Giriş
(6)

4 Senedir CE Belgesi için bekliyoruz normal mi?

muhammed eminoglu
Arkadaşlar benim pederler tıbbi cihaz ürettiler, şirket kuruldu, patentler alındı, her şey tamam ama tıbbi cihazlar için olan CE belgesini bir türlü alamıyorlar. CE için bir sürü şirket girdi araya, beceremediler şirket değiştirip durduk. 1. denetleme ocak ayında gerçekleşti, 2. denetleme için hala
Arkadaşlar benim pederler tıbbi cihaz ürettiler, şirket kuruldu, patentler alındı, her şey tamam ama tıbbi cihazlar için olan CE belgesini bir türlü alamıyorlar. CE için bir sürü şirket girdi araya, beceremediler şirket değiştirip durduk. 1. denetleme ocak ayında gerçekleşti, 2. denetleme için hala bekliyoruz. bu süreçler normal mi yoksa dolandırılıyor mu bunlar?
0
muhammed eminoglu
(27.08.15)
"The duration of the CE marking process depends on various factors. If first depends on the type of product and the fact to what extent the product meets the essential requirements in complience with the applicable directives. In some cases, the essential requirements can only be determined on site at the responsible party, this has a influence on the time frame and the period required for the certification.

The total duration of the CE marking process is also dependent on the party responsible for the modifications to the product to bring the product into conformity with the essential requirements of the applicable directive."

diyor bir yerde. yani gereklilikler degiskenmis ve bu desgiskenlik zamani etkiliyormus. sirket degistirip durdular derken ret cevabi mi geliyor? nasil oluyor?

eger red geliyorsa sebebine gore hareket etmeniz gerekirdi. tabi kurumsal ve kendini ispatlamis bir yerlerle calismaniz gerek ki sizin icin dogru duzgun dosya hazirlanip basvurulsun. sizden baska binlerce basvuru yapan vardir, burokrasi yavas isliyordur, ayrica cihazin tibbi olmasi ve standartlarin avrupa standartlari olmasi da onemli.

kisaca surecin uzun olmasi belki normaldir ama dolandirilma konusu sizin ne kadar uyanik oldugunuza bagli. boyle onemli isleri saglam referansi olan firmalarla yapmak gerek. aman dikkat edin
0
idexo
(27.08.15)
Hiç red almadık. çalıştığımız 2 şirketin lisansını bakanlık iptal edince değiştirmek zorunda kaldık. ilk denetlemeyi başarı ile geçtik. ikincisini hala bekliyoruz tık yok.
0
🌸muhammed eminoglu
(27.08.15)
Türkiye'de klinik değerlendirme raporu yazabilen mevcut iki danışmandan biriyim. Yorumlarımı bu uzmanlık kapsamında değerlendirebilirsiniz.

Anlattığınız süreç birçok soru işareti içeriyor. Onaylanmış kuruluş hangisi? Denetimi onaylanmış kuruluş mu yaptı (bazen danışmanlar biz yaptık diyor, ki olacak iş değil)?Klinik değerlendirme raporunuz değerlendirildi mi? İlk denetimden uygunsuzluk var mıydı, varsa kapatıldı mı? Bu konular önemli, bunlar hakkında bilgi verir misiniz?
0
aran suildur
(28.08.15)
CE raporu alınan bir rapor değil diye biliyorum. CE normlarına uygun olduğunu deklare ediyorsun ve bitiyor. Kimse kontrol etmiyor. Bir aksaklık durumunda müşteri dava açabilir veya normları referans gösterip CE ye uygun olmadığını iletebilir.

Yanılıyor muyum?
0
sttc
(28.08.15)
@sttc yok hayır dostum, seni denetliyorlar 2 ya da 3 kere. uygunluğunu kontrol ediyorlar. o belge olmadan sağlık ürünü satışı yapamıyorsun.
0
🌸muhammed eminoglu
(28.08.15)
@sttc ce bir rapor değildir, binaenaleyh ce sadece bir belge de değildir :) aslolan ce işaretlemesidir ve bu bir sistemdir, yani beyandan ve işaretlemeden başka bileşenler de içerir. genel anlamda, insan ve çevreye verilen zararın kabul edilebilir seviyeye indirilmesi ve kontrol altında tutulması olduğu için de, ürün riski arttıkça "sıkılaşan" kontrol ve bileşenleri içerir. buradaki ürün tıbbi cihaz olduğuna göre, ürün tıbbi cihaz yönetmeliği'ne (mdd) tabidir. mdd, en az riskliden en yüksek riskliye doğru, sınıf 1, sınıf 1+steril/ölçme fonksiyonu, sınıf iia, sınıf iib ve sınıf iii olarak sınıflandırılır. bu şekilde sınıflandırmanın da yönetmelikte belirlenmiş kuralları vardır. denetimi olmayan tek sınıf sınıf i'dir. onda dahi sadece, üretici beyanı ile olmaz. yönetmeliğe uygun beyan, kullanım kılavuzu, kullanılan standard listesi, ce etiketi, ve hatta risk analizi kaydı yapılmalı ve bunlar bir teknik dosyada toplanmalıdır. bundan daha riskli olan diğer ürünlerde denetim mutlaka yapılır. denetim dışında da yine risk analizi, tasarım ve klinik değerlendirme komisyonu olur.
0
aran suildur
(30.08.15)
(6)

Lol region değiştirme

muhammed eminoglu
Lol karakterimin server'ını değiştirmek istiyorum. TR'den eu west'e geçmek istiyorum. bir kaç sorum var1- yine 30 lvl olarak mı geçer?2- eski istatistiklerim görüntülenebili mi? onların yok olmasını istiyorum aslında. win sayım bile 0 gözüksün3- 10 tane ön maç oynatır mı sistem? yoksa tr'deki elo'ma
Lol karakterimin server'ını değiştirmek istiyorum. TR'den eu west'e geçmek istiyorum. bir kaç sorum var

1- yine 30 lvl olarak mı geçer?
2- eski istatistiklerim görüntülenebili mi? onların yok olmasını istiyorum aslında. win sayım bile 0 gözüksün
3- 10 tane ön maç oynatır mı sistem? yoksa tr'deki elo'ma göre bir yere mi atar?
0
muhammed eminoglu
(14.08.15)
1-evet.
2-sıfırlanmıyor.
3-1 tane maç yapıyorsun.

kesin bilgi yayalım.
0
rheia
(14.08.15)
tahminime göre elon düşük bence hiç geçme çok bir fark yaratmaz parana yazık
0
eksimeksi
(14.08.15)
gold 3 elodayım, ama west'de bronze 5 de olsam kabulüm. sebebi ise küfürsüz, flame'siz bir ortamda oynamak istiyorum.
0
🌸muhammed eminoglu
(14.08.15)
yakın dönemde geçen arkadaşım da aynı sebepten geçti, o açıdan memnun flame, küfür fln yok diyor ama oyun(cu)lar daha tırtmış -tr'deki aynı lige kıyasla; euw.da daha çok oyuncu var diye o da herhalde-. tr'de plat 4tü, orada gold1.e yerleşti.

rheia +1 sorularının cevabı için
0
neseranni
(14.08.15)
düşünmeden geç 1 yıldır westteyim kafa rahat :) westte silver 3 düm silver 1 oldum tr de arkadaşın gold hesabına girdim gold 5 den gold 1 e çıktım çok az kaybederek silver elosu bile çok iyi gelişmeni sağlıyor westte
0
KendineAteist
(14.08.15)
Geçtim gitti, 48 liraya mal oldu bana bu iş ama içim rahat :)) küfürsüz flamesiz bir dünya hoşgeldin
0
🌸muhammed eminoglu
(14.08.15)
(10)

Türkiye'de eğitim yetersiz goygoyu ve mit (emayti)

muhammed eminoglu
Yıllar yılı hep aynı geyik, türkiye'de üniversitelerde verilen eğitim yetersizmiş o yüzden ilerleyemiyormuşuz. bunu o derece çok dillendirdiler ki ben de buna inanıyordum. ben bilgisayar mühendisliği son sınıf okuyorum. dedim ki, madem bizdeki eğitim yetersiz, açayım mit üniversitesindeki bilgisayar
Yıllar yılı hep aynı geyik, türkiye'de üniversitelerde verilen eğitim yetersizmiş o yüzden ilerleyemiyormuşuz. bunu o derece çok dillendirdiler ki ben de buna inanıyordum.

ben bilgisayar mühendisliği son sınıf okuyorum. dedim ki, madem bizdeki eğitim yetersiz, açayım mit üniversitesindeki bilgisayar mühendisliği videolarını onları izleyeyim. hayal kırıklığına uğradım. müfredat da, anlatma şekli de bizim üniversitelerinkiyle aynı. hiçbir fark yok. özel bir anlatım metodu falan da uygulamıyorlar, dersleri anlatıp geçiyorlar. inanmayan varsa baksın; www.youtube.com şu yönleri daha üstün diyorsanız izleyelim tekrardan tartışalım. kimse geliştirme ortamı demesin sonuçta bilgisayar mühendisliğinde kod compile edeceksin, bunu okuldaki her bilgisayarla yapabiliyoruz. yani cay efendim kod compile edecek bilgisayarımız bile yok denilecek bir durum yok.

ama sonuçta ne oluyor? mit bilgisayar mühendisliği dünyanın en iyi bilgisayar mühendisliği bölümü oluyor. o bölümden mezun olanlar canavar gibi piyasayı alıp götürüyor. eee biz buradan ne sonuç çıkarabiliriz? eğitim iyi değil, sadece öğrenciler iyi. olay bu bence. ha akademisyenlerinin apayrı başarıları vardır, makaleleri, icatları, patentleri, sahip oldukları binlerce telif hakları... ama bunlar derste verilen eğitimin üstün olduğunu göstermiyor. video'lar ortada, şurası daha üstün deyin ve orasını tartışalım. iyi öğrencileri toplarsan iyi üniversite olursun, olay buna geliyor.
0
muhammed eminoglu
(13.08.15)
Zaten eğitimin yetersiz olmasının sebebi ders aracılığıyla öğrenci yetiştirebilmenin olanaklı olduğunu sanmak. Yani buradaki bakış açın tamamen eğitim yetersizliğine yol açan mantık çerçevesinde. Kaliteli bir eğitimde, derslerin tek amacı metodun farkına varılması ve öğrencinin metot aracılığıyla kendi öğrenmesi. Görece rahat dersler(batıdaki ilkokul ve lise müfredatlarını inceleyerek şok olabilirsin) aracılığıyla öğrencinin kültürel faaliyetlerde bulunabilmesi ve metot değişimi konusunda da zorluk çekmemesi için sosyal yönünün güçlenmesi sağlanır.

Hiçbir öğrenci doğuştan iyi değildir. Yani o iyi öğrenciler, toplanmadan önce bir yerlerde eğitiliyor. Ders odaklı ağır eğitim ile metot ağırlıklı hafif eğitim arasındaki fark derslerde değil de, tez hazırlama, bir şeyler üretme ve yazı yazma gibi daha kompleks işlere geldiğinde açıkça ortaya çıkıyor zaten.
0
protector
(13.08.15)
Oncelikle bir bilgisayar muhendisligi ogrencisi olarak bolumunuzu kod yazmaya indirgediginiz icin tebrik ediyorum.

Olay sadece ders anlatmak degil, ofis saatlerine gidip hicbir verim alamadigimiz, yuz senelik ekipmanlarla bir seyler yapmaya calistigimiz universitelerle mit'yi karsilastirmaniz komik bence. Siz orada sadece "lecture" kismini goruyorsunuz, bunun resitation'i var, ofis saati var, laboratuvari var. (Ustelik 24 saat kullanilabilen, bizdeki gibi ders bitimi kilitlenmeyen laboratuvarlar!) ayrica hic cok iyi bir profesorden aldiginiz dersi daha sonra bir yardimci docentten dinlediniz mi? İnanin cok fark var arada.
0
mutevazi
(13.08.15)
ama nasıl diyeyim, türkiye'de de var o iyi eğitilmiş öğrenciler. mit'de, harvard'da, caltech'de okuyabiliyorlar çok rahat. ama sayılarının az olması elbette sistemle alakalı olabilir. ama spesifik bir eğitim sistemi önerisine de hala kavuşamadık.
0
🌸muhammed eminoglu
(13.08.15)
@mutevazi hayır kod yazmaya indirgemedim. lab aşaması için örnek verdim sadece. bu işlemler için gerekli donanımın bizim üniversitelerde de olduğunu belirttim.
0
🌸muhammed eminoglu
(13.08.15)
bir bilgisayar mühendisi adayı olarak, gördüğün bir örnek üzerinden tümevarıp, çok kapsamlı ve alanın olmayan bir konuda hüküm vermek eğitimin kalitesizliğinin güzel bir örneği bence.

benim oturduğum yerden "sizin kodlar çok yanlış, x yerindeki kodlar daha doğru" dememe benziyor.

bilmediğimiz konuda basit bir örnek üzerinden hüküm verip, "eee biz buradan ne sonuç çıkarabiliriz? eğitim iyi değil, sadece öğrenciler iyi. olay bu bence." diye işi bağlamamak lazım.
0
jaaaccckkk
(13.08.15)
O dersi dinledikten sonra o öğrenci hangi lab'lere gidip kimlerle çalışıyor ama?

Türkiye'de sınıftaki eğitim (anlatılan konu) işe ABD'deki arasında çok fark yok. Anlatan ile anlayan arasında çok fark var.

MIT'yi MIT yapan şey ders anlatımı değil. Ders dışında o öğrendiklerini nasıl hayata geçirdikleri.
0
sen git ben geliyorum
(13.08.15)
spesifik konuş @jaaaccckkk goygoy yapma. elinde materyal var, benim verdiğim link var. bak bu anlatımda şurası üstün diyebileceksin. bak adamlar şu konuyu böyle anlatarak bizden daha iyi yapıyorlar diyebileceksin. öyle geniş anlamlı konuşmalar yaparak sonuca gitmen, senin eleştirdiğin şeyi, kendinin yapıyor olması anlamına gelmekte.
0
🌸muhammed eminoglu
(13.08.15)
hocam ben sana anlatayım
organik kimya dersimi MIT'den bi hocadan aldım
ha ona kalırsa diğer hocalarım arasında da Harvard'da şurada burada çalışmış bi dolu adam vardı ama türklerdi, bu eleman direk MIT'li genius'lardan biriydi.
evet slayta bakarsan aynı ders gibi ama pratikte o öyle olmuyor. hoca o dersi anlatırken sana öğretmek için kendini parçalıyor, sen hocanın gayretiyle ayrı bir motive oluyorsun, (bak bu sadece MITden gelen bir hocayla olur ya da her MIT hocası böyledir demiyorum ama anfinin bir ruhu oluyor, gerçekten) Üstelik bazı dersler vardır öğrenmen gereken şeyler standarttır hatta belki ezberdir ancak bazı dersler vardır, öğrenmeyi öğrenmen gerekir, düşünce yapını değiştirir, yani her ders aynı değil, bilgisayar mühendsiliğinde de böyle olsa gerek... diğer yandan; akademik anlamda çok başarılı olan, makale yazan eden adam = süper ders anlatan hocadır demek de değil.
Tabi ki iyi öğrenciyi toplarsan iyi üniversite olursun ama okulun ortamı, motivasyonu, hocanın ulaşılabilirliği, öğrenciye yaklaşımı, nalattığı şeylerin %10unu değil de %90ını öğretmesi, her çeşit alanda onlarca kaliteli hoca bulunması (bizim okullar ise 1 -2 tane iyi hocayla dönüyor işte) bunlar hep etkili faktörler. 50 tane MIT öğrencisini getirsek -atıyorum- ege üni'ye aynı oranda başarılı olmayacaklar.
0
niye ama
(13.08.15)
@muhammed

daha nasıl spesifik konuşmamı istersin bilemiyorum. basit bir örnek durumunu gösterdim; alanın olmadığı bir konu hakkında, üstelik de oldukça kapsamlı bir konu hakkında yaşadığın bir örnek üzerinden hüküm veriyorsun.

sence bunda bir sorun yoksa, bu söylediğimi goygoy olarak görüyorsan konuşacak daha fazla bir şey yok benim açımdan. kusuruma bakma, cevabımı da yok say.
0
jaaaccckkk
(13.08.15)
mit'de eğitimin daha iyi olup olmadığını birkaç video ile değerlendirip sonuca bağlamaya çalışmakta çok iyi başarı yalnız. her önemli şeyi bu kadar yüzeysel değerlendirsek sıçtık insanlık olarak.
0
christopher nolan
(13.08.15)
(9)

"Kardiyo Zaman Kaybidir" Adam Haklı mı?

muhammed eminoglu
videodaki adam gayet iddialı bir söylemde bulunmuş. İşi bilen arkadaşlara sorayım dedim haklı mı adam?https://www.youtube.com/watch?v=yssKWcgFDCU
videodaki adam gayet iddialı bir söylemde bulunmuş. İşi bilen arkadaşlara sorayım dedim haklı mı adam?

www.youtube.com
0
muhammed eminoglu
(13.05.15)
Tamamını dinlemedim ama düşük yoğunluklu kardiyo yağ yakmanın en az efektif olan yollarından biri. Kilo kaybı ile yağ yakımını ayırmak gerek. (bkz: hiit)(bkz: epoc)
0
arnold schwarzeneger
(13.05.15)
sırf yürüyüş yaparak bile 30 kg verenler var. bu bana biraz saçma geldi. he evet ağırlık çalışarak da kilo verirsin ama kardiyo zaman kaybı değil.
sonuçta hiit denilen birşey var ve o da kardiyo aslına bakarsan
0
ayrıl coco
(13.05.15)
Adam burada ''kas kaybı'' na dikkat çekmek istemiş ama başlık biraz yanlış seçilmiş bence.

Sadece kardiyo yaparak kas kütlesini korumanız mümkün değil dolasıyla yağ ile birlikte kas yıkımına uğrarken hem skinny fat görünümü artar hem de metabolizma yavaşlara getirmiş sözü (doğru)

Kardiyo yapıyorsan ağırlık da ilave etmek en sağlıklısı , kendi vücut ağırlığın da olur önemli olan kasa direnç göstermesi.

Bir de hiit varken ''sırf zayıflama amaçlı'' uzun cardio kasmak zaman kaybı ancak onun için kondisyon gerekiyor herkes başta hiit yapamaz.
0
neferkitty
(13.05.15)
Ya peki hybrid çalışma mı en doğrusu. şimdi ben spor salonuna gidecem, adam diyecek ki sakın ağırlık çalışma ilk başlarda. koş, bisiklete bin, mekik çek diyecek. başıma daha önce geldi biliyorum. kafam karıştı yemin ederim.
0
🌸muhammed eminoglu
(13.05.15)
lanet olası bir kum torbası al ve at-tut. (20 kg)
www.google.com.tr
0
kargn
(13.05.15)
Yağ yakmak için oksijen alım sınırının (VO2 Max) %60/70 seviyesi ile çalışmak gerekiyor. Bunun üstüne çıkıldığında vücut aerobik solunumdan anaerobik solunuma geçiyor. Anaerobik solunumda da vücut yağ yerine şeker yakıyor, kardiyoda da, özellikle üst seviye hızlarda sürekli çalışmada bu sistem devreye giriyor. O nedenle haklı.

Onun dışında, yüksek yoğunluklu sürekli kardiyonun ortalama (Kas miktarına spor geçmişine yaşına göre değişse de) 40 dakika sonrasında vücut strese girip kortizol salgılamaya başlıyor, kortizol hormonu salgılandığında sistemin düzelmesi için vücut kana aminoasitleri bırakıyor, bu da kas kaybına neden oluyor uzun vadede. Ayrıca bu yolla glukoza dönüşen aminoasit insülin salınımına neden olduğu için tüm yağ yakımı işlemi duruyor. Zira insülinin olduğu yerde Growth Hormon Glukagon ve Leptin gibi yağ yakımını devreye sokan hormonların salınımı duruyor. Bu nedenle yine haklı.

Tabii bu sıfır kardiyo anlamına gelmiyor. Hiit gibi sistemi mitokondriyal seviyede etkileyip kas gelişimini destekleyen ve afterburn etkisi (Epoc) nedeniyle yağ yakımını 48 saate kadar çıkaran teknikler oldukça etkilidir.

Tabii en etkili yağ yakımı her zaman için ağırlık çalışmasıdır. Vücut bu sistemde hiçbir zaman oksijen alım sınırının dışına çıkmadığı için yağ yakımı sürekli devam etmekle birlikte beslenme de iyiyse çok düşük bir kas yıkımı ile sağlıklı bir antrenman yapabiliyorsunuz.

Bunlara ek olarak uzun yürüyüşler de (10+ km) ağırlık çalışmasıyla aynı nedenlerle sürekli yağ yakımını desteklemektedir.
0
angelus
(13.05.15)
değil.
0
orient blue
(13.05.15)
Adam aslanlar gibi doğru söylüyor. Kendim zaten zayıf olmama rağmen göbeği götürmek için hayvani kardiyo yapıyordum, ancak göbek gitmedi. Bütün sır diyette. Ağırlıkla zaten yağ yakıyorsun, gerisi ne kadar sağlam bir diyet yaptığına bağlı.
0
Simrug
(13.05.15)
videonun tamamını izlerseniz haklı olduğunu anlayacaksınız.

savaş hoca'ya "geri zekalı" diye(bile)n insanın zeka seviyesini çok merak ediyorum. adamın geçmişini bir araştırın bakalım. nerelerde okumuş, nerelerde çalışmış, şu an neler yapıyor vs.

salt başlığa bakarak yorum yapılmaz. videonun tamamını izleyerek yorum yapılır. ben savaş hoca'nın bütün videolarını izledim. bazı programlarını da uyguladım. dinlediğim en bilgili en donanımlı türk youtuber.

kardiyo tamamen gereksiz demiyor kendisi. yapılacağı zaman hiit yapılmalı diyor. kendi yazdığı definisyon programında da hiit kardiyo var zaten.

özetle, bu adam işini çok iyi biliyor. sen dediklerini harfiyen yap, gelişimi göreceksin.
0
papillon7
(13.05.15)
(4)

VS C# ile android uygulamaları geliştirme?

mylord
Selamlar,Bu android studio'yu indirdim fakat inanılmaz derecede yavaş çalışıyor onun için vazgeçtim gibi. Eclipse de sorunlu bir şeymiş sanırım. VS'da C# ile android uygulama geliştirilebileceğine dair bir kaç bir şey gördüm ama güvenemedim. Nedir ne değildir diye bir sorayım size.
Selamlar,

Bu android studio'yu indirdim fakat inanılmaz derecede yavaş çalışıyor onun için vazgeçtim gibi. Eclipse de sorunlu bir şeymiş sanırım. VS'da C# ile android uygulama geliştirilebileceğine dair bir kaç bir şey gördüm ama güvenemedim. Nedir ne değildir diye bir sorayım size.
0
mylord
(12.05.15)
Abi işe yaramaz. yani kompleks uygulamalar geliştireceksen işe yaramaz. visual studio'da ant ile geliştirme ortamı var, yalnızca html/css/javascript bazlı geliştirme yapabiliyorsun. onun dışında bir şey yapamıyorsun, şöyle ağız tadıyla java code yazamıyorsun.

eğer hız ise derdin eclipse kurabilirsin. nispeten daha hızlı. ben de aynı sıkıntıyı çekiyorum.
0
muhammed eminoglu
(12.05.15)
Xamarin'i bir inceleyebilirsiniz, iki platforma da çıkarıyor ama tuzlu.
0
montreal
(12.05.15)
android studio eclipse'ten cok daha hizli. eger yavas geliyorsa muhtemelen android studio'nun hafiza ayarlari bozuktur. studio'nun vm.options larindan daha fazla hafiza vererek sorunu cozebilirsin. ben ayni anda 3 adet gayet de buyuk proje aciyorum hic de takilmiyor.
0
crucio
(12.05.15)
android için c# ile zorlamak çok verimli olmaz; ayrıca Eclipse için kim bozuk dediyse pek Eclipse ile çalışmamış sanırım; en stabil ide diyebilirim; sabah akşam açık kalsın çalışmaya devam ediyor; Android Studio'nun baz aldığı intelj'i gün içinde kapatıp açmak gerekiyordu sağlıklı çalışması için, Android Studio'da ne hale getirdiler bilemem. Ama kod yazma kolaylığı konusunda Studio çok daha konforludur.

Son not: android geliştirme'de hız arıyorsan ubuntu, mint gibi linux ortamlarında geliştirme yap; windows'a göre %20 performanslı diyebilirim.
0
gezegen olan pluton
(12.05.15)
(9)

ASP ? PHP ?

ataman
nedir bunlar ? hangisini öğrenmesi kolay hangisi zor ?
nedir bunlar ? hangisini öğrenmesi kolay hangisi zor ?
0
ataman
(31.01.11)
asp ms nın digeri public olması lazım web için kullanılan dilleri.
0
bryan fury
(31.01.11)
daha önce bir programlama geçmişin olmamış gibi görünüyor. ikisi de ayrı bir dünya.
ben php biliyorum. objektif olamam. ama php öğrenmek kolaydır.
0
serafettinn
(31.01.11)
asp.net ten söz ediyorsak, asp bir framework, php ise tam teşekküllü bir programlama dili. asp.net kullanacaksan c# ya da visual basic öğrenebilirsin. bu açıdan php daha zor sanırım.
0
talemon
(31.01.11)
asp demode oldu artık. php sürekli gelişiyor ve yardımcı kaynağı daha bol. ayrıca php'de yapmak istediklerinin çoğunu internette yapılmış hallerini bulup üzerinde değişiklik yapmak suretiyle kendine uyarlayabiliyorsun. tabi bunun için önce php'yi öğrenmen lazım.
0
loveinaflipbook
(31.01.11)
bir başka açıdan bakarsak da php hakkında materyal bulması asp'ye göre daha kolay. asp.net'den bahsetmiyorum tabii ki.
0
muhammed eminoglu
(31.01.11)
bir de kanıt iliştireyim google'dan:

php - About 4,420,000,000 results
asp - About 1,250,000,000 results (ki bu asp araması içinde asp.net de beraber çıkmıştır, üstüne bir de içinde asp geçen diğer anlamlı kelimeler de cabası; wasp, grasp, aspen, vb.)

:)
0
loveinaflipbook
(31.01.11)
php öğrenin. dünyadaki web serverların %70'i apache. %17'si ise iis.

Apache'nin asp ya da asp.net çalıştıramadığını, sadece PHP çalıştırabildiğini;

IIS'in ise asp ve asp.net gibi php de çalıştırabildiğini ve internette sık kullanılan yazılımların php ile yazıldığı gerçeğini göz ardı etmeyin.

bu gerçeklere inat tüm eğitim kurumları ve üniversiteler asp.net eğitimi vermekte ısrar ediyorlar.
0
tolginho
(31.01.11)
(bkz: php vs asp.net)
(bkz: asp'nin php'den üstün yönleri)
(bkz: php'nin asp'den üstün yönleri)

asp programcılığa yeni merak salmış kişiler için yararlı olabilir. uzun vadede asp.net ya da farklı platformlarla yola devam edilmesi gerekir. iis denen lanet sistem üzerinde çalışması benim tercih etmeme nedenimdir.

php diğer arkadaşların dediği gibi öğrenilmesi kolay ve zevklidir. apache üzerinde çalışır. ceviz.net forumlarında çok hızlı yardım alabilirsin, açık kaynak ve özgür yazılımdır.

en güzeli asp.net (c#) ve php öğrenmek, geliştireceğin projeye göre ikisinden birini seçmek olur. bu konularda fanatizm yapmak gereksiz.

not: baştan söylüyorum asp'yi apache üzerinde, php'yi iis üzerinde çalıştırabilirsin diye artistlik yapacakları üzerim.
0
coder
(31.01.11)
asp mi kaldı artık. dünyanın en sikindirik dilidir o dil. bi kere dynamic include yok. Bunu yapmak için <% if (a=a)%><!--#include bilmem_ne.asp --><% end if%> php ise <?php
if ($a==$a)
include "bilmem_ne.php";
?>
Error reporting leş gibi. Scriptin bir yerinde hata olur interval error 500 hatası verir nerde hata yaptığımı bulamıyorum. Arkaik bir dildir. Abartısız söylüyorum ham php ile 10 dk da yaptığını asp ile anca 3-4 saate yapıyorsun. Hele birde php framework kullanmayı öğrendikten sonra 20 aspcin 20 günde yazdığı kodu sen 20 günde yazarsın. Asp sadece geberik işletim sistemi windowsta çalışır php ise heryerde çalışır. Boku bokuna mis gibi linux işletim sistemi dururken git microsoftun leş işletim sistemine, veritabanına visual studio'ya para ver. Ne gerek var. Microsoft php ile baş edemeyeceini öğrenince .NET denen ayrı bir işlevsiz bir framework çıkardı ortaya. Tabi .NET normal asp'ye göre çok daha ve donanımlı ama kanımca yine php ile çarpışamaz. Efendim .NET ile masaüstü programlar, cep telefonu applikasyonları yazabiliyoruz php ile yazamıyoruz diyenler var. Buyurun babalar gibi python. Birde apache sunucuya mod_python yükledinmi hem masaüstü hem cep telefonu aplikasyonu hemde web aplikasyonları geliştirebilirsin. Üstelik herşey beleş. Geniş döküman olanağı. Daha ne olsun
0
norelpy
(31.01.11)
(3)

Telif Hakkı

muhammed eminoglu
çok kısa ve öz soracağım. Ben şimdi eğitim video'ları çekeceğim. Bu video'ların telif hakkını nasıl üzerime alabilirim. Bu işin yolu nedir? gideri nedir?
çok kısa ve öz soracağım. Ben şimdi eğitim video'ları çekeceğim. Bu video'ların telif hakkını nasıl üzerime alabilirim. Bu işin yolu nedir? gideri nedir?
0
muhammed eminoglu
(02.01.11)
noter?
0
yarmasimo
(02.01.11)
notere giderek halledebiliyor muyum işimi? bu video'ların bir yerde yayımlanmış olması falan gerekiyor mu? (internet gibi?=)
0
🌸muhammed eminoglu
(02.01.11)
bilmem de bir forumda hikayesini yayınlayan bir kullanıcı önce notere gidip onaylatmıştı. izinsiz alıntılayanlara karşı elinde koz olarak tutuyordu. yayınlatmana gerek yok. tabii videonun senin olduğunu ispatlaman gerekebilir.
0
yarmasimo
(02.01.11)
(3)

yeni başlayan şahsım için php ile alakalı kitap ve yardımcı doküman önerisi

penaltiyi taca atan centilmen futbolcu
yeni başlayan şahsım için php programlama diliyle alakalı kitap ve yardımcı doküman önerisinde bulunacak güzel insanlar arıyorum.
yeni başlayan şahsım için php programlama diliyle alakalı kitap ve yardımcı doküman önerisinde bulunacak güzel insanlar arıyorum.
0
penaltiyi taca atan centilmen futbolcu
(02.09.09)
alfa yayınlarının çevirileri hariç tüm php kitapları işe yarar, illa bir isim istiyorsanız A'DAN Z'YE PHP kitabını öneririm. yazarı rıza çelik.
0
muhammed eminoglu
(02.09.09)
online olarak ;
www.php.net
www.phpclasses.org

kitap önerisi olarak : books.google.com.tr
0
kemal sunal
(02.09.09)
php manual'i indiriyorsun ilk iş olarak.
0
emrag
(02.09.09)
(5)

şizofreni hastası ünlü bir bilimadamı. kimdi?

efe
1940'larda amerikanın los alamos'taki araştırma merkezinde görevli bir bilimadamı vardı. bu adama şizofreni (ya da paranoid? şizofreni herhalde) teşhisi konuluyordu. mit'den mi harvard'dan mı amerikanın en iyi pskiyatristlerinden bir profesör tedavi ediyordu bunu. ama tedavi süresince hasta anlattık
1940'larda amerikanın los alamos'taki araştırma merkezinde görevli bir bilimadamı vardı. bu adama şizofreni (ya da paranoid? şizofreni herhalde) teşhisi konuluyordu. mit'den mi harvard'dan mı amerikanın en iyi pskiyatristlerinden bir profesör tedavi ediyordu bunu. ama tedavi süresince hasta anlattıklarıyla yavaş yavaş profesörü etkisi altına alıyordu. bir süre sonra hasta bilimadamının tamamen etkisi altına girip bir çeşit müridi oluyordu. (uzaylı hikayesi filandı herhalde) sonra hasta bilimadamı, profesöre acıyıp yıllar sonra herşeyi uydurduğunu itiraf ediyordu. sonra kitap yazmış hatta profesör bunun üzerine. işte o kitabı okumak istiyorum ama kimdir nedir adı olayın kahramanlarının ve kitabın bileniniz var mı?
0
efe
(31.07.09)
sorduğunuz kişi büyük ihtimal johnes forbes nash , kendisi hakkında kitap yazan kişi de sylvia nasar olması lazım, ama sanırım profesör değil bu kişi, ortada başka kitap da olabilir.
0
muhammed eminoglu
(31.07.09)
hayır nash değil.. olay amerikanın atom bombası yapma projesi sırasında geçiyor. adam şizofrenisini baştan beri kontrol edebilen birisi. hatta hatırladığım çocukluktan hatta küçük çocukluktan çok yalnız olduğu için hikayeler uydurmaya başlıyor, bir süre sonra içine bilerek giriyor şizofreninin. profesörün kanma sebebi ise sorduğu tüm sorulara her ayrıntıya adamın rahatlıkla cevap verebilmesi. neredeyse mükemmel bir dünya kuruyor adam. google ı taradım bulamadım. ünlü bilimadamı derken hani çok iyi bir bilimadamı ama tabiki nobellik birisi değil hele elli sene olunca bilinmiyor. belki de böyle bir kitap vardır, kurgulanmıştır, romandır, konusu budur. ama gerçek diye hatırlıyorum. hatta profesör işten atılıyor falan filan. yanlışlar olabilir ama ayrıntılardadır olay genel hatlarıyla böyle olması lazım.
0
🌸efe
(31.07.09)
kişilik bölünmesiyle 8-10 karaktere sahip bir kadın vardı yanlış hatırlamıyorsam. bir gazetecei ya da psikolog kadın hakkında kitap yazıyordu ama anlatılanları kitabında biraz(!) abarttığını kabul ediyordu sonra. sizin anlattığınız aklıma o olayı getirdi ama maalesef isimleri hatırlamıyorum.
0
seffaf bi hal almis sener sen
(31.07.09)
dr. james watson'dan mi bahsediyorsunuz acaba. kendi sizofren degil ama oglu sizofren imis ve onu tedavi etmeye calisiyordu ve ayni zamanda inceliyordu.

surda bahsetmis mesela:
www.schizophrenia.com
0
ermanen
(02.08.09)
@seffaf bi hal almis sener sen, sizin bahsettiginiz Sybil.flora rheta schreiber adinda bir gazeteci yaziyor romani.
0
fdegir
(02.08.09)
(4)

çaylaklık

haydeger
lanet bir hafta sonra kalkıyormuş. o gün tekrar yazar oluyor muyuz yoksa 87678464. sıradan beklemeye mi başlıyoruz.
lanet bir hafta sonra kalkıyormuş. o gün tekrar yazar oluyor muyuz yoksa 87678464. sıradan beklemeye mi başlıyoruz.
0
haydeger
(08.07.09)
sourlemonade
(08.07.09)
sabırtaşı isen 1-2 sene daha sabret bence.
0
domaine hasret yumuşak g
(08.07.09)
peki sıraya girmektense lanete maruz kalmak daha mı iyidir.
0
🌸haydeger
(08.07.09)
lanet kalkınca sıraya gireceksiniz zaten neslinize göre...
0
muhammed eminoglu
(08.07.09)
(6)

flanger neden çaylak oldu? -benim modlog tamire gitti de-

surtunme kuvveti
merak ettim de.
merak ettim de.
0
surtunme kuvveti
(02.07.09)
actigi son iki baslik yuzunden.
#16424327 ve #16424320 (entry'leri editlemis gerci)
0
sourlemonade
(02.07.09)
02.07.2009 04:28:00 galadnikov hatalı ispiyon #16424161
tanım, tanım devamı, örnek, alıntı ya da bkz değil: adam sadece ayar vermek için bkz girmiş
02.07.2009 03:11:00 galadnikov sil sözlüğü kurtarmak/#16424320
"tanım, tanım devamı, örnek, alıntı ya da bkz değil" gerekçeli ispiyon
02.07.2009 03:11:00 galadnikov sil moderasyon moderasyon duy sesimizi/#16424327
"içerik başlıkla uyumlu değil" gerekçeli ispiyon
0
dambil
(02.07.09)
göremiyorum onları ben
0
🌸surtunme kuvveti
(02.07.09)
Gece 3-4 tane mybrute linki vermişti, isimler de ayar şeklindeydi.
0
ataturkiye
(02.07.09)
o entyrlerin edit oncesi hallerini merak ediyorum. flanger ile irtibati olan birileri varsa buraya aktarmasini saglayabilir mi?
0
feeling the blanks
(02.07.09)
flanger'ın girdiği iki entrysinin de editlenmiş halleri legal,
başlık sözlüğü kurtarmak entrynin giriş kısmı; (tanım var burda zaten)

"her alevli suserin bir gün gelip de bir dur demek arzusunda olduğu durumlar karşısında giriştiği iş. aslında bu durumu şöyle kotarmak pek bir mümkündür. sözlüğü kurtaracak duayı her akşam yatmadan önce üç kez okumak yeterli olacaktır."

son editlenme saati; 3:20


diğer silinen entrysi "moderasyon moderasyon duy sesimizi başlığında"

"şu moderasyona sesimi bir duyursam, bi şekil yapsam, şu sözlüğü kurtaracak ve kollayacak güruha girer miyim hezeyanları içerisinde çığlık çığlığa kalmak yerine uygun bir ses şiddeti ile söylenebilecek tümce.

(bkz: ssg ssg duy sesimizi)"

bu da editlenmiş son editlenme saati 3:16 , girildiği saat ise 3:08


feeling the blanks'in dediği gibi editlenmeden önceki hallerini görmek lazım, gene çok fazla soru işareti var,

zaten bu geceye kadar entry girmeyeceğim deney yapacam, 20 tane falan my brute linki girmeyi düşünüyorum , yasak değilmiş ne de olsa,
0
muhammed eminoglu
(02.07.09)
(6)

aynı problem çaylaklık

godsbug
arkadaşlar ben 1.5 ay önce çaylaklığa düşürüldümolay şöylebaşlık:davet etmeyeceksen lütfen katılmaentry:facebook'ta gruplarına üye toplamaya çalışan insanların, grup isminin sonuna ekledikleri bir cümle.bizim düşünceden değilsen lütfen katılma olayı değildir, bizim düşünceyi yaymayacaksan lütfen kat
arkadaşlar ben 1.5 ay önce çaylaklığa düşürüldüm

olay şöyle

başlık:davet etmeyeceksen lütfen katılma

entry:facebook'ta gruplarına üye toplamaya çalışan insanların, grup isminin sonuna ekledikleri bir cümle.

bizim düşünceden değilsen lütfen katılma olayı değildir, bizim düşünceyi yaymayacaksan lütfen katılma olayıdır,

aslında bu grupların genelinde pekte bi düşünce temeli yoktur, şova yöneliktir.

ayrıca bu cümleyi ekleyen bazı gruplar cümlenin tamamını büyük harfle yazarlar,

böylelikle lütfen kelimesinin hiç bir espirisi kalmaz, çelişki vardır.

(bkz: lan bakar mısınız) #15140427

çaylak olma sebebim benzer başlıkların olması #15140464 gibi

"arkadaşlarını davet etmeyeceksen katılma" başlığana taşınmış entry

şu anda çaylak onay listesinde 24895. sıradayım belkide en az 1-1.5 yıl bekleyeceğim.

modlara mesaj atsam ben orada lütfeni vurgulamak istedim diye sonuç ne olur

sırf onuncu nesil olduğum için bu şekilde davranılmaz ki.
0
godsbug
(30.03.09)
"modlara mesaj atsam ben orada lütfeni vurgulamak istedim diye sonuç ne olur?"

hiçbir şey olmaz. on entry'inizi yazıp, bekleyeceksiniz.
0
demcan
(30.03.09)
3 tane benzer başlık varken bir tane daha açmanız yapılmayacak bir hareket gibi duruyor. en azından ortalık sakinleşinceye kadar.
0
redstreak
(30.03.09)
bir şey daha sorucaktım

yanlış anlaşılmasın kabullenilme,pohpohlanma duyguları olmadan soruyorum.

acaba girdiğim entryler ek$isozluk yazarı niteliği taşıyor mu?

yani, acaba sadece yaptığım bu hata yüzünden mi çaylak oldum?

yoksa yazdığım diğer entrylerle modların sabrını taşırıp,bardağı taşıran son damla misali, bu entryle çaylak yapma fırsatı mı vermiş oldum modlara?
0
🌸godsbug
(30.03.09)
yazik olmus sana. moderatorlerin sinirli anina geldin galiba. sans...
0
ne nicki be
(30.03.09)
eğer gerçekten haksız bir yaptırıma uğradığınızı düşünüyorsanız peşini bırakmayın, iletişimden sözlüğe kayıt olduğunuz maili vererek mail atın, durumun haksızlığını belirtin. hak ettiğiniz statüye ulaşıncaya kadar hergün atın, arada ip nizi deiştirin öyle mesaj atın (ip nizi banlarlar kafaları şişince) başka maillerle atın hatta hep aynı mesajı atın,

bu gibi meselelerin cezası 1,1.5 yıl bekletilmek olmamalı ,hakkınızı savunun.
0
muhammed eminoglu
(30.03.09)
sabırtaşşı yazarlar alındıktan sonra önceden ibraz edildiği gibi "tek hatada" çaylak edildiler. örneğin bir sürü "tuzak" ukteye düşen tonlarca yazar var. Misal "başka başlıkta incelenen" bi ukte verseniz suç değil ama tuzağa düşüp doldurursanız -ki birsürü helecanlı sabırtaşı var böyle- çaylak olursunuz. Neyse işin "eğlencesi" bu belki de değil mi?!
0
manfool
(30.03.09)
(7)

adsense

orakl
şimdi burdan bi 100 kişi falan toparlasak,onlar blog açsalar kendilerine herkes bloglarına adsense reklamlarından eklese ve bu yüz kişilik grup hergün birbirine tıklasa tıkır tıkır,her boş kaldığında üşenmeyip aramızda o gün için belirlediğimiz blogdaki reklama hit verse nasıl olur.acaba aylık ne ka
şimdi burdan bi 100 kişi falan toparlasak,onlar blog açsalar kendilerine herkes bloglarına adsense reklamlarından eklese ve bu yüz kişilik grup hergün birbirine tıklasa tıkır tıkır,her boş kaldığında üşenmeyip aramızda o gün için belirlediğimiz blogdaki reklama hit verse nasıl olur.acaba aylık ne kadar para kırarız? altın gününden hallice titan kafasındaki bu proje nasıl geliştirilebilir fikri olan??
0
orakl
(26.03.09)
adsensein ilk zamanlarında öyle çok iyi para kırmışlar ama şimdi o yöntemi çözmüş google efendi o şekilde hit felan vermiyor. ben öyle biliyorum.
0
fundamental
(26.03.09)
zaten bi fikir benim aklıma gelene kadar başkasının aklına gelmese,sömürülmese,yasaklanmasa şaşarım da şaşarım.gerçi burda birbirimizden bağımsız 100 kişi olacağımız için pek fark edilmez gibi geldi bana ama,bu arada bildiğin dolandırıcılık yapıyorum yuh bana!!!
0
🌸orakl
(26.03.09)
ya hadi yaptiniz diyelim, sadece ip'ye bakilmiyor odeme yapilmadan once.
kriterlerde browser, OS, ekran cozunurlugu, kac bit renk kullanildigi falan gibi bir suru sey var. bir sekilde o parayi odemezler yani size.
0
sourlemonade
(26.03.09)
google kardeşliği vardı zamanında forumlarda herkes aynen bunları yapıyordu. aslında şimdi herkes ip sini değiştirse her gün bi sorun çıkmaz da o kadar adamı ayarlamak zor.
0
vengeance is mine
(26.03.09)
google dan mevzu bahis parayı almak ev sahibinden depozitoyu almaktan daha zor. şaka yapmıyorum eğer siteniz harbi hit alan bir site değilse o parayı çok zor veriyorlar. google çatır çatr google adsense reklam vermek için başvuranlardan paralarını alırken vermeye gelince 40 takla atıyor. kapitalizm edebiyatı yapmak istemiyorum ama google bu yöntemle çok sağlam para kırıyor millete parasını vermiyor.
0
muhammed eminoglu
(26.03.09)
onu geçtim reklam koymak için onay almak bile iş.
0
trista
(26.03.09)
valla adamlar dolandırıcılık yapmasan bile ödemiyorlar ki. bizim 45-50 günde 160 dolar civarı para olmuştu. sonra baktık atılmışız, hesaba giriş yapan kişi de bendim ve hiç tıklamamıştım o reklamlara. 2 hafta sonra da puk geldi eve.
0
sanal uyku
(26.03.09)
(11)

Şimdi biz sözlükteyiz ya, gerçekten ruh sağlığımız yerinde mi sizce?

diaspora
Arkadaşlar merhaba, Şimdi aslında bu konuya nasıl girilir? nereden girizgah yapayım diye çok düşündüm. Ama ben içimden gelenleri anlatacağım sadece ama sadece beni ilgilendiren kimseye yönelik bir kinim, nefretim olmadan hatta bu sözlük ortamını seven biri olarak dillendiriyorum. Bu sözlük macera
Arkadaşlar merhaba,
Şimdi aslında bu konuya nasıl girilir? nereden girizgah yapayım diye çok düşündüm. Ama ben içimden gelenleri anlatacağım sadece ama sadece beni ilgilendiren kimseye yönelik bir kinim, nefretim olmadan hatta bu sözlük ortamını seven biri olarak dillendiriyorum.

Bu sözlük maceram öyle yıllara dayalı bir durum değil. Yani sizler gibi bilmem kaç zamandır bu ortamların adamı değilim. çok kısa da değil aslında. her neyse..

Ekşi sözlükte dahil bir çok sözlükte bulundum. Sözlükteyken hikayesi olan her insanı dinledim. Gözlemledim. Bütün sonuçlar o kadar birbirine yakındı ki yani üzerinize alınıp sinirlenirsiniz diye hafiften çekiniyorum ama gerçek olan şu ki; hepsinde bir olmamışlık bir eksiklik hissettim, gördüm, dinledim.

Hayatımda antidepresan ilaçlar ile ilgili hayatımda ilk defa bu kadar bilgi sahibi bir grup gördüm. Hayatımda ilk defa "zirve" denilen hayatında yanından bile geçmemiş insanlarla tanışmak adına bir şehirden diğer bir şehire koşan insanları gördüm. O insanların buna duydukları nedenleri düşünmeye başladım. Dedim ya hep gözlemledim. Yılların vermiş olduğu rehaveti ve yaşamın içinde bağıra bağıra söyleyemedikleri durumları, halleri, düşünceleri, ifadeleri sözlüğe harıl harıl yazanları, sözlüğün içerisinde gülmeyi, eğlenmeyi, duygusallaşmayı, hüzünlenmeyi, sinirlenmeyi, siktir çekmeyi, kendi inancının ve ya düşüncesinin dışında olana bilinç dışı bir baskı uygulayanları, bir başka insanı küçük düşürmek ya da alay etmek adına adına "ayar vermek" denilen durumdan inanılmaz zevk alanları, ikili ilişkilerde karşı cinsle rahat bir iletişim kurulduğu için bunun için çabalayanları, hayatına giren iyi şeylerden daha fazla beğenmediği, sevmediği şeyleri yazma gereksinimi duyan insanları izledim.

En ufak bir menfi geliri olmamasına rağmen binlerce insanın emek verdiği, didindiği, imla hatalarına kadar dikkat ederek araştırmalarını, gözlemlerini yazdığı buna rağmen bu insanların emeğinden para kazananların, şaşırtıcı ve mantığa inanılmaz ters olarak bir hüküm sürdükleri ve emek verenlerin buradan atılmaktan(uçurulmaktan) inanılmaz korktuğu bir yer halini almış olmasıydı.


Sabahlara kadar sözlükte zamanını tüketenler, bu can sıkıntısı mastürbasyonunu burada harcayanlar, ekşi sözlükte yazar olmanın kendisini bir ayrıcalık durumuna soktuğunu düşünenler, zirvelerde boy gösterenler, çok eğlenceli bir gece geçirseler dahi gecenin köründe evlerine geldiklerinde yinede interneti ya da sözlüğü açanlar, kısacası sözlüğün hayatının damarlarından birisi haline gelenler...

Bazen, burayı seviyorum. 27 yaşıma kadar doğru olduğunu zannettiğim bazı şeylerin aslında yanlış bilgi olduğunu görmek, salt bir bilgiye binlerce insanın bakış açından görünenleri gözlemlemek çok güzel. Anlatmaya çalıştığım zaten sözlüğün bu güzellikleri değil. Sözlüğü sözlük yapan insanların iç yaşamlarındaki olmamışlıklar. Ruh sağlığının yerinde olmayan binlerce insanın bu platformu yaratması. Örneğin, burada bir parça soruyorum. Çevremdeki herkese dinletsemde bilemeyecekleri bir melodi ama burada dakikalar içerisinde bilen birileri çıkıyor. Kültür seviyesi harika! ama bu kültüre sahip insanlar mutlu mu değiller? Böyle mi oluyor yani? Hayattan soyutlanmak mıdır bu? Ya da hayattan soyutlananların hayatın anlamını dışarıda değilde içeride yaşamaları mı? tüm samimiyetimle soruyorum. Gerçekten ruh sağlımız yerinde mi sizce?
0
diaspora
(11.03.09)
insanı hiçbir şey hasta edemese de bir şeyin hastalıklı olduğu düşüncesi hasta eder. dünyada bu işten parayı kazanmak uğruna bir şeye biraz fazla ilgi duymanın hastalık olduğunu iddia edebilecek bir sürü psikiyatr varken sizin gibi insanların bu düşünce içerisine düşmesi şaşırtıcı değil. öyle ki bu sektör öyle bir hale gelmiş ki ot gibi yaşayan belli bir yaşam formatına sahip olmuş insanlar normal gösteriliyor bunun dışındakiler hasta. ben de tutup diyeyim ki hergün sabah 7.30 da kalkıp işe giden insanlar ruh hastasıdır. bunu 40 yıl boyunca 50 yıl boyunca yapanlar var? ama bu işler böyle olmaz, olmaması lazım.

bu tanımlamanız da kabül edilemeyen bir şey zaten. insanları direkt ruh hastası olarak fişlemişsiniz. hayatını sabahatan akşama kadar tv programı izleyerek ,hande yener dinleyerek, 3 kuruşluk eğlence anlayışına sahip olarak geçiren insanlar normal kabül edilecek, ama şu platformda bazı düşünleri ortaya koymaya, gerekirse hiçbir araştırmaya girişmeye çekinmeyecek insanlar diğer yaşam formlarından ayrılıp ruh hastası kabül edilecek. bence asıl ruh hastalığı bu kusura bakmayın. herkes halinden memnun bence.
0
muhammed eminoglu
(11.03.09)
hatalarımız var, yanlışlarımız var evet ama biz hatalarımız ve yanlışlarımızız zaten. biz hepimiz eksiğiz aslında. bir yerlerimiz hep yarım. sözlük bunu görmemizi sağlıyor sadece. o yüzden sanki sözlük yazarları hep eksiklermiş gibi görünüyor.
dışarıdaki dünyada hiç yanlışı olan bir müdür göremezsin. çünkü işi müdürlerin yanlışlarını görmek olan kimse yok. ama sözlükte bir moderatörün yanlışı göz önüne çıkartılabilir. hatta bir moderatör yanlış yaparsa daha arkasını dönmeden ayarı alır.
yanlış yazdığın bir entry'i düşün, daha "formata aykırı olmuş" diye biri sana mesaj yazmadan veya sen gönderdiğin entry'nin yanlış olduğunu anlamadan entry uçmuş oluyor. çünkü burda hatalarımızı sakla(ya)mıyoruz.

kimse mükemmel değildir ama nedense dışarda herkes mükemmelmiş gibi görünüyor.
0
buzkran
(11.03.09)
o kadar genis bir kitleyi genellemissinki yani nereden baslayip nereye uzanacagimi sasirdim. ruh sagligimin gayet yerinde olduguna inaniyorum, her insan gibi dalgalanmalar yasasakta o dalgalanmalar gayet olagan seyler. acikcasi en pasif sozluk yazarini bile gectim, sadece siteyi ziyaret eden icerigin ne oldugunu bilmeyen google aramasiyla karsilasmis insanlarin bile sozlugu sozluk yapma olgusuna katki sagladigini dusunuyorum.

sozlukte vardir muhakkak ruhsal sorunlar yasayan arkadaslarda bu gayet olasi bir durum, belki o bahsettigin arkadaslarin yaptigi paylasimlar daha cok dikkat cekiyordur ama onlardan bagimsiz bir suru farkliliklarda var. eminim sen de biliyorsundur bu farkliliklarin varligini tek bir yere kanalize olma bence, cok genis bir alandayiz.
not: yazdigina karsi herhangi bir kizginlik icerisinde filan degilim.
0
lejant
(11.03.09)
klasik tabirle ruh hastalığından bahsediyorsan, evet bence de buradaki çoğu insan hafif sıyırmış vaziyette ama muhammed eminoglu' nun dediği açıdan bakarsak, gerçek yaşantıda kim mükemmel bir ruh sağlığına sahip ki? 50 yıl boyunca aynı kadınla evli kalıp, aynı işte çalışıp, aynı arkadaşlarla takılıp, aynı hayatı her gün defalarca yaşayan insanlar mı?

sözlük, yazarların yapısı itibariyle, zaten derdi olan insanların toplandığı bir platform neticede. söyleyecek şeyi olmayan insan neden yazma ihtiyacı hissetsin ki?

bu anlattığın hastalıklı ruh durumunu zaman zaman kendimde tartmaya çalışırım. hayatım boyunca hiç psikiyatra ya da psikolog a gitmedim, hiç anti depresan ilaç kullanmadım ama klasik anlamıyla çok normal ve sağlıklı olmadığımı düşünüyorum ama çoğu insanın da bu durumda olduğunu düşünüyorum. yoldan 10 tane adam çevirip psikiyatr koltuğuna oturtsak eminim en az 8 i ilaç kullanması gerekecek seviyede hasta çıkar. bu yüzden sözlükte entry okurken yazarın ruh halini değerlendirmek yerine sadece yazdıklarını değerlendirmek daha doğru geliyor bana.

acaba yazarların hepsini toplayıp doktora götürsek kaçı potansiyel seri katil çıkar? bunun ne önemi var işte, güzel yazıyor mu benim için tek önemli olan bu.
0
hevipeyra
(11.03.09)
Teziniz, sözlükte yazmayan, "diğer" insanların tamamının şahane hayatları, mükemmel durumda akıl sağlıkları olduğunu işaret ediyor. Bir de bu yönden bakın. En azından "biz" sorunlarımızı, dertlerimizi, sıkıntılarımızı, garipliklerimizi aktarıp, paylaşıp "aa aslında ne kadar da aynıymışız" diyebiliyoruz. "diğerleri" bunu bile yapamıyor, asıl burada bir sorun var gibi. Dikkatinizi çekerim.
0
inshroud
(11.03.09)
(bkz: sağlıklı bir genelleme icin gerekli denek sayısı)

Ek yapayım bir de: Sözlükte yazan insanlarda var olduğunu iddia ettiğimiz kişilik bozukluklarının reel hayatta çevremizde olan insanlarda olmadığını düşünmek o kaddar yanlış ki o kadar olur. Normal hayatta da elini sallasan psikopata çarpıyor sonuçta.
0
sui
(11.03.09)
İlk yazar olduğumda iyi insanlar bulup arkadaş olabileceğimi düşünmüştüm. Ama ne yazık ki pek çoğunun ego şişirme, kendini ispat etme, kendi gibi düşünmeyen insanları aşağılama eğilimli olduğunu görmem beni pek çok şeyden soğuttu. Elbette herkes benim gibi düşünmeyebilir, elbette sözlükte iyi insanlar olabilir ama çoğunluk gerçekten ağır basıyor. Bazı yazarlar gerçekten konuşmayı bilmiyor; bir bakıyorsun 20 yıllık dostunmuş gibi sana özel mesaj atıyor, acayip laubali tavırlar, neden? çünkü onlar gibi düşünmüyorsun ve onlar bu hakkı kendinde bulabiliyor. Ha evet, tanıdığım mükemmel insanlar da var sözlükten. Ama gördüğüm kadarıyla pek çok yazar bu sözlük yazarlığını fazla ciddiye almış durumda. Bugun "kendimce" kime ayar versem, kime laf soksam, nasıl popüler olsam gibi kaygılar taşıdığından eminim pek çok kimsenin. Nesil fark etmeksizin.

Olabilir, kimse mükemmel değil (ben de dahil), herkesin hataları olur, herkesin zayıf noktaları vs farklıdır ama bir noktadan sonra bu kişiliksizliğe dönüşüyor diye düşünüyorum.
0
trista
(11.03.09)
"En ufak bir menfi geliri olmamasına rağmen binlerce insanın emek verdiği, didindiği, imla hatalarına kadar dikkat ederek araştırmalarını, gözlemlerini yazdığı buna rağmen bu insanların emeğinden para kazananların, şaşırtıcı ve mantığa inanılmaz ters olarak bir hüküm sürdükleri ve emek verenlerin buradan atılmaktan(uçurulmaktan) inanılmaz korktuğu bir yer"
kimse bize lutfen gelin ugrasin didinin ve buraya bir seyler yazin, ki site cok okunsun biz de cok reklam alip para kazanalim nihahaha!! sizi gidi koleler!!! demedi. yaziyoruz, cunku: (bkz: #7526353) (bence en net boyle aciklanirdi)
bence siz yanlis anlamissiniz, mutlu olmak icin yaziyoruz mutlu etmek icin degil. sozluge yazmamak caba gerektiriyor, yazmak degil. yaziyoruz cunku normal sartlarda ayni masaya bile oturamayacagimiz bir suru insanla bir seyler paylasabildigimiz, dusuncelerine birinci agizdan ulasabildigimiz ve aynen belirttiginiz gibi hicbir cikarimiz olmadan, sadece fikrimizi soylemek icin soyledigimiz bi yer burasi.
kultur seviyesinin genel olarak belli bir duzeyin(o da muamma) ustunde olmasina sasirmanizi tam anlayamadim, kulturlu iinsanlar "evet ben oldum artik, kimseyle bir sey paylasmayayim evimde oturayim" diyerek ulasilmazliga mi oynamalilar. (ayrica "kulturlu" derken zaten cok bulanik bir ifade. egitimli diyelim?)
bence bu insanlar gayet mutlular, cunku kendilerini ifade edebilecekleri gorece ozgur bir ortama sahipler. gecenin korunde gelip sozluge bi iki satir bir seyler yazmak, butun gun hirgur icinde suruklendiken, butun yasadiklarin icinde patladiktan sonra, eve gelip yeter artik uyuyim de bitsin diye yataga girmekten cok daha saglikli oldugunuzu gosterir bence.
yalniz olabilirsiniz, mutsuz olabilirsiniz, asosyal olabilirsiniz ama sozlugu kesfettiyseniz en azindan biraz nefes alabilecginiz bi yer bulmayi basardiniz demektir. bu soylediginiz gibi bir "ic yasamdaki olmamislik" degil, tam tersine iyilesmedir (ayrica buradaki mutsuz insanlar gorebildigim kadariyla gercek hayattakinden cok cok daha az yogunlukta)
burada yazmaniza "ragmen" gunluk hayatinizda gayet mutlu da olabilirsiniz, ama belki gunde bes tane entry girmeden uyumazsiniz cunku soyleyecekleriniz vardir. ve dusuncelerinizi bu kadar cok insana bu kadar rahat sekilde ulastirabileceginiz baska bir yer yok.
sozluge karsi duyulan sey resmettiginiz gibi bir bagimlilik degil bence. olsa olsa bu bir baglilik. ha istisnalar her yerde olabilir tabii, durumu uc boyutlara tasiyanlar. manyak her yerde, burada da var.
birileriyle tanismak icin inanilmaz cabalar sarf eden insanlar ya da birilerini kucuk dusurmekten zevk alanlari, herhangi bir seye ait olmanin acayip bir ayricalik oldugunu dusunenleri sozluk disinda cok daha fazla goruyoruz, bence bu, bu konu icinde tartisilacak sey degil, disarda bu kadar varsa sozlukte neden olmasin.
bir de hayati boyle sanal-reel diye ikiye ayirma devri yavas yavas bitiyor bana kalirsa, internet artik hayatimizin bayagi bi icinde, ondan bagimsiz dusunulmuyor. bu baglamda sozlukte birkac saat gecirerek hayattan soyutlandigimizi dusunmuyorum, hayatin bir parcasi burasi. burada oluyor muyuz ki yani, hayat nedir? : )
0
cisterna
(11.03.09)
bircok insanin her aklina geleni yazdigi bir yer olunca boyle dusunesin gelmis ama genellemenin dozunu kacirmissin biraz. eh ruhumuzla dalga geciyoruz bazen ama sozluge yazmayan disarda bir suru bozuk insan var, burda sadece yazilar var ki sadece yazmak bir insanin tam olarak ne oldugunu ve butun dusuncelerini gostermez bence. zaten her yazdigi dalga veya her yazdigi hayatin ayrintili bilgileri olan objektif insanlar da var. neyse sonucta bunun uzerine de uzun uzun yazarsin ama bir sonuc olmaz, hayatin anlamsizligi anlamak gibi birsey, bak bu da sozluktendi:)
0
ermanen
(11.03.09)
var abiciğim böyle anomaliler. bana göre sözlükte çok garip insan var. mesela bu anket başlığı açıp dolduranlar. bana hakikaten çok garip geliyor .adam başlık açmış 'anneyle diyaloglar', 'babayla diyaloglar' hatta abartmış 'aile içi komik sms mesajları' evinde anne, babası, sms mesajlarını filan buraya yazma gereksinimi duymuş. niye? .tabi ki bunların okuyanıda vardır .ama kardeşim niye. çok mu canın sıkılıyor! ' heheee bak bugün annemle neler konuştum' diyip bunları sözlüğe taşıma ihtiyacı bence anomalidir. kimse senin 'aile içi komik sms ' mesajlarını okumak için can atmıyor. niye yazıyorsun bende anlamadım. ya 'en sevdiğim şarkılar' diyip başlamış en sevdiği şarkıları sıralamaya. niye buna ihtiyaç duyuyorsa. sonra sozluk yazarlarının her fırsatta televizyona çıkma ,roportaj verme güdüsü. bir başka anomali . televizyona çıkıyor,roportaj veriyor ; 'ben sozluk yazarıyım' ezikliğin son noktası. yok mu abicim senin sözlük yazarlığından daha önemli bir unvanın .sözlük yazarıyım diye çıkıyorsun televizyona. yani ne olmuş sözlük yazarısan. bende yazarım. bir s..k olmuyor valla. yani bazı kişiler gerçekten sözlük yazarlığının önemli bir mevki olduğunu sanıyor. sonra televizyona çıkıp hiçbirimizin yapmaycağı ajdar anık'la polemiğe girme gibi bir abukluk yapılıyor kimsede 'arkadaşım g..tüme benzemissin ' demiyor o yazara . yani sözlüğün değer yargıları, yazarları filan arkadaşın haklı olduğu noktalar var.
0
camasir suyu
(11.03.09)
"En ufak bir menfi geliri olmamasına rağmen binlerce insanın emek verdiği, didindiği, imla hatalarına kadar dikkat ederek araştırmalarını, gözlemlerini yazdığı buna rağmen bu insanların emeğinden para kazananların, şaşırtıcı ve mantığa inanılmaz ters olarak bir hüküm sürdükleri ve emek verenlerin buradan atılmaktan(uçurulmaktan) inanılmaz korktuğu bir yer"

yanlış düşünüyorsunuz. menfi geliri söyleyeyim; anlaşılmak ya da en azından bir süreliğine bile olsa anlaşıldığını hissetmek. insanlar kendilerini anlatmak, "ben de varım" diyebilmek için bir ömür harcarken, türkiye'de de oluşan sistemin çarpık ve tek tip insan yaratıp içe kapanmayı gerçekleştirmek amacında oluşunun yarattığı sistem kenarı insanları bu kadar çok iken insanların ekşi sözlük gibi bir mecradan başka düşüncelerini daha iyi ifade edebilecekleri pek bir yer yok. evet reel bir toplulukta da insan kendini dışa vurabilir ama eğer bunu kabullenmeyenler çoğunluktaysa ve bu çoğunluğun diktatörlüğündeki genel kanılarla damgalanıyorsa insan; kendi topluluğunu oluşturur. cemaatlerin ortaya çıkış nedeni de budur aslında. işte ekşi sözlüğün bize yarattığı bu fırsat buraya "aitlik" duygusuyla yazmamızı sağlıyor biraz.

21. yüzyılı'da düşünürsek insanların internet ortamında fazlaca bulunmaları ve bu nitelikleri taşıyan ekşi sözlüğün (anlaşılma dürtüsüyle yazılan ekşi sözlüğün) bu ortamda kolay ulaşılabilir olması buraya rağbeti arttırıyor. mesela vaktini çoğunlukla televizyon başında geçiren bir kişinin kendini izlediği programlarda ifade etmesi gibi. ya da izlediği programlarla ifade edilmesi... he sözlük bu işe de yarıyor bakınız; sosyal ortamdaki çoğu arkadaşlarımızın hep bir yanı bizi anlatır, burada okuduğumuz yazılarda da bazen kendimizi bulabiliyoruz.

ne kadar yazarsam yazayım geleceğim son nokta çarpık demokrasi; bunu tamamı ile siyaset açısından anlamayın. zamanla insanların buraya karşı da böyle kuşkular içine girmesi ortalamalaşan sözlükten dolayıdır. yine kaçan biz mi oluruz yoksa bu sefer onlar mı olur bilemem ama böyle çekinceler içine girmenin pek bir faydası olmaz.
0
garip biseyler
(11.03.09)
(4)

Solo öğrenme süresi

quaker
Soloo soloo soooooloo.. 90'lardan bir parça dinledik.. Şimdi haberler..Efenim merhaba.. Bendeniz 6 yıldır gitar eskitip çalmayı öğrenemeyen bir zavallı.Her 6 ayda bir, 7 günlük heveslenme süreleri dahilinde, toplamda 3 aylık tecrübem bulunmakta. Bu tecrübenin son 1,5 ayı elektro gitarda..Yok bending
Soloo soloo soooooloo.. 90'lardan bir parça dinledik.. Şimdi haberler..

Efenim merhaba.. Bendeniz 6 yıldır gitar eskitip çalmayı öğrenemeyen bir zavallı.
Her 6 ayda bir, 7 günlük heveslenme süreleri dahilinde, toplamda 3 aylık tecrübem bulunmakta. Bu tecrübenin son 1,5 ayı elektro gitarda..
Yok bending yok hammer on pull off falan fıstık kendimce oynadım bu oyuncağımla.
Akor basmaktır şudur budur, arkadaşlarla iğrenç sesler eşliğinde eğlenmek yeterli gelmiyor doğal olarak.
Şu engin "solo atma" sevdasına bir burnumu sokayım dedim.
www.ultimate-guitar.com
Şu tabın solo kısmıyla başladım işe.(Başladım diyorumda, evvelinde tabii parmak alıştırmaları yapmışlığım var çok sefer.)
Şarkının hızını zaten tahmin edersiniz.
Şimdi sorum şu, böyle bir soloyu tam manasıyla çalabilmek için benim gibi bir aceminin ne kadar süreye ihtiyacı vardır?

(Soru başında çalan parçayı hatırlayanlara sevgiler..)
0
quaker
(18.02.09)
Şimdi tabii yıllarını gitara vermiş adamın öğrenme süresiyle benimkini karşılaştırmak değil amacım.
"Abi bende işte gitarda akor basar bi kaç parça çalardım solosuz.. İlk denediğimde şöyle şöyle zamanda çaktım olayı" tarzında bir yaklaşım bekliyorum sadece..
Hani bir nevi "lan adamlar bu kadar da yapıyo ben ne kadar mal mışım" diyebileyim..
0
🌸quaker
(18.02.09)
ritim 2 ay, solo 2 yıl derler... ayrıca ne ekersen onu biçersin de demişler :)
0
insantaklidiyapanmaymun
(18.02.09)
ben sureden cok calisma yontemi ile ilgili birseyler soyleyeyim. sadece dogru calmaya calis, hatasiz calabilecegin bir hiz bul. daha sonra hizi yavas yavas arttirarak (metronom veya guitar prodaki speed trainer ile) calis ama dogru calmaktan odun vermeden. bu yaptigin aslinda basit bir kas egzersizi. nasil ki basketcilerde bir kas hafizasi olusuyor, sen de ayni seyi parmaklarindaki kucuk kaslar icin yapiyorsun. onemli olan hiz degil, dogru calmak. bir sure sonra kendin de sasiracaksin rahatca hizlandigin zaman. steve vainin verdigi ornek once yuru ki sonra kosabilesin.
0
kadirsavun
(18.02.09)
bir parçaya odaklanıp o sırf parçayı çalmaya çalışırsanız bitirdiğinizde sadece bir parçayı çalıyor olursunuz. solo işinin büyük kısmı sol el tekniğinde bitiyor. pozisyonlar üzerinde bol parmak alıştırması yaparsanız istediğiniz her soloyu çalabilirsiniz. bu alıştırmalar için de bora ulusoy'un solo gitar metodunu şiddetle öneririm.
0
muhammed eminoglu
(18.02.09)
(5)

akustik gitar

burkyburhan
merhabalar,bir arkadaşıma doğumgünü hediyesi olarak yeni ve daha iyi bir akustik gitar almak istiyorum. en fazla 300tl ye kadar çıkabilirim tavsiyeniz olursa sevinirim.şimdiden teşekkürler.
merhabalar,

bir arkadaşıma doğumgünü hediyesi olarak yeni ve daha iyi bir akustik gitar almak istiyorum. en fazla 300tl ye kadar çıkabilirim tavsiyeniz olursa sevinirim.şimdiden teşekkürler.
0
burkyburhan
(21.01.09)
300 ytl ye "iyi" bir akustik gitar bulmak zor olabilir. fakat gidip buraya yazdigin seyi bi muzik dukkanindaki adama soylersen muhtemelen o fiyat icin iyi bir gitar onerebilir.
0
polifonik osuruk
(21.01.09)
buraya yazdigin seyi bir muzik dukkanindaki adama soylersen muhtemelen 100ytl etmeyecek bir gitari 300ytl olarak sana kakalamaya calisacaktir.

sahibinden.com a bak. 250-300 ytl'ye guzel akustikler var bilindik markalarin. en bilindigi de cort ns2 idi sanirim ya da o cesit bir model. sanchez manchez gibi dandi marklara hic bakma bile..cort, washburn, yamaha, ibanez takil..
0
no christ requiress
(21.01.09)
ashton'un bazı modelleri var bu fiyatlarda, sesi de gayet hoş (idare eder yani).

www.mydukkan.com
0
muhammed eminoglu
(21.01.09)
valla karşı taraf gerçekten hevesliyse arkadaş grubundan 1-2 kişi daha bulup bütçeyi yükseltin bence. akustik gitarın akustiği gerçekten fiyatla doğru orantılı olarak artar.
3-4 kişi birleşip 500-600 ytl ye takamine alınabilir örneğin.
0
hayo
(21.01.09)
ben gitardan fazla anlamamakla beraber, geçen sene şunun siyahını almıştım.
tinyurl.com
ben aldığımda 240 liraydı. şimdi bayaa pahalanmış kampanya fiyatına göre.
anlayan arkadaşlarım gitarın sesini beğendi. tavsiye ederim.
0
el magico
(22.01.09)
(4)

Php görüntülü dersleri

Daimon
Merhaba arkada$lar yeni bir php kullanıcısıyım ama php ile ilgili görüntülü dersler arıyorum arıyorumda bulduklarım ya kırık link oluyor yada php videosu dışında pek çok $ey oluyor. eğer güzel görüntülü dersleri izleyebileceğim veya indirebileceğim bir yer varsa bildiğiniz ve payla$ırsanız ki ben em
Merhaba arkada$lar yeni bir php kullanıcısıyım ama php ile ilgili görüntülü dersler arıyorum arıyorumda bulduklarım ya kırık link oluyor yada php videosu dışında pek çok $ey oluyor. eğer güzel görüntülü dersleri izleyebileceğim veya indirebileceğim bir yer varsa bildiğiniz ve payla$ırsanız ki ben eminim payla$ırsınız çok mutlu olacağım. te$ekkürler $imdiden.
0
Daimon
(17.01.09)
şunu söyleyebilirim ki videonun hiç bir artısı ya da kolaylığı yok. aksine zaman kaybı. bir e-kitabı baştan sona takip etmen daha faydalı olur.
0
emrag
(17.01.09)
www.kariyervideo.com php hakkında fazla ayrıntılı ders yok ama idare eder. ileride asp.nete falan geçmeye karar verirseniz bu siteden iyisi yok.
0
muhammed eminoglu
(17.01.09)
internetden bulanan görüntülü dersler genelde, eksik ya da hatalı bilgi içerir.(3-5 bi şey öğrenen hemen video yapıp yayınlıyo da..) bunun dışından görüntülü php eğitiminin profesyonelce hazırlandığı bir kaynağı ben de aradım, lakin bulamadım.
mehmet şamlı nın pusula yayıncılıkdan php5 kitabı var. daha iyisini görmedim.
0
zengin mineralli maden suyu
(17.01.09)
www.fulldepo.com

şuradan bulabilirsin kefiliyim, 30 sn üye ol kap php'yi:)
0
abtash
(17.01.09)
(14)

Fizik sorusu (hız problemi)

ataturkiye
Arkadaşlar merhaba. Soru konu başlık içerisindeki resimde. 30 yıllık fizikçiyim, kafa durunca duruyor meret. Soruyu anlamadım çözümüne yanaşayım. Nedir bu sorunun çözümü?Düzeltme: Site içerisinde görüntü problemi var sanırım. Onun için soruyu imageshack'e de attım. Bi el atın bi zahmet. Hayır bana d
Arkadaşlar merhaba.

Soru konu başlık içerisindeki resimde. 30 yıllık fizikçiyim, kafa durunca duruyor meret. Soruyu anlamadım çözümüne yanaşayım. Nedir bu sorunun çözümü?

Düzeltme: Site içerisinde görüntü problemi var sanırım. Onun için soruyu imageshack'e de attım. Bi el atın bi zahmet. Hayır bana değil soruya el atın.

img292.imageshack.us
0
ataturkiye
(15.01.09)
Tüm hızlar akıntıya göre verildiğine göre, bulacağımız sonuç da akıntıya göre olacak.

L cisminin hızını referans alalım. Vl'=0 diyelim. Bu durumda:
Vk'=Vk-Vl = -4-1 = -5 m/s ;
Vl'=0
olacaktır.

Aynı doğru üzerinde durabilmeleri için L'de kesişen üçgen benzerliği sağlanmalı. Yani K cismi L'ye göre 5 birim ilerlerken, ondan iki katı mesafe uzaktaki M cismi de 10 birim ilerlemeli.

Vm'= Vk'×2 = 10 m/s

Şimdi L merkezli hızlardan akım merkezli hıza geçersek:

Vm = Vm'-Vl = 10-1 = 9 m/s

edit: pardon, + - hatası, son işlemde hızı eklemeliydim:
Vm = Vm'+Vl = 10+1 = 11 m/s (akıntıya göre)
yere göre:
11+1 = 12 m/s
0
vulpius
(15.01.09)
soruyu ben de anlamadım. sürekli aynı doğru üzerinde olmak ne demek?
0
co2s2
(15.01.09)
3 noktayı birleştirdiğinizde sürekli bir doğru oluşturmasını istiyor yani. vulpius'un çözümü doğru.
0
lemmiwinks
(15.01.09)
@Vulpius teşekkür ederim arkadaşım doğru diyorsan doğrudur.

@co2s2 valla hala ben de aynı yerdeyim. Ne istediğini bi anlasam cevabı yapıştıracağım ama :)

@sonbalak hobaa hocam sen de başka demişsin. Nedir bu işin sağlamı :)
0
🌸ataturkiye
(15.01.09)
geometri sorusu gibi düşünmek lazım biraz, üçgende benzerlik gibi.
0
sonbalak
(15.01.09)
vm 12 m/s olucak.
K---!
--*-!
----L
----!-*
----!---*
----!----*
----!-------M
0
tembel degilim useniyorum
(15.01.09)
@tembel degilim useniyorum mantıklı!

Bir de 12 geldi. Görüyorum ve arttırıyorum. Yok mu başka çözümü olan.
0
🌸ataturkiye
(15.01.09)
ben 14 m/s buldum çözümü (ilk çözümü düzeltiyorum akıntıya göre hızı ihmal etmişim). ama önce açıklama yapayım. 3 yüzücüde aynı noktada olarak faz ediyorum. ve 1 er sn sonraki durumları hesaplayarak üçgen oluşturdum.

şimdi vk mızın nehire göre hızı 4m sn yani 1 s de 4 metre sol tarafa gitti.
vl mize bakalım ; o da nehrin yönüne göre 1s/m den 1m/s ile hareket ediyor. bir sn sonra sağa doğru 1m gidiyor.

şimdi aynı doğrultuda olması için üçgen oluşturacağız tepe noktası vl mizin 1 sn sonra bulunduğu nokta. oluşacak üçgeninizde 1 e 3 oranı var. (60-180 )buradan çıkarımla

üçgenimizdeki orta çizgi (vk sola 4m gitti vl sağa 1m gitti) 5m oldu. e oranımızda 1 e 3 tü. demek ki vm miz 15 olacak. nehirin hızını çıkarttığımızda 14 m/s olur.(orta çizgi dediğim referans noktası vl doğrultusunun ta kendisidir)
0
muhammed eminoglu
(15.01.09)
cevap 12 olmali.akinti hiziyla hic bir alakasi yok. ortadaki yuzucuye göre bagil hizlari orantili olmak zorunda.k'nin l'ye göre bagil hizi 5 ise m'nin de l'ye göre bagil hizi 10 olmali.aradki mesafeden dolayi.benzerlik.o zaman m'nin hizi 11 olmali.yere göre hiz ise 12 dir.
0
sioxis
(15.01.09)
ben illa akıntı hızını kullanıcam diyosan, yere göre hızları;
K'nın yere göre hızı: -4+1=-3
L'nin yere göre hızı: 1+1=2
benzerlikte K ile L arasındaki benzer üçgenlerin ortak tepe noktasının(kelebeğin boğumu), K'ya y ekseninde uzaklığı 36, L ye ise 24tür.

24/(120+24)=2/x => x=12 olur.
0
rodeocu
(15.01.09)
şöye bir şey çizdim img356.imageshack.us
burdan x in 11 olduğu görlüyor. her şey akıntı hızına göre verlidiği için akıntı hızını kullanmaya gerek yok.
Buna göre; suya göre hız 11, yere göre hız 12 çıkıyor
0
trinitrotoluen
(15.01.09)
cevap 11m/s olmalıdır. suyun akıntı hızını cıkartmanız lazım. eleman kıyıdaki sabir bir noktaya göre 12m/s ile hareket etmelidir. Yani kendisi 11 ile gitmeli ki suyun akıntısının etkisiyle toplamm hızı 12 m/s olsun. cozum istersen söyle:

img172.imageshack.us
şekildeki siyah noktalar 3 yuzucunun başlangıç noktaları oluyor. kırmızı noktalar da 1 saniye sonraki pozisyonları oluyor. 1 saniye içerisinde aldıkları yol miktarları da kırmızı ile yazılı rakamlar. bir dogru üzerinde kalmaları için 3. yüzücünün x kadar yol alması gerekiyor. bunu da söyle hesaplıyoruz:

24/(24+120) = 2/x -> buradan x=12m bulunur. Yani o eleman 1 saniyede 12m yol almalıdır. 12 m yol almak için ise kendi hızının 11m/s olması gerekir.
0
esreverdaer
(15.01.09)
pardon trinitrotoluen cizmiş zaten aynısını.
0
esreverdaer
(15.01.09)
Herkese çok teşekkür ederim arkadaşlar. Tanrı sizi fizik'ten ayırmasın. Amen.
0
🌸ataturkiye
(15.01.09)
(15)

yazardım çaylak oldum

onakomamonako2
bugün açılan bir başlıkta. cümle içinde sincap kelimesi sincep olarak girilmişti. ben de 3. entry olarak sincep ne lan bkz.ı verdim. 1 ve 2 no'lu entryler silinince başlık başıma kalmış. başlık da taşınınca entry silinmiş. işten eve gelene kadar çaylaklığa düşmüşüm. biraz acele verilmiş bir karar gi
bugün açılan bir başlıkta. cümle içinde sincap kelimesi sincep olarak girilmişti. ben de 3. entry olarak sincep ne lan bkz.ı verdim. 1 ve 2 no'lu entryler silinince başlık başıma kalmış. başlık da taşınınca entry silinmiş. işten eve gelene kadar çaylaklığa düşmüşüm. biraz acele verilmiş bir karar gibi geldi bana. ben yine 10 tanım entrymi girdim 14bin küsürüncü sıradayım şu anda. 1 sene bekledim. yine beklerim. özellikle okuyorsa galadnikov. sizce çaylaklığa düşmem normal mi?
0
onakomamonako2
(15.01.09)
kimi raikkonen
(15.01.09)
sözlük formatında bu ayrıntıyı atlamışım. başlığı okudum da bayağı bi haketmişim yani. sağlık olsun. sabırtaşı çatlamaz.
0
🌸onakomamonako2
(15.01.09)
şimdi entry silinme istatistiklerine baktım da. başlık taşındığı için silinmiş görünüyor.
0
🌸onakomamonako2
(15.01.09)
27 ocak 2008 orlando magic boston celtics maci/#12406651
"tanım, tanım devamı, örnek, alıntı ya da bkz değil" gerekceli ispiyon
0
forumtrak
(15.01.09)
ayrıca sincep entry'niz de silinmiş görünüyor.

kısacası durum şu:

bkz fasiliteleri ile diyalog yaptığınız için entry'niz yeni başlığa taşınmayıp, silinmiş ve siz de çaylak edilmişsiniz.
0
forumtrak
(15.01.09)
sıcağı sıcağına (bkz: #15047482)
0
sanal uyku
(15.01.09)
bu arkadaşımız (bkz: sincep ne lan) yerine -sincep ne lan? yazsaydı çaylak olmamış olacaktı, yanlış mıyım?
0
muhammed eminoglu
(15.01.09)
@fuck milk get beer

26.12.2008 18:27:00 kimi raikkonen ta$i yaran msn iletileri -> yaran kisisel iletiler
#14642640 #14645009
24.12.2008 11:44:00 neutralife ta$i yazar olup yazacak bir sey bulamamak -> yazacak bir sey bulamamak
#14704479

kısacası aramaya inanmamışsın. sanırım.
0
forumtrak
(15.01.09)
@fuck milk get beer:
msn iletileri ve yazacak bir şey bulamamak konulu başlıklar taşınmış bu yüzden entryleriniz de taşınmış. bu başlıkları siz açtıysanız özensiz başlık açmaktan dolayı çaylak olmuş olabilirsiniz. bunlar dışında kişisel tarihçenize not düşürtecek şeyler de yapmış olabilirsiniz.
ayrıca olay sadece formata uygun entry girmek de değil. örnek üzerinden gidelim. "sincep ne lan" yazmak da formata uygundur fakat abartıldığı takdirde hoş karşılanmaz, uçma sebebi olabilir.
0
sanal uyku
(15.01.09)
teşekkür ederim cevaplarınız için.

o başlık taşımalar olduktan çok çok sonra çaylak oldum ben.
o iki başlık da benim başlığım değil. altlarına entry yazdım sadece.

bir kere benim açtığım başlık taşındı şu ana kadar. ama o durumdan çok sonra çaylak oldum ben.
aramaya inanıyorum zaten her zaman. entry yazmadan önce başlık içinde ara yapıyorum akla gelen her keyword ile
başlık açarken de arıyorum.
ancak bulamıyorum, açıyorum başlığı.
hemen altına birisi benzer anlama gelen başlığın bkz'ını koyuyor. :))
0
fuck milk get beer
(15.01.09)
@fuck milk get beer

başlık taşıma yüzünden çaylak olacağınızı zannetmiyorum. zira ben de gelsem, "yaran msn iletilei" ile ilgili başlığın "yaran kişisel iletiler" olarak açılmış oldupunu tahmin edemem, bulamam. çok bariz olanlar dışında bu nedenle tarihçeye bile "aramaya inanmıyor" diye not alınmadığını söylemişti moderatörlerden biri. mesela birinin söylediği bir söz vardır, hoşunuza gitmiştir, sözlüğe yazmak isteseniz bunun "hastası olunan quytelar" diye bir başlıkta olduğunu tahmin edebilir misiniz? 40 yıl arasam bulamam o başlığı. anca yeni başlık açıp yazarım, bilen biri gelir doğru bkz verir. nedeninin bu olmadığından eminim diyebilirim.

ha niye çaylak olmuşsunuzdur? bizim göremediğimiz kendi kendinize sildiğiniz entry'ler var mesela. bir tanesi "imam hatip mezunu kürtçe konuşan tc başbakanı" diye bir başlığa yazılmış. öyle bir başlık da yok. bu başlığı açıp ne yazdıysanız, sonradan silmiş de olsanız demek ki siz silmeden moderatöre takılmış, moderatör silene kadar siz silmişsiniz ama çaylak olmaktan da kurtulamamışsınız gibime geldi. yani neden göte girme mevzusu olabilir.
0
kibritsuyu
(15.01.09)
abi çok ilginç bir durum yok. hatta bence az tepki verilmiş. ben son entrymde standart seviyede küfürlü bir eleştiri yapmıştım, bir arkadaştan msg geldi aman abi uçma diye ben de dur bir moda sorim dedim akıbeti nolur bir yanlışlık varsa sileyim dedim attım mesajı akşam. sabah giremedim sözlüğe başlığıma baktığımda uçmuşum meğerse. moderatörlerin adet dönemlerine bağlıyorum ben bu durumu, gergin oluyorlar.(aman diyim burdan da uçmayalım,neyse)
0
vici
(15.01.09)
@şahiner:
niye yapmasınlar, sıra gelince yaparlar.
0
sanal uyku
(15.01.09)
hayır ben şunu anlamıyorum.
o başlık başına kalmasa da "- sincep ne lan?" deyince ne oluyor?

velev ki uçurulmadın, "- sincep ne lan?" diyeceğine, (bkz: sincap) desen hem bir zeka pırıltısı, hem bir ironi, hem düzeyli bir uyarı, hem de dostluk kardeşlik olmaz mı?

yeni yazarlar ve yazarlık hakkında pek konuşmam ama sözlükte uzun yıllar hiç çaylak olmadan yaşanabilir. üstelik bunu yapmak için moderasyonun yaldır yaldır, şurayı okuyun, burayı anlamadan entry girmeyin, şöyle yapın edin dediği şeyleri bir kere bile okumaya, kasmaya gerek yok.

şu sözlüğe 365*4 gün yazı yazdım. o kuralları bir kere bile okumadım bir kere bile de ihtiyaç duymadım. "tanım veya örnek" yazılacak bitti.

sanki yenilerde şöyle bir hava var. moderasyon limitlerinin sınırlarında gezilmeli, o raddede kuralları zorlayan yazılar yazılmalı, 871 tane mederatör entrynin uygunluğunu tartışmalı, 1 oy farka uygundur kararı çıkmalı... işte böyle entryler yazan bir yeni yazarlık makbulmuş gibi bir hava var sanki.

başlık portakal'dır, çakarsın bir (bkz: turuncgil) ya da (bkz: portakal orda kal) bitti. kısacası yazdığın şey sana zibidilik gibi gelmiyorsa, kimseye zibidilik gibi gelmez. ondan sonra çaylak olmuşum, ne zaman dönerim, haklı mı haksız mı diye envayi çeşit enerji kaybı, çaylak olana üzüntü vesaire...

bence öncelikle, ben neden "sincep ne lan" diye bir entry yazma gereği hissettim noktasından başlamalısın arkadaş.

onakomamonako2 adlı arkadaş yazdıklarımı direk üstüne alınmasın, buradan hareketle tüm yeni yazar arkadaşlara bir iki satır görüş bildirmiş oldum. ona vesile oldu. umarım kısa zamanda çaylaklıktan kurtulursun, madem önemsiyorsun. önemsiyor olmanı da ayrıca yazmak lazım ama neyse mevzu o değil.

şurada işyerinde sırf trafik dağılsın diye can sıkıntısından ortama girdik, saat 20:30, 1. köprü yıldız katılımı hala sıkışık anasını satiyim...
0
delikan76
(15.01.09)
@delikan76 teşekkür ederim.
açıklayabilirim tarzında olcak biraz ama. o bkz ı hiperaktif bi anımda vermiştim. (bkz: lost ne lan)a atıf yapmak istemiştim aslında. yani başlığı açan arkadaşa da bir hakaret amacım yoktu. neyse yaptık bi zıpırlık, cezasını çekicez.
0
🌸onakomamonako2
(15.01.09)
(2)

israil - filistin

berkertoy
kimisi "haklı kardeşim adamlar, parasını vermişler zamanında" diyor, kimi de "almanlar işlerini bitirseydi kurtulmuştuk", bense bu konudaki kendi cahilliğime kızıyorum. sorum şu : adam gibi objektif bilgi içeren kaynak var mı bu konuda? direk wikipedia'ya sarıldım "israeli - palestinian conflict" ti
kimisi "haklı kardeşim adamlar, parasını vermişler zamanında" diyor, kimi de "almanlar işlerini bitirseydi kurtulmuştuk", bense bu konudaki kendi cahilliğime kızıyorum.

sorum şu : adam gibi objektif bilgi içeren kaynak var mı bu konuda? direk wikipedia'ya sarıldım "israeli - palestinian conflict" tir okuyorum ama bir yandan da wikipedia'nın doğası kıllandırıyor beni. siz ne önerirsiniz?

öncelikli amaç doğru düzgün, temeli sağlam fikir edinmek, taraf tutmak değil.

sağolun, varolun.
0
berkertoy
(11.01.09)
bi ara başladığım sonra yarım bıraktığım bir kitap var."israil hamas hizbullah kıskacında türkiye" yazarı: hasan taşkın. israil liderlerinin hayat hikayeleri, yaser arafat'ın mücadelesi, yahudiliğin ne olduğu konusunda bilgiler veren iyi bir kitap .hatta yıllardır olan bitenleri kronolojik sırayla da anlatmışlardı yanılmıyorsam. sonuç olarak bu kitaba bi bakın derim.
0
nesfit
(13.01.09)
(4)

Php script problemleri

Daimon
arkadaşlar bir php scripti hostuma kurmak istedim fakat db vs. herseyi ayarladıktan sonra ftp'ye atıp siteye girdiğimde sadece arkaplan rengi görünüyor sitenin olması gereken butonları yazıları vs. hiçbirşey görünmüyor. sizce bunun sorunu nedir ugrasiyorum ama bir cozum yolu bulamadım yardımcı olabi
arkadaşlar bir php scripti hostuma kurmak istedim fakat db vs. herseyi ayarladıktan sonra ftp'ye atıp siteye girdiğimde sadece arkaplan rengi görünüyor sitenin olması gereken butonları yazıları vs. hiçbirşey görünmüyor. sizce bunun sorunu nedir ugrasiyorum ama bir cozum yolu bulamadım yardımcı olabilecek olan arkadaşlarımın desteklerini bekliyorum teşekkürler.
0
Daimon
(27.12.08)
aynı şey başıma geldiğinde sorunu php.ini dosyasındaki register_globals i on yaparak düzeltmiştim. sebebi o mudur emin değilim, konu hakkında pek bilgi sahibi değilim ama söylemek istedim.*
0
gsgsgsgsgsgsgsgs
(27.12.08)
binlerce ton şey olabilir sıkıntı. tam olarak ne yaptığını adım adım yazarsan ve hangi script olduğunuda söylersen bakarız.
0
sifatsiz
(27.12.08)
hostunuz register_global i güvenlik gereği off yapmış olabilir.bunu siz düzeltemezsiniz. host unix sunucuda değilse olabiliyor böyle şeyler. hostunuzla görüşün bence. ek olarak database ayarlarınızda da problem olabilir. tekrar kontrol edin..
0
muhammed eminoglu
(27.12.08)
.htaccess e eklenecek bir kod ile register_globals on olarak tanımlanabilir. Ama tehlikeli. Ne kadar kararlısınız?
0
non descript
(27.12.08)
(19)

tv programı katılacak sözlük yazarlarına soru

saryade
sözlükten de duyurulacak da, yarın bir kanalda ekşi sözlük yazarlarıyla sohbet edilecek. iki çekim yapılacak. ilki bu cuma yayınlanacak, konusu ekşi sözlük ve bilişim yasakları, ikincisi haftaya cuma yayınlanacak konusu sadece ekşi sözlük. katılacak sözlük yazarları alfabetik olarak:arzach, flyalone
sözlükten de duyurulacak da, yarın bir kanalda ekşi sözlük yazarlarıyla sohbet edilecek. iki çekim yapılacak. ilki bu cuma yayınlanacak, konusu ekşi sözlük ve bilişim yasakları, ikincisi haftaya cuma yayınlanacak konusu sadece ekşi sözlük.
katılacak sözlük yazarları alfabetik olarak:
arzach, flyalone, itaatsiz, kaamos, kanzuk ve rrr

konularla ilgili sormak istediklerinizi buraya yazarsanız, nickinizle birlikte programda sorulacak sorular. şimdiden teşekkürler.
0
saryade
(22.12.08)
hangi kanalda yayınlanacak acaba?
0
forumtrak
(22.12.08)
(bkz: z tv)
0
🌸saryade
(22.12.08)
ssg nin radyo röpörtajını bir dinleyim derim. bkz verecektim ama başlığı unuttum.
0
birberberbirberberebreberber
(22.12.08)
:) yok soru bulmakla ilgili bir sıkıntıdan sebep yazmadım buraya, halihazırda soru sormak isteyenlere bir kanal açalım istedik.
yine de teşekkür ederim.
0
🌸saryade
(22.12.08)
soruyu kime soracağız onu anlamadım ben :) genelde soruları programcılar konuklarına sorar : )))
0
birberberbirberberebreberber
(22.12.08)
öyle olacak zaten. buraya yazılan soruları sunucu arkadaşa aktaracağım ve o da "ekşi duyurudan da şöyle sorular gelmiş" deyip, nicklerle birlikte soracak sorularınızı.
0
🌸saryade
(22.12.08)
konuklara biz mi soru soracağız yani? e onu sözlükten de yaparız?
0
leylak sarabi
(22.12.08)
sözlük gerçektende sadece bir deşarj merkezi mi? toplum için reel hayata katkı yapmalı mı(yapıyor mu)? varolan toplumsal sorunlar için daha öte bir işlevi olmalı mı?(kastettiğim organizasyonlar düzenlemek, küçük veya büyük grupların yaşama aktif katkı yapması,her ne olursa) yoksa yaptıkları hali hazırda yeterli midir?

ya da sözlüğe bu tür bir misyon yüklemek yanlış mı olur? kendi haline bırakalım gideceği yere gitsin midir?

ek: herkesin cevaplamaya vakti olmaz o yüzden kaamos, itaatsiz ve rrr cevaplasa olur. ya da isteyen de cevaplayabilir.
0
o ben degilim
(22.12.08)
z tv digitürk'te var mıdır acaba?
0
miss antartika
(22.12.08)
soru: ekşi sözlük'ün bir amacı var mı? varsa ne? yoksa niye?

soru 2: ekşi sözlük'ün akibeti ne olacak? yani hep böyle devam edip sonsuza dek sürecek mi yoksa zirvedeyken bırakmayı düşünüyor mu sözlük?

soru 3: ekşi sözlük eğlence amacının dışına çıkıp, medyaya yön vermeye başladı mı? başladıysa bunu olumlu yönde kullanabilir miyiz? yani artık sesimizi ekşi sözlük üzerinden duyurma yollarına gitsek ve halkın dili olma yolunda emin adımlar atsak sizce bunu başarabilir miyiz?
0
deliktas
(22.12.08)
sorum kanzuk'a:
.turkiye'deki bilisim hukukunun genel hatlarindan bahsedebilir mi? boyle bir kavram var mi?
.dunden bugune bu konudaki aciklar ne olcude kapatildi ya da mevcut hukuk sistemi bu degisime adapte olabiliyor mu? -bazi yasal duzenlemelerin eklenmesine ya da degismesi ihtiyacini icin kanun koyucular yeterli calismayi yapiyor mu? -
.bu konu uzerine uzmanlasmis avukatlarin kurdugu bir komisyon, birlik, dernek vs var mi?
.en buyuk sikayeti ya da beklentisi nedir?
0
pyro clustic flow
(22.12.08)
deliktas' ın ilk sorusunu bende merak ediyorum o sorulsun.
0
batarmur
(22.12.08)
@miss antartika

z tv, digiturk'te yok. dsmart ve uyduda var.
0
rectoa
(22.12.08)
ekşi sözlük elitistmidir?yoksa popüler kültür ürünümüdür; yani bir açık kitle organizasyonu mudur?yönetim olarak kendini nerde görür.

artan yazar sayısıyla bir kurumsallaşma ve profosyonel(ücretli çalışma olarak) moderatörlük durumu varmıdır.
0
kaleci makabayasi
(22.12.08)
z tv'ye erişim imkanı olmayanlar için programın kaydı internet ortamına da yüklenecek arkadaşlar.
0
flyalone
(23.12.08)
Benim de sorum var bir tane mümkünse kanzuk'a sorulsun;

Ek$i Sözlük sürekli bir kapatılma paranoyası içerisinde midir? özellikle gg entrysi olarak adlandırılan entryler cidden ince elenip sık mı dokunuyor yoksa bu entryden sakatlık çıkabilir denilerek direkt siliniyor mu? hakaret küfür vb. durumların haricinde gge entrysi silerken hiç suserların düşüncelerini sansürlediklerini düşündükleri oluyor mu?
0
muhammed eminoglu
(23.12.08)
arkadaşlar ztv uydu ve dsmarttan yayın yapıyor.
iki bölümün de internette kaydı olacak.
soruların hepsi sorulacak,
programla ilgili ayrıntılar olaydan duyurulacak.

teşekkürler tekrar.
0
🌸saryade
(23.12.08)
- eksi sozluk'un gelecegi nedir?
- eksi sozluk'un eksik gordugunuz yanlari nelerdir? ek olarak neler yapilabilir?
0
ermanen
(23.12.08)
özellikle son 1 yıldır, ekşi sözlük "sayfası" performans sorunları yaşamaktadır. yeni yazar alımları nedeniyle de yoğunluk daha bir arttı ve çekilmez bir hal aldı. altyapıda bir iyileştirme olacak mı? reklam gelirlerinde gözümüz yok fakat o gelirlerin bir kısmıda host, server vb. gibi şeylere harcanacak mı?
0
titiz
(23.12.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.