[]

şu tip düşüncelerin aklımdan sık sık geçmesi normal mi?

"sıkıcıyım, ilgi alanlarım aslında hep başkalarının övgüsünü almak için şekillenmiş, hiçbir düzgün alışkanlığı uzunca bir zaman sürdüremiyorum, giydiğim şeyler hep aynı ve sıradan, kimseyle şöyle içten bir diyalog kuramıyorum, hayattan tam olarak ne istediğimi bilmiyorum, günlerim birbirini tekrar ediyor, sevgilimin yerinde olsam kendimi çoktan terk ederdim, sanırım hayatta gerçek anlamda tutkuyla bağlandığım bir şey yok"

evet bu ve bunun gibi bir dolu düşünce. okuduğum bir kitapta buna benzer düşüncelerin gün içinde pek çok kişinin aklından sıklıkla geçtiği, ancak bunları paylaşan pek kimse olmadığından bunları düşündüğümüzde kendimizi anormal hissettiğimiz yazıyordu. öneri de şunun gibi bir şeydi, "bunlar kaçınılmaz düşüncelerdir, onlar gelip geçedursun sen senin için anlamlı olan şeyleri yapmaya devam et". sizin yorumunuz ne bu konuda? normal mi böyle düşüncelerin sıklıkla aklımdan geçmesi?


 
Yazdıklarınızı okuyunca bu söz aklıma geldi : “ Böyle yaratılmıştın, kendinden çok şey umdun, herkes kendinden çok şey umar, herkes kendinin hayal kırıklığıdır. “

Bir de Çetin altan’ın yaşam sevincinin bu topraklarda neden gelişemediğini dair şu yazısını okumanızı tavsiye ederim:
www.dorukaktoprak.com
  • elvan abeyiylegezse  (07.01.24 20:02:21) 
[]

Arkadaşla arayı düzeltme

Selamlar, çok sevdiğim bir arkadaşımla küstük daha doğrusu o küstü. Buna sebep olan maalesef benim onun bir davranışına çok sinirlenip abartılı bir tepki vermemdi.Ama kaybetmek isteyeceğim birisi değil. Siz olsanız ne yapardınız? Gönül işi değil bu arada sadece bu tip sorular hep gönül işine taşındığı için kendim böyle açtım.




 
Samimi bir açıklama ile özür dilemek bence halleder. Konu ne bilmiyorum ama büyük bir hata ise belki gönül almak için tek seferlik değil de bir süre boyunca uğraşmak çaba göstermek iyi olur.


  • Amaranta ursula  (06.01.24 15:34:44) 
"Yanlış yaptım, aşırı tepki gösterdim, özür dilerim" demeniz yeterli olur. Yeterli olmalıdır.


  • pispinti  (06.01.24 19:58:29) 
[]

Nasılsınız

Merhaba, bayadır duyuruya girmiyorum nasılsınız?




 
Türkiye'de ne kadar iyi olunabilirse o kadar iyiyiz, sen nasılsın?


  • Bir ben var benden şurada  (05.01.24 18:49:51 ~ 18:50:03) 
iyi değilim ama kötü de değilim. bakacaaağz. sen nasılsın? cidden ben seni yıllar öncesinden hatırlıyorum. meister bu arada ben. az kavga etmediydik zamanında.


  • mark greg sputnik  (05.01.24 18:54:00) 
İdare etmeye çalışıyorum. Orta şeker maalesef. Daha iyi olabilseydi keşke.

Siz?
  • simderun  (05.01.24 19:19:04) 
bugün uzun zaman sonra güzel bi kız gördüm, onunla nasıl tanışırım onu planlıyordum. hatta duyurusu bile var.


  • duyurukullanıcısı  (05.01.24 19:22:21) 
Selamlar bomba gibiyiz ya sen?


  • ruhen hastayim ben  (05.01.24 21:15:54) 
Çok yorgunum ama çalışmam lazım. Bu defa belimi doğrultacağım, rahata ereceğim dediğim her anda yeni bir şey patlak veriyor. Daha iyi olacağım umarım.

Senden ne haber?
  • Amaranta ursula  (05.01.24 21:23:07) 
Teşekkürler ben de iyi olmaya çalışıyorum


  • rock n roll  (05.01.24 21:44:37) 
Normalde çok mutluydum da yarın yemekli misafirim olduğunu ve evi temzleyip yemek yapmam gerektiğini bildiğim için sıkıntıdayım :((( misafirlik yasaklansın yeter yaaaaa.


  • turuncu tonlarda  (05.01.24 22:20:13) 
Kendi halimde iyiyim ya. Keyifler güzel.

Bu C-cuma akşamında bir stand-up gösterisine gittim. İzlediğim kişi eski şarkıcısı, 16 sene önce üniversiteme bahar şenliğime denk gelmişti. adjashdksa
  • put it in your appropriate place  (06.01.24 00:07:42) 
[]

Alma-verme dengesi

Benim, babamla olan ilişkimden dolayı alma-verme dengemin bozuk olduğunu düşünüyorum. Babamın karakteri şöyledir; babamdan hiç bir şey istemeyin, ne para isteyin, ne bir iş yapmasını isteyin, ne bir ricada bulunun. Mesela kol gücü gerektiren şeylerde bile , hem bağırır, hem bin dereden su getirtir, nerden istedim diye insanı köpek gibi pişman eder. Para konusuna girmiyorum bile.

Ben de kendimi bildim bileli hep çalışırım. Üniversiteyi kendim istedim okudum, dershaneye kendi paramla gitmemden tutun, o zamandan beri her işimi kendim görmeye alıştım. Maddi ve manevi. Bir insandan, özellikle bir erkekten bir ricada bulunmak, bir şey istemek benim kitabımda yazmıyor. Güçlü görünmek adına değil asla. Bir kadın olarak güçsüz olduğun yerleri ve güçlü olmak zorunda olmayışımı biliyorum. Ama “istemek” davranışı bende çooook zayıf hatta neredeyse yok bile.

Sanırım bu benim bir şeyimi etkiliyor. Bir erkeğe güvenebilmemden tutun, hep kendine yetmeye çalışan birisi olmak beni artık fevkalade yoruyor. Bu durumu iyileştirmek istiyorum.

Bana kitap, terapi, davranış biçimi olarak ne önerirsiniz,
Sizin de bu konuda yaralarınız var mı?

 
youtube'da crappy childhood fairy diye bir kanal var, amerikalı tatlı bir kadın people-pleasing, co-dependency, cptsd gibi sorunları olan kişiliklere yönelik videolar çekiyor. bu konular sizin durumunuzla ne kadar örtüşüyor bilemiyorum ama belki oradaki videolarda işinize yarayacak bir şey bulursunuz.


  • lamentoftheperishingroses  (04.01.24 01:13:41) 
Herkeste farklidir elbette ancak bende alma-verme dengesi, degersizlik hissini iyilestirmemle oturdu. Cok sinsi bir inanc, binbir farkli sekil semalde ortaya cikiyor, hayatta bende yok diyende de var, oraya bakmak da faydali olabilir. Kendinizi almaya degerli ve yeterli gormek, sevilmeye, desteklenmeye, deger ve yeterli gormek. ihtiyaclarinizin makul olduguna, karsilanabilecegine inanmak. Zira babanizdan gordugunuz sadece bin dereden su getiren biri degil, sizin ihtiyaclarinizi ve ricanizi karsilayacak kadar sizi sevmeyen, deger vermeyen bir adam, ihtiyaclarinizin asiri olduguna, karsilanmayacagina sizi inandirmis biri (gercekte seviyor olabilir ama cocuk beyniniz bunu boyle algilamiyor, sorunu babada degil kendinde goruyor). Terri Cole cok guzel father wound /mother wound calismalari yapiyor, ucretsiz. Tavsiye ederim.


  • songforsomeone  (04.01.24 09:06:07) 
@songforsomeone +1

Bu kabullenilmiş değersizlik hissini fark etmek bende şöyle oldu: Maddi manevi her konuda aileme karşı küçük kahramanlıklar yapmaya çalıştığımı fark ettim. Bunun üzerinden kendimi de tatmin etmeye çalıştığımı fark ettim. Yani bu, annemin canının çektiği ancak pahalı olduğu için almadığı bir pastayı almak gibi maddi bir şey de olabilir, kendi kendime ne kadar güçlü olup zor bir şehirde yalnız yaşadığımı başardığımı anlamalarını sağlamak da. Değersizlik hissimi fark etmemle birlikte bunu hak etmediğimi, onların anne ve baba olduğunu ve beni dünyaya getirerek hayatta bana yardım etmeyi doğal yollardan kabul ettiklerini düşünmeye başladım. Düşünmeye çalışıyorum daha doğrusu. Biz %100 Batılı bir toplum değiliz ve ben senelerdir yaptığım tüm maddi manevi küçük kahramanlıkların, birine minnet duymayayım diye yaşadığım zorlukların cezasını tek başıma çektim, onlar nelere katlandığımı hiç anlamadı bile...
  • silverleaf  (04.01.24 09:27:08) 
[]

foto cekecek arkadasi olmayanlar ne yapiyorsunuz?

Uzun zamandir foto cekilen, gec seni cekeyim falan diyen arkadasim yok. Dolayisi ile soyle boydan veya karsidan falan neredeyse hic fotom yok.

Bu durumda ne yapiyorsunuz?


 
Selfie ya da çekinmiyorum. Ben arkadaşıma gel seni çekeyim dedim. Buradan mana çıkarıp ondan hoşlandığımı sanmış. Çeksek bir dert çekmesek bir dert.


  • Kahvedesu  (02.01.24 19:16:37) 
Abi ağaç kovuğundan çıkmadığımız için etrafımızda çevremizde illa ki biri olur, canım çok boydan fotoğra çektirmek çekerse onlardan rica ederim böyle bir durum olursa. Kaldı ki çok arkadaşın olsa da kimse gel seni çekeyim demez bence ya.


  • Bir ben var benden şurada  (02.01.24 19:18:02) 
fotoğraf çekilmeyi zaten sevmiyorum, o yüzden 100 senelik fotoğraflarımı kullanmaya devam :D


  • candide  (02.01.24 19:38:21) 
oradan geçen birine çektiriyorum. beş on tane çekiyor . birinden biri iyi çıkıyor.

bu arada yüksek çözünürlüklü kaliteli fotoğraf istiyorsan fotoğrafçıya git. onların stüdyosu fena değil. düşük ücrete bir sürü poz verirsin.
  • yurtsuz john  (02.01.24 21:19:23) 
sultanahmet'e gelmiş yalnız bir italyan benden rica etmişti, fotoğraflarını çekmiştim. bi de özenmiştim bak, öyle her açıdan çekmiştim, adam bayağı memnun olmuştu:) siz de italyan gibi yapabilirsiniz. yalnız, düzgün giyinimli, aylak birini gözünüze kestirin ve fotoğrafınızı çekmesini isteyin.

fotojenik olamadığımdan fotoğraf çektirmeye de hiç hevesim olmadı benim:)
  • kesmekes laleler  (02.01.24 22:06:57) 
yolda geçen birisinden iste çeksin


  • abelardo  (02.01.24 22:18:58) 
aynadan.

arkadaşın niye gel seni çekeyim desin hocam sen çeker misin dersin istiyosan
  • ala09  (03.01.24 00:14:12) 
ankaradaysan bulusalim guzel bir parkta vs cekeyim kuzu


  • rallied  (05.01.24 23:36:03) 
[]

Sonradan sevdiniz mi

Başta sizde çok da heyecan uyandırmayan, bir yeriyle (tipi, tavrı vs) tam da sizi etkilemeyen birinden sonra cok etkikendiginiz, heyecanlandıgınız hatta
aşık olduğunuzu düşündüğünüz/sevdiginiz oldu mu



 
evet,
ilk bakışta uyuz olmuştum, gıcık oldum.
çok itici gelmişti.
sonradan aşık oldum.
  • tabudeviren  (02.01.24 10:15:11) 
evet, tanıdıkta daha bir sempatik gelen insanlar oldu


  • kondansator  (02.01.24 10:20:05) 
kısmen, çok az heyecan uyandıran hatta müzik zevkinden tut dizi film zevki, okuduğu kitap türleri, okuduğu bölüm, ilgilendiği şeyler benden çok çok farklı birine bu zamana kadar duyduğum en büyük sevgiyi duyuyorum.


  • tabii lan manyak mısın  (02.01.24 10:21:06) 
ben hep sonradan tanıdıkça severim ilk görüşte etkilenip tanıdıkça meh :/ dediğim daha çok olmuştur


  • freebird5406_2  (02.01.24 10:32:13) 
Evet


  • Cezcez  (02.01.24 10:43:40) 
Evet, sonra dedigim de 1 hafta ama:) Daha dogrusu ilgimi cekmeyen, bende heyecan uyandirmayan bir tipti. Mutsuzdum ve tamamen zaman gecirmek icin gorusmustum. 1 hafta sonra baktim işler öyle degil :)


  • balpolen  (02.01.24 11:02:43) 
Hiç olmadı. Aksine daha da çok tiksindim zamanla. Hoşlanmadığımdan hoşlanmıyorum.


  • truf  (02.01.24 19:52:19) 
[]

Mutlu seneler. Napiyorsunuz yilbasi gunu/gecesi?

Evet, napiyorsunuz yilbasi gunu/gecesi? Normal bi gun gibi mi sizin icin? Yoksa plan var mi, disari cikiyor musunuz vs.?

Biz ailece yemege gidecegiz, sonra eve geceriz. Izlemeye deger bisey varsa da ekleyebilirsiniz.

Mutlu seneler. Happy 2024.

 
arkadaşlarımızda toplanıp yemek yiyip içmece. ekstra bir şey yok, dışarıda olmayo tehlikeli ve pahalı buluyorum. zaten yarın sabah kalkıp bu ne dünün aynısından devam edeceğiz


  • tuborg yesili  (31.12.23 10:28:24) 
Oyun oynarım muhtemelen.


  • put it in your appropriate place  (31.12.23 11:17:42) 
Biz iki güne yaydık. Dün akşam sofra kurduk, yemekleri kendimiz hazırladık. Eve kapanmalı keyifli bir gündü. Bugün boğaza bakan bir oda tuttuk, birazdan spaya gideceğiz akşamı manzara karşısında geçireceğiz. 2023 çok güzeldi 2024 daha güzel olacak hissediyorum.


  • ruhen hastayim ben  (31.12.23 12:23:38) 
Kız kardeşimde yemek yiyip sonra tek başıma dışarı çıkacağım.


  • ditu  (31.12.23 13:15:52) 
Bilgisayarda çalışacağım.
Arada yan gözle televizyona bakarım.
Kokteyl ve çerez eşliğinde.
  • pro9it9is9  (31.12.23 16:40:33) 
Ailece sofra kurmaca ve icmece seklinde geçecek. 2023 o kadar zor bir seneydi ki, bu sene yılbaşı kutlama moduna geçebiliyor olmamız bile mucize bizim açımızdan.

Gerci normalde de ben yilbaslarinda dışarıda olmaktansa evde sevdiklerimizle vakit geçirmeyi severim.
  • fraise  (31.12.23 16:44:50) 
ışıkları severim, ışık oyunları ve ekipmanları. bol trip hop parçalar ve şarap...


  • evimin paspasi  (31.12.23 16:49:06) 
[]

yurtdışında arkadaş bulma

milano'dayım doktoraya başladım, sınıftakiler hep italyan, konuşuyoruz öyle ama kimse için arkadaşım diyemem. kendim de ultra introvert birisiyim, benim için arkadaş bulmak türkiye'deyken de zordu. nasıl arkadaş bulabilirim?




 
MeetUp.com ve CouchSurfing.com bulusmalari oluyor, oralarda genelde sizin gibi gocmenler bir araya gelip sosyallesmeye calisiyorlar.

Tabi bu tarz ortamlari arkadas bulmak degil de insanlarla tanismak icin kullanmak mantikli, arkadasliga donusur donusmez o organik gelismesi gereken bir durum.

Edit: Aklima geldi, bir de referansla uye olunabilen Internations diye bir platform var, orada da daha beyaz yakali kitle bir araya geliyor.
  • sertac akin  (30.12.23 20:05:05 ~ 20:07:08) 
InterNations güzelmiş, kayıt isteği gönderdim. Diğerlerine de bakacağım, teşekkür ederim.


  • ted  (30.12.23 20:21:50) 
Dating appler iyi bence introvertsen, 1'e 1 bulusma imkani sagladiklari icin.


  • hot potato  (30.12.23 20:47:41) 
Organik, guvenilebilecek arkadas bulmak uzun suruyor. Hatta yillar alabiliyor. Ben en cok arkadasi gonullu itfaiyeci oldugum zaman edinmistim. Asagi yukari 100 kisi ile tanismisimdir. Bazilari ile hala gorusuyorum. 10 yil kadar onceydi bu. Orduda rezervist muhendis oldugumda da cok arkadas edindim.

Bence arkadas edinilen platform cok onemli. Mesela yukarida yazdigim itfaiye icin gonullu olan kisiler, sadece faydali olmak icin bir araya gelen, ucret almayan, birbirine yardimci olan bir grup oldugu icin genellikle duzgun insanlardan olusuyordu.

Hastanede gonullu olabilirsin, yoksullar icin ev insa eden gruplarda bir seyin ucundan tutabilirsin. Duzgun arkadasliklar boyle yerlerden cikiyor. Spor salonuna duzenli giderek arkadas edinebilirsin. Aklima gelenler bunlar.

Diger yukarida yazilan online platformlara ben guvenmiyorum.
  • thetruenorthstrongandfree  (30.12.23 20:50:50) 
[]

Evlilikle alakalı içinden çıkamadığım bir durum

Merhabalar arkadaşlar. Çok vaktinizi almadan uzun zamandan beri canımı sıkan bir durumu sizinle paylaşmak istiyorum. Ne yapacağımı bilemiyorum, zor durumdayim. Tüm yorumlarınızı dikkate alacağımi bilmenizi istiyorum.

Halihazırda doğunun sınır şehirlerinden birinde Polis memuru olarak görev yapıyorum.

İlk görev yerim olan Batı şehrinde, henüz mesleğimin ilk ayında tanıştığım eşimle tanışmamızin birinci yılında evlendik. Şu an 5 yıllık bir evliliğim var. Biraz evliliğimle alakalı bilgi vermek istiyorum size.

Eşimle severek evlendik, ancak sağlık problemlerinden dolayı birkaç kez düşük yaptı, henüz çocuğumuz olmadı. Tedavi görmek gerekti. Ancak çocuğa tam anlamıyla çift olarak hazır olmadigimizi düşündüğüm için eşim ne kadar istese de bu konuyu hep gozardi ettim. Hazır olmadığımız derken kastettiğimiz şey çocuğun sorumluluğunu alamamaktan ziyade, ileriye yönelik olarak er-gec bir patlama yaşayacağımızı, evliliğimizin olası bitmesi durumunda çocuğun zarar görmemesiydi. Bu yüzden ertelemek istedim.

Konuya gelecek olarak ne benim, ne de eşimin birbirimize karşı en ufacik sadakat şüphesi yok. İlişkimizde küfür, hakaret ya da şiddet de yok. En büyük problem ne yazık ki İNAT. Ayrı dustugumuz bir nokta olduğunda benim düşüncemin "haklı" olma durumu yok kendinin nazarinda. Evliliğimizin ilk baslarinda bu durum bu kadar belirgin değildi, ya da ben tartışma ortamına girmek, huzursuzluk çıkarmak istemediğim için sürekli farkında olmadan alttan alıyordum bilemiyorum. Ancak artık dayanacak gücüm kalmadı, uç noktasına geldim arkadaşlar.

Üstte belirttigim gibi doğunun güvenlik açısından sıkıntı sayılabilecek bir sınır ilinde polis memuru olarak görev yapıyorum. İlişkimize başlamadan önce de bu konuyla ilgili eşime defalarca kez belirttim: "Benim mesleğim pamuk ipliğine bağlı, çalışırken yeteri kadar sıkıntı, stresle uğraşıyorum, tek istediğim huzur, eve geldiğimde güler yüzle karşılanmak. Başka bir isteğim yok senden" diye. Ama bugün geldiğimiz noktada öyle bir duruma geldi ki günlerce benimle küs kalabiliyor, ben adım atmadigim sürece kesinlikle yaklaşmiyor, sürekli kendini haklı görmemi istiyor. Biraz yumuşak mizacı olan, güler yuzlu bir yapım olduğu için de, evde yaşadığım bu huzursuz durumun ister istemez isyerimde de olumsuz anlamda etkisini görüyorum. İş arkadaslarim çok kolay bir şekilde anlıyorlar tartıştığımizi, modum negatif oluyor yani.

Dayanamayıp haklı olduğum halde her defasında özür diliyorum, konuşuyorum kendisiyle bu şekilde surat asmaktan vazgeç diyorum, meslegimi de olumsuz etkiliyor bu durum diyorum. Aklım evdeyken bu mesleği yapamam, iş yerinde sorun yaşarım diyorum ama ne yaparsam yapayım 3-5 gün sonra farklı bir tartışmada yine bana surat asarken buluyorum kendini. Bu arada bahsettiğim şey basit "trip atmak" değil. Örneğin Ben geceden çıktığımda eve gelirim sabah uyurum 11:00 gibi uyanırız tek kelime etmeden kahvaltıyı hazırlariz, sonra gider diger odaya akşama kadar tek başına kalır orada.
Her seferinde nereye kadar ben özür dileyecegim, hatasının farkına varmalı diye düşünürüm ama ne yazık ki gelmez.

Sizlere bir de şu durumdan bahsetmek istiyorum. Eşimin Ailesi oldukça tutucu. Biz evlenirken eşim ailesinin "severek evlenmeye" karşı olduğunu,ailelerinde genelde görücü usulü evlilik yapıldığını söyledi. Bu yüzden evlenirken oldukça zor oldu ikna etmek. Az çok biliyorsunuz bu zihniyeti, ben kendisine şiddet uygulayan birisi olsam bile onu evlilikte tutmaya devam ederler. Neyse Aradan geçen 5 yıllık süreçte beni tanıdılar; ne bir kelime kötü soz sözledim, ne bir hakaret ettim, ne de başka bir sey. Diğer damatlardan yana çok ciddi sorunlar yaşadıkları için Annesi de, babası da beni çok severler. Hatta aramıyorum diye darılırlar bile.

Şimdi eşimle daha önceden çok defa boşanma konusunu dile getirdim. Ben bu şekilde yapamıyorum, kendine acımıyorsan bana acı, bu şekilde hayatımı sürdürmek istemiyorum diyorum ama hiç bir şekilde sıcak yaklaşmiyor buna. Boşanmak istemiyor aama günlerce küs kalır konuşmaz yani benimle. Açıkçası eşimin bu huyu olmasa seviyorum, boşanma durumu gerçekleşirse üzülür muyum evet üzülürüm ama bu yaşadığım şeyler de kolay şeyler değil arkadaşlar. 2 hafta boyunca evin içinde iki yabancı gibi yaşadığımız oluyor. Konuyu ailelere yansıtmak istiyorum dediğimde benim aileme soyleme, yaşlı insanlar uzulurler diyor. Çünkü ailesine yansıttığinda beni az çok tanıdıkları için kendini haksız bulacaklarını biliyor.

Kalakaldım yani bir başıma. Bulunduğum ilde psikolojik yardım alacağım bir yer de yok ufacık bir ilçe, köyden hallice.
Hele bir sizlere yazayım dedim. Özelden de yazabilirsiniz. Buraya kadar okuduysaniz da Hepinize çok teşekkür ederim.

Ne yapmalıyım, nasıl bir yol izlemeliyim sizce?
Her yorum çok kıymetli benim için.
İyi ki varsınız.

 
bulunduğun ilde yardım almana gerek yok, iyi referansı olan uzman bulursan online olarak çift terapisi yaparsınız.

batıda da durum aynı mıydı? batıda daha farklı ise büyük ihtimalle eşiniz sosyalleşemediği için doğunun ücra bir yerinde olmanızdan sizi sorumlu tutup her şeyi size olumsuz da yansıtıyor olabilir. terapi sürecinde ortaya sizin de hatalarınız, yanlışlarınız çıkacaktır. sürecin sağlıklı ilerlemesi için iki tarafın da açık olması gerekli.

ben sizin yerinizde olsam terapi sürecine de olumlu yanıt vermiyorsa bir avukatla konuşur tek taraflı davayı açarım.
  • duyulmasi gerektigi kadar  (29.12.23 13:57:55) 
@duyulmasi... Batıda ailesinin yanında olduğumuz için asla bu kadar değildi. Zaten 2-3 aksamda bir benim ailem orada olmadığı için kaynanagile giderdik. Onlar beni sevdiği için ben de onları severdim kendi anne babamdan da ayirmazdim. O yüzden sık sık giderdik.


  • su eve bi peynir alamadin diyen fare  (29.12.23 14:05:00) 
sizin dışınızda bir arkadaşı, çevresi veya bir işi meşgalesi var mı? eğer bunlar yoksa yaşadığı olumsuz ruh hali yaptıklarınızdan bağımsız size de yansıyordur. çift terapisi almanız iyi güzel ama bu eksiklikleri gidermek için de düşünmek lazım, daha kalıcı bi çözüm olabilir. bunlara rağmen böyleyse terapi, terapi de işe yaramazsa ayrılıktan başka çare kalmıyor.


  • nic cage  (29.12.23 14:44:07) 
yazdıklarınıza göre hep ama hep, her seferinde alttan alan siz görünüyorsunuz. bir tarafın bu şekilde "sonsuz" tolerasyon gösterebilmesi psikoloji bilimine de hayatın olağan akışına da aykırı. eşiniz haklıdır demiyorum, sadece bu mevcut senaryonun bu anlattığınız şekilde olmasına imkan yok diyorum. ilişki, tartışmak, anlaşmak vb. olgular "işteştir" her zaman zira olayın iki muhatabı vardır.

çift terapisi+1 diyorum.

ayrıca bir de kendizi de sorgulamanızı öneriyorum. sınır çizememek, needy olmak, bağlanma şeması, koşullu sevilme, onay ihtiyacı vb. size dair bir sürü nokta olabilir bu senaryonun tekrarlanmasına zemin hazırlayan. ya da acaba bir mağdur ve/veya kurban rolünden beslenme durumu yaşıyor olabilir misiniz?

tekrar etmek isterim, bu hikaye sizin anlattığınız haliyle rasyonel değil. burda dillendirmenize de gerek yok ama kendi içinizi irdeleyin, kendinize karşı dürüst olun.
  • Phoebe  (29.12.23 20:35:24 ~ 21:10:45) 
Bu evliliğin her tarafı yanlış. Zoraki yapılmış kırsal bölge insanı evliliği. Ayağı kırık bir at gibi düşünmek lazım. Ne yapılması gerektiği belli.


  • ferenc  (29.12.23 20:50:34) 
5 yıllık evlilikte bir çocuk için gerekli altyapıyı yapamamışsınız. Bu evliliğin çok da doğru olmadığının sen de farkındasın.

Anladığım kadarıyla eş kişisi ev hanımı. Karşına alıp yetişkin bir insanla konuşur gibi SON KEZ konuşacaksın. Tekrar aynı şey olacak. Babasıyla konuşup ailecek düşünmeleri için ailesinin yanına yollayacaksın. Bir süre sonra 'Tamam' diyecekler, gidip getireceksin. Birşeyin değişmediğini görüp boşanacaksınız. Bu süreç çok uzun olmamalı.

Gerek yolladığında ve gerekse boşandığınızda o yaşadığın kırsalın bütün kasveti yalnızlığınla birleşip üzerine çökecek. O depresyondan sağlam çıkmanın, düzgün, içinde çocuk sesleri olan yeni bir aileyi bir an önce kurmanın yolunu bulmalısın, yoksa senin için çok zor olur.
  • Mirket  (29.12.23 23:45:14) 
senin çocuklu versiyonundum, boşandım, çocuğa rağmen diyebiliyorum ki verdiğim en doğru kararmış. çocuk yaparsanız o zaman hiç bakmaz yüzüne haberin olsun. o yüzden ayrılmasan bile bu tutumları değişmedikçe çocuk falan yapma.


  • antihero  (31.12.23 13:50:55) 
her ne karar verirseniz verin öncesinde mutlaka bir aile terapistine görünün. insan başta yaw ne diyecek çok takma, biraz alttan al vs. diyecek diye düşünüyor ama hiç öyle değil. mutlaka gidin


  • yemrem  (31.12.23 13:57:33) 
"ileriye yönelik olarak er-gec bir patlama yaşayacağımızı" şundan sonrasını okumaya lüzum var mı. kehanette bulunmuşsun zaten. -ben heralde boşanırım ya bundan- demişsin. o halde sevgili kalamadığınız için süren bu evliliği uzatmaya gerek var mı. kadını da yanıltmış oluyorsun.


  • lambırcek  (31.12.23 16:37:45 ~ 16:38:29) 
[]

Eski sevgili sinemaya davet edilir mi?

8 ay olmuş ayrılalı ara ara basit iletişimler kurulmuş, davet edilebilir mi?




 
Edilebilir ama ben olsam etmezdim :) Olmayınca olmuyor bazı şeyler


  • okumakserbestbegenmeksart  (29.12.23 11:18:20) 
Valla barışma planları yoksa ne gerek var?


  • Amaranta ursula  (29.12.23 11:29:19) 
Sebep?


  • balpolen  (29.12.23 11:56:14) 
Sebep konuşmak vakit geçirmek


  • oldz  (29.12.23 12:07:11) 
edilmez. bile bile vakit kaybı.


  • love and trust  (29.12.23 12:21:55 ~ 12:22:07) 
[]

duygusal boşalma

son 10 gündür hastaydım.
kardeşim bugun bana çorap almış. bir saattir ona ağlıyorum.
insan çoraba ağlar mı ya? nedir benim bu yaşadığım. duygusal boşalma mı?
benzer durumlar yaşadınız mı?

 
Böyle spesifik olarak ağladığım olmuştu ama zaten her ay oluyor böyle sebepsiz yere duygusal bir boşalma hali.
Ben hormonlarımızın (kadınlarda) yaş ilerledikçe ağlamayı kolaylaştırdığını düşünüyorum. Belki de sinirlerimiz zamanla daha çok yıprandığı içindir. eften püften bir şeye kolayca ağlar oldum çoraba da ağlarım yeri gelince :)

  • Kediyi üzdün  (27.12.23 22:00:50) 
Valla bence olay hediyenin kendisinden ziyade kendini cok yalniz hissettigin bir donemden sonra bisekilde onemsendigini hissetme olayi yuzundendir. Yani hastaligin suresince buyuk ihtimal kendini cok yalniz hissedip, hic kimsenin olmadigini ya da sana hic kimsenin deger vermedigini vs dusunmussundur. Kardesin sana bir hediye verip yalniz olmadigini ve sana deger verdigini gosterdiginde ise yelkenleri suya indirip aglamaya baslamissindir.

Bence boyle hastaliklardan sonra olur boyle olaylar, pek dusunme ustune.
  • j r r tolkien hayrani  (27.12.23 22:07:37 ~ 22:08:39) 
[]

aileyle ilişkiyi tamamen kesenler nasıl bir süreç yürüttü

annesiyle, kardeşiyle veya babasıyla yaşananlar sonucunda tamamen ilişkileri kesen, konuşmayan, hayatından tamamen çıkaran ve hiç bir şekilde iletişimini sürdürmeyen var mı? nasıl yürüttünüz bu süreci ? şundan soruyorum aslında. mesela annemle tüm bağlarımı koparma aşamasındayım ama kuzenlerim ve teyzelerimle görüşmeye devam etmek istiyorum. illa ki bu anlaşıldığında nasıl tepki verdiniz? bir yerlerde karşılaşınca ne yaptınız?
lütfen böyle şey olur mu ne saçma gibi tepkiler vermeyin. yaşayan bilir. insan bu noktaya bir günde gelmiyor. uzun yıllar süren sorunlar, kavgalar, hakaretler ve daha da kötüsü üzücü durumlar sonucunda bu kaçınılmaz son olabiliyor. benzer şeyleri yaşayanlar fikir verebilir mi?



 
10 sene önce babamla ilişkimi kestim. geçen sene kardeşim evlendi ve babamı düğüne çağırdı. düğünden önceki akşam kardeşlerim benimle oturdu, yemek yedi, babam bizden ayrı bir masada yemek yemiş, sonradan şans eseri gördüm. düğünde de iki ayrı masadaydık, ailenin bir kısmı o masadaydı, bir kısmı da benim masada. göz göze bile gelmedik. babam zaten normalde de çıkıp oynamaz, ben çıktım oynadım. babada ego tavan olduğu için kolay oluyor, hiç iletişim çabasında olmuyor. ben de zaten görüşmek istemiyorum. beklediğimden rahat geçti.

bu durumu geniş ailenin tüm fertleri bilirse garip durumlarla karşılaşmazsın. net ol, taviz verme. amcam öğrenince, arayıp barışmamı istedi, yoksa görüşmezmiş benimle. peki dedim, sen bilirsin. ilk başlarda herkeste bu netleşince sonra gerçekten de hayatından tamamen çıkarmış oluyorsun. insanlar dikkat ediyor.
  • gabe h coud  (26.12.23 16:42:37) 
ben annemle iliskimi kestim ama seninkinden farkli, yani annem hayati boyunca en buyuk kotulukleri kardeslerinden gorup hala onlarin pesinden kostugu icin. kendi hayatini harcadigi yetmedi bizim hayatimizi da onlara harcadi.
bunlara ragmen ozlem vs oluyor ama ben kati bir insanim, gorusmem.
bunu ne kadar surdurebileceksin? bir de teyzenler falan araya girecektir. belki senin icin minimum duzeyde gorusmek daha iyi olur digerleri de cok karismasin diye.
  • durgunfoton  (27.12.23 02:18:25) 
ben değil ama ben ve eşim olarak biz artık eşimin ablasıyla görüşmüyoruz. toksik ve sinsi biriydi. bize zarar veriyordu. büyük bir kavga sonrası kendiliğinden doğal bir şekilde ilişki kesildi. anne ve babayla tabii ki görüşüyoruz. henüz anne babaya gittiğimizde ona da denk gelmedik. ama illa ki gelinir. selam verilir geçilir bence maksimum.
ha şöyle de bir şey var, hayat bu yarın eşim barışır ben gene tavırlı kalabilirim. bence koyduğumuz kişisel tepkiler 3. kişileri bağlamamalı.

  • wild honey suckle  (27.12.23 09:18:34) 
[]

İş yerlerinde samimiyetsizce kutlanan doğum günü seromonisi hk

Ne düşünüyorsunuz? Girdap gibi kurtulamiyorsun da. Katılsan samimiyetsiz mide bulandırıcı, katılmasan ayrı dert.




 
Biri kendini feda edecek ve dogum gunu kutlanmayacak. Sonrasindakiler de boylece iptal. Biz oyle yaptik. Su an cit cikmiyor. Nazar degmesin ins


  • nic cage  (24.12.23 13:31:30) 
Ben çok düşünmüyorum ya, iyiki doğdun diye iki şakşak yapıp pastamı gömüp devam ediyorum. Bence çok da büyütülecek bir olay değil :D Ancak insanlar gitgide irkilmeye başlıyor bu tip şeylerden onu fark ediyorum. Bakınca herkesin üstünde bir tedirginlik, ne yapsam ki şimdi bakışı, irileşmiş gözbebekleri, çaresiz espri denemeleri :D "Acaba hazırlıklara yardım etsem" mi gerginliği... Bu olaylar da ayrıca hoşuma gidiyor aslında. O anda birilerine bir şey kabul ettirmek daha kolay :D


  • akhenaten  (24.12.23 15:10:26) 
Bizim yönetici pastayı alıyor. İki dakika mum, kutlama, 1-2 foto çekilip dağılıyoruz. Hediye işine girmedik. OLmasa da olur ama kimisi seviyor:/


  • Amaranta ursula  (24.12.23 16:13:15) 
valla ayağıma kadar gelmiş beleş yaş pasta :D ki çok severim, her defasında uçarak katılırım.. para toplansa veririm.. doğan kişinin doğmuş olması pek umrumda olmuyor, "iyi ki doğdun" der geçer ve pastaya yumulurum.. yaşasın yaş pasta :D

hediye yok ama bizim buralarda. hediye olması itici olurdu.
  • tabudeviren  (24.12.23 16:24:49) 
Oo beleş pasta diyip kutluyorum valla. Üzerine bu kadar düşünmedim hiç.

Bir de, iş yerinin zaten süper samimiyet içeren anlamlı bağlar kurulan yer olması gerekmiyor. Beklentileri düşük tutmak lazım
  • jazzabel  (24.12.23 17:08:13) 
Aşırı rahatsız oluyom, geçende bı duyuru da acmistim bu konuya deginen....


  • abuzer  (24.12.23 20:20:58) 
tek rahatsız olan ben miyim derdim a dostlar. aşırı samimiyetsizce, güya sosyalleşiyoruz muhabbeti, saçma sapan selfieler, pasta yerken gereksiz muhabbetler... işyeri burası, işini yap çık.


  • babemsi  (24.12.23 21:44:08 ~ 21:44:23) 
Yapmayın arkadaşlar, aynı işyerinde mesai yaptığınız kişiye bir "doğum günün kutlu olsun" demek bu kadar zor olmasa gerek. Pasta şirketten oluyor bizde, acil işi olan doğum günü "çocuğunu" kutlayıp pastasını alıp gidiyor. Bu kadar.


  • SiyamkedisiZorro  (25.12.23 10:01:49) 
Ben de sevmiyorum genelde ama pandemiden beri patronlar ofise gelmiyor biz de dönüşümlü çalışıyoruz ve ofiste çok az kişi oluyor. Biz de beleş pasta yemek için kullanıyoruz ve kalanları da ertesi gün gelen arkadaşlar yiyor. Bu hali sıkıntı değil bence.


  • peki madem  (25.12.23 10:02:06) 
Öncekine ilaveten, "hadi arkadaşa hediye alalım" diye para toplamak itici ama. Pasta şirketten olmasaydı da pasta için ortak olurdum, ama hediye "cuk"


  • SiyamkedisiZorro  (25.12.23 10:03:42) 
Fransa'da şöyle bir kültür var;
Doğum günü ya da özel bir kutlamasi olan kendi yiyecek getiriyor.
Hediye vs gibi şeyler sadece yeni çocuk dogumunda ya da işten ayrilirken.

O yüzden çok mutluyum. Ben de saçma bulurdum.
  • logisticsmanager  (25.12.23 14:22:42) 
haftada 2 sabit olmayan gün ofise geliyorum. onda da şansıma doğum günü kutlaması denk gelirse, pastamı alıp kenara çekiliyorum. fazla düşünme derim. pastayı fazla kaçırma :)


  • gabe h coud  (25.12.23 15:59:09) 
Ben pasta sevmiyorum yani doğumgünlerinden yemek de olsa bir çıkarım yok ama rahatsız olmuyorum. Samimiyetsiz evet ama bu kadar da her şeye takmamak lazım başka birileri mutlu oluyor iki dakikalığına gül geç çok önemli bir konu değil bence. Hediye almalı bir durum olsa rahatsız olurdum başkalarının zorunluluk adına bir şeyleri yaptırmaya çalışmasından hoşlanmıyorum bu nedenle bana gıcık olsalar da hediyeye katılmazdım çok umrumda değil kimse


  • titanic kemancısı  (25.12.23 16:15:24) 
valla ben de devlet dairesindeyim, hani böyle olunca da bir nevi aynı insanlarla emekli olacaksın ortam iyicene samimiyetsizleşiyor sıkıcılaşıyor, özellikle kadın tayfanın beleşe pasta ve instagram paylaşımı etkinliğinden öteye gitmemeye başlıyor. Bir de 20 kişi var her ay istemsiz kutlanıyordu iyicene kabak tadı verip gereksiz bir masrafa da dönüyordu.

En son buna dahil olmak istemeyenler bunu net bir şekilde dile getirse de bu gösterişçi tayfa tarafından ciddiye alınmayınca da bu istemeyenler doğum günlerinde yıllık izin almaya başlayıp pasta parası toplanırken ben katılmadım deyip vermemeye başlayınca neyse ki bu saçmalık bitmeye yüz tuttu.
  • denizgonen  (31.12.23 11:31:07) 
[]

Kendi vücut kokularımızın kendimize çekici gelmesi

Bu normal miydi? Öyle bişi okumuştum diye hatırlıyorum ama




 
Nedendir aklıma hep bu bölüm gelir
www.southparkstudios.com

  • beetlejuice  (24.12.23 20:21:20) 
Başkasına da çekici gelebilir. Napolyon'un seferden dönerken 3 gün önceden Josephine'e banyo yapmaması için mektup yazdığı söylenir.


  • Tina  (25.12.23 01:18:47) 
[]

Eski sevgilinizin sosyal medya hesabına bakıyor musunuz?

Merak edip de eski sevgilinizin Instagram'ına falan bakıyor musunuz? Yapıyorsanız da yaklaşık ne sıklıkta yapıyorsunuz?




 
Ayda bir kimisine yılda bir


  • benaslindayohum  (22.12.23 23:02:59) 
hiç bakmadım. hayatta stalk yapmadım, yapmam. aklıma gelmez.


  • gabe h coud  (22.12.23 23:07:18) 
hayır, asla. bitti mi? bitti. geri dönsem kafayı yerim.


  • mark greg sputnik  (22.12.23 23:07:52) 
nadiren bakarım ama bu benim için hiçbir şey ifade etmez.


  • tabudeviren  (22.12.23 23:15:01) 
2 senede 1 falan.


  • poliamid  (22.12.23 23:34:03) 
arada bakıyorum özlediğimden unutamadığımdan değil dolce vita bir hayatı var vay be hayata bak diyorum :)


  • freebird5406_2  (23.12.23 00:11:55 ~ 00:16:55) 
[]

Yeni yıl dilekleriniz var mı?

veya kararlarınız da olabilir.. varsa nelerdir?

Ben kafamın rahat olduğu, kendimi güvende ve mutlu hissettiğim bir yıl olmasını diliyorum. Bunun için bana düşen şeyleri yapmaya odaklanıyorum, yeni yılda da bunu güçlendirecek alışkanlıklar geliştiricem. Bir de, sevdiklerim hep uzakta, daha yakınımda olan ömürlük güzel ilişkiler kurmayı istiyorum. Şimdiden herkese iyi seneler! :)


 
15 gün önce sigarayı bıraktım. Tekrar başlamamayı umuyorum.


  • auroraaurora  (22.12.23 17:21:23) 
2023 benim için güzel bir yıldı. Bundan daha kötüsü olmasın yeter.


  • ruhen hastayim ben  (22.12.23 18:46:05) 
15-20 kg vermek istiyorum.


  • SiyamkedisiZorro  (27.12.23 10:30:32) 
Kendime, fiziksel ve zihinsel sağlığıma daha çok yatırım yapabildiğim bir yıl diliyorum. Yeni bir yabancı dil öğrenmeye başladım örneğin şimdiden ve her gün yürüyüşe çıkmaya çalışıyorum. Bir de çok klişe ama hakikaten daha çok kitap okumak istiyorum, telefon ve bilgisayardan uzak daha kaliteli ve zevkli zaman geçirmek istiyorum.


  • fotrsapka  (27.12.23 10:34:05) 
[]

Yılbaşında ne yapacaksınız?

Planlarınız neler?




 
geniş aile yemeği


  • gabe h coud  (22.12.23 16:56:55) 
evde sıcak şarap müzik sohbet bu kadar yıllardır favorim


  • freebird5406_2  (22.12.23 18:54:13) 
Tek basimayim, evde pineklemece.


  • kukuleta  (22.12.23 19:49:17) 
evde yemek + tombala.


  • cooperr  (22.12.23 20:05:43) 
İş yerinde gece vardiyasında çalışıyor olacağım.


  • ahmedemirel  (22.12.23 20:29:51) 
Evde bilgisayar başında olurum. Oyun oynarım belki sanırsam.


  • put it in your appropriate place  (22.12.23 23:37:49) 
[]

Endiseli-kacingan baglanan yeni partner

Kiz arkadasim endiseli-kacingan (fearful-avoidant) baglanma stiline sahip birisi, bunu kendisi de net sekilde kabul ediyor. Bir kac aylik iliskimiz benim icin yipratici hale geldi. Sürekli endiselenmek icin bir sebep ariyor, seni yeterince hissedemiyorum, iliskiden beklentilerim karsilanmiyor, bana daha yakin davranman gerek seklinde serzenislerde bulunuyor. Can kulagiyla dinliyorum, anlamaya calisiyorum, onu iyi hissettirecek seylere agirlik veriyorum. Bir kac gün her sey yolunda gider gibi oluyor, bu sefer de kacingan tarafi agir basiyor, hissizlesiyor, yine ufak seyleri bahane edip kendini kapatiyor, ya da kirici seyler söylüyor, fiziksel olarak sana olan cekimim azaldi bugünlerde falan diyor. Kisisel almiyorum aslinda ama modum düsüyor dogal olarak, bunu görünce tekrar basa dönüyor, ilgisi artiyor, bir kac gün icinde endiseli hali geri geliyor. Kendisine ayna tuttugumda her seyi kabul de ediyor, demek ki zarar görmekten, terkedilmekten korkuyorum, o yüzden yapiyorum böyle falan diyor.

Cekilir cile degil yani aslinda. Ama üzülüyorum kendisi icin. Onu daha güvenli hissedebilecegi bir noktaya cekebilmek isterdim, bir kac aydir ugrasiyorum da iyi olsun diye, ama benim de hevesim kacti, anlamsiz gelmeye basladi her sey. Yani iliskiler kolay kurulmuyor, ben de her an herseyi dogru yapiyorum iddasinda degilim ama ilk aylardan da bu kadar gelgit yasamak da dogru gelmiyor. 4 ayda en az 5-6 kez demek ki uyusmuyoruz, ayrilmali miyiz konusmasi yaptik daha simdiden. Ayrilik gündeme gelince hemen tekrar en sevimli hali ortaya cikiyor, seni özledim, gitme kal demeye basliyor. Icinde daha fazla kalmamam gereken bir iliski icindeyim gibi hissediyorum.

Basinizdan böyle bir durum gecti mi? Nasil yaptiniz?

 
Bunu bir "psikolojik bozukluk" olarak gör ve bunun profesyoneller tarafından verilmesi gereken uzun bir terapi haricinde çözülemeyeceği gerçeğine kendini ikna et.
Daha güvenli hissedeceği noktaya çektiğini sanırsın, bu sefer kendini güvensiz hissedecek başka bir düşünceye takılır. Çok severek falan çözebileceğin bir konu değil.

İlla bişi yapmak istiyorsan terapi almasını sağla ve bu süreçte yanında ol. İlerleme görürsen devam edersin, görmezsen de yapıcak bişi yok.

Bunda vicdan yapıcak bişi de yok, beraber olduğunuz sürece birbirinize zarar vermeye devam edeceksiniz. Ayrılırsanız en azından bundan kurtulmuş olucak.
  • Bruce  (22.12.23 02:09:05 ~ 02:09:57) 
BPD olduğunu da kabul ediyor mu?


  • rallied  (24.01.24 11:30:41) 
[]

dogum gununu anne babanin kutlamamasini normal karsilamali miyim

evet dogum gunu buyutulecek bir sey degil nitekim 30'lu yaslardayim ama bu sene buna nedense cok uzuldum.

gecen sene de babam kutlamamisti aradim telefonun kapaliydi gibi sacma sapan biseyler soylemisti, aramizda belli bir problem sorun yok aslinda. umursamiyor diyebiliriz. ama annem en azindan aramisti. ve kardesim yazmisti vs bu sene en ufak bir cit bile yok.
turkiye'de de degilim zaten ama bu yil hem anne babamin ve kardesimin kutlamamasi arayip sormamasi beni cok uzdu. belki gereksiz duygusalim bilmiyorum.esimin aile baglari cok iyidir, yakinlardir. dogum gunumu de hep ilk olarak onlar kutluyor.
ister istemez kendimi aile kiyaslamasi yaparken buluyorun hatta bunu cok daha derine indirgeyerek esimin ailesi gibi bir ailede dogsam nasil bir hayatim olacagini dusunerek ilerletiyorum.

Sizce insanin kendi anne babasi kardesinin dogum gununu kutlamamasi normal karsilanmali mi? Aslinda turkiye'ye gelme sansim vardi yeni yil icin ama bu olaya alindigim icin gelmemeye karar verdim. Ve buyutup buyutmedigim konusunda objektif dusunceler duymak icin sormak istedim.

 
ben umursamazdım. hatırlamazlar öyle şeyleri. bunun için kimseye kin beslemem. sevgilim kutlamasa üzülürüm en fazla.
doğumgünlerine fazla anlam yükleniyor.

  • jelly bear  (21.12.23 10:38:36) 
Kırılmakta çok haklısınız, bence hiç de normal değil. Doğum günleri sevdiğimiz insanlara kendilerini özel hissettirmek, onları sevdiğimizi hatırlatmak için güzel bahaneler.

Doğum gününüz kutlu olsun! Dilerim çok güzel geçsin yeni yaşınız.
  • fotrsapka  (21.12.23 10:39:31 ~ 10:40:04) 
Ailede böyle bir gelenek varsa ve şimdi kutlanmamissa bence de haklısınız. Bizim ailemizde bu gelenek mevcut. ilk doğum günümden beri parti yapılır; şu anda ben de 30larima geldim ama doğum günü, yılbaşı gibi özel gunlerde kutlama, hediye alma geleneği hiç bitmedi. Aynı şekilde anne, babaminkini de kutluyoruz. Dolayısıyla bir yıl birden bire kutlanmamaya başlanırsa ben de kırılirim ve çok üzülürdüm .

Bir de uzakta olunca insan normalden daha da fazla hatırlanmak istiyor. O yüzden gitmekten vazgeçmeden once belki anneninize kırıldığınızi da açıkça söyleyebilirsiniz. İnsan doğası gereği hatırlanmak, sevilmek ve değer görmek ister; bu da en yakinlarindan başlasın ister. Kök ailemiz ve oradan gelen gelenekler hepimiz için sandığımızdan daha değerlidir.

Doğum gününüz kutlu olsun.
  • fraise  (21.12.23 11:10:47 ~ 11:14:04) 
Bu bence anne babayla olan ilişkiyle alakalı. Ben mesela babama en son bu yüzden kırılabilirim herhalde. Babamın doğum günüyle tarihle pek işi olmaz eski usul bir adam ama beni çok sevdiğini ve çocukken nasıl güzel babalık yaptığını bildiğimden doğum günümü unutmasına da şakayla takılabilirim en fazla.


  • Kediyi üzdün  (21.12.23 11:18:48) 
Doğum günleri kutlamaya değer tek özel gün bence.
Kişinin direkt kendisiyle ilgili olan bir gün çünkü diğer bütün günler kutlanmasın ama doğum günü kutlansın ben hep böyle düşünürüm.

Ama hayat stresi, yoğunluk, mutsuzluk, dertler tasalar o kadar çok şey var ki insan bazen kendi doğum gününü bile algılayamıyor, çok yakınlarınınkini bile kutlamayı unutabiliyor.
Özellikle bir tavır vs. olmadığı sürece unutulması bence büyütülecek ve kırılınacak bir şey değil.
Ama telefonuna da bi uyarı eklersin yani hatırlatsın diye bu da zor bir şey değil.
Hele bir de böyle uzakta olunca buna alınmanız da gayet normal.

Ben mesela baktım kutlamıyor mesaj atıyorum doğum günümü kutla diye, o an ki tepki belli ediyor, kısa bi kutlamayla geçiştiriyorsa zaten önemsememiştir sonra ben de onu kutlamam ve aramızdaki bu merasim biter. Ama telaş edip unuttuğu için özür diliyorsa bir şekilde gönlümü almaya çalışıyorsa büyütmem ve aynen devam ederim.

Nice yıllara.
  • Dağcı  (21.12.23 12:47:09 ~ 12:47:21) 
Annem de unuttu birkaç sene. Kendisininki unutulsa gönül koyar. Ben takmıyorum ama. Daha derin sorunlarımız var sözümona ilişkimizde.


  • auroraaurora  (21.12.23 13:05:50) 
evet bu da normal, sen ayrı ve özgür bir bireysin, her ailenin dinamiği farklı oluyor, kafanda ideal bir aile modeli var ona uymuyorlar fakat ülkedeki ailelerin yarısı böyle bağları daha gevşek, bu yaştan sonra bunu takma bence


  • freebird5406_2  (21.12.23 13:53:53) 
Ben umursarım, bence haklısın. Ama buna kırılıp köşeme çekilmezdim, arardım. Bugün doğumgünüm hadi kutlayın şarkı söyleyin bekliyorum derdim arayıp. (aileme değil ama arama mesafe giren arkadaşlarıma yapmışlığım var, gayet de tatlı oldu kimse hakir görmedi, mahcup da etmedim onları) Bunu önemsediğini belli etmelisin.

Esas uzaktayken bu günler daha kıymetli ve kutlanmaya değer geliyor bana.

Alışkanlık haline getir onlar aramazsa sen ara, onların doğumgünlerinde de geceden ara kutla. Ama Türkiye’ye sırf bu yüzden gelmekten vazgeçtim demek yine kendi kendini cezalandırmak olur bence, yapma bunu. Gelmek istiyorsan bu senin içindeki bir şey, gel, kendini mahrum bırakma özlediğin şeylerden. Baktın sarmadı dönersin, veya tatil gibi geliyosan kısa kesersin duruma göre. Hem belki yüz yüze daha iyi olur aranız.
  • megalomaniac  (22.12.23 22:37:00) 
[]

"o seni sevdigi icin sana satasiyor"

Eski gunleri huzunlu bir sekilde dusunurken annemin, abim bana satastigi zaman bunu soyledigi aklima geldi.

Bazen ciddi kavga ederdik, o zaman da bunu soyluyor muydu bilmiyorum ama bu laf mantikli mi sizce? Bu laf size de soyleniyor muydu?

"İnsan, sevdigiyle ugrasirmis" lafi da var ama bu baska, bu romantik seyler icin soyleniyordu.

 
40 yaşında adamım. bunu genelde yeğenlere yapıyorum. (yeğenim yok. kuzen çocukları.) küçük bir ilçede baba tarafı sülale (yörüğüz) bir arada yaşıyoruz. 4-5 sokak olduğu gibi aynı soydan.

ben kız kardeşimle 10 seneden fazla konuşmuyorum. babam vefat ettiğinden beri mal-miras mevzuları haricinde de konuşmadım. borç isterse veriyorum. vakti gelince ödüyor.

bana ciddi bir konuda yalan söylemişti. kendisine "bana herkes yalan söyleyip kandırabilir ama ailem bunu yapmamalı. ne kadar kızsam da sövsem de bunu yapmamalı" demiştim.

birkaç yıl sonra duyduğu ve yanlış anlamış olduğu bir konu hakkında kendisi bana ağır sözler söylemişti. duyduklarının doğru olmadığını evrakla ispatlayınca özür dilemişti.

zamanla ona karşı olan kızgınlığım geçti. artık kırgın da değilim. benim için sokaktaki herhangi bir insan.

nazını çeken insanın sınırı zorlamak her daim tatlı bir uğraşıdır.
  • phonex  (21.12.23 01:59:25) 
Normal değil, sevgisinden olduğunu varsayaak bile insan sevgisini sevgi dolu şekilde göstermeli. Bunu sağlamak da yetişme çağında ailenin görevi.

Ne yazık ki birçok anne baba bu konuda çok da başarılı sayılmaz. Kendinizi yormayın, istemediğiniz sevmediğiniz şeyleri söyleyin. Bazen insanların değişmesi gerekir; normal olan bu.
  • akhenaten  (21.12.23 08:12:12) 
"Abinin seninle sataşması sorunu ile ilgilenecek vaktimiz/takatimiz yok veya ilgilenmek istemiyoruz bu nedenle seni sataşılmanın aslında iyi bir şey olduğuna ikna ederek aradan çıkıyoruz" anlamına geliyor bence.


  • peki madem  (21.12.23 17:56:47 ~ 18:00:00) 
"sevdiği için sana sataşıyor" lafı sataşılan kişiyi idare etmek içindir ve çoğu zaman şu anlama gelir
"onun nazını çekeceğini bildiği için sana sataşmakta sorun görmüyor veya biz sana gıcık oldugu için sataştığı ihtimalini düşünmek istemiyoruz"

  • abelardo  (21.12.23 21:59:47) 
@abelardo: heh aynen, cevap bu sanirim. "nazini cekecegini bildigi icin sana satasiyor"


  • ahm1  (21.12.23 22:08:38) 
aslında alıp karşılarına konuşmaları ve çözülmez bir sorunsa profesyonel yardım almaları gerekir ama bir taraf diğer tarafa kin gütmesin diye anne-babalar böyle şeyler söyleyebiliyor. bu gerekçe tabii ki kabul edilemez ama çocuğun çözemediği bu sorunu aileler de çözemeyecek kadar bilinçsiz genelde.


  • anna sun  (22.12.23 00:42:10) 
[]

insanların dertlerini paylaşmaması

bu çok yaygın bir durum, değil mi? birebir sohbetlerde herkes halinden memnun gibi görünüyor, derdini tasasını pek anlatmıyor. ama yapılan araştırmalara baktığında nüfusun ciddi bir kısmı yaşamından memnun değil. bir de bu memnuniyetsizlik hali sadece ekonomik güçlük yaşayan insanlarla sınırlı bir şey değil, hali vakti yerinde olanlar da genel olarak bir tatminsizlik içerisinde. ama bu durum ne sosyal medya paylaşımlarına ne de arkadaş sohbetlerine yansıyor. bunu siz de gözlemliyor musunuz? "güçlü görünme arzusu" mu sizce bunun nedeni?




 
Herkesin zaten milyonlarca derdi var, dert anlatıp kendi derdimi de yüklemek bana mantıklı gelmiyor sadece, güçlü görünme aezusu değil yani. Bir de aynı nedenle kimse dert dinlemek de ister mi çok emin değilim.


  • Bir ben var benden şurada  (20.12.23 19:25:43 ~ 19:26:47) 
Ben gelip sana saatlerce dertlerimi anlatabilirim ama sen yarim-bir saatten sonra illallah dersin. Neden bu kadar derdi dinlemek isteyesin? Her gorusmede dert anlatirsan insanlar bir hafta sonra senden kose bucak kacar. Karsi taraf dunyanin en mutlu insani degil ki hayatini senin dertlerini cozmeye veya dinlemeye adasin.


  • ahm1  (20.12.23 19:42:45 ~ 20:32:54) 
Valla bence olay insanlarin cogunun diger kisilere pek guvenememesinde ve onlari yakin kisi olarak gormemesinden kaynakliyor. Yani gunumuzde neredeyse her iliski bir cikar iliskisine donustugu icin kimse gidip de sikintilarini her gordugu kisiyle paylasamiyor. Kafasinda surekli 'bunu bana karsi koz olarak kullanir mi?' dusuncesi olusuyor insanlarda.

Yani mesele guclu gorunmek degil esasinda, gucsuz gorunmemek. Ikisi arasinda da cok buyuk fark var. Gucsuz oldugunu dusundugunde kendine karsi olan tum guveni kaybedebilirsin. Guclu olmadigini dusundugunde ise direkt gucsuz oldugunu dusunmez, guclu gorunmek icin caba sarfetmeye cabalarsin cunku ortada bir yerlerde oldugunu dusunursun.
  • j r r tolkien hayrani  (20.12.23 21:42:32 ~ 21:43:06) 
Yukardakiler +1 insan dertlerini gerektiğinde samimi olduğu kişilerle paylaşır.

Bunu yapmayan insanlar da var, herkes hayatının bir döneminde karşılaşmıştır. Özellikle üst üste tekrarlandığında insanlar sizden haklı olarak uzaklaşır.

Yetişme sürecinde çoğu insan bunun dozunu öğreniyor deneye yanıla.

Zayıf görünmeme kaygısı olan da vardır tabi ama genellemeler üzerinden konuşuyoruz zaten.
  • akhenaten  (20.12.23 21:49:35) 
her şeyi çok güzel göstermeye çalışarak karşı tarafı kıskandırmak, asıl kendileri kıskandığı için güzel şeylere sahip insanları. dürüst ve düzgün insanlar hayatının tüm gerçekliğini apaçık ortaya koyar iyisiyle kötüsüyle, çünkü kimsenin hayatı ne çok kötü veya çok iyidir, dünyanın kuralı budur. aksini iddia eden kendisiyle barışık değildir ve sahtedir. günümüzde insanların çoğunluğu bu. bir kısım da karşı tarafa güvenmediği için ve hayatındaki dertlerini paylaşırsa diğer insanların hassas noktalarından vurabileceği için bunları paylaşmıyor ki, bu konuda onları haklı buluyorum.


  • babemsi  (20.12.23 23:36:43 ~ 23:40:02) 
sürekli olarak dert antalan biri sosyal olarak başarıya ulaşması çok zor, negatif bir etki verir , siz kendiniz dert paylaşan bir insanı dinelemeye ne kadar sabır gösterebilirsiniz, çünkü herkesin kendine göre derdi var yeterince .
O nedenle , dert üstüne dert dinlemek yorduğu için bir kaçınma söz konusu da olabiliyor.

Artı maalesef bizim toplumumuzda , insanlar zayıf noktalarını ve sıkıntılarını paylaşmak istemiyor, çünkü gün geliyor, bu durumlar kişinin aleyhine de kullanılabiliyor.
  • Rao  (20.12.23 23:45:16 ~ 23:47:28) 
Guvenmek icin saglam bi zemin olmayan kimseye dert anlatmamak en sagliklisi. Insanlara dert anlatinca, yanlisinizi dogrunuzu, zayif yonlerinizi vs anlatinca anlattiginiz kisilerin islerine gelmeyen durumlarda tam da oralardan vurulmak icin muthis kozlar vermis oluyorsunuz. Dertlerinizi daha da buyutmemek icin aile disinda pek de konusmamak en iyisi. Yani illa da guclu gorunmek degil, korunmak istiyor da olabilirler.


  • nic cage  (21.12.23 00:08:22) 
zaten hepimiz türkiye'de hayatın çok da süper olmadığını kabul ederek yaşıyoruz. ben çok yakın arkadaşlarım veya gerçekten çare bulabilecekler dışında dert anlatmayı kötü buluyorum çünkü eğer buluşma amacımız dertleşmek değilse, dertler ben anlattığımda da karşı taraf anlattığında da herkesin moralini bozuyor ve azıcık kalmış yaşam sevincini öldürüyor. zaten arkadaşlarla biraz kafa dağıtmak için çıkıyor ya da etkinlik yapıyoruz. bu esnada da gelip bitmeyen random dertleriyle kafamızı öpen, sürekli depresif gezen insanlar bana çok antipatik geliyor. ben kimsenin dert anlatmadığına da katılmıyorum. ekşi sözlük ve twitter sürekli bir şeylerden yakınıp duran insanlarla dolu. sadece instagram'a ve benzerlerine bakıyorsanız yanılırsınız çünkü oranın amacı zaten dert mutsuzluk değil güzel şeyler paylaşmak.


  • yedigimiztavuk  (21.12.23 14:58:38) 
[]

Esler arasi maas farki max % kac olmali?

Var mi boyle bi olay?




 
yok.


  • jelly bear  (19.12.23 23:32:10) 
%50nin üstü nikahı düşürür :) şaka şaka. Yok böyle bir olay. Çalışmayan eş de olabilir nitekim.


  • Tisatiaşer  (19.12.23 23:32:38) 
birinin maaşı "kendine harçlık yaparsın" kadar olmasın, yeter.


  • gabe h coud  (20.12.23 00:04:08) 
İnsanlar nitelikten çok niceliğe yönelik bakıyor bu konuya, bence toplam hane geliri yeterli düzeydeyse maaş farkının çok bir önemi yok.

Evli çiftlerin kendilerinden ziyade yetiştikleri ailelerin sosyal statüsü geçmiş yaşantılarını ve hayat tarzlarını etkilediği için ister istemez yaşam tarzlarında uyuşmazlıklar ve gerilimler olabiliyor.

Her ikisi de aynı tarzda ailelerden gelen iki kişinin maaşları arasındaki uyumsuzluk nispeten daha az etkili olan bir şey.

Yani bu maaş ve maddi durum konuları konuşulurken esas bahsedilen şey aslında yaşam tarzındaki farklılık ve bunun yol açtığı sorunlar.

Bunun dışında ele geçen toplam hane geliri insani bir hayat kurmaya yetiyorsa aynı tip ailelerden gelen insanlar arasında "maddi statüden kaynaklı" sorun yaşanma olasılığı düşük.
  • akhenaten  (20.12.23 11:34:42) 
şahsen şimdiye kadar hiç böyle bir şeye takılmadım. eşimin maaşı benden yüksek de olabilir, olsun da. kasa bir, beraber bir hayat sürüyoruz sonuçta


  • kondansator  (20.12.23 11:44:16) 
kendi standardımı yaşayabileceğim gelirim olduktan sonra eşim isterse %1000 fazla kazansın bu niye sorun olsun ki mis gibi yaşarız, her meslek aynı kazanmıyor ki


  • freebird5406_2  (20.12.23 11:56:11 ~ 12:03:54) 
Toplam hane düzeyi bir miktarın üzerindeyse sorun olmaz +1
Asıl sorduğunuz sanırım "kadın erkekten ne kadar fazla kazanırsa sorun olmaz?" Bunun da belli bir cevabı yok, kadının ve erkeğin ilişkilerinin tek belirleyicisi aldıkları maaş değil. Senelerce eşimden 2-3 kat kazanmış bir kadın olarak söylüyorum bunu. Hep şunu düşündüm "ben onun yerinde olsaydım bana nasıl davranmasını beklerdim".

  • SiyamkedisiZorro  (20.12.23 13:06:06) 
Valla eslerden biri digerinin gelirinin cok ustunde kazaniyorsa ve yasadiklari hayat da o fazla kazanan kisinin cebinden cikiyor gibi gozukuyorsa bence sikinti olusur muhakkak. Atiyorum bir taraf 50 bin kazanirken diger taraf 150 bin kazanip gidip de 70 bin liralik bir evde kiralik olarak kaliyorlarsa, bir yerden sonra fazla kazanan taraf 'ben olmasam evin kirasi bile odenemez' diye dusunup ya digeriyle arasini bozabilir ya da bunu stres yapip hayatini cok daha zora sokabilecek durumlara kendisini ister istemez sokabilir.

Dolayisiyla her iki tarafin calistigini varsaydigimda -ki soru bence direkt ona yonelik- hemen hemen esit kazanmak en iyisi. Esit kazanma gibi bir durum ortada yoksa da temel giderleri birisinin karsilayamacagi, digerinin de gozu kapali sekilde karsilayabilecegi sekilde olmamamasi gerekir bence.
  • j r r tolkien hayrani  (20.12.23 21:53:44 ~ 22:14:46) 
[]

Kayinvalidenin pilot ogluyla yatilarda gidip gezmek istemesi

Merhaba,

Ben ve esim pilotuz. Cesitli yerlere yatiya gidiyoruz. Kayinvalidem gezemeyi seven biri. Oglunun ucus programi aciklandiginda onunla bir yerlere gitmek istiyor. Kayinvalidem oglu ise girdiginde bosandi. Yani kendisi bekar ve ve maddi olarak biz yardimci oluyoruz. Onunla gittiginde ayni otel odasinda kalarak en azindan otel parasindan kurtarma gibi bir durum var ortada.

Gezmeyi gercekten cok seviyor ve ben bu durumdan rahatsiz olarak engel olmasam gidebildigi her yatiya esimle gitmek ister.
Ben gelin olarak bu durumdan rahatsizlik duyuyorum. Olabildigince nesnel anlatiyorum ki olabildigince nesnel yorum almak istiyorum. Bir gelinin bu durumdan rahatsiz olmasi sizce normal midir?

Bu arada meslege yeni basladigimiz icin borc icindeyiz ve maddi durumumuz o kadar da iyi degil. Neden ayri otel odasinda kalmiyor diye soranlari icin soyluyorum. Daha yeni ikimizin ilk arabasini alabildigimiz icin elimizde para bile yok. Ki olsa bile ben deli gibi gunde 13 saat calisip kendi paramin sefasini suremezken bizim paramizla tatillere cikmasi gezmesi bana batiyor.

Ilk evlenecegimizi soyledigimizde evlenmemizi istememisti tek ogluna biraz duskun.

Bu gezme olayindan rahatsizligimi esim anlamiyor. Sizce durum normal mi?

 
Bence çok haklısın. İzaha bile gerek duymadım her yatıya gitmek çok manitacılık işi evli oğlunu salabilmeli. Bütün enerjisini oğluyla atması kötü fikir


  • ala09  (18.12.23 20:56:09) 
her şeyin bir ölçüsü var. sürekli sürekli olacak iş değil. insanlar anlayışsız ve vurdumduymaz olunca böyle sonuçlar ortaya çıkıyor. yaşanan durum normal değil. buna bir şekilde çözüm bulunması gerekiyor.


  • dedeminhirkasi  (18.12.23 20:57:22) 
Maddi boyut haricinde ve sizin de bu seyahatlerde onlarla birlikte olmadığınızı varsayarak büyük bir problem göremedim ben.


  • elorelia  (18.12.23 21:16:17) 
bence bu durum eşinizle alakalı, iki tarafın da gönlünü alıp orta yolu bulması gerekir


  • babemsi  (18.12.23 21:21:35) 
Bence sağlıklı bir durum değil. Para konusu dışında insan sıkılır bence. Tek olmak ister. Arada bir olabilir ama sürekli olmaz.


  • dissendium  (18.12.23 21:22:56) 
Her seferinde değil de yüzde elli olduğu durumda bence normal. Hatta çok zorlarsam her seferinde bile normal karşılayacak sebepler bulabilirim.

Niye rahatsız olduğunuzu anlamadım. Ana oğul gezsin işte sizinle ne alakası var bu durumun? Kaynanam kocamla takılınca be güzel ana oğul hasret gideriyor diye düşünüyorum ben aklıma bile gelmez kıskanmak.
  • yenibirgüzelnick  (18.12.23 21:46:47) 
Pilot oğlunun pilot gelinle evlenmesine itiraz eden annede ben bir çentik ararım.


  • onepointzero  (18.12.23 21:53:54) 
Maddi durumunuza etkisi tam olarak nasıl oluyor, ben o kısmını anlayamadım. Sonuç itibariyle eşiniz otel ücretini tek de kalsa, annesiyle de kalsa ödemiş olmayacak mı? Uçak biletini mi siz alıyorsunuz? Yoksa komple tatildeki her şeyi mi siz ödüyorsunuz?

Bu durum haricinde birlikte gidiyor olmalarından eşiniz bir rahatsızlik duymuyorsa, siz de orada olmadığınız için ben de bir sorun göremedim. Eşiniz ile annesi arasındaki bir mesele bu bence.
  • fraise  (18.12.23 21:57:43 ~ 21:58:15) 
siz bu yatılarda yanlarında değilseniz ve arkanızdan eşinizi size karşı doldurma gibi olaylar yoksa, yani siz eşinizle baş başayken her şey yolundaysa bırakın takılsınlar ana oğul derim normal şartlarda ama eşiniz bu durumdan kendisi hiç rahatsız olmuyorsa uzun vadede rahatsız olmakta haklısınız. böyle anneci adamlar ilişkilerinde dengeyi sağlayamıyor çünkü. eninde sonunda bir yerde ilişkiyi etkiliyor bu durum mutlaka.

üçünüz aynı odada kalıyorsanız çarşı karışır tabi.
  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (18.12.23 22:08:00) 
Burada ne sorun var anlayamadım. Oğlu normalde tek gidecekken anne olarak oğluna eşlik etmesi, eşinden yeni ayrılmış bir kadın için güzel bir kafa dağıtma yöntemi.

Bu durumdan rahatsız olup engel olmak iyi niyetli birisinin yapacağı bir hareket değil bence. Bence gereksiz yere sorun çıkarıyorsunuz.
  • but that was just a dream  (18.12.23 22:47:28) 
but that was just a dream +1

oyle bir yazmissiniz ki sanki ikisi birden surekli tatile gidiyor, sizi ozellikle yanlarina almiyorlar :D

Hatun bosanmis, dunyayi gezmek istiyor. Bu sirada oteli bedavaya getirmek istiyor, eger kocaniz bunu dert etmiyorsa problem ne anlamadim. Kocaniz zaten tahminen sabah annenizden once kalkip ucaga gidiyordur. Adam calisiyor yani, tatilde degil :)
  • cooperr  (18.12.23 23:27:04) 
Şimdi öncelikle sebebini bilmesek de istenmeyen gelin olarak bi kalp kırıklığınız var. Bu, kayinvalideye karşı negatiflik tohumu atmış. Bu yüzden onların beraber bu kadar çok vakit geçirmesi sizi korkutmuş olabilir. Çok vakit geçirdikçe sizin çekirdek aileniz içindeki olumlu-olumsuz bilgiye sahip olacak validanım, eşiniz ne kadarına izin verirse tabi. Bu kaygı anlaşılabilir.

Diğer bir konu da eşini kaybetmiş ya da boşanmış annelerin koca misyonunu oğullarına yükleme eğilimi var eskilerde. Çoğunlukla bağımsız bir hayat yasayamadiklari icin olsa gerek. (aslan gibi oğlum var benim!) Zaten maddi anlamda böyle olduğunu söylediniz. Aile içi dengeyi bozan bi şey bu. Bu da kaygı verici.

Kadınların eşlerinin aile bağını koparması da doğumda annelerin oğullarıyla kesemediği göbek bağını gelinin kesmesi aslında. Duygusal olgunluğa erişmiş erkeklerde bu zaten yaşanmıyor, gayet güzel yönetiyorlar durumu.

Mesela bu söylediklerim soz konusu olmasaydı, borcunuza harcınıza rağmen rahatsız olur muydunuz aynı durumda?
  • beetlejuice  (19.12.23 00:13:53) 
Ne kadin ne erkek hic kimsenin annesiyle bahsettiginiz siklikta ve yakinlikta vakit gecirmesini normal bulmam. Ustelik is seyahatinde surekli annesiyle beraber koca adam... Belki ben esimle bir sey konusacak, planlayacak, yapacagim, ergen gibi annen yaninda mi diye mi soracagim kocama hep? Yilda birkac kez normal. Fazlasi garip.


  • nic cage  (19.12.23 00:55:02) 
Ailenin geçmişine ve gelişim sürecine bakmak gerekir. Ben pilot olsam annem istediği her yatıya benimle gelebilirdi. Bu konuda eşime karşı bir ihmalim olmazdı ama maddi olarak hiçbir şeyden kaçınmazdım.

Ama her insan pekala aynı değil, anne olmak kişinin kötü yönlerini alıp götürmüyor. Karşı taraftan bakıldığında tasvip edilmeyecek tavır ve tutumlar, çıkarcılık, fırsatçılık, işgüzarlık vb. çoğaltılabilecek durumlar varsa ben de hazzetmezdim.
  • Nature Works  (19.12.23 02:38:57) 
Anne evliliği istememiş.

İşleri maddi olarak rayına oturtmaya çalıştığınız bir dönemdeymişsiniz.

Eşinizle yeni evli olduğunuz için ve annesinin de bu davranışı eskiden beri süregelen bir şey olmayıp görece yeni başlayan bir şey olduğu için eşinizle ilişkinizi nasıl etkileyeceğini anlamamışsınız.

Bu üç konu bu meselede canınızı sıkıyor anladığım kadarıyla.

Ben yerinizde olsam gözlemlerdim olayı. Annenin davranışı normal değil evet, sonuçta gezmeyi çok seviyor diye oğluyla "ayda yılda bir" sıklığından daha fazla seyahat etmesi absürt. Orası iş ortamı sonuçta. Anne-oğul hayatı bu denli iç içe geçmemeli. Bazı sınırlar var.

Diğer taraftan anladığım kadarıyla ortada zaten ailevi bir sorun var. Anne boşanmış. Bu birçok açıdan insanları etkiler. Siz böyle bir aileye girmişsiniz. Yani evde yangın varken gelip her şey normal gibi yaşamayı beklememelisiniz. Önce bu sıkıntılar atlatılmalı.

Ben yerinizde olsam bu durumu anneyle aramı düzeltmek için fırsata çeviririm. Hatta anneyi bir kere de siz yanınıza alın mesela?

Sonra bu olaylar yatıştıktan sonra eşim hala bunu sürdürmeye devam ediyorsa oturur konuşurum nasıl iş bu böyle diye.
  • akhenaten  (19.12.23 09:33:19) 
ben anlayamadım sıkıntının ne oldugunu. anladıgım kadarıyla oğlu zaten yalnız oluyor bu seyahatlerde. annesi de onunla aynı odada kalıyor. annesi olsa da olmasa da sen bu zaten olmayacaksın. o zaman annesinin olmasında sıkıntı nerede anlayamadım.
sen eşinle beraber gitmek istiyorsan anlarım ancak oğlu tek olacak ise anne oğul neden bir olamasınlar.
maddi olarak da bir yük olmuyor anladıgım kadarıyla. uçak bileti ve otel parası da ekstra yük olmuyorsa sorun nedir?
sizin paranızla nasıl tatile çıkıyor? yemek yiyor en fazla. annenin yediği yemeği mi sorun ediyorsun
  • abelardo  (19.12.23 17:23:07) 
Annesine aylik bazda ne kadarlik masraf yapiyor bu seyahatler dolayisiyla?

Iyi tarafindan bakin. EN azindan kiminle ne yaptigini biliyorsunuz.
  • turkuaz  (19.12.23 21:32:20) 
Bu duruma bakılacak birden çok taraf var.

Maddi açıdan başlarsak,
- Bildiğim kadarıyla kayınvalideniz pas uçacak, pas uçarken pilotlara ek bir farklılık yok ise sadece vergiler ödenerek uçuyor yolcular. Bu ödenen ücret mi sizi rahatsız ediyor?
- Eşiniz otelde double kaldığı zaman ikinci kişi farkı oluyor ve onu da sizin bütçeden ödüyor ise bu mu sizi rahatsız ediyor?
- Sonuçta eşinizin yaptığı seyahat bir iş seyahati. Şirketin yatı sırasında çalışanlardan belirli beklentileri var ve kayınvalideniz olunca eşiniz bu beklentileri yerine getiremediği için iş kaygısı mı yaşıyorsunuz?

Manevi olarak:
- Eşiniz annesiyle fazla zaman geçirince sizden uzaklaşıyor mu? Kayınvalidenin düzenli bir eşi doldurma durumu mu var?
- Eşiniz ailesiyle sık görüşmeye devam ettiği için kıskançlık yapıyor olabilir misiniz?

Tüm bu soruları kendinize sormanız gerçek sebebi bulmanıza yardımcı olabilir.

Ha ben olsam belki bazı yatılara annemi götürürdüm ama artık benim de bir hayatım var, yalnız olmam gereken zamanlar var mesajını da verirdim.
  • en bi orijinal  (19.12.23 21:53:55) 
bir iki kere merak ettigi yere gider de, ben hic normal bulmadim, koca adam niye annesiyle ayni odada kaliyor, bence rahatsiz edici, anne sonradan görme heralde.
sen de kendi anneni götür, ama kaynanan varken biz sonradan görme degiliz ayri odalarda kaliriz diye laf sok. masraflari da ortak hesaptan düs.

  • durgunfoton  (20.12.23 00:20:21) 
Durumun normal olup olmaması işin sıklığına bağlı. Senede 2 veya 3 defadan fazla böylesi beraber seyahatler ilişkileri bozar. Şöyle söyleyeyim (ki olayın sadece maddi boyutu olmadığını gösterebileyim) kvalide sizden maddi destek almasa bile eşinizle senede 20 geziye çıkması sizi mutsuz eder miydi? Beni ederdi, çünkü yoğun iş temposu içinde muhtemelen ben bu kadar eşimle beraber olmazken onların birlikte olması bizim evlilik birliğini kurmamızı (evliliğin erken dönemlerinde) etkilerdi.
Bir de seyahat muhtemelen sadece konaklama ve uçak bileti masrafından ibaret değil. Orada gezecek, yemek yiyecek, ıvır zıvır bir şeyler alacak, günün sonunda geçimi için biz destek oluyorsak gözüme batar benim de. Bütün bu olayların üstüne bir de evlenmemi baştan istememişse... Neyse sakin...
Eşinizle annenin bu gezi çerçevesini çizin ama konuşmayı eşinizin yapması lazım, bunun için de ikna olması lazım. Yoksa bir seyahat sonunda eşinizle yollarınız ayrılabilir.
  • SiyamkedisiZorro  (20.12.23 13:24:37) 
ufukta boşanma var maalesef.


  • tantunisultansuleyman  (21.12.23 09:05:25) 
anne oğluna aşırı düşkün hastalıklı bir kadınsa ayrı, oğlunu tüm bu geziler için maddi manevi bir araç olarak kullanıyorsa ayrı.
ilki zaten evlerden ırak bir durum. yorum bile yapmama gerek yok, ama ikincinin neden rahatsızlık verebileceğini anlıyorum. sonuçta maddi olarak siz de sıkıntıda olduğunuzdan bahsetmişsiniz, geçimine yardım sağladığınız birinin sürekli olarak gezmesi herkesi huzursuz eder. ben mesela evladım dahi olsa, destek aldığım biri varken kendim kişisel harcamalarımı kısmaya özen gösteririm.
ayrıca yeni evli eşek kadar bir insanın kendi annesiyle bu denli çok zaman geçirmesi de sıkıntı. emin olun kadın tarafı olsa da aynısını derdim. insanların ailelerinden uzaklaşıp biraz kendi ailelerinin bilincinde olmaya başlaması gerekiyor.

uzun lafın kısası. madem geçinemeyecek derecede sıkıntısı var, yeni evli çiftin her şeyinden yararlanıp gezmeyiversin.

tşk
  • wild honey suckle  (21.12.23 09:13:39) 
merhaba,

bir psikolog ve bir evin bir oğlu ile evli bir kadın olarak cevap vermek istiyorum:

''annenin ilk başlarda kafa dağıtmak için böyle seyahatlere çıkması normal'' diye yorumlar gelmiş, buraya bir nebzeye kadar hak verebiliriz, diyelim ki bu durum geçici, diyelim ki her seyahatine değil de bazı seyahatlere gidiyor anne.

yine de, başta evlenmenizi istemeyen ve sizin maddi gücünüzden alıp, başkasına ''keyfi'' olarak verilen paranın, sizi rahatsız etmesi bence çok normal. burada hissettiğiniz kıskançlık olabilir, öfke olabilir, değersizlik olabilir sizinle alakalı. ama dikkat, sizinle alakalı diye eşinizle alakalı değil, diyemeyiz. siz bir çiftsiniz, evlisiniz, sizinle ilgili olanlar eşinizi de ilgilendirir.

ben eminim ki tüm bu zor şartlar altında, kayınvalideniz zor durumda olsa, Allah korusun bir sağlık gideriz olsa ve yüklü miktarda ona para ayırmanız gerekse, bundan o kadar da rahatsız olmazsınız. ama söz konusu gezmek, tozmak ve ekstra olan bir şey. bunun yanında eğer başta evlenmenizi istemediyse ve oğlu işe girdiğinde kocasından boşandıysa, orada oğlu ile kurduğu sıkıntılı bir bağ olabilir, bunu eşiniz de kayınvalideniz de fark etmiyor olabilir. mesela, tamam artık oğlum güçlü, bana bakar diye bile boşandıysa, bu durum sıkıntılı. sizi de rahatsız eder. valideyi suçmalak doğru değil, bilerek yaptığını hiç düşünmüyorum, Anadolu'da erkekler sınır koymasa bir çok kayınvalidede bunu yapma potansiyeli ne yazık ki var, özellikle kocasıyla sağlıklı bir ilişkisi olmayan kayınvalidelerde.

eşinizin sizi anlamadığını düşünüyorsanız, ona duygularınızdan bahsedin, ve onu suçlamadan kendinizi ifade etmeye çalışın, sizin için de zordur eminim. ''kendimi şu şu duygular içinde buluyorum, ve ancak senin yardım edeceğini düşünüyorum. benim için evlilik birlik beraberlik ve huzur demek; bu yaşananlar benim huzurumu etkiliyor, acaba bana destek olmaya çalışsan, biraz daha empati kurmaya çalışsan, gerçekten buna çok ihtiyacım var.'' gibi cümlelerle yaklaşabilirsiniz.

ve bence mutlaka, evlilik terapisine gidin. ve sakın siz, annen seninle sağlıklı bir ilişki kuramıyor vs demeyin, dememeye çalışın. sizi anlamayacaktır, anlamadığı gibi size tepki de verir. siz üzülürsünüz. bunu uygun bir yolla evlilik terapistinden duyar zaten. ve aslında sizin neden ve ne için rahatsız olduğunuzu, yine aranızdaki hakem, yani terapist anlatır sağlıklıca diye umut ediyorum.

çok geçmiş olsun, sıkıntılı bir durum herkes için bence. ama hayat biraz böyle bir yer, ve evlilik de bazen strateji gerektiren bir ilişki süreci. kolaylıklar.
  • damba  (21.12.23 12:48:29) 
[]

40 yasinda eyt disinda emekli olan var mi?

Hayat nasil? Bekarsaniz daha da merak ettim seruveninizi?




 
[]

Bu durum nasıl yorumlanır? saygısızlık/yersiz şaka/taciz

Olay Avrupa’da geçiyor. Olayın kahramanlarından kadın türk, diğer ikisi başka milletlerden.

A ve B iki yakın arkadaş, ikisi de erkek. Birlikte dolaşmaya çıkıyorlar ve A, B’nin nişanlısına (K) bir video gönderiyor:

Videoda A, kadının nişanlısının boynuna montundan sökülmüş bir ip geçirmiş “buraya gel, hey, cici köpek” deyip kahkaha atıyor. B durumundan hoşnutsuz görünse de boş gözlerle A’ya bakmak dışında bir tepki vermiyor.

Kadın kişisi videoyu görünce küplere biniyor, “Bu nasıl bir saygısızlık ve sen, sana bunun yapılmasına nasıl izin verdin! Bir de bunu ne diye videoya alıp bana gönderiyor?”

Aynı tepkiyi kadın, A’ya da gösteriyor. B ve nişanlısı A’yla görüşmeme kararı alıyor ve özür dilemesine rağmen A’yı düğünlerine davet etmiyorlar.

Aradan zaman geçiyor, A ve B arasındaki buzlar eriyor. K da “Belki kültürel farklılıklardan kaynaklanan bir durumdu. Bir daha yapmaz belki böyle saçmalıklar. Belki onun kültüründe erkekler arasında böyle şakalaşmalar normaldir” diye umuyor. İyi niyet göstermeye çalışıyor. İki arkadaşın arasını bozan eş durumuna düşmek istemiyor.

Ardından A, çifti birkaç kez evlerinde ziyaret ediyor.

Son ziyaretinde 3 gün çiftin evinde kalıyor. Son gün akşam kadın mutfakta yalnızken A, kadının yanına gidiyor.

A: Salata mı yapıyorsun?
K: Evet.
A: (Tezgahtaki rokayı göstererek) Bizde buna roka derler. Siz ne diyorsunuz? Biliyor musun rokayı?
K: Biliyorum rokayı evet. Bizde de roka denir.
A: Cilde çok yararlıdır. Bir de 18+ faydaları vardır, neyse söylemeyeyim.

Kadın cevap vermiyor, ciddiye almıyor.

A kapıya doğru yöneliyor ve sonra; “B bunu yesin, sonra daha iyi” diyip elinin ayasıyla kapıya hırıltılı sesler eşliğinde tak tak tak vurup başka odaya geçiyor.

Kadın şok. Ağzı gerçek anlamda açık kalıyor, ne diyeceğini bilemiyor. Orada donup kalıyor. Olayın şokuyla tepki de gösteremiyor.

Kadın son yaşananın taciz olduğunu düşünüyor ve A’yı bir daha evde görmek istemiyor.

B, A'nın yersiz bir şaka yaptığını ve çok kötü cinsiyetçi bir mizah anlayışı olduğunu söylüyor. B yaşanan durum için eşinden özür diliyor ve A’yla konuşacağını söylüyor. Konuşalım ki yaptığının rahatsız edici olduğunun farkına varsın, gibi bir düşüncesi var.

Kadın, A’nın bunu zaten tasarlayarak yaptığını, yani ne yaptığının son derece bilincinde olduğunu düşünüyor. Bu yüzden B'nin A'yla bir daha görüşmesini istemiyor.

A'nın bu davranışların ne kadarı kültürel farklılıklardan olsa gerek diye yorumlanabilir? Yurtdışında yaşayan duyurucuların yanıtlarını özellikle merak ediyorum.

 
Bazı insanlar böyle gevşek olabilir. Rahatsız oldularsa görüşmesinler madem ama kadının eşinin arkadaşlıklarına karışması ve görüşmemesine karar vermesi bana saçma geldi. Demek ki bu adamın (A) karakteri böyle, uymuyorsa B kendi karar versin ve görüşmesin. Bana kadın çok dominant, B ise umursamaz geldi. İlk baştaki video onu rahatsız etmemiş bile.


  • birgumuspeni  (15.12.23 21:57:22) 
3gün kalınca farklı beklentilere girmiş
B fazla geniş

  • mantık  (15.12.23 22:16:10) 
"Videoda A, kadının nişanlısının boynuna montundan sökülmüş bir ip geçirmiş “buraya gel, hey, cici köpek” deyip kahkaha atıyor."

A B'nin boynuna mi ip geciriyor?
  • tantamount_to_equivalent  (15.12.23 23:01:23 ~ 23:06:52) 
@tantamount_to_equivalent, Evet. İpi dolamak gibi değil de boynuna atmış ipi, köpek muamelesi yapıyor. B, o sırada başını çevirip boş gözlerle A'ya bakıyor. Hoşnutsuzluğu belli, gülümsemiyor mesela ama aynı zamanda başka tepki göstermiyor. Rahatsız ama ciddiye almıyor gibi bir tavrı var.

A bu videoyu, B'nin nişanlısına gönderiyor.
  • le petit bonheur  (15.12.23 23:12:33 ~ 23:14:41) 
A gevşek bir adam
K, A ile irtibatı kessin, ailece görüşmeye son versinler. Eve davet olmasın.
A, B'nin kiminle arkadaşlık edeceğine karışmamalı.
  • Tina  (15.12.23 23:45:51) 
A ingiliz mi? Ingilizlerde var bu sinir tanimayan espri, sululuk olayi, alinganlik edersen sadece banter'di derler, banter'dan anlamiyor diye de dislarlar sonra.

A ve B yakin arkadasmis ama enseye saplak derecesinde, sulu bir arkadaslik sanirim bu. Sayet oyle ise dugune cagirmamak falan ilk olayi cok fazla buyutmussunuz, eglencesine bir video cekmisler sizi kizdirmak icin de A size atmis.

Ikinci olay biraz olcusuz olmus ama isin icinde alkol varsa normal bu tarz sulu arkadasliklarda. 3 gun baskasinin evinde yatiya kalmak daha absurt geldi bana yalniz, bayagi bir sulu ya da koklu bir arkadaslik A ve B nin anlasilan. Normalde Avrupali anasini babasini istemez evinde 3 gun
  • tantamount_to_equivalent  (16.12.23 00:08:37 ~ 00:10:40) 
@tantamount_to_equivalent, Yok ingiliz değiller. A kişisi Arap, alkol almıyor. B de bir avrupalı.

B kişisi daha ziyade sakin bir adam. A dahil olmak üzere kimseye öyle şakalar yapmıyor. A haricinde ona böyle şakalar yapan bir arkadaşı da yok.
  • le petit bonheur  (16.12.23 00:19:34 ~ 00:19:57) 
@le petit bonheur Yol verin o zaman. Cunku bir musluman ekstra daha dikkatli olur, arkadasinin esinin yaninda ne konusacagina nasil davranacagina, aile kurumuna saygi gosterir. Onda bu hassasiyetler yok. Avrupali simariktir, serbest buyumustur, genistir falan diye kredi vermistim basta ama ici pis gozukuyor arkadasin


  • tantamount_to_equivalent  (16.12.23 01:19:15 ~ 18.12.23 12:59:37) 
K esinin kiminle gorusup gorusmeyecegine karar veremez, evine alip almamak ve kendisi gorusup gorusmemeye karar verir. K kisisi istemiyorsa gorusmemek ve evine almamak konusunda haklidir.
Ancak tavirlarindan rahatsizsaniz, rahatsizliginizi sahiplenin buradan destek almakla olacak sey degil, hoslanmiyorsaniz hoslanmiyorsunuzdur, kendiniz disinda kimseye bir aciklama yapmakla yukumlu degilsiniz. K kisisi esini kontrol etmeye calistigi icin buradan destek ariyor sanirim.
B kisisi de bu sakalari kaldirip kaldirmak istemedigini, A kisisinin dostlugunun ona ne kazandirdigini nelerinden hoslanip hoslanmadigini kendi dusunup tartip karar vermeli. Bunun icin de kendini tanimali, kendi sinirlarini bilmeli. Ancak bunun farkinda degil sanirim.
  • kassiopeia  (16.12.23 15:07:11) 
kültürel tabi. türkiyede hangi erkek bu durumu normal görebilir? siz de türkiyede büyümüş bir kadınsınız ve size de anormal geliyor haliyle.
ayrıca evli bir çiftin yanında böyle bir adamın 3 gün kalması anormal. hangi türk izin verir elin herifinin üç gün karısının yanında kalmasına, hem de yalnız kalıyorsunuz evde.

  • abelardo  (16.12.23 15:16:55) 
Milliyetleri sözleyince olay daha oturdu. Arap işin farkında, önce B'yi kadının gözünde küçük düşürüp sonra kadına saracak. kültürel fark ama bu kültürden cacık olmaz. Ailece görüşmeyi kesinlikle kessinler, B'de A ile mümkün olduğunca az görüşsün.


  • SiyamkedisiZorro  (18.12.23 12:42:06) 
[]

25 yaş kadın ve 40 yaş erkek ilişkisi hakkında düşünceniZ nedir?

...




 
EYT'li olmasına az kalmış biriyle işim olmaz. Bir yere gidicez arkadaş gibi 40 yaş üstü olacak. Kendimi burada 25 yaşında biri gibi düşündüm. Olmaz.


  • Kahvedesu  (14.12.23 19:33:05) 
çok güzel olur.


  • tabudeviren  (14.12.23 20:02:20) 
Böyle çok mutlu iki aile tanıyorum.


  • Mirket  (14.12.23 20:19:18) 
Allah mesut etsin


  • mirty  (14.12.23 20:31:05) 
Birlikte oldugunuz kisi sizin duygusal olgunlugunuzu yansitir, bu iki insanin duygusal olgunlugu uyumlu ise gayet olur. Duygusal olgunluktan kastim geziyoruz egleniyoruz degil bu arada; uyusmazliklara yaklasiminiz, degerleriniz, oncelikleriniz vs.
Yeni nesle bakis acim ne yazik ki biraz onyargili bu nedenle 25 yasindaki birinin, saglikli olgunlasmis 40 yasindaki biri ile etkilesimi ve paylasiminin cok sinirli olacagini, 40 yasindaki kisinin halletmesi gereken meseleleri oldugunu dusunurum.
Ama ben de dahil olmak uzere, o 2 kisi disinda, kimin ne dusundugunun bir onemi yok.
  • kassiopeia  (14.12.23 22:11:56) 
bol manipülasyon soslu olur. afiyet olsun.


  • meyal  (14.12.23 23:41:45) 
mis gibi olur, bence arada min. 10 yas lazim zaten.
iki tarafta yaslandikca oturur iliski. 40-55 mesela olmaz denebilir mi?

  • cooperr  (15.12.23 03:25:51) 
Amerikalı yazar Paul Auster'dan gelsin. "25'inden sonra herkes yaşıttır."

Gayet normal yaş farkı.
  • kalemdefter  (15.12.23 12:26:18) 
gayet uygun.


  • abelardo  (15.12.23 12:41:27) 
Yaş farkı fazla.


  • rock n roll  (15.12.23 12:54:06) 
Yaş farkı çok fazla. Adamın 40 yaşında 25lik kadına bakması da problem. 55-70 bile olsalar yaş farkı çok fazla, kapanmaz.


  • birgumuspeni  (15.12.23 21:59:24) 
Yeri var


  • gece abisi  (15.12.23 22:41:48) 
[]

Maaşınızdan memnun musunuz

Merhaba. İşinizde kaç yıl tecrübeniz var ve maaşınızdan memnun musunuz? Sağ olun.




 
15 sene
Memnunum

  • basond  (13.12.23 21:58:39) 
7 sene, memnunum. ama köpek gibi pazarlık yapıyom yine, orası ayrı.


  • plutongezegendegilmi  (13.12.23 22:25:18) 
13 sene..
istedigim noktaya cikmasi icin yaklasik iki katini almam lazim.

  • cooperr  (14.12.23 00:53:05) 
17. Ocak enflasyon düzeltmesiyle memnun olurum gibime geliyor.


  • gabe h coud  (14.12.23 13:11:01 ~ 13:11:12) 
dolu dolu 10 sene,
bu mesleğe bu maaş az, ama benim sarf ettiğim efor çok az olduğu için şikayetçi değilim

  • alaimisema  (15.12.23 15:22:43) 
[]

Yeni yıl planınız nedir

Merhaba. Yeni yılda bir yere gitmek istiyorum. Fikir olması açısından planınızı öğrenmek istedim. Teşekkür ederim. Siz ne yapacaksınız?




 
evde aile saadeti, tombala, hediye, bol alkol, yemek, tv, müzik vs.
dışarı çıkılacak gibi değil. hele ülke bu kadar hassasken.
Ne hizmet var adam gibi ne de insanlar saygılı.
bu sene yılbaşının olaysız geçeceğine inanmıyorum ben. Kesin yine karışır bir yerlerde ortalık.
en kötü fordçular çoğalır izleriz haberlerde kadın erkek milletin isyanını.
bu kadar afgan, suriyeli vs. derken rahat bir gece geçirmek isteyen, aklı olan evinde oturur.
  • erty_ksk  (12.12.23 16:00:06) 
Gece vardiyasında limanda çalışıyor olarak gireceğim. Genelde hep iş yerinde çalışıyor oluyorum yılbaşlarında. Geçen sene evde ailemle idim. Tavsiyem evinizde oturun. Ortalık sapık abaza afgan suriyeli dolu.


  • ahmedemirel  (12.12.23 16:37:25) 
vizesiz seyahat edilebilen bir ülkeye gitmek istiyorum. o zamana kadar gidecek bir arkadaş bulurdam onunla da gidebilirim ama bulamasam da tek gideceğim.


  • tabudeviren  (12.12.23 20:30:46) 
Araban varsa. Evden direkt mekan onune gideceksen git bir yere. Tabii gittigin yer de iyi bir yer olsun. Yoksa tehlike.
Bense evdeyim. Gece bi yerlere gitmeyi cok severim. Modum degisiyor, iyi geliyor bana. Ama yilbasi kutlamasi hic bana gore degil. Sevgililer gunu gibi. Zoraki bi eglenme cabasi gibi. Sevmiyorum. Evde siradan bir gun gibi geciriyorum.

  • Kittie  (12.12.23 21:27:17) 
kesin dışarda olacağım ama öyle kalabalıklarda değil. bir restoranda yemek rezervasyonu, öyle sakin sessiz.


  • baldan kaymak  (13.12.23 06:28:57) 
Maalesef uzun süredir en olmadık zamanda gaza gelip deli gibi diyet yaptığım bir döneme denk geldi ama yine de evde hazırlık yapıp kutlarım


  • titanic kemancısı  (15.12.23 00:48:19) 
evdeyiz.

yarim hindi, sarap, tombala, nesflis..
  • cooperr  (15.12.23 03:26:49) 
Evde olurum. Film acar icer uyurum.


  • nic cage  (17.12.23 00:23:12) 
[]

aileden birinin öleceği korkusu

babam ben çok küçükken öldü. kardeşim yok. herhangi bir arkadaşım, akrabam kimse yok hayatımda. yakınım olarak annem var o kadar. iş için başka bir şehre taşındım çok önceden, o yüzden onunla da birlikte yaşamıyoruz. o da yalnız yaşıyor.

bana yıllardır annem de ölecek ve dünyada tek kalacakmışım gibi bir his geliyor. ve bundan aşırı korkuyorum. annemin de ölümünü görmek istemiyorum. ilk ben ölsem keşke diyorum ama onun da kimsesi kalmayacak. iki şekilde de daralıyorum yani.

anneme biraz samimi davranmasam, yakın olmasam ileride çok pişman olacağım, o ölünce pişmanlıktan kafayı yiyeceğim gibi geliyor. belki önünde sadece birkaç yıl kaldıysa başka şehirde yaşayarak günleri harcamış gibi hissediyorum. batıl inancım yok ama sanki size bunları yazarak bu düşüncelerimi dillendirmem bile belki bu sonu getirecekmiş gibi korkuyorum. istediğim gibi de konuşamıyorum kendisiyle. hep bir vicdan azabı durumu var sebebini anlayamadım.

siz de böyle şeyler yaşıyor musunuz? ve yaşıyorsanız bu hissi azaltmanın yolu nedir?

 
aynı hislerle yurt dışına taşınamayan biriyim. Ailemden uzaktayken birine bişey olursa ne yaparım korkusu çok yüksek bir his ve ben çaresi olduğunu sanmıyorum. Daha sık görüşerek birlikte fazla zaman geçirerek bu hissimden sıyrılıyorum şimdilik


  • alaimisema  (12.12.23 11:32:53) 
tıpkısının aynısını hissediyordum. tam 1 sene önce terapiye başladım, yeni yeni iyileşiyorum. şimdi bunu okuyunca fark ettim ki uzun zamandır içimi kemirmemiş bu düşünceler. imkanınız varsa seyrek aralıklarla da olsa terapiye gitmenizi tavsiye etmek isterim. azaltmanın yolu benim için o oldu, ya da ben fark etmeden olmuş.


  • meyal  (13.12.23 18:57:39) 
demişsin ya onu da kaybedersem kafayı yerim diye, ben yedim. seni anlayabiliyorum.
anneni yanına al. bu kaygıların olmasa ve yine sorsan aynı şeyi söylerdim. aileden, yakınlarından daha değerli hiçbir şey yok hayatta o yüzden bence işi gücü ve hayatın diğer sorumluluklarını onlardan uzak değil onların çevresinde kurmalıyız. bir de iyice takıntı boyutuna gelmeden yardım almalısın. annen yanında oldugunda da kaygıların bitmeyecek, şekli değişecek muhtemelen...

  • anna sun  (15.12.23 01:36:11) 
aynı şeyleri yaşıyorum ve sizi çok iyi anlıyorum. Babaannem ve dedem var ancak onlar da çok yaşlı, ölmelerinden korkuyorum. Onlar hariç benim de sadece annem var. Bu düşünceleri takmamak için, farklı yollarla kendimi oyalamayı denedim, kötü iş deneyimleri ve OKB, anksiyete bozukluğu, depresyon ve yeme bozukluğuna sahibim. Yalnız kalmamak düşüncesiyle de evlenmem gerekiyor diye düşündüm hep fakat kendime göre birini bulamadım ve partner arayışı daha kötü yıprattı beni, şu anda çıkmazdayım.

Bence işin özü bunu kabullenmekten geçiyor, bu durumu kabul edip "en kötü ne olabilir ki" demek. Çünkü değiştirme imkanımız yok. Yukarıdaki arkadaşın da dediği gibi hayatımızı sevdiklerimizin etrafında şekillendirmek güzel bir seçenek. Bunların yanında bize keyif veren aktiviteler veya mümkünse yapabileceğiniz başka bir iş varsa, annenizin şehrine taşının, veya o sizin yanınıza gelsin. Ya da fırsat buldukça görüşün eminim sonrasında vicdan azabı hissetmeyeceksiniz. Anneniz her şeyden önce sizin mutlu olmanızı ister bu yüzden öncelik kendiniz ve kendi huzurunuz.
  • babemsi  (19.12.23 17:02:33 ~ 17:30:49) 
[]

Uzun ilişkisini bitirenler devamında ne hissediyor?

Evet, çok yıllık ilişkisini bitirerek sevgilisini terk edenler, size sesleniyorum.

Neden ayrıldınız?
Ayrıldıktan sonra neler hissettiniz?
Hemen birini buldunuz mu? Yoksa yalnız kalmak mı istediniz?
Terk ettiğiniz kişinin hayatını uzaktan da olsa takip ettiniz mi?
Onun yeni bir ilişkiye başladığını öğrendiğinizde ne hissettiniz?

 
-Uyumsuzluktan sıkıldım
-Rahatlama hissi
-Evet hemen başka bir ilişkiye başladım çünkü zaten önceki kişiye uzun süredir bir hissim kalmamıştı
-Sadece ilk başlarda iyi mi diye bir baktım
-Hiçbir şey hissetmedim
  • alaimisema  (12.12.23 11:34:47) 
- Daha iyiye gitmeyecegini ongorebildim, bitirdim. Cok enerjik ve pozitif oluyorum ben iliski bitirince. Cok iyiyim.
- Hayir. Istemem. Flörtlesmek iyidir. Onun disinda iliski istemiyorum.
- Uzaktan degil, arkadasiz, gorusuyoruz, bulusuyoruz.
- Sorun yok, o kadar cok duygum kalmis olsa terk etmezdim.
  • buf-e kür  (12.12.23 12:54:38 ~ 12:57:34) 
Uyumsuzluk makasının artmasından.

Enerjim arttı ama bağlılığım ve inancım azaldı.

Ooo sürüsüne bereket ama şu an kimse yok.

Ediyorum. Hayatlarına sağlıklı devam etmeleri benim için önemli. Ama ruhları duymaz.

Mutlu olurum. Yutkunamadığım az sayıda insan olmuştur. Böyle birşeye mutlu olmayacağım insandan ayrılmam. Ayrılamam zaten.
  • baldan kaymak  (13.12.23 06:31:09) 
[]

Dindar kız dindar olmayan erkek ilişkisi olur mu?

Bu hikayede erkek kişisi oluyorum. Müslümanız da o kadar yani. Alkol içerim, namaz kılmam, oruç tutmam, kumar oynarım. Kız da namaz falan kılıyor. Dindar başsörtülü bir kız. Allah var güzel ve yanındayken iyi hissediyorum. Beni cumaya başlatmaya çalışıyor falan. Bu ilişki tutar mı sizce?




 
Bence hayır çünkü çok temel şekilde ayriliniyor. Yani tutan vardır da yüzde kaç.

Misal alkol almamak farklı bir şey ama namaz kılan eden biri vs dinle alakası olmayan biri bir ilişki temelinde baya ciddi ayrım bana göre.

Misal sizi cumaya başlatması sizin onu alkole baslatmaniz gibi bir ayrım benim için.

Tutmaz
  • logisticsmanager  (11.12.23 21:52:33) 
belki tutar diyecektim ama ta ki "beni cumaya başlatmaya çalışıyor"u okuyana kadar.


  • king lizard  (11.12.23 21:53:45) 
@king lizard hayır diyince daha da sorgulamadı ama


  • birmilyonunvarmi  (11.12.23 21:54:41) 
Aşkın o ilk heyecanlı zamanları geçtikten sonra elde kalan şeyler sevgi, uyum ve saygı oluyor. Sizde uyum kısmı direkt ekside, saygı kısmına gelince de 'beni cumaya başlatmaya çalışıyor' kismindan anladığım kadarıyla direkt saygısızlık diyemesek de hayat tarzına müdahale olacak ki bu da bir saygısızlıktır bana göre. Velhasıl birkaç ay güzel vakit geçirirsiniz belki ama o heyecan bitince birçok sorun baş gösterir.


  • fraise  (11.12.23 21:59:03 ~ 22:14:56) 
Olmaz


  • anon1m  (11.12.23 22:32:11) 
Açılın bu benim uzmanlık alanım anakshsj.

Burda olay sende bitiyor. Eğer değişmeye gönlün varsa çok güzel olur ama ben değişmem eğilip bükülmem dersen hiç bulaşma koşarak uzaklaş.

Dindar bir kadın olarak böyle ilişkilerim oldu. İki taraf için de eziyetti çoğu. Ama evlendiğim insan da dindar değil, alkol alan hayatında oruç tutmamış dinle alakası olmayan biriydi ama benim için hayat tarzını değiştirdi. Değiştirmese evlenmezdim. Öyle sabit kalalım birbirimize hoşgörülü oluruz saygı duyarız diye bir şey yok. İki taraftan birisi değişmeli. Şu an dünyanın en mutlu çiftiysek sebebi kocamın değişimidir. Acı ama gerçek.
  • kaptan maydanoz  (11.12.23 22:38:54) 
Olmaz


  • birgumuspeni  (11.12.23 22:40:26) 
Bu arada şunu da eklemek isterim; 25 yaşını geçmiş hiçbir insan bir başkası için kendi temel degerlerinden vazgeçmemeli bence. Gelişmek ya da esneklik göstermek farklı bir şey ama komple başka bir insana dönmek bambaşka bir şey. Dışarıda bizimle benzer degerlere sahip binlerce insan var, onlardan biriyle de ilişki yaşayabilirsiniz. Ne bir baskasindan sizin için komple değişmesini isteyin, ne de siz değisin. Bu da eninde sonunda sorun yaratır çünkü.

He mesela size de yakın geliyorsa dindar olmak, o zaman zaten bu sorun değil. Orta yol bulunur .
  • fraise  (11.12.23 23:21:42) 
Yakın çevremde bunun aynısının erkeğin kızı açılmaya ikna etmeye çalıştığı versiyonu var. Uzun süre sevgili olduklarını sakladılar aslında ilişkilerini adlandıramadılar bile. Erkeğin sürekli bir sınır çizme çabası var bizden olmaz diye kız da olacağına ikna etmek için kendinden çok ödün verdi. Alkole başladı, hayvanlardan dehşet korkuyordu (evimde muhabbet kuşu var diye bana gelmedi) çocuğun köpeği var diye köpekleri sevmeye başladı ve cinsel ilişkiye de düzenli giriyorlar. Kızın babası imam olmasa şimdiye çoktan açılırdı sanırım bu arada yaşlar 30 civarı kız memur çocuk yüksek lisans yapıyor öğrenci. Bi noktada ayrılacaklar bana kalırsa ama şimdi ama yarın öbür gün evlenmeye karar verirlerse çünkü çocuk asla ortada buluşmuyor. Kızın beklentileri cumaya gitsin falan da değil sadece ilişkilerinin adı konsun, arkadaşları falan bilsin, el ele falan rahat gezsinler, başka kızlarla flört etmesin falan. Çocuk bana kalırsa türbanlı biriyle birlikte olmayı kendine yakıştıramıyor. Yani sonuç olarak bence iki taraf da ortada buluşsa olabilecek bir şey cumaya git falan demiyorum tabii dini inanç herkesin kendi takdiri zaten ben de ateistim ama bunu düzgünce açıklayıp makul şeylerde ortada buluşmak karşılıklı beklentileri çok abartmamak lazım


  • eatpraylaw  (12.12.23 07:27:04) 
bence olmaz ama yazın gittiğim bir düğün tam bu şekildeydi. bakalım ne kadar sürer.


  • inheritance  (12.12.23 10:45:43) 
Kizilcik serbo izlemenizi tavsiye ederim shshdjdj


  • mor oje  (12.12.23 11:23:07) 
Olmaz


  • AlsterWasser  (12.12.23 13:50:31) 
Olmaz


  • chitosan  (12.12.23 14:41:57) 
Kızdan soğuttunuz ama haklısınız.


  • birmilyonunvarmi  (12.12.23 15:35:21) 
"Alkol içerim, namaz kılmam, oruç tutmam, kumar oynarım"
şunları kendi başına hallettikten sonra olabilir de
dindar kız da pek mantıklı hareket etmemiş daha temkinli olurdum
  • mantık  (12.12.23 17:16:38) 
olmuyor.
sakın deneme bile.
ben denedim.
  • rain when i die  (12.12.23 18:50:32) 
Kız seni kendince rehabilite etmeye çalışacak. Fakat sendeki tablo iç açıcı degil.
Bana sorarsan olmaz. İyice ciddiye bindiğinde patlar

  • limonlu eksi  (13.12.23 00:32:17) 
Din kısmına girmeyeyim. Sizin hali hazırda kendi motivastonunuz ile yapmadığınız bir şey size yaptırılmaya çalışıyorsa kabul etmek zorunda değilsiniz. Spor yapmanızı, sağlıklı beslenmenizi istiyor olabilir. Sigarayı bırakmanızı, erken yatmanızı diliyor olabilir. Bunlar gibi objektif ve somut şekilde sizin iyiliğinize olan şeyler dışındaki her şey gereksiz zorlama olur. Hele din konusu.


  • ckorkmaz  (14.12.23 14:17:07) 
90lı yıllarda yapılmış danimarkalı gelin filmini izleyin.


  • jepa  (14.12.23 14:40:45) 
Kız kendisinin kendi inancı çerçevesinde günah işlediğinin farkında ve bu yüzden cumaya başlatma çabası. Bir sonraki adım imam nikahı kıyalım kendi aramızda olacaktır


  • Hallegadola  (14.12.23 17:03:41) 
[]

Ayrıldım pişmanım

8 aylik bir ilişkim vardı ve son zamanlarda heyecanımı kaybettiğim, hiçbir şey hissetmedigim için 2 gün önce ondan ayrıldım. Işin garip tarafı ayrılırken sürekli ağladim ve şimdi de pişmanım. Onu aslında seviyor olduğumu fark ettim. Nasıl bir aptalliga düşüp de böyle davrandığımı inanın bilmiyorum. Kendimi çözemiyorum, ne istediğimi bilmeyen biriydim hep zaten. Ama bu kez çok iyi, yanında huzurlu hissettigim, mutlu olduğum birini bulmuşken onu bırakarak gerçekten salakça davrandığımı kanıtlamış oldum. 2 gündür durmaksızın ağlıyorum, onu çok özlüyorum şimdi geri dönsem büyük bir hata yaptım desem dalga geçiyor gibi mi olur? Böyle bişey yaşayan oldu mu hiç bunu yapan ve karşı tarafın yaptığı?




 
Çok fazla zaman geçmeden bu duygularınızı onunla da paylaşın, 2-3 gün içinde ağlayarak hata yaptığını söyleyen eski sevgiliye hemen hemen herkes inanır, hak verir, barışır.

Ama uzun süre ara verdikten sonra geri dönüş sinyali verilirse "benden daha iyisini bulamadı, denedi başkalarıyla, şimdi de bana geri dönüyor" sanar herkes.

Ben olsam gurur yapmam ve dayanırım kapısına.
  • John Bloor  (11.12.23 11:10:38) 
+1 John Bloor.

Ne kadar süre geçtiği en önemli belirleyicilerden biri olur.
Sizi seviyorsa kabul eder.
  • crinix  (11.12.23 11:12:49) 
Tavrınız çok güven verici olmasa da böyle konuşmaları sıcağı sıcağına yapmak en iyisi +1


  • akhenaten  (11.12.23 11:51:27) 
Bence kafanız karışıkken daha da belirsizlik yaratmayın karşı tarafta. Önce kendi içinizdeki bu duygudurum değişikliğini çözmeye odaklanın, sonra karar verin.


  • lüzumsuz adam  (11.12.23 11:55:46) 
lüzumsuz adam +1

kabul etse bile, daha sonra yine aynı şeyi yapıp bu sefer karşı tarafa da hasar vereceksiniz. bence şu anki durumunu kabullenmeye ve alışmaya çalışın.
  • MtKrt  (11.12.23 12:12:34) 
Git barışmaya çalış. Zaman kaybetme. Çiçek gönder. Yemeğe davet et.


  • dissendium  (11.12.23 12:50:17) 
pat diye ayrıldın yani öyle mi? bir süredir soğuk yapıyorsan ve sonrasında ayrıldıysan karşı taraf ta sogumus olabilir.
ama 2 gün önce pat diye "ben artık bir şey hissetmiyorum" deyip ayrıldıysa o zaman da dengesiz birisi gibi gözüküyorsun.
duygularından emin olmayan birisi hiç güven vermez. bence de bir an önce konuş ama yukarıda yazdıklarım önemli.
  • abelardo  (11.12.23 12:59:47) 
@abelardo Bir süredir soğuk yapıyordum ve nedenini de bilmiyordum onun yanlış yaptığı bişey olmamasına rağmen. Ama insan bir insanın değerini kaybedince anlıyor ya o oldu bende ve belki de duygularimdan emin olmam için bunu yapmam gerekiyordu. En azından bırakmayıp ara vermeliydim maalesef akıl edemedim :(
Soguduysa ve affetmezse de hata yaptım dönüşü yok deyip kabullenecegim kendi düşen ağlamaz sonuçta

@akhenaten evet pek güven verici değil yaptıklarım haklısınız. Umarım güvenini tammaen kirmadan duzeltebilirim çok da geçmeden.
  • FreSh  (11.12.23 14:34:05) 
hiçbir şey demeden sadece seni özledim de yeter. başka açıklamaya gerek bile kalmaz.


  • OgutucuRecep  (11.12.23 14:40:29) 
Rahat bırak sebepsiz soğuk yapıp dünyasını zindan etmişsin kafasından kim bilir neler geçti neler kurdu sonra anlamsızca ayrılmışsın şimdi pişmanım deme, gene darlayacaksın zindan edeceksin bir süre sonra hayatı.
Bırak ikinizde uzak durun birbirinizden

  • basond  (12.12.23 21:56:35) 
[]

sizce yardım etmeli miyim?

annenize geçmişte birşeyi yanlış yaptığını
defalarca söylediniz. sizi dinlemedi.

şimdi anneniz nispeten zor bir dönemden geçse
iyi hissetmesi için çabalar mıydınız bu çaba
biraz maddi biraz manevi ama geleceğinizden
çalıyor.

Ne yapardınız?

 
Allah uzun ömür versin fakat annenizi toprağa koyarken kendinizden iğrenmemek ve keşke dememek için ben olsam yardım ederdim. Ne olursa olsun anne çok farklı bir boyut.


  • dedeminhirkasi  (11.12.23 01:08:36) 
valla açıkçası annemi herkesten çok sevdiğim için elbette yardım ederdim. sevgi bana kalırsa birilerini uyarıp seni dinlemediklerinde kıçını dönüp gitmek demek değildir. hem döverim hem severim diye bir söz var. kızarım gerekirse ama yardımımı da esirgemem.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (11.12.23 01:45:53) 
Maddi durumum uygun oldugu icin maddi yardim eder, basar parayi gecerim.

Manevi yardim etmeyi cok yorucu buluyorum. Bu yorgunluk benim gunluk duzenimi etkiliyor. Manevi yardim edemem kimseye. O kadar enerjim yok.
  • thetruenorthstrongandfree  (11.12.23 02:05:03) 
Annem vefat etti.
Ve şu an "keşke"lerim o kadar fazla ki. Benim durumumda kalmamak için kayıtsız şartsız her şeyi yapmanı tavsiye ederim.

  • etna  (11.12.23 07:00:22) 
Konu çok havada kalmış. O sebeple nokta atışı cevap vermek zor. Kendi annem standart anneliğin ötesinde o kadar emek verdi ki bana ben illa ki yapardım. Bu annenin çocuğuyla olan ilişkisine çok bağlı. Bundan sonrası varsayım içerir:
Anne zamanında dayınıza /teyzenize uyardığınız halde kendi hakkını vermiştir şimdi zor durumdadır, el cevap: annenize yardım edeceksiniz, ancak hala daha ortak bir takım işler varsa bu konuda dayı/teyze artık sizinle konuşması gerektiğini bilecek, anne de bu konuda size destek olacak gibi...

  • SiyamkedisiZorro  (11.12.23 09:27:10) 
Cabalamazdim


  • ala09  (11.12.23 11:19:45) 
Anne annedir, geçmişte hataları da olsa yardım ederdim


  • kondansator  (11.12.23 12:36:07) 
anneniz de size bir şeyi yanlış yaptığınızı defalarca söylemiştir. defalarca dinlememişsinizdir. yanında olmak gerek.


  • brakgn  (11.12.23 14:15:53) 
[]

Tatlı dil

Arkadaşlar ben hiç tatlı dilli birisi değilim. Yani bazem evet ama her zaman değil. Bunun sebeplerine girmeyeceğim. Belli çevresel, belki öğrenmemişlik vsvs. Bunları geçiyorum.
Her zaman tatlı dilli olmak istiyorum. Bunun için biraz alıştırma ve çalışma yapap şart.
Tavsiyeleriniz olur mu


 
Bakış açını değiştir, ne ile ilgili durumlarda tatlı dilden vazgeçtiğine bak. O durumlarda alıştırma yap. Ne seni bundan alıkoyuyor. Geçenlerde bir haber mi köşe yazısı mı ne okumuştum, rahmetli Özkan Uğur ile ilgili, hani şu MFÖ'nün Ö'sü. Hastalığında ölümle cebelleşirken hastanede son günlerinde bile öleceğini bildiği halde hemşire doktor hasta bakıcı herkesi iyi konuşmaya, teşekkür etmeye ve saygılı olmayı sürdürdü." Gibisinden bir yazıydı. Çok etkiledi beni, canımdan olacağımı bildiğin son gün ve saatlerimde bu nezaketi koruyabilir miyim diye sordum kendime, gerçek tatlı dil ve nezaket sanırım bu. Hanım/Bey efendilik, centilmenlik böyle bir şey herhalde.
Zor zanaat, ama erişilemez değil.

  • erty_ksk  (10.12.23 00:01:37) 
Denk geldikçe kişisel gelişim dersleri ve videolarını izleyin. Tam isim veremeyeceğim ama iletişim, liderlik, ekip olma, etkili insan olma, evet dedirtme vs. konularını aratabilirsiniz.
Hepsinde yakın konular var. İnsan tipleri, sonuç odaklılık, empati vs. Senin beynini *** Öyle olmaz o demek yerine; dediğini anladım ama o şekilde olmama ihtimali olabilir mi, senin gibi düşünmüyorum falan demeyi öğretiyorlar.

  • nickini vermek istemeyen uye  (10.12.23 03:21:55) 
şiddetsiz iletişim kitabını okumanızı tavsiye ederim.


  • gule gule  (10.12.23 04:39:38) 
avrupa yakası, friends vb diziler izlemek


  • nerthus_  (10.12.23 18:08:30) 
[]

uzaktan tanışma - 2. görüşme

merhaba gençler
ben abd'de yaşıyorum, tr'den bi kızla bi kere görüştük arkadaşlar aracılığı ile online. azıcık görüntülü konuştuk, sonra ne ben ne o yazdı iki haftadır. şimdi yazasım var da ne yazsam?
şey desem nasıl mesela, "gene konuşmak ister misin bilmiyorum, istersen ayarlayalım yoksa da anlarım" vs.
thnx

 
Aramızda saat farkı mi var gun farkı mi anlamadim 2 haftadir konusamadik diye girerdim ben.


  • duster  (07.12.23 22:26:17) 
"Selam X, hiç konuşamadık ama benden taraf bir soğukluk olduğunu düşünmeni istemem. Eğer senin için de yoksa arayı kapatmayı isterim :)"

Kopyala, yapıştır, enter.
  • akhenaten  (07.12.23 22:49:50) 
aradaki boşlukla ilgili açıklama yapmaya gerek yok, dün görüşmüşsün gibi devam et.


  • tabudeviren  (08.12.23 13:10:00) 
[]

üni için gelip eve yerleşen yiğen

*yıllardır yalnız yaşayan ve bundan hoşnut bireyim*

yiğenim yaşadığım şehirde bir okula yerleşti. yurt çıkmadı.
ben de tabii ki yurt çıkmadıysa bende kalabileceğini söyledim.
yurt çıkarsa giderim diyordu.

şimdiyse yurtta kontenjan açılmış ancak hem yiğen hem anne-babası yurda gitmesini istemiyor. anne hijyenik, baba maddi sebeplerden istemiyor. (fakir değiller bu arada)

benim baştan beri yurda gönderme gerekçem çocuğun aşırı içe kapanık, asosyal olması ve benle kalırken de bunu sürdürmesi, yeni arkadaş edinmemesi.
(okuldan gelip odaya kapanmak, telefon, tek başına avm gezmekle geçen bir kısır döngü)

yurdun sosyal ve psikolojik sebeplerden onun için iyi olacağını düşünüyorum ancak hepsinin gözünde "sen yiğenini sevmiyor musun istemiyor musun" gibi yargılayıcı bir durum oluştu. yurda gitse de arkadaş edinmez o falan diyorlar sanki bu çok normalmiş gibi.

yiğenle aramızda 20 yaş var haliyle benim düzenim ve psikolojimi etkiledi evde sürekli birinin olması.

yiğene güzelce açıklamaya çalıştım ama abimle (babası) aramı açmadan kırmadan nasıl konuşup yurda gitmesi için iyi gerekçeler sunabileceğimi bilmiyorum.

siz olsanız abinizle nasıl konuşurdunuz?

 
ben yine çocuğun yararı üzerine konuşurdum

yurtta zamanla bu içine kapanıklığını kıracağını, belki başlarda zorlanacağını fakat insan ilişkileri becerilerini bu yaşlarda edinmezse yarın mezun olunca iş hayatında da zorlanacağını, bir aile kurarsa aile ilişkilerinde de zorlanacağını açıklardım

bunları biraz daha genişleterek anlatırdım
  • freebird5406_2  (07.12.23 16:19:38) 
Yurdun ucretini sen ode imkan varsa.


  • duster  (07.12.23 17:33:26) 
Çocuğun yararına diye konuya girme bence. Ben çocuğun bu halinden memnunum deyip kestirip atarsa sana argüman kalmaz. Sonuçta çocuğun babası o. Karışamazsın.

Direkt olarak özel hayatının sıfırlandığı, kız arkadaşının, arkadaşlarının eve gelmek istemeyeceğini, gelse bile oluşacak manzaranın nahoş olacağını, para sorun ise arada ateşleyebileceğini, arada gelip kalmasında da bir sorun olmayacağını söyle.
  • Mirket  (07.12.23 17:51:07) 
Arkadaşlarimi, sevgilimi vs rahat cağiramiom de kediş. Senin misafirin var gelmeyek diolar de

Çocuğun iyiliği için muhabbetine kimse inanmaz ve uzatilip ısrarcı da olmak da zor o konuda.

Yurdu bı denesin, belki ordan birileriyle tanışıp onlarla eve çıkar de
  • abuzer  (07.12.23 17:55:04) 
Evat arkadaşlarım gelemiyo de kidi. Ben gelcektim bende kal derdim ama yegenim var demiştin zaten :') bi de sen kendi düzeninin insanısın hem. Net konuş, ama yaa falan deme. Sevmekle sorumluluğunu alıp bakmak ayrı şeyler ve ortada mecburiyet yok. Başı sıkıştığında destek olabiliyor olmanın da abine yetmesi lazım.


  • beetlejuice  (07.12.23 21:16:57) 
Kesinlikle yolla. Annesi babasi hayatta olan yetiskin cocuga dayisi/halasi mi bakacak? Yani toplum kurallarina gore bile sen haklisin. Hele ki bahaneler rezalet. Hijyen ne ya? Yuru git.


  • hot potato  (07.12.23 21:37:45) 
Mirket +1

"Abi gelenim gidenim olacak, üniversite dediğin 3-5 ay değil. 4 sene özel hayatımı nasıl sıfırlayayım" diyeceksiniz.

Yani normalde bunu abinizin düşünmesi gerek ama nasıl olduysa o düşünememiş. Konuyu özel hayata ve üniversitenin uzun bir süreç olduğuna odaklarsanız hem özel olduğu için çok fazla irdelenemez hem de zaman faktörünün uzun olduğu gerçeğiyle idare ediver diye kestirilip atılamaz.
  • akhenaten  (07.12.23 22:41:05) 
Abinizin bunu düşünememe ihtimali yok, düşünmüştür elbette ama sonrasında konuşmamak işine gelmiştir. Ya da zaten yeğeniniz olduğu için bunu bir görev bilinci ile yapacağınızı düşünmüştür.

Para ver diyen yazarları da anlamıyorum, anne-babası onu şehir dışına gönderdiyse belli ki maddi güçleri var ve bunu göze almışlar.

Direkt açık konuşmaktan başka bir çare göremiyorum, aranızda soğuk rüzgarlar estirse bile. Evli değilseniz, evde birini daha isteseydim evlenirdim/ev arkadaşı alırdım vs gibi bir şey söyleyebilirsiniz belki...
  • silverleaf  (08.12.23 08:57:37) 
yurt okul arası, ev okul arasından kısa ise oradan girebilirsiniz. dersleri kötü ise işte biraz dediğiniz gibi çevre edinmesini okul çevresinde takılmasını falan zorlamış oluruz dersiniz. yemek durumu falan... bunları çoğaltın her neyse detayları siz biliyorsunuz. sonra da hafta sonu gelsin kalsın çamaşırlarını yıkasın, ütülesin dinlensin odası dursun burada diye ekleyin.


  • malheiros  (10.12.23 11:31:22) 
[]

En begendiginiz erkek ismi

Duyduğunuz begendiginiz hosunuza giden isimler hangileri erkek icin?




 
Çocuğum olursa adının Kuzey olmasını isterdim.


  • dissendium  (03.12.23 12:42:54) 
issey miyake


  • freebird5406_2  (03.12.23 12:46:26) 
Savaş ve güç temalı isimlerin seksapeli baya yüksek oluyor bence; Savaş, Demir, Kaan, Berk (sadece Berk), Hakan, Ateş, Gökalp, Mete...

Bu temada olmasa da sevdiklerim; Çınar, Deniz, Ege, Orkun, Tolga, Ufuk, Ulaş...

Ama Savaş'ın yeri bende ayrı.
  • akhenaten  (03.12.23 14:01:48 ~ 14:02:47) 
Ege, deniz, aras, mert


  • mor oje  (03.12.23 15:21:53) 
Koray, Yağız, Agâh, Kerem.


  • black holes in the sky  (03.12.23 18:18:27) 
Ali
Barış
Tuna
  • Amaranta ursula  (03.12.23 20:25:21) 
ahmet, mehmet, kurasaki ichigo.


  • ya ben lan neyse  (03.12.23 21:32:31) 
Kadin-erkek farketmez, icinde e gecen isimleri seviyorum. Engin, Ediz gibi isimler kulaga hos geliyor bence. Oglum olsa adini Engin koyarim herhalde.


  • chihirovekohaku  (05.12.23 00:17:27) 
T ile baslayan isimleri seviyorum nedense.
Tarik gibi..

  • cooperr  (05.12.23 00:42:37) 
mauro icardi


  • sonsuz  (05.12.23 15:52:27) 
Burkay


  • melodramaticfool  (06.12.23 03:30:48) 
[]

Yaşamı bir bavul eşyaya nasıl sığar

Sayın ekşiciler,

Basit yaşamak bununduğumuz zaman içerisinde en zor olanı.
Bir kişi düşünün ki kendisine bir hedef koymuş olsun ve ,bu amaçla bir gece ansızın kalkıp gitmek istediğinide tüm eşyaları tek bir valize sığdırıp yola çıkabilsin.

Bu kişinin size göre nasıl bir hayat tarzı ve prensipleri sahip olması gerekir ?


Aklıma gelenlerden bazıları,


- Sosyal medyayı ve tv medya gibi araçları hayatından çıkarmak
- Birikim ve yatırım yapmaya odaklanarak, harcama potansiyelini düşürmek
- Büyük evler yerine 1+1 tarzı evlerde yaşamak
- Maximum eşya sayısı miktarı belirleyip, eski bir eşyayı elden çıkarmadan farklı bir eşya edinmemek
- Metacı olan kişi ve kişlerden mümkün olduğunca uzak durmak

 
Bu konuda çok düşündüm bir zaman, aslında ne kadar eşyayla yaşadığın değil ne kadar eşyaya ihtiyaç duyduğun gerçeği burda sana yol gösteriyor. Evet tv sosyal medya güzel bir şey anlık her konuda ve kişiye erişim büyük lüks ama bunsuz yaşayabiliyor musun, o önemli. Bu konuda kendini test etmek için küçük kaçamak kamplar ya da seyahatler yapmaya çalış. Her seferinde yanına aldığın onca şeyin ne kadar gereksiz ve sana boşa yük olduğunu zamanla anlıyosun.
Birden herşeyden vazgeçmek elden çıkartmak çok sert ve yorucu olabilir. Kendince başarabileceğin şeyi bile itici hale getirebilirsin.
Küçük küçük başla, telefonunu evde bırak çık gez bir kaç saat. Haftasonu yakın bir şehire bir sırt çantasıyla git, haftasonu kampa git 2 gün. Otel konaklaması yap, yurtiçi yurtdışı kısa süreli geziler yap. Neyi yanına alıp kullandığını, kullanmadığını, neye seyahat halinde bilmediğin yerlerde kolay ulaşabilir ulaşamadığını gör, neyin senin için hayati neyin külfet olduğuna kendin karar ver. Bu kararı verirken de şekilci olma, başkaları ne der deme, sadece kendine bak çünkü o valiz senin olacak ve içindekiler de sana hizmet edecek günün sonunda.
Hiç zor değil.
  • erty_ksk  (01.12.23 22:04:07) 
bu kafa yapisi ile alakali, az seye sahip olup onlara tam bagimli da olabilirsiniz. onemli olan bagimli olmadan yasayabilmek, esyalarinizi bir bavula sigdirabilmek degil, bir bavuldan fazlasindan vazgecebilmek onemli. ve sahip oldugunuz her maddi seyin yerine baska bir seyi koyabileceginizi farketmek ve benimsemekle alakali. gayet deneyimle konusuyorum, omrumun ciddi bir kismini gecirdigim iki kisi tam olarak boyleler. ikisinin de hicbir 'seye' bir bagliligi yok. ne kadar sahip olsa da birakip gidebilmek kafasinda olmaniz lazim. her ikisi de iki uc haftalik seyahatlere bile tek sirt cantasiyla gider, defalarca tasinmislardir iki uc valiz yeter vs. yukardaki arkadasin yazdigi fikirler gayet guzel. yavas yavas baslayabilirsiniz.


  • songforsomeone  (01.12.23 22:58:45 ~ 23:09:16) 
[]

Bir Arkadaşlik iliskisi Hk.

Merhabalar, işyerinde gelişen olumsuz bir durum var canımı sıkan. Olayla alakası olmayan insanlara gösterdiğim davranışla alakalı biraz.

Işyerinde birbirimizi eşit süredir tanıdığımız bir grup var. Ben genel olarak insanlara mesafeliyim, bu grubun çok da bir parcasiyim diyemem, onlar kendi aralarında daha çok takıliyor, ben istemiyorum zaten yüz göz olmayı.

Bu gruptan bir arkadasla nispeten kafamız daha çok uyuştu (cinsel yonelimimiz aynı vs) bununla düzenli içmeye de gidiyorduk. Sonra bu yazın saçmalamaya paranoyaklasmaya başladı, işyerinde herkes bunun aleyhine çalışıyormuş gibi. Çok önemsemedim, hatta yatıştırmaya bile çalıştım. bir süre sonra işle alakalı bir şey sormak için yanına gittigimde bana inanılmaz saçma ve sert bir tepki vererek başından savdi. Bu ana kadar dediğim gibi sürekli konuşuyor ve dışarıda da görüşüyorduk

O anda iletişimi kestim, bir daha suratına bakmadım. Bu olaydan sonra bu sefer patrona gidip siz ona (ben oluyorum) torpil yapıyorsunuz, onun dediği oluyor hep gibi şeyler söylüyor. Hatta o, odadan çıkarken ben içeri giriyorum ve patron direkt aha bunları söyledi senin hakkı da diyor. Bundan sonra komple her yerden engelledim sildim, Kendi manyakligi olduğu icin patron ona bir ceza vermek istedi fakat gruptaki diğer iki arkadaş gidip onun adına yalvarmislar yapmayın bu aralar kafası bozuk vs gibi.

Şimdi ben çocukluğunda, hatta üniversiteye gidene kadar çok ciddi zorbalığa uğramış bir insanım. Zaman zaman bu zorbalık kolektif bir hal de alırdı, olayla alakası olmayan insanlar da dahil olurdu vs. bu yüzden uniye başladıktan sonra yaşadığım şehre bile bir daha dönmedim. Şu an hiçbir sıkıntım yok zaten etrafıma güvenmediğim, istemediğim hiç kimseyi yaklaştırmiyorum. Ihtiyacım da yok. Son derece self sufficient bir hayatım var.

Bu yüzden en ufak bir rencide edici hareket, terbiyesizlik, densizlik beni aşırı tetikliyor, bana kimse saçma sapan şeyler söyleyemez, şakalar yapamaz mesela. Işyerinde bunu yaptığı için bozdugum birkaç kişi oldu, hiçbirinin suratına dahi bakmıyorum.

Bu arkadaş yaptığı terbiyesizliklerden sonra, önce hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya çalıştı, muhatap olmadım, hiçbir pişmanlık belirtisi göstermedi, aradan aylar geçti bu arada.

Ben diğer arkadaşlardan da soğudum hiçbiriyle konuşmuyorum, herhangi bir açıklama da yapmadım, ama ısrarla bana selam vermeye, konuşmaya devam ediyorlar.

Yani bu durum bircok kişi için anlaşılmaz olabilir, saçma gelebilir size ama durum bu. Benim dünyamda böyle hareketlere yer yok, bunu bana degil başkasına yapsaydı mesela çeker sorardım sen nasil boyle hareket edersin diye.
Ama bakıyorum arkadaşların umrunda değil. Adam iki gün önce beraber sarhos olduğu adamın arkasından iş çeviriyor.

Bundan bu duyarsizliktan çok rahatsız olmaya hakkım yok mu? Kimse kimseyle konuşmayı biraksin demiyorum, demem. Hep beraber bunlar takılırken, sanki bu absurtlugun sorumlusu ben misim gibi kendi kendimi disladim gibi bir şey oldu. Pişman değilim asla, gebersem konusmam. Hala da muhatap olmaya devam ediyor benle bu ortak arkadaşlarimiz. Yani siz adil olamayacaksaniz ne biçim arkadaşınız anasını satayım. Çok saçma geliyor bana bu durum.

 
Yani tabi içten pazarlıklı, samimiyetsiz insanlarla bir iletişim yürütmek zor ve sizi de kötü etkileyebilecek bir durum.

Ancak sizi çok katı gördüğümden bir şey diyemedim. İnsanlar hatalar yapabilir, bazen kötü günlerinde olabilirler. Anlaşılamamış, derdini anlatamamış olabilirler. Bir insanı kötü yapan tek bir davranışı değil, düzenli şekilde bu davranışları devam ettirmesi, bunu karakterine yansıtmış olmasıdır.

Siz sanki biraz hızlı karar verip bundan da hiç geri adım atmıyor gibisiniz. Haliyle bu insanlar gerçekten samimiyetsiz mi yoksa siz mi çok katısınız emin olamadım ben :D

Şu diğer kişinin ne yaşıyor olursa olsun gidip ona torpil yapıyorsunuz demesi yanlış tabi ki. Ancak iş arkadaşını her yerden silip engelleyecek kadar büyütmemelisiniz bence bu olayı. Neticede orası iş yeri. Herkes birbiriyle öyle böyle anlaşırken, herkese tavırlı olan bir siz olursanız bu pek iyi sonuçlara yol açmayabilir. Sadece bu çalıştığınız yer özelinde böyleyse sorun değil, ancak atıyorum genel olarak insanlarla aranıza çok kalın duvarları hop diye koyabiliyorsanız bu o kişilerden çok sizi cezalandıran bir durum olur bence.
  • akhenaten  (01.12.23 20:29:40) 
nacizane fikrim, gecmiste yasadiklarinizdan dolayi hem insanlara karsi asiri katilasmissiniz, hem de aslinda bu durumu pek halletmemissiniz ve etrafiniza duvarlar ormussunuz. yasadiginiz seylerin ciddi bir kismini kisisel algiliyor olma olasiliginiz da mevcut. sivri olmak boyle bir sey degil, ortami idare etmek de bunun cozumu degil. sinir koymayi ogrenmek onemli. siz sinir koymadan, insanlari direk siliyorsunuz. sinir koymak 'bana yakin olmak icin bunlara dikkat etmen gerekli' demektir ve yakin olmaya, onarmaya acik olmaktir. siz ne yakin olmaya ne onarmaya acikmissiniz gibi gelmedi bana yazdiklarinizdan. karsimdaki 100% en bastan benim istedigim gibi olsun istiyorsunuz ve olmayan herkesi siliyorsunuz. ama bu mumkun degil, hepimiz insaniz, sadece sizin yasam oruntunuz yok, herkesin gecmisi, ailesi, sosyal yasami var ve bunlar hepimizi, ayni sizi etkiledigi gibi etkiliyor. birbirmize sevgi ile sinirlar da koyarak bir arada yasamayi ogrenmek guzel bir secenek.


  • songforsomeone  (01.12.23 23:05:40) 
songforsomeon +1

yakın ilişkiniz olan kişi ciddi bir yanlış yapmış size karşı ve onunla tüm iletişimi kesmek anlaşılabilir bir tercih bu noktaya kadar hak veriyorum size. ancak sonrasında tüm grupla iletişimi kesme ve onları duyarsızlıkla suçlama kısmı biraz sıkıntılı geldi bana. açıkçası ben de bir arkadaşım -isterse dünyada en yakın olduğum insan olsun- birisiyle kötü bir şey yaşadı diye diğer kişiyi direkt silip atmam. çünkü olayın merkezindeki kişilerden birisi olmayınca tam olarak olayın nasıl geliştiğini bilemezsin asla ve genelde diğer tarafın da olayla ilgili kendince bir açıklaması vardır aslında. hadi diyelim açıklaması da yok yakınım olan kişi %100 haklı bu sefer de diğer tarafın en azından bir pişmanlığı, bir özrü vardır herhalde. tabiki bu kişiyle eskisi gibi olamam ne olursa olsun ama direkt silip atamam da yani dediğim sebeplerden ötürü.

bu sebeplerden ötürü sizin durumunuzda olsam kimseden de küstüğüm kişiyle benim gibi küsmesini beklemem böyle bir şeye hakkım olduğunu bile düşünmem hatta. adil olmak demişsiniz ama adillik her yanlış yapanı silmek demek değil ki böyle olsaydı ne bizle konuşan insan kalırdı ne de bizim konuşacağımız. tabiki siz yetişkin bir insan olarak böyle kendinizi daha iyi hissediyorsanız böyle yaşarsınız o konuda bir şey diyemez kimse ama en azından insanları -içinizden de olsa- yargılarken bu açıdan da bir düşünün derim.
  • pietro crespi  (02.12.23 02:24:49) 
arkadaşlarına olan tavrını saçma buldum. sizin aranızdaki özel bir mesele yüzünden ellerinde adalet terazisiyle gezmek zorunda değiller. adamla olan problemin o adamı bağlar, diğerlerine tepki göstermen abartı olmuş.
youtu.be

  • hrskrs  (03.12.23 01:39:35) 
[]

evli çiftler nasıl sosyalleşiyor?

30+ çocuksuz evli çiftler nasıl sosyalleşiyor?

bir de çiftlerden teki mesela yeni sosyal ortam nasıl ediniyor eşinden bağımsız bireysel?

yani sizin deneyimleriniz önerileriniz, nelerdir?

 
Kari koca çalisiyorlarsa;

is arkadaslari(farkli zamanlarda).

Komsular, akrabalàr, anne/baba taraflari.

Kadin kisisin okuldan vs arkadaslari...

Yeni insan tanima gibi bir durumlari olmaz yani sayet marjinal bi çift degillerse(açik evlilik vb.).
  • Yourcousinmarvinberry  (01.12.23 13:58:17) 
bol bol dışarı çıkıp mümkünse sürekli aynı yere giderek de çevre edinilebilir. müdavim olmak lazım yani. bir süre sonra önce çalışanlarla sonra sizin gibi diğer müdavimlerle arkadaş olabilirsiniz. söylendiği gibi tarafların is arkadaşlarını da dahil etmek lazım, o birini getirir öbürü diğerini getirir derken bakmışsınız 20 kişiyle iyi kötü diyaloğunuz olmuş.


  • orient blue  (01.12.23 14:07:43) 
sosyal medya


  • ala09  (01.12.23 22:28:09) 
[]

Böyle şanssızlıklar sizi de buluyor mu?

Geçenlerde iPhone 14 aldım. Alırken birlikte şeffaf kılıf ve ekran koruyucu da aldım. Ekranı koruyucuz kullanmak daha keyifli diye takmayı erteledim ve olduğu gibi kullandım. Telefonu cebime koyarken özen gösterdim ama bir ara sırt çantamın içine atmıştım. Herhalde o ara çizildi.

Temmuz ayında aldığım telefonun Ekim ayında ekranı çizildi sanki kedi tırmalamış gibi. Ekranı kullanırken belli olmuyor ama güneş ışığı yansıyınca sürekli gözüm oraya gidiyor.

Çok canım sıkılıyor bu duruma. Telefondan soğudum.

Sizin de başınıza benzer şeyler geldi mi?

Not: 4 sene boyunca xs max kullandım. Bunun son 1,5 senesi ekran koruyucuzdu ve çizik bile yok. Yeni iPhone modellerinin daha hassas olduğunu düşünüyorum.

 
Şanssızlık bu değil ya bile isteye olmuş…


  • Boris  (30.11.23 18:46:35) 
Bu şanssızlık değil ki abi şanssızlık dediğin kavram çok farklı bir şey, sen üşengeçliğinin kurbanı olmuşsun sorun kaderde değil sende.


  • Bir ben var benden şurada  (30.11.23 18:49:23) 
oldukça ucuz bir xiaomi telefonu ekran koruyucusuz 1dk kullanmadım. hatta baya pahalı ekran koruyucu aldım.


  • ferenc  (30.11.23 18:55:33) 
Şanssızlık tanımını kullanmak kendimi avutmak gibi oldu galiba.

Gerçekten çok pişmanım bu kadar çabuk böyle bir şey olacağını tahmin edemedim
  • tavish11  (30.11.23 18:56:23) 
mat ekran koruyucu taktırırsan oluşan çizikler görünmeyebilir


  • freebird5406_2  (30.11.23 18:58:27) 
Abi yanlış anlama cebinde falan taşısan neyse de bir de çantaya atmışsın çantada her türlü çizilir içinde ne vardır allah bilir, benim çantaya baksam tırmık falan bile çıkar :)


  • Bir ben var benden şurada  (30.11.23 18:59:08) 
bu sanssizlik degil yaw..


  • cooperr  (30.11.23 19:03:24) 
Çantanın içinin temiz olduğuna eminseniz ekranı silerken çizilmiş olması da çok olası. En çok bu sebeple çiziliyor bence camlar.

Böyle işler için ayrı bir temizlik bezi kullanılmalı. Çok amaçlı kullandığınız bezlerde oldukça sert granüller kalabiliyor. Siz yumuşacık bezle sildiğinizi düşünürken bir milimetreden daha küçük bir parçacık ekranı çizebiliyor.
  • akhenaten  (30.11.23 19:09:48) 
Geçmiş olsun, çantaya atma süreçlerinde aynı sonuç doğuyor. Çantanın boş gözüne koyarken bile çekinirim şahsen.


  • kondansator  (01.12.23 09:19:13) 
Bu şanssızlık değil bence. Riske girmişsiniz ve zarar gerçekleşmiş.


  • curukturpkokusu  (02.12.23 09:02:30) 
[]

erkekler neden atkı takmıyor

böyle bir şey gözlemledim.
ihtiyaç mı duymuyorsunuz, genel olarak takılmadığı için mi takmıyorsunuz?



 
Atkı aksesuar gibi bir şey, gereksiz yük. F/P yok.


  • Bir ben var benden şurada  (30.11.23 14:26:36) 
gereksiz yük geliyor. takan baya var ama.


  • jelly bear  (30.11.23 14:31:48) 
gereksiz yük +1
takan bir daha takmamıştır çünkü kesin bir yerde unutmuşuzdur veya hacılamışlardır.

  • lazpalle  (30.11.23 14:34:32) 
ben takıyorum, soğuğu güzel kesiyor bence.

edit: yük olma konusu şöyle, mont giyince cepleri yetiyor sadece onunla çıkıyoruz diyorsanız evet. Ama ben hep bi sırt çantasıyla dolaşıyorum çünkü laptop veya tablet yanımda oluyor, şemsiye oluyor, ıslak mendil vs. koyabiliyorum bu sebeple zaten atkıyı da çıkarınca koyacağım bir çanta hazır.
  • nhk ni youkosu  (30.11.23 15:07:15 ~ 15:11:11) 
Ben çok severim ya. Hatta herkes sever diye biliyorum, karikatürü de var umut sarıkayanın.

encrypted-tbn0.gstatic.com
  • Tisatiaşer  (30.11.23 15:33:56) 
Erkek arkadaşım 39 yaşında ilk defa benim hediyem ile atkı taktı. Öncesinde “ne gereksiz” diyordu şimdi kendi kendine gidip ikinci bir atkı daha almış :d

Bence çoğu denemediği için farkı bilmiyor. Atkı müthiş bir icat.
  • ruhen hastayim ben  (30.11.23 16:07:49) 
Sıcaklıyorum hemen.

Bir de İstanbul'da öyle çok soğuk olmuyor kendi yaşam düzenimde en çok birkaç saat dışarıda oluyorum. Saatlerce soğukta yağmurda kalacak olsam içlik bile giyerim rahatıma düşkünümdür.

20'li yaşlarımda da bere takmazdım artık takıyorum. Emekliliğim yaklaşınca atkı da takmaya başlarım belki belli mi olur :D
  • chicha_v2  (30.11.23 16:11:03) 
çocukken annemin üşütme atkı tak baskıları sonucu takmam dışında kendi isteğimle takmadım hiç herhalde. Boynum üşümüyor ki benim o açıdan çok mantıksız buluyorum. Benim bi burnum üşüyor atkının işe yarayabileceği alanda, orda da gözlüklü olduğum için atkıyı burna kadar çekince gözlük buğulanması gibi sekonder sıkıntılar çıkıyor.

Ayrıca çok komik biliyorum ama atkıyı boyna düzgün dolamayı beceremiyorum. Mağazalarda bi iki denemiştim kendimi boğmaya çalışmışım gibi durdu dsjdjs
  • nundu  (30.11.23 16:14:44) 
Montlari korunakli oldugu icindir. Bi suru dugmesiz bagri acik kaban/montum var. Birak boynumu kapatmayi govdem bile usuyebilir. Sorun bizde sanki :)


  • ala09  (30.11.23 22:42:31 ~ 01.12.23 00:43:09) 
Mont, kaban vs ne kadar kalın olursa olsun boyun tarafından insanın içine rüzgar ve soğuk giriyor. Ben takıyorum ve baya da fayda görüyorum soğuklarda, şu karikatürdeki gibi takıyorum hatta;

durmabak.blogspot.com

Çok sıcakladıysam atkıyı çözüyor yeşilçam kötü adamları gibi iki ucunu boyundan aşağı sarkıtıyorum, montun da önünü açıyorum.
  • John Bloor  (01.12.23 10:23:18) 
[]

Ankaradakiler yilbasinda napcaksiniz?

Genel olarak da aslinda sorulabilir. Sehrin yeni kisimlarini kesfetmek isterim etkinlik bahanesiyle




 
[]

bir gününüz nasıl geçiyor?

aslında sormak istediğim şu: gün içinde planladıklarınızın ne kadarını yapabiliyorsunuz? çoluk çocuk sahibi olmadığım ve trafikte fazla vakit geçirmediğim halde bana gün çoğu zaman yetmiyor, herkes aynı durumda mı merak ediyorum. vakit kaybı olarak gördüğüm bazı alışkanlıkları da kestim aslında yakın zamanda (sosyal medya takibi vs) ama buna rağmen yine kayda değer bir değişim olmadı ve bu durum beni acayip strese sokuyor.




 
Günler 36 saat olmali, kesinlikle bana da yetmiyor.


  • Yourcousinmarvinberry  (29.11.23 22:17:07) 
Bana da zaman yetmiyor. Ailem ve arkadaşlarımla konuşmaya zamanım dahi olmuyor.


  • Amaranta ursula  (29.11.23 22:28:50) 
bana çok yetiyor çok boş yapıyorum hatta. planladığım her şeyi yaparım vakit de kalır.


  • jelly bear  (29.11.23 23:37:17) 
enteresan bir soru

bana cogu zaman gun yetiyor, hatta bir suru bos zamanim bile oluyor
sosyal medya, haber takip etmiyorum

ancak bana da hafta yetmiyor.
ne zaman ay basladi, ne zaman ay bitti anlamiyorum
haftasonlari ise 5x hizla geciyor, uzucu
  • foster  (30.11.23 10:57:25) 
sabah işe git, akşam işten dön, yemek ye, sosyal medyada takıl, uyu.


  • nickini degistiren yazar  (30.11.23 11:09:30) 
[]

önce evlilik mi teklif edilir yoksa aile ile mi tanıştırılır?

sb. standart nedir veya nasıl olmalıdır? aile ile tanışmaktan kastım ailelerin tanışması değil. örneğin kızın erkeğin ailesiyle tanışması veya tam tersi gibi.




 
Valla bence evlilik teklifi sonrası.


  • Amaranta ursula  (26.11.23 22:35:03) 
Standart yok, nasıl olsun ki? Size ve aile yapınıza bağlı bir şey bu. Kimi insan var tanıştırma için kafa yormaz, spontane denk gelir de tanışılır. Kimileri özellikle erkenden tanışılsın ister, kimileri iş ciddiye binmeden asla tanıştırmam der. Kimileri evlenme teklif edip öyle tanıştırır.

Yani hatta ülkemizde evlenecek insanlardan önce ailelerin tanışması bile yaygın bir şey. Böyle düşününce iyice garip geldi. :D

Çok takmayın yani.
  • akhenaten  (26.11.23 23:24:28 ~ 23:25:56) 
ben olsam evlenmeyeceğim birini ailemle tanıştırmam.
fakat bunun belli bir sırası yok. tanışma olursa 2 taraf da ciddi olduğunu bilecek zaten. teklif sonra da olabilir. zaten o durumda teklif formalite olur
kabul etmeyecek biri aileyle tanışmaz.
  • jelly bear  (28.11.23 00:23:30) 
[]

ilişki ve zaman

selamlar

ben erkeğim. hem çalışıyorum hem de yeni bir lisansı okula giderek okuyorum. işimi hafta içi evden hafta sonu işyerinden yaptığım için zaman konusunu sevgili yapana kadar bir şekilde idare ediyordum.

sevgilimle 1 yıldır birlikteyiz. kendisinden yaşça biraz büyüğüm. o da çalışıyor ve uzak bir semtte oturuyor. ben uzun zamandır yalnız yaşıyorum. boş günüm olduğunu duyar duymaz koşarak yanıma gelme arzusunda. beraberken genelde evde vakit geçiriyoruz. beraberken aramız iyi fakat aynı yerde olmadığımızda sorunlar başlıyor.

ilgi ve zaman konusu en büyük derdimiz. ben genellikle akşam arayıp yarım saat sohbet etmeyi seviyorum. o ise gün içinde sürekli mesajlaşmayı, fotoğraf göndermemi bekliyor. hatta mesajlarda emoji olmayınca da geriliyormuş. ancak benim gün içinde bunlara ne isteğim, ne hevesim ne de ayıracak dikkatim var.

sevgilimle boş vaktimin çoğunu geçiriyorum. az olan zamanımı arada sırada kendime veya başka arkadaşlarıma da harcamak istiyorum. bazen görüşemeyebileceğimizi, başka planlarım olabileceğini, başka insanlarla da sosyal sorumluluklarım olabileceğini açıklamaya çalışıyorum ve ondan en azından "üzülüyorum ama anlıyorum sevgilim, sen de haklısın" türü destekleyici bir anlayış bekliyorum. özellikle iş ders sınav gibi yoğunlukların birleştiği haftalarda sevgilimle ciddi sorunlar yaşıyoruz. ben kısaca "ilgilenemeyebilirim bir süre" diyorum. bunu dediğimde küplere biniyor.

sözlerime sinirlenip kızıyor. hayatında benden başka kimse yok neredeyse, belki de bu yüzden üzerime çok düştüğünü düşünüyorum. bunalıyorum ve alıştığım özgürlüğü yitirdiğimi hissediyorum. bazen ayrılmayı düşünüyorum. ama benden başka pek kimsesi olmadığı ve amiyane tabirle "kafayı çizmeye" biraz müsait olduğu için ayrılmaya da çekiniyorum. napacağımı bilemiyorum.

özetle, sevgilimi seviyorum ama ilişkimiz beni çok zorluyor. yardımınıza ve tavsiyelerinize açığım.

 
Daha gec olmadan, tum hayati siz olmadan, size daha da fazla baglanmadan ayrilin. Tahminim her turlu ayrilacaginiz yonunde, ne kadar erken olursa o kadar iyi onun icin de. Birakin kendi hayatini kurmayi denesin daha da gecikmeden. Kafayi cizer belki ama elbet toparlar sizin sorununuz degil. Su an sadece yasayacagi aciyi geciktiriyor ve buyutuyorsunuz.


  • nic cage  (24.11.23 23:12:31) 
Kendiniz gibi mantık ağırlıklı düşünen birisini bulmanız lazım böyle olacak iş değil karşı tarafa yazık.

Gerçi öyle olunca da çok severseniz bu sefer de üstüme düşsün diye beklersiniz belki, insan kendi gibi birine genelde uzun zaman katlanamıyor :D

Biraz acıma sezdim tavırlarınızda. Kızcağız sizin sosyal sorumluluk projeniz değil ki bırakın benzer şekillerde karşılık alabileceği birileri için harcasın vaktini. Onu değiştirmeye çalışmayın. Evet belki yaşı gereği veya cinsiyeti gereği çok mantıksal bakamıyordur ama sizin tavırlarınız da bana aşırı geldi, o tarz bir şeyi de hak etmiyor bence.
  • ananiyimioguz  (25.11.23 00:33:52 ~ 00:38:55) 
gerçekten seven erkek böyle davranmıyor. üşenmiyor, zor gelmiyor, fedakarlık yapıyor.

bence sırf acıdığınız veya mevcut durumdan yeterince rahatsız olmadığınız için bu ilişkiye mecbur hissetmeyin. ayrılmak ikiniz için de iyi olur kanaatindeyim.
  • yenibirgüzelnick  (25.11.23 01:37:20) 
Seviyorum ama zorlanıyorum diyorsanız ilk çare olarak neden ayrılasınız ki?

Yani olayı anlatmışsınız ancak sorunun ne olduğunu saptadığınızdan emin misiniz? Örneğin sorun sizin gün içinde sürekli mesajlaşmamanız mı? Yoksa karşınızdaki kişinin geçmişte yaşadığı şeyler veya şu an sizinle yaşadığı şeylerden dolayı yaşadığı bir çeşit kaybetme korkusu mu?

Eğer sorun kaybetme korkusuysa ve siz de bu korkuya sahip olmayan kişi olarak bu ilişki içinde kalmaya devam edeceğinizi biliyorsanız bu kişiyi karşınıza alıp güzelce konuşarak güven aşılayabilirsiniz.

Ancak yok siz zaten "bu ilişki nereye gider emin değilim" gibi bir düşünce içindeyseniz, karşınızdaki kişiye geleceğe dair hiçbir söz veremiyorsanız, onun sorularına karşı da her zaman temkinli yaklaşıyorsanız karşınızdaki kişinin kaybetme korkusu yaşaması son derece beklenen bir durum. Bu durumda ilişkinin gelişip yeni bir aşamaya geçme eğilimi gösterdiği süreçte zaten ayrılacaksınız. Anlıyorsunuz değil mi? Yani karşınızdaki kişi bunu hissediyor da olabilir. Sizi tanımıyoruz sonuçta. Bu durumda ayrılması gereken kişi o olmalı aslında ama insanlar bunu yapamayabiliyor. Bu durumda bu görev size düşer. Ancak siz böyle hissetmiyorsanız karşınızdaki kişiye de bu güveni vermeniz gerekir. İnsanlar sizin niyetinizi göremiyor, düşündüklerinizi anlayamıyor olabilirler.

İlişkide sorunlar olacaktır. Bir ilişkiye başlayıp her şeyin yolunda gitmesini beklemek bana çok gerçekçi gelmiyor.

Siz bu ilişkinin bir tarafısınız, sorunlar kendiliğinden çözülmez. Bir şey yapmalısınız ve yaptığınız şey herhangi bir şey olmamalı; sorunun gerçek sebebine yönelik olmalı.

Bunları seviyorum dediğiniz ve bunda samimi olduğunuzu düşündüğüm için yazdım. Yoksa ayrılın gitsin.
  • akhenaten  (25.11.23 10:24:53) 
akhenaten+1
yenibirgüzelnick+111111

“Ne isteğim ne hevesim ne de ayıracak ne de ayıracak dikkatim var”
İsteğinizi hevesinizi ve nereye ayırmak istiyorsanız oraya veya o (potansiyel) kişiye verin, belli ki bu kız o kişi değil sizin için. Veya siz şu anda herhangi bir ilişkiye uygun değilsiniz.
Elbette başka planlarınız olacaktır, ikiniz de özel alan yaratacaksanızdır ama bunların iki taraf için dr potansiyel tehlike yaratmadığını iki tarafın da anlaması için gerekli koşulların sağlanması gerekiyor.

Bir tarafın veya aslında iki tarafın da ilişkide ilgi alaka özen talep etmesi anormal birşey değil. Ama siz bunu sağlayamayacak veya bu kişi için sağlayamayacak olabilirsiniz. Kimse de sizi yargılayamaz ama zorla sevgili olmadığınıza göre karşı tarafı da üzmeye gerek yok.

Yok devam etmek istiyor onu kaybetmekten korkuyorsanız güven ve sadakat inşasını iyi sağlamak gerek. İki tarafın da ilişkiden şimdi ve yakın gelecekte ne beklediğini açıkça belirtmesi ve iyi anlaması gerek.
Kızın hayatında sizden başka biri yok (gibi) görünmesi size ve ilişkisine öncelik verip sağlam bişeyler inşaa etmeye “tek başına” çabalamak zorunda kalmasından da kaynaklanabilir. Kafasında bu meseleye tik atmadan başka konulara kişilere hobilere odaklanamıyor olabilir.

Sevgililik iyi anlaştığımız ve ekstradan romantik bişeyler hissettiğimiz arkadaşlarımız değildir. Olacaksa bunun tam tersi doğru olabilir ancak; yani romantik bişeyler hissettiğimiz ve iyi anlaştığımız sevgililer aynı zamanda iyi arkadaşlarımız olabilir..
sevgilinize arkadaş muamelesi yapmayın.
  • jimjim  (25.11.23 17:33:08) 
[]

iş yerinde zorbalık yapan çalışma arkadaşı

selamlar. mevcut iş yerimde birlikte çalıştığım arkadaşım son zamanlarda oldukça zorba davranışlar sergiliyor. şu zamana kadar maytaba aldım yanlış mı yaptım bilmiyorum ama dozu arttırdığı için canım oldukça sıkılmaya başladı. önceki iş yerimde de benzer bir davranışı yapan arkadaşa rahatsız olduğumu tekrar aynı davranışı yapmaması söyledikten sonra aramız oldukça buz olmuştu. (tamamen başka bir konuydu) sonra da sosyal medyadan falan silmiş (çok da umrumda değildi de neyse). şimdi bu durumda süreci nasıl yöneteceğim gerçekten bilmiyorum. yöneticime söylemek aklımdan geçiyor (bu arada şakayla karışık bir kere o da takılmıştı ben de ne alakası var deyip biraz sert çıkmıştım) ama bu durumda da diğer çalışma arkadaşlarıma bana tavır almasından endişeleniyorum. her gün yüzyüze çalıştığım insanlar sonuçta bunlar.




 
İşyerleri arkadaş edinmek için gidilen yerler değil. Sizin de böyle bir söylemeniz yok zaten o yüzden rahatsızlığınızı karşı taraf ile görüşerek dile getirin. Daha sonra ister tavır koyar ister koymaz sizi ilgilendiren bir durum değil. Amirle bu konuyu konuşmanız sonraki süreç eğer hala devam ederse o zaman görüşürsünüz.


  • dedeminhirkasi  (24.11.23 21:28:28) 
zorbaca davranışları biraz daha açma şansınız varsa daha iyi anlayıp daha iyi yorum yapılabilir. anlattığınız kadarıyla cevap verecek olursam da o dediğiniz konuşma önceden yaşadığınız durum gibi birisiyle aranızı tamamen buz yapabilir yine. böyle olması sizi rahatsız etmeyecekse yapın tabi ama sorma şeklinizden bunu da istemiyorsunuz gibi anlıyorum o yüzden ondan önce o kişiye rahatsızlığınızı ima yoluyla anlatmayı deneyebilirsiniz bence. veya direkt söylersiniz ama böyle uzun ve sert bir konuşmayla değil de o kişi tekrar o davranışları sergilediğinde anlık olarak net ama kısa ve olayı çok da ciddileştirmeyecek bir tonda uyarabilirsiniz.

yöneticiye söyleme işi gerçekten de son çare olmalı çünkü kendin konuşmadan etmeden bir şey denemeden direkt yöneticine gidersen onun gözünde sen de kendini "çocuk gibi kendi sorunlarını kendi çözemeyip şikayete gelen tip" durumuna getirebilirsin. yöneticiye anlatma noktasına geldiğinde yöneticine gerçekten de yapacak başka bir şeyi kalmamış dedirtmelisin.
  • semaforo de medianoche  (24.11.23 21:46:17) 
detay yok. en önemlisi bu kisi patrona vs. yakin mi?
zorbalik yaptiklarinda cevap verdigin icin tavir almak isteyen alsin. seni önemsemeyeni sen de önemseme.
biraz alan ac yalnizken, ezik bu desin, sonra topluluk icin de iyice bir boz ama sizin benimle kisisel bir proleminiz mi var seklinde.
  • wishmaythşngs  (26.11.23 16:19:36) 
daha önce yaşadığın olaydan pek ders almışa benzemiyorsun, bir yerde nasıl başlarsan öyle gider.

ilk olayda bundan rahatsız olduğunu belirtecektin, senin için dalga geçip unutacağın bir konu değil demekki dalga geçmeyecktin, hoşlanmadığını gözünün içine baka baka söyleyecektin. o gün yapamadın bu gün yapacaksın.

eşşek kadar insan o da, dikkat ederim diyip tekrarlamaması gerekir, çocuk gibi küsecekse küssün.
  • selam  (27.11.23 02:55:37) 
İşin içinde iş, ekmek, para gibi unsurlar varsa arkadaşlık falan yok. İş dışında muhabbet kurma, selamlaşma. İşin neyse onu yap. Ne fazlası ne eksiği.


  • ferenc  (27.11.23 04:27:53) 
yöneticiye söylersen daha kötü olur, düzgün bir şekilde iş arkadaşınla konuşman lazım. bir kere eskisi gibi arkadaş olmanız zor, devamında ne olacağı ise o anki bağlama bağlı... yani en makul olan tepki özür dilemesi, bir daha bunu yapmaması ve sana kin de beslememesi olurdu. ama muhtemelen "ya ben nereden bileyim" ya da "herkese yapıyorum onun alınacağı tuttu" falan, bu tarz bir dışsallaştırma ile olumlu benlik imajını korur, sen de o iş yerinde benlik yüceltmek için kullandığı gündelik bir nesne olarak devam edersin...

bununla beraber eğer sen kuracağın diyalogta ona, yaşananların yegane sorumlusunun o olmadığını hissettirebilirsen yukarıda bahsettiğim savunma mekanizmasını tetiklemeden işi çözebilirsin
yani, "ya işte, böyle böyle oldu/böyle böyle bir dönemden geçiyorum, çok stresliyim, çok şakayı kaldıramıyorum bazen sana da patlamaktan korktum, öyle bir an olursa şimdiden kusura bakma" gibi, tabi ben böyle yazdım, o şu şekil konuşur diğeri bu yöntemi beğenmeyebilir
  • Coyote  (29.11.23 01:41:35) 
[]

Biten dostluklar-arkadaşlıklar üzerine

Arayan soran hep bendim. Bir süre sonra geri çekildim ve baktım ki beni aramayalı 3 ay olmuş. Bu süre içerisinde birkaç kez işle ilgili telefonda soğuk bir konuşma geçmişti aramızda. “Hayırdır” dediğimde “Yok bir şey” demişti. Ben de eyvallah dedim. Bu 3 aylık süre sonunda aradi ve “Kardeşim canım sıkkındı işte arayıp soramadım, ne desen haklısın, bi sebebi yok” diyerek işyerindeki bir kızla birlikteliğinden bahsetti. Ben de açıkçası Allah mutlu etsin deyip geçiştirdim.

Araya soğukluk girince ve böyle sebebini de açıklamayınca konuşasım gelmedi açıkçası. Neyse yalvar yakar özür diledi, evime bile geldi. Tamam dedik ama yok abi araya bi soğukluk girince eskisi gibi olmuyor.

Öyle böyle konuşurken bu yine eskisi gibi soğuk ve tavırlı konuşmalara başlamıştı. Herhangi bir sebep gerçekten yok. Adamın huyu bu.
Kovid zamanı nişanı vardı “aile arasında mı salgın filan” konuşurken “gelmezsen gelme lan amma tantana yaptın” diye yine üst perdeden konuşunca ki benim de o dönem sıkıntılarım vardi. “Ulan bir tek senin mi sıkıntın var bu dünyada” diye gitmedim. Burda suçlu benim, gitseydim keşke. Bunun üzerine düğüne çağırmadı ama dugunune gittim altınını taktım. Sonra da bir daha görüşmedik, birkaç kez aradık birbirimizi fakat iletişim koptu gitti. Kanki bicakli ayrılmadık ama böyle de dandik olmasaydı keşke. En son o aramıştı 1 sene önce.

Soru: Bu arkadaşlık serüvenine yapılacak bir şey kaldı mı acaba ?

 
Yok o artık yük olmuş.


  • mikahakkinen  (22.11.23 00:26:22 ~ 00:26:47) 
nişandaki tavrından sonra davet etmemesine rağmen düğününe gidip altın taktığına göre ara ve özür dile dememizi bekliyorsun sanırım.


  • elorelia  (22.11.23 15:12:22) 
[]

bir çocuk okuldan geldikten sonra ne yapar

çocukluğumu unuttum. diyelim öğlen 3'te evimize vardık. akşam 12'ye kadar vakit nasıl geçiyor?




 
ben saat 16'da eve varıyordum. üstümü değiştirip, yıkanıp paklanıp ufak tefek bir şeyler yiyordum. sonra çizgi film izliyordum. Saat 6 gibi derslerimi yapmaya başlıyordum. Saat 7'de annem babamla akam yemeğine oturuyorduk. Yemekten sonra ya oyun oynuyordum ya da kaldıysa derslermi hallediyordum. Akşam 9'da da yatıyordum. Okulum tam gündü. Her gün böyle geçmiyordu.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (19.11.23 15:46:23) 
Öncelikle akşam 12’ye kadar vakit geçirme yoktu. Daha erken yatardık. Annem hazırlardı veya çalışıyorsa dolaptan yemek yer, tv’de şeker kız candy falan izler ev ödevine oturur, akşam baba gelince bir de akşam yemeği yer, tv de birşeyler izler, ne izleniyorsa ona takılır, ödeve devam eder , internet icat olduğunda modemle internete girer, chatleşir ve 21:00-22:00 gibi yatardık sanırsam..


  • maq  (19.11.23 16:10:17) 
Valla yaşa göre değişir ancak şöyle bişey var ki bizim zamanımızda tam gün eğitim pek yoktu. Ya sabahciydik ya da öğlenci. Eğer ilkokulsa ve sabahçıysam okuldan geldiğim gibi biseyler yer sonra direkt dışarı firlamaya calisirdim. Eğer öğlenciysem de önce üstüme falan çıkarır, yemek yer sonra da TV de haber falan izleyip ödev yapmaya giderdim.

Lise ve ortaokulda ise eğer evde bilgisayar yoksa genelde çıkışta internet cafeye giderdim. Evde bilgisayar varsa da hemen yemek yer pcye geçerdim.
  • j r r tolkien hayrani  (19.11.23 16:22:08) 
Sabahçı olduğumuz için öğlen vakti çıkıp bakkal market "cd'ci", kırtasiye falan dolaşıp bilgisayar oyunu, oyuncu kartları, kırtesiyelik ıvır zıvır, cips falan bakardık. Dışarda biraz vakit geçirip genelde eve gidip yemek yedikten sonra tekrar buluşurduk.

Ya birimizin evine gidip bilgisayar başına gömülürdük ya da dışarda kalıp vakit geçirirdik. Akşam yemeğine yakın da aileler arar çağırırdı zaten.
  • akhenaten  (19.11.23 17:24:53) 
İzlediğim çizgi film saatime göre sırlama değişse de çizgifilm+ödev. O zaman internet yok bir şey yok evde mecbur kaçırmamak için zamanlamada çizgi film saatini referans alırdım


  • yazdonumu  (19.11.23 18:27:01) 
5-6'ya kadar ya sokaklar, ya tv takılırdık. sonra yemek falandı benim için. ilkokul 3-4'e kadar saymazsak 7 gibi ders çalışmaya başlardım, meyve arası sevilen dizi arası hariç 10-10:30'a kadar çalışır sonra uyurdum. uyku için 11'i bile çok nadir görürdüm


  • avatar is back  (19.11.23 18:54:43) 
saat 3 te geliyordum elimi yüzümü yıkıyordum. annem meyve yediriyordu. sonra susam sokağı başlıyordu. o bittikten sonra ders çalışıyordum. 7 de yemek. falan derken 9 da yatış.


  • komando kani var bende  (19.11.23 19:16:59) 
Çocuklugunu hangi yillarda geçirdigine göre degisir, 80'ler mi, 90'lar mi, 00'ler mi ?


  • Yourcousinmarvinberry  (19.11.23 19:38:35) 
Söylemişler zaten, çok nadiren 12'de yatardık. 9,5 en geç 10 tumba yatak. İlkokulsa 8,5.
3'te eve gelince hafif bir kahvaltı, hava güzelse sokakta arkadaşlarla hava kararana kadar oynanır - ortaokula kadar bende durum buydu. Liseye başladıktan sonra dışarıdaki vaktim azaldı, eve gelince önce uzun uzun gazete okurdum, sonra biraz ödev, akşam yemeği, biraz daha ödev, kitap okuma, belki biraz tv. En geç 10'da tumba yatak.

  • SiyamkedisiZorro  (20.11.23 08:48:25) 
[]

Bugün ölseniz sizi en çok ne üzer?

Siyasi görüşümüzü bir kenara koyduğumuzda, bugün ölecek olsanız en çok neye üzülürdünüz.

Benim yanıtım; Japonya'yı görmemiş olmak.
"Çok yer gezdim de bir eksik Japonya mı kaldı?" aslında tam tersi. Ülkeleri gezemesem de dünya gözüyle bir kez Japonya'yı görmek isterdim.

 
Valla bugün ölsem en çok ev depozitosunu alamamış olmak koyar. Salı günü alacaktim çünkü depozitoyu.

Şunu haftaya çarşambaya kaydırırsak(hadi idare et,açıktan bir binlik çalışır) pek bişey koymaz sanırım. Bir tek İskoçya'ya gidememek biraz koyardı belki.
  • j r r tolkien hayrani  (19.11.23 15:30:01) 
Geçmiş yaşlarım heba oldu, gelecekte daha iyi şeyler yaşama umudum varken ölüp gitmek bana çok koyardı.


  • ruhen hastayim ben  (19.11.23 15:32:48) 
Geçmiş yaşlarım heba oldu, gelecekte daha iyi şeyler yaşama umudum varken +1


  • put it in your appropriate place  (19.11.23 15:39:18) 
gecmisin heba, gelecegin sefa gibi gorunmesi bence bir zihin yanilgisi

korkakligimdan deneyemedigim seyler icin uzulurdum
  • foster  (19.11.23 15:41:54) 
çocuğumu daha fazla göremeyecek olmak onun da annesiz büyüyecek olması üzer.


  • pide  (19.11.23 15:59:05) 
Aslında klişe gibi görünen enteresan bir soru: O beklediğim dönüm noktasını, yeni bir şeylere başlayarak, içime sinen bir şeyler yapmama durumu üzerdi beni. O bir yerlere henüz varamamış olma duygusu üzerdi.


  • maq  (19.11.23 16:15:54) 
öldükten sonra uzulemeyeceğimiz için hiçbir şey. bugün öleceğinizi bilseniz diye soruyorsanız eğer herhalde daha çok gezmek yemek içmek olabilir.


  • orient blue  (19.11.23 17:48:20) 
Korkakligimdan deneyemediklerim +1


  • Kittie  (19.11.23 18:25:52) 
3 tane aslanlar gibi evlat sahibi olmamak.


  • Bir cebinde das kapital  (19.11.23 18:47:36) 
Soruyu ilk görünce "japonya'yi göremedim" dedim istemsizce ben de :) ama aslında sadece Japonya değil, çoğu şeyi "aman daha sonra yaparım" deyip, yapabilecek durumdayken erteliyorum. Sanırım erteledigim her şey diyebiliriz buna.


  • fraise  (19.11.23 20:00:24) 
hayal ettiğim gibi bir aşk yaşayamamış olmak ve şarkıda dediği gibi "doymadım inan kanmadım sevgiye".

bir çocuğumun olmaması.(evli değilim)
  • tabudeviren  (19.11.23 21:45:14) 
Şöyle güzelinden bir pist makinesi alıp binememek. Hayalimdeki 2010 E92 M3 tabi ama başkaları da olur :D

Biraz daha para kazanabilirsem Türkiye'de, en kötü yurtdışında yapmak istiyorum bunu.
  • chicha_v2  (19.11.23 21:51:36) 
Öldükten sonraki hayat için yeteri kadar çalışmamış olmak beni çok üzer.


  • etna  (19.11.23 22:33:58) 
oğlumu babasız bırakmak. zaten dünya boktan bir yere dönüyor, böyle bensiz büyümesine hiç gerek yoktu.


  • engelbert humperdinck  (19.11.23 23:43:15) 
Evlatların aile kurmasını görememek, istediğim bir sürü yer var gezecek, hepsini gezememiş olmak.


  • SiyamkedisiZorro  (20.11.23 08:49:25) 
Hayallerimi tam olarak gerçekleştiremediğim için üzülürdüm


  • rock n roll  (20.11.23 13:10:52) 
Evrenin gizemlerini öğrenememiş olmak.


  • iwasbornonamountainside  (20.11.23 15:34:06) 
Aralikta cok iyi bir sarap eventi var. Yilda bir kez oluyor, on bir ayin sultani. Kacirirsam cok uzulurum. Kahrolurum.


  • buf-e kür  (20.11.23 16:14:10) 
Cocuklarimin -ailemin uzulmesinden baska bir sey uzmez


  • turkuaz  (21.11.23 15:09:26) 
hesapları kapatmamak.

borçlarımı kapatmamış, alacaklarımı almamış olmak. yaşlı bir annem var. benim arkadamdan borcumla harcımla uğraşmasın diye. sanırım annemi yalnız bırakmak. bu herhangi bir sevdiğiniz olabilir.
  • phonex  (21.11.23 15:16:28) 
En çok kedimin günler, haftalar, aylarca beni arayacağını, beni beklerken hiç kimseye yüz vermeyeceğini, iştahtan kesileceğini bilmek... Kedimin bu huysuzluğu sebebiyle ben öldükten sonra aile içinde bakılmama, belki yabancı birine verilme ihtimali...

Sonra da İzlanda'ya gidememiş olmak.
  • silverleaf  (23.11.23 11:11:38) 
Allah dostu evliyaların hayatlarını okuduğumda öyle imreniyorum ki bomboş çuval gibi hayat sürüyorum. Arifi Billah zatlar, misal Abdulkadir Geylani öyle muhteşem büyük bir zat ki; Allaha yemin ederim ki arşı ala avucumun içindedir der. 4000 talebesine ders verirken dizinin dibindeki öğrencisi nasıl duyuyorsa en uzaktaki de öyle duyarmış ne kerametler ne hayatlar.. tabii Allahın hediyesi ikramı bunlar... bizde denizden bir damla görseydik diyorum kendimce..


  • ercanzzy  (01.12.23 03:24:33) 
123456789• ... 160   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.