Behzat c dunyanin her yerinde rahatlikla oynayabilecek ve tutacak bir dizi bence. Siddet ve ask sadece turklere ozgu hisler degil. Oyunculuklar ve hikaye de mukemmel olunca tutmamasi icin bir neden yok.
Menekse ile halil dizisini izlemedim ama kivanc tatlitug'un yurtdisinda seveni cok diye biliyorum.

görev çubuğunu boş biyerinden tutup ekranın alt kısmına (eski yerine) sürükleyin.

ctrl alt sol ok olmadı. laptop kullandıgım için belki

görev çubugu değil sadece ekran tamamiyle yanladı. klasörler falan altta var. mouse çıldırdı.

sorunun çözümü için sizi bekliyorum.

win7 ise masaüstüne sağ tıkla, ekran çözünürlüğünü seç orada "yön" var zaten

he. o zaman windows 7 için konuşuyorum şu an. masaüstü-sağ tık-ekran çözünürlüğü-orada ekranın çözünürlüğü yazıyor ya 1280x800 falan diye.onun altında yön var.oradan yatayı seçeceksiniz.

yan yatır.
ilk defa işe yaradı lan

ctrl alt yukarı ok yap hacı sen

bir kere vücudunda yağ olmayacak. jimnastikçi vücuduna sahip olman lazım. zaten dikkat edersen çoğu hareket de jimnastik hareketi. bu işi yapan elemanların çoğu da jimnastik kökenli. tabi bu iş aslen sokakta başladı ama sonradan popülerleşince jimnastikçiler daha fazla işin içine girdi.

kapatsana facebookunu. ama yemez tabi.

ne yazıyorlar ki?
facebOkum yok.

dalga geçilecek bir konu değil bu, o kadar insanın hayatını kaybetmesi "komik" birşey değil çünkü.

Ama, cevap olarak, eğer bu statüslerde, müslümanlığın alayına laf edenler varsa ki vardır, tüm müslümanlar domuzdur tarzı laflar, bunlarla dalga geçebilirsin.

Onun dışında, millet senin ülkende olan terör eylemleriyle dalga geçse hoşuna gider mi?

9 11 saldırıları dalga geçilecek değil tamam da bize ne aq? sırf adam herkes yaptığı için yapıyor kendini cool sanıyor. tamam tekrar doğruyu söylüyorsunuz sanane istediğini yazar ama yinede bu ikiyüzlülük 9 11 de hayatını kaybedenlere daha büyük saygısızlık

hsbc saldırısını sinagog saldırısını hatırlamayıp da 911 i status yapmak çok sikimsonik bir olay. sırf özentilik valla başka birşey değil.

www.youtube.com

11 eylülde ölenlerin kaç katı kadar türkiyede asker şehit oldu onlara sesiniz çıkmıyo ne biçim türksünüz de onlara.

oyuncak adam isimli bir şarkısı var. başarı sayılır mı?

gördüğüm kadarıyla gerek fizik gerekse sunuculuk olarak gayet başarılı bir dişi kişi

gayet akıcı fransızca ve ingilizce konuşuyor.
bir süre bir müzik dergisinde muhabirlik yaptı.
digitürkte satın almada çalıştı.

baba torpili olmadan diyoruz ama. şansal ayarlamıştır biricik kızına digiturku.

fizik olarak iyi, sunuculugu basarili, akici fransizca ve ingilizcesi var. e babasi da taninmis bir insan, bu isleri halledebilir. ne yapsin kiz mcdonaldsta hamburger mi pisirsin, elbet iyi bir is yerine girecek. bütün dünya da böyle bu isler.

sporun yanında müzik dünyasından ünlü kişilerle de röportajları vardır.

Tamam, bize bir tane kapı açılıyorken ona babası sayesinde üç tane kapı açılmış olabilir ama başarısız olsaydı bugün geldiği noktada arkasında babası olsa dahi duramazdı.

tesadüfen, ilk kez dün dikkatimi çekti, çok az bir baktım, hoş bir tipi var, ciddi bir ifade ile okuyor -ki bu aralar spor haberi dinlemiyorum bile-. Her neyse "kimmiş bu kızcağız pek efendi bir şekilde sunuyor" diye düşünürken ismini yazdılar, "herhalde şansal büyüka'nın yakınıdır" diye düşündüm ama hiç bir şekilde torpille iş bulduğunu algılamadım. torpili olmasa da başarabilecek kişilere benziyor.

millete verdiği armut gibi cevaplar yüzünden eleştrildi o yüzden eleştriyi kaldıramadı sildi BENCE.

duyuru amacından sapmıştır, ikili diyalog vardı, hakaret vardı. bence yeterli bi sebep duyurunun silinmesi ya da duyurunu silmek için

en son yazdığını ben gördüm. "öff türk erkekleri yine kendini belli etti. belki sizi de severler bi gün ama hiç sanmıyorum by." deyip sildi.

o duyuruya yazmamak için zor tuttum kendimi.. iyi olmuş silindiği.

kezban oldugundan sildi ;)

Alışmış bizim abazan, kız görünce feleği şaşan erkeklerden tarafından pohpohlanmaya hayatında ilk defa onu umursamayan bir tip görünce eli ayağı birbirine dolanmış. O gazla burada duyuru açmış. Beğenmediği cevaplar gelince de silmiş.

ben o duyuruyu okuyup verdigin link icin sana suku vermeye geldigimde ucmustu duyuru. 2 dakkada bir hala izliyorum hasan abiyi.

burada da epey hakaret var bu arada :/

herkesle davalik oldu adam kaybetse bile bikac milyar oder olur biter. sozlugun korkmasi cebe.

NYT sık sık bakıyorum, WSJ ise anca bir kaynak yönlendirirse. Dünyayı farklı kaynaklardan takip etmek güzel bir şey çünkü. Mesela Mavi Marmara raporu dün gece benim RSS'ime düşmüştü, uyanıktım, daha türk basını uyurken ben raporu okumuştum falan filan.

hamile kalmaman gerek sakat doğum riski var.

tavsiye değil ama tecrübe; ablam kullanmıştı roaccutane'ı, sürekli çatlayan dudaklarıyla uğraştı durdu. gözlerinde bir sorun olduğunu hissetti hastaneye gitti ve öğrendik ki neredeyse katarakt oluyormuş. göz doktoru ona hemen ilacı bırakmasını söyledi. 4 ay kullanıp bıraktı, her şey eski haline döndü. yani sivilceler, siyah noktalar her şey. ha bir de karaciğerle ilgili bir kaç pis yanı var bu ilacın. bu yüzden ne kadar etkili bir ilaç kullanacağınızın farkına varmanız gerek. bir kaç sivilce yüzünden sağlınızdan olmayın derim. tabi karar sizin.

(bkz: roaccutane)

karaciger konusu muhim dendigi gibi, arada doktorunuz test yaptiracaktir, benimkisi gibi birisi ise bir sey olmaz, yaptrmasak da olur diyecektir. sagliginizi bilemeyeceginden bence yaptirin. karaciger onemli. korkutmak icin soylemiyorum, her ilacin her bunyeye farkli etkisi vardir. maksat sakatlik cikmasin.

ben geçen sene kullandım.yüzün tamamen iyileşiyor o konuda emin ol. çok iyi bir ilaç. bunun dışında bütün sorularını doktoruna danış. ne derse onu yap. harfiyen uygula .

eryacne jel bende işe yaramıştı, tavsiye ederim.. hem öyle hap türü şeylerin sunduğu yan etkilerle de uğraşmak durumunda kalmıyorsun.

exfoliac yuz jeli vermisti bana bir de icinde ure olan bir krem vardi ismini hatirlamiyorum uzun zaman oldu gerci ben akne yuzunden kullanmamistim. ilaci aldigin sure boyunca kolestrolun yukselir, kirmizi et yememeye bak. semizotu ve beyaz lahana yedirmisti bana doktor o kadar ki semizotundan nefret ettim bir ara. ha bir de bende kilo yapti niye bilmiyorum, sistim baya. magazanin ortasinda ziril ziril aglamisligim var o ilac yuzunden. gunes cok etkiliyor, cikarken yuksek koruyuculu gunes kremi kullan yoksa benekli danaya donersin.

Gunes kremi sur.
Dudaklarin catlamasi en can sikici olaniydi. Agzin kenarlari yrtiliyordu. Kaliteli bi krem sur.
Karacigerin hassas olacak bu yuzden sadece dogal gidalar tuket. Protein tozu vs kullanirsan eline alirsin cigeri.
Bunun disinda elin kurursa krem falan surersin. Doktorun dayayacagi ivir zivir pahali losyonlara gerek yok.

eğer youtube'da ise bu gördükleriniz, videoyu izlerken bir sayıya basınca videonun belli bir yerinden itibaren oynatmaya başlıyor. mesela adamın "aaa" dediği yer o sayılardan birine denk geldiyse siz ardarda bastıkça adam "aaa,aaa,aaa" diyor. burdan da "keep pressing 5 lol" gibi yorumlarla komiklik çıkarmaya çalışıyorlar işte. gerçekten komikse de o yorum artı oy alıyor, üstte gözüküyor filan falan.

onlar en fazla konuştuğun kişiler.

sayı oldu.
hatta buyur detay istersen.
en.wikipedia.org

olmaz

rocutane antibiyotik tedavisi cevap vermezse kullanılan bir ilaç genelde. Ayrıca karaciğeri biraz yorduğu için kullandıktan sonraki evrede karaciğer testleri yaptırman gerekiyor. Umarım iyi bir cilt doktoru bulursun o taraflarda.

kan tahlili yapmasi gerekiyordu bana gore, oyle sak diye nasil verdi ki bu ilaci? karaciger degerlerine bakmasi lazim. yuksekse dusene kadar kullandirtmaz ben oyle biliyorum belki yanlis biliyorumdur. sonucta vucuduna a vitamini yukleyeceksin oyle lay lay lom nasil olacak?

(bkz: kolsuz agop)

roaccutane kullanma.

roaccutane kullandım. öyle abartıldığı gibi yan etkilerini görmedim. gayet memnun kaldım 6 aylık tedavi sonucu.

birden fazla doktor roaccutane dediyse başka alternatif kalmamış demektir. zira benim o dönemler yüzüme sürmediğim bok kalmamıştı. antibiyotikler vs. ler hiçbiri bir boka yaramadı. teşekkürler roaccutane.

ışık hanım o. kesin ışık hanıma gitmişsiniz siz. beni de aynı şekilde kontrol etmişti. aslında gayet iyi bir cildiyecidir ama tek büyüteçle bakması güven vermez.
kolsuz agop +1

umrumda değil. ama bence doğru olma ihtimali fazla. artık pislik heryerde çünkü.

aydınlık peki bir yalan haber yapmaz doğru olabilir.

doğru olduğuna inanmak istemiyorum ama şu da var böyle bir şey olsaydı televizyonlarda gazetelerde duyardık hiç olmazsa

cox jordan'ın tahmin edilebilirliğiyle ilgili onu iğneliyo, jordan da zaten karakter itibariyle uyuz olduğundan bombalıyo ekibi.

www.istanbul.net.tr


gene de lazim olabilir dusuncesiyle:

www.adlisicil.adalet.gov.tr

Büyükçekmece Atirus Avm nin yanında var.

büyükçekmece veya küçükçekmece adliyesi size en yakını. oralardan alabilirsiniz.

b.çekmece veya k.çekmece adliyelerinden alabilirsin.
dilekçe falan doldurmuyorsun.
kimliği veriyorsun bi onbeş yirmi dakika
sonra kimlikle birlikte sabıka kaydını veriyorlar.

1-2 saat değil, 30 saniye içinnde alabiliyorsunuz artık.

hafta sonları bankalar çalışmıyor bildiğim kadarıyla.

Garanti subeleri ctesi ogleye kdr acik olur. Ama tum subeler icin gecerli mi bilmiyorum.

www.trbanka.com

bi yokla hacım

Sube telefonu cevap vermiyor. Sen de arada bi dene istersen. 0212 373 3900

denedim winston. açmadı bende de . sanırım kapalı.

driver genius veya muadili pcden taratman lazım biz bilemeyiz. ama maksat sadece foto çekmekse.

msn web kamerası ayarlarından cam'ı aç. ekranda kendini görünce print screen'e basıp paintden vesikalık olarak kes.

gerçi casperların çoğu bison cam kullanıyor.

www.easyfreewebcam.com

şunu bir deneyin isterseniz. download sekmesinde indirme linki. kamera çalışıyorsa driver işi ok. size yazılım lazım.

aynen çıkıyor. arkadaşın bacağındaki kılları geçen yaz tatilde her gün düzenli olarak yakmıştım. bu sene aynı şekilde çıkmış, yine yakalım diyodu en son.

İlkokulda gittiğim berber Mehmet Abi'den gelsin ''kılla, tüyle ne kadar uğraşırsan o kadar çok çıkar''.

şekersiz diye kıl köklerini beslemediğinden sir ağda uzun vadede zayıflatıyormuş diyorlar ama bilemedim, belki yakma olayı da uzun vadede olan bişeydir

yok hocam aynen çıkıyor, benim bacaklardaki tüylerin de maşşallahı var, şov olarak yakıyorum sık sık (alkollüyken genelde gösteri amaçlı) aynı şekilde çıkıyorlar

deli misiniz kendinizi tutuşturacaksınız..kıl istemiyorsanız lazerleyin beyler.

yanan kıl geri çıkmasaydı parmaklar ve elin üst kısmı cillop gibi olurdu. ocak yakarken düzenli olarak yanıyor garibanlar ama hala oradalar.

fox news'ta bi tane ünlü bi kadın var ilk gösterdiği sarışın, (anchor), sonra fox news başka bi kadın çıkartıyo, oda sarışın, sonra onun da yerine başka birini çıkartıyo ve o da sarışın , hepsi aynı tipte, john stewartta bunla dalga geçiyo, sonra 1:40 larda o ilk sarışının konuşma tonuyla ve yaptığı savunma ile dalga geçiyo.

serdar abi her mail'e cevap verir. ama şu an bütün randevuları iptal. acelen yoksa bekle. bir hafta sonra dayanamaz döner o çalışmaya.

İlgisizlik
Korsan
Pahalılık

Vergi sisteminden kaynaklanan ve "lüks" adı altında piyasaya sunularak dışarıdaki oyunseverlerden daha pahalıya oynamak zorunda kalmak. bittabi gelir dengesinin bozuk olduğu bir ülkedeyiz, lakin yine de ülkemizde ne yazık ki bu durum korsan yayına davet çıkarıyor. bizatihi sözlükte ve ilgili forumlarda "malum yerlere düştü" duyurularının yapılması da bu yüzdendir. Bu fiyat politikası Crysis oyununu yapan Crytek tarafından biraz kırılır gibi oldu, oyun Türkiye'de de makul bir fiyattan satışa sunuldu. Ancak sadece Crytek'in çabasıyla olamıyor ne yazık ki bu işler. Türkiye'de oyun yapan doğru düzgün bir firmanın olmayışı da önemli etkenlerden biri.
Biz Türkiye'deki oyunseverler ancak ve ancak ilgili sitelerde ve forumlarda "fifa mı yoksa pes mi daha iyi" kavgası yapmaktan öte oyunları irdeleyip tartışmayı bile beceremedikçe, durumun düzeleceğini hiç sanmıyorum.
Ha, "o salak tartışmaları yapanlar ergenler yahu" diyorsanız da, işte o ergenlere tartışacak başka doneler veremediğiniz için yine siz suçlusunuz derim ben...
Halbuki E3 gibi bir fuarın küçücük de olsa bir örneği her sene Türkiye'de düzenlense, ota boka festival yapıp sponsor olan büyük firmalardan biri de bu sektöre eğilip yılda bir kez de olsa ülkedeki oyunseverleri bir araya getirse, ne bileyim belki de göreceği ilgiden yurt dışında duyulmasıyla bu fuar sayesinde yabancı firmaların ilgisi biraz da olsa buralara yönelse fena olmaz mı?
Bu çok büyük bir rüya değil bence; yurt dışından oyunları ithal eden firmalara bakıyor sadece bu rüya...

Yabancı ülkenin birinde bir velet "20-30 saat aralıksız oyun oynadığı için öldü" manşetiyle televizyonlar gazeteler işbirliği içinde bas bas bağırırlar; ancak ölüme neden olacak kadar oyun sevdasına tutulmuş o çocuk gibi binlerce insanın akın ettiği dünyaca ünlü E3 fuarından tek satır bahsetmezler.
İşte bu gerçek bile ülkemizdeki bilgisayar-video oyununa bakışı özetler nitelikte.
Aslında yazılacak çok daha fazla şey var ama, şimdilik tek doz olarak aklıma ilk gelenleri belirteyim istedim.
Oyunla dolu günler efenim...

twitter.com!/mserdark

yazmasaydın da bunu söylerdim.

www.haber3.com

bende de öyle.
"The system cannot find the file specified."

aynen. demekki genel bir sorun var.

benim kedi çekyatın altına giriyor.

kediler bebekken de insanın koltukaltına, boynuna filan sokuluyor, kendisini kanepenin arkasındaki minderle kolçağı arasına sıkıştırıyor filan. ama eşşek kadar olduklarında bunları yapmasalar da, kutulara, poşetlere sarıyorlar; sanırım bir sebebi bayıldıkları bir hışırtı, tıpırtı oluyor (kediler zaten en ufak bi sese kulak kabartıyor); diğer sebebi ise onlar için biraz da oyun oluyor, değişik bir mekan? var ve içine oturup yuvarlanıp zıplayıp çıkmak, tekrar zıplayıp içine girmek filan zevkli geliyor olabilir. bir de bunları yaptıklarında biz de onların oyununa katılıyoruz, diğer zamanlardakinden daha denişik bi' oyun oluyor sanırım...

(bkz: burası benim evimmiş meğersem)

kedi değişik bir yaratık.
bazıları kutuya girer, bazıları kutuları yer *
dar kapalı alanlardan bir zevk alıyorlar ama tam nedenini ben de bilmiyorum.

bi de motora kaçanlar var. üzüyor onlar beni..

4 tarafı çevrili yani tehlike gelemez, kendini güvende hissediyor..

retractable baton dedigi su:

www.google.com

o gordugun radyo anteni gibi kuculebilen zopaynan, gizin dizine eklestirmisler diyo yani.

24 yaşındaki bu güzel kız, geçtiğimiz Ocak ayında 1994 Kış olimpiyatlarına hazırlanırken, kimliği belirlenemeyen bir saldırgan tarafından sustalı copla -basın bu adı vermiş- dizine vurulduğunda adından bahsettirmişti.

aşağı yukarı böyle. "sustalı" dedim ama, iç içe geçip kısalabilen sopalar vardır ya, onu kastediyor.

Cannabis yetiştirmek ve satmak suçundan tutuklandı.

videonuzu gönbderin yapayım. sony vegas gibi programlarla olur. eğer verdiğiniz link ise düzelteyim. haber verin.

bi kaç dakika sonra alırsın.
dl.dropbox.com

3'e kadar falan uyudum, kahvaltı duş falan derken saat 5 oldu. bir iki saat annemle babamın tatil hazırlığına yardım ettim. 7 gibi galatasaray maçı başladı bitene kadar onu izledim. ondan beridir internette sürünüyorum. 1-2 saate arabama atlayıp nargile içmeye fenerbahçeye inerim herhalde.

ben de evde oturdum ve 2 dakikada bir duyuruya baktım.

ben camasir makinesi actim. bitince camasirlari astim. disari cikip yemek yedim bir ara dondum. gerisi facebook, eksi ve duyuru.

9 civarı uyandım, arkadaşımda kalmıştım zaten.

başka bir arkadaşın evine gittik, boğaz manzarası eşliğinde kahvaltı ettik.

dönüşte markete girdik bir kaç zımbırtı aldık.

arkadaşım beni eve bıraktı ( acemi şoför, biraz da pratik amaçlı pazar pazar)

akşam sularında bir an gaza geldim ve bir şeyler dikeyim dedim. az önce de arkadaşımın siparişi bir adet şalvar dikip bitirdim. yoruldum ama güzel oldu. sonra da 2 gündür kompiterle pek alakam yoktu, duyuru'yu açıp, bu soruyu cevaplayarak, dikiş maceramı ve sevincimi anlatayım dedim.

not: eve dönünce köpeğime yemek yaptım, sonra dikişe oturdum.

huzurevine gidip yaşlıları sevindirdim, dönüşte çocuk parkındaki çocuklara çikolata dağıttım ve son olarakta eve gelirken yol üzerinde bulduğum yavru kediyi sahiplendim. oldukça mutlu ve huzurlu bir gündü benim için.

şaka lan bütün gün evdeydim, 3-4 dk arayla haber sitelerine, facebook'a ve duyuruya baktım. sözlük zaten arka planda açıktı.
sen tut haftanın 6 günü çalış, pazar gününüde hiçbir sosyal aktiviteye dahil olmadan evde geçir, bravo bana.

yalnız değilsin bro.

dizi, internet, ders, dışarıdan yemek, dizi, ders, internet, uyku.

aynen evdeydim oturdum mal mal. 4e kadar yataktan çıkmadım makarna yapmak dışında. onu da yatakta yedim. sağlıklı besleniyodum sözde. gerindim esnedim bütün gün. himym friends big bang theory izledim biraz. 2 days in paris i izledim sonra. şimdi yatcam bir şeyler izlicem yine. sevdicek evdeyse skypedan konuşuruz belki. ya da uyurum. bilemedim. şeftali çekti canım.

12'ye kadar uyudum. günüm bilgisayarda geçti. daha sonra kitap okudum. uyudum uyandım. bilgisayardayım.

solidworks'te çizim yaptım, 650 kere şu şarkıyı dinledim. www.youtube.com

Hiçbir şey... Ot gibi bir yaşam sürüyorum, valla ciddiyim...

12'ye kadar uyudum, ctesi aksami gec yatmistim cunku. Sonra amcam ve akrabalariyla kahvalti/oglen yemegi gibi birseyler yedim. Gazeteleri karistirmak, kahve derken saat 15 oldu. Sonrasinda sirayla kitap okudum, spora gittim geldim televizyon izledim simdi de telefonda takiliyorum.

Teyzemler geldi, kuzenlerle go-kart'a gittik, içim dışıma çıktı, telefonun ekranını da kırdım o arada. Sonra eve geldim, her 2 dakikada bir facebook'a ve twitter'a bakma döngüsüne girdim.

allenpoe +1

iki film izledim. bir haftadır film izliyorum zaten. ilk film un prophete, ikincisi ise before the rain. bir arkadaştan tavsiye alarak film izliyorum. bugüne bu iki film düştü.

marcelle +1.. ben de ciddiyim.

valla hepimiz mal gibi takılmışız evde haftaya buluşup hep beraber takılalım hahahah

5 yıllık sevgilimden ayrıldım.

cumartesi akşamından kalma olduğum için öğle saatlerinde arkadaşımın evinden kendi evime geldim. Evde bir süredir yalnız yaşıyorum. İlk başlarda hoşuma gitmişti. Ama sonradan nevroza bağladım. duş almam gerekiyodu acilen ama ben gittim fırsatı değerlendirdim ve eliptik bisiklette yarım saat kadar müzik eşiliğinde tepindim. su gibi olduktan sonra güzel bi duş aldım. sonra kendime küçük süprizler hazırladım. oturdum onları yedim. bu arada aşk tesadüfleri sever i izledim. duygulandım biraz la. şimdi de duyuruya girdim işte. viskim çok az kaldı lan. son 2 bardaklık. o yüzden kıyamadım içmeye.

12 gibi kalktım işte kahvaltı duş oyalanma felan 5e doğru dışarı çıktım önce bir kafe bara gittik sonra arabayla biraz gezdik ortam gece hayatına dönüncede bir bara takıldık şimdide döndüm işte

denize gittim aşırı pisti girmedim piknik gibi ööle boş boş oturdum eve geldim sıkıntıdan 2 saatten beri duyuru dayım

8 de kalktım. 11 gibi bir işim vardı, çıkıp hem onu hallettim hem de sokaklarda sürttüm biraz. Eve dönünce uzun süredir ihmal ettiğim DIY projelerime giriştim. Bunlardan biri yapmakta olduğum gitardı. ahşap kısımlar, boya, cila bitmiş durumdaydı; pickguard kesip, manyetik takıp elektroniğini bitirdim. Biraz onunla uğraştım ama aslen gitarist olmadığımı hatırladım bir süre diğer enstrumanlarımı kurcaladım. Sonra 2 saat kadar uyudum, kalkıp birkaç elektronik devre ile uğraştım. Akşam birkaç saat yine müzik, kayıt derken baktım ki şu an bunları yazıyorum.

geç kalktım, yemek yedim, çoğunluk diye iç karartıcı bir film izledim, markete gittim, yüzmeye gittim, yemek yedim, temizlik yaptım (yapıyorum), temizlik bitince ders çalışacağım.

gerçi pazartesi olmuş, sonu sayılmaz.

standart

izmir çetesi'nde oynadı geçen sezon bikaç bölüm. şimdi de tokat'ta film çekiyormuş.

twitter.com

mümkün

biz öyle yapıyoruz, sen yeni mi farkettin?

sen nasıl dünyaya geldin sanıyorsun?

o 15 çocuğun beyni bile yeterli olmaz...

vücüdun nakledilen organı reddetme olasılığı da var

imkansız bir şey. çünkü bu denli bir bencillik olamaz. genlerinde bencillik varken...

zamanında dr frankenstein denemişti böyle şeyleri de pek kayda değer bir başarı sağlayamamıştı :))

ahahahhahah! mantık şahane

eheh neyse eminim. ölümün sebebi sadece organlarından kaynaklı bişey değil, dokular var arada bağlantılar var, hele hele beyin var. henüz frenkeştayn yapılamadı bildiğim kadarıyla.

onu geçtim, bu çocuklar köklerinin tamımı senden alıyor değil, diğer anası/babası var işin içinde. ondan aldığı genler, hastalıklar bozukluklar var, ki sen hasta olabiliyorsan çocuğunda gayet olur. onu da geçtim, hadi çocuklar über sağlıklı oldu diyelim. her zaman ana/baba <=> çocuk nakilleri yapılamıyor. doku uyuşmazlığı dediğimiz baş belası sayesinde, yine sebebi çocuğun iki ayrı insanın birer yarısından oluşması.

fakat şu olabilir, kök hücrelerini dodurtursun, hasta oldukça onları kullanırsın. organlar ve dokular çözülür böylece. ancak hala işleyişteki aksamalar giderilemez. fizyolojik taraf epey önemli.

onu da geçtim, diyelim ki sadece gözün miden hastalandı tekrar yaptık. bir hücre her bölünüşünde iki yeni yaşlı hücre oluşturur. her kendini yenilediğinde, yenilenmiş olmasına karşın içindeki yönetici molekülü yaşlanır, daha güzel tanımlarsak içinde sakladığı bilgileri kısım kısım kaybeder. bu kaybetmeler gözden çıkarılabilir, önemsiz (enzim ürettirmeyen) ve kaybedileceği için üretilmiş bilgilerden oluşur. ama öyle bir an gelir ki (yeterince bölünürse) tüm bu önemsiz bilgiler (telomer diyoruz kendisine) sonuna dek yitirilir, artık "önemli" bilgilerin olduğu kısıma gelir. hücre bilgiyi kaybetmeyi göze alamaz (hastalık varsa alır, veya göze aldığı için hastalanır (bkz: kanser)) ve ölür. 100 yaşına geldiğinde hücrelerin yenilenme yaşını çoktan doldurmuş olacak, tek yapacakları ölmek :/ (telomeri kaybetmezsen sonsuza dek bölünebilirsin (bkz: kanserli doku) fakat sağlıklı olmazsın)

bunun yanında hücrelerinin dahi temelinde olan elementler var, elementlerin bir yarı ömrü var, metallerin metal yorgunluğu var. yapının temeli sallanıyorken kurtarmak pek olası değil -şuanki bilinenlerle-.

kısacası olmaz o iş.

film tavsiyesi; ağır suçluları klonlayıp öldürüyorlardı, klonlarını insanlardan uzak büyütüyorlardı ve ihtiyaç oldukça organlarını alıyorlardı artık ne kadar yaşayabilirse. adını unuttum ama güzel filmdir.

@hia ada filmiydi o.

onu bunu bırak senin filmin tam olarak;

(bkz: never let me go)

beyin nakli olmasa bile bence nöron bağlarının elektroşoklarla düzenlenmesi mümkün. bu konularda çok ilerleme kaydettiler. yani çocuğun kişiliğini siler, kendi hatıralarını, bağlantılarını yüklersin olur biter, taptaze beden.
he bunu bi de reenkarne olan lamalar yapıyo o da ayrı konu :P

ada filmini biliyorum arkadaşlar ama sadece günümüz teknolojisi ile bu deneyi gerçekleştirmek istediğim için klon yerine çocukları seçtim doku uyuşukluğu falan. ama saolsun @hia sayesinde organların tek faktör olmadığını detaylıca öğrendim.

evrimsel psikolojiyi de göz önünde bulundur...

dakkası 5 lira lan

değil. hepsi başka şirket. ancak arıyor insanlar. 5 tl değilde 1.10 tl falan sanırım. bir tanesi türk telekomun (hangisi bilmiyorum) kalanı başka başka şrketler.

tek şirkete at olsa hepsi deli gibi bu kadar reklam yapar mıydı? eskiden tekti, şimdi rekabete girdiler, o yüzden bizi darlıyorlar.

biz şirkette bir kere aradık. bir numara arıyorduk, internette falan çok aramamıza rağmen bulamdık, en son patron sekretere 118lerden birini ara bakalım bulabilecek miiyiz dedi.

1.10 olan tt olması gerek digerleri 3-5 tl gibi.

11811 i kullan. tük telekom un. en az o geçiriyor.

hic arama ihtiyaci duymadim ancak gecenlerde arkadaslarla muhabbet ederken lafi acildi. bu hatlari arayip bir numara sordugunda sizi o numaraya bagliyorlarmis. yani yine o hat uzerinden gorusturuyorlarmis aradiginiz numara ile. eger sistem boyle ise ve dakikasi 3-5 tl gibi bir fiyatsa resmen para basiyorlardir.

tarifeler:
11880.com.tr
www.11833.com.tr
www.11818.com.tr

görüldüğü gibi rakamlar 1.10 tl civarında. değil dedik dinletemedik. hepinizin elinin altında google var bi de.

zaten bir firma 1 lira ise diğeri 3-5 lira ise, nasıl ayakta kalsın.

www.eksisozluk.com

(bkz: askerden kaçarken akademik kariyer yapmak)

klupler, lisans sirasinda arastirma, konferanslar vs.

kulüp (sporla ilgili) olarak kamp adı altında kemer'e tatile giden ve bütün masrafları okula ödetenler biliyorum. en iyi sömürme yolu kulüpler.

bir defa düzgün bir vakıf üniversitesindeyseniz zaten bir sürü konferanslar, paneller vb. olur. ayrıca bir de özellikle sosyal bilimlerde amerikan filmlerindekini aratmayan adlara sahip enteresan dersler vardır. dersi zorunlu olarak almadan onlara girip çıkabilirsiniz. bu yöntemle osmanlıca öğrenen bile biliyorum.

lost gibi breaking bad gibi aşırı aksiyon, heyecan bekleme..ama wire onlardan bile daha iyidir bana göre...
karakterleri ve gercekciliği seversin bu dizide..
ayrıca bence devam et.. omar little falan çıkmamıştır daha..
hem de en güzel sezonu 2. sezondur..

güzelleşecek, kötüleşecek dizilerden biri değildir the wire. her zaman aynı tempoda ve tam anlamıyla bütün gerçekliğiyle devam eder.
hbo'nun dizilerini seven baş tacı eder, sevmeyen de bir türlü sevemez. benim için mükemmeldir mesela. ama sen sevmediysen güzelleşmesini beklemen boşa olur.

ilk 3 bölümü 3-4 defa izleyip bırakmış, sonra sebat etmiş ve diziyi bitirmiş biri olarak kesinlikle izle derim. izlediğim en iyi dizi, açık ara. başlarda sıkıcı gelebilir çünkü olay örgüsü, karakterler falan karmaşık. anlamaya çalışıp anlamıyorsun eeeh yeter be diyorsun, sonradan her şey yoluna giriyor:)

güzelleşecek.

wire'ı wire yapan her türlü zenci aktiviteleri. yamuk ağızlı tipsiz polis değil. fakat ilk iki bölümde yamuk ağızlı tipsiz polis gösteriliyor.

stepneyi kontrol et, alet ve ilkyardım çantası tam olsun, en az 2 el feneri ve pil al, yangın tüpünü unutma. aracın yağını suyunu kontrol et, 10 yaşından büyükse rot balans kontrolünü yaptır, daha da eskiyse far ayarını yaptır.

araçla ilgili sıkıntın olmazsa altınızda araç varken tüm ihtiyaçları halledersiniz zaten.

araç klimalı dahi olsa mutlaka su bulundurun yanınızda. istemem ama yolda kalsanız dahi susuz kalmazsınız.ç

yüzerken giyebileceğiniz deniz ayakkabılarından olsun. kestaneye basarsanız bütün tatil zevkiniz uçar gider. tabi şnorkel ve palet de olsun.

kamp olayına yabancı değilseniz çanakkale'de kabatepe orman kampı'na bir uğrayın. genç işi değildir pek ama güzel yerdir, denizi falan harika. bunun dışında ayazma güzel olur. assos da mutlaka görülmeli. bozcaada'da da kamp tercih edin zira çok pahalı ve yer bulmak sorun olur. istanbul'dan geliyorsanız saros körfezinde de çivi çakılmamış bakir koylar var. yine kamp ile tercih edilebilir.

istanbul'dan geliyorsanız;
saros körfezi
kabatepe orman kampı
gökçeada (opsiyonel)
ayazma (eyvaheyvah 2'de doktoru gezmeye götürdükleri yer (git: www.kunkapunka.com
bozcaada
assos

sırasıyla olur. daha sonra akçay ve ayvalık gelir. akçay'da çok vakit harcamanıza pek gerek yok. ayvalık iyidir. ayvalık'tan izmir'e kadar bence bir tek foça'ya uğrayın. (foça dendi mi o eski foça'dır.)
izmir'de kuzey hattında bence foça'dan başka gidilesi yer yok. direk batıya doğru devam edin. urla'da biraz durun, etrafa bakın beğenirseniz kalırsınız. ordan direk çeşme'ye gidin bence. balıklıova'da güzeldir ama boşverin. çeşme'de merkez ve alaçatı'da takılın biraz. ılıca'yı boşverin. güzeldir aslında ama siz bilirsiniz. ordan geriye doğru dönüp güneye gideceksiniz. kuşadası'na da bir uğrayın. bir gece barlar sokağında takılın bence. bir de mümkünse ortaklar civarında çöpşiş yiyin. kuşadası'ndan bence didim'e geçmeyin. iyice güneye inin artık. marmaris'e gece hayatına bir takılın. kalacak yer için cem apart'ı önerebilirim. balayımız ordaydı, severim. marmaris'te bir turunç yapabilirsiniz. ordan da artık takılın işte bodrum'du, fethiye'ydi, kelebekler vadisi'ydi....

çok özendim lan. bu sene değil de, seneye yaza işalla yareppii dinimiz amin.

12 saat suruyor ortalama.ne zamandir gitmedim ama fiyat performans acisindan Kamil Koc iyiydi.Pamukkale de fena degil.Metro turizm'i sozlukte birazcik arastirin derim.

metroya sakın binmeyin
bir de hep söylerim yılmam, o tarafa pamukkale ile gidilir kuralımız bu!!
:)

izmirden pamukkale ile süper oluyor o yol. hizmetini çok seviyorum. diğer hatları bilemem.

kesinlikle pamukkale. ömrüm izmir bodrum yolunda geçti istanbula da gittim izmirden her türlü çok memnunum. @inspectorjavert ın da dediği gibi burada pamukkale!

normal otobus firmasiyla 12, kamil kocla 16. aman deyuuu.... bilet alirken mutlaka sorun, kusadasi ustunden gitmemesi lazim. bazi firmalar kusadasi yoluna sapip sureyi uzatiyor.

Emniyet müdürlüklerindeki veznelere yatırıosun diye biliorum eğer değişmediyse..

ziraate falan yatırabilirsin veya vergi dairesine.

epasaport.gov.tr

sık sorulan sorular-başvuru-harcı nereye yatırabilirim.

gayet de yazmışlar.

www.video2mp3.net

abi bu site bana yavaş gibi geliyor ya.

www.listentoyoutube.com

işine yarar mı bilmiyorum.

extension olmasa da "Free YouTube to MP3 Converter" var gayet akıcı bir program.

Bayağı bir kısmında haklısın. 2008 ABD mortgage krizi de böyle patladı zaten. Gerçi orda sebep çok fazla inşaat yapılması değil, bankaların ödeyebileceği kesin olmayan kişilere de kredi vermeye başlamasıydı. Bir açıdan bakarsan, çok fazla inşaat yapılması buna sebep olmuş da olabilir tabi. Ödeyebilecek durumdaki herkes ev aldığından bankalar ödemesi riskli kişilere de kredi vermeye başlamış olabilirler. Çok detay bu kadarı, bilemeyeceğim.

Ne bileyim, bir şeyler öğrenmişlerdir belki 2008 krizinden. Kontrol altında tutuluyordur muhtemelen.

Geçende okuduydum, devlet faizleri yükseltecek ve konut kredilerindeki cazibe azalacakmış. Bu da böyle başıboş gidişi bi nebze frenler.

Ahanda
ekonomi.haberturk.com

Vodafone

Bence de vodafone. Ben değiştirdim operatörümü aynı hizmetler için yaklaşık 15-20 tl daha az ödüyorum. Çekmeme gibi bir sorunu da yok. İnterneti de gayet başarılı. Üstellik twitter için mesaj fasilitesi var.

Avea tavsiye etmem çünkü çekmiyor. Mesajlar iletilmiyor falan.

yıllardır vodafone kullanıyorum bir sorununu görmeim, bir de şimdi kampanyası var genç tarife diye, 25 liraya heryöne 500 dakika bir de 100 dakika hediyesi var, gerçi aveanın da 19 liraya 500 dakika 1000 mesaj 1000 mb interneti var ama avea pek kaliteli değil, bazı yerlerde daha zor ekiyor.

avea da vodafone da iyidir. güzel tarifeleri var. avea'da 19 tl her yöne 500 dk + 1000 sms her yöne + 1 gb internet var. tarifenin adı yıkılan paket.

avea ve turkcell kullanıyorum. avea abartıldığı kadar kötü değil. hatta bence iyi. turkcell ise abartıldığı kadar iyi olmasa da internet konusunda diğerlerine fark atıyor.

yakınlarda turkcell den vodafone a geçiş yaptım. fiyat olarak aynı hizmetin daha ucuz olduğu aşikar ama turkcell de bulduğun kaliteyi bulamayacağını söylemem gerek. ses kalitesi bariz şekilde daha kötü.

@zenlaid,

hangi tarifesine geçtiniz vodafone'un? ben de şahsen düşünüyorum da "aynı hizmetin daha ucuzu" derken neye ne kadar veriyordunuz ve şimdi neye ne kadar veriyorsunuz mesela?

Ben şimdi vodafone'un faturalı genç avantaj tarifesini kullanıyorum. 25tl tarife ücreti. 500dk+5000 sms. 100 mb'lık internet kullanıyorum üstüne o de +7 tl mi ne. Genelde de okul sitesi falan gibi mobil olmayan sitelere girdiğim için biraz aşıyorum kotayı. Maksimum 35tl ödedim şimdiye kadar.

Turkcell'de 240 dk + 300 sms + İnternet yaklaşık 60tl gibi bi şey ödüyordum. Öyle yani.

daha çok konusuyor musun yoksa mesajlaşıyor musun?

Her ikisi de. Ailemi falan çok sık arıyorum. Erkek arkadaşım da ailesiyle yaşadığı için onu aramayıp mesaj atıyorum. Çok sıktan kasıt günde maks 7-8 msj, bazen bi plan yapacaksak arkadaş grubu içerisinde falan mesajlaşma toplamda 20ye falan çıkabiliyor. Bitiremiyorum 5000 mesajı yani. Günde de toplam 15-20 dk konuşuyorum birileriyle.

ben aveayı oneririm.ogrenciye uygun bir opetator.ayrıca kendi yasadıklarımdan yola çıkarak,turkcell deki faturaların asla sabit gelmediğini belirtmek isterim.kotayı aşmamama ragmen hep falasını odedim..neyse,25lik ögrenci işi guzel bir tarife var.4000 sms heryone 400 dakika heryone,ayda 25 lira ve de 3 ayda bir faturanı avea oduyor.tavsiye ederim

şöyle ki bazı bölümlerde staj zorunluydu zaten -endüstri mühendisliği, insan kaynakları (myo), vb..- sigorta zorunlulugu gelince firmalar yapmak istemiyorlar sigortalarını. cunku zorunlu olan bolumlerde okul yapıyor ssk'sını. öğrenci işlerinden öğrenebilirsin ama yoktur diye dusunuyorum sizin bölümde.

www.uzmantv.com

diş ipi diş macunundan daha önemlidir.mesela ben her akşam 10 gibi diş ipi kullanırım ve her yemekten sonra macunsuz ıslak fırçayla dişlerimi fırçalarım.2 güne bi macun kullanırım: çoğu diş macunu dişleri sadece beyaza boyuyo.kısaca macun şart değil sadece dişi boyar ve kokuyu yok eder ama diş ipi şart.adam gibi macun soruyosan bakımlı, dişetletini güçlendirici falan:paradontax.gerisi fos..

kürdan niyetine kullanıyorum ben.

diş ipi kullana kullana dişlerimizin arası açılırsa bu diş arası oluşacak plakların miktarını arttırmaz mı?

elimi yıkarsam elim daha çok kirlenmez mi mantığında bir soru olmuş.
ayrıca yarım saat banyoda zaman harcamak yerine ipi alın. tv karşısında temizleyin.

havaş 15tl
akbil kabul etmezler.
edit:12,5 sanırım.

kadıköy rıhtım e10 ve e10 ekspres var. kalkış saatleri için iett'nin sitesine bakabilirsin.

özel aracınız yoksa en rahat ve kısa yoldan havaş ile gidersiniz. taksimden 14 TL, akbil geçmez. detaylar aşağıda.

www.havas.net

E3 otobürleri de var levent ve kavacık'da duran. Nereden gideceksiniz?

beylikdüzünde otoruyorum. taksime gidicem oradan havaş yapıcam. en mantıklısı bu sanırım. havaş kaç saatte götürür sabihaya beni?

metrobüs ile kadıköy (uzunçayır e5 durağı) oradan da sabiha gökçen otobüslerine de binebilirsin... ben olsam öyle giderdim ...

turkcell gold ya da premium üyesiyseniz havaş ücretsiz

Olur.

Aman aman, anında Sourlines.

olursun hem de elemanı durduk yere hakarete uğramış mağdur tribine sokarsın aylarca sakız eder mevzuyu :)

trollerin yeni modası destursuz spoiler vermek olmuş şimdi de..

dizi ve film başlıklarını okurken 1000 entryden 999'u spoiler. buna da alışın. troll falan demiş ama bir süredir ben de spoiler vermiyorum. kusura bakmayın.

o kişi ispiyonlarsa olur. onun dışında başkaları ispiyonlayamaz.

spoiler verilsin ya da verilmesin bir adam bir filmin başlığına niye gidip "x filmin sonunda ölüyor" yazar, bunu önümüzdeki 50 yıl boyunca anlayabileceğimi sanmıyorum.

ben smyrna; spoiler uyarısı koymayanlar troll demedim, bilinen 1-2 trollün bu seferki marifetlerinin(!) uyarısız spoiler verip hikâyenin sonunu söylediğini yazdım

jailbreak sistem açısından risk taşıyor. cydia da ki programlar sistemin açılmasını önleyebiliyor ve bu durumda format çekmen gerekiyor. eğer sadece itunes taki ücretli programları yüklemeyi düşünüyorsan hemen jailbreak yap.

hiçbirinde. ama sanırım garanti bankası banka kartı sahiplerine sanal kart hesabı açmaya müsaade ediyor. diğerleri ise yine bir kredi kartı hesabınızın olmasını şart koşuyor bunun için.

havale kabul eden varsa havale yapın, debit kabul eden yer bulmaktan daha kolay olacaktır.

Çok tutmuyor ama

monster inc?

yok yok kesinlikle monster inc

monster inc animasyon. o değil

Little Monsters (1989) olma ihtimali??

uyku modundayım demek,msndeki durum bildirimleri gibi

insanlar kendisi seçemiyor ama bunu, bir süre feysbuk üzerinde aktif olmayınca, sanırım 5 dakika kadar, feysbuk otomatik olarak yapıyor onu.

sure 10 dakika.. ve idle anlamina geliyor..