[]

Erkeklerdeki partnerin onu yıkaması fantazisi

var mı böyle bişey. yeni tanıştığım biri eşinin bir kere bile kendisini yıkamadığını bu ve benzer sebeplerle ondan uzaklaştığını söyledi. ayrıca birlikte jakuzi yapmak gibi fantazileri de var. tüm erkekler böyledir demiyorum tabii ama anladığım bunu seviyor erkekler. kadınlarda durum tersi genel olarak. birlikte duş almak çok mu önemli kriter?




 
Hayatımda duymadim. Hiç de aklıma gelmez böyle bir fantezi. Genel bir durum değil bu.


  • logisticsmanager  (12.05.24 19:49:39) 
yıkama şeklinde hiç şahit olmadım ama birlikte duşu bana kalırsa da seviyorlar.


  • duygusalatasi  (12.05.24 19:52:05) 
Yok.


  • Mehmettheslim  (12.05.24 19:59:54) 
kesin bunu yapmalıyım diyemem ama sevdiğim insanla her şekilde ilgilenebilirim buna onu yıkamak da dahil. hoş bir şey bence.


  • tabii lan manyak mısın  (12.05.24 20:01:20) 
yıkamak deyince benim kafamda böyle tabureye oturtup hart hurt yıkamalı, kafaya maşrapa vurmalı bir fantezi canlandı ve çok güldüm ama siz anladığım kadarıyla daha ziyade jakuzi ve birlikte duş almadan söz ediyorsunuz.

benim böyle bir "fantezi"m yok erkek olarak ama bu fantezi sayılır mı açıkçası ondan bile emin değilim. yani birlikte duş almak, birlikte suyun içinde huzurlu bir ortamda olmak fantezi sayılır mı ki? sakin bir kafede oturup çay içmek de fantezi olur o zaman sanki?

beraber duş alma, duşta sevişme gibi fantezilerim yok ama bence güzel bir şey, yani partnerim kesinlikle karşı değilse ben bazen olsun isterim açıkçası. şansıma bi kere kaldığımız yerde jakuzi vardı mesela, girdik, fokur fokur suyun içinde hasbihal eyledik. özel ve güzel bi deneyimdi. neden olmasın? ama fantezi veya özel istek olarak bende yok o. olmuyosa da olmaz yani özellikle aramam.

bunun dışında bir erkeğin "kadın beni yıkasın" fantezisi varsa da muhtemelen anasıyla, hayatındaki ana kadın figürüyle arası bozuktur diye düşünürüm. herkesin meşrebi farklı tabii millet yerine göre birbirinin üstüne sçıyor affedersin ama "yıkama fantezisi" bana komik geldi biraz. birlikte duş neyse de ben kendim yıkanırım yani gerek yok jdfdj
  • mark greg sputnik  (12.05.24 20:05:04) 
Freud bıyık altından güldü


El cevap yok
  • anon1m  (12.05.24 20:18:12) 
Mamaişuğz


  • Bruce  (12.05.24 20:26:46) 
[]

Karşı cinsle tanışma

Merak ediyorum insanlar sevgilileriyle nerede nasıl tanışıyorlar? Sürekli sevgili değiştirenler nasıl yapıyor falan… kafam karışık anlamıyorum




 
Isyeri, arkadasinin arkadasi, mekanlar, tanisma uygulamalari, egitimler/kurslar benim gordugum genelde.


  • mor oje  (12.05.24 18:12:46) 
artık internet bence. çevremdeki pek çok kişi online platformlarda tanışıyor


  • kondansator  (12.05.24 18:18:55) 
Çok afedersin memurlar için ribony.


  • Mehmettheslim  (12.05.24 19:57:09) 
[]

Kız arkadaşın annesinin anneler gününü kutlarken

3 yıllık ilişki daha önce anneler gününü kutlamadım son 1 1.5 yıldır annelerle tanışıyoruz. Yarın anneler gününü kutlayayım diyorum ama pek konuşken değilim. Gerilirim bu tarz konuşmalarda

Esas soru, anneler gününüz kutlu olsundan sonra

1) iyi ki xxx'i doğurmuşsunuz sayenizde onunla tanıştım gibi devam etsem nasıl olur
2) yoksa hiç karıştırmayayım mı , anneler gününüz kutlu olsundan sonra ee daha daha nasılsınız diyip havadan sudan mı konuşayım

Teşşkkkürler

 
2


  • brkylmz  (12.05.24 00:26:24) 
3) Sen kutlama. Kız arkadaşına kutladığını söyleyebilirsin.

1 kesinlikle olmamalı. Çocukça.
  • dissendium  (12.05.24 00:31:05) 
2.


  • kobuzchu kiz  (12.05.24 00:50:52) 
Kutla. Güzel bir jest olur da. O 1 ne öyle yaa. Sakın öyle bir şey söyleme. Çok çirkin.


  • Mirket  (12.05.24 00:58:04) 
sizinle tamamen aynı durumdayım, dissendium+1


  • gule gule  (12.05.24 01:19:16) 
1'incinin bende yaptigi cagrisim: www.youtube.com


  • hot potato  (12.05.24 01:52:31) 
1'i geç kesinlikle.

Bence kız arkadaşına söyle senin adına derim. Ciddi düşünüyorsanız tabi ki farklı kutlayın.
  • drako  (12.05.24 02:12:51) 
[]

İş yerindeki umursamaz karşı cins

Kendimi nasıl umursatabilirim? Yani günaydın merhaba işler güçler bunları konuşuyoruz sonra bb. Ben istiyorum uzun uzun kendilerimizden de bahsedelim.




 
Kişi isterse karşı tarafın bir şey yapmasına gerek kalmıyor.


  • rock n roll  (11.05.24 12:32:58) 
aynı şeyi yaşıyorum. karşı taraf istekli olmazsa ağzınla kuş tut bir işe yaramaz.

next.
  • mr.goodcat  (11.05.24 12:34:52) 
"Bi ara kahve içelim mi?" gibi bir teklif yapın. Kabul etmeme ihtimali de gayet yüksek ama denemiş olursunuz.
Olmayacaksa zaten olmaz, olacaksa siz bu adımı atınca zaten olur.

İşten güçten bahsederken bir anda konunun kendi hayatlarınıza gelmesini beklemek abes.
  • michael_knight  (11.05.24 12:42:03) 
Öncelikle şunu bilmenizi isterim . her insanın huyu suyu aynı degil. Bazısı sosyalleşme delisi oluyorken bazısı kendi halinde takılan insan tipi oluyor. Yani bazı insanlar kendi halinde takılmayı çok iletişim kurmamayı tercih eder. Bi ara kahve içelim mi diye teklif edin. Ondan sonra teklifiniz adına hiç bir girişimi yoksa kişiyi rahat bırakın


  • limonlu eksi  (11.05.24 12:50:46) 
işyerinde neden kendinizden uzun uzun bahsedeceksiniz ki? iş ortamı ayrı, arkadaş ortamı ayrı. arkadaşlık ilişkisi kurmak istiyorsanız da bunun yeri iş ortamı değil, başka bir yerdir.

@michael_knight +1

iş arkadaşlığı dışında bir ilişkisi kurmak istiyorsanız niyetinizi belli edin, işyeri dışında başka bir yere davet edin.
  • tnz  (11.05.24 17:48:44) 
Boşver, sonra itici olursun.


  • gabe h coud  (11.05.24 19:28:07) 
Bir etkinliğe, ne bileyim, tiyatro falan gibi bir şeye "iki biletim var, bana eşlik eder misin?" diyebilirsiniz belki :) kolay gelsin


  • samterk  (11.05.24 23:26:02) 
[]

Teyze Oldum

Selam, çok sevdiğim bir arkadaşım doğum yaptı, teyze oldum. Mutluluğumu ve heyecanımı sizlerle de paylaşmak istedim. Tebrikleri alabilirim :)




 
Allah mesut etsin. Cümlemize inşallah.


  • prole  (11.05.24 05:23:48) 
Analı, babalı, teyzeli büyüsün.
Upuzun, sağlıklı, başarılı, musmutlu bir ömrü olsun.
Hayırlı bir yeğen olsun.
Teyzeyi tebrik ediyorum.
  • Mirket  (11.05.24 07:21:25) 
Hayırlı olsun ama bu kadarla bitmez. İlk banyosunu yaptıracaksın, hediyeler alman gerekecek falan filan.


  • etna  (11.05.24 07:24:44) 
hayırlı olsun, sağlıklı mutlu büyüsün..
güzel bir ömrü olsun..

  • tabudeviren  (11.05.24 08:34:25) 
Arkadaşlar çok naziksiniz. Teşekkür ederim :)


  • rock n roll  (11.05.24 09:36:22) 
Ya ne güzel bir mutluluk, tebrikler. İlk kelimesi teyze olur umarım:)


  • orangesandsea  (11.05.24 10:15:13) 
Müthiş bir duygu. Allah yolunu bahtını açık etsin inşallah.


  • black holes in the sky  (11.05.24 11:42:06) 
bir varlığı böylesi göresim gelecek kadar seveceğim hiç aklımaz gelmezdi.


  • geveze yazar  (11.05.24 13:45:49 ~ 13:46:07) 
[]

başka bir sebeple biten ilişki/flörtünüz oldu mu?

hoi,

bu hangi sebepti? 1 aydır çok güzel flört ederken annesinin 4. evre kanser olduğunu öğrendi bir arkadaşım ve kendine gelir gelmez o ilişkiyi sonlandırmaya çalıştı, ben senle ilgilenemem bu süreçte diyerek. ben de yıllar önce bir yakınımın tutuklanıp nöbetçi mahkemece cezaevine gönderilmesi neticesinde ne yapacağımı şaşırıp flörtle direkt irtibatı kesmiştim gerçekten de ikinci mahkemeye kadarki süreçte ilgilenemezmişim başka şeyle. sanki herkesin böyle bir hikayesi vardır diye düşündüm*-*


 
iki haftalık güzel geçen bir flört sürecinin ardından birgün arkadaşıyla beraber üçlü buluştuk. o akşam beni msn'den silip engellemişti.

kadınların arkadaşlarının fikirlerine bu kadar önem verdiklerini o ana kadar bilmiyordum. çok pis koymuştu.

yıllar yıllar önce...
  • tabudeviren  (11.05.24 18:29:38) 
[]

aldatıldım mı şüphesi

3 ay kadar önce, whatspdan bir msj ile terkedildim. "ben devam etmek istemiyorum" şeklinde idi. bu kadar. ben de peki dedim. aynı gün kendisini instgramdan sildim. o günden bugüne bir tek kontağımız bile olmadı.

bir önceki gün, arkadaşlarıyla dışarıda idi, gece 12 gibi telefondan aramıştım. açmamıştı. 3-4 dk sonra mesaj atmıştı. ben de bozulmuştum biraz. özet geçtim. ertesi gün de, yukarıda anlattığım şey oldu.

bugüne kadar içimi kemirdi durdu tahmin edersiniz. kafayı yeme noktasına geliyor bazen insan. böylesine bir cümlelik mesajla ilişki bitiren birine tek kelime bile daha etmmem düşüncesindeydim hep.

devam eden haftalarda, başka bir ortak arkadaşımızın hikayelerinde görüyorum kendisini, yanında birisi var. el ele vs görmüyorum ama hep yan yanalar.

yine bir foto gördüm ve sinirle karışık üzüntü krizi geçiriyorum galiba. bir mesaj atıp "sen benden neden ayrıldın yahu" diyesim var. belki de tüm yaşadığım yalandı. uzunca süre aldatıldım vs.

yani olmuşa çare yok evet, ama hiç yüzleşmemeyi de yediremiyorum bir yerde kendime. biraz içimi döktüm kusura bakmayın.
bi mesaj atmak bana bişey kaybettirmez sanırım bu saatten sonra

ne dersiniz?

 
Gerek yok bilseniz nolcak ortak arkadaşınız varsa elbet bir gün kokusu çıkar


  • olaylar olaylar  (10.05.24 23:16:55) 
Gerek yok. Yapma sakın. Hepimiz geçtik bu yollardan, kendini üzersin sadece.


  • logisticsmanager  (10.05.24 23:19:16) 
Peki çok itici bir kelime. Zamanında peki yazmak yerine neden deseydin. Şu an bir anlamı bulunmuyor.


  • dissendium  (10.05.24 23:24:55) 
biraz içimi döktüm kusura bakmayın.- estağfirullah
çok güzel atlatmışsın, insanlar intihara kadar savruluyor, bence hiç deşme, deşip de olmayan yaralar açma kendinde, sürekli meşgul ve yorgun kal, düşünecek vaktin olmasın

  • lambırcek  (10.05.24 23:32:28) 
Ben sormaya hakkınız olduğunu ve sağlıklı olanın da bu olduğunu düşünüyorum.
Makul bir süre geçmiş.

Ona samimi bir dille yazıp "neden ayrılmak istediğini öğrenmek istiyorum, anlatır mısın?" şeklinde sormanız bence çok doğal. Bunun kesinlikle bir flört girişimi, alevlendirme çabası olmadığını da bilmesi gerek, böyle bir sinyal vermeyin.

Anlatsın. İnanın veya inanmayın. Ondan gelecek bilgiyi tamamen doğru kabul edin veya üstüne kendi tahminlerinizi ekleyin. Sonuca bağlansın. Bu konuyu kafanızdan atın, gitsin.
  • michael_knight  (11.05.24 12:39:19) 
sordugun anda deger vermis, yatirim yapmis olursun
buda acilarini buyutmekten, onu da, verdigi kararin ne kadar dogru olduguna inanmasi disinda bir ise yaramaz

  • foster  (11.05.24 12:44:13) 
Sormanız şu sebeple manasız, aldığınız cevaba nasıl güveneceksiniz?

1- Aldattım der, gerçekten aldatmış olabilir.

2- Aldattım der, canınızı sıkmak istemiştir.

3- Aldattım der, sadece bunu duymaya ihtiyacınız olduğuna kanaat getirmiştir ama halbuki aldatmamıştır.

4- Aldatmadım der, ve aldatmamış olabilir.

5- Aldatmadım der, halbuki aldatmıştır ama kendi kafasında bunu aldatma saymıyordur.

6- Aldatmadım der ama aslında aldatmış ve bunun da farkındadır.

Neticede bu konuşmayı yaparsanız kendinize soracağınız şeyler bunlar. Haliyle onun ne yaptığının bir önemi yok. Sadece devam etmek istememiş. Boşverin gitsin. İnsan ilişkileri çok karmakarışık olabiliyor. Böyle durumlarda hiç çözmeye çalışmadan bu karmaşayı kenara koyup hayatınıza devam etmek en iyisi.
  • akhenaten  (11.05.24 18:54:28) 
Bence de bilmek hakkınız, gerçeği öğrenince her türlü üzeleceksiniz (aldatmamış olsa bile) ama en azından konuyu kapatmanıza yardımcı olur. Ben bilmek isterdim.

Kendisine sormak yerine ortak bir arkadaş varsa ona sorup da öğrenebilirsiniz, kıymet verdiğiniz gerçekte ne olduğu ise.
  • orangesandsea  (11.05.24 19:00:17) 
[]

stalker belasının hadsiz mesajı

aylar önce bi ruh hastası stalkerın nasıl dadandığına dair duyurularım olmuştu. tepki vermedikçe daha sessizleşti, iyi oldu güzel oldu, yöntem bu anladım da ama son mesajı acayip sinirlerime dokundu. özür mahiyetinde bi şeyler zırvalamış beni haklı bulmuş vs sonuna da sanki ruh hastası bi manyak değilmiş de sanki arkadaşmışız yakınımmış gibi samimi bi hitap koymuş. müthiş midemi bulandırıyor ve sinirlerimi hoplattı. küfretmek istiyorum ama devamı gelir diye susmaya devam ediyorum. ama çok uyuz oldum, hadsizliği kendini bilmezliği acayip canımı sıktı. içimi dökmek için yazdım gönül işlerine, yoksa gönüllük bi şey yok. aklıma geldikçe sinirimi bozuyor hiç terslemeyeyim hiç görmemişim gibi devam edeyim dimi? içimde patlıyor böyle de neyse. bi ben görüyorum bi bana dert oluyor paylaşma ihtiyacı duydum, soracak da bi şey de yok aslında. öyle işte.




 
Sizi çok iyi anlıyorum, ama cevap vermemeye devam edin. Cevap almak için çeşitli tektikler denemesi normal. Öyle olmadıysa böyle oldurmaya çalışıyor. Başarmasına izin vermemelisiniz. Hatırladığım kadarıyla esaslı bir psikopattı. Kafasında çeşitli anlamlara sokup kendine yeni motivasyon kaynakları yaratmasına izin vermemelisiniz. Yazdıklarını okumanız hata. Okumayın.

Bu kişi dışarının delisi artık. Sizden çıktı. Siz sıranızı savdınız. Bundan sonra yük diğerlerinin omuzlarında artık. Artık başka kimi kandırırsa ona geçecek bayrak. Siz bunun rahatlığına odaklanın. Zamanla daha da azalacaktır.
  • akhenaten  (10.05.24 21:47:42) 
[]

Flört edilen kişinin insta durumlarına tam silinmek üzereyken bakması

Neye yorulmalı?

Kendisini biraz yordum bu süreçte. Geri adım atar gibi yapsa da gönlü olduğunu hissediyorum hâlâ. Acaba ilgisini fark etmemi istemiyor mu?


 
İlk ben bakmayayım, çok hevesli görünmeyeyim düşüncesi. Olumlu bir şey aslında. Sana dikkat ettiğini gösterir.


  • dissendium  (09.05.24 21:54:40) 
Az uzak durayim da ustume cullanmasin ama cok da uzak durmayayim da kopmasin. Az geri cek sen de. Fazla sicaklasilmis gibi tepkisinden.


  • mor oje  (09.05.24 22:33:20) 
Hangi yaş grubundasın bilmiyorum ama sana tavsiyem kendini olgun hissediyorsan böyle uzak imalı şeylere umut bağlamaman kendin için daha faydalı olur.


  • tekel200001  (09.05.24 22:40:09) 
yani paylaşıldıktan yaklaşık 24 saat sonra bakması.

ne zaman paylaşıldığını görmek için senden sonraki veya önceki story'e bakıp, basılı tutup yavaşça sağa ya da sola kaydırıp ne zaman paylaşıldığını görüyor ve 24 saat geçmesini bekliyor.

çok angarya bir iş. böyle hesap kitap yapan biriyle olmazdım şahsen.

"çok hevesliymişim gibi görünmeyeyim, salça olmasın" diye düşünmüş olabilir.

de.. ne gerek var böyle şeylere..
  • tabudeviren  (09.05.24 23:45:50) 
@tekel200001 +200001


  • WithWorth  (10.05.24 00:36:34) 
bazı psycho davranışları. çekilmez.


  • deartheodosia  (10.05.24 00:39:27) 
Muhtemelen baktığını görmeni istemediği için yapıyor bunu. Aklınca sana ilgi gösterdiğini gizlemeye çalışıyor. Tam silinmeden önce storylerine kimlerin baktığını kontrol etmeyeceğini düşünüyordur. Her şekilde olgun bir davranış değil ama yaş grubu 21 altındaysa hadi gene yaşına göre bu davranış beklenebilir ama diğer türlü psycho bir şey. Bir de tabii tekel+1


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (10.05.24 01:54:43) 
ay buradakiler cok korkunc hsjsh gayet onemsedigini gösteriyor eger instagrama az girmiyorsa. ki flort asamasindaysaniz hep girip bakiyordur.


  • rallied  (10.05.24 04:04:54) 
Belkide szi kısıtlamıştır. O zaman hikaye listesinin en en en sonunda çıkıyo hikayeler, önünüze düşmüyor. Hikaye listesi bitip sizinkine gelene kadar paylaşımızın üzerinden 1 güne yakın geçiyodur.


  • zimbirik  (10.05.24 08:18:52) 
Çok ilgili olduğunu gösteriyor bu durum.
Ama sizden adım bekliyor.

Karışık muhabbetlere girmeden direkt 3-5 gün sonra bir yere bir şeyler yapmaya davet edin. Bir yere kahve içmeye mesela.
Olabilecek en kötü şey "hayır, müsait değilim" demesi. Zaten "başka bir gün yapalım" demezse sizinle görüşmek istemiyor. Boşuna beklentiye girmemiş olursunuz.

Erkeğin biraz girişken, cesur olması beklenir. Dışarıya davet edin. Laf oyunlarıyla, görüldülerle, insta durumlarıyla uğraşmayın.
  • michael_knight  (10.05.24 16:45:20 ~ 16:45:40) 
[]

Sevgililik durumlarında yaş farkı hk düşünceleriniz

32+ yaşında kadın ile 40+ yaşında erkek birlikte olsa gayet normal. 8 yaş hatta 10 yaş bile sorun olmaz bir yere kadar.

Ama 22 kadın ile 30+ erkek absürt. Sanırım bunda herkes hem fikir. En azından ben böyle düşünüyorum. Ya da düşünmeye mecburum, her neyse.

Geldim esas meseleye. 26-27 kadın ile 35-36 erkek ilişkisini nasıl yorumlarınız? Her açıdan. Yürüme, yazma flört vs...
Mesela 35 yaşındaki bir erkek 27 yaşındaki bir kadına ilgisini belli etmeli mi? Yürümeli mi diyeyim anlayın.

Hem genel düşünceleriniz almak, hem de şu an Böyle bir durumda olduğum için kendime pay çıkarmak istiyorum.

Tik koyacağım. tşkler.

 
Yasal sınırlar içindeyse yaşın bir önemi yok.26-27 kadın ile 35-36 erkek ilişkisi süper olur


  • abelardo  (08.05.24 16:11:52) 
absurtluk diye bir sey yok yanlis dusunuyorsunuz, ustune bir de genelleme yapmak daha da yanlis.

devam..
  • gule gule  (08.05.24 16:25:39) 
Bahsettiğiniz yaş farkları abartılı farklar değil. 22-30 da herkesin sorun olduğuna hemfikir olduğu bir yaş değil.
Bence 22-23 yaşından sonra yaşanacak ilişkilerde kimsenin bir şey söylemeye hakkı da yok gerek de yok.

35-27 de normal bir yaş farkı.
35 yaşındaki kişi herhangi bir kadına nasıl yaklaşıyorsa aynı şekilde yaklaşsın.
  • michael_knight  (08.05.24 16:29:24) 
bizim durumda 27-33'ken tanışma, 29-35'ken evlilik. bence normal bu yaşlar ve civarı


  • lalu  (08.05.24 16:54:29) 
Bu genellemelerine nasıl sahip oldun merak ettim. Biri mi söyledi bu sayı farkını yoksa öylesine seçtiğin rakamlar mı?


  • hasmetizm 2046  (08.05.24 16:54:45) 
insan yas aldikca aradaki yas farkinin "garipligi" azaliyor. 50li yaslardan sonra arada 20 yas da fark olsa kimin umrunda olur ki.

26/27k 35/36e birlikteliginde bence hicbir sikinti yok, zaten aradaki fark en az 5, mumkunse 10a yakin ol-ma-li.
  • cooperr  (08.05.24 17:29:49) 
Olayın kişisel istisnalarını bir kenara bırakıp genel kabul gören konuya göre konuşacağım.

Bu daha çok ortak sosyal yaşamla alakalı bir şey aslında.

Çocukluk - okul çağı - iş yaşamı - emeklilik çağı

Bu zincirin hangisindeyseniz o gruptaki insanlarla daha iç içe yaşıyor, haliyle kendi komünitenizi oluşturuyorsunuz. Kendi halkanız dışındakilerden farklı zevkleriniz, ahlaki kurallarınız, farklı etkinliklere yöneliminiz oluyor. Bu gruplar kendi içlerinde çoğunlukla kapalı kaldıkları için diğer halkalara karşı stereotipler ve önyargılar da geliştiriyorlar. Tamamen ayrı dünyalar.

Haliyle yaşlar ilerleyip hala aktif çalışan biriyle emekli hayatına uyum sağlamış birinin birliktelikleri de sorun olabiliyor aslında.

Diğer taraftan aradaki yaş farkı çoğu zaman anlaşmazlıklarda bahane olarak kullanılıyor. İki taraf da "sen zaten anlayamazsın" demeye getirebiliyor işi. Bu da sorunları hem çözümsüz bırakıyor hem de insanları birbirine yabancılaştırıyor. Aynı şekilde 20'li yaşların başındaki birinin hayattan beklentileriyle 30 üstü birinin beklentileri aynı değil ne yazık ki çoğu zaman.

Bu açıdan olaya salt sayısal bazda yaş farkı olarak bakmak çok anlamsız bence. Olaya "ne kadar farklıyız" ve önümüzde "daha da farklılaşmak için ne kadar potansiyel var" diye bakmak lazım.

Örneğin 22 yaşında iş hayatına henüz atılan biri hayatının bir döneminde dünyanın her yerine gidip her çeşit hayatı kurabilir. Yapamayacak olsa bile bunu arzulayabilir. 30 yaşındaki bir insan için bu daha zor. Onun hayatı daha belirli. Bunlar ilişkiyi yıpratır.

Ancak 27-35 için böyle şeylerin olasılığı daha düşük.
  • akhenaten  (08.05.24 17:40:34) 
örnek verdiğiniz hiçbir yaş farkı için olmazlık görmüyorum. her biri olabilir.


  • tabudeviren  (08.05.24 17:54:06) 
Arada güç farkı olmadığı sürece kim büyük, kim küçük, arada ne kadar yaş farkı var kimseyi ilgilendirmez.

Evet yasal olarak reşit ama daha liseyi yeni bitiren bir çocuğun 18 yaşını doldurduğu gün yetişkin olduğuna ikna olamıyorum ben. O yaştaki çocuğa ilgi duyan 30 üstü yetişkinleri de creepy buluyorum. 24-25 yaşından sonra artık beni rahatsız eden pek bir şey yok. (25 yaşında bir gencin 60 yaşında biriyle birlikte olmasını yadırgarım tabii ama içimden yaparım, dışımdan "ay kime neymiş canım" derim.) 27-35 yaş aralığı gayet makul, neden olmasın.

Edit: insan yas aldikca aradaki yas farkinin "garipligi" azaliyor. +1
  • kobuzchu kiz  (08.05.24 18:49:49 ~ 18:50:37) 
Şöyle bir araştırma var.
Kendinden daha küçük bir partner düşünüyorsan o zaman senin yaşını alıyoruz, ikiye bölüyoruz, 7 ekliyoruz. Partnerin bundan daha küçük olmamalı, bu minimum.
Max için, senin yaşını alıyoruz, 7 çıkartıyoruz, 2 ile çarpıyoruz. Partnerin bu yaştan da büyük olmamalı.

Tabi ki kural yok ama mutlu, sağlıklı, kimsenin kimseyi manipüle etmediği ya da kimsenin karakteri dışında baskılanmadığı bir ilişki için önerilen aralıklar bunlar.
Senin dediğin örneklere bakalım,

32+ ve 40+ bu kurala uygun
22 ve 30+ uygun değil. 22 ve 29 uygun oluyor max.
26 ve 36 —> uygun ama çok sınırda. Eğer kadın kendine güvenliyse, manipülasyona açık değilse olur. Çok uyumlu biriyse olmaz. Karakteri çok baskılanır, ne istediğini fark edemeyebilir. Farkettiğinde de pişmanlık duyabilir.
Tabi ki bu benim araştırmalarla harmanladığım kişisel fikrim.
  • zimbirik  (08.05.24 18:56:51) 
Yaş kişiye göre normal limitler içinde denebilir


  • basond  (08.05.24 20:37:50) 
Benim eşimle aramda 9 yaş fark var. 12 yıldır birlikteyiz. İki taraftan biri 18 yaşından küçük degilse ya da 18-50 gibi absürt farklar yoksa 9-10 yaş fark bence sorun değil. Önemli olan kişilerin anlaşması. Genelleme yapmak asla mümkün değil.


  • fraise  (08.05.24 21:55:48) 
hayat tarzlarının uyuşmasına engel olacak bir durum yoksa yaş farkı çok önemli değil, benim çevremde aynı meslekten olup 30+k, erkek 40+ hatta 50 civarı erkekli çiftler var hepsi de çok mutlu görünüyorlar zaten ortak bir yaşam tarzları var. ama 20'li yaşlarda öğrenciyken 30+ üstü birisiyle uyuşmak daha zor olabilir bence, birisi hayatını daha oturtamadığı bir dönemde olduğu için 20li yaşlar için yaş farkı çok mantıklı olmayabilir. çünkü o yaşlarda insan genelde ne istediğine pek karar veremiyor ve kendisini yeterince tanıyamayabiliyor, çok genç yaştaki insanların (24 altı) bence gençlerle takılması daha enerjik ve daha eğlenceli olabilir duruma göre. Duruma göre diyorum 30 yaş üstü olup yorulup mental olarak enerjisi olmayan insan da var, bir etkinlikten diğerine koşan da var ..

Sizin örneğinizde 27 ve 35 ok bence, 27 sonrası genelde çalışma düzeni hayat düzeni oturmuş oluyor benim kriterim iş hayatına başlanmış olması çünkü gerçekten hayat düzenini etkiliyor, üniversitesi öğrencisi ise olmaz mesela XD
  • titanic kemancısı  (09.05.24 10:44:29) 
ilişkide yaş farkini kafaya takan insan psikologluk vakadır tedavi edilmesi gerekir.


  • lennonade  (12.05.24 19:57:35) 
şahsen 29 yaşında erkeğim. adam eğer 35 yaş ve üstüyse 10 yaşa kadarki farkı çok normal görüyorum.

istisnalar elbette olabilir ama bir erkeğin "adam" olması için (ilişkide uyum açısından söylüyorum) bence en az 23-24'ü görmesi gerekiyor. kadının ise 21-22'yi. mesela kadın 22, adam 32'yse bence pek uygun değil. en azından ilk bakışta. ama atıyorum kadın 26-27'dir, adam 35'tir o durumda pek bir anormallik görmüyorum kendi adıma. neticede iki yetişkin ve hala genç sayılabilecek insandan söz ediyoruz.

bu çocuklarda da böyledir. bak 26 yaşında kadın 28 yaşında erkek ilişkisini kimse yadırgamaz ama 6 ve 8 yaş çocuklarını birlikte eğlendiremeyebilirsin. sekizler muhtemelen altıları çok çocuksu ve sıkıcı bulur.

o açıdan 26-27 kadın / 35-36 erkeğe ben hiçbi şey demem. hatta çoğu açıdan ideal bile olabilir.

ama 18-19 kadın, 27-28 erkek korkunç geliyor mesela.
  • mark greg sputnik  (12.05.24 20:11:01) 
[]

İş hayatında üst ile samimiyetle dertleşmek olumsuz bir durum mudur?

Amirim yaşça on beş yaş büyük bayan. Ben erkek.

Sistemin insana değer vermemesi, özel piyasanın durumları, zam süreçlerinde yeterli artışların olmaması gibi genel kronik problemler hakkında karşılıklı samimi bir şekilde dertleşmek sizce olumsuz bir durum mudur?

Ve samimi biçimde içinden gelenleri karşılıklı sohbet esnasında konuşmak, karşı tarafın yakınmalarını, özel bazı kişisel itiraflarını, düşüncelerini dinlemek bu sizce iş hayatı profesyonelliği ve sürekliliği açısından eksi bir şey midir? Yani oldukça samimi, insan insana iletişimlerden bahsediyorum..

Bunlar profesyonel iş hayatı adına negatif şeyler midir?

Sormamın sebebi her samimi konuşmanız dedikodu malzemesine de dönüşebiliyor veya size karşı kullanılabiliyor da sonra zira. Malum yani…


Şimdiden çok teşekkürler.

 
değil ama günün sonunda bu diyalog sana bişey kazandırmaz, aksine kaybettirir. bil istedim.


  • numlock  (08.05.24 12:21:57) 
cevabını sen vermişsin zaten: "her samimi konuşmanız dedikodu malzemesine de dönüşebiliyor"

iş hayatı = rol yapmak

sana verilen rol ne ise onu oynaman lazım.

bu yüzden iğreniyorum iş hayatından. beyaz yakalılar bu ülkenin en sömürülen ve en değersiz kitlesi. bu değersizliği hak etmiyorlar diyemem.
  • abelardo  (08.05.24 12:44:09) 
Boş muhabbet. Kazandırmaz, kaybettirir +1


  • dissendium  (08.05.24 13:09:48) 
bunları konussan ne olacak ki. yakın arkadaslarla konusulacak konular bunlar.


  • sizofren06  (08.05.24 13:16:31) 
Çok enteresan ki ben bu sorulara ne zaman cevap versem duyuru ile ayri noktada oluyorum.
Ben kendi iş yerimde iki müdürümle de bu şekilde konuşuyorum. 6 yil bitecek ve iş hayatıma sadece pozitif etkisi var.

Tabiki böyle firmaya sokayim demiyorum ama misal "verilen ortalama zam enflasyon altinda, bu şekilde elimizde nasıl tutmayi planlıyoruz" diyorum ya da "verilen bonus ile rakip firmalar arasında fark var" gibi. Gene iş hayatının yoruculugu, sirketin son yillardaki degisimleri vs.

Ben mudurlerimin hayatlarini çok dinledim, yaptıkları hatalar misal. Ha ama ben de müdürüm ayrı konu. Bir de tabi ülke fransa. Bu kişilere müdür gibi değil mentor gibi bakarim.

Belki ben çok güzel yerde çalışıyorum bilmiyorum ama ben calisanlarimla rahatça konuşuyorum yani. Kimsenin bana anlattigini kendisine karşı kullanmam ya da başkasına söylemem.
Neyse yani mudurunuzu taniyorsaniz bunun profesyonel olmayan bir tarafı yok. Profesyonel profesyonel diye diye insanliktan olduk.
  • logisticsmanager  (08.05.24 13:47:11) 
@logisticsmanager burası türkiye


  • abelardo  (08.05.24 15:33:40) 
genelleme yapmak gerekirse olmasa daha iyi ama karşındaki samimi doğru dürüst bir insansa dert dışında başka şeyler de dinlersin ve çok olumlu da olabilir. sana mentörlük yapabilir, önünü açabilir, hiç farkında olmadığın konuları gündeme getirebilir.


  • gabe h coud  (08.05.24 16:22:34) 
ben ust olarak altimdakilerle pek dertlesmek istemiyorum, cunku sonra kovmasi zor oluyor basima geldi.

ayni sekilde ustumdeki adamla da pek dertlesmek istemiyorum ki beni kovmasi gerektiginde zorlanmasin.

isyerinde duyguya yer yok, herkes sonucta para kazanmak icin bir araya geliyor, mevzu gayet net ve basit.
  • cooperr  (08.05.24 17:22:45) 
Hem üst hem alt için profesyonel değil, sizin için demiyorum ama genel olarak da ''Fazla tevazunun sonu vasat adamdan nasihat dinlemektir'' üstler için de sıkıntı bu oluyor sonunda :D


  • titanic kemancısı  (09.05.24 11:30:15) 
[]

ilgisiz eşten boşanırken ağlanır mı?

yıllardır çekmişsiniz, hep yalnız hissetmişsiniz ve artık böyle gitmemeli diyerek boşanma kararı alıyorsunuz. zar zor alıyorsunuz bu kararı ama zorluğun sebebi sevgi mi yalnız kalma korkusu mu belirsiz... böyle düşünürseniz dilekçeyi verdikten sonra günlerce ağlamak normal mi?




 
İptal edin bence. Günlerce ağlıyorsanız sadece yalnız kalma korkusu olamaz. Sevdiğiniz için olma ihtimali daha yüksek.


  • dissendium  (07.05.24 18:20:04) 
Ben kullanmadigim 10 yillik kiyafeti yirtik diye atarken bile uc sefer dusunuyorum. Yillarca ne kadar cekilse de bir sekilde ilk basta severek evlenilmis kisiden, istenerek, bikmis sekilde bosanirken insan dogal olarak uzulur aglar.
Hic yoksa aliskanliklar, geride kalan baska bir hayat vs. var. Es dahil olmasa dahi onunla kurulan hayatin icinde bireyin kendi dunyasi var, var da var.
Normaldir, aglamamak da normaldir. Nasil hissediliyorsa o iyidir.
(Aklinizda "agliyorum acaba hata mi ettim" gibi bir soru vardi diye hissettim aslinda, ama oraya girmek istemedim.)
  • quaker  (07.05.24 18:21:13 ~ 18:21:51) 
Normal. Olması gereken. Üzülme.


  • numlock  (07.05.24 18:24:25) 
Gayet normal, boşanma da bir yas süreci; kayıp yaşıyorsunuz. Bu kayıp illa ki kişi olmak zorunda değil. evlenirken kurulan hayaller, beraber mutlu olma ihtimali, yaşanmışliklar, paylaşılanlar vs hepsi buna dahil. Dolayısıyla üzülmek gayet normal ve anlaşılır.


  • fraise  (07.05.24 18:30:35) 
sen ne hissediyorsan normal. hislerin, tecrüben, algilama bicimin, tepkin neyse senin normalin.


  • robert bosch  (07.05.24 18:38:55) 
ya boşanmayın be. ilgisizse size ne siz ilgilenin kendinizle. kendinizle mutlu olmayı becerin. gerçi sözlükte okumuştum 2. eşte aradığı her şeyi bulan biri varmış ama valla o raddeye gelene kadar çekilecek acılara değmez. bazen bana da gelirlerdi ama etrafa bakardım şöyle diğer tüm erkekler eşek pisliği gibi gelirdi gözüme. telefonumda kayıtlı ismine bile bakıp ağlardım sonra vazgeçerdim.


  • geveze yazar  (07.05.24 18:47:55 ~ 18:49:33) 
Bence normal. Sevdiğin için de olabilir, neden bu hale geldik diye de olabilir. Haksızlığa uğramış hissediyor da olabilirsin.

Neticede ilgisiz eş cidden çekilecek bir çile değil bence. Zaten sabahtan akşama hayat mücadelesi içinde eriyip gidiyoruz bari evde beni seven ilgilenen gözümün içine bakan biri olsun dimi? Destekliyorum boşan. Umarım tekrar çok mutlu olduğun evliliğin olur.
  • kaptan maydanoz  (07.05.24 18:57:52) 
Bir insan bu kadar sıkıntılı ve acılı bir süreçte ağlamıyorsa ne zaman ağlamalı? ağlamak o kadar anormal bir şey değil hani çok her gün her gün ağlarsan o zaman terapilik bir durum vardır bunu boşanmadan vazgeçerek de çözemezsin muhtemelen evliyken de agliyorsun dur ya da ağlamışsındır


  • ala09  (07.05.24 19:44:26) 
Davayı açarken ben de ağlamıştım. Onun için değil de kendim için. Genç yaşta kucağımda 23 günlük bebek, yaşadıklarım… Ağlayın tutun yasınızı. Sonra çok daha güçlü bir şekilde devam edeceksiniz, acı güçlendiriyor.


  • cilekli pasta  (07.05.24 19:46:48) 
Normal olup olmaması önemli değil. Her çeşit insan her çeşit duygu var.
Dilekçe verecek hale gelmişseniz mutlaka sebepleri vardır. Yürümeyen evlilikte ısrar etmeyin.
Bir ömrümüz var, en mutlu şekilde yaşayalım.

Dilekçeyi verdiniz veya boşandınız diye o insan yeryüzünden silinmiyor. Gerçekten birlikte olmak istiyorsanız yine birlikte olursunuz. Hem de evililik mecburiyetiyle değil de ikiniz de istediğiniz için birlikte olmuş olursunuz.
  • michael_knight  (07.05.24 19:47:28) 
İlişki çok kötü bir hale gelmişse dahi biterken ağlamak normal çünkü onca mutlu anı, paylaşılmış şeyler, yaşanmışlıklar var. Dolayısıyla mutsuz bir ilişkinin bitiminde dahi üzülmek doğal.


  • crinix  (07.05.24 20:56:38) 
Bunun normali var mı bilmiyorum. Normalde de duygusal biriyseniz son derece doğal mesela. Boşanırken verdiğiniz dilekçe sadece geçmişteki ilgisizlik değil. Kaybolan yıllarınız, kurduğunuz ama yıkılan hayalleriniz, geleceğe dair umutlarınız vs. var içinde. O yüzden o kadar mantıksız değil.

Başlıktakine benzer sebepler ile boşanan arkadaşlarım oldu. O dönemki üzüntü ve moral bozukluklarının yanında bile değiller şu an. Tekrar evlenenler bile var aralarında.
  • nawar  (07.05.24 21:03:41) 
Elbette ağlamak normal. Alışkanlıklarımız var, bağımlılıklarımız olmuş bir yaşam tarzı var. Bocalamanız da olası bir süre. Hepsi geçer, daha güzel günler gelir ve iyi ki dersiniz. Hayat mutsuzluk veren kişileri, durumları vs çekmek için çok kısa be. Gönlünüzce olsun bundan sonrası.


  • Kediyi üzdün  (07.05.24 22:07:38) 
kadınlar olur olmaz her şeye ağlıyor. ben empati yapmıyorum ve sebebini anlamaya, çözmeye çalısmıyorum.


  • abelardo  (08.05.24 15:34:34) 
Normal. 5.5 yıl birlikte olduğum ilişkimden sonra 8 ay ağladım. Sonra gözyaşı kalmadığı için ağlamayı kesen çocuk gibi sustum.


  • gabe h coud  (08.05.24 18:52:53) 
[]

Abazalık mı açgözlülük mü ne bu?

Erkek arkadaşımla 4 seneyi geçen beraberliğimiz var ama son iki yılında gördüklerim:
Benden gizlice eski kız arkadaşla görüşme - özellikle ayarlanmamış ama iş yerine yakın olunca ziyaret edilmiş.
Habersiz normal bir kız arkadaşla görüşme ve kız buna seninle konuşmak iyi geliyor falan yazmıştı yani dümdüz yürüyordu.
İnstada tanımadığı hesaplarla takipleşme (söyleyince sildi)
Keşfetinde sürekli büyük göt meme reelsları (belli ki öneriliyor baktığı için)
Aramalarında zaten böyle bir hesap adı da görmüştüm ki öff yani
Muhtemelen fake dolandırıcı amaçlı yabancı hesaplı bir kızla yazışıp fotoğrafını falan atmış (hem de ben çekmiştim fotoğrafı) ama kız arkadaşım var da yazmış gerçi kız sorunca yazmıştı yanlış hatırlamıyorsam. sonra o kızı başka arkadaşına göndermiş sorunca da ona attım vs kem küm klasik yakalanınca gelen geveleme şeyleriydi.

Tabii ki ben bunların hepsini söyledim, rahatsızlığımı söyledim ve hepsine kendince bir şeyler açıklamaya çalıştı. Ben ayrılmak istedim o özür diledi, yalvardı günlerce. maalesef ben de şans verdim. Ancak;
bunlardan dolayı dikkatimi verdim diye mi fark ediyorum yoksa hep mi böyleydi de ben fark etmiyordum bilmiyorum ama son zamanlarda çok takıldığım konu dışarıda etrafta kızlara baya dikkatli bakıyor. Benim görmediğimi sanıyor ama görüyorum yani bakma çabasını.
Hayır yani bu kadar açsan bırak beni git ne istiyorsan yap ama ayrılmak isteyince yalvarmalar bırakmam seni diye dil dökmeler.

Artık dolgun ve kıvrımlı kız görünce tetikleniyorum resmen bunlar aklıma geliyor.
Tanıyan birine söylesem şunları asla inanmaz öyle bir profili yok ama resmen içinde bir kadın açlığı var diye düşünmeye başladım. Ha bu arada etrafımda arkadaşım abilerim hatta babamın bile bu tarz reelsları izlediğini biliyorum. İş yerimde bir arkadaş diğer arkadaşlarıyla birbirine twerk yapan kadın profilleri vs atıyordu. Ben bunları kaldıramıyorum bu çağa nerden denk geldim diyorum artık.

Yoksa ben bir abazayla mı sevgiliyim ya? Valla tam bir dışarıdan baktım yeşil türbe içine girdim est tövbe olayına düştüm gibi geliyor. Sosyal medya olmasa insan tanıyamayacağız herhalde. Siz ne düşünüyorsunuz?

 
hem abazalık hem açgözlüluk ama bunların hiçbirini reels izledi diye söylemiyorum Aşırı kasıyor özgüvensiz sal ipini gitsin Niye selam verirsiniz böyle erkeklere anlamam.


  • ala09  (06.05.24 22:28:25 ~ 22:29:10) 
ve sen bu adamla hala berabersin çünkü?..


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (06.05.24 22:28:38) 
Erkekleri tanımamışsın daha. Neyse siz saf kadınlar


  • benaslindayohum  (06.05.24 22:36:28) 
Uzak durun lütfen.
Sonra sonu daha kötü oluyor. Yol yakınken gitsin.
Ne olduğu ortada zaten.
Ayrıca yalvarıp özür dileyip bunun kabul olduğunu gördü ya bir kere devamlı daha üst versiyonuyla tepenize çikar
  • kirmizipilotkalem  (06.05.24 22:44:57) 
Bak ben evliyim, bırak sevgililiği yani evliyim diyorum şu yazdıklarından sadece bir tanesini yapsın (yapmasa bile şüpheye düşmem yeterli) avukata koşup boşamazsam kendime saygım var diye ortada gezemem.


  • kaptan maydanoz  (06.05.24 23:06:37) 
Cevap sorunun kendisinde var zaten. Muhtemelen dört senedir beraber olmak artık onu sıktı, kendini vazgeçilmez görüyor ve bazı kaçamaklara hakkı olduğunu, gençliğini cinsel yönden tatmin olmadan kendi sınırlarını keşfetmeden heba ettiğini düşünüyor. Sana yol verecek cesarete sahip değil ve yaptığı dört senelik sosyal yatırım boşa gitsin istemiyor. Ayrılırsanız her ikinize de daha iyi gelecek gibi. Aklına girmiş bir kere, geri dönüşü olmayan bir yolda


  • kel aynak kusu  (06.05.24 23:13:56) 
Var böyle insanlar. Kötü oldukları söylenemez. Seni sevmedikleri de söylenemez. Bütün erkeklerin böyle oldukları da söylenemez. Ama instagramı olan birinin popo görmek istemediği de söylenemez.


  • Mehmettheslim  (06.05.24 23:49:13) 
sevgilin kötü insan diil^^ ama fazla düz adam.


  • anlatamıyorum  (07.05.24 00:44:32) 
Böyle ilişki eziyet olur, zaten keyif almayacaksınız. Direkt bağları kopartın. Güvenmediğiniz bir partner ile zaman harcamaya gerek yok


  • kondansator  (07.05.24 01:13:11) 
bakmak bir şey değil de şunlar red flag:

• gizlice eski kız arkadaşla görüşme
• Habersiz normal bir kız arkadaşla görüşme
• instada tanımadığı hesaplarla takipleşme (söyleyince sildi)

ben bekarım, arada tanımadığım kişilerle takiplesiyorum. buna rağmen acaba tanıdıklar akrabalar görüp "bu kim" der mi veya bu hesap eşe dosta salça olur mu diye çekiniyorum. (teşhirci hesap değil, normal işinde gücünde insanlar bu takip ettiklerim)
  • tabudeviren  (07.05.24 08:16:29) 
Evli insanların ilişkisinden çok da farklı değil okuduklarım. Çift terapisine gitseniz seks hayatınız nasıl diye sorarlar. Manitan belli ki düz bir adam, fantesizini (evet fantezi) yakalamışsın ve utandirmayi seçmişsin. Erkek gözüyle kadın kulağıyla sever derler. Gözü doymamış demek ki arkadaşın ki gözü dışarıya kaymış. Bu noktada olamaz olamaz kesinlikle olamaz da diyebilirsin veya Fatih'ten kalan yarım şarabı çakıp gel senin fantezini eğlenceli bir oyuna dönüştürelim de diyebilirsin. Sen bu düz adamı seviyorsan ve sadece sana bakmasını istiyorsan da sorumluluk alıp aksiyona geçebilirsin, sonra da karşılıklılık ihtiyacı gereği isteğini söylersin manitana. Kız erkek fark etmiyor açıkçası,. çiftler birbirine çok uzak ve ne istediklerini söylemeye utaniyorlar. Toplum ahlak feminizm görevler meli malılara tutunup hayatlarını sıkıcı yapıyorlar


  • hasmetizm 2046  (07.05.24 09:09:59) 
[]

Kaç yaşında evlendiniz

Merhaba. Kaç yaşında evlendiniz? Eşiniz kaç yaşındaydı. Cinsiyet yazarsanız iyi olur. Teşekkür ederim.




 
E 31 K 33


  • kaiserr76  (06.05.24 21:44:42) 
31/31


  • cooperr  (06.05.24 22:11:05) 
32.
eğer bazı nedenlerden ötürü yasal bağ hayatımızı kolaylaştırmayacaktıysa evlenmezdik muhtemelen. zaten 5 yıldır beraber yaşıyorduk.

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (06.05.24 22:30:59) 
ben 28e, eşim 26k.


  • hrskrs  (06.05.24 22:35:40) 
İkimiz de 27ydik


  • turuncu tonlarda  (06.05.24 23:06:48) 
30/30


  • kaptan maydanoz  (06.05.24 23:09:14) 
26/24. 2 senedir falan beraber yasiyorduk, hem o tr'de rahatça kalsın hem de biz rahatça onun ülkeye gidelim diye evlendik. Şaka maka birkaç seneye 10 sene olacak evleneli.


  • logisticsmanager  (06.05.24 23:54:31) 
E 30 K 28


  • kirmizipilotkalem  (07.05.24 00:00:46) 
logisticsmanager, hanım evlenince Türk vatandaşı mı oldu?


  • dissendium  (07.05.24 00:07:29) 
e 27 k 23
e 31 k 35
e 38 k 32
  • antihero  (07.05.24 03:30:46) 
E 29 - K 28
Dört senedir evliyiz. İnsan hayret ediyor nahdjsk

  • wild honey suckle  (07.05.24 06:54:43) 
E:30, k:29. Bir senemiz dolacak


  • Hallegadola  (07.05.24 07:32:36) 
E40 k44, ikinci senemiz dolacak, doğum günlerimiz aynı, o tarihte de evlendik.


  • hasmetizm 2046  (07.05.24 10:02:18) 
K24 E28. iki senedir de birlikte yasiyorduk zaten.


  • robert bosch  (07.05.24 10:34:45) 
K:27
E: 36

2.5 senedir evliyiz. Ondan önce de 7 yıldır birlikte yaşıyorduk zaten.
  • fraise  (07.05.24 13:01:44) 
32-32


  • ravenudon  (07.05.24 13:22:31) 
Ben bekarım.


  • Mirket  (07.05.24 13:40:52) 
E 27 K 29


  • ananiyimioguz  (07.05.24 14:04:00) 
Ikimizde 32 yaşındaydık, erkek tarafıyım. 4 yıl olmuş öncesinde 2 yıllık birlikteliğiz var.


  • mirty  (07.05.24 14:11:57) 
E 29 K 28.


  • drako  (07.05.24 15:53:32) 
[]

devam ettiriyim mi?

Arkadaslar,

simdi birisi var, biz baska bir toplanti da tanistik. bana ilgi gosterdi, benim de baslarda hosuma gitti. sonra ben durdum.

Cunku, benim is yerinde mobbing ile ilgili sikintilarim oldu, ve ogrendim ki bu arkadas daha once benim calistigim yerde calisiyormus ve o kisilerin arkadasi. Benim oldugum yerde calismaya devam etseydi bana kotu davranan grupta olacakmis gibime geliyor.
Ustune, o tiplerden birini is gorusmesine cagirdigini da ogrendim, hem sogudum hem de bana tuhaf geldi cunku alanlar farkli.

ama arada kaldim cunku hem bana bir yanlisi olmadi hem de bunlar olmus seyler degil, benim dusuncelerim.

bana bir tavsiye verin.

 
Hiçkimseyi yapmadığı bir şey için suçlama. "Bana kesin kötü davranırdı" diye düşünmen hem saçma hem de sağlıksız.
Bu düşünceyi kafandan attıktan sonra devam edip etmemeye karar ver. Bu düşünce kararını etkilemesin.

  • michael_knight  (06.05.24 16:22:41) 
sal gitsin.
ben bana mobbing uygulayan tiplerin arkadaslarina da güvenmezdim. belki seni gidip onlara anlatacak? belki sana senle ugrasmak icin yakinlik gösteriyor? ahlaksizin arkadasi ahlaksizdir.
baska insan mi kalmadi iliski yasayacak?
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (06.05.24 16:36:23) 
ben olsam devam ettirmezdim çünkü ileride seninle olan durumu onlarla paylaştığında arkandan konuşacaklar vs bir sürü muhabbet dönecek, düşünmekten paranoyak olurdum. rahatsız edici bir durum. risk almaya gerek yok.


  • elorelia  (06.05.24 16:39:35) 
arkana bakmadan topukla.


  • gule gule  (06.05.24 16:53:50) 
flörtün en erken döneminde zaten karşıdaki kişiye anlamsız derecede güven ve olumlu hisler yüklenmesi gerekirken sizde tam tersi durum söz konusu, zorlamak için mantıklı bir sebep bulamadım ben :D


  • titanic kemancısı  (06.05.24 19:03:57) 
Adamın iyiliği için uzak dur derim, yapmadığı bir şey için karşıyı sorumlu tutmak nedir..


  • mirty  (06.05.24 19:20:46) 
Ne çılgınca cevaplar ya.

Adamın ne günahı var? Mış, muş. Saçma bir düşünce bence sizdeki.

Ama bence de ayrılın, yeterince olgunlaşınca tekrar deneyin bence.
  • numlock  (06.05.24 19:39:49) 
intikam soguk yenen bir yemektir ve sartlar nihayet olusuyor. devam et.


  • hot potato  (06.05.24 19:43:20) 
[]

Arkadaşın verdiği siparişinin parasını almak mı almamak m

Kırsal kesimde yaşayan çok yakın ve çok eski bir arkadaşım ikizleri için yaşadığı şehirde olmayan bir mağazadan elbise ve ceket almamı istedi. Ben de aldım tabi ki hatta siparişlerini bulmak için saatlerce mağaza gezdim sıra bekledim vs. Sorun değil. Akabinde Iban istedi parasını göndermek için ben de verdim ve gönderdi.

Yalnız ben sonra çok pişman oldum. Çok yakın bir arkadaşımdı. Toplam ücret yaklaşık 1800 falan tuttu. Benim bunu almamam ve hediye etmem gerekirdi. Yalnız benim maddi durumlar da kelimenin tam anlamıyla bombok hesaplarım hep ekside kredi kartıma her ay borç yüzünden yüklü faiz ödüyorum vs. Yine de arkadaşımın çok yakın olduğunu ve 40 yılda bir kez böyle bir şey istediğini göz önüne alınca Iban istememem ve o parayı almamam gerekir diye düşünüyorum. (Arkadaşımın maddi durumu oldukça iyi) ayrıca ben boşver falan dediğimde ilk, kesinlikle olmaz bir daha bir şey isteyemem senden dedi

Pişmanlık fayda etmez tabi ama siz bu durumda ne yapardınız ya da bu düşüncesiz davranışımı nasıl telafi edebilirim edebilir miyim?

 
Sizden talebi kendi ulaşamadığı için ona ulaştırmanız olmuş, satın almanız değil. O yüzden ona ulaştırmanız yeterli bir durumda. Maddi durumunuz iyi değilmiş şu an, arkadaşınız da biliyordur bunu.

Iban göndermeseniz, arkadaşınız daha suçlu hissedecekti borcunuz olduğunu bilerek sizden böyle bir şey istediği için.

Arkadaşınızın ricasını yerine getirmişsiniz zaten bence üzülecek bir durum yok.

Maddi durumunuz iyileşince bu olay sebebiyle değil zaten içinizden geldiği için hediye alacak birine benziyorsunuz. Üzülmeyin, kısa sürede maddi durumu da toparlarsınız umarım.
  • black holes in the sky  (05.05.24 11:16:49) 
Hocam kendini bu kadar feda etme, iyi yürekli etrafına iyilik incelik yapmayı seven bir insansın fakat şu an bu durumda değilsin

Arkadaşının durumu da senden kötü değilmiş, kendini biraz toparlayınca insanlara cömert olmanda fayda var, şu an yapamadığın için mahçup hissetme
  • grimavi  (05.05.24 11:21:36) 
Bir daha isteyemem demiş ya, o kısım çok doğru. Almasaydınız eminim o çok mahcup olacaktı. Bir daha da isteyemeyecekti.

İlk bir araya geldiğinizde ikizlere minik bir hediye alıp, arkadaşınıza yaa mahcup oldum, kem, küm dersiniz. olur biter.
  • Mirket  (05.05.24 11:29:47) 
Maddi durumunuz iyi değilse maddi durumunuzla destek olmayın.
Sizin konumunuz iyiymiş, zamanınız varmış arkadaşınıza destek olmuşsunuz.

Bu durum sizi çok rahatsız ettiyse arkadaşınızın sevdiği o mağazadan ikizlerine başka bir şey alın. Maddi durumunuza göre belki 400 liralık belki 1400 liralık bir hediye. Ama şimdi değil.
Bir süre sonra, ortada hiçbir şey yokken alın.
  • michael_knight  (05.05.24 11:49:52) 
Meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz durumu bu tip şeyler.

Arkadaşınız doğru söylemiş, bir daha bir şey isteyemez insan. İçinizden geliyorsa "benden olsun" diye teklif edersiniz ama ısrar etmezsiniz. Bu iyilik olmaz çünkü, karşıdaki kişi zor durumda hisseder.

Arkadaşınız sevdiğiniz biriyse, başka bir zaman da hediye verebilirsiniz. Vermelisiniz de, hediyeleşmek güzel şey. Hediyenin maddi açıdan değeri önemsiz. Böyle zamanlarda şu an hissettiğiniz şeyi hissetmezsiniz.
  • akhenaten  (05.05.24 12:54:13 ~ 12:59:35) 
neden sizin almanız gereksin ki gerçekten çok yanlış düşünüyorsunuz. para durumunuzu sunmanız bile yersiz, paranız olsa da almanız falan gerekmiyordu. o elbise ve ceket olmadan yaşayamayacak değil bebişler, e kimse de durduk yere havadan 1800 lira vermek zorunda değil. sizden aracı olmanız istenmiş sponsor olmanız değil. neyse ki arkadaşınız düzgün bir insanmış da yararlanmamış sizin kafa karışıklığınızdan.
kendiniz hediye almak isterseniz gider cebinize uygun bir şeyler alırsınız, kimseye borcunuz yok ne kadar yakınınız olursa olsun.

  • suyin  (05.05.24 17:55:46) 
Benden almamış olsanız sizden bir daha böyle bir şey isteyemezdim, şehirle bir alışveriş bağlantımı kaybetmiş olurdum ve üzülürdüm. Her şey internetten alınamıyor. Birinin gidip görüp alması daha iyi olabiliyor. Bu da sizinki gibi iyi bir arkadaşlık gerektiriyor. Arkadaşınıza her anlamda iyilik etmişsiniz.


  • cosmicstring  (06.05.24 08:25:39) 
Sıkıntılık durum yok sen doğru yapmışsın


  • basond  (06.05.24 08:49:31) 
[]

Bir beyefendi üzerine düşünceler

Yorumlayalım lütfen.

Bir süredir bir beyefendi ile görüşüyorum. Kırklı yaşlarda, İzmirli. Oldukça düzgün bir adam. 5-6 yıl önce boşanmış. İyi niyetli, kibar, zarif, sevecen, eğlenceli, haddinden fazla yakışıklı. Ailesi ve akrabalarıyla yakın ve tatlı bir ilişkisi var, arkadaşlarının her biri gayet düzgün insanlar.

Atadan devam ettirilen bir siyasi görüşü sahiplenmiş. Atatürkçüyüz işte, CHP'ye oy veririz diyor ama herhangi bir politik duruşu veya temelli bir tarafgirliği yok. Sadece öyle görmüş, öyle bilmiş ve onu devam ettiriyor.

Rahat bir adam, daha doğrusu pek bir zorluk görmemiş hayatta. Babasının meyhanesi varmış, belli bir yaştan sonra ona devretmiş. Kendisi hem orayı işletiyor hem de çok kazanamasa da tutkusu olan müzisyenliği yapıp arkadaşlarıyla çeşitli mekanlarda sahne alıyor.

Ben sokak kedisi gibi büyüyüp hayata biraz yaralı ve kendimi korumak için görece saldırgan bir noktadan bakıyorum, davranışlarım da istemsizce bu tondan renkleniyor her daim. Normalde böyle değil veya en azından bu kadar değil ama benim yanımda tamamen pasif bir adama dönüşüyor. Bana sadece hayran hayran bakıyor, ne desem yapıyor. Ama sorun da bu ya, hep ben diyorum. Hep ben yönlendiriyorum, her girişimi ben başlatıyorum, her eylem(imiz)e ben karar veriyorum.

Çok sık bahsetmiyorum ama yeri geldiğinde, birkaç cümle ile bile geçse bende izi kalmış hatıraları anlamadığını hissediyorum. Daha doğrusu beni anlamak istiyor ama anlamlandıramıyor çünkü hayatında benzer bir çaresizliği hiç tatmamış. Yokluk görmemiş, bilinçsiz anne babaların evlatlarını ne kadar yaralayabileceğini hiç fark etmemiş, ötekileştirilmeye hiç maruz kalmamış. Say say bitmez. Bunlara ilişkin sık olmasa da herhangi bir cümlemde yabancı bir ülkenin hiç duyulmamış kabilesindeki kadınların evlilik merasiminden bahsediyormuşum gibi ''Allah Allah yav, hayatta böyle şeyler de mi yaşıyormuş insanlar? Çok ilginç valla.'' dercesine bana bakıyor.

Aslında son derece de düzgün bir adam, diyorum ya. Adamda hiçbir belirgin kusur bulamıyorum. Önceki ilişkilerim genelde derin ama bolca yaralı ve dengesiz adamlarlaydı, ben de böylesine alışkın olduğum için kendimi onlarla güvende bile hissediyordum. Fakat bu sefer bir şey var, olmamış bir şey. Yerini yadırgama, ait olamama hissi gibi. O kadar da hoş bir adam ki gerçekten hem fiziksel olarak hem huyu suyu olarak. Hoşlanmadım desem hoşlandım, gerçekten hoşlandım. Uyumumuz da fena değil. Beni asla kırmaz veya üzmez, bunların da farkındayım.

Bilmiyorum, şu an ben mi hiç yoktan sorun yaratıyorum? Acaba onu yüzeysel mi buluyorum? Bu mu bu huzursuzluğumun sebebi? Böyle hisler içinde yuvarlanmama rağmen devam edeyim mi onunla? Olmamışlık zamanla yerini farklı duygulara bırakabilir mi? Durumu ''p*ç seven, efendi erkeği beğenmeyen hatun'' seviyesine indirmeden yorumlarsanız çok mutlu olurum Ekşi Duyuru sakinleri.

 
Bana boş muhabbet yapıyorsun gibi geldi. Adamın ilgisini çekmediği için, ilgili gözükmek için (ayıp olmasın diye) kısa tepkiler veriyor. 40 yaşındaki bir insanın ne yaşadığını bilemezsin. Zorluk görmemiş diyorsun. Nereden biliyorsun. Boşandığı için üzülmüş, çok düşünmeyi bırakmış biri olabilir. Bence onun ilgisini çekmiyorsun. Bu onun yaşından olabilir.


  • dissendium  (04.05.24 01:49:50) 
İnsanlar derdini (toksik veya sağlıklı) en çok sevdiği insanlara paylaşmak ister. Yalnız her insan da dert dinlemeyi seven ve beceren kimseler olmuyor. Acıların ile görülmek ve sevilmek istiyorsun, melankoli böyle bir şey tam olarak. Sırtındaki geçmişin yükünü doktora anlatırsan sevgiye çok çok daha fazla yer kalacaktır emin olabilirsin. Ondan beklediğin şeyler senin ihtiyaçların sadece, ve ihtiyaçlarını tek bir kişiden karşılamak zorunda değilsin. Fiziksel temas hariç tüm ihtiyaçlarını diğer insanlardan da karşılaman mümkün. Ve lütfen insanların düşünce yapıları hakkında bilgi sahibi gibi tespitler yapmayın. Hemen hepsi yanlıştır Garanti verebilirim.


  • hasmetizm 2046  (04.05.24 10:04:58) 
Geçmişinizdeki toksik ilişkiler bugününüzdeki muhtemel güzel bir ilişkinin önüne set kurmuş. Son cümleniz ne yazık ki doğru.


  • thesomberlain  (04.05.24 13:06:09) 
Ben hikayeyi beğendim.
Yazılı anlatım kabiliyetinize de bayıldım.
Bir edebiyat çalışmışlığınız var ve başarılısınız.
Yalnız bu hikayede oturmamış yerler var.
Adam hiç evlenmemiş Devlet Memuru olsa, anlatım en az 3 provayla, usta terzi elinden çıkmış takım elbise gibi oturacak adamın üzerine.
Ama burada bir meyhaneci, bir müzisyen ve bir boşanmış adamdan bahsediyoruz.
Hikaye doğruysa Adam sizin yanınızda, Al Pacino'nun kilisedeki hali gibi huzur bulup yumuşacık oluyor.
Bence henüz torbadaki yüzünü çıkarmamış, henüz tırnaklarını göstermemiş.
  • Mirket  (04.05.24 13:31:21) 
Sokak kedisi gibi büyüyüp hayata biraz yaralı ve kendini korumak için görece saldırgan bir noktadan bakanlar mutluluğun, sevginin kolay elde edebileceğini düşünemiyor, akıllarına yatmıyor. Bakış açısı değişmezse bu tür ilişkilerde mutlu olabilmek ve kalabilmek çok zor. Bol şans ve sabır diliyorum beyefendiye.


  • gabe h coud  (04.05.24 15:02:18 ~ 15:03:49) 
Düzgün adam ama ilişkiyi senin yönetmene izin veriyor?! İlişkiyi eril yürütür ama işte şimdi eriller de prenses olmak istiyor.
Benim şahsi fikrim, biraz dişil olmayı deneyimlemek gerekiyor senin için. Susmayı, yargılamayı, talep etmeyi bırakmak.
Polarite üzerine çalışıyorum bir vakittir. O yüzden şu yaptığın bir "penetrasyon" ve Mirket'e katılıyorum. İzmir'de meyhane işletecek, gece sahne alacak ama beyefendi epey bıkmış bir erkek olmalı.

Yaralı kısmından bakarsak artık yaraları bırakma vakti gelmedi mi? Daha ne kadar onların arkasına sığınacaksın???

Sevilmeyi ne zaman kabul edeceksin?

her iki tarafı da değerlendirdim.
  • janderzel zartanyan  (04.05.24 15:15:56) 
adam para kazanma zorunluluğu olmadan büyümüş, o sebeple de rahat. siz ise şu an bulunduğunuz noktaya gelebilmek için çalışmış, çabalamış, didinmiş, uğraşmışsınız gibi anladım. farklı yollardan geçerek bugüne gelmiş olmanız, herhangi birinizin yüzeysel olduğu anlamına gelmez. sadece bu sebeple yüzeysel olduğunu düşünüyorsanız, gidiş yolunuz yanlış bence.

sizin çalışma hayatınız nasıl? mesela yoğun bir çalışma hayatınız vardır, işteki yoğunluğun üzerine özel hayatınızda da karar verici olmak, aktif taraf olmak sizi yoruyor olabilir. sıkıntınız buysa, bunu partnerinizle konuşarak çözümleyebilirsiniz gibi geliyor.

bence yaşayın biraz daha birbirinizin hayatını. bakarsınız sizin hayatı yaşama şekliniz ilgi çekici gelebilir, o size daha uyumlu hale gelir; ya da siz onun hayatı yaşama biçiminden etkilenip kendinizi o yönde değiştirirsiniz. ilişki içerisinde birbirinizden bir şeyler öğrenecek, gelişeceksiniz işte.

bu arada belki içten içe p*ç seviyor olabilirsiniz :) daha ihtiraslı, duygu geçişlerinin olduğu, hareketli bir ilişki istiyorsunuzdur, olabilir. ama durum böyleyse karşınızdakini de bundan haberdar edin.
  • tnz  (04.05.24 15:53:23) 
karşıdaki kişiye psikolog vasfı yükleyip anlamasını beklemek gereksiz. rahatsız olduğunuz durum varsa konuşarak çözmeye çalışın. ama 40 yaşından sonra da insanlar değişmez.

kafalar uymuyorsa zaten bir süre sonra hisler kaybolur, düşünerek çözülecek mevzular değil. deneyimleyip sezgisel yaklaşmak lazım.
  • orpheus  (04.05.24 23:17:54) 
Yukarida biri yazmis, adam super vs ancak anlattiginiz gibi ise ve dahasi yoksa, bu saldirgan, sevgi almayi bilmeyen, duygulara guvenli liman olmayan bir kadin olarak saglikli bir erili yasaminiza cekmeniz cok zor zaten. O nedenle sacma sapan tipler tamamlayamadiginiz donguleri tamamlama cabanizdan yasaminiza giriyor ya da daha eril enerjide olan partnerler. Bu arada adama firsat vermiyor bile olabilirsiniz tabii.


  • kassiopeia  (05.05.24 11:50:46) 
adamda sorun yok ama sizde bağlanma - bağ kurma ile ilgili sorunlar var bence, terapi alabilirsiniz. aksi takdirde asla sağlıklı bağlanma yaşayamayacağınız kişilerle ilişkide olmaya meyillenirsiniz bu çekim meselesi değil bir travma yanıtı aslında.


  • titanic kemancısı  (05.05.24 15:34:11) 
[]

Hangi dating appi kullaniyorsunuz

Uzun suredir beraberligim yok.
Cok uzak kaldim bu konulara.
Yani zor geliyor artik tanisma fasli mesela.
Gozumde buyuyor.
Cok olumsuzluk yasadim bu beraberligim yyok dedigim donemde.

Soyle kullanmasi kolay, kitlesi duzgun bir oneriniz var mi?
Fark eder mi bilmiyorum ama kadinim.

 
Hinge ve Bumble


  • king lizard  (03.05.24 00:40:14) 
Eksi Sözlük diyecegim de müthis toksik bir yer. Ayni anda birden fazla kisiyi idare edip, en varliklisi seçiliyor falan..


  • Yourcousinmarvinberry  (03.05.24 11:25:30) 
Ekşi sözlük


  • abelardo  (03.05.24 19:20:16) 
[]

Nasil yapsaydim daha iyi olurdu?

Ben erkek, o kadin. Kendisi Türk degil, Ingilizce konusuyoruz. 2 ay önce sergide tanistik, 10-11 kez degisik vesilelerle bulustuk (kahve, konser, sinema, evde film, dogada yürüyüs, disarida yemek, evde yemek vs).

Pirlanta gibi bir karakteri, tertemiz bir kalbi var. Son derece olgun, sevgi dolu birisi. Zevklerimiz, hayattan beklentimiz net sekilde uyusuyor.

Fakat aradan gecen zamanda fiziksel olarak bir heyecan duyamadim. 5 ya da 6. görüsmemizde bu konuyu usulca actim. Acelesi yok, fiziksel olarak yakinlasmak icin cok güven duymaya ihtiyacim oluyor zaten dedi. Ama sana karsi hislerim artiyor, iliskiye acigim dedi. Iyi dedim o zaman bir süre daha böyle görüselim. Hatta bir sonraki sefer rahat olalim diye evde görüsmeyi teklif ettim, bu konuda acik olup aksiyon almam hosuna gitti.

Cok net heyecan duymasam da sonraki görüsmelerimizde evde film izlerken falan biraz elini tuttum, kollarimiz bacaklarimiz temas edecek sekilde koltukta yakin oturdum, ayrilirken yanagindan uzunca öptüm sarildim falan ama böyle daha ötesine gecmek icimden gelmedi. Icim bir hos olmadi, cok nötr kaldim.

Son görüsmemizdeyse kendi acti konuyu. Dürüst bir sekilde ona son derece deger verdigimi, gecirdigimiz vakitten keyif aldigimi ama cinsel cekim acisindan galiba platonik bir durumun ötesine gecemedigimi söyledim. Cok bozuldu, ertesi gün hemen tekrar görüsmek istedi, görüstük, aglayarak geldi, ben iliskiye dogru gidiyoruz sanmistim dedi. Zaten gecmiste de hep böyle iliski istemeyen tiplere denk geliyordum, sen de ayni ciktin, ben nerede yanlis yapiyorum, ilgilendigin baska birisi mi var (yok) falan gibi seyler söyledi.

Kisacasi üzücü bir durum icindeyim. Bir kac sorum var:

1- Nasil davransaydim daha iyi olurdu? Baktim olmuyor deyip 2-3 görüsmeden sonra biraksa miydim? Ya da yürü ya kulum deyip, ne kadar uyumlu ve iyi bir insan olduguna odaklanip aradaki atesi harlayacak ve hislerimi uyandiracak sekilde sarilma, öpüsme ve daha ötesi sekilde aktivitelere mi girisseydik?

2- Diyelim ki sorun bende (iliski beklentilerinde realist veya olgun olamama, kacingan baglanma, bana aslinda iyi gelecek, iliskiye müsait insanlardan hoslanamama tarzi psikolojik durumlar): Öyle bir durumda ne yapmali? Ben önce bir kendi icime bir döneyim, sonra belki uygun olursak tekrardan devam ederiz falan mi deseydim, tam nasil olucak?

 
1.seçenek

üçüncü buluşmada falan öpüşmek elleşmek vs gerekirdi yoksa yok. ya da arkadaşlık kasmalıydınız birbirinizin ortamına girerek
  • ala09  (03.05.24 00:45:36) 
benim bu hikayeden anladığım sen kadını o kadar da beğenmemiş ve çekici bulmamışsın. öyle mi gerçekten? üzmemek için bunu yüksek sesli söyleyememiş olabilirsin tabii, kendine de. eğer düşündüğüm gibiyse sen zor olanı denemişsin aslında. ben böyle durumlarda fiziksel olarak çekim duymayacağım biriyle flörte devam etmem en başında bırakırım. sen iyi anlaştığınız için duruma bakarız belki bir şeyler olur diye devam etmişsin ama bu sırada da kadın büyük beklentiye girmiş anlaşılan.

nasıl davranman gerekirdi konusunda eğer dediklerimde haklıysam en başından cinsel çekim yoksa devam etmemeliydin ya da tamamen arkadaş olduğunuzu belirtmeliydin.
şu an üzülmüş olabilir ama açık davranmaya çalışmışsın sen de, dert etme.
  • veritaslibertas  (03.05.24 08:34:43) 
nasil yapmaliydimi dusunmenin pek bir anlami yok, yapmamissiniz ve boyle olmus, baska turlu olamazmis cunku olmamis. gecmiste takili kalmak saglikli degil.
ancak 2. maddede belirttiginiz durumlari kendinizde tespit ettiyseniz ve gecmis iliski profiliniz/paterniniz bu sekilde ise, yasadiginiz denklemlerdeki tek degismeyen 'degisken' sizsiniz, dolayisiyla kendinize bakmaniz ilerisi icin daha saglikli sonuclar verecektir.

  • kassiopeia  (03.05.24 10:37:45) 
Kizin uyrugu ne ?


  • Yourcousinmarvinberry  (03.05.24 11:27:46) 
Kızı tam olarak beğenmemişsin bu çok açık. Bir şey yapmak zorunda değilsin su yolunu bulur.


  • thesomberlain  (03.05.24 12:45:19) 
Benim tanidigim tum erkekler ciddi iliski ihtimali olmasa bile opusme koklasma sonrasinda kizi hic bir sey olmamis gibi yollamazdi, nereye kadar gidecegi kadinin kontrolunde olmak uzere cinsel anlamda yaklasirlardi.Bence cekici bulmadiginiz icin bozuldu.
Belki de cok muhtesem bir cinsel uyum yakalamaniz kararinizi etkileyecekti.

  • turkuaz  (03.05.24 13:38:58) 
@Yourcousinmarvinberry
Amerikali

@veritaslibertas
Hos birisi ama evet sanirim cok etkilenemedim. Daha dogrusu bazi yönlerini begensem de net bir heyecan duyamadim. Bunun sebeplerini sorguluyorum. Asagida biraz daha acikladim.

@kassiopeia
Bahsettigim tarz kacinganlik halini bazi insanlara karsi hissediyorum, diger bazi kisilere karsi ise ayni sekilde hissetmiyorum, en bastan net bir sekilde etkilendigim, aylar ya da yillar süren iliskilerim oldu. Ancak duyuruda belirttigim gibi bazen kendimi sorguluyorum ve su iki senaryo arasinda karar veremiyorum:

(1) Bana iyi gelecek olan, iliski kurmaya uygun ve düzgün karakterli insanlardan bilincaltimin bana bir oyun oynamasi sonucu (yani kacingan baglanma paternimden dolayi veya baska bir sey) fiziksel olarak hoslanamiyorum ve heyecan duyamiyorum. Buna karsin bana aslinda tam uygun olmayan insanlar fiziksel olarak daha cazibeli geliyor.

(2) Tanistigim kisilerin karakter özellikleri, degerleri ve yasam tarzlari bana uygun mu diye bakarken bu kistaslara cok odaklaniyorum ve aslinda fiziksel olarak da hoslanmam gerektigi gercegini (bunun da benim icin önemli bir kistas oldugunu) ikinci plana atiyorum. Iliski ilerledikce cinsel cekim zamanla artar gibi gercek olmayan bir beklentiye giriyorum. Hatta acik söylemem gerekirse, gecmiste bastan cok etkilendigim ama sonradan kisilik yapisi olarak bana uygun olmadigi ortaya cikan insanlara karsi duydugum cekilme hissinin benzerini (ayni seviyede olmasa bile net olarak hoslandim diyebilme hissini) bu yeni insana karsi yasayamama sonucu bir hayal kirikligi hissediyorum.

Eger 1. senaryo dogruysa bunun üzerine gidip bir sekilde cözmek, 2. senaryo dogruysa ilerisi icin bunu bir ders olarak kabul edip ona göre davranmak istiyorum.
  • polopan  (04.05.24 17:10:53 ~ 17:24:03) 
Abicim yemek yapacaksin. Yemek tarifindeki en onemli malzeme eksik. 1 diyorum ben.


  • thetruenorthstrongandfree  (04.05.24 18:19:25) 
[]

Karşı cinsin fotoğrafları ön yargı oluşturur mu?

Özellikle erkekler için soruyorum. Tinder, okcupid ya da herhangi bir date uygulamasında birilerini beğenirken bikinili vs fotoğrafının olması sizin o kişiyi sağa kaydırmanızda rol oynuyor mu?
Ya da kadınlar erkeklerin kaslı çıplak fotoğrafları sizi etkiliyor mu?
Ben şahsen bikiniyle vs fotoğraf atan birisi varsa direkt sola gönderiyorum. Yani çoğu kişi ne var bikini denize gidiyosunuz görüyosunuz vs diyor ama bu tarz yerlerde ben biraz daha mahremiyetten yanayım. O sebeple bikinili ya da farklı şekilde açık saçık fotoğraf koyan birisi varsa beğenmiyorum hiç bir şekilde.

Siz ne düşünüyorsunuz?

 
İnsan elinde ne varsa onu ortaya koyuyor. Elinde başka hiçbir şey yoksa, olanı abartılı bir şekilde ortaya koyuyor diye düşünüyorum.
Ve elinde sadece o varsa da paylaşmaya ondan başlayacaktır.

  • Mirket  (02.05.24 19:40:04) 
Vücudu sergileyen kadını direk sola kaydırırım.


  • HellKeePer  (02.05.24 19:42:32) 
Sonuçta nikahıma almayacağım değil mi


  • anon1m  (02.05.24 19:47:38) 
Anon1m; yani herkesin arayışı farklı tabii ki bu platformlarda. Fakat çok fazla insanın ileriye dönük ilişkisi oluyor ondan dedim.


  • Boris  (02.05.24 19:50:00) 
Farklı libido ve ruh hallerinde giriyorum uygulamalara. Lewd-suggesting vs. gibi terimlerin tam karşılığı ne bizde? Müstehcen mi? Onları ya da bikinili fotoğraflıları yüksek libidolu kısa süreli ilişki temelli uygulama ziyaretleri dışında sağa atmıyorum hiç. Gerçi son birkaç aydır uygulamalarda selam verdiklerimden %90'ı (dış görünüşünden, kıyafetinden ve pozdan bağımsız olarak) direkt saatlik ücretini söylüyor. Yani artık bir gösterge değil bu.

Zaten uygulama dönemi duraklamaları oynuyordu, bitti artık komple. Kadınların karşılarındaki profil desteleri fake ya da escort dolu olmadığı için onlar istediklerini beğeniyorlardır tabii.
  • nawar  (02.05.24 20:05:45) 
Bu tip uygulamalar çoğunluk tarafından beklentisi düşük ilişkiler için kullanılıyor, o yüzden belki de ileri dönük ilişki yaşayabileceğin insan amacına uygun davranıp çok güzel çıktığını düşündüğü bikinili bir fotoğrafını koyabilir.

Bu insanla sokakta tanışsan ileriye dönük ilişki yaşayacaksın belki, sırf bikinili foto koydu diye mi elendi?
Alkol içmeyen birinin bara gidip alkol içen insanlara iş atmaması gibi bişey senin durumun.
  • Bruce  (02.05.24 20:07:17) 
Bruce; ikisi tamamen farklı örnekler hocam. Tabii ki isteyen istediği fotoğrafı koyabilir herkesin bir beğeneni var. Fakat ben tanıdığım insanla uyumlu olursam ileride bu sitelerde bu fotoğraflarının olmasını tercih etmem.


  • Boris  (02.05.24 20:17:33) 
"Tinder, okcupid ya da herhangi bir date uygulamasında birilerini beğenirken bikinili vs fotoğrafının olması sizin o kişiyi sağa kaydırmanızda rol oynuyor mu?"

- hayır, sola kaydırırım.
instagram hesabı yazılıysa da sola kaydırırım.
  • tabudeviren  (02.05.24 22:12:40) 
mirket+

"İnsan elinde ne varsa onu ortaya koyuyor"

hicbir ozelligi olmayan insan davranisi. ciddi dusunuyordur, tek gecelik ariyordur bilemem; ama fiziksel ozellikleri disinda karsi tarafa sunacagi bir sey yok anlamina geliyor bana gore. kisacasi: red flag!
  • ubi dubium ibi libertas  (02.05.24 23:40:00) 
Zaten fotoğrafın amacı önyargı oluşturmak diil mi


  • abuzer  (03.05.24 09:32:27) 
bu tur platformlarda zaten resim disinda ne uzerinden karar verilebilir ki? yani uzun uzadiya profil dolduran cok az benim gordugum kadariyla.
kadin olarak (yurtdisi) kullandigim donemde sadece kasli / ust ciplak foto koymus olanlari direk sola kaydirirdim, tek istisnasi enteresan baska bir resim koymus olmasi (hobilerine iliskin) ya da profilini duzgun doldurmus olmasi olabilir. ayrica araba ile foto koyanlar da direk sola. ne kadar serseri, cilgin, issiz adam tarzi olduguna iliskin foto koymaya calisanlar da direk sola.
kadin olarak, bikinili fotomu koymam, feminenlik bir kadin olarak elbiseli tatli bir foto ile de gosterilebilir ya da caldigim muzik aleti ile bir fotom vs.
  • songforsomeone  (03.05.24 10:44:45) 
[]

burada benimle dalga mı geçmiş?

dalga geçmiş gibi geliyor kulağa ama adamı 2-3. kez görüyorum ve benden 10+ yaş küçük çocuk.

öğrenciyken çok gittiğim bir üniversite öğrenci topluluğunun buluşmasına gittim geçen gün. ortamdaki en yaşlı insan bendim ama yıllardır tanıdığım insanlar da vardı. 6 ay aradan sonra gittim. saçma bir oyun oynuyorlardı, "ilk bekaretini kaybeden içsin" yazıyordu kağıtta, kağıdı okuyan da herhalde bunu yaş olarak değil de yıl olarak algıladığı için "kehende'dir" dedi. ben de "he evet" dedim. oradan biri bana bakarak "geçen sene heheh" dedi.

bu nasıl bir laf şimdi? o gün yoklardı ama ortamda benim yaşıtım olan birkaç düşmanım da var. onlar hakkımda atıp tutmuş olabilir. acaba o yüzden mi bana saygı duymayıp benimle dalga geçebildi? ya da gerçekten dalga mı geçti? ne düşünüyorsunuz bu laf hakkında? acaba onlara göre çok yaşlı olduğum için, "o yaşa kadar sevişmemiştir" gibi bir şey ima etmeksizin sadece yaş esprisi yapmak için mi böyle söyledi?

 
bunların hepsi olabilir. ayrıca münasebetsiz birisinin yaptığı hiç bir anlamı olmayan sadece şaka amaçlı bir şey de olabilir.
bunu söylemek biraz saçma ve klasik gelecek ancak en doğrusu kafaya takmamak. çünkü sebebini bulmak imkansız ve bulsan da faydası olmayacak. düşünerek kendini yıpratırsın sadece

  • abelardo  (02.05.24 00:47:52) 
kafaya takılacak bir mevzu değil.


  • orpheus  (02.05.24 02:07:24) 
Şakayı yapan kişiyle fazla diyaloğunuz yok gibi anladım. Geçen senenin üzerinden espri yapabileceği bir mevzunuz yoksa, 'bu daha anca geçen sene milli olmuştur' gibisinden şaka yapmış herhalde. Bu anlamda yaptıysa epey zevzek bir şaka yapmış ama oyun da zevzekçeymiş zaten. Neden böyle bir şaka yapmış olabilir? Bu adam gelip kendinden 10 yaş küçüklerle takılıyor, yaşıtları ile sosyal çevresi yok diye düşünmüş olabilir. Ya da düşmanım dediğiniz kişiler sizinle ilgili konuşmuş da olabilir, bu aklınıza geldiyse bir bildiğiniz vardır diyeyim. Ben yaş, görüş gibi farklılıkları yoğun hissettiğim ortamlara girmemeyi tercih ediyorum şahsen.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (02.05.24 03:16:35) 
kadınlı erkekli ortamda böyle muhabbetler dönüyorsa ve o ortamda kalmayı seçen herkes hakkında böyle esprilerde döner, evet üzerinize oynamışlar.


  • basond  (02.05.24 10:29:15) 
bence şaka diye tabir edilen şey bilemedim. öyle bir ortamı bile kendime hakaret sayarım. bekaret ne lan, bunlar kim size ne elalemden.


  • geveze yazar  (02.05.24 10:33:57) 
şimdi anladığım kadarıyla drinking game gibi bi şey oynanıyor ortamda ve tek kağıt bu değil diye düşünüyorum. Yani bu tarz sorular olan 20-30 kağıt varsa ve o sırada bu kağıttaki soru üzerine bu muhabbet döndüyse, saçma bir şaka yapmış der geçerim, dilin kemiği yok ve hele oyun da halihazırda devam ediyorsa ve daha öncesinde birkaç shot attıysa o cesaretle sallamıştır işte sizin kişiliğinize özel olduğunu sanmıyorum.

ama ortamdaki tek konu kimin "bekaretini" ne zaman kaybettiğiyse sabır diliyorum size böyle bir ortamda olduğunuz için
  • nundu  (02.05.24 10:48:48) 
[]

arkadaşımla olan ilişkim

ortak çevremiz olan bir arkadaşım var,

kızla paylaşacak çok fazla ortak noktamız yoktu merhaba merhabaydık ama benle samimiyet kurmak için böyle küçük mesajlaşmalar laf atmalar müsaitsen kahveye geliyorum demeler derken onun ısrarcı hareketleriyle baktım samimi olmuşuz.
bu samimiyet 4 yıldır var.

dışarı çıkıyoruz birlikte , bir şey alacaksak danışıyoruz , birbirimize gidip geliyoruz gibi..
uzun bir aradan sonra işe başladım ilk sinyalleri o zaman aldım. ne gerek var kocanın maaşı yüksek zaten gibi saçma sapan şeyler söylemeye başladı hatta davranışları değişti aldığım giydiğim yaptırdığım ne varsa kulp buldu , ortak gittiğimiz kuaförde masajcıda benim hakkımda konuştuğunu kulağıma gelirse diye önden kendi söyledi , böyle şakayla karışık ay mantarliböreğinde götü kalktı dedim arkandan diye. o ne demek öyle dedim eskiden bişey alırken sorardın şimdi kafana göre takılıyorsun diyor.
aslında eskiden birlikte çıkardık alışverişe o yüzden her aldığıma yorum yapardı şimdi fikrini almadığımı ve çalıştığım için değiştiğimi kendi mahalle ağzıyla dile getiriyor.

uzun zamandır evdeydim çalışmaya başladığımda aslında eski beni ne kadar özlediğimi ve 3-4 yıldır evdeki halimin normal olmadığını algıladım. çocuk büyütürken kendimden ne kadar verdiğimi far ettim ve evet biraz değiştim.
ama bu arkadaşımı etkileyecek bir süreç değil. artık kendisi ile kısır-kek partisiyle 3-4 saat oturup sohbet edemiyorum. kuaföre gitme saatlerimiz uymuyor. ama fırsat buldukça mutlaka yazıyorum arıyorum.
sonra ben aramadıkça aranmadığımı fark ettim sonra fırsat bulup görüşmek için mesaj atınca da denk gelemedik bir türlü böyle bir süre soğukluk girdi.

dün bana mesaj atmış.
'kocam diyor ki ne oldu kankanla arana kara kedi mi girdi'
bende yazdım uzun uzun işte denk gelemedik kurslar çocuklar iş güç derken kara kedi demeyelim de yoğunluk diyelim diye
bana sadece gülücük atmış.

yani mesaj atan o, cevabıma böyle dönmesine sinirlendim.
mesela bayramın 2. günü aradım aaa sonunda aklına gelebildim diye açtı.
neden ben ona bu tepkiyi vermiyorum da o beni her fırsatta iğneliyor anlamadım.
yani galiba tahammülüm çok düştü.
kırmak üzmek istemiyorum ama çok sinirim bozuldu. düzgün ilerlemeyen bişey var gibi geliyor.
yıllar sonra işe dönüp kendimi yeniden mutlu hissettiğim bir dönemdeyim ve 4 yıldır çok yakın sandığım arkadaşım tarafından sürekli eleştiriliyorum.

en son kuaföre gittiğimde geçen hilal burdaydı saçını senin renginden yaptırmak istedi ama fiyat yüksek geldi dedi. ama geçenlerde bana yazık ettin saçlarına keşke eski halini bozmasaydın diye yorum yapmıştı.

ne yapayım , nasıl davranayım? kaybetmek istemiyorum seviyorum ama bir yandan da hareketleri beni çok üzüyor

 
Ayril coco…
Böyle toksik insanlarla arkadaslik yapilmaz. Cocugun mu var? Yanin onun yaninda da aptal aptal konusacak

  • robert bosch  (30.04.24 17:01:49) 
ben işteyken ara ara uğrayıp annemle kahve içiyormuş , oğlum onu görünce annem nerde diye ağlamış bir gün. annen 1 sene daha dişini sıkamadı para tatlı geldi demiş. çocuk anlayacak yaşta değil neyse ki
annem şok olmuş bana söylemişti

  • mantarliborekk  (30.04.24 17:07:39) 
Arkadaşınız mutsuz bir insan. Yardıma ihtiyacı var. İğnemelerle bunu bastırmaya çalışıyor. Kendisi bir sebepten iş hayatına dönmediği veya dönemediği için kendini terk edilmiş hissediyor. Açık açık söyleyin nasıl hissettiğinizi onu suçlamadan. Baktınız bir değişiklik yok, görüşmemek de bir seçenek.


  • auroraaurora  (30.04.24 17:38:01) 
Hocam bence sen kendi hayatını kurmaya çalışan koşturan işe giden sorumluluk sahibi bir insansın

Anormal olan, iletişim kurmayı bilmeyen, samimiyet sınırını çoktan almış biri

Bu insanla vedalaşmak hayatından bir şey eksiktmez, başka kafa dengi insan yok ya da 3-4 yıllık paylalışımınız var diye vazgeçme

insanlar hayatımıza girer bir süre birlikte yürür ve ayrılırız
  • grimavi  (30.04.24 18:11:38) 
Herkesle yakin arkadas olmak zorunda degilsiniz, her yakin arkadasinizla da yakinliginiz hayatinizin her doneminde ayni derecede olmak zorunda degil. Hayatinizdan cikarmak istemeyebilirsiniz, illa cikarmak zorunda degilsiniz ama yakinliginizi ve daha dogrusu yakinlik derecenize iliskin beklentinizi yeniden gozden gecirip gercekci bir duzeye getirirseniz rahatlarsiniz muhtemelen. Gercekten yukarda yazildigi gibi mutsuz olabilir ya da o da sizi ozluyor ve nasil ifade edecegini bilemiyor olabilir, uzaklastiginizi dusunuyor ve kalbinin kirikligini boyle gostermeyi ogrenmis olabilir; herkesin iletisim becerisi ayni degil zira bakin siz de nasil iletisim kuracaginiz konusunda kararsizsiniz.

Herkes hayatimizin her doneminde hayatimizda ayni sekilde yer almak zorunda degil, kimse dun oldugu insan degil, herkes degisiyor, yasamlarimiz evriliyor. Kendiniz ve arkadasliginiz uzerinde kurdugunuz kaygiyi ve baskiyi rahatlatmaya calisin.
  • kassiopeia  (01.05.24 01:02:08) 
iletişimi kes. belli seni aşırı kıskanıyor. kendi de çalışmadığı için. böyle insanlardan uzak durmak gerek. böyle insanlar kendinlerinden alt seviyedeysen seni yanında tutar. azıcık üstteysen hemen boklamalar başlar. sana daha fazla zarar vermeden iletişimi kes.


  • jelly bear  (01.05.24 01:21:51) 
sizi görünce yazmak istedim. benim ekşi duyuruya katılma sebebim siz ve hee isimli yazarlardı. uzun süre yazar olmayı bekledim. ilk adımla üye oldum ama şifremi unuttum, sonrasında böyle bir üye yok dendi. ekşi de yazar olmak için uzun süre bekledim derken.. buraya geldiğimizde siz yoktunuz. hatta soru açmıştır mantarlı börek nerede diye...sonra sorum formata aykırı silinde vs.
sizin ilk sorular neydi şu an hatırlamıyorum ancak adınızı görünce nostaji oldu yazmak istedim.
soruna cevap vereyim:

araya mesafe koymakla birlikte ara ara iletişimde kal derim, çünkü yaptığı belirgin birşey yok.
  • hacirotti  (01.05.24 13:38:44) 
[]

iyi bir insan olmaktan vazgeçmek?

hayatım boyunca doğru bildiğim şekilde davranmaktan vazgeçmedim. bu davranışlarımda da hiç iyi insan olmak, iyilik yapmak amacıyla da yapmadım. sadece doğru bildiğim şey buydu. ailem için de, sokaktaki insan için de, okul/iştekiler için de.

ama iyi bir insan olmak hiç bir işe yaramamayı geçtim, ters tepiyormuş bunu anladım. bana göre normal bir davranış, tırnak içinde iyilik yaptığımda, ya da iyi davrandığımda insanların sanki kanlıymışız gibi davranmalarından, pervasızlıklarından, hadsizliklerinden çok sıkıldım. dediğim gibi davranış pattern'im bu benim, iyilik yapmak için yapmıyorum, ama bizim toplumumuzda neden eziklik olarak algılanıyor anlamıyorum. ya da neden iyiliğe, iyi olan şeye illa kötüyle kötülükle karşılık verme heveslisi bizim toplulumuz

artık eeeeh s*kerler eşiğinde olduğumu hissediyorum. ama daha önce de davranışlarımı bilinçlice kontrol etmemiştim. iyi bir insan olmaktan hangi konudan vazgeçmeye başlamalıyım,nasıl yapacağım bilmiyorum. desteğini zi rica ediyorum.

 
Benim de artık günün sonunda vardığım nokta şudur: Bir insan isteyerek iyi veya kötü olamaz kanaatimce. Belki bir süreliğine… sonra özüne döner elbette. Maya dediğimiz şey var ya işte ona çeker seni.
Kötü olamadığı için, toplumun çürümüş ahlaki norm ve kurallarına uyum sağlayamayarak, yediği kazıklar sonunda,aslında içten içe kızdığı şey insanların kötü olması değil, kendisinin engelleyemediği iyiliğidir. Bilir kendisini ve değişmeyeceğini ve bilir toplum nazarında bunun para eden bir şey olmadığını.
O yüzden insanın toplum nazaranda bir kıymeti harbiyesi olması için kötü olmak değil kötü doğması gerektiğidir. Hangi taraftan doğarsa doğsun insan, bu övünülecek şey değildir. Çünkü; bilinçli yapılmayan eylemlerle sadece deliler övünür.
  • dedeminhirkasi  (29.04.24 10:17:08) 
Türkiye'de hala insanların %60'ı iyi bence. %20'lik çıkarcı, üç kağıtçı, iyi davranınca tepene çıkmaya, seni sömürmeye çalışan bir kitle var. %20'de arada. Genel olarak iyi ama ara ara kendi çıkarı için kötüye kayan kesim.

Bence toptancı bir tutum yerine, adamına göre davranmak lazım. Karşıdaki kurnazlık yapıyor, senin iyi niyetini sömürüyorsa, vuracaksın kırbacı. Eğer o da aynı iyi niyetle davranıyorsa, devam...


.
  • kartallar yuksek ucar  (29.04.24 10:25:23) 
bunu yorumlayabilmek için seni dışardan gözlemleyebilmek veya tanımak gerekir. çünkü neye göre "iyi" neye göre "kötü"? ben üni 2'de olduğum şehre gelmek isteyen arkadaşımın aylarca belgeleriyle vs uğraşmıştım, geldi dönem sonuna kadar 3 ay için odamı paylaştım, yaz tatili oldu çocuk bana danışmayı geç sormadan tanıştığı biriyle eve çıkıp gitti, oysa çok konuşmamıştık ama niyetimiz dönem başında beraber ev bakıp eve çıkmaktı. ama bu arkadaşım o günde, yıllar geçti bugünde hala sağda solda "biz dost için kurşun atar yeriz" , "biz bu hayatta en çok unutulmayı yediremedik", "biz dostluğu kanımıza yazmışız" vs gibi vaazler veriyor. sorsan kendisi mükemmel, hep haksızlığa uğramış hep kötü şeyler onun başına denk gelmiştir :D şimdi sormak istediğim ya sen de böyleysen? nerden bilebiliriz?

ha yok değilsen, gerçekten de kötü bir ortamda, saygı seviyesi düşüklerle muhattap olmak zorunda kalmışsan da ruhsal bir dönüşümün içindesin diyebiliriz. merak etme, eskisinden kötüye gitmeyecek daha iyi olacak bu dönüşüm. insan 3 kere ölür; ilki saflığını yitirdiğinde ikincisi masumiyetini yitirdiğinde, üçüncüsünde ise gerçekten öldüğünde. sen ikinci ölümünü yaşıyorsundur muhtemelen. daha güzel ve sakin bir aşamaya geçiyorsun sadece
  • avatar is back  (29.04.24 10:31:10) 
iyi bir insan olmaktan siyah beyaz gibi toptan vazgeçemezsin, belki sana yanlış gelen insanlarla ya da sana zarar verebilecek olaylarla mesafelenmeyi öğrenebilirsin


  • grimavi  (29.04.24 10:35:30) 
Kitap önerisi: Kibar olma gerçek ol.

Kendini tanıyıp geliştirmek istiyorsan ruhsal terapiye başla kanki.
  • hasmetizm 2046  (29.04.24 10:40:37) 
Karşılık bekleyerek “iyilik” yapmak içten pazarlıklılık oluyor. Kimse benden kendilerine iyilik, yardım vb. istememişse insanların işlerine burnumu sokmamaya çalışıyorum. Çünkü karşımdakinden iyilik beklemesem bile minnettarlık bekliyorum; ki böyle bir hakkım yok aslında. İyi niyetimin istismar edileceği ile bir kaygım var, ama 40 yılda bir “düzgün” bir insana denk gelince bu milletin derdi beni germesin düşüncemden utanmıyor değilim. Özetle, ben birine yaptığım iyilik karşısında kuru bir teşekkür bir almamışsam bu muhatabımın ayıbı deyip geçmek lazım bence. Herkes kendinden mesul.


  • auroraaurora  (29.04.24 11:03:11) 
iyi bir insan oldugunuzdan emin misiniz once onu sorgulamak onemli. yaptiginiz 'iyi'likleri iyi bir insan oldugunuz icin mi yapiyorsunuz yoksa cok derinde yatan 'kendim olursam sevilemem' inanci ile hayir diyemediginiz, insanlari memnun etme gudusuyle mi yapiyorsunuz ona bakmak lazim. iyi insan olmak demek, kimseye hayir dememek ya da beklediginiz karsiligi goremediginiz insanlari hayattinizda ayni derecede tutmak ve kendinizden vermek demek degil ki. insanlara kibarlikla davranip mesafenizi korumak da bir secenek ve bu da bir 'iyi insan' olma halidir. iyi insan olmak istiyorsunuz diye herkesin her seyine kosturmak ya da saygisizliga ve kabaliga eyvallah demek zorunda degilsiniz.


  • kassiopeia  (29.04.24 11:32:49) 
Kendi ic huzurun için iyi bi insan ol.


  • halk  (30.04.24 09:12:06) 
insanların iyi olarak sıfatlandırılmasını kavrayamıyorum. insanların insan doğasının iyi olmasına inanmıyorum. doğru davranmak iyi olmak demek değildir.

dürsüt davranmak da iyi olmak değildir, size göre iyi olan başkasına göre kötüdür. adil olmak zorunda değil kimse.

bence önemli olan huzurlu olmak. huzurlu olmaya gayret ediyorum hayatımda. kendim için iyi ve doğru neyse onu yapıyorum. başkalarını düşünmüyorum

merhametli, iyi, doğru ve saygılı davranmak kimi zaman kibrin alametidir.
  • Hallegadola  (30.04.24 10:56:25 ~ 10:58:47) 
[]

Bugün Neler Yapacaksınız?

Planlarınız nedir?




 
yarı maraton vardı, koştum. evde dinlenirim. yağmurda dışarıda olmayı sevmiyorum.


  • gabe h coud  (28.04.24 11:07:33) 
maalesef çalışıyorum


  • noxie  (28.04.24 11:12:03) 
Evde biraz taıkılıp, öğleden sonra spora giderim. Sonrasını bilmiyorum.


  • put it in your appropriate place  (28.04.24 12:14:05) 
akşama kadar evdeyim. akşam nazan öncel konseri.


  • tabudeviren  (28.04.24 12:31:20) 
Evden dışarı burnumu bile çıkarmayacağım. Overwatch'a yeni sezon geldi, ona girişeceğim.
Akşam annem gelecek (bende kalacak), çay içeceğiz onunla. Pazar günlerim bu şekilde geçiyor.

  • norek  (28.04.24 12:59:53) 
Sabah 5 buçukta kalktım, kitap okudum. Eşim de kalkınca biraz temizlik/ev toplama/çamaşır yıkamayla uğraştık. Yemek yapıcam, akşama arkadaşımız gelecek, yeme içme muhabbet falan.


  • kobuzchu kiz  (28.04.24 13:09:25) 
kisisel ve eve yonelik temizlik girisimleri, aksam sevdaliza konseri


  • ala09  (28.04.24 13:21:30) 
Yatılı misafirim vardı o gitti şimdi. Temizlik yapacağım şimdi. Akşam üstü arkadaşlar ile piknik yapacağız. Yeşil mercimek salatası ve patates salatası yapacağım sonrasında.


  • Amaranta ursula  (28.04.24 14:05:56) 
[]

Hayattan keyif alıyor musunuz?

Hayattan keyif almadığımı fark ediyorum. Sizde durumlar nasıl? Kendinizi nasıl motive ediyorsunuz ya da yaşamaktan nasıl keyif alıyorsunuz?




 
Almıyorum maalesef


  • jülsezar  (27.04.24 19:03:25) 
Alıyorum. Sonda söyleyeceğimi başta söyleyim, bir ateist olarak aşırı derecede şükürcü bir insanım.
Ayıptır söylemesi, iyi kazanıyorum; yalnız yaşıyorum, minimal de olsa her şeyim var, kendime fazlasıyla yetiyorum yani hayat kalitemi yüksek tutabiliyorum.
Babam rahmetli, annem sağ ama onun da hayat kalitesi yüksek ve sağlığı yerinde. Tüm arkadaşlarım da aynı şekilde yani ciddi bir problemi olan yok.
Hobilerim çok çok ulaşılabilir şeyler. Gusto sahibi olduğumu düşünmüyorum, çok rafine zevklerim yok (var aslında da devede kulak yani ulaşamadığım şeyler değil) bundan dolayı rahatça eğlenebiliyorum.
Gelecekten büyük beklentilerim yok, kaybetmekten çok korktuğum şeyler yok, maceracı bir yapım yok. Kaygılarım olmadığından tatlı tatlı yuvarlanıp gidiyorum :)
  • norek  (27.04.24 19:24:17) 
@norek, sen ben misin be karşim

Gelecek kaygım yok, sevdiklerim yanimda/hayatta ve sağlıklı, özgürüm, büyük oranda istediğim hayatı yasayabiliyorum ve YAZ GELDİİİĞĞĞ O.o daha fazla ne istenir ki hayattan
  • abuzer  (27.04.24 19:30:05) 
Odaklanamama sorunumu bir halletsem alacağım da


  • Mirket  (27.04.24 19:30:15) 
norek'e +1 diyeceğim, tam da bugün bi arkadaşımla biz niye bu kadar hayattan keyif alıyoruz üzerine konuştuk. benim özelimde iki konu var:

1) dini bir inancı olmayan birisine göre ruhumun derinliklerinde çok şükürcüyüm. sevdiklerimin sağ ve sağlıklı olması yetiyor resmen. öyle vurdumduymaz bir tip de değilim, işle ilgili de stresim olur, maddi olarak da borçlarım yatırımlarım falan filan var ama günün sonunda hep derdi tasayı "en azından hayattayız be" düsturuyla bertaraaf edebiliyorum.

2) küçük şeylerden komik derecede zevk alıyorum. sabah kahvesi koyarken heyecanlanıyorum biraz mesela :d akşama bi film seçerken, eş dostla sadece birer bira tokuştururken bile sinsi bi yaşam keyfi geliyor. bunu nasıl becerdim bilmiyorum, eskiden böyle değildi.

her şey ne beklediğinle ilgili bence. insanların çok fazla beklentileri var. haksızlar demiyorum ama çevremde benim gibi olan diğer arkadaşlara bakıyorum; (beyaz yaka orta sınıf bir çevrem var) baya evini barkını almış, arabasını almış, yılda 3-4 kere yurtdışına giden insanlar bile ekonomiden inanılmaz mutsuz oluyorlar mesela. bunu fazlasıyla dert ediyorlar ya da bir yerde buluşalım, istanbul trafiğine maruz kalsınlar biraz mahvoluyorlar. enerjileri çekiliyor yani hissediyorum. bu kadar hassas olmamak lazım gibi geliyor, insanlar başardıkları ve ilerledikleri yolları çok çabuk unutuyor.
  • gitdaddy  (27.04.24 19:32:17) 
Hayattan keyif alabiliyor muyum yoksa alamıyor muyum tahmin edemiyorum.


  • Mehmettheslim  (27.04.24 19:52:20) 
Alamıyorum bazen.


  • ruhen hastayim ben  (27.04.24 20:05:34) 
Almıyorum. Kendimi nasıl motive ediyorum ? Hayatın sonlu olduğunu kendime hatırlatmaya çalışıyorum. İlgi duyduğum, yapmaktan keyif alacağım spor & hobi kovalıyorum. Oyalanabildiğimiz kadar güzel oyalanalım işte.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (27.04.24 20:34:47) 
ne zaman hayattan keyif alamadigini düsünüyorsun mesela? o keyif almamani saglayan tetikleyici faktörü bulup onu degistirebilirsin.

ben genel olarak hayattan keyif aliyorum. üzüldügüm seyler de oluyor tabii. is okul ayri bir stres ve genel olarak hayattan keyif alamama sebebim ama hayatin bir parcasi onlar da. onlarsiz olmaz.

yasamayi seviyorum. harika bir hayatim var. yani mesela nefes aliyorum ve diyorum ki ne güzel nefes aliyorum akcigerlerim var? biraz suursuz olmak lazim sanirim hayattan keyif almak icin :)

hayatimda az ve öz insan var. onlari cok seviyorum..
arkadaslarim beni cok sever. ben de onlari. tanistirdigim sevgililerim bile sasirirdi arkadaslarin seni ne kadar cok seviyor gözünün icine bakiyor herkes diye. ben de onlarla zaman gecirdikce mutlu oluyorum. gecen gün bir arkadasimla bulusacaktik o beni bekliyordu ben onu görünce ona dogru kollarimi acarak kosmaya basladim o da bana cok hizli kostu ve yolun ortasinda sarildik :D o kiz kocasini görünce öyle sarilmiyordur eminim dflkgjf

kitap okumayi, gükmeyi, icki icmeyi ve su siralar tekrardan sporu da seviyorum/keyif aliyorum.
  • robert bosch  (27.04.24 21:40:59) 
Alıyorum ya.


  • Amaranta ursula  (27.04.24 21:56:47) 
Almiyorum. Ama olmekten cok korkuyorum. O yuzden yasiyorum mecbur. Ne yasamak istiyorum ne olmek.


  • Kittie  (27.04.24 22:03:32) 
Değişiyor. Bazen keyif alıyorum, bazen de almıyorum.


  • rock n roll  (27.04.24 22:05:46) 
Almıyorum. Annem alzheimer hastasıydı, yıllarca onun bakımı ile meşgul oldum. Bu yıl vefat etti. Kurtuldu diye seviniyorum ve kendimi berbat hissediyorum. Babam da tansiyon hastası. Annemin ölümüyle sağlık durumu daha da kötüleşti.
İşimi sevmiyorum, para için yapıyorum. İşimden hobilere zaman kalmıyor. İşimden yaşamaya zaman kalmıyor.
Arkadaşlarımla zaman geçirmeyi eskiden severdim. Çok düşüncesiz insanlar, dünya onların etrafında dönüyor ve hep dönecek sanıyorlar. Şuraya yazdıklarımı onlara anlatmaya çalışsam oflamaya başlarlar hemen. Bu yüzden aramıza mesafe koydum.
  • gnosis  (27.04.24 22:55:24) 
neredeyse sıfır. anlık dopaminler harici hiç bu kadar kötü dönemim olmamıştı sanırım


  • avatar is back  (27.04.24 23:06:38) 
Alıyorum. Çok sevgi dolu ve huzurlu bir insanım ama uyuyamama sorunum var. Onu da çözersem benden iyisi yok.


  • gabe h coud  (27.04.24 23:12:34) 
pek almıyorum. koşturmaca içinde geçiyor çoğu zaman hayatım. ama kötü bir şey olmaması benim için yeterli çoğu zaman, hayattan büyük beklentilerim yok keyif alma adına.


  • playing star again  (27.04.24 23:22:41) 
no dostum no. kedolarin sagligi disinda zevk alma hissi pek yok mecburen şükretmeyi ogreniyorum hayatimda ilk defa. tek yol bu cunku. bi de slotta kazanmak iyi hissettiriyo
.......neyasimki...

  • ala09  (27.04.24 23:23:50) 
nietzsche abinin dediği gibi acı çekiyoruz ki gülmeyi keşfettik, aynı hesap


  • gule gule  (27.04.24 23:28:21) 
[]

İşverenin size güvenmemesi

Şöyle ki işvereniniz önemli bir topluluğa sunum için sizi görevlendiriyor. Ama bir meslektaşınızı da dinleyiciler içerisinde tüm gün tutuyor. Ve gün içinde de aynı iki seansa da kendi ara ara katılıyor.

Ve 1 yıl beraber çalışmışsınız.

Bu ne anlama gelir? Nasıl algılamalıyım?

Tam güvenmiyorsan neden görev veriyorsun diyorum içimden. Demoralize edici çünkü.

İçimi de dökmek istedim.

Şimdiden teşekkürler…

 
Guvensizlik, o is siz yapabilecekken baskasina verilmesidir. Bu soylediginiz sey yaptiginiz isin kontrol edilmesidir yalnizca, ki bence her alanda herkesin bu tarz bi kontrol mekanizmasina tabii olmasi gerekiyor. Bu tarz olaylari kisisel almamanizi onemiririm.


  • bosver nicki  (27.04.24 15:30:31) 
Bence de güvensizlik değil bunun adı. Kontrol kelimesi daha uygun. Siz işveren olsanız böyle önemli bir sunum için her şeyin yolunda gidip gitmediğini kontrol etmez miydiniz bir şekilde? Biz her hafta başında toplanıp ekip yöneticimize bir önceki hafta neler yaptığımızı anlatıyoruz. Biz çalışıyor muyuz çalışmıyor muyuz buna olan güvensizlikten mi mesela bu :) hayır kontrol mekanizması ile ilgili. her şeyin yolunda gidip gitmediği, işlerin yürüyüp yürümediği vs.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (27.04.24 15:37:28) 
Sunumu nasil yaptiginizi merak etmesi kadar dogal bir sey yok. Size guvenmese hic size yaptirmazdi. Ki onemli bir sunum diye kendiniz diyorsunuz. Kendinize guvenin, gelip izlemesinden de zevk duyun, bunu govde gosterisine cevirin hatta. Gozune daha cok girin bu firsatla


  • mor oje  (27.04.24 15:47:32) 
Güvenmeyen insan sizi görevlendirmez.
Diğer meslektaşınızın orada tüm gün olma sebebi belki de onun da o işi öğrenmesini istemesi.
Sizi kontrol etmesi de çok saçma olmazdı.
  • michael_knight  (27.04.24 17:05:11) 
Sunumu senden başka yapabilecek arkadaşların mutlaka vardır ama seni seçmiş. Bu sana güvendiğini gösterir. Bir de çok rica ediyorum artık kendini bir sal.


  • rock n roll  (27.04.24 17:20:08) 
Bu durumu güvensizlik olarak algılamadım.


  • basond  (28.04.24 20:34:14) 
[]

ilişkimiz 2 hafta sürdü diyen birileri ne yaşıyor?

herkesin herkesle flörtleştiği bir dönemdeyiz. bazısına sorulduğunda ilişkimiz 2 hafta sürdü diyor mesela. bu kadar kısa süren bir ilişkinin başlangıç miladı mı oluyor o halde? zaten 1-2-3 hafta dediğin periyot flörtleşme periyodu.

yani bir şey oluyor da o bir anda ilişkiye mi dönmüş oluyor, ne oluyor yani?


 
onlar genelde hayatında birisi olsun diye beraber oluyorlar, diğer taraftan başkalırıyla görüşmeye devam ediyorlar. daha iyisini bulunca da ayrılıyorlar. bunu genelde yeni kuşak yapıyor. 38 yaşındayım, benim zamanımda böyle değildi. şimdi her şey çok hızlı gelişiyor ve her şey çok normal kabul ediliyor.


  • numlock  (25.04.24 20:01:28) 
bunu diyen birinin görece daha uzun ya da daha derin bir iliskisi olmamistir herhalde. senin iliskiye yükledigin anlam belki daha uzun süren daha derin bir sey icin gecerli. ama o da bu duyguyu yasamak, bir seylere anlam yüklemek istedigi icin böyle diyor. biraz daha yasi kücük birinin yapacagi bir sey gibi bence de.


  • robert bosch  (25.04.24 20:21:11) 
aslında sorumu tam doğru yöneltemedim.

ben ilişki neden 2 hafta sürüyor demiyorum. 2 hafta süren bir ilişki nasıl başlıyor. yani buna nasıl ilişki denebiliyor? bana göre 2 haftalık şey flörtleşmedir. yani ilişki demek için 2 haftanın öncesinde bir flört aşaması geçmesi gerekiyor.

yani;

flört --->> x --->>> ilişki --->> 2 hafta sonra the end

bu x'de ne oluyor yani?
  • mr.goodcat  (25.04.24 20:54:17 ~ 20:54:45) 
onu 2+2=4 mantığında düşünemezsin. evet anlıyorum demek istediğini ama belli bir süreç söylenemez. olsun olsun ortalama 20 gün olsun flört. başlangıç düdüğü yok bu işin.


  • numlock  (25.04.24 20:58:45) 
flört yok bence direkt one night two night stand ama bir yandan da cok zaman da gecirmece sonra ayrilik. :(


  • robert bosch  (25.04.24 21:00:08) 
bir ay bir yerde calisan da iki sayfa cv yaziyor su projeyi ustlendim, sunu cozdum, bunu hallettim vs, ayni hesap.


  • cooperr  (25.04.24 21:29:58) 
Bir yerden kabul ediyorlar işte. Kimi dating uygulamalrını silince başladık sayıyor, kimi üstüne konuşup anlaşınca, kimi daha tanışır tanışmaz... Neticede insan bir noktada "evet benim artık bir ilişkim var" diyor, doğru olsun ya da olmasın. Çünkü bazen tarafların biri kendi kendine de gelin güvey oluyor.

İlişkiler söz konusuysa her şey mümkün. Çok anlamaya çalışmayın.
  • akhenaten  (25.04.24 21:46:58) 
hiç bir şey olmuyor. sadece lafta 2 hafta. nereden sayarsan say


  • abelardo  (25.04.24 22:22:39) 
Ben uzun süredir o dünyadan uzaktayım ama ilk sevişmeden itibaren sayıldığını düşünüyorum.
Yani sevişmişler, görüşmeye devam etmişler ve 14 gün sonra "bir daha görüşmeyelim" demişler.

  • michael_knight  (25.04.24 22:24:26) 
Seni seviyorum dendiyse o ilişki başlamıştır benim için. Kriterim bu.


  • kaptan maydanoz  (26.04.24 06:06:14) 
@kaptan maydanoz ilişkinin başlamasıyla "seni seviyorum" denmesi arasında ortalama 3-4 ay var benim tecrübelerimde.
Bence o çok büyük bir adım.

  • michael_knight  (26.04.24 10:43:44) 
[]

Sevgilinizle aynı eve çıktınız ama ayrılırsak evden kim ayrılacak?

Böyle bir sorunumuz var,
4 aydır birlikteyiz, sevgilim benim yaşadığım eve yerleşti, 4 yıldır burada yaşıyorum ben.
Gelirken kendi evini olur da ileride bir sorun yaşarsak diye kapatmadı ve kardeşine bıraktı. Kardeşine de dedi ki ayrılırsak dönerim buraya.
Buraya kadar normaldi her şey.
Sonra güvensizlik yaşadığını, artık kardeşine evden çık diyemeyeceğini, ayrılırsak evden kimin gitmesi gerektiğini konuşabileceğimiz bir zeminde birlikte yaşamayı sürdürmemizi istedi. Evden gitmesi gereken kişi olmak istemiyor, benim de ayrıldığımızda gidebilmem konuşulsun istiyor, kim uygunsa o çıksın diyor.
Ben onun güvensizliğini gidermek adına kabul ettim bunu ama bu bana adil gelmiyor şu an ve kendimi güvensiz ve korkmuş hissediyorum. Bu evden çıkarsam şu an tek başıma başka bir eve geçecek gelirim ve lüksüm yok.
Gelirlerimiz de eşit bu arada.
Bugün de bu konuyu konuşup bu şekilde yapamayacağımı söyleyeceğim ama size sormak istedim. Bunun doğrusu eğrisi nedir?
Bana daha şimdiden bu hesaplara girmiş olmak bile tuhaf hissettiriyor

 
böyle basit hesaplara gerek yok. erkek ayrılır, nokta.


  • numlock  (25.04.24 17:34:56) 
pardon, düzeltiyorum. 4 yıldır sen o evdeymişsin zaten. tabi ki sen kalacaksın.


  • numlock  (25.04.24 17:37:25) 
Abla akıllıymış baya. Tabi ki sen kalacaksın.


  • Gradient_tabanlı_mor  (25.04.24 17:41:36) 
Ev sizin, tabii ki o ayrılacak. 4 yıl boyunca siz yasamissimiz. Kontrat da sizin üzerinize değil mi? Bu konu tartışmaya kapalı bence.

Édit: ayrıca bu konuyu ben de hiç anlayamadım. İlk taşındığında tüm ihtimalleri göz önünde bulundurarak evi kardeşine bırakması anlaşılır. Fakat dönüp dönüp bu konuyu konuşmak oldukça garip.
  • fraise  (25.04.24 17:41:57 ~ 19:41:13) 
bunu konuşan kişiyle oracıkta ayrılırdım. konuşmuşken sevgili nafakasını da konuşun.


  • gabe h coud  (25.04.24 17:42:03 ~ 17:51:13) 
fraise +1


  • jülsezar  (25.04.24 17:46:17) 
Siz ev arkadaşı değilsiniz, sevgilisiniz. Sorun yaşarsak kim evden ayrılacak konuşması nasıl yaptınız ben anlayamadım. Bir de böyle bir konuşma yapılıyorsa zaten sıkıntılı bir durum vardır bir olmamışlık vardır o ilişkide. Kaldı ki o senin evine gelmiş oturmuş, gidecek biri varsa o gidecek sen değil.


  • rock n roll  (25.04.24 18:05:48) 
Fraise +1
4 yillik evinizde kalkip gidecek haliniz yok, cok sacma buldum

  • mor oje  (25.04.24 18:08:27) 
garip bir muhabbet, evime tasinir tasinmaz benle bunun muhabbetini acan adama/kadina aninda yol veririm yahu. bu bariz benim 4 senedir yasadigim eve cokme plani..vay anasini..


  • cooperr  (25.04.24 18:20:37) 
güvensizliğini gidermek için kendinin ve ailenin tüm mal varlığını onun üzerine yapmaya ne dersin ?

"artık kardeşine evden çık diyemeyeceğini", kardeşine evden çık diyemiyor, ama sana diyebiliyor. sen çoktan o evden çıktın hocam, sadece farkında değilsin derim.
  • WithWorth  (25.04.24 18:24:10) 
Daha olayın başında gülümseyerek "kardeşine diyemiyorsun ama bana diyebiliyor musun yani? Başta planımızı yapmıştık, eğer sürekli değişecekse neden planlıyoruz ki?" Demeniz lazımdı. Israr ederse zaten plan tutmuyor gördüğün gibi, günü gelirse bakarız deyip sıyrılırdınız. Bu zaten ben çıkmam anlamına gelirdi.

Ama sizinki böyle gelişmediğine göre belki kardeşine çık demesi gerekmediğini hatırlatabilirsiniz. Evde zaten kendi kalıyormuş, kardeşi gelme demez heralde. Baktılar birlikte yaşamak zor, sonrasında ayırırlar evi. O da artık kardeşler arasında bir mesele. Siz ne yapacaksınız?

Ayrıca kendi adıma ben bir de sorardım "4 ayda kardeşine çık diyemeyecek hale geliyorsan acaba ilişkimizin ne kadar süreceğini düşünüyordun buraya gelirken?" diye :D belli ki 2 hafta falan süreceğine inanmış.
  • akhenaten  (25.04.24 18:37:25 ~ 18:48:13) 
Ayrıl coco.

İlk defa yazmak nasip oldu.

Ev senin evin.
  • dissendium  (25.04.24 18:38:54) 
Bence o kadin coook tehlikeli. Dikkatli olmalisin. Kira verip, fatura odemiyordur umarim. Ben muhtemelen kilidi degistirip, esyalarini kapinin onune koyardim.


  • thetruenorthstrongandfree  (25.04.24 19:19:23) 
Thetruenorth+1
Yani bana da çok tehlikeli bir profil çizdi. Böyle bir şeyin konuşulabilir olması bile çok garip geldi zaten.

  • logisticsmanager  (25.04.24 19:21:32) 
Ne igrenc bir insan ya bu. Bu seninle evin yeni kiracisi olmak icin bile birlikte olabilir. Kardesine niye cik diyemiyormus, gitsin kardesiyle beraber yasasin oyle bir durumda madem cik diyemiyor. Insan sunu soylemeye utanir ya. 4 yildir burda ben varim tabii ki sen gideceksin, evime mi cokeceksin utanmadan derdim ve ayrilirdim hemen ayrica.


  • Kittie  (25.04.24 19:23:37) 
4 yıldır yaşadığın evinden 4 ay birlikte olup ayrılma potansiyelin olan biri için ayrılacaksın öyle mi? Söylerken bile ne kadar saçma geldi.
Ev senin. Ayrılmayı kimin istediğinden bağımsız o gider.

  • crinix  (25.04.24 19:30:19) 
Kaç yıllık evinizi neden bırakasınız. Adil olan kız arkadaşınızın ayrılması.
İlişki devam ederken sevgiliye, evden kim gidecek bi konuşalım diye uyanıklık yapmak da enteresanmış.

Madem kim uygunsa o çıksın diyor ben uygun değilim diyip konuyu kapatın. Uzun uzun ikna çabasına girerseniz bu abla sizi ikna eder muhtemelen.
  • juliette  (25.04.24 19:38:54) 
yuuuh amk... "Kardeşine de dedi ki ayrılırsak dönerim buraya.
Buraya kadar normaldi her şey." buraya kadar da anormal her sey. kendim de dahil etrafimda bir suru "ayrilirsak suraya giderim" hesabi yapan arkadasim oldu, gidecegimiz yeri kenarda tuttuk, bozmadik. fakat hicbirimiz sevgilimize acik acik soylemedik, dile getirilecek bir olay degil cunku. evlilik sözleşmesine falan da benzemiyor bayagi kotu, tatsiz bir sey bu. kapiya koyma zamani gelmis

  • ala09  (25.04.24 20:20:23) 
Trol müsünüz anlamadım ki, böyle bir teklif kabul edilemeyeceğine göre şaka yapıyorsunuz herhalde. Böyle birine selam bile verilmez çünkü.
Ciddiyseniz; talebin ahlaksızlığı bir yana, isteseniz de hukuken olmaz, kontratı devredemezsiniz, kontratta bu şart vardır, ev sahibi çıkarır.

  • firez  (26.04.24 00:08:41 ~ 00:09:30) 
Kontrat sizin uzerinizeyse polis çağırıp evden attirabilirsiniz bile biran once yol verin derim bu dönemde yeni ev tutup tasinmak bile 50 60 bin tl abla güzel yol bulmuş evinize çökmesine izin vermeyin bir an önce kurtulun yoksa baş agritir


  • apocalipy  (26.04.24 06:24:46) 
Teşekkürler herkese yanıtlar için.
Trol değilim öncelikle ve gerçekten çok huzursuz bir haldeyim. Öyle polise gitmelik kapı önüne koymalık bir durum yok. Güvensiz hissettiği için kendi adına bir çözüm aradığını söyledi. Sadece kendini güvenceye almak korumak adına yaptığı şeyi benim de yapmam ve sınırımı çizmem gerekiyor. En yakın zamanda da konuşacağım bu şekilde.

  • veritaslibertas  (26.04.24 10:53:36 ~ 10:54:03) 
evliyken mala çökmeye çalışanı gördüm de sevgiliyken kiralık eve eşyalara çökmeye çalışanı ilk defa görüyorum. yeni sevgilisiyle eve nasıl çöktük ama demez inş.


  • Unde bach canim  (27.04.24 21:25:13) 
[]

Evlilikte eşinizle ihtiyaçlar dengesini nasıl kuruyorsunuz?

Ben işler dolayısıyla tükenme yaşadığım bitkin aşırı derecede yorgun bir haftayı geçiriyorum. Eşim ise evde çocuğumuza bakıyor. Eşim örneğin çocuğu ameliyata girecek olan arkadaşına destek olmak adına hastanede ziyaret etmek destek olmak istiyor. Ben ise pestilim çıkmış derecede yorgunum. Ve eşim isteğinde talebinde ısrar ediyor, (müthiş psikolojik baskısını stres olarak ben hissediyorum) konuşmamız böyle 15-20 dakika sürüp gidiyor.

Bu bir örnek tabi ki.. Evliliklerde iki tarafın ihtiyaçlarının eşzamanlı uyuşmadığı şüphesiz çok durumlar oluyordur…. Burada ölçü nedir? Denge nedir?

Biri bir tarafın temel dinlenme ihtiyacı, kafayı ve bedeni tekrar toparlama gereksinimi, diğeri ise karşı tarafın sosyal ağıyla ilgili bir ihtiyacı gibi. Evliliği iyi gidenler böyle durumlar söz konusu olduğunda neye göre, ve nasıl bir yol izliyorsunuz ? merak ediyorum

Şimdiden teşekkürler

 
Soruya cevap değil ama hastanede ziyaret etsin ne olacak ki bunun neden sorun haline geldiğini anlamadım. Seni de mi yanında götürmek istiyor? İki saatten bir şey olmaz ya gidiver. Tartışmaya değmez.


  • Gradient_tabanlı_mor  (25.04.24 17:44:54) 
ben evliyken denge göz etmiyordum. eşimi mutlu edecek her şeyi baş tacı edip, elimden geleni yapıyordum.


  • numlock  (25.04.24 18:50:18) 
Hanima ayni yumurta ikizi olmadigimizi 10 senedir anlatiyorum, heryere el ele tutusup gitmenize gerek yok. Onceleri garipsiyordu, sonra alisti. Simdi kendi kendine ben baydim 2-3 gun uzaklasacam diyor, aman diyorum ne olur git, alip basini gidiyor. Bazen nereye gittigini bile bilmiyorum. Herkesin yalniz kalmaya ihtiyaci var arada.

Ozetle: Zaman lazim...
  • cooperr  (25.04.24 19:02:01) 
zamandan da ote anlamak lazim. bir de surekli bahane ureten taraf misin diye donup bakmak isterim hep mi yogun hem mi bitiksin? boyleyse sorunlarin icin ne yapiyorsun? esinin bu konuda destek oldugu anlar var mi? drama mi yoksa ekstrem bir donem mi? cubku surekli yogun surekli kafam dolu muhabbeti yapiyorsan inandiriciligi ya da gecerligi azalabilir sorulacak cok soru var bence. ha hastane ziyaretine de kendi gidebilir o da biraz yapisik ikiz olmus onun derdi de kurcalanmali..... destek olmak isteyen kendisiyse gidip olsun iste :(


  • ala09  (25.04.24 20:26:55) 
biz her şeyi beraber yapmıyoruz.
yani benim eşim bana arkdaşımın çocuğu ameliyat olacak ziyaret etmeliyim dese, hay hay derim. elbette ziyaret edecek, arkadaşlar böyle zamanlar için var. çocuğunun ameliyatında arkadaşnın yanında olmayacak da ne zaman olacak? gitsin ziyaret etsin. ben çok yorgunsam ve gidemiyorsam hastaneye eşim gitmeden önce bir telefon açar iyi dileklerimi sunarım.

ayrıca tnz+100
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (25.04.24 21:38:56 ~ 22:35:34) 
çok spesifik bir örnekten dem vurmuşsunuz ancak "çocuğu ameliyata girecek olan arkadaşa destek olma ziyaretine gitmek" her zaman olacak, tekrarlanacak bir şey değil. yani keyfi bir olay değil. hele ki bu kişi ailecek tandığınız görüştüğünüz bir insansa, sanki siz biraz bencillik etmiş gibi oluyorsunuz.

önceki mesajlarınızdan yeni çocuk sahibi olduğunuzu gördüm. bu süreçte eşinizin ebeveynlik duygusu sizinkinden daha gelişmiş olduğu için "çocuğu ameliyata girecek arkadaş"tan da etkilenmiş olma ihtimali yüksek.

ayrıca yoğun çalışıyorum, yorgunum, o ise çocuk bakıyor diyerek sanki çocuk bakmayı basite indirgiyor, eşinizi hafife alıyormuşsunuz gibi geldi. eşiniz gününü sadece çocuk bakarak geçirdiği için sosyalleşmeye, birileriyle konuşmaya ihtiyaç duyuyor olabilir. yani bu ziyaret ile hem arkadaşa destek olmak, hem ebeveyn olarak kendini geliştirmek, hem sosyalleşmek, hem de eşiyle vakit geçirmek istemiş, bir taşla 4-5 kuş vurmak istemiş olabilir.

çocuksuz bir evli çift olsaydınız çoğu düşüncenize hak verebilirdim. ancak siz bile isteğe dünyaya getirdiğiniz bir çocuğun ebeveynsiniz artık ve ilişkinizin dinamikleri çocuğunuzun büyümesiyle her hafta/ay değişecek. o yüzden bir müddet çocuk ve çocuktan sorumlu olanın (bu durumda annenin) sağlığı sizden daha önemli. yani bence sizin dinlenme hakkınız çocuğunuz belirli bir evreye gelinceye kadar yok :) sonra değişir.
  • tnz  (25.04.24 22:11:41) 
Hocam asıl enerjinizi ailenize ayırlamalısınız. Hayatınızdaki en önemli şey aileniz. Siz tüm verimizini, işe verip bitirince ailenize bir şey kalmıyorsa haliyle sorun çıkar.

Aile standart arka planda dönen duran bir şey gibi görünse de öyle değil. Yatırım yapmanız, zaman ayırmanız, ilgi göstermeniz lazım. Hele bir de çocuğumuz varsa eve enerjinizi tamamen bitirmiş bi halde gelmemelisiniz.

Eşiniz ve çocuğunuz sizden ilgi ve zaman bekler. İkili ilişkileri karşılıklı ilgi ayakta tutar zaten. Onlarla bir şey yapacak, zamanınızı, enerjinizi onlarla harcayacak hevesiniz yoksa zamanla onların da hevesi biter. Bu durumda sizi sadece attığınız imza ve alışkanlıklar bir arada tutar hale gelir.

O yüzden eğer eşinize çocuğunuza hevesle koşmuyorsanız. Onların istekleri için harcayacak enerjiniz kalmıyorsa o zaman ya aileyi ya da işi değiştirmeniz lazım.
  • zimbirik  (26.04.24 08:33:56) 
İki ayrı insanız ve bunun farkındayız, birlikte yaşasak da ikimizin de bireysel bir hayatı daha var. Ortak yolu bulmanın da tek yolu konuşmak. Sizin örneğinizde ben yorgunsam ve gitmek istemiyorsam ve eşim gidilmesi gerektiğine inanıyorsa gidebilir, ilişkilerde her şeyi birlikte yapmak zorunda değiliz. Oturup konuşmak dışında bir yol pek yok, evlilik karşılıklı anlayış üzerine kurulu bence.


  • tuborg yesili  (26.04.24 10:37:44) 
@zimbirik +1

Aile her zaman birinci sirada olmali.

Is guc bazen yogun olabilir, ancak ailenin onune gecmemeli.
  • adventchant  (27.04.24 22:01:23) 
O dönemlerden geçmiş biri olarak şunu söyleyebilirim ki evde çocuğa bakmak yorucu bir iş günüyle eşdeğerdir, hatta ben işte olmayı kat be kat tercih ederdim. Çocuğunuz küçük anladığım kadarı ile bu durumda zaten hem anne hem de baba işbölümü çok önemli. Yanlış anlamıyorsam eşiniz siz işten geldiğinizde çocuğunuzla ilgilenin istiyor, o da bu arada arkadaşını hastanede ziyaret edecek. Bu durumda eşinize destek olmak durumundasınız. Eşinizin de kafayı ve bedeni toparlama gereksinimi var, biliyorsunuz değil mi?
Not: 20+ senedir mutlu evliliği + iki çocuğu olan ve çalışan bir kadın olarak söylüyorum bunu. Bitkin hissediyorsunuzdur mutlaka, doktora görünün, doping yapın kendinize ama mutlaka eşinize çocuk dışı nefes alma olanağı tanıyın, yoksa bir anda bütün evliliğiniz elinizde patlayıverir, "o (sadece) evde çocuk bakıyor" düşüncesi çok çok tehlikelidir.

  • SiyamkedisiZorro  (07.05.24 17:28:15) 
[]

duygusal bir çöp kovası olmak

sağolsun arkadaşlarım tüm negatif duygu ve düşüncelerini bana açıyorlar. beni aradıklarında anlıyorum ki bi 15-20 dk ne kadar kötü-negatif-anlamsız düşüncesi varsa bana anlatıyorlar.

başlarda saf gibi bunun iyi bir şey olduğunu falan düşünüyordum. sonradan anladım ki bir adet duygusal çöp kovasından farkım yok.

mesela şunu yapalım bunu yapalım diyorlar. yemek, gezi vs vs yapıyoruz da ama arkadaş günün sonunda ben cidden şişmiş oluyorum. başka eventlerine falan bakıyorum güle eğlene vakit geçiyorlar. gülmeli çoşmalı selfiler çekiliyorlar. bizim buluşmalarda tek bir selfi yok çünkü suratlar asık, moodlar düşük.

peki ben anlatıyor muyum negatif şeyleri? tabiki hayır.

biraz gibideki mektup gibi oldu ama çok kafam takıldı bu işe. gezmeye eğlenmeye x kişisi ile dert yanmaya dk'ya diye bir gidişat var.

ben mi abartıyorum yoksa cidden böyle bir şey var mı hayatta ?

yani bazı insanlara duygusal bir çöp kovası gibi davranmak gibi.

 
"ben mi abartıyorum yoksa cidden böyle bir şey var mı hayatta ?

yani bazı insanlara duygusal bir çöp kovası gibi davranmak gibi."

karşısındakini yargılamayan ve dinleyen insanlara karşı böyle bir eğilim var ama bu bilinçli yapılmıyor bence (yine de kötü bir durum olduğunu değiştirmez)

siz yargılamadan vs dinlediğiniz için akıllara siz geliyorsunuz

şaka yollu takılın amk iyice ağlama duvarına çevirdiniz burayı birazda eğlenceli bir şeyler yapalım diye
  • jülsezar  (25.04.24 13:36:55) 
var tabii ki, size spesifik olarak yapiliyor olabilir ya da bazi kisiler herkese oyle davraniyor, sazi eline alip ne var ne yok icini dokuyor. ikisi de kabul edilemez, ya da bir dereceye kadar kabul edilebilir diyelim. guzellikle sinir koymayi ogreneceksiniz zira aksi kendinize saygisizliktir.


  • kassiopeia  (25.04.24 13:57:01) 
Var böyle bir durum maalesef.

Bazi insanlar mizaçlari gereği dertlerini sürekli başkalarıyla paylaşmayı, akıl almayı ya da sürekli sorunlarından bahsetmeyi severler. Arkadaş grubunuz bu insanlardan oluşuyor olabilir.

İkinci sebep de "sizi dert dinleyen" olarak konumlandirmis olmaları olabilir. Önceki deneyimlerinde onlara koşulsuz kabul, ilgi, sevgiyle yaklastiysaniz bu özellikle bizim toplumumuzda çok az rastlanır bir durum; biz genelde kendimizi anlatmayı severiz. Sizi zihinlerinde bu şekilde etiketlemislerdir. Ama bunu kabul etmek zorunda değilsiniz. Güzel bir dil ile açıklayabilirsiniz.

Ayrıca mesleğiniz de buna yakın bir meslekse (bende çok sık olur mesela), insanlar akıl alacak biri olarak görüyorlar. Ben de çok yakın arkadaşlarımin yanında olmaktan mutluluk duyuyorum ama bazen aylarca konuşmadığım biri WhatsApp tan mesaj atıp iki kelime sonra "bizim çocuğun da şu sıkıntısı var, annem de depresyon tanısı aldı" dediğinde biraz üzülüyorum. Eskiden onlara da yardımcı olmaya çalışırdım; şimdilerde "anliyorum, zor bir süreçten geçiyorsunuz. İsterseniz tanıdığım uygun bir terapiste yonlendirebilirim" deyip konuyu kapatıyorum. Siz de "ben kötü deneyimler dinledikçe sonrasında kendimi kötü hissediyorum. O yüzden sürekli bunlardan konuşmasak sevinirim" diyebilirsiniz.
  • fraise  (25.04.24 14:08:27) 
Hayır demeyi deneyin ve sonrasında olacakları izleyin. Size zarar verdiğini karşı taraflara söylemediyseniz tahmin edip anlayış göstermelerini beklemeyin. Empati ile dinleme beceriniz olmadığı sürece de dert dinlemeyin. Size yüklenen tüm konforsuz duyguları sizin de başka yere aktarmaniz gerekir, aksi halde çöp kovası olarak etiketlersiniz kendinizi. Sempatik yönünüzü bastırıp empatik yönünüzü geliştirmeniz yararınıza olur ve hayatınızı güzelleştirir.


  • hasmetizm 2046  (25.04.24 14:13:31) 
var tabiki. eğer dinleyen kişi olmak rahatsız ediyorsa dinleme.


  • abelardo  (25.04.24 14:14:29) 
Diğer insanlar sizi bağlayıp ya da kafanıza silah dayayıp bunları yapmıyorsa değişim ve dönüşüm gereken alan sizde demektir. Hayır diyebilmek, sınır çizebilmek, bu açtıpınız alanı ortadan kaldırmak veya daraltmak, sürekli aynı senaryoyu yaşıyorsanız ben bu senaryodan besleniyor muyum acaba ve eğer öyleyse nedir bendeki karşılığı gibi sorular sorabilmekle başlayabilirsiniz.


  • Phoebe  (26.04.24 09:56:16) 
ya iyi güzel akıl veriyorsunuz da ;

x kişisi çağırdı çay içelim dedi, ne diyeceğini biliyor muyuz? hayır.

oturdunuz bir yere bi 20dk güzel muhabbet geçti sonra
"geçen ne oldu biliyor musun?" diye konuya giriş yaptı
tam bu noktada

"baboli negatif bir şey anlatıcaksan anlatma yada ben gideyim"

diyebiliyor musun? elbette diyemiyorsun.

yani teoride, kağıt üstünde güzel akıl veriyorsun da duyuru, pratikte hayat senin yazdığın çizdiğin gibi olmuyor.

bu andan itibaren ölene kadar vurabilirsiniz. atış serbest. hazırım.
  • duyurukullanıcısı  (26.04.24 19:05:33) 
Tam o noktada baboli ya zor bir hafta geçirdim, anlıyorumki sende bunalmışsın, sadece geyik muhabbeti çevirelim de kafamız dağılsın beaaa dememek için bir sebep yok. Ya da kronik olarak size dert tasa kusan kişi aradığında canım sıkkın kanki, başka zaman çay içeriz deyip geçebilirsiniz. Ya da açık açık konuşacaksınız, böyleyken böyle, beni hiç sormuyorsunuz bile, sürekli kusuyorsunuz, ben de insanım, bunu dengeleyelim mi diyebilmeniz lazım. Ben daha iki gün önce eski eşini daha ne kadar anlatacaksın kanka, başka bişi konuşamıyoruz, bunaldım artık altı ay oldu hadi çıkalım artık bu döngüden dedim yakın bir arkadaşıma, o da haklısın ya hiç farkında değilim, iyi ki söyledin dedi. Bunlar niye böyle net konuşulamasın ki?


  • Phoebe  (26.04.24 20:20:32 ~ 22:52:25) 
Verdiğiniz örnekler hayır diyememekle ilgili tamamen. Eğitim alırken en zorlandığım konulardan biri olmuştu hayır demeyi öğrenmek.
Kabul ihtiyacı ile ilgili genel olarak.
Sanırım kendi ihtiyaçlarından bahsedip anlaşılmayacağını düşünüyorsun. Ya da daha kötüsü anlaşılıp yalnız kalacağını. Kendini ifade edecek beceriye sahip ama isteğini ifade edecek cesarete sahip değilsin sadece. Denemeden bilemezsin. Korkunun cesaretini engellenmesine izin vermemeyi denemelisin. Geri bildirim almadığın sürece bu böyledir söylenemez gibi genellemeler yaparak kendini üzmeye devam edersin.
  • hasmetizm 2046  (27.04.24 07:49:31) 
[]

Esiniz film izlerken cok soru soriyo mu?

9gag.com burdan esinlendim




 
Eşim yok, kız arkadaşım sormuyo.


  • Bruce  (24.04.24 23:43:45) 
Ben kimsenin esi degilim ama arkadaslarima cok soru soruyorum.


  • hot potato  (24.04.24 23:50:37) 
Alistim tabi hatta o istemeden yapıyorum bazılarını;
Film izlerken bir şey aklına takıldı ve filmin gidişatıni zerre etkilemeyen bir şey. Misal filmde bir şey oldu "bunu nasıl yaptı ki orayı açıklamadi". Yani zerre umrumda olmayan bir nokta ama kafasina takiliyor
Bir de bir şey kacirirsa geri dönüyor.
Izlerken asla konusamiyor durdurmak gerekiyor.

Alıştık tabi :) ben tuketip geçiyorum filmi, o her şeyi anlamaya çalışıyor.
  • logisticsmanager  (24.04.24 23:56:36) 
Bilmiyorsam bilmediğimi söylerim biliyorsam açıklarım. Film izlerken sessiz olunmalıdır vb zorundalıklar yüklemek hoş değil. Hedef değil yolculuk keyiflidir


  • hasmetizm 2046  (25.04.24 09:25:20) 
boş bir film izliyorsak ben yorum yapar, göme göme izlerim. mesela kahramanımız yüksek bir yerden atladı diyelim, yok uçsaydın bi de filan derim. eşim (erkek) pek konuşmaz.


  • elorelia  (25.04.24 09:29:52) 
Bizde soru soran taraf benim ama bunun nedeni izledigim filmlerde ana konuya tam konsantre olmuyorum.Mesela evde gecen bir sahnede esim daha cok diyologlara ve ana hikayeye konsantre olurken ben evin dizayn detaylarini incelerken kaybolabiliyorum.Ev konusu sadece ornekti.Bunun gibi dikkatimi dagitan detaylar yuzunden ana konuyu takip etmek bazen ikinci planda olabiliyor.


  • turkuaz  (25.04.24 09:45:09) 
Biz filmi vakit geçirmek için konu mankeni olarak kullanıyoruz genelde o yüzden konuşmalar çok oluyor :D

Ciddi ciddi bir filme odaklanarak, sinema kültürümüz artsın diye bir filmin başına oturmuşluğumuz az. Böyle yapınca da zaten herkes durumu ciddiyetle ele alıyor :D bunun sayısı bir bilemediniz iki elin parmağını geçmez.
  • akhenaten  (25.04.24 11:29:31 ~ 11:30:35) 
[]

En büyük pişmanlıklarınız neler

Merhaba. En büyük pişmanlıklarınız neler?

Benim lisans bitirmiş olmam. Bu konuda dertliyim. 2 yıllık bir bölüm okuyup atanmayı seçmediğim için çok büyük pişmanlık yaşıyorum. Üniversitede matematik bölümünü bırakıp makine müh. kazandım, bitirdim. Bir de üniversite kazanmak için kaç kez çalıştım. Resmen yıllarımı boşa geçirdiğimi hissediyorum. Bunu kesinlikle potansiyelim olmadığı için söylemiyorum. Lisede, üniversitede integral sorusu çözen, matematikten geometriden 100 alan insandım. Ama şu an istediğim konum tamamen huzurlu bir memurluk ve bunu yapmak için aslında bırakın integrali, iki yıllık bir bölüm okumak yetiyor. Bulunduğum noktada kimsem yok. KPSS çalışırken de olmayacağını hissediyorum. İç dökme sorusu oldu. Teşekkür ederim.


 
hicbir sey. annemle ettigim kavgalar keske yasanmasaydi diyorum sadece.


  • robert bosch  (24.04.24 22:54:07) 
benim de bircok kisi gibi universite sirasindaki secimlerim ve goster(me)digim efor konusunda pismanliklarim var.

Senin sorunun bana 4 senelik okul bitirmekmis gibi gelmedi bana. KPSS ile ugrasmaya su an elin gitmiyorsa 2 senelik okuduktan sonra da gitmeyecekti. Zaman yolculugu yapip cozebilecegin bir durum degil bu. Bir de 2 senelik okuyan herkes sanki otomatik rahat bir ise yerlesmis gibi yazmissin Mantik hatasi bu, survivorship bias olabilir tr.wikipedia.org
  • hot potato  (24.04.24 23:03:54) 
@dissendum

Uluslararasi saglam bir sirkette, iyi sartlarda calisiyor olsaydin bu sekilde dusunmezdin. Hayatimda yaptigim en iyi tercih makine muh. okumus olmam vs. diye dusunurdun saniyorum.
  • thetruenorthstrongandfree  (24.04.24 23:12:01) 
Güzel bir ayakkabı bulmuştum sonra alırım diye almadım, almak isteyince bedeni bitmişti bir daha da bulamadım piyasada.


  • Bruce  (24.04.24 23:49:51) 
Truenorth+1
Abi senin pismanliginin sebebi bölüm okumuş olmak falan değil. Hatta geçen Amerika'da bölüm okumamış üniversitenin önemi yok falan diyordun. Senin şu an yaşadığın hayata tepkin var ve bunu üniversite eğitimi ile iliskilendiriyorsun. Da bunun sebebi senin kötü yerlerde calismis ve çalışıyor olman. Benim iyi yerlerde çalışan mühendis arkadaşlarım bir kere bile bunu demiyor. Senin pismanliktan öte karar verememe, hayattan ne istediğini bilememe, her ay başka bir fikir ile içinde bulunduğun cikmazdan cikmaya çalışma olayın var.

pismanligim; universitede ikinci yabanci dil avrupa dili secseymisim su an fransizca yaninda belki bir baska yabanci dil de(ingilizce disindz) biliyor olurdum.
  • logisticsmanager  (25.04.24 00:03:22) 
hayatımı insanları mutlu etmek üzerine inşaa etmiş olmam.


  • numlock  (25.04.24 00:21:40) 
hayatım boyunca erkeklere çok fazla müsammaha göstermiş olmam. bu ve bir kaç farklı sebepten dolayı terapiye gidiyorum, ve kendim hakkında öğrendiklerim midemi bulandırıyor, başımı döndürüyor. keşke bugüne kadar yaptıklarımı yapmasaydım, kendimden verdiğim ödünleri verip eksik kalmasaydım,l. geçmişte bu kadar çabuk ilişkilere başlamasaydım, beni üzmelerine ve istemediğim şeyleri yaptırmalarına izin vermeseydim. aklımın ucunda her zaman bir korku var. onu yenebilmeyi umuyorum.


  • rallied  (25.04.24 08:21:55) 
F4 İstanbul' da iken gitmemek.


  • kumandanim  (25.04.24 09:19:19) 
İş hayatının karmaşası seni çok mu yoruyor, bitkin mi hissediyorsunuz? Mutsuz bir tavşan timsah olmak isteyebilir ama ihtiyacı olan havuç ile arasını düzeltmektir. Pişmanlığınız size bir ihtiyacınızı hatırlatıyor. Buralara odaklanıp çözüm aramak güzel bir adım olacaktır. Pes etmeyin


  • hasmetizm 2046  (25.04.24 09:47:22) 
abi neden herkesin farklı olabileceği düşünülmüyor, demek ki size göre değilmiş pişman olmuşsunuz çok da haklısınız bana göre.

tıp okuyup pişman olan var, ona gidip şu ünlü doktor olabilirdin o zaman başka olurdu demeye benziyor bu. ya da bilgisayar mühendisine bill gates olabilsen böyle olmazdı gibi.

bu hayatı istemeyip memur hayatı istiyorsanız(ki türkiye'de gayet mantıklı) kpss olmayacak şey değil öss'ye göre çok daha az rekabetçi bir sınav.

benim pişmanlığıma gelecek olursak çok fazla düşüncesi 5 para etmeyecek insanın yaşına hürmeten bir şey biliyordur diye sözlerini kaale almam.
  • gule gule  (25.04.24 10:21:44) 
Uyduruk da olsa 4 yıllık bitirmermiş olmak.


  • Mehmettheslim  (25.04.24 11:01:45) 
17-27 arasını komple değiştirmek isterdim. Üniversite ve arkadaşlık, ilk iş seçimi vs komple boydan boya bu 10 yıldan pişmanım ama tabi belkide şu andaki beni bu 10 yıl yaptı onu da bilemiyorum ama şu an bakınca dümdüz salakmışım.


Şu an 31'im.
  • tuborg yesili  (25.04.24 14:22:33) 
[]

Hayatın 30 yaşından sonra bitiyor olması

Sanki gerçekten doğru gibi,
32 yaşındayım artık hissediyorum gerçekten ne bir motivasyon kaldı ne bir amaç öyle her gün birbirinin aynısı günler.
Bunu ben sosyal yaşantıma bağlıyorum. çevredeki herkesin evlenmesi ve kabuğuna çekilmesi ve bu yaştan sonra arakdaş edinmenin zor olması ve yanlız yaşamaya alışmış olmaktan kaynaklı gibi geliyor. Ya da yapıyla alakalı bilmiyorum.

Siz ne düşünüyor sunuz?

 
Bense 30’undan sonra basladigini dusunuyorum tam tersi.
Hayat sartlarini belirliyorsun, kariyerini ilerletiyorsun, maddi kosullarin genisliyor ve artik okul, kariyere baslama vs gibi seyler geride kalarak bi tik daha oturmaya basliyor. Boylece hayatinda keyfe daha fazla zaman ayirabiliyorsun.
Tabii evlileri ayri tutuyorum, cocuk da olunca daha farkli oluyor onlarin hayati
  • mor oje  (23.04.24 19:12:56) 
@mor oje tamam haklısınız biraz daha parasal olarak iyi olunabilir fakat ben 10 sene önce aldığım keyfi alamıyorum. Ama olayın para ile alakalı olduğunu düşünmüyorum (tabi ki Uber zenginlikten bahsetmiyorum)


  • huygens645  (23.04.24 19:22:11) 
"ben bunu sosyal yaşantıma bağlıyorum"

Cevabı vermişsiniz. Normalde 30 yaş işinizi gücünüzü oturtup tatillerde izinlerde, özellikle de evli değilseniz istediğiniz yere çekip gidebileceğiniz ve kimseye hesap vermek zorunda kalmayacağınız hayatta en bağımsız ve güçlü olduğunuz yaşlar.

Sorun yaşta değil yani, zor bir zaman yaşayan insanlarız. Bu içinde olduğumuz zaman ortalama bir insan olmak için iyi bir zaman değil. Hard mod açık.
  • akhenaten  (23.04.24 19:25:18) 
Sadece parasal anlamda yazmadim aslinda. Hayat “oturmaya” basliyor; duzenini kurmaya basliyorsun haliyle o mucadele hali de kismen azaliyor.
Kariyer, hayat duzeni vb bircok acidan yazdim. Maddi kismi kucuk tuttum hatta cunku bu sefer de “arabanin modelini mi yukseltsem” gibi baska tur maddi amaclar geliyor.
Keyif almamak biraz kisisel. Hayata bakis acisiyla alakali. Belki de universiteli, o genc halini ozluyorsunsur. Olabilir.
  • mor oje  (23.04.24 19:25:27) 
bence bu tamamen hayata bakış açısı, yaşam tarzı ve tabii ki hayatın gidişatıyla alakalı.

ben liseyi çok severdim, üniversite dönemi daha kötüydü ve o yüzden hala bitmedi. çoğu arkadaşım ise liseden nefret ediyordu mesela, üniversite ve sonrasında daha mutlu oldular.

benzer şekilde etrafımdaki çoğu kişiden asıl hayatın 30'dan sonra başladığını duyuyorum çünkü bu insanlar ergenliklerinde pek rahat edememişler. şimdi çoğu iyi eğitim görmüş, düzenini kurmuş, kendi tercihlerini yapabilen yetişkinler olmaktan dolayı memnunlar. onu geçtim en kaliteli ve güzel yaşlarını 50 küsür civarı gören insanlar da tanıdım :)

bana sorarsan ben kişisel olarak 29 yaşında "artık bitti" gözüyle bakmaya başladım çünkü şu ana kadar pek aşama kaydedemedim. bundan sonra şanslıysam sağlık sorunu yaşamam işte, yoksa sabahtan akşama kadar eşek gibi çalışıp yapayalnız yaşayacağım. türkiye'de kazandığınla da ne uzuyor ne kısalıyorsun zaten. eskiler gibi öyle yurtdışı tatili yapayım, şunu alayım bunu edeyim tarzı hayallerim de yok. işte anam biraz rahat etsin, kardeşlerime iki kuruş faydam olsun... bundan ibaret, "ahlaklı" sayılacak ama sıkıcı ötesi bomboş bir hayat.

yine dediğim gibi bu benim bakış açım kaynaklı. benimle aynı durumdaki birisi çok daha hayat dolu olabilir. ben eşek gibi çalışıp öleceğim derken o 3-4 sene çok sıkı çalışıp kendi işini kurmayı veya daha farklı bir şey yapmayı isteyebilir, bu uğurda çalıştığı için kendini de mutlu hisseder.

o yüzden bu büyük ölçüde bence sizin hayata nasıl baktığınızla ilgili. yoksa gerçekçi olarak sağlığı yerinde 40 yaşında bir adam/kadın için hayatta hiçbir şey "bitmiş" olmuyor. niye olsun? hedefi, yaşama sevinci, motivasyonu, etrafında sevdiği insanlar olan kişiye her yaş güzeldir. ben şimdi hayatımı çok tırt buluyorum ama belki 65 yaşında kahvede kankitolarıyla sabah akşam tavla oynayıp torun seven bir adam olacağım, mesela fikir olarak o tür bir hayat bana şimdikinden çok daha mutlu geliyor.

velhasıl hayat 30 yaşında bitmiyor ama biz bitebiliyoruz, ona dikkat etmek lazım. yaşarken bitmemek en önemlisi.
  • mark greg sputnik  (23.04.24 19:30:46) 
bitiyor ya da basliyor gibi cumleler kurmak hatali, evriliyor..

uzun sureli iliskilere alisiksan evlilikten ziyade cocuk isi enteresan, bence herkesin deneyimlemesi gereken bir olay.

sikayet edecek bisey yok, 40'i devirdim ve oynat devam diyorum..
  • cooperr  (23.04.24 19:33:44) 
hayatın belli "dar boğaz noktalarında" bunu hissedebiliriz bunun yaştan bağımsız olduğunu düşünüyorum
örneğin 25'ten sonra mezun olup mesleki açıdan tatmin olmayıp ömrün boyunca aynı mesleği yapacağını idrak ettiğin an,
45 yaşında sağlığını kaybettiğin an,
70 yaşında eşini kaybettiğin an gibi gibi.
Yani herkes her yaşta amacını motivasyonunu kaybeder ama 30'dan sonrası için kariyer değiştirmek için çok geç, ölmek için de çok erken gibi gelse de öyle değil bence :D

Biraz yaşantınız,, sosyal çevreniz etkiliyor ve en önemlisi de Türkiye'de yaşamak. Yurtdışında kaliteli bir sosyal çevreye ulaşmak ve özellikle kültürel, hobi etkinlikleriyle sosyalleşmek ve güzel vakit geçirmek daha mümkünken burada herkes bir süre sonra sevgili olma derdine giriyor/sevgili oluyor ve o sosyal ortam yine yok olabiliyor böyle bir sıkıntımız var genel olarak.

Onun dışında @mor oje çok doğru yerlere değinmiş, hayati ve mesleki tecrübeler eşliğinde daha iyi para kazanıyorsunuz, çocuk yoksa istediğin gibi tatilini yap gez toz, yani her şeyi yaşa bağlamadan biraz kendinizin de anlamlı ve yaşanılır bir hayat yaşamanız lazım. Sosyal becerileriniz inanılmaz yükseliyor eğer biraz da kendinizi geliştirmeye odaklandıysanız. 15 yaşında olup 3 senedir depresyondan çıkamayıp hayati sekteye uğrayan da var. Sağlık problemi olmadığı sürece bu tarz olumsuz genellemelerden kaçınmak lazım, yüksek lisans sınıfımda 55 yaşında bir zabıta memuru var ve inanılmaz zeki, başarılı bu yaştan sonra herkes ne demiş ne yapmış önemsemeden kendi istediklerinizi belirlemek ve yaşamak gerekiyor.

Bu noktadan sonra yapman gereken ilk iş sigara kullanma, alkol hiç ya da minimum olmalı, sağlıklı beslen ve spor yap kendini salarsan kimsenin faydası olmaz. Sağlığın yerinde oldukça enerjin de yerinde olur.
  • titanic kemancısı  (23.04.24 19:39:32 ~ 19:42:38) 
bitmiyor hatta tam tersi daha iyiye gidiyor bence kafana göre takılabildiğin yaşlar 30+'lar.

FAKAT vücut açısından evet, 35'e doğru vücut "ben görevimi yaptım kanki üreseydin, bundan sonrası yokuş aşağı" diyor sanki.
  • nhk ni youkosu  (23.04.24 19:40:51) 
20 yaşımdan beri hayat standartlarim fena diil ve daha iyiye gidiyo AMA 30LAR B.K GİBİ


  • abuzer  (23.04.24 19:52:24) 
Bu senin mindsetin ile ilgili bir olay. Growth mindsetin yok. Türk toplumunun çoğu senin gibi. O evlenenlerin amacı kirayı bölüşmek. Evlilik hengamesine girersen tamamen bitersin benden demesi.


  • ferenc  (23.04.24 19:54:08) 
Ankaradaysan yaz bana


  • lapaz  (23.04.24 20:30:54) 
Lise yıllarım epey vasat geçti, Üniversite yıllarım ise görece vasattı. Çalışmaya başlıktan birkaç sene dikiş tutturmakla geçti fakat ilk kez yaptıklarımı iş hayatında yaptım. Gezmesi, dolaşması, kendimi geliştirmesi, yemesi, içmesi.

Keşke diyorum, bugün sahip olduğum zihniyeti üniversitede sahip olsaydım.
  • put it in your appropriate place  (23.04.24 20:50:30) 
20li yaşlarımın enerjisini özlüyorum. Saatlerce yürüsem koşsam yorulmazdım şimdi 30larda nedense enerjim yok.
Ama tercih edecek olsam her türlü 30lar derim. Benim 20ler psikolojik buhranlar, anksiyeteler, gelecek kaygıları, maddi düşüncelerle geçti. Şimdi mental olarak çok iyiyim, huzurlu bir hayatım var çok şükür.
30larda biten hayat o kaoslu ve belirsiz hayatsa ben almayayım zaten bitmesi isabet oldu. Bir düzen bir stabil huzur lazım insana.
  • Gradient_tabanlı_mor  (24.04.24 00:46:05) 
bitiyor olması biraz abartı ama 30 yaşında biri olarak katıldığım çok konu var sana. maddiyat/kariyer anlamında hayal ettiğim konuma gelemedim -artık hiç gelebilicek miyim emin değilim- ama rahat edebileceğim bir konuma geldim en azından. daha yukarıya çıkmak için son çabalarım pek iyi gitmedi e bulunduğum yer de öyle rahatsız bir yer olmayınca o konuda daha yukarıları tırmalama motivasyonumu kaybettim gibi, akışına bıraktım. sosyal hayat konusu da dediğiniz gibi çevremdeki insanlar evlendi ve kabuklarına çekildiler genelde. ben kendimle zaman geçirmeyi çok seven bir insanım ama bu da bir tercih olduğunda güzelmiş aslında bunu farkediyorum şu sıralar. şu an istesem de her hafta düzenli olarak sosyalleşebileceğim insanlar kalmayınca bu "kendimle zaman geçirme" olayından hala keyif alsam da bir yandan üzmeye de başladı. bundan sonrası nasıl gidecek merak ediyorum ben de. ya bir noktada delirir saçma sapan işlere başlarım, ya depresif bir ruh haline girip sıkıntılar yaşarım, ya da bu seçenekleri yaşayacak seviyeye gelmeden önce mevcut durumlardan bazıları değişir ve tekrar bir heyecanım olur. bilemiyorum.


  • semaforo de medianoche  (24.04.24 01:09:34 ~ 01:23:52) 
bana kalırsa her yaşın ayrı bir güzelliği var ama ben 30larımı ayrı bir sevdim. 20lerden çok daha güzel 30lar


  • Hallegadola  (24.04.24 08:46:59) 
30'lar 20'lerden daha guzel +1
Hatta bir insan omrunun en guzel ve keyifli araligi 30-40 arasi bence. Saglik, genclik ve paranin optimum bilesimi

  • turkuaz  (24.04.24 11:40:45) 
Kendini ben dili ile ifade etseydin yalnızım ve sıkılıyorum derdin. Aforizmalar melankoliden başka işe yaramaz maalesef. İhtiyaçların belli, arkadaş edin ve hayata eğlenceli aktivite kat. Nasıl yapacağım kısmını düşünürsen çözüm odaklı adım atmış olursun.


  • hasmetizm 2046  (24.04.24 16:04:46) 
ben öyle düşünmüyorum 30 yaş çok genç bir yaş. cem yılmaz bile 51 yaşında hala gününü gün ediyor.


  • sizofren06  (24.04.24 16:21:49) 
NYAD filmini seyretmeni tavsiye ederim.
Netflix'de de oynuyor, malum çevrelerde de var.

Biraz kendine dışarıdan bakıp nerede hata yapıyorum da böyle bir tükenmişlik hissine girdim diye araştırmak gerek.
  • Mirket  (24.04.24 16:33:52) 
[]

Naber, Keyifler Nasıl?

Ben şu sıralar tatlı bir heyecan içindeyim :)
Sizler nasılsınız?



 
Niye noldu

Ben de yaz geldigi için dünyanın en mutlu insanıyım
  • abuzer  (23.04.24 18:39:03) 
Ben iyi değilim, babam hasta.


  • dedeminhirkasi  (23.04.24 18:44:24) 
Günlerdir hazırlık yaptım her şeyimi hazırladım, yarın sabah uzun yola kabalık ekip olarak gideceğiz benim esas birlikte gideceğim arkadaşım her şeyi son ana bırakmış, yapması gerekenleri yapmamış, umrunda değil ve bana iş kitledi şimdiden gıcık oldum hayırlısı kesin kavga edeceğiz gibime geliyor sorumsuz insandan nefrettt:D


  • titanic kemancısı  (23.04.24 19:08:14) 
Düz Normal.

Ne ekstra bir pozitiflik ne eksra bir negatiflik var. Öyle takılıyorum. Son 4 günde 3 gün spora gittim geldim. Sadece Kardiyo yaptım gerçi. Sauna ve buhar odasuna girdim, güzel oluyor.
  • put it in your appropriate place  (23.04.24 19:51:00) 
Gerginim, elimde olmayan sebeplerden dolayı bazı şeyler elimden kayıp gidecek gibi hissediyorum. Sabah halsiz uyandım gün boyu geçmedi de. Berbat bir kitaba başladım ama tez için okumak zorundayım. Öyle.


  • black holes in the sky  (23.04.24 20:25:45) 
Valla stresli gunler. Sabah depresiftim simdi toparladim


  • lapaz  (23.04.24 20:31:29) 
Biraz halsiz, yorgun ve düşünceliyim.


  • Amaranta ursula  (23.04.24 21:00:57) 
mutluyum. alsancaktaki kalabalık bile gözüme sempatik geldi bugün.
yaz geldi ya, hayatım yokuş aşağı gitmiyormuşçasına neşe saçarım bir süre

  • juliette  (24.04.24 01:24:02) 
[]

ne yazsam?

benden(E) umudu kesmiş olacaklar ki akrabalar birileriyle tanıştırmaya çalışmaya başladı. İstemiyorum, bakarız, ederiz derken telefon numaraları iki tarafa da iletildi. Hadi 15 sene önce chat odalarında direkt muhabbete dalıyorduk, anonimdik vs. Böylesi ilk defa başıma geliyor. Ne yazılır, ne söylenir bilmiyorum şuan, beynim durdu resmen. Konuşma, daha başında tıkanıp kalacak gibi geliyor. Fikir ya da tavsiye verenlerinize şimdiden teşekkürler.




 
Merhaba

Sonra devamı gelir.
  • Amaranta ursula  (23.04.24 14:29:29) 
Kahve icek mi bigun


  • abuzer  (23.04.24 14:38:00) 
merhaba, numaranı/zı ..’ten aldım, ben …
gibi bir basit başlangıç yeterli.

  • deartheodosia  (23.04.24 14:38:44) 
istemiyorsanız niye zorluyorsunuz ?


  • jülsezar  (23.04.24 14:53:00) 
Istemiyorsam yazmazdim ben.


  • mor oje  (23.04.24 14:59:42) 
Merhaba ben x numaranızı y den aldım, nasılsınız?
Yaşını mesleğini vs temel bilgiler vardır zaten. İkinizde ok iseniz bir kahve içersiniz. Olursa olur olmazsa sağlık olsun.
Sakin bir ortam olsun ki birbirinize odaklanabilin. Kahve olsun ki muhabbet sarmazsa hızlıca vedalaşabilin.
  • cilekli pasta  (24.04.24 02:26:14) 
[]

Boşanma masrafları ve evlilikte parasal durumlar vol.63925

Anlaşmalı olunca çok masraf olmuyor değil mi? Eğer öyle ise bu fikir bir kenarda dursun çünkü en sonunda adaya veda edebilirim çünkü bazı konularda aynı bakamadığımız, yani anlaşamadığımız konusunda anlaşabiliriz gibi duruyor.

Aslında çoğu ayrılmamız veya boşanmamız gereken badireleri atlattık genel olarak ilişkide bir sorun yok. Fakat ekonomik nedenlerden ötürü eşimin beklediği bir koca olamıyorum. Aslında başlarda da değildim neden beni tercih etti diye ayrıca sinirliyim bana kendimi kötü hissettirmeye de hakkı yok ama yine de kendince haklı olduğu için bir şey diyemiyorum.

Kredi kartımı yatırınca ana paramdan geriye sadece anam kalıyor. Kendisi benden 2-3 kat fazla kazandığı için durumu anlamakta zorluk çekiyor. 40-50 bin lira gelirin var nasıl paran bitiyor diyor. 40-50 bin dediği eskinin 4bini işte.

Kirayı bölüşüyoruz, faturalar bende, mutfak alışverişi yemek kartımdan. Yetmezse eşim alıyor. Geriye de alınan eşya, elektronik eşya taksitleri var. Motorum var kredi borcu bittikçe gıdım gıdım onu yükseltmeye çalışıyorum. Sonrasına arabaya çeviricem o yatırımı.

Hal böyle olunca ay başında param sıfırlanıyor zaten. Eşim de eve aldığımız eşyaların bazılarını ödüyor. Gezme tozma olunca o karşılıyor.

Fakat dışarıda bir plan yaparken ben sürekli "bana bakma bende yok" dediğim için sanki paraları karı kızla yemişim gibi "nasıl ya nereye gidiyor maaşın özel günde de bir yere çıkamayacak mıyız" diye çıkışabilir. Halbuki ben sadece hediye alabilmişim mesela. Başka bir plan yapmamışım. Hediye ve özel günlerde lüks mekan takıntısı var. Kendisi de beni götürür bu arada. Ama ben önceki ilişkilerimden alışkınım genelde para harcamamaya veya az harcamaya yönelik planlar yapılırdı. Veya kimse kimseden para harcamasını beklemezdi zaten karşı taraf yaparsa bir plan, jest yapmış olurdu.

Eşimin bir maddi kaygısı olmadığı için böyle dinamikler geliştirmemiş. Tanıştığımızda beni bir yere götürmüştü mesela ödediği tutar benim o anki maaşım kadardı zaten. Ben hayatta öyle bir yere gitmem rahatsız oldum.

Param olsa da gitmem yani bazı şeyler bana saçma geliyor. Ailede maddi durumu en iyi amcam ve yengem var kişi başı 150bin kazanıyorlardır. İkisi de yönetici güzel yerlerde. Onlarda hiç böyle zevkler görmedim mesela. Lüks görüneyim, lüks takılayım gibi bir havaları yok.

Yani öyle zengin kız fakir oğlan durumu canlanmasın gözünüzde ben de fakir büyümedim tek çocuğum, mühendisim, idare ediyorum fakat eşim para harcamayı seviyor. Karşısındaki birisi harcamazsa da sevilmediğini düşünüyor.

Ben çok sevmiyorum dışarıda para harcamayı. O yüzden önceliklerim farklı. Kardeşleri kuzenleri falan da öyle mesela özel bir günde illa lüks bir yere götürmesi lazım erkeğin. Önceden hazırlık yapması lazım.

Yoo ben evde bir şeyler hazırlayıp evde kutlamak istiyorum. Hediyemi de evde vericem. Aa olmaz fakir miyim ben illa güzel bir yere götürülmeli.

Böyle böyle doldum biraz. Hanım da dolmuştur. Zaten çocuk falan da düşünemiyoruz ekonomik sebeplerden dolayı. Yarın öbür gün bir bez bile alamıyor musun der yani.

Zamanla düzelir de demeyin biz düzeldikçe hayat daha da pahalılaşıyor o yüzden giderler aynı oranda artarken bu mücadele hep devam edecek.

Ve anlayışla karşılayamayan veya normal karşılayamayan bir insanla ilerlemek zor. Kendisinin rahat rahat para artırabilen birisiyle, benim de biraz sürekli beklenti içinde olmayan veya dışarıda para harcamayı sevmeyen birisiyle hayatı paylaşmam daha doğru gibi duruyor.

Kendisine de sorsanız ben nelere katlandım, o dışarıda harcamaya yapmaktan aciz mi? diyecektir fakat kendisinin nelere katlanacağı önceden belliydi. Benim kazandığım belliydi. Huyum belliydi. Belli olan şeyler konusunda neden şikayet edilir?

Veya kadınlar neden kendinden daha alt gelire sahip adamlar tercih ederler? Tercih ettin madem, bunu neden hissettirirler? Kafamda deli sorular.

Edit: Bu arada hediye almayan bir insan değilim, alıyorum. Bir yerlere götürmemezlik yapmıyorum, götürüyorum. Param artarsa ilk iş kendisiyle veya komple ailesiyle bir şey planlamak oluyor, onda da sorun yok.

Fakat bunları sürekli yapamadığım için, yapamadığım "her" olayda kötü koca oluyorum. "Ne biçim erkek" oluyorum. Bu topraklarda pek hoş karşılanmıyor. O ay başka harcamalarım oluyor. O yüzden bazen "e yuh yani 2000tl hesap ödeyemedin mi" deniliyor ya, e evet gerçekten ödeyemedim ve bunda gocunacak bir şey görmüyorum hesabıma gelen belli giden belli yani sende varsa sen öde. Veya ben durumları genelde başından söylüyorum. Neden beni o olay ile baş başa bırakıyorsun? vs. gibi sorunlar...

 
Ben sunu anlamadim; evliliginiz dahilinde “senin paran-benim param” gibi mi bakis aciniz? Yani gelirler ortak olmasi lazim degil mi? Kimde varsa ondan harcanir bence. Birinin fazla kazanmasi mesele olmamali hatta daha fazla kazanan masraflari sirtlanabilir sanki.
Luks sevebilir insan normal ama ayagini yorganina gore uzatmak da lazim. Karsilayabiliyorsaniz ve sorun cikmiyorsa ne ala, yoksa boyle luks takinti haline geliyor kisisel zevkten cikiyor.
Bilemedim bana garip geldi paraniz ortak degil gibi hissettim yazim tarzinizdan.
  • mor oje  (22.04.24 15:07:08) 
eşi evlenirken kuzenim düğünde şunu yaptı ben de isterim vs diyen kişi sen değil misin? ailen ayrıydı hatata ayrı ayrı onların sana para vermesi, evlerini satması gerektiğini filan söylemiştin. yanlış mı hatırlıyorum.


  • elorelia  (22.04.24 15:11:36) 
@mor oje, zaten genelde eşimde olduğu için mühim şeyleri o üstleniyor.
lüks olaylar takıntı halinde değil, arada yapılan şeyler.
fakat benim gözüne ufak gözüken harcamalarımın, benim tüm paramı bitirdiğinin farkında değil.
o yüzden "e yuh yani şunu da yapamıyor musun" diye çıkışları oluyor. E evet yapamıyorum?

veya şunu şunu niye aldın diyor mesela. e onu aldık kullanıyorsun işte sonra mı sorgulamak aklına geldi yani tuhaf yani.

@elorelia, evet orada şöyle olmuştu, biz evlilik kararı aldıktan sonra neler yapabileceğimiz konuşuluyordu ben de aileme döndüm sordum. Onlar da bişey yok dediler. Sonra tekrar eşime döndüm sizde neler yapılır mesela demiştim. O da örnekler vermişti. Sonra tekrar döndüm anne, baba, hiç yardımcı olabileceğiniz bir şey yok mu yani evdi takıydı bişey mişey bizim hayatımızı kolaylaştıracak? Onlar da öyle bir zamanda geldiniz ki şuan yok dediler.

Sonra bu ufak bir sorun olmuştu fakat biz kararlı olduğumuz için her şeyi kendimiz karşıladık hatta çoğunu eşim karşıladı hallettik. Aile destek olmak zorunda değil, fakat olursa mutlu olacaktık, mutlu olamamıştık o yönden.
  • ananiyimioguz  (22.04.24 15:17:15) 
ayyy evet profilinde biraz gezdim, sen osun.

duyuru tarihinde ahalinin fikir birliğine varabildiği nadir konulardan biri senin evlenmemendi. ama sen inat ettin.

gönül işleri ile ilgili hemen hemen her sorun para ile ilgili. ya ailenin parası ya senin paran ya eşinin parası.

eşin burnu havada, lüks yaşamaya alışmış, kız isteme merasimi meşalelerle olsun isteyen biri. kuzenimde varsa bende neden yok diyen biri. parası da var. sen de bu durumu kompleks yapan birisin işte. ailen seni okutmuş, meslek sahibi yapmış. ama sen başka bir kadının parası karşısında ezilmeyi tercih etmişsin. gerçekten inanılmaz bi karaktersin.

sen bu işe bile bile giriştin. eşinin kumaşı belliydi. yani daha evlenmeden para mevzuları sorun oldu. eşin x istedi, yapamadın, laf yedin, altta kaldın. şimdi neden 'eşim niye para mevzusunda beni ezikliyo? ühühühü' diye ağlıyorsun. bu yeni bi şey değil ki. daha en başında böyleydi.

ayrıca anlaşmalı boşanma masraflı bir şey değil. tek dilekçe ve tek celse ile halledilebiliyor diye biliyorum. ama karşı taraftan bu teklif gelmedikçe sen boşanamazsın.
  • elorelia  (22.04.24 15:23:48 ~ 15:25:22) 
@elorelia, yani çoğuna katılmakla birlikte

"eşin burnu havada, lüks yaşamaya alışmış, kız isteme merasimi meşalelerle olsun isteyen biri" kısmına şu şekilde katılmıyorum; öyle bir şey beklemiş olabilir, ama olmadı, öyle kabul etti.

eve geçmeden evimiz dizili olsun diye beklemiş olabilir, ama öyle olmadı, öyle kabul etti. Çoğu eşyamız 2. el

yani hamurunda bazı lüks beklentilikler olabilir yetiştiği çevre ile ilgili veya geldiği sosyal statü ile ilgili fakat yaşarken de olmayan haliyle de yaşıyor yani. o yüzden bu durum bende bir çelişki yarattı. "yani madem öyle, yok" diyorum, e tamam neyse devam edelim o zaman diyor.

öyle öyle buralara geldik.

Ve her kadın bekler diye düşünüyorum olabiliyorsa. Bu konuda bir beklenti içine girmesinde yanlış görmüyorum. Sadece hatası, olan neyse onu kabul edip herhangi bir eleştiri getirmemesi gerekirdi. Fakat lafını ettiği için biraz kendisi paragözmüş gibi imaj çizdi. Olmadığını görünce de geri dönmedi, geri dönseydi asıl o zaman illa onları beklediğini düşünmez miydik?

Biz düğünü 50 kişiyle falan yaptık çünkü buna neden razı oldu o zaman?
  • ananiyimioguz  (22.04.24 15:31:37 ~ 15:39:21) 
Sorunuza cevap değil ama:

Eşinizin kazandığı da belliydi. Huyu da belliydi. Belli olan şeyler konusunda neden şikayet ediyorsunuz?

Eşiniz sizi, siz de eşinizi tercih etmişsiniz, şimdi kendinizi marketten alınan, süreç içerisinde hiç bir etkeni olmayan gazoz muamelesi yapmayın. Siz de en az eşiniz kadar bu karardan sorumlusunuz.
  • orangesandsea  (22.04.24 15:32:57) 
@edmond honda, maalesef biraz sıkıntılı bir durum.

hor görmüyorlar ama sabahki ufak kavgada anlatsam hor görürler diye ufak bir tehdit savurmuştu evet :3
  • ananiyimioguz  (22.04.24 15:37:53) 
orangesandsea + 1

bu kadın bir gece uyuyup sabaha böyle beklentileri olan bir insan olarak uyanmadı ki? tüm bunların sevgiliyken farkına varamadım derseniz o da hayatın olağan akışına aykırı.

tercih ettiniz madem, sonuçlardan her ikinizde sorumlusunuz sadece o değil. siz ortak payda da uzlaşmak değil, tamamen sizin istediğiniz şekilde kabullenilmek istiyorsunuz. böyle çözülemez bu.
  • Phoebe  (22.04.24 15:38:58 ~ 15:39:54) 
Ikiniz de birbirinizin isteklerini, bakis acilarini, yapabilirliklerini bilerek ve gorerek birlikte olmussunuz ama birbirinizi oldugunuz gibi kabullenmemissiniz. Kabullenseniz bu sorunlar cikmazdi. Zaman gectikce goze daha cok batmaya baslamasinin nedeni bu.


  • mor oje  (22.04.24 15:40:30) 
@Phoebe, haklısınız ben de farkındaydım ama işte halının altına süpürülüp geçiştirilen şeylerin birikip gün yüzüne çıkması diyelim.


  • ananiyimioguz  (22.04.24 15:41:12) 
Hipergami 101 dersi olmus size. Gecmis olsun


  • lapaz  (22.04.24 15:44:47) 
@lapaz, o kadar da okuduk red pill med pill yaramamış :(

çünkü tersi olunca da, yani ben güçlü, kadın güçsüz olunca da bu sefer ben soğuyorum o yüzden dengeyi tutturamadım. güçten kastım illa maddi de değil yani karakter olarak falan da...

bu arada gelir ve harcamalar dışında bir şeyi sorun ettiğini düşünmüyorum, diğer konularda kendime bir güvensizliğim yok.
  • ananiyimioguz  (22.04.24 15:46:49 ~ 17:05:30) 
sen çok fazla kendinle çelişiyorsun.

istedi olmadı, kabul etti diyorsun. ama lafını etmemesi gerekirdi diyorsun. e kabul etmemiş ki işte. nedendir bilinmez etmiş gibi yapmış.

üşenmedim eski duyurularını da okudum. annenin tercihinin benzerini eşin yapmış. ama anneninki isabetli olurken eşininki elinde patlamış. çünkü kritik bi hata yapmış, senin paran yok. yani hem ilişkiyi yöneteyim hem benim istediğim şekilde lüks yaşayalım diye düşünürken evdeki hesap çarşıya uymamış. bu arada senin paran yok değil, var ama eşini finanse etmekten bu günlere ancak gelebilmişsin.

tek hata sende değil. annen-baban da garip insanlar, kabul. ama artık evlenip barklanıp 30 yaşına geldikten sonra yapılan hatalar için başkaları suçlanmaz. o aşamayı geç.

sana terapi al filan demiştik, iki kere gitmişsin. orada bıraktın sanırım. bence devam et. yani sen çok düşünüyorsun, kılı kırk yarıyorsun vs ama senin bakış açın çooooook yanlış. olayları doğru değerlendiremiyorsun. herkes sana anlatmaya çalıştı ama sen hep ya öyle değil de şöyle filan dedin geçiştirdin durumları. sonuç? anlaşmalı boşanma masraflarına geldi. yahu buradan bile belli olay. sorun boşanmak değil de boşanma masrafları.

para para para. insan bıkar ya. fakirler bile bu kadar parayı düşünmüyor emin ol. sizde var ama hala en büyük derdiniz para.
  • elorelia  (22.04.24 16:15:43) 
@elorelia, evet işte o da benim problemim :/ evet gittim ama devam etmedim.

doğduğumdan beri orta seviye bir hayat yaşadım ama parayı düşünmeden harcadığım bir zaman hiç olmadı çünkü sonunu çabuk görüyorum.

o yüzden sürekli düşünmek zorundayım. hatta öyle bir boyuta geldi ki düşünmüyorum diyen insanların bile öyleymiş gibi görünmeye çalıştığını düşünüyorum. ne kadar doğru bilmiyorum.

yani devam etsem de bilemedim işe yarar mı, ayrıca o da para sdfgdg :(
  • ananiyimioguz  (22.04.24 16:33:15 ~ 16:36:57) 
Sayın hocam 2 sene önce annen sana bu kızla evlenme demişti yanlış hatırlamıyorsam. gerçi duyuru sakinleride dedi her neyse olan olmuş ama karın yakında seni boşayacak gibi. isterseniz karınla beraber bir terapiste gidin.


  • komando kani var bende  (22.04.24 19:00:15) 
@komando kani var bende, valla evet ben boşanmazsam o boşarmış gibi geliyor zaten o yüzden yol yakınken kararlaştırmak lazım. bu arada boşanmaya ben daha yakınım o biraz uzak ama çözülemezse yapacak bir şey yok.

aslında oradaki çoğu şey aşılmıştı, şuan ailenin de bir derdi yok ama şu maddi dengeler değişmediği için bazı şeyler takip etti işte dediğim gibi.

benim içim sıkıldı artık kendi çabamla maddi bir şeyler yapsam dahi ufak çırpınışlar gibi gözüküyor ete dişe dokunur bir şey olarak da gözükmüyor hem kendisi hem ailesi tarafından. bu arada benden bir şey bekledikleri yok ama bazı ufak tefek harcamaları yapamayınca göze batıyor.

ben hanımdan ekstra bir şey beklemememe rağmen bu dış harcamaları genelde o hallettiği için sanki o bana bakıyormuş gibi bir izlenim yaratıldı. e bir de başta evlilik sürecinde bir şeyleri ben komple üstlenemedim. ya da ailem üstlenemedi. o yüzden bir aciz kaldım yani çok tuhaf oldu. bu da beni rahatsız ediyor. ben kendime de evime de bakarım kardeşim, sadece dışarı planı yaparken bütçeme bakıp ona göre yapıyorum ya da hiç yapmıyorum. e bunu bile bile beni dahil edince tabii ki patlıyorum.

ben ona evlenmeden önce dedim. henüz kendimi evlilik için hazır hissetmiyorum dedim. önce işimde yükselmeli, sonra evimi arabamı almalıyım ki ancak öyle güçlü hissedebilirim dedim. bunlar önemli değil zamanla olur dedi.

nah önemli değil afedersiniz gördük yani.

bu arada kendisi de ailesi de öyle çok sofistikeymiş de ben böyle çulsuz kalmışım gibi anlaşılmasın onunla da hiç uzaktan yakından ilgisi yok ama işte şu "bazı şeyleri erkek yapar" düşüncesi bizi aşağı çekiyor.

e ben de tüm gün evden çalışıyorum ama ev işi yapmayım o zaman olur mu öyle şey. bazı şeyleri gören yok dediğim gibi.
  • ananiyimioguz  (22.04.24 19:26:44 ~ 19:49:04) 
Olay boşanmakla bitmiyor. Nafaka ödeme ihtimalin yüksek. Yüzde 25 olsa 10 bin ödersin. Bir de sen eşine muayenehane için masraf yapmıştın yanlış hatırlamıyorsam. Bu yola gireceksen net karar ver ve iyi bir avukat bul. Eşin Duyuru'ca bildiğimiz kadarıyla donuna kadar alacak biri.


  • dissendium  (22.04.24 20:03:52) 
Bir şeyler de ben söyleyeyim.

Başlıktaki sorunun cevabı, Evet, anlaşmalı boşanmada biraz mahkeme masrafı ödüyorsun. Son zamanlarda çok artmış olabilir desek de 5 bini geçmez.
İş o aşamaya gelince nasıl yapıldığını sorarsan adım adım anlatırım.

Diğer konu şöyle.
Maalesef zengin kız fakir oğlan senaryoları sadece masallarda oluyor. Günlük hayatta olabilmesi için kızın biraz sadizmden oğlanın da biraz mazoşizmden nasiplenmesi gerek. Onun dışında pek mümkün değil.

Sizin olayda, hazırda baştan yapılması hata ama yapılmış bir evlilik var. Öncelikle kurtarılabilir mi diye olaya bir bakmak lazım.
Anlattıklarından, hatun kişisinin biraz lüks harcamaya meyilli olduğu görülüyor.
Uygunu, bir gün evde bir ambiyans hazırlanır, mumlar falan eşliğinde bir akşam yemeği yenir ve hafif(!) içilir. Sonra herkesin eteğindeki taşı dökmesi oyunu oynanır. Her iki taraf karşılıklı olarak beklentiler, hatalar, yapılanlar ve yapılamayacaklar konuşması yaparak gece sabah edilir.

O lüks tüketimi isteyen ve kazanan taraf olarak, istediği kadarına harcamalar ondan olmak kaydıyla eyvallah denir. Beklenti oluşuyorsa ortaya yazılı bir bütçe bırakılır.

Bunlar söylendikten sonra da net olunur. Ben ancak bu şekilde yürütürüm. Devam edelim mi bitirelim mi. Eğer devam edeceksek bu konu sonsuza kadar kapanacak mı diye sorularak ağırlık konur ve düşünmesi için süre tanınır.

Yok. madem bitirelim derse de önüne bir anlaşmalı boşanma dilekçesi ek protokolü konur.
Olur biter.
  • Mirket  (22.04.24 20:17:21) 
@ dissendium, nafaka niye çıksın ki anlamadım anlaşmalı boşanınca? hadi diyelim anlaşmalı olmadı, çoluk yok cocuk yok, kendi evi var arabası var bende bişey yok ki zaten her şeyi bırakmışım gelmişim.

klinik için düğündeki altınlar kullanışmıştı ben ekstra bir masraf yapmadım. çok gelen olmadığı için çok altınımız da yoktu zaten. sadece mimari çizimi, usta bulma, tadilat işleri vs. konularında zihinsel ve fiziksel uğraşmışımdır. ne bileyim cihaz kurulumları, desteği, web sitesi, sosyal medya işleri vs. yapmışımdır.

evden de alabileceğim 3-5 şey var. onun dışında şuan o daha iyi bir konumda geçtiğimiz 2 yılda. geri giden ben olacağım. o yüzden neden ben nafaka ödeyeyim anlamadım :/

@ Mirket, teşekkürler, denenebilir. Fakat sorun şu ki, sorunlar her zaman lüks isteklerden dolayı olmuyor. Yani her zaman lüks bir beklentisi yok.

Çok basit bir beklentiyi bile ben öyle bir bütçe ayırmadıysam yapmıyorum.

Ama çok alakasız bir zamanda bütçe artırdıysam da sürpriz yapıyorum tabi. Ama onların bir önemi olmuyor ya da hatırlanmıyor. Mesela hediyeler konusunda ben ona daha fazla şey almışımdır maddi olarak. Fakat onun da bir önemi yok beklentili olduğu bir anda beklentisini karşılamadıysam.

Sorun sanki benim sürekli cebime bakmam. Dur gireyim borca ödenir yeeaaa diyemiyorum. Hastalık falan olmadıktan sonra 1000 liralık bile bir şey olsa bende yok diyorum.

Çünkü sonra onu ödemeyince, önümüzdeki aylar borçlarla boğuşunca ben stres oluyorum. Ben mutlu olmuyorum ki. Benim mutlu olmadığım bir durumda o nasıl mutlu olabiliyor? O yüzden ben direkt söylerim.
  • ananiyimioguz  (22.04.24 20:21:18 ~ 20:38:30) 
Eski duyurularınızı ben de hatırlıyorum, dışarıdan bakınca hiç yapılmaması gereken bir evlilikti ama bazen insan o olayı yasarket yaşadıklarını idrak edemiyor. Bir de hayatınızda bilmediğimiz detaylar var sonuçta; duyuru ahalisi olarak sizin yanınızda yaşamıyoruz, sadece sizin anlattıklarınızi biliyoruz. Eşinizi dinlesek, kim bilir neler anlatacak.

Yine de kimse boşanmak için evlenmez, zor ve sancılı bir süreç. Fevri karar verip ileride pişman olmamak için eşinizle önce konuşup bir terapiye gitmeyi deneyebilirsiniz. İkinize ve iliskinize dışarıdan profesyonel bir gözün bakması çok daha iyi olacaktır. Bu şekilde kurtulan çok fazla evlilik var.

Baktınız hiçbir şekilde olmuyor, anlaşmalı boşanmak atla deve bir şey değil. Bir dilekçe ve bir mahkeme oturumu. Çocuğunuz yok. ve eşiniz sizin yüzünüzden maddi bir kayıp da yaşamadigi için (işten ayrılma vs gibi) mahkeme her önüne gelenden nafaka almıyor. Eşinizin özellikle bunu talep edeceğini de düşünmüyorum anlaşmalı bir durumda.
  • fraise  (22.04.24 21:41:04 ~ 21:41:23) 
@ fraise, katılıyorum, tek taraflı dinleniliyor. maddi konularda eşim de anlatsa ben çok insan çıldırtabilecek bir yapıya sahibimdir bazen. öyle çok gurur murur yoktur yani. senin benim de çok yaparım. o yüzden kim kime katlanmaya çalışıyor belli olmayabilir.

niye devam ettik konusuna gelince, görülmeyecek bir şey yoktu da, ben yeterince sayıda uzun ilişki yaşadığımı düşünüyordum. yaşadıklarımı da önüme koyunca eşimin kendini geliştirdiği yanları ağır bastı çünkü öncekilerden koşarak uzaklaşmıştım. X,Y,Z yoksunu kadın görmek istemiyordum. Bunlar özgüven, zeka, kafa denkliği gibi şeyler olabilir. Veya fabrikadan çıkma kadınlar görmek, yaşamak ve deneyimlemek istemiyordum. Sosyal ve görmüş geçirmişlik açısından ben daha ağır basıyorum eşimin dış dünyadan çok haberi yok gibi. Yani var aslında hatta belki gerçek dış dünya onun deneyimlediğidir çünkü ticari yönden daha deneyimli okurken bile 10 sene önce hasta bakmış kendi yerini açmış zamanında ama kendisi kafa olarak güney doğu anadoludan çıkmış olduğunu düşünse de bence çıkamamış. öyle yabancı kültür, sosyal medya kültürü, kadın erkek ilişkileri, sözlük kültürü falan da yok hiç. teknolojiyle de arası pek yok. ama benim bunlar aman aman taktığım şeyler olmadığı için sorun olmadı. parasal beklentileri vardı evet o noktada yolları ayırabilirdim. ama baktım o devam ediyor demekki dedim sorun etmeyecek, nereden bileyim. Onun da anne babasından kızgınlıkları var, babasının yaptığı şeyleri ben yapınca çıldırıyor. Halbuki erkekler olarak çok da farklı değiliz.

Boşanmalar çok arttı. Yakın çevremizde de oldu. Ben boşanma karşıtı bir insan değilim. Destekliyorum eğer çözülemeyen şeyler varsa. Bu da çözülemiyor gibi duruyor. Sorunların genel sebebi ekonomi, para. o yüzden üzülüyorum aslında sürekli bir beklenti içinde olmasa veya sürekli mutsuz olacak şeyler bulmaya çalışmasa ortalama üstünde bir hayat yaşadığımızı düşünüyorum. mesela gezmiyoruz diyor. sosyal medyamı açayım influencerdan hallice. yurt içi, yurt dışı hatrı sayılır bir sürü yer var.

Ama yok arkadaşının eşi araba hediye eder üzüşür, haftasaonu yurt dışına kaçarlar üzülür.

Yahu kıyasların sonu yok ki öyle olunca da başka şeye üzüleceksin yani elbet bir üstü vardır insan eldekilerle güzel yaşamayı bilmeli. Ben imkan yoksa dertlenmiyorum. Madem öyle bir hayali vardı zengin koca bulsaydı ben de anlamıyorum ki. Onu da yönetemem diye dert ediyor belki. Benim gittiğim geldiğim belli ne kazandığım ne harcadığım belli. Kadınlar böyle erkekler ister ama pratikte çekici gelmez işte yapacak bir şey yok. Zengin kocalı bir hayatı olsaydı da benim gibi bir koca isteyecekti belki bilemiyorum. Veya bulamadı demek ki öyle adamlar da başka kadınlardan hoşlanıyor ne bileyim yine saçmalıyorum sanırım iyice asabım bozuldu yani bu işten.

Bazen kıyasları bırakıyor ama sevgiyi ona sürpriz yapmakta, çicek almakta falan arıyor. Ben de karşı taraf benden bir şey beklediğinde inadına yapmayan bir yapıdayım.

Ben oturup da bir şey beklemem çünkü. Olur da bir şey yapılırsa mutlu olurum. Yapılmazsa da zaten mutsuz değildim ki sorun da yok. Ve de karşı taraf beni seviyorsa bunu bir kaç testte kaparım zaten. Oturup da hmm dur bakalım bugün beni sevmediğini düşüneceğim ne yapacak acaba diye beklemem. Hanım öyle geziyor gibi. Bu da beni çok yoruyor. Sevgimi zaten görmüşsündür, eminsindir. Ömür boyu ne teste tabi tutuyosun. O gün görmezsin de 2 gün sonra görürsün, 5 gün sonra görürsün. Veya her gün eve gelince sarılınca görürsün illa başka şeyler mi yapmam gerekiyor. Veya x bir planı maddi olarak karşılayamıyorum diye sevmiyorum mu oluyorum. Belki fiziksel olarak karşılayamıyorumdur? Yok o seçenek onda yok işte.
  • ananiyimioguz  (22.04.24 22:30:43 ~ 22:45:18) 
uzun uzun cevap yazmaya gerek yok:

"hanimdan fazla kazanamadigin surece sikintilarin cozulmez"
  • cooperr  (22.04.24 22:41:29) 
@ cooperr, evet sanırım öyle. o da pek mümkün görünmüyor bir anda kendime yazılım şirketi kurmadıktan sonra. kaldı ki o yoğunlukta bir insan olduğumda ne o bendeki sevdiği şeyleri tekrar bulabilir ne ben kendimde bulabilirim.

yakın zamanda da öyle bir seviyeye gelemem zaten. hatta belki hiç gelemem çünkü işimi bayılarak yapmıyorum bir sürü başka şeylerle de uğraşıyorum.

ve benim hiç bir zaman çok zengin olmak gibi bir hayalim olmadı. ortalama bir hayat yaşayıp mutlu mesut ölüp gideyim çok bir beklentim yok.
  • ananiyimioguz  (22.04.24 22:48:42 ~ 22:52:49) 
sizin şu an yapacağınız en mantıklı şey bir ilişki terapistine gitmeniz. buradaki asıl amaç, objektif bir görüş ve ifade özgürlüğü elde etmek.
burada yazdıklarının %20sini eşine bu şekilde anlatmamışsındır; keza onun da sana açık açık anlatmadığı bir sürü şey vardır. bu normaldir, genelde karşı tarafın anlamasını bekleriz.
siz boşanmadan önce bir terapi deneyin bence.
  • numlock  (23.04.24 01:50:25) 
Abi ben yapamazdim. Kusura bakma bunu boyle direk yaziyorum. Biliyorum evlilik boyle bir sey degil. Inisleri olur, cikislari olur. esler islerini, sagliklarini kaybedebilir. Birbirlerine destek olur.

Esim beni kotu koca, ne bicim erkek hissetiriyorsa, o is biter. Bu sekilde hissettmene bir erkek olarak cok uzuldum."e yuh yani 2000tl hesap ödeyemedin mi" , "Ne biçim erkek" vs. kimsenin sana kendini bu sekilde hissettirmeye hakki yok.

Bu gelir/gorus farki maskuleniteni elinden almis. Bu maskulenite bizim dna'miz gibi bir sey. Hem biyolojik hem kulturel. Degismez. Bizim olayimiz bu zaten. Ustune rakamlar ortada degil mi? Ne diye seni bu duruma sokuyor?
  • thetruenorthstrongandfree  (23.04.24 03:05:33) 
@ thetruenorthstrongandfree, yani öyle kötü kadın gibi söylemiyor da işte burada nasıl böyle davranabiliyorsun, 300, 500, 2000 her neyse nasıl yok yani diyor.

ucu ucuna hesap yapıp yaşadığımın farkında değil. mesela canlı bir örnekle anlatayım, doğum günü yaklaşıyor ben kenara yaklaşık 5k para ayırmışım hediye + kutlama diye.

fakat bayram tatiline de denk geldi aynı zamanda. ben onun için de ayrıca bir bütçe ayırmadım. zaten ödemelerim var. tek tük ev eşyası, ev elektroniği, kendi elektronik harcamalarım falan. bir yere gitmezsek gayet kutluycam güzel bir şekilde. bir yere kaçarsak da ya annemlerin yanına yazlığa kaçarız ya da babamların yanına kaçarız az masraf olur diye düşünüyordum. yol parasını da hanım hallederse, oralarda uçup kaçmazsa sorun yok diye oturttum kafamda.

fakat tatil yaklaşınca e bir yere gitmiyor muyuz ısrarları sonucu bir kaç plan yaptık en az 20k gerekiyor. dedim bende yok böyle bir bütçe. kendi de bende var demedi. artık var mı yok mu bilmiyorum. ama en son yurt dışı gezimiz komple kendi karşıladığı için ne bu böyle tüm tatilleri ben mi yapıcam demiş olabilir.

o yüzden biraz bana yüklendi. ben de sıkışınca neyse o zaman annemlerin oraya gidelim yolu da ben karşılarım dedim.

e yolu karşılayınca hediye alabildim ama kutlamayla ilgili bir şey kalmadı. sonra oraya gidince kendi bir yandan, kardeşiyle konuşuyorum o bir yandan, e bir yere gitmiyor musunuz/muyuz demeler başlayınca benim biraz sinirim bozuldu. ama götürdüm de. yoksa evde pasta kesmiştik hediyeleşmiştik okey diye düşünüyordum.

neyse ertesi gün sahile giderken alışveriş yaptı bana baktı öder misin diye. ben de yok ki bende dedim. nasıl yani kartında da mı yok diyor. e yok diyorum borç ödüyorum ya. nasıl yani limitte mi yok diyor sdfjdsgh ya dedim lanet olsun al geç.

sonra neyse ben iyice sinirlen etliye sütlüye çok karışmadım tatil bitti döndük hanımın suratlar hep asık. direkt ne biçim erkeksin demiyor ama onu ima edici şeyler falan konuşuldu.

bir yandan sosyal medyada mutlu mesut tatil fotoğrafları paylaşılıyor sanki hiç sorun yokmuş gibi sdfjdsg komedi.

mesela madem paran yok aksiyon kamerası niye alıyorsun belli ki tatil geliyor veya doğum günüm geliyor diyor. Dedim ki o da lazımdı inceleme videoları çekiyorum, tatilimizi çekiyorum, daha dedim motorla vlog çekeriz vs. güzel olur diye düşündüm. ben bunu borca girmeden de alırdım fakat aynasız fotoğraf makinamı sen iş yerinde kullanıyorsun. bana kalsa ben onu satar alırdım borçsuz, tatilde de nakit kalırdı dedim. bişey diyemedi.

e hadi o madem öyle laptop niye aldın dedi (alalı oluyor biraz ama hala onun taksidini ödüyorum demiştim) çünkü dedim eski windows laptopumu sen yine iş yerinde kullanıyorsun sdjsg bende mac var, windows lazım (ileride vr programlamayla uğraşırım diye) indirimde diye almıştım dedim.

öyle deyince pek bişey diyemedi ama şunu idrak edemiyor. ihtiyaçlarımı alınca dahi kenarda para kaldığını ve onun için herhangi bir etkinlikte harcamadığımı düşünüyor bilerek ve isteyerek. çünkü ondan sonra motoru bakıma götürdün nasıl götürdün diyor. e çünkü ayırmıştım onu önceden, öyle olunca o para yok gibi düşünüyorum dedim.

e onu ayırdın bizim planlara niye ayırmadınlar.. yani konu uzar gider çünkü bizim planlar belli değildi. benim kendi harcamalarımı yapsam dahi kenarda para kalmadığı sürece sıkıntı yani.
  • ananiyimioguz  (23.04.24 09:44:59 ~ 09:58:41) 
Bütçenizi ortak yapın, sorun çözülsün. Teşekküre gerek yok, önemli diil ;)


  • abuzer  (23.04.24 10:01:31) 
@ abuzer, nasıl yani mesela 20k tatil planı yaptık, bende 10k yok nasıl olacak?

en iyisi maaşı komple ona vereyim, kartları de vereyim ödesin yaşasın bakalım sjdfsd
  • ananiyimioguz  (23.04.24 10:04:24 ~ 10:04:53) 
abuzerin dediği, bütçeyi bir yapmak, bir banka hesabına herkes kazandığını gönderiyor ve masraflar o banka hesabından harcanıyor.


  • orangesandsea  (23.04.24 10:21:17) 
Hmm bi sunayım ama mesela maaşın belli bir yüzdesini her ay oraya attık diyelim.

Bu sefer demez mi benimki 10k seninki 3k oldu
  • ananiyimioguz  (23.04.24 10:30:10) 
Sey, pardon ben evlilikle ilgili konuşuyoruz sanmıştım. Şirket miydi mevzu?

Knk onu da demesin bı zahmet...
  • abuzer  (23.04.24 10:37:16) 
Yalnız bunlari burada bize anlattığıniz gibi eşinizle konuşmanız gerekiyor. Verilen fikirlere karşı argüman üretmek yerine hoşunuza gidenleri eşinizle paylaşın, ortak paydada buluşmaya çalışın. Abuzer'in dediği gibi şirket yonetmiyorsunuz ki evlilik bu.

Yukarıdaki önerimi tekrarlıyorum; henüz bir şeyler duzeltilecek gibiyken, isteğiniz de varsa çift terapisi gayet mantikli bir çözüm
  • fraise  (23.04.24 11:37:55 ~ 11:40:36) 
elo+1 bosanirken bile masraf... sevip sevmediginizi anlamiyorum ama iliskiyi kurtarmaya calismak da bir medeniyet gostergesi. terapiye devam etmemissin, belki tek terapi ihtiyaci sende degil sunu bunu yapiyorum hicbiri gozukmuyor dedigin o tatmin edememe hali niye, hanim neden tatmin olmuyor. bu iliskideki kadin tarafi gibi bir iliski gecirdim ve erkek kisisi maddi durumu cok iyi gelismesine ragmen tatminsizligi asamamistim. bu gibi düşüncelerle ilişki terapisi gibi bir yol denenmeli diye düşünüyorum. hem maddi hem kültürel çatışmalar çözümsüz gibi gelmiyor çünkü hepsi bakış açısıyla alakalı. hanım hem çok geleneksel hem de farklı kültürden biriyle evlenebilecek kadar da açıkmış. bol şans


  • ala09  (23.04.24 13:37:42) 
"Bu sefer demez mi benimki 10k seninki 3k oldu"

hocam şirket mi yönetiyorsunuz +1
  • jülsezar  (23.04.24 13:46:09) 
valla sordum bir çözüm yöntemi olarak, mesajlaşıyorduk.

düşünmem lazım dedi. mantıklı gelmedi herhalde. düşünsün bakalım. henüz konuyu tam açamadım, akşam oturup konuşucaz. olursa olur. olmazsa yapacak bişey yok.

onun istediği biraz kendi paramla düşünüp jestler yapmam. bir sıkışıklık olursa kendi paramla çözmem. onu düşündüğümü göstermem.

bu havuz olayında onun da parası olacağı için onu tatmin edeceğini sanmıyorum.

önceliğin ben değilim benim için para ayırmıyorsun diyor. e buyur işte önceden konuşalım ayıralım, ilk senin için ayırmış olurum, diğer harcamalarım öncelikli olmaz böylelikle dedim.

düşünmem lazım dedi.

sıkışınca da ben senin şuna katlandım, sana şöyle yardımcı oldum böyle yardımcı oldum, sana şöyle masraf çıkarmadım diyor. sen bir planda bile bütçe ayırmıyorsun diyor.

ta evlilik konularını açıyor. yahu iyi de, sen bendeki bu ekonomik şartları kabul etmişsin zaten. illa ki bir şey alınınca başka bir şey alınamıyor veya yapılamıyor bendeki hesaba göre. bunu biliyor olması lazım neye şaşırıyor anlamıyorum.

yaptıkları bana lütuf gibi gelmiyor. çünkü evlenebilmemiz için onları yapması gerekiyordu. ben evlenme taraftarıydım ama hemen evlenme taraftarı değildim. e hemen olmasını o istiyorsa bazı gereklilikleri var onları yaptıysa kendi isteği olsun diye yaptı diye düşünüyorum. yoksa kocalarımızı çok severiz onları masrafa sokmayız gibi bir fikirden gelerek yaptığını düşünmüyorum. olsaydı çatır çutur yaptırırdı da isterdi de.
  • ananiyimioguz  (23.04.24 14:27:21 ~ 14:40:53) 
aklıma ne geldi, şubatta kısa süreliğine bir iş için babamın yanına gitmiştim.

çok duramadım 14 şubat geliyor diye, hemen geri döndüm.

dönmeden de babamla avm'deyiz, kolye bakıyorum. cebimde 3-4bin kalmış.

sonra içime sinmedi hiç biri, dedim ki hanım zaten sürekli para harcamadığımı, güzel bir hediye almadığımı ne bileyim güzel bir şekilde kutlamadığımı falan söylüyor, bari paraya biraz daha kıyayım da düzgün bir şey alayım.

gittim altın baktım. kolyeler pahalıydı bileziğe yöneldim, 20binden başlıyor dedi.

Dedim çok ya bari 10bin olsun bişey yok mu dedim. bir tane buldu ama ince biraz tabi.

Neyse baba dedim güzel bir şey almak istiyorum biraz sen de destek olsan olur mu? Babam da tamam oğlum ben tamamlayayım sevinsin dedi. Aldık işte neyse, babam dur biraz daha dedi 2 gün kaldın sadece. ama 14 şubat geliyor baba hem kurslarım var dönmem lazım dedim döndüm eşim de 14 şubatı yalnız geçirmesin.

Neyse 14 şubatı kutladık, eşim ertesi gün ne dedi biliyor musunuz? Ben onu nasıl takıcam yamuluyor ala ala bunu mu aldın dedi.

Valla tutup camdan fırlatacaktım bu nasıl bir saf kötülüktür yarabbi? ama sonra başka yaptıklarına bakıyorum, koşturuyor, çabalıyor, yardımcı oluyor.

ama bu tarz konularda çok çirkinleşiyor. bidaha dedim sana hediye alırsam.. bırak onu direkt boşanıp gitmek lazımdı belki bilemiyorum.

manyak mısın altın işte beğenmediysen bile gidersin bozdurursun beğendiğin bir şey alırsın ?! yok beğendiremedik.

Yine de 2 ay geçti işte yine ufak bişey aldım doğum gününde ama illa güzel bir yerde yemek + kutlama beklentisi yüzünden parayı dert ettiğim için yine suçlu oldum.

sanırım en sağlıklısı yolları ayırmak gibi duruyor.

sonra toparlamaya çalıştı "ya parasında değilim 50 liralık bile bir şey olsa en azından takabileceğim bir şey olsaydı falan" dedi ama yok bende izi kaldı bir kere.
  • ananiyimioguz  (23.04.24 15:29:33 ~ 15:41:00) 
"ya parasında değilim 50 liralık bile bir şey olsa en azından takabileceğim bir şey olsaydı falan" dedi"

vallahi dostum doldurmak için demiyorum da yani o bileziği takmayıp 50 tl ye alabileceğin ve en azından takabileceği hediye nasıl bir bileklik, kolye vb. merak ettim.

hepsini geçtim hediye almışsın, hem de zorlanıp almışsın "Ben onu nasıl takıcam yamuluyor ala ala bunu mu aldın?" demiş, vay anasını. bu nası' bi üslup abi, büyük konuşmayayım da yani.

bilemedim, umarım düzelir ilişkiniz.
  • kumandanim  (23.04.24 18:12:42) 
dizi gibi takip ediyorum bu duyuruyu ve duyuru sahibini. umarım devamı gelir.

erkeğin az kazandığı senaryoda komplekse girmesini anlayabiliyorum ama sizinki baya baya eziklenme durumunun sonucu. ama hala kendinizi kanıtlamaya çalışıyorsunuz karşı tarafa karşı. 10.000 liraya bilezik alındıktan sonra ala ala bunu mu aldın diyen bi kadının 50 liralık hediye ile mutlu olacağını iddia etmesi de komik. senin bu olaylar üstüne hala bu ilişkiyi devam ettirmen daha da komik. üstelik hediye konusu da 14 şubat. 14 şubat ya lisesiler filan kutluyor sanırım artık sadece.

ayrıca günler mi bitiyor, o gün olmaz başka gün olur. kaldı ki sizde dert o da değil aslında. şimdi olsun, en pahalısı olsun derdi heralde. kuzenlerine filan hava atamaz malum 10.000 liralık bilezikle.

sizin senaryoları kendi hayatıma uydurmaya çalışıyorum. yok, olmuyor. yani hesap ödeme kısmında kimde varsa o öder. param yok demeye gerek yok zaten. üstüne üstlük kartında da mı yok???? limitinde mi yok????? nedir bu ısrar kıyamet. ters çevirip silkelesin bi de üstünü başını senin.

hayır bi de yani koskoca adamsın, evlisin barklısın, karına hediye almak için babandan borç istemek filan... tamam karın sıkıntılı da sen de sıkıntılısın yine söylüyorum. utanılması gereken durum bu aslında. zamanında evlerini satmalarını beklemen gibi bir şey. adam da hala veriyor para, bu da ilginç. olayları bile babanın sana ne biçim erkeksin demesi lazım aslında. insan parası yok diye kendisini ezikleyen karısına daha pahalı hediye almak için babasından para ister mi ya?
  • elorelia  (24.04.24 09:28:13) 
Eğer siz de böyle düşünüyorsanız eşinize diyeceksiniz ki:
Evlilik birliğinde hayatımızı, geleceğimizi birbirimize bağladık. Aynı şekilde gelir-giderimizi de bağlamalıyız.
Bugün sen fazla kazanırsın, yarın ben fazla kazanırım belli olmaz. Belki her zaman sen fazla kazanırsın. Ama bu bir yarış değil. Zaten kazandıklarımızı ailemiz ve ileride sahip olacağımız çocuklarımız için kazanıyoruz.

Masrafları eşit ödeme şeklinde yaptığımız sistem beni çok kötü etkiliyor, maddi olarak gücüm yetmiyor.

Sana iki teklifim var;
- Kazandığım bütün parayı ortak hesaba göndereyim, oradan harcayalım tüm masraflarımızı.
- Ortak hesaba benim kazancım kadar parayı sen de gönder. O hesaptaki para ne kadar yaşamamıza yetiyorsa o kadar yaşayalım. O kadar alışveriş, o kadar tatil, o kadar lüks. Sen kalanıyla kendi birikimini yap, onlar senin olsun.

Eğer bu iki sistem de aklına yatmadıysa bana başka bir öneriyle gel. Eğer başka bir önerin yok ve bunları kabul etmiyorsan evliliğimizi sürdürmeyelim. Ben de sen de çok yıprandık, ikimiz için de kötü oluyor.

Benim erkekliğimi, insanlığımı kazandığım para ile ölçmen beni hem üzüyor hem de çaresiz hissettiriyor. Böyle bir düşünceyi kabul etmiyorum. Bunu engeleyemeyeceksen de evliliğimizi sürdürmeyelim. Ben bu konunun şimdi konuşulup kapanmasını istiyorum. Bundan 6 ay sonra, 3 yıl sonra, 10 yıl sonra bu konunun yeniden karşıma gelmeyeceğine söz veriyorsan devam edelim evliliğimize.

Ek: 4-5 ay önce bir tanıdığım anlaşmalı boşanma için 20 bin TL fiyat almıştı avukattan. Başka bir arkadaşım bundan 1 yıl önce çekişmeli boşanma için 60 bin TL fiyat almıştı.
  • michael_knight  (24.04.24 11:31:23) 
@ elorelia, tekrar merhaba dün yaklaşık bir 8 saat konuştuk çok yorgunum ama yazacağım bir şeyler. Öncesinde bizim şirketin satın aldığı online psikolog hizmeti varmış onunla da görüştüm free şeyleri kaçırmam sdjgh :( bir kaç tüyo aldım nasıl kendimi ifade edebilirim diye. Fakat bir türlü akşam olmuyor. kafamda söyleyeceklerimi kuruyorum bir anda doldum gelme vaz geçtim dedim hanıma. Kendi kendime kesin olarak aldım boşanma kararını. O da ben öyle deyince korkmuş olan hastaları da bırakmış kalkmış eve geldi erkenden :(

Katılıyorum bende de sıkıntılar var ben zaten evlilik hayatına da evliliğe de hazır olmadığını başından eşime de söylemiştim ama girince de hemen koca veya baba ağırlığı gelmedi hala aile evindeki rahat adam kafası devam ediyordu. hatta işte şımarık bir çocukluk geçirmememe rağmen param bittiğinde gocunmamam ve aileden isteme şımarıklılığım devam ediyordu. Yaş 30 a dayandı ne alaka yani cidden adama gülerler ama işte birden değişmiyor bir şeyler ben hiç bu tarz bir sorumluluk almadım ki. Önceki ilişkilerimde de ben hep ortak olsun dedim. Hesap kitap yapmalarım bazılarında sorun oldu bazılarında olmadı. Hangisinde olmadı, mesela birinde ilişkiyi para harcamak üzerine değil de para harcamamak üzerine yaşıyorduk. Ona göre evde plan yapıyorduk, dışarıda piknikler, şehir dışı gezilerinde hep bir akraba/tanış yanı falan derken ekmek elden su gölden yaşıyorduk sorun olmuyordu :D Parayla ilgili iletişimimi törpüledim baya ama hala sürekli para odaklı yaşamaya ve hesap kitap yapmaya devam ediyorum. Eşim de biraz garezi olduğu için değil de benim o özelliğimi törpülemek için bilerek kaşıdığını söyledi dün. Sen dedi biz gibi bakamıyorsun sürekli benim param senin paran, benim motorum senin araban, senin iş yerin falan diye düşünüyorsun. O kliniği biz kurduk senin maddi yatırımımın olmaması, kendini ayrı görmene sebep olmamalı sen oraya emek verdin, ben işsiz kaldım, iş yeri açmaya çalıştım kaç ay sen idare ettin her şeyi dedi (ki onun da lafını etmiştim ^^) O yüzden bencilliği bırakıp seni biz gibi davrandırtmaya çalışıyorum dedi. Bilezik konusunu yine açtım, ben öyle kötü kalpli değilim orada başka bişeye kızmıştım öyle davrandım dedi.

Bazi mesajlar aldım kardeşim ben de aynı durumdayım hatta daha kötü, üstelik çocuk da var boşandım zor kurtardım kendimi sen de boşan kurtul diye ama nasıl anlaşıldı bilmiyorum benim öyle burada ümüğümü sıkıyorlar da para kalmıyor gibi bir durum yok ki. Kira ortak, eve alınanlar ortak, gezmelerin maddi harcamalarına teraziye koyarsak hanımınki ağır basıyor. E buradaki anne babam sürekli yemeğe çağırıyor, köy ürünleri ayarlıyorlar bize sürekli falan. O yüzden o açıdan şikayet edebileceğim bir şey yok.

Burada hanımın anlamadığı, kendisi yatırım yapıyor, istediklerini alıyor, gezmelerini yapıyor, ortak harcamalarını yapıyor ONA RAĞMEN PARASI KALIYOR ama ben bir yatırım yapıp 2 bişey alsam param bitiyor. O da onun farkında değilmiş yani şımarıklık yapıyorum zannetmiş. Çünkü tamam bir şeyler aldığını biliyordum ama bir gezi planında yolu karşılayamacağını veya hesap ödeyemeceğini düşünemedim yani sanki bana harcamıyormuşsun gibi düşündüm huyunu da bildiğim için dedi :D

Benimkiler dönemsel dedim 1-2 ay idare etsen düzene gireceğim yine sürprizler, iki kişilik planlar, toplu planlar yapacağım ama ben biraz doluyum şu sıralar dememe inan bir zahmet dedim.

Geçenlerde şirket toplantısında 40 yaşında bir yazılım mühendisi abimiz ağlıyordu 2 çocuğum var 4 kişi dışarıda yemek yemeye götüremiyorum ev masrafı okul masrafı derken, bu nasıl hayat diye. Onu örnek verdim yani sen şanslısın krizden etkilensen bile aslında çok sorun olmuyor dedim.

Madem lüks zevklerin var -ki lüks lüks diyoruz da düşündüğünüz gibi bir lüks hayattan uzaktan yakından alakası yoktur- hanımı ve ailesini de görseniz öyle şaşalı bir hayatları yok. Hanımın kendisine baksanız onda da yok yani. Şuan sadece kötü görünmemek için bir şeyler yapıyor. Kişisel bakımları için bile uçup kaçmıyor ki biz tanıştığımızda sürekli kuaför, tırnak bakımları vs. gidip dururdu. O yüzden benim beklentilerim ve arada dışarı çıkalım kendimizi şımartalım bir şeyleri kutlayalım demem lüks olmamalı senin için dedi.

Ben kendim yapmadığım için bana lüks dedim. O yüzden şu ortak hesap konusunu açtım yine. Herkes dedim gelirinin %10u 20si neyse birlikte yaptığımız şeyler için ayırsın koysun. 2 de kart çıkartalım. Hem önceden para ayıracağım için ben de kendimi daha rahat ayarlarım dedim. O konuda mutabıkız şu an.

Ha bu arada buna gelmeden önce kafamda kesin bir ayrılık olduğu için, gelir dengesinden ötürü kötü hissettiğim için, dedim ki senin madem ki daha rahat bir hayat yaşama isteğin var, yani her haftasonu bir yerlere kaçalım, yiyelim içelim partileyelim, sıklıkla yurt dışına kaçalım vs. neden benimle birliktesin, hadi birliktesin madem bu arzularını azaltman lazım neden bana yanstıyorsun o yüzden bence herkes kendine uygun birisini bulmalı dedim.

Israrla diyor ki ben senden memnunum ben senle yaşamak istiyorum hepsini, hayatımız biraz daha otursun gerekirse ben ağırlık veririm yaparız yine hepsini, sadece sen niye kendini ezikleyip duruyorsun diyor o da karşımda sdfjsg. Kaç yaşında boylu poslu adamsın beni sen de yaptıkların da gayet tatmin ediyor ben seni kendimden aşağı görmüyorum ki dedi.

Sadece sen kendini küçük görüyorsun ben de ona sinir oluyorum diyor. Ki o da sanırım işte başta bir şeyler istediğim gibi olmadı. Ama yine de bazı hemcinslerim hiç birşeyi olmamasına rağmen şirketi varmış da şirket yönetiyormuş havalarında takılabiliyorlar bende o özgüven yok sanırım. Ki özgüvenliyimdir de ama işte...

Ona göre daha yüksek geliri olan birilerini tercih edebilirsin dedim. Ya beni çıldırtma diyor seçtim diyelim onun bir garantisi yok ki hayat bu ben parasına göre mi eş seçicem batabilir, sağlık sorunu yaşayabilir, bana bişey olabilir. Hayat öyle tek bir şeye bağlı değil ki dedi. Mesela ben de bir anda işten kovuldum sen benden çok kazanıyordun sonra iş kurduk da biraz toparladım tekrar dedi. Deprem oldu ölüyorduk nerdeyse veya o kadar para gömdük iş yeri yıkılsa ne olacaktı dedi? daha sigortası falan da yapılmamıştı çünkü yeni kurmuştuk. Sen uzaktan çalıştığın için şanslısın dedi şehir çökse başka yere gideriz devam edersin yani ne olacağı belli mi diyor.

O yüzden 8 saat kavga etmeden konuşarak anlaştığımızı düşünüyorum son seçenek şu ortak havuz muhabbetini deneyip bir de öyle bakacağız. Israrla seni kaybetmek istemiyorum diyor. O biraz daha anlayışlı olur, ben biraz daha şu kendimi acındırma veya ezikleme hallerinden kurtulursam sorunun düzelme ihtimali var.

Olmazsa da o her ne kadar boşanmayı istemese de, o konu olması durumunda anlayışla karşılayacağını söyledi zaten ben zorluk çıkarsam ne olacak sen gittikten sonra dedi.

@ michael_knight, çok teşekkürler öncelikle bana veya eşime saydırmadan yapıcı öneride bulunduğunuz için. dün görseydim daha pozitif yaklaşabilirdim konuya ama yukarıda okuduğunuz üzere benzer minvalde ilerlediğimi ve anlaşıldığımızı düşünüyorum.
  • ananiyimioguz  (24.04.24 11:41:26 ~ 12:13:28) 
tamam, senin karın melekmiş. parasızlıktan cimrilik gibi görülen huylarını törpülemek için seni sabah akşam ezikleyip aldığın hediyeleri b.kluyormuş meğer. biz bilememişiz.

hakkınızda hayırlısı.

uzun süre çocuk yapmayın ama siz.
  • elorelia  (24.04.24 11:59:55) 
@ elorelia, zaten o da bir şeyleri törpülemez ise sonuç kaçınılmaz evet eleştiriler hala geçerli. şu ortak bütçe hesabından sonra bir değişiklik olacak mı göreceğiz. olmazsa kimse birbirimizi zincirle bağlamıyor ki yahu.

Ha ama biz sürekli tıkanan yollardan, bariz olan şeylere rağmen yeni bir yol açmaya çalışıyoruz bu inat gerekli mi onu bilmiyorum.

Edit:

Ve tekrar söylüyorum, anlıyorum o kadar şey diyorsun bana bunlar yapılsa 1dk durmam, sana o kadar yapma etme diyoruz niye yapıyorsun diye.

Çünkü ben burada her şeyi tek taraflı anlatıyorum. Bazı konular var hanım şöyle şöyle yaptı derim 2 gün burada saydırırız dururuz. Ama o konu oraya nasıl geldi, o neden öyle davrandı, o sırada ortam nasıldı, ben ne yapmışım vs. hepsi göz önüne alınsa bu sefer pü allahın cezası az bile yapmış diyeceksiniz bana belki. -tüm olaylar için söylemiyorum ama kimi böyle-

O yüzden bana kızmayın ben size hak veriyorum ama burada yazılanları -iyi veya kötü- sürekli bir süzgeçten geçirme durumundayım çünkü hanımı bir yerde beni eziklemesiyle gömerken (ben neden kendimi o duruma sokuyorum/izin veriyorum mesela? o da ayrı bir konu veya kim bilir ben hanıma neler neler diyorum biliyor muyuz?) başka bir yerde yaptığı daha büyük fedakarlıkları görmüyoruz. Bu onu ezikleme yapma konusunda haklı çıkarmaz kabul biz yine diyeceğimizi diyelim ama tümüyle değerlendirmeye çalıştığım için bazen bu kadar sakin davranıyorum veya bir şeyler devam ediyorsa bazen burada konuşulmayan şeyler için devam ediyor.
  • ananiyimioguz  (24.04.24 12:19:29 ~ 12:32:08) 
O-hooo ilişkinizi ben kurtardim sen teşekkürü @michael a yapiyosun


  • abuzer  (24.04.24 14:44:47) 
Konu paranın kalmamasıysa maaşını artırmaya çalış. İşin yazılım yanlış hatırlamıyorsam. Yazılımcılar altın çağını yaşıyor. Şu zamanda yurt dışına gidemezsen bir daha hiç gidemezsin. Gözünü karart ve yurt dışında iş bul. Dolar, euro kazanırsan paran kalır. Bunlarla uğraşma kısaca. Zamanını iyi değerlendir. Eşin sana seni kaybetmek istemiyorum demiş. Daha sakin yaklaşmaya çalış.


  • dissendium  (24.04.24 14:46:11) 
niye sizi tercih etti?

ya size göre ortalama altı biri, yani kısaca çirkin.
ya da evde kalacağını gördü.
kadınının çok kazanması veya uzun boylu olması aslında kendi için dezavantaj çünkü kendisinden çok kazanan ve uzun birisini bulması gerekiyor bu da havuzu çok küçültüyor kadın için.
  • nuisance2  (24.04.24 16:08:25) 
esinin tipik bir antepli klisesi olarak asiri gosteris ve materyalizm takintisi var.

ya "yok, gitmiyoruz, almiyoruz" diye kendini net bir sekilde ifade edip tavrini koycaksin, ya da ayril. cunku esinin harcama gosteris tutkusu kendiliginden hic bitmeyecek. o elektronik esya, mobilya taksitleri de asla bitmeyecek cunku markalar ha bire yeni modeller, yeni stiller cikariyor ve eskileri atip onlari almak isteyecek.

yani bir de herseyi olan birine habire hediye ne demek. sorun hayatin pahali olmasi degil, surekli gereksiz harcama.
  • hot potato  (24.04.24 17:45:05 ~ 18:35:18) 
@ nuisance2, shdjdg ask olsun eşim gayet güzeldir sadece biraz zor bir kadın, özellikle de dısarıdan fazla dominant duruyor. Ama ben o dominantligina yuklenmesindeki sebebin gercekte asiri kirilgan oldugu durumunu cozdugum icin artik cok bas edilemez gelmiyor.

Ben tam tersi asiri naif sakin bir insanım hiç cussemden de utanmiyorum insan biraz sert olur ama ne yapalim allah baba bizi de böyle yaratmis. Belki yılda 1 kere sinirlenirim çok çok sınırlarım zorlanınca hanım gördü bir kere. Ben bile kendimden korkuyorum karsi taraf nasil korkmasin. Ben de boşuna sakin gorunmuyorum sanirim herkes tersi bir şeyle mi baskiliyordur nedir psikiloji alanim degil bisey diyemeyecegim.

Neyse iste hanim da her iliskisinde irili ufakli bir kazik yiyince, yani memlekette kiskanci mi yok, siddet uygulayani mi yok, yalancisi mi yok... o yuzden sutten agzi yaninca dogru duzgun birini de aramis olabilir bilmiyorum simdi kendimi övmeyeyim de :( Veya işte çok rahat yönetirim falan da demis olabilir bilmiyorum. Ama hic sosyal hayatima da karismiyor o da beni sasirtti. Benim de kusurum işte hem daha cok para kazanip hem de daha rahat harcayabilmem lazim. Aslinda olunca cok rahat harciyorum ben mutlu etmeyi sevindirmeyi seviyorum ama surekli bir sekilde bittigi icin tüm hayatim hesap kitapla geciyor.
  • ananiyimioguz  (24.04.24 19:24:34 ~ 19:26:50) 
hocam o kadın sizi boşayana kadar siz hiç bir şey yapamazsınız, buraya boşuna sormayın bence.


  • nuisance2  (24.04.24 22:11:56) 
@ nuisance2, valla simdiye kadar cok ayrildim ama hic boşanmadim o yuzden nasil olur bilmiyorum. Son konustugumuza gore bosanmaya sicak bakiyor ama ben ayrılmaktansa düzeltmek istiyorum dedi sorun ne ise.

E benim de derdim o, sorun sevmiyorum. Sorun olmazsa niye bosanayim. Yani problemler olur ama kötü hissetmek istemiyorum yani anlayış olması lazım.

Diyelim ki sorun devam etti, çözüm de kalmadı, kesin boşanmaya cikiyor tum yollar.

Ama hanım istemiyor nereye gidiyorsun toni otur asagi diyor. -Sizin gözünüzde öyle oldum ya-

Dinlemiyorum cikiyorum gidiyorum onunla yasamak istemiyorum. E isterse boşamasin ben tek mutluyum derim yaşarim ne yapabilecek anlamadim.

Ki daha önce kizip gitmisligim var 1-2 gun kafa dinleyip geldim. Öldüm falan sanmış. Dogru degil benim yaptigim da normal degil ama kalirsam zarar verecegim duramiyorum zaten.
  • ananiyimioguz  (24.04.24 22:56:30 ~ 22:58:10) 
Yukarı da terapi de terapi yazan biri vardı, çok haklı.

Sizin beraber terapiye gitmeniz lazım, ikiniz bu işin altından kendi başınıza kalkacak gibi durmuyorsunuz. Ama iyi haber, artık herkes gidiyor, yeni normal bu. Sorgulamadan aile sağlık merkezine gider gibi gideceksiniz kenarına köşesine bakmadan. Hocamdır diyip “yaa yardımcı oluyo mu ki”yi uzun süre aklınızın ucundan dahi geçirmeyerek, full teslim full güven.
  • orangesandsea  (26.04.24 01:29:49) 
@ orangesandsea, öyle şeylere ön yargılı değiliz gideriz sorun değil de işte bütçe ayirmak lazimnsdhf :(

@ nuisance2, 2 gündür ağlıyorum eşin ya kiloludur ya da çok çirkindir yoksa niye seni tercih etsin dedin
EŞİM CÜCE CÜNKÜ MUTLU MUSUN TOPUKLUYLA NEREME GELIYOR BIR BAK

ibb.co (balonlarda harf yazdigi icin bozmak zorunda kaldim)
ibb.co

Ben yakistigimizi düşünüyorum ya :3 Yani saka bir yana o konuda bir problem yok bence. Baska tespitleriniz olursa alırım ama tabi.
  • ananiyimioguz  (26.04.24 13:33:59 ~ 14:12:22) 
Terapi de terapi yazan benim. Hayatınızdaki bazı şeylere bütçe ayırmak zorundasınız. Her şeyi para odaklı dusunemezsiniz maalesef. Evliliginizin düzelmesi mi ayda 5000-6000 lirayı saklamak mi daha önemli şu aşamada?

Yukarıda "siz kendi açınızdan anlatıyorsunuz, eşiniz anlatsa kim bilir neler diyecek" demiştim. Şu anda bir örneğini görüyoruz mesela. Belki de siz çok para odaklı yaşadığınız de sorun yaşıyorsunuz.
  • fraise  (26.04.24 14:04:34) 
birlikte ve ayri ayri terapiye gitmeniz uygun olur, onceki duyurularinizda da yazmistim diye hatirliyorum ben, yazmadiysam da aklimdan gecmis yani. sanki annenizle tamamlayamadiginiz iliskinizi/dongunuzu annenize benzer bir kadin olan esinizle tamamlamaya calisiyorsunuz gibi gelmisti bir duyurunuzda. ayrica esinizin derin bir degersizlik hissi olabilir (kendi ile ilgili), bu nedenle de yaptiginiz hicbir 'sevgi gosterisi' esinize yetmiyor olabilir, olmayadabilir tabii yani tanimadan ne desek bos. ayrica para ile iliskinizi ve inanislarinizi gozden gecirebilirsiniz, yukarida elo yazmis, acayip bir para konusuluyor sizde surekli, varlik icinde yoksunluk hissi ile bogusuyorsunuz sanki. velhasilikelam terapi guzel sey.


  • kassiopeia  (26.04.24 14:10:28) 
Para evet çok konuşuluyor eşim de şikayetçi, ben parayla kendi ilişkimden de emin değilim ki. Öyle para tutayım kimse vermeyeyim gibi bir derdim yok. Cimrilik de yaptığımı düşünmüyorum olunca harcıyorum, mutlu da oluyorum. Gerçi cimriler cimriyim der mi onu da bilmiyorum da...

Ama işte ikili ilişkilerde şey canımı sıkıyor, iki taraf da para kazandığı için, neden önce benim paramın bitmesi bekleniyor? Bitecekse birlikte bitsin bitmeyecekse ikimizin de bitmesin. Yani eşim onu beklemeden baştan destek olsa (ki oluyor zaten de yani en azından bitmesini beklemeden) zaten bitmeyecek belki sürpriz planlara bile para kalacak.

Şu da var, benim param önce bittiği için tüm ayı programlıyorum, param varsa bile belli noktalarda harcanacak ise, param yok diyorum. Yani bir yeri oluyor onların o yüzden tutuyorum. Aşalım sınırı ya ne olacak bidaha mı gelicez dünyaya demiyorum. Niye demiyorum, ben belki o an mutlu olucam ama ödeyemezken olamıycam. Çok mantıklı gelmiyor o yüzden bu durum. Ödeyebileceğim yere kadar mutlu olabiliyorum veya edebiliyorum.

Yani siz para harcarken hiç kartınıza hesabınıza bakmıyor musunuz, düşünmeyecek kadar çok mu paranız var? Sanmıyorum.

Mesela bakın size şimdi ilişkimizdeki para giderleri adımlarını yazayım ne yapılabileceğine siz bir yorum getirin.

Eşimin cüzdanı:
İş yeri giderleri -> ev giderleri -> kişisel giderler -> ortak giderler -> eğlence -> yatırım -> finish

Benim cüzdan:
Ev giderleri -> kişisel giderler -> ortak giderler (opsiyonel) -> finish

Yani ben düşünmeyeyim de kim düşünsün.

Kişisel giderlerden kısayım diyorum, eşim kısmıyor mesela gidip iphone 15 alıyor ben bir pc alıyorum klima alıyorum mesela bittim :| Tabi böyle deyince de kıskançlık yapıp yarışıyormuşum gibi olmasın ben 5 yıldır telefonumu değiştirmiyorum. Alamadığımdan değil, ihtiyacım yok. Ama pc ye vardı mesela. Veya motorumu büyütmem gerekiyordu hem kendi konforumuz hem de yatırım için.

Elektronik bir şey almayayım, o kısmı atlayayım, ortak planlara harcayayım diyorum, en fazla bir adım ileri gidebiliyorum sonra yine devamı gelmiyor.

O yüzden ilişkilerde bir erkek hem kendi döngüsüne hem eşinin döngüsüne yardımcı olsa sorun yok ama kadınlar nedense daha çok kazanıyorsa önce erkeğin bitmesini bekliyorlar sonra destek oluyorlar gibi geliyor.
  • ananiyimioguz  (26.04.24 14:28:10 ~ 14:40:44) 
Dilimde tüy bitti ama son kez yazacağım. İşte bu bahsettiğiniz şeyleri konuşacağız yer terapi odası; burası değil. Buradaki insanlar sadece sizin yazdığınız 3-5 cümleyle yorum yapamazlar. Zaten ruh sağlığı profesyoneli de değiller. Ayrıca ilişkinizin dinamiğini de bilemeyiz. Sorduğunuz şey basit bir konu değil. Katmanlı ve üzerine çalışılmalı. Burada sayfalarca cevap yazmanizin bir anlamı yok maalesef. Sadece içinizi döküp, anlık rahatlama sağlar bu size.

Bu yüzden bazı şeylerden fedakarlık yapıp terapiye gitmelisiniz ki olayları, duyguları anlamlandirip, gerekirse dönüştürebilesiniz.

Terapiyi masraf kapısı gibi değil de yatırım gibi görmek işinize yarayabilir. İliskinize, kendinize yatırım yapacaksınız. Olmuyorsa da uygun bir şekilde bitirmenin yolunu arayacaksınız.
  • fraise  (26.04.24 14:38:38 ~ 14:41:06) 
evli değilim ama arkadaşlarımda gördüğüm ortak bütçe

birinin nakiti biterse diğerinden istiyor

ya da bu ay aidat senin karttan çekelim diyor

eğer eşlerden biri iphone alırken diğer eşe sormadan alıyorsa o evlilik midir yahu ?

nerede takım ruhu nerede birlik
  • jülsezar  (26.04.24 14:51:52) 
@ fraise, tamam tamam planlayacağım :( teşekkürler.

@ jülsezar, haberim var yahu. parası var alıyor diyorum ben onun bişey almasına karışmıyorum ki. O bişey alınca başka şeylere de ayırabiliyor çünkü bir sorun yok o yüzden.

Ama bazen ay başından, ortasından, hatta bazen de hiç demiyorum, ben bitiğim bana bakma ay başına kadar diyorum. Dememe rağmen dışarıda anlık benden bekleyebiliyor. E benden niye bekliyorsun varsa hallediver işe. Ben demişim sana doldum diye. Ha sende de yoksa madem o an o planı neden yaptık otursaydık evde.
  • ananiyimioguz  (26.04.24 15:06:45) 
abi işte parası var alıyor değil paramız olması lazım

eşin bu konuda öyle bakmıyor galiba mevzuya tam olarak

denildiği gibi terapi şart evlilik kurtarılmak isteniyorsa
  • jülsezar  (26.04.24 15:09:20) 
bu anlattıklarını sadece senden dinledik boşanmazsan ülser olursun bu kadar içine attığın için,
malum sen kafaya koymuşsun gibi zaten masraflar ne olur diye açmışsın duyuruyu hakkınızda hayırlısı...

  • basond  (26.04.24 22:23:17) 
birbirinizi seviyorsanız sırf maddiyattan hemen boşanmayın. kendisine bu tarz imalardan kırıldığını, rahatsız olduğunu söyledin mi bilmiyorum ama yalnızca bunlardan dolayı hemen köprüleri atmayın.


  • Kediyi üzdün  (06.05.24 18:59:52) 
Sevginin kapısı boş, nefretin önünde kuyruk var kedi kardeş.....


  • ananiyimioguz  (07.05.24 00:27:00) 
[]

İşyerinde herkese saygılı, nezaketli ama mesafeli olmak problem midir?

Müdürlerimden yaptığım işimle ilgili olumlu geribildirimler alıyorum. Ama asosyalsin, mesafelisin gibi geri bildirimleri de konuşma içerisinde birşekilde samimiyete bağlı olarak geçiyor.

Özetle sosyalleşmeyi seven ama sosyal iletişim veya sosyal zeka konusunda bir yetişkine göre biraz zayıf bir yapım var. Bugüne kadar güleryüz, saygı ve nezaketle bir de sanırım bu açığımı telafi etmeye çalıştım.

Sizce bu iş hayatında sürekliliğim için büyük bir problem midir? Acaba daha az sosyal iletişim beklentisi olan iş sahalarına mı yönelmeli?

Şimdiden teşekkürler…

 
Beni ve yöneticilerimden aldığım geri bildirimleri tarif etmişsiniz. :D
Benim tecrübem şöyle: İnsanlara zamanla alışıyorum ve daha fazla diyaloğa girebiliyorum. Onlar da beni tanıdıkça olduğum gibi kabul etmeye başlıyorlar. İş dışı konularda sohbet ettiğim kişi sayısı üçü dördü geçmez.
İletişim becerilerini geliştirmek üzerine biraz çaba harcayabilirsiniz bence bir yandan. Mizaç önemli olsa da kendinizi geliştirmek mümkün. Ben psikoterapiye başladım mesela. Faydası olacağına inanıyorum.
  • auroraaurora  (22.04.24 16:03:23) 
Pozisyon satış, pazarlama gibi bir alansa ya da müşteriyle iletişim halinde olmak gereken bir alansa gerçekten ciddi sıkıntı bu ilerlemenize engel olur.


  • titanic kemancısı  (22.04.24 19:42:40) 
[]

30 yaş üstü karşı cins eski arkadaşları çaya kahveye çağırmak

30+ herkesin bir şekilde eşi, sevgili oluyor olmasa bile bir süre sonra oluyor. sevgililik veya evlenme sonrası karşı cins eski arkadaşınızı rahat rahat çaya, kahveye, öğle yemeğine, yeni bir yer denemesine çağırabiliyor musunuz?

yoksa biraz mesafe koymaya başlıyor musunuz?


 
Eşi ya da uzun süreli sevgilisi varsa davetimi çift olarak yapıyorum.
İş arkadaşı falan gibi düzenli görüştüğüm biriyse o zaman hani eşini de çağırabilirsin demeden plan yaparım ama yine karşı tarafa eşini de dahil etme özgürlüğünü vermiş olurum.

Eğer yalnız biriyse tabi ki yapıyorum plan. Ne olacak.
  • zimbirik  (20.04.24 14:33:55) 
aramdaki iletişime bağlı. o kişiyle bire bir olarak yakın bir dostluğum, paylaşımlarım olmuşsa normal plan yapabilirim -o kişi de eşini/sevgilisini yanında getirmek isteyebilir bazen-. ne kadar yakın bir geçmişimiz olursa olsun çok da sık yapamam bunu ama arada bir belki. içimden gelmez yani. ancak o kadar da özel bir muhabbettim olmadıysa zaten çağırmam ama illa çağıracaksam da tek başına çağırmaya utanırdım herhalde.


  • semaforo de medianoche  (20.04.24 14:48:08) 
Evlilik dinamikleri çok farklı, erkeğim, eşimi bir erkek arkadaşıyla dışarı göndermem, gurupça gidebilirler, kız kıza gidebilirler vs.

Sevgiliysen daha gevşek davranabilirsin duruma ve karaktere göre.
  • kimlanbu  (20.04.24 15:33:54) 
Evli değilim fakat benim gözlemim de şu:

Evliliğin ilk yıllarının heyecanıyla kendini dışarıya kapayan, arkadaşlıklarını sonlandıran kişiler o insanları ve ortamları tekrar yerinde bulamıyor, bir yaştan sonra yeni arkadaşlıklar ve çevre kurmak da zor

Çiftler sosyal anlamda yanlız kalıyorlar ve birbirlerine sarmaya başlıyorlar
  • grimavi  (20.04.24 15:42:44) 
Evli kişiler için ''yeni'' arkadaşlıkların kurulduğu dönem genelde heyecan arayışına denk gelen dönemler bence, herkes için demiyorum ama ekstra yeni insanlarla sosyalleşmeye çaba harcadıkları zaman bir tarafın aldatması ile sonuçlanıyor gibi zaten evliliklerinde sorun olan insanların ekstra bir arayışa düştüğünü düşünüyorum ve çevremde buna çok şahit oldum. Ama iş ortamı, kurs ortamı vs ortak bir zeminde geçmişleri olur paylaşımları olur bu abes değil bence. Çift olarak kavga edip aynı ortamda bulunmak istemeyen ve kafayı rahatlatma ihtiyacı olanlar da oluyor. Kendilerine kişisel zaman yaratınca daha mutlu olabiliyorlar çok değişken bir durum.

Ben genel olarak sosyalleşmeyi sevmediğim için extrovertlerin zorla çağırdığı introvert taraf oluyorum o yüzden hiç kimseyi çağırmam :D
  • titanic kemancısı  (20.04.24 15:55:28) 
Evliyim. Erkegim. Evli/bekar genc, yasli kadin arkadaslarla bira icmeye, konsere, kosuya, tenise gidiyorum.

Evli, kadin is arkadaslarim sabahlari ofise gitmeden mesaj atip kahve ya da kahvalti isteyip, istemedigimi sorarlar. Ogle aralari iki kisi yemege cikariz, yuruyus yapariz.

Mesela gectigimiz hafta araclarin kar lastiklerini degistirdim. Araclar servisteyken beni is yerinden evli bir kadin arkadas evden alip, ise birakti.

Normal boyle seyler. Uzerine cok dusunmeye gerek yok. Sadece rahatsiz oldugum biri olursa mesafe koyarim.
  • thetruenorthstrongandfree  (20.04.24 16:31:31) 
Uzun süredir görüşmüyorsam bir anda çağıramam ama evli ya da sevgilisi olan arkadaşlarımla çay-kahve-içki içiyor. Öğle yemeğinde bir yerlere gidiyoruz. Aynı şekilde kocaları ile de aram iyi olduğu için arkadaşlarım olmadan buluştuklarım var tabii ki. Tamamen evlilik öncesi ilişkiye ve evlendikleri eşlerine bağlı bence.


  • nawar  (20.04.24 17:59:12) 
sevgilileri ya da esleri bana uygun insanlarsa zaten onlari daha cok seviyor oluyorum flgkh o yüzden cift olarak cagiririm. gelmezlerse de ok. sevgililerinden hoslanmadiysam ikisine de mesafe koyarim cünkü tekli plan yapmam ve cift olarak da onlari hic cekemem.


  • robert bosch  (20.04.24 20:58:17) 
[]

İki aydır konuştuğunuz birini unutmak ne kadar sürer?

2 aydır yoğun duygular hissettiğiniz birini unutmak kaç gün sürer?
Saçma bir soru biliyorum ama sizce ne kadar olmalı?



 
benim için 2-3 gün, baktım 1 haftada da unutmadım ekstra bir şeyler yaparım normal rutinim dışında.


  • gule gule  (19.04.24 08:52:13) 
Kişiden kişiye değişir. Ama mutlaka unutursun. Hiç kimse unutulmaz değil. İnsanlar kaç yıllık sevgilisini unutuyor. Kaç yıllık evlilikler bitiyor kişiler yeniden evlenebiliyor.


  • rock n roll  (19.04.24 09:16:21) 
Farkındayım unutulur da bir hafta oldu tam. Hala unutamadım. Herhalde içimdeki umut bitmedi. En son 4 gün önce biz ayrıldık bir daha yazma beni rahatsız etme dedi. Tamam deyip sustum. Ama demek umut var.


  • JackDanielSparroww  (19.04.24 09:18:45) 
aşkından ölsen 2 ay.


  • gabe h coud  (19.04.24 09:36:17) 
unutmak değil de alışırsın. max 1 ay.


  • jelly bear  (19.04.24 09:43:13) 
Kabul ve yas sürecini tamamlayınca.


  • hasmetizm 2046  (19.04.24 10:04:48) 
Sanırım bu hafta pazartesi kabul sürecini tamamlayacağım. Ben yazamıyorum çünkü kararı o verdi. İleride daha çok uzulmektense şimdi üzüleyim dedi. Mantıklı gibi. Ama ben gerçek sebebin geldiği zaman ayrılmayı daha çok tercih ediyorum. Çünkü o zaman yapacak bir şey olmadığını net görüyorsun. 6 aylık bir ilişkim vardı bundan önce. O daha az sorunsuzdu ama ana sorun geldiğinde kabullenip unutmuştum. Sonuna kadar gitmediğim için ukte kaldı kisaca


  • JackDanielSparroww  (19.04.24 10:25:33) 
Unutunca yazarım süresini.


  • Kahvedesu  (19.04.24 10:59:36) 
Iliskinin yogunluguna bagli. Yil surmemeli tabii ama 1 hafta da olabilir, 1 ay da, 5 ay da.


  • mor oje  (19.04.24 11:05:50) 
Bence bir iki haftam daha var. Her sabah kalkınca bir stalk tarzı hareketim var o iki günde biri düşünce diyeceğim unutma süresi başlamış :d


  • JackDanielSparroww  (19.04.24 12:31:10) 
Bu böyle 1 - 2 haftam kaldı diyeceğin bir şey değil. Bir ara bilim insanları aşkın ömrü 3 yıl falan diyorlardı. İşte bugün aşık olduysan tam 3 yıl sonra bugün unutmuş olmuyorsun. Azalmaya başlıyor aşkın sonra bakmışsın ki unutmuşsun. Geri sayım yapılacak bir durum yok yani. Son 1 hafta, son 3 gün son 24 saat veee bitti artık aşık değilim demeyeceksin.


  • rock n roll  (19.04.24 12:45:22) 
Burası anonim ve burada asıl duygularımı paylaşmaktan kaçınmiyorum. Daha önce de yaşadıklarım unuttum onlar daha zordu. Yalnız kaldığım anlar oldu. Agladigim oldu. Ama bunda ağlamadım haklıyım yani suçum yok. Sadece bir tercih meselesi. Fikirlerini değiştirmesi gerekiyor sadece aptallık diyorum onun yaptığına. Bu hikayeyi burada kime detaylı anlatsam iyi ki ayrıldın salla der. O kadar da güveniyorum kendime. Ama işte acısını yasamadan da bitmiyor


  • JackDanielSparroww  (19.04.24 13:27:16) 
Genelde eski sevgililerimle arkadaş kalabiliyorum. Biriyle bu konuda dertlestim o da şu anki sevgilisi ile sorunlar yaşıyor ama konuşarak çözüyormus.
O an dedim ki ben harbiden kaliteli biriyle sevgili olmuşum ama yıllar geçse de bunun için aynı şeyi demeyecegim. Bu koca bir yalanmis

  • JackDanielSparroww  (19.04.24 13:32:27) 
Birkaç önceki duyurunuzda hiç de dediğiniz gibi haklı falan bulunmamıştınız halbuki. Açıkçası cümleleriniz de oldukça toy bir tondan, özellikle de tüm kadınları bir tutarak yaftalamak veya bir kadının dini tercihine göre biriyle ilişki yaşamak istemesi veya istememesini aptallık olarak nitelendirmek. Üstelik kimse bir cennetten düşen son erkek tanesiyle birlikte olmak için fikirlerini değiştirmek zorunda da değil. Neyse, uzun uzun açıklamayacağım. Bana nice guy syndrome sahibi olduğunuzu düşündürdü kurduğunuz cümleler. Umarım en kısa sürede atlatırsınız, bu süreyi zaten başkalarından gelen meli-malı ile belirleyecek durumdaysanız çok da aşık değilsinizdir.


  • morca  (19.04.24 17:58:10) 
Komiksin. Benim yargılamamı onaylamayip beni yargılıyorsun. Hikayeyi derinleme anlatmadım. Ama biliyorum ki aynısı sizin başınıza gelse benden daha beter cümleler kuracaksınız.


  • JackDanielSparroww  (19.04.24 18:06:47) 
Birkaç paylaşımını okudum da benden farklı halin yok :d
Ben onu sevdim. Bunu ona hissettirdim. Kendisini sevmekten vazgeçse zibilyon sebep sayabilirdim onun kendisini sevmesi için.
Ama bazı hatalar ve yalanlar var. Kimse 5 dk önce seni seviyorum deyip 5 dk sonra ayrılıp seni sevmiyordum demeyi mantıklı potaya oturtamaz. Bu karşı tarafa kocaman bir yalan söylemektir. Bunu yapamazsın.
  • JackDanielSparroww  (19.04.24 18:14:03) 
Unutma sebebine bağlı olarak 2 gün ile 2 hafta arası sürebilir. Unutamadığın da artık karşıdaki kişi değil, onunla ilgili anılar ya da planlardır.


  • nawar  (19.04.24 19:36:26) 
20'lerimde olsa bir kaç gün, şimdi yaklaşık bir kaç dakika.


  • kimlanbu  (19.04.24 22:09:54) 
2 aydır yoğun konuşmadan ve yoğun duygular hissetme ihtimalime göre....
alışılmışın dışında bir tanışıklık yaşamam lazım muhtemelen benim hayatımı filan kurtarmıştır hahaha bu kadar kısa süreye bu kadar yoğun duygu eklemesi yapmak için ancak bu ihtimal geliyor aklıma sonra meğerse o bir melekmiş ve dünyayı terk etmek zorunda kalmışsa....gerçekten çok üzülürdüm ne yalan söyleyeyim, birkaç ay sürerdi bu ihtimalde asdsad
Onun dışında pek olası gelmedi bana :DDD
  • titanic kemancısı  (19.04.24 22:44:27) 
bir yıllık ilişkisini atlatma süresi beş yıl olan bir ezik olarak söylüyorum ki iki ay konuştuğum birini maksimum 3-4 ayda unuturum, tam bir bad boy'um.

yani bu kişisel bi şey, sen çok kaptırmış olabilirsin. hayatının çok enteresan bi döneminde denk gelebilir, çok ilgi duymuş olabilirsin, uzun sürebilir. bence bu konuda "ideal süre" diye bi şey yok.

önemli olan nokta şu: senin kendi hayatını, mutluluğunu etkiliyor mu? sen eğer kendi hayatını yaşayabiliyosan, mutluluk bulabiliyosan istersen 10 sene unutma, çok zararı yok.
  • mark greg sputnik  (19.04.24 23:16:48) 
[]

Götüüür kelimesi sizde neyi ifade ediyor?

Soru bir arkadaşım ekolünden geliyor.
Arkadaşımın kız arkadaşı x diyelim. Y’de benim arkadaşım.

X’e kendi arkadaşlarıyla whatsapp grubunda önceki sevgilileri soruluyor
İsimlerini yazdıktan sonra başka bir arkadaşı da götüüüürr diye yazıp random atıyor
Sonrası sesli mesaj şeklinde ilerliyor konuşmanın.

Y isimliArkadaşım da bunu görünce haliyle x’ten soğuyor.

Siz ne tepki verirdiniz bu durumda?

Ayrıca x eski sevgilileriyle olan fotoğraflarıda tutmuş telefonda ya da gittiği tatilde yaptıkları haritaya kadar silmemiş. Guya görmedim hatırlamıyorum diye geçiştirmiş

 
X ile Y sevgili değil mi ,

Götüüüür orada yarasın maşallah iyi götürmüşsün manitaları anlamında kullanılmış.

Ama arkadaşlar arasında yapılır böyle muhabbet, geçmiş ile ilgili konuşulmuş, y nin görmemesi gerekirdi.

Ancak götüüür ü xin arkadaşı yazmış, bu durumda x den niye soğuyor y ? Yoksa başka bir şeye mi takıldı ?
  • jülsezar  (18.04.24 10:59:35 ~ 10:59:59) 
Ali, ayşe desen anlaşılacak konu x,y ile denkleme dönüyor.

Kız dayanışması her zaman vardır, nasıl erkek muhabbeti varsa kız muhabbetinin de aşağı kalır yanı yok, hatta kız muhabbeti daha da uçuk, boyundan işlevine her şeyi anlatıyorlar.

Y'nin yapması gereken o random atan arkadaşına sırada sen varsın demesi.
  • kimlanbu  (18.04.24 11:01:57) 
E bozulurum ben de haliyle, sevgilinin eski sevgilileri tabi ki olabilir bu doğal ancak sevgili olduğunuz kişi "eski sevgililerim" temalı bir gırgır şamata şeması oluşturup bir de bununla eğlendiği için hatırlatıcı şeyler arşivlemişse, bu, en iyi ihtimalle insana "iyi hissettirmez." Arkadaşlar arasında bu konu açılabilir elbette ama sizin tarif ettiğiniz şey baya detaylı duruyor.

Yanlış tanımış olabileceğimi düşünürüm, samimiyetini sorgularım. Birkaç laf çarparım eskilerin eskide kalmasıyla ilgili. Sonra bir süre takip eder davranışlarını ölçüp tartar ne yapacağıma öyle karar veririm.

Birinin eski sevgili koleksiyonuna girmek için çok da hevesli olmam doğal olarak.

Tabi sorunun diğer tarafı da, bu kişi bunları neden görüyor? Bazı şeyler kişiye özel kalmalı. Böyle bir şeye şahit olmak moral bozucu ama halbuki X, Y hakkında daha farklı düşünüyor olabilir. İlişkileri yıllandıkça tutumunu değiştirebilir. Çünkü şu aşamada belli ki arkadaşlar sevgiliden daha eski. Sevgilinin önce bu kişinin hayatında bir yeri olmalı. Biraz da "ne bekliyordun ki" derler insana.
  • akhenaten  (18.04.24 11:07:55 ~ 11:12:01) 
ek bilgiye cevap,


hoş değil tabi ki eski fotoğrafların telefonda durması, ama bunu nasıl öğrendiğinizi de merak ettim. yedeklese anı vs dese harddiskte bir nebze. benim instagramda exim ekli duruyordu misal. tenezzül bile etmedim silmeye. exim de tenezzül etmemiş sadfsg. kız arkadaşımın galerisinde ne var bilmem o da benimkini bilmez, aynı şekilde instada exi mi ekli kim ekli.

ama ne olursa olsun güven kırılırsa demek ki bir birinize uygun değilsiniz demektir. haklı haksız aramaya gerek yok.

bir de ilişki ne kadar sürelik, ne kadar bağ var. o konuda akhenaten +1

benim 15 yıllık arkadaşlarım var görüştüğüm, bunlar sevgilim/eşimden hep eski olacaklar. sevgililerimize saygısızlık etmeden geçmişi konuştuğumuz olur/olabilir.
  • jülsezar  (18.04.24 13:31:04) 
Öncelikle başlığa cevap vereyim; devamında anlattığınız bağlam çerçevesinde "götüüüüür" kelimesi bana sevişmeyi / seksi ifade ediyor. Samimi arkadaş gruplarının içerisinde olabilecek basit bir muhabbet bu. Sadece bu yüzden bir insandan soğumazdım.

Eski sevgililerin fotoğraflarının saklanma konusunda ise ben saklayana da silene de hak veririm açıkçası. Ben özellikle silmem, ama bundan rahatsız olanları da anlayışla karşılamak lazım.
  • pispinti  (18.04.24 14:30:41) 
[]

Airbnb evi istanbul

Selamlar. Fb ile bir süredir sevişemedik ve özledik. Fakat o ailesi ile yaşıyor ve benim evimde de uzun süreli bir misafir var. Daha önce tr’de hiç airbnb ile kiralama yapmadım, bir ara yasaklanma olayları falan vardı. İstanbul’da bu sistemi kullanabiliyor muyuz, gecelik olarak. Yoksa direkt otele mi gidelim?




 
Kullanabiliyorsun sorun yok.
Zaten istediğin tarihlerde arattiginda opsiyonlar çıkıyor.

  • les yeux blanches  (17.04.24 01:19:40) 
bence direkt otele gidin kahvaltı da yaparsınız sabah :D (benim maks fb anlayışım)


  • Kediyi üzdün  (17.04.24 10:36:39) 
bence otel daha mantıklı. airbnb de kullanabilirsin ama.


  • jelly bear  (17.04.24 13:11:38) 
[]

yap / yapma

2 hafta flort ettigimiz, coookkk hoslandigim adam beni aniden ghostladiktan sonra klasik "sorun sende degil bende" konusmasi yaparak benimle gorusmek istemedigini soyledi. ben de ne yapayim, durumu kabullenmeye calisiyorum.

sorun su ki bu arkadasla biz ayni dans kursuna gidiyoruz ve kursta her turda partner degistirerek dans ettigimiz icin denk gelme ihtimalimiz cok yuksek. beni reddettikten sonraki ilk derste ozellikle benimle dans etmek icin yanima geldi (denk gelmedik) hayir diyemedim ama kendimi cok huzursuz hissettim. belki yaniliyorumdur ama benim ilgimi kaybetmek istemiyor ya da beni gormezden geliyormus gibi gorunup kalbimi daha fazla kirmamak icin de fake bir ilgi gosteriyor olabilir. iki turlu de kalbim daha cok kiriliyor. ayrica kafami resetlemeye calisirken, kursta onu gorucem anksiyetesi yetmezmis gibi bir de "acaba benimle dans etmek isteyecek mi" gerginligi yasiyorum.

bu durumu ortadan kaldirmak icin kendisine acikca "bana biraz zaman ver, sana karsi ilgimi kaybedince, kendimi hazir hissedince yeniden seninle dans etmek icin ben sana gelirim" demeyi dusunuyorum. boyle hem fake ilgisinden kurtulurum, hem dans etme ihtimalimiz ortadan kalkar, hem de ben kendimi hazir hissettigimde o da bunu biliyor olur.
ne dersiniz? sacma mi dusunuyorum?

dipnot: karsimdaki kisi (tamamen benim yorumum) aldatilarak terk edilmis olma travmasini atlatamamis, o gunden beri yaklasik 20 kadinla gecici iliskiler yasamis, ozguveni cok yuksek gorunen ama bir yandan da cok kirilgan bir adam. taktik filan yapip ilgisini nasil yeniden kazanirim derdinde degilim, boyle bir adami hayatimda istemiyorum ama ilgim hala bitmedi, azalarak bitsin istiyorum.tesekkurler.

 
Kral oltayı atmış bekliyor. 21. Olma yolunda gidiyorsunuz. Reis yaaaa


  • allah yazdiysa bozsun  (16.04.24 19:18:50) 
"bana biraz zaman ver, sana karsi ilgimi kaybedince, kendimi hazir hissedince yeniden seninle dans etmek icin ben sana gelirim" demeyi dusunuyorum.--->o may gudnıs, yapma
Bence karsindaki insanin sana yaptigi asiri sacma ve nahos. senin bu kendine yaptigin ise kendine haksizlik, istemedigin bi durum icin baskalarina bu kadar aciklama yapmak zorunda degilsin? Neden belirtmene gerek yok. Kaba saba olmadan ben dans etmek istemiyorum diyebilir ya da baska birileriyle dans etmek icin sen teklif edebilirsin. Bana kalsa, baska dans kursu mu yok yea derim tabii.

  • arbre  (16.04.24 19:22:05) 
@arbre valla baska dans kursu yok, kucuk bir ilcede yasiyoruz. ayrica olsa bile neden ondan kacinmak icin kursumu degistireyim? ben sadece ilgim bitene kadar kafam rahat gidip geleyim istiyorum.


  • inspired by a true story  (16.04.24 19:25:26) 
Öyle bir konuşma yapmanıza gerek yok. Kurstaki diğer insanlara nasıl davranıyorsanız ona da öyle davranmalısınız. Bunu yapabileceğinizi düşünüyorum. Sizi reddetmiş bir insan var karşınızda, bırakın ne yapıyorsa yapsın sizin hayatınızda bir etkisi olmamalı artık.


  • pispinti  (16.04.24 19:26:28) 
Kursu birakiniz derim. Baska kurs olmamasina ragmen.


  • WithWorth  (16.04.24 19:29:17) 
hocam arkadaş sıradakine geçmiş, sizi de mesafeli ama yedekte tutuyor. yazması kolay uygulaması zordur ama yapmanız gereken tek şey umursamamak.

Bu arada aldatılarak terk edilmiş ve travmasını atlatmak için 20 kadında ilişkiye girmiş adam zaten bir önceki ilişkisinde kendisi de aldatıyordur. Bu kesin gibi bir şey...
  • yeninesiltupcu  (16.04.24 19:45:42) 
Hiçbir şey yapmayın.
"Benimle dans etme" diye konuşmanız büyük bir şey yapmak oluyor. Siz hiçbir şey yapmayın.
Onunla dans ettiğiniz 5-6 dakikada da kendinize hakim olun.

GKK. Gönül kaçanı kovalar.

Siz ilgilenmeyince büyük ihtimalle o sizinle ilgilenecek. Yine ilgilenmeyin. İlgilenirseniz anında yine kaçacak.
Bu güvenilmez adamı unutun. Zaten bu kişiyle geçireceğiniz zaman harcanmış zaman olacak, sonradan pişman olursunuz.
Hiçbir güzel aşk hikayesi bu anlattığınız şekilde başlamıyor.
  • michael_knight  (16.04.24 20:41:20) 
bambambam diye konuşacağım.

Önünüzde iki seçenek var
1. Kurstan ayrılmak
2. Kursta kalmak

Böyle bir sebep yüzünden kursu bırakıp kendinizden ödün vermemelisiniz.

Kaldığınız takdirde de bir an evvel bu tabulaşmaya müsait tavrınızdan vazgeçip bu kişiyle dans edip konuyu kapatmalısınız.

Bu kişiyle bundan sonra kendisi istese dahi birlikte olmamalısınız. Yaptığı şey en objektif haliyle dengesizce. İnsan hayatta dengesizlikler de yapabilir, ama bundan kendisi ders çıkarıp kendi hayatını düzene sokmalı. Bu görev size ait değil. Bu kişiden zarar görme ihtimaliniz yüksek. Benim bu zamana kadar gördüğüm kadarıyla insanlar ilişkilerde hata yaptıklarında affedildiklerinde ders çıkaramıyorlar, affedilmediklerinde alıyorlar bu dersi. (tabi bu kişinin ne hissettiğini bilmiyorum, sadece bu kişi size geri dönmek isterse diye size söylüyorum bunu, belki de umrunda değil onun.)

Hal böyleyken olayı daha fazla romantize etmeyin. Bittiğini kabullenin. Bunu kabullenmeniz için onunla dans etmek bir yöntem. Eğer olayı kafanızda büyütüp bu dans işini tabu haline getirirseniz kendiniz zarar görürsünüz. Yapmanız gereken şey sanki yaşananların hiçbir önemi yokmuş gibi her şeyi normalize etmek. Yalnız siz böyle umarsız göründüğünüz zaman bu kişinin egosunu incitip ondan tekrar ilgi görmeye başlayabilirsiniz. İşte o aşamada bu ilgiyi kibarca elinizin tersiyle itebilirseniz fenafillaha ermiş olacaksınız :D bir daha da böyle bir konuda bu şekilde hissetmeyeceksiniz hiçbir zaman.

Ayrıca "biraz zaman ver" tarzı şeyler söylemeyin lütfen, hiç tasvip etmedim. Böyle davranmak sizi duygusallaştırıp olayla baş etme sürecinizi uzatır sadece. "Belki sonra" deyip geçin en fazla.
  • akhenaten  (16.04.24 20:59:45 ~ 21:06:17) 
adam kısa süreli flörtöz aksiyon odaklı bir tip olduğu için sizdeki romantik beklenti hoşuna gitmemiş kursta başka avlara çıkmış. siz de bu konulara fazla kafa yoran birine benziyorsunuz kursu bırakmanız daha iyi olur.


  • titanic kemancısı  (16.04.24 21:04:31) 
Bir şey söylemene gerek yok, davranabilirsin direk.


  • thesomberlain  (16.04.24 21:09:09) 
benim takıldığım nokta 20 kadınla geçici ilişki yaşaması, direkt çetele mi tutmuş size net sayı mı verdi 20 kadınla ilişki yaşadım diye bir de geçici. adam leonardo di caprio falan olmalı bence. hayatında 20 kadın tanıdığı olmadan ölen erkekler var adam 20 kadınla geçici ilişki yaşamış ,ama çok da kırılganmış:)


  • ercu cozer  (17.04.24 01:34:08) 
ercu+1 hem ozguvenli hem kirilgan olmasina gumledim. tam bi narsist reismis amq hastasi


  • ala09  (17.04.24 11:21:34) 
Yapma

Ortam garip olmasın, dans partnerini değiştirirken denk gelince sorun olmasın diye direkt gelmiş olabilir.

Ayrıca aynı kurstasınız, 2 hafta flört ettiniz, ghostladı ama ghostlamayıp ilgilenmediğini belirtti. Ben bu zaman çizelgesini anlamadım. Aynı kursta olduğunuz için ne zaman ghostladı ne zaman dansa kaldırdı karıştı orası.

Bu arada yaklaşık 20 kadınla geçici ilişkiler yaşamış olmasının paylaşım sebebi ya arkadaşça sohbet ya da 21. geçici ilişki olmanızı iistemesi. Siz onu istemeyince de devam etmeye çalışmış normal iletişime.
  • nawar  (17.04.24 12:05:50) 
@ercu direkt sayi vermedi ama aldatildigi iliskisi bittiginden beri (5 yilda) hayatina 15-20 kadin girdigini soyledi.

@nawar yok oyle degil, bariz sekilde benimle dans etmek icin salonun obur kosesinden bana dogru geliyor. zaman cizelgesi basitce soyle. ayni dans kursunda birkac aydir tanisiyoruz, 2 hafta flort ettik, sonra birden iletisimi kesti. bir hafta sonra dans kursunda karsilastik ve iliski istemiyorum vs dedi.

guncelleme: sonuc olarak yapmadim arkadaslar. ama ben mesafemi korumaya calistikca, o beni daha cok zorluyor, gozunu surekli ustumde hissediyorum. yine benimle dans etmek icin karsi koseden geldi. dersten sonra salondan cikarken herkese dogru el sallayip iyi aksamlar dedim, bana eliyle opucuk atti. ne kafasi yasiyor bilemiyorum.
  • inspired by a true story  (17.04.24 16:26:09) 
Sende heyecan uyandirmayi seviyor.Sen bu hikayede sadece bahanesin.Hic sallamasan, sallamadigini da belli edecek kadar cool olsan muhtemelen o tekrar kapini calacak ama bunu yapabilecek gibi gozukmuyorsun.


  • turkuaz  (17.04.24 16:41:24) 
@turkuaz belki haklisin ama hoslandigim ve (sayesinde) cok yukseldigim adam beni istemedi diye 3 gun sonra onu sallamiyor gibi davransam, bu onu sallamadigim anlamina gelir mi? bence gelmez, sallamiyor gibi yaptigim kabak gibi gorunur olur. zaten su anda gercekten sallamiyor olsam, flort ederken o kadar da hoslanmamis olurdum. e adam biliyor benim ondan cok hoslandigimi, demez mi ayak yapiyor diye. bence der.


  • inspired by a true story  (17.04.24 18:00:43 ~ 18:01:16) 
@inspired by a true story,flort doneminiz ile su an arasinda fark var.O zaman iliski ihtimali varmis ancak su an neden olmayacagina dair aciklama yapilmis bir tarafsiniz.Dolayisiyla bir gunde beyazdan siyaha gececek psikolojide olun demiyorum ama bu surec yasanmisken ayni ilgiyi gostermemeniz ona daha notr davranmaniz eski duygularinizin sahte oldugunu gostermez.Bence dogru olan bu.


  • turkuaz  (18.04.24 11:23:02) 
[]

Aşk acısı denen şeyi çoğumuz aynı şekilde mi yaşıyoruz?

Duygusal bir insanım. İkinci kez yaşıyorum bunu ve çok ağır geliyor. Yemeden içmeden kesilecek kadar buhrana kapılıyorum. Çok yalnız hissediyorum, konuşasım gelmiyor. İşe odaklanamıyorum. Eve gidip haftalarca yatmak istiyorum. Sürekli kalbin oralarda bir yumru var gibi.

Hepimiz bunu aşağı yukarı aynı hislerle mi yaşıyoruz, yoksa bazıları için hafif tatlı bir acı mı? Hani kırmızı biber yersin yakar ama bir yandan da seversin o acıyı ya da melankoliden zevk almak gibi. Bazıları da bu şekilde mi hissediyor? diye merak ediyorum, sizde durum nedir?

30 E.

 
evet, benzer bir his. en son 36 yaşımda bunu hissettim. şu anda 39 yaşındayım. bir daha da olmaz. değerini bil.


  • gabe h coud  (15.04.24 14:30:49) 
Ben de bu duyguyu çok şiddetli yaşıyorum. Ama bence herkes aynı şekilde yaşamıyor çünkü kişiliğe, karaktere göre değişir. Hatta hissettiğin sevginin yoğunluğuna göre de değişebilir. Yani değişkenler çok.


  • rock n roll  (15.04.24 14:55:47) 
Bence terapi grubu kuralım. Bende durum kötü.


  • Kahvedesu  (15.04.24 15:09:29) 
duygusal olmakla duygu regulasyonu yapamamak ayni sey degil, ask acisini daha makul ceken insanlar genellikle daha iyi duygu regulasyonu yapabiliyorlar. bu demek degil ki siz abartiyorsunuz, sadece aradaki nuansi aciklamak icin yazdim. ayrica gercekten cok asik oldugunuz icin de bunu yasiyor olabilirsiniz. ama duygu regulasyonunu ogrenmek hayatimizi genel olarak kolaylastiriyor bence. tadini cikarin, kalbinizi kapatmadiginiz surece her yasta ask acisi cekilebiliriz ve bu cok guzel bir sey aslinda. 35-40'indan sonra ask acisi olmaz soylemlerini de sallamayin, yasamdan vazgecmediginiz surece ve kendiniz gibi insanlarla oldugunuz surece her yasta her duyguyu yasarsiniz.


  • kassiopeia  (15.04.24 15:11:08) 
bende hep yasadim zannediyordum megerse yasamamisim.

haftalardir sabahin bir köründe uyaniyorum. tekrar uykuya dalamiyorum. 4 kilo verdim. beni, hayatimi delip gecti resmen. kimselere birseyler söyleyemeyen anlatamayan ben herkeslere anlattim.

redditde /breakups da takiliyorum sürekli insanlar benim yasadigim benzer seyleri hissediyorlar mi diye. benzer seyler cok var. asamayanlarda cok var. terapi öneririrm
  • vhs kaseti  (15.04.24 15:27:56) 
ben hiç böyle bir aşk acısı yaşamadım. 32/k

herkes aynı yaşamıyordur bence. ben duygusal bir insanım aslında ama sevgiliden ayrılmak bile maksimum 1 hafta üzerdi beni. duygusallık da değil beynin kimyası o aşka etki eden hormon.
  • kaptan maydanoz  (15.04.24 16:19:51) 
kadınların aşk acısı falan çektiğini düşünmüyorum. erkeklerde çok daha fazla bu durum.


  • nothing in my way  (15.04.24 16:43:47) 
tüm aşkzedeler toplanmış. benim ayrılık acısı yaşama şeklim de şöyle oluyor (ben ayrılsam bile) bazen çok özlüyorum sadece uyumak istiyorum hiçbir şey yapasım gelmiyor sonra biraz iyi oluyorum etraf cıvıl cıvıl özgürüm diyorum modum yükseliyor ertesi gün yine üzülüyorum…bu tip ayrılık sonrası yaşayan var mı aramızda?
E(31)

  • ercu cozer  (15.04.24 17:17:59 ~ 17:20:22) 
yumru yok bende.

ama hiçbişi yapmak istememek evet. terapi grubu kurulursa ve motto hiçbirşeyi sebepsiz yere beğenmeme ise haftada 5 dk uğrarım. kalan süreleri enerjik geçirmek daha iyi geliyor.
  • baldan kaymak  (15.04.24 17:57:19) 
cinsiyete göre, deneyime göre değişir.

erkeklerin kendi içinde de değişir.

kadınların bizim yaşadığımız türde bir acı yaşadığını sanmıyorum +1
  • tabudeviren  (16.04.24 08:04:10) 
[]

Duyurunun eski hali

Bir ben mi özledim duyurunun eski halini. Eğlenceliydi, ilginçti. Şimdi çok sönük. Tamam arada saçma şeyler de oluyordu ama genel olarak iyiydi. Sizce?




 
+1
Eskiden cok guzeldi. Simdi cok kekremsi.

  • mor oje  (14.04.24 19:52:50) 
Kendini çok akıllı zanneden bir iki tip var her duyurumun altına bitiyorlar. Ben İngilizce bir şey soruyorum mesela, adam İngilizce bilmeyenler de yurtdışına gidiyor, bu ne özgüven diye duyuru açıyor. Sanki işim İngilizce!

mor oje+1
  • Kahvedesu  (14.04.24 20:15:40 ~ 20:39:03) 
+1


  • nawar  (14.04.24 20:27:55) 
eksi sözlük yazarligina bagli olmayan bir hesabim daha var. onda en eski cevabimi 2009'da girmisim :)
13 yasinda kaydolmusum, 15 yildir varim :)
önceden cok goygoy dönüyordu su an daha soru cevap odakli ve daha az cevap var sanki.
  • robert bosch  (14.04.24 21:18:17) 
+1
1. duyuruyu yönetenler insanları soğuttular. eskiden her başlıkta bir espri, muhabbet olurdu. ben artık yazasım varsa da yazmıyorum. aptal saptal bahanelerle silecekler çünkü o cevabı biliyorum. alttan üstten reklam fışkırsın, içerik önemli değil.
2. samimiyet dağıldı. yeni hesap almak çok kolay, tek seferlikler, farklı isimle devam edenler, küsüşenler...
3. @robert'in dediği gibi daha cevap odaklı oldu ama cevap vermeye istekli kimse olmayınca ne anlamı kaldı ki...
  • her giriste sifresini unutan adam  (14.04.24 21:54:40) 
Duyuru kuralları geçtiğimiz aylarda biraz esnetildi artık her şey silinmiyor, artık herkes üften püften ban yemiyor diye biliyorum.

Bu sebeplerden gidenler yüzünden sönükleşti baya evet. Ama bu ufak değişimden sonra yavaş yavaş geri gelirlerse ne mutlu.
  • ananiyimioguz  (14.04.24 23:15:02) 
ben de çok özlüyorum :’) 2012’den beri buradayım ama o zamandan bu yana malesef çok şey değişti. alışkanlıktan her gün mutlaka bir kere girerim ne var ne yol şöyle bi okurum ama eski tadı yok. oysa ki harika bir potansiyel ve çok eğlenceli bir formatı var. kullanıcı alımını açıp biraz reklamı yapılsa belki toparlayabilir.


  • theseachange  (15.04.24 00:04:18) 
7 yıldır kullanıyormuşum burayı eskisi mi yenisi mi sayılıyorum bilemiyorum. bence bu sitenin çok büyük potansiyeli var veya vardı mı demeli bilemiyorum. quora dünyada ne biçim kullanılıyor, türkiye'de bir muadili olmamasından ötürü kızlarsoruyor gibi alakasız bir site o talebi karşılamaya çalışıyor kısmen. bu sitenin belki reklamını yapacak, tasarımını, içeriğini geliştirecek bütçesi olmadı hiç ama bir şekilde alttan alta popülerleşip para kazandıracak seviyeye gelecekti ve zorla yatırım yaptırtacaktı kendine. ama sanırım site adminleri biraz fazla koruyucu ve müdahil olduğundan küsüp gidenler oldu şahsen ben de bazen gidiyorum birkaç ay sonra bir sıkıntı anında tekrar uğramaya başlıyorum. ilk girdiğim yıllardaki enerjisini de kaybetti bence de. tekrar kazanır ve daha da gelişir umarım.


  • semaforo de medianoche  (15.04.24 02:47:05) 
biz büyüdük ve kirlendi dünya.


  • banach  (15.04.24 04:57:40) 
anlık gelen ifşa geceleri... :Sadge


  • cassey  (15.04.24 08:52:49) 
ifşa bile yok. çoğu kişi de değişti.


  • baldan kaymak  (15.04.24 10:12:05) 
Yazdigim cevaplar siliniyor. Ben de artik cevap yazmamaya basladim mesela.


  • halk  (15.04.24 12:44:54) 
yeni/eski fark etmeksizin son zamanlarda girmesem dahi bence kıymeti hiç bilinmeyen kendine has bir yer burası. en alakasız sorularda dahi bilen birinin çıkması mesela paha biçilemez. aynı zamanda, önceki duyurularına bakıyorsun, bundan 10 yıl önce demek böyle hissediyormuşum bunları merak ediyormuşum diyorsun. güzel bir his


  • KUCO  (15.04.24 14:40:54 ~ 14:41:43) 
eski dediğimiz en az 7-8 sene ve öncesinden bahsediyoruz sanırım. her telden insan vardı. herkesin bildiği gibi çoğu insan küstürüldü ve banlandı. şu anda ben dahil yazanlar da bilgisini paylaşmak istemiyor. efor sarfetmek istemiyor. buna benzer duyurularda 2-3 satır yazıp geçiyor. ben bilgi sorulan konularda bile evet hayır diye cevap veriyorum. cevap doğru ama açıklama yapmak içimden gelmiyor.


  • gabe h coud  (15.04.24 14:56:02) 
Eskiden ozlerdim ama artik hayir. Cevremde cesit cesit bilgili insanlar var, akil danisabilecegim cok kisi olunca buranin eksikligi de pek aranmiyor.

Ha sunu ozluyorum zorlayici sorular. Mesela soru goruyorsun acaba ne diye sen de arastiriyorsun falan sana bi katkisi oluyordu. Simdi oyle sorular yok. Benim oldugunda da ben de sormuyorum gerci.
  • floydian  (15.04.24 21:32:42) 
Bizim insanimiz eline aldigi gucu dibine kadar kullanir. Ota boka duzgun adamlari ucurursan ortamin collesmesi ve kalitenin dusmesi kacinilmaz olur.


  • cooperr  (15.04.24 22:56:52) 
eskiden öğrenci olanlar mezun oldu, evlendi çoğu, çoluk çocuğa karıştı muhtemelen enerjileri bitti yeni nesil tiktok'ta


  • titanic kemancısı  (15.04.24 23:23:35) 
burada 2006-2015 arası çok takılırdım. sonra ben büyüdüm ve buraya ihtiyacım pek kalmadı. ilginç gelen insanlar ve olaylar sıradan gelmeye başladı. ortam tenha ve eskimiş hissettirmeye başladı. artık soru soracak değil belki de cevaplayacak kişi oldum :)) eski hali biraz daha canlıydı, belki bir sebebi de internette deneyim paylaşılan kaliteli türkçe içeriğin az olmasıydı. sosyal medyanın, iletişim imkanlarının daha az gelişmiş, oturmamış olmasıydı.

duyuru tasarım bakımından çok geri kaldı. kullanımı zor bir site. benim artık elim pek gitmiyor. eskiden merak eder, çok okurdum. okumaya girmiyorum artık. bir de birkaç sene önce bir cevabımda yönetimi eleştirmiştim. ekşi hesabımı yasakladılar. ben de iyice soğudum. ama günlük deneyimlere dair soru sormak için halen ara sıra giriyorum. çok dalmadan şöyle bir bakıp çıkıyorum.
  • yedigimiztavuk  (16.04.24 09:01:52) 
Buluşkalar vardı 2 tanesine katıldım hatta dünyalar güzeli bir hanım arkadaşı hala unutamıyorum öyleliydi. İfşalar vardı çok eğlenirdik, random gülme gibi bir kullanıcı vardı onunla ifşa başlatırdık o da gitti.


  • guitarissimo  (18.04.24 01:13:04) 
[]

Bir erkek neden kendisine sövülmesine rağmen engellemez?

Engellenirse daha çok takar diye mi?




 
Aynen bazı psikopatlar var öyle olur olmadık yerlerden stalk yapip kafaya takiyolar


  • abuzer  (11.04.24 22:37:25) 
Çünkü engelleyince olur olmadık yerlerden iletişime geçmeye çalışıyorlar, bu daha korkutucu oluyor. @abu’nun dediği gibi takıntılı insan çok. Bir sürü hesabı olan, değişik sitelerden tc numarana kadar erişen türlü türlü tip var.


  • ruhen hastayim ben  (11.04.24 23:10:35) 
Ruhencim bana dedin galiba, bahsettiğim kişinin zaten TC si ve adresi var. Oturup aramama gerek yok. Ama haklısın var böyle takıntılı tipler, evli adamın karısına kadar stalklayıp başka gruplarda paylaşan.


  • Kahvedesu  (11.04.24 23:18:00 ~ 23:19:20) 
Çünkü engellemek ergence bir hareket. Bana sövene cevap vermem, engellemem için düzenli sövmesi lazım.

Öte yandan
media.tenor.com
  • Bruce  (12.04.24 02:07:28) 
Aklı başında biri olduğunu düşünmüyordur.


  • Mehmettheslim  (12.04.24 02:54:28) 
Engel pek çözüm olmuyor zaten. Bana da baska hesaplardan yazan sapiklar denk gelebiliyor mesela.


  • Yourcousinmarvinberry  (12.04.24 09:28:41) 
Sövdükten sonra tekrar iletişime geçti ve konuştuk.


  • Kahvedesu  (12.04.24 10:06:40) 
Ee ne diyor peki


  • abuzer  (12.04.24 10:22:05) 
Selamı var abuzer sana.


  • Kahvedesu  (12.04.24 10:23:19) 
Ben olsam gıcık olsun diye oyle yapardım. Bütün erkekleri bilemem ama.


  • encokbenisevinnolur  (12.04.24 12:20:03) 
Ben engel olayını sadece dolandırıcı hesaplar için kullanıyorum. Engelleyince başka zaman, başka yerde fırsat olunca devam ediyor kaldığı yerden. Engellemeyince azalarak bitiyor.


  • akhenaten  (12.04.24 14:45:26) 
Ben. Üşeniyordur önemsemiyordur belki değişir diye bekliyordur. Normal yani
Bir de sövmek? Ucu çok açık… aptal herif demek de sövmek

  • Cezcez  (12.04.24 17:26:55) 
Sövdükten sonra konuştuysa submissive'lik seviyor olabilir.


  • Bruce  (12.04.24 18:41:02) 
ben zerre takmıyorum. en son bi tane kız böyle yaptı bu ay oldu. bıraktım öylece. uğraşamam valla harcadığım kilobyte a yazık. silip geçtim.

cahile laf anlatmakla uğraşamam. kendisine saygısı olan yapmaz zaten.

ha ısrarcı olan erkekse ve laftan anlamayıp sövülüyorsa; o bende yok. erkeğin böyle ısrarcı olanı hiç çekilmiyor. şahsen naz yapılıp ısrar bekleniyorsa gerçi onu da ben yapmıyorum ama neyse bu başka bişi :D
  • baldan kaymak  (13.04.24 00:12:24) 
[]

Evliyken eski sevgilimle evlenseydim çok başka olurdu dediğiniz oluyor mu?

Eşime evlendiğinizden bu yana bir davranışı veya sözüyle saygısızlık yaptığını söylediğim zaman saygısızlık yapmadım bu saygısızlık değildir diyor. Sabah bir işim dolayısıyla tatil günü haber verip çıkıyorum. Öğlen 1’de eve dönüyorum. Geç kaldın diye sitem ediyor. Birşekilde Huzursuzluk çıkıyor.


Karakter uyumsuzluğu ve kesinlikle frekans anlamında bir uyuşmazlığımız var.

Nişanlılık zamanı ailesinin özelliklerde babasının isteklerini üzerime gelerek, uzun uzun telefonda konuşarak bana yaptırmaya çalışıyordu. İlk defa boyun ağrılarım o dönemde başladı. Muhtemelen stres kaynaklıydı. Sinirle göz devirme vb psikolojik şiddete varan hareketleri oluyordu. Çok sert şekilde uyardım. Fakat az bir değişimi oldu.

Belki Ayıp belki üzücü ama şu sıralar son sevgilim çok aklıma gelmeye başladı. Aramızda müthiş bir ten uyumu iletişim ve muhabbet vardı. Aile meseleleri dolayısıyla evlilik yoluna giremedik. Acaba evlense idik aşk dönemi canım cicim dönemleri geçince bu şekilde kavga gürültümüz uyumsuzluğumuz başlar mıydı olur muydu çok merak ediyorum. Gerek İçimi dökmek gerek evliliğinde benim gibi başka bunalanlar, frekans uyumu hissedemeyen var mı sormak istedim.

 
Hayat kötü hissettiğin bir evlilikte ısrarcı olmak için çok kısa. Evlilik terapisti deneyin olmuyorsa hiç sabretmeye çalışma. Gerçekten kötü evlilik insana zulüm bence.

Ayrıca benim de sık sık aklıma geliyor o sebeple başlık dikkatimi çekti. Bunu eşimle hiç söylemedim. Ama bazen bir durum oluyor ve bu olayı önceki sevgililerimle yaşasam ne tepki verirlerdi diye kıyaslıyorum her seferinde bin kere şükrediyorum eşimle evlendiğime. Allahım hangi sevabımın karşılığı beni o eski sevgililerden ayırıp bu adama verdin diyorum.
Özür dilerim bunu kötü hissettirmek için söylemedim sadece belki kötü bir evlilik yerine iyi hissettiğin bir evlilikte düşüncelerin böyle olabilirdi diye söylüyorum. Umarım mutlu olursun.
  • kaptan maydanoz  (11.04.24 21:46:34) 
"Eski sevgilimle evlenseydim boşanmakla uğraşıyor olurdum" dediğim çok oldu.


  • prole  (11.04.24 22:02:18) 
Dsdfhg genel anlamda olmuyor da bazen çileden çıktığım zamanlar olay bazlı insanın aklına şey geliyor.

"ya burada 2. sevgilim olsa sorun yaşamazdım",
"bunu 3. sevgilim olsa sorun etmezdi"
"x olsa şuan başka şeyi konuşuyor olurduk"

gibi ister istemez içimde hala ufak kıyaslar yaşıyorum.

ama genel olarak baktığımda zaten onlar daha iyi olsaydı eski olmazlardı dönmeye çalışırdım.

genel itibari ile eşimin iyi yönleri kötü yönlerinden fazla veya şöyle söyleyeyim benim idare edemediğim şeyler çok az. büyük oranda ya zaten hoşuma gidiyor ya da idare edebiliyorum.

bence ona da sorsanız benim için aynı şeyleri diyecektir.

öyle birbirimizin ruh eşi olduğumuzu falan düşünmüyorum elbet farklılıklar oluyor ama tamamladığımızı düşünüyorum.

sizdeki gibi genel bir düşünce yok bende, öyle düşünüyorsanız üzücü, eğer geçici bir şey ise veya eskisinin etkisi henüz bitmediyse göz ardı edilebilir ama ciddi ciddi öyle düşünüyorsanız sürdürmenin çok bir anlamı yok bence.
  • ananiyimioguz  (11.04.24 22:04:58 ~ 22:07:17) 
boyle karsilastirmalara ben girmiyorum, elimdekiyle mutlu olmaya calisiyorum.
mukemmeli aramak mutsuzluk getirir.
halamin biyiklari olsaydi amcam olurdu, geciniz..
  • cooperr  (12.04.24 02:21:06) 
sonuçta eski sevgili ile evlilik yoluna girilmemiş, ailelerin iç yüzü görülmemiş. O yüzden objektif bir kıyas olmaz diye düşünüyorum. Zaten bu ihtimaller üzerinde durulduğu sürece var olan ilişki daha da tehlikeye giriyor. Ailelerin dahil olduğu bu evlilik sürecinde yolları ayırmak sancılı evet ancak mutsuz bir evlilik için haya çok kısa


  • kondansator  (12.04.24 12:11:15) 
evli değilim. ama diyorum.

bekarlığımdan daha büyük uyandırıyor.

kıyas hep vardı bende de ve hep olacak. özlem duyuyorum.

şahsen o sarışının peşinden daha çok koşmalı ve onu eş seçmeliydim. sonra icardi girdi tabi hayatımıza, şampiyonluk şarkısı düşmesin dillerden! :)
  • baldan kaymak  (13.04.24 00:13:58) 
[]

Kaza geçiren sokak kedisine destek yuva arıyorum

Merhaba,

Çok yorgunum ve kısa cümlelerle anlatmaya çalışacağım.

Bir sokak kedisine motor çarpıp kaçtı.

Klinikte ilk tetkikleri ve müdahalesi yapıldı.

Bir iki gün klinikte kalacak, iç kanama ihtimaline karşın.

Ancak üç dişi kırık durumda ve önümüzdeki günlerde ameliyat ile alınmalari
Gerekiyor.

Tedavisine destek olmak isterseniz klinik adresini ve telefonunu paylasabilirim.

Sonrası için ise sokakta üç kırık diş ile kuru mama bulamıyor iken

Ağzına uygun yaş mama bulamayacağını göre yuvalanmasi gerekiyor

Desteğe ihtiyacımız var.

Sevgiler

 
[]

Her bayramda isme özel mesaj atmak ama asla aramamak

Sosyal iletişimi zayıf birisiyim. Şöyle ki 6-7 sene önce çıktığım işlerdeki müdürlerimi müdür yardımcılarımı çıktığımdan beri hiç aramadım ama her bayram ismiyle bayram mesajı atıyorum. Sağolsun bazıları her bayram ismen cevap veriyor. Bazısı (beni işten çıkaranlar) hiç cevap vermiyor. Bazısı da başlarda cevap veriyordu son bir iki yıldır cevap vermiyor. Acaba hiç aramadığım, iletişimim aktif olmayan kişilere bu şekilde bayram mesajı atarak doğru mu yapıyorum. Yoksa tuhaf mı kaçıyor?

Dürüst olmak isterim mesaj atma sebebim de olası iş arama durumunda yardımları olur belki diye düşünerek atıyorum.


 
Onlar senin müdürlerindi arkadaşın değil. Aramak zorunda değilsin, aramadığında ayıp etmiş olmuyorsun. İsmiyle bayram mesajı atıyormuşsun zaten yeterli. Cevap verirse verir vermezse vermez. Şöyle de bir şey var gerçekten kimse kimsenin umurunda değil. "Bak görüyor musun, bir kere bile aramadı sadece bayramdan bayrama mesaj atıyor sadece" demezler zaten. Çünkü senin onlarla sadece iş ilişkin vardı. Müdürlere çok anlam yüklemek doğru değil.


  • rock n roll  (10.04.24 08:07:26) 
isimle mesaj atmak çok doğal bi mesaj atmak değil bence. altı üstü bi ismi değiştirip aynı mesajı gönderebilirsin. itici bile olabilir, "mini çakal" karikatürü gibi, bi isim değişikliğiyle herkesi idare eden bir görünüm.

ben zaten kimseye kutlama mesajı atmam. WhatsApp veya Instagram'da genel kutlama mesajı paylaşırım sadece. iş arkadaşlarıyla zaten dışarıda görüşüyorum. hele yöneticiye asla mesaj atmam.
  • tabudeviren  (10.04.24 08:46:02 ~ 09:02:53) 
Tuhaf


  • enteg  (10.04.24 08:51:17) 
ben asla mesaj atmam. önceden hayvan gibi atıyordum :d artık asla

sms hakkımı kullanmamı hak etmiyorlar :D
  • baldan kaymak  (10.04.24 11:19:46) 
[]

bugün benim doğum günümdü

alırım bi hayırlı olsun.

4 yıl önce açtığım duyuruyu bu vesile ile tekrarlamış olayım. :)


 
Nice senelere şekerim! :) Tadını çıkar


  • gadlemler  (09.04.24 23:36:42) 
Doğum günün kutlu olsun


  • rock n roll  (09.04.24 23:37:53) 
Hayırlı, kutlu ve mutlu bir senen olsun :)


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (10.04.24 00:11:09) 
Sağlıklı huzurlu nice seneler dilerim


  • havadakarada  (10.04.24 01:51:19) 
4 senede bir şey yapıyoruz bu sebeple adasas nice yaşlara :)


  • baldan kaymak  (10.04.24 11:20:13) 
İlerde, 'Hayatımın en güzel dönemi ne zaman başladı?' diye düşündüğünde bugünü hatırlaman dileğiyle,

Yeni yaşın kutlu olsun.
  • Mirket  (10.04.24 11:48:06) 
Kutlu olsun!


  • juliette  (10.04.24 12:37:27) 
Nice mutlu huzurlu seneler geçirmen dileğiyle


  • kondansator  (12.04.24 12:18:44) 
[]

Yaz Mevsimini Özledim

Denizde olmayı, denize karşı balkonda şakşuka ve karpuz yemeyi özledim. Var mı benim gibi düşünen?




 
Denize karsi bira&midyeyi, gunduz denizden sonra hafif yorgun rakiya gitmeyi, aksam ustu (19 gibi) artik deniz seansini kapatip denizin icinde kalan 2-3 kisiyi izlerken hafiften urperip “bugunu de bitirdik” demeyi ozledim


  • mor oje  (09.04.24 20:10:26) 
ben düşünmüyorum. kar yağışını, oluşan sessizliği, sıcak bir yerdeki kuvvetli güven hissini özledim. yaz mevsimi demek; trafikte/sokakta kavga, dövüş, egzoz gazı, fazla gürültü, terleme, günde 2 kez duş alma, sokaklarda kokular, low magazin haberleri, sıcaktan uyuyamama, klimadan/vantilatörden çarpılma, insanların haddinden fazla "cool" beden dili demek. en kötüsü de, pazarda boynunu bükmüş üzgün maydanozlar ;(


  • anlatamıyorum  (09.04.24 20:32:14) 
Ben, ben, ben. En çok ben. Ama bugün de çok güzeldi. İlla bunaltıcı sıcak olmasına gerek yok.

Kışı hiç sevmem.
  • gabe h coud  (09.04.24 20:38:19) 
yazlığımız yok, tatile gidemiyorum. nasıl özleyeyim:(


  • nothing in my way  (09.04.24 22:42:15) 
nothing in my way bizim de yazlığımız yok. Zaten yazlığımız olsa o yazlık olmazdı daimi orada yaşardım. Ben deniz seviyorum. Tatil yerlerindeki çarşıları gezmeyi seviyorum. Magnet bile seviyorum düşün yani :)


  • rock n roll  (09.04.24 22:54:08) 
Ay sanırım daha özlemedim, bugün rize elevit'te kar topu oynadım ve doyamadım :)


  • gadlemler  (09.04.24 23:41:40) 
kesinlikle :)

dört gözle bekliyorum. istanbul buz
  • baldan kaymak  (10.04.24 11:20:54) 
Yaza dair ne varsa nefret ederim.


  • Yourcousinmarvinberry  (10.04.24 13:13:46) 
123456789• ... 160  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.