Ekşi Duyuru

olmaz.

Olmaz. Aileme her sene vize veriyor fransa, her sene vize başlangıç tarihi vizeyi onayladıklari tarih oluyor. Ama onlarin girişi 1 ay sonra falan.

kullanma bence, zaten dedigin gibi 5 gun bir hafta kullaniliyor o ilaclar. sonrasinda etkisi azalir. ne ilaci oldugunu bilmiyorum ama suni goz yasi damlasi ise nobetci eczaneden muadilini bulabilirsin

çok riskli bir durum. kullanmayın. alternatif olarak, ara ara ihtiyacınız oluyorsa, tek kullanımlık formlarından alıp bulundurun. onlar da acildi, atalim problemi yok.

Bildiğim kadarıyla göz damlaları açıldıktan sonra 1-2 hafta içinde bitirilmeli, bitmediyse atılmalı.

50+50 kredide 2 dosya vs ücreti ödersin. 2si içinde ödeme planı alıp kendi bütçene göre değerlendir

enflasyon bu şekilde giderse tabi ki 2 adet 36 ay öne geçecektir. dosya masrafı falan çerez parası kalır 1 yıllık sürede paranın değer kaybı karşısında. ne kadar uzun vade tl borcu, o kadar iyi.

seyler.eksisozluk.com

yükseltme için şöyle bir şey var.

normalde toplam bir limitiniz var. örn; bana 300bin yazılmış ama 250bin blokeli esnaf kefalet kredisinden ötürü. birkaç kartım vardı ve iptal ettim. sadece enpara kredi kartı var. o da 50bine çekti. başka bir banka ticari kart vermek istedi ama limitiniz yok diyerek vermedi.

yani benim kredim bitecek ya da enparayı kapatıp diğer ticari kartı alacağım. mesele total limit. o limit içinde gezeceksiniz.

Limitin yuksek olmasi kredi notunu olumsuz etkilemez. Limitin tamamini kullanmak olumsuz etki eder, %30'u bos olmasi iyi olur. Limitin yuksek olmasi sadece alabileceginiz kullanabileceginiz toplam kredi limitinizi etkiler. Ornekte verdiginiz iki kart icin kredi notu acisindan bir fark olmaz. Kredi limitinizi dusurmek kredi notunuzu etkilemezken limit arttirimina gitmek kisa sure icin risk olarak gorundugu icin olumsuz etki yaratabilir.

Herkesin mevcut dönemde bir kredi limiti vardır. Bu kredi limitini ister kredi kartı, ister ek hesap, istersen ihtiyaç kredisi olarak kullanabilirsin. İstersen bunu tek bir kalemde kullanırsın ama diğer kalemlerde kullanamazsın. Mesela benim 50.000 kredi limitim olsun. 20.000 ihtiyaç kredisi kullandım, 20.000 kredi kartı kullandım. Ek hesap olarak 10.000’i geçemem.

müzik programı logic ise onun detaylarına bakman lazım hani aşırı derecede işini kolaylaştıracak touch bar özelliği var mı? tüm programları air çalıştıracak ama ikisi arasında output veya input giriş farkı olabilir diye biliyorum. bunlar yoksa ben de hafif olanı alırdım. çünkü atıyorum air aldın bu sefer çoğu ürün için output için adaptör satın alman gerekecek ve aynı paraya gelecek.

bilgisayarlarda soğutma herşey air ve pro nun farkı da dediğin gibi air'in fansız olması.

ve her bilgisayarda olduğu gibi mac'ler de işlemci ısındığı zaman işlemcinin hızını düşürüyor.

yani bu durumda air almak çok mantıksız.

ben müzik prodüksüyonu yapıyorum en fazla da logic ile uğraşıyorum, mix mastering konusunda efektler pluginler işin içine girmeye başlayınca bilgisayar fanları çılgın atıyor.

kaldı ki 30 kanalı bile aynı anda oynatsan efektsiz bile olsa ciddi bir kaynak kullanıyor.

benim asıl endişem şu olur acaba kullanacağım program ve pluginlerin çoğunun m1 versiyonları çıktı mı mesela kontakt, waves pluginleri, ozone vb vb gibi.

performans gerektiren herhangi bişey için airi şuna benzetiyorum ben.

çok hızlı ama kotalı internet almış gibisin. bilgisayar çok hızlı evet ama ısındığı zaman o hız performans hiç bi işe yaramıyor :)

b planı olarak benim universal audio dspli kartım var, bütün efektleri dsp den kullanıcam dersen o zaman air de olıur.

kesinlikle macbook pro. stüdyo kalitesinde high fidelity 6 speaker ve wooferı sıfır latencyde aktaran bilgisayar pro modeli. ayrıca studyo kalite DAC çevirisi var. external analog çeviricin yoksa bile album yapacak kadar kaliteli donanıma sahip. önündeki yılları da hesaba katınca 3bin tl güzel yatırım olur.

www.youtube.com

almadan once arastirirken linkini verdigim kanalda bir kiyaslama videosu vardi. icinde logic pro testi de vardi. muzik isleri cok ilgimi cekmedigi icin "he guzelmis" deyip gecmistim ama pro'da 92 tane track ekleyebilmisken bu sayi air'de 1-2 tane falan azdi.

ekleme: videoyu buldum. daha once pro vs air olarak 95 vs 93 track ekleyebilmis, bu videoda da 90-88 gibi bi sey olmus. performanslari neredeyse ayni diyor. ama isinmadan dolayi thermal throttle yapmasi durumunda pro daha avantajli durumda olabilir.

www.youtube.com (13:49)

Bu şartlarda Pro tabii ki.

pt'den fiyatlara da bak +1

Bu arada air'ın şarjı 18 saat, pro'nun 20 saat. Daha az değil yani.

himmet dayi +1 evet hocam pro nun şarj süresi daha iyiymiş.

İngilizcem pek iyi değil yabancı sitelerden yanlış okumuşum.

Düzelttiğin için teşekkürler.

getir yemek 7/24 açık restorant varsa sipariş alıyorlar.

geçen kasım ayında sabahın köründe yolun ortasındaki bi jantın üstünden geçip aracın alt kısmına hasar verdim. ne tutanak ne polis kaydı yoktu. servise gidip hasar dosyası açtırdım. herşeyi beyana göre yaptılar. özetle dediğiniz gibi "dün yaptım kazayı" derseniz hasarınızı yaptırabilirsiniz. nitekim yetkili servisler kaskodan tamir ettirilecek arabaları çok severler, vidasına puluna kadar fatura ediyorlar çünkü...

Konuyla ilgili olay zamanında bir hasar dosyası açılmadıysa sorun olmaz, @
the ultimate driving machine dediği gibi yeni olmuş gibi beyan edeceksiniz.

Uzman değilim ama telve süzüldüğü için ve su türk kahvesine göre daha fazla olduğu için öyle görünüyor. Mesela türk kahvesinde telve altta olduğu için kahve sanki daha siyahmış gibi görünüyor.

Güzel kahve içiyorsun işte. Taze (~1ay) ve az kavrulmuş kahvede asidite yüksektir, rengi de açık olur. Aslında en güzel kahve budur şahsi fikrim. Çünkü aroması en yoğun bu şekilde ortaya çıkar. Diğer türlü çok kavrulmuş kahve toprağından ve kahvenin türünden kaynaklı olan aromayı kavruk tadıyla örtüyor, bu da petrol gibi renk ile yanıksı bir tat bırakıyor, kimisi de bunu seviyor tabi. Endişelenme her şey yolunda, afiyet olsun.

Prada SPR09P_EEAR_F01A1 buna benziyor.

plabox818.wordpress.com

Bana bu gibi geldi.

www.sunglasses-shop.co.uk
bence bu :D

Gözlük modelini bulamam ama yarın hemen öğrenebileceğin yöntemi söyleyebilirim;

Piyasadaki tüm ünlü kişiler ya stilist yada stil ajansları ile çalışır. Bu ajanslara tasarımcı ve/veya giyim firmaları ürünlerini verir. Ünlü kişilerde bu giyeceklerin ücretsiz alarak firma ve/veya stilistin reklamını yapar. Şöyle ki; ünlü kişi aynı elbiseyi zorda kalmadıkça 2.kez giymez. Bu nedenle de büyük bütçe ayırmak durumundadır giyim kuşama. Para harcamak istemeyen ünlü (ki hemen hemen hepsi bu yönteme başvurur ya da menajerleri tarafından başvurdurulur) bu ajanslar sayesinde bedava ve tarz giyinir.

Peki tasarımcı/firmanın karı ne bu işten, adam salak mı bedava ürününü kirlettiriyor?

Senin gibi ünlünün üzerinde gördüğü hedeyi merak eden kişiler, o ünlünün menajeri ya da ajansına ulaşarak bu bilgiyi hemen alır. Giyim firmaları bu tarz arayan kişileri kendilerine yönlendirmeleri için ünlüye sponsor olur. Bir nevi barter yani.

EK BİLGİ: İnanamayacaksın ama dizileri izleyip telefonları kitleyen bir kitle var. Her ne kadar 12-20 yaş arası ergen kızlardan oluşsa da çoğunluk, tasarım ve firmalar deli reklam yapar bu yolla. (öyle bir ajansın 1,5 yıl iletişim yöneticiliğini yaptım, oradan biliyorum)

SONUÇ: Yarın Murat Dalkılıç'ın web sitesinde yazan plak firması DMC'yi ara ve sor (www.dmc.com.tr ). Klip ilişkilerini plak şirketi yürütür. Şaşıracaksın ama 1 dk içinde marka ve modeli verecek telefonun ucundaki, tasarım okuyan stajyer kız ya da gay.

Plak şirketi ilgilenmezse basın danışmanını ara. Derdine derman olacak PR'cı kız. ( www.muratdalkilic.com )

Kanyon otoparkına aracınızı ve motosikletinizi hergün bırakmak ister misiniz? (Aylık abonelik ücretleri hakkında ayrıntılı bilgi için 0212 317 53 73)

dediğine göre sürekli açık.

www.kanyon.com.tr

Aylık 80.

Aylık üyelik almıyorlar diye biliyorum, üyelik sürenizle birlikte fiyat yazarsanız, 6 aylık, 80x6 gibi daha sağlıklı olur.

kırmızı ışık ihlali olabilir bence.2 ay önce iş yerinden bir arkadaş'a 2 tebligat geldi. 1. kırmızı ışık ihlali 2.yaya yolu işgali idi.

evet tebligatın eve gelmesi gerekiyor diye biliyorum.

@1917

Ikisi de park ihlali. Kırmızı ışık ihlalinde arabanın ihlal yaptığı andaki fotoğrafını çekip gönderiyorlar, böyle bir şey gelmedi. Bir de onun cezası 66 değil daha fazla sanırım.

Markalar tescil edildikleri ülkelerde ve tescil edildikleri mal ve hizmetler için korunurlar.

Dediğiniz ürün ismi, burada herhangi bir şirket tarafından tescil edilmiş mi ona bakmak lazım. Tescil edilmiş diyelim ki, o zaman da hangi mal ve hizmetler için tescil edilmiş diye bakmak lazım.

Sizin markayı kullanacağınız mal ya da hizmetle tescilli markanın kapsamındaki mal ve hizmetler bağlantılı değilse problem olmaz.

Edit:

Önceki linkte sorun vardı.

Tescil ya da başvuru var mı diye şuradan bakabilirsiniz:
online.tpe.gov.tr

marka > araştırma > marka adı > doğrulama kodu > ara

Bu tamamen şu an çalıştığın şirketle ilgili bir durum. Mesela ben üniforma tarzı bir kıyafetle çalışıyordum, müdürümden izin isteyip üstümü değiştirerek aynı şirket arabasıyla başka şirkette iş görüşmesine gidiyordum. Dediğim gibi sadece şirket veya bağlı olduğun insanlarla ilgili bir durum.

Şahsi fikrimi sorarsan haber vermeden iş görüşmesine gitmen.

Görüşmeye gidilen yere de çalıştığın şirketi ve işi söyleyebilirsin ki söylemen faydanadır. Sonuçta bir tecrübe ve referans söz konusu olabilir.

gizli tutman senin yararına olur.

tabii burada bahsettiğim çalıştığım şirketin öğrenmesi değil. çalıştığım şirkete söylememe tabii ki gerek yok. görüşmeye gittiğim şirkete durumu söylemem konusundan bahsediyorum. teşekkürler.

Çalıştığınız şirkete haber vermezseniz ve başvuracağınız şirketten referans için çalıştığınız şirketi ararlarsa çok zor bir durumda kalırsınız. Benim bir iş arkadaşımın başına geldi.

bence haber verme. tek yapmaman gereken diğer işyerine hemen geçmemek, işleri devretmek amacıyla 1-2 ay daha çalışmak.

ama görüştüğün firmaya önceki firmanın haberinin olmadığını da söylemende fayda var

Matrıks ve foreks vat bunları veren. Parasını veren herkes gorebılır tabı . Bası aracı kurumlar ucretsiz veriyor bu programları

1- posete koyup bir bardagin alti vasitasiyla kirabilirsin.
2- blendir

çok çok küçük parçalar istemiyorsanız, buzu elinize alıp kaşığın tersiyle vurabilirsiniz.

buzu eline al ve kaşıkın tersiyle yani tümsek tarafıyla vur. Kırık buz haline gelir.

2-benim gibi dandik bir blendir sahibiyseniz, aleti hacamat edebilirsiniz.

en temizi denildiği gibi poşet içerisinde vurarak kırmak olur.

el blenderi ile. ama alet kaliteli bir blender degilse bicaklarini hasat edersin

Özel blenderınız yoksa sakın buz kırmayın aletle. Buzdolabı poşetine koyup vurun ama üzerine bir havlu falan koyun yoksa poşet hemen deliniyor, ortalığa fırlayabiliyor buzlar.

Microsim degil nanosim olarak kestirmissinizdir. Keserken milimetrik bir hata bile olsa gormuyor telefon. Birkac kere deneyin, gormuyorsa gidip kendinden nanosim olan bir simkart alin.

İnanmayacaksın ama bir arkadaşım da aynı dertten sıkıntı çekiyordu. Günlerce uğraştı. Meğer o işi yaptıktan sonra telefonu kapatıp açması gerekiyormuş.

dropbox, yandex disk gibi uygulamalarla...

www.wetransfer.com

cevaplar için teşekkürler ancak ben link falan olmadan direkt maille atmak istiyordum. faydası olur diye buraya da yazıyorum. yandex mail hesabım vardı bir de ona bakayım dedim. Dosya başı 2gb'a kadar dosya ekleyip mail atılabiliyormuş. sonuç olarak tek parça halinde yandex maille yolladım.

@want2die çok güzel söyledin.

kontol etmek için şimdi yine yandex mailimden kendi hotmail hesabıma aynı maili yolladım baktım. mail ekini hotmailden alamıyorum ancak yandex otomatik olarak yandex disk'e kaydetmiş dosyayı, e-postadaki indir linkine tıklayınca yandex disk sayfasından tek parça halinde dosyayı indirebiliyorum.

evet 1 hissesi olana da dağıtılıyor. bende 1 adet ANHYT vardı, 0,12 TL temettü aldım onun için. 0,02 TL de stopaj yaptılar kaldı elimde 0,10 TL :)

yıllık karının tamamını veya bir kısmını izleyen yılda istersen yatırımcılarına dağıtırsın. dağıtmayıp sermayeye de ekleyebilirsin tabii. bunu şirket genel kurulu kararıyla belirlersin.

ne kadar süredir elinizde olduğundan bağımsız, temettü dağıtıldığı tarihte elinizde hisse varsa temettü alırsınız. bir gün önce satmış olursanız temettüyü sizden hisseyi satın alan kazanır.

kadıköyde antikacılar sokağında var. çok güzeller.

çocuk esirgeme kurumu olabilir. kızılay ya da.

lafı dolandırmadan sormuşsunuz, dolandırmadan söyleyeyim: diğerlerinin güvenilir olmamasından değil ama ihh'yı yakından biliyorum. abim yurtdışı yardım kampanyalarına/yurtiçinde organizasyonlarına gönüllü olarak katıldı. ihh'ya güvenebilirsiniz. mesela pakistan'da kimse yok mu derneğinin elemanları bile bölgeyle ilgili abimlerden bilgi almak zorunda kalıyorlarmış. ihh bölgeyi bilen uzmanlarla çalışıyor, ihtiyacı olana ulaşıyor. endonezya'da tsunami olduğunda ihh yardım götürürken kimse yok mu derneği okul yapıyordu. okul önemsiz değil ama, hem tsunami can alıp can yakarken ihtiyaç yok hem de cemaat okulu için insanların parasını toplamanın dürüstlükte yeri yok. ihh ne yaptı, endonezya'da ekmek fırını açıp yerlilere ekmek üretmeyi öğretti. afrika'da insanları göz ameliyatı yaptı, su kuyuları açtı. savaş mağduru yetimlere koruyucu aileler buldu. saygılar.

katılıyorum. öğrencilere burs verin.

ihh, deniz feneri gibi derneklere paranızı kaptırmayın.
lösev, tegv gibi düzgün çalışan ve tek amacı yardım olan kuruluşlara bağış yapınız.

www.tegv.org
www.losev.org.tr

sultanahmet'te büfelerde görmüştüm.

taksim, sultanahmetteki büfelerde. ama günlük müdür bilemem.

Turistlerin yoğun olduğu bölgelerde. Arkadaşında dediği gibi Sultanahmet, Kapalıçarşı vs.

günlük müdür ben de bilemiyorum lakin tünelin girişinde 10-15 farklı dilde gazete satan bir yer var.

D&R'da fln olması lazımdı.

bugün gördüm de tekrar yazayım dedim, beşiktaş'ta bahçeşehir üniversitesinin book storeunda günlük olarak bu gazeteler bulunuyormuş.

Terslik yok. O aşamayı kaldırdılar.

harbi la benim de aklıma geldi bu. nasıl düştü aynı mekana bu adam?

nasıl düştü bilmiyorum ama atlamadan önce meksika'ya ineceğini bir yerde okumuştum. yani bilinen bir şeydi meksika'ya ineceği. zaten aksi saçma olurdu.

bunun net bir fotoğrafını, bilgisini görmedim ama ben de sordum bu soruyu ve cevap şöyleydi: felix zaten aynı yere düşmüyor, 100 kilometre civarında uzaklaşıyor kalktığı yerden.

atlamadan önce de bunun hesaplaması yapılıp ekip o noktaya yakın bir yere gönderiliyor. yani felix 100 kilometre öteye düşüyor. ama kocaman, bomboş bir yer orası. haliyle sıkıntı olmuyor. yani ha aynı yere düşmüş ha 300 kilometre öteye, fark etmez. her yer aynı :p

tamamen kendi düşüncelerim, şöyle olduğunu tahmin ediyorum. adamlar zaten o kadar profesyonel çalışıyorlar ki... her şeyi düşünmüşler. rüzgarın hızı, iç dış basınç ve sıcaklık, yer kürenin hızı gibi falan. bunların neticesinde kapsülün ne kadar savrulacağını önceden hesap etmişler galiba. sonra felix ve üzerindeki ağırlıkların toplamı sanırım 114 kilo idi. yerçekimi, havada yapacağı hız, tahmini hava koşulları, paraşüte etkiyecek kuvvvetler falan. yapılan hesaplarla üç aşağı beş yukarı nereye düşeceği tahmin ediliyordur diye düşünüyorum. ki kendisi de havada paraşütü ile yönlendiriyor. dediğim gibi o kadar doğru iş yapmışlar ki adam tahmin ettikleri yere düştü ki ekip hemen yanına geldi.

benim yorumlamam bu kadar.

fm'ci arkadaş haklı, tam düşeceği nokta bilinmiyordu. tahmini düşeceği uzaklık, alan vs hesaplanmıştı. o yüzden mesela new mexico'nun çölünde yaptılar bu işi, olmadık bi yere düşmesin diye.

öncesinde daha az bir yükseklikten deneme atlayışları yaptığı için hesaplarla düşebileceği belirli alan belirlemişlerdir.

balon zaten dünyanın dönen atmosferi ile birlikte hareket ediyordu sadece çok kısa bir süre jet stream denilen bir hava akımında kaldı ve yere göre 150km civarında hareket etti.

o kadar da zor bir olay değil. meteoroloji balonuna kamera bağlayıp 25-30 km yükseğe gönderen ardından balon patlayınca 3-5km içinde balonu arayıp bulan onlarca amatör var.

bu amatör balon 110.000 feete çıkmış mesela. sonra gidip bulmuşlar yerden.
üstelik çölde falan değil şehre çok yakın alanlarda yapıyolar bunu.
www.youtube.com

bunlarda lego yollamış 80.000 feete
www.youtube.com

fm'ci çocuk :) der meister bence de haklı.tamamını izlediyseniz olayın,Felix'in bir helikopterle alınıp havalandığı üsse götürüldüğünü görürsünüz.

zaten balon bulunulan bölgeden uzaklasmadi cok, hatta ondan sürekli balonu cikarken yukari gösterebildiler.

bir nevi inertia iste.

Standlar oluyo işte özel bi numarası yok.

öhöm,

O mahkeme abd mahkemesi. Alınan kararlar da sadece abd için geçerli. Apple zaten uzakdoğu ve Avrupa'da falan açtığı davaların %90'ını kaybetti. Kısaca bizi bağlayan bir durum yok. Abd'de o telefonların büyük kısmı çoktan piyasadan kalktı zaten, yeni telefonlara da update çıkartarak ilgili kısımları değiştirir. Bazılarında o da yetmez ama onlar eski telefonlar genelde. Yani en fazla birkaç ürün etkilenir.

Bir şey olmaz. 1 milyar doları Samsung şu anda 15-16 günde kazanıyor. zaten fiyatlar niye düşsün onu da anlamadım yav olsa olsa yükselir.

Anladım ama s2 için falan da apple bizden çaldı şeklinde suçluyordu samsung'u. keza tabletler için de öyle. yani çok eski modeller için değil diye biliyorum bu dava. hem bu davanın amerika'da olması bütün dünyayı etkilemez mi?

Hani takıldığım nokta 1 milyarlık tazminat değil de, telefon modelleriyle ve akıbetleriyle ilgili..

Tabletlere açılan davalar zaten geçersiz sayıldı, orada sıkıntı yok. Galaxy S2 de bildiğim kadarıyla sadece yazılımla ilgili kısımlardan ceza aldı, onlar da değiştirilir. Dış kasasından ceza alan ilk Galaxy S çeşitleri gibi anladım ben. Samsung zaten tek bir modele bağlı değil, bir sürü varyasyonları var aynı aletin. Diyelim S2 de banlandı, donanımı aynı sıkıntılı kısımları sağı solu değiştirilmiş modelini çıkarır.

userscripts.org sayfasına gidiyorsun ve sağ üstteki "install" butonuna tıklıyorsun, aşağıya gelen sorguya "devam et" deyip bitiriyorsun

nasıl bi hata alıyorsunuz?

(bkz: eksi++/#29619670)

chrome un son surumunde artik userscripts.org sayfasindan yuklemeye izin vermiyor bildigim kadariyla, eklentiler sadece chrome web store dan indirilebiliyor, orada da eksi++ yok bildigim kadariyla

aynen öyle, eklentiler sadece chrome store'dan indirilebilir diyor. şu anda chrome'a ekşi++ kurmak imkansız mı yani? @ocanal'ın dediği gibi indirdiğim dosyayı uzantıların içine sürükleyip bıraktığımda da karşıma kodların olduğu uzunca bir sayfa çıkıyor.

@royal

muhtemelen eksi++'ı birkaç defa indirdiğiniz için dosya isimlerini şu şekilde kaydetmiştir.

75945.user(1).js
75945.user(2).js
75945.user(3).js
....

bu şekilde olunca chrome o dosyayı bir userscript olarak kabul etmiyor.

indirdiğiniz dosyanın ismini

eksi.user.js
75945.user.js
falanfilan.user.js

şeklinde değiştirin ve tekrar uzantılar sayfasına sürükleyip bırakın yükleyecektir.

doğrudan beta sürümü de deneyebilirsiniz isterseniz,
bitbucket.org

en kısa zamanda web store'a geçiş yapacağız, o zaman bu sorun da ortadan kalkmış olacak, ama şimdilik böyle idare etmek gerekiyor.

@ocanal çook sağol aynen o yüzden olmuyormuş :)

@Asilov

sizin sorununuz bu durumdan biraz farklı, opera'da doğrudan userscript yönetimi yok, o yüzden indirmeye çalıştığınızda kodları görmeniz normal.

şuradan -> #19158803 opera'ya userscript'leri dolayısıyla eksi++'ı nasıl yükleyebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

geniş ekranda yüksek çözünürlüklü izlersin. ama oturduğun yer önemli zira bazı koltuklardan ekranın tamamı algılanamıyo.

Teknik bilgi istememişsin o zaman kısaca real 3D'de görüntünün tek özelliği 3D olmasıdır. Imax'da ise görüntü burnunun dibine kadar gelir. Bununda numarası sağ ve sol gözün görüntüyü ayrı alması vs. objektif olayları felandı.

Edit: Hatta gözlükleride pilli olması lazım imax'ın normal 3d'ye göre.

imaxin gölükleri normal plastik gibi görünür. pilli olan xpand.
imaxin perdesi 22*16 metre'dir. en arkadan seyrediyosan enfes bir deneyim yaşarsın. okumak çok da sıkıntı değil, takip ediliyor. hatta kimi filmlerde gömülü olduğu da oluyo.

www.youtube.com
ben de pek alakalı değilim ama bu hoşuma gitti..

skrillex- ruffneck
skrillex - kill everybody
skrillex - scary monsters and nice sprites

bunları dinlerseniz fikir sahibi olursunuz.

şöyle bişey
wob wob wob bzzztttt dadadada

elektronik müzik. biraz aksak ritimler, wob wob yapan bas riffleri, bazen piyano veya klavye ile desteklenen melodiler. benim grup tavsiyem: helicopter showdown.

aha bu
www.youtube.com

aslında şöyle bir şeydir www.youtube.com

sonradan boku çıkarılmış bass'a boğulmuştur, buna brostep derler pejoratif kullanım olarak

2000'lerin sonuna doğru birleşik krallıkta 2-step garage, dub ve drum n bass türlerinin karışımı sonucu ortaya çıkmıştır. Burial digital mystikz gibi tipler öncüleridir. Sonradan değişime uğrayıp günümüzdeki yarrrak gibi halini alarak Skrillex gibi insanların eline düşnmüştür.

aynı zamanda post-dubstep denen bir genre da vardır, bu dubstep etkileşimli ambient diyebileceğimiz olaya en iyi örnek James Blake diyebiliriz.

SAygılar.

tek kelimelik özet:

skrillex - first of the year

klibi ile dinlerseniz pek bi şukela olur:

www.youtube.com

müzikle ilgim yok.. ama kendi anladığımı söyleyeyim...

bence çok katmanlı müziği ifade ediyor dubstep.. örneğin standart bir şarkıyı ele al, notası akoru bellidir, aranjmanı bunu temel alarak yapılır. dubstepte öyle bi durum yok... üstüste bindirilmiş, birbirinden bağımsız gibi duran ama bir araya geldiğinde de bir ifade sahibi olan bir müzik.. ayrıca müziğin fiziksel boyutunu düşünürsek de farklı bir frekansın sınırlarını zorluyor ama bunu tam açıklayamam... öyle yanii

skrillex cheesestep a.k.a brostep yapar öncelikle bunu söyleyerek yazıya başlayayım. yani dubstep diyince skrillex'i özellikle ekinoks'u BAM diye örnek veren biri dubstep dinlemiyordur. hande yener dinliyordur, serdar ortaç dinliyordur. bunu skrillex'in çok ünlü olup artık ayağa düşmesi yüzünden söylemiyorum, bu gerçekten böyle. electro house ve moombahton kırması bir apaçinin dubstep türüne el uzatması pek hoş değil.

edm türlerinde artık veteran olmuş biri olarak türkiye'de elektronik müzik konusunda hangi türde kafana ne takılırsa takılırsa bana sorabilirsin. yani cevapları okudum da kimse doğru düzgün bir bilgi verememiş.

trance müziği biliyorsundur. 140 bpm, yani dakikada vuruş sayısı 140 olan bir tür olan (tiesto diye basite indirgiryorum anlaman için) trance ile dubstep'in vuruş sayıları aynı. ancak dubstep'te kick / drum kombinasyonları ile oluşturulabilen bir harmoni yerine, bass'ın sağlam bir rar (reverb after release) ile bükülmesi ve arkasından o basit cevaplarda gördügün wooob woomb sesinin oluşması sağlanıyor. ancak dubstep'i dubstep yapan bu değil çünkü "bass" (dubstep gibi bir başka genre) ve "garage" gibi alt türlerin de tarzları buna yakın. peki dubstep'i diğerlerinden ayıran şey ne ?

minor key.

evet, dubstep'de minor key ağırlıkta olurken garage, bass gibi diğer türlerde major key'ler de göze çarpıyor. hoş artık dubstep'de bile major key kullandılgı oluyor da neyse.

tabi örneksiz bırakmayalım bu cevabı :

www.youtube.com

daha ayrıntılı cevap istersen pm atabilirim.

www.youtube.com

kalite önemliyse senin için mp3 değil de flac veya apple lossless çalan bir cihaz almanı öneririm.

bence paraya kıyıp ipod classic al. En azından başın ağrımaz.

@point me at the sky a katılmakla beraber. onu alanın kılıfını hazırlaması gerekir, 1 yıldır bulamadım. ama kalite ve sporda kullanacağım dediğin için classic ipod hiç kullanışlı değil.
mesela aşağıdaki spor için çok kullanışlı, fiyatı uygun. fakat hafıza sıkıntısı var. 200 tl yi geçmeyen ve 8 gb hafızası olan cihazlar çok kaliteli olmayabilir.
store.bilkom.com.tr

creative al derim ama buda iyidir fiyata gore.
www.hepsiburada.com

sansa clip plus a bakmanı öneririm.

sansa clip+ tam aradığın alet arkasında klibi var flac falan çalıyor. 8 gb'lık modeli türkiye'de 150 lira falan sanırım ve sd kart ile hafızasını 24 gb'a kadar çıkarabiliyorsun. ben de bulabilsem alacam da bi denk gelmedi :/

photobucket.com

iki saniyede üye ol. en efektif fotoğraf upload sitesidir. başka alternatife ihtiyaç yok ;)

imgur.com

reddit'in kendi sitesi. o yüzden çok kaliteli, hızlı ve güvenilir.

kesinlikle photobucket. zira üyeliğimde bundan 7 sene önce upload ettiğim görseller duruyor.

en iyisi olan, en iyiyim ben demez ki

kadırgadaki televizyon hastanelerine git...

Karaköy Abed Han'da bulursun malzemeleri. Yapması da çok kolay, kimseyi bulamazsan ben yapıp yollarım sana.

aynen

evet.

yöö.

canlı da dinledim,kesinlikle katılıyorum sana.Modern cengiz kurtoğlu kendisi.Bir şarkısını dinle, tüm albümü dinlemiş gibi oluyorsun.

düşünmüyorum.

az biraz

bence overrated değil ama şöyle bir şey var.. son albümü hariç diğerlerini tereddütsüz satın aldım ve mest olarak dinledim ama şu anda biraz "ne oldum delisi" olup kendini tekrarladığını düşünüyorum. yeni albümün şarkılarından bir ikisini dinledim ve eski albümdenmiş gibiydi tamamen. almaya değil dinlemeye bile gerek duymadım. adamın sesi özel, yaptıkları güzel ama bir yere kadar. bir de bence "seçkiler" albümü şahanedir.

kesssinlikle.

overrated kere overrated. freak show'da yer almasi gerekirken muzisyen oldu.

fazlasıyla. albümünü bedava verseler alıp dinlemem.

sesi korkunc bence.

hem de nasil overrated :)

aynen.

Güzel ses, kötü şarkılar.

uhm, bence çok "overbleached". çok beyaz "skin", yeah. biraz da "overexuberated", yo. "voice" fazla geliyor, eh?

moarlim bozuldu yav. ben severdim cem adrian'i. kendimi keriz gibi hissettim simdi.

evet.

sesin 7 değil 77 oktav olsa eğer ses renginin ve kullanış şeklinin bir karakteri yoksa, dinlenir olmuyor.Misal Tom Waits'in ses aralığı öyle ahım şahım değildir ama öyle karakteristik ses rengi vardır ki gök kuşağı gibi gelir adama. Fazıl Say'ın lansmanı sayesinde bu kadar biliniyor ediliyor birazda Cem Adrian. Yoksa bence çok mekanik ve ruhsuz bir ses tonu var. Herhangi bir şarkısına denk geldiğimde yarısına gelmeden çıkıyorum.

artık kendini, tarzını bulsa iyi olcak. şarkı söylemek oktav şovu yapmak değil sadece. onu da söylerim, buna da uçarım modunu rahatsız edici buluyorum. bu gidişle sesi güçlü şarkıcı şeklinde bilmeye devam edeceğim yani Cem Adrian diyince aklıma Cem Adriyan değil, bu geliyor.

çoğu tırışka ama ters osmos yapanlar iş görüyor.

ben Brita diye bir marka kullaniyorum suyun tadi bile degisiyor. yani ise yariyor gibi.

bence ziyadesiyle yarıyor. ama öyle ucuz olanlar değil. biz de 1.500 liralık var reverse osmosis(sanırım ihlas pazarlama) diye bir sistem artık o suya alışınca bildiğin pet şişede satılan en kral sular bile kötü geliyor. (kokusu, plastiğin içinde durması gibi sebeplerden ötürü...) işin kimyasal kısmınıda araştırdım az biraz. hakikaten parasını hakeddiyor. zaten o parayı bir kaç seneye amorti ediyorsun...

bir marka var amerikan markası ve bu dediğim uydurma değil, nasa uzay mekiklerine koyuyor idrarı bile arıtıyor, amerikada bir çok böbrek hastasına o makineyle arıtılmış su içmeleri tavsiye ediliyor çünkü hastaların %15 olan böbrek kapasiteleri %80'in üstüne çıkıyor. dışarıya kirli suyu atarak temiz suyu filtreleyerek tüm zararlı kimyasalları arseniği bile ayırıyor. dünyanın en iyisi olarak gösteriliyormuş ki zaten nasa astronotlarına o sudan içiriyorsa başka soruya gerek yok. adını ancak yarın bu zamanlar yazabilirim. çünkü bilmiyorum, annemden öğreneceğim. eniştem trafik kazası geçirip felç olduğunda almıştı ilk teyzem, çünkü böbrekleri iflas etmeye başlamıştı, almanyadaki bir doktor bu cihazı isteyin hemen demişti, %30 kapasiteden eski verimli haline ulaşmıştı böbrekleri. tabi sonra tüm sülale aldı aparattan.
edit: ama diyim biraz pahalıca.
edit 2:adı bms imiş. hatta adresini de buldum.
www.bmsaritma.com
bizim evde set altı olan var. bir de babam iş yerine set üstü aldı, 3002.

eder sonsuza kadar bence.

eder, niye etmesin. belki zamanla kondüktörlerde değişiklik olur.

çaylaklık ve okur alımları kapatılmadığı sürece devam etmemesi için hiçbir sebep yok.

Öncelikle şunu belirteyim. Mesela harddiskin bir bölümündeki resimleriniz silindi diyelim. Bu bölümün üstüne o tarihten sonra herhangi bir veri yazılmışsa kurtaramazsınız.

Power Data Recovery'nin full sürümünü kullandım ben, gayet iyiydi..

recuva kullanmıştım

kurtarmıştı lazım olan herşeyi

recover my files ne var ne yok kurtardı bende hatta boyutları da tutuyo ama açılmıyo malesef

o&o disc recovery
ben süreklü bunu kullanıyorum oldukça başarılı bir program.