everything: www.voidtools.com

mesela klasörün C:\klasor olsun. arama kısmına C:\klasor *.pdf yazarsın istediğini yapar. txt olarak kaydedebilirsin de.

illaki bir programa ihtiyaç yok şöyle basit bir şekilde de bu ihtiyaç giderilebilir:

dos'a düşüp ilgili klasör yolunda iken

dir *.pdf /s >c:\list.txt

yaparsan o klasörün altındaki pdf dosyalarını c:'nin altında oluşturacağı list.txt'ye yazacaktır.

belki yukarısı birşey ifade etmez de biraz daha detaya ihtiyaç olur diye:

dos'a düşmek için: başlat -> çalıştır'a cmd yazıp tamam diyebilirsin. siyah bir ekran gelecek karşına. ilgili klasöre ulaşmanın elbette daha kolay yolu vardır ama ben bu konudaki bilgini yahut klasörün yerini bilemediğim için en kolay şöyle tarif edebilirim. bu siyah ekranda ilk önce

cd\

yazıp enter'a bas. daha sonrada

cd sürücü:\yol

yazıp enter'a bas. örn: cd d:\falan\filan\fişmekan
şu noktadan sonra ilk başta yazdığım satırı yani:

dir *.pdf /s >c:\list.txt

yazıp enter'a bas. dediğim gibi c:'nin altında oluşturduğu list.txt'nin içinde fişmekan klasörünün altındaki tüm pdf'leri sıralı bir şekilde verecektir.

son yazdığım komutta pdf yerine istediğin dosya uzantısını yazabilirsin yahut direkt *.* diyip tüm dosyaların gelmesini sağlayabilirsin veyahut a*.mp3 diyerek a harfi ile başlayan tüm mp3 dosyalarını listeleyebilirsin.

c:\list.txt yazmak gibi de bir zorunluluğun yok, ben kolaylık olsun diye c:\ dedim yoksa sen istediğin yolu yazabilirsin. hatta hiç yol yazmayıp direkt >list.txt dersen fişmekan klasörünün altına bir list.txt oluşturur.

list.txt demek zorunda da değilsin hattorihanzo.txt de diyebilirsin.

bir de /s parametresi ile ilgili yolun altındaki alt klasörlerde de tarama yapılır. eğer yok aga benim alt klasörlerdekine ihtiyacım yok dersen /s yazmazsın olur öyle.

dir ile yaptığınız listemelerde türkçe karakterlerin bozulacağını da aklınızda bulundurun.

1080p videolarını işlemci oynatmıyor diye biliyorum. sırf onun için özel bir çip koyuyor olmaları gerek. yani koydukları bir çipin görevi sadece 720p ve 1080p videoları oynatmak başka hiçbir şey yapmıyor.

Hmmm demek x86 dünyasının VGA'sı yerine geçen çip takılı.

yok öyle birşey. Görüntülerde işlemcilerde işleniyor.
ama cevabı bende merak ediyorum

Yuksek performans saglanmiyor ki. Yuksek performansli olsa notebook'lar, desktop'lar, server'lar hepsi kullanirdi. Netbook islemcisi yerine bile gecemiyor ama cep telefonu icin nispeten yeterli geliyor.

Ama artik x86 mimarisi de dusuk guc tuketimi sunmaya basladi, hatta cogu testte ayni guc tuketimiyle daha yuksek performans veriyor. Google'dan Medfield benchmark sonuclarina bakabilirsiniz.

@arden
off illa link arayıp gözüne sokup susturmam gerekiyor yani?
al amk: www.arm.com

bunun gibi grafik çipleri kullanılıyor hd videolar ve oyunlar için. işlemci değil.

çok ayar oluyorum şöyle bi sik bilmediği halde kesin kesin konuşanlara.

"ha ben öyle bir şey duymadım o zaman kesin yoktur öyle bir şey. hatta son noktayı koyuyorum yok öyle bir şey bitti nokta. sebep? çünkü ben duymadım. benim duymadığım şey bu dünyada var olamaz."

ne güzel kafalar.

@crown; enerji ve fiyat'a göre performansları uygun. Mesela en.wikipedia.org şu alet $35. Anakart, CPU, GPU bir arada. Ama istediğim SATA kontrolcüsü yok.

Aslında benim amacım sessiz bilgisayar yapmak. Uyurken kasayı açık bırakınca sabah başım ağrıyor. Laptop'u 7/24 açık bırakmak da istemiyorum. Önce Atom (D525) işlemcili mi alsam dedim çünkü pasif soğutucu bloğuyla sessiz/fansız çalışabiliyor Atom. Ama ION GPU'lu çözümler de çok pahallıya geliyor.

Düşlediğim alette oyun oynanmayacak. Fansız, Linux'la çalışan (Ubuntu veya Debian düşünüyorum), fileserver ve downloader görevinde kullanılacak. 1080p media da çalıştırırsa tadından yenmez. :)

@hmm peki; Sakin ol şampiyon. :D Bilgi için sağol. Bana da GPU'suz olmaz gibi gelmişti bu iş.

@hmm peki doğrular nitelikte değil. Kullandığım cihazlarda 720p video oynatırken arkaplanda dosya download'ında bile bilgisayar gibi takılmalar yaşamam dediklerini tasdikler nitelik demi?
Kaldı ki sen buna oyunu da katmışsın ki oyun oynarken bu daha çok başıma gelir. Donmalar geç cevap vermeler, arkaplanda işlem yaparken bunlar başıma gelir.
Ayrı işlemciler olsa at koşturmam gerek ama ipad bile yeri geldiğince sıçıyor.

@arden o kadar mükemmel bir argüman sunmuşsun ki ne diyeceğimi bilemeden dondum kaldım amk.
atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun deyip alıp başımı gidiyorum panpa ne diyeyim. hey allam kimlere oturmuş laf atmaya çalışıyoruz ya.

@boray eris hacı fileserver ve download için router alsan ya? bilgisayarı hiç açmıyosun router'a harddiski bağlıyosun direk torrentten download yapıyo vs. bundan sessizi olmaz herhalde :D

dd-wrt olayını araştır derim. linux programları çalıştırabildiğin için birçok şey yapabiliyorsun sadece router üzerinde.

şu router mesela: www.akakce.com

hem dd-wrt ile sorunsuz çalışıyor hem de ucuz.

edit: bu yukarıda verdiğim router'ın usb'si yok harddisk bağlayamazsın ama usb'li bir tane router seçersen ve şurdan da ddwrt ile uyumlu olup olmadığını kontrol edersen olur: www.dd-wrt.com

@hmm peki;

HDMI yok bunlarda. Media player işine de görsün yazmıştım. Kasa yapıp, 2-3 diski içine takacağım.

bende de yavaşladı.

bende de bu ara öyle. izlenmiyor valla. işkence gibi.

bende normal. ama şu an ttnet kesik kesik hizmet verdiği(!) için avea 3g'den giriyorum.

yeni bir sistem geldi galiba. sadece izlerken doluyor. veya sayfa açıksa, emin değilim.

valla bende internet taş gibi. en az 900kb ile falan download yapabiliyorum ama youtube rezalet durumda.

aynen bir yavaşlık söz konusu bugün. ayarlardan video nun çözünürlüğünü azaltabilirsin beklemek istemiyorsan.

benim download hızı 1.2 mb'a kadar çıkıyor ama youtube gelince 2 saat bekliyorum.hd dizi izlerken bile hemen doluyor.

yavaş doluyor. ama harici bir siteden izlerken, kendi sitesine göre nispeten daha hızlı. aynı videoyu youtube üzerinden izlerken donabiliyor.

yalnız bazı videolarda sıkıntı çıkmıyor. sanki sunucularından bazıları biraz bozulmuş onlar yavaş, sağlam olanlarsa hızlı, imiş gibi.

interrupt işlemcinin donanımsal özelliğidir. Bir inputa göre işlemci o anda kaldığı işi olduğu gibi bırakır, gidip başka bir işi yapıp geri dönüp kaldığı yerden devam eder. Eğer gördüğünüz şey interrupts isimli bir program değilse bu bir yazılım işlemciyi fazlaca interrupta sokuyor. Çünkü normalde işletim sistemi bu kadar kullanmamalı.

anlattığınız durum normal değil. donanımsal bir sorun ya da sürücülerin birinde bir sakatlık olması gerek.

denizbank reklamlarini izle kanka , oda issiz bir adada geciyor.

saka saka , (bkz: fringe) var , iyi diyolla , lost'un yapimcilari yapiyormus/yapmis onu da diye duydum ama yamuluyor olabilirim.

(bkz: fringe )
(bkz: alcatraz)
(bkz: lost)

3u de jj abrams ın, fringe iyice toka sardı alcatraz da yeni daha fena sayılmaz.

yeni cikti:

(bkz: the river)

edit:
şunlar da olabilir:

jericho
the 4400
carnivale
flashforward
the walking dead

şüphesiz ki hiçbir dizi lost değildir ve olamaz. (ada suresi, 108. ayet)

prison break, x-files, flashforward

mini dizi var, sadece 3 bolumluk.
(bkz: lost room)

alcatraz çok kötü bir dizi.

ben de arıyorum öyle bir dizi ama bulamadım.
son dönem çıkan dizilerin hepsi tek bölüm/tek olay kurgusuyla devam ediyor, iyice sıkıcı gelmeye başladı bana o yüzden. bir umut başladığım alcatraz, terra nova, person of interest gibi dizilerin hepsi ilk bölümden sonra kötü.

fringe'de aynı şekilde başlıyor, ama bölümlük olaylar ilgimi çektiği için sevdim, daha sonraları zaten sadece bölümlük olarak da ilerlemiyolar, güzel gidiyor şimdi. ama bir lost kesinlikle değil.

the river var bi de, yeni başladı, amazonlarda, gizem korku falan ama o da 1 bölüm/1 canavar-olay şeklinde gidince hayal kırıklığı oldu. yine de ortamın hatrına izlenebiliyor, güzel dizi.

kimse dexter yazmamış ama ben dexter'a başladım 2. sezonu bitirdim dün. Gayet güzel dizi..

this is not my life da fena değil.

(bkz: once upon a time)

süper dizi

firmware editor ile isin icine gireceksin.

bin dosyası firmware. bunun için ne kullanmam gerek?

yukarıdaki arkadaşa aldırma uçmuş kopmuş coşmuş servis falan.

bana da olmuştu böyle 1-2 defa. biostan tekrar açılabiliyor. yalnız yıllardır en fazla birkaç kere kullanmışımdır şu tuşları hiçbir işe yaradıkları yok :) böyle kalsın daha iyi bence şarj yemezler hiç değilse.

bios'ta hotkeys bölümü olması lazım. ordan açılıp kapatılıyor

biosta bulamadım hotkeysi. driver indirdim hotkeysin o da hata verdi.

sen olayı hiç anlamamışsın :) behzat ç. nin özelliği sosyal mesaj falan değil, onu başka diziler de yapıyor zaman zaman. ha o da var ama asıl meselesi samimiyet. diyaloglar, karakterlerin konuşma tarzı, birbirleriyle ilişkileri vs.

bu sezon bok gibi oldu ve gittikçe de oluyor orası ayrı.

la adamların dialogları çok taşak bi kere. konuyu monuyu siktir et :)
düzenli izlemiyorum ama denk gelirsem takılıyorum. kafa dağıtmalık.

ilk sezonu çok iyidi ama 2. sezon izlemeye başlayanlar eleştirilerinde haklılar.. netten izlenecek bir sürü film varken ben de daha fazla vakit harcamıyorum behzat ç'ye.. son 4 bölümdür izlemeyi bıraktım

ilk sezon prodüksiyon yoktu gerçekten, ikinci sezon ise prodüksiyon açısından toparlandı özellikle görüntü yönetmenliği açısından. ben 2. sezonu da seviyorum, ama 1. sezonun hikayeleri oldukça iyiydi. bunun dışında behzat da ekibi de kahraman değil anti-kahramanlar hep, alışıldık değil bu tip samimi, fakat %100 iyi adam olmayanlar. öte yandan oyunculuklar ara ve figüranlarda sıçık ötesi durumda, ama prodüksiyonların beleşe yakına kaçmaları yüzünden yan rollerde de ucuza kaçıyorlar.

müzik kullanımı ilk sezon nispeten iyiydi ikinci sezona göre.

ama kv ve arka sokaklar'la bu diziyi benzetebilmek zor, özellikle yaratılmış karakterler bu iki diziye çok uzaklar. keza senaryo da.

bi numarası yok bence de. ilk sezon da baktım ama fikrim değişmedi hiç. bu kadar "erkek" dizilerden hoşlanmıyorum zaten. üzgünüm.

ana karakterler arası diyaloglar ve ilk sezonun ana hikayesi yani behzat-sule-ercument üçgeni çok iyiydi.. sırf bunlar için izledim.. cinayetler için falan izleyen yoktur zaten bu diziyi..

ben de ilk çıktığında izlemiştim. konu böyle cinayet falan olunca hoşuma gitmişti başta ama aradığım zekayı göremedim. yani bi house'a bak bi behzat ç.'ye. bu kadar sevilip savunulmasının sebebi karakterlerin samimi olması diye düşünüyorum onun dışında bi olayı yok bu dizinin. yalnız değilsin :)

partizan+1

bir de ben hiç anlamam görüntü falan filan ama diziyi el kameralarıyla çekiyorlar belki bununla ilgili bir sorun olabilir...

bence sinematografik açıdan fecaattır diyemeyiz. Neticede bir dizi bu, ne kadar sürede çekildiği ve ne kadar bütçesi olduğu belli. kaldı ki türkiye standartlarında fena değil bence.

yani amerikan dizileri ile karşılaştırmak bence anlamsız. bütçeler inanılmaz farkediyor.

figuran oyuncuların kötülüğü de buna bağlanabilir. parasal işler neticede...

senaryo ise ilk sezon oldukça sağlamdı. Türkiye'de herhangi bir polisiye dizi ile karşılaştırmak bile abes olur senaryo kalitesi açısından. Kaldı ki ABD menşeili dizilerle de rahatlıkla aşık atar senaryosu. ikinci sezon içinse daha erken yorum yapmak için belki. Ama ilk 2 bölümden sonra toparladılar bence.

samimiyet denen şey bir kriter midir; bilemiyorum. neticede bu coğrafyanın gündelik hayatına dair bildik şeyleri görünce insanlar kendilerini değerli hissediyor belki de; ya da örneğin Ankara'yı görünce Ankara'da yaşayanlar mutlu oluyor. yaşadığın kentin dolaşımda olduğunu görmek ve aidiyet duyguları mevzusu.

dizinin erkekliği konusu... işte orası bence karışık biraz. behzat ç. tartışmasının boyunu aşar. dizide erkek bir dil mi var? yoksa var olan gerçekliği/erkekliği mi anlatıyor? bence üzerine düşünülmesi gereken bir şey. erkek dilli bu dizi diye kestirip atamıyorum. öte yandan anti-kahramanın adaleti şiddetle geliyor bir yandan da. ama aslında hakikat de bu. emrah serbes bir röportajında; neden bu yönünü ele alıyoruz demiş. mesela bu adam kariyerist bir adam değil; biraz da ona bakalım. mesela kariyerizm de erkeklikle alakalı teorik açıdan. dediğim gibi tartışmalı bir konu bence.

senaryodan bahsettik ya; replikler cidden kaliteli mizah barındırıyor çoğu zaman. net bir şekilde iyi bir gözlem yeteneğine dayalı. mizah çoğu zaman bu değil midir?

uzattım belki; ama behzat ç. bir ticari iş en nihayetinde. fanı olmanın bir alemi yok. ama öte yandan da iyi bir ticari iş kanımca. kurtlar vadisi, arka sokaklar ile karşılaştırılması bile abes.

al işte "dünya tarihinin en iyi dizilerinden biri" yazmış biri yine asdafad www.eksisozluk.com

insanlar mal işte hacı siktir eyle

o kadar kişiyi içine alıyor sonuçta.

ülkeler için de she kullanılıyor.

özel bir nedeni var mı acaba? merak ettim ha.

gerçek açıklaması bu mudur bilmiyorum ama bu konuda benim görüşüm şöyle.

ataerkil bakış açısıyla baktığımızda gemi, araba gibi araçlar erkeklere yarenlik eder. birlikte yolculuğa çıkarlar. kadın kısmısı evden çıkmıyor zaten o devirlerde. neyse, insanevladı uzun süre birlikte olduğu cansız varlıklara bağlanmaya başlar. bu bağın erkek-erkek yerine erkek-kadın şeklinde olması heteroseksüel kişilerce doğal kabul edilir. dolayısıyla erkek kişisi bağlandığı cinsiyetsiz varlığı da karşı cinsiymiş gibi görmek ister. bizde de "kız gibi araba" denilir mesela, veya istanbul hakkında yapılan benzetmeleri biliyorsunuzdur muhtemelen. şehirler de dişidir hep zaten.

bundan başka tarihi bir açıklaması olabilir. dediğim gibi bu sadece kendi görüşüm. ayrıca her ne kadar "she" kullanılması daha doğal olsa da, "it" deseniz de o kadar yanlış olmayacaktır sanıyorum.

Daha enteresani Almancadaki der das filan. Bazi ulkeler icin kiz, bazi ulkeler icin erkek artikel(?)leri kullaniliyo filan. Bilen biri beri gelsin dogru duzgun aciklasin, pic ettim cevabi.

english.stackexchange.com

Yukardaki linkte arat. Bulamazsan oraya sor, bizle de paylas :)

ingilizcedeki yapı bu "motherland" algısı herhalde

geçmişte kadınların gemilere uğursuzluk getirildiğine inanılırdı, tek kadın geminin kendisidir anlayışı vardı.

ingilizcede durum aynı mıdır bilmem ama hocamız fransızcadaki bu tür durumları anlatırken:"bişeyin içine girilebiliyorsa "dişi" artikel kullanacaksınız.bu budur nokta." demişti.

yapması kolay değil. bildiğim kadarıyla içinde baloncuk kalması önemli değil kenarlarını tam oturtabilirsen eğer daha sonra şu gözlük bezi gibi şeylerle yavaş yavaş sildiğinde o içinde kalan baloncukları dışarı çıkartabiliyorsun.

kredi kartı gibi bir kartla ittirerek baloncuklardan kurtulabilirsiniz.

yok hacı gitmiyor baloncuklar. yanında küçük bir kart vermişler bu iş için zaten uğraşıyorum ama sabit duruyo amına koduklarım oynamıyo yerinden. zaten çok oluşuyor.

filmin de amına kodum herhalde uğraşa uğraşa yapışkanlık falan kalmadı. sikeyim böyle işin ta anasının neyse.

telefoncuya götürsem yapabilir mi bu arada?

telefoncuda ugrasmiyorlar uyuz uyuz yapistiriyorlar ekran filmini yikayinca yapiskanligina bisey olmuyor islatip yapistirabilirsinsonra kurur duzelir benimki mukemmel oldu oyle.

filmi izlemedim ama mantıken 1. ve 2. sezonlar arasında film gösterime girdiğine göre 1. sezonu bitirdiysen sıkıntı yaratmaz diye düşünüyroum.

yok.

diziyle hiçbir alakası yok. herhangi bir zaman izlenebilir.

izlemediğim bişey ama çevremden falan duyduğum kadarıyla ilk sezonu bitirince izlemen lazım.

hayır. çatır çatır konuşuyorum.

meme olursa neden olmasın.

yasıyorum

2 cümle zor kurarım herhalde takılma yaşamadan. evet yaşıyorum çok hem de.

bi sürü. ancak biliyorum ki ben ne kadar özenirsem özeneyim onlar bildiği gibi anlayacak.

yalan söylüyorsam evet.

takılma değil ama çoğu zaman cümleleri anlamlı sonlandıramıyorum. öyle olunca takılıp ne dedim ki şimdi ben diye düşünürken muhatabım anlıyor anlatmak istediklerimi. garip şey.

Eğer yorgun veya uykusuzsam konuşamıyorum. Düşündüğüm ile söylediğim ayrı kelimeler olabiliyor, tane tane konuşamıyorum veya kelimeleri unutabiliyorum. Diğer zamanlarda bir sorun yok

tersini yapsan daha iyi gibi
city ilçe
diğeri istanbul

eyalet sehir bolge

Greenbelt/MD
bornova/izmir

province ile state ayni bokun laciverti canadada province usa da state

west hampton/toronto

şimdi ben city kutusuna ne yazıcam "State / Province / Region" kutusuna ne yazıcam?

ikisine de istanbul yaz geç.

istanbul

www.seslisozluk.net

nasıl bir metin içinde geçiyor ? mesela hukukta tasfiye, paraya çevirme anlamında kullanılır

bi şirket düşün, bu şirketin elindeki varlıkları en çabuk şekilde harcanabilir olarak sıralarsak:

kasasındaki nakit para liquadtion'ı en yüksektir.
hisse senedi vs gibi şeyler daha düşük
elindeki bina, araba vs ise en düşüktür.

saiko+1
Nakit hale dönüşmek diyebiliriz

satılık bir ürünün yanında yazıyordu da. yani batan geminin malları mı demek oluyor burada türkçesi?

"gel vatandaş geeeeooooeellll, batan geminin malları bunlaaaar" demek

yıldız sarayının bahçesi içerisindeki kütüphane, ücretsiz bilgisayar ve internet de var...

taksim, istiklal cad. mangonun karşı sokağına girince sokak bitiminde karşınıza çıkan birinci kattaki orhan veli şiir evi. eski mobilyalı, yüksek tavanlı, kedili, bikaç saat oturulup kitap okunabilecek, orhan veli kitapları ve bilimum edebiyat dergileriyle dolu sıcak bir mekan. çok fazla masa olmadığından kalabalık da olamıyor. fiyatları da uygun. www.eksisozluk.com
harita: www.orhanveli.net

ulaşımı zor olsa da, www.agakapisi.net manzarası şahanedir, sakin bir yerdi en son.
beyazıt devlet kütüphanesi de otantik bir yer www.beyazitkutup.gov.tr

ancak amacın keyifli bir manzara mı, mistik bir ortam mı?

yıldız sarayı nerde arkadaşlar? tarif edebilicek olanınız varmı banada lazım öyle bir yer.

yok hacı manzara falan umrumda değil. gidip saatlerce ders çalışıp kitap okuyabileceğim kimsenin bir şey demeyeceği sessiz bir yer olsun işte.

tr.ircica.org

google mapsle şey edemedim, adreste her türlü bilgi var..

ağa kapısında haftasonu gürültüden durulmuyor artık, hem o loşlukta kitap falan da okunmaz ki.

ağa kapısı sakin alternatif olmaktan çıkmış evet.
Millet manzarayı gören masada oturmak için köşe kapmaca oynuyordu geçen ay gittiğimde.

kabataş fındıklı'daki kahve dünyası da haftaiçi sakin saatlerde tercih edilebilir. kimse neden oturuyorsun sen demiyor.

Alırsın, ürün bir adetse 2000 dolarlık olup 350 dolar gösterilmemişse satıcı sana düzgünce bir kargo ile göndermiş ise alırsın.
Bir farkla gümrükde ürünün kalır hmm peki gel buraya yüzde 20 öde ürünüde al malınıda al git derler.
Biz arkadaşa mac pro aldık,1500 usd ye zamanında 300 gümrük verdik aldık geldik :))

@TufanHan dolar olarak mı veriyoruz %20'yi?

Evet dolar olarak ödersin .Yada Dolar Karşılığı Tl (Merkez Bankası Kuru Geçerlidir.)

ipad al

ipad pahalı

para biriktir, değsin. ipad al.

para biriktirme, değmez. sony tablet s al.

23 saat ne hacı?

paypal'la ödeme yapılıyo zaten o da gayet güvenli yıllardır alırım hiçbişe olmadı

haa bi de paypal lazım. Teşekkürler iterator. bakim bi.

23 saatte indircen bedava istiyosan diyo pis herif.

tek birşey için pro alma bence ya. torrent sitelerine bak ya da birinden geçici rapid pro bul.

modemi kapayıp açarsan direk indirir 23 saat falan demez. ayrıca paypal şart değil. ben mobil ödeme ile almıştım bir kere. kontör ile yani.

evet yahu, elim gitmiyo şimdi bi fotoşop yükleme için pro almaya, ama nerden bulucam birinden..
şu modemi aç kapa'yı deneyim bakem.
sağolun dostlar.

photoshopun portable versiyonları da var, kaynak söylemeyeyim. normal photoshop 500 mbsa, portable ları daha küçük oluyor, exe ye tıklayıp çalıştırıyorsun direk.

Ya da, gidip internette photoshop trial diye arat, muhtemelen adobedan çekebileceğin bir link bulabilirsin. trial'a serial girerek tam sürüme çevirebiliyorsun, yani illa rapid kullancan diye bişi yok

torrentten çektiğim çalıştı, kırdım da. sağolun dostlar. eyvolle.

fire.

fire fiyatı çok uygun görünüyor ancak buna istediğimiz android uygulamalarını yükleyemiyormuşuz sanırım. amazonun kendi seçtiği uygulamalar mı yükleniyormuş sadece ne. android marketi kullanamayacak olmak düşündürüyor. ne diyorsunuz?

crack eyledıkten sonra hersey serbes.

kobo vox

düşük boyutlu mkv filmler diziler oluyor paylaşım sitelerinde. 480p msd gibi sunumlar örneğin. onları indir at bence. hem boyutları çok düşük oluyor hem kalite süper oluyor.

480p.me şunu buldum hatta bak.

ayrıca convert yapma bence. iphone için her türlü dosyayı oynatabilen playerlar var. direk at oynat.

@hmm peki

öncelikle çok teşekkür ederim. avplayer kullanıyorum aslında. fakat dediğim gibi boyutta herhangi bir düşme de sağlayıp kalitede düşme olmayacağını umaraktan convert yapıyordum da başaramadım.

ben de bu soruyu sormak için duyuruya girmiştim:) evet ben de bekliyorum bu sorunun cevabını istanbul avrupa yakasında sabah gidip akşam çıkabileceğim kimsenin "kalk artık birader" demeyeceği, sessiz sakin yer önerilerinizi bekliyorum.

starbucks

atatürk kütüphanesi

boğaziçi kütüphanesi

istanbul üniversitesi beyazıt kütüphanesi

benim bakırköyde sürekli gittiğim bi nargile kafe var. alıyorum nargilemi, istediğim kadar oturuyorum kimsede bir şey deiyor. önüme çay bırakmaya çalışmıyorlar falan. nargilesi de 10 numara. ama müzik sesi haliyle her kafede olduğu kadr var.

uyuyo derken, fanların vs çalıştığı uyku şekli mi yani hibernate değil? bu durumda taşınırken ısınabilir daha kötüsü sarsılırsa çalışan parçalar zarar görür(özellikle harddisk(çalışıyo mu bu durumda hatırlamıyorum)çalışıyorsa sarsıntıdan çok etkilenir, hiçbişi olmasa bile ilerleyen zamanlarda cızırtı olarak geri döner size.

uyku modunda hicbir hareketli parca calismaz. yalnizca ram modulleri, icerdikleri bilgiyi "unutmasinlar" diye beslenir. belki bunun yaninda birkac tiri viri daha... eger bataryanin tukenmeyecegine eminsen (bkz. bitik batarya) hic sorun olmaz. ubuntunun uyku moduna girdiginde butun fanlari ve sabit diski durdurdugundan emin olmak icin makineyi kulaginin dibine getirip dinleyebilirsin, icin rahat eder.

bir de bu yazdiklarim zaten "hazirda beklet" islevi icin ki sen zaten calismadigini soylemissin. eger uyumadan kastin "hibernate" ise (bkz. kis uykusu) zaten islemci ve belleklerin son durumu sabit diske yazilir ve sistem tamamen kapanir. tasima acisindan normal kapanmadan hicbir farki yoktur. hoplat, ziplat, dunya turuna cik... atis serbest...

uyku modunda hiçbir şey çalışmaz -grup tek basina- nin dediği gibi. hiçbir problem olmaz yani. ben çoğunlukla uyku modunda taşıyorum laptopımı.

tabiki spartacus sorumu yani lüffen.

spartacus

fringe'den bıkmayan yok. kimseden "4. sezon süper" lafı duymadım. herkes "off bitse de artık kurtulsak" diyor. ki bitecek de zaten bu sezon çok büyük ihtimal. fox başkanı fringe çok para kaybettiriyor, reytingleri her geçen gün daha da düşüyor, para kaybetmek için yapmıyoruz bu işi demiş fringe için.

dexter son sezon gayet iyiydi. onu tavsiye ederim.

fatmagül'ün suçu ne?

everybody lies.
spartacus izledim diyip house izle. O dünyadaki en iyi dizi.

house 7. sezon ortasında bozdu.

fringe 4. sezonda hiç tad vermiyor. belki sezon sonunda toplu olarak seyredersen zevkli olabilir.

Sadece yılan zehriyle değil kılıçla da yok edilebiliyordu. Güçlü büyü muhabbeti diye hatırlıyorum.

bence kitapları oku.Şimdi yazmaya üşendim ama snape iyidir iyi:)

@nickini vermek istemeyen uye
kılıçla yok edilebilmesinin sebebi de harry'nin o kılıçla yılanı öldürmesi ve zehrinin kılıca geçmiş olması idi.

horcruxlar boru değil, güçlü büyüler ve materyallerle elimine edilebiliyorlar ancak. bkz ne vardı?
griffindor'un kılıcı (madalyon ve nagini),
basilisk zehri (günce),
avada kedavra (harry'nin içindeki horcrux böyle öldü yanlış yorumlamıyorsam),
sonra şu malfoy'un yarmalarından biri hayvani bir ateş büyüsü yapıyor ihtiyaç odasında söndürülemez ateş mi ne öyle bişey -okuyaluı çok zaman oldu- (rawenclaw tacını yok ediyor o da)

bu arada dalga mı geçiyorsun abicim :D snape'in voldemorta ajanlık yapması sayesinde dumbledore her bir ölümyiyen'in hareketini biliyordu. dumbledore'u snape'in öldürmesi de örgütteki yer, sağlamlaştırd ki 7 kitapta sağ kol olarak görüyoruz kendisini. ha öleceini kendi de bilmiyordu ki ölürken de voldemort'un snape'i hala sadık bir üye olarak gördüğünü gözden kaçırmamak gerek.

snape iyilik yapmadı çünkü harry i sevmiyordu. lily ile ikisine değilde başka bi adamla lily e ait olduğu için hiç sevmedi. ihanet ediyomuş gibi yapıp yardım etti. ama en sonunda etti. daha öncesinde edemezdi çünkü voldemort çok güçlü bi zihin okuyucu( böyle deniyordu değil mi? )yaptı ufak bi ihanet ve yardım da yakalanırdı. bu yüzden sadece düşünce olarak yardım etti. fiziksel bişey yapmadı. dumbledore dan başkasınada söyleyemedi çünkü diğer yoldaşlık üyeleri zihinlerini voldemort dan koruyabilecek kadar güçlü değillerdi. üff yıllar geçti ama 2 dk düşününce çığ gibi aktı.

aynen zaten snape'i oldurmesinin sebebi asadaki sahip zımbırtısının ona gecmesi

@zgn
"dumbledore'u snape'in öldürmesi de örgütteki yer, sağlamlaştırd ki"

ben de diyorum ki örgütteki yerinin sağlamlaşması ne sikime derman oldu?

"snape'in voldemorta ajanlık yapması sayesinde dumbledore her bir ölümyiyen'in hareketini biliyordu"

dumbledore ölmüş gitmiş her bir ölümyiyenin hareketini nasıl bilecek?


@naylonlee
teşekkürler. en aklıma yatan cevabı sen verdin :)

abi filmleri mi karıştırıyorsun bilmiyorum ama voldemort 4te dönüyor. dumbledore 6 da ölüyor. arada snape ajanlık yapıyor. 5. filmde gözüküyor mu bilmiyorum ama zümrüdü anka yoldalığının sirius'un evinde konuşlandığı zaman bilgi getiriyor. kimse de adama bişey demiyor. daha ne yapsın yahu ?

son kitapta ormanda kaçarlarken de grifindor kılıcını harry'ye snape getirmişti sanırsam.

dumbledore'u öldürünce voldemort ona daha çok güveniyor, hogwarts'ın başına getiriyor, o da daha çok göz kulak olabiliyor

ya muhabbeti kız konularından aç aranız iyiyse başlar anlatmaya falan sonra sen kendinden gir ben su yasta basladım bu tarz seylere diye(yalan soyle 18 falan de akjdhaskjdasd) neyse ondan sonra biraz epic faillarını anlat guvenini kazanırsın oda anlatmaya baslar falan ondan sonra işte de daha gencsin git derslerine calıs lisede istemedigin kadar kız olucak,sevqilim olayı sakat ama g yerine q yazmış en buyuk sorun bu burda bence :D bu arada dişiysen bilemedim ya ben abisin diye şeyettim

niye normal olmasın kaç yaşında olmalı ki? sadece kibar olmasını öyle konuşulmaması gerektiğini anlatmalısın

ön sevişmeyi uzun tutsun..

şimdi sevişelim mi, öpüşelim mi, seni özledim vs gb romantik ya da içten gelen bir konuşma yerine fazlasıyla kaba olan "yiyişelim" kalıbı ile oluşmuş bir konuşma? öncelikle bu gençler nereye gidiyor. ben kardeşimi değil de kızı feci korkuturdum. hayır kardeşininki de normal değil ama kızın ki hiç hiç normal değil.

bu yaştaki çocukların bu tür duygular yaşaması normal. fakat anladığım kadarıyla kardeşin biraz fazla erotik-porno fln izliyor. veya incide takılıyor da olabilir. öncelikle cinsel anlamda bir takım bilgiler vermek lazım. kadınlarla nasıl konuşulması gerektiğinden başlayabilirsiniz. fakat bence sakın msj.larını okuduğunuzu söylemeyin. onu utandırırsınız. hatta konuşmak bile mantıklı bir yöntem mi bilmiyorum? bilen bir uzmana danışmak gerek?

90 dan sonra insan doğmayacaktı abi. ben olsam çok pis döverdim.

zöge: beni sinirlendiren cinsellik mevzusu değil seneye liseye başlayacak olan insanların konuşma üslubu ve türkçe'yi kullanış şekilleri.

yiyişelim sevqilim

14 yaşında yani aklıyla bir yerinin yer değiştirdiği bir erkek için gayet normal. normal olmayan sizin onun facebook mesajlarını okumanız ve onu denetiminiz altına almak istemeniz.

@mlky, 18 yaşına kadar herkes bir çocuktur ve çocukların kontrolü ailelerinde olmalıdır. yoksa 13 yaşında kız anne, 15 yaşında velet baba olur.

nesi normal değil? burada normal olmayan tek şey sizin 14 yaşında birinin mahremiyetine saygı duymayıp mesajlarını okumanız.

edit: mlky'in cevabını görmemiştim bunu yazarken, aynı şeyleri yazmışız :)

tekar edeyim bari 14 yaşında biri için gayet normal bunlar. kaç yaşında girmesi gerekiyordu ergenliğe 30 yaşında mı? burada tek sorunlu sizsiniz kusura bakmayın.

haklısınız. ama çocukluğun aşamaları var biliyorsunuz. erken çocukluk vs. ergenlik çağına girmiş bir çocuğun hareketleri için bu kadar tutucu olunmamalı bence.

anormal karşılayanlar ilk kaç yaşında öpüştü karşı cinsle? ya da ilk kaç yaşında masturbasyon denemelerine başladı merak ediyorum

herkes insan hakları, kişisel özgürlükler uzmanıymış.

çocuk büyük olsaydı haklıydınız ancak 14 yaşındaki çocuk bu. siz ergen de deseniz çocuk sayılır. ailesinin de onu çaktırmadan kontrol etmesi normal bence.

burda herkes ergen kafasına sahip. kaçınızın çocuğu var o yaşlarda ve o yaşlara yakın? cahillikten abuk subuk şeyler yapmasını ister miydiniz o yaşlarda? ayrıca uyuşturucu, sigara gibi şeylere de bu yaşlarda alışıyorlar, değişik ortamlara girmeye başlıyorlar. ailenin takibi şart.

o yüzden sevgili ergenler mesajlarını okumaya hakkın yok bıdı bıdı demeden önce biraz büyüyün bence.

kişi 18 yaşına gelene kadar ondan ve de bedeninden ailesi sorumlu yasalar karşısında, başına bir şey gelirse onlar kanun karşısında suçlu olacaklar ve de en çok onlar üzülecekler. o yüzden elbette ki takip edecekler. amerikan dizilerinde yaşıyorsunuz maşallah. 16 yaşında ehliyet ve araba alıp, sahte kimlikle barlara akmayı marifet sayıyorsunuz sanırsam.

@mr fusion
aynen hacı ortaokuldayken 13 yaşına geldiğimizde sınıfta masturbasyona başlamayan erkek kalmamıştı yani böyle bunun normali.

edit: anormal görenler "benim gibi düşünmeyen herkes ergendir!!!1111" kafasında olanlar işte asafsfsa. böyle düşünen insandan ne beklersin başka.

allahtan ergenliğimde bilgisayar, internet vesaire yaygın değildi ve bizde de bulunmuyordu da böyle sik kafalı ebeveyn zırvaları ile uğraşmamıştım.

benim gibi düşünmeyenlerin hepsi ergendir. bu kadar da geri kafalıyım.

nasıl okursanız okuyun ben türkçe yazdım. çocuğun cinsel istekleri, cinsellikle ilgisi, kız arkadaşı, kız arkadaşı ile yaptıkları-yapabilecekleri-yapması-yapmaması gerekenler vs vs vs ile ilgili hiç bir şey söylemedim. söylemeyeceğim de.

ben sadece 14 yaşında bir çocuğu ailesinin gizlice takip etmesinin normal olduğunu, hemen cuppadanak "nassıııılll mesajlarını okursunuz?" "ne pis, terbiyesiz, utanmaz, arlanmaz insanlarsınız siz" gibi yazmadan önce biraz oturup düşünmenizi söyledim. hala da aynısını söylüyorum.

sizin gibi küfürlü konuşmuyorum. ebeveyn değilim şükür, en azından şimdilik.

öncelikle
(bkz: 3. senelerini kutlayan liseli çift)
abi şimdikiler 17sine gelince karıcım kocacım diyor birbirlerine en basiti yukarıdaki örnek. e bunlar 3. senesini kutluyolarsa 14lerinde pekala yiyişelim mi diyolardır birbirlerine. yani kardeşinin yaptıgı yaşıtlarından farklı bir durum değil.
takip etmeniz iyi birşey.ama bunu sakın hissetirmeyin. bunun dısında diyalog kurmaya çabalayın.yediği bokları anlatabiliceği güvenebiliceği birisi olması lazım evde yoksa bu şekilde takip etmek çok işe yaramaz.
başının belaya gireceğini hissedene kadar hiçbir müdahelede bulunma bana kalırsa.kendisine yada herhangi birisine sıkıntı açıcak bir hareketini ön görüp onu engellemeye çalış.
kısacası hem uzaktan sessizce izleyen bir göz ol. hemde sığınabiliceği bir kapı.hiçbir hareketini saçma bulma.adam yerine koy.
şuan yaptıgı sey yanlış fakat tüm yaşıtları aynı şeyi yaparken ondan farklı birşey beklemek çok akıllı bir hareket değil.
ben ergenken boyumu aşan aptallıklar yapıp kendim örtbas etmeye uğraştım.ama aileme söylemek mecburiyetinde kaldıgımda, aslında başından söylesem cok daha rahat olurmusum hersey cok daha kolay ve basit bir şekilde çözülürmüş diye pişman olmustum.
kardeşinede bu bilinci yerleştir ki hem kolay kontrol et hem yaptıklarından haberdar ol.

@karlmarx yaşınızı yazmamışsınız, ancak yapabileceğiniz en uygun şey kardeşinizle ilgilenmeniz, onunla kaliteli vakit geçirmeniz, spor-kültürel-sosyal etkinliklere beraber gitmeniz. elinizden geldiğince sizinle bir şeyler paylaşmasını sağlamanız.

o yaşlardaki halimize dönüp bakıyorum da ebeveynlerimizin bizimle hiç konuşmadıkları, ilgilenmedikleri, sorunlarımızı pek de dinlemedikleri, bir çok şeye yasak mantığı ile yaklaştıklarına ek olarak (en azından benim) bir şeyler paylaşacağım aklı başında bir abi-abla, hatta arkadaşımın bile olmaması önemli bir eksiklikti. olsa iyi olurdu. azcık yol gösterecek, kendi deneyimlerini bizimle paylaşacak.

ama tabii bunu da devamlı didaktik konuşmalar, müdahalelerle yapmamalı tabii.

çocuk ama yavaş yavaş büyüyor işte. 18 yaşında pat diye büyüyecek hali yok.

@mea maxima, Benim yaşım 22, kardeşimle aramızda hatırı sayılır yaş farkı var. elime doğdu velet şimdi bu hallerde. oturduk n'apalım diyoruz.

sadece prezervatifin önemini anlat yeter, gerisi onun bileceği iş.
kadınlar cinsel olgunluğa (mental açıdan demiyorum, fiziki olarak.) o yaşlarda çoktan ulaşmış olurlar. 9 yaşında mastürbasyona başlayıp 11 yaşında adet görmeye başlayan bir sürü kadın var. 14 yaşında napacak sanıyosun, yiyişecek heralde. daha öpüşmeyi çözmemiş olacağına göre yiyişmek olacak elbette yaptıı işin adı. neyse kızın evet fln demesinde bir problem yok.
sen gider de enleller, kısıtlarsan bastırılmış cinselliği olan problemli bir adama dönüşür kardeşin, kız da gider başkasına verir, üzülen kardeşin olur.
normal şeyler bunlar. sonra türk kızı kezban fln diyosunuz. böyle davrandığınız için öyle oluyorlar. ben de türk kızıyım da neyseki hiç kısıtlama görmedim de kimse kezban yakıştırması yapmadı şimdiye kadar.

çocuğun allah yardımcısı olsun piii senin yok diye ne kıskanıyon sabiyi... neyse, bence anlamanız ve kabullenmez gereken durum şu: orta sona giden iki gencin öpüşmesi-yiyişmesi oldukça doğal ve sandığınızdan daha yaygın bir şey. bu durumu anormal karşılayıp hatta buraya soru açacak kadar büyütmeniz bende sizin ne zaman ilk öpüşmenizi yaşadığınız hakkında ciddi merak uyandırdı. yiyişelim mi? şeklinde bir girizgah yapması evet hayvansal bir yaklaşım olmuş bence burada odaklanmanız ve kardeşinize yol göstermeniz gereken konu bir hanıma nasıl yaklaşılması gerektiğidir. ha ama bence çocuğu çekip ben senin mesajlarını okudum vs şeklinde bir konuşma yaparsanız güvenini kaybedersiniz. Henüz yaşı 14 diyorsunuz bu sabi 8-9 ay sonra liseye başlayacak, abaza mı kalsın deli oğlan?

nası normal degil ya, o yasta bi erkek agac kovuguna bile hallenır. ıyı yıne bi adına hallenmesı.

Yiyiselim mi, seks anlamında olmaya bilir. Özel hayat ihlali değil bu , ben 93luyum yine küçük gelebilir size ama 2000lere yaklaştıkça gerçekten düz mantık insanlar artıyor , benim çizgi filmlerden öğrendiğim şeyleri kardeşim bilmiyor, kültür seviyesi düşüyor, cahillik artıyor . Kardeşimin yaşındayken sahip olduğum genel kültür le onunki kiyaslanamaz , yaşadığımız ev aile aynı , sorun dönem . Bazen birşeyler bildiğini görünce şaşırıyorum :D

Sen doğru olanı yapmışsın, o mesajları gormesen o çocuk yanlış birşeyler yapabilirdi. Yukarıda konu hakkında sohbet et demişler mantıklı olanda bu, arkadaslarida kardeşin gibi sonuçta bilmesi gereken şeyleri sen soylemelisin bence, mesajları gördüğünü söyleme , kız konusu aç , cinselliğe girersin yavaş yavaş. Kendi kendine ogrenebilen, arastiran , bilinçli nesiller gelmiyor artık :D

www.youtube.com

www.youtube.com

durum şu ki, bu bluray için hazırlanmış bir özellik. filmi izlerken bazı zamanlarda (sanırım) kamera arkasını vs de görebiliyorsun aynı anda (ama p.i.p. şeklinde sanırım) ve bu görüntülerde olan muhtemel konuşmalar için de altyazılar hazırlanmış demek sanıyorum.

i.imgur.com

yok mu adam gibi açıklayacak şunu hala merak ediyorum :)

allah allah, blu ray dvd içine konmuş ekstra özellikle işte. daha adam gibisi mi var? bluray kapasitesi çok olduğundan film yanına bi sürü "extra" koyuyorlar. filmi izlerken mesela köşede o sahnenin nasıl çekildiğini falan da izleyebiliyorsun aynı anda.

i.imgur.com

bazı balıklar çok yağlı olduğu için susatır.hamsi gibi.

acaba göl balığı yediğinizde de aynı sorun oluyor mu?

ızgara yapılmış ve ek tuz dökülmemiş balıklar yiyin.

rakı mı içiyon yanında kafir :P

@ground
içki tüketmiyorum.

@gominist redar
ızgara şeklinde yapıyorum, sırf bu yüzden hiç tuz koymamaya da başladım zaten ama pek değişen bir şey olmadı.

coffee prince.. (= çok güzel diziydi yahu.. kime tavsiye ettiysem uykusuz kalıp hepsini izleyip öyle rahat ettiler.

death note çok süper bir anime oz da eskilerden güzel bir dizi cine5ten izlerdim... ben kızım ama yinede güzeldi.

yeni bir dizi başladı, bayağı sağlam ve içinde komedi yok. adı once upon a time. şiddetle tavsiye ediyorum.

Carnivale seven buna bayıldı: Lost Room
Bir de katil kim dizisi: The Killing

(bkz: battlestar galactica)

terra nova ?

(bkz: shield) 7 sezonluk taş gibi dizi

breaking bad
lost room
ve sonraki bölümü merak ettirme durumu yok ama yazmadan geçemem, six feet under

the shield +1
the oz (bunu izlemeyen dizi izliyorum demesin mümkünse)
the wire

the mentalist (sonraki bölümü merak edilcek bi diz değil ama işini görür)
supernatural

cinsiyetini bilmiyorum o yüzden uyarayım ilk üç dizi erkek dizisidir.

breaking bad +1
50'sindeki abinin iç çamaşırlı hallerini görüp ön yargı ile izlemeye başladım. şimdi beşinci sezonu bekliyorum heyecanla.
ayrıca anime'den hoşlanırsanız: deathnote (37 bölümlük sağlam bir seridir).

Hakkaten de gerçekten de "The Oz"
Onun aralarına da "Boardwalk Empire"
Ama House M.D.'yi sevmemişsin ya işte ona çok bozuldum :)

The Killing +1 çok sürükleyici

once upon a time +1 şiddetle tavsiye

The Sopranos