[]

İşinizi seviyor musunuz?

İşinizi seviyor musunuz? İşinizde rahata hemen mi ulaştınız? Hemen ulaşmadıysanız ulaşmanız ne kadar sürdü? İşinizde rahatlık, maaş anlamında sıçramayı ne kadar süre sonra yaptınız?




 
İşimi eskiden çok seviyordum. Kişisel sıkıntılarımdan oturu artık sadece maas aldigim yer olarak goruyorum. İsimde rahata ulasmak icin 2 kere is degistirdim. Toplamda 3 yildan biraz kisa sürdü. Maas ise yine 3 sene.


  • zor azizim zor  (13.02.22 21:07:27) 
Yapılacak iş değil. Para kazansam bi nebze severdim o da yok.


  • photo85  (13.02.22 21:08:04) 
Küçük bir şirkette belirli olmayan bir pozisyonda çalışıyorum, maaş, ortam ve sorumluluklarımın net olmamasından memnun değilim, geleceğim olduğunu da düşünmüyorum fakat tepeme binen yok, saatleri iyi, evim yakın, ayrı odam var ve kendi çalışma düzenimi kendim ayarlıyorum bu açıdan da memnunum.


  • alicek  (13.02.22 21:09:29) 
Valla bir iş ne kadar sevilebilirse o kadar seviyorum. Gönül isterdi ki hiç çalışmadan yaşayabileyim ancak o da mümkün değil.

Işte rahata erişmek de anca işi çok sallamayinca olur bence, yani yukselmek ve birilerinin gozune girmek için çabalamamaya başladığın an rahatlarsın. Bu da usengeclik sağolsun bende zaten doğuştan var olan bişeydi.
  • j r r tolkien hayrani  (13.02.22 21:13:04) 
Seviyordum. Ama artık money talks. 45 gün için muş gibi yapıyorum.


  • baldan kaymak  (13.02.22 21:24:19) 
mevcut işimi çok seviyorum. daha çok seveceğim bir iş de düşünemiyorum açıkçası. sorun şu ki el oğlunun deyişiyle dead-end bir iş, ilerleyebileceğim bir alan yok. öğrencilik için müthiş. çok büyük vakit harcamadan, büyük oranda hem zamansal hem fiziksel serbestiyle kendi çapımda iyi kazanıyorum (iyi dediğim harcadığım zamana kıyasla) ama 35 yaşında yapabileceğim, kariyer hedefleyebileceğim, yarın bir gün atıyorum evlenirsem aile geçindirip çoluk çocuk bakabileceğim bir iş değil.

o yüzden mezun olduktan sonra tır şoförü olma fikrini ciddi ciddi değerlendirmeye başladım açıkçası, plazadır toplantıdır kariyerdir vs. bunlar bana inanılmaz ters şeyler, yapamayacağımı düşünüyorum. içinde futbol ya da yolculuk olmayan bir şeyi tutkuyla, severek yapacağımı pek sanmıyorum maalesef. o yüzden tır sürcem.
  • der meister  (13.02.22 21:35:05) 
genel olarak seviyorum. calisma arkadasim iyi. bundan iyisi zor bulunur. parasi az ve kolay kolay artmayacak, o kismi sikinti.


  • hot potato  (13.02.22 21:39:19) 
İşim güzel ama sektörde maaşlar uçtuğu için kim çok verirse orayı daha çok severim :)

Mevcut işimde 1.5 sene falan sürdü; bir yandan kendimi kanıtlamam gerekti ki sonra hakkımı savunduğumda insanlar ignore edemesin saygı göstersinler.
  • aguen  (13.02.22 22:35:08) 
isimi seviyorum, isim de oldukca zor baya baya zor oyle diyim. meslegimde de ancak bir seyler bana yetmiyor. beni kesmiyor artik. basit kaciyor bunlar. sanki buralarda zayi oluyorum cok daha onemli, dunyayi kurtacak seyleri yapabilecek potansiyelim var da cercople ugrasiyorum gibi. su siralar boyle bi ziyan olma hissindeyim.
dunyaya bedava elektrik sunma ne bileyim covidi komple bitirme gibi bir seyleri basarmam lazim. benim bir seyler yapmam lazim bu dunyaya adimi kazimam lazim ammaaa ne yapmam lazim.

  • turbo sadık  (13.02.22 23:41:01) 
işimi acayip seviyorum ama (elbette herşeyde bir "ama" vardır) bazen gerçek hayattan uzakta kalıyormuş gibi hissediyorum (gemide çalışıyorum). Bazen de "Ulan bu nasıl iş ya, o kadar uğraş edin ne için...? Dünyaya hiçbir fayda olmadan geçinip git" diyorum. Tabi bunlar hep anlamsal, varoluşsal sorgulamalar.

Gelir, imkan vb. kısmına gelirsek; tekrar söylemek adına gerçekten mutlu olarak çalıştığım bir iş. Maaş anlamında iyi bir ücret ile başlamıştım, bunu düşünmüyordum zaten hiç ancak terfi alınca iyi bir artış ile birlikte güzel yan haklar kazandım. Rahata ulaşma kısmına gelirsek 3 sene kadar sürdü. Pandemiye kadar ilk girdiğim pozisyondaydım ve konforsuz konaklama, uzun kontrat süreleri alıyordum. Ama tabi karşılaştırma imkanım olmadığından diğer imkanları hiç bilmiyordum. Şimdi terfi alınca aradaki farkı rahatlıkla görebiliyorum ama o zamanlar hem bilmiyordum hem de umursamıyordum işin aslı. Gerçi ben hiçbir zaman konformist bir insan olmadım da pek.

Uzun sözün kısası arada sırada her insanda olduğu gibi "Lan napıyorum ben, noluyoruz..." gelgitlerim olmakla birlikte ideal mutluluğa ulaşmışım galiba diyebiliyorum. Çok garip ya. İyi ki bu soruyu sordunuz aslında. Size açıklama yaparken kaç zamandır aklımda olan şeyleri de kendime izah etmiş gibi oldum :)
  • burka  (14.02.22 01:19:57) 
İşimi seviyorum. Rahata 10 sene sonra ulaştım


  • alaimisema  (14.02.22 08:42:44) 
Isimi seviyorum, meslegimi de seviyorum. Ama mesela, birden milyonlar kazanip isi birakabilecek hale gelseydim 'aa yine de yaparim' demem veya ozlemem. Son birkac senedir is hayatina 'hayatima sponsor olan sey' olarak bakiyorum, bana iyi para verdikleri icin yapiyorum, sirket de ben bu isi iyi yaptigim icin bana para veriyor. Daha fazla anlam yuklemek gereksiz.

Isimde neredeyse her yil bir oncekinden daha iyi imkanlar olacak sekilde devam ettim. Son iki uc yilda da asagi yukari olabilecek en iyi durumda diyebilirim. 16 yildir yapiyorum.
  • sopiro  (14.02.22 08:53:24) 
10 yili askin ogretmenlik yapiyorum. Is sahane ama bu sartlarda 1 dakika daha yapilmaz. Parasi mesaisi iyi. Baska bi numarasi yok. Keyif ya da tatmin yok. Takmiyor devam ediyorum.


  • halk  (14.02.22 10:54:38) 
evet


  • nuisance  (14.02.22 11:14:51) 
hiçççççççççççç sevmiyorum keşke biri bana çalışmadan maaş verse bi gün bile gitmem işe.


  • sizofren06  (14.02.22 13:18:27) 
işimin parası çok ama stresi bol, eskiden daha az kazanırdım ama stresi onda biri kadardı.

çok para çok sorumluluk artık yoruldum (34 yaşındayım-yazılım işleri) denk getirebilsem bu işleri bırakıp stressiz bi iş yapmayı 7/24 yaşamayan sistemleri olan bir dünyayı tercih ederdim.
  • prezarlatif  (14.02.22 14:01:29) 
işimi sevmiyorum, hatta genellemek gerekirse çalışma fikrini sevmiyorum. işimi sevmem de gerekmiyor, birtakım ihtiyaçlarımı karşılamak için çalışıyorum. bu ihtiyaçlarım karşılandığı sürece mutsuz olmam.

şu anki işimde rahata ulaşmam 2 seneye yakın sürdü, ilk altı ayında sevmem bu benzetmeyi ama it gibi çalıştım. ofiste sabahladığım, eve gittiğimde de kalan enerjimle duş mu alsam yemek mi yesem ikileminde kaldığım çok oldu, hiç abartmıyorum bazen yorgunluktan ağlardım. buna paralel olarak o dönem iyi para kazandım sayılır, yine de çevremde çok daha az çalışarak çok daha iyi para kazanan fazlaca insan vardı. o dönem o insanlara çok imrenirdim :)

bu aralar rahatım, çoğunlukla ufak tefek işlerim oluyor ve evde vakit geçiriyorum. programımı kendim oluşturuyorum. yoğunluk olduğu zamanlar olmuyor değil, oluyor. bazen akşam saatlerinde çalışmam gerekebiliyor ama genelde vaktimi istediğim gibi yönettiğim için hiç üzmüyor bu beni. sıçrama konusuna gelince, iyi mi kazanıyorum? hayır. arkadaşlarım benden çok daha fazla para kazanıyorlar. benim sıçrama kriterim yalnız başıma kimseye ihtiyaç duymadan yaşamak. ortalamanın üstünde bir maaşım olması bir şey değiştirmiyor bu anlamda, dolayısıyla hala sıçramış sayılmam. devam ediyorum.
  • evde liyakat kalmamis  (14.02.22 14:31:04) 
patron yanlış hatırlamıyorsam senin aynısının tıpkısı bir duyurun daha vardı.

işi sevmek çok az kişinin şansı. benim işimin sorumlulukları çok büyük. eskiden çok büyük ekipleri olan şirketlerde çalıştım. örneğin orada bir vergi incelemesi geldiğinde 20 kişi birden ortak olur. şimdi sadece benim sırtımda bir yük. benim performansıma direkt bağlı. eskiye göre çok büyük stres altındayım ama aynı zamanda rahat bir iş. parası, benefitleri çok iyi. 15 senedir çalışıyorum. ilk 5 senesi kölelik. sonraki 5 senesi yatış. sonraki 1 senesi kölelik, ondan sonraki 4 senesi de ilk anlattığım durum. çok büyük sorumluluk ama çok ciddi parası, imkanı var. 6 haneli maaşım var. 2,5-3 maaş prim. araba, şoför.
  • gabe h coud  (14.02.22 15:13:48) 
İşimi seviyorum fakat bu dönem dönem değişiyor, çünkü yapmak istediğim ile yapmak zorunda olduğum işler arasında farklar var. Yapmak istediğim işe her zaman zorunda olduğum işler engel oluyor. Rutini yaşamayı sevmediğim için de bu dönemlerde hep işime söverim.

İşimde rahata hiç ulaşmadım ulaşacağımı da zannetmiyorum çünkü yaptığınız işte rahatsanız ya mükemmel bir işyerinde çalışıyorsunuzdur ya da yeteri kadar çalışmıyorsunuzdur. İlk söylediğim TR'de hatta bence genel olarak imkansız gibi bir şey.

Maaş anlamında sıçramayı zam oranları bazında bakarsan geçen sene hariç 3 senedir yakaladım. Bunda yaptığım iyileştirmeler, kazanımlarım, kazandırdıklarım çok etkili.
  • kablelvuku  (14.02.22 15:17:54) 
[]

İş sorusu

Merhabalar. İş sorularım bitmiyor. Kısaca sorayım. Çalıştığım yerin sahibi Almanya'da yaşıyor. Üretimi Türkiye'de yaptırıp Almanya'ya gönderiyoruz. Bizim için çok önemlisin falan dediler. Uzun süre çalışmak istiyorlarmış. Şimdi benim ileride Almanya'ya gitme şansım olur mu? Olursa nasıl olur? Böyle bir pozisyon değişikliği yaşamış olan var mı? Teşekkür ederim.




 
Valla hocam biz nereden bilelim bunun cevabını. Şirket ne üstüne, sadece Türkiye'de mi fabrika var, mali Almanya'ya gönderiyoruz derken kime gönderiyorsunuz? Oradaki şubeye mi yoksa müşteriye falan mı. Almanya da şube/fabrika varsa kac kişi çalışıyor, bunların işlevi ne? falan filan diye gider.

Türkiye ofisinden yurtdışı ofisine transfer olanlar elbette çok var ancak sektör, çalışılan şirket, geçilen yer falan hepsi ayrı olay. Dolayısıyla öyle net cevabı yok bu işlerin.

Bir de patronların "bizim için önemlisin, uzun çalışmak istiyoruz" lafları zaten genelde herkese söyledikleri şeyler. O yüzden çok da takılma o dediklerine bence.
  • j r r tolkien hayrani  (13.02.22 00:41:26) 
[]

Beyaz yaka, fazla mesai

Şu anki işimde cumartesi, pazar tatil diye anlaştık. Şimdi cumartesi, pazar iş olabilir diyorlar. Bu ne saçma şey. Hakkımı nasıl savunabilirim? Bir de beyaz yaka için fazla mesai ücreti yok. Kalite kontrol sorumlusu olduğum için gelmem lazımmış. Gelmesem olmuyormuş. Sizin nasıl oluyor?




 
yani böyle saçma şey mi olur. kabul etmeyin gelmeyin. gelirsenizde mesai ücretinizi yol paranızı yemek paranızı talep edin.


  • sizofren06  (11.02.22 12:48:33) 
Sebebi neymiş? Telafi çalışması mı?


  • gabe h coud  (11.02.22 12:53:55) 
Sürekli mi gelmenizi istiyorlar, yoksa yılda bir kaç defa mı?
Bunun karşılığında hafta içi izin veriyorlar mı fazladan?

Giriş görüşmesinde bahsetselermiş iyiymiş tabii ama bir kaç defa gitmekte sorun olmamalı diye düşünüyorum, gerçekten işin gerekliliği varsa. Özel bir iş olur, deneme olur, devreye alma olur hafta içi yapılamayan, o zaman gelmesini bekleyebilir şirket.
Sürekli bir ihtiyaçtan dolayı istiyorsa mutlaka çalışma zamanı veya maddi olarak telafi etmeli.

Sizin itirazınız, cumartesi-pazar çalışmaya mı yoksa, çalışmaya tamamsınız da fazla mesai olmamasına mı? Bunu iyi anlatın.
  • burfak  (11.02.22 13:15:10) 
"biz böyle anlaşmadık, fazla mesai ücreti almadan gelemem" diyip kapatın meseleyi.

tabii şöyle de bir şey var, yılda bir iki kere olacaksa çok takmayın kafanıza, takım oyuncusu imajı çizin.
  • co2s2  (11.02.22 14:11:26) 
Böyle kurumsal olmayan, yarı kurumsal, ya da kurumsal olmaya çalışan şirket(!)ler bu durumu çok yapıyorlar. Siz de eğer baştan bir kere taviz verdiniz mi, sürekli aynı şeyi yaparlar. O yüzden baştan tavrınız net olmak zorunda. Ben olsam cumartesi ve pazar günleri tatil olarak konuştuğumuz için ben de planlamamı ona göre yaptım, o yüzden malesef çalışma olsa dahi ben olamayacağım derim. Mesai ücreti verseler dahi kabul etmem. Paradan çok daha önemli bence tatil günleri.


  • Arthur Dayne  (11.02.22 14:21:52 ~ 14:22:21) 
Projenin yetişmesi gerekiyormuş. Sebep bu. Sorun aslında hem tatil deyip çağırmaları hem de fazla mesai ücreti yok demeleri. Hep böyle olmuyormuş. Bazen oluyormuş. Ben yine de her fırsatta karşı çıkacağım.


  • dissendium  (11.02.22 20:04:55) 
arada bir oluyorsa ses cikarmam, devamli oluyorsa ona gore fazladan para isterim.
cagirdinizi her haftasonu icin x lira bonus falan gibi.

  • cooperr  (11.02.22 20:34:07) 
öyle anlaştık diyorsunuz ama iş sözleşmenizde o şekilde mi yazıyor? muhtemelen sözleşmenizde fazla mesai maddesi vardır, bu durumda çağırıldığınız zaman gelmeniz gerekir


  • mustafakesekci  (12.02.22 09:18:39) 
Bu "proje" yılda 10 defa olmuyorsa talep haklı olabilir. Özellikle de diğer zamanlarda çalışma saatleri konusunda esneklik sağlıyorlarsa (iş olduğunda erken çıkma, geç gelme vs.).


  • burfak  (15.02.22 14:00:37) 
[]

Personel istemek

Merhabalar. Yaptığım işte biraz yoruluyorum ve her şeye yetişemiyorum. Bayağı yoğun geçiyor. Yeni başladım. Personel ihtiyacı bulunduğunu düşünüyorum. Direkt fabrika müdürüne bağlıyım. Sizce işe birinin alınmasını istesem ya da önersem nasıl karşılanır? Yardımcı olacak bir kişi bile olsa yüküm azalır.




 
working student talep edebilirsin. maliyeti düşük olur, headcount'ta gözükmez diyerek şirketi ve yönetimi de düşündüğünü gösterirsin. böylelikle işin yoğunluğunu da anlatma şansın olur. imkan varsa zaten eleman alırlar.

bu iş daha önce yapılıyordu da neden şimdi ilave personele ihtiyaç var, bunun cevabını beklerler. işim çok yoğun kabul görmez, nasıl bir ilave iş yükü var eskiye göre.

anladım. bunlar güzel sebepler. ama kadroya ilave birini almak aşırı zor bir olay.

ben nasıl yapıyorum? outsource ve geçici personel alıyorum. bu da bir opsiyon.
  • gabe h coud  (10.02.22 21:45:25 ~ 22:20:38) 
gabe h coud, daha önce sorumlu olan kişi ya da kişiler projelerle yeterince ilgilenmemiş ve devam eden bir sürü proje var.


  • dissendium  (10.02.22 21:52:10) 
Bu dediklerini rakamlara döküp gösterirsen isin kolay. Eskiden 6 ayda 3 proje yapılıyordu, şimdi altı ayda 7 proje yapılmakta gibi.


  • kaptankedi  (10.02.22 23:34:21) 
[]

Sevgiliye yemek

Sorum kadınlara ama erkekler de cevap verebilir. Cinsiyet belirtirseniz iyi olur. Sevgilinize yemek yapıyor musunuz? Yapıyorsanız ne sıklıkla ve kaç yıllık ilişki söz konusu? Yemek dediğim şey, zaten aynı evde yaşayıp kuru fasulye yemek değil. Böyle tatlı olur, poğaça olur, yeni yeni denediğiniz şeyler olur, sadece sevgilinize özel yaptığınız şeyler var mı?




 
Yapmıyorum çünkü benim sevdiğim yemekleri sevmiyor. Herkes kendi sevdiğini yapsın yesin diye anlaştık en son. Yeni ilginç şeyler deneyip fotoğraf attığımda iğreniyor hatta.


  • jazzabel  (10.02.22 19:59:13) 
hem esime hem kizima firsat buldukca yapiyorum
*erkek

  • sweetoffice  (10.02.22 20:09:50) 
şu andan değil, genelden bahsetmem gerekirse, aktif olarak yemek yaparım zaten.
hem normal ev yemeği yaparım, hem arada bir özel bir akşam yemeği hazırlarım.
bazen sürpriz, bazen date şeklinde.

kendim hamur işi ve tatlı yemeyi değil, yapmayı çok sevdiğim için zaten karşı tarafın sevdiği keki tatlıyı yapmak benim de işime geliyor öyle durumlarda.

yapmayı ilk defa denediğim bir şey için fikir almayı da severim.

kadın
  • blatta hiberna  (10.02.22 20:09:51 ~ 20:11:24) 
O bana yapmadigi icin ben de ona yapmiyorum


  • gunes123  (10.02.22 20:15:30) 
Yemek yapmayı severim. Görev gibi değil de aklıma estikçe yaparım. Şu an yemek yapacağım birisi yok ama normal bir arkadaşıma da zevkle yaparım

Erkek
  • kisa  (10.02.22 20:18:23) 
Erkek, yapıyorum. Arkadaşlar için kılımı kıpırdatmam.

Genellikle ise beğendiğimiz bir yer varsa hemen gidiyoruz.
  • baldan kaymak  (10.02.22 20:26:02) 
Evet yapıyorum. Hatta beğendiği şeyleri düzenli olarak yapıp buzluğa stokluyorum.


  • ruhen hastayim ben  (10.02.22 20:32:27) 
8 ayli evli erkek
Tencere yemeği yaparım düzenli olarak ama onun özel bir yanı yok. Hatta kimi zaman özensiz yaptığım da olur. Benim için özel bir şey fırınla başlar. Fırında balık, et yapacaksam denerim yeni şeyler. Ama bu su tarifi okudum İnternette hadi yapayım değil. O an aklıma nasil yapmak nasıl soslamak geliyorsa içimden geldiği gibi yaparım. Seve seve özene özene.
Annem tatlıdan anlamadığı için ben de hiç öğrenmedim. Elim de yatkın değil. Arada elmalı turta yaparım ama hiç bir zaman öyle aman aman güzel görünümlü birsey elde edemedim.
  • allah yazdiysa bozsun  (10.02.22 20:46:36) 
hayir.


  • spherical  (10.02.22 23:31:08) 
gelecegini bildigim zamanlarda pogaca, kek, turta falan yaparim. Pisi seviyor mesela kahvaltida bir arada olacaksak pisi yaparim.


  • sopiro  (11.02.22 08:00:32) 
40+ erkek.
Karantinada evlerde kapalı olduğumuz bi' gün " yarın mutfağa girmeyeksin tüm öğünleri ben hazırlıyorum." deyip bütün öğünleri - ara öğünler dahil - italyan mutfağı hazırlayıp gönülleri fethetmiştim:) Bunun dışında da mutfakla uğraşmayı özellikle bi' şeyler hazırlarken içmeyi - ya da içerken bi' şeyler hazırlamayı - çok severim:) İspanyol omleti, güzel salatalar, makarna sosları hazırlarım vb.

  • kumandanim  (11.02.22 09:03:16) 
öyle aman aman özel değilde sevdiğim şeyleri yada güzel yaptığımı düşündüğüm şeyleri yapıyorum, direk ona özel değil de aklıma geldi dur şunu ayşeyle yapayım veya ayşe buradayken yapayım güzel olur şeklinde.

sofra falan hazırlamadım şimdiye kadar.
  • selam  (11.02.22 11:44:21) 
[]

Meslek değiştirme

Merhabalar. Meslek değiştirmekle ilgili birkaç sorum var. Ben makine mühendisiyim. Kalite kontrol sorumlusu olarak çalışıyorum şu an. Mesleğimi çok yorucu buluyorum. Günümün yarısı ofiste, yarısı fabrikada koşturmakla geçiyor. Bu şekilde hayat boyu çalışma fikri beni rahatsız ediyor. Şöyle masada çalışabileceğim alanlara yönelmek istiyorum. Muhasebe, İK gibi alanlar... Bir de aklımda satış mühendisi olarak çalışmak var. Onu da denemek istiyorum gelecekte. Bunları dikkate alırsanız bana kısaca ne önerirsiniz? Bu alanlara nasıl yönelebilirim?




 
Muhasebe ve İK gerçekçi olmaz. Her şeye sıfırdan başlamış olursun ve iş yeri değiştirmek istediğinde İK ve Muhasebe bölümleri için firmaların önceliği makine mühendisi olmaz.

Daha çok Ar-Ge (tasarımcı ya da ürün sorumlusu gibi), Satış, Satın Alma, Proje Yönetimi (operasyonel değil, müşteri ya da bütçe yönetimi kısımları) gibi bölümler olabilir. Özellikle Ar-Ge kısmı %90 masa başında olur.
  • himmet dayi  (09.02.22 19:51:25) 
ar-ge kolay degil cunku turkiye'de ar-ge yapan yer cok yok. olan da ulkedeki muhendis bollugundan dolayi cherry pick yapiyor.

1- network. ar-ge (veya nereye gideceksen) ancak bu yolla olur. gidecegin yerin birim amiri veya daha ust seviye yoneticileri isterse her sey olur.

2- proje muhendisligi, satis muhendisligi gibi konulara yonelmek. buralara gecis daha kolaydir ama sosyal bir karakter ister. yapilabilir ancak kac senelik mezun olduguna gore alan degistirmenin zorluklari degisir.

3- alaninda biraz daha calisip calisma sartlari daha iyi bir sirkete gecmek. en kolayi budur. isini iyi yapan adam bir sekilde piyasada bilinir.
  • antikadimag  (09.02.22 20:06:32) 
Banka-sigorta şirketi vs gibi yerlerin müfettiş yardımcılığı sınavlarına başvurabilirsin. Ek olarak sigorta şirketlerinde mühendis ihtiyacı oluyor kovalayabilirsin bunları.


  • mg3929  (09.02.22 20:48:36) 
[]

Teknik resim sorusu (Almanca)

Aşağıdaki teknik resimdeki sembolleri ilk defa gördüm. Kısaca ne olduğunu bilen biri açıklayabilir mi? Nasıl arayacağım aklıma gelmedi.

i.hizliresim.com


 
  • archmage mahmut  (08.02.22 00:01:07 ~ 00:05:23) 
Özetle sağdaki izin verilen maksimum pah toleransını gösterir (değer negatif olduğu için. pozitif olsaydı izin verilen maks. çapağı gösterirdi. burada pozitif değer yok o yüzden çapağa izin yok)

Soldaki gösterim de yine ideal keskin köşeye göre ne kadar pah olacak/ne kadar içeri dalınacak onun toleransı. Normalde tolerans yönü olmadığı için (± gibi) ikiye bölünüp kullanılır. Ama burada +0,4 demiş olabilir. Standardı incelemek lazım. Eğer + tolerans ise yine pah demek.
  • himmet dayi  (08.02.22 08:43:41 ~ 08:44:49) 
[]

Biyografi

İş hayatında başarılı olmuş kişiler için biyografi, anı kitabı önerisi istiyorum. Sabancı, Koç gibi de olabilir, yabancı da olabilir. Otobiyografi olursa daha iyi. Teşekkür ederim.




 
Hayatım Vakko- Vitali Hakko


  • primetime  (06.02.22 14:39:32) 
akın öngör ün de bir biyografi kitabı vardı
ray dalio - ilkeler yeni çevrildi

  • freebird5406_2  (06.02.22 15:36:12) 
[]

Hafız Mustafa (tatlıcı)

İstanbul'daki Hafız Mustafa tatlıcısına gitmiş olan var mı?

Şu paylaşımdaki kase tatlıları merak ediyorum. Tadı nasıl? Genel olarak fiyatları hatırlıyor musunuz?

www.instagram.com

 
Kase değil ama baklavasını denemiştim, yıldızlar çıkmıyordu. Kötü değil ve fakat ortalama baklavaydı. (Birkaç yıl önce)

Biraz turist mekanı gibi gelmişti.
  • kaptankedi  (03.02.22 15:21:47) 
Gayet guzel ben hafiz hayraniyim ya ama pastasinj aliyorum genelde. muhtemelen bu kase pudingler 35tl olmustur minimum. fiyatini bildigimiz seylerin de artik bilmiyoruz ki


  • ala09  (03.02.22 15:45:52) 
O videodaki mor olanı denedim, yanılmıyorsam yabanmersinliydi ve inanılmaz hayal kırıklığıydı. Yavan, meyve tadı bile gelmiyor falan, meh.

Aralıkta pahalı bir yerdi, artık daha da pahalı bir yer olmuştur.
  • kobuzchu kiz  (03.02.22 16:31:42) 
Pahalı bi yer. Pastaları güzeldi. Muhallebileri tatmadım.


  • zimbirik  (03.02.22 18:09:34) 
Uzun zamandır gitmedim ama genel olarak muhallebileri iyidir. Supangle ve frambuazlı muhallebi benim favorilerimdi. Fiyatlar bir tık pahalı olabilir ama porsiyonları büyük oluyor


  • hayalhayal  (03.02.22 18:32:40) 
muhallebi porsiyonu çok büyük +1
aç karnınla tok dönersin

  • comp  (03.02.22 18:44:53 ~ 21:52:06) 
Muhallebi pahalı ama güzel. Icerde yemezseniz cam kaseyle paket yapıyorlardı en son. Kase kar kalıyor:)


  • meraklitursucu  (03.02.22 18:53:55) 
vallla 2012 2015 arası ben türk edebiyat vakfında toplantı olduğunda çarşamba günleri

giderdim. oranın içinde de yerleri var.

tek kişi için fazla. merak etmek için gereksiz :P bence sadece görüntüsü var.

sirkeci eminönü taraflarındaysanız.

çiğdem pastanesi var oranın tatlıları bundan daha iyidir.
  • qobel  (03.02.22 21:48:56) 
[]

Abartılı fiyat

Bugüne kadar hangi ürünlere abartılı fiyat ödediniz?

Bugün kapalı ayrana 7,90 TL ödeyince aklıma geldi.


 
1 ay dogalgaz kullanimina 415


  • floydian  (02.02.22 20:12:15) 
şişe kolaya 16 tl ödemiştim beşiktaş'ta. üstüne bi de hasta olmuştum. fiyatı mı çarptı soğuğu mu bilmiyorum.

bile isteye de el kremime abartılı fiyat ödüyorum, 230 tl.
  • south park in kapusonlu uyesi  (02.02.22 20:14:13) 
Topkapı Sarayı'nın girişinde büfeden küçük karton bardakta otuz liraya salep aldık arkadaşımla. Basiretimiz bağlandı diyorum.


  • oyokbuyoknevar  (02.02.22 20:31:59 ~ 20:32:15) 
15 sene önce, çalıştığım ilk sene, üç kuruş maaş alıyorum. neyse yaz oldu, bende 3 kardeş var onlara dedim hadi tatile gidelim tatil parası benden, internetten 1 hafta 4 kişi tatil satın aldım. planlar yapıldı. kardeşlerimle buluştuk. tatil mekanına otobüsle gideriz diye düşünmüştüm ama karar verildi uçakla gideceğiz. yol parası? e hani tatil sendendi? şoklardan şok beğen. son dk kazık fiyatlarla 4 kişi uçak gidiş dönüşleri. taksiler. tatile gittik, akşam dışarıda yemekler, denize girilecek, bikinimiz yok. tövbe estağ. bikiniler, şortlar, tişörtler, terlikler, güneş yağları, gözlükler. 1 haftada harcadıklarımı sonraki sene ödeyemedim kredi kartını yapılandırdım mecbur. kardeşlerim bilmez bunları, hiç çaktırmadım.

yine 10-15 sene önce Anjelique'e 5 yabancı arkadaşla gidip locada bir kaç şişe absolut mapsolut açtırmıştım ne varsa. kokteyl kokteyl üstüne. tüm hesabı ödedim. tertemiz kredi kartı limiti ucu ucuna denk geldi :) mazi kalbimde bir yaradır. bunları iyi para kazanmazken yapmak çok koyuyor.

bugüne kadar lüks mekanlara verdiğim efsane kazık paralar var. utanırım söylemeye.

yakın zamandan örnek vereyim. kız arkadaşımla benim balkona çiçekler, bitkiler aldık. yalıların arasındaki bir çiçekçiye 3000 lira verdik. eve gelince online sitelerden aynı bitkilere baktım 600 lira tutuyor. ben normalde araştırmadan almam ama nutkum tutuldu, o çiçekçideki çalışanlar tezek satsa balkona tezeği koyup sabah akşam sularsın.

tamam buldum. 2 sene önce diş temizliğine 3800 lira verdim. bana bu zamana kadar en çok koyan buydu sanırım. şimdi bile 500-750'ye yaptırabileceğin bir şey. hem de iyi yapamamıştı.
  • gabe h coud  (02.02.22 20:34:12 ~ 20:40:07) 
topkapı sarayı'nda bir kase standart mercimek çorbasına 60 lira verdim. çorbayı içerken ağlamaklı olmuştum.


  • makarnavodka  (02.02.22 20:41:24) 
Ogrenciyken biraz icip bir bara gitmistik ve 'en fazla ne kadar olabilir ki' diye birer bira soylemistik. Herifler 50 lik biraya 20 tl almisti. O cok koymustu cunku o zamanlar bira 3-4 lira biseydi.


  • j r r tolkien hayrani  (02.02.22 20:49:23) 
Şu an marketteki ne abartılı değil? Bulgur 17.90 tl daha ne olabilir?
Selpak tuvalet kağıdı çok lüks oldu. Bunları saymazsak 2005te abiye bi elbiseye 900 tl vermiştim. O çok koymuştu bana. Aynısı 300 tlye de varmış çünkü

  • photo85  (02.02.22 22:53:00) 
Kendi berberime saç sakal 30 lira ödediğim bi dönem sırf meraktan bi de berber yemeğini nazı geçiyor diye hep bana denk getirdiği için avm berberine gittim bir kez. 100 lira ödemiştim yanlış hatırlamıyosam. hem kötü traş etti hem de ürün satmaya çalıştı bana. unutmadığım kazıklardan biridir.

çocukken de "bu taso büyülü her attığını çeviriyor" diye 5 tasoya güya 1 büyülü taso takas yapmıştım. bikaç oyun sonra kaybedince büyüsü yokmuş anladım.
  • IncredibleMau  (02.02.22 23:03:41) 
Ben de bugün kare çikolataya 11 lira verince üzüldüm :(


  • invictae  (02.02.22 23:20:32) 
Evdeki stoklar bitince Ped’e 35 tl verince hayattaki en pahalı şeyi almış gibi oldum.


  • esinikaybetmiscorap  (02.02.22 23:42:15) 
bu aralar her şey öyle geliyor valla. birazcık ortalama üstü bir mekana gidince çaya, kahveye vs verilen paralar her seferinde içime oturuyor. ve git gide bu fiyatlara alışmak çok can sıkıcı ama alışıyoruz resmen.

geçenlerde bir de canım çok pringles çekti bime gittim orda ucuz oluyor diye bir baktım ki 19 lira mı 17 küsür lira mı ne olmuş. tam olarak hatırlamıyorum bile rakamı o anı sildim attım kafamdan inanmak istemedim. migrosta falan kaç olmuştur acaba diye düşündüm. öyle bir hüzünlendim ki gözlüklerim buğulandı. daha pandemi başında sokağa çıkma yasaklarında falan 6.50 lira değil miydi ya ühü.
  • olkol  (03.02.22 00:09:28) 
Birkaç ay önce bir tane sade sodaya 18 TL verdim, kazığı iliklerime kadar hissedince o mekana gitmeyi bıraktım. Öyle ki ben bunu en son 2014 yılında bir tabak fettuciniye 50 TL verdiğinde hissetmiştim. (Asgari 800 TL falandı sanırım) o soda şuan 20 TL olmuştur herhalde. Menüye bakmadan sipariş verilmez bu devirde, ben kaşındım.


  • uvbray  (03.02.22 01:01:14 ~ 01:04:08) 
Bir süredir, sayamadığım kadar ürüne.

Market özelinde favorim tuvalet kağıdı ve deterjansal kombolar.

Pringles falan zaten ithal.

Toto silinen bir kağıdın 132 lira olduğu bir dünya bana çok anlamlı gelmiyor :)
  • dreamnesiac  (03.02.22 01:47:48) 
Bundan neredeyse 20 sene filan önceydi. Evlendikten sonraki eşimin ilk doğum günü. O zaman oturduğumuz evin yakınlarında Paul&Shark vardı, vitrinde de çok güzel bir hırka. Gittim aldım (etikete baktım 60 TL gibi ki şimdinin 100 EUR'su gibi bir şey). Pahalı ama güzel diye düşünüyorum. 600 liraymış. Hala içimdedir acısı. Tek tesellim 20 senedir büyük bir zevkle giyiyor o hırkasını. Amorte etti kendini.
Bir gün de evde piyaz yapacağım diye kurmuşum ama bir türlü kırmızı soğan bulamıyorum. Migros'ta buldum aldım bir filede sayıyla 3 adet kırmızı soğanı, fiyatına bile bakmadım. Normalde kilosu 1 lira bile olmayan o 3 soğanı 20 liraya aldığımı eve gidip fişe bakınca gördüm. Hala içime oturmuştur.

  • SiyamkedisiZorro  (04.02.22 16:26:43) 
[]

İspanyolca

Akıcı İspanyolca öğrenmek ne kadar sürer? 5 yılı geçer mi? Her gün zaman ayrılacağını düşünün.




 
İngilizcen biliyorsan öğrenmesi nispeten kolay. Ama anlaşması zor bir dil.
1 yıla yakın süre İspanya'da yaşadım herkes mi farklı konuşur bir dili. Listening çok çok önemli yoksa söyleneni anlamıyorum ama konuşuyoruma döner öğrenme sürecin.

der meister yazınca aklıma geldi. Bu subjuntivo denen lanet cidden mantıklı bir insanın kavrayacağı bir şey değil. Anadili ispanyolca olan arkadaşıma soruyorum neden bu durumda bu şekilde kullanıyorsunuz amaç ne? Adam bana "ben de bilmiyorum, ispanyolcayı ben 10. sınıfta anlamıştım sen çok kafana takma zamanla düşünmezsin diye cevap verdi.
  • catamenia  (01.02.22 22:32:25 ~ 03.02.22 01:08:15) 
yok yav beş yılı geçmez. her gün en az bir saat verimli ve doğru çalışma yapacağını varsayarsak, belli bir noktadan sonra konuşma pratiğine de iyi vakit ayırdığını düşünürsek bence bugün başlasan 2 şubat 2024'te cayır cayır konuşursun. hadi olmadı 2025 de... üç seneden fazla sürmez. yalnız bu planla ilgili şunu parantez olarak eklemek lazım ki bu gerçekten zor iştir; kurs/mecburiyet vs. yoksa, masaya oturup kendin çalışacaksan çelik gibi irade ister... ha üç günde iki saat ispanyolca çalışarak da dil öğrenirsin ama bu saydığın biçimde hızlı ve verimli bir ilerleme olmaz elbette. o açıdan genel olarak "bu dilde çok iyi olacağım" kilometre taşını beş sene sonraya koymak aslında daha makul ve mantıklı olabilir, hem böylelikle iki sene sonra çok iyi seviyede değilsen moralini bozmazsın, "zaten daha fazla zaman alacağını biliyordum" diye düşünüp yoluna devam edersin.

ispanyolca başlangıç aşamasında çok zor değil. ingilizcen de varsa ufak tefek farklılıklarla bir sürü kelimeyi biliyor olacaksın zaten. yalnıııııız ispanyolcada subjuntivo diye bir bela var ki rusçaya filan rahmet okutur. ser, vivir filan gibi aslında göze gayet sempatik ve basit gelen fiiller öyle çekimleniyor ki "hadi lan bu aynı fiil değildir" diyorsun. her fiilin 30-40 tane çekimi olduğunu düşün.

şimdi genelgeçer düzeyde ispanyolca bilmek, az buçuk sohbet edebilmek için tabii ki subjuntivo bilmeye gerek yok ama sen akıcı demişsin. ben akıcı konuşmadan şunu anlarım: yeri geldiğinde sen ispanyolca, düşünmeden, belki yavaşça ama rahatlıkla her türlü şeyi kendi konuşabilmelisin. ana dilindeki kadar çok kelime kullanmazsın belki ama yine de kelime bilgin çok güçlüdür, gramer hatası ya yapmazsın ya çok nadiren yaparsın, hani ispanyol seni dinlediğinde "vay anasını adam çatır çatır konuşuyo lan" der.

bu seviye bence SIKI ÇALIŞMAYLA iki, bilemedin üç yılda görülür... ama harbiden acayip üstüne düşmen lazım. her gün çarşaf çarşaf ispanyolca okumak, dinlemek, yazmak gerek. kısacası dili aktif olarak devamlı kullanmak şart, yoksa istediğin kadar çalış ilerlemek bir noktadan sonra yavaş oluyor. ingilizcenin nispeten kolay öğrenilmesinin sebebi de aslında kolay olmasından ziyade erişilebilirliği... "ingilizcemi geliştircem" dersen o kadar fazla şey var ki yapabileceğin... en basitinden gir reddit'e yardır aga, sabah akşam oku ve yaz. altı ay sonra annenle konuşurken ingilizce düşünmeye başlarsın. uçar gidersin.

ispanyolcada ama mesela ne yapacaksın, fikrin var mı? her allahın günü sadece okuma değil aynı zamanda yazma, konuşma, dinleme gibi şeyler yapmak gerek. en azından "ben artık oldum tamam" diyene kadar. "yaparım" diyorsan üç yılda akıcı, beş yılda vatandaş, sekiz yılda valencia valisi, 15 yılda ispanya devlet başkanı olursun. hiç sorun değil.

gerçi valencia demişken, bu ispanyolların konuşması da bölgeden bölgeye farklılık gösterebiliyor. valencia'da, galiçya'da filan çok daha farklı ve hatta kendi ayrı dillerini konuşuyorlar mesela. katalanlara, basklara girmiyorum bile. bi' de güney amerika ispanyolcası avrupa ispanyolcasından daha farklı. bissürü ıncık cıncık iş.

hevesin varsa, yaparım diyorsan yardır gitsin, neden olmasın ama zor olduğunu bilerek gir derim, sonra motivasyon kaybı yaşama.
  • der meister  (02.02.22 00:30:34) 
[]

Bilgisayarların geleceği

Merak ettiğim bir konu var. Android telefonlar birçok şeyi kasmadan yapıyor. Ama bilgisayarda bazen kasma yaşanıyor. Örnek olarak Microsoft Teams neden bilmiyorum ama performans olarak çok kötü. Ne hızlı açılıyor, ne hızlı kapanıyor. Bunların bilgisayardaki donanıma bağlı olduğunu biliyorum tabii ki ama sanki Android yağ gibi akıyorken Microsoft biraz çağ dışı gelmeye başladı. Android'de iki dokunuşla uygulama kaldırıyorsun ama Microsoft'ta Denetim Masası'na gidiyorsun falan. Bilgisayarlar için de Android gibi daha basit, daha hızlı bir işletim sistemi geliştirilecek mi gelecekte?




 
illa ki son kullanıcı için daha optimize değişiklikler olacaktır ama bilgisayar bir telefona kıyasla çok daha komplike bir işlem portföyüne sahip. ondan çok da uçup kaçacağını düşünmüyorum kullanım açısından. aynı işletim sisteminde program da yazabiliyorsunuz, grafik de tasarlayabiliyorsunuz, oyun da oynayabiliyorsunuz, oyun da yazabiliyorsunuz. anlatabildim mi?

bilgisayarınızın parçaları da bunda etkili olabilir bu arada. benim ofiste kullandığım laptop dediğiniz gibiyken, evde kullandığım yağ gibi akıyor mesela :) çünkü içerdiği donanımlar itibariyle dağlar var. sizin bilgisayarınızda da bu problem olabilir.

mac os falan da öyle yağ gibi akar ama işte her şey yoktur o tarafta. kullanım alanını sınırladıkça daha hızlandırabiliyorsunuz bazı şeyleri. aynı mevzu ios/android'de de var. android'de her şekil ios'tan bir tık yavaş kalacaktır çünkü uygulama çeşitliliği daha fazla.

windows alanında en geniş hizmet veren işletim sistemi. bu yüzden de hep en hantal olarak kalacak. kalmak zorunda.

he siz derseniz ki bana macos'un yaptığı işler yeterli geliyor. telefona benzer bir kullanım kolaylığı arıyorsanız arkadaşın dediği gibi mac os kullanabilirsiniz.
  • syozkn  (01.02.22 20:26:40) 
Aslında android'de yağ gibi akıyor kısmı çok doğru değil. Şu an elimizdeki telefonlar birkaç sene önceki bilgisayarların ram kapasitesine ve başka özelliklerine sahip. Ama bu özelliklere sahip(tamamen aynısı olmasa da) win pc ile daha çok şey yapabilirken, şu aşamada telefonlarla hala çok büyük işleri yapamazsınız. Windows çok daha kompleks bir sistem.

"Android'de iki dokunuşla uygulama kaldırıyorsun ama Microsoft'ta Denetim Masası'na gidiyorsun falan." mesela ben bunu istemem.

Geliştirilir elbette ve gelişiyor da zaten. Ancak donanım çok önemli.

İşin uzmanı da değilim, bence durum böyle.
  • sevilen progressive türkücü  (01.02.22 20:32:44 ~ 20:36:23) 
tabletler, chrome os ya da bazı linux dağıtımları olabilir. linux'da da android'de olduğu gibi (play store gibi) paket yöneticisi var.


  • curious mind  (01.02.22 21:40:27 ~ 21:41:17) 
herhangi bir elektronik alışveriş sitesine girin, orada anakart, işlemci, ekran kartı, ses kartı, ssd, ağ kartı, klavye, mouse gibi kategorileri bir sekmeye açın. windows burada listelenen her donanımla sorunsuz biçimde çalışmak zorunda. en alt seviye işlemciyi takan kişi de kullanabilmeli, en üst seviye takan da. piyasaya çıkan her yeni donanım (nvidia/amd/intel tarafından) desteklenmek zorunda.

bu zorundalık sadece şu an için değil, aynı zamanda geriye dönük de olmak zorunda. eski nesil kartlar, işlemcilerde de çalışabilmeli.

macos ve verdiğiniz örnek özelinde android belli bir donanımda çalışmak üzere tasarlanan ve buna göre optimize edilen işletim sistemleri. kafanıza göre anakart değiştireyim, ekran kartı modelini farklı alayım deme şansınız yok. dolayısıyla belli parçalara yönelik daha hızlı bir işletim sistemi ortaya çıkartabiliyorsunuz.
  • sarahkerrigan  (01.02.22 22:03:55) 
Bilgisayarların bahsettiğiniz basitliğe sahip olması demek işlevini kaybedip adeta bir iPad olması demek.


  • eksisozlukokuryazari  (01.02.22 22:15:11) 
işte tam da o yüzden pc satışları yerini tablet ve telefon gibi mobil cihazlara bırakıyor. ileride mecbur olanlar hariç kimsenin tablet varken koca pcyi kullanacağını sanmıyorum standart webde gezme vs gibi işlemler için.


  • roket adam  (01.02.22 23:29:57) 
[]

Memur olmak

Memur olup da kendini geliştiren var mı? Memur olsam yüksek lisans, doktora için uğraşırdım diye düşündüm ama memurluğu bırakmadıktan sonra da kendini geliştirmek sanki kendini kandırmak gibi oluyor. Nasıl olsa memurluğu bırakmak seçenek dışı. O zaman kendini geliştirsen de tekrar özel sektöre geçmedikçe çok faydası olmayacak. Bu çıkmaz nasıl aşılabilir? Siz diyelim memursunuz ve kendinizi geliştirdiniz bayağı. Özel sektörde var olan maaşınızın çok daha fazlasına iş buldunuz. Memurluğu bırakır mıydınız? Memurluğu sevdiğiniz bir alanda düşünün.




 
Mesele artık tek boyutlu insan olmamızdan kaynaklanıyor sanırım. Memuriyet asıl kendini geliştirmek isteyen insan için biçilmiş kaftan. Şöyle bir dönüp geçmişe bakarsak Türk edebiyatının en ünlü romancıları, şairleri, tiyatrocuları ve sanatçıları genelde memur. Çünkü kendilerini geliştirebilecekleri olanaklara sahiplerdi. Şimdi ise insanın kendini geliştirmesi mesai sonrasında da emeğini kapitaliste satarken daha cazip kılabilme, yani iş gününü uzatma üzerinden kurgulanan bir kendini geliştirme anlayışı. "Nereye doğru gelişim?" dersen aslında o yönü tayin eden genelde piyasa ilişkileri oluyor. Dolayısıyla memurluğu bırakıp bırakmama hayatta ne arzuladığınıza göre değişir.


  • prole  (30.01.22 18:30:52) 
memursan kendini geliştiremezsin. mevzu o zaten. bizim tüm sülale memur. kurum söyle oradan sana müdür ismi vereyim o derece. sadece network (siyasi) olarak takılman lazım yükselmen için. yoksa bir ara müdürlükte 15 yılın geçer sonra emekli olursun.

memurlukta bilgi ile yükselme olmaz milletin işini yaparsan yükselirsin. o sebeple özel sektöre de geçipde yüksek maaş alamazsın. çok zor yani. çoğu memur istifa edip kendi firmasını kuruyor. danışmanlık adı altında. o tabi danışmanlık değil rüşvet verme metodu.

yani dediğin tarzda ben kimseyi görmedim. zaten yok. ütopik bir roadmap.

bir-iki örnekten yola çıkıp genelleme yapmayın. bu şekilde en az 1000 kişi var mı ona bakmanız lazım.
  • duyurukullanıcısı  (30.01.22 18:32:20) 
mesleki olarak soruyorsan zor. devlette bir kurumun avukatı olarak çalışıyorsundur. daha iyi bir avukat olman için aman aman bir motivasyon yok.

ama iş kişisel gelişim ise bence özel sektörden daha iyi olanaklara sahip. bir kere sizi özel sektör kadar hırpalamıyor. mesainiz bittiğinde halen zinde oluyorsunuz çoğunlukla. yan hakları neredeyse eksiksiz alıyorsunuz. ücretli izin, ücretsiz izin, haftasonu, mesai saatleri vs. standart insani koşullarda. bu koşullara uyan özel sektör işi görece az sayıda.

hiç bir firma 5 yılını dolduran bir personele istersen 1 yıl ücretsiz izin alabilirsin demez mesela. oysa bir memur 5. yılın dolduğu gün "ben bir sene yokum, 1 sene boyunca kendimi keşfedeceğim, 1 sene sonra tekrar işe başlayacağım" diyebilir.

ben daha çok bileceğim, kariyer yapacağım diye yüksek lisans yapıp yüksek inşaat mühendisi olacağım diyen devlet memuru mühendis görmedim pek ama mimarlık tarihiyle alakalı yüksek lisans yapan gördüm mesela. mesleki gelişim değildi tam olarak amacı. "gençliğimde ilgim olan bir alandı ama önce para işini çözmem gerekliydi, şimdi para derdi olmadan geniş geniş ilgileniyorum" demişti sorduğumda.
  • syozkn  (30.01.22 18:58:56) 
Ek iş yapıyorlar. O şekilde geliştirmen mümkün.

Özel sektörde kendini geliştirme dediğin şey daha yoğun çalışmak. Kimse sana madalya takmıyor.
  • garylineker  (30.01.22 19:29:20) 
abicim memur var memur var? hangi memurluk? nüfusta çalışan bi vhki ye özelden nasıl bir iş teklifi gelebilir? ama vergi müfettişi veya ne bileyim hesap uzmanı vs olsan meslekte belli bir süre geçirdikten sonra özelden teklifler yağıyor diye duymuştum.. belki de tek bu örnek vardır bir de belki iyi bi kurumda mühendissen falan ordan sonra özelde şansın olabilir.. onun dışında kalan kadroların çoğu zaten sadece o iş için o pozisyonda işe yarar.. kaymakamlıkta evrak kayıtta çalışan bi memur özelde ne gibi bi iş yapabilir kendi işinin verdiği spesifik yetenekleriyle? ha adam belki memurluğuna ek çok iyi bas gitar çalmayı öğrenmiştir gider bi bara çalar onlar ayrı mesele.


  • fff02561  (30.01.22 19:30:48) 
Kendimizi yalnızca mesleğimiz üzerinden mi geliştirebiliyoruz ki? Mesleğiniz dışında hiç ilginizi çeken ya da yapmaktan hoşlandığınız bir şey yoksa evet haklısınız da, biz mesleklerimizden ibaret canlılar değiliz. Memurum, işimle ilgili ortalama bilgiye sahibim. Yapmaktan keyif aldığım birçok hobi ve tonla aktivite var. İlgimi çeken şeyler hakkında isteyerek bilgi ediniyorum, konuşabileceğim şeyler mesleğim ile sınırlı değil. Bir de bu açıdan bakmak lazım.


  • ruhen hastayim ben  (30.01.22 19:53:13) 
Memurluk 3 ihtimalli
1-Masa başı bir yer bulursun ordan emekli olursun.
2-Kurum içi network ve eğitimler ile yükselirsin.Özel sektöre göre daha kolaydır ve daha çok liyakat işler.Şuan bile durum böyle.Hani torpil falan belli kademelere adam taşıyor.İşin sonunda iş yapan bürokrat lazım.Lise'yi bitirip memur olup üniversiteyi tamamlayıp 25-30 yaş arasında müdür-müdür yardımcısı olabilirsin liyakatli bir şekilde . Özel sektörde bu imkansız.Genelde iş yapan değil terfi yapmak zorunda oldukları müdür oluyor .Hala daha bu tezati çözemedim.Genelde bu tip kişiler 40'ından sonra özel sektöre davet edilir.
3-Memurluğun dışında bir iş kovalıyorsundur. O işten yürür gidersin.Memurluk külfet olur istifa edersin.

Ben de memurum 3. Seçenek pandemiye kadar göz kırpıyordu. Şuan için ertelendi. Eşim 2. Seçenek pandemide benim istifam ertelenince onun da gözü korktu gelen teklifleri ret ediyor.

Özel sektör iyi hoş ama 8-18 5 gün 8-13 cumartesi çalışıyorsun.10 saatlik mesaide 3-5 saatlik iş yapıyorsun.Kalanı genelde üstlerin angaryasi oluyor.İçeride toksik bir ortam var. Sendika yok, alt-üst ilişkisi bozuk.Özel sektörde 20 senede edinecegin birikimi devlette elini taşının altına koyup iyi bir idareci ile 5 senede edinebilirsin.
Hem de mental olarak daha az yorulursun.
  • aids rakun  (31.01.22 05:30:37 ~ 05:32:53) 
[]

Nesquik

İndirimle 10 liraya 450 gram Nesquik aldım. Son kullanma tarihinin bitmesine 1 ay var diye günde üç kez Nesquik yiyorum. Bir sağlık sorunu olur mu?

Bir de ben sütsüz yiyorum, katur kutur. Öyle hoşuma gidiyor. Ben bu şekilde hep Nesquik yesem bir sağlık sorunu olur mu?

Ürün de şu.

www.migros.com.tr

 
biraz kilo yapabilir.


  • zgrydn  (29.01.22 00:27:48) 
Uzun süreli Nesquik kullanımının zararlarıyla ilgili bi makale göremedim, en fazla ishal olursun sivilce mivilce yapar belki.


  • Zaman Tamircisi  (29.01.22 00:28:45 ~ 00:30:31) 
skt dolunca hemen bozulacak diye bir şey yok, 3-5 ay daha rahat gider, bana kalsa 1 yıl :)


  • do you remember me  (29.01.22 00:33:30) 
Günde 25 gram şekerden türlü türlü sağlık sorunları çıkabilir.


  • ryhmer  (29.01.22 01:02:22) 
@konetsu, hiç hesaplamadım. Aslında sevdiğimden yiyorum, yetişsin diye çok düşünmüyorum ama kısa sürede bitsin. Tam bir ay sonra bitmek zorunda değil.


  • dissendium  (29.01.22 01:10:35) 
[]

Elektrik neden kesilir

Yaşadığım yerde iki gündür elektrik kesiliyor. Elektrik neden kesilir? Bunun teknik açıklamalarını merak ediyorum. Bakım yapılıyorsa neye bakım yapılır? Mühendis ya da tekniker açısından teknik bilgiyi soruyorum. Gündüz ya da akşam elektrik kesilmesinin mantığı ne? Neden gece 3, 4 gibi saatlerde yapılmıyor? Teşekkür ederim bilgi veren olursa.




 
eğer türkiyedeysen, iran bize doğalgaz vermiyor, ayrıca azeybaycan'da bize doğalgaz vermediği hakkında söylentiler var(borç yüzünden)

geriye sadece rusyadan aldığımız ama günlük ihtiyacımızı karşılamayan bir miktar doğalgaz kalıyor.

sanayi bölgelerinde fabrikaların üretimini durdurdular bu yüzden.

günümüzde enerjinin sanıyorum ki ciddi bir kısmı da doğalgaz kojenereasyon jenaratörleri ile üretiliyor.

ve türkiyenin yaklaşık 6 günlük gaz rezervi kalmış, daha sonra ne olur hiç bilmiyorum.
  • killerbee  (28.01.22 18:05:41) 
@killerbee, Türkiye'de, bir sanayi şehrindeyim. İlk defa bu kadar zamansız, sık kesildiğini görüyorum. Ya birileri iş bilmiyor, ya da durum cidden kötü.


  • dissendium  (28.01.22 18:33:07) 
Son zamanlarda yaşanan bakımlardan bağımsız. Elektrik üretimi, tüketim talebine yetişemediği noktada tüm sistemin çökmemesi için kasıtlı olarak kesinti uygulanıyor. Gece tüketim az olduğu için üretilen elektrik o saatlerde yeterli oluyor, kesintiye gidilmesine gerek kalmıyor.


  • archmage mahmut  (28.01.22 18:40:05) 
kesintiyi biraz açmak gerekiyor bölgesel bir kesinti mi mesken bazlı bir kesinti mi, planlı kesinti de olabilir arıza da olabilir.

Bugünlerde kar yağışının yoğun olduğu bölgelerden birinde iseniz kesintilerin sebebi havai hat arızaları olabilir kar ve buz yükü yüzünden faz toprak ve faz faz arızaları sık olur (izolatörler, başlıklar üzerinden deşarjlar atlamalar olur, izolatörler üzerinde kırılma çatlama olmuş olabilir, kesici ve ayırıcılar üzerinde mekaniksel sorunlar olabilir, kablolar birbirine temas etmiş olabilir v.s) ve trafolarının aşırı yüklenmesinden dolayı rölelerin açmasından kaynaklı da olabilir.

Bunların haricinde bulunduğunuz bölge de yapımı devam eden nakil hatları veya altyapı çalışmaları varsa manevra ve hat bağlantısı(direk trafo bağlantıları, campır atlamaları, yol geçişleri v.b) için enerji kesilir.

Mevcut doğalgaz ve enerji kısıtlamalarından kaynaklı Teiaş edaşlardan yük atmalarını istedi, bunun üzerine dağıtım şebekesi üzerinde ki 1000 kva üzeri trafolar sanayi tesisleri öncelikli olmak üzere devreden çıkarılabiliyor, bulunduğunuz bölge de bu tip tesisler varsa manevra sırasında kesintiye gidiyor olabilirler.

Elektrik şebekesinin en büyük düşmanı nemdir, ekipmanlar üzerinde düzenli bakım yapılmazsa izolasyonların zarar görmesine ve deşarjlara sebep olur ki bu da zamanla çok büyük arızalara sebebiyet verir.
  • sealth  (28.01.22 20:45:18 ~ 21:15:15) 
[]

Covid tat ve koku kaybı

Covid olduğumdan şüphelendiğim için bir hafta kendime karantina uyguladım. İyileştim ancak tat ve koku kaybı kaldı. Bu ne zaman düzeliyor?




 
gecmis olsun. bu problemi yasayan herkeste degisik. 7 gunde duzelen de var, 2020 basinda covid olmus ve hala duzelmesini bekleyen de.


  • robokot  (26.01.22 01:29:49) 
3 ay sonra düzeldi.


  • ruhen hastayim ben  (26.01.22 01:52:35) 
bende 1 haftada düzelmişti. benim bir arkadaşımda 1.5 senedir düzelme yok. çok garip gerçekten.


  • motosiklet burclu adam  (26.01.22 02:41:27) 
  • false pretension  (26.01.22 04:10:07) 
Bir hafta dolmadan yaklaşık 5 günde geçti. Covid geçiren tanıdıklarımdan bazıları 3-6 ayda hala tadları normal almada sıkıntı yaşıyorlar. Bazılarını uzun süreli etkiliyor.


  • sevilen progressive türkücü  (26.01.22 12:27:19) 
Benim de bir haftada koku geldi, hem tat hem koku iki haftada komple normale döndü.


  • fraise  (26.01.22 12:49:54) 
Delta varyantı olmuştum bu yaz. Koku ve tat 2 gün boyunca yoktu. 1 hafta sonra tam anlamıyla geldi ama hala bazı kokular(yumurta/ çamaşır suyu) gibi rahatsız edici geliyor. Eskiden bunlardan rahatsız olmazdım.


  • Omelas'ı Terk Eden Köylü  (30.01.22 18:22:39) 
Son durum. Omicron geçirdiğimden şüpheleniyorum ve 10 günden sonra iyileşme oldu ama hâlâ tam performansa ulaşmış değil.


  • dissendium  (30.01.22 18:25:52) 
valla tam 1 sene gecti hala düzelmedi. elmadan portakal, lavantadan çürümüş erik kokusu gibi sacma sapan kokular alıyorum. pek ümidim de kalmadı beyinde bir bölge hasar almış olabilir diye dusunuyorum. yaklaşık 150-200 bin liralik parfüm koleksiyonum var ve parfümlerin kokusuyla alakasız kokular alıyorum en kötü tarafı da bu sanırım.


  • aramizda jesus var  (23.03.22 10:15:16) 
[]

Kar seviyor musunuz

Artık yaştan mıdır nedir (28) kar yağdığını görünce "kar mı yağmış" deyip kafamı çeviriyorum. Hiç öyle yağarken izleyeyim falan demiyorum. Şu an yaz gelsin diye dua ediyorum. Temmuz, ağustos efsane aylar. Yazı acayip özledim. Siz karın keyfini çıkaranlardan mısınız yoksa iğrenerek mi bakıyorsunuz?




 
Ben sevmiyorum. Fakire, sokak hayvanlarına yazık. Evsize yazık.


  • garylineker  (25.01.22 01:27:33) 
Baharı ve yazı çok severim. Karı da severim. Üstünde yürüyüp iz bırakacak kadar olmalı, tam olarak bugünkü gibi.

İnce ince yağan yağmur ve beraberinde gelen çamurdan nefret ederim. İğrenç :)
  • gabe h coud  (25.01.22 01:28:07) 
Klasik insan modu benimki, kar sıra dışı bişey değilken çok bayılmazdım. Ama hafta sonu baya kara maruz kaldım, eğlendim.

Ha, bu yüzden şu anda İstanbul'daki yağış beni çok etkilemedi koşmadım soğuğa ama izlemesi de güzel. Tabii evden çalışmıyor olsaydım bu kadar sempatik gelmezdi.
  • Bruce  (25.01.22 01:29:38) 
Sevmem, seveni de sevmem :)

Kar romantizmini de hiç anlamıyorum soğuk nedeniyle zor durumda olan onca canlı varken.

Kartopu yaşım da çoktan geçti :)
  • dreamnesiac  (25.01.22 01:29:56) 
ben su an kar magduruyum ama hayvan gibi karla oynuyorum bi yandan... asiri severim. cocukken hep yilbasi, kar manzarali kartpostallar biriktirirdim asiri temiz hava veriyor bi de. ama sadece yunusak kar


  • ala09  (25.01.22 01:45:25) 
aşığım. 27 yaşındayım, üç yaşındayken de şimdi de aynı heves ve heyecanla bekliyorum.

tabii ki kimsenin sokakta kalmasını, başına iç gelmesini, işe gidip gelememesini vs. istiyor değilim ama bunu doğanın bir gerçekliği olarak görüyorum. insanların evsiz kalması veya işe gidememesi toplumsal bir problem daha çok. karda oynayan, mutlu olan insanlar da zaten "ohh sokak hayvanları ölüyor" diye filan sevinmiyor, o yüzden bazı insanların bu kar sevenleri teröristmiş gibi gösterme tavrını anlamsız buluyorum.

doğu'nun köyünde ya da sibirya'da kar yüzünden çok zorluk yaşamış birinin sevmemesini, tiksinmesini anlarım elbet ama ben trakya'da büyüdüm, ankara'da yaşadım, ukrayna ve letonya'da sıcaklığın -20'nin üstüne çıkmadığı yerlerde sokakta kaldığım ve "aa tüh ölcez galiba neyse" dediğim zamanlar gördüm ama yok abi manyak gibi seviyorum hala.

aşırı yağar misal ona bi şey yapamazsın elbet ama ben yarın bi gün arabam olsa hava durumunu zaten haftalar öncesinden takip ettiğim için ona göre kış lastiğimi, zincirimi hazır eder; arabanın karını buzunu nasıl kısa sürede temizleyebileceğime bakar, koşullara olabildiğince uyum sağlamaya çalışırım. uyandığında kar görüp "ulan hay böyle işin, kim uğraşacak şimdi bu angaryayla?" diyeni anlarım elbet ama ben işte o uğraşı bile ayrı severim, bıkmam.

zaten iklim öyle bozuldu ki finlandiya'daki adam bile artık kışın ne kadar kar göreceğini bilemiyor, şubat ortasında diz boyu kar varken 10 gün sonra hava 8 derece olabiliyor filan... bence bizim çocuklarımız filan karı çok nadiren görecek, o yüzden hazır hala arada yağıyorken ben tadını çıkarma taraftarıyım.

BEN <3 KAR
  • der meister  (25.01.22 02:43:03) 
yasim cogunuzdan buyuktur. cocukken nasil seviyorsam bugun hala ayni sekilde seviyorum. gunlerdir kar bekliyorum desem yeridir bugun doydum nihayet. yaz ve sicagi hic sevmem. ilkbahar sonbahar severim, bir de kar. temmuz agustos benim icin iskence aylar. sicaga gunese tahammulum hic yok. sogukta giyinirsin isinirsin ama sicakta ancak derine kadar soyunabilirsin ve yetmez. klima ile cekilir oluyor sadece. hele disarida gunes tepende kan ter icinde kalmak vs. nefret ederim. kar oyle mi be ya...


  • robokot  (25.01.22 03:12:11 ~ 03:14:38) 
İlkbahar > sonbahar > yaz > kış

Soğuk sevmiyorum.

Sadece güzel bir bungalovda, soba/şömine yanarken sevebilirim
  • abuzer  (25.01.22 07:20:49) 
Ben de ilkbahar ve yaz insanıyım, soğuk ve karanlık havaları sevmem. Fakat karın yeri çocukluğumdan beri ayrı. İlk hava tahminleri ile birlikte gözüm dışarıdadır, yağınca da mutlu olurum. 7 aylık hamileyim, yine de dışarıda kardanadam yaptım dün, bugün yine çıkarım.

Devletin, patronun, görevlilerin işini düzgün yapmaması üzerine yemek siparişi verenleri, kar yağdı diye sevinenleri suçlayanlar da çok büyük mantık hatası içerisinde olduğunu düşünüyorum, eklemeden geçemeyeceğim.
  • gmzo  (25.01.22 08:30:29) 
nefret ediyorum


  • passion rules the game  (25.01.22 08:40:47) 
Sokak hayvanlarını düşününce kahroluyorum. Keşke bu konuda bi' farkındalık oluşturabilsek.


  • kumandanim  (25.01.22 09:05:06) 
İlk 2 gün seviyorum. Eskişehirliyim ben, kar yağınca iki gün eğlenirim, sonra kaldırımlar ve ara sokaklar dev buz pistine dönüşür, caddeler çamurlu kar yığını olur ve ben kışın kalanını sürekli homurdanıp söylenerek geçiririm, dışarı çıkmaktan nefret ederim.

2007'de Antalya'ya kar yağdığında oradaydım, "nolmuş ya hiç mi kar görmediniz" diye uyumaya devam etmiştim. Ama yıllardır düzgün kar görmedim, özlemişim, pazar gecesi çıkıp yürüdük, sahile indik, tipinin ortasında kaldık, çok eğlendim. Bugün dışarı çıkmam lazım, tiksiniyorum.
  • kobuzchu kiz  (25.01.22 09:06:08) 
Ben de Eskişehir'de 5 yıl kadar öğrencilik yaptım. Haftalarca karın yerden kalkmadığını hatırlarım. Ama her şeye rağmen seviyorum.

Dün 4-5 arkadaş Üsküdar yokuşlarında geç saatlere kadar amansızca kaydık:V
  • lüzumsuz adam  (25.01.22 09:16:34) 
Her türlü doğa olayını uzun sürmediği sürece çok severim. Bir yazcı olarak kar özellikle favorimdir. Ama işe falan gitmek zorunda kalsaydım çok küfür ederdim şu an


  • roket adam  (25.01.22 09:57:06) 
Kis bizim gibi gelismemis ulkelerde sefalettir ya. Bereket yonu tamam ama ben nefret ederim yagmur, camur, soguk vs.

Yaz olacak abi. Bi sort bi tshirt atacaksin kendini disari. Kapali mekana mahkum kalmayacaksin.

Yaz aksami kokusunu cekeceksin icine. Mis gibi ya.
  • celebi efendi  (25.01.22 11:52:16) 
Aslında yağarken izlemeyi, sonrasında şehrin görüntüsünü falan aşırı seviyorum ama artık eskisi kadar saf bir mutluluk duyamıyorum çünkü aklıma gelen ilk şey sokaktaki hayvanlar oluyor.


  • ms brownstone  (25.01.22 12:30:42) 
Hayir zerre sevinmiyorum. Bir yetiskin yanımda aaayyy kar yagiyor diye sevinemye basladiginda da uyuz oluyorum. Cunku kar yağışı demek yollarin kapanmasi demek. Trafigin artmasi ya da komple kitlenmeso demek. Yolda kalmak demek. Bir yere gidememek demek. Kar demek sikinti demek. Kar yağışı gelince benim aklima yollar geliyor, sevinmiyorum dolayısıyla.

Bembeyaz kar ortusunun görüntüsünü ben de pek severim sahsen ama sehre kar yağmasına sevinmenin alemi yok. Kis tatiline gideceksem eyvallah, bol bol yağsın bayilirim kara. Ama isim gücüm varken İstanbul'dayken karin bana zarardan baska seyi yok.
Kar Uludağ'da güzel erciyeste guzel efendime soyleyyeyim ilgazda guzel, isin gucun yokken tatildeyken guzel. Sehrin ortasinda kari ne yapayım ben?

Soguk havadan kistan da nefret ederim. Yazi ben de dort gozle bekliyorum yaz demek kolaylik demek. Daha fazla gun isigi, uzerinde 35kilo kiyafet yok, yaz meyveleri, acik hava konseri bilmemnesi, deniz tatili ne varsa yazsa var.
  • stavro  (25.01.22 18:09:01 ~ 18:11:48) 
Kar seviyorum, oldukça sıcak bir memlekette büyümeme rağmen, kışları yaylalara gidip kar ile oynardık.

Elbette karın etkiledği durumlarda kalmak kötü ona katılıyorum ama soğukta kalan insanlar hayvanlar kısmına katılmıyorum.

der meister ilk paragraf +1 , çünkü her zaman her yerde zor durumda kalan insanlar var onları düşünürsek işin içinden çıkamayız.
  • ceketimi alip cikcam  (25.01.22 18:17:31) 
[]

Ne fabrikanız olsun isterdiniz

Çok önemli bir soru olmadığı için gönül işleri kategorisinde açtım soruyu.

Ne fabrikanız olsun isterdiniz ve neden o fabrika? Geliriniz çok fazla olacak. Her ay en az 10 milyon lira kazandığınızı düşünün. Ne üretmek sizi mutlu eder? Ne üretimine hayatınızı harcayabilirsiniz?


 
İşlemci


  • aeroknight  (23.01.22 19:22:23) 
Oyuncak


  • basond  (23.01.22 19:30:12) 
Rakı.


  • j r r tolkien hayrani  (23.01.22 19:35:31) 
Otomatik silah fabrikasi.


  • stavro  (23.01.22 19:54:01) 
Gelir elde etmek değilse amacım
Müzik aleti olabilir.

  • kisa  (23.01.22 19:54:42) 
tekne, motoryat, katamaran, otomobil, karavan

ama seri üretim değil, el yapımı olacak.

ve ilginç teknolojiler olacak. büyük bir kısmını argeye ayırırdım. hiç kimsenin düşünmediği icatları uygulamak isterdim.
  • gabe h coud  (23.01.22 19:57:47 ~ 19:59:11) 
ilaç


  • ya ben lan neyse  (23.01.22 20:28:20) 
Sanat, Andy Warhol usulu :D


  • hot potato  (23.01.22 20:29:37) 
oyuncak +1


  • in vino veritas  (23.01.22 22:20:07) 
vida


  • ala09  (24.01.22 01:44:35) 
gözüm o kadar yüksekte değil, kask fabrikası, motorsiklet fabrikası. az kazanayım sorun diil.


  • selam  (24.01.22 08:52:27) 
kedi, köpek maması.


  • kumandanim  (24.01.22 09:01:45) 
Fişek fabrikası, tanesi 5 lira oldu namussuzun, atamıyoruz.


  • John Bloor  (24.01.22 11:16:16) 
yarı iletken veya chip üretimi yapan bir fabrikam olsun isterdim.


  • baharat  (26.01.22 12:56:10) 
[]

Trenle Kars

Merhabalar. Çift olarak trenle Kars'a gitme isteğimiz var. Ben yıllar önce otobüsle Kars'a gitmiştim. 20 saate yakın sürmüştü. Bayağı yorucuydu. Tren nasıl olur, bilmiyorum. Sorularım şunlar.

1. Trenle Ankara'dan kaç saat sürüyor ve yolculuk yorucu mu? İstasyonlarda kaç dakika bekliyor?

2. Kendi sitesinden bilet bulmak sorun sanırım. Siz nereden bilet aldınız ve ne kadar ödediniz?

3. Trenle yolculuk ne kadar konforlu? Özellikle ses olarak nasıl? Uyuyabildiniz mi?

Teşekkür ederim cevap verenlere.

 
Sadece birinci sorunun yanlış olduğunu biliyorum. İstanbul dan kaç saat sürer değil Ankara dan kaç saat sürer diye sormanız gerekiyor. Tren Ankara dan kalkıyor.


  • allah yazdiysa bozsun  (20.01.22 23:18:25) 
1. Youtube'da video blog tarzı deneyimler olmalı. Biraz kurcalasan bilgi bulursun mutlaka. Ben Konya'dan Tarsus'a normal, hızlı olmayan tren ile gittim, 8 saatten fazla sürmüştü. Kars yolculuğunun da 24 saatten az süreceğini pek sanmıyorum.
2. Bilmiyorum.
3. Trende çok rahat uyunuyor.
  • prole  (20.01.22 23:41:34) 
1- aksam 10da filan kalkiyordu yanlis hatirlamiyorsam, sonraki gun aksam 6'da variyor. 20 saat nerden baksan.

2-soyle bi entry yazmistim, hala gecerli midir bilmiyorum: seyler.eksisozluk.com

3- acayip konforlu, hic boyle olacagini beklemezdim.
  • fakyoras  (21.01.22 00:11:30) 
Merhaba, 2019 yılında kardeşimle gitmiştik.

1. Ankara - Kars 26 saat
Kars - Ankara 27 saat sürmüştü.

Ankara'dan akşam 18.00'de hareket etmişti tren. Benim icin yorucu geçmedi çünkü erkenden uyumuştum, uykumda ağır olduğu icin rahatsiz olmadim. Fakat kardeşimin uykusu cok hafif olduğu icin o rahat edemedi, dogru düzgün uyuyamadı.

Istasyonlarda bir kac dakika duruyor, trenden inmenize değmiyor.

2. Kendi sitesinden almistim, yataklı vagona cok rahat bir şekilde bulmuştum. Yanlis hatırlamıyorsam kişi başı 90 lira gibi bir şeydi.

3. Yukarıda yazdığım gibi benim uykum ağır olduğu icin mis gibi uyudum. Ses falan duymadım. Kardeşim anne olduğu icin onun uykusu ekstra derecede hafif, en ufak sese uyanır. Yolculuk boyunca rahat uyuyamadı hatta hiç uyuyamadı diyebiliriz =)


Biz gidiş ve gelişi trenle yaptık. Yorucu oldu, donus yolu cok uzun geldi. Şimdi gidecek olsam tekini ucak tekini tren tercih ederdim.

Şimdi doğu ekspresi degismis, bazi istasyonlarda uzun molalar verip o şehri gezmenizi sağlıyormus bu da fazladan 7 saat gibi bir süre ekliyor. 33 34 saate çıkıyor yolculuk ve fiyatda 1300 lira diye biliyorum.
  • icimdekipollyannatinerebasladi  (21.01.22 02:26:04) 
Soguk pislik yikanamamak kotu yemekler... perişan olduk. Bi dolu da paramiz gitti. Donus yolu kabus gibiydi. Hatirlamak dahi istemiyoruz. Biz de cift olarak gitmistik. Guncel bi Beyaz yakali dolandirma taktigi sadece.


  • halk  (21.01.22 09:01:44) 
bence de kesinlikle beyaz yakali kerizleme yolu atla ucaga git hocam kars guzeldir. cildir ve ani gormeye deger bence ama trende kepazelik cekmenin hicbir anlami yok bence gereksiz hypelanmis bir sey.


  • bay b  (21.01.22 09:23:44) 
Biz de 2019 yilinda hemen corona oncesi turistik dedikleri - sadece 2 kisilik compartmanlar, pulman yok - trenle karsa 25 saatte falan gitmistik.
Turla gitmemistik ama trendekilerin cogu turcuydu, bi de yilbasi oldugu icin belki bayaa elengirliydi, heryer susluydu falan
Turistik tren bazi illerde bi saat Iki saat duruyor ve o sehirleri de gezebiliyorunuz,

Turistik olan gayet rahatti, yanimizda Icecek ve abur cubur vardi ve mola verilen yerlerde kebap falan yedik, benim icin unutulmaz bi ani oldu, kars da Cok gzl bi sehir
  • euteamo  (21.01.22 09:26:22) 
1- Tahmini 25 saat sürüyor yol. Ama tren yolculuğunda her daim gecikme riski vardır. Hatta kabloların zarar görmesi, yolun karla dolması, elektrik kesintisi, arıza vb gibi durumlarla birkaç saat uzama ihtimalini de koymak lazım.

2- Her instagram mekanı gibi doğu ekspresi de aşırı rağbet görüyor. Haliyle biletler önceden bitiyor. Çoğunu da tur şirketleri alıyor diyorlar.

3- Tren yolculuğu güzeldir ama çok konfor beklemeyin. Özellikle 1-1,5 gün süren bir yolculukta. Bakmayın o instagramdaki şeker gibi fotoğraflara. TCDD ile çok yolculuk ettim. Trenler gürültülüdür ama kabinlerin ses yalıtımı fena değil.
Yine de vagon bağlantı noktalarına yaklaştıkça gürültü artar. Özellikle vagon kapıları açıldıkça delirebilirsiniz. Bir de yolculuk adabından bi haber insanlarla yolculuk etmeniz olası. Yan kabinde kalabalık coşkulu bir genç grubu varsa geçmiş olsun. Uykuyu unutun.

Konfordan kastınız ne bilmiyorum. Yani 18 yaşında bir öğrenciye aşırı konforludur. 27 yaşında bir beyaz yakalı için fena değildir. Trenler rahat sayılabilir. Hijyene de dikkat etmeye çalışıyorlar. Ama olduğu kadar:)
Mesela kimse bahsetmiyor ama her vagonda bir başta, bir sonda 2 tuvalet oluyor. Ve kullanım sıklığını bir düşünün. 25 hadi bilemedin 30 saat tuvaletinizi tutabilecekseniz sorun olmaz. Ama tuvalet yüzünden kabusa da dönebilir.

Trende idareten bir restoran vardı bilmiyorum hala mevcut mu yemekli vagonlar. Çok bir şey beklemeyin. Bir de kabin aralarında, restoran önünde çok sigara içiliyor ve kokudan geçilmez noktaya geliyor.
  • anten  (21.01.22 10:33:03) 
[]

İngilizce kelime öğrenme

Durumumu kısaca açıklayayım. Var olan kelime bilgimin üstüne bol bol BBC okumayla bayağı kelime ekledim. Artık BBC okuyunca bir yazıda belki 2 3 tane bilmediğim kelime çıkıyor. Bazılarında hiç çıkmıyor. Eskisi kadar verim alamadığımı fark ettim. Zaten BBC yazıları çok ileri düzey olmuyor genelde. Ben bu durumda kelime öğrenmeye ne şekilde devam edebilirim? Dizi seçenek dışı. Kelimelere, cümlelere odaklanınca diziye odaklanamıyorum. Aklıma iki seçenek geliyor. Sürekli dinleyebileceğim radyo ve kitap. Ama kitabın da basit olmaması lazım. Çok edebî de olmaması lazım. Seviyemi bir adım öteye taşıyacak hangi kitapları önerirsiniz?




 
Anki veya quizlet tarzı tekrarlı öğrenme metoduna dayanan uygulamalar kullanabilirsiniz.Şahsen Ankiyi,kendi öğrenme kartlarınızı kendiniz oluşturarak, kullanmanızı tavsiye ederim.


  • arenas  (20.01.22 16:34:53) 
Tureng Kelime Defteri uygulamasındaki hazır Oxford listelerine bakın


  • kaset  (20.01.22 22:00:15) 
@kaset, o şekilde ezber istemiyorum. Yazı içinde öğrenmek istiyorum.


  • dissendium  (20.01.22 22:02:44) 
@dissendium Simple Wiki basit kaçar sanırım. En son Sally Rooney kitapları okudum, ona bakabilirsiniz. E-kitap olarak güncel yazarların kitaplarını previewlerine bakarak satın alıyorum.

Psychology Today websitesi düzeyinize uygun olabilir, ben verim alıyorum. Burada bilmediğim kelimeleri Tureng Kelime Defteri’ne ekleyip sonradan çalışıyorum.
  • kaset  (20.01.22 23:00:16) 
non fiction kitaplar olabilir şuradakiler gibi www.goodreads.com bilim kurgular da zor olmuyor "the martian" mesela. podcast olarak da şu gerçekten çok güzel www.thisamericanlife.org transkripti de var. bunun çok fazla bölümü var, babysitter ve the ghost in the machine bölümlerini dinledim en son harikaydılar.

ne sevdiğinize bağlı. en iyisi bence ilginizi çeken birkaç kitap belirleyip birkaç paragraf okuyup deneyin. young adult romanlara da bakabilirsiniz. harry potter da iyi olabilir. gerçi baştan anlamasanız da aynı kelimeler tekrar edebiliyor, bir süre sonra da alışılabiliyor. yani birkaç paragraf okumak da o kadar belirleyici olmayabilir. ama çok keyifsiz olacaksa daha basitlere dönülebilir.

non fiction için mesela bunun ilk bikaç sayfasına bakabilirsiniz buradan www.amazon.com
  • curious mind  (20.01.22 23:19:24) 
@curious mind, Harry Potter uzun süre önce okudum. Oradan öğrendiğim çok kelime var ama ben güncel yazılar arıyorum daha çok.

Teşekkür ederim cevaplar için.
  • dissendium  (20.01.22 23:23:41 ~ 23:24:33) 
"Eskisi kadar verim alamadığımı fark ettim"
Bu normal bir sey, (bkz: diminishing returns) madem konumuz ingilizce.

"Zaten BBC yazıları çok ileri düzey olmuyor genelde."
Yani anlatim olarak cok allengirli olmasa da BBC gibi yerlerde kelimeler super duzgun kullanilir, cumleler olmasi gerektigi gibi duru ve yanlissiz kurulur. O yuzden "anlamadigim kelime yok, demek ki gereksiz" diye bakma, illa ki cok faydali olacaktir.

Kitap onerilerine referans olarak New York Times'ta listebasi olan kitaplara bakabilirsin. En populer kitaplar hem cok uyduruk olmaz hem de cok uclarda/agir olmaz. Harry Potter falan okumasi eglenceli olsa bile bir noktadan sonra cok sey katmayabilir. Biyografi veya guncel nonfiction faydali olacaktir.
  • hot potato  (21.01.22 23:43:38 ~ 23:45:35) 
[]

Ön yazı (İngilizce)

Ön yazı yazmaya çalışıyorum ama aklıma bir şey gelmiyor. Aşağıdaki yazıya başka ne ekleyebilirim?

I am a mechanical engineer and I live in X. I can use Microsoft Excel, Microsoft Word, AutoCAD, SolidWorks. My work experience is less than two years. I worked as a mechanical engineer in the production department of a food company located in the X Organized Industrial Zone. Therefore I think that I am suitable for the position of mechanical engineer.

I am interested in the automotive sector and I want to have experience in this sector. Toyota is a company that will carry me to an advanced point in my profession with its technology. I believe that I can improve myself in the fields of design, production and quality while working at Toyota.

Şirketi övmek mi gerekiyor?

 
çook kısa bir şekilde neler başardığın ve neler yapmak istediğini yazabilirsin bence. İngilizce seviyesi önemliyse değiştirecek şeyler var bi de burada. İyi İngilizce seviyesine sahip birinin yazacağı bir yazı değil bence pek.


  • floydian  (14.01.22 19:55:45) 
@floydian, yazı üstünde düşünmedim, aklımdan geçenleri yazdım kısaca taslak olarak. Düzenleyeceğim daha sonra.


  • dissendium  (14.01.22 19:57:28) 
Hazir ing cover letter yazan platformlar var. Su an aklima gelmedi ama googleda bulabilirsiniz. Sadece kisisel bilgilerinizi girmeniz yeterli.


  • geçerkenugradım  (14.01.22 20:42:42) 
Övmekten ziyade şirkete ne katacaksınız ondan bahsetmeniz daha beklenti dahilinde olur, hâli hazırda ilanda beklentilerini paylaştılarsa, proje çizimi, planlaması vb. onunla ilgili yaptığınız gönüllülük veya staj gibi bağlantı kurabileceğiniz bir tecrübeniz varsa ondan bahsedebilirsiniz. Ayrıca internette bolca örnek var us,eu için göz atabilirsiniz.


  • mas  (14.01.22 21:13:57 ~ 21:14:22) 
Bu yazı biraz informal. "I can use ", "I can improve", "Therefore I think that" bunlar profesyonel yazılarda pek kullanılmaz. Meseala "automative sector" demişsiniz. Alan dışı olmama rağmen bunu diyen kişinin alana yabancı olduğunu ve büyük ihtimalle Türk olduğunu anlarım çünkü ecnebiler "automative industry" der genelde. Ki benim ingilizcem de süper değildir ama düzeltsem bir sürü şey var daha.

İngilizcesi iyi birine okutup öyle gönderin bence.
  • pembe mezarlık  (14.01.22 21:17:31) 
Daha önceki deneyimleriniz, görev tanımlarınız, edindiğiniz beceriler tam olarak neler ve bunları yeni şirkete nasıl aktaracaksınız; onlara hangi becerilerinizle ne şekilde katkıda bulunacaksınız bunları anlatmanız gerekiyor. Bu haliyle okuyan kişi sizin nelere sahip olduğunuzu, dolayısı ile size neden maaş vermesi gerektiğini anlayamaz.


  • fotrsapka  (14.01.22 21:20:32 ~ 21:21:11) 
In the rapidly changing and growing automotive industry, an engineer who closely follows the latest developments in the sector, in a company like Toyota that prioritizes research and development studies, designs cars with environmental awareness, and provides maximum user satisfaction, safety, comfort, and extensive spare parts network services. I am confident that I will be a productive and competent employee.

In addition, I am an employee who is interested in other organizations' creative methods, is disciplined, harmonic in a collaborative environment, and has no problems about working overtime.

Toyota's popularity and demand in Turkey can be attributed to its design's fit for Turkish conditions as well as its engineering success. As a result, I'd like you to be aware that I can be a part of the electric based automobile / self-drive designed production that will become widespread in the coming years.

I would like to present my best wishes for the evaluation of my CV and the oral interview.

Başvurunuzda başarılar dilerim. :)
  • birhayat  (15.01.22 10:17:25) 
Abi Toyota'yı övmene gerek yok. O Toyota zaten. Otomotiv dünyasına yön veren, dünyanın en çok araç satan şirketi. Daha çok adı sanı belli olmayan firmaları översen belki gururları okşanır. Bunu geçelim.

Kendinden bahsederken biraz daha seni diğer adaylardan ayırabilecek özelliklerine değinmen, daha çok pozitif şeyler üzerinde durman lazım. Tecrübenin '2 yıldan daha az' olmasını bu şekilde ifade etmen sanki negatif bir şeyden bahsediyormuşsun gibi oluyor. Belki de negatif bir durumdan bahsediyorsundur. Eğer öyle ise bundan bahsetme. 'less than two years' demektense direkt 'two years' demek daha iyidir.

Bir de çalıştığın firma için başardığın bir şeyler varsa onların üzerinde durabilirsin. Üretim bölümünde çalışmışsın. Ne yaptın? Örneğin -atıyorum- "20 milyon euroluk bir projenin devreye alma sürecini yönettim" ya da "üretim iyileştirmeleri ile firmaya yıllık 2 milyon euro tasarruf sağladım" gibi içinde direkt sayısal veriler olan şeyleri de ekleyebilirsin. "Üretim verimliliğini %65'ten, %80'e çıkardım", "Firmanın en önemli ekipmanının OEE değerini %60'tan %70'e çıkaran ekipteydim" gibi.

Bu tarz sayısal veriler çok dikkat çekicidir. İşe alım personeli bir CV'yi incelerken 10 saniyede karar verir diye bir geyik var. Bu doğru. Bu yüzden derli toplu ve hemen göze çarpan şeyleri öne çıkaran bir CV ve önyazı olması lazım. Bu duyuruda içinde hiç sayısal değerler olmayan yazılara bir de içinde %60 gibi sayısal değerler olan yazılara çok hızlı bir bak. Okuma, göz gezdir. Hemen dikkat çektiğini fark edeceksin.

Son olarak yazının İngilizcesi için taslak metinlere başvur +1
  • himmet dayi  (15.01.22 10:19:22 ~ 10:23:32) 
Hocam son zamanlarda AutoCAD ve solidworks biliyorum diyerek gelen bir sürü adayı geri gönderen bir mühendis olarak şunu söyleyebilirim ki, şunları biliyorum demektense şu programları kullanarak şu işleri, projeleri yaptım demek daha doğru olur.
Diğer yorumlara ek olarak bunu da paylaşmak istedim, başarılar.

  • va  (15.01.22 18:49:08) 
[]

Odanızda tablo var mı

Uyuduğunuz odada tablo var mı? Varsa nasıl bir tablo?

Odam için şöyle iç açıcı bir poster, tablo almak geliyor aklıma bazen.

Özellikle okyanus fotoğrafları.

Şunlar nasıl.

1. www.fekare.com

2. st2.myideasoft.com

3. www.posterkanvas.com

Hangisi daha iyi?

 
1. begendim ben.


  • kismisolungac  (11.01.22 18:15:12) 
Var. Sanat fakültesinden bir öğrenci mezuniyet sonrası ülkesine dönmeden önce çalışmalarını satıyordu, onları alıp astım.

Hiçbirini beğenmedim ama 1 daha iyi.
  • prole  (11.01.22 18:20:13 ~ 18:23:59) 
kismisolungac +1

3. fazla windows duvar kağıdı gibi, pek hoş durmaz. 2. de pek iç açıcı gelmedi bana.
1. baya iyi.
  • mtfbwy  (11.01.22 18:21:04) 
Ben bunları asmazdım ama içlerinden 1 daha iyi diğerlerine göre.

Sevdiğim ressamların tabloları asılı bende. Herkesin zevki farklı tabi.
  • not sure if serious  (11.01.22 18:50:32) 
göçebe yaşadığım için tablo işlerine hiç girmiyorum ama kendi evim olsa birkaç tablo isterdim. guernica mesela bayıldığım, müthiş bir tablo. gerçi onu evimin salonuna asmak ister miydim bilmiyorum, bakınca bile çok üzülüyorum çünkü sürekli göz önünde olması ne kadar mantıklı bilmiyorum.

senin paylaştıklarından ilki sevimli geldi bana ama diğer ikisini beğenmedim. ikincisi korkunç geliyor (hatta "dalga dalga dalga dalga dalgalanıyor" diye ağlayan murat övüç geldi aklıma, abooov) ve üçüncüsü de windows wallpaper'ı gibi çok düz, ben bunun olduğu yerde uyuyamam ki ya ya ye koko cambo diye dans edesim gelir
  • der meister  (11.01.22 18:53:23) 
Bence de 1 en güzeli

Bir de bazı müzelerin arşivleri open access olarak halka açık oluyor, oradan yüksek kalitede resimler indirerek kendiniz bastırabilirsiniz.

www.nga.gov

www.metmuseum.org

Büdüt: Benim odamda bir tane suluboya kuzey ışıkları posteri var Etsy'den almıştım dijital olarak, bir tane Henri de Toulouse-Lautrec posteri var, bir de şunun çıktısı var:

www.reddit.com
  • peki madem  (11.01.22 19:11:38 ~ 19:17:05) 
2.

1 cok fos duruyor. Soluk ve belirsiz. 3 de fazla yapay duruyor.
He bana kalsa hicbirini koymam, güzel bir kaplan resmi koyarim buyuk bir tane.
  • stavro  (11.01.22 19:28:32) 
"Tablo" yok ama ünlü ressamların meşhur resimlerinden biri puzzle olarak çerçeveli.

Bi de başka bi puzzle var.
  • invictae  (11.01.22 19:29:19) 
Var. Iyi kalitede posterler. Chagall : www.marcchagall.net[image1]/0/

Evimde hep Chagall asili. Cok severim kendisini.
  • buf-e kür  (11.01.22 19:52:27 ~ 19:57:17) 
benim odamda da deniz ve gemi temalı bir tablo vardı.

diğer soruna gelirsem 1 oldukça güzel, 2 olabilir, 3'ü beğenmedim.
  • noxell  (11.01.22 20:01:51) 
Aivasovski'nin 9. Dalga'sı var benim uyuduğum odada


  • tcyx  (12.01.22 13:21:58) 
[]

Koronavirüs fosilleri

Koronavirüs artık dünyada iz bıraktı mı? Bin yıl sonra insanlar 2020 ile 2022 yılları arasında dünyada bir olay dönmüş diyebilirler mi? Danimarka'da binlerce vizon öldürülmüştü. Bin yıl sonra bu mezar açılsa virüs tespit edilebilir mi? Ya da virüs Antarktika'ya bile ulaştı. Buzda tespit edilebilir mi?




 
binlerce yil onceki magara resimlerinden nasil haberdarsak,ya da tas tabletleri nasil cozduysek biz de binlerce yil sonraya cok daha net arsiv birakiyoruz. kaydedilmis goruntuler, raporlar, yazilar, fotolar vs hepsi binlerce yil sonraya ulasacak.


  • exlibris  (11.01.22 00:39:27 ~ 00:40:15) 
1000 yıl sonra internetin kaybolmayacağını düşünmüyorum en fazla metaverse gibi şekil değiştirir.yani internetten bakabilirler.


  • bluewhale  (11.01.22 11:28:01 ~ 11:28:16) 
[]

Nazara inanmak

Nazara inanır mısınız? Ben bazen inanıyorum. Örnek olarak kız arkadaşımla Instagram'da fotoğraf paylaşınca sonrasında kavga edebiliyoruz bazen. Bilimsellik konusuna hiç girmeden soruyorum bunu. Bilimsel bir şey olmadığının farkındayım. Zaten mühendisim. Bilimin ne olduğunu biliyorum. Ben sadece inanıp inanmadığınızı, başınıza gelen olayları bu şekilde açıklayıp açıklamadığınızı soruyorum.




 
Bilimsellik konusuna girmeden soramazsin bence bunu :)

Hayır inanmıyorum çünkü BİLİM

encrypted-tbn0.gstatic.com
  • abuzer  (09.01.22 22:05:03) 
İnanmıyorum. Çok saçma çünkü.


  • himmet dayi  (09.01.22 22:05:45) 
Umut sarıkaya’yı çok seviyorum ama nazara inanıyorum, göz kalmasına da. Birkaç arkadaşım var maşallah dediği üç gün yaşamıyor, hatta bir tanıdığım var birkaç adam öldürmüşlüğü, kaza yaptırmışlığı ve pahalı Çekoslovak yemek takımlarını kırmışlığı var.


  • Hallegadola  (09.01.22 22:09:35) 
enerjiye inanıyorum ben/


  • aeroknight  (09.01.22 22:10:02) 
Yanlışlanması mümkün olmayan hiçbir şeye inanmıyorum. Nazar, astroloji, din, büyü, enerji, karma vs.


  • signore  (09.01.22 22:12:07) 
Hayır. Nazara inanan insanlar kendini çok fazla önemseyen insanlar oluyor bence. Komiğime gidiyor açıkçası. Kimse kimseyi o kadar umursamıyor.


  • pembe mezarlık  (09.01.22 22:12:42) 
enerjiye inanıyorum.

ayrıca maşallah dediği üç gün yaşamayan birkaç kişi de tanıyorum. +1
  • blatta hiberna  (09.01.22 22:16:14) 
Ben sizi görsem ''aa ne kadar yakışmışlar'' desem, kesin ayrılırdınız hahaha. Ev arkadaşım Erasmus öğrencisi, kız okurken, erkek arkadaşı da remote çalışacaktı. Onları gördüğüm de aynen böyle ''ay ne tatlılar, yakışıyorlar'' dedim, hatta buraya konu açtım.

3 hafta sonra da ev arkadaşımın erkek arkadaşını aldatmasıyla ilgili duyuru açtım:) Nazarım değmiş olabilir.

edit:@Blatta'nın tanıdığı benim galiba
  • barguzhale  (09.01.22 22:18:13 ~ 22:18:53) 
nazar değil;

bilinçaltından gelen minik göstergelerin insanlar üzerindeki etkisi
self sabotage
algıda seçicilik
gibi konular üzerine düşünmek yerine daha az efor sarfetmek, kolaya kaçmak ve nihai olarak, bu ne bilimsizlik sonucu nazar denen sonuca tüme varmak,

diyorum.
  • gabe h coud  (09.01.22 22:23:36 ~ 22:24:39) 
Signore +1 milyon


  • Phoebe  (09.01.22 22:47:41) 
Enerji madde değil mi? Maddeyle açıklanamaz mı? İnsanların bir olaya gönderdiği enerji türüne göre olay etkilenemez mi? Konuşurken ses dalgası vs diyoruz da neden duygularımızla enerji yaydığımız durumu saçma oluyor? Bana bilimsel geliyor ve çok da mantıklı.


  • damba  (09.01.22 23:16:07) 
Signore +1 ben böyle şeylerden bahsedenlerden ışık hızıyla soğuyorum ya.


  • jazzabel  (09.01.22 23:47:16) 
Nazara inanmıyorum ama “güzel bir şeyi anlatınca gerçekleşme olasılığının düşmesi” diye gibi şeyler var:)) muhtemelen insanın farklı şeylere dikkat etmesi, değişkenlerin değişmesi vs etkilidir…


  • her giriste sifresini unutan adam  (10.01.22 09:22:44) 
Nazara inanıyorum. Bazılarının ilaveten (ve kasıtlı) nazar ettiğine de çok inanıyorum.


  • SiyamkedisiZorro  (10.01.22 09:32:37) 
nazar, fal, burçlar, enerji, aura, din vb. hiçbirine inanmıyorum. çünkü hepsi aşırı saçma geliyor.


  • ceylinf  (10.01.22 09:55:49 ~ 09:59:39) 
inaniyorum ya,
üniversitede bir kiz vardi güzel dedigi herseyim söküldü.

  • Coma  (10.01.22 14:15:36) 
[]

Satış mühendisleri

Sorum satış mühendislerine ya da genel olarak satış işinde olanlara. Aktif satış yapıyorsanız bir gününüz nasıl geçiyor? Günde kaç şirketi ziyaret ediyorsunuz? Araç kullanmak zor geliyor mu? İnsan ilişkileriniz nasıl? Üzerinizde çok baskı oluyor mu? Yaptığınız büyük satışların size geri dönüşü nasıl oldu? Hep takım elbise mi giyiyorsunuz? İşinizden memnun musunuz? Bir sürü soru sordum. İlgili olduğum bir alan. Bu yüzden bilgi edinmek istiyorum. Teşekkür ederim.




 
Bir insan satış işinden memnun değilse ya iyi satıyor ama çalıştığı şirket hakkını sömürüyordur ya da satamiyor ve eksiklerini kapatmıyordur.
Bu meslekle ilgili bir kaç şey var:
- sattığın şey dürüst olmana engel olmayacak (hileli hurdalı olmayacak)
- sattığın malı ya da hizmeti olabildiğince öğrenip bilgi sahibi olacaksın.
- her hedef döneminin ertesi sabahı 0'dan başlamak zorunda olduğunu ve hep daha iyisini yapman gerektiğini unutmayacaksın.

Bu durumda satış dünyanın en keyifli mesleği olur.
Neredeyse 10 yıl olacak işe giderken of demeyeli. Bu işe girenlerin %80 i ilk yılda işi bırakırlar ama ilk yıl işten çıkmayanların %80 i de uzun yıllar bu işi yapar ve beyaz yakalı ofis çalışanlarının hayalleri kadar para kazanabilirler.

Satamazsan baskı olur.
Satamazsan araç kullanmak yorar. Katlanılmaz olur.
Büyük satış çok matah bir şey değildi. Sürekli satış iyidir.
Her sabah takım elbise giyinmek , ya da derli toplu giyinmek diyelim, saç ve sakalın düzenli olması, her Allah'ın günü iletişim kurduğun müşterine olan saygını ve özenini gösterir.
Günde kaç ziyaret sorusu da ne sattığına nerede sattığına göre değişir ama verimli bir müşteri ziyareti 15 dakika civarıdır,maksimum 30 dakikayı geçmemek gerekir.
Daha yazacak da çok şey var ama başa dönüp tekerlemesi soyleyim: işi seversen iyi satarsın, iyi satarsan işi seversin ve iyi kazanırsın. Tersi olursa da kazanamaz baskı yer istifa edersin. Bunlara neyin sebep olduğu da detaydır ve önemsizdir. ya olur ya olmaz.
  • tum haklari saklidir  (08.01.22 23:20:14 ~ 23:21:13) 
bizim ürün sektörün Mercedes’i hatta Ferrarisi, mal kendini satıyor. Bizim satışçılar o yüzden çok rahatlar, takım giymez, sürekli müşteri gezmez ama gezdiğinde %95 işi alır, çünkü müşteriye reddedemeyeceği bir teklif yapıyoruz.

Bizde satış önemli, bonusu etkiliyor, 5-10 maaşa kadar prim alıyorlar. Bir de cross-selling, çapraz satış önemli.

Araçları C-D segmenti, çoğunlukla kişisel gezi için kullanıyorlar.
  • gabe h coud  (09.01.22 00:18:47) 
satış mühendisi ile satışçı farklı şeyler. satışçı, satış temsilcisi vs sahada malı satmak üzere bağlantı kuran kişi oluyor. satış mühendisi de, satışçının ürünü satması için gerekli olan teknik uzmanlığı sahada anlatan, uygulayan kişi. yani bir laptop alırken fiyat pazarlığını satış temsilcisi ile yaparsın ama teknik özellikleri sana satış mühendisi anlatır.

bunun dışında tum haklari saklidir güzel anlatmış. satış stresli, zor ve herkese göre olmayan bir meslek. baskı çok yüksek, insan ilişkilerin çok iyi olmak zorunda, tabiri caizse kalın derili olman lazım, müthiş bir empati kabiliyetin ve stres yönetimin olması gerekiyor, çok dedike ve konsantre olman gerekiyor ve gerçekten reddedilmeyi çok iyi kaldırabilmen lazım. satışta hiç bir başarı kalıcı değil, 1-3-6 aylık periyotlarda ne kadar başarılı olursan ol tekrardan sıfıra dönüyorsun, o yüzden burnout'un en çok yaşandığı iş kollarından biri. ancak herhangi sektörde en çok para kazanacağın alan da işinde iyiysen her zaman satış olacaktır, bu da farklı bir konu.
  • roket adam  (09.01.22 00:20:17) 
Satış çok geniş bir iş kolu.

Her sabah takım elbise giyip mesai saati başlangıcında kontak çevirmek zorunda olan bunu takip eden şirketler de var. Arabada takip cihazı olmayan şirketler de var.

Bazı yerler günde 5 ziyaret ister, bazı yer 3. Bazısı sadece ciroya bakar bazısı müşteri sayısını da hesaba katar.

Tam olarak hangi sektörler ilgilendiğini söylersen daha iyi dönüşler alabilirsin.

Satışı becerebilen ve mutsuz olan insan görmedim ben.
  • yercekimini kendine ceken adam  (09.01.22 12:32:08) 
[]

Excel sorusu

Her satırda bir kelime var. Bu kelimeler arasındaki ortak kısımları nasıl bulabilirim?

Örnek

tomb

womb

"omb" kısmı ortak.

Tekrar eden ifadeler de denebilir belki. Bu açıdan da bakılabilir.

 
officepowerups.com

şuna bi göz atın.
  • sttc  (06.01.22 01:37:27) 
text distance mi ölçmek istiyorsun? örneğin google'ın "bunu mu demek istiyorsunuz" algoritmasının temelinde buna benzer algoritmalar yatar.

anthonysmoak.com
en.wikipedia.org
  • altinci nesil caylak  (06.01.22 08:05:22 ~ 08:05:36) 
@altinci nesil caylak, açıkladığım şeyi yapmak istiyorum. Daha basit yöntemler arıyorum ama sanırım yok.


  • dissendium  (06.01.22 12:19:35) 
sadece 2 kelime arasındaki ortak harfleri mi alacaksınız?

tombala
bombastik

burada ne gelmesini bekliyorsunuz? yani sadece omba'nin yeri tutuyor diye onu mu? misal 2 kelimedeki t'ye ne olacak? ilk kelimedeki 2 a var o ne olacak? detay verirseniz daha doğru olur diye düşünüyorum.
  • altinci nesil caylak  (06.01.22 12:45:04 ~ 12:49:20) 
@altinci nesil caylak, hocam kelimelerin bir baştan bir de sondan ortak kısımlarımı bulmak istiyorum.

adoption, allegation, burada tion kısmı ortak

Yazdığınız örnekte ortak kısım içte. Onu istemiyorum. Ama mantık olarak işime yarayabilir. "Omba" kısmının bulunmasını istiyorum.

Sadece iki kelime değil. Onlarca kelime var. Bu iş bu şekilde çözülemeyecek gibi.

Teşekkür ederim.
  • dissendium  (06.01.22 13:02:18) 
aşağıdaki fonksiyonu macro olarak kaydedip;

a1'e tombala, b1'e bombastik yazıp, c1'e de =FindCommonChar(A1;B1;false) formülü koyarsanız baştan, =FindCommonChar(A1;B1;true) koyarsanız sondan kontrol eder. bu fonksiyon baştan veya sonran her iki kelimede aynı sıradaki harfleri getirir. aynı sırada eşit olmayandan harften sonra aynı sırada eşit harf varsa onu da getirir.

tombala & bombastik -> baştan : omba
mastik & bombastik -> sondan : astik
tomkala & bombastik -> baştan : oma

Function FindCommonChar(a As String, b As String, isReverse As Boolean)
aStr = ""
For I = 1 To IIf(Len(a) > Len(b), Len(b), Len(a))
If Mid(IIf(isReverse, StrReverse(a), a), I, 1) = Mid(IIf(isReverse, StrReverse(b), b), I, 1) Then aStr = aStr & Mid(IIf(isReverse, StrReverse(a), a), I, 1)
Next I

FindCommonChar = IIf(isReverse, StrReverse(aStr), aStr)
End Function
  • altinci nesil caylak  (06.01.22 13:24:02) 
[]

Radyoda açık sözlü şarkı

Son zamanlarda açık sözlü İngilizce bir şarkı var. Ama bayağı açık. Bu şarkının radyoda çalınması garip geldi. Ben Instagram'da duymuştum. Sizce buna dikkat etmeme ihtimalleri var mı? Radyolar üzerinde bir kontrol yok mu? Ek olarak şarkının çalınmasından rahatsız olmadığımı belirteyim.




 
Bundan 5-6 sene önce imany nin dont be shy şarkısının remix i her yerde radyolarda avm mağazalarında çalıyordu, sözleri yüzünden şikayet edildi ve o şarkı yasaklandı, genel bir kontrol yok ama işte şikayet olursa tepki olursa yasaklıyorlar

İşte o şarkığğ
youtu.be
  • freebird5406_2  (04.01.22 18:41:29 ~ 18:42:50) 
@freebird5406_2, o şarkıyı biliyorum. Bu şarkı benim dediğimin yanında hiçbir şey.


  • dissendium  (04.01.22 18:44:30) 
hangi şarkıymış?


  • rose parks  (04.01.22 19:09:11) 
Radyoda paylaşıldığına göre burada da paylaşabilirim diye düşünüyorum. Şu.

www.youtube.com
  • dissendium  (04.01.22 19:11:38) 
Benim anladığım kadarıyla sadece bariz belli kelimeleri sansürlüyorlar çünkü ben de hep radyoda "Yok artııık" dedirten şarkılara denk geliyorum ve sansür olsa zaten şarkıyı dinleyemeyiz.


  • marla is in my head  (04.01.22 20:15:12) 
[]

Yüzme havuzu, fiyat

Düzenli yüzen arkadaşlar, havuzdan haftada kaç gün, kaç saat faydalanıyorsunuz ve ne kadar ödüyorsunuz? Uzun sürede fiziksel ve ruhsal olarak faydasını gördünüz mü? Teşekkür ederim.




 
büyük bi otelde havuz için spora yazıldım, bir iki ay gittikten sonra havuz sıkmaya başladı, artık gittiğimde fitness salonunda yapıyorum sporumu.


  • harmanyeri  (03.01.22 08:07:57) 
yazın 3-4 gün
kışın 1- max 2 gün yüzüyorum.

yüzmeyi seviyorum. sevdiğim bir şeyi yaptığım için de iyi hissediyorum. düşünüyorum, yüzmeyi sevmeseydim (hatta bilmeseydim) yine havuza gider miydim diye. sanırım sevmeye çalışırdım ve öğrenmeye çalışırdım çünkü su faktörü. su bana iyi geliyor. faydasını gördüm. zararını da kışın birkaç defa hastalanmakla gördüm ama biraz dikkat edince geçiyor.

Edit; kaslarınızı ısındırmadan asla yüzmeyin.

Fiyat; yıllık ödüyorum
  • love and trust  (03.01.22 08:45:13 ~ 08:49:20) 
ben bir hotele yıllık kaydoldum.
haftada iki gidiyordum başta, şimdi biraz daha ağır fitness yapıyorum ve haftada bir gitmeye başladım. yaklaşık yarım saat duruyorum.

bir ay kadar önce "arkadaşım da kaydolmak istiyor, full paket (fitness + ıslak alan) kaça olur demiştim de 4000-4500 demişlerdi (yıllık).

sadece havuz kaç para bilmiyorum. zaten gittiğim yerde sadece havuz yok bildiğim kadarı ile.

sporun fiziksel ve ruhsal faydasını çok gördüm. ne kadarı havuzdan ne kadarı fitness'tan bilmiyorum. ancak yüzmek beni mutlu ediyor. geçen sene de üyeliğim vardı ve fitness yapmıyor sadece havuz yapıyordum. o da mutlu ve enerjik yapıyordu. bilhassa sabah işe gitmeden önce havuza uğruyordum.
  • dahinnotha  (03.01.22 10:04:42 ~ 10:05:49) 
gazi üniversitesi havuzu. mezun fiyatı aylık 71 lira (ocak'ta zam geldiyse henüz bilmiyorum), ayda 12 kez gitme hakkım var, haftada 2 veya 3 kere gidiyorum.

faydası saymakla bitmez.
  • kibritsuyu  (03.01.22 10:44:18) 
Bir arkadasimla beraber gidiyoruz. 25 metrelik bir havuz ve genelde kulvarlardan biri sadece bizim. Haftada 3 defa gidiyoruz 50 dakikalik seanslara ama arkadasim zorlamasa 0 defa giderdim. Fiziksel olarak faydasi vardir illa ki ama ruhsal olarak hic spor yapinca daha rahat hisseden biri olmadim.


  • hot potato  (03.01.22 10:49:51 ~ 10:50:38) 
[]

Gezmek istediğiniz yerler

Şu an bir milyon liranız olsa gideceğiniz ilk yer neresi olurdu?

Ben Brezilya, Amazon Ormanları demek istiyorum. Amacım canlı çeşitliliğini görmek.

Sizin gideceğiniz ilk beş yer neresi olurdu ve neden?

 
Istanbul


  • haysiyetsiz nane  (01.01.22 22:46:49) 
Kuzey ışıkları - O görsel şöleni görmeden ölmek istemem, para sorunum olmazsa en güzel görebileceğim yeri araştırıp oraya gitmek isterdim (şu ana dek araştırmamı gerektirecek bir durumum olmadı).

Safari - Sistemi tam bilmiyorum gitme ihtimalim olmadığı için araştırmadım ama hayvanlara gerçekten dışarıdan müdehale yoksa çok isterim.

Uzun gemi seyahati - Şöyle minimum bir aylık bir gemi seyahati isterim, öyle küçük bir geçi değil ama kocaman gemiler oluyor ya içinde havuzu diskosu kumarhanesi her şey var, bu deneyimi yaşamayı çok isterim.

Kabile ziyareti - Ölüm tehlikemin olmayacağının %100 garantisini alarak gelişmemiş kabileleri gezmeyi insanlarını gözlemlemeyi çok isterim.

Mısır - Piramitler de ölmeden görmek istediğim yerlerden. (Bunu beşi tamamlamak için yazdım belki sonradan aklıma daha çok merak ettiğim bir şey çıkarsa değiştirebilirim)

(Galiba param bitti borçlandım ama hayal işte deyip geçiyorum.)
  • mutekebbir  (01.01.22 22:51:36) 
Edinburg, Prag, Tokyo, Guatemala


  • bahçedekisandal  (01.01.22 22:56:29) 
bangkok, tibet, cape town, mexico, california, ibiza, kabul, paris, tokyo. ilk istediklerim bunlar allahim nasil et be


  • ala09  (01.01.22 23:13:22) 
İlk beş sürekli değişiyor’
Machu Picchu, Peru
Tokyo
Hindistan
Karayip Adaları
Moskova ordan kuzey ışıkları.

Bonuslar; Büyük Avrupa turu :)
Sydney
  • intihar etsem de kendime gelsem  (01.01.22 23:14:44) 
Vietnam, Moğolistan, Laos ve civar yerler. Nedeni bilmiyorum ama Asya taraflarını merak etmeye başladım.


  • put it in your appropriate place  (01.01.22 23:42:32) 
hmmm havadan 1 milyon lira gelse yine de seyahat etmezdim ev alirdim.

Illa seyahat etmem gerekiyorsa japonya olabilir.
  • hot potato  (01.01.22 23:47:50) 
Katmandu özelinde Nepal, Kamboçya ve o tarafa gitmişken diğer görülesi yerler de olur.


  • Bruce  (02.01.22 00:03:23) 
Orta Asya'da, Altay Cumhuriyeti sınırlarında Katun Nehri diye bi nehir var, fotoğraflarını gördüm aşırı hoşuma gitti. Bu aralar gidip orayı görmek isterdim.


  • plutongezegendegilmi  (02.01.22 00:05:25) 
Önceden gezdim ama hanımı da götürmek için saint Petersburg.

Amerika ama genel olarak doğal güzelliği olan yerler. Bir de new york.

Tokyo

Mısır piramitler

Martinik (hanımın memleketi diye)
  • logisticsmanager  (02.01.22 00:14:19) 
1) Macaristan- Budapeşte. Erasmus yapma sebebim bile sırf Budapeşte’ye seyahat edebilmekti. Sebebi Pal Sokağı Çocukları romanı. Erasmus’tayken gidip pal sokağı çocuklarının heykellerini de ziyaret etmiştim. Budapeşte çok büyüleyici bir yer. Yerleşmek istediğim şehirdir, net.

2) Uruguay- Montevideo. Buna da sebep biraz Eduardo Galeano. Dünyaya bakış açımı değiştirmiş yazardır.

3) Avustralya- Sidney. Hep küçüklüğümden beri Avustralya bana dünyanın son noktası gibi gelmiştir, hatta dünyadan kopuk bir yer gibi. Oradaki oksijen bile aynı değilmiş gibi geliyor jgjgjfjf görmeyi çok isterdim.

4) İtalya- Pompei. Malum felaketten ötürü orayı görmeyi çok isterim. Çok etkileyici geliyor hikayesi.

5) Dibimizde olmasına rağmen hala göremediğim Yunanistan. Antik kentlerinde o havayı solumak, sokaklarında dolaşmayı çok isterim.
  • bir fincan kahve ile film izlemek  (02.01.22 00:29:13) 
Havadan gelmis bir parayla, tabii ki Paris ve Londra´nin en iyi restaurantlarinda birkac arkadasimla yer icerim. 60-70 bin euro ile en fazla bir hafta unicorn sarap icilir, iyi hotelde de kalinir. Bir hafta sölen havasinda yasar, sonra evime geri donerim.

3. New York, 4. Kophenhagen, 5. Tel-aviv. Hepsi o parayla, tatilde aradigim her seyi sagladigindan. Güclü yeme-icme kültürü, ilgimi ceken kültür hayati ve gorece yakininlarindaki dogal güzellikler.

Az parayla bu saydigim sehirlerde ancak azap cekerim.
  • buf-e kür  (02.01.22 00:41:01 ~ 00:48:54) 
Tropik bir yere giderim, Andaman Adaları gibi.


  • gabe h coud  (02.01.22 01:56:42) 
İstanbul +1 :)

Pandemi bitsin, Beşiktaş bile olur :)
  • dreamnesiac  (02.01.22 01:58:31) 
grand canyon, abd. engin manzaralara sahip coğrafi/doğal güzelliklerin hepsini görmek isterim.


  • erenderk  (02.01.22 10:48:48) 
Yaklaşık bir sene süren dünya turu yapan cruiselar var. Onlara harcarım.


  • jazzabel  (02.01.22 11:34:03) 
O kadar param olsa direkt ful dünya turu yaparım. 2017 parasıyla 30 küsur bin ile (Dolar 3,5 idi) Japonya'ya kadar Asya turu yaptım. Tabi kendi masrafım da ona göre. Hostelde kalış, uçak harici araç kullanımı, sokak yemekleri. Bitiminde para bile artırırım.


  • d max  (03.01.22 14:26:30) 
[]

Telegram, Kpss, Yds

Telegram kullanmadım hiç daha önce. Kpss ve Yds için aktif gruplar varsa link paylaşabilir misiniz? Soru çözülen grupları soruyorum. Teşekkür ederim.




 
  • geçerkenugradım  (01.01.22 18:50:33) 
[]

Migros Money Club

Migros Money Club kartı aldım bugün. Bu kartın mantığı ne? Bir ürünü bazen 10 lira kadar indirimli alma şansı sunuyor. Basit bir kart nasıl bu kadar indirim sağlayabiliyor?




 
Kartın bi olayı yok. Migros o indirimi zaten yapıyor. Kart sadece bilgi toplama ve tüketiciyi reklam zincirine dahil etmenin bi parçası. Tabii kart olmadan indirim de olmuyor. O da işte tüketiciyi zorla zincire dahil etmenin bi yolu. Artık neredeyse tüm mağazalarda benzer kart var.


  • himmet dayi  (31.12.21 20:56:32 ~ 20:57:34) 
Magazaya sadakat yaratiyor. 20 liralik seyi normalde 10 liraya satacakken "karti olanlara 10 lira diyor". Insan da ucuza aldim hissine kapiliyor.

Bu arada zaten migros'tan alisveris yapan biri icin de karli bir kart. Baya puan birikiyor.
  • brkylmz  (31.12.21 20:59:37) 
basit bir kart o kadar indirim almanı sağlamıyor, migros zaten indirimli satacağı ürünleri club kart üyelerine özel yapıyor, migros'tan sık sık alışveriş yapıp da club card sahibi olmayan da yoktur zaten.

üye olmak zor olmadığı gibi zaten fiziksel olarak karta da ihtiyacınız yok, kasiyere telefon numaranızı da söyleyerek club üyeliğiniz dahilinde alışveriş yapabiliyorsunuz.

migros'un bundan çıkarı ne diye soruyorsan, tek bir cevabı var data.

her şeyden önce telefon, ev adresi ve yaşını öğrenmiş oluyor sadece bu ikisi bile marketting için yeterli, bununla birlikte yaptığın alışverişlere göre senin veya ailenin tüketim alışkanlığını saptayabiliyor.
  • aziz dostum jack  (31.12.21 21:01:29) 
Baya puan birikiyor konusuna katılmıyorum. Paso alışveriş yaptım yıl sonu 4 tl birikmiş. Saçmalık.
Bence bi numarası yok. Himmet dayının dediğine katılıyorum. İndirim hissi yaratmaktan başka bi işe yaramıyor.

  • erty_ksk  (31.12.21 21:15:55) 
Bu sene 1000 lira fayda sağlamış bana. i.hizliresim.com


  • do you remember me  (31.12.21 21:24:36) 
Ben işin puanında değilim. 18 liralık Pringles'ı 12 liraya almaktan bahsediyorum. O zaman siz şunu mu diyorsunuz. "Pringles zaten 12 lira. 18 liraya alanlar fazla para veriyor."


  • dissendium  (31.12.21 21:27:55) 
hayır herkese 18'e satıyor, belki herkese indirim yapabilecek durumdalarken sadece kartı olanlara indirim yapıyor. onlar 12'den alıyor. şu benim koyduğum görselde soldaki tutar indirim tutarı mesela.


  • do you remember me  (31.12.21 22:00:40) 
kartın olay çok.

indirim dışında bazı ürünlerde puan kazanarak sonradan harcamana yardımcı oluyor. hem marketlerde hem de sanalda çalışıyor.

ayrıca 10 tl'lik üyeliklerine üyeyseniz ayda bir kere bazı ürünlerde %50 indirimler yapıyorlar.
  • false pretension  (01.01.22 00:18:21) 
@konetsu evet o da var. ücretsiz teslimatı unutmuşum. şu zamana kadar %50 indirimler hep işime yaradı. mesela geçenlerde pirinçte %50 indirim vardı, kaçırmadan aldım :))


  • false pretension  (01.01.22 00:42:28) 
@konetsu, çok zengin değilim tabii ki. 5 lira indirim benim için güzel bir indirimdir. 15 dakika yürüme mesafesinde Migros var. Sık giderim. Kartı zaten biliyordum uzun zamandır. Bugün bayağı indirim farkı görünce almak istedim.

Harcadığım Money yazan kısım cebinizden çıkan para mı yoksa hediye puan gibi bir şey mi?
  • dissendium  (01.01.22 01:26:33) 
Bunun bir uygulaması var. Uygulamayı kullanırsan aktif olarak çok sık indirimler var. Ama işleyiş "pringles alcam indirim yap" şeklinde değil. Bu ay "milkalarda 30 liraya 8 lira indirim var" gibi. 40 liralık süte 6 puan veriyor. 15 günlük periyotlarla kampanya dönemleri değişiyor. Uygulamayı aktif kullanıp katılım sağlaman lazım. Kart üyeliğin yoksa bu faydalardan yararlanma şansın yok.


  • baal  (01.01.22 08:23:50) 
[]

Kariyer.net, engelleme (ekran görüntülü)

Bir şirket var başvuru yaptığım. CV'mi bir kez görüntülemişti. Ama şirket adına ve ilana tıklanmıyor. Şirket beni engellemiş olabilir mi? Bir de niye engellesin? İlan hâlâ açık.

Ekran görüntüsünü de ekledim. Başka ilanlarda şirket adına ve ilana tıklanabiliyor. Bu niye böyle oldu?


 
isveren modulu kullanicisi olarak yaziyorum, aday engelleme gibi bir fonksiyonu yok.
kariyer.net'in sisteminde bir hata vardir belki, aday iletisim hatlari vardi, oraya bir yazsaniz?

  • la lykia  (30.12.21 21:10:38) 
mobilden editleyemedim ama bir ihtimal de sirket kariyer.net hesabini mi kapatti acaba?


  • la lykia  (30.12.21 21:11:19) 
[]

Ön yazı soruları

İstanbul'a yakın bir yerde yaşıyorum. Bazı başvurduğum şirketler İstanbul'da. Ön yazıda İstanbul'da çalışmanın sorun olmadığını, uygun olduğunu nasıl belirtebilirim? İngilizce çevirisi için de fikir verebilirseniz güzel olur.

İnternette ön yazı araştırdım ama ben çok uzatmak istemiyorum. Şöyle 10 cümlelik kısa ve öz bir ön yazı işe yaramaz mı? Teşekkür ederim.


 
yaramaz.
daha buna bile özenmemiş, görev verince de özenmez diyebilirler. ön yazı zaten bunun için var.
mülakatlara rahatlıkla gelebilecek misiniz? eğer öyleyse adresi istanbul yapın?
  • rewlack  (28.12.21 21:56:27) 
"Şöyle 10 cümlelik kısa ve öz bir ön yazı işe yaramaz mı?"
Yarar. On yazi zaten kisa ve oz olmali. Normalde bile cok okunmayan bir seyi uzatinca hic okumazlar.

Adres konusu: Ben olsam istanbul'da rasgele bir adres yazardim nasil olsa ise girince tasinacaksan. "Yakinda oturuyorum sorun olmaz" vs diye karistirmaya gerek yok.
  • hot potato  (29.12.21 02:52:28 ~ 02:53:09) 
[]

Keşke farklı şekilde yapsaydım dediğiniz şeyler

Keşke farklı şekilde yapsaydım dediğiniz şeyler var mı, varsa neler?

Biraz daha açıklamaya çalışayım. Üniversitede seçmeli dersler vardı zorunlu. Ben de gidip birkaç dersi enerji alanından seçmiştim. İklimlendirme dersi gibi. Şimdi o alanda çalışmak istemiyorum. Keşke o dersi seçmeseydim, başka bir dersi seçseydim diyorum. Daha iyi olabilirdi.

Sizin de böyle küçük ya da büyük pişmanlıklarınız var mı? Puanınızın yetmesine rağmen tıp tercih etmemek gibi şeyler de olabilir.

 
İlk senemde ben kendime geleyim diye beni ana dal dersim olan Gitardan bıraktılar. Oysa fakülte içi geçişler çok kolaydı ve risksizdi Ses Teknolojileri bölümüne geçebilirdim. Gitar çalmaktan bezmiş bir hale gelmiştim emeğimin karşılığını vermeyen bir enstrümandı ve ortam gereği üzerimizde inanılmaz bir baskı vardı. Hem sosyal hayatımdan oldum, hem de panik atak hastası oldum. Günün sonunda sadece klasik müzik gitaristi oldum ve o da para etmiyor. Oysa müzikten anlamak bir tarafa dursun elektronik, coding ve donanım benim zaten nerd ü olduğum bir şeydi yerim tamimiyle Ses Teknolojileriydi. Bunun yanında mutsuzca sırf alışkanlık olduğu için süren ilişkim. Ailemin benim hayatıma karşı olan vurdum duymazlığı. Neyse gece gece açtı kutuyu zor kapanır.


  • guitarissimo  (27.12.21 02:07:52) 
Ohoooo nereden başlasam

* AFL'yi kazanınca zekiyim ben yaparım her şeyi tanrıyım ben diye dolandım 1.5 sene, sonra kurtaramadım tabii.

* Yine de h*cettepe yerine yarı burslu da olsa bilkent gitmeliydim

* İlkokulda ailem gitar hocasıyla tanış bi, istersen ders aldıralım dediğinde gidip meh diyip reddetmem büyük hataydı.

* Anksiyete sahibi ama extrovert biriyken yıllarca kendimi introvert sanıp kandırmam da gelişimime zarar verdi.

* Yine korkup sevgili edinmeye uzun yıllar uğraşmadım. Sonra olaya acemi olduğum için ilk sevgilime çok aşırı abartılı sevgi gösterdim, bunaldı gitti; sonraki ilk ciddi ilişkimde de sevgimi yansıtamadım istediğim kadar, ondan gitti. Şimdi çözdüm gibi bilmiyorum.

* Yine lisede beden eğitimi dersi yerine kesinlikle müzik seçmeliydim.

* Ha bir de sivilcelerimle oynamamalıydım izler iyileşti bayağı ama psikolojik olarak hala o eski halindeler kafamda hkgfdlh
- - -

Sanırım büyük pişmanlıklarım bir tek ilişkiler konusunda. Diğer her şey yoluna girdi.
  • aguen  (27.12.21 03:55:31) 
spor abi spor. çocukken hem futbolu hem basketbolu şahane oynardım, kulüplerden teklif almıştım ki basketbolda o zamanki Ülkerspor'un altyapı sorumlusu tarzı birisi ilgilenmişti ama ailem ne yazık ki hiç üstüne düşmedi. atlattık artık tabii ama ne zaman düşünsem çok üzülürüm. ben çekingen çocuktum, fazla yırtık değildim, o yüzden kendi başıma o işlere girişip kulübe yazılmak ve bu yolu zorlamak akıl edebildiğim bir şey değildi. bir de hoca kontrolünde oynamayı sevmiyordum, o yüzden kaçtım biraz.

annem babam bu yeteneğimin farkındaydı aslında. evde akşamları haber yerine basketbol maçı izlenirdi ki babam ters adamdır, normalde böyle şeylere kızar. akşam izlemeyi geçtim bazen ben rica edince gece 3'te nba maçına bile kaldırırdı, uyandırmazsa ertesi gün çok üzülüyorum diye kıyamazdı, "iyi madem ben gece uyumıcam boyum kısa kalıcak gelişemicem diyorsan izle pezevenk bana ne" derdi kdkdkdld. evde bile potam vardı, okulda zaten hep oynuyordum ama okul yoksa sürekli alıp götürürlerdi ya okula ya başka potaya, sürekli oynardım yani.

kısacası ben bilinçsizdim ve ailem de bu tutkumu profesyonelleştirmem için yardımcı olmadı, hiç "oğlum emeksiz başarı olmaz, koçla da oynaman lazım, canını dişine takıp bol bol azar yiyip her şeyin üstesinden gelmen lazım" demediler. halbuki çocuğum ben, ne kaba soksan onun şeklini alacağım zaten ama yok abi, biraz fazla serbest bıraktılar, maymun gibi herif oldum çıktım sonra.

bazen "sen o disipline gelemezdin, takıma soksalar da profesyonel oynayamazdın, karıya kıza uyuşturucuya düşerdin, hem zaten boyun uzun değil" diye avutuyorum kendimi...

ama diğer taraftan... belki çocuk yaşta kulüpte disipline edilseydim farklı bir gelişim süreci (hem mental hem fiziksel) geçirebilirdim. bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz.

şu an ayakta zor duran bir şişkoyum. iki üç sene önce okuldan arkadaşlarla biraz oynamıştım bir gün. çok şaşırdılar. oha aq sen 10 dakika yolu üç saatte yürüyen adamsın, nasıl böyle oynuyorsun, babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi muhabbeti olmuştu. gururum okşanmıştı, çok mutlu olmuştum ama eve geçince ağlayacaktım neredeyse.

bi jordan olmazdık belki ama royal halı gaziantep'te rotasyona girerdik be abi. yazık oldu. ailem hep sevdiğim şeyler için beni destekledi ama yönlendirmedi... olm ben 8 yaşındayım desenize oğlum seni kulübe verek, gitmiyorsan kurşuna dizeriz gitmen şart diye. anca "oo kralsın kamki yapıyosun bu işi haa" diye gazlayıp öyle kenardan izlediler. ünlü filozof uğur ışılak'ın da söylediği gibi... bu kafayla kurulamaz koalisyon.

kısacası çekingen olsam bile şu ana kıyasla çok daha az ürkek olduğum, dünyayı tanımayan bir çocuk olduğum dönemde cesaret edip "koç boyunduruğu" altına girme konusunda direnç göstermemiş olsam belki şu an her şey farklı olabilirdi. en büyük pişmanlıklarımdan, "acaba nasıl olurdu"larımdan biri, belki de en derini budur.
  • der meister  (27.12.21 04:41:51 ~ 14:41:45) 
keske o evlilik teklifini kabul etseydim. en buyuk pism. bu.

keske bana mobbing yapan kadini sikayet etseydim isten stifa edecegime.

keske o arkadasimla kusmeseydim.

keske bana ortalama ustu kazandiracak o isi kabul etseydim birkac yil once. is kolaydi da basarisiz olmam mumkun degildi. bu is bircok derdime kisa vadeli uzun vadeli dermandi.
  • Kittie  (27.12.21 07:20:49) 
Keşke sarışın kıza evlenme teklifinde bulunsaydım. Şimdi çoluğa cocuğa karışmıştım. Swh.

İşin aslı, böyle büyük bir keşkem yok. Çünkü keşke demeyeceğim şeyleri yaptım ve her fırsatı değerlendirip, denemeye gayret gösterdim. Bir ihtimal son ciddi ilişkimin böyle uzun sürmesine izin vermeseydim diyebilirim. Ama herşey bazan senin elinde olmuyor.

Düşünüyorum artık çember daraldı. 1 yıl içerisinde ya çok keşkem olacak ya da bu başlığı okurken gülümseyeceğim.
  • baldan kaymak  (27.12.21 09:09:26) 
Yani bu butterfly effect olaylari biraz karisik. Ben de sorsan "keske 5 sene once ayrildigim sevgilime karsi daha ilgili davransaydim, daha fazla cabalasydim" diyorum ama o 5 sene icinde cok iyi arkadaslarim oldu, muhtemelen sevgilimin cevresinde kalsaydim muhtemelen onlarla tanismazdim. Ayrilmamin hayatima net olarak pozitif etkisi oldu sanirim ama ote yandan o zamandan beri tek bir iliskim bile olmadi, bir daha da ne zaman olur bilmem.

Gene klasik, universitede tip veya bilgisayar muhendisligi gibi dise dokunur bir sey okusaydim diyorum. 20'li yaslarimda hic zora gelemeyen bir yapim vardi, simdiki aklim olsa buyuk resme odaklanirdim hehe.

Diger yarismacilar gibi zamaninda bir spor ogrensem fena olmazdi. Yani hala gec degil de sifirdan baslamamis olurdum.
  • hot potato  (27.12.21 09:17:23 ~ 09:19:04) 
o kadar çok var ki. hayatı baştan alsaydım daha iyi olurdu.

bir kaç tanesini yazayım:

üniversite sınavında derece yaptım, herhangi bir okulun herhangi bir bölümüne gidebilirdim ama saçma bir yere girdim. Girdikten sonra çok sevdim, okulu ve arkadaşlarımı ama başka bir yerde de oranın insanlarını ve ortamını severdim.

iş hayatında yaptığım yanlışlar var. 25 yaşındayken büyük bir bankanın iştiraklerinden birinde mali işler direktörlüğü görevini yaşım ve tecrübem yetmez diye geri çevirmiştim. aşırı saçma bir hareket.

2009'da fransız bir kız arkadaşın ilişki teklifini reddetmiştim: bu işlerde o kadar saçmayım ki, kız bana "beni lütfen incitme, çok incindim" dediğinde aslında ilişkimizin çoktan başladığını düşünmüş. ben sadece türkiye'de iyi vakit geçirmesi için empati yaparak ona destek oluyordum ama yanlış anlamış. uzak ilişki bana göre değil diyip hızlı bir şekilde çözdüm olayı ve kız da garip bir şekilde aynı gün dostluğa çevirdi ilişkiyi. ilişki mi, ne ilişkisi :) neyse öyle saçma bir şey. şimdi çok sevdiğim bir insan, evli ve 3 kız annesi, kızlar inanılmaz olağanüstü şirin şeyler ama bizim olabilirdi o kızlar. bizimki belki o kadar sarışın olmazdı :) ama güzel olurdu. ondan sonra yaşadığım o kadar dramaya da gerek olmazdı belki. ama aşık değildim, ilişki aklımdan bile geçmiyordu.

sonra sözlükten biriyle tanıştım, çok kültürlü biri, benden çok daha fazla kültürlü, bilgi birikimi olsun, zekası olsun, pırlanta gibi. profesyonel voleybolcu. benden epey uzun ve çok daha güçlü :) bi baldır var, benim koşucu baldırımın iki katı. ama kötü durmuyor, orantılı. yere öyle sağlam basıyor ki, iki kolumla kaldırmaya çalışıyorum ama ayağını santim hareket ettiremiyorum. aynı zamanda biontech kurucuları gibi araştırmalar yapan doktor. yurtdışında üniversitelerde araştırmalar yapıyor. adını koymadığımız bir kaç ay süren ilişkimiz oldu. sonra görüşmeyi kestik. orada minik bir keşkem var. bir sene sonra tekrar gördüğümde obez olmuştu. en az 30-40 kilo almıştı. tabii ki, benden kaynaklı diyecek egom yok ama belki bir şeyler yaşadı ve ben destek olabilirdim derim hep.
  • gabe h coud  (27.12.21 09:29:51 ~ 09:41:29) 
Seo,dijital marketing, google analytics gibi konularda tum dunyanin cahil oldugu bir donem vardi.
Ben bunu daha amerika'da moda olmadan kesfetmistim. Google bile olayi anlamayip bedava veriyordu datayi.
Hatta google hesabim cok eski oldugu icin su an menuler bile calismiyor, google benim hesabi bozdu komple bug'da kaldi hesap.

O donem bu isten para kazanmayi kendime yediremedim.
Muhendisim illa kod yazicam diye dusunuyorum.
Cok aptalca ve cok basit geldi, menuden 2 tane degiskenle oynayip google'da onemli bir konuda ilk siraya geliyordum.

Benden 100 kat cahil arkadaslara gosterdim, simdi onlar silikon vadisinde villada yasiyor. yesil cimlerini bicip, sonra karisi jessica'yi opuyor.
haftasonu cocuklarinin beyzbol macini konusuyorlar.

Turkiye'de kalanlarin da 2 milyonluk arabalari 100bin tl maaslari var.
Ve bu heriflerin hic calismasi gerekmedi sadece menuden 2 yere tiklayarak head of marketing oldular.
  • divit  (27.12.21 10:09:32) 
dogduguma pismanim diyebilirim ehehehhw


  • ala09  (27.12.21 10:56:38) 
yazılanları okudum hayatımı gözden geçirdim ve hiç bulamadım. :) hiç yok. hep ortalama bir hayatım oldu. ne en önde oldum ne sona kaldım. hep ortalarda oldum hayatım boyunca. :)))


  • naksidil  (27.12.21 11:01:49 ~ 11:02:46) 
4 ay önce birine bir şey söyledim, üstelik 4/5 alternatifi düşündükten sonra en kötü seçeneği seçtim. bu sıralarki en büyük pişmanlığım. genel olarak hayat pişmanlıkları içerisinde pek bir şey yok. genel olarak böyle iyiyim. sadece bazen liseyi bırakmasaydım sosyal yeteneklerim çok daha iyi olurdu diye düşünüyorum o konuda ufak bir pişmanlığım var ama bu sadece sosyal zeka ve becerilerim için geçerli mesleki anlamda elbette faydası olurdu ama bu o kadar da önemli değil, internet lebiderya bilgi konusunda.


  • selam  (27.12.21 12:18:17) 
İş hayatında daha "talepkar" işlere kariyerimin ilk yıllarında atılmaya çalışırdım. Aile firmalarında çok vakit harcadım.


  • trixi  (27.12.21 12:23:50) 
Her şeye rağmen okumak için İstanbul'da kalmak yerine Ankara'ya gitmeyi göze alsaydım.

4 Haziran 2013'ü tekrar yaşayıp o gün verdiğim kararların tam tersini yapsaydım.

Bu ikisi şimdilik yeterli gibi.
  • south park in kapusonlu uyesi  (27.12.21 17:23:26) 
Birkaç keşke de benden gelsin:

- Lisede ve üniversitede 2. bir dil öğrenme şansım vardı keşke üzerine eğilseydim.
- Ailemden başka şehirde üniversiteye gitseydim.
- Bir arkadaşım ile kötü ayrıldık keşke öyle kesip atmasaydım.
- Ülkeden ayrılmak için daha erkenden çaba harcasaydım.
  • peki madem  (27.12.21 18:18:01) 
aslında ciddi anlamda yok öyle ah keşke dediğim şey ama soruyu okuyunca lisans son sınıftayken bi hocamın bana ve en yakın arkadaşıma "gpa'iniz yüksekmiş, amerika'da bütünleşik doktoraya başvurabilirsiniz. bunu bi düşünün." dediği an aklıma geldi. demek ki içten içe öyle yapsaymışım diyorum.


  • erenderk  (27.12.21 20:37:26) 
yıllar önce çok samimi olduğum bir arkadaş grubu ile saçma sapan bir olaydan dolayı iletişimimi sonsuza dek kopardım. bende de onlarda da hata vardı. keşke o zaman krizi daha düzgün yönetseydim.


  • iwillsee  (28.12.21 13:50:42) 
Yurtdışında kalmaya kassaydım keşke. 1 sene bitti mal gibi döndük hemen.


  • d max  (28.12.21 14:26:13) 
bir cocuk vardi, bir is toplantisinda tanistik, bana yürümedi, kostu. Ben de cok rahatsiz olmustum, napiyo bu ya? sapik mi bu ? diye söylenip durmustum, daha sonra yine konusmaya calisti, teklif etti ama ben tanimadigim icin de kactim.
bu bugünlerde oluyor, o yüzden pismanligim, baska bir arkadasimla fotografini görünce ona sordum megerse tam benlik biriymis.

  • durgunfoton  (28.12.21 17:56:05) 
sıgaraya hiç başlamamalıydım.


  • marul hirsizi  (28.12.21 18:05:08) 
hangi birini sayayım.
arkadaş ilişkilerim,
üniversite tercihim,
kpss tercihim,
off offf
  • sizofren06  (29.12.21 12:31:01) 
Valla pişman olduğum bazı şeyler var ama halen ne olduğunu tam olarak belirlemedim bir türlü.

2007 senesinde üniversite eğitimini İngilizce olarak seçmem, hayatımın en doğru kararıydı. Hazırlık sınıfını geçip, birinci sınıfa başladığımda iyi kötü bir İngilizce altyapısı vardı.

- Mallığım bu pişmanlığın üstüne koymamaktır. Ulan İngilizce seçmişsin, üstüne koysana mal mısın?

- Üniversite geçirdiğim 4+1 seneleri bir insan anca bu kadar boş geçebilir. Gerçi İngilizce ile ne kadar utangaç biri olduğumu hazırlıktayken fark etmiştim. Bu açından olumlu tabii ama bugün düşünce ne kadar mal olduğumu görebiliyorum. Dönüp dönüp ne kadar malmışım diyorum sürekli.

Daha fazla sinemaya gitseydim, daha fazla kitap okusaydım. Bir şeyler yapsaydım keşke.

- Valla bilmiyorum cidden. Ortada bir pişmanlık var ama çözemedim. Dur bakayım, halledeceğiz inşallah.
  • put it in your appropriate place  (29.12.21 13:03:39) 
[]

Uçak, kamera, karakutu

Uçaklarda kokpitte, yolcu ve kargo bölümlerinde kamera var mı? Uçak kazalarında genelde uçağın içinde ne olup bittiği bilinmiyor. Buradan uçağın içinde kamera olmadığını anlıyorum. Malezya ve Atina uçak kazalarında pilotun intiharından bahsediliyor. Kamera olsa belki de her şey belli olacaktı. Yoksa neden yok? Kameraların kaydettiği görüntüler anlık olarak yerde bir merkezde depolanabilir. Uçuş sorunsuzsa görüntüler silinebilir.

İkinci sorum da karakutunun verilerinin neden anlık olarak yerdeki bir noktaya aktarılmaması. Yüksek internet hızıyla kritik veriler yerdeki bir merkezde depolanamaz mı? Her uçak kazasından sonra karakutu arama saçmalığı neden bitmiyor? Zaten uçak okyanusa düştüyse bulunma şansı yüzde sıfır.

Bu konuda bir geri kalmışlık mı var yoksa akıl tutulması mı yaşanıyor?

 
Kokpitlere kamera sistemi pilotların "rahat" çalışmalarını engellediği için koyulmuyor, diğer bölgelerde kamera vardır illa ki ama tüm uçağı kameralarla donatmak maliyeti artırır ama maliyetten de önemlisi kamera sistemi demek kablo demek, kablo demek elektrik demek, elektrik demek risk demek. Elektrik kaçağı nedeniyle pek çok kaza ya da risk ortaya çıkıyor. Riskten ne kadar muaf olursa o kadar iyi bir sistem olur. Kamera sistemi olası bir kazayı engeller mi engellemez mi? Engellemez. Engellemeyeceği için olup olmaması da çok önemli değil. Yoksa senin böyle basit şeyleri herkes düşünmüştür.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (25.12.21 14:52:04 ~ 14:53:48) 
@Kaleci Saçlı Forvet, uçağın sisteminden bağımsız bir kamera sisteminden bahsediyorum. Yani bir kamera 144p görüntü bile kaydetse 10 saatlik bir kayıt için harcadığı elektrik ne kadar olabilir ki? Cep telefonları bile tam şarjla 2 saat kayıt yapabiliyor. Kablo olmayan, kendi başına uçaktaki bir noktadan şarj edilebilen kamera sistemi oluşturulabilir. Maliyet kısmını da mantıksız buluyorum. Uçak düşünce bu adamlar milyon dolar harcayıp arama faaliyeti yapıyorlar. O maliyetle yüzlerce uçağa kamera sistemi eklenebilir. Pilotlar da rahat çalışmasın. Dolmuşlarda bile kamera varken uçakta kamera olmaması enteresan bir olay.


  • dissendium  (25.12.21 14:56:34) 
karakutu baya veri topluyor diye biliyorum, onlar anlık bir yere upload edilebilir hale gelirse (belki 5g ile falan) zaten uçakları uzaktan kontrol etme, pilotsuz uçak veya bir sorun anında uzaktan kontrol etme gibi sistemler de gelir sanırım.

Bu arada bunun çok basit bir açıklaması var, bilmem kaç bin uçuşa 1 sorun çıkıyor, o kadar sistem kurmak buna değmiyor. Yoksa ortak bir veritabanı falan kurabilirler bence. Hatta tüm veriyi machine learning'e verirsin kaza olmadan önce hangi durumların kazaya yol açtığını ortaya çıkarır önceden haber verir falan. Bence gelecekte olacak ama şu an 80-90'larda üretilmiş uçaklar uçuyor havada. Ayrıca dediğim gibi çok az kaza oluyor, neden her uçakta bir sürü paraşüt yoksa aynı sebepten kamera yok.
  • nhk ni youkosu  (25.12.21 15:01:24 ~ 15:02:46) 
uçuşu ilgilendiren irtifa, hız, pilot hareketleri, uçak göstergeleri kayıt altına alınıyor zaten. çoğu vakada olayı netleştirmek için bunlar yeterli veriler. görsel verinin sağlayacağı ek fayda ile yaratacağı maliyetin birbirini karşılamadığı düşünülüyor kanımca.

yüksek hızlı internet ile aktarım olayı, saatte bilmemkaçyüz kilometre hızla yol alan ve en ücra bölgelerden geçen araçlarda düşündüğümüzden daha zor bir mevzu.

havacılık sektörünün teknolojik olarak demode kaldığını düşünebiliriz ama uzun uzadıya araştırılmadan çabucak yapılan her radikal yenilik büyük maliyet ve üstesinden gelinmesi gereken yeni güvenlik sorunları doğurur. bunu akıldan çıkarmamak gerekir.
  • zgrydn  (25.12.21 15:28:23 ~ 15:35:39) 
  • ceketimi alip cikcam  (25.12.21 17:13:54) 
Bu konuda bir geri kalmışlık mı var yoksa akıl tutulması mı yaşanıyor?

Söylenen, uydudan veri aktarımı ve diğer etkenlerin maliyetleri sebebiyle bu önlemlerin yapılmadığı.
Doğrusu saçma geliyor bu husus.
oysa Bir uçağın kendisi, bakımı , mürettebatı, parçaları, havayolu vs. zaten başlı başına maliyet demek.

Uçak kazaları ve kaçılmaları hakkındaki bütün haberler ayrıntılı incelenirse özellikle sansasyonel yönü bulunan olaylarda (ikiz kuleler gibi) ya da içinde tanınmış kişilerin olduğu uçak kazalarında kara kutulara ulaşılamıyor ya da yine kara kutuların her ikisinin (Isparta uçağı gibi) içi boş çıkabiliyor. En son incelenmesi için gönderildikleri abd'de kaybolduklarını biliyorum.
Pilotlar da öldükten sonra 'pilotaj hatası'ya da buradaki gibi mango kasaları(!) kazaya sebep olarak gösterilebiliyor :
www.aa.com.tr
Bahsedilen kişi Türkiye'ye gerçekten yakın dost bir siyaset izlemiştir.

En önemli bilgileri içeren kara kutulardaki verilerin ayrı bir yerde/kulede kopyalarının bulunmaması delil yetersizliğinden(!)
dosyanın hızlıca kapanmasına sebep oluyor.
  • Erva  (25.12.21 18:08:42) 
Bazı uçaklarda kokpit haricinde belli bölgelerde kamera var ama tabi kaydı tutulmuyor

kaza için karakutu bilgileri genelde yeterli oluyor ha aktarım konusunda derseniz dünyanın heryerinde gps uydu iletişim internet gibi kanallarda çalışmayabiliyor o konuda olaya %100 çözüm değil

çalıştığında aktarsın o da falan derseniz zaten uçağın iletişiminin koptuğu nokta az çok bulunuyor yani gerek görülmüyor o sisteme de.
  • basond  (25.12.21 21:44:06) 
[]

Ankara, kira

Çok genel bir soru ama Ankara'da kiralar İstanbul'a göre ne durumda? İstanbul'a yakın mı? Merkezî yerlerde 1+0, 1+1 kiraları ne durumda? Direkt ilçe, evin özellikleri, kira (varsa aidat) paylaşabilen olursa daha açıklayıcı olur. Teşekkür ederim cevap veren olursa.




 
çankayada 3+1 içi çoook eskice ama muhiti iyi apartmanda pandemi öncesi eski kira 2400 tl pandemiden sonra taşınanlarda kira 4500 tl. aidat 1000 tl ama yakında 1500 olacakmış. burada 1+1ler 3+1lerden daha ucuz olmuyor genelde. onlar da en az 3000 ve üzeri.


  • photo85  (24.12.21 14:53:37) 
Çayyolu 1.5+1, havuzlu otoparkli site içinde, 1.kat.
2000 kira
800 aidat
  • kaptan maydanoz  (24.12.21 14:59:50) 
Ayrancı giriş kat içi temiz 3+1’e 2020 Kasım’da 1600’e girdim, Kasım 2021’de 1800 oldu. Aidat 350 idi 450 falan olacak galiba, bina eski. Sokakta da 2300-5000 arası değişiyor ev kiraları bina durumuna göre.


  • inanna  (24.12.21 15:29:42) 
@aloha snackbar, iş durumları için sormak istedim. İlçe değişiyor maalesef. Her yer olabilir. O yüzden genel sordum.


  • dissendium  (24.12.21 15:50:14) 
eryaman şehrin çok dışı göl gören evler 4 bin tl 2 artı 1ler.


  • mikahakkinen  (24.12.21 16:27:25) 
bölgeden bölgeye çok değişebiliyor ama her türlü istanbul'dan daha ucuz. ehonomi çohey olduğu için artık geçen senenin fiyatları bile anlamsız kalıyor ama yine de fikir vermesi açısından ben sana kendi yaşadığım yerler için yazayım,

sene 2017. gölbaşı'nda yeni yapılı binanın zemin katında eşyalı 1+1 daireye 800 lira veriyordum. hiçbir sorunu yoktu, tertemizdi. iki adım ötede hastane (abartı değil, cidden iki adım), hemen yanında restoran, 3-5 dakika mesafede durak ve süper market, 10-15 dakika mesafede de ankara üniversitesi'nin gölbaşı kampüsü ya da adı ne haltsa orası vardı. sokağın başına çıktığında mogan gölü'nü filan görüyordun, park vardı. duraktan geçen otobüslerle 40 dakikada kızılay'da olurdun.

sene 2018. cebeci'de 3+1 eşyalı ev 1000 liraydı. eski evdi doğal olarak ama benim gibi bir piremses bile mutlu mutlu yaşadı orada, hiç fena değildi. iki sokak altımız ana caddeydi, kızılay yürüyerek 30-35 dakikaydı.

sene 2021. yenimahalle'de kalıyorum şu an, yanında kaldığım arkadaş evin sahibi, benden tüm faturalar dahil toplam 700 lira istedi. evin anıtkabir'i, külliye'yi gören manzarası var. metro yürüyerek 10-15 dakika, oradan kızılay'a çıkayım dersen 3-4 durak filan.

***

son yıllarda piyasa değiştiyse bilmiyorum ama gördüğün gibi ankara aslında bence 5 milyon nüfuslu bir başkent için saçma derecede ucuz. istanbul'da 2012 senesinde dahi yurt odalarına 800-900 vermek zorunda kaldığımı hatırlıyorum. yemekhanesi bile olmayan, kendi yemeğini de pişiremediğin, başkasıyla paylaştığın ODA için kapıyı 600-700'den açıyordu adamlar, bak dokuz sene öncesi diyorum.

fiyat çok sayıda faktöre bağlı olarak muhakkak değişiklik gösterir, şimdi bağlum'da oturmakla eryaman'da oturmak aynı şey değil elbet ama diyeceğim o ki istanbul'la kıyas dahi kabul etmez ankara, çok daha rahat ve konforludur gayrimenkul açısından.

üstelik ankara'da "allah'ın unuttuğu yer" olarak kabul edilen yerlerden merkeze ulaşım sağlamak, istanbul'da mahalle değiştirmekten daha az vakit alır. ben ilk geldiğimde buraya "gölbaşı çok uzak ya, yarım saat sürüyor en az" dediklerinde afallamıştım, "anaaa herifler 40-50 dakika yola yakın diyo lan??" diye. istanbul'da o sürede sokaktan çıkamıyorsun.
  • der meister  (24.12.21 17:59:22) 
Eskiden olduğu gibi, İstanbul'a göre ucuz. Eylül'den itibaren bariz bir artış oldu ama uygun yerler bulunuyor yine de. Cebeci-Kurtuluş civarında 2000-2500 liraya caddeye yakın sorunsuz 2+1, 3+1 evler bulmak mümkün. Tabiî bölgedeki evler genellikle eski, ama satılık değil kiralık arıyorsanız önemi yok. İstanbul'dan bahsettiniz diye yine onu ölçü alıyorum. Taksim'e, Boğa'ya, Beşiktaş Çarşı'ya falan 20 dakika yürüme mesafesi olan bir yerde bu paralara kiralık ev değil oda bulunur belki.


  • istambul  (24.12.21 20:59:57) 
Kuzenim Ankaraya atandı. Cebeci'de 2+1 ev tuttu 2500 liraya.Ev merkezde,yakınından metro, tren vs geçiyor. Bence iyi bir rakam.


  • bbb_1  (24.12.21 21:59:38) 
Demirlibahçe 1+1 (60m2) evi 600-TL ye kiraya verdi arkadaşım.


  • ankarakecisi  (25.12.21 00:48:23) 
[]

Yeni yıl istekleri

Yeni yıl için istekleriniz, hayalleriniz, kişisel hedefleriniz neler?




 
değişiklik yılı olsun. her alanda seviye atlayalım. yaşlanınca, geriye baktığımda güzel hislerle anacağım bir yıl olsun. 2022 ne güzel bir seneydi, diyelim.

çok para kazanalım. çok sağlıklı olalım. çok gezelim. çok görelim. çok sevelim, sevilelim, sevişelim.
  • gabe h coud  (23.12.21 19:12:33) 
2021 maalesef ikinci yarısıyla benim için devasa bir hayalkırıklığı ve üzüntü, depresyon kaynağı oldu.
Çok pişman olduğum büyük hatalar yaptım.
Umarım pişman olduğum son yıl olur.
2022'den tek beklentim, pişman olmamak.
  • bir fincan kahve ile film izlemek  (23.12.21 20:10:50) 
daha iyi bir ülkede daha iyi bir işe girmek olabilir - aşırı zaruri değil
kafamdaki istediğim arabayı bulamıyorum - fakat bu da zaruri değil
yalnızlığım bitsin isterim kafamdaki insan profili ile - direkman nikah basarım o derece
onun dışında sağlık sıhhat çok lazım, o varsa umut var
2019 ortalama, 2020 ve 2021 çok boktan yıllardı. 2022 de böyle geçecek galiba.
  • rain when i die  (23.12.21 20:20:19) 
gram altının değeri artsın :)


  • e mice  (23.12.21 20:31:56) 
isteğim yurt dışına gitmek ve ölene dek yaşamak için buraya bir daha asla dönmemek. hedefim de bunu gerçekleştirecek atılımları bu yıl içinde yapmak.


  • erenderk  (23.12.21 20:44:40) 
emeğimin maddi olarak değerini kazanmak ilk sırada. Bunun içinde daha çok ve odaklı çalışmak gerek. Onun dışında iyi ve psikolojisi düzgün insanlarla bir arada olmak istiyorum. Sağlıklı olmak da çok önemlii


  • jjimyl  (23.12.21 21:19:24) 
yok. yaşam hevesi kalmadı.


  • rose parks  (23.12.21 21:34:48) 
iş.


  • psmstc  (23.12.21 22:18:18) 
Valla çok bir isteğim falan yok, şu covid virüsü akıllı olup bu diyarları terketsin yeter. Mehter takımı gibi iki ileri bir geri gitmek canımı sıkmaya başladı.


  • j r r tolkien hayrani  (23.12.21 22:44:35) 
Vallahi yıldan yıla kötüye gidiyor ya.O yüzden hiçbir beklentim yok umutda kalmadı.


  • E.R.W.  (24.12.21 02:44:56) 
[]

Yapı Kredi, müşteri iletişim merkezi

Merhabalar. Yapı Kredi'de müşteri iletişim merkezi yetkilisi pozisyonu hakkında bilgi sahibi olan var mı? Sözleşme süresini ve sözleşme bitiminden önce işten ayrılma durumunda ödenecek tazminatı öğrenmek istiyorum. Teşekkür ederim.




 
[]

Kişilik envanteri

İş başvurusunda bu testlerden gönderildiğinde çözüyor musunuz? Ben böyle saçma şeylerden nefret ettiğim için testi çözmüyorum. Zaman kaybı olarak görüyorum. İK çalışanları varsa bu testleri gerçekten değerlendirme amacıyla mı yolluyorsunuz yoksa bu testi göndermek bir olumsuzluğa mı işaret? Bir de acayip bilgi toplanıyor bu şekilde. Bilgi havuzu oluşturmak, bedavadan veri elde etmek amacıyla yapılıyor olabilir mi?




 
Bilgi havuzu oluşturma kısmı tamamen paranoya. Kişilik envanterine çelişkili cevap vermek elenme sebebi. Bu yüzden Koç şirketlerinden birine giremeyen arkadaşım var. İK'dan "envanter testinde çelişkili cevaplar vermişsiniz" diye geribildirim aldı.

Ben yapıyorum. Bu test aynı zamanda şirket içindeki kariyer adımlarınızı da etkiler. Ne kadar efektif kullanırlar veya bu test sizin kişiliğinizi ne kadar doğru yorumlayabilir o kısımlarını bilmiyorum.

Bizim şirkette bu testi doldurmamak elenme sebebi örneğin.
  • himmet dayi  (21.12.21 16:29:45) 
İk bu testleri çözmeyi reddedenler ile görüşmeleri sonlandırıp varsa grup şirketlerinki da dahil cv kara liste havuzuna ekliyor. O testlere firmalar para ödüyor ve bilimsel temellere dayanıyor.


  • delikedidilimiyedi  (21.12.21 16:51:00) 
@delikedidilimiyedi, zaten görüşme benim için olumsuz olduğu için çözmeyi reddediyorum. Bilimsel kısmına bayağı güldüm. Sonuçlarını adayın bile göremediği bir testten bahsediyoruz.


  • dissendium  (21.12.21 17:06:01) 
Oss formu gibi dusun, elemenin ilk asamasi formu dogru doldurup zamaninda teslim etmektir.

Burada muhtemelen zaten 50bin ogrenci eleniyordur.

Seni de form asamasinda elemis oluyorlar.

Testin bilimsel bir yani yok binlercesini inceleyen bir yerde staj yapmistim, cok basit sekilde manipule edip gecebiliyorsun.
Sadece sorulari aklinda tutman gerekiyor o da basit zaten.
Testten kalip elenme diye de bir sey yok.

Testin esas amaci sirkete biat edebilme seviyeni olcmek.
500 tane soru gonderdik gik demeden cozduyse bizle sorun olmadan calisabilir diyor.
  • divit  (21.12.21 17:20:52) 
kapalı kutularda uydur uydur ipe diz. adını da bilimsel koy. nasılsa hesaba çeken yok.
çözme hocam boşver.

  • comp  (21.12.21 17:23:01) 
ben de böyle testler veren firmaları karalisteye alıyorum.


  • sensible soccer  (21.12.21 17:32:24) 
Kişilik testi bir derece de 15 senedir çalışan insana kutucuklu dört işlem testi gönderiyorlarsa en basitinden "saçma" olarak nitelendiriyorum bu durumu.


  • dreamnesiac  (21.12.21 18:35:48) 
Bazı şirketler ciddili uzman psikolojik danışmanlarla çalışıyor ve gerçekten anlamlı testler üretebiliyorlar.

Tabii böyle hallerde 500 soru sorulmuyor ama pozisyona dönük bazı değerlendirmeler yapılabiliyor. Mesela bankada veznedar olacaksanız, sabrınızı sorgulayan sorular olabilir.

Detaylara dikkat edilecek bir işse, buna dönük sorular da olabilir. Tabii size detaycı mısınız diye sormazlar ama doğru cevabı detaylara dikkat ettiğiniz takdirde bulabileceğiniz dolaylı sorular gelebilir.
  • kaptankedi  (21.12.21 18:48:47) 
Gallup gibi büyük danışmanlık firmaları gayet başarılı testler üretiyor. Çapraz veya benzer sorularla çok anlamlı sonuçlar çıkartabiliyorlar.


  • vampir akrep  (21.12.21 23:27:56) 
Valla cozuyorum da pek ustune dusunmuyorum, hele 5 secenekliyse cok super oluyor. O durumda hep ortadakini isaretleyip gonderiyorum. Hem kendimle celismemis oluyorum hem de vakitten tasarruf yapiyorum.


  • j r r tolkien hayrani  (21.12.21 23:40:09 ~ 23:40:25) 
[]

CV görüntülenme sayısı

Kariyer'de son 90 gün içinde 25 şirket tarafından 38 kez görüntülenme nasıl? Bazı şirketler hiç bakmıyor. Bu sayıyı nasıl artırabilirim?




 
Görüntülenme sayısı bişi ifade etmiyor bence. Son işimi bulana kadar 2 yıl her yere başvurdum. 0 şirket 0 görüntülenmeydi. bulduğum ay son 90 günde 2 şirket tarafından 6 görüntülenmeydi. İyi tarafı şu filtrelere takılıyorsunuz demek ki. Kötü tarafı şu takılmak bazen işe yaramıyor. Olacağı varsa bir şirket tek atışta yakalıyor.


  • ManikD  (21.12.21 14:11:40) 
mesleğiniz - oturduğunuz yer - eğitim seviyeniz - tecrübeniz vs gibi rakamları bilmediğim için bir şey diyemem. aslında bilsem de bir şey diyemem çünkü uzun uzadıya benzer süreçleri takip etmedim. ancak şöyle bir şey örnek vermek istiyorum. şu anda çalıştığım şirketten ayrılmam durumunda, benim tecrübeme/network'üme sahip Türkiye'de 1 (bir) kişi daha var, çalıştığım alanla ilgili bir eğitimim de yok, yani çok "unique" bir CV'm var. bu cv'mi aktarsam, Kariyer.net'te beni kimse bulamaz. ama ben bu CV ile sağa sola başvurmak istesem, birilerinin dikkatini çekebilir. (sektöre girmek isteyenler var mesela)

NOT : bulunmaz hint kumaşı olduğumu iddia etmiyorum bu arada. sadece cv'den cv'ye çok fark olduğunu söylüyorum.
  • co2s2  (21.12.21 14:28:37) 
[]

6 sıfırlı paraların mantığı

6 sıfırlı paraların mantığı neydi? Çocukken hatırlıyorum. 1 milyon lira büyük bir harçlıktı. 500 bin lira da iyiydi. Niye böyle büyük sayılar tercih edilmiş?




 
Tercih değil zorunluluktu. Enflasyon yüzünden zamanla o hale geldi.


  • pembe mezarlık  (19.12.21 17:57:31) 
enflasyon yuzunden oyle oldu iste. simdi 1 kalip peynir 50 lira oldu ya, eskiden sen dogmadan once de oyleydi bir gun. sonra ekonomi boka batti 100 lira oldu, sonra bokta surundu 1000 lira oldu, sonra aynen devam edip 1 milyon sonra 10 milyon lira oldu, enflasyon yuzunden. tercih degildi yani. turkiye hiperenflasyon yasadi. yoksa tl de hayatina sifir atilmadan once kuruslarla 1 liralarla baslamisti.

sonra bu sayilarla islem cok zor olunca sifirlari attik iste. atmasaydik bugun 50 lira dedigin para 50 milyon lira aslinda.
  • robokot  (19.12.21 18:25:38 ~ 18:26:47) 
youtu.be

Çeyrek ekmek 625 kuruş, yani tam ekmek 25 liraymış demek ki.

İşte bu ekmek zamanla 90'lı yıllarda 25.000 liraya ulaştı mesela, 2000'lerin başında da 200.000-250.000 liralara ulaştı.

Sıfırlar istemeden zamanla oluştu +1
  • John Bloor  (20.12.21 10:45:14) 
hocam bu sorunun cevabını canlı olarak yaşıyoruz şuan. fiyatlarda sıfırlar artmaya başladı farkediyorsanız :)


  • xrated  (20.12.21 11:33:47) 
[]

Sakal tıraşı soruları

Usturayla sakal tıraşı olan var mı? Kaç dakika sürüyor tıraş olmanız?

Üç bıçaklı tıraş bıçağı kullanıyorum ama yine de tek seferde bitmiyor. Tıraş olurken zamanımın gitmesini istemiyorum.

Performansı çok iyi olan tıraş bıçağı öneriniz var mı? Siz kaç dakika harcıyorsunuz?

 
performansı daha iyi olan bicaklar tabiki var bu 3 bicaklilar listedeki en kötü ürün.

safety rapor kullanıp sana uyan tıraş bicagibi bulursun ( bu yaprak jiletler 1-2 sefer kullanımlık ama
bicaktan daha onemli olan seyler tirasa hazırlık. sakal fircası kullanıp sakalları kaldırman gerekir. sakalın yumuşaması icin sabun veya krem kullanman lazım falan...
  • all girls dream  (17.12.21 18:07:32) 
[]

İş başvurusu soruları

Çalışmak istediğim bir yer var. Kariyer'de başvuruları incelemişler ama CV'm görüntülenmeniş. Normalde en az bir kere bakılıyor başvurduklarımın önemli bir kısmına. Şirketin info ile başlayan adresine CV atsam uygun olur mu? LinkedIn'de de buldum şirketi. İlgili kişilere CV atsam abartılı mı olur? Siz nasıl yapıyorsunuz? Teşekkür ederim.




 
Dediğin gibi tap hocam kariyer.net çoğu sektör için çöp bir site. Ayrıca filtre aramalarda belki görüntülenemiyorsun bile


  • Unde bach canim  (17.12.21 02:28:49) 
[]

Almanca ve İspanyolca, telaffuz

Telaffuz ve konuşma açısından sizce hangi dil daha kolay?




 
İspanyolca. dilin kendisi ahenkli olduğundan konuşmaya başlandığında devamı bi şekilde geliyor.

Öğrenmek de daha kolay.
  • barabas  (15.12.21 20:33:19) 
Kesinlikle Ispanyolca.


  • kaptankedi  (15.12.21 20:38:04) 
almanca mevzusunu bilmiyorum ama ispanyolca bir metni al turkce okuyormus gibi oku, anadili ispanyolca olanlar %95 anliyor, telafuzzu turkceye asiri yakin.


  • cooperr  (15.12.21 20:38:18) 
@cooperr, bunu denediniz mi? Gerçekten anlaşılıyorsa güzel.


  • dissendium  (15.12.21 20:45:55) 
almanca (tartışılabilir elbette ama) dilbilgisi açısından daha zor olsa da, telaffuz açısından fransızca gibi zor değil.

sch, sp, st, eu, ae, ie falan gibi bir araya gelen harf gruplarının belli okunuşları var.
onu bildikten sonra telaffuzun büyük kısmını hallediyorsunuz.
yani konuştuğunuzda anlaşılırsınız.
ama aksanlı konuşmak istiyorsanız almanca'da telaffuz dışında vurgu ve bazı sesleri uzatma, yutma, yuvarlama vb. meselesi önemli aslında.

ispanyolca da telaffuz açısından kolay, sadece illa aksanlı konuşmak istiyorsanız, damak ve gırtlak daha çok kullanılıyor onda da.
  • blatta hiberna  (15.12.21 20:59:13 ~ 21:00:13) 
@dissendium

zamaninda dominikli bir hatunla uzun sure takildik, test edildi onaylandi sikinti yok.
Bir iki ufak tiyosu var onlari bilirsen zaten %100'e yakin anlarlar.

ñ mesela, bunun "ny" seklinde okundugunu bilmen lazim gibi..
  • cooperr  (15.12.21 21:08:18 ~ 21:10:16) 
almanca öğrenmiş, ispanyolca öğrenmeyi denemiş biri olarak almanca telaffuz daha kolay diyorum.


  • erenderk  (15.12.21 21:29:42) 
Almanca'da belli başlı seslerin okunuşunu bilince, aynı Türkçe'de olduğu gibi, yazıldığı gibi okuyorsunuz. Bence İngilizce'ye göre bile telaffuz açısından daha kolay.


  • PhoenixRising  (15.12.21 22:47:44) 
[]

Yazılımcılara birkaç soru

Yazılımda bilgi sahibi olmanın avantajını kullanarak kendiniz için ya da ticari amaçla web sitesi, uygulama, oyun tasarlıyor musunuz?

Örnek olarak ben eski Messenger gibi bir uygulama yapmak isterdim. Ama yazılım bilmediğim için yapamıyorum. Ya da bazen aklıma oyun tasarlayıp para kazanmak da geliyor ama yazılım bilmediğim için yine yapamıyorum. O zaman niye öğrenmiyorsun diyeceksiniz ama o kadar da ilgimi çekmiyor. Siz hazır biliyorken bir şeyler yapıyor musunuz?

Bu işlerin o kadar kolay olmadığının farkındayım. Yani bir inşaat mühendisine madem mukavemet biliyorsun, o zaman neden kendi gökdelenini yapmıyorsun demek gibi bir şey zannetmeyin bu soruyu. Ben tasarımı için 50 kişi gerekmeyen, kendi çapınızda uğraştığınız uygulamalardan bahsediyorum. Eğer böyle bir uygulama varsa başarılı oldu mu?

Bir de bu Google Play Store'da oyunlardan, uygulamalardan ne düzeyde para kazanılıyor?

Teşekkür ederim cevap veren olursa.

 
Yazılımcı değilim ama yazılım sektöründeyim; mobil uygulamalar ilk yaygınlaşmaya başladığında herkesin hayali bir uygulama yapıp markete atmaktı, "1 dolardan koysak, 500.000 kişi indirse..." gibi hesaplar yapılıyordu ama o işler tabi ki o kadar kolay değil.

Öncelikle büütün basit fikirler zaten gerçekleştirilmiş oluyor. Yani öyle sırf yazılım bildiğiniz için "Bi hesap makinesi uygulaması yapayım" vb. gibi bir fikirle çıkamıyorsunuz.

Yazılım işin sadece bir bacağı, o işten para kazanmak istiyorsanız sağlam tasarım, iyi bir kullanıcı deneyimi, pazarlama vb. de lazım. Yoksa günler, aylar harcadığınız proje altındaki fikir süper olsa bile kimsenin umrunda olmuyor.

Bunların istisnaları var tabi ki; bazen o ana kadar pek yapılmamış bir şeyi bir tane adam yapıp biraz da şansın yardımıyla inanılmaz noktalara ulaşabiliyor (Örn: Flappy Bird)

Ya da çok niş kitlelere hitap edecek şeyler yazıyorsunuzdur; mesela sınırlı üretim satılacak spor ayakkabıları çıktığı an satın almak için bot yazan yazılımcılar da var.
  • salihdt  (15.12.21 15:24:59) 
O alanda uzmanligin yoksa yapamiyorsun. Tek bir urun(product) cikmak cok fazla alanda uzmanlik gerektiriyor.
Ustune bir de donanim kiralayip ona para vermen bakimini surdurmen gerekiyor.
Eve kurdugum dns server 8 ay sonra yanarak hayatina veda etti. Durduk yere 500 tl zarar ustune de dunyanin elektrigini tuketti.

Oturup tek basina messenger cikartabilecek bir yazilimci belki piyasanin 10binde biri bile degil.
Mesela ben en son web isini yapali 12 sene falan oluyor site yapmaya kalksam normalin 100 kati falan daha cok zamanim gider.

Full stack dedigimiz adamlar var cogu isi yapiyorlar ama bunlar da her seye tamamen hakim degiller.

Yazilimda urunun hazirini bulmak yapmaktan her zaman daha ucuzdur.
Hesap makinesi yazmak 2 haftani alir onun yerine mukemmel hesap makinesini bulmak 2 gun surer, belki en fazla 5 dolar verirsin.

Koray birand videosunda gormustum dogru duzgun foto programi bulamadigi icin kendisi yazmis ama o adam biraz dahi zaten.
Normal yazilimci oturup onla ugrasmaz.
  • divit  (15.12.21 15:40:29) 
çoğu yazılımcı büyük bir inşaattaki ustalardan farksızdır.

2 tane ustayı alıp al şu binayı sıfırdan tasarlayıp yap demek gibi bir şey demektir bahsettiğin.
  • nuisance  (15.12.21 15:52:16) 
[]

Telefon, teknik servis, gizlilik

Soru görünce aklıma geldi. Telefonumu kasa değişimi için teknik servise bırakacağım. Şifresini vermeyeceğim. Buna rağmen verilere ulaşma şansı var mı? Hatta telefonu kapatıp vereceğim.




 
iphone ise yok. android'i bilmiyorum.

fbi, apple'dan teröristlerden ele geçirilmiş şifreli iphone'lara erişim istedi. apple kabul etmedi. kıramadılar şifreleri.
  • himmet dayi  (14.12.21 22:14:22) 
himmet dayı +1 . teslim ederken ekranı iyice sil de şifre kombinasyonu'nun olduğu alanlardaki parmak izi yoğunluğuna bakarak tahminde bulunmasınlar :D


  • mirafiori  (14.12.21 22:16:32) 
Android


  • dissendium  (14.12.21 22:18:10) 
komik bir hikayem var. huawei yetkili servise gittim. pil değişecektir. huawei telefonlarda yetkili servis modu var. aktif edince hiçbir yere ulaşamıyorlar telefonda. bu moddan çıkmak için de şifre girmek lazım. bu moda yetkili serviste bankoda duran eleman kendi geçirdi. şifreyi de kendi belirledi. 000000 gibi bişeydi. içine ulaştılarsa ulaşmışlardır. içindeki veriler çok değerliyse ona göre bir önlem almanı öneririm. telefonu kapatıp versen bile açmak isteyebilirler gözünün önünde. ekrana dokunmatik özelliğine falan bakmak istiyorlar. bozuksa ve söylemediysen sonra biz bozmadık zaten bozuktu demek için olabilir.


  • sutlu nescafe  (14.12.21 22:22:01) 
normal bir kullanıcı için zor. fakat power user her türlü ulaşır, yöntemleri var. ios için bu imkansıza yakın.


  • false pretension  (14.12.21 22:26:20) 
[]

Sınav çalışma tarzı

Merhabalar. Sınavlara çalışmakla ilgili birkaç sorum var.

KPSS için çalışmak istiyorum. Ama karakter olarak düzeni seven, ayrıntıcı, plansız hareket etmeyen biriyim. Ama sınava 6 ay olduğu için istediğim gibi çalışmama zaman yok. Sizce bu durumda planı, düzeni umursamadan çalışsam mı daha iyi olur yoksa zaman az da olsa düzeni, planı bırakmadan çalışsam mı? Maalesef bir dersi çalıştıktan sonra mükemmel olmasını istiyorum. Bu da derse fazla zaman ayırmama neden oluyor.

Kpss, Ales gibi sınavlarda kendine göre başarılı olmuş kişiler nasıl bir çalışma tarzı uyguladıklarını söyleyebilirler mi?

 
Valla ben aşırı çok çalıştım yaklaşık 10 ay çalıştım dershaneye falan gittim, şu çocuk gibiydim: www.youtube.com

nişanlım da taktiksel çalıştı aynı puanı aldı benimle.

burada önemli olan bölümünüz ve mesleğiniz. mesela avukat veya mühendisseniz ve merkezi atama ile işe yerleşmek istiyorsanız gky kasacaksınız. avukat mühendis olan insanın zaten matematiği iyidir bol soru çözer 6 ayda 90+ alır rahat.

ama iibf mezunuysanız iş değişir. bölümünüz önemli. işletme mezunuysanız p48 kasabilirsiniz çünkü muhasebe biliyorsunuz. iktisatsanız o da iyi. ben de nişanlım da uluslararası ilişkiler mezunuyuz. ben hukuk iktisat maliye gördüm dersanede çalıştım iyi de yaptım puanım iyi de geldi. nişanlım sadece uluslararası ilişkiler çalıştı, bölüm bazlı sıralamada benden öndeydi.

öğretmenseniz o tarafı bilmiyorum ona da başka arkadaşlar yardımcı olacaktır, kolay gelsin iyi çalışmalar.
  • Hallegadola  (14.12.21 17:45:48) 
@Hallegadola, teşekkür ederim. Makine mühendisiyim. Sadece GY GK sınavına giriyorum.


  • dissendium  (14.12.21 17:50:45) 
Pomodoro Tekniği denen bir yöntem var. benim işime epey yarıyor.


  • beyinter  (14.12.21 18:14:30 ~ 18:16:06) 
ankaradaysanız eğer kızılaydaki kök çarşısının altında fotokopiciler var. matematiğin karakutusu, tarihin karakutusu ve coğrafyanın karakutusu diye kitaplar var şu ana kadar gelmiş geçmiş tüm sınavların sorularını derlemişler, çözümlüsünü alın ama. onu bir tur çözün.

tarih konu anlatımlı için tarihin pusulası var iyidir. ama ben piyasada ne kadar tarih coğrafya kitabı varsa hepsini aldım çözdüm, kök çarşısında her kitabın fotopisi var uygun fiyata.

türkçe için de rüştü bayındır hocanın kitaplarına ve tekniklerine bakın derim.
günde 3 saat otursanız düzgün bir programla halledersiniz bence. ki ben dizi falan izlerken matematik çözüyordum, siz mühendis olarak hayli hayli çözersiniz

sınava son 1-2 ay kala full deneme çözün. süreli. 90+ alırsınız rahat.

bu arada tercihlerde dhmi, teiaş, tedaş gibi kitleri yazın, onların çalışma şartları ve yan hakları daha iyi. mühendislikle çok alakası olmayan msb, kvkk, kdk gibi kurumları tercih etmeyin. ana işin mühendislik ve teknik olduğu yerleri yazın.
  • Hallegadola  (15.12.21 10:18:10 ~ 10:20:32) 
[]

İngilizce sorusu

The loss of marshes, bogs and swamps is driving a rapid, global decline in dragonflies, researchers say.

Bu cümlede marsh, bog, swamp kelimelerinin çevirileri bataklık.

Neden bu şekilde kullanılmış? Aralarında küçük farklar mı var?

 
  • kaptankedi  (12.12.21 13:26:42) 
The world’s wetlands are ecosystems in themselves, and are defined by the flora and fauna they support. Marshes are nutrient-rich wetlands that support a variety of reeds and grasses, while swamps are defined by their ability to support woody plants and trees. Bogs are characterized by their poor soil and high peat content, while fens have less peat and more plant life than a bog.


  • kaptankedi  (12.12.21 13:28:41) 
[]

LinkedIn takipçi silme

Takipçi nasıl siliniyor? Aradım ama bulamadım.




 
Ağım bölümüne gelin. En üstte Ağımı Yönet var. Oraya girince Bağlantılar kısmına gelin. Çıkarmak istediğiniz bağlantının sağında yer alan üç noktaya basıp bağlantıyı kaldırın.


  • himmet dayi  (11.12.21 16:17:53 ~ 16:18:03) 
@himmet dayi, takipten çıkarmak istediğim kullanıcılarla bağlantım yok. Sadece takip etmişler.


  • dissendium  (11.12.21 16:21:43) 
Seni takip edenleri nereden görüyorsun? Beni kimse takip etmiyor galiba. O kısmı bulamadım.


  • himmet dayi  (11.12.21 16:37:16) 
@himmet dayi, profilde Faaliyet kısmında takipçi yazıyor.


  • dissendium  (11.12.21 16:57:43) 
Takipçileri tek tek takipçin olmaktan çıkaramıyorsun gördüğüm kadarıyla. Bunun yerine Gizlilik/Görünürlük ayarları altında faaliyetlerimi sadece bağlantılarım görsün ya da herkes görsün seçenekleri var. Birinin faaliyetlerini takip etmesini istemiyorsan o kişiyi engellemen gerekiyor. Onun takip ettiklerinden senin hesabı sen çıkaramıyorsun aksi halde.


  • himmet dayi  (11.12.21 18:11:56) 
[]

Karşılaştırma

Kendinizi mesleki açıdan arkadaşlarınızla karşılaştırıyor musunuz? Bu sadece mesleki bilgi açısından olabilir, pozisyon ve maaş açısından olabilir. Karşılaştırma sonucunda kıskanma yaşıyor musunuz?




 
Her anlamda karşılaştırıyorum. Çok çok seyrek bazen kıskanma yaşıyorum yalan değil ama hasetlik değil, özenme diyelim.


  • roket adam  (10.12.21 23:23:09) 
bu soruyu görünce karşılaştırdım. kıskanma falan olmadı valla.


  • erenderk  (10.12.21 23:23:28) 
Kiskanmam ama maas kiyasi yapiyorum ve cok dertliyim bu konuda


  • ala09  (10.12.21 23:48:11) 
benden çok çalışıyorsa kıskanmıyorum

ne yapsam değişmeyecek ya da hayvan gibi efor sarfetmem gerekn özellikler yerine daha verim alabileceğim konuların üstüne gitmeye çalışıyorum
  • bir soru sorcam  (11.12.21 00:09:33) 
çok yapıyordum ulan bu adam nasıl bu noktaya geldi diye.


  • high hopes of the sozluk  (11.12.21 00:10:59) 
Bitane var böyle, uyuz oluyorum. Çocukluk arkadaşım olduğu için çok rahat bir şekilde konu iş-maaştan açılınca sövüyorum. Şimdi mesleğini söylemiyim burada çok var, afedersiniz klavyede 3-5 tuşa basıp 15-20 bin lira kazanan tiplerden. İşi zor değil, mesaisini %30'unda çalışıyor.

Bendeydi 3 gündür, ikimiz de evden çalışıyoruz. Benim boğazım patlıyor sabahtan akşama kadar konuş ona buna bişey anlat, herif ne zaman odadan çıksam video izliyor. Ulan sana gıcık oluyordum boşuna değilmiş baksana cidden çalışmıyorsun diyorum, pişmiş kelle gibi gülüyor.

Sözün özü kıskanmıyorum, haset doluyum. Milleti keriz yerine koymuşlar nasıl veriyorlar bu paraları ben anlamıyorum valla.
  • Bruce  (11.12.21 00:21:44) 
mesela biri cok basarili, ornek aliyorum hep olumlu acidan.
digeri var, 1 tane uyduruk is yapar, sanki dünyalari yaratti, kizin ses tonu bile bana batiyor. sakin dursa bu kadar abartmam ama bir de gelip bana satasiyor.
firsatini buldugumda yerin dibine sokmaktan asla geri durmuyorum.
  • Ley  (11.12.21 17:16:08) 
1 ... •67891011121314   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.