[]

VoIP ve P2P nedir? Vodafone Cepte Wifi'de bunlar kullanılamazmış.

Bilgisayar ve cep telefonumda kullanmak için Vodafone w-fi modem alacağım. Kampanya esaslarında aşağıdaki madde yazıyor. Bu ne anlama geliyor?

İlgili tarifeler ile internet üzerinden ses iletişimi (VOIP) ve doğrudan dosya paylaşımı (P2P) programları vb. hizmetler kullanılamaz.

***

Bir de: Vodafone wifi kullanıyorsanız, memnun musunuz? Önerir misiniz? İyi çekiyor mu? Turkcell'i mi tercih etsem?

 
voip = internet telefonu, skype'ın böyle bi hizmeti var kontör yükleyip dünyayı arayabiliyosun
p2p = torrent programı

  • masa penisi  (21.12.16 00:25:24 ~ 00:25:44) 
Facebook messenger'da bile voip var, onu nasil engelliyorlar ki?


  • compumaster  (21.12.16 03:15:45) 
[]

Uyuyan Güzel balesi lise öğrencileri için nasıl?

Lise öğrencilerini Süreyya Operası'nda Uyuyan Güzel'e götürmeyi planlıyoruz. Baleyi daha önce izlemedik. Süreyya'da çok güzel sergileneceğine eminim. Yine de daha önce izlemiş olanlara sormak istiyorum. Bu bale nasıl?

Öğrencilerin yaşı açısından sakıncalı olan bir şey var mı? Bu yaştaki öğrencilere ağır gelir mi?


 
once bale nedir, bu adamlar niye oyle giyiniyor, anlatin. yoksa agir olur.


  • e haliyle  (18.12.16 23:57:57) 
Lise mi? Biz lisedeyken bu tür açıklamalar gerekmezdi bize, ilkokulda belki. Zannetmem öğrencilere bu kadar ağır geleceğini ama biraz öğrencilerin ailelerinin sosyoekonomik durumuna bağlı. İşin ucunda işten atılmak ve sürülmek de var bu devirde.


  • d max  (19.12.16 00:41:09) 
Bakınız eksisozluk.com Onun dışında harika bir şey yaptığınız bence hiçbir sakıncası yok. Ben ortaokula giden çocuklarımı sürekli götürüyorum büyüleniyorlar adeta.


  • old possum  (19.12.16 07:50:21) 
[]

Arapçada kelime iki adet için çoğul yapılacaksa sadece -eyn ile mi yapılır?

-eyn dışında farklı bir ikilik çoğul yapma yolu var mı?

"mu'k" (مؤق) diye bir kelime var. Göz pınarı demek. Çoğulu ise ماقين (mim-elif-kaf-ye-nun) şeklinde yazılmış. Bunun okunuşu ne olmalıdır? Arapça bilen biri mâkîn oku demişti. Ama bu benim içime sinmedi. Neden "mâkayn" değil.


 
cümle içinde geldiği yere göre makiyn veya makayn olur şöyle ki,
cer durumunda (esreli) olduğunda makiyn olur
fetha ve damme durumunda (üstün ve ötreli) olduğunda makayn olur.
  • theconqueror  (18.12.16 23:27:11) 
İkil için tesniye olur
3 ve fazlası için cemi olur

Tam kural akşımda değil ama tesniyede makayn olur
  • efruz  (18.12.16 23:33:48) 
أَمْوَاقٌ وآمَاقٌ bunlar da çoğulu..

theconqueror'un dediği gibi makiyn okunur. fakat böyle bir çoğul sözlükte çıkmıyor. yukarıdakiler çıkıyor.

edit: acele okuyunca sorunuzu eksik okumuşum. sorunuz biraz karışık gibi, çoğulu soruyorsanız arapça bilen birinin dediği gibi mâkîn okunur (sözlükte bu çoğulu göremedim gerçi) fakat ikili soruyorsanız sizin dediğiniz gibi makeyn okunur. farklı bir ikillik yok arapçada. müzekker ise elif nun (yerine göre ye nun) müennes ise te elif nun (yerine göre te ye nun)

örneğin: talibani (talibeyni) talibetani (talibeteyni)
  • mezarkabul  (19.12.16 00:08:34 ~ 00:15:42) 
[]

Farsçadaki ber- ön eki muharrik'le kullanılabilir mi: ber-muharrik?

Muharrik hareket ettiren demek. Ber- ise üzere demek.

"Ber-muhharrik" gibi bir kulanım ne kadar doğru olabilir? Dil bilgisel açıdan böyle bir kullanım mümkün mü? Acaba Osm. metinde hata ile mi muharrik'in önüne be ve rı harflerini koydular? Zira cümlede bir defa daha geçiyo. Yazar şaşırmış olabilir.

"Şiryān bir tamardur ki yürege ulaşur, ber-muharrikdür (?) ki yürek tamarı derler."

 
Muharrih Arapça. Şiryan'ı bilmiyorum ama Farsçaya benziyor. Cümlenin geri kalanı Türkçe. Toplardamar veya atardamarı kastediyor herhalde. Bu damarlardan birinin eski dilde karşılığı olmalı. Buradan da yürümek mümkün yani.


  • yaren  (18.12.16 00:59:12) 
Bi de ra mı dal mı iyi ayırmak lazım. Ben ikisini karıştırıyorum genelde. Ayrıca yanlış yazmışım, muharrik yazacaktım.


  • yaren  (18.12.16 01:04:39) 
Mümkündür, zira Osmanlı Türkçesinde Arapça ve Farsça kelimelerden oluşan terkipler sıkça kullanılmaktadır. Burada ise "...devamlı bir hareket, devridâim üzeredir" gibi bir manası var.


  • lazarus  (18.12.16 01:25:06 ~ 01:27:03) 
[]

Entelektüel Türkçe romanlar?

Kurguda, deneme türü düşünsel anlatı ögelerinin kullanıldığı bir roman türü "entelektüel roman". Hani bazı romanlar olur ya deneme tadında, öyle... Meseşa Doğmamış Çocuğa Mektup romanının entelektüel olduğunu söyleyebilirim.

Türk edebiyatında bu türün bildiğiniz örnekleri var mı?


 
Puslu kıtalar atlası.


  • fatih in fedaisi  (17.12.16 23:04:50) 
Zenciler birbirine benzemez'e bir bak, belki isteğini karşılıyor olabilir.


  • Apocalypse  (18.12.16 08:21:54) 
[]

Bilgisayara kopyaladığım DVD'yi ripleyecek program?

Bitripper programı kullanıyorum. Ancak bir DVD'den masaüstüne kopyaladığım DVD'yi riplemiyor. O, sadece CD rom'a yerleştirilen diski algılayabiliyor.

Bana şöyle bir program lazım: Masaüstüne kopyalanmış DVD içeriğini görecek ve dil ve altyazı seçmemi sağlayarak filmi ripleyecek bir program.


 
dvd decrypter programıyla dvd içeriğini riplemek için gerekli formatta çıkartmanı sağlar.

dvd riplemek için avisynth tabanlı ripleme toollarıın kullanmalısın.
divxplanette rehberlerini inceleyebilirsin.
forum.altyazi.org
  • gibicibicis  (13.12.16 23:46:19) 
[]

Osmanlıca metinlerde birleşmiş ile edatını nasıl okumalı: suyıla? suyıyla?

Mesela metinde şöyle geçiyor: "gül suyu ile yıkasınlar"
"suyu ile" birleşik olarak şu harflerle yazılmış: sad-vav-ye-ye-lam
Bu "suyıla" okunabilir, "suyıyla" okunabilir.

Doktora tezlerini inceledim. Her iki okuma şekli de var. Acaba hangisi doğru? Bunu nasıl kanıtlayabiliriz?

Not: kelimeden sonra iyelik eki yoksa, yani isim tamlaması değilse su-y-ıla, yağ-ıla, un-ıla şeklinde okuyoruz.

 
hocam kelimedeki dördüncü harf, yani ikinci ye harfi kaynaştırma y'si. dolayısıyla okumak lazım. okunmazsa, "gül su ile" gibi bir anlam çıkar zaten ki bu da "gül suyu" değil "gül (gibi) su" manasına gelir daha çok.

metin eski anadolu türkçesi galiba. bu durumda harekeler de önemli tabii. lam'dan sonra "üstün" olmalı verdiğiniz örnekte ancak klasik osmanlı türkçesinde kelime sonunda üstün değil he harfi konur -e/-a sesi için.
  • inpinkwefloyd  (10.12.16 02:30:39) 
[]

Dolar için sabit kura geçilmesi vb. gibi bir durum olabilir mi?

Bu aralar doları düşürmek için devlet birtakım hamleler yapabilir mi? Piyasaya döviz sürme, faiz düşürme vb. şeylerden söz ediliyor. Hiç anladığım şeyler değil, kaldı ki yanlış ifade etmiş olabilirim. Düşürmekle kalmayıp kurun sabitlenmesi gibi bir şey olabilir mi?

Doların ilerideki siyasi olaylara göre çok daha yükselmesi muhtemel. Bu aralar dolara yatırım yapmak mantıklı olabilir. Ama öyle müdahale ile düşürme durumu sahi ise bu da büyük zarara yol açar.


 
Yapabilir, mesela devlet dedi ki, bundan böyle 1 lira = 1 dolar, böyle bir şey yaparsa alacak dolar bulamayabilirsiniz, bulsanız bile yine o kendi piyasasında farklı fiyata olur, yani kısaca kimse vezneye gidip dolar bozdurup almaz, bunu gayri resmi şekilde asıl olması gereken fiyattan yaparlar.


  • gezegen olan pluton  (08.12.16 00:17:59) 
Dolar karaborsaya düşer 3 lirayken 10 lira olur.


  • angelus  (08.12.16 00:25:26) 
olamaz. bizim sabit kuru sarsıla sarsıla patlatmamizin üzerinden çok fazla zaman geçmedi. oksijensizlikten ölmek üzere olan bir adama helyum solutmak gibi olur bu hareket. ikisi de gaz nasılsa, bunu solusun diyemezsiniz. daha da hızlı sonunu getirirsiniz.


  • 507  (08.12.16 00:52:22) 
şu an en mantıklısı tasarruflarınızın bir kısmını yastık altı saklayın yani kayıtlı olmasın. biraz paranoya yapıyor gibi gözükebilirim ama inanın bazı ihtimaller çok uzak değil. şimdi gelelim yükselir yükselmez meselesine. bir defa merkez bankasının dolar üzerindeki etkisi çok çok az. öyle canı istediği gibi kur sabitleyemez(en azından ciddi oranda) çünkü dolar türkiye endeksli değil(mb yükseltmez ve düşürmez) ve çok az etkiye sahip. şu an doların yükselip düşmesi de bu getirin makbuzunuzu olayından çok dolar alımının azalması(insanlar dolar almaya çekiniyor). ha bozdurup bir darbe vuralım deniyorsa böyle münferit kişilerce değil yani 3-5 kuruşla değil, merkez bankasının dolar rezervini azaltması ve ciddi bir dolar satışı yapması lazım.
bu çarkı bozacak tek şey, ciddi bir kampanya veya çağrı ile yastık altı dolarların piyasaya girmesi. kayıt dışı olduğu için miktar netliği yok ama etkisi bence büyük olur.

bir de malum ülke olarak sağımız solumuz belli değil. bir gün biri ' sizin paranıza kalmadık, biiz kendi paramızı kullanmayı iyi biliriiiz' diyip (dayanaksız olarak) 'bakın ingiltere' ye diye bir örnek verir hem ab hem de döviz kullanımını tam 12 den vurur(halka sunar).
ha diyeceksin ki bundan bana ne ben bunu mu sordum. işe cevap geliyor. yani biz bir gün bankadaki tüm dövizleri(en azından dolar için) tlye (mb belirlediği kurdan) dönüşmüş olarak bulabiliriz. italat kısıtlanır tabi bu sırada. yani işte tam burda yorumum tükeniyor.


kısacası şu an büyük bir belirsizlik ve kriz(altını sen doldur) var. evet kriz fırsat getirir ama bu sefer değil.

işte şu an en mantıklı yatırım nakit. nakit gücü, hatta yastıkaltı nakit. büyük bir güvensizlik hakim o yüzden en mantıklı olan en kötüsünü düşünüp kendinizi sağlama almak.

yani ben böyle düşünüyorum, ha şimdi biri gelir ne gonuşuon sen diyebilir, siz hiç bir şey anlamamış da olabilirsiniz. ben bunları düşünüyordum, soruyu gördüm yazayım dedim.
  • mohito  (08.12.16 00:53:02) 
Mahfi eğilmezin blogundan rastgele 10 ekonomi yazısı okusan bu soruları sormazsın aslında, daha en temel kavramlarda takılmışsın. Ukalalık gibi şeyetme, bu işler derya, türev piyasa, reasürans vb ne para işleri ne dalavereler daha neler var, 40 yıllık müfettişler çözemiyor. Sen daha arz talep pareto optimumu ve senyoraj gibi en basit kavramlardasın. Üç beş ekonomi dersi aldığımla bu kadarına dilim dönüyor. Son olarak kambiyo diyor, hayırlı geceler diliyorum.


  • kargn  (08.12.16 01:08:43) 
Daha da ileriye gidemezler.
Sadece tarihten iki şeyi hatırlatmak isterim; birincisi Saddam Hüseyin kendi petrolünü Amerikan Doları üzerinden satmak istemediği için indirildi. İkincisi, Türkiye geçtiğimiz günlerde Rusya ile ikili ticari işlemlerde yerel para birimleri kullanılmasını görüştü ve öyle görünüyor ki bu iş sadece Rusya'yla sınırlı kalmayacak, çoktan Rusya ile benzer işler yapmaya başlayan Çin ve İran gibi ülkelerle de yapılacak.

  • Euxinos007  (08.12.16 01:46:33) 
[]

Türkiye'de performans sanatları veya müzik kütüphanesi var mı?

Yurt dışında görmüştüm, klasik müzik, oprea kayıtlarının CD'lerde sunulduğu bir kütüphane vardı. Türkiye'de böyle bir şey var mı?




 
dt'nin oyunlarının vidyo kayıtlarına ankara'daki dt kütüphanesinden ulaşabilirsiniz.
akbanksanat ve saltgalata da herkese açık benzer vidyo arşivler mevcut.
istanbul şt ve iksv'nin de arşivleri mevcut olmasına rağmen (performans namına iksv daha işe yarar olabilir) herkese açık değil, rica, referans vs ile ulaşabilirsiniz.
  • jimjim  (29.11.16 22:43:03) 
taksimde borusanın müzik kütüphanesi var


  • fasulyek  (30.11.16 00:49:28) 
  • ucurtmam agaca takildi  (30.11.16 02:32:57) 
[]

Word'de satır aralığında tek, bir buçuk, çift vb. ne anlama geliyor?

Sağ tıklayıp Paragraf'ı açınca "Aralık" bölümünde satır aralığı var. Bu başlık altında ise "satır aralığı" ve "değer" var. Girdiğiniz değere göre aralık azalıp çoğalıyor. Ancak ordaki o tek, 1,5; çift değeri nedir anlamadım. Ne işe yarıyor?

Bir de o değerin birimi nedir? Yanına yazmıyor da. nk mıdır, milim midir?


 
sen kaç puntoyla yazıyorsan ona göre satır boşluğu belirlenir. yamulmuyorsam olay bu. yani 12 puntoyla yazıyorsan tek satır aralığı 12 punto kadar olur. 1,5 da 18 punto kadar olur bu mantıkla.
o değerin birimi nk olmalı.

  • cekilmis gayfe  (29.11.16 19:57:28) 
[]

Word'de metni iki yana yaslarken kelimelerde harflerin arasını nasıl açarız

Bazen uzun kelimeler denk geliyor. O zaman kelimeler arasında göze kötü görünen bir açıklık kalıyor. O boşlukları harflerin arasına dağıtsa daha güzel olur. Ayarı nasıl acaba?




 
boşlukları harflerin arasına dağıtma seçeneği var mı bilmiyorum da sayfa düzeni kısmında hecelemeyi açarsanız satır sonlarındaki kelimelere - koyar böylece boşluklar aynı olur.


  • senolll  (20.11.16 22:12:55) 
[]

Göztepe Eğt. ve Arş. Hastanesi'nin merkez binası neresi oluyor?

Orada bir yakınım Doppler çektirecek. Benim bildiğim Merdivenköy Polikliniği var. Merkez bina sanırım farklı bir yerlerde. Nasıl gidilebilir?




 
Merdivenköy polikliniğinin az aşağısında. Minibüs yolu üzerinde.


  • godless frog  (17.11.16 22:13:34) 
minibüs yolu üzerinde hemen. marmara üniversitesi göztepe kampüsü, sgk ve hastane yan yana..


  • nrmnm  (17.11.16 22:15:50) 
Goztepe ssk ya da medeniyet hastanesi diye geciyor. Marmara universitesnin orda.


  • condom kurşunu  (17.11.16 23:33:22) 
[]

Kâğıt üzerinde yazan Çince karakterler bilgisayara nasıl aktarılabilir?

Çince bilmiyorum, bu yüzden kendimin yazması mümkün değil. Bana gerekli olan sadece o kâğıt üzerindeki karakterlerin dijital ortamdaki yazılı biçimleri. Resimden karakterleri tarayıp algılayacak ve bana bilgisayarda yazı ile sunacak bir program gerekli.

Tıpkı resim gibi PDF'leri okuyan programlar gibi.


 
Ocr programları yapar. Orc reader yaz çıkar.


  • iddaaci  (15.11.16 15:07:10) 
Ocr olacaktı


  • iddaaci  (15.11.16 15:08:09) 
[]

Araplar "Sokrates"i nasıl telaffuz ediyorlar acaba?

17. yy.da yazılmış bir tıp eserinde geçiyor şu şekilde: سقراتيس

sokrâtîs? sukratis? ...?


 
şimdi direkt translate'ten baktım, ilki gibi telaffuz ediyor:
sokrâtîs.

  • m e b  (15.11.16 13:17:59) 
@m e b,
Google translate'ten mİ?

  • gijilti  (15.11.16 14:54:42) 
evet.


  • m e b  (15.11.16 15:31:42) 
[]

Birçoğumuzun tekrar ettiği/birçoğumuzun tekrar ettiğimiz, hangisi doğru?

Yoksa her ikisi de mi doğru?




 
İlki.


  • dissendium  (13.11.16 20:53:03) 
Bence ilki


  • denhia  (13.11.16 20:53:33) 
ilki kulağa daha hoş geliyor


  • limoncello  (13.11.16 20:58:24) 
ilki


  • freetakilir  (13.11.16 20:59:22) 
ilkidaha iyi. ikincisinde hafiften bir anlatim buzukluğu var sanirim.


  • 1adam  (13.11.16 21:26:49) 
ilki yahu. ikincisi bence çok yanlış geliyor kulağa. hiç duymadım öyle bi şey.


  • nathanieltroy  (13.11.16 21:49:32) 
vay anam vay, samimiyet ha.

''birçoğumuzun tekrar ettiğimiz'' diye bir türkçe yok.
  • timmie  (13.11.16 21:49:47) 
[]

Türk şiirini dünyaya tanıtacak olsaydınız hangi şiirleri seçerdiniz?

Türk edebiyatının tüm dönemlerini kapsayacak şekilde, tipik ve güzel olan hangi şiirleri tanıtmak, çevirmek isterdiniz?




 
Nazım,Yunus,Mevlana,Karacaoğlan,Niyazî-i Mısrî


  • gkct  (13.11.16 00:08:28) 
İsmet Özel'in şiirlerine yer vermeden olmaz diyenlerdenim.


  • sevgikusunkanadinda  (13.11.16 00:33:29) 
Sanma şâhım / herkesi sen / sâdıkâne / yâr olur
Herkesi sen / dost mu sandın / belki ol / ağyâr olur
Sâdıkâne / belki ol / bu âlemde / dildâr olur
Yâr olur / ağyâr olur / dildâr olur / serdâr olur

ister soldan sağa, ister yukarıdan aşağı okuyun.

ama tanıtılmaya değer hiçbir şiiri çevirmem. çünkü tanıtılmaya değer şiirler kendine özgüdür. özü vardır. çevirmek, onu özünden koparır.

ama başka bir durum diyorsak, tabii ki bu şiir. anısıyla birlikte. (yavuz selim)
  • tosiba  (13.11.16 00:46:59) 
Bedri rahmi eyüpoğlu
Orhan veli
Turgut uyar
  • füt  (13.11.16 12:01:02) 
eksik bir soru, türk edebiyatından kasıt nedir? alper tunga'ya kadar gidebiliyor muyuz? nedir yani.

türkiye için konuşursak attila ilhan, orhan veli ve yahya kemal'den seçerdim şiirleri.

şiir olarak da attila ilhan'dan "barakmuslu mezarlığı, cinayet saati, ah ulan kızlar" olabilir, orhan veli'den kısa ama etkili şiirlerinden seçerdim eski karım gibi, yahya kemal'den de vuslat'ı ya da endülüste raks'ı.

farklı tarzlar, farklı dönemler önemli olurdu diye böyle bir sıralama yaptım.

şimdi buraya herkes en sevdiği şiirleri sıralar.
  • Apocalypse  (13.11.16 12:12:13) 
@tosiba o şiir sultan selim'in değil.

@apocalypse +1 türk edebiyatında son dönemde atilla ilhan var dünya standartlarında. yahya kemal de öyle dünya standartlarında.

bunların dışında çok fazla bulamazsın, divan şiirimiz iran ve araplardın yan sanayisi. halk edebiyatımız adı üstünde, yerel. yani türkiye'den bir pablo neruda çıkmaz. hele çevirirseniz türk şiirlerinin hiçbir anlamı kalmaz. mevlana denmiş de,o da türk edebiyatı değil zaten, farsça yazmış.
  • jangbogo  (13.11.16 12:54:49) 
@jangbogo

bu sadece bir iddia. insanları yanıltmayın.
  • tosiba  (13.11.16 13:49:51) 
@tosiba şiir sultan selim'in değil diyorum. bu sadece bir iddia diyorsun. asıl bu şiirin yavuz'a ait olduğu iddiadır, efsanedir. ne dili, ne tarzı yavuz dönemine uyar. o yüzden lütfen sen efsaneden ibaret olan şeyleri buraya yazıp insanları yanlış yönlendirme. bir kere de yanlışınızı kabul etmeyi öğrenin Allah aşkına. Yavuz'un kendi divanı zaten var açıp okudun mu? Bu şiir Yavuz'a bu yüzyılda atfedilen, şah ismail ile ilişkilendirilmiş kimin olduğu belli olmayan bir şiir. Yıllar geçtikçe bir efsane haline gelmiştir ve neyzen tevfik'e ait olduğu sanılan ''be hey dürzü'' şiiri gibi yerleşmiştir.


  • jangbogo  (13.11.16 14:20:50 ~ 14:22:46) 
[]

Tek camdan soğuk girmesini azaltmanın yolu var mı?

Evimin pencereleri maalesef tek cam, çift cam değil. Henüz çift cam yapacak imkânım yok. Odam geceleri soğuk oluyor bayağı. Çift cam yapıncaya kadar camdan giren soğuğu nasıl engelleyebilirim? Mesela kalın perde takmak etkili olabilirmiş.

Daha farklı yöntemler ve fikirler vardır belki. Bu yüzden sormak istedim.


 
eğer alttan soğuk alıyorsa oralara bez koyabilirsin onun dışında tek çare değişim


  • hosein  (08.11.16 18:45:07) 
kalin perde arti camin onune yastik koyun ise yariyor bence.


  • kassiopeia  (08.11.16 19:00:20) 
camlara linkteki izolasyondan yapıştırmıştık. işe yaramıştı.
www.hepsiburada.com

  • boyalı kuş  (08.11.16 19:21:21) 
[]

Başında ve sonunda bağlaç olan ara cümle virgülle ayrılmalı mı?

Aşağıdaki örnekte "yumru yeridir" bir ara cümle, başında "ki" ve sonunda "ve" var. Bu durumda başına ve sonuna virgül koymaya herek var mı. Belki sadece sonuna konmalı?

Örnek: Otuz gram tarçın, on beş gram karanfil başı ki yumru yeridir ve yirmi gram zencefili karıştırınız.


 
virgül yok da ben şöyle olur diyorum:

Otuz gram tarçın, on beş gram karanfil başı -ki yumru yeridir- ve yirmi gram zencefili karıştırınız.
  • himmet dayi  (08.11.16 16:54:59) 
verdiğiniz örneğe ara söz denir ve iki virgül veya çizgi ile ayrılır.

tr.wikipedia.orgöz_(edebiyat)

edit: link kötü çıktı, "ara söz" diye aratabilirsiniz.
edit 2: himmet dayi linki kısaltıp yolladı. aşağıya ekliyorum.

bit.ly
  • anonim yazar  (08.11.16 17:23:05 ~ 18:30:22) 
[]

Fahriye Abla elinde kitapta olan var mı?

Şiirin doğru yazımlı hâli acil lazım. Şu anda kütüphaneye ya da kitapçıya gitmem mümkün değil. Yayınlandığı kitap elinde olan varsa resmini çekip yollayabilir mi?

mail adresim: gijilti[at]gmail.com

not: hangi kitaptan yolladığınızı da yazar ya da kapağı da atarsanız sevinirim.

 
yolladım bi kontrol edin isterseniz


  • tejeve  (07.11.16 23:45:18) 
[]

Japonca konuşan mektup arkadaşı nasıl bulabilirim?

Japonca öğreniyorum ve Japon kültürünü de öğrenmeye çalışıyorum. İnternet'te yazışabileceğim, sohbet edebileceğim, kart ve mektup yollayabileceğim bir veya birkaç arkadaşım olmasını istiyorum. Hangi ortamda, nasıl bulabilirim.

Tabii ki o kişinin İng. veya Türkçe bilmesi de lazım. Ben başlangış düzeyinde iken konuşamam.


 
tam interpals yazıcam ama bir gülme geliyor :( %90ı türk


  • dog day afternoon  (07.11.16 23:53:24) 
italki fena değil


  • toua tokuchi  (08.11.16 00:03:40) 
[]

Gün boyu çay içince dişleri sararmadan nasıl koruyabiliriz?

Konuşmaya, anlatmaya dayalı bir işte çalışıyorum. Boğazımı korumak ve sesimi güçlendirmek için saatte bir bardak çay içiyorum. Alt dişlerimin aralarında paslanma gibi bir lekelenme oluşuyor. Bir iki defa temizlettim ama yine oluyor.

Hem çaya devam edip hem nasıl korunabilirim? Ne önlem almalıyım? Nasıl temizleyebilirim o lekeleri?


 
Sigara icmiyorsaniz sararmasi normal degil sanki. Ben gunde 2 litreye yakin ćay icen biriyim 3 yil once sigarayi bitaktigimdan beri dislerim sararmiyor. sekersiz ve acik cay iciyorum. Sensodyne gibi kaliteli dis macunu kullaniyorum.gece yatarken ve sabah uyandigimda dis fircaliyorum.


  • delicevat  (06.11.16 23:12:39) 
[]

Adnan Adıvar'ın tıp tarihinden bahsettiği kitap var mı?

Bir bibliyografyada adı geçiyor.
Sadece şu şekilde:
Adıvar, sf. XXX

yani eserin adı yazmıyor. bir osmanlı hekimi ve tıp yazarı hakkında biyografik bilgiler var o kitapta. yani konusu bu.

adıvar'ın hangi eseri ola ki?

kanakçalarda neden böyle kısıtlı veriyorlar bilgiyi?

 
siz de bakmışsınızdır mutlaka, sallıyorum yani: osmanlı türklerinde ilim olmalı. 14. ve 19. yüzyıllar arası incelenmiş. o değilse zaten kesin tarih boyunca ilim ve din adlı kitaptır :)


  • g7mor  (06.11.16 02:12:11 ~ 02:12:38) 
[]

Karakterleri bozuk olan PDF'yi tamamen düzeltmek mümkün mü?

Transkripsiyon harfleri çıkmamış. PDF'deki metin taranabiliyor. Bunu yükleyip de düzeltilmiş bir dosya olarak alabileceğimiz bir program veya site var mı acaba?




 
pdf dosyası ocr yazılımlarıyla mı oluşturuldu? eğer word v.b bir programdan export edildiyse export edilen cihazda pdf üzerinde embed font işlemi yapılrsa her yerde düzgün çıkar,


  • luchetti  (05.11.16 22:17:24) 
@luchetti,

Ocr nedir, bilmiyorum.
Kendim export etmedim. PDF, internetten indirdiğim bir dosya. Onu düzeltmenin yolu var mı?
  • gijilti  (05.11.16 23:38:03) 
yani basılı bir dosya taranıp yazıya mı çevirildi diye öğrenmek istemiştim,
dosyayı bir gönderebilirsen bakayım ben de. mesaj atıyorum şimdi

  • luchetti  (06.11.16 00:15:01) 
Güzel bir yol buldum.

PDF'yi Word dosyasına çevirdim. Word'de değiştir fonksiyonuyla değiştirmek istediğim karakterleri değiştirdim. Yardımları için Luchetti'ye teşekkürler.
  • gijilti  (07.11.16 00:30:14) 
[]

Saçlara kuru temizleme yapmak mümkün mü?

Saçtaki yağlanmadan kurtulmak için en az iki günde bir yıkamak lazım. Bu da beni kış aylarında ciddi şekilde hasta ediyor. Yıkamasam da gün boyu yağlı saçla takılmak da rahatsız ediyor.

Birkaç gündür hastayım ve bereyle yatıp kalkıyorum. Berenin saçın yağını biraz aldığını fark ettim. Bu bana saç yağından bir nebze de olsa yıkamadan da kurtulabileceğimiz fikrini oluşturdu.

Ne dersiniz, var mı bir yolu. Kışın en azından üç günde bir duş alırız bi çare bulursak.

 
Kuru şampuan bir günü kurtarabilir.


  • aychovsky  (01.11.16 20:50:45) 
saçlarını o kadar sık yıkadığın için zaten yağ oluyor. normali 3-4 günde 1. ben mesela saçlarımı daha uzun süre yıkamıyorum.
sen de birkaç sefer yıkama aradaki süreyi uzat saçlarının eskisi kadar yağlanmadığını göreceksin.

  • sta  (01.11.16 20:57:57) 
kuru sampuan +1
ilk gun rahat gecer ikinci gun toplarsaniz ikinci ucuncu gun kuru sampuan idare edebilir diye dusunuyorum.

  • kassiopeia  (01.11.16 20:58:29) 
bir de gercek zeytinyagi sabunun ise yaradigi soyleniyor, saclar alisinca daha zor yaglaniyor.


  • kassiopeia  (01.11.16 20:59:26) 
Kuru şampuan veya medikal dükkanlarda satılan kendinden şampuanlı boneler cözüm olabilir. Selpak'ın da böyle bir bone ürünü vardı.


  • Sulfoxaflor  (01.11.16 21:18:27) 
[]

İngilizce bir kitabı Türkiye'de bulmak/yurt dışından getirtmek?

Türkiye'de bulabileceğim kütüphaneler var mı? Varsa çevrimiçi katalog taraması yapabilir miyim?

Yurt dışından almak zorundan kalırsam (Amazon.com sanırım bu ülkeye göndermiyor, denedim olmadı.) sipariş vereceğim aracı yerler, kişiler var mı?

15 dolar olan bir kitabı bana kaç liraya getirtirler?

 
var, odtü ve bilkent kütüphanelerinde online arama var.

bıçaklar (en son) getiriyordu, 15 dolarlık bir kitabı 17 dolara falan getiriyor, ama biraz uzun sürüyor.

odtü'de tanıdık varsa, kütüphaneye kitap önerisinde bulununca alıyorlardı, sonra fotokopi falan gibi şeyler de yapabilirsin.
  • babilbaligi  (01.11.16 11:52:19) 
22 dolara filan gelir amazon'dan


  • medievalman  (01.11.16 12:51:10) 
kitabın ismini söylersen belki pdf i bulunabilir. Tabii satın almak veya elde baskısını bulundurmak istiyorsan başka.


  • harry tuttle  (01.11.16 12:52:53 ~ 12:53:12) 
@harry tuttle,
PDF de olabilir. Ben biraz baktım bulamadım ama iyi bir araştırma ile belki ulaşılabilir. Gerçi doğru değil karşılıksız kullanmak ama PDF acil işimi halleder, yurt dışına çıkınca kitabı alarak ödemiş olurum diye düşündüm.
E-book olsa ve satın alması mümkünse o da olabilir.
  • gijilti  (01.11.16 13:12:48 ~ 13:13:10) 
İstersen kitabın adını yaz, bir de ben bakayım ya da mesaj atabilirsin.


  • harry tuttle  (01.11.16 13:19:38) 
bookdepository
abebooks
amazon.co.uk
  • sayns  (01.11.16 13:27:50) 
google play veya apple books'a bir baksana, belki vardır.


  • babilbaligi  (01.11.16 13:28:06) 
Unutmuşum yazmayı.
Maria Callas Sacred Monster
www.amazon.com
  • gijilti  (01.11.16 20:44:32) 
[]

Verdînec / verdenîc hastalığının anlamı/kökeni nedir?

Osmanlı tıbbında böyle bir hastalık var. Bir göz hastalığı. Tanımı: bu göz marażı peydāh olduķda göz şişer ve gözüñ ķapaķları çatlar, yarulur, andan ķan aķar ve çıķar.

"Verd" Arapçada "gül" demek. Kızaran göz renginden dolayı bu adı almış. Ama -înec kısmı nerden geliyor acaba? Farsçadan olabilir mi? Bu kelimeyi nasıl türetmiş olabilirler?

Halk dilinde bu hastalığa "موردن العين" deniyormuş. Bunu okumam gerekiyor. İkinci kelime, evet, al-ayn. Ama birinci kelime? Dikkat ederseniz içinde "verd" geçiyor. Sonunda "nun" olmasa müverred, kızamış okunabilirdi. Acaba verdinec'in n'sini de mi alıp ism-i mef'ul yapmışlar? Müverden? (mücevher kelimesinin kalıbı gibi ki fa'lele'nin ism-i mef'ulüdür)

 
Kamys'a baktiniz mi? Meverred, meverrud, murd vs olabilir. Disardayim su an sozluk yok. Bakarim eve gecince.

Bu arada osmanli tibbi ile alakalisinjz sanirim. Doktora tezi olabilecek nitelikte tib tarihiyle alakali bildiginiz bir yazma vs var mi bildiginiz, tavsiye edebileceginiz?
  • evrenos gazi  (29.10.16 12:35:23) 
[]

Yorum sorusu nasıl değerlendirilir?

Eğitimde saptadığım bir olay var: Öğretmenler yorum sorularını değerlendirememekten korktukları için açık uçlu soru, yorum sorusu sormuyorlar. Boşluk doldurma, doğru-yanlış, eşleştirme, çok seçmeli gibi yöntemlerle sınavları geçiştiriyorlar. Tabii daha çok işlerine geldikleri için böyle yapıyorlar. Sınavları şipşak okuyorlar. Yaratıcı düşünmenin önündeki engellerden biri bu. Bunu aşmak adına araştırıyorum.

Yorum sorusu nasıl ölçülüp değerlendirilmeli? Hem öğrencinin hakkını teslim edecek şekilde hem de hızlıca okuyabilecek şekilde. Bu konuda bilgi, görüş belirtip bildiğiniz kaynaklar varsa link verirseniz sevinirim.

Mesela bir şiir verdik ve yorumla dedik. 10 puan. Her yazılan farklı uzunlukta ve içerikte olacak. Bunları nasıl değerlendireceğiz?

 
ben yorum sorusu sorduğumda öğrenciler yazmaya üşenip boş bırakıyorlar. mesela "güncel çevre sorunlarına 5 örnek verin, size yetki verilseydi bu sorunların önlenmesi için neler yapardınız" gibi bi soru soruyorum üstünde minimal de olsa kafa yorulası bir şey olsun diye, derste de beş bin saat konuşmuşuz üstünde. ya boş bırakıyorlar ya da bir şey yapmazdım falan yazıyorlar. ben sınav kağıdı okurken deliriyorum sonra insan hiç olmadı ormanları korurdum falan yazar diye.

ben genelde bunun gibi sorup soruyu 5 puan bilgi, 5 puan yorum kısmı diye ayırıyorum. yorum kısmındaki 5 puanı eli yüzü düzgün bir şey yazana veriyorum, uyduruk da olsa bir emek sarfedene 2-3 puan veriyorum. bir şey yapmazdım yazana da bir şey veremiyorum.

gerçekten değerlendirme kısmı spesifik bir sınırlandırma getirilmediğinde zor oluyor, sözel derslerde daha da zordur herhalde.
  • passive aggressive  (26.10.16 20:27:24 ~ 20:30:07) 
sorunun ilk kısmına yanıt vereyim. yorumu değerlendirmekten korkmaktan değil o. zor olan yorumlu cevapları okumanın çok vakit alması. bu tespitin daha doğru. yorum sorusunun cevabı kriterlere oturtularak rahatlıkla puanlanabilir. mimarlık-mühendislik fakültelerinde tonlarca proje dersi var. onlar notlandırılabiliyorken gerisi hikaye.


  • manuel mandalina  (26.10.16 21:02:34) 
[]

Etkileyici roman pasajları?

Türkçe dil ve edebiyat sınavlarında yarım sayfa kadar metinler kullanıyorum Türk veya dünya edebiyatından. Kendi içinde bütünlüğü olan ve sanatsal ve düşünsel açıdan derinliği olan metinler kullanmaya özen gösteriyorum.

Böyle bir havuz oluşturuyorum şimdi. Önerdiğiniz roman/öykü kesitleri var mı?


 
biryudumkitap.com'a uyeyim.

Hergun 1 pasaj yolluyorlar, gayet başarılı.
  • balik kraker  (25.10.16 20:30:13) 
biryudumkitap işini görür diye düşünüyorum.

gmailde toplu olarak gelen mailler yönlendirilebiliyorsa atarım sana gmailden ama yöntemini bilmiyorum. 100den fazla pasaj var.
  • mr.brown  (25.10.16 20:33:36) 
1. “Selim’i bütün dostlarımdan daha çok seviyorum. Nedeni ortada. Büyüyüp gelişmeden, beni bütünüyle ele geçirmeden boğduğum ikinci kişiliğim o. Bir başkasında yaşayabildiğini görmek suçluluğumu biraz olsun azaltıyor. Selim uzun süre nesnelerin dışında, tek başına bırakılmış biri olarak duydu kendini. Kalabalığın içine karışmadı. Kahvede oturduğu masadan bulvardaki ağaçlara, durgun gökyüzüne baktı durdu. Oysa insanlar var. Otlar, böcekler, yıldızlar var dünyada. Antalya en azından bana bunu öğretti. Doğayı içimde duydum. Doğanın bir uzantısı olduğum gerçeği ağacın yeşiline, limandaki denize karışan bir yeraltı ırmağının soğuk suyuna yakınlaştırdı beni. Şimdi burada, denize karşı oturduğum kahvenin masalarına güneş vuruyor. Yakıcı ilkyaz güneşi. Yalnız değilim, içim kalabalık. İçim insanlarla, dünyayla dolu.” Nedim Gürsel-Uzun Sürmüş Bir Yaz içinden.

2. “Seni yalnız böyle şimşekli havalar için istediğim aklına gelmesin. Seni şimşeksiz havalarda bir sandala atıp öğle uykusuna yatmış bir evin beyaz kireç badanalı sahil kasabasında sandalımızı bahçelerin, hamakların, uyumuş insanların, sahile eğilmiş çamların gölgesi vura vura, sandal denizin dibinden bir karış yukarıda, sahile sürünürcesine kıyıdan götürmek, suda küçük balıkların kaçıştığını, çakıltaşlarının şekillerini kaybedip bulduğunu; yeşil, sarı, kumral, hatta beyaz yosunların oynaştıklarını göstererek dolaştırmak ve o anda çıkan küçük bir hava ile kokun burnuma değdiği zaman sevinmek ve sana o zaman aşktan güzelleşen ve iyileşen dertsiz, hastalıksız yüzümü göstermek, seni ne kadar sevdiğimi yalnız gözlerimle anlatmak, yalnız yüzümün ortasına düşmüş ince bir saadet çizgisi ile her şeyi ifade etmek isterdim.” Sait Faik-Sevgiliye Mektup (1942 tarihli öyküsü, aynı isimli başka da var çünkü)

3. “Arasıra olur. Cigara dumanlarıyla dolu, boğucu, kalabalık bir odada, birbirlerine uzak kimselerin rasgele sürüklendikleri bir odada, bir akşamüstü, her şey kalakalır; bıçak-çatal seslerinden başka ses duyulmaz olur. Herkes, garip bir suçluluk duygusuyla ses çıkarmamaya çalışır elinden geldiğince.
Ev sahibi ayağa kalkar, son bir atılımla geceyi kurtarmaya girişir; soğuk bir şaka yapar sıradan bir olay anlatır, ya da bilinen bir fıkrayı yineler ama ne olursa olur, bir başka şey boşalır ansızın, sanki herkes, bu sıradan, ucuz ortaklaşayı bekliyormuşçasına, koyverir kendini; bir ağızdan gülüşülür. İşte o anda, daha önce hiç karşılaşmamış iki kişi, anlatılmaz bir çekime uğrayarak başlarını kaldırır, gözgöze gelirler. Ağızlarından aynı sözler çıkmak üzeredir, oysa ağızlarını açmazlar, bakışlarını kaçırırlar. Ne var ki, o değişiklik olmuştur bile; bir ırmak gibi bir çöl gibi doğal bir sınır çizgisi, onları odadaki kalabalıktan ayırıvermiştir. Birbirlerini tanıyorlardır.” Tomris Uyar-Anlat Bana

4. “ Masanın çekmecelerini amaçsızca açıp kapamıştım. Beni hayranlık içinde bırakmış, elleme tutkumu zor önlemiş olduğum o masaya acımıştım. Yıllarla cilası solmuş, ön yüzüne kakılmış pirinç ince işlemeler donuklaşmıştı. Her çekmecenin tutamağı kabartma madenden yabangülü çelenkleriyle bezeliydi. Açıp kapadıkça içimi dayanılmaz bir hüzün, bitiş duygusu sarıyordu. Rüştü Şahin de gençliğiyle, yakışıklılığıyla ölümün elinde böyle unutulup, kullanılmaz olarak paslanacaktı. Başımı göğsüne dayayarak dinlediğim taptaze yüreğinin morarışını görür gibiydim. Camlara yaklaşmamıştım bile. Dışarıyla ilgim kalmamıştı. Dünyaya yeniden bakmanın gereği yoktu.” Füruzan-Gül Mevsimidir

5. “Gecenin on biri, aylardan ağustos, tren banliyönün ilk istasyonlarından geçerken yavaşladı. Açık mor neon ışıkları altında ıssı peronlar, Mayorka'ya gitmeler ve oyunlar düşlediğimiz yerler.

Brunoy. Montgeron. Athis-Mons. Jacqueline buralarda doğmuş.

Vagonların uyumlu sesi kesildi, tren, katarların birleştirildiği istasyondan önce, Villeneuve-Saint Georges'da bir an durdu. Demiryolu kıyısındaki Paris Sokağı'nın evleri karanlık ve yıkık dökük. Bir zamanlar, tüm sokak boyunca, art arda kahveler, sinemalar, garajlar sıralanırdı, adları hala seçiliyor. İçlerinden yalnız biri ışıklı, bir gece lambası gibi, boşu boşuna.” Patrick Modiano-En Uzağından Unutuşun

Daha aşırı çok var ama bunlar pek çok sevdiğim pasajlar. Hayatta en en en çok sevdiğim ise 1. sıradaki alıntı. Nedim Gürsel'in o kitabı başlı başına bir dünya harikası zaten.
  • buff  (25.10.16 20:39:50 ~ 20:42:38) 
tolstoy- diriliş'in girişi, cümle tam böyle miydi emin değilim "her şey olması gerektiği gibiydi." cümlesiyle bitiyordu, ama o paragraftaki tasvir yazdığım cümlenin anlamını tersine çeviriyor, her şeyin olması gerektiği gibi olması ne kadar da berbat şeymiş, demiştim ben okurken.


  • dafaisss  (26.10.16 00:37:08) 
neokur.com'da da alıntılar kısmı mevcut.


  • m e b  (26.10.16 00:39:03) 
hasan ali toptaş, uykuların doğusu

"gövde dediğimiz şu gövde aynı zamanda zamandır, bunu asla unutma, derdi. ben de onu taklit eder gibi, aynı zamanda mekândır, derdim o sırada. o bu sefer, aynı zamanda uğultulu bir tesadüftür, derdi. sonra ben bu oyunu sürdürür ve hayıflanırcasına, aynı zamanda başkasıdır, derdim. işte o zaman, dayım da gözlerimin içine buruk bir ifadeyle bakarak, sadece başkası olsa amenna hasanım ali, aynı zamanda başkalarıdır, derdi." (210)
  • mutlusismankedi2015  (26.10.16 01:31:54) 
[]

Grekçeden Arapçaya geçip Arapçadan Türkçeye gelen kelimeler nasıl yazılmalı

Arapçadan Türkçeye çevrilen tarihî metinlerde Batı dillerinden Arapçaya geçen kelimeler genellikle ünlüler de kullanılarak yazılmış. Mesela:

mârûl (mim-elif-rı-vav-lam)
mersîn (mim-rı-sin-ye-nun)
Câlînûs (cim-elif-lam-ye-nun-vav-sin)

Osmanlıcadan transkripsiyon yaparken bu kelimeleri nasıl yazmalıyız? Bu konuda yapılan BİLİMSEL ARAŞTIRMA var mı?

Marul zaten uzun ünlü içermez, kısa ünlüler için kullanmışlar, deyip "marul" mu yazmalı, yoksa "Araplar uzun ünlü ile yazmışsa o şekilde telaffuz ediyorlardı, Osmalıcada da o şekilde telaffuz ediliyordu," deyip "marûl" mu yazmalı?

Bir başka bakış açısıyla uzun ünlüleri şapkalı harflerle gösterip metinde orijinal yazılışı ne ise öyle yazdım mı demeli?

 
Uluslararası ortak yazım şablonu olarak Adam Gacek'in hazırladığı kitabın notasyonu veya Brill'in bastığı İslam ansiklopedisinin notasyonu kullanılır.

Kubbealtıcılar da buna benzer bir notasyonla uzatmaları üzeri kesik çizgiyle, inceltmeleri şapkayla verirler.
  • kullanıcı adı  (25.10.16 23:15:25) 
[]

Tek bir odanın peteğini yakmak kombiye zarar verir mi?

Sadece yattığım odayı ısıtmam yeterli. Bir metreden uzun bir petek var.

Tek petek yakmanın kombiyi bozacağına dair söylentiler var.

Doğru mudur acaba?

 
Bizde tek petek yanmıyor. En az iki tanesinin yanması lazım. Yoksa kombi uyarı veriyor. Uyarı vermeden çalışıyorsa sorun olmaz herhalde. Hararet yapar genelde.


  • dissendium  (24.10.16 00:25:01) 
evet devir daim pompasını zorladığı için arıza çıkartma ihtimali doğuyor ancak pompanın devrini düşürerek bu ihtimali de düşürebilirsiniz.


  • delineron  (24.10.16 00:26:33) 
Devir daim için sıkıntı. Onun dışında eğer mükemmel bir yalıtımın yoksa ve termodinamik bize yalan söylemiyorsa tek petek açmak mantıklı değil. Sen o peteği açtığında soğuk olan yan odalara da yayılacak o ısı. O odada da kalorifer çalışmadığı için dışarının soğuğu ile karşılanacak. Tamamen ısınmayacak.

Sonuç olarak sen tek peteğe harcadığın kadar ısınmayacaksın. Düşük miktarda çok petek ile yüksek dereceli tek petek ısısını daha rahat elde edebilirsin. Tabii hesap tamamen sana bağlı. Tamam biraz da üst ve alt komşuna. 5 dereceli kaloriferli apartmanda bütün apartman, tüm odalarla 2de hadi 3te açarsa kimse üşümez. Fakat aksi durumda herkes 4ler 5ler ile takılır.
  • nawar  (24.10.16 00:52:35) 
[]

Metin seslendirici/okuyucu program var mıdır?

Bir metin var. Bunun birinin bana okuması lazım. 45 sayfa metni okutabileceğim kimse yok. Bir makine lazım bunun için. O okuyacak ben de gerekli olan bir kontrolü gerçekleştireceğim. Şöyle düzgünce okuyabilecek bir program?




 
Sol taraftaki hoparlor simgesine basin dinlemek icin:

goo.gl
  • crown  (19.10.16 22:40:33) 
iphone varsa eğer o da güzel okuyor, kullanmışlığım vardır.


  • knight of cydonia  (19.10.16 23:26:02) 
[]

İbn i Sina'nın en doğru ve açıklanabilir yazılışı?

İbni Sina?
İbn Sina
İbn-i Sina?


 
TDK'ya göre İbni Sina.

mesela www.tdk.gov.tr linkte geçiyor.
  • tosiba  (19.10.16 21:31:25) 
İbn-i Sina


  • devilred  (19.10.16 21:32:27) 
İbn-i Sina.

Türkçe'de (ya da "Türkçede"???) "ibni" diye bir kelime yoktur. Tire işaretiyle eski tamlamalar belirtilir.
  • yaren  (19.10.16 21:39:43) 
Tdk sürekli kural değiştiriyor, tam da bu yüzden tdk ne dediyse o olmamalı.

Nasıl ki Michael'a maykıl demiyorsak ibn-i sina'ya da kafamıza göre bişeyler uyduramayız.
  • baba jo  (19.10.16 22:25:39) 
ibn sina.
türkcede ibni sina denilmesinin sebebi telaffuzun kolayligidir.

edit:
www.tdvislamansiklopedisi.org
  • shi aila  (19.10.16 22:36:33 ~ 22:40:37) 
Türkçede oğul kelimesini kullanıyoruz, ibn-i ifadesi eski dile ait, Osmanlı Türkçesine. Yani halk dilinde kaldırıp "ahmet ibni mehmet" şeklinde bir ifade kullanılmıyor, o yüzden bu kelime Türkçe değildir. Arada -kullanılması gerekli. Arapça kelimeyi Türkçe kullanmaya çalışırken kendi telaffuzumuzu ilave etmişiz. Haliyle ortaya "ibn" kelimesinin "ibn-i" şekline dönüşmesi gibi bir durum çıkmış, bu tamlama hadisesini diğer Osmanlı Türkçesi içindeki tamlamalarda da kullandığımız için - işareti mutlaka kullanılmalı. Teamül bu çünkü. Hayır bizde ibni veya binti gibi bir yerleşik ifade var da ben mi bilmiyorum acaba.


  • yaren  (19.10.16 22:49:10) 
3. seçenek bence daha doğru. Türkçede İbn ifadesini okuma şansımız yok.


  • dissendium  (19.10.16 22:54:30) 
izafet terkibi vardır, -i ile gösterilir.

tdk bir noktalama işaretinin kullanımını 2665614 kez değiştirebilme fantazisine sahip bir kurum. aradan bir mevsim geçer bir gece ansızın tekrar -i li yazılışa döner. o potansiyele sahip.

dil geleneğini yıkmak gibi bir hobisi var, dil kurumunun gerekçesi neymiş, onu okumak lazım diyeceğim de amann hiç merakımı da uyandırmıyor doğrusu. tdk esastır diyenler onu kullanabilir. neticede yazım kılavuzunu bu tdk abi basıyor.
  • wilhelmwasmuss  (19.10.16 23:42:56 ~ 23:43:37) 
Avicenna yaz gitsin..


  • sonadora  (20.10.16 10:33:44) 
kelime türkçe değil ki abi, herhangi bir dildeki kelimenin nasıl yazılacağına tdk ne karışır, ne sıfatla kural uydurur? karışıyorsa da kanun mudur bu?

orijinal yazılışı İbn-i Sina ise İbn-i Sina'dır.

o zaman tdk "porsche"nin de nasıl okunacağına karışsın, kural koysun? saçma olur değil mi?
  • kibritsuyu  (20.10.16 11:41:31 ~ 11:47:55) 
bilen bilmeyen herkes konusmus gene.
ibn kelimesi iyelik eki almaz.

en.wikipedia.org
en.wikipedia.org

türkcede ibn arabi ama ibni sina denmesinin tek sebebi telaffuzdur ve bilimsel metinlerde yanlis bir kullanimdir.
ayrica bkz:
ktp.isam.org.tr
  • shi aila  (20.10.16 16:04:40) 
[]

Japonca şarkı önerileriniz?

Japonca öğreniyorum ve Japon kültürünü tanımaya çalışıyorum. Bu konularda bana yardımcı olacak müzikler dinlemek istiyorum. Ama şu anda hiçbir bilgim yok. Kaliteli sanatçılar, albümler ve şarkılar hakkında bilginiz varsa ve paylaşırsanız çok memnun olurum.




 
anime üzerinden gidiyorum.

www.youtube.com (shokugeki no soma)
www.youtube.com (k-on)
  • inheritance  (19.10.16 09:37:47) 
sözleri yok bu müziklerin ama içimden geldi paylaşmak istedim gerçi arada sözleri olan birkaç tane de var, stüdyo ghibli 25. yıl konseri

www.youtube.com
  • merhume  (19.10.16 19:45:11 ~ 19:51:37) 
Benim de Cowboy Bebop'tan bildiğim bir şarkı var, ismi İngilizce olsa da Japonca bir şarkı: The Real Folk Blues

www.youtube.com
  • kanter  (23.10.16 22:57:14) 
youtu.be

eikichi yazawa'nın kyouhansha (suç ortağı) adlı parçası.
japonya'nın rock starıdır kendisi ve harikulade bir müziği vardır.
  • kalemdefter  (23.10.16 23:05:31) 
[]

Eşinin emekli maaşını alan kadın, düşük faizle ev kredisi çekebilir mi?

Emekli olanların diğer insanlara göre daha uygun faiz oranı ile ev kredisi çekebildiğini duymuştum.

Bir yakınım, hayatında hiç çalışmamış ve sigortalı olmamış biri, vefat eden eşinin bağ-kur emeklisini alıyor. 66 yaşında. Bu şahsın öyle bir avantajı var mıdır? Kendine ev almayacak, bir başkası için çekmek istiyor.

Bu imkana sahip ise ve kredi çekecek olsa, alınan evin tapusunun bu kadının üzerine mi yapılması gerekir?

Evin gerçek sahibinin kendi üzerine alması nasıl olur? Beklemesi gerekir mi, masrafları çıkar mı vs...

 
60 ya da 65 yaşın üstündekilere uzun vadeli kredi verilmiyor. yani 10 yıllık ev kredisi alamazsınız.


  • tosunpasa  (10.10.16 02:46:49) 
@tosunpasa haklı değil. 65 yaşındaki annem 10 yıllık konut kredisi kulandı.

Düzenli geliri olduğuna göre muhtemelen kullanabilir. Maaşını aldığı banka şubesi ile görüşmesinde fayda var. Bankadan bankaya değişebilir.
  • babilbaligi  (10.10.16 08:55:04) 
belli yaş üstüne de kredi veriliyor tabii ki ama hayat sigortası bedeli yüksek oluyor.


  • hosein  (10.10.16 09:07:58) 
[]

Bilimsel bir kitap çeviriyorum, yayınlatabilir miyim acaba?

Oxford Üniversitesi'nin yayınladığı, bir psikolojik rahatsızlıkla ilgili olan bir İngilizce kitabı Türkçeye çeviriyorum. Kitap diyebilirim ki bir kişilik bozukluğu hakkında. Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu gibi mesela.

İngilizcemi geliştirmek için bu işe soyundum. Sonra baktım ki bayağı iyi çeviriyorum. Psikoloji bilgim ve dildeki özenliliğim sayesinde. Bu kadar emek verdikten sonra bu eseri yayınlamamda fayda olabilir.

Türkiyede o konuda pek fazla eser yok. Psikoloji alanı için iyi yararlı olacaktır. Hem de benim öz geçmişime katkısı olacaktır.

Bu çeviriyi yayınlatmak hangi yolu izlemeliyim? Kime, nereye başvurmalıyım? Sonuç alabilir miyim? Para kazanabilir miyim? Ya da masrafım mı çıkar.

Çeviri alanı uzmanları ne der?

 
kritik yer
"ingilizcemi geliştirmek". Afedersin de ingilizcesini geliştirmek için kitap çeviren adamın bu özgüveni çok ilginç.

kitap ya da başka çeviri öyle kafaya göre güzel çevirmek değildir. yerine göre konteks yerine göre jargon yerine göre dokunmadan hatalı da olsa yanlış çevirmektir.

sen o kitabın izni olmadan çevirip yayınlayabileceğine de inanmışsın. bundan para kazanabileceğini düşünmüşsün, bunlarıda legal olarak yapabileceğine inanmışsın, burası bile garip.

özgüvene bakınca şaşırıp kaldım.
  • kurnaz  (04.10.16 15:14:12 ~ 15:22:36) 
Linç etmek istemiyorum, ama çevirinin iyi olduğuna nasıl karar verdiniz? Bir yayıneviyle görüşmeniz en doğru yol.


  • dissendium  (04.10.16 15:19:23) 
Kurnaz gerçekleri söylemiş. Yayınevleri ya da kaliteli yayınevleri üstüne para versen bu tarz tekliflere geri dönüş yapmıyor. Ben çevirdiğim kitabı bastırmak için bir yıl uğraştım. Yazar en sonunda kitabı bastırmak için para teklif etti sadece bir yerden donuş aldık.

İlk önce telif haklarını almalısın ya da yayınevi almalı. Sonraki süreç uzun oluyor. Çevbirin sitesini inceleyebilirsin.
  • geçerkenugradım  (04.10.16 16:22:57) 
soruya cevap değil ama akademik yayınların tamamının ücretsiz ve halka açık olması gerektiğini savunuyorum, dolayısı ile bazılı bir şekilde yayınlamak yerine dijital kopyasını dağıtmak çok daha iyi bir eylem bana göre. aklının köşesinde dursun.


  • selam  (04.10.16 16:28:35) 
dil gelistirmek icin ceviri yapmak zararli bir girisim degil bence. ama oyle bir ehliyetle ortaya cikarilan ceviri kimseye sunulmasa iyi olur. ceviribilime dair tek bir kuram bilmemek ozellikle boyle bir ise girismemeniz icin buyuk bir sebep. ceviribilim dort yillik bolumu olan bir dal ve o dort yili okumus olmama ragmen kafamda hala soru isaretleri var benim. cunku hala ceviriye dair tartismali pek cok konu var. ceviribilimle ilgili konferanslara gittigimde sahit oldum, fazlasiyla atesli geciyordu o tartismalar (belirtmeden gecemem, kurnaz gibi alaylilar da en cok bagiranlar oluyordu). hicbir zaman elle tutulur bir sonuca varilmiyordu. ne zaman soru-cevap kismina gelinse kalpler hizla atiyordu. herkes birbirine "sen yapamazsin!" diye bagiriyordu gizli kapakli. hala da bagiriyor.

birinci sinifin ilk yillarinda hocalar, ogrencilerdeki kafa karisikligini gorunce hep sunu dediler: "biz size dil ogretmeyecegiz. sizi zaten dil biliyor olarak kabul ediyoruz. ogreneceginiz sey ceviri."

tum bunlari dusunerek soz konusu kitabin en cok da dil gelistirmek icin ceviri yapmak isteyen biri tarafindan cevirilmemesi gerektigini dusunuyorum bilimselliginden ve ozellikle de oxfordlulugundan dolayi. kisisel ogreniminiz icin cevirmeyin diyemem. cevirin, deneyimlenin, sonrasinda da kimseye okutmadan yakip kul edin. cv'ye de yazilmaz.

@selam'in soylediklerine ek: yayinlanan yayinlarin yayinlanmasinin bir sebebi var: gecerliligi. dikkatinizden kacan yanlislarla dolu bir ceviriyi kimsenin redaksiyonuna ve editorlugune ugratmadan insanlara acarsaniz bundan en cok zarar gorenler de psikoloji ogrencileri olacaktir.
  • hopeless  (04.10.16 16:38:58 ~ 17:24:27) 
Yayınevinden iş çıkmazsa, üni çevresinde fotokopici ile anlaş. Üç beş kuruş ekmek çıksın


  • hasmetizm 2046  (04.10.16 17:34:32) 
@hopeless cv'ye neden yazılmaz?


  • geçerkenugradım  (04.10.16 18:36:40) 
yayinlanmamissa yazilmaz.


  • hopeless  (05.10.16 00:00:11) 
@hopeless kollektif bir editöriyel çalışması çıkabilir ortaya belki, bir umut işte


  • selam  (05.10.16 22:41:57) 
[]

Makale yazarken tezler üzerinde çalışacaksak izin almak gerekir mi?

Mesela şöyle bir makale yazacağız: Tıp yazmalarındaki ilaç yapılan bitki isimlerinin söz varlığını belirleyeceğiz.

Beş doktora tezini alıp bunlardaki bitki isimlerini derlesek ve oluşturacağımız sözlük üzerinden sonuçlar çıkarsak olur mu?

Bu tezlerin sahiplerinden izin almak gerekir mi? Yoksa makalemizde kaynak belirtmemiz yeterli mi?

 
bu derleyeceğiniz bitki isimleri zaten literatürde geçiyorsa, yeni keşfedilmiş şeyler değildir. daha önce birileri onlar üzeirnde çalışmış olabilir. sadece isimlerini kullanacaksanız izne gerek yok. hatta referans bile vermeye gerek yok.
başka tezdeki bir bulgudan veya yorumdan bahsedecekseniz referans verin.

  • sttc  (02.10.16 22:39:00) 
[]

İngilizce metinlerde "—" işaretinden sonraki ifadeler nasıl çevrilmeli?

Bu işaret (—) gördüğüm kadarıyla İngilizcede iki amaç için kullanılıyor: Bir, ara sözlerin başına ve sonuna konuyor. İki, bir cümle bittikten sonra, ona ekleme yapmak için araya konuyor.

Sorum şu, bir cümleye ek bilgi olarak eklenen ifadeler Türkçeye çevrildiğinde cümleye nasıl monte edilmeli? Cümle ile tam alakalı olmayınca Türkçedeki birleşik cümle kuralına göre birleştiremiyorsunuz. Türkçede bir cümlenin birleşik, sıralı, bağlı olması için ilgili ifadeler bir araya gelir.

Örneğin aşağıdaki metni nasıl çevirmeli?
They worry that their nose is too big, their breasts are too small, their skin is blemished, their hair is thinning, their body build is too small—any body part can be the focus of this obsession.

Virgül mü koymalı araya, tire mi? yoksa çizginin olduğu yere kadar yazıp nokta mı koymalı, çizgiden sonrasını yeni bir cümle olarak mı yazmalı?

En doğru şekilde Türkçeye nasıl uyarlanabilir?

 
Noktalı virgül olabilir. Vücudun herhangi bir kısmı bu takıntının odağı olabilir derken aslında genel bir yargıya ulaşıyorsun. Açıklama olarak değerlendirirsek noktalı virgül kullanılabilir.


  • dissendium  (02.10.16 14:49:47) 
bize okulda (mutercim-tercumanlik) bu isaretlerin turkce metinlerde uygulanmadigini soylemislerdi.


  • hopeless  (02.10.16 15:20:37) 
isaretin adi em dash bu arada.


  • disq  (02.10.16 17:53:25) 
[]

Sabah alarma uyanamazsam beni kesin uyandıracak çözüm?

Çok yorgun ve uykusuz isem telefon ve saatimin alarmı çalıp kapanıyor ve ben de işe geç kalıyorum.

Susmayan alarm gibi bir şey lazım. Ya da telefonumda bir görev tanımlayabilir miyim acaba? android... ben kalkana kadar müzik falan çalsa.


 
Müzik çalabilir. Veya, www.kelimelerbenim.com


  • pomknos  (26.09.16 19:02:41) 
bulmacayı çözünce susan alarmlar var. uygulamalarda bulursun.


  • hononu  (26.09.16 19:03:30) 
"şukadar dakikada bir bukadar defa tekrarla" seçeneği yok mu telefonda alarm için?

Bulmaca veya matematiksel işlem çözümü isteyen uygulama önerisine de katılıyorum.
  • olanlaolunmaz  (26.09.16 19:16:07) 
alarmınız yüksek sesle başka odadan çalsın. kalkıp kapatırsanız uyanırsınız.


  • o kadar da degil aga  (26.09.16 19:23:53) 
hocam sleep diye bir app var
andoidde
tavsiye ederim
turev integral cozduruyo alarmıacmak icin
  • kingcyrax  (26.09.16 19:25:24) 
bence bunlar dışında işi ciddiye alın, ya da sevin, o zaman zaten biyolojik saatiniz "kalk la hadi işe gitcez" diyecek.


  • kurnaz  (26.09.16 19:28:56) 
hocam ben müzmin uykucuyum.
uzaktaki 3 tane alarmı yataktan kalkıp kapatıp uyumaya devam etmişliğim var.
problem falan da dinlemem sökerim pilini telefonun. oh mis.
  • supermatik  (26.09.16 19:29:54) 
Sleep as android var. Matematik sorusu ayarliyorum ben çok geç yatıp erken kalkmam gerekirse. Soruyu çözmeden durmuyor alarm


  • nucleon  (26.09.16 19:41:09) 
8 tane alarm kur, hepsini kapatmazsın ya,


  • michael_knight  (26.09.16 20:39:40) 
[]

Facebook yüklediğim videoları hiç mi etti?

Bir ses sanatçısı adına br FB sayfam var. Müziklerini büyük emeklerle yükledim. yüzlerce video. Şimdi sayfaya girip açınca son birkaç hariç artık açmıyor.

Emeklerim boşa mı gitti şimdi? Sonradan düzelir mi acaba?


 
Eser sahibi kaldırılmasını istemiş olabilir.


  • jamiro  (26.09.16 18:45:09) 
@jamiro,
Telif hakkı olmayan videolardı bazıları. Belli bir tarihten sonrası açılmıyor. Yoksa son aylarda yüklediklerim duruyor. telif hakkı olmasına rağmen.

  • gijilti  (26.09.16 18:52:36) 
linkini at bakalım. belki sen de açılmıyor biz de açılabilir. eğer bizde de açılmıyorsa. şikayet son yüklediklerinden önce yapıldığı için şikayetin olduğu zamana kadar ki videolar silinmiş olabilir. sonrakiler hakkında şikayet olmadığı için kalmıştır.


  • gotic  (26.09.16 20:43:01) 
Tahmin ettiğim gibi bir süre sonra düzeldi, tüm videolar gözüküyor. Umarım sonsuza kadar öyle kalırlar.


  • gijilti  (15.10.16 20:10:06) 
[]

Hemzeli yazılan kelimeye 'ye' harfi de eklenmişse nasıl yazılmalı/okunmalı?

Mesela fayda orijinalinde "فائده" şeklinde yazılıp "fâ'ide" şeklinde transkribe edilir. Ama Osmanlıca metinde "فایٔده" şeklinde yazılmışsa ne yapmalı. Fâ'yide mi okunmalı? fâ'yda mı? yoksa fâ'ide mi?

Aynı durum sâ'im, câ'iz, zâ'il, sâ'ile kelimelerinde de var. fayda yı fâyide okumak tamam da caiz i câyiz mi okuyordu acaba?

Naapsam acaba? Hemzeden sonra ye koymak acaba sadece bir imla özelliği mi idi?

 
Hatırladığım kadarıyla hemze önceliğe sahip. Hemze olduğu sürece diğer koyulan harf ya da harekelerin hükmü olmuyor. He o zaman o ye niye koyuldu dersen, onun da bi cevabı vardı ama unuttum.


  • arnatuile  (26.09.16 09:35:54) 
"فائده" fâ'ide
"فايده" fâyide

ye harfi binek olarak kullanmissa (noktasiz, hemzeli) ye'yi okumuyor/yazmiyoruz. altinda noktali ve hemzesiz kullanmissa ye harfi gibi okuyor/yaziyoruz.
ye'nin hem noktali, hem hemzeli haline hic denk gelmedim ama o durumda da "fâ'yide" okurdum heralde.
  • shi aila  (26.09.16 10:51:08) 
[]

Arapça "-iyyi" ekinin anlamı, görevi, adı nedir? Özel adlara gelebilir mi?

a. Ekin anlamı ve görevi nedir?

b. Bu ek Arapça bir metinde, aslında aitlik i'si (î) ile biten bir özel ada gelmiş: Kişinin adı Şirvanî. Sonundaki 'ye' harfinin üzerine belirgin şekilde şedde konmuş. Şirvaniyyi şeklinde okunabilir, ama mantıklı olur mu?!

Bence Şirvanî okunması gerekir. Şeddeyi başka bir amaçla koymuş olabilir.
Şu şekilde geçiyor:
... müfradāti'l-İmāmi'ş-Şirvaniyyi raįsi'l-hükemā... (Başhekim İmam Şirvanî'nin Müfredat'ı...) Şirvan bir yer adı. Hekim o yüzden Şirvanî adını almış.

 
Aitlik belirtiyordu hatırladığım kadarıyla. Osmanlıca Şirvani, Arapça Şirvaniyyun okunması gerekir yanılmıyorsam.


  • auroraaurora  (18.09.16 23:34:23) 
ek "-iyyi" degil "-iyy" eki, yani arapca ism-i mensub, farscadaki ye-yi nisbe'ye denk gelir, aitlik belirtir.

kelime Şirvānî olarak okunmalidir.
  • shi aila  (19.09.16 12:22:08) 
[]

Beykoz'dan Ümraniye Tantavi'ye direk yol var mı? Trafiğe girmeden?

Mesela Ümraniye trafiğine girmeden Meydan'a gelinebilir. Tantaviye mümkün mü?




 
gelirsin. kavacıktan TEMe girip sonra camlıca kısıklı sapağından ümraniye yönüne dönersin.tantavi tüneline girmeden sağda tabela vardı tantavi diye.


  • gibicibicis  (18.09.16 20:02:11) 
[]

İçi bölmeli kirli çamaşır sepeti var mı?

Yer darlığından dolayı böyle bir şey lazım.
Bir tarafına beyaz, bir tarafına renkli koymak için.
Nerde bulabilirim.

Ya da alıp da kendim pratik şekilde bölmeleyebileceğim bir şey?

 
İkea.
m.ikea.com.tr

  • pike  (18.09.16 19:09:52) 
[]

Eski metinleri aktarırken şeddesi konmayan sözcükleri nasıl okumalı?

Arap harfli mertinleri, Osmanlıca eserleri kast ediyorum.
Çalıştığım metinde kere, keten, ama, hamam vb. aslında ikiz ünsüz olan kelimelerde, aynı kelime için şedde işareti bazen konmuş bazen konmamış. Bu durumda işaretin konmasına göre mi transkribe edeceğim. Yani mesela bazen "ama", bazen "ammâ" mı yazacağım?

Transkripsiyon bu, transliterasyon değil sonuçta, söyleyişi esas almak lazım. Adam bazen "ama" bazen "ammâ" mı diyor acaba? Yoksa hep "ammâ" diyor da şeddeyi bazen koymuyor mu? O halde "tevellüd" kelimesine şedde koymadıysa "tevelüd" mü okuyacağım?

Böylesi bir kafa karışıklığı var bende. Gerçek bilimsel yaklaşım ne olmalı? Bunu tez savunmasında nasıl anlatabilirim?

 
hep "amma" diyip bazen seddeyi koymuyor, cünkü sedde koymak sart degil. koymadiysa bile "amma" diye transkribe etmek gerekiyor, cünkü kelimenin asli bu.
transkripsiyon alfabesini koyulan önsözde buna dikkat cekilebilir, ben böyle böyle yapmayi uygun gördüm diye.

ha kelime beyt icinde geciyorsa ve vezin bize onun seddesiz okundugunu söylüyorsa bunu da dipnotla belirtirim.
  • shi aila  (19.09.16 12:34:39) 
[]

Arapça tamlamalar bölünecek olsa neresinden bölünebilir?

Bir metinde satır numaraları tamlamayı bölebiliyor. Doğru bölme ne şekilde olmalı?

Mesela Arap harfleriyle "lisân el-Türkî" yazıyor ve lisân üst satırın sonunda yer alıyor. şöyle:

(1)............................lisân
(2)el-Türkî........................

Transkripsiyon yaparken, "lisânü- (2) 't-Türkî" şeklinde mi yazılmalı? Yoksa "lisân- (2) ü't-Türkî" şeklinde mi? Neden?

 
Kelimenin sonundaki ü/u sesi kelimenin orijinalinden olduğu için kalmalı. 'el'ise ek olduğu için aşağı inmeli. Bu durumda yazdığınız doğru.


  • fragile lady  (16.09.16 22:58:42) 
(1)... lisânü (2)'t-Türkî ...
seklinde yazilmali.

  • shi aila  (19.09.16 12:24:02) 
[]

Hoş geldin faizi için e-turuncu hesap'ta vadeli mevduat açmak?

Şu anda en iyi faiz veren banka sanırım bu. Hoş geldin faizi olarak 1 yıl boyunca %12 veriyor.

HESABI KULLANANLARA BİRKAÇ SORU:
- Enpara.da değerlendirilen bir miktar parayı bu avantajlı faiz oranı için e-turuncu hesap'a -en azından 1 yıllığına- aktarmaya değer mi?
- Enpara kadar güvenli mi?
- Para sadece ATM'den yatırılıp çekiliyorsa günlük limit ne kadar?

- Ve de kullandıysanız tecrübelerinizi yazıp uyarırsanız sevinirim.

 
Öncelikle şunu söyleyeyim: Güvenirlik açısından e-bankacılığın şube bankacılığından hiçbir farkı yok. Bankaların gözünde e-bankacılık uygulamaları bankanın bir şubesi gibi. Diyelim Enpara'da hesap açtın, bankanın ve BDDK'nın gözünde Finansbank'ın Enpara adlı bir şubesinde hesap açılmış gibi gözüküyor.

Asıl konuya dönersek, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kapsamında her bankadaki 100 bin TL'ye kadar olan mevduatın devlet sigortası altında. Yani banka batsa da 100 bin TL'ni geri alabilirsin. Dolayısıyla 100 bin TL'ye kadar her banka güvenli diyebiliriz.
  • kingdom of rust  (16.09.16 01:52:19) 
Değer. ATM kartı bir işe yaramıyor. Vadesiz hesap açmak gerekiyor turuncu hesap ile aradaki iletişimi sağlamak için. Ondan da para aldıkları için ben açmadım. Şubeye gittim veya turuncu hesaptan EFT yaptım. E-turuncu'da işler farklı yürüyor olabilir.


  • Lim5  (16.09.16 02:40:26) 
[]

Telefonumun kamerasında balık gözü efekti ya da modu nerdedir?

samsung note 4 bir tel.de kurcalarken balık gözü efekti görmüştüm. resmi yuvarlak yapıyordu ya da yeni çekilen resimler için uygulama imkanı vardı.

şimdi lazım oldu, aradım taradım bulamadım. Bu bir şekilde silindi mi yoksa ben mi bulamıyorum?

Nasıl elde edebilirim bu modu/efelkti?

 
samsung'u bilemedim. vsco yuklesene? fisheye efekti var.


  • hopeless  (05.09.16 02:44:37) 
kamerayı açınca ekranın bir yerinde ok ucu gibi bir işaret var. onu tıklayınca bir liste açılıyor. orada bulabilirsin.

note 3'te böyle note 4'te de farklı değildir heralde.
  • montauq  (05.09.16 02:57:21) 
[]

Akademik makalemde şu durum başıma dert açar mı?

Bir makale yazdım ve daha sonra bir makaleye rastladım ki benim yazdığıma benzerlikler taşıyor. Bu durum intihal suçlaması falan yaratabilir mi?

Makalemde 5 tarihi eseri tarayarak bir konudaki terimleri derledim.
Rastladığım makalede ise benim taradığım eserlerin 2 tanesi daha kapsamlı bir konu için taranmış.

Mesela o kümes hayvanları ile ilgili terimleri taramış. Ben ise sadece tavukla ilgili terimleri taradım. Dolayısıyla yazılarımızda bir benzerlik mevcut. Bu durum sorun yaratır mı acaba?

 
O makaleyi gormeden yazdiysaniz zaten birebir ayni cumleler icermesi mumkun degil. Birebir ayni cumleler iceriyorsa intihal olarak degerlendirilir. Icermiyorsa bu sizin duzgun bir kaynak taramasi yapmadiginizi gosterir ama hukuksal olarak basiniza is acmaz. Akademik olarak elestirilebilirsiniz.


  • evrim halkasi  (02.09.16 00:44:30) 
birebir aynı cümleler yoksa veya cümleler belirgin bir şekilde alınıp değiştirilmediyse hiçbir şey olmaz.

aynı konu üzerine birden fazla tez yazılması oldukça olağan.
  • cikmaz sokaktan cikagelen cocuk  (02.09.16 00:45:57) 
Çıkardığınız sonuçlar benzer mi? Yani ortada bir olgu var. O araştırır "Bakın bu X'ten dolayı böyledir." der, siz ise "Bunun sonucunda Y olmuştur." dersiniz. Herhangi bir sıkıntı olmaz.


  • bazilika  (02.09.16 00:46:00) 
[]

Osmanlıca metinde şurayı okuyabilir misiniz?

Ekte resim var.

Ortadaki ve alttaki satır:
Ammâ ol maraz-ki ver[d]înec derler, sabî çocuķlarda çoķ 'ârıż olur. Bu maraża 'āmme _________________ el-'ayn dirler, zîrâ bu göz marazı peydâh olduķda göz şişer ve gözün kapakları çatlar, yarulur, andan kan akar ve çıkar. Böyle göz agrısına 'ilāc, kavunı yâhûd hayyü'l-'alemi üzerine koya, hammâmdan hazer idüp girmeye.

Ben boşluğun başındakini amme, sonrasını el-ayn okudum ama başka şekilde de okunabilir tabii.

NOT: Göz hastalıkları kitabına göre "ver[d]inec" hastalığı çocuklarda olurmuş, yetişkinlerde olana " el-yen' " denirmiş. Bu yüzden benim metnimdeki "el-'ayn" olarak yazılan ifade de el-yen' olup, yazım benzerliğinden dolayı ve konu göz (ayn) olduğundan karıştırılıp yanlış yazılmış olabilir. Ama farklı bir şey de olabilir, okuyamadığım kelimeyle birlikte bir Arapça tamlama olabilir. Mesela, "mevridenü'l-ayn" gibi, ama tabii o kelimeyi attım, onu bulmak lazım.

 
Metinde yapılan tanıma da bakılırsa "müverredü'l-ayn" gibi okunabilir. ama sanki ters bir tamlama gibi: göz kızarmışı. "'aynü'l-mürevved" olsaydı daha doğru olurdu sanki.

müverred, "güllenmiş, kızarmış" demek. verd (gül) kökünden.

Ama bu noktada da müverredin sonrasında bir "nun" harfi var. Onu nereye koyacağız. Neden konmuş olabilir acaba? Biraz da üste yazılmış nedense, yer olmasına rağmen.

"müverreden" okunabilir mi? Arapçada öyle bir şey var mı acaba? Sonuna gelen bir ek vb. olabilir mi?
  • gijilti  (29.08.16 01:22:00 ~ 01:26:09) 
[]

Publisher'ı kullanınca neden masaüstünde pubXYZT.tmp vb. dosya oluşuyor?

Sanırım dosyayı kaydedince çıkıyor. Çalıştığım dosya mesela Dergi.pub
Ama bundan farklı olarak pub2BD3.tmp benzeri adlarla dosyalar ortaya çıkıyor. Boyutuna baktım. Kaydettiğim anda gerçek çalışma dosyası ne kadar ise o büyüklükte. Ve her açıp çalışıp kapatınca bu şekilde farklı bir dosya ortaya çıkıyor. O dosyaları sildim. Gerçek çalışma dosyasını açtım, acaba problem oluyor mu diye. Olmadı, açıldı.



 
O tmp'ler geçici dosyalar, bir süre sonra kendi kendine silinmeleri lazım zaten, ellemeyin. Çalışırken hata verir kapanırsa, kaydetmeden kapatırsanız falan o dosyalarla kurtarma yapacak bilgisayar.


  • kobuzchu kiz  (15.08.16 16:10:59) 
1 ... •2345678910   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.