evet oluyor. klitoris ereksiyonu deniyor. klitorise kan dolarak şişiyor, kan akışı hızlanıyor ve ıslanma olabiliyor.

tabii bunlar cinsel istek yoğun olduğunda da olabiliyor. ama bu istemdışı olan versiyonu REM uykusu sırasında meydana geliyor.

şüphelenir ve güven kaybı yaşardım. artık hiçbir söylediğine tam inanamazdım

nolucak sanki ya hemen bütün güveni yoketmişsiniz. hafif kızılabilir ama güveni bay baya sarsacak bi durum değil gibi, niye öyle bişey yaptıgını sorgulamak lazım

şu manyakları dinleme, bu bir.

onu çok sıktığımı düşünür, kendini böyle bir şey yapmak zorunda hissettiyse, özgürlüğünü fiziken yahut psikolojik olarak kısıtladığım hissine kapılırdım.

yalan söyleyen kadın kaybetmek istemiyor, kaybetmek istemeyen kadın da, misal paranız bol değilse, tüm sorunlara rağmen seviyordur.

sakin olmak, çok sorgulamamak lazım.

@fluoreceininde dediği gibi onu çok sıktığımı düşünürdüm. abimin eski sevgilisi onu çok sıktığı için sürekli mesajlar atıp durduğu için abim söylerdi bu yalanı film izlerdi akşamları ama sevgilisine yatıyorum derdi. bence eğer yalan söylediğini öğrendiyseniz bunu ona sorun ve neden yalan söylemiş öğrenin siz onu sıktığınız için mi yoksa başka bir durum mu var ona göre hareket edersiniz

şüphelen hacıııı

neden bana yalan söyledigini sorarim.

ama güvensizlik yaratir bu durum,bazi seyler konusunda icine hep kusku düser,iliski isi güven isidir.

sevgilin hemcinsiyle kafede kahve içerken bile sana yalan söylemek zorunda hissediyorsa bence kendini sorgula.

polyanacılık oynama ama bende yapıyorum bazen bu tarz olayları mesela napıyosun diye sorulan soruya evdeyim derim çok uzak bir yere gitmeyip yakında bir çay içiyorsam ve sürekli görüştüğüm kişiyse bu yanımda olan kişi. sevgilinin böyle huyu var mı bilmem ama sadece ihtimalleri yazıyoruz sonuçta olabilir :D

onun amına koyarım. yalanın küçüğü büyüğü mü olur?

böyle bi yalan soyluyosa kendimden süphe ederdim.

baskı yapıyor, çok kıskanıyorve başkalarıyla arkadaşlık kurmasından ötürü dırdır ediyorsan haklı derim. ben de evde oturuyorum derdim.

bu pembe yalan değil, orada anlaşalım önce.

yine de, ne olursa olsun, yalan duyunca güven azalıyor.

bahsedilmis zaten,bu pembe yalan degil,düpedüz yalan söylemek.

ayrica millet kendinden süphe duy,bi bak demis,haklilar bi yerde ama bu karsina alip konusman gereken bi konu.ama burda bir gercek var suanda yalan söylemis iste.

eğer gizlenicek birşey olmasaydı yalan söylemezdi
ayrıca yalanın rengi olmaz

Yemeğe,içmeye gidiyorum falan diyorum işte yanımda gıcık olduğu insanlar varsa söylerim ne yaptığımı içini rahatlatmak için

I don't get it.
(forever alone)

zamanında rapor verdiğim kız da oldu, vermediğim kız da oldu. kaygılanmak, kıskanmak falan derken hayatı zindan etmenin ilk adımıdır bu raporlar. sonra çok sıkılıyor insan. karşılıklı kısıtlamalar geliyor falan. sonra "ben nerde yanlış yaptım"lar başlıyor. işte o yanlışlardan biri de bu.

genelde nerede olduğumu söylerim. her zaman değil tabi. öyle çok farklı bir şey yapıyorsam ancak.

kız sormuyorsa solemek mi lazım sittir et gizemli mi ol dersiniz

kız sormuyorsa sen de söyleme, bırak öyle takılın. eğer sen sormaya başlarsan o da sormaya başlayacaktır. zincirleme etki işte.

raporception.

rapor vermek olarak algılanırsa sonu iyi olmaz bence. şöyle düşün dışarıya çıktın bir iş için hasbelkader aradı ve duymadın, bunun kavgasını vermektense "ben şuraya gidiyorum" diye haber vermek daha makul değil mi?

Madem farklı şehirlerdesiniz aranıza böyle sorunlar sokmamak daha mantıklı. Eğer uygun ortam olursa söylenir, olmazsa söylenmez. Bunu rapor olarak düşünmemek lazım. Aynı şehirde olan insanlar için bu bilgi paylaşımı bence çok elzem değil ama farklı şehirler söz konusu olunca mümkün olduğunca paylaşım yapmak ikişkiyi rahatlatır kanımca. Uzak mesafe ilişkisinde gizem tripleri ancak arayı soğutmaya yarar.

ben rapor vermem, alırım. benden habersiz ev içinde odadan odaya gidemez.

benim cevabım neden tiklenmiyor arkadaş? soru sordun cevap verdim.

@ lunaria annua

makul tabide erkek olarak soylenmeli mi die soruoyurm. abes kacar mi die dusunuorm? kız dusunmesn ne olye kız gibi rapor veriosn die

ufak tefek seyleri soylemiyorum da, arkadaslarla yemege icmeye ciktigim zaman soyluyorum evet.

genelleme yapamam ama 5 senedir uzak mesafe ilişkisi yürüten bir kız olarak diyebilirim ki bana nereye gittiğini söylediğinde "hayatım bana nereye gittiğini söylemek zorunda değilsin" desem de bi şekilde rahatlatıcı oluyor.

kızların pek de "ne o öyle kız gibi hesap veriyor" diyeceğini sanmam :) ben de çıktığımda söylerim. böylece işte arayıp ulaşamama durumlarında kriz çıkmaz.hatta aksine dışarda şimdi diyerek zırta pırta aramamayı/aranmamayı sağlıyor

karşılıklı söylüyoruz, evet. :)

söylenir söylenir de sıkıntılar başlar.

"kimi düşünüyorsun" yok efendim "dün 3 kez çektim" "neden çektin" "kim tahrik etti seni" bilmem ne.. sıkıntılı bir açılım

film ızlıorz desek. gerci manyak kıskanc hatunda. normal aktiritsleri kıskanıyor

Çekmiyorum. Normal değil zaten sevgilin varken çekmen.

aynı yerdeyseniz zaten niye osbir çekiyosun, değilseniz de böyle seksi muhabbet olsun deyü söylenebilir. yoksa rapor vermek için "az önce 3 dakikalık bir otuzbir seansındaydım" denmez. gerek yok. hele ki işte kıskançsa çok sorun olur, saçmasapan şeyler. porno izleyince kızıyolar bi de. damacanaya mı hallenelim?

(bkz: uzak mesafe iliskisi)

evet farklı sehirler

benimkini bizzat o çekiyor.

@celeron 300a:

o zaman 31 çekmek olmaz ama ona "sevgilim beni elle boşaltıyor" demek lazım olur.

bilocan

hayır beni boşaltmıyor, sevgilim erkek ve benim adıma da 31 çekiyor yani.

seks

peki baska bi sehirde yasayan sevgili ile her an msjlasmak ve butun gece msnde konusmak fln sıkarmı iliskiyi kı karsı taraf ilgi arzısı sürekli msj at vs dio

karşılıklı anlayış,sevgi ve saygı

iki tarafın da ilişkiye sahip çıkması.

yaklaşık 4 yıllık bir ilişkim var, demek istediklerim şunlar;
haklı olsanız bile dozunda tepki verin.
sabredin.
sinirli olduğunuzda sessiz kalın,
her şeye takılmayın.

ha bi de, tek amacınız mutlu olmak olmasın.

gözden ırak gönüldende ırak oluyor bir süre sonra. Buna çok dikkat etmek lazım.

sürekli mesajlaşmak araşmak biraz garip oluyor bir zaman sonra, zamanla oturuyor. zaman geçtikçe tolere ediliyor çoğu şey iki tarafta da.. çok çaışan yoğun bi insansa ayak uyduruyorsunuz.. boş zamanında zaten ilk yaptığı iş aramak etmekse sıkıştırmamak lazım.. koverin gitsin...

en çok edilen kavga repliği : "bana neden haber vermedin, bana haber verecek 1 saniyen bilemi yoktu? ara, şurdayım de kapat."

valla o sürekli mesaj işi, bir de uzak mesafe filan beni gerer şahsen. hiç gelemem öyle şeylere, "eeeh, eyhtere beah!" der ayarımı veririm. zaten ondan sonra ya kız ayrılır ya da devam eder aynı muhabbete ben ayrılırım. hatta bir arkadaşım, eski sevgilisiyle paso mesajlaşıyordu, iyice kıl olmuştum adama. "lan yeter sokucam mesajına da" diye tepki verdi sonunda bir gün. Playsatation oynuyoruz adam mesaj atmak için oyunu durduruyor filan iyice suyunu çıkardı yani. Bir de bana dedi "kıskanıyon abi sen". Vallahi elimde kalacaktı adam, neyini kıskanayım lan?

Birbirinize sahip çıkmaktan çok ilişkinize sahip çıkın. Her birey kendi başının çaresine bakabilir ve (yardım talep etmediği sürece) ona sahip çıkmaya çalışmak "üstümde senden kaynaklı bir baskı hissediyorum" serzenişine sebep olabilir.

kendi arkadaşlarını ve özel hayatını ihmal etmemek,

karşıdakinin özel hayatına - arkadaşlarına,ailesine,hobilerine, yalnız kalmaya ihtiyacı olaileceği gerçeğine- saygı duymak,

yalan söylememek

aksine seks diil seks yapmamak uzun ilişkinin en büyük sırrıdır.

birinizin salak olması. Sonra salak olan akıllanıyor ve başka bir salak buluyor.

Kendin ol yeterli.

4n, tv ekranlarıyla alakalı bir şey. normal ile rahat farkının da "tek koltuk" olması lazım, rahat hatlarda sol taraf tek koltuk oluyor.

ben almostim bi kere o sol taraftan tek basina oturuyosun tek koltukta ama

otobus tam dolu olmadigi icin sag taraftakiler cift kisilik koltukta tek baslarina yatiyolardi ogun bugundur rahat hattan uzak duruyorum

rahatta üç sıra koltuk var. solda tekliler, sağda çiftliler. sol taraf cidden rahat oluyor, yanında kimse yok falan.. sağ tarafta çok bir şey fark etmiyor. koltuk mesafesi biraz daha uzak o kadar. bunun haricinde ise hiçbir artısı yok rahat hattın.

ikili koltuklar da baya rahat oluyor, hem daha geniş, hem de kendine özel kol dayama kısımları var.

4n'li bi otobüsüne binmiştim, ama sistem daha oturmamıştı, hiçbir şey çalışmıyordu. pek bi fark yok normal funtoro mudur nedir işte o ekrandan.

4n android işletim sistemli dokunmatik ekranlı televizyon oluyor. içinde angry birds ve bir kaç populer android oyunu mevcut. fakat dokunmatiği berbat. bir de internet var ama sözde yani google'a girmek bile işkence.

uzun yolculuklarda tek kişilik koltukları epey başarılı. hele benim gibi göbeğiniz falan büyükse bir de otobüs yolculuklarında uyuyamayan tiplerdensiniz epey iyi. hatta son yolculuğumda uyumayı bile becerdiydim. televizyon kısmına pek takılmayın, kulaklık ve televizyon çalışıyorsa ne ala. genelde birinden birinde sorun çıkabiliyor.

ayrıca ayda rahat 2 kez yola çıkan biri olarak, yine kamil koç un kendi otobüslerine göre karşılaştırarak söyleyebilirim, servis yapan elemanlar daha efendi. ayrıca ikramlarda çeşit daha fazla.

iki kişilik koltukların avantajı ise iki koltuk arasındaki mesafenin daha fazla olması, böylece yol boyu yanınızdaki tanımadığınız elemanla sürekli temas halinde olmuyorsunuz (göbekliyim demiştim di mi).

kişisel fikrim fiyat farkına deydiği yöndedir.
4n ise pek cazip gelmiyor filmleri kimbilir kaç ayda bir değiştiriyorlar, seyretmediğim film kalmadı o yüzden normal televizyon kanalı haricinde bir şeye bakmıyorum (gece ışıkları kapattıkları için yolda kitap okumak da pek rahat olmuyor)

rahat hat şirket, normal hat şahıs otobüsleriyle çalışır. yukarıdaki cevapların hepsine katılmakla beraber, yol boyuncaen az 4 defa servis açılır, aburcubur dağıtılır.

benim için en önemlisi şahıs/şirkettir. şirket otobüsünü kullanan personelin uyku saatlerine, kullanım sürelerine vs. çok daha titizlikle kontrol uygulanır. şahıslar biraz allah'a emanet bu konuda. kamil koç için değil bütün firmalar için geçerlidir bu .

4N:

1) Memnuniyet ve şikayetlerinizi, uydu üzerinden araç takibi yapan Operasyon Merkezine anında ileti iletme.
2) Navigasyon sistemiyle, varış mesafesini ve süresini takip etme.
3) Ekran üzerinden servis elemanı sipariş etme.
4) Facebook ve Twitter hesaplarınız üzerinden yer ve durum güncelleme,
5) Dokunmatik ekran ve sanal klavye.
6) Aynı anda 6 tv kanalı canlı izleme
7) 99 kanal seçeneği ( Müzik + Film + Tv )
8) '' Filmini seç-izle'' özelliği

ama sistem henüz oturmuş diyemem.
bu arada lig tv ufaktan uygulanmaya başlandı araçlarda.

yada:comic sans

Verdana

verdana +1

yeşil yap bir de.

yoksa siddet iskenceye mi takılmıslar

tecavüz etmişler

pezevenk gardiyan bunlar üşüsün istemiş o akşam o yüzden don atlet bırakmış.

Çakma sleepers işte izle aynısı

aynen sleepers filmini izle aynısını yapmıslar gerek yok bu diziye pirim vermeye

www.youtube.com

- "seni seviyorum"dur.

içinde "de" bağlacı olmayan herhangi bir cümle olmalı :)

içinden ne geçiyorsa onu

geyik yapma demişin ya hep geyik laflar aklıma geldi :D

"bende" kesinlikle konuya uygun olumlu bir cevap değil aman diym

olumlu arkadaslar. cıktıgım kıza dicemde. hep aynı seyi solemekten sıkıldm.

bide olumsuz duygusal nasil olabilir ki.=)

"ben sana tapıyoruuumm" de,sonra sonucu bildir bana ;)

geyik yapmıyorum, şöyle denebilir ; çok sev, benim gibi..

sarılsan ?

sarılmam ki uzakta.

allah razı olsun falan.

oha o kadar çok söylemiş ki bıkmış arkadaş. çok söyleyip eskitmeyin, o zaman daha anlamlı olur. yahut sözcüklerin yerini değiştirin "seviyorum seni" böyle farklı kombinasyonlar deneyin :)

(bkz: google translate)

pek değil

benim için hiç yok hatta tecrübeli olması önemli. tabi sen kendin bakirsen, buna inanıyorsan buna da saygım var ama erkeğin bekaretinin önemli olmayıp kadının olmaması zaten karşındakine saygısızlık. bunu düşünüyorsan zaten hayatını birleştireceğin insan kim olursa olsun onun varlığına baştan değer vermediğini gösterir.

baban sana iphone almış. tamam mı? 4s almış. piyasada daha üstün telefon yok. senin çok mutlu olacağın bir şey falan, her neyse. hediye bu sana şimdi. ama paket yaptırmamış. sana direk vermiş. açmış, denemiş belki. şimdi sen o paketi açamadığın için bu telefonun sana vereceği hazzı, mutluluğu yaşamayacak mısın? kullanmayacak mısın? sadece bir kere olabilecek bir şey değil mi o paket? ee?

not: bunu böyle ifade ettiğim için de duyuru kadınlarından özür dilerim fakat bekaret muhabbeti hiç bitmez, çok sıkar... i ile de olabilir...

KıS daha önce birilerine güvenip, mutlu bir gelecek görüp Vermiştir, pardon birlikte olmuştur. Ama oğlan hayırsız çıkmıştır, genç kıSımızı sallamamıştır vs. KıSımız böyle kötü olaylar yaşamıştır, Sonra ki süreçte bunu atlatıp, dert etmemeyi öğrenip seninle olan birlikteliğinde hayal ürünü yerine daha gerçekçi ve düzgün adımlar atmıştır. >> Hah işte böyle bir kıSla kesinlikle evlenilebilir.
kıS önüne gelene veriyorsa, pardon birlikte oluyorsa>> Asla evlenilmez denir mi ? denmez tabi, belki evlenilir, seninle olduğu süreçte ki yaşantısı önemlidir.
KıS kimseye vermemiş, dırdırcı, vajinası ile sana herşeyini verdiğini düşünen, Iq oranı düşükse >> Hah işte onunla evlenme!

Ütopik olaraktan: Benim için sadece bekaret önemli değil. Ben sevgilimin benden önce birisini sevmiş olmasını da istemem onunla bir şeyler yaşamasını da, kıskanırım :) cinsiyet kesinlikle önemli değil, tam tersi olsa yine aynısı olurdu. Yani tabii o yaşa kadar kimseyi sevmemiş nasıl olsun vs vs o da benim problemim.

ellenlandreth.files.wordpress.com

sen bunu soruyorsun çünkü takılıyorsun.. bu şekil evlenme... kendinide başkasını da için için kemirme..ama benim fikrim senin için önemliyse evlenilir ...erkeklerle evleniliyor ya

ben bakir isem onun da olmasını isterim. değilsem o da değilse sevgiye bakılır

bakireyse evlenmem.

önemserim.

önemserim.
bakire olmamasını,
daha önce sikişmiş olmasını isterim.

Önemserim. Fakat sadece kızlık zarının zarar görüp görmemiş olduğunu değil. Sözlükte muhabbeti çok döndüğü üzere, bu açıdan "bakire" olup da diğer yollardan yapacağından geri durmamış yahut başka bir erkekle sarılıp uyumuş(prrpp yersenn) biriyle de hayatımı birleştirmek, çocuk sahibi olmak istemem. (Şu an böyle düşünüyorum, karşıma başka biri çıkar bir şey olur, büyük konuşmak da istemiyorum)

Haa ama mesela dul kalmış (evlenmiş de kocası ölmüş) bir kadın için de böyle mi düşünürüm? Hayır.

Böyle bakınca, meselenin (en azından benim açımdan) bekaret meselesi değil de ahlaki bir mesele olduğu çıkıyor ortaya. Evlenmeden biriyle birlikte olmuş biri "ahlaksız"dır nazarımda. Yani bekaret, ahlaka işaret etmesi yönüyle önemlidir daha çok.

Kendisiyle birlikte çocuk sahibi olacağım ve bir anne olarak çocuklarımı yetiştirecek insanın (benim normlarıma göre) ahlak sahibi olmasını istemem de gayet normaldir.

İmza: 17sinde kendi bekaretini yitirmiş, yaygın söylemle "milli" olmuş, çifte standartçı, iki yüzlü, ahlaksız bir erkek.

(Benim karşımdaki insandan beklediğimi benden beklemek onun da "hak"kıdır. Bekliyorsa "bakir değilim ama benim olacaksınn niahahhahaa!!" diyecek değiliz nihayetinde. Buradan laf sokmayı deneyecek olan olursa; yahut evlilik dışı ilişkiye bakışımı, kendi sapık fikirleriyle bezeyip, "öyle konuşurlar ama böyle böyle böyle böyle yaparlar" diye fantezi kuracak olanlar zahmet buyurmasınlar. O tarz ezik muhabbetleri sözlükte çok dinliyoruz sağ olsunlar..)

Uckac a kısmen katılıyorum ama şunu söylemeliyim işte ben bu konuda biraz dini ve saygı çerçevesinden bakıyorum.ben evleneceğim kişinin temiz ve sağlam bir kişiliği olması durumunu göz önünde bulundururum.BEn bugün evlilik dışında ilişkiye girmeyeceğimi düşünüyorum çünkü evleneceğim insanın saygı değecek kadar değerli olduğunu ve sorumluluk sahibi olduğumu düşünüyorum yıl istersen 3012 olsun kendini biliosan ve karakterli birisiysen emin ol bu türden düşünceksindir. şunu da söylemeliyim evleneceğim kişiyi ben temiz olarak istiyorsam evleneceğim kişinin de beni temiz olarak görmek istemesi çok doğaldır.bir kaç şeyle bitiriim:
'' Bir Eş isterim cana can oLan, yaraya merhem oLan, canı ben yarası ben oLan, bana MEVLAYI anLatan ve hatırLatan...''
''nasılsanız öyle idare edilirsiniz'' (inancı olmayan okumasın)