bütün klimalar çalışırken ve trafik sürüngenliğine hepimiz devam ederken en azından şehrin atmosferinde 2-3 santigradlık bir artışa neden olma ihtimalimiz yok mu? Bence var. Bu artış kliması ve motorlu taşıtı olmayan tüm canlılardan izinsiz alınan bir hak değil midir? Dışarıdaki kedinin ya da karabatağın suçu nedir? Ağaçların ya da sokakta yaşayan ve yahut klima taktırma imkanı olmayan bir fukara evinde yaşayanı düşününce ne hissedilir?
Klima takmak yerine ağaçların kesilmesini önlemeyi denesek, ya da en azından bahçemize, oraya buraya ağaç diksek daha yararlı olmaz mı, en azından geleceği düşünerek? Ağaç olmazsa yağmur olmaz, bunu biliyoruz değil mi? Son yüzyılda katledilen ağaç miktarı hakkında bir fikir sahibiyiz değil mi?
Bu başlığı açmadan önce de düşünmüştüm, "ya, napıyorsun sen." diye, tutamadım kendimi. Konu çook uzun ve çetrefilli biliyorum. Az önce girişecektim neredeyse "İstanbul ve diğer birkaç büyükşehire öbeklenmek" gibi bir yerlerden başlayıp. Klima bir obje, bir parça sadece bu konuda aslında, doğru, sadece sen ya da ben, hatta bu duyuruları okuyan herkes birden kapatsa klimasını doğru dürüst bir şey değişmeyecek belki. Ama, sessiz kala kala "minibüsçüler"den bile korkar olduk.
0