[]

diploma kaç günde çıkar

üniversiteye sordum, buu çıkış belgeleri hazırmış da diploma için ayrıca başvurmak gerekiyomuş. cuma günü gidicem ben. aynı gün elime verirler mi?




 
Ben mezuniyet töreninden 1 hafta sonra bütün belgeleri hazırladım ve gittim. Bana verdiler. Öğrenci işlerine sor.


  • otonom  (13.08.14 10:20:28) 
Üniversite var 1 hafta sonra veriyor, üniversite var 3 yıl geçti hala vermiyor. Yani tamamen senin üniversiteye kalmış.


  • osurdum  (13.08.14 10:22:58) 
Devlet üniversitesiyse hele ki İstanbul Üniversitesiyse hele ki Avcular kampüsündeysen unut onu :)


  • secilmis uye  (13.08.14 10:24:16) 
Istanbul Universitesi'nde 2 yılda alabilmiştim ben. Yıldız Teknik'te birkaç hafta sürmüştü. Universitene göre degisir kısacası.


  • dust in the wind  (13.08.14 11:03:23) 
Ben İstanbul Ü'den 2004'te mezun oldum. 2008'de gittim aldım :)


  • twelfth  (13.08.14 11:12:52) 
[]

psikolojik tembellik ve büyük üşengeçlikler

ya benim motivasyon eksikliğim var. bu üşengeçlik olarak tezahür ediyo ve yıllarım üşenmekten fırsat teperek geçti. yani anlatsam şunu şunu yapma şansım varken yapmadım diye ağzımı burnumu kırarsınız öyle söyliyim. zekiyim ama çalışmıyorum. zamanında elimdekileri iyi değerlendirmiyorum sonra elde sıfırla oturuyorum yerime. şimdi üşenmezsem iki hafta içinde birtakım şeyler yapma şansım olucak. şu anda yapmam gerekenler aslında çalışmamla değil birtakım bürokratik prosedürleri yerine getirmemle alakalı sadece. ama kafamda aksilikler ve zorluklar kurup duruyorum. bunlar beni yıllarca pasif yaptı. şimdi bir iki tane tepmemem gereken fırsatım var yine. bunları da yaparsam iyi olabilir. ama ben insanlara iki telefon, bir mail ile sorup çözeceğim şeyleri bile yapmaya çekiniyorum. bi de insanlardan ve onlarla bir işler yapmaktan kaçma huyum var benim. bürokratik aşamalara, asıl işin kendisinden ve projesinden falan daha çok üşeniyorum. bence form doldurmak ve insanlardan gidip almak ve beklemek ve birtakım dilekçeler yazmak falan her şeyden daha zor. böyle bakınca belki sosyal çekiniklik ya da özgüvensizlik de vardır ya. bak hiç bilmiyorum şimdi. neyse. insanlardan sonsuza kadar kaçamam galiba. ama beynim çok acayip çalışıyo gerçekten. kafamda kurup çok gerçekçi bulduğum gerekçeleri anlatsam gülersiniz ya. anlatmıycam o yüzden. aşırı sıkıntı yaşıycama falan inanıyorum bi işe kalkışınca. çok saçma şeyler yüzünden.

böyle şeyler neyin göstergesi acaba ve nasıl atlatabilirim? sizde de var mı, tek loser ben miyim?


 
Yapacağın işleri küçük parçalara böl. Sadece en küçük ilk task'i hallet, o sana bir ivme kazandıracaktır. Bütün işi düşünüp zihnini yorma.


  • arnold schwarzeneger  (12.08.14 14:40:35) 
herkeste olur. insan dedigin minimum enerji harcayarak yasamak ister. bazilari ise aliskanliklarini degistirebilir. bu da her seyden once istek gerektirir.


  • f_d  (12.08.14 14:42:05 ~ 14:42:31) 
yapabileceğin şeyleri yapmamak, ertelemek genelde başarısızlık korkusuyla da alakalı.


  • lily briscoe  (12.08.14 15:03:48) 
Bende de var. Ayni ben. Calismadigim icin dusuk gelen ortalama ve bunun farkina calisinca kolayca yukselince varmak ve pismanlik, bilmeme ragmen basvurmadigim icin kesin alabilecekken alamadigim yuklu burs, is basvurusu yapsam en az 2000 ile baslayacak yetenekteyken kicimi kaldirip is aramamam ve cok gec kalinca is bulup baslayamamam... Kanka olup birbirimizi gaza getirelim bence :d


  • mistreated  (12.08.14 16:43:43) 
[]

düğün gerginliği

hayır evlenen ben değilim. arkadaşlarım evlenmeye falan başladı. 25 yaşındayım, okulu daha yeni bitirdim. bohem olduğum için henüz yerleşik hayata bile geçmedim. şu hayatta tanımlı hiçbi şeyim yok. henüz master'a da başlamadım. ha düğün. ya ben zaten toplum baskısı ve bireyden beklentiler ıvır zıvır yüzünden insanlara denk gelmemeye çalışıyorum ama insanlar önemli şeyler yaşıyo ve icabet etmek gerekiyo. ben şimdi ne kadar eş dost, tanıdık varsa yüz göz olucam ve hayatımın nasıl gittiği, neler yaptığım gibi bence inanılmaz zor sorulara cevap vermem gerekicek. resmen stres yaşadım şurda.

napmalıyım? :(


 
üstünkörü cevap ver, geçiştir.


  • rock n roll  (25.07.14 21:58:47) 
benim hiç umrumda olmuyor. geçiştirmek istediğine master yapıyorum/yapıcam dersin geçersin. çok üsteleyene de toplumun bireylere dayattığı rollerin gereksizliği üzerine 2-3 cümle kurunca zaten korkup kaçıyorlar. samimi cevap olarak da bilmiyorum kısmet ülkenin hali malum falan diyorum.


  • passive aggressive  (25.07.14 22:01:17 ~ 22:03:04) 
takma, kendine guven, ne yapiyorsan onu soyle, bilmiyorsan bilmiyorum de.

hakkimda ne dusunurler diye geriliyorsun hepsi bu. ne dusunduklerini umursamazsan sorun kalmayacak. bu durumu asmanin tek yolu kendini kasmamak ve disaridan gelen etkilere cok duyarli olmamak. ne kadar yargilarsa yargilasin seni.
  • idexo  (25.07.14 22:01:28) 
Bohemsen bohem ol. Cool takil. Kisa ve belirsiz cevaplar...


  • mukrime  (25.07.14 22:06:55) 
en iyi savunma saldiridir ilkesine dayanarak, yuvarlanip gidiyoruz falan gibi anlamsiz bir cevaptan sonra nefes alamdan siz onlara soru sorun, zaten herkes kendinden konusmya bayilir. en son cok hosuna gitmeyecek bir soru sorarak konusmak istemediginiz insani kendinizden uzaklastirabilirsiniz.
tabi bir bahaneyle hic gitmemek de bir cozum, zaten o hengamede kim sizi farkedicek, bosvermek de bir cozum fakat korkmak gereksiz.

  • mavicorap  (25.07.14 23:17:46) 
[]

Kuşum kusuyo

Özet: Kuş yemlerini sindirmeden kusuyo. Veterinere gidicem. Daha önce yaşamış olan ya da bilen varsa fikir almak istiyorum. İlaç, vitamin ismi filan da olur. Kuş ilaçları nerede satılır?

Eve iki hafta önce gelen miniş bi muhabbet kuşumuz var. Dün kusmaya başladı. Yemleri bütün bütün kustu, sindirmemiş. Zaten bi süredir kabındaki yemleri çiğnemeden bi sürü ağzına alıp yutuyo. Kabındaki yemi kafasıyla eşip kafesine döküyodu sürekli. Bi de ağzında tutup bırakıyodu. Meğer gagasına doldurup yutuyomuş. Kustuktan sonra da üşüdü. Tüylerini falan kabartıyo. Bazen kusmadığı zaman da kusma hareketi yapıyo yazık boynu dalgalanıyo. Küçük küçük titreyip ötüyo. Sanırım karnı ağrıyo.

Kuşa yem ve marul yediriyoruz. Yine bi sürü ağzına doldurup yuttuğu için kaplarını çıkardım kafesten. Çubukta asılan yemden var, onu veriyorum. Dün gece yemini söküp öyle uyuttum. Yem vermeyince iyi oluyo gibi. Sabah biraz çubuktakinden yemişti, yine kötü oldu.

Kuşu bazen balkona çıkarıyorum kafesiyle, diğer kuşlara sevinip ötüyo falan. Dün biraz rüzgar esmişti. Acaba orada mı üşüttüm kuşu diyorum. İçeri aldım sonra ama. Bi de kakası tam düşmüyodu poposundan. Kuşum kendini kedi sanıyo sanırım, poposunu gagasıyla temizlemeye çalışırken onu yiyodu. Hemen temizledim. Onları yediği için mi böyle oluyo?

Aradığım veterinerlerin çoğu kuşlara bakmıyo. Öğleden sonra bi yere götürücem. Böyle durumlarda sanırım antibiyotik ve vitamin takviyesi veriliyo. Bunlar hangi ilaçlardır küçük bi muhabbet kuşu için? Daha bir-bir buçuk aylıktır benim kuşum.

Yemleri bayat olabilir mi, midesini o mu bozdu diye de düşündüm. Petshoptan almıştık. Olmazsa onları atıp yenisini vericem. Veteriner kuş yemi filan satar mı? İlaçları da satıyo mu?

Kuşum daha küçük ve yeni olmasına rağmen çok evcil ve güzel uçuyo. Havadayken gelip konuma konuyo ve öpücük veriyo. İyi bi kuş.

 
Benim kus da boyle oluyodu bazen. Veteriner vitaform adli bir ilac tavsiye etti. Hastalandiginda ondan veriyorum. Suyuna toplu igne basi kadar atiyorum. Ama senin kus kucukmus agir gelir mi bilmiyorum. Sorumluluk almak istemem. Veterinere danismadan verme.


  • beyaz zambak ve mezar  (14.07.14 10:28:42) 
Kuşun üşütmüş. Çok hafif cereyanda kalsalar bile hemen üşütüyorlar, benimki de öyle. Vitaminli suyundan içtikçe birkaç güne düzelir. Çubuklu yemlerden çok verme ama ona iyi değil diyorlar.


  • dust in the wind  (14.07.14 10:32:23) 
kuşlar kızgınlık zamanlarında da yemlerini kusarlar. belki bundan kaynaklı da olabilir.


  • kumlupara  (14.07.14 11:40:30) 
yemini değiştirin, bir de yeme kuş kumu da katın bence. şart mı bilmiyorum ama şuradan bir kanaat edinebilirsiniz: www.uzmantv.com

ayrıca esintili havalarda dışarı çıkarmayın, hatta esintisiz havada dahi korunakli biçimde çıkarın derim. yeşillikleri de çok iyi yıkamadan vermeyin.

son olarak hasta olduğunu düşündüğünüz durumlarda kakasını yakından takip etmenizde yarar var. ishal onları çok güçsüz düşürüyor diye biliyorum (enfeksiyon + sıvı kaybı).
  • boshi  (14.07.14 11:43:56) 
haşlanmış yumurta sarısı ve ekmek içi verebilirsin. onları da kusacak mı bakalım?


  • innerbliss  (14.07.14 12:11:57) 
yeni gördüm umarım iyidir kuşunuz.
eğer çok küçükse yemleri kıramıyor olabilir. yavru yemi verebilirsiniz ya da yavrular için hazırlanan mamalardan hazırlayabilirsiniz.
marul vermeyin. verenler var ama genel olarak riskli marul, ishal yapabiliyor.
boğazıyla ilgili bir sorunu varsa yutkunamıyor olabilir. daha önce penceremin önüne konan bir kuşun (kumru) yutkunamadığını farketmiştim çiçek hastalığı çıkmıştı, tedavi olması gerekebilir.
tüy döküyorsa karın ağrısı olabilir ama yem çıkarmasıyle bir ilgisi olacağını sanmıyorum. kafanıza göre ilaç vermeyin sakın.
neredesiniz, bir petshop önerebilirim kuşlar hakkında bilgililer?
  • treize  (16.07.14 23:20:31) 
[]

burak aksak şeyde oynuyo mu

arkadaşlar öncelikle aşk olsun. adamın tipine aşina değildim, yerli dizi zaten izlemem. yeni nesil yazarlara, oyunculara uzak kalayım derken arada bu adamı kaçırmışım ve haber vermemişsiniz? ay tam benim sevdiğim gibi hafif toplu şeker yüzlü oha nasıl söylemezsiniz?!

evet eş dost ortamında zorla izletilen ben de özledim dizisinde kendisini çok beğendim. diziyi kendisi için izlemeyi düşünüyorum. leyla ile mecnun'da da oynuyo mu? var mıydı rolü? yani o kadar takip etmiyorum ki. leyla ile mecnun'a çok sıcak bakmasam da kendisi görünüyorsa üşenmeyip ona da başlamayı düşünüyorum.

ya bi kişi de çıkıp söylemez mi? hayır bilsem şimdiye.. neyse.

edit: dur bitmedi. allahsız arkadaşlar bilsem şimdiye kadar yok zirveymiş yok konsermiş gidip tanışmaz mıydım arkadaşlar allahsız mısınız siz!!

 
zirvelere geliyorsa ben de gelirim. cidden acayip tatlı bir şey kedi canını.
onun dışında leyla ile mecnun'a yeni başladım. ilk bölümlerinde yok valla sonları bilemem.

  • nuvomed  (03.11.13 23:14:01) 
Leyla ile Mecnun'un senaristiydi.


  • kakao  (03.11.13 23:17:19) 
Leyla ile Mecnun'da hiç gözükmedi. Sevimli adam gerçekten, severiz abimizi.


  • aguilas negras  (03.11.13 23:41:17) 
ramazan güzeldir dizisinde mecnun rolünde izleyebilirsin.


  • sutlu nescafe  (04.11.13 00:00:01) 
Ben kendisini sadi celil cengiz in kısa filmlerinde keşfetmiştim.. Tanıdıklarıma da öneririm aslında ama tanımadığım birisin demek ki :) Kısa filmlere bakabilirsin gayet iyilerdir..

Benim sık kullanılanlarda ekli olanlar bunlar:
Adres Soran adam: www.youtube.com
Napsak napsak: www.youtube.com
  • mutekebbir  (04.11.13 11:02:45) 
[]

istanbuldan ayrılmadan tek başına yapılacak şey

bir gün sonra taşınıcam. burdaki son akşamımda çıkıp sahilde oturacak, bir şey yapacak kimseyi bulamadım. napayım tek başıma da sıkılırım gitsem. nasıl değerlendireyim bugünü? gezi parkına mı gideyim? sıkıla sıkıla sahilde çay mı içeyim? nabayım?




 
Tek basıma sıkılırım dıyorsanız gezi parkı iyi bir alternatif bence.


  • fraise  (13.06.13 19:08:08) 
tek başına sıkılmazsın. istanbuldaki son akşamında canın sahilde çay içmek istiyorsa git sahile otur. bir şeyler yapmak için birilerini beklersen sıkılırsın esas. gezi parkına da müdahale olabilir bu akşam şeklinde söylentiler var, son akşam için biber gazlı bir alternatif olabilir. ben olsam sevdiğim bi yere gidip yürürdüm.


  • there is a light that never goes out  (13.06.13 19:18:34) 
[]

odtü proficiency 2013 bahar

Yüksek lisans başvurusu için ODTÜ'nün kendi İngilizce sınavına girmek istiyorum. ODTÜ öğrencisi değilim. Hazirana kadar sınav/lar yapılacak mı? Tarihlerini ve başvuru sürecini bilenler bilgi verebilirse sevinirim.




 
www.oidb.metu.edu.tr 13 hazirandaymış en yakın.
www.oidb.metu.edu.tr ingilizce yeterlik sınavı ile ilgili bilgilere de buradan ulaşabilirsin.

  • saveur  (26.02.13 12:01:11) 
[]

plaza insanları nasıl çalışmak

bugün dünyanın en cahilce sorusuyla karşınızdayım. hakkaten bilmiyorum. plazada çalışan insanlar ne iş yapıyorlar? yani tamam pazarlama işletme bilmem ne ile ilgili ama o kadar yoğun görünüyorlar, bir sürü eğitim seminerine filan katılıyorlar ki sanırsın uzay gemisi inşa edecekler. hayır hiçbir fikrim yok ne yapıp ne öğreniyorlar, hangi niteliklere sahipler? yani benim bilmediğim neyi biliyor olabilirler diye düşünüyorum. çünkü bakıyorum çok niteliksiz tipler bilmem kimin toplantısı, bilmem nenin marketingi filan diye geziyor. konuştuklarını anlamadığım gibi bu konuşmaları yapanların cahil bulduğum kesiminin yapıp da benim hiç bilmediğim için yapabileceğimi düşünmediğim işin ne olduğunu merak ediyorum.

kısacası herhangi bir yeri bitirip belediyede, ne bileyim başka devlet kurumunda sabahtan akşama kadar vakit öldüren niteliksiz çalışandan farkları ne? bu şirketler filan niye bu kadar niteliksiz adamı çalıştırma gereği duyuyor, yaptıkları hangi işe ihtiyaçları var? işletmeyi mi bitirince çok acayip plaza çalışmaları öğreniyorlar? çılgın matematik bilgisiyle şirket için istatistik mi tutuyorlar, beş yıllık çalışma planını mı hazırlıyorlar? ne yapıyorlar? bu çok bilmeyen insanların o plazalarda ürettiği şey, yaptığı iş nedir de ben bilmiyorum? meraklar içerisindeyim.

not: kimseyi aşağılamıyorum kankitolar, kendi gözlemlerim üzerine uyanan bi merak yani bu. çok alınıcaksanız kendinizi, eşinizi dostunuzu tenzih edin. kıps.

 
ne yoğunluğu hocam. öyle gözüküyoruz sadece dışarıdan.


  • enkolaykullaniciadi  (22.10.12 17:40:21) 
onu biliyorum da napıyosunuz içerde karşim? bize de söyleyin.


  • snape i başından beri tanırım  (22.10.12 17:52:51) 
ayni fikirdeyim seninle ve kendimce "ayak islerini yapiyorlar" seklinde bir yanit buldum. dosyalarin bir yerden bir yere online yada offline iletimi, e mail gonderimi, musterilerle muhattap olma, rapor hazirlama, konusulanlari kaydetme, basit hesaplar.........ustte gercek islerle mesgul olanlarin bunlara harcayacak vakti yok cunku. egitime de yaptiklarinda bir standard olsun herkes kendi kafasina gore hareket etmesin diye katiliyolardir.


  • leyla3  (22.10.12 17:58:36) 
[]

internet sizde de öyle oldu mu

az önce yaklaşık bir on dakikalık internet bağlantısı sorunu yaşadım. yalnızca gmail'e girebiliyordum, bir de messenger açabiliyordum ama hotmail'e giremiyordum. bunun dışında denediğim hiçbir siteye giremedim. bağlantımda bir sorun da görünmüyordu. çeşitli şeyler denedim, dns kurcaladım. ama dediğim gibi gmail'de sorun yoktu.

sonra bilgisayar kısa bir tıkanma yaşadı ve girmeye çalıştığım web sitelerinden birinde ttnet reklamı belirmesiyle beraber bağlantı sorunum düzeldi.

sizce neden böyle saçma bir şey oldu? (çünkü girdiğim sitelerdeki reklamların girdiğim başka sitelerde baktığım sayfalardan seçilip çıkarıldığını fark ettikten sonra iyice paranoyaklaştım bu konularda.)

 
belki bölgesel bişidir,geceleri fiber filan bağlıyolarmış


  • abdullatif  (16.10.12 02:02:30 ~ 02:02:40) 
ohaaa!!!

anlattıklarının aynısı bende de oldu.tek bir farkla.o da gmail e değil sadece ttnetmuzik sitesine girebilmem.ttnetin kendi sitesine bile giremedim.sonra dediğin gibi ttnet reklamı için tasarlanmış bir siteye yonlendirldikten sonra normal akışına döndü bağlantı.ha bir de video iniyordu Idman ile ona da bi şey olmadı normal şekilde indi.
  • Skey295  (16.10.12 02:03:03) 
İki gün önce benim de başıma geldi netlimiter açıktı gelen ip adresi 195.175.39.40 a ping yapıyordu..


  • TATLIEKŞİ  (16.10.12 02:10:57) 
çözümü süperonline'a geçmek. ttnet bunu hep yapıyor. o reklamı koyabilmek için bütün hikaye.


  • kta  (16.10.12 02:30:13) 
ben hiçbir yere giremedim, 10 dakikadan fazla sürdü bende, yarım saat en az. ttnet kullanıyorum. istanbul avrupa yakasında bir yerdeyim.


  • sizofren hayaller  (16.10.12 03:17:03) 
ttnet ile rutin olarak çektiğim bu tür bağlantı sorunlarını turkcell superonline a geçerek mazide bıraktım. 20 mbt, hiç bağlantı problemi yok üstelik sabit numarayı taşıtarak ttnetten daha ucuza geldi. üstelik telefonda sabit ücret de olmuyor 20 tl de oradan kazanıyorsunuz.


  • huzursuz adam sendromu  (16.10.12 09:35:00) 
çözüm superonline diyorsunuz da her yerde yok mesele bu işte. yani bir anlamda çözümsüzlük oluyor.


  • clones  (16.10.12 12:03:11 ~ 12:03:29) 
süperonline adsl her yerde var. fiber değil, adsl.


  • kta  (16.10.12 13:43:59) 
20 mbit mevzusundan bahsediyorum


  • clones  (16.10.12 14:11:04) 
[]

şu ojenin rengi

resimdeki ojenin rengi nedir? ne diye sorarak bulabilirim? buna yakın, böyle açık mat pembe gibi, hangi markanın hangi ürünü vardır?

cdn1.cnnturk.com


 
gül kurusu?


  • sizofren hayaller  (11.10.12 21:39:20) 
pudra rengi


  • my december  (11.10.12 21:39:49) 
yavruağzı rengine de benziyor ama direkt pembe de olabilir. şurda pembenin tonları yazılmış:

tr.wikipedia.org
  • ermanen  (11.10.12 21:43:19) 
peki böyle x markanın y numarası şeklinde bir önerisi olan var mı?


  • snape i başından beri tanırım  (11.10.12 21:49:29) 
[]

lisans okunmayan bölümde akademik kariyer

bir arkadaşım yüksek lisansını lisans eğitiminden farklı bir alanda yapmak istiyor. yüksek lisans için istediği bölümün lisansı konservatuvara bağlı ama yüksek lisans ve doktorası sosyal bilimler enstitüsüne bağlı olduğu için master'a ve sonrasında doktoraya başvurabiliyormuş. okulu arayıp sorduğunda başka bölümden mezun olup gelmesinin yüksek lisansa başlamak için dezavantaj olmadığını söylemişler.

arkadaşımın merak ettiği, yüksek lisans ve doktorasını yaptıktan sonra akademik kariyerine orada devam edip edemeyeceği. yani kadrolar açılırken doktorasını yapmış da olsa lisans şartı bir engel olarak karşısına çıkar mı bilmiyor. bu sorunun cevabını verecek bir muhatap bulamamış. okulun web sitesinde ilgili bölümün genel bir mail adresi var, oraya mı sorsun? ne yapsın? bölümden hoca da tanımadığı için iletişim adreslerini bulsa da kime danışacağından emin olamamış. nasıl öğrenebilir bu durumu?

akademik olarak devam edemeyecekse b planı olarak kendi alanında bir yerde master yapmayı düşünüyor. bitirme tezini de seçeceği alana göre şekillendirecek. o yüzden kararsız kalmış.

 
inşaat okuyup, işletmede profesör olup sonra utanmadan yapı işletmesi anabilimdalı kuran adam biliyorum ben.


  • nedendir bilinmez  (15.08.12 11:08:31 ~ 11:08:45) 
eder.


  • mayalilithowsky  (15.08.12 12:13:03) 
peki yurtdışında nasıl bu süreç? doktorasını yurtdışında yapmak istiyor. master için baktığı yabancı üniversitelerin çoğu lisans şartı da arıyormuş. bu durumda burada yüksek lisansını yapsa bile çalışmalarının evrensel karşılığı olmayacağından endişeli. yurtdışına master'a gidemiyor, burada yapıp doktora için gitmek istese kabul edilme şansı var mı?

yani bölüme ve okula göre değişir tabii ama genel durum nasıldır?
  • snape i başından beri tanırım  (15.08.12 17:14:00 ~ 17:14:37) 
bu duyuru favorilerime aldığım bir duyuruydu, çünkü ben de arkadaşınla tam tamına aynı durumdayım. endüstri mühendisliğini bitirdim ve earth system science'da master yapıyorum, yurtdışında doktoranın da yollarını arıyorum bir yandan.

hangi dereceye başvuruyorsan onun genelde bir altına bakıyorlar, yani doktora başvurusunda aynı bölümden master degree var mı yok mu buna bakıyorlar. eğer lisans ve masterını aynı bölümden yapmış biri ile arkadaşının durumunu gözetirsek onun doktoraya kabul alınması biraz daha düşük olasılıkta, ama imkansız değil. başvuracağı doktora konusu üzerinde çalışan profesörlerle iletişime geçebilirse işi biraz daha kolaylaşır, çünkü zor olan kısım, hocaları sizinle çalışmaları yönünde ikna edebilmek.

ufak bir araştırma yaptım ve karşıma şu sayfa geldi:

philosophy.utoronto.ca

buradaki başvuru kısmında " A student seeking admission on the basis of a master's degree in philosophy must have an average grade of at least an A- in that master's program." gibi bir cümle var mesela. iyi bir ortalamayla bitirilmiş bir master derecesi, sağlam referanslar, iyi gre-toefl puanları ve o konu üzerinde sağlam bir birikim ile kabul alınabilir diye düşünüyorum. alınmaz diye bir şey yok. umudunu kaybetmesin arkadaşınız.
  • hiperaktifmanyetik  (16.08.12 22:04:10) 
[]

müzik teorisi ve müzik tarihi

kendi kendime oturup çalışacak motivasyonu sağlayamadım bir türlü. kitap okurken bilmediğim terimlerle karşılaşıp onlara tek tek baktığım için çok yavaş ilerliyorum. gamları filan çalışayım dediğimde de, aralıkların mantığına filan bakınca anlıyorum ama sonra unutuyorum. bir notanın bilmem kaçlı aralığı, bilmem ne tonu diyince insanlar hemen anlıyor. ben öyle yapamıyorum.

konservatuvarda okuyan birinden ders mi almalıyım? ne yapmalıyım? lisans düzeyinde müzikoloji okuyan birinin teorik bilgisine yetişmek istiyorum. ne kadar zaman alır bunu yapmam?


 
Eger ilgilenirsen mimar sinan unv. kompozisyon mezunu aranjor arkadasimla iletisime gecerim. Teori, armoni vs calisiyordu ogrencileri ile.
Kendi kendine tum dediklerinin pat diye olmasi mumkun degil zaten,
En az 4 sene egitim aliyorlar/aliyoruz.

Rehber olacak insanlar sart.
  • la traviata  (02.08.12 10:19:19) 
"doğru" bir rehber olmadan müzik teorisi öğrenmek çok zor evet. piyasada enstrüman çalmayan bir insanın kolaylıkla anlayabileceği, interaktif bir kaynak bilmiyorum ne yazık ki. (enstrüman çalmadığını ve öyle bir amacının olmadığını varsayıyorum çünkü armoni-enstrüman eğitiminin paralel ilerlemesi gerekirdi.) ama aralık bilgisi, gam, akor ve ritm gibi kavramları özümseyip kendini eğitmeyi başarırsan, sonrası için "ear master" isimli programı satın almanı ve kulağını da geliştirmeni tavsiye edebilirim.

müzik tarihi içinse, giriş kitabı olarak "kültürel tarih ışığında çoksesli batı müziği"ni önerebilirim. internette de müzik tarihi ders notları diye aratırsan akademik kaynaklar bulursun. ek olarak nurhan cangal'ın "müzik formları" isimli kitabını okumak ve sonrasında bol bol örnek dinlemek iyi olabilir. belgeler.com'da nokta konularla ilgili lisans-y.lisans tezleri var. mesela "ilkçağlardan barok döneme kadar müzik-toplum ilişkisi" diye çok iyi bir tez bulmuştum ben. bu tarz şeyler okuyabilirsin müzikoloji konusunda. jacques attali'nin şahane bir kitabı var gürültüden müziğe diye, onu oku. senin tam olarak ne amaçladığını anlamadığım için önerilerim bu kadar ama kaynak çok var yani müzik tarihi hakkında.

bu konular kapsamlı ve birbirleriyle çok iç içe oldukları için, bilgili bir rehber de yetmez çoğu zaman. çok doğru bir yol haritası olması lazım. benim bu konudaki sıkıntılarım, beni müzik fiziği okumaya kadar götürmüştü. ha bugün ne kaldı diye soracak olursan kim milyoner olmak ister'de klasik müzik sorusu sorulduğunda bilirim falan işte...
  • legende  (02.08.12 11:26:36 ~ 11:31:25) 
[]

yeniden balık edinmek

balığımla anlaşamıyorduk. olamadı, bir balıkla yaşanabilecek her güzel şeyi yaşamıştık ve ayrılık sürecinde her üzücü şeyi tecrübe ettik. şimdi ben yeni bir balık almak istemiyorum. balıklara emek vermek zor. ilk defa bu kadar uzun süre bir balığa bakmıştım. başka bir balığı nasıl odama koyacağımı bilmiyorum, belki akvaryum da bulamam.

evet beyler evcil hayvan besleyeyim dedim de kedi köpek zor. bakımı, temizliği nispeten kolay olan balık hayvanından edinebilirim diye düşündüm. çok bilmiyorum bu işleri, önerilerinize ihtiyacım var.

balık beslemek için tek balık mı almak lazım bir iki tane alıp yalnızlık çektirmeyeyim mi? akvaryumu nereden alacağım? ortaköy'de balıkçı var mı? akvaryumu o baloncuk çıkaran şeylerden mi almak lazım, böyle fanus gibi olanlar olmuyor değil mi? çizgi filmlerde niye öyle? hangi balıklar uzun ömürlüdür? daha önce japon balığım bir haftada ölmüştü. balıklar ölmesin. akvaryum odada rutubet yapar mı ya?

 
kolay mı? hayatında hiç akvaryum temizlemediğin belli. ayrıca onun ısısı, suyu, ilacı cartı curtu.. bakma balıkta zahmetli iş aslında. sen kuş al kuş..


  • blackmail  (05.01.12 22:21:38) 
fanusta besleme bence, yazık.


  • kayranin kedisi  (05.01.12 22:30:26) 
balıktan kastınız?


  • boozedin  (05.01.12 22:32:18) 
Su kaplumbağası ya da hamster da olabilir?


  • archery  (05.01.12 22:43:32) 
kuş ve hamster da zahmetli su kaplumbağası iyidir saksıda çiçek yetiştir daha aksiyonlu ama kağlumbağadan iki tane alırsın üst üste biner yatarlar bütün gün


  • cagdassalur  (05.01.12 23:07:25) 
İnsan balıkla nasıl anlaşamaz, balık insanla nasıl anlaşamaz çok merak ettim. Benim de oldu balıklarım baya kolay insanlardı.


  • hulahop  (06.01.12 00:29:41) 
[]

yeni başlayanlar için pipo

evet beyler adres özürlüye anlatır gibi pipoyu, tütününü ıvırını zıvırını nereden alayım anlatabilir misiniz? neler almam lazım? sözlükteki başlığa da baktım ama öneri gibi değil de nokta atışı gibi, git şu marka pipodan bu marka tütünden al şöyle şöyle yapıp iç diyebilir misiniz? captain black şey edeyim diyorum ama. vanilya kokulu gibi olursa iyi olur, o vanilya kokusu hangisinde var?

bu arada alacağım yer ortaköy, beşiktaş, bilemedin taksim civarında olursa daha iyi olur.


 
taksimde çiçek pasajının girişindeki büfede tütünü satılıyormuş yanlış bilmiyorsam.


  • her yerde is goren  (23.10.11 20:33:02) 
şahin marka al çeşitli fiyat aralıkları var, 60-70 liralık bir pipo işini fazlasıyla görür, daha ucuza çok iyi pipoda olabilir eminönü iskelenin orda nimet abla'ya sırtını ver sağ tarafta az yukarıda kocaman şahin pipo tabelasını görürsün git oradan bak yardımcı olurlar. piponun filtre aralığına göre filtre alacaksın(6 veya 9mm), karbon filtreyle başla. tütün olarak macbaren'i öneririm, captain black alma verdiğin paraya yazık.


  • r_u_h  (23.10.11 20:54:40) 
Macbaren +1 ...


  • ataman  (23.10.11 21:32:21) 
sigara iciciliginden geciyorsan:

demir filtreli dandik bir duz pipo (kivrimli olmayan) maksimum 40-50 lira verilip alinir, (made in china olsun, misir kocani olsun farketmez), 40li paket temizleme cubugu, sonra pipo kasigi da denen metal zimbirti alinir.
- cavendish olarak piyasanin en ucuz tutunu bulunur. borkum riff olur, daha ucuzu varsa o da olur. zaten cigerlere cekecegin icin aromaymis kilmis yunmus o durumda aranmaz hatta aromali tutun cigerleri yakar, direkt aromasiz almakta fayda var.
- presli tutun paketi acilir, bas ve isaret parmak arasinda tutun cimdikleyerek koparilir, piponun icine iki cimdik tutun basparmakla tikilir, piponun yarisindan az fazlasi dolacak sekilde "gevsek bicimde" doldurulur,
- hava kanali sagda solda soyleyen profesorlerin dedigi gibi usten acilmaz piponun boynundan iceriye pipo kasiginin cop sis gibi olan aparati biraz biraz fistiklenerek tutunlerin hava kanalinin uzerinden cekilmesi saglanir,
- pipo disler arasina yerlestirilir (merak etme orayi saglam yapiyorlar dislesen de kirilmiyor normalde), kibrit yakilir (cakmak degil), kibrit asla tutune degdirilmez, alevi piponun bir santim ustunde tutularak pipodan 2-3 nefes cekilir,
- kibrit sondurulur, bu arada biraz daha pompalanir ama zaten sonecek fazla cabalanmaz
- pipo kasigiyle azicik - ama gercekten azicik - tutune bastirilir
- bir kibrit daha yakilir, bu sefer biraz daha uzun tutulur, yine tutune degdirmeden 4-5 derin nefes cekilir
pipo yandi, simdi icmesi:
1- pipo kasigiyla tutun yukardan cok azicik daha bastirilir, bir kac nefes yine cekilir.
2- pipo eli yakacak kadar isinirsa dinlendirilir
3- pipo sonunce yine kibritle yukardan yukardan yakilir
4- pipo kasigiyla tutun accik daha icerken hort hort diye esek kadar hava sesi gelmeyecek (psst psst diye gelecek) kadar bastirilir,
5- bir surahi su ve bos bardak hazirda tutulur, dil yandikca, bol bol su icilir - iki gun sonra o dil artik yanmayacak merak etme.
6- agiza cekilen nefesin cok az bir kismi cigerlere yavas yavas alinir gerisi disari uflenir. her cekilen o minik nefes zaten yarim sigara etkisi yapar.
7- asla ve asla kaynar bir pipo icilmez ve dumani cigerlere cekilmez, yoksa onkoloji fakultesine aylik mavi akbil etkisi yapar.
8- arada sirada atesi harlamak icin piponun ustu 2 parmakla kapatilarak pompalamak suretiyle artislik yapilir
9- her 20-25 cekisten sonra fokur fokur nargile sesi cikmaya baslayinca selpak alinir, piponun agizligi cikarilir, metal kisim cikarilarak kurulanir, selpak avuc icinde huni gibi tutularak bos agizlikla icine uflenir, -iyice bas ve isaret parmakla sarmala yoksa goze sicrayabiliyor nikotinli su yakabiliyor elbisede leke yapabiliyor- fokur fokur ses cikaran, su damlalari giderilir (yok ben zengin adamim temizleme cubugunu islaklik almaya ziyan ederim dersen bu dedigim islem temizleme cubuguyla yapilir)
10-piponun tadi acimtirak gelince metal filtreye bakilir, filtre siyah kurumla kaplanmisa, demekki tutun oldu basimiz sagoldu, pipo ele alinir, simsiyah olmus yanmis yanmamis ebesin nikahinda nikah sahidi olmus ziyan zibil edilmis tutunler (iste bunun icin ucuz tutun aldik) pipo kasiginin da yardimiyla komple bosaltilir, piponun ici inceden pipo kasiginin kazima apartiyla cok hafif temizlenir (abanip bu asamada pipoyu kirana kiz vermezler).
11- pipo tamamen soguyunca yeniden dolum yapilir yeniden icilir. (ilk gun dilde artik derman kalmamissa icilmez.)
12- her iki icimde bir kere o temizleme cubugu saf alkolle islatilarak (alkolle yikayarak degil) agizlik icinden gecirilir, ayni cubugun kalin tarafiyla da piponun boynundan tutun haznesinin duvarina kadar insan icindeysek fazla erotik hareketlere mahal vermeden masanin altinda ileri geri git gel yaparak temizlenir.
13- piponun boynu selpakla temizlenip boyundan dudakla uflenerek (bu arada gozleri kapat) piponun icine dogru, evet simdi tam temiz oldu hissiyati elde edilir
14- agizlik da parmak ucuyla deligi kapatip acarak bir yandan da ufleyerek icinde kalan pamuklar iplikler temizlendikten sonra metal filtre yeniden takilir.
15- dandik pipo aldigimiz icin iki ay sonra piponun boynu ac kapa yapmaktan yavsayacaktir, bu sebeple pipo agizligi tutamayacak hava kaciracaktir oraya seloteyp - para bandi demek hosunuza gidebilir - ile agizligin etrafina kalinlasmasi icin bir bant atilir, iki ay daha idare edilir.
- bu dediklerim nikotini cigerlere cekmeden yapamayanlar icin gecerli, bir 6-7 ay cigerlere cekmeyi zaten birakamayacaksin, o sulanmasini dengelemeyi ogreneceksin isin allamesi olacaksin.
- dumani cigerlere cekmeyi biraktiktan sonra yeni bir pipo alacaksin (veya iki hatta her gun icin bir tane olmak uzere yedi pipo alan bile var), artik acemiligi attigin icin yakmasini icmesini pipona adam gibi bakim yapmasini biliyor olacaksin.
- o zaman piponun sahmeranini tutunun aromalisini da ballisini da alir ortamdan ortama akarsin, simdilik bu sekil takil, budur.

not: 1- ortamin elit insanlari boyle pipo icilmez demesin cok kotu kizarim, sigaradan gecerken boyle yapilir diye yazdik en tepeye.
2- duyuru sahibi silme duyuruyu millete referans olsun hatta varsa yapacak eksiye yeni baslayanlar icin pipo altina kopi peyst etsin, hir cikarmam :) , bir saatte yazdim valla faydasi olsun.
  • artisnot  (24.10.11 00:31:29 ~ 01:25:37) 
123   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.