Yağ yakmak için oksijen alım sınırının (VO2 Max) %60/70 seviyesi ile çalışmak gerekiyor. Bunun üstüne çıkıldığında vücut aerobik solunumdan anaerobik solunuma geçiyor. Anaerobik solunumda da vücut yağ yerine şeker yakıyor, kardiyoda da, özellikle üst seviye hızlarda sürekli çalışmada bu sistem devreye giriyor. O nedenle haklı.
Onun dışında, yüksek yoğunluklu sürekli kardiyonun ortalama (Kas miktarına spor geçmişine yaşına göre değişse de) 40 dakika sonrasında vücut strese girip kortizol salgılamaya başlıyor, kortizol hormonu salgılandığında sistemin düzelmesi için vücut kana aminoasitleri bırakıyor, bu da kas kaybına neden oluyor uzun vadede. Ayrıca bu yolla glukoza dönüşen aminoasit insülin salınımına neden olduğu için tüm yağ yakımı işlemi duruyor. Zira insülinin olduğu yerde Growth Hormon Glukagon ve Leptin gibi yağ yakımını devreye sokan hormonların salınımı duruyor. Bu nedenle yine haklı.
Tabii bu sıfır kardiyo anlamına gelmiyor. Hiit gibi sistemi mitokondriyal seviyede etkileyip kas gelişimini destekleyen ve afterburn etkisi (Epoc) nedeniyle yağ yakımını 48 saate kadar çıkaran teknikler oldukça etkilidir.
Tabii en etkili yağ yakımı her zaman için ağırlık çalışmasıdır. Vücut bu sistemde hiçbir zaman oksijen alım sınırının dışına çıkmadığı için yağ yakımı sürekli devam etmekle birlikte beslenme de iyiyse çok düşük bir kas yıkımı ile sağlıklı bir antrenman yapabiliyorsunuz.
Bunlara ek olarak uzun yürüyüşler de (10+ km) ağırlık çalışmasıyla aynı nedenlerle sürekli yağ yakımını desteklemektedir.
0