Ekşi Duyuru

1

boşluksuz X/Y şeklinde kullanılır.

1

Boşluksuz olur.
Çünkü boşlukta bir görünmeyen ama anlamlı karakterdir.

boşluksuz kullanıloduz. ancak, tdk'ye göre bu işarretle kullanım yok

Doğrusu 1. Kitap filan yaziyorsanız, veya devlet yazışması ise, veya benzeri kurallı olması gereken bir yazı ise.

Ancak, kolay okunsun ve anlaşılsın isterseniz araya boşluk koymanızı tavsiye ederim. Örneğin özel sektör sunumu, teklifler, tanıtım dokümanları, yarı resmi epostalar gibi.

Not: Arada boşluk varsa, boşluğa rakam veya harf yazılabilir ve orijinal yazıyı değiştirip sahtecilik yapılabilir diye duşünülürdü. Bu yüzden resmi yazılarda boşluk olmaması istenir.

Eminönü tahtakale vs her şeyin pahalı olduğu yerler uzun yıllardır, internet daha ucuzdur. Ya da bazı ilçelerde semtlerde illa ki böyle malzemeler satan dükkanlar oluyor.

Haritalardan bölgenize bakarken arama yaparsanız sonuç çıkabilir.

dün akşamdan beri birsürü yere ulaşmaya çalışıyorum fakat bölgeye gidip sahada yardım edebilmek için hiçbir organizasyona ulaşamıyorum.
konuştuğum AFAD yetkilisi, daha önce eğitimlerimize katılmadığınız için götüremeyiz diyor.
AHBAP ve TOG'da form doldurmaktan öteye geçemedim. Kaymakamlık için de aynı şekilde.
aile bakanlığının bir kurumunda yöneticilik yapan yakınımla konuştum az önce ve şimdilik resmi olarak gidemeyeceğimi, eğitimi olmayan insan kaynağının istenmediğini söyledi.
her bulduğum listeye adımı yazdırıp bekliyorum.

Kadıköy Belediye’sinde yardımlar toplanıp gönderilecek hale getiriliyor yaklaşık 1.000 civarı insan var devamlı orada.

Dasdas Ataşehir’de oldukça başarılı ve koordine bir yardım mekanizması kurmuş.

atletik fitness center seksenler dizisindeki badigartların. hiç gitmedim ama iyidir belki

Havalimanından geçersiniz, ikisini de valizde kutusunda da getirebilirsiniz. İsterseniz beş telefon getirin. Sorun şurada: pasaportunuza iki telefon kaydedemezsiniz ve pasaport kaydı yapılmayan telefon belli bir süre (yanılmıyorsam 120 gün) sonra kullanıma kapanıyor.

isterseniz 5 telefon getirme gibi bir durum yok onu söyleyeyim de. ticari amaçla getirildiği düşünüldüğünde memurlar tarafında sorun yaşarsınız. dolayısıyla 10 tane getireyim zaten kayıt ettirilmiyor gibi bir durum yok.

ayrıca telefonları geçirirken birisi sizi durdurup ararsa sorun olur. genelde çok sık yapılan bir şey değil yapılsa da valizin içine bakılır. cepte 2 telefon, valizde kutuda 1 telefonun sorun olacağını sanmıyorum.

Asagiya bagaja verdiginiz valize degerli esya koymamaniz gerektigini hatirlatmak isterim. Cunku calinma/kaybolma ihtimali cok yuksek ihtimal.

2 telefondan cok buyuk bir sey olmaz, biri kutuda biri elde olarak.

2 telefon çantada, 2 telefon elinde olsa da bir sorun çıkacağını sanmıyorum. kesin bilgi değil, ytd.
bir arkadaşım her yıl 5 tane sokuyor, bir kere bile kimse bu nedir demedi.

iskenderun deniz er eğitim alayında bedelli yaptım. Süper yere düşmüşsün. 10 kişilik klimalı koğuşlarda kalmıştık.

Yanında minimum eşya götür orada çok uygun fiyatlara bir çok şeyi temin edebilirsin. Biz gittiğimizde akıllı cep telefonu sokmaya bir şey demiyorlardı ama sanırım bu durum abartıldığı için artık dikkat ediyorlarmış. bence götürebilirsin sıkıntı olursa en kötü bölük komutanına teslim edersin.

%99 hasta olacağın için antibiyotik ve ateş düşürücü alabilirsin. Eğer yemin törenini izlemeye ailen de gelecekse, güneş kremi mutlaka al.
En önemlisi temassız kredi kartı ya da banka kartı yanında götür, abur cubur alacağın zaman işini çok kolaylaştırır.

Kahve makinalarının su damacalarına dikkat et bazıları yosun tutmuştu. böyle bir şey görürsen anında bölük komutanına bildir gereğini yaparlar.

Bej kanvas pantolon ile daha güzel olur. Kot mavisi ile bu rengi ben çok uyumlu bulmadım.

giyilir ama taş rengi diye gecen renk daha guzel durabilir. biraz şık bir kombin olmasi lazim bu arada. jean üzerinde yakasız t shirt ve üzerine hafif bir blazer ceket ve altina bu ayakkabılar güzel olur.

i.pinimg.com

cdn.shopify.com


lacivert rengi bej kanvas pant ile daha guzel olur +1

hayır bozulmuyor. denendi çalışıyor.

pasif öğrenci yalnızca o dönem için pasif konumda olan ama öğrencilik hakkı devam eden öğrenci anlamına geliyor.

yüksek lisansı bitirme dönemine kadar öğrencilik hakkın olduğundan, tecil bozulmaz devam eder.

velev ki terk, mezun vs durumları olmasın.

hem öğrenci işlerinden hem de askerlik şubesinden aldığım cevap bu şekildeydi.

Tecil devam ediyor aynı durumdayım.

ds damat, beymen business buralara bak derim.

lee cooper'da indirim var.

Lufian olabilir ya da us polo.

boynere takıl hocam. klasikte sezon cok fark etmiyor o yüzden uygun fiyata bulabilirsin.
network altınyıldız vs fena değil. ds damat'ta da online'da baya uygun fiyatlar oluyor.

Bütçe hakkında fikir verebilir misin?

Altınyıldız

Soruyu okuyunca aklıma tek bir yer geldi: Pierre Cardin

boyner

burda genelde birbirinin yanında beymen, pierre cardin, altınyıldız gibi markalar oluyor. ben hep onlardan alıyorum.

Pierre cardin,altın yıldız
Pantalon olarak da dockers öneririm.

Arçelik'e gidin, bütçe ve ihtiyacınıza göre bir fırın bulacaksınız.
Ben farklı marka çeşitli elektronik eşyalar kullandım ama cidden Arçelik kadar beni değerli hissettiren bir marka görmedim.

Bosch midi fırın kullandım uzun süre, memnundum.

Fırınlara dünyanın parasını vermenize gerek yok. CVS fırın alın gayet başarıli olduğunu kullanınca zaten anlarsınız.

Udemy'den kurs bakabilirsiniz.

www.udemy.com

Selamlar,

FI sistemini çok uzun bir zamandır kullanıyorum, açıkçası muhasebeciler için öyle ahım şahım öğrenilecek bir şeyi yok, stajyerlerime bile 1 haftada kısa kısa göstererek anlatıyorum.. yazar arkadaşın verdiği link gibi yerlerden göz aşinalığın olur. Kullandıkça basit olduğunu anlayacaksın. Tonlarca yer olsa bile muhasebeciler ve finansçılar belli yerleri kullanırlar, gözünde büyütme yani..hee ben bütçe kısmına da baktığım için evet tonlarca şeyi kullanıyorum ama muhasebeci için için rahat olsun :)

bol şans.

ben de sql kursu alıyorum ilgini çekerse buyur;

github.com

3 ders oldu başlayalı ama istersen katırlabilirsin sanırım video'ların kayıtları oluyor.

Veriyle oynayacaksan ogrenmene gerek yok.
Zaten is hayati disinda ogrenemezsin.

kısa çalışma ödeneği, bana da oldu ve halen brüte göre düşük görünüyor. Seninki gibi yarıya düşmemiş benim ama gösterilen gün sayısıyla ilgilidir belki.

İşten atılırsak alacağımız paradan yedi aslında işverenler. Biz 15 ay kçö aldık, işsizlik maaşı hayvan gibi erimiştir herhalde ve işin kötüsü seneye işten çıkarılmam söz konusu.

Normalde devlet bu hakkı verdi ama full çalışırken bir kısmını İşkur'a ödetme işi legal değildir belki emin değilim. Normalde kısa çalışmamız gerekiyordu ama o zaman da tam maaş alamazdık.

edit: Bruce iyi demiş, o 28 gün detayını atlamışım ben pardon, direkt ücretsiz izin göstermişler demek. Sgk gününden çalma olayı da emeklilik için fena.

Cebine giren parada bir değişiklik olmadı anladığım kadarıyla, sonradan buraya bakınca sgk'ya bildirilen tutarda bu düşüşü gördün doğru mu anlıyorum?

9. Ayda kısa çalışmaya almışlar, sonraki aydan itibaren de pandemi sebepli ücretsiz izinli göstermişler. 13 gün çalıştı gösterilmişsin, ücretin de ona göre hesaplanmış.
Tam çalışmış olsaydın(30 gün) maaşın 5205 olurdu, yani birim ücrette bir azalma görünmüyor. Ama 2021'de bir azalma var. Burada gördüğün tutar prime esas kazanç olduğu için çıplak maaş haricinde bonus yol vs varsa onlarda sene başında bi düzenleme yapıldıysa ondan sebepli olabilir.

Hukuksuzluk şöyle var, eğer bu süreçte tam çalıştıysan devlete seni ücretsiz izinde göstermişler, hem senin sgk gününden çalmışlar hem vergi kaçırmışlar. Seni bilgilendirmeden nasıl ücretsiz izinde gösterdiler anlamadım.

Açılın ik'cıyım. Öncelikle seni bir işyerinden çıkartıp başkasına sokmuşlar. Capste görünmüyor işyeri sicil numarası değiştiyse başka bir işyeri demektir. Hizmet dökümünün açıklamasında işyerinin adı yazar. Muhtemelen devletin verdiği ücretsiz izin desteği ile maaşını tam eski maaşına (3.500 TL) denk gelecek şekilde ayarladılar. 9. Ayda kısa çalışmaya çıkarmışlar. Sonraki aylarda ise pandemi ücretsiz izine çıkarmışlar.

Son olarak kçö ve ücretsiz izinde çalışanın rızası aranmaz. Ancaaak anladığım kadarıyla bu sürelerde tam olarak çalıştın. Burada üçkağıt yapmışlar ve devleti zarara uğratmışlar. Şikayet etmen ve tespiti durumunda devlete haksız yere ödettikleri tutarı devlet şirketten çatır çatır faiziyle geri alır.

alsancak ise adres belli iyidir. fiyatlar da oldukça uygundur. o sokaktaki herhangi bir bar da iyidir. kıbrıs şehitleri yani.

alsancak: tyna, eko pub, sardunya

kordon sunset
kordon venezia
alsancak zara'nın karşısı molly malone

bornova sokağı'ndaki varuna gezgin.

yani kıbrıs şehitleri'nin sonundaki. haritada bornova sokağı yazmaz.

Yanına alırsın bagaja verimesi yasak

Daha önce 2 kez el bagajında sorunsuz geçirmişliğim var şahsen.

pili el bagajinda, sivilari da 100 ml'lik siselerde ve bu siseler de toplam 1 litrelik buzdolabi posetine sigacak kadar alabiliyorsunuz. bir de sigaranin haznesini bosaltin, sizdirma yapabiliyor.

yağda çözünenler vücutta depolandığı için fazlası zarar. adek. diğerleri atılıyor vücuttan. herkes kafasına göre takılıyor ama ben daha zehirlenen duymadım. millet deli gibi d vitamini yüklüyordu bir ara.

butun siseyi bir anda yutmadiginiz surece overdose olmanizin imkani yok. zarari olmaz. faydasi da olmayabilir zaten.

ben olsam düşünmeden kabul ederim. Kalıcı olarak gitmeyebilirsiniz. Her türlü yurtdışı tecrübesi ufuk açıcı olacaktır.

bir kaç sene usa'da çalışıp dönseniz bile türkiye'de çok daha fazla iş imkanlarınız olur.

alisirsin. en kotu ihtimalle ingilizcen gelisir, geri donecek olsan bile.

asiri sosyal olman sart degil, 2-3 tane dise dokunur arkadasin olsa yeter ki onlari da zaman icinde bulursun.

arkadas edinmenin vs en onemli sarti gittigin ulkedeki insanlarla ortak payda olusturmak. yani onlarin okudugu gazeteleri okumali, sevdigi sporlari yapmali, yedikleri restoranlarda yemeli, izledigi televizyonlari izlemelisin ki hem senin konusacak seyin olsun hem de onlarin konustuklari seyleri anlayabil. bu kulturel kesif biraz zaman alacaktir ki bu da normal.

reddit'te ilgili sub-reddit'lere sorun bence bunu bir de. özellikle virginia sub'indaki yerliler de güzel yol gösterir diye düşünüyorum, insanlar nasıl, sosyalleşme imkanları nelerdir vs gibi. göçle ilgili sub'lara da bakın. çoook büyük bir fırsat, umarım hayırlısı olur.

Ailem burada deseniz anlarım da arkadaşların uzağında kalacağınız fikri bana biraz anlamsız geldi. Kaldı ki çok yakın arkadaşlıklarım var ve hepsini ailem kadar da severim ama burada sizin hayatınız söz konusu.

Ben olsam kesinlikle giderdim. İşin kendisi ve maddiyat sorun olmadığı için bunu rahatlıkla söylüyorum.

Her ne kadar gelişmiş bir Avrupa ülkesi gibi olmasa da ABD'nin demokrasisi çok gelişmiş bir demokrasi ve insanlar haklarının farkında. Dolayısıyla Türkiye'deki gibi kanunsuz bir çalışma ortamı olacağını sanmıyorum.

İnsanları tektipleştirmek doğru olmaz. Zaten bilindiği üzere multikültürel seviyesi en yüksek ülkelerden biri. Dolayısıyla her çeşit insan var. Genel olarak insanlar sıcak kanlı. Hiç tanımadığınız insanlar bile sizi görünce selam verir. Biriyle tanışma, arkadaş edinme konusunda da başlarda biraz problem yaşayabilirsiniz ama insanlar başkaları ile tanışmaya oldukça açık. Önemli olan sizin ne kadar dışa dönük bir insan olduğunuz. Pek sosyal biri değilim demişsiniz gerçi ama bunu kırarsanız çok rahat edersiniz.

Bana en çok farklı gelen anlayış, bizim şimdi pandemi ile alıştığımız o sosyal mesafe var ya, ABD'de bu zaten yerleşik haldeydi. Şöyle bir durum yaşadım. Bir self-servis restoranda ketçap, mayonez, tuz, biber vb. şeyler yanda duran bir tezgahın üstünde yer alıyor ve kendiniz alıyorsunuz her şeyi (Starbucks'ın şeker, peçete masası gibi ama daha çok şey var). Bu masanın boyutunu 2 kişinin yan yana yemek yiyebileceği boyutta düşünün. Bir hanımefendi sandviçini almış oradan hardalını falan alıyordu. Biraz ağır hareket ediyor. Ben de yanında olan boşluktan kolumu uzatıp bir şeyler alayım dedim. Kadın bir anda hopladı ve özür dilemeye başladı. Ben de aşırı şaşırdım ve ben ondan özür diledim (sosyal alanına tecavüz etmiş oldum aslında). Bu gibi örneklere şahit oldum. Sıra beklerken falan bizde arkamızdaki kişinin nefesi ensemizde buğulanma yapıyor mesela. ABD'de bu kadar iç içe değil insanlar. Ama örneğin bir gece kulübüne giderseniz orada da tam tersi. Herkes iç içe dans ediyor. Yani özetle herkes yerini biliyor. Yakınlaşmak gereken ortamda da yakınlaşmaktan çekinmiyor insanlar. Tabii şimdi pandemi nedeniyle bu yakınlaşma işleri de bitmiş olabilir tamamen. Onu bilemeyiz.

Benim en zorlandığım şeylerden biri de günlük konuşma diline alışana kadar insanlarla anlaşmak oldu. İlk gittiğim hafta, hatta ilk akşam bilindik bir yerden yiyeyim diye McDonald's'a gittim. İstediğim menüyü söyledim (big mac MEAL demeniz lazım, menu deyince yanlış anlaşılıyor). Kasadaki arkadaş oldukça hızlı bir şekilde "for here to go?" dedi ve bana baktı. Analamadım dedim. Tekrar etti. Yine anlamadım dedim, yine tekrar etti. Sonra "özür dilerim ben yabancıyım da, ne demek istediğinizi anlamadım." dedim "Burada mı yiyeceksin?" dedi. Yani benim aslında "one big mac meal for here please." demem gerekiyormuş :) Bu gibi bazı günlük konuşma söylemleri mevcut. Bunlara alışana kadar zorluk yaşadım açıkçası.

Virginia eyaletini hiç bilmiyorum. O konuda bir yorumum yok maalesef. Ancak uzun lafın kısası mutlaka değerlendirin.

Reddit +1. Orada size net cevap verecek bir sürü insan vardir.
Amerika Avrupa'ya oranla daha kolay arkadas bulunabilen ve insanlarin yabancilarla daha çok konuştuğu bir yer.

Isin sartlari ne bilmiyorum ama Amerika Avrupa'ya oranla is sartlarinda daha kötü. Şöyle diyeyim; calistigim sirketin Amerika'daki customer service calisaninin tuvalete gidis saatleri olculuyordu ve mesai yapmadigi için "neden yapmiyorsun calisma arkadaslarin yapiyor" gibi yorumlar aliyordu.
Benim çalıştığım yerde ise müdürüme aksam ver ben yapayim o hesaplamayi dedigimde "ya bak gec oldu ugrasmak istedigine emin misin" diyor ya da "sen tatil planladin mi? Biraz tatile cik cok calistin" falan diyor. Kısacası Amerika'daki kültür biraz farkli ve çalıştığın yere göre de degisebilir. Ama Türkiye'den çok daha kötü olacagini sanmam ki en en en kötü ihtimal 3-4 sene orada çalışan adam Türkiye'de daha iyi bir kariyere isterse gelebilir. Yurtdışında çalışmak Türkiye'deki cvlerde ise yariyor.

Iki sikinti var:

1 - Atlantik kiyisini bilirim, north carolina ve guneyinde bayagi dolandim. Buyuk ihtimal redneck mekani. Bu abiler pek gocmen/yabanci seven tipler degildir. Zaten cok sosyal degilim demissin, sosyallesmek burada iyici zor gelebilir.

2 - Bir de maas falan onemli, o konuda bir bilgi vermemissin. Pahali yerler degil ama maas cok dusukse mantiksizlasabilir.

Avantajlar:

Yukarida NYC, asagiya inince Miami, KeyWest, Bahamalar vs.
Turkiye'ye nispeten yakinlik, tek ucakla ulasabilme imkani.

Selamlar,

Valla yurtdışına gitmek neresi olursa olsun bir kere ufuk açıcı. Afganistan'a da gitsen, Amerika'ya da gitsen hep bize insan olarak yararı var.

Sosyal anlamda çekincen olduğunu düşünüyorum ve arkadaşlarını kaybetme korkun da var. Açıkçası o korkuyu aşmanı tavsiye ederim çünkü bir süre sonra gözden uzak olan gönülden de uzak oluyor ve o arkadşların seni unutuyor. Unutmayanlar ise gerçek dostların oluyor. Böylece süper bir eleme yapmış oluyorsun doğal seleksiyon sayesinde :)

Bak yurtdışında yaşamanın 2 yararını şimdiden sıraladık. Bu arada ekonomik tarafları zaten araştırdın ve orada problem yok diye anlıyorum o yüzden o konulara hiç girmiyorum.

Tabi olumlu yönlerden biri de dili geliştirmek olacaktır.Okulda veya kurta öğrendiğimiz gibi olmadığını göreceksin. Ayrıca buraya dönersen burada da yurtdışında çalışmış biri olarak ayrıcalıklı olacaksın. İşverenler her zaman yurtdışı görmüş adama farklı yaklaşıyor.

Olumsuz yönlerinden biri de asla gerçek arkadaş bulamayacaksın ve orada çok çok yalnız olacaksın. Yalnızlığın dibine vuracaksın hatta ve çok korkacaksın. Sonra yavaş yavaş alışıp yalnızlığın güzelliğinin farkına varacaksın. Bu adeta bir kabuktan çıkmak gibi, farklı bir boyuta geççmek gibi bir şey. Çünkü biliyorsun ki gerçekten aslında yurtdışına gitmesen bile yalnızsın, bunun farkına varınca karakter olarak daha da güçleneceksin.

Dünya'nın pek çok yerinde ırkçılık var ve buna maruz kalacaksın farkında olarak veya olmayarak. Buna isyan edeceksin, ama elinden hiç bir şey gelmeyeceksin. Ardından kabullenip biraz daha olgunlaşacaksın.

TL;DR kesinlikle git ve deneyimle. Sonra ister dön ister kal ama muhakkak gidip bunu yaşa.

pisman olacaksan yapip pisman ol. icinde ukte kalmasin.

Yapmayin, bos yere gittim demeyin. Gitmeyi gercekten cok isteyen kisiler var. Onlara engel olmayin.

Ben ABD'de yasiyorum, sizin gibi dusunen kisiler mutlu degiller. Bir adam annesiyle gelmis, biri evden cikmiyor falan.

Yani bunlar güzel fırsatlar. Ama dediğin gibi içine kapanık bir bünyeysen bu sana fırsat gibi gelmeyebilir. İki açıdan bakalım.

-Sektörü bilmiyorum ama, ABD birçok sektör için iyi tecrübedir. Orada kalmasan bile Türkiye'ye döndüğünde çok kapı açar sana. bir de konfor alanının dışına çıkmak, bilmediğin bir ülkede yaşam kurmak, hiçbir okulun öğretemeyeceği bilgiler verir insana. Dil konusunda çok büyük ilerleme kaydedersin. Yeni insanlar tanırsın, yeni fırsatlar elde edersin. Aileden uzak olmak istememeyi anlayabilirim ama arkadaşlardan uzaklaşma endişeni anlamadım. Eminim o arkadaşlarının çoğu böyel bir fırsatta arkasına bile bakmadan gidecektir. Zaten bir süre sonra çoğu evlenecek, kendi yoluna gidecek, taşınacak, ülke değiştirenler olacak. Hiçbir arkadaş grubu sonsuza kadar bir arada kalamıyor:) Aradaki bağlar kopmasa bile insanlar eski halleriyle kalmıyor. Ben bile çoğu "kemik" arkadaş grubumla iletişimde olmama rağmen hayat görüşüm, önceliklerim değişti hissediyorum. Daha az ortak şey buluyorum onlarla. Zaten çoğu zaman buluştuğumuzda artık vaktimizin büyük bölümü eski günleri konuşmakla geçiyor. Çünkü yeni hallerimizle çok ortak yönümüz kalmadı. Bence insan her 5 senede bir arkadaş çevresini komple revize etmeli. Dostluk ayrı bir durum tabii.


-Öte yandan her yurt dışı tecrübesi herkes için aynı olmuyor. Yeni bir şirkete gittiğinde bile kendini kabul ettirmen biraz efor istiyor. Bir de bunu yabancı bir ülkede dışardan gelmiş biri olarak yapmak daha da eforlu bir süreç. Dediğin gibi sosyalleşmek senin için bir eziyetse, bu süreç bir kabusa dönebilir. Yani o ülkede hayatın evden işe, işten eve, minimum sosyallikle geçecekse, vaktinin çoğunu online olarak türkiye'deki arkadaşlarınla görüşerek geçireceksen çok da verimli bir iş değişikliği olmaz.

Ben olsam, gözümü karartır giderim. Çünkü aklının bir köşesinde "acaba gitse miydim" sorusu kalacak. En azından git ve "iyi ki gitmişim" ya da "en azından gittik denedik bize göre değilmiş anladık" de. Ama gitmeden bunu bilemeyeceksin.

Bir de yine ben olsam sosyal kabuğumu biraz kırmaya çalışırım. Yani Türkiye'de bile kalsan dediğim gibi hayat sadece aynı çevreyle geçmez. Çok kısır kalırsın. Zaten o sosyal çevreyi de koruyamayacaksın sonsuza kadar. Sana sevgi kelebeği ol, o ortamdan bu ortama koş demiyorum. Ama "sosyal biri sayılmam" insanın hayatını çok kısıtlayan bir cümle.

1- mesai saatini geç gelen geç çıkara baglarsaniz o iş a... G... Dağıtır. Biraz eski kafalı diyebilirsiniz ama sabahın köründe bir dükkan açılmıyorsa önünde sonunda batacaktir gözümde.
2- özel işin için kullanırsan ceza ödersin, geçerli mazeretsiz araç kullanımında da kovulursun. Başlarım senin parana.
Kim ne derse desin, öğrenci, asker ve işçiye acimayacaksin.

valla herkes kendi şahsi işleri için de kullanıyor şirket arabalarını.
mesai saatleri içinde araçları kullandırtırım. sabah işe kendi araçları ile ya da toplu taşımayla gelirler, akşam da yine aynı şekilde giderler. başka türlü her türlü bir yolunu bulurlar bence.

İşleyişi değiştirirdim ben. 7/24 onlarda olmazdı. Vardiya sistemi yapardım. Mesaiyi kaldırırdım. Her kişi arabayı bir sonraki kişiye bırakırdı.

Hiç patronluk yapmadım da çalışırken kural değil sonuç bazlı çalışan şirketlere çok daha sempatiyle yaklaştım. Dolayısıyla:

1- Günlük ortalama kaç km yaptıklarını tespit eder, bunun biraz üstünde yakıt bütçesi verirdim. Bunun haricinde özel kullanım yapıp yapmamalarını umursamazdım. "Araç eskiyor" falan evet ama, bu o kadar büyük bir maliyet değil muhtemelen. İlla dert ediyorsam (ve feasible ise) kiralık araç verirdim.

2- Mesai uyumunu yine dert etmezdim. Kurallar olurdu işte günlük 3 yere gitmeniz lazım, bununla maaşınızı hakediyorsunuz (ben de maliyeti çıkarıyorum). Bunun üstünde gittiğiniz her müşteri için X lira ücret gibi. Günlük 3 yere gidemeyene güle güle.

Ha o değil de mesela bizim şirkette iki kendi arabası ve şirket arabası ile benzinciye gidip, şirket aracın plakasını sisteme girip kendi aracına doldurduğu oldu. İse gelmedikleri gün Yemek kartlarını iş arkadaşlarına verip ise gelmiş gibi yemek parasını karta yükleyen de gördüm.

Üstadım insanlarda akşam araba kalıp da, şahsi işi için kullanmaması imkansız. Çocuğum hasta oldu diyecek, dedem öldü diyecek, en kötü ihtimalle sana yalan söyleyecek, ya da iş uyduracak oraya gidecek yine kullanacak. Sahada çalıştığım şirketlerden örnekle iki seçeneğin var:

1) Şirket araçları şirkette durur. Sabah herkes şirkete servis ya da toplu taşımayla gider, havuz aracını alır, akşam getirir, servisle evine döner. Bence büyük saçmalık ama bunu yapan çok şirket var.
2) GPS yoluyla izleyip belli saatler dışındaki kullanımda km başına ücret kesersiniz. Benim çalıştığım ilk şirkette böyleydi, araçlar zaten kiralık ve sigortalı, benzin taşıt tanımalı, ay sonunda GPS yazılımından belli saatler dışı kullanımı çekip kişilere bildiriyorlardı, çalışanlar da ödüyorlardı (ya da o gün mesai yaptım diyorlardı vs) ayrıca ya da maaştan kesiliyordu. Bu senaryoda evet adam ödüyorum ve kullanırım diyecek ve kullanacaktır. Kiralama KM'sini ona göre ayarlamanızda fayda var. Ayrıca köprü otoyol vs de özel kullanım için çalışanlara yansıtılıyordu. Sırf bu araç işine bakan biri vardı şirkette ki bizde 50 araç vardır yoktur o zaman.

En iyi yöntem 2: bırakacaksınız kullanacaklar km başına atıyorum 60 kuruş ödeyecekler. (km başına maliyet için mesela moov'un fiyatlarını kullanabilirsin) Ödedikçe de kullanacak. Eğer arabaların eskimesinden çekiniyorsanız zaten araçlar size aittir, bir an önce kiralık araca geçin çünkü 500 aracın derdiyle uğraşmak başlı başına bir iş. Bırakın araçlar eskisin adamlar kullansın, şirket aracı yüzünden iş değiştirmeyen insanlar var.

Edit: 2. seçenekte bir de şehir dışına izinsiz çıkmama kuralı vardı, yani kafana göre arabayı alıp parasını ödüyorum antalyaya giderim diyemiyordun. Böylece km'yi de biraz kontrol altında tutuyorlardı aklıma geldi şimdi.

Edit 2: bir seçenek daha aklıma geldi şu anki şirketimde de öyle. arabası olan kişilere aylık belli bi para + benzin fişi verip, kendi arabasıyla iş yapmasını sağlayan şirketler de var. Böylece otomobilin ıvır zıvırıyla uğraşmak yerine direkt maaşa ekleyip para olarak veriyor, adam artık o işle ilgili yere nasıl giderse. Ama bu genelde maaşı yüksek beyaz yaka grupta daha yaygın, adam 3-4 bin alıyorsa mantıksız olur.

1 araç minimum 3 kişiyi alacak şekilde servis ağı oluşturulur. Araçlara takip cihazı takılır. Kıl biri tarafından haftalık ya da aylık km takibi, kontak aç/kapa saatlerinin takibi yapılırsa birkaç aya sistem oturur, tek problem çıkmaz.

Mesaileri düzene sokmak şart ama. 500 aracın takibini yapacak bi planlamacı vs. bi zahmet olsun zaten.

ek: "tek problem çıkmaz" iyimserliğin de ötesinde bişey olmuş ama en azından sistemsizlikten iyidir.

araçların kullanılmamasını engelleyemeyiz, ama biz şöyle yapıyoruz, binek araçları sadece pazartesi-perşembe arası benzin alabiliyor, sistem sadece buna izin veriyor, böylece haftasonu kullanımının biraz önüne geçebiliyoruz.

kendi işi için kullanmayı engellemek motivasyonu düşürür

onun yerine şahsi kullanımdan
kira ücreti almak mantıklı

müşteri ziyaretlerinin girildiği online sistem yaparsınız, rota km'leri google'dan hesaplanır

ya da fazla km yapan işten çıkartılır maddesi eklersiniz

patates kızartması & köfte

sebsezi noodle.

eksiseyler de tarifi var ve baya kolay. aşırı lezzetli oluyor.

Fırında balık. Balık biraz pahalı gerçi ama 200 gram somon alsanız 20-30 liraya halledersiniz. Yanına da bi tane patates soğan, mis gibi.

Yine fırında yufkadan yapılan börekler var, yapması dünyanın en kolay şeyi. İç hazırla, yufkaya sar, fırına at bitti gitti. Üstüne de yumurta sarısı ya da yoğurt sürün.

Barbunya pilaki olabilir. Yapması kolay, ucuz, ertesi gün soğuk da yenebiliyor.

Kırmızı mercimek veya domates çorbası yapabilirsiniz. Hem ucuz hem kolay.
Mercimekli bulgur pilavı veya şehriyeli bulgur pilavı da hem lezzetli hem kolay alternatiflerden. Ben pilav yapacaksam bunlardan birisini yapıyorum veya arpa pilavı. Pirinç kullanmıyorum kesinlikle.
Dümdüz et, biftek de pişirebilirsiniz ama illa ucuz olacak diyorsanız mercimek yemeği yapın. Hem protein kaynağı hem de basit.

Bu arada yaptığınız yemeklerin bir kısmı hem uğraştırıcı hem de gereksiz kalorili. Fit tariflere yönelmenizi tavsiye edebilirim. Hem uğraştırmıyor, hem tok tutuyor, hem de sağlıklı.

Fırında beşamel soslu karnabahar
Kolay pizza (Ramazan pidesi ya da bazlama alın, üstten yarısını kesin. Salça, zeytinyağı, baharatlı, ketçapli bir sos sürün. Üstüne kaşar, mantar, zeytin, sucuk, biber vs. ne isterseniz ekleyin. 15 dk pişirin.)

kabak seviyorsanız kabak graten

-Tavuk pirzola alıp tuzlayıp baharatlayıp fırına atabilirsiniz patates ile birlikte.
-Haşlanmış bezelye,nohut,fasulye gibi ürünleri direkt satın alıp bir soğan salça kavurup üstüne atabilirsiniz.
-Türlü( garnitür+ patates+ patlıcan+ kabak ne tercih ederseniz)
-Karnabahar kızartması(Yıkayıp doğrayın karnabaharı zeytin yağını döküp atın tavaya kapağını kapatın 10dkya kendi pişer + üzerine sarımsaklı yoğurt)

1-yeşil mercimek haşlanır bulgur pilavı yapılıp içine konulur, yoğurtla ya da salatayla yenir.
2-yeşil mercimek haşlanır. Ayrı bi tencerede soğan salça yeşil biber pişirilir, mercimek biraz sulu olacak şekilde içine eklenir 5 dk pişirilir. Yanına makarna veya pilavla yenir. Ya da yemeği biraz daha sulu bırakıp içine erişte da ekleyip sadece yemeği de yiyebilirsiniz.
3-soğan salça biber kavrulur içine donuk veya konserve garnitür eklenir biraz da su eklenir, beraber pişirilir ve hazır. Yine yanına erişte veya pilavla yenir. Sadece yoğurt veya salatayla da yiyebilirsiniz.
4-makarna haşlanır, içine 1 tane küçük ton balığı konservesi, mısır ve biraz krema eklenir afiyetle yenir.
5-soğan biber salça kavrulur, marketten donuk alınan taze fasülye eklenir, biraz da su eklenir yarım saat pişirilir yemek hazır.

Ben bunları yapıyorum genelde. Bi de yutubda refikanın kanalını öneririm 5 dkda yapılabilecek yemekleri anlattığı bi serisi var.

Tavuk döner tadında biftek.
Tatlı toz kırmızı biber, karabiber, tuz, fesleğen veya pesto sos, zeytinyağı, sirke karışımında tavuğu marine ediyoruz. Döküm tavada kırmızı biber ve bifteği beraber pişiriyoruz. Bu arada ince dilimlenmiş salatalık turşusu ve önceden pişirilmiş mantarımızıda hazırlıyoruz. Sobra tüm malzemeleri önceden tost makinesinde ısıttığımız pidenin içine yerleştiriyoruz ve işte yemeğimiz hazır. Afiyet olsun :)

Takdir edersiniz ki zevkinize dair bir fikrimiz olmalı en başta.

Fikri olmayanlar Kavvali dinlesin biraz, severler belki:

www.youtube.com

open.spotify.com

www.youtube.com

İnternet radyolarına da bir şans verebilirsiniz. En çok dinlediğim radyolar:

radioparadise.com

somafm.com

Farklı tarzlarda kanalları var, umarım zevkinize göre bir şeyler bulabilirsiniz.

open.spotify.com

open.spotify.com

or

open.spotify.com

İnternetten radyo dinliyorum.
Radiovoyage
Accuradio
Film müzikleri için online soundtrack diye aratıp birçok radyoyu deniyorum.
Bazen de YouTube'dan dinliyorum.

naçizane
www.soundation.com

pelikan twist, p457. amazonda indirimli satılıyor genelde 70-120 tl aralığında bulabilirsiniz takip ederseniz. m uç yani orta kalınlıkta. akıcı yazıyor. ekim ayından beri not alırken kullanıyorum elimi ağrıtmadı. mürekkep akıtmıyor. hem sağ hem sol el için uygun. 2 tane kartuşla geliyor. isterseniz kartuş alıp kullanmaya devam edersiniz isterseniz şişe mürekkep. şişe mürekkep daha uyguna geliyor tabi şırıngayla yapmanız gerekiyor mürekkep doldurma işlemini.

scrikss 419 da kullanıyorum, geçen sene mayıs aylarında 120-130 tl arasında bir fiyata almıştım şimdi nasıl bilmiyorum. tip olarak pelikan m150 çakması ve bildiğiniz plastik. pistonlu olduğu için mecburen şişe mürekkeple doldurmak zorundasınız. bunun yazımı bir tık daha zor geliyor bana çok fazla kullanmıyorum.

parker markasının da tam fiyat/performans ürünleri vardı ama kalemi kaybettiğim için çok fazla kullanamadım :D

lamy safari bunların hepsinden bir tık daha pahalı ve kendine ait kartuş sistemi var o yüzden alacağınız kartuşlar lamy kartuşu olmalıdır. bunu kullanmadığım için pek bir bilgim yok kartuşu hakkında bilgi vereyim dedim sadece.

lamy alstar special edition 2019 kullaniyorum, 25 euroya almistim, estetik olarak da cok hosuma gidiyor ama bulmasi zor olabilir, daha yenilere bakabilirsiniz...

Ben 10 yıldır falan şu kalemi kullanıyorum, epey memnunum:

www.scrikss.com.tr

Lamy iyidir hem dediğiniz zevki veriyor hem fiyatı muadillerine göre ucuz.

Lamy diyeceğim ben de ama alırken tükenmez değil de roller tavsiye ederim yumusacık harika bir yazma hissi veriyor.

Xiaomi BRIO
Jinhao X450

tavsiye ederim. ikisi de çin malı ama ben çok beğendim.

Valla medium pilot 78g falan bakılabilir. Uçtan falan ziyade mürekkep çok önemli akış hissiyatı için

Faber castel speedx ile çok güzel yazıyorum.

Leblebi

Havuç

Yazın salatalık

Arjantin turbu.

adına bağışta bulunulup e-posta adresine dijital veya fiziksel adresine basılı sertifika göndertilebilir

Atkı, kaşkol.

Çakı, tercihen victorinox

İçinde kendi fotoğrafı olan çerçeve, kitap, kulaklık, enstrüman, takı

Atkı, şapka, kaliteli bir kulaklık, kitap, takı...

Lamy kalem

saat

fotoğrafları her gün 100 taneyken, günlük kontrol ederek yalnızca uygun olanlar sisteme eklenebilir. uygun olmayanlar reddedilir. böylelikle 1 aya yayılarak 3000 fotoğraf kontrol edilir. eğer fotoğraf için herhangi bir saat yoksa, her gün bir önceki güne ait 100 fotoğraf kontrol edilir.

bir web servisi yaparsın, gelen fotolar oraya gider. kontrol eden kişiler o servise girer, oradan bakarak uygun mu değil mi seçer. böylece excel ameleliğinden kurtulmuş olursunuz.

Her fotonun altına kutucuk kommasinin dezavantajları neler

@kisa

bahsettiğim sistemle kontrol sağlarken genel olarak bakıp hiç,az,çok,tamamen uygun şeklinde değerlendirme yapıyoruz göz kararı ve sorun yaşamadık. tek tek tıklamalı olursa çokça zaman kaybı oluşturacak

izlemediysen pulp fiction.

The revenant

Das Finstere Tal, 3/10 Yuma, Justified(dizi)

spagetti westernlerden bir avuç dolar la başlayan üçleme,
django olabilir.

sisters brothers, true grit

Tabi ki true romance.

tombstone

Dog day afternoon

Oynamadıysan Red Dead Redemption 2. Oynama imkanı yoksa YouTube videoları film tadı verebilir.

Wind River

Daha önce nasıl bir yerde yaşadığına göre değişir.

cevizli orta yollu iyi bir mahalledir. artık hem metronun hem de marmarayın ortasında kaldı. ama çok şey de beklememek gerekir.

atölyem orada, minibüs caddesiyle e5 arasında.

yani kaliteli olduğunu söyleyemem.
ama gece yürürken başınıza iş gelecek veya gülsuyu falan gibi bir mahalle de değil.
varoş ya da olaylı bir yer denemez ama kalite orta-düşük.
"nezih semt" denebilecek bir yer değil, öyle söyleyeyim.

Dümdüz kültürsüz , düşük eğitimli , orta gelirli Anadolu insanı dolu işte.
İyidir yaşanır.Senin nasıl birisi olduğuna bağlı.
Apartmandaliler düzgün insanlarsa, işe gidip gelmek dışında mahalleden bir beklentin yoksa rahat rahat idare eder seni.

Aids rakun+1
Kartal petrolis'i tercih ederim

Kartal atalar tarafi daha nezihtir

şöyle 8-9 saat akşam 10.30 da yatmalı osura osura uyku hayat kaliteni çok artırır

Siz de karantina döneminde az içip para harcayamayanlardan mısınız?

Ben mutfağa ve beslenmeme yatırım yaptım son zamanlarda tavsiye ederim.

Ek olarak, parfüm ve ses sistemi ilk aklıma gelenlerden.

beklentileri düşürmek mesela;

twitter.com

bugün 24 inç bir monitör aldım. on dakika önce kurdum. çok iyi geldi. hala gülüyorum. heheh bu arada öyle ahım şahım bir şey de değil ha. ortalama belki ortalama altı bir monitör. ben hiç anlamıyorum, bir önceki çok kötüydü sadece. bunun benim fakirliğimle de ilgisi olabilir tabii.

walkingpad alın. bi de yanına boks torbası oh mis...

Algilarini açık tutarak bol bol gezerek farklı toplumlari ve yaşamları gözlemle.

haftada bir, 3/4 kokoreç.

Spor için mat.

Spor içğn iyi bir mat+ xiaomi yağ ölçer fonksiyonlu tartı

www.akakce.com
hava temizleyici

osurmalı uyku +1
Saksıda çiçek yetiştirebilirsiniz.
Ufak yangın tüpü alabilirsiniz. Hayat kurtarır gerektiğinde.
Dijital ampuller. Xiaomi'ninkiler satıyor epey.

marshall major 3

www.amazon.com.tr

Şunu 950 almıştım. İndirim geliyor arada, yakalarsan kaçırma. Ben memnunum.

O kadar bütçe ayırsam "Bose"lere bir göz atardım.

The Bridge School Concerts 25th Anniversary Edition open.spotify.com

Jazz for hopeless romantics

The Sound of French Indietronica: open.spotify.com

open.spotify.com
kitap okurken dinliyorum

Roadtrip USA- genelde country müzikler

open.spotify.com

Bütçeniz iyi ise dragos, yeni bina bulabilirseniz Atalar/ Koçtaş’ın arkasındaki evlerin muhiti iyidir.
E’5 üzerinde Soğanlık yeni olabilir yeni siteler var ama mahalle ortamı nasıl olur soruşturmak gerek.
Üç aşağı beş yukarı bütçe de eklerseniz Kartal’da ilçe çok daha güzel sonuçlar elde edersiniz.

ugur mumcu iyidir muhit olarak da gayet guzel bir yerde.

iyidir diye bahsedilen yerler suç oranlarının epey yüksek olduğu yerler, aklınızda olsun hocam.

uyuşturucunun mabedi denebilir maltepe/kartal için.

@timmie yillarca yasadim ugur mumcu'da, herhangi bir suc ne gordum ne duydum o mahallede. soganlik vs. icin bir sey diyemem de ugur mumcu gayet yasanabilir bir yerde.

Uğur mumcu güzel ama araba da lazım büyük rahatlık olur. Ben de yıllarca uğurmumcuda yaşadım sonra taşındık ama suç oranıymış uyuşturucu mabediymiş görmedik hiç

Sahile, minibus caddesi ve marmaraya yakin bolgeler. Kordonboyu, dragos, çavuşoğlu, karlıktepe, petrolis mahallelerine bakilabilir. Butce daha dusukse yakacık.

Petroliş, Dragos +1

Suc olayina aciklik getireyim: Bahsedilen bolgelerdeki suclar cinayet hirsizlik gasp gibi endise edilecek suclardan cok uyusturucu ve fuhus gibi donup bakmazsaniz haberinizin bile olmayacagi tip suclar. Burasi Istanbul'un daha ic bolgelerinin o tip ihtiyaclarini karsiliyor.

Ben Orta Mah.'de kalıyorum. Teknik yapı sitelerinde 2000 civarı 2+1'ler bulabilirsiniz.

Her sayısını almasam da notosun bazı sayılarını çok beğeniyorum. Bir dönem de altyazı alıyordum ama kalitesi giderek düştü ve en son basılı yayın yapmamaya karar verdiler.

andante dergisi, sitesi ve facebook grubu. (klasik müzik için)

lacivert

Cumhuriyet Pazar eki, kitap ekleri
murekkephaber.com
www.sanatatak.com
www.xoxodigital.com
t24.com.tr
vesaire.org
manifold.press
www.5harfliler.com
altyazi.net
Arama Sonuçları

altzine.net

Notos, Dergah, Altyazı, Kitaplık, Türk Dili, HECE

Ne Okuyorum ve Edebiyat Haber Twitterda takibimde ama sadece güncel haberleri öğrenmek için takip ediyorum.

İnstagram'dan movierf, bazı yayınevleri ve kitap satış sitelerini takip ediyorum

Aposto bültene kayıtlıydım

Dünyadan çeviriler e bakıyorum arada.

hiç denemedim ama şunu bir dene bakalım ;

www.youtube.com

www.makeuseof.com

Verilen linkler laptopa 2. harici monitör bağlamak için anladığım kadarıyla.

Sizin probleminiz bu değil, laptoplarda görüntü çıkışı olur bu tür bağlantılar için.

Ama görüntü girişi olmaz, hiç görmedim, duymadım.

Sağlam olan ekranı laptop anakartından söküp de görüntü aktarımı yapılır mı donanımda uzman olan biri varsa mutlaka cevaplar.

TV ye bağlanıyo mu bozuk olan laptop?

kampüs çevresinde otel yok. şehir merkezinde var

yenişehir mahallesinden otel bakın.
prof. esad coşan caminin karşısından umuttepe üniversitesi minibüsleri kalkıyor minibüs kullanacaksınız. oraya çok yakın oteller var.

öğretmen evi.
okulun yakınlarıında yurtlar var, belki 2 gün kalmanıza izin verirler.

Sevdiği şeylere ve bütçeye göre ilk akla gelenler: Tiyatro bileti veya sevdiği bir oyunun afişi..kitap olarak, sevdiği bir ünlünün bilinmeyen hayatını anlatan bir biyografisi.kahve makinası veya çeşitli kahveler ve yanına bir kutu tatlı misal çekme helva veya lokum.google play için hediye kartı.

Kahve ile ilgili bir workshop olabilir mesela

P-value'nun sifir cikmasi bagimsiz degiskeninizin aciklayiciliginin kuvvetli oldugunu gosteriyor, orada bir sorun yok. %1 significance level'da anlamli oldugunu soyleyebilirsiniz bagimsiz degiskeninizin. Eger o deger 0.04 gibi bir sey ciksaydi %5 diyecektiniz, gibi.

VIF'i bagimsiz degiskenler arasinda multicollinearity olup olmadigini test etmek icin kullaniyoruz. Fakat sizin su anda sadece bir tane bagimsiz degiskeniniz oldugu icin boyle bir problemden suphelenmenize gerek yok. Baska bagimsiz degiskenler de ekleyecekseniz o zaman VIF sonuclarina bakabilirsiniz.

Bir de gozlem sayiniz cok az, daha fazla observation ile daha anlamli sonuclar elde edebilirsiniz.

Voyager’a ek olarak, katsayılarınız fazlasıyla büyük. Değişkenleri logaritmik olarak ele almanız hem skalayı küçültür hem de serilerinizi lineerleştirir.

Çakı , bıçak vs

Glögg, marzipan (isveç'e özgü değil ama orda ucuzdu), karl fazer marka çikolata (o da finlandiya çikolatası ama çoook güzel)
Trolllü magnet

Aslında Fin işi olan salmiakki içerikli şekerlemeler olabilir (bildiğimiz anason yani, değişik tecrübe olabilir diye söylüyorum), tütün mamulleri kullanıyorsanız snus olabilir.

Fjallraven urunleri

Rörstrand kahve kupası
Swedish godis
Surströmming :)
Mevsimi olsaydı blueberry, smultron, hjortron(cloudberyy), ahududu gibi meyveler olabilirdi ama şu an yok.
Yine chanterelle mantarı meşhurdur ama kışın bu da yok.

Bu aralar en uygunu
Julmust
Glögg
Safranlı poaça olur.

Buranın çakısı bıçağı meşhur falan değil. Fiskars bıçak meşhur da Finli olması lazım. Bir bıçağa 300-400 tl vermek bir de ne bileyim...

suan xmas oldugundan kurutulmuş geyik eti sucuğu falan var onlar güzel. orada va midir hatırlamıyorum ama Norveç keci peyniri iste kasar peynir gibi brunost diye geciyor onun tadı güzel :)

İsveç şurubu

Swedish godis+1
Kanelbulle

www.imdb.com

Amerikan bagimsizlik savasini farkli bir acidan ele alan turn: waahington’s spies diye bir dizi var.

gangs of new york
cold mountain
glory
lincoln
sayılırsa iyi, kötü, çirkin

www.imdb.com

The new world

Glory(1989)
Patriot
The Alamo
1492 Conquest of the Paradise
The Mission(1986)

kaliteli kısa dizi, abd'nin kuruluşu: john adams.

-kamyonları sollarken çok dikkat edin
-uykunuzu iyi alın
-yolda 1-2 saatte bir mola verin. edirne merkezdeyseniz zaten yol 4-5 saat sürmez bile sanırım
-su vs. içecekken seyir halindeyken içmenizi tavsiye etmem
-hava karardığında çıkacaksanız uzun far kullanımına tek gidiş tek geliş yollarda çok dikkat edin
iyi yolculuklar.

Mayışmaya başlarsan bir benzinlikte dur ve biraz yürü ardından soğuk bir şeyler iç. Tırcılar ile iyi geçin sen gittikten sonra da o adam o yollarda ömrünü geçirmeye devam edecek :D Yol kısa olmaz ama eğer gözlerin kapanacak gibi falan olursa çek sağa kestir. Yarım saat geç gidecek olmanız, hiç gidemeyecek olmanızdan iyidir.

Kimse yazmamış, arabayı kontrol et. Yağ su lastikler özellikle.

hiçbir şekilde seyir halinde cep telefonu kullanma. kullanman gerekirse kenara cek oyle kullan.

araci surdukce yol seni hipnoz edecek. bir sure sonra uykun gelebilir. eger uyuma tehlikesi hissedersen kenara cek biraz uyu. yuzunu yika.

arabada hafif de olsa muzik dinle. uyanik tutar.

edirne den çanakkale ye uzun bir yol olmadığını düşün

yolda giderken ara sira gereksiz de olsa frene bas, vites degistir, kendini salla, ayik tut, uzun yol mayistirir adami, bir sure sonra kendini digiturk koltugundaymis gibi hissedersin, sonrasi malum, aman diyim

hızını çok yüksektmeden, 1 saniye bile dikkatini ve konsantrasyonunu bozmazsan sorun olmayacaktır. kamyonlara tırlara ekstra dikkat et.

edirne - çanakkale çok uzun yol değil, senin için iyi başlangıç olacaktır.

230 km pek uzun yol sayılmaz ama iyi başlangıç :) uykulu yola çıkmayın, sürat yapmayın, gereksiz sollama yapmayın, yola konsantre olmak dışında bir şeyle uğraşmayın -telefon, yiyecek,içecek vs- yeterlidir.

annen uyumasın mümkün mertebe. arabada birileri uyurken sürmek daha çok uyku getiriyor.

Arabayı sürerken ya da sürmeden önce alkol alma. Araç hareket halindeyken inmeyen çalışma.

İlk uzun yolun ise müzik açma. Dikkatin dağılmasın :)

Arkadaslar sag saglim vardik. Cok rahat bir yolculuk oldu. Tesekkurler hepinize:)

cikintilardan birini dibinden kopar baska saksiya dik tutarsa ilerde diger cikintiyi da dikersin.

Yeterli güneş ışığı almadığı için zayıf büyümüş. Budama yapmalı mısın bilmiyorum ama tepeden kesersen yukarı doğru büyüyemeyeceği için yanlardan (kestiğin yere yakın bir yerlerden) yeni dal(lar) verir.

Bitcoini nakit para ile elden almadığın sürece aldığın siteler kimlik bilgilerine sahip oluyor. Bitcoin transferlerini takip etmek de banka transferini etmekten kolay. Devlet baksa kimler bahis firmasına bitcoin yollamış, sonra onların bilgilerini borsalardan istese ulaşır rahatça.

peki yurt dışı merkezli bir bitcoin sitesi kullanılsa yine takip edilebilir mi

bahis firmaları kişiye özel adres oluşturuyor genelde. devletin senin o sitelerden bahis yaptığını anlaması için bahis sitesinin oluşturduğu tüm wallet adreslerine sahip olması lazım ki(böyle bi şey mümkün değil) senin gönderdiğin bitcoinin bahis sitelerine gittiğini bilsinler. evet bitcoini takip etmek çok kolay ama ellerinde sadece gönderdiğiniz adres yer alacağı için sıkıntı yok.

paranoyaksanız, hitbtc üzerinden falan sallama bilgilerle hesap açıp moneroya çevirip sonra tekrar btc/ltc alarak bahis sitesine gönderebilirsiniz. monero anonim olduğu için takip edemezler.

takip edilemezsiniz.

örneğin borsadan 0.5 btc çektiniz. "sadece" bunun için verdiğiniz cüzdan adresini devlet takip edebilir evet. fakat:

örneğin blockchain.info üzerinde cüzdan açtınız. her transaction'da yeni adres oluşturulduğu için bu 0.5 btc'nin 0.1'ini bahis sitesine göndereceğiniz zaman yeni bir cüzdan adresi oluşur. 0.1 önce buraya gider. buradan bahisçiye aktarılır.

devlet bunun üzerine "bu 0.1'i kendine gönderdin ordan da bahisçiye" diyemez. çünkü bu adres kuzenim, online alışverişim, vs de olabilir (onlar göndermiş bahisçiye)

kısacası cüzdanınız yüzlerce adresten oluşabilir, devletin takip edebildiği tek bir adrestir. cüzdanız ise takip edilemez

cok güzel cok renkli. bir miktar kaotik, türkleri ve cok saygideger cumhurbaskanimizi cok seviyorlar.

fas guzeldir. ama disaridan gelenler her sekilde bir "para kapisi" olarak gorunur.

her cesit insan vardir. dolayisiyla dikkatli olmazsaniz basinizin belaya girmesi soz konusu olabilir.

cumhurbaşkanımızı sevdiklerine bakma, daha fazla para koparmak için öyle diyorlar. bir hafta da gezilebilecek bir ülke, marakeş'den çöl turuna çıkabilirsiniz, pazarlık ile 3 günlük çöl gezisi alabilirsiniz. çöl dışında çok beğendim diyemem. ülkemizdeki kapadokya gibi yerler buraya bin basar.

Vizen olmadan turkiyeden cikamazsin bile. O yuzden guzergaha uygun transit ya da turistik vize lazim, evet.

şengen istiyo transit geçsen bile

Takamazsınız gibi gözükmekte harici 3,5 mm mikrofon jack girişi olması lazım öyle bir şey yapabilmeniz için.
(Eğer ki bu modelin usb üzerinden mikrofon girişi sunma gibi bir özelliği yok ise, varsa da zaten kutu içinden adaptörü çıkardı.)

Ha çok delirirseniz içini açıp kendi mikrofonunu iptal edip lavalier lehimlerseniz olur.

ev sahibine veya emlakçıya söyleseniz.

Belediyeye başvurun, belki de bina oturulamayacak kadar kötü durumda.

taşının

Yanında inşaat yapılırken hasar alıp (yıkıldı mı duruyor muydu hatırlamıyorum) davacı olan binaya mahkemenin “deprem güçlendirmesi yapmamışsınız. Kabahat sizde” diye karar verdiğini okumuştum 1 veya 2 sene önce. Bulabilirsem eklerim linki.

Madem kiracısınız toplanın değiştirin evi derim. Ne olur ne olmaz. Canınızdan kıymetli değil.

lavanta kullanıyorum ben bu iş için. gevşeme veriyor bana

Uyku getiren bitki cayi falan yok. Ben denedim ne varsa. Hikaye.

Uyku getirdiği kanıtlanmış bir bitki çayı var mı bilmiyorum ama bana bir defa bunun için sarı kantaron denetmişlerdi, bildiğin kafam güzel olmuştu içince. Belki o rahatlatabilir.

Bir daha denemedim gerçi. Ayran, sıcak süt falan deneyebilirsin, belki etki eder.

(bkz: melisa çayı)

melisa çayı.

rezene bu iş için birebirdir. ben diyet yaptığım için listemde var, akşamüstü 5 buçuk gibi ve akşam 10 da içiyorum, 10 buçuk 11 gibi bayılıyorum resmen.

il belediyesi farklı ilçe belediyesi farklı. kendi sorumlulukları var. beklentim kendi sorumluluklarını yerine getirmeleri ve o bölgenin sakinlerine imkanlar sunmaları. Spor salonu mesela ya da sosyal etkinlikler, parkların bulunması. Bunlar fiziksel ve psikolojik olarak insana pozitif etkisi olan şeyler. Herkes konsere, tiyatroya gidemez ama belediyeler sakinlerine bunları sağlayabilir.

iyi bir belediye demek, sinirlari içinde yasayan insanlarin yaşam standartlarini yükselten bir belediye demektir.

belediye; devlet aygitinin, insanla en içli dışlı olduğu kısmıdır.

dolayısıyla, bireylerin hayatına birebir dokunan, onların yaşamlarını en yüksek oranda etkileyen kurumlardır.

belediyeler, sunmayı düşündükleri hizmetleri planlarken, toplumu daha ileriye götürecek, bilinç düzeyini artıracak, özgürlükleri ileriye götürecek projeleri ele almalı, gerçekleştirmelidirler.

finansal kaynaklarini asfalta değil yeşile, doğaya, insanların daha mutlu olacakları bir dünya kurmaya harcamaları gerekmektedir.

bunu yaparken, olabildiğince şeffaf ve acik, hizmet verdiği toplum kesimine hesap verebilirliği yüksek, her grup ve kişiye ayni uzaklık ve yakinlikta olmasi gerekir.

Evi neden anne üzerine alıyorlar saçma olmuş.

evi kız üzerine geçirseler bile hayırsız dava açabiliyor. en sağlamı avukat ile yürütmek bu süreci. belki evi anne 3. bir kişiye satış gösterir sonra o kişi kıza satar fln.

avukat işin triklerini söyler

avukata gidin belirli mal vasiyeti yaptirin.oncesinde psikiyatrik saglık raporu alin.
mirastan mal kacirma ve tapu iptal davalarinda herhangi bir zaman asimi aranmaz.
ancak sizin bahsettiginiz mirastan mal kacirma olmuyor sanirim.tapu iptal davasi acilabilir.

@karasakal kredi anneye çıktı o yüzden

Ölene kadar bakım sözleşmesi yapabilirsiniz. Vasiyet ile oğul saklı payını talep edebilir.

reggae shark
www.youtube.com

dyer maker
www.youtube.com

eek a mouse - ganja smuggling
www.youtube.com

m.youtube.com

Favorim.

şık gayet. skinny'yle giyilir.

Bu Türk deri markaları ne kadar haysiyetsizler yahu, yarım saatliğine bile 875 liraya satmadıkları ürününün fiyatı oymuş da sanki indirmişler gibi utanmadan yazıyorlar.

Neyse güzel, kotla giyilir, pantolonun tarzına bağlı olarak çeşitli kumaş pantolonlarla da giyilebilir.

Bir de benden sana tavsiye slim fit kot güzel de skinny giyme s'il te plaît.

çok güzel. skinny ya da slim fit kesimle güzel olur. renk olarak jean ya da kahve/krem tonları kanvas pantolonla falan güzel olur.

arkadaşlar tarzı söylemiş. boru/dar paca kanvas ve kotlara çok yakışır.

ama ben ayakkabıya bayıldım. gerçekten çok zevkli.

open.spotify.com

tek tek yazmaya üşendim, bu listeden seçip koyarız bence.

teşekkürler ancak liste çok geniş

ufo - space child ve love to love
ted nugent - cat scratch fever
bruce springsteen - born to be wild
hawkwind - silver machine
doors - the end / roadhouse blues
camel - lady fantasy / the mirage / nimrodel / never letgo
rush - la villa strangiato (yarebbim ne güzel şarkıdır bu?!) / natural science
kiss - detroit rock city
jethro tull - farm on the free way / heavy horses
mike oldfield - tubular bells
yes - then
alan parsons project - tales of mystery and imagination (bütün albüm)
frank zappa - watermelon in easter hay
wishbone ash - phoenix / persephone
tangerine dream - cloudburst flight

şimdilik bunlar...

rainbow - ariel
deep purple - sometimes i fell like screaming
blue öyster cult - burnin' for you

Procol Harum - Whiter Shade of Pale

open.spotify.com