Bankadan bankaya değişebilir ama ben Enpara'da benzer bir şey yaptığımda o ay yine aynı günde kesilmişti, sonraki ay değişmişti.

Yani normalde 10 mayısta kesilecekse, 9 mayısta ekstre tarihini her ayın 6'sı yaparsanız; 10 mayısta yine ekstre kesilir, sonraki ekstre tarihi 6 haziran olur. Öteki türlü kolaylıkla kötüye kullanılabilir zaten.

Bankadan bankaya değişiyor o.
Kendi bankanızın şartlarına bakın. Örnek; garanti bu ay değil sonraki ayı değiştiriyor yani sizin yöntem olmuyor.

Eğer devam eden taksitleriniz varsa iş bankası değiştirmiyor. Ben ayın 10 undam 29 una aldım aynı ay içerisinde 2 ekstre ödedim.

geriye alınan tarihte ay değişimi oluyor mu emin değilim.

ileri bir tarih seçerseniz garanti'de ekstre atlatmak mümkün.

garanti'de ekstre kesimine 2 gün kala değişirseniz 25 gün öteliyor borcu. (yılda 1 kere yapma hakkı var).

değişmeden önce yeni kesim tarihini ve ödeme tarihini gösteriyor ekranda.

x.com

bunu favorilerime eklemiştim. referans olarak duruyor bende

1 şubat sonrasında da bu şekilde x.com

ilk chart'ın son tarihini 31 ocak 2025 olarak alınız

Apartmana giden elektriğin bulunduğu dışarıdaki o büyük kutudan? Apartmanın içindeki elektrik neden kesilemesin anlamadım, çeşitli tamirat vs yapılacak olsa herkes aynı şekilde mi şalter arayacak o zaman?

devlet bankalarında sanki ziraatti, 2.59 var diye duymuştum bir süre önce.

Erzurum'dan gelen küf peynirini hiç bilmeyen birinin çöpe atması gibi.

Zeytinyağlarında normal bir durum bu.
Tortuyu olabildiğince zeytinyağından ayrıştırın süzün ve atın. Zeytin yağı kullanılır.
(Zeytinliğimiz var )

Zeytinyağı tortusu diye aratsana.
Atmayın. Bana verin.
Kaliteli bi şeye benziyo o.

@Mirketciğim arattım elbette ama anlayamadım işte. Bir an (yemek yapıyordum) birileri müsilaj demiş birileri toz demiş bir yığın bişey gördüm anlayamadım size sormak istedim.

@diyecevaplandı

Çok çok teşekkürler.

Yanlış anladın. Kötü bir şey olmadığını teyit için dedim. Anne bize inanmazsa diye.

@Mirket

Teşekkür ederim, çok incesin, sağ olasın.

Kahve filtresiyle süzün onları. Ya da kumaş da olur.
Biz de kendimiz yapıyoruz son kısmı o şekilde süzeriz. Hatta geçen yeni açılmış tenekedekini süzdüm ışıl ışıl tertemiz görüntü çıktı ortaya.

zeytinyağı filtresizse tortu olabiliyor dibinde. zararlı değil...

Ev sahibi sayaç taktıdır ve evi kiracıya teslim eder. Kiracı sorumlu olmaz bu tarz şeylerden.

@dre mithatoğlu +1

Ev sahibi öder, ben de eve girerken sayaç takılıydı ama abonelik, resmi başvuru vs yapılmamıştı, ilk abonelik için 4-5k para çıktı, ben ödeyip ev sahibinin bilgisi dahilinde kiradan düştüm.

Su saati söküp götürebileceğin bir şey değil, yeni abonelikte sizden depozito alınır, eğer bahsedilen tutar depozito ise kiracı öder, evden çıkarken aboneliği kapatınca faiziyle geri alır.

Isana’nın kafeinli bir şampuanı var, o işe yarıyor. Yalnız benim saçlarımı çok dolaştırdı, krem de kullanıyorum taransın diye. Google’da aratsanız çıkar.

Herbal Essences şampuan bana en iyi gelen oldu. Boyalı saç için olanından kullanıyorum. Aloe vera var içinde sanırım.

John Frieda Volume Lift serisi var (şampuan saç kremi sprey vs) onlara bakabilirsin, ben kalın telliler için olan serileri kullanıyorum mutluyum, muhtemelen Volume Lift serisi de işe yarıyordur.

benim saçlar hem ince telli hem az hem de yağlı. çok şampuan denedikten sonra artık parası neyse vereyim yeter ki saçıma göre iyi bir şey kullanayım diye kerastase ürünleri satan bir kuaförde ürün danıştım. şunu önerdi: www.amazon.com.tr

Ha bir de Davines Volu önermişti kuaförüm

ty.gl

Normalde böyle yorumlarında sürekli stok lafı geçen ürünlere gıcığımdır, bu şampuanı çok duydum diye denedim ama gerçekten çok fark etti (en azından bende)

Çok yeni saç çıkardı, hızlı uzattı ve dökülmeyi kesti bende. Bu işler biraz deneme yanılma işi, herkese başka bir ürün yarıyor. Vita bear hair plus vitaminini de ara ara kullanıyorum ben.

ty.gl
Zamanında kerastase e dünya kadar para verip volume şampuanını kullanan biri olarak bunu bulduğum güne şükrediyorım, müthiş bi ürün

saç ekimi yaptıkdıktan sonra bunu kullandım epeyce. memnun kaldım.
gürleşmedi ya da kalınlaşmadı ama daha incelmesini ve dökülmesini engelledi, sağlıklı görünmesini arttırdı.

demirpharma.com

doktordan aldığımda fiyatı bu siteye göre çok daha ucuzdu bu arada.

İnce saç için sunulan çözümlerin %90'ı sahte, %9,9'u geçici, %0,1'i mucize. Benim kullandıklarım arasında Bioblas Forte en iyi geçici kalın saç görünümü sunan.

Ince, sonuk saclarima banyodan sonra john frieda profiller for fine hair sprey sikiyorum hayretler icerisindeyim diyeyim. Sac kremini de aldim. Birlikte daha da etkili oldu. Kalici bir durum saglamiyordur uzun vadede herhalde ama kullanim sonrasi cok iyi duruyor.
Sampuan otacidan cazgecemedigimden baska bi sey kullanmak istemiyorum. Ama sen bu profillerin sampuanini da deneyebilirsin ek olarak.

bu yeni nesil komedi kulüpleri içerken sahnedeki performansı dinlemek üstüne kurulu zaten.

tutkum boğuşmak sahnesinde öyleydi mesela.

Evet içilebiliyor. Hatta zaten içmenizi çok istiyorlar.

Hatta bir standup'çı demişti başka bir standup'çı için mekan sahibi diyormuş ki "sizden daha fazla izleyici geliyor ama bişiy içmiyorlar, sizinkiler çok iyi içiyor."

Ortamı güzel işte, çok acayip bir şey değil.

Insanlar soruyu yanlis anlamis galiba ya da ben yanlis anladim. Siz gosteriyi izlemeyeceksiniz, ama aylak a gideceksiniz gibi anliyorum. Kadikoydeki ise guzel sokakta da masalar var. standup bi yukarda bi de altta icerde oluyor, girince hemen sagda oda gibi ayri bir yerleri de var orada da iciliyor,

Suyla seyreltilmiş çamaşır suyu içine bi kova ya da leğende bas bir gece beklet sonra durula ve yıka

Beyaz tişörtün baskısı varsa renk atabilir dümdüz olanlara yapabilirsin

sırf senin için temizlik canavarı halama telefon ettim ve sordum.

kosla oksi ekşın varmış pembe kutulu. onu kullansın dedi.

Hocam başkent dahil şehirleri kurarken production 2 ve üstü yerleri tercih etmek mantıklı. Bu durumda food’dan biraz taviz vermeniz gerekiyor ama trade routelar vesilesi ile kendi şehirlerin arası route oluşturarak food u artırabilirsin.

Barbar saldırıları normal, aslında senin için de avantaj çünkü başlarda hem askerlerin tecrübe kazanıyor hem para geliyor hem de city questlerden bonus geliyor. Başlangıçta warrior’a ek slinger yapıp hem harita açıp hem de outpostları bitirebilirsin. Bazen oyunda cidden saçma barbar saldırıları oluyor ben öyle zamanlarda restart yapıyorum :).

pics or it didn't happen bro

Bilmem kaç yüz yıl önce yapıldığı için gidip kloraklayamiyorsun. Kol gibi ücreti var ve çok zaman oluyor ve bazilarinda kullanilan taslar sebebiyle zaten yapamıyorsun. Sonuçta çimento ve kiremit değiller.
Bazılarında arada sırada yapiliyor diye biliyorum.
Bu kadar yıllık katedral geçmişimde hiç kafama takilmadi ama istersen orada bir 1000€ atıp bunu yikamaya kullanın diyebilirsin gönlünden geçiyorsa.

tarihselliği yansıttığı için ellemiyorlardır genelde
(bkz: patina)

yalnız başlık yanlış anlaşılmaya müsait ve sansasyonel olmuş. şöyle olabilirdi:
"Katedral dış cephesindeki taş oymalar üzerindeki siyahlık ve bunların temizlenmemesi"

güzel bir kontrast oluşturduğu için göze hoş geliyor. tamer bey gibi beyazlatsalar yavan görünür bence.

köln katedralini, edinburg yapılarını pammık gibi düşünemiyorum.

tarihi eserler olduğundan powerwash'a çok uygun değiller riskli olduğundan. yoksa içinden bile geçersin. bence de leş gibi duruyor bu arada.

örneğin, normalde roma heykelleri de beyaz değildir ama insanların aklında beyaz mermer görüntüsü normal olduğundan, boyanmış hallerini görünce kanıksarlar ya. bence bu leş katedrallerin de yapıldığı dönemde o majestik görüntüleri zamanla gördüğümüz gibi kapkara hale gelmiş ama tıpkı heykellerdeki gibi aksi yönde kanıksanmış. temizlesen, bok gibi olmuş derler. halbuki intended versiyonu o katedralin normalde. öyle görmen gerekiyor.

sonsuz +1

Ulan bunca yil onlarca katedral gordum, hic de dikkatimi cekmedi, gozumde dahi canlanmadi bile iyi mi?

@sonsuz ve @freedonia, siz foto isteyenlerin hayatında daha önce katedral fotoğrafı gördüğüne bile inanamıyorum. Bakınca ilk gördüğüm şey o kirler:
Örnek fotoda sol tarafı temizlemişler:
buffaloah.com

@logisticsmanager, kilisenin de parası yoksa biz ölelim. Google'a göre 100 milyar dolar civarları veya çok daha fazlası serveti varmış, benim bin euro kaybolur gider.

@ermanen böyle biraz kışkırtıcı sorayım ki ilgi çekip daha fazla cevap alayım istedim. Reha Muhtar izleyerek büyümüş nesilim.

@yurtsuz john tamer bey kimmiş diye baktım, öğrendim. Popi olduğunda görmüştüm ama ismi aklımda kalmamıştı. Hafızanda daha faydalı bilgilere yer açmanı öneririm.

@sanal hayvan, benimle aynı fikirde olduğun için bence en kral insan sensin şu anda.

Ben bir kere denk geldim, buhar gibi birşey püskürterek temizliyorlardi

bence ilginc bir soru. Köln Katedrali temizlenmeye başlanmış mesela:
www.kaercher.com

düşük basınçlı mikropartikül püskürtme yöntemi kullanılarak temizlik yapılıyormuş. taşlar hassas çünkü. basınçlı su daha çok zarar verir sanırım. havadaki kükürt ve asit yağmurları da kararmasına neden oluyor.

Reddit'te de biri kısaca soyle demis:

Köln Katedrali'nde farklı taş türleri ve renkleri kullanıldığı için, temizlenirse bugünkü siyah tonun yarattığı bütünlük kaybolur, yamalı bir görüntü oluşur. Ayrıca temizlik çok maliyetli ve zahmetli olduğu için, katedral atölyesi temizlik yapmamaya karar verdi.

tabii 7 yıl once denmis bu. temizlemeye karar vermisler simdi.
www.reddit.com
www.reddit.com

Bahsettiğiniz olayı direkt anladım ancak zannettiğiniz aksine o durum yüzyılların kiri pisliği değil, tamamen kullanılan materyalin yarattığı bir durum.

O katedrallerin çok büyük bir kısmı kireçtaşı kullanılarak inşa edilmiştir. Kireçtaşı (ve bazen kumtaşı) yüzeyleri havadaki kükürtdioksit ile birleşip jips (kalsiyum sülfat) denen bir katman oluşturur ve bu katman hem koyu renkte olur hem de zamanla taşın üstüne yapışır.

Neden kireçtaşı kullanıyorlardı diyorsanız da birçok sebebi var. Mesela yerel bir malzeme kireçtaşı birçok ülkede. Üstelik, ilk çıkarıldığında yumuşak olması sebebiyle işlemesi kolay bir taş. Bu yumuşaklığı zamanla kaybettiği için zamanla sertleşerek yüksek yük taşıma kapasitesine sahip bir taş. Katedralin tamamında kullanılmayacaksa bile tonozlar, kemerler örülürken kireçtaşı tercih edildiği olmuştur.
Mesela Amiens Katedrali (Fransa) yapısal taşıyıcılarda yerel kireçtaşı ile fakat dış cephedeki heykellerin ve süslemelerin bir kısmında daha ince işlenebilen, bazen başka taş ocaklarından getirilen özel yumuşak taşlarla inşa edilmiştir. Salisbury Katedrali, Westminster Abbey, Rouen Katedrali, Duomo di Milano başka örnekler bu olaya.

Aynı zamanda din, her zaman bu kadar kenara itilmeye müsamaha gösteren bir şey değildi. Çok uzun yüzyıllar boyunca insanlar üzerinde korku aracıydı. Kireçtaşının zamanla kararması insanlar üzerinde bir dini binanın yaratması gerektiğine inanılan gloomy havayı iyi yaratıyordu.

Ek olarak, bu yüzeyler zannettiğiniz aksine sık sık bakıma girer ve temizlenir ancak materyalin tekrar jips ile kaplanması sadece birkaç sene sürer. Bu bakım işlemi genelde 4 aşamada tamamlanır ve her defasında tek cephe üzerinde çalışılır ki katedralin tamamını kapatmak zorunda kalmasınlar. Kireç ve kumtaşı o kadar hızlı kararır ki genelde 4. cephe de bittiği vakit ilk cephe neredeyse yarı yarıya tekrar eski görünümünü yakalamış olur.

Bunu ben de merak etmiştim vaktinde, bana da kirli gözüküyordu ancak sonra mesleğe girince fark ettim ki, fonksiyonellik ve maddiyat estetiğin önüne geçebiliyor ve üstelik bu materyalin sürekli beyaz tutulması resmen imkansız bir şey.

@michael; çoğu kilisenin bakımının sorumlusu devletler, yerel kurumlar. Vatikan değil. O yüzden papa elini cebine atsın diye bir şey yok.

O yüzden 1000€yu devlete yatırırsan yardımı olabilir. Ben misal kiliselere klorak dökülmesi için vergi alınmasını istemem. Görsel olarak bana etkisi yok ve dedigim gibi hayatımda ilk defa umursandigini gördüm demekki çok ufak bir kitlenin gözüne batiyor. Çok önemli bir şey olsa emin ol zaten bir politik partinin konusu olurdu.

Yani soru enteresan olsa da dediğim gibi 8 yıllık yurtdışı hayatımda bunu önemseyen bir insana denk gelmedim demekki bunu pis bulan, önemseyen sayısı sınırlı. Ve olmama sebepleri de zaten açıklanmış.

Her yeri yıkayan dandik bir fenomenimiz vardı, onu göndersinler foşur foşur yıkar.

kara taşlı kilise kasvet hissi veriyorsa beyaz taşlı da görkem hissi vererek yaratması gereken havayı yaratır. bkz. bütün vatikan, la sagrada familia...

zaten insan kasvetten çok görkem ile harekete geçer. kasvet bir yerden sonra insanı tüketir.

kilise 500 senelik, 300 sene önce kafaya koyup taşları kazısa 10 seneye tekrar kararacağını elbette biliyorlar, boş yere uğraşmamışlar. buradan ideolojik üfürmeye lüzum yok.

önce fikrini söyleyip sonra hikayesini yazmış. bi taraftan uydurma kötü bi retorik olmuş. nasılsa sallayana bi şey yapmıyorlar ahahahah. freud daha güzel sallıyor.

Dolap

burdan da paylaşabilirsiniz.

Gusto belirteçidir, alınır.

Motorunu performansını sürüş konforunu bilmiyorum ama tasarımı qashqai-egea cross arası

Tasarım olarak alfa romeolar eskisi gibi sofistike durmuyor

Güzel bir araç ancak yedek parça ve servis konuları hem uzun sürüyor hem de pahalı diye biliyorum. Alfa hastasına özel bir marka, piyasa aracı değil. Yine de tercih edecekseniz 2-3 garantisi olsun.

Şirket arabasıydı eski şirketimde, pek sevilmiyordu

Garanti bana vadeli hesaptan 50k tl verdi 12 ay toplam geri ödeme 60k tl. Karşılaştırma yaparsınız diye söylüyorum.

Bence mantıklı, alırdım

Bu 115.000i 6 taksitte mi ödüyorsun?

Çok pahalı bir kredi, eğer öyleyse.

@substituent'ınki de çok ucuz.

@mirket abi evet 95 bini 6 ayda 115 olarak oduyorum

@Subtient hocam onu bi bana yazar mısın nasıl yaoacagiz bende garanti hesap var yardımcı olur musun sana zahmet

Bana fazla geldi de, Enuygun.coma baktım, enpara uygulamasında hesapladım falan, aşağı yukarı bankaların verdiği miktar buymuş.
Uygun yani senin kredi. Ben zamanın gerisinde kalmışım :/

Sen zamanin gerisinde kaldıysan biz ne yapacağız mirket hocam
Paraya ihtiyacın varsa çekilebilir bir oranda diyorsun yani doğru mu?

Hafizasi doldukca en eskiden itibaren silerek yeni kaydi ustune yaziyor. Gunluk, haftalik diye bir sistem yok.

Misal 1 saatlik hafizasi varsa ve siz o gun 3 saatlik yolculuk yaparsaniz ayni gun icinde 3 defa ustune yazar, sadece son 1 saati tutar.

10 saatlik hafiza varsa ve gunde yarim saat suruyorsaniz da son 20 gunluk kayit kalmis olur.

Genelde yanlarında bir buton oluyor ona basınca o görüntüyü kilitliyor üstüne yazmıyor.(Kaza vs olunca bişey görünce basarsın) Ama normal şartlarda mesela bende 64gb kart var, 2 küsur saatte doluyor tekrar üstüne yazmaya başlıyor. 1er dk veya 2şer dklık videolar falan kaydediyor benimki, ben 2dk seçmiştim.

yukarıdakilere ek.
güncel kameralar sarsıntı, kaza gibi durumlar hissettiğindeki kaydı silmiyor saklıyor.

Sadece kontak açıkken kayıt yapıyor güncel versiyonlar. Bunun haricinde bir sarsıntı falan olursa da kaydediyor ama darbe öncesi görünmüyor mesela. Sürekli üzerine yazarak gidiyor. O yüzden büyük boyutlu bir mini sd kart alın ayrıca.

borsa tantuni

sadece merkezde mi?

guzel yemek narlıkuyu veya o taraflarda balıkçılar. tabii fiyatlar kazık olmuştur.
mersin'in tantunisi meşhur diye bilinir ama eskisi gibi değil bence artık. yine de sen bilirsin.

gezilecek bi yeri de yok gibi. sahil tarafında yürümek olabilir. park var sahil boyunca.
ya da tarih seviyorsan tarihi yerlere gidersin, merkez dışında genelde.

merkezde benim görmediğim iki şey varmış:
Mersin Arkeoloji Müzesi
Soli-Pompeiopolis Antik Kenti

mersin daha çok denize girmek için güzel, merkezde değil daha ilerlerde.

Evli isen ya da ailenle yasiyorsan, kredi limiti hane halkinin toplam gelirine gore heaaplanir, kredi taksitleri de toplam limite.gore belirlenir

İlk konut kredisi ise evin expertiz değerinin %40 ile %80i arasını veriyorlar, evin yaşına göre falan değişiyor. Hane geliri arttıkça kredi miktarı veya aylık ödemeyi de arttırabiliyorlar fakat evdekilerin evi varsa ilk konut kredisinden yararlanamıyor olabilirsin. Burayı Bi netleştirin.Öyle olunca da çekebileceğim kredi evin max %12si olabiliyor ve faizler artıyor.

bu kotkularin sonu yok. sakin ol champ. ha olur mu? bu ulkede hersey olur ama dusuk ihtimal

ee binance'e çektin parayı, arada lazım oldu tekrar binance'den bankaya göndereceksin, demeyecekler mi sana ooo hayırlı olsun kaarşim kriptodan para kaldırmışsın diye?

Paranın geçmeyeceği bir senaryo.

şuradan en son yayınlanan denge tablolarına bakabilirsiniz.

data.tuik.gov.tr

genel olarak da aşağıdaki linkten kıstasları seçip bulabilirsiniz.

biruni.tuik.gov.tr

Karın kasları da diğer tüm kas grupları gibi "büyümek" için mekanik gerilime ihtiyaç duyar, "karın kası mutfakta yapılır" olayı biraz avuntu, düşük yağ oranında zaten bütün kas detayları belli olur, karın kasları da belirginleşir ama çalışılmamış karın kasları hacimsiz ve küçük olur, o da sadece çok düşük yağ oranlarında belli olur ve sürekli o kadar düşük yağ oranında kalmak mümkün değil, halbuki diğer kas grupları gibi ihmal edilmeyip antre edilen karın kasları %15 gibi yağ oranlarında da belli olur, o nedenle "karın kası mutfakta yapılır" argümanı biraz temelsiz bir iddia, ha mesela ben de kol kası çalışmak gereksizdir diyorum çünkü itme/çekme hareketlerinde biceps/triceps yeteri kadar mekanik gerilime maruz kalıyor, ekstra çalışmak kol kaslarının kazancını negatife düşürüyor ama karın kaslarında böyle bir durum yok zira hiçbir izole ve compound harekette "doğrudan" mekanik gerilim almıyor sadece compound hareketlerde "balans" görevini yerine getirdiği için izometrik kasılma ile çalışıyor o da yeterli mekanik gerilim vermiyor, o nedenle hacimli ve nispeten çok düşük olmayan yağ oranlarında da belirgin olması için karın kaslarını da izole olarak çalışmak gerekiyor.

Evet

Evet,hep evde kaldım.

yeni yapılmış bir cami var orda uyuduk bu gece.

alt yapı kaldırmıyor. şehir planlaması burada devreye giriyor.bir yerde okumuştum normalde istanbul sınırlarının 1990 lı yılların başında durması gerekiyordu.
bu ne demek.
sadece bina kat yüksekliği olarak bakmamak lazım.kanalizasyon alt yapısı,yol trafik alt yapısı,elektirik alt yapısı gibi uzar gider.

semtlere göre yapılabilecek max kat yükseklikleri oluyor. sizin söylediğiniz durumda eski binası olan mal sahibi 4 katlı bir binası var diyelim. müteahitle anlaşacak, müteahit yine 4 katlı bina yapacak ama anlaşmaya göre katların yarısını alacak. 2 daire mal sahibinin olacak, 2 daire de müteahitin olacak. (ya da nasıl anlaşıldıysa ona göre bir dağılım olacak)

nitekim bizim öyle oldu. eski evimiz 3 katlıydı. 3 katı da bize aitti ama evimiz eskiydi. kendimizin yeniden yapma gücümüz yoktu. müteahitle anlaştık %50 olarak. 2 daire müt. aldı. bize de 2 daire verdi. biz bir dairemizden feragat etmiş olduk ama binamız yenilendi.

ama istanbul için konuşuyorum. mesela bağdat caddesinde cadde üzerindeki eski evler 4-5 katlıydı şimdi yeniden yapılan binalar daha yüksek katlı. yani orada müteahit kendine daire çıkarabilmiş. ama tabi eskiden bir binada 5 aile yaşıyorsa şimdi aynı yerde 15 aile yaşıyor. aynı yere daha çok kişi sıkıştırıyorlar.

iki ucu borçlu değnek...

@exlibris butun bina seninse dediginin oluru var haklisin, benim bahsettigim durum bir apartmanda atiyorum 12 daire var, hepsinin de farkli sahipleri var. bu bina yeniden yapildiginda daha yuksek yapilamiyorsa dönüşüme gitme ihtimali kalmıyor. ya herkes müteahhite para verecek ki herkesin aynı anda parası olmuyor imkansız, ya da ekstra kat olacak ki onlar müteahhite kalsın.

@jamswety evet altyapı sebebi mantıklı. ama butun evler ayni anda yapilmadigi surece altyapi sorunlari da peyderpey cozulur diye dusunuyorum. altyapiya baski arttikca yenilemeler de yapilacak haliyle. emlak vergileri yukselir vs. baska bir dinamik olusur ama... bilemedim.

@robokot, evet dediğiniz gibi aynı yükseklikte bina yapılacaksa ve her kat maliği farklı ise, mal sahipleri para vermesi gerekebiiliyor, bir de daireleri daha küçük yapıp daha fazla daire çıkarabiliyorlar, o şekilde olursa ekstra daireleri müt. alıyor

beşiktaşta bir tanıdığın oturduğu apartman bu şekilde kentsel dönüşüme girdi. yeni yapılacak binada hem daha küçük daire alacaklar hem de müt.e bir miktar para vermeleri gerekti. öncesinde her katta 2 daire vardı. yeni yapılacak binada 3 daire olacak şekilde yapılıyor. extra daireleri müt. alıyor sanırım.

Dediğiniz şey rant oluyor ve maalesef bu şehrin canını okudu. Arada depreme dayanıksız evini yenilemek isteyen vatandaş kaldı.

50 senede bir +2 kat çıkarsak sonraki nesiller -dede bu ne ***! diyecek.
boğaziçi kanunu, tarihi bölgeler, nüfus, trafik hep engel.
kadıköyün hali ortada. 2 katlı köşk yıkılıp 15 kat yapılıyor yerine.

edit: rant diyen solcular. rantsız nasıl olacak? müteahhit olsan bedava yapar mısın. yaparsın. müteahhit misin? değilsin. fukara bi öğrencisin. cebinde paran olsun da o zaman etrafa dağıtıyor musun görürüz.

bölgeye göre değişiyor.
bazı ilçelerde yan parsellerle birleşip kentsel dönüşümde belli bir m2 arsa üzerine çıkarsanız ekstra kat izni veriliyor.

@lambırcek

duyuruda gördüğüm en salakça yorumlardan birini yapmak sana nasip olmuş.

lütfen insanlarla diyaloga girmeye çalışmadan önce zeka seviyemizin farkında olup çapımıza göre hareket edelim.

O bina yapılırken zaten orada izin verilen sınır değerde yapıldıysa devamına izin verilmiyor. Ama misal tek kat bahçeli evinzi var dönüşüme girdi, orada imar 4 kata kadar izinliyse 4 kat binayı dikersiniz. Tamamen halihazır imar planıyla alakalı.

msg çoğu cipste de var.

Monosodyum glutamat (MSG) kullanılır ama bu bağımlılık yapıcı ya da zararlı bir ürün değildir, glutamik asit isimli amino asitten elde edilen bir tuzdur, şeker kamışı ve pancar gibi bitkilerin fermantasyonuyla elde edilir ve eklendiği ürüne umami lezzeti verir, domates gibi pek çok gıda ürününde de doğal olarak bulunur.

Tamamen zararsız denemez sonuçta kimyasal. Yani şu da var çoğu abur cubur bunlardan daha zararlı olabilir.

İçinde patatesten çok kimyasal maddeler var. Pek çoğu uyarıcı nitelikte.

ifunny.co

Uzun bir süre bağımlısıydım bunların. Kurtulmak gerçekten çok zor. Klasik bağımlılık süreçleriyle be yoksunluk krizleriyle birebir örtüşüyor.

Sık yememek gerekiyor. Ayda yılda bir ise zaten bağımlı değilsindir.

Hocam "sonuçta kimyasal" bir ürün değil, dediğim gibi fermante bir ürün, kafada daha net canlandırmak için sirke ya da turşu gibi de düşünebilirsiniz üretim şeklini, MSG kristalleri bu fermantasyon sonucunda elde edilip kullanılıyor, yani cips gibi dandik ürünlerde kullanılıyor olması kendisinin dandik olduğunu anlamına gelmiyor, ürünün kendisi bi katkı maddesi ya da koruyucu değil.

Videolar bölümünden bakıp scroll yapman lazım ana sayfa yerine. Ama yönetici olsanız filtrleyebilirdiniz

Performans ürünlerinde (sporcu tişörtleri şortları ayakkabıları vs.) komple Nike, futbol formaları için Adidas.

adidas.

hep adidastaydım ancak winflo serisinden sonra ayakkabıda nike ancak diğer spor ürünlerinde adidasçıyım.

ayakkabıda asics

Nike'tan vazgeçmem.

Ancak son 3 yıldaki deneyimlerimden sonra outdoor herşeyde decathlon - naptımsa parçalanmıyorlar.

Adidas'ın benim için iyi olan hiçbir ürünü yok.

Adidas originals > diğer adidas ürünleri + nike

Originals dışında adidas sevmem. Giymem. Nike’da ise hiç farketmez, böyle bir ayrımım yok.

Ikisi arasinda nike.

net adidas. nike dediginiz sirket uzakdoguya fason uretim yaptirarak maliyetleri asagiya cekerek sektoru kalitesizlestiren markadir. sonra adidas da bunlari takip etmek zorunda kaldi. ancak kalite olarak hala adidas. futbol ekipmanlarimi da adidas'tan alirim.

japon ayakkabi firmalarinin distributorlugunu yaparak baslamis bir marka ile 100 yil once kurulmus ve 100 yildir cesitli sporlara ozellikle ayakkabi ureten bir alman markasini karsilastirmak abes.

hangisi daha ucuzsa, ama ayakkabi da bence nike cunku adidasin tabanlari hemen inceldi, ha ben ucuz olanlardan aldim o ayri.
adidas terrexlerim guzel ama siradan kapsonlularim eskidi, ama siradan nike kapsonlum hala eskimedi.
adidas demek istiyorum ama galiba deneyimimden oturu nike diyecegim.

ayakkabı da adidas üst giyimde nike. kalite olarak bence adidas bi tık öndedir.

ayakkabı olarak fifty fifty. iki markadan da iyi ayakkabı aldım:
- adidas ultraboost
- nike free RN

kıyafet uzun zamandır almıyorum bu markalarda. en son aldıgım spor tisortu "asics"

Ortak iş yapilmamali

düsman olmak istiyorsaniz yapin böyle bir sey.

aayyy okurken içime stres bastı, yapmayın böyle şeyler.

Abi sizin nasıl arkadaşlarınız var. Çoluğu çocuğu olan adam daha kendini düşünmeli. Yalnız yaşayan arkadaş neden çocuklu aile ile kalıyor?

Çok saçma bir iş olur sakın yapmayın

Kırmadan, incitmeden bir cevap yazayım dedim. Öyle bir cevap bulamadım. Sadece 'Allah akıl fikir versin.' diyorum.

saçma sapan bir şeye benziyor, yapmayın. insanlar sonra gidip birbirlerini öldürüyorlar böyle şeyler yüzünden.

Yatırım degil. Tamamen saçmalık

bekar olup o evde oturan kişi 10 yıl sonra falan kara gecmeye baslar odemedigi kiradan (kira odemedigini varsayiyorum) - bunu ortalama enflasyonla falan hesaplamak lazim.

ote yandan "ev sahibinin" o bekar arkadasi canı sıkıldığı zaman o evden çıkarma hakkı olur, mahkeme mahkeme surunurler ikisi de. bunu guvenceye almanin mumkun oldugunu sanmiyorum. avukatlara danismak lazim.

daha mantiklisi bu iki arkadasin ortak tapulu ev almasi (yani herkes odedigi payda evde hak sahibi olur) olabilir, bu durumda evde oturan diger kisiye o kisinin pay hakki oraninda kira verir, öyle olur anca. atiyorum 2 kisi de 2.5 milyon lira verdi. paylar %50 %50. o bolgede oyle bir evin kirasi atiyorum 40000. evde oturan 20000 kira verir. bu durumda ev satilmak istenirse iki kisinin de onayi gerekir. ama evde oturan kira vermeyi keserse kendi payı olan evden atılabilir mi onu da bilmiyorum, yine avukata sormak lazım.

Evi satin alma sartlarini (hissedarlik) ayri bir baslik altinda konusup uzlasin once.

Daha sonra kiraciligi konusun. Kiraci kendi degilmis de baskasiymis gibi hesabinizi kitabinizi yapin (kira bolusumu, artis orani vs). Daha sonra bu sartlarda eger kendi oturmak isterse arkadasiniz otursun.

Yatırım olarak ev almak istiyorlarsa aralarından biri o evde oturmasın.
Ev de tapuda yarı yarıya iki arkadaş üzerine olsun.
Gerisi sıkıntıya gebe.

bu tür düşünceler her iki tarafında sağlıklı, sabit ve düzgün bir geliri varken güzel hayaller, ancak hayat her zaman istenilen yolda gitmeyebilir.

varsayalım, bekar olan kişi kaza geçirdi vefat etti, e 2.5 milyon vermişti, yan soy, üst soy demez mi ki bu evde hakkımız var bizim diye.

var sayalım tersi oldu, evli beyefendi bir sebepten vakitsiz vefat etti, e hanımı demez mi hacı sen çık biz oturacaz yada satmak gerekiyor para lazım çocuğun ihtiyaçları var diye?

kişiler hayatta, sağlıklı, güçlü iken iken çok da bişi olmayabilir bu onların ikisi arasındaki ilişki. ancak bu şartlar değiştiğinde taraflardan biri bir sıkıntıya düştüğünde problem olacaktır. bu illaki kendilerine bir şey olduğunda değil, sevdiklerine bir şey olduğunda da geçerli.

5 milyona bir ev almaktansa, 2.5 milyona dağ başında iki köy evi alıp birbirlerine komşu olmaları çok daha mantıklı. bağımsızlık her şey.

saçmalık :D sonsuza kadar mı adam evde yaşayacak, çocuk 18'e geldiğinde mi? hiç bir şey belli değil. koca bir zırva

Alakasız. Yok

Tarkana sorarsan var.

bence net var ya da bana var.

kötülük yapmayi düsünsem bile basima hemen kötü bir sey gelir. kendimi durduruyorum o yüzden. bidi yükseltmeden dur artik diyor biri sanki.

Yok, kötüye de bir şey olmuyor. Bence karmaya, ilahi adalete inananlar tedirgin oldukları için başlarına kötü bir şey geldiğinde kendi davranışlarına yoruyorlar.

Yok.

Var tabiki
Men dakka dukka

Var.

Chatgpt ile dün onu konuştuk. Uzakdoğu ve Asya dinlerinde cennet ve cehennem yok. İnsanları motive etmek için reenkarnasyonda daha iyi şartlar ya da karma vaadedilmiş.
İnsanlar, aykırı olmak maksadıyla semavi dinlerden uzaklaştıkça böyle abuk din ya da öğretilerin kucağına düşüyorlar.
Karma konusu Hinduizm, Budizm ve Sihizme konu olan bir öğretidir. Hurafedir.

Karma diye bir şey olsaydı başta Reis olmak üzere 20 senedir içimizden geçen insanlara iyi kötü bir şey olurdu, elimizde böyle somut bir delil var, bir şey olmadığına göre demek ki yok.

karmaya inanan = doğal taşlara inanan = ağaca çaput bağlayan = yeni doğan kız bebekleri gömen

batilim cok yoktur ama karmaya inaniyorum.
etkisi bence direk kisinin ustune degil, sevdiklerine. o kanaldan yuruyor.

benim için tersten var.
başıma güzel bir şey gelirse mutlaka acısı çıkar.

Fakirler var der.
Kafası az çalışan var der.
Bence yok.

Karma böyle bir şey mi bilemiyorum. Bilinçlice yaptığın bir kötülük, haksızlık, bozgunculuk, ara bozuculuk, yalan, iftira vs vs... bunlar insana yine yaptığı şekliyle geri döner, kişi yaşattığını yaşamadan ölmez diye biliyorum.

Yoksa "vaktiyle ben şuna şunu ettiydim, onun için şimdi kızgın yağ suratıma yapıştı" tarzında olmaması lazım.

2 sene önce 95 yaşında vefat eden anneannem ve onun da ataları evet bu tarz çıkarımlar yapıp "eyvah ne halt yedim de başıma bu geldi" diyerek düşünüp tövbe istiğfar ederlerdi ama bu tamamen kişinin kendi hassasiyeti, iç disiplini, aşırıya kaçabilir, felakete sebep olabilir vs ama bu karmanın olayı değil bence.

Karma bu mu bilmiyorum da kınadığını yaşıyor insan onu gördüm.
Geçenlerde bir şeylerini kaybetmesiyle çok fazla anılan birisi için dedim ki "çocuk gibi daha şuna sahip çıkamıyor" aynı eşyayı birkaç gün sonra ben kaybettim =)

Kediyi üzdün+1

E-pasaporttan kendim 2 saniyede gectigimden bazen pasaportu okutamayanlari gorup icimden soyleniyordum bir pasaportu okutamiyorlar, mal bunlar falan diye gecen Stansted'de ben de okutamadim 3-4 dakika falan ugrastim, arkamda kuyruk birikti, kiosk falan degistirdim oyle gectim, sorun makinede de olabiliyormus

Kediyi üzdün kesinlikle haklı. Büyük konuşan kimi gördüysem söylediği şeyi yaşadı. Ben de yaşadım o yüzden konuşurken ııılamaktan kına geldi. Tövbe edip daha da böyük böyük laflar etmiyorum.
Ama karma için daha çok yeni bir şey yaşadık onu söyleyeyim. Depreme dayanıksız bir bina için sorun çıkartan tek kişi deprem anında bahçeden meyve topluyormuş. Koca binada tek bir kişinin yüzünden onlarca insanın canı tehlikede. Tatil olduğu için de çoluk çocuk herkes evdeyken dur aşağıya inip meyveleri toplayayım demiş ve o anda da deprem olmuş. Bu da bir örnek olarak olsun burada.
Karma var mıdır yok mudur cevap veremiyorum. Kötülere bir şey olmuyor ama net bilgi yayalım.

Masaj ya da çocuğuyla gidebileceği bir aktivite bileti olabilir.

anneler gününde arkadasimdan hediye beklemezdim. alakasiz geldi bana.

saksıda çiçek alınabilir bence hoşluk olur

Sosyopix e bak bi

@sonsuz

Arkadaşımın zaten hediye beklentisi yok benden. Ben, içimden geldiği için almak istiyorum. Ayrıca niye alakasız olsun, kadına babalar gününde hediye almıyorum ki.

Mesela size ne hediye edilsin isterdiniz?

ben bu soruya cevap verdim. arkadasinin senden beklentisi var demek istemedim. cocugundan veya esinden beklentisi olabilir de senden olmaz zaten.

1 masaj randevusu iyi olabilir, o bir saatte de çocuğuna sen bakarsın mesela:) valla ben olsam sevinirdim yani

Bunun dışında yemeğe çıkarılmak +1

Ya bir de kızkıza manikür pedikür date olabilir bak aklıma geldi, tırnak yaptırmak zaten terapi gibi bişi. Çocuğu çok küçükse kendini de ihmal ediyor olabilir bu konularda.

yağmur sırasında çamur oluyor elbette, ama havalar ısınmaya başladığı için kışın olduğu gibi çamur öyle günlerce kalmıyor. ertesi gün çamursuz tarafından yürüyerek otoparktan çıkabilirsiniz.

Boşuna masraf. Biz bebek oda takımı aldık yanımızda yattığı için boşuna masraf oldu. Direk bazalı yatak alın ilerde işe yarar.

elele madre park yatak alın.

Park yatak alıp içine düzgün bir döşek alın. 2yıl gidiyor.

Park yatak +1.

Park yatak alın.

Odayı ayırmak için geç kalmışsınızdır ama geç kalmadıysanız o odayı kullanmanızda bir sakınca olduğunu sanmıyorum. Çocuk karanlıkta ve gürültüde uyur zaten. Sizin de hayat kaliteniz bin kat artar.

www.anayasa.gov.tr

chatgpt.com

Fiziki olarak sormuştum

Aymnin resmi formunu doldurup adliyelerde bulunan önbürodan, harcını da ödeyerek verebilirsiniz.

Biz şurada kazandibi ya da keşkül ye-me-dik ama yediğimiz tatlıları çok beğenmiştik.

Ürünler ve fiyatları
www.bisutlubitatli.com.tr

Şubeleri
www.bisutlubitatli.com.tr

Bi sütlü bi tatlı'nın keşkülü baya güzel. Kazandibi için hisarönü sütlü.

liva risksiz. keşkülü sokullu'da ekol pastanesi de iyi yapıyor.

1- aracın garantisi fatura tarihinden itibaren başlar, aksi belirtilmedikçe 2 yıl geçerlidir..
2- kaporta hasarı aracın garantisini bozmaz
3- iyi niyet garantisi tamamen yetkili servis insiyatifinde olup, her arızayı kapsamaz.

son olarak satıcıdan aracın kaza fotoğraflarını, yapılan tamir işleminin faturasını isteyip 5664 ten değişen parca listesi ile karşılaştırabilirsiniz. sizin bulacağınız güvenilir bir ekspertiz firmasında aracı detaylı kontrol ettirin

Her hangi bir Ford yetkili servisine telefon açıp plaka ile garanti sorgulamayı rica edin.

Ford 2 yıl garanti veriyor, motor garantisi şartı da sadece opetten benzin alınırsa.
Garanti sandığınız gibi her şeyi kapsamıyor. Arabanın çarpılması garantiyi bozmaz ama garantiye de girmez.
İyi niyet garantisi de aracın hasarsız olmasıyla alakalı galiba.

Garanti çok önemsiz. Kuzenim 0 ford aldı. Araç 2 sene içinde motor arızası verdi. Garanti falan işlemedi yani.

bence alınır. bir yerden başlamak lazım.

1) Çoluk çocuk var mı? İstanbul'a emekli olduktan sonra bile bağlanacağın bir sebep
2) Emekliliğe ne kadar var?

Bir yerden başlamak için ev alınır tabii de o yatırımınla en azından evi kiralayarak masraflarını karşılayabilecek misin?

evet buna yatirimlik ev deniyor.

İleride yaşamak istediğiniz yer belliyse tabii ki alınır. Ben olsam kiraya filan vermezdim. Tatillerde gider takılırdım.

Bunda şehir önemli. Emlakçıya verirsin uğraşmazsın. Yatırım yatırımdır.

Ortadogu da her zaman ev almak karlıdır. En az 5 yıl satmamak kaydıyla.

alınır. alınmalı.

bu şehirle bir bağınız varsa alınır.
yoksa uğraşmazdım.

Örneklerden bağımsız olarak her zaman Güney Kore.

filmlerden dolayi kore ama genetik olarak cok yakinlar diye biliyorum.

japonya derim.

korede hem kadınlık türkiye'den bile daha toxic. (hem erkeklerin cinsiyetçiliği hem kadınların birbirlerine davranışları) bu da saçma sapan bir estetik baskısı ve tek tip insan modeline sebep oluyor.

bonus olarak iki ülkeden de flörtüm bile olmadı ama her iddiaya girerim ki japon kızları ortalamada daha freaky'dir

Görünüş olarak kore kızları daha sevimli ve seksi. Bir de estetik yaptırmayanı yok gibiymiş.
Japon kızları ise oldukça cinsiyetsiz giyiniyorlar.
Taciz falan da çok oluyormuş.
Garip katı kuralları olan bir toplum.

Abi burası inci'ye dönüyor galiba.

Soruya cevap: yumuk yumuk, poğaça suratlılar. Gözleri bir çizgiden ibaret. Kıl-tüy sorunu mevcut. Asya'lılar ahlak olarak bitikler. Hiç sevmem.

@shepard inci'den 2013'te emekli oldum :) amcayım ben

@shepard 4ünden biri he dese sana koşa koşa gidersin. Valla estetik herkeste var, ama kalite dersen japon, güzellik dersen koreli. Bu çekik gözlülerin salak bir toplum baskısı var ben tercih etmem

Çin>kore>Japonya

www.youtube.com

guzellik olarak caponun guzeli diger butun cekik gozluleri donunda sallar.
sevimlilik ise pek yoktur, soguk tiplerdir biraz.

çinli bir kız bunların hepsini döver:)

@mikahakkinen Hiç sevmem dedim, biraz da betimledim. Koşmam demedim ahahaha. Kalite dersen Japon'da yok. Araba değil bu ahaha.

Asyalılarla çok muhatap oldum. Japonlar insan değil. Koreliler de öyle.

Çinliler önünde kusar, geğirir, burnunu karıştırır. Normal karşılarlar. Afedersim kısa süreli sevgilim olmuştu.

Flash Tv'deki kadınlar bence

nippon banzai.

Yamaha, Toyota, Seiko, Citizen, Honda..

Japonya aşkım rakipsiz; Japonya.

Avrupa'lı sarışın kızlar ve Slav sarışın kızlardan sonra bende 3.sıradalar ve sırf bu sevgim sebebiyle biriyle evlenebilirim bile.

buradaki soruyla anketteki soruyu ters sormuşsun o yüzden ters cevap verdim yanlışlıkla.

Anket yetersiz. 20 yaşında adamla 40 yaşında adamın cevapları farklı olur, hepsini aynı kefeye koyamazsın.

yakın çevremde boşanmış bir kişi oldu sadece.

Bir tek ben varım. Takıldığım kadınları saymazsam. Sülalede yok. Komşularda yok. Arkadaş çevremde yok. Hiç yok.

2024 senesine kadar yoktu, 2024 senesinde oldu.

Çevremde çok boşanan var. Çoğu 20 lerin başında evlenen finansal stabilitesi olmayanlar. Kadının çalışmadığı evliliklerde oran aşırı yüksek.

bu devirde cevresinde bosanmayan insan olmayanin cevresinde kimse yoktur yaw.

Yani evde acı biber turşusu yerken sorun yok dışarıda mi var?
Çünkü ben de acı biber turşusu yediğimde benzer oluyor.

neden: psikolojik
çözüm: dışarıda turşu yememek.

Direkt tedarik aşaması da pis + dükkanda da hem kötü koşullarda saklanıyor hem herkes o cımbız gibi şeyi kullanmıyor elini sokup alan var.

Çalışanlar da aşırı hijyenik koşullarda yeniliyor veya birbirine aktarım yapıyor tabi onu @titanic de söylemiş.

Şans diye düşünüyorum.
Sanıyorum belli kişide bir böyle bir test yapıyorlar random.
Diğer havaalanlarında da (IST dahil) var. Patlayıcı madde kalıntısına bakılıyor. Hukuki durumu, arama ve x-ray kontrolü yapılması ile aynı diye düşünüyorum.

Havalimanını kullanacaksanız peşinen bazı uygulamaları kabul etmiş oluyorsunuz. şimdiye kadar bir çok kez uygulamaya maruz kaldım ama kötü bir muameleye maruz kaldığım hissine kapılmadım.

Bence sizin şansınızdan kaynaklı.

hocam her 10 kişiden biri için (sayı hatalı olabilir) bu işlem yapılıyor. geçen bana da yaptılar aynısını, hatta daha önce münih'te de yapmışlardı (hatta orada testi yapan eleman türk'tü "gerilme abi, random yapıyorlar" demişti). size denk gelmiş sadece.

İst havalimanında da sabihada da 4-5 kez başıma geldi. Kötü bir muamele olduğunu düşünmedim. Bir kere yurt dışında beni kenara oturtup ayakkabılarımı alıp bir yere götürüp geri getirmişlerdi. Kişisel algılanmamalı.

garip bir olay değil ki. dünyada her havalimanında uygulanıyor.

hatta cihaz belirli bir süre veya kişi sayısında otomatik alarm veriyor. rastgeleliği arttırıp cihazın yanılma payına karşı da önlem oluyor.

bir de anlamadığım kapıdaki güvenlik sizin kıyafetinizin elinizin temiz olduğunu nasıl anlayacak. cihaz alarm verdiyse otomatik olarak test alıyorlar doğal olarak.

@ghilleinthemist banka müdürü arayıp yanlış anşılma olmuş özür diledi. Hak aramak ne zamandan beri kabahat oldu.

dunyanin sayili harikasinda niye karsilasmiyorum derken sadece turkiye'de mi oluyor saniyorsunuz?

dunyanin en az teror olayinin yasandigi ulkelerden biri avustralya'dir, sydney'de birden fazla kez ayni sekilde kontrol edilmistim.

not: ilginctir kiyafetlerimi ben de yikarim.

bana da tr'ye gelirken yaptılar, vücut ve kıyafet üzerinden değil elektronik cihazlar üzerinden (laptop ve tablet).

o sürüntü cihazının zaman zaman bakımları, denetimleri yapılıyor (denetimleri kim denetliyor orası ayrı)

oradaki güvenlik görevlisi senin o noktaya nasıl geldiğini nereden bilecek ki, kıyafetini yıkadın mı ellerini yıkadın mı vs. ne insanlar var, uçağa binmeden dışarda iki fırt çekeyim kafam güzel olsun diyen. kılık kıfayet, çantasının içine bişiyler saklayan vs.

önemli olan yakalamak değil, böyle bir işlemin yapıldığını bilmek. böylece bu tür şeyleri yapmak isteyenler bunu yapmaktan vaz geçsinler.

@bohr atom model,istanbul havalimanında hem yolcu hemde ugurlama için çokça gittim. Orda yasaklı maddeye takılmazken sabiha gökçen tuhafıma gitti. Sorgulamam iki havalimanının aynı işde farklı davranması. Kıyafet tozu temizliği değil

orada da oluyordur size denk gelmemistir. teroristler sadece sabiha'yi mi tercih ediyor? :d

Rutin bir süreç bu. Dünyada Pek çok yerde yapılır. Şansızsın ki seni bulmuş ısrarla. Biraz pinpirikli biriysen seni bulur zaten hep böyle şeyler.

çubuk çok ters hocam, çubukta yaşayan da çubuğu beğenmiyor.
ulaşım otobüsle 1-1,5 saat min.
yatırıma uygun değil. Ben olsam batıya polatlı ankara arasındaki bölgeye göz dikerdim.
ek bilgi, esenboğa ve yıldırım beyazıt üniversitesi merkez kampüsü çubuk bölgesinde olduğundan belki öğrenci evi olarak değerlendirilebilir deniyor ama kiralar maliyetleri karşılayacak güçte değilmiş.

toplu taşıma ile merkezi yerlere ulaşım çok mu sıkıntı?

+ Çok sıkıntı. Mecbur değilseniz almayın.

şu an esenboğa mahallesi revaçta o bölgede. çok sayıda inşaat firması çalışıyor. sanırım havalimanı metrosunun bir durağı yakınından geçecek ama ne zaman yapılır bilemiyorum. bu bölgede 1.5-2.5 milyon civarına sıfır daire satışı var. bana mantıklı gelmiyor mesela o bölgeden ev almak, akyurt daha mantıklı kiraya verme açısından. çok sayıda fabrika var yakında, sürekli yeni fabrika açılıyor.

bütçe nedir? yatırım için mi oturum için mi almayı planlıyorsunuz? @erty_ksk dediği bölge ankara'nın en gözde bölgelerinden sayılır. ama orada da yine toplu taşıma problemi var.

@duyulmasi gerektiği kadar;

oturmak için düşünüyorum hocam.

2 milyon lira civarı bütçe.

oturmak için bu bütçeyle önerebileceğiniz yerler nereler olur?

@erty_ksk;

"Ben olsam batıya polatlı ankara arasındaki bölgeye göz dikerdim."

bahsettiğiniz bu bölgede, hangi semt ve mahalle ilanlarına bakmalıyım hocam?

Tavsiye edilecek bir bölge değil. Toplu taşıma sıkıntılı. Bütçe nedeniyle o tarafa baktığını varsayıyorum. Uzun vadede de gelişeceğini düşünmüyorum, Esenboğa Havalimanı yolcu sayısı çok az bir havalimanı, o nedenle metro da yapılmıyor. Bazı fabrika yapılanmaları va ama eh. Bir de o bölgenin seçim sonuçlarına bakarsan -hayat tarzını bilemeyiz tabi- uygun olup olmadığını daha iyi değerlendirirsin. Sonuçlar baya keskin.

Ben olsam (oturum amaçlı ve bütçem de darsa) Eskişehir Yolu aksını değerlendiririm. Çankaya Üniversitesi civarında Yapracık, Turkuaz ve civarı yaşam için daha uygun. Hiç değilse Yaşamkent, Bağlıca, Koru gibi bölgelere görece daha yakın, metroya ring otobüsleri var. Ankara'nın merkezi o tarafa kaydı, sosyal anlamda da zaman geçirebileceğin yerlere ulaşım daha kolay olur. Oralarda konut projeleri de ilerliyor, Çubuk'a göre çok daha gelecek vaad ediyor.

"Yapracık/Turkuaz metro ring" diye otobüs seferlerini aratabilirsin. Koru istasyonundan metroya bindiğinde Kızılay 20-25 dakika kadar sürer.

Ethemefendi kahvaltı - erenköy
Yakın zamanda gittim tekrar, hala güzel

ibb sosyal tesislerinin kahvaltısı harika oluyor. en geç 10'da tesiste olursanız beklemeden kahvaltınızı yaparsınız.

Kadıköy Belediyesi'ne ait Khalkedon'lar iyidir, sosyal tesis. Hem Fenerbahçe de hem Kalamışta mevcut. Yer bulmak için önceden ararsanız iyi olur.

Ethemefendi +1

Fakat deniz kenarı ve sakin olması nedeniyle kalamış-force’u öneririm.

ethem efendinin bir numarası yok.
her şey ekstra neredeyse

haftasonu kalabalık, dip dibe onlarca insanlar kahvaltı yapıp bir de sıra bekliyorsunuz :)

Havva Hanım & Balaturka çok iyi bence trabzon köy kahvaltıcısı, minibüs yolunda ayşekadın suadiye tarafı. ürünleri kaliteleli, mekan tertemiz ve servis çok iyi.

Bütün öneriler şahane. Hepsine tek tek bakacağım şimdi. Teşekkür ederim

başlıkta yazdığın saati gönül rahatlığıyla alabilirsin.

10 kullanıyorum. nabız ve ekg kısmı gayet iyi. tansiyon ölçme özelliği yok. yıllardır akıllı saat almam diyordum ama keşke daha önce alsaymışım.

Giderdim

Gitmeme fikri aklıma bile gelmezdi. Gitmekte o kadar net olurdum.

herhangi bir anda deprem olabilir. şu anda gitmekle başka herhangi bir zamanda gitmek arasında bence fark yok. ya büyük deprem olana kadar gitmeyeceksiniz ya da gideceksiniz başka seçenek yok. spesifik tarih aralığında gitmemek mantıksız geliyor.

gelirdim.

Deprem olacak diye değil de istanbuldakilerin psikokojisi bir süre gergin olur, arkadaşlarla buluşup evlerine oturmaya dışarıda oturmaya gidecekseniz insanlar gergin olacak rahat edemeyeceksiniz, bir yandan da sizle vakit geçirmeye çalışacaklar bu gerginlikle

Deprem ihtimali değil de bu psikolojik durumdan dolayı gitmezdim

Yok biz çekirdek ailemizle kendimiz vakit geçirip gezecez diyosanız gidilir

gidin. olan oldu zaten.

bir keresinde taksimde bomba patlamıştı, ertesi gün arkadaşım taksime çağırdı dün orada bomba patladı dedim. patladı işte daha patlamaz demişti. seninki de o misal.

biz gitmiştik.

"1 mayıs" tarihini gördükten sonra deprem aklıma bile gelmedi. bana bu sene 1 mayıs'da ortalık iyi karışacak gibi geliyor. eğer o günü merkezlere inmeden geçiririz diyorsanız problem yok.

kızım veya oğlum olsaydı gitmezdim.

İstanbul'dayım. Başka bir zamana göre daha riskli olduğunu düşünmüyorum. Bir hafta, bir ay ya da bir yıl sonra gelecekseniz risk olarak bir şey değişmeyecek.
Ancak şu anda herkeste bir gerginlik ve tatsızlık var. Herkes, her an sallanıyormuş gibi hissediyor.

Ben gitmezdim çünkü kendimi biliyorum o bir şey olacak mı korkusundan keyif alamazdım.
Evet deprem her an olabilir ama yakın tarihte yaşandı ve henüz sıcak olduğu için normalden daha fazla huzursuz ediyor ihtimali.

Siz de bunu sürekli düşünerek uykusuzluk vs çekecekseniz erteleyin.

Gelirseniz de bence kalacağınız yere özen gösterin. Zemini güvenli olmayan ilçeler yerine daha sağlam ilçeleri ve iç kesimleri tercih edin. Otelin yeni olduğundan emin olun.

Giderim diyecektim ama 1 Mayıs konusunda @hzmz haklı. O gün Avrupa yakasında bir yerden bir yere gitmek bile dert olur.
Bakınız geçen yılın 1 Mayıs kısıtlamaları: www.istanbul.gov.tr

Seyahat planımı bozmazdım, günün 1 mayıs olması beni durdurabilirdi ama siz biletlerinizi bunu bilerek önceden aldığınıza göre sorun yok, kalabalığa kendinizi hazırlayın, yürüyüş vs olacak yerlerden uzak durun, ulaşım da ücretsiz oluyor 1 mayıslarda, vapura falan binmenizi tavsiye etmem.

depremden ötürü mü?
bu düşünce beni etkilemezdi.

1 mayıs günü kalabalık, eylem olur, curcuna olur o yüzden tereddüt ettik diyorsanız, o günkü endişenizde haklı olaiblirsniz. günün ona göre planlayıp çok endişe etmezdim.

50k üzeri ve tavsiye codela hesap acarsan ING galiba.

hocam şu anda işbankasında 801 nolu para piyasası fonu gecelik %0,13 ortalama faiz getiriyor. yıllığa vurduğunuzda %47,45 gibi bir oran yapıyor. yıllık %47 üzeri gecelik faiz veren bir banka bulamazsanız (ki şu anda benim bildiğim tek gecelik bu kadar veren yok) en makulu ppf'den devam etmek olur.

NBONO

Fiba an itibariyle yüzde 49

akbank serbest plus hesap gördüm az önce. %48 veriyordu. detaylarına bakın tabi.

docs.google.com

Şu dosyayı inceleyebilirsiniz. Gerçek oranları görmüş olursunuz.

en para