Giriş
(6)

programlayamayan bilgisayar mühendisi..

raizti
olur mu?daha dogrusu biraz daha sorumu acmak, dallandirmak istiyorum.. tamamen teori odakli, sadece algoritmalarla ve sorunlarin cözümü veya gerekli sistemlerin kurulmasi gibi islerde iyi olan, yani bir nevi isinin ne oldugunu bilen, ama pratige gelince bunu koda dökemeyen bir bilgisayar mühendisi o
olur mu?

daha dogrusu biraz daha sorumu acmak, dallandirmak istiyorum.. tamamen teori odakli, sadece algoritmalarla ve sorunlarin cözümü veya gerekli sistemlerin kurulmasi gibi islerde iyi olan, yani bir nevi isinin ne oldugunu bilen, ama pratige gelince bunu koda dökemeyen bir bilgisayar mühendisi olur mu? ha bu bilgisayar mühendisi gene koda bakinca anliyordur, o herhangi bir dilde yazilan programin ne is yaptigini, nasil yaptigini, ne kadar hafiza ve zaman gerektirdigini de biliyordur, hatta daha da gelistirebilir ama, kodu kendi yazamaz.. ama pseudo ile cok iyi calisir mesela.. mümkün mü böyle bir sey?

mümkün degil diyorsaniz, bir an önce ciddi anlamda programlamayi cözmem lazim.. ama programlamadan bahsettigim basit matematiksel islemler veya "hello world" ler degil.. cünkü okudugum üniversite ne yazik ki teori odakli ve her ne kadar programlamayi önceden bilmeyi sart kosmuyoruz deseler de, genel olarak hic bir sey ögretmeyip bu konuda deli gibi kod ödevi vermeleri ve finalde yaz lan java da bir b-baum demeleri böyle olmadigini gösteriyor.. ya da en azindan "evet önceden bilmeniz gerekmezdi, ama simdi.. hadi ögrenin lan.. ama kendiniz.." i üstü kapali belli ediyorlar.. sonuc olarak eger ilk paragrafta yazdigimi sorunun cevabi hayir ise, ikinci paragrafta yazdigim duruma karsilik önerileriniz nelerdir? en hizli ve stabil sekilde, anlayarak da, sahip oldugum teorik bilgiyi kod a nasil dökebilirim?..

sevgiler, saygilar..
0
raizti
(07.08.07)
Programlayamayan bilgisayar mühendisi olmaz bence. Zira mezun olup mühendis sıfatını kazanmak için programlayabiliyor olman lazım. Teorik bilgilerini pratik işlere dökmekte zorluk çekiyorsan amacına giden yolda sana ağırlık oluşturacak etkenlerden kurtulmaya bak. Örnek vermek gerekirse, ilk yirmi fibonacci sayısını kullanıcıya vermen gereken bir ödev aldığını düşünelim. Bu durumda Window yaratmakla falan uğraşmamalısın. Gereksiz GUI, struct, class gereksiz olan ne varsa kafandan çıkarmalısın. Sadece amaca konsantre olup olabilecek en basit kodu yazmayı hedeflemelisin. Bu şekilde kod bilgini de geliştirerek sonuca ulaşabilirsin. Bir de, C öğren.
0
fredi
(07.08.07)
Dediğin şeyleri yapabildikten sonra bir dilin sentaksını öğrenip programlamaya oturmak işin en kolay kısmı zaten?
0
kurukafa
(07.08.07)
evet orasi dogru aslinda.. fakat java nin sentaks ini kavramis olmama ramgen bir program yazmakta zorlaniyorum.. sentaksini kaptip derken java library i ezberlemedim henüz.. o da olacak isallah da..:) daha dogrusu söyle diyeyim.. sanirim ben ögrenirken bir hata yaptim.. kitaptan okudum sadece.. yani bir nevi neyin ne oldugunu ögrendim ama nafile.. sorum sudur ki, daha basit olarak, bu konuda kendimi nasil gelistirebilirim? ip uclari var midir vs..?
0
🌸raizti
(07.08.07)
Şu dünyada yanlış bir anlama var. Programcıların dilin her nanesini ezberlediğini sanıyorlar halbuki programcı bir dile sadece "alışır". 3 yıl sonra hala dilin manualini okurken bulabilir kendini. Hiç bir yere bakmadan yazmalıyım deme sakın yani.
0
fredi
(07.08.07)
bilgisayar programcılığı diye ayrı bir bölüm var.

windows başlangıç disketi oluşturamayan bilgisayar mühendislerinden Türkiye'de en az iki tane var.
0
can see
(07.08.07)
sorunun cevabı : olmaz.

programlamak için gerekenler :

1) Derleyici
2) Programcı
3) Google

kitaba ihtiayaç bile yok, syntax ı kaptıysanız nesnelerin vs nin kullanımını çok temel örneklerle öğrenebilirsiniz.

pratik yapmak gerek yoksa kolay bir program için bile normalden çok fazla vakit harcaman gerekir, karşılaşacağın hataları çözmek için zaman kaybedersin.

ayrıca sözlükte format atmayı bilmeyen bilgisayar mühendisi gibi fantastik bir başlık var göz at derim :)
0
kimlanbu
(07.08.07)
(3)

lost in translation dan diyalog?

raizti
arkadaslar, "lost in translation" isimli güzide filmde bill murray nin oynadigi bob karakterinin tokyo dan ayrilmadan önce scarlett johanson adindaki güzellik tarafindan canlandirilan charlotte karakterinin sokakta kulagina fisildadigi ve kizimizin aglamasina neden olan sözler nelerdir? internette a
arkadaslar, "lost in translation" isimli güzide filmde bill murray nin oynadigi bob karakterinin tokyo dan ayrilmadan önce scarlett johanson adindaki güzellik tarafindan canlandirilan charlotte karakterinin sokakta kulagina fisildadigi ve kizimizin aglamasina neden olan sözler nelerdir? internette arastirdim fakat bulamadim.. bi fikri olan veya nerede bulabilecegimi bilen birileri cikarsa cok mutlu olacagim..

sevgiler, saygilar..
0
raizti
(07.08.07)
filtrelenmiş hali şurada var ses olarak : members.optusnet.com.au

"Don't lose faith that things get easy. help to fight back. tell the truth. okay?"

islerin kolaylasacagina inancini yitirme; mucadele ise yarar. Dogruyu anlat, tamam mi?

bir rivayete göre de şöyle

"Promise me you won't give up hope that the things get easier. On the flight back, you tell the truth, ok"

ikisi de aynı kapıya çıkıyor.
0
nihilanth
(07.08.07)
cok tesekkürler gercekten.. güzel konusmus ama..
0
🌸raizti
(07.08.07)
rica ederim.
0
nihilanth
(07.08.07)
(5)

quicksort vs. mergesort

raizti
arkadaslar son care olarak buraya basvuruyorum, hocalara sormaktan utaniyorum cünkü.. farki bir türlü göremiyorum.. aranizda konuyla ilgili olanlar varsa ve yardim ederlerse cok sevirinirim.. soruya gelince..her ikisi de divide-and-conquer tipinde siralama algoritmasi olan quicksort ile mergesort ar
arkadaslar son care olarak buraya basvuruyorum, hocalara sormaktan utaniyorum cünkü.. farki bir türlü göremiyorum.. aranizda konuyla ilgili olanlar varsa ve yardim ederlerse cok sevirinirim.. soruya gelince..

her ikisi de divide-and-conquer tipinde siralama algoritmasi olan quicksort ile mergesort arasindaki fark nedir? hayir O-Kalkül de de hem worst hem de best case lerde ikisi de ayni.. ikisi de bir pivot secip, rekursiv olarak bölünen parcalara geri dönüyor vs..

arada gercekten bir fark yok mu yoksa ben bir yerde cok büyük bir hata mi yapiyorum?

sevgiler, saygilar..
0
raizti
(04.08.07)
wikipedia'daki karşılaştırması şöyle,
Quicksort, however, is considered by many to be the fastest general-purpose sort algorithm. On the plus side, merge sort is a stable sort, parallelizes better, and is more efficient at handling slow-to-access sequential media. Merge sort is often the best choice for sorting a linked list: in this situation it is relatively easy to implement a merge sort in such a way that it requires only Θ(1) extra space, and the slow random-access performance of a linked list makes some other algorithms (such as quicksort) perform poorly, and others (such as heapsort) completely impossible.

bizim öğrendiğimiz mergesort'un sıralı iki diziden sıralı bir dizi elde etmenin genel ismi olduğuydu. üstte wikipedia'da bir algoritma olduğu yazıyor.

bence üstte yazan özellikler içerisinde en önemlisi paralelliğe izin veriyor oluşu.

bir bakın,
en.wikipedia.org
0
iron
(04.08.07)
quicksort yazması cok daha kolay geliyor bana
merge de divide ve de merge kismi icin taklalar attirabiliyorsun.
(tabi bunlar yazokulunda olan 1.sinif ogrencisi fikri degisir herhalde ilerde)
0
kolpazan
(04.08.07)
öncelikle sorunda iki hata var. merge de pivot yoktur array ortadan ikiye bölünür.her bir array bir eleman içerince bu arrayler ikişer ikişer birleştirilir. merge sort hep nlogn olarak çalışır.

quick te ise pivot seçilir. pivottan küçük olanlar sola büyük olanlar sağa atılır. daha sonra pivottan küçük ve bülyük elemanlar için kullanılır. o yüzden quick pivot tesadüfen mesela hep en küçükler olmuşsa n^2 olarak çalışır(worst case). ama ortalamada nlogn çalışır. n^2 çalışma riskine rağmen array kopyalama gereği olmadığından tercih edilir.
0
yoldan gecen adam
(05.08.07)
evet simdi hatami gördüm ve utandim kendimden, resmen gözümün önündeymis..

o halde ikinci kisima gecmekte bir sakinca görmüyorum.. quicksort u O(nlogn) e olabildigince yaklastirmak icin bir ramdomQS olayi var.. burada pivot eleman ramdom olarak seciliyor ve bu sekilde worst-case den kacinmak hedefleniyor.. e peki secilen pivot eleman nasil hem random oluyor hem de mümkün mertebe en büyük elemanlar seciliyor da, en kücük elemanin sürekli secilmesi durumundaki O(n^2) engelleniyor? yani random nasil gidip de sürekli en büyük elemani secmeyi basariyor? random bunun neresinde?
0
🌸raizti
(05.08.07)
random üç eleman seç. ortadakini pivot yap. sana kalmış. 5 7 falan seçsen daha iyi pivot olur da bu sefer de pivot seçerken zamandan kaybedersin.
0
yoldan gecen adam
(05.08.07)
(11)

birgisayardan anlayan vasıflı eleman aranıyor...

chak 666
1,50 ghz işlemci, 128 mb ram. tahmin ettiğiniz gibi çok yavaş bir bilgisayar. ben bu bilgisayarı nasıl hızlandırabilirim?
1,50 ghz işlemci, 128 mb ram. tahmin ettiğiniz gibi çok yavaş bir bilgisayar.

ben bu bilgisayarı nasıl hızlandırabilirim?
0
chak 666
(22.07.07)
tüm sistemi bilmeden bir öneride bulunmak zor ama gene de pc nin söyledigin iki parcasindan birisini gelistirmeni önerecek olursam, o da ram in olur.. 1,5 ghz islemci bir cok sey icin yeterli olabilir, fakat ram in cok düsük..
0
raizti
(22.07.07)
Eğer sabit diskin 5400rpm'se 7200rpm bir modelle değiştirmen yerinde olur. Ram en az 512 hatta mümkünse 768MB - 1GB gibi birşey olsun. SD-RAM ise biraz daha pahalı olur. Aslında çok iş görebilecek bir işlemci fakat ram çok az olduğu için aşırı yavaş hissi veriyordur. Oyun oynamak istersen ekran kartına da müdahale et diyeceğim ama her halbukarda işlemci oyun için yetersiz kalacak. Bu yüzden ram ve hdd upgrade'i işini görecektir.
0
arche
(22.07.07)
yenısını al (:
0
bryan fury
(22.07.07)
ben ikinci bilgisayar olarak celeron 433 kullanıyorum, bir 512mb ram ilavesiyle pek çok şey için yeter bu bilgisayar size.
0
lykos
(22.07.07)
oyun oynanmayacak. sadece internet için. internet explorer açıkken torrent programı, yanında winamp ve messinger açık olacak. şimdiki durumda herhangi ikisi aynı anda açık olsa dahi aralarında geçişte çok yavaşlıyor. 1 dakika bekliyorum. 128 sdram var bir 128 daha eklesem yeterli olurmu? fiyatı 25-30 lira civarında sanırım. maddi olarak daha fazla olmayan başka çözümler var mı ?
0
🌸chak 666
(22.07.07)
sadece internet icin diyosun, ve soylediklerine bakilirsa hayli hayli yeter.
0
la traviata
(22.07.07)
Linux yükle, bu istediklerinin tamamını aynı anda çok rahat yapabilirsin. Pardus gibi dağıtımlar işini görecektir.
0
t
(22.07.07)
torrent için utorrent, msn messenger için miranda im kullanırsanız bellek açısından daha az problem yaşarsınız. ama yine de eğer asimetrik takabiliyorsanız almışken en az 256mb ram alın derim, fiyat farkı çok değil.
0
lykos
(22.07.07)
1) ram artırımı yap. bu gnel performansını en çok etkileyecek konu. (özellikle senin durumunda)
ram'i en az 512 yap. bu durumda o pc internet, office, vs. vs. için gayet yeterlidir.
2)win ME yükle.
win 98'e göre sürücü ve program desteği çok daha yüksektir. daha az başın ağrır.
kötü tarafı zaten dengesiz olan windows sürümlerinin en dengesizi olmasıdır. pratikte bunu cd okumayınca gelen mavi ekranda göreceksin en çok. bunun dışı seni rahatsız etmez. (belki farketmezsin bile) özet: win me iyi bir tercih olabilir çok cd kullanmıyorsan.

linux olayına gireyim dersen son sürümleri tercih edersen o da windows gibi kasar (pardus falan)
0
can see
(22.07.07)
linux distrolarını araştır özel olarak yavaş bilgisayarlar için sürümler var ubuntu olsun redhat olsun vs. onları yükle ama 128 mb ram yetmez. ram bilgisayarın en önemli parçasıdır anakartla beraber. rami en az 1 gb yap ki sorun yaşama.
0
darknum
(23.07.07)
kesinlikle ram.
0
compumaster
(23.07.07)
(10)

Sigarayı Bıraktım..

kimyon
Evet "bundan bize ne?" diyebilirsiniz lakin sorularım var.. biraz uzun olacak affediniz; şimdi ben yaklaşık 12 yılık ciddi bir sigara içicisiy(d)im.. yani sallarsam bu 12 senenin ortalaması günde 1,5/2 paket civarıdır.. hatta dönem dönem 3 paket bitirdiğim oluyordu.. her neyse pazar gecesi (evet 3 g
Evet "bundan bize ne?" diyebilirsiniz lakin sorularım var.. biraz uzun olacak affediniz; şimdi ben yaklaşık 12 yılık ciddi bir sigara içicisiy(d)im.. yani sallarsam bu 12 senenin ortalaması günde 1,5/2 paket civarıdır.. hatta dönem dönem 3 paket bitirdiğim oluyordu.. her neyse pazar gecesi (evet 3 gün önce) nedense bir anda bırakıyorum dedim.. gerçi uzun dönemdir bırakmanın hayallerini kuruyordum ancak her tiryaki gibi çok zor geliyordu.. böyle bir karar verdim ve uyguluyorum.. günde kendime 4 sigara kotası koydum ve böyle devam ediyor.. hatta dün 3 tane bugün ise henüz 1 tane içtim.. hemen hemen hiç zorluk çekmiyorum.. evet arada sırada çok canım istiyor ancak irademi kontrol edebiliyorum.. neyse sorular:

1- orta vadede o çok bahsedilen sinir-stres yapar mı?
2- bir anda sayısı 25-35 ten 2-4 arası bir rakama düşürmek mantıklı mıdır? (bana mantıklı geliyor ama)
3- bunları konuşmak ve sormak için daha çok mu erkendir? (3 gün olmuş bırakalı ya ondan)

teşekkürler..
0
kimyon
(18.07.07)
Çevremdeki sigaraya bırakmaya çalışanların tecrübelerinden bahsedersem, 1-2 hafta sonra stres sahibi insan olmuşlardı :) bünyeden bünyeye göre değişir tabi bu durum. İrade ile ilgili sanırsam. İraden kuvvetliyse psikolojik bir sorun olmaz gibime geliyor.
0
deckard
(18.07.07)
benim de bu konuda birkac önerim olursa..

1. biraktim deme hic bir zaman, onun yerine icmiyorum u ya da simdi icmiycem i tercih et.. böylece hem kendini kandirmamis oluyorsun hem de sigarayi birakmanin sadece birakma kelimesinden kaynaklanan stresini azaltiyorsun..
2. eger gercekten birakmak istiyorsan kelimenin kullanilan anlamiyla, günde 3-4 tane bile icme..
3. tamamen kurtulamasan da azaltman nedeniyle kendini iyi hissetmeye hakkin var, cünkü ne olursa olsun günde 3-4 tane bile icmek 2-3 paket icmekten cok cok daha iyidir..
4. ileri de bir stres dönemi gecireceksin gercekten.. hazirlikli ol..:)
5. nikotin bandi veya sakizi mutlaka yardim eder demiyorum, cünkü kisiden kisiye etkisi degisebiliyor.. ama gene de bir dene..
6. son olarak da, sigara gercekten bir kere birakilmiyor.. canin her sigara cektiginde tekrar tekrar birakman, karsi koyman gerekli yani bir kerelik bir sürec degil..

bu yazdiklarimin hepsi benim kendi görüslerim ve deneyimlerim sayesindeki düsüncelerim.. o yüzden bir garantisi yok.. ama yardimci olabiliyorlarsa sevinirim..
0
raizti
(18.07.07)
sinir stress yapmaması mümkün değil. vücut kendini yenilemeye ciğerler açılmaya nefes almaya başlıyor. ama günde 25-35 adet icen bi insan evladı 3-4'e indiremez. yani ya kesin ve net bırakırsın kasıp, ''içmem abi bu illeti'' dersin. yada azaltma sonra bırakma diye bir durum söz konusu değil kanımca.
0
cannibalism
(18.07.07)
iki kere 1'er ay süreyle bırakmış ve yeniden başlamış biri olarak ;

1-)hem de hayvan gibi yapıyor. kişiye göre değişir ama az ya da çok mutlaka bir etkisi oluyor. ayrıca kafayı toplayamama, yersiz sıkıntı gibi etkiler de var.
2-)hevesinizi kırmış gibi olmayayım ama şunu anladım ki bıçak gibi kesilmedikçe bırakılmıyor. yani bu öyle 3 azaltayım 5 çoğaltayımla olacak iş değil. bırakıyorsanız tamamen bırakmanız zaruri. bantmış sakızmış bence hepsi hikaye, sonuçta sizde bitiyor olay. ben bırakırken hiçbir şey kullanmadım ama o lanet "bir tane içsem bir şey olmaz" hissi yüzünden yeniden başladım. yani yakın zamanda o 3-4 sigarayı da bırakmazsanız sayısı çoğalacaktır. 3-4, 5,6 derken eski halinize döneceksiniz ki bana öyle oldu. sadece ben değil etrafımdakilerde de aynı durum mevcut ama yine kişiden kişiye değişebilir.
3-konuşmak için hiçbir zaman erken değil. aslında bunu sormanız hala sigaranın etkisinden kurtulamadığınız bir belirtisi. yani kafadan tamamen atmadan bırakmış olmuyorsunuz. ben iki seferde de bunu tam anlamıyla yapamadığımdan başarısız oldum. belki biraz daha dayansam şimdiye içmiyor olurdum.

eklemek istediğim, bu meret bakarsın 3 gün 5 gün istenmez de öyle bir an gelir ki kafayı yer insan. kriz anı da budur. en fazla bir iki saat sürer ama vücut kıvranır sigara ver bana diye. o kriz anında iraden güçlüyse bırakırsınız. krize yenik düşersen yakarsınız bir tane daha. o kriz anı geçtikten sonra her şey daha kolay. ilk birkaç hafta gelir bu krizler, sonra git gide etkisi düşer. kolay gelsin.
0
colg fusion
(18.07.07)
"nedense bir anda bırakıyorum dedim". neden bıraktığınızı tam olarak belirleyin. sağlık sorunları mı, bir şeye bağımlı olmaktan rahatsızlık duymak mı, anlamsız bir şey olduğunu düşünmek mi vs.. tabi ki neden bunların hepsi veya farklı kombinasyonları olabilir. ama şu kesin ki canınız sigara isteyecek ve bu istek başgösterdiğinde dayanmanızı sağlayacak bir motivasyona ihtiyacınız var. örneğin canınız sigara istediğinde kendi kendinize "kendine zarar vermek zevkli de olsa aptallıktır" falan gibi şeyler söyleyin. sigaraya neden başladığınızı da hatırlayın. bir nedeni olmadığını düşünseniz de vardır. her şeyin nedeni vardır. umarım yardımcı olabilmişimdir. şimdi ben bir sigara daha yakayım :)
0
sf arjuna one
(18.07.07)
ben sürekli spor yapmanızı, terlemenizi, bir kaç gün içinde sigarayı tamamen bırakmanızı, dengeli beslenme ve uyumanızı tavsiye ederim. etkilerini minimuma indirebilirsiniz.
0
nihilanth
(19.07.07)
kendi tecrübem:
1.5 yıldır içmiyorum, son 15 aydır ise hiç içmemiş kadar rahatım. yani aklımın ucundan dahi geçmiyor.

bu bir buçuk yıl önceki bırakma eyleminden önce belki 50 kere denedim, olmadı.

kendimce bulduğum formül:
kabullenme formülü. yani bir daha sigara içmeyeceğini kabullenme formülü.
yani mesela çok sevdiğin sevgili seni en yakın arkadaşınla aldattı ve gittiler diyelim. o eski sevgiliye ve eski dosta geri dönme ihtimalin nasıl yoksa, buna da olmadığını kabullenmen gerekiyor.

sigarayı bırakmaya karar veren herkesin eninde sonunda bu kabullenme aşamasına geleceğini düşünüyorum. bu yüzden kabullenme kzor geliyorsa "arada içerim ya nolucak ki" düşünceleri düşüncene mani oluyorsa, az içerek devam et bence çok kasma kendini.

zira biliyorum ki azaltmanın bırakmak ile uzaktan yakından alakası yok, kendini iyi hissetme hakkın var ama yaptığın şey bırakmak değil. çünkü hala aklında, ve sen bağlarını kesene kadar aklından hiç çıkmayacak.

misal sevgilinle kavga ettiniz, böyle soğuk bir dönem geçiriyorsunuz, 1 ay sürdü 2 ay sürdü, görüşmüyorsunuz falan, arada bri iki iletişim. ama aklından çıkmıyor. halbuki en yakın arkadaşınla aldatıp gitseydi, aklından 2-3 ay sonra çıkacaktı. çünkü kabullenmek zorunda kalacaktın.

ama bağını kesmezsen kabullenme aşamasına da gelemezsin. bu yüzden azaltmak çözüm değil. sadece daha iyi.

sinir stres yapacağına kanalize olmazsan çok fazla olmaz bence ama kişiden kişiye değişir. ve fakat geçer yani her halükarda, kabullendikten sonra zaten hayatında hiç sigara içmemiş gibi oluyorsun bri süre sonra, böylece sonsuza kadar o acıyı çekmek zorunda kalmıyorsun.

ama kabullenmeden bırakırsan vay haline, sonsuz işkence, daha önce denedim ordan biliyorum. "ulan bir tane içsem mi?" sorusu beynimde yankılana yankılana 6 ay geçirdim, kabus gibiydi(bu başarısız eski denemelerden biriydi).

halbuki kabullen işte, ne soruyosun kendine?

sigara krizi "bir tane içsem mi?" sorusuna cevap vermeye kasan irade krizidir. soruyu sormazsan girmezsin.


falan filan. bol şans dilerim. : )
0
kurukafa
(19.07.07)
ben de yaklaşık 4 aydır içmiyorum. sigarayı bırakınca sormuş olduğun stress hali 3 gün sürdü. en zor olan bir daha sigara içememek düşüncesi. ben bıraktığımdan beri hiç sigara içmedim. her hangi bir zamanda içeceğim 1 adet sigara beni tekrar sigara içmeye başlatacak. bundan adım gibi eminim. şu günlerde sigara krizleri puro ile aşıyorum. evet sigarayı ağzıma koymadım ama puro içiyorum. öyle çok değil ayda 5 tane falan.
sigarayı bırakmanın en önemli aşaması inanmak. sigarayı kestiğin zaman nikotin bağımlısı vücut ne tepki vereceğini şaşırıyor. mesela ilk hafta bacaklarım kıpkırmızı oldu. sonra geçti. eğer bırakırsan geriye dönüp bakma sigara diye. çok bunalırsan puro iç.
saygılar...
0
steyro
(19.07.07)
şimdi ağırlık buradan olmak üzere çevremdeki tepkiler ve yaklaşımlar doğrultusunda bu sabah itibariyle tamamen kesmiş bulunuyorum.. dün gece gelen bazı cevaplardan dolayı o kendime koyduğum 3-4 tane günlük sigaraya da gerçekten ihtiyacım olmadığını farkettim.. burada en azından yol göstermek babında cevap verdiğiniz için teşekkür ediyorum.. nihayetinde teorisi kolay da pratiğini yapanlardan da dinlemek daha sağlıklı..
tekrar teşekkürler..
0
🌸kimyon
(19.07.07)
Benzer bir yöntemle bir sene kadar önce 1 paketten günde 4-5'e düştüm. Son iki haftadır ise günde 1 tane içiyorum, daha kırmadım bu kuralı. Direk kesme çabalarım sinir stres sahibi etti beni, o yüzden şimdilik günde bir ile idare ediyorum, inşallah "eeh bugün de içmeyevereyim" diyeceğim günler de gelecek. Söylenildiği gibi "bıraktım" kelimesi ile bir daha hiç içememe düşüncesi çok fena hırpalıyor adamı.

Özetle, direk kesme durumunda stres sahibi olabilirsiniz, ama inadınıza devam edin.
0
sui
(19.07.07)
(3)

Barcelona-Paris vs

nop
Efenim Ağustos'un ilk haftası biryerlere gidesim var. ilk namzetlerim bu iki şehir. Gitmiş görmüş olanlar ve gidesi olanlar ve yalnız gitmeyeyim diyenler, oralar da güzel ama gel şuraya gidelim diyecekler sözlükten mesaj atarsa sevinirim.Ayrıca etliye sütlüye dokunmadan turla gitme ihtimalimden müte
Efenim Ağustos'un ilk haftası biryerlere gidesim var. ilk namzetlerim bu iki şehir. Gitmiş görmüş olanlar ve gidesi olanlar ve yalnız gitmeyeyim diyenler, oralar da güzel ama gel şuraya gidelim diyecekler sözlükten mesaj atarsa sevinirim.

Ayrıca etliye sütlüye dokunmadan turla gitme ihtimalimden mütevellit, hangi tur firmaları güvenilirdir, hesaplıdır tavsiye almak isterim.
0
nop
(12.07.07)
gördüm efendim ikisini de. her ikisi de güzel şehirlerdir ancak önceliği paris e vermenizi, ayrıca roma yı da seçenekler arasına almanızı öneririm.
0
chavezding
(12.07.07)
barcelona yi görmedim ama paris konusunda yorum yapacak olursam; gidin gezin vs.. ama müzelerdi tarihti derken elinde dijital fotograf makineleri ile dolasan japonlara dönüsmemelisin.. inanilmaz da bir gece hayati vardir mutlaka tadilmasi, sindirilmesi gereken.. yalniz da gidebilirsin, orada insanlarla tanisip, kaynasmak konusunda zorluk cekmezsin.. ama gene de tanidik bir iki arkadasla cok da kalabalik olmadigi sürece gidebilirsen tadindan yenmez.. tek derdi biraz pahali olmasi ve özellikle geceleri sokaklarinda dikkatli yürümen gerekebilir, suc konusunda istanbuldan asagi kalir yani yok cünkü.. ve son olarak gitmisken bir 1 hafta ayirmak gerekli.. son bir öneri ise, sehir merkezinde veya cevresinde kalacak bir yer ayarlamani öneririm..
0
raizti
(12.07.07)
barcelona iki günde gezilir paris dört günde bitmez.
turla gidecekseniz ingilizceniz de varsa o ekstra tur tuzaklarına asla düşmeyiniz. bir metro haritasıyla istediğiniz her yere gidersiniz. öyle bi otobüslü gün için elli yuro ödeyip kazıklanmanın anlamı yok saçmasapan.
0
ophelia
(12.07.07)
(4)

the simpsons

vampyria
tüm sezonlarını arıyorum, karşılığında south park tüm sezonlarını verebilirim 25 gb, bi de south park movie.onun harici film istekleri varsa karşılarım (karşılamaya çalışırım).burdan ya da maille iletişilebilir, takas posta ile ya da elden gerçekleştirilir.hiç [email protected]
tüm sezonlarını arıyorum, karşılığında south park tüm sezonlarını verebilirim 25 gb, bi de south park movie.onun harici film
istekleri varsa karşılarım (karşılamaya çalışırım).burdan ya da maille iletişilebilir, takas posta ile ya da elden gerçekleştirilir.hiç farketmez.

[email protected]
0
vampyria
(08.07.07)
simpsons tüm bölümler ortalama 175 mb x 18 sezon x 22 bölüm desen 70-80 gb civarı tutar.
0
ozdek
(08.07.07)
@ozdek: south parktan fazla tutacağı kesin zaten, aradaki farkı öderim ya da takasla kaparım.

south park tamamı, lost tamamı, bikaç dizi falan var böyle ama film dizi aranan bişi varsa bulup indiririm hemencik.simpsons diyorum sadece, arıyorum.
0
🌸vampyria
(08.07.07)
ekim e kadar beklerim diyorsan, dedigim gibi getirebilirim bütün sezonlari sana..

beklerim ama beklemek zor oluyor diyorsan da arsivden bakariz biseyler vaktini gecirebilecegin.. illa da cizgi film olsun diyorsan family guy i öneririm bu arada..
0
raizti
(12.07.07)
mailin var bende raizti, gonuşak.
0
🌸vampyria
(16.07.07)
(5)

Informatik nedir?

raizti
Evet, Almanya'da yaklasik bir senedir okumakta oldugum bölümün tam olarak ne oldugu konusunda kafamda hala soru isaretleri var.. Söyle basliyayim.. Okudugum bölüme bilgisayar mühendisligi diye girdim.. Cünkü bildigim kadari ile Almanya'da ve Avrupa genelinde, Türkiye'de oldugu gibi "Bilg. Müh." ya d
Evet, Almanya'da yaklasik bir senedir okumakta oldugum bölümün tam olarak ne oldugu konusunda kafamda hala soru isaretleri var.. Söyle basliyayim.. Okudugum bölüme bilgisayar mühendisligi diye girdim.. Cünkü bildigim kadari ile Almanya'da ve Avrupa genelinde, Türkiye'de oldugu gibi "Bilg. Müh." ya da Computer Engineering diye bir bölüm yok.. Ayrica ögrenci dosyamda okudugum alan Türkce'ye gene "Bilg. Müh." diye cevirildi ve bildigim kadari ile YÖK informatik diplomasina bilgisayar mühendisligi denkligi veriyor.. Gene ODTÜ ve ITU nün bilgisayar müh. dersleri ile su anda aldiklarimi ve alacaklarimi karsilastirdigim zaman, cok kücük farkliliklarla beraber derslerin neredeyse tamaminin ayni oldugunu görüyorum.. Ama gelin görün ki bu bölümü bitirdiginde bir kisi Almanya sinirlari icerisinde mühendis(Dipl.-Ingenieur) degil, informatikci(Dipl-Informatiker) oluyor.. Ve mesela Informatik kelimesini Ingilizce'ye cevirdigimiz zaman da "Computer Science and Information Technology" gibi bir karsiligi oluyor üniversitelerde yanilmiyorsam.. Yani kafam karismis durumda.. Bu konuda bilgisi olan arkadaslar yardim edebilirlerse sevinirim.. Simdiden tesekkürler..
0
raizti
(20.06.07)
Dediğiniz gibi bu bölümler genelde yurt dışında Bilgisayar Mühendisliği olarak adlandırılmıyor. Sizinkilerin informatik, Amerikalının Computer Science dediği şey Wikipedia'da "Bilginin ve hesaplamanın teorik temellerini ve bunların bilgisayar sistemlerindeki uygulamalarını inceleyen dal" olarak tanımlanmış. Yani aslında bizim Türkiye'de bilgisayar mühendisliği dediğimiz şeye çok yakın. Eğitimin ve müfredatın içeriğini karşılaştırdığınızda da bu ortaya çıkıyor zaten. Bunun dışında, yurt dışında Bilgisayar Mühendisliği denince bilgisayarın nasıl çalıştığı, parçalarının nasıl yapıldığı, donanımın nasıl işlediği vb. konuları inceleyen, elektronik ağırlığı da olan bir bölüm kastediliyor.

Yani olay eğitimin farklılığından çok bir isimlendirme farkından ibaret, ki bu tip farklılıklar başka bölümlerde de var. Örneğin bizim "Makine Mühendisliği" dediğimiz şey "Mechanical Engineering", yani mekanik mühendislik olarak geçiyor.

Sonuç olarak, sizi endişelendirecek bir durum söz konusu değil. Yurt içinde çalışmayı düşünüyorsanız zaten bilgisayar mühendisiyim deyip geçer, illa soran olursa da YÖK denkliğini gösterirsiniz. Yurt dışında ise zaten kimsenin bu tip nüansları umursadığı yok. Örneğin ABD'de herhangi bir işe girerken diploma yerine transcript istendiği söylenir, yani bölümün adından ziyade eğitimin içeriği ve notlar dikkate alınıyor. Ya da Örneğin ben Bilkent'in "Bilgisayar Teknolojisi ve Bilişim Sistemleri" bölümünden mezun olduğum halde dünyaca tanınan büyük bir şirkette işe girebildim, şu an Prag'da çalışıyorum. Türkiye'deki işverenler ise bu konularda biraz daha şekilci/şüpheci/cahil/kıl vs. olabiliyor duruma göre.
0
386 dx
(20.06.07)
bahsettiğiniz bölüm , işletme + iktisat + bilgisayar mühendisliğinin karışımıdır. iş sahası çok geniştir içiniz rahat olsun..
0
cagkan
(21.06.07)
yaniliyorsunuz.. sizin bahsettiginiz isletme+iktisat+bilg. müh., mesela marmara üniversitesinde enformatik diye geciyor, fakat burada ve genel olarak avrupa da informatik ile ayni sey degil, sizin bahsettiginiz, türkiye de de son zamanlarda popüler olmus bölümün almancasi wirtschaftsinformatik, türkceye yanlis cevirimi ise enformatiktir.. misal benim okudugum alanda hic bir isletme ve iktisat dersi yok, sadece cesitli matematik ve bilgisayar ile alakali dersleri görüyoruz..
0
🌸raizti
(21.06.07)
Wirtschaftsinformatik Türkçe'ye ne yazık ki enformatik olarak geçmiştir. Marmara'daki bölüm kendi içinde bölümün adını İşletme Enformatiği olarak düzeltmiş fakat ne Marmara Üniveritesinin geneline ne de YÖK'e kabul ettirememiştir.(En son öyleydi sonra ne oldu bilmiyorum)

Informatik söylendiği üzere direk Bilgisayar Mühendisliği'dir.
0
wahrsager
(21.06.07)
evet, ben de böyle biliyorum.. cevaplariniz icin tek tek tesekürler..
0
🌸raizti
(21.06.07)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.