evet yaptım ve etrafımda insan kalmadı. ben arayıp sormayı sevmiyorum. bu tür bakım isteyen ilişkilere gelemiyorum. esecek, soracağım. periyodik olarak çiçek sulamak istemiyorum. susayınca gelsinler, susayınca gideyim. az gelsin, çok gelsin. sadece olduğu gibi gelsin. karakter sorunu, anlayacağınız. benim aksi şekil için enerjim yok çoğu zaman.
bunlar eriyip gidenler. bir de birkaç tane kesip attığım var. hepsi özellikle ben ve bu kişiler arasında geçen şeylerden dolayı değil. ben bu kişilerin çoğuyla iyiydim. ama onların kalabalık içerisindeki karakterlerini izlemek acı vermeye başladı; bir de sanki sandığımdan başka insanlardı. şöyle bir şey de var. kendime katlanamıyorum ama kendimden kurtulmam için şalteri indirmem lazım. onlardan onları görmeyerek kurtulabiliyorum. gerçi buna da birkaç yıldır ayıldım. onları reddettiğim için kendimi daha farklı, daha doğru falan zannetme sendromlarını bir süre yaşamadım değil yani. hayat öpe öpe öğretiyor. her şey olma potansiyeli var insanda. bir adım gerisi ya da ilerisi, şeyler hep ana bakıyor.
böyle biraz varoluşsal sıkıntılarla alakalı olmasa ilişki falan kesmezdim sanırım, yoksa hiçbir şeyin yoldaki çalıdan farkı yok. bas geç, hemhal ol geç, dolan geç,ırgalayan bir şey yok ki. herkesin hayatına seyyah gibi girip çıkmak beceri galiba. öldürmüyorsa güçlendiriyor klişesi.neyse kısacası bunalttığı için kestim. bundan sonra da öğrenebilirsem anca seyyahlığı öğrenirim.
anlayacağınız bu kadar genelleyebileceğiniz bir durum varsa ortada bulma gibi bir şey yok. kimse kimseyi bulmuyor, kimse kimseye denk gelmiyor. ortada tesadüf yok yani. istikrar sadece sizin baktığınız yönde, açıda. siz öyle bakıyorsunuz ve baktığınız tarafı daha çok görüyorsunuz. bunun hata olup olmadığı da neyi ne kadar istediğinize ve neyi kaldırdığınıza bakar herhade. tabii insan zaman içinde değişiyor, unutmamalı bunu da. yani bu huyunuzu takibe alın bence. bugün böylesiniz diye yarın bunu yapmak isteyeceksiniz diye birşey yok ama ilginç bir şekilde huy olabiliyor insanda bu.
*