Bizim prof. doktor var Çapa'da çalışıyor, Şişli'de muaynehanesi var. 17 - 18 yıldır ondan şaşmayız. Tek kusuru (belki piyasa normalidir bu) vizitesinin 300 kaat olması. Ama sağlığın için değer mi? Bence değer.

İlgini çektiyse özelden mesaj at, iletişim bilgilerini vereyim.

ünlü doktorların vizite ücretleri bu aralar 300 civarı zaten.

beşiktaş'tan taksim'e 110 ile gidebilirsiniz. oradan da 35c'ye binerseniz kapısında inersiniz.

bir cevap daha vardı o silinmiş. "beşiktaş'tan taksim'e 110 ile gidebilirsiniz. oradan da 35c'ye binerseniz kapısında inersiniz."
yaklaşık 1 saat sürüyor böyle.

cildiye.

kime gösterirseniz gösterin cerrahi müdahale gerekecektir. sevk yapılırken genel cerrahi yerine estetik cerraha sevk istemenizi öneririm.

her kist için cerrahi müdahale gerekmez.

bence kistler mobil değilse bir de onkoloji ye gösterin derim felaket tellalığı gibi oldu ama olsun sağlık sonucta.

mobil değiller, yani biri mobil değil, diğeri daha yeni çıktı onu tam bilmiyorum.. ama ben bir cildiyeciye gitsem normal olmayan bir durum varsa ortaya çıkar diye tahmin ediyorum, yanlış mıyım?

direkt ontolojiye gitmek maddi ve manevi açıdan pek uygun gelmedi şu an:)

Kist olabileceği gibi yağ dokunun iyi huylu tümörü lipom da olabilir. Deneyimli bir hekim bu konuda size bilgi verebilir. Eğer çok rahatsızlık veriyorsa kısa süren bir cerrahi müdahele ile çıkartılabilir. Çıkartmaa karar verirseniz Plastik Cerrah'a başvurun. Ortopedi doktorları veya genel cerrahlar cilt çizgilerinden bihaber şekilde işlem yaparlar.


@szqnn
Keratinöz kistlerin çevresinde zardan bir yapı vardır ve o zar yapı çıkartılmadığı sürece kist tekrarlar. Bu nedenle cerrahi müdahale şarttır. Kendi kendilerine gerilemeleri çok çok küçük bir olaslıktır.

garanti bankası

valla işin bürokrasisini tam olarak bilmiyorum yanıltmak istemem ancak, yaz okulundayken bizim üniversitede açılmayan bir dersi başka b ir üniversiteden almıştım, kendi bölümüme bir dilekçeile durumu bildirmiştim daha sonra aldığım ders geçerli sayılmıştı

o dersin hocasına mezun olamama durumunu izah et, sonra dersin açıldığı okuldan o dersin içeriğini al hocana göster onaylarsa artık sorun kalmıyor.

ben de yeri gelmiş yakın bir şey sorayım. bu zorunlu seçmeli ders olayı ver hani. ama biz bir dönemde 26 kredi seçebiliyoruz. alttan derslerimle bu krediyi dolduruyorum. dolayısıyla seçmeli sadece 1 tane seçebiliyorum. halbuki 3 zorunlu seçmeli seçmen lazım diyorlar. seçmeli dersler de başka üniversitede açılabilir mi? bir de hangi üniversite yaz okulunda seçmeli ders açar merak ediyorum.

Dependent/independet variable dedigi sosyal bilimler terimleri, turkce karsiligi bagimli/bagimsiz degisken.
Interest'in cumle icindeki anlami net degil. Eger ilgi oldugunu varsayarsak su sekilde oluyor:
"Dependent variable is the outcome of interest"
"ilginin getirisi bagimli degiskendir"


"In a cohort study, independent variable is the exposure of interest"
Bunun anlami daha karmasik, exposure'un anlami interest'inkine bagli. Daha buyuk bir parca verirsen kesin olarak soyleyebilirim, eger veremiyorsan soyle bir sey olabilecegini tahmin ediyorum
"bir kohort calismasinda bagimsiz degisken, ilgiye maruz kalma (veya gosterme) miktaridir"

kendiniz çıkartmayı denemeyin. bir şekilde ya veterinere gidin, ya da veterineri eve çağırın. olayın ciddi olduğunu, siz keneyi çıkartmaya çalışırken, ya da kedi temizlenirken rahatsız olup keneyi çıkartmaya çalışırken size de bulaşabileceğini unutmayın bence.

geçen hafta okudum frontline'ın prospektüsünü, sanırım mevcut keneleri de öldürüyor yazıyordu. 18:30 gibi evde olcam, gidince bakayım istersen. unutursam da mesaj atar mısın, sıfır hafızayla nasıl dolandığım belli değil bu aralar.

bir de ne diycem, malum bu frontline pahalı bir şey. kedi ve köpek olanlarında gramaj dışında içerikte fark yok dedikten sonra petshop'çu arkadaşım, annemin baktığı onlarca kedi için şöyle bir formül geliştirdik. en büyük köpek fronline'ından alıp, kedinin kilosuna göre kaç ml gerekiyorsa şırıngaya çekip, iğne ucunu çıkartıp, onu sürüyoruz. artanı da şırınga deliğinin üzerini bantla kapatıp saklıyoruz. bu şekilde çok ucuza geliyor birim uygulama, aklında olsun.

bu arada sabır istiyor ama keneyi gözlemle. hareket ettiği an, yani bacak kancalarını vücuttan ayırıp yürümeye başlarsa, dikkatlice peçete, mendil gibi bir şeyle alıp, imha edebilirsin. elin yatkın değilse ya da panikleyeceğini düşünüyorsan da takdir senin, zaten malum durumu biliyorsundur, hiç girişmemeyi tercih edebilirsin. yine de yazayım dedim.

frontline plus var o öldürüyor olabilir, bi sorun..

keşke daha önce okusaymışım cevapları, bir ara kedinin üstünde keneyi bacaklarını çıkarmışken gördüm ama daha da iş açmayayım diye dokunmadım. Şimdi kene evde dolaştığı için ev ilaçlama çıktı. Öneriler için çok teşekkür, cümlemize kenesiz günler...

Bir de gelecekte benzer sorunla karşılaşıp buna rastlayacaklar için, veteriner keneyi öldüren bir ilaç var dedi. frontline mı değil mi yarın vet.'e gittikten sonra yazıcam.

normal frontline'in uzerinden aktariyorum: 1 ay sureyle, uygulandiktan sonraki 48 saat icinde keneleri oldurur ve keneyle bulasan hastaliklarin aktarimini minimize eder.

bir de bendeki kopek olani, uzerinde kedi icin kullanmayin asiri doz olabilir diye yazmis, yani kedi dozajini bilerek, o kadar uygulanir gibi bir anlam cikariyorum. bunu ekleyeyim dedim.

Savciliga dilekce veriliyor olmasi lazim.

Ama erisim engelleme isi, konu cocuk pornosu olmadikca yapilmamali.

www.ihbarweb.org.tr adresinden "ihbar" edebilir, demokrasiye katkıda bulunabilirsiniz. (Çoçukların cinsel istismarı bu ironinin dışındadır.)

buna cevap alamazsanız bence önce bi ösym'yi arayıp sorun ne yapmanız gerektiğini ;)

eğer size ulaştırılmak üzere verildiyse ptt'ye gitmenizin faydası olur. öss merkezine gitmenizin bir faydası olacağını sanmıyorum.

telaşa hiç gerek yok.her sene olan şey ben 5 sene girdim öss ye hep geç geldi haziran ilk haftası gibi.

eğer öss'ye 3 gün kala hala elinizde değilse. 4 tl yatırıp tekrar yollanmasını isteyebiliyorsunuz. 3 gün içinde ulaşamazsa ne olur artık bilemiyorum.

belgenin elinize henüz geçmemiş olması çok anormal bir durum değil, onu söyleyeyim(geçen sene benimki sınavdan önceki çarşamba gelmişti). ayrıca ptt'ye gitseniz de değişen bi şey olacağını sanmıyorum. ama ösym merkezine giderseniz tak diye verirler belgeyi(onun da belli tarihleri vardı bakıverin bi).

dağıtılmaya başlandı mı ki? çok dert etme bana ve benim hiçbir arkadaşıma gelmedi henüz..

memleketteki herkese gelmiş. istanbulda böyle oluyor demek. teşekkür.

daha geleni duymadım ben. (izmir)

ne yediğinden dolayı böyle düşünüyosun?

tavuk çevirme.

ben 1 kez tavuktan zehirlendiğimi düşündüm ve anında kusmuştum. bundan 2-3 hafta önce de burger'dan tavuklu bişi yedim yedikten 4 saat sonra halsizlik mide bulantısı gibi belirtiler ayyuka çıktı ama geceyi kusmadan atlattım. en önemli belirti kusma.. ishal gelebilir bunun yanı sıra.. ne zaman yediniz bu tavuğu aslında bu çok öenmlii.. belki hafif bir şekilde atlatacaksınız.. bi nerden yediniz.. çok kötü hissederseniz kendinizi yakınlarda bi yerdeki sağlık kuruluşuna gidin bir serum takarlar 2 saate bişeyiniz kalmaz..

mahalledeki normal görünüşlü bir çevirmeciden yedim. 7 saat oldu.

şimdi kusarsam zehirlendim demek di mi? onu referans alabilir miyim?

7 saat uzun bir süre.. doktor değilim ama bence zehirlenmemişsinizdir. bildiğim kadarıyla bağırsaklara ulaştığında belirtiler ortaya çıkıyor. bir de besin zehirlenmesi berbat bir olay.. yani siz şimdi bir kere kusarsınız rahatlarsınız belki öyle geçer.. ama gerçekten zehirlenmişseniz kussanız bile bu mide bulantınızı yada halsizliğinizi geçirmeyecektir. o yüzden panik olmamaya çalışın dediğim gibi kendinizi çok kötü hissediyorsanız yakınlardaki bir sağlık kuruluşuna gidin serum çok iyi gelir.. benm çevremde bir sürü insan oldu tavuk yedikten sonra midesi bulanan falan ama çoğu bir zehirlenme geçirmedi. benm fikrim bence siz zehirlenmediniz.. varsa soda falan için.. ama baktınız olmuyor dediğim gibi acile gidersiniz. yarın sabaha iyi olursunuz.

besin zehirlenmesi geçiriyorsan genellikle şu belirtileş baş gösterir:
kusma
ishal
yüksek ateş
titreme
ayağa bile kalkamayacak kadar güçsüzlük bazen kas ağrısı
bazen baş ağrısı

gecenin ilerleyen saatlerinde acaip ateşin çıkabilir o yüzden sana daha önce dönerden zehrlenmiş biri olarak söleyim kesin acile git. hemen 1-2 serum veriyolar kendine geliyosun. yoksa allah korusun ateş olayı çok sakat.
edit:
ben zehirlendiğimde kusmamıştım sadece midem bulanmıştı ama aşırı halsizlik ve tansiyon düşüklüğü gibi şeyler vardı.

referans olsun diye soyluyorum

ben bir gun saat 5te yedigim tavuk yuzunden ertesi gun sabah beste ishal olarak gune basladim.
final vardi saat 9da; finalde asiri titreme gecirdim, saat 1'de finali o halde sonlandirip evde yataga girdim, iki gun boyunca yamulmus bir sekilde yattim.

sen titremeyi coktan gecirmissin, bence bi sorun yok. ama ishal supriz yapabilir. dikkatli olmak lazim.

yırtık fotoya katılıyorum. besin zehirlenmesi 1-2 gün boyunca adamı yatağa kilitler.

Belli ki zehirlenmişsiniz. Üzerinden 7 saat geçmiş ama bu çok değil. Daha da şiddetlenirse doktora gitmelisiniz. Tavuk, uygun koşullarda saklanmadığında en tehlikeli gıdalardan biridir. üyük ihtimalle Salmonella kaynaklı bir besin zehirlenmesi yaşıyorsunuz. Üstesinden nasıl gelebilirsiniz bilmiyorum, doktor değilim fakat dediğim gibi, hafifleyeceğine gittikçe şiddetleniyorsa doktora gitmelisiniz.

Bu arada şunu söyleyeyim, her besin zehirlenmesinin etkileri düşündüğünüz kadar ağır olmaz. Hatta nedenini bilmediğiniz bulantıların, halsizliklerin sebebi de olabilir. Sonuçta besin zehirlenmesi gıdada bulunan patojen mikroorganizmalardan kaynakların ve bunların miktarı, toksinleri arttıkça etkileri de artar.

her ihtimale karşı bir bardak suya 1-2 tatlı kaşığı tuz atıp yut ve kus bence.

nasıl oldun kardeş burda herkes bişiler söylüyo merak ettik? daha iyi misin?

şimdilik kötüye gidiyor gibi gözükmüyor. hafif atlatacağım sanıyorum. çok teşekkürler...

www.oooninja.com

şifre konusu ne olur ama emin değilim.

ben de netlog açılıyor ama bu netlogla falan direkt olarak alakalı değil.Çeşitli sitelerin dns leri karışmış.sanırım büyük bir hosting sunucusundan kayaklanıyor bu değil bir çok sitede olmuş bu.

bunu şahsımca düzeltmenin yolu olabilir mi peki? ehe kuyruk sıkıştı da...

opendns kullanman çözer, benimkinde de öyleydi dns ayarlamadan önce
opendns iplerini söylemek gerekirse:
208.67.222.222
208.67.220.220

bu serverplus olayı birçok kişide çıkmaya başladı sanırım, gün içinde bende de alakalı alakasız her sitede serverplus adresine yönlendi. ( ayrıca farklı tarayıcılarda da durum aynı )
sorunun ne olduğunu bilmiyorum ama bende ip resetlemek şimdilik çözdü gibi.

evet opendns çözüyor. teşekkür.

Ayrıca www.downforeveryoneorjustme.com

clipboard programları temelde bu işlemi yapabilirler şöyle birkaç örnek vereyim
www.bluemars.org
clipdiary.com
www.snapfiles.com

hmm boot yapacak kısımda bad sector oluşturmuş olabilirsin. harddisk komple uçmuşta olabilir.

1) bundan tam 8 yıl önce dhl ile norveç'e bir adet zarf gönderdim. 57 milyon tl'ye o zamanın parasıyla. dolayısıyla normaldir bence fiyat.

aramex'le gorusun bır de derım. cok makul fıyatlara yurtdısına gonderım yapıyorlar, ustelık cok da hızlı. ancak ben sımdıye kadar hep evrak gonderdım. sız yıne de bır konusun bence. istanbul telefonları da; 0212 4943636

sık kargo gönderen şirketlerin özel antlaşmaları oluyor, yarı fiyatına veya daha indirimle gönderebiliyorlar. Arkadaş, eş dost bir soruşturun.

amerikadan bir bas gitar 4 gunde ulasan gonderiyle fedexden 400$+ ya mal oluyor. ordan hesap edin.

ptt ile polonya'ya 3 şişe rakı yolladım paramparça olmuş şişeler. pttnin mi yoksa polonya pttsinin mi suçu hiçbir zaman öğrenemedim. polonya pttsi de neyse artık.

ptt kırılgan eşya yolluyor yani evet. gerekirse kırıyor da hatta.

mng yurtici kargo ya falan sorun, ben 3 sene kadar once yurtici kargoyla almanyaya gondermistim birseyler, 2 gun icinde ulasmisti sorunsuz sekilde, ucret de gayet makuldu.

aramex ptt ve mng ile konuşacağım.

mrtksn kusura bakma teklifin yeterince cazip değil.

tekrar teşekkür.

o harfler, akorun ne oldugunu gosterir.

mesela basta F7 demis.. bu fa-la-do-mi bemol seslerinden olusan yedili bir akor, bunu bil demis. fakat bu sirayla dizilmek zorunda degiller elbette parcada, tamamen siralamasi ve hangi sesin katlanacagi (iki kez kullanilacagi) besteciye bagli. asagidan yukari la bemol - mi - fa olarak kurmus mesela akoru besteci.

bununla birlikte, A0 da la yok demissin ama, bu muhtemelen bir piyano score'u ve sen sadece ust partinin screenshotini gostermissin bize. sol el nerde? en solda sol anahtarinin da solunda gordugun pergel gibi bir sey var, iki satiri birlestiren. o yuzden alt satirdaki notalar ile ayni anda o akorlar basiliyor. sen sadece sag elin akorlarini gostermissin, muhtemelen sol elde o sirada la var. o yuzden yeniden screenshot al ve sol elin oldugu dizegi de ekle.

son soruna gelince. en soldaki arizalar, parcanin tonunu belirtiyor. ama parcanin ilerleyen bolumlerinde, akorun kurulumuna gore bazi bemol alan sesler naturele donusebilir, bazi naturel olan sesler ise yeni bir ariza alabilir.
atiyorum bu parcada ikinci olcude Si bemol minor degil de si bemol major olsaydi eger verdigi akor, bu durumda o akoru kurarken 3lusu re bemol yerine re olmak zorunda kalirdi, boylelikle o akorda (basta re bemol olarak arizada verilmis olan) re'ler, natural isareti almak zorunda kalirdi.

cevap için çok teşekkür.

Diğer resimi ekledim ama gördüğüm kadarıyla aşağıda da yok la?

Soruyu daha düzgün sormaya çalışayım: O yukarıdaki akorların nota kağıdındaki nota değerleri gibi şaşmaz değerleri var mı?
yani misal orada C dediğinde ben o do majör'ü bastan tize mi do sol şeklinde bassam bu bir sorun teşkil eder mi?

simdi sunda anlasalim.
bu bir piyano ezgisi. akorlarin burda bestecinin verdigi gibi kurulmus olmasi ve o sekilde piyanoda calinmasi cok onemli, cunku kafaya gore (zevke gore) degil o sekilde kurulmalarinin nedeni.

diyelim ki adam sol elden baslamak uzere do-mi-do-sol koydu diklemesine. bunun ustunde C yazar.

ama do sol mi do seklinde de kursaydi, yine harf olarak C yazcakti.

ayni seslerden kurulmus ve ayni akoru temsil edecekti. ama calarken, verdigi etki farkli olcakti.

simdi anlatmasi zor, bastan bir armoni bilgisi gerek ama, soyle soyleyebiliriz,

kurulum sirasi, onceki akorlarin ve sonraki akorlarin gelisine gore de belirlenebilecegi gibi, bestecinin nasil bir etki birakmak istedigi ile de alakalidir.

eger peste do ile baslatip akoru en tizde yine do ile bitiriyorsa mesela sonda (yani kök ses hem en peste hem en tizde varsa), bu bir "mukemmel kalis"tir.


kafa karistirmayi bir kenara birakayim en iyisi, eger piyanoda calacaksaniz bu parcayi bu gordugunuz siralamada akorlari basarak bu parcayi calmalisiniz.
dogru siralamada ve bestecinin verdigi nota degerlerinde.

yukardaki akorlarin harf olarak gosterimlerinin nota degerleri ile bir alakasi yok. adam diledigi gibi ister sekizlik notalarla, ister onaltiliklarla, isterse birlik notalarla yine o akorlari kurabilir ve suresini belirleyebilir.

misal en sonda C7 var.. bu yedili bir major akor demek. do - mi naturel - sol - si bemol seslerinden olusur.

1- bu sebeple de normalde parcada mi'ler bemol olarak basta belirtilmis olsa da, sirf o akorda mi'yi naturel yapmak zorunda kalmis C7 olmasi icin.

2- bu akoru do - si bemol - do - mi olarak mesela kurmus pesten tize, bunu bu sekilde degil de, do mi sol si bemol olarak da kurabilirdi, ama hissettirdigi cok farkli olurdu.

akor kurulumlari basli basina pek cok tenik sey iceriyor. gercek hayatta ornekleri ile gostermek lazim.

--

eger bu tonlar, akorlar, kurulumlari vs. gibi konularla cok ilgiliyseniz ve hakim olmak istiyorsaniz, konservatuvardan iyi bir armoni hocasi bulup ders alabilirsiniz veyahut armoni kitaplarina dalabilirsiniz.

bir de esas sorunda "akorda belirtilen notalari calip onlara bastaki arizalari ekleme gibi bir durum yok di mi?" demissin. cok tehlikeli bir soru olmus bu : )

zira soyle.. en basta sol anahtarinin yaninda 4 tane bemol isareti var gordugun uzre. bu parcanin tonunu belli eder. ordaki 4 bemol, parcada gordugun tum si,mi,la ve re'lerin bemol olarak calinmasi gerektigini soyler yeni bir ariza almadiklari surece.

mesela F7 yazan akorda en ustte mi ve fa gordugun yerde, o mi'yi "mi bemol" basmak durumundasin.
ya da B b m yazan akordaki en ustteki si gordugun yerleri hep "si bemol" basmak durumundasin.

gitarla calacaksan zaten harfin kendisi sayesinde bunlari otomatik oyle basarsin da, eger piyanoda caliyorsan bu akorlari kurarken parcanin en basindaki bu dort bemole sadik kalarak calmalisin.

Keşke teknik açıklamalarla bu kadar uğraşmasaydın asıl sorum o değildi :)

En pratik şöyle sorabilirim sanıyorum:

Şimdi orada A0 dediği yerde piyano notasından çalan kişi A çalmayacak. Bir gitar buna eşlik etmeye kalksa, aşağıya bakmadan kendi ezberindeki A0'ı çaldığında o çaldığı akorun içinde bir A olacak.

Bu durumda eserin bestecisinin bu iki insana ne yaptınız siz demeye hakkı var mıdır, yoksa bu tip notasyon(E7 vs) böyle konularda esnek midir?

Valla besteci ne der küfür mü eder:P bilemem ama o yazdığı akor bağlayıcıdır çünkü adam orada A0 demiş ve aşağıda farkındaysan La yok Si var çünkü o aslında Köksüz 9'lu bir akor, yani La-Do-Mib-Solb-Sib fakat La yı atmış akoru Köksüz hale getirmiş bu nedenle o akorun yapısı ve doğal olarak da tınısı bir yedili akora göre değişmiş durumdadır, yani orada La çalmak bu nedenle eserin de doğal yapısını ve tınlayışını hatta sonra gelen akorlarla ilişkisini etkilediği için armonik gelişimini de etkilemiş olur. Özetle yapmayınız yaptırmayınız.

Peki bu adamın C0 yerine A0 yazmasının sebebi nedir o zaman?

bir başka müzisyen olarak A0 gibi birakor görmemiş olsamda, resme baktığımda bunun bir köksüz çeken 7li olduğunu görüyorum. ama çeken 7li akorlarında 7li katlanmaz.notayı nereden bulduğunuzu bilemem ama notada bariz armoni hataları var...
başka bir notaya göre referans almanızı tavsiye ederim...
ayrıca piyano çalıyorsanız, çalacaksanız mutlak suretle nota bilgisi öğrenmeniz lazım. harflerle akor gösterimi sistemi daha çok amatör gitarcılar için yapılmıştır...
piyanoda ise bir adım daha ilerisinde nota bilgisi, doğru düsürt çalmak için şarttır...

zannetmiyorum. yürüyerek veya taksiyle nispetiye'ye (akmerkez civarına) çıkıp oradan yardırabilirsiniz.

gece 22 den ne kadar sonra muhım olan bu. bi kere o noktadan nispetiye caddesine kadar olan yolu yurumek pek olası degıl taksi ne kadar yazar bilemiorum. 5 civarıysa kacınmadan taksiye bin git derim. minibus oradan besıktasa yok oradan herhangı bı yere mınıbus yok hatta. oradan gecen tek toplu tasıma aracı 58a. ille de toplu tasıma dersen 10 bucuk cıvarına kadar soyle bı alternatıfımız var. 58a nın da son duragı resitpasaya uzatıldı. eger 58a nın donus ıstıkametınde bu otobusu yakalarsan (besıktas yonunun tersıne yanı) bununla son duraga gıt 10-15 dakikada resıtpasa da olursun sonrasında o saatte trafıge de yakalanmayacagından oturu toplu tasımayla resıtpasa dan besıktasa ulasırsın. resıtpasa dan da dogrudan besıktas mınıbusu yok 4.levent metro var ordan da arkadan gelecek sarıyer-besıktas mınıbuslerıne bınıceksın bu yolculugun toplam bedelı 4 ytl cıvarına gelecek o yuzden basta dedıgımı tekrar edıorum taksı nıspetıye caddesının oraya 5 cıvarına cıkarsa ordan bı otobuse bınmenı de ekledıgımızde 7 yapar 4 lıraya boyle kasa kasa gıtmekten ıyıdır 7 lıraya taksı+otobus. yok eger taksı daha da fazla yazacaksa bu alternatıfım bı kenarda bılgı olarak dursun.

taksi ordan anca 5 lira yazar diye düşünüyorum.

anadolu universitesi'nde ilk donemde harci yatirmazsan kaydin donmu$ sayiliyor ve haliyle diger donemi de alamiyorsun fakat ikinci donem harcini yatirmazsan, bir dahaki sene ders kaydinda o yatirmadigin ikinci donem harcini faizle odemek zorunda kaliyorsun.

genelde iki dönem üst üste harç yatırıp kayıt yaptırmazsan (ki burada kilit nokta kayıt yaptırmaktır) kaydın silinir. itü ve ytü için böyleydi...

2 dönem üst üste yatirmazsan kaydin silinir ancak. Eğer bir dönem yatirmaz ertesi dönem yatirirsan da mezun olurken o yatirmadiğin dönemin parasini yine aliyorlar senden.

2 dönem üst üste harcı yatırmazsan kaydın silinir. eğer kaydını dondurmak istiyorsan dilekçe vermen gerekiyor.

(bkz: kayıt dondurmak)

kayıt donemınden osnra yatıracaksan %80 mı ne zamlı yatırıyorsun. o sure sonunda da yatırmazsan kaydın siliniyor.

Burada daha önce başka bir başlığa yazmıştım amma bulamadım:
Her okulun yaklaşımı farklı oluyor anladığım kadarıyla. Ben okulu bırakıp 2. dönem harcımı yatırmadım. O öğretim yılının sonundaki yaz eve kaydınız harcınızı yatırmadığınız için silinmiştir diye mektup geldi. Ben o yazdan tam 1 sene sonra lise diplomamı geri almaya gittim (arada ne okula gittim ne de harç yatırdım). öğrenci işlerinden "birikmiş harç borcunu yatırırsan aynen okula devam edebilirsin" dendi. ben de yok kalsın deyip diplomamı geri aldım, birikmiş harç borcunu falan da ödemedim, istemediler. (kocaeli üni)

mimar sinan'a kayıt yaptırıp 3 dönem okula uğramadım. harç da yatırmadım.
hiç ses seda çıkmadı okuldan, eve de bir şey gelmedi harç yatırılmadı diye.
sanırım ders seçemiyorsun, bir de kaydını aldırmak istediğinde de ödemediğin harçları yatırman gerekiyor.

ben de mimar sinan'danım. kaydını aldırmaya ya da devam etmeye karar verirsen eksik harcı yatırman gerekiyor. onun dışında bi sorun yok. kendimden biliyorum.

Did you wash the dishes?
Nope... Should I?
geldi ilk anda aklıma ama biraz daha düşüneceğim :)

-Did you wash the dishes?
-No, should I have?

Aynen wpi'nin dediği gibi. Cevabın uzun hali (ki uzun halini kullanmak çok saçmadır ama cümlenin nereye gittiğini göstermek için söylüyorum), "should I have washed the dishes?"dır. Bunun soru olmayan versiyonu şu şekilde tezahür eder: "I should have washed the dishes-Bulaşıkları yıkamış olmalıydım"

bir de ben karisayim mevzuya o zaman. yapilmasi gereken iş hala bekliyorsa should i, ama sizin söylediginiz gibi gecmiste kalmissa should i have dogru. ama sahsen birincisini sık duymamiza ragmen ikincisine pek denk gelmedik simdiye kadar.

Ben de should I have diye düşünmüştüm ama fazla türkilizce oluyor gibi hissettim. Beni buraya taşıyan da buydu.

Kulağıma hala garip geliyor, ama madem çok eminsiniz.. bunu doğru kalıp olarak öğreniyorum. teşekkürler.

-Did you wash the dishes?
-Did I supposed to?

da olabilir.

Was I supposed to?

A: Have you done the dishes yet?
B: No, do you think I should have?

ya da

A: Have you done the dishes yet?
B: No. Was I supposed to?

derdim. yarin da native arkadaslarima sorayim, hangisine/ hangilerine dogal diyecekler.

evet, was I daha doğru sanki.

vizen c tipi multi girisli kac gun kalisli? orda mesela 30 gun yaziyorsa ve siz bi onceki avusturya seyahatinde 30 gun orda kalmissaniz o vize bitmis oluyor. maksimum ikamet suresi o vize donemi icin gecerli oluyor.
schengeni alirken nasil bir davetiye kullanmistiniz mumkunse aynisindan tedarik edin tekrar. kisiselse davet edenin bagli oldugu sehrin yabancilar burosuna gidip elindeki evraklarla(son uc aylik maas bordrosu,kimligi vs) davetiye almasi gerekiyor sizin icin. davetiye alirken zaten yakinlik derecesidir vesairedir davet edene soruluyor.

cevabınız için teşekkürler.
vize c tipi 90 günlük. şu ana kadar 40 gününü kullandım.

şengeni başka ülkeden aldım-ispanya- davetiye aldığım yer de şimdi gideceğim yer farklı.

tam olarak turistik,arkadaş ziyaretine gitmiyorum, bir etkinlikte bulunacağım. Bu durumda davetiyenin içeriği değişir mi peki?

10 günde alırsın.

Aksaray'a gidip biraz da dil dökersen gün içerisinde alman mümkün. En geç 1 hafta içerisinde alırsın. 10 günü bulmaz.

bugün netten başvurunu yaparsan pazartesi karaköydeki yerden alabilirsin.

www.iett.gov.tr

bu adresteki kimlik no kısmına bir şeyler giremeyen tek kişi ben miyim peki?

evet yazılmıyor.bir sorun var sanırım site yöneticileri ile iletişime geçebilir ya da olmadı gidip elden başvurabilirsin.para yatırma işlemini oradaki vezneye de yapabiliyorsun.en azından karaköydekinde öyle.

eger ogrenci işlerinde paso basvuru formunu(su renkli olup ustunde iett yazan kagıt)resmini yapıstırıp,doldurup onaylatırsan.o gun içinde karakoyde tunelin yanındaki ofise ya da kadıkoy/hasanpasada iett garajının orda ki ofise basvurup 5 ytl ucretini verirsen 5 dk ya alırsın

karaköy kadıköy tırt bunlar,
topkapı:
2 resim kimlik öğrenci belgesi
5 dk.

topkapı'da tam olarak nereden çıkartılıyor paso?

oncelikle F8'le "hata durumunda yeniden baslatma" seceneginden makineyi baslatin. bu durumda hata ekranindaki kodu gorebilirsiniz. muhtelemen o kod icin bir cozum vardir.

eger ki win xp cd si varsa, makineyi cd den boot edip repair secenegini deneyebilirsin. yuksek ihtimalle C diskine chkdsk yapinca duzelecektir.

Onu deneyince bu çıktıydı.

"Bir sorun algılandı ve bilgisayarınızın zarar gormesini önlemek için windows
kapatıldı.
Bu durdur hatası ekranını ilk kez goruyorsanız,
bilgisayarınızı yeniden başlatın.Bu ekran yeniden karsiniza çıkarsa
aşağidaki adımları izleyin:
Bilgisayarınızda virus kontrolu yapın.Yeni yuklenen sabit diskleri
veya sabit disk denetleyicileri kaldirin.sabit diskinizin duzgun şekilde
yapilandirilmiş ve sonlandırılmış olduğunu denetleyin."


Anladığım kadarıyla bu cd'siz halledilecek bir sorun değil, doğru muyum?

sayfanin en tepesinde DUR 0x000 gibi bir hata kodu olmasi lazim. onu verebilirsen daha fazla yardimci olabiliriz

muhtemelen "unmountable boot volume" diye bir hata veriyor. olabilir bu durumda win xp cd si gerekli olacak.

benimsinemalarım.com

Teşekkürler ama o sitede sessiz film yok sanıyorum? Varsa da nasıl bulunur bilemedim.

surrealmoviez.com'a bakın derim. devasa bir arşiv sonuçta, kısalara özellikle bakarsanız bir şeyler bulursunuz mutlaka. özellikle sessiz döneme ait kısa film örnekleri doğal olarak sessiz zaten (çoğu da çok kısadır). ya da aynı sitede kimi sinema belgeselleri vardır, içlerinde birçok kısa fil bulunan. bunların listelerini de gözden geçirirseniz mutlaka olumlu sonuç alırsanız diye düşünüyorum.

ek bir bilgi olarak, dogma 95 akımı dahilinde çekilen filmlerde müzik bulunmuyor manifestoları gereği: tr.wikipedia.org

bir de www.muziksizmekanlar.com adresine göz atabilirsiniz.

o evrak işi haziran'a ertelendi. bişeycik olmaz.

eğer 6 ay geçti ise hesabından yaklaşık 20 YTL hesap işletim ücreti alınır. hesapta para olduğu an sistem anında sömürüyor bu parayı. belki de alınmıştır. internet bankacılığından hesaplarını kontrol etmeni öneririm. garanti bankasını cepci adamlara benzetirim. 3-5 derken yılda 100 YTL'ye yakın para keser hesabından. günahını almayalım tüm bankalar böyledir fakat garanti bankası bu durumu abartmıştır.
cepçi adam: sokakta karışına çıkan "afedersiniz 1 YTL niz var mı?" diyen adamlardır.

2 yol var:
1-önce taksime gideceksin metro ile.bundan sonra da a ve b yolları var:
a-füniküler ile kabataşa inip oradan tramvay ile çemberlitaşa gideceksin. tramvaydan inince biraz aşağıya doğru in sol tarafta "türbedar sokak" var. oraya gir. biraz ilerde sağda.
b-taksimde otobüsle beyazıta git.oradan tramvayla çemberlitaşa gidip a şıkkından devam et. ama otobüsle taksimden beyazıta gitmek trafik sorununu göze almaktır ona göre.
2-mecidiyeköyden metrobüsle cevizlibağa git.üstgeçide çık, benzin istasyonu göreceksin, hemen yanından tramvay kalkar, ona bin çemberlitaşa git ve 1a şıkkından devam et.

süre söylemek zor ama 1 saat civarında sürer..

parayı çok yıpratmadan biraz temizle. bankaya götür ve onlar merkez bankasına veriyorlar.

yıka, nazikçe. bir şey olmaz.
sadece son tatilimde dalgınlık nedeniyle 5-6 defa parayla denize girmiştim, poroplem olmadı.

ben pantolonlarımın cebinde çok unutuyorum paralarımı çamaşır yıkarken, hepsi pırıl pırıl ve sağlam çıkıyorlar makineden. bilinçli olarak yıkanınca da bir şey olmaz bence.

evet, pantolon cebinde çamaşır makinesine giren para (ne hikmetse) gıcır gıcır çıkıyor..

bekle. bekle ki macun kurusun. sonra parayı buruşturunca hepsi dökülür. ya da hepsini bi pantolonun cebine koyup çamaşır makinesine at gıcır gıcır olsunlar. hangisi daha iyi sonuş verir diye merak ediyosan yarısını kurut yarısını da makinede yıka.

para kağıttan yapılan bir malzeme olmadığı için çok korkmanıza gerek yok. ama yine de kağıt değil lan bu pamuk demeyin nazikçe temizleyin.

amerikan filmlerindeki gibi kuru temizleme makinalarında damgalı paraları yıkayarak temizleme yöntemini deneyin.

denemiş değilim ama geceden suya basmak işe yarar gibi geliyor.

paraları gevşek bir şekilde toplayın. pamuk veya penyeden yapılmış bir kese veya t-shirt içine koyun ve sıkıca sarın -paralar dışarı çıkmasın-. çamaşır makinasının içine normalin yarısı kadar deterjan koyup en kısa programda 40 derecede yıkayın. Ütülemeyein, sıcakta rengi değişebilir :(
Denenmis ve garantili temizlik yöntemidir. Yine de sorumluluk kabul edilmez. Bankaya da -mantıklı ve kafası çalışan bir memur ile muhattap olmak kaydı ile- kalpazan veya kaçakçı muamelesi görme tehlikesini de göze alarak gidebilirsiniz.

EK NOT: Banka Ziraat Bankası olmalı

do.

aşağıda violanınki do anahtarı da perküsyonunki nedir bilemedim. hiç görmedim. vurmalılarda do re mi diye nota olmadığından ona özel bir işaret herhalde.

istersen bildiğin paint in aynısı da var ubuntuda paket yneticisinden kurabilirsin.ufak tefek kesee içinde basit programlar var ama şuan isim hatırlayamıyorum şuan ki pc de de kurulu değil gThumb ,Eye of Gnome, gvenview gibi programlar yüklü olması lazım onlarda halleder ufak işler için gimp çok gereksiz kaçıyo.tam yardımcı olamadım ama zaten yüklü olan bu işi yapan bişeler vardır gimple boğuşma boşuna

violadakine "alto clef" denir. perküsyondaki, perküsyon notasyonunda kullanılan standart anahtardır, notaların "do re mi" diye karşılığı yoktur. gimp ile, istediğin bölgeyi seçip image menüsünden crop to selection dersen keser.

mailini aldım, cevap yazamadım, bu akşam yazacağım.

nedense sinaklere kaşı hep elektrik süpürgesinin iyi bir çözüm olduğunu düşünmüşümdür. ufak sinekleri süpürge ile çekebilirsiniz (bence) sonra kalın torba ve eldivenlerlen içindeki pislikleri kabaca alıp ağzı kabanabilen bir şeye atıp kurtulursunuz. sonra gelsin mr proper, gitsin çamaşır suyu basarsınız kimyasalı. sonra da bir güzel temizleyebilirsiniz. ayrıca buzdolabıunın makinasi filan oralara da saklanmış, sizmış olabilirler ona da dikkat. bir de bu işlerin öncesinde buzdolabını çalıştırmak da işe yarayabilir, şöyle ki buzdolabı çalışıp da içindekileri soğutunca, hem sinekler hareket yetenekleri kaybederler, hem de içerdeki pis sular filan biraz katılaşır, daha az koku çıkartabilir.

bir de, bir miktar türk kahvesini, sizin durumunuzda bir paket sanırım, buzdolabının içinde bir tabakta bekletin. kötü kokuyu emecektir.

eldivenleri takip, dolabi su yeni nesil temizliyicilerle bir guzel sil. yag cozucu ozelligi olanlar ya da suya camasir suyu karistirsan da olur. kuruduktan sonra bir kat daha silip, kurula istersen. senin dolaptaki koku, bildigimiz dolap kokusundan daha bi degisik ozellikte olsa gerek. iyice kuruduktan sonra da diger koku giderici onlemleri uygularsiniz, calistirip.
'Buzdolabının kokmaması için budolabının bir köşesine karbonat veya süt koyun. Ayrıca buzdolabını sirkeli suyla silin.' buna bakarak ikinci silmeyi sirkeyle yaparsan gicir olur sanirim.
kucuk sinekler icin de sinek oldurucuyle birlikte kesmenin en kesin sonucu mutfakta hic bir yemek birakmamak ve banyo, tuvalet kapisini surekli kapayarak oraya da ulasmalarini engellemek. gec oluyor ama sonuc aliniyo bu sekil.

bana danışabilirsin. sözlükten mesaj atıver.

bekleriz :)

değil.
onlar ruhsatı alırken eğlence vergisi tadında bir parayı vererek o gürültü yapma hakkını satın alıyorlar.
o parayı bize verse gürültü sineye çekilir ama, maalesef yasanın izin verdiği saatler arasında pek bir faydası olmaz.
test edildi, onaylandı.

ama o izin verilen saati 12 ya da 1 gibi olamsı lazım mevsime-mekana göre, 2 dakika geçseler bile, hemen şikayet et. o zaman en azından ceza yemiş oluyorlar.

os, the "yan apartmanın altında düğün salonu olan çocuk"

bildiğim kadarıyla gece 12'ye kadar, yaz aylarında da 1'e kadar izinleri var. sokak düğünlerinde bile öyle, şikayet edince en fazla gidip düğün sahibine selamın aleyküm diyorlar, izin alındı mı diye sorup gidiyorlar.

bir desibel sınırı yok mu peki, kıstırtmayı denesek falan?

küçük parkta mı oturuyorsun? (:

zabıtaya gitmek gerekiyor ama dinlemiyor kimse
al takke ver külah olayları sanırım

desibel sınırı var ama o sınırla birlikte bile çok ses geliyor.

mavi masa ilginç bir şekilde etkili olabiliyor bazen..

yanılmıyorsam 90dB olmalı sınır. Çok da yüksek değil aslında ama bu sınırı otomatik denetleyen makinalar var eğlence mekanlarında.