[]

Kısa çalışma ödeneği ve işsizlik maaşı

Merhaba, çalıştığım şirket 3 aydır kısa çalışma ödeneğinden yararlanıyor. Ancak kapanma kararı aldı. Bu durumda işsizlik maaşı alamıyoruz diye bir şey duydum. Doğru mu acaba? Teşekkürler şimdiden.




 
Şartlar sağlanıyor ise alabilirsiniz.


  • aynabugusu  (21.07.20 18:18:55) 
[]

Karşıyaka- Balçova Ulaşım

Merhaba,
Bostanlı ya da Karşıyaka'dan Balçova'ya nasıl gidilir? Teşekkür ederim.



 
En hızlı yolu söylüyorum. Arabalı vapur+tramvay+969 ya da tramvaya gerek yok. Yürürsün.


  • westblack  (28.10.18 13:11:44) 
Iskeleden kalkıp balçovaya giden otobüsler var ne tramvayı !?!?!?!? Hiçbir yere yürümeyin iskelede feribottan inin ve balçova otobüslerinden birine binin.


  • farabi  (28.10.18 13:16:12) 
İskeleden evet otobüs varmış :( kusura bakmayın


  • westblack  (28.10.18 13:18:01) 
[]

Köpeği nasıl yakalarım?

Merhaba,

Bugün İzmir Bostanlı'da bir sokak köpeği gördüm. Tüyleri dökülmüştü ve çapaktan gözleri görünmüyordu. Veterinere götürmeyi denedim ama çok korkaktı götüremedim. Aynı yere gidip kendisini tekrardan arayacağım. Bu köpeği nasıl yakalayabilirim? İzmir'de bu konuda hangi belediyeden, kurumdan yardım isteyebilirim yakalamak için? Teşekkür ederim.


 
Ayşegül tutanlar instagram hesabına dm ile ulaşın


  • rakicandir  (27.08.18 20:46:31) 
www.karsiyaka.bel.tr

taypark'ın orada belediyenin veteriner kliniği var, e karşıyaka'ya bağlı olduğu için bizim çiğli'dekinden iyi iş çıkarıyorlardır diye düşünüyorum. arayıp ulaşırsanız gelip alırlar köpeği, tedavisini yapıp aynı yere bırakırlar. yalnız sizin kontrol etmeniz gerekiyor, eh malum, belediye...
  • nice tnetennba  (27.08.18 21:31:49) 
[]

İngilizce Ses Kaydını Yazıya Döken Program

Merhaba,
Elimde İngilizce bir ses kaydı var. Bunu yazıya çevirecek bir uygulama vs biliyor musunuz?



 
Google Translate


  • amortisman  (26.06.18 17:38:15) 
Ses kaydını direkt upload etmeyi tercih ederseniz Google Speech to Text ile de çevirebilirsiniz (ya da Translate gibi dinleyerek de çevirir):

cloud.google.com
  • crown  (26.06.18 17:53:16 ~ 17:53:39) 
ingilizce deşifre işi yapanlar var, misal ben yapıyorum. yaptırabilirsin.


  • jason bourne seksapeli  (26.06.18 18:00:29) 
[]

Basit Tasarımlar

Merhaba,

Basit tasarımlar yapabileceğim, memnun kaldığınız web siteleri önerebilir misiniz? Basitten kastım minimalist tasarımlar, fotoğraf üzerine yazılar vs...


 
Basit tasarımlar derken yazı fotoğraf vs paylaşacağınız basit tasarımlı websitesi mi? Medium iyidir


  • mahmut29  (29.05.18 00:25:37) 
Squarespace.


  • fortisvita  (29.05.18 03:30:20) 
Adobe spark kullanabilirsiniz


  • kutukcu  (29.05.18 03:37:36) 
[]

Tek gözlü yavru kediye yuva arıyorum

Merhaba,
Fotoğrafta gördüğünüz yavru kedi 2-3 haftalık. İnanılmaz tatlı. Tek gözü ameliyatla alındı. Yuva bulunamazsa sokağa dönecek. Benim iki tane kedim var alamıyorum. Almak isteyen olursa bana mesaj atabilir mi? Yer İzmir. İzmir içinde herhangi bir yere getirebilirim.

Not: Modlardan rica etsem biraz üstte kalabilir mi? Şu an kendisi veterinerde ve çok zamanı kalmadı.

 
Fotoğraf? Umarım bulur, tek gözle sokakta şansı az :(


  • su nanesi  (27.04.18 05:37:07) 
Fotoğraf duyuruda var. Olmadı birkaç tane daha çekebilirim. Evet umarım bulur =(


  • anumegha  (27.04.18 19:10:26) 
[]

İzmir Körfezi Kirliliği

Merhaba,
Bu İzmir Körfez kirliliği için ne yapılabilir? Yıllardır çok pis. Dün bir yengeç gördüm ve onu naylonun içinden çıkardım. Böyle ölen bir sürü canlı vardır eminim. Belediye ve gönüllü insanlar olarak el ele versek temizlesek? Aklıma başka bir şey gelmiyor. Var mı fikri olan?



 
toplanıp denize çöp atanları dövebiliriz. kordonda bi tur atsak, sigara, su/bira şişesi atanları seçsek sadece, akşama kadar durmadan çalışırız.
eskiden olsa böyle derdim. şimdi umrumda değil açıkçası, türk insanı için kılımı kıpırdatmam. en bakir yerlere kamp yapmaya gidiyoruz, ne çöpler topluyoruz aklın şaşar. barbaros şansal çok güzel söylemişti.

  • hasmetizm 2046  (18.04.18 17:40:34) 
Körfezdeki poşet vb kirliliği buzdağının görünen kısmı. Asıl kirlilik korfezdeki dip çamurunda eskiden bayraklı taraflarında faaliyet gosteren deri fabrikalarindan kaynaklanmış agır metal kirliliği. Körfezin kapalı yapısı ve sığlığından dolayı deniz suyu yeterince iyi devirdaim olamıyor. Su sirkilasyonu artırmak ve kirli dip çamurunu temizlemek adına belediye ve tcddnin ortak bir korfez tarama projesi var. Çıkan camurlardan bir ada yapmayı planlıyorlar. Ne zaman başlar fikrim yok.denize düsen çöpler korfeze karışan dereler ve rüzgar kaynaklı genellikle. Ama duyarsız insanlar da yok degıl. Bıze düşen elimizden geldigince uyarmak sanırım.


  • delicevat  (18.04.18 18:39:45) 
[]

Kanoyla Denize Açılmak

Merhaba,
Bir tane kano alıp tek başıma kullanabilir miyim? Kesin kursuna mı gitmek gerekiyor?



 
hehehe kanonun kursu mu olur ya. hayır illaki vardırda kursluk bir aktivite değil kürek kullanmayı bil düştün mü çevirmeyi bil kanoyu istediğin yere açıl. kullanırsın


  • Aşk Adamı  (05.04.18 22:47:52) 
Sakin suda her turlu kolayca kullanabilirsin. Kurs vs gerek yok. Ben decathlon dan aldim kullaniyorum 3-4 senedir.


  • bir ileti paylastim  (05.04.18 22:49:38) 
Hocam dikkatli olun yinede yani sakin suda dedikleri gibi sorun yok ama akıntıyla birden kendinizi 500 m ötede bulabilirsiniz temkinli olmakta fayda var


  • wishboneash  (05.04.18 23:24:52) 
[]

Barlar ve Müzik

Merhaba,
Barlar yasal olarak saat kaça kadar yüksek sesli müzik yayını yapabiliyorlar biliyor musunuz? Evimizin hemen altında bir bar var ve o kadar hüzünlü müzikler çalıyorlar ki bıktım artık hüzünlü olmaktan. Gece 2'de bile Sezen Aksu'nun şarkıları yüzünden durduk yere üzülüyorum.



 
'bıktım artık hüzünlü olmaktan', 'durduk yere üzülüyorum' şu yazdıkların çok güldürdü :)

Belediyesine göre değişmekte. Antalyada clublar gece 3'e kadar mesela.
  • heidi'nin dedesi  (03.04.18 11:08:11) 
[]

Bostanlı'da iyi veteriner tavsiyesi

Merhaba,

İzmir Bostanlı'da tavsiye edebileceğiniz iyi bir veteriner var mı? Teşekkür ederim.


 
Bostanlı veteriner kliniği. Türker bey kesinlikle.


  • mor oje  (12.03.18 22:58:42) 
bostanlı veteriner kliniği +1
iki kedim orada öldü (gözetim altına aldılar) ama son nefeslerini verene kadar uğraştılar sağolsunlar

  • dafaisss  (12.03.18 23:17:00) 
yıllarca bostanlı veteriner kliniğine gittim. en son, sokak kedimi araba ezdi, "gece sizde kalsın, sabah getirin" deyip almadılar skfkf elimde yaralı kediyle veteriner gezdim o saatte. cat&dog'a gittim, bostanlı iskeleye yakın. onlar kabul ettiler. gece bende kalsa ölüyomuş hayvan. o yüzden biraz soğudum.


  • nice tnetennba  (13.03.18 01:34:32) 
[]

Bostanlı'dan Urla'ya Nasıl Gidilir?

Merhaba,

Bostanlı'dan Urla'ya gitmenin kolay, az aktarmalı bir yolunu biliyor musunuz? Benim baktığım yollara göre 4 ayrı otobüse binmek vs gerekiyor. Teşekkür ederim.


 
bostanlı vapurla üçkuyulara, oradan biraz yürüyüp fahrettin altay aktarma merkezinden belediye otobüsüyle urlaya gidebilirsiniz. Otobüs yerine yine o civardan kalkan ilçe dolmuşuna da binebilirsiniz ama zırt pırt yerleri değişiyor, tam lokasyonunu bilmiyorum ama çok uzakta değildir.


  • nundu  (12.03.18 22:53:43) 
[]

Bu gerçekten Tchaïkovsky mi?

Merhaba,
Talking Tom'da Space Piano'da bir parça var. Sahiden Tchaïkovsky'nin mi bu? O parçaya hiç benzetemedim. 1.46'da başlayan parça nedir o değilse? Teşekkür ederim.

www.youtube.com

 
çaykovski'ye benzemiyor. bahsedilen eserle ilgisi yok zaten de, bir şeye de benzetemedim. bulan yazsın :)


  • nocturness  (26.02.18 05:35:21) 
youtu.be

koskoca fındıkkıran'dan burayı mı aldınız kardeşim?
  • nocturness  (26.02.18 06:14:37) 
[]

İzmir'de 1888 gibi mekan

Merhaba, İzmir'de dans etmelik 1888 gibi bir mekan önerebilir misiniz? Teşekkür ederim.




 
neva barda her haftasonu geceleri partiler oluyor, techno party psy party gibi, onlar baya eğlenceli. linkini bırakıyorum adresine bakarsın.

tr.foursquare.com
  • barky  (05.02.18 17:59:51) 
[]

Yerli Amerikalılar Hakkında Bilgi Edinmek İstiyorum

Merhaba, Yerli Amerikalı kabilelerin doğa ile olan ilişkilerini ve ilkelerini anlatan kitap ve film/belgesel önerileriniz varsa paylaşabilir misiniz? Teşekkür ederim.




 
www.kitapyurdu.com

bunu okumuştum güzeldi.
  • olkol  (30.01.18 00:18:41) 
(Bkz: küçük ağaç’ın eğitimi)

Belgesel niteliğinde sayılmalı mı bilmiyorum ama otobiyografik bir roman olarak yine de içeriden bir gözün anlattıklarını okumak faydalı olabilir. Çocuk romanı olduğu söylense de ben 25 Yaşımdan sonra okumuş yine de çok etkilenmiştim.
  • lazor  (30.01.18 00:28:49) 
Oturan boğanın izinde diye bir belgesel var izleyebilirsiniz.


  • legolasin son oku  (30.01.18 00:30:58) 
Into the west 'i izleyebilirsiniz 6 bölüm


  • curukturpkokusu  (30.01.18 10:07:13) 
Bu arada Yerli Amerikali denmeyi tercih ediyorlar. Ten renkleri ile siniflandirilmak pek de hoslarina giden bir sey degil. Zaten hepsi kizil derili degil.

Tum Turklere Arap demek gibi dusun. Oyle saniliyor ama dogru degil. Arap olmakta sorun yok ama olayin icine ten rengi girince iyice rahatsiz oluyorlar - biz de olurduk ornegin Turk demek yerine kara millet, kahverengi millet falan denseydik.
  • Traveller  (30.01.18 11:25:34) 
Genetik olarak köseler miymiş öğrenirsen beni de bilgilendirir misin?
Araştırdım bulamadım.
O yüzden senin sorunun cevabını bilmiyorum, iyi, güvenilir kaynağa denk gelemedim.
  • sadegazoz  (30.01.18 13:27:23) 
[]

Bana böyle yazarlar önerir misiniz?

Günaydın, Kazuo Ishiguro, Haruki Murakami, Paul Auster veya Kobo Abe gibi yazarlar önerebilir misiniz bana? Alakasız oldu ama her biri için ayrı duyuru açmak istemedim. Teşekkür ederim.




 
will self
denis johnson
douglas coupland
don de lillo
  • eriksatie  (22.01.18 10:11:03) 
[]

Julio Cortázar'ın Bir Hikayesini Arıyorum

Merhaba,
Yanlış hatırlamıyorsam Julio Cortázar'ın yazdığı bir kitapta kişi, çocukluğu ile karşılaşıyordu. Hangi eserdeydi o bilen var mı? Teşekkür ederim.



 
Bir hikaye kitabı var bende, çok acil değilse eve gidince mesai sonrası bakabirim.


  • sopiro  (22.01.18 10:40:58) 
Mırıldandığım öyküler olabilir mi?


  • ravenclaw  (22.01.18 16:38:26) 
@sopiro acelesi yok. Teşekkür ederim. @ravenclaw, evet olabilir. O kitabı bulmalıyım, teşekkürler.


  • anumegha  (22.01.18 21:22:06 ~ 26.02.18 03:23:16) 
[]

ASMR videolarında en sevdiğiniz ses?

Merhaba,
Uyurken ASMR ile uyuyan var mı? Ben yeni başladım da bayıldım. En sevdiğiniz, sizi rahatlatan sesler hangileri?



 
Yiyecek içecek sesleri hastasıyım ya, 2-3 yıldır bunlarla uyuyorum resmen.


  • England  (12.01.18 17:54:18) 
ben konuşma seslerinden etkileniyorum. 95% kadın. lakin yapay olmamalı. bazen asmr dışındaki içeriklerde de yakaladığım oluyor.


  • format c  (12.01.18 18:01:45) 
anlaşılmayan fısıltı iyidir.


  • oglenamazinimuteakip  (12.01.18 19:17:13) 
makas sesi berber roleplay o neydi gıız hissiyatı yaşattırıyor


  • kurmalifare  (12.01.18 21:04:31) 
[]

Dune okuma sırası

Merhaba,
Dune okuyanlara sorum. Bu seriyi kronolojik listeye göre mi yoksa yayınlanma sırasına göre mi okudunuz? Hangi kitaptan başlamalıyım?

Kronolojik sıra

Hunting Harkonnens – Harkonnen Avı (Kısa Hikaye) (Kabalcı Yayınevi-2005)
The Butlerian Jihad – Butleryan Cihadı (Kabalcı Yayınevi-2005)
Whipping mek – Dövüş Meki (Kısa Hikaye) (Kabalcı Yayınevi-2005)
The Machine Crusade – Makinelerin Seferi (Kabalcı Yayınevi-2005)
The Faces of a Martyr – Bir Şehidin Hatırlanışı (Kısa Hikaye) (Kabalcı Yayınevi-2006)
The Battle of Corrin – Corrin Savaşı (Kabalcı Yayınevi-2006)
Sisterhood of Dune (Türkçeye çevrilmedi)
Mentats of Dune (Türkçeye çevrilmedi)
Red Plague (Kısa Hikaye) (Türkçeye çevrilmedi)
Navigators of Dune (Türkçeye çevrilmedi)
House Atreides (1999) – Atreides Hanedanı (Kabalcı Yayınevi-2003)
House Harkonnen (2000) – Harkonnen Hanedanı (Kabalcı Yayınevi-2003)
House of Corrino (2001) – Corrino Hanedanı (Kabalcı Yayınevi-2004)
Wedding silk (Kısa hikaye) (Türkçeye çevrilmedi)
Dune Çöl Gezegeni (Sarmal, 1997/Kabalcı, 2008/İthaki, 2015)
A Whisper of Caladan Seas (Kısa hikaye) (Türkçeye çevrilmedi)
Paul of Dune (Türkçeye çevrilmedi)
The Road to Dune (Türkçeye çevrilmedi)
Dune Messiah – Dune Mesihi (Sarmal, 1997/Kabalcı, 2008/İthaki, 2016)
The Winds of Dune (Türkçeye çevrilmedi)
Children Of Dune – Dune’un Çocukları (Sarmal, 1998/Kabalcı, 2008/İthaki, 2016)
God Emperor Of Dune – Dune’un İmparator Tanrısı (Sarmal Yayınevi-1999) Dune Tanrı İmpratoru (Kabalcı Yayınevi-2009)
Heretics of Dune – Dune’un Kafirleri (Sarmal Yayınevi-1999) Dune Sapkınları (Kabalcı Yayınevi-2011)
Chapterhouse Dune – Dune Rahibeler Meclisi (Mavi Ada-2000) Dune Rahibeler Meclisi (Kabalcı Yayınevi-2012)
Sea Child (Kısa hikaye) (Türkçeye çevrilmedi)
Hunters of Dune (Türkçeye çevrilmedi)
Treasure in the Sand (Kısa hikaye) (Türkçeye çevrilmedi)
The Sandworms of Dune (Türkçeye çevrilmedi)
dune-inspired-artwork-1dut.com-5

Yayınlanma Sırası:

Dune Çöl Gezegeni (Sarmal, 1997/Kabalcı, 2008/İthaki, 2015)
Dune Messiah – Dune Mesihi (Sarmal, 1997/Kabalcı, 2008/İthaki, 2016)
Children Of Dune – Dune’un Çocukları (Sarmal, 1998/Kabalcı, 2008/İthaki, 2016)
God Emperor Of Dune – Dune’un İmparator Tanrısı (Sarmal Yayınevi-1999) Dune Tanrı İmpratoru (Kabalcı Yayınevi-2009)
Heretics of Dune – Dune’un Kafirleri (Sarmal Yayınevi-1999) Dune Sapkınları (Kabalcı Yayınevi-2011)
Chapterhouse Dune – Dune Rahibeler Meclisi (Mavi Ada-2000) Dune Rahibeler Meclisi (Kabalcı Yayınevi-2012)
House Atreides (1999) – Atreides Hanedanı (Kabalcı Yayınevi-2003)
House Harkonnen (2000) – Harkonnen Hanedanı (Kabalcı Yayınevi-2003)
House of Corrino (2001) – Corrino Hanedanı (Kabalcı Yayınevi-2004)
A Whisper of Caladan Seas (2001) (Kısa Hikaye)
Hunting Harkonnens – Harkonnen Avı (Kısa Hikaye) (Kabalcı Yayınevi-2005)
The Butlerian Jihad – Butleryan Cihadı (Kabalcı Yayınevi-2005)
Whipping mek (2003) – Dövüş Meki (Kısa Hikaye) (Kabalcı Yayınevi-2005)
The Machine Crusade (2003) – Makinelerin Seferi (Kabalcı Yayınevi-2005)
The Faces of a Martyr (2004) – Bir Şehidin Hatırlanışı (Kısa Hikaye) (Kabalcı Yayınevi-2006)
The Battle of Corrin (2004) – Corrin Savaşı (Kabalcı Yayınevi-2006)
The Road of Dune (2005) – Türkçeye çevrilmedi
Hunters of Dune (2006) – Türkçeye çevrilmedi
Sea Child (2006) (Kısa hikaye) – Türkçeye çevrilmedi
Treasure in the Sand (2006) (Kısa hikaye) – Türkçeye çevrilmedi
The Sandworms of Dune (2007) – Türkçeye çevrilmedi
Paul of Dune (2008) – Türkçeye çevrilmedi
The Winds of Dune (2009) – Türkçeye çevrilmedi
Wedding silk (2011) (Kısa hikaye) – Türkçeye çevrilmedi
Sisterhood of Dune (2012) – Türkçeye çevrilmedi
Mentats of Dune (2014)– Türkçeye çevrilmedi
Red Plague (Kısa Hikaye) (Türkçeye çevrilmedi)
Navigators of Dune (2016)- Türkçeye çevrilmedi.

 
6 kitaplık orjinal seriden sonrasını okumadım. Diğer kitapları orjinal serinin kaymağını yemek üzere çıkarılan zorlama işler olarak görüyorum. Bu şekilde düşünmemde bu kitapları Frank Herbret'in yazmamış olması büyük etken. Bu bakış açısıyla önce orjinal seriyi sonra diğerlerini okumanı tavsiye ederim.


  • zombi  (02.01.18 09:45:52 ~ 09:46:05) 
Ben de sadece frank herbert'in yazdiklarini okudum seri icinde. Bir de "the road to dune" hikayelerini okudum, sanirim o seriye dahil degil. Frank herbert oldukten sonra yazilan "prelude to dune" uclemesini de okumaya basladim ama yarida kaldi, 2018'de bitecek umarim. Ben bu kadar -gorece az- okumamla bile arrakis asigi oldugum icin sizin de oncelikle frank herbert'in orijinal dune serisi ile baslamanizi oneririm ^^


  • lamira  (02.01.18 09:54:51) 
Sadece orijinal seri +1


  • kobuzchu kiz  (02.01.18 10:17:07) 
[]

Bu insanlar ve bu insan gibi olamayanlar

www.youtube.com

Yukarıdaki videodaki adam, evsizlerin karnını doyuruyor ve başka işleriyle de ilgileniyor. Kendisi sadece evsizlere değil, arkadaşlarına da destek oluyor. Bu insanların böyle olabilmelerinin nedeni nedir? Yani bu ve bunun gibi şeyleri yapan insanlarla yapmayanlar arasında nasıl bir fark var ve bu fark nasıl doğmuş?

Sorumun cevabını biraz şu Ted konuşmasında buldum gibi. Belki sizin de ilginizi çeker.
www.ted.com

 
okumadım ama markette gördüm www.nationalgeographic.com.tr


  • kaset  (08.01.18 23:14:26) 
[]

İzmir’de Dövmeci

Merhaba,
Şu ara İzmir’deyim. Oldukça basit bir dövme yaptıracağım, çok pahalı olmayan ama temiz olan bir dövmeci önerebilir misiniz? Konum olarak Bostanlı veya Alsancak olursa şahane olur. Teşekkürler.



 
Bostanlı 35ink (pahalı ama çok iyiymiş)
Kaeşıyaka Akbank sokağında Tattoo Salih ve Köprüaltı (denendi, bunlar da çok iyidir)

  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (01.01.18 19:10:00 ~ 19:10:20) 
[]

One Piece anime ve mangasını takip edenler

Merhaba,
One Piece'in anime ve mangasını takip edenlere sorum. Şu an animede 746. bölümdeyim. Dressrosa'dan ayrıldıkları bölümde. Mangaya nereden devam etmem gerekiyor bilen var mı? Teşekkür ederim.



 
ben animesini takip ediyorum mangasını hiç okumadım.


  • horizon  (29.12.17 23:33:33) 
Hiç One Piece izlemedim ama bence doğru cevabı veriyorum:

onepiece.wikia.com

Statistics sekmesine göre 746. bölüm, 801. sayıya denk geliyormuş, oradan devam edebilirsiniz. Bir de şöyle bir liste buldum daha derli toplu:

onepiece.d1g1t.net
  • wish i could find a way to disappear  (30.12.17 12:19:48) 
Çok sağolun, şahane oldu bu.


  • anumegha  (30.12.17 15:51:41) 
[]

Çocuk Kitapları

Merhaba,
Çocuklara yönelik kitap yayınlayan yayınevlerinden en çok hangilerini beğeniyorsunuz? Hangi Türk yayınevlerini önerirsiniz?



 
isbankasi kultur yayinlari’nin kitaplari cok guzel


  • imnotsureabout  (19.12.17 18:15:14) 
çocuk diyince 0-18 yaş giriyor devreye. kaç yaş aralığından ya da kaç yaş üstü için istiyorsunuz o daha önemli.


  • dedim ben sana  (19.12.17 18:16:46) 
@dedim ben sana, küçük çocuklardan bahsediyorum. İlkokul çağı ve okul öncesi dönemdeki çocuklardan.


  • anumegha  (19.12.17 18:20:59) 
o zaman redhouse kidz, pearson, mavibulut, günışığı, 1001çiçek, uçanbalık, marsık, yapı kredi, iş bankası, altın kitaplar, tudem, mandolin, abm, hepkitap yayınevlerine bakabilirsiniz. hepsinde birbirinden güzel okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklar için kitaplar var.


  • dedim ben sana  (19.12.17 18:23:42) 
İş bankasına bayılıyorum bu konuda. Yky ve bilgi de çok iyi


  • mutlusismankedi2015  (19.12.17 22:32:32) 
www.instagram.com

şu hesabı takip etmenizi öneririm.
  • turgut uyar  (19.12.17 22:34:27) 
Günışığı Kitaplığı, Can Çocuk ve Redhouse Kidz


  • fotrsapka  (19.12.17 22:35:19) 
[]

Sevgiliniz Robotla Seks Yapsa?

Merhabalar,
Biliyorsunuz ki seks robotları gümbür gümbür geliyor. Hatta İspanya'da yalnızca robotların çalıştığı bir genelev bile açıldı. Sevgiliniz bir robotla cinsel münasebetlere girse kendinizi aldatılmış hisseder misiniz? Hissederseniz neden, hissetmezseniz neden? Teşekkür ederim.



 
mastürbasyondan farkı yok. nefes almadığı için sorun etmezdim sanırım ama edebilirim de.


  • secrex  (11.08.17 01:56:17) 
wd 40 kullandın mı diye sorarım.

edit: vazgeçtim, namus cinayeti işlerim. robota gider su dökerim.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (11.08.17 02:21:22 ~ 04:42:07) 
Kendimi aldatılmış hissetmem ama neden ben varken o diye bozulurum.


  • senolll  (11.08.17 04:41:21) 
Ben aldatılma konusuna tercih etme olarak yaklaşıyorum; yani robotu tercih ediyorsa eğer, aradığı farklı aksiyonlar var demektir(merak buna dahildir), aradığı farklı aksiyonlar varsa bu da demek oluyorki beklentileri karşılayamıyorum/karşılayamadığım gerçeğini açığa vuruyor. (konunun bi' önemi yok, cinsellik olmayıp da başka alanlarda da beklentilerini karşılayamamış olabilirim misalen; başka şeyleri de merak ediyor olabilir yahut istediği kadar atletik de olmayabilirim veya istediği kadar entelektüel de olmayabilirim ya da istediği/beklediği kadar zengin/başarılı da, tercih konusunun ne olduğunun hiçbir önemi yok.)

Ve beklentilerini yeterince karşılayamıyorsam(alternatife meyil ediyorsa) aramızdaki ilişki ''razı olma'' durumundan öteye gitmemiş/gitmemekte demek oluyor. Ve ben bundan nefret ederim. Midemi bulandırır vasat sevgiler/sevgililer.
  • mete kudur  (11.08.17 05:48:41) 
kıskanmazdım, ben de yapmak isterdim. ama sürekli hale getirirse 'noluyor lan' derdim


  • blacksky  (11.08.17 07:13:15) 
Gulmem gelirdi. Bir maddeye kerkinmek gibi. Ne bileyim. Bayagi dalga da gecebilirdim. Insansi yapmaya calistiklari uapay zeka da bana bazen cok komik geliyor. Makine olarak kalsa ve satrancta beni yense bile icimden " gerizekaiya bak ya" diye bir sey gecer kesin (*-*)/


  • velvetmorning  (11.08.17 07:33:06) 
Anlık azma ve maatürbasyon gibi görmüyorum bunu. Çünkü düşünülmüş, uğraşılmış ve para vererek robot almaya karar verilmiş. Hani "Sen yanımda yoktun, ben de azdım" durumu değil. Demek ki orada bir sorun var, onun ne olduğuna bakarım ama iş gezisinde oteldedir, amıştır, ortada robot vardır. Mastürbasyon olacağına, robot olsun demiştir. O zaman "Anaaa, nasıldı" diye merakla sorarım.


  • aychovsky  (11.08.17 08:16:23) 
robotun saçını başını yolardım.


  • for day to break  (11.08.17 08:52:54) 
[]

Metrobüse Karga Sokmak

Merhaba,
Avcılar'a gitmem lazım ama yavru bir kargayla. Kendisi kedi sepetinin içinde. Taşıma konusunda bir yasak var mı?

Not: Karganın durumunu soranlar olmuş, onun durumu ve metrobüs yolculuğu ile ilgili birkaç şey söyleyeceğim.

1. Dün kargayı hareketsiz olarak yolda buldum, ölü sandım ama yakınına gidince nefes aldığını görüp veterinere götürdüm. Veteriner ona oksijen verdi, vitamin iğnesi yaptı, mama yedirdi ve bir gün boyunca orada kaldı. "Yarına sağ çıkarsa İstanbul Üniversitesi Vahşi Yaşamı Araştırma ve Koruma Kulübü'ne götürürsünüz" dedi. Kuşların beslenmesi için özel olarak gereken malzemeler onlarda yokmuş.

2. Karga yavrusu bugüne sağ çıktı. Herhangi bir yarası yok. Sinirsel bir problem olabilirmiş veya yetersiz beslenme sonucunda bu duruma gelmiş olabilirmiş.

3. Metrobüste hiç sorun çıkmadı. Buradan aldığım öneri ile üzerine ince bir tül örttüm. Ne beslediğimi soranlara "kuş" dedim. Karga da sağ olsun yol boyunca gaklamadı, inince biraz konuştu.

4. Kendisini bir profesöre emanet ettim. Onun dediğine göre elbette yaşayacak ve elbette uçacakmış. Cevaplar için herkese teşekkür ederim =).

 
başlığa güldüm.
ya yasak olsa ne olacak, yapıştır gitsin.

  • filteria  (24.07.17 14:17:06) 
Ya inip sonra yol ortasında kalmak istemiyorum. Karga biraz hasta da...


  • anumegha  (24.07.17 14:18:43) 
yapma böyle birşey. tepki çekersin. s**erim karganıda senide diyebilirler (bu yüksek bir ihtimal) sence dünyanın en pıtış canlısı olabilir ama senin dışında kalan insanlara göre leş bir hayvan olabilir. yavru kediye ıyy diyen bir toplumdan bahsediyoruz.


  • Tears of Devil  (24.07.17 14:22:56) 
binerken karganın sepetine örtü ört istersen ince bişey kimse görmez hemde o görmediği için sesi çkmayabilir, tabi tersi de olabilir. ama in gitsin ya en kötü iner bir sonraki metrobüse binersin ne olacak. dedikleri gibi ne insanlar binio aq, tinercisinden sarhoşuna kadar herkes var.


  • hlt1985  (24.07.17 14:27:14) 
bence "in la aşağı o ne biçim karga, azıcık medeni olun lan" diye bağıran bir dayının stresini çekmek istemezsin. direk taksiyle git :/ veya facebook'ta help turkey grubuna yaz yardımcı olacak biri elbet çıkar.


  • Tears of Devil  (24.07.17 14:27:18) 
Bir yasak olduğunu sanmıyorum, çünkü daha önce kedi köpekle binenler gördüm. Sepet içindelerdi. Hatta birini sepetinden sevdim. Karganın çok farklı olacağını sanmıyorum ama garanti vermek zor tabii.

Çok geçmiş olsun, bir an önce iyileşsin.
  • aychovsky  (24.07.17 14:28:02 ~ 16:35:49) 
sepette yoğun olmayan saatlerde(gerçi öle bi saat yok ama pik saat harici diyeyim)gidersen sıkıntı olmaz


  • essoist  (24.07.17 14:37:52) 
taşıma sepetinde martıyla bindim ben, hem tramvaya hem metrobüse. kimse de bi şey demedi. sepette taşımaya hakkınız var. yoğun olmayan saatlerde daha az gergin insanlarla yolculuk ederseniz yolcularla bi problem de yaşamazsınız :)


  • pide  (24.07.17 14:54:44) 
tears of devil kendince şakalar komiklikler yapmaya çalışıyor sanırım. sepetin içindeyse hiçbir şey olmaz, kimseye de laf söylemek düşmez. çok kalabalık bir saatte binersen zorlanabilirsin, onun dışında sorun olmaz. ben metrobüste daha kimsenin kimseye "ŞUNUNLA BİNİLİR Mİ KARDEŞİM" diye atarlandığını görmedim, söylenen de kendi içinden söylenir veya en fazla "niye bindin abi bununla allah allah" der, sen de "hasta yav nabalım amk" deyip geçersin, en fazla küçük bi tartışma yaşanır yani kimse karga soktun diye seni metrobüsten indirecek değil. o metrobüse bin ve reyiz iyileşsin. yüksek ihtimalle hiç ama hiçbir şey olmayacak.


  • der meister  (24.07.17 15:05:34) 
der meister ingilterede yaşıyor olabilir. hasta bir kargadan bahsediyoruz. sanki ben kargayım amk bana laf ediyor. metrobüste yaşlıya yer vermedi diye adam bıçaklıyolar bu memlekette, öyle kargaya laf edilince "hasta yav nabalım amk" diyen olursa adamın kıçından kan alırlar. siz bakmayın bu yıkıklara. boşu boşuna stres çekme ihtimaline girmeyin, help turkey size yardımcı olur.


  • Tears of Devil  (24.07.17 15:10:24) 
abi hasta olsun, ne olacak? kedi sepetinin içindeymiş. on tane kedi sepeti büyüklüğünde yükle biniyor insanlar. türkiye medeni bir ülke değil tamam ama her şeyi de bu kadar abartmayın, duyan da her gün metrobüste adam bıçaklanıyor zannedecek. ben bir keresinde iki bavul ve bir çuvalla binmek zorunda kaldım, bıçaklamadıkları gibi yardım bile ettiler. niye bıçaklasınlar allah aşkına. birisi bir şey derse açıklarsın, böyle böyle hasta bu karga heal atmaya götürüyoruz diye, en fazla cık cık deyip dönerler arkalarını. karga taşıyo diye adam bıçaklayacak birisi ayağına bastın diye de bıçaklar yani kargalık bi durum yok ortada.


  • der meister  (24.07.17 15:15:57) 
insanlığın genelinin korktuğu-sevmediği, batıl inançlara sebep olmuş bir hayvan ve "HASTA" durumda, ve Türkiye. bence sırf muhalefet olmak için atıp tutmaya hacet yok. ben binilmemesi taraftarıyım. iq ortalamamız tek haneli rakam zaten, kargayı yakarlar bile metrobüste dasufgsdf


  • Tears of Devil  (24.07.17 15:26:10) 
merhaba, metrobüste en arka koltukta oturuyoruz. Kargada mikrobik bir durum yok bu arada. Zaten bir gece veterinerde kalmıştı. hlt1985'in tavsiyesini uygulayıp ince bir tül serdim. Kimse bir şey demedi. Herkese teşekkürler.


  • anumegha  (24.07.17 15:41:15) 
ben metrobuste yolculuk ederken, biri yanima gelse elindeki sepetle ve karga oldugunu gorsem en fazla vay aq karga besliyo adam diye dusunurum, in lan metrobusten, kardesim kargayla yolculuk etmek zorunda miyiz seklinde niye bir kavga cikarayim anlamadim. bunu ancak rahatsiz ruh hastalari yapar.

tearsofdevil ne konustugunu bilmiyor, bence bir sey olmaz ne olacak aga. karga yuzunden millet senle kavga edecek degil ya.
  • baldur2  (24.07.17 15:41:47) 
Hasta değil de kanadı kırıl vs. derseniz kargadan kendine hastalık çıkartacak tiplerle uğraşmamış olursunuz. Bir de tenha zamanları öneririm.


  • SiyamkedisiZorro  (24.07.17 15:43:39) 
ben geçen hafta 2 tane minnoş yavru kedi taşıdım kedi taşıma kabında, hem de uzunçayır'dan beylikdüzü'ne kadar. -_-

hem de yol boyunca mikmiklediler ama ters bir olay yaşamadık kimseyle. aksiyone sevmek isteyen falan çok oldu. korkma yani bir şey olacağını sanmam.
  • piremses  (24.07.17 15:44:08) 
soran olursa içeride turna var de. yare selam göndermiştim yolda hastalanmış, doktora götürüyorum dersin.
anadolu insanı turna deyince ilişmez. "tabii ya, durna" der, susar.
tam o anda öterse "ehe, üst solunum yolu enfeksiyonu tabii, ses filan gitmiş biraz" dersin.
  • filteria  (24.07.17 15:48:04 ~ 15:49:05) 
Ben hayatimda iki defa metrobuse bindim, ikisinde de kargayla binen insan gormedim ama bir tren yolculugunda kargayla seyahat edenle karsilastim. Hic kimse bir sey dememisti, ben de kuslardan korkmasin opup oksardim da uzaktan sevdim urkuyorum diye. Biri de kokarcayla binmisti, kokmustu vagon ama yine de kimse bir sey demedi.

Gecmis olsun, neyi varmis bebisin?
  • lamira  (24.07.17 16:10:43) 
filteria ve diğerlerine katılıyorum.
1) hasta demeyin, kanadı kırık, ya da bacağı kırık deyin.
2) karga demeyin, turna deyin (turna da bu arada leylek gibi birşeydir), en kötü saksağan deyin.
  • cedilla  (24.07.17 16:10:51 ~ 16:16:02) 
[]

İzmir'de İyi Uyku Bozuklukları Merkezi

Merhaba,
Annem düzenli olarak psikiyatriste gidiyor. Yani doktor önerisiyle kullandığı antidepresan ve uyku ilaçları var. Ancak ne yaparsa yapsın uykusunu düzene sokamıyor. Sabah yatıp akşam 16-19 arası uyanıyor. Uyku bozuklukları merkezi var mı önerebileceğiniz? Teşekkür ederim.



 
dokuz eylülde uyku merkezi mevcut oraya götürebilirsiniz.
edit: yalnız sıra çok geç geliyor dokuz eylülde. şu iki doktor izmirin değil türkiyenin en iyi nöroloji bölüm doktorlarından
debis.deu.edu.tr
debis.deu.edu.tr

bunlardan randevu alın önce, 100 tl gibi bir rakama muayene oluyorsunuz, sizi yönlendiriyor. yatış verirse eeg için, aciliyeti de var ise, randevulu biri gelmezse sizi çağırıyorlar.
  • veritaslibertas  (07.07.17 17:08:48 ~ 17:27:09) 
[]

Benzer Müzikleri Buldurtan Site

Merhaba,
Bir site vardı, sevdiğimiz müzisyenin adını yazıyorduk, benzer tarzdaki kişileri öneriyordu. Adını hatırlıyor musunuz? Teşekkür ederim.



 
trivago?


  • begin again  (08.04.17 01:53:13) 
  • Tam1Hi0n3  (08.04.17 02:04:00) 
Tastekid oh! Çok sağ olun.


  • anumegha  (08.04.17 05:43:16) 
Tastekid in esprisi nedir? bütün müzik programları benzer müzik gruplarını önerir


  • silver apple  (08.04.17 13:54:52) 
Benim en sevdiğin oydu. Ona bağlılık duyuyorum aslında alışkanlık.


  • anumegha  (09.04.17 20:58:11) 
[]

Hangi Savunma Sanatı

Merhaba,
Kendi kendime araştırdım ama karar veremedim. Kendimi savunmak için bir savunma sanatı öğrenmek istiyorum. Ancak sol dizim biraz sıkıntılı, dizime çok yüklenmemem gerekiyormuş. Hangi savunma sanatını önerirsiniz?



 
Systema


  • bedbed  (06.04.17 03:39:22) 
Dizin sakatsa buna doktorla karar vermen daha uygun sanki? Benim de dizim sakat ve tahmin edemeyeceğim hareketlerin zararlı olduğunu doktora tek tek sorarak öğrenmiştim. Ne kadar sürede öğrenmek istiyorsun? Savunma sanatı öğrenmek ve iyi olmak uzun sürer saldırı daha kolay ve kısa sürer


  • jazzabel  (06.04.17 09:04:45) 
Karatede dize yükleniyorsun. Gedan Barai tekniği doğrudan dizleri etkiliyor. Aikido benzeri hafif sporları deneyebilirsin.


  • dissendium  (06.04.17 09:44:48) 
Bacaktan kuvvet almayacağın dövüş sporu yok. Doktorunla konuş bunu.


  • arnold schwarzeneger  (06.04.17 09:50:06) 
Araştırmıştım bu konuyu ben de. bedbed'in dediği gibi Systema gayet etkiliymiş ama öğreten yer aşırı az sayıda ülkemizde. Boks ve Güreş en etkililerinden diye okudum çoğu yerde. Youtube'da gerçek hayattan kavga videolarına bakarsan da bu ikisinin etkisini görebilirsin. Ayrıca bu ikisini yapan arkadaşlarım var ve kavgaya girdiklerinde rahatlıkla çözmüşlerdi sorunu :)


  • hümanist tabutçu  (06.04.17 11:32:19) 
@jazzabel, doktorlara kalsa koşmam yasak, bağdaş kurmam hatta yoga yapmam bile yasak. Ancak verdiği egzersizler sonrasında dizim güçlendi ve çok az sorun yaşıyorum. Süre olarak aklımda bir şey yok. Sadece biri bana saldırırsa veya etrafımdaki birine, onu dövmek istiyorum veya etkisiz hale getirmek.


  • anumegha  (06.04.17 11:57:37) 
O zaman ya boksa ya güreşe gideceksin. Güreş>boks ama dizin kaldırmayabilir. Boksun dize verdiği pek bir zarar yok ama antremanlarda ağırlık ya da cardio yapıldığında o hareketler sıkıntı çıkarabilir onları da farklı şekilde yaparsın hocalarla konuşursun.


  • jazzabel  (06.04.17 12:08:52) 
Güreş de yapma sakın. Güreş, Judo gibi dengeye dayalı sporlar doğrudan ayaklardan güç alır. Bu tip sporların hedefi zaten rakibin dengesini bozarak karşıdakini alt etmektir. Birinin dengesini bozmak da o kişinin ayaklarını hedef almaktan geçer. Güreş dizinin en çok zarar göreceği sporlardan biri. Doktorunu dinle. Zaten karate, tekvando gibi sporları 3-4 yıldan aşağı yapmadıkça sana doğru düzgün bir katkısı olmaz. Savunma sporlarının etkileri uzun vadede belli olur. Lisanslı bir karate sporcusu olarak yazıyorum bunları. Dizinden birkaç kez ameliyat olursan dokuların kendini toparlayamayacak kadar zarar görebilir. Yüzme gibi sporlarla ilgilenirsen hem fiziki açıdan güçlenirsin hem de vücuduna zarar vermezsin. Sağlık > spor.


  • dissendium  (06.04.17 14:01:56) 
[]

Saatlerce Tekrar Tekrar Dinlemelik Şarkı

Merhaba,
En son hangi şarkıyı keşfedip saatlerce, günlerce dinlediniz? Son dönemde geç bile olsa The Divine Comedy'nin To The Rescue adlı şarkısını keşfettim. Günlerce dinledim. Bunun yanına bir tane daha günlerce dinleyebleceğim bir şarkı arıyorum. Önerilerinizi paylaşırsanız şahane olur. Teşekkür ederim.



 
La la la


  • fyodor fyodorovic  (05.04.17 18:38:09) 
zevkine hitap eder mi bilmiyorum riskli ama ben şu şarkıdan kurtulamadım bir türlü..çok iyi...

www.youtube.com
  • qazaqwsx  (05.04.17 18:40:17) 
eminem love you more
soad kill rock n roll

  • proletarier aller lander vereinigt euch  (05.04.17 18:40:58) 
her kesime hitap edecek cinsten ;

www.youtube.com
  • prens zuko  (05.04.17 18:45:49) 
Kaleo-Way down we go
youtu.be

  • astrid  (05.04.17 18:46:35) 
Ofenbach - be mine

youtu.be

Depeche mode - where is the revolution?

youtu.be

Amongster - butchers boy

youtu.be
  • fin  (05.04.17 19:04:28 ~ 19:11:00) 
Şu anda linkleri göremiyorum o yüzden tekrar ise kusura bakmayın, fakat LP- Lost on You ve Bastille'den Daniel in the Den


  • sopiro  (05.04.17 20:48:02) 
pink floyd'un bütün şarkıları


  • isimsiz uye  (05.04.17 20:50:01) 
lost on you / other people bu ikisini çevire çevire dinledim haftalarca tşk lp.


  • freya  (06.04.17 14:00:57) 
jamie xx - loud places
glass animals - agnes

  • ontheroad  (06.04.17 14:09:46) 
  • plastic_angel  (06.04.17 14:17:15) 
random rab - the spice
www.youtube.com

  • freebird5406_2  (06.04.17 14:21:42) 
  • cabiday  (06.04.17 14:22:24) 
senin söylediğin daha indie gibiymiş ama çok elektronik demezsen at bunu loop'a dans et
lol

www.youtube.com
  • otonomo  (06.04.17 14:30:20) 
kimse yazmamış hala:
www.youtube.com

  • gkct  (06.04.17 14:52:53) 
  • hayirsiz  (06.04.17 14:55:18) 
[]

Duvardaki Pastel Boya

Merhaba,
Evin duvarlarındaki pastel boya nasıl temizlenir? İnternette diş macunu diyenler de var, su bez diyenler de... Sizin denediğiniz bir yöntem var mı? Teşekkür ederim.



 
duvar boyası ne? saten boya ise ıslak bezle silerseniz geçer.


  • kibritsuyu  (31.03.17 20:52:08) 
[]

Vejetaryen ve Veganlar İçin Yemek Tarifi Siteleri

Merhabalar,
Elimde vejetaryen ve veganlar için yemek tarifleri içeren birkaç blog adresi var. Kıyıda köşede kalmış, beğendiğiniz adresler varsa lütfen paylaşır mısınız? Teşekkür ederim.



 
şurada çeşitli adresler ve sosyal medya hesapları var: veganlik.org


  • terliks  (28.03.17 19:35:38) 
minimalistbaker.com Dort senedir takip ediyorum.


  • buf-e kür  (28.03.17 21:08:45) 
[]

Niye doğurmak?

Merhaba,
kesinlikle eleştirmek için sormuyorum. Anlamadığım için soruyorum. Neden doğuruyorsunuz? Uniecef'in raporunu okudum. İki yüz elli milyon çocuk çatışma içinde büyüyormuş. Neden onlardan biri varken doğuruyorsunuz? (dediğim gibi eleştirmiyorum. Merak sadece, anlamadığımdan) "Kendi kanım" dediğiniz durumu anlamak amacıyla soruyorum veya diğer şeyleri. Teşekkür ederim.



 
arthur schopenhauer bunu yüzyıllar önce anlattı. kadınla erkeğin ortak noktada bulunma amacı sadece üremektir. her yol buna çıkar, amaç budur yani.


  • istenmeyen evlat  (26.03.17 07:09:27) 
Ben de anlamiyorum. Cocuk istiyorsan evlat edin. Ama beynimize hurafeler yerlestirilmis:

1. Kendi cocugun olsun, evlat edinme.

2. Organ bagisinda bulunma.

3. Insanlarin cinsel yasamina karis, yatak odalarina gir. Escinsellere karsi cik.

4. Escinsellerle sinirlandirma kendini. Kadinlara da bulas. Tecavuz et, evlen. Istemezse tasla ve oldur.

5. Kadinlar da yetmez. 6 yasindaki cocuklarla evlen.

6. Yalnizca tuket. Uretme. Ne kadar zenginsen o kadar guclusun. Fakirlere yardim etme onlari ele gecir.

7. Dis gorunusu sana benzemiyorsa oldur onlari ortada yalnizca beyazlar kalana kadar.

8. Komsu milletleri sevme. Her Yunan, Ermeni, Kurt, Arap, Yahudi, Hristiyan, Alevi kotudur. Sadece sen iyisin.

9. Senin gibi dusunmeyen kotudur. Veganlar, vejetaryenler sen nasil yemek yiyorsan oyle yemeliler cunku dunyanin merkezinde sen varsin. Kim kiminle sevisebilir buna karisabildigin gibi kimin ne yedigine hatta ne yemedigine de karisabilirsin.

10. Hayvanlar senin icin yaratilmis/evrimlesmis/dogmus. Onlara istedigin gibi mudahale edebilirsin. Deri ceket seviyorsan hayvanin derisinin canli canli yuzulmesi onemli degil onemli olan senin dis gorunusun.

11. Senin cocugun diger cocuklardan daha ustun olmali.

Bunun gibi milyonlarca madde var. Ve bunlarin hepsi bir butun! Hepsinin ustesinden gelmen gerekiyor! Sana dogru olarak gosterilen her seyi sorgulaman gerekiyor.
  • Traveller  (26.03.17 07:32:16) 
Katılıyorum.
Bir dönem araştırmıştım (şimdi için değil de ilerisi için düşündüğüm bir şeydir hep)
Evlat edinme şartları fazla geliyor bana.
Tabii ki belli şartları olmalı her önüne gelen evlat edinmemeli ne insanlar var hayatta ama benim için fazla zorlayıcı detaylar.
Ben mesela çoğu zaman düşünmüyorum ama arada bi istek gelir bi çocuğum olsa diye sonra detayları düşünüp vazgeçiyorum.
Evlat edinme kısmı diğer kısımdan çok daha detaycı.
Evlenmeden evlat edinilebilse mesela bir çocuğu okutabilecek maddi duruma geldiğimde çok isterim.
Ama dediğim gibi şartları pek bana uygun değil.
Bu konuyla ilgili kurduğunuz mantıkta da sonuna kadar haklısınız.
  • mutekebbir  (26.03.17 09:21:00) 
İnsanların genel olarak başka çocuklara karşı aidiyet duygusu hissetmediğini düşünüyorum. Bence en önemli nedeni bu. Evrimsel sürecin bir parçası.


  • archmage mahmut  (26.03.17 10:16:18) 
çünkü çocuk sevmiyorum. bir çocuğu sevebilmem için hamile kalıp o hormonlarımın çalışması lazımdı. ona bağlanmam lazımdı. o yüzden evlatlık edinmem.


  • sta  (26.03.17 10:20:42) 
Ben dogururum, catisma bolgesinde yasayan dogurmasin o halde?
Bu mantikla bakinca onlarin yaptigi yanlis, benimki degil.

Ayrica bana da aidiyet hissiyle alakali olarak geliyor. Baska hicbir cocuga sempati hissetmiyorum, kendimin olursa eger anca ona olur gibi geliyor. Babam mesela her cocugu/bebegi gozunden kalpler fiskirarak severken (bakarken bile sevgi akiyo adamin gozlerinden) ben "pff bebek var/cocuk var" kafasindayim. Bir de sevdigin insanla, asik oldugun kisiyle bir nevi dunyaya iz birakma cabasi gibi de goruyorum.

Ama evlat edinmeye karsi degilim, gun gelir belki evlat edinmeyi secerim falan filan.
  • kuehles blondes  (26.03.17 10:25:29) 
ulen sevdiğim kadının gözleriyle bana alttan alttan bakmayacaksa neyleyim ben öyle kız cocugunu???


  • jacoba benziyomusum oyle diyolar  (26.03.17 10:44:14) 
sen ya da siz neden doğmak zorunda olduysanız o yüzden. genelde böyle diyince de bana sormadılar, bana sorrsaydılar doğmak istemezdim diyeceğinizi de biliyorum ama artık çok klişe oldu o.


  • blue eyes white dragon  (26.03.17 12:26:50) 
ne kadar ruhsuz insanlar var yahu. doğurmaktansa evlat edin diyor. dünyaya bir insan getirip onu dünyaya kazandırmaya çalışmaktan habersiz. yanlış anlaşılmasın bütün görüşlere saygım var ama bu tip beyanlar bence o güzel hislerin yaşanmamasıyla alakalı


  • demirr  (26.03.17 13:07:19) 
(bkz: antinatalism)


  • humat  (26.03.17 13:20:58) 
birincisi her koşulda evlat edinilemiyor diye biliyorum. tarafların çocuk yapamıyor olması gerekiyor mu neymiş. öyle duydum.

ikincisi evlat edinmek mantıken güzel bir olgu olsa da biyolojik olarak bazı insansal ihtiyaçlarımızı karşılar mı soru işareti. antropoloji başkasının çocuğuna bakmayı dna aktarımı olmadığından vakit kaybı olarak görüyor. bilimsel olarak bu bir gerçeklik. bu nedenle bu biraz "kız bulamıyorsanız birbirinizle ilişkiye girin" demek gibi bir şey. bazı insanlar bu fikre yabancı ve onları bu nedenle yadırgayamayız.

üçüncü ve son olaraksa gelip burada niye doğuruyorsunuz demek yerine bu çocuklar niye aç ve açıkta, ya da onların anaları niye doğuruyor diye sormak daha yerinde olacaktır.
  • bohr atom modeli  (26.03.17 13:47:11 ~ 13:48:24) 
evrimsel bir gerçek var, kendi çocuğu insana farklı gelir. olmasaydı kimse çocuk yapmazdı.

bakamayacak olan 5 tane yapıyor, ben bakacakken neden 1 tane doğuramıyorum? onlar doğurmasın bakamıyorlarsa? kendi kanımla başkasının bilmediğim çocuğu benim için aynı değil.
  • pinkpeony  (26.03.17 14:31:44) 
@blue eyes white dragon, yok yahu sorsalardı doğmak isterdim neden istemeyim?


  • anumegha  (26.03.17 22:56:47) 
üreme içgüdüsü güçlü bir şey çünkü. insan gen aktarmak ister, yavrusu üzerinden kendini gerçekleştirmek ister, hayatta kalma isteğinin ve ölümlülük gerçeğinin bir arada bulunduğu bir ortama istem-dışı sağlanmış bir adaptasyonun sonucu.

biliyorum bir sürü din, ideoloji vs. var insanı üstün ve olağanüstü bir yaratık olarak göstermeye çalışan ama kabul etsek de etmesek de çok basit ve temel bir gerçek de var:

insan da doğada yaşayan bir hayvandır.
  • otonomo  (26.03.17 23:05:01 ~ 23:05:50) 
Kendi yaptığın şeyle hazır yapılmış olan arasında çok büyük bir fark var. Yapıyorsun ve senin oluyor. Hem yapmanın hem sahip olmanın zevki var. Çoğu insanın bir şeyler yapmak ve sahip olmak anlamında yoksulluğa mahkum olduğu düşünülürse çocuk yapmak değerini hiçbir zaman kaybetmeyecek bir olay.


  • harvey  (26.03.17 23:12:45) 
[]

Aç Mitoloji Kahramanı

Merhaba,
Hani bir mitoloji kahramanı var. Karnı aç, önünde yemişler var ama yiyemiyor. Neydi onun adı? Sağ olun.



 
tantalos mu ?

www.greekmythology.com
  • olkol  (10.03.17 03:25:59) 
Evet Tantalos'muş ya...


tr.wikipedia.org

Ne güzel ders var <3
  • lcha  (10.03.17 12:23:22) 
[]

Hissimizden emin olma

Merhaba,
Bir hissimizden nasıl emin oluyoruz? Aşık olduğumuzu, nefret ettiğimizi, sevdiğimizi söylerken bundan nasıl emin oluyoruz? Hangi his veya durum bunu adlandırmamızı kesinleştiriyor?



 
www.eksiduyuru.com

Bir de soyle bir duyuru var, aklima bu geldi senin sorundan. Sorunun cevabini bilmiyorum acikcasi. Yani gercekten benim de kafam karisik bu konuda. Ama iste belki yukaridaki cevaplar fln yardimci olur biraz.
  • yuzır  (05.01.17 00:33:35) 
vücudum tepki veriyor, öfkelenince sırtımdan alevler yükseliyor gibi hissediyorum, diğer duyguların midemde çeşitli yansımaları oluyor, stresliyken taş gibi birşey oturuyor aşık olduğunda birinden hoşlandığında kelebekler uçuyor

birde özlem duygusuyla ilgili önceden açılan bir duyuruya ilaveten, ben bu duyguyu çok geç keşfettim fakat özlemden burnunun direği sızlamak diye bir his gerçekten varmış
  • freebird5406_2  (05.01.17 00:40:09 ~ 00:44:36) 
Nefret duygumu cok dehset kesfettim. Mesela nefret ettiğim kişi hakkında konusuyorum birisiyle sonra kendime bi bakıyorum böyle agzımdan tükürükler sacarak konusuyorum ve o esnada o nefret ettiğim kişiyi ortadan kaldırma bir bıçak ile saatlerce bıcaklamak onun fıskıran kanını yüzümde hisseder gibi oluyorum. Gercek olmadıgı halde sohbet sonunda sanki o rahatlama hissi geliyor hani deşmekten yorulup kendini sağa sola yataga falan atan cinsten bir rahatlama

Evet gercekten bunları hissediyorum.
  • fıytfıyt  (05.01.17 00:44:20) 
Tamamen psikoloji (veya hangi dal ilgileniyorsa onun) literatüründen başımsız tamamen subjektif cevap vereceğim. Ben duygulara var olma durumumuzu ve var olma durumumuzla ilgili düşüncelerimizi değiştirmeleri açısından bakıyorum. Mesela olumsuz duygular(acı çekmek, nefret etmek, kıskanmak vs) bizi yalnızlaştırarak kendi var oluşumuzu dünya düzleminde hissetmemize sebep oluyor.(parmağına iğne batırdığında da etrafındaki hiçbir şeyi hissetmez ve sadece o acıya odaklanırsın, yani yalnızlaşırsın) Olumlu duygular ise bizim diğer her şeyle kaynaşarak var oluşumuzu ve içimizdeki zamanı algılamamıza neden olan kısmı yok ederek yalnızlıktan kurtulmamızı sağlıyor, zaman hissini ve var oluşumuzu unutarak bizi büyük bir yükten kurtarıyor. Ben duyguları iki tarafa ayırdım fakat sorduğunuz sorunun cevabı kelimelerin sözlük anlamından açıkça anlaşılabilir bence.(sevgi nedir vs)


  • ordinov  (05.01.17 00:57:18) 
[]

İşkenceyle Öldürülen Köpek İçin İmza Toplayalım mı?

www.change.org




 
+1


  • blatta hiberna  (05.10.16 16:26:43) 
İmzaladım. Böyle bir psikopatın toplumdan uzaklaştırılması lazım.


  • peggy  (05.10.16 16:42:14) 
Çok sağolun. Evet, tedavi olup öyle geri dönmeli dönecekse..


  • anumegha  (05.10.16 16:42:56) 
+1 imzalayalım böyle şeylerin daha görünür olması önemli


  • freebird5406_2  (05.10.16 16:45:25 ~ 16:46:02) 
+1 ve up


  • fragile lady  (05.10.16 20:44:26) 
+1


  • mutlusismankedi2015  (06.10.16 00:54:19) 
[]

Evlat edinme konusunda yaş sorusu?

Merhaba,
Aile Bakanlığı'nın sitesinde evlat edinilecek çocukla, potansiyel ebeveyn arasında en fazla 40 yaş olabileceği yazıyor. Bu durumda 40 yaş üstü insanlar evlat edinemiyorlar mı? Yani hiç mi yolu yok 46 yaşındaki birinin evlat edinmesinin?



 
ediniyorlar ancak yeni doğan değil.


  • pide  (04.10.16 14:58:09) 
@pide, yani büyümüş çocuk ediniyorlar değil mi? Süpermiş.


  • anumegha  (04.10.16 14:58:57) 
evet en az 6 yaşında bi çocuğu evlat edinebilir 46 yaşında biri. eğer yakınınızda niyetlenen varsa ve evlatlık edinmesinde bir pürüz çıkarsa koruyucu aileliği de araştırabilirsiniz. süreç daha kolay ilerliyor diye biliyorum.


  • pide  (04.10.16 15:05:26) 
[]

En sevdiğiniz yıldız ve gökyüzü olayı?

Merhaba,
en sevdiğiniz gökyüzü olayı ve sevdiğiniz yıldız nedir?



 
Dolunay, Orion'un kemeri.


  • Lim5  (04.10.16 10:51:10) 
yıldız kayması, sirius.

ayrıca keşke gökkuşağı veya kuzey ışıkları gökyüzü olayından sayılsaymış. sayılıyo mu? :(
  • evde liyakat kalmamis  (04.10.16 10:55:09) 
@evde liyakat kalmamış, olur olur, tepemizde gördüğümüz her şey olur =)


  • anumegha  (04.10.16 11:07:56) 
kendi görebildiğim yıldız kayması. göremediğim kuzey ışıkları.


  • dahili meddah  (04.10.16 11:08:04) 
* Aurora <3
* Diğerlerini seçemediğim için Sirius :(

  • chicha  (04.10.16 11:10:12) 
güneş batarken tek başına çivi gibi parlayan venüs ayrı bi seviyorum


  • freebird5406_2  (04.10.16 11:13:50) 
kuzey ve doğu ışıkları
ayrıca serbest çağırışımlı komikli bakınız:
(bkz: yıldız olsam ilk sana kayardım)
  • janderzel zartanyan  (04.10.16 11:42:29) 
Rigel


  • giggs  (04.10.16 11:54:23) 
görebildiğim için yıldız kayması.
ama canlı görebilmiş olsaydım kuzey ışıkları olurdu.

  • yanginmerdiveni  (04.10.16 12:35:58) 
Güneş tutulması bana hep gizemli gelir. Orion takım yıldızını severim.


  • dissendium  (04.10.16 12:54:51) 
[]

Üzgün olduğunu saklamak?

Merhaba,
Bazı insanlar görüyorum başka insanların yanında ağlamaktan çok utanıyorlar. Bazı insanlar da mesela kalplerinin kırıldığını en yakınlarından bile saklıyorlar. Bu neden böyle?



 
Bize böyle kodlanıyor. "Aman insan içinde ağlama", "aman sakın ağlama" gibi cümlelerle büyüdük çoğumuz. Ağlamanın güçsüzlük olarak nitelendirildiği bir toplumda yaşıyoruz.


  • dessy  (24.08.16 11:48:05) 
muhtemelen alacağın cevabın; -ya boşver ya da -takma kafaya gibi baştan savma ve işe yaramaz cevaplar olacağını tahmin edebiliyor ise ne demeye ona derdini anlatsın? veya paylaşsın?
veysel baba ile bağlayalım;

Anlatamam derdimi dertsiz insana
Dert çekmeyen dert kıymetini bilemez
Derdim bana derman imiş bilmedim
Hiç bir zaman gül dikensiz olamaz
  • seyduna6687  (24.08.16 11:49:51) 
@üğpoıuy nedenini biliyor musunuz?


  • anumegha  (24.08.16 11:54:21) 
o insanlardan biri olarak; kimseye hassas yanlarımı göstermeme takıntım var. O sebeple özelimi açmam, güçlü bilinirim.


  • alaimisema  (24.08.16 11:57:48) 
ben de böyleyim, üstüne mutlu görünüyorum. nedeni ise kendi mutsuzluğumu insanlara bulaştırmak ya da göstermek istememem sadece. sadece seçilmiş olanlar bilsin yeterli.

bana söylenen, öğütlenen bir şey de değil bu.
  • Apocalypse  (24.08.16 11:57:59) 
Bu insan benim ve bu olayın yadırganmasına asla anlam veremiyorum.
İnsanların yanında ağlamaya falan utanmaktan bahsetmiyorum, paylaşmamaktan bahsediyorum.

Öyle veya böyle olumsuz düşüncelerimi, hislerimi kimseyle paylaşma gereği duymuyorum ben. Çünkü bence paylaşmanın bana en ufak bir getirisi yok. Canımın sıkkın olduğu zamanlarda denk gelip ısrarla soran olursa da bunu söylüyorum, "anlatsam kime ne katacak" diyorum, kimsenin bir cevabı yok bu soruya. Yani ben açık ve net bir şekilde rahatsızım ısrarından, neden diretiyorsun ki? En öteye gidebileni "anlat rahatlarsın" diyor. Ya nedir beni rahatlatacak olan? Anlatsam ağzımdan çıkacak cümleleri ben zaten kafamın içinde bütün gün boyu kuruyorum. Sesli söylesem ne değişecek yani? Sen nerenin bilgesisin ki yani bambaşka ulu bir bakış açısıyla mı bakacaksın da sorunu çözeceksin. Hepimiz götü boklu tipleriz işte. Hayır zaten bu ısrarı yapan adamın niyeti senin benim sorunuma yeni bir bakış açısıyla yaklaşıp, belki rahatlatacak bir çözüm önerisi sunmak değil ki. Senin benim rahatımı düşünen adam zaten YA ANLATSANA NOLUCAK diye inatla ısrar etmez. Adamın tek derdi merakı. Merakını giderecek, tüketecek senin hikayeni televizyondaki diziler gibi, gidecek. Gerçek bir samimiyetsizsin lan sen.

Bir de kusura bakmayın, kimse kimsenin derdini kendisininki kadar umursamaz, umursayamaz. Yani benim hayatımın seyrini tamamen değiştiren bir olay, en yakın arkadaşım da olsa, bir başkasının iki dakika sonra unutacağı bir olay. Bu durumda ben gerçekten benim için kritik, gerçekten önemli olan bir şeyi neden x kişisinin vakit geçirmesi için dillendirmek durumunda olayım ki yani? Çünkü o, sadece anlattığım süre boyunca ve belki ondan sonra arada sırada denk gelirse üçer beşer dakikası daha bu konuyu öyle "ulan ne kötü, vay ne acayip" falan diyerek geçirecek.

Bence buna kimsenin ihtiyacı yok. Kendi kendine kalabilen, bir şeyleri yaşayıp sindirebilen insan olmak bence her zaman daha iyi. Her ayağı kaydığında YA NOLDU BİLİYO MUSUN diyen insan gözümde net zayıf insandır.
  • naberabi  (24.08.16 12:02:44 ~ 12:06:07) 
üğpoıuy ile benzer sebeplerden. güçsüzlüğünü insanlara gösterirsen, zayıf yanlarını açık edersin ve ileride gelebilecek daha büyük zararlara karşı açık vermiş olursun. basit bir mantık. kendini koruma içgüdüsü.


  • hypervaskulerdondurucu  (24.08.16 12:03:23) 
kimsenin yanında kolay kolay ağlamam. bazen sinirden tutamadığım olmuştur o ayrı.

sebebine gelirsek; samimiyetsiz teselli cümleleri ve paylaştığın insan mutluyken senin mutsuzluğuna başarısızca dahil olmaya çalışma çabasını görmek gibi sinir bozucu şeyler sanırım.
  • jonestown  (24.08.16 12:05:42) 
"Soyleyemem derdimi kimseye,
Derman olmasin diye,
İnleyen su kalbimi,
Agyar duymasin diye.

Sakladim goz yasimi..."

Vs gibi sarkilarda turkulerde de irdelenebilecegi gibi arabesk bi toplum turk toplumu. Genelde "ben aci cekeyim cektigim acidan herkesin haberi olsun ama hepsi bilmiyomus gibi yapsin" "sonra manitam bana acisin seviselim" gibi bir durum var. Aglamak bambaska bisey konudan bagimsiz olarak. Ama genelde boyle.
  • hailtothethief  (24.08.16 12:06:24) 
Bu konu hakkında çok uzun konuşulur günlere haftalara sığmaz fakat kısaca naçizane fikrim; eğer sadece başkasının yanında ağlamaktan çok utandığıysa mesele, daha önce ya hiç göstermemiş olduğu yüzünü göstermekten çekiniyordur ya da kendisini ağlatan "her neyse" o durum karşısındaki acizliğini açığa çıkarmaktan korkuyordur. Yalnız bu ikincisi bir nevi kendi kendisiyle hesaplaşmasıdır insanın. İnsan "ego" su her durumu her şekilde geldiği gibi göğsünde yumuşatıp oyuna sokabilme kabiliyetine tek başına sahip değildir. Bunu mutlaka kültürel birikimler ve bireysel yeteneklerle desteklemelidir. İnsan içinde bulunduğu kültüre ve kendi kişisel bilgi birikimine göre bunu ya çok doğal ya da çok sıradışı algılyabilir. Yani ağlamak içgüdüsel olarak varlığımızda tohum olarak bulunsa dahi, bu ihtiyacı karşılamak için uygun şartları sağlamak neredeyse imkansızdır. Bu yüzdendir bazen bazı insanların yalnız başına hıçkıra hıçkıra ağlaması. Oysa bazı üzücü durumlar çok ama çok daha kolay atlatılabilir acılar gerçekten teselliden öte bir paylaşım alanı yaratabilse kendine...

Not: Ben böyle dedim diye böyle olacak değil ama bilirsiniz, insanız ve insana ait olanı anlayabiliriz...
  • ekşicigeldii  (24.08.16 12:08:30 ~ 12:09:21) 
Yani bu derdini belli etmemenin altında yatan nedenleri kısaca şöyle özetleyebilir miyim?

-Bireylerde toplumdan ve aileden gelen bir "güçlü ol" mesajı var. Ağlamak bu mesaja göre şekillenen kimliği zedeler.

-Bazı insanların derdi sizi teselli etmek değil meraklarını gidermektir.

-İnsanlar teselli verirken samimiyetsiz davranabilirler.

-Derdini anlatmak çoğu zaman bir şeyi değiştirmez.

-Ve başka yerlerden edindiğim bilgilere göre de diğer insanlar maalesef ağlayan kişinin mutsuzluğuna sevinebilirler.
  • anumegha  (24.08.16 12:18:22) 
Toplumun güçlü olma, dik durma normu daha çok erkekler için geçerli. 'Erkekler ağlamaz' diye bir laf var. Hatta daha ileri gidelim 'Karı gibi ne ağlıyorsun/gülüyorsun' bile derler. Erkeğe bu coğrafyanın yüklediği en ağır yük bence zayıflığı gösterememek, ancak yakın hissettiği bir kişinin yanında ağlayabilmek, ortalıkta ağlayamamak. Hint filmlerinde vardır, erkeklerin sürekli gözleri dolar ve ortalık yerde salya sümük ağlarlar. Erkekle başlayan bu süreç, güçlü erkeğin yanında kadının da güçlü olmasını gerektiriyor; çok ağlamayan insan sürekli ağlayan bir insana katlanamaz. Üstelik kadınlar da bu şekilde yetiştiriyorlar evlatlarını. İstediğin gibi ağlayama, istediğin gibi duygulanama; bir süre sonra insan katılaşıyor. Bir süre sonra artık duygular da dibine kadar değil, daha yüzeysel hissedilmeye veya öyle gösterilmeye başlıyor.

Tabii bir de toplumdaki ağlamamanın yanında, bir de arabesk altyapıdan gelen 'çekilen acıyı yüceltme' kültürü de var. Kolombiya dünyanın en mutlu üçüncü ülkesiymiş. Adamlar fakir, sürekli bir olay yaşanıyor ülkede ama en mutlu ülkelerin arasındalar. 'Niye, manyak mısınız' dedim, 'Biz acı olayların nasıl üstesinden geldiğimizle gurur duyarız. Mutluluklarımızı yarıştırmayı severiz' demişti; biz ise üzüntülerimizi, acılarımızı nasıl yüklendiğimizi yarıştırıyoruz. Sabah programlarına bak, sürekli bir trejedi, sürekli ağlayan insanlar. En sevilen filmler en çok duygulandıran, ağlatanlar. Belki de güçlü görünüşün altında ağlamaya fırsat kollayıp bir bahane yaratıyoruz; şarkıya, filme sığınıyoruz. Efkar diye bir kelimemiz var diğer dillerde çok karşılık bulamayan. Efkarı yüceltiyoruz, romantikleştiriyoruz; bir silkinip kendimize gelmeyi değil. Akrabalarımız, bir önceki nesil 'Ben en çok bunu yaptım, ben en çok şunu yaptım', 'Aaa, o da bir şey mi, asıl ben neler çektim, neler', 'kan kustum, kızılcık şerbeti içtim dedim' diyerek omzundaki yükle savaş veteranı gibi gurur duyuyor neredeyse. Tamam, Kolombiyalılar çılgın, yanardağ köyü yutunca adamlar 'Nasıl olsa üstesinden geliriz, oh salsa' diyorlar ama bizimkisi de çok ağır, çok baskılayıcı.

Aslında ağlıyoruz ama özgürce değil, usturupluca, kurallar çerçevesinde.

Tabii bir de 'Duygularımla barışık olacağım' derken 5 yaşında gibi her şeye ağlama uç durumu var. Bir arkadaşım herhangi bir tartışma sırasında ağlayabiliyor. 'Bu öğlen yemeğe gidemeyeceğim, çalışmam gerek, işleri bitiremedim' diyorsun (ki sözleşilmiş yemek değil, her günkü yemekhane), anında ağlamaya başlıyor. Bana en çok karşılaştığı şeyin kendisine 'Duygu sömürüsü yapıyorsun' dendiği idi ama kız çok rahatsızdı kendi halinden, en ufak şeyde ve her gün mutlaka bir şeye ağlıyordu. Normalde 'Duygularınla barışık ol, onları yaşa' denir ve bunun sağlıklı olduğuna inanıyorum; bu duygularıyla barışık olmaktan ziyade duyguların insanı esir alması gibi bir şey. O da terapiye gidiyordu bu durumu kontrol altına almak için.

Derdi başkasına anlatmamak kısmına gelince, tek nedeni bir de karşımdaki kişi ile uğraşmamak olabiliyor zaman zaman. Bazen kendi kendine kolay atlatabileceğin bir şey, senin hayatına burnunu sokmak isteyenler tarafından daha karmaşık hale getirilebiliyor. Örneğin, o gün sevgilinle tartıştın ama çok da büyütülecek bir durum yok ve akşam öpse geçecek. O an moralin bozuk ama başkasına anlattığında abartılı tepkiler alabiliyorsun. 'Sana nasıl bunu yapar'lı, 'Bak, şerefsiz'li tepkiler alabiliyorsun. Tam bu durum olmadı ama atayım yine, mesela sevgilin 'Bugün buluşmayayım, ben uyuyayım' dedi; yani bunu büyütecek ve ilişkimin içine girmek isteyen, 'Vay efendim, nasıl böyle yapar. Suçlu sensin, tamam demişsin' diye abartacak birine dert anlatmak istemiyorum. Kimdi hatırlamıyorum; bir uzmanın 'ateş rahimliler' dediği bir grup var mesela, Kadınlar Kulübü'nün saldırgan üyeleri gibi her şeyi büyütmeye ve her an saldırmaya hazır, sürekli sinirli grup; onlara bir şey anlatmam asla. Pireyi deve yapabilir. Acımı olduğundan çok büyüten gruba çok bir şey anlatmam; zaten moralim bozukken daha da dibe göndermenin anlamı yok. Benzer şekilde o an dert anlayacak durumu olmayana da bir şey anlatmak için uğraşmam. Benzer şekilde yargılarına güvenmediğim ve çocuksu, aksi, benim gözümden göremeyecek, vb. gördüğüm birine de çok fazla açılmam.
  • aychovsky  (24.08.16 12:35:17 ~ 13:02:45) 
bu soruyu başka bağlamlarda cevaplamış arkadaşlar; ben kendim için cevaplayacağım.

zayıf olduğum bir anı tanıdığım kimseye göstermek istemem, o yüzden başkalarının yanında ağlamamak için koşarak uzaklaştığım olmuştur. kalbim kırılır, kimseye söyleyemem. söylersem daha da gerçek olacakmış gibi gelir çünkü.

ha ama ne bileyim yolda üzücü bir şeyle karşılaşırım, iki gözüm iki çeşme ağlayarak aksiyon aldığım, ya da alamadığım çok olmuştur.
  • evde liyakat kalmamis  (24.08.16 13:34:00) 
Seni öldürüp bitiren şeyin karşındaki için bir şey ifade etmemesi, bu dertlerin gün gelip sana karşı silah olarak kullanılma ihtimali ve utangaçlık.


  • petekpare  (24.08.16 14:02:19) 
[]

Bu gece ne rüya gördünüz?

Sizin rüyalarınızı dinleyerek kendiminkini unutmak niyetindeyim. Rüyamda ben yobaz bir adamın at bakıcısıydım. Çok güzel at yetiştiriyordum,böyle bembeyaz üzerine de çikolata sosu ile desen yapılmış bir at filan yetiştirdim. Adam da ben çok başarılı olduğum için işi bırakırsam beni öldüreceğini söyledi. İnanmadım, inanmayınca da yanıma bir dev gönderdi, onunla gözdağı verdi.




 
rüya görmedim ben ya, çoğu zaman da görmüyorum. bilinç altım yok galiba benim.


  • lordoz  (09.08.16 11:03:29) 
uzun zamandır rüya görmüyoruz en son gördüğüm rüyada halı saha maçını kaçırıyordum.


  • gozu acik sevisen yahudi  (09.08.16 11:06:46) 
Öncelikle asla dalga geçmiyorum, tamamen gerçektir.

İki gün önce bir adet it arkadaş çağırıp bilgisayarımın değişimini rica ettim. O da hayhay dedi ve yepisyeni, boktanların şekilbazı bi laptop getirdi bana. Her şey o kadar güzeldi ki. Mutluydum. İçtiğim çaylar bana kırlardan kokular, mutluluk sesleri, çığırtkan ağlayan çocukların nadir kahkahalarını, deniz suyunun 20 metre ötede geğiren adamın kokusunu taşıdığı gibi taşıyordu.

Maalesef kısa süre sonra fark ettim ki bu yeni dünya sandığım kadar kusursuz değildi. Bir sorun vardı, büyük bir sorun. INTERNET EXPLORER illeti vardı bu bilgisayarda yalnızca. Browser niyetine başka da bir bok yoktu afedersin. Bu durum canımı sıkıyordu ama direneceğim dedim. Başaracağım. Alışacağım. Netinece en iyi uyum sağlayan hayatta kalmaz mıydı? İçimden içimden küfrederek iki günü geçirdim. Ekşi sözlüğü açıyorum, butonların hiçbiri çalışmıyor. Youtube açıyorum "tarayıcı desteklenmiyo olum hayırdır lan" diye soruyor bana. Herkes beni ayrı ayrı yerin dibine sokuyor, herkes beni aşağılıyordu.

Bu durum içimde bir çığ gibi büyüdü ve dün rüyalarımda kendini gösterdi. O kara gecede...

Rüyamda sıradan bir gün yaşanıyordu. Servise sığır gibi binip "mmmkhs günaydın" diyor, yayılıyordum koltuğa. Önümde oturan dingilin salak arkadaşlarına whatsapp gruplarında konuşup, onlara kıkırdayarak sağ elinin işaret parmağıyla yazdığı mesajları yollayışını seyrediyordum. Güneşi selamlamak için en güzel yoldu bu. Varınca bilgisayarımı açıyordum ve bir güç beni o iticiler iticisi internet explorer yerine sol aşağıdaki başlat tuşuna basmaya itiyordu. İttirsindi. Tam ortasından bir tane tıklayıverdim başlata BİR DE NE GÖREYİM. Evet, beklenen olmuş idi. Kuşlar tekrar uçuyor, denizdeki dayı yine geğiriyor idi. Hayat tekrar güzel idi. Çünkü başlata tıkladığımda karşıma çıkan, "yeni yüklendi bu haa çakal seni" diyen, "abi simit yeni çıktı. vereyim mi?" müjdesini ileten fırıncı asaletiyle parlayan turuncu renk içerisinde bir adet FIREFOX İDİ.

Bak gerçekten dalga geçmiyorum, gülümseyerek uyandım.
Bu dram değil de nedir. Bu insan ırkının geldiği en aşağı noktadır arkadaşlar. Bundan ibret alın. Benim suratıma tükürün ve google chromelarınıza, şekilbaz eklentilerinize dönün. Arada durup düşünün ama. Ne acılarla sınananlar var ulan dışarıda deyin. Hepinizi öpüyorum.
  • naberabi  (09.08.16 11:11:43) 
ya ben bugün değişik rüyalar gördüm. ilkinde işyerinde hiç namazla alakası olmayan biri beni sabah namazına kaldırıyordu ve gözlerimi açtığımda da sabah ezanı okunuyordu. neyse namazı kıldım yattım bu sefer de bi okulun bahçesinden arkamda genç insanlarla çıkıyordum ve askerlerin sokakta olduğunu gördüm birisi araçtan gökyüzüne ateş ediyordu diğer de ne olduğunu sorunca bana dönerek sert bir şekilde darbe olduğunu ve eve gitmemi söyledi herhalde son zamanlarda olanlar bilinçaltıma işlemiş....


  • tociess  (09.08.16 11:14:10) 
Bu geceye özel bir durum var galiba :D

Rüyamda organik gıdalarla ilgili olduğu lanse edilen bir seminere gidiyormuşum. son derece bilimsel bilgilerin konuşulacağını düşünürken dinleyici kitlesinin ablalar'dan oluştuğunu fark ediyorum. bize bir marketler zincirinin fetö'ülere ait olduğunu ve mallarının kalitesiz oluşunu anlatmaya başlıyorlar. neredeyse her ürünü tek tek slaytlarda gösterip kötüledikten sonra sıra sıvıyağ'a gelince gür sesli bir amcamız "bakın bize yıllarca bu yağları yedirdiler. bunlaaar işte bunlar terör örgütü'dür" deyince kendimi tutamıyorum. (bkz: pis laik) "Kalitesiz yağ satmak ne zamandan beri terör kapsamına girdi. ne alakası var! adamlar cezalandılsın madem halka kaliteden yoksun hizmet vermekten" deyince bütün herkes duruyor ve tiksinç bakışlarla benim ülke bu haldeyken ne yapmaya çalıştığımı anlayamadıklarını, kendilerinin benim gibi bir vatan haini'yle aynı yerde bulunmak istemediklerini söylüyorlar. efendi efendi kendimi savunurken bir yerden sonra "yapacağınız işi skeyim ben gidiyorum." deyip çıkıyorum.

Aferin delirtin bizi, yavaş yavaş delirtin. Gece gece sinir oldum. 4:30'dan sonra uyuyamadım.
O değil de rüyamda niye seminere gidiyorum onu zaten hiç anlamadım. :D

Bizim Üretim'deki işçilerden biri de (Tayyip'i zerre sevmez) rüyasında malum kişiye memleketini gezdiriyomuş. Tayyar bak burada define var, deyince gidiyolar. Define var dediği yerin Atatürk'ün çiftliği olduğunu öğrenince Cumhur'un başı "Durmayalım burada, hadi çıkalım hemen." demiş. :D
  • chitosan  (09.08.16 11:21:00) 
yemekten sonra yatağın üzerinde sızmışım o ara gördüğüm rüyadır, gece bile olmamıştı.
adamın biri ben ve küçük bir çocuk aynı otel odasındayız ama süit desek daha doğru olur.
adamı ve çocuğu tanımıyorum ama bir çekince de var içimde.
neyse ben dışarı çıkacağımı söylüyorum, kapıya yöneliyorum ki kapı kilitli, adam boşuna dışarı çıkma ilaç birazdan etkisini gösterecek demesiyle bende bir görüntü gel giti oluyor. bir şey de yemedim içmedim ki bu neden oldu lan diyorum, can havliyle camdan atlıyorum hooop bi bakıyom bizim mahalle, noluyoz mınagoyyim layn diye koşmaya devam ediyorum. arabasından yeni inen bir adama beni hastane bırakması için ricada bulunuyorum. tamam lan atla diyor atraksiyon bekleyen bebeler gibi. neyse ben ön koltuğa yöneliyorum bakıyorum bu da benim yanıma geliyor bunun yüzüne bakıp abi arabayı ben mi kullanacağım diyorum. yok kapı bozuk ondan bu taraftan binecem diyor. arabayı çalıştırıp gidiyoruz. uyandığımdan kerbela konseptli odamda kan ter içinde kalmışım ve susuzluktan yanıyorum. skertim böyle rüyayı dedim.
bundan önce gördüğüm bir rüya vardı o güzeldi ilginçti ama güzeldi.
  • seyduna6687  (09.08.16 11:38:25) 
metallica karşımda rehearse yapıyor free speech for the dumb çalıyor. yalan yok ben ve rüyalarım:

eksisozluk.com
  • e a p  (09.08.16 12:09:31) 
Ben de tam birine ruyami anlatsam diyordum ya. Asiri sacmaydi. Basliyorum.

Abimle almanyaya gitmisiz. Bi yeri geziyoruz. Ama bunlamisiz yani biraz oradan. Asansorle ikiye cikiyoruz. Tv cekimleri var studyo gibi. Sasiriyoruz. Bi adam gelip ingilizce bir sey mi ariyorsunuz diyor, ben de icimden bu niye ingilizce konusuyor ya almanca konussa diye dusunuyorum. Sonra diyorum, sadece tv izlemek istiyoruz (?&:') adam da ne alaka der gibi suratimiza bakiyor, o sirada asansor geliyor, biniyoruz.

4'e cikiyoruz. Burada leblebi fabrikasi varmis falan, birkac leblebi yiyip asansorle bese cikiyoruz. Beste metro varmis. Metroya biiyoruz. Ama havalimani metrosu gibi arada yer ustunden giden bi metro. Neyse metro son duraga geliyor iniyoruz. Orada iki bisiklet var, ona biniyoruz. Bisiklete binerken Turk mahallesine denk geliyoruz.

Bir cocuk bizi goruyor (16-17 yaslarinda) ben de goruyorum oyle geciyor. Sonra bisiklet binerken abim biraz arkada kalmis, bir bakiyorum tam arkasinda bos bira sisesiyle cocuk abime vurmaya hazirlaniyor, tam abime sesleniyorum ama cocuk vuruyor. Sonra bu bir kez daha oluyor. Yine engelleyemiyorum. Sonra ucuncu kez gelisinde, tam vuracakken kendine vurdurtuyorum zorla siseyi. Elimde de zincir var cok ince kolye. Yuzune vuruyorum sertce. Iz kaliyor. Cocuk bayagi kizgin, bisikletle o kadar hizli gidiyoruz ki abimle kacmak icin. Gidiyoruuz gidiyoruuz gidiyoruuz, metroyu bulamiyoruz bir turlu. En sonunda buluyoruz.

Metro istasyonu da uc katli ama merdivenleri yangin merdiveni gibi. Tam ucuncu katla ikinin ortasindaki merdivenlerdeyken cocugu goruyoruz asagida, kafasinin ustune yazi yazmis, beni tarif eden. Sonra ben de herhalde artik kurtulayacagim deyip kendimi merdivenlerden bosluga birakiyordum. :(

Sonra uyandim, cok da yorgunum. Cidden oradan dusmus ve o kadar pedal cevirmis gibi hissediyorum ahah. Bir de cok anlamsizdi, kendi kendime yorumlamaya calisiyorum bilincaltimi.
  • yuzır  (09.08.16 12:18:01) 
[]

Koyduğum saksıyı unuttum

Merhaba,
Çok saçma bir sorum olacak. Evde yaklaşık 12 tane bitki var. Ben bu saksılardan birine gümüş bir yüzüğü koydum toprak koksun diye. Sonra da hangisine koyduğumu unuttum. Günlerdir arıyorum bulamıyorum. Saksıdaki takıyı bulmanın kolay bir yolu var mıdır acaba?Şimdi hepsini derinlere kadar aramak filan istemiyorum da.



 
Dedektör?


  • theodor  (08.08.16 11:56:09) 
@theodor aklıma geldi de evde dedektör yok.


  • anumegha  (08.08.16 11:57:42) 
ucunu çengel yaptığın uzun bir iğne-tel-çuvaldız gibi bir aparatla batırıp çıkarabilirsin saksılara. belki takılır


  • komsu komsunun nickine muhtactir  (08.08.16 12:10:39 ~ 12:10:47) 
Çöp şiş batır hepsine.


  • dissendium  (08.08.16 12:11:47) 
çok saçma ama akıllı telefonlar için dedektör uygulaması var, ben birkaç yıl önce deneyip şaşırmıştım. metal nesnelere yaklaşınca ötüyordu.

deneyebilirsin belki.
  • tolga asp  (08.08.16 12:14:08) 
çok komik ya bence ilk olarak hatırlamaya çalış :D metal bir şey sertçe sok çıkar ses gelir belki


  • konar konmaz omer konur  (08.08.16 12:14:10) 
Metal bir şeyle toprağı yokla demeye gelmiştim, denmiş. kahvaltı bıçağı ile yokla saksıları olca suladıktan sonra. bir şeye çarparsa karıştırırsın.


  • kaymaktutmayansicaksut  (08.08.16 12:16:36) 
ust yuzeyi en duz olmayandan (gomduysen orda bir cukurluk kalmistir belki) baslamak uzere sopa batirip cikarmak.


  • jimicik  (08.08.16 12:17:46) 
@konar konmaz omer konur, bence de çok komik, yani ilk günler çok komikti ama aradan 6 gün geçince tabii sinirlerim bozulmaya başladı. Her akşam toprak eşeliyorum =)).


  • anumegha  (08.08.16 12:17:48 ~ 12:20:08) 
Bence mutfak bıcağı ile dalma. Bitkilerin kökünü kesebilir ya da zarar verebilirsin istemeden.
En iyisi tahtadan çöp şiş.

  • dunyanineniyiinsani  (08.08.16 12:58:01) 
Mıknatıs etki eder mi ki???


  • predecessor  (08.08.16 13:59:22) 
  • ya ben lan neyse  (08.08.16 14:22:38) 
buldun mu?


  • jimicik  (09.08.16 14:57:25) 
Dün buldum, hep eşeleyip durduğum yerdeymiş çok garip.


  • anumegha  (09.08.16 15:16:48) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.