Ekşi Duyuru

Yorucu olsa da doğru insana denk gelme hayalini hep canlı tutuyorum. Yaş tabiki etken ama artık ilişkiler de belli bir standardın ürünü olmaya başladı.

Hocam bir dur nefes al önce. Hani ayrılma ve diğer muhabbetler arası ne kadar zaman olmuş bilmiyorum da yazidan anlaşılan ayrildiktan 10 dk sonra tindera falan yönelmişsin gibi. Hal böyleyken o klasik ASL muhabbetleri insanı yorar.

Hayat boyu yalnız kalmak daha yorucu geliyor

Belli bir yaştan ya da tecrübelerden sonra bu durum oluyor. Yeni birini tanımak, aynı soruları sormak vs yorucu geliyor. Ama elbet karşına bir gün bunları sormadan ya da aynı enerjiyle soracak birisi çıkar.

oluyor tabii onla mi ugrascam. o yuzden amac olmamali zaten. oldugunda da cirkin bi iliski cikiyor. partner bulmayim sevgili vs yapmaliyim salt ugraslari sikinti. uygulamalar vs bunlara gebe cok normal. cunku bu amacla yola cikilmis.
atiyorum bi spor yaparken yavas yavas birisini tandigini dusun. ilk gittin gordun ikincisinde de gordun ayni yerde yemek yiyorsun sonra takim arkadasi oldun. sonra bir seyler sordun o da sordu yardimlasiyorsun falan, sonra bazen birlikte evlere gidiyorsun yol arkadasligi ki bazen burada muhannet doner o sana isini anlatir sikintisi vs varsa yani zamana yayilmis sekilde olagan normal bir ilerleyis ve bence guzeli de bu. bir de uygulamada basit basit bayik sorular. birisi tanisirken yasim meslegim gibi basit sorulari sorunca gulup ezikliyorum konusacak soracak baska hic mi bir sey bilmiyorsun. bu kadar mi basitler, banal sap cop isler. meh. yas gidince hic cekilmez oluyor bu isler miirim.

öncelikle hodl, bi kendine gelip dinlen.


sorun için, kesinlikle yorucu geliyor. örneğin biriyle ufak bir etkileşim yaşayınca (ayaküstü muhabbet, ufak yazışma vs.) direkt sonraki adımlar aklıma geliyor; tanış, kendini anlat, plan yap/ayarla falan.. uğraşmak istemiyorum.

ek olarak şu da var bağımlı olmadan başına buyruk yaşamak şimdilik daha çekici geliyor.

duygülarımın tercumanı olmussun. Tanımaya uğraşacak gücüm kalmadı, sorulara da verecek cevabım.

Sağlıkçı değilim ama yalnız değilsin. Twitter'da okuduğum kişiler var bu şekilde.

bende ilk gün olmuştu. o gün biraz da uykusuzdum, 3-4 saat uyuyup gitmiştim aşıya. aşıdan 2 saat sonra yemek yiyip uzandım. (anksiyete de var)nabzım birden 140'lara fırladı bi 15-20 dk 100-120 arası gezdi. kardiyologumu aradım normal dedi. eğer geceye kadar devam ederse benim daha önce kullandığım bir beta bloker vardı onu al dedi. almama gerek kalmadı çünkü düzeldi. sonraki günlerde de öyle ahım şahım bir çarpıntı olmadı hiç. saat üzerinden günlük ortalama nabzıma baktım. aşılanmadan önceki nabızla aynı neredeyse.

internetten araştırdım, nabzın artışı immun sistemin cevap verdiğinin göstergesidir deniyor. covid öncesi hasta olmadan önce nabzım normalden daha fazla artardı.

Ben sağ koldan oldum aşıyı bir hafta oldu hala sağ göğsüm sıkışıyor. Belki sizin de kalp değil göğüstür diye söylemek istedim.
Ben kalbim ağrır da aşıdan sanarım diye sağdan olmuştum evhamlı biri olduğumu bildiğim için.

değil. 1-2 saniyelik bi şey zaten.

ben hiç rahatsız olmadım.

Biraz yapana göre değişiyor da olabilir, ama sanırım sağlıklı sonuç alınabilmesi için epey derinden alınması gerekiyor.

Test yaptırmanız gerekirse yaptırırsınız bu kadar basit. Bir anlık hoşnutsuzluk olduğu kesin. O şikayet eden insanlar da gerekirse tekrar test olurlar, merak etmeyin.

Sizin bundan dolayı test olmayı reddetmeniz asıl fazla can tatlılığı olur.

Yapan kişiye göre değişiyor. İki kere yaptırdım. İlki gözlerimi bile gıcıklandırmıstı. İkincisi o kadar rahasiz etmedi.

Ama hepi topu üç beş saniyelik bir olay. Yaptırmanız gerekiyorsa yaptırırsınız. Korkmayın.

Yapana ve size bağlı. Benim gibi burun kemiginiz eğri ise ızdırap verici olabiliyor.

bu sabah yaptırdım ilk defa. çok kasmaya gerek yok. ağıza sokuyor çubuğu. öğürebilirsiniz biraz. sonra burna sokuyor ilerliyor içeride. refleks olarak gözler sulanıyor tabii. 5 sn falan sürüyor totalde. çok da şey yapmamak lazım

Ben de burnuma bir şey sokulması fikrinden çok rahatsız oluyordum ama hiç rahatsızlık vermedi, hatta o kadar vermedi ki acaba sürüntüyü alan kişi bu işi doğru yapmadı mı diye bir şüphem var.

dört kere yaptırdım, bir kere çok rahatsız oldum. diğerleri sorunsuz geçti. o kadar kafaya takmaya gerek yok.

Bir defa yaptırdım, boğazımdan sürüntü alırken o kadar rahatsız oldum ki, burnumdan sürüntü alırken doğru düzgün hissetmedim bile...

ilk yaptığımda çok sorun yoktu ama 2. de saolsun arkadaş çubuğun hepsini soktu burnuma bi güzelde içerde çevirdide çevirdi.

better call saul.

@papuayenigine02561 halihazırda better call saul da cepte olanlardandı, 5. sezonuna bugün girmiştim onun.

crime sorunca "line of duty" demekten vazgeçmeyeceğim :)
başlıkta geçenler gibi netflix'te bulmak zor. crime da zaten ingilizlerin işi.

(git: 1422917)

ozarkı seven de çok. breaking bad'den sonra tatmin etmedi beni ama çok da izlemedim sadece 3 bölüm.

Ozark müthiş.

Suit bayağı sarıyor .

sons of anarchy.
2-3 bölüm sabredin, sonra açılıyor.
netflix dizisi değil ama netflix'te vardı kaldırmadılarsa.

The wire

BB den sonra hiçbir şey kolay sarmıyor maalesef.

+ The Wire
True Detective ilk sezon
İzlemediyseniz The sinner dizisinin ilk sezonu izlenebilir.

Apple ürün de alsan made in china yzıyor. Buna eksi puan yazan kızdan uzaklaş bro kafan rahat olur.

olmaz, ayıp.

Hediyenin menşei olmaz ahah. Al gitsin.

buna eksi puan verenden uzaklas +1

al gitsin.

barbie merakimdan dolayi eski erkek arkadasim bana barbie almisti ama barbie olmayan barbie. sadece oturup gulmustum. komiklikten ve sempatiklikten arti puan olmustu bence. :d artik "eski" sevgilim olmasina ragmen sakliyorum hala o cakma barbie'yi.

Çin malı hakkında "kalitesiz ürün" izlenimi olan kızdan/erkekten kaçılmalı. "Çin malı almış, kesin ucuzdur bu" diye düşünecek biriyse aldığın hediyenin bir kıymeti yok, böyle düşünmeyecek biriyse Çin malı olmasının önemi yok

Cin dunyanin hakimi olcak kesin artik bu algiyi degistirin degistirmeseniz de onlar degistirir zaten sadece zaman geciyo akilli davranip daha once hareket etmis olursunuz

Abi seviyorsan Almandan şaşmayacaksın ama gönül eğlendiriyorsan Çin de olur.

Uyduruk bir sey değilse bence sorun olmaz

Soru ciddi mi diye yazmayı düşünürken cevapları okudum da, Allah kolaylık versin. Cevap vereyim; "benim için" menşei değil ama kaliyesi önemlidir. Çin sadece tek bir kalitede ürün satmıyor. Ama arkadaşınızın bu konuda önyargıları varsa bilemem.

eksi puan yazıyorsa o kızla ben takılmazdım. senin bileceğin iş.

yapmıyoruz ama hediye iyidir hak edene, değer verene, değer bilene

bence kararsız kalma, özel günlerde hediye almıyoruz biz olayı bana çok gereksiz geliyor. küçük soslar,sürprizlerden ne kendinizi ne hayatınızdaki insanı mahrum edin. hatta hediye almak için özel günü beklemeyin ama özel günleri de atlamayın derim ben. mutlu yıllar şimdiden.

durduk yere bile hediye alıp vermeyi seven biriyim.
sevgilime de tabiiki alırım. bu bir "hediyeleşme" olmasa da olur. içimden geliyorsa alırım ki içimden gelir.

yok ecnebi adetleri bunlar bize ters

evet, yapilirsa guzel olur.

Durduk yere hediye vermeyi severim +1

Ama 3 aylık ilişkim olsa tam olarak tanımadığım için ne alacağımı bilemeyebilirim

yapmak istiyorum ama ne alsam onu bilemiyorum.

biz yapıyoruz. ben hediye vermeyi de almayı da çok severim. ilişkiyi canlı tutan ufak heyecanlar bence bunlar.

yap yap, bugünler bir daha gelmeyecek. her anı güzel anılarla doldur.

stewie +1
böyle şeyler ilişkiyi sıcak tutar.
hediye almama meselesi çok soğuk ve gereksiz bir şeydir bana göre.
üstelik daha yeni bir ilişki, en güzel zamanlar, ufak bir şey de olsa alın bir hediye.

kız arkadaşım (yabancı) bana klasik Adventskalender dedikleri, noel gününe kadar 24 ufak hediye içeren büyük bir paket yapmış. çok hoştu. normalde yapmazdım ama ben de bir hediye alacağım yılbaşı için.

Bence her halükarda al sen. Eğer ne gerek vardı falan derse ya da o sana almamışsa seneye (hala sevgili olursanız) almazsın. Ya da konuşursunuz o zamana kadar. Ama bu işin default ayarı almak bence, aksi konuşulana kadar en azından.

Soruna direkt cevap: Evet yapıyoruz, ikimizi de çok mutlu ediyor.

yapmıyoruz ama ilişki yeni olduğu için güzel olur bence sen al :)

ben hediye alıp vermeyi çok seviyorum ondan alıyorum. beklentiye girmeden alıyorsam da sorun olmuyor, gelirse ne güzel, gelmezse de gelmemiştir yani.

İçimizden geldiyse ve maddi imkan varsa yapıyoruz. Ama bilerek başlamadık. Habersizce o bana ben ona almışız geçen senelerde öyle başladı. Hatta bu yılki hediyesi bugün geldi çok mutlu oldum, günüm güzel geçti. Onunki de yolda.

Ufak da olsa karşındakin yüzünü güldürecek bir şey almaktan kimseye zarar gelmez bence. Ajanda, kupa, sevimli çorap by tarz bir şey bile olabilir.

avamys gibi kortizon iceren bir sprey kullaniyorsan o da yapiyor. biraktigimin ertesi gunu durmustu burnumun kanamasi mesela. yine de tabii doktorunla gorusmen lazim.

@in vino veritas, aferin sinüs kullanıyorum sadece..

Eski tip Arko kremler çok iyi geliyor. Bir kulak çubuğuyla günde 1-2 kez yap toparlar.

Her sene Mayıs ayında sağlık kontrolüne girerim. Bu mayısla bir önceki Mayıs arasında her gün fıstık ezmesi yemeye başladım. 2020 değeri 55, 2019 değeri 97. Tabi arada daha fazla yeşillik tüketmeye ve spora da başladım ama durum bu. Üstelik bu seneki test hareketsiz geçen iki aylık covid dönemi sonrası yapıldı. Bence korkmadan yiyin. Günlük 40gr yiyorum ben.

20 yildir pindakaas yiyorum belki daha da fazla, bir zararini gormedim.

Akut olarak yükseltir, kronik anlamda bir etkisi yoktur, kronik anlamda etkisi genel beslenme dinamiğine göre ortaya çıkar.

@angelus, "Akut olarak yükseltir" demişsiniz, sizin başınıza gelmişliği var mı? bu durumu merak ediyorum da.

zira 4 ay önceki kan tahlillerimde trigliseridim biraz sınırın üzerinde çıkmıştı, hal böyleyken de şayet tüketmeye yeni başladığım fıstık ezmesinin trigliseridi yükseltici tesiri varsa sakata gelmeyeyim diye düşündüm.

Yok hayır benim başıma geldiği için değil de yağların temel metabolizması nedeniyle yükselir. Yani besinlerdeki yağlar büyük oranda trigliseridlerden oluşur zaten, sen yağlı bir ürün yediğinde bunlar bağırsakta sindirime uğrayarak gliserole ve yağ asitlerine ayrışıp kana verilir, sonra kanda tekrar bir araya gelerek trigliseridleri baştan oluşturup bir takım taşıyıcılarla gerekli yerlere taşınırlar, sonra kandaki seviyesi tekrar düşer, bu akut halidir geçicidir. Yani sen de yesen ben de yesem kandaki seviyesi yükselir, bunu karbonhidrat aldığında kan şekerinin yükselmesi gibi düşünebilirsin, gerekli yerlere taşındıktan sonra düşer, bu da aynı şekilde çalışır.

Riskli olanı kronik hale gelmesidir, yani kanında sürekli yüksek trigliserid olması, o da genel beslenmenle alakalı zira trigliseridler aynı zamanda fazla kalorinin vücutta depo edilme formudur, sen genel olarak sürekli yüksek kalorili beslenirsen, ki burada ne yediğin önemli değil hiç yağlı ürün tüketmeyip karbonhidratla ve proteinle de beslensen, fazla gelen kalori trigliserid olarak depo edilir, yağ oranın arttığında da kana daha çok serbest yağ asidi geçeceği için trigliserid seviyen kronik olarak yüksek çıkar, riskli olan budur. Dediğim gibi bu da direkt yağlı ürünler yemenle ilgili değil, genel kalori alımınla alakalı bir durum.

Bir de alkol trigliserid seviyesini çok aktif şekilde yükseltiyor ama onun nedeni çok bilinmiyor. Eğer testten birkaç gün önce alkol aldıysan ya da yağlı bir şeyler tükettiysen trigliserid seviyen yine yüksek çıkabilir.

Rossmanda çok fazla seçenek var.
www.homemadearomaterapi.net Bu tip yerlerde de doğal satılıyor.

D&P kullanmazdım önyargılıyım.

bende de nivea ve dove var, onlar da alüminyumlu. eğer bu deodorant ter kokusunu başarıyla önlüyorsa ya içinde alüminyum vardır ve saklıyorlardır, ya da gerçekten başarılı bir arge ürünüdür :D bilemedim.

aluminyumsuz deo degil ama sprey olarak sebamedleri oneririm.
sunlar: www.hepsiburada.com
hatta bakarken gordum deodoranti da varmis aluminyumsuz:
www.hepsiburada.com

karsima ilk cikan site hepsiburadaydi, linkler o nedenler oradan oldu.

@the end of time, sebamed'in spreyini bir kere denemiştim, ter kokusunu baskılama konusunda bayağı yetersiz gelmişti.

Deodorant- alüminyum yok
Anti-perspirant - alüminyum var

Böyle basit bir ayrımı var. Gidin üstünde deodorant yazan nivea lara bakın onlarda da yok.

selam, yaş aldıkça ekimden memnuniyet azalıyor benim gördüğüm kadarıyla. yaşınız gençse ektirin derim.

Dökülme tamamlansın ondan sonra ektir. Yaşla memnuniyetin alakası yok.

Ektirdin ve kalan kısım da dökülürse ikinci kez ektirmek zorunda kalabilirsin.

Az-orta biraz göreceli ama diyelim ki şakakların ciddi miktarda açıldı, ortalarda da zayıflamalar var. Bence o aşamada yaptırılmalı. Doktor zaten zayıf bölgeye de sanki dökülmüş gibi ekim yapıyor.

İleride dökülme geriye doğru devam ederse 2. ekimle veya ona bile gerek kalmadan ilaçla o bölgeler kurtarılabilir. Saç ekiminde öncelik bence ön çizgiyi ve şakak bölgesi. Dikkat edilmesi gereken nokta greftlerin tasarruflu kullanılması. Bazı ekim merkezleri "sınırsız greft" mantığıyla ense bölgesini perişan ediyor ve ikinci ekime yeterli cephane bırakmıyor. Buna dikkat etmek lazım.

Bazı doktorlar dökülme devam ettiği gerekçesiyle ekim yapmayabiliyor. Doktor muayenesi ile ortaya çıkar ancak.

Bu arada ekleme yapayım, diyelim ki baya baya kelsin. Yani hem şakak-ön hem de vertex denilen tepe açık.

Tek seferde tüm kafayı kapatmıyor dkotorlar. Önce diyelim ki ön ve üst bölgeyi, aradan 1-2 sene geçtikten sonra vertex'i kapatıyorlar. Dolayısıyla ön tarafta makul bir açıklık oluştuysa saç ekimi yaptırmak avantajlı, 1-2 sene daha öyle gezmemiş olursun.

Çekilin 15 gün önce saç ektiren biri olarak bu konu benimde aklımı çeliyordu. Bunu sorduğumda bir 5 yıl önce olsaydı Daha fazla gref alabileceği söylendi ve ilk başlarda daha güzel olurdu dedi. Fakat dökülme devam ettiği için çok bişeyin değişmeyeceği söylendi. Eğer sormak istediğini başka birşeyler var ise sorabilirsiniz

Ben de gitmiyorum, standart 5 numara kısa saç seviyorum berber bunun için fark yaratmıyor kendim hallediyorum

ben temmuzda zorla gittim. nikah vardı.
şu an gidemiyorum. uzasın ya ne olacak modundayım.

gitmiyorum, makinenin 9 ve 16mm uçlarıyla evde hallediyorum. berber gibi olmuyor ama evden çalıştığım için sorun da etmiyorum.

yalnız şunu da vurgulamak gerek; tamamen izole olabilmiş biri için berber risktir ama işe gidiyorsan, dışarı çıkıyorsan, yani diğer riskli işleri yapıyorsan sırf berbere gittiğin için ayrıca bir riske girmiyorsun bence. o durumda olsam güvenli bir berber bulur giderdim.

gittim pandemi sürecinde 3-4 kere falan. bi kere de eve geldi.

1 haziran'dan beri 3 kere gittim sorun olmadı

gitmiyorum, makineyle kesiyorum.

ben berbere gittiğimde de 3 numara kestirirdim o yüzden kısa saça alışkınım.

makineyi alıp 3-5 numara arasında ayarlayıp kesiyorum. üstler 5 ise yanları 3 ile alıyorum.

İş arkadaşımla birlikte evdeki makineyle kesiyoruz birbirimizi. Artık ustalaştık neredeyse. Pandemi sonrası da böyle devam ederiz sanki :D

gittiğim berber içeriye sadece tek müşteri alıyor. her müşteriden sonra ara verip koltuk makas vb dezenfekte ediyor. Tek kullanımlık örtü ve havlu kullanıyor. Maske hiç çıkartmıyor. (pandemi öncesinde de içeriye tek müşteri almak ve maske haricinde diğer önlemleri alıyordu zaten) bu yüzden saç kestirme ihtiyacı duydukça gidiyorum. (izmir)

Gitmişliğim var birkaç defa. Haftaya gene gideceğim.

2 kere gittim, bugün de kardeşimle gittim. örtüyü havluyu falan tek kullanımlık veriyorlar. çok sıkıntı değil bence.

Yaştandır.

Alkolden, psikolojik, fiziksel, yaştan veya sağlıksız beslenmeye bağlı olabilir. Libidoyu artırıcı gıdaları yemeyi deneyin. Hiç olmadı bir ilaç kullanın.

Yaşla birlikte yeniden ilişkiye hazır olma süresi uzar, normal. Doğal olarak istek oluşmadan kendini 2. dalgaya zorlama.

20 gun hic tavuk yeme. sonucu yaz.

aşık değilsindir. zaten partnerim yazmışsın. ilişkide maneviyat yok.

ortopedi

@sutlu nescafe ortopedi daha ziyade kemiğin kendisiyle ilgili sorunlara bakmıyor muydu?

cildiye işimi görmez mi acaba?

ortopedi +1
kitle deri altında ya.

Kitle deri altında ise genel cerrahi. Deride ise cildiye.

yav aile hekiminizin de doktor olduğunu neden unutuyorsunuz da anında uzman doktora gitmek isitiyor bizim halkımız? yurt dışında uzman doktoru ancak markette görecek insanlar kafasına göre randevu alıyor bizim ülkede...

soruya cevap: takıl kafana göre, diploması olan her doktor, sorunuzu cevaplar. gerekiyorsa da ileri tetkik için ve tedavinin yönetilmesi için hangi alansa o uzmana yönlendirir.

Valla bence kime gidersen git ultrason için yönlendirme yapar, tahlil ister, sonuca gore yönlendirir. Bana sorsan ben cildiyeye giderdim. Geçmiş olsun.

çok geriliyorsan, kız arkadaşın sana yardımcı olabilir tahlil odasında. bir şey demezler.

kayganlaştırıcı madde kullanamayacağınız gibi tükürük ile de yapamazsınız.

kuru kuru yapacaksınız ve verdiğiniz tahlile sperm harici başka bir madde karışmayacak.

evde birkaç kere deneyin. unutmayın tahlilden önceki 3-4 gün herhangi bir şekilde cinsel ilişki ya da mastürbasyon yapmamış olmanız gerekli.

@ada meltemi, kendimin yapması veya bir başkasının yardımı fark etmiyor maalesef. kuru kuru olunca hiçbir şey hissedemiyorum. tam bir hissizlik hali, sıfır his.

deepthroat blowjob yaptırmadığın sürece bir şey olmaz o kadar, doktor hafif nemli olabilir sıkıntı yok demişti.

frengi kan testiyle de anlaşılır emin değilsen yaptır

@meldaras zaten bu esnada frengi, hiv, hepatit kan tahlilleri de yapıldı, onlar temiz çıktı.

Frengi sifilizdir, gonore (bel soğukluğu) ile karışmasın. Cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyonun varsa idrar testinde enfeksiyonun olup olmadığı çıkar. Yakınmaların doğrultusunda da en yüksek ihtimal olan gonore için ilaç vermiş. Burada gonore mi klamidya mı ayrımı yapılmaz ek olarak klamidya için de ilaç verilebilir ama ek ilaç ek yan etkiler vs. Örnek kültüre gidip de etken orada üreyip de kesin sonuç gelene kadar ilaç vermeyeyim dersen hastalık ilerler, rutinde yapılmaz.

Yakınmaların geçmezse tekrar başvur.

Menapoza girmediyse olur

50 yasinda bile olabilir.

Tabii ki olabilir.

olabilir tabi. sağlıklı doğum yapması da çok yüksek ihtimal. halk arasında adı bile var; tekne kazıntısı.

43den sonrası için tüp bebek bile önerilmiyorken maşaallah denmeli bence

Gecen daha duydum bi arkadas soyledi tanidigi 44 yasinda dogurmus. Oluyor oyle

şu an için mevcut durumum itibariyle detaylı bir google araştırmasına giremiyorum ama mavikadin.com kaynağında da şöyle denmiş mesela: "kadınlarda 43-44 yaşından sonra gebe kalmak mümkün olamaz"

google araştırmasını boşver, 52 yaşında hamile kalan vr başarıyla doğuran var

Ne kadar bilimsel bir kaynak o öyle.

Mümkün efendim, gayet mümkün. Örnekleri var.

Menopoza girmedi ise hamile kalabilir.

bkz: anneannem.

Arkadaşlar insanlar artık 35 yaşında evlenip ilk çocuklarını 40 ikincilerini 45 civarında doğuruyor, gayet de mümkün. Menopoza girmedikçe doğal yollarla mümkün, olmadı tedaviyle mümkün. Her türlü mümkün yani.
Eskidenmiş o 18 yaşında evlenip 30a kadar 7 tane doğurup 30dan sonra doğurmaya auuuv diye bakılan zamanlar.

olabilir ama cok ugrasmasi lazim. antioksidonlar, coq10'ler, vitamin d, akdeniz diyeti vs ile uc ay yumurtalarini duzene koysun, sonra cok iyi bir tup bebek merkezine basvursun. ankara'da anatolia cok iyi ileri yas kadinlar icin.
annannem annemi 47'sinde dogurmus, aslinda 50 diyorlar da, nufusa gore 47. onun annesi de anneannemi 43'unde dogurmus kayitlara gore ki eskiden kayitlara gec yazarlarmis bir de.

44 ne ya şaka mı? Normal tabii ki.

kapı komşumuz o yaşlarda ikiz çocuk sahibi oldu. ancak normal yollarla mı yoksa tüp bebek mi bilmiyorum

Anneannelerden falan örnek vermek güzel de şöyle de bilimsel gerçeklikler var.

20 yaş gebe bir kadının bebeğinde 1441’de 1 oranında DS olma riski bulunurken, bu oran 30 yaş hamilelikte 959’da 1 oranına, 40 yaş gebelik de ise 84’de 1 oranına kadar ulaşıyor.

Hekim görüşü almak, hekim kontrolüne girmek şart.

'Allahım çocuğumun canını almadan benimkini alma' diye dua eden anne çaresizliğine düşmemek için ileri yaş gebelikleri öncesi iki kere düşünmekte fayda var.

ya 44 yaş ne, bir nick var benden içeri +1 eğitimli insanlar 20 yaşında çocuk yapamıyor, evlilik iş derken 30'dan sonraya kalıyor zaten.

@Mirket: soru gebe kalma ihtimali, sağlıklı doğum yapma ihtimali değil. arada muazzam fark var. Gebe kaldıktan sonraki süreç için hekime başvurmak daha doğru olur.

@babilbaligi, öyle olsa, @gölgede aynı ilk cevapta noktayı koymuş. Üstüne söylenecek laf yok ki.

mavikadin.com "kaynak" degil. bildigim kadariyla hacattepe tip'ta kimse mavikadin.com okumuyor.

(bkz: kaynak)

remembryo.com guncel makaleleri derleyip herkesin anlayacagi sekilde anlatiyor, guzel bir blog, orda da yasa bagli istatistikleri gorebilirsiniz. ihtimal %3 gibi bir sey hatirladigim kadariyla.

Benim çevremde epey oldu 40’tan sonra doğum yapan. İhtimal nasıl az anlamadım, ilginç bir şekilde ben çok rastladım. Daha geçen gün 42 yaşında bir tanıdığım normal doğum yoluyla doğum yaptı. Hem de normal yollarla hamile kalmıştı, tüp bebek falan değil.

Takipteyim demeye geldim. Çünkü hiç bir psikolog /psikiyatr bana bi çözüm vermedi so ana kadar. Ayrıca pek çok self-help tarzı siteleri inceledim ama hepsi faso fiso.

maruz kalma diyorlar o olaya. Katlanıp Yapmadan dayanıyorsun.

ben bu eylemleri hastalık yaptırmak istiyor, kendim değil derdim. bu istek bana ait değil diye düşünürdüm.

yok etmek imkansız kısa vadede, ama baskılanabilir.

Ben el kadar çocukken bu sorunu bir gün konunun çözümsüzlüğünü kendime kabul ettirerek aşmıştım. Yani x yapmazsam uyuyamıyorum. x'i tam yapıp yapmadığıma dair bir türlü emin olamadığımdan uykum harap oluyor. Ama olacak iş değil dedim, hepten toptan bıraktım. O anlık gelen huzursuzluk, süreci sürdürmenin verdiği huzursuzluktan küçüktü. sonrasında gelecek huzurun da süreci sürdürmenin verdiği kısa vadeli ve anlamsız huzurdan daha büyük olacağının farkına vardım.

Dr. David Burns'ün Panik Atakta kitabında konu ile alakalı maruz bırakma tekniğini okumuştum. Kompulsif davranışları bastırmaya çalıştığınızda ortaya çıkan anksiyete yükselir yükselir ve bir zaman sonra azalmaya başlar, uzun süre ve tekrar tekrar böyle yaparsanız periyodu ve şiddetini azaltırsınız yazıyordu.

15 sene içmiştim, bırakalı 5 seneden fazla oldu, ilk sigarayı bırakma fikrini kendime aşılarken, 3 şeritli bir yol düşünmüştüm. tiryakiler için sigarayı bırakma düşüncesi bile çok korkutucudur. sigaranın ikinci bir kişilik gibi davrandığını ve beni kötü yönlendiren bir ibne olduğuna karar verip bir yol tasarladım. sol şeritte sigara içen ben. orta şeritte sigarayı bırakabileceğini kabullenmiş ben. sağ şeritte de sigarayı bırakmış ben. sigarayı 2 günde bıraktım ama orta şeritte sanırım 2 sene falan takıldım. 2 sene yanyana yürüdüm sigara içen halimle ama ben hiç içmedim. orta şeritte kontrol bendeydi, sağ şeride geçtiğimde ise sigara içen ben artık bana çok uzaktı. farkındalık varsa azimle, disiplinle olur bence her şey. insan güçlü bir varlık.

Açıkçası ben bu tekrarlamaları yenemedim. Ama daha basit şeylere indirgedim. En azından toplum içinde dikkat çekmeyecek veya rahatsızlık vermeyecek şeylere. Örneğin küpe ve piercing sahibiyim. Çok yoğun dürtü geldiği zaman o sayı kadar onlarla oynarım. Tabi yaptığım şey psikolojik açıdan ne kadar doğru tartışılır dürtüyü besliyorum aslında. Ancak yıllardır bu yöntem OKB tekrarlamalarımın sadece o boyutta kalmasını sağladı.

benzeyen başka bir davranışla ikame etmek kardeşim başka yolu yok. neyle olacağı konusunda kendinle başbaşasın. yaratıcılığını kullan ve gittikçe daha kabul gören bir şeye çevirerek tekrarlamalarını sosyalleştir

söylemem, sallamam böyle şeyleri. ama beni suistimal etme boyutuna geçtiyse söylerim. yani her hesabı bana kitliyorsa, hesap ödeme aşamasında yarım ağızla bile olsa ben ödeyeyim gibi bişeyler demiyorsa söylerim tabi. bu tip durumlar haricinde sallamam.

ya tam versin ya da hiç vermesin. yarım işleri hiç sevmiyorum. benzer durumda 7 lira ney olm lafı mı olur der geri parasını verirdim. anlar heralde.

Valla genelde sonrakini de ya da biraları falan sen ismarlarsin şeklinde olur 7 lirasına gelene kadar.

etmem, onlar da etmez.
zaten arkadaşım olarak etrafımda takılanlar, bu gibi şeylere aynı benim gibi dikkat ettiği için bir problem yaşamıyoruz.
ha zaten çok yakın arkadaşımsa çok param geçmişse bile etkilenmem, aksine hoşuma gider, yakın arkadaşıma para yediririm :D çünkü yine ; o da bana yedirir mantığı var.

arkadaşa göre değişir. Ben arkadaşlarım arasında yapmıyorum. Çünkü kimse birbirine geçirme derdinde değil kimin parası varsa o bonkör davranıyor.

yakın arkadaşımsa yediği paranın mümkünse iki katını almaya çalışırım, o da vermez zaten :D
aramızda para konusu pek geçmez yakın arkadaşlarımla. ama diyelim ki geçti az verdin ya da çok oldu da demem, çakıl taşı verse alır cebime koyarım ve muhabbete devam ederim.

çevremdeki arkadaşlarım da böyleler

hiç vermese hiç sormam

Tabii ki söylemem. Hatta ödedikten sonra parasını da almam. İlla ki bir şeyler yiyip içiyoruz oturdukça bir yerlerde. Bazen ben öderim bazen arkadaşlarım öder. Çok pahalı bir yere gittiysek alman usulü yaptığımız da olur. Hiçbir zaman da arkadan para hesabı yapılmaz.

her zaman ben ısmarlarım, vermeye çalıştığında da asla almam. para üstüymüş falan çok saçma.

bu durum bence tek bir olayla değilde uzun zamanın getirdikleri ile yorumlamak lazım. bir arkadaşım vardı. o kadar elini cebine atmazdı ki 1 liralık olay bile beni rahatsız ederdi. ama bir arkadaşım vardı. bir ben öderim bir o. böyle bir arkadaşta niyetini bildiğim için o 7 tl'nin de lafını etmezdim.

hononu +1

Eger o zamana kadar para olayini dengeli bir sekilde goturmussek lafini etmem. 10 senelik cok yakin arkadasim var, bir defa hatirlamam sen sunu verdin ben bunu verdim diye para olayi gectigini aramizda. Ama hep de karsilikli dikkat etmisizdir bir tarafa cok yuklenmemek adina.

Daha neler. Aklimdan bile gecirmem.

Odediysem para almam. Ayni sekilde onlar da.

Normalde yakın arkadaşımla yemeğe çıktığımızda bir o bir ben ödüyorum. 30 senelik arkadaşım. İşsiz kaldığı zamanlar oldu ki o zamanlarda zaten ödetmedim. İstanbul'un farklı yakalarında yaşıyoruz. Özellikle "benim yakamda benim sözüm geçer" muhabbeti yaptım ki alınmasın diye. Ama ikimiz de 20 küsur senedir çalışan insanlarız. Öğrenci olduğumuz zamanlarda, ya da yeni mezunken suiistimal durumu olmasın diye arada para alışverişi yapardık. O zaman da 7 lira filan konuşmaya değmez. Eksik söylemek ayıp.

Olay iki kadın arkadaş arasında geçmektedir ama bu durumda zaten cinsiyetin önemi yoktur.

hononu +1 ayrıca elini cebine atmak için seni bekleyen tanıdığın varsa kaçıcan.

Adamına göre. Karşı taraf cimri hesapçının tekiyse veya hep almaya meyilliyse 1 lira bile gözüme batar.

hesap yapılmaz, para da alınmaz, sonraki yemeği de o öder.

Etmem

Etmem

Sorun etmem ama suistimal edenler var, zamanla uzaklaşıyorum, lafını etmem hiçbir şekilde.

Cımbızla alınca niye güçlensin ki? Çizgi romanlardaki kötü karakterler gibi, kendini geliştirip, intikam için geri dönecek hali yok ya:) En fazla, yine çıkıp uzar, siz de yeniden alırsınız.

illa almak zorunda degilsin, kesip kisaltsan da is gorur.

@hot potato, makasla kesmek, kılı her türlü kuvvetlendirip daha da uzun çıkmasını sağlıyor diye biliyorum. yani en azından başka denemelerimde başıma gelmişliği var :)

Yapmadım ama kabul edenden de kork derim. Hastalık, hırsızlık, fotodaki halinden eser olmaması gibi ıvır zıvırla uğraşabilirsin.

Sisman cikabilir, o riske girme derim. Sokakta yine kacma sansin oluyor(bazen yine de yakaliyorlar)

gereksiz bence. disarida bulusun, eve gecmek isterseniz gecersiniz zaten...

Yapmadım ama tipin yerindeyse cam de açarsan olmayacak şey değil gibime geliyor.

Bence gayet mantıklı. Muhabbet etmeye bile gerek yok o uygulamada. Direkt eve gelsin. Para isteyebilir ama dikkat et

Sisman cikma riski disindakiler (hastalik, hirsizlik) cok dusuk riskler, paranoyaklik olur.

olumlu cevap alma yuzdeni biz bilemeyiz pnp. Muhabbetten kestirirsin sen kendin o ihtimali.

Ya şu “şişman çıkma riski”ne takıldım.
Madem bu kadar kritik bir konu, görüşmeye karar verecek kadar muhabbeti ilerlettiğiniz bir insana bunu bir şekilde soramıyor musunuz? Sonuçta platformun kullanım amacı taraflarca malum. “Bir kadında/adamda hoşuna giden fiziksel özellikler nelerdir” diye sormak ve kendininkileri söylemek ayıp mı? Hadi direkt böyle sorulmuyor diyelim, Ne bileyim mesela hobilerden bahsederken “ben bir süredir spora sardım, kiloma dikkat etmeye çalışıyorum, biraz takıntılıyım bu konuda” diyip tepkisini ölçmek de mi olmuyor?

Normal bu. Tinder whatsapp sexting davet ve sevisme seklinde yuruyor. Disarida bulusup kahve sonrasi eve gecip sevisme de olabiliyor. Onemli olan sureci nasil yonettigin ve hatunu korkutup korkutmaman. (Tecrubeli bi abiyim.)

Eğer Tinder da match olup buluşma teklifine kadar gelebiliyorsan öncelikle tebrik etmek gerekir sizi malum ülkede Match olmak bir hayli zor (Kendimden değil genelleme olarak her Türk erkeğin match olması zor herkesin hemen hemen yaptığı ortak yorum) Tabi bahsedilen sadece yüz profili varsa şişman çıkma riskide var.

fiyat skalası 200 ile 600 arasında değişiyormuş, psikolog arkadaşım söyledi geçen.

muhtemelen 200 ün altına bulamayacaksın.

ikinci ve en büyük sorun da, bu psikologların yaklaşık olarak yüzde 90ının çözüm odaklı değil de para sömürme amaçlı oyalayıcı olması.

bunu da psikolog arkadaşım söyledi.

mor bembembom var, ona mesaj atabilirsin(nicki tam olarak böyle mi yazılıyordu bilmiyorum, iyi bir arkadaşımızdır, aynı zamanda psikolog, kendisi ankarada ama belki çevresi vardır.)

yukarıdakileri söyleyen mor bbb değil bu arada. başka arkadaşım o da izmirde.

Bütçemi zorlayarak bir kaç seansa gittim.1 saat sonunda ''süremizin de sonuna geldik'' demesi bana hiç samimi gelmiyordu, bıraktım.

büyük şehirde 200-600 aralığı dendiği gibi ben de psikoloğum ve sana hak veriyorum ancak psikologlarında kira geliri vs yükümlülükleri var, bu duruma devlet katkısı olmalı ancak yok. mesela ankarada yeni mahalle belediyesinin ücretsiz hizmeti var, büyük ihtimal istanbuldaki belediyelerde de bu hizmetler var. sosyal işler altında yapılıyor.

bulabileceğiniz en makul seçenek üniversitelerin klinik psikoloji yüksek lisans ve doktora programlarında eğitim alan ve süpervizyon için danışan görmesi gereken kişilere ulaşmak. böyle bir durumda oldukça makul ücretlerde psikolojik danışmanlık ve psikoterapi hizmeti alabilirsiniz.

ayrıca eğer psikolog olarak kastettiğimiz gerekli eğitimleri almış klinik psikologlar ve psikoterapistler ise hiçbiri sizi para sömürmek amacıyla kullanamaz. kullanmaz demiyorum ama kullanamaz. böyle bir durumda bu kişileri lütfen gerekli yerlere şikayet edin.

Emin ol herkesin ortak sorunu cogu kisi gerçekten ihtiyacı oldugu halle destek alamiyor maddi boyutu fazla cunku

hangi ilçedesin? kadıköy belediyesi'nin ücretsiz gidebildiğin psikoloğu var.

Özel hastanelerin fiyatları daha uygun.tamamen ücretsiz olsun dersen universite hastaneleride iyidir.

@kronik beşiktaş'tayım.

@brnbrs özel hastanelerin tümünde psikoloji bölümü sgk kapsamında değil sanırım, yanılıyor muyum

Pahalı olmasının nedenleri:

-Ofis kiraları ve varsa sekreter vs. maaşı
-Terapi, test eğitimlerinin pahalılığı ve süresi (Bir rorschach testinin eğitimi 2 sene sürüyor klasik yönteme göre)
-Yüksek lisans (ya da doktora) gerekliliğinden uzun eğitim süreci

Mesela şöyle bir yorum gelmiş: "yaklaşık olarak yüzde 90ının çözüm odaklı değil de para sömürme amaçlı oyalayıcı olması" ileri teknik gerektirmeyen bir psikolojik danışma süreci en az 10-12 oturum sürer. Kısa süreli çözüm odaklı terapi de yine ortalama bu kadar sürecektir. Psikanaliz ise en az 2 sene sürer.
Her şey literatürde nasıl yapılması gerektiği şekilde anlatılıyor.

Soruya cevap olarak; eğer gerçekten psikoterapi hizmeti almak istiyorsanız ortalama 300 tl ödersiniz seans başına. Belediye, hastane vs. sadece zaman kaybıdır. Oradakilerin çoğunluğunun terapi eğitimi yok. Yüksek lisans-doktora öğrencileri de oturum sayısını tamamlayıp dersi geçmek için yapar bu işi.

izmite gidip gel, daha ucuza gelir.
izmitte sağlık hizmetleri istanbula göre daha uygun.
kartal metro durağından izmite karşılıklı otobüs kalkıyor.

İzmit’te bugün gittim 150tl

besiktas.bel.tr

küçük özel bir hastanede seansı 80 lira civarındaydı en son. (istanbul bölge hastanesi)

Antalya'da 3 sene önce seansı 200tl den yaklaşık 15 seans gittim. Bilişsel davranışsal terapi aldım. Ancak hiç bir faydasını görmedim/hissetmedim.

Üniversite öğrencisi iseniz üniversitenizin ücretsiz psikoloğu vardır, ona gidebilirsiniz.

ikinci resimde saç göremedim.

saç ektirmiş gibi gözüküyor.

Saç similasyonu bence, ekim bu kadar sık olamaz. Parlıyor ayrıca.

gerçekte kel kendisi, youtube videolarında falan belli oluyor doğal hali, dizide çok kel durmasın diye böyle bir şey yapmışlar galiba. kötü görünüyormuş.

youtu.be

yanlar orjinal, üste ektirmiş ama uzatmıyor.

Kafasına ayakkabı boyası sürülmüş gibi gözüküyor ekim olmasına pek imkan yok, ekim dediğin şey arkadan 10 tane saç alıp önlere eklemek zaten, o kadar sık ekim olmaz.

@cadmused, linkteki videoda saçıyla ilgili de soru gelmiş, orada "kelim, saçım uzayınca kelliğim daha çok belli oluyor" falan demiş.