Giriş
(2)

odak mı yoksa konsantrasyon mu ya da başka bir şey mi?

vatan ayini
bir konuya odaklandığımda kafamın içinde laf lafı açıyor ve hiç olmayan yerlerde yapmam gerekenin dışında buluyorum kendimi. konuyla ilgli ufak bir internet araması yaptım ama tam olarak bu nasıl bir sorun, bu sorunu yaşayanlar nasıl bir çözüm ürettiler, eğer ürettilerse.
bir konuya odaklandığımda kafamın içinde laf lafı açıyor ve hiç olmayan yerlerde yapmam gerekenin dışında buluyorum kendimi. konuyla ilgli ufak bir internet araması yaptım ama tam olarak bu nasıl bir sorun, bu sorunu yaşayanlar nasıl bir çözüm ürettiler, eğer ürettilerse.
0
vatan ayini
(20.09.18)
odaklanabildiğin bir şeyler var mı? maç seyretmek? bilgisayar oyunu? dizi seyretmek?
0
silver apple
(20.09.18)
onlara odaklanamamamın bir götürüsü yok, sıkıntı yok o yüzden.
0
🌸vatan ayini
(20.09.18)
(6)

Baklava, Six Pack, Karın Kası?

maskeli balonun maskesizi
Merhaba arkadaşlar. 3 yılda 27 kilo veren bir suser olarak bu mereti nasıl çıkaracaz ya? Olmuyor amk ya olmuyor. Gerçi söyle katı bir alkol, tatlı diyeti de yapamadım ama şu 21 günlük bedellinin bu naneleri belirginleştirme konusunda bir yararı olur mu sizce?
Merhaba arkadaşlar. 3 yılda 27 kilo veren bir suser olarak bu mereti nasıl çıkaracaz ya? Olmuyor amk ya olmuyor. Gerçi söyle katı bir alkol, tatlı diyeti de yapamadım ama şu 21 günlük bedellinin bu naneleri belirginleştirme konusunda bir yararı olur mu sizce?
0
maskeli balonun maskesizi
(17.09.18)
mutfakta oluyor, yağı tatlıyı asitli içeceği alkolü keseceksin. protein alacaksın.
0
hayati cozemeyen adam
(17.09.18)
bu işleri yapanlar genele askerde kiloalıp vücutlarını bozduklarından şikayet ediyorlar.
0
vatan ayini
(17.09.18)
karın kası mutfakta yapılır. askerde kilo alınır.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(17.09.18)
Haydaaaa askerde alkol filan almam eğitim meğitim derken bir şeyler yapabiliriz diye düşünüyordum umudumu kırdınız :/
0
🌸maskeli balonun maskesizi
(17.09.18)
karın kasları başlangıç seviyesinde biri için en uğraş isteyen kaslardır.
herkesin vücudunda nasıl tüm kaslar mevcutsa karın kasları da mevcuttur. herkesin aslında six pack kasları vardır, görünmemesinin sebebi üstünün yağ tabakası ile örtülü oluşu

karın kaslarını görünür kılmak için hem kasları hacmen büyütmek hem de vücuttaki yağ oranını belirli bir seviyenin altına indirmek gerekir. bunun içinde sabır ve zahmet gerekir. keşke öyle telefon app'leri youtube videoları gibi "20 günde karın kası" hayali gerçek olsa

vücudunuzdaki kas kütlesi belirli bir oranın üzerinde değilse çok fazla kilo verirseniz yani yağ oranını azaltırsanız karın kaslarınız az da olsa görünür fakat sivrisinek gibi kalırsınız. i.imgflip.com
hem kas kütlem fazla olsun hem de yağ oranım az olsun diyorsanız welcome to bodybuilding
0
asbe
(17.09.18)
@asbe elbette linkteki gibi olmak istemiyorum. Dediğim kiloyu verirken bb de yaptım tabi ama 186 cm 83 kilo gibi bir durumdayım yağ oranımı tam olarak bilmiyorum ama %15-20 arası bir yerdedir bence.
Herhangi bir takviye kullanmadan hem göğüslerim, omuzlarım, bacaklarım dolu dolu görünsün hem de six packlerim görünsün. Bunun yolunu arıyorum? Çok çok sıkı bir diyet gerekli tabi ama o kadar sıkı bir diyet yapmasak keşke, yapamam çünkü :D
0
🌸maskeli balonun maskesizi
(17.09.18)
(15)

Bedelliden vazgeçtim

sylow
evet aylarca dört gözle beklediğim bedelli askerlikten 21 gün şartı sebebiyle vazgeçmiş bulunmaktayım. mesele askerlikten kaçıyor gibi yorumlanmasın. vatanın bütünlüğü sözkonusu olursa gerekirse 12 ay da giderim. Zaten çocukluk hayalim askeri pilot olmaktı. hatta 2007 yılında rekor puanla girdiğim h
evet aylarca dört gözle beklediğim bedelli askerlikten 21 gün şartı sebebiyle vazgeçmiş bulunmaktayım.
mesele askerlikten kaçıyor gibi yorumlanmasın. vatanın bütünlüğü sözkonusu olursa gerekirse 12 ay da giderim. Zaten çocukluk hayalim askeri pilot olmaktı. hatta 2007 yılında rekor puanla girdiğim hava harp okulundan fetöcü o.çocuklarının (çok sonradan öğrendik) olmayan bi hastalığı bahane etmesiyle elenmiştim. cehennemde ateşleri bol olsun.
Neyse konumuza dönersek, iş yeri ile ilgili ve ailevi meselelerden dolayı aldım bu kararı. almak zorunda kaldım daha doğrusu.
Ve iddia ediyorum, 21 gün koşulunun, aradaki rantçılar dışında, ne devlete ne askerlik yükümlülerine hiç bir faydası yoktur. bilakis zararı vardır. İnsanın sizin yapacağınız işi .. diyesi geliyor.
2020 yılına kadar tecil hakkım var. Sormak istediğim, bu yıla kadar askerlik sisteminde köklü bir değişiklik olur mu sizce ?
0
sylow
(09.09.18)
Olmaz.
0
angelus
(09.09.18)
Olacağını sanmıyorum. 10 gün ile bedelliyi kaçıran akrabalarim var. 21 gün de olsa büyük fırsat. 6 ay askerlik yapan arkadaşlarım bile şu an beni arayıp "oğlum ne yap et, bedelli yap bu işi, burada geçen zamana yazık" diyor. Senin yerinde olsam 21 gün de olsa yapardım, ki gelecek ay parayı ödeyeceğim zaten.
0
kuzuri
(09.09.18)
olmaz.
0
paudi
(09.09.18)
o 21 gün zaten yol izni ile beraber 19 güne düşecek. kafanı çok duvara vurursun ilerleyen dönemde.

369. kd askerliğini bitirmiş birisi olarak söylüyorum bunu. imkanın varsa yap.
0
mrjones
(09.09.18)
Sıkıntı yok bir dahaki bedelliye gidersin
0
vatan ayini
(09.09.18)
En az 4-5 sene bedelli cikmaz.

2007 yilina dönüp 6 ay yerine 21 gun yapacaksin deseler nereye domaliyorum diye sorarim.
0
heleley
(09.09.18)
Sistem falan değişmez, bir sonraki bedelli ne zaman çıkar, çıkar mı, çıkmaz mı? Bundan sonrası hep soru işareti. Çok geçerli bir nedenin yoksa (elini kolunu bağlayan hayati bir mesele) ve bu para seni zorlamayacaksa yap kurtul. Rant mant, bu işler bizim boyumuzu gücümüzü aşıyor. Sen de kendi kişisel çıkarına bak. Eğer bu parayı verip askerlik görevinden kurtulmak işine geliyorsa yap gitsin. Ha gelmiyorsa biraz daha düşün bir yol bulursun.
0
draconas
(09.09.18)
Kafanı çok duvara vuracaksın.
0
brad pitt
(09.09.18)
2 gün yol izni 2 gün de pazar günü tatillerinden zaten 17 güne düşüyor. Bence bedelli yap. 6 ay yapsan bile en az 6-7 bin tl para yersin.

Ayrıca askerlik işe girmeni de etkiliyor. 5 sene tecilin olsa da işveren bunu dikkate almıyor.
0
gölgede aynı
(09.09.18)
çok muhtemel sürekli bedelli olayı olacak ama 2020'de mi olur 2025 mi bilinmez.
0
gezegen olan pluton
(09.09.18)
fazla zaman gibi düşünme oraya gidip ne oldu ne bitti demeden askerlik bitecek senin için kafa tatili gibi olur yapman en mantıklısı ne olursa olsun. askerliğide ilerde 9 ay yapıcaz diyorlardı 6 ay yine paralı olacak şimdiki kadar para girecek, bedelli vurmayanlara yazık olcak sana vurmuş kesinlikle gitmemezlik yapma.
0
lutfen onume park etmeyiniz
(09.09.18)
3ay/9ay olayindan bahsediliyordu ne oldu o is? O olursa koklu degisiklik olmus olur iste.

Bence bedelli yap 21 gun yap kurtul.
0
stavro
(09.09.18)
paranla rezil olcağına git rezil ol.
0
mikahakkinen
(09.09.18)
olacağı söylentileri var. yeni gelecek sistemde de askerlik olacak söylentileri var ama. her halükarda askere gideceksiniz yani. ben olsam bu 21günlük bedelli fırsatını kaçırmazdım.


not: askerlik şubesi başkanıyım.
0
trajikomix
(09.09.18)
biz gittik geldik bir şey olmadı 19 gün
0
argent dawn
(05.12.19)
(10)

12 ay kış olan bir yer

daglien
selamlar,reflex terleme isimli bir hastalığa maruz kaldım. o nedenle en uzun süre kış yaşayan bir ülkede yaşamak benim için bundan sonrasında en iyisi olacak.internetten araştırdığım kadarıyla Antartika Kıtası, Rusya, Grönland ve Kanada gibi kutuplara yakın yerler her mevsim soğuk olurlar bilgisi bu
selamlar,

reflex terleme isimli bir hastalığa maruz kaldım. o nedenle en uzun süre kış yaşayan bir ülkede yaşamak benim için bundan sonrasında en iyisi olacak.

internetten araştırdığım kadarıyla Antartika Kıtası, Rusya, Grönland ve Kanada gibi kutuplara yakın yerler her mevsim soğuk olurlar bilgisi bulunmakta. Biraz daha araştırdığımda 3-4 ay kış yaşandığını okudum sadece. Şu an Türkiye'de 6-7 ay kış oluyor. Benim aradığım, bu süreden daha fazlası hatta oluyorsa mevsimsiz bir coğrafya ülkesi olsun. Tek mevsim yaşasın o da kış olsun.

varmıdır böyle bir ülke?
0
daglien
(08.09.18)
Kış olması terlemeyeceğiniz manasına mı geliyor ki? Ben kışın da çok terlerim mesela, kışın terlemek yazın terlemekten daha kötü, daha saçma hissediyosun.

Kuzey kutbuna en yakın olan her yer, sorunun cevabı.
0
megalomaniac
(08.09.18)
Geçmiş olsun ilk defa böyle bir olay duyuyorum. Türkiye'de 6-7 ay kış yaşlanıp o ülkelerde nasıl 3-4 ay olabiliyor? Benim aklıma İzlanda geliyor görland anktartika da falan insan yaşamaz pek. Yaz mevsiminde de yaylaya çıkarsınız olur biter
0
vatan ayini
(08.09.18)
türkiye'de 6-7 ay kış diyorsunuz ama bu süre içerisinde neredeyse 5 buçuk ay 10 derecenin üstünde hava. tabi ege veya marmara bölgesi için konuşuyorum. Araştırmalarınızda hava sıcaklıklarına baktınız mı geriye kalan 8-9 ayda? bildiğim kadarıyla ortalama 3 ay 20-25 derece oluyor geriye kalan aylarda 10 derecenin altında rusyanın kuzey bölgeleri. ben moskova için baktım ama şehir değiştirerek bakabilirsiniz siz de.

www.accuweather.com
0
golgi aygıtı
(08.09.18)
İnternette yaptığın araştırmalar seni biraz yanlış yönlendirmiş. Mesela 3-4 ay kış yaşanır derken 3-4 ay hava -40 derecede olur geri kalan dönemde -20 olur -10 olur vs olur demek istiyorlar, kıştan kastı o, kış olmadığı dönemde de hava soğuk oluyor. Ha Kanada'da falan güneye indikçe hava ısınır belki ama ABD'nin kuzeyi ne kadar ısınırsa o kadar ısınır, Grönland'da falan zaten böyle bir şey mümkün değil. Grönland Laponya Rusya'nın kuzeyde kalan bölgeleri 12 ay soğuk. Hatta Moskova bile sürekli soğuk sayılır.
0
angelus
(08.09.18)
3-4 ay kis olayini yanlis anlamissin +1 Teknik olarak kis mevsimi oluyor. Geri kalan da teknik olarak baska mevsimler ama sartlar kis sartlari. Kanada'nin bircok yerinde yilin en yuksek sicakligi 5 derece falan.
0
stavro
(08.09.18)
tierra del fuego ya da spitzbergen adaları olabilir :)
şaka bir yana kış denilen durum dünyanın ekseni nedeniyle oluştuğu için mevsimsiz bir ülke yok. ama bu söz konusu adalarda yaz mevsimi buradaki gibi değil elbette. örneğin spitsbergende (norveçe ait burası) maksimum sıcaklık 8, ortalama sıcaklık -5 (sıfırın altında) derece.
0
tururo
(08.09.18)
Antarktika'ya taşınmazsan adam değilsin.
0
038576
(08.09.18)
İstanbul'da geçen sene doğru dürüst kış olmadı ne 6-7 ay'ı.

kanada iyi seçenek gibi görünüyor. hem soğuk, hem yaşam şartları iyi, hem de göçmen ülkesi.
0
Neill
(09.09.18)
kışın kalın kıyafet giyince de terleniyo ki. O yüzden kışı hiç sevmiyorum ben. Yazın ince kıyafetle terlemek daha tercih edilebilir en azından.
0
nundu
(09.09.18)
yerleşkesi dağ yamacı olan yerleri de düşünebilirsin, türkiye'de kalma niyetin varsa. gerçi var mı öyle bir yer ulaşım ağı nasıldır araştırmak lazım hep.
0
dafaiss
(09.09.18)
(1)

Binaya internet için ankastre kutusu

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Yeni bir binaya taşındık ve burada da internet altyapısı yok.2 aydır internet yok.Müteahhit sağ olsun hiç uğraşmamış, ankastre kutusu bile koymamış. Uzun uğraşlardan sonra bir Türk Telekom ekibi keşfe geldi ve elektrikçi çağırıp ankastre kutusu taktırmamızı söyledi, kendileri de
Merhaba arkadaşlar,
Yeni bir binaya taşındık ve burada da internet altyapısı yok.2 aydır internet yok.Müteahhit sağ olsun hiç uğraşmamış, ankastre kutusu bile koymamış. Uzun uğraşlardan sonra bir Türk Telekom ekibi keşfe geldi ve elektrikçi çağırıp ankastre kutusu taktırmamızı söyledi, kendileri de kesin olmamakla birlikte telekom direği dikeceklermiş. Kutuyu onların takmadığını söyledi.

Komşum da tanıdığı elektrikçilere sormuş, onlar da Telekom' un veya müteahhitin takması gerektiğini söylemişler. Müteahhit zaten iskanı bile almadı, sürekli oyalıyor, onunla hiç uğraşmaz. Herkes birbirine atıyor topu. Ben Superonline kullandığım için düzgün bilgi almak için onları aradım. Onlar da kendilerinin takabileceğini söylüyor. Hem de ücretsiz. Acaba başka bir şey mi anladı diye düşünüyorum. Diğerleri topu birbirine atıyor. Sizce gerçekten kim takıyor? Bilgisi olanlar deneyimlerini yazarsa çok memnun olurum.

Çok teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(08.09.18)
Muhtemelen adsl den bahsediyoruz. Binanın dışına kadar Turk Telekom sorumludur. Bina içi özel mülktür binayı yapan bu işleri halleder tıpkı elektrik gibi. Binanın elektrik işlerini firma yapmaz mülk sahibi yapar.

Neyse her elektrikçi de anlamaz bu işlerden. Müteahhitin yapması gerekiyor dedik peki sizin adam yapmıyorsa ne olacak tüm apartman elin altına taşı koyacak. Bu işlerden anlayan elektrikçi takacak kutuyu bu elektrikçinin kim olduğunu da müteahhit bilir.
0
vatan ayini
(08.09.18)
(22)

Mutlu bir ailede mi büyüdünüz ve şu an mutlu musunuz?

for day to break
Bizim aile pek mutlu değildi, anne-baba kavgası pek eksik olmazdı ben de büyüyunce pek mutlu olamadım. Küçük bir anket yapıyorum da kendimce anne baba ilişkisiyle simdiki ruh haliniz arasında bir bağ var mıdır diye.
Bizim aile pek mutlu değildi, anne-baba kavgası pek eksik olmazdı ben de büyüyunce pek mutlu olamadım. Küçük bir anket yapıyorum da kendimce anne baba ilişkisiyle simdiki ruh haliniz arasında bir bağ var mıdır diye.
0
for day to break
(08.09.18)
Sürekli kavga olan bir ailede büyüdüm. Tahminimce bu bana ve diğer kardeşlerimin hayatlarına da yansıdı. Büyüdükçe daha net anlaşılıyor bu.
0
denhia
(08.09.18)
Normal, normal.
0
neymis
(08.09.18)
Evet, hayır. Mutlu bir ailede büyüyünce insanın evlilikten ilişkilerden beklentisi de çok yükseliyo böyle bir dezavantajı da var
0
pastörizesüt
(08.09.18)
Ailede maddi manevi huzur bulamadım. Tartışma gürültüsü ruhumu kemirdi. Böyle bombok çocukluk, gençlik geçince mutlu falan da olunmuyor.
0
anon1m
(08.09.18)
Evet, evet
0
mavibalık
(08.09.18)
Çok mutlu ya da sürekli kavgaların yaşandığı mutsuz bir aile değildik. Biraz standart bir aileydik sanırım. Şimdi de mutlu bir insan değilim ama mutsuzluğumun aile dışında birçok sebebi var.
0
ms brownstone
(08.09.18)
Hayır-nötr (hayıra daha yakın olan nötr)
0
rakicandir
(08.09.18)
siddet icerikli bir ortamda buyudum, simdi de mutsuzum. antidepresan kullaniyorum. her seyi elime yuzume bulastiriyorum...

bag var tabii ki. psikologlar neden cocukluga iniyor iste bu sebepten.
0
batlegolas
(08.09.18)
Çok çok çok sorunlu bir ailede büyüdüm, hemen her gece korkuyla uyurdum 16 yaşına kadar. Şu an gayet mutluyum, ama zaten pozitif bir insanımdır genel olarak, yüzümde hep bir gülümsemeyle gezerim.
0
noluyo yaa
(08.09.18)
Şiddeti bol olan ortamda büyüdüm, şu an 4000-5000 km uzaklıkta yaşıyorum çok mutluyum.
0
Boris
(08.09.18)
aslında bazen de mutlu bir ailede büyüdüğümü ve mutlu da bir insan olduğumu düşünüyorum. çocukluğuma dair çok komik şirin anılarım da var.
0
🌸for day to break
(08.09.18)
hayır, dertle büyüdüm hep. geçim derdi hepimizin derdi oldu. şu an ise herkes koy verdi. ben de koy verdim ama böyle olmasına üzülmüyor değilim. hep sonraki bölüme geçince daha iyi olacağına inandırdım kendimi, lise bitti, üniversite bitti, hala düzenimi kurup mutlu olmaya çalışıyorum. bi bok olmuyor. sorsan mutlu muyuz, evet deriz muhtemelen. hayattayız, sağlıklıyız. ama ömür bitmiş ve nispeten daha iyisinin olamayacağını bilip kendini kandırmaya devam ediyor insan.
0
aydogank
(08.09.18)
hayır-sayılır
0
the kene
(08.09.18)
Kavga gürültü olan bir ailede büyümedim. Şu an inanılmaz mutsuzum.
0
vatan ayini
(08.09.18)
evet mutlu idik. arada nadir kavgalar olurdu ve simdi de oluyor ama bunlar normal seyler. iliskinin tuzu biberi diyorum ben.

buyuduk ve simdi de gayet mutluyuz.
0
Leonardo~Da~Vinci
(08.09.18)
Çok mutsuz bir ailede büyüdüm. şu an mutlu ve huzurluyum çok şükür. ne kadar sürer bilinmez tabii. :)
0
zuppa
(08.09.18)
Mutlu bir ailede büyüdüm ve genel manada mutluyum.
0
biravekahve
(08.09.18)
Evet
Eh iste
0
eksimeksi
(09.09.18)
mutlu bi ailede büyüdüm, mutluyum ve etrafımı da çok mutlu etmeye çalışan biriyim:))
0
lata
(09.09.18)
hayır-hayır
0
rayde
(09.09.18)
elbet etmişlerdir ama annemle babamın kavga ettiğini hatırlamıyorum, öte yandan müthiş mutlu ve her yerinden sevgi fışkıran bir ortam da değildi; normal diyebiliriz sanırım. yine de ben çocukken mutsuz olduğum zamanları hatırlamıyorum, bu açıdan beni olumsuz etkileyen bir şey yaşamadım. ama genel olarak mutlu bir ruh halim yok, mutsuz olmamaya çalışıyorum sadece.
0
Bruce
(09.09.18)
mutlu ailede büyüdüm diyemem. çok ciddi sorunlarımız yoktu, dışarıdan bakan biri ters giden hiçbir şey göremezdi ama anne-baba arasında çok sık tartışma yaşanırdı, babam bizimle pek ilgilenmezdi, genel olarak çok kötü olmasa da gergin ve birlikteliğin hissedilmediği ve herkesin kafasına göre takıldığı bir aile hayatım oldu diyebilirim. nitkeim ben lise sondayken annemle babam boşandı ve benim bundan 6-7 ay sonra şans eseri haberim oldu, sorduğumda da "aaa unutmuşuz lan" dediler resmen, öyle şahane bir birlikteliğimiz vardı.

şu an 24 yaşındayım ve genel olarak gayet mutluyum ama buraya gelene kadar çok depresyona girdim, çok zorlandım. benimkisi sanırım biraz "artık yetişkinsin, artık farklısın, artık her ne oluyorsa büyük ölçüde senin kontrolünde ve senin nasıl değerlendirdiğine bağlı" zihniyetini benimsemekten kaynaklı. o açıdan eskiden ne olduğuyla çok ilgilenmiyorum, mevcut hayatımı güzelleştirmeye çalıştığım için de genel olarak mutlu biri olduğumu söyleyebilirim.

ha babasıyla şakalaşabilen arkadaşlarımı, "memleket"e döndüğünde anne, baba ve kardeşleriyle birlikte bir sofraya oturup huzur bulan insanları görünce biraz şey olmuyor değilim ama o kadar sorun değil, alıştık. babam bizimle pek ilgilenmezdi ama ne anneme ne de bize bir kez olsun vurmadı. çok korktuğumuz, nefret ettiğimiz, utandığımız biri asla değildi - sadece bencildi biraz, evle arası pek yoktu. öyle düşünmeye çalışıyorum. sonuçta eşek skmenin hobi olduğu bir köyde doğabilir, şu an çok daha kötü koşullarda yaşıyor olabilirdim.

her şey değil ama çoğu şey büyük ölçüde bakış açısıyla ilgili bence. o yüzden buna odaklanmaya gayret ediyorum kendi adıma. çünkü her zaman daha iyisi ve daha kötüsü mümkün. bu yaştan sonra 13 yaşında nasıl olduğumu düşünmemin de pek manası yok zaten.
0
der meister
(09.09.18)
(15)

Günlük tutuyor musunuz?

Leonardo~Da~Vinci
En son lisedeyken birakmistim. Su an tekrar baslayasim geldi. Siz tutuyor musunuz?Ek olarak, sizce günlük tutuluyorsa neden tutulmali veya tutulmuyorsa neden tutulmamali? Neden tutmuyorsunuz degil soru, neden tutulmamali?
En son lisedeyken birakmistim. Su an tekrar baslayasim geldi. Siz tutuyor musunuz?

Ek olarak, sizce günlük tutuluyorsa neden tutulmali veya tutulmuyorsa neden tutulmamali? Neden tutmuyorsunuz degil soru, neden tutulmamali?
0
Leonardo~Da~Vinci
(06.09.18)
0
datnet
(06.09.18)
Bazen insan 1 hafta önce yazdığı bir şeye bakıp "Lan ne kadar saçma yazmışım" diyebiliyor, 10 sene önce yazılan bir şeyi okumak daha utanç verici olabilir, o nedenle günlük tutulmamalı diye düşünüyorum ben.
0
angelus
(06.09.18)
Tutuyorum. Ama günü gününe değil canım isteyince yazıyorum. Hatta uzanip deftere bakinca 2018 de şimdiye kadar sadece 3 gün yazmışım. 2017' de ise 15 gün yazmışım. Yazma konusunda git gide köreldiğimi fark etmiştim zaten ama bu şekilde görmek garip oldu.
Ek
"sizce günlük tutuluyorsa neden tutulmali?"
El cevap
Zamana karşı kendini ve dusuncelerini unutmamak, kayıt altina almak için. Bazen kendi düşünsel evrimimi görmek komik olduğu kadar düşündürüyor. Geri dönüp okumak zevkli oluyor bazen.
0
Amaranta ursula
(06.09.18)
Geçmişteki yaşantımı hatırlamak, o günlerde hissettiklerimi, bugünle karşılaştırmak adına tutmak isterdim. Fakat anladım ki yazacağım şeyler hep benzerce olacak. Hayatım boyunca, yıllarca aynı konular,kişiler,sorunlar çevresinde dönüp durdum. Farklı hisler,düşünceler,olaylar yazmak için günlüğe değil yıllığa ihtiyacım var sanırım.
0
biravekahve
(06.09.18)
Günlük tutmuyorum fakat duygularımı yazıyorum ara sıra bir deftere. Dönüp baktığımda o gün yaşadığım olayları değil de hissettiklerimi okumak daha çok hoşuma gidiyor.

Bence tutulmalı, bir şeyler yazabilmek, özellikle günlük gibi yazılarda, yaşanılanları yahut hissedilenleri somut olarak görebilmeye imkan sağlıyor.
0
noraliya
(06.09.18)
Tutuyorum. Gunluk gibi degil de, aglama duvari gibi daha cok gerci. Insan unutan bir varlik, bu yuzden tutuyorum acikcasi en birinci sebep. Eskiden yazdigim seyleri okumak cogu zaman hosuma gidiyor. Bir zamanlar neler hissettigimi, neler dusundugumu gormek ve bundan tabiri caizse analizler yapmak guzel bir sey bence. 2018'de cok az yazdim. Simdi baktim 48 sayfa sadece. 2017'de 100-150 sayfa vardir. Ic bosaltmak icin de ideal bir sey bu arada. Ne zaman kendimi kotu hissetsem hemen defterime kosarim. Hatta ara ara sayfalarda "Hep mutsuzken yaziyorum, bugun de mutlu bir seyler yazayim da geri donup baktigimda hep mutsuz oldugumu sanmayayim." yazmisligim var. Oyle iste.
0
yuzır
(06.09.18)
angelus +1
0
pati
(06.09.18)
Günlük gibi değil ama her zaman yazmak istediğim zaman elime aldığım bir defter olur. Tarih de atarım ama günlük mantığıyla yaklaşmıyorum. Evet insan birkaç gün önce yaşadığı şeylere bakınca bile utanabiliyor ama yıllar sonra baktığınız zaman ne yaşadığınızın ve ne hissettiğinizin muhasebesini daha sakin bir kafayla yapabiliyorsunuz.

Olay "Sevgili Günlük," muhabbeti değil ama yazmak bence insanın içini rahatlatan bir şey. Liseden beri yazdığım yazıları biriktiriyorum ve okuduğum zaman iyi hissediyorum. İlla bir deftere bile ihtiyacınız yok. bilgisayarınızdan ya da telefonunuzdan yazıp Drive ya da mailinize ekleyebilirsiniz. Sonuçta sadece siz okuyacaksınız, kendinizle baş başa olduğunuz bir yer.
0
black holes in the sky
(06.09.18)
hayır.
0
sutlu nescafe
(06.09.18)
psikolojim çok bozuk. düzeltmek için tutuyorum.
0
vatan ayini
(07.09.18)
insan neden kendisinden, yaşadıklarından utansın ki? tam da bu sebeple yazılmalı. okumayı söktüğüm yaştan beri yazıyorum.
0
nice tnetennba
(07.09.18)
konuya ek olarak günlük tutanların cinsiyeti nedir? erkeklerin uğraşacaklarını zannetmiyorum.
0
sutlu nescafe
(07.09.18)
ilk ilkokulda başladım 2001 de sanırım.. o dönem 3 4 yıl tuttum. her gün olmasa da sık yazdım, ajandam tümden doluydu.
üniversitede dönem dönem tuttum ama bu sefer ajandam dolmadı.

tutmanın faydası kendindeki, lisanındaki, duygularındaki değişimi görebilmen. insan çocukluğunu izliyor gibi oluyor. ve unuttuğum o kadar şey var ki. yaşadığım çoğu şeyi hatırlamıyorum ne yazık ki.

ek: cinsiyetim kadın.
0
damla sakızlı dondurma
(07.09.18)
lisede ve ortaokulda ısrar eden hocalar vardı. ısrarları ve telkinleriyle bir süre tutmuştum ama uzun sürmedi.

başından önemli olaylar geçen ve önemli devlet görevlerinde, gazetecelikte, sporculukta vs. bulunan anılarını yazması, hatta kitap haline getirmesi taraftarıyım ama öyle her gün günlük tutarak değil.

günlük deyince bana ergenlikte yapılan bir iş gibi geliyor, bu yaştan sonra günlük münlük tutmam.

kısacası önemli görülen anıları yazmaya evet ama önemli - önemsiz sıradan, günlük olayları her gün her gün yazmaya hayır.
0
Neill
(07.09.18)
Oyle bir luksum yok. O kadar bol zamanim yok.
0
stavro
(07.09.18)
(6)

diksiyon sıkıntısı

semaforo de medianoche
bi çok kelimede e harfini uzatarak söylüyorum istemsiz şekilde, daha doğrusu söylüyomuşum ben farketmiyorum. bu da haliyle kulak tırmalıyor. zengin, elbise gibi kelimeleri ağzımdan çıkarmadan önce 2 kere düşünüyorum eş anlamlılarını kullanmaya çalışıyorum falan. şunu sorucaktım diksiyon kursuna para
bi çok kelimede e harfini uzatarak söylüyorum istemsiz şekilde, daha doğrusu söylüyomuşum ben farketmiyorum. bu da haliyle kulak tırmalıyor. zengin, elbise gibi kelimeleri ağzımdan çıkarmadan önce 2 kere düşünüyorum eş anlamlılarını kullanmaya çalışıyorum falan. şunu sorucaktım diksiyon kursuna para bayılmadan evde kendi kendime aşabilir miyim bu sorunu yol gösterebilicek biri var mı?
0
semaforo de medianoche
(06.09.18)
Valla bende de 50..59 arası sıkıntı var. Tavsiyelere açığım
0
vatan ayini
(06.09.18)
Youtube'da illa ki diksiyonla ilgili videolar bulursunuz. Kursta ogreneceklerinizi video izleyerek de ogrenebilirsiniz bence.
0
siyah noktali film
(06.09.18)
Merhaba. Ben de gittim diksiyon kursuna bir faydasını görmedim. Hala aynı ben. Gören olduğunu da düşünmüyorum. YouTube'da bir çok hoca var, Nisan Kumru tavsiyem. Sesli kitap dinleyebilirsiniz, birçok açıdan faydası olur. Sözlükte diksiyona alakalı bir entrym var, bakabilirsiniz.
0
black holes in the sky
(06.09.18)
Merhaba. Emin Baykırkık'tan bizzat diksiyon eğitimi almıştım zamanında. Eğitim boyunca odaklandığımız en temel iki olay vardı. Birincisi diyafram egzersizleri, ikincisi de tekerleme okumak. Çoğu spiker tekerleme okuyarak çalışıyormuş yayın öncesi, bunu yine şahsen tanıştığım haber ve spor spikerleri söylemişti.

E harfini okurken dikkat etmen gereken, kelime içindeki harfin açık e mi yoksa kapalı e mi olduğunu bilmen. Önce açık ve kapalı e harfinin farkını öğrenip, iyice kavrarsan bu sorunu daha kolay aşarsın diye düşünüyorum.

Diksiyon kursuna imkanın varsa gitmen güzel olur, sadece e'yi değil bütün konuşmanı daha hoş ve akıcı bir hale getiriyor, ben çok faydasını gördüm. Çalışırken etrafında hatanı görüp uyaran ve düzelten birileri olursa daha hızlı gelişme kaydedersin.

Lakin kurs şart değil. Üstteki yazar arkadaşların da belirttiği gibi youtube'da çok fazla eğitim videosu bulabilirsin. Sesli makale ya da kitap dinleyerek kulak aşinalığı oluşturabilirsin (ingilizce öğrenmek gibi düşün). Sesli kitap okuyarak ve sesini kaydedip dinleyebilirsin.

Kurstan ya da youtube videolarından alacağın verim tamamen seninle alakalıdır. Fırsatın varsa her iki yolu da denemeni tavsiye ediyorum.
0
noraliya
(06.09.18)
İsmek?
0
leo1905
(06.09.18)
teşekkürler cevaplar için. bu arada konuşmam bu zengin, elbise gibi kelimelerdeki e harfleri hariç gayet düzgündür, sesim de çok beğenilir karizmatik bi konuşmam olduğu söylenir ama niyeyse bu e harfinde bi sorunum oluyor. bu sıkıntıma rağmen sesim en beğenilen özelliklerimden biri, bu e sıkıntısını da aşarsam çok öne çıkabilicek bi konuşmam olduğunu düşündüğüm için üstüne düşücem şu sıralar. youtube'da vs. bi şeyler bulabileceğimi biliyorum ama ben şuna bakmıştım zamanında gayet iyi gibi tavsiye verebilen olursa çok güzel olur, kötü videolarla, kaynaklarla zaman kaybetmemek adına.
0
🌸semaforo de medianoche
(06.09.18)
(3)

Meslek kurası ve tercümanlık

jason bourne seksapeli
Selam herkeşler.Uzunca bir süredir saçma sapan bir hayatım var. Aylardır üst üste gelen şeyler ve içinden bir türlü çıkamadığım maddi problemlerim vs. derken sıyırma noktasına geldim. Hastaneye mi yatsam falan diye düşünürken bir arkadaşım "askere gitsene, zaten sen meslekçi olursun, kafa rahat hem
Selam herkeşler.

Uzunca bir süredir saçma sapan bir hayatım var. Aylardır üst üste gelen şeyler ve içinden bir türlü çıkamadığım maddi problemlerim vs. derken sıyırma noktasına geldim. Hastaneye mi yatsam falan diye düşünürken bir arkadaşım "askere gitsene, zaten sen meslekçi olursun, kafa rahat hem maaşını alır kendini toparlarsın" dedi ve düşünmeye başladım.

Sorum şu; elbette bildiğiniz üzere meslek kurasına tabi askerler hep Polatlı'ya gidiyor. Daha önce gitmiş olanlarınız vardır diye soruyorum. Gittiğiniz dönemde tercüman sayısı/oranı neydi? Doktorlar ve Diş Hekimleri mecbur meslekçi oluyorlar biliyorsunuz. Benzer şekilde ülkede erkek tercüman sayısı da çok değil ve ordunun da sürekli dille ilgili işleri oluyordur diye düşünüyorum (tabi bu benim tahminim).

Sizce meslekçi olur muyum ya da bunun olma ihtimali nedir?

Biliyorum çok afaki bir soru, ama fikirlerinize açığım.
0
jason bourne seksapeli
(05.09.18)
askere çevirmen olarak kaydoldum.

sonuç: kısa dönem turizm jandarması. ne kadar çevirmenlik yaptın dersen. sıfır. muhtemelen turizm jandarması çıkmamla mesleğim arasında bağlantı bile yoktu, öyle denk geldi.
0
sir gawain
(05.09.18)
İstanbul ikmal maliye okulunda yaptım askerliği lisan okulu vardı Rusça vb bilen arkadaşlar astegmen oldu. Ama genelde türkçe dersine girmişler yabancı askerleri eğitmek için. Onlar bile halinden memnun değilken birine askere git demek büyük bir risk. Yani şunu düşünsene asker olmayacaksın ilerde. paralı askerlik yapacaksın kısmen rahat olacaksın ama kariyerine ya başlamayacak ya da ara vereceksin mesleğin olmayacak bir iş için neden bir sene artı psikolojin riske atasın ki?
0
vatan ayini
(05.09.18)
Askerlik şans işi. Gittiğin yerdeki komutan kilit isim, cennet gibi yeri sana cehenneme çevirebildiği gibi cehennem gibi yeri cennete de çevirebilir.
Kısaca gittiğin yer değil komutanlarinin sana karsi tavri çok önemli.

Bundan dolayı kafa mi dağıtırsın yoksa kafayı mı yersin bilemeyiz.

Ben otursam sana askerliğimi anlatsam (Ben kafa dağıtmıştım) koşa koşa gitmek istersin, başka biri anlatır soğutsun daha da karamsar olur gitmek istemezsin.

Meslekci olayına gelirsek, bizim bölükte(acemilikte) savcı vardı. Adam normalde jandarmanın amiri ama adamı kısa dönem jandarma yapmışlar:))))

Neye göre uzun dönem/meslekci/lisa dönem seçiliyor ben de bilmiyorum.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(06.09.18)
(2)

chrome'a güncelleme mi geldi?

dedim ben sana
bugün bi farklı geliyor gözüme yukardaki sekmeler. önceden de mi böyleydi ben mi yeni farkediyorum yoksa bugün mü oldu?
bugün bi farklı geliyor gözüme yukardaki sekmeler. önceden de mi böyleydi ben mi yeni farkediyorum yoksa bugün mü oldu?
0
dedim ben sana
(05.09.18)
yeni güncelleme gelmiş. ben dün güncelledim mesela. dün gelmiş oldu.
0
sutlu nescafe
(05.09.18)
aynen öyle yuvarlamış.
0
vatan ayini
(05.09.18)
(10)

Paradan 6 Sıfır Atılma Dönemi

aradaki uzaklik
Selamlar,Şu işi iyice bir anlamak istiyorum, paradan 6 sıfır nasıl, hangi şartlarda atıldı? Öncesinde nasıl bir hazırlık yapıldı, nasıl uygulamaya geçti, devamında ne oldu? Yani ekonomi bakanı çıkıp "Paradan 6 sıfır atıyorum" diyebiliyor mu? Eğer diyorsa şimdi de biri çıkıp "paradan bir sıfır daha a
Selamlar,

Şu işi iyice bir anlamak istiyorum, paradan 6 sıfır nasıl, hangi şartlarda atıldı? Öncesinde nasıl bir hazırlık yapıldı, nasıl uygulamaya geçti, devamında ne oldu? Yani ekonomi bakanı çıkıp "Paradan 6 sıfır atıyorum" diyebiliyor mu? Eğer diyorsa şimdi de biri çıkıp "paradan bir sıfır daha atıyorum, dolar artık 0,67TL diyemiyor mu?

Gerçekten hiç bilmiyorum ve aydınlanmak istiyorum, kaynak paylaşmak veya burada anlatmak isteyen varsa dinlerim.
0
aradaki uzaklik
(05.09.18)
1 dolar = 1 tl noktasından yola çıktıktan sonra uzun yıllar boyunca yüksek enflasyon olduğunu düşün, sürekli ekmek domates fiyatı artıyor ve buna bağlı insanlar açlıktan ölmeyeceğine göre maaşlar da arttırılıyor. Yıllar yıllar sonra o artış öyle bir noktaya geliyor ki insanların maaşı binli miktarlardan milyarlı miktarlara geliyor. Aslında dolara karşı bir şey yapmayıp, haydi beyler sıfırları maaşlardan ve ekmek fiyatlarından atıp her şeyi 1.000'e veya 1.000.000'a bölüyoruz diyorsun. Yoksa dolara veya euro'ya bir müdahalen olmuyor. Şimdi de yapabilirsin, at tl den iki sıfır dolar olsun 0,067 tl ama bu bişeyi değiştirmez senin asgari ücretin de 16,03 tl olacak.

Süreç ise eski ve yeni iki paranın da birkaç sene aynı anda dolaşımda olması şeklinde aşılıyor. Para bankaya yatıp da oradan akşam merkez bankasına geçtiğinde bir daha piyasa dönmemesi için imha ediliyor ve bu toplama hızında zamanla piyasaya yeni para sürülüyor.
0
okumayi sevmeyen okur
(05.09.18)
Paradan sıfır atmak değerini değiştirmiyor. Neticede önemli olan o paranın alım gücü.

2002-2005 arası dönemde yapıldı geçiş diye hatırlıyorum. 2009da da eski para tamamen tedavülden kalkmıştı.
0
cakabo
(05.09.18)
paradan sifir atilmasi demek maasindan da sifir atilmasi demek. hem maasindan, hem markette satilan sutten, hem de dolardan ayni oranda sifir atilacagi icin hicbirsey degismeyecek, sadece paranin daha guzel ve az sifirli gorunmesini saglayacaktir.

ornegin marketteki sutun fiyati 5 lira, dolar 5 lira, maasin ise 5000 lira olsun. maasin ile marketten 1000 birim sut, 1000 dolar alirsin. paradan bir tane sifir atarsak sutun fiyati 0.5 lira olur, dolar ise 0.5 lira olur maasin ise 500 lira olur. yine ayni maasinla 1000 birim sut, 1000 dolar alabilirsin. degisen hicbir sey yok.

hatta ve hatta psikolojik etki nedeniyle sutun fiyatini 1 liraya yuvarlayan cikacaktir, bu durumda maasinla daha az sut alabilirsin, 1000 birim sut alirken 500 birim alabilirsin artik.

yani paradan 6 tane sifir atilinca insanlar 1.000.000 kez zenginlesmedi, alim gucu degismedi, hatta onceden 250.000 tl lik para birimi var iken ayni guce sehip 25 kuruslar yok oldu, cunku herkes 25 kurusluk birimi 50 kurusa yuvarladi.

paradan yeniden sifir atilmasi icin parada yeterince sifir olmasi gerekir ve sabit enflasyona sahip olmak gerekir.

onemli olan paranin alim gucudur, ornegin sen turkiyede maasin ile kac birim sut, ekmek, et alabiliyorsun hesaplayip daha sonra eger sen bir X ulkesinde yasasan o ulkede alacagin maas ile o ulkede kac birim sut, ekmek, et alabiliyorsun hesaplayabilirsin. boylece hangisinde paranin alim gucu var karsilastirabilirsin. Yada bir araba icin kac ay maasini yemeden icmeden taksit icin odedigini karsilastirabilirsin.
0
emrahday
(05.09.18)
İyi güzel bir yönüyle anlatıldı da paradan atılan altı sıfır bir şey değiştirmediyse bu sıfırlar neden atıldı?
0
vatan ayini
(05.09.18)
Tamamen psikoloji ve imaj çalışması. Yabancılar milyoner olmak istiyorsanız Türkiye’ye gidin diyorlardı kendi vatandaşlarına.
0
insomnia
(05.09.18)
atilmasinin en onemli nedeni paradaki sifir fazlaliginin rahatsizlik vermesiydi. ornegin bir kisinin aldigi maasi banka hesap cuzdaninda, ceklerde, internet bankaciliginda, yazili formlarda 5000000000 ya da 5.000.000.000 seklinde yaziliyordu. sifir atinca 5000 ya da 5.000 seklinde yazilmaya baslandi. kutulara sigmayan yazilardan, sifirlari okuma zorlugundan kaynakli hatalardan kurtulmus olduk. O zamanlarda yazilan ceklerde sifirlari okumak zor diye yasli veya gorme zorlugu olan insanlar cok kandiriliyordu. ya da bir yere maasinizi yazarken kucuk bir kutuya o sifirlari nasil sigdircaz diye dusunmeniz gerekiyordu. ornegin urun fiyatlari vergi iade formlarina veya hesap makinalarina sigmiyordu. sifir atinca bu zorluklar cozulmus oldu, ama ikisi de ayni paraydi, hatta uzun yillar insanlar massini soylerken "bes milyar" aliyorum dedi aslinda aldigi "bes bin" iken. cunku ikisi de ayni sey, ikisi ile ayni miktarda ekmek aliyorsun sonucta.
0
emrahday
(05.09.18)
Ben de şunu merak ediyorum. Neden zamaninda uc sıfır atılmadı da, alti sıfırlik seviyeye kadar beklendi?
0
herhaltibiliyoring
(05.09.18)
paradan zamaninda 3 sifir atilmamasinin nedeni yuksek enflasyonun devam ediyor olusuydu. paradan sifir atmak maliyetli bir sey cunku piyasadaki tum para toplanip, yeni banknot basip piyasaya az sifirli versiyonunu surmek gerekli. halkin egitilmesi, tum bilgisayar yazilimlarinin, dokumanlarin, formlarin degismesi gerekir. eger 3 sifir atilmis olsa ve yuksek enflasyonla beraber bi 10 yil sonra yine 3 sifir atilmasi gerekir. eger enflasyon olmasaydi bir 3 sifir atariz birdaha da lazim olmaz denilirdi ve atilirdi. ama enflasyon var iken adamlar bakti bir suru maliyet ile bir 3 sifir atariz ama birkac yil sonra yine atmamiz lazim olur denildi. o nedenle ilk hedef olarak enflasyonun dusurulmesi amaclandi. paradan 6 tane sifir atildiginda ise enflasyon makul seviyelere yaklasmisti.
0
emrahday
(05.09.18)
Devlet paradan sıfır atmadan önce pazarlar ve marketler atmıştı zaten.

Yani muz 5 milyon (5.000.000) liraya satılırken pazarcı etikete sadece 5 yazıyordu, marketlerde bakkallarda da bunun gibi bir sürü örnek vardı.

Maliyetli, zor ve karışık bir işti ve hükümet altından kalkabildi. Olay sadece hesap ve yazım kolaylığı yani, başka bir artısı yok.
0
John Bloor
(05.09.18)
Benim anladığım sey şu: paradan alti sıfır atmakla iyi birşey yapmışlardı. Ama enflasyon cok sıkı kontrol edilmeliydi. Su anki yüksek enflasyonda alti sifir atmis olmak daha kötü oldu. Cunku rakamlar küçük olunca artışlar cok kolay ve hizli oluyor. Ornegin eski parada 6,5 milyon olabilecekken yeni parada hemen 7 yi yapıştırıyorlar.
0
herhaltibiliyoring
(05.09.18)
(29)

lise arkadaşlarınız

yuvarlanantencereninkapagi
görüşüyor musunuz? evetse kaciyla, ne sıklıkla? ilişkiniz ve iletişiminiz nasıl? bugün bunu düşündüm. lise arkadaşlarimdan hiçbiriyle görüşmüyorum- sıfır. büyük bir kayıp bence.
görüşüyor musunuz? evetse kaciyla, ne sıklıkla? ilişkiniz ve iletişiminiz nasıl?


bugün bunu düşündüm. lise arkadaşlarimdan hiçbiriyle görüşmüyorum- sıfır. büyük bir kayıp bence.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(03.09.18)
Ne kayıp görüşmek mi görüşmemek mi?
3 kişi ile hiç iletişimim kopmadı liseden. 10 sene önce mezun oldum. Vay be 10 sene olmuş. Gaddeymit!!
0
vatan ayini
(03.09.18)
görüşmüyorum. sadece yıllar önce bir arkadaşım ulaşmıştı email ile, bir kaç email ve bayram kutlaması sonrasında iletişimimiz durdu. bazı şanslı insanlar oluyor, orta lise arkadaşları ile aynı iş yerinde filan oluyorlar, hem garip geliyor hem de imreniyorum.
0
puc
(03.09.18)
gorusmemek kayip
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(03.09.18)
biriyle görüşüyodum, buldumcuk oldu sonradan. artık görüşmüyoruz skkdkd
0
nice tnetennba
(03.09.18)
Neredeyse nepsi yaşam tarzı bakımından muhafazakar dindar, gelir bakımından fakir fukara veya orta altı gelirli ailelerin başarılı ancak memurluk peşindeki vizyonsuz ve sıradan çocuklarıydı. Yüzde 90’ı da gitti öğretmen oldu. Bana bir faydası olmayacak sıkıcı insanlardı. Arada denk geliyorum da özel görüştüğüm kimse yok.
0
i ve been mistreated
(03.09.18)
Bir kişiyle görüşüyorum. Yoğun olmazsak ayda en azından bir defa görüşmeye çalışıyoruz.
Ailem dışında yanında en rahat olduğum kişi o, hayata bakışımız çoğu zaman uyuşmuyor ama iletişimimiz iyi.
0
olabilir ya da olmayabilir
(03.09.18)
Hiçbiri yok. Sosyal medya üzerinden bir kısmı ekli ama samimiyet, yakınlık vs yok hiçbiriyle aramda. Bir tek kişi vardı yakın olduğum ve fırsat buldukça görüştüğüm, o da evlenince artık organik olarak lise ile bağıntılı kimse kalmadı. Üzen bir şey mi, bilmiyorum. Ruh halime göre değişiyor bu. Mesela etrafımda gözlemlediğim kadarıyla çoğu insan daima bir arkadaş grubuna güvenerek hareket ediyor. Sosyal ve sevgi açısından bir dayanak olarak görüyorlar. Hem lise grubu hem de üniversite arkadaş grubu olan biri iki tarafta da özgüvenli oluyor. Çünkü lise olmasa üniversite, üniversite olmasa lise arkadaş grubu var ve bu obalr için bir dayanak.
0
m e b
(03.09.18)
10 yıl olmuş liseden mezun olalı (oha) ve birkaç yıl öncesine kadar gerek İstanbul'da gerekse liseyi okuduğum şehirde denk gelmeye çalışır, 5-10 kişiyi bir araya toplar geyik yapardık da son bir yıldır hiçbiriyle görüşmüyorum.

Benim çevremde çok iyi yerlere gelenden mahalleye bela salana kadar geniş bir yelpaze var. Sanırım yaşla birlikte paylaşım da azalıyor, öncelikler değişiyor. Üniversite grubumdan bile en yakın olduklarımla zar zor görüşüyoruz. Evlenen, yurtdışına giden, mezun olduktan sonra sesi soluğu kesilen derken ayda yılda bir görüşünce mutlu oluyoruz.
0
chicha
(03.09.18)
Ben liseden 10 kişiyle düzenli görüşüyorum. 6 kişilik bir grubumuz var, aramızdan su sızmaz. Herkes farklı dünyalarda farklı işlerde güçlerde şu an ama kopmadık.
0
fırt
(03.09.18)
En yakın arkadaşım liseden, neredeyse her gün konuşuruz onunla. Onun dışında 5 kişilik bir grubumuz var, yurt dışında yaşayanlar olduğu için sık görüşemiyoruz ama iletişimdeyiz sürekli. Lise arkadaşlarımı çok seviyorum.
0
pike
(03.09.18)
hiçbir lise arkadaşımla görüşmüyorum.
facebook'ta hemen hemen hepsi ekliydi. kimisi sonradan çıkardı, kimisi hesabını kapattı/dondurdu. kalanlarla da görüşmüyoruz, sadece ekli olarak duruyorlar :))

bence görüşmeye gerek de yok. lise çok güzeldi, geçti gitti. şimdi bir araya gelsek çok konuşamayız gibi geliyor bana. aradan geçen 10+ seneden fazla zaman içinde hepimiz çok farklı insanlar olduk. tekrar lisedeki uyum olmaz ve bu canımızı sıkacaktır.

geçmişi bırakıp yeni arkadaşlar bulmak lazım.
0
tabudeviren
(03.09.18)
Aramda ülke farkı var, haliyle canlı canlı görüşmeyeli çok oldu. Bir de ben 18 sene önce mezun oldum liseden. Şimdi çoğunluğun ikinci, üçüncü çocuğu var. Bazıları bekar veya yurtdışında falan. Lise dönemim iğrenç değildi ama ta o zamandan “Üniversite başlasa da şu insanları görmek zorunda kalmasam” diye düşünürdüm. Ben de çok ergendim, o halimle bile ortam çok ergen gelirdi. Üniversiteye başlayınca çok rahatladım. Görüşmeye devam ettik ara ara, şimdi doğum günümüzü kutluyoruz Facebook üzerinden. Kayıp 0. Üniversite arkadaşlarımla görülüyorum fırsat oldukça, her geldiğimde görüşüyoruz.
0
aychovsky
(03.09.18)
orta okuldan kalma 9 kisiyiz. herkes baska sehirlerde/ulkelerde baska hayatlar kurdu (evlilik-coluk cocukvs) fakat aktif olarak gorusuyoruz. ayda bir falan da yuzyuze gorusuyoruz (ev gezmesi-disarda muhabbet-yilda bir kere herkesin geldigi kamp organizasyonu-tee kanada'dakini bile gormeye gittik 2-3 kisi)

universitede de 5imiz ayni evdeydik zaten.

herkesin sosyal arkadas cevresi var takilip gorustugu ama en nihayetinde kemik kadro hep ayni. 16 yildir boyle.
0
brkylmz
(03.09.18)
Tabudeviren +1
0
rakicandir
(03.09.18)
liseden grubumuz vardı. 5-6 kişilik bir grup. hala görüşürüz. 5 sene oldu mezun olalı
0
dog day afternoon
(03.09.18)
11 yıl olmuş. Iki kişiyle hala samimiyetim var, gorusuyorum. Ayrı ülkelerde yaşadığımız için iki kere falan görüşebiliyoruz yılda. Ama olan bitenlerden haberdar ediyoruz birbirimizi, ailelerini tanıyorum, yarın yazlıklarına gitsem kimse ''a buf-e kür de kimmiş, niye gelmiş?'' demez.
0
buf-e kür
(03.09.18)
6 yıl oldu mezun olalı. denk geldikçe görüşüyoruz bi 10 15 kişi. aynı şehirdeyken her hafta görüşürdük.
0
glamdr1ng
(03.09.18)
Mezun olalı 8 yıl oluyor, hiçbir lise arkadaşımla görüşmüyorum.
Lisedeyken çok samimi 5-6 kişilik bir grubumuz vardı, hatta 4ümüz aynı üniversitenin aynı fakültesini kazandık. Muhabettimizin sonsuza kadar sürmesi için tüm şartlar oluşmuştu ama ne olduysa bir şekilde ben koptum onlardan. Yıllardır görmedim hiçbirini.
0
cay koy geliyorum
(03.09.18)
2 kisiyle görüşüyoruz. Biriyle uzaktayiz birbirimize ama ayda 2 defa telefonda görüşürüz. Diğeriyle de ayda 1 ya da 2 ayda 1 yoğunlumuza gore bulusuruz.
0
Amaranta ursula
(03.09.18)
bir de şunu söylemek istiyorum: eğer üniversitenin ilk yıllarındaysan, üniversitede kendine iyi bir arkadaş/arkadaş grubu bulamamış ve bu yüzden lisedekileri özlemeye başlamış olabilirsin. eğer böyleyse bu ruh halinden koşarak kaç bu duygudan. yoksa üniversite hayatın berbat geçer.
0
tabudeviren
(03.09.18)
sadece 1 tanesiyle görüşüyorum. 7-8 sene olacak lise biteli. çok şey paylaştık. çok ortak yönümüz var. canımı veririm o ibnetor için, o derece. ama geri kalanı ak koyun olup çıktılar. en son baktım olacak gibi değil silip engelledim hepsini.
0
hemsta
(03.09.18)
@tabudeviren yok yahu mezun olalı 6 yıl oluyor :')
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(03.09.18)
15 sene olacak mezun olalı. bir 10 kişi falan görüşürüz.
0
passion rules the game
(03.09.18)
Ortak WhatsApp grubumuz var. Her gün bir şeyler yazarız.
0
Traveller
(03.09.18)
dördüyle görüşüyorum. biriyle hemen hemen her gün telefonda ve ortalama haftada bir de yüz yüze. ikisiyle ülkeye uğradıklarında. yılda 1-2, 2 yılda 1-2 gibi sıklıklarla. onun dışında arada birbirimize e-mail ya da kartpostal atıyoruz. sonuncusuyla da saydığım ülke dışındaki arkadaşlardan biri geldiğinde görüşüyorum, onun dışında görüşmüyorum.
0
misterturist
(03.09.18)
9 sene oldu mezun olalı.
Sadece 2 siyle 2 3 ayda denk gelirsek görüşüyorum, biri yakın arkadaşimin sevgilisi her ay görüşüyorum.
Diğer 2 yakın arkadaşim ki en yakinimdilar,tam buldumcuk oldular, son 2 3 yılda baya koptuk ve bir daha bir araya gelmeyi düşünmüyorum.
0
damla sakızlı dondurma
(03.09.18)
lise değil ama ilkokuldan 1, ortaokuldan 3 arkadaşımla haftada minimum 1 kere görüşüyoruz bunlar bekar olanlar, evli olan 2 tanesiyle ayda 1 kere görüşmeye çalışıyoruz. Üni hazırlıktan bir kız arkadaşımla aynı şehirlere geldikçe mutlaka görüşürüz takribi 2 ayda 1. En kısa olanı 12 en uzunu ise 22 senelik arkadaşlarım, dostluk benim için ilk sırada gelir
0
mirty
(03.09.18)
2 tanesiyle telefon ve mesajlasma yoluyla arada gorusuyorum. Nadiren de yuzyuze. Bu ikisi disinda yok, gorusmek isteyecegim yoktu zaten baska.
0
stavro
(03.09.18)
görüşüyorum sayısını bilmiyorum
0
basond
(07.09.18)
(18)

İngilizce telaffuzuna en çok şaşırdığınız kelimeler?

freedonia
Naçizane benimkiler Ibiza (iBİİfı, th sesi imiş z), derby(UK telaffuzu DAAbi), oven (Avın).Marka isimlerine girmezsek sevinirim, porçeydi, porşdu muhabbetine sapmasın lütfen.
Naçizane benimkiler Ibiza (iBİİfı, th sesi imiş z), derby(UK telaffuzu DAAbi), oven (Avın).
Marka isimlerine girmezsek sevinirim, porçeydi, porşdu muhabbetine sapmasın lütfen.
0
freedonia
(03.09.18)
genre - janra diye okunuyor. ben olsam cinrii derdim:)
0
tabudeviren
(03.09.18)
choir
archive
gist
0
lesmiserables
(03.09.18)
debut - dibat diye değil deebyu diye okunuyor kabaca, bir sanatçının, yazarın çıkış kitabı, albümü vs anlamında
0
freebird5406_2
(03.09.18)
Arkansas - arkanso diye okunuyor. Soklardan soklara kosmustum.
0
kuehles blondes
(03.09.18)
Ben de Illinois (Ilinoi)'yi ekleyeyim ama bu sozcukler İngilizce kökenli değil


Bonus video:youtu.be
0
Traveller
(03.09.18)
Emergency, Titanic.
0
vatan ayini
(03.09.18)
kesinlikle vehicle,hala tam anlayamadım.
0
toprakbaba
(03.09.18)
Ibiza, "ibitza" diye okunuyor. Pizza, Nazi gibi kelimeler de o şekilde okunuyor.
0
arame
(03.09.18)
🌸freedonia
(03.09.18)
chandelier
0
kismisolungac
(03.09.18)
Ibiza’nın okunuşu İngilizceden değil, İspanyolcada öyle okunmasından ve orijinal adı gibi okuma tallidinden geliyor. Amerikalılar Ibitha okuyanlarla özenti diye dalga geçiyorlar.

Arkansas’ın Arkınsoo oluşu + 1
Hikayesini şöyle anlattı bir arkadaş. Buranın adı nehrin iki yakasının bir araya geldği yer mi, iki nehrin bir araya geldiği yer mi, öyle bir “iki”, “nehir” ve “bir araya gelmek” anlamında birtakım kelimelerin yerlilerin dilindeki karşılığıymış. Sonra İngilizler gelmiş, sonra Fransızlar gelmiş ve en son Louisiana Purchase ile tekrar İngilizlere verilmiş. Arkınsoo da bir Kızılderili adının, önce İngilizleştirilip sonra Fransızlaştırılıp sonra bir kat daha İngilizceleştirilmiş hali imiş.
0
aychovsky
(03.09.18)
@aychovsky Kansas'a gelince KAENzıs diyor dengesizler
0
🌸freedonia
(03.09.18)
Worcestershire
Schedule
0
agluna
(03.09.18)
Schedule
Archive
Vowel

Shecule şecıl, şedyul falan beklerdim.
0
le jeune turc
(03.09.18)
hackneyed - heknid diye okunuyor. Heknayd diyesim vardı.
segue - segwey diye okunuyor ve bunun yazılışı segway'dir diye düşünüyordum hep.
0
kulagina kupe olsun
(03.09.18)
lieutenant. leftenınt şeklindeki ingiliz telaffuzu olan haline şaşırmıştım.
0
misterturist
(03.09.18)
education

ecukeyşın şeklindeki telaffuzunu yıllar geçse de sindiremedim :)
0
tabudeviren
(04.09.18)
choir +1

degisim ogrencisi olarak ilk kez yurtdisina gittigimde universitenin korosuna kaydolmustum. neyse toplanti yapilacak yeri aradim taradim bulamadim. cevredeki diger ogrencilere mekani sorarken /çoː/ diye telaffuz etmistim (chair gibi ama o ile iste) haliyle kimse anlamadi ben koro calismasina gec kaldim, hayallerim baslamadan bitti.

ufku once yariya indirip sonra 4 katina cikaran bir deneyimdi
0
elon
(04.09.18)
(6)

Araba almak için acele etmeli miyim?

Dimi
Her gün sıfır arabalara zam geliyor. Henüz ikinci ele çok yansımadı. Yansımadan önce almak için elimi cabuk tutsam mi ? Araba almak için doğru zaman mı ?
Her gün sıfır arabalara zam geliyor. Henüz ikinci ele çok yansımadı. Yansımadan önce almak için elimi cabuk tutsam mi ?

Araba almak için doğru zaman mı ?
0
Dimi
(01.09.18)
0 otomobil değil ama ikinci el yaz ve yaz başlangıcında fiyat olarak tavan yapar kışın fiyatlar normale biner. Öte yandan bir de TL nin değersizleşmesi var.
0
vatan ayini
(01.09.18)
süper zaman, yapıştır gitsin. türkiyede çogu orta sınıf artık sıfır araba alamayacak, ikinci ele rağbet olacak. o yüzden ikinci el fiyatları artacak. bundan sonra biraz daha düşebilir ikinci el fiyatları ama sonra değerlenir.
0
lata
(01.09.18)
ben de aynı şeyleri düşünüyorum. bu saatten sonra fiyatların düşeceğini sanmıyorum, bence acilse hemen alın. ilerde ancak acil paraya ihtiyacı olup satanlar makul fiyat ister, onları da biz kaçırırız.
öte yandan "kış çok zor geçecek, arabayı falan ertele" diyorum kendi kendime.
0
g7mor
(01.09.18)
sifiri 160 olan arabanin 3-4 yasindaki modeli 60-70 bandinda. daha tam yansimadi ikinci ele.

ha su da var alim gucu de dustu, satacak kimse de yok. piyasa bir yerde dengeye gelecek ama benim fikrim bi tik yukarda dengelenecek. sifir alamayan mecbur ikinci ele yonelecek cunku.
0
brkylmz
(01.09.18)
Şuan fiyatlar inanılmaz yüksek. Aralık ayında 70.000 TL olan araç, şuan 100-110.000 TL bandında. Firmalar dolar ve euro daki yükselişi bahane ederek zaten stoğunda olan araçları %30-40 fazla fiyata satışa sunmaya başladı.

Malum, yakıt fiyatlarındaki artış insanların kafasında araç almak iyi mi sorusunu yarattı. Devletin büyük bir gelir kapısı olan akaryakıt alımında ki düşüş yaşanması sıkıntı olacak ve sıfır araç alımı için ilk fırsatta bir ötv güncellemesi yapacaktır. Tahminen Ekim sonu Kasım başı çılgın kampanyalar başlayacak.

Araç satıcılarıda mecburen 2019 öncesi 2018 stoğunu eritmek için aracın gerçek fiyatına yakın indirimler yapacaktır.
0
janavarorion
(01.09.18)
Ekim Kasım Aralık gibi al alacaksan. Fiyatlar çok değişmez ama kampanyalar sene sonuna doğru oluyor.
0
olutaklidi
(01.09.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.