delidir yakalayin
şöyle sağlam bir bilimkurgu filmi - dizisi tavsiye edermisiniz ? "post apocalyptic era" da olur.
şöyle sağlam bir bilimkurgu filmi - dizisi tavsiye edermisiniz ? "post apocalyptic era" da olur.
0
(bkz: 2001 a space odyssey)
"post apocalyptic era" da olur dediğin tarafdansa.
(bkz: stalker)
www.imdb.com
bilimkurgu diyince aklına acayip yaratıklar/silahlar vs. geliyosa boşver bunları.
"post apocalyptic era" da olur dediğin tarafdansa.
(bkz: stalker)
www.imdb.com
bilimkurgu diyince aklına acayip yaratıklar/silahlar vs. geliyosa boşver bunları.
0
@tepedeki, 2001 a space odyssey fazla psychedelic be abi.
gerçi bana noluyorsa delidir yakalayın sormuş.
benim cevabım man from earth olurdu mesela. alien serisi olurdu, blade runner olurdu, son dönemde çıkmış olan the moon olurdu. heralde en son sayacağım space odyssey olurdu ama bunu tabi 10 sene önce izlediğim için fazlasıyla sıkılmıştım, yaştan kaynaklı. belki bir 10 sene sonra tekrar denemek isteyebilirim.
bilimkurgudan kasıt ne delidir? yani aksiyon mu, gerilim mi(event horizon), konulu mu (swh), korku mu? 1000 cesiti var zira.
gerçi bana noluyorsa delidir yakalayın sormuş.
benim cevabım man from earth olurdu mesela. alien serisi olurdu, blade runner olurdu, son dönemde çıkmış olan the moon olurdu. heralde en son sayacağım space odyssey olurdu ama bunu tabi 10 sene önce izlediğim için fazlasıyla sıkılmıştım, yaştan kaynaklı. belki bir 10 sene sonra tekrar denemek isteyebilirim.
bilimkurgudan kasıt ne delidir? yani aksiyon mu, gerilim mi(event horizon), konulu mu (swh), korku mu? 1000 cesiti var zira.
0
En eskisinden en yenisine Alacakaranlık Kuşağı (The Twilight Zone) bölümlerini tavsiye ederim.
0
dbilgener
Selamlar,İstanbul Üniversitesi'nde gazetecilik mastırı yapmakta olup şu sıralar "1980 Sonrası Türk Medyasının Sermaye Yapısı" konulu tezimi hazırlıyorum. Bu tez kapsamında bir kısım isimlerle söyleşi yapacağım. Ancak yine de içim rahat değil. Şimdiye kadar söyleşi yapmayı düşündüğüm isimler şunlar:•
Selamlar,
İstanbul Üniversitesi'nde gazetecilik mastırı yapmakta olup şu sıralar "1980 Sonrası Türk Medyasının Sermaye Yapısı" konulu tezimi hazırlıyorum. Bu tez kapsamında bir kısım isimlerle söyleşi yapacağım. Ancak yine de içim rahat değil.
Şimdiye kadar söyleşi yapmayı düşündüğüm isimler şunlar:
• Ertuğrul Özkök
• Yılmaz Özdil
• Emin Çölaşan
• Nail Güreli
• Orhan Koloğlu
• Ekrem Dumanlı
• İsmail Küçükkaya
• Serdar Turgut
• Bekir Coşkun (Biraz yalan oldu şimdilik sanki)
• Fatih Altaylı
• Abdurrahman Dilipak
• Hakan Akpınar
• Hakan Albayrak
• Mümtaz’er Türköne
• Ertuğrul Kürkçü
• Murat Belge
• Kutlu Esendemir
• Fikret Bila
• Ergun Babahan
• Uğur Dündar
• Merdan Yanardağ
• Yiğit Bulut
• Gülseren Adaklı
Sizce kimlerle söyleşi yapayım?
Not 1: Lütfen geyik yapmayalım. Ciddi bir konuda danışıyorum.
Not 2: Lütfen bir süre üstte kalsın
İstanbul Üniversitesi'nde gazetecilik mastırı yapmakta olup şu sıralar "1980 Sonrası Türk Medyasının Sermaye Yapısı" konulu tezimi hazırlıyorum. Bu tez kapsamında bir kısım isimlerle söyleşi yapacağım. Ancak yine de içim rahat değil.
Şimdiye kadar söyleşi yapmayı düşündüğüm isimler şunlar:
• Ertuğrul Özkök
• Yılmaz Özdil
• Emin Çölaşan
• Nail Güreli
• Orhan Koloğlu
• Ekrem Dumanlı
• İsmail Küçükkaya
• Serdar Turgut
• Bekir Coşkun (Biraz yalan oldu şimdilik sanki)
• Fatih Altaylı
• Abdurrahman Dilipak
• Hakan Akpınar
• Hakan Albayrak
• Mümtaz’er Türköne
• Ertuğrul Kürkçü
• Murat Belge
• Kutlu Esendemir
• Fikret Bila
• Ergun Babahan
• Uğur Dündar
• Merdan Yanardağ
• Yiğit Bulut
• Gülseren Adaklı
Sizce kimlerle söyleşi yapayım?
Not 1: Lütfen geyik yapmayalım. Ciddi bir konuda danışıyorum.
Not 2: Lütfen bir süre üstte kalsın
0
@maden suyu
@wishes
özellikle wishes
bu isimlere nerden ve nasıl ulaşabileceğimi pm atar mısınız?
@wishes
özellikle wishes
bu isimlere nerden ve nasıl ulaşabileceğimi pm atar mısınız?
0
konu "sermaye yapisi" olunca daha cok gazete sahiplerini ilgilendiriyor. kose yazarlari, hele sizin belirttiginiz "ust duzey" tabir edilen bazi isimler hali hazirda buyuk medya kuruluslarinda gorev yaptiklari icin cok net konusmazlar. doktora tezi olsa belki biraz daha sicak yaklasirlar ama yuksek lisans tezinde ertugrul ozkok, fatih altayli gibi isimlere ulasmak cok zordur, ulasmaya calismak bile epeyce zamaninizi alir.
benim onerim ozellikle milliyet-hurriyet-cumhuriyet gazetelerinin 1980'lerde gecirdigi degisimleri konu alan erol simavi, ali naci karacan, nezih neyzi, hasan cemal gibi kisilerce kaleme alinmis kitaplari okumaniz. (zaten okuduysaniz harika) soylesi icin bagimsiz gazetecileri ya da buyuk gazetelerin prestij yazarlarini secin. emin colasan ve bekir coskun olabilir. ayrica hem ekonomist hem de hoca oldugundan gungor uras saglikli bilgiler verebilir. istanbul ticaret universitesi'nden ates vuran hoca da o donemi iyi bilir. milliyet'ten melih asik'la da dobra dobra konusmaniz mumkun. butun bu isimlere gazetelerden, okullardan ulasirsiniz. bir de kucuk bir not, objektiflik acisindan her egilimden en az bir gazete ornegi vermeye ve gazetecileri de bu olcute gore secmeye dikkat edin. kolay gelsin.
benim onerim ozellikle milliyet-hurriyet-cumhuriyet gazetelerinin 1980'lerde gecirdigi degisimleri konu alan erol simavi, ali naci karacan, nezih neyzi, hasan cemal gibi kisilerce kaleme alinmis kitaplari okumaniz. (zaten okuduysaniz harika) soylesi icin bagimsiz gazetecileri ya da buyuk gazetelerin prestij yazarlarini secin. emin colasan ve bekir coskun olabilir. ayrica hem ekonomist hem de hoca oldugundan gungor uras saglikli bilgiler verebilir. istanbul ticaret universitesi'nden ates vuran hoca da o donemi iyi bilir. milliyet'ten melih asik'la da dobra dobra konusmaniz mumkun. butun bu isimlere gazetelerden, okullardan ulasirsiniz. bir de kucuk bir not, objektiflik acisindan her egilimden en az bir gazete ornegi vermeye ve gazetecileri de bu olcute gore secmeye dikkat edin. kolay gelsin.
0
bi ertuğrul kürkçü (bianet'in sahibi) alayından daha sağlam analiz eder medyanın son 30 yılını. 30 yıl önce basındı (cağaloğlu, babıali) şimdi medya oldu (güneşli, bağcılar) bu güzel bi giriş oldu mesela. evet evet, ertuğrul kürkçü!
0
@dogumdansancili
...
•Hakan Akpınar
•Hakan Albayrak
•Mümtaz’er Türköne
•Ertuğrul Kürkçü
•Murat Belge
...
var yani listede
...
•Hakan Akpınar
•Hakan Albayrak
•Mümtaz’er Türköne
•Ertuğrul Kürkçü
•Murat Belge
...
var yani listede
0
akademisyenlere de danismak lazim. Bilgi Uni'den Halil Nalcaoglu ve Erkan Saka'yi tavsiye ederim. Pisman olmazsin. Cok da yardimci olurlar sana.
0
qxx7
Şimdi bendeniz ikinci dünya savaşı ve sonrasında olanlara çok meraklıyımdır.Bu konudaki bilgimi artırmak için bana yardım edecek kitap tavsiye edecek arada benle sohbet edecek bir tarihçi arkadaş aramaktayım.
Şimdi bendeniz ikinci dünya savaşı ve sonrasında olanlara çok meraklıyımdır.Bu konudaki bilgimi artırmak için bana yardım edecek kitap tavsiye edecek arada benle sohbet edecek bir tarihçi arkadaş aramaktayım.
0
başlıca önerebileceğim kitaplar şunlar:
www.idefix.com
www.idefix.com
yapı kredi yayınlarından çıkan iki ciltlik müthiş bir kitaptır. yalnız baskısı tükenmiştir. bulabilmek için araştırman lazım. bir de çok güzel belgeseller satıyorlar. idefix'te ararsan bulursun. sözgelimi:
www.idefix.com
www.idefix.com
www.idefix.com
yapı kredi yayınlarından çıkan iki ciltlik müthiş bir kitaptır. yalnız baskısı tükenmiştir. bulabilmek için araştırman lazım. bir de çok güzel belgeseller satıyorlar. idefix'te ararsan bulursun. sözgelimi:
www.idefix.com
0
komnoktatere
Yurtdışından gelen bir arkadaş için 2 günlük kısa ve öz bir Ankara turu planına ihtiyacımız var. İhtiyacımız olan bilgiler şimdilik:-Tek gecelik fiyatları uygun olan merkezi oteller-Mutlaka gezilmeli denilen müzeler(ve haftasonları hangi saatlerde açık olurlar)-En uygun nasıl ulaşım sağlanır?Akla ge
Yurtdışından gelen bir arkadaş için 2 günlük kısa ve öz bir Ankara turu planına ihtiyacımız var. İhtiyacımız olan bilgiler şimdilik:
-Tek gecelik fiyatları uygun olan merkezi oteller
-Mutlaka gezilmeli denilen müzeler(ve haftasonları hangi saatlerde açık olurlar)
-En uygun nasıl ulaşım sağlanır?
Akla gelen başka öneriler de olursa güzel olur tabii.
Yardım için şimdiden teşekkürler.
-Tek gecelik fiyatları uygun olan merkezi oteller
-Mutlaka gezilmeli denilen müzeler(ve haftasonları hangi saatlerde açık olurlar)
-En uygun nasıl ulaşım sağlanır?
Akla gelen başka öneriler de olursa güzel olur tabii.
Yardım için şimdiden teşekkürler.
0
ankara için 2 gün çok bile.
ilk olarak anıtkabir tabiki de.
sonra ankara kalesi etnoğrafya müzesi olabilir. atakulenin kule kısmına çıkış (manzara seyretme amaçlı) ve mogan parkı planınız içinde olsun.(göl kıyısında olmasından dolayı) birde aoç hayvanat bahçesi var. otel olarak kızılay tarafını tercih ederseniz ulaşımınız çok rahat olur.
aoç de mutlaka kokoreç ve dondurma yemelisiniz.
pazar günü boşta kalırsanız beypazarı yaşayan müzeye gidersiniz. beypazarı otobüsleri 30dk. aralıkla akköprüden kalkıyor. oraya kızılaydan ulaşım metroyla.
ilk olarak anıtkabir tabiki de.
sonra ankara kalesi etnoğrafya müzesi olabilir. atakulenin kule kısmına çıkış (manzara seyretme amaçlı) ve mogan parkı planınız içinde olsun.(göl kıyısında olmasından dolayı) birde aoç hayvanat bahçesi var. otel olarak kızılay tarafını tercih ederseniz ulaşımınız çok rahat olur.
aoç de mutlaka kokoreç ve dondurma yemelisiniz.
pazar günü boşta kalırsanız beypazarı yaşayan müzeye gidersiniz. beypazarı otobüsleri 30dk. aralıkla akköprüden kalkıyor. oraya kızılaydan ulaşım metroyla.
0
melih gökçeğe'de götürün, bence ankara'da görülmesi gereken en öenmli kalıntıdır.
0
Anadolu Medeniyetleri Müzesi var, görülmeli bence. Etnografya müzesinden çok daha zengin.
Bir AVM'ye de götürmezseniz olmaz, bütün Ankaralılar oralarda. KentPark'ı tavsiye ederim (ciddiyim ama absürd bir öneri olduğunun da farkındayım).
Bir AVM'ye de götürmezseniz olmaz, bütün Ankaralılar oralarda. KentPark'ı tavsiye ederim (ciddiyim ama absürd bir öneri olduğunun da farkındayım).
0
jerith royal
Ankara'da Yenimahalle ilçesine bağlı olarak ikamet etmekteyim. Soyadı değişikliğinden dolayı nüfus cüzdanımı yenileyeceğim. Avukatım değişikliğin nüfus idaresine bildirildiğini ve nüfus cüzdanımı yenileyebileceğimi söyledi. Nüfus İdare'sinin web sitesinde yenileme ya da değişiklik için başvuranlarda
Ankara'da Yenimahalle ilçesine bağlı olarak ikamet etmekteyim. Soyadı değişikliğinden dolayı nüfus cüzdanımı yenileyeceğim. Avukatım değişikliğin nüfus idaresine bildirildiğini ve nüfus cüzdanımı yenileyebileceğimi söyledi. Nüfus İdare'sinin web sitesinde yenileme ya da değişiklik için başvuranlardan muhtar tarafından doldurulmuş talep formu istenmez yazıyor. Bu durumda sadece eski kimliğimi ve 2 tane fotoğraf mı götüreceğim?
Bir de nereye başvurmam gerekiyor? Daha önce SSK İşhanı'ndaki Çankaya Belediyesi Nüfus İdaresi'ne başvurup değiştirmiştim ama bir yerde ikamet ettiğimiz il ya da ilçe nüfus idaresine başvurmamız gerektiği yazıyor. Bu doğru mu? Doğruysa Yenimahalle İlçe Nüfus İdaresi nerededir?
Bir de nereye başvurmam gerekiyor? Daha önce SSK İşhanı'ndaki Çankaya Belediyesi Nüfus İdaresi'ne başvurup değiştirmiştim ama bir yerde ikamet ettiğimiz il ya da ilçe nüfus idaresine başvurmamız gerektiği yazıyor. Bu doğru mu? Doğruysa Yenimahalle İlçe Nüfus İdaresi nerededir?
0
ikamet ettiğin değil de kütüğün kayıtlı olduğu ildir o. ama gerek yok çünkü oradan nüfus bilgilerini faks ile geçerler. ssk'ya git yine. çabucak hallolur.
0
benden israrla ikametimi gosterecek bir belge de istemislerdi, adima fatura ya da ikamet belgesi gibi. ama bir gun sonra ayni birimdeki baska bir gorevli gerek olmadigini soylemisti. n'olur n'olmaz bulundurun o tur bisey.
0
anuk kokulu sair
Efendim bir öykü yazmış idik. Bundan yedi sene önce. Bu öykü yıllar sonra bir ülkenin bir üniversite hocası tarafından o dile çevrilip bir edebiyat dergisinde yayımlanmış. Haberim dahi yok. Sonra bana ulaşan bir öğrenci bu öyküyle ilgili bir yüksek lisans projesi yapmak istemiş. Beni haberdar etti.
Efendim bir öykü yazmış idik. Bundan yedi sene önce. Bu öykü yıllar sonra bir ülkenin bir üniversite hocası tarafından o dile çevrilip bir edebiyat dergisinde yayımlanmış. Haberim dahi yok.
Sonra bana ulaşan bir öğrenci bu öyküyle ilgili bir yüksek lisans projesi yapmak istemiş. Beni haberdar etti.
Bu konuda bilgim yok. Bu konuya nasıl nüfuz edebilirim?
Konuda bilgisi olanlar yorum yapabilir mi?
Sonra bana ulaşan bir öğrenci bu öyküyle ilgili bir yüksek lisans projesi yapmak istemiş. Beni haberdar etti.
Bu konuda bilgim yok. Bu konuya nasıl nüfuz edebilirim?
Konuda bilgisi olanlar yorum yapabilir mi?
0
sizin yazdiginiz oyku yayinlanmisti sanirim. hoca da sizden izin almadan mi cevirip yayinlamis? o takdirde, oykunuzun telifini ilk yayinladiginiz yere devretmediyseniz siz, devrettiyseniz yayineviniz/derginiz cevirinin yayinlandigi dergiyle iletisime gecebilir, "ne is" diyerekten. yanlis anlamadiysam sizin eserinizin ceviri hakkini ihlal etmisler. ama sizin adinizi kullanmislar degil mi? olan olmus diyerekten, ceviri hakkini dergiye verip karsiligina bir ucret talebinde bulunabilirsiniz/ ya da ucret talep etmeden, sizden izin alinmadigi icin ozur dilemelerini isteyebilirsiniz, vs, bu sekilde bir uzlasmaya gidebilirsiniz. yahut yasal yoldan hakkinizi arayabilirsiniz. sizden telif almis olsalardi, sozlesme turkiyede hazirlanacakti, yetkili mahkeme ve hukuk duzeni turkiyenin olacakti. simdi ortada sozlesme olmadigina gore, hangi ulkede gerceklesmisse ihlal, ordaki yetkili kurumlara basvurmaniz gerekir diye dusunuyorum, ama cok da emin degilim.
yuksek lisans ogrencisi de sizden izin istiyor anladigim kadariyla. o size kalmis, nasil sekilde izin vereceginiz/ vermeyeceginiz.
yuksek lisans ogrencisi de sizden izin istiyor anladigim kadariyla. o size kalmis, nasil sekilde izin vereceginiz/ vermeyeceginiz.
0
Bir bilen değilim ama yanımda onlardan biri var. Elçiye zeval olmaz diyerek:
- Nüfuz etmekten kastınız?
- Çevirinin yapıldığı ülke?
- Öykünün burada yayınladığı mecra adı/markası (dergi/yayınevi vb.)?
- Nüfuz etmekten kastınız?
- Çevirinin yapıldığı ülke?
- Öykünün burada yayınladığı mecra adı/markası (dergi/yayınevi vb.)?
0
Çeviri Yunanistan'da yapılmış.
Burada bir internet sitesinde yayımlandı.
Burada bir internet sitesinde yayımlandı.
0
İsminiz belirtilerek veya belirtilmeden yayınlanması farklı sonuçlara yol açacaktır; ayrıca internette kendi sitenizde mi, yoksa bir derginin web sitesinde mi/başka bir sitede mi yayınlandığı fark edecek. Burada beklentiniz sizden izin alınması mı veya telif ödenmesi mi, bu da önemli. Telif konusu da, internet sitesinin size mi, yoksa başkasına/bir dergiye mi ait olduğu ile ilgili.
Sıkıntınız sadece izin ise ilgili üniversite hocasına ulaşmanız (neden izin istenmediği veya en azından haberdar edilmediğinizle ilgili olarak) gerekli iletişimi sağlayabilir. Ama mesele telif ise, internet sitesinin niteliğine bağlı.
Sıkıntınız sadece izin ise ilgili üniversite hocasına ulaşmanız (neden izin istenmediği veya en azından haberdar edilmediğinizle ilgili olarak) gerekli iletişimi sağlayabilir. Ama mesele telif ise, internet sitesinin niteliğine bağlı.
0
internet sitesi bir derneğin sitesi. bir künyesi, imtiyaz sahibi, hukuk danışmanı mevcut. ben orda yedi sene önce yazmıştım, şimdi artık yazmıyorum. izin almamaları tuhaf geldi bana, halbuki çok kolay ulaşabilirlerdi.
0
Nacizane, derneğin hukuk danışmanına sorunuz, derim. "Çocuğu size teslim ettim, akıbeti böyle böyle olmuş haberiniz var mı, yoksa nedir?" diyin. Ama herşeye rağmen, iyi bir şey başka bir dile çevrilmesi ve üç beş kişiden de ibaret olsa da oralarda birilerine ulaşmış olmanız bence.
0
Kendim bizzat ulaşmaya çalışacağım. Hukuksal bir adım atmak istemem. Tek derdim 3-5 kişiye değil bir bölgenin edebiyat okuruna ulaşan ve bir üniversite hocası tarafından çevrilen öykümün bana ulaşılmadan orada yayımlanması. Bu biraz fena geldi bana; ama bana ulaşan öğrenci ile gerekli teması sağladım. Cevaplarınıza teşekkür ederim ayrıca. Çok naziksiniz. Esen kalın.
0
rafet el morad
"very intelligent of you" ne demek olduğunu anlıyorum ama, ne amaçla kullanılıyor, ironi mi içerir bu kullanım, yani bizdeki gibi "ne kadar da zekisin sen" gibi, yoksa "doğru, haklısın, aklıllıca" gibi bir anlamda mı kullanılır?teşekkürler..
"very intelligent of you" ne demek olduğunu anlıyorum ama, ne amaçla kullanılıyor, ironi mi içerir bu kullanım, yani bizdeki gibi "ne kadar da zekisin sen" gibi, yoksa "doğru, haklısın, aklıllıca" gibi bir anlamda mı kullanılır?
teşekkürler..
teşekkürler..
0
türkçede "o sizin zekiliğiniz" nasıl kullanıldığı yerde iltifat/ironi oluyorsa o da kullanıldığı yere göre anlam kazanır.
0
"very kind of you" gibi olsaydi misal, hakikaten, "ay cok kibarsiniz, cok dusuncelisiniz" gibi samimi bir yere cikardi.
"very intelligent of you" daha cok "masallah cok biliyosun" gibi, bir alttan alta laf cakan bir tepki.
"very intelligent of you" daha cok "masallah cok biliyosun" gibi, bir alttan alta laf cakan bir tepki.
0
nazenin
macbook, macosx 10.4.11. bilgisayar gayet normal calisiyor, ekranda da goruntu var ama gorulmuyor. tamamen karanlik ama uygun bir aciyla bakilinca aslinda orda da goruntu oldugu anlasiliyor. baska bir monitore baglayinca normal calisiyor harici monitor. baslarda ekran koruyucu girince ekrana tekrar
macbook, macosx 10.4.11.
bilgisayar gayet normal calisiyor, ekranda da goruntu var ama gorulmuyor. tamamen karanlik ama uygun bir aciyla bakilinca aslinda orda da goruntu oldugu anlasiliyor. baska bir monitore baglayinca normal calisiyor harici monitor. baslarda ekran koruyucu girince ekrana tekrar isik gelmiyordu, birkac kere bilgisayari ya da kapagini acip kapatinca duzeliyordu vs; ancak simdi acinca, yeniden baslatinca bir saniye falan ekrana isik geliyor sonra yine goruntu yok.
servis diyor ki main logic board'u degistirelim. yuh yani. belli ki ekrana isik gitmiyor, yok mudur baska bir cozumu?
bilgisayar gayet normal calisiyor, ekranda da goruntu var ama gorulmuyor. tamamen karanlik ama uygun bir aciyla bakilinca aslinda orda da goruntu oldugu anlasiliyor. baska bir monitore baglayinca normal calisiyor harici monitor. baslarda ekran koruyucu girince ekrana tekrar isik gelmiyordu, birkac kere bilgisayari ya da kapagini acip kapatinca duzeliyordu vs; ancak simdi acinca, yeniden baslatinca bir saniye falan ekrana isik geliyor sonra yine goruntu yok.
servis diyor ki main logic board'u degistirelim. yuh yani. belli ki ekrana isik gitmiyor, yok mudur baska bir cozumu?
0
Benim eski ibook'umda da ayni problem vardi. Aynen dediginize benzer bir parcanin degismesi gerektigini soylemislerdi. Garanti sureci icinde oldugundan ucret odemeden yaptirmistim.
0
ah garantisi bitmeseydi :) ama maalesef cok pahali onerdikleri degisim. ve ugrasmayip kolayina kaciyorlar gibi.
0
- firmware sorunu olabilir, bir daha yükle (başka pc'den yükleyip cd'ye yazdırman lazım) şu sorun olabilir belki kimbilir: support.apple.com
- PRAM'ı ve NVRAM'ı restle (support.apple.com)
- install dvd'siden başlat, hardware test yap bakalım logic board ne alemde
- başlatırken safe boot yap (shift'e basılı tut)
- yeni RAM taktıysan, geri çıkar
- logic board maalesef çok akla yakın bir sebep, ama sorunun o olduğuna emin olsunlar önce. harici monitör çalıştığına göre sorunun bu olma ihtimali zayıf.
- onun dışında backlight/inverter problemi olabilir. eline şu beyaz ışığı falan olan bir fener al ve ekrana tut. değişik açılardan bak, görebiliyorsan ne saadet :) her halukarda logicboardan ucuzdur (200 dolar civarı). bir de şuraya bak: www.ifixit.com
- PRAM'ı ve NVRAM'ı restle (support.apple.com)
- install dvd'siden başlat, hardware test yap bakalım logic board ne alemde
- başlatırken safe boot yap (shift'e basılı tut)
- yeni RAM taktıysan, geri çıkar
- logic board maalesef çok akla yakın bir sebep, ama sorunun o olduğuna emin olsunlar önce. harici monitör çalıştığına göre sorunun bu olma ihtimali zayıf.
- onun dışında backlight/inverter problemi olabilir. eline şu beyaz ışığı falan olan bir fener al ve ekrana tut. değişik açılardan bak, görebiliyorsan ne saadet :) her halukarda logicboardan ucuzdur (200 dolar civarı). bir de şuraya bak: www.ifixit.com
0
sakingitarist
Sevgili romalılarBizim bi arkadaşla çok nefis bi fikrimiz geldi. Nasıl yapılacağını, edileceğini maliyetini falan hesapladık. Fikrin ne olduğunu doğal olarak burada anlatmayacağım ama şöyle özetleyeyim: Eğlence amaçlı bir platform, giriş ücretiyle para kazanıcaz. Pek benzemese de konsept olarak pain
Sevgili romalılar
Bizim bi arkadaşla çok nefis bi fikrimiz geldi. Nasıl yapılacağını, edileceğini maliyetini falan hesapladık. Fikrin ne olduğunu doğal olarak burada anlatmayacağım ama şöyle özetleyeyim: Eğlence amaçlı bir platform, giriş ücretiyle para kazanıcaz. Pek benzemese de konsept olarak paintball'a benzetebiliriz mesela.
Türk patent enstütüsünün (ne kelimeymiş arkadaş) sitesine baktım biraz, çok fazla dallı budaklı ve anlamadığım kelimeler içeren açıklama var. Kısaca bize kaça patlar, bu fikri başkasının çalamaması için başka ne gibi önlemler alınmalı, böyle bir şeye patent veriliyor mu? bunların cevabı lazım acil.
En açıklayıcı cevabı verene de bu fikirden dolayı dibine vuracağımız paradan bahsedebilirim. (bulana veya getirene yüz bin lira veriyorum tonlamasıyla)
haydin, ay kis evırbadi canlar, bekliyorum cevapları.
Bizim bi arkadaşla çok nefis bi fikrimiz geldi. Nasıl yapılacağını, edileceğini maliyetini falan hesapladık. Fikrin ne olduğunu doğal olarak burada anlatmayacağım ama şöyle özetleyeyim: Eğlence amaçlı bir platform, giriş ücretiyle para kazanıcaz. Pek benzemese de konsept olarak paintball'a benzetebiliriz mesela.
Türk patent enstütüsünün (ne kelimeymiş arkadaş) sitesine baktım biraz, çok fazla dallı budaklı ve anlamadığım kelimeler içeren açıklama var. Kısaca bize kaça patlar, bu fikri başkasının çalamaması için başka ne gibi önlemler alınmalı, böyle bir şeye patent veriliyor mu? bunların cevabı lazım acil.
En açıklayıcı cevabı verene de bu fikirden dolayı dibine vuracağımız paradan bahsedebilirim. (bulana veya getirene yüz bin lira veriyorum tonlamasıyla)
haydin, ay kis evırbadi canlar, bekliyorum cevapları.
0
paintball'un patenti var mıki? ya futbolun? ya bırak şimdi patenti falan, eğlenceli bi şeyse söyle de biz de oynayalım. saklambaçı ben buldum mesela, kimseden gizlemedim.
ortada bir ürün var mı? dünyada ilk sizin ürettiğiniz ve başkalarının da üretebileceği? çivili tahta, ıslak odun gibi..
ortada bir ürün var mı? dünyada ilk sizin ürettiğiniz ve başkalarının da üretebileceği? çivili tahta, ıslak odun gibi..
0
ya olay ürünün değil, fikrin patenti. yani asıl amacımız biz bu işe girştikten sonra elalemin "ulan adalar sağlam kazanıyo hadi biz de girelim bu işe" diyip faaliyete geçmesini zorlaştırmak. ortada çivili tahta benzeri bişey yok, olay bir platformda bitiyor. top havuzu, trambolin, ne biliim bungeejumping gibi düşün. sadece girişe para verecek ve belli bir şeyi becerebilirse verdiği paranın belli bir miktar fazlasını kazanacak.
0
paintball daki boya atan tabancaları bulduysanız elbette patent alın ama
-işte böyle saklambaç gibi ama 2 ebe var vs gibi bi oyun bulunsa sanırım patent almak pek mantıklı olmaz.
bildiğim kadarıyla da türkiyede alınamıyor zaten.
Siz bence o fikri uygulamaya geçirin, tanıtımını yapın, başkaları yapsa da çok ucuz yapmazlarsa sizinkini tercih ederiz. söz :)
-işte böyle saklambaç gibi ama 2 ebe var vs gibi bi oyun bulunsa sanırım patent almak pek mantıklı olmaz.
bildiğim kadarıyla da türkiyede alınamıyor zaten.
Siz bence o fikri uygulamaya geçirin, tanıtımını yapın, başkaları yapsa da çok ucuz yapmazlarsa sizinkini tercih ederiz. söz :)
0
bunu bir hukukcuyla konusun siz yine de, ancak benim bildigim fikre patent alinmaz. patent alinabilir bi sey olmali, yeni olmali, bariz bisey olmamali, faydali bisey olmali vs. yani kabaca patent endustriyel bisey biraz. bir icat vs.
sizinkisi anladigim kadariyla ticari bir fikir. belki tescil ettirebileceginiz bir boyutu vardir; ama o kismi nasil olur bilmiyorum hic.
sizinkisi anladigim kadariyla ticari bir fikir. belki tescil ettirebileceginiz bir boyutu vardir; ama o kismi nasil olur bilmiyorum hic.
0
fikirler korunmaz.
patentle korunan buluşlar, tescille korunan ise markalardır.
örneğin bardakta mısır satmak fikirdir. bunu tescil ettiremezsiniz, ya da patent alamazsınız
ama mısırcınızın adını ve standınızın şeklini tescil ettirebilirsiniz.
açık oldu mu?
patentle korunan buluşlar, tescille korunan ise markalardır.
örneğin bardakta mısır satmak fikirdir. bunu tescil ettiremezsiniz, ya da patent alamazsınız
ama mısırcınızın adını ve standınızın şeklini tescil ettirebilirsiniz.
açık oldu mu?
0
the kene
harita manyağı oldum, boy boy bastırıp odama asıyorum. klasik dünya haritaları falan var elimde şimdi de ilginç haritalara merak saldım. var mı bildiğiniz bi site?
harita manyağı oldum, boy boy bastırıp odama asıyorum. klasik dünya haritaları falan var elimde şimdi de ilginç haritalara merak saldım. var mı bildiğiniz bi site?
0
işine yarar mı bilmem ama;
www.sinanasaygi.org
bu adresten mimar sinan'ın eserlerinin gösterildiği gezi haritalarını kargo ücreti karşılığı edinebilirsin. istanbul, trakya ve anadolu üzerinde gösterilmiş 3 haritasını edinmiştim.
ehh harita diyince piri reis'i de unutmamak lazım.
www.sinanasaygi.org
bu adresten mimar sinan'ın eserlerinin gösterildiği gezi haritalarını kargo ücreti karşılığı edinebilirsin. istanbul, trakya ve anadolu üzerinde gösterilmiş 3 haritasını edinmiştim.
ehh harita diyince piri reis'i de unutmamak lazım.
0
www.petersmap.com
gercek olcekli dunya haritasi.
tepetaklak olan dunya harialari da var, "upside down world map" "australia no longer land down under" gibi aratin google'da, cikiyor. bir de bu alternatif haritalardan asyayi merkeze alanlar var, "asia-centered" deyince cikar onlar da. Bizim klasik bildigimiz dunya haritasinin Bati merkezli oldugu elestirisi ustune yapilmis haritalar bunlar.
gercek olcekli dunya haritasi.
tepetaklak olan dunya harialari da var, "upside down world map" "australia no longer land down under" gibi aratin google'da, cikiyor. bir de bu alternatif haritalardan asyayi merkeze alanlar var, "asia-centered" deyince cikar onlar da. Bizim klasik bildigimiz dunya haritasinin Bati merkezli oldugu elestirisi ustune yapilmis haritalar bunlar.
0
kibritsuyu
arkadaşlar 30 yaşındayım. bilen bilir mali müşavirim, kendi bürom var. çok şükür kazancım da idare ediyor. şimdi millet işsiz gezerken kendi bürosunu açmış çalışan bir adamın şımarıklığı olarak görmeyin lütfen ama ben bu yaştan sonra mali müşavirlik mesleğini bırakıp başka iş yapabilir miyim? her ye
arkadaşlar 30 yaşındayım. bilen bilir mali müşavirim, kendi bürom var. çok şükür kazancım da idare ediyor. şimdi millet işsiz gezerken kendi bürosunu açmış çalışan bir adamın şımarıklığı olarak görmeyin lütfen ama ben bu yaştan sonra mali müşavirlik mesleğini bırakıp başka iş yapabilir miyim? her yer konusunda tecrübeli adam arıyor. ya da yetiştirilmek üzere yeni mezun arıyor. ben yeni mezun değlim okul biteli yıllar olmuş. muhasebe, vergi, ssk vs dışında başka işte de tecrübem yok. muhasebe alanından çıkmak istiyorum artık. vergi, ssk ıvır zıvır her halta bir ceza olması, idarenin despot, illa ki ceza keserim şeklindeki uzlaşmaz tavrı beni canımdan bezdirdi. hayır henüz yemiş olduğum bir ceza yok ama forumları falan okudukça stres üstüne stres basıyor. psikolojim bozuldu, geceleri uyuyamıyorum acaba ufacık bir hatamdan birine binlerce tl. ceza gelirse ne halt yerim diye. aynı hatayı bütün mükelleflerime yaptıysam yüzbinlerce tl. ceza gelirse hayatım nasıl kayar diye. iki ayda dört kilo verdim sırf sıkıntıdan stresten. uyku muyku düzenim bozuldu. ya kalp krizinden, ya beyin kanamasından küt diye gidivericem o olucak. biraz rahatlarım diye mesleki sorumluluk sigortası bile yaptırdım ama hala içim rahat değil.
bir şeyler önerin bana. bu yaştan sonra, muhasebe alanında tecrübe kazanmış ama muhasebeden bıkmış, başka bir iş yapmak isteyen bir adam ne yapar, nerede çalışır? memur olayım dedim, 30 yaşının üstünde a grubu memur alan yok. ne yapayım bir akıl fikir verin yoksa durum fena.
bir şeyler önerin bana. bu yaştan sonra, muhasebe alanında tecrübe kazanmış ama muhasebeden bıkmış, başka bir iş yapmak isteyen bir adam ne yapar, nerede çalışır? memur olayım dedim, 30 yaşının üstünde a grubu memur alan yok. ne yapayım bir akıl fikir verin yoksa durum fena.
0
ben 26 yaşındayım ve 2 yıldır aynı düşünceler içerisindeyim. ben de icra ettiğim meslekten soğumuş durumdayım ve sevdiğim, yapmaktan zevk alacağım bir iş yapmayı planlıyorum. bunun için ilk iş hangi mesleğe geçeceğime karar verdim ve bu konuda bir vizyon belirledim. meslek olarak yazılımcılık, vizyon olarak da kendi yazılım şirketini kurup türkiye'nin/dünyanın en büyük yazılım şirketlerinden bir haline getirmeyi seçtim. bunun için hesaplar yaptım, mesleğimi bırakmak için uygun zaman ve koşullar neler, mevcut birikimimle maddi ve ruhsal yapımımla psikolojik olarak ne kadar süre işsizliğe dayanabilirim, kendime yapacağım yeni bilgi yatırımları ne kadar sürer, yeniden üniversite okumalıyım yoksa kurslarla bu işi halledebilir miyim? işler rayına oturduktan sonra evlenme yaşım geçmiş olur mu? bu ve benzeri soruların cevabını ara önce.
0
sorması ayıp, cebinizde ne kadar sermaye var yeni bir iş kurmak için..
kendinize ait bir ev-otomobil falan var mı? bir de bunların dışında size garanti para getirecek bir yatırım (içinde kiracısı olan bir ev, ya da faizini yediğiniz biraz para veya ne biliyim işte taksi plakanız falan) var mı?
kendinize ait bir ev-otomobil falan var mı? bir de bunların dışında size garanti para getirecek bir yatırım (içinde kiracısı olan bir ev, ya da faizini yediğiniz biraz para veya ne biliyim işte taksi plakanız falan) var mı?
0
yeni iş kurmak için sermayem yok. zaten de kendi işimde çalışmayı düşünmüyorum. zaten yaklaşık 7 senedir kendi işimde çalışıyorum diyebilirim. çok acaip di mi, herkes başkasının yanında çalışıp para biriktirip kendi işini kurma hayalleri kurar, ben direkt kendi işimden başladım ama kendi işimden bunaldım. zamanında bi memuriyete girmediğime eşşek gibi pişmanım, şimdi de yaşım geçti.
en güzeli jamswety'nin dediği gibi git bi kasabaya yerleş, ufak tefek defter tut, kendi çapında geçin. ama evliyim, sorumluluklarım var. tek başıma olsam belki alır başımı giderdim. en mantıklısı tribal'in dediği gibi büyük şirketlerin muhasebe departmanı falan olabilir. en büyük riskim, hata yapınca işten kovulmak olsun. ufak bir hatam yüzünden elalem adına yüz milyarlık ceza falan yemeyeyim. zaten kariyer sitelerinden bakınıyorum öyle işlere de. ama sen 9 senedir çalış, yüksek lisans yap, mali müşavir ruhsatını al, sonra git zobidik şirkette kasiyerlik yap da olmaz. yine en azından birikimim ve tecrübeme uygun olmalı. çömez de değilim çünkü.
işim çok zor :(
en güzeli jamswety'nin dediği gibi git bi kasabaya yerleş, ufak tefek defter tut, kendi çapında geçin. ama evliyim, sorumluluklarım var. tek başıma olsam belki alır başımı giderdim. en mantıklısı tribal'in dediği gibi büyük şirketlerin muhasebe departmanı falan olabilir. en büyük riskim, hata yapınca işten kovulmak olsun. ufak bir hatam yüzünden elalem adına yüz milyarlık ceza falan yemeyeyim. zaten kariyer sitelerinden bakınıyorum öyle işlere de. ama sen 9 senedir çalış, yüksek lisans yap, mali müşavir ruhsatını al, sonra git zobidik şirkette kasiyerlik yap da olmaz. yine en azından birikimim ve tecrübeme uygun olmalı. çömez de değilim çünkü.
işim çok zor :(
0
gel beraber inşaat yapalım, ben de sıkıldım. :)
şaka bir yana, zor bi durum be. ama tam tersi halde de sıkıntılarının çok azalacağını zannetmiyorum. anladığım kadarıyla biraz mükemmeliyetçi bir yapın var ve aslında o kadar büyük hata yapma ihtimalin oldukça az olmasına rağmen bu seni boğuyor. belki biraz da yaptığın her şeyin bedelini birebir ödeyecek olma hissi seni kıstırmış ve bu aslında işinde yeterli veya iyi birisi olmana rağmen özgüvenini zayıflatıyor.
bence sorun yaptığın işte ya da çalıştığın alanda değil, sende. emin ol bu kadar donanımlı olmadığın bir alanda çalışmak ya da birilerine bağlı şekilde çalışmak bir müddet güzel gibi gelse de sonrasında çok daha beter hale sokar seni. biraz kendine güvenini arttırmanın yoluna bak. sıkıntını ticaretle ya da kendi işini yapmış aile büyükleriyle paylaş. mutlaka onlar da böyle evreler yaşamıştır ve illa çözüm önerileri vardır.
yaptığın işin sorumluluklarını az çok biliyorum ama emin ol bissürü insan
(mali müşavir) bunları senin onda birin kadar umursamadan yalan yanlış devam edebiliyor işine. işinle ilgili sorumluluklarını azaltacak önlemler al. başkasının (müşterinin) yaptığı hatalar seni de bağlıyorsa bunlara göre önlemler al. sakat müşterilerini, dandik fatura alanları ele. az olsun ama sağlam müşterilerin olsun. az kazan ama daha dertsiz ol.
mesleğin bence oldukça güzel bir meslek. bunu biraz daha güzel hale getirirsen emin ol pek çok insana göre daha mutlu ve sorunsuz bir hayat yaşayabilirsin. memuriyete özenmişsin ama emin ol bu kadar süre kendi işini yapmış birisi beş para etmez bir amirin karısıyla ettiği kavga sonrasında kendisine dandik bişeyden fırça kaymasını kaldıramaz.
sonuç olarak yaşadığın bence geçici bir dönem. atlattığın zaman çok daha iyi hissedeceksin. unutma, taş yerinde ağırdır...
şaka bir yana, zor bi durum be. ama tam tersi halde de sıkıntılarının çok azalacağını zannetmiyorum. anladığım kadarıyla biraz mükemmeliyetçi bir yapın var ve aslında o kadar büyük hata yapma ihtimalin oldukça az olmasına rağmen bu seni boğuyor. belki biraz da yaptığın her şeyin bedelini birebir ödeyecek olma hissi seni kıstırmış ve bu aslında işinde yeterli veya iyi birisi olmana rağmen özgüvenini zayıflatıyor.
bence sorun yaptığın işte ya da çalıştığın alanda değil, sende. emin ol bu kadar donanımlı olmadığın bir alanda çalışmak ya da birilerine bağlı şekilde çalışmak bir müddet güzel gibi gelse de sonrasında çok daha beter hale sokar seni. biraz kendine güvenini arttırmanın yoluna bak. sıkıntını ticaretle ya da kendi işini yapmış aile büyükleriyle paylaş. mutlaka onlar da böyle evreler yaşamıştır ve illa çözüm önerileri vardır.
yaptığın işin sorumluluklarını az çok biliyorum ama emin ol bissürü insan
(mali müşavir) bunları senin onda birin kadar umursamadan yalan yanlış devam edebiliyor işine. işinle ilgili sorumluluklarını azaltacak önlemler al. başkasının (müşterinin) yaptığı hatalar seni de bağlıyorsa bunlara göre önlemler al. sakat müşterilerini, dandik fatura alanları ele. az olsun ama sağlam müşterilerin olsun. az kazan ama daha dertsiz ol.
mesleğin bence oldukça güzel bir meslek. bunu biraz daha güzel hale getirirsen emin ol pek çok insana göre daha mutlu ve sorunsuz bir hayat yaşayabilirsin. memuriyete özenmişsin ama emin ol bu kadar süre kendi işini yapmış birisi beş para etmez bir amirin karısıyla ettiği kavga sonrasında kendisine dandik bişeyden fırça kaymasını kaldıramaz.
sonuç olarak yaşadığın bence geçici bir dönem. atlattığın zaman çok daha iyi hissedeceksin. unutma, taş yerinde ağırdır...
0
kibritsuyu, birkaç şey söylemek, biraz da sormak isterim. İsterseniz uyuklayankedi et hotmeyl kom adresinden iletişime geçebilirsiniz.
0
yuksek lisansim var demissiniz, memurluk icin iyi arastirdiniz mi, benim hatirladigim normal memurluk yasi 30 iken yuksek lisans-doktora yapanlar icin 32. bu seneki kpss'ye girip bir sansinizi deneyebilirsiniz, bir yandan ozel sirketlere basvururken. bir de, muhasebe ile ugrasmak istemiyorum demissiniz, ozel bankalarin yas siniri da 30 mudur? ya da kamu bankalarinin? belki onlarda da yuksek lisans sahibi olanlar icin esneklik varsa mufettislik sinavlarina girebilirsiniz. 'ben isimde hata yaparsam" stresi yerine, baskasi hata yapmis mi onu kontrol edersiniz. 32 ise bile yas siniri, bu secenekler icin oturup ciddi ciddi ders calismanis gerekecek ki bilemiyorum ona enerjiniz var midir?
0
benim babam yaklaşık 30 yıldır muhasebecilik yapar ben de 2 yıldır yanındayım(maliye okuyorum) bi iş önerisinde bulunamayacağım kusura bakma ama üstteki bilgiler ışığında söyleyebileceğim tek şey biraz geniş olmak gerektiğidir. ceza konusunda çok iyi anlıyorum seni mesela geçen ba/bs ler veriliyodu misal son gün saat öğleni geçer gibi olunca elemanlar olarak biz gerildik stres olduk babamda tık yok amaan yetişir nasılsa diyo. biraz da böyle olmak gerekiyo yoksa hakkaten cezalar,vergi daireleriyle muhattap olmalar felan büyük sıkıntı ama en azından biraz daha rahat olmaya kafaya takmamaya çalışın derim naçizane.
ha bir de küçük kasaba da iş yapma fikri babamında idealidir yıllardır. tabi babam memlekete gitmeyi düşler sahil felan yerine. ankaranın hengamesine alıştıktan sonra küçük yerleri kaldırır atarsınız zaten ama kazanç da değişir tabi. memleketi felna düşünün bi (bu çok klişe oldu ama neyse artık)
ha bir de küçük kasaba da iş yapma fikri babamında idealidir yıllardır. tabi babam memlekete gitmeyi düşler sahil felan yerine. ankaranın hengamesine alıştıktan sonra küçük yerleri kaldırır atarsınız zaten ama kazanç da değişir tabi. memleketi felna düşünün bi (bu çok klişe oldu ama neyse artık)
0
hem sen kazan müşavirlik mesleğinle, hem biz kazanalım ne dersin? şaka değil ciddiyim ben hocam istersen eğer aklına yatarsa ilgilenirsin yok ilgilenmem dersen de sen bilirsin. [email protected] istersen bi mail atıver :) iyi akşamlar.
0
Benim de mesleğim, finans ağırlıklı çalışıyorum, özel sektörde. Stresli bir işiniz var. Haklısınız. Benim önerim ise, ofisiniz de var hazırda, gemi acenteliği veya brokerlık yapmanız. Sermaye de gerektirmez. Oldukça da zevklidir. İyi de kazanabilirsiniz. İnsan işini severek yapmalı ve mutlu olmalı. Size kolay gelsin.
0
Kendi isyerini acmis adamin kapatip memuriyete girmesi, bilemiyorum Altan..
Bence borsa olabilir, benim muhasebeci 2 sene once 10 senedir calisitigi firmadan kovuldu. Bir yandan is ararken bir yanda vakit degerlendireyim diye borsaya sardi. Sonra is aramayi birakti borsadan yardiriyor, en son gordugumde keyfim yerinde diyordu.
Bence borsa olabilir, benim muhasebeci 2 sene once 10 senedir calisitigi firmadan kovuldu. Bir yandan is ararken bir yanda vakit degerlendireyim diye borsaya sardi. Sonra is aramayi birakti borsadan yardiriyor, en son gordugumde keyfim yerinde diyordu.
0
kilroy
1.yemekli bir düğüne davetliyiz (2 kişi), yarım altın mı takmak gerekir yoksa çeyrek altın mı? (Çok yakın biri değil, liseden beri taş çatlasa 5-6 kere görüştüğüm lise arkadaşım)2.Elimde bir altın var. Yarım mı yoksa çeyrek mi bilemiyorum. nedir boyutları nasıl anlarım hangisi olduğunu?
1.yemekli bir düğüne davetliyiz (2 kişi), yarım altın mı takmak gerekir yoksa çeyrek altın mı? (Çok yakın biri değil, liseden beri taş çatlasa 5-6 kere görüştüğüm lise arkadaşım)
2.Elimde bir altın var. Yarım mı yoksa çeyrek mi bilemiyorum. nedir boyutları nasıl anlarım hangisi olduğunu?
2.Elimde bir altın var. Yarım mı yoksa çeyrek mi bilemiyorum. nedir boyutları nasıl anlarım hangisi olduğunu?
0
yarım altın 160 170 lira civarıdır, çeyrek ise 80 90lira civarı...
bence çeyrek yeter.
bence çeyrek yeter.
0
tek kişi gitsem zaten çeyrek takacaktım da iki kişi olunca hala içime sinmiyor. kişi başı bir çeyrek altın diye yazılı olmayan bir kural vardır sanki ne bileyim?
0
ya zaten artık altınlar eskisi gibi gelinin ustune takılmıyor, bir başkasının tasıdıgı bir torbaya vs atılıyor. çok samimi değilsen hiç gerek yok boşver.. çeyrek tak.
0
hmmm bendeki 50 kr. dan biraz küçük. Yarım olduğundan emin gibiydim zaten öye o zaman.
0
altını bozdurup, ikinizde 50 lira takın o zaman. illa altın mı takmanız gerekiyor.
0
bozdurun denmıs de, boyle olaylarda altın daha sık olur. para biraz son dakka seysı gibi.
0
kesinlikle çeyrek tak. zaten o yemeğin maliyeti en fazla kişi başı 40 olur. ki liseden beri çok görüşmediğin bir arkadaşın seni yemekli düğüne çağırıyorsa 30 bile diyebiliriz. velhasıl senin yerinde olsam hiç altına bulaşmaz 50 lirayı konduruverirdim.
0
goldaş ın filan gram atınları var böyle tabaka gibi nazar boncuklu kutulu mutulu bu düğünler vs için özel yapılmış. çeyrekten daha ucuz 40 -50 tl gilan 1 gram altın işte. onu takın , samimi olmayanlar öyle yapıyor. bir de zaten ne taksan hatırlamayacak, rahat ol.
0
tartışmasız çeyrek takman lazım.
büyük bi ihtimalle kişiye gelecek yarım altın sayısı en fazl 7-8 olur.
(ortalama maddi düzeye sahip bir çevreye sahip ise)
büyük bi ihtimalle kişiye gelecek yarım altın sayısı en fazl 7-8 olur.
(ortalama maddi düzeye sahip bir çevreye sahip ise)
0
masraf yapmaya gerek yok bence. liseden beri 5-6 kere gorustuysen siktiret. ben kuzenimle kardes gibi buyudugum icin kendisine dugununde "cay parasi"ni keserek 19 milyon 700 bin takmistim. 15 milyonu ustune takip 4 milyon 700 bin lirayi da cebine koymustum.
sizin boyle bir samimiyetiniz olmadigi icin takin ceyregi gitsin. gitmeden herhangi bir kuyumcudan bozdurabilirsiniz. gecen senenin altinini alirsaniz 1-2 lira da ucuza gelir.
sizin boyle bir samimiyetiniz olmadigi icin takin ceyregi gitsin. gitmeden herhangi bir kuyumcudan bozdurabilirsiniz. gecen senenin altinini alirsaniz 1-2 lira da ucuza gelir.
0
iki kişi yarım altın kuralı eskidendi. altın çok pahalılandı son birkaç yılda. artık çeyrek...
0
sharon and hope
Böyle başlıklar daha çok okunuyor değil mi ama? napalım... Hoca bir doktora tezini inceleyin, raporunu hazırlayın dedi, elimize de bir kağıt tutuşturdu. Kağıtta tezin her bölümü için olması gereken özellikler var. Ben bu özelliklere göre tezi eleştirebiliyorum lakin bunun yazılı formatının ne olması
Böyle başlıklar daha çok okunuyor değil mi ama? napalım...
Hoca bir doktora tezini inceleyin, raporunu hazırlayın dedi, elimize de bir kağıt tutuşturdu. Kağıtta tezin her bölümü için olması gereken özellikler var. Ben bu özelliklere göre tezi eleştirebiliyorum lakin bunun yazılı formatının ne olması gerektiği konusunda takılıyorum? var mıdır bunun bir formatı? varsa nasıldır? yoksa nasıl yazmam şıktır?
Hoca bir doktora tezini inceleyin, raporunu hazırlayın dedi, elimize de bir kağıt tutuşturdu. Kağıtta tezin her bölümü için olması gereken özellikler var. Ben bu özelliklere göre tezi eleştirebiliyorum lakin bunun yazılı formatının ne olması gerektiği konusunda takılıyorum? var mıdır bunun bir formatı? varsa nasıldır? yoksa nasıl yazmam şıktır?
0
Oncelikle hocanizi kiniyorum. Kendi isini size yaptiriyor. Tez sahibine de ne kadar ayip ayrica.
Benim gordugum raporlarda oyle ozel ve kati bir format yoktu. Bazi enstitulerin oyle sacma sapan sablonlari oluyor ama oyle bir sey de yoksa elinizde hic ugrasmayin zaten. Basit bir mantikla, sirasiyla bolum bolum fikrinizi yazip, sonunda da genel bir degerlendirme yapsaniz yeterli olur gibi.
Benim gordugum raporlarda oyle ozel ve kati bir format yoktu. Bazi enstitulerin oyle sacma sapan sablonlari oluyor ama oyle bir sey de yoksa elinizde hic ugrasmayin zaten. Basit bir mantikla, sirasiyla bolum bolum fikrinizi yazip, sonunda da genel bir degerlendirme yapsaniz yeterli olur gibi.
0
case study diye aratsan google da acaba örnek bişeyler çıkar mı :)
0
sannora
Selam ahali ,Şimdi biz ayda bir şirkette iletişim olsun diye 20 kişi bir araya gelip indoor zeka oyunları oynuyoruz ,iletişim becerisini geliştirecek ,eğlenceli vakit geçirtecek.Oyunları bulmak benim işim ancak 10. ayda tükendim oyun bulma konusunda.Bi buldurun ,bi yardımcı olun.Eminim daha önce kat
Selam ahali ,
Şimdi biz ayda bir şirkette iletişim olsun diye 20 kişi bir araya gelip indoor zeka oyunları oynuyoruz ,iletişim becerisini geliştirecek ,eğlenceli vakit geçirtecek.Oyunları bulmak benim işim ancak 10. ayda tükendim oyun bulma konusunda.Bi buldurun ,bi yardımcı olun.Eminim daha önce katıldığınız oyunlar vardır.
Baklava ısmarlayacağım :)
Şimdi biz ayda bir şirkette iletişim olsun diye 20 kişi bir araya gelip indoor zeka oyunları oynuyoruz ,iletişim becerisini geliştirecek ,eğlenceli vakit geçirtecek.Oyunları bulmak benim işim ancak 10. ayda tükendim oyun bulma konusunda.Bi buldurun ,bi yardımcı olun.Eminim daha önce katıldığınız oyunlar vardır.
Baklava ısmarlayacağım :)
0
Mastermind keyifli bir oyundu sonradan varyasyonları çıkmış piyasaya denediniz mi?
Indoor dışarıyla ilişiği olmayan manasında. Evet tabu gibi dört duvar arasında oynanan oyunlar.
edit: Pardon ya 20 kişi dediğini yeni gördüm. Bu durumda turnuva sistemine gidilir. Bir oyun üzerine maçları her grup aynı anda oynarsa tadından yenmez.
Indoor dışarıyla ilişiği olmayan manasında. Evet tabu gibi dört duvar arasında oynanan oyunlar.
edit: Pardon ya 20 kişi dediğini yeni gördüm. Bu durumda turnuva sistemine gidilir. Bir oyun üzerine maçları her grup aynı anda oynarsa tadından yenmez.
0
blue brain storming havasında zeka oyunlarından bahsediyorum ; ekipçe oynanan ama genel müdür falan dahil ,tabu gibi değil,iletişimi arttıracak eğlendirirken öğreten .
0
istediğin türde zeka oyunları düzenleyen oldukça profesyonel bir Türk şirketi var. ancak oyunları onlar düzenliyorlar ve kurumsal şirketlerle çalıştıkları için pahalı olabilir. oyunları söyleyeceklerinden şüpheliyim dışarıya ama denemekte fayda var, mesaj atarsın. www.oyunevi.com
0
akiloyunlari.halici.com.tr
buradan akıl oyunları soruları bulabilirsiniz. belki yarayabilir işinize.
ayrıca selçuk alsan'ın düşünme kulesi diye kitapları var. onlardan bulabilirseniz mutlaka bakın.
buradan akıl oyunları soruları bulabilirsiniz. belki yarayabilir işinize.
ayrıca selçuk alsan'ın düşünme kulesi diye kitapları var. onlardan bulabilirseniz mutlaka bakın.
0
silencioo
kanal 6'da, yıllar yıllar evvel, amerikan bir dinazor aile yaşantısı ile ilgili dizi vardı. tam adını hatırlayan var mı?
kanal 6'da, yıllar yıllar evvel, amerikan bir dinazor aile yaşantısı ile ilgili dizi vardı. tam adını hatırlayan var mı?
0
osuruklu
boyle kumas pantolon ama spor kesime sahip -o nasil oluyorsa-ne renk giyeyim ben simdi bunun ustune?
boyle kumas pantolon ama spor kesime sahip -o nasil oluyorsa-
ne renk giyeyim ben simdi bunun ustune?
ne renk giyeyim ben simdi bunun ustune?
0
o zaman açık mavi ya da beyaz gömlek ve/veya tişört.
üstüne de bişi al, üşütme:)
üstüne de bişi al, üşütme:)
0
yasakani
bizim çamaşır makinamız, işini güzelce yaptığını sanıyor ama sonra bir bakıyoruz kı koydugumuz deterjan aynı yerde duruyor. deterjan konan zımbırtıyı cıkarıp yıkamayı da denedık ama aynı durum devam edıyor.ne yapsak ne etsek?ön-teşekkürler...
bizim çamaşır makinamız, işini güzelce yaptığını sanıyor ama sonra bir bakıyoruz kı koydugumuz deterjan aynı yerde duruyor.
deterjan konan zımbırtıyı cıkarıp yıkamayı da denedık ama aynı durum devam edıyor.
ne yapsak ne etsek?
ön-teşekkürler...
deterjan konan zımbırtıyı cıkarıp yıkamayı da denedık ama aynı durum devam edıyor.
ne yapsak ne etsek?
ön-teşekkürler...
0
makine deterjanı almayınca annem deterjan bölümüne zamanı gelince biraz su dökerdi de öyle gitmesini sağlardı.
0
anneme sordum, suyun taziği ile alakalı olduğunu söyledi. programın başında alıyormuş detarjanı. ön yıkamada değil de, normal yıkamaya başlayınca detarjanı veriyormuş annem.
0
1. hazneye su yeterince gelmiyor olabilir. boş makinada programı başlatın ve deterjan haznesini çekip bakın doğru yere su veriyor mu? vermiyorsa servis çağırmalısınız. sonra boşaltma programıyla suyu boşaltın.
2. çok deterjan koyuyor olabilirsiniz.
3. mevsim itibariyle sular soğudukça deterjan daha zor eriyor, bu da başka bir sebep.
4. deterjanın markasından kaynaklanabilir.
manuel olarak çözebilirsiniz. makina ilk suyu aldıktan sonra hazneyi açın ve biraz su dökerek deterjanı yok edin.
2. çok deterjan koyuyor olabilirsiniz.
3. mevsim itibariyle sular soğudukça deterjan daha zor eriyor, bu da başka bir sebep.
4. deterjanın markasından kaynaklanabilir.
manuel olarak çözebilirsiniz. makina ilk suyu aldıktan sonra hazneyi açın ve biraz su dökerek deterjanı yok edin.
0
bence makinenin bir kusuru yok.. deterjanı yanlış yere koyuyor olabilirsiniz..
orada 3 göz olmalı, 3üne de deterjan koyup deneyin, yıkama bittikten sonra hangi göz boşsa orası doğru yerdir..
yanlış anlamayın küstahlık yapmıyorum, aynı şey benim de başıma geldi, emin olamamış ve 3 yere de deterjan koyup olayı çözmüştüm..
orada 3 göz olmalı, 3üne de deterjan koyup deneyin, yıkama bittikten sonra hangi göz boşsa orası doğru yerdir..
yanlış anlamayın küstahlık yapmıyorum, aynı şey benim de başıma geldi, emin olamamış ve 3 yere de deterjan koyup olayı çözmüştüm..
0
tavsan hummasi
90 sonrasında çekilmiş, izleyip beğendiğiniz norveç filmlerinden tavsiye etseniz ya bana. biraz zevkimden ipucu vereyim: "antin kuntin festival filmi" tabir edilen şeyleri severim ama öyle 2,5 saat kimsenin konuşmadığı (boş ev'i tenzih ederim), sonunda bir halt anlaşılmayan sanat filmlerinden bahset
90 sonrasında çekilmiş, izleyip beğendiğiniz norveç filmlerinden tavsiye etseniz ya bana. biraz zevkimden ipucu vereyim: "antin kuntin festival filmi" tabir edilen şeyleri severim ama öyle 2,5 saat kimsenin konuşmadığı (boş ev'i tenzih ederim), sonunda bir halt anlaşılmayan sanat filmlerinden bahsetmiyorum. lynch de benden uzak allah'a yakın olsun. Tatt av kvinnen adlı norveç filmini beğenmiştim mesela.
Diğer sevdiklerim: Adam's Aebler, C.R.A.Z.Y., the breakfast club, shaun of the dead, Musikk for bryllup og begravelser, Khab-e talkh, Hysterical Blindness, Bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom, benny and joon, What's Eating Gilbert Grape gibi geniiiş bir yelpaze.
Diğer sevdiklerim: Adam's Aebler, C.R.A.Z.Y., the breakfast club, shaun of the dead, Musikk for bryllup og begravelser, Khab-e talkh, Hysterical Blindness, Bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom, benny and joon, What's Eating Gilbert Grape gibi geniiiş bir yelpaze.
0
vita vinum est
Merhaba,Keynes'le ilgili bir ödev hazırlamam gerekiyor. Daha zamanım var.. Fakat hayatında hiç Keynes okumamış biri olarak ne yapacağımı bilmiyorum. Ödev sözel bir ödev olacak ve sunum şeklinde gerçekleştirilecek. İktisat tarihinde Keynes'in yeri nedir, bu adam ne yapmıştır, nasıl bir hayat hikayesi
Merhaba,
Keynes'le ilgili bir ödev hazırlamam gerekiyor. Daha zamanım var.. Fakat hayatında hiç Keynes okumamış biri olarak ne yapacağımı bilmiyorum. Ödev sözel bir ödev olacak ve sunum şeklinde gerçekleştirilecek. İktisat tarihinde Keynes'in yeri nedir, bu adam ne yapmıştır, nasıl bir hayat hikayesi vardır gibi bilgilere ihtiyacım var.
Okumamı önereceğiniz kitaplar nelerdir?
Teşekkürler.
Keynes'le ilgili bir ödev hazırlamam gerekiyor. Daha zamanım var.. Fakat hayatında hiç Keynes okumamış biri olarak ne yapacağımı bilmiyorum. Ödev sözel bir ödev olacak ve sunum şeklinde gerçekleştirilecek. İktisat tarihinde Keynes'in yeri nedir, bu adam ne yapmıştır, nasıl bir hayat hikayesi vardır gibi bilgilere ihtiyacım var.
Okumamı önereceğiniz kitaplar nelerdir?
Teşekkürler.
0
Kitap veya makale şeklinde olursa daha iyi olacak. Vikipedi aklımda zaten.. Orayı sadece bir ön bilgi olarak okuyacağım..
0
"E. K. Hunt - İktisadi Düşünce Tarihi" ni önerebilirim. iktisat tarihinde ki bütün önemli insanlar ve düşünceleri, kısa hayat hikayeleri var bu kitapta.. ileride de faydalı bir kaynak olur.
0
önce okumaya başla. ordan linklerden filan ilerlersin.
araştırmaya genel kaynaklardan başlanır. bir de öyle geniş bir konu söylemişsin ki, sana makale tavsiye edilebilmesi için konuyu daraltman gerekir.
araştırmaya genel kaynaklardan başlanır. bir de öyle geniş bir konu söylemişsin ki, sana makale tavsiye edilebilmesi için konuyu daraltman gerekir.
0
Gulten Kazgan'in Remzi'den cikmis bir iktisadi dusunce tarihi kitabi vardi, girisi mahiyetinde ona bakin. 2006'da, ODTU'de Turk Sosyal Bilimler Dernegi "Genel Teori'den 70 Yil Sonra" isimli bir Keynes Sempozyum duzenlemisti, eger bildirileri basmislarsa o da cok isinize yarar. Ders kitabi gibi olan Iktisadi Dusunceler Tarihi Kitaplarindaki bolumlere bakabilirsiniz (Misal: Landreth ve Colander, History of Economic Thought). Yilmaz Akyuz'un iktisadi teorileri ozetledigi bir kitapta Keynes'i anlattigi guzel bir bolum vardi yanlis hatirlamiyorsam.
29 Bunalimi sonrasinda uygulanan politikalara ve Bretton Woods Konferansindaki tartismalara bakabilirsiniz, etkisi ne olmustur diye.
29 Bunalimi sonrasinda uygulanan politikalara ve Bretton Woods Konferansindaki tartismalara bakabilirsiniz, etkisi ne olmustur diye.
0
likeinme
efendim amazon kindle, cooler reader falan gibi boyle, mümkünse göz yormayacak özelliklere sahip ve hafızası da geniş, şarjı da çok giden bir ebook reader var mıdır bildiğiniz? kindle'dan tamamen vazgectim. cooler reader mıdır nedir onu dusunuyorum ama daha iyisi, ve en önemlisi trde bulabileceğim b
efendim amazon kindle, cooler reader falan gibi boyle, mümkünse göz yormayacak özelliklere sahip ve hafızası da geniş, şarjı da çok giden bir ebook reader var mıdır bildiğiniz? kindle'dan tamamen vazgectim. cooler reader mıdır nedir onu dusunuyorum ama daha iyisi, ve en önemlisi trde bulabileceğim bir şey arıyorum. ya da amerikadan gelecekseniz sipariş de verebilirim. hatta başka siparişlerim de olabilir. düşündüm de bu daha iyi olur. ama önerileri de bekliyorum. gracias.
0
kindle'a amerika'dan bir banka hesap numarasi veriyorsunuz, sonra ucreti o hesap numarasindna kesilmek uzere dunyanin her yerinden kitap indirebiliyorsunuz.
kindle, kindle, kindle.
cok seviyorum, isteticem babasindan.
kindle, kindle, kindle.
cok seviyorum, isteticem babasindan.
0
KoukLa
benim 8-9 sene önce dudağımda bi uçuk çıktı.sonra sürekli aynı yerde cıkmaya başladı uçuk.sonra bi başka yerde ve 1-2 yerde devamlı olarak cıkıyo bu uçuklar.cıkmaya başladığını hissedip hemen Zovirax sürersem geçiyo yoksa 2 haftada falan ancak iyileşiyo.şimdi..en son Kuşadasından Ankaraya gittim.hav
benim 8-9 sene önce dudağımda bi uçuk çıktı.sonra sürekli aynı yerde cıkmaya başladı uçuk.sonra bi başka yerde ve 1-2 yerde devamlı olarak cıkıyo bu uçuklar.cıkmaya başladığını hissedip hemen Zovirax sürersem geçiyo yoksa 2 haftada falan ancak iyileşiyo.
şimdi..en son Kuşadasından Ankaraya gittim.hava değişimi yuzunden sanırım,dudaklarımı yalıyodum sürekli.tabi sonra dudak balmı falan surdum bol bol ve sonra burum uçuğu meydana getirdi.bu ilk defa olmuyo hep aynı sey..ve ucuk 2 ayrı yere daha sıcradı.Zovirax'ı kullanmakta biraz geciktim bu sefer.burnumla dudağım arasındaki yere kadar sıçradı bu virüs.
şimdi benim ne yapmam gerekiyo bu lanet seyden kurtulmak için?yanımda ilaç taşımaktan bıktım her an her yerde cıkabiliyo..nasıl kurtulucam,bu virüsle ilgili bişeymiş sanırım..neye bağlı cıkıyo?vitamin eksikliği,hava,kuruluk ne yani bıktım artık gercekten..
şimdi..en son Kuşadasından Ankaraya gittim.hava değişimi yuzunden sanırım,dudaklarımı yalıyodum sürekli.tabi sonra dudak balmı falan surdum bol bol ve sonra burum uçuğu meydana getirdi.bu ilk defa olmuyo hep aynı sey..ve ucuk 2 ayrı yere daha sıcradı.Zovirax'ı kullanmakta biraz geciktim bu sefer.burnumla dudağım arasındaki yere kadar sıçradı bu virüs.
şimdi benim ne yapmam gerekiyo bu lanet seyden kurtulmak için?yanımda ilaç taşımaktan bıktım her an her yerde cıkabiliyo..nasıl kurtulucam,bu virüsle ilgili bişeymiş sanırım..neye bağlı cıkıyo?vitamin eksikliği,hava,kuruluk ne yani bıktım artık gercekten..
0
vectavir'in zovirax'tan daha etkili olduğu söyleniyor. etken maddesi farklıymış, ama mantık aynı tabi. ne kadar erken sürülürse o kadar iyi. dudağı pörtletip cilde sıçradıktan sonra kolay kolay iyileşmiyor bu meret.
Ve evet malesef daha uzun yıllar devam edecek bu kabus. Yapısal bir şey, o virüsü (bkz: herpes) taşıyorsun işte. Şerefsiz, çok zeki ve hızlı. Yanında ilaç taşımak durumundasın, zaten o yüzden bunları taşınabilir ufak tüpler halinde üretiyorlar. İlk paragrafta dediğim gibi "Ne kadar erken o kadar iyi" prensibi vardır bu ilaçların. uçuk oluşmadan önce hafif kaşıntı halindeyken yakalarsan ve sürersen 1 günde kurtulursun.
Ve evet malesef daha uzun yıllar devam edecek bu kabus. Yapısal bir şey, o virüsü (bkz: herpes) taşıyorsun işte. Şerefsiz, çok zeki ve hızlı. Yanında ilaç taşımak durumundasın, zaten o yüzden bunları taşınabilir ufak tüpler halinde üretiyorlar. İlk paragrafta dediğim gibi "Ne kadar erken o kadar iyi" prensibi vardır bu ilaçların. uçuk oluşmadan önce hafif kaşıntı halindeyken yakalarsan ve sürersen 1 günde kurtulursun.
0
virüsten kurtulma şansın yok. bir defa bulaştıktan sonra ömür boyu vücudunda ikamet ediyorlar. uçuk çıkmasını önlemek için bağışıklık sisteminin iyi durumda olması gerekiyor. bunun için de sağlıklı beslenmek, düzenli yaşamak, stresten uzak durmak gerekiyor.
bir de blackdog'un dediği gibi ne kadar erken sürersen kremi o kadar iyi, en iyisi dudak civarında ufak bir yanma hissettiğin anda hemen sürmek, ben çantamdan kremi eksik etmiyorum. bir deacil durumlarda krem yoksa diş macunu da çok erken aşamada iş görüyor, tecrübeyle sabittir
bir de blackdog'un dediği gibi ne kadar erken sürersen kremi o kadar iyi, en iyisi dudak civarında ufak bir yanma hissettiğin anda hemen sürmek, ben çantamdan kremi eksik etmiyorum. bir deacil durumlarda krem yoksa diş macunu da çok erken aşamada iş görüyor, tecrübeyle sabittir
0
çiçek aşısı ile geçtiğini söylemişti bir doktor.
sıcak ve soğuk uçuğu tetikler. kullandığınız ruj türü şeylerle bulaşır. her zaman oradadır, ancak vücut direnci azaldığında üremeye başlar, çiçek açar, o gördüğünüz uçuk onun yayılma ve çoğalma şeklidir. o yüzden ilaçlar ancak ilk kıpırtılarda etkili. bir kere çiçek açtı mı artık yara olacaktır.
sıcak ve soğuk uçuğu tetikler. kullandığınız ruj türü şeylerle bulaşır. her zaman oradadır, ancak vücut direnci azaldığında üremeye başlar, çiçek açar, o gördüğünüz uçuk onun yayılma ve çoğalma şeklidir. o yüzden ilaçlar ancak ilk kıpırtılarda etkili. bir kere çiçek açtı mı artık yara olacaktır.
0
kremin disinda bir de ilaclari var bunlarin. zovirax'in ilaci vardi, sanirim piyasada degil artik. asiviral diye bir ilac var, bir de aklovir benim bildigim. surekli ve agir ucuk cikartan kisilere (bel ustu olan herpes ama bahsettigim, dudak ucugu falan) bazi doktorlar yogun bir ilac tedavisi uyguluyorlar, soyle 6 gun boyunca gunde 5 tane icmek gibi. akabindeki 9 ayda da ucuk ya hic cikmiyor ya da cok hafiften cikip hemen geciyor. bu tedavinin faydasini goren zatlar ise, sonraki zamanlarda ucuklari ciktiklari vakit bir-iki tane ilaci yuvarlayivermek suretiyle halihazirdaki ucugun suregini ve siddetini azaltiyorlar. gelin gorun ki, bu ilaclar karacigere cok cok zararli. doktorlarin cogunlugu kesinlikle onermiyorlar. yani karacigere o zarari vereceginize kendinize iyi bakin, bagisiklik sisteminizi guclu tutmaya calisin, cikarsa da derdini cekin. nihai bir tedavisi yok cunku bu zimbirtinin.
0
evet az çok tahmin ettiğim gibi,sonuç: bundan kurtuluş yok.adı üstünde virüs maalesef.uçuk çıktığı zaman bi dudak balmı(ya da ne deniyosa ona) sürmek mecburiyetinde kalırsam aynı şeyi bidaha kullanamıyorum atıyorum.uçuk cıktığı zaman başına yetişemezsem bütün sinirlerim altüst oluyo,zovirax kurutuyo,nemli olsun diye bişi sürüyorum geçmiyo vs.
asiviral'i ilk başlarda kullanmıştım ama çok işe yaramıyodu,sonra zovirax'ı buldum bi şekilde ve en başında yakalrsam gercekten işe yarıyo.
bir de sormak istediğim,bu durum için hangi doktor'a ya da bölüme gitmek gerekir?ilaç tedavisi fikri karaciğeri etkileme yüzünden pek hoşuma gitmedi tabi ama yine de aklımda bulunsun diyorum..bi soru daha,anestol sürsem mesela nolur?mantıken anestol yaraları kurutmadan iyileştirmek içindi bildiğim kadaıyla.dövme falan yapılınca sürmüştüm.işe yarar mı yoksa cok saçma bi fikir mi? :/
cevaplar için hepinize cok teşekkürler arkadaşlar..
asiviral'i ilk başlarda kullanmıştım ama çok işe yaramıyodu,sonra zovirax'ı buldum bi şekilde ve en başında yakalrsam gercekten işe yarıyo.
bir de sormak istediğim,bu durum için hangi doktor'a ya da bölüme gitmek gerekir?ilaç tedavisi fikri karaciğeri etkileme yüzünden pek hoşuma gitmedi tabi ama yine de aklımda bulunsun diyorum..bi soru daha,anestol sürsem mesela nolur?mantıken anestol yaraları kurutmadan iyileştirmek içindi bildiğim kadaıyla.dövme falan yapılınca sürmüştüm.işe yarar mı yoksa cok saçma bi fikir mi? :/
cevaplar için hepinize cok teşekkürler arkadaşlar..
0
anestol yara iyileştirmek için değil. adından da hafif anlaşılabileceği üzere anestezik etkili bir ilaç. kaşıntı, çatlamış acıyan dudaklar, vs. için kullanılabilir örneğin. yara (hatta yanık) merhemi olarak da madecassol var. ama bu da uçuğu iyileşmesiyle alakalı değil. ağzı geçtim, burnunda bile uçuk çıkan bir insanda aklovir türevleri kesmeyince vectavir denendi, sonuç daha iyi.
özetle: öyle üstüne buz sür, ruj sür olaylarının işe yaramadığını düşünüyorum. şimdilik vectavir en iyisi gibi. bağışıklık sisteminin zayıflamasına ek olarak psikolojik olarak da sıkıntılı dönemlerinde hortluyor bu meret, aklında olsun. geçmiş olsun. sinir bozucu bir şey cidden ama takma kafana o kadar da artık derim ben..
özetle: öyle üstüne buz sür, ruj sür olaylarının işe yaramadığını düşünüyorum. şimdilik vectavir en iyisi gibi. bağışıklık sisteminin zayıflamasına ek olarak psikolojik olarak da sıkıntılı dönemlerinde hortluyor bu meret, aklında olsun. geçmiş olsun. sinir bozucu bir şey cidden ama takma kafana o kadar da artık derim ben..
0
teşekkür ederim 'tarantinoesque'.bu vectavir zovirax'dan daha bir işe yarayabilir gibi gözüküyor,herkes ondan bahsediyo,araştırdım zaten sözlükte de öyle yazılmış..demekki vectavir'i denemekte fayda var..
0
hiç bilimsel bir cevap olmayacak ama nazarı üstünden savuşturmayı öğren bence. ne zaman biri bana aman ne güzel kızmış dese patlar dudağım. hiç kaçırmam.
en son benim dudağım böyle bir patladı, valla tavşan dudaklılar gibi izi kaldı. aman dikkat. yara olunca çok yolmayın, aşırı nemlendirmeyin.
en son benim dudağım böyle bir patladı, valla tavşan dudaklılar gibi izi kaldı. aman dikkat. yara olunca çok yolmayın, aşırı nemlendirmeyin.
0
kakashi
Londradan donerken sushi alip turkiyeye donmek istiyorum, yazik yesin garibanlar, acaba bu meret kolay bozulurmu kokarmi nasil muhafaza edelim , valize koymayi planliyorum ne dersiniz, ucakda problem cikarmi
Londradan donerken sushi alip turkiyeye donmek istiyorum, yazik yesin garibanlar, acaba bu meret kolay bozulurmu kokarmi nasil muhafaza edelim , valize koymayi planliyorum ne dersiniz, ucakda problem cikarmi
0
@nlextreme dogru diyorsunuz ama burda paketlenmis, uygun, sushiler var aile ferdlerine tattirmak istiyorum.cikolata goturmek yerine boyle birsey gotureyim dedim
Not:sans eseri yurtdisina cikabilmis , orta alti sinif bir ailenin evladiyiz
Not:sans eseri yurtdisina cikabilmis , orta alti sinif bir ailenin evladiyiz
0
malzemelerini goturup kendiniz turkiyede yapabilirsiniz? youtube'da videolarina bakin, cok kolay yapmasi.
0
şöyle etrafını buzlarla çevreleyip götürmez iseniz sushi hemen bozulur. (pek bir havalı yazmışım)
0
Turkiye'nin cogu yerinde artik model model, desen desen susi bulabiliyorsunuz!
wpi'in dedigi gibi bozulmasi bir yana, et muhteviyatli bir gida oldugu icin gumrukte sorun da cikarabilirler [ eger anlarlarsa ].
Ama illede getirecem derseniz kuru buz ile ( cok dikkatli olaraktan ) bir atraksyon yapilabilir. Bu sefer de havayollari sizde "Sokma ucaga kardesim oyle kuru buz neyim!" diyebilir dikkat edile!
wpi'in dedigi gibi bozulmasi bir yana, et muhteviyatli bir gida oldugu icin gumrukte sorun da cikarabilirler [ eger anlarlarsa ].
Ama illede getirecem derseniz kuru buz ile ( cok dikkatli olaraktan ) bir atraksyon yapilabilir. Bu sefer de havayollari sizde "Sokma ucaga kardesim oyle kuru buz neyim!" diyebilir dikkat edile!
0
artikbenimdebirvolvomvar
arkadaşım amerika'ya gidiyor bu yaz. ben de fırsattan yararlanıp bu arkadaşa laptop getirmesini söylicem. amerika'da ki laptoplardan haberi olan, bilgisi olan ya da bunları bana anlatacak yararlı bi link gönderirse sevinirim. ne kadara patlar bana bu, ona göre para vericem.
arkadaşım amerika'ya gidiyor bu yaz. ben de fırsattan yararlanıp bu arkadaşa laptop getirmesini söylicem. amerika'da ki laptoplardan haberi olan, bilgisi olan ya da bunları bana anlatacak yararlı bi link gönderirse sevinirim. ne kadara patlar bana bu, ona göre para vericem.
0
Sadece aklında bulunsun diye bilgilendirme olarak söylüyorum. Klavye ingilizce oluyor. "Tabiki öyle olacak, ne sandın ya" diyebilirsiniz. Bilmiyorum, ben oldukça şaşırmıştım.
Şimdi aklıma geldi. 4 Temmuzda bakınsın sağa sola, muhtemelen oldukça makul bir fiyata laptop alabilir.
Şimdi aklıma geldi. 4 Temmuzda bakınsın sağa sola, muhtemelen oldukça makul bir fiyata laptop alabilir.
0
@iustitia omnibus
evet öyleymiş, ben kabul ettim artık ucuz olsun da :)
evet öyleymiş, ben kabul ettim artık ucuz olsun da :)
0
şöyle bir şey var:
www.shopping.hp.com
buradan bir bilgisayar seçiyorsun. sağ taraftaki kırmızı customize&buy'a tıklayıp istediğin özelliklere göre konfigüre ediyorsun. her basamakta sana fiyat çıkarıyor.
www.shopping.hp.com
buradan bir bilgisayar seçiyorsun. sağ taraftaki kırmızı customize&buy'a tıklayıp istediğin özelliklere göre konfigüre ediyorsun. her basamakta sana fiyat çıkarıyor.
0
about a girl
selam,turkiyeden aldigim ehliyeti yurtdisinda kullanabilir miyim? bu konularla ilgili uluslararasi yonetmeligi nereden bulabilirim?tesekkurler
selam,
turkiyeden aldigim ehliyeti yurtdisinda kullanabilir miyim? bu konularla ilgili uluslararasi yonetmeligi nereden bulabilirim?
tesekkurler
turkiyeden aldigim ehliyeti yurtdisinda kullanabilir miyim? bu konularla ilgili uluslararasi yonetmeligi nereden bulabilirim?
tesekkurler
0
başka ülkede kullanmak için bi belge alıyosun diye biliyorum ayrıyeten, o da 1 sene geçerliymiş sonra oradan ehliyet alman gerekiyor..
0
abim almanya'da kullanamamıştı çok iyi hatırlıyorum. (5-6 sene evvel) sonra değişti mi kurallar bilemiyorum ama.
0
abd'de eyaletten eyalete gore degisiyor. misal new york eyaletinde resident olmamak kosuluyla yillarca kullanabilirsiniz.
uluslararasi bir duzenleme oldugunu sanmiyorum, her ulkenin ic duzenlemesine tabiidir.
uluslararasi bir duzenleme oldugunu sanmiyorum, her ulkenin ic duzenlemesine tabiidir.
0
ansya
yüksek lisans başvurusu için çekmem gereken bir başka angarya da bu, statement of purpose tüyoları almak niyetindeyim. sözlükte ilgili başlığı okuduktan sonra depresyona girdim resmen hayatta da yazamam diye. ilgili sitelerdeki öneriler-örnekler bana kafa karışıklığından başka bir şey vermediler. n
yüksek lisans başvurusu için çekmem gereken bir başka angarya da bu, statement of purpose tüyoları almak niyetindeyim. sözlükte ilgili başlığı okuduktan sonra depresyona girdim resmen hayatta da yazamam diye. ilgili sitelerdeki öneriler-örnekler bana kafa karışıklığından başka bir şey vermediler. ne yapayım ne edeyim, hafifden bir morale de ihtiyacım var işte. offffff.
0
sözlükte yazılanları okuduktan sonra son ana bırakmanın en şahane seçenek olduğuna karar verdim. zaten başka şansım da kalmamıştı. bugün 2 saatte doğaçlama yazdım, hemen gönderdim. çok içten olduğuna inanıyorum. :) dene bak sen de.
0
Merhaba,
Uzattıkça ve araştırdıkça iş sarpa sarıyor, ben söyleyeyim. Ne kadar çabuk ve kısa bir şekilde noktalarsanız o kadar iyi. Milyonlarca örnek ve de yardımcı site bulabilirsiniz ama, işte orada insan kafayı yiyor. Şöyle 3-5 site ile örnek bulun ve onları karşınıza alıp öyle yazmaya başlayın.
Ben bunlardan iki adet (personal statement ve study objectives) 2-3 günde yazmıştım. Uzattıkça gerçekten cılkı çıkıyor. Tavsiyem çok strese girmeden, olabilecek en düzgün şekilde yazmak. Kimse sizde edebiyatçı olmanızı beklemiyor. Internetten bulduklarınıza da kanmayın derim. Yani onlara bakınca insanın morali bozuluyor. Adamlar resmen edebî eser yazmışlar. Olaylı, alengirli vs. Hiç gerek yok. Tabii ki süsleyin ve de ağdalı şeyler yazın ama, abartmanın da âlemi yok.
Bol şans. Kolay gelsin.
Uzattıkça ve araştırdıkça iş sarpa sarıyor, ben söyleyeyim. Ne kadar çabuk ve kısa bir şekilde noktalarsanız o kadar iyi. Milyonlarca örnek ve de yardımcı site bulabilirsiniz ama, işte orada insan kafayı yiyor. Şöyle 3-5 site ile örnek bulun ve onları karşınıza alıp öyle yazmaya başlayın.
Ben bunlardan iki adet (personal statement ve study objectives) 2-3 günde yazmıştım. Uzattıkça gerçekten cılkı çıkıyor. Tavsiyem çok strese girmeden, olabilecek en düzgün şekilde yazmak. Kimse sizde edebiyatçı olmanızı beklemiyor. Internetten bulduklarınıza da kanmayın derim. Yani onlara bakınca insanın morali bozuluyor. Adamlar resmen edebî eser yazmışlar. Olaylı, alengirli vs. Hiç gerek yok. Tabii ki süsleyin ve de ağdalı şeyler yazın ama, abartmanın da âlemi yok.
Bol şans. Kolay gelsin.
0
merhabalar, öncelikle statement of purpose zor gibi gözükse de aslında basittir. bir kere iyi bir şekilde yazarsanız sonrası gelir.
öncelikle 3-4 satırlık bir giriş yapın, dear sir/madam falan dedikten sonra, işte üniversitenizin şu şu programına başvurmak istiyorum, bu alana ilgi duyuyorum ve kendimi geliştirebileceğimi düşünüyorum der gibi.
sonra biraz kendinizi anlatmaya başlayın, işe en iyi olduğunuz sizin için kariyerinizdeki en başarılı olan şeyle başlayın. işte yurtdışında excahnge yaptıysanız onla başlayın, o size neler kazandırdı falan filan.
sonra diğer tecrübelerinize geçen ama özellikle bu yazdıklarınızın başvurduğunuz programla ilgili olmasına dikkat edin.
çok uzun yazmayın zira dikkate almayabilirler. en fazla 2 sayfa yeterli olacaktır.
aynı zamanda başvurduğunuz programa neden başvurmak istediğinizi bu alanda hangi temel literatürü bildiğinizi anlatan bir bölüm de yazın.
en son da o üniversite o programda yüksek lisans yapmanın size neler katabileceğinden falan bahsedin.
sonrasında saygılarınızı sunun :)
öncelikle 3-4 satırlık bir giriş yapın, dear sir/madam falan dedikten sonra, işte üniversitenizin şu şu programına başvurmak istiyorum, bu alana ilgi duyuyorum ve kendimi geliştirebileceğimi düşünüyorum der gibi.
sonra biraz kendinizi anlatmaya başlayın, işe en iyi olduğunuz sizin için kariyerinizdeki en başarılı olan şeyle başlayın. işte yurtdışında excahnge yaptıysanız onla başlayın, o size neler kazandırdı falan filan.
sonra diğer tecrübelerinize geçen ama özellikle bu yazdıklarınızın başvurduğunuz programla ilgili olmasına dikkat edin.
çok uzun yazmayın zira dikkate almayabilirler. en fazla 2 sayfa yeterli olacaktır.
aynı zamanda başvurduğunuz programa neden başvurmak istediğinizi bu alanda hangi temel literatürü bildiğinizi anlatan bir bölüm de yazın.
en son da o üniversite o programda yüksek lisans yapmanın size neler katabileceğinden falan bahsedin.
sonrasında saygılarınızı sunun :)
0
yazdiginiz metni mutlaka hocalariniza, bu alanda yl yapan birilerine okutun. bir de yabanci dilde yaziyorsaniz, o dili iyi bilen birilerine de okutun. internetten bulacaginiz orneklerde sizin ozel nedenleriniz olmayabilir neticede, hakikaten niyetiniz nedir, icten bir sekilde onu dile getirin, nacizane tavsiyem.
0
nochristrequiress
Elimizde sunlar mevcut;bir adet pek hos açık mavi gömlek,bir adet kot pantolon levisin model bilmiyorum, koyu lacivertbir adet kahverengi yazlık ceketaltına ayakkabı alacağım ama ne alsam? Adidas sambalarım tip olarak guzel duruyor ama yırtıldılar hep ve pasaklılar.Ne alsam? Adidas, nike baska bir s
Elimizde sunlar mevcut;
bir adet pek hos açık mavi gömlek,
bir adet kot pantolon levisin model bilmiyorum, koyu lacivert
bir adet kahverengi yazlık ceket
altına ayakkabı alacağım ama ne alsam? Adidas sambalarım tip olarak guzel duruyor ama yırtıldılar hep ve pasaklılar.
Ne alsam? Adidas, nike baska bir sey? Stan smith modelinde seylere baktım, hos degiller.
bir adet pek hos açık mavi gömlek,
bir adet kot pantolon levisin model bilmiyorum, koyu lacivert
bir adet kahverengi yazlık ceket
altına ayakkabı alacağım ama ne alsam? Adidas sambalarım tip olarak guzel duruyor ama yırtıldılar hep ve pasaklılar.
Ne alsam? Adidas, nike baska bir sey? Stan smith modelinde seylere baktım, hos degiller.
0
adicolor
urun.gittigidiyor.com
valla benim cok hosuma gitti ..alacam gibi..eminim o saydıgın kıyafetlerinle cok uyumlu olur
yada adidas brasic street alabilirsin acayip rahat biayakkabı..
urun.gittigidiyor.com
valla benim cok hosuma gitti ..alacam gibi..eminim o saydıgın kıyafetlerinle cok uyumlu olur
yada adidas brasic street alabilirsin acayip rahat biayakkabı..
0
puma'nin roma modelinin kahverengi kadifesi var, bildigin fitilli kadife. lacivert kotun altina guzel duruyor.
0
19 07 1907
Merhaba arkadaşlar,Önümüzdeki Gri Pasaport'la 15 günlüğüne İsveç'e(Tumba-Stokholm) gideceğim. İnternetteki kaynaklarda bu pasaport ile çoğu ülkeye vizesiz giriş yapılabildiği yazıyor. Teorikte böyle ama uygulamada bir sorun olur mu? Vizesiz bir şekilde Stokholm'den, buraya komşu ülkeler olsn Norveç,
Merhaba arkadaşlar,
Önümüzdeki Gri Pasaport'la 15 günlüğüne İsveç'e(Tumba-Stokholm) gideceğim. İnternetteki kaynaklarda bu pasaport ile çoğu ülkeye vizesiz giriş yapılabildiği yazıyor. Teorikte böyle ama uygulamada bir sorun olur mu? Vizesiz bir şekilde Stokholm'den, buraya komşu ülkeler olsn Norveç, Finlandiya veya Danimarka'ya rahatça giriş-çıkış yapabilir miyim?
Önümüzdeki Gri Pasaport'la 15 günlüğüne İsveç'e(Tumba-Stokholm) gideceğim. İnternetteki kaynaklarda bu pasaport ile çoğu ülkeye vizesiz giriş yapılabildiği yazıyor. Teorikte böyle ama uygulamada bir sorun olur mu? Vizesiz bir şekilde Stokholm'den, buraya komşu ülkeler olsn Norveç, Finlandiya veya Danimarka'ya rahatça giriş-çıkış yapabilir miyim?
0
İlk girişi bilemiyorum ama bir kez girdikten sonra biz hiç bir sorunla karşılaşmadan Danimarka-İsveç arasında gidip gelmiştik. (lacivert pasaportla)
0
isvec gri pasaporta vize istemeyen ulkeler arasinda mi, emniyetin sayfasindan bir bakin. oyleyse, onceden vize almaniza gerek yok ama ulkeye giris yaparken kapida size en fazla uc aylik olmak uzere vize veriyorlar. pek sorun cikacagini sanmam ama neden geldiginizi gosteren bir belgeniz varsa hemen gecersiniz. belge dedigim de yok konferans kabul mektubu, yok gorevlendirme yazisi gibi bir sey. diger ulkelere gecis kismini bilemedim ben.
0
beyaz geceler
ucuz uçak bileti olan şirketlerin sitelerini verebilecek tavisyede bulunabilecekler?
ucuz uçak bileti olan şirketlerin sitelerini verebilecek tavisyede bulunabilecekler?
0
flypgs.com'u kullanıyorum epeydir, erken alırsan bileti, ucuza bulabiliyorsun.
0
denizin kulleri
efenim uzun süren okuyamıyoruum,konsantre olamıyorum hezeyanlarıma `dublörün dilemması` son verdi. ben de ucunu yakalamışken devam edeyim, eski günlerdeki gibi okuyayım istiyorum :)öyle bir kitap(lar) istiyorum kii cidden okunması gereken kitaplardan olsun (ölmeden önce geyiği gibi:)) ama çok da kas
efenim uzun süren okuyamıyoruum,konsantre olamıyorum hezeyanlarıma dublörün dilemması son verdi. ben de ucunu yakalamışken devam edeyim, eski günlerdeki gibi okuyayım istiyorum :)
öyle bir kitap(lar) istiyorum kii cidden okunması gereken kitaplardan olsun (ölmeden önce geyiği gibi:)) ama çok da kasmasın.
sırada bekleyen kitaplarımın ortak özelliği dil ve içerik bakımından ağır olması. ağır ve yorucu bir giriş yapmak istemiyorum ama sadece sürükleyici özelliği olan romanlarla vakit kaybetmek de istemiyorum. ne okusam?
öyle bir kitap(lar) istiyorum kii cidden okunması gereken kitaplardan olsun (ölmeden önce geyiği gibi:)) ama çok da kasmasın.
sırada bekleyen kitaplarımın ortak özelliği dil ve içerik bakımından ağır olması. ağır ve yorucu bir giriş yapmak istemiyorum ama sadece sürükleyici özelliği olan romanlarla vakit kaybetmek de istemiyorum. ne okusam?
0
peşinden alper canıgüz sırala. iyi gider..bütün eserlerini oku bence..mustafa kutlu oku. öyküleri muhteşemdir.
0
Paul Auster'ın herhangi bir kitabını eline alıp su gibi okuyabilirsin, beğenmemek çok zordur
Tavsiyem ise New York Üçlemesi yada Son Şeyler Ülkesinde
Tavsiyem ise New York Üçlemesi yada Son Şeyler Ülkesinde
0
kitap okuyasiniz kactiginda, tekrardan kendinizi gaza getirmek icin Jack London'in Martin Eden kitabini da okuyabilirsiniz.
0
murathan mungan okuyun efem. kadından kentler olabilir, paranın cinleri olabilir ya da cenk hikayeleri ile lal masallar olabilir.
0
dublörün dilemmasını beğendiysen, chuck palahniuk oku, onnu da seversin. chuck palahniuku bitirdikten sonra da ayrıntı yayınlarının, yeraltı edebiyatı dizisi var oradan da al oku. bunların dışında ihsan oktay anar da okuyabilirsin, dili biraz eski türkçedir ama ağır değildir çok da eğlencelidir (ihsan oktay anar okuyacaksan, suskunlar ile başla sonra da diğerlerini oku, kitabül hiyeli de sona bırak)
0
Eğer fantastik şeyler okumam gibi bir düşüncen yoksa, kara elf üçlemesini dene. Ne çok ağırdır, ne de sıkıcı.
Ha okunması gereken kitaplardan mı dersen. Kesinlikle. 3 kere, 5 kere oku hatta.
Ha okunması gereken kitaplardan mı dersen. Kesinlikle. 3 kere, 5 kere oku hatta.
0
efendim çok şey istiyorsunuz. hem sürükleyici hem boş olmayan hem ağır hem hafif falan filan deyince aklıma ursula k. le guin gelir nedense. mülksüzler'i okuyuyarak başlayınız efendim.
0
(bkz: invisible monsters) görünmez canavarlar.
yazarı (bkz: fight club) 'ın da yazarı olan (bkz: chuck palahniuk).
yazarı (bkz: fight club) 'ın da yazarı olan (bkz: chuck palahniuk).
0
madrigal
öncelikle merhabalar; başlıkta da belirttiğim gibi 2 farklı birşey istiyeceğim sizlerden1.güzel ve kaliteli yabancı reklamları izleyebileceğim bi site var mı bildiğiniz?2.geçen gün arkadaşlar arasında muhabbeti döndü bir yerde amerika,ırak ,saddam filan gibi sözcükleri bir arada kullanırsak filan fb
öncelikle merhabalar; başlıkta da belirttiğim gibi 2 farklı birşey istiyeceğim sizlerden
1.güzel ve kaliteli yabancı reklamları izleyebileceğim bi site var mı bildiğiniz?
2.geçen gün arkadaşlar arasında muhabbeti döndü bir yerde amerika,ırak ,saddam filan gibi sözcükleri bir arada kullanırsak filan fbi bizim bilgisayarı izliyomuş filan fıstık.(inanmıyorum ama merak işte siz ne düşünüyorsunuz diye sordum,ayrıca ben kullandım bişe olursa size söylerim :)
1.güzel ve kaliteli yabancı reklamları izleyebileceğim bi site var mı bildiğiniz?
2.geçen gün arkadaşlar arasında muhabbeti döndü bir yerde amerika,ırak ,saddam filan gibi sözcükleri bir arada kullanırsak filan fbi bizim bilgisayarı izliyomuş filan fıstık.(inanmıyorum ama merak işte siz ne düşünüyorsunuz diye sordum,ayrıca ben kullandım bişe olursa size söylerim :)
0
2- ikiz kule, uçak, bin laden sözcükleri aynı anda geçtiğinde de direkt atom bombası yolluyorlarmış. temiz iş.
0
2. soruya cevap efsane o. telefon versiyonu var onun. bomba usame terörist uyuşturucu dersen telefonunu takibe alıyorlarmış. telefonu her seferinde bu kelimelerle açan arkadaşım var. çok vakitleri varsa takip etsinler görüşmelerimi diyor.
0
hiç de efsane falan değil 11 eylülle ilgili bi belgeselde de bahsediliyordu bu durumdan. hem neden efsane olsun ki gayet de mantıklı. mail serverları adamların elinde diil mi(usa) hatta olmaması saçma gelir bana. google ın yapabildiklerini gördükten sonra atılan maillerin içindeki sözcük taraması yapılması ve ayıklanan maillerin bi yere depolanması kontrol edilmesi vs. çok da zor değil hea?
0
denizsabun
Bugün okulun Erasmus kordinatörü ile görüşmeye gittim. Seneye ilk dönem Erasmus değişim programı ile biryerlere gitmek için. Konuştuk, anlattı dinledim. Gidersin dedi. Sevindim .Neyse odadan çıkarken oradaki başka bir görevli kadın yazın seni Çin'e yollayalım dedi. Programın ayrıntılarını da anlattı
Bugün okulun Erasmus kordinatörü ile görüşmeye gittim. Seneye ilk dönem Erasmus değişim programı ile biryerlere gitmek için. Konuştuk, anlattı dinledim. Gidersin dedi. Sevindim .
Neyse odadan çıkarken oradaki başka bir görevli kadın yazın seni Çin'e yollayalım dedi. Programın ayrıntılarını da anlattı. Bizim okuldan 20 kişi göndereceklermiş Çin'e Hangzhou şehrine. Bu şehir Shangai'a 2 saat uzaklıktaymış trenle. Neyse bizim görevimiz sadece çinli öğrencilerle takılmak ve İngilizce konuşmak olacakmış. Kredili falan bi öğrenim programı değil anlayacağınız. Bir şey öğrenmek falan da depğil tek görev 6 hafta boyunca gezmek oraları görmek bunun yanında o öğrencilerin İngilizce pratiği yapmasını sağlamak.
Oradaki kalma-yeme-içme-toplu taşıma masraflarını Çin'deki üniversite karşılıyor. Benim karşılamam gereken sadece uçak bileti masrafı.
Böyle bir programa katılmış veya duymuş, nasıldır, nedir bilen var mıdır ?
Neyse odadan çıkarken oradaki başka bir görevli kadın yazın seni Çin'e yollayalım dedi. Programın ayrıntılarını da anlattı. Bizim okuldan 20 kişi göndereceklermiş Çin'e Hangzhou şehrine. Bu şehir Shangai'a 2 saat uzaklıktaymış trenle. Neyse bizim görevimiz sadece çinli öğrencilerle takılmak ve İngilizce konuşmak olacakmış. Kredili falan bi öğrenim programı değil anlayacağınız. Bir şey öğrenmek falan da depğil tek görev 6 hafta boyunca gezmek oraları görmek bunun yanında o öğrencilerin İngilizce pratiği yapmasını sağlamak.
Oradaki kalma-yeme-içme-toplu taşıma masraflarını Çin'deki üniversite karşılıyor. Benim karşılamam gereken sadece uçak bileti masrafı.
Böyle bir programa katılmış veya duymuş, nasıldır, nedir bilen var mıdır ?
0
buna benzer bi şey de amerikan hükümeti tarafından yapılıyor her sene öğrenci liderliği adı altında..belirli üniversitelerden 20 öğrenci toplayıp yoğun bi kurs programı sonucunda 5 hafta yiyip içip gezdiriyor..çin'deki uygulama da benzer bi uygulama sanırım..ama iyice araştırmak lazım..ilim çin'de de olsa alınız efenim..
0
muzip
Bu gün bir iş yerinden iş görüşmesine çağrıldım ve bana işe başlaya bilmem için lginç bir şart koydular; ben yeni evli olduğum için en az 2 yıl çocuk yapmama garantisi istediler bu ne biçim bir şar bu ne biçim bir ülke bunlar ne biçim insanlar nalet olsun içimdeki insan sevgisine.....
Bu gün bir iş yerinden iş görüşmesine çağrıldım ve bana işe başlaya bilmem için lginç bir şart koydular; ben yeni evli olduğum için en az 2 yıl çocuk yapmama garantisi istediler bu ne biçim bir şar bu ne biçim bir ülke bunlar ne biçim insanlar nalet olsun içimdeki insan sevgisine.....
0
selamlar
şu gruba üye olup, arşivindeki maillere göz atmanı tavsiye ederim, adı kadın mühendisler olsa da bir çok sektörden çalışan kadının cinsiyet ayrımcılığıyla ilgili sorunları paylaşıyorlar, sanırım bununla ilgili yasalar var. evet maalesef şirketler ,sadece kadınlara, çocuk yapmayacaklarına dair bi şeyler imzalatıyorlarmış.
groups.yahoo.com
şu gruba üye olup, arşivindeki maillere göz atmanı tavsiye ederim, adı kadın mühendisler olsa da bir çok sektörden çalışan kadının cinsiyet ayrımcılığıyla ilgili sorunları paylaşıyorlar, sanırım bununla ilgili yasalar var. evet maalesef şirketler ,sadece kadınlara, çocuk yapmayacaklarına dair bi şeyler imzalatıyorlarmış.
groups.yahoo.com
0
bunu son donemlerde ozel sirketler sart koyuyor, insanlar da mecburen imzaliyorlar. bu talepleri anayasaya aykiri, muhtemelen is yasasina da aykiridir. siz bu muddet icinde cocuk yaparsaniz, onlar da cocuk yaptiniz diye sizin isinize son verir ya da bu konudaki haklarinizi size kullandirmazlarsa, siz de dava acarsiniz ve kazanirsiniz. ben sagdan soldan duydugum bir iki ornege gore soyluyorum bunlari, sizi yaniltmasin sakin. hukukcular dogru bilgiyi verirler sanirim.
0
iş uzun vadeli bir iş ise, iyiyse, yapmazsın kardesim sende. cocuk yapmak marifet degil yani. önemli bakabilmek. hem o iki yıl maddi ve manevi sana zemin hazırlamıs olur.. bilmem anlatabildim mi...
0
ee şimdi adam da haklı ama. seni alıcak ne güzel işler tıkırında giderken pat çocuk doğuracaksın. tam kaç aylık izin var hatırlayamadım şimdi ama baya uzun. bir de ücretsiz izin olayları. adam gidecek yeni birilerini arayacak mecbur. kendini işveren yerine koyupta öyle düşün istersen. hem madem böyle bir şart koştu bırak çalışma orada.
0
sevgili muzip iş sözleşmesinin taraflarından işçi belli şartlarda "beyaz yalan" söyleyebilme hakkına sahiptir. işinin muhteviyatını bilemiyorum ama; eğer hamile olmanın ya da ileride hamile kalacak olmanın işinle birebir örtüşen bir yanı yoksa yani senin hamile olman ya da çocuğunun olması işini engellemiyor ise sen şu anda o sözü verip sonrada paşalar gibi aslan bir bebeği dünyaya getirebilirsin. He sonra patronun derse sana işte sözleşme kovuyorum seni falan gibisinden. Bu durumda sen haklısın hakkını iş mahkemelerinde arayabilirsin. Cinsiyet ayrımcılığı hele ki hamilelikten kaynaklı bir ayrımcılık kanun da ayrıca değinilen konulardandır. Bu bilgileri hocam Ercan Akyiğit'ten öğrendiğim kadarıyla aktarıyorum:)
Sevgiler, saygılar..
Sevgiler, saygılar..
0
sen işe girdikten sonra hamile kalırsan, o adamlar sana izin vermek zorunda, izinli olmana rağmen sana maaş vermek zorunda falan, bundan kaçmak için böyle bir sözl. dayatıyorlar, sorun değil sen işe gir, sonra yapsın cocuğu, bildiğim kadarıyla yargıtay gecersiz sayıyor böyle sözleşmeleri, ama yarın kesin öğrenip yazarım buraya şimdi emin olamadım ve yargıtay kararı inceleyecek takatim yok bu saatte
0
şimdi elbette ki etik görünmüyor bu durum ve tabi ki mahkeme yoluyla hakkınızı arayabilirsiniz.
ancak bu iş de size mobbing, masanızın çıkış kapısına yakınlaşması şeklinde geri döncecektir.
eski işyerimde, biraz da tuzunun kuru olmasının rahatlığı ile 3 ay doğum izninden sonra 6 ay da ücretsiz izini çakan bir arkadaşım şu an göze batmış durumda. şu kriz ortamında ilk isim odur çok büyük ihtimalle.
pek huzurlu bir ortam olmayabilir anlayacağınız. ha o zaman çeker giderim iş mi yok deseniz girin gitsin. çatır çatır da doğurursunuz. (oha)
sanki onlar 2 yıl boyunca işten çıkarmama garantisi mi veriyor.
ancak bu iş de size mobbing, masanızın çıkış kapısına yakınlaşması şeklinde geri döncecektir.
eski işyerimde, biraz da tuzunun kuru olmasının rahatlığı ile 3 ay doğum izninden sonra 6 ay da ücretsiz izini çakan bir arkadaşım şu an göze batmış durumda. şu kriz ortamında ilk isim odur çok büyük ihtimalle.
pek huzurlu bir ortam olmayabilir anlayacağınız. ha o zaman çeker giderim iş mi yok deseniz girin gitsin. çatır çatır da doğurursunuz. (oha)
sanki onlar 2 yıl boyunca işten çıkarmama garantisi mi veriyor.
0
İşi istiyorsanız sözleşmeyi imzalayın ve çocuk yapmak istiyorsanız da 2 yıl içinde yapın. Kimmiş onlar? Emin olun bunun yasal olmadığını onlar da biliyor. Yani yerseniz yaklaşımı. Bir de çalışanları genel olarak bu tür şartlara alıştırma, ısındırma eylemi.
Ne demek çocuk yapmayıverin? Buna işveren mi karar verecek? Veremez de zaten!
Ne demek çocuk yapmayıverin? Buna işveren mi karar verecek? Veremez de zaten!
0
kapakak
Şimdi anlamadığım bir şey var. Atıyorum bir meyve markası dünyanın en lezzetli elmasını üretiyor. diğer meyvecinin ise elmaları feci dandik. Şimdi bu dandik elmalı marka, süpersonik elmadan bir tanecik satın alsa, sonra onun çekirdeklerini çıkarıp meyve verinceye kadar yetiştirse ve sonra oluşan ayn
Şimdi anlamadığım bir şey var. Atıyorum bir meyve markası dünyanın en lezzetli elmasını üretiyor. diğer meyvecinin ise elmaları feci dandik. Şimdi bu dandik elmalı marka, süpersonik elmadan bir tanecik satın alsa, sonra onun çekirdeklerini çıkarıp meyve verinceye kadar yetiştirse ve sonra oluşan aynı elmaları üretse, onları satabilir mi? Satabilirse, Diğer marka çıkıp: "benim elmam lan bu!" diyip dava açabilir mi? Son olarak, ne yapıyor bu firmalar ürünlerini korumak için?
0
Teorikte evet ama genetiği ile oynanmış ürünlerde bunu engelliyorlar bu nedenle sürekli aynı satıcıdan(israil) aynı tohumu almak zorunda kalıyorsunuz.
0
tamam da bir ağaç sadece 1 yıl mı ürün veriyor ki? kökü sende olduktan sonra sınırın yok diye biliyorum?
0
benim aklıma direk domates geldi nedense ondan öyle yazdım ama elmayıda düşünsel bir kere legal olarak fidanını alman gerek.Yine tohumun üreme etkisini engellemiş olabilirler.
0
tohumunun üreme etkisi engellenmesi ne demek ki? elmanın içinde zaten tohum. ürediği için tohum olmuş. çimlenmeyi kastediyorsan, ben de çimlenmez diye düşünüyordum ama çimlendiler resmen. şu an saksıda öylesine ektiğim elma çekirdeklerinden 2 si çimlenmiş.
0
bitkilerin kısırlaştırılması, günümüzde bilinen bir şey. çekirdeksiz meyve sebze yemediniz mi hiç? elma çekirdekten de yetişir, fidan şart değil, evet haklısınız ama genetiğiyle oynanınca maalesef ya hiç yetişmiyor veya ham kalıyor.
domates için de öyle.
nenem köyde kendi yetiştirdiği -iki avucumdan daha büyük- domateslerin çekirdeklerini çıkarıp kurutur ekerdi. yetişen domatesten yine tohum alır, eker. yine.. yine..
ama şehir domateslerinden maalesef öyle tohum alamadığını söylemişti. ektikleri yeşil yeşil, ham kalıyormuş, yetmiyormuş yani.
domates için de öyle.
nenem köyde kendi yetiştirdiği -iki avucumdan daha büyük- domateslerin çekirdeklerini çıkarıp kurutur ekerdi. yetişen domatesten yine tohum alır, eker. yine.. yine..
ama şehir domateslerinden maalesef öyle tohum alamadığını söylemişti. ektikleri yeşil yeşil, ham kalıyormuş, yetmiyormuş yani.
0
peki saksımdaki elma filizleri? onların ekşi elmalarını yiyemeyecek miyim ben? üzüldüm bak şimdi.
0
şimdi kazın ayağı öyle değil. teoride elmanın çekirdeğini alır ekersin ama pratikte çekirdekleri toplayıp ekince iyi sonuç vermiyor. tohumluk olacak çekirdeklerin (tohumların) özel olarak seçilmesi, hatta yetiştirilmesi gerekiyor. (sadece elmadan bahsetmiyoruz burda diğer bitkilerden)
bu senenin buğdayını gelecek sene tohum olarak kullanır, onu da gelecek sene kullanırsak tohumlar dejenerasyona uğruyormuş. bunun ayrıntılı bilimsel açıklamaları var ama ben çok bilmiyom. (nerden biliyorsun mea maxima culpa derseniz. babam zirat yük müh. ve uzun yıllar tohum üreten bir firmada yöneticilik yaptı. misal onlar şeker pancarı tohumu üretirlerdi. her sene özel olarak üretilen tohumlar üreticiye satılırdı o tohumlar. yani verimli bişi olmasa çiftçi niye alsın o tohumları? )
günümüz şartlarına ve teknolojisine uygun bir tarım için özel üretilmiş tohum gerekiyor. eski dönemlerdeki gibi işte buğdayın bir kısmını pazarda satar bir kısmını tohum olarak ayırırsanız onların verimi çok az olduğundan çuvallarsınız. eski yöntemleri hatırlasanız 1 sene, 2 sene nadasa yatırma bile vardı. karlar ve üretim çok düşüktü. şimdi kendi ürününü tohum olarak kullanan adam çok zarara girer. yani günümüz çiftçisi tohumluk buğdayını ayrı alacak karlı üretim için.
yalnız dikkatinizi çekerim. burda bahsettiğim gmo (genetically modified-genetiği ile oynanmış ürünler) değil. normal ürünler için bu geçerli.
soruya cevap o firmalar pek bişi yapmaz kendi elmalarının çekirdeğinden olan meyveler için. çünkü aynı elma çıkmaz tohumu aynı olmayınca.
bu senenin buğdayını gelecek sene tohum olarak kullanır, onu da gelecek sene kullanırsak tohumlar dejenerasyona uğruyormuş. bunun ayrıntılı bilimsel açıklamaları var ama ben çok bilmiyom. (nerden biliyorsun mea maxima culpa derseniz. babam zirat yük müh. ve uzun yıllar tohum üreten bir firmada yöneticilik yaptı. misal onlar şeker pancarı tohumu üretirlerdi. her sene özel olarak üretilen tohumlar üreticiye satılırdı o tohumlar. yani verimli bişi olmasa çiftçi niye alsın o tohumları? )
günümüz şartlarına ve teknolojisine uygun bir tarım için özel üretilmiş tohum gerekiyor. eski dönemlerdeki gibi işte buğdayın bir kısmını pazarda satar bir kısmını tohum olarak ayırırsanız onların verimi çok az olduğundan çuvallarsınız. eski yöntemleri hatırlasanız 1 sene, 2 sene nadasa yatırma bile vardı. karlar ve üretim çok düşüktü. şimdi kendi ürününü tohum olarak kullanan adam çok zarara girer. yani günümüz çiftçisi tohumluk buğdayını ayrı alacak karlı üretim için.
yalnız dikkatinizi çekerim. burda bahsettiğim gmo (genetically modified-genetiği ile oynanmış ürünler) değil. normal ürünler için bu geçerli.
soruya cevap o firmalar pek bişi yapmaz kendi elmalarının çekirdeğinden olan meyveler için. çünkü aynı elma çıkmaz tohumu aynı olmayınca.
0
çekirdeğini ektiğin meyve büyüyünce aynısını vermez zaten. mesela senin saksındaki çekirdekten yetişen elma, ham olucak ve tadı muhtemelen kötü olucak. aynısı olması için yetiştirdiğin fidanı o istediğin elma türündeki ağaçtan dal koparman ve yetişen fidana aşılaman. ki bu da kolay bişey değil zaten. tutturmak, zamanında yapmak filan. bilgi ister deneyim ister.
0
çekirdekten yetiştirdiğin ağacın meyvesine pic denir. (ç değil) aşılı olan meyve ağaçlarının verdiği ürünün çekirdekleri ana ürüne benzemez. yani bi üstteki cevapda da belirtildiği gibi iyi ürün veren bir meyve ağacaından bir dal alıp ana gövdeye aşılaman gerekir. fidan yetiştiriciliği ile ilgili kitaplar var. orman fakültelerinden temin edebilirsin. orada aşının nasıl yapıldığını, aşı çeşitlerini şekilli olarak anlatır. ne zaman, hangi şartlarda yapılacağını da anlatır. fakat aşı işlemi el alışkanlığı gerektiren bir mevzu. yani yaptım oldu olmuyo. biraz fazla kesersin tutmaz, biraz az kesersin yine tutmaz. zaten genetiğiyle oynanmış ürün alma. gereksiz. labrotuarda üretilmiş meyve doğallığını kaybetmiştir. tavsiye etmem. fidanlıklarda satılan meyve ağacı fidanlarının da iyi olması gerekir eğer almak istiyorsan. çıplak köklü satılır. seçmek için de ya bi peyzaj mimarıyla yada bir orman mühendisiyle git derim. bbaşarılar. bu arada saksındaki elma çekirdeğinden yetiştirdiğin fide meyve bile vermeye bilir. çünkü meyve çiçeklerinin döllenmesiyle oluşur. çiçek açtığında şöle bi salla o zaman çiçekleeri birbirini döller. meyveyi ya verir ya vermez. verdiğinden de bi verim alamazsın.
0
charm
Kendi halinde, kızsal konular, makyaj v.b. gibi durumları yazdığım bir blog'um var.Herifin biri hangi yazıyı eklesem aynen kopyalıyor, kaynak göstermiyor ve kendi yazısıymış gibi yayınlıyor, fotoğraflar da dahil olmak üzere. Resimlere watermark koyuyorum, fotoşopla kesiyor. RSS beslemesini full'den
Kendi halinde, kızsal konular, makyaj v.b. gibi durumları yazdığım bir blog'um var.
Herifin biri hangi yazıyı eklesem aynen kopyalıyor, kaynak göstermiyor ve kendi yazısıymış gibi yayınlıyor, fotoğraflar da dahil olmak üzere. Resimlere watermark koyuyorum, fotoşopla kesiyor. RSS beslemesini full'den 50 kelimeye çektim, blog'a, işe yaramayacağını bilsem de sağ tık engeli ve seçme engeli koydum.
Yazdığım her postta her kelimenin arasına "!içerik şu siteye aittir!" gibi bir html tag koyuyorum ki kopyalarken yorulsun herif diye.
Yok. Hiçbiri adamı durduramadı.
Eposta attım herife, yeter kaldır bunları siteden diye, neymiş deneme amaçlı kullanıyomuş, bilmemne diye yazdı ama yazıları kaldırmıyor.
Bu arada adamın host aldığı ve reklam aldığı bilumum network'lere de şikayet ettim.
Bu işin gerçekten çaresi yok mu a dostlar? N'aparım da bu herifi yazdığım her yazıyı kopyalamaktan vazgeçirebilirim?
Herifin biri hangi yazıyı eklesem aynen kopyalıyor, kaynak göstermiyor ve kendi yazısıymış gibi yayınlıyor, fotoğraflar da dahil olmak üzere. Resimlere watermark koyuyorum, fotoşopla kesiyor. RSS beslemesini full'den 50 kelimeye çektim, blog'a, işe yaramayacağını bilsem de sağ tık engeli ve seçme engeli koydum.
Yazdığım her postta her kelimenin arasına "!içerik şu siteye aittir!" gibi bir html tag koyuyorum ki kopyalarken yorulsun herif diye.
Yok. Hiçbiri adamı durduramadı.
Eposta attım herife, yeter kaldır bunları siteden diye, neymiş deneme amaçlı kullanıyomuş, bilmemne diye yazdı ama yazıları kaldırmıyor.
Bu arada adamın host aldığı ve reklam aldığı bilumum network'lere de şikayet ettim.
Bu işin gerçekten çaresi yok mu a dostlar? N'aparım da bu herifi yazdığım her yazıyı kopyalamaktan vazgeçirebilirim?
0
kendi yazdiklarinizi tescilletin, sonra karsi tarafa dava acabilirsiniz. hatta sanirim dava acma tehdidiyle bile yildirabilirsiniz.
0
ben biraz daha teknik yaklasacagim olaya.
Yazdiklarinizi kopyalanamayacak bir formatta yayimlayin. Bunu en basidinden, tum yazilari png olacak sekilde resim olarak yayimlayin, boylece adam copy paste edemez. Eger elle yazacak kadar azimliyse yapacak bir sey yok, ama yazi olan resmi dogrudan copy paste ediyorsa, o zaman yaziyi bir Adobe Flash dokumaninin icinde bulundurun ve metnin kopyalanmasini engelleyin.
Paraniz veya tanidiginiz avukat varsa, tescillettikten sonra yazilarinizi, dava acabilirsiniz tabii, digerlerinin soyledigi gibi. YouTube kapatiliyor, bu adamin da sitesi kapatilir herhalde.
Yazdiklarinizi kopyalanamayacak bir formatta yayimlayin. Bunu en basidinden, tum yazilari png olacak sekilde resim olarak yayimlayin, boylece adam copy paste edemez. Eger elle yazacak kadar azimliyse yapacak bir sey yok, ama yazi olan resmi dogrudan copy paste ediyorsa, o zaman yaziyi bir Adobe Flash dokumaninin icinde bulundurun ve metnin kopyalanmasini engelleyin.
Paraniz veya tanidiginiz avukat varsa, tescillettikten sonra yazilarinizi, dava acabilirsiniz tabii, digerlerinin soyledigi gibi. YouTube kapatiliyor, bu adamin da sitesi kapatilir herhalde.
0
kuvvetle muhtemel sitesinde google reklamlari da vardir. $ikayet edebilirsin, sandbox'a du$urulurse sitesi aramalarda da cikmaz, aglar arkasindan.
0
Dünkü radikalde tam bu sorununla ilgili yazı vardı, pek yeterli değil sanki ama gene de bi bak:
www.radikal.com.tr
www.radikal.com.tr
0
supercalifragilisticexpialidocious
selamlar sevgili duyurianlar!bir yüksek lisans öğrencisi olarak, günde ortalama 5-10 arası makale indiriyor, haftada ortalama 5-10 arası makaleye göz atıyor, ayda ortalama 5-10 arası makaleyi okuyorum. hayır manyak değilim, pek çoğunuzun bildiği üz're öğrenciliğin doğası böyle..ben istiyorum ki, mak
selamlar sevgili duyurianlar!
bir yüksek lisans öğrencisi olarak, günde ortalama 5-10 arası makale indiriyor, haftada ortalama 5-10 arası makaleye göz atıyor, ayda ortalama 5-10 arası makaleyi okuyorum. hayır manyak değilim, pek çoğunuzun bildiği üz're öğrenciliğin doğası böyle..
ben istiyorum ki, makaleleri (yani pdf dosyalarını) tagleyebileyim, sonra ona göre bulabileyim bu makaleleri ilgili programın veritabanından taglere göre. ben diyeyim "sosyal psikoloji", o bana koşup sadece o etikete sahip olanları getirsin falan işte.. var mıdır bu bahsettiğim ilgili program gibi bi' şeyler bildiğiniz? yani ne bileyim, adobe lightroom mu ne var ya fotoğrafları tagleyebiliyo'sun, mediamonkey için de tek genre belirlenebilse de onda da buna benzer bi' özellik var ses dosyaları için.. falan filan. yeterince açık oldu sanıyorum.
pdf dosyalarını tagleyebildiğin, bi' program var mı bildiğin?
bu derdime derman olan için, bi' üniversitede bi' odam olanda, bi' çay/kahve/kuki muki sözü veriyorum! giriş sorun olmaz, güvenliğe adınızı veririm merak etmeyin..
esenlikler diliyor, peşinen teşekkürlerimi sunuyorum!
edit: tonla varmış böyle program. iki anahtar kelimeyi (pdf ve tag) iki paragrafta 800 kere kullanınca zihnim açıldı resmen, gittim aradım buldum insan gibi, sizleri de daha fazla meşgul etmeyeyim diye dedim burayı editeyim. ayrıca başka arayan olursa diye de bırakıyorum duyuruyu.
www.google.com.tr
ben müdahale etmeden okuyan 1 kişiye teşekkür ediyorum, vaktini aldığım için de kendisinden özür diliyorum.
bu arada tabii ki şu an hala arama aşamasındayım, böyle bi' program kullanmış olan, kullanan, "git şunu kullan, diğerlerini salla!" demek isteyen falan varsa, önerilere her zaman açığım..
p.s. evet, çok sıkıldım akşam akşam ders çalışmaktan.
bir yüksek lisans öğrencisi olarak, günde ortalama 5-10 arası makale indiriyor, haftada ortalama 5-10 arası makaleye göz atıyor, ayda ortalama 5-10 arası makaleyi okuyorum. hayır manyak değilim, pek çoğunuzun bildiği üz're öğrenciliğin doğası böyle..
ben istiyorum ki, makaleleri (yani pdf dosyalarını) tagleyebileyim, sonra ona göre bulabileyim bu makaleleri ilgili programın veritabanından taglere göre. ben diyeyim "sosyal psikoloji", o bana koşup sadece o etikete sahip olanları getirsin falan işte.. var mıdır bu bahsettiğim ilgili program gibi bi' şeyler bildiğiniz? yani ne bileyim, adobe lightroom mu ne var ya fotoğrafları tagleyebiliyo'sun, mediamonkey için de tek genre belirlenebilse de onda da buna benzer bi' özellik var ses dosyaları için.. falan filan. yeterince açık oldu sanıyorum.
pdf dosyalarını tagleyebildiğin, bi' program var mı bildiğin?
bu derdime derman olan için, bi' üniversitede bi' odam olanda, bi' çay/kahve/kuki muki sözü veriyorum! giriş sorun olmaz, güvenliğe adınızı veririm merak etmeyin..
esenlikler diliyor, peşinen teşekkürlerimi sunuyorum!
edit: tonla varmış böyle program. iki anahtar kelimeyi (pdf ve tag) iki paragrafta 800 kere kullanınca zihnim açıldı resmen, gittim aradım buldum insan gibi, sizleri de daha fazla meşgul etmeyeyim diye dedim burayı editeyim. ayrıca başka arayan olursa diye de bırakıyorum duyuruyu.
www.google.com.tr
ben müdahale etmeden okuyan 1 kişiye teşekkür ediyorum, vaktini aldığım için de kendisinden özür diliyorum.
bu arada tabii ki şu an hala arama aşamasındayım, böyle bi' program kullanmış olan, kullanan, "git şunu kullan, diğerlerini salla!" demek isteyen falan varsa, önerilere her zaman açığım..
p.s. evet, çok sıkıldım akşam akşam ders çalışmaktan.
0
dokumanlarini scribd a private olarak upload edip oyle calisabilirsin, tagleyebiliyor olman lazim dokumanlari. hem makale arsivine heryerden erisebilmis olursun boylece.
0
abi sen ne yaptın ya :=) ben de yüksek lisans ögrencisiyim.2. döneme başlayacagım bu eylülde de tezi alıp devame decegim ama ben oyle 10 tane falan okumuyorum.ha smmm oldugumdan zaten gündemi takip ediyorum ama oyle makale okumak için kasmıyorum.ya sen abarrttın ya da ben yüksek lisans olaynı kavrayamadım.
0
zotero ile dosyalarinizi tagleyebilir, duzenleyebilir, bir de ustune referans/kaynakca hazirlayabilirsiniz.
0
endnote süperrr bir çözüm bu bahsettiklerin ve fazlası için.
biraz geç bir cevap olcak ama belki başka arkadaşların işine yarar kimse benim kadar vakit kaybetmesin;)
öncelikle birçok veritabanında makale aramak için kullanabiliyorsun. tabiki veritabanlarına üyeliğin varsa yada üniversitenin internetini kullanıyorsan.
makalerin pdf lerini indirmeden once özetlerine gözatman için öncelikle kaynakça bilgilerini indiriyor. eğer makalenin fulltext ini istiyorsan bu kısmınıda senin için endnote hallediyor. fulltext pdf dosyasını indiriyor ve daha once kaynakca bilgisini indirdiğin makaleye dosya olarak ekliyor. ve bütün bunları veritabanı mantığıyla saklıyor.
bence en süper özelliğide word de tezini yada makaleni yazarken bu indirdiğin makalelere atıf yapabilmenizi sağlıyor. tabiki aynı anda referans listenide oluşturuyor.
daha once makale yazmış olanlar varsa bunun ne kadar zahmetli bir iş olduğunu bilirler.
bu arada atıf ve referans listeni isteğin dergi formatında düzenleyebiliyorsun. istediğin dergi yada tez formatı diyorum çünkü 3600-3700 kadar farklı dergi format var.
sanırım şimlik bu kadar bilgi yeter ilgilenenler aşağıdaki web sitesinide biraz karıştırabilirler;)
www.researchsoftware.com
biraz geç bir cevap olcak ama belki başka arkadaşların işine yarar kimse benim kadar vakit kaybetmesin;)
öncelikle birçok veritabanında makale aramak için kullanabiliyorsun. tabiki veritabanlarına üyeliğin varsa yada üniversitenin internetini kullanıyorsan.
makalerin pdf lerini indirmeden once özetlerine gözatman için öncelikle kaynakça bilgilerini indiriyor. eğer makalenin fulltext ini istiyorsan bu kısmınıda senin için endnote hallediyor. fulltext pdf dosyasını indiriyor ve daha once kaynakca bilgisini indirdiğin makaleye dosya olarak ekliyor. ve bütün bunları veritabanı mantığıyla saklıyor.
bence en süper özelliğide word de tezini yada makaleni yazarken bu indirdiğin makalelere atıf yapabilmenizi sağlıyor. tabiki aynı anda referans listenide oluşturuyor.
daha once makale yazmış olanlar varsa bunun ne kadar zahmetli bir iş olduğunu bilirler.
bu arada atıf ve referans listeni isteğin dergi formatında düzenleyebiliyorsun. istediğin dergi yada tez formatı diyorum çünkü 3600-3700 kadar farklı dergi format var.
sanırım şimlik bu kadar bilgi yeter ilgilenenler aşağıdaki web sitesinide biraz karıştırabilirler;)
www.researchsoftware.com
0
ermanen
Saglik sorulardan pek haz etmesem de sormam gerekti. Damagimin ortasinda yara cikti, sonra iste `kenacort a` surdum falan, tuzlu suyla gargara yaptim, 2 gundur gecmiyor, simdi birazcik daha iyi ama gecmesi lazim bu aksam, mucize ariyorum sanirim, baska ne yapabilirim? dedigim yer kirmizi gozukuyor,
Saglik sorulardan pek haz etmesem de sormam gerekti. Damagimin ortasinda yara cikti, sonra iste kenacort a surdum falan, tuzlu suyla gargara yaptim, 2 gundur gecmiyor, simdi birazcik daha iyi ama gecmesi lazim bu aksam, mucize ariyorum sanirim, baska ne yapabilirim? dedigim yer kirmizi gozukuyor, cikinti gibi, kanama yok. damakta cikinti olmasi normal mi?
not: doktora gidemem, karbonat yok, gargara yok. bogaz spreyi iyi gelir mi bilmiyorum
edit: eczaneye de ancak yarin gidebilirim.
onemli edit: alkol iyi gelir mi damaktaki yaraya?
sanirim son edit: kocakari ilaci falan yok mu bildiginiz, zamanim daraliyor, gerci kocakari yapacak birsey de yok ki evde, sogan sarimsak falan var, bunlari sursem iyi gelir mi yoksa daha mi beter olur... millete doktor tavsiye eden adam kocakari ilacina muhtac kaldi :(
not: doktora gidemem, karbonat yok, gargara yok. bogaz spreyi iyi gelir mi bilmiyorum
edit: eczaneye de ancak yarin gidebilirim.
onemli edit: alkol iyi gelir mi damaktaki yaraya?
sanirim son edit: kocakari ilaci falan yok mu bildiginiz, zamanim daraliyor, gerci kocakari yapacak birsey de yok ki evde, sogan sarimsak falan var, bunlari sursem iyi gelir mi yoksa daha mi beter olur... millete doktor tavsiye eden adam kocakari ilacina muhtac kaldi :(
0
bayer in sanırım ağız fısfısı şeklinde bir damak yarası geçirici ilacı vardı nane aromalı küçük bir şişe hala var mıdır bilmiyorum çocukluğumda kullanıyodum. çok etkiliydi. eczaneye bir sorsanız? belki hala aynısı/muadili satılıyordır.
0
@hia
evet olabilir de oyleyse ne yapabilirim, gozukmuyor birsey zira, yokladim da.
evet olabilir de oyleyse ne yapabilirim, gozukmuyor birsey zira, yokladim da.
0
alkol sürsen iyi gelmez yaraya ama sürerseniz acısı ağrısı varsa rahat bir uyku çekersiniz.
0
alkol ağzını uyuşturduğu için sanki acısını azaltıyormuş hissi verir fakat dokuya daha fazla zarar verir.
önerim, bir kulak temizleme çubuğu yardımı ile yaralı yere batticonsür. Sürdükten sonra bit müddet yutkunma
önerim, bir kulak temizleme çubuğu yardımı ile yaralı yere batticonsür. Sürdükten sonra bit müddet yutkunma
0
piraldyne diye bir ilaç kullanmıştım ben onu kullanmayı dene hemen etki ediyor.
0
muhtemel tahriş ettiğiniz için o hale gelmiştir o. arada bana da olur. kendiliğinden 2-3 günde geçer. eğer ağrıdan çok mustarip iseniz 1cc lokal anesteziği insülin iğnesine çekip oraya fışkırtabilirsiniz (enjekte etmeyeceksiniz, üzerine fışkırtacaksınız). ben öyle yapıyorum. en az yarım saat sıfır ağrı garantili yöntem.
0
ermanen
Simdi eve ayakkabilariyla insanlar giriyor, e kalabalik da geldikleri icin tek tek cikar diyemiyorum, sonucta herkes birbirinin evine gidince boyle yapiyor, etrafimdakileri oyle gorunce ben de mecbur ayakkabimla giriyorum baskasinin evine, genelde parti durumlarinda tabi boyle, ama normal durumlarda
Simdi eve ayakkabilariyla insanlar giriyor, e kalabalik da geldikleri icin tek tek cikar diyemiyorum, sonucta herkes birbirinin evine gidince boyle yapiyor, etrafimdakileri oyle gorunce ben de mecbur ayakkabimla giriyorum baskasinin evine, genelde parti durumlarinda tabi boyle, ama normal durumlarda da boyle yapan cok.. simdi tek tek galos da giy diyemem insanlara, komik kacar, ayakkabilarla girmelerini engelleyemem yani kisaca, oyle bir yontem soyleyin ki ev kirlenmesin ya da en az kirlensin, zor bir denklem sanirim ama vardir belki degisik bir cozum, yere gecici olarak serilen, yere dosenebilen jelatin gibi seyler var mi mesela, garip seyler geliyor aklima artik, ne bilim boyle satarlar ya televizyon marketlerinde abudik gubidik seyler :P ayrica kapiya yazi assam komik mi olur sizce
bir de o ayakkabilarla bilimum pis yere basiliyor sonra eve giriliyor, evi temizlik malzemesiyle silince tam bir temizlik saglamis oluyor muyuz?
not: yazdiklarimdan temizlik delisi sanmayin, evde cop birikmis durumda su anda :) ama bu ayakkabi olayi kafami yordu valla...
edit: turkiye'de degilim, ev parke
bir de o ayakkabilarla bilimum pis yere basiliyor sonra eve giriliyor, evi temizlik malzemesiyle silince tam bir temizlik saglamis oluyor muyuz?
not: yazdiklarimdan temizlik delisi sanmayin, evde cop birikmis durumda su anda :) ama bu ayakkabi olayi kafami yordu valla...
edit: turkiye'de degilim, ev parke
0
Kapinin onunde paspas var mi? Genelde insanlar cok misafir gelecegi zaman onun ustunde islak bir bez sererler. Kapidan giren oraya ayaklarini silip girince epey farkediyor.
0
kapı girişinde "çıkar şunları arkadaşım" demelisiniz. ev kiminse onun kuralı geçerlidir. "çok avrupai olduğumuz için eve çorapla girmek olur mu" diyenler olursa onlara da "siz hele bi sokağa tükürmeyi, sakızınızı yere atmayı, sigaranızın külünü camdan dökmeyi bırakın, o zaman eve isterseniz donsuz bile girebilirsiniz" deyin.
senin gittiğin evin ev sahibi ayakkabılarını çıkarmanı istese bozulur musun? bozulmazsan eğer çıkarılmasını istemen hakkındır.
edit: "siz" den "sen" e geçmem 1 paragraf sürmüş sadece, ne çabuk kaynaşıyorum değil mi? :)
senin gittiğin evin ev sahibi ayakkabılarını çıkarmanı istese bozulur musun? bozulmazsan eğer çıkarılmasını istemen hakkındır.
edit: "siz" den "sen" e geçmem 1 paragraf sürmüş sadece, ne çabuk kaynaşıyorum değil mi? :)
0
ılle de ayakkabıyla oturmak ısteyen ya galos gıysın ya da yanında yedek ayakkabı getırsın. gercı erkeklere gore dııl pek bu son soyledıgım. bence tek carenız her gelenın elıne daha gırıste bı cıft galos vermenız. hem ayakkabıyla eve gıren o pıslık sıradan bı temızleyecıyle de temızlenmez yanı ev dezenfekte olmaz. bence galosa alısın, alıstırın. ya da olmadı kapıya bır bez serın, ayakkabılarını sılsınler en azından.
0
evde halı mı var yoksa parke mi?
bence kapının önünde yeterince terlik, patik tarzı şeyler bulundursan ve mesela ne bilyim halı varsa halıyı yıkat et temiz olsun ya da parke varsa halı bul filan. değişiklik yaratip "bundan sonra boyle" moduna sokarsan yaparlar yahu misafir sonuçta. galoş muaynehane ortamina cevirir mantıklı değil. ama bizim de arkadaş durup dururken artik ayakkabısız girin abi dedi de üc senedir aynı eve ayakkabiyla giriyoruz insan alışmış vazgeçemiyor.
bence kapının önünde yeterince terlik, patik tarzı şeyler bulundursan ve mesela ne bilyim halı varsa halıyı yıkat et temiz olsun ya da parke varsa halı bul filan. değişiklik yaratip "bundan sonra boyle" moduna sokarsan yaparlar yahu misafir sonuçta. galoş muaynehane ortamina cevirir mantıklı değil. ama bizim de arkadaş durup dururken artik ayakkabısız girin abi dedi de üc senedir aynı eve ayakkabiyla giriyoruz insan alışmış vazgeçemiyor.
0
@hevipeyra'nın yorumu ve çözümü harikulade bence.
arkadaşlar belirtmiş ama ben de söyliyim. illa ayakkabılı takılıcaz diyorsanız, ya paspas olması gerek yada otomatik galoş geçiren aletler var. galoşmatik diyorlar. na şöle bişi;
www.tarkoilaclama.com.tr
arkadaşlar belirtmiş ama ben de söyliyim. illa ayakkabılı takılıcaz diyorsanız, ya paspas olması gerek yada otomatik galoş geçiren aletler var. galoşmatik diyorlar. na şöle bişi;
www.tarkoilaclama.com.tr
0
benim anlamadigim ne zaman bu kadar avrupai olduk da insanlara ayakkabilarini cikartmalarini soylemekten utaniyoruz? dahasi, ne zaman ayakkabi ile eve girmek default oldu?
cok baska diyarlarda kaldim sanirim :/
cok baska diyarlarda kaldim sanirim :/
0
türkiyede değilsen yapacak bir şey yok. ben eskiden sadece filmlerde olur sanırdım o eve ayakkabıyla girme olayını, ama değilmiş. ev hiç bir şekilde temizlenmiyor. kendi odamda bilumum temizlik malzemeleriyle denedim ancak bir sonuç yok. üzgünüm bu cevap için :P
bir de konusu açılınca bir türkiyede evde ayakkabı giymiyoruz dediğim zaman aaa neden demeleri var ki anlatamam..bize mi neden size mi neden diyesi gelliyor insanın..pisler bunlar.
bir de konusu açılınca bir türkiyede evde ayakkabı giymiyoruz dediğim zaman aaa neden demeleri var ki anlatamam..bize mi neden size mi neden diyesi gelliyor insanın..pisler bunlar.
0
kapiya yazi asmak hic komik degil, bir suru insan parti verdiginde falan kapisina yaziyor. yazin siz de shoes off please diye. alissinlar. hatta suraya bir bakin: shoesoffatthedoorplease.blogspot.com
bir de, eviniz parkeyse, soyle cok dandik halilar var, cevresi overloklu halifleks gibi bisey, cok da ucuz. insanlar gelince ortaya onlardan serebilirsiniz, kirlenecek alani minimuma indirir, parkeyi de korur. ama yerlerde hali yoksa, saglam bir temizlikle (boyle camasir sulu bir temizlik) zaten ev temiz olur bence.
bir de, eviniz parkeyse, soyle cok dandik halilar var, cevresi overloklu halifleks gibi bisey, cok da ucuz. insanlar gelince ortaya onlardan serebilirsiniz, kirlenecek alani minimuma indirir, parkeyi de korur. ama yerlerde hali yoksa, saglam bir temizlikle (boyle camasir sulu bir temizlik) zaten ev temiz olur bence.
0
Prof. Dr. Erkan Topuz'a göre eve ayakkabı ile girmek evin içerisine pestisitlerin girmesine yol açan ve kansere zemin hazırlayan en önemli faktörlerden biriymiş. Ben sokmam özetle.
0
4-5 kisi geldiklerinde terlikleri dizeledigim icin gorup giyiyorlar az kisi olunca daha saygili oluyorlar ama 15-20 kisi gelince hayatta da kimse ayakkabi cikarmaya yanasmiyor sormadan daliyorlar, hatta baslarinda duruyordum normalde cikartsinlar diye sonra bir bakiyorum arada kaynayanlar olmus cikartmadan kacivermisler iceri, ayaklari kokuyor olabilir, coraplari pokemonlu, cirkin yirtik vb olabilir, yada useniyorlardir :) ben de farkettim ki bazen baskasinin evine gittigimde iki saat uzun cizmemi cikartmaya falan useniyorum. cikartma dediklerinde memnun oluyorum :)
bir de benim evim eskiden halifleksti, esas o cok bakteri yuvasiydi soktuk attik laminat yaptik, evde hic hali yok su an surekli ev ayakkabisiyla terlikle takiliyoruz ama mutluyuz, en azindan kolay temizleniyor.
kapinin onune islak bez+kuru bez. galos bence hic hos bi cozum degil otellerde olan tek giyimlik terlik tarzi seyler daha mantikli. partiden once hali varsa evde onlari kaldirin. partiden sonra camasir suyu vs gibi dezenfekte maddesi atin silme suyuna (her zaman atmayin parke mahvolur) gayet guzel olur pestisitler de ölür ölmezlerse de beraber yasamayi ogrenirsiniz copteki bilimum küf mantari bakteri vb yle yasamayi ogrendiginiz gibi :)
bir de benim evim eskiden halifleksti, esas o cok bakteri yuvasiydi soktuk attik laminat yaptik, evde hic hali yok su an surekli ev ayakkabisiyla terlikle takiliyoruz ama mutluyuz, en azindan kolay temizleniyor.
kapinin onune islak bez+kuru bez. galos bence hic hos bi cozum degil otellerde olan tek giyimlik terlik tarzi seyler daha mantikli. partiden once hali varsa evde onlari kaldirin. partiden sonra camasir suyu vs gibi dezenfekte maddesi atin silme suyuna (her zaman atmayin parke mahvolur) gayet guzel olur pestisitler de ölür ölmezlerse de beraber yasamayi ogrenirsiniz copteki bilimum küf mantari bakteri vb yle yasamayi ogrendiginiz gibi :)
0
ermanen
Evet, 1 saat evi aradigim, heryere baktigim ve bulamadigim, ve butun gun iste konsantre olamayisima neden olan anahtar bulundu. Nerdeymis biliyor musunuz, dun aksam eve gelen arkadasimin cebinde. Simdi arayip soyledi ve yanlislikla alip cebinde unuttugunu soyledi. Nasil boyle birsey yapabilir aklim
Evet, 1 saat evi aradigim, heryere baktigim ve bulamadigim, ve butun gun iste konsantre olamayisima neden olan anahtar bulundu. Nerdeymis biliyor musunuz, dun aksam eve gelen arkadasimin cebinde. Simdi arayip soyledi ve yanlislikla alip cebinde unuttugunu soyledi. Nasil boyle birsey yapabilir aklim ermedi, gercekten dalginligina mi geldi, saka mi yapti yoksa baska birsey mi anlamadim, napim ben bu cocugu simdi?
(not: normalde cok iyi bir arkadasim ve bana bircok konuda yardim eden birisi, ama 4 aydir taniyorum ve su anda ayni apartmanda oturuyoruz)
(not2: ayrica, ben bunu sabah arayip, anahtari yanlislikla cebinde unutmus olabilir misin diye sordum, yok demisti, uykuluydu o sirada da...)
edit: kafam da bir suru sey olustu simdi. Benim anahtarimda kimseninkine benzemeyen siyah bir maymuncuk var, yanlislikla almis olmasi cok komik, ayrica bu kadar saat gectikten sonra neden soyledi, simdi geri getirdi ve benim anahtarimi da kendi anahtarligina takmis, ve gercekten unuttugunu soyledi. guvenimi sarsti bu durumda tabi ki. bir soru daha var aklimda, bir anahtarin kopyasi ne kadar zamanda cikar, ayrica kopyasinin cikarildigini ogrenebilir miyim?
(not: normalde cok iyi bir arkadasim ve bana bircok konuda yardim eden birisi, ama 4 aydir taniyorum ve su anda ayni apartmanda oturuyoruz)
(not2: ayrica, ben bunu sabah arayip, anahtari yanlislikla cebinde unutmus olabilir misin diye sordum, yok demisti, uykuluydu o sirada da...)
edit: kafam da bir suru sey olustu simdi. Benim anahtarimda kimseninkine benzemeyen siyah bir maymuncuk var, yanlislikla almis olmasi cok komik, ayrica bu kadar saat gectikten sonra neden soyledi, simdi geri getirdi ve benim anahtarimi da kendi anahtarligina takmis, ve gercekten unuttugunu soyledi. guvenimi sarsti bu durumda tabi ki. bir soru daha var aklimda, bir anahtarin kopyasi ne kadar zamanda cikar, ayrica kopyasinin cikarildigini ogrenebilir miyim?
0
kendi anahtarı diye almıştır dalgınlıkla. buyutulucek bır sey degıl bence, kasıt aramamak lazım:) ama bundan sonra kendisine bir sey sordugunuzda cevabından emın olmak ıcın bırkac kere daha yoklayın bence.
0
@cevaps: komik olma.
@ermanen: çok fazla telaş edilecek bir mevzu olmadığını düşünüyorum ben. ama sen yine her ihtimale karşı kapı kilidini değiştirebilirsin. bir anahtarın kopyasını çıkarmak ise en fazla 5 dakika sürer bir anahtarcıda.
@ermanen: çok fazla telaş edilecek bir mevzu olmadığını düşünüyorum ben. ama sen yine her ihtimale karşı kapı kilidini değiştirebilirsin. bir anahtarın kopyasını çıkarmak ise en fazla 5 dakika sürer bir anahtarcıda.
0
10 dakka bilemedin 15 dakkada çıkıyor anahtar kopyası, işbilir ustaysa çaktırmadan kendine bile çıkarabiliyor bi kopyasını hatıra diye 5 dakkada
0
bence de tamamen dalgınlıktır, anahtarınızda maymuncuk olmasının bir önemi yok ki, elinde oynarken ne oldugunu bile farketmeden cebine atmış olabilir.
bu arada bir anahtarın kopyası 5-10 dakika içinde çıkıyor.
bir de güvenmiyorsanız karşınızdakine gidin kilidi değiştirin, çok zor bişey değil.
bu arada bir anahtarın kopyası 5-10 dakika içinde çıkıyor.
bir de güvenmiyorsanız karşınızdakine gidin kilidi değiştirin, çok zor bişey değil.
0
şahsen bu tarz şapşallıkları sıkça yaptığım için sıradan bir durum olabilir telaş etmeyin, hele de arkadaşınız azcık unutkan ve umursamaz biriyse. :)
ama yine de çok tanımıyorsanız, önlem almakta fayda var. bence de kilidi değiştirin çünkü Kale'nin manyak kilitlerinden (hani şu özel kartı olan, kopyalanamayan) değilse kopyasını yaptırmak çok basit bir iş. ne olur ne olmaz ;)
ama yine de çok tanımıyorsanız, önlem almakta fayda var. bence de kilidi değiştirin çünkü Kale'nin manyak kilitlerinden (hani şu özel kartı olan, kopyalanamayan) değilse kopyasını yaptırmak çok basit bir iş. ne olur ne olmaz ;)
0
ben misafirliğe gittiğim evin normal dect telefonunu çantama atıp gitmiş (ama iyi niyetli) bi insanım. arkadaşım cep telefonundan arayıp "ya telefonu bulamıyoruz" dediğinde "aaa salaklar evde telefon kaybettiler heuhe" diye de kendileriyle dalga geçtim üstüne. sonra çantada anlamsız bi ağırlık filan.. açıklaması zor olmadı.
şaşkınlığına verin. ama kilitleri de değiştirin derim.
şaşkınlığına verin. ama kilitleri de değiştirin derim.
0
anahtarinizin ustunde "do not duplicate" falan yazmiyor mu? oyle yaziyorsa anahtarcilar gercekten kopyalamiyorlar anahtarlari. yazmiyorsa da, kilit degistirmek pahali olacaktir muhtemelen ama, siz yine de kiyin paraya iciniz rahat etsin. ya da ev sahibinize soyleyin, anahtarim kayboldu sonra bulundu diye, icim rahat etmedi deyin. onlarin sabit bir anahtarcisi oluyor genellikle cunku. gidip oyle rastgele bir yere de kilit degistiremezsiniz sanirim.
0
Kilit değiştirmek pahalı bir şey değil canım, kilidin komple kendisini değil sadece göbeğini alacaksınız o da 5-6 lira bir şey. Sonra bir vidası var onun, onu çıkarıp yeni göbeği takacaksınız, ondan sonra kafanız rahat işte mis gibi.
0
valla ben, kapıda vestiyerde sağda solda param duruyorsa, kendinin zannedip cebine atan bir baba sahibiyim (ha, evler farklı, şehirler bile farklı).
o yüzden "dalgınlık" savunmasına bayağı sıcak bakıyorum.
o yüzden "dalgınlık" savunmasına bayağı sıcak bakıyorum.
0
Benim tavsiyem her zaman en kötü ihtimali düşünerek hareket etmektir.
Siz arkadaşınıza güvenirsiniz, içinizde umut ve sevgi dolu bir güven vardır.. Ama bir gün siz uzak bir yere gittiğinizde (tatile mesela), eve dönüşünüz hiç bu kadar sevinç dolu olmayabilir.
İlla hırsızlık yapar demiyorum.. Siz evde yokken eve girer, alem yapar, orayı burayı karıştırır..
Her zaman en kötü ihtimali düşünmek en iyisidir!
Ama bu kilit değiştirme işini arkadaşınıza çaktırmadan yaparsanız iyi olur. Yoksa aranızdaki güven sarsılabilir, çok ayıp edersiniz. Suçsuzken suçlu duruma düşersiniz.
Siz arkadaşınıza güvenirsiniz, içinizde umut ve sevgi dolu bir güven vardır.. Ama bir gün siz uzak bir yere gittiğinizde (tatile mesela), eve dönüşünüz hiç bu kadar sevinç dolu olmayabilir.
İlla hırsızlık yapar demiyorum.. Siz evde yokken eve girer, alem yapar, orayı burayı karıştırır..
Her zaman en kötü ihtimali düşünmek en iyisidir!
Ama bu kilit değiştirme işini arkadaşınıza çaktırmadan yaparsanız iyi olur. Yoksa aranızdaki güven sarsılabilir, çok ayıp edersiniz. Suçsuzken suçlu duruma düşersiniz.
0
think martini
Dizi, film vs izlerken insan bir sey yemeden de duramıyor. hem dusuk kalorılı hem oyalayıcı neler yenebılır? Mısır, cekirdek vs super mesela ama her defasında da aynı sey yenmez ki, cesit olsun istiyorum
Dizi, film vs izlerken insan bir sey yemeden de duramıyor. hem dusuk kalorılı hem oyalayıcı neler yenebılır? Mısır, cekirdek vs super mesela ama her defasında da aynı sey yenmez ki, cesit olsun istiyorum
0
düşük kalorili demişsiniz bütün olasılıkları bitirmişsiniz :) yine de çayın yanına galeta olabilir(zeytin kekikli gibi aromalı tatları var) eti cin olabilir 10'lu paketi var löp löp gidiyor valla.
0
tadı iyi olan herşeyin kalorisi kötüdür, bunu asla unutmayın. gidin en yağlısından patates cipsinizi yiyin, kalorisini asansör yerine merdiven kullanırken düşünürsünüz.
0
havuclari al boyle, kes ortadan ikiye, sonra uzun uzun seritler yap onlardan. bissuru yap ama. koy bi kaseye, ister limon dok ye ister krem peynire batir ye, istersen sade ye.
bunun disinda yenek yerine icmek daha mantikli bence. cay ic, kahve ic.
bunun disinda yenek yerine icmek daha mantikli bence. cay ic, kahve ic.
0
kuru üzüm, kuru kayısı, kuru dut gibi bilimum kurutulmuş meyveler hem çayla birlikte güzel olabilir, hem de pek çoğu diğer kuruyemişlerden daha az kalorilidir...
0
Beyaz leblebi ki biz İzmirliler buna nohut deriz. Normal leblebiden daha az kalorili değil belki ama adamı tıkıyor diye bazı doktorlar öneriyordu.
0
horselover fat
Mümkünse yazınsal değeri olan, eğlenceli ya da değil fark etmez, Türkçe `bilim kurgu` roman önerileri olan var mı? Eski ya da yeni.
Mümkünse yazınsal değeri olan, eğlenceli ya da değil fark etmez, Türkçe bilim kurgu roman önerileri olan var mı? Eski ya da yeni.
0
geçen gün mephisto kitabevi'nde gördüm türk bilimkurgu öykülerinin derlemesi. kısa kısa öyküler hepsi, ama feci ukte kaldı alıp okuyacağım.
heh buldum: www.kitapyurdu.com
heh buldum: www.kitapyurdu.com
0
Gülten Dayığlu'nun böyle çocuk romanları vardı, misal Dünya Çocukların Olsa. Tırsmıştım resmen okurken.
0
Tahsin Yücel Gökdelen yazıcaktım ben de. Çok da bilimkurgu sayılmaz biraz hicvetmiş romanda. Ama gelecekte geçiyor sonuçta ve güzel bir kitap
0
Mehmet Emin Arı - Tuhaf öyküler
Özlem Alpin - Son Cephede Şafak
Müfit Özdeş - Son Tiryaki
ilk aklıma gelenler bunlar.
bir de kayipdunya.com da bilimkurgu öyükleri bulabilirsiniz, forumlarında da kayip dunyanın eski sayıları yer alıyor ve içlerinde bir sürü öykü var.
Özlem Alpin - Son Cephede Şafak
Müfit Özdeş - Son Tiryaki
ilk aklıma gelenler bunlar.
bir de kayipdunya.com da bilimkurgu öyükleri bulabilirsiniz, forumlarında da kayip dunyanın eski sayıları yer alıyor ve içlerinde bir sürü öykü var.
0
coolcatisi
Sevgili Ankuwashlılar, Alanım dışında bir yüksek lisans programı için yanıp tutuşmaktayım. Ara dönem için öğrenci alınmayacağı söyleniyor.Özel öğrenci olarak başvurayım dedim, bazı asistanlara mail attım bölüm başkanı ile görüşmemi önerdiler. İmdi, ben bölüm başkanının kapısını çalıp ihihihi merhaba
Sevgili Ankuwashlılar,
Alanım dışında bir yüksek lisans programı için yanıp tutuşmaktayım. Ara dönem için öğrenci alınmayacağı söyleniyor.Özel öğrenci olarak başvurayım dedim, bazı asistanlara mail attım bölüm başkanı ile görüşmemi önerdiler.
İmdi, ben bölüm başkanının kapısını çalıp ihihihi merhaba ben böyle böyle deyip olayımı anlatayım mı? yoksa direk bir doç bulayım onunla mı konuşayım? Bu işin belli bir prosedürü var mıdır?
Dipnot: Bu okul Hacettepedir.
Alanım dışında bir yüksek lisans programı için yanıp tutuşmaktayım. Ara dönem için öğrenci alınmayacağı söyleniyor.Özel öğrenci olarak başvurayım dedim, bazı asistanlara mail attım bölüm başkanı ile görüşmemi önerdiler.
İmdi, ben bölüm başkanının kapısını çalıp ihihihi merhaba ben böyle böyle deyip olayımı anlatayım mı? yoksa direk bir doç bulayım onunla mı konuşayım? Bu işin belli bir prosedürü var mıdır?
Dipnot: Bu okul Hacettepedir.
0
gidin kapisini calin bolum baskaninin, yerinde yoksa mutlaka bolum sekreterine mesaj birakin. o arada yakaladiginiz docent, yard. doc kim olursa konusunuz. ayrica yuz yuze gorusemezseniz de bolum baskanina mail atiniz, derdinizi anlatiniz, randevu isteyiniz. neticede orada ogrenci olmak istiyorsunuz, herkesle gorusmeniz mubahtir.
0
bölüm başkanı ile kesin görüşüyorsunuz. tek tek hocalar yardımcı olamayabilirler. (bölümdeki etkileri/yetkileri vs.)
öğrenci işerline gidip bu konudaki uygulamalar hakkında bilgi almaya çalışın.
umarım bu özel öğrencilik tantanasını iyi araştırımışsınızdır. Özel okullarda kesine yakın kayıt zamanı kaydınız yapılır ama devlet üniversitelerinde durum karışabilir.
öğrenci işerline gidip bu konudaki uygulamalar hakkında bilgi almaya çalışın.
umarım bu özel öğrencilik tantanasını iyi araştırımışsınızdır. Özel okullarda kesine yakın kayıt zamanı kaydınız yapılır ama devlet üniversitelerinde durum karışabilir.
0
ermanen
Lokantaci / Restoranci / Restoran sahibi ne yapar? Normal is saatlerinin disinda da fazladan calismak zorundalarmis, gecelere kadar calisiyorlarmis falan, hatta restoran zincirleri olsa bile.. sikayetciler bir de, hep boyle mi bu, ne yapiyorlar da bu kadar zamanlari gidiyor? Normalde yan gelip yatm
Lokantaci / Restoranci / Restoran sahibi ne yapar? Normal is saatlerinin disinda da fazladan calismak zorundalarmis, gecelere kadar calisiyorlarmis falan, hatta restoran zincirleri olsa bile.. sikayetciler bir de, hep boyle mi bu, ne yapiyorlar da bu kadar zamanlari gidiyor? Normalde yan gelip yatmalari gerekmiyor mu :)
ayrica sikayetci olmayan, normal is saatlerinde calisip ve hatta kazandigiyla gununu gun eden lokantaci nasil olunur?
ayrica sikayetci olmayan, normal is saatlerinde calisip ve hatta kazandigiyla gununu gun eden lokantaci nasil olunur?
0
bir isletmecileri yoksa, isletmenin butun faaliyetini kendileri denetliyordur demektir. dolayisiyla, is saatinden once gelip restoran acilacak, temizlik yapilacak, masalar duzenlenecek, son anda pismeyecek yemekler pisecek vs. Sonra menuler duzenlenecek, alisveris listeleri hazirlanacak, hangi toptancidan alinacagi belirlenecek vs. sonra mali isler var, hesaplar, vergiler, krediler, odemeler, maaslar. hicbirisini kendisi yapmasa bile, butun bunlarin organizasyon ve denetimini yapacak. musteriler dukkandayken bunlarin az bir kismini yapabiecegi icin, is saatleri disinda bunlarla ilgilenecek. bence.
sizin dediginiz gibi lokantaci da, sahil kasabasinda, kendi yaginda kavrulan, aksam oldu mu musterileriyle rakisini tokusturan bir lokantaci olabilir pekala. bu da bence.
sizin dediginiz gibi lokantaci da, sahil kasabasinda, kendi yaginda kavrulan, aksam oldu mu musterileriyle rakisini tokusturan bir lokantaci olabilir pekala. bu da bence.
0
kazandıgıyla gununu gun eden, bol vakti olan lokantacı yoktur arkadasım eğer var ise ben o na işletmeci derim.
çünkü lokanta, restoran işletmeciliği müşterisiyle birebir kontak içinde olması gereken meslek dalıdır , misafirperverliktir.
-mal alımı günlüktür.haller sabah 5:00 baslar en geç olanı 9:00 biter. bu günün fiyatı yarına uymaz dolayısıyla güvendiğiniz satınalmacının sizi kazıklaması için elini bile yormasına gerek yoktur. borsa gibi oynayan et ,sebze ,balık fiyatlarından gayet kolay çıkar elde edebilir.
-çaliştırdığınız insanlar genellikle eğitimsiz ve tabiri caizse alt tabaka insan grubundan olacaktır. küçük hesaplar peşinde koşarlar kolasıdır, tatlısıdır, fazla bahşiş için hesaba yazılmayanlardır vb. bir tek adamın bile önemi çoktur; işine gelemeyen bir ustanın yerini dolduracak birine mutlaka ihtiyac vardır ,işler yarına sarkamaz.birinin yerini diğeriyle kapatırken size mutlaka yapılacak iş düşer.
-müşteri bir tek lezzete gelmez. sohbet ister , hesapta indirim ister ,pohpohlanmak ister , arkadaslarına tanındıgını gostermek ister vb., restoranda butun bunları yapacak yonetici ister.
-tatil günleri iş günleridir.
-ve en onemlisi sıcak (nakit)para döner , ufakcık tırtıklamaları anlayamadan bir ömür geçer. ( bir kilo kıymadan 20 lahmacunda çıkar ,50 lahmacunda)
iş bu sebeplerden ve aklıma sabah mahmurluğundan dolayı gelmeyenlerden ötürü restoran sahibinin gecesi gündüzü olmaz işi ev ,işi eğlence , işi hayatı olur.
saygılar.
çünkü lokanta, restoran işletmeciliği müşterisiyle birebir kontak içinde olması gereken meslek dalıdır , misafirperverliktir.
-mal alımı günlüktür.haller sabah 5:00 baslar en geç olanı 9:00 biter. bu günün fiyatı yarına uymaz dolayısıyla güvendiğiniz satınalmacının sizi kazıklaması için elini bile yormasına gerek yoktur. borsa gibi oynayan et ,sebze ,balık fiyatlarından gayet kolay çıkar elde edebilir.
-çaliştırdığınız insanlar genellikle eğitimsiz ve tabiri caizse alt tabaka insan grubundan olacaktır. küçük hesaplar peşinde koşarlar kolasıdır, tatlısıdır, fazla bahşiş için hesaba yazılmayanlardır vb. bir tek adamın bile önemi çoktur; işine gelemeyen bir ustanın yerini dolduracak birine mutlaka ihtiyac vardır ,işler yarına sarkamaz.birinin yerini diğeriyle kapatırken size mutlaka yapılacak iş düşer.
-müşteri bir tek lezzete gelmez. sohbet ister , hesapta indirim ister ,pohpohlanmak ister , arkadaslarına tanındıgını gostermek ister vb., restoranda butun bunları yapacak yonetici ister.
-tatil günleri iş günleridir.
-ve en onemlisi sıcak (nakit)para döner , ufakcık tırtıklamaları anlayamadan bir ömür geçer. ( bir kilo kıymadan 20 lahmacunda çıkar ,50 lahmacunda)
iş bu sebeplerden ve aklıma sabah mahmurluğundan dolayı gelmeyenlerden ötürü restoran sahibinin gecesi gündüzü olmaz işi ev ,işi eğlence , işi hayatı olur.
saygılar.
0
eftalit
Hikaye olur, şiir olur deneme olur, edebiyatla ilgili herşey olur. Var mı aklına gelene?
Hikaye olur, şiir olur deneme olur, edebiyatla ilgili herşey olur. Var mı aklına gelene?
0
biraz değişik bir tür dostluk olacak ama aklıma geldi birden: kinyas ve kayra ve piç. ikisi de hakan günday'ın ve romandır. bir tanesinde iki arkadaş - kankardeş söz konusudur, diğerinde ise bir grup yakın arkadaş. bu arada vüs'at o. bener'in dost öyküsü özellikle önemlidir ve edebiyatımızın yakın tarihinde yer etmiş ciddi ve çok önemli yapıttır. berbat olmasın diye içeriğine girmiyorum bu öykünün.
0
fikrimin ince gülü tavsiye ederim. aslında direk dostluk üzerine yoğunlaşmış bir kitap değil ama yine de okunmalı bence.
ayrıca murathan mungan cenk hikayeleri ni de atlamamak lazım.
ayrıca murathan mungan cenk hikayeleri ni de atlamamak lazım.
0
pascha d
ankarada iyi bir göz doktoru arıyorum. var mı bildiğiniz?
ankarada iyi bir göz doktoru arıyorum. var mı bildiğiniz?
0
ilgi göz/kbb hastanesi var balgat'ta. sgk'nız varsa fark 10 lira mı ne, sudan ucuz.
akay hastanesininki de iyidir, annem kullanıyor çok memnun.
akay hastanesininki de iyidir, annem kullanıyor çok memnun.
0
osuruklu
arkadaslar bana yuklu miktarda misina lazim. yaklasik 1-2 km kadar. netten fiyatlarina baktim da, allahtan cok pahali degiller. 250 metresi 10 lira olani bile var.sizin bildiginiz, ya da bizzat gittiginiz av malzemesi satan bi dukkan nerde ankara'da? ben kizilay'da "silahci" diye bi dukkan biliyorum
arkadaslar bana yuklu miktarda misina lazim. yaklasik 1-2 km kadar. netten fiyatlarina baktim da, allahtan cok pahali degiller. 250 metresi 10 lira olani bile var.
sizin bildiginiz, ya da bizzat gittiginiz av malzemesi satan bi dukkan nerde ankara'da? ben kizilay'da "silahci" diye bi dukkan biliyorum bi tek, misina satiyorlar mi bilmiyorum. ama ulus'ta boyle bi carsi mi ne varmis? yiba'da var mi boyle dukkanlar?
bi buldurun be kurban olayim.
sizin bildiginiz, ya da bizzat gittiginiz av malzemesi satan bi dukkan nerde ankara'da? ben kizilay'da "silahci" diye bi dukkan biliyorum bi tek, misina satiyorlar mi bilmiyorum. ama ulus'ta boyle bi carsi mi ne varmis? yiba'da var mi boyle dukkanlar?
bi buldurun be kurban olayim.
0
Sakarya'da bir pasaj var, komple av malzemeleri satıyorlar. Ayrıca Necatibey Caddesi'nde yine av malzemeleri satan büyük bir dükkan mevcut. Onun dışında gözüme çarpan olmadı. Fakar Necatibey'in başında büyük pasajlar var. Askeri giyim vb. satıyorlar. Oralarda da olabilir. Bol şans osuruklu.
0
necatibey caddesinin üst taraflarında av malzemeleri satan büyük bir mağaza var amerikan filmlerinden çıkmış gibi bi yer (dışardan değil de içi öyle) orda bulursun kesinlikle. demirtepe köprüsünün altından biraz daha yukarı çıkıyorsun sağda. türk patent enstitüsü falan var o taraflarda.
0
bi tanede maltepe de var.demirtepe köprüsünü geçtikten sonra maltepe vergi dairesine gelmeden.vitrinde epey bi olta rambo bıçağı felan var misina da vardır herhal.bi de alakasız bi yerde ama olaki eviniz daha yakındır dikmen caddesi üzerinde halı sahanın/eski sığınağın yukarsında da böle bi yer var
0
bunların membaa dışkapı'dır. ulus'tan devam edip yiba çarşısını geçtikten sonra.
0
goksuyu
bazı kitaplarda ön sipariş diye bir şey var. 3 gün içinde teslim edemiyorlar. peki ben bir kitap listesi yapsam içinde hem ön sipariş olan hem normal kitaplar barındırsa, ne olur?a)hepsi geç gelir (ama teslim günü 3 iş günü diyor kimi kitapların yanında)b)sadece ön siparişliler geç gelir (kargo para
bazı kitaplarda ön sipariş diye bir şey var. 3 gün içinde teslim edemiyorlar. peki ben bir kitap listesi yapsam içinde hem ön sipariş olan hem normal kitaplar barındırsa, ne olur?
a)hepsi geç gelir (ama teslim günü 3 iş günü diyor kimi kitapların yanında)
b)sadece ön siparişliler geç gelir (kargo parasını bi kere veriyorum. o nasıl oluyo?)
c)bambaşka sen bir şey bilmiyorsun?
a)hepsi geç gelir (ama teslim günü 3 iş günü diyor kimi kitapların yanında)
b)sadece ön siparişliler geç gelir (kargo parasını bi kere veriyorum. o nasıl oluyo?)
c)bambaşka sen bir şey bilmiyorsun?
0
sonuç olarak b. mevcut kitaplar hemen yollanıyor, ön siparişler de piyasaya çıktığı anda yollanıyor. dolayısıyla önce normal kitaplar, sonra ön siparişler geliyor (piyasaya çıkma tarihine göre). daha piyasaya çıkmadan parasını falan ödediğiniz için de ikinci kargo ücreti onların kıyağı oluyor.
0
kibritsuyu:
güzel demişsin ama tam sipariş vermek üzerinde oladuğumdan arayıp sordum. ön siparişi bekliyormuş diğerleri de.
güzel demişsin ama tam sipariş vermek üzerinde oladuğumdan arayıp sordum. ön siparişi bekliyormuş diğerleri de.
0
ben aldığımda içinde hiç ön sipariş olmamasına rağmen, yaklaşık 1 hafta içinde elime geldi bütün kitaplar. 3 gün içinde teslim her zaman doğru olamıyor yani.
0
En son tedarik edilen ürünle beraber gelir. En azından kitapyurdu böylerdi.
0
ben gecen gun iki film aldim idefiksten, biri on siparis digeri normal. on siparis cikana kadar beklettiler ikisini de. ama arada bir secenek vardi sanirim, siz isterseniz hazir olanlari gonderiyorlar onceden.
0
3 gün içinde teslim edilir değil, 3 gün içinde kargoya teslim edilir diyorlar. ne fark eder demeyin, fark ediyor...
geçen hafta pazartesi akşamı sipariş verdim. salı akşamı ödemeyi onayladılar. cuma akşamı (18:03'te geldi sms) kargoya verdiler. dolayısıyla pazartesi geldi elime.
iki seferde gelse bile, kargo parasını iki kez kesmeyebilirler. hepsiburada aynı böyle bir durumda bir defa almıştı kargo parasını. sorun diyeceğim ama zaten kargoyu da alışveriş esnasında ödüyorsun. iki seferde gelip gelmeyeceğini sormak daha mantıklı şu durumda.
geçen hafta pazartesi akşamı sipariş verdim. salı akşamı ödemeyi onayladılar. cuma akşamı (18:03'te geldi sms) kargoya verdiler. dolayısıyla pazartesi geldi elime.
iki seferde gelse bile, kargo parasını iki kez kesmeyebilirler. hepsiburada aynı böyle bir durumda bir defa almıştı kargo parasını. sorun diyeceğim ama zaten kargoyu da alışveriş esnasında ödüyorsun. iki seferde gelip gelmeyeceğini sormak daha mantıklı şu durumda.
0
kibritsuyu
arkadaşlar sorularım var:yaz tatili boyunca lost'un tüm sezonlarını izledim bitti. şu anda beşinci sezonu heyecanla bekliyoruz. 1. ilk defa düştüğü anda indirip izleyeceğim. hangi gün türkiye saati ile hangi saatte yayınlanıyor ve saat kaçta internete düşüyor?2. nereden indiriyoruz?3. türkçe altyazı
arkadaşlar sorularım var:
yaz tatili boyunca lost'un tüm sezonlarını izledim bitti. şu anda beşinci sezonu heyecanla bekliyoruz.
1. ilk defa düştüğü anda indirip izleyeceğim. hangi gün türkiye saati ile hangi saatte yayınlanıyor ve saat kaçta internete düşüyor?
2. nereden indiriyoruz?
3. türkçe altyazı ne kadar süre sonra çıkıyor?
4. bu altyazılarda ağır imla bozuklukları falan var mı? acaip takarım bu konuya çünkü.seyir zevkimin içine eder. oturur tek tek düzeltmeden de izleyemem. güzel altyazı çıkıyor mu, yoksa ilk çıkanlar hep aceşle, hep bozuk mu oluyor?
5. asıl bölümler dışında eski ekstra bölümlerden hiçbirini seyretmedim. "şunları da izle, hatırlatma olur" dediğiniz ekstra bölümler var mı? yani var da hangilerini izleyeyim, hangi sırayla izleyeyim? yoksa hiç gerek yok mu?
yaz tatili boyunca lost'un tüm sezonlarını izledim bitti. şu anda beşinci sezonu heyecanla bekliyoruz.
1. ilk defa düştüğü anda indirip izleyeceğim. hangi gün türkiye saati ile hangi saatte yayınlanıyor ve saat kaçta internete düşüyor?
2. nereden indiriyoruz?
3. türkçe altyazı ne kadar süre sonra çıkıyor?
4. bu altyazılarda ağır imla bozuklukları falan var mı? acaip takarım bu konuya çünkü.seyir zevkimin içine eder. oturur tek tek düzeltmeden de izleyemem. güzel altyazı çıkıyor mu, yoksa ilk çıkanlar hep aceşle, hep bozuk mu oluyor?
5. asıl bölümler dışında eski ekstra bölümlerden hiçbirini seyretmedim. "şunları da izle, hatırlatma olur" dediğiniz ekstra bölümler var mı? yani var da hangilerini izleyeyim, hangi sırayla izleyeyim? yoksa hiç gerek yok mu?
0
1. Eğer facebok kullanıyorsan "Lost next episode countdown" diye bir kutu (box) geliştirmişler. Şu anda 5 gün 6 saat olarak gözüküyor.
2. 3. Divxplanet.com adresinden altyazıları indirebilirsin ben dr_jivagonun altyazılarını tercih ediyorum. Lost'un bir çok çekimi olduğu için divxplanette yazan videonun tüm ismini kopyalayıp yanına rapid yazıp rapidshare'dan indiriyorum.
4. Yukarıdaki sitenin işi ciddi olarak yaptığını gözlemledim.
5. Bence gerek yok hele ki ard arda izlemissen...
2. 3. Divxplanet.com adresinden altyazıları indirebilirsin ben dr_jivagonun altyazılarını tercih ediyorum. Lost'un bir çok çekimi olduğu için divxplanette yazan videonun tüm ismini kopyalayıp yanına rapid yazıp rapidshare'dan indiriyorum.
4. Yukarıdaki sitenin işi ciddi olarak yaptığını gözlemledim.
5. Bence gerek yok hele ki ard arda izlemissen...
0
courtney
kendi rahatsızlığıma kendi kendime teşhis koydum. cildim inanılmaz kuruyor. kaşıntı yapıyor ve hatta pul pul dökülüyor (yüz, bel, bacak). en büyük derdim ise ellerim. kuruyan yerler beyazlaşıyor ve serleşiyor, ardından da acımaya başlıyor..yıkamak ve çeşitli el kremleri işe yaramadı. yoğun bir nemle
kendi rahatsızlığıma kendi kendime teşhis koydum. cildim inanılmaz kuruyor. kaşıntı yapıyor ve hatta pul pul dökülüyor (yüz, bel, bacak).
en büyük derdim ise ellerim. kuruyan yerler beyazlaşıyor ve serleşiyor, ardından da acımaya başlıyor..yıkamak ve çeşitli el kremleri işe yaramadı. yoğun bir nemlendirme gücüne sahip olan kakao yağı, duş aldıktan hemen sonra daha nemliyken vücuda sürüldüğünde işe yarıyor. fakat ellerim 5 dakika içinde yine kuruyor. ne doğal sabunla yıkamak işe yaradı, ne de nemlendiriciler.
internetten yaptığım araştırmaya göre (sanki mit' den dosya alıp inceledim:)) mevsim değişikliği yaparmış. gerçi hayatımın ilk kışı değil, ve daha soğuk olanlarını yaşadım ama, yaşlanıyoruz herhalde artık. ayrıca ofisim de çok havasız falan..
sonuç olarak "lanolin, gliserin, üre, pantetol" gibi zımbırtılar içeren kremler kullanılmalıymış, ciddi bir egzamaya dönüşmemesi için. bunlar bildiğim kadarıyla kimyasal ve bana pek de mantıklı gelmiyor ama, öyleyse yapıcak bir şey yok.
uzun lafın kısası, ellerime uygun bir nemlendirici tavsiyesi istiyorum. ilaç tarzında bir şey de olabilir, öyle nivea' lık bir durum değil çünkü.
en büyük derdim ise ellerim. kuruyan yerler beyazlaşıyor ve serleşiyor, ardından da acımaya başlıyor..yıkamak ve çeşitli el kremleri işe yaramadı. yoğun bir nemlendirme gücüne sahip olan kakao yağı, duş aldıktan hemen sonra daha nemliyken vücuda sürüldüğünde işe yarıyor. fakat ellerim 5 dakika içinde yine kuruyor. ne doğal sabunla yıkamak işe yaradı, ne de nemlendiriciler.
internetten yaptığım araştırmaya göre (sanki mit' den dosya alıp inceledim:)) mevsim değişikliği yaparmış. gerçi hayatımın ilk kışı değil, ve daha soğuk olanlarını yaşadım ama, yaşlanıyoruz herhalde artık. ayrıca ofisim de çok havasız falan..
sonuç olarak "lanolin, gliserin, üre, pantetol" gibi zımbırtılar içeren kremler kullanılmalıymış, ciddi bir egzamaya dönüşmemesi için. bunlar bildiğim kadarıyla kimyasal ve bana pek de mantıklı gelmiyor ama, öyleyse yapıcak bir şey yok.
uzun lafın kısası, ellerime uygun bir nemlendirici tavsiyesi istiyorum. ilaç tarzında bir şey de olabilir, öyle nivea' lık bir durum değil çünkü.
0
El kremleri bir nebze de olsa ise yaramali aslinda. Kisa surede pes etmeyip birkac hafta kullanmayi deneyin. Sik sik surun. Yalniz dogru kremi secmek lazim, onu biraz daha arastirabilirsiniz.
Genel kuruluk icin evinize nem makinasi almayi dusunebilirsiniz. Ben daha once kullandim, bayagi rahatlatiyorlar.
Genel kuruluk icin evinize nem makinasi almayi dusunebilirsiniz. Ben daha once kullandim, bayagi rahatlatiyorlar.
0
benzer bir durumdan dolayı cildiyeye gitmiştim. nutraplus diye bir cilt kremi vermişti. yıllardır kullanıyorum ve çok da memnunum. tavsiye ederim..
0
abik gubik el kremlerini falan bırakın efendim. en güzel ilacı saf beyaz vazelindir. parfümsüz marfümsüz direk vazelin olsun. petrol ürünü olduğundan biraz kötü kokar ama çok etkilidir. hem de çok ucuzdur.
0
sabunlar zaten cildi çok kurutuyorlar. eller çok sık yıkandığı için çok kötü oluyor. özellikle sıvı sabunlar çok kurutuyor bence. dove kalıp sabunlardan kullanabilirsiniz. daha nemlendirici fln sabun ne de olsa. annemin ayaklarında aynı problem var. egzamaya çevirmemesi için doktor krem verdi, şimdi çok memnun ki daha öncesinde yukarıda da anlatıldığı gibi çeşitli yağlar kremler sürüp streç film vs ile sarıyordu ama çok etkisini görmedi. dermatoloji uzmanına gidin vereceği uygun bir krem yada losyon ne verir bilemiyorum ama iyi gelecektir mutlaka. böyle eziyet çekeceğinize 1 saatinizi ayırın doktora.
0
birincisi, elinize peeling uygulayın. o kremleri boş yere ölü derilerin üzerine sürmüş olmayın.
üstüne yarım limonu alıp zeytinyağının içine sıkın ve elinize sürün. naylon poşetin içinde ellerinizi beklettikten sonra ellerinizi yumuşak bir sabunla yıkayın ve elleriniz ıslakken bebe yağı ile ovun (ovun ki kan dolaşımı da artsın)
sonrasında istediğiniz kremi sürersiniz.
ama öncelikli olarak yattığınız ya da gün içinde kaldığınız odaya oda nemlendirme makinalarından alın. sorunun kaynağına inmiş olun.
ayrıca dışarıya çıkarken eldiven takmayı da unutmayın.
üstüne yarım limonu alıp zeytinyağının içine sıkın ve elinize sürün. naylon poşetin içinde ellerinizi beklettikten sonra ellerinizi yumuşak bir sabunla yıkayın ve elleriniz ıslakken bebe yağı ile ovun (ovun ki kan dolaşımı da artsın)
sonrasında istediğiniz kremi sürersiniz.
ama öncelikli olarak yattığınız ya da gün içinde kaldığınız odaya oda nemlendirme makinalarından alın. sorunun kaynağına inmiş olun.
ayrıca dışarıya çıkarken eldiven takmayı da unutmayın.
0
cortni, yarama bastın kız..günlerdir bu meretle mücadele ediyorum. doktora gittim, ilaç milaç verdi. bir süreliğine sık yıkanmamalıymısım. hergün duş alan bünyeye ağır geldi ama yapacak birşey yok. bir de duş sonrası oliva zeytinli krem gibi birşey verdi. tam teşhisin adı ise egzama olmuşum. hiç kasma, git bir cildiyeciye baksın..dermoterm, ürederm vs gibi iki tane krem verdi. bilgin olsun..fazla yıkanma,özellikle yıkanırken kaynar suyla haşlama, daha fena oluyormuş
0
öncelikle hepinize teker teker teşekkür ederim.
ben dediğiniz gibi yapıcam, doktora bir gideyim önce. sonra da sizin önerdiğiniz kremlerden birini yazar sanırsam.
@elinherifi arkadaşım: minimum her 2. günde yıkanıyorum, ama ofis çok sıcak , stres olunca eller saça gidiyor (üzerine alınma şimdi sen) yağlanıyor falan..yıkanmamak evet okudum da, pis olmak daha mı süper olucak?
@kahvegibi: işaret parmaklarımın kenarı tahriş oldu resmen, limonsuz sürsem nasıl olur acaba? (pazarlık yalnız)
@kibritsuyu: evet benim de aklıma geldiydi..merci.
ben dediğiniz gibi yapıcam, doktora bir gideyim önce. sonra da sizin önerdiğiniz kremlerden birini yazar sanırsam.
@elinherifi arkadaşım: minimum her 2. günde yıkanıyorum, ama ofis çok sıcak , stres olunca eller saça gidiyor (üzerine alınma şimdi sen) yağlanıyor falan..yıkanmamak evet okudum da, pis olmak daha mı süper olucak?
@kahvegibi: işaret parmaklarımın kenarı tahriş oldu resmen, limonsuz sürsem nasıl olur acaba? (pazarlık yalnız)
@kibritsuyu: evet benim de aklıma geldiydi..merci.
0
Biz küçükken ellerimiz çatladığında annem sıkılmış limonları sobanın üzerinde ısıtır, sonra da elimize sürerdi (Baya böyle posalı kısımlarını). Çok komik geliyor biliyorum ama ertesi güne çatlak matlak kalmazdı, yumuşacık olurdu eller. Sürerken biraz yanar, mekanizma nedir hiç bir fikrim yok.
0
eczanelerde cok ucuza satilan bir krem vardi, adini hatirlamiyorum ama soyle deyince herkesler biliyor. yag icinde su emilsiyonu, bir diger cesidi de su icinde yag emilsiyonu. iste biri yagli digeri cok az yagli. yagli olani ellerime, digerini de yuzume doktor tavsiye etmisti, benzer sorunlardan dolayi.
0
"excıpıal" dıye bır su bazlı nemlendırıcı var, cılt doktoraları tarafından tavsıye edılır genelde. Eczanelerde satılır. Fıyatı da oldukca makul dıye hatırlıyorum. Kokusu bıraz kotudur ama denemeye deger. Bır de eskıden kısın odalarda nem azalıyor dıye kalorıferın yanına asılan plastık kaplar vardı. Icıne su koyup bu kabı kalorıferın yanına asardı annem, ne kadar ıse yarıyor bılemem ama bu da denenebılır. Odanın bı kenarına su dolu bı kap koyabılırsınız belkı:) benım astımım vardı, kuru hava da tetıklıyordu, doktor tavsıyesıydı. Benden soylemesı. Ayrıca Neutrogena'nın el kremını ya da bol glıserın ıceren bır el kremını gece yatarken surup, ustune de eldıven gecırıp sabaha kadar oyle yatmak da ıse yarar. En azından basıt durumlarda yarıyor.
0
limon ve tuzla peeling yapın ama oyle beklemesine gerek yok. lavaboda elinize yarım limon ve biraz tuz alıp ovusturun sonra yıkayın. krem olarak de body shopteki hemp'i önerebilirim. bi de geceleri yine bir krem sürüp eldivenle yatın. yani kumaş eldivenler oluyor boyle sırf bu iş için. aynı sorun bende de var hatta yara gibi oluyor kızarıyor bir süre sonra. ha bi de bol su için.
0
nazenin'in dediği de Excipial olsa gerek. Su gibi olanı hydro, yağ gibi olanı lipo. 5-6 milyon bir şey. ben hep hydro kullanıyorum ama benimki soğuktan değil kuruluktan kaşınıyor. yararsa lipo işe yarar bu durumda.
ama kibritsuyu'na katılmadan edemiyorum. saf vazelin, evet.
ama kibritsuyu'na katılmadan edemiyorum. saf vazelin, evet.
0
her derda deva kremi olarak emovate krem kullaniyorum yillardir. kortizonlu bir ilac ama deride tuhaf bir puruz ya da her nevi abukluga iyi geliyor. 14 yillik kremim severim, memnunum kendisinden.
not: anlattiklarin cilt kurulugundan biraz daha oteye gecmis gibime geldi. yillarin xxxxx egzamalisi ( adini unuttum, burun kenari civarim kizarip, pullasip, sonra acima yapiyo) olarak, doktoru ertelememenizi oneririm.
not: anlattiklarin cilt kurulugundan biraz daha oteye gecmis gibime geldi. yillarin xxxxx egzamalisi ( adini unuttum, burun kenari civarim kizarip, pullasip, sonra acima yapiyo) olarak, doktoru ertelememenizi oneririm.
0
Gliserin candır! Denemişsinizdir ama Neutrogena'nın kremlerinde oluyor gliserin, bir de eczanelerden gliserin isteyip herhangi bir el kremiyle karıştırarak kullanabilirsiniz, limon suyuyla da karıştırabilirsiniz pamuk gibi yapar.
0
arkadaşlar hepinize teker teker teşekkür ederim..
tavsiye edilen nutraplus kremini aldım..Excipial da onunla aşağı yukarı aynıymış..ve çok memnunum. günde 2-3 kere sürüyorum ve bayağı değişiklik var..yara geçti, ve biraz yumuşadı ellerim. herkese tavsiye ediyorum.
sağlıklı günler..
tavsiye edilen nutraplus kremini aldım..Excipial da onunla aşağı yukarı aynıymış..ve çok memnunum. günde 2-3 kere sürüyorum ve bayağı değişiklik var..yara geçti, ve biraz yumuşadı ellerim. herkese tavsiye ediyorum.
sağlıklı günler..
0
crescendo
merhaba,sevgilimle gizli olarak evlenmeyi düşünüyoruz. en azından 3-4 yıl ailelerimizin bu durumdan haberdar olmaması lazım. ailelerimiz nüfus bilgilerimizi elbette didik didik etmeyecek ama eve bir kağıt gelirse (seçim vs) bu ortaya çıkar mı? en mümkün olduğu şekilde en azından bir süre için evlili
merhaba,
sevgilimle gizli olarak evlenmeyi düşünüyoruz. en azından 3-4 yıl ailelerimizin bu durumdan haberdar olmaması lazım. ailelerimiz nüfus bilgilerimizi elbette didik didik etmeyecek ama eve bir kağıt gelirse (seçim vs) bu ortaya çıkar mı?
en mümkün olduğu şekilde en azından bir süre için evliliği nasıl gizli tutabiliriz?
çok teşekkürler
sevgilimle gizli olarak evlenmeyi düşünüyoruz. en azından 3-4 yıl ailelerimizin bu durumdan haberdar olmaması lazım. ailelerimiz nüfus bilgilerimizi elbette didik didik etmeyecek ama eve bir kağıt gelirse (seçim vs) bu ortaya çıkar mı?
en mümkün olduğu şekilde en azından bir süre için evliliği nasıl gizli tutabiliriz?
çok teşekkürler
0
eğer ailenizden birinin vukuatlı nüfus cüzdan sureti'ne ihtiyacı olursa -ki bu neredeyse her resmi işlemde istenir halde güzel ülkemde- isminizin yanında "evli" ibaresi yer alacaktır. mutluluklar dilerim.
0
iyi o zaman ben sana diyim. kesin açığa çıkıyor, göt gibi kalınıyor sonra öyle. ne bok yiyeceği şaşırılıyor. tecrübeyle sabittir. oldu mu arkadaşım?
0
bir de eşlerden kadın olanının evlendikten sonra kendi soyadını tutma gibi bir seçeneği yoktu en son. bu da, ya erkeğin soyadını alacak ya da kendi soyadı ile birlikte erkeğinkini de kullanacak anlamına geliyor. yakalanma ihtimalini oldukça arttıran bir faktör olsa gerek.
0
senaryo salliyorum: misal ailenizin sizinle ilgili bir bildirimde bulunmasi gerekir (emekli sandigi, ssk falan gibi bir yere) orada medeni durumunuza bekar yazar, sonra kurum sizin kayitlariniza bakar, ortaya cikar, aileniz yanlis bildirimde bulunmaktan suclu konuma dusebilir. ya da anneniz-babaniza nufus kaydi gerekirse, kendisi icin aldigi nufus kaydinda sizin evli oldugunuzu kabak gibi gorur. siz kadinsaniz kutugunuz esinizin kutugune eklenecek, erkekseniz de kadinin kutugu sizinkine gelecek cunku.
sonra uzak olsun, vefat gibi bir durum olabilir. o durumda isler hepten karisir zaten.
nufus cuzdaninizi degistireceksiniz, fotokopisi vs gerekse aileniz gorur. sonra evlenen kadinin soyadi degisiyor, hanginiz kadinsaniz resmi islerde yeni soyadini da kullanmaniz gerekecek. ailenizle ikametleriniz ayri yerlerdeyse saklamak gorece daha kolay olabilir ama yine de medeni hal degisikligini saklamak pek kolay gorunmuyor.
sonra uzak olsun, vefat gibi bir durum olabilir. o durumda isler hepten karisir zaten.
nufus cuzdaninizi degistireceksiniz, fotokopisi vs gerekse aileniz gorur. sonra evlenen kadinin soyadi degisiyor, hanginiz kadinsaniz resmi islerde yeni soyadini da kullanmaniz gerekecek. ailenizle ikametleriniz ayri yerlerdeyse saklamak gorece daha kolay olabilir ama yine de medeni hal degisikligini saklamak pek kolay gorunmuyor.
0
gizli tutmak için çoook uğraşmanız gerekir. yirmi dört saat ailenizin yanında durmuyorsanız imkansız. tabi ''bu durumda evliliğin ne manası kalacak?'' derseniz orasını bilmem.
diğer mantıksızlık da binlerce kişinin okuyabileceği bir yere soru gönderip sonrasında had sorgulamak.
diğer mantıksızlık da binlerce kişinin okuyabileceği bir yere soru gönderip sonrasında had sorgulamak.
0
teritori, ben gerizekalı değilim. sizin söylediklerinizin 500 katını ben düşünüyorum merak etmeyin.
want2die, cevabınız için teşekkürler. şimdi şöyle oluyor, ben babamla yıllardır görüşmüyorum zaten. kendisi de yurtdışında. annem de böyle işlerle uğraşmaz ama dayım filan bir şekilde öğrenirse bozuşabiliriz. kimliğimi aile fertlerine göstermek gibi bir durumum olmaz yani. ama passenger'ın dediği gibi vukuatlı nüfus cüzdan sureti'nde anne tarafından birilerinin görme olasılığı var mıdır bunu merak ediyorum. diğer yandan da damat adayı (ben gelin kısmı oluyorum) ikametini bir şekilde taşırsa daha iyi kamulfe edebilir miyiz bilmiyorum.
want2die, cevabınız için teşekkürler. şimdi şöyle oluyor, ben babamla yıllardır görüşmüyorum zaten. kendisi de yurtdışında. annem de böyle işlerle uğraşmaz ama dayım filan bir şekilde öğrenirse bozuşabiliriz. kimliğimi aile fertlerine göstermek gibi bir durumum olmaz yani. ama passenger'ın dediği gibi vukuatlı nüfus cüzdan sureti'nde anne tarafından birilerinin görme olasılığı var mıdır bunu merak ediyorum. diğer yandan da damat adayı (ben gelin kısmı oluyorum) ikametini bir şekilde taşırsa daha iyi kamulfe edebilir miyiz bilmiyorum.
0
mrtskn, ne yazık ki sıradışı bir durum var burada açıklayamayacağım.
benim ailemden çok fazla problem olmaz dayım haricinde. ama kendisi bu günlerde emekli olmayı düşünüyor.
benim ailemden çok fazla problem olmaz dayım haricinde. ama kendisi bu günlerde emekli olmayı düşünüyor.
0
nacizane fikrim hiç bulaşmamanızdır. 3-4 sene üstteki arkadaşlarında dediği gibi çok uzun bir süre ve bu süre içerisinde %99.9 ortaya çıkacaktır. tabi ki böyle bir şey için geçerli bir sebebiniz vardır, fakat yinede sabredin, vakti gelince ailelerden izin alıp öyle girin dünya evine. bizde bir süre önce böyle bir şey düşünüyorduk, fakat ortaya çıkarsa(ki çıkar) ailelerle papaz olmamak adına vazgeçtik.
0
ailelerden saklanacak bir evlilik bastan sakattır, biraz siz biraz onlar feragat edecek be asgari müşterekte de olsa karşılıklı rıza olacak.
0
sadece bildiğimi söylüyorum, tvsiye etmiyorum. evliliğin ailerle birlikte yaşanılması gereken bir süreç olduğuna inanıyorum.
yurtdışına gidin ( mesela londra) belediye nikahı kıydırın. Türkiye de bildirim yapmadığınız sürece hiçbir kayıtta gözükmez. bununla beraber allah korusun bir terslik olursa orada yaptığınız evlilik akti tüm hukuki sonuçları ile türkiye de geçerlidir.
bu konuyu bir hukukçuya danışın. sağlamcı olun.
yurtdışına gidin ( mesela londra) belediye nikahı kıydırın. Türkiye de bildirim yapmadığınız sürece hiçbir kayıtta gözükmez. bununla beraber allah korusun bir terslik olursa orada yaptığınız evlilik akti tüm hukuki sonuçları ile türkiye de geçerlidir.
bu konuyu bir hukukçuya danışın. sağlamcı olun.
0
evlendiginize dair belgeleri eskiden kütügünüzün bagli oldugu nufüs müdürlügüne kendiniz yolluyordunuz ve o belgeleri
kütügünüze yollayana kadar da kayitlara islenmiyordu ama bu 6 sene önceydi
simdi nasil oluyor nufüs müdürlüklerinden ögrenebilirsiniz
kütügünüze yollayana kadar da kayitlara islenmiyordu ama bu 6 sene önceydi
simdi nasil oluyor nufüs müdürlüklerinden ögrenebilirsiniz
0
dayınızın anlaması zor cünkü vukuatlı nüfüs kayıt örnekleride sadece aile içi hareketler gösteriliyordu. en garantisi nüfüs müdürlüğüne danışmaktır.
0
dayınızın vukuatlı nüfus kaydında onu görmesi imkansız çünkü o belgede sadece 1. derece akrabalar görünür (anne, baba, kardeş, eş, çocuk); dayınız ile 1. derece akrabalığınız olmadığı için o -en azından vukuatlı nüfus kaydında- göremez. Ama anne ve babanız kesinlikle görür. Tabii yanlış hatırlamıyorsam bu belgede medeni hal yazıyor olsa da öyle çok da dikkat çekici bir şekilde yazmıyordu, başka bilgilerin arasında geçiyor, öyle medeni durum şeklinde özel ve dikkat çekici bir sütun yoktu. Tabii ne varmış şunda diye bakan da rahatlıkla görür gizli değil sonuçta :)
0
bacım, gelin tarafı olduğunu söylemişsin, ondan bacım diyorum. denemeyin. çünkü işler birbirine giriyor. bizim 6 aylık bi zamana ihtiyacımız vardı, ona rağmen, daha nüfus dairesinden kağıtları aldığımız öğrenilmiş. kıyamet koptu.
ana babayı boşver, bizimkiler de ayrı, baba konusunu sorun etmedim; ama dayıyla çok fena birbirimize girdik.
bi de sağlıklı düşün, bu işler aceleye gelmiyor. sonra vazgeçersen, gidip akıl alacağın kimse de olmayacak.
düşün, taşın, karar senin. ha bebek falan var dersen, bilemem.
:)
ana babayı boşver, bizimkiler de ayrı, baba konusunu sorun etmedim; ama dayıyla çok fena birbirimize girdik.
bi de sağlıklı düşün, bu işler aceleye gelmiyor. sonra vazgeçersen, gidip akıl alacağın kimse de olmayacak.
düşün, taşın, karar senin. ha bebek falan var dersen, bilemem.
:)
0
