Giriş
(9)

Hastane randevusuna erken gidince

egerbiryolcu
MHRS randevusuyla hastaneye yarım saat falan erken gidince randevu saati öncesinde sıra gelebiliyor mu. Diyelim randevu 11 de ama 10 buçukta gittik hastaneye.Güncelleme yapayım, annem gider gitmez sıra geldi dedi. İstanbul'da göz polikliniğinde. Şansı yaver gitti sanırım. Saat dolmadan da sıra geleb
MHRS randevusuyla hastaneye yarım saat falan erken gidince randevu saati öncesinde sıra gelebiliyor mu. Diyelim randevu 11 de ama 10 buçukta gittik hastaneye.

Güncelleme yapayım, annem gider gitmez sıra geldi dedi. İstanbul'da göz polikliniğinde. Şansı yaver gitti sanırım. Saat dolmadan da sıra gelebiliyormus dediğiniz gibi yoğunlukla ilgili olmalı.
0
egerbiryolcu
(20.10.25)
hasta yoğunluğuna bağlı. sonrasında da sıra gelebilir.
0
elorelia
(20.10.25)
gelmez. saatinde gelir sıra.
0
jelly bear
(20.10.25)
Genelde saatinde sıra gelmiyor hep sarkıyor.
0
peki madem
(20.10.25)
Gelebilir, birkaç kez öyle muayene olmuştum.
0
sekizdokuzon
(20.10.25)
hastaneden hastaneye, bölümden bölüme değişir.
ama normali yarım saat önceden hastanede bulunmak yeterlidir.
bazı bölümlerde yığılma olmuyor erken gelsende girebiliyorsun ama göz, cildiye gibi yoğun bölümlerde saatini bile geçebiliyor.
göztepe süleyman yalçında erken gittiğinde kayıt açtırabiliyorsun ama kartal kütfi kırdarda yarım saat kala kayıt açabiliyorlar. erken gidersen randevuya yarım saat kala tekrar gelin diyorlar.
0
my fault
(20.10.25)
sizden önceki hastalar gelmezse sekretere rica edersiniz, alırlar sizi. tatlı söz, kibar yaklaşım çözer.
0
galahad reloaded
(20.10.25)
gelmez
0
ala09
(20.10.25)
sistem sizi en erken 20 dk (ya da 30 dk olabilir emin değilim) erken alabiliyor. daha öncesine sistem izin vermiyor

ben bir ara çok erken gitmiştim. bekleyen hasta da yoktu. doktora geleyim mi dedim. 20 dk sonra kabul edebilirim öncesinde olmuyor demişti.
0
exlibris
(20.10.25)
Hocam doktorun ya da sekreterinin önünde hasta listesi var. Girişi yaptırmış hastaları alt alta görüyorlar. Kim kaçta gelmiş kim kaç dk. beklemiş. Kısacası boşsa ve doktor çağırırsa girersin. Sistem izin vermiyor gibi bir durum yok.
0
nickini vermek istemeyen uye
(20.10.25)
(3)

HGS-Ankara Niğde otoyolu

tolgan
selamlar arkadaşlar. 16 ekimde kullandığım banka uygulamasından hgs bakiyesi düşmüş. Ankara niğde otobanını kullanmışım. o tarihte ben ankarada işteydim araç da resmi kurumun garajında. otobanı işleten firmaya bunu belirttiğimde hgs sinyali aldık düştük, yapacak birşey yok diyorlar. araç geçmedi, hg
selamlar arkadaşlar. 16 ekimde kullandığım banka uygulamasından hgs bakiyesi düşmüş. Ankara niğde otobanını kullanmışım. o tarihte ben ankarada işteydim araç da resmi kurumun garajında. otobanı işleten firmaya bunu belirttiğimde hgs sinyali aldık düştük, yapacak birşey yok diyorlar. araç geçmedi, hgs etiketi de aracın torpido gözünde diyorum yok anlamıyorlar.

başına gelen var mı? geçmediğim yolun ücreti tahsil ediliyor ve iletişim yolları da anlamamak üzerine.
0
tolgan
(20.10.25)
yapacak bir şey yok diyen kişi var ya işte memleketin tümörü bunlar. Sen itiraz edeceksin onlar da inceleyip o geçişi iptal edecekler hocam.
0
eisberg
(20.10.25)
başıma bin kere geldi, niğde otoyolunda değil ama osmangazi ve fatih sultan mehmet köprüsinde geldi. araç ankara'da, garajdan bile çıkmadı. o zamanlar geçiş yapan aracın kamera görüntüsü de çıkıyordu ceza sayfasında. benim aracımın plakasının sonu 236, geçen araç 2236.

arayıp ben değilim diyorsunuz, kameradan tespit edip 2-3 gün içinde iade ediyorlar.

her gişede üç tane kamera var. itiraz edin, yine iptal etmezlerse avukat tutup dava açın, vekalet ücretiyle birlikte girsin o yapacak bir şey yok diyen adama.

bir de cezayı dörde katlayıp adıma kayıtlı bütün telefonlara (eşime, çocuğuma, teyzeme falan) ödemezseniz icraya veririz diye mesaj attılar. bütün sülale telaşa düştü dangalakların hatası yüzünden.

dedim sizi kvkk ile döverim (döverim demedim tabii), sin ne hakla tc kimlik numaramı alıp o numaraya kayıtlı telefonlara mesaj atarsınız? 1 saat içinde o cezayı iptal etmezseniz savcılığa gidiyorum. 10 dakika falan sürdü iptali. bir de arayıp özür dilediler.
0
kibritsuyu
(20.10.25)
ek yapabilir miyim?
bir de şöyle bir şey var
webihlaltakip.kgm.gov.tr

buradan sorgulama yaptım, ücreti alınmayan geçişlerim var, ama benim bakiyem hep + şeklinde, ya da geçişlerimden 1-2 sonra mutlaka bakiye yüklemişim. ama sistem ücreti almadığı gibi 15 gün sonrası için cezalı tarife uygulamış. bakiyemden ücreti çekmemiş ama ceza da yansıtmış.

nereye şikayet edilip düzelttirilir? düzelttirebileceğimi sanmıyorum gerçi!
0
exlibris
(20.10.25)
(1)

macbook açılışta 1 saniye pembe ekran verip kendini resetliyor.

OgutucuRecep
nasıl çözebiliriz bilen eden bi el atsın yardım etsin be.m2 işlemci macbook var. dün aniden ilk defa açılırken tam kullanıcı adı kısmına şifremi giriyorum. doluyor sonra tık yarım saniye pembe ekranı gösterip tekrar yeniden başlatıyor.mause kapattım bluetooth kapattım yok fayda etmedi.apple destek b
nasıl çözebiliriz bilen eden bi el atsın yardım etsin be.

m2 işlemci macbook var. dün aniden ilk defa açılırken tam kullanıcı adı kısmına şifremi giriyorum. doluyor sonra tık yarım saniye pembe ekranı gösterip tekrar yeniden başlatıyor.

mause kapattım bluetooth kapattım yok fayda etmedi.
apple destek bağlandım bir şey yaptı ndr007 hatası veriyor dedi apple desteğe götürün dedi.
bir şey takılı da değil usb tarafında.
0
OgutucuRecep
(20.10.25)
trackpad hatası. servise götürün hocam.
+1
eisberg
(20.10.25)
(2)

Ankara'da uzun saatler dışarıda çalışmak için mekan önerisi

okinawalı taş kağıt makas ustası
Uzun süredir evden çalışıyorum, her şeyi aynı ortamda yapmak boğmaya başladı. Ankara'da dışarıda laptop ile çalışmak için mekan önerileri arıyorum, kıl kuyruk garsonları olmayan ve darlamayan mekanlar olmalı, ulaşım sorunu yok. öncelik olarak Eryaman>Çayyolu>Kızılay şeklinde.Varsa aktivite tavsiyele
Uzun süredir evden çalışıyorum, her şeyi aynı ortamda yapmak boğmaya başladı. Ankara'da dışarıda laptop ile çalışmak için mekan önerileri arıyorum, kıl kuyruk garsonları olmayan ve darlamayan mekanlar olmalı, ulaşım sorunu yok. öncelik olarak Eryaman>Çayyolu>Kızılay şeklinde.

Varsa aktivite tavsiyelerinizi de alırım, tırmanış evi gibi mesela, fiziksel/sosyal.
0
okinawalı taş kağıt makas ustası
(20.10.25)
Bestekâr Sokakta Cafe De Toee var, Korelee'nin az ilerisinde/gerisinde (nereye doğru yürüdüğüne göre değişir). Orası iyidir.
0
muhayyer divan
(20.10.25)
Work Up Çukurambar
0
kendi helvasını kavuran zombi
(20.10.25)
(1)

90'lar kupon çılgınlığı - Kitap

lepidodendron
Bu furya esnasında gazetenin birinin verdiği kitabı arıyorum. Kitapla ilgili belirsiz olanlar: tek kitap mıydı yoksa ansiklopedi/seri mi, hatırlamıyorum. Kesin olarak bilinenler: kitap en az A4 boyutunda veya daha büyüktü, kapaktaki illustrasyon ve yazılar haricinde tamamen açık maviydi. İçeriği ins
Bu furya esnasında gazetenin birinin verdiği kitabı arıyorum. Kitapla ilgili belirsiz olanlar: tek kitap mıydı yoksa ansiklopedi/seri mi, hatırlamıyorum. Kesin olarak bilinenler: kitap en az A4 boyutunda veya daha büyüktü, kapaktaki illustrasyon ve yazılar haricinde tamamen açık maviydi. İçeriği insanlar ve psikoloji hakkında ilginç bilgilerdi. Klasik düz yazı yerine her sayfa Picasso/Rafael Lopez-vari çizimlerle doluydu. Bir diğer kesin bilgi de kitap Boyut Yayınları'na aitti, logosunu çok iyi hatırlıyorum. Mail attım fakat yardımcı olamadılar, belki burda hatırlayan bilen eden biri vardır.
0
lepidodendron
(20.10.25)
Radikal gazetesinin bazı setleri vardı boyut yayınlarından büyük boy görselli kitaplar.
Yaşam serisi vardı yaşam boyu falan, yaşam boyu filan...
Mesela Sağlık, Cinsellik, Beslenme Diyet, Güzellik, Çocuk bakımı gibi ciltleri olan...
Büyük Ressamlar serisi vardı bir de. Dali, Picasso, Monet falan filan her biri için bir cilt...
Bunları harmanlayıp hatırlıyor olabilir misiniz?
Nadirkitap'a bakın, bolca vardır...
0
thunder thunder thunder thundercats
(20.10.25)
(2)

8yaş erkek çocuk hediye

benim bir gizli bildiğim var
Çocuk gs tutuyor ve bunla ilgili bişey alsam diyorum. Forması, topu neyin var. Yine de bişeyler bulurum belki. Ne alsam aklınıza geliyor mu.
Çocuk gs tutuyor ve bunla ilgili bişey alsam diyorum. Forması, topu neyin var. Yine de bişeyler bulurum belki. Ne alsam aklınıza geliyor mu.
0
benim bir gizli bildiğim var
(20.10.25)
Oğlum o yaşlardayken Galatasaray battaniyesi hediye gelmişti.
Bir fikir olur belki.
0
pro9it9is9
(20.10.25)
kalaşnikofla maklube tenceresi arasında geniş bir skala var. bence gs'yi boşver, her çocuğun seveceği bir şey al mesela kurşun asker gibi, babasının almayacağı 30'lu 40'lı monami takımı gibi. oyuncak ekskavatör, vinç, grader, front loader, otobüs, kamyon gibi.
-1
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(20.10.25)
(10)

Yatak odası kapı askısı

Bruce
Yatak odanızın kapısının üzerinde askı var mı, varsa kıyafet mı asılı?
Yatak odanızın kapısının üzerinde askı var mı, varsa kıyafet mı asılı?
0
Bruce
(20.10.25)
yok.
0
deartheodosia
(20.10.25)
Kot ceketim asılı askıyla birlikte

Temsili olarak:
i.ebayimg.com
0
grimavi
(20.10.25)
Var, çanta asılı genelde, kıyafet nadir asarım kapı arkasına
0
kuehles blondes
(20.10.25)
var. milyon tane eşarp...
0
yadigar
(20.10.25)
İkea'nın kapı arkası askısı var. Üstünde de giyilmiş ama daha makineye atma kıvamına gelmemiş, tekrar giyilebilecek kıyafetler asılı. Pantolon, kazak, swaeshirt vs.
+1
kibritsuyu
(20.10.25)
Sabahlıklar ve kolyelerim asılı.
0
auroraaurora
(20.10.25)
Evet çantalar hırkalar var. Odada yer az olunca işe yarıyor
0
pembediken
(20.10.25)
eski evimde vardı, taşınırken almayı unuttum, kaldı orda. Şimdiki evimde duvarda iki askı var biraz köylü işi sddjs onları kullanıyorum.

Pantolon işinde her gün "bugün hangi pantolonu giysem" diye düşünmeyi ve ceplerindekini/kemeri değiştirmeyi sevmediğim için giydiğim pantolonu oraya asıyorum ve yıkama zamanı gelene kadar ordan alıp giyiyorum.
+1
nundu
(20.10.25)
var, bornozum havlum ve röbdoşambrım asılı.
0
co2s2
(20.10.25)
yok
0
gabe h coud
(20.10.25)
(3)

Findeks puanım 1700 ama QNB'de notum riskli gözüküyor?

Cesario
QNB maaş müşterisiyim. Her ay düzenli maaş yatıyor. Kredi kartını da kullanıyorum. Hiç geç ödeme yapmadım hatta genel olarak boş olarak yatıyor kredi kartı. Maaş yattığı gibi başka bankaya atıyorum. Her neyse; findeks puanım iyi gözüküyor ama QNB'de riskli gözüküyor. Kredi başvurusu vs butonuna tıkl
QNB maaş müşterisiyim. Her ay düzenli maaş yatıyor. Kredi kartını da kullanıyorum. Hiç geç ödeme yapmadım hatta genel olarak boş olarak yatıyor kredi kartı. Maaş yattığı gibi başka bankaya atıyorum.

Her neyse; findeks puanım iyi gözüküyor ama QNB'de riskli gözüküyor. Kredi başvurusu vs butonuna tıklanmıyor bile risklisiniz siz hesaplamıyoruz bile diyor.

Bu durum başka bankalardan kredi çekmek istediğimde de olumsuz etkiler mi findeks mi önemli?

QNB ile iletişime geçmeli miyim neden riskli gözüküyorum diye?
-1
Cesario
(19.10.25)
Bildiğim kadarıyla QNB kendisi hesaplıyor kredi notunuzu ve kendisini bağlıyor. Bunda da bankadaki aylık ortalama gelir/gider tablonuza bakıyor.

Siz maaşı geldiği gibi başka bankaya atıyorsanız, kredi kartı da ufak tefek harcamalar yapıyorsa, çoğu gün "borçlar" grafiği yüksek, "varlıklar" grafiği düşüktür. O yüzden öyle hesaplıyordur.

Diğer bankaları hiçbir şekilde bağlamaz, korkmayın. Esas olan devletteki kredi notunuz. Bunu da findeks ve e-devlet'teki Risk Merkezi Raporu gibi yollardan öğrenebiliyorsunuz. Findeks puanınız iyiymiş, sorun yok.

İlle de QNB'den kredi kullanmak isterseniz, şubeye gidin. Findeksiniz iyiymiş. Borçlarınızı da zamanında ödüyormuşsunuz. Verirler.
0
thunder thunder thunder thundercats
(20.10.25)
aynı soruyu ben sormuştum temmuzda. cevaplar şu şekildeydi:

www.eksiduyuru.com
0
elektr10
(20.10.25)
@elektr10

Qnb ile sözleşme biter bitmez hesabımı kapatacağım. Hatta şu anki açık olan kredi kartımı da en kısa sürede kapatacağım.

Böyle rezil bir banka olamaz.
0
🌸Cesario
(20.10.25)
(19)

son kredi kartı ekstreniz ne kadardı?

tabudeviren
soru başlıkta...
soru başlıkta...
0
tabudeviren
(19.10.25)
1000 tl.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(19.10.25)
14.764,24 TL, asgarisi 6.764,24 TL'ydi, 8000 TL ödedim.
0
matilda
(19.10.25)
30k.
0
messina123
(19.10.25)
3500 ama sabırsız olduğum için ekstre gelmeden ödüyorum.
0
Amaranta ursula
(19.10.25)
4.6K
0
MtKrt
(19.10.25)
ödediğim son ekstre garanti 24k, kesilen son ekstre enpara 26.5k
ekstre kesim tarihlerini aralıklandırıp farklı kartlara bölüyorum genelde harcamaları tek karta yığmıyorum... limiti ortak ikinci kart var mesela garantide sadece ekstre ayırayım ödemeleri max süreyle erteliyeyim diye, o da 17k, akbank var 12k... daha az kullandığım kartlar da var daha teb getirfinans kuveyttürk yapı kredi vs.

atıyorum bi kart ayın 17sinde kesiliyor biri 25inde, ayın 20sinde ödeme yapıyorsam 17sinde kesilmiş olanı kullanıyorum bi kampanya vs. için farklı kart kullanmak daha avantajlı değilse.
0
konetsu
(19.10.25)
350k
-1
yüzyıllık yalnızlık
(20.10.25)
Enpara 26bin küsür
Vakıfbank 12bin küsür
0
ezkaza
(20.10.25)
$18373
-1
thetruenorthstrongandfree1
(20.10.25)
İş bankası kartlarım toplam 80 bin, QNB 20 bin gibi bir şeydi.

Bu ay biraz daha az gelir bebek için bir sürü şey alınmıştı geçen ay ve önceki ay.
0
chicha_v2
(20.10.25)
365k tl
-1
gabe h coud
(20.10.25)
320k civarıydı
-1
basond
(20.10.25)
23-30 arası değişiyor hep
0
OgutucuRecep
(20.10.25)
80 küsur. İki tane 20'şer binlik taksitim vardı. Bu ay kurtuluyorum çok şükür.
0
auroraaurora
(20.10.25)
90 bin ve 93 bin
0
denizmaniaherif
(20.10.25)
750 lira hala aynı
0
nahtoderfahrung
(20.10.25)
95bin geldi. 22bini BES, 6bini özel sağlık sigortası.
aralık ayından itibaren BES dahil 50bine sabitleyip düzenli bi hayata geçeceğim inş.
+1
tchuck
(20.10.25)
78k
0
ala09
(20.10.25)
0 (sıfır)

kredi kartı kullanmıyorum.
0
co2s2
(20.10.25)
(3)

Mavi ve levis kotlar

kanepeee
1. mavi'deki hunter ve martin modellerinin levis'te karşılığı var mıdır? Düz paça, düz bacak.2. mavi'deki bedenler levis'teki bedenlerle aynı mıdır?
1. mavi'deki hunter ve martin modellerinin levis'te karşılığı var mıdır? Düz paça, düz bacak.
2. mavi'deki bedenler levis'teki bedenlerle aynı mıdır?
0
kanepeee
(19.10.25)
1. Bilmiyorum.
2. Olabilir ama olmayabilir de. Bedenler, aynı marka içinde modelden modele dahi değişiklik gösterir. Bu nedenle denemek şart.

Levis biraz bildiğim bir marka ve aynı kodlu modelleri dahi yıldan yıla değişiyor. 501 zamanla daraldı bollaştı beli indi kalktı vs. Bu durum Mavi'de nasıl bilmiyorum ama Levis'ta bunu bizzat tecrübe ettim.

Özetle, denemek şart.
0
10551037
(19.10.25)
Levis ın klasik 501 modeli normal bel ve düz kesim bunlara denk geliyor
0
grimavi
(19.10.25)
levistaki bedenler bile aynı değil. iki tane 501'im var. biri 26 biri 27 beden ve kumaş tipleri bile farklı. mutlaka gidip denemek lazım.
0
elorelia
(20.10.25)
(9)

Görece ağır sakatlığınız varken nasıl pozitif kalabiliyorsunuz?

kuehles blondes
Selam, uzun olacak biraz sanırım. Özet: çok aktif bir insanken şu anda çeşitli sakatlıklar dolayısıyla desteksiz oturup kalkamaz haldeyim ağrıdan ve “daha iyi olucam, geçecek” “yine de halime şükrediyim, ne derdi olan insanlar var ben yine iyiyim aklım yerinde” vs gibi şeyler diyemiyorum. Tam tersin
Selam, uzun olacak biraz sanırım.

Özet: çok aktif bir insanken şu anda çeşitli sakatlıklar dolayısıyla desteksiz oturup kalkamaz haldeyim ağrıdan ve “daha iyi olucam, geçecek” “yine de halime şükrediyim, ne derdi olan insanlar var ben yine iyiyim aklım yerinde” vs gibi şeyler diyemiyorum. Tam tersine “eskiden yapabildiğim hiçbişeyi muhtemelen bir daha yapamıcam” “gencim ve oturup kalkamıyorum, halime bak” diye ağlıyorum sürekli. Normalde sağlık dışında olumsuz/umutsuz gözüken bi durum olduğunda pes eden bi insan değilim ama sağlık olunca ve günlük hayatımı bu kadar etkileyince çok pesimistim. Siz böyle ağır sakatlık geçirirken vs nasıl pozitif kalabiliyorsunuz?

Uzun versiyon:
Ben normalde çok aktif, o doğa yürüyüşü rotası senin, bu bisiklet rotası benim biriy(d)im. Normalde de yürür(d)üm, bol seyahat eder(d)im.

Dizimde bir sıkıntı var, arada bu aktiviteleri yaparken bazen kendisini hissettiriyordu ama doktorlar ok veriyordu yani hiking ve bisiklet için ve ben de ona göre tenis, voleybol vs oynamıyordum.

Neyse ben zaten biraz sorunlu olan dizi tekrar sakatladım, ayağımı sürüye sürüye yürüyebiliyorum, günde 2 ağrı kesici almadan hayatıma devam edemiyorum ve kasım ortasında ameliyat olacaktım ama salak gibi kayıp düştüm ve sağlam olan dizimi de sakatladım. Şu anda 2 ağrı kesici bile zor yetiyor, oturup kalkamıyorum, yürüyemiyorum, ayakta dururken dengemi kaybediyorum vs. be başka bir sebepten ameliyatım ertelenmek zorunda vs.

Doktor ameliyatın zaten çok başarılı geçse bile sadece max %70 iyileşme getirebileceğini belirtti ve ben evde durduğum her an, ayağa kalkamadığım her an “zaten artık bisiklete de binemicem muhtemelen asla” “doğa yürüyüşlerini unutup örgü örmek gibi hobi filan edineyim” diye diye dolanıyorum. Sürekli negatifim, öteki dizi de sakatladığım için iyice umutsuzum. Çok daha kötü durumda insanlar olduğunu biliyorum, halime yine de şükretmem gerekiyor biliyorum ama yani o kadar zor geliyor ki.

Siz böyle bir sakatlık/hastalık vs geçirirken nasıl pozitif kalıyorsunuz? Nasıl yardım aldınız? Destek vs?
0
kuehles blondes
(19.10.25)
Aa duyurunun eskilerinden kuehles, %70 toparlamak iyi bir oran fakat ev atmosferi seni iyice karamsar yapmış, umarım ameliyattan sonra bir sene içerisinde toparlarsın da neredeeen nereye diye tekrar bu duyuruyu okursun :)
+1
grimavi
(19.10.25)
İyileşmenin parçası olarak bir süre yas tuttum. Niye ben, niye şimdi diye isyan ettim. Üzülüyorum hala tabii, ama kabullendim bir yandan. Belli bir yaştan sonra depresif ruh hali de mi çok geçiyor, yoksa ben mi daha iyi baş etmeyi öğrendim, bilmiyorum ama kısa sürede normal hayatıma döndüm.
+1
auroraaurora
(19.10.25)
Birkaç ay önce deadlift yaparken yıllar önce olduğu gibi yine belimi sakatladım. 1 hafta yataktan çıkamadım, 1 ay evden doğru dürüst çıkamadım. Bisiklet sürerken yine incittim iyileşme süresi uzadı falan.. İkicinci ayın sonunda ağrı bitti nihayet yine spora başladım. Acı lineer şeklinde azalmadığı için o ara ben herhalde o anki acıyla ya da ona yakın bir şeyle hayatıma devam ederim gibi geliyordu. O zanla oturup dizlerimi dövmedim. Yürüsem yeterdi. Aktif spor yapmayan kim düzenli şekilde koşuyor ki zaten. Hatta sor etrafına 10 kişinin çoğu en son ne zaman koştuğunu hatırlamaz. Yürü yeter yani. Hiking yapmayıver nolacak. Kaç kişi hiking yapıyor ki, mutsuz mu sanki yapmayanlar.

Özetle yürümeyi hedefle. Yüzde 70 iyileşme de oran olarak iyi sanki. Yüzde 50 iyileşme yürümek için yeter gibi geliyor bana :)

Geçmiş olsun.
+1
beyfendi
(19.10.25)
Hersey olacagina variyor,
cok fazla kafa yorup üzülmemek gerekiyor,
sana fayda etmeyen beslenme aliskanliklarindan uzaklas.
+1
designer
(19.10.25)
aktif basketbol oynarken 2006 yılından ön çapraz bağlarımı kopardım ve hayatta en zevk aldığım şey olan spordan uzak kaldım. 20 kg aldım. ilerleyen süreçte çok nadir futbol oyanasam da, basketbolu bırakamadım ve sadece şut çektim.
2023 yılında minisküs parçalanması ile tekrar ameliyata girdim ve aynı anda ön çapraz bağlarım tekrar kopmuştu. sırf kızımla çömelip kalka bilmek, oyun oynamak için ameliyat oldum. 1 ayda ayağa kalkmam gerekirken dizim enfeksiyon kaptı. Aynı bölgeden 1 ay içinde 2. ameliyatımı oldum. Hayatta en zevk aldığım şey ve beni mutlu eden şey olan sporu bırakmak zorunda kaldım. 3 ay yattım. minisküssüz ve çömelmekte zorlanan bir insan olarak hayatıma devam ediyorum. kızımla oynarken zorlanıyorum. tek yapabildiğim spor yüzme ve bisiklet.

ayak kopmadığı sürece sıkıntı yok. ameliyat sürecinde günde 3 ağrı kesici ve yaklaşık 10 tane antibiyotik içtim. 2 ay boyunca karnımda kan sulandırıcı iğne oldum. çocuğum olmasaydı farklı olurdu. gerçekten acılarım yüzümden çok sıkıntı çektim. intiharı düşünür gibi oldum.

zor ama ne sıkıntı çeken insanlar var. kanser, ampüte, sürekli ağrılı hastalıklar vb. canını sıkma.
+1
mikahakkinen
(19.10.25)
çok çok çok geçmiş olsun.

yıllar önce el bileğimden benzer bir ameliyat geçirdim, çok ağrım vardı. ameliyat sonrası 1 yıl kadar ağrılarım devam etti ve şu an bir şey kalmadı eğer çok zorlamazsam, ağırlık kaldırmazsam. oluyor böyle şeyler. tek tavsiyem üzerinde düşünüp moralini bozmaman.
+1
deartheodosia
(19.10.25)
çok geçmiş olsun, bildiğin üzere bazı kalıcı/ölümcül hastalıkların insan psikolojisi üzerinde evreleri oluyor. 5 evre ben bunları yakınlarımda çokça görmek zorunda kaldım. hepsi de ölümcül hastalıklar sebebiyle.


geçmişte omurgam dolayısıyla çok sıkıntılı günler geçirdim ve inanılmaz ağrı kesiciler kullandım öyle ki ne karaciğer kaldı ne safra kesesi. bu durumu da toparlamak için ayrıca uğraştım. morfin falan gayet sıradan kalıyor kullandığım ağrı kesiciler arasında. tabi bunun esktradan kaza belası kaburga kırığı ıvırı zıvırı var.


şunu farkettim. insan başına geldiği zaman kesinlikle altından kalkamam, ben bununla nasıl yaşayacağım gibi şeyler diyor ama bir süre sonra çok da zor olmadığını, kabullenebildiğini farkediyorsun. eğer geçici bir süreçse oha lan ben geçmişte nelerle uğraşmışım, başıma neler gelmiş falan deyip geçiyorsun. bir de insan canı çok tatlı dayanıklı bir yapım vardır ama ne kadar çok ağrı sızı çekersen psikolojik olarak direncin o kadar azalıyor.(acıya dayanma eşiği demek istedim sanırım) ben aylarca inanılmaz ağrılar çektim, yataktan kalkamadım. yatakta bile yatamadım. yemek yiyemedim. çok çok uç noktadaki acılar. kaburga kırığı falan vız gelir tırıs gider yani. neyse böyle şeyler yaşayınca gün geliyor ufacık bir baş ağrısı bile seni zorlayabiliyor. hastalıkta konfor ve kafanın rahat olması çok önemli.


psikolojik yardıma ihtiyaç duyuyorsan bundan çekinme. mesela insan sürekli hareketsiz kalınca uyuyamıyor, uyuyamayınca zaman geçmiyor, zaman geçmeyince bire bin katıp düşünmeye daha da mutsuz olmaya başlıyor. ben beyin cerrahına demiştim ameliyat sonrası ben yorulamıyorum dolayısıyla uyuyamıyorum diye. bana bi ilaç yazmıştı ufak bi sakinleştirici gibi bişey. o ufacık hap bile benim konforumu çok arttırmıştı. ha bi ara kullandığım diğer ağır ilaçlarla tepkiye girip tavanda çiçekler böcekler görmeye başlamıştım ama ilaç saatlerini biraz kaydırınca düzelmişti. bu yazdılarımı tamamen yaşadıklarım ve çevremdeki insanların yaşadıklarına dayanarak yazdım. doktor falan değilim.


bunlara bir örnek vereyim. 5.5 ay palyatif bakımda kaldım annemin yanında. hastaneye girdiği ilk hafta çok kötüydü, ondan sonra ağrılarını sızıları fentanil vb kesilince ve güven altında olduğunu bilince kadın mutlu olmaya başladı. ölümüne üç saat kalana kadar o kadar çok olumsuz duruma rağmen mutlu ve yüzü gülüyordu. rahmetli anacığım tıp doktoruydu bu arada yani herşeyin net olarak farkındaydı, iki doktorla görev ihmali sebebiyle sorun yaşadık o ara ihmalden ağrıları sızıları çok artmıştı, başhekimle görüşüp sorunu çözemeyince sağlık bakanlığına ulaştım. bir hafta sonra sağlık bakanı bizzat hastaneye gelip baş hekimi görevden alıp gitti. ihmali buradan düşünün. bu arada aklınıza nüfuslu birisi olduğum falan da gelmesin. sadece net olarak yapılan ihmalleri, başhekimle sonuç alamadığımı hasta yakını olarak annemin doktor kimliğini de ekleyerek şikayet olarak gönderdim. zaten inanılmaz derecede sorun varmış bu bardağı taşıran son damla olmuş.


çok güzel bir andı. benim bişeyden haberim yok dışarda sigara içiyorum. birden çakarlı arabalar korumalar falan. bu arada başhekim merdivenlerin başına çıktı sağlık bakanı milletin elini sıka sıka merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı. başhekimin elini sıkmadı, yüzüne bile bakmadı. sinirli sinirli yukarı çıktılar indiklerinde başhekim artık yoktu.
+1
Fodera
(20.10.25)
benzer hisler içerisindeyim. uzun süredir yüzme, egzersiz, ve dikkat etme ile yönettiğim skolyozum var. koluma ve bacağıma vuran ağrı, karıncalanma hissi ile bu sabah doktora gittim. doktor ameliyat gerekebileceğini söyledi. seneye japonya planı yapmıştım, ilk kez kendi başıma tatil yapacaktım yalan olacak muhtemelen.
+1
inheritance
(20.10.25)
geçmiş olsun.

inan bana herkesin hayatının bir döneminde benzer tecrübeleri oluyor.

2021'de covid olana kadar gerçekten çok sağlıklı biriydim. bütün check-up'larda doktorların mükemmel örnek diye gösterdiği o kişi bendim. 20 senenin üstünde spor geçmişi; ağırlık çalışma, calisthenics, yüzme, futbol, masatenisi, uzun yürüyüşler vs hayatımda hiç sigara içmedim, alkol de çok az ancak arkadaşlarla bir aradayke..

covid'i ağır geçirdim, iyileştim fakat sonrasında nabzım hep 100'ün üstündeydi. uzun mesafe yürüyüşü geçtim kısa mesafeleri bile yürümeye korkuyordum, nabzım 140-150'lere falan çıkıyordu. o kadar çok kardiyoloğa gittim ki, hepsi kalbin çok sağlam hiçbir şey yok yorumunda bulundu. tabi bu süreçte bütün sportif faaliyetlerime ara vermek durumunda kaldım. beloc verdi doktorların heps, ilk kullanışımda çok sevimsiz yan etkileri oldu ve kullanmak istemedim.

sonra bir şeyi keşfettim, yatış pozisyonlarında nabzım ayaktaki gibi anormal yükselmiyordu. bütün hareketlerimi yattığım yerde yapmaya başladım. yattığım yerde barfiks falan çekmeye başladım :) sonrasında tekrar beloc'a başladım, vücudum bu sefer ilacı daha iyi kotarmaya başladı. 1,5-2 sene bu şekilde kontrollü geçti ve sonrasında ilaçları tek tek bırakıp eski formuma döndüm.

siz de tekrar eski formunuza kavuşacaksınız. doktor %70 dese bile onun çok daha üzerine çıkabilirsiniz fizik tedavi ve kondüsyon çalışmalarıyla. -ki sporcu geçmişiniz var-

asla enseyi karartmayın. hayatta her şey olabiliyor, önemli olan başımıza gelenlerden maksimum fayda sağlayabilmek. spor yapamıyorsan oturduğun yerden daha çok kitap oku, yazılım öğren, ne bilim çalıştığın konularda kendini geliştir.

aslında en olumsuz gözüken süreçlerin bile dikkatli yönetildiğinde insanlara çok büyük faydaları olabiliyor. bunlara odaklanın.

tekrar geçmiş olsun. en kısa sürede düzeleceksiniz, sonra buraları okuyup "vay be ne günler geçirdim" diyeceksiniz :)

bak o zamanki duyurularım (o kadar karamsardım ki bir daha hiç normale dönmeyecekmişim gibi geliyordu.. )

www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
+1
makbur
(20.10.25)
(8)

İsviçre’den İsviçre çikolatası ne alınmalı

iddaaci
merhaba, fındık fıstıksız düz sütlü çikolata olarak ne alınmalı? Üst düzeylere hediye olacak, hangi marka alınmalı ki şık hediye olsun.
merhaba, fındık fıstıksız düz sütlü çikolata olarak ne alınmalı? Üst düzeylere hediye olacak, hangi marka alınmalı ki şık hediye olsun.
0
iddaaci
(19.10.25)
vedatchilipeppers
(19.10.25)
vedatchilipeppers
(19.10.25)
Laderach
0
ırene adler
(19.10.25)
isviçre'den bu markadan getirmişlerdi bana. çok başarılıydı.

www.cailler.ch
0
exlibris
(19.10.25)
spruengli +1
0
duyuruuser
(20.10.25)
Laderach. pahalıdır ama.
0
galahad reloaded
(20.10.25)
doğma büyüme isviçreli arkadaşım oranın migrosundan gidip tam fındıklı çikolatalardan alıyor türkiyeye gelirken, öyle özel bir marka almıyor tek önemli olan detay fındığın kırılmamış tam fındık olarak olmasıymış çikolatanın içinde, kendi eskiden isviçrede yaşayıp turkiyeye temlli dönen teyzeleri için bu detaya dikkat ediyor.
+1
eja
(20.10.25)
Ne zaman İsviçre'ye gitsem, bunlar kesinlikle aldığım ve tavsiye ettiğim markalardır. Bütçe dostu olmayabilirler ama premium çikolatalardır.
- Läderach: Özellikle 'Pralinés & Truffles' serisi güzeldir.
- Sprüngli

Bunlara alternatif olarak, bütçe dostu olan Lindt veya Cailler de alınabilir.
0
admin
(20.10.25)

izmirde tenis kursu öneriniz var mı

ekmek
sıfırdan başlayıp wimbledon hedefliyorum
sıfırdan başlayıp wimbledon hedefliyorum
0
ekmek
(19.10.25)
(9)

Filtre kahve makinesine su yerine süt koysam ne olur

etna
1. Kahve nasıl olur? Latte gibi olur mu?3. Makinenin temizliği zor olur mu?
1. Kahve nasıl olur? Latte gibi olur mu?
3. Makinenin temizliği zor olur mu?
-2
etna
(19.10.25)
Makinenin özel süt haznesi yoksa yapmayın süt ve su aynı şekilde ısınmaz mahvedersiniz makineyi. Su ısıtıcıda süt ısıtmak gibi düşünün.
+2
mutekebbir
(19.10.25)
Sakın deneme
+2
grimavi
(19.10.25)
sütlü filtre kahve normalde de sütle demlenen bir kahve değil, süt sonradan ekleniyor. makineyi bozarsınız.
+2
asap raki
(19.10.25)
makinenin icindeki borularda sut kalacağından 1 haftaya kalan sutler koku yapmaya ve küflenmeye baslar. devam ederseniz zehirlenirsiniz, zaten kokudan içemezsiniz
+6
oscar
(19.10.25)
Sütlü filtre kahve için yöntem önereyim.

Filtre kahve makinesi, potu alttan ısıtan bir modelse kahveyi normal koy, suyunu bir miktar az koy, potun içine de süt koy. Dikkat, su konan yere değil, kahvenin akacağı yere. Kahve demlendikçe pottaki sütün içine aksın.

Potu ısıtan zemin, alttan sütü de ısıtacaktır. Belki anında sımsıcak kahve içemezsin ama biraz bekleyince ısınacaktır.

Latte gibi olur mu, olmaz. Latte zaten filtre kahve ile yapılmaz, espressoya buharda ısıtılıp köpürtülmüş süt katarak yapılır. Benim tarif ettiğim ancak sütlü filtre kahve olur.
+4
kibritsuyu
(19.10.25)
1. Kahve nasıl olur? Bok gibi olur.
2. Latte gibi olur mu? Hayır olmaz. Cafe latte için espressonun üzerine köpürtülmüş süt eklenmesi gerekir.
3. Makinenin temizliği zor olur mu? Makinenin temizliği hiç zor olmaz çünkü makineyi temizleyemezsiniz. Makine doğrudan çöpe gider. Olur da aynı makineyi alacaksanız bir tek karafı kurtarabilirsiniz yeni makinede de kullanmak üzere.

Kahve sütle demlenmez, suyla demlenir.
+1
10551037
(19.10.25)
kahveyi su ile yap, üzerine süt dök
+1
benarrivo
(19.10.25)
makine ile değil, anca hario v60 gibi bir pour over haznesine sıcak süt dökerek yapabilirsiniz. makine ile yapmayın makineyi çöpe atarsınız
0
inheritance
(20.10.25)
1- hayır latte gibi olmaz.
2- makineden makineye değişmekle birlikte bazı boruları temizlemek mümkün olmaz. kalan süt bakteri yapar, mikrop yapar.

filtre kahve ile latte olmaz, caffe misto olur. kahvenin üstüne ısıtılmış süt dökün. bitti gitti.
0
co2s2
(20.10.25)
(8)

Kasımda yurtdışına vizesiz nereye gidilir?

pembediken
Havası kasım ayında çok yağışlı olmayan, görmeye değer Kıbrıs harici önerileriniz nedir? Tek başıma olacak
Havası kasım ayında çok yağışlı olmayan, görmeye değer Kıbrıs harici önerileriniz nedir? Tek başıma olacak
0
pembediken
(19.10.25)
Misir
+1
kassiopeia
(19.10.25)
Cape Town bence 11 saat uçuş sıkıntı yaratmazsa
0
vedatchilipeppers
(19.10.25)
Kritere uymuyor direkt ama gideceğim için yazıyorum; Saraybosna.

15 Kasımda gideceğim bir aksilik olmazsa. Bakalım göreceğiz havayı
0
put it in your appropriate place
(19.10.25)
Petra için Ürdün. Birçok şey için Japonya. Schengen'e dahil olmadan evvel görmek için Belgrad.
0
kadirgali huseyin olmayan adam
(20.10.25)
belgradın şengene dahil olması şu an için imkansıza yakın.
ben de belgrada gitmeyi düşündüm ama çok araştırdım hiçbir şey yok bomboş bir yer.
paran varsa japonyaya git. mısır turu vs. de olabilir.
0
Hallegadola
(20.10.25)
japonya. ben seneye gidecektim ama sağlık sorunu nedeniyle gidemeyeceğim muhtemelen.
0
inheritance
(20.10.25)
Karadag derdim ama orasi artik biraz sey diyorlar, talebin artmasiyla fiyatlar artmis, esnaf suratsiz falan diyorlar. Neyse Arnavutluk kiyilari da olabilir. Yagis olmayacaginin garantisi yok tabii ama gayet gunesli 20 derece de olabiliyor bazen.
0
mbond
(20.10.25)
@put it in
Saraybosnayi düşünüyorum ben de şimdi videoları izliyorum gidiş dönüş bilet 4bin civarında. Değer mi gezmeye henüz emin değilim. Belgrad uygun olursa giderim.
0
🌸pembediken
(20.10.25)
(2)

Toplu taşıma ile İnal Aydınoğlu Kültür Merkezi'ne nasıl gidilebilir?

santimantal
Tüm alternatifleri yazabilir misiniz?Kadıköy'den, Ümraniye'den, E5'ten?Merkez hangi otobüs duraklarına yakın?
Tüm alternatifleri yazabilir misiniz?

Kadıköy'den, Ümraniye'den, E5'ten?

Merkez hangi otobüs duraklarına yakın?
0
santimantal
(19.10.25)
google maps en rotayı verecektir
+1
my fault
(19.10.25)
doğru yeri anlıyorsam, bostancı - parseller metrosu (m8) işinizi görecektir. bostancı ya da Kozyatağı ya da dudullu'dan bu metroya geçebilirsiniz.
0
co2s2
(20.10.25)
(4)

Paket peynirlerin zararı ne ölçüdedir?

santimantal
Aldığım peynirlerin son kullanma tarihleri aylarca sonrasına oluyor.Bu, peynirin vakumlanmasından, paketlenmesinden mi kaynaklanıyor yoksa katkı maddesinden mi?Eğer paketli peynirin katkı maddesi çoksa bundan kurtulmak için ne yapmalıyız?Peyniri nereden, hangisinden almalıyız?Paketlerin üzerini nası
Aldığım peynirlerin son kullanma tarihleri aylarca sonrasına oluyor.
Bu, peynirin vakumlanmasından, paketlenmesinden mi kaynaklanıyor yoksa katkı maddesinden mi?

Eğer paketli peynirin katkı maddesi çoksa bundan kurtulmak için ne yapmalıyız?

Peyniri nereden, hangisinden almalıyız?

Paketlerin üzerini nasıl okumalıyız? Nelere dikkat etmeliyiz?
0
santimantal
(19.10.25)
www.kimyaciniz.com

Kapali ambalaj icerisindeki ürünlerin faydasindan çok zarari oluyor,

peynir için en son bakanligin acikladigi konu : mantar ilaci yasaklanmis ama bir cok firma kullaniyor .
0
designer
(19.10.25)
Konu hakkında titizleniyorsanız, Sütü, sirke, limon suyu veya yoğurtla kestirerek yapılabilen çok basit bir peynir çeşidi var.
Chatgpt'ye sordum şimdi, besin değeri açısından diğer peynirlerden hiç eksiği yok. Lezzet olarak da bence çok iyi. Youtube'da dünya kadar tarif videosu vardır.

Kendi peynirinizi yapabilirsiniz.
+1
Mirket
(19.10.25)
sütü kaynatip ,
limon vs ile kestirirsen
Lor olmaktadir,


Peynir icin;
( sütü kaynatirsan peynir tutmaz,yararli bakteriler öldüğü için. ),
Çiğ sütü kaynatmadan,
atiyorum 30-40 derece sicakliga isitip peynir mayasi ile mayaladiginda
6 litreden 1 kg peynir olur ,
Ama sütü kaynatmadan yaptiginiz icin bu ürünü
3 ay tuzlu suda bekletmen gerekir, yoksa burusella gibi agir bir hastalik hayvandan insana gecmektedir.

Bunun ticaretini yapanlar,
bir an önce malı paraya cevirmek için
insan sagligini hiçe sayip katki maddeleri ile peynir yapiyorlar.

Sagliklisi, Tenekede en az 3 ay olgunlasmis peynirdir,

tenekenin üzeri sismeye baslamissa,
imalat sirasinda hava almistir,
hatali imalattir,peynir olgunlaşmaz ,bozulur,
Tenekenin kenarlarinda defarmasyon varsa,
Teneke iceriden paslanma yapar,
Ezik,kırışık yüzeyli tenekeleri tercih etmeyin,

plastik ise,
plastikte kaplar üretilirken,
kalibin icerisine insani zehirleyen kimyasallar sikilmaktadir,
sebebi,plastigin kaliptan rahat cikmasi,hizli uretim için,

sizi öldürmez,
troidiniz bozulur,
sinir stres sahibi olursunuz,
hayattan zevk alamaz hale gelirsiniz gibi..
0
designer
(19.10.25)
paketli peynir almamak en iyisi. etrafınızda bir peynirci bulun. tenekeden çıkartıp size paketleyerek versin. çoğu büyük marketin şarküteri reyonlarında böyle oluyor.
0
co2s2
(20.10.25)
(3)

pink floyd tribute grupları

estranged
pink floyd bağımlısıyım bu aralar. ama ne roger waters ne david gilmour konseri var yakın zaman için.şans eseri `brit floyd` isimli tribute grubun konserine gitme fırsatım oluştu yurt dışında ama benim için çok meşakkatli olacak.bu fırsatı ters tepsem, pink floyd hevesimi dizginleyecek yurt içinde b
pink floyd bağımlısıyım bu aralar. ama ne roger waters ne david gilmour konseri var yakın zaman için.

şans eseri brit floyd isimli tribute grubun konserine gitme fırsatım oluştu yurt dışında ama benim için çok meşakkatli olacak.

bu fırsatı ters tepsem, pink floyd hevesimi dizginleyecek yurt içinde başka bir tribute konser bulabilir miyim? 7pf2p isimli grup benzer tadı verir mi yoksa brit floyd bir başka mıdır?
0
estranged
(19.10.25)
7pf2p bi 10 sene önce filan gitmiştim ama epey de beğenmiştim. hatta yakınlarda tekrar gideyim diye düşünmüştüm. tribute için yurt dışına gitmeye pek gerek yok bence. 7pf2p kovalayıp ona git.
0
tepedeki psychedelic adam
(19.10.25)
Ben de geçen sene mi ne gittim 7pf2p konserine hiçbir beklentim olmadan.

Gayet iyi çalıyorlar mutlu ettiler beni ve kardeşimi. Onun doğum günü için gitmiştik.
0
chicha_v2
(19.10.25)
7pf2p konseri bulursan git. nefsini çok rahat köreltir.

izmire gelmiyorlar bayadır. gelsinler diye bekliyorum ben de :)
0
bigcaptain
(20.10.25)
(5)

Wifi çekim kalitesini nasıl arttırabilirim?

Cesario
Müşteri hizmetleri ile görüştüm, modeme reset attım. Problem çözülmedi.Her zaman çeken yerde çekmiyor. 1 megabite falan düşüyor hız. Ama modemin yanında İnternet uçuyor tabi :) Müşteri hizmetleri yeni modemle değiştirelim dedi.Modem arayüzünden yapabileceğim son bir ayar var mı sinyal kalitesini art
Müşteri hizmetleri ile görüştüm, modeme reset attım. Problem çözülmedi.

Her zaman çeken yerde çekmiyor. 1 megabite falan düşüyor hız. Ama modemin yanında İnternet uçuyor tabi :) Müşteri hizmetleri yeni modemle değiştirelim dedi.

Modem arayüzünden yapabileceğim son bir ayar var mı sinyal kalitesini arttırmak için?
0
Cesario
(19.10.25)
Kanal ayarı olmalı WiFi içerisinde. Otomatik değil de orada deneyerek boş bir kanala denk getirmeyi deneyebilirsin.
WiFi analyzer diye app var telefondan boş kanalları tespit için. Onu da kullanabilirsin
0
kisa
(19.10.25)
Kesin çözüm wifi mesh kurmak. Wifi 5 destekli deco s7 ya da wifi 6 destekli deco x50 alın bütçenize göre, sulh içinde sorun çözülsün. Modemin wifi’sini kapatırsınız.
0
orient blue
(19.10.25)
@orient

Ev 120 metrekare. İnternet superonline 50mbit. Attığını modeller villa, dershane vs için anladığım kadarıyla daha profesyonel. Benim durumda birine en uygun model nedir? M4 modeli falan da var.

Wifi6 modemi talep edeceğim Turkcellden. Eğer sorun devam ederse mecbur mesh.

Önceden böyle bir problem yoktu, son zamanlarda oldu, İnternet 2 megabite falan düşüyor.

Bilinçli bir azaltma mı bilemedim. Çünkü değişim ücreti 550 tl.
0
🌸Cesario
(19.10.25)
Bunlar öyle çok da profesyonel cihazlar değil, sizin evde de gayet kullanılır.

Wifi 6 modem/router tek başına menzil artışı sağlamaz. Ama wifi 6 destekli cihazlarınız varsa aynı sinyal seviyesinde daha stabil ve biraz daha hızlı bir bağlantı sunabilir.

Cihazlarınızın çoğu wifi 5 ise 6 destekli bir deco almanıza da gerek yok. Bu durumda s7 yerine m4 de olur fakat s7’nin anteni yapısı farklı olduğundan aynı frekanslarda çalışmalarına rağmen performansı daha iyi olacaktır. 2’li M4 seti de bütün derdinize derman olur ama bence. İkinci el 2’li set alıp geçebilirsiniz. E4 almayın onun ethernet portu gigabit değil.

Wifi 6 tarafında da optimum model x50 (3 tane gigabit ethernet portu olduğu için) ama x20 de olur, x60 ve üstü gereksiz. Wifi 7 isterim derseniz de be65 ve 85 dışındakiler alınmaz.

Ha ilerde gigabit’e kadar bağlantı hızım artabilir diyorsanız kablosuz hız açısından minimum s7, zaman geçtikçe evde wifi 6/7 destekli cihaz sayım artacak diyorsanız x50, bütçe dert değil diyorsanız be65 alın.
0
orient blue
(20.10.25)
bu "mesh" ürünler illa villalar için gerekmiyor. tek katlı 120 m2 bir evde bile duvar vs derken sinyal gücü çok düşüyor. hele hele bu yeni fiber bağlantılarda modemleri çok abidik gubidik yerlere koyuyorlar, kablo oraya kadar geliyor diye, hepten sinyal düşüyor. halbuki koridorun orta yerine tavana koysanız modemi her yerden çekecektir.
0
co2s2
(20.10.25)
(11)

sevgili gobeksizler

lemmiwinks
1- ne kadar, nasil spor yapiyorsunuz? ya da yapmiyor musunuz? yapmiyorsaniz ne kadar hareket ediyorsunuz?2- nasil besleniyorsunuz? hic yemediginiz neler var? kendinize odul olarak yediginiz neler var? ya da ne olursa olsun yiyor musunuz?3- six packiniz var mi?4- yasiniz kac? cinsiyetiniz ne?
1- ne kadar, nasil spor yapiyorsunuz? ya da yapmiyor musunuz? yapmiyorsaniz ne kadar hareket ediyorsunuz?
2- nasil besleniyorsunuz? hic yemediginiz neler var? kendinize odul olarak yediginiz neler var? ya da ne olursa olsun yiyor musunuz?
3- six packiniz var mi?
4- yasiniz kac? cinsiyetiniz ne?
+1
lemmiwinks
(19.10.25)
1- hic yapmiyorum ama yapcam. günlük hareket miktarım 6-7 bin adım civarı o da ofiste sağa sola yürümekten ibaret.

2- valla sabahları genelde kahveyle gecistiriyorum. oglen yemeklerinde genelde mercimek corbasi sadece. aksam yemeginde de unsuz ekmeksiz herhangi bir sey, bowl falan genelde.

3- yok.

4- 30 yasinda er kisi.
+1
vedatchilipeppers
(19.10.25)
1. Haftada 3 gün salonda bir gün dışarda ortalama ikişer saat.
2. Kalori ve makro hesabı yaparım. Şeker ve fast food ve de paketli gıdalar tüketmem, sevmem de.
3. Var.
4. Epeyce ve Er kişiyim.
+2
Mirket
(19.10.25)
on bilgi: ben kantarin iki ucunda da bulundum, uc basamakli kilolarda da iki basamaklilarda da bulundum, bir ara hasta gibi zayiftim, simdi isteyerek biraz kilo aldim ama hala gobegim yok.

1- cok zayifken haftada 4-5 gun kosuyordum, su an kucuk cocugum var o nedenle belki haftada 1 kez kosabiliyorum, ama cogu zaman o da yok.
2- galiba ucundan intermittent fasting yapiyorum. kahvalti etmiyor kahve ile gecistiriyorum. ogle yemeginde cok agir ve fazla yemiyorum. ki malesef ust sinirim yok, otursam dur durak bilmeden yerim ama insan cok yememeye cabuk alisiyor.
3- six pack yok
4- 30'larin ortasi, erkek
+2
adrianapole
(19.10.25)
1. Düzenli yoga ve yürüyüş
2. Protein ağırlıklı beslenip her şeyden yerim.
3. Yok
4. 30 larin ortası. kadın
+2
pembediken
(19.10.25)
1- yapmıyorum. ancak stretching filan. arada gaza gelip pilatese gidiyorum. hayatımın en büyük eksiği düzenli spor. yazın bari yüzüyorum. kışın o da yok. home office çalışıyorum işte, o da ayrı sorun. evde her işi kendim yaparım, evin etrafındaki markete pazara yürüyorum, araç almak için son raddeye kadar bekledim, sırf hareket edeyim diye bunlar. bu konuda çok tembelim.

2- sabah acele teslimatım, acil işim yoksa erken kalkmam, varsa işi bitirip kahvaltı yaparım. Türk usulü zengin kahvaltı yapıyorum evde. öğlen öğünü yemiyorum zaten kahvaltı vaktim öğlene yaklaşıyor. akşamı da geç saate bırakmam. ekmek, fast food, abur cubur, meyve suyu, ketçap vs. böyle şeyler tüketmiyorum. ağırlıkla tencere/ev yemeği yapıyorum. kendime göre dengem var yemeğin yanında çorbası salatası gibi. dışarıda da balık ya da kebap mesela. yemek seçmem ama miktarı abartmıyorum. ödül benim için tatlı. kalori saymam.

3- six pack'li hiç kadın yok etrafımda , bende de yok. pilates/fitness hocası, PT vs. 25 yaşında kadınlarda da yok buralarda. bu kadar hareketsizlikle yine kas kitlem iyi, göbeğim olmadığına şükür.
4- 42 kadın.
+2
subcomponent
(19.10.25)
- aldigin enerjiden daha cok tuketirsen zayifliyorsun,
- tabi ekmegi birak,
- erken yat, erken kalk, uykunu iyi al.
-1
designer
(19.10.25)
1. spor yapmıyorum, sağlık için yapmak istiyorum
2. iştahım yok, fazla bir şey yemiyorum. ödül olarak görmüyorum ama tuzlu ayçekirdeği+soda ve hurma+ceviz hoşuma gidiyor bu aralar.
3. six pack yok
4. k, 30lar
0
deartheodosia
(19.10.25)
1- haftada 3-4 gün yogaya gidiyorum. 5-6 gün de ortalama 2 saatlik dans antrenmanı yapıyorum. haftaya spor salonuna döneceğim. 4 gün de ağırlık çalışacağım tekrar.

2- her gün evde yemek yapıyorum. ortalama 2.500 kalori alıyorum. daha çok protein ağırlıklı besleniyorum.

abur cubur yemem almam hiç öyle bir alışkanlığım olmadı, canım da istemez. yılda birkaç kere cips yediğim olur yılda maksimum 5-6 kola ne içerim. genelde maden suyu ve ayran içiyorum. mc donalds burger king vb. yerlerden yemem dışarıda yiyeceksem ev yemekçisine giderim ya da en kötü tavuk ızgara salata falan yerim.

3- six pack yok


4- 29 er kişiyim
0
i wanna go back
(19.10.25)
1- haftada 4 kere 10-20 km koşu + full body workout.
2- kahvaltı yapmıyorum. tatlı yemiyorum. geri kalanı dengeli. her şey yerim.
3- six pack var.
4- 41 - erkek
0
gabe h coud
(20.10.25)
göbek eritmek için spor falan hikaye, bu göbeksizlerin hepsi az yiyor.
+1
duyuruuser
(20.10.25)
1- spor salonunda haftada 5 gün, 1'er saat canım çıkana, donum kıçıma yapışana kadar terleyerek çalışıyorum.
2- yarım tencere pilav, 1 kilo kadar et, biraz salata. ara öğünlerde meyve ve kuruyemiş yiyom. abur cubur yemem. yaz aylarında dondurma alırım biraz.
3- 4 packs var şu an. karbonhidratı kısarsam 6'sı da çıkıyor.
4- 37, erkek

fotoğraf atıyorum buraya zaten. görmüşsünüzdür.
0
yurtsuz john
(20.10.25)
(3)

erkek kapüşonlu sweatshirt önerisi

paraustunualmayanadam
rahat kesim, düz renk, modelsiz, kapüşonlu, yumuşak dokulu sweatshirt nerede bulabilirim? yıkandığı zaman da sertleşmesin.
rahat kesim, düz renk, modelsiz, kapüşonlu, yumuşak dokulu sweatshirt nerede bulabilirim? yıkandığı zaman da sertleşmesin.
0
paraustunualmayanadam
(19.10.25)
lefties de güzel swet ler var.
0
jamswety
(19.10.25)
vedatchilipeppers
(19.10.25)
spirit crusher
(20.10.25)
(6)

Gömülü rezervuar takımı değişimi

basond
Duvara gömülü olan rezervuar su dolarken düdük gibi ötüyor değiştireyim diyorum ama hangi marka model kalitelidir? Aynısını mı almak gerekir acaba?Bildiğim değişimi zor duvar kırmadan söküp takmak istiyorum ama pek alan yokmuş gibi geldi bana. Kapağını flaan açtım baktım ama alet çalışmaz dar birde
Duvara gömülü olan rezervuar su dolarken düdük gibi ötüyor değiştireyim diyorum ama hangi marka model kalitelidir? Aynısını mı almak gerekir acaba?
Bildiğim değişimi zor duvar kırmadan söküp takmak istiyorum ama pek alan yokmuş gibi geldi bana.
Kapağını flaan açtım baktım ama alet çalışmaz dar birde görünmüyor ezbere yapmak gerek illa tesisatçı mı çağırayım yoksa deneyeyim mi?
Kale marka birde üzerindeki.
0
basond
(19.10.25)
Youtube'da mutlaka değişim videoları vardır.
Ama önce markayı tespit et. Sonra videoları seyret. Gözüne kestirirsen dene. Ama zordur. İçeri parça düşürürsen ki başıma geldi. Sonrası çok zor oluyor.
0
Mirket
(19.10.25)
gömme rezervuarı değiştirmek zordur. her markada yerine uymaz sökülenin benzeri olmalı. o işi usta çözer.
0
mikahakkinen
(19.10.25)
dolarken çıkan gürültünün sebebi dolum hattındaki filtrenin tıkanmaya başlamasından da olabilir. rezervuarla hiç alakalı olmayabilir yani durum. önce youtube videolarından modelin iç vanasına nasıl ulaşacağınıza bakın, sonra vanaya bağlanan hattaki filtreyi temizlemeyi deneyin bence.
0
shadowfollower
(19.10.25)
kırmadan içindeki şamandırayı değiştirebilirsiniz. ürünün markasıyla beraber youtube'dan bakabilirsiniz. hatta şamandıra bile değil contadandır bence o ses.
0
biravekahve
(19.10.25)
Gömme rezervuar iç takımındaki arıza genelde contadan kaynaklanır. Conta değişimi ya da komple iç takım değişimi normal klozet iç takımından daha kolaydır çünkü normal klozetlerde su haznesini komple sökmek ve alttan somunlarını sıkmak zorunda kalırsınız. Birkaç ay evvel gömme rezervuarım su kaçırıyordu, youtube’dan tamir videosu izleyerek kendim hallettim.
+1
dawsonscreek
(19.10.25)
ses varsa iç takım gitmiştir.

bir boşaltma bir de doldurma kısmı var. doluyorken muhtemelen ötüş. doldurma kısmı sadece değişebilir.

ama değişmişken ikisini birden değiştirmek en mantıklısı.

bunlar standart olduğu için genelde uyar.

marka model nalbur yönlendirir.

değişim kısmı için ise eliniz çok yatkın değilse usta mantıklı.
0
gurur
(19.10.25)
(8)

hızlı şarj aleti almam lazım.

sorularimicinfeykhesap
şarj aletim, hem adaptörüm hem de kablom kayboldu.hızlı şarj eden, çok pahalı olmayan ne alayım?internetten yakın zamanda alan varsa belki tavsiye alabilirim. watt olayları vs hiç anlamam. telefonum android.tşk
şarj aletim, hem adaptörüm hem de kablom kayboldu.

hızlı şarj eden, çok pahalı olmayan ne alayım?
internetten yakın zamanda alan varsa belki tavsiye alabilirim. watt olayları vs hiç anlamam.
telefonum android.

tşk
0
sorularimicinfeykhesap
(19.10.25)
Hepsiburada ve Amazon'da Spigen & Ugreen ürünleri indirimde oluyor ve bence oldukça kaliteliler onlardan alabilirsin.
0
eisberg
(19.10.25)
Android telefonlarda farklı şarj protokolleri var.

Çinliler ayrı bir dünya, onları hiç bilmiyorum ancak kendi şarj aletlerini almak gerekiyor ve sahtesi anormal fazla. Mesela Xiaomi'nin kendine özgü bir 67W hızlı şarj protokolü var ancak orijinal adaptör alınmazsa yavaş şarj ediyor ve piyasa bu adaptörlerin sahteleriyle dolu.

Samsung'da ise telefon 45W Super Fast Charging destekliyorsa, bu hızı almak için uygun adaptör almak lazım. Aksi takdirde 20 ya da 25W hızla şarj ediyor adaptör.

Hem hiç anlamam hem de hızlı şarj aleti almak istiyorum bir arada olmuyor, biraz araştırmak şart. Telefonun markası nedir?
+1
10551037
(19.10.25)
Hocam şarj aleti orijinal alınması gerektiği yönünde çok fazla şey gördüm, duydum. O yüzden orijinal alın. Hangi marka bilmiyorum ama samsung adaptör 800 tl falan. Kablosunu bilmiyorum. Bir kere alacaksınız başka telefonunuz da olsa hep kullanacaksınız. Doğru kullandığınız sürece sorun olmayacak.
0
ekşi duyuru sever
(19.10.25)
Telefon modelinin kac watt destekledigine internetten bakarak o degerde sarz saglayan bir sarz aleti alabilirsin. Anlamayacak bir durum yok pek
0
The_Lollok
(19.10.25)
Ugreen güzel bence
0
LeagueOfLegends
(19.10.25)
Samsung için spigen 45w olanlar işe yarıyor ama aynı anda iki cihaz takmamanız lazım (iki çıkışlı ise)
0
inheritance
(20.10.25)
@10551037 güzel açıklamış. En verimlisi telefonunuzun desteklediği protokolü almanız. QC ve PD en çok gördüklerim. Bir ara şu başlıkta çok güzel modeller paylaşılıyordu: mini.donanimhaber.com
0
iustitia omnibus
(20.10.25)
telefonun tam olarak modelini paylaşırsanız daha yardımcı olabilirdik. orijinal ürün almanıza gerek yok. kaliteli ürün alın. (anker olur, spigen olur, xiaomi olur) mümkünse PD alın.
0
co2s2
(20.10.25)
(11)

Ters Davranan Esnafa Karşı??

eisberg
Selamlar,Telefona ekran koruyucu yaptırmak için bir yere girdim, fiyat sordum, söylediği fiyata okey dedim. Telefonu aldı bezle sildi sonra koruyucuyu kabından çıkardı, daha açmadan "ön kamerayı kapatmaz değil mi" dedim, "kapatır ama seni etkilemez" dedi bende kapatsın istemiyorum, kalsın dedim. ada
Selamlar,

Telefona ekran koruyucu yaptırmak için bir yere girdim, fiyat sordum, söylediği fiyata okey dedim. Telefonu aldı bezle sildi sonra koruyucuyu kabından çıkardı, daha açmadan "ön kamerayı kapatmaz değil mi" dedim, "kapatır ama seni etkilemez" dedi bende kapatsın istemiyorum, kalsın dedim. adamın bir yüzü düştü, bir şeyler homurdandı falan sanki anasına sövdük. neden bilmiyorum bi anda çok sinirlendim "hayırdır abi, dükkandan girince bir şey yaptırmak zorunda mıyım" dedim sonra diğer eleman geldi tamam abi falan dedi bana öyle telefonu aldım çıktım.

eskiden olsa adama kusura bakma falan derdim sanki ben hatalıymışım gibi üzülürdüm şimdi böyle esnaflara aşırı sert yapasım geliyor zaten dandik bir iş için 400 tl veriyoruz yetmezmiş gibi kapris çekiyoruz. siz böyle durumlarda napıyorsunuz?
+10
eisberg
(19.10.25)
Son zamanlarda bende esnaflarla problem yaşıyorum. Parasını verdiğim hizmeti almam gerekiyorken bedava hizmet almaya çalışıyormuşum gibi tavırları, çalışmak istemediklerini müşterilere yansıtmalarından gına geldi.
+2
mermaidd
(19.10.25)
Kutuyu açmadan önce sormak daha doğru olurdu ancak sorun çıkaracak esnaf, o soruyu kutu açılmadan önce de sorulsa yine sorun çıkarır. Benzerini yaşamıştım, şaşırmıyorum.

Yapacak çok bir şey yok. Yaşanıyor bunlar.
+1
10551037
(19.10.25)
Boşa gerilmişsin ama haklısın
+1
basond
(19.10.25)
ben bir ara gergin bir dönem geçiriyordum.
bir avize dükkanındakiler acayip kendini beğenmiş davranıyorlardı.
arızalı priz vermişlerdi.
geri aldılar ve tamir edeceğiz dediler.
dönüş yapmadılar.
ben de kendim gittim.
madem zamanında yapmadınız o zaman benim paramı geri verin verin dedim.
ukalalığa tam gaz devam etmesinler mi?
kontrolden çıktım ve öyle bir bağırdım ki kendimden geçtim.
bir de fiş de vermemişlerdi.
ver fişimi gidip şikayet edeceğim dedim.
neyse, sonra arayıp çağırdılar birkaç gün sonra.
özür dilediler
parayı iade ettiler.
haklarımızı iyi bilmek ve o anda olmasını gerekeni yapm lazım.
yaşamın her alanında olduğu gibi.

not:
telefonuma hiçbir zaman ekran koruyucu yapıştırmadım.
ekrana hiçbir şey de olmadı.
düşüp ekranın kırılma ihtimali düşük bence.
ekran koruyucular daha çabuk kirleniyor ve vıcık vıcık oluyor ellerden geçen yağ ile.
telefonun kendi ekranı çok farklı. o kadar kirlenmiyor.
ve öyle kullanmak daha zevkli.
-3
santimantal
(19.10.25)
Listemde gurbetciler 1, esnaf 2. sırada. Ben de 3-5 sene oncesine kadar "fesuphanallah deyip geciyordum, simdi en ufak kaziklanma, dolandirilma, cakallik, ukalalik hissettigim anda esip gurluyorum.
0
duster
(19.10.25)
En baştan aklınıza gelen her şeyi konuşmak gerek. Anlaşamadıysak ben hemen iyi günler deyip çıkar giderim. Zamanını ve nefesini tüketmeye gerek yok.
0
pembediken
(19.10.25)
Haklısın. Aynısı başıma Galata köprüsündeki balıkçıda geldi.

Sırayla esnafa fiyat sora sora gidiyordum. Bir tanesi bak bak daha ucuza bulursan yersin gibi artist artist konuştu. Zaten mafya gibiydi tipler. Ben de inadına yan dükkandaki balıkçıda yemiştim. Zaten geziye çıkmışım, acelem yok istediğim gibi dolanır istediğim yere fiyat sorarım yani. Bir de hesap veriyoruz adama. :)

Ama tatları leş. Turist kazıklamaca. Sakın Eminönünde balık ekmek yemeyin hem pahalı hem tadı bombok.
+4
Cesario
(19.10.25)
Kendim yapabileceğim şeylerde esnafa gitmeyerek, esnafla olan iletişimimi sıfıra indiriyorum. Sizin örneğinizdeki konu için asla esnafa gitmem, internetten sipariş verir kendim uygularım. Beğenmezsem de çıkarıp atarım.
Ustalık gerektiren tamirat tadilat işleri dışında esnafla neredeyse hiç muhatap olmuyorum. Keşke bu hizmetleri de kurumsal büyük firmalardan alabilsem.
+2
dawsonscreek
(19.10.25)
esnaf demek sıkıntı demek. her çeşit esnaf böyle. millet mala bağlamış durumda, esnafın sinirli olması artık bir pazarlama stratejisi olmuş durumda. sonuna kadar haklısın. ne zaman esnafa işim düşse ekstra dikkatli oluyorum, kazık yemiyim diye. türlü türlü çakallıkları var.
+2
benarrivo
(19.10.25)
tam emin olamadım. tekrar kullanması mümkün olmayabilecek bir ürün açılmış. esnafın yüzünün düşmesi, homurdanması anlaşılabilir. siz de adamın gereksiz üstüne gitmişsiniz.

öte yandan, tahminen maliyeti 100 lira olan bir ürün için bu kadar homurdanmak ne kadar doğru, emin olamadığım yer bu. esnaf size güleryüzle "tamam abim, sen nasıl dersen, kamera kapatmayan model kalmadı elimizde, istersen yarına getirelim, sana uyguna yapalım" gibi bir şey deseydi, siz de tamam diyecektiniz. yarın o ürünü getirdiğinde size 400 yerine 500 diyecekti, bugün boş yere açtığı ürünün maliyetini de size geçirecekti. herkes mutlu olacaktı.
0
co2s2
(20.10.25)
ürün açılmadı hocam yanlış anlamışsınız. ürün eğilip çekmeceden aldı ve jelatini kabından çıkardı. ama uygulama yapmak için o yapışkan kısmını falan söymedi, yani alıp geri koyup daha sonra kullanabilir.
0
🌸eisberg
(20.10.25)
(9)

Her ay 8 saat otobüs yolculuğu git gel zor mudur?

hadi ya la
Aileme ve arkadaşlarıma sekiz saatlik otobüs yolculuğu uzaklığında bir şehre taşındım. Onları ayda bir kez, hafta sonları görmek istiyorum. Planım şu şekilde: Cuma gecesi otobüse binip cumartesi sabahı varıyorum; pazar gecesi de tekrar yola çıkıp pazartesi sabahı dönüyorum. Otogardan indikten iki sa
Aileme ve arkadaşlarıma sekiz saatlik otobüs yolculuğu uzaklığında bir şehre taşındım. Onları ayda bir kez, hafta sonları görmek istiyorum. Planım şu şekilde: Cuma gecesi otobüse binip cumartesi sabahı varıyorum; pazar gecesi de tekrar yola çıkıp pazartesi sabahı dönüyorum. Otogardan indikten iki saat sonra mesaim başlıyor. Yolculuk sırasında biraz uyumam gerekecek ama çok da önemli değil diye düşünüyorum, çünkü bir günlük uykusuzluğa dayanabileceğimi sanıyorum.

Yalnız, yıl içinde başka bir tatilim olmayacak. Ailemi ve arkadaşlarımı sadece bu şekilde, ayda bir kez görebileceğim. Sizce bu rutin çok zorlar mı? Herkes için farklı bir cevap var tabii, sizin görüşlerinizi merak ediyorum.
0
hadi ya la
(19.10.25)
her hafta olan bir rutin olsaydı sizi zorlayacağını söyleyebilirdim ama ayda 1 kez olacağı için zorlamaz. Zorlasa bile dönüşünüz olan pazartesi günü 1 günlüğüne zorlanma yaşar hemen toparlanırsınız. Konu aile olunca buna değeceğini düşünüyorum.
0
mermaidd
(19.10.25)
Beni zorlar. 8 saatlik otobüs yolculuğu sonrası yatak görmeden işe gitmek kolay değil. Ayrıca 2 gece öncesinde de yatak görmeyeceksiniz. Ben olsam pazar öğleden sonra yola çıkar, en azından pazar gecesini yatağımda geçirir, işe öyle giderdim.
+1
10551037
(19.10.25)
yolculuk esnasinda daglari inip cikmak,
rakim farki,
kulak icini etkiliyor,
Bedenen cok yorulmasan bile zihnen yorulabilirsin.
0
designer
(19.10.25)
ayda 1 de olsa zorlar. ilk birkaç ay yaparsınız, sonra çok zor gelir. çünkü onlardan ayrı kendi düzenini kuracaksın, bir rutinin oluşacak. o rutinin bozulması seni rahatsız edecek.

sülalemin %95'i eskişehir'de. istanbul'a okumaya gelmiştim. burada kimsem yoktu. o zamanlar hızlı tren de yoktu. 6 saatlik bir otobüs yolculuğu yapmam gerekiyordu. ilk 2-3 ay ayda 1 eve gidiyordum. sonra zor gelmeye başladı, yalnızlığa da alıştım ve güzel de geldi. şimdi hızlı trenle 3,5 saat sürüyor ama yılda 1 bile gitmiyorum :d
0
art cat chocolate
(19.10.25)
15 günde bir yap sen onu. kışın günler kısalınca ayda 1.
0
jamswety
(19.10.25)
Arkadasim her hafta bunun 10 saatlik olanini yapiyor, es cocuklar farkli ilde. Mecbur olunca yapiliyor. Yasiniz kac? Ayda 1 yapilir diye dusunuyorum kaldi ki sizinki mecburi degil, cok zorlanirsaniz aralari uzatirsiniz.
0
kassiopeia
(19.10.25)
Bir süre sonra her ay bile zor gelir.
Siz bu konuyu 2-3 ay olarak planlayın .
Arada da belki onlar gelirse bu açık kapanır .
+1
diyecevaplandı
(19.10.25)
8 --> 4+4 mü
0
LeagueOfLegends
(19.10.25)
ik haftada bir 5 saat arabayla oğlumun olduğu şehre gidip geliyorum. beni zorlamıyor. cuma gidip pazar akşam dönmüş oluyorum. sizin planda beğenmediğim yer pazar gece binip pazartesi sabah eve dönmeniz oldu. ben olsam pazar günü biraz daha erken otobüse binerim, gece yarısı gibi evde olup 6-7 saat uyurum. uykusuzluk çok yorar. hem de birike birike yorar.
0
co2s2
(20.10.25)
(3)

ai photo edit

kozm
Bryan adamsın iki fotoğrafına kendi yüzümü eklemek istiyorum bir app veya ai uygulamasıyla. Chatgpt ile denedim yüzümü de değiştiriyor. Bunu yapabileceğim bir app veya ai önerisi alabilir miyim
Bryan adamsın iki fotoğrafına kendi yüzümü eklemek istiyorum bir app veya ai uygulamasıyla. Chatgpt ile denedim yüzümü de değiştiriyor. Bunu yapabileceğim bir app veya ai önerisi alabilir miyim
0
kozm
(19.10.25)
Gemini nano banana ile dene
0
anon1m
(19.10.25)
face swap istiyorsun. şu siteleri dene:

remaker.ai

aifaceswap.io

www.swapfaces.ai

pixlr.com
0
art cat chocolate
(19.10.25)
supawork
live3d

bunlar ücretsiz güzel alternatifler.
0
bigcaptain
(20.10.25)
(41)

Eşimle yaşadığımız son büyük tartışmayı yorumlar mısınız? (Evli ve boşanmışlara soru)

mahmuttt
Sabah uyanıyoruz. Küçük çocuğumuzun keyfi yerinde. Hafta içi çalıştığımız için aile ortamını hafta sonları daha çok yaşıyor çocuk. Eşim (karım) genelde sabahları gergin. çocuğun saçını toplamak istiyor. (Çocuk henüz iki yaşında bu arada). Kuzu gibi gelip önüne oturmuyor tabi. Eşim de kızıyor bağırı
Sabah uyanıyoruz. Küçük çocuğumuzun keyfi yerinde. Hafta içi çalıştığımız için aile ortamını hafta sonları daha çok yaşıyor çocuk.

Eşim (karım) genelde sabahları gergin. çocuğun saçını toplamak istiyor. (Çocuk henüz iki yaşında bu arada). Kuzu gibi gelip önüne oturmuyor tabi. Eşim de kızıyor bağırıyor çocuğa zorla saçına tokat takıyor.

O esnada ben koridordayım çocuk baba diye ağlamaya gözlerinden yaşlar gelmeye başlıyor. Tabi bu yüzlerce kere tekrar eden bir sahne olduğu için, artık benim tepemin tasa atıyor.
Gidiyorum içeri ağzımdan bir küfür kaçıyor dayanamıyorum çünkü sonra çocuğu alıyorum kucağıma o odadan çıkıp koridor tarafına geçiyorum.

Eşimin özellikle son bir aydır bana karşı “yanıma hiç yakışmıyorsun, anasının oğluşu” gibi tahrikkar sözleri de var bu arada.

Bu gibi sözlerinden dolayı dün akşam çok gitmek istediği şehir dışındaki arkadaşına aile ziyaretini yapmayacağız dedim. Çünkü bana bu şekilde saygısız, terbiyesiz konuşan bir insana “hadi gidelim” dediği bir yere gitmek ona “Aferin” deyip ödül vermek gibi geliyor. Katlanamıyorum.

Bunun hazımsızlığı sabah da üzerindeydi diye düşünüyorum bu arada…

Çocukla bu olay yaşanmadan öncesi de var. Yine bu sabah Yalnız yaşayan bir haftadır görüşmediğimiz yaşlı annemle sabah bir kahvaltı yapalım mı diyorum. Çünkü dün cumartesi tüm günü kendi Çekirdek ailemizle beraber keyifli bir şekilde geçirmiştik. Ve tüm haftayı da.

O da bugün kendi ablasına gitmek istiyordu. Tamam diyorum sabah annemle kahvaltı yapalım; öğleden sonra da ablana gideriz.

Sonra dönüp bana diyor ki annen kahvaltı yapmıştır zaten. Ben de o esnada öğrenmek için annemi arıyorum. Sonra bana diyor ki bana sormadan niye arıyorsun. Sonra telefonu kapatıyorum. O esnada annem geri arıyor. Ben de emrivaki yaparak yarım saat sonra seni alacağız diyorum kahvaltı yapacağız. Bu emrivakiyi yapmamın sebebi ise şu. Annemle çekirdek ailemi bir haftada sadece yarım gün bir araya getirmek bana göre bir yaşlıyı sevindirmek iyi bir şey. Çocuk için de bu ortamı görmesi iyi birşey bana göre. Ve eşim maalesef bu konuda ikna edemediğim için buna mecbur kalıyorum.

Sonra biz çocukla beraber hazırız. Onun giyinmesini beklerken diyor ki ben gelmiyorum. Çocuğu da hiçbir yere çıkaramazsın. Sen git annenle ne yapıyorsan yap. “ Annen neden aramıza giriyor” diyor.

Fakat konik olan annem çok nezaketli gariban bir kadın. Asla eşime karşı karşı bir gün bile en ufak bir kaynanalık yaptığı olmamıştır. İşine karıştığı asla yok, aksine sürekli annelik yapıyor. Bu arada çalıştığımız için beş gün çocuğumuza da o bakıyor.

Sonra ben eşime diyorum ki giyin, hazırlan çıkacağız. Bu Sinir krizine giriyor. Sonra ben Yatak odasında kapıyı kapatıp Çocuk görmesin diye, Sert bir şekilde Uyarıyorum. Bağırmamasını hazırlanmasını söylüyorum. Ve kalkıp bana bir tokat atıyor.

Sonra ben de çok ağır ağırıma gittiği için bir tokat atarak karşılık veriyorum. “Sen bana nasıl vurabilirsin” diye.

Sonra izin verdi ben çocuğu aldım ve anneme geçtim. O esnada kendi annesini aradım. Çünkü kendisi benden önce arayıp yanlı bir şekilde olayları anlatacağına çok emindim.

Annesine bu durumları açtım, konuştum. Annem de kadınla gözlemlerini paylaştı. Dedim ki ben bu olaydan sonra o eve hiçbir şey olmamış gibi gidemem ya siz kendisini çağırın evinize, çocukla beraber gelsin konuşun.

Bu durumu kayınpederime de paylaşın. Ya da siz gelin bir hafta burada hem çocuğa bakın hem de bu konuyu konuşun. Terbiye saygı sınırlarını aşırı bir şekilde aşmış durumda çünkü dedim.

Muhtemelen kayınpeder de arka planda dinliyordu.

Sonra kayınvalidem kayınpedere olayı durumu sansürleyerek anlatır diye durumu bütün açıklığıyla mesaj olarak Kayınpedere de yazdım.

Allah rızası için şu olayı lütfen bir yorumlayın. tecrübe deneyimlerinizle bana bir yol haritası çizin lütfen.

Teşekkürler.

İhtiyaç üzerine Ekleme:

annene bağımlısın diyenler için durumu sanırım yeterince anlatamadım biraz daha detaylıca açıklayayım izninizle.

Annem hafta içi sabah çocuğu evimizde teslim alıyor ve biz evden çıkıyoruz. Bu 3-5 dakikalık bir süreç. Sonra eşim eve geliyor ve annem kendi evine geçiyor. Yani hafta içi bir arada bulunduğumuz demeyelim, birbirimizi gördüğümüz toplam süre her gün 3-5 dakika.

Buna ek kadının yanında fiziken başka kimsesi yok. Yakınında olan tek çocuğu benim.

Ben bunlardan bağımsız haftada bir veya 10 günde bir hep beraber bir araya gelelim istiyorum.

Çocuğuma da bana da bunun iyi geldiğini gözlemliyorum çünkü.

Eşime gelince ben normalde bu konuda emrivaki de yapmazdım fakat aynı gün zaten öğleden itibaren kardeşine de ziyarete gidecektik. Annem konu olunca ben gelmiyorum sen git annene vs. dedi. Önceki olaylardan dolayı da bana bir karşıt gelme durumu vardı.

Benim anneme bağımlı bir durumuma gelince.

Hergün ararım, halini hatrını sorarım. Bu bağımlılıktan öte annemin benim nezdimde bir değerinin olması ile ilgili. Çocukluğumdan beri bir anne oğuldan daha çok iyi anlaşan yetişkin arkadaşlarız da.

Ve onun şuan yanında olan tek yetişkin olduğum için bilerek bunu yapıyorum. Bir vefa borcu adına ne denirse densin. Örneğin Allah korusun vefat etse benim dışında onun kapısını tıklatıp yoklayan başka kimse yok.

Biraz daha açıklayıcı olmuştur umarım
0
mahmuttt
(19.10.25)
Kendisini yetiştirememiş sözde iki yetişkin görüyorum. Arada olan gariban cocuga acıdım.
Bu anlattıklarında da ikiniz haksızsınız. İkinizin de ciddi şekilde düşüncesini davranışını değiştirmesi gerekir ama bu saatten sonra ve fiziksel siddet olaylarından sonra bence bu iş öyle veya böyle bitecek gibi görünüyor.
+6
dedeminhirkasi
(19.10.25)
ikiniz de haksızsınız boşanın kurtulun çocuğa da yazık, ayrıca hikayenin seninle ilgili olan taraflarını yumuşatarak ballıyarak anlattığın belli, niye kadın sürekli annen aramıza giriyor muhabbeti yapıyor?
+7
nahtoderfahrung
(19.10.25)
Saygı ve tahammül kalmamış geçmiş olsun.
+2
anon1m
(19.10.25)
Çocuk varken ayrılmayı kesinlikle düşünmeyin. Son çaredir o ve o aşamaya daha çok zaman var.
Ya ikinizin de saydığı bir aile büyüğünün hakemliğine gidin. Ya da bir aile terapisti bulun. İncir çekirdeğini doldurmayacak büyüklükte devasa sorunlarınız var sizin.
Ayrılın diyenler için de bir atasözü geldi aklıma. Bekara karı boşamak kolay gelirmiş.
-10
Mirket
(19.10.25)
selamlar, yaşadığınız bu sorun için üzüldüm ama her ne olursa olsun eşinize tokat atmanız çok yanlış. bunu geçtikten sonra eşinizin geçinmeye niyeti olmadığını, sizin anneninizle kendisini yarıştırdığını düşündüm. bunu sadece sizin söylemlerinize dayanarak söylüyorum karşı taraf ne der ne anlatır bilemem. sonuçta hakim de değilim avukat da ama her ne olursa olsun üzüldüm.
+2
Fodera
(19.10.25)
öncelikle ikiniz de psikiyatriye gitmelisiniz. bunu kardeşim hastasınız vs. diye söylemiyorum, lütfen kötü algılamayın. öncelikle kendinizi ve neyi tetiklediğinizi çözmeniz lazım. bu süreçte de ilaç desteği yardımcınız olur.

anneniz, arkadaşlar şu bu çok gereksiz bir çok yük edinmişsiniz. siz birbirinizle evlisiniz. o şunu dedi bu bunu dedi, yok annemle kahvaltı falan bunlar sadece ikiniz arasındaki ilişkiyi devam ettirirken yük olan noktalar.

merak etmeyin kimseye bir şey olmaz.

ortada çocuk var iki insan olarak o çocuğun sağlıklı büyümesini sağlamanız gerekli.

tokat vs. zaten rezalet bir durumdasınız. bunu kibarca ifade etmenin yolu yok.

ilişki sürdürmek zaten aşırı zor bir durum daha da zorlaştırmayın kendinize. bi antidepresan alın.

başkalarını unutun ilişkinize bakın.

sürekli ben haklıyım o haklı, ondan bunu esirgerim düşüncelerinden sıyrılın. önemi yok.

bizim düşüncemizin de önemi yok.

sakin olun.
+5
gurur
(19.10.25)
kadin tarafi cocugu coktan silah olarak kullanmaya baslamis. cocugu alamazsin, götüremezsin, görüstüremezsin... üstelik cocugun gelisimini, özgüvenini yaralayacak cirkin laflar ediyor, bunu yapmasindaki amac da kocasini yaralamak. babasinin oglu gibi laflari cocugunu ve esini eziklemek icin sarfeden insanlar bence anne baba olmamali.
ayrica cocugun sacindan memnun degilse götürüp kestirsin sacini yani, erkek cocuguymus madem, her sabah toka takip toplamaya calismak, sonra cocugu bu sebeple aglatip huzursuzluk yaratmak nedir?

"ben kadinim, tokat atabilirim ama sen erkeksin, bana tokat atamazsin" diye bir sey yok. fiziksel temasta bulundugunuz an cinsiyetin önemi kalmiyor, her ikisi de aile ici siddet. üstelik küfür de bir siddet formu.

esine misilleme yapmak icin hödük babasina iki yasindaki cocugun odasinda sigara icirten biri bu kadin. diger yanda sizin emrivakiler, haftanin 5 günü gördügünüz annenize haftasonu bile anacim da anacim diye gitmeyi dayatmaniz, problemleri cözmek yerine ödül-ceza gibi cok primitif mekanizmalar kullanmaniz ciddi sorun. kisilik olarak gelisememis iki insan görüyorum. aranizda saygi, tahammül ve sevgi kalmamis. bu artik bir evlilik degil. ailelerin bu cirkinligin icine cekilmesi de bircok acidan sorun. evlendiyseniz ailenizin kicindan düseceksiniz ya da evlenmeyeceksiniz. haftada 6 gün anasiyla görüsen koca da sahiden cekilecek dert degil.
bazen bosanmalar evliliklerden daha cok huzur ve mutluluk getirir. siddetin oldugu bir evlilikte bir saniye bile durmazdim sahsen.

evli ve cocuk sahibi demissiniz, ben bu iki sartin 1.5'una uyuyorum (gebeyim).
+5
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.10.25)
Abicim, hani o bosanmalarda cok duydugumuz "Siddetli gecimsizlik" tam olarak budur.
+3
thetruenorthstrongandfree1
(19.10.25)
ikinci evliliğini yapmış er kişiyim. birlikteliğinizde çok temel sıkıntılar olduğu açık, siz de biliyorsunuz zaten belli bir durum bu. ama benim anlamadığım sıkıntı yaşayıp anne babayı aramak nedir? kusura bakmayın ama bu yetişkin ilişkisi değil, nezaketle söylemek istiyorum ama 20 yaşında köy yerinde evlenmiş insanların sahip olduğu gibi bir ilişki mevcut. burdan sağlıklı bir ömür boyu birliktelik, mental olarak sağlıklı bir çocuk çıkması gerçekten çok zor.
+10
awlmi
(19.10.25)
Ben bekarim, sizin gibi medeni cesaret gösteremedim daha,

o cesareti gösterdiginiz saf duygulara dönmeyi denemelisiniz,

kendini yipratan seyleri karsiya anlat, oda sana anlatsin ve ilk günku gibi olamayi istediginizi soyleyin,

Cocuk herseyi gorur,duyar ve sizin hayatiniz, onunda tercihlerini belirler,

eşin stresi kaldiramiyor ve cocugada bunu yansitiyor, akli selim hareket edemiyorsaniz destek almayi deneyin,
ama siz, ana-babasiniz,akli selim olmalisiniz,bencil olamassiniz artik,

Egonuzdan siyrilarak birbirinize dertlerinizi pozitif kelimeler ile anlatmayi deneyin.
0
designer
(19.10.25)
Herkes çok olumsuz şeyler yazmış. Ben de ikinizi de haksız gördüm.

Bence çocuksuz bir kafa dinlemeye ihtiyacınız var. Ayrıca oturup konuşmaya. Gerçek düzgün bir konuşmaya. Hatta ben olsam baya ciddi ve yer yer kötü xor örneklerle konuşurdum. Kavgalarda boşanma lafının geçmesini hiç doğru bulmam ama bazen en kötüsünü de görmek göstermek lazım. Atıyorum adi Özlem. Derdim ki bak Özlem önümüzde iki seçenek var ya bu şiddetli kavgaya devam edeceğiz giderek dozu artacak ve bir şekilde boşanacağız ya da toparlamak için elimizden geleni kalbimizle yapacağız. Ben sana ve çocuğumuza iyi bir eş ve baba olarak elimden geleni yapmak istiyorum. Hayatın yükünü iki kişi omuzlamak istiyorum. belki şuan boşanmak sana iyi bir seçenek gibi görünebilir ilk başta ama işler senin için benim için olacağından daha zor olacak. Bütün evin yükünü market temizlik araba mevzuları herşeyı ama herşeyı tek yapman gerekecek. Ben sadece çocuğumuzla alakalı olan konularda yardımcı olabilirim. Sevgililer gününde ya da doğumgününde romantik bir hediye isteyeceksin ama benden sonra bu sefer cocukla herseyı dengeye oturtman cok daha zor olacak. Bak beni hala seviyorsun ya da sevmiyorsun bilmiyorum. Bazen saygılı cümlelerinden artık benı sevmedıgını hatta nefret DAHİ ettıgınj dusunmeye başladım. Ama ben seni hala seviyorum. Ve ilişkimiz için çabalamak istiyorum. Her zaman ailemizin direği olarak huzurlu yuvamıza seninle ve çocuğumuzla olmak istiyorum. Ama bunun için sadece benim çaba göstermem yetmez. Öncelikle cocugu bir silah olarak kullanmayı bırakman lazım vs vs vs.

Tabi bundan önce bence tokat için öncelikle özür dile. Cidden özür dile ve birkaç gnü daha dişini sık. Alttan al. Ortalık bir durulsun. 1 hafta fln. O şekilde konuş. Şuan eşinde haklı olarak tokatın siniri olduğu için herşey birbirine girecek. Ve ben olsam cidden bu boşanma seçeneğini de önüne koyar başına gelecekleri söylerdim. Ben boşanmış kadınların da aşırı mutlu olduğunu düşünmüyorum. Kadının toplumdaki rolleri çok fazla. İşte çalışıp kariyer inşa ederken bir yandan ev işleri bir yandan çocuktan kaynaklanan iş yükü. O yüzden hayatın yüküne dair bazı şeyleri hatırlatmak iyidir.

Ve bence eşin çok yıpranmış. Hiç bir insan boşanacağım mutsuz olacağım sinir krizleri geçireceğim sinir krizleri geçirteceğim diye evlenmiyor. Herkes sevdiği ve mutlu olmak istediği için evleniyor. Eşin bir şekilde çok yıpranmış. Ev iş çocuk ev iş çocuk bitmeyen bir iş yükü döngüsü. Hayatın yükü çok fazla omuzlarına binmiş. Ve bu yük altında okdr çok ezilmiş ki neyi görse duysa laf sokuyor geçiriyor bağırıyor sinirleniyor.

Bence eşin ciddi bir konuşma süreci sonrası toparlayabilir. Belki kendisine biraz zaman ayıracak birşeyler yapmak iyi gelebilir. Kendisine zaman ayırması derken evde tek kaldığında evi düzenlemesi temizlik yapması fln değil. Direk kendisi için birşeyler yapması.

Ve de tokatın karşılıklı olması birşeyi değiştirmez. Biz türk toplumunda kadın olarak şiddetin ortasında bir cinsiyet olduğumuz için, ben olsam ben de attığım tokada bakmaz sen nasıl bana vurursun bana vurdu fln derdim. Takıldığım tek şey olabilirdi. Ne yazık ki bu kültürel birşey. Yaşarken burda yazabildiğimiz kadar medeni ve olgun olamıyoruz ne yazık ki. O yüzden ilişkini toparlamak istiyorsan sen sana düşenleri yap da, öncelikle tokadın özüründen başlayarak ve uygun bir zamanda konuşup ona da kendisinin düzeltmesi için zaman tanıyarak. Zaten düzelirse düzelecek yoksa bu şekilde gitmez. Sizin de bir yerde kafanız atıp ayrılmak istemeniz muhtemel.
-2
mobydick
(19.10.25)
"Yine bu sabah Yalnız yaşayan bir haftadır görüşmediğimiz yaşlı annemle sabah bir kahvaltı yapalım mı diyorum."

2 yaşındaki çocuğunuza haftada 5 gün bu kadının baktığını da yazmışsınız. Çok merak ediyorum çocuk yaparken böyle mi planladiniz mesela "Ee çocuğa da annem bakar bakıcı parası cepte kalır oh mis" ya da bakıcı tutmaya gücünüz yoksa o zaman neden çocuk yaptınız?

2 yaşındaki çocuğun enerjisine Eşinizin dahi yetemedigini zaten kendiniz de belirtmişsiniz. Peki yaşlı anneniz?

Anlattiklariniz 2 kişinin gecimsizliginin vs dışında çok daha temel problemler barındırıyor aslinda.

Çözüm odaklı bakarsak; eşinizle baş başa sakin kafayla her şeyi konusacaksiniz. Hatta bu görüşmeden önce bir kağıda birbiriniz hakkında hoslanmadiginiz her şeyi yazın, görüşmede de tek tek konuşun.

Bunların hepsini de çocuk için yapacaksanız. Yapamiyorsaniz bir an önce boşanın ki çocuğun da hayatı bir düzene girsin.

Umarım çocuğunuz için her şeyin en iyisi olur.
+2
makbur
(19.10.25)
birkaç haftadır neredeyse her haftasonu benzer duyurular ekliyorsunuz, çoğunda da amacınız size "haklı" olduğunuzun söylenmesi gibi geliyor. bunu duymak için de (@nahtoderfahrung +1) anlatımlarınız fazlaca yanlı geliyor. kendinizi pirüpak göstermeye çalışıyorsunuz.

eğer yanılıyorsam da ciddi bir iletişim probleminiz var demektir ki eşinize ve hatta eşinizin ailesine bir türlü bu iyi niyetinizi anlatamıyorsunuz. zira eşinizle yaşadığınız olayı sıcağı sıcağına kaynana ve kaynataya ayrı ayrı aktarmak istemeniz bence aşırı. onların yerinde olsam sabah sabah damat niye beni arıyor, mesaj atıyor der keyfimi kaçırdığı için de sinirlenirdim.

bir de çocuğun her şeyi reddedip, bağırması ve o durumda işine gelen ebeveyn hangisiyse ona yönelmek istemesi bence doğal. sizin buna gösterdiğiniz tepki ise abartı (hatta anlamsız gibi geliyor). zaten bu davranışınız da gününüzün geri kalanını şekillendirmiş.
+4
tnz
(19.10.25)
Uzun uzun yazamayacağım ama ikinizde haksızsınız+1 aranızı düzeltmenin yokuna bakın yoksa işin sonu avukat
İki tarafında fiziksel şiddeti doğru değil sırf bu bile yardımla çözülmesi gereken bir durum
0
basond
(19.10.25)
Çocuk iyi evliliği bozar, kötü evliliği boşar. Bunu bilerek anlaşmanın yolunu bulun. Yoksa çok da uzatmayın. Sonu boşanma olacaksa, ucunda bunu görüyorsan, ya şimdi ya 15 sene sonra.
+1
gabe h coud
(19.10.25)
İkiniz de haksızsınız, +1.

Karşı tarafın iyi kötü neyi yanlış yaptığını görüyorsunuz ama öz eleştiri için; "bir haftadır görüşmediğimiz yaşlı annemle sabah bir kahvaltı yapalım mı" sorusuna eşiniz "annen kahvaltı yapmıştır zaten" diyor, kibarca hayır diyor. Ve siz bu cevabı kabul etmek istemiyorsunuz. Üzerine anneniz zaten haftada 5 gün çocuklarınıza bakıyor. Ortada gerçekten karşı tarafı bayan ve sizin farketmediğiniz bir durum var.

"Eşimin özellikle son bir aydır bana karşı “yanıma hiç yakışmıyorsun, anasının oğluşu” gibi tahrikkar sözleri de var." Bu başlı başına başka bir duyuru konusu. Buna verdiğiniz misilleme ayrıca yanlış. Haklıyken haksız duruma düşüyorsunuz.

"Sonra ben eşime diyorum ki giyin, hazırlan çıkacağız. Bu Sinir krizine giriyor. Sonra ben Yatak odasında kapıyı kapatıp Çocuk görmesin diye, Sert bir şekilde Uyarıyorum. Bağırmamasını hazırlanmasını söylüyorum. Ve kalkıp bana bir tokat atıyor."
İlk olarak sinir krizine giren birinin üzerine gitmek çok yardımcı olmaz. İkinci olarak siz kimsiniz de kime nereye gitmesini ne yapmasını emrediyorsunuz. Çok istiyorsanız en başından tamam ben annemle kahvaltı yapmak istiyorum çocuk kimde kalsın diyin, planınızı yapın.

İki tarafın da sıkıntıları var ama amacınız çözüm bulmak, sorun çözmek değil.

my 2 cents:
-İki tarafta aklında olanları içinde biriktirmeden, sakin sakin paylaşmalı.
-Her konuda anlaşmak ve orta yolu bulmak zorunda değilsiniz. İnsanların sizin annenizle iletişiminizi kısıtlayamacağı gibi, kendi hayatına eşinin ailesini, eşi her istediğinde sokmama, görmeme, kahvaltı yapmak istememe hakkı olduğuna da inanıyourm.
-“yanıma hiç yakışmıyorsun" laf değil, altında yatan ne ise konuşmak lazım.
- tokat kısmına hiç girmiyorum, oturun siz kendi adınıza samimi olarak özür dileyin.
+2
archmage mahmut
(19.10.25)
evli değilim ama
hem haftada 5 gün annem bebeme baksın ---hal böyleyken nasıl kadınla haftaboyu görüşmemiş oluyorsunuz hiç anlamadım? ışınlayarak mı gönderiyorsunuz çocuğu?--
hem de h.sonu annemle birlikte kahvaltı yapalım, diye bir dünya yok...koca olarak bu beklentiniz aşırı saçma.

o dünyanın olması için mesela oldukça ataerkil yetişmiş bir aileden bir eşiniz olması (yani cidden "kız almış" olmanız) lazımdı. mesela benim dışardan gayet modern, çalışan kadın vs olan kardeşim esasen böyledir, "gelin ettik" gitti babasının evine sadece senede 2 kere yarım saat geliyor. ailem fazlaca ataerkil o yüzden kimse için tuhaf değil durumlar -ben hariç, benim kafam ayrı çünkü. neyse, gidip böyle birini "alaydınız" madem böyle bir evlilik istiyorduysanız...

ya da mesela annenizle eşiniz kanka gibi filan olmalı onu sizin "gariban" anneniz olarak değil kendi kankası olarak görmeli.

her türlü, bunu sorun etmeden yapacak (şehirli, modern, çalışan vs.) kadın sayısı oldukça azdır. cidden etrafımda 1 elin parmağını geçmez yani.

5 gün k.valiyeye çocuk bırakmış gelin bir de h.sonu onunla kahvaltı yapacak...bunu "olağan" görüyorsanız o da "anasının oğluşu" der size..işler çirkinleşir. bunu nasıl normal görüyorsunuz? siz hangi gezegende yaşıyorsunuz? kaynana yahu sonuçta, isterse melek olsun. hayret bişeysiniz.

ha eşiniz de çok normal bir insan olsa, zaten annen 5 gün bakıyor, biz birlikte azıcık zamana sahibiz, gel şöyle bir program yapalım der normal makul konuşulurdu. o sizin aileyle kendi ailesini yarıştırıyor, çocuğu götüremezsin diye pazarlıklar filan ,korkunç. burada da onun tuhaf kafasını görüyoruz bence.

eşiniz işine kafası rahat devam etmek, bakıcı parası vermemek, istediği gibi çocuğu geç almak filan türü konforlar için k.valideye çocuk baktırıyor evet, (e aynı rahatlıklar sizin için de var ama sizin anneniz, onun değil, ona minnet borcu çıkıyor, gıcık bir durum...). yüksek ihtimalle siz 2niz anneniz olmasa zaten çocuk filan da büyütemezsiniz de ortalama Türk gibi siz de ailelere güvenip yapmışsınız işte. sonra neden 20 yaşında evlenen köylü gibi aileler herşeyin içinde deniyor, kuzum aileler olmasa hayatta kalamıyorlar çünkü, ondan olabilir mi?

neyse, eş bu duruma karşı zaten öfkeli (kendi çocuğunu kendisi büyütemiyor) olduğu için pasif agresif şeyler yapıyor. bu model türk kadını genellikle olmasını istediği ama olduramadığı şeylere karşı böyledir. intibam bu yönde... çünkü olmasını istediği o şeylere layıktır aslında.

misal sizin mesleğiniz değil de x meslek birini istemiştir, k.valideye baktırmak değil yabancı dadı isterdi, ama oluyor mu bunlar. olmuyor. e öyle bir imkan yok.
enteresan şekilde yine aynı türk kadını bu imkanları sunmasını da eşten beklediğine göre (çünkü neden evlendik o zaman?) öfkeleneceği kişi sizsiniz...."yanına yakışmıyor"sunuz. (ya da kendi fikrince layığını bulamadığı için aslında kendinedir öfkesi artık bu kadarı psikiyatrist işi benim işim değil)

kısacası ne o sizin beklentilerinizi karşılıyor ne de siz onun beklentilerini karşılıyorsunuz...böyle anladım.

boşanınca aşırı iyi bir nafaka ev araba herşeyi vermeyecekseniz öfkelenir öfkelenir geçer, şu anda boşanmaz. tümden deli değilse, onu tek bir konudan bilemedim açıkçası.
kadının şimdi yükü 80se boşansa 180 olacak çünkü. küçük çocukla boşanmak kolay değil. çocuk tamamen kadına kalıyor. kadın daha toka takarken deliriyorsa yemez yani boşanmak. çocuk büyüdükten sonra bu durum değişir.

ha 1-kadının aileden filan durumu iyiyse 2-cinsel hayatınız kötüyse 3-size olan öfkesinin arkasında başka birisinin ilgisi de varsa, o zaman o boşar zaten.

sevgi nerede burada...
valla bilemedim. ortada seven biri var gibi geçmedi konu. birbirine tokat atabiliyorsan sevmiyorsundur , bencesi böyle.
+2
subcomponent
(19.10.25)
boşan diyenlere bakma sen kardeşim.
sorumluluk sahibi, çözüm arayan bir baba için çıkış yolu her zaman vardır.

Annenle olan bağını korumak istiyorsan, bunu eşinle çatışmadan değil, uzlaşarak yapmanın yollarını ara
-2
jamswety
(19.10.25)
Resmen sen haklısın diyelim diye acayip taraflı şekilde anlatmışsın ama evli bir birey olarak haksızlığın buram buram kokuyor.

Karının tek hatası çocuğa bağırmak ve sert davranmak. Bu büyük bir hata. Geri kalan her şeyde sen haksızsın. Böyle bir kocam olsa zevkle boşardım. Öyle bir boşardım ki boşadığım için aklıma geldikçe sevinç duyardım.

“Yaşlı zavallı anneciğin” ile zaten haftanın 5 günü görüşüyorsunuz sanki aylarca görüşmemiş gibi bir haftasonucuk kahvaltıcık diye küçültmeye gerek yok. O kadar yaşlıysa çocuk baktırmayın zaten orda çelişki var.
Tüm hafta içi çalışıp yorgun argın bir tek haftasonunu bekliyorsun ve o da ne? Haftasonu yine KAYNANA. Oldu mu yani kim kabul eder bunu? Bir de emrivaki yapmaklar geleceksin diye bağırıp çağırmalar.

Üf yazamayacağım daha fazla sinirlerim bozuldu. Evli çocuklu bir insan olarak bunları okuyunca cinnet geliyor bana. Gidip kocamı öpüp şükür edeceğim. millette ne adamlar var ya.
+2
Gradient_tabanlı_mor
(19.10.25)
haklı olduğun taraflar çok ama taraflı anlatıyorsan bilemiyorum. tokat işi çok yanlış. uç bir nokta. çocuğu bir yetişkine bırakıp 1-2 saat baş başa konuşmayı deneyin. iki tarafın da adım attığı bir konuşma olursa sürüyor öbür türlüsü zaten mahkeme.
0
summerjam0306
(19.10.25)
kanka boşa gitsin. sana tokat atma gibi bir şeye cürret ediyorsa ahlaksızın önde gidenidir. yanıma yakışmıyorsun falan ne demek. ben olsam dünyanın kaç bucak olduğunu çok fena gösterirdim ona. erkek ol ve boşa. hiç ılımlı olayım anlayış göstereyim deme. bu tipler öyle şeyleri prenseslik olarak adlandırır. acıma.
-1
archmeister8
(19.10.25)
Çocuğunuz çok muhtemelen normalde annesinin sözünü dinleyecekken, sizin vereceğiniz tepkiyi bildiği için huysuzluğu artmış.

Kadın gayet kibarca kahvaltıyı annenizle yapmak istememiş, üstelik başka arkadaşlarıyla olan planı “cezalandırmak için” iptal etmenize rağmen kibar davranmış yine, siz emrivaki yapmışsınız. Üstüne de odaya çekip “had bildirmişsiniz”, üstüne de kadını kendi anasına babasına şikayet etmişsiniz hem de annenizle bir olup.
Ya allah eşinize sabır versin. Bir kadını ne kadar bunaltabilirseniz o kadar bunaltmışsınız. Şiddet kötü bir tepki ikiniz için de, hele de evde çocuk varken haklı görmüyorum ama bir kediyi bile bu kadar köşeye sıkıştırırsanız, tırmalar.
+6
physcos physcos
(19.10.25)
Bitmiş okeye dönüyorsunuz. Boşa zaman kaybetmeden boşanın. Ben böyle evliliklerin devam etmesini ve devam etmesini tavsiye edenleri anlamıyorum. Mesela siz bu saatten sonra nasıl seks yapabileceksiniz ki?
Sizinki evlilik değil ev arkadaşlığı olacak.
İşte birbirinizi tam anlamıyla tanımadan 5 yıl evli kalmadan çocuk yapmamak bu yüzden önemli.
+1
dawsonscreek
(19.10.25)
ikiniz de anormalsiniz. sakın boşanmayın, başka insanlarla evlenip onların da başını yakmayın
0
benarrivo
(19.10.25)
karın haklı.

annenle her hafta sonu görüşmek zorunda mı? zaten annen haftanın beş günü evinizde görünüşe göre. zorla kahvaltı yaptırtmaya çalışıyorsun, kadın istemiyorken. sonra tartışıyorsunuz ve anne babasına ispiyonluyorsun. pardon sen nasıl bir yetişkinsin? onun kendi annesiyle dertleşmesi ile senin aileleri karıştırman ve onu anne babasına şikayet edip durman aynı şey mi? kadından fiziksel olarak da uzaklaşmışsın ki çoğu aldatmalar ve boşanmaların kaynağı yatak odası. tabii senin duygularını da anlıyorum bu noktada ama yanlış bir davranış. bunun dışında söz verdiğin geziyi sırf ceza olması için iptal ediyorsun, halbuki belki gitseniz eşin sana minnet duyacak ve aranızdaki buzlar eriyecek.

kadın yorgunluğunu ve bıkkınlığını çocuğuna yansıtıyor olabilir ama ne korkunç bir anne!!!! demeden önce kanını canını çocuğu için verebileceğini düşünüyorum ben, burada eşinin yanlışı aranızdaki olumsuzlukları çocuğa yansıtmak.

haksızsın.

edit: sondan başlayarak yorumları okumaya başladım, physcos physcos +1 çocuğun annesinin sözünü dinlememesi de babasının nasıl davranacağını bilmesi. üstelik gidip kadına küfrediyorsun yok yere.

edit2: hızımı alamadım, Gradient_tabanlı_mor +1
+3
deartheodosia
(19.10.25)
düzenleyemedim, eşinin “yanıma yakışmıyorsun” demesi de muhtemelen onu yatak odasında reddedip durmandan kaynaklı bir yorum.
+1
deartheodosia
(19.10.25)
Eşin senin her hareketini abartmış. Sen anne sevgisini biraz abartmışsın çünkü eşin sen değil, ona göre bu hafta nasıl geçti bilmiyoruz, sen de bilmiyorsun, belki farklı şekilde rahatlamaya ihtiyacı var. Evli çiftlerin her hafta sonu anne baba ziyaretine gitmesi bana çocukluktan çıkılamadığını düşündürüyor.

Burada sorun senin eşini görmüyor, ihtiyaçlarını (özellikle duygusal ihtiyaçlarını) fark etmiyor olman, ben öyle anladım. Çünkü bir kadın çocuğuna bu kadar basit bir şeyden öfkelenmez. Belli ki deli gibi dolu, ağzından burnundan taşıyor.

Her hafta sonu anneni görmeyin. Onun annesini de görmeyin. Yaşlı sevindirmek tamam ama önce siz önemlisiniz. Eşin bunalmışsa önce onu ferahlatmak zorundasın, annen ikinci planda artık bu hayatta. Çünkü sen bir kadınla evlisin. Anneni yok say demiyorum, annenle bu kadar sık görüşme, hele ki eşin iyi değilse eşini rahatlatmadan hiç görüşme.

Bir ailenin annesi mutluysa o aile her türlü mutlu olur. Bu anne senin annen değil eşin. Bir kadını mutlu edecek tek kişi ise eşidir arkadaşım, başka kimse değildir.
0
muhayyer divan
(20.10.25)
öncelikle boşanmayın bence. en en son çözüm bu olmalı.

biri demiş eşin çok yıpranmış çocuktan çıkarıyor diye yüzde yüz katılıyorum bu yoruma. siz el bebek gül bebek büyütülmüş olabilirsiniz gariban ananız tarafından ama çağ değişti şartlar değişti bi kez olsun karınıza sordunuz mu neyin var seni bu hale getiren nedir diye?

haftada beş gün anneniz bakmıyor mu çocuğunuza? bir de haftasonu neden annenizle vakit geçirme ihtiyacı duyuyorsunuz? benim kocam peş peşe iki gün kendi annesi babasıyla vakit geçirince üçüncü gün fazla geliyor istemiyor kaçıyor normal değil sizin anne bağımlılığınız.

biri daha demiş sizden yüz buluyor, çocuk annesini dinlemiyor. ikilik yaratmayın çocuğun hayatında. böyle böyle anne kötü oluyor.

eşinizle ciddi konuşun belli ki bir sorunu var. evden bunalmış olabilir işten bunalmış olabilir. hiçbir şey yapmamaktan bunalmış olabilir. mutlu bir kadın ne bunları size yaşatır ne de çocuğunuza. kendi ister annenizle hep buluşmak.
0
Hallegadola
(20.10.25)
Boşanmak çözüm değil ben boşandım bu anne düşkünlüğünü çözemedim. Evliyken annesinden çıkmazdı şimdi de velayeti bende olan çocuk her dakika annesinde olsun istiyor eski eşim. Çocuğun okulu ödevi hak getire, kafaların değişmesi lazım. Haftanın altı gününü bir çocuğun babaanne ile geçirmesi normal değil. Çalışan anne çocuğu ile sadece haftasonu etkinlik planlayabiliyor onu da kayınvalide ile neden geçirsin?

Aranızda saygı kalmamış tokat, kötü söz vs. çok çirkin ama çözüm eşinizin kök ailesi olmamalı. Aile olan siz eşiniz ve çocuğunuz sorunun çözüleceği yer de sizin eviniz. Aranızda uzun uzun konuşun ve kesinlikle destek alın derim.
+1
cilekli pasta
(20.10.25)
annene bağımlısın diyenler için durumu sanırım yeterince anlatamadım biraz daha detaylıca açıklayayım izninizle.

Annem hafta içi sabah çocuğu evimizde teslim alıyor ve biz evden çıkıyoruz. Bu 3-5 dakikalık bir süreç. Sonra eşim eve geliyor ve annem kendi evine geçiyor. Yani hafta içi bir arada bulunduğumuz demeyelim, birbirimizi gördüğümüz toplam süre her gün 3-5 dakika.

Buna ek kadının yanında fiziken başka kimsesi yok. Yakınında olan tek çocuğu benim.

Ben bunlardan bağımsız haftada bir veya 10 günde bir hep beraber bir araya gelelim istiyorum.

Çocuğuma da bana da bunun iyi geldiğini gözlemliyorum çünkü.

Eşime gelince ben normalde bu konuda emrivaki de yapmazdım fakat aynı gün zaten öğleden itibaren kardeşine de ziyarete gidecektik. Annem konu olunca ben gelmiyorum sen git annene vs. dedi. Önceki olaylardan dolayı da bana bir karşıt gelme durumu vardı.

Benim anneme bağımlı bir durumuma gelince.

Hergün ararım, halini hatrını sorarım. Bu bağımlılıktan öte annemin benim nezdimde bir değerinin olması ile ilgili. Çocukluğumdan beri bir anne oğuldan daha çok iyi anlaşan yetişkin arkadaşlarız da.

Ve onun şuan yanında olan tek yetişkin olduğum için bilerek bunu yapıyorum. Bir vefa borcu adına ne denirse densin. Örneğin Allah korusun vefat etse benim dışında onun kapısını tıklatıp yoklayan başka kimse yok.

Biraz daha açıklayıcı olmuştur umarım
-6
🌸mahmuttt
(20.10.25)
Alışkın olduğum bir sahne gözümün önüne geldi.

Bana göre sen haklısın ama senin de bazı olumsuz davranışların var belli ki.

"yanıma yakışmıyorsun" lafı çok kritik, boşa söylenmez. Barışsanız bile buranın üzerine git.
Böyle bir kadına karşı yapılacak şeyler çok sınırlı. Ailelere haber salmakta da iyi yapmışsın, neyin ne olduğunu bilsinler, herkes kendine çeki düzen versin. Arada çocuk olduğu için alttan alan kişi sen olman lazım. Biliyorum içinden gelmeyecek ama yalandan da olsa git özür dile, çiçek al, hediye al. hevesle story atacağı mekanlara götür.

2-3 gün geçtikten sonra psikoloğa gidelim iyi gelir de (ilk başta genelde ret ediyorlar uzatma, ara ara lafı geçirerek ikna etmeye çalış).

ilişki sıklığını arttırın bunun çok faydası oluyor.
0
duyuruuser
(20.10.25)
geçmiş olsun.

anlattığınız ortamda en olgun kişinin 2 yaşındaki çocuk olması çok acı.

sizin iki eş arasında olan rekabet ve üstünlük kurma hevesini kırmanız lazım.
+2
galahad reloaded
(20.10.25)
Bir eşiktesiniz, sevginin vb durumların bittiği, olgunluğun ve birbirinizin kararlarına saygı duyma evresinin başlayacağı, aynı zamanda çocuğun durumunu da dikkate alarak normal insanlar gibi yaşayacağınız bir geçiş bu.
Bu durum biraz sürebilir, neredeyse her evlilikte oluyor, bir tarafın sakin kalarak kendini geri çekmesi lazım.
Zor bir durum değerlendirmek tabi size kalmış ancak bu eşiği aşsanız bile ben bu evliliği çok sürdürülebilir bulmuyorum mutluluk açısından, mutlu olduğunuzu düşünmüyorum.

İkinizin de haklı ya da haksız olduğunuzu da düşünmüyorum, sadece bir uyumsuzluk gözlemliyorum. bu tür durumlar bir kök sebebin tetikleyicisi, dediğim gibi bekleyerek ve olgunlaşarak, ya da bir bilene giderek bu sorunları çözebilirsiniz. Ama ne olur çocuğu bunlarla etkilemeyin.
0
va
(20.10.25)
Eşinizin çocuğa zorla toka takmasına sinir oldum çocuk ne istiyorsa onu yapmak çok zor değil herhalde. Tokası olsa ne olur olmasa ne olur.

Haftanın beş günü gördüğü kaynanasını herrr hafta sonu da kadın görmek istemiyor bundan daha doğal ne olabilir? Siz gidin görün, kadını niye peşinizden sürüklüyorsunuz?

Arayıp velisine şikayet ettiğiniz yeri okurken patladım kusura bakmayın :d evlisiniz ve çocuğunuz var ya aileleriniz niye bu kadar her şeyin içinde? Bir yuva kurduğunuzun farkında değilsiniz, üzücü.
+3
sadakatsiz
(20.10.25)
reyiz halen daha anne bağımlılığını göremiyorsun bir de anlayış bekliyorsun.
0
Hallegadola
(20.10.25)
Acilen boşan.

çocuğu yapmış nafakayı garanti altına almış kadın sendorumu yaşatıyor sana.

''yanıma yakışmıyorsun'' kasıtlı bilerek düşünerek söylenmiş bir söz.
0
xu
(20.10.25)
yanıma yakışmıyorsun lafı neyin lafıymış onu bir aç.
seni mi beğenmiyor artık.
çok mu güzel kadın.
işin sonu aldatmaya varmasın sonra?
eğer böyle bir durum yoksa boşanma.
oturup güzelce konuşun. kadın biraz sıkıntılı sen daha mantıklısın.
en azından bu aralar biraz daha idare et.
sen bayağı darlanmışsın.
0
OgutucuRecep
(20.10.25)
ben ailelerin araya sokulmasini anlattiginiz sekilde yanlis buluyorum, kendi iliskimde kesinlikle yapmayacagim bir sey. bence evlilik iki kisi arasindadir. ama elbette tercih ve yetistirilme meselesi. siz nasil uygun goruyorsaniz.
cocugunuzu neden krese vermeyi, belki en azindan haftada bir kac gun dusunmuyorsunuz? 2-3 yasindan itibaren cocuklarin yasitlari ile oyun oynamaya ve ebeveynlerine ihtiyaclari var aslinda daha cok, anneanne/babaanne'den ziyade. ben bunun ayrica evliliginizi de degistirecegini dusunuyorum, zira eslerin de birlikte kaliteli zaman gecirmeye ihtiyaci var, simdi sanki anlattiklarinizdan daha cok ailelerle birlikte toplu bir evlilik gibi geldi kulaga. zira mesela cocugunuz haftada 2-3 gun krese gitse, haftada bir aksam annenizden cocuga bakmasini isteyip esinizle birlikte sinemaya gidebilirsiniz belki, bir yemege cikarsiniz? bu hali ile, evden ise isten eve, e anne zaten her gun cocuga bakiyor, bir de bir aksam da baksin istenmez. ben anlattiginiz yasamda bogulurdum diye dusunuyorum.
ayrica unutmayin, bu kadinla evlenmenizin bir nedeni var. bir noktada begenmissiniz, o donemde yaptiginiz her ne idiyse o donemde keyif almissiniz, onlari hatirlamaniz onemli, her ikinizin de. birbirinizi sevdiginiz donemi, birbirinizde ve birlikte sevdiginiz seyleri hatirlamak onemli. bu anlattiginiz programda bunlari unutup kaybolmak cok normal.
ancak elbette, dedigim gibi hem herkesin hayati, aliskanliklari bambaska hem de disardan konusmak daha kolay.
0
kassiopeia
(20.10.25)
Oncelikle cocugun yaninda esine kufur etmen muthis yanlis. Bu gibi hareketleri yapiyorsan esinin psikolojik durumunu sen bozmus olabilirsin.

Bunun disinda anlattiklarinda haksiz oldugun bir konu gormedim. Anlattigin davranislari hic uygun degil. Ailesine durumu anlatmakla iyi yapmissin. Esine saygisizlik yapan kadinla aile olmaz. Ayrica buradan tavsiye almani onermem, anne bagimliligiyla konunun alakasi bile yok.

Cocugu boyle bir ortama daha fazla maruz birakmadan bir sekilde cozersiniz umarim. Tam psikolojisinin oturacagi yaslar ve hep sandigindan fazla seyi gorur, hisseder ve anlarlar.
0
osssy
(20.10.25)
neredeyse aynı şeyleri yaşadığım için sizi çok iyi anlıyorum. anne bağımlılığı vesaire kimseyi dinlemeyin. eşiniz yokken anneniz vardı. anneye gidilecek. anneye gidilmiyorsa kimseye gidilmeyecek. bu kadar basit.

ancak ne olursa olsun sizi tek taraflı okuduk, sizin de kabahatleriniz olmuştur. karşılıklı tokatlar falan ne oluyoruz? iki tarafın da kabahati olmadan işler bu raddeye gelmez. bu noktada suç ile kabahati ayırmak lazım. suçunuz yoktur ancak mesele buraya gelmeden bazı şeylerin önlemini almanız gerekiyordu. örnek vereyim. ben boşanmış biriyim. boşanma sebebim eşimi gereğinden fazla serbest bırakmak. çocuktan sonra işini bıraktı, bir süre çocuğa baktı ancak çocuk okula başlayınca sürekli gezmeye başladı. okul tatillerinde de sürekli memleketine ailesinin yanına gitti çocukla. halbuki şimdi anlıyorum, bağırıp çağırıp evde oturtacakmışım. karşı tarafa müsamaha göstermeyi, bazen iyilik ya da saygı zannediyoruz ancak karşı tarafı kendi hatalarından da korumamız gerekiyor. gerektiğinde sesinizi yükselterek.

bu anlattıklarınız çerçevesinde sizin tek hatanız, şiddete şiddetle karşılık vermek olmuş. yanlış. yanlışa yanlışla cevap verilmez ve ne olursa olsun siz erkeksiniz, onun tokadı ile sizin tokadınız bir olmaz.
-4
co2s2
(20.10.25)
Eşin hafta içi çalışıyormuş, o halde hafta sonunda aile ile ecirmek istemeyebilir. Sizin zorlamanın saçma. Sizinle kahvaltı yapmak isteyebilir ama her hafta zorlaman saçma. Ayda bir normal. Ve bunu eşinle paylaşırsan kabul edecektir,kabul etmiyorsa o zaman haksız duruma geçer. Ayda bir de onun ailesine gidersiniz.
Bu arada sen anneni daha sil görmek istiyorsan kimse sana karışamaz. Git görüş ancak bebeğini götürme. Çünkü kadın zaten 5 gün yorulmuştur. Extra zorluk çıkarıyorsun..bal olsa yenmez her gün.

Eşine neden sürekli had bildirme derdindesin? İletişim kuramıyorum bu da ilk hatalının sen oluğunu gösteriyor. Saçını acımıyorsa al coxugu kalır,annesi yakala akala diyip oyuna cevir,coxugu yatakta ye,üzerine esini de at,onu da ..o anı geçir. Ama sen ne yapıyorsun küfür ediyorsun. Bence olayları idare etme sürecinde sorunlu birisin.
Kusura bakma ama eşinin haksız olduğu her noktanın öncesinde senin haklı davranışın olduğu için havanın büyüğü sende
0
hacirotti
(06.11.25)
(4)

Tarih sorularım - Birinci Anadolu Beylikleri

WithWorth
1 - Malazgirt savaşının ardından "Sultan Alp Arslan komutanlarına fethedecekleri toprakları kılıç hakkı olarak vermiştir. Amaç, Anadolu’nun fethini ve Türkleşmesini hızlandırmaktır."deniliyor. Burası anlamadığım birinci kısım.Fatih Sultan Mehmet İstanbulun fethinin ardından çıkıp da, "Haydi komutanl
1 - Malazgirt savaşının ardından "Sultan Alp Arslan komutanlarına fethedecekleri toprakları kılıç hakkı olarak vermiştir. Amaç, Anadolu’nun fethini ve Türkleşmesini hızlandırmaktır."
deniliyor. Burası anlamadığım birinci kısım.
Fatih Sultan Mehmet İstanbulun fethinin ardından çıkıp da, "Haydi komutanlar, istanbulu istediğiniz gibi paylaşın, kılıç hakkınızdır", deyip orada 10 tane beyliğe sebebiyer vermiyor ? Yavuz da, Kanuni de ... Alp Arslan'ın yaptığını oturtamıyorum bu nedenle. Büyük selçuklu devletinin topraklarını genişletmek istemiyor mu ?

2 - "Anadoluda siyasi istikrarsızlık oluştu" deniyor. Oluşacağı zaten belli değil mi ? Her komutana ayrı bir beylik verilirse istikrarsızlıktan başka ne oluşabilir ki ? Koca roma imparatorluğunun dibine 10 kafadan 10 farklı ses çıkacak 10 küçük beylik kurmanın hikmeti nedir ?

3 - Tüm bu beylikler birbirleri ile harika mı anlaşıyorlar ? Örneğin ilk baktığım Çaka beyliği yine bir diğer türk tarafından öldürülmüş. Anlaşamayacakları en başından belli değil miydi zaten ?

4 - Birinci dönem beylikleri aşağıda :
Çaka Beyliği 1081-1098
Ahlatşahlar Beyliği 1110-1207
Artuklu Beyliği (üç kol) 1102-1409
Danişmendliler Beyliği 1071-1178
Dilmaçoğulları Beyliği 1085-1398
İnaloğulları Beyliği 1095-1183
Mengüçlü Beyliği 1080-1228
Saltuklu Beyliği 1072-1202
Çubukoğulları Beyliği 1085-1112
Tanrıvermiş Beyliği 1074-1098

Anadolu Selçuklularının burada olmamasını anlamıyorum. Hani ikinci dönem beyliklerinden biri Osmanoğulları idi ve büyüyerek Osmanlı imparatorluğu oldu. Burada Anadolu Selçukları beyliği yok ? Kökü nerede ? Bu beylikler kurulurken nerede ?
0
WithWorth
(19.10.25)
Eyalet sistemi gibi düşün. Ya da yarı bağımsız valilik sistemi. Bu beylikler bağımsız değil, Büyük Selçuklunun ve daha sonra da Anadolu Selçuklunun parçaları.
0
Mirket
(19.10.25)
@Mirket, o zaman Osmanlıdan tamamen farklı bir yapılanmadan söz ediyoruz.
Alp Arslan Vali olarak atayabilirdi bu kişileri. Osmanlıdan farklı bir yönetim anlayışı var söylediğinize göre. Osmanlı haritasını hep tek olarak çizdik. Bu beyliklerin ise her biri bir harita olarak çiziliyor.
0
🌸WithWorth
(19.10.25)
Hayır, Osmanlı da aşağı yukarı aynıydı. Bir yere gidilir, Fethetmeye, Adam teslim olur, Aynen devam et, ama bana bağlısın, yılda şu kadar vergi ayrıca sefere çıkarsam şu kadar asker isterim dersin, dönersin. Ya da teslim olmaz, o zaman fethedersin. Adamın kafasını vurdurup, mutlaka bir muhalifi vardır, işi ona verirsin.
O yılların devlet sistemi o.
0
Mirket
(19.10.25)
Vali sistemi de var tabii, eş zamanlı olarak. Fethettiğin yerde bakarsın, halkın da ileri gelenlerin de başı aynı kıçı ayrı oynuyor, arkanı dönmeye gelmez. O zaman o ordu konuşlandırır, ordunun lojistiğini de onlara verirsin. Ya da vali atarsın.

Siyasetnamede açıklıyodu galiba bu sistemi. Tam emin değilim gerçi de, madem konuya ilgilisin. Güzel kitaptır.
0
Mirket
(19.10.25)

EkşiDuyuru İstek

montreal
Selamlar, ekşi duyuru kullanırken İstatistikler -> En çok izlenen duyurular (son 1 hafta) tabini sıklıkla kullanıyorum. Daha önceden girdiğim linklerin rengi eski sitede değişirken yenisinde değişmiyor, bu sebeple her seferinde hangi başlığı okumuştum onu anlamaya çalışıyorum. visited'a bir style ve
Selamlar, ekşi duyuru kullanırken İstatistikler -> En çok izlenen duyurular (son 1 hafta) tabini sıklıkla kullanıyorum. Daha önceden girdiğim linklerin rengi eski sitede değişirken yenisinde değişmiyor, bu sebeple her seferinde hangi başlığı okumuştum onu anlamaya çalışıyorum. visited'a bir style vermek çözecek işi, teşekkürler şimdiden.
+7
montreal
(19.10.25)
(3)

Ağırlık artışı

arbre
Kol çalışırken son tekrarın sadece son 3 4 tanesinde kaslarım yırtılır gibi oluyor. Bundan öncesinde bu his olmuyor. 2x10 kg var şu an. 12 kg'ye geçmemin zamanı gelmiş mi? Kötü olan bende 12 kg yok. Spor salonu gerekli mi artık? Sağ olun.
Kol çalışırken son tekrarın sadece son 3 4 tanesinde kaslarım yırtılır gibi oluyor. Bundan öncesinde bu his olmuyor. 2x10 kg var şu an. 12 kg'ye geçmemin zamanı gelmiş mi? Kötü olan bende 12 kg yok. Spor salonu gerekli mi artık? Sağ olun.
-1
arbre
(19.10.25)
10kg ile ne zamandır çalışıyorsun progressive overload ile her hafta ağırlık arttırman gerekiyor, ayrıca sadece son tekrarda zorlamak normal
0
nahtoderfahrung
(19.10.25)
nahtoderfahrung, 1 ayı geçmiştir
0
🌸arbre
(19.10.25)
ne yapmak istediğine göre ya spor salonu vaktin gelmiş ya da eve başka ekipmanlar alma vakti
0
nahtoderfahrung
(19.10.25)
(9)

Evimdeki modeme nasıl bağlanabilirim?

hadi ya la
Evimde internet aboneliği var, fakat modemin şifresini bilmediğim için bağlanamıyorum. Hard reset atsam tekrar kurulum yapabilir miyim? Elimde abonelikle ilgili hiçbir bilgi yok, sadece bu evde internet bağlantısı olduğunu biliyorum ve modeme fiziksel olarak erişimim var.
Evimde internet aboneliği var, fakat modemin şifresini bilmediğim için bağlanamıyorum. Hard reset atsam tekrar kurulum yapabilir miyim? Elimde abonelikle ilgili hiçbir bilgi yok, sadece bu evde internet bağlantısı olduğunu biliyorum ve modeme fiziksel olarak erişimim var.
0
hadi ya la
(19.10.25)
modemin arkasında ya da kutusunda muhakkak ihtiyaç duyduğun bilgiler vardır. yoksa marka model üzerinden kullanım kılavuzunu bul, minik reset butonunu kullanarak "hard reset" yap, varsayılan bilgileri kullanarak kurcalarsın.
0
redlinetheturk
(19.10.25)
Hayır yapma

Kullanıcı bilgilerine ihtiyacın olacak. Onun için de İnternet servis sagkayicinla konuşmalısın yoksa modemi kuramazsın
0
kisa
(19.10.25)
modemin arkasında yanında berisinde isim ve şifre var mı? öyleyse işin kolay. o şifreyi dene. olmazsa modemin arkasındaki reset tuşuyla modemi resetle. resetlenince artık orda yazan şifre geçerli olacaktır.

bir diğer yöntem modem arayüzüne bağlanmak. bunun için modeme lan kablosuyla bağlan. sonra adres çubuğuna 192.168.1.1 gir 2.1 de olabilir bazı modemlerde.
kullanıcı adı şifre gir. genelde admin-admin admin-ttnet admin-superonline falandır. bunları dene. ordaki kablosuz menüsünden modem şifresini görüp değiştirebilirsin.
0
jelly bear
(19.10.25)
Modemin altındaki etikette şifre yazıyor. Reset atarsan bu şifreyi kullanabilirsin.
0
arbre
(19.10.25)
Yeni modemlerde arkasındaki karekodu telefona okutarakta bağlanabiliyorsun. 1.5 ay evvel yeni modem almamız gerekti ve öyle bağlandık. Senin modeminin arkasında da varsa şifreye ihtiyaç duymadan bağlanabilirsin.
0
mermaidd
(19.10.25)
Ethernet kablosuyla bağlayıp arayüze giriş yaptım. DSL ışığı yanmıyor, internet ışığı kırmızı.

Ama Turknet üzerinden adresimi sorguladığımda aktif abonelik var gözüküyor.

Unuttuğum bir nokta mı var acaba? Önceden abonelik varmış, bunu ev sahibi verdi kendi aboneliğimi başlatıncaya kadar ama sorgulama yaptığımda aktif abonelik gözüküyor, o yüzden başvuru yapamıyorum. En azından şimdi internet varsa kullanayım, iş için ihtiyacım var.

Şu an arayüzdeyim, hangi ayarı değiştirsem bilemedim.
0
🌸hadi ya la
(19.10.25)
türknete bi ulaş sen bence. abonelik olduğundan emin misin? çünkü evden kim çıkmışsa iptal etmiştir o aboneliği. yani etmiş olması lazım. varsa bi kullanıcı adı şifre olması lazım onu da sen bilemezsin yine türknete sorcan. kimin adına abonelik var? varsa da neden halen iptal etmedi mesela?
0
jelly bear
(19.10.25)
Onu dedik işte yukarıda
Önce servis sağlayıcıdan abonelik bilgilerini alman lazım.
xxx@ttnet gibi bir şeydir ve şifre
Hızlı. Kurulum de bari öğren gir tamamdır
Türk net ise online işlemlerde kullanıcı. Adı. Şifren vardı
0
kisa
(19.10.25)
Benim modemin uzerinde wps diye bir button var. Bu butona bastiktan sonra 2 dakika boyunca sifresiz baglanabilirsin.
0
thetruenorthstrongandfree1
(19.10.25)
(1)

Tramer ve boya mevzuları

yadigar
Almayı düşündüğüm aracın 4 tane kazası çıktı. Dördü de ekspertiz raporlu. Üçünde değişen bilgisi çıkmadı. Birinde de kapı kolu, dodik ve "çamurluk motor yazıları" (yani "hybrid" yazan plastik) değişmiş.Rakamlar ise günümüz parasıyla en fazla 20-25bin tl civarına denk hep.Bunları basit çarpma/sürtme
Almayı düşündüğüm aracın 4 tane kazası çıktı. Dördü de ekspertiz raporlu. Üçünde değişen bilgisi çıkmadı. Birinde de kapı kolu, dodik ve "çamurluk motor yazıları" (yani "hybrid" yazan plastik) değişmiş.

Rakamlar ise günümüz parasıyla en fazla 20-25bin tl civarına denk hep.

Bunları basit çarpma/sürtme sonrası boya olarak mı farzedeyim?

Öyle varsayarsam, arabayı ekspertiz yaptırıp alacağım. Daha ciddi bir şeye delalet ediyorsa, boşuna eskper parası ödemeyeyim, direkt başka araç bakayım.
0
yadigar
(19.10.25)
motoru,sanzimani iyi olmali, direklerde,karoserinde kesik,kaynak,duzeltme olmamali.

araci paylaşsan daha net cevaplar gelebilirdi.
-1
designer
(19.10.25)
(2)

Istanbul Maltepe veya Kadikoy , kadin ic camasiri ve corap satan dukkanlar yarin (pazar gunu) acik midir?

warrior princess
Nokta atisi ve erkenden bulmam lazim, genis cesidi olan bir yer gerekiyor.
Nokta atisi ve erkenden bulmam lazim, genis cesidi olan bir yer gerekiyor.
0
warrior princess
(18.10.25)
10 yeterse avmlerdeki penti mağazaları?
+1
kisa
(19.10.25)
Avm dışında olan penti mağazaları saat 9'da açılıyor bu arada. Ondan daha erken açılanı da mümkün değil bulamazsın.
+1
mermaidd
(19.10.25)
(11)

yaşıma göre anlamsız bir yerde miyim

sarızeybek
32 yaşındayım, bu hafta 4-5 yıl önce ilişkim olan kız arkadaşımın evlenmiş olduğunu öğrendim. bu kişiyle hiçbir bağlantım kalmadığı için işin bu tarafı "o da mutlu olsun" tadında ama bu haberi öğrendiğimden beri bir kıyasa girdim ister istemez. o benden sonraki partneri ile evlenmiş, benim bu sürede
32 yaşındayım, bu hafta 4-5 yıl önce ilişkim olan kız arkadaşımın evlenmiş olduğunu öğrendim. bu kişiyle hiçbir bağlantım kalmadığı için işin bu tarafı "o da mutlu olsun" tadında ama bu haberi öğrendiğimden beri bir kıyasa girdim ister istemez. o benden sonraki partneri ile evlenmiş, benim bu sürede ilişkim olmadı. ne bileyim o özel sektörde 9-5 işte maaş karşılığı çalışıyor, ben freelance. o düz iş + aile hayatında, ben birden fazla iş + yetmezmiş gibi siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları. ben anne babamın yaşlarıyla ilgili problemlerin çözümüne çalışıyorum, o yeni ailesinde. kendimi o dahil başka yaşıtlarımla da çok boş, zor, geri dönüşsüz zorlanmalarla dolu bir yerde görmeye başladım. aldığım haberin etkisi ve üstüne fazla düşünmenin sonucu boş karşılaştırmalar mı, yoksa gerçekten düzensiz ve yaşıma göre yanlış bir yerde mi kaldım?
0
sarızeybek
(18.10.25)
Eski sevgilinin evlendiğini neden biliyorsun? Bu bilmen gereken bir şey değil. İstemeden öğrendiysen üstünde durmaman gerekiyor. Yaşla hayat paralel gitmiyor. Bazıları geç başlar, bazıları erken başlar. Bulunduğun yeri klasik şeylere göre değil, hayallerine, hedeflerine göre belirlemelisin. Türkiye'de emeklilik sistemi bitti. Ölene kadar çalışacaksın. Bir 30 yıl daha çalışabilirsin.
-1
arbre
(18.10.25)
Benim asla anlayamadığım bir durum içerisindesin açıkçası. Dışarıdan herkesin hayatı muhteşem gözüküyor da içeriden öyle değil. En basitinden kocamı gören herkes hayatını eğitimini boyunu posunu tipini işini her şeyini kıskanır. Ama aslında işinde mutsuz mesela. Ve çözüm bulamıyoruz. Belki de o da içsel kimsenin anlayamadığı şeyler yaşıyor. Takılma geç herkesin hayatında bir şeyler oluyor
0
Hallegadola
(19.10.25)
kimin hayatını nasıl yaşaması gerektiğine dair bir kural yok. dileyen 9-5 çalışır dileyen göl kenarında balıkçılık yapar.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(19.10.25)
Bende dün tesadüfen(stalk) öğrendim soyadı değişmiş:/ iyi yanından bakıyorum zaten dipteyim sağlık konusu haricinde :)

Her insanın çizdiği yollar farklı ben 8-5 hayatını seviyorum çünkü belirsizliği daha az.
Öyle olmayan biriyle zor olur.
Ama tek kriter bu değil ki hayatı yaşama biçimi, tatilleri, arkadaşlarıyla sınırları, alkolü sigarası herşeyi uyumlu olması gerekiyor insanın.

Bende aynı yaşta olup düzenli işteyim ama bende yanlış yaşadım diye üzülüyorum gezip tozmadım daha çok insanla ilişkim olmadı filan.

Bundan sonraki süreci daha iyi yürütebilirsin. Geçmişe müdahale edemiyoruz.
0
kararsızataletfilozofu
(19.10.25)
Bazen çok seçici oluyoruz. Ondan da yalnız kalıyoruz. Kriterlerini azaltman lazım.
0
ekşi duyuru sever
(19.10.25)
benim bütün eski kız arkadaşlarım evlendi alışırsın
0
nahtoderfahrung
(19.10.25)
herkesin hayatı farklı, karşılaştırırsanız mutsuz olursunuz.

hayattan keyif almaya bakın.
0
gurur
(19.10.25)
Daha iyisini bulamadigin icin bu sekilde hissediyorsun.
0
thetruenorthstrongandfree1
(19.10.25)
Niye bu kadar önemsiyorsun veya kıyaslıyorsun ki kendini onunla? Yarışmıyoruz ki kimseyle sonuçta. Yarışıyor muyuz yoksa?

(bkz: meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz)
0
vedatchilipeppers
(19.10.25)
ayrıca sen erkeksin, niye kendini kadınla kıyaslıyorsun. onlar evlenirken senin gibi milyarder mi olması gerekiyor. 2 makyaj, 1 yırtmaçla enayinin birini bulabiliyorlar.
-1
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(20.10.25)
Nuri Bilge Ceylan'a ait sevdiğim bir sözü var: "Hayatımızdan memnun değilsek nerede olursak olalım, başka yerde mutlu olabileceğimiz avuntusu bize iyi gelir"

Konunun özet cevabı bu.

Mutluluk çoğumuza karşı kaldırımda gibi geliyor. Ama karşı kaldırımda yürüyenler de kendi içinde dertler, kronik problemler taşıyor genelde. Hatta bazıarı senin yürüdüğün kaldırımı hayal ediyor olabilirler.

Mutluluk biraz hikaye bir beklenti bu arada.

Eğer aşırı iyi şartlarda ağzında altın kaşıkla doğmadıysan Hayat=mücadele etmek demek. Ağzında altın kaşıkla doğanlar bile bir anlam problemi, depresyon vb sorunlarla mücadele edebiliyorlar.

Dolayısıyla Hayatta kalma ve stabil kalma mücadelesi veriyoruz hepimiz. Elbette tatlı güzel hatıralar, aile olmak sosyalleşmek çocuk sahibi olmak ya da tam tersi bekar olmak bunlar yerine göre güzel şeyler.

Ama özünde yetişkinler olarak mücadele ediyoruz. Ekonomiyle, geçimle, hergün çözülmesi gereken yeni veya eski bir takım problemlerle güne uyanıyor bunların çözümü için ölene kadar uğraşıyoruz.

"This is life" kısacası.
0
mahmuttt
(20.10.25)
(3)

Hevesin kalmaması

kararsızataletfilozofu
Yeni araba alacağım daha ödemeye başlamadan plaka ve eski araba satışının sorunları sebebiyle tüm hevesim kaçtı hiç mutlu etmiyor.Hoşlandığım biri vardı o da olmadı görüşmüyoruz artık ama aklıma geliyor arada.Çok boş hissediyorum saman geldik saman gidiyoruz ya ölüp gidiyor insanlar ne yeni insanlar
Yeni araba alacağım daha ödemeye başlamadan plaka ve eski araba satışının sorunları sebebiyle tüm hevesim kaçtı hiç mutlu etmiyor.

Hoşlandığım biri vardı o da olmadı görüşmüyoruz artık ama aklıma geliyor arada.

Çok boş hissediyorum saman geldik saman gidiyoruz ya ölüp gidiyor insanlar ne yeni insanlar tanıyıp sevip sevilmeden ne de yeni yerler görmeden.

Geçen ay içinde resmen endorfin serotonin dopamin bombardımanı varmış çok iyi hissediyordum şuan bitti yine herşey.
spora da gitmem yasak , zaten saç sebebiyle de flört buluşma sıkıntı 2-3ay sanki normalde oluyormuş gibi.

Arkadaşlar var ama hep aynı şey haftaiçi iş arkadaşlarıyla gündüz işyerinde görüşüyoruz.
Haftaiçi akşam kimse yok. Bunalımlar var.

Haftasonu arkadaşlar var görüşüyoruz.
Ama boş vakitler çok sıkılıyorum, yeni insanlarda eklenmiyor.

İlaç kullanmak istemiyorum.
Passiflora belki.
Bir şeylere odaklanıp bir şey de yapamıyorum ne dizi izlemek ne evde kendi başıma esneme-hafif spor yapmak vb.
Oyun oynamakta istemiyorum yazık vaktime.
Ne yapsam vol20 oldu sanırım
0
kararsızataletfilozofu
(18.10.25)
Hocam sen bu ruh haliyle bir romantik ilişkiye başlasan senin için daha kötü olur, ilişki içindeyken bundan keyif alabilecek gibi durmuyorsun, iyi ki olmamış diye sevinebilirsin
0
grimavi
(18.10.25)
Abi sen şehir değiştir. İstanbul olur, İzmir olur, Antalya olur.
-1
arbre
(18.10.25)
istek duymuyorsan alma zira benim tüm arkadaşlarım araba tamircisi, bu tamir bakım mevzuları öyle büyük meblalar tutuyor ki resmen her seferinde ağzım açık kalıyor.


ayrıca erkek arkadaşından ayrılmış hatun kişisi gibi saç rengi değiştirip, ayakkabı çanta bakmaktan farkı yok. ekonomik durumlar malum. para kolay kazanılmıyor. muhtemelen alacağın araba da senin psikolojik durumunu rahatlatmayacak. o yüzden almayalım, akışına bırakalım.

usta kendini spor yapmaya zorla, illa böyle salona git demiyorum, çık dolaş haraket et yürü. tak kulaklıkları sevdiğin müzikleri dinle. göreceksin bi yerden bi fikirler gelmeye başlayacak. ya şunu mu yapsam, buraya mı gitsem vb...
+1
Fodera
(19.10.25)
(2)

araba yıkama

exlibris
istanbul'da bu şekil araba yıkama var mı? döner fırçasız olanlardan...https://x.com/madanitweetguys/status/1979319892471095336
istanbul'da bu şekil araba yıkama var mı? döner fırçasız olanlardan...

x.com
0
exlibris
(18.10.25)
Evet, var.

Yeni car wash diye aratirsan cikar. Bikac yerde var Istanbul'da
0
narod
(18.10.25)
Haftada 2-3 yıkatmıyorsan bunlar hiç bir işe yaramıyor.
Yenicarwash üsküdar şubesi hakkında yorumum fotoğrafları ile birlikte google haritalarda var.
Hiç boşuna paranı harcama. Adamlardan paramı geri aldım ben.
0
denizgonen
(19.10.25)
(7)

iran mı? ürdün mü?

Phoebe
bu mevsimde sizce hangisi? neden? gittiyseniz tavsiyeleriniz, uyarılarınız, şurayı gezmeden dönme dediğiniz yerler? kültürel gezi çok severim, meraklıyım.tek kadın, daha önce yalnız seyahat ettim yurtiçi&yurtdışı, pratiğim çok var ama hep avrupa ülkesi.special thanx.
bu mevsimde sizce hangisi? neden? gittiyseniz tavsiyeleriniz, uyarılarınız, şurayı gezmeden dönme dediğiniz yerler? kültürel gezi çok severim, meraklıyım.

tek kadın, daha önce yalnız seyahat ettim yurtiçi&yurtdışı, pratiğim çok var ama hep avrupa ülkesi.

special thanx.
0
Phoebe
(18.10.25)
Isfahan Şiraz yazd. Persepolis
Ne Ürdünü? Petra belki
+3
topkapiaksaray
(18.10.25)
firsatim olsaydi ben ürdün taraflarina giderdim.
o civar cok karisik, iyice isler sarpa sarmadan görürdüm.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.10.25)
iran tabii ki. savasa girme ihtimali olan da urdun degil iran
0
ala09
(19.10.25)
Bence İran’a gitme Ürdün daha güvenli
0
Hallegadola
(19.10.25)
Ben de kitap önermeye geldim, yolda olmak. Bende İran merakı yaratmıştı. Topkapiaksaray in yazdığı şehirlerden de bahsediyor.
0
a perfect lie
(19.10.25)
Iran'a gitmedim ama ben Urdun diyorum. Petra'da gece guzel projeksiyon gosterisi oluyordu. Bunun disinda dead sea'yi tecrube edebilirsin. Cok tuzlu ve yogunluktan dolayi batmiyorsun. Wadi Rum'da kendini baska bir gezegendeymissin gibi hissedersin. Birkac gun icin gidilebilir. Degisiklik olur.

ama kadin olsam ve yalniz seyahat etsem... ikisine de gitmezdim.
0
thetruenorthstrongandfree1
(19.10.25)
iran derim ben,
0
oscar
(19.10.25)
(2)

ahşap (sunta ya da mdf değil) masa tablası arıyorum

klassno
merhaba,masa ya da masa tablası arıyorum. mümkünse 140x70 ölçüleri veya üzerinde olmasını tercih ederim. deseni, rengi, cilası vs mühim değil. kondisyonu çok kötü değilse mühim değil. böyle bir şeyi nereden bulabilirim? bir de özellikle büyük kurumlarda eşya değişimi sırasında böyle parçaların çıktı
merhaba,

masa ya da masa tablası arıyorum. mümkünse 140x70 ölçüleri veya üzerinde olmasını tercih ederim. deseni, rengi, cilası vs mühim değil. kondisyonu çok kötü değilse mühim değil. böyle bir şeyi nereden bulabilirim?

bir de özellikle büyük kurumlarda eşya değişimi sırasında böyle parçaların çıktığını biliyorum, şu sıra bildiğiniz ve hatta iletişiminiz de olan bir yer var mıdır? gidip konuşsak vs yalnızca 1 (bir) adet tabla gerekiyor.

teşekkür ederim.
0
klassno
(18.10.25)
1 ay önce aynen bahsettiğin gibi bir masayı, verecek yer bulamayıp, ağırlığından dolayı daireden de çıkarıp dördüncü kattan indiremeyip, daire içinde tekmeleyerek parçaladıktan sonra çöpe attık. Çankaya belediyesi atık toplama ekibi geldi götürdü. Üst tablası masif olduğu için onu kıramadık, tek parça gitti.

Keşke geçen ay sorsaydın. Ankara'da isen gelir alırdın.
0
kibritsuyu
(18.10.25)
çam ve başka ağaçlardan eklenmiş masif paneller var. bana sorarsan fiyatları yüksek ama belki işini görür
ahsaplar.com


bunların kimisini iki üç cm parçalardan ekliyorlar yine sağlamdır ama belli yani işe yaramayan ağaçlardan lamine ettikleri. o yüzden fiyatı yüksek geliyor. zaten o ölçülerde eksiz bulmak imkansız tabi şimdi 200 parçadan ekli olan var 4 parçadan ekli olan var.
0
Fodera
(19.10.25)
(7)

Denizli hakkında ne düşünüyorsunuz?

dedeminhirkasi
Unutulmuş bir şehir gibi Denizli…Mesela benim hiç denizlili tanıdığım olmadı. Ya da hasbelkader sohbet ettiğim bir denizliliye rastlamadım. Sizde durumlar nasıl? Kaybolmus hatta unutulmuş bir şehir gibi değil mi?Böyle etliye sütlüye karismayan kendini unutturmuş gibi
Unutulmuş bir şehir gibi
Denizli…
Mesela benim hiç denizlili tanıdığım olmadı. Ya da hasbelkader sohbet ettiğim bir denizliliye rastlamadım. Sizde durumlar nasıl? Kaybolmus hatta unutulmuş bir şehir gibi değil mi?
Böyle etliye sütlüye karismayan kendini unutturmuş gibi
0
dedeminhirkasi
(18.10.25)
2019'da askerlik görevimi icra ettiğim yer. Açıkçası köy gibiydi ve insanını çok da iyi hatırlamıyorum. Esnafı da tüm memleket esnafı gibiydi. Ayrıca benim de askerlik dışında adını bile duymadığım bir yer.
+1
artıküyeolmakistiyorum
(18.10.25)
denizliliyim. denizlililer denizli dışında fazla yaşamaz çünkü genelde yerlilerin ekonomik durumu iyi ve sanayi gelişmiştir. etliye sütlüye karışmaması doğrudur. şehir sanayici olduğu için hükümetlerle iyi geçinmektedir. şehrin zengin ailelerini buraya yazsam tanırsınız. vestel ve zorlunun sahipleri, abalıoğlu ve lezita, tekstilde bir sürü firma var. köy gibi değil süper güzel bir şehir değil ancak ege de yaşanabilecek izmirden sonraki en gelişmiş şehirdir. sezen aksu tuba ünsal melek mosso sıla demet akbağ falan denizlili.
ayrıca şaraplık üzümde denizli birincidir.
@artıküye olmakistiyorum genel olarak ben de denizli sevmem ama köy nedir ya. kardeş sen bir erzincana yozgata erzuruma gitte sonra köyü gel denizlide gör.
+2
mikahakkinen
(18.10.25)
Bir de denizlinin ismi deniz den değil domuz dan geliyor, eski ismi tonguzlu > donguzlu > denizli oluyor ege bölgesi yamaçlarında domuz çok haliyle

Tanıdığım denizlililer zengin insanlardı, sanayisi toprağı ticareti bu yollardan zengin bir memleket
0
grimavi
(18.10.25)
Denizi olmamasına çok şaşırmıştım, halen garip geliyor.
Farklı bir kebabı varmış, merkezde bilmem neredeki yerde yemek gerekiyormuş.
Horozu var demek ki horoz dövüşü kültürü olan bir yer yani eksi puan.
Dağlık.
Pek az denizlili ile tanıştım. Herhalde pek göç etmiyorlar.

Yani unutulmuş gibi diyorsun, kısmen doğru ama unutulmuşlar listesi yapsak çok çok daha unutulmuşlar var. Çorum, Yozgat, Amasya ve daha saymayı unuttuğum yerler var.
0
michael_knight
(18.10.25)
kanada'da denizlili sayisi fazla, komple birkac koy gelip cogalmislar.
denizli diyince aklima direk tembellik geliyor, caliskan denmesine baya sasirdim.
onun disinda tipik anadolu insani iste, ne eksik ne fazla..
0
cooperr
(19.10.25)
Denizli'liyim. :)
Ancak Ankara'da doğup büyüdüm. Memlekete çok hakim değilim.
0
strawberry first
(19.10.25)
Kızları çok güzeldir.

Aydın-İzmir-Denizli üçgeninde en güzel kızlar net Denizlilidir.
0
RaiseThySword
(19.10.25)
(3)

Havaalanına iş başvurusu hk.

herzan
Selam, biraz saçma bir soru. Pazartesi bir havaalanına gidip CV bırakmayı düşünüyorum, ama tam olarak nereye bırakmalıyım? İşletme içindeki dükkanlara değil, direkt havaalanına başvuracağım. Biraz köylüyüm hayatımda hiç havaalanına gitmediğim için mal gibi dolaşmak istemiyorum :/. İstenen pozisyon İ
Selam, biraz saçma bir soru. Pazartesi bir havaalanına gidip CV bırakmayı düşünüyorum, ama tam olarak nereye bırakmalıyım? İşletme içindeki dükkanlara değil, direkt havaalanına başvuracağım. Biraz köylüyüm hayatımda hiç havaalanına gitmediğim için mal gibi dolaşmak istemiyorum :/. İstenen pozisyon İngilizce gerektiren herhangi bir iş; tercümanlık mezunuyum.
Teşekkürler.
0
herzan
(18.10.25)
Cv götürmek yerine havalimanını işleten kuruma mail atın daha etkili. Artık kimse kağıt kurcalamıyor ama maili telefondan gören ik ilgilenebilir
+1
artıküyeolmakistiyorum
(18.10.25)
Havalimanı işletmesi mi kastınız? Mail atmanız daha efektif olabilir +1
0
basond
(18.10.25)
Evet, işletme. Şimdi mail attım, umarım bakarlar. Teşekkürler.
0
🌸herzan
(18.10.25)
(3)

Istanbul ici minik kaynak

narod
Cantamin fermuarini cekmemi saglayan, marka amblemini tasiyan yuvarlak metal koptu. Sevdigim bir cantam ama fermuari kapatirken zorlaniyorum baya. Bunu nerede kaynak yaptirabilirim?
Cantamin fermuarini cekmemi saglayan, marka amblemini tasiyan yuvarlak metal koptu. Sevdigim bir cantam ama fermuari kapatirken zorlaniyorum baya. Bunu nerede kaynak yaptirabilirim?
0
narod
(18.10.25)
belki kuyumcu yapar.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(18.10.25)
bavulcular ve cantacilar yapar. istanbul'da neredesiniz bilmiyorum ama kadiköy'de bu tip canta tamirleri yapan yerler oluyor pasajlarda. mesela biri su: altiyol canta bavul tamir atölyesi.
adresi google'da bulursunuz.
kadiköy'de degilseniz yasadiginiz yerde de illa ki vardir.

kuyumcu yapmaz. kuyumcularin tamir atölyeleri oluyor, asil dükkandan ayri bir yerde ama ugrasmaz. cantaciya gideceksiniz.
+2
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(18.10.25)
yakininda gumuscu varsa yuksek ihtimal kaynak yapabilir.
0
arakaali
(18.10.25)
(1)

Güvenlik soruşturması

egerbiryolcu
Öğretmen atamaları için soruyorum.Henüz kapanmamiş bir dava dosyasından dolayı elenme ihtimalimiz olur mu?Davanın konusunu arastiranlar görür mü?İki defa beraat var fakat Yargıtay'a gitti en son.
Öğretmen atamaları için soruyorum.
Henüz kapanmamiş bir dava dosyasından dolayı elenme ihtimalimiz olur mu?
Davanın konusunu arastiranlar görür mü?
İki defa beraat var fakat Yargıtay'a gitti en son.
0
egerbiryolcu
(18.10.25)
Davanin konusu önemli.
Hakaret, basit yaralama gibi davalar için sorun olacağını sanmıyorum. Fakat tehdit, santaj hırsızlık vs bunları sıkıntılı iddialar olduğu için sorun olabilir. Konuyu çok basit şekilde görürler.
0
dedeminhirkasi
(18.10.25)
(5)

Samsung Telefon Reklam Engelleme

eisberg
Arkadaşlar selam, yeni bir Samsung telefon aldım da uygulamaların çoğunda reklamlar çıkıyor. Mesela Gmail'e giriyorum arada reklamlar, eksisozluk'e giriyorum arada reklamlar... Bunları engelleyen bir uygulama var mı? Teşekkürler
Arkadaşlar selam, yeni bir Samsung telefon aldım da uygulamaların çoğunda reklamlar çıkıyor. Mesela Gmail'e giriyorum arada reklamlar, eksisozluk'e giriyorum arada reklamlar... Bunları engelleyen bir uygulama var mı? Teşekkürler
0
eisberg
(18.10.25)
gmail yerine thunderbird, tarayıcı olarak da firefox tabanlı bir tarayıcıya ublock origin ekleyerek kullanmak. bunlar haricinde özel dns ayarlarına dns.adguard.com yazmak.
0
herzan
(18.10.25)
Özel DNS alanina dns.adguard.com yazın reklamlar engellenir
+1
artıküyeolmakistiyorum
(18.10.25)
Yüklediğiniz bir uygulama olmasın? Bende de Samsung var ama hiçbir uygulamada reklam yok. Chrome kullanıyorsanız onda reklam olabilir, reklam engelleyicileri engellediler. Firefox + ublock origin kullanabilirsiniz tarayıcı olarak.
0
inheritance
(18.10.25)
samsung iki telefon, bir tablet var. hiç öyle bir reklam filan yok. reklam browserda çıkar, onu da brave kullanarak sıfır reklamla kullanırım yıllardır.
0
adivar
(18.10.25)
tarayıcı olarak firefox aşırı güç tüketiyor, brave ya da vivaldi gibi dahili reklam engelleme özelliği olan bir tarayıcı daha iyi olacaktır. Microsoft Edge'de de reklam engelleyici VE bazı eklentiler kuruluyor.

diğer dns seçeneği de mutlaka kullanın harici uygulamalar için.

Google'dan depolama satın alırsanız Gmail reklamları görmezsiniz
+1
hoot
(19.10.25)
(12)

en lüzumsuz su harcamaları nerde oluyor?

i'm gonna start a revolution from my bed
s.b?
s.b?
0
i'm gonna start a revolution from my bed
(18.10.25)
sanayide mi? evde mi?

evde
1. muslugu acip sicak su gelmesini beklerken.
2. elde bulasik yikarken.
3. 5 litre su ile 200 ml cis cektigimizde. sifonlarin alayinin optimize edilmesi gerekiyor.

bunlari insanlarin dis fircalarken ya da banyo yaparken kullanmadiklari anda suyu kapattigini varsayarak yaziyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(18.10.25)
Sanayide tekstil.
-1
arbre
(18.10.25)
Araba yıkamacılarda
0
grimavi
(18.10.25)
çimler bence. görsellik dışında bir olayı yok sanırım ama deli gibi sulama istiyor
0
eisberg
(18.10.25)
Aşırı yaygın bir örnek olmasa da beni en sinir edenlerden biri şu; kız arkadaşı evdeyken gürültülü bir şekilde sıçtığı duyulmasın diye her patlamada sifon çeken veya suyu açık bırakan kişiler ciddi su kaybına yol açıyor.
-3
mbond
(18.10.25)
Tarım. Vahşi sulama
+1
Mirket
(18.10.25)
(bkz: askeriye)
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(18.10.25)
Endüstri olarak tarım ve sulama. Dünya'daki tatlı suyun yaklaşık %70'ini kullanıyormuş. Şeker kamışı ve bazı tahıllarda çok kullanılıyor. Yeni sulama teknolojileriyle su kullanımını azaltmaya çalışıyorlar.

Onun dışında termoelektrik ve nükleer santrallerde de çok gidiyor.

Moda/tekstil endüstrisi fena. Bütün işlemleri düşününce (pamuk üretimi, imalat, nakliye, yıkama vs.), bir kot pantolon üretimi 3,781 litre su harcıyormuş. www.unep.org

Evde en çok su, duş alırken gidiyordur. Luzümsuz belki bakış açısına göre değişir. Kovayla yıkanma seçeneği de var ama kimse uğraşmak istemez. Sifonlarda da çok ve az su butonlular oluyor, bu daha mantıklı ve tasarruflu.
0
ermanen
(19.10.25)
tarımda oluyor. hala kardüzen tarım yapılıyor. adam akarsuyu alıp kendi tarlasına çeviriyor, suyun %99'u boşluğa akıp gidiyor. havzaları dolduracağına sağda solda heba oluyor.

sanayi vs. tarımla yarışamaz bile su harcaması konusunda.
tarıma denetim gelmek zorunda.
0
tchuck
(19.10.25)
evde sifon, su gerekli de bence gri su ya da yağmur suyu kullanılabilir.
0
hoot
(19.10.25)
Tarım konusunda şunu söyleyebilirim. Evet, tarımda çok su harcanıyor ama Türkiye'de sulama birlikleri var. Kimse ben akarsuyu tarlama çevireyim, kafama göre sulama yapayım diyemez. Damlama sistemleri ile sulama on yıldan uzun süredir Türkiye'de kullanılıyor ve kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Çiftçi için su da bir gider. Diğer bölgelerimizde durum nedir bilmiyorum, gözlemlerim Ege ve Marmara bölgeleri için geçerli.
0
gnosis
(19.10.25)
kağıt üretimi. kağıdın hammaddesi selüloz sebebiyle doğayı kirletmiyor ama sürekli yeraltı sularını kullanıp arıtmadan salıyorsun , ee oradan kanallara, nehirlere, denizlere ulaşıyor. yeraltındaki su kaynağını denize salmış oluyorsun yani.


yanlışmıyım diye chatgptye baktım şöyle bir cevap verdi.

Kağıt üretimi, sanayide en fazla su tüketen süreçlerden biri olarak bilinir. Su hem ham maddenin (odun lifleri veya geri dönüşüm lifi) işlenmesinde hem de yıkama, hamur hazırlama, beyazlatma, taşıma ve soğutma aşamalarında kullanılır.
0
Fodera
(19.10.25)
(8)

telefonda yurt disi kayitli ne demek?

gule gule
youtube'da bilgiler birbirini tutmuyor. begendigim bir telefon hb'de 30bin lira, 0 sattigina emin oldugum telefoncuda 15bin lira. yurt disi kayitli, formatta sorun cikmaz diyor.telefoncunun sattiginin bana olasi cikaracagi sorunlar neler?
youtube'da bilgiler birbirini tutmuyor. begendigim bir telefon hb'de 30bin lira, 0 sattigina emin oldugum telefoncuda 15bin lira. yurt disi kayitli, formatta sorun cikmaz diyor.

telefoncunun sattiginin bana olasi cikaracagi sorunlar neler?
0
gule gule
(18.10.25)
Yurtdışı kayıtlı demek Türkiye'de kayıtsız demek :)

Türkiye'de tek hatlı ise 4 ay, çift hatlı ise 8 ay kullanabilirsin o telefonu. Sonra kapanır sim kart değiştirsen dahi Türkiye'den sinyal alamazsın.

Ucuz olmasının sebebi de bu.
-3
chicha_v2
(18.10.25)
Yurtdışı kayıtlı demekten benim anladığım, cihaz yurtdışından getirilip içine imei atılmış demek. Formatta sorun çıkmaz demesinin sebebi bu, bazı modellerde imei atıldıktan sonra fabrika ayarlarına dönüldüğünde imei de silinebiliyor. O modelde sorun olmaz demek istemiş.

İmei atılmış telefonlardaki tek risk, atılan imei'nin başka telefona da atılması sonucu iptal olması olabilir. Bu durumda tekrar imei atmak gerekir.


Bir de hb'de resmi satılanın garantisi olur 2 sene, telefoncudan aldığının olmaz. Bu fa kimileri için önemli olabiliyor tabi ^^
-1
hakmut
(18.10.25)
@hakmut ben de senin gibi dusundum cunku kapanma riski vs. yok deniyor, bunun yaninda bir de server kaydi diye bir olay duydum yine karisik bilgiler sizin bilginiz var mi?

bir de imeisi atilan telefon 3g mesela ama benim niyetim 5g destekli bir telefon kullanmak, hangi telefonun imeisinin atildiginin bir onemi var mi?
0
🌸gule gule
(18.10.25)
yurt dışı kayıtlı demek ürün yasa dışı yollarla kaçak bir şekilde ülkeye sokulmuş demektir. çoğunlukla orjinal kutusu olmaz farklı bir kutuda yollarlar. bu ürünlerin geliri terör örgütlerine gider.
bu cihazların bazılarına yazılımsal olarak(buna server kayıt derler) imei atılabilir. böylece telefon yasal görünmüş olur. bazılarınında içi açılıp ana kartında işlen yapılarak yasal gösterilir. böylece telefon kapanmaz.
bunların hiçbir garantisi güvencesi olmaz. bozulduğunda elinde kalır yaptıracak telefoncu ararsın.
birde ithalatçı garantili vardır. bunlarda yasal bir şekilde ithal edilmiş ürünlerin satışıdır. kısmen ucuzdur ama bunlarında servis sıkıntısı vardır.

en mantıklısı resmi satıcıdan Türkiye garantili ürün almaktır.
+1
my fault
(18.10.25)
Yurtdışı kayıtlı demek telefon yurtdışından alınıp Türkiye’de legal yolla imei kaydı yapılmış demek. 3 takvim yılı kayıt yapan kişinin tc kimlik numarasına bağlı hatlarla çalışır sadece. 3 yıl dolunca Türkiye’den satın alınmış bir telefondan farkı kalmaz, tüm hatlarla (farklı kişiye ait hatlarla da) çalışır.
0
orient blue
(18.10.25)
telefon marka/model nedir? yurtdışı kayıtlı normalde orienblue'nun dediği fakat sen sıfır diyorsun, başka bir hikaye var burda.
0
adivar
(18.10.25)
@adivar redmi note 13,14 pro+
0
🌸gule gule
(18.10.25)
Al geç, ben hep telefonumu yurtdışı olarak alıyorum
0
hoot
(19.10.25)
(7)

Obez birisinin yumruğumu daha kuvvetlidir yoksa kaslı birisinin mi?

slm ben yalnız komando yasin
Elimizde 2 erkek var birisi obez birisi kaslı kiloları, boyları ve diğer özelliklerinin aynı olduğunu varsayalım. Hangisinin yumruğu daha kuvvetlidir? Arkadaşımla baya bir fikir tartışması yaşadık o kaslı diyor ben obez diyorum.Sizce hangisi?
Elimizde 2 erkek var birisi obez birisi kaslı kiloları, boyları ve diğer özelliklerinin aynı olduğunu varsayalım. Hangisinin yumruğu daha kuvvetlidir? Arkadaşımla baya bir fikir tartışması yaşadık o kaslı diyor ben obez diyorum.

Sizce hangisi?
0
slm ben yalnız komando yasin
(18.10.25)
Kütle ve hız bilgisi lazım
yağ kas değil.
0
kisa
(18.10.25)
Kuvveti şu lunapark'lardaki yumruk makinaları ile ölçeceksek, ben de oyumu obezden yana kullanıyorum.
0
WithWorth
(18.10.25)
Kaslı olanın.
Daha doğrusu eğitimli olanın ve ağırlığını yumruğuna en iyi iletebilenin yumruğu.

Obez cevabı veren arkadaşlar sorudaki iki kişinin kilolarının aynı olduğunu farketmediler sanırım.
+1
michael_knight
(18.10.25)
seneler önce haberlerde görmüstüm. iki arkadasa bir grup insan saldiriyor. bu arkadaslardan biri cam yarmasi gibi, öteki normal erkek. o normal erkek dedigim adam meger bokscuymus. gelene bir koyuyordu adamlar fukara sümügü gibi yere yapisiyordu, bir daha kalkamiyorlardi.
o gün anladim ki isin teknigi ve egitimi asiri fark yaratiyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(18.10.25)
yumruk atmasını bilenin.

vücudu ile birlikte gücü aktarabilen karşı tarafı yamultur.

birisi aktif spor hayatına sahip olmuş ama sonra salmış biri olsun diğeri gym delisi. boksör emeklisi 70 küsür yaşında 3 kişi indirir.

son olarak delinin bence. (bkz: deli kuvveti)
0
gurur
(18.10.25)
kaslı olanın tabi.

ama kaslı olmak yanlış anlaşılıyor. sanki fit olmakla eş anlamlı olarak görülüyor. halbuki bu yanlış.
obez olan kişi daha kaslı olabilir. yani 130 kg birisi, 80 kg fit ve kaslı birisinden daha kaslı olabilir. arada 50kg fark var. bu 50 kilonun bir kısmı mutlaka ekstra kas içerir. yüzde olarak daha az kas içerir obez olan ama toplamda daha kaslı olabilir
0
benarrivo
(18.10.25)
Mantık yanlış. Boyları aynı ise, biri obez biri kaslı iken kiloları kolay kolay aynı olamaz.

Ama diyelim ki mesela boyları 1.80, bir tanesi (kaslı) 95 kilo, diğeri (obez) 120 kilo. Bu tarz bir karşılaştırma daha mümkün.

Bence kol ve sırt kasları, yere ayak basışve teknik, bu üçünde iyi olan daha iyi yumruk atar.

İyi bir yumruk ta topuktan başlar ve tüm vücut ağırlığı ve momentumunu yüklenir.

Bir de genetik faktörü var. Bazı obezler kof, bazıları zebellâ gibi...
+1
yadigar
(19.10.25)
(4)

Prag ta ne yapılır

bepicolombo
Arkadaşla vize prag a gitmeye karar vermiştik ona red geldi. Haftaya bilet var tek başıma kaldım ahajsja Toplamda 4 gün iptal mi etsem diye düşünüyorum Tek başıma sıkılır mıyım ? Bütün planları o yapmıştı. Şimdi ona da soramıyorum ayıp olur diye
Arkadaşla vize prag a gitmeye karar vermiştik ona red geldi.
Haftaya bilet var tek başıma kaldım ahajsja
Toplamda 4 gün iptal mi etsem diye düşünüyorum
Tek başıma sıkılır mıyım ?
Bütün planları o yapmıştı. Şimdi ona da soramıyorum ayıp olur diye
0
bepicolombo
(18.10.25)
git bence. prag güzeldir. viyanaya da geçebilirsin trenle. 2-2 gün şeklinde paylaştırabilirsin.

tek başına sıkılabilirsin evet ama yeni bir yer görceksin. ben birkaç kere full tek gezdim gayet güzeldi.
0
jelly bear
(18.10.25)
Bence sikilmazsiniz da bu soruya cevap almak icin chatGPTye bile danisabilirsiniz, günlük hatta saatlik program bile yapar.
Viyana‘ya gecmenize gerek yok, cok az vakit var. Karlovy Vary günübirlik gezi icin ideal.
0
kuehles blondes
(18.10.25)
bir hafta önce döndük prag’dan. tek gezmek için biraz kötü bir seçenek neden derseniz genelde çift veya grup olarak gezenler var. Öğrenciyken tek başıma günübirlik gitmiştim, her yerde kameramı millete verip beni çekmesini rica ediyordum. bu kez arkadaşlarla gidince hem bu yönden rahat oldu, hem de vakit daha güzel geçti. yalnız öğrenciliğimdeki prag’a göre bana pahalı geldi, eski ucuzluğu kalmamış. old town tarafında bira içmek için bulduğumuz yerlerin fiyatı amsterdam ile falan yarışıyor. nehrin kale tarafındaki barlar daha uygun fiyatlı.

viyana yerine günübirlik veya bir gece kalmalı cesky krumlov önerebilirim. otobüsle 2 buçuk saat falan sürüyor, çok huzurlu ve tatlı bir kasaba. tek kişi dört gün sadece prag depresif olabilir.
0
phoarbix
(18.10.25)
Prag 4 gün çok bence. 1.5 gün yeter, kalan günlerde civarını gezsen daha çok eğlenirsin. Dresden ve Krakova geçebilirsin. Plan için klişe olacak ama chatgpt bayağı güzel tavsiyeler veriyor :) Özellikle nelerden hoşlandığını, saat kaçta kalkıp kaçta yemek yemek istediğini vs net şekilde input girersen güzel bir plan oluşturuyor. Ben şahsen Berlin turumu öyle yapmıştım. Saati saatine süper plan yaptı.
0
truf
(18.10.25)
(6)

Boşanma davasında avukatlık ücretleri hk

tuborg yesili
boşanma avukatı nakit 150bin istiyor, davayı kazanırsa da malların % 10 u kadar ücret, 10 mio ise mesela 1 mio, bu fiyatlar normal mi? Piyasası nedir?
boşanma avukatı nakit 150bin istiyor, davayı kazanırsa da malların % 10 u kadar ücret, 10 mio ise mesela 1 mio, bu fiyatlar normal mi? Piyasası nedir?
-2
tuborg yesili
(18.10.25)
çekişmeli için normal evet. 150 bin olan ücret değişir bi avukattan avukata.
+1
jelly bear
(18.10.25)
o dava muhtemelen 4-6 yıl süreceği için az bile.
+1
house md
(18.10.25)
Çekişmeli mi? Erkek tarafından mı istiyor?
0
benaslindayohum
(18.10.25)
Çekişmeli, evet erkek tarafından isteniyor.
0
🌸tuborg yesili
(18.10.25)
Fiyatlar çok normal. Danışmanlık ücretleri bile 13.400 liradan başlıyor ve daha "lüks" sayılabilecek bürolarda bu fiyat 20bin leri aşıyor. Ayrıca elinizdeki mal varlığının fazlalığına göre oranlayıp %15 isteyenler olabiliyor.
+1
mermaidd
(18.10.25)
ben 2 sene önce 150bin verdim ama paylaşmamız gereken mal olmadığı için yüzdeli kısma gelmemiştik. fiyat normal.

ama verdikleri uğraşıyı görünce 150bin gayet normal geldi.
0
co2s2
(18.10.25)
(9)

otomobil tamirciliği geleceği

benarrivo
son zamanlarda sanayide ustaların çok para kazandıgı, az oldukları ve kıymetli oldukları söyleniyor. ama bu durum bence uzun sürmeyecek.yeni motorlar çok karışık, sanayi ustalarının uzmanlaşması epey zaman alacak gibi geliyor. eski motorlar tek tip ve çok basitti. daha turboyu çözemeyen ustalar hibr
son zamanlarda sanayide ustaların çok para kazandıgı, az oldukları ve kıymetli oldukları söyleniyor. ama bu durum bence uzun sürmeyecek.

yeni motorlar çok karışık, sanayi ustalarının uzmanlaşması epey zaman alacak gibi geliyor. eski motorlar tek tip ve çok basitti. daha turboyu çözemeyen ustalar hibrit ve tam elektrikli otomobillerde nasıl uzmanlaşacak.

uzmanlaşan olursa tabi paraya para demez ama çok zor geliyor bana. parayı yetkili servis sahipleri götürecek, teknisyenler maaşlı çalışan olacak, çok para kazanamayacak gibi geliyor bana.
siz ne düşünüyorsunuz?
0
benarrivo
(18.10.25)
Oto tamirciliği bitmez, bunun mekaniği var elektriği var kaportası var.
+1
olaylar olaylar
(18.10.25)
tamircilik hiç bir zaman bitmez. mekanik bitmez.
+1
mikahakkinen
(18.10.25)
o teknisyenlerden iyi olanlar bir süre sonra kendi işyerlerini açacak işte. onların yanında yetişenlerden de kendi işini yapacaklar çıkacak. bu döngü böyle devam edecek.
+1
duyulmasi gerektigi kadar
(18.10.25)
otomobil satış sonrası hizmetlerde çalışan bir makina mühendisi olarak selam;

"yeni motorlar çok karışık, sanayi ustalarının uzmanlaşması epey zaman alacak gibi geliyor. eski motorlar tek tip ve çok basitti. daha turboyu çözemeyen ustalar hibrit ve tam elektrikli otomobillerde nasıl uzmanlaşacak."

tavarish, rich rebuilds, aging wheels, carwizard gibi youtube kanallarını izle.

neler dönüyor gör.

hiç bir zaman bitmeyecek bir meslek araba tamirciliği.
+1
rain when i die
(18.10.25)
Bir yakınımın otomatik şanzıman servisi var. Para basıyor. İşimde de elektrik teknisyenleri 70 bin TL alıyor.
+1
arbre
(18.10.25)
ustalar az değil, çok usta var etrafta. ama iyi ve ahlaklı usta çok az. çünkü genel olarak işe yaramayan okulda tutunamayan tipler sanayiye çırak olarak veriliyor.

hayır bu yeni sistemleri öğrenmelerine gerek yok çünkü bu sistemlerin büyük kısmı onların iki tornavida iki anahtarla müdahale edemeyecekleri kadar karmaşık. zaten tamir edemeyecekleri sistemi neden öğrensinler?
0
co2s2
(18.10.25)
@co2s2: "hayır bu yeni sistemleri öğrenmelerine gerek yok çünkü bu sistemlerin büyük kısmı onların iki tornavida iki anahtarla müdahale edemeyecekleri kadar karmaşık. zaten tamir edemeyecekleri sistemi neden öğrensinler?"

tamam ben de tam olarak bundan bahsediyorum zaten. tamir edebildikleri motorlar piyasadan silinecek, tamir edemeyecekleri sistemi bilmedikleri için ortada kalacaklar.
0
🌸benarrivo
(18.10.25)
dediklerinin tam tersini dusunuyorum. :D
0
cooperr
(18.10.25)
hocam konu çok detaylı bir sürü otomobil tamircisi, rektefiyeci, tornacı , elektrikçi arkadaşım var.


şimdi yeni motorlar çok karışık diye bişey yok. aklına gelen her aracın her motorun ustası var. v12 bi turbo bile hatta egzotik arabalara kadar ustası var ve yapılıyor. yalnız bazı motor modelleri tamir edilmiyor. dacia'nın yeni bir modeli hani en fazla üç dört yıllık olsun. aracın sahibi motoru yapacak ustanın akrabası. hararet yapmış. önce servise çekmişler 200bin küsür demişler çok gelince çekiciyle arkadaşın dükkanına geldi. 70000km de. normalde yapılması gereken nedir? silindir kapağını söker bakarsın. rektefiyeciyi çağırırsın mastarlarını ölçü aletlerini alır gelir ölçer biçer. karar verir. ya yeni silindir kapağı alınır orjinal takılır. ya da blokta hasar varsa onarılır yenisi alınır ve tamir edilir.(kompresör testi , yağ kaçağı testi ıvırı zıvırı elli tane şey vardır da benim bilgim yok diye kısa geçtim.)

araç çekiciden indi, bizim usta da yapmamış daha önce. sağa sola soruyor kimse yapmamış o aracın motorunu neyse rektefiyeci çağırdılar, geldi araca baktı. usta bak geçen bundan bi tane daha geldi. yaptılar olmadı. hani motor bloğunu taşlamak için hiç pay bırakmamışlar. hiç boşuna uğraşmayın bu motor yapılmıyor sıfır sandık motor alın dediler.( motor bloğu ve silindir kapağı alamiyon olduğu için. hararet yani yüksek ısıda atıyor. bu atma olunca sıfır silindir kapağı takılıyor ama motor bloğunun yüzeyi taşlanıyor.)

yeni araçların bazılarında tamir edilmesin diye çeşitli çakallıklar söz konusu.

ben arabalardan anlamam lakin tüm çevrem otomobil tamiratı üzerine. şimdi bir motor üretildiği zaman çeşitli markalarda da kullanıyor. mesela renault ile mercedes birebir aynı motorları kullanmıştı geçmişte. ustası olsun sana bunları çat çat sayar. mesela bmw ile pejo bazı modellerde tamamen aynı motoru kullanıyor.


bir de kulaktan duyduğum bi yağlı kayış muhabbeti var. ustalar çok seviyor yağlı kayışlı arabaları. kayış yüzünden iş motora kadar gidiyormuş.


ben ileri dönük araba almayı düşünüyorum. direkt olarak tamiratı nasıl, parçaları nasıl, kronik sıkıntısı varmı, bu motor hangi markalarda kullanıldı diye marka modelden önce tamir olayını düşünüp eşe dosta soruyorum.

ha bir de kimse sanmasın bütün ustalar dürüst dörtdörtlük. hiç bişeyden anlamayan ona buna araba yaptıran çok insan var. iyi usta bulmak gerçekten çok zor. ben hayali motor yapma olayı bile gördüm. böyle şeylerde oluyor. beyfendi aracınız hararet yapmış motor indireceğiz sekman piston değişecek şu kadar para. üstten ucuz iki parça değiştirdiler triger devirdaim falan. bi yıkadılar ilaçla altını üstünü motor yaptık diye verdiler.

200bin para aldılar 20binlira masraf , 180binlira kar.

dışardan bakmayın abi adamın dükkanının şekline tipine kaç kişi çalıştırdığına. bu adam daha önce nerelerde çalışmış ne işler yapmış bunlar önemli.


sistem şöyle ilerliyor. diyelim ki toyota hibrit. serviste o aracı tamir eden bir sürü çalışan var. bu çalışanlar kendilerini iyice geliştirdikten sonra servisten çıkıp dükkan açıyolar. servis şartları türkiyede çok kötü olmuştur hep maaş konusunda. böyle böyle otomatik olarak eğitim programı gibi devam ediyor. yani emin ol teslanın tamiratını yapacak insan da olacak. hidrojenli araba çıkarsınlar onun da motorunu yapacak sanayi ustası da olacak. yan sanayi parçası da olacak orjinali de olacak. sistem hep böyle devam etmiştir. kimse anasının karnından çıktığında bu işleri bilmiyor ve servise başlayan insanlar da bu işi bilerek başlamıyor mesleğe

bir de uzun süre serviste çalışıp dükkan açan insan. olası bir problemde servisteki arkadaşlarına telefon açıp. şurasını yaptık burasını yaptık ama başıma enteresan bi arıza geldi deyip onları arayıp bilgi de alıyor. yetmezse bu arkadaşları dükkana gelip beraber de çözüyorlar. sürekli bir paslaşma ve ticari anlaşma olarak düşünebilirsin. servisteki adam geliyor iki üç saat işi hallediyor ufaktan parasını alıyor. bizim usta sorunu çözüyoro arabayı teslim ediyor o da halinden memnun. konnekşın pipıl yani.


uzattıkça uzatıyorum ama bu tamir olayları grup grup. kimisi alman bakar. kimisi fransız. kimisi kore japon bakar. kimisi mesela sadece toyota gibi tek markaya bakar. ustaların uzmanlık alanı önemli. tamir ettiği markalar ne kadar azalırsa o kadar çok bilgi sahibidir. trabzondan karstan sivastan taa buraya araç getirenler oldu arkadaşlara. aynı şekilde biz de bmw ,wv araçları çekiciye yükleyip burdan bursaya tamirci arkadaşın yanına götürüp yaptırdık. burada yapacak insan vardı ama güven vermiyordu. bu araçların sahibi de kore japon bakan tamirci arkadaş.
0
Fodera
(19.10.25)
(5)

toplumsal konulara aktif şarkı üreten sanatçılar kimler ?

WithWorth
son hatırladığım "duman - kufi" bir örnek mesela.muhalif yada değil, toplumdaki ahlaksızlığın artışı, kadın cinayetleri, suça sürüklenen çocuk, başıboş köpek vb. aktif tartışma konularına değinen, söz beste yapıp albümünde yayımlayan gurup yada kişi var mı ?yani sanatını böyle bir araç olarak kullan
son hatırladığım "duman - kufi" bir örnek mesela.

muhalif yada değil, toplumdaki ahlaksızlığın artışı, kadın cinayetleri, suça sürüklenen çocuk, başıboş köpek vb. aktif tartışma konularına değinen, söz beste yapıp albümünde yayımlayan gurup yada kişi var mı ?
yani sanatını böyle bir araç olarak kullanan, yakın zamandan örnekler...
0
WithWorth
(18.10.25)
Yarısı yok - dolu kadehi ters tut
Adamlar grubunun şarkılarında illa ki var.
Mor ve otesi - hazinende.
0
unalub
(18.10.25)
Cok aktif sayilmazlar belki ama Murder King aklima geldi, ozellikle Gurultu Kirliligi albumunun geneli.

Sarki olarak da Demokrasi ( youtu.be ), Kindar ( youtu.be ) vb.
0
sertac akin
(18.10.25)
Mabel Matiz in vardır sanki. Şarkı ismi veremeyeceğim ama.
0
a perfect lie
(18.10.25)
Bir kaç şarkı yazayım güldünya, Ünzile, kız Leyla bunlar kadın cinayetlerini ve eril düzeni eleştirir.

Mvö protest bilinir duruşu olan bir gruptur. Redd, Duman
Peyk yine öyledir. Köleler ve kilitler (göç, insan kaçakçılığı, düzen eleştirisi)

Deniz Tekin yüzyıllardır aynı dert albümü toplumsal güvensizlik ve sıkışmışlığı çok iyi ifade eden bir iş.
Rahmetli Yavuz Çetin
Paptircem padişahım bu dönemde marş olacak bir şarkı.
Nova norda 'beteri yok uslanmaktan' bence ahlakçılığa cevap
Maddi konular zorluklar da işleniyor 'her şey para' pisilick

Sadece politik müzik yapan bandista, yorum falan demiyorum zaten..
0
anon1m
(18.10.25)
pentagram-bu düzen yıkılsın
sanışer-susamam
saian-feleğin çemberine kırk kurşun
0
bahçedekisandal
(19.10.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.