bunlarin ozelligi bildigim kadariyla nano teknoloji ile leke tutmuyor ve oyle silmeyle geciyor (nasil silinecegini anlatiyorlar alirken), sanirim annemde benzeri bir sey var, henuz lekelenmedi gercekten.

yumuşak bir tür kumaş. temizliği zor olmaz. tavsiye etmemek için bir neden görmüyorum.

Biz kendi mobilyalarimizi öyle yaptırdık. Yumuş yumuş, pek seviyorum ben.

Evde iki takım koltukta var. Üzerine koca bir bardak gazoz döktüm, üstünde kaldı ve aşağıya aktı. Yalnız yanılmıyorsam yağlı lekelerde aynı durum olmuyor. Kumaşa yapışıp iz bırakabiliyor. Lakin çocuk birşey dökerse diye tırsmıyorsun. Bir de hoş bir dokusu var kumaşın ama zevk/tercih meselesi.

Metresi 15-16 TL civarında bu kumaşların su ilk döküldüğü anda emilmez biraz alarak biraz su kalır üstünde uzun sürede ama kumaş alır yani anında silmek lazım. Uzun vadeli kumaşlar değil ama onu söyleyim bunlara benzer biraz daha yumuşak tüyleri olan icon serisi var daha uzun tüylü olduğu için emilim saha yüksek tabi. Salon içinse İkon olabilir. Günlük kullanım için tay tüyü İdeal piyasada çok sayıda çakması mevcut su ile deneyin aldığınız yerde. Çakma tay tüyü Metresi 7-8 TL

Windows Movie Maker'da yapabilrsiniz aslında. Kullanımı kolaydır. Müzik, yazı fln da eklenebiliyor.

O olabilir daha önce kullanmadım. Başka alternatif var mıdır?

Hocam slide.ly'de hem video hem foto koymayı denedim ama onun için aplikasyon öneriyor?

zaten kredi bittiği halde sigorta devam edemez. sigortanın kalan günleri hesaplanıp iadesi yapılması lazım. yıllık imzalanmıştır. onu takip edin.

Sigorta geri alınamıyor fakat yıllık yapıldığı için bir yıldan az olan kısmını alabiliyormuşsunuz gibi bi şey duymuştum. Misal, 18 ay ise, 12+12 sigorta yapıldığı için, ikinci 12 ayın son 6 ayını, krediniz bittiği halde sigortalamış oluyorlar ya. işte o kısmı geri alınabiliyormuş gibi bi muhabbet.

Peki bankaya mı gitmem lazım, yoksa telefon ile çözebilir miyim?

sanırım şubeye gitmeniz gerekecek ama öncesinde telefon ile görüşmekte fayda var.

automated teller machine den gelir ingilizce.

(bkz: otomatik vezne)

ATM'nin açılımı “ automated teller machine“dir. Türkçe'ye otomatik para çekme makinesi olarak geçmiştir.

cevaplar.mynet.com

ek:
tdk.gov.tr güncel sözlükte bankamatiğin karşılığı
"isim Bankaların para işlemlerini günün her saatinde otomatik olarak yapan makine"

yanlış biliyorsunuz, bankamatik TDK'nın sözlüğüne girmiş bir kelime. dolayısıyla en türkçesi bankamatik. ya da bunu beğenmiyorsanız otomatik para çekme makinası diyebilirsiniz.

hem doğru hem yanlış biliyorsunuz. "jilet" de tdk sözlüğüne girmiş bir kelime olmakla birlikte aslı "traş bıçağı"dır. jilet (gilette) bir markadır. hala da piyasadadır ve hatta traş bıçağı konusunda liderdir.

aynı şekilde bankamatik de türkiye'de ilk defa iş bankası atm kullandı ve adını da bankamatik koydu. o yüzden atm'ye bankamatik denir oldu. tdk da beğenmiş kabul etmiş demek ki.

bu açıklamadan sonra mevzuya gelelim. şimdi anladığım kadarıyla birebir çevirisinden ziyade "bu alete nasıl hitap edeceğiz" diye sormak istiyorsunuz. zira bankamatik tdk'nın kabul ettiği bir kelime olmakla birlikte hala iş bankası'nın kullandığı cihazların adı olduğu için garanti bankası'na, ne bileyim yapı kredi bankası'na gittiğinizde aletten ne diye bahsedeceğemiz bir sorunsal oluyor. garanti'ye gidip "bankamatikten hede hödö " dediğiniz zaman "paramatik" diye düzeltiyorlar, böyle bi bozuyorlar adamı "o bizim rakibinkinin adı, bizimkinin adı paramatik" dercesine. aynı şekilde kredi kartlarına para/puan toplama olayı ilk defa bonus kart ile geldiği ve toplanan paraya da "bonus" dendiği için başka bankada "kartımda biriken bonuslarla hede hödö" falan derseniz cevabında vurgulaya vurgulaya "çip para" falan diye belirtirler. "yav ne skimse işte" diyemezsin de adama.

bu yüzden zaten ilgili bir mevzuda konuşurken ne diye bahsedeceğinizi soruyorsanız sadece "makine" veya "alet" falan diyebilirsiniz.

yanlış örnek:

garanti bankası'nda:

- beyefendi kapının önündeki bankamatik kartımı yuttu
- PARAMATİK!!!11'le ilgilenen arkadaşımıza haber vereyim. (aynen böyle bir ifade kullanır, yazarak veremedim pek)

doğru örnek:

yine garanti:
- yav bu alet kartımı yuttu yav.

Her zaman açık olduğu için All Time Money diye biliyorum.

Fonların çeşitleri var, zarar etmeyecek fonlar da vardır ama getiri seviyeleri düşük olur.

Faize yatır, 60-70 TL getirir bir ayda.

b tipi likit fonlar parayı faizde değerlendirir, aynı hesap, hangisi işinize geliyorsa. (fakat faiz haramdır)

Evlenmeden önce para toplarken B tipi likit alıyordum ancak satarken bazı masraflar oluyor. Ufak tefek alım yaptığımdan çok koymuyordu ama bu kadar alınca sıkıntı olup olmayacağından emin değilim.

Faiz konusunda parayı ikinci bir ay yatırmak gerekirse ve bozarsam, bana birşey gelmeyeceğinden düşünmüyorum. İlk ay olabilir belki ama fon daha cazip.

Haram konusu da var tabii :) @nereye bu gidis

Skyrim kaçmaz.

assassin's creed'i ilk oyundan itibaren oyna. hayatımda oynadığım en etkileyici serilerden biri. zaten seni 1 ay kitler:)

hitman absolution

Skyrim oynadım. Kışın tekrar bakacağım ona.

Bunun dışında hitman absolution'u araştıracağım. Asassin's Creed de iyice aklıma yattı bu arada. Hala paylaşmak isterseniz dinlemeye hazırım.

max payne 3 denenebilir.. yutupdan videolarına bak once.. hosuna giderse oyna.. yutupda oyungezer hesabı var tanıtım falan yapıyor.. orayı kurcalayabilrisin bu arada.

Bioshock Infinite deneyebilirsin.
Ayrıca oyun ortamı çok zevkli olan FarCry 3'ü de deneyebilirsin.

worl of goo

far cry 3

aksiyona dayalı seviyorsan darksiders önerebilirim. diğer arkadaşlar bir çoğunu önermiş zaten.

limbo ve portal oyunları da değişik tecrübelerdir. tavsiye ederim.

dishonored.

hele steampunk seviyorsanız tadından yenmez.

walking dead'in oyunu var, 5 episode luk.
grafik, aksiyon, atlama zıplama seviyorsan boşver ama hem olaylar senin verdiğin kararlara göre deva ediyor-yani kimi kurtarıp bırakacağına karar veriyosun, sorduğun sorular verdiğin cevaplar ilerleyişi değiştiriyor. hem de konu, diyaloglar, atmosfer çok iyi.

hikaye değilde oynanış özellikleriyle ilerideki bir çok oyuna model olucağını düşündüğüm tomb raider.

Bana da avea 9.5 lira sokmuştu. Sadece cepten internete girip, saate bakıp telefonun saatini ayarlamıştım.

kesinlikle alırlar o parayı.neyse başının gözünün sadakası olsun.

Aynısı geçenlerde başıma geldi. Anama eski akıllı telefonu vermiştim. Bende internet sınırsız olduğundan aklıma da gelmedi. Bi' baktım, anam beni çağırıyor ne internet ücretlendirmesi bu diye. Mobil veri açık kalmış telefonda. Hasiktir dedim ama artık çok geçti. İnternet paketin yoksa, maalesef alıyorlar o parayı. Orospu çocukluğu ama yapacak bir şey yok. 10 lira falan girmişti bize de 98 kilobayt için.

Tabi sonra aradım, bu telefondan hiçbir şekilde internete girilmeyecek, kesin bağlantısını dedim. Sorun kökten çözüldü. Wifi yetiyor kadına.

En azından mesaj atmışlar, mesaj atmasalar daha açık bırakıp kullanacaktın. Eskiden mesaj da atmıyorlardı :)

O zaman şemsiyeyi kucaklamak lazım. Yorumlarınız için teşekkürler.

responsible??
division responsible gibi

unit supervisor, bizde böyle en azından.

Unit Manager ya da Unit Superviser. Division > Unit.

Division Supervisor kullanabilirsin.
"Catering Division Supervisor" ve "Dorms Division Supervisor" olabilir
Unit - Division - Department olarak küçükten büyüğe gidecek şekilde.

Yazarak gelisir..

çok yazmanız lazım, yazıdıkça gelişir ama türkçede ki yazma yeteneğinizede bakmak lazım.

türkçe yazma konusunda hiçbir sıkıntım yok da konu ingilizceye gelince tıkanıp kalıyorum.

ingiliz/amerikan bir hatunla facebook tan chat yaparak

80 pek yüksek bir not değil ayrıca yds yazma yeteneğinizi ölçmüyor

hatta yds gerçek ingilizce seviyenizi gösterecek ciddiyette bir sınav değil.

Daha çok okuyarak

1-vocab. geliştireceksin.
2-grammarda yanlışın olmamalı.
3-tekniğini öğreneceksin. thesis statement'ından topic sentence'ına kadar. oturup haldır haldır yazmayacaksın. önce planını yapacaksın. mesela attention grabber'ını bulacaksın önce. sonra intro.'da olacak olan thesis'ını yazacaksın. o thesis'a göre 3 tane konunu bulup onların topic'ini yazacaksın. paragrafları bitirince conclusion'da toparlama yapacaksın. introduction'ın benzeri gibi olur, intro'da konuyu açıklarsın, concls.'da toparlarsın. purdue'nun sitesinde açıklamalar vardı gibi hatırlıyorum bak istersen.

amerikan hatunla chat yapmanla veya türkçe'de yazma yeteneğin olup olmamasıyla bir alakası yok. olay tamamen teknik.

Hocam neyi geliştirecek onu çalışacaksın.konuşmada problemin varsa alırsın bir kitabı sesli okursun,yazmada problemin varsa açarsın interneti chatroulette gibi sitelerde rastgele sohbet edersin. anlamada sorun varsa yine bol bol okur ve altyazısız film izleyebilirsin.
İş konusunda yazmada sıkıntım var diyorsan o biraz yaza yaza oluyor. Şimdi müşteriye mail atarken "Could you please kindly" diye başlıyorum o derece kibarlık, çılgınlık..

x/y= 101 çıkmış işte.

y= ehliyetli insan sayısı.
x= herhangi bir gider, ihtiyaç, açık

e o ehliyetler yenilenirken herkes sağlık raporu alacak onuda ekle istersen

gider, ihtiyaç ve ihtiyaçları karşılamanın yolu bizlere mecburi ödemeler çıkarmak olmamalı. hükümetin havaya savurduğu tonla para var ve bunu görmek için illa hükümet karşıtı olmak gerekmiyo sanırım. zaten ehliyeti de gelir kapısı olarak gördüklerinden direksiyon sınavından arabayı kaldıran geçiyo, hocam da aynı şeyi söylemişti. yollar zaten birsürü bi bok bilmeyen şoför kaynıyo. bide böyle şeyler yapmak, ötvyi artırmak, alkole sigaraya zam yapmak mı açığın çözümü?

ayrıca sağlık raporlarımızı da yenilememiz gerekicekse aile hekimlerinden alın, ücretsiz veriliyo.

anlamadığım bişi, ehliyet zaten 101 tl? bi de sağlık raporu (tanlış hatırlamıyorsam 45 yaşından sonra istiyorlar yenilemede)

Olağanüstü seviyedeki sabırlı eşimi, baya saydırırken gördüm. Öyle bir olaya vesile olmuş ve ekonomiyi halktan değerli kağıt diye kakalayarak ekonomiyi düzeltmeye çalışmak enteresan.

Bir sonraki sefere de, nüfus kağıtlarına yaparlar.

(CD üretimi) Paketlemede. Anlatın alırlar.

Benim oyun o herhalde. Bende Dragon Age almıştım ve içinden yine (!) Monster Truck çıkmıştı. Limango'yu arayıp, iade edeceğinizi söylerseniz sorun olmaz.

Tesadüfün böylesi.

evet.

Türkçesi pek olumlu bir izlenim yaratmayacaktır.

urduca cevaplamayı dene

merlinde dudak dudağa öpücük bile yok.

eğer kuzeninizin hiç beklemediğiniz bir anda dal taşak dolaşan adamlar görmesini istemiyorsanız true blood'dan uzak durum derim. mükemmel bir dizidir ama müstehcenlikte pek sınır tanımaz. diğerleri benden onay alır.

lostta bildiğim kadarıyla açık seçik sahne yok.

Breaking bad.

mentalist -18

lost- izleemeyin öyle 1-2 bölüm izlenip bırakılmaz, müstehcen sahne yok.
the vampire diaries- liseli aşık işte çok şey olmaz.
true blood- bunda özellikle ilk bölümlerde çılgın sahneler var
supernatural- onca bölüm izledim 1-2 tane sevişme sahnesi oldu onlarda yaratıklarla.
merlin- çok tatlı şirin bir dizi, cinsellik 0.
chuck- ağzını yerim ben bu dizinin bu tam sizin durumunuza uygun izleyin.
criminal minds- izlemedim.
fringe- kuzenle oturup hadi izleyelim ddiye izlenmez.
mad men- ohh şet, bir gün mutlaka izleyin.

tavsiye: my name is earl ü indirip izleyin eğlenceli güzel, olmadı chuck

Supernatural'da Dean'in bazı +18 yerlere gittiği bölümler var ama herhangi bir çıplalık yok en fazla don sütyen çıkabilir. Bir de arada bir Sam'in üstsüz takıldığı sahneler var ama adam robokop tabii.

Lost'ta açık sahne yok.

Chuck'ta ilk birkaç bölümde hatun bazı sahnelerde don sütyen takılıyor yine ama yanlış birşey yok.

Fringe'in ilk sezonunda birşey yok diye hatırlıyorum.

hbo dizileri genelde çok müstehcen olur

Monk

chuck izleyin bence

prison break'ı izlediniz mi?

@kya ilk 2 sezonu, sonra bozdu diyolar.

bozdu evet, finali de çok kötüydü

paintle aldığın ekran görüntüsünü kaydederken dosya formatlarından jpg'i seçerek jpg kaydedebilirsin.

Paint harici program olarak irfanview iş görebilir.

Kız kardeşim ve benden "A Millionaire's first Love".
www.imdb.com

schindler's list en çok ağladığım filmlerden biriydi. dancer in the dark var bir de.

(bkz: ağlatan filmler) işinizi tamamen görecektir.

the notebook

a walk to remember

"Angela'nın Külleri"

canim kardesim

ağlayacağını garanti ederim;
a moment to remember; www.imdb.com
more than blue; www.imdb.com

(bkz: the fall)
(bkz: marry and max)

ben nedense bu filmlerde ağlamıştım. ama o anki psikoloji de önemli.

"eternal sunshine of the spotless mind" tabükü de. hüngür hüngür ağlamıştım ben.

ee hic kimse babam ve oglum dememis?

''black'' dememişim, duygusuz kardeşimi bile ağlatmıştı;
www.imdb.com

(bkz: ai)
(bkz: leaving las vegas)

daha önce aşık olduysanız Betty Blue www.imdb.com
hayvanları seviyorsanız Hachi: A Dog's Tale www.imdb.com

Birincisi en az yarım saat, ikincisi 5-6 gün boyunca aklınıza geldikçe ağlatır.

inoks.
bak nasıl havalı oldu :)

evet atlıyorsunuz. inox parlaklığı nedeni ile pırıl pırıl insanı çeken bir alaşım. ancak malum mutfakta yemek yaparken dolabı, fırını eliniz az da olsa kirli iken açtığınızda inox üzerinde ciddi leke bırakırsınız. takıntılı olmasanız bile bunları tekrar tekrar silmek derttir. ancak parmak izi kalmayan inox dokunduğunuzda eliniz biraz kirli olsa bile (tabi salça değil!) leke bırakmaz. zaten bakın kir tutmayan demiyor, parmak izi kalmayan diyor. o durumda işiniz bitince bi de fırın dolap silmek zorunda kalmazsınız sadece parmak izi için. bi de inox üzerinde parmak izi silmek sadece temizleme ile olmaz. bi de parlatıcı gerekir. (goo.gl bu profesyonel bir ürün ama ev tipi de var marketlerde) bu da hem ayrıca bir iş hem de ayrı bir masraf demek.

sonuç olarak pek de işlevi olmayan bi alet yani

alet değil. kaplama.

bence alet,bi iş için kullanılıyo ve bunu bu şekilde, propagandası böle yapılarak satıyolar.

Eşimini gri renkli mutfak eşyalarından dolayı inox buzdolabı aldık. Üzerinde parmak izi falan tutmuyor ki, bu da bizim gibi tembellerin işine geliyor. Annemde olan beyazlarda parmak izi ve ufak lekeler gözükebiliyor ama bunda gözükmüyor.
İnox silmek için bir aparat mevcut. Su ile temizlenirse, maalesef daha kötü görüntüler çıkarabiliyor. O yüzden ilgili parlatıcı ile silinmesi gerekiyor.

o üründen zehirlendiğinizi kanıtlayabilecek bir tıbbi rapor olmadıkça hukuken hiçbirşey yapamazsınız. bunun dışında TAB gıdayla temasa geçip olayı anlatmakta fayda var elbette.

Bu tür zehirlenme benzeri vakalarda, hastaneye gittiklerinde ifadeleri alınması gerekiyor.. Aynı şey benim de başıma geldi öğrenciyken bir lokanta da yemek yemiş ve zehirlenmiştim. Hastaneye gittiğimde midemi yıkadıkdan sonra hastane polisleri ifademi aldılar ve zaten orda sordular şikayetçi olmak istiyor musunuz diye.. Az çok benzer bir olay.. Eğer hastane de ifade yada tutanak tutulmadıysa, yine hastaneden alınan raporla şikayetçi olabilirsiniz..

adı geçen burgerci hakkında benim arkadaşlarım da aynı şikayetlerden dert ediyor, biraz dikkat edin bence.Sonuçta bu duyduğum 1 değil 2 değil, çok oldu yani...

peki kardeşim pazartesi günü hastane raporu ile gidip şikayetçi olursa nasıl bir süreç olur? Sonuçta okuduğu için devlet dairelerinde pek sürünmesini de istemiyorum. Kolayca hallolur mu yoksa Kemal Sunal filmindeki gibi sürer gider mi?

ayni sorun gecen sali gunu benimde başıma geldi,ölümden döndüm resmen amipli dizanteri teşhisi kondu,raporlarimi sağlık bakanlıgına fax ladım mail attim ilgilenicez dediler beklemedeyim..

o parayı alıp harcamadın mı zamanında? şimdi de paşa paşa ödeyeceksin. istiyorsan ödeme evin malın falan yoksa maaşına haciz gelir. %25 kese kese alırlar bütün masraflarıyla.
senin seçimin.

taksitlendirme geliyor, acele etme. yalnız bankada paran varsa haczedebilirler ona dikkat.

ben ödemiycem demiyorum ki, zaten o zamanda ödeyecek durumum olsa öderdim. tek seferde ödemek sıkıntı ama empatin için ayrıca teşekkürler. o parayı da lazım yerlerde kullandım hesabını da sormuşun.

mümkünse laf sokmak yerine yardımcı olmaya çalışırsan sevinirim.

taksitlendirme düzenli ödeyenler için geçerli..ödemen gerekecek.

7 gün içinde itiraz ederbilirsin tabi neye dayanarak onu sen bul :)
süre dolunca haciz işlemleri start alır.
maaşından en fazla 1/4 hacılama hakları var. sigortalı olarak çalışıyorsan şayet hemen maaşa konarlar.
belki uzlaşma hakkı falan vardır.
bir araştır.
eğer istanbuldaysan bu işlere yeditepe vergi dairesi bakar.
yeditepe vergi dairesini bi ara sor soruştur yardımcı olurlar.
eğer istanbulda değilsen;
hangi vergi dairesi sana ödeme emrini tebliğ ettiyse bir ara orayı.
kurtuluş yok gibi

warez-bb
thepiretebay

3d yazıp arattır buralarda

Zamunda da görmüştüm Avatar ve Testere'yi.

btjunkie.org

www.klupamazon.com

www.neredekal.com

bende aynı durumdayım, marmarisi bir düşün istersen, çeşitli sitelerde yeşillik içinde denize sıfır havuzlu felan bol miktarda tatil köyü + otel mevcut.

www.videosofturkey.com

www.kariabel.com

o sıcakta ne ormanı allah aşkına adamın iflahını keser. en güzeli havuza yakın odası olan bir otel bence. zaten adam akıllı bir çiftseniz odadan çıkmak istemeyeceksiniz ;)

Kariabel çok hoşuma gitti ama dünyanın bir ucuymuş :)
Diğer hotellerde hoşuma gitti. Mavideniz hoteli güzelmiş ama biraz yüksek geldi.

Başka tavsiyeler olursa daha çok sevinirim.
Mottomuz: Mavi, Yeşil ve Sakin

www.nergisbutikotel.com

resimleri yanyana getirmek ya da kolaj yapmaktan bahsediyorsnız yardımcı olabilirim.

Evet tam olarak öyle birşey.

4x4 olsun. Ne çok fazla ne de az olsun istiyorum. Programlara alışığım ama fotoğraflar ile uğraşmadığıma bildiğim program yok.

16 tane fotoğrafı 4x4 şekilde nasıl yapabilirim diye soruyorum.

picasa yapabilirsin hem de çok kolay

80-85 arası.

(boyun - 100 cm) - (boyudan 1 sıfır at 190 ise 19) = 71

bu olması gereken en az miktar. 1,90 boyla daha fazla kiloyu taşırsınız.

bu sorunun tek bir cevabi yok, bircok cevabi var.
cinsiyetine, genetik yapina, sagligina vs vs gore degisir.

saglikli besliniyorsan, saglikliysan aslinda bir sorun yok. daha guzel gozukmek icin kilo almak gerektigini dusunuyorsan yine beslenmeye ve spora dikkat ederek biraz kilo almayi deneyebilirsin.

gerisini gercekten bosver. bizde aliskanliktir, herkes birbirine kilosu ile ilgili gereksiz ogut verir. sakin kulak asma.

(bkz: bmi)

(bkz: body mass index)

bir öncekini düzenleyemedim :/

1.91 olarak 84 kilo'ya kefilimdir. Zayıf göstermez, eller titremez.
Zamanında 74 kilo iken eller falan titriyordu arada, şimdi çok şükür ne göbek ne titreme.

notepal by cooler master. üstüne tanımam.

Notepal infinitive +1

xena vizo.

illa notepal yani :)
Açıkçası diğer ucuz soğutuculardan tavsiye alırım diye düşünmüştüm ama artık bi notepal'a bakalım. O da biraz tuzlu geldi yalan olmasın.

selam. stad halka açık orada koşabilirsiniz. babam her hafta koşuyor deli gibi oradan biliyorum.

Her sabahın köründe Merkez'deki General Basri Saran Stadı ve ayrıca günün yamulmuyorsam her saati Havuzlar civarındaki Kum Saha'da da koşu yapılabiliyor. Orion'dan Anadolu Lisesi yolu üzerinden koşulabilir ama servis saatleri dışında olursa olabilir ama en sağlıklısı Stad olacaktır.

ağalar beyler stad ne tarafa düşer?

Yanlış hatırlamıyorsam (önceden kullanıyordum rapidshare) Günlük indirme hakkınız.
Rapidshare kullananlara günlük belli bir kota uygulanıyor ama yanılıyor da olabilirim.

yani 2 gün için 25gb kotam var o zaman.

25GB/gün, 2 gün için 25GB değil yani

oha. 5gb falan duyuyodum hep günlük sınırı. nasıl 25gb oluyor bu?

bu arada çok saol valla.

rapidshare hesapları 5 günlük olarak hesaplanır. 5 gün içinde hiç kullanmazsanız 25 GB a çıkar ancak daha sonraki günler için artma olmaz. isterseniz ilk gün 25 gb indirirsiniz. isterseniz 5. gün.

western digital

seagate gayet başarılıdır. göstermiş olduğunuz modeli gold'dan satın alıp dc++ ortamlarında kullanıyoruz üstelik.

kişisel not düşmek gerekirse, yatay durunca daha $ık gözüküyor.

seagate iyidir. inanma sen sözlükte yazan her şeye.

seagate kullanıyorum memnunum. ve evet. yatay daha hoş gözüküyor. zaten dik dursa da devrilme tehlikesi var.

Linkteki seagate ten aldım geçen ay. Bilgisayara takılı olmasa da fişteyken sürekli çalışır durumda kalıyor. Işığı yanmıyor ama içindeki harddisk hırıl hırıl dönüp duruyor. Yatay durumda kullandım çok ısındı diye tahmin ediyorum. Dün bozuldu kendiliğinden. Nasıl oldu bilmiyorum bilgisayar görmüyor şu an. Elimdeki diğer 500gb lık iki segate canavar gibi çalışmakta.

eksende biraz daha ucuz seagate

www.eksenbilgisayar.com

wd dayanıklıdır alalı 2 sene olmuş bir yamuğunu görmedim ara sıra kendinden geçiyor fişi çıkarıp takıyorum o kadar.

Onu alma bunu al:
www.hepsiburada.com

500 gb modelini kullanıyorum my book derken biraz ansiklopedi gibi duruyor ama olsun.

Cevap için biraz geç kaldım. Aslında Toshiba ve Seagate arasında gidip geliyordum. Kimse Toshiba dememiş zaten. Seagate için de bazı kötü yorumlar okudum. WD olanı görmemiş olmam biraz garip geldi. Tabii aramaya inanmak lazım. Ufak mali ayarlamalardan sonra büyük ihtimal WD alacağım.

İlgilenen herkese çok teşekkürler.

valla bu tarz bi işlemi fahiş fiyatlara(gb'ına göre değişiyo ama 1-2 milyardan bahsediyorum) yapan firmalar var.

yani demek ki olabilir.

bunu yapmak mümkün;

(bkz: easy recovery)
(bkz: getdataback)

gibi programlarla fazla zahmete girmeden harddisk formatlanmış olsa da dosyalar geri getirilebiliyor. tabi bu noktada dikkat edilecek nokta silinmiş verilerin yerine başka verilerin yazılmamış olması...

çıkartamaz.
3 ay ya da 5 ay faal olan bir pc'de elli kere üstüne bir şey yazılmıştır.

kıllandım şimdi ben de bak. nasıl silinen veriler kolayca bulunuyor yav. bunu kökten çözen programlar falan yok mu?

recover my files diye bir program var, neredeyse ilk silinen dosyaya kadar bulabiliyor ama laptopunuzu söylediğiniz kadar aktif bir şekilde kullanıyorsanız, dosyayı çok düşük bir ihtimal bulabilirler ama kurtarma imkanları olmayacaktır diye düşünüyorum.

İhtimali ise dosyanın üzerine yazılıp yazılmaması belirler; bu program o dosyanın üzerine yazılıp yazılmadığını ve kurtarma ihtimalini de belirtir.

cevaplarınız için çok sağolun ama benim aklımda şey var; şimdi ben bu " recover my files " programını kursam o aradığım dosyaları bulsam bir de, tekrar yüklesem bilgisayara ve tamamen silme programıyla kaldırsam sonsuza dek silinir mi dosyalar?

yani bir de ilk cevapta szqnn arkadaşımızın dediği şey var, bunlar geri getirme programları dışında geri getirilebiyor mu? yani bazı şirketler 10 yıl önce de silinmiş olsa istedikleri her türlü veriyi bulabiliyorlar mı?

ya çok fazla soru olacak ama; peki ben bu dosyaları " recover my files " programıyla bulamazsam tamamen silinmişler midir? bunun geri dönüşümü imkansız mıdır? o şirketler bu dosyaları bulamaz mı? şimdi diyeceksiniz " ne abi bu devlet sırrı mı vardı bilgisayarında " ama hem bana hem de sözlük camiasına yararlı olur diye düşündüm. bilgisayarında çok önemli veya çok kişisel bilgiler saklayan kişiler içinde faideli bir soru cevap olacağını düşünüyorum. cevaplar için şimdiden teşekkürler..

www.heidi.ie