"ekg veya kan testi hikaye" derken biraz yavaş gelelim.
ekg veya kan testiyle damarların tıkalı olduğu anlaşılmaz. fakat o anda kalp krizi geçiriyor olduğu veya kısa süre önce geçirmiş olduğu anlaşılır. kriz geçirmiş bir kalp ekg'de de iz bırakır, acilde yapılan rutin bir kan testi olan troponin düzeyini de oldukça yükseltir. kalp krizi geçirilmiş olduğuna işaret eden farklı kan testleri de vardır. doktor değilim, detayını bilmiyorum. ama özellikle yakın zamanda geçirilmiş veya hala geçirilmekte olan kalp krizini acilde kan testi ve ekg ile kaçırmaları çok zordur.
damarı tıkalı mı, kalp krizi riski var mı, onlar bu teslerle anlaşılmaz, efor testi yapılır, orada da anlaşılmaz, şu damarın tıkalı denilemez. ancak riskli görülebilir, o zaman doktor anjiyo ister, damarın içine girip bakar. anjiyo da "kolaysa neden yapmadılar" denecek kadar kolay bir işlem değildir. kasık atardamarından kateterle girilir, aort damarından geçip kalbe kadar girilip damara içeriden kontrast madde sıkılır, bu arada da dışarıdan görüntülemeyle bakılır madde hangi damardan geçiyor, hangi damardan geçemiyor diye. ameliyat gibi bir işlem, binde bilmemkaç ölüm riski var, girmeden sorumluluğu kabul ediyorum diye kağıt imzalatıyorlar. bittikten sonra da atardamar pıhtılaşabilsin diye kasığında kum torbalarıyla epey bir süre baskı yapıyorsun. öyle akciğer röntgeni, ekg çektirir gibi zırt pırt yapılacak tıraş bir iş değil yani. kardiyolog gerçekten gerekli görürse ister.
yani ekg ve kan testlerine normal demişlerse kalp krizi geçirmemiştir. kardiyoloji muayenenizi ihmal etmeyin.
0