Ekşi Duyuru

diyabetli hastalarda bunun olduğunu duymuştum (normal demiyorum)

Şeker gibi geliyor (doktor değilim)

Ama akşam yemeği olarak da 1 kepçe az tuzlu mercimek çorbası kıvırcık salatası ve 1 su bardağı yoğurt yedim yav. Ne şekeri?

aynı sorun bende de var. sırf bu yüzden kullanmıyorum düzgün. reserved

Uygulamaları silin bu siteden yükleyin.
www.vividapk.com

a101 kapıda.
bimin yok.

A101 hem kapıda uygulaması hem de a101 online alışveriş uygulaması var. Kapıda daha çabuk teslimat ve ürün seçeneği daha az diye biliyorum.

@hrvl a101 şubedeki her ürünü getirmez mi?

A101 kapıda uygulaması var.

Evimin hemen yanında A101 var. Küçük bir şube. Kapıda uygulaması ile o şubede olmayan şeyleri istediğimde bile geldi. Büyük şubelerden getiriyorlar sanırım.

@avatar iki uygulamayı da kullanmadım. Ama sanırım kapıda uygulaması konumuna göre civar marketlerinde stokta olan ürünler gösteriyor, migros sanal market misali. Uygulamayı indirip, adresinizi girip satın alabileceğiniz ürünleri görebilirsiniz.

İlk defa duydum ama o da vanced gibi bir youtube modu olabilir

Vanced legacy eski telefonlar için olan sürümdü onu dene istersen

renk o. pink yüklersen pespembe oluyor mesela.

Ben kullanıyorum. Reklamsız arka planda calisan youtube apk.

ben her gun bi tane magnezinc aliyodum. 25 tl fiyati eczanede satiliyor.

icerdigi bileşiğin biyoyararlanimi dusuk diyolar ama o zaman neden daha fazla magnezyum icermiyor merak ediyorum.

yeteri kadar düzgün beslenildiğinde emilim problemi de yoksa takviyeye niye gerek olsun ben de orasını pek anlayamıyorum. 28 gram kabak çekirdeğinde(çiğ) yaklaşık 156mg magnezyum var. önerilen günlük doz yetişkinler için 400mg civarında.

bunun yanında yeşil yapraklı bitkilerin çoğunda var.

endüstrinin oluşturduğu şöyle bir algı var, yetersiz besleniyorsunuz ve takviye almalısınız. böyle bir şey yok. türk mutfağı yeteri kadar zengin ve besin değeri yüksek.

magnezyum için bir kaynak: ods.od.nih.gov

ha illa alalım istiyorsanız orzax'ın magnimore'u var ama çok pahalı. gerekli mi? tartışılır.

38 yaşındayım ve yukarıya bıraktığım yazıda bahsedilen her şeyi yaşadım. Annem ve babam ilk bebekliklerinden itibaren çok yetersiz beslenmiş -hatta annem ağır kansızlıkla ölümden yırtmış- insanlar olarak bizim beslenmemizde de bazı şeylerin eksik kaldığını yaşadıklarımdan anlıyorum. En azından deneyeceğim, nasılsa 1 kutu da tükenecek çünkü, bırakması kolay.

Magnezinc'in formu magnezyum oksit denen en az yararlanımlı olan. Yeni korona tedavisinden çıktım ve hareketsizlikten bacaklarıma bıçaklar saplanıyor, magnezinc bile iyi geldiyse hayli sıkıntım var demektir diye düşündüm.

Teşekkürler...

şunu kullanıyorum memnunum

venatura.com.tr

@kobretti

Magnimore şu an internet sitesinde yok, sanırım bahsettiğin ürünün en yakını extramag.

Tam olarak istediğiniz cevap olmayacak belki... Ben Kızılay-Erzincan (Bir de AfyonKarahisar var o değil) maden suyu ile magnezyumu alıyorum. Litresinde 317mg var, çok yüksek. Magnezyumun hangi türü bilmiyorum. Benim kabızlık sorunum oluyordu, mg dışkılamayı kolaylaştırdığını öğrendiğimden beri bu şekilde mg alıyorum ve memnunnum. Diğer maden sularında mg oranı düşük ve onlardan içince etkisi olmuyor ve yine kabızlık çekiyorum...

@1bir1bir1

hepsiburada veya besin desteği satan başka sitelerde vardı sanırım. satıcının yorumlarına bakarak alternatif bulabilirsin gibi.

Favir ise annene yanlış söylemişler. Prospektüse bakın. Orada kullanım şekli yazıyor. Sadece ilk gün 8'er adet.

+1 himmet dayi
fevir ilk gün sabah+akşam 8 geriye kalan günler sabah 3 akşam 3.

O yanlış söyleyen kişi de dönüp sorduk üstelik, "gerçekten 2 gün mü" dedik, evet dedi. Uyanık olun saçma sapan insanlar da var tıp dünyasında.

Yahu filyasyon ekiplerinde öğretmen, dis hekimi, hastabakicilar var. Yanlış bilgi vermiş

Kas gevşetici hiç duymadım. Her türlü ağrı için parol diyorlar, net olmayan bir hastalık olduğu için covid ilaçlarıyla etkileşiminden korkuyorlar gibi geldi başka ilaçlar için.

Bengay krem filan işe yaramaz mı acaba ?

@infernal

O da bizde yok... sağ olasın.

İnstagramda birinin hikayesinde gördüm şimdi. Kekik yağı ve viks kullanıyorlarmış covid ağrılarına. Kekik çayı içen de çok duyuyorum. Onlara dokunmaz size dokunur vebali bana kalmasın siz danışıp kullanın.

@cilekli pasta

Teşekkür ederim, kekik çayı başta bana da iyi gelmişti sonra etkilemedi. Sağ olasın.

kovid o kadar karmaşık bir hastalıki doktorun kullan demediği hiçbir ilaç yada onun bunun otu kökü kullanmayın bence.
neyin nasıl yan etki yapacağı muamma.
bence çekin ağrınızı yatın dinlenin, maceraya gerek yok.

Olması gereken; evin kapısına gelip karantina kurallarını anlatmak, durumunu sormak, doktor uygun gördüyse ilaç vermek, yine doktor uygun gördüyse evde kritik durumda başka biri varsa test yapmak geçmiş olsun deyip gitmek. Bu arada bi SMS geliyor onun içindeki kodu istiyorlar.

Bana olan; Alo gardaş senin ev nerde ? Haa tamam sokağın başıındayım ben aynen aynen yoldayım. Sana bi kod gönderiyom onu bi söylesene bana. Tamam gardaşım eyvallah hadi geçmiş olsun. (Gelen olmadı)

(ben bunları böyle yazınca sağlıkçıları kötüleyen bir “vadan hayini” olduğumu söyleyen oldu)

@infernal

Dostum sahte ekip olduğu da ekşi sözlük gibi yerlerde kayıtlara geçmiş. Demek ki sana sahte ekip denk gelmiş. Enteresan. Çok geçmişler olsun.

İlaç verip giderler muhtemelen

Kardeşim pozitif çıktıktan sonra aradılar, akşam 22de kapı önüne gelip ilaç getirdiler, durumu sorup ilgilendiler, iletişim numarası bıraktılar
annemin belirtileri olduğu için yukarı çıkış ona da test yaptılar kapıda

Geçmiş olsun size de

Dün geldiler, çok yoğun oldukları için evdekilere test yapamayacaklarnı söylediler. İsterlerse onlara da ilaç verelim dediler. Bana da ilaç bırakıp gittiler

kavaklıdere yakut, tam bir fiyat performans şarabıdır.

Sadece Carrefourlarda satılan Sava da tam bir f/p ürünü.

uygundan kasit ne kadar bilmiyorum ama casillero del diablo cabernet sauvignon guzeldir. frontera cabernet sauvignon da severim ben. frontera okuzgozu de guzeldi.

Ancyra kalecik karası seviyorum ben

halk zaten deprem için hiçbir şey yapmayan bir partiyi ülkeye başkan seçti. yani dedi ki benim depremle falan işim olmaz.

deprem paralarını biz müteahhitlere verdik onla otoyol yapıldı. nasıl zengin oldu adamlar senin verdiğin otoyol parası ile bi bilsen dediler. halk yine aynı adamları iktidar seçti.

halk zaten seçimini yapmış durumda. benim için deprem, eğitim önemli değil demiş. bunlar sadece sonuç.

halkın üzerine düşen kendisini yöneten insanı seçebilmektir. onuda yapamazsan sonuçlarına katlanırsın.

1 Göz göre göre ölüme gidiyoruz
2 O Halk üstüne düşeni 10 seneler önce yapçaktı kusura bakmasın.

halk en fazla oy vereceği kişileri değiştirebilir. kişisel olarak da sağlam zeminli yeni binaya taşınabilir. başka da hiçbir şey yapamazlar.

Halk kendini kurtarmalı. Devletten bir şey beklemek için çok geç. Boşuna hayıflanmaya gerek yok, halkı bu konuda kurtaracak bir irade yok ve olmayacak da.

Örnek veriyorum, maltepe'de oturuyorsun ama binan hasarlı, yeni binalar da pahalı mı? Tuzla'ya, gebzeye gideceksin. Yapacak başka bir şey yok.

halkın üzerine düşen görev denetleme mekanizmasını doğru yapacak kişileri seçmek. yoksa yaptığı seçimlerin sonucuna katlanır. halk denen topluluktan bahsediyorsak ancak toplumsal görevlerinden sorumlu tutabiliriz onları. yoksa parası olan iyi eve taşınıyor zaten.

bu halk demokrasiden vazgecip diktatörlük bozuntusu bir sistemi seçti. yani pek ümit yok.
yine de ne yapılmalı dersen, o gılışdar gitmeden akp gitmez diyim.

bireysel olarak, icinde yasadiginiz yapiyi tetkik ettirip, durumunu ogrenip, buna gore kacis plani hazirlamak gerek. yapinin durumu cok kritikse, kendi yukuyle (deprem, ruzgar, sel olmadan) ayakta zor duruyorsa, cok acil bir cozum gerek. baska turluyse, duruma gore.

malum-u aliniz, turkiye'de yapi stogu kotu durumda. bilhassa koyden kente gocun patladigi, 99'a kadar olan surecte dikilen pek cok apartmanin plansiz projesiz, kontrolsuz, hesapsiz, kitapsiz, korkunc uygulama yanlislari ve malzeme kusurlari ile uretilmis. oyle ki, 99 depremlerindeki yikimlar kuresel olcekte muhendislik icin bir laboratuar islevi gormustu. "ha, geri zekali gibi etriye demirini bir metrede koyarsak boyle oluyormus demek ki", "duz demir ve metre karede 500 kg tasiyan rezil bir betonla bile bu kadar ayakta kalabiliyomus" gibi cikarimlar elde edildiydi.

99 depreminden sonra algi birazcik degisti. yonetmelikler goreceli olarak uygulanmaya baslandi. ama kok neden ortadan kalkmadi. turkiye'deki curume oldugu gibi duruyor. araziden, imardan, insaattan kazanan para baldan tatli. denetim, yasa, kolluk hepsi (insaat filminin son sahnesi gibi) cenazeler topraktan cikmaya baslayinca suclu suclu birbirine bakiniyor. bu yuzden, yeni bir yapinin depremi sag salim atlatacagina, yapiyi yerinde gorup muayene etmeden, deneye tabii tutmadan, kimse kefil olamaz.

elbette yukarida konustugumuzun oncelikli odagi ikamet edilecek apartman dairesi icindi. iyi ya, depreme misafirlikte mi, yolda mi, is yerinde mi, okulda mi, tunelde mi, sinemada mi, yemekte mi denk gelecegiz? evimizin saglamligindan emin olsak dahi, yolda kopru uzerimize yikilmayacak mi? misafir oldugumuz evde uzerimize duvar devrilmeyecek mi? is yerimiz sapasaglam kalacak mi? bu sorularin yanitini siz veremezsiniz. bunlarin yaniti icin "devlet" diye bir kurum var. bu kurum, bizi korumuyorsa, depremden korunmak icin verdigimiz haracin uzerine cokup alakasiz yerlerde bunlari har vurup harman savuruyorsa, bizi felaketle basbasa birakip ustune "keske hasarli evlerde oturmasalarmis" diyorsa, tek yapabilecegimiz yapici, pozitif bir dille anlatmak, kamuoyu olusturmak, sabirla didinmek vs.

baska yollar cok denendi. ben omrumun bir donemini yapi deprem laboratuarinda gecirdim. politika kanallarini gordum, gozledim. halkin yasadigi bir kenar mahalleyi sokak sokak, apartman apartman gezip muayene ettim, kosullarini, yasantilarini, soylemlerini tecrube ettim.

benim nacizane gorebildigim, secebildigim budur. yurunmesi gereken buyuk bir mesafe var. cok daha kotu, rezil durumlardan cikmis, kurtulmus halklar var. motivasyon onemli. dirayet, sabir onemli. vakit onemli.

bir gece hiç uyumuyorum, akşam olunca otomatik olarak erkenden uykum geliyor.

Düzeltemiyorum. Taa ki erken kalkacağım sabaha kadar. İlk sabah bazen ilk iki sabah uykumu tam alamadan kalkıyorum. Sonraki akşam kendiliğimden erken yatmaya başlıyorum.

aynı saatte uyuyup aynı saatte uyanmaya calısıyorum. hiç sekmez bir süre sonra rayına oturur. en az 1 hafta böyle ugrasın düzene girer. tabi kafa uyumaya odaklı olacak.

ileriye atarak değil de geri giderek düzene oturtuyorum. örneğin sabah 7'de uyuyorsam, gece 4, sonra gece 3, gece 2.

İradeyi bilemem ama farzedelim ki çok geç saate kadar oturdum ve normal düzenime dönmek istiyorum; bu durumda uykum olmasına rağmen sabah 8-9 gibi erken bir saatte kalkıyorum. Akşam olduğunda da saat 9-10 gibi uykum gelmeye başlıyor, 11'e doğru yatarak dengelemiş oluyorum.

Psikolog için bu kadar süre kafi mi bilmiyorum ama kendini rahat hissediyor muydun psikoloğla?
Bunun yanında o çözüm olmadıysa elbette bir psikaytr ile görüşmek faydalı olabilir.

Profesyoneli değilim bu konunun ama hem psikiyatr hem de bir dahiliyeci ya da endokrologa görünmekte fayda var bence.
Acil şifalar dilerim

psikolog bir arkadaşım, sürecin sağlıklı ilerlemesi için psikiyatr ve psikolog'a aynı anda gidilmesi gerektiğini, yurtdışında böyle olduğunu söylemişti bana.

@kisa

Süre yetersiz ama gittikçe "başarı" ölçütü haline geliyordum onun. Bir arabaya istediğin kadar bakım yap benzin yağ koy her bişeyi tamam olsun, aküsü boşsa o araba çalışmaz. O da hemen 1.5 saatte benim aküm dolsun da normal insanlar gibi hayata bağlı hale geleyim istiyordu. Bunu söyleyemedim de. Bitirdim.

Endokrin iyi fikir ama hastaneye gitmek istemiyorum... sağ ol.

@killerbee

Evet arkadaşın haklı, ama ilaç kullanmak istemiyorum, hoş bu aralar artık aklıma yattıysa da annem çok şiddetli tepki gösteriyor. Ben kavgadan yılmışım zaten bi de bunun kavgasını edemicem. Ama gerekirse edebilirim galiba. Bilemedim.

İlaca başlarsam bu 14. ilaçlı depresyon tedavim olacak.

@11111, demek istediğini anladım.
14. Kez ilaçlı depresyon tedavisi diyorsun. Yanlış ya da yanlış anlaşılabilecek bir cümle kurmak istemem. Daha önceki tedavilerinde hiç endokrine gittin mi? Gerçi sanıyorum ki psikiyatr bununla ilgili kontrolleri yapmıştır.

Sonuçta kendi kendine geçecek gibi değil anladığım kadarıyla. Bir şekilde doktor desteği şart. Benim aklıma bunlardan başka bir şey gelmiyor. Geçmiş olsun.

@kiyiya vuran dildolar

Biliyorum, ben de genç değilim zaten 39 yaşımdayım. Uzun yıllar geçirdim, yanlış tedavi uygulayan da oldu (günde 7 ilaç vermek gibi)(oha yani o nasıl şey), en son doktorumun tedavisi 3.5 yıl sürdü, iyiydim ve kontrollü bıraktım ama doktorumun istediği "haftada en az 5 gün 45'er dk yürüyüş"ü yapmadığım için olsa gerek bugün bu haldeyim. Zaten en zorlayıcı sorunum da bu. İstememek. Hayattaki en temel davranışları yapmamak, istememek... yapmamak işte. Ergen gibi. Sebepsiz değil elbette ama elimde olmayan bu tepki beni daha da çökertiyor.

@kisa

Endokrin sorunum ilk ergenliğimden beri hep oldu. Kimse de şifa bulamadı. Daha da tahlil mahlil ilaç milaç istemiyorum. İlla ilaç içeceksem tercihim prozac. En azından iyi hissettiriyor

Psikologunuzla anlasamamaniz normal. O yuzden oncelikle farkli psikologlar deneyebilirsiniz.

6-7 seans -eger psikologla anlastiysaniz- birakmak icin cok erken ki anlasamamissiniz, irrite etmis sizi davranislari.
Ayrica kafaniza gore prozac kullanmayin, psikiyatra gitmeniz gerektigini dusunuyorsaniz gidin ama

@kuehles blondes

Prozac doktorumun "sana en iyi bu yaradı" dediği ve gerçekten de en çok fayda gördüğüm ilaç. En son 3.5 yıl kullandım ve kontrollü bırakmış da olsam doktorumun dediği yürüyüşleri yapmadığım için (şu an yapacak halim de olmadığı için) bu haldeyim bence. Bitkisel hayatta gibiyim, harekete geçemiyorum. Doktoruma gidecek maddiyat da maalesef uygun değil. Bu bilgiye dayanarak başlayabilirim diye düşündüm ama ilaç kullanmayı seven biri olmamak kurtarıyor beni. İlla içeceksem elbette sorarım.

Emdr yaptır

@sta

Gidemem. Param yok. Yoksa doktorum beni 14-15 yıldır takip ediyor ve emdr yapıyor. Ama gidemem yani.

sta ve kuehles, sağ olun.

Devlet hastanesinde de emdr yapan doktorlar var

Sence gidilir mi bu dönemde?

Bi de hangi devlet hastanesinde hangi doktor emdr yapıyor nasıl bileceğim? 10 dk hasta dinlemek bile çok zor elde edilmişken nerde kaldı devlet hastanesinde emdr yapılsın...

Hem kötüyüm hangisine gideyim diyorsun sonra şuna git diyince param yok diyorsun, devlette ücretsiz var diyorum sence gidilir mi bu zamanda diyorsun. O zaman neden en başta psikiyatriste mi gideyim diyorsun? Kar zarar oranı yapıp gidilir bence. Akıl sağlığı yeri geliyor fiziksel sağlıktan daha önemli olabiliyor.

Devlet hastanesine gidilir mi dememin tek sebebi virüs meselesi. Yoksa emdr yapmış yapmamış diye bakmam, prozac yazar mısınız demek için bile giderim onda sorun yok. Ama sorun virüs olması. Emdr için hastaneye gitmem. İlacı satın alabiliyorsam yazdırmaya da gitmem. Sorun yok bence.

Bir de param yok'un anlamı param yok'tur. Yalan söylediğim fikrine nasıl vardığını anlayamadım. Param yok yani. Bu. Suç mu?

Ben suç mu dedim? O yüzden devlete git dedim. Virüs meselesi de dediğim gibi kar zarar oranını hesaplarsın ona göre karar verirsin. Çözüm bulmaya çalışan insanları da böyle terslemezsin.

Orada yazmışım "sence gidilir mi bu dönemde" demişim, neyi kastettiğim gayet açık, demek ki kar zarar hesabı yapmışım. Tersleyen sensin, tersledin diye ağlayan yine sensin. Goygoy yapma şurada.

Sen yazmışsın ben de cevap olarak “ Kar zarar oranı yapıp gidilir bence. Akıl sağlığı yeri geliyor fiziksel sağlıktan daha önemli olabiliyor.” demişim. Bence çok kötü durumdaysan gidilir ki belli ki kötü durumdasın
Goygoy yapmıyorum yardımcı olmaya çalışıyorum hala saçmasapan konuşuyorsun.

O dediğini bir sen düşünebiliyorsun sanırım, benim düşünme yetilerim iptal olmuş gibi mi geldi sana?

Evet

Yine de bir kan tahlili yaptırsanız iyi olur. D vitamini ya da magnezyum eksikliğiniz varsa bunlar da sizi çok depresif yapar. Türkiye'de D vitamini eksikliği çok ama çok yaygın.

D vitamini eksikliğinde, magnezyum ve C vitamini gibi bazı başka kritik vitamin ve minerallerin emilimi zayıflıyor. (tüm bunları internetlerde saygın kaynaklardan teyit edebilirsiniz.)

Tiroid değerleri de insanın modunu çok belirleyici.

Kesin tahlil yaptıramam diyorsanız, D vitamini ve magnezyumu abartmadan hemen kullanmaya başlayabilirsiniz. D vitaminini sabah almak daha çok işe yarıyor, magnezyumu da akşam yemeğinde almanız iyi olur.

Ve anlaşabileceğiniz, sizi dinleyen ve sizinle birlikte yürüyebilecek başka bir psikolog bulmanız çok iyi olur. Eğer tavsiye isterseniz özelden yazabilirsiniz.

Psikiyatrist icin de hastaneye gideceksin sonucta. Hastane dediler diye niye bu kadar sinir yaptin ki?

@fever

Çok teşekkür ederim, bu dediklerini yapayım. Psikoloğu bırakma sebebim biraz da maddiyat. Büyük kardeşimin acil bir sağlık problemini düzeltebilmek için kredi çekmek zorunda kaldım. Çekerken biraz daha fazla miktarda çektim çünkü başka acil öncelikler ihtiyaçlar tamiratlar var. Bunların ödenmesi de 36 ay boyunca bütçeyi çok sıkıştıracak. Dişçi masrafım zaten var oradan kısamadığım için buradan kısmak zorundayım. Ki zaten hastanelere girmeye çekiniyorum. Dediğin gibi destekleyeyim kendimi. Anca öyle olacak.

S Pen farklı bir teknolojiyle çalışır. Styluslar gibi jenerik değildir aldım her telefonda kullandım gibi bir yapı yok yani. Wacoom kalemleri gibi düşün. Çalışmaz yani.

Yani stylus başka s pen başka mı? Ben s pen'deki s'nin stylus olduğunu sanıyordum.

Peki her akıllı telefonda kullanılabilen akıllı telefon kalemi diye bir şey var mı? Varsa nasıl öğrenicem bunları?

Stylus parmak görevi gören bir araç. S Pen farklı bir teknoloji. +1 Samsung'un kendi ürünleri için ürettiği bir kalem. S Pen herhangi bir telefonda çalışmaz. Stylus alırsanız çalışabilir. Ama Stylus kullanınca çizgi kalınlığı değiştirme, hassasiyet gibi şeyler olmaz.

Adakale Sokak ta "Telefon Hastanesi" vardı. İyiydi. Şimdi nasıldır bilemem.

Küçük kesin bilgi, sayı doğrusu aklınıza gelsin ilkokul 1 matematiği

Ama sıfır'a mesafesi daha çok?? Ya işte kafam karışıyor gerçekten ben matematiği bu yüzden yapamıyorum ya. :/

Negatif sayılarda 0'a yakın olan büyüktür.

Sayı doğrusunda -2, -1, 0 sırasında bulunur bu üç sayı.

-1 0'a -2'den daha yakın.

-1 -2'den daha büyük.

-2 -1'den küçük.

sifiri baz almayin.

-100 ile +100 arasi bir sayi dogrusu oldugunu dusunun, tum sayilar sirayla dizilmis soyle:
-100 -99 -98 -97 -96...-2 -1 0 1 2...97 98 99 100 diye giden.

Sagdaki sayilar soldakilerden buyuktur.
Saga giderken sayilar buyur, sola giderken kuculur.

@dissendium

+sonsuza ilerlemeyi her zaman büyümek, -sonsuza ilerlemeyi de her zaman küçülmek olarak düşünüyor. O zaman mutlak değer kavramı neden var? Daha doğrusu, eğer sıfır "namevcut/yok" anlamına geliyorsa (-) değerler neden var?

@1bir1bir1

mutlak değer bir fonksiyon, (-sonsuz, sonsuz) aralığını (0, sonsuz) aralığına dönüştürüyor. (git: upload.wikimedia.org )

Bilgi olsun belki birine daha ışık olur diye yazıyorum:

Bir emekli ilkokul öğretmeninin yorumu şu oldu:

"Gözden ırak gönülden ırak misali ne kadar eksi sonsuza giderse o kadar küçülür".

Bu ifade aklıma yattı, mantığı bu ifade kavrattı bana. Belki ihtiyacı olan olursa diye not ettim. Herkese teşekkürler.

seviyorsan git konuş bence :-)

@ankara06 :)))

Ne bileyim böyle bir teklifle gitmek de mesleklerine saygısızlık olacakmış gibi geliyor... ama ben o kurabiyeyi başka hiçbir yerde bulamadım dostum öyle böyle değil ya...

Eski anayasa mahkemesi nin oradaki kapandı, başka şubesi var mı açık bilmiyorum, ustasına falan ulaşırdın belki, cok kaliteliydi ürünleri gerçekten her ne kadar bir kez tatmak nasip olsa da.

Büyük ihtimalle shortbread denilen tereyağlı kurabiye olabilir.

www.youtube.com

sadece 3 malzeme ile yapılan çok lezzetli bir kurabiye.

Atafix bilişim 100. yıl.

Ertesi gun hapi yerine dogum kontrol hapi gelmeliydi sanki once akla ya :/ kesinlikle care ertesi gun hapi degil. Baska bir doktora gorunmek lazim

Ertesi gun hapi acil durumlarda kullanilan agir bir ilactir, cok kullanilirsa sistemi kalici olarak bozabilir.

Her insanın borcu olabilir ancak burada mesele borç değil. Adam ve kadının çiğliği. Böyle insanların yakınında bile durmazdım.

O 200.000 neyin bedeliymis. Mahkeme karari olmadan 200.000 hibe edilmisse oyle saf bir adamla evlenilmez zaten.

6.5k kazanan adam 200.000 tazminata mahkum edildiyse ciddi sorun cikarmis bir adamdir gene evlenilmez.

Onun disinda herkesin borcu olabilir. O kisimda sorun yok. Borclu insanla da evlenilebilir.

@Kittie

Benim takıldığım kısım borcu değil, bu borcu yapma sebebi. Hem boşanmak için bu maaşla bu kadar kredi çekiyor hem de boşandıktan sonra o kadar borç yükü varken bir başkasıyla ve severek evlenmek istiyor. Bana bu işin içinde bir bit yeniği var gibi geliyor ama...

ınsanlar ne garıp. herkes kafasına gore ben su kadar para karsılıgında bosanırım dıyebılıyor mu ya? avukata danısmadan etmeden gıdıp o kadar kredı cektıyse bence de evlenılmez.

sevgi her seyi hallediyorsa bir oncekine niye bosanmak icin 200 bin lira para vermis? hahahaha karnima agri girdi. bosanmak icin kredi cekmek nedir aga ya hahahaha.

Hayalperestten çok saf birine benziyor. Evleneceği kişi borcun eski karısı için olduğunu öğrenip benim neyim eksik diyerek o da 200 bin TL isterse ne yapacak bu adam? Onun için de mi kredi çekecek? Aklı başında hiçbir kadın böyle bir şeyi kabul edip evlenmez.

6500 TL kazanıp da 200 bin TL kredi çekmek. Bunu da ayrılacağın birine vermek. Bana enayi diyenler buna ne diyecek :) kaç senesini boş yere ipotek etmiş biriyle ne işiniz olur.

Stewie kesinlikle haklı. Ortada oldukça aptalca bir finansal karar var, yıllarını ipotek etmiş adam. Bu hikayenin arkasında mutlaka başka bir şey vardır.

Ben evlenmezdim ama adamın o borcu çekmek için gerekçeleri olabilir.
Bundan 10 sene önce bir tanıdık 35 bin kredi çekmişti bizim de. Düğünde gelinin takılarını bozup kardeşine vermiş zamanında kadın da boşanırken ver takılarımı demişti haliyle. Çocuk felan olmadan o kadar para vermesine herkes gülmüştü ama borcum borçtu dedi ödedi. Onların da vardır bir durumu anlaşmalı boşanma şartına o parayı koyacaklardır.

Adamın yerinde de olsam o kadar borçla evlenmem.
Bir yuva kolay kurulup kolay dönmüyor.

@cilekli pasta

Ben adamın bir kadınla görüştüğünü ve gittikçe ona daha çok bağlandığını biliyorum ama kadını tanımıyorum, kadın sohbet muhabbet ediyormuş ama boşanma gerçekleşmeden benimle bir araya gelemezsin deyip duruyormuş, daha yüz yüze gelmemişler bu hoşlanma vs başladığından beri.

Fakat yani bana çok mantıksız geliyor, o kadar parayı adam kaç yılda ödeyebilir de borcu bitirip evlenebilir ki? Çocuğu da var, nafaka da vermek zorunda yani. Hem borç hem nafaka ödeyecek, bana sanki karnını doyurmak için biriyle evlenmeye çalışıyormuş gibi geldi.

Yalan. 200 bin kredi çekemez. İhtiyaç kredisi 200 bin olmaz.

@Techsavvy

Demek ki kıllanmakta haklıyım. 6.500 tl maaşı olan biri en fazla kaç para kredi alabilir ki yani benim havsalam almadı bunu.

ben erkeklerin soyledikleri para miktarina pek inanmam, belki birikmisleri vardi simdiki esi onu istedi, ya da yalan atti diger kadini etkilemek icin bak senin icin 200bin cektim falan benden baska sey isteme. ya da arkadas ortaminda krediyi cektim, bosadim demek icin bilmiyorum ama bana cok sacma geldi.

@Techsavvy haklı ben de yalandır demeye geldim :) 200K krediyi çekip çekememe değil mevzu.

'200K ver ayrılalım' kısmı büyük ihtimal yalandır. Zaten boşanma da yok henüz ortada. Hani 200K verince boşanma olacaktı? Sahtekar bi tip gibi geldi bana. Ayrıca 6500 kazanan adam nasıl 200K kredi ödeyecek. Kredi olayı da yalan olabilir. Nerden tutsan elinde kalıyor.

Ben durumun ve borç miktarının gerçekliğini sorgularım öncelikle.

olayın gerçekliği yanlışlıgı bir kenara ben olsam hiç karışmazdım. neden başkasının evlilik kararı ile ilgili yorum yapayım ki. isteyen borçlu da evlenir, borçsuz da evlenir. hayırlısı olsun der çekilirim kenara

@dafuq

İddiaya girdik çünkü. Ben kazandım, o kaybetti. Artık bundan sonrası ona kalmış elbette, ona ben karışmam.

Doğru biliyorsun.

Aynı şey olmaz,idare eder.dışarıya iş yapacaksan gelen talimatta özellikle belirtir reçmeyi.özelliği biliyorsun gördüğün yüzde normal düz çift dikiş ya da 3 dikiş görüntü verirken arka yüzeyde yani ürünün katlanıp kıvrıldığı yerde kilitli dikiş yapar.böylece ürünün esnek olduğu noktalarda dikiş armayı,açılmayı engeller.

Reçme makinesi overloktan pahalı olduğu gibi bu makineyi kullananın ücretide yüksektir.sirayla düz,overlok ve reçme gelir.hepsini kullanan arkadaş kompleci olur.

Bu dikişi esnek kılan arkadaki kilit dikiş kısmı.buna uygun değişen başlıklar var diye biliyorum.Ticari düşünüyorsan bir tane edinmek gerekir.

Ya yok ticari düşünecek yeterlilikte değilim ama annem çok çok kilolu ve ona uygun kıyafet bulamadığımız için dikmek zorundayız. Çok kilolu insanların kullanımları da kıyafette çok esneklik istiyor, idare edecek bir şey yapmamalıyım yani.

Peki "coverlock" mskineler varmış, hem reçme hem overlok yaparmış. Bunlardan edinmek uygun olur mu yoksa öyle bi dünya yok mu?

yine de bir elek ile kontrol etmekte fayda var. malum havalar ısındı vs.

Ben geçenlerde çiğ yemeğe korktum. O nedenle iyice eleyip tatlıya dönüştürüp fırında pişirdim.

Bizim evde de var. Ellemiyorız uzadıkça salonda dolandırıp duruyoruz.

Hani ince kablolar için çivili plastik parçalar olur ya. Müsait yerlere ondan çakıp içinden keten ip geçirip çiçeği de ona sarıyoruz

Annem de onları düşündü ama çiçek tombul ve ağır yapraklar çıkarıyor. O parçalar yetmez gibi geliyor bana, acaba dekorasyon uzmanı mı yoksa bir elektrikçi mi çağırsak bilemedik ki.

Hayal kurarken mantık %100 devredışı kalmıyor. Bir an kendini kaptırıp olmayacak birinin hayalini kurarsın, sonra mantığın devreye girer, "Napiyorum ben?" dersin ve hayalinde sarıldığın kişiyi itersin. Hayalinde kafasını taşla ezmedigin sürece psikolojik bir sıkıntıya işaret edecegini sanmam. Hayalini kurdugun kişi sana kötülüğü dokunmuş fakat hala sevdiğin biriyse arada ezebilirsin de kafasını tabii :) Dışarıya gosterdiklerimiz, yapıp ettiklerimiz zaten daima yargılanıyor, kafamızın içinde biraz sınırları zorlayabiliriz gibi geliyor bana. Düşündüğümüz her şey, zihnimizde canlanan her imaj için birilerine hesap vermek, kendimizi etiketlemek zorunda değiliz.

yönetecek hayalim yok. ilginç bir durummuş :)

oyle firlatmali ezmeli olmuyor.

bir ask hayali kuruyorum diyelim; filmlerdeki gibi harika tesadufler dusunerek baslamak isterim ama sonra lan oyle olmaz, en fazla soyle olur diye diye hayalimi siradanlastirip, mutsuz sonla bitirdigim oluyor.

geçen hafta hediye ettim. satın aldıklarını değil, henüz ödeme yapmadıklarını "hediye et" butonuna tıklayarak hediye ediyorsunuz.

Satın aldım ama kullanmaktan vazgeçtim diyelim, yine de hediye edemez miyim?

en sonuncusu 20 yıl önce üretilmiş bir arabanın ustası teknik serviste bulunmaz. o güzel ustalar güzel arabalarına binip güzel dükkanlar açtılar sanayide. ya da emekli olmuştur.

donanımhaber'e sorun ankara'da doğan slx'e gözü gibi bakacak dükkan var mı diye. illa ki vardır.

Normal girip alışveriş yapın siteden, ptt ürünü evinize getirdiğinde minimum 11 lira gibi bir vergi alıyorlar nakit olarak.

O olay biraz gereksiz olur, kart bilgilerinizi vermek istemiyorsanız PAPARA uygulamasını kurup Sanal Kart oluşturun, eft yapıp istediğiz alışverişte kullanaiblirsiniz

Normal bir e-ticaret sitesinden farki yok. Giriyorsun, urununu seçip adres belirtip ödemeni yaparak siparişini veriyorsun. Sonra siparişin hazirlaniyor ve kargoya veriliyor. Sonra kargonun gelmesini bekliyorsun. Bekliyorsun. Bekliyorsun. Bekliyorsun. Bekliyorsun. Bekliyorsun. Bekliyorsun. Bekliyorsun. Bekliyorsun. Bekliyorsun. Bekliyorsun. Bekliyorsun. Bekliyorsun. Bekliyorsun. Bekliyorsun. Bekliyorsun. Bir sure sonra unutuyorsun ve kargon geliyor. PTT ile gelen kargona 20% vergi odeyip teslim alıyorsun. Sonra butun alisveris sitelerinde olduğu gibi istersen puanlama yapıyorsun.

Kendin pişiriyorsun kendin yiyorsun.

10 gün önce ilk kez alışveriş yaptım, telefon ekranı aldım ve bugün geldi. Paketleme filan güzeldi, telefoncuya gitti ekranı taktım tam bi hayal kırıklığı. Ekranın yarısı farklı bir renk tonuydaydı, neyse dedim 5 dk sonra bi baktım bu sefer de ekranda çizikler oluşmaya başladı. Anlaşmazlık açtım bakalım ne olacak.
350 lirakık ürüne 22 lira vergi alındı.

kadın doğumcuların güncel olarak en çok önerdiği ria. daha önce gebe kalmamış kadınlara onerilmeme durumu eskilerde kaldı.

doğum kontrol haplarının birçok yanetkisi ve kullanırken dikkat edilmesi gereken tarafları var. ben olsam ria'yi tercih ederdim.