[]

izmir'de güvenilir 2. el telefon satan yer ve diğer öneriler

selam,
nihayet akıllı telefon edinmeye karar verdim. (ki bir sonraki teknoloji atağına yapacağım muhalefet kısmen de olsa mantıklı görünebilirsin, bir ucube olarak konuşuyor olmayayım)
bütçem kısıtlı. özel bir özellik aramıyorum. belki biraz fotoğraf çekebilse yeter. ingilizce çalışacak uygulamalar indiririm bir de.

1) hangi marka modeli önerirsiniz? neden?
çok fazla değişken var. telefonun özelliklerinden, garanti ve teknik servis ağına kadar. orjinal kavramının bile çeşitleri var. yok efendim çin malı mi, taklit mi, en orjinal mi? bunlara bakmaya kalkınca çöktüm şahsen.
sanki samsung J veya A serisi gibi bir konsensus var sanki sorduğum birkaç kişide. bunların ikinci eli konusunda ne düşünürsünüz?

2) 2. el alayım mı sizce? (yeni model çıktı diye telefon değiştiren kişi çok ise eğer 2. el mantıklı gibi geliyor bana)
yok orjinalse hangi orjinal? markanın kendi ülkesinde yapılan mı, çin de mi, hangi dağıtımcıdan vb??

3) ve izmir de nereden almalı? akla ilk çankaya gelse de oldukça ürkütücü bir yer değil mi, sizce de? amanın.
4) ha pardon yoksa internetten mi almalı, evet ise neresinden? :D

zahmet veriyorum ama :)

 
Merhaba

Öncelikle kafanız çok fazla karışmış.
Orjinallik konusunda çok sıkıntı olmaz ana markalarda (Apple samsung sony gibi) Fakat mesela General Mobile in bir ürününü adı altında sahte bir telefon çıkmıştı. En fazla bu tip bişey olabilir.

Öncelikle bütçe önemli
1-Samsung un dediğiniz modelleri, Asus Zenfone General Mobile 5 plus aklıma ilk gelen telefonlar. Bütçeye göre İphone 5s te olabilir.

2- 2. el alın tabi ama biraz riskli. Mesela bildiğiniz bir telefon olur akrabadan tanıdıktan filan o şekilde olabilir ama ben çok sıcak bakmıyorum. Ayrıca bana çok hijyenik gelmiyor. :)

4- İnternetten ikinci el daha sıkıntı bence. Hani birebir telefonu görmek elden almak daha iyi gibi. İnterneti fiyat araştırması amacıyla kullanabilirsiniz
  • infernalcadre  (27.09.16 09:06:25) 
4) internetten alma seçeneğini ben de sıfır için düşünmüştüm.


  • dirmit  (27.09.16 12:41:19) 
[]

Acil Foça ve civarında kamping bilen

akşam bostanlı dan yola çıkacağımız için foça dedim, başka yakın yerler de olur.

iki kadının rahat edebileceği, huzurlu bir kamping reca ediyorum acil.


 
foça kosova plajı ya da acar kamping


  • freebird5406_2  (11.07.15 14:21:46) 
[]

İzmir'de köpekle kalmaya uygun (+fiyatlı) bahçeli ev ne taraflarda bulunur?

Bir kere çalıştığım şirketin şehrin dört bir yanına servisi var. O nedenle lokasyon çok (Narlıdere'den Bostanlı'ya) spesifik değil. Fakat iş çıkışı trafikte vakit kaybına karşı, çevre ve bağlantı yollarına kolay ulaşılan yerler tercih sebebi. İş Bornova'da.

Örneğin önceki evlerim İzban Mavişehir durağı ve Bostanlı Cihat Kora Lisesi civarındaydı. Ulaşım çok pratik oluyordu.
Bornova da bahçeli ev mesela hangi mahallelerde bulunur.

Gerçi asıl sıkıntı şu ki, bahçeli ev buluyoruz, hatta abartmışız köye gelmişiz; gel gör ki ev sahibi, köpek istemem, diyor!

O sebepten varsa bildiğiniz kiralık bahçeli, köpekfirendly evlere de çok ihtiyaç var arkadaşlar. Yoksa da
sıcak muhitli,
uygun kiralı
kolay ulaşımlı lokasyon önerilerine...

 
bornova evka3'te dubleks-triplex evler var bahçeli. birkaç sene önce kiraları çok uygundu ama şimdi nasıldır bilemiyorum.


  • peggy  (09.07.15 17:24:13) 
[]

3lü ilişkileri anlatan film ve kitap

kabaca konu şu:
eşi biseksüel olan bir kadın arkadaş, başka bir adama aşık olmuş. eşi ile tanıştırmış gel gitler falan derken bir gün hep beraber fiziksel bir şeyler yaşamışlar. sevgilisini eşinden kıskanmış falan, gel gitli haller. kimse ile konuşamıyor bu konuları..

böyle konuları işleyen film, kitap var mı bildiğiniz?

 
the dreamers


  • hjarteblod  (14.01.15 01:54:33) 
Mutluluğun Resmi-To Paint or Make Love
buna yakın bişiler. tam bu değil ama.

  • namus ninjası  (14.01.15 02:18:06) 
Le fate ignoranti - cahil periler


  • pozzecco  (14.01.15 04:14:53) 
Bu güzel olur: Drei.
www.imdb.com

  • barbarella  (14.01.15 04:16:08) 
  • baal  (14.01.15 06:58:07) 
dünyanın sonundaki ev- michael cunningham
okuduğumda beni çok etkilemişti, sadece bir gel gitli haller dışında, çok insani durumları da güzel anlatmış. şimdi spoiler vermeden çok şeyapamadım ama.

  • alice practice  (14.01.15 08:35:43) 
sophie'nin seçimi hem film hem kitap


  • jaygatsby  (14.01.15 08:39:33) 
neredeyse her fransız filminde var bu olay, ahlaksız fransızlar............. menage a trois diye geçiyor

daha uç ve gore bir örnek vereyim: nekromantik
  • neseranni  (14.01.15 09:20:05 ~ 09:25:17) 
Nietzsche Ağladığında
Ménage à trois kelimesini bu kitapta öğrenmiştim.

  • corneillus  (14.01.15 09:22:05) 
[]

bu hangi film

yıl: 2000 - 2005 civarı

ülke avrupa ila en fazla ingiliz ama amerikan da çıkabilir emin değilim

mekan: kır, kır evi

konu: iki çiftin duygusal, fiziksel yakınlaşması. çiftlerden biri 45 -50 yaşlarındaydı. filmin türkçe adı yaş'la mı ilgili bir şeydi acaba.

yaklaşım: çok öyle aşırı olmayan duygusallık güzel verilmişti. hiç magazinel bir yaklaşım yoktu.

vurucu sahne: sabahki vedalaşmaları. verandamsı yerde birbirlerine sarılmaları!

ayırt edici özellik: adamlardan biri kördü, kır evine konuk gelen çiftin erkek olanı...

ingilizce adında, mutlu/luk, mutsuz/luk gibi bir şeyler geçiyordu sanki...

neydi bu film??

 
  • Ruprect  (13.01.15 13:36:34) 
Ev-vet Mutluluğun Resmi imiş! çok çok teşekkürler öpücükler! :)


  • dirmit  (14.01.15 01:17:51) 
[]

izmir - adana otobüs ile kaç saat? ve ekonomik yolculuk

1) izmir - adana otobüs ile kaç saat sürer bilen var mı?

2) aslında izmir den osmaniye ye gideceğim tam olarak, bir arkadaşa bakmaya. gezesim geldi. fakat tabii ekonomik olsun da istiyorum yani hem de mahvolmayayım da yollarda. sun expres ile adanaya uçup oradan otobüs olacak gibi? ne dersiniz? daha ucuz bir firma var mıdır? pegasusdan (az) daha iyi şu an fiyatları sun express in


 
Adana-İzmir değil ama Aydın yapmıştık 2008 yarıyıl tatilinde. Böyle bir eziyet yok. 18-19 saat civarı sürdü hava ve yol durumu sayesinde, ayaklarımı cama dayayıp tepetaklak yatıyordum. Bir de buzdolabının arkasını almışız. Tam faciaydı. Şu mevsimde de otobüsle çekileceğini zannetmiyorum.


  • Lim5  (11.01.15 02:33:39) 
11/12 saat.


  • ground  (11.01.15 03:05:07) 
  • lancelot du lac  (11.01.15 10:29:12 ~ 10:30:22) 
[]

kablosuz modemi kablo ile bağlama

kablosuz bağlantım kopup duruyor. kablo aldım, taktım.
ama bilgisayarda ayarları nasıl yapacağım?
hala kablosuz bağlanıyor...


 
kablosuz bağlantıyı kapat. bilgisayarın önünde, sağında solunda falan düğmesi yok mu? veya windows 7 ise sağ alt taraftaki ağ simgesine tıkla, açılan bağlantılardan seninkine tıkla, bağlantıyı kese tıkla.


  • inheritance  (23.12.14 10:17:14) 
aygıt yöneticisinden, ağ bağdaştırıcı bölümündeki wireless adaptörünü/donanımını devre dışı bırakabilirsin.


  • baal  (23.12.14 10:20:37) 
laptop un üzerinde wi-fi tuşu varsa ona basıp wi-fi yi kapat, yoksa "fn+f8" veya gösterdiği tuş ile kapatabilirsin.


  • sotw  (23.12.14 10:21:52) 
aygıt yöneticisinden kablosuz donanımı kaldırıyorum ama kablo devreye girmiyor onu nasıl dürteceğim ki?

devre dışı yaptım, bağlantısız kaldım, geri etkinleştirdim.
  • dirmit  (23.12.14 10:32:25 ~ 11:40:43) 
"ağ kablosu takılı değil" gibi bir ibare görmedim.
modem in yazılımı çok eskiymiş onu güncelledim şimdi kablosuz bağlantım çok sağlam.
işe yarayamayan kabloyu çıkardım.
  • dirmit  (10.01.15 04:30:12) 
[]

netten izlediğim videolar hep yarım kalıyor

youtube hariç ve belki bir iki site (vimeo olabilir) izlediğim videoların sonuna varamıyorum. özelikle online film vb izlemeye kalktığımda yarım kalıyor.
örneğin şunu izleyemiyorum, 10. dk civarı başa dönüyor:
www.filmifullizle.com

fakat çok nadir olarak da ya da belki de siteye göre mi değişiyordur bilemedim, sonuna kadar izleyebiliyorum.

dns ayarları ile ilgisi olabilir mi?
163 139 21 197
133 145 228 6

veya youtube ilk yasaklandığında dns değiştirmeden önce bir iki eklenti bir şeyler indirdim...

 
olabilir. yutup google ın olduğunu için gogıl dns daha iyi sonuç verir sanırım. eklentileri de geri kaldır.


  • hasmetizm  (05.05.14 11:29:38) 
gogıl dns nedir? onu mu girmişim, yoksa gogıl dns mi gir demek istedin?


  • dirmit  (07.05.14 04:00:21 ~ 04:02:56) 
google dns gir demek istemiş.


  • devilred  (07.05.14 04:04:25) 
8 8 8 8
8 8 4 4 gir yani dns yi. bu google in kendi dns si.

  • hasmetizm  (07.05.14 08:32:20) 
[]

kitap önerin

woody allen
alexander mccall smith
ayça şen
gülse birsel
michael ende
murat uyurkulak ve emrah serbes öyküleri
seven birine kasvetsiz hangi kitapları önerirsiniz?

 
  • sayns  (03.05.14 08:26:13) 
  • sayns  (03.05.14 09:02:07) 
  • sayns  (03.05.14 09:03:09) 
  • rare  (03.05.14 11:59:28 ~ 11:59:34) 
[]

acil - bugün doğan annesiz kedi bakimi

akşam 18:00 den beri, 8 saattir 4 yavruyu yaşatıyorum...

sitelere baktım besleme, dışkılatma ve işetme ile ilgili bilgi aldım fakat kaç lokma yedireceğim onu anlamadım. şırıngam vb yok şu anda. ağızlarını aralayıp çay kaşığı ucu ile yenidoğan kedi maması veriyorum.

tam yutamıyorlar da gibi. anlamadım. ne kadar vermek lazım??? elleyince mıyk mıyk ediyorlar sürekli, ne ihtiyaçları var anlayamıyorum. uzman görüşü lazım.

acil yazabilir misiniz?

bazıları sulu dışkıladı, bazıları işedi. ama hangisi hangisi unutuyorum, 3 tanesi birbirine çok benziyor. saçma sapan panik içinde yemek verip ovalayıp duruyorum. içine sıcak su koyduğum iki su şişesi ile sıcak tutmaya çalışıyorum vb.. napıcam ben??:(

 
gerçekten bilen insanlar yanıtlayacaktır. ben bildiklerimi söyleyeyim.

sıcak tutmak şart. zaten birarada durmaya şartlanmışlardır. birbirlerinden çok uzakta duramayacakları koli, kutu gibi bir yerde durmaları iyi olabilir.

emme içgüdüleri vardır. beslerken o ihtiyaçlarını karşılamak ve daha kolay beslenmelerini sağlamak için eldiven kullanabilirsiniz. şurada bir örneği var: www.youtube.com

ama asıl daha güzeli eldiveni giyip siz bileğinizden doğru sıvı kedi mamasını eldivene dökerken, parmak uçlarını deldiğiniz eldiveni onların meme gibi emmesini sağlayabilirsiniz. bununla ilgili bir görsel vardı ama bulamadım.

aha buldum: i.hizliresim.com

şırınga olmadan da yapılabilir.

aklıma gelenler bunlar. çook kolaylıklar dilerim.
  • klasikko  (02.05.14 02:41:15) 
Öncelikle şunu söylemeliyim ki çok zor bir işe kalkıştığınızı bilmenizde fayda var. Herşeyi mükemmel yapsanız bile yavruların yaşama şansı %50. Yani en iyi ihtimalle o 4 yavrudan 2 sini kaybedeceksiniz. Bunu bilin ve hazırlıklı olun. Zira bir sabah uyandığınızda sıcak kalsınlar diye koyduğunuz su şişesinin üzerinde cansız yatan minik bir yavru bulmak psikolojinizi çok kötü etkileyebilir.

Şimdi gemen bir şırınga edinin. Çünkü yavruları beslemenin en kolay yolu bu. Bir kez alışınca kolayca besleyebilirsiniz. Alışma evresi hem siz hem yavrular için geçerli tabi.

Asla süt, mama ya da benzeri bir sıvıyı yavruların yanına koymayın. Hipotermiye karşı çok duyarlılar ve o sıvıya bütün vücutlarıyla dalıp ölme ihtimalleri oldukça yüksek.

En az beslenme kadar dikkat etmeniz gereken şey dışkılatmak. İşer mi sıçar mı bilmem lakin anneleri her yemekten sonra diliyle yalayarak yavrularını çişe yada kakaya zorlar. Mevcut durumda bu işi siz üstlenmelisiniz. Bir parça pamuğu ılık suya batırdıktan sonra, ritmik hareketlerle, incitmeden karnından dışarı doğru masaj yaparsanız kolayca tuvalet ihtiyaçlarını giderdiklerini göreceksiniz.

Mama aldıysanız daha iyi tabi ancak olmazsa şeker, yumurta ve sütü karıştırarak da mama elde edebilirsiniz. Miktarları aklımda değil, google'da bulabilirsiniz.

Umarım yavruları hayatta tutabilirsiniz. Kolay gelsin.
  • muratti36  (02.05.14 03:53:07) 
Bu arada miktar sormuşsunuz... Şırıngayla beslerken ilk birkaç seferde şırıngaya resmen saldırıyorlar. Şırıngayı ağızlarına almak istemediklerinde doymuşlar demektir. Yani onlar içtiği sürece beslemelisiniz. Bildiğim kadarıyla bunun bir standardı yok.


  • muratti36  (02.05.14 03:57:08) 
1i öldü yavruların.

Not: bu arada 2 gün önce 5 sağlıklı yavru doğurmuş bir anne kedinin yanına koydum bunları. anne başta ne evet ne hayır dedi. ancak biraz önce biraz yaladı. onu da ben plasenta kalıntılarını biraz sileyim dedim de nemliler diye yaladı galiba. kendi yavruları anneyi emiyor, her şey yolunda görünüyor. ama diğer (kalan) 3 yavru aranıyorsa da memeyi ağızlarına almayı başaramadı, ondan çay kaşığı ile dışardan besliyorum zaten...
  • dirmit  (02.05.14 05:01:27) 
semt neresi? bende yavru kedi biberonu var, vereyim


  • innerbliss  (02.05.14 11:18:50) 
Anne kedi yavruları yaladıyssa kabul etmiş demektir. o yavruyu çok ellemeyin ki kokunuz sinmesin.


  • nymphe  (02.05.14 11:23:15) 
Bizim ki de yeni doğurdu. İstanbul'dayız. Ötekilerin yanına karıştırırız. Hala çözüm bulamadıysan. en azından deneriz. benimle ve ya pritadki ile temasa geçebilirsin.


  • karanligin sol eli  (02.05.14 18:52:51) 
Sonuçtan haberdar ederseniz sevinirim.


  • muratti36  (03.05.14 02:25:37) 
dün gece 1i daha öldü. 2si hayatta şimdilik. fakat birinden pek umutlu değilim. hala emmeyi beceremedi ve mama ve su şırınga etme çabalarım sırasında da pek olumlu, aman yiyeyim içeyim tablosu çizmiyor. ve artık çok hareketsiz.

güzel haber: baştan beri en çok yaygara koparan, en hareketli olan eleman emmeyi beceriş durumda!

pişmanlığım şu ki keşke yavrulara tereyağ sürme buluşundan daha önce haberdar olsaymışım.
anne yaladı dediğim biraz nemlilerdi ve o sıra 2-3 dil darbesi idi. fakat bu gece popolarına ve bilumum yerlerine tereyağ sürdüm ki anne aldı sazı eline şapur şupur yaladı veletleri. aklınızda bulunsun!

not: yavruları ellemek anneyi pek rahatsız etmiyor kendi öz yavruları da dahil çok bağırtmadıkça fazla ilgili görünmüyor kutudan aldığımda. epey bir güveniyor.

buraya kadar olan destekleriniz ve fikirleriniz çok teşekkürler.
dünyanın bütün kedi anneleri birleşin!

şu yavru yaşarsa yarın ilk iş çok iyi bir veterinerle konuşup ne gerekiyorsa yapacağım. unutmuştum ben uzak olduğu için, bakırköy veteriner kliniği vardı oysa, epey iyiydi hekimi. belki sihirli bir formül, mama markası falan söyler...
  • dirmit  (03.05.14 04:18:34) 
karınlarında sertleşme olup olmadığını kontrol ettiğini varsaysam da yine de yazayım da bulunsun diyorum. barsak hareketleri üzerlerine koku sindirmeyecek bir şekilde, göbeklerine masaj yapılarak sağlanmalı. yani emdikleri yedikleri halde karınları yumuşaksa zaten sorun yok da. öyle işte.


  • namus ninjası  (03.05.14 04:24:32) 
ben de ufak bir şey yazayım; 2 haftalık 5 ponçik var bende de. anne yavrulardan birini dışlayıp 2 gün kadar emzirmemişti. ben de şırıngayla besleme olayına girdim ama başaramadım. şırıngayı ittirme olayı sıkıntıydı, bi anda yavrunun yutamayacağı kadar çok damla geliyordu, emmekte zorlanıyordu falan. damlalık kullanmıştım o da satılıyor eczanelerde. ileride şırıngada sorun çıkarsa aklınızda bulunsunç


  • rakunzelll  (04.05.14 01:31:15) 
4 yavrudan 1 i hayatta kaldı. annenin kendi yavruları ve bu fazladan gelen 1 yavru çok iyi görünüyor şimdilik. herkese teşekkürler...


  • dirmit  (10.05.14 23:17:16) 
[]

ACİL >> Güvercinden anlayan var mı?

JUNIOR BOY YABANİ GÜVERCİN NE YER BİLEN VAR MI?

Kedilerimin hırpaladığı junior boy bir güvercin var balkonda. Fotoğraftakine benziyor gibi. (Aslında belki de kumrudur, kumruların renginde ama daha bir güvercin gibi de) Yavru ile yetişkin arası. Yetişkin tüyleri daha tam çıkmamış, sarsak yavruluk tüyleri de var arada.

Islak ve kuru halde ekmek kırıntısı ve bulgur verdim ama yiyor mu anlayamadım. Buğday falan yer mi? Su verdim bir de.

Ensesinden ve bir kanadın köküne yakın bir yeden ısırılmış. Bir kanat yana sarkıyor biraz. Tentürdiyot sürdük...

Veterineri aramıştım ölür, ölmesi bir günü bulur demişti. İlk gün boynunu çekip, oturdu kaldı. 3 gün oldu şimdi, iyileşme var. Kalktı, geziyor balkonda, boynunu oynatabiliyor. Bir de bir saattir, fiyy fiyy fiyy diye bir ses çıkarıp dolanıyor, bir şeyler istiyor. Yemek mi, neden uçamıyorum mu diyor, canı mı acıyor nedir acaba?

Bir de sabah yine fiyy fiyy deyip duruyordu ve başında, balkon demirlerine konmuş 4 tane kumru vardı ona doğru bakan. Bunlar yardıma mı gelmiştir, yemeye falan mı hayvanı? Sonra kumrular birbirlerini kovalayarak gittiler...

 
Buğday falan versem yarılır mı? Bir arkadaş civciv buğday yiyince yarılıyor dedi. Ama bu o kadar küçük değil...

Yaşar mı, kanadı iyileşir mi sizce??
  • dirmit  (27.04.14 14:49:24) 
buğday yer. yemiyorsa ağzını açıp tane tane dökün ağzına, yutmasını sağlayın. onlar ağızlarına aldıklarını direk yutup boyunla göğüs arasındaki boşlukta biriktirip öyle sindiriyorlar. aynı yöntemi buğday yerine nohutla da yapabilirsiniz.


  • optum kib bye  (27.04.14 15:01:19) 
kumrular muhtemelen ekmege, bulgura falan gelmislerdir ama guvercinden korktuklari icin yaklasamiyorlardir. emin degilim ama zarar vermezler sanirim, urkek hayvanlar onlar. fiy fiyy neden onu bilemedim:) yasar bence o, yapabileceklerini yapmissin zaten. umarim iyilesip ucar yakin zamanda.


  • mayaa  (27.04.14 15:04:07 ~ 15:05:24) 
Yemek yemeden ne kadar dayanır bir kuş?
Önüne koyduklarımı yiyip yemediğini, yemi eksildi mi, anlayamıyorum? Genelde köşelerde duruyor...
Buğday aldım geldim, önüne de koydum, şurdaki gibi,
youtu.be
balonlu bardak yaptım ama yabani tabii korkuyor da kucağıma alınca, yemedi. Önüne koyduklarımı yemiyorsa borulu şırınga ile falan zorla vereyim değil mi? Off..
  • dirmit  (27.04.14 16:05:15 ~ 16:57:31) 
[]

zaman durmalı film önerileri

örneğin,
cashback
groundhog day
eski, yeni fark etmez.

 
Click


  • aychovsky  (19.04.14 02:02:42) 
(bkz: about time)

edit: bu arada yine zaman yolculuğuyla ilgili, bilimkurgudan çok dram sayılabilecek çok sevdiğim bir bağımsız film var: (bkz: safety not guaranteed)
  • rodriguez2  (19.04.14 02:03:58 ~ 02:11:52) 
  • m e l t e m  (19.04.14 02:06:53) 
groundhog day'de zaman durmuyor ki? olay zaman sadece diyorsan

faq about time travel


mis gibi filmdi beğenmemişsin :D
  • nawar  (19.04.14 02:08:23 ~ 02:37:31) 
12:01 var. groundhog day'in ikizidir kendileri.


  • montauq  (19.04.14 02:09:31) 
bi aşağıya vermişim tekrar vereyim
(bkz: quiet earth)

  • sanal hayvan  (19.04.14 02:13:46) 
swordfish'de vardi.


  • fortisvita  (19.04.14 05:04:55) 
Frequently Asked Questions About Time Travel (2009)


  • RedGoldGreen  (19.04.14 08:37:41) 
[]

i'm legend tarzı bilim-kurgu

filmi önerisi var mı güzelinden? filmdeki o yalnızlık duygusu özellikle çarpıcıydı bence.




 
bilimkurgu değil ama yalnızlık duygusu açısından postapokaliptik dram örneği olarak the road var.


  • montauq  (19.04.14 02:03:33) 
(bkz: quiet earth)


  • sanal hayvan  (19.04.14 02:04:07) 
  • m e l t e m  (19.04.14 02:11:35) 
the man who fell to earth
www.imdb.com

  • John Finn  (19.04.14 03:47:21) 
  • aleksey fyodorovich karamazov  (19.04.14 13:09:54) 
Daha iyisi: Children of Men.


  • evilinacloset  (19.04.14 13:43:21) 
[]

zaman durunca marketteki insanları çiziyordu...

...bir çocuk vardı. bu market sahnesi şiir gibi en güzel ve çarpıcı sahneydi. tabii bu çocuğun da uyku ile sorunu vardı. filmin türkçe adında da güzel/ güzellik geçiyordu sanki. ama orjinalinde yoktu öyle bir sözcük, diye anımsıyorum. ne güzel filmdi!
bir de buna benzer film önerileri de alabilirim.

şimdi fark ettim, uyku sorunsallı filmlerden amma iyi işler çıktı!

 
(bkz: cashback)


  • clones  (19.04.14 01:48:54) 
İzlemedim ama "Cashback - Zamana Güzellik Kat" mı kastettiğin film?..


  • pan kediayak  (19.04.14 01:49:18) 
Vuhuuu hızlısınız genşler:)

Evet evet oydu!

Önerik?
  • dirmit  (19.04.14 01:52:40) 
[]

Yıl olmuş 2014...seçim, kameralar, gaz bombaları ve

aslında şu sorudan aklıma geldi:
eksiduyu.ru
(atıfta bulunduğum duyuru silinmiş. seçimlerde hile nasıl engellenir gibi bir şeydi, güzel teknolojik, yazılımsal vb fikirler vardı da, fikrimi belirteyim: yargıyı ele geçirmiş mafyatik, şer-i bir hükümetin ortaya koyduğu sandık + medyası hep hileli olacak)

1) on binlerin sokaklarda turşusu çıkarılırken, onlarca insan meydanlarda yaralanır, öldürülürken MOBESE KAMERALARI neden çalışmadı?

2) kaskların üstündeki numaraları olmayan polislere neden görev yapamazsın denmedi?

3) gözaltı sürecinin tamamı (örneğin 29 ekim de istiklal caddesinde türk bayraklı genç yurttaşlarla içi doldurulduktan sonra ve pek çok olayda ve yerde alenen perdeleri kapatılan vb tüm gözaltı otobüslerinin içi ve hatta 4 bir yanı) neden kameralarla kaydedilmiyor?

4) bir park için hazırlanmış bir proje hakkında yürütmeyi durdurma kararı ve süren bir dava varken başbakan konumundaki biri nasıl "cami de yapacağız!" diyebildi? ve yargının yürütmeyi durdurma kararına karşın nasıl ağaç sökülebildi? polis denen kanun uygulayıcı nasıl kanunu savunan halka saldırabildi?

ek:
5) denizlere "sallandıracaksın bunların da bir kaçını o ağaçlarda... ALIŞMIŞLAR YAA.." gibi bir atıfta bulunan başbakan nasıl hala o koltukta oturabiliyor?

 
5; cünkü halk onu seciyor.


  • ivettivett  (02.04.14 07:35:16) 
5) çünkü gelmiş geçmiş en büyük yüzsüzlerden biri kendisi ve o koltuk olmadan hiçbir şey olamayacağının farkında.


  • in vino veritas  (02.04.14 08:34:56) 
Merhaba ülkemize hoşgeldiniz. Sizin geldiğiniz İskandinav ülkeleri ile bizim ülkemiz arasında ufak tekef farklar olabilir.

Türkiye'nin tadını çıkarın.
  • godsparticle  (02.04.14 08:40:39) 
1- mobese kameralarını kontrol edenlerle turşu çıkarma işlmini yapanlar aynı kişi ya da kurumlar olduğu için.

2- bu konuda dışarı aktarılan bi malumat yok ki. belki cezalandırılanlar da oldu.

3- bilmiyom. ama görüntü kaydı var da noluyo ki?

4- kitaplardan çıkınız, realiteye hoşgeldiniz. realite çoğunlukla yazılı kanun vb.nin tam tersidir.

5- deniz gezmişi asanla aynı devleti yönettiği için olabilir mi?
  • dafaiss  (02.04.14 10:06:39) 
[]

YGS - LYS konu anlatan kitap ve videolarda...

(git: 751621)

YGS - LYS konu anlatan kitap ve videolarda birbirinden farklı bilgiler var mıdır? Örneğin tek kaynaktan çalışırsam, o kaynağın eksik bilgi verme olasılığı nedir? Tarih anlatıyor ama (örneğin) Kösedağ Savaşı'ndan söz etmiyor gibi bir durum olur mu?
Piyasada bu kadar çok farklı kaynak olmasının içerdikleri soruların kalitesi dışında, verdikleri bilgiler açısından fark var mı sizce?

Kaynak seçimi sıkıntısı çekiyorum da...

Teşekkürler şimdiden.

 
temel bilgilerde farklılık olmaz.

örnek vermek gerekirse edebiyatta güvenderde tanzimat döneminin standart sanatçıları dışında kenarda köşede kalmış isimlere de yer veriyorlar. full çekme peşinde değilsen sorun olmaz.
  • mattiadestro  (26.03.14 23:23:01) 
hım sağol mattiadestro.
peki ful çekme peşinde isem (öyle olmalıyım bence) hangi kitaplar, video anlatımları ve dahi dersaneyi (şişli deyim) önerirsiniz?

konu anlatım kitapları için popülerlik sırasıyla fem, güvender, birey tavsiyeleri aldım bolca...

internetteki videolar konusu sıkıntı benim için şimdi. seneye de dersaneye giderim herhalde. şişli de uğur dersanesi iyi dediler, butik dersane olmayanlar içinde...

aman ne zor işmiş şu kaynakları seçmek, organize etmek!
  • dirmit  (26.03.14 23:32:07 ~ 23:32:44) 
eğer müfredatta geçiyorsa anlatmama veya yanlış anlatma gibi bir durum olmaz, ama soru çözümlerinde farklılık olur, kimi bazı konuları daha yüzeysel geçer vs. o yüzden gerçekten kendini dinleten 1-2 hoca-kaynak bulup onları takip etmen daha iyi. ''hepsini izleyeyim farklı bir şeyler kaparım'' dersen de çok zaman kaybedebilirsin.

tarihi bir de yanında konu anlatımlı iyi bir kitaptan takip edersen (müfredatı güncel olan) sorun olmaz. ben sayısalcıydım, birey ve güvender'i tavsiye etmem. fem'in ve final'in konu anlatımlı kitapları iyidir. dershane olarak şişli'de uğur'a gittim, çok kötü, tavsiye etmem. fem'e giden arkadaşım var, sınıfları kız erkek olarak ayırmaları vs. dışında verim aldığını biliyorum. ama imkan varsa kesinlikle butik dershane öneririm.
  • gizemlikovboydankacankertenkele  (27.03.14 00:40:40) 
kitapla ilgili şöyle bir tavsiye verebilirim ben,
fem'in simetri serisi var, bütün konuları sıfırdan, anlaşılır ve açıklamalı, hiç bilmeyen insanın anlayabileceği şekilde anlatıyor. oradan çok çok rahat öğrenirsin konuları. fem'in bu serisi dışındaki konu anlatımı kitaplarının uzun süre ara vermiş biri için çok uygun olacağını düşünmüyorum. önümüzdeki 2 ay kadar onları yalayıp yuttuktan sonra da final'in konu anlatımlarını der ders şöyle bir tarayıp, içindeki abuk bilgileri öğrenirsiniz, genelde soru gelmeyen ama bilince kendinizi güvende hissetmenizi sağlayan kitaplardır bence finalin konu anlatımlı kitapları.
soru bankası içinse sakın ama sakın birey le başlamayın matematik dışında, o kadar saçma sapan ve konulardan uzak ve dahi hatalı soruları var ki, ben birey çözdükçe kendimi sikecek duruma geliyordum. soru bankası için başlangıçta yine fem, ardından final, ardından güvender, daha sonra birey ve bulabildiğiniz bütün kaynakları öneririm. ben sadece coğrafyadan 9 adet soru bankası bitirmiştim (çünkü yanlışım çıkıyordu, bir iki tane olsa da). kendinizi konuları biliyor hissettikten sonra önerilebilecek bazı kitaplar var, ben sayısal olanlara örnek vereyim mesela: güvender- fizik özel soru bankası; geometri-birey b(bunun mümkünse eski baskısı, yenisinde çok kolaylaştı), geometri- celal işbilir soru bankası (bu sadece adana civarında satılıyor)
son üç aya girmeden önce haftada bir deneme(dersane imkanı yosa bile evde) daha sonraysa bir gün deneme bir gün eksik kapatma şeklinde gidebilirsiniz. bir gün deneme derken ne demek istediğimi anlatayım, mesela sabah aldınız bir denemeyi 160 dakika tutup başladınız; çözüp bitirip kontrol edip yapamadıklarınızı aldınız içinden. hemen ikinci denemeye geçip kendinize 140 dakika verin ve bu süreyi mümkün olduğunca azaltın. bunun dışında denemeleri aç çözmek gibi saçma sapan ama işe yarayabilecek şeylere de başvurabilirsiniz (sınav sabahı yemek yiyebileceğinizin garantisi yok, vücudunuzu her şeye hazırlamak için çok uygun bir şey bu, insan haklarına aykırı olsa da :D) ben bu şekilde bir hafta ddenemelerle ve kendimle uğraşarak günde 1500 soru çözmüşlüğüm var.

başka bir ihtiyacınız olursa da sorabilirsiniz^^
  • mutevazi  (27.03.14 08:51:31) 
[]

2 kedimi sahiplendirmek istiyorum

imgur.com

İşe ek olarak üniversite sınavlarına hazırlanmaya çabaladığımdan 1,5 yaşındaki kedilerimi kendilerine "sevgi ve saygı" gösterecek birisine vermek istiyorum. Çünkü çaktırmadan epey zamana mal oluyorlar.

Eğer kedi alsam mı diye düşünüyorsanız bunları alın bence:)Ne güzel işte, hazır büyümüş, en iyi okullarda okumuş, eğitimli 2 kedi:) Hem tek kedi sıkılır, 2 kedi daha iyidir, kendine yabancılaşmaz, agresifleşmez... İlk bakışta öyle acaip bir güzellikleri yok, cins falan da değiller ama sevgi dediğimiz de, ilişki içinde gelişir zaten ve sevgi'li, sevecen heyvanlardır. Sevgi ve saygı ile büyüttüm kendilerini.

Saldırganlıkları, pek kaprisleri olmayan, huzurlu, sakin, sevecen hayvanlar. Hiç tırnak çıkarmaz, diş geçirmezler, özellikle erkek olanı oyun esnasında bile göbek sevdirmeye bayılır. Ellerimde tek bir iz yok. Ben balkon, pencere, dışarı çıkma vb yasakları olmadan büyüttüm. Öyle çocuk gibi özel dikkat istemezler yani. Yemek sofrasına sulanma, ele, ayağa atlama vb sinir bozucu huyları hiç yok maşallah. Masalara ve mutfak tezgahına çıkmaları yasak ve bence eğitilebiliyorlar, hiç çıkmıyorlar buralara. Bazen yemek yaparken, "Ne o?" diye gelir Tekin, tezgahtaki birkaç şeyi uzatıp koklatırım, "Ha tamam" der, gider. Gece yeni yattığımda ve sabah uyandığımı anladıkların bazen yanıma, yorganın içine gelip sevdirme, yatak keyfi yapma huyları var. Uyurken insanı çok nadir rahatsız ederler, acıkmışlarsa miyavlarlar ama çok da israrcı değildirler, fiziksel müdahaleye falan da girmezler.
Parkta bir kutu içinde 4 kardeş bulunmuşlardı. Biri dişi biri erkek.

Latife:
5 aylıkken kısırlaştırılmış dişi bir tekir. Evden çıkmaya hiç meyletmedi. Oyun oynamaya, kuşlara meraklı. Dalga geçercesine yakınlara konup gözünün içine bakan kumrulara balkondan, pencereden titreyerek miyavlar, ama hiç atlamadı. Pek sosyal değil, biraz çekingen ila temkinli arası bir yapısı var. Gözlemci de denebilir. Eve gelen misafir kedileri güvenli mesafeden göz hapsine alır, yaklaşırlarsa göz dağı verir, azarlar. Eve kalın sesli bir yabancı erkek ya da tanımadığı 2-3 kişi (yani kalabalık) gelirse yorgan altına saklanır. Kışın uyuyacaksa kucağa çıkar, orda çok güzel sevdirir, yoğurulabilir. Ama yazın hiç gelmez. Sevdirmeyi de, uyku modu hariç, pek içselleştiremedi garibim, sevilirken gırıldamaya başlarsa da bir yandan da yağ gibi kayıp kaçar.

Tekin:
1 yaşındayken kısırlaştırılmış sarman erkek. 1-2 aydır dışarı çıkıyor, gelince ıslak bezle siliyorum, buna da alıştı, duruyor. Kucağa gelmez ama sevilmeyi çok sever, kendini insanın önüne atıp göbeğini açar. Epey oyuncudur, Latife'ye göre daha hareketli, meraklı ve girişken. Eve gelen kedi ve insanlarla daha yakın ilişki kurar. Dil bilir: Dışarı çıkmak istediğini, acıktığını, hayatın çok sıkıcı olduğunu gayet güzel anlatır, açıklamaları dikkatle dinler:)

 
sevgiyle buyuttum diyorsun, huyunu suyunu sayiyorsun ve 1 yil kadar zaman gecirdikten sonra baskasina veriyorsun. yahu herkes calismak zorunda, sinav da gecer gider, yazik degil mi?


  • beriberi  (26.03.14 20:32:40) 
@beriberi, sizi sevgiyle büyütmemişler galiba:) ne bu agresiflik ya hu?
sokağa atmadım, atıcam demedim, demediğim şeyler de var ayrıca önüme gelene vermeyeceğim herhalde arkadaşım. hayvanlarımı ilgisiz, oyunsuz bırakıp karşılıklı gerilmekten daha iyi bir çözüm araştırıyorum burda, müsaade edersen?

anneler babalar ayrılıyor, biz mi ayrılamayacağız? uygun frekanstaki başkaları da bana yaşattıkları mutluluklardan pay alabilirler, bence sakıncası yok ama sen istemiyorsun galiba?..:)
  • dirmit  (26.03.14 20:39:40 ~ 20:41:13) 
hayvanları bir heves alıp sonra sahiplendirmek istemek gerçekten çok bencilce ! eğer dediğin gibi şefkat,sevgi verdiysen onların nasıl bunalıma gireceğini düşünüyor musun ? bu çok bencilce.
ha yok zaten çok sevgi şefkat vermedim diyorsan;
twitter.com şurdan çıkar hemen.
buarada ikisini sakın ayrı ayrı insanlara verip,daha da bencilleşme lütfen.büyük bunalıma girerler.
  • blmnrvs  (26.03.14 20:51:45 ~ 20:53:43) 
ben sana agresif hic bir sey soylemedim. yazik degil mi dedim. kendin de yaptiginin yanlis oldugunun farkindasin ki bu kadar kotu algilayip tepki vermissin, laf falan sokmaya calismissin, yetmemis ozel mesaj falan atmissin. once kendini bil, sen de yaptiginin yanlis oldugunu biliyorsun ama hayvanlardan kurtulmak daha kolay geliyor, degil mi?

bence de ver gitsin, senle yasamalari hata olur. ama "cok da seviyom aslinda agucu gugucu" tribine de girme. muhtemelen ergen bir seysin zaten, ver kurtulsun hayvanlar.
  • beriberi  (26.03.14 21:24:27) 
"hay allahım ya hu, bi gidin ilanımdan arkadaş:))"
diyordum tam gülücüklerle.

ama şimdi ciddiyetle söylüyorum: gider misiniz lütfen.

@beriberi, "sizi sevgiyle büyütmemişler galiba:)" diyerek hata ettim özür dilerim.
ben espri yapmıştım, burayı arkadaş ortamı falan gibi algılayarak eğlenerek yazıyordum, sonraki yazdıklarımdan ciddi olmadığım anlaşılır diye düşünmüştüm hata etmişim. özelden yazdığım:
"kimse kimseye heyvan meyvan vermeyecek bundan sonra!
beriberi yasakladı:D"
mesajı da aynı ruh hali ile yazılmıştı.
çok hata etmişim, bu mesaj da haneme eksi olarak yazılmış. gerçekten pişman oldum. karşımda zırhlarını kuşanmış laflarını hazırlamış birini buldum ben bununla baş edemem kaldı ki derdim de kediler.

özrümü kabul edin ve bu -gereksiz ve yersiz- kişilik tahlili içeren, nezakete sığmayan sözlerinizi sürdürmeyin lütfen. hele ki ergen olsaydım "şey" hiç hoş bir tabir olmayacaktı! önce insanlarla nasıl konuşacağınızı öğrenin...diyemeyeceğim çünkü her şeyi siz biliyor gibisiniz. bu kesin, keskin ve şaka kaldırmayan üslupla ben baş edemem...
  • dirmit  (26.03.14 21:44:23 ~ 21:58:19) 
Genele de yazayım:
Nedir bu kişilik tahlilleri, bilmeden etmeden bu kadar destursuz tespitler, niyet okumalar arkadaşlar...
Yok "sınavı bahane etme", yok "hayvanları bir heves alıp sonra sahiplendirmek", yok "bu bencillik", yok "(...)daha da bencilleşme", "kendin de yaptiginin yanlis oldugunun farkindasin ", yok "senle yasamalari hata olur. ama "cok da seviyom aslinda agucu gugucu" tribine de girme. muhtemelen ergen bir seysin zaten"??

Bunlar nedir arkadaş, siz normal yaşamda da böyle mi konuşuyorsunuz tanımadığınız insanlarla? İnternet zehirlenmesi mi acaba bu üslup?

Ayrıca böyle duyuru cevaplama mı olur?
- Kedilerimi vermek istiyorum
- Hayır verme
- Yav vermek istiyorum
- Tamam ver kurtulsun hayvanlar senin gibi bir "şey"den

Bu ne ya? Gayet sevgiyle yazılmış bir ilan var üstte. Sizin tarz ve yaklaşımınızın bende uyandırdığı da hayaletlerle savaşıyor gibisiniz. Siz karşınıza kim, nasıl bir ilan gelse aynı şeyleri yazacaksınız.

Sanırım aşırı bilme hastalığından muzdaribiz toplum olarak.. Az mütevazi olsak, soru olarak sorsak düşüncelerimizi en azından..?
  • dirmit  (26.03.14 21:57:20 ~ 22:00:53) 
Size tavsiyem size benzemeyen birine verin.
Öyle birine verin ki, ilerde hiçbir sebepten dolayı çocuklarından ayrılmak istemesin. Hele de sınav mınav gibi sudan sebeplerle...
Öyle birine verin ki o kedileri, onları kedi değil evlt olarak görsün.
En az 10 yıllık ömürleri olduğunu bilsin, ona göre çıksın bu yola.
  • mutlusismankedi2015  (26.03.14 22:13:32) 
dirmit, üslubu hesaba katmadan diyorum, bir yerde haklı yazanlar. ha, doğru yere yazmamışlar, o ayrı, mesaj yoluyla da bunları belirtebilirlerdi.

tavsiyem öncelikle şu duyuruyu yeniden açman, altındaki konuşmalar gitsin. olumsuz bir imaj yaratıyorlar çünkü. -yazanlar alınmasın, ama üsluptan dolayı böyle bir algı oluşuyor.-

seni de anlıyorum, iş ve sınav derken insan ilgilenemeyebilir, ama sınava fazla bir şey kalmadı, bence vermek yerine bir kaç ay daha sabret, hem kedilerle ilgilenmeye de çok gerek yok aslında, yani sen günlük olarak onlarla ilgilenmeni azaltarak da bakabilirsin. bir de genç olduğunu tahmin ederek diyorum ki rahat bakarsın -ergensin demiyorum, şöyle diyeyim: benim bir kedim var, daha doğrusu annemlerde bir kedimiz var, kendi evime alamıyorum okula ait olduğu için -yasak çünkü. yasağı dinlemeyip alsam ev arkadaşlarımdan biri istemiyor ve şikayet ederse okuldan uyarı alırım, yoksa ben alırdım senin kedileri- neyse, duyurudan gene bir arkadaştan bir kedi daha aldım, annem ikisine birden bakamadı açık söylemek gerekirse, yaşlandı artık ve kardeşimle, babamla, bir de iki kediyle biraz zor ilgileniyor -aynı zamanda çalışıyor da- o yüzden ikinci geleni daha iyi bakılabileceğini düşündüğümüz bir yere verdik. şimdi sen genç olduğun için gerekirse uykundan feragat eder gene ilgilenirsin, onu diyorum yani. yorulmazsın en azından. ama çok da vaktimi alıyor, diyorsan, geçici yuva düşünebilirsin, yani sınavın bitene kadar. o zamana kadar bir arkadaşına ya da ailene diyemez misin baksınlar bir süre? hem duyuru'dan bulacağın bir insandan daha güvenilir olur, sonuçta net dışında tanıyor olacağın biri olur?

bir de, haysev ve patilen'e de yazabilirsin. ama bence sen kendin de bakabilirsin, biraz yorulmuş ve bunalmışsın sanırım iş ve sınav durumunda, kediler bir yede angarya gibi gelebiliyor bazen -insanın kendi doğurduğu çocuğu, kendisini doğuran anası, eve ekmek getiren babası angarya gibi geliyor da bazen- olabilir yani.

bu arada, beriberi agresif yazmamış aslında, onu da belirteyim. ben zaten hep derim, internette konuşması güzel değil, çünkü ne kadar smiley kullanırsan kullan, ne kadar kibar konuşursan konuş, yanlış anlaşılabilme ihtimalin çok yüksek, çünkü ses tonu, bakışlar, duygu ve mimikler yok. sen hafiften şaka yollu yazmışsın karşındaki farklı anlamış ya da karşındakinin sakince yazdığını sen agresifçe anlamışsın, olabilir bunlar. bir de herkes her zaman eşref saatinde olamaz ki? anlayışlı olmak gerek -kendim için de konuşuyorum tabi :) -
  • pasp  (26.03.14 22:20:12) 
benim saçlarımı döktü buradaki insanlar artık, arkadaşım karışmayın insanlara, bakamayacak demek ki bi durum var ortada ki arkadaş kedilerini sahiplendirmeye çalışıyor, yardımcı olamıyorsanız cevap yazmayın, köstek olmayın yani.

cins hayvan isteyeni kazığa geçirmeye çalışırsınız, evde beslediği hayvanına bakamayacak durumda olan insana hakaret edersiniz, ya madem çok üstün insansınız, milleti bu derece yerden yere vurarak yargılama hakkını kendinizde buluyorsunuz, konuşmayı kesin de kedileri sahiplenin, görelim kim daha çok 'hayvan sever' insanmış.

yani varya hakkaten illallah dedim artık, duyuruyu açan arkadaşı tanımaz etmezsiniz, ne haddinize yargılamak ya, laflara bak anasını satayım öyle klavyeyi eline alıp millete sallamak ne kadar kolay geliyor.

hocam haysev, haytap gibi oluşumlara da ilan bırakırsan daha hızlı sonuç alırsın, kafa da ağrıtmazlar 'vay efenim sen bir ergensin sigigit burdan elindeki kedileri çabuk yere bırak' diye, onun haricinde sahibinden.com'a ilan bırakırsın, köpek konusunda seviye buradaki gibi yerlerde ama kedi konusunda sağlıklı sonuçlar alabilirsin, daha önce bir kaç kere sahibinden'den sokak kedisi sahiplendirmiştim hepsi de ailelere gitti.

son olarak çok konuşmayın lan artık azıcık susmayı öğrenin, ne çene varmış arkadaş, vallahi bi gün tam böyle internetten sağa sola sallarken ensenizden tutup kaldırıcam birinizi o olacak.

ayrıca arkadaş önceki duyurularından birinde 35 yaşında olduğunu belirtmiş, yani şimdi şurada tutup 35 yaşında adama ergen yakıştırılması yapıldı ya, ben hakkaten nefretle doluyorum.

sayıyla mı veriyorlar lan sizi?

haddinizi bileceksiniz, ondan sonra konuşmaya başlayacaksınız.
  • Mackinaw  (26.03.14 22:26:45 ~ 22:41:12) 
Alacak kişi ile konuşmayı düşündüğüm şeylerdi bunlar ama madem çok israr ettiniz...aşamalı geçiş düşünüyorum.
Ben de ilk günler gidip yanlarında olurum, belki arada eve getirir götürürüm.
Sonuçta çok huzursuz olurlar, alışamazlarsa da geri alırım. Terk ettim bitti, alan kişiye "ebe sensin, ihale sana kaldı hehe" demeyeceğim. Ama ben sevgi ile eğitime inanıyorum.

Tekin, ilk geldiğinde anneden erken ayrıldığından ön patisinin ortasını emiyordu örneğin. 1-2 ay ses etmedim, sonra Latife de onu taklit etmeye başlar gibi oldu, veterinere sordum sakıncalı mı diye, "ilerde patide deformasyona sebep olabilir" deyince müdahale ettim. Patilerini tutarak ya da yatıyorsak kolumun altına, ulaşamayacağı bir yere sıkıştırarak seviyordum, "hayır oğlum, yapma" diyordum... Birkaç haftada tamamen bıraktı. Oysa kediler eğitilemez, özellikle bu tip arkaik davranışları bırakmazlar diye efsaneler vardır...

Geçenlerde de, Tekin tüm gün sokakta, gece de yorgun gelip uyuyor diye Latife'nin sıkıldığını düşünüp ilk kez parka götürdüm. Çantadan çıkardıktan sonra 1 saat boyunca kucağımda titredi, korkuyla çevresine bakıyor sonra kafasını kolumun altına sokuyordu. (Paranoya oldum: Diyebilirsiniz ki, titriyordu madem neden alıp eve götürmedin, vahim durumda olsa yanık yanık miyavlasa götürürdüm, diye yanıtımı vereyim). Sonra yere bıraktım, korkudan büzülmeye, yere yapışmaya o kadar ihtiyaç duyuyordu ki kucağıma baktı ama atlayamadı. Sonra bir karış ilerdeki yoğun ve kısacık olmayan çimenlerin arasına girdi, orda başta kamufle oluyordu ama 10 dakika sonra rahatladı ve boynunu uzatarak ilgiyle etrafı izlemeye başladı.
Yani insanların bazen sabırsız ve sevgisiz davrandığını, bu hayvanlarla olmaz denen pek çok şeyin yapılabileceğini düşünüyorum. Ama "illa böyle olacak da demiyorum" onların da söz hakkını baki tutuyorum, olmadı biz yapamadık derlese de geri alırım.

Çok uzattım. Ben ders çalışmayı ve zamanı kullanmayı bilmeyen biriyim. Ayrıca hayatımla ne yapacağımı da bilmiyordum, uzuuun bir travma sonrası bozukluk dönemi içindeydim. Ama şimdi belki de bu çocukların da etkisi ile yapmak istediğim bir şey var ve ben, bu şekilde yapmayı tercih ediyorum.
Hem hayatımızda bazı ilişkiler vardır ki belli işlevleri yerine getirir ve sonra da gitmeleri gerekir. Belki onların şifa götürmeleri gereken başka bir yer var? Ki ben onların kendilerine özgü bir kişilikleri olduğunu ve ışıklı yaratıklar olduklarını düşünüyorum, pek çok hayvan gibi...

Niye tüm ilişkiler kazık çakar gibi yaşansın ki? Akışa izin verin rica edeceğim.
  • dirmit  (26.03.14 22:34:30) 
Pardon sınava 2015 te gireceğim, bu sene değil.

Ama 35 (değil 36ya yeni girdim şaşırıyorum:) yaşında olduğumdan ve üstteki yanıtta söz ettiğim sebeplerden uzun zamanda sıkı çalışmam gerek. Ayrıca hemen yarın vereceğim diye de bir şey yok zamana yaymak için şimdiden başladım arayışa...

Bu asıl konudan sapan, uzun ve özel konuları da okuyanlara da teşekkürler:)
  • dirmit  (26.03.14 22:37:03 ~ 22:57:29) 
bence gereksiz cevap veren saçma sapan insanları rapor edin geçin yönetim ilgilensin, kendinizi yormanıza gerek yok.


  • tescillimarka  (26.03.14 22:39:02) 
[]

2015 üniversiteye giriş sınavlarına tek başına hazırlanmak için

36 yaşındayım lisede Fen Matematik bölümündeydim, sonra özel yetenekle GSF ye girdim. dolayısıyla tarih, coğrafyam zaten zayıf, ayrıca matematiğim ve fiziğim de kötüydü. biyoloji ve kimya iyiydi, felsefe haricinde. onları da pek anımsamıyorum tabii fakat baksam daha kolay geri gelirler herhalde.

1) şimdi iyi bir puan alıp psikoloji okumak istiyorum. 14 ay falan var. sizce günde 5-6 saat çalışma gibi bir tempo ile olur mu? olur di mi?:)

2) rehber öğretmen nereden bulurum. herhangi bir dersaneden içeri girsem, sınavla, sınav sistemi ile ilgili sorularımı sorsam vaktini çalmış olacağım, o olmaz gibi. (devlet) okullardaki öğretmenler de nedense pek ilgili, bilgili olmaz gibi geliyor.

3) öncelikle konu anlatımına ihtiyacım var. internette videolu konu anlatımları, soru çözümleri vb mevcut ama pek çok farklı kişi/hoca tarafından anlatılmış varyasyonlar var. Hangisini seçeceğim ya da hangisini seçeceğimi nasıl anlayacağım? Hepsini izlemeye kalksam vakit kaybı. Örneğin Ekolhoca'dan mı gideyim?..


daha bir sürü soru gelir buralardan.
teşekkürler şimdiden...

 
1- çok rahat olur
2- burdan sor anlatsın birileri, benim sınavlar olmasa oturup cevaplardım ama mağlesef :/
3- bu konuda bilgim yok
  • mutevazi  (26.03.14 16:39:28) 
1 olur

2 bana mesaj at bu sene sınava girmiş biri olarak yardımcı oluyum

3 ders ders konuşalım
  • vfgerty  (26.03.14 16:43:09) 
merhaba,

öncelikle, uzun süre okuldan ve üniversiteye hazırlık yapmaktan uzak kalınca insan bugünkü sistemle karşılaştığında afallıyor. inanılmaz ayrıntılı bir hazırlık süreci ve yerleşme sistemi var.

psikoloji bölümü öğrenciler arasında çok popüler.. çok iyi hazırlanmış çok sayıda öğrenciyle rekabete hazır mısın? önce dayanıklılık testi lazım..

14 ay az zaman değil ancak çok yeterli de değil.. psikoloji bölümü eşit ağırlıktan öğrenci alıyor yani iyi bir sosyal bigisi gerekiyor, özellikle de tarih, coğrafya ve felsefe grubu.. fen dersleri puan kazandırsa da asıl ağırlık türkçe, edebiyat, matematik, tarih, coğrafya, felsefe derslerinde..

lise rehber öğretmenleri çok donanımlı.. sistemi mükemmel biliyorlar. yardımcı olurlar.

evden izlenilen videolarla olmaz. dershaneye gitmeden olmaz. ttnet vitamin işe yarayabilir ancak dershanesiz toplaman pek mümkün değil..

başarılar dilerim.
  • conrad moricand  (26.03.14 16:47:32) 
dershaneye kayıtlı olup neredeyse gitmeden-gittiğimde de en ara sırada kitap ouyarak- sınavda 30. oldum. dersaneye gitmeden olmaz diye bir şey yok yani. ama sağlam çalışma gerektirir.
14 ayda çılgınlar gibi her şeyi öğrenebilirsiniz günlük 5 6 saat çalışma temposuyla. zaman sıkıntısı yaşamazsınız.
ygs konuları 3 ayda biter zaten (benim 1.5 ay sürmüştü konuların bitirmesi, sizin uzun süre ara vermeniz sebebiyle uzun tuttum süreyi)
psikoloji bölümü de çok aşırı iyi öğrencileri alan bir bölüm değil, odtü psikoloji 5000.yi almış mesela geçen sene, ilk 5000 kesinlikle yüksek bir hedef değil. gözünüzde rakipleri büyütmeyin.

başarılar şimdiden, eğer bulunduğunuz şehirde adam gibi ve maddi olarak zorlamayacak bir özel ders bürosu/etüt merkezi varsa dersaneden çok daha faydalı olurlar eğer profesyonel yardım almayı düşünüyorsanız. daha dün bunu konuştuk bir arkadaşımla, dersaneler artık neredeyse sadece derece yapacak grupla ilgileniyor, 36 yaşında yeniden sınava grme kararı almış biri olarak favori öğrencileri olmazsınız. ayrıca dersanede 17 yaşındaki insanların gerzekliklerine tahammül etmeniz de kolay değil.
  • mutevazi  (26.03.14 17:17:40) 
[]

loft ile penthouse un ayrımı nedir?

...şimdiden teşekkürler.




 
loft gercek anlaminda eski fabrika veya depolardan donusturulmus, acik alanli apartman daireleri demek, ancak populer olduklari icin artik "loft" gorunumlu yeni apartman dairelerini kakaliyorlar loft diye. digerini zaten xportant yazmis.

edit: yukaridaki cevap silinmis, penthouse da cati kati dairesi demek
  • little miss rejectee  (05.11.13 03:10:01 ~ 17:47:49) 
[]

kedilerime ne yedireyim, böbreklerine ne iyi gelir?

haydi ben de sorayım şu çocuklarla ilgili bir şeyler. 1 ekim itibarıyla 1 yaşına basan 2 kedim var. dişi olan 6. ayda kısırlaştı, oğlanı da yakınlarda kısırlaştırırım herhalde.

1. kuru mama olarak şimdiye kadar Purina Cat Chow Kitten Tavuklu Yavru Kedi Maması verdim hep. kilosunu 9tl den alıyordum. şimdi fiyat olarak aynı ayarda ne vereyim.

2. haftada bir gibi yarım kilo kadar ciğer yürek karışımını havuçla haşlayıp veriyorum. devam edeyim mi, çok alengirli olmayan başka nasıl ev yemeği yapabilirim ya da bu iki mama yeter mi?

3. veterinerde ve çevremde böbrek rahatsızlığı çok duyuyorum, görüyorum. daha geçenlerde bir arkadaşımın 5 yaşındaki kedisi öldü böbrek taşından dolayı... çok korkuyorum böyle acılar çekmelerinden. özellikle böbreklerinin sağlığı için ne yapmalıyım?

 
1- cat chow hakkında iyi bir şey duymadım hiç ama o fiyat civarı olup hakkında en azından iyi ve de kötü yorumlar okuduğum bonacibo var. temizmama.com da satılıyor. yine de almadan araştırın, ucuz mamalar dediğiniz gibi böbrek sorunlarına yol açabiliyor.


  • passion rules the game  (04.10.13 10:54:56 ~ 11:00:30) 
kedi böbrek ve ölümü aynı cümlede kullanmayın, kedim daha iki gün önce taburcu oldu böbrek rahatsızlığından dolayı, yakarım bu gezegeni...

o paraya mama olmaz. evde yapın bari, zahmetli diye söylenmeden yapın ama... çünkü evet kedinizin böbreklerini mahvediyorsunuz o mamayla. eksisozluk.com bu tarifi çok seviyorlar, evet çiğ veriyoruz.
  • mutevazi  (04.10.13 19:55:07) 
@passion rules the game, cat chow hakkında kötü mü konuşuyorlar? ne diyorlar? bonacibo kilosu 5 tl ye falan geliyor temizmama.com dan gördüğüm kadarıyla. ve ben dee,

@mutevazi ye geliyorum haliyle: bonacibo ya ne diyorsun mutevazi, 9tl ye maam olmaz demiştin ya?
barf yemeğini ne kadar zamanda vereceğiz peki, kuru mama ile dönüşümlü falan di mi? dişleri için o kuru mamaların kıtırıklığı gerekliymiş ya hani? ya siz ne veriyorsunuz peki? çok mu uçuk fiyatlı mamalar veriyorsunuz ve tartışılmaz mükemmel mama var mı?

bilgi: bir veteriner hekim, ev yemeği yedirin arada demiş, bu tür durumları önlemek için. nasıl yedireceksek?? ilk geldiklerinde henüz mama alamadığım ilk bir haftada acılı tarhana çorbası, brokoli yemeği bile yiyorlardı ama mamadan sonra mümkün değil artık.

not: kusura kalma kurduğum cümleden ötürü mutevazi yav:(
Kader i izledim zaten gece, gezegeni yak da kurtulalım bu bunaltıdan.
  • dirmit  (05.10.13 10:13:24 ~ 10:28:20) 
bonacibonun da hakkında iyi şeyler duymadım ben. profesyonel olan mamalar bile böbrek rahatsızlığına sebep oluyor zaten, ucuz kuru mama nasıl iyi olabilir ki bir kedi için? tadını severler tabi tatlandırıcılardan dolayı ama beslenebilirler mi, yo dostum yo...

ben kedime kuru mamayı mecbur kaldığım zamanlarda kullanıyorum sadece, onun dışında verdiğim tarifteki mamayı yapıyorum. o mama bir kediye bir ay gidiyor. ona göre porsiyonlayıp sabah akşam veriyorum. arada yoğurt peynir ya da sevdiği sebzelerden (ben brokoli veriyom) veriyoruz. günlük porsiyonlar halinde paketleyip buzluğa atıyoruz sonra çözüp kullanıyoruz. kuru mama vermiyorum barf yaptığım zamanlarda, kıtırlık lazım falan da hikaye o ne saçmalıkmış öyle! kedinin sert bir şey ısırma ihtiyacı varsa bulur ısıracak bir şey. kuru mama gerekli falan diye bir şey yok yani. kendi verdiğim mamayı tavsiye edemeyeceğim çünkü böbrekleri yüzünden rahatsızlanan kedimin aynı zamanda sindirim sistemi de çalışmadığı için ben özel bir mama veriyorum, kilosu 40 tl falan onun. normal mama verdiğim kedime kilosu 26 liradan royal canin aldım geçende, rc fena sayılmaz bence... gerçi passion iyi olmayan şeyler duymuş hakkında, orijen/acana iyi diyollaaa ben hiç kullanmadım ama. dediğim gibi sadece mecburi durumlarda (final haftası/iş yoğunluğu/proje dönemi vs) kuru mama kullanıyorum ben.

ev yemeği mevzusuna gelirsek, bok yesin o veteriner bence. sarımsak soğan koyduğumuz bir şey verelim hatta özellikle ki güzel zehirlensinler. sizin çok sevdiğiniz şeyler kediniz için zehirli olabilir. vermeyin yemek falan. ya da kediler için zehirli olan besinlerle ilgili bi liste var, onu bulun bakın içinde o yiyeceklerin olmadığı şeylerden verin. onu da öğün şeklinde vermeyin, siz yerken yemesine izin veriyorsanız öyle yesin, ya da tadımlık az bir şey verin. severse yer. ama içinde tatlandırıcı olan bir mama kullanıyorsanız (muhtemelen kullanıyorsunuz) yemekleri genelde yememeye başlıyorlar...

evet işte böyleyken böyle. cümlelerim çok saçma sapan ilkokul seviyesinde oldu geri dönüp bakamıyorum mobilden. anlamadığın yer olursa sor. ^^
  • mutevazi  (05.10.13 11:50:39) 
ben ve veterinerim (aslında mutevazi'nin da veterineri sanırım ahah) barf'a pek sıcak bakmıyoruz. taurin çünkü dışarıdan alınması gereken bir ihtiyaç kediler için.

www.mihav.com buradaki yazılara güvendim ben ve orijen aldım. pek yemediler ama ben sağlıklı olduğuna inanıyorum.

bizzat tanıdığımız biri bu mamaların türkiye standartlarına uygun olup olmadığını ve gıda olarak gerekenleri yerine getirip getirmediğini araştırdığı bir kurumda çalışıyor. cat chow da test edilen mamalar arasında ve testlerden geçmiş durumda. yine de bu sağlıklı olduğu anlamına gelmiyor. bonacibo'nun ucuzluğu da vergi, ithalat vs. farklarının olmamasından kaynaklanıyor. ha ben ikisini de kullanmak istemem o ayrı.
  • passion rules the game  (05.10.13 13:36:24) 
passion! çok konuşma ordan sen. levent bey'in barf'a sıcak bakmamasının sebebi toksoplazma. ki kendisi de söyledi bu kırmızı ette var beyaz et verirsen sorun olmaz ama aldığın eti dikkatli seç diye. ayrıca sen üşenmesen yapardın mamayı itiraf et :p
barf sağlıklı bir beslenme biçimi sevgili dirmit. bak bir arkadaşımın kedisi geçen yıl günlerce yoğun bakımda kaldı uyutalım demiş veterinerler hatta, barfa başladığından beri o sorunlu hayvan hastalanmadı bile! ben gerçekten güvenmesem asla vermem kedilerime bu mamayı, velhasıl duyurularıma ya da entrylerime bakarsan çocuklarıma ne kadar düşkün olduğumu görürsün... kuru mama ne kadar besleyici olursa olsun hayvanların böbreklerini yo-ru-yor!

  • mutevazi  (05.10.13 13:43:33) 
+ @mutevazi, "kıtırlık lazım falan da hikaye o ne saçmalıkmış öyle!" demiştin yanıt veriyorum:
kıtırık yani kuru mama yemelerini diş temizliği açısından önermişti veteriner. bir de diş sorunları yaşıyorlar malum. sert şeyler, hayvan yerken dişlerine sürtünüp temizliyormuş. sokaktakiler bu işlevi kemik kemirerek yerine getiriyormuş vesaire. hekimin birinin yalancısıyım. ama aklınızda bulunsun. benim oğlanın şimdiden ağzı kokuyor gibi.

+ @mutevazi, kedinin nesi vardı, nasıl bir süreç yaşadınız anlatsana bir ara. semptomlar, tedavi, masraf vb... bilgimiz olsun?

+ e peki böbrek koruma dedim, kimse de çıkıp hills k/d, royal canin fit 32 falan demiyor a?

+ @passion, "bizzat tanıdığınız biri mamaların türkiye standartlarına uygun olup olmadığını ve araştırıyor, cat chow da testlerden geçmiş durumda; ama yine de bu sağlıklı olduğu anlamına gelmiyor(!)", diyorsun. imdat. ya ne anlama geliyor o teslerden geçmiş olmak, nasıl, neye güveneceğiz.
++ o testler yayınlanıyor mu, bir sitesi var mı o kurumun, mamaları aratıp test sonuçlarına ulaşabileceğimiz bir site örneğin..? çook güzel olurdu buuu!

+ barf çiğ veriliyorsa ciğeri haşlayarak yanlış mı ettim ben şimdiye dek? çiğ mi verelim etleri?
  • dirmit  (07.10.13 20:32:57) 
valla babamın arkadaşı devletin resmi kurumunda çalışıyor o yüzden fazla bilgi veremiyorum. tek bildiğim mamalara türk gıda kodeksine uygunluk hakkında bir takım testler yaptıkları ve cat chow'un bu testlerden geçtiği. yani hani cat chow pek önerilen bir mama değil yine de, goody falan ile aynı klasmanda diye biliyorum. market maması diye araştırırsanız onlar hakkında detaylı bilgi çıkar.


  • passion rules the game  (08.10.13 10:22:25) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.