Ekşi Duyuru

garantiye gerek yok. şuradan kredi kartı özelliği olmayan kart da çıkartabilirsin. www4.thy.com

Aynen kredi karti olmadan da cikarabilirsin. hatta gecmis 12 aylik ucuslarini da saydirabiliyorsun.

Evet ve arkadasin hakli, kartla al, yeni zelanda ucusu git gel iyi mil yaparsin. Benimki de kredi karti ozellikli degil, mil topladigim ucus karti. Thy nin sitesinden uye olarak alabilirsin

Valla Garantili olanı alırsan daha avantajlı.
5000 hoşgeldin mili kampanyası devam ediyor mu bak.

Bileti THY'yen Amex özellikli olan miles and smiles ile alırsan bir de ordan mil kazanırsın.

Git gelden de bilet kazanırsın.



Sadece miles and smiles alırsan (garantisiz olan) Sadece uçuştan mil kazanırsın.

piyasa kapalıyken almayın yahu sabahı bekle. 2.94'e , olmadı 95e alırsın

2016 2ç beklenti 3.85

Uzun vadeli düşünüyorsan al. Yani 1-1.5 sene dokunmayacaksan hiç durma al. Tl dolar karşısında her zaman değer kaybetmeye mahkum. Yok birkaç ayda satasım var diyorsan seçimler tehlikeli, akp tek başına iktidar olsa tak diye düşer bir süre.

gaza gelip durmayın ve bu dolar meselesini uzun vadeli düşünün.

bu para 1-2 sene boyunca kullanılmayacaksa beklediğin hata ama öyle günlük haftalık hareketlerden etkilenip yatırım yapmayın ne yaptığınızı çok çok çok iyi bilmiyorsanız.

şimdi alırım 2 ay sonra kar ederim gibi bir yaklaşımla paranızı hiç bir şeye yatırmayın. ha tabi kumar oynamayı seviyorum ve zararı da karı da bana koymaz çünkü ben işin heyecanındayım diyorsanız siz bilirsiniz.

www.feyizoglu.com

motosella 30 agustosa kadar %30 indirim var

feyizoğlu'nu çok pahalı geldiği için (diğer sitelere göre temiz %5-7 ekleyip satıyorlar) tercih etmiyorum, motosella'yı da ürün çeşitliliğinin yetersizliği sebebiyle beğenmiyorum. bu ikisinden gına geldiği için sormuştum zaten :) neyse teşekkürler.

ben hiç kullanmadım ama fc-moto.de diye bir alman sitesi var. türkiye'den sipariş alıyorlar. forumlarda araştırırsan birçok motosiklet sürücüsü buradan alışveriş yapıyor. gümrük durumunu, kargo bedellerini falan dahil ettiğinde ucuza getirebiliyorsun alışverişini.

dediğim gibi hiç kullanmadım ama senin de bilgin olsun.

pk

gravity.
yuzlerce film arasindan neden ilk bu aklima geldi bilmiyorum.

secret life of walter mitty.
çok eğeleneceklerine garanti veririm.

riff cohen +1 ve diğer aamir khan filmleride uyar

taare zameen par'dı galiba.
ama eski.

3 idiots

Biraz eski ama koro güzeldi.

www.bruceclay.com Site içi optimizasyon için bunlara dikkat edicen. Yani mesela başlık h1 tagi içinde olacak, alt başlık h2 vb. Title tag'inde anahtar kelimeleri içeren bir başlık olacak, url de keza öyle olacak, description tag'inde anahtar kelimeleri içeren açıklayıcı bir metin olacak vb. Ayrıca sitenin mobil uyumlu olduğundan da emin ol.

Site dışı için de, senin konunla alakalı diğer sitelerden seni sitene link verilmiş tanıtım yazıları yayınlatıcan, sosyal medyada siteni tanıtıcan vb. Basitçe böyle.

Ya da, webmaster forumlarından birine SEO yaptırıcan. Fiyatları iyice düşmüştür herhalde.

rear mudguard diye geciyor.

her turlu motora takilir ama cirkin durur.

bajaj pulsar'in boyle bir aparati var, cok da ucuz alip buyuk motorlara takiyorlar ama kotu gorunuyor.

edit: direkt fotograflara bakip plakalik kismini dikkate almadan yazmistim cevabi.

hugger veya rear hugger olarak aratabilirsiniz, mudguard da deniyor. ben kendi motosikletim için bu keywordlerle bulmuştum. supersportlar'da bu tür görmedim hiç, farklı şekillerde takılıyor. endurolarda arka tekerle sele arası boşluk olduğu için araya taş çamur birikmesin diye konuyor bu. supersportlarda böyle bi durum yok ama.

kasaplarda olmuyor mu ? Tavuk çevirdikleri yerde o da oluyordu

sıcak demircilere bak.
hani şu ateşin üstünde demir (kılıç, bıçak, vs) koyup iki kişi karşılıklı balyozlarla dövüyorlar ya, onlara. onlarda yoksa bile bir kelle alırsın sakadatçıdan onlara götürürsün üterler.

önce hangisi dolarsa

yani 5. ayda 100.000 doldu biter yada 3.yılda 50.000 desin ama gene biter

önce hangisi dolarsa ona göre. motor veya araba farketmez.

Ledley King'in jübile maçından bu, hakem de Howard Webb. Biraz eğlenmişler yani.

www.youtube.com

zenn motor

bir tane mi lazım?
sene başında sorsaydın çok çöpe attım.
kırtasiyelerde de vardır.

çok sayıda lazımsa bastırabilirsin.

3-4 tane (maks. 7) lazım. o kadarını basmazlar da, bana internetten sipariş edebileceğim bir yer lazım.

pasaj içindeki kırtasitecilerde olur. sene ortası geldi artık, çok ucuza bulursun. 1-2 hafta önce, yanılmıyorsam bişeyler alırken kırtasiyede görmüştüm benzer şeyleri, yığın halinde. nişantaşı city's yanındaki pasajın alt katı. bir de aklıma gelen diğer yer: kadıköy akmar'ın ön (üst) kapısının yanındaki pasaj civarına bakabilirsin. orada da ajanda benzeri şeyler çok oluyor.

Genelde perş günleri açıklanır

www.megafileupload.com

kolay gelsin

sadece windows.

ps3'e move desteği alabilirsiniz, google'dan move destekli oyunları araştırın hoşunuza giderse en ucuza bu şekilde kutrulabilirsiniz. Eğer fiyat önemli değil ise xbox one ve kinect alabilirsiniz, daha ucuza xbox 360 ve kinect ikilisinede yönelebilirsiniz. Eğer ama bu eski triplerine girmeyecekseniz de içlerinde en eğlencelisi wii'dir.

En son neslin konsollarını mı diyorsun?

Ne tarz oyunlar istediğinize göre daha kesin cevap verilebilir sanıyorum. Eğer bilgisayarda hiçbir şekilde oyun oynamıyorsanız PS4 alın. Böylece hem PC'ye çıkan bir çok oyunu oynayabildiğiniz gibi, çok sınırlı olsa da birkaç exclusive oyun da oynayabilirsiniz.

Xbox One da hemen hemen aynı işlevi görür ama onun daha da az sayıda exclusive oyunları var. Multiplatform dışında Sunset Overdrive, Halo, Killer Instinct falan oynarsınız en fazla.

Eğer oyunları çocukça gelmiyorsa şu an alınası tek konsol Wii U bence. Şu an tek "nanesi" olan konsol. Adam gibi bir sürü exclusive oyun çıktı, çıkıyor. Birden fazla kişiyle oynanan bir sürü oyunu var. Sorunu konsolu yurt dışından getirmek zorunda olmak. O kadar uğraşırım diyorsanız Wii U'yu öneririm.

Sonuç olarak şahsi kanaatimce tercih ettiğiniz oyunlara göre PS4 > Wii U > Xbone ya da Wii U > PS4 > Xbone şeklinde gitmelisiniz.

Ha bence iyi bir bilgisayar toplamak oyun konusunda en mantıklı seçim olur onu da belirteyim.

nl subs dediğin altyazı işte. bi bölümün sırf altyazısını indirdim. hollandaca yazıyo. videonun dili orjinaldir.

"nl subs" indirmekten korkmamın sebebi de zaten hardcore hollancada gömülü alt yazıdan korkmam. Asıl soru da "ettv, eztv vs nerede?" şeklinde. Yine de teşekkürler.

edit: hardcore değil hardcoded. dikkatimden kaçmış. zaten gömülü sözcüğü de aynı görevi ifa ediyor. neyse.

telif hakkı olayı yüzünden siliniyor hemen..ben de zar zor yetişip indirmiştim.. =/

soruya soruyla karşılık verebilir miyim? nl subs versiyonunu indiren var mı? altyazı gömülü mü değil mi + görüntü kalitesi nasıl?

çünkü mars atmosferinden çıkabilmek için roket götürmek gerekiyor. Marsa fırlatma roketlerini ve gerekli katı/sıvı yakıt hücrelerini kargo olarak taşıyabilecek boyutta bir roketin dünyadan gönderilmesi ise fizik kuralları gereği mümkün değil(mevcut roket/yakıt teknolojimizle değil). Alternatif olarak birden fazla tur ile materyallerin gönderilmesi olasılığı var ki bu da şu an için planlanamayacak kadar uzak gelecekte görünüyor.

projenin ismi "mars one".
www.mars-one.com
tr.wikipedia.org

amaç zaten giden insanların yanına aldıklarıyla kendi başlarının çaresine bakabilecek şekilde yaşamaya başlamaları. yani koloni kurmaları. olurda sıkıntı olursa geri dönemeyecek olmaları üzücü tabi.

playtusu.com

ben de online başvuru yapmıştım buna almadılar beni :(

terraforming yapmadan marsa giden enayiler hihoha.

ikinci sezondan sonra daha fazla sarar, ilk sezon ingiliz versiyonunun çok etkisinde.

michael çok salaklıklar yapacak ama sevimlileşecek. dwight olaya daha fazla girecek.

bence izle.

Diziyi izleyenler Michael'dan ziyade Jim, Pam ve Dwight için izledi. Siz de birkaç bölüm daha şans verin, pişman olmazsınız.

2. sezondan itibaren saracak.

karakterler evrimleşiyor ileride. US office çakma bir şov olduğu için ilk sezon kendini bulabilmiş değil, orijinalinin ucuz bir taklidi olarak kalıyor hayli uzunca bir süre. Ancak zaman geçtikçe -3. sezondan itibaren- kendi dilini ve ruhunu da buluyor. O izlenen adına duyulan utanç ise kalıcı dizide, hatta pekiştiriliyor ilerledikçe.

mutlaka devam edin.

kesinlikle devam et ben de ilk basta ck garipsemistim diziyi o kamera napiyor isyerinde falan diye ama su an sona yaklastim ve keske bitmese diyorum.

5.sezon 13. bolum introsuna ozellikle yarilmani bekliyorum senden

dear olur.

dear en iyisi

Dear editor,
Dear publisher,
Dear all,
Dear Rebecca,
Dear Mr. Smith,

Dear editor-in-chief

fake facebook hesabı açıp, güzel kadın fotoğrafları ile doldurup bir kaç gruba üye olun. sonra duvara telefonunu yazın. bırakın.

numarayı eklşiye yazın. geçen ay biri yazmıştı da adam canından bezmişti :D

arkadaşınız operatörünü arasın, o numarayı engelletmek istiyorum desin. böyle bir çözüm vardı sanki.

1. travesti kartviziti bastırıp numarayı yazın. kaldırımlara serpiştirin.

2. gazeteye masaj salonu şeklinde ilan verin.

3. numarayı umumi tuvalet kapısına yazın.

savcılık en güzeli. hem kim olduğunu öğrenirsiniz falan içiniz rahat olur.

Savcılık en iyi yol bulaşmak istenmiyorsa no değişsin

çok soğuk abi yapmayın etmeyin.
sosyolojisini kültürünü ...
eskişehirde güneş açmıyor.açtığı zaman ısıtmıyor.güneş'i görüyorsun lan ne güzel güneş var dışarı çıkayım diyorsun üç-dört kat giyiniyorsun öyle çıkıyorsun.abi içlik nedir sen bilin mi? ya da yolda beresiz atkısız insan görememek ne demek biliyor musun?
yapma etme.
izmir'de urla'ya doğru bir yerde yaşayın.hem temiz hava,hem doğa,hem deniz kenarı.

Kışları çok sert, emeklilik geçirmek için uygun bir yer gibi gelmiyor bana.Eskişehir güzelse gençlere güzel.

eskişehir üniversitesi ile kalkınmış bir şehirdir. öğrenci şehri yani. iç anadoluya yakın olduğu için öyle yemyeşil de değil ve kışları hakikaten soğuk, rüya gibi evinizi daha batıda alın bence de. ülke dışı da düşünmez misiniz? emekli olunca? ben olsam ege'de bir yer bakardım kendime. türkiye sınırlarında.

eskişehir ultra rahat bir şehirdir evet. ama emekliliği bir villada geçireceğin bir yer değildir. antalya merkezde 350 bin liraya mükemmel bir ev alırsın villa olmasa da. emekliliğinin tadını çıkarırsın.

Vişnelik, batıkent, ertugrulgazi, çamlıca. Yukarıdaki yorumlara katılmıyorum, istanbul dan sonra sıkıcı gelmeyecekse gayet iyi fikir.

bi alternaif olarak; çamlıdere, sapanca, mordogan benim emekli olunca yaşamak istedigm yerler söyliyeyim dedim

emeklilik için antalya iyidir. alacaksanız antalya'dan alın. hem evler de ucuz...

eskişehir gençlere güzel. bence çanakkaleye gidin. hatta bozcaada'ya yerleşin izole hayat olur.

Mobildeyim. Fav'a atamiyorum. Cevabimi silmeyin yarin uzunca yazarim.

Kurallara uymak için cevap:
Eskisehir iyidir, gelin.

eskişehiri bilirim gençlik için çok güzel emeklilik için sadece güzel yerdir.
Soğuk olmaya soğuktur evet.

Eskişehir bok gibidir ağa.

Su : Kireç gibidir musluktan akan suyu.İçmek istesen içemezsin , kafanı yıkasan saçın tuğla gibi olur.

Hava : Herkesin söylediği gibi rezalet bi soğuğu vardır.

Ulaşım : Yolların büyük çoğunluğu bir gidiş- bir geliştir.Araban olsa bi dert olmasa ayrı bir dert.Tramvayların günün çoğu zamanına doludur.İnsanlar üst üste gitmekten hep kavga ediyor.

Kiralar ve evler : Sağda solda hep öğrenci olduğu için insanı öğrenci ... alışmıştır.Kutu gibi evlere 400-500 lira kira isterler.

İnsanı : Öğrenci ağırlıkta olduğu için öğrencilere vs. ses çıkarmazlar ama ben buradaki gibi yürümeyi bilmeyen bir insan topluluğu başka yerde görmedim.Kaldırımları vb. yerleri avuç kadar olduğundan insanlarla dip dibe geçersin ama çoğu insan omuzunu çekmez Eskişehirde.

batıkent ve sümer mahallelerine bakınız villa için.

muğla merkez eskişehirden de kötü (sosyallik anlamında).şöyle anlatayım.muğlanın bir ucundan öteki ucuna yürüyerek (evet yürüyerek) bir saatte gidebilirsiniz.konsere kimse gelmez,gelenler de bir bar var oraya gelirler.dolayısıyla sıkış tepiş bir hal alıyorsunuz.sinema desen bir ya da iki tane vardı ben ayrıldığımda.merkezde oturursanız aynı gün içinde bir insanı dört beş kez görebiliyorsunuz (o kadar küçük).tiyatro desen hak getire,kaliteli tiyatrolar zor geliyor (takip etmiyorum ama büyük oyuncuların tiyatrolarının geldiğini duymadım).gelenler de üniversiteye gelir büyük ihtimalle senede 1 belki 2.muğla'nın ikliminden bahsedeyim:kışın ayaz olur ve sürekli yağar.yağması iyidir çünkü ayaz hakkaten üşütüyor -tamam bir eskişehir değil- ama yağmur da yağmaya başlayınca 2 hafta sürüyor en az.türkiyenin en çok yağış alan 3. şehri sonuçta.hani kalburüstü denecek kafe mefhumu muğlada yok.geneli nargile kafe tarzında.bar seçeneği çok az (muğla küçük demiştim).
bunun dışında işiniz ne bilmiyorum ama arabanız varsa muğla-akyaka'da oturabilirsiniz.(bkz: akyaka) dünyanın en güzel yeri.huzur,dinginlik,deniz,temiz hava,kış aylarında üşümezsiniz bile.emekli olacaksanız burada insan huzur içinde ölebilir.akyaka'yı inceleyin derim.google'dan akyaka azmak,akyaka muğla şeklinde aratın.taşınırsanız hiç değilse size misafirliğe gelirim :p

edit:dur biraz daha kötüleyeyim muğlayı.muğla merkezde şöyle bir dolaştığınızda ortalama yaşın 50+ olduğunu göreceksiniz (öğrencilere rağmen).bunun dışında yukarıda sinema dedim ya 3d 4d falan unutun! Ya da kıyıda köşede kalmış ama merak ettiğiniz filmler falan varsa beklemeyin!

Antalya demişler.
Antalyada 20 yıl yaşamış birisi olarak anlatayım.Antalyada bu paraya villa tipi evlerde yaşarsınız.Ama Antalya'nın tadı kalmadı.Antalya'nın iklimi fena değildir ama yazın inanılmaz sıcak oluyor.Yani banyoya giriyorsun beş dakika sonra banyoya mı girsem diye düşünebiliyorsun.Bunun dışında Antalya'da her yer artık yüksek apartmanlarla dolu olduğu için villalarda sadece karşıdaki komşunuzu görebiliyorsunuz(şehir içinde).Yeşil orman vs. diye düşünmeyin,kalmadı.Kepez'den antalyaya baktığınız vakit izmir'e mi bakıyorum istanbul'a mı bakıyorum deseniz -beton yoğunluğu açısından- bir şey fark etmiyor.
Antalya'nın kışından bahsetmemişim.Antalya kışı da fena değildir.Hava sıcak olursa ailecek çıkıp dolaşabilirsiniz.Muğla,Eskişehir'de girecek yer ararken antalya'da akşama kadar -kışın güneşli havada- rahatça dolaşabilirsiniz.

1.bp.blogspot.com
eskişehir kışı -temsili-

the patient who was diagnosed as x upon first application to the hospital which then turned into y never before was reported on the literature.

article isimlerini yazarsan daha fazla yardimci olabiliriz. cunku erisimler genelde universite enstitutu araciligi ile oluyor. yani birebir journal sifresi vs olmuyor.

(bkz: makale araniyor duyurulari)

-spoiler-

house'un bacağına yapılan işlem öyleydi diye hatırlıyorum. hatta sevgilisi izin verdi diye ona kızgındı.

-spoiler-

7x11'de cuddy'nin annesine rızası olmadan epey bir şeyler yapıyorlardı.
aynı bölümde house masters'a bir koma hastasına iğne vurmasını ima ediyordu, sonra hastanın hiçbir şekilde tıbbi müdahale istemediğini gösteren bir şeyden bahsedip tehdit ediyordu masters'ı.

çok var aslında, ama bir bölümde çok netti. john henry giles isimli cazcıyı ölüm istemesine rağmen kurtarmıştı.

s01e09

www.google.hu

303 informed consent

haci burasi kumkapi degil

eger 4.leventten soruyosan, yenikapida inip yuru yad otobuse bin en makulu bu.,

normalde sorgusuz sualsiz izleyin diyecegim bi film ama durum da tam filmdekine benzermis, en azindan filmde de kucuk kardes var. ben olsam izlemezdim ya nemelazim. ya da sik sik film izleyen insanlarsaniz izleyin tabi oyle gaspar noe ya da lars von trier filmi degil neticede ama.. nebileyim..

Alti ustu film. En kotu senaryoyu kendiniz de yazabilirsiniz filme gerek yok.

Izledikten sonra bebek yeğenimipotansiyel psikopat gibi görmeye başlamıştım, sonra geçti tabi. Bence şimdi izlemeyin. Çok çok iyi bi film, oyuncular müthiş ama sizin şu an izleyebileceğiniz bi film değil bence. Çocuk büyüdükten sonra izleyin diyeceğim o da olmayacak :)

Anneye ders niteliğinde izletmek iyi olur. Sözlük'te okumuştum sanırım, kimin sözü olduğunu hatırlamıyorum ama "önce anne çocuğundan nefret eder, çocuğun nefreti sonra gelir" diyordu.

sinematografik acidan bilemem ancak psikolojik mesajlari dogru olmayabilir.

eskiden soguk anneligin pek cok patolojinin kaynagi olduguna dair yaygin bir gorus vardi ancak guncel psikoloji ne sadece annegi ne cocugu tek basina suclamaz. bunun genetigi, sosyal cevresi, kulturu bi dunya seyi var. kaldi ki babasi da var bu cocugun, niye anne suclu olsun.

anne hassasa filmden rahatsiz olabilir ya da anne cocuk iliskisine dair olumsuz goruslere kapilabilir.

little miss sunshine var mesela (:

az komik.

Ben beğendim, ama kahkaha attıran dedirten değil.

Gülümsetti, ben ede begendim.
Ama @nereye bu gidis +1
Kahkaha attırmadı

i.imgur.com

komik. heheh diye ses cikardim burda :)

:-|

çok komik değil.
ama yavan da değil.

sadece komik. tebessüm et geç

ehe.

not: Star wars'un VII'inci filminin çekileceğini hatırlattı bana. Bir star wars izleyeyim ben.

gündeminde süper espri. şimdilerde ise, hatırlayanlarda tebessüm yaratır.

thug love sözlüğün ince espri timinin liderlerindendi. diyaloglardan oluşan diğer çalışmalarına da bir bak, eskilere.

kesinlikle kaliteli ama çok komik degil. yine de güldüm.

amac ne?

oyun icin farkli, eglence amaci farkli, business beklentisi farkli, outdoor adamsan farkli.

burada kan çıkar.
en son bir volkswagen golf alır gidersin lşaskdfjklşasj

şaka bir yana ne amaçla kullanacağın önemli serabetan'ın dediği gibi.

O fiyata ssdli zor. Monster notebook bak. Üzerine biraz para ekler ssd takarsın.

toshiba alırdım :)

O fiyata ssd'li zor değil ama öyle ben dünyayı kurtaracak bilgisayar arıyorum diyorsan zor tabi. Zaten o paraya oyuncu bilgisayarı diye alacağın bilgisayardan daha estetik orta sınıf çok amaçlı kullanabileceğin bir bilgisayar alman daha mantıklı olur bana kalırsa. Samsung, Asus, Toshiba'nın i7 4. Nesil işlemcili bir bilgisayarını edinebilirsin. Kolay gelsin.

Aşırı pofuduk tüylü sokak kedileri var. Hatta benimkiler sokak kedisi, tüyden boğuluyorum evde.
Şunlar çok pufiş mesela, yerim onları
www.facebook.com

Ha ama sen diyorsan ki illa cins olsun, onun için yol göstermem kusura bakma.

Bizim bahçede gün geçtikçe pofidikleşen tontişler var ama eşiniz sonra "ay yok ben korkuyorum, bakamam" der, evden yollar diye çekiniyorum biraz şu anda doğrusu.

Bu çocuklara hep yuva arıyoruz:
instagram.com
instagram.com
instagram.com

Beylikdüzü'ne yakınsan gel verelim burdan.

Gaziemir'de İzban'dan inince balıkçı var karşıda. Işte orada baliklarla beslenen yavru ve pofuduk bir sokak kedisi var. Yanında pofuduk olmayanlar da var, baliklarla yaşayıp gidiyorlar ama çöp de karıştırıyorlar. Pofuduk olanın kuyruğu kısa, kopmuş olabilir doğuştan da olabilir emin degilim yakından bakamadim gelmediler. Onu alabilirsiniz.

nerde tıraş oluyosun hacı çeliktepe tarafına git herhangi bi yerde 15 20 lira maks

sonuc.osym.gov.tr işe yaramadı mı?

Rezervasyon sadece tamir için bildiğim kadarıyla. Ellerinde varsa10 tane bile verirler.

ben olsam seni döverek kovarım, ama kapital düzen senin gibilerin çoğalarak artmasına sebep olduğu için istediğin kadar alabilirsin.

@Sskywalkeremre: Sevgili kardeşim, kan dolaşımındaki yüksek testosteron sebebiyle böyle konuştuğunun farkındayım. Sana senin seviyende cevap vermek yerine bir tavsiyede bulunmak istiyorum, Ekşi Duyuru gibi, medeni insanların konuşup birbirleriyle iletişime geçtikleri ortamlara dalmadan önce (ailene çaktırmadan) odana veya (arkadaşlarına çaktırmadan) yurt banyosuna gir ve masturbasyon yap. Gör bak aslında ne kadar sakinmişsin de farkın değilmişsin. Hadi çocuğum.

Günün yarısı arefe dolayısıyla zaten resmen tatildi. Şimdi buna bi de "yarım gün idari izin" eklenince, Cuma gününün tamamı tatil hale getirildi demek istiyor.

Cuma günü komple tatil mi oldu kesin bilgi mi??

Kamuya aynen öyle oldu; özel sektörseniz bilmiyorum, işvereninizle konuşun :p :D

Kamu tatil. Özel sektör yarım gün ama bizim iş yeri her zaman tam gün yapıyor.

Benim çalıştığım firmada tam gün tatil. (özel)

dün haberlerde denk geldim.kamuda cuma tam gün tatil.toplam beş gün

Kamuda çalışanlar bilir, bu yarım gün tatiller zaten bir halta yaramaz. Zaten çalışanların ve yönetici kesiminin yarısından fazlası o yarım gün izin alır. Almayanlar da 9'da geldim, kahvaltımı yaptım diyene kadar saat 12 olur, iş falan yapılmadan da çıkar gider. Kısacası tam gün doğru karar :D.

Çanak sabit.

Yok yeni uydu aynı dereceye yerleştirildi çanak için birşey yapmaya gerek yok. Sadece şu frekansları taratsın bütün kanallar geliyor.

Avrupa ve Türkiye için otomatik frekans bilgisi

Frekans : 11844 MHz
Polarizasyon : Dikey (V)
Sembol orani : 2222
Fec : 3/4

* Marmara Bölgesinin tamami
* Ege Bölgesinin tamami
* Akdeniz Bölgesinin tamami
* Iç Anadolu Bölgesinin Tamami
* Karadeniz Bölgesinin Bati Karadeniz bölümü

Orta dogu ve Türkiye için otomatik frekans bilgisi

Frekans : 11747 MHz
Polarizasyon : Yatay (H)
Sembol orani : 27500
Fec : 5/6

Not:Aratırken şebeke veya network tarama gibi bir seçenekte olması lazım onuda seçsin.

bunun için imac'e falan gerek yok. istediğiniz gibi bir PC toplayıp yanına da şöyle bir monitör alabilirsiniz, kat kat daha iyi olacaktır.
www.vatanbilgisayar.com

illa iMac istiyorsa cebi çok yanar bunu biliyor mu acaba kendileri, biraz marka hevesine takılmış olmasın ? arkadaşın da dediği gibi mac gereksiz.

İş istasyonu/ workstation olarak tabir edilen bilgisayarlardan alabilir.

renklerin iyi olması için ips düşünülebilir, daha kaliteli görüntü verir genelde ips monitörler. sadece diğer monitörlerden biraz daha geç tepkime süreleri oluyor.
4k olayı full hd'nin 4 kat daha neti oluyor kısacası. daha fazla piksel, daha küçük piksel, daha net görüntü.

kısacası 4k ips bir monitör işini en iyi şekilde görecek şeydir bence bu durumda. ama çok pahalı olduğundan full hd ips alabilir.

arkadaşın verdiği linkteki samsung ekranı şirkette kullanıyorum 4k gerçekten harika bir şey hayvani bir çözünürlükte kullanıyorsunuz bilgisayarı. samsung'un sevdiğim tek şeyi tv ve ekranları zaten. iMac cidden mecburi değil ama güzel bir bilgisayar toplicam derseniz ki ben ekran kartı hariç 4 ghz 32 gb ram ssd linkteki ekranlı bir pc'yi 4-5 milyara topladım

tr.foursquare.com Beşiktaş

Beşiktaş Alkım'ın üst katına bir bakın.

Osmanbey-Pangaltı Douwe Egberts'e bayılıyorum (Radisson'un altı), tam birileriyle oturup konuşmalık veya kitap okumalık. Sessiz sakin.

Bir o kadar süper yer, Şişli'deki Çaykovski. Tam o amaca hizmet edecek bir yer orası da.

Tatlı da yemek isterseniz, Nişantaşı Galata Muhallebicisi olabilir. Orada yemekler de var ama oturup çay-kahve de içebiliyorsun.

tr.foursquare.com

İnsanların hayatlarını tehlikeye atmadan, kenara çekip konuşup yola devam ediyoruz. Ellerin serbest olması (handsfree) dikkat dağınıklığını gidermiyor ki motor kullanan birisi için çok daha önemli bi durum.

genelde interkom diye geçiyor. ben kullandım. söylenenlerin aksine. radyo veya müzik açtığınızda sakinleştirici etkisiyle daha verimli kullanıyorsunuz. dış sesleri kapatmıyor. yani korna vs. sesler gene geliyor. sadece biraz tuzlu.

ayrıca gene söylenenlerin aksine telefon çaldığında müziği kısıp telefon modu devreye giriyor ve tek tuşla cevap verebiliyorsunuz. ki bu dediğimiz alet otomobillerde standartlaşmış bir durum.

uzun süreli sürüşlerde gerçekten hayat kurtaran bir alet söylenin aksine dikkatinizi daha iyi vermenizi sağlıyor.

www.motoplus.com.tr

kulaklik + mikrofon

motosuperstore.net mağazasında NIC marka Türkiye'de üretilen ürünler satılıyor. Eğer ilk alacaksan bu markayı da tercih edebilirsin.
İnternetten de bak, yoksa istanbulda isen mağazasına gidebilirsin. Online satış da yapıyor.

hudson deri'nin ceketlerine bakabilirsin. deri ceketin yanında kendi markalarında kumaş ceketleri de bulunuyor ve muadillerine göre daha fazla korumaya sahip oluyorlar.

Sabah sabah memleketimin ismini görmek güzelmiş :)

1) Valla eylül de oralar soğuk olur hatta bir kaç yaz önce felaket rüzgar vardı girememiştik denize o yüzden biraz şans işi aslında. Ama bebiş için soğuk olabilir.

2)Hiç bir fikrim yok malesef

3) 2 yol var benim bildiğim. Biri çanakkale üzerinden diğeride vapurla bandırma üzerinden gidiliyor. Yol konusunda kafanıza bir şey takılırsa mesaj atabilirsiniz.

Eylül'de Altınoluk'un denizi soğuk olur. Bebek sokmayı pek tavsiye etmem. Bu sene sanki sıcaklar daha uzun sürecek gibi ama yine de pek belli olmaz.

Yol için nereden çıkacağınız önemli. Ama eğer fırtına gibi bir şeye denk gelirseniz, Çanakkale tarafı riskli. Oraya kadar gidip, feribot iptal olduğu için geri dönmek zulüm olur.

En kolayı Yenikapı->Bandırma->Altınoluk olacaktır. Diğer alternatif de Eskihisar->Topçular->Altınoluk. Bu rotada iptal durumunda Körfez'i dönersiniz, lakin uzun sürer.

Biz yazlığın üst katını kiraya vermeyi düşünüyoruz bu arada. Gitmenize yakın kontağa geçebiliriz.

1- altınoluk denizi serindir biraz. günü birlik gidip gelebileceğiniz assos'a kadırga koyu var, çok daha güzeldir.

3- istanbul-tekirdağ-keşan-eceabat-feribotla çanakkale- ezine-ayvacık izmir yolu üzerinden-küçükkuyu ve sonra altınoluk.

3) dahili +1

altınoluk denizi soğuktur genelde ama bu yaz daha sıcaktı. eylülde nasıl olur bilmiyorum. önümüzdeki hafta gidiyorum bakarım.

günlük haftalık kiralık daireler oluyor.

araba şart değilse uçak ile de gelebilirsiniz. borajet (ank,ist) ve pegasus (ist) geliyor. borajetin servisi var.

1- Buralarda "agustosun yarisi yaz yarisi kis"tir. Bebegi o tarihte denize sokmak pek mantikli gelmedi bana.

2- dahili +1 ayrica arabali vapur bandirma'ya geliyor mu bilmiyorum ama geliyorsa bandirma-balikesir-edremit-altinoluk guzergahi da izlenebilir.

geçen hafta altınoluktaydım. deniz genelde sıcaktı dün hariç, dün soğuktu baya. bütün hafta boyunca denizde üşümeyen ben üşüdüm. ama yine de bebek, çocuk sokan vardı.

burç en güzeli aralarında.

boğaziçi öğrencileri ve mezunları takılıyor, onun dışında gelen pek fazla yok.

burc'u öneririm ben de. girişler haftaiçi 35, haftasonu 45 olması lazım misafirler için. gelenler konusunda da sıkıntı yaşamazsınız. oh mis.

burc beach +1

bogazici kalitesi icin burc

n11 ile iletişime geçip sor kimin yolladığını.

vay arkadaş. on numara laf sokmuş adam, çok üzgünüm.

fatura da senin adına mı? eğer değilse kargo şirketinin hatası büyük ihtimalle. Yurtiçi kargo kendi adres kayıtlarını tutuyor ve hızlı hızlı seçerken yanlış kişiyi seçebiliyorlar bazen.

yakınlarınızdan biri size bir şaka yapmış olmalı, isim adres vs. bu kadarda tesadüf olmaz, bilinçli biri göndermiş

birinin size motor demiş olması daha mantıklı geldi bana. kargoyla motor yağı yollayanlar da varmış, bunu da öğrenmiş olduk.

abi yenge... şey... ne bileyim, insanın aklına olmadık şeyler geliyor :/

bende arkadaşlarla aynı fikirdeyim bence biri size imada bulunmuş

bence karışıklık olmuş. fatura senin adınaysa n11'e mail at. ya da siktir et koy bir kenara dursun, bir gün işine yarar belki.

(git: #819539) aynısı bu gün başıma geldi..senin kaydın varsa isimden direk çıkıyor. biri sipariş vermiştir. isim benzerliği senin kayıtların çıkmıştır.

eskiden de dolandırıcılık yöntemi vardı ... kapıda ödemeli ürün geliyor. ücretsiz falan açıyorsunuz içinden tuğla- hıyar falan çıkıyor. ama 6.5TL az. direk kargo ücreti

@yakuza123 ve @mr fusion doğru tespit. firmaya ait olan faturada aynı isimde başka birinin adresini buldum, yurtiçi kargo'nun halt etmesiymiş.

bu arada bana ve hatta eşime yönelik ilkokul 2 seviyesinde esprileri ve bu esprilerin "iyi laf sokmuş haha" şeklinde değerlendirilmiş olmasını da üzücü buldum. motor sözcüğünü duyduğunuzda salya akıtıyor olabilirsiniz ama bu salyanızı klavye ile silmeyin arkadaşlar. biraz büyüyün.

abim, montun göğüs hizasındaki cebine koyuyor. okuyor diyor.

1- Her Android tablette MS Office ile yapabildiğin herşeyi yapmaya yarayan programlar var. En babası da (bence) QuickOffice. Ben kendisi ile birsürü iş yapıyorum, hiç sıkıntı olmadı.
2- Tablette dışarıdan takılan herşey sıkıntı oluyor, özellikle mobil bir insan isen.
3- Bu o işi yapar, ben şahsen Lenovo Yoga Tablet serisini öneririm.

Bu tabletin usb girisi yok, olan giris sarj etmek ve data aktarimi icin. Mikro sd kart girisi var. Mikro sd de oyle usb stick gibi tak cikarlik birsey degil beni gozumde. Ben 8gblik bir sd taktim hicbir sikintisi yok.

Lakin usb stick direk tablete sokabilmek icin aparatlar var daha denemedim ama bence kullanisli olabilir.

Edit. Bu arada isinizi cok guzel gorur. Ben sizi yerinizde olsam bir de 3g baglanti alirim ustune de birkac bulut hesabi oh mis. Hersey elinizin altinda olur.coklu ekran kullanimk bu aleti one cikaran, ayni anda bircok pencrede calisilabiliyor. En basiti youtube da bir video seyrederken ayni zamanda browserda gezinip not tutulabiliyor eszamanli.

bence tablet alıcaksan hiç boşuna android alma. geçenlerde gördüm ipadair, hızlıalda 900liraya geliyordu.

ipad ten şaşma.

gerek yok, ilgili bankadan borcun bittiğine dair gerekli yazıyı alırsınız. ilerde aracı satarken alıcının ruhsatı zaten değişecek.

iphonela başladıysan androide alışman çok zor olur. bin TL ye iphone 5 alınır. ikinci el.

Hocam ben galaksi s iii kullanıyorum. Telefondan genel olarak memnunum ama şimdi tekrar telefon alacak olsam samsung tercih etmezdim çünkü samsung'un verdiği yazılım ve ürün desteği çok rezalet. Gönüllü geliştiriciler olmasa hiç çekilmez bir telefon olacaktı. Adama başka android telefon üreticilerini, lg ve htc gibi, araştırmanı tavsiye ederim.

mini versiyonlardan uzak durun.

ayrica ios kadar stabil android telefon yok.
(Nexus 5 haric, 1200 TL civaridir kendisi, ama foto kalitesi iphone kadar iyi degildir)

Donma sorunundan bıktiysaniz samsunga gecis yapilabilcek en kotu secim bence.Touchwiz denilen karin agrisi arayuzun en meshur yani sık sık donması zaten.Biraz daha koyabilirseniz ustune nexus 5 harika bir secim olacaktir.Asiri uygulama indiren biri degilseniz,temel uygulamalar bana yeter diyorsaniz lumia da alabilirsiniz.Hem kamera bakimindan cok daha tatmin edici olur nexusa gore.

donma sorunundan muzdaripseniz windows phone 8'ler biçilmiş kaftan. yağ gibi kayıyor mübarek. lumia 925 her şeyiyle ilaç gibi gelecektir size.

stabillik isteniyorsa alınacak android telefonları 1000 liraya bulmanız neredeyse imkansız. 900 küsür liraya lumia 920 işinizi görecektir, eğer windows phone ters gelmez diyorsanız. kamerası da 4s'ten iyidir. 100 lira civarı fazla verip lumia 925 almak daha mantıklı tabi.

g2 ikinci el alınırsa androidi o kadar seveceksiniz ki anlatamam. bir de 925 unutmamak gerek :)

iphone 4s kullanıcısıyım fakat dediğiniz sorunları neredeyse hiç yaşamıyorum? özellikle son güncelleme ile(7.1).

bir iki giyişten sonra converse bende düzeliyor.

sert bir cisimle arkayı yumuşatmak da iyi bir fikir ever.

metrobüs-metro bağlantısı var zaten yeraltına metrobüsten inip direkt metro yönünü takip edersiniz, sonunda da yine yer altında cevahir girişi var, yani hiç yukardan yürümeden girebilirsiniz cevahir'e. öyle bilginiz olsun.

Yalnız metrobüs metro bağlantı geçişi Cevahir'e giden tarafa bağlanmaz. O yüzden o geçiş ile direkt Cevahir'e ulaşamazsınız. Simitçilerin oradan çıkıp bi yüz metre filan yürürsünüz. Bişey olmaz.

ilkokul yöneticileri ile çalıştım bir yıl şahane insanlar.Fakat gerisi için yorum yapmayacam burdan

Hayır çok kötü. Bir hafta gittim dershane hocalarını okul hocaları olarak getirmişlerdi haftasonu dershhanede sınıfa anlatmış oluyordu zaten sınıf da geçelim hocam üç gün önce anlattiniz deyip konuyu atlatıyorlardı. Seviye yerlerdeydi rekabet açısından. Yöneticisi de okulu batırıp gürcistana kaçtı bilmem kaç milyonla. Daha önce uğur dershanesinden de memnun kalmamıştım kesinlikle önermem .

Tank sürekli dolu olduğu için duştan 1 saat önce açtığınızda tamamen ısınmayacaktır tahminimce. Bence düşük sıcaklıkta 30-35 derecede sürekli açık olması daha ekonomik olur.

suyu sürekli sicak tutmanin bir mantigi olmaz, banyo yapmadan önce suyu isit ve öyle gir.. standby'da pek bisi yakmaz ama suyu sürekli sicak tutacam dersen kol gibi fatura gelir.

açıp kapatmak daha fazla elektrik harcamasına yol açar. çünkü her defasında çeşme suyu sıcaklığını banyo suyu sıcaklığına yükseltmesi gerekir.

banyo dışında sıcak suyu kullanmıyorsanız, şofbeni kısık ayarda tutup, girmeden önce yükseltmeniz daha mantıklı. en az iki günde bir banyo yaptığınızı da düşünürsek, bir kere ısındıktan sonra bir daha soğuk su çekmeyeceği için uzun süre o ısıttığı suyu muhafaza eder. biz tatile falan giderken kapatıyoruz 3 gün sonra geldiğimizde 60dereceden 40 a falan anca inmiş oluyor. çünkü termosifonlar bir nevi termos gibi ısıttığı suyu uzun süre koruyorlar. google aratabilirsin bu konuyu yapılmış hesapları falan da var.

edit: şunu da ekleyeyim sürekli açık bırakınca öyle kol gibi fatura gelmiyor. biz sürekli 60 derece de tutuyoruz ve gündelik mutfak için vs çok fazla sıcak su kullanıyoruz. ayda 25 liradan fazla yakmadı termosifon şimdiye kadar. sizin sadece banyo için kullanacağınızı varsayarsak sürekli açık olduğunda ayda max15 gelir. gerçi burada litresi falanda önemli. bizimki dijital arçelik 65 lt.

1000 tllik çekini hazırda bekletiyodur adam.

250-500-750-1000-1500-2000 gibi hediye çekleri var. uygun olanı alacaksın. itunes hediye kartı gibi düşün. "arkadaşıma hediye kartı vereceğim 1500 liralık alayım lütfen" diyorsun, o da "ah tabi arkadaşınız çok sevinecektir." diyip veriyor ödüyorsun onu. sonra "arkadaşım hastalanmış kendin al bana verirsin sonra dedi, bir ayfon alacaktım. arkadaşıma tabi." diyorsun. o da "arkadaşınız çok sevinecektir :))))" diyip hediye kartını senden alıp iphone 5s veriyor.