strangelittlegirl
merhabalar, pdfi worde adam gibi çevirebilecek bir program önerebilecek olan var mıdır? tablo-şema vs içeriyor pdfler bu arada.
merhabalar, pdfi worde adam gibi çevirebilecek bir program önerebilecek olan var mıdır? tablo-şema vs içeriyor pdfler bu arada.
0
strangelittlegirl
selamlar,bu ara sık sık sorunlar yaşamaktayım bilgisayarımla ilgili. bu seferki de şöyle olmakta, winamp kurdum ama meret her seferinde açılırken bu programın değişiklik yapmasına bıdı bıdı diyor. her seferinde, evet. hatta playliste şarkı eklemek istediğimde de yapıyor. sildim tekrar kurdum yine ol
selamlar,
bu ara sık sık sorunlar yaşamaktayım bilgisayarımla ilgili. bu seferki de şöyle olmakta, winamp kurdum ama meret her seferinde açılırken bu programın değişiklik yapmasına bıdı bıdı diyor. her seferinde, evet. hatta playliste şarkı eklemek istediğimde de yapıyor. sildim tekrar kurdum yine olmadı. bir çözümünü bilen var mı acaba?
bu ara sık sık sorunlar yaşamaktayım bilgisayarımla ilgili. bu seferki de şöyle olmakta, winamp kurdum ama meret her seferinde açılırken bu programın değişiklik yapmasına bıdı bıdı diyor. her seferinde, evet. hatta playliste şarkı eklemek istediğimde de yapıyor. sildim tekrar kurdum yine olmadı. bir çözümünü bilen var mı acaba?
0
tamam o uyarı penceresinde windows'un beni uyarma ayarlarını değiştir tarzında bir yazı var. ona tıklayınca çıkan pencerede ayar yeri var, kademe kademe. seninki en üsttedir sanırım. onu bir basamak alta al, düzelmesi lazım.
0
evet ordan yapmayı ben de düşündüm ama bu sefer de sadece winampta değil hiçbir zaman uyarmayacak. başka bi yolu yok mu ki? neden winampı tek seferde kurmuyor, ilk kurarken sorsun eyvallah da her açtığım şarkıda neden soruyor ona takıldım :)
0
strangelittlegirl
selambasit bir şeydir muhtemelen de ben bilmediğimden beceremedim. şöyle ki, hazırladığım sunumda aynı slaytta önce resim sonra tıklayınca da yazı gelsin istiyorum ama yapamıyorum. nasıl yapılır bu?
selam
basit bir şeydir muhtemelen de ben bilmediğimden beceremedim. şöyle ki, hazırladığım sunumda aynı slaytta önce resim sonra tıklayınca da yazı gelsin istiyorum ama yapamıyorum. nasıl yapılır bu?
basit bir şeydir muhtemelen de ben bilmediğimden beceremedim. şöyle ki, hazırladığım sunumda aynı slaytta önce resim sonra tıklayınca da yazı gelsin istiyorum ama yapamıyorum. nasıl yapılır bu?
0
merhaba,
kolay bir şey, aşağıda ifade etmeye çalıştım ama gözünüz korkmasın, biraz kurcalayınca yapabilirsiniz, moraliniz bozulmasın hemen. tamam? :)
2007'ye göre anlatıyorum: 2003'te de hemen hemen aynı olması lazım.
0. slaytı hazırladığınızı kabul ediyorum.
1. Üst bar çubuklarından Animasyon > Özel Animasyon sekmesine tıklayın.
2. sayfanın yanında yeni bir menü açılacak. (Efektleri ayarlamanız için gerekli.)
3. önce gelmesini istediğiniz resmi mouse ile seçin ve yeni açılan sağ taraftaki menüden "Efekt Ekle" düğmesine tıklayarak sunumda hangi şekilde ekrana gelmesini seçin. (domino parçacıkları, kutu kutu vs. vs.)
4. bunu yaptıktan sonra efekt ekle düğmesini altına bu sizin girdiğiniz komut satır halinde belirecek. satırın sol tarafında "1" rakamını göreceksiniz. (bu sunumda önce bu slaytın geleceğini gösteriyor.)
5. diğer yazı metini ve metinlerini seçerek nasıl görünmesini istediklerini de seçerek. satır satır ekleyin tıpkı ilk resim için yaptığınız gibi.
6. şimdi elinizde basamak basamak artan bir sayı dizisi oluşması gerekiyor slaytların zamaanlama sırasını gösteriyor bu basamaklar.
7. birden fazla metin kutunuz varsa ve hepsini tek seferde ekranda göstermek istiyorsanız, "2" numaralı satırı seçin ve seçili iken o "2" satırının sağ tarafında bir imge belirecek ve oraya tıklamanızla bir menü açılacak.
8. orada "tıklama ile başlat" seçeneğini seçin. ve devamında gelen tüm satırları "önceki ile başlat" olarak belirleyin.
***(bu şekilde resimden sonra gelecek her şeyi bir tıklamayla ekrana hop diye getirmiş oluyorsunuz. ha yok ben tıkladıkça belirsin diyorsanız o zaman "tıklama ile başlat" diyerek, siz tıkladıkça görünmesini sağlayabilirsiniz.)
## takıldığınız yer olursa çekinmeden mesaj atabilirsiniz. veyahut buraya sorarsanız görecek kişi sayısı daha fazla olacağından yardımcı olacak arkadaşlar çıkabilir.
kolay bir şey, aşağıda ifade etmeye çalıştım ama gözünüz korkmasın, biraz kurcalayınca yapabilirsiniz, moraliniz bozulmasın hemen. tamam? :)
2007'ye göre anlatıyorum: 2003'te de hemen hemen aynı olması lazım.
0. slaytı hazırladığınızı kabul ediyorum.
1. Üst bar çubuklarından Animasyon > Özel Animasyon sekmesine tıklayın.
2. sayfanın yanında yeni bir menü açılacak. (Efektleri ayarlamanız için gerekli.)
3. önce gelmesini istediğiniz resmi mouse ile seçin ve yeni açılan sağ taraftaki menüden "Efekt Ekle" düğmesine tıklayarak sunumda hangi şekilde ekrana gelmesini seçin. (domino parçacıkları, kutu kutu vs. vs.)
4. bunu yaptıktan sonra efekt ekle düğmesini altına bu sizin girdiğiniz komut satır halinde belirecek. satırın sol tarafında "1" rakamını göreceksiniz. (bu sunumda önce bu slaytın geleceğini gösteriyor.)
5. diğer yazı metini ve metinlerini seçerek nasıl görünmesini istediklerini de seçerek. satır satır ekleyin tıpkı ilk resim için yaptığınız gibi.
6. şimdi elinizde basamak basamak artan bir sayı dizisi oluşması gerekiyor slaytların zamaanlama sırasını gösteriyor bu basamaklar.
7. birden fazla metin kutunuz varsa ve hepsini tek seferde ekranda göstermek istiyorsanız, "2" numaralı satırı seçin ve seçili iken o "2" satırının sağ tarafında bir imge belirecek ve oraya tıklamanızla bir menü açılacak.
8. orada "tıklama ile başlat" seçeneğini seçin. ve devamında gelen tüm satırları "önceki ile başlat" olarak belirleyin.
***(bu şekilde resimden sonra gelecek her şeyi bir tıklamayla ekrana hop diye getirmiş oluyorsunuz. ha yok ben tıkladıkça belirsin diyorsanız o zaman "tıklama ile başlat" diyerek, siz tıkladıkça görünmesini sağlayabilirsiniz.)
## takıldığınız yer olursa çekinmeden mesaj atabilirsiniz. veyahut buraya sorarsanız görecek kişi sayısı daha fazla olacağından yardımcı olacak arkadaşlar çıkabilir.
0
heh çok teşekkür ederim valla uzun uzun yazmışsınız :) ben buralara girip kurcaladımdı aynen bu şekilde ama işte beceremedim dediğim kısım o :) yine anlattığınız gibi de denedim yine olmadı. bi yeri kaçırıyorum ama neresi. tıklatınca başlat seçeneği işaretli geldi zaten, ama yine de önizleme yapınca önce resim geliyor bi saniye sonra yazı geliyor. yine beceremedim kısacası.
0
rica ederim, ön izlemede bütünleşik gösterir. F5 yaparak yani slaytı sunum yapıyor gibi çalıştırırsanız o zaman farklı olması lazım.
ayrıca bu satır numaralarında sadece 1 ve 2 yazıyor olması şart, devamındaki satırlarda "önceki ile başlat" seçeneği işaretli olması şart.
bunun haricinde yine de sonuç alamadınız mı?
ayrıca bu satır numaralarında sadece 1 ve 2 yazıyor olması şart, devamındaki satırlarda "önceki ile başlat" seçeneği işaretli olması şart.
bunun haricinde yine de sonuç alamadınız mı?
0
strangelittlegirl
selam, hani biz şimdi bileşikleri kısa kısa olsun diye hidrolorik asit yerine haşcele diye falan okuyoruz ya misal, ingilizce olunca mecburen bileşiğin adını mı söylüyoruz nasıl okuyoruz? ya da glikozu cealtıhaşonikioaltı diye okumak istiyorum ingilizce. nası oluyo kafama takıldı. hayır türkçe'de ol
selam, hani biz şimdi bileşikleri kısa kısa olsun diye hidrolorik asit yerine haşcele diye falan okuyoruz ya misal, ingilizce olunca mecburen bileşiğin adını mı söylüyoruz nasıl okuyoruz? ya da glikozu cealtıhaşonikioaltı diye okumak istiyorum ingilizce. nası oluyo kafama takıldı. hayır türkçe'de olduğu gibi ingilizce'ye aynı yöntemi uyarlayınca komik oldu da ondan sorayım dedim.
0
"Henry two stupid Orlando four" gibi bir şey duymadım ama kısaltma yapıyorlar "eyç si el" gibi.
0
ayni mantikla okuyorlar. cogu seminerde vs yabanci konusmacilar benzer kisaltmalari kullaniyor. en cok kullanilan eyc si el ve eyc di o.
kalkip da c12h6o6 gibi bir seyi zaten kisaltma gibi soylemenin mantigi yok. iupac adini kullanirsin. d(l)-(veya sadece)glucose dersin.
cinko oksit gibi basit kelimelerin genelde kisaltmalarini kullanmiyor akademik sahislar. ogrenciler nasildir bilemem. zno diyor olabilirler.
kalkip da c12h6o6 gibi bir seyi zaten kisaltma gibi soylemenin mantigi yok. iupac adini kullanirsin. d(l)-(veya sadece)glucose dersin.
cinko oksit gibi basit kelimelerin genelde kisaltmalarini kullanmiyor akademik sahislar. ogrenciler nasildir bilemem. zno diyor olabilirler.
0
zaten o mantık bize ait degilki global o tabiki bir konferansta adam sana "si o iki" diyecek hali yok. ama genel anlamda sen türkçe nasıl kullanıyorsan ingilizcede de aynısını kullansan yeter sonuçta karşındakide kimyacı olacagından anlayacaktır. zaten kimyacı olmayan adamla konuşmanda bileşigin adını söylesende kısaltsanda anlamacagından çok dert edilecek bir konu yok.
0
strangelittlegirl
selamlar,masaüstü bilgisayarımın usb girişli kablosuz mouse ve klavyesi var ama pc klavyeyi gördüğü halde mouse'u görmüyor. pilini değiştirdim tekrar dendim bi oynar gibi oldu sonra yine kaldı. sorun farededir diye düşünüp diğer bilgisayardan kablolu mouse'u söktüm onu taktım ama onu da görmedi. sor
selamlar,
masaüstü bilgisayarımın usb girişli kablosuz mouse ve klavyesi var ama pc klavyeyi gördüğü halde mouse'u görmüyor. pilini değiştirdim tekrar dendim bi oynar gibi oldu sonra yine kaldı. sorun farededir diye düşünüp diğer bilgisayardan kablolu mouse'u söktüm onu taktım ama onu da görmedi. sorun neden kaynaklanıyor olabilir bi fikri olan yarımcı olursa sevinirim.
masaüstü bilgisayarımın usb girişli kablosuz mouse ve klavyesi var ama pc klavyeyi gördüğü halde mouse'u görmüyor. pilini değiştirdim tekrar dendim bi oynar gibi oldu sonra yine kaldı. sorun farededir diye düşünüp diğer bilgisayardan kablolu mouse'u söktüm onu taktım ama onu da görmedi. sorun neden kaynaklanıyor olabilir bi fikri olan yarımcı olursa sevinirim.
0
aynı usb porttan klavyeye de giriş veriyor zaten ve klavye çalışıyor. diğer mouse'u takarken de usb'den değil aparatıyla beraber fare girişinden taktım. ama ikisini de algılamıyor.
0
brkylmz
Sözlük anlamı değil de daha doğru bir kullanım şekli arıyorum. Native'ler bi el atsın :)
Sözlük anlamı değil de daha doğru bir kullanım şekli arıyorum. Native'ler bi el atsın :)
0
native değilim ama keep an eye on sb die geçer benim bildiğim.
olmadı look after.
olmadı look after.
0
We are "keeping an eye on" him/her/it.
We are "taking care of" him/her/it.
Ne anlamda kullandığına bağlı esasında.
We are "taking care of" him/her/it.
Ne anlamda kullandığına bağlı esasında.
0
teşekkürler native'ler, native yolunda hızla ilerleyenler...
sanırım "we keep an eye on"u kullanıcaz. doğru galiba.
sanırım "we keep an eye on"u kullanıcaz. doğru galiba.
0
kimsenin bir kere bile to look after dememis olmasi aci kaynagi, icime atar yasar giderim
@orcu, uyari icin sagol : ) dusundugunu yaziya farkli sekilde gecirmek nasil bir sey cozemedim.
@orcu, uyari icin sagol : ) dusundugunu yaziya farkli sekilde gecirmek nasil bir sey cozemedim.
0
we are to be eye and ear
.
KAYNAK:
Hasan was a very heavy headed boy. His father was a middle situated man. To make his son read in good schools, he did everything coming from his hand. He took everything to eye. His mother was a house woman. Every job used to come from her hand. In making food, there was no one on top of her. The taste of observations she made could make you eat your fingers. This woman made her hair a broom for her son. When hasan became sick, she cried her two eyes two fountains. When hasan finished lycee he wanted to be a tooth doctor, and he entered to the university exams and won the tootherness school. In the school, he met jale. Hasan was hit to
her in first look, but she wasn't hit to him in the first look. However, her blood boiled to him. A few weeks later, they cooked the job. Jale's father was a money father. He turned the corner many years ago by making dreamy export. But jale wasn't like her father. She was a very low-hearted girl. Her father was wanting to make her marry to his soldierness friend's son abdurrahim. Abdurrahim finished first school and didn't read later. He became a rough uncle. He started to turn dirty jobs when he was a crazy blooded man. He was his mother's eye. He said, "hık" and he fell from his father's nose. So, three under five up he was like his father. When he
saw jale, he put eye to her. His inside went. His mouth got watered. His eyes opened like a fortune stone. To be able to see jale, hasan's inside was eating his inside. Finally, together they went to a park. When they were wrinkling in the park, abdurrahim saw them. First he pulled a deep inside. And then his eyes turned. He couldn't control himself. He wanted to send them to the village with wood, but he collected himself. He decided to leave them head to head. At that moment, the devil poked him. He fit to the devil, pulled his gun and fired. However, a man passing stayed under lead rain and poor man went to who hit. He planted the horseshoes. Then the mirrorless' came. They took all of them under eye. Jale's inside was blood crying. The man died eye seeing seeing. And so, this job finished in the black arm.
.
KAYNAK:
Hasan was a very heavy headed boy. His father was a middle situated man. To make his son read in good schools, he did everything coming from his hand. He took everything to eye. His mother was a house woman. Every job used to come from her hand. In making food, there was no one on top of her. The taste of observations she made could make you eat your fingers. This woman made her hair a broom for her son. When hasan became sick, she cried her two eyes two fountains. When hasan finished lycee he wanted to be a tooth doctor, and he entered to the university exams and won the tootherness school. In the school, he met jale. Hasan was hit to
her in first look, but she wasn't hit to him in the first look. However, her blood boiled to him. A few weeks later, they cooked the job. Jale's father was a money father. He turned the corner many years ago by making dreamy export. But jale wasn't like her father. She was a very low-hearted girl. Her father was wanting to make her marry to his soldierness friend's son abdurrahim. Abdurrahim finished first school and didn't read later. He became a rough uncle. He started to turn dirty jobs when he was a crazy blooded man. He was his mother's eye. He said, "hık" and he fell from his father's nose. So, three under five up he was like his father. When he
saw jale, he put eye to her. His inside went. His mouth got watered. His eyes opened like a fortune stone. To be able to see jale, hasan's inside was eating his inside. Finally, together they went to a park. When they were wrinkling in the park, abdurrahim saw them. First he pulled a deep inside. And then his eyes turned. He couldn't control himself. He wanted to send them to the village with wood, but he collected himself. He decided to leave them head to head. At that moment, the devil poked him. He fit to the devil, pulled his gun and fired. However, a man passing stayed under lead rain and poor man went to who hit. He planted the horseshoes. Then the mirrorless' came. They took all of them under eye. Jale's inside was blood crying. The man died eye seeing seeing. And so, this job finished in the black arm.
0
adıgüzel
üniversite 2. sınıf öğrencisiyim. 9 yaşındaki bir çocuğa verilecek özel dersin ücreti ne olmalı? 20-25 iyi mi?
üniversite 2. sınıf öğrencisiyim. 9 yaşındaki bir çocuğa verilecek özel dersin ücreti ne olmalı? 20-25 iyi mi?
0
iyi yani. fen matematik anlatacaksın heralde. hafatda 2 ders yapsan ayda 200 tl yapar. bu da fena değil.
0
fen-matematik değil. 2. sınıf okumasına rağmen okuma-yazmayı hızlandırmaya çalışan bir çocuk, ödevleri falan var tabi ki matematikten.
yeniköy'de
yeniköy'de
0
daha önce ders verdin mi bilmiyorum ancak dersi vermeye başlayacağında 20 liraya bu işin yapılmayacağını anlayacaksındır hem de 9 yaşındaki bir çocuğa.. bence 50 söyle eğer fazla geldiğini belirtirlerse 40a in.
0
50 deyince kaçıp gider sanırım=) konuşurken "genellikle 20-25 istiyor öğrenciler internetten gördüğüm kadarıyla" dedi de.. en son bana sen kafanda bi rakam oluştur konuşalım tekrar dedi.
0
iş veren ne düşünüyosa söylediği max. fiyatın 5-10 lira fazlasını söyle...hem müşteriyi kaçırmamış olursun hemde 5-10 fazlası aya vurduğunda iyy para yapar..
0
Yağmurda, karda gidip dokuz yaşında bir çocukla ilgilenmek için aklınızdaki fiyat neyse onu isteyin. 25 TL yetiyorsa o kadara verin. Sizden memnun kalırlarsa o çocuğun arkadaşları da öğrenciniz olabilir sonradan.
0
deeperdown
selam panpalar!yalnızca bir kez özel ders verdiğim çocuğun annesi aradı. çocuk sınavdan 45 almış. 4'e gidiyor. biz bu veletle dersimizi ilk sınavdan bi gün önce yaptık, o zamana kadar işledikleri konuları bi özet geçtik.ertesi gün çocuk gidip 45 almış. quizlerde de 60 ve 35 almış zaten. şimdi bu kad
selam panpalar!
yalnızca bir kez özel ders verdiğim çocuğun annesi aradı. çocuk sınavdan 45 almış. 4'e gidiyor. biz bu veletle dersimizi ilk sınavdan bi gün önce yaptık, o zamana kadar işledikleri konuları bi özet geçtik.
ertesi gün çocuk gidip 45 almış. quizlerde de 60 ve 35 almış zaten.
şimdi bu kadın beni suçlar gibi konuştu bugün, benim de kafama takıldı. ben bu gadına nasıl laf anlatayım? ''2 derste aynştan mı olucak çocuk amk? hele bi dur yeğenim soluklan'' diyemedim tabii(bkz: ekmek kavgası)
benim bu kadına güven veren ama bir yandan da olayın velette koptuğunu anlatan laflar hazırlamam lazım. ne diyelim sizce?
yalnızca bir kez özel ders verdiğim çocuğun annesi aradı. çocuk sınavdan 45 almış. 4'e gidiyor. biz bu veletle dersimizi ilk sınavdan bi gün önce yaptık, o zamana kadar işledikleri konuları bi özet geçtik.
ertesi gün çocuk gidip 45 almış. quizlerde de 60 ve 35 almış zaten.
şimdi bu kadın beni suçlar gibi konuştu bugün, benim de kafama takıldı. ben bu gadına nasıl laf anlatayım? ''2 derste aynştan mı olucak çocuk amk? hele bi dur yeğenim soluklan'' diyemedim tabii(bkz: ekmek kavgası)
benim bu kadına güven veren ama bir yandan da olayın velette koptuğunu anlatan laflar hazırlamam lazım. ne diyelim sizce?
0
benle beraberken çözebiliyor/yapabiliyor ama heralde sınavdayken heyecanlanıyor yapamıyor evdeyken hiç böyle değildi
0
bunca aydır okulda ders görmüş yapamamış da 1 derste mi yapacakmış?
salla bence bu veliyi. bu kadın sana bir kaç sene sonra telefon açıp, oğlum alesi geçemedi senin yüzündeeeen derse şaşırma.
salla bence bu veliyi. bu kadın sana bir kaç sene sonra telefon açıp, oğlum alesi geçemedi senin yüzündeeeen derse şaşırma.
0
bir derslik tekrar ile 45 alabilmiş. ya o bir ders olmasaydı ne olurdu. gibisinden bir şeyler. ya ne desen boş. ne mal insanlar var ya. bir iki saatin parasını ödedi ya, okulda kaç saat işlenen derse denk gelmesi lazım sanki.
0
allahtan şimdiye kadar tüm öğrenclerimin anne-babaları çocuklarının sorumsuzluğunun farkındaydı da böyle birşey gelmedi başıma. hatta aynı durum bir kere bir lise öğrencisiyle bana da olmuştu da kadın sevinmişti 45 aldı sen gelmesen kaç alacaktı kim bilir? son günde ancak bu kadar oldu tabii falan diye.neyse inşallah daha da çıkmaz karşıma :)
senin annesine anlatman gereken şey, özel dersin sınav öncesi 2 saatle mucizeler yaratmasının imkansız olduğu. devam eden bir süreçten sonra çocuk 45 alsa kendine bi sor bence de derdim ama öyle bir durum yok ortada. sen kendi anlattığın dersten ve çocuğun anlaması için çabaladığından eminsen asla pabuç bırakma, çocuğun yanında olmamak suretiye annesiyle durumu açık açık konuş, tek dersle olmayacağını uygun bir dille anlat. çocuğun çalışması grektiğini, 2 saatlik özel dersin sadece anlamadığı şeyleri telafi etmesini sağlayabileceğini anlat. eğer ki çocuk çalışmıyosa o zaman da düzenli özel ders öner. ne bileyim. ama keinlikle kadının yanında da acaba ben mi anlatamadım triplerine girme, yaptığından eminsen eğer emin olduğunu göster.
senin annesine anlatman gereken şey, özel dersin sınav öncesi 2 saatle mucizeler yaratmasının imkansız olduğu. devam eden bir süreçten sonra çocuk 45 alsa kendine bi sor bence de derdim ama öyle bir durum yok ortada. sen kendi anlattığın dersten ve çocuğun anlaması için çabaladığından eminsen asla pabuç bırakma, çocuğun yanında olmamak suretiye annesiyle durumu açık açık konuş, tek dersle olmayacağını uygun bir dille anlat. çocuğun çalışması grektiğini, 2 saatlik özel dersin sadece anlamadığı şeyleri telafi etmesini sağlayabileceğini anlat. eğer ki çocuk çalışmıyosa o zaman da düzenli özel ders öner. ne bileyim. ama keinlikle kadının yanında da acaba ben mi anlatamadım triplerine girme, yaptığından eminsen eğer emin olduğunu göster.
0
deeperdown
selam sevgili kazara çocuk sahibi olanlar ve bu yolda ilerleyenler!3 yıldır özel ders vermekteyim matematik alanında. lakin işler bu kez biraz karışık. 7-12 yaş aralığında 3 kuzene sahip bir insan olarak biraz fikrim var ama, bilemedim nasıl olur.şimdiye kadar ders verdiğim insanlar min. 16-17 yaşın
selam sevgili kazara çocuk sahibi olanlar ve bu yolda ilerleyenler!
3 yıldır özel ders vermekteyim matematik alanında. lakin işler bu kez biraz karışık. 7-12 yaş aralığında 3 kuzene sahip bir insan olarak biraz fikrim var ama, bilemedim nasıl olur.
şimdiye kadar ders verdiğim insanlar min. 16-17 yaşındaydı. bu velet 4. sınıfa gidiyor, nasıl yapayım? şunu yapma bunu yap diyebileceğiniz şeyler nelerdir? bu yaşta bir çocukla ders çalışırken nasıl davranılmalıdır? çocukları severim genel olarak, ama cevab veremedim kendime.
3 yıldır özel ders vermekteyim matematik alanında. lakin işler bu kez biraz karışık. 7-12 yaş aralığında 3 kuzene sahip bir insan olarak biraz fikrim var ama, bilemedim nasıl olur.
şimdiye kadar ders verdiğim insanlar min. 16-17 yaşındaydı. bu velet 4. sınıfa gidiyor, nasıl yapayım? şunu yapma bunu yap diyebileceğiniz şeyler nelerdir? bu yaşta bir çocukla ders çalışırken nasıl davranılmalıdır? çocukları severim genel olarak, ama cevab veremedim kendime.
0
hayali arkadaş
kendi kendime ellerimle oynarken eski bir çocuk oyununu hatırlar gibi oldum ama tam da hatırlayamadım, kardeşimle oynadığımız sahneler gözümün önünde ama şarkısını falan çıkartamıyorum.şöyle bişeydi bi elin işaret parmağı diğer elinkine vurarak bişeyler söylüyo, sonra öbür el ona aynısını yapıyo kar
kendi kendime ellerimle oynarken eski bir çocuk oyununu hatırlar gibi oldum ama tam da hatırlayamadım, kardeşimle oynadığımız sahneler gözümün önünde ama şarkısını falan çıkartamıyorum.
şöyle bişeydi bi elin işaret parmağı diğer elinkine vurarak bişeyler söylüyo, sonra öbür el ona aynısını yapıyo karşılıklı bi şarkıydı işte ama kafamda da başka bişey canlanmıyor.
umarım biraz olsun hatırlayan olur.
şöyle bişeydi bi elin işaret parmağı diğer elinkine vurarak bişeyler söylüyo, sonra öbür el ona aynısını yapıyo karşılıklı bi şarkıydı işte ama kafamda da başka bişey canlanmıyor.
umarım biraz olsun hatırlayan olur.
0
-baş parmağım başparmağım nasılsın, nasılsın.
-iyiyim efendim teşekkür ederim ding dang dong.
böyle parmaklar konuşuyodu ama devamını getiremedim.
-iyiyim efendim teşekkür ederim ding dang dong.
böyle parmaklar konuşuyodu ama devamını getiremedim.
0
ceo nun dediğinin orjinali :)
are you sleeping are you sleeping brother lohn, brother john
morning bells are ringing morning bells are ringing ding deng dong, ding deng dong
are you sleeping are you sleeping brother lohn, brother john
morning bells are ringing morning bells are ringing ding deng dong, ding deng dong
0
bir elini arkaya saklarsın diğer elinle başlarsın "başparmağım başparmağım nerdesin?" sonra SAkladığın eli getirirsin "burdayım" dersin sonra da işte nasılsın efendim? teşekkür ederim dingdangdong diye gider. inkilişçesini büyüyünce öğrendik anasınıfında bize böyle oynatıyolardı. neyse her parmak için aynı şarkıyı sölüyosun işte.
0
againstthelife
Selam hipokratın torunları,Bir arkadaş var -valla bir arkadaş- mide rahatsızlığından dolayı endoskopi yapılacakmış. fakat kendisi bundan korkuyor, rahatsız oluyor(biraz arıza var zaten kendisinde). Şimdi bu endoskopi yerine var mıdır alternatif bir yöntem, yol yordam?Bi zahmet el atsanız.
Selam hipokratın torunları,
Bir arkadaş var -valla bir arkadaş- mide rahatsızlığından dolayı endoskopi yapılacakmış. fakat kendisi bundan korkuyor, rahatsız oluyor(biraz arıza var zaten kendisinde). Şimdi bu endoskopi yerine var mıdır alternatif bir yöntem, yol yordam?
Bi zahmet el atsanız.
Bir arkadaş var -valla bir arkadaş- mide rahatsızlığından dolayı endoskopi yapılacakmış. fakat kendisi bundan korkuyor, rahatsız oluyor(biraz arıza var zaten kendisinde). Şimdi bu endoskopi yerine var mıdır alternatif bir yöntem, yol yordam?
Bi zahmet el atsanız.
0
yahu korkmasına gerek yok, benim bir arkadaşım -valla bir arkadaşım- hatta bir değil iki arkadaşım yaptırdı endoskopi, gayet sakinleştiriciyi vermişler, uyandıklarında pamuk gibi hiçbir şeyden haberleri olmadan tüm işlem bitmiş. ne bir boğaz acısı ne bir gıcıklanma hissi. gayet rahat geçmiş yani.
0
Kapsül yutturma diye bir şey var. Endoskopi alternatifi olarak ama parça falan alamıyorlar o yöntemle. Diğer arkadaşların yazdığı gibi endoskopi yaptırdığını hissetmez bile...
0
endoskopiyle de parça alamıyorlar? benim sadece videomu çekmişlerdi, parça almak yani biopsi içinse başka tarih vermişlerdi ben korkudan gidememiştim ya uyutmazlarsa diye :)
0
valla korkacak bir şey yok. iki kere endoskopi olmuş biri olarak konuşuyorum, ikisinde de güle oynaya girdim çıktım. ki ben olduğum vakitler daha uyutmuyorlardı, sadece ağzı uyuşturacak sprey sıkıyorlardı.
eğer uyutarak yapıyorlarsa zaten korkacak hiç bir şey yok. eğer uyutmadan sprey sıkarak yapacaklarsa, kabul ediyorum hortumun yemek borusuna içeriden çarpması garip hissettiriyor, öğürtüyor falan, ama o esnada televizyondan mideyi izlemek gibi bir tecrübe de yok. biraz daha zor, ama çok daha enteresan bir tecrübe. fakat hiç bir şekilde korkacak bir şey yok.
ayrıca son sorunuza cevap olarak da, eğer doktor endoskopi demişse o endoskopi yapılacak, başka bir imkanı yok bunun.
eğer uyutarak yapıyorlarsa zaten korkacak hiç bir şey yok. eğer uyutmadan sprey sıkarak yapacaklarsa, kabul ediyorum hortumun yemek borusuna içeriden çarpması garip hissettiriyor, öğürtüyor falan, ama o esnada televizyondan mideyi izlemek gibi bir tecrübe de yok. biraz daha zor, ama çok daha enteresan bir tecrübe. fakat hiç bir şekilde korkacak bir şey yok.
ayrıca son sorunuza cevap olarak da, eğer doktor endoskopi demişse o endoskopi yapılacak, başka bir imkanı yok bunun.
0
Bana da uyutarak yapmışlardı, nerde yaptıracak biliyor musunuz? Çoğu yerde uyutarak yapılıyor. Eğer öyleyse hiç bir şey hissetmeyecektir. Ben ayıldığımda bana yapmadılar endoskopi diye tutturmuştum, o derece :)
0
ben çocukken yaptırmıştım. boğazdan boru girince burundan nefes almaktan başka çare kalmadı, zor oldu alışması, birz boğaz acıyor. gözlerden istemsiz yaşlar geldi. evet o zamanlar zordu. hele çocuk olunca daha da zor oluyor. ama şidmi teknoloji ilerlerdi. arkadaşın da bahsettiği gibi kameralı hap'lar mı ne vardı geçen tv'de gösteriyrodu.hapı yutuyon normal bişe gibi. onun etrafında kameralar var. ekrana görütüyü online iletiyor.
0
Labyrinthe
selam,sac duzlestirici alma niyetindeyim, aslinda halihazirda bir tane kullaniyorum ama memnun degilim pek, saatlerce ugrasip istedigim gibi duzlestirmiyor, cok cabuk bozuluyor. yeni alacagimda bu tur sorunlar yasamamak icin nelere dikkat etmeliyim? oldukca pahalilar da var makul fiyatli olanlar da
selam,
sac duzlestirici alma niyetindeyim, aslinda halihazirda bir tane kullaniyorum ama memnun degilim pek, saatlerce ugrasip istedigim gibi duzlestirmiyor, cok cabuk bozuluyor. yeni alacagimda bu tur sorunlar yasamamak icin nelere dikkat etmeliyim? oldukca pahalilar da var makul fiyatli olanlar da var, digital gostergeli falan.
soyle bana saatler harcatmayacak, guzel duzlestirecek bir model oneriniz ya da su su ozelliklere dikkat et, bunlar varsa isini gorur diyebileceginiz seyler var mi? cevaplarinizi bekliyorum, simdiden tesekkurler.
sac duzlestirici alma niyetindeyim, aslinda halihazirda bir tane kullaniyorum ama memnun degilim pek, saatlerce ugrasip istedigim gibi duzlestirmiyor, cok cabuk bozuluyor. yeni alacagimda bu tur sorunlar yasamamak icin nelere dikkat etmeliyim? oldukca pahalilar da var makul fiyatli olanlar da var, digital gostergeli falan.
soyle bana saatler harcatmayacak, guzel duzlestirecek bir model oneriniz ya da su su ozelliklere dikkat et, bunlar varsa isini gorur diyebileceginiz seyler var mi? cevaplarinizi bekliyorum, simdiden tesekkurler.
0
Türkiyede bulamazsın büyük ihtimalle ama gördüğüm en etkili düzleştirici kesinlikle amica.Amerikada neredeyse tüm alışveriş merkezlerinde kioskları var.Gün içerisinde herkesin saçını yapıyolar.Abrtmıyım halis muhlis zenci bir ablanın ultra bonus saçını 15dkda pırasa gibi yaptı.Buharla saçı yumşatıyor yakmadan.Birçok boyutu var.Hatta youtubedan amica yazarsan binlerce video bulursun.Babyliss,reminghton filan tamamen hikaye.
0
marka bilmem de seramik kaplama mı ne öyle olması daha iyi oluyomuş, aklında bulunsun. diğerleri saçı yakıyomuş öyle diyolla
0
Ben Braun kullaniyorum, 2 yildir kullaniyorum ve hala catir catir calisiyor. Seramik kaplama onemli strangelittlegirl'in dedigi gibi. Onun disinda aslinda hepsi fasa fiso, cok islak saca ve kupkuru saca yaparsaniz hangisi olsa yakar, kirar.
Saclarimin kuaforleri canindan bezdirecek kadar gur, kalin telli ve kivirciga yakin dalgali, belime kadar uzun oldugunu, buna ragmen 15-20 dakikada dumduz oldugunu da ekleyeyim.
Saclarimin kuaforleri canindan bezdirecek kadar gur, kalin telli ve kivirciga yakin dalgali, belime kadar uzun oldugunu, buna ragmen 15-20 dakikada dumduz oldugunu da ekleyeyim.
0
Amerika'da satılan diye bahsi geçeni ben de gördüm(markayı hatırlamıyordum ama aaynı mantık alışveriş merkezlerinde örnek olarak yapıyorlardı) , hakikaten işe yarıyor, belki Ebayde satılıyordur, ya da gidip gelen birinden isteyebilirsiniz. Sorundan şikayetçi herkes hayran kalmıştı.
0
ben de almak istiyorum da bi süre sonra saç saçlıktan çıkıyor gibi geliyor bana ey kullanan ahali bişey olmadı mı? ben bazı arkadaşlarda görüyorum keçe gibi oluyor, üstelik hergün kullanan ıslak saça kullanan tipler değiller..
Labyrinthe sorunun içinde soru oldu ama ;)
Labyrinthe sorunun içinde soru oldu ama ;)
0
ataturkiye
---------- `Hikaye kısmı` -------------Yaklaşık 2 sene önce apış arası eriyen/yırtılan bir kot pantolonum vardı. Öyle kenara atmıştım badana-boyada giyerim diye (bu bilgi cepte).Geçen gün çok acil bir buluşma yapmam gerekliydi ve çıkarken elime bu pantolon geldi, farketmeden giydim ve çıktım. Yırtık
---------- Hikaye kısmı -------------
Yaklaşık 2 sene önce apış arası eriyen/yırtılan bir kot pantolonum vardı. Öyle kenara atmıştım badana-boyada giyerim diye (bu bilgi cepte).
Geçen gün çok acil bir buluşma yapmam gerekliydi ve çıkarken elime bu pantolon geldi, farketmeden giydim ve çıktım. Yırtık pantolonu giydiğimi otobüste anladım.
Otobüsten inip kendimi acilen bir erkek giyim mağazasına attım. Bir çok pantolon denedim, ancak belime ve kıçıma olanların paçaları uzun oluyordu; paçaları normal olanlar da çok dar geliyordu. Paçaların yapılması ise en az 2-3 saatmiş.
Bekleyemedim ve geç kalmamak için bir seçim yaptım ve dar olanı tercih ettim.
O akşam farketmedim ama şimdi giydiğimde farkediyorum ki çok dar almışım kotu. Bildiğin streç filmle kaplanmış gibiyim. İşin kötüsü "giydikçe açılır" prensibi de işlemiyor. Giydikçe ben daralıyorum; hem fiziksel hem de psikolojik.
---------- Hikaye kısmı -------------
Şimdi soru şu: Bu dar kot nasıl genişletilir? Terzi halledebilir mi? Yoksa 1 kere giydiğim şeyi atacak mıyım çöpe? Çok para verdim lan, içim yanıyor!
Not: Zayıfla demeyin, kilom (+2 -2) 80'dir, bu yaştan sonra istesem de zayıflayamam yani, kalıp oturmuş.
Edit: Pantolon'u alırken çok baktığım için geri götürüp iade edemem, oradan giyip çıktım zira.
Yaklaşık 2 sene önce apış arası eriyen/yırtılan bir kot pantolonum vardı. Öyle kenara atmıştım badana-boyada giyerim diye (bu bilgi cepte).
Geçen gün çok acil bir buluşma yapmam gerekliydi ve çıkarken elime bu pantolon geldi, farketmeden giydim ve çıktım. Yırtık pantolonu giydiğimi otobüste anladım.
Otobüsten inip kendimi acilen bir erkek giyim mağazasına attım. Bir çok pantolon denedim, ancak belime ve kıçıma olanların paçaları uzun oluyordu; paçaları normal olanlar da çok dar geliyordu. Paçaların yapılması ise en az 2-3 saatmiş.
Bekleyemedim ve geç kalmamak için bir seçim yaptım ve dar olanı tercih ettim.
O akşam farketmedim ama şimdi giydiğimde farkediyorum ki çok dar almışım kotu. Bildiğin streç filmle kaplanmış gibiyim. İşin kötüsü "giydikçe açılır" prensibi de işlemiyor. Giydikçe ben daralıyorum; hem fiziksel hem de psikolojik.
---------- Hikaye kısmı -------------
Şimdi soru şu: Bu dar kot nasıl genişletilir? Terzi halledebilir mi? Yoksa 1 kere giydiğim şeyi atacak mıyım çöpe? Çok para verdim lan, içim yanıyor!
Not: Zayıfla demeyin, kilom (+2 -2) 80'dir, bu yaştan sonra istesem de zayıflayamam yani, kalıp oturmuş.
Edit: Pantolon'u alırken çok baktığım için geri götürüp iade edemem, oradan giyip çıktım zira.
0
pantolonu ne zaman aldın, faturası duruyor mu?
bunu annem almış ama bana dar geldi de ve değiştir yahu, neden kasıyorsun bu kadar, dediğin gibi pahalı bir yerse sorun çıkarmayacaklardır, değiştireceklerdir.
bunu annem almış ama bana dar geldi de ve değiştir yahu, neden kasıyorsun bu kadar, dediğin gibi pahalı bir yerse sorun çıkarmayacaklardır, değiştireceklerdir.
0
iade edebilmen için giyilmemiş olma şartı olacağını sanmıyorum.. aldığın yerin telefon numarası falan varsa ara sor iade/değişim olaylarını.. genişletilebileceğini sanmıyorum.. çöpe atmaktansa en azından arayıp sormak mantıklı yani..
not: apış arası eriyen/yırtılan ne kötü bi şeydir yareppim.. bu dertten muzdarip olanları toparlayalım..
not: apış arası eriyen/yırtılan ne kötü bi şeydir yareppim.. bu dertten muzdarip olanları toparlayalım..
0
başka bi şubesi varsa aldığınız mağazanın oraya götürün ordan değiştirin. genişletemezsiniz.
0
Olm tüketici olayları var memnun kalmadım dersin fişi faturası durduğu taktirde yeterli olur bu kadar korkmayın satıcıdan verin acımayın begenmedim diyin olsun bitsim.
0
Giydin diye değiştiremezsin demezler çünkü giyip oturmadığını görünce iade ediyor herkes.
Ama siz bunu giydiniz gibi bir dangalak soru sorulmaz yani.
İç çamaşırı mı alıyosunuz? :)
Ama siz bunu giydiniz gibi bir dangalak soru sorulmaz yani.
İç çamaşırı mı alıyosunuz? :)
0
nedenini bende bilmiyorum
http://www.imdb.com/title/tt0279064/ linkte görülen filmin rapid linkini aramaktayım fakat bulamadım. bi el atında vurdurtalım motoru
www.imdb.com linkte görülen filmin rapid linkini aramaktayım fakat bulamadım. bi el atında vurdurtalım motoru
0
dreanor
Sorum kısaca şöyle , dağcı malzemelerini ucuz yollu ve kaliteli, mümkünse sıfır nerelerden temin edebilirim?İstanbul'da nerelerde bulabilirim? Öncelikli olarak alacaklarım Bot ve Çanta.şimdiden teşekkürler, cevaplar gelince ayrıca teşekkürde ederim, nedir. :)
Sorum kısaca şöyle , dağcı malzemelerini ucuz yollu ve kaliteli, mümkünse sıfır nerelerden temin edebilirim?
İstanbul'da nerelerde bulabilirim? Öncelikli olarak alacaklarım Bot ve Çanta.
şimdiden teşekkürler, cevaplar gelince ayrıca teşekkürde ederim, nedir. :)
İstanbul'da nerelerde bulabilirim? Öncelikli olarak alacaklarım Bot ve Çanta.
şimdiden teşekkürler, cevaplar gelince ayrıca teşekkürde ederim, nedir. :)
0
taksim çıkarken kutup ayısı var oraya goz atabılırsın ancak ucuz yollu tanımın degıskenlık gosterebılır bu konuda yorum yapmayayım cogu marka bulunur burda..
bunun harıcınde cok cok makul ve ekonomık seyler arıyorsan schıbo ya goz atmanı onerırım gayet makul fıyatlara cok sey bulunuyor burda..
bunun harıcınde cok cok makul ve ekonomık seyler arıyorsan schıbo ya goz atmanı onerırım gayet makul fıyatlara cok sey bulunuyor burda..
0
bot için bir çok yer gezmen gerekebilir, ama türkiye'de pahalı genelde. eğer vaktin ve imkanın varsa buradan beğenip, deneyip numarasını alıp internetten almanı tavsiye ederim. ama eğer ben anlamam o kadar netten falan nasıl yapıcam diyosan riske de atmayıp buradan para bayılarak da alabilirsin. sierratrading diye bi site var oraya bakabilirsin.
çanta için de beşiktaş ya da kadıköy adrenalin'e bak. kadıköy'de k2 de var ama adrenalin daha uygun olabilir. ilk girdiğin mağazadan da alma derim ben :) bi fiyat karşılaştırması yap.
çanta için de beşiktaş ya da kadıköy adrenalin'e bak. kadıköy'de k2 de var ama adrenalin daha uygun olabilir. ilk girdiğin mağazadan da alma derim ben :) bi fiyat karşılaştırması yap.
0
4.levent'in ilerisinde sanayi mahallesinin orada columbia sportswear outlet var. oraya bakabilirsiniz.
0
oh oh çok güzel cevaplar gelmiş, ellerinize sağlık.
soruyu biraz daha açayım öyleyse ben. aslında almak istediklerim seyahate çıkmak için(şimdilik). o yüzden çantaya ve bota gereken önemi vermem gerekiyor.
her türlü öneri ve bilgiye açım. :)
soruyu biraz daha açayım öyleyse ben. aslında almak istediklerim seyahate çıkmak için(şimdilik). o yüzden çantaya ve bota gereken önemi vermem gerekiyor.
her türlü öneri ve bilgiye açım. :)
0
valla hi-tec, gore-tex tercih eder misiniz bilemiyorum ama ucuzundan kaliteli bi ayakkabı için;
www.asports.com.tr
www.asports.com.tr
0
köfte
tüm s. emine bederlere sesleniyorum: erkek arkadaşıma ilk kez yemek yapacağım. antrikot sarma düşünüyorum ama onun için fırın gerekiyor mu? başka önerisi olan var mı? ben kırmızı et hiç yemediğim için ne yapacağıma karar veremedim :S
tüm s. emine bederlere sesleniyorum:
erkek arkadaşıma ilk kez yemek yapacağım. antrikot sarma düşünüyorum ama onun için fırın gerekiyor mu? başka önerisi olan var mı? ben kırmızı et hiç yemediğim için ne yapacağıma karar veremedim :S
erkek arkadaşıma ilk kez yemek yapacağım. antrikot sarma düşünüyorum ama onun için fırın gerekiyor mu? başka önerisi olan var mı? ben kırmızı et hiç yemediğim için ne yapacağıma karar veremedim :S
0
çöp şiş... çok mu abarttım bilmiyorum ama yanına bir de soğan kızartma. oh, yanına da çoban salata... o gece evlenme teklifi alırsın.
0
Amca gurme değilse köfte ve patates kızartması. Yanına da közlenmiş biber, patlıcan. Bira filan da olursa ondan mutlusu olmaz.
0
Öyle şarap bilen, "hayatım, burada flaminyonu Anglosakson usulü yapıyorlar" diye gezen bir amca değilse siz beni dinleyin, boşverin romantizmi.
0
kuzu budunu alıp sadece kekik ve tuz ile tencerede çok kısık ateşte 6 saat kadar pişirebilirsin. yanında güzel bir kırmızı şarabın varsa noolur adresi ver ben de geliyim.
0
valla güveç geldi ilk aklıma, ben olsam çok sevinirim. böyle eti mantarı biberi soğanı domatesi baharatı doldurup güvece ver fırına. bir de güzel pilav yapıyorsan daha ne olsun.
0
kuzu sevmiyo kendisi:( güveç çok sıradan değil mi ilk akşam yemeği için yaaaaaaa:( sunumu da güzel olan bişiler istiyorum ben:d
0
Bakın, midesine düşkün bir adamın haykırışlarını dinleyin: Erkek milleti sunuma filan bakmaz, yemekte sevdiği şeyler var, yanında sevgilisi var, daha ne ister bu gariban? Bu güzel sunum işini bence ilk yemeğinizin "sizde" güzel bir anısı olsun diye yapıyorsunuz ama sonuçta adamcağızı rol yaptıracaksınız, yavrucağım mantarın, bezelyenin arasından et arayacak, yanında da soya sosuyla marine edilmiş karnıbahar yiyecek, ıyk :)
Not: Sevgilim beni yemeğe davet edip körili tavuk yedirseydi o kızı terkederdim :)
Not: Sevgilim beni yemeğe davet edip körili tavuk yedirseydi o kızı terkederdim :)
0
boktan kaleler
Merhaba Arkadaşlar, İnternette keman, piyano nota arşivi olan bir site var mı? Çağdaş Dönem Bestecilerinin Eserleri için telif hakkı durumundan ötürü ücret talep edilmesini anlarım ama ulaşabildiğim tüm web adreslerinde Klasik Dönem - Barok Dönem eserlerinin notaları için bile ücret talep ediliyor.
Merhaba Arkadaşlar,
İnternette keman, piyano nota arşivi olan bir site var mı? Çağdaş Dönem Bestecilerinin Eserleri için telif hakkı durumundan ötürü ücret talep edilmesini anlarım ama ulaşabildiğim tüm web adreslerinde Klasik Dönem - Barok Dönem eserlerinin notaları için bile ücret talep ediliyor. Bu konuda yardımcı olabilecek birileri varsa çok sevinirim. Teşekkürler.
İnternette keman, piyano nota arşivi olan bir site var mı? Çağdaş Dönem Bestecilerinin Eserleri için telif hakkı durumundan ötürü ücret talep edilmesini anlarım ama ulaşabildiğim tüm web adreslerinde Klasik Dönem - Barok Dönem eserlerinin notaları için bile ücret talep ediliyor. Bu konuda yardımcı olabilecek birileri varsa çok sevinirim. Teşekkürler.
0
valla ben zamanında freesheet indirebildiğim, o da olmadı pdf olarak görüntüleyebildiğim bir sürü site bulmuştum. şimdi duyuruyu görünce baktım yer imlerinde sadece bi tanesi duruyo onu da yazıyorum ahan da link www.mutopiaproject.org
işine yarar umarım.
işine yarar umarım.
0
strangelittlegirl
selam kedisevergiller. benim pisiciğin patilerindeki deri soyulmaya başladı. normal bir şey midir bu? yoksa anormal mi? olur mu yani öyle?
selam kedisevergiller. benim pisiciğin patilerindeki deri soyulmaya başladı. normal bir şey midir bu? yoksa anormal mi? olur mu yani öyle?
0
yok öyle bir soyulma değil. hani böyle bizde de olur ya bazen mevsimsel olarak parmak araları soyulur falan ya da deterjana falan alerjisi olanlarda soyulur.. belki dedim kedilerde de mevsimsel olarak oluyodur. oluyo mudur acaba onu bilemedim işte.
0
chainreaction
şimdi buzdolabındaki bazı ürünler hemen bozulur bazıları bozulmaz küflenemz. mesela reçel, bal neden genelde bozulmaz?salça bile küfleniyor ekşiyor. ama reçel aynen duruyor. reçelin içeriği karbonhidrattır. e bu bakteri hayvanı karbonhidratı daha fazla sevmez mi? neden küfletemiyor? yağ da genelde g
şimdi buzdolabındaki bazı ürünler hemen bozulur bazıları bozulmaz küflenemz. mesela reçel, bal neden genelde bozulmaz?salça bile küfleniyor ekşiyor. ama reçel aynen duruyor. reçelin içeriği karbonhidrattır. e bu bakteri hayvanı karbonhidratı daha fazla sevmez mi? neden küfletemiyor? yağ da genelde geç bozulur. yani yağı da sevmiyor mikroorganizmalar. neden? neden meyve ve sebzedeki karbonhidratı seviyorlar? hemen çürütüyorlar. neler oluyor. biraz önce dolaptan 1 yıldır bekleyen reçeli çıkardım yedim. hiç bozulmamış. ordan danketti bana.
0
ortamdaki su yoğunluğu ile alakalı. belirli bir seviyenin altında enzimler faaliyet göstermiyor diye aklımda kalmış.
0
ilk yoruma katılmakla beraber bir diğer etkisinin de reçelin kaynatılarak yapılmasından sebep meyvelerin üzerinde halihazırda olan m.o.ların ölmesi de gösterilebilir. reçel yapıldıktan sonra dışarıdan bi bakteri-küf bulaşması olmadığı takdirde bişi olmaz. konservede de benzer mantık var.
bulaştığı durumda da su devreye giriyo zaten. su yoksa hayat yok. su hayattır, hayat güzel.
ZebZe meyvA dediğin şey zaten taze taze sulu mulu o yüzden falan. filan.
bulaştığı durumda da su devreye giriyo zaten. su yoksa hayat yok. su hayattır, hayat güzel.
ZebZe meyvA dediğin şey zaten taze taze sulu mulu o yüzden falan. filan.
0
reçelle balın bozulmaması yoğunluklarından dolayı. besinin bozulması dediğimiz şey zaten bakterilerin o besin üzerinde çoğalmaya başlaması.
bal ve reçelde şeker miktarı çok olduğundan, çok yoğun bir ortam olur. reçele gelen bakteriler, dış ortamın yoğunluğunun oluşturduğu ozmotik basınç dolayısıyla bünyelerindeki suları kaybeder, çünkü su az yoğun ortamdan çok yoğun ortama akar. dolayısıyla bakteriler için de hayati olan su bünyelerinde bulunmadığı zaman bakteriler ölür, bal ve reçel bozulmaz. hatta bal ve reçel çok çok bekletilirse bozulmasa bile sulanır, bu sulanmanın sebebi ölen bakterilerin bünyelerindeki suların birikmesidir.
bal ve reçelde şeker miktarı çok olduğundan, çok yoğun bir ortam olur. reçele gelen bakteriler, dış ortamın yoğunluğunun oluşturduğu ozmotik basınç dolayısıyla bünyelerindeki suları kaybeder, çünkü su az yoğun ortamdan çok yoğun ortama akar. dolayısıyla bakteriler için de hayati olan su bünyelerinde bulunmadığı zaman bakteriler ölür, bal ve reçel bozulmaz. hatta bal ve reçel çok çok bekletilirse bozulmasa bile sulanır, bu sulanmanın sebebi ölen bakterilerin bünyelerindeki suların birikmesidir.
0
reçel, turşu gibi şeyler zaten uzun süre saklanmak için yapılmıştır. ikisinde de osmotik basınç sebebiyle mikroorganizmalar yaşayamaz. reçelde su oranı çok az olduğu mikroorganizma en basit anlamda su kaybeder ve canlılığını kaybeder.
0
amortisman
hı?
hı?
0
red alert 2'de kıronosfiyır olarak telaffuz edilen chronosphere'dan hareketle sonisfiyır diye telaffuz edildiği düşüncesindeyim. hatta eminim. sonisfiyır.
örnek olarak atmosphere'ın telaffuzu: tureng.com
örnek olarak atmosphere'ın telaffuzu: tureng.com
0
say.expressivo.com
bu biraz fazla cool okuyo gerçi ama aşağı yukarı böyle. sonisıfiiğr gibi bişi işte.
bu biraz fazla cool okuyo gerçi ama aşağı yukarı böyle. sonisıfiiğr gibi bişi işte.
0
vudin
selamlar,marmara üni. göztepe kampüsü'nden kozyatağı carrefour'a toplu taşıma ile nasıl giderim? iett'nin sitesi sağolsun sorgu kısmı çalışmadığı için size soruyorum.
selamlar,
marmara üni. göztepe kampüsü'nden kozyatağı carrefour'a toplu taşıma ile nasıl giderim? iett'nin sitesi sağolsun sorgu kısmı çalışmadığı için size soruyorum.
marmara üni. göztepe kampüsü'nden kozyatağı carrefour'a toplu taşıma ile nasıl giderim? iett'nin sitesi sağolsun sorgu kısmı çalışmadığı için size soruyorum.
0
19 numaralı otobüslerin oradan geçmesi lazım.. herhangi bir 19 numaralı otobüse sorun, çok sık geçiyorlar zaten..
0
14B-15BK-14ES gibi otobüslere binin...göztepe köprüsünde inin...e5 izmit yönüne doğru aşağıya yürüyün. geçen herhangi bir otobüs muhtemelen kozyatağından geçer..direk otobüs de vardır da numarasını bilmiyorum..
19 olabilir ama adam haklı:D
19 olabilir ama adam haklı:D
0
19s ile arkasında inersiniz. bu otobüs o güzergahtaki en sık geçen otobüstür.
0
ya ben lan neyse
Konusunda uzman bir profesöre internet üzerinden sarımsakla ilgili sorduğum bir soruya kendisi şöyle cevap vermişti. Sorum sarımsağın faydaları üzerineydi:-Sarımsak bağırsak ve sindirim sitemindeki patojen bakterileri öldürür, faydalılara zarar vermez.Nasıl oluyor da oluyor? Sarımsak hangi bakterini
Konusunda uzman bir profesöre internet üzerinden sarımsakla ilgili sorduğum bir soruya kendisi şöyle cevap vermişti. Sorum sarımsağın faydaları üzerineydi:
-Sarımsak bağırsak ve sindirim sitemindeki patojen bakterileri öldürür, faydalılara zarar vermez.
Nasıl oluyor da oluyor? Sarımsak hangi bakterinin zararlı olacağını mı biliyor ya da sarımsağın aklı mı var? Bunun bilimsel açıklaması ne şekildedir?
Aynı doktora soramıyorum bu soruyu. Var mıdır uzman yahut bu konuda bilgili bir şahsiyet?
-Sarımsak bağırsak ve sindirim sitemindeki patojen bakterileri öldürür, faydalılara zarar vermez.
Nasıl oluyor da oluyor? Sarımsak hangi bakterinin zararlı olacağını mı biliyor ya da sarımsağın aklı mı var? Bunun bilimsel açıklaması ne şekildedir?
Aynı doktora soramıyorum bu soruyu. Var mıdır uzman yahut bu konuda bilgili bir şahsiyet?
0
faydali bakteri ile patojen bakterinin farkli olduklari adlarindan bile belli.
sarimsak da essek degilse anliyordur bu farki.
sarimsak da essek degilse anliyordur bu farki.
0
her bakterinin yaşamsal faaliyetlerine etki eden madde farklıdır, antibiyotikler için de aynı şey geçerli. belli hastalığa göre belli antibiyotik yazar doktorlar. neden? çünkü o hastalıkta sıklıkla karşılaşılan bakteriler bellidir. sadece onlara öldürücü etki yapacak maddeleri içerenler yeterli gelecektir. geniş spektrumlu antibiyotiklerse genel olarak çoğu bakterinin yaşamsal faaliyetine etki edeceği için çok zorda kalınmadıkça kullanılmaz ya hani, işte o sebeple kullanılmaz. yararlıları da öldürmeye gerek yok değil mi? sarımsak konusunda tam bir bilgim yok ama eğer öyleyse, dediğim gibi yararlı bakterilerin fonksiyonlarına zarar vermiyor zararlıların bir kısmı için öldürücü etki yapıyor olabilir.
0
bu konuda bilgim yok ama sarimsagin varolus amacinin insanogluna hizmet oldugunu sanmiyorum, yani demek ki patojen bakterileri olduren bir yapisi var , tesaduf bu da bizim isimize geliyor iste.
0
Proletka
Saat 00.00 ıtıbarı ıle eskı sevgılımın dogum gunu olucak kısa bı dogum gunu mesajı atmak ıstıyorum. mesela sadece dogum gunun kutlu olsun desem ya da nasıl bır mesaj atmalıyım. kısa ve sade bır mesaj. (mesaj alıcısı erkek)
Saat 00.00 ıtıbarı ıle eskı sevgılımın dogum gunu olucak kısa bı dogum gunu mesajı atmak ıstıyorum. mesela sadece dogum gunun kutlu olsun desem ya da nasıl bır mesaj atmalıyım. kısa ve sade bır mesaj. (mesaj alıcısı erkek)
0
valla şunu diyim "n'aber lan dallama" bile yazsan o dakika gönderdiğin için içi bi hoş olucak. önemli olan mesajı o an göndermen içeriğinden çok.
0
mesaj pek soğuk olur. ancak doğumgünü kutlamayan veya kutlanmasından hoşlanmayan biri ise mesajdan memnun olabilir. (ben sevmem mesela doğumgünü muhabbetini, mesaj çekilmesine bozulmam.) öyle biri diyilse arayın, mesaj çekmeyin.
0
yalnız yurtdısını aramam bana fazlasıyla tuzlu olur. uzak oldugumuz ıcın mesajda yeterlıdır heralde yaa :S
0
sen 00:00 da o mesajı at adamın götü o dakka kalkar. varsayım şu ki yeni ayrııldınız.sen hala seviyorsun. bu mesaj ile bi ekşın bi adranalin bekliyosun. olay tatlıya bağlanınca ipleri veriyosun onun ellerine. mesaj atma gerek yok. ben eski sevgililerimin hepsinin doğum gününü bilirim ama hiç mesaj atmadım. ne gereği var. illa atacam diyorsan at artık ne yazarsan yaz ben daha ne diyeyim.
0
görüşmüyorsanız mesaj atma, görüşüyorsanız zaten nasıl mesaj atacağını sen bizden daha iyi biliyorsundur
0
Mesaj atma sebebiniz nedir?
Nasıl ayrıldınız?
Hala görüşüyor musunuz?
Mesajınızın içeriği bunlara bağlı değişir.
Nasıl ayrıldınız?
Hala görüşüyor musunuz?
Mesajınızın içeriği bunlara bağlı değişir.
0
amacın tekrardan sevgili v.b olmak ise ve kötü bir şekilde ayrılmadı iseniz denenbilir bir yol, ufak samimi bir mesaj atabilirsin. ancak adamın kişiliği de çok önemli burada bir anda götünü kaldırma ihtimalin olduğunu da nutma sakın.
0
nazım hikmet'in münevver için yazdığı 4 dizelik bir şiir var. ilk iki dizesini ben arkadaşlar için de kullanıyorum bazen; duruma da uygun olabilir ilk iki dize; son iki dize ters düşer. ama sahiden ilk mesaj atan sen olma, şımartma.
yapraklara dallara, yeşillere, allara,
nice nice yıllara gülüm, nice nice yıllara.
yaprak dala, al yeşile yaraşır,
gayrı bundan böyle vermem seni ellere...
yapraklara dallara, yeşillere, allara,
nice nice yıllara gülüm, nice nice yıllara.
yaprak dala, al yeşile yaraşır,
gayrı bundan böyle vermem seni ellere...
0
atarsan at bişey diyemem ama sen bu kadar takıyorsun ilgileniyorsun ya bi 7-8 saat sonra karşıdan şöyle bir cevap gelirse şaşırma: teşekkürler
0
Eski sevgiliye tekrar geri dönmek gibi bir şey yoksa kafanızda mesaj atmayın. Atarsanız ümitlenebilir, ya da tam tersi size ters tepki gösterebilir. Hayatında birisi varsa rahatsızlık yaratırsınız.
İlla atacaksanız da mümkün olduğu kadar sade olsun.
İlla atacaksanız da mümkün olduğu kadar sade olsun.
0
yazdiklarinizi simdi okudum amacim yeniden baslamak olsaydi coktan baslardim o hazir zaten buna. aksam 6 gibi mesaj attim hemen cevap geldi ve "voodoo 007" nickli arkadasin dedigi gibi sadece tesekkur ederimdi. zaten fazlasinida beklemiyordum dedigim gibi amacim sadece kutlamakti hepinize cok tesekkur ederim :)
0
nevrochaotica
Spor salonunda dinlemelik, şöyle gaza getirecek bir şeyler lazım.Örneğin şimdilik, evet olur bu dediğim :Faithless - Mass DestructionThe Chemical Brothers - GalvanizeBlur - Song 2 falan var. tür sınırlaması yok, dinleyip karar vereceğim için.şimdiden teşekkür ediyorum.
Spor salonunda dinlemelik, şöyle gaza getirecek bir şeyler lazım.
Örneğin şimdilik, evet olur bu dediğim :
Faithless - Mass Destruction
The Chemical Brothers - Galvanize
Blur - Song 2
falan var. tür sınırlaması yok, dinleyip karar vereceğim için.
şimdiden teşekkür ediyorum.
Örneğin şimdilik, evet olur bu dediğim :
Faithless - Mass Destruction
The Chemical Brothers - Galvanize
Blur - Song 2
falan var. tür sınırlaması yok, dinleyip karar vereceğim için.
şimdiden teşekkür ediyorum.
0
valla ben antrenmanlarda reggae'nin üstüne tanımam, gayet keyifli oluyor. gerçi antrenmanına da bağlı ama eğer tür ayırt etmem diyosan groundation'dan, bob marley'den başla derim ben. tabi seçim senin yine de ama sakin ve keyifli bir şeyler istiyorsan öneririm.
0
at the drive in - cosmonaut, one armed scissor
eye of the tiger, gonna fly now ve the final countdown'ı söylemeye gerek yok herhalde.
eye of the tiger, gonna fly now ve the final countdown'ı söylemeye gerek yok herhalde.
0
ya ben lan neyse
Acaba iğneyi olduktan sonra bir yan etkisi oluyor mu? Ben olduktan sonra böyle böyle oldu şeklinde tecrübelerini aktarabilecek var mıdır?Rahat rahat gidip b12 vitamini iğnesi yaptırabilir miyim?Not: Doktor yaptırsan iyi olur. Ama yaptırmasan da olur dedi. Eğer yan etkisi falan yoksa olabilirim.
Acaba iğneyi olduktan sonra bir yan etkisi oluyor mu? Ben olduktan sonra böyle böyle oldu şeklinde tecrübelerini aktarabilecek var mıdır?
Rahat rahat gidip b12 vitamini iğnesi yaptırabilir miyim?
Not: Doktor yaptırsan iyi olur. Ama yaptırmasan da olur dedi. Eğer yan etkisi falan yoksa olabilirim.
Rahat rahat gidip b12 vitamini iğnesi yaptırabilir miyim?
Not: Doktor yaptırsan iyi olur. Ama yaptırmasan da olur dedi. Eğer yan etkisi falan yoksa olabilirim.
0
bir dönem babam yaptırıyordu. biraz yanma oluyordu sadece, başka bir yan etkisi olduğunu hatırlamıyorum. ancak sizinki opsiyonelse yaptırmayı düşünmekte fayda var sanırım.
0
ben 12 tane mi 10 tane mi ne yaptırmıştım bu yaz, bileğimdeki ve omzumdaki bi sakatlıktan dolayı. herhangi bir yan etkisini görmedim şahsen ama tabii bu yan etkisi yoktur anlamına da gelmiyordur mutlaka.
0
olduktan sonra büyük bir canlılık geldi. daha sonra vücut alışıyor o canlılığa. ve öyle kalıyor. yan etkisi olmadı hiç.
240 idi b12 oranım. 18 tane iğne vurdurunca 500 civarına yükseldi. 3 senedir o civarda, değişmedi.
240 idi b12 oranım. 18 tane iğne vurdurunca 500 civarına yükseldi. 3 senedir o civarda, değişmedi.
0
msne
merhabalar. kapalı havalardan hoşlanma, güneşli havaları sevmeme durumu hakkında biraz araştırma yaptım ve genelde depresyon belirtisi olduğu yazılmış. fakat bendeki bu durum neredeyse 10 yıldır falan var. 10 yıldır depresyonda mıyım? yaş 21 bu arada. benim durumum şöyle; yağmurlu kapalı havalara ba
merhabalar. kapalı havalardan hoşlanma, güneşli havaları sevmeme durumu hakkında biraz araştırma yaptım ve genelde depresyon belirtisi olduğu yazılmış. fakat bendeki bu durum neredeyse 10 yıldır falan var. 10 yıldır depresyonda mıyım? yaş 21 bu arada.
benim durumum şöyle; yağmurlu kapalı havalara bayılıyorum. sabah uyandığımda havanın karanlık olduğunu görmek iyi geliyor bana diyebilirim. böyle zamanlarda da evde oturayım istiyorum ( ki normalde de evden çıkmayı pek sevmiyorum ). hava kapalı olmasına rağmen yetmiyor bazen ve üstüne bir de güneşlikleri kapatıp iyice karanlık hale getiriyorum odayı. aslında annem odama girip her gün odamı havalandırıyor ve sadece bu zaman diliminde güneşlikler açık kalıyor, sonrasında hemen kapatıyorum diyebilirim. son zamanlarda da zaten iyice bir mutsuzluk hali var üzerimde, gerçi bu sınavlarla ilgili bir durum konuyla pek alakası yok. neyse uzatmayayım, nedir benim bu halim? kafayı mı yiyorum? noluyor? hayattan zevk alabilmek için ne yapmalıyım? okulda derslerden çıkıp hemen eve koşuyorum( bu durumda istemediğim bir okulda, istemediğim bir bölümde okumamdan kaynaklanıyor muhtemelen ama). neyse tavsiyeleriniz nedir?
şimdiden teşekkür ederim herkese.
benim durumum şöyle; yağmurlu kapalı havalara bayılıyorum. sabah uyandığımda havanın karanlık olduğunu görmek iyi geliyor bana diyebilirim. böyle zamanlarda da evde oturayım istiyorum ( ki normalde de evden çıkmayı pek sevmiyorum ). hava kapalı olmasına rağmen yetmiyor bazen ve üstüne bir de güneşlikleri kapatıp iyice karanlık hale getiriyorum odayı. aslında annem odama girip her gün odamı havalandırıyor ve sadece bu zaman diliminde güneşlikler açık kalıyor, sonrasında hemen kapatıyorum diyebilirim. son zamanlarda da zaten iyice bir mutsuzluk hali var üzerimde, gerçi bu sınavlarla ilgili bir durum konuyla pek alakası yok. neyse uzatmayayım, nedir benim bu halim? kafayı mı yiyorum? noluyor? hayattan zevk alabilmek için ne yapmalıyım? okulda derslerden çıkıp hemen eve koşuyorum( bu durumda istemediğim bir okulda, istemediğim bir bölümde okumamdan kaynaklanıyor muhtemelen ama). neyse tavsiyeleriniz nedir?
şimdiden teşekkür ederim herkese.
0
bana kalırsa kapalı havalardan hoşlanmak illa ki depresyon demek değil. mesela ben güneşli bahar günlerini sevsem de yağmurlu/karlı günlerden de büyük zevk alıyorum çünkü genel olarak evcimenlik hoşuma gidiyor. diyeceğim o ki bunu illa birşeylerin yolunda gitmediğine yormamak lazım, kişisel özelliklerle de ilgili olabilir (bunun tespiti size kalmış). öte yandan "hayattan zevk alabilmek için ne yapmalıyım" sorusu da bana kalırsa çok kişisel. bunu okula çok yormamaya çalışın derim ben, okul bazen hayatın çok minik bir kısmında kalıyor. neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz? "hayattan zevk alma" olayı kafanızda illa başka insanlarla takılmaca olmasın, tek başına da gayet zevk alınır. bir de "üretkenlik mutluluktur" vecizesini yumurtlamak istiyorum müsadenizle, belki uğraşabileceğiniz süper spesifik birşey bulabilirsiniz.
0
"sonrasinda hemen kapatiyorum" ve "iyice bir mutsuzluk hali var uzerimde" cumleleri dikkat cekici.
(bkz: yeni baslayanlar icin depresyon/@compadrito)
'da yazanlar da var mi?
cevap evetse, tavsiye de orada yazili zaten.
(bkz: yeni baslayanlar icin depresyon/@compadrito)
'da yazanlar da var mi?
cevap evetse, tavsiye de orada yazili zaten.
0
öyle şey olur mu hoca..ggomınıst yaptın mılletı, herkes güneşlı havayı sevmek zorunda mı sevebilir insan kapalı havayı da normaldir.
0
benim bildiğim de tam aksine kapalı havalarda yağmurlu havalarda ecde veya kapalı bi alanda kendini mutlu hissedebiliyosa insan, huzurlu ve evinde mutlu olduğunu gösterirmiş. düşününce mantıklı aslında ama diğer yönden bakınca da mantıklı. bilemedim :)
0
ben de kendimi bildim bileli kapalı havadan hoşlanırım.yağmurlarda bir ilgisi yok,hava kapalı olsun sadece tek derdim o.ama muluyum yani.aslında olayınnedenine inmek lazım.neden kapalı havayı seviyorsun?mesela benim sebebim güneş şışığından hoşlanmama ve kapalı havayı daha estetik bulmam...hani estetik derken kapalı havanın altınd ayürümek daha keyifli oluyor mesela.
0
Ben de zamanla kapalı havaları sevmeye başladım, günlük güneşlik de arada fena gelmiyor ama fazla ışıktan hoşlanmıyorum. Bir de güneşli havayı seven ve mutsuz-depresif insanların sayısı az değil. Bu nedenle 'kapalı havalardan hoşlananlar depresiftir' denemez.
Bana göre hayattan pek zevk almamak da depresyon belirtisi değil, o kadar da zevk alınacak hayatlar yaşamıyor insanların çoğu, onlara da polyannacılık öneriliyor demek. Gerçekçi olmak insanı biraz karamsar yapabilir, bunu da hastalık adıyla yaftalamak bence kasten yapılan bir hareket. Konu uzun ama bu kadar yazabildim.
Bana göre hayattan pek zevk almamak da depresyon belirtisi değil, o kadar da zevk alınacak hayatlar yaşamıyor insanların çoğu, onlara da polyannacılık öneriliyor demek. Gerçekçi olmak insanı biraz karamsar yapabilir, bunu da hastalık adıyla yaftalamak bence kasten yapılan bir hareket. Konu uzun ama bu kadar yazabildim.
0
yalnız değilsiniz. Yağmurlu sabahları sevenler kulübümüz bile var hatta , hiç depresif bir blog değil, bir ara uğrayın :)
0
eheheh çok değişik bir soruymuş
kapalı havaları ben de çok severim. belki basınçla ilgili bir durumdur. bulutlar insana yorgan gibi gelir valla. ama anormal olduğunu hiç sanmıyorum. :) güneşten rahatsız olmak da çoğu insan için epey normal bişi, hele ki günümüzdeki uv durumu düşünülürse...
ayrıca son vahiylerimi göz önüne alırsam depresyonun da zararlı bişiden ziyade doğru anlaşıldığında çok faydalı olduğunu keşfetmiş bulunuyorum. hehe :P
kapalı havaları ben de çok severim. belki basınçla ilgili bir durumdur. bulutlar insana yorgan gibi gelir valla. ama anormal olduğunu hiç sanmıyorum. :) güneşten rahatsız olmak da çoğu insan için epey normal bişi, hele ki günümüzdeki uv durumu düşünülürse...
ayrıca son vahiylerimi göz önüne alırsam depresyonun da zararlı bişiden ziyade doğru anlaşıldığında çok faydalı olduğunu keşfetmiş bulunuyorum. hehe :P
0
öncelikle cevaplar için teşekkürler. ama gördüğüm kadarıyla sadece kapalı havalara takılmış cevap verenler. bunun yanında perdeleri de sürekli kapatıyorum ve anne babam sürekli ne bu böyle için kararacak falan diye tepki gösteriyolar. ben de acaba sorun bende mi diye düşünüyorum. yani çok anormal bir durum mu? bir de kapalı havaları yazma nedenim, hep söylenir ya işte güneş yüzünü gösterdi herkes cıvıl cıvıl vs. diye. bende hiç öyle bir durum olmuyor. tam tersine hatta bütün gün yatıp uyumak istiyorum.( gerçi bu durum havalarla ilgili de değil sürekli-yılın her günü- bu durumdayım). güneşli günlerde içimi garip bir kasvet kaplıyor, göğsüme bir şey oturmuş gibi oluyorum hatta.
0
heee ben de aynen öyleyim. bana da anam öyle der, gelir perdeyi açar ben de açmaaaağğğ derim ve ters bir durumum olduğunu hiç sanmıyorum. şu an gökyüzü ması ması mavi, kelebekler böcekler hepsinin gönül yayları gevşemiş, bu da bana çok iyi geliyor mesela,
içim şenleniyor. bu güzel dünyamızın her halini çok seviyorum. gümbür şimşekli, dolulu fırtınalara da bayılırım. bi tek donsuz, :P (ali esin mi dediydi yaa heheh) yapış sıcak rüzgarsız günleri pek sevmem, genel olarak doğa da sevmiyor zaten, tüm canlılar gölgeye, yerin altına, su kenarlarına kaçıyor. gel seni mandalina bahçelerinde gezdirelim o kokuyu bi duysan bi daha böyle şeylere takılmazsın. iyisin iyi, koçsun. tek sorunun ankara'da olmak, o çukurdan bi çık bak neler oluyor, orada insan çökelek gibi kalıyor, neden onca medeniyet kurulmuş sanıyorsun. manyetik alandan. tavşanı keçisi kedisi hep bembeyaz. manyetik alan... :) senin bi sorunun olduğunu hiç ama hiç sanmıyorum.
içim şenleniyor. bu güzel dünyamızın her halini çok seviyorum. gümbür şimşekli, dolulu fırtınalara da bayılırım. bi tek donsuz, :P (ali esin mi dediydi yaa heheh) yapış sıcak rüzgarsız günleri pek sevmem, genel olarak doğa da sevmiyor zaten, tüm canlılar gölgeye, yerin altına, su kenarlarına kaçıyor. gel seni mandalina bahçelerinde gezdirelim o kokuyu bi duysan bi daha böyle şeylere takılmazsın. iyisin iyi, koçsun. tek sorunun ankara'da olmak, o çukurdan bi çık bak neler oluyor, orada insan çökelek gibi kalıyor, neden onca medeniyet kurulmuş sanıyorsun. manyetik alandan. tavşanı keçisi kedisi hep bembeyaz. manyetik alan... :) senin bi sorunun olduğunu hiç ama hiç sanmıyorum.
0
@ kediebesi'ne kulak veriniz. Ben de perdeleri açmam kolay kolay, hatta çok karanlık değilse mutfakta, banyoda ışığı bile açmam, önümü görebilecek kadar aydınlıktan fazlasını istemem. Her şeye bir hastalık bulunuyor günümüzde, sağlık da bir sektör olduğundan ve de iletişimin yaygınlaşmasından istifade kolayca da "müşteri" buluyorlar. Bunlara kafa yormayın, yok bir tuhaflık yani.
0
hafif yağmur çiselenen kapalı havalara bayılırım. hele bir de ormanlık bir alan varsa değme gitsin bir de çay of beşbeş derim. yazı sevmiyorum kışı sonbaharı ilkbaharı daha çok seviyorum. depresif değilim. normal kişisel bir olay bu hoşlanma meselesi yani. karın üstünde mangal da dehşet olmaktadır. o mangal ateşinde ısınırak bir yandan da rakı yı yudumlamanın tadı heç bir şeyde yok hafız devam devam.
0
strangelittlegirl
selamlar,ben ilk kez kedi bakıcam daha bugün eve getirdim küçücük yavru bir kediyi. pire için enseden damlatılan ilaçtan aldım, ilacı yarım şişe olarak damlattım ensesine, şimdi bi kaç saat geçti bunu yapalı heyvancağızın orasından burasından kahverengi böcükler dökülüyo. ama tam da ölü değiller. şi
selamlar,
ben ilk kez kedi bakıcam daha bugün eve getirdim küçücük yavru bir kediyi. pire için enseden damlatılan ilaçtan aldım, ilacı yarım şişe olarak damlattım ensesine, şimdi bi kaç saat geçti bunu yapalı heyvancağızın orasından burasından kahverengi böcükler dökülüyo. ama tam da ölü değiller. şimdi bu ilaç yeterli gelir mi? bi de evi pire basar mı? cehaletimi maruz görünüz efendim cevaplarken :)
ben ilk kez kedi bakıcam daha bugün eve getirdim küçücük yavru bir kediyi. pire için enseden damlatılan ilaçtan aldım, ilacı yarım şişe olarak damlattım ensesine, şimdi bi kaç saat geçti bunu yapalı heyvancağızın orasından burasından kahverengi böcükler dökülüyo. ama tam da ölü değiller. şimdi bu ilaç yeterli gelir mi? bi de evi pire basar mı? cehaletimi maruz görünüz efendim cevaplarken :)
0
yarım şişe mi? köpeğe bile 3-4 damla damlatıyorlar yahu. o ilaç pireyi kaçırıyor diye hatırlıyorum. yani evinizi pire basabilir dışarıda bir yerde yapsaydınız.
0
strangelittlegirl
selam duyuru ahalisi,eminönü'nden fatih'e gitmem gerekiyor ama ben fatih'i hiç bilmediğim için nasıl giderim bilmiyorum. gideceğim yer kıztaşı caddesi'ndeymiş, itfaiye durağı falan dediler. ama hangi otobüsler gider nasıl gidilir, bi bilen eden varsa bi cevap yazıversin bee, çok müteşekkir oluciim.
selam duyuru ahalisi,
eminönü'nden fatih'e gitmem gerekiyor ama ben fatih'i hiç bilmediğim için nasıl giderim bilmiyorum. gideceğim yer kıztaşı caddesi'ndeymiş, itfaiye durağı falan dediler. ama hangi otobüsler gider nasıl gidilir, bi bilen eden varsa bi cevap yazıversin bee, çok müteşekkir oluciim.
eminönü'nden fatih'e gitmem gerekiyor ama ben fatih'i hiç bilmediğim için nasıl giderim bilmiyorum. gideceğim yer kıztaşı caddesi'ndeymiş, itfaiye durağı falan dediler. ama hangi otobüsler gider nasıl gidilir, bi bilen eden varsa bi cevap yazıversin bee, çok müteşekkir oluciim.
0
itfaiye durağı denilen yer %99 luk bir emin olma oranıyla saraçhane diye biliyorum. unkapanı saraçhane arasındaki kemerden fatihe giden yolun ilk durağı olması gerekiyor. yani unkapanı bisiklet çarşısından 2 dakikalık yürüyüş mesafesi.
0
itfaiye durağı fevzi paşa caddesindeki ilk durak. park var kocaman. edirnekapı ya giden her araba gider.
kıztaşı da o civarda bir yerde:=)
kıztaşı da o civarda bir yerde:=)
0
bennerdenbileyim
uykumuz gelince neden esniyoruz ? var mı bi baglantıları ?
uykumuz gelince neden esniyoruz ? var mı bi baglantıları ?
0
Sadece uyku gelince esnemiyor insanlar. Örneğin bir sınav bir yarış öncesindede esniyor. Vücut kendini sakinleştirmek için yapıyor bu eylemi. Esnemek hakkında pek birşey bilinmiyor. Vücudun keşfedilememiş yönlerinden biri. Önceleri esnemenin solunuma yardımcı olduğu düşünülüyordu fakat daha sonra solunumla alakası olmadığı keşfedildi. Bulaşıcı olmasının nedeni ise esnerken yüz hatlarının aldığı şekil karşıdakine rahatlık hissi verdiğinden aynı eylemi karşıdakinin vücududa gösteriyor. Bu yüzden esnemede gülme gibi bulaşıcı.
0
esnemekle ilgili bişi yazmayın ya gördükçe esniyorum ben :)
bence diyaframa nefes almak ve karın çakrasını hareketlendirmek için esniyoruz. ben sıkılıp bunalınca hemen esnemeye başlarım mesela.
bir de eskinden derin nefes alamadığımı hissederdim, çocukken, bir nevi astım gibi. ancak esnemek rahatlatırdı. şunları okuyup yazdığım süre içinde de sayenizde 20 kere esnedim allam.
bence diyaframa nefes almak ve karın çakrasını hareketlendirmek için esniyoruz. ben sıkılıp bunalınca hemen esnemeye başlarım mesela.
bir de eskinden derin nefes alamadığımı hissederdim, çocukken, bir nevi astım gibi. ancak esnemek rahatlatırdı. şunları okuyup yazdığım süre içinde de sayenizde 20 kere esnedim allam.
0
uykuyla bi bağlantısı bence de yok. zira bazen öyle ardarda esniyorum ki uyuyamıyorum:S
bu soruyu okurken totalde 6 kez esnediğimi de belirteyim. insanoğlu sır:)
bu soruyu okurken totalde 6 kez esnediğimi de belirteyim. insanoğlu sır:)
0
ne kadar doğru bilemiyorum ama genelde yorgun olduğumuzda esneriz ve vücudun oksijene ihityacı fazladır yorgunken. bu sebeple bol oksijen alma amaçlı bir olay olduğunu okumuştum bir yerlerde. bulaşıcılığı konusu ise zaten fazlasıyla şaşırtıcı bir belgeselde iki denek yan yana odalara konulduğunda birisi esnedikten sonra diğerinin de esnediği görülmüş falan. ya da aynı odada birbirlerini görmeyecek durumdaykendi tam hatırlamıyorum şimdi :) ama birini esnerken gördüğümüzde hemen yamulmamız karşımızdakinin yüzündeki o rahatlama ifadesini görmekten kaynaklı olabilirmiş. miş. mış. muş.
0
caterpill
merhaba arkadaşlar,ya bi derdim var.vaktiniz olur da okursanız çok memnun olucam, bayanların da ayrıca iyi yönlendirebileceğini düşünüyorum.bi konuda akıl fikir istiyorum sizlerden.çünkü akıllıca davranmadığımı düşünüyorum. "bir kız" dedim.ama aslına bakarsanız 2 tane kız var. bunlardan bir tanesi b
merhaba arkadaşlar,ya bi derdim var.vaktiniz olur da okursanız çok memnun olucam, bayanların da ayrıca iyi yönlendirebileceğini düşünüyorum.
bi konuda akıl fikir istiyorum sizlerden.çünkü akıllıca davranmadığımı düşünüyorum. "bir kız" dedim.ama aslına bakarsanız 2 tane kız var. bunlardan bir tanesi benden son bitirici hamleyi bekleyen benim de bunca zamandır boş olmadığım (görüntüde) bir kız(A diyelim buna). öbürüsü de sosyal bir ortamdan uzun süredir tanıdığım muhabbetimin son zamanlarda koyulaştığı hoşlandığımı düşündüm bir kız.(B diyelim buna da)
Şimdi bu B kızı A'ya göre daha hoş(bana göre) ve çok daha popüler bir kız.A ise kendi halinde bir arkadaş çevresi olan sessiz sakin,hayatında pek bi attraksiyon olmayan bi insan. ama beni seviyor işte biliyorum.işte lanet olası içgüdü salak gibi gidiyosun popüler olan,aranan kızın peşine takılıyosun...geçtiğimiz günlerde ona bi yere gitmeyi teklif ettim (B'ye) kabul etti,gittik öyle geyik muhabbeti.pek bi ışık göremedim, yani dediğim gibi bu tarz takılmaları zaten yapan bi insan özel birşey olmaması ve bunca zamanlık muhabbetimizin üzerine beni kırmaması büyük ihtimal.bir daha böyle birşey teklif etsem nasıl tepki verir bilmiyorum.ama mesela kaldığı yere bırakma durumu oldu hiç "ya boşver,gerek yok" falan da demedi bunun anlamı ne ola ki?
bir de ders çalışma,işte vakit geçirme baabında kullanılma ihtimali var ki en kötüsü bu olur heralde.yani ortak bi çevremiz var beni o şekilde yedekte tutma ihtimali olacağını da düşünmüyorum aslında.
A'ya gelirsek o benden bi hareket bekliyor. hatta büyük ihtimalle ayıp ediyorum ona onun vicdanı rahatsızlığı var...
öyle işte çok karıştım.bir fikir verin şu kardeşinize. hatta B'den soğutsanız beni ne güzel olur. ama işte A'da bu saatten sonra hiç bi heyecan vermiyor bana.napsak ki
şimdiden bol bol teşekkür...
bi konuda akıl fikir istiyorum sizlerden.çünkü akıllıca davranmadığımı düşünüyorum. "bir kız" dedim.ama aslına bakarsanız 2 tane kız var. bunlardan bir tanesi benden son bitirici hamleyi bekleyen benim de bunca zamandır boş olmadığım (görüntüde) bir kız(A diyelim buna). öbürüsü de sosyal bir ortamdan uzun süredir tanıdığım muhabbetimin son zamanlarda koyulaştığı hoşlandığımı düşündüm bir kız.(B diyelim buna da)
Şimdi bu B kızı A'ya göre daha hoş(bana göre) ve çok daha popüler bir kız.A ise kendi halinde bir arkadaş çevresi olan sessiz sakin,hayatında pek bi attraksiyon olmayan bi insan. ama beni seviyor işte biliyorum.işte lanet olası içgüdü salak gibi gidiyosun popüler olan,aranan kızın peşine takılıyosun...geçtiğimiz günlerde ona bi yere gitmeyi teklif ettim (B'ye) kabul etti,gittik öyle geyik muhabbeti.pek bi ışık göremedim, yani dediğim gibi bu tarz takılmaları zaten yapan bi insan özel birşey olmaması ve bunca zamanlık muhabbetimizin üzerine beni kırmaması büyük ihtimal.bir daha böyle birşey teklif etsem nasıl tepki verir bilmiyorum.ama mesela kaldığı yere bırakma durumu oldu hiç "ya boşver,gerek yok" falan da demedi bunun anlamı ne ola ki?
bir de ders çalışma,işte vakit geçirme baabında kullanılma ihtimali var ki en kötüsü bu olur heralde.yani ortak bi çevremiz var beni o şekilde yedekte tutma ihtimali olacağını da düşünmüyorum aslında.
A'ya gelirsek o benden bi hareket bekliyor. hatta büyük ihtimalle ayıp ediyorum ona onun vicdanı rahatsızlığı var...
öyle işte çok karıştım.bir fikir verin şu kardeşinize. hatta B'den soğutsanız beni ne güzel olur. ama işte A'da bu saatten sonra hiç bi heyecan vermiyor bana.napsak ki
şimdiden bol bol teşekkür...
0
hepimiz hayat adil değil diyoruz di mi? bir defa dogru olanı yapmaya ikna et egonu. B'yi salla. anlattıklarından hareketle konusuyorum tabi, belki de yanılıyorum ama dıştan gordugun populerlikle insanları değerlendirme. Seni sevene kıymet ver eminim A'da cok cevherler vardır. bazı kızlar atraksiyonu sevecekleri insana saklar:). B'nin senin eve bırakma teklifine yalandan da olsa "gerek yok, bosver" dememesi bana ayrıca itici geldi.
A.
A.
0
şimdik direkt söyleyeyim B den iş çıkmaz.. bir kız niyeti varsa baştan belli eder zaten niyeti yoksa çok süründürür adamı o da olur mu olmaz mı belli değil..
0
çok doğru söylüyosunuz işte ama rondonun dediği gibi mantık her zaman işlemiyor. yani B yle olma fikri ne biliyim öbürünün bütün iyi özelliklerini bastırıyor gibi...
mesela geçen gün A'nın arkadaşlarıyla vakit geçirdik ama bana olan bütün ilgisine rağmen aklımda B vardı genelde,ve sürekli somurttum. onla olsam daha mı mutlu olurdum onu düşündüm. gözümde büyütüyorum belki de sadece.
denemeye değer mi sizce B'yi?
not: şu A-B olayı için kusura bakmayın..
mesela geçen gün A'nın arkadaşlarıyla vakit geçirdik ama bana olan bütün ilgisine rağmen aklımda B vardı genelde,ve sürekli somurttum. onla olsam daha mı mutlu olurdum onu düşündüm. gözümde büyütüyorum belki de sadece.
denemeye değer mi sizce B'yi?
not: şu A-B olayı için kusura bakmayın..
0
A'dan hoşlanmıyorsan kıza ümit verip vaktini çalma. Laf olsun diye de ilişkiye başlayıp sana karşı boş olmayan birisini durduk yere üzüp kırma.
B'de içinde kalmasın bence, A ile birbirlerini tanımıyorlarsa ilk önce B'yi yokla yaşayacağını yaşa. Bu sırada A ile ilişkiye başlaman etik olmaz ama seni bekliyor olursa hala her şey kitabına uygun görünür :)
B'de içinde kalmasın bence, A ile birbirlerini tanımıyorlarsa ilk önce B'yi yokla yaşayacağını yaşa. Bu sırada A ile ilişkiye başlaman etik olmaz ama seni bekliyor olursa hala her şey kitabına uygun görünür :)
0
ha bi de çok önemli detay niye yazmadıysam... A'yla birlikteydik geçen sene ama sonra soğudum birden bi mesafe girdi.şimdi tekrar bi arada olma şansımız oldu. yani aslında onla da garip bi durumdayız.
@kalim: keşke kıskandırma şansım olsa ama prom queen in takacağını bilsem keşke..
@kalim: keşke kıskandırma şansım olsa ama prom queen in takacağını bilsem keşke..
0
Yanlış anlamadıysam B'nin sizi reddetmeyeceğini bilseniz A'yı göndereceksiniz, ama emin olamadığınız için A'dan da olmak istemiyorsunuz. Fakat, yine yanlış anlamadıysam, A'ya karşı boş değilsiniz, ama "görüntüde" diye eklemişsiniz paranteze. B ise popüler falan olmasından dolayı size hoş görünüyor. A'nın "bu saatten sonra" heyecan vermemesi ise ayrı bir durum.
Bana kalırsa ikisinden de had safhada etkilenmiş sayılmazsınız. Bu tespitim doğru ise, fazla da dert etmeyin. Büyük ihtimal B'ye cesaret edip bişeyler açıklarsınız ve kabul edilirseniz A'yı hafif vicdan rahatsızlığı eşliğinde sallayacaksınız, reddedilirseniz de A'ya koşacaksınız. Fakat ben A'nın yerinde olsam, B tarafından reddedildekten sonra kapımı çalan zat-ı muhtereme "Hayırlı işler" derim.
Bir bağyan
Edit: Daha önce A ile birlikteliğinizi es geçmeniz tuhaf olmuş, bu durumda her şey farklı değerlendirilebilir. Ama bizim değil, sizin tarafınızdan.
Edit2: Son kısımda A, B karışmış, sanırım düzelttim.
Bana kalırsa ikisinden de had safhada etkilenmiş sayılmazsınız. Bu tespitim doğru ise, fazla da dert etmeyin. Büyük ihtimal B'ye cesaret edip bişeyler açıklarsınız ve kabul edilirseniz A'yı hafif vicdan rahatsızlığı eşliğinde sallayacaksınız, reddedilirseniz de A'ya koşacaksınız. Fakat ben A'nın yerinde olsam, B tarafından reddedildekten sonra kapımı çalan zat-ı muhtereme "Hayırlı işler" derim.
Bir bağyan
Edit: Daha önce A ile birlikteliğinizi es geçmeniz tuhaf olmuş, bu durumda her şey farklı değerlendirilebilir. Ama bizim değil, sizin tarafınızdan.
Edit2: Son kısımda A, B karışmış, sanırım düzelttim.
0
uyuklayankedi, bilinçaltımın diplere itmeye çalıştığı bi gerçekle yüzleştim dediklerinizi düşününce.
uzun süredir kimseyle birlikte olmadım.kaçındım ve hiç bişey yapmadım,herkese bir kulp taktım... birden karşıma iki seçenek çıkınca sanki mutlaka biri olması gerekiyor diye düşündüm sanırım depresif bir mod içinde.(bu da doğru ya müzik zevkim bile bozuldu)
belki de en sağlıklısı ikisiyle de ilgilenmemek,doğru zamanı beklemek
bu uzun bir süredir varolan ilişkiye girmek istemeyen ruh halimde 2 sene önce yaşadığım talihsiz bir ilişkinin de etkisi var sanırım. benden çok daha büyük birisiydi ve 18 yaşında bi genç için mükemmeldi. şimdi biraz A-B birini seçmeye çalışmamda bu sendromu atlatma çabalarım da var galiba.normal bir ilişki yaşamak...
çocukluğuma gider bu :)
ama cidden teşekkürler böyle fikirleri okudukça kafamda ampuller yanıyor.iyi ki anlatmışım...
uzun süredir kimseyle birlikte olmadım.kaçındım ve hiç bişey yapmadım,herkese bir kulp taktım... birden karşıma iki seçenek çıkınca sanki mutlaka biri olması gerekiyor diye düşündüm sanırım depresif bir mod içinde.(bu da doğru ya müzik zevkim bile bozuldu)
belki de en sağlıklısı ikisiyle de ilgilenmemek,doğru zamanı beklemek
bu uzun bir süredir varolan ilişkiye girmek istemeyen ruh halimde 2 sene önce yaşadığım talihsiz bir ilişkinin de etkisi var sanırım. benden çok daha büyük birisiydi ve 18 yaşında bi genç için mükemmeldi. şimdi biraz A-B birini seçmeye çalışmamda bu sendromu atlatma çabalarım da var galiba.normal bir ilişki yaşamak...
çocukluğuma gider bu :)
ama cidden teşekkürler böyle fikirleri okudukça kafamda ampuller yanıyor.iyi ki anlatmışım...
0
selam, bence sen A'dan hoşlanmıyorsun bile, sadece eskiden beraber olduğun birisi ve seni sevdiğini biliyorsun. bu yüzden sana kolay, ulaşılabilir ve tanıdık geliyor.
B'den de çok hoşlandığını düşünmüyorum açıkçası, yoksa bu arada kalma durumunu yaşamazdın. B'nin seni kullanmama gibi bir durumu olduğundan da bu kadar emin olma. ortak arkadaş çevreniz olması böyle bir şey yapmayacağı anlamına gelmez.
benim sana nacizane tavsiyem en kısa zamanda A kişisine umut vermeyi bırak, o da kendi yolunu çizsin. ikinci olarak da öncelikle kendini bi dinle, sen de aslında farkındasın ne istediğinin, daha doğrusu neyi istemediğinin. A'yı istemiyorsun, bu sebeple kıza da yazık etme. B'den de gerçekten hoşlanıp hoşlanmadığını görkmek için daha dikkatli gözle kendini ve onu. ona göre en doğru kararı verirsin.
B'den de çok hoşlandığını düşünmüyorum açıkçası, yoksa bu arada kalma durumunu yaşamazdın. B'nin seni kullanmama gibi bir durumu olduğundan da bu kadar emin olma. ortak arkadaş çevreniz olması böyle bir şey yapmayacağı anlamına gelmez.
benim sana nacizane tavsiyem en kısa zamanda A kişisine umut vermeyi bırak, o da kendi yolunu çizsin. ikinci olarak da öncelikle kendini bi dinle, sen de aslında farkındasın ne istediğinin, daha doğrusu neyi istemediğinin. A'yı istemiyorsun, bu sebeple kıza da yazık etme. B'den de gerçekten hoşlanıp hoşlanmadığını görkmek için daha dikkatli gözle kendini ve onu. ona göre en doğru kararı verirsin.
0
çok kızdım ve sana laflar hazırladım caterpill :p bir dönem A kişisinin yaşadıklarını yaşadığım için kızdım sanırım. A'yı B'yi geç, alfabe gelse, senin sorunun kendinle öncelikle kendinle olan sorununu çözmelisin. yanlız kalmaktan ve ilginin üzerinden gitmesinden korkuosun. Ödün kopuyor A kişisi seni artık sevmez de egon yerlerde sürünür diye. B kişisini zorlayacaksın zaten bu çok belli, yoksa içinde kalır, onunla da olmazsa diye A'yı yanında tutmaya çalışıosun . A'yla denemişsin olmamış, neden bu bencillik, hala etrafında dolanıp ilgiyi sevgiyi canlı tutmalar? A sana heyecan vermiosa, aklın B'deyse, A'nın yanında işin ne? Söylediklerimi kişisel alma, yukarıda da yazdım neden celallendiğimi zaten, sen de benim için X kişisisin ve benim için en güzel senaryo; X'in B'yi tercih etmesi, A'nın B'den vazgeçmesi, başka aşklara yelken açması, sonrasında B'nin X'i kazıklaması ve X'in A'nın peşinde koşması :P :)
doğru kararı verirsin umarım :)
doğru kararı verirsin umarım :)
0
ermoo
merhaba. 2008'den beri onay bekleyen çaylak bayrağını gururla taşımaktayım. herşeyin zamanı, sırası var diyerek kendimi avutuyorum. dile kolay iki yıl oldu. 10 entry'mi tam olarak ne zaman bitirdiğimi hatırlamıyorum ama hepsini yazmak için çokta geç davranmadığımı hatırlıyor gibiyim.sizden ricam şu
merhaba. 2008'den beri onay bekleyen çaylak bayrağını gururla taşımaktayım. herşeyin zamanı, sırası var diyerek kendimi avutuyorum. dile kolay iki yıl oldu. 10 entry'mi tam olarak ne zaman bitirdiğimi hatırlamıyorum ama hepsini yazmak için çokta geç davranmadığımı hatırlıyor gibiyim.
sizden ricam şu on yavrucağı inceleyip, bana akıl vermenizdir. bunca yıl bekleyip -olmamış bu- dedirtmek yakışık almaz. beyninize kuvvet.
sigara-
# yokluğu bir dert, varlığı bin yara olan soyu batasıca bir meret. on yıllık arkadaşım, bazen sırdaşım, bazen düşmanım.
pro evolution soccer 2010-
# japonlar'dan nefret etmemi sağlamış oyun. ırkçı bir adam değilim fakat sokakta gördüğüm ilk japon'a kafa göz dalasım geliyor. bundan dört sene önce, gece gündüz pes6 oynarken, japonya'ya taşınma planları yapan ben, şimdi de bu gereksiz çemkirme hakkını kendimde görüyorum üstadım.
neyse oyunu sonuna kadar savunan arkadaşlar elbette bana kızacaklar fakat oyun b.k gibi. teknik olarak negatif detaylar verilmiş, üstünden geçmeye gerek yok. şunu belirtmeliyim ki 3 maç üst üste yapınca adamı bayıyor. olmamış diyoruz ve 2 puan vererek serinin en kötü oyunu seçiyoruz. (bu tam olmamış gibi)
benim adım orman-
# şebnem ferah'ın şekersiz pasta tadında olan son albümü. pastanın içinde un var, nişasta var, kakao var, lakin şekeri yok.
nil kıyısında-
# www.nilkiyisinda.com isminde, bir internet sitesine sahip olan, nil karaibrahimgil albümü.
karagöz ile boşverinbeni-
# tek başına bir apartman dairesinde yaşayan ve balkonunda misafir ettigi iki kumru ile aile bağı kuran, yalnız bir adamın hikayesini muhteşem bir dille anlatan, ferhan şensoy kitabı.
serol-
# sayesinde defalarca sertab erener konserlerine beles girdigim yardım melegi, fukara dostu, eski mohikan.
avrupa yakası-
# her sezon başında ''artık eski tadı kalmayacak'' denmesine ragmen, yinede göz ardı edilmeyecek kadar çok izleyici kitlesine sahip olan dizi.
peder zickler-
# hayatında hiç mizah dergisi okumamış eksisözlük yazarı.
yiğit özgür-
# uykusuz'un son sayisinda hasta oldugu gerekcesiyle, espirilerinden* yoksun kaldigimiz karikatürist. son haftalarda ki tatsız karikatürlerini, bu hastaligina bagliyoruz, gecmis olsun!
rodrigo barbosa tabata-
# futbol macerasına 99'da brezilya'nin ''paulista'' takimiyla baslayan ve bu sürecte 13 takim degistirip 30 gol bulan, japondan bozma brezilyali futbolcu..
sizden ricam şu on yavrucağı inceleyip, bana akıl vermenizdir. bunca yıl bekleyip -olmamış bu- dedirtmek yakışık almaz. beyninize kuvvet.
sigara-
# yokluğu bir dert, varlığı bin yara olan soyu batasıca bir meret. on yıllık arkadaşım, bazen sırdaşım, bazen düşmanım.
pro evolution soccer 2010-
# japonlar'dan nefret etmemi sağlamış oyun. ırkçı bir adam değilim fakat sokakta gördüğüm ilk japon'a kafa göz dalasım geliyor. bundan dört sene önce, gece gündüz pes6 oynarken, japonya'ya taşınma planları yapan ben, şimdi de bu gereksiz çemkirme hakkını kendimde görüyorum üstadım.
neyse oyunu sonuna kadar savunan arkadaşlar elbette bana kızacaklar fakat oyun b.k gibi. teknik olarak negatif detaylar verilmiş, üstünden geçmeye gerek yok. şunu belirtmeliyim ki 3 maç üst üste yapınca adamı bayıyor. olmamış diyoruz ve 2 puan vererek serinin en kötü oyunu seçiyoruz. (bu tam olmamış gibi)
benim adım orman-
# şebnem ferah'ın şekersiz pasta tadında olan son albümü. pastanın içinde un var, nişasta var, kakao var, lakin şekeri yok.
nil kıyısında-
# www.nilkiyisinda.com isminde, bir internet sitesine sahip olan, nil karaibrahimgil albümü.
karagöz ile boşverinbeni-
# tek başına bir apartman dairesinde yaşayan ve balkonunda misafir ettigi iki kumru ile aile bağı kuran, yalnız bir adamın hikayesini muhteşem bir dille anlatan, ferhan şensoy kitabı.
serol-
# sayesinde defalarca sertab erener konserlerine beles girdigim yardım melegi, fukara dostu, eski mohikan.
avrupa yakası-
# her sezon başında ''artık eski tadı kalmayacak'' denmesine ragmen, yinede göz ardı edilmeyecek kadar çok izleyici kitlesine sahip olan dizi.
peder zickler-
# hayatında hiç mizah dergisi okumamış eksisözlük yazarı.
yiğit özgür-
# uykusuz'un son sayisinda hasta oldugu gerekcesiyle, espirilerinden* yoksun kaldigimiz karikatürist. son haftalarda ki tatsız karikatürlerini, bu hastaligina bagliyoruz, gecmis olsun!
rodrigo barbosa tabata-
# futbol macerasına 99'da brezilya'nin ''paulista'' takimiyla baslayan ve bu sürecte 13 takim degistirip 30 gol bulan, japondan bozma brezilyali futbolcu..
0
hepsi de uygun kurallara. olmamış gibi dediğin de olmuş ama okununca kötü oylanacaktır herhalde ama oylansın önemli değil. bi de şu yiğit özgür'deki gizli bakınızda küfür ve benzeri bişey olmadığını düşünüyorum tabi :)
0
büyük ihtimalle sıranız geldiğinde yazar olursunuz. ekşisözlük değil ekşi sözlük, yinede değil yine de. bu tip ayrıntılara da dikkat etmek lazım.
0
pek bişi kaçırmıyorsun sözlügü bok götürüyor.
www.inci.sozlukspot.com bence daha eglenceli bir mekan artık.
www.inci.sozlukspot.com bence daha eglenceli bir mekan artık.
0
yiğit özgür'deki 'son haftalarda ki' şeklinde ise şunu söyleyeyim, ilgi eki -ki bitişik yazılır. her 'ki' ayrı yazılmaz, bağlaç olan 'ki' ayrı yazılır.
eğer değilse, düzeltilecek diğer yerleri söylemişler zaten.
eğer değilse, düzeltilecek diğer yerleri söylemişler zaten.
0
