hiç duydunuz, gördünüz mü?

Marketlerin alış fiyatlarını merak ediyorum. Kaynak ve ya yol yordam önerebilecek biri var mı?

bu turkcell, avea, vodofon filan telefon veriyor sözleşmeli. ama aylık ödemeleri telefonun fiyatını neredeyse katlıyor. o zaman insanlar neden sözleşme ile telefon satın alıyor?

taksit mi? - herhangi bir mağazadan alınsa da kredi kartına taksit yaptırılamıyor mu?

modlar bir gün üstte tutabilir mi acaba? inanın çaresiz kaldım.

günlerdir duyuruya çeşitli teknolojik cihazlarla ilgili soru bırakıyorum, hangi foto cam iyi, ipad mi galaxy, iphone mu htc mi .vs... gibi, hepsini derleyip derdimi de içeren tek bir bölüm sonu sorusu hazırladım. yardımcı olabilecek arkadaşı alnından öpeceğim, helal olsun diyeceğim, ne bileyim yaparım bi şeyler.

olayım:

kendi haber sitem için mobil muhabirlik yapacağım. dolayısıyla, her an her yerde online olmam, foto-video çekip nete yükleyebilmem, haber yazabilmem ve bunları çok hızlı bir şekilde yapabilmem gerekiyor. 1,5 ay sonra abd den gelen arkadaşıma büyük bir sipariş geçebiliyorum, böylece maliyeti düşürebileceğim.

bütün aletlerden ortak beklentim:

mümkün olduğunca küçük, hafif, hızlı ve kullanıcı dostu olmalı

bütçe şöyle:

dünyanın en çulsuz insanıyım ama alete inanırsam bir şekilde parasını denkleştiririm. dolayısıyla öneri yaparken kendi sınıfı içinde en yüksek fiyatlı en iyi aletleri değil de, fiyat/beklenti karşılama oranı en verimli olanı önerirseniz çok minnettar olurum.

ihtiyaçlarım:

1. hd video çekebilen, gprs özelliği olan, çektiği fotoyu doğrudan mail atabilen (emin değilim var mı internete bağlanan cihaz?) yüksek zoomlu kompakt fotoğraf makinesi(dslr değil)

2. rahat ve hızlı yazı yazılabilen, internete girilebilen, çabuk açılabilen, veri alışverişini rahat yapabilen bir cihaz (usb'li, sd'li filan, gerektiğinde takayım hdd'den film atıp izliyeyim)

3. sorunsuz pdf okuyabileceğim bir e-book reader (kindle olacak gibi)

4. rahatça internete girebilen, şarjı uzun giden, mümkünse turkcel'le ya da başka bir operatörle anlaşmalı alınabilecek bir cep telefonu (bütçeyi taksitlendirebilmek için)

5. bütün bunları ve bir ses kayıt cihazını, 500 gb'lik bir mini hdd'yi, orta boy bir not defteri ile birkaç kalemi taşıyabilecek, mümkün olan en küçük yandan asmalı çanta.

bu alakasız ama araya sokuşturdum;

6. kaliteli ama uygun fiyatlı bir deri ceket (400 tl max)

cevap verecekler bir yana, buraya kadar üşenmeden okuyan arkadaşlara teşekkürler.

performansında birinci hangisi?

ekran hassasiyeti, doğru tuşları algılaması gibi açılardan.

varsa nerede, yarın 150 sayfa çıkış almam gerekiyor, ucuz çıkış alabileceğim ciltleme yapan bir yer bulmam lazım erken saatlerde.

internetten biraz baktım ama hep eski haberler filan çıkıyor.

Türkiye'de yazılımdan büyük para kazanan kurumsal şirketler var mı?

pantolon cebine sığabilecek, dolayısıyla kapalıyken objektifi çıkık olmayan en iyi ya da en optimum (fiyat/performans) fotoğraf makinesi hangisi?

(abd den getirme şansım var)

şimdi bu kadınlar benim bildiğim kadarıyla genel olarak;

yol kenarlarında
yasal genelevlerde
yasa dışı genelevlerde
lüks gece kulüplerinde
internet üzerinden

ek:
güneydoğuda arabayla evlere servis şekli var idi.
bir de gürcistan sınırında etekaltı diye tabir edilen bir şekil vardı.

kendilerini pazarlamaya çalışıyorlar. bunlar dışında başka ne gibi mecralar olabilir? kiminin pezevengi oluyor ama kiminin de olmuyor sanırım.

genel müşteriye hizmet verme yöntemlerini çıkarmaya çalışıyorum da..

not: çirkin bir soru ama öyle işte.

sevdiğin filmi yazıyordun, benzerlerini öneriyordu.

vimeo.com

Arkadaşlar, 60'lı - 70'li yıllarda Türkçe, Spartaküs'ü anlatan çizgiroman çıkmış mıdır? Yalapşap bakındım google'a ama gösterimdeki dizinin çizgi roman haberleri sarmış dört yanı. belki babasından bilen vardır, duymuştur?

Roma imparatorluğu dönemlerinde doğu romayı batı romaya bağlayan, istanbul'dan roma'ya kadar giden yer altı tünelleri ile ilgili bir efsane vardı sanki, nasıldı o?

akla mantığa aykırılığı ile ilgilenmiyorum, hani kınalıadaya tünel varmış, ne biliyim haliçin altında tünel varmış gibi bir olaydı bu.

bakıyorsanız hangilerini takip ediyorsunuz?

ben Tyson'da Lewis de kaldım, yakın zamanda nakavt olmuş bildiğiniz boksör var mı, popüler?

derdim, işte adam 6 ay bu maça çalıştı, 3000 bin yumruk salladı, 600 km koştu, 100 bin ip atladı ama bi yumruk yedi oturdu yerine gibi bir argüman öne sürebilimek. bu nednle popüler bir boksör arıyorum

yeğen sordu. zincir takarlar dedim.

ne diyim?

İğrenç değil mi?

var mı?

1 - The new ipad almalı mı? daha iyisi gelir mi yakın zamanda? galaxy mi almalı onun yerine? yoksa onun da yenisi gelecek mi yakında?


vakti olan bu soruya da bir bakarsa ii olur, açtım soruyu.
2-şöyle bir durumum var;

hızlı yazı (word ya da benzeri program) yazabileceğim, film izleyebileceğim ve internete girebileceğim bir alete ihtiyacım var. bu üçü de olmazsa olmaz. her zaman her yerde olabilmeli hatta. bu yeni ipad i gördüm, ay sonunda abd den getirtebiliyorum. biraz daha beklersem haziran gibi de getirtebiliyorum.

bu üç işi sorunsuz yapabileceğim alet hangisi? yazı yazıp nete yollamak elzem benim için, gün içinde sürekli içerik yolladığım bir sitem var.

alete klavye takabilmek önemli bir de, ipad in wireless özel klavyesi var 70 usd. hoşuma gitti, pratik bir şey.

film-dizi izleme olayı önemli, 720 p yeter de artar. filmleri nasıl yüklüyoruz bu alete? usb sorunu var sanırım bunların?

internet olayını wireless çözeceğim. bağlantı kalitesi de önemli.

kamerayamış, fotoymuş, telefonmuş çok önemli değil benim için.

oyun moyun da oynamam, en fazla kuş vurma filan.

marka bağımlılığım filan yok, apple maple tanımıyorum pek.

siz ne dersiniz?

bugüne kadar yapılmış en yüksek bütçeli türk filmleri hangileri?
bunun için bildiğiniz bir liste var mı? ya da aklınıza gelenleri yazabilir misiniz?

benim aklıma gelenler;

Fetih 1453
Newyork'ta Beş Minare
Nefes
GORA
Kurtlar Vadisi: Irak

iki kişiyi geçindirecek, birikim yapmak isteyecekler.
Sizce makul olan nedir? Olay istanbul'da geçiyor, iki kişi de genç.

(bu konuda bir tartışma dönüyor da, ben 750'yi geçmemesi taraftarıyım)

o karmaşada insan müttefikini de keser sanki?

Bir avm de yemek yiyordum. sıradan görünümlü, kot pantalon, sweat shirt, mont, tıraşlı, asker görünümlü hatta, 20'li yaşlarının başında bir genç geldi yanıma oturdu, yanlış anlamazsam bişey söyleyeceğim dedi.

girişten yanlış anladım doğrudan, defedecektim ama söyle dedim.

uzak yerden geliyorum bana ymeek alır mısın dedi.

rahat tavrından ayak yapıyor, yemek sonrası konuyu dallandıracak diye düşünüp alamam deyip yolladım.

neyse, bu genç gitti, 10 metre önündeki kfc'den bir menü aldı oturdu yedi ama menüye para vermedi. tam karşımda idi, kasiyere bir şeyler söyledi, onlar da apar topar bir şyler ayarlayıp verdiler.

şimdi gerçekten niyeti karnını doyurmak olmasa gidip kfc den bir şeyler istemezdi diye düşünüp yemek ısmarlamadığım için pişman oldum.

neydi sizce burada olay? götlük mü yaptım sizce? pişman olmadım desem yalan olur.

Gondol dışında.
İstanbul'dayım.
İnternetten sipariş verebiliyorum.

Online film / dizi izleme sitesi olarak hangisini önerirsiniz?

Türkçe olmayacak, altyazıya gerek yok. İngilizce, temiz tasarımlı bir site olması iyi olur.

hayatım işim ile ofisim arasında geçiyor. otomobil ile gidip geliyorum. spor yapmıyorum.

3 gün banyo yapmazsam kokuyorum, saçlarım yağlanıyor, koltukaltı kasıklar filan felaket. sırtım da sivilce benzeri kızarıklıklar filan çıkıyor.

sanki eskiden böyle değildi, 5-6 gün banyo yapmasam bile idare ediyordu.
şimdi eskaza 2. gün banyo yapmadan 3. güne geçersem sorun oluyor.

sizde de böyle oluyor mu, yoksa bi ben mi kokuyorum?

yazı yazmak için de kullanabilir imyiz bu aleti?

Kindle touch için diyorum özellikle.

reytinglerimi düştü ne oldu,

----------------7. sezon spoiler--------------
misha collins, jim beaver neden çıkarıldılar diziden?
Mark Sheppard da çok nadiren gelir oldu. misha mark ve bizimkiler arasında bir üçgen kurulsa dizi çılgın atmazmıydı?
----------------7. sezon spoiler--------------

sabah gazetesi kaç paraydı?
bulvar gazetesi kaç paraydı?
herhangi bir porno dergi kaç paraydı?

benzeri, iki kafadarın basindan gecen abuk olaylarin anlatıldıgı yerlı yabancı bıldıgınız fılm var mı?

1- Son 15 yılda çekilmiş, garibanlık fakirlik anlatan türk fimleri arıyorum. mesela neşeli hayat gibi.

2- son 7-10 yılda piyasaya çıkan 40 yaş altı, yetenekli ve yerli yönetmenlerden kimler aklınıza geliyor hemen? mesela inan temelkuran, tolga örnek gibi.

Geçen gün bir sahne şovunu izlerken yanyana oturduğumuz kızla tanıştım, seyir öncesi iki tarafında karşılık yoğun sorularıyla 10-15 dakika konuşup durduk. arada da sohbet ettik. sonra ben çıkışta kıza kahve-bira içmeyi teklif edecekken, evine bırakmayı teklif ettim mal gibi. Doğal olarak teşekkür edip reddetti. (bir an o da erkekmiş gibi düşünüp insanlıktan teklif etmiştim aslında - saat 11'i geçmişti, biz kadıköydeydik ataşehirde oturuyordu - sohbet ederken öğrendim bunları)
sonra bir şeyler içelim istersen dedim yine yok teşekkür ederim dedi gülerek, o arada el sıkışıyorduk bir süre elele kalmışız. Sonra ayrıldık.
Bir hastanede diş hekimi kendisi. online randevudan bakıp soyadını bulup facebook'a yazdım çıktı ama eklemedim. Kendisinden randevu alıp dişlerime baktırmak gibi bir planım var. Normalda olacağı varsa kahve içmeyi reddetmezdi diye düşünüp boşverirdim ama bu kızın peşinden koşmaktan sıkılmayacağım sanırım. Sizce doğru olur mu yoksa rahatsız mı etmiş olurum emin olamıyorum. Issız adam tipinde biri değilim, fırlamalık yok tabiatımda. nasıl bir yol izlemeli sizce? çiçek filan mı yollasam yoksa. ben 27, o 23 yaşında.

michael jackson, madonna
bir numara
gir çuvala
salla salla vur duvara

Neden oluyor bu? Eski arabalarda filan sık rastlanan bir arıza bu.
arabayı bir süre kullandıktan sonra kontağı kapatıyorsunuz, iki dakika sonra ateşleme yapmıyor. yarım saat sonra kendiliğinden düzeliyor ve araba sorunsuz çalışıyor.

Arkadaşlar bir süredir yazdığım bir hikaye var. 90 sayfa kadar oldu, 150'lerde gibi biteceğini düşünüyorum. çok fazla edebi değeri yok o yüzden kitap olarak yayınlatma gibi bir derdim yok. bunu tefrika gibi bir dergide ya da kendi açacağım bir blogda yayınlamak istiyorum. maksadım bu işten maddi kazanç sağlamak değil, insanlar okusun yorumlasın istiyorum.

Bu blog olayına hiç hakim değilim, daha önce bir kaç kez hesap açtım ama bir iki yazıp kullanmadım daha. Sorularım;

1- hangi blog'u seçmeli?
2- nasıl okunmasını sağlayacağım?
3- ne sıklıkta yeni bölüm sunmalıyım sizce? (hikaye 3-5 sayfalık bölümler halinde)

merak edenler için: birkaç yıl önce başımdan geçmiş 6 aylık sıradışı bir ilişkide yaşadıklarımı anlatacağım, hikaye erkek dilinden ama daha çok kadınlara hitap ediyor sanki.

diğeri de bir karşı cins, insan soyunu devam ettirir miydiniz?

Kadıköy'deki.

bilen var mı?

1. Dizileri hafta da bir mi, toplu olarak mı izlemeyi seviyorsunuz?
2. ABD, Türkiye ve İngiltere yapımları dışında takip ettiğiniz dizi var mı? Varsa neler? (kore yapımlarının iyi olduğuna dair duyumlar var)
3. Six Feet Under, Battlestar Galactica, Breaking Bad ilk üç dersek sizce diğerleri ne olabilir? Bu dizilere bayılmış bir kişi başka neyi izlese keyif alır? (Lütfen himym, spartacus, supernatural gibi alakasız dizilerden önermeyin, bu serileri izlemiş olanlar kastımı anlamıştır)
4. Dizilerde en çok sevdiğiniz karakter size en çok benzeyen karakter mi oluyor yoksa bu konuda belli bir görüşünüz yok mu? (evet, piç karakterleri hepimiz seviyoruz)
5. Dizi hikayelerinde en sık tekrarladığını düşündüğünü hatalar neler?

Tükenmiş olarak döndünüz eve mesainizden. Bütün gün kafa patlatmışsınız ofiste oturmaktan sırtınız beliniz ağrımış.

Ancak akşam vaktinizi okul, hobi, ek-iş vb. nedenlerle okuyarak, yazarak ya da araştırma yaparak geçirmeniz gerekiyor.

Kısa sürede kafanızı nasıl boşaltıp çalışmaya başlarsınız, bunun için geliştirdiği bir yöntemi olan var mı?

meditasyon mu yapsak, namaz mı kılsak, om mu desek, var mı bir stratejisi olan?

not: film-dizi izlemek, oyun oynamak olmuyor çünkü zaten zaman kısıtlı ve bu aktiviteler çok vakit alıyor.

Tüyap'a gidenler; e-book ya da readerlarla ilgili herhangi bir stand var mı?

İletişim Yayınlarında kampanya var mı? (Anar Seti almak için)

Yabancı'yı ite kaka zorla bitirdim.
Mutlu Ölüm'ün 100. sayfasındayım son 60 sayfayı 1 haftadır okuyamıyorum.
Tutunamayanlar'ı defalarca denememe rağmen bitiremedim.
Yeraltından Notlar'ı okudum yıllar önce ama ne anlattığını hatırlamadığım 3-5 kitaptan biri.

Bu bir türlü bitmeyen kitapların sanırım ortak noktası Varoluşçuluk.

Milyonlarca insanın hemfikir olarak bayıldığı kitapları sıradan depresyon öyküleri olarak görüyorum ve anlamsız buluyorum. Kaçırdığım nokta nedir sizce?

Jacob's Ladder
The Jacket
Dark City
Pi

gibi psikoloji ağırlıklı yarı fantastik sayılabilecek filmler arıyorum. neler önerirsiniz?

İstanbul'da trafiğe tahammül edemiyorum herkes gibi ve bunun önüne geçmek istiyorum artık yoksa hayvanın biri tarafından kurşunlanacağım yakında.
esasında acayip uzlaşmacı, (bi dönem diplomat diyorlardı hatta) hayat kavgasız dövüşsüz geçsin diye uğraşan, kavga görürse ayıran, sürekli soğukkanlı, kontrollü falan filan pamuk gibiyim işte.
Ancak gel gör ki trafikte deliriyorum. Delirmekten kastım sürüş ile ilgili değil, diğer sürücülerin hareketlerine, sıkıştırmalarına, dönüş ışıklarında duble şerit oluşturmalarına, kavşak tıkamalarına filan.
resmen şirazem kayıyor, inip kafa göz dalmak istiyorum, bağırıp çağırıyorum, nefretim ele geliyor neredeyse. yolcu koltuğunda olsam bile deliriyorum. yürüyerek gidebileceğim bir işe girmek için iş ve ev değiştirmek istiyorum mesela ciddi ciddi. (yeni iş bulursam hemen yapacağım hatta)


nasıl kurtulunur bu tavırdan?

Bir süredir cumartesi öğleden sonralarımı Pepee izleyerek doldurmaya başladım. Sözlükten de baktığım kadarıyla hafif bir fenomen durumu var ama niye bu kadar çok anlamadım. 27 yaşındayım lan.
Pepee ile bebe'ye bayılıyorum. pepee bebe yle dalga geçiyor. bebe gidip küsüyor, sorana "abi bana güldü, dövdü beni" diyor. aynı gerçek çocuk gibi. duygulandım yine bak. bebe yürümeyi öğrenmiş çok sevindim mesela.

Fransız Filmi: Alice ou la dernière fugue (1977) - Alice or the Last Escapade

Metin Erksan Filmleri:

Sevmek Zamanı
Müthiş Bir Tren - tv filmi imiş bu, özellikle bunu arıyorum ama nah bulurum sanki.

İndirme linki bulabileceğime zaten inanmıyorum ama dvd, cd, betamax, vhs ne varsa talibim.

Yanlış olduğunu bilmenize rağmen çok yapmak istediğiniz ama nihayetinde yapmadığınız en önemli olayı soruyorum.

mesela adriana lima ile sırf evli olduğu için sevişmemek gibi.

Ağır Ceza Mahkemelerinde hakim olmak isteyen bir hukuk fakültesi mezununun geçeceği aşamalar nelerdir?

22 yaşında mezun oldu. Okulu bitirince Hakimlik - Savcılık sınavlarını geçmesi gerektiğini biliyorum dahasını da bilemiyorum.

Mesela bu sınava hazırlanırken arada avukatlık stajı filan da yapar di mi tedbirli biri ise?

Küçük bir hikaye için genç bir Ağır Ceza Hakimi karakterine ihtiyacım var, bu yüzden soruyorum.

mesela beşiktaş'ta abbasağa parkı, göztepe'de özgürlük parkı...

içinde bunlar gibi mini sahneler olan parklar arıyorum.

örneğin; ölü ozanlar derneği, dövüş kulübü

konu illaki birlik hakkında olmasa da olur. önemli olan bir birlik dahilinde bir araya gelmiş insanlarla ilgili bir hikaye izlemek.

goodfellas tarzı mafya filmleri kategori dışında kalıyor.