Ekşi Duyuru

şimdi ne olduğu önemli değil. ama şunu söyleyeyim bozduracağın yer önemli. misal banka yada abmin balyut larda atıyorum 28,2 ye bozarlarsa orada yaşayan türklere danış ( öğrenciler özellikle) 32 ye falan bozan kişiler bulabilirsin. ben oralarda hep yüzde 10 -15 fazlasına bozduruyorum.

artı olarak bu kadar meblağı tr deki döviz bürosunda daha düşükten alabilirsin. pazarlıkla. gir bankoya şu kadar var ne kadar verirsiniz de. uygunsa içeriye gönderirler orada da kar edersin. sonra bana teşekkür et.

en.wikipedia.org

Iskandinav ulkelerinin kulturu ingilizceye cok bağlı, tvlerinde genelde yabancı diziler ingilizce dublajla veriliyor diye okumuştum. O yuzden ingilizce bilgileri baya iyi. Bi de dil aileleri de ortak onun da etkisi vardır

iskandinav dilleri ingilizce ile büyük benzerlik gösterir. konum itibariyle yüzyıllardır sürekli etkileşim halinde (ticari, siyasi vb. pek çok konuda) bu insanlar. tabii dilleri de bu durumdan etkilenmiş.

bir süredir isveççe öğreniyorum ve şunu gördüm ki ingilizlerle pek çok ortak kelimeye sahip bu adamlar. cümle yapıları da çok benziyor. telaffuzlar farklı ama genel olarak ingilizceyi çok iyi bilen biri bu dilde çok kolay ilerliyor.

bu konuda yakın bir zamanda çok şahane bir makale okumuştum ama şu an bulamıyorum, bulursam eklerim.

google'a "why scandinavians are so good at english" diye yazıp aratırsan dünyada pek çok kişinin bunu tartıştığını görürsün. yalnızca biz gıpta etmiyoruz yani onlara, adamlar tüm dünyanın dilinde.

nundu genel olarak bahsetmiş. ben İsveçli arkadaşıma sebebini sorduğumda şakayla karışık "dünyada en çok amerikanize olmuş 2 ülke var, birincisi isveç ikincisi amerika" demişti. televizyon, internet, müzik, film, radyo, gazete vs vs inanılmaz bir ingilizce ve amerikan kültürü bombardımanı altındalar. zaten çok fazla ortak kelime var, hiç bilmediğin bir metinde sadece ingilizceye benzer kelimeleri seçerek aşağı yukarı metnin neyle ilgili olduğunu anlayabiliyorsun. dolayısıyla onlar için öğrenmek bir nebze daha kolay. arkadaşım okuldaki eğitimin çok iyi olmasıyla ilgili hiçbir şey söylemedi, sanırım esas sebep okuldaki eğitimin ekstrem derecede iyi olmasından ziyade bu kültür bombardımanı.

Veremezler de Amerikalıların da çok zeki oldukları söylenemez kendi Tayyiplerini Cumhuriyetçi aday yaptıklarına göre.Hatta muhtemelen Başkan da olacak.

bizim yetişkin nesil böyle cevaplar veremiyorki, geçtim çocukları.

bastan asagi senaryo bu video allahini seversen

bizim ülkemizde çocuklar sevgiyle, arkadaşlıkla değil korkuyla, yalanlarla, nefretle yetiştiriliyor. Bir çocukluğunuzu hatırlayın, sizi aileniz aşıyla, terlikle, canavarlarla korkutarak büyütmedi mi? "Doğru" davranışları zorlamayla öğretmedi mi?

Ama bu çocukların yetişme tarzını çok iyi biliyorum. Sevgiyle, hayata dair açıklamalar, sebep-sonuç ilişkileri anlatılarak büyütüldü.

sen de buraya geliyorsun kendi nefretini çocukları kullanarak uygulama hayalleri görüyorsun.

Senin trump'tan ne farkın var? o çocuklar senin bu düşünceni görse sana ne diyecekler sanıyorsun?

hukumete darbe var, "bu kadar hassas" da olsun artik. simdi roket gibi degisiklik gostermeyecek de ne zaman gostersin?

bizim ülkeye has. davutoğlu'nun gitme ihtimali yatırımcının hoşuna gitmedi. siyasi istikrar isteniyor.

edit: yanlış anlaşıldım. daha doğrusu ben soruyu yanlış anlamışım. dövizin bugünki sert yükselişi türkiye'ye özgü(şu an için diğer gelişmiş ülkelerde böyle yükseliş yok) demek istemiştim. yoksa her ülkede bu durum yaşanır tabi ki.

siyasi istikrar yok. bomba patlıyor. sermaye sahiplerinin kaçabilitesi yüksek. gerginlikten pek hoşlanmazlar. sen olsan hoşlanır mıydın?

hassas olan dolar-euro değil, türk lirası.

Dolar kendi halinde aynı çizgisinde duruyorken, tl'nin değer kaybetmesini dolar yükseldi olarak gösteriyorlar.

kırılgan beşli diyorlar ya ondan.

yapısal olarak direnç gösteremiyoruz. ekonomimizin ayakları sağlam basmıyor. bu yaşanan siyasi olaylarda yenilir yutulur şeyler değil.

bizim ülkeye has diyen ya ekonomi bilmiyordur ya da mühendistir.

ekonomi böyle bir şey. şoku fiyatlar, riske bağlıdır.

dünyanın herhangi bir ülkesinde aynı şeyler olsaydı, diğer koşullar sabit olmak şartıyla, aynı şey olurdu.

Dolar euro hassass değil, gelişmekte olan ülkelerin parası bu kadar hassas. Bir türlü stabil bir şey yakalayamayan, sürekli yolsuzlukla uğraşanların ki bu kadar hassas.

Cok dogru bir soru. Cevabi cok onemli anlamlara gelebilir. Nasil oluyor da herkesi etkileyen para biriminde bu kadar oynaklik olabiliyor?

Nedenlerinden birisi Turkiyenin dunya ticaretinde en ufak bir agirligi olmamasi. Hedef ilk 10 demekle agirlik kazanilmiyor. Uretmek lazim.

(bkz: safiye köten)

kullandığın servis sağlayıcı fazla bant genişliği harcayan sitelerin vanalarını bir miktar kısabiliyormuş. o nedenle vpnde daha hızlı oluyordur.

(bkz: net neutrality)

şimdi şöyle düşün.

benim çok büyük telekom şirketim var, ülkede tekelim. ülkedeki bütün yatırım benim. sen de netflix'in sahibisin.

ben netflix'ten gelen vanayı bilerek kısıyorum, üç gün sonra da netflix'le iletişime geçip (geçmesem de olur) "beyler benim hattım yetmiyo, siz çok veri gönderiyosunuz, şu kadar para verirseniz benim abonelere daha hızlı bağlanabilirsiniz, size öncelik tanırım" diye teklif götürüyorum. argosu "abi sen buraya parketmişsin ama bu arabayı çizerler". normalde netflix birim başına ortalama 30 cent öderken ben vanayı kısıyorum, üstte yaptığım teklifte de kapıyı 60 centten açıyorum, çünkü elim güçlü. bana aslında veri taşımanın maliyeti 1 cent ama burada mesele o değil, mesele karşı tarafı hangi rakama ikna edebileceğim. elim çok güçlüdür, abonelerimin çoğu da netflix üyesidir, o zaman bırak 60 cent'i, 1.5 dolar da isterim. ödemezse müşterileri kaybeder, rakip şirkete gider müşteriler. e rakip şirkete de aynısını yapacağım, kim daha fazla öderse o avantajlı konuma geçecek.

aslında ağ tarafsızlığı, yani (bkz: net neutrality) sayesinde her verinin eşit olarak kabul edilmesi gerek ama gerçekte işler böyle değil malesef.

Hey adamım, bunu sen istedin.

Direkt şirket isimleri ve kısaltmalar yerine detaylıca yazayım, iyice anlarsın. Önce Türkçe terimleri yazdıktan sonra İngilizceler ile devam edeceğim.

Sen şimdi internet servis sağlayıcına her ay para ödüyorsun. ISP.
İnternet servis sağlayıcının bağlı olduğu üç nokta var. (En az iki ama genelde üç, veri merkezleri opsiyonel) Bunlar veri merkezleri, IP Transit şirketleri ve IXP.

ISP : İnternet servis sağlayıcı

IP Transit : Dünyanın belirli bölgelerinde -şirketin büyüklüğüne göre değişir- kendi kablolarını döşeyen veya döşeyenlerden kiralayan şirketler. Internet Transit şirketi bu adamlar yani, kelimenin tam anlamıyla kargocu.

IXP : Internet Exchange Point, yani internet değişim noktası. Bunu en kolay kooperatif kelimesiyle anlatabiliriz. Yerel oyuncular bu noktaya bağlanıp kendi trafiklerini birbirleriyle bedava takas ederler. Mesela Türkiye'de bir IXP var diyelim, bu IXP'e hem IP Transit şirketi, hem yerel oyuncular (ISP'ler), hem de siteler (büyük bir site olman lazım) bağlanıyor. Böylece IP transit şirketini aradan çıkararak yerel oyuncular kendi aralarında trafiği takas edebiliyorlar, yani sen ekşisözlük'e Türkiye'den girmek istediğin zaman senin veri önce telekom'a, sonra IXP'e, oradan IXP'e bağlı olan verimerkezine, oradan cevabı alıp aynı yoldan sana geri dönüyor. Böylece hem sitenin sana cevap vermesi hızlanıyor (IP transit şirketinin en yakın noktası belki başka kıtada, ta oraya gitmek yerine 10 km ilerdeki ISP'e gidiyor direkt) hem de ekşisözlük IP transit şirketine para vermek yerine IXP'e üye olarak (5'te bir fiyatına yaklaşık olarak) bandwidth (bant genişliği) masraflarını düşürebiliyor. Çok büyük bir internet sitesi değilsen IXP'e bağlanmak kazançlı olmaz çünkü takas edebileceğin trafiğin olmaz, o yüzden ekşisözlük'ü örnek olarak verdim. Bu arada bir internet sitesi bir IXP'e bağlandığı zaman sadece oraya bağlı olan diğer ağlara erişebilir, o yüzden sadece IXP'e bağlanmak mantıklı bir yol değil, dünyanın geri kalanına da erişebilmen lazım. Bunu da IP Transit şirketinden bant genişliği alarak yapabiliyorsun. Public (herkese açık) ve private (özel) peering denilen iki türlü farklı bağlantı yolu var. Public peering direkt kooperatif usulü takasken private peering de şöyle oluyor, IXP'den IP transite bağlanmak istersen para ödemen lazım. Yani IXP'e normalin beşte biri fiyatına bağlanıp "bana sadece pahalı olan trafikten yollayın" diyemiyorsun.

IP Transit ve IXP için fiyat karşılaştırması yapmamız gerekirse (ki gerekir), Level3 100gbps için yaklaşık $75.000 isteyecekken, (bu rakamlar bağlantı yaptığın noktaya, ip transit şirketine ve bağlantı miktarına göre değişir, ne kadar çok alırsan birim başı fiyat ona göre düşüyor) AMS-IX 100 gbps için $5750 istiyor. 100 gbps AMS-IX'i "tüketmen" (yani takas edebilmen) için baya büyük bir internet sitesi olman lazım haliyle :))

Datacenter : Veri merkezi. Mesela ben Ekşisözlük'ü internette yayınlamak istiyorum, bunun için sunucularımı bir verimerkezinde barındırmam lazım, bu verimerkezinde bulunan kablolar sayesinde (IXP, IP Transit ve ISP'lerin verimerkezlerinde kabloları oluyor) diğer ağlara bağlanıyorum. Sitemin büyüklüğüne göre sadece bir IP transit şirketine, hem IP Transit hem IXP'e, ya da üçüne birden (IP, IXP, ISP) bağlanabilirim. Ekşisözlük kadar küçük ve yerelsen sadece IP transit alman yeterli olacakken Facebook kadar büyüksen ikisine, hatta üçüne birden bağlanman gerekir.

Tabi bu terimleri ayrı olarak yazdım ama her zaman aradaki fark böyle bariz değil, örneğin bazı şirketler aralarında anlaşarak okyanusa kabloları ortaklaşa da döşeyebiliyorlar. Yani bir ISP hem IXP'e üye, hem ISP hizmeti sağlayıp, hem de bölgedeki IP Transit hizmetine ortak olabilir.

Bir ISP için işi modelleyelim dersen
ISP - IP Transit - IXP - Datacenter (her ISP'nin her verimerkezinde bağlantı noktası olmaz)

Büyük bir şirket için modelleyelim dersen
Şirket - IP Transit - IXP -3. parti şirketler (IXP aracılığı ile private peering)

Bir IXP için modelleyelim dersen
IXP - IP Transit şirketleri - 3. parti şirketler (Facebook, Twitter IXP'lere bağlı mesela) - Verimerkezleri (her IXP'nin her verimerkezinde bağlantı noktası olmaz)

Örnek istersen
IXP : DE-CIX, AMS-IX, LINX
IP Transit : Zayo, Cogent, Hurricane Electric, Telecom Italia Sparkle, Level3
Datacenter : Interxion, Telecity, Telehouse
3. parti şirket : Facebook, Twitter, LinkedIn

Link istersen
Ağ tarafsızlığı tr.wikipedia.org
İnternet değişim noktası : tr.wikipedia.org
IP Transit şirketleri (liste eksik) : en.wikipedia.org
IXP : en.wikipedia.org
Büyüklüğüne göre IXP'ler : en.wikipedia.org
Denizaltı kablolarının bir haritası (Milyonlarca dolar para gidiyor bunları döşemek için ve IP Transit fiyatları her yıl çok hızlı düşüyor, o yüzden bu adamların yaptığı iş hem çok kazançlı hem de çok riskli, çünkü maliyet bir sefer sabit ama kazanacağın para her yıl daha az oluyor) : qph.is.quoracdn.net

Özet olarak, sen ISP'e para ödüyorsun ama aslında "internete" değil, onların ağına bağlanmak için para ödüyorsun. Onlar da başka ağlara bağlı, o ağlar da daha başka ağlara bağlı. Mesela üstteki IP transit şirketlerden birinin kabloları kopsun, o da senin telekom sağlayıcının IP transit şirketi olsun, o IP Transit şirketine olan bağlantın kopacağı için sadece ona bağlı olan ne kadar ağ varsa onlarla da bağlantın kopmuş olacak. Hani birkaç yılda bir "okyanusta kablolar hasar gördü" diye haber oluyor ya, hah işte o haberler bunlar.

Ek bir şey daha söyleyeyim, bazı ISP'ler -dava ederler diye adlarını veremiyorum- "ben IP Transit'e para ödemem lan, nasılsa kasada şu kadar para var" diye gidip ne kadar IXP varsa onlara bağlanıyor, yüzlerce kilometre kablo filan döşüyor. Böylece IP Transit'e bağımlılığını minimuma indiriyor. Sonuç olarak bölgede tekel bir ISP oluyor, dezavantajı avantaja çeviriyor. Yine Çin'deki üç büyük ISP (China Telecom, China Unicom, China Mobile) benzer bir strateji izliyor, bunlara bağlanmak neredeyse imkansız. Bağlansan da Çin'de varlık göstermek bir internet şirketi için çok zor zaten, regülasyonlar çok fazla :))

Eğer bulunduğun yerde bağlanabileceğin başka bir IP transit şirketi de yoksa (IP transit şirketinin de bu adamlara bağlı olması lazım tabi) ve sen bir verimerkezinde site barındırmak istiyorsan mecbur bu adamlara bağlanacaksın, onlar da senden İSTEDİKLERİ rakamı isteyebilecekler. Ya da buradaki örnekteki gibi IP transitten gelen trafiği kısacaklar, seni direkt kendileriyle anlaşmaya mecbur edecekler.

Adama bandwidth maliyeti 15 cent ama senden mbps başına 22 dolar istiyor. Niye? Çünkü başka alternatifin yok, ehe. Mecbursun. IP transit ile ulaşamıyorsun bunlara, ulaşsan da çok yavaş oluyor. Şuanda büyük internet şirketlerinin bazıları baya zor durumda çünkü bazı ISP'ler "hızlı bağlantı lazımsa direk bize gel kanka ama mbps fiyatı şu kadar" diyor. "şu kadar" dediği fiyat IP transit'in en iyi ihtimalle iki katı oluyor tabi, çünkü avantaj onlarda :) Bu konuyu aşağıda vereceğim "ağ tarafsızlığı" (net neutrality) makalesini okuyarak detaylıca öğrenebilirsin.

ABD ve Avrupa'da IP transit mbps başına 50 cent (bir doların yarısı, evet) civarına inmişken mbps başına 20-30, hatta 50 dolar isteyen şirketlerin olduğu ülkeler var. Oğlum 20 dolar ne lan, 2003 yılında mıyız?

Geçende ekşide birisi "ben zaten bilgisayara para ödüyorum, internet niye paralı", başka birisi de "ben zaten internete para ödüyorum, sitelerde niye reklam var" demişti.

Bilgisayara ödediğin para bilgisayar üreticisine, internete ödediğin para da internet servis sağlayıcısına (doğal olarak bir kısmı IP transit, daha küçük bir kısmı daha IXP'e ödeme yapmak için) gidiyor. Ancak "ben bir internet sitesine bağlanmak istiyorum" dersen ve o siteye istek gönderirsen (siteye girdiğin zaman yani) bant genişliğinin karşı taraftaki maliyetini istek yaptığın site ödüyor. Bu sitenin verimerkezinde barındırdığı sunucuların maliyeti, elektrik masrafları ve soğutma gibi konulara hiç girmedim daha dikkat edersen, şuanda sadece bant genişliği üzerinden konuşuyoruz. Özet geç dersen YouTube'da izlediğin her video için Google birilerine para ödüyor. Gerçi bu rakam normal internet şirketlerine göre dramatik olarak düşük ama yine de sıfır değil.

Keşke onlar da okusa, öğrense bunları.

Okumazlar tabi, kafaları acır okuyunca. Küfür etmek daha kolay.

Resmen dokturmussunuz.elinize emeginize sağlık.

gerçekten olursa daha inandırıcı olur

yok artık arttırcaklarına düşürmüşler.

(bkz: ttnet'in akk sonrası hızı 1mbit'e düşürmesi)

superonline da 3 mbit hala. thank god.

208.67.220.222
208.67.222.222
kullanıyorum
ttnet kullancısıyım imgura filan giriyor. bazı websayfalarına illaki vpn kullanmak gerekiyor. onun başka yolu yok.

kalmışsa içilir geçmişse içilmez

En ideal bira o bira..

Agzi kapaliysa icilir.

Efes fabrikasina ziyarete giden bir arkadasimin verdigibilgiye gore yeni uretilmis biranin omru 1 gun falanmis zaten, sonra bozuluyor. Bozulmasin diye icine koruyucu koyup siseliyorlar. O da tabi tadi degistiriyor. Yani yeni uretilmis birayla son kullanimina 2 ay kalmis ya da herhangi siselenmis bira arasinda tat farki oluyor.

ben de efes'te staj yaptım. birayı üretip şişeye koyar koymaz pastorizasyon diye bir işlem uyguluyorlar. kısaca birayı kademeli olarak ısıtıp sonra tekrar soğutuyorlar. böylece içinde bakteriler ölüyor, raf ömrü uzuyor. yoksa crown'un dediği gibi biranın raf ömrü 1 gün. kıskandırmak gibi olmasın ama şurada incelenmiş:

(bkz: pastörize edilmemiş bira)

gerçekten apayrı bir tat. içtiğim en güzel biralardan. bunun nedeni ise pastorizasyon işlemi birayı acılaştırır.

anladık karşim amerikadasın. soru neydi?

evet ben amerikadayken de hep öyleydi. ben amerikada 5 sene yaşadım, master yaptım, doktoraya başladım. ben amerika çok güzel ülke. oo niga

siz gettoda yaşıyorsunuz sanırım. broadway caddesi'nde yaşıyorum, burada yoh öle bişe.

teeeeyt

www.youtube.com

Burada country dinliyorlar.

nigga dediğin adam hip hop da yapıyor blues da yapıyor gardaş, rimi rimi ley mi söylesinler, megri megri mi çığırsınlar

Evet. Otg diye bir ibareye bakın.modele göre değişebilir

bluetooth mouse'un da iş gördüğünü duydum

evet kullanirsin. bluetooth klavye mouse'u eslestirdigin anda kullanmaya baslayabilirsin. baska herhangi bir ozellige yada programa gerek yok.

quiz up, bir sürü saçma sapan konu var. çok eğlenceli bence.

Ruzzle

haxball oynuyodum ben

isketch, tetris battle

www.youtube.com

biz aynı şehirde de olsak evlere dağılınca satranç oynuyoruz deli gibi :d

Kafa topu, kelimelik. Güzel oyunlar. Bi de sanal seks ;)

minecraft oynuyorduk biz. ben eve geçip akşam olunca onun eve girmesini beklemekten başka pek bir şey yapmıyordum tabii eheh. he bir de bir şeyler pişirip pişirip tıkıyordum ağzına o eve geldikçe.

1ekimden itibaren gecerli yenilikler yapildi
devlet odedigi kismini azaltti
eczaneler hic alakalari olmayan bazi tahsilatlsri yapiyor

gecende ben bi ilac aldim 55 lira verdim, recetesiz bunu alsam kac liraydi dedim, 60 lira dedi.

Saglik sistemi bu sekilde.

Amaliyat malzemesine firma 8bin fiyat cikarmis devlet 1500lira teklif vermis, firma malzeme vermemis, millet kalp ameliyati olmadan taburcu edilmis. Haberi de vardi izlemedin mi?

şöyle de yürüyor sistem. misal her ilaç için belli bir miktar ödemen gerekiyor az da olsa ama her seferinde eczaneler tahsil etmiyor bu miktarı belli bir miktarın üstüne çıkınca sanırım o konuda emin değilim işte neye göre bu parayı da tahsil ediyor eczacı ilaç almaya gittiğimizde. muayene ücreti de var tabii.

ödenen o 28.5 tl geçmişteki her biri 5'er tl olan birikmiş muayene ücretleri+ ilacın parasının belli bir kısmından oluşuyor. devlet her muayenenden para alıyor, sen ilacı satın alırken tahsilat yapıyor. aile hekimine ilaç yazdırmak da 3 tl. siz eczaneye gittiğinizde sizden son muayene ücretiniz hariç geçmişteki muayene paralarını alırlar. son 1-2 aya kadar devlet ilaçların parasının 5'te 1'ini ödetiyordu vatandaşa, ama son zamanlarda değişiklikler oldu, her ilacın farklı farklı miktarını ödüyor ve azalttı ödediği miktarları.

wellbutrin.

1 2 ay içinde vücut telafi ediyor. en azından bende etti. ayrıca doktor ne diyorsa onu kullanın kafanıza göre antidepresan almayın lütfen.

effexor 150 mg sonrası yapar

lustral yapmıyor, uzun süre kullandım. cipralex de yapmıyor ama kullanmanı tavsiye etmem. zanaxdan uzak dur ama, libidoyu unutuyorsun. hepsi deneyime dayalı..

lustral yapıyor uzun bir süre. sonra geçiyor.

iş bankasından iş bankası kredi kartına eft değil havale yapmış olursunuz. hatta havale bile sayılmaz çünkü para aktardığınız yer bir doğrudan bir banka hesabı değil. kart numarası ile borç ödeme gibi bir bölüm olmalı.

aynı bankaya eft ile değil havale ile yollayacaksınız parayı..

hea kredi kartıysa havale değil. kredi kartı borç ödemeye girin, orada başka kredi kartına diye bir seçenek vardır..

@prodeq teşekkürler..aynen şimdi buldum borç ödeme-kart numarası ile borç ödeme varmış..

havale değil bu. ödemeler alanında kredi kartı ödemesi seçenegi falan vardır. oradan yapacaksınız

yok böyle bişey harclarını yatırmıs olman lazım 3 sene önce akdeniz gsf kazanıp kayıt yaptrmısdım kayıdımı silmiş oç

ceza yok ki. legalmiş hala. para getiriyormuş diyorlar, çünkü baya para ödeniyor ama onu da para babaları yiyordur.

daha çok belli bir alanda toplanmış hayvanları avlamaya izin veriyorlarmış. kurallar da esnek olduğu için kimin ne yaptığı da pek belli olmuyordur her zaman.

aslanlar, tehlike altında olan türler arasına konmamış tek büyük kediymiş bi de. genelde amerikalılar afrika'ya gidip avlıyormuş ve cesedi amerikaya götürüyormuş. amerika çelişkilerin ülkesi zaten. her bokun altından çıkıyorlar :)

tek aslan vurmamis. bu teyze vahsinin onde gideni www.melissabachman.com

vay serefsiz.

yahu ben bu av olayini anlamiyorum zevkine hayvanlari vuruyor bu serefsiz kari. sitesinde avladigi ayi videosunu izleyince kendimden gectim. boyle insanlarin katli vacib. zevk icin anlamiyorum bu vahsi insanlari. allah belasini versin bu karinin. cok sinirlendim aksam aksam!

Ben Sırbistan'da gördüm. Ama benim gördüğüm de burdakilerle aynı mağazaydı.

mısır'da gördüm, koşarak uzaklaştım.

sorup cevaplamışsın zaten ama geçmiş olsun diyelim en azından.

çok kötü bir durum, hep böyle birşeyin başıma gelmesinden korkarım.
yapabileceğiniz pek bişey yok acısını hafifletmek için, ömrü bu kadarmış falan deyin.

Benim eniştem de baykuş ezmişti, çok üzülmüştü. Uçurak kaçar diye düşünüp önemsememiş, oysaki gündüzleri pek iyi göremiyormuş bu hayvanlar ezildi hayvancağız. Kaza bu, elden bir şey gelmez. Daha dikkatli olur artık. çocuk filan olaydı mazallah!

Yargici'da cok benzeri vardi gecenlerde gordum.

@calaquendi yargicida daha çok kadınsı versiyonu var galiba ve canvas değil.

vergiler hep yüksek malesef
lira paylaşma olayına online işlemlerden bi bak istersen, orada tüm işlem detaylarını kalem kalem görebilirsin

Avea bana da zamanında, 35 liralık faturam gelmesi gerekirken 80 küsür liralık fatura göndermişti. aradan birkaç gün geçti, düzeltmek mesajıyla 50 liraya çektiklerini, faturayı yanlış hesapladıklarını söylediler. sonra bir düzeltme mesajı daha geldi, 35 liraya indirdiklerini söylediler ve özür dilediler. dilerim sizin için de aynısı olur.

www.liveleak.com

www.imdb.com

schindler's list olabilir sanırım

schindler's list + 1500

www.imdb.com

(bkz: life is beautiful)
(bkz: the boy in the striped pyjamas)

evet

Bizde topu topu 20 bin kisi vardı. Bazen 30 40 bine cikti. Orada ise en az 200 300 bin kisi var. Ise yaramazdi

mısır olayların başlarında gaz bombası kullanmıştı zaten. tahminimce stokları da vardır ama olay gaz bombası boyutunu çoktan aştı. zaten müdahaleyi yapan yoğunlukla askerler. polis değil.

Abi oralarda olaylar öyle değil. Arap dünyası çok vahşi olduğu için gaz bombasıyla müdehale çok hafif kalıyor(iki taraf için de aynı şey geçerli). Adamların her birinde bin bir türlü silah ve bomba var. Gaz bombası bizi 100 metre uzaklaştırıyor, sonra tekrar tomanın polisin dibine kadar gelebiliyoruz. Yeri geldiğinde tomanın etrafını sarıyoruz. Ama orada askeri aracın etrafının sarıldığını düşünsene bi. Biz yeri geliyor polis savunmasız kalınca polise kıyamazken, orada adamlar en kötü ihtimalle terlikle dövüyorlar yakalayınca. İki tarafta birbirlerini yok etmeye yönelik hareket ediyor direk. Bizde ise sadece polis bizi dövüyor, kafa göz yarıyor, öldürüyor.

100 küsür kişiyi öldürmek de hayvanlık, orası ayrı. Buardaki gaz bombası atanlara sövüp orada silahla adam öldürenleri savunmak ikiyüzlülük olur.

afrika sonucta.

Gelir dağılımı daha homojendir. Yani milyoner sayısı bizdekinin 10 katı olabilir.

çünkü türkiyenin politikası: zenginleri daha da zengin edip, fakiri ve orta gelirliyi o über zenginlerin altında çalıştırmak, iken.

ingiltere'nin politikası, daha homojen gelir dağılımı.

ingilterede gelir vergisi türkiyedekinden çok daha fazla olduğu için ingiliz dolar milyarderleri daha düşük vergi verebilecekleri (vergi cenneti diye tabir edilen) ülkelerin uyruğuna geçiyorlar. dolayısıyla ingiliz vatandaşı dolar milyarderlerinin sayısı çok büyük miktarda düşüyor.

paranın dini-milleti olmaz. bizim koskoca koç'lar bile daha az vergi vermek ve marinalardan daha ucuza faydalanabilmek için yatlarına abd veya ingiltere bayrağı çekiyorlar.

turkiye'de tek kisilik zenginlik 10 kisiye paylastiriliyor, onun icin sayi cok gorunuyor. sabanci, koc falan boyle yapiyor. ailenin zenginligi avrupa'da genelde mulk olarak tek kisi uzerine gorunur. ondan oyle turkiye'de.

(bkz: gelir adaletsizliği)
(bkz: gini katsayısı)
(bkz: orta sınıfın gittikçe yok olması)

gelir adaletsizliği ile alakası yok. ingiliz kökenli çoğu varlıklı aile bu tür sıralamalarda yer almaz, kökeni çok eskilere dayanan aileler bu bahsettiklerim ve sayı olarak da az değiller.

bankayla temasa geçip işlemi iptal ettirebilirsin ücret ödemeden,,, mesela yapı kredi benzer durumu ücret almadan yapmıştı, fakat akbank nakit çekim komisyonu gibi ücret istemişti en net bilgiyi müşteri hizmetleri verir,

If i order 3 pieces from you, probably two of them will make it, and 1 will be held at the customs. So it al depends on the customs officials. There are lots tobacco enthusiasts in Turkey, so hold on a bit more before you take us off your list.

olmuyor, kisitlamalar var neredeyse hepsinde, bu ülkeden ülkeye degisir.

mesela 180 gün icinde 90 gün izin verebilir, ya da son 3 ayda 1 ay maksimum izin verebilir vizesiz gibi.

sipesifik ülkeye bagli bu.

(git:tr.wikipedia.org) verdiğim linkte vizesiz ülkelerin listesi bulunmakta, bu ülkelerin bir çoğu kural olarak "6 ay içinde 30 gün" vizesiz seyahat kabul ediliyor. yalnız vizesiz olduğu için sakın hotel rezervasyonu veya dönüş bileti çıktısını göstermeyi unutma, bilhassa Sırbistan bu konuda çok problemli bir ülkeymiş...

aynen önce türkçesini bir anlayalım sonra ingilizceye çeviririz.

benim kapasite bu kadar siz çevirin daha yalın b türkçeye :D

yok yahu.
sehir efsanesi onlar

en.wikipedia.org

sayı olarak olabilir ama servetleri toplamı bizden fazladır.
yani biz de yamulmuyorsam 33 dola milyarderi vardı. ama bunların toplam serveti 90 milyar dolar falandı.
ama england da 3-4 dolar milyarderinin toplam serveti 100 milyar dolar civarında.

ayrıca @serabetan in verdiği linkteki sayılar dolar milyonerlerinin...
milyarder değil.

onlar pound milyarderi HAHAHAAAAAHHAHAHHHAHAAH

(bkz: taze sıkılmış portakal suyu/@compadrito) da dahil olmak üzere, meyveyi yiyin efendim, suyunu içmeyin.

pınar çılgın armut/ananas. lakin bulunmuyor pek.

oğuz gold

@compadrito tamam ama serinlemek için içiyorsam ne olucak portakalında mevsimi belli zaten

@valla artık şeker ilavesiz falan diye birsürü dalga çıktı sektör az da olsa bişeye benzedi

ülker granini

@ freekara

taze sıkılmış meyve suyu DA zararlı bir içecektir efendim.

şeker ilavesine gerek yok, doğal früktoz yeterlidir o zararı vermeye. meyvenin kendisini yiyin, suyunu içmeyin.

su, ayran, kefir, soda, yeşil çay, siyah çay, hakiki ve yaygın olarak bilinen bitki çayları dışındaki içeceklere pek yüz vermeyin.

kola, gazoz, aystiden dörtnala uzaklaşın.

taze sıkılmışı da dahil olmak üzere, meyve sularından da uzak durun.

(bkz: taze sıkılmış portakal suyu/@compadrito)

graniniyi ben de öneririm, almanya'da içiyorum, acayip güzel bişey.

Pınar Akdeniz güzel.

bimden elma suyu içiyorum ben jucy markası

biz bunlara dünya sevimlisi kedi diyoruz da. içleri rahat edecekse, çok yuvrlak gözlü sırıtık suratlı olmaları nedeniyle british short hair kırması derim. böyle.
images03.olx.ae

Oyyy çok sevimli. Normal sokak kedisi ama çooooooook tatlıymış:)

Ekleme: Sokak kedisi diye almamazlık etmesin, süper tatlı bir hayvanmış çünkü.

kesinlikle melez. ama çok güzel bir hayvan olur büyüdüğünde. bence alıp beslesin

gözleri sürmeliymiş ne güzel :) minyon gibi de. çok tatlıymış. kedi işte :)

hocam sokak kedisi ev kedisi ayrımı mı var, siktir et.
köpek olsa yine bi noktaya kadar anlarım, eğitimidir, evi sahiplenmesidir, saldırganlığıdır vs. diye de. kedi kedidir.

gamsız, kendi sikine düşkün, canı istedi mi oyun oynayan, istemedi mi patiyi atıp bela siken asil hayvan. bahçeli evimde 20 tane falan kedi beslemişimdir totalde, alayı da sokak kedisi. ama her birinin kendine has özelliği vardı görünüş olarak. ama alayına mamayı verdin mi, aynı hayvan oluveriyorlardı :))

alsın beslesin çok sevimliymiş bence. cins mi değil mi diye bakmasın.

tek seferde 100tl odemek yerine 25tl ödemek icin taksit yaptırıyosun?

yok. limitini tükettin.

taksit yapmak ödemelerini bölmenle alakalı bir durum. aydan aya ödeyebilmen için var yani.

bir anda 100 tl ödemek yerine 4 taksitle 25 tl ödemek için taksit yaptırıyoruz.

toplam borç bakılır, bu aylık taksit değil.
aksi halde 100 TL lik limitin olsun kredi kartında,
100TLlik ürün aldın 10 taksit
kaldı 90tl limit, 90 tl lik ürün aldın 9 taksitle
kaldı 80 tl limit

toplam limiti 100 tl olan kartla 190 tl lik alışveriş yaptın ve limitin 80 TL.. olmazz böyle

baban çeyrek memursa işe yaramaz..
şaka bi yana, limiti kendiniz belirleyemezsiniz. banka ne verirse. bi de muhtemelen 10 gün içinde elinizde olur onaylanırsa. onay süreci uzun olabiliyor ama.

Yapı kredi bu konuda oldukça hızlı olabiliyor, en geç bir hafta sonra gelir. Bana kayıp kartlar iki günde yeni çıkarttıklarım en geç bir haftada ulaştırıldı.

half life non steam'ı indir,ben sana serverlar konusunda yardımcı olurum.

not : uluslararası şampiyonluklarım var :)

en temizi bence git steam'den satın al. hem böylece bu 10 küsür senelik oyun için adamlara bi katkı sağlamış olursun hem de babalar gibi netten orjinal bir şekilde oynarsın. hala deli gibi kalabalıktır diye düşünüyorum yani, bu benim düşüncem.

bikaç gün önce benim de aynı duygularım depreşti non-steam kurdum, gel gör ki ne yaptıysam bot yükleyemedim. Bir sürü bot pakedi denedim olmadı, lanet olsun atom fiziğine de profesörlüğe de diyip bıraktım.

çok kısa bir süre sonra olaydan sonraki eylül ayında tekrar açıldı lovelet. şu an içinden deremsi kanalımsı bir şey geçiyor hatta söz konusu durumun tekrar yaşanmaması ve zamanında sel sularının boşaltılması için yapıldı sanırım. fakat pek ölü bir avm başından beridir öyle niyeyse.

bitmiştir belki

belli uçuş dönemleri olur. mesela şimdi biletini al 2013 kasım ayında uç gibi. tarihi kontrol et. eğer onda bir problem yoksa 59,99 euroluk biletler tükenmiştir. şahsen geçen sene 30 euroya roma'ya pegasusla uçtum.

kaltağa bak benim gibi davranmaya kalkışıyor
a-ha siktir et kaltağı x-hamster artığı

mermileri ben getiririm, anlarsın ya, oynaşmayı kes
hepiniz lezzo gibi gözüken kaltaklarsınız
saçma sapan, bok varmış gibi atlıyorsunuz herşeye

bildiğimi biliyorsun, kendine başka bir enayi bul,
sen giderken ben dönüyordum, artık buna ihtiyacım yok.
sözlerim bunlar, şimdi git, söylenecek herşeyi söyledim
ve beraber kaçtığın kocakafalı zenciye kafayı yediğini söyle.

kendimle hiç gurur duymuyorum :/

köpek kedi değildir. yalnız bırakamazsınız.

kopek bi suru hayvani, yalniz kalmak hele ki evde yalniz kalmak dogasina aykiri. bahcede falan biraksaniz neyse.

zamanla alışabilir, ama dedikleri gibi sürü hayvanıdır ve hiç alışmaya da bilir.
bir süre daha alışmazsa yanına kardeş almanız iyi bir çözüm olabilir.
derdi şımarıklık değil yalnız kalmaksa işe yarar.

battican sürüp gazlı bezle sarmayı bırak artık. yanık yara o kadar kurcalanmaz! bepanthen krem sür, başka da bir şey sürme. üzerini de yapışacak şeylerle kapatma. gazlı bez vs gibi yani.

silverdin yanık kremi filan kullan, yarayı da kapatma.

Gazlı beze fazla sarma sadece 1-2 kat, o da açık yaraya toz pislik gekmesin. kabuk bağlayana kadar böyle takıl bence. Ondan sonra da koparma bi daha.

yanık yarası kapanmaz..

mikrop kapar o antibiyotik falan kullanman lazım olur manyak mısın git doktora.

tetenoz vermesi de muhtemel...

bir kısım bakteri ölür.

tadi kotulesiyor kesinlikle

İnşaat makinelerini izleme pozisyonunda izliyor millet.Son vay efendim biz şöyle güzel toplumuz,böyle yardım sever milletiz,Avrupa'da yolda ölsen kimse dönüp bakmaz falan diye geyik yaparız.

@tescillimarka dövmek zorunda değilsin ki abi.ordan 2-3 kişi çıkar tutar adamı yapma bilader diye,sonra polisi arar biri,polis gelince basar giderler ordan,bir bok da olmaz.

pardon siz gerizekalı mısınız? wikipedia'da daha dün 2 milyon yazar hastanelik oldu, dövdüğü adamın sevgilisini mahkemeye verdikleri için. geçen ben bi arkadaşın kemiklerini kırıyorum, dişime koçan kaçmış, sarsılarak uyanmışım.

( mesa +1 )

o etraftaki erkeklerin aklından geçenler çok büyük ihtimalle şunlar; "ben olaya girersem şimdi kavga ederim, ya dayak yer ya da belki biraz atarım ama ikisi de işime gelmez, gömleğim falan yırtılır, hem izleyeyim daha zevkli eve gidince etrafımdakilere anlatırım."
ya da "polisi arardım ama şimdi laf anlatıcam bir sürü, hem adamın karısı/kız kardeşi yani 'malı' değil mi ister döver ister sever."
hayattan soğudum sabah sabah.

darknum

evet devlet zaten anında oraya gidebilir di mi? yani "nasılsa devlet gelecek" diye beş dakika bekleyelim o zaman. o beş dakikada kadının anası mı sikilmiş, burnu mu parçalanmış, hiç önemli değil... tiksiniyorum sizin gibilerden.

orada bir allah'ın kulu bir sikim yapmıyorlar çünkü korkuyorlar. bu kadar basit. dikkat ettiniz mi bilmiyorum, bir kadını döven ya da kadına bağıran erkekten diğer erkekler çok korkarlar. sebebini bilmiyorum. bana da oluyor. ama bu döven adamın ağzına sıçmamı engellemiyor.

devlet ilgilenir diyenlerin annesini, sevgilisini falan biri döverken görürüm.

şu da var: eğer o kalabalıkta biri o herife "sen nabıyon lan kadına vurmak erkeklik mi korkak piç" deyip yapıştırsaydı tokadı, oradaki elli kişi anında kadını döven herife çullanır ve linç ederdi. ama kimse sesini çıkaramadığı için, toplumsal bir beraberlik de olmadı.

orospu da olsa, hırsız da olsa, en boktan işi de yapmış olsa, şu görüntü özenle işlenmiş sanat eseri gibi arkadaş. İçim parçalandı. O kızın beni kesecekler diye bağırması...

niye saldirsinlar ki? zaten gizli müttefiklerdi. eger almanya stalingrad'da kazansaymis, türkiye'nin almanya yaninda savasa girecegini okumustum birkac ay önce, sanirim ayse hür yazmisti.

1. dünya savaşında müttefik olduğundan hala bir yakınlık vardı. atatürk'ün savaşın çıkacağı hakkında bir öngörüsü olduğu ve karşı olduğu için savaşa girmedik. ismet inönü'nün bir kaç flörtü olduysa da ciddi bir şey olmadı. ama eğer türkiye savaşa girmiş olsaydı büyük ihtimalle italya'ya benzer bir konumu olurdu. yani saldırı değil, bir ittifak olurdu.

tabii bunu kesin olarak bilemeyiz ama teknik olarak, 2. dünya savaşında almaya'ya savaş ilan ettik. pek bir manası yok ama tarafımız belli ettik sanırım.

isviçre'ye ve isveç'e neden saldırmadıysa ondan.

Kulağa geyik gelecek ama bunun sebebi o yıllardaki Avrupa'daki "Türk"korkusudur.
Naziler savaşa girerken planlarını Türklerin de müttefik olacağı şekilde yaptılar. Ve sağa sola fütursuzca daldılar. amaçları savaşı mümkün mertebe geniş nüfuslara yayıp dünyayı bar kavgasına dönüştürmekti. O yıllarda kim Türk net belli değildi, pek çok Suriyeli, Balkan, hatta Mısırlı ve İranlı Osmanlı kimliği taşıyordu. ve Türk nüfusu ve savaş gücü olduğundan çok daha büyük görülüyordu.
Bir diğer neden ise toprakların uzağındaki Nazi saldırılıların işgal değil para veya yok etme amaçlı olmasaydı. Mesela Norveç'e altınları için, Mısır'a ne olduğunu bilmediğimiz gizemli kutsal hazineler için saldırdılar. Hatta şarap veya peynir stoğu için saldırdıkları savaş dışı ülkelerin kasabaları bile oldu. Ama Türkiye'de o dönem ihtiyaçları olan bir hazine de yoktu saldıracak güçleri de.

ev yemekleri içerikleri bakımından çok zararlı köpeklere. veterinerin dediği doğru. ilk başta keşke hiç alıştırmasaymışsınız ev yemeğine, şimdi geri döndürmesi daha da zor olacak.

önüne koyun kuru mamasını, belli bir süre yemedikten sonra onun görebileceği bir şekilde alın ve kaldırın önünden. kaldırdığınızı görsün. sonra bir de akşam yapın bunu. en fazla 30dk falan bırakın önünde. onun dışında hiç yemek vermeyin. aç kaldığı zaman zaten yiyecektir. ama istikrarlı olmanız lazım. ilk zamanlarda mamanın üzerine biraz sıcak-ılık su gezdirebilirsiniz kokusu iyice çıksın diye (sıcak dökerseniz soğumadan önüne koymayın, yanmasın). sonra azaltarak kesersiniz onu da.

evet, ev yemeği vermemeniz gerekiyor.
loveinaflipbook+1

evet, aç kalsın.
bir süre aç kaldıktan sonra kuru mamadan başka bir şey vermezseniz mecburiyetten yer.
ama gerçekten sevmediyse, sadece midesini bastıracak kadarını yiyip bırakabilir de.
farklı markalar ve farklı içerikler deneyip, sevdiğini bulabilirsiniz.

mesela proplan tavuklu yemezse somonlu deneyin vs vs.

not: kedi ve köpeğe süt "verilmez" çünkü ishal yapar.

sorun çıkar mı bilmiyorum ama üzerine "gift" yazsın, hatta sigara paketini hediye kutusuna sarsın, kurdele bağlasın, üzerine bir de not yapıştırıp "doğum günün için biraz gecikmeli oldu kusura bakma :)" gibi bir not eklesin. sonra da kargo kutusuna koysun. kargoyu açarlarsa bile hediyeyi açmazlar genelde.

yollayamaz. olur mu oyle sey hic?
ayrica illegal olan urunlerin uzerine 'gift' yazarak ulkeye sokulabilecegini de ogrendim ya, artik gam yemem.

olmaz. tütün yollamak yasak. kargo şirketleri almıyor bildiğim kadarıyla zaten.

ayrıca her gift yazan geçiyor mu? kolombiyadan kuzenim kokain yollasın bana üzerine de gift yazsın bari..

üzerine gift yazarsan insan ticareti bile yaparsın :) hdushfudhf

eğer x-ray'den birşey çıkmazsa geçer. fakat sana gelene kadar toplam 4-5 kere xray'den geçiyor haberin olsun.

"gift" ile geçin dalganızı geçin. tecrübemiz yok sanki bir yerimizden uyduruyoruz.

eskidendi o gift muhabbeti artık yok öyle bişey

usps tutunu kabul eder ama eger uzerinde tutun olduguna dair bir ibare varsa turkiye'de kesin bloke. (daha gecen hafta basima geldi). adami gommussunuz ama harzem'in dedigi olay zaman zaman ise yariyor.6 ay once sorunsuz bir sekilde pipo tutunu gondermisligim var. bir sekilde gecmis x-ray'den. dahasi et ve sut urunu getirmenin uyusturucu muamelesi gordugu amerika'ya ptt kargoyla sucuk getirttim (evet uzerinde gift yaziyordu)