meursaults
Geçtiğimiz aylarda gelen güncelleme (04.11.23) ile önceden sadece `TRT 4K`'nın sesini verebilen LG TV'lerde de (bendeki 55UB830V-ZG) TRT 4K izleyebilmeye başlamıştık. Son bir kaç gündür ise tekrardan "geçersiz format" yazısı gelmeye başladı ekrana. Üstelik bu kez ses de yok. Okuduğum kadarıyla TRT'n
Geçtiğimiz aylarda gelen güncelleme (04.11.23) ile önceden sadece TRT 4K'nın sesini verebilen LG TV'lerde de (bendeki 55UB830V-ZG) TRT 4K izleyebilmeye başlamıştık. Son bir kaç gündür ise tekrardan "geçersiz format" yazısı gelmeye başladı ekrana. Üstelik bu kez ses de yok.
Okuduğum kadarıyla TRT'nin Şubat başında 50p'ye geçtiği yazıyor. Bu 30p/60p olayı yazılımla tamamen düzeltilmemiş miydi? Yoksa 4K olayı tekrardan yalan mı oldu? Ya da sorun TRT'den kaynaklanan geçici bi sorun mu? Yeni bir update ile falan düzeltilebilecek bir şey mi?
Bilgisi olan var mı? Sizler de ses/görüntü geliyor mu?
Okuduğum kadarıyla TRT'nin Şubat başında 50p'ye geçtiği yazıyor. Bu 30p/60p olayı yazılımla tamamen düzeltilmemiş miydi? Yoksa 4K olayı tekrardan yalan mı oldu? Ya da sorun TRT'den kaynaklanan geçici bi sorun mu? Yeni bir update ile falan düzeltilebilecek bir şey mi?
Bilgisi olan var mı? Sizler de ses/görüntü geliyor mu?
0
Az önce evdeki televizyona baktım kanalda herhangi bir değişiklik yok, televizyon lg'nin uf serisi.
0
Teşekkürler cevaplar için. Demek ki kanalda sıkıntı yok.
LG 830 serilerinde böyle bir problem vardı; sadece ses geliyordu ilk başta.
Daha sonra çıkan bi yazılım güncellemesiyle görüntü problemi de çözülmüştü. Sorunsuz izleniyordu.
Bir kaç gündür kanal boş geliyor; sorunu anlayamadım.
Hani ses de gelmiyor artık. Her şeyi baştan kurdum ona rağmen değişiklik yok.
Benzer UB modelleri kullananlar da durum nasıl acaba?
LG 830 serilerinde böyle bir problem vardı; sadece ses geliyordu ilk başta.
Daha sonra çıkan bi yazılım güncellemesiyle görüntü problemi de çözülmüştü. Sorunsuz izleniyordu.
Bir kaç gündür kanal boş geliyor; sorunu anlayamadım.
Hani ses de gelmiyor artık. Her şeyi baştan kurdum ona rağmen değişiklik yok.
Benzer UB modelleri kullananlar da durum nasıl acaba?
0
solipsist
bu 1-2-3 nisanda yapılacak sınava giderken sakal traşı falan olmak zorunda mıyız acep?şöyle rahat bi suratla gitsek olma mı?
bu 1-2-3 nisanda yapılacak sınava giderken sakal traşı falan olmak zorunda mıyız acep?
şöyle rahat bi suratla gitsek olma mı?
şöyle rahat bi suratla gitsek olma mı?
0
o tarihte artık askersiniz efendim. emir de verecekler "duvar dibine çök", "adi adım marş" falan diye. traş olup gidin, almayabilirler.
0
sinava girdiginiz mekanin komutaninin keyfi belirliyo bunu. misal 319. donem sinava girerken tuzla'da sakallilari almadilar iceri "siz bugunden itibare askeriniz, boyle asker olmaz" diye. fakat 325'ler kucukyali'da ferah ferah girmis bildigim kadari ile. her ihtimale karsi tras olmak faydali.
0
Valla ben sabahın 7'sinde gelenlerin bir kısmını berbere yolladıklarını biliyorum. Millet berberin açmasını beklemişti. Sonuçta askersiniz o tarihte ve önünüzde onlarca kişi olacak bir de onun stresiyle uğraşmayın 10 gün için.
0
istanbul ise küçükyalı saça sakala izin veriyor tuzla vermiyor diye biliyorum.
0
sorun cıkartmazlar... kesinlikle gidin tras olup gelin deme gibi bir hakları yok ayrıca siz o tarihlerde izinli oluyorsunuz dolayısıyla resmi olarak ta asker degilsiniz.. 317 ve 319. donemleri tuzla da gormus birisi olarak sorun cıkarttıklarına sahit olmadım.. problem olmaz bence yani..
0
Saç sorun olmaz ama sakalı sorun ederler.Abartıp küpeyle gelen vardı ben sınava girdiğimde.Ama sakala dikkat.
0
içeri alınmazsınız. göreceksiniz, seyyar satıcılar olacak traş malzemesi satan, sabah sabah susuz traş olup yüzünü kesenler olacak
0
herkese teşekkür ederim yardımlarından ötürü.çoğunluk kararıyla traş olmama karar verilmiştir. saolun varolun.
0
frtsglm
Ankara Dikimevi civarında toplanmış sanıyorum askeri birimler. Askerlik Dairesi'ne, "orduevleri için günübirlik giriş kartı" başvurusu yapıcam ama oraya en kolay nasıl gidilir, bilen veya fikri olanlar var ise bi sorayım dedim.?hatta ve hatta bu kart başvurusu için prosedürü bilen varsa bi de buraya
Ankara Dikimevi civarında toplanmış sanıyorum askeri birimler. Askerlik Dairesi'ne, "orduevleri için günübirlik giriş kartı" başvurusu yapıcam ama oraya en kolay nasıl gidilir, bilen veya fikri olanlar var ise bi sorayım dedim.?
hatta ve hatta bu kart başvurusu için prosedürü bilen varsa bi de buraya yazsa ne kadar şahester olur canlar..?!?
hatta ve hatta bu kart başvurusu için prosedürü bilen varsa bi de buraya yazsa ne kadar şahester olur canlar..?!?
0
metroya binip dikimevinde iniyorsunuz. sonra yokuşu yardırıyorsunuz. yardırın. yardırın daha devam. ankara manzarasını en iyi görebildiğinzi yerde askerlik şubesi var :)
0
Pek bilgim yok; ama o kart işlemleri Sihhiye Orduevi'nden yapılıyor sanırım.
Bir telefon edip sorun isterseniz, gitmeden..
Bir telefon edip sorun isterseniz, gitmeden..
0
kızılayda koleje dogru giderken otobus duraklari var, ordan "peyami safa" otobusune binersen onunde inersin subenin.
0
beyaz geceler
İnterrail sistemi, fiyatları ile ilgili bilgileri olan daha doğrusu hangi seçenekleri seçmenin daha makul olduğunu bilen deneyimli arkadaşlar yardımcı olabilirlerse sevinirim.
İnterrail sistemi, fiyatları ile ilgili bilgileri olan daha doğrusu hangi seçenekleri seçmenin daha makul olduğunu bilen deneyimli arkadaşlar yardımcı olabilirlerse sevinirim.
0
www.genctur.com 
Hangi ülkeleri gezeceksen ona göre değişen bir sistemi var. Tamamen senin seyahat planına bağlı.
Hangi ülkeleri gezeceksen ona göre değişen bir sistemi var. Tamamen senin seyahat planına bağlı.
0
gezeceğin yerlere bağlı olarak, bazen interrail yapmamak bile daha avantajlı olabiliyor. artık aylar sonrasına çok ucuz uçuşlar bulunabiliyor. eğer çok planlı programlı biriysen uçaklara da bakmanı tavsiye ederim.
0
gioberg'e katılıyorum. bence bu fiyatlar çok yüksek. kaldı ki okuduğum kadarıyla yaz aylarında hemen hemen her tren seferinde ota boka para kaçırıcaksın. onun yerine ucuz uçuşla bir yere gidip oradan geze geze son durağına gelmen ve yine uçakla dönmen. büyük ihtimalle daha ucuza gelir. ha interrail bileti vize almanı kolaylaştıran bir naneymiş ona da bir şey diyemem.
0
kavaleli
maxtor marka harddisk aldım. laptop da sorunsuz çalışıyor ancak pc de kafasına göre takılıyor..bazen hiç tanımıyor, bazen tanıyor ve çalışıyor, bazen de tanımasına ve dosyaları görebilmeme rağmen dosyaların içine girince hiçbirşeyi açmıyor. sorun ne olabilir anlamadım, yardım edebilecek olan varsa s
maxtor marka harddisk aldım. laptop da sorunsuz çalışıyor ancak pc de kafasına göre takılıyor..bazen hiç tanımıyor, bazen tanıyor ve çalışıyor, bazen de tanımasına ve dosyaları görebilmeme rağmen dosyaların içine girince hiçbirşeyi açmıyor. sorun ne olabilir anlamadım, yardım edebilecek olan varsa sevinirim..
0
eger harici elektrige ihtiyac duymayanlardansa, USB'den aldigi elektrik yeterli gelmiyor olabilir. "Y" seklindeki USB kablosuyla deneyin bir de.
0
Bende de external Maxtor HDD vardı ve aynı sorunu yaşamıştım. Hard diski bazen de diskteki dizinleri açmaya çalıştığımda hata veriyordu. Sorunun güvenlik ayarlarından kaynaklandığını öğrendim.
Diske/dizine sağ tıklayıp özelliklerden güvenlik sekmesine tıkla. Orada okuma/yazma gibi ayarlar var. Bunlar izin verdiğinde sorun çözülecektir büyük ihtimalle. En azından ben halledebildim (İngilizce XP Pro benim ki; dolayısıyla çevirileri biraz farklı olabilir.)
Diske/dizine sağ tıklayıp özelliklerden güvenlik sekmesine tıkla. Orada okuma/yazma gibi ayarlar var. Bunlar izin verdiğinde sorun çözülecektir büyük ihtimalle. En azından ben halledebildim (İngilizce XP Pro benim ki; dolayısıyla çevirileri biraz farklı olabilir.)
0
gijilti
bir bakıyorum yine 3 parmak kullanıyorum. ne tür alıştırmalar önerirsiniz.
bir bakıyorum yine 3 parmak kullanıyorum. ne tür alıştırmalar önerirsiniz.
0
yazarken klavyeye bakma. yanli$ harfe basarsan eger yazarken sil ve yine bakmadan duzeltmeye cali$.
zamanla bu $ekilde ali$irsin.
zamanla bu $ekilde ali$irsin.
0
Selamlar,
bir ara bi yazılım vardı bu konuda, marka vermek istemedim simdi ama, mantık su, ekrana kelimeler geliyor klavyene bakmadan yazmaya calısıyorsun. parmakların alısmadıgı kelimelerle pratik yaptırıyordu.
bu tarz web siteleri bulabilirsin.
ayrıca chat yapmak ta ise yarayabilir :=)
hic olmadı al onune bi kitap yaz doya doya, hem kitabı dijitalize etmis olursun hemde onparmak gelisir.
bir ara bi yazılım vardı bu konuda, marka vermek istemedim simdi ama, mantık su, ekrana kelimeler geliyor klavyene bakmadan yazmaya calısıyorsun. parmakların alısmadıgı kelimelerle pratik yaptırıyordu.
bu tarz web siteleri bulabilirsin.
ayrıca chat yapmak ta ise yarayabilir :=)
hic olmadı al onune bi kitap yaz doya doya, hem kitabı dijitalize etmis olursun hemde onparmak gelisir.
0
q klavyede f ve j tuşlarına işaret parmaklarını koy(f de a ve k olması lazım) ve yazarken parmaklarını kaldırmamaya çalış, gerisi gelir. on parmak bilmeyenler de bu şekilde pratik yapıp öğrenebilirler.
0
türkçe için ters olsa da ben şu anda q klavye on parmak yazabiliyorum. bunun için gerekenler:
-on parmak kullanımını öğreten bir yazılım
-sabır
-hazırladığın yazılarda üç parmakla çok hızlı yazacağını bildiğin halde on parmak yazarak biraz gecikmeyi göze almalısın. hatta başta ekrana bile bakmadan yazıp, yanlışları düzeltmek için sayfa ya da paragrafın bitmesini beklemeni tavsiye ederim.
-on parmak kullanımını öğreten bir yazılım
-sabır
-hazırladığın yazılarda üç parmakla çok hızlı yazacağını bildiğin halde on parmak yazarak biraz gecikmeyi göze almalısın. hatta başta ekrana bile bakmadan yazıp, yanlışları düzeltmek için sayfa ya da paragrafın bitmesini beklemeni tavsiye ederim.
0
klavyedeki harfleri maket bıçağıyla kazı(ben oyle yaptım,)
baksan da fayda etmez. aytrıca klavye de karizmatik gozukur
baksan da fayda etmez. aytrıca klavye de karizmatik gozukur
0
Yazılım olarak şunu buldum.
Typing Tutor: www.inndir.com (Freeware)
Aslında on parmak adında bir program daha vardı; google'da aratınca bir sürü çıktı. Kontrol edemedim hepsini. Onlara da bakabilirsin.
Typing Tutor: www.inndir.com (Freeware)
Aslında on parmak adında bir program daha vardı; google'da aratınca bir sürü çıktı. Kontrol edemedim hepsini. Onlara da bakabilirsin.
0
sanio
cok sey istiyo olabilirim. var mi boyle biseyler bilmiyorum. aramaya inandim bulamadim ellaham. simdi arada ingilizce yazilar okuyoruz, siteleri dolasiyoruz. bilmedigimiz kelime olunca kelimeyi kopyala yapistirla seslisozluge yazip anlamini oreniyoruz. simdi ben bunun daha kolay yolunu ariyorum. fir
cok sey istiyo olabilirim. var mi boyle biseyler bilmiyorum. aramaya inandim bulamadim ellaham. simdi arada ingilizce yazilar okuyoruz, siteleri dolasiyoruz. bilmedigimiz kelime olunca kelimeyi kopyala yapistirla seslisozluge yazip anlamini oreniyoruz. simdi ben bunun daha kolay yolunu ariyorum. firefox eklentisi gibi bisey varsa soyle gorupte anlamadigimiz kelimenin anlamini ayni pencerede gosterecek yani diger pencereye kelimeyi copy paste ettirmeyecek bir program. anlamadigim kelimeyi seceyim anlamini goreyim gibi bisey.
0
eklenti değil de seslisözlük sağ üstteki arama kutucuğuna eklenebiliyor. kelimeyi de kopyala yapıştır yerine seçip sürükle bırak yapabilirsin.
0
sözlükte sağ tarafta araştır diye bir şey var, başlığını girdiğin bir şeyi oradaki yönlendirmelerden biriyle araştırabilirsin...
0
babylon kullanabilirsin. üzerine tıkladığın kelimenin diğer dildeki karşılığını anında verir.
0
babylonla yapabilirsin.kelimeyi şeçip crtl+sağ tık yaptığında babylon açılır ve anlamını yazar.
0
babylon da var öyle bişey. kendi tercihinle mouseun bir tuşuna ya da klavyeye atama yapabiliyorsun. ben mouse orta tuşu seçtim. babylon açıksa kelimenin üstüne gidip orta tuşu tıklıyorsun sana küçük bir pencere içinde anlamını gösteriyor.
0
opera kullanabilirsin, operada sayfadaki kelimeyi seçip sağ tıkladığında bununla ara diye bir secenek ve yanında arama kutusu olarak eklediğin siteler çıkıyor, (eksi sozlukten, google'a, seslisozluge ne eklediysen) ve bunu yeni bir pencerede açıyor(bu ayarı da yapmıs olman lazım)..
0
sağ üstte seslisözlük ekliyse ve seçiliyse, kelimeyi seçip sağ tıklaınca seslisözlük'te ara seçeneği de çıkıyor.
0
www.vokabula.com
Vokabula'nın arama eklentisini kullan IE ya da Firefox için bir eklentisi var arama kutusuna yazdığın kelimeyi doğrudan gidip sözlükte arıyor.
Vokabula'nın arama eklentisini kullan IE ya da Firefox için bir eklentisi var arama kutusuna yazdığın kelimeyi doğrudan gidip sözlükte arıyor.
0
seslisozluk'un hali hazirda bir eklentisi var zaten. (firefox icin) kelimeyi seciyorsun, sag tik, "Look in up Seslisozluk" diyorsun, yeni tab aciyor. En hizlisi bence bu, kullaniyorum da.
www.ug.bcc.bilkent.edu.tr adresinden cekebilirsin. Linkini seslisozluk.com adresinde asagidan firefox plugin'den de alabilirsin saglam gorunmediyse.
edit: bu yontem en kisasi bunu oku once :) javascriptli olan gereksiz yavaslatacaktir seni. opera falan ayni sayfada aciyormus o da kotu. tertemiz kur gitsin bunu. seç, sag tık ara de, o kadar.
www.ug.bcc.bilkent.edu.tr adresinden cekebilirsin. Linkini seslisozluk.com adresinde asagidan firefox plugin'den de alabilirsin saglam gorunmediyse.
edit: bu yontem en kisasi bunu oku once :) javascriptli olan gereksiz yavaslatacaktir seni. opera falan ayni sayfada aciyormus o da kotu. tertemiz kur gitsin bunu. seç, sag tık ara de, o kadar.
0
Nafi Opera'dakinin tek yamuğu aynı pencerede yapması. Okurken aradığım kelimeyi diğer pencerede açsa süper olurdu. Belki bir ayarı vardır...
0
çok güzel bir formatta şu yöntemi kullanabilirsin: addons.mozilla.org greasemonkey eklentisi kurulur firefox a. ardından userscripts.org adresine greasemonkey etkinken firefoxla girilir. Sonracıma sağ üstteki install butonuna basılır.
Kullanım: sayfa içerisinde bir kelimeyi seçili yapıp "s" butonuna bastığında sayfanın yan tarafında sözlükteki sol frame gibi light bir yan panel sağ tarafta açılır. seslisozluk ten çeviri ile birlikte elbette. çok pratik, dolayısıyla kelime öğrenme konusunda gerilemeye yol açabilir.
|| --------
ayrıca eklemek istedim; firefox için nekibuki die de bir eklenti var..
sayfa içerisinde gömülü çeviri yapıyo,
ekşi sözlükten arama yapıyo,
kişisel arama motoru da eklenebiliyo..
sayfadan çıkmadan lightbox gibi bir pencereden bu diğer arama seçeneklerini kullanmanız da mümkün oluyo.
Kullanım: sayfa içerisinde bir kelimeyi seçili yapıp "s" butonuna bastığında sayfanın yan tarafında sözlükteki sol frame gibi light bir yan panel sağ tarafta açılır. seslisozluk ten çeviri ile birlikte elbette. çok pratik, dolayısıyla kelime öğrenme konusunda gerilemeye yol açabilir.
|| --------
ayrıca eklemek istedim; firefox için nekibuki die de bir eklenti var..
sayfa içerisinde gömülü çeviri yapıyo,
ekşi sözlükten arama yapıyo,
kişisel arama motoru da eklenebiliyo..
sayfadan çıkmadan lightbox gibi bir pencereden bu diğer arama seçeneklerini kullanmanız da mümkün oluyo.
0
clandestino88
Arkadaşlar başlıktanda anlaşıldığı üzere e-kitap indirebileceğim adam gibi site-ler arıyorum aradım fekkat bulamadım ,duyan bilen gören varsa bir el atsın da haber etsin su kardesinize.
Arkadaşlar başlıktanda anlaşıldığı üzere e-kitap indirebileceğim adam gibi site-ler arıyorum aradım fekkat bulamadım ,duyan bilen gören varsa bir el atsın da haber etsin su kardesinize.
0
burdaki sitelere baktım dostum ama yok hatta bitanesi silah satan bir site o derece alakasız yani varsa baska öneri hemmen alayım.
0
www.truly-free.org
güzel bir site. bildiğiniz üzere gutenberg 1929 a kadar kapsıyor, bu sitede 1930dan itibaren epey güncel ve kaliteli kitap var. 2 haftada 5 kitap indirilebilir diyor.
güzel bir site. bildiğiniz üzere gutenberg 1929 a kadar kapsıyor, bu sitede 1930dan itibaren epey güncel ve kaliteli kitap var. 2 haftada 5 kitap indirilebilir diyor.
0
kesinlikle www.altkitap.com derim. türkçe, özgün ve nitelikli kitaplar vardır. zaten site başlı başına ücretsiz e-kitap yayımlayan bir e-yayınevidir. kitapları güzeldir.
0
meursaults
Huzursuz ile bir entry'si üzerinde tartışıyorduk da bir de size soralım dedik. (bkz: #14062200)Şimdi; huzursuz güneşin insana göre sıcak olduğundan dolayı "güneş sıcaktır" önermesinin nesnel bir yargı olduğunu söylüyor. Ben de eğer insanlar güneşten daha sıcak bir yıldıza/güneşe gidip daha sıcak bir
Huzursuz ile bir entry'si üzerinde tartışıyorduk da bir de size soralım dedik. (bkz: #14062200)
Şimdi; huzursuz güneşin insana göre sıcak olduğundan dolayı "güneş sıcaktır" önermesinin nesnel bir yargı olduğunu söylüyor. Ben de eğer insanlar güneşten daha sıcak bir yıldıza/güneşe gidip daha sıcak bir ortamda kalmalarını sağlayacak teknolojik gelişmeye sahip olsalardı, güneşin insanlara nispeten daha soğuk geleceğini dolayısıyla böyle bir önermenin nesnel bir yargı olamayacağını söylüyorum. Bu insanların içinde bulundukları koşulara göre doğrudur bence. Hatta felsefik olarak sıcaklık kavramı bile tartışılabilir ya neyse girmeyelim. Bana göre "insanın %70'i sudur" gibi daha mekanik bir önerme nesnel bir önermeye örnek gösterilebilir gibi geliyor.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Şimdi; huzursuz güneşin insana göre sıcak olduğundan dolayı "güneş sıcaktır" önermesinin nesnel bir yargı olduğunu söylüyor. Ben de eğer insanlar güneşten daha sıcak bir yıldıza/güneşe gidip daha sıcak bir ortamda kalmalarını sağlayacak teknolojik gelişmeye sahip olsalardı, güneşin insanlara nispeten daha soğuk geleceğini dolayısıyla böyle bir önermenin nesnel bir yargı olamayacağını söylüyorum. Bu insanların içinde bulundukları koşulara göre doğrudur bence. Hatta felsefik olarak sıcaklık kavramı bile tartışılabilir ya neyse girmeyelim. Bana göre "insanın %70'i sudur" gibi daha mekanik bir önerme nesnel bir önermeye örnek gösterilebilir gibi geliyor.
Siz ne düşünüyorsunuz?
0
huzursuz bence yanlış değil. güneşin sıcak oluşu nesnel bir yargıdır bence de. fakat mesela uzaylılar olsaydı gerçekten ve onlara göre güneş soğuk olsaydı o zaman öznel olurdu belki. başka bir yıldızın daha sıcak olması veya insanların oraya gitmeleri güneşin sıcak olmadığını değil nispeten soğuk olduğunu gösterir ki bu da bu da güneşin herkese göre sıcak olduğunu değiştirmez. 50 derece sıcaktır mesela ama 40 derece de sıcaktır değil mi efendim. biz onu teknolik bir alet ile o anda hissetmesek de gerçek olarak yine de sıcaktır. bilmem anlatabildim mi düşüncemi.
0
evet lemmiwinks'in dedigi gibi gunesten daha sicak bir yildizin olmasi ve oraya gidip bile o sicakligi hissetmis olmamiz gunesin sicak oldugu gercegini degistirmiyor. belli derecelere kadar sicaklik oznel olabilir, ama gunes kadar cok sicak birseyde oznellik mantik disi gelebiliyor, ama gunesin sicak olmasinin sana gore nesnel olmasi da bir bakima oznel bir dusunce oluyor. ha bir de nesnel veya oznelin arasinda kalan yargilar da olabilir. sadece nesnel ve oznel yarginin olmasi da nesnel bir yargi mi oluyor o zaman, bana gore olmuyor:)
0
merhaba,
benim düşüncem şu şekilde... başka bir yıldıza gitsek, orası güneşten sıcak olsa bile, güneş yine de bizim için sıcak olacaktır. başka yıldıza göre soğuk olması, güneşin insan için sıcak olduğu gerçeğini değiştirmez... Gün gelir vücut yapımız değişir de güneşin ısısına dayanacak hale gelirsek o zaman soğuk ya da sıcak değil diyebiliriz bence.
benim düşüncem şu şekilde... başka bir yıldıza gitsek, orası güneşten sıcak olsa bile, güneş yine de bizim için sıcak olacaktır. başka yıldıza göre soğuk olması, güneşin insan için sıcak olduğu gerçeğini değiştirmez... Gün gelir vücut yapımız değişir de güneşin ısısına dayanacak hale gelirsek o zaman soğuk ya da sıcak değil diyebiliriz bence.
0
huzursuz'un önermesi eksik. Güneş bir yıldızdır bunda hemfikiriz değil mi? yıldızların hr diyagramına göre Güneş G tipi bir yıldız. G tipi yıldız da ortalama sıcaklığa sahip. hatta biraz altında kalıyor ortalamanın. G'den daha sıcak F, A, B ve O tipi yıldızlar var, ki bunlar milyonlarlarcadır.
yani; Güneş insanlara göre sıcaktır, fakat yıldızlara göre soğuktur.
"Güneş sıcaktır" demek eksik kalıyor. nesnel bir yargı demek için bence yeterli bir önerme değil.
yani; Güneş insanlara göre sıcaktır, fakat yıldızlara göre soğuktur.
"Güneş sıcaktır" demek eksik kalıyor. nesnel bir yargı demek için bence yeterli bir önerme değil.
0
şu değerin üstü sıcak altı soğuktur diye bir treshold olmadığından sıcaklık kavramında kesin bir nesnellik yok aslında, çay 80 derece dersek nesnel olur ama sıcak çay kişiden kişiye değişir.
0
Kime göre, neye göre? Sorusunu yöneltebileceğimiz için bence "Güneş sıcaktır." önermesi nesnel değildir bence. Ha, "Her şey sıcaktır." denilseydi bu her şeyin bir sıcaklığa sahip olması sebebiyle nesnel bir önerme olurdu. Deckard'ın da belirttiği gibi yıldızlar açısından bakıldığında güneş sıcak olmuyorsa bu önerme eni konu özneldir. Güneş, insan öznesi için sıcaktır.
0
huzursuz'un verdigi bilgi nesnel degildir bence.
ozne olarak 'sicak'in, taniminda nesnellik yoktur. gunes sicaktir yerine sunlar kullanilip, yargi nesnel yapilabilir gibi:
gunes, dunya'dan daha sicaktir.
gunes, ortalama G tipi bir yildiz kadar sicaktir.
gunes, ortalama bir insan vucudundan daha sicaktir.
gunes, insanlara gore daha sicaktir (bir ustteki cumle babinda).
gunluk hayatta kullandigimiz sicak genelde 3. kullanimin kisaltilmisi. Birinci ve dorduncude ise 'daha' kelimesi ile karsilastirmadan gelen bir nesnellik var.
'gunes sicaktir' bir baglam icinde olmadigindan tartismaya aciktir ve eksik arguman icermektedir bence.
ozne olarak 'sicak'in, taniminda nesnellik yoktur. gunes sicaktir yerine sunlar kullanilip, yargi nesnel yapilabilir gibi:
gunes, dunya'dan daha sicaktir.
gunes, ortalama G tipi bir yildiz kadar sicaktir.
gunes, ortalama bir insan vucudundan daha sicaktir.
gunes, insanlara gore daha sicaktir (bir ustteki cumle babinda).
gunluk hayatta kullandigimiz sicak genelde 3. kullanimin kisaltilmisi. Birinci ve dorduncude ise 'daha' kelimesi ile karsilastirmadan gelen bir nesnellik var.
'gunes sicaktir' bir baglam icinde olmadigindan tartismaya aciktir ve eksik arguman icermektedir bence.
0
Bende sıcaklık kavramının öznellik taşıdığını söylüyorum aslında. Yani atıyorum bilmiyorum kaç C derece değil de; sadece sıcak demek yeterli değil bana göre. Şöyle bir örnek daha vereyim; Aynı insanın hem ekvatora hem de kutba gittiğini düşünelim. Ekvator'da "güneş amma da sıcakmış" derken; kutupta "ortam buz gibi, güneş hiç de sıcak değil/ısıtmıyor" diyebilir. Yahut olur da güneşin ömrünün bitip soğumaya başladığını düşünelim.
Sanırım huzursuz'un dediği "ne olursa olsun; güneşin sıcaklığı müdahale edilmeksizin bellidir." Ama ben o önermeden öyle çıkartamadım. Anlatım eksikliği denebilir belki...
Sanırım huzursuz'un dediği "ne olursa olsun; güneşin sıcaklığı müdahale edilmeksizin bellidir." Ama ben o önermeden öyle çıkartamadım. Anlatım eksikliği denebilir belki...
0
hypothalamus
erken sevk dilekçemi göndermek için buranın adresine ihtiyacım war. ama kimse tam olarak birşey bilmiyor ve bende haliyle emin olamıyorum. dilekçeyi seyhana mı yoksa yüreğire mi göndericem bi yardım be abiler tam adresi lazım abiler.
erken sevk dilekçemi göndermek için buranın adresine ihtiyacım war. ama kimse tam olarak birşey bilmiyor ve bende haliyle emin olamıyorum. dilekçeyi seyhana mı yoksa yüreğire mi göndericem bi yardım be abiler tam adresi lazım abiler.
0
değil efendim değil. bende oraya gönderecektim ama orası dilekçe almıyormuş... bu işlemi daha önce yapmış biri varsa o cevaplasın...
0
Askerlik suben hangisi ise oraya göndereceksin. Nüfus cuzdanında hangisi yazıyorsa, odur büyük ihtimalle şuben. Ben telefon etmiş, hem teyit ettirmiş hem de adres almış, daha sonra da APS ile göndermiştim erken sevk dilekçemi. Sende bir telefon et..
www.asal.msb.gov.tr (Telefon)
www.asal.msb.gov.tr (Adres)
www.asal.msb.gov.tr (Telefon)
www.asal.msb.gov.tr (Adres)
0
enola gay
Bu oranları bi arttırıp bi düşürüyorlar, bu konuyu biraz açıklayabilir misinz? Enflasyonu ayarlamak için gerekli olduğunu biliyorum. Ayrıca dövizin de artıp azalmasına yol açıyor.kısa ve öz bi tanımı var mıdır? neden elleşilir bu faiz oranıyla? ayrıca sık sık ayarlanması da iyi değil sanırım?
Bu oranları bi arttırıp bi düşürüyorlar, bu konuyu biraz açıklayabilir misinz? Enflasyonu ayarlamak için gerekli olduğunu biliyorum. Ayrıca dövizin de artıp azalmasına yol açıyor.
kısa ve öz bi tanımı var mıdır? neden elleşilir bu faiz oranıyla? ayrıca sık sık ayarlanması da iyi değil sanırım?
kısa ve öz bi tanımı var mıdır? neden elleşilir bu faiz oranıyla? ayrıca sık sık ayarlanması da iyi değil sanırım?
0
kısaca, parayı kullanmanın (kredinin) maliyetini belirler TCMB faizleri. tabi bunun değişik mekanizmaları var ama en kısa tanımı bu.
enflasyonla baglantısı şudur: siz faizi kaç belirlerseniz belirleyin, o parayı temsil eden kagıtların degeri her yıl düşüş gösterir. yani belli miktar para her yıl aynı maldan daha az almaya yarar. Türkiyede enflasyonsuz yıl neredeyse hiç olmadıgı için enflasyonun tanımını yapmak komik olacak belki. ama gene aynı nedenle kaçırılan ve ne oldugu hiç bilinmeyen bir şey var: deflasyon. yani kagıt para mallara karşı deger kazanır. beklerseniz ileride daha çok mal alabilirsiniz.
işte bu "faizler"in net getirdigi-götürdügü miktarı hesaplarken işte bu kagıt para deger degişimi de işin içine girer ve piyasada algılanan faizi degistirir. en basit haliyle:
gerçek (reel) faiz = rakam olarak duydugunuz (nominal) faiz + paranın yıllık deger degisimi (enflasyon/deflasyon)
rakamla açıklarsak: Türkiyede gecelik faizler %13'e indi zira enflasyonun %6'lara inecegi beklentisi var. TL faizi alan adam reel olarak %7 kazanacak bu şartlar devam ettigi sürece (şimdi 1 birimlik mal alan adam yıl bitince 1.07 birimlik alabilecek). eger enflasyonun düşecegi beklenmeseydi gecelik faizleri indirmenin büyük bir maliyeti olurdu: sırf o faiz için eline TL almış yabancılar TL'yi ellerinden çıkarırlardı (devalüasyon) zira reel olarak %7den düşüğe razı olmayabilirler. ama herkes için önemli olan şey REEL faizlerdir. adam yurtdışında alamayacagı kadar yüksek reel faiz kazandıgı sürece, eger politik ve ekonomik riskler de çok yüksek degilse o ülkenin parasını elinde tutmaya devam eder.
döviz kuruna çok girmemek lazım aslında bu soruya. ama Türkiye gibi parası über-küresel bir ülkede kaçınmak zor. dünyanın en bilinen high-yielder'ı; yani "yüksek faiz veren nispeten riskli" parası.
tekrar konumuza dönecek olursak: merkez bankaları faizi yükseltip borçlanmanın maliyetini arttırarak kredi akışını kısarlar ve ekonominin ateşini (yüksek harcama egilimini) azaltabilirler, bundaki yegane amaç enflasyonu düşürmektir. ama enflasyon zaten düşük talep veya arz şokları nedeniyle (çok hızlı) düşecekse, tam tersine hızlıca yavaşlayan (ürettigini satamayan) ekonomiye destek atmak için faizleri indirirler.
merkez bankalarının ana amacı; düşük enflasyon yüksek büyüme dikotomisi arasında mekik dokumaktır en kısa tabiriyle. bunlar doguştan birbirine zıt kavramlardır. birine kasarsanız digeri patlar. en güzel en şık yamaları yapmak da merkez bankalarına düşer.
(tüm tanım ve örnekler, dünya para sistemindeki (konvertibl), serbest dalgalanan (kur politikası pasif), açık ekonomiler için yazılmıştır. bu belli özelliklerin dışına çıkılırsa (örn: Afrika, Arap ülkeleri vb), teoriler ve formüllere ayar çekmek gerekir)
bu yazdıklarım son 5-7 yıl içindeki "varlık balonu" kavramı nedeniyle hem teoride hem pratikte yeniden sorgulanır hale geldi. sırf enflasyonu düşük diye faizleri çok indirirseniz, ucuz para borsa ve emlakta çok hızlı artışlara (balonlara) yol açabilir. ekonomi bu yolla tüketemeyecegi kadar çok mal üretir ve eninde sonunda bu balonları (acı dolu bir şekilde) patlatmak gerekir. bunu bilinçlice yapmadıkları için de 2008de oldugu gibi kendi kendilerine patlarlar ve tüm dünya acısını çeker.
son olarak: TCMB faiz oranlarının gelişimi: www.tcmb.gov.tr
enflasyonla baglantısı şudur: siz faizi kaç belirlerseniz belirleyin, o parayı temsil eden kagıtların degeri her yıl düşüş gösterir. yani belli miktar para her yıl aynı maldan daha az almaya yarar. Türkiyede enflasyonsuz yıl neredeyse hiç olmadıgı için enflasyonun tanımını yapmak komik olacak belki. ama gene aynı nedenle kaçırılan ve ne oldugu hiç bilinmeyen bir şey var: deflasyon. yani kagıt para mallara karşı deger kazanır. beklerseniz ileride daha çok mal alabilirsiniz.
işte bu "faizler"in net getirdigi-götürdügü miktarı hesaplarken işte bu kagıt para deger degişimi de işin içine girer ve piyasada algılanan faizi degistirir. en basit haliyle:
gerçek (reel) faiz = rakam olarak duydugunuz (nominal) faiz + paranın yıllık deger degisimi (enflasyon/deflasyon)
rakamla açıklarsak: Türkiyede gecelik faizler %13'e indi zira enflasyonun %6'lara inecegi beklentisi var. TL faizi alan adam reel olarak %7 kazanacak bu şartlar devam ettigi sürece (şimdi 1 birimlik mal alan adam yıl bitince 1.07 birimlik alabilecek). eger enflasyonun düşecegi beklenmeseydi gecelik faizleri indirmenin büyük bir maliyeti olurdu: sırf o faiz için eline TL almış yabancılar TL'yi ellerinden çıkarırlardı (devalüasyon) zira reel olarak %7den düşüğe razı olmayabilirler. ama herkes için önemli olan şey REEL faizlerdir. adam yurtdışında alamayacagı kadar yüksek reel faiz kazandıgı sürece, eger politik ve ekonomik riskler de çok yüksek degilse o ülkenin parasını elinde tutmaya devam eder.
döviz kuruna çok girmemek lazım aslında bu soruya. ama Türkiye gibi parası über-küresel bir ülkede kaçınmak zor. dünyanın en bilinen high-yielder'ı; yani "yüksek faiz veren nispeten riskli" parası.
tekrar konumuza dönecek olursak: merkez bankaları faizi yükseltip borçlanmanın maliyetini arttırarak kredi akışını kısarlar ve ekonominin ateşini (yüksek harcama egilimini) azaltabilirler, bundaki yegane amaç enflasyonu düşürmektir. ama enflasyon zaten düşük talep veya arz şokları nedeniyle (çok hızlı) düşecekse, tam tersine hızlıca yavaşlayan (ürettigini satamayan) ekonomiye destek atmak için faizleri indirirler.
merkez bankalarının ana amacı; düşük enflasyon yüksek büyüme dikotomisi arasında mekik dokumaktır en kısa tabiriyle. bunlar doguştan birbirine zıt kavramlardır. birine kasarsanız digeri patlar. en güzel en şık yamaları yapmak da merkez bankalarına düşer.
(tüm tanım ve örnekler, dünya para sistemindeki (konvertibl), serbest dalgalanan (kur politikası pasif), açık ekonomiler için yazılmıştır. bu belli özelliklerin dışına çıkılırsa (örn: Afrika, Arap ülkeleri vb), teoriler ve formüllere ayar çekmek gerekir)
bu yazdıklarım son 5-7 yıl içindeki "varlık balonu" kavramı nedeniyle hem teoride hem pratikte yeniden sorgulanır hale geldi. sırf enflasyonu düşük diye faizleri çok indirirseniz, ucuz para borsa ve emlakta çok hızlı artışlara (balonlara) yol açabilir. ekonomi bu yolla tüketemeyecegi kadar çok mal üretir ve eninde sonunda bu balonları (acı dolu bir şekilde) patlatmak gerekir. bunu bilinçlice yapmadıkları için de 2008de oldugu gibi kendi kendilerine patlarlar ve tüm dünya acısını çeker.
son olarak: TCMB faiz oranlarının gelişimi: www.tcmb.gov.tr
0
eksi duyuruda eknomi ile ilgili her şeye maydonoz olan biri olarak 507'nin yazdıklarından başka bir şey bulamadım açıkcası. Ama dikkat edelim ki genelde reel faizler faiz oranı+enflasyon oranı olarak hesaplansa da yatırım yapanların dikkat etmediği bir nokta var şu anda %20 oranından faize yatırsan reel getiriyi TUİK'in açıkladığı enflasyon oranı ile hesaplayamazsın şünkü verilen enflasyon rakamı 1 yıl öncesinden parayı yatırdığın güne ait olup faiz oranı ise bu günden sonraki 1 yıl için verilmiş olur o bakımdan gerçek reel getirini 1 yıl sonra pğaranı geri aldıktan sonra hesaplayabilirsin.
0
Merkez Bankası'nın bu dönemde faizleri indirmesinin sebebi ekonomideki kredi kanallarını açmak. Öncelikle TCMB'nin belirlediği bu faizler gösterge faizlerdir; ancak merkez bankasının ekonomideki çok büyük aktörlerden birisi olması sebebiyle piyasanın ona göre hareket edeceği düşünülür.
Siz bir vatandaş olarak doğrudan gidip merkez bankasından kredi isteyemezsiniz; bunu bankacılık sektörü aracılığı ile yaparsınız. Dediğim gibi bankacılık sektöründe de TCMB para otoritesi olması ile baş aktördür. Şimdi TCMB bu faizleri düşürerek aslında (bankalara daha ucuz kredi sağlayarak) bankacılık sektöründeki faizlerin düşmesini ve böylece insanların daha çok kredi alarak/borçlanarak ekonomideki talebin yükselmesini sağlamayı amaçlıyor. Çünkü piyasadaki faizler düştüğü zaman, ister istemez paranızı faize yatırmak karlı bir iş olmaktan çıkacak (daha doğrusu eskiye göre karı azalacak). Ancak bu noktada bankalar da illa faiz indirecekler diye bir şey de yok. Bankalar önlerindeki riski göz önüne alarak faiz indirmekten kaçınadabilirler. Bunu da göz önüne almak gerekir.
Dövizle ilişkisi de şu şekilde: Türkiye'ye spekülatif amaçla gelen para faizlerin düşmesi ile daha çok kazanabileceği yerlere gitmek isteyecek. Bu da ya borsa olabilir, yahut döviz olabilir yahut da yurtdışında daha çok getiri sağlayabileceği yerler olabilir. Türkiye'deki dövizin 1.75'lerden 1.50'lere daha sonra da 1.60'lara gelmesinin sebebi aslında girip/çıkan bu paradan kaynaklanıyor. Ancak mevcut konjonktür de tüm dünya merkez bankaları faiz indirerek talebi canlandırmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla Türkiye'de faizlerin dünyanın geri kalanına göre hala nispeten yüksek olmasından dolayı şu anda hızlı para çıkışı gibi bir durum gözükmüyor.
Faizlerin yükseltilmesi gibi indirilmesi de iyi bir şey olmayabilir. Örneğin faizler çok fazla inerse piyasadaki likidite daha fazla faiz veren yerlere gidebilir ve böylece piyasayı çok daha kuru bir halde bırakabilir. Piyasadaki paranın azlığı ve çokluğu da kabaca enflasyonu belirler. Nitekim japonya merkez bankası yıllardan beri deflasyonla mücadele ederek enflasyonu %2 gibi makul bir seviyeye yükseltmeye çalışıyor.
Not: Çok geç bir saatte yazdım. Hatam falan varsa kusura bakma.
Siz bir vatandaş olarak doğrudan gidip merkez bankasından kredi isteyemezsiniz; bunu bankacılık sektörü aracılığı ile yaparsınız. Dediğim gibi bankacılık sektöründe de TCMB para otoritesi olması ile baş aktördür. Şimdi TCMB bu faizleri düşürerek aslında (bankalara daha ucuz kredi sağlayarak) bankacılık sektöründeki faizlerin düşmesini ve böylece insanların daha çok kredi alarak/borçlanarak ekonomideki talebin yükselmesini sağlamayı amaçlıyor. Çünkü piyasadaki faizler düştüğü zaman, ister istemez paranızı faize yatırmak karlı bir iş olmaktan çıkacak (daha doğrusu eskiye göre karı azalacak). Ancak bu noktada bankalar da illa faiz indirecekler diye bir şey de yok. Bankalar önlerindeki riski göz önüne alarak faiz indirmekten kaçınadabilirler. Bunu da göz önüne almak gerekir.
Dövizle ilişkisi de şu şekilde: Türkiye'ye spekülatif amaçla gelen para faizlerin düşmesi ile daha çok kazanabileceği yerlere gitmek isteyecek. Bu da ya borsa olabilir, yahut döviz olabilir yahut da yurtdışında daha çok getiri sağlayabileceği yerler olabilir. Türkiye'deki dövizin 1.75'lerden 1.50'lere daha sonra da 1.60'lara gelmesinin sebebi aslında girip/çıkan bu paradan kaynaklanıyor. Ancak mevcut konjonktür de tüm dünya merkez bankaları faiz indirerek talebi canlandırmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla Türkiye'de faizlerin dünyanın geri kalanına göre hala nispeten yüksek olmasından dolayı şu anda hızlı para çıkışı gibi bir durum gözükmüyor.
Faizlerin yükseltilmesi gibi indirilmesi de iyi bir şey olmayabilir. Örneğin faizler çok fazla inerse piyasadaki likidite daha fazla faiz veren yerlere gidebilir ve böylece piyasayı çok daha kuru bir halde bırakabilir. Piyasadaki paranın azlığı ve çokluğu da kabaca enflasyonu belirler. Nitekim japonya merkez bankası yıllardan beri deflasyonla mücadele ederek enflasyonu %2 gibi makul bir seviyeye yükseltmeye çalışıyor.
Not: Çok geç bir saatte yazdım. Hatam falan varsa kusura bakma.
0
noliy
zevk için felsefe okuyup üstüne ekonomi masterı yapsak iş alanı olarak seçenekler genişler mı?(tabi yabancı dilde okunacak diye düşünürsek)
zevk için felsefe okuyup üstüne ekonomi masterı yapsak iş alanı olarak seçenekler genişler mı?(tabi yabancı dilde okunacak diye düşünürsek)
0
Yapabilirsen gayet güzel olabilir aslında. Piyasa analisti vs. olarak iş de bulabilirsin; ama Türkiye koşulları göz önüne alındığında biraz zorlanırsın gibi geliyor. Üstelik felsefeden mezun olup ekonomi yüksek lisansına girebilmen de mümkün olmayabilir. Bence ekonomi okuyup üzerine felsefe masteri yapman sana daha çok fayda sağlar..
0
felsefe üzerine ekonomi çok kasar. birbirinden çok bağımsız şeyler sonuçta. ama ekonomi lisansı üzerine felsefe ok meursaultsun dediği gibi. felsefede kendini arıcılık okusan da geliştirebilirsin sonuçta.
0
Bence önce girmeyi planladığınız okulların master programlarına bakın bakalım felsefe mezunları başvurabiliyor mu? Ayrıca felsefe mezunu birisi sanırım matematikle haşır neşir bir master yaparken zorlanacaktır...
0
ben de bu başlıkta şöyle bişey sormak istiyorum ki: bilgisayar mühendisliği bitirilip felsefe masterı yapmak gibi bi imkan var mı? varsa yapmanın bi faydası olur mu, yoksa sadece zevk için yapılmış gibi mi olur? bana pek bi faydası olmazmış gibi geliyor. bi de master yapabilmek için 2.5 ortalama olması lazım gibi bişey var mı? soruyu biraz gasp etmiş gibi oldum ama, pardon.
0
@tepedeki psychedelic adam: ahmet inam elekt. muhendisligi mezunu filozof. 2.5 ve uzerini cogu okul ister. bi de gercekten istiycen ki beseri mezunu ogrencilerin arasindan siyrilabilesin disiplin disi bi ogrenci olarak. bu durumda ortalamani ve ales'ini de elinden geldigince yuksek tutmanda fayda var.
@noliy: lisans donemi insana nosyon da kazandirdigi icin olmak istediginiz seyi olabildigince erken olmaya calisin derim. felsefe sizin icin arada ugranacak bir ilgi alaniysa 4 senenizi felsefe okuycam diye harcamayin, tirt bi bolum de diildir zaten felsefe (gozlemledigim kadariyla), okumalari falan cok boldur, kastirma kabiliyeti vardir.
@noliy: lisans donemi insana nosyon da kazandirdigi icin olmak istediginiz seyi olabildigince erken olmaya calisin derim. felsefe sizin icin arada ugranacak bir ilgi alaniysa 4 senenizi felsefe okuycam diye harcamayin, tirt bi bolum de diildir zaten felsefe (gozlemledigim kadariyla), okumalari falan cok boldur, kastirma kabiliyeti vardir.
0
hakikaten çok çakma olur. (istihza yok)
ille de bu olasılığı zorlayacaksanız lisansınızın üzerine felsefe yük.lisansı yapmanız daha iyi bir fikir. İşin aslı küçük olasılıkla çok iyi bir sonuç bile çıkabilir entelektüel anlamda.
ama bunu para kazanır bir kaynağa dönüştürmek yalçın bir kayadır mütevazi görüşüm.
ille de bu olasılığı zorlayacaksanız lisansınızın üzerine felsefe yük.lisansı yapmanız daha iyi bir fikir. İşin aslı küçük olasılıkla çok iyi bir sonuç bile çıkabilir entelektüel anlamda.
ama bunu para kazanır bir kaynağa dönüştürmek yalçın bir kayadır mütevazi görüşüm.
0
şu tür bir şeyler olur herhalde, bıyır:
en güzel duygularla yuvamızı kurmuştuk
en tatlı hayallerle karı koca olmuştuk
birimiz peri kızı birimiz padişahtık
bir masal dünyasında ne güzel yaşamıştık
büyü bozuldu birden hatıralar ağladı
mazi kalan günlerden bizde sevgi kalmadı
evimiz kuzu gibi gönlümüz bir saraydı
ne olurdu ah tanrım aşkımız yaşasaydı
birimiz peri kızı birimiz padişahtık
bir masal dünyasında ne güzel yaşamıştık
büyü bozuldu birden hatıralar ağladı
mazi kalan günlerden bizde sevgi kalmadı
ha afedersin sen yabancı dil demişsin. ben orayı anlayamamışsım (özellikle -s-) tam olarak. yapabilirsen tadından yenmez bir hadise gerçekleştirirsin. yapanlar yok mu vardır. bir de sen olursun ki sonraki nesillere hep senden örnek veririz.
en güzel duygularla yuvamızı kurmuştuk
en tatlı hayallerle karı koca olmuştuk
birimiz peri kızı birimiz padişahtık
bir masal dünyasında ne güzel yaşamıştık
büyü bozuldu birden hatıralar ağladı
mazi kalan günlerden bizde sevgi kalmadı
evimiz kuzu gibi gönlümüz bir saraydı
ne olurdu ah tanrım aşkımız yaşasaydı
birimiz peri kızı birimiz padişahtık
bir masal dünyasında ne güzel yaşamıştık
büyü bozuldu birden hatıralar ağladı
mazi kalan günlerden bizde sevgi kalmadı
ha afedersin sen yabancı dil demişsin. ben orayı anlayamamışsım (özellikle -s-) tam olarak. yapabilirsen tadından yenmez bir hadise gerçekleştirirsin. yapanlar yok mu vardır. bir de sen olursun ki sonraki nesillere hep senden örnek veririz.
0
@crown; baktım başvuru koşulları ve yönetmeliğe. eğer farklı bir alandan giriliyorsa master programına bilimsel hazırlık yılı denilen bir olay var.zaten ilginç bir şekilde 1.yıl yoğun matematik diğer yıllarda da mantık dersleri var.
@meursaults;zorlanma olayının haricinde ben de iş alanı olarak öyle ihtimalleri düşünmüştüm.benim için çalışılabilecek eğlenceli ve fikir gerektiren meslekler verdiğin örnekler.
@fempusay;hacı şiiri okuduktan sonra olayın hayallerde güzel gelen fakat realitede sıfırlanan güzelliğini bir daha vurguladın ama napalım. ben şuanda üniversitede okuyorum zaten hem de mezun olsan çok sağlam para kazanabileceğin bölümlerden. ama bir öğreti yok burada bilineni al uygula mezun ol git orda da uygula.olayı buna çevirmiş piyasa.akademik kariyer desen bu ünide(mimar sinan)hiç olmaz. herkes ayrı hırslı en kıdemli hoca bile boş anında sevmediği araştırma gör. ayağını kaydırıyor. okuyacaksak zevkli bişeyler okuyalım biraz görüş katsın biraz da düşündürsün.başka bir isteğim yok açıkçası.bir türlü çalışmak gerekir diye o ekonomi masterı da yoksa çok da fifi. okumam bile yani paşa gibi otururum kalırım ünimde arş.grv. olarak geyik yapar dururum.
@meursaults;zorlanma olayının haricinde ben de iş alanı olarak öyle ihtimalleri düşünmüştüm.benim için çalışılabilecek eğlenceli ve fikir gerektiren meslekler verdiğin örnekler.
@fempusay;hacı şiiri okuduktan sonra olayın hayallerde güzel gelen fakat realitede sıfırlanan güzelliğini bir daha vurguladın ama napalım. ben şuanda üniversitede okuyorum zaten hem de mezun olsan çok sağlam para kazanabileceğin bölümlerden. ama bir öğreti yok burada bilineni al uygula mezun ol git orda da uygula.olayı buna çevirmiş piyasa.akademik kariyer desen bu ünide(mimar sinan)hiç olmaz. herkes ayrı hırslı en kıdemli hoca bile boş anında sevmediği araştırma gör. ayağını kaydırıyor. okuyacaksak zevkli bişeyler okuyalım biraz görüş katsın biraz da düşündürsün.başka bir isteğim yok açıkçası.bir türlü çalışmak gerekir diye o ekonomi masterı da yoksa çok da fifi. okumam bile yani paşa gibi otururum kalırım ünimde arş.grv. olarak geyik yapar dururum.
0
--->noliy
hocayım ben hoca. ayrıca o şihir değil kibariye ablamın bir parçasının sözleridir. ha sen dersin ki o şihir değil midir? işte felsefe de zaten tam burada başlamaktadır.
ankara'da kitaplarını satan bir insanımız ile tanışmıştım: yunanistan memleketinde kendisi felsefe doktorarsı yapıyormuş! dedim ki, hacım, felsefe doktorası yapsan ne yazar! kitaplarını satıyorsun ulan! (tabi içimden)
felsefe illa mektepte öğrenilmez yani anlıyacağın. ben yönetim felsefesi okumuştum doktorada. hoca bir bayıltıyordu görsen. ondan sonra azmettim okudum bayağı felan. baktım iş sen de. hani diyor ya: "hararet nardadır sacda değildir, marifet baştadır tacda değildir; her ne arar isen kendinde ara, kudüs'te, mekke'de hac'da değildir!" olay budur hafız. başka bir şey bilmem ben!
hocayım ben hoca. ayrıca o şihir değil kibariye ablamın bir parçasının sözleridir. ha sen dersin ki o şihir değil midir? işte felsefe de zaten tam burada başlamaktadır.
ankara'da kitaplarını satan bir insanımız ile tanışmıştım: yunanistan memleketinde kendisi felsefe doktorarsı yapıyormuş! dedim ki, hacım, felsefe doktorası yapsan ne yazar! kitaplarını satıyorsun ulan! (tabi içimden)
felsefe illa mektepte öğrenilmez yani anlıyacağın. ben yönetim felsefesi okumuştum doktorada. hoca bir bayıltıyordu görsen. ondan sonra azmettim okudum bayağı felan. baktım iş sen de. hani diyor ya: "hararet nardadır sacda değildir, marifet baştadır tacda değildir; her ne arar isen kendinde ara, kudüs'te, mekke'de hac'da değildir!" olay budur hafız. başka bir şey bilmem ben!
0
gijilti
olsa da paylaşsanız:)
olsa da paylaşsanız:)
0
natnan
(bkz: yurtdisina masrafsiz para yollama metodlari)bu konuya pek bir şey girilmemiş,maestro şeysi(2. entry) de 2003te yazılmış hala geçerli midir acaba?başka yollar biliyor musunuz uygun?Ülke : Finlandiya
(bkz: yurtdisina masrafsiz para yollama metodlari)
bu konuya pek bir şey girilmemiş,maestro şeysi(2. entry) de 2003te yazılmış hala geçerli midir acaba?
başka yollar biliyor musunuz uygun?
Ülke : Finlandiya
bu konuya pek bir şey girilmemiş,maestro şeysi(2. entry) de 2003te yazılmış hala geçerli midir acaba?
başka yollar biliyor musunuz uygun?
Ülke : Finlandiya
0
0
eger parayı yollayacagın kisi de tr deki herhangi bir bankanın telecardı varsa, o hesaba yatır parayı, yolladıgın kisi 2 ytl para cekme ucreti dısında birsey odemiyor.
0
yurtdışına gidecek olan benim,
4+ ay boyunca orada kalacam.
ailem para yollayacak bana belirsiz aralıklarla
4+ ay boyunca orada kalacam.
ailem para yollayacak bana belirsiz aralıklarla
0
@natnan: lutfu'nun da dediği gibi burada atm kartı olan bir hesaba para yatırabilir ailen, ve sen o kartla (ki ya maestro ya da visa electron falandır kartın), bu markaların logosunun olduğu herhangi bir ATM'den para çekebilirsin Finlandiya'da. Finlandiya para biriminden çekeceğin için kur farkı yersin, bir de çekim ücreti ödersin ki, bankadan bankaya değişebilir, ama en fazla her çekimde 2-3 dolar civarında olur.
Bu konudaki problem ailen senin hesabına para yatırmaya bankaya gittiğinde onlardan havale ücreti istemeleri şeklinde tezahür edebilir, o yüzden internetten ya da atm'den kartsız havale gibi seçenekleri bilmeleri ya da senin gidene kadar onlara öğretmen akıllıca olabilir.
Bu konudaki problem ailen senin hesabına para yatırmaya bankaya gittiğinde onlardan havale ücreti istemeleri şeklinde tezahür edebilir, o yüzden internetten ya da atm'den kartsız havale gibi seçenekleri bilmeleri ya da senin gidene kadar onlara öğretmen akıllıca olabilir.
0
banka kartının hesabına yatırırlar sen çekmeden kart ile kullanırsın denizbank havaleyi ücretsiz yaptı bu arada.
0
(bkz: finlandiya daki sozluk yazarlari)
Bu arkadaşlara bir mesaj at istersen.
Muhtemelen birinci elden denedikleri uygun çözümler vardır.
Bu arkadaşlara bir mesaj at istersen.
Muhtemelen birinci elden denedikleri uygun çözümler vardır.
0
bende bir süre finlandiya'da kaldım aynı soruna bende sahiptim, en iyi çözümde kredi kartı kullanmak türkiye'den gitmeden önce aileden birinin kredi kartına ek kart çıkartıp git, daha sonraki harcamalarınıda kredi kartı üzerinden yaparsan en ufak bir masraf ödemessin ve finlandiya kredi kartı peşin paradan daha geçerli bir olgu 50 euroyu bile almak istemiyor bir çok market v.b
0
meursaults
Bildiğim kadarıyla IMKB'de açığa satış yasak değil. Teknik olarak daha sonra almak üzere elimizdeki kağıdı satıyoruz. Buna göre;1) Açığa satış yapılan kağıt hemen o gün geri mi alınmalı? Yoksa takaslar T+2'de gerçekleşeceği için ertesi gün alınsa da olur mu? 2) Özel sözleşme vs. ile takas süresi uza
Bildiğim kadarıyla IMKB'de açığa satış yasak değil. Teknik olarak daha sonra almak üzere elimizdeki kağıdı satıyoruz. Buna göre;
1) Açığa satış yapılan kağıt hemen o gün geri mi alınmalı? Yoksa takaslar T+2'de gerçekleşeceği için ertesi gün alınsa da olur mu?
2) Özel sözleşme vs. ile takas süresi uzatılabilir mi? Mesela günlerce düşecek bir ayı piyasası varsa dahi (örneğin kağıt sürekli taban oluyor) yapılan açığa satış mutlaka T,T+1 yada T+2 günleri içerisinde kapatılmalı mı? Yani açığa satış yapılan pozisyonu kapattıktan sonra yeni pozisyon açarak tekrar satış mı yapılması lazım?
3) Diyelim ki işler ters gitti. Açığa sattığınız bir kağıt gitti tavan oldu; sizde pozisyonunuzu alım yaparak kapatamadınız mı? Bu durumda ceza, yaptırım ne olur?
4) Internetten yapılan açığa satışlar konusunda bilginiz var mı?
(git: www.tacirler.com.tr)
1) Açığa satış yapılan kağıt hemen o gün geri mi alınmalı? Yoksa takaslar T+2'de gerçekleşeceği için ertesi gün alınsa da olur mu?
2) Özel sözleşme vs. ile takas süresi uzatılabilir mi? Mesela günlerce düşecek bir ayı piyasası varsa dahi (örneğin kağıt sürekli taban oluyor) yapılan açığa satış mutlaka T,T+1 yada T+2 günleri içerisinde kapatılmalı mı? Yani açığa satış yapılan pozisyonu kapattıktan sonra yeni pozisyon açarak tekrar satış mı yapılması lazım?
3) Diyelim ki işler ters gitti. Açığa sattığınız bir kağıt gitti tavan oldu; sizde pozisyonunuzu alım yaparak kapatamadınız mı? Bu durumda ceza, yaptırım ne olur?
4) Internetten yapılan açığa satışlar konusunda bilginiz var mı?
(git: www.tacirler.com.tr)
0
Açığa satış ve kredili işlemler 20.02.206 yılında 247 sayılı genelge ile yeniden düzenlenmiş ama ben bulunduğum yerden ziplendiği için açamıyorum genelgeyi *
adresi: www.imkb.gov.tr
adresi: www.imkb.gov.tr
0
1-) Geri almak derken? Emri çekmekten mi bahsediyorsunuz? Bu arada, elimzde olmayan kağıdı satmaya kalkmıyor muyuz açığa satış yaparak? Hmm şimdi anladım sanırım, o zaman eğer doğru anladıysam, T+1'de saat 14:30'a kadar takasbanka ulaşması gerekiyor.
2-) Takas süresi uzatılamaz. T+2 geldiğinde takasbank illa ki takasın gerçekleşmesini isteyecektir. İki taraf da temerrüde düşer. Evet mutlaka T+2'de kapatılmalı. Özel sözleşmelerin yapılması fırsat eşitliğini zedeler.
3) Temerrüde düşersiniz. Acayip bir formülü var ama çok pis giriyor afedersiniz.
Siz yine de şurayı bir okuyun: )
www.vob.org.tr
2-) Takas süresi uzatılamaz. T+2 geldiğinde takasbank illa ki takasın gerçekleşmesini isteyecektir. İki taraf da temerrüde düşer. Evet mutlaka T+2'de kapatılmalı. Özel sözleşmelerin yapılması fırsat eşitliğini zedeler.
3) Temerrüde düşersiniz. Acayip bir formülü var ama çok pis giriyor afedersiniz.
Siz yine de şurayı bir okuyun: )
www.vob.org.tr
0
@thefin
O dosyada Gözaltı pazarı hariç diğer Imkb pazarlarında işlem gören hisse senedi ve fonların kredili işlem ile açığa satışa konu olabileceği belirtiliyor. Pek doğrudan bir ilgisi yok sorumla.
@colg fusion
1) Hayır emri geri almaktan bahsetmiyorum. Elimde olmayan hisseyi sattım; o hisseyi satın alarak pozisyonumu kapatmaktan bahsediyorum. Yalnız IMKB için T+2 takas tarihi; VOB'u bilmiyorum pek ama verdiğiniz linkteki dosyalara göre T+1 14:30 gözüküyor.
2) Takas uzatılması mantıklı değil zaten de; illa yeni pozisyon açmak mı lazım diye sormuştum. Sanırım öyle..
3) Temerrüt nasıl olacak peki? Adama hisse sattım, teslim etmem lazım elimde hisse yok! Bir de VOB ile Hisse Senetleri biraz farklı. VOB'da işlemler marjlar çerçevesinde gerçekleştiğinden para ile olay hallediliyordur belki de IMKB'de doğrudan hisse-para takası var.
O linkte yazan şu:
"Alacaklı olan taraflara yapılması gereken ödemeler hususunda, Borsa, Takasbank ve/veya TCMB’den kaynaklanan teknik sebepler ve nakit dısı teminatların nakde çevrilmesinin gerekli oldugu haller hariç ödemenin T+1 Günü EFT kapanıs saatine kadar yapılamaması durumunda alacaklı olan üyeye, gecikme süresince her gün itibariyle IMKB Repo-Ters Repo Pazarı’nda veya TCMB Bankalararası Para Piyasası’nda olusan gecelik agırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanının % 50 fazlası kadar tutar, temerrüde düsen üyeden alınan temerrüt faizinden karsılanmak suretiyle magduriyet ödemesi olarak ödenir. Sözkonusu ödemeden vergi ve diger yasal kesintiler düsülür."
Saolun yine de..
O dosyada Gözaltı pazarı hariç diğer Imkb pazarlarında işlem gören hisse senedi ve fonların kredili işlem ile açığa satışa konu olabileceği belirtiliyor. Pek doğrudan bir ilgisi yok sorumla.
@colg fusion
1) Hayır emri geri almaktan bahsetmiyorum. Elimde olmayan hisseyi sattım; o hisseyi satın alarak pozisyonumu kapatmaktan bahsediyorum. Yalnız IMKB için T+2 takas tarihi; VOB'u bilmiyorum pek ama verdiğiniz linkteki dosyalara göre T+1 14:30 gözüküyor.
2) Takas uzatılması mantıklı değil zaten de; illa yeni pozisyon açmak mı lazım diye sormuştum. Sanırım öyle..
3) Temerrüt nasıl olacak peki? Adama hisse sattım, teslim etmem lazım elimde hisse yok! Bir de VOB ile Hisse Senetleri biraz farklı. VOB'da işlemler marjlar çerçevesinde gerçekleştiğinden para ile olay hallediliyordur belki de IMKB'de doğrudan hisse-para takası var.
O linkte yazan şu:
"Alacaklı olan taraflara yapılması gereken ödemeler hususunda, Borsa, Takasbank ve/veya TCMB’den kaynaklanan teknik sebepler ve nakit dısı teminatların nakde çevrilmesinin gerekli oldugu haller hariç ödemenin T+1 Günü EFT kapanıs saatine kadar yapılamaması durumunda alacaklı olan üyeye, gecikme süresince her gün itibariyle IMKB Repo-Ters Repo Pazarı’nda veya TCMB Bankalararası Para Piyasası’nda olusan gecelik agırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanının % 50 fazlası kadar tutar, temerrüde düsen üyeden alınan temerrüt faizinden karsılanmak suretiyle magduriyet ödemesi olarak ödenir. Sözkonusu ödemeden vergi ve diger yasal kesintiler düsülür."
Saolun yine de..
0
elinde olmayan hisseyi satmaya açığa satış denir. elinde varsa zaten o satış açığa değildir kendi malını satmışsındır, kimse sana bulaşmaz.
satışın takası 2 gün sonra bu doğru ama alışın takası da 2 gün sonra. o yüzden aynı gün geri almak zorundasın. zaten açığa alış ve satış yapılabilmesinin sebebi bu işlemi yapar yapmaz takas yapmak zorunda olmaman.
açık pozisyonunu kapatmak istemezsen (normalde buna aracı kurumun izin vermez) bir yerlerden ödünç hisse senedi bulman gerekir. 2 gün sonra takas vakti geldiğinde başkasından ödünç aldığın senedi karşındaki alıcıya vermek için. bunun için de ödünç pay senedi piyasası adında organize bir piyasa var imkb bünyesinde. bir miktar komisyon karşılığında hisse senedini pozisyonunu kapatana kadar ödünç alabiliyorsun böylece temerrüde düşmemiş oluyorsun. ödüncü takas günü alabilirsin. tabi bu bir piyasa her an ödünç vermek için hazır bekleyen insanlar yok o yüzden ödünç alamama riski var o zaman da patlarsın.
bir diğer alternatifse yine imkb bünyesinde olan temerrüt alışları. bu tip alışların takası aynı gündür. 2 gün önce açığa satış yapmış ama pozisyonu kapatamamış insanlar gider temerrüt alışı yapar piyasa fiyatının biraz üzerinden.
bir de colg fusion iki taraf da temerrüde düşer demiş ki bu yanlş bilgi. alış yapan parasını öderse temerrüde düşmez. takasbank parayı alır. senin vermen gereken hisse senedini sen vermediğin için alıcıya verir. alıcı mağdur olmasın diye. bunun cezası olarak da sana temerrüt ödetir.
o takası t+1 olan vob. aslında mantıklı. eğer satmayı düşündüğün 30 endeks hissesiyse yani asıl derdin piyasanın düşeceği fikrine oynamaksa açığa satmak yerine gidip vob da endeks kontratında kısa pozisyon aç derim. hem kaldıraçlı hem de poz. kapatmak zorunda değilsin. ama o şimdi uzun hikaye araştır derim.
bir de imkb de yakında hisse bazlı vadeli işlem sözleşmeleri işlem görmeye başlayacak o zaman endeks yerine doğrudan bu senetlerde kısa pozisyon açılabilir açığa satış yerine. tabi bu hisse senetleri oldukça kısıtlı. ama açğığa satışı da zaten spekülatif tahtalarda yaptırmazlar.
satışın takası 2 gün sonra bu doğru ama alışın takası da 2 gün sonra. o yüzden aynı gün geri almak zorundasın. zaten açığa alış ve satış yapılabilmesinin sebebi bu işlemi yapar yapmaz takas yapmak zorunda olmaman.
açık pozisyonunu kapatmak istemezsen (normalde buna aracı kurumun izin vermez) bir yerlerden ödünç hisse senedi bulman gerekir. 2 gün sonra takas vakti geldiğinde başkasından ödünç aldığın senedi karşındaki alıcıya vermek için. bunun için de ödünç pay senedi piyasası adında organize bir piyasa var imkb bünyesinde. bir miktar komisyon karşılığında hisse senedini pozisyonunu kapatana kadar ödünç alabiliyorsun böylece temerrüde düşmemiş oluyorsun. ödüncü takas günü alabilirsin. tabi bu bir piyasa her an ödünç vermek için hazır bekleyen insanlar yok o yüzden ödünç alamama riski var o zaman da patlarsın.
bir diğer alternatifse yine imkb bünyesinde olan temerrüt alışları. bu tip alışların takası aynı gündür. 2 gün önce açığa satış yapmış ama pozisyonu kapatamamış insanlar gider temerrüt alışı yapar piyasa fiyatının biraz üzerinden.
bir de colg fusion iki taraf da temerrüde düşer demiş ki bu yanlş bilgi. alış yapan parasını öderse temerrüde düşmez. takasbank parayı alır. senin vermen gereken hisse senedini sen vermediğin için alıcıya verir. alıcı mağdur olmasın diye. bunun cezası olarak da sana temerrüt ödetir.
o takası t+1 olan vob. aslında mantıklı. eğer satmayı düşündüğün 30 endeks hissesiyse yani asıl derdin piyasanın düşeceği fikrine oynamaksa açığa satmak yerine gidip vob da endeks kontratında kısa pozisyon aç derim. hem kaldıraçlı hem de poz. kapatmak zorunda değilsin. ama o şimdi uzun hikaye araştır derim.
bir de imkb de yakında hisse bazlı vadeli işlem sözleşmeleri işlem görmeye başlayacak o zaman endeks yerine doğrudan bu senetlerde kısa pozisyon açılabilir açığa satış yerine. tabi bu hisse senetleri oldukça kısıtlı. ama açğığa satışı da zaten spekülatif tahtalarda yaptırmazlar.
0
sleepy99
normalde pdf okuyucu olarak foxit kullanıyorum.lakin zaman zaman arkadaşlara yolladığım pdfleri acrobatla açamadıklarını söylüyorlar.oysa ben foxitte açıyorum onları.sorun kimde? foxit dosyalarımı mı bozuyor :)http://rapidshare.de/files/41225682/B39.pdf.html
normalde pdf okuyucu olarak foxit kullanıyorum.
lakin zaman zaman arkadaşlara yolladığım pdfleri acrobatla açamadıklarını söylüyorlar.
oysa ben foxitte açıyorum onları.
sorun kimde? foxit dosyalarımı mı bozuyor :)
rapidshare.de
lakin zaman zaman arkadaşlara yolladığım pdfleri acrobatla açamadıklarını söylüyorlar.
oysa ben foxitte açıyorum onları.
sorun kimde? foxit dosyalarımı mı bozuyor :)
rapidshare.de
0
Ben açabildim gönderdiğin dosyayı.
Sorun onlardan kaynaklanıyor olabilir..
Adobe Acrobat 6.0 Professional (6.0.0 19.05.2003)
Sorun onlardan kaynaklanıyor olabilir..
Adobe Acrobat 6.0 Professional (6.0.0 19.05.2003)
0
derectus
Suudi Arabistanda laptopların fiyatları nedir bilen var mıdır? oradan getirtmeye uğraşsak mı yoksa zahmete değmez mi?
Suudi Arabistanda laptopların fiyatları nedir bilen var mıdır? oradan getirtmeye uğraşsak mı yoksa zahmete değmez mi?
0
burdan ucuz olacağı garanti ama @kurukafanın dediği gibi arapça klavye almazsınız ama türkçe de olmaz, ingilizce olacak klavyesi ve garantisi 1 yıl uluslararası olacak, adaptör çıkışı farklı olabilir.
0
2 sene evvel Katar'dan HP laptop almıştım ben. Orada KDV gibi şeyler olmadığından; 300-400$ gibi daha ucuza gelmişti Türkiye'yle kıyaslanınca. Sanırım HP'nin Orta Doğu merkezi S. Arabistan'da; vergi konusu da Katar'a benziyorsa kesinlikle daha ucuza alınabilir. Türkiye'ye dönerken omzuma asıp da girdiğim için gümrük gibi bir sorun da olmamıştı.
Klavye ve işletim sistemi konusunda da şöyle söyleyeyim: Kurulurken -sadece bir seferliğine- Windows XP/Vista size soruyor Arapça mı yoksa İngilizce mi yüklemek istersiniz diye. İngilizce seçerseniz problem olmaz. Klavyede Latin harfleri normal gözükürken tuşların sağ alt tarafında daha küçük Arapça harfler var. Şu resimdekine benziyor; ama bunlar keyboard sticker olduğundan gerçek büyüklükleri yansıtmıyor sanki. Bendekinde Latin harfleri daha büyüktü gibi hatırlıyorum. (git: ecx.images-amazon.com) Ayrıca içinden hem İngiliz tipi, hem de bizim kullandığımız tipte adaptör çıkmıştı.
Tavsiyem ürünü görmeden, sen getir biz kullanırız şeklinde almayacaksanız, karlı çıkarsınız. Fiyatlar modele ve kalitesine göre değişiyor haliyle. Yeterki internette biraz araştırın Arabistan'daki model ve fiyatları. Ona göre kafanızda maksimum fiyat belirlersiniz zaten.
Klavye ve işletim sistemi konusunda da şöyle söyleyeyim: Kurulurken -sadece bir seferliğine- Windows XP/Vista size soruyor Arapça mı yoksa İngilizce mi yüklemek istersiniz diye. İngilizce seçerseniz problem olmaz. Klavyede Latin harfleri normal gözükürken tuşların sağ alt tarafında daha küçük Arapça harfler var. Şu resimdekine benziyor; ama bunlar keyboard sticker olduğundan gerçek büyüklükleri yansıtmıyor sanki. Bendekinde Latin harfleri daha büyüktü gibi hatırlıyorum. (git: ecx.images-amazon.com
) Ayrıca içinden hem İngiliz tipi, hem de bizim kullandığımız tipte adaptör çıkmıştı. Tavsiyem ürünü görmeden, sen getir biz kullanırız şeklinde almayacaksanız, karlı çıkarsınız. Fiyatlar modele ve kalitesine göre değişiyor haliyle. Yeterki internette biraz araştırın Arabistan'daki model ve fiyatları. Ona göre kafanızda maksimum fiyat belirlersiniz zaten.
0
