Giriş
(4)

ssg'nin ingilizce yazdığı kitabını bir türk'ün türkçe'ye çevirmesi

WithWorth
bu süreçte her şey normal mi ?bi "oh come on" oldum ama tam da isimlendiremedim.
bu süreçte her şey normal mi ?
bi "oh come on" oldum ama tam da isimlendiremedim.
0
WithWorth
(22.06.24)
Amerika'da yaşıyor bildiğim kadarıyla uzun süredir, İngilizce yazması bence normal. Çevirilmesi için de parayla ucuza yaptırmak varken kendisinin uğraşmaması yine normal, neden oturup bir daha aynı şeyleri bir de Türkçe yazsın? En son bir okuyup düzeltme istediği yerleri belirtmiştir zaten.
0
hrskrs
(22.06.24)
Kitabı alıp okumadım ama mesleki terminoloji yoğunlukta bir kitapsa kitabı Türkçe terminolojiye daha hakim birine çevirtmesi normal.
0
gnosis
(23.06.24)
Ben olsam ben de uğraşmam 2. Kere yazmakla
0
jülsezar
(23.06.24)
ugrasmak istememesinden ziyade herkesin kitap yazacak/cevirecek kadar akici ve temiz bir turkcesi yok. orijinalini yazarken de editorler kullaniliyor zaten yogun bir sekilde. gnosis +1
0
hot potato
(23.06.24)
(7)

çin - tayvan

WithWorth
savaşları okuma konusunda ciddi yanılgılarım olduğunu düşünüyorum.rusyanın 6 ay içinde ukraynayı haritadan silmesi lazım derdim ancak savaş yıllardır devam ediyor.çinin yüzölçümü tayvanın 266 katı,nüfusu ise 58 katı imiş,ordular ortada, ülkelerin ekonomik durumları da ortada.tayvan bir de adaya haps
savaşları okuma konusunda ciddi yanılgılarım olduğunu düşünüyorum.

rusyanın 6 ay içinde ukraynayı haritadan silmesi lazım derdim ancak savaş yıllardır devam ediyor.

çinin yüzölçümü tayvanın 266 katı,
nüfusu ise 58 katı imiş,
ordular ortada, ülkelerin ekonomik durumları da ortada.
tayvan bir de adaya hapsolmuş gibi.
şu haritadaki iki ülkeye bakar mısınız ?

www.turksam.org

tayvanın birkaç hafta içinde çin topraklarına katılması gerekmez mi ?

yanılgılarım tam olarak nerelerde?
0
WithWorth
(23.05.24)
Konuyu çok uzaktan izleyen olarak bildiklerim;
1- Dünyanın neredeyse tamamı (yani ABD) Tayvan'ın arkasında.
2- Tayvan ada ama dağlık. Kara savaşında savunmacının ciddi avantajı var.
3- Böyle bir girişim Çin'in ekonomisini mahveder. Bunu göze alması zor.
0
michael_knight
(23.05.24)
Çünkü Çin'in kendisi de şu anki uluslararası ticaret anlamında statükoyu bozmak istemiyor. Çin ürettiği ürünleri satabilmesi ve ekonomisini devam ettirebilmesi açısından dışa bağımlılığı en büyük ülkelerden biri, şu an için savaşa girip Amerika ve Avrupa gibi ticaret ortaklarını karşısına almak istemiyor.
0
king lizard
(23.05.24)
Hangisi kazanır derken sadece görünenlerle değil, görünmeyenler veya konuya uzak gibi görünen hususları da ele almak gerekiyor bu zamanda.
Alanın genişliği, nüfus ve orduların kıyaslanması ile düşünmek olmaz.

Günümüzde savaş kavramının tanımı daha da geniş. Mesela İran'da üst düzey kişilerin bile kaza adı altında ölümleri bir çok ülkeyle dış ilişkileri etkileyecek seviyede bir olay.

Savaş, sadece cephede değil diplomasi ticaret turizm ticaret vs bir çok alanda hala sürüyor.
Mesela Rusya ile bizim de arka planda görünmeyen savaşımız var aslında. Bu daha çok etki alanlarında yer kapma mücadelesi olarak söz konusu.
Suriye, Afrika bunlardan ikisi sadece
İsrail ile de bir tür savaştıyız aslında.

Ticari dengeler sebebiyle ABD ve ayrıca ABD'ye bağlı Avrupalı devletler de var işin içinde.
Diğer yandan Çin'in Türkiye'de dahil olmak üzere, bir kuşak bir yol adlı devasa ticaret hattı projesi söz konusu. Çin bunu herhalde heba etmek istemez . Ama tuhaf olan bu projenin aslında yine Çin'deki "batı asıllı" sermaye sahiplerinin planlaması.

Bunun yanı sıra ileriye dönük olarak ABD ile Çin arasında teknolojik temelli istihbarat alanında da büyük çekişmeler hala var.

Filistin meselesi sebebiyle ABD'de, Çin merkezli olan tiktok yasağı konuşuluyor.
Sebebi de Tiktok un, Instagram gibi platform algoritmalarının dışında hareket etmesi ve Filistindeki dramla ilgili içerikleri daha fazla göstermesi.
Instagram gibi yerlerde ise arama yapıldığında ancak istenenler çıkıyor.

Elon musk'ta netanyahu ile görüştükten sonra X ye de bazı değişmeler oldu. Filistin meselesini öne çıkaran çeşitli tanınmış kişilerin hesaplarıyla olan etkileşimler de hesap sahiplerinin kendi tespitleriyle ortaya çıktı.


Abd uzak doğu konusunda Hindistan'a söz geçirebilirse belki Çinle gerilimin dozunu arttıracak ama şu an kendi yaklaşan seçimleri de bir çok şeye engel. Trump seçilirse bir çok şey sil baştan.

Neyse.. Tayvan'ı bazı yönleriyle Kıbrıs gibi düşünebiliriz sanırım.
0
diyecevaplandı
(23.05.24)
Rusya Ukrayna'yı 6 ay değil isterse 1 günde tarihe gömer savaşın uzaması Putin'in stratejisinden ibaret. Bu sene bitmeden Rusya zaferi ile sonuçlanacağını düşünüyorum zaten yakın zamanda Çin ile anlaşma yapıldı Rusya ile Ukrayna'yı mukayese etmek pire ile deveyi mukayese etmeye benzer Ukrayna'da Rus zaferi aynı zamanda batının (ABD,NATO,AB) mağlubiyeti olacak. Ukrayna'dan sonra sıradaki hedef Transdinyester veya baltık ülkeleri olabilir. Değil avrupada dünyada Rusya'yı durdurabilecek bir güç yok.

Batı Rusya'ya tariihte eşi benzeri görülmemiş bir ambargo uyguluyor Rusya'ya uygulanan ambargo ne Kuzey Kore'ye, ne İran'a ne de Esed rejimine uygulandı bütün bu ambargolara rağmen Rusya 2023'te batı ekonomilerinden daha fazla büyüme kaydederek rekorlar kırdı, Rusya'nın ne kaynak sorunu var ne insan kaynağı problemi hayat güllük gülistanlık devam ediyor tarih boyunca ambargolarla demir perde içinde yaşamış Rusya için ambargolar bir şey ifade etmiyor herşeyin alternatifi var. Bu ambargolarla batı kendi bindiği dalı kesti farkında değil Rusya çok büyük bir pazar bu pazarı kaybetti şimdide Gazze boykotundan dolayı batılı şirketler çok ciddi darbe aldılar batılı şirketlerin yerini Çinli ve Türk şirketler alıyor.

Tayvan içinde benzer şeyler geçerli Çin ve Tayvan kıyaslanamaz yakın gelecekte Çin'in Tayvan'ı muhasara altına alması ve işgal etmesi kaçınılmaz bir durum olduğuunu düşünüyorum. Böyle bir durumda batının yapabileceği fazla bir hamle yok ABD ve dünya ekonomisi Çin'e bağımlı ABD'de üretim yok herşey Çin'den geliyor Çin'in elinde ABD tahvilleri var dahası artık dünya genelinde batı hegemonyası kalmadı artık çok kutuplu düzen var batı her alanda kaybetti.

Yanılgınız şurada her şey göründüğü veya medyada gösterildiği gibi değildir. Gazze içinde o kadar propagandalar yaptılar/ yapmaya devam ediyorlar güya İsrail Gazze'yi 1 saatte temizleyecekti ne oldu? İsrail ordusu dünya kadar kayıp vererek 2 ayda ancak deniz kıyısına kadar ulaşabildi 8 ay olacak neredeyse daha HAMAS'ın beyin takımından birini yakalayamadılar güya tünellere su basıp HAMAS'ı ortadan kaldıracaklardı orada da başarısız oldular terlikli eşofmanlı mücahidler milyonlarca dolarlık teknolojileri basit el yapımı silahlarla akılcı taktiklerle çöpe çevirdiler

Dünyadaki bu gidişat (çatışma alanları vs.) ABD seçimlerine kadar (belki öncesi belki sonrası) devam edecek Ukrayna'da Rusya zaferi, Gazze'de mücahitlerin zaferi ve bağımsız Filistin devletinin BM tarafından tanınması ve Tayvan'ın işgali şeklinde. ABD'de (muhtemelen Trump seçilecek) yeni gelecek hükümet Rusya politikasını değiştirip Çin'e yoğunlaşacak.
0
doharkoman
(23.05.24)
Abi bu tarz şeyler için eksiduyuruda çok vakit harcama çünkü alacagin cevaplar "bati bitti" oluyor, neredeyse ürettiği her şeyi Export eden ülke bağımlı olmuyor da diğerleri oluyor sadece. Ha sonra bir de elinde nükleer olan avrupa rusya'ya karsi da koyamiyor falan filan. Seviye burası.

Al abi sunlari oku, en azından ciddi bilgi olur;
www.cfr.org


moderndiplomacy.eu

foreignpolicy.com

Yani olay sadece elindeki askeri güçle falan alakalı degil. Zaten dünyada hiçbir şey sadece askeri güçle alakalı değil artık. Eskidendi o. At gözlüğü ile bakip "atom bombasi atalim" tayfanin olayi o.

Savaş konusunda da eksi falan bakmam, War institute'tan bakarim. Bunun üstüne yazan profesörler varken burada ilkokul mezunu olup olmadigi belirsiz olan bizlerden bilgi almakla uğraşma.
0
logisticsmanager
(24.05.24)
Tayvan dünyanın en büyük çip üreticisi, dünya çapında üretimin yarısından fazlasını yapıyor. Tüm dünya çipler üzerinden yürüyor şu an. O bölgede çıkacak bir savaş, tüm dünyada üretimin aksamasına sebep olacak. O yüzden kimse bunu istemez Çin de dahil.

En basit açıklaması bu benim için, fazlasını yapacak kadar bölgeye hakim değilim.

Bi de "Sabah girsek akşam ülkeyi alırız" düşüncesi en fazla 12-13 yaşında ergenliğe girerken bitmesi gereken bir konu. Bi kere en basitinden, tayvan'ı işgal etse, oradaki halk "Haa bundan sonra PRC vatandaşıyız ROC yerine yani tamam, yarın sabah iş var yatayım o zaman" mı dicek? Minnacık hong kong bile yıllardır duyup bildiğimiz bir isyan halinde, tayvanı topraklarına katmak öyle kolay mı yani?

Rusya'nın doğu Ukrayna saldırısı bir açıdan daha mantıklı orada kendisini destekleyen bir popülasyon bulunuyor. Çin ve Tayvan arasında böyle bir durum da yok. Adada yaşayan 20 milyon insana soykırım mı uygulayacaklar mesela?
0
nundu
(24.05.24)
@logistics tam ilk okuldaki o "atom bombası" atalım kafadayım, kaynakları okuyacağım.

@nundu abi minicik tavyan'ın ürettiği çip'i dev gibi çin nasıl üretemiyor ?
0
🌸WithWorth
(25.05.24)
(3)

sorority olayı nedir

WithWorth
Amerikan kültürüne meraklı biri olarak, 1. bu müesseselerin kuruluşundaki ve tutmasındaki temel motivasyon nedir ?2. bizde neden yok ? (genel olarak bizde neden yok ?)3. bizde olacak olsa boğaziçi yada bilkent'te olabilir miydi ? amerika'dakilere hangi yönleriyle benzerdi/benzemezdi ?https://eksisoz
Amerikan kültürüne meraklı biri olarak,

1. bu müesseselerin kuruluşundaki ve tutmasındaki temel motivasyon nedir ?
2. bizde neden yok ? (genel olarak bizde neden yok ?)
3. bizde olacak olsa boğaziçi yada bilkent'te olabilir miydi ? amerika'dakilere hangi yönleriyle benzerdi/benzemezdi ?

eksisozluk.com
0
WithWorth
(21.05.24)
bizde niye yok sorusu biraz garip cunku amerika ve belki az biraz kanada disinda baska hicbir ulkede yok hemen hemen. Avrupalilarin yorumlari: www.reddit.com
www.reddit.com
0
hot potato
(21.05.24)
Bizde olamaz.

Dini farklılıklar var. Kültür farklılıkları var. İkisi de ayrı ayrı etkiliyor.
0
alfired
(21.05.24)
Hot potato +1
Avrupa'da bile ben kimseden duymadim görmedim bilmem kaç ülkeden erasmuslu arkadaşım oldu.
Amerikan kültürü bu.

Bence temel farkliliklardan biri bizde ve Avrupa'da böyle universitede yaşam, kendi binalari vs gibi olaylar yok. Kyk yurdunda da zaten sorority vs olmaz yani.

Olmasin da zaten, ben dandik buluyorum.
0
logisticsmanager
(21.05.24)
(4)

dizilerin torrent'ten indirilip izlendiği dönemlerde

WithWorth
bulutta tutulup netflix gibi sağlayıcılar tarafından internetten izlememize engel olan şey ne idi ?o dönem cloud teknoljisini verimli kılmayan şey ne idi ?
bulutta tutulup netflix gibi sağlayıcılar tarafından internetten izlememize engel olan şey ne idi ?

o dönem cloud teknoljisini verimli kılmayan şey ne idi ?
0
WithWorth
(20.05.24)
kisaca teknoloji. teknoloji su anki gibi gelismis olmadigi icin net hizi, depolama, sifreleme, sunma vs.. maliyetleri cok yuksekti. =
0
buenosdias
(20.05.24)
hd filmcehennemi veya dizimag o zamanlarda da ünlüydü. ama internet hızı ve stabilliği yetmiyordu (en azından benim öğrenciliğimde). Sürekli buffera düşüyor, dizinin kalanının yüklenmesini bekliyorduk. bunlarla uğraşmak istemeyenler/ torrent kullanmayı bilenler geceden downloada bırakıp, daha konforlu izliyordu.
0
unalub
(20.05.24)
evet maliyetliydi, o zaman onları yapabiliyorduk çünkü birden fazla cihazda tutuluyordu aynı dosya ve biz parça parça birbirimizden veya belli sunuculardan çekiyorduk. burada p2p mantığı kullanılıyordu ve bir maliyet gerektirmiyordu.

yani o zamanda da tek bir yerde tutulmuyordu ki data.

artık daha uygun fiyata daha fazla depolama alanı ve server kurulabiliyor. o yüzden özellikle de büyük firmalar rahatlıkla tek bir sunucudan veya her kıtaya koyduğu büyük sunuculardan hizmet sağlayabiliyor.
0
ananiyimioguz
(20.05.24)
Torrent çok pratikti o zamanlar ya. Sitelerin streamingi ve güncelleme hızı o kadar iyi değildi.
Torrentten anında indiriyorduk, altyazı sorunu da olmuyordu. Eşekherif ve nazo82 beni okuyorsanız, sizi seviyorum :)
0
numlock
(20.05.24)

linkedin ik'cı modu

WithWorth
bir insana işyeri doğrulaması talebi gönderebiliyor mu ?
bir insana işyeri doğrulaması talebi gönderebiliyor mu ?
0
WithWorth
(18.05.24)
(12)

bulgur pilavına ne katıyorsunuz ?

WithWorth
domates ve biber'den başka yakıştırdığınız bir şey var mı ?
domates ve biber'den başka yakıştırdığınız bir şey var mı ?
0
WithWorth
(10.05.24)
soğan tabikisi + salça
www.nefisyemektarifleri.com
şu tarifin aynısını asma yaprağını katmadan yapıyoruz , pilavı asma yaprağına sarıp yiyoruz
0
eja
(10.05.24)
Patlıcan
0
zimbirik
(10.05.24)
yeşil mercimek.
0
orangesandsea
(10.05.24)
Yeşil mercimek +1. Bambaşka bir yemek oluyor.
0
akhenaten
(10.05.24)
biz nohut ve pancar da koyuyoruz
0
kondansator
(10.05.24)
Tuzot da yakışıyor.
Bulgur iri olunca daha çok seviyorum ben. Ayrıca kemik suyu etsuyu vs olmalı mutlaka.

Standart bulgur pilavımda ince kıyılmış kuru soğan, sivri biber kapya biber, küp doğranmış domates, Tuzot ve etsuyu oluyor. Ben mısırlı da severim ama herkes sevmediği için koymuyorum
0
buzbebek
(10.05.24)
Tereyağı, soğan, biber, salça, karabiber, tuz. Bu kadar.
0
prole
(10.05.24)
Kuru patlıcan, kuru domates, kuru biber, kuru kabak.
Bunlar efso olur.
0
kaptan maydanoz
(10.05.24)
Soğan ve salça yeterli olur. Ama birde azıcık kıyma koyarsan arşa çıkar. Bu arada hem domates hem salça koyduğun için bir çimdik şeker koyarsan o ekşiliği alır çok güzel bir tat verir.
0
etna
(11.05.24)
yukarıdakilere ek başakbaşı-başbaşı bulgurla yapılırsa güzel olur.
0
my fault
(11.05.24)
tabi ki kemik suyu veya et suyu veya tavuk suyu.
0
o kadar da degil aga
(11.05.24)
ben biraz sulu seviyorum normal pilav gibi kuru kuru değil. o yüzden normalden biraz fazla su koyuyorum. çorba gibi değil biraz sulu...
0
naksidil
(11.05.24)
(10)

"sülaleler evleniyor" olayı nedir ?

WithWorth
ekşide evlenecek kişiye sorulacak başlıklarında dikkatimi çeken bir konuya yoğunluk var: "kişiler değil sülaleler evleniyorsa uzaklaşın" gibi.sülaleden maksat, anne-babası mı yoksa daha da mı ötesi ?akraba ilişkileri çok kuvvetli olmayan biri olarak meseleyi hayal etmekte güçlük çekiyorum. evliler b
ekşide evlenecek kişiye sorulacak başlıklarında dikkatimi çeken bir konuya yoğunluk var: "kişiler değil sülaleler evleniyorsa uzaklaşın" gibi.

sülaleden maksat, anne-babası mı yoksa daha da mı ötesi ?

akraba ilişkileri çok kuvvetli olmayan biri olarak meseleyi hayal etmekte güçlük çekiyorum. evliler biraz açıklayabilir mi ?
0
WithWorth
(25.04.24)
Türkiye'de feodal yapı halen devam etmekte.
Bazı yörelerin insanlarında, örneğin kuzenin yaa evde sıkıldım deyip gelip teklifsizce 3 ay-4 ay kalması gayet olası.

Bu tarz akraba bağlılıklarında sana çok uzak gelen bir akrabanın sorununu her an kucağında bulabiliyorsun.

Söylediğin başlığı okumadım ama sanırım kastedilen bu.

Senin akraba bağın kuvvetli olmayabilir ama eş adayı kişisini seçerken onun ne düşündüğüne bakman lazım.

Evden çıkmayan baldız ile arabanın anahtarına ortak kayınbirader, sen yazlık satın alınca 'Artık bizim yazlık sorunumuz kalmadı.' diyen bacanak detayları da var tabi.

Durdukça aklıma geliyor. Büyük şehirde yaşıyorsan memleketteki akrabaların otel masrafını sıfırladın demektir. Gezmeye gelenini hertür masrafı sana ait olmak üzere gezdirmeye, üniversite hastanesine gelmiş olanı, getirip götürmeye memursun.

Mesela kız çerkez ise, 7 göbek uzak akrabasının düğününe veya cenazesine gitmeye mecbursun. Arada 500 kilometre olması ya da pandemi olması mazeret olamaz.
0
Mirket
(25.04.24)
Bir kişiyle evleniyorsun, evlendikten sonra akrabaları sende (annesi, dayısı, amcası) misafirliğe gelip 3 ay kalıyor. Yaz tatili oluyor, çocuğuyla beraber altı kişi geliyorlar mesela, üç ay sendeler. Öyle düşün.
0
hayirsiz
(25.04.24)
@Mirket, @hayirsiz korkunc seyler anlatiyorsunuz. hakikaten garip.
0
🌸WithWorth
(25.04.24)
zamaninda dedem, buyuksehirde evli ve 3 cocuklu teyzeme konu komsu o sehre giden varsa adresini verirmis, sabah kapiyi calip gelip kalan cok olurmus teyzeme, teyzemin esi sabirli adammis. o zaman internet, otel filan yokmus bu sekilde ama yine de bence delilik. vefat etmeden once anlatmisti. annem bunlari gormus olacak ki, iki tarafada restini cekmisti ama bu tarz seyler var yani.
0
kassiopeia
(25.04.24)
bence orda kastedilen konaklama degil, akrabalarin evlilik, ciftle ilgili konulara mudahil olma ihtimali. kuzenin soyle bir problemi var enistesi yardimci ol. dedeyi hastaneye goturcen vs..
0
buenosdias
(25.04.24)
@WithWorth,

@buenosdias haklı, öyle bir durum da var.

Örneğin ben evden çalıştığım için bir günü geçen yatılı akraba kabul etmiyorum. Sırf gelip iki ay kalamıyorlar diye geniş aileden dışlanmış durumdayım.
0
hayirsiz
(25.04.24)
Aile ve sulale pek huzur vermezler
Herzaman etrafinda seni izlerler
Surekli evinize gelirler dedikodu vs

Bu yuzden sulaleden uzakta yasamak lazim hocam nesela yurtdisina kapak atarsan yada uzak bir il de yasarsan evliligin daha uzun surebilir
0
Zetnikov
(25.04.24)
Zetkinov güzel özetlemiş.

Sülale önce seni zorla evlendirir. Evlenmiyon mu falan diyerekten baskılarla. Sonrasında bin türlü sıkıntı çıkararak boşanmana neden olur.

Sülale zorla evlendirir, sonra da boşatır.
0
ferenc
(25.04.24)
Aslında ister istemez her evlilik biraz da tüm ailelerin evliliğidir....
0
d max
(26.04.24)
çatlak isimli filmi izlemediyseniz izleyin lütfen, türk aile yapısının özeti.
0
tuborg yesili
(26.04.24)
(5)

patiswiss olayının özeti

WithWorth
ekşi karışmış, mevzu nedir ?3 başlık + üst editler olunca sorayım dedim.
ekşi karışmış, mevzu nedir ?

3 başlık + üst editler olunca sorayım dedim.
0
WithWorth
(20.04.24)
Linkedin'de birisi çikolatalarınız küflü demiş, çikolataları üreten şirketin sahibi de seni avukatlarıma dövdürtürüm demiş, ayrıca kariyeriyle dalga geçmiş.

Özetle yöneticiye yakışmayacak bir yaklaşımda bulunup olayların büyümesine sebep olmuş.
0
kimlanbu
(21.04.24)
Ek

CEO 2004 ÖSS de 45/45 net yapmış. Kfldldld
0
jackyr
(21.04.24)
İşi daha tuhaf hale getiren kısım, linkedin'de birisi çikolatalarınız küflü dememiş tam olarak. Aldığım çikolatalar küflüydü, büyük ihtimalle tedarik sürecinde doğru muhafaza edilmiyorlar diye migros'tan şikayetçi olmuş.

Çikolata markasının ceo'su da üstüne alınmış, alınmakla kalmayıp baya şikayet eden kızın evine falan laf atmış. Üstüne Migros'u savunmuş. Hiçbir suç içermemesine rağmen yasal süreç başlatmakla korkutmaya çalışmış. Sırf aldığım çikolatalar küflü çıktı dendiği için, bütün olay bu.

Haliyle absürt bir durum olunca insanlar da "yok artık bu kadar da olmaz" şaşkınlığıyla konuşa konuşa gündeme yerleştirmiş.
0
akhenaten
(21.04.24)
Ayrıca kadın, verdiği cevaplarla Migros'u işin içine karıştırdı.
Ekşi, Buna cevap olarak Migros'u bu marka ürünleri kaldırmaya davet etti.
Konu Ekş'yi de aştı ve Twitter'da Migros'un bu ürünleri kaldırmazsa boykot edileceği trend oldu.
Migros Ürünleri inceleme maksatlı kaldıracağını duyurdu.
Migros'un ürünleri raftan çektiği haberleri geldi.
Marka, özür dilediğini duyurdu.
:)
0
Mirket
(21.04.24)
şikayet eden kişi klasik beyaz yakalı egosuna maruz kalmış.
0
nothing in my way
(21.04.24)
(4)

boston donuts sahibi kim

WithWorth
daha genel olarak türkiyede faliyet gösteren bir şirketin sahibinin kim olduğunu nasıl öğrenebilirim ?sitelerinde yazmıyor ise.edit: yani resmi bir kanaldan öğrenmem mümkün mü ? linkedin'de kendini gizleyebilirdi de.
daha genel olarak türkiyede faliyet gösteren bir şirketin sahibinin kim olduğunu nasıl öğrenebilirim ?

sitelerinde yazmıyor ise.

edit: yani resmi bir kanaldan öğrenmem mümkün mü ? linkedin'de kendini gizleyebilirdi de.
0
WithWorth
(18.04.24)
Faaliyet ismiyle ticaret sicil gazetesinden bakılabiliyordu sanki, 100% emin değilim.
0
salihdt
(18.04.24)
Önce Boston Donuts markasının sahibi olan şirketin tam ünvanını buluyoruz. Sitelerinde yer alan bir dökümana göre sahibi UGM Gıda Sa Ltd. Şti diye bir firmaymış. Sonra Ticaret scil gaztesinin web ssitesine giriyoruz, üye değilsek ücretsiz üye oluyoruz ve arama kısmında firmanın adını ve bağlı olduğu ticaret sicil müdürlüğünün hangi ilde olduğunu seçiyoruz. Arama sonuncunda ticaret sicil gazetesine verilen ilanlardan şirket sahibi veya ortaklarını görebiliyoruz. Bu firma en son 2021'de bir ilan vermiş görünüyor. Sahibi de yazıyor.
0
kaptan memo
(18.04.24)
GGBS'den kayıtlı işletme sorgulayabilirsiniz. Bir ilde franchise ile işletme hakkını alan alt firmaları görebilirsiniz böylece.

ggbs.tarim.gov.tr
0
zihua
(18.04.24)
bir ileti paylastim
(18.04.24)
(16)

ekmeği bırakanlar

WithWorth
Banma soruları:- zeytin yağına ne banıyorsunuz ?- sulu yemeklerin suyuna ne banıyorsunuz ?Sürme soruları:- bal nasıl yiyorsunuz ?Lezzet soruları:- zeytini nasıl yiyorsunuz ?- menemen nasıl yiyorsunuz ?- salata nasıl yiyorsunuz ?
Banma soruları:
- zeytin yağına ne banıyorsunuz ?
- sulu yemeklerin suyuna ne banıyorsunuz ?

Sürme soruları:
- bal nasıl yiyorsunuz ?

Lezzet soruları:
- zeytini nasıl yiyorsunuz ?
- menemen nasıl yiyorsunuz ?
- salata nasıl yiyorsunuz ?
0
WithWorth
(17.04.24)
ekmeği bırakmadım ama sadece kahvaltıda yerim.

bi şey banmıyosun suyunu içiyosun direkt.
balı da kaşıkla yiyebilirsin.
diğerlerini de aynı şekilde ekmeksiz hüpletebilirsin.

ekmekle tadı daha iyi çıkar o ayrı tabi.
0
jelly bear
(17.04.24)
Ekmeği bırakmadım ama ekmek yoksa vs şu şekilde takılıyorum
Yemeğin suyunu pilava katıp yiyorum
Balı peynire sürüp yiyorum(tatlı tuzlu severim)
Zeytini ymurtayla yiyebilirim. menemeni öyle dümdüz yiyebilirim mesela.ekmek yoksa bam güm dümdüz ye gitsin
Bunlar tabi
0
yazdonumu
(17.04.24)
salatalık.
pilav varsa pilavla karıştırıyorum, yoksa birşey banmıyorum.

bal yemiyorum normalde ama arada yediğimde birşe banacaksam yine salatalık.

tek başına. salatanın suyunu kaşıklarım çoksa.
0
inheritance
(17.04.24)
bal kaşıkla direkt yenebilir

zeytin de peynirle cevizle vs yenebilir

salata menemen çatalla yenir evet ekmekle daha güzel olur mu olur. salatanın suyu kaşıklanır
0
jülsezar
(17.04.24)
Banma:

Sulu yemekleri yancı ile karıştırıyorum. Pilav ve makarna gibi

Sürme:

Tam tahıllı lavaş ile sabah kahvaltısı

Lezzet:
En çok zorlandığım bu. İlla menemen yiyeceksem ekmeksiz yiyemem cidden. Salata ve mezelerde de ufacık koparıyorum. Zeytini hayatımda hiç ekmekle yemedim.
0
wild honey suckle
(17.04.24)
ceviz ya da çeşitli peynirleri bala bandırarak yiyiorum.
0
a7x
(17.04.24)
Ekmeği bırakınca aramıyorsunuz bile
0
bir demet ben
(17.04.24)
Ekmegi sadece haftasonu kahvaltida yiyorum.Menemen'e veya zeytinyagina ekmek banmayi haftada bir yapiyorum.Onda da cok abartmadan yapiyorum.illa %100 birakmak sart degil
0
turkuaz
(17.04.24)
Ben ekmeği bırakmıyorum güzel ekmek alıp az tüketiyorum, pazarda bir ekmekçi var ağırlığı 1.5 kilo gelen ekşimaya ekmeği 120 liraya satıyor

Pasta börek kek gözleme poğaça tost gibi ekstra karbonhidratları kestikten sonra, yemeğin yanında avuç içim kadar doygun ekmeği yemeğin ve salatanın suyuna banamayacaksam niye yaşıyorum :)

Tabi benim çok sıkı bir diyetim yok
0
grimavi
(17.04.24)
banmıyorum. hepsi ekmeksiz yenir.
0
gabe h coud
(17.04.24)
öncelikle şu yaşıma kadar banma/sünnetleme isteğim hiç olmadı.
sulu yemek suyunu sevmem yemem. zeytinyağlıya banma isteğim yok.

balın üstüne kaymak koyar karıştırıp yerim.

zeytini sade tek tek atarım, salatada ekmek hiç kullanmadım. sadece menemende ihtiyaç duyarım.
0
mikahakkinen
(17.04.24)
Sulu şeyleri ekmekle değil kaşıkla yiyorum veya pilav.
Çeşitli zararsız tahıl unları ile omleti ekmek gibi pofur bir hale getirebiliyorum.

Ekmek yediğim zaman midemde gereksiz bir şişkinlik varmış.
Şimdi bu hafifliği kaybetmek istemiyorum. Ayda bir makarna yiyorum, al sana diyerek, sonrasında uyuyakalıyorum.
0
sadegazoz
(17.04.24)
Ekmeği komple bırakmadım. Şu dilimli tam tahıllı vs. ekmekler ile tost ekmeği alıyorum. Tost, sandviç, bal (vb. sürülen şeyler) ve menemen için onları kullanıyorum. Menemen zamanı bazen baget ekmek alıyorum alıyorum.

Sulu yemeklerin suyuna bir şey banmıyorum. Barbunya, kuru fasulye gibi şeyleri zaten pilavla karıştırıp yiyorum. Gerisini normal suyunu kaşıklayarak. Zeytin yağına ekmek banmak pek yaptığım ya da aradığım bir şey değil.

Zeytini normal yiyorum. Salatayı da aynı şekilde. Bunlarla ekmeğin alakasını çözemedim. Zeytini hadi zeytin yağı için dedin desek, onu da yukarıda yazmışsın ayrıca zaten ama salata ve 30 küsur yaşındayım salata ve ekmek olayını şantiye ve asker dahil hiçbir yerde görmedim. :)

Bence sizdeki asıl konu ekmek, onu yiyecek bahaneler arıyorsunuz.
0
nawar
(17.04.24)
Bir dönem bırakmıştım ekmeği. Ekmek ile yemeyi sevdiğim şeyleri, ekmeksiz yemeye alıştırmıştım kendimi. Zor oluyordu başlarda sonra ekmeği çok önemsememeye başladım alıştığım için herhalde.
0
rock n roll
(17.04.24)
Ekmege hiçbir zaman bağımlı olmadım, sadece kahvaltıda yerim ama ben hep. Akşam yemeğinde ancak çorba varsa yerim.

Kahvaltıda yarim- 1 dilim ekşi mayalı/ tahıllı-proteinli ekmek yiyorum. Bu dediklerinizi de onunla yapıyorum.

Sulu yemek ve salataları hep sade yerim.
0
fraise
(17.04.24)
diyet bozma günümde banıyorum yağı.
bal yiyeceksem kaşarın üstüne döküyorum.
menemeni çok özledim :(
0
neira
(17.04.24)
(1)

kombiye giden kablonun toprak hattı

WithWorth
prizden kombiye giden kablo bir on-off anahtarına bağlı.anahtarın içini açtığımda faz ve nötr kablolarının bağlı, toprak kablosunun ise boşta bırakıldığını gördüm.halbuki kombinin içinde gelen toprak kablosunu 3 farklı yere dallanacak şekilde bağlantılar var.soru şu: ben bu toprak hattını bağlayayım
prizden kombiye giden kablo bir on-off anahtarına bağlı.

anahtarın içini açtığımda faz ve nötr kablolarının bağlı, toprak kablosunun ise boşta bırakıldığını gördüm.
halbuki kombinin içinde gelen toprak kablosunu 3 farklı yere dallanacak şekilde bağlantılar var.

soru şu: ben bu toprak hattını bağlayayım mı ?
yoksa zamanında bu hattı kesenin bir bildiği var mıdır ?
0
WithWorth
(12.04.24)
yapan adam üşenmiş veya gereksiz görmüş olabilir. belki bir ihtimal topraklama hattınızın pasif oldugunu görmüş de olabilir. o yüzden de baglamamış olabilir. multimetre ile topraklama hattına ölçüm yapıp bir sıkıntı yoksa baglayabilirsiniz.
0
limonlu eksi
(12.04.24)
(5)

yine darbeler hk.

WithWorth
70 muhtırası ve 80 darbesini derin derin işleyen bir çok şiir, roman, dizi, film varken,(örneğin; babam ve oğlum, öyle bir geçer zaman ki, hatırla sevgili, yeni türkü vb. ...)60 darbesinin, 97 muhtırasının neden yok ? (tek tük olan eserleri saymadan ama.)hatta şurada biraz ele alınmış:https://www.ge
70 muhtırası ve 80 darbesini derin derin işleyen bir çok şiir, roman, dizi, film varken,
(örneğin; babam ve oğlum, öyle bir geçer zaman ki, hatırla sevgili, yeni türkü vb. ...)

60 darbesinin, 97 muhtırasının neden yok ? (tek tük olan eserleri saymadan ama.)

hatta şurada biraz ele alınmış:
www.gercekhayat.com.tr

60 ve 97'den yaşananlar üzerinden taraflar bu eserleri çıkarmadı/çıkaramadı ise, gelecek nesillere de bu konuda aktarılacak bir şeyleri yok demek değil mi ?
çünkü 70 ve 80 için yapılan eserler, gelecek nesillere yaşanan duyguları taşıma rolünü üstleniyorlar.
katılıyor musunuz ?
0
WithWorth
(10.04.24)
60 ve 97 sağcıları etkilediği için yok.
70 ve 80 solcuları etkilediği için var.
0
benarrivo
(10.04.24)
bu tarz olaylarla ilgili pozitif bir sanat eseri yapmak biraz riskli yaklaşık 50 yıldır. o yüzden bu tarz eserler acıdan besleniyor ve 80 darbesi toplumun büyük çoğunluğunu etkilemiş darbeyi pozitif bulan kesimler tarafından bile insanlarda yara açtığı kabul edilen bir olay o yüzden onla ilgili yapmak basit. 60 darbesi ise türkiye'yi inkıkap devrimleri öncesine götürmeye çalışan diktatör özentisi bir adamın devrilişiyle ilgili. 80'deki gibi sokaktaki gençlerle değil ülkenin yönetim kadrosuyla ilgileniyor. dolayısıyla 60'la ilgili bir eser yapılacaksa pozitif bir olay olarak anlatması lazım bu da 80'lerden sonra zordu zaten ama malum iktidar yüzünden bugün tamamen imkansız.

97 muhtırasında öyle eserlere konu olacak pek bir malzeme yok zaten ne olacak ki? asılan yok, indirilen yok, çıkarılan yok, işkence yok ülkenin siyasi tarihinde önemli olması ayrı bir şey bir esere konu olabilecek malzemeye sahip olması ayrı bir şey. en fazla belgeseli olur onun. bir de yakın dönem zaten.
0
semaforo de medianoche
(11.04.24)
Halkın duygularına oynamak, algı yaratmak için 60 çok eski, 97 çok yeni.
Ondan olsa gerek.

Son sorduğun iki soru, tarihi tv dizilerinden öğrenen ve senaristi tarihçi sanan, yaratılmak istenen algıya körü körüne inanan, sormayan, sorgulamayan bir kitle için anlamlı olabilir ancak.

Tv. dizilerini 'eser' olarak nitelemen sence de abartı olmamış mı :)
0
Mirket
(11.04.24)
@Mirket hocam görüşlerinize tam katılamıyorum.
Şu sebeple;
Sizin "kitle" olarak nitelediğiniz kesimin, öyle yenilir yutulur bir kesim olmadığını düşünüyorum. Şuan youtube'a rastgele "dizi son bölüm" yazdığımda X dizisi bir haftada 13 milyon izlenmiş. Bu korkunç bir rakam. Diğer diziler de bundan hallice. Yani uzun uzadıya yazmak istemiyorum ama dizi malesef bizim için çok şey ifade ediyor.

Bir de 60 darbesinde sonuçta seçimle gelmiş birisi var. "Asılma" da travmatik bir hadise. O dönemde oy veren kesimin aydınları kitap, şiir vs yazabilirlerdi diye düşünüyorum.
0
🌸WithWorth
(11.04.24)
'kitle' kelimesini daha olumsuz bir tabir kullanmamak için yazdım. Maalesef ki yüzdelerinin çok fazla olması bu gerçekliği değiştirmiyor.

60 ihtilali ile ilgili bir detay da şu:
1980 ihtilaline kadar 1960 ihtilalinin hakkında olumsuz bir yazı yazmak yasaktı. 1980'e kadar 27 Mayıs tarihi Milli Bayram olarak kutlanan bir gündü ve hatta yapıcıları yani Milli Birlik Komite Üyeleri Mecliste tabii senatördü. 80 ihtilalinden sonra ise 60 ihtilali üzerinden çok zaman geçmiş, demode ve hakkında algı yaratacak bir şey yazmaya gerek olmayan bir konu haline geldi.

Bu arada ben bu iki ihtilalin de yapılmasının gerekli olduğu ama sonuçları itibariyle yanlış şekilde yapıldığını düşünen taraftayım.
0
Mirket
(11.04.24)

elma armut portakal uzun süre saklamak ?

WithWorth
arkadaşlar selam,meyveleri daha uzun süre saklamak için bir taktiğiniz var mıdır ?buzdolabında değil mi ?
arkadaşlar selam,

meyveleri daha uzun süre saklamak için bir taktiğiniz var mıdır ?
buzdolabında değil mi ?
0
WithWorth
(10.04.24)
(2)

anadolu selçuklu devleti nasıl kuruldu ?

WithWorth
büyük selçuklu devleti vardı.malazgirt meydan muharebesini de onlar yaptı.sonra anadoluya doğru ilerliyorlardı.sonra süleyman şah'ın anadolu selçukluyu bir anda kurması, büyük selçuklu için bir isyan hareketi değil miydi ?aralarında savaş çıkmadı mı ?hatta "büyük selçukluya bağlı olarak anadolu selç
büyük selçuklu devleti vardı.
malazgirt meydan muharebesini de onlar yaptı.
sonra anadoluya doğru ilerliyorlardı.

sonra süleyman şah'ın anadolu selçukluyu bir anda kurması, büyük selçuklu için bir isyan hareketi değil miydi ?

aralarında savaş çıkmadı mı ?

hatta "büyük selçukluya bağlı olarak anadolu selçuklu devleti kuruldu." deniyor.
yani öyle "bağlı olarak" ayrı devlet kurmak nasıl oluyor ?

büyük selçuklu demedi mi "tek hükümdar benim" ?
0
WithWorth
(28.03.24)
Üniter devlet kurmak o dönemlerde çok kolay değil. Atıyorum merkezi İranda olan bi devletin Anadolu'yu yönetmek için orada kendine bağlı ayrı devlet bulundurması çok mantıklı. Avrupa'da da dükler baronlar krallar prensler vs boşuna yok yani. Her şeyi olabildiğince yerelden merkeze ayarlamışlar.

Biraz crusader kings oynayın anlarsınız konsepti
0
nundu
(28.03.24)
selcuklular arasında taht kavgası vardı. süleyman şah kendine yurt aradı ve onun soyundan gelenler anadoluda devlet kurdular. büyük selçuklu devleti bu devletin bağımsızlıgını tanımadı, kendine bağlı oldugunu iddia etti. aslında anadolu selçukluları bunu kabul etmemiştir, pek üzerinde de durmamıştır.
timur da osmanlı döneminde anadolu için aynı iddiada bulunmuştur.

"yani öyle "bağlı olarak" ayrı devlet kurmak nasıl oluyor ?"
eflak, boğdan, kırım ve pek çok devlet aynı şekilde osmanlıya bağlı devletlerdir.
imparatorluk böyle bir şeydir. bu devletlere vassal denir.
tarih okuyarak anlayabilirsiniz.
crusader kings oyunu da bu konsepti çok iyi şekilde anlatır.
günümüzde de benzer statüde devletler var tam aynı şey olmasa da.
0
benarrivo
(28.03.24)
(6)

80 darbesi hk

WithWorth
Arkadaşlar selam, tarafsız kısa cevaplar verirseniz sevinirim.Youtube videolarına bakıyorum da,1)1997 28 şubat'taki temel sözcükler "laiklik-irtica" ise,1997'de irticai çalışma yapan/muhafazakar insanlar,80 darbesi sağ-sol çatışması döneminde ne yapıyordu ?2)Şuan solcu diye ifade ettiğimizde chp'yi
Arkadaşlar selam, tarafsız kısa cevaplar verirseniz sevinirim.
Youtube videolarına bakıyorum da,

1)
1997 28 şubat'taki temel sözcükler "laiklik-irtica" ise,
1997'de irticai çalışma yapan/muhafazakar insanlar,
80 darbesi sağ-sol çatışması döneminde ne yapıyordu ?

2)
Şuan solcu diye ifade ettiğimizde chp'yi anlıyoruz ama
80 darbesinde solcu denilen kesim chp değil, sosyalist oluşumlar mı oluyor ?
chp o dönemde silahlı olaylarda bulunuyor mu ?

3)
solcular, avrupa'da yükselen genç sosyalist hareketlerin türkiyedeki karşılığı olarak ifade ediliyor, hareketlerinin temel motivasyonu bu imiş.
o zaman ülkücülerin temel motivasyonu ne idi?

4)
eğer 80 darbesi ülkücü-sosyalist mücadelesini bitirmek için yapıldı ise, kamuda baş örtüsü yasağının 80 darbesinden sonra gelmesinin nedeni nedir ? çünkü baş örtüsü bu ülkücü-sosyalist çatışmasında alakasız kalmıyor mu ?

5)
chp sol partinin en yüksek oy alan partisi miydi ? eğer öyle ise sosyaslist gençlere "sakin olun gençler, burada sizi siyaseten biz temsil ediyoruz, silaha gerek yok, oturun" diyemedi mi ?
0
WithWorth
(26.03.24)
1.80de dinciler yani irticai faaliyet yürütenler yer altında gizli takılıyorlardı.
2.chp solcu bir parti değildir. kendini sosyal demokrat olarak tanımlar, ancak solculuğun demokratlığı olmaz solcu soldadır. chpden daha sağcı partiler kurulup cumhuriyeti hedef alınca chp sola kaydı.
3.ülkü? ülkücü diyorsan. onlar o dönem devletin gizli örgütlerine girerek tetikçilik yaptı.
4.80 darbesi için sebep aranıyordu, ülkücü ve sol kesim sebep gösterildi ve yapıldı. amerikan düşmanlığını törpüleme amaçlı bir darbe.
5.sosyalist gençler hiç bir zaman chpyi desteklemedi. emep tkp tip tarzı partilerin uzantılarını desteklediler.
0
mikahakkinen
(26.03.24)
1. O dönemde Laiklik tartışılamaz, tartışılması teklif dahi edilemez bi konuydu. Devlet katında da böyleydi, halkın gözünde de böyle. Yaşam tarzı olarak Dindar kesim Sağ görüşün arasındaydı. Siyasal İslam varsa bile ortada görünmüyordu.

2.CHP solcu değildir. Sağa göre solda kalmıştır. O zamanda öyleydi. Belki Solcu'ları hoş görüyordu diyebiliriz ama toplumsal olaylar partiler dışıydı. Belki MHP dışında partilerin bu konuyla bir ilişkisi yoktu. Onlar o an Cumhurbaşkanını seçememekle meşguldü.

3.Avrupada yükselen bir şey yoktu. Solcular DEV GENÇ, Sonrası DEV YOL, DEV SOL vb yapılanmalarla Komünizmi ve Doğu Bloku'na katılmayı istiyordu. Bürokrasi de halk da ikiye bölünmüşyü. Örneğin Polis teşkilatı POL DER ve POL BİR diye ikiye ayrılmış gibiydi. Solcuysan solcu karakola düşersen çay ısmarlanır, sağcı karakolda güzel bir dayak yerdin.Sağcı grubun motivasyonu ülkeden Komünistleri temizlemekti. Gençsen evden yalnız çıkman pek güvenli değildi. Her an bir grup tarafından durdurulup sorgulanıp karşı görüşteysen dayak yiyebilirdin. Öğrenci yurtları ikiye bölünmüş durumdaydı. Görüşüne uygun yurda kaydolur, ekip halinde gezerdin. Günde birkaç ölümlü haber olurdu. Hemen hemen hiçbir fabrika grevler nedeniyle çalışmaz durumdaydı. İşçi sendikalarının büyük ağırlığı vardı. Sıradan bir işçi Bürokratlar kadar maaş alırdı. Ekonomi çökmüştü. Enflasyon 100 ün üzerine çıkmıştı.

4. O dönemde başörtüsü diye bir sorun yoktu. O dönemin filmlerine bakarsan Şulebaş başörtüsü hiç göremezsin. Yoktu. Bu arada konuya meraklısın madem, Şule Şenler kimdir konusunu detaylı araştır bence. Siyasal İslamı 12 Eylül darbesi ya görmezden geldi ya da küçümsedi. Ve bu tehdit olarak görmeme ile Turgut Özal'ın katkıları büyüyüp güçlenmelerine neden oldu.Pensilvanya'da besleyen dış güçleri de ihmal etmeyelim tabi.

5.CHP solun en yüksek oyu alan partisiydi ama o dönem bürokrasi çok güçlüydü. Siyasilerin söz hakkı yoktu. CHP'nin sol'a birşey söyleyecek gücü yoktu.

Sorularda yok mu? Bu kanlı bölünmüşlüğü bastırmak için yapılan 12 Eylül, ekonomiyi düze çıkarmıştır ki bunu kimse söylemez. Bölünmüşlüğü ortadan kaldırdı. Başlangıçta sola sağa eşit mesafede gibiyken, sonraan Sağ'ı bizim oğlanlar olarak gördü.Bu sağı kayırma en çok siyasal islama yaradı.

Bu cevabı bir ihtimal silerim.
0
Mirket
(26.03.24)
1. 28 Şubat doğrudan dindarları, "siyasal İslamcıları" ve dini sembolleri hedef almıştır bu yüzden tema "laiklik" veya "irtica" minbvalindedir 80 darbesi ise ağırlıklı olarak sağcı ideoloji ve solcu ideoloji arasındaki çatışmadan kaynaklı devlet otoritesindeki boşluk gerekçe gösterilerek yapılmıştır. Muhafazakarlık ile dindarlığı karıştırıyorsunuz sanırım dindar insanları sormak istediniz mesela akıncılar grubu.

2. CHP solcu bir parti değildir sol ideoloji 80 darbesinden sonra büyük oranda yok edildi bugün bu ideolojideki siyasi partiler belki en fazla %1'lik bir kitleyi temsil eder.

3. Milliyetçilik, antikomunism

4."baş örtülü" öğrenci sayısındaki artış ve baş örtüsünün laikliğe karşı siyasi bir simge olduğu düşüncesi.

5. CHP sol düşünceyi temsil eden bir parti değil ayrıca Atatürkçülük solcu bir düşünce değil.
0
doharkoman
(26.03.24)
chp günümüz türkiyesinde sol kaliyor. 70li yillarin solculari chp'ye solcu desen kaba etleriyle gülerdi.
ülkücülerin temel motivasyonu sosyalist rusyanin etkilerine karsi ülkeyi korumakti. yersen. bu sebeple iki yere yanladilar. biri, abd. digeri islam. zaten birinden birine yanlayinca öteki garnitür olarak yaninda geliyor. özellikle türkes'in 69 adana kongresinden sonra islamci militanliga soyunmaya basladilar.
dogu blokuna katilmayi istemek ortak bir amac degildi. sol da zaten kendi icinde cok farkli fraksiyonlara bölünmüstü.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.03.24)
Bu arada;
Cumhuriyet tarihini anlamak için birkaç mihenk taşı olarak şunlara da bakmak gerekir. Başkaları da vardır da şu an aklıma gelenler:

-Sovyetler Birliği'nin Türkiye den toprak iddiaları, Stalinin Kars ve Ardahan'a Hallenmesi
-Ceketi koysak seçtiririz dönemi
-İngiliz Şövalyesi Sunay'ın Laik okullar hakkındaki düşünceleri ve girişimleri
-Amerikan Barış Gönüllüleri'nin Türkiye faaliyetleri
-Mİ Tin kuruluşunda CI A yardımı mı katkısı mı diyelim
-Şule Şenler
-Deniz Gezmiş ve 71 Muhtırası, sebep sonuç
-Büyük Adana Mitingi
-Bazı kişilerin sahneye çıkışlarındaki benzerlikler
0
Mirket
(26.03.24)
1- kafandaki türkiye siyasi skalasını pek doğru oturtamamışsın sanırım. sağcılar solcular islamcılar diye 3 farklı grup yok islamcılar da sağcı. türkiye sağını alt kırılımlarına ayırırsak oradaki bir grup olarak özelleştirebiliriz ama ana başlık olarak sağın altında. o dönemde hem tsk'nın yapısı ve gücünden hem de ortada şimdiki gibi 20 yıldır algısı bazı konularda değiştirilmiş bir halk olmadığından irticai işler için fazla alan yoktu sadece ama türk-islam falan muhabbeti gene olan bir şey neticede. yani ocakların içinde gerici tipler var. ayrıca en milliyetçilikten uzak islamcının bile baş düşmanı komünisttir yine milliyetçi değil. bu arada şimdi seküler milliyetçilik diye yeni bir akım var ama bu yeni bir olay. gençler arasında yükselse de eskiden böyle bir şey yok dolayısıyla türkiye'nin siyasi kadrolarında karşılığı da yok. bu kesimin sevdiği mansur yavaş'ın mhp'den ayrılırken yazdığı mektuba ya da ümit özdağ'ın bazı eski muhabbetlerine bakarsan veya iyip kadrosundaki bazı isimlerin geçmiş durumlarına, açıklamalarına (mesela istifa eden yavuz ağıralioğlu iyi bir örnek, hatta merak akşener de öyle) bakarsan daha net anlayabilirsin durumu. yani güncel akımı görüp milliyetçi ve siyasal islamcı kesimi çok farklı alakasız insanlar olarak sandığını düşündüğümden diyorum bunu.

2- şu an solcu diye ifade ettiğimizde chp'yi anlamıyor olmamız lazım. ortanın solu diyor chp kendine zaten. o zaman da öyleydi. tabi sol mu sağ mı dersen solda elbet, seçmeni hatta üyeleri arasından silahlı olaylara karışan da vardır belki o şekil.

3- motivasyon kelimesinin anlamını düşünürsek dediğinizden sola motivasyon olmaz en fazla etkileyen sebeplerden biri olabilir. solun motivasyonu sosyalist, komünist devrim olur sağın motivasyonu da solcuları bertaraf edip faşist devlet yönetimi sağlamak.

4- 1'de dediğime geliyor yine tabi ki bugün islamcı dediğimiz kesim de sağın içindeydi ve taraftı. alakasız değil. ama sağcılara karşı yapılmış bir şey de değil bu yasak aslında sadece ülkeyi siyasetsizleştirme çabasının bir parçası. çünkü siyasi simge bir tarafı var olarak görülüyor başörtüsünün.

5- solda sayılıyor chp evet ama öyle dediğim gibi ortanın solu chp sadece. çatışmalardaki kitlenin partisi veya örgütü değil yani o yüzden niye dinlesin çatışanlar. ki o zamanlar ufak görüş ayrılıklarından bile 50 tane fraksiyon oluşup ayrı örgütlenmeler doğuyor dünkü örgütünü dinlemeyecek hale gelen adamlara chp'nin laf etmesi ne alaka? ayrıca 2 taraf kavga ederken 1 tarafa niye siz oturun densin daha iyi öldürülebilmeleri için mi? ya taraflardan biri kazanacaktı ya da 2 tarafı da birlikte susturacaklardı 2.'si oldu. ancak bunu yapanlar da başta 2 tarafı da susturma gibi bir niyet gösterirken sonra daha taraflı oldu ya da tarafını göstermeye başladı demek daha doğru olur belki.
0
semaforo de medianoche
(27.03.24)
(5)

yine bir abd vs türkiye

WithWorth
Bu Rushmore Dağı Anıtı'nın bir benzerini türkiyede yapsak olmaz herhalde değil mi ?https://tr.wikipedia.org/wiki/Rushmore_Da%C4%9F%C4%B1_An%C4%B1t%C4%B1çünkü dağa kimi yontacağız ? kim seçilse kavga çıkmaz mı ?çünkü bizde dağa yontmak için seçilecek bir ismin darbe ile gelmiş / gitmiş olma ihtimali
Bu Rushmore Dağı Anıtı'nın bir benzerini türkiyede yapsak olmaz herhalde değil mi ?

tr.wikipedia.org

çünkü dağa kimi yontacağız ? kim seçilse kavga çıkmaz mı ?
çünkü bizde dağa yontmak için seçilecek bir ismin darbe ile gelmiş / gitmiş olma ihtimali yüksek olduğundan, ortak değerleri vurgulamak ve halkı birleştirmekten ziyade tam tersi halkta ayrılığa ve intikam/hırs duygusuna neden olur değil mi ?

bu gözle bakınca darbe hakikaten bir toplumun kendi geçmişi ile bütünleşmesine bile engel oluyor diyebilir miyiz ? ne dersiniz ?
0
WithWorth
(25.03.24)
fatih sultan -kanuni- altında da devasa atatürk
0
jamswety
(25.03.24)
benim tercihlerim 2.mahmut-ataturk-bulent ecevit olur.

2.mahmut bana gore en buyuk osmanli padisahi. cunku elindeki gucu sinirlamazsa ulkesinin gidecegi hali gorup ona gore reform yapmistir. gunumuzdeki yonetimlere bile bakin hepsi ellerindeki gucu daha da genisletmek istiyorlar ama 2.mahmut bu gucun belirli bir sinira oturtulmasini kabul etmistir.

bulent ecevit ise turkiye'nin cok sikintili bir doneminde kibristaki rumlarin zulumlerini durdurmak uzere harekete gecen bir basbakan. tabi orada erbakan'in destegini de unutmamak lazim ama donemin basbakani ecevit oldugu icin seciyorum.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(25.03.24)
küçük bir simülasyonu ülkemizde mevcut:)

tr.wikipedia.orgürk_Maskı_%28İzmir%29
0
KidLazer
(25.03.24)
erzincan'da dağda atatürk portresi var. bir raşmor değil ama sanırım taşlarla yaptılar.

Uçaktan görünüyor.

www.ntv.com.tr
0
janderzel zartanyan
(26.03.24)
Bu var işte İzmirde.

www.izgazete.net
0
Mirket
(26.03.24)
(6)

sanat akımları neden değişir ?

WithWorth
mimaride olsun, diğer alanlarda olsun.dönemden döneme değişimin nednei nedir ?selçuklu dönemi cami ile osmanlı son dönemi cami neden farklılaşıyor ?
mimaride olsun, diğer alanlarda olsun.

dönemden döneme değişimin nednei nedir ?

selçuklu dönemi cami ile osmanlı son dönemi cami neden farklılaşıyor ?
0
WithWorth
(24.03.24)
Osmanlı son dönemi dediğiniz, hatta Cumhuriyet dönemi de öyle, Ayasofya'nın kopyası ya da geliştirilmişidir.

Hatta Kılıç Ali Paşa camii tam kopyadır.

Baskın kültür hangisiyse o esas alınmış. Tarih boyu bu böyle.
0
Mirket
(24.03.24)
hayat bir akış içinde ve insanlar bir değil.

Yani rönesansta perspektifi ışığı çok gerçekçi yapmaya çalışan ressamlar var, 1800'lerde fotoğraf icat edilince gerçekçiliğin değeri kalmıyor bu sefer empresyonizm devreye giriyor. Dünya savaşı çıkınca dadaist ve sürrealistler "akılcılık dediniz dünyayı mahvettiniz aklınıza s.kalım" diyip sürreal işler yapmaya başlıyorlar. Yani her şey zıttını doğuruyor.

Çok heybetli gotik yapılardan minimalist Bauhaus akımına geçiş de böyle olmalı. Bir şey aşırı iyiyse bile onu beğenmeyip daha iyisini (tırnak içinde) yapmak isteyen çıkar zaten sanatın veya zevklerin olayı bu.
0
nhk ni youkosu
(24.03.24)
şu an hiç açıklayasım yok derin derim ama en önemli sebepler elbette teknoloji ve siyaset.
bundan sebepli olarak da ihtiyaç.
küçücük bir örnek istersen; taşıyıcı sistemlerin henüz yapıda büyük açıklıklara (pencere gibi) izin vermediği dönemde pencerelerin oldukça küçük olduğu göze çarparken (romanesk), uçan payandaların keşfedilmesiyle birlikte yapıları göğe yükseltebilmeye ve devasa pencereler açabilmeye başlarız (gotik). bunun da en güzel örneği bence Sainte-Chapelle'dir.

mimarlık tarihine, hele ki erken cumhuriyet tarihine ayasofya'nın kopyası olarak bakacaksak hiçbir yere ilerleyemeyiz. zaten yanlış bir ifade.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(24.03.24)
Özenme beğeni ilham taklit hissi denebilir.
Buradaki sayfa sonunda mujedar başlığına bakınız:

perspektif.eu
0
diyecevaplandı
(25.03.24)
ilham aldıkları şeyler, ihtiyaç duydukları şeyler, vs değişiyor.
örneğin selcuklu iran mimarisinden etkileniyor.
moda veya müzik zevkleri niçin değişiyorsa o yüzden
0
benarrivo
(25.03.24)
cevabı vermişsiniz zaten
evrende her şey değişim/diyalektik halinde
bu sebeple yerinde saymak sanatı ileri taşımaz. gelenekçi olmak, kabuğundan çıkamamak sanatı boğar
0
bahçedekisandal
(25.03.24)
(4)

çuf çuf hoca exorcism

WithWorth
bana baya gerçekçi geldi siz ne diyorsunuz ? insanlar oyunculuk falan yazmışlar.https://youtu.be/mEU_m32icE0?t=25813 cinin üçü de çıkınca çocuk rahatlıyor falan.yere yatıp o pozisyonda uyuması da mı oyunculuk.
bana baya gerçekçi geldi siz ne diyorsunuz ? insanlar oyunculuk falan yazmışlar.

youtu.be

3 cinin üçü de çıkınca çocuk rahatlıyor falan.
yere yatıp o pozisyonda uyuması da mı oyunculuk.
0
WithWorth
(23.03.24)
Metafizik her sey yalan bana gore
0
floydian
(23.03.24)
Ölçülemez, sayılamaz bir durum bu açıdan doğrulamak zor fakat ölçemediğimiz, sayamadığımız, göremediğimiz bir olgunun kesin olarak var olmadığını söyleyemeyiz.
0
doharkoman
(23.03.24)
yalan gibi geldi. internette yer alan bu tarz şeylerin de çoğu yalan. ama hiç bu tarz metafizik olaylar yaşanmıyor diyemem
0
paintov
(23.03.24)
oyunculuk olmak zorunda degil beyin kendini bazi seylere cok guzel ikna edebilen bir organimiz. bence bunun en guzel ornegi bir insanin ruyada cinsel tatmin yasamasi ve bunun aslinda gercekten yasaniyor olmasi. fiziksel temas olmadan boyle bir sey neredeyse mumkun degil ama cok yogun bir sanri ile olabiliyor.

bu cocuk da iyilesiyor olduguna inandigi icin boyle triplere giriyordur muhtemelen. belki de aslinda hicbir problemi yoktur. belki de olan probleminin cozumu inancta yatiyordur. gercek su ki cin diye bir sey yok. zaten bu denyoda bi hikmet olsaydi videoyu ceken elemana o ortamda hastalik bulasmazdi.
0
bohr atom modeli
(24.03.24)
(4)

amerikan emperyalizmi ve obama

WithWorth
1. afrikanın sömürgeleştirilmesinde herkesin bildiği avrupa devletleri; ingiltere, fransa, ispanya, portekiz, almanya vs. herkes var iken amerika böyle bir sömürgecilik yarışında neden yoktu ?https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/2/24/World_1898_empires_colonies_territory.png2. obama'nın rt
1. afrikanın sömürgeleştirilmesinde herkesin bildiği avrupa devletleri; ingiltere, fransa, ispanya, portekiz, almanya vs. herkes var iken amerika böyle bir sömürgecilik yarışında neden yoktu ?
upload.wikimedia.org

2. obama'nın rte ile görüşmesinde servis edilen beyzbol sopalı fotoğrafı hatırlarsınız.
Wikipedia'da şöyle bir maddeye rastladım üstelik amerika kökenli: tr.wikipedia.org

alenen göndermelerinin altında yatan fikir, kendi tarihlerinden gelen bu madde olabilir mi ? O dönem bu gönderme okunabilmiş midir dersiniz?
0
WithWorth
(17.03.24)
1 - Amerika'nın kendisi sömürge; İngiliz hakimiyetinden kurtulduktan sonra kendi içlerine döndükleri bir dönem var, yanlış hatırlamıyorsam bu siyasi olarak kabaca birinci dünya savaşına kadar da gidiyor. Bir de Amerika zaten devasa bir coğrafya, hele ki o zamanki popülasyon açısından bakılırsa kaynak sınırsız gibi bir şey ve bu süreçte kendi iç meseleleriyle uğraşıyorlar. En büyük sıkıntı insan kaynağı o da zaten özellikle güneyde kölelikle çözülüyor.

2 - Sopa konusu o zaman da gündem olmuştu diye hatırlıyorum. Amerika'yı bir bütün olarak görmek çok mantıklı değil bence. Hemen her dönem Amerika içinde "Bizim ne işimiz var başka ülkelerin işlerine karışıyoruz" diye bir ses var, zira öyle ya da böyle harcanan para Amerikan halkının vergileri, sağda solda ölenler Amerikan gençleri. Bu insanların bir şekilde ikna edilmesi lazım... Zaman zaman "Biz Dünya'nın hamisiyiz" fikri ön plana çıksa da zaman zaman Trump gibi "Hiç işim olmaz, kapatırım ülkeyi, kimseyi sokmam, kimseye de karışmam" kafasında insanlar da başa gelebiliyor.
0
salihdt
(17.03.24)
1.Afrikanın sömürgeleştirilmesi aşamasında Amerikanın kendisi sömürgeydi. 5 kişinin öldürüldüğü müthiş(!) Boston katliamından 1. Dünya savaşının üçüncü yılına kadar Amerika Birleşik Devletleri 'Amerika Amerikalılarındır' politikasını güdüyordu. Daha sonra da zaten Fiziki sömürgeye gerek olmadığı, ekonomik tedbirlerle ve istihbari çalışmalarla da zahmetsiz bir şekilde dünyanın sömürülebileceği keşfedildi ve Wilson prensipleri devreye sokuldu.

2. Zaten yapılan hareket de bizdeki 'Aba altından sopa göstermek.' sözünün ete kemiğe büründürülmüş hali değil mi?
0
Mirket
(17.03.24)
Afrika'nın genel manada sömürgeleştirilmesi süreci geç bir dönem (19.yy) bu sırada ABD artık bir koloni değil.

Ancak ABD'nin kolonilere ihtiyacı yok. Sömürgecilik faaliyetleri şeytani amaçlarla ilişkilendiriliyor ancak bu olayların yaşanma sebebi temelde ufak yüzölçümüne sahip avrupalıların ihtiyaçları olan çoğu şeyi kendi topraklarında bulamıyor olması. Avrupa konumu gereği Çin ve Hindistan gibi ülkelerle de her zaman rahatlıkla ticaret yapamıyor ve bu sırada bilimsel ve teknolojik gelişmeler ilerlemeye sevam ediyor. Sanayii faaliyetleri gelişiyor. Hammade ve kaynak lazım, ama yok. Avrupa ülkelerinin birbirlerine karşı güç yetiremedikleri zaten yüzyıllarca süren savaşlarla defalarca görüldü. Ancak afrika ve başka küçük adalar güçsüz ve kaynakları bol vaziyette orada duruyor.

ABD ise böyle değil, ABD bulunduğu kıtanın büyük bölümüne yayılmış bir devlet ve bu topraklar neredeyse el değmemiş, kaynaklarla dolup taşıyor. Dolayısıyla ABD'nin koloniye ihtiyacı yok. Bunun üstüne ABD hala süper güç olan ABD değil. Kendi bölgesinde uğraştığı birçok problem var.

ABD tarihiyle ilgili Allan Nevins'in ABD tarihi diye bir kitabı var, çevirisini de Halil İnalcık yapıyor. Onu okuyabilirsiniz.
0
akhenaten
(17.03.24)
2- Bahsettiginiz "big stick diplomacy" zaten: sen diplomasini guzelce konusarak yap ama elinde her ihtimale karsi elinde sopan olsun diyor. Ordunu, gucunu goster tehdit unsuru olarak kullan diyor. Yanlis anlasilan ya da yorumlanan bir sey yok ortada. Mirket'in dedigi gibi aba altindan sopa gostermek iste Obama'nin yaptigi.
0
freedonia
(17.03.24)
(3)

tarihi olayların büyüklüğünü anlamak yahut kıyaslamak

WithWorth
mesela "büyük buhran" ne kadar büyük ?yada "haçlı seferleri" gerçekten islama ciddi zarar verdi mi ?yoksa tolere edilebildi mi ?gibi, tarihi olayları gereğinden fazla abartıp abartmadığımızı nasıl anlayabiliriz ?
mesela "büyük buhran" ne kadar büyük ?

yada "haçlı seferleri" gerçekten islama ciddi zarar verdi mi ?
yoksa tolere edilebildi mi ?

gibi, tarihi olayları gereğinden fazla abartıp abartmadığımızı nasıl anlayabiliriz ?
0
WithWorth
(16.03.24)
Etkilerine bakmak önemli bir ölçüt olabilir; bunun için de o olaya sonrasında ne kadar atıf yapılmış, ülkenin politikasını, çevredeki ülkeleri, insanların hayatlarını vb. ne kadar etkilemiş araştırmak işe yarayabilir. Diğer yandan yabancı kaynakları kontrol etmek de kullanışlı olur sanırım. Bir ülkenin çeşitli politik sebeplerle abarttığı bir olay farklı kaynaklarda daha bağımsız ve gerçek ölçeğine uygun işlenmiş olabilir.
0
salihdt
(16.03.24)
Tarihi olayları anlayabilmek için çok değişik kaynaklardan ve çok fazla okumak gerekiyor.

Örneğin 1.Dünya savaşında Medineyi terkedip Kolordusuyla Şam'a katılması emredilen Fahrettin Paşa, bu emre direnmiş ve kutsal toprak Medine'den ayrılmamış, Osmanlı teslim olduğu halde Padişah emrine de karşı gelip, aylarca çekirge ile beslediği birliğiyle Medineyi savunmuş. Maiyeti tarafından derdest edilerek Medine teslim edilmiştir.

Bizim kitaplarda Fahrettin Paşa öve öve bitirilemez. Ancak.

Medine'de Peygamber efendimizin mezarı vardır. Bize göre kutsaldır. Selefiler mezara kutsiyet atfetmezler.

Arabistanlı Lawrence'in anılarını okuduğumuzda da, Medinenin terkedilmemesinin Osmanlı için bir Kolorduluk bir gücün heba edilmesi olarak anlatılır. Medine özellikle düşürülmez ve demiryolu özellikle tahrip edilmez. Şöyle anlatır:

Su içinde hortumla nefes alan bir adam gibiydiler. Osmanlı onlara sürekli lojistik destek yollamak zorundaydı. Biz istediğimiz zaman trenlere baskın veriyorduk. İstediğimde hava borusunu sıkıyor, havasızlıktan öleceklerken gevşetiyorduk.
0
Mirket
(16.03.24)
İki boyutu var dediğiniz şeyin. Birincisi bahsettiğiniz konuları yetkin ve doğru kaynaklardan okuduğunuza emin olmak. Popüler yayınlar tarihi abartmayı seviyor. Ancak eğer zaten bilimsel metodolojiye uygun yazılmış yetkin bir kaynağı doğrulamak istiyorsanız o halde kendiniz paralel bir çalışma yapmalısınız. Ki bu zaten tarihçilik yapmak demek.

Bunun kolay bir yolu yok malesef. Tek cümleyle anlattığınız şey ciddi ve kapsamlı bir çalışma alanı. Ayrıca tek sonuca çıkan bir cevaba da ulaşamayacaksınız.

Bakmak istediğiniz dönem hakkında yeterince bilgi sahibi olmalısınız. O dönemde bakmak istediğiniz bölge hakkında yeterince bilgi sahibi olmalısınız. Bunlar için gerekli kitapları bulup başkayabilirsiniz. Bu açığı kapattıktan sonra yaşanan olayla alakalı birçok okuma yapmanız gerekiyor. Bu okumalar da wikipedi'den vs. olmaz. Jstor, cambridge core gibi ücretli makale veritabanlarında literatür taraması yapıp okumalarınıza başlarsınız. Okudukça yapılan atıflardan, tartışma halindeki konulardan ordan oraya atlayarak genel bir çerçeve çizersiniz. Bunlar size konu hakkında uzmanların ne düşündükleriyle ilgili veri ve derli toplu bir düşünce akışı sağlar.

En nihayetinde son noktayı koymak için döneme ait kayıtları kendiniz incelemelisiniz. Şanslıysanız çeşitli veritabanlarındali el yazmalarında vs bunları bulabilirsiniz ya da daha önce bu konuda çalışmış insanların yazdıklarını okurken oralarda karşınıza çıkmış olur. Ancak neticede o alandaki dili de bilmeniz gerekiyor.

Özetle en başta da dediğim gibi, sizin dediğiniz şey tarihçilik yapmak.
0
akhenaten
(16.03.24)
(4)

evde cep telefonu internet kullanmak

WithWorth
her gün ortalama 2 saat video izleyen biri için ev internetine her ay 400 tl para vermek yerine cep telefonunun internetinden devam etmek mantıklı mı ?bu tür bir şey yapan var mı ?
her gün ortalama 2 saat video izleyen biri için ev internetine her ay 400 tl para vermek yerine cep telefonunun internetinden devam etmek mantıklı mı ?

bu tür bir şey yapan var mı ?
0
WithWorth
(28.02.24)
değil
0
ayin yazari
(28.02.24)
Mobil internetin ne kadar ve mesela geçen ay ne kadar kullandın? Günde 2 saat 1080p’yi mobil kaldıramaz. Anca 480p yaparsan aylık kullanımını 10-15 gb’a çekmiş olursun o da film falan değil de spor yorumu sohbet haber videosu olmalı ki kaliteden kısasın
0
avatar is back
(29.02.24)
mantıklı olabilir vodafone sınırsızlar 550 tl gibi ama hız sınırı var.
sadece youtube izliyorsan, tek kişiysen oyun oynamıyor ek internet gerektiren torrent gibi indirmelerin yoksa neden olmasın
0
eja
(29.02.24)
benzer bir ihtiyaç için kullanmadığım bir telefona data hattı almıştım. beni idare etmişti 1 sene kadar.
0
bcdhms
(29.02.24)
(4)

Ankara'da cok ucuza konaklama

WithWorth
Pansyonlar falan 1000 tlden pahali geceligi.En ucuz secenek bunlar mi cidden?Tren gari civari
Pansyonlar falan 1000 tlden pahali geceligi.
En ucuz secenek bunlar mi cidden?
Tren gari civari
0
WithWorth
(24.01.24)
Öğretmen evi, kamu kurum misafirhaneleri gibi seçeneklere bakmak lazım, bir tanıdığınız, akrabanız varsa onların vasıtasıyla olabilir belki. Bir diğer seçenek de Airbnb.
0
orient blue
(24.01.24)
Gara yakın değil ama şu tarz ilanlar dikkatimi çekiyor. Günlük kiralık

www.sahibinden.com
0
PoscheN
(24.01.24)
O civarda başkent konukevinden bi fiyat alın. Kamu misafirhaneleri en ucuzu olur ama büyük ihtimalle yer yok derler. Ulusta falan dandik ucuz otel kesin vardır
0
glamdr1ng
(24.01.24)
Hacettepe üniversitesinin sıhhiye ve Beytepe'de misafirhanesi var. Sıhhiye'deki daha merkezi olduğu için arayabilirsiniz.
sksdb.hacettepe.edu.tr
0
Amaranta ursula
(24.01.24)
(4)

bir yabancı dilin kaç kuralı olmalı ?

WithWorth
örneğin iyi seviyede italyancan standart günlük konuşma için bilinmesi gereken toplam 250 gramer kuralı var diyelim,farsçanın ise 800 olsun.bir dil için böyle bir sayıdan söz etmek mümkün mü ?ona göre "zor" olarak nitelemek uygun olur mu ?
örneğin iyi seviyede italyancan standart günlük konuşma için bilinmesi gereken toplam 250 gramer kuralı var diyelim,
farsçanın ise 800 olsun.

bir dil için böyle bir sayıdan söz etmek mümkün mü ?
ona göre "zor" olarak nitelemek uygun olur mu ?
0
WithWorth
(09.01.24)
bir dilde zorluk/kolaylik nitelemesini dil bilgisi kurali uzerinden yapmak biraz yaniltici olabilir. Cunku bazi kural var ki nerdeyse her cumlede uygulanir, bazi kuralsa cok istisna durumlarda kullanilir. ya da her kural gunluk konusmada karsilik bulamayabilir. Bazi kurallarsa uyulmadiginda iletisimi cok etkileyemeyebilir.

ornegin almancada artikeller der/die/das dilin cok onemli unsuru ve nerdeyse her cumlede ihtiyac oldugu gibi cumlenin -i hali veya -e haline gore farkli sekilde kullanilmasi dili zorlastiriyor. bununla birlikte bu artikellerin net bir kurali olmadigi gibi bircok da istisna icermesi dili zor hale getiriyor.

ama buna karsilik italyancada da artikeller var, hatta almancaya gore daha fazla il,i,l',lo,gli,la,le'. ama bu artikeller daha kuralli, "almanca ile karsilastirildiginda" yanlis kullanilmasi anlami cok ayri yerlere goturmuyor. hatta bircok durumda siir gibi cumledeki diger ogelere gore kafiyeli.

yani kisaca almancada da italyancada da benzer kural var ama nitelik bakimindan almancadaki kural agir basiyor, italyancadaki nispeten hafif kaliyor. o nedenle kural adedi olarak esit olan durum kuralin uygulanmasinin zorlugu hesaba katilinca daha karmasik hale geliyor.

tum bunlara ek olarak bazi dillerin telaffuzu kimi kisiyi zorlayabilir. bu zorluk da kisiden kisiye, ve o kisinin anadiline gore degisir. ornegin biz turkler icin almancadaki "r" harfine gelen sesi veya ingilizcedeki "th" kasiligi olan sesi cikarmak genelde zorlar. italyancada ise sesleri cikarabilsek de tonlamayi ve kelime uzerinde vurguyu yapmak zorlar.

ozetle cok fazla faktor var, sirf kural sayisindan bir degerlendirme yapmak yaniltici olabilir.
0
emrahday
(09.01.24)
emrahday' a genel anlamda katılmakla birlikte günlük konuşma dediğiniz için eklemek istiyorum;
günlük konuşmada kurallar esnetilir çoğu dilde, buna Türkçe de dahil.
0
kumandanim
(09.01.24)
Rakam bilemiyorum, ancak sorduğunuz konuyu Linguistic Semantics başlığı ile araştırïn.

Gramerden ve cümle dizilişi ile anlam belirlenemiyor. Konuşma dili de dahil olmak üzere semantik kurallar ile anlam elde edebilirsiniz. Bu kurallar yüzbinlerce olabilir (attım, ama öyle).
0
alfired
(09.01.24)
Diller arası yakınlık-uzaklık zorluğu belirlemede çok daha büyük bir etken. Azerice öğrenmek isteseniz kaç gramer kuralı olduğunun çok bir etkisi olmasa gerek, çünkü kafadan büyük bir kısmını hiç öğrenmeniz gerekmiyor, büyük bir kısmı da hazmetmetmesi kolay. Aynı şekilde daha önce bildiğiniz yabancı diller de etkili. Neticede yeni bir dil öğrenmek sadece gramer kuralı öğrenmekle ilgili değil. Hatta dili konuşmak için bilinçli şekilde hiçbir gramer kuralı bilmenize gerek yok, işi gerçeği çoğunlukla gramer bilmeden dil öğreniliyor.

Bir de bir dilde kaç gramer kuralı var diye bir ayrım yapmak çok güç. Kostaslarınız neler olacak en başta ki? Peki bu kıstaslar karşılaştırma yaparken mantıklı bir sonuç çıkaracak şekilde her dil için örtüşecek mi?
0
akhenaten
(09.01.24)
(2)

nihavend ve diğer makamlar

WithWorth
ilk okulda flüt dahi çalamamış birine nihavend makamı'nın ne olduğunu nasıl anlatırsınız ?
ilk okulda flüt dahi çalamamış birine nihavend makamı'nın ne olduğunu nasıl anlatırsınız ?
0
WithWorth
(16.12.23)
Makamlarla alakam yok fakat hiç bilmeyen birine scale'leri anlatmam gerektiğinde

Müzik kuralları/kalıpları gereği belli başlı yolların olduğu ve bu yolların rotalarının ve duraklarının birbirlerinden farklı olduğunu söylüyorum.

Yolu pitch/perde hattı, durakları da araklık/interval'ler olduğunu düşününce ok gibi.

Bi kağıda bu bahsettiğim hat ve duraklar çizilebilir ve y ekseninin pitch/perde x ekseninin zaman olduğu belirtilirse her makam/ton/modun da farklı hatlar ve duraklar olduğu belirtilirse kafada bir şeyler canlanır.
0
hedep
(16.12.23)
Müziği konuşma gibi düşünelim. Kelimelerle kendimizi anlatıyoruz değil mi?

Kelimeleri nasıl sıraladığımız ya da hangi kelimeyi seçtiğimiz cümlenin duygusunu değiştiriyor. Mesela:

Saçın beyazlamış la (şakacı)

Saçların beyazlamış (normal)

Saçlarına aklar düşmüş (ağır, ihtiyar)

Saçlarına karlar yağmış (edebi)

Bu işin duygusunu anlatmak için. Aynı şeyi söylüyoruz ama farklı üslupla.

Müzikte de bunları notalarla yapıyoruz. Cümle kuruyoruz.
Ama cümle kurarken seçtiğimiz notaları rastgele seçmiyoruz. Belli bir standartla seçiyoruz.

Serdar Ortaç'ın dediği gibi, 8 tane nota var alt tarafı.

Do-re-mi-fa-sol-la-si

Ama bu notaların bir de versiyonları var. Sayı sayar gibi düşünün.
Do re... bir iki...

normalde sürekli aynı şeyi duymamız lazım her şarkıda. Ama her şarkının bir üslubu var. Bu nasıl oluyor?

İşte seçtiğimiz kelimeleri değiştiriyoruz.
O notaların arasında bir de aralıklar var.

Do re mi fa diye giderken do re mi fa (diyez) oluyor mesela.

Bunu sayı gibi düşünün.

1 2 3 4,5 6 7 8 gibi düşünün. Yani 4 yerine 4 bucuk diyorsunuz.

Müzikte de bunu yapıyoruz. Fa yerine mesela fa diyez yani yarım ses incesini basıyoruz.

Bunların kombinasyonlarıyla da minor major gibi versiyonlar oluşuyor. Bu da üslubu değiştiriyor.

Mesela bu jingle bells versiyonu gibi. Normalde şarkı sol major tonunda.
Ama arkadaş bunu minore çekmiş.

www.youtube.com



yani aslında şunu yapmış birden sekize kadar sayarken 3 yerine 3,5 sayacaksın gibi.

Bu da üslubu değiştiriyor. Böyle böyle bir sürü kombinasyon oluşturuyorsunuz 8 notadan. Bunlara da dizi deniyor.

Do majör dizisi sol minör dizisi gibi...

Türk müziğinde de bu biraz daha farklı. Aynı mantık var.
Ama şöyle anlatayım batı müziği mesela 3-4 arasında sadece 3,5 var diyor. Öyle standartlaştırmış kendini.

Doğu müziği burada daha çeşitli. 3-4 arasında 3,5 var 3,75 var gibi daha fazla ses koymuş o aralıklara. O yüzden batı müziğinde olmayan diziler de çıkıyor bizde.

Batılılar bu kombinasyonlara dizi demiş.
Biz de makam diyoruz.

Nihavend makamı da bunlardan biri. Genel olarak neşeli bir his bırakır.
www.youtube.com
0
anten
(17.12.23)
(1)

Arapça Fiiller

WithWorth
Eğer sülasi mücerred fiilleri "Aksam-ı Seba" adı altında 7 guruba ayırıyor isem,neden buna ek olarak "6 bab" diyerek bir de farklı bir 6'lı gruba ayırıyorum ?Neden iki guruplamaya ihtiyaç duyulmuş ?Yanlış anladığım bir şey yok değil mi ?Sülasi Mücerred denilen fiil gurubunu birbirinden bağımsız iki
Eğer sülasi mücerred fiilleri "Aksam-ı Seba" adı altında 7 guruba ayırıyor isem,
neden buna ek olarak "6 bab" diyerek bir de farklı bir 6'lı gruba ayırıyorum ?

Neden iki guruplamaya ihtiyaç duyulmuş ?

Yanlış anladığım bir şey yok değil mi ?
Sülasi Mücerred denilen fiil gurubunu birbirinden bağımsız iki kez guruplandırıyorum ?
0
WithWorth
(19.11.23)
dogrulugundan emin olmamakla birlikte aksami seba yapi olarak inceliyor harf odakli bkz. illet harfler, mehmuz fiil vb.
Bablar hareke ile alakali cekim, harekeyle anlam degistirme isi babta. "Fe a le" sulasi mucerred mi neydi iste, "fu i le" de sulasi mucerred ama bab degisiyor burda anlam da oyle degisiyor
0
ala09
(20.11.23)
(6)

abd'nin kamu projeleri

WithWorth
abd tarihinde serbest piyasa nedeniyle özel sektör başını alıp yürüdü ise,yani karını artırmak isteyen şirketin önü açık.peki hükumet projelerinde başarı nasıl sağlandı ?tam örnek veremiyorum ama, belki manhattan projesi... yani amaç kar olamıyorsa...hükümet projelerinin temel motivasyonunu ne oluşt
abd tarihinde serbest piyasa nedeniyle özel sektör başını alıp yürüdü ise,
yani karını artırmak isteyen şirketin önü açık.

peki hükumet projelerinde başarı nasıl sağlandı ?
tam örnek veremiyorum ama, belki manhattan projesi... yani amaç kar olamıyorsa...

hükümet projelerinin temel motivasyonunu ne oluşturuyor ?
0
WithWorth
(25.10.23)
hukumet projeleri genelde koltuk sahibi politikacilara bir sonraki secim dongusu icin bagis yapacak sirketlere yarar ihale uzerinden.
0
hot potato
(25.10.23)
@ahm1 @hot @anl..
Mesela NASA, yatsin diyorum, salla basi al maasi yapsin, neden cok iyi is cikariyor ?
0
🌸WithWorth
(25.10.23)
Abi bahsettiklerin su islerinde fatura kesen memur değil ki adamlar yatsın.
Bahsettiğin projelerde calisanlar belki de sinifinda en iyisi, kariyer isteyen, başarı isteyen adamlar. Zaten oralara salla başı diyen adamlar girmiyor.

Türkiye için de aynısı. Birçok yerde dandik insanlar dolu. Ama bazi noktalarda harbiden çalışmak isteyen bir sürü insan da var.

Yani olay devletle alakalı değil insanla alakalı.
Ülkesini en çok seven isini en iyi yapandiri benimsemis bir sürü insan var.
0
logisticsmanager
(25.10.23)
Adam kayirma, memleketcilik, particilik, rusvet ve gorevi kotuye kullanmanin daha az olmasi. Adaletin nispeten topluma daha fazla sirayet etmesi, isini kotu, eksik yapmanin bir bedelinin olmasi bence onde gelen sebeplerden.

Amerika ozelini bilmiyorum fakat ornegin almaya'da devlet veya herhangi bir kamu kurumu isini aksattigi anda bireysel olarak dava acabiliyor ve hakliysan amasiz fakatsiz, karsindakinin gucune bakilmaksizin hakkini alabiliyorsun. Bu da kurumlarda calisanlarin isini daha az savsaklamalarina sebep oluyor.

Mesela, nasa'da salla basini al maasini yapamazsin cunku yoneticin zaten buna izin vermez, o da bi uste hesap veriyor cunku, hiyerarside kimse kimseyi kollamiyor, bu bizim adamimiz, bu bilmem kimlerden muhabbeti yok. Bireysellesmis toplumun avantaji bunlar. Herkes kendi ardini kollamakla mesgul, bunun da bir ayagi isini duzgun yapmaktan geciyor.

Munferit olaylar elbette ki vardir fakat oradaki munferit olay bizde genele yayilmis durumda, herkes isini savsaklarken sen isini duzgun yapmaya calisir ve yapmayanlari uyarirsan, dogrucu davut oluyorsun, isleyen carka comak sokan oluyorsun, sivriliyorsun. Gunun sonunda ne yasa ne de toplum bilinci seni korumuyor.
0
bosver nicki
(25.10.23)
Çünkü 657. Yani bizdeki "hayat boyu garanti memurluk" konsepti yok. Mesela öğretmenler her yıl sözleşme yenilemek zorunda. Doktorlar bir kaç yılda bir sanırım. Haliyle kalite yükseliyor. Bizde ise osmanlı ve bizans ekolünden gelen -cumhuriyetin de değiştirmediği- devlete kapağı atmak konsepti var. bence çürüme burdan başlıyor.
0
mesuta
(25.10.23)
ilk defa logistics +1 :)
nasayla 657li veznedar kıyası yaptığın anlaşılıyor gerçekten
nasayla tusaş'ı, roketsanı, havelsanı kıyasla. 2sinde de çalışkan insanlar var

bir de adam kayirma, particilik, rusvet ve gorevi kotuye kullanma deyince amerika 1. sırada gelir, sadece kendi ülkelerinde değil türkiyede ve dünyada bile rüşvet skandalına karıştı kendi devlet&özel sektör ortaklığı (bkz lockheed olayı)
0
lambırcek
(26.10.23)
(2)

ik gözünden başvuru süreci

WithWorth
ilk gün başvurmuştum. 2 hafta geçti.200 başvuru almışlar.görüşmelere başlamışlar mıdır ?20 kişiyle mülakat yaparlar mı ?ümidi ne zaman azaltmak lazım.yaklaşık 100 kişilik firma. 10 tane ilanları var.
ilk gün başvurmuştum. 2 hafta geçti.
200 başvuru almışlar.

görüşmelere başlamışlar mıdır ?
20 kişiyle mülakat yaparlar mı ?

ümidi ne zaman azaltmak lazım.
yaklaşık 100 kişilik firma. 10 tane ilanları var.
0
WithWorth
(28.09.23)
Cv yi önce ATS tarıyor uygun olan adaylar geçiyor. Bir keresinde şeyi duymuştum 135 başvurudan iki kişi cagirmislar
0
applaudo
(28.09.23)
Beni 1000 başvuru olan yerden aramışlardı. Çok uzak yerlerden başvuranlar bile oluyor. O sayıyı dikkate alma. 100 kişilik yeri gözünde büyütme.
0
dissendium
(28.09.23)
(6)

Teknik CV'de "zayıf noktalar"ı yazmak ve öss

WithWorth
ilan'da geçen ve benim uzaktan aşina olduğum konuları belirtmek hakkında ne dersiniz ?bir de öss 10.000 derecesi yazılır mı ? (başvurulan yerdeki herkesin çok daha iyi)edit: müthişsiniz arkadaşlar, teşekkürler cevaplar için.
ilan'da geçen ve benim uzaktan aşina olduğum konuları belirtmek hakkında ne dersiniz ?

bir de öss 10.000 derecesi yazılır mı ? (başvurulan yerdeki herkesin çok daha iyi)

edit: müthişsiniz arkadaşlar, teşekkürler cevaplar için.
0
WithWorth
(16.09.23)
zayıf noktalar derken, konu hakkında az buçuk konuşup iş görecek bilgi varsa yazılır.
şahsen öss sıralamasını yazan bir cv görsem bu ne ego derdim.
0
kondansator
(16.09.23)
Teknik CV'de zayıf noktanın ne işi var.

10 bin fikri çok kötü.

İyi bir şeyi kötü gösterme fikri sıkça yapılan bir şey ve inanılmaz itici.

Sınav sıralaması mantık dışı bir şey. Tecrüben varsa bitmiştir. CV'de bunun olması zaten uygun değil. Bu ancak görüşmede sorulabilir. Onda da bir şey sallayıp geçersin. Teknik pozisyonlarda İK söz sahibi değildir genelde. Bilmiyorum desen de tecrüben varsa geçebilirsin görüşmeyi.
0
dissendium
(16.09.23)
zayıf nokta, öss skoru bunlar manasız. CV'nin tek bir amacı olmalı. aranan pozisyona uygun iş yapabilir-iş yapmış, eline aldığı görevi tamamlayabilir olduğuna ikna etmek.
0
orpheus
(16.09.23)
CV'de ÖSS puanının bir anlamı yok +1

İletişim bilgileri, mesleki deneyim, eğitim bilgileri, varsa işin gerektirdiği yazılımsal ve diğer teknik ekipmanlar arasından hakim olduklarınızı gösteren liste ve yine varsa anlamlı referanslar olması gereken temel bilgiler.

Kötü yönler, iyi yönler, mesleki hikayeler, kişisel ilgi alanları gibi şeyler mülakatta sorulduğu takdirde cevaplandıracağınız şeyler.
0
akhenaten
(16.09.23)
Yukaridakilere ek olarak Yeni mezunsan az bildigin konulari ve sinav dereceni yazabilirsin. Cunku ise alirken senin potansiyeline bakiyorlar, ne bildigine degil.
0
zimbirik
(17.09.23)
"başvurulan yerdeki herkesin çok daha iyi"

bu kafayi acilen terket..nice ossde derece yapmis insanlar lise mezunlarinin yaninda beyaz yaka olarak calisiyor.. akademik basari hersey degil, oyle olsaydi cogunlugumuz duz amele olurduk.
0
cooperr
(17.09.23)
(3)

Bir şeyin pahalı yada ucuz olduğunu nasıl anlayabilirim ?

WithWorth
Temel lokanta ve market/süpermarket ürünlerinden bahsediyorum.Kendi gelirimden bağımsız olarak soruyorum, bir hikaye var bilirsiniz; vehbi koç lokantada kutu kolayı pahalı bulduğu için almıyor vs.Örnek olarak; şuan ülker çikolatalı gofret 15 tl görseniz ? normal mi ?
Temel lokanta ve market/süpermarket ürünlerinden bahsediyorum.

Kendi gelirimden bağımsız olarak soruyorum, bir hikaye var bilirsiniz; vehbi koç lokantada kutu kolayı pahalı bulduğu için almıyor vs.

Örnek olarak; şuan ülker çikolatalı gofret 15 tl görseniz ? normal mi ?
0
WithWorth
(09.09.23)
Her ne kadar dış dünyadaki piyasa durumuna göre kıyaslama yapsakta bu biraz da kişinin geliri (kazancı) doğrultunsunda değişen bir durum aslında.
Bir markanın yazısı logosu var diye alınan ürün bile zengin biri için uygun fiyatlı sayılabiliyor.

Kutu kola örneği burada çok uygun bir örnek değil. Lokanta, sonuçta bu hizmeti masaya getirdiği için bir kâr üstüne ekleyecek. O nedenle şehir merkezinden uzak bir sahilde şişe su vb. gibi içeceklerin fiyatının katlanmasından bir farkı yok bu durumun.

Kola değil de örneğin pilav üstü kuru fasülyenin lokantalara göre fiyat karşılaştırması yapmak daha olur.
0
diyecevaplandı
(09.09.23)
Dediğiniz gibi kazançtan bağımsız bu.

Bir şişe su markette 1 tl, mağazada 20 tl.
O zaman demek ki bu su pahalı.

Türkiye'de satın alabiliyorsam pahalı değildir diye bir algı var. Zaten o yüzden fiyatlar çok şişik mekanlarda falan. Halbuki avrupalı bu aradaki farkın sebebini sorar. Bizde sorduğun zaman "paran yoksa gelme" bakışı atıyor hemen garsonlar bile.
0
anten
(10.09.23)
Şu an fiyat algısı diye birşey kalmadı, bugün çok pahalı ama yarına göre ucuz. Bunu geçiyorum.

15 TL gofret için bence pahalı; çünkü bitter çikolata da o civarda. Gofret bitter çikolatadan daha ucuz olmalı.

Özellikle restorantlarda içecekler aşırı derecede pahalı ve milleti aptal yerine koyar cinsten. 6'lısı 18 TL olan sodanın tanesi 40 TL'ye satılıyor. Burada somut bir karşılaştırma yapabiliyoruz.

Örneğin işlenmiş et, saf etten daha ucuz olmalı; eğer birim fiyatı daha yüksekse pahalı olduğunu düşünürüm. İşlenmiş ette et miktarı az ve ucuz katkı maddeleri gramajı yükseltiyor.

İthal bir ürünün fiyatı Türkiye menşei üründen pahalıysa fiyatı yüksekmiş derim. Türkiye'de ekonomi dengeleri çok değişti, dolar bazlı ciddi anlamda pahalı bir ülkeyiz. TL kazanıp Euro/Dolar bazında enflasyonla mücadele ediyoruz. O nedenle ithal ürün daha ucuz olmalı.
0
Lethe
(10.09.23)
(2)

video'nun sonundaki adam kim ?

WithWorth
bilinen bir sahne mi ?https://www.youtube.com/shorts/uCVFptZQWpk
bilinen bir sahne mi ?

www.youtube.com
0
WithWorth
(08.09.23)
gule gule
(08.09.23)
"the boys" dizisinden
0
sir gawain
(08.09.23)
(2)

Yeni Havalimanı Ulaşım vol.2

WithWorth
23:30'da Söğütlüçeşme'de olan biri,05:45'teki Yeni Havalimanı uçağına nasıl gidebilir ?Metro'ya yetişememe ihtimali varmış. (24:00'te kapandığından.)"Let me google it for you" demeyin lütfen. Yabancı kaldım. Güncel kullandığı yolu bilgilendirebilecek varsa çok sevinirim.
23:30'da Söğütlüçeşme'de olan biri,
05:45'teki Yeni Havalimanı uçağına nasıl gidebilir ?

Metro'ya yetişememe ihtimali varmış. (24:00'te kapandığından.)
"Let me google it for you" demeyin lütfen. Yabancı kaldım.
Güncel kullandığı yolu bilgilendirebilecek varsa çok sevinirim.
0
WithWorth
(30.08.23)
Ben olsam once taksiye biner en yakin havaist otobusune giderdim. Mesela taksim de havaist.
0
Zetnikov
(30.08.23)
23:45 veya 00:25 Kadıköy otobüs duraklarından Havaist - 120 dakikadan biraz daha az bir sürede havaalanında olur.
0
Northern Mariner
(30.08.23)
(4)

Yumurta bozulmus mudur

WithWorth
Dolaptan hic cikmadi.6 gun gecmis son kullanma tarihinden.Ne dersiniz ?
Dolaptan hic cikmadi.
6 gun gecmis son kullanma tarihinden.
Ne dersiniz ?
0
WithWorth
(26.08.23)
Son kullanma tarihi değil ki o. Tavsiye edilen tüketim tarihi.
Kırıp ya da haşlayıp bakacaksınız. Kötü koku var mı vs.
0
Tina
(26.08.23)
www.nefisyemektarifleri.com:~:text=Bayat%20yumurta%20nasıl%20anlaşılır%20endişesini,yükselmiyorsa%2C%20güvenle%20bu%20yumurtayı%20tüketebilirsiniz.
0
PhoenixRising
(26.08.23)
Abi ben de cok sasirdim ama fransa'da insanlar dolaba koymuyor. Dolaba koymanin tek mantığı ömrünü daha da uzatmak.
Üzerindeki son kullanma tarihi değil. Zaten yumurta markette de sogutuculu yerde tutulan ürün değil.

Kır bak zaten kötüyse belli olur. Ama yüzde 99 hiçbir şey olmaz.
0
logisticsmanager
(26.08.23)
6 günden bir sey olmaz + Tavsiye edilen tüketim tarihi.

Cok emin olmak icin su testi yapabilirsiniz, google a yazin cikar. Dik duran yumurtalari bile götürüyorum ben valla ama hic temas yoksa o zaman atiyorum sadece.
0
kuehles blondes
(26.08.23)
(1)

ingilizce cümle

WithWorth
"There is got to be something."bu cümleyi öğelerine ayırıp, zamanını açıklayabilir misiniz ?
"There is got to be something."

bu cümleyi öğelerine ayırıp, zamanını açıklayabilir misiniz ?
0
WithWorth
(06.08.23)
Doğrusu "there has got to be something" Cümleyi muhtemelen "there's got..." şeklinde gördünüz, oradaki s has için.

Bu da aslında "There must be something" demenin zorlama bir hali, yani aslında "there must be", "there has got to be" gibi bir forma dönüşmeye zorlanıyor, vurguyu artırmak için.

Zaman present simple, çünkü have/has present simple formunda.
0
akhenaten
(06.08.23)
(1)

Satranc sampiyonasi

WithWorth
Daha gecen ding liren dunya sampiyonu olmadi mi ?Suan oynanan ediz gurelli falan turnuva ne oluyor o halde ?Hangisi daha prestijli ?
Daha gecen ding liren dunya sampiyonu olmadi mi ?

Suan oynanan ediz gurelli falan turnuva ne oluyor o halde ?

Hangisi daha prestijli ?
0
WithWorth
(01.08.23)
dunya satranc sampiyonasi en prestijli olan, yani senin soyledigin ding liren'in kazandigi. her 2 senede bir dunya sampiyonu, adaylar turnuvasini kazanan rakiple 12 oyun suren bir mac yapiyor unvanini korumak icin.

bu dunya kupasi ise adaylar turnuvasina gidecek 3 kisiyi seciyor. yani buranin ilk 3'une girip adaylar turnuvasina hak kazanip, o turnuvayi da kazanasin ki dunya sampiyonlugu macina cikabilesin.

world cup da open bir turnuva oldugundan kendince prestiji var. fakat 12 oyuna aylarca calisilmis bir mac kadar prestiji yok dunyada. 2018'de caruana bir oyunda 42 ya da 44 hamle acilis hazirligiyla oynadigi olmustu. boyle bir hazirlik yani, ismini satranc tarihine yaziyorsun kazanirsan.
0
gule gule
(01.08.23)
(7)

Üniversitede yüksek ortalama yapanınız var mı ?

WithWorth
Ortalamanız ve sırrınız nedir ?
Ortalamanız ve sırrınız nedir ?
0
WithWorth
(23.07.23)
Mezun olalı epey oluyor ama 3.95 ile mezun olmuştum, bölüm ikincisi bitirdim. Yaptıklarımın hepsi klişeydi ama hepsinin karşılığını aldım: Dersi derste dinledim, sorularımı ders sırasında veya hemen çıkışta muhakkak sordum. Düzenli çalıştım, günün akşamında veya en geç ertesi sabah konuları tekrar ettim. Hocaların ofis saatlerine gittim, hem sorularımı sordum hem sohbet ettim.
0
fotrsapka
(23.07.23)
Dersine ve hocasına bağlı. Kimi hocalar vardır, sabah akşam dersini çalışırsın, dinlediklerini not alırsın, söylediği her şeyi kavrarsın, gider saçma sapan bir sınav yapar 70 alırsın onca emekten sonra. Kimi hocalar vardır, sadece kitaptaki tanımları sorar herkes 90-100 alır. Kimisi vardır anlattıkları bilgilere dayanarak öğrencinin sınav sırasında o bilgilerden bir yerlere varmasını ister vs vs. Doğru çalışma dersine, hocasına göre değişir. Ben bir hafta kala çalışıyordum tüm sınavlara. Her ders için aynı formatım vardı. Derste işlenen ve sorumlu olunan her şeyi word belgesine aktarır, sayfayı ortadan bölerdim. Ortalama her dersin bir sınavı için 15-20 sayfa word belgesi olurdu, bunu birkaç kez okurdum, bir de gereksiz gördüğüm kısımları atardım, o da 4-5 sayfa olurdu, birkaç kez de onu okurdum. Kavrayınca biterdi çalışma kısmı, bu kadar.

Not ortalamam 88'di, bu kadar olabildi. Şimdi bir şeyleri değiştirme şansım olsaydı asla ortalama için, yüksek not için biraz olsun uğraşmazdım. O harcayacağım 1-2 haftayla stressiz bir şekilde İngilizce çalışırdım, film falan izlerdim.
0
psipsipsi
(23.07.23)
3.97 ile mezun oldum, bölüm birincisi ve üniversitede üçüncüydüm.

Vallaha sirrim ne bilmiyorum. Çünkü çalışıyordum evet ama derslerde bazen uyurdum gece partilemekten. Öğle yemeğinde bir kere gaza gelip başka şehre gittik kebap yemege, dersleri falan böyle ekerdik.

Ama galiba kolay geldi dersler, çok acayip zor degildi. Misal o yüzden bir odtu mezununun yaptığı 3.2 falan bana çok iyiymis gibi geliyor. Bir de sevdim yani bölümü falan.
0
logisticsmanager
(23.07.23)
Son yıl 3,42 ve 3,20 yapmıştım. Sırrı tamamen ders çalışmayı öğrenmiş olmak, öğrenmeyi öğrenmiş olmak. Öğrenciler yıllarca okuyup öğrenmeyi öğrenemiyor. Bunun dışında derslere gideceksin. Devamsızlık yapmayacaksın. Dersi dinleyeceksin. Derste not alacaksın. Kontrol sende olacak. Ders senden korkacak. Sen dersten korkmayacaksın. Ara sınavda yüksek notu çakacaksın. Millet ara sınav deyip salıyor. Final var diyor. Tam tersi ara sınavda stres olmaz. Finalde stres olur. Ara sınavda hedefin 90 100 almak olacak. Dersi geçmeyi garantilediğin için finalde rahat olacaksın. O rahatlıkla finalden 70 bile alsan CC üstü getirirsin.
0
dissendium
(23.07.23)
Benim 3.50'ydi, eğer yüksek sayılıyorsa.

Derslere ilgim vardı, derse katılıp not tutardım. Derse katılmak dışında çok ağır bir çalışma tempom olmadı. Elbette vize final haftalarında sabahladığım dönemler oldu ama derslere katılıp not tutmak dışında çok sistemli bir öğrenciydim diyemem. Zaten kendi notlarınızdan çalışmak büyük lütuf.

Çok tekrarladım ama 1 dönem her derse katılıp not tutun ve sınava da kendi notlarınızla çalışın. Bence bu soruyu sorma ihtiyacı hissetmenize sebep olan duygunun kaybolduğunu göreceksiniz.
0
akhenaten
(23.07.23)
sırrı yok hocam. oturdum çalıştım.

ha neden çalıştım çünkü sevdiğim şeyi merak ediyordum. öğrenmek keyif veriyordu.


not: high honours spor.
0
AlsterWasser
(23.07.23)
almanya'da türkiye karşılığı 3,40 gibi bir ortalama yaptım. derslerim almancaydı ve ilk sınavlara girdiğimde okuduğum ve yazdığım şeyi kısmen anlamadan ezberleyerek çözdüm soruları.

her sınava yaklaşık 1 ay çalışarak girmiştim. hayatımda o kadar ders çalıştığımı hatırlamıyorum. aşırı motiveydim her sınavda.

master tezimi yazarken de bazı günler 12 saat başında oturuyordum. insan bir şeye odaklandığında başka olasılıkları kafasından çıkarması gerekiyor. motivasyon çok önemli.
0
bohr atom modeli
(23.07.23)
(5)

Eskiciler neden cam almıyor olabilir ?

WithWorth
Evde birikmişleri veriyordum;"Kağıt, metal plastik topluyorum, cam almıyorum" dedi. Bu ikinci kez oluyor.Cam'ın geri dönüşümü yok mu ?Ayrıca plastiği nasıl geri dönüştürüyorlar ?Evrim ağacında şöyle bir video vardı:https://www.youtube.com/watch?v=EzJPwC-MnyY
Evde birikmişleri veriyordum;
"Kağıt, metal plastik topluyorum, cam almıyorum" dedi. Bu ikinci kez oluyor.

Cam'ın geri dönüşümü yok mu ?

Ayrıca plastiği nasıl geri dönüştürüyorlar ?
Evrim ağacında şöyle bir video vardı:
www.youtube.com
0
WithWorth
(16.07.23)
Cam, geri dönüsümü en kolay, en ucuz ve en yaygin olan hammadde oldugu için tenezzül etmemistir.
0
Avoiding The Puddle
(16.07.23)
cam ın geri dönüştürülmesi üretmekten daha pahalıdır

hocam her yer bol bol silisyum ucuz madde
0
freebird5406_2
(16.07.23)
Camın geri dönüşümü küçük ölçekte yapılabilecek bir şey değil zira cam ağır bir malzeme. O yüzden bir eskicinin cam atıklarını satın alıp bunları taşıması, tekrar satması pek mümkün değil. Ancak çok büyük ölçekte anlamlı olabiliyor.

Camı geri dönüştürmek üretimden pahalı değil, tersine enerji maliyeti daha düşük. Üstelik daha az enerji kullanımından dolayı doğayı daha az kirletmesi de cabası. Fakat dediğim gibi atık cam hem ağırlık hem de depolama açısından zor bir malzeme. Toplum bilinci de düşük olduğundan geri dönüşüm kısıtlı yapılabiliyor.
0
orient blue
(16.07.23)
Taşıma, nakil, stoklaması maliyetli ve zor.
0
hebanon
(16.07.23)
Cam fabrikasında çalıştım. Camın geri dönüşümü var ama geri dönüşümden elde edilen cam float glass (düz cam) için kullanılmıyor bildiğim kadarıyla. Cam bardak gibi önemsiz şeyler için kullanılıyor. Cam satın alırken pahalı. Geri dönüşümde değeri düşük. Ton olarak hesaplandığı için atık toplayanlar para kazanamaz.
0
dissendium
(16.07.23)
(1)

altin alışverişi kağıdı okuyabilen

WithWorth
https://ibb.co/KN37bM7bu kağıttaki ifadeler ne anlama geliyorlar ?ipucu : bir adet yarım altın satın alındı.
ibb.co

bu kağıttaki ifadeler ne anlama geliyorlar ?

ipucu : bir adet yarım altın satın alındı.
0
WithWorth
(07.07.23)
1 adet altın almışsınız X yarım altınınız 3,32 gram X gram altının fiyatı 1415 tl
= 4697,8 tl

üstte yazanları anlamadım.
0
veddin vele biddin
(07.07.23)
(5)

6-7 farklı banka şubesinde kiralık kasa bulamamak normal mi ?

WithWorth
"hiç arama bulamazsın" diyen görevliler oldu.işin sırrı nedir ? merkeze uzak şubeler mi tercih edilmeli ?
"hiç arama bulamazsın" diyen görevliler oldu.

işin sırrı nedir ? merkeze uzak şubeler mi tercih edilmeli ?
0
WithWorth
(07.07.23)
Normal. Küçük bankaların merkeze uzak şubelerine bakabilirsiniz.
0
irene
(07.07.23)
millet dövizleri banka kasalarında saklıyor galiba. bir ara ben de düşündüm ama kasaya herhangi bir garanti vermediklerinden içime sinmedi.
0
lazpalle
(07.07.23)
Geçen yıl düğün öncesi biz de baya aradık bulamamıştık. Kuveyt Türk'te bulabildik.
0
tss
(07.07.23)
vakıf katılım'ın şubelerine bakın.
0
enteg
(07.07.23)
normal bizde denizbank’tan alıp başka bankada kasaya koymak istiyoruz ama kadıköy-maltepe hattında boş kasa henüz bulamadık(vakıf&ziraat)
0
melodi
(07.07.23)
(1)

Yabancılar Türkçe öğrenirken hangi kaynakları kullanıyor ?

WithWorth
bizim lisede ingilizce öğrenirken kullandığımız kitaplar gibi, yabancılara türkçe öğreten kitaplar neler ?bu konuda en meşhurlar neler ?
bizim lisede ingilizce öğrenirken kullandığımız kitaplar gibi, yabancılara türkçe öğreten kitaplar neler ?

bu konuda en meşhurlar neler ?
0
WithWorth
(06.07.23)
tomer.ankara.edu.tr
Üniversite için (Erasmus değil, uzun dönemli) Türkiye'ye gelen öğrenciler ilk yıl tömer'de Türkçe öğreniyordu. Tömer kaynakları yoğun kullanılıyor diye tahmin ediyorum.
0
kobuzchu kiz
(06.07.23)
(6)

eskişehir'de sol yöneliminin tarihi nedir

WithWorth
iç anadoluda blok'tan kopuk olarak chp'ye oy veren bir tunceli bir de eskişehir var.tunceli'nin demografik yapısı ve tarihi biliniyor.eskişehir'i çevresindeki illerden ayıran fark ne?bu fark tarihsel olarak nasıl oluşmuş olabilir ?=====Şimdiye kadar yazılan 4 argüman:- Eskişehir'deki göçmen sayısın
iç anadoluda blok'tan kopuk olarak chp'ye oy veren bir tunceli bir de eskişehir var.
tunceli'nin demografik yapısı ve tarihi biliniyor.

eskişehir'i çevresindeki illerden ayıran fark ne?
bu fark tarihsel olarak nasıl oluşmuş olabilir ?

=====
Şimdiye kadar yazılan 4 argüman:
- Eskişehir'deki göçmen sayısının fazlalığı
- Eskişehir'deki alevi sayısının fazlalığı
- Yılmaz Büyükerşen faktörü
- Genç öğrenci nüfusunun oy'a etkisi
0
WithWorth
(28.05.23)
Farklı milletlerden çok mezhep farkı demek daha açık ve net bir tanım olacaktır.
Türkiye'de bir gerçektir ki bir çok farklı fraksiyonları da olsa sol için (ateist, deistlikte dahil) aleviliğe ayrı bir yakınlık vardır.
0
diyecevaplandı
(28.05.23)
Üniversitesi ile Yılmaz Büyükerşen faktörü etkendir.

Sayılan göçmenlerin hepsi Bursa'da da var.
0
Mirket
(28.05.23)
Demiryolu ve sanayi. Eskisehir tam bir cumhuriyet sehri.
0
kuehles blondes
(28.05.23)
Eskişehir'de tiyatro ve opera biletleri satışa çıkar çıkmaz biter. halkı eğitimli, duyarlı ve sanata ilgili.
0
teoberk
(28.05.23)
Eskişehir'de Alevi sayısının fazla olduğunu ilk defa sizden duydum. Bu bilgi sanırım doğru değil. Orta Anadolu'daki diğer şehirlerden farklı bir Alevi oranına sahip olduğunu sanmıyorum.

Aslında Eskişehir'de sol yönelimin olduğu bilgisi de doğru değil. Genel seçimlerde her zaman AKP birinci parti olarak çıkardı. Ekonomik krizi derinden hisseden büyükşehirlerden biri olması sebebiyle AKP'nin oylarında azalma meydana geliyor. Hatta tepki sadece AKP ile sınırlı kalmadı; Eskişehir halkı, MHP'ye verdiği milletvekilliğini de alıp son seçimlerde İYİ Parti'ye verdi.
0
istististist
(29.05.23)
eğitim kalitesi de diğer şehirlere göre oldukça yüksek benim gördüğüm kadarıyla.
Yani tabiki büyükşehir imkanları yok ama büyükerşenden de önce zamanın iyi ünv lerine çok öğrenci gönderirdi. fen lisesinin yanında anadolu liseleri de oldukça köklü ve iyi eğitim veren kurumlardı zamanında.
ek olarak da göçmen sayısı da fazla. yine gördüğüm kadarıyla diğer şehirlerde de göçmen var denmiş, evet doğru ama, burada herkes birbiriyle iç içe. annemler gün yaparlardı, bir gün arnavut böreği yerdin, bir gün tatar. kültürler çok iç içe birbiriyle.
0
sirkelimon
(29.05.23)
(1)

çin ve japonyada evde köpek besleme kültürü nasıl ?

WithWorth
Amerika ve avrupa'da fazla,müslüman toplumlarda az olduğu argümanları üzerine.çin ve japonya gibi ülkelerde bu durum ne durumda ?halkın yaklaşımı ?yaşayıp gözlemleyen var mı ?
Amerika ve avrupa'da fazla,
müslüman toplumlarda az olduğu argümanları üzerine.

çin ve japonya gibi ülkelerde bu durum ne durumda ?
halkın yaklaşımı ?

yaşayıp gözlemleyen var mı ?
0
WithWorth
(19.03.23)
İkisinde de yaşamadım bulunmadım ama Çin'de köpeğin yaygın olduğunu düşünüyorum, gördüğüm en güzel köpekler hep çinlilerde.

Japonya'da ise kedi daha yaygın gibi sanki.
0
mirafiori
(19.03.23)
(4)

Arapça İsimler - Hz Ali

WithWorth
Hz Ali için "Ali bin Ebu Talib" deniyor ya,Halbuki "Zeyd bin Harise" de deniyor.Neden "Ebu" Talib denilmiş ?Yani Hz Ali'nin Talib isminde bir de kardeşi mi var ?"Ali bin ebu Ali" de denebilirdi o halde ?"Zeyd bin Ebu x" neden denilmemiş ?
Hz Ali için "Ali bin Ebu Talib" deniyor ya,
Halbuki "Zeyd bin Harise" de deniyor.

Neden "Ebu" Talib denilmiş ?
Yani Hz Ali'nin Talib isminde bir de kardeşi mi var ?
"Ali bin ebu Ali" de denebilirdi o halde ?

"Zeyd bin Ebu x" neden denilmemiş ?
0
WithWorth
(15.01.23)
bin oglu demek, ebu babasi demek.

ali bin ebu talip = talip'in babasinin oglu ali. yani ali'nin talip isminde bir kardesi varmis.

edit: emin degilim ama en buyuk abisinin ismi talip olmali hatta. o donemde cocuklar erken yasta olduklerinden bu kardesin bilinmemesi normal. muhammed'in kunyesi de en buyuk oglundan dolayi ebu kasimdir.

edit2: @levent bilgen; alttaki ceviri yanlis. (edit3: beyefendi hatasini kabul etmedi once ama simdi de cakallik yapip editi degistirmis dogru yola gelmis.) talib'in oglu ali anlamina gelmiyor. ayrica diger verdiginiz ornek de yine mecazen babasi anlamina geliyor. atiyorum muslum gurses'e arabesk'in babasi anlaminda ebu arabesk diyebiliriz.
0
antikadimag
(15.01.23)
Ali bin Ebu Talib "Ebu Talib'in oğlu Ali" anlamına geliyor. İsim kullanımında soyadı işlevi gören ve "soyun künyesini belirten bir takı" olarak geçiyor genelde.

Ebu'nun tek bir anlamı yok. Yani sadece "babası" demek değil. Kedileri çok sevdiği ve çok fazla kedi beslediği için "kedilerin babası" anlamına gelen Ebu Hureyre'deki Ebu kullanımıyla, Ebu Hanife'deki Ebu farklı anlamlara geliyor.

Daha ayrıntılı bilgi: islamansiklopedisi.org.tr

Edit: Yazılanlarda hiçbir yanlış yok. Ebu Talib, Hz. Ali'nin babası. Abisi Talib de "Talib bin Ebu Talib" olarak geçer.

Google'a Hz. Ali yazınca bile öğrenebileceğiniz bir bilgi. Diğer örneklerin tutarlılığıyla ilgili de:

dinimizislam.com
0
levent bilgen
(15.01.23)
"Talib'in babasının oğlu olmak Hz. Ali'yle Ebu Talib'i amca-yeğen yapmak olur."
Olmaz. Cunku Talip ile Ebu Talip farkli kisiler. Ebu Talip, talip isimli cocugun babasi. Talip de Ali'nin abisi. Ebu Talip de Ali'nin babasi.

Aslinda yazmayacaktim da okuyan diger insanlarin kafasi karismasin diye yazdim. Ilkokul seviyesi turkce yeterli mevzuyu anlamaya.
0
antikadimag
(15.01.23)
Evet doğru anlamışsınız. Baba oğluyla meşhur olursa artık o ismin yerine geçiyor

Erkam bin ebil erkam diye biri var mesela. Erkamın babasının oğlu erkam
0
efruz
(15.01.23)
(3)

sigortalılık nedir

WithWorth
aksiyom 1 : hastaneler özel ve devlet olmak üzere ikiye ayrılır.aksiyom 2 : tc sınırları içinde yaşayan tüm insanları devlet'in SGK adlı kurumu belli bir ücret karşılığı zorunlu olarak sigortalar. bu sigortanın ismi GSS'dir.aksiyom 3 : kişi çalışıyorsa, çalıştığı kurum GSS'sini ödemek zorundadır.aks
aksiyom 1 : hastaneler özel ve devlet olmak üzere ikiye ayrılır.

aksiyom 2 : tc sınırları içinde yaşayan tüm insanları devlet'in SGK adlı kurumu belli bir ücret karşılığı zorunlu olarak sigortalar. bu sigortanın ismi GSS'dir.

aksiyom 3 : kişi çalışıyorsa, çalıştığı kurum GSS'sini ödemek zorundadır.

aksiyom 4 : kişi çalışmıyorsa, GSS'sini kendi öder yahut GSS Prim borcu birikir.

aksiyom 5 : özel hastaneler, eğer devletin SGK kurumu ile anlaştılarsa, bu
hastanelerde belli bir oranda GSS'den faydalanılabilir.

1. Her şeyi doğru anlamış mıyım ?
2. Özel hastane, SGK ile anlaşmayabilir de isterse ?
3. Özel hastane SGK ile anlaşsa dahi, GSS belli bir kısmı karşılıyor ve bu miktar yine devlet hastahanesine göre fazla, doğru mu ?
4. GSS, devlet'te de masrafın bir kısmını karşılıyor doğru mu ?
5. "sgk'lı mısın ?" sorusu abes değil mi ? herkes olmak zorunda.
6. hastanenin sorduğu "sgk'lı mısın ?" ile kastedilen "gss'n var mı ?" mı ?
0
WithWorth
(06.08.22)
İstisnai durumlar dışında doğru.
Mesela yurt dışında ve Türkiye SGK ile anlaşması olmayan ülkelerde çalışanların SGK ile bir bağları olmuyor.

+. soru SGK devlette masrafların bir kısmını karşılıyor cümlesi biraz yanlış gibi. Şöyle ki çok maliyetli bir ameliyatla yatarak tedavinde bir herşeyi devlet karşılıyor.
Yine maliyetli ilaç bedellerinin tamamını eğer raporun varsa Devlet ödüyor.
Yani son zamanlara kadar burada Devletin şahıstan para almasındaki maksat, sağlık kurumunu gereksiz meşgul etmeleri ve gereksiz maliyetleri önlemek içindi. Evde canı sıkıldığı için, hastane koridorunda iki muhabbetin belini kırarım düşüncesiyle Hastane randevusu alınan bi ülkeyiz. Katkı payı dediğimiz konu, bunu önlemek için icat edilmiştir. Gerçi son birkaç yıldır farklı maksat güdülüyor.

Senin değinmediğin bir konu da SGK nın 'Emeklilik' özelliği. Belirli şartları sağlayıp belirli yaşa geldiğinde ve belirli şartları sağlayıp emeklilik yaşına gelmesen bile çalışamayacak duruma geldiğinde emekli olmaya ve ömür boyu devletin sağlık güvencesini almaya hak kazanıyorsun eşinle, evlenene kadar kız çocuklarınla ve belirli bir yaşa kadar erkek çocuklarınla.
0
Mirket
(06.08.22)
(bkz: bağkur)

“SGK’lı mısın?” sorusunun cevabı, “Hayır Bağkur.” olabilir.
0
himmet dayi
(06.08.22)
Skg bağkur ayrımı kalmadı yeni düzende ama eskiden gelen emekli sandıklarından (bağkur, banka vb gibi) emekli olanlar olduğu için halen kullanılan bir sorudur.
Akbank mesela halen kendi emekli sandığını yönetmekte. Çalışanları ve emeklileri akbank tekaüt sandığına bağlıdır. Çalışanların sosyal güvenlik primleri bu sandıkta toplanır ve emekli olduklarında ya da çalıştığı dönemde sağlık harcamalarında bu sandık devreye girer. Bu yüzden herkes sgk lı değildir. Akbank ya da aksigortada çalışan biri sgk dan bakılamaz çünkü sgk da kaydı görünmez. İşten ayrılırsa, eğer emekli olmamışsa akbank tekaüt sandığı ödenmiş tüm primlerini kişinin isteğine göre sgk ya devreder ve sgk lı olarak yeni iş yerinde işe başlayabilir.
Diğer banka ve özel sandıklar da böyledir, günümüzde çok az kaldılar ama hala sgk ya bağlı olmadan çalışanlar ve emekliler mevcut. Bu yüzden hastanelerde sorulan bir sorudur.
0
erty_ksk
(06.08.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.