Ekşi Duyuru

Hocam en temizi kuzenin mevzuya el atip kendi kimlik bilgilerini eklemesi. Siz sadece para alin, para gonderin.

Muhtemelen banka ve kullanici adlari eslesmedigi icin PayPal sizi enselemis.

Sms ile verification’ın ötesine geçmedim henüz. Banka hesabı filan girmedim yani daha.

Muhtemelen hesaba gelen paralardan tetiklendi verification süreci.

Bir arkadaş paypal debit card ekleyerek verify edebileceğimi söyledi ama emin olamadım.

Satici hesaplarinin farkli gereksinimleri oluyor. Normal verification ile ayni sey degil genelde. Adres isim bilgisi de o yuzden soruluyor, o adreste yasayan oyle birisi var mi diye bakiyorlar veritabanlarindan.

Yalniz bu isin vergi ile ilgili kisimlarini arastirdiniz mi? Eger duzenli bir para girisi olacaksa bi yerden sonra Avustralya hukumeti noluyor diye sorabilir. Avrupada felan goz yummazlar boyle vergisiz satisa, Avustralya da benzer olabilir.

Bu hesabı kısa süre ile kullanacağım... belli bir işlem adedinden sonra kullanmayacağım. O yüzden vergi açısından sıkıntı çıkmaz diye düşünüyorum.

Ölü ya da diri falan yazardı filmlerde :)

bounty derler

ingilizcede bounty de deniyor ama x'in kafasına y koymuşlar diye cümle içinde kullanıldığını hatırlıyorum sanki türkçede. basitçe ödül de deniyor olabilir tabii. kafasına yahut kellesine ödül koymak...

Adam Tukcesi ne diye sormus.

"wanted"ı mı kastediyorsun?ha bu arada

www.youtube.com

dhl, dhl, dhl diyorum
evrakı 24 saat içinde new york a ulaştırdılar
ama tabii fiyatları sıkıntılı. şirketler dhl ile çalışıyorlarsa onlara indirimli fiyatlar oluyor. eş dostun böyle bir durumu varsa bir sorusturabilirsin. hatta bana da buradan bir arkadas yardımcı olmustu
amerikaya ptt ile gönderilen diğer belgelerimin varması 1 ay sürdü.

23-24'ünde orada olduğu sürece benim için sıkıntı yok. uygun fiyatlı olması benim için daha öncelikli. aslında zamanında gönderseydim ptt'nin gönderim süreleri de gayet makul. tabii şimdi arada bayram olduğu için ptt ile yetişmesinin mümkünatı yok.

bugun yollarsan 24 agustosa ptt ile de varir ancak hizli secenegi secmen lazim.

Alıştık valla bir arada yaşamaya :)

Böcek kanatlı değildi bu arada, böceğin sesi olduğunu sanmıyorum zira daha uzaktan gördüğümde de aynı sesi duymuştum.

Böcek fobisi varsa anlık tansiyon/adrenalin yükselmesi gibi bir durum olabilir. Kulakta uğultu yapıyordur belki.

Kulakta vuuuu vuuuu sesi bana da oluyor bazı bazı. Tek farkla, ben böcek görmüyorum. Genellikle kafamı yastığa koyduğumda ya da gözlerim karardığında oluyor. Tansiyonla alakalı olduğunu düşünüyorum.

Böcek fobim yok aslında ama bunu yaşadığımda muhtemelen anlık bir adrenalin sıçraması oluyor. Hani sıradan zamanlarda kulağıma garip bir ses geldi diyebileceğimiz bir olay değil. Bunun için böceği bilfiil görmem gerekiyor. Hani şuramda böcek mi var diye bazen huylanırız, öyle zamanlarda olmuyor.

örümcek hislerin devreye girmis bro.

@fayfim : Çocuğun konuşan spider man oyuncağı etkili olmuş olabilir evet :)

Böcek ve türevlerine karşı fobim var.
Uyumaya çalışırken Duvarda posterler üzerinden örümcek geçtiği için sesi anlayıp ışığı açıp öldürmüştüm.
Tahtakurularının yerini tespit etmem biraz uzun sürmüştü.
Hamamböceğinide artık göz ucuyla görmüş oluyorum herhalde ki anlıyorum ziyaretçiler etrafımda
Örümcek adam vol 7

Atina

eleman whatsappa girip karşılıklı uçtan uca şifreleme gerçekleştiğinde mesaj gelecek sana. eleman whatsapp'ını açmamış o mesaj sana geldikten sonra hiç.

@aşksız prens : mümkün değil bu zira elemanın last seen açık ve sürekli değişiyor. 5 gün içinde hem whatsapp'a hem de bana mesaj yazdığı yere en az bir kez girdiğinden eminiz.

Rehbere eklediginde gelecegini sanmiyorum cunku benim rehberde kayitli bir kisi ile boyle bir durumum oldu. Muhtemelen cok fazla kisiye ayni anda mesaj atmayi denedi. 30 ağustos ya da bayram mesajidir.

Elemanın tipinden bizim yakınlardaki bir emlakçıya benzetiyordum. Nette numarasını aratınca benzettiğim kişi olduğunu anladım.

@fin: Dediğin gibi muhtemelen toplu mesaj attı eleman. Daha önce ev falan sorduğum için telefonuna kaydetmiş demek ki.

Soruyu sorduktan bir süre sonra beynime bir iki sorgu gönderdim. Sonucu geldi. Reklamdaki kızın Çok güzel hareketler bunlar'da sürekli almanca konuşan kız olduğunu hatırladım.

ps: İsmi Zeynep Ender İge imiş, ÇGHB'de kızıl saçlıymış bu arada.

Bahsettiğim özel ders bu arada, birebir yani. Youtube/Udemy falan gibi tek yönlü eğitimlerle karşılaştırmak pek doğru olmaz.

liste yapacağın zaman tek tek her şarkının, albümün torrentini indireceksin. bazıları 320 kbps olmayacak, bazıları aac, wav olacak. zaman ve sabrın varsa biz ne diyelim?

Aslında zaman benim için değerli ancak son zamanlarda bazı rahatlıkları biraz da popüler kültür ile beraber içten zorla bir dürtü ile tercih ettiğimi düşünüyorum nedense.

Ben de uzun zaman premium kullandım, sonra yolculuk sürelerim azalınca gereksiz gördüm. Ama asıl sinir eden şey yeni üyelere çılgın fiyatlar verilirken benden her geçen gün daha fazla para istenmesiydi. İnsanlar 3 aylık 5 lira falan öderken yıllardır kullanan ben aylık 15 civarı ödemeye başlamıştım.

MP3 olayı zahmetli geliyor bana ama spotify'i reklam ile kullanmaya alıştım. Radyo dinlediğimi farz edip geçiyorum.

Androidiniz varsa spoyify crack apklar var. Reklamsız skipli istrdiğin şarkıyı açma vs.

Haftalık keşif, şarkı radyosu bnece de inanılmaz tırt. 3 haftada 1 tane dinlenebilir şey geliyor

Malesef iphone kullanıcısıyım (şirket telefonu, kendi tercihim değil)
Android olsaydı hiç uğraşmazdım zaten spotify ile. Itunes falan bana amele işi geliyor.

Kesinlikle Ingilizce.

Videoyu her zamanki gibi cekip sonra ustune Ingilizce konusabilirsiniz. Bu sekilde eski videolarinizi da seslendirebilirsiniz hatta.

Tabi Ingilizce olunca video basligini ve aciklamalari da Ingilizce yazin ki aratilinca bulunsun.

Hedef kitle - içerik ilişkisi ile alakalı bir durum. Genelde Türkiyeden izlenme alacağını tahmin ediyorsan hiç ingilizceye girişme. Yalnız ben paylaşacağım dünyaya sunacağım herkesin ilgisini çekebilecek bir içerik oluşturacağım diyorsan dünyanın ana dili ingilizce. Ben ingilizce derim bu arada alt yazı da güzel olur @tncserap ın dediği gibi.

Aslında başlıklarım ve açıklamalar hep ingilizce. Videoları keseyim biçeyim, post prodüksiyon yapayım gibi bir yeteneğim yok. O yüzden ne konuşulacaksa çekim esnasında konuşulmalı.

Altyazıyı zaten sessiz olan videolarda tercih ettim şimdiye kadar. Videoda olanlar anlaşılsın diye.

Iphone'da çalışan videonun üstüne ses bindirilebilecek bir uygulama var mıdır acaba? Sessiz çekip üstüne konuşmak mantıklı geldi.

iPhone'da iMovie ile videonun ustune ister kaydedilmis bir ses ekleyebilir, isterseniz video oynarken ustune mikrofondan konusarak kayit yapabilirsiniz.

gayet tekdüze geldi bana veya şöyle söyleyeyim tarzı var diyebileceğim bir numarası yok, işini yapan bir müzisyen kıvamında.

edit: giyim tarzından bahsediyorsun sen. dikkat etmedim bile de gözlük adamın kafasında takmıyor ki? gündüzden gelmiştir belki stüdyoya, kalmıştır öyle kafasında.

Gece vakti güneş gözlüğü takmış yahu. Var mı buna benzettiğiniz bir türk müzisyen.

Yok takmıyor zaten, kafasında. Bkz. 16. saniye. Hani takmak derken kafasına takmış, takmak var takmak var.

tv programlari genelde gunduz cekiliyor. gelirken gunes varmistir koyacak yer bulamamistir. hem kafasina takmasinda ne var ki ya nolcak. ayrica parcayi calarken farkettim bizim bi pop sarkisina benziyor armonisi.

birisi kafayı takmış, anti-seo

Hobisine bağlı olarak değişebilir. Arkadaşımın babasının porno indirme hobisi var. İzlemiyor adam sadece indirip CD'lere kasetlere hard disklere kaydedip saklıyor. Dergiler falan da keza öyle. Milyonlarca var evde ve adamın karısı artık öyle kabul etmiş yani.
Tabi bu tür hobiler pek zaman almıyor ama benim babam da kendimi bildim bileli haftasonları balığa gidip sabaha karşı eve gelirdi. İkisi de çalışan insanlar. Annem dırdır etse de o da alışıyor. Velhasıl kelam; Erkekseniz hobiye zaman yaratabilirsiniz diye düşünüyorum. Kadınlar için daha zordur bu. Aileyi alıştırmak lazım sadece bu duruma.

1- Hayır
2- ilk zamanlarda sıkıntı yoktu , son zamanlarda hiç ayıramıyorum.
3- bkz 2.
4- fotoğraf makinesinin taksidini ödeyemediğim için oldu, onun dışında yok.

Sanırım bu soruyu erkek duyuruculara sordun.
İki erkek kardeşim de evli ve çocuklu. Biri evlendikten sonra iki ayrı hobi edindi. Diğeri var olana devam edip üstüne bir yenisini ekledi. Eşim var olan hobisine devam ediyor.

Ben de kocası ve kendi çalışan bir anne olarak evlendikten sonra bir hobi edindim. Doğal olarak emekli olmadan önce daha az vakit ayırabiliyordum, şimdi istediğim kadar vakit ayırabiliyorum.

1- Evet
2- Eskisi kadar ayıramıyorum, eşim sıkıldığı için
3- Çocuk yok henüz ama olunca benim çalışma odası komple iptal olacak
4- Evet oluyor. Kolleksiyon yapıyordum, kalabalık etmesin diye yeni bir şey alamıyorum artık.

bende 941 hatası kartta yer kalmayınca çıkıyordu, üç saat telefondan uygulama siliyordum öyle yükleyebiliyordum.

google play support ile yazıştım tünelin ucu bombok bi yere çıktı. sizin yapabileceğiniz bir şey yok kullanıcıların problemi halletmesi lazım dedi adamlar. herkes kendi evinin önünü temizlemedikçe hata gitmeyecek anlaşılan.

bu arada adamlar support olayında aşmışlar, cart diye biri çıkıyor karşınıza derdinizi anlatıyorsunuz. dünyaya hizmet verip de burada falso vermemeleri takdire şayan.

taxi'ye ait plaka durak telefon vs hatırlama durumun var mı? Bence Polise git yardım ederler :S

Yoldan bindik taksiye. Duraklardan çok bireysel çalışıyorlarmış taksiler.

Yarin sabah ilk is konsoloslugu ara yardimci olurlar

konsolosluktan geçici bir kağıt vermeleri lazım geri dönüş için.

Hallettim bu arada, önce polise gidip tutanak tutturdum. Sonra da konsolosluğa 2 foto ve kimlik ile başvurdum. Seyahat belgesi yerine artık geçici pasaport veriyorlarmış. Başarıyla girdim yurda. Girişte pasaport kontrolde o geçici pasaportu polis alıyor ve sadece girişin yapıldığına dair bir kağıt veriyor.

tekin bir yerdir.

sabah biraz daha az seferi oluyor metrobsün 5 de 5 30da gibi yarım saat 20 dakkada bir gibi oluyor diye biliyorum ama merak etme birşey olmaz durak dışında takılmadıkça.

sikinti olmaz yeaa.

durakta hiçbir şey olmaz. gece 1'de fikirtepe'de altgeçitten falan geçtim, hala yaşıyom

Duraktan ziyade salı pazarında arabayı bırakıp alt geçitten geçeceğim. Araba da bir kaç gün kalacak. Bu arada salı pazarı dışında bir yere park ederek (ucuz olması kaydıyla) gitmek de uyabilir.

türkçede ne derler bilmiyorum ama

gavur ellerde "udu" diye aratabilirsiniz.

Şu an tek görebildiğim elimdeki girilemeyen adreslerin ikinci hanelerinin en anlamlı 5. bit'lerinin 1 olduğu... eldeki örnekle bu kadar.

aha gerek kalmadı... sıçışlarına son verdiler..

exchange olayı google'ın hoşuna gitmiyor malesef. o yüzden o hizmetlere rağbet azaldı. pagerank'inin artması için yüksek pagerank'li sitede senin linkin olacak ama sende onun linki olmayacak.

google sonuçlarındaki yerini sallamıyorsan, salt hite bakıyorsan iş değişir tabi ama sallaman lazım bence o çok daha garanti hit kaynağı çünkü.

Aslında şu anda google'ı pek sallamıyorum diyebilirim zira siteyi doğru düzgün bir yerlerde duyurmadım henüz. Ayrıca google'da bana ziyaret getirecek anahtar kelimeler arandığında zaten benim site ilk üç içerisinde geliyor, hatta ilk ikisi de benim yazdığım ama başka sitelerin kopyaladığı içerikler oluyor bazen. Site iki aylık ve şu anda pagerank'ı 0.

Problem şu ki, google'da aramaya ihtiyacı olmayanlara da ulaşmak lazım.

Doğru, link exchange google'daki sıralama açısından exchange'i yapan iki siteye de değer katmayabilir ama en azından iki siteye de ekstra ziyaretçi sağlayacağı da kesin.

normal. bir haftaya filan gelir diye tahmin ediyorum. genelde 2-3 hafta suruyor dedigin gibi gonderince.
eline ulasamazsa ne yapacagin sana kimin gonderdigine bagli. ben amazon'dan kardesime dvd alip gondermistim, 1.5 ayda ulasmayinca musteri hizmetlerini hasladim, hemen yenisini gonderdiler, o 1-2 haftada geldi. ama "arkadasim gonderdi" dersen orasini bilemem. istatistik istersen, ben bugune kadar 10 kere filan dedigin gibi posta gonderdim, hep ulasti bir sekilde.

bu arada ürün şu, wii için bir recovery dongle..
savemii.net

ptt'yi arasak sorsak bir şey elde edemeyiz herhalde... bakalım bir hafta daha bekleyeyim...

bu şekilde 3 kere büyük koli geldi bana büyük dediğim 37 ekran tv kutusu kadar koli eğer ordan yollanırken değer 100 dolardan fazla girilmişse gümrüğe para yatırıyorsunuz değer üzerinden %7 mi %10 mu öyle bişey cüzzi bi meblağ 13 gün içinde gelmesi pek mümkün değil gerçi benim bi tanesi 11 günde geldi şaşırmıştım genelde 18 ila 20 25 gün arasında değişiyor gönderme zamanı ayrıca düşük bi ihtimalde olsa ürün eğer resimdeki gibi kart olarak gelicekse belki gümrüğe takılabilir zira gümrükte bunun wii için olduğunu anlamazlar

ben devamlı amerikaya posta gönderiyorum(ayda 80 - 100 tane filan). şimdiye kadar en az 4 en çok 21 günde ulaştı. bir de orada adresine ulaşmayıp bana geri yollanan iki üç paket oldu onlar 4 gün içinde adresime geldi.

ben aceleci davrandım sanırım, bir de araya bizim bayram tatili girdi bir hafta... yorumlardan anladığım kadarıyla benim daha 1-3 hafta beklemem bile normal :)

öncelikle malware'inizi kendi başınıza tespit etmek durumunda değilsiniz. piyasada birçok başarılı malware yazılımı var (ama hiçbiri aklıma gelmiyor şu an). onlardan biriyle taratıp temizlemeniz mümkün olabilir (bende hiç işe yaramadı).

ben olsam önce denetim masası -> program ekle/kaldır'dan işime yaramadığından emin olduğum tüm programları kaldırırdım. sonra msconfig marifetiyle (start -> run -> msconfig) startup programları arasında işime yaramadığından emin olduğum tüm programları devre dışı bırakırdım. ayrıca "services" (türkçesi "hizmetler" olsa gerek?) sekmesindeki seçeneklerden bazılarını devre dışı bırakarak denemeler yapmanız da mümkün. hangi görevin ne işe yaradığını, o görevin adını google'da aratarak bulabilirsiniz.

ie'den şüpheleniyorsanız (ki ben ie7'yle çok sorun yaşamıştım, sonra ne olduysa birden kesildi), ie7'yi kaldırıp ie8'i indirmeyi deneyebilirsiniz. BEN zorunda kalmadıkça kullanmam, ama firefox ve maxthon da oldukça iyi (hatta birçoklarına göre ie'den çok daha iyi) browserlardır, bir süre ie yerine bunları kullanarak sorunun ie kaynaklı olup olmadığını öğrenebilirsiniz.

en nihayetinde bilgisayarınıza iyi bir antivirus yazılımı yükleyebilir (ben avast kullanıyorum yıllardır, bir kere olsun malware sorunu yaşamadım) ve güvenmediğiniz sitelerden uzak durabilirsiniz.

aynı sorun bende de var maalesef sadece ie7 de oluyor bu sorun. bende log off - log on yapıyorum sapıttığı zaman makina. çok araştırdım konuyu microsoft ile de görüştüm onlarda bir çözüm bulamadılar.

windows kullanırken, antivirüs programı olarak avg free kullanıyordum ve memnundum. (actionary arkadaşıma katılamayacağım. avast'ı bir süre denemiştim. avast'ı kaldırıp avg yüklediğimde bir sürü virüs bulmuştu avg.) ayrıca adware/spyware için de bir program kullanmalısın. ben spybot kullanmıştım. ayrıca ccleaner gibi bir gereksiz dosya silici de kullanın. ayrıca firewall da kullanın. ben zonealarm free'den memnundum.

bunlar güvenli bir şekilde windows kullanmak için tavsiyelerdi. bunun yanında linux kullanma seçeneğiniz var. (radikal bi değişiklik yapabilecek durumdaysanız, bu seçeneği öneririm.)

ve son olarak, firefox kullanın. firefox'un windows'la bir alakası olmadığı için, bir malware'den etkilenme ve bilgisayarınıza malware sokma olasılığı çok düşük, ayrıca ie'den daha güvenli, daha hızlı, bi de daha kullanışlı, bi de daha güzel. (firefox fan'iyim)

Sistemde nod32 yüklü ama şimdiye kadar işe yarar bir şey yaptığını görmedim. Bunun dışında sistem kaynaklarını tüketecek sadece explorer, azureus, flashget, tortoisecvs gibi programlar çalışıyor. Bunların dışında üç beş ıvır zıvır program sürekli çalışmakta tray'de... ha bir de cfosspeed var tabii...

Bakalım servislerden bazılarını stop edip disable ettim. Bu arada system information, loaded modules altında bir sürü dll var, bunların hepsini hafızaya yüklemeye kalkıyorsa aslında normal bile olabilir. Ama hiçbir programın hafıza yetmiyor, sistem kaynakları düşük falan gibi hata vermemesi enteresan.

sistem başlangıcından gereksiz şeylerin kaldırılması gözle görülür bi performans artışı sağlıyor. (bunu msconfig'den ya da ccleaner'dan yapabilirsiniz.) ayrıca bilgisayarım'a sağ tıklayıp "yönet" diyip ordan hizmetlere de bakın, gereksizleri kaldırın.

windows'u güvenli kipte açıp güncel bir antivirüs programı ve güncel bir adware/spyware programı ile taratmak güzel olur sanki.

trt3 ve trt4 te hala cıkıyor onu biliyorum sadece sorularınızın cevablarını ben de merak ediyorum:)

sanırım, yayını yapan kişiler renkleri ve ses niteliğini görmek için kullanıyorlar. hani gece yayın yokken, sabahki yayın için genel kontrol. renklerde bi sorun varmı, ses net mi, gibi.

evet var: test card.

en.wikipedia.org

(bkz: test sinyali)

www.stevelarkins.freeuk.com

arkadaki sesin de 1 khz lik test sinyali olması lazım.

hayır bu durumda dava edilemezsiniz. suçun maddi unsurları oluşmamıştır. hakaret fiilinin, işlendiği anda kime yöneltildiği belli değildir. daha doğrusu suçun işlendiği anda hakaret fiilinin mağduru yoktur. bu nedenle de aslında bir nevi "imkansız suç" vardır.

edit: şimdi tekrar düşündüm de; mesela geçmiş zamanda yayımlanmış bir gazeteye, dergiye ifade verir, veya çıkıp sokakta hakaret ederseniz yukarıdaki cevabım hala geçerlidir.
ama eğer söz konusu fiili ekşi sözlük'te yazmak vasıtasıyla işlerseniz, o tüzel kişi kurulduğunda ya da gerçek kişi dünyaya geldiğinde dava edilebilirsiniz. çünkü ekşi sözlük, niteliği itibariyle her zaman "ulaşılabilir" bir durumda. bu nedenle siz o suçu ekşi sözlük kapanmadığı veya yazınız silinmediği müddetçe hala işlemekte oluyorsunuz.

bu durumda kendimizi "ben o tarihte kafamda şöyle bir şey canlandırdım ve ona göre bunları yazdım" diyerek savunamaz mıyız? ben kendim yanıt vereyim savunamayabiliriz sanırım zira buradaki zaman mevhumu biraz çetrefilli... online olduğu için değiştirilebilir durumda olduğu için ama bir yandan da bizim o yazdığımızı önceden okumuş olanlar bize şahit olabilirler diye düşünüyorum.

yani biz şimdi israilin 10 sene sonraki genelkurmay başkanına veya ışınlanmayı bulacak olan adama hakaret etsek o zaman geldiğinde dava edilmezmiyiz?

@ iron: önceden de dediğim gibi, hakaret fiilini eğer ekşi sözlük'te yaptıysanız, bence kendinizi hiçbir şekilde savunamazsınız. çünkü yazınız ekşi sözlük database'inde halka açık olarak aynı şekilde durduğu müddetçe o kişiye hakareti devam ettirmektesiniz.

@ etna: eğer "israil'in 10 sene sonraki cumhurbaşkanı" ya da "ilk ışınlanacak insan" gibi "bilinemez" bir kişiye hakaret ederseniz bu durumda suç unsurları oluşmaz. çünkü mağdur belli değildir.

yanilmiyorsam alamazsiniz. bunun icin 'dual' denen cift cikisli lnb'lerden kullanmaniz gerekecektir.

bir tur coklayicilar var uydu satanlarda bulunur bunlardan. onu kullanarak yapabilirsiniz diye biliyorum.

(bkz: twin lnb)

ben de biraz baktım da dc blocker denen bir zımbırtı ile aynı anda sadece birini kullanmak kaydı ile kullanılabiliyormuş sanırım. pek tavsiye edilmiyor. benim durumumda zaten apartmanın ortak çanağını kullanıyorum o yüzden bu lnb'li çözümler bana uymaz sanıyorum yanlış mıyım? lnb denen şey çanağa takılan aparatın ismi idi sanıyorum. apartmanda hali hazırda aynı çanaklardan 13 daireye (ya da 12 emin değilim) bir dağıtım söz konusu.

şimdi iki ucu da bu şekilde olan bulamazsın ama bunları rca'ya çevirenleri var. hatta bir tanesi bende yeni amfi aldığımdan boşa çıktı, istiyorsan gel al para da istemem (5li aux için olanı)

bunları ararken DIN değil alman jack filan dersen daha rahat bulursun zira alman standartıdır bunlar.

benzetiyor muyum bilmem ama eski klavyelerin girişleri de resimdeki gibiydi. hurda bilgisayar malzemeleri satan yerler işinizi görür sanırım. ayrıca bir kaç sene önce bursa elektronikçiler çarşısında dönüştürücü jack olarak görmüşlüğüm de var. bir ucu bu jacktan, diğeri ps2 olarak.

kusura bakmayın yav :( 5'li olarak aradığım 6'lıymış. c64'ün arkasındaki seri port'a bir daha baktım da.
daha spesifik olmak gerekirse,
5'li din : c64 serial port için
8'li din : c64 video çıkışı için

istanbulda yazıcıoğlundaki elektrik kabloları satan yerlerde %100 vardır. bir bak derim istanbuldaysan.

ankarada ise bimel'de bulunur kesin.

arkadaşımın evinde eski bir televizyon vardı, yanlış olmasın philips ti. s bandı eksikti, bazı kanalları izleyemiyorduk. servislerde ve tamircilerde sonradan bant ekleyebiliyorlar haberin olsun.

s bandi olmasa bile, uhf + vhf3'te cikiyor kanallar.

assert h haklı. Bizim eskisinde de S-bandı olmadan UHF, VHF-1 ve VHF-2'den izliyorduk. Hatta UHF pek işini görmez senin, daha çok anten için o. VHF ve VHF-3'den kanalları izleyeceksiniz.

ilk tv'de zaten s bandı varmış.detaylarda yazıyor.öbürü de vestelin ürettiği seg.onda da kesin vardır.benim 20yıllık siemensimde yok.atv'yi seyredemiyorum örneğin.sen kanal aramaya gir o hepsini bulur dert etme.bunlar yeni tv'ler çünkü.

eski tvlerde olmayabilir ki 10 seneden eski falan diyeyim. yenilerde dert etmeyiniz kablotv destekler.

sanirim bazi kanallar (simdi hangileri olduklarini hatirlamiyorum ama atv vardi icinde) bandin sonunda oldugu icin yakalayamiyorsun. ama bizim 15 senelik sony yapiyordu bunu.olmadi televizyon tamiriyle ilgilenen kisiler tuneri degistirip halledebilir

s bandı mevcut. genel özelliklerden sondan üçüncü.

cevaplar için teşekkürler, otomatik arama yapınca vhf ve uhf bandlarında buluyormuş iki tv de. ben sony'lerde s bandından kanalların numara ile de seçilebildiğini hatırladığımdan bana garip geldi s bandı ile ilgili hiç bir seçenek olmaması tv'lerde. zaten kablo tv bağlantısını yapan eleman geldiğinde tv'leri görünce direkt bunlar destekler dedi. uyducuların sabotajına geldim diye korkmuştum :)

evet etkiler, cahil kesimi, koyun piskolojisine sahip olan kesimi etkiler. kafası çalışan adam böyle ucuz oyunlara kanmaz hele ki medyanın büyük çoğunluğu 3-4 günü kalmış iktidarın kuklası iken.

Hiçbi kesimi etkilemez. Kimse sallamıyor o seçim anketlerini. Daha çok olaylar etkiler kimin nereye oy vereceğini. Halkı paspas gibi görüp bir de onun üzerinden oy toplamaya çalışanlardan iğrenir en fazla halk dediğimiz güzel insanlar (ki hepimiz sike sike içindeyiz). Her şeyin iyisini bildiğini zanneden asker gelir de orayı burayı tehdit ederse inadına oy verir herkes tehdit edilene. 3-4 asırlık ömrü kalmış iktidarı da iktidar yapan, yaptıkları ve bu olaylardır. Yoksa kimsenin ama kimsenin taktığı yok seçim anketlerini (hangi taraftan yana olursa olsun anketler).

bildiğim kadarıyla aynı gün kredili mevduat hesabından kullandığınız ve geri ödediğiniz kredi için faiz işlenmiyor.

kağıdı elinde 6 ay tutmazsan yüzde 10 stopaj uygulanıyor sanırım. ama emin değilim

kaymakamlığa gittim, döndüm dolaştım derdimi anlatabilecek kimse bulamadım ortalık fena halde gereksiz bürokrasi ile yığılmıştı. en sonunda kaymakam'ın sekreter'ine danıştım allahtan o bilgi verdi. dilekçe yazıp yazı işlerine götürmem gerektiğini söyledi. gittim kırtasiyeye bir kağıt kalem alıp bir dilekçe yazdım. yazı işlerine gittim eleman dilekçeye ilçe emniyet müdürlüğüne yazılı bir kaşe vurup kaymakam'ın yerine imzasını döşendi, üstüne de tarih attı. ordan ver elini ilçe emniyet müdürlüğü. fatih emniyet müdürlüğü ile aksaray emniyet müdürlüğü yanyana ben önce aksaray'a gitmişim yanlışlıkla, onlar beni fatih emn. müd.'lüğüne yolladılar oradan bayan polis kontrol etti adresi, baktı o da bi kaşe vurdu aksaray emn. müd.'lüğüne diye tekrar ilk gittiğim yere yolluyor beni. e dedim orası adrese biz bakmıyoruz diye beni yolladı siz niye geri yolluyorsunuz? alık bayan dilekçeye işlem yapmadan onlar bakmaz deyip beni kandırdı. tekrar aksaray emn. müd.'lüğünün idari işlerine gittim onlar tekrar o adrese bakmadıklarını beni yanlış yolladıklarını söylediler. tekrar fatih emn. müd.'lüğüne gittim bu sefer biraz telefon trafiğinden sonra şehremini karakoluna gitmem kararlaştırıldı. adamlar resmen routing yapıyorlar buraya kadar. kayıt kuyudat falan yok bir yere. neyse efendim şehremini karakoluna gittik. bu işlemlerin yapıldığı yerde yazıcı kılıklı bir amcaya dilekçeyi verdik. vermez olaydık, adam beğenmedi dilekçeyi, neymiş efendim olmazmış... olayların nedenini niçinini bütün detayını yazmamışmışım...böyle olduğu zaman olmaz imiş tekrar kaymakamlığa oradan emniyet müdürlüğüne vesaireye gitmem gerekiyormuş. bir sürü ısrar bir sürü rica adamı ikna edemedim. neyse dedim ben sizden daha yetkili birine danışayım, şimdiye kadar şu kadar saattir işte olmam gereken vakti bu şekilde heba ettim. dışarıda danışmadaki polis'e oradaki en yetkili kişi ile görüşme isteğimi ilettim o da babacan bir tavırla kendisi yardım etmeye çalıştı, ardından bir başka polis yardımcı oldu "buraya ekle işte şöyle böyle oldu" diyerek. dilekçenin altına ek yaptım tekrar yazıcı amcanın yanına gittim. eleman demesin mi "ben mi söyleyecem bak işte..." diye "şu yazıyı bari arz ederim'den önce aralara bir yerlere sıkıştırsaydın" diye ekledi. daha önce tekrar kaymakamlığa git diyen eleman nedense biraz da olsun yumuşamıştı. neyse sözün kısası bütün bu routing ve keşmekeşin sonunda eleman benden beraber kaldığımız arkadaşın resimli ikametgah belgesini ve kira kontratını istedi zaten orada da görüşmeler tıkandı. kendisiyle pazartesi günü tekrar buluşmak üzere randevulaştık. kafamdan ben randevulaştım haliyle.. insan en önce bilmesi gerekenleri en sonunda bir sürü vakit kaybedip öğrenince sonradan öğrenmesinin de pek bir faydası olmuyor.

mevzu budur. benzer bir durumda olan varsa kaymakamlık, emniyet müdürlüğü ile falan uğraşmadan önce en yakın karakol'a ya da muhtarlığa önce bir danışsın.

ha bugün bir şey öğrendim, hani şu network üzerinde data paketlerini route eden router dediğimiz şeylerden gerçek hayatta da istemediğimiz kadar varmış (var aslında bugün yeniden hatırlama fırsatı bulup belleğime kazıyabildim güzelce)