Giriş
(6)

tavla ve istatistik

huzursuz
merhaba... tavla ile alakalı bir script yazmaya çalışacağım da (eğer becerebilirsem tabi) bu yüzden bir şey öğrenmek istiyorum... tavlada çift zar atıldığında spesifik iki sayının gelme olasılığı 1/36 mıdır yoksa 1/21 midir ? tek zar atıldığında 1/6 olacak o kolay :)
merhaba... tavla ile alakalı bir script yazmaya çalışacağım da (eğer becerebilirsem tabi) bu yüzden bir şey öğrenmek istiyorum... tavlada çift zar atıldığında spesifik iki sayının gelme olasılığı 1/36 mıdır yoksa 1/21 midir ? tek zar atıldığında 1/6 olacak o kolay :)
0
huzursuz
(19.06.07)
iki zar birbirinden farkli degilse:
3-4 gelme olasiligi: 1/6*1/6 + 1/6*1/6 = 1/18
3-3 gelme olasiligi: 1/36
yani "cift" gelme her zaman 1/36, non-cift(?) gelme her zaman 1/18

zarlar unique ise (sari zar 2 gelsin mavi zar 4 gelsin vb..): 1/36 in any case
0
507
(19.06.07)
bence çift zarda bütün ihtimaller 1/36 dır, 3-4 ün gelme olasığı ne ise 3-3'ünde aynıdır.
ama çift, çift değil diye bakarsan çift gelme olasığı 1/6, çift gelmeme olasığı 5/6 dır.

edit: şöyle bir durum daha var, 1/36 nın içinde 3-4 ve 4-3 de vardır, bunları ayırmazsak 1/18 olur, farklı olarak algılarsak 1/36 olur.
0
sathaner
(19.06.07)
unique'likten kastettigim oydu...
3/4 ve 4/3 gelmesi durumlarinin her biri 1/36 oldugundan: zarlarin tekil olarak onem tasimadigi yahoo gibi ortamlarda 3/4 elde olasiligi 2/36'dir... sadece birinci zar 3 gelsin, digeri 4 gelsin diye acikladigim "unique" durumda 1/36 tabii ki.
0
507
(19.06.07)
soyle:
ilk zarin 6 gelme ihtimali: 1/6
ilk zari attiktan sonra elinde kalan secenekler: 6 tane
tekrar 6 gelme ihtimali: 1/6

carp ikisini, 1/36
0
mortifera
(19.06.07)
çift gelme olasılığı 1/36
diğer herhangi bir zar kombinasyonu gelme olasılığı 1/18
507'nin söyledikleri doğru yani kısacası.
0
pispinti
(19.06.07)
allahın işidir fazla kurcalamamak lazım gelir
0
soktumbey
(19.06.07)
(3)

mavi yolculuk

min el garaib
6 ila 8 kişi Ağustosun ilk ya da ikinci haftası mavi yolculuğa çıkmayı düsünüyoruz. sözlükteki tavsiyelere ek olarak aman şunu yapın bunu yapmayın uyarılarını dinlemek ve tanıdık bildik tekne isimleri ve fiyatları öğrenmek istiyoruz. teşekkür ediyoruz.
6 ila 8 kişi Ağustosun ilk ya da ikinci haftası mavi yolculuğa çıkmayı düsünüyoruz. sözlükteki tavsiyelere ek olarak aman şunu yapın bunu yapmayın uyarılarını dinlemek ve tanıdık bildik tekne isimleri ve fiyatları öğrenmek istiyoruz. teşekkür ediyoruz.
0
min el garaib
(17.06.07)
rotayı söylerseniz tekne bulmaya çalışırız.

ama iyi teknelerin çoğu sezonu doldurmuştur zaten.
0
darknum
(17.06.07)
6 günden uzun yapmayın kesinlikle.

kafayı yiyordum sonlara doğru...
0
mortifera
(18.06.07)
bodrum dusunuyorsaniz bana yazin. bir mail adresi veya telefon veriyim. arayin..
0
la traviata
(18.06.07)
(5)

windows temp dosyası 12 gb

etacarinae
arkadaşlar slmlar. pcye yeni format atıldı. programları tekrar yukluyorum. c'ye bir baktım , yaklaşık 15gb kullanılıyor gozukuyor. daha dogru durust hiçbirşey yuklemedım bile. windows temp dosyasının buyuklugune baktıgımda dumur oldum 12gb yaklaışık. dosyalara tek tek baktım , nod63e , nod63d , nod6
arkadaşlar slmlar. pcye yeni format atıldı. programları tekrar yukluyorum. c'ye bir baktım , yaklaşık 15gb kullanılıyor gozukuyor. daha dogru durust hiçbirşey yuklemedım bile. windows temp dosyasının buyuklugune baktıgımda dumur oldum 12gb yaklaışık. dosyalara tek tek baktım , nod63e , nod63d , nod651 ... gibi dosyaların cok yer kapladıgını gordum. temp dosyasını komple silsem birşey olur mu? veya sadece bu dosyaları silsem birşey olur mu?
0
etacarinae
(17.06.07)
crap cleaner kur derim ben ilk bir :)
0
mortifera
(17.06.07)
temp klasöründeki dosyalar zaten geçici dosyalardır, bir restart atın. eğer restarttan sonra da aynıysa silebilirsiniz, bi sakıncası olacağını sanmıyorum
0
reeper redeemer
(17.06.07)
spywaredlls.prevx.com

bakmanızı öneririm
0
reeper redeemer
(17.06.07)
o olayi yapan bi worm, adini unuttum $imdi cok me$hur ama. exe'lere bula$iyor, kendini icinde exe olan her dizine entegre ediyor ve yazilim aktifken, yerle$tigi klasorler acildiginda kendini ba$ka klasorlere kopyaliyor falan...

tekrar bi format atin, bi antivirus kurun, guncelleyin, sonra o tekrardan kurdugunuz programlarin oldugu cd/dvd'yi bi taratip, oyle deneyin.

virus olmama gibi bir ihtimal de var tabii, ama bahsettigim virusun alamet-i farikasi, bula$tigi komputerlerde tipki sizin verdiginiz orneklerde oldugu gibi 6 karakterden olu$an dizinler olu$turmasi.

$imdiden kolay gelsin, gecmi$ olsun.
0
jack o lantern
(17.06.07)
dracula virus temizleyici kullan ara ara. bu nane hem bazi trojanlari temizliyor hem de temp, prefetch gibi klasorleri temizliyor. tavsiye ederim. ben sirf onlarin temizligi icin bile cali$tiriyorum ara ara.
0
sourlemonade
(17.06.07)
(8)

şampiyonlar liginde futbolcunun koştuğu mesafe ?

alwaysdrunk
yeni bir teknoloji mi bilmiyorum ama bu sene gördüm "distance covered" diye bi istatistik var şampiyonlar ligi maçlarında,futbolcunun maç boyunca ne kadar koştugunu ölçüyor.bunun nasıl oldugunu merak ediyorum?benim teorim şöyle ama açık bir nokta kalıyor,sahayı bir analitik düzlem gibi şekillendirip
yeni bir teknoloji mi bilmiyorum ama bu sene gördüm "distance covered" diye bi istatistik var şampiyonlar ligi maçlarında,futbolcunun maç boyunca ne kadar koştugunu ölçüyor.
bunun nasıl oldugunu merak ediyorum?

benim teorim şöyle ama açık bir nokta kalıyor,
sahayı bir analitik düzlem gibi şekillendirip,koordinat sistemine oturtuyorlar,yan tribünden çekildigi düşünülürse ortasahayı Y düzlemi, santradan geçerek kale çizgilerinin tam ortasında biten bir doğruyu da X ekseni kabul ediyorlar.
ya da negatif sayılarla uğraşmamak için kameranın olduğu tribüne göre solda kalan köşe gönderini (0,0) noktası kabul ediyorlar.

hesplama yapılacak futbolcuya bir kamera tahsis ediliyor ve kalibre ediliyor sahadaki uzaklıgına göre. belli periyotlarda futbolcunun koordinatları kaydediliyor , daha sonra bu noktalar üzerinden analitik olarak hesaplama yapılıyor ve kameranın kalibre edilen uzaklıgına göre sabit bir çarpanıyla çarpılarak gerçek mesafe bulunuyor.

fakat futbolcu her daim dümdüz koşmuyor ki, bi sürü abuk subuk eğri çiziyor sahada, tüm bunları formülize etmek mümkün değildir diye düşünüyorum ? işin içine türev vs. girerek indirgeme mi yapıyorlar ? ortalama bir mesafe mi buluyorlar nedir ?
-evet finaller bitti,uğraşıcak işim gücüm kalmadı-
0
alwaysdrunk
(16.06.07)
abi bence ayrı kamera hayatta tahsis etmezler. bu hem maddi hem de manevi (eheh, yani yer dar sonuçta zor) zorluklar çıkartır ki uğraşmazlar.

ama futbol sahası yeşil renkte ve rengi her yerde aynı... yani az buçuk image processing üstüne çalışan bir kimse basit bir algoritma ile futbolcuları sahadan ayırt edecek bir program yazabilir. eh yani bunu yazdıktan sonra koşulan yolu gerçek zamanlı olarak da hesaplayabilir. belki böyle birşey kullanılıyodur.

ki bence buna bile kasmıyorlardır ama ne bileyim, futbol önemsenen bir spor bilmeden konuşmuş da olmayayım:)
0
mortifera
(16.06.07)
bu da güzel bi fikirmiş, çok daha ucuz bi çözüm bi kere,mümkünse adamlar kesin bunu kullanmayı düşünüyolardır.
peki image processing ile, sahanın farklı yerlerine düşen farklı ışık degerleri falan nasıl ayırt edilir,bir deşu geldi aklıma, bir arkadaşım insanları tanıyabilen bir uygulama yapmıştı, geçen insaları kare içine alıyordu insan oldugunu anlayıp.
malum maçta , spesifik bi fitbolcunun tanınması lazım ki x futbolcusu şu kadar koştu densin, image processing ile bu adamı tanımak mümkün müdür , tabi pilot kamera olduğunu varsayıyorum, yakın çekimden tabi ki mümkün.
0
🌸alwaysdrunk
(16.06.07)
bir programda izlemiştim. paul scholes'un ne kadar koştuğunu hesap ediyorlardı. ayakkabısına miniminnacık bir alet taktılar. heralde arabalardaki km ölçerler gibi bir şeydi ama küçüktü. onunla ölçmüşlerdi işte. belki yıldız futbolculara da takıyorlardır bunlardan. (bu arada 11 km koşmuştu hayvan sadece 1 maçta)
0
colg fusion
(16.06.07)
Image Processing olduğunu sanmıyorum. Saha ile oyuncuları ayırt edebilir fakat oyuncuları birbirlerinden nasıl ayırt edecek? Hadi öyle bir algoritma yazıldı ki ufak değişikliklere uğrayan posizyonlara sahip futbolcuları ayırt etti, ikili mücadelelerde ne yapacak?
0
fredi
(16.06.07)
colg fusion'ın dedigi en mantıklısı sanırım, babamda da vardı böyle bir aletten kemere takıyosun kalça hareketinden adım sayını mı ne hesaplıyo,heralde ortalama bi adım uzunlugu ile çarpıp mesafeyi buluyorlardır.
0
🌸alwaysdrunk
(16.06.07)
prozone diye bir program kullanılıyormuş bu gibi işler için. sony mamülü.
0
jose arcadio buendia
(17.06.07)
bu arada bu analizler sonucunda mesela peter crouch'un steven gerard'dan daha çok koştuğu gibi ilginç verilere ulaşılmış.
0
jose arcadio buendia
(17.06.07)
paranormal
(19.06.07)
(4)

Notebook RAM'i hakkında

sathaner
Bilgisayarımda 512 MB DDR2 RAM 533 MHz ram var, biraz önce indragandi de Kingston 1GB 667Mhz DDR2 ram gördüm 65 ytl'ye, bunu alsam 533 mhz ile 667 mhz'i birlikte taksam sorun olur mu?
Bilgisayarımda 512 MB DDR2 RAM 533 MHz ram var, biraz önce indragandi de Kingston 1GB 667Mhz DDR2 ram gördüm 65 ytl'ye, bunu alsam 533 mhz ile 667 mhz'i birlikte taksam sorun olur mu?
0
sathaner
(16.06.07)
olur. 2x1gb@667mhz alırsan ya da tek basına 1gb olanı takarsan daha iyi olur sonucu.
0
bryan fury
(16.06.07)
ram lerin ayni kapasitede, ayni frekans ve hatta ayni marka/model olmasi oneriliyor. 667 mhz destekliyorsa notebook un anakarti takilabilir ama yava$ olan ram in hizinda cali$tigini soyluyorlar, ben onlarin yalancisiyim.
0
katafalk
(16.06.07)
bilgisayarın ne tür ram destekliyor onu öğren bence. belki 667 desteklemiyordur, boşu boşuna para verme.
0
mortifera
(16.06.07)
oncelikle bilgisayarin 667mhz destekleyip desteklemedigini ogrenmek gerek, akabinde 533 mhz olan eski ram'inizi de unutmanizi tavsiye ediyorum. kesinlikle sorun yaratir, bugun yaratmazsa yarin yaratir, 533 ve 667 birlikte takildiginda sorun yaratacagini garanti ediyorum size.

cogu laptop kingston marka belleklerle sorunsuz cali$ir, eger anakartiniz da destekliyorsa alin takin o 1gb ram'i, sonra 1 gb daha alirsiniz; zaten 1gb ddr2 667 de 90 ytl civarinda.
0
jack o lantern
(16.06.07)
(1)

Service pack 2 yi aktif etme

commorientes
service pack 2 yüklü pc yi onardık. tekrar sp1 e döndü. sp 2 nin tüm dosyaları hala bilgisayarda. ancak sp 1 çalışıyor. tekrar nasıl sp 2 yi aktif konuma getirebiliriz??
service pack 2 yüklü pc yi onardık. tekrar sp1 e döndü. sp 2 nin tüm dosyaları hala bilgisayarda. ancak sp 1 çalışıyor. tekrar nasıl sp 2 yi aktif konuma getirebiliriz??
0
commorientes
(16.06.07)
system restore'un açıksa bir bak derim, sp2 'nin aktif olduğu bir zamanda restore alınmışsa ona geri dönersin
0
mortifera
(16.06.07)
(2)

açılış davetiye falan?

kibritsuyu
anlamadığım bir konu var. bilmemne barın, bilmemne club'ın açılışı oluyor. kimilerine de davetiye gidiyor. kimlere gidiyor bu davetiyeler? ne gibi bir bağlantımız olmalı ki bize de gelsin? geçen gün bir arkadaşımızın arkadaşı sayesinde ortamda bulundum. şimdi bu adamın ne özelliği var ki ona davetiy
anlamadığım bir konu var. bilmemne barın, bilmemne club'ın açılışı oluyor. kimilerine de davetiye gidiyor. kimlere gidiyor bu davetiyeler? ne gibi bir bağlantımız olmalı ki bize de gelsin? geçen gün bir arkadaşımızın arkadaşı sayesinde ortamda bulundum. şimdi bu adamın ne özelliği var ki ona davetiye gitmiş. hadi tanımam etmem vardır bi bağlantısı. ama açılışa gittiğimi söylediğim gayet işinde gücünde bir arkadaşım "aa bana da davetiye geldi, ben gitmedim" dedi. bu adama ne sıfatla davetiye geliyor peki? (sallamış olamaz, öyle biri değil). ben ne sıfatsız adammışım ki kimse niye bana davetiye falan yollamıyor? nedir bu işin aslı?
0
kibritsuyu
(16.06.07)
şimdi mesela benim iki arkadaşım bir barın işletmesini aldılar. bunlardan davetiye gelmesi normal elbet.

ha, başka bir bara da düzenli olarak 2-3 yıl boyunca gittim, burada çalışanlardan davetiye geliyor mesela. birçok bar sahibi filan birbirini tanıdığı için birbirlerine davetiye bırakıyorlar, yakın arkadaşlarını çağırsınlar diye.

ya da daha lüks bir toplantı var diyelim, bunun için eşine dostuna doktoruna filan dağıtıyor organizatör, organizatörün karısı, arkadaşları... (ki babam doktor olduğu için sık geliyor mesela bana bunlardan)
0
mortifera
(16.06.07)
bir mekanda para harcayabilme veya harcatabilme oranınla direkt ilişkili bir konu bu. eğer para harcıyorsan zaten geliyor davetiye, ve zaten çevrendeki insanlarda mekanlara giden ve para harcayan insanlar, yanlarında birilerini zaten o mekana götüren insanlardır.
yok eğer özel ilişkilerin veya yaptığın iş vs gibi faktörlerle bir şekilde çok para harcamana gerek kalmıyorsa eğlencelerinde, zaten o mekanın sahipleri orayı birilerine tavsiye etmeni isteyeceklerdir senden.
ha iş arkadaşına neden davetiye gitti dersen onu bilmiyorum :)

söyle bak ben sözlükte yazıyorum, süper reklam yaparız size diye, zirve yaparız burda 100 kişilik, sözlükçülerin de ayağı alışırsa süper olur de, davetiyeye davetiye deme sonra.
0
tiny axe
(16.06.07)
(4)

buji ve motor sesi

kibritsuyu
geçen gün babam arabasıyla giderken çukura girmiş ve sessiz sessiz çalışan motor, balıkçı teknesine dönmüş. baktık birlikte. eksoz delindi zannettik ama ses eksoz tarafından değil, motordan geliyordu. herhalde eksoz manifoldunun olduğu yerden delindi dedik. servise gittik. usta "bujidendir, yerinden
geçen gün babam arabasıyla giderken çukura girmiş ve sessiz sessiz çalışan motor, balıkçı teknesine dönmüş. baktık birlikte. eksoz delindi zannettik ama ses eksoz tarafından değil, motordan geliyordu. herhalde eksoz manifoldunun olduğu yerden delindi dedik. servise gittik. usta "bujidendir, yerinden çıkmıştır" dedi. hakikaten de tek bir buji yerinden çıkmış. taktı yerine, vidaladı, motor düzeldi. şimdi alaka kuramadım. buji yerinden çıkınca orada yanma olmaz, tekleme olur falan da niye patapatapatapata diye balıkçı teknesi gibi ses yapar ki bu alet?
0
kibritsuyu
(14.06.07)
uyumsuz piston hareketleri diyebilir miyiz ?
0
sorcerer
(14.06.07)
motorun alışılan sesi bütün pistonlar ayarlanmış ateşlenme sırası ile patlayınca çıkar. bir piston aradan çekilir ya da zamanlaması bozulursa bütün motorlar balıkçı teknesi motoruna dönüyor. buji çıkması değil ama ateşleme bobini bozulunca aynı ses benim arabadan da geliyordu.
0
delikan76
(15.06.07)
şöyle ki pistonlardan biri bile çalışması gerektiği gibi çalışmıyorsa -misal ateşlenmiyorsa- motor dengesizleşir, titreme yapar, bir oraya bir buraya gider. ses de bundan kaynaklanır.
0
mortifera
(15.06.07)
motorlarda pistonlari birbirlerini dengeleyecek sekilde tasarliyorlar. pistonlardan biri devre disi kalinca butun denge bozuluyor, bu da ses yalitimini, motorun isleyisini falan bozuyor. Krank milinden geliyor olabilir o ses.
0
chaudfontaine
(15.06.07)
(3)

sert lens takma - çıkarma

etacarinae
arkadaşlar selamlar. keratokonus hastasıyım. hayatımda ilk defa lens kullanacağım. internetten arastırdım ama sert lens takıp cıkarmayla ilgili bişi bulamadım. normal lensden farklı mıdır? nasıl yapılır edilir?
arkadaşlar selamlar. keratokonus hastasıyım. hayatımda ilk defa lens kullanacağım. internetten arastırdım ama sert lens takıp cıkarmayla ilgili bişi bulamadım. normal lensden farklı mıdır? nasıl yapılır edilir?
0
etacarinae
(10.06.07)
bende de keratokonus var, bana da sert lens tavsiye edildi, ve su ana kadar olan tecrubelerimden soyle diyebilirim ki "kolay gelsin"

tabi ki rahatsizliginin derecisine bakar ama, benim icin sert lens kullanmak gozun icinde surekli olarak kum kalmasindan pek farkli degildi. takmak cikarmaktan ziyade, 5 dakikadan fazla gozde tutunca epeyce rahatsizlik yaratiyordu.

takip cikarma hususuna gelince;

takarken en fazla yapman gereken sey pratik, soyle ki gozunun kirpma refleksini zayiflatman gerekiyor bir yerde. sert lensleri aldiktan sonraki 1 hafta boyunca ben takamamistim, cunku ne zaman takmaya calissam elimde olmadan gozlerim kapaniyordu.

en kolay yontem isaret parmaginin ucuna yapistirdiktan sonra, orta parmaginla goz kapaginin ust kismini acman, ve bas parmaginla da alt kismini asagi cekmen.

cikarmak biraz daha problemliydi benim icin, ama genellikle gozun alt kismini asagi cektiktan sonra lensi asagi iterek, ve gozun alt kismindan almayi deneyerek cikarmayi basardim ben. ama sert lens iste, parmaga yapismiyor yumusak lens gibi, ve cikarmasi oldukca zor oluyor.

baska sorularin icin mesaj atabilirsin sozluktten ayrica, kolay gelsin...
0
mortifera
(10.06.07)
ben yumuşak lens kullanıyorum ama, bir akrabam sert lens kullanıyordu ve lensi parmağıyla değil, ucuna göz yuvarlağının şekli verilmiş plastik bir çubukla takıp çıkartıyordu.

ayrıca aynı kişinin söylediğine göre, maalesef göze toz kaçma hadisesi yumuşak lenste olduğundan çok daha fazla acı veriyormuş.

geçmiş olsun.
0
actionary
(10.06.07)
sert lensler, yumuşaklardan farklı olarak, takılırken gözün beyaz yerine değil, renkli bölgenin üzerine yerleştirilir. lensi orta parmağınızın üzerine koyun, parmağınız ıslak olsun. yüzük parmağınızla alt gözkapağınızı, işaret parmağınızla üst göz kapağınızı kaldırın. gözününe paralel yerleştirin, yavaşça kırpıştırın. yerleşir gözünüze.

lens takmak biraz alışkanlık işidir, gözünüzdeki varlığına alışmak için zaman gerekir.

çıkartması takmasından kolaydır, hiç çekiştirmeye gerek yok, gözünüzün içine parmağınızı sokmayın. sert lens, yumuşak lens kadar geniş bi alan işgal etmez, gözünüzün renkli kısmından küçüktür. bi elinizi yüzünüzün altında, yere düşmesini engellemek için tutun. gözünüzü (çinli gibi) hafifçe dışarı doğru çekerken aynı anda kırpın gözünüzü. lens avucunuza düşecektir.

sert lensin temizliği kolaydır, bebe şampuanıyla yıkayıverirsiniz. gözlük gibi. ama gözü çizme riski daha fazladır, ona dikkat etmeniz gerekir. sık sık mikrop alma ya da çizilme riski vardır. dikkat ederseniz çok sorun çıkarmaz. yalnız spor yapamazsınız, yüzünüze doğru gelen ani her hareketle refleks olarak kırpacağınız için, gözünüzden düşme ihtimali de fazladır. bi yedek bulundurmak her zaman mantıklıdır o yüzden.
0
shirak
(10.06.07)
(1)

stock fotoğraf grafik arama sitesi

dirk pitt
internet üzerindeki tüm stock fotoğraf ve grafik sitelerini arayabilen bir site lazım. var mıdır böyle bişey? bluevertigo.com un otomatik versiyonu diyeyim.saolun şimdiden.bonus:bu arada durecell in maskotu ayı değil mi ya? her yerde saçma bir tavşan cıkıyor arayınca?
internet üzerindeki tüm stock fotoğraf ve grafik sitelerini arayabilen bir site lazım. var mıdır böyle bişey? bluevertigo.com un otomatik versiyonu diyeyim.

saolun şimdiden.

bonus:
bu arada durecell in maskotu ayı değil mi ya? her yerde saçma bir tavşan cıkıyor arayınca?
0
dirk pitt
(10.06.07)
sana tavsiyem deviantart accountu olan birinin şifresini alman ve ordan stock photo araman... istemeyeceğin kadar var...

üye olsam ben verirdim ama 2 yıl önce sinirlendirdiler, bıraktım :/
0
mortifera
(10.06.07)
(3)

touchpad

papado
1-en iyi nasil temizlenir? kolonyali mendil filan gezdirsem bir sakatlik olur mu?2-bunu degistirmek mumkun mu? hp servisine gitsem bunun yenisini takarlar mi mesela? kaca mala olur boyle bir operasyon?
1-en iyi nasil temizlenir? kolonyali mendil filan gezdirsem bir sakatlik olur mu?
2-bunu degistirmek mumkun mu? hp servisine gitsem bunun yenisini takarlar mi mesela? kaca mala olur boyle bir operasyon?
0
papado
(10.06.07)
nemli birşeyle asla temizleme...
0
dirk pitt
(10.06.07)
ben 5 yildir kolonyali mendille temizliyorum, daha bir zararini gormedim, sorun olmaz yani.

bu arada, hani touchpadinden memnun degilsen degistirsen bile birsey fark edecegini sanmam. genelde basta nasillarsa oyle kaliyorlar... ha tabi ozel olarak bir bozukluk varsa bunu bilmem, ama garanti kapsamindaysa zaten tum laptopu degistirirler tahminimce...
0
mortifera
(10.06.07)
e acikken nemli bi'seyle temizlenmez tabi sapitiyor, kici basi oynuyor sonra. ama makine kapaliyken her turlu seyle temizleyebilirsin.
0
moralite
(10.06.07)
(4)

kim bu ceren?

quadropol
o zamanlar yazar değildik, biraz fransız kaldık...nedir bu ceren muhabbeti???
o zamanlar yazar değildik, biraz fransız kaldık...

nedir bu ceren muhabbeti???
0
quadropol
(07.06.07)
yine mi ceren yahu
0
winsome
(07.06.07)
ceren - veren benzerliginden yola cikarak hiz kazanmis bir baska "mokar hastasi nihan" vakasi idi... baska bir olayi yok.
0
507
(07.06.07)
(bkz: #10716658)
0
hopi
(07.06.07)
o akımı başlatanlardan birinin eski sevgilisinin de adıydı bu arada, belirtmek isterim...

ayrıca kimdi diye sormayın bir zahmet :)
0
mortifera
(07.06.07)
(3)

neon sorunsalı.

euthanasia
evet bir bara giriyorsun ve karşında neon ışıkları. miller, efes pilsen, carlsberg nefis ışıklar ve animasyonlar. bunlardan evime almak veya taktırmak istiyorum. nerden bulabilirim ne yapabilirim? çok fazla elektirk çeker mi? merci.
evet bir bara giriyorsun ve karşında neon ışıkları. miller, efes pilsen, carlsberg nefis ışıklar ve animasyonlar. bunlardan evime almak veya taktırmak istiyorum. nerden bulabilirim ne yapabilirim? çok fazla elektirk çeker mi? merci.
0
euthanasia
(02.06.07)
neon değil onlar sanırım ama çok güzel görünüyorlar. arada bar sahibinden dayak yeme pahasına olsa dahi araklama isteği duyuyorum, özellikler millerınkini. eğer bulabilirsen bana da haber verirsen sevinirim.

online alışveriş sitelerinde satılıyor mu bir bakmak lazım çünkü eşantiyonları dağıtım işinde tanıdığın yoksa bulmak zor.
0
kimlanbu
(02.06.07)
fazla elektrik harcamazlar, hatta kendi ışıklarının eşdeğer parlaklığındaki tungsten bir lambadan daha bile az harcarlar.

atlas pasajında bir iki tane görmüştüm, bir de aznavur pasajının üst katındaki hediyelik eşya dükkanında... ama söyleyeyim yani,pek hoş değillerdi.

amerikada okuyan filan bir arkadaşın varsa yakın zamanda gelecek, e-bay'dan ısmarla bence en mantıklısı öyle olur. hatta güzel birşeyler bulursan haber ver, ben de vintage\pop-art modellerinden almak istiyordum zira :)
0
mortifera
(02.06.07)
ıstedıgınız seklı goturun , neon yapan butun yerler genellıkle yaparlar , bıraz pahalıdır .. 1m.ye40cm bır yazıyı yaklasık 250ile 300lira arasında bır seye yaptırabılırsınız. google ''neon tabela ısık'' aratırsanız bır cok adres bulabılırsınız..
bufelere , barlara verılenler genellıkle zımmetlı oluyorlar , fırmalar ılıskılerı ıyı olmadıkları yerlerden genellıkle gerı bıle ıstıyorlar neonlarını..
ayrıyetten cok uzun omurludurler . yaklasık 10 sene kadar dayanırlar.
0
dodocan
(02.06.07)
(7)

istanbul'da uygun fiyata deri ceket

mortifera
nerden alınır, nerden edinilir? benim de bildiğim bir iki yer var ama seçenek çok fazla yok açıkçası, biraz da değişik bir şey bakıyorum.mevsimi gelmeden alayım ki daha da uygun olsun fiyatı diye de düşünüyorum, bilmem öyle oluyor mu ama...
nerden alınır, nerden edinilir? benim de bildiğim bir iki yer var ama seçenek çok fazla yok açıkçası,

biraz da değişik bir şey bakıyorum.

mevsimi gelmeden alayım ki daha da uygun olsun fiyatı diye de düşünüyorum, bilmem öyle oluyor mu ama...
0
mortifera
(13.05.07)
kadıköyde eski aktaş (şimdi ayedaş) ödemesi yapılan sokakta deri ceket diken terzi bir amca var. 1. sınıf deriden istediğin modelde ceket diktirebiliyosun. orjinalinden daha iyi oluyor çünkü prova yapma imkanın oluyor. 150 ytl ye dikiyorlardı. şimdi ne kadardır bilmem.
tam adresi: altıyoldan söğütlüçeşmeye doğru inerken ikinci sokaktan sola dön sol sırada bir dükkan, ismini hatırlamadığım bir dershanenin yanında.
0
titiz
(13.05.07)
taksim de aznavur pasajının alt katında merdivenlerden inince solda bir yer vardı. son gittigimde halen acıktı, her daim gercek deri ceket pardesu alıp satan bir dukkandır pazarlık payı nakitte oluyordu diye anımsıyorum.
0
resureksiyon
(13.05.07)
abi ara sira collezion gibi (evet sacma bir oneri ama bi oku once) yerlere bakmakta fayda var. misal ben ankara'da (collezion) 200 ytl'ye bi deri ceket aldim, ithalmi$, adamlar bi de 9 taksit yapti, yolda yururken goren hatunlar yerlere falan du$uyo.. vicdan azabi cekiyorum gerci ama olsun.
0
gxix
(13.05.07)
kazlicesmede bin tane dukkan var.toptancilar cogunlukta olsa bile perakende satis yapanlarda var iclerinde.umdugundan fazla cesidi orada bulursun.kurk alsana en degisik o olsun.bole vizon yumusacik.ekol yarat
0
cizgilipijama
(14.05.07)
mrm ye bir bakmadan deri hiçbir şey alınmaz diyorum.. çok çeşit, iyi kalite, düşük fiyat. yeni adı rrm olmuş.
0
cgcore
(14.05.07)
piyasada gerçek deri ürün bulmak çok zor. pek çoğu imitasyon oluyor. Gerçek ve uygun fiyatlı deri kıyafet için, deri piyasasının kalbinin attığı zeytinburnu'nu tavsiye ediyoruz.
0
nicin ben
(14.05.07)
imitasyon alıyorum zaten :) gerçekleriyle ayırt edilmiyorlar hem,

teşekkürler yine de :)
0
🌸mortifera
(14.05.07)
(7)

cam şişe nasıl kesilir?

mortifera
cam bir şişe üstünde, şişeyi çatlatmadan veya kırmadan küçük madeni para büyüklüğünde bir delik açmak istiyorum,nasıl yapılabilir/yaptırılabilir bilen var mı acaba? (konu hakkında hiçbir bilgim olmadığını peşinen belirteyim)
cam bir şişe üstünde, şişeyi çatlatmadan veya kırmadan küçük madeni para büyüklüğünde bir delik açmak istiyorum,

nasıl yapılabilir/yaptırılabilir bilen var mı acaba? (konu hakkında hiçbir bilgim olmadığını peşinen belirteyim)
0
mortifera
(11.05.07)
camları kestikleri elmas adlı bi nane var. camcıda kestirebilirsin sanırım.
0
likeinme
(11.05.07)
o naneden bende de var,

kuyumcuya götürürseniz dayak yiyorsunu bu arada (yalan)
0
🌸mortifera
(11.05.07)
cam şişeyi ortadan ikiye kesmek istiyorsan, bakır bir teli ilgili bölgeye sar ve daha sonra ucundan ısıtmaya başla. sıcaklık yeeterli dereceye gelince-bunun ölçüsünü bilemeyeceğim- şişeyi soğuk suya tut. şişe tam oralardan çatlayacak/kesilecektir. benzer bir tekniği delik açmak içinde kullanabilirsin diyicem ama onda bu kadar verimli olamayabilirsin. camcıların onu elmasla keseceklerini de zannetmiyorum, düz cama delik açmak bile zorken o adama illalah getirtir. yok ben deneyeceğim dersen şöyle yapacaksın.
öncelikle elmasın silberchnitt olsun gerisini at çöpe
www.stefatelier.com
elması elmasın iyi kesmesi için kafasına gaz sürmelisin. gaazladıktan sonra, elması kalem gibi ama cama 90 derece dik tutacaksın. daireyi oluşturduktan sonra, dairenin içine elmasla düz çizgiler çizin, daha sonrasında elmasın demir olan kısmıyla yavaş yavaş ilgili bölgeye vurun. bunu yapmaktaki amaç, camı ilk olarak çatlatmak daha sonrasında ise kırmaktır. ufak ufa kırdıktan sonra ise cama delik açmış olacaksındır. kolay gelsin.
0
comptrol
(11.05.07)
uygun kalibreli bir silah ile cok yakindan 3 4 cm ate$ etmek sanirim i$inizi gorur. iki delik olur ama olsun.
0
notorious
(11.05.07)
valla optik kesim de yapılabilir. uygun kalibreli bir lazerle.
0
darknum
(11.05.07)
mortifera dönergeci bu işi halledebilir!
0
yersen
(11.05.07)
1. cam şişe alınır
2. içine kum doldurulur
3. matkapla delinir
4. ???
5. profit.

bu yöntem nargile veya bong yapmak için idealdir, evet.
0
crimsonking
(17.04.08)
(6)

resmi küçültmek

sorusoranadam
elimdeki bir resmi küçültmek istiyorum. ama resim küçülürken renginin, içeriğinin birbirine girmesini, dağılmasını istemiyorum. resim nasılsa öyle küçülsün istiyorum. bunu hangi programla nasıl yapabilirim?
elimdeki bir resmi küçültmek istiyorum. ama resim küçülürken renginin, içeriğinin birbirine girmesini, dağılmasını istemiyorum. resim nasılsa öyle küçülsün istiyorum. bunu hangi programla nasıl yapabilirim?
0
sorusoranadam
(28.04.07)
picasa 2
en kolay sorunsuz en süperi bence
0
demlikposet
(28.04.07)
high quality photo resizer adında bi program mevcut. bu işi yapmaya odaklanmış.
0
pispinti
(28.04.07)
çok daha basit ve küçük programlar elbette bir dolu var, lakin resmin contrast brightness gibi ayarlarıyla oynarım diyorsan, az biraz bir şeyler daha değiştirmeyi düşünüyorsan paint shop pro'yu indir derim, dursun bir köşede. işine yarar yarar...
0
mortifera
(28.04.07)
irfanview'ü tek geçerim.
0
fredi
(28.04.07)
adobe photoshop cs3 fazla abarti olur herhalde.
0
compumaster
(29.04.07)
Image resizerd powertoy gibi bi mikrosof urunu de var bu isi bedavaya yapan. (bircok dosyayi ayni anda da kucultebiliyor)
0
kurulananfok
(29.04.07)
(5)

silikon tüpünün ucu tıkalı

bordeaux
hani silikon tüpünün ucuna sivri bir şey takılıyor ya burun damlasının ucundaki şey gibi damlalık olayı, işte o tıkandığından silikon tüpü gayet kullanışsız bir şey oldu. o tıkanan plastik uç zımbırtısı nasıl açılır?ayrıca ellerimize bulaşıp yalapık eden silikon nasıl , neyle temizlenir? lütfen elle
hani silikon tüpünün ucuna sivri bir şey takılıyor ya burun damlasının ucundaki şey gibi damlalık olayı, işte o tıkandığından silikon tüpü gayet kullanışsız bir şey oldu. o tıkanan plastik uç zımbırtısı nasıl açılır?

ayrıca ellerimize bulaşıp yalapık eden silikon nasıl , neyle temizlenir? lütfen elleri ve tırnakları hacamat etmeyecek bir şey olsun..

teşekkür ederim..
0
bordeaux
(15.04.07)
ilk önce geçmiş olsun, zira epey uğraştırabiliyor :)

ince uçlu bir çivi veya çuvaldız alırsan (veya raptiye de olabilir, ama iğne bükülüyor) biraz uğraşarak ucunu açabilirsin.

bundan sonra da tıkanmaması için işin bittiğinde tüpü öylece bırakma, ağzına kullanacağın ince çiviyi sok öyle bırak ki bir dahaki sefere direk çekip açabilesin.

ellere bulaşan silikonu da banyo lifi kullanarak çıkartabilirsin herhalde...
0
mortifera
(15.04.07)
eğer hepsini kullanacaksan bıçakla donmamış noktayı bulana kadar kesebilirsin.
0
kimlanbu
(15.04.07)
Bence hiç uğraşma, git bir nalbura o uçlardan iste, ücretsiz verirler sana.
0
sathaner
(15.04.07)
Bir kere o silikon tüpünü atmak en kolay ve hayırlı iş olacaktır, çünkü silikon genelde bütün halinde donar, yani ucunu açınca içini de donmuş bulma ihtimalin çok yüksek. yani uğraşmaya değmez bence.
İkincisi malesef her yüzeyde çok iyi bir yapıştırıcı olduğundan hiçbir şeyle elden çıkmaz. Ama insan derisi kendine yabancı olanı kısa zamanda atar, merak etme. Bol bol yıka sadece. Bir de ellerin nemliyken topuk törpüsünü deneyebilirsin, yüzeyi de beraberinde aldığı için, hiçbir şey kalmıyor, yumuşacık oluyor eller, ama abartırsan günlerce acısını çekersin.
0
ashh
(16.04.07)
ev içinde (soluma yaptığın her hangi bir alanda) fazla miktarda kullanacak isen, mesela pencerelerde macun yerine falan kullanmak gibi bişeyler,,,

silikonlar iki tip oluyor bir tanesi solumaya elverişsiz. şu akvaryumlarda kullanılan ve balıkları öldürmeyen, havaya suya salınım yapmayan silikonlardan kullan uzun lafın kısası.
0
can see
(27.04.07)
(8)

denizcilik-sahitlik

papado
sozlukte iki entry'de geciyor: birinde diyor ki denizciler icin, "denizde geçirilen belli bir sürenin sonunda (sanırım 15 yıl) şahitliklerinin kabul edilmediği söylenir". baska bir yerde de soyle diyor "bir efsaneye göre denizaltında 9 yıl çalışan birinin şahitliği sayılmıyormuş."dogruluk payi var m
sozlukte iki entry'de geciyor: birinde diyor ki denizciler icin, "denizde geçirilen belli bir sürenin sonunda (sanırım 15 yıl) şahitliklerinin kabul edilmediği söylenir". baska bir yerde de soyle diyor "bir efsaneye göre denizaltında 9 yıl çalışan birinin şahitliği sayılmıyormuş."

dogruluk payi var midir? dogruysa neden sahitlik yapamiyorlar?
0
papado
(21.03.07)
içinde Türkiye'nin de olduğu birçok ülkede denizcilerin belli bir süre hizmet vermesi durumunda şahitliklerinin kabul edilmeyeceği benimsemiş, bu konudaki yasal mevzuat hangisidir bilemiyorum ancak denizclikle ilgili forumlarda öyle deniyor.

www.forumuz.biz
0
bordeaux
(21.03.07)
akli dengelerinin bozulmasına bağlanan birşey okumuştum şahitlikle ilgili, kesin detay veremeyeceğim malesef.

mesela call-center'larda çalışanların da şahitliği bir süreden sonra kabul edilmiyor diye hatırlıyorum, yalan söylemeye alışıldığı için.
0
mortifera
(21.03.07)
Bir de bilgisayarcıların (mühendis, programcı v.s.) belli bir süreden sonra şahitliklerinin kabul edilmediği rivayeti vardı. Onlar da belli yerden sonra sanal nedir neye denir gerçek nerde başlar hep karıştırıyorlarmış. Misal ben de bilgisayarcıyım ve şu anda yanımda Aymar yaratığı var nedir yani?
0
colonizer
(21.03.07)
hiç kasmayın arkadaşlar. mesleğinin ne kadar yıpratıcı olduğunu ispat etmek isteyen herkes bu martavalı okur. Benim bu iddiada bulunduklarını duyduğum meslekler:bebek bakıcılığı, bilgisayar programcılığı, tiyatrocu,..daha vardı bir iki tane ama unuttum. bir şehir efsanesidir yani anlayacağınız.
0
elinherifi
(21.03.07)
bu mesnetsiz iddiaların hiçbir hukuki dayanağı ve doğruluk payı yoktur arkadaşlar.
0
nesilsiz
(21.03.07)
fransada 25 yıldan sonra ogretmenler icin boyle bir uygulama oldugunu duymustum.bir de denizaltılar icin.asıırı klostrofobik olması hasebiyle.yine de yazılı belge gormeden inanılmaması gereken olay.
0
mcescher
(21.03.07)
ahahah ben de havacılık, uçuş personeli için duymuştum ahaaoaahah süper efsaneymiş :DD
0
geldiler
(21.03.07)
efendime söyleyeyim,
bu insanlara çoğu insana çalışması için zorunlu tutulmayan bir zorunluk var. nedir? 2 senede bir full+full(?) sağlık raporu.
psikiyatride de bi 45 dakka geçirmek demek bunun manası her 2 yılda bir.
şöyle bir örnekle de açıklamak gerekirse, 70 yaşında hala gemide olan bir insan olduğunu gözümle gördüysem eğer(yes!!) bu adam min. 55 yıldır sağlık raporu alıyor demektir. demek ki bu insan en az 27 defa sağlık raporu almış. demek ki 27 defa bildiğin psikiyatri muayenesinden geçmiş. demek ki canavar gibi insan.
sonuç olarak:
yok ööle bişi!!!! (yes!)
0
kaptan cuma
(22.03.07)
(1)

buster keaton filmi adı

darashikoh
yaşlılığında, muhtemelen 60'lı yıllarda çekilmiş bir kısa filmi var. demiryolunda geçiyor. paso gidiyor, bu arada başına türlü olaylar geliyor. ismini hatırlayan var mı?
yaşlılığında, muhtemelen 60'lı yıllarda çekilmiş bir kısa filmi var. demiryolunda geçiyor. paso gidiyor, bu arada başına türlü olaylar geliyor. ismini hatırlayan var mı?
0
darashikoh
(20.03.07)
bahsettiğin film "the railrodder" olsa gerek
www.imdb.com
0
mortifera
(21.03.07)
(10)

fazla soda içmek ne kadar zararlı?

mortifera
gün be gün artan bir soda tüketimine sahibim, ne kadar zararlıdır merak ediyorm. günde bir 4-5 şişe içiyorumdur rahat (ki bunun çok da yüksek bir miktar olduğunu sanmam aslında)
gün be gün artan bir soda tüketimine sahibim, ne kadar zararlıdır merak ediyorm. günde bir 4-5 şişe içiyorumdur rahat (ki bunun çok da yüksek bir miktar olduğunu sanmam aslında)
0
mortifera
(19.03.07)
arastirdim.

buyrun soyle denmis formdakal.com 'da

S: Çok fazla soda içiyorum, zararı var mıdır?

Y: Sodanın içerisinde birçok mineral vardır. Bu yüzden günde bir taneden fazla içildiğinde gereksinimden çok mineral almış oluyoruz: Örneğin çok fazla sodyum, çok fazla potasyum gibi. Bu durumda ise vücut gereksiniminden fazlasını dışarıya atmakta zorlanır ve böbrekler gereğinden fazla çalışmak zorunda kalarak yorulur. Bu nedenle günde bir taneden fazlasını içmemenizi tavsiye ederim. Ancak piyasada özellikle ürün etiket bilgilerinden takip edebileceğiniz düşük sodyum ve potasyum içeren doğal mineral suları bulunmaktadır. Eğer bu tip içecekleri çok tüketme alışkanlığınız varsa, sodyum oranı oldukça düşük maden sularından üç taneye kadar içmenizde bir sakınca yoktur. Ancak lütfen ürün etiket bilgilerini incelemeyi ihmal etmeyin.

---

Nöroloji uzmanı Dr. Ali Akben de soyle demis roportajda..


Yurtdışında maden suyu çok tüketiliyor. Bizde ise ‘mideye dokunur’ diye kimse çok fazla içmiyor. Çok soda içmek mideye zarar verir mi?

Hayır. Maden suyunun ciddi bir zararı olmaz. Ancak bazı nadir böbrek hastalığında içinde taşıdığı ilave minerallerden dolayı daha dikkatli kullanmak gerekebilir. Esas zararlı olanlar kola, gazoz ve konsantre meyve sularıdır... Çünkü bunlar zararlı şekerler yanında çeşitli zararlı katkı maddelerini içermektedir.
0
la traviata
(20.03.07)
Cok bir zarari olmasa gerek. Soda dedigimiz sonunda icinde biraz eriyik maden bulunan gazli su degil mi? Hem Almanya gibi bazi Avrupa ulkelerinde insanlar normal su yerine cogunlukla soda iciyorlar. Oralarda bu konuda herhangi bir uyari oldugundan da haberim yok.
0
wpi
(20.03.07)
frankfurtta 4 gun alman ailenin yaninda kaldim. mineral wasser denen seyi iciyorlardi musluk suyu yerine, hatta ben normal su icince baya bi sastilar kaldilar.

hos, soyle bi ayrinti var ki, ben hayatimda asitli bir sey icebilen biri degilim cocuklugumdan beri, colaydi fantaydi, yedigundu, sodaydi, oydu buydu..

ama yine de soyle bir bakmistim kendi ictikleri mineral suya, cok hafif gelmisti.

bence ustte belirttigim doktorun demek istedigi sey onemli, icerisinde neyin ne kadar oldugu, hangi marka oldugu, vs..

malum cilekli bilmemneli garip garip cesitler var, sanmiyorum ki ondan gunde 4-5 tane icilince hos bir sonuc dogursun?
0
la traviata
(20.03.07)
la traviata'nın araştırmasına ek olarak şunu da belirtmek isterim. sabit bir yöreden çıkan maden suyunu içmeyin mümkünse her gün farklı bir yörenin maden suyunu tüketin.
nedeni ise her yörenin maden suyunun içerdiği mineral miktarlarının farklı olmasıdır.
denildiği gibi 4-5 şişe/gün fazla olur. aman diyeyim böbrekler falan...
0
denize karsi icen keci
(20.03.07)
bu minerallerin bi kısmı da kemıklere gecer zaten.
0
bryan fury
(20.03.07)
yıllardır günde 7-8 şişeyi bilfiil tüketiyorum bir zararını görmedim bağımlısı değilim. sadece içiciyim satmıyorum.
0
agk
(20.03.07)
la traviata'nin ilk cevabi dikkatli okunmamis sanirim. iki kaynaktan bilgi aktarmis lt ve iki kaynagin cevaplari celisiyor. doktor olan ve dolayisiyla guvenmeye daha megilli oldugum kisi, "bir zarari olmaz" demis asagi yukari.
0
wpi
(20.03.07)
ben de araştırıyorum bu arada da, ciddi sağlık sorunları olmadığı sürece (özellikle böbrekte) çok abartılmadığı takdirde içilebilir diyor tüm kaynaklar.

ama böbrek sorununuz olsun olmasın günde 5 şişeden fazlası önerilmiyor.

böbrek taşı yapabileceğini duymuştum fazla içilirse uzun vadede, ama ne kadar doğrudur bilinmez.
0
🌸mortifera
(20.03.07)
şöyle bir şey de var ;

www.akademikendoskopi.com
0
quadropol
(20.03.07)
Meyve aromalı soda içmek zararlı mıdır peki. Net bir cevap vermemiş kimse. Ben normal soda veya maden suyu kesinlikle içemiyorum ve denk geldikçe karışık sodalardan içerim. Bir kere böbreklerimde bir sorun olmuştu ama uzun yıllar önceydi.
0
ntldr
(20.03.07)
(6)

sahte kimlik-pasaport

ravioli
bunların sahte olup olmadıkları nasıl anlaşılıyor?nüfus cüzdanıma bakıyorum da, soğuk damga ancak çok dikkatli bakınca belli oluyor, mühür desen, t.c dışında kalan kısım okunamıyor bile, rastgele isim, kütük no, cilt no vesaire sallayarak oluşturup pvc kaplattırdığımız kimliğimizi kontrol edenler şı
bunların sahte olup olmadıkları nasıl anlaşılıyor?
nüfus cüzdanıma bakıyorum da, soğuk damga ancak çok dikkatli bakınca belli oluyor, mühür desen, t.c dışında kalan kısım okunamıyor bile, rastgele isim, kütük no, cilt no vesaire sallayarak oluşturup pvc kaplattırdığımız kimliğimizi kontrol edenler şıp diye anlar mı 'bu sahte' diye, yoksa kimlikno, cüzdan no bilmemneyi girince şak diye tüm bilgileri çıkarabilen bi sistem var da öyle mi anlıyorlar?
0
ravioli
(15.03.07)
10 sene önce zordu da artık tc kimlik nosuyla herşeye ulaşmak mümkün. Başkasının kimliğini kopyalarsan ve kılıfına uydurursan sorun olmaması lazım.
0
ozdek
(15.03.07)
Kendin cevabini vermissin ama yine de belirteyim: cok dikkatli bakilinca anlasiliyor. Sahteyi yapanin uzmanligi ne kadar artarsa anlamak icin gosterilmesi gereken dikkat da o kadar artiyor.
Takli edilen seyin guvenlik unsurlarina ve taklidinin zorluguna gore anlasilamayabilir tabi baska nufus kaydi ile karsilastirmadan.
0
wpi
(15.03.07)
soğuk damga ile anlaşılır genelde, geri kalan kısmını anlamak(nasıl yapıldığına göre) imkansız olabilir.

gerçi soğuk damgayı da taklit edennler vardır elbet...

kütük numarasıydı, şusuydu, busuydu rutin işlemlerde kontrol edilmez, lakin bürokratik işlemlerde bakılır
0
mortifera
(15.03.07)
bazı püf noktaları var bunun için: kimliklerdeki seri numaraları erkeklerde tek rakamla, kadınlarda çift rakamla bitiyor ve hiçbir zaman italik olmuyor. özensiz hazırlanan bir sahte kimlikte bunlara dikkat edilmeyebiliyor.

yine kimlikteki tarihler kendi aralarında da kontrol ediliyor: ön yüzdeki "doğum tarihi" 01.01.1979 şeklinde yazılmışken arka yüzdeki "verilme tarihi" 01/01/1999 şeklinde yazılmışsa sahte kimlik olduğu daha rahat anlaşılıyor.

genellikle baştan savma yapılıyor bu tür belgelerdeki sahtecilikler, görünüş olarak harika oluyorlar ama içeriğe özenmiyorlar. sahte imam hatip diploması görmüştüm; gerçeğinden ayırdetmek çok zordu.. ama "eğitim süresi" hanesine "3 yıl" yazılmıştı mesela..
0
kantelem
(16.03.07)
BBC turkçe servisinde bir kadın haberci, tüm avrupayı dolaşıp 20'ye yakın sahte pasaport toplamıştı. Bu konuyla ilgili bir kaç bölümden oluşan haber dizisi hazırlamıştı.

bir uzmana danıştı. bunlardan bir kaç tanesi çok iyi işçilikmüş. sanırım letonya pasaportu ile de ingiltereye giriş yapmıştı.

yani senin elindeki türkiye cumhuriyeti pasaportunun sahtesi olsa nolur gerçeği olsa nolur. zaten her yere vize ile girmek zorundasın.

sahte pasaport çeteleri genelde EU, UK pasaportu falan yapıyorlar.

bu pasaportları alanlar da , o pasaportla kendi ülkelerine değil, başka ülkelere giriş yapıyorlar.

enterasan bir konu.
0
prefect
(16.03.07)
ah ah bir şeyin sahtesini yapmak her zaman sıfırdan imal etmek değildir arkadaşlar ;) hayal gücünüzü kullanın.
0
ozdek
(20.03.07)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.