Ekşi Duyuru

dergipark.org.tr

acikerisim.uludag.edu.tr

secmehikayeler.com
blog.quicksigorta.com

Yaşar Kemal’in yazdığı ağrı dağı efsanesi ve üç Anadolu efsanesi kitaplarına da bakabilirsiniz. Üç Anadolu efsanesi’nde Köroğlu, Karacaoğlan ve alageyik efsaneleri vardı. Yanlış hatırlamıyorsam bu dört efsanenin çok iyi olmasa da film uyarlamaları var. Bunlar dışında dede korkut hikayelerini tavsiye edebilirim. Muharrem Kaya’nın Mitolojiden Efsaneye(bağlam yay.) ve Ahmet Yaşar Ocak’ın Türk Sufiliğine Bakışlar(iletişim yay.) kitapları da ilginizi çekebilir. Bir de Türk orijinli demişsiniz ama olmamasına rağmen önereceğim. binbir gece masalları çok keyifli, ona da bakabilirsiniz.

Cevaplar için teşekkürler. Evet özellikle Türk orjinli olan bizden bir şey istedim ki Şahmeran örneğindeki gibi muadilleri çıkmasın diye. Yapmak istediğim bir proje için ilham alacağım şeyler araştırıyorum açıkçası

Yaşar Kemal’in tüm kitapları.

Ne kadar yerli sayılır bilemedim (çünkü yazarı Rus) ama hikaye bizden. O yüzden:
Ben de Halimce Bedreddinem- Radi Fiş

Hasan ali Toptaş - Kuşlar Yasına Gider

pia mater.

Hasan Ali Topyaş tüm kitapları

Ayfer Tunc Dunya Agrisi, cok kalin degil, al oku anlayacaksin

Tabi ki puslu Kıtalar atlası.

Deli kurt'u çok sevdim ben, kuyucaklı yusuf, katre-i matem, efsane, dublörün dilemması, ekinler yeşerdikçe..

Şimdilik aklıma gelenler bunlar

orhan pamuk' un benim adım kırmızıdan sonraki bütün romanları bana 50. sayfadan sonra " sikicem teşvikiyeni de nişantaşını da " dedirtiyor. tavsiye etmem. hele kar romanı çok çok kötü bence. toptaş iyidir.

Tavsiyeler için teşekkürler. İhsan Oktay Anar zaten kıymetlimiss benim için. Yaşar Kemal in bazı kitaplarını çok eskiden okumuştum tekrar okumak iyi olur aslında. Orhan Pamuk kitaplarını okumayı denedim ama bi türlü sarmadı neden ben de anlamadım.ama kararlıyım en azından giriş cümlesi hatrına masumiyet müzesini okuyacağım. Hasan Ali Toptaş çok duyduğum ama okumanın nasip olmadığı bir yazardı. Ayfer Tunç hiç okumadığım hatta tarzı nedir kalemi nasıldır bilmediğim bir yazar. Diğer yazılan kitaplarında okuyacağım aldım listeye. Umarım daha çok öneri gelir de bol bol kitap belirlerim okunacaklar listesi için :)

Vedat Türkali romanları. Özellikle 'bir gün tek başına' ve 'yeşilçam dedikleri Türkiye'

Dino buzzati kitapları.

@adivar aslında şuan yerli kitaplardan biraz okumak istiyorum ama daha sonra okumak için listeye alıyorum tabi ki önerdiğin yazarı da:)

yok. cunku cok fazla sive komedisi yapiyoruz.

Bana da çok yerel geldiği için merak edip sordum zaten. Beğendiğim komediler var ama bakınca geneli yerel unsurlar içeriyor gibi geliyor.

Yerel unsur pek içermeyen Avrupa yakası ve daha eskilerden tatlı hayat geldi. Tatlı Hayat zaten uyarlama olduğu için yabancı sitcom mantığına daha yakın.
Tabii bunlar bir yabancı için ne kadar komik olur bilemiyorum.

Bir Kadın Bir Erkek diyecem o da uyarlamaydı galiba

yerli format dizi kalmadi ki. eskilerden de bi avrupa yakasi komik gelebilir belki o da.

Benim de aklıma gelen tatlı hayat ve bir kadın bi erkek geldi ama onlar da uyarlama zaten. Örneğin leyla ile Mecnun, işler güçler, kardeş payı vs var eli yüzü düzgün yada film olarak mesela son yıllarda ölümlü dünya var mesela sevdiğim aklıma gelen ama sanırım bunlarda baya yerel kalıyor gene

gora

komedi sayılmaz ama anlayıp sevebilecekleri "Her Şey Çok Güzel Olacak" var. Daha evrensel temalar, iyi yazılmış/anlatılmış karakterler lazım yabancıların anlayabilmesi için.

Gora mesela bizim için komik olsa da yabancılar için bizim dalga geçtiğimiz saçma efektli Hint filmleri gibi bir şey. Çoğu espri yerel şeylerden geliyor. "Dünyayı Kurtaran Adam"ı baya başarılı buluyorlar gülüyorlar bu arada. Yurtdışında baya popüler olmuştu bir ara. O da iyi kötü film (b-filmi) diye.

ana (1991)
kaygısızların ilk birkaç sezonu olabilir.

Benim hanim gora, arog, yahsi bati, vizontele severek izledi. Onun dışında Leyla ile mecnun seviyoruz (öyle bir durum ki hanima sesleniyorum bazen "huop" diyo bana...). Ama 3 sene Türkiye'de yaşadı haliyle türk kültürü falan biliyor, o yüzden biraz farklı olabilir.

Tatlı hayat olabilir ama onda da yunan rum komşu vs muhabbetleri filan yerel unsurlar fazlaydı , Sayın Bakanım belki olabilir, Pardon filmi türkiyede yaşamayan memleketteki hukuka yabancı birine çok absürd ve komik gelebilir, kardeş payı ilk sezon güldürebilir hakkaten memlekette gülünecek dizi film yokmuş aklıma başka bir şey gelmedi.

Evet gerçekten gülünecek yapım az bizde ben de öyle düşünüyorum. Sokak röportajları var allahtan o açığı kapatıyor :D

yok.

çünkü sen çocukluğundan beri ingiliz/amerika (genel olarak batı mizahına) maruz kaldın, sayısız dizi, film, skeç, program, video vs. izledin. mizahlarını öğrendin. tüm ülke birleşip en komik filmimizi çıkartalım, hayatında türk mizahı görmemiş bir batılıyı (her boka gülen düşük zekalı biri değilse) güldürme ihtimalimiz yok.

avrupa yakası.

Yeşil yol ve esaretin bedeli, shining, misery film, diğerleri kesinlikle kitap. Hayvan mezarlığı, Duma adası, 11.22.63, bir aşk hikayesi, hayaletin garip huyları, kujo,ruhlar dükkanı gibiler kesinlikle kitap.

Peki zahmet olmayacaksa bu yazdıklarınız için çeviri/yayınevi öneriniz var mı

Altın yayınları. King in inkilaptan çıkak kitapları beş para etmez. En bilinen kitabı Kara kule de sevmediğim tek kitabı gerçi. 52 kitabını okudum.

Kara Kule'yi sakın sakın izlemeyin. O kadar güzel bir seri ki. Bambaşka bir şey çekmişler Kara Kule diye. Kesinlikle kitapları okuyun, çok doğru bir tercih.

Yeşil Yol ve Shining'e katılabilirim filmler konusunda. Onun dışında benim Stephen King kitabı uyarlaması izleyip sevdiğim hiç olmadı. Hep kitapları okumuş oldum filmlerden önce. 30 kadarını okudum sanırım. Kitaplar zaten bir şekilde o kadar sinematografik yazılmış oluyor ki, kendi kafamın içinde tüm çekim açıları falan dahil film çekip izliyor gibi oluyordum ben. Filmi izleyince de kafamda çektiğim filme hiç uymuyor, bir garip oluyor :D

Hatta Yüzyılın Fırtınası senaryo olarak yazılmış, onun dizisini izlemedim ama eminim dizi iyi değildir, senaryo olarak okuyunca hepten filmi kafamda çektim :D

Yayınevi olarak bende de hep Altın Kitaplar.

misery'nin kitabını (sadist) okurken yerimde duramamıştım.

fakat filmi de gerçekten çok çok çok iyi.
yani misery zaten stephen king adından bağımsız olarak da kesinlikle izlenmesi gereken bir film.
hatta keşke o tadı veren başka gerilim filmleri de olabilse.

onun dışında shawshank redemption (esaretin bedeli) da izlenebilir kitap yerine.

Misery eskiden izlemiştim sanırım çok sevdiğimi hatırlıyorum ama baya oldu izleyeli bi tekrar izlerim ya da okurum. Genelde kitaplar filmlerden vs daha güzel olur ama shining yeşil yol gibi örnekler olunca da film ve diziler için acaba demiyor değil insan. Teşekkürler cevaplar için

Love sex robots gibi bir şey vardı netflixte

(bkz: electric dreams)
bilimkurgunun babalarından philip k. dick'in öykülerinden esinlenen hikayeler anlatıyor her bölüm, oldukça underrated kaldı.

dekalog

reddit'te ifyoulikeblank diye bi sub var. sevdiğiniz seyleri yaziyorsunuz, onlar da size onlara benzer baska neleri sevebilirsiniz oneriyorlar.

IIL inside no9, black mirror, room 104, WEWIL? yazin ve bekleyin :)

IIL: if I like
WEWIL: what else will I like

Merhaba, yağ bazlı temizleyiciyi kullanmaktaki amacım yüzümden güneş kremini arındırmak. Yağ yağı çözer mantığıyla. Cilt makyajı yapmıyorum fakat corona öncesinde göz ve dudak makyajı yapıyordum. The body shop papatya özlü yağ bazlı temizleyiciyi kullanıyorum göz makyajını iyi çıkarmıyor. Zaten coronada makyaj yapmadığım için sorun olmuyor.hem güneş kremini hemde makyajı çıkarsın istiyorsanız heimish all clean balm ı tavsiye ediyorlar fakat bütçemi aştığı için denemedim. İndirimde hb da. Yüz yıkama jeli olarak celenes cloudberry li olanı kullanıyorum yüzümü germiyor,(cildim yağlıya dönük karma) yağlandırmıyor. Yaşınızı yazsaydınız iyi olurdu. Sıralama yıkadıktan sonra sabah tonik, serum, nemlendirici, güneş kremi. Tonik ve seruma ihtiyacınız olup olmadığına cilt probleminiz varsa ve yaşınıza göre karar verilebilir. Doğal tonik olarak gül suyu (mya ve nukha doğalmış) kullanabilirsiniz.

Otuken

Her türk dizisi gibi güzel başlayıp sonradan zirvaladi.

abartılmıyor, çok çok iyi.

Ne bileyim şimdi suskunları da öven çok diye ilk sezonu izledim. ama o intikam diye yapılan planlar falan, ne bileyim bazı olaylar falan basit ya da mantık hatası doluydu. O yüzden hayal kırıklığına uğradım. O yüzden ezeli izleme konusunda bir kararsız kaldım

türkiye insanının feodal köklerini iyi yansıttığı için başarılı olmuş bir dizi. mazlumdan yana görünüp içten içe zalim olmayı hedefliyorsanız beğenmeniz yüksek olasılık (çoook eskiden tv de yayınlanırken 2-3 bölümünü göz ucuyla izlemiştim).

bu da suskunlar gibi ilk sezonu güzel. kesinlikle aforizmaları, kitap alıntıları, kurgusu vs suskunlardan daha iyi hem de ilk olma özelliği var tr'de. sırf üzerine yapılan geyikleri izlemek için bile izlenebilir.

Suskunkardan daha güzeldi, ben de ilk sezondan sonraki bölümleri daha çok sevmiştim.

konusu monte cristo kontu ndan alıntı diyorlardı. Öyleyse kitabı çok iyiydi. Diziye nasıl aktarmışlar bilmiyorum.

bence de çok çok iyi ve sürükleyici.

aforizmalar, kenan imirzalıoğlu'nun burun delikleri falan gibi detaylar beni çok rahatsız etse de, ilk birkaç bölümünü oturup izlemiştim.
o akıl oyunları ve kurgu oluşunun göze sokulması bence de biraz saçma olabiliyor.
sadece türk dizisi izleyen için şaşırtıcı ve değişik belki ama yerli-yabancı dizi izleyicisiyseniz, biraz yavan kalıyor bence.

yani izleyince izleniyor da, o kadar suni geldi ki sonrasını merak etmedim, izlemeyi unuttum resmen.
yine de çok iyi dendiği için bir ara devam ederim herhalde.

çok iyi. türk tv tarihinde ilk beştedir.

Monte Kristo Kontu'nu izle. zaman kazanırsın.
www.imdb.com

bence güzel bir uyarlama, cuk oturan cinsten. sonunda bozsa da izlemeye değer. en azından sağlam oyuncuların olması yeter.

benim icin.
1 leyla ile mecnun
2 ezel
3 yok sanirim

Çok iyi bir dizi. Senaryosunun ana hatlarının başından itibaren belli olduğu dizi. Sadece senaristlerden biri bir dönem hastalık geçirmişti o döneme denk gelen bölümler biraz sıkıcıydı. Yalnız şöyle bir şey var ki şu an internetten seyredilecek bir dizi değil bence çok uzun. Tv de izlemekle aynı şey olmuyor biraz sıkıcı geliyor.

insan iyidir veya kotudur meselesi o kadar basit degil. cogu kisi kendini iyi sanir, neye gore iyi neye gore kotu? isidci kafa keserken kendine iyi insanliga (kendine gore) hizmet eden biri olarak dusunur, sen onu kotu gorursun. o da seni kotu gorur. iyinin kotunun erdemin erdemsizligin tanimi kulturden kulture, zamandan zamana degisir.

"insanlar neden benden farkli olur?" sorusuna gelir dedigin (zihinsel hastaliklari ayiriyorum, antisosyal kisilik bozuklugu - psikopati vs.) o da farkli sartlarda, farkli cografyalarda, farkli tecrubelerle buyudugunuz icin.

Bkz: kötülüğün sıradanlığı

bu konuda yazılıp çizilmiş çok şey vardır herhalde. sokrates'e göre biri kötülük yapıyorsa bunu kötü biri olduğu için yapmaz. bilgisiz olduğu için yapar mesela. ahlak felsefesini araştırabilirsiniz bu soruya yanıtlar bulabilmek için.

ben bu soruya bir yanıt bulabilmiş değilim.

yukarıdaki bir cevapta da değinildiği gibi çoğunluğun kendini iyi sanması, kendi gibi olanları-kendi yakınlarını sorgulamadan iyi kabul etmesi, iyiliği-kötülüğü tanımlarken herkesin kendine göre bir kaç unsuru baz alması büyük problem. ölen birinin ardından yakınları "ay çok iyi insandı canımız arkadaşımız, babamız vs" diye ağlarken o adamın aslında yanında çalışan birini taciz etmiş olması, rüşvet yemiş olması, birine hayatı boyunca olumsuz etkilerinden kurtulamayacağı zorbalıklar yapmış olması falan bilseler de umurlarında olmaz. çünkü ölen kişi onların babişkosudur, birlikte maç izlediği kankasıdır bilmem ne. bence mesela belirli bir bilinç ve zeka seviyesinde olup et yemeye devam eden biri iyi biri olamaz. kendi keyfi için başka birinin ölmesini, acı çekmesini, tutsak edilmesini umursamamak-yok saymak "iyi biri olmak"la asla bağdaştıramayacağım bir şey. şimdi bunu görüp vay efendim et yemek bir ihtiyaç vs coşabilecek insanlar var biliyorum ama et yemek ihtiyaç değil. hepimizin zevklerimizi, alışkanlıklarımızı, doğru kabul ettiklerimizi tarafsız şekilde sorgulayıp; elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyip, değişmeye üşenmeyip, fedakarlığa-zahmete katlanıp iyi-kötü, doğru-yanlış dediklerimizi detaylıca gözden geçirmemiz lazım. hepimizin çifte standart uygulamadan, menfaatlerimizi bir kenara bırakabilip yanlış olana "yanlışsın" diyebilmemiz lazım. depreme üzülüyor olması birini iyi insan yapmaz ayrıca bence. o kadar kolay değil iyi olmak.

Freud falan hikaye. İnsanlar doğduklarında iyi de kötü de değillerdir, pür potansiyellerdir. Onları yetiştirenlerdir onları iyi veya kötü yapan.

Ama işin içine gebelik dönemi ve annenin de babanın da gebelikten önceki son 1 yılı ve genleri de giriyor. Sadece aile terbiyesi ve gelenekle devam eden davranışlar yetmiyor yani. Uzun bir etkilenme süreci var ve nesilleri kapsıyor bu. Buna rağmen insan doğduğunda pür potansiyeldir, iyi veya kötü değil.

Hatta bence, insanın doğasının iyiyi doğruyu güzeli gerçeği olumluyu sevimliyi vs doğal olarak sevmesi ve bunlara tamamen içgüdüsel bir şekilde yönelmesi o insanın doğduğunda bile iyi olduğunu gösterir. Bence.

Her şeyi bırakalım, 99 depreminden beridir özellikle İstanbul'da ve depremi çok sıklıkla yaşayan İzmir gibi yerlerde inşaatlara itina edilmemesi, itina edenlerin ise sanki çok matah bir şey yapmış gibi çok daha fazla fiyat çekmeleri...

Sizce kötülük bu değil mi? Herkes konuşuyor neyin doğru neyin yanlış olduğunu, ama olması gerekenin yapılması için titizlenen 1 kişi bile çıksa herkes onu nasıl da alaşağı etmeye çalışıyor... asıl kötülük bu bence. Bu konunun Twitter yorumlarından çok daha büyük önceliği var.

Çağdaş sanat balonu diye yanlış hatırlamıyorsam 40 dakikalık bir belgesel var. Onu tavsiye ederim.

www.khanacademy.org.tr

belki işine yarar.

Afgan rasulov?

Maalesef Afgan Rasulov değil. ama dediğiniz kişiyi de inceleyeyeyim ben

Alex Koshelkov?

@reactionic evet ta kendisi. Çok teşekkürler vallahi düşün düşün kafayı yedim hatırlayamamıştım bir türlü

fireproof games - room serisi
the house of davinci I-II
rusty lake - cube escape serisi

tüm vereceğiniz paraya değiyor.

umarım soruyu doğru anlamışımdır :)

monument valley tam olarak istediğin oyun ama gris'e de bak derim; sanat yönetimi muhteşem bir oyun.

Pendulo studios'un tüm oyunlarına kefilim : store.steampowered.com

Deponia. Biraz uzun bir oyun fakat bulmacalı ve hikayesi çok güzel. Komedi türün de bu arada.

Bir de puzzle agent 1 ve 2 çok güzel iki sinin toplam uzunluğu Deponia etmiyor fakat hikayeler çok güzel ve bulmaca içerikli. Yine komedi türünde.

@janavarorion yok yok çok doğru anlamışsınız. Rusty lake oyunlarından bi tanesini oynamıştım ama galiba ilk oyunu değildi.başı sonu havada kaldı tabi hikayenin. Ama çok oyun var ve hikayeleri bağıntılı diye alternatiflerine bakayım dedim.

Yokdil sadece akademik. Kurumlar arasında kaale alınacağını düşünmüyorum. Zaten kendi alanınızda giriyorsunuz. Sosyal, fen, sağlık vs.

Eric Jahn Zürcher - Modernleşen Türkiye'nin Tarihi
Carter V Findley - Modern Türkiye Tarihi (1789-2007)

Türk Dış politikası - Baskın Oran
Cereyanlar- Tanıl Bora

ilk iki yazılana katılıyorum. + birand belgeselleri. demirkırat, 12 mart, 12 eylül, özal'lı yıllar ve son olarak 28 şubat.

İsmail Cem - Türkiye'de geri kalmışlığın tarihi de çok iyi kitaptır.

+1 roketadam

Oral sander siyasi tarih 1 ve 2.

Cevaplar için teşekkürler. Demirkıratı izlemeye başlamıötım ama kaldı öyle. Yalnız kitabı da var. Kitap ve belgesel birebir örtüşüyor mu ayrıca kitabı okumamın bir esprisi olur mu yani

The Invention of Lying

Eğer halen duruyorsa Komedi ve yerli olarak Beynelmilel. Gayet güzeldi.

The Hater - Polonya yapımı. Gerilim. Baya beğenmiştim.

21 Bridges - Aksiyon. Çıtır Çarez.

He’s just not that into you
Just go with it

Bunlar romantik komedi ve benim kafamı çok güzel dağıttı eğlendim, tavsiye ederim:)

Kolonya Cumhuriyeti ilk izleyişte bayağı komik gelmişti

frequently asked questions about time travel

it crowd'dan tanidigimiz chris o'dowd'in basrolunde oldugu muhtesem komik, harika bir film...

Komedi istiyorsan “aile arasında”yı öneririm.

beynelmilel +1

Beynelmilel, aile arasında ve kolonya Cumhuriyeti ve frequently asked questions about time travel
Filmlerini izlemiştim(bu arada it crowdu çok severek izlemiştim) hepsi güzel filmler. Diğer önerilerdeki filmlere de bakacağım. Teşekkürler öneriler için

yüksek lisans>aöf

AÖF yönetim bilişim sistemlerinde hiç katkısı olmaz mı yani dersleri düzenli takip edersem. içerikler yeterince öğretici değil mi diyorsunuz.
Bir de siber güvenlik alanında YL programları var gene veri analizi açısından da farklı farklı ünilerde farklı isimde YL bulunmakta
veribilimci.org
şurada bir liste var hatta burdan baktım ben de. Keza siber güvenlik ya da bilgi güvenliği olarak tezsiz YL programları mevcut. Araştırdığım Kadarıyla siber güvenlik hep vakıf üni.lerde var malesef. Hacettepe bilgi güvenliği var ama başka devlet üni de bulamadım belki bilen vardır buaraya sorayım da üniversite sitesinden şartlarını okuyayım dedim. Teşekkürler cevaplar için

ahmet yesevi üniversitesi siber güvenlik, anadolu üniversitesi ölçme ve veri analitiği ilginizi çekebilir. 4 sene mezun olmayı beklemek yerine yüksek lisans yapıp kendinizi iş deneyimi ve projelerle değerlendirmeniz daha hayırlıdır. eğer kariyer değişikliği yapmak istiyorsanız.

Yüksek lisans yapmak hep istiyordum ama bulunduğum şehirde doğru düzgün program yok pandemi kapsamında online eğitim şansı olabilir diye araştırmaya başladım. Ölçme ve veri analitiğini araştıracağım, teşekkürler

Şimdi temel olmayınca bilimsel hazırlık dersi veriyolar sanırım üniler bi temel oluşturmak için.aslında kurslar sertifikalar da oluyor bu alanlarda ama onların da çok iyi olacağınıı düşünmüyorum açıkçası.en güzeli İngilizceyi halledip bismillah deyip internete dalmak olacak galiba bu gidişle

AÖF diploması iş yapmaz. Belki bir şeyler öğrenmiş olursunuz. DGS ye girip örgün eğitime geçerseniz yazılım mühendisliği veya bilgisayar mühendisliğine falan geçerseniz daha iyi olur. Ne mezunusunuz bilmiyorum.

Yüksek lisans>aöf

@Hallegadola iş için işi e yarar mı diye sorduğumda diplomadan çok öğreneceğim şeyler açısından sordum aslında

alan dışı lisans mezunlar için bilişim alanına giriş yapmaları için tasarlanmış yüksek lisans programları var. temel cs dersleri veriliyor, bilimsel hazırlık yok. aöf ile vakit kaybetmeyin.

Hangi YL programları mesela @wsr of the world örnek rica edebilir miyim

itü bilgi teknolojileri tezsiz yl, sabancı üniversitesi bilişim teknolojileri tezsiz yl inceleyebilirsiniz.

Dil puanı istiyor diye biliyorum itu ve sabancı. sabancı çok pahalı bir de :)

üniversitenin hazırladığı ingilizce yeterlilik sınavına girip yüksek lisans yapabilirsiniz. ingilizce yapamıyorum derseniz yazılım işini bir daha düşünün isterseniz. ingilizce istemeyen başka alanlara yoğunlaşabilirsiniz.

İlk sorun için düşüncem eğer teknik bir konuda eğitim düşünüyorsan ve kariyer hedefinde varsa lisans ve yüksek lisans daha iyi tercih olur. Dış ticaret, işletme gibi alanlar ise daha çok teorik olduğundan AÖ 'de olabilir.
Kendimde araştırmıştım veri bilimi ve siber güvenlik için güzel bilgiler edindim.

Big Data ve Veri Bilimi için: www.analiyz.com

Ama daha çok siber güvenlik trendi artıyor gibi.

www.analiyz.com

lumosity diye bi uygulamayı öneririm. her gün 10-15 dakika çözdüğünüzde dikkat becerilerinizde artış olacaktır. ancak ilaç etkisi beklemeyin elbette. ben ücretsiz halini kullanıyorum bu arada, her güne üç çalışma veriyor.
ek olarak elevate diye de bir program içerisinde dikkat çalışması barındırıyor ama ingilizce yoğunluğu çok daha fazla.

Bunları inceleyelim. Peki gıdalardan öneriniz var mı örnek veriyorum. Dikkat eksikliği de şu etken madde faydalı o da şu bitkide gıdada var gibi gibi. Dr gitmek en sağlıklısı yeşil yada kırmızı reçeteli olmayan bir ilaç ismi gördüm internette ama gene de Dr yazmadan alıp kullanmaya çekiniyorum. Çünkü bağımlılık,ilacı bırakınca yoksunluk yaşama vb. riskleri olup olmadığını doktora sorup öğrenmeden içim rahat edip kullanamam.

neye göre buna karar verdin ?

dikkat eksikliği sandığın bir uyku bozukluğu da çıkabilir. bir sebep ile uykunu iyi alamazsan bütün gün yarı uykulu dikkatini toplayamaz halde gezersin.

benzer etkiler kronik yorgunluk yaratan b12 veya d vitamini eksiliği veya inflamasyonda da görülebilir.

Tavsiye: şeker ve unlu mamülleri (gluten) ve hazır ambalajlanmış gıdaları hayatınızdan tamamen çıkarın.

@orpheus internette belirtilerini araştırdım fikir vermesi amaçlı. genellikle hastanelerin vs sitelerine baktım özellikle. Belirtiler uyuyor gibi geldi biraz. Zaten bunun için tıbbi tanı konması gerek farkındayım ama şüpheleniyorum olmasından. Zaten şu salgın kontrol altına alınınca ilk iş Dr gitmek olacak. D vitamini eksikliği var ama B12 normal.

Yüksek lisans yaptığım sırada bizzat üretiminde rol almıştım kisa süre de olsa.

Toz ya da hap şeklinde olması önemli değil. Spirulina önce kurutulup toz haline getiriliyor sonra hap şekli veriliyor. İstersen hapı havanda toz haline getirebilirsin.

Ben günde 1 tane alıyordum. İhtiyaca göre değişebilir.

Egert marka iyidir. Gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz. Yüksek lisanstayken okulu arayıp spirulina hapı varmı diye arayan soran çok oluyordu. Özellikle kanser hastaları.

@false pretension inceledim egerti. Bi tablet 500 mg ürünü incelerken günlük kullanım için 3-6 tablet yazdığını gördüm galiba. 1 tablet günlük kullanınca faydasını gördün mü yeterli geldi mi yani sence

ben içerdiği proteine göre alıyordum. 1 tanesi bana yetiyordu. ama dediğim gibi ihtiyaca göre değişebilir. istersen her öğünde 1 tane alırsın.

bu projeyi başlatan hocamız da yoğurta katıp yerdi. soslar falan yapardı bu haplarla. istersen bu şekilde de kullanabiliyorsun.

(bkz: focal length)
youtu.be

Adı Birol'du da soyadını hatırlayamadım şimdi. Bir an duyuruyu okuyunca gülümsedim :)

Aha buldum: Birol Merdaneci

eksisozluk.com

Çok sağol @evrim halkasi valla gece gece aklıma geldi hatırlayamadım bir türlü. Ama gugılladım NTV sayfaları yok artık.orda burda yazılmış yorumlarını okurum bari :)