Ekşi Duyuru

İspanyolca dil kültür okumadım, okuyanlar net yanıt verir belki.

Bence fark yok.

burada ayni eylemin iki farkli formu var: "olvidar" ve "olvidarse"

anlam olarak ikisi de ayni; yani "beni unut", emir kipinde.

"olvidarse" reflexive formda kullanilmis. bazi eylemlerin reflexive formlari anlam ayrimina ugrayabiliyor, ornegin: "ir" ve "irse" -> "gitmek (go)" ve "ayrilmak-terketmek (leave)"

ancak "olvidarse"de bildigim kadariyla anlam ayrimi yok. bu yuzden birbiri yerine kullanilabiliyor.

aslında anlam farkı var ama bu nasıl anlatılır bilmiyorum. anlatılmaz bu yaşanır hahah :) bakın yaşayanlar söyle yaşamış :

"Olvidame" (a alguien) : beni unut. (-düşme sakın peşime bkz:serdar ortaç)
"olvidate de mi" (de alguien): unut beni. (-yanındakini aldatma bkz: bengü:)

beni unut ile unut beni arasındaki fark kadar bir fark var.galiba yardımcı olamadım yine kusura bakma.

bilgisayarların renk kalibrasyonları farklıdır
cmyk ya çevirmen gerek renklerin düzgün çıkması için ona göre beyaz ayarlarını da yapman gerek.

www.imdb.com Michael Clayton ?

Teşekkürler. Aradığım film bu değil.

şeytanın avukatındaki (devil's advocate) konuya benzer şeyler anlatıyorsunuz, öğretmeni tarafından taciz edilen ya da tecavüze uğrayan kız var, ardından aldıkları diğer davalarda keanu reeves ve al pacino sorun yaşıyorlardı filan.

a time to kill (git:www.imdb.com)

1- The gift? en.wikipedia.org

www.imdb.com

İki film olarak algılamışım. Tek filmmiş. Teşekkür ediyorum :) The Gift.

Bence 700 TL HGS cezası yiyerek duruşunu sergilemişsin, şu dakikadan sonra net olarak ödememek yakışır.

Af çıkarsa zaten haber siteleri falan yazar, sözlük'e de düşer kesin. Çıkmazsa onun faizi yanılmıyorsam günlük bazda hesaplanmıyordu. Bu arada muayenen falan varsa onu yaptıramazsın.

wake on wan/lan gibi bi ayarı olması lazım. ordan aktif edince yapar.

bana gecen sene geldiler iptal ettirin biz oderiz diye 380 lira mi neydi odediler. Odediler dedigim faturamdan dustuler iste.

evet, var öyle bir kampanya. hangi kampanyada olduğunu hatırlamıyorum ancak onlardan bir tanesinde bu var. tttnet'in çıkaracağı faturanın belli bir miktarını ödemiş oluyorlar. hatta şllem şöyle oluyor. ttnet fatura çıkarınca paşa paşa gidip ödüyorsun. ardından ödediğine dair makbuzları superonline'a iletiyorsun ve ödediğince miktar bedelince bir kaç ay boyunca ödeme yapmıyorsun.

ancak şüphenizde haklısınız. çalışan hatası ile ödenmeyen kampanyaya geçip de borca girilen durumlar bile oluyor. çakal firmalar. sonra uğraş dur. telefonda konuşacaksınız bir kaç defa, farklı kişilere teyit ettirin durumu. bayilere de çok aldanmayın. "bayi şöyle söyledi" gibi bir argüman haklı da olsanız haksız da, kabul görmez.

birkaç yıl önce fiber için benim baya bi bedelimi geri ödemişlerdi. birkaç ay önce müşteri hizmetlerine kampanyayı sordum devam ediyor dediler ama kota varmış. mesela normal adsl için 120 liraymış. fiber'i sormamıştım.
Bu arada parayı geri alamayan arkadaşım da var. bence işlemden önce gidip bir çalışanla tanışmak gerek. zira gerektiğinde birinin yakasına yapışabilince işler daha iyi yürüyor.

(bkz: sacd)

3d demek pek doğru değil, çok kanallı ses tabiki var. dvd audio, blu-ray ve sacd ile hayatımıza girdi. setup'ını doğru kurarsan internetten indireceğin örnekleride dinleyebilirsin.

"Binaural" diye bir kayit sekli var. ses kayitlari mevcut, en bilindiklerinden biri "virtual barber shop" kulakliginizi takip dinleyin. Ama bu sekilde kaydedilen muzik var mi bilmiyorum. Yapilmistir belki bir arastirin

Son dönem Roger Waters konserleri quadrophonic.

Bu arada, stereo iki kanal demek değil. Çok kanal demek. Yani aslında 5.1 de stereo, 7.1 de stereo. Sizin kastettiğiniz şey iki kanal stereo yani.

hiç belli olmaz. sokak kedisi kılıklı şeyler de çıkabilir.

çiftleştirmeyin, kısırlaştırın.

www.halkaliveteriner.com
www.petarkadas.com
www.mihav.com
www.mihav.com

gördüğünüz gibi alakasız yavrular çıkabiliyor. Kısırlaştırın derim ben de.

Resesif/Dominant durumlarına göre değişir. Ancak talep görebilecek yavrular olacağını sanmıyorum.

KEdide huy güzelliği önemli.
Dünya tatlısı olsa ama sizi sürekli ısırsa ve tırmalasa neye yarar?
fpfp

kısırlaştırsanız keşke...

@e haliyle, ben yavrulamasını istiyorum. Yavruladıktan sonra kısırlaştıracağım. Kedimi çok seviyorum. İleride ölürse eğer onu bana hatırlatacak neslinin devam etmesini istiyorum.

sokak hayvanlarını kısırlaştırmak ve kedilerin soylarını tüketmeye kendini adamak arasındaki farkı anlamak gerçekten bu kadar güç olmamalı.

tabi ki oturup ortaya çıkacak yavruların şeklini şemalini merak edecek, hanginiz 150 kilo ağırlığındaki obez bi kızla yattınız bu güne kadar çok zeki diye?

hanginiz gidip sokakta kalmaktan bitlerin derisini kemirmeye başladığı 5 yaşındaki köpeği 'ya ben bunu istiyorum' diyip de evinize alıp yaşlılıktan ölene kadar beslediniz?

hepinizin goldenları, scottish foldları, şirin tekirleri var kimse kimseyi kandırmasın.

bi insan kedisini çiftleştirip yavruların da sorumluluğunu üstlenebilecekse neden çiftleştirmesin ki?

hayvanların çiftleşmeleri inanın bu kadar korkunç bir şey değil, her gördüğünüz hayvanı kısırlaştırmanız gerekmiyor yani.

soruya gelince, melez yavrular çıkar ortaya yani örneğin mavi gözlü kısa tüylü kediler olabilirler, muhtemelen renkli gözler ve kısa tüyler kalıtsal olarak geçer yavrulara.

Sayıl salak arkadaşım sana Bilel'e anlatır gibi çok basit bir örnekle anlatayım:

Siyam kedilerinin genetik böbrek yetmezliği sorunu vardır. Ayrıca çoğu şaşıdır. Şaşılık ve kırık kuyrukluk siyamlarda saf kanlık sayılsa da değildir, bildiğin mutasyon/genetik sorundur.
Van kedileri ise albino olmalarından dolayı genlerinde sağırlık taşırlar. Ayrıca renkli gözlü olmaları her ne kadar saf kanlık göstergesi olsa da, yine de o da genetik bir bozukluktur.

Bonus olarak: cins kediler her zaman daha narin, hassastır. Hastalığa vs. çok daha yatkındırlar.

Tüm bunları üst üste koyup hala yaptığın şeyi savunuyorsan ağır zihinsel sorunların var demektir. Bu noktada da goril işini tekrar düşün derim.

sayın edepsiz arkadaşım,

bunu cevap olarak bu şekilde yazsaydın da karşılığında şahsına küfür ettirmek zorunda bırakmasaydın çok mu zordu? işi hemen sikmeye sokmaya getirmişsin. İnsanlara hakaret etmek bu kadar kolay mı? Ben de sana hakaret ettim çünkü sende bu ahlak ve terbiye varken müstahak sana!

Yaptığın ya da sorduğun şeye değil, merak ettiğin şeye küfrettim, yine olsa yine ederim.

Oyuncak değil bu hayvanlar. Siyam kedisi sahibiysen ne kadar hassas bir hayvan olduğunu bilirsin. Bende 2 adet siyam kedisi sahibiyim, ordan biliyorum.
Ama sen her şeyi bırakıp "ortaya nasıl bir şey çıkacak" dersen hadi len ordan derim.
Sokaklarda zibilyon tane kontrolsüz çaprazlama çiftleşme sonucu dünyaya gelen sokak kedisi var. Onları örnek alabilirsin mesela kendine.

@minik donut canavarı, bu türlerin çiftleştirilmesiyle alakalı bir sürü örnek var internette. Ben internette farklı (yaygın cinslerle) mix araştırmasını yaptım, (örn: www.google.com.tr durumu Van kedisiyle olanı da merak edip buraya duyuruyu açtım, belki bilen birisi çıkar, ya da tecrübe eden vardır diye. Arkadaş gelmiş afedersin gorille siktirme olayına bağlamış olayı. Ahlaklı biri olsa da adam gibi yazsaydı, gider söyledikleri üzerine araştırma yapar, vazgeçerdim farklı cins ile çiftleştirme olayından.

Öyle önüne gelene küfretmek çok mu kolay? Bunu ahlak mı edindin kendine? Tanımadığın insanlara öyle kelimeleri kullanmak, sanal ortamda..

Hadi diyelim ben bilgisizliğim neticesinde hayvanı çiftleştirdim ve sen buna kızdın.

Ama burada açık bir bilgisizliğim söz konusu. Bak bilgisizlik diyorum. Çünkü genetik boyutunu araştırmadım, işi crossbreed ile araştırdım, farklı tipte kediler gördüm. Bu durumu adam gibi açıklayabilirdin burada karşındaki kişiyle seviyesizce konuşmadan.

İstediğini istediğin şekilde söyle, senli benli farketmez. Ama tanımadığın insanlara küfretmek ayrı bir şey...

Edit: Gelemiyorum arkadaş böyle şeylere. Şahsıma küfredilmesi en hassas noktam. Gerçek hayatta küfretmek de göt ister. Ama umarım bir gün tanımadığın birine ettiğin küfürden dolayı başın yanar.

hayvanlarla alakalı ne sorulursa sorulsun piç oluyor ki bu duyuruda.

al buyur bi başka örneği de burada; www.eksiduyuru.com

sevgi kelebekliği yapmayan insana saldırılıyor, gerçekci olamazsın toz pembe olman lazım.

kedisini kısırlaştırmayan insan orospu çocuğu çünkü gözlerinde, drama queen değilsen götsün sen.

gönül işlerindeki her duyuruya 'ayrıl' yazan tiplerden ne farkı var ki yani bu yapılanın, ee kısırlaştır, soru bu mu arkadaşım?

adam gitmiş 'çok merak ediyosan kendini gorile siktir' yazmış lan şaka mısın sen sayıyla mı veriyolar senin gibi tipleri?

her şeyi kısırlaştıralım anasını satayım, türkiyedeki bütün hayvanlar steril olsun, sokakta kedi köpek kalmasın, evlerdeki kediler de 20 yıla kaybolsun gitsin öyle, torunlarımıza anlatırız bi zamanlar kedi diye bi hayvan vardı çok güzeldi.

hiç merak ettiniz mi acaba bu kadar yavru kedi her yıl nasıl ortaya çıkıyor, ben kedimi nasıl edinebildim diye.

sokak hayvanlarını kısırlaştırmayı anlarım, arabaların altında ölüyor çoğunluğu ona tamam kısırlaştıralım.

ev hayvanını neden kısırlaştıralım? yavrulara sahip bulduktan sonra, bakımlarını üstlenip kendimizi hazırladıktan sonra evimizde beslediğimiz hayvanı neden kısırlaştıralım bana bunun cevabını bi verin lütfen mantığı nedir bunun.

hakikaten soykırım söylemlerine varan laflarınızın, eylemlerinizin olduğunun farkına varamayacak kadar mı gözünüz döndü?

vicdan mastürbasyonundan ve PR çalışmasından başka bir şey değil bu bence, madem anormal duyarlı, vicdanlı meleklersiniz benim her gün parkta gördüğüm yüzlerce golden, labrador, terrier kimin lan o zaman.

@blodeuwedd, hadi kısırlaştırın demelerine de razıyım ama küfretmek nedir arkadaş ya??? Ahlak bu kadar mı ayaklar altında geziyor bazılarında??

İşte küfrettiğim bu salaklık tam olarak. Bilip bilmeden konuşuyor herkes.
Bak güzel kardeşim şönce şu görsele bak:
images.slideplayer.biz.tr

Sen bu görselde gösterilen, ilk 4 yavruyu düşünüyorsun sadece. Gerisi umrunda olmuyor çünkü nasıl olsa sahiplendiriyorsun değil mi?
Sonra kontrolsüz çiftleştirme konusunda laf edince suçlu biz oluyoruz.
Ben çiftleştirme konusuna tamamen karşı olan biri değilim ama iyi düşünülmesi gerektiğini düşünüyorum. Yani eğer bir insan doğacak yavruların şeklini şemalini merk ederek yapıyorsa bu işi, bassın gitsin. Bıraksın o hayvanları yazık etmesin.

Yahu arkadaş böyle açıklamalarla ya da görsellerle cevap versene?? Benim sorunum senin yanımadığın birine küfretmenden başka bir şey değil.
Ne diye küfrediyorsun adam gibi açıklamak varken? Üstelik hayvanı da çiftleştirmemişim, sadece doğabilecek türle alakalı sorumu sormuşum. Sen gelmiş küfrediyorsun.
Ayıp değil mi tanımadığın insanlara küfretmek?

Edit: yavruları ben sahipleneceğime ve bakımlarını üstleneecğime göre bırak da şeklini şemalini merak edeyim. Böyle durumlarda da merak etmeyecek kimse yoktur herhalde!

türkiyenin göbeğine kazalım bi çukur, atalım bütün hayvanları içine, benzin döküp yakalım problem kökünden çözülsün o zaman.

tabii ki sokağa atılan, ölen, işkence gören olacak, bunun çözümü soylarını kurutmaya çalışmak mı?

elinize geçirdiğiniz her hayvanın kısırlaştırılması için faşizan bi otorite uygulamaya çalışmak mı?

süs eşyası gibi bişey mi olmalılar yani, tamamen insan kontrolüyle üretilip, çok kıymetli bi peluş oyuncak gibi, bir torba dolusu kağıt imzalanarak sadece belirli bir zümreye sayıyla dağıtılacak ve üstün bir otorite tarafından hayatları monitör edilecek 'şeyler' mi olmasını istiyosunuz hayvanların?

kediler ve köpekler için ideal dünya inanılmaz steril ve karanlık bi distopya mı yani?

ayrıca ağzı olan konuşuyor gibi cüretkar laf etmeden önce muhattabını bi tanıman gerekli, hayvan psikolojisi hakkında 5 cilt kitap yazar, o kitaplarla ağzına vura vura bayıltırım seni.

Canım kardeşim, o kadar kitap yazacak kadar bilgiliysen şunu da bilirsin ki, hayvanlar senin benim gibi duyguları doğrultusunda değil, içgüdüleri doğrultusunda çiftleşirler. Kediler mesela, eş seçmezler, çifleşme dönemi geldiği zaman önüne ilk çıkanla çiftleşir.
24 saat içinde (artı eksi) 12 kez çiftleşebilen bir hayvandan söz ediyoruz burda.

Yani durum buyken, hayvanların üremesine müdahale etmek demek "faşizan bir otorite uygulamak" anlamına gelmez, tam tersi daha fazla hayvanın telef olmasını önlemek anlamına gelir.
Siz "ama o da bi caaaan, o da hayatta bi kere olsun sevişsin" diye düşünüyorsunuz ama bu hayvanlar kızgınlık dönemine girdiği an annesiyle çiftleşiyor. Yani senin kadar duygusal bakamıyorlar olaya, üzgünüm.
O yüzden çiftleşmelerine müdahale etmek demek soylarını kurutmak anlamına gelmiyor. Zaten kimse kimseye "kesinlikle kısırlaştırmalısın" da demiyor, diyemez.
Ama bilinçsiz şekilde çiftleştirip, yavrulardan birini kendine ayırıp, geri kalanları da rastgele ona buna dağıtırsan da orda laf söyleme hakkı doğuyor bana, affet.

Ayrıca "tabi ki sokağa atılan, işkence gören kedi-köpek olacak" kafası nasıl bir kafa onu da çözemedim.

Ve bu durumda evet, 'ağzı olan konuşuyor' havasında konuşmaya devam edeceğim gibi görünüyor.

yüzüne bile bakmaz..

Benim kedi beni 3 ay görmedi ama havaalanında daha sesimden tanıdı beni, unutmuyorlar :)

Unutmaz unutmaz. Benim kediyi ananem buyutmustu 6 ay ayri kaldilar sonra tekrar gorusunde miyk miyk diye ayaklarina surtundu.
Kokudan hatırliyolar hemen.

başlarda yüzüne bakmaz ama sonradan mıç mıç olursunuz yine :)

unutmaz ama umursamaz da. 2 ay, 2 yıl, 2 gün fark etmez. acıkmadıkça oyun oynatmadıkça külfetsin kedi için.

başta seni umursamaz birkaç güne eski haline döner.

kesinlikle unutmaz eşek gbii hafızaları var
görmedin mi 30 sene sonra bakıcısını gören kaplanı falan aslan mıydı yoksa aman neyse o işte :)
biz taşınırken 2 kedimizi eski mahallede bıraktık geçen gittiğimde çöp yiyordu geldi atladı hemen kucağıma başladı ağlamaya

Geçenlerde çalılık bir yerde kaybolan kedim sesimi tanıyıp ortaya çıkmıştı.aradan 4 saat geçti ama soruna tam cevap olmaz herhalde :)

@neira evde beslediğiniz kediyi mi sokağa bıraktınız?

sokaktan aldık 2 yavrulu bi kedi e yavrular büyüdü burada zaten araba yassah o yüzden rahatız herkes de mama veriyor ztn sokak kedisi gibiydiler mutlular yani

bence cok kotu durmus alinma ama.

orjinal hali cok daha iyi.

ikon değil de eğer masaüstü kişiselleştirmek için farklı seçenekler arıyorsan rainmeter deneyebilirsin.

mac te rainmeter yok ne yazik ki. geektool u deneyebilirsin onun yerine.

orjinal hali çok daha iyi

uzgunum ama cok cok kotu :(

Yorulmarınızı göz önünde bulundurarak default ikonlara geri dönüyorum. Saygılar, sevgiler.

yazılım kaynaklı olduğu için bişi yapamazsın. yeni güncellemeleri bekleyeceksin.

Aradaki fark daha fazla olsaydı düşünürdüm;ama garantisi bozulmasın diye riske atmamak amaçlı yetkili servis diyorum ben.

100 lira icin servisi terketmeyin. Satarken daha kolay satarsiniz. Ayrica servis garantisi sizin icin daha da guvenilir olur.

işi düzgün gitmeyen tamirciler servislerde çalışıyor. istisnalar vardır tabi.

aynı teknikle, aynı kalite parçaları kullanıyolar kafanıza takılmasın o konu. servis sizi zorlıcak gibiyse tamirciye götürün. hiçbir fark yok aralarında.

aynen dediğin gibi bırakman ve biraz beklemen lazım. o ara kafa böyle sünger gibi 2-3 gün dolaşacaksın. oroyini bırakmak gibi bir şey.

Ben spor öncesi kupayla Türk kahvesi içiyorum etki etmiyor artık. Belli bir yere kadar kahvenin miktarını artırırsanız eşiği geçiyorsunuz fakat bünye iyice alıştıktan sonra kahve miktarını da artırmak yetmiyor etki etmesi için. Eski düzene geçmek için birkaç gün hiç içmemek gerekiyor. Siz sağlama alın 1 hafta içmeyin.

hergün kahve içen birisi olarak uyku problemim olmadığını söyleyebilirim. günün son kahvesini yatmadan bikaç dakika önce içiyorum hatta. 1 gün bile uykumu kaçırdığı olmadı. bende mi bi gariplik var bilemedim şimdi.

Kahve benim de hiç uykumu kaçırmıyor. Vücut artık tınlamıyor kahveyi. Uykumu kaçırabilen tek şey şu hazır toz sıcak çikolatalar var ya, onlar şu anda. Sütle yapınca hele böyle bir ağır geliyor, zınk diye oturtuyor beni.

Kafein bağımlılığından bir haftada kurtulabilirsiniz. Bir hafta kafein almadığınızda eskisi gibi oluyorsunuz, teyitli bilgi.

Sadece haftasonu bile içmemek toleransı kırıyor bende. Kafein bağımlılığı kolay kırılan bir madde.

internet baglantinizi tamamen kapatip chrome'da bir sayfa acmaya calisin. Bir dinozor cikip baglantiniz yok diyor. O sayfada yukari ok tusuna basin, iste anlattiginiz oyun orada :)

give up mı acaba armorgames.com

limbo olabilir mi?

Give up benzeri. Ama give up'a sardım şimdi :)
Teşekkürler uepuey!

Sağdaki kolun ucu çevir yanı yarım çevir ekranda çıkacaktır..

1. Pekiştirme amacıyla öyle yazılmıştır belki. İngilizcelerinden yola çıkarak cevap verđm.
2. Hiçbir bilgim yok.

1 Birinci cümlede açıkça "senin olmayan" ikinci cümlede ise Türkçe pek kullanılmayacak bir yapı ile "sana ait olmayan, senin için ortaya konmuş olmayan" anlamları çıkartılabilir.

2 Tomando iki fiilin de sonucu olabilecek bir durum. Zaten aynı şeyi anlatıyor ikisi de. "Como quien parte poco a poco y para siempre" anlamı derinleştiriyor ve daha güçlü kılıyor bence.

şimdi lcd bağlantılarını yaparken 2farklı tür soket kullanılıyor.biri 2 pinli ve genelde beyaz renkli olan lcd arka aydınlatma için olan.diğeri de 40-50 civarında piniolan data soketi.işte önemliolan bu soket.
ben olsam değiştirmeye yeltenmeden önce internetten soket bağlantılarına bakardım.

sahte djarum diye bir şey yok.
gönderilecek bölgeye göre değişiklik içeriyorlar sadece.
amerikaya giden avrupaya giden farklı kendi aralarında.
sahtesi yok. kesin bilgi

disardayim +1. barkod sonu 012447 olanlar satılıyor daha çok piyasada, tadı kötü olanı bu. bir tane daha var, onun barkodunun son 5 hanesinde 9 vardı sanırım, tam emin değilim; onun tadı bence daha güzel. özellikle djarum black'te fark ediyor bu durum ama neticede ikisi de djarum. farklı ülkelerde satılan çeşitler bunlar, yoksa ekstra bi zararı yok.

Evet. barkod sonu 012447 olan (büyük kutu) Djarum, içinize çektiğinde çıtır çıtır ses çıkarıyor. Diğerinde ise bu ses yok. Diğeri daha çabuk bitiyor gibi bir de.
Sanırım küçük kutu olanı paralel ithalat.
Teşekkürler.

iki paket djarum menthol varsa ve birinde Clove 20 Cigarettes yazıyor diğerinde de kretek yazıyor ikisi de menthollü değil. black yani karanfilli

andy kaufman,
Ona ben de takılmıştım ama tanım olarak "Djarum Menthol is a blend of select cloves and tobaccos, with a cool menthol taste" geçiyor.
Wikipedia'da da "Djarum is an Indonesian kretek (clove cigarette) brand/manufacturer…" şeklinde firma tanıtımı yapılıyor.

black menthol diye bişey varmış demek ki o. doğrudur o zaman.

sedapeti çok sık kullanma. iki defa üst üste kullan demişti bana vet.
tamamen bayılmazsa sana çok kötü zarar verebilir. tamamen bayıltacam derken ebediyete intikal edebilir.

çuvallı bi sistem yap. biraz korkar ama ne kendine ne sana zarar verir içindeyken. hem toplanması taşınması kolay olur.
ben bodrumda bi kediyi kıstırdım sopa yaptım çekçekle ucuna ip bağladım. boynuna bile taktım ama kurtuldu. kediler dellenince olmuyor. plan mükemmel olmalı.

@namus ninjası bana zarar vermesinden korkmuyorum. Isırsın tırmalasın. Alışkınım zaten. Tek derdim bi dokunabilsem, kuyruğundan tutabilsem, ne olursa olsun aşağı indirebilirim. O fırsatı yakalamak istiyorum. Ama kedi öyle böyle değil. Depar atıyor çatıda. Şu yarı baygın halinde bile..

evde kedi falan varsa onun taşıma kafesiyle tuzak kurun derim. o yatıştırıcıyı da koyarsanız çok fazla panik yapmaz diye tahmin ediyorum.

ya arkadaşım kusura bakma ama iş yerinde masa olarak mı çalışıyorsun?konumun neden itfaiyeyi aramaya yetmiyor. itfaiyeyi ara gelsin. kim ne diyecek.

inebildiği yerden aşağı inebilmesi için bir merdiven, ip filan gibi bir şeyler koymanız lazım ki onlara tutunarak insin. şimdiki durumunda demek korkuyor inmeye. yoksa sokak kedisi çatıda yaşamak istemez.

bir şekilde tutunup inebileceği düzenek lazım.

güvenliğe izah edin. havalandırmada ölür kalırsa bütün binada kokudan durulmaz. tek bir serçe ailesi içinde öldü diye koca havalandırmayı tek tek söküp bakmıştık fi tarihinde şantiyesinde çalıştığım bir binanın. o kedi ölürse bin yıl çıkmaz kokusu. güvenlik dallamalık yapmasın.

geçmiş olsun ancak sen onun üzerine kırılacak ibaresini yapıştırdığında bu taşıyıcıların aman bu kırılacakmış dikkatli taşıyalım anlamına gelmiyor bu kırılacak eşya ben bunun sorumluluğunu bile bile veriyorum sorumluluk bana ait demiş bulunuyorsun.

Yapacak birşey yok bildiğim kadarı ile ama git konuş.
Tekrardan geçmiş olsun

sigorta yapılmadıysa sigorta bedeli belirlenmediyse yapılacak bir şey yok gerçekten. çok geçmiş olsun.

kargocunun kırdığı ne malum.hasar tespit tutanağı tutturmadıktan sonra kargocudan zırnık alamazsınız.
sen paranı aldıysan ve ayıplı mal gondermediysen sana bişi olmaz.

adamın kargocu yanında açıp bakması, eğer hasarlıysa bu hasarlı birader almam bunu deyip tutanakla geri yollaması lazımdı.

Olan kasanın içinde olmuş genel olarak. Kasa yamukluğunu da zaten sonradan farketmiş alan kişi. SSD sanırım bayağı bir şeyi parçalamış görünüyor..

waterworld müydü acaba?

www.imdb.com

1. referans kulaklıktır. (shure se535 vs. gibi aranırsa bulunabilir) kendi seslerini duymak, referans almak içindir.

2. yoktur, olamaz.

3. ham vokaller %90 oranla işlenerek müzik ile birleştirilir. kendine çok çok güvenen sesler genel olarak bu işi yaparlar. nadirdir.

4. Öncelikle enstruman kayıtları yapılır. aranjör üstünden geçer, gerek sanatçı ile gereksize yalnız başına. sesler kanallara çekilir ve master edilir. üstüne sanatçı yükseleceği yerleri, pes-tiz sesleri kendi vokaline göre ayarlar.

5. cubase vs. programlar kullanılır. herkes ulaşabilir ancak lisansları ziyadesi ile pahalıdır.

1- şarkıyı söyleyen sesini, çalan enstrümanının sesini duyuyor. ama bu tamamen kişiye göre değişir. isteyen bütün enstrümanları ya da bir takım enstrümanları falan da dinleyebilir. düzen bozulmasın, sesim patlıyor mu falan filan diye.

2- aranjörden istemek lazım.

3- enstrümantal dışında bir seçenek göremiyorum. neticede şarkıcı şarkı söylesin diye albüm yapıyor.

4- birlikte yaparlar.

1) monitör kulaklık, kendi seslerini duymaları veya diğer enstrumanları duymak içindir, sahnede seyircilerin kolonları ön taraftadır ve sahneye ses boğuk gelir hatta büyük konserlerde sahnede bi bok anlaşılmaz (backstage records diye bakın youtube'da ses ne kadar boğuk geliyor anlarsın) o nedenle önlerinde monitör denilen kolonlar vardır ve oradan duyarlar çaldıklarını, bunun kulaklık versiyonu işte, kişi, gruba göre duydukları değişir., davulcuların bazıları için aynı zamanda metronom da verilir o kulaklıkdan, herkes için geçerli değil tabii yine.

2) hayır, %100 çıkartma olamaz zira senin dinlediğin kayıtlarda ses tek bir kanala (çizgiye) indiriliyor ve o çizginin içinde her türlü enstruman vs. var, vokali belli bir frekans'a kadar çıkartabilirsin ama diğer sesleri de etkiler bu durum, kanal kayıt denilen her enstrumanın ayrı ayrı kaydedildiği hali olursa istediğin gibi ekle çıkart yaparsın hiç bozulma olmadan, karaoke için ise ya 3 ncü parti kişiler aynı müziği çalıyorlar yada kayıt stüdyoları ile anlaşıp lisanslarını alıyorlar ki bu çok nadir olan bişi.

3) lisans ve kazanç durumu, müzik bir grup tarafından icra ediliyor, her satışdan o kayıt için para kişi sayısına bölünüyor (grup içindeki bir hukuk işler burada) vokali çıkarttığın hali ile 10 bin sattın diyelim vokalist o satışdan hiç gelir elde edemeyecek ki? bu arada bunu karaoke diye düşünme,youtube kanallarında cover grupları var, mesela davulları çıkartılmış kayıtları alıp üzerine davul çalıyorlar, yada gitar partisyonu çıkartılmış parçalar oluyor, gitarcılar gitar çalıyorlar vs. Birde masraf gelir durumu var ki hiç girmiyorum o konuya. Müzik endüstrisinin değişmesi gerekiyor hızlıca aslında.

4) kayıt aşaması gruba göre, stüdyoya göre değişir, tamamen grup içi dinamikleri ile stüdyo dinamikleri ile alakalı bir durum.

5) bilmiyorum.

1. Kulaklık kendi seslerini ve zevklerine göre orkestranın diğer üyelerinin seslerini duymak için vardır. Mesela sahnede davulcuyu iyi duyamazsan ritmi tutturamazsın. Basçıyı ya da klavyeciyi iyi duyamazsan ton içinde şarkı söyleyemezsin.

2. Öyle bir teknoloji yok. Kesin.

3. Neden yayınlansınlar? Sen kendi malını, üzerinden seni çağrıştıran izleri silip satmak ister misin? Bir de (bkz: ego)

4. İki yöntem var, çok uygulananı, pilot vokal üzerine şarkı düzenlenir, ticari kaygılardan dolayı vokal kanalı kapatılıp aranjörün ya da iş sahibinin isteği doğrultusunda çalgılar kaydedilir. Sonra şarkıyı söyleyecek "sanatçı paşa hazretleri" havasında olduğu bir gün stüdyoya teşrif edip "hasta olmasına rağmen" süper bir şekilde şarkıyı okur ve defolup gider.

İkinci yöntemdeyse, parça düzenlendikten sonra parçanın temeli (bas, davul, gitar ve vokal mesela) hücum olarak kaydedilir. Sonra bunun üstüne diğer kayıtlar yapılır.

5. En çok kullanılandan aza doğru: Pro Tools, Logic, Cubase, Studio One. Satın almak da öyle çok zor değil. Öğrenciysen 1000 liraya pro tools alabilirsin.

tüm cevaplar verilmiş, en çok kullanılan kayıt programı pro tools bu arada evet

lame de fond çok etkili bir dalgadır, tsunami dalgası gibi bir şey.
l'éphémère'i kısa ömürlü olması hasebiyle kullanmış, l'oubli ile de örtüşturmüş dolayısıyla.

@tiny penny, çok teşekkürler. Biri İspanyolca, biri Fransızca olmak üzere iki soruma da cevap verdiniz. Multilingual olduğunuzu anlıyorum buradan.

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
bunlar da benim sevdiğim ve sözleri çok güzel olan bazı şarkılar. sözler zor biraz bilhassa zaz'ın şarkısında ama çoh şukela.

+1 @tiny penny
3. verdiğin klipte www.youtube.com Zaz "S" leri tam söyleyemiyor.

sensin o.

baktığın kişi oluyor. sen karşındaki kişiyi sessiz ve orada değilmiş gibi görüyorsun.

nohayapodo + 1
Karşındaki kişi.

sorun olmaz, götür. klasik, standart bi uyarı o.

çatır çatır çekersin.

şimdi de bu biletix denen tekel, bilet satın alırken hata veriyor:
"Etkinlik satış kuralları "satış noktaları ve etkinlik ana gişesi teslimatı" seçeneğini kapsamıyor ve kurye ile teslimat için yeterli zaman yok veya kurye teslimatı etkinlik için mümkün değil."
Kardeşim ben anamın karnından ters mi çıktım bu ne şanssızlık ya? Üstelik Adana gibi bir memlekette de biletix satış noktası yok. :(:(:(:(:(

İnternette ilanı vermişler biletix.com'da. Bilet adedini seçiyorsun, tarihini yerini seçiyorsun ve bahsettiğim uyarıyla karşılaşıyorsun. Sİte'de "satış noktaları"na tıkladığında da Adana'da gişe yok
(www.biletix.com
İstanbul'da oturan kardeşlerim, kıymetini bilin oraların. İmkan olsa da göçsem...

O daha çok konser mekanıyla ilgili bir mevzuat. Genelde biletix o ibareyi koyuyor ama mekanın uygulayıp uygulamaması önemli. Çok kez kocaman dslr makine soktuğum oldu birçok konsere ama mesela geçen yaz dream theater konserine ne yaptık etti dandik bir makineyi sokamadık, soktuk ama pilleri aldılar.

sokoban

bunu andiran birkac oyun oynamistim ama ufak oyunlar oldugu icin aradiklarimi bulamadim. puzzle slide push gibi kelimelerle aratinca da "sliding puzzle"dan dolayi genelde yapbozlar geliyor. suradakilerden bi bakin:
www.thegameslist.com
fling iphone icin de varmis. ayrica d-star, cubilus ve blockoban benim gorebildiklerim.

iki araba da iyi değil. bence bu fiyata temiz bir ikinci el bakılabilir. o zaman çok daha başarılı otomobiller alabilirsiniz.

herhalde renault arabalara gıcığınız var :)

27.000 liraya az kilometre yapmış bir toyota corolla alınabilir. neden illa ki sıfır alacağım diye daciaya ya da teneke bir aveo'ya o kadar para veriyorsunuz?

o fiyat aralığında seat ibiza'lara bi bak derim. indirime de gitmişler, hatta 2010 modelleri de 2011'e göre 1k lira falan daha ucuz.

27.000'e temiz 2. el golf bile alınır yahu.

fiatdan uzak durmanı soyleyebilirim.

2. ele bakmalısın kesinlikle. "dod" daki araçlara bir bak sıfırdan farksız oluyorlar.

Renault araba da olur ama en pahalısında bile, normal bir hyundai ya da seatteki kokpit tasarımı yok. manuel her şey.
Seat ibiza çok hoşuma gitti.

2. el mondeo dizel otomatik de bakılmalı bence. bulabilirseniz 2007 model.

bence de ikinci el bakmalısın.


www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

benzine verecek param var diyorsan da

www.sahibinden.com

aveo'yu düşünmeyin bence:

www.euroncap.com

Aveo'dan vazgeçtim. Craash testleri çok berbat :(
İkinci eller de hoş güzel ama güvenemiyorum. Anca tanıdık birinin satması lazım. İlk arabam olacak o yüzden heyecanlıyım :)
Albea Sole buldum 28 tl'ye. her türlü donanım var ama arabada tip yok.

Skoda Fabia bak bence.
Station wagon da var.
Çok güzel arabadır...

Selamlar...

honda city olabilir o paraya sıfır.

honda city biraz yavaş. 38 bin tl sıfırı.