magarna
Bu CS3 familyasını nerden indirebiliriz nasıl ederiz.
Bu CS3 familyasını nerden indirebiliriz nasıl ederiz.
0
www.projectw.org foruma üye olup her türlü programın trailerını full ünü eklentisini bulabilirsin. tabi fulleri indirmemeliyiz, satın almalıyız.
0
sathaner
İş yerinde sürekli bilgisayar ve internet başındayım, güncel, tarafsız, bir haber sitesini sürekli takip etmek istiyorum, hangisini önerirsiniz? Siz hangisini takip ediyorsunuz?
İş yerinde sürekli bilgisayar ve internet başındayım, güncel, tarafsız, bir haber sitesini sürekli takip etmek istiyorum, hangisini önerirsiniz? Siz hangisini takip ediyorsunuz?
0
www.gunlukbasin.com önerebilirim, hemen tüm haber sitelerini bünyesinde toplayan bir portal...
0
kullanicilarin yorumlarini en cok oranda yayinlayan site bana gore tarafsizdir. buna gore ise internethaber.com diger sitelerin icindeki en tarafsizi.
0
bütün gazetlere, yazarlarına yer vermesi ve diğer haber siteleri gibi 7-8 başlıkta frame haber göstermesi açısından bkz: www.gazeteoku.com
0
waterhardeningsteel
bu yaz tekne turu dusunuyorum. daha once sadece gunu birlik tekne gezilerine cikmistim. soyle bir hafta on gunluk olanlar nasil? hangi rota uygun. kafa dinlemek istiyorum sadece. yalniz gitsem sorun cikar mi?hangi ay daha uygun olur? daha once yapmislar tavsiyelerinizi bekliyorum.
bu yaz tekne turu dusunuyorum. daha once sadece gunu birlik tekne gezilerine cikmistim. soyle bir hafta on gunluk olanlar nasil? hangi rota uygun. kafa dinlemek istiyorum sadece. yalniz gitsem sorun cikar mi?hangi ay daha uygun olur? daha once yapmislar tavsiyelerinizi bekliyorum.
0
yaz başı veya sonunda, haziran ya da eylül gibi dalyan, köyceğiz, göcek 12 adalar, antalyayı içeren bi rota rüya gibi olur.
10 gün yalnız sıkılmaz mısınız?
10 gün yalnız sıkılmaz mısınız?
0
valla bilmiyorum ki . onun icin soruyorum iste . yalniz daralir miyim? gerci severim yalniz kalmayi kitap oku guneslen yuz falan. teknede baska kimler olacaginin garantisi de yok tabi degil mi ? asilan takilan rahatsiz eden olur mu ? daha once yalniz tekne turu yapmis birileri ozellile de kadinlar tecrubelerini paylasalar iyi olacak ama. o da zor gibi
0
daha yeni solfej hocamla bu konuyu konustuk. kendisi bodrum'a yerlesti ailesi ile birlikte ve mavi tur olaylarini duzenliyorlar buyuk bir firma olarak, baya bir yat var ellerinde islettikleri. inanilmaz rahatlatici bir tatil oldugunu mavi turun ve digerlerine kiyasla cok daha uygun fiyatlara sahip oldugunu soyledi. ilgilenirseniz mail ini veririm size, danisirsiniz.
belli bir grup olarak giderseniz minik bir yati kapatabilirsiniz de. detayli konusursunuz kendisiyle.
belli bir grup olarak giderseniz minik bir yati kapatabilirsiniz de. detayli konusursunuz kendisiyle.
0
süper bir şeydir ama tek başına zor hatta olmaz bence. en azından sevdiğin 2-3 kişi olacak ki keyfi çıksın. ama burada kafa dengi kişiler olmalı. 2 gün sonra anlaşamama olmasın.
kendimde çalıştım bu sektörde az biraz anlıyorum. gökova körfezinde bir geziyi özellikle tavsiye ederim.
kendimde çalıştım bu sektörde az biraz anlıyorum. gökova körfezinde bir geziyi özellikle tavsiye ederim.
0
anoktale
arkadaşlar, kafama takıldı bir türlü gelmiyor bu filmin ismi, anlatayım.bu film yetmişlerden bir filmdi sanıyorum, önce trt'de cumartesi yada pazar yayınlamışlardı.iki kardeş var, biri cok zengin ama kardeşinin gölgesinde kalmış. judo filan yapıyorlar kardesi bunu sopalıyor.neyse, ustte olan kardes
arkadaşlar, kafama takıldı bir türlü gelmiyor bu filmin ismi, anlatayım.
bu film yetmişlerden bir filmdi sanıyorum, önce trt'de cumartesi yada pazar yayınlamışlardı.
iki kardeş var, biri cok zengin ama kardeşinin gölgesinde kalmış. judo filan yapıyorlar kardesi bunu sopalıyor.
neyse, ustte olan kardes bir elmas deposunun guvenlik sorumlusu mu, müdür mu ne. dunyanın en büyük depolarından biri.
kasası var, buyuk bir kasa. yere basınca filan alarm calıyor. neyse bu ezik kardes sihayi bir tiple beraber bu elmas deposunu soyuyorlar.
yere basmamak icin tavana kendilerini yapıstıran aletler var, onları kullanıyorlar. tavandan ilerliyorlar, kameraların uzerine fotograf takıyorlar vs.
en sonunda da kasanın elmas odalarını patlatıyorlar ama hiçbir elması almıyorlar. hatta zenci tip asırmaya calısıyor ama kardes izin vermiyor. soygun sonrası binanın cevresine ususen kalabalıga karısıp egleniyorlar.
hayal meyal anımsıyorum, eskilerden bir film ama bir turlu adı gelmiyor.
belki siz hatırlarmıssınızdır.
bu film yetmişlerden bir filmdi sanıyorum, önce trt'de cumartesi yada pazar yayınlamışlardı.
iki kardeş var, biri cok zengin ama kardeşinin gölgesinde kalmış. judo filan yapıyorlar kardesi bunu sopalıyor.
neyse, ustte olan kardes bir elmas deposunun guvenlik sorumlusu mu, müdür mu ne. dunyanın en büyük depolarından biri.
kasası var, buyuk bir kasa. yere basınca filan alarm calıyor. neyse bu ezik kardes sihayi bir tiple beraber bu elmas deposunu soyuyorlar.
yere basmamak icin tavana kendilerini yapıstıran aletler var, onları kullanıyorlar. tavandan ilerliyorlar, kameraların uzerine fotograf takıyorlar vs.
en sonunda da kasanın elmas odalarını patlatıyorlar ama hiçbir elması almıyorlar. hatta zenci tip asırmaya calısıyor ama kardes izin vermiyor. soygun sonrası binanın cevresine ususen kalabalıga karısıp egleniyorlar.
hayal meyal anımsıyorum, eskilerden bir film ama bir turlu adı gelmiyor.
belki siz hatırlarmıssınızdır.
0
3200
İspanyolca sözlük programı arıyorum. Bu güne kadar hep babylone kullandım ve en iyisinin babylone olduğunu da biliyorum fakat babylone'u crackladığım zaman sürekli çöküyor, nete bağlandığımda serial'ı iptal ediyor, 15 gün ila 1 ay arasında da çalışmamaya başlıyor. Artık bıktım babylone'dan. Sorun çı
İspanyolca sözlük programı arıyorum. Bu güne kadar hep babylone kullandım ve en iyisinin babylone olduğunu da biliyorum fakat babylone'u crackladığım zaman sürekli çöküyor, nete bağlandığımda serial'ı iptal ediyor, 15 gün ila 1 ay arasında da çalışmamaya başlıyor. Artık bıktım babylone'dan. Sorun çıkarmayacak başka bir sözlük arıyorum kendime. İngilizce-ispanyolca-ingilizce de olur türkçe-isp-türkçe de olur, yeterki sorunsuz olsun.
0
x factor
izmir de hayvanat bahçesi var mı ya?.nerede var, misal devekuşu,maymun falan görmek istiyorum.bıktım kediden köpekten.mesela geçen flash tv de vardı. izmir de ''allah'' diye kükreyen aslan diye ehauhfaehau ben o aslan ı görmek istiyorum abi.muazzam bişey bu aslan hayvanı
izmir de hayvanat bahçesi var mı ya?.nerede var, misal devekuşu,maymun falan görmek istiyorum.bıktım kediden köpekten.mesela geçen flash tv de vardı. izmir de ''allah'' diye kükreyen aslan diye ehauhfaehau ben o aslan ı görmek istiyorum abi.muazzam bişey bu aslan hayvanı
0
olmaz olur mu yav. izmir enternasyonel fuarı/kültürpark içinde var bi adet hayvanat bahçesi(ne pis isimlendirmişler yav) ayrıca bi su canlıları bölümü vardır tavsiye ederim.
0
yakinda menemen tarafina tasiniyor hayvanat bahcesi o yuzden hala görebiliyorken simdi gör derim fuarda.
0
ya 40 yıllık bir fil vardı bahadır,yaşıyorsa onu görebilirsin,bayaa kalıplı,yaşlı bir fil(di).
0
yok bahadir yasiyo ya, dogum gunun falan kutluyolar hala. ama kosu pistini cok kotu kokutuyo be abi o hayvanat bahcesi. lisede beden dersinde oraya kosmaya gotururlerdi de kesilir kalirdik orda.
(bkz: anilar)
(bkz: anilar)
0
robin
Sözlükten gördüğüm kadarıyla G.İ. Oğuz Aral heykeli konusunda bir şeyler söylemiş, Penguen de kendisine güzeli bir ayar vermiş, fakat başka bilgi yok. Her iki dergiyi de düzenli takip etmiyorum, mevzubahis atışmanın içeriğini kısaca buraya yazabilecek olan var mı?
Sözlükten gördüğüm kadarıyla G.İ. Oğuz Aral heykeli konusunda bir şeyler söylemiş, Penguen de kendisine güzeli bir ayar vermiş, fakat başka bilgi yok. Her iki dergiyi de düzenli takip etmiyorum, mevzubahis atışmanın içeriğini kısaca buraya yazabilecek olan var mı?
0
geçenlerde cihangirdeki oğuz aral heykeli yakıldı falan bi zarar verildi.
güneri içoğlu da heykelin yapımında bulunan penguencilere "lan ne dandik heykel bu hani bronzdu, plastikten yapmışınız ayıp utanın" falan demiş.
penguenciler de "bronz görünümlü bilmemne diye demiştik biz zamanında" diye açıkladılar.
olayın daha ötesini ben de pek bilmiyorum.
güneri içoğlu da heykelin yapımında bulunan penguencilere "lan ne dandik heykel bu hani bronzdu, plastikten yapmışınız ayıp utanın" falan demiş.
penguenciler de "bronz görünümlü bilmemne diye demiştik biz zamanında" diye açıkladılar.
olayın daha ötesini ben de pek bilmiyorum.
0
evet, olay oguz aral heykeliyle alakali durum.
bendeki dergide (hala atilmadiysa) guneri icogluna hem heykelin yapimi, maddesi ile alakali hem de konu ile alakali uzun bir yazi yazmislardi. evde bulursam tam metni gonderirim size birazdan.
bendeki dergide (hala atilmadiysa) guneri icogluna hem heykelin yapimi, maddesi ile alakali hem de konu ile alakali uzun bir yazi yazmislardi. evde bulursam tam metni gonderirim size birazdan.
0
özetle Güneri İçoğlu denen cibiliyetsiz zat. Oğuz Aral'ın anısını yaşatmak için çok bir halt yemiş gibi penguen'in yaptırdığı heykelin manyağın teki tarafından rastgele bir sürü şeyle birlikte yakılması konusunda "heykeller bronzdan olur. siz nasıl gidip dandik yanan plastik yaparsınız" şeklinde bir eleştiri getirmiş.
Penguen'de geçen hafta bir açıklama yaptı heykel yapımı üzerine. Heykeltraş değilim detaylarını bilemem ama metalurji okuyan biri olarak bronz yapmanın masrafını biliyorum 3 aşağı 5 yukarı. Bunu açıkladılar.
Bu haftada Oğuz Aral'ın oğlu bir yazı yazmış. Olay bundan ibarettir.
Penguen'de geçen hafta bir açıklama yaptı heykel yapımı üzerine. Heykeltraş değilim detaylarını bilemem ama metalurji okuyan biri olarak bronz yapmanın masrafını biliyorum 3 aşağı 5 yukarı. Bunu açıkladılar.
Bu haftada Oğuz Aral'ın oğlu bir yazı yazmış. Olay bundan ibarettir.
0
seyit ali aral sağlam cevap yazmış bu hafta, onun üstüne bişey diyen çıkmaz artık sanırım
0
ne yazmış ali aral?
bende g.içoğlunun yakılma hadiesini anlattığı sayısı var lemanın. yazarım yarın geyik/dumursaal metnini buraya.
bende g.içoğlunun yakılma hadiesini anlattığı sayısı var lemanın. yazarım yarın geyik/dumursaal metnini buraya.
0
bu güneri içoğlu denen, ota boka dumur olmak modelini yaratan kişi daha önce de aynı dergide yazıp çizdiği galip tekin'in mekanı kemancı hakkında da atıp tutmuş, hatta lafın ucu galip tekin'e de epey dokunmuştu. o zamanlar tekin leman'dan ayrılmayı ciddi ciddi düşünmüş ama vazgeçirilmişti. gönül adamı kisvesiyle millete yine ahlaki ders vermeye çalışınca, bunlar oldu. yok bronz değilmiş, yok kaidesi mermer değilmiş, bunu mu reva görmüşler falan diye atıp tuttu. penguen de gayet net ve ikna edici bir biçimde her şeyin ayrıntılı bir şekilde düşünüldüğünü anlattı kendi sayfalarından. dünyadaki bir çok heykelin artık o malzeme ile yapıldığını ve bronzun çalınma olasılığına karşı bu yöntemin kullanıldığını falan filan söylediler.
0
running water
boyle bir sey var midir? yanlis sekilde yuzsek zarar gorur muyuz? dogru yuzsek daha fit olur muyuz:) nasil dogru yuzulur??!cvp atan herkese tesekkurler
boyle bir sey var midir? yanlis sekilde yuzsek zarar gorur muyuz? dogru yuzsek daha fit olur muyuz:) nasil dogru yuzulur??!
cvp atan herkese tesekkurler
cvp atan herkese tesekkurler
0
Yüzme stiline göre değişir elbette ama önemli olan en az efor sarfederek en hızlı gitmek sanırım. Yanlış yüzsen de bir zarar görmezsin ama, yüzerken kendini sakatlayan birisini duymadım ben hiç. Ama çok efor sarfetmene rağmen yeteri kadar fit olamayabilirisin doğru kasları çalıştıramadığın için...
0
arkadaşım bu soru iyi oldu. bak şimdi şu günlerde dünya yüzme şampiyonası var, eurosporttanda, trt3 tende yayınlanıyor.
melbourne de oldugundan europsporttan canlı izleyebilirsin yarısmalar gece yarısı oluyor, yani kesintisiz sabaha kadar canlı.
o adamların yüzme stiline dikkat ederek epey sey ogrenebilirsin.
birde kafan dısarda yuzmuyorsundur umarım. en iyisi bir antrönör tutup 4-5 saat ders alman. umarım yardımcı oldum.
melbourne de oldugundan europsporttan canlı izleyebilirsin yarısmalar gece yarısı oluyor, yani kesintisiz sabaha kadar canlı.
o adamların yüzme stiline dikkat ederek epey sey ogrenebilirsin.
birde kafan dısarda yuzmuyorsundur umarım. en iyisi bir antrönör tutup 4-5 saat ders alman. umarım yardımcı oldum.
0
yanlış yüzmenin bir zararı olmaz. hatta daha fazla efor sarfedeceğin, suyla mücadele edeceğin için belki yanlış yüzerek dah fit olursun, vücut yaparsın :) diğer yandan amacın ilerlemekse el freni çekili halde gaza basmak gibi olur bedeni ideal kullanmadan yüzmek.
benim gibi sinüzit, burun tıkanıklığından muzdaripseniz de isteseniz de düzenli, doğru nefes alamadığınız için fazla menzile erişemezsiniz.
benim gibi sinüzit, burun tıkanıklığından muzdaripseniz de isteseniz de düzenli, doğru nefes alamadığınız için fazla menzile erişemezsiniz.
0
yanlış yüzme yoktur suyun üstünde kalmak vardır. ha amacın manş ı kolluksuz geçmekse o zaman dinlene dinlene yüzmeyi salık verebiliriz
0
bir spor sağlık master öğrencisi ve yüzme antrenörü olarak söyleyebilirim ki doğru ya da yanlış yüzme gayet subjektif bir kavramdır. önemli olan amacınız ve hedefinizdir. eger fit olmayı hedeflerseniz uzun ve sistemli antrenmanlara gerek duyarsınız. bunun için de en ekonomik şekilde, yani biyomekanikçiler tarafından uzun araştırmalar sonucunda kabul edilmiş yüzme tekniklerini kullanarak yüzmenizi tavsiye ederim. mesela, serbest stil denilen sey ek materyal kullanmadan insan vücudunun en hızlı şekilde suda ilerlemesini sağlayan hareketler dizisidir ve uzun araştırmalar sonucunda tüm hareket açıları standartize edilmiştir. ancak kendiniz uzun zaman ayırarak bir stil bulduysanız ve süre ya da mesafe kısıtlaması olmadan o teknikle yüzebiliyosanız sorun yoktur. bu noktada dikkat edilmesi gereken tek sey yarattığınız tekniğin eklemlere ve kas gruplarına bindirdiği yüklerdir. mesela sürekli kurbağalama branşında yüzen bir kişinin çeşitli anatomik bozuklukları olacaktır. bu sebepten hiç bir yüzücü sadece bir branşın antrenmanını yapmaz. antrenmanlarda diğer branşları da yüzerek dengeli ve sağlıklı bir kas gelişimini hedefler. konuyla ilgili başka sorunuz olursa mesaj da gönderebilirsiniz.
0
geldiler
Bir şehirden araba kiralayıp, başka bir şehirde teslim etmek mümkün mü? Tabi uluslararası şirketleri kastediyorum. Avis'in sitesini biraz kurcaladım. Aracı Antalya'dan alıp İzmir'de teslim etmek istiyorum. Sitede almak istediğiniz, bırakmak istediğiniz yer bölümlerinde kısıtlama yok. Yani teoride bu
Bir şehirden araba kiralayıp, başka bir şehirde teslim etmek mümkün mü? Tabi uluslararası şirketleri kastediyorum.
Avis'in sitesini biraz kurcaladım. Aracı Antalya'dan alıp İzmir'de teslim etmek istiyorum. Sitede almak istediğiniz, bırakmak istediğiniz yer bölümlerinde kısıtlama yok. Yani teoride bu mümkün gibi, ama çeşitli şubeler ve araçlara göre denememe rağmen fiyat hesaplanamadı diyor.
Elbette şahıs şirketlerinde olmaz ama Avis, Sixt gibi şiretlerde böyle bişey mümkün mü? Şahit olan var mı? Araba kiralamış olanlar ne der?
Avis'in sitesini biraz kurcaladım. Aracı Antalya'dan alıp İzmir'de teslim etmek istiyorum. Sitede almak istediğiniz, bırakmak istediğiniz yer bölümlerinde kısıtlama yok. Yani teoride bu mümkün gibi, ama çeşitli şubeler ve araçlara göre denememe rağmen fiyat hesaplanamadı diyor.
Elbette şahıs şirketlerinde olmaz ama Avis, Sixt gibi şiretlerde böyle bişey mümkün mü? Şahit olan var mı? Araba kiralamış olanlar ne der?
0
aynı şeyi bende araştırdığım için biliyorum mümkün oluyor. yalnız belirli bir fiyat farkı ödüyorsunuz. ki antalya izmir için 202 euro ya geliyor bu kira bedeli... diğer firmalarda da var bildiğim akdarıyla, en grantisi telefonla bağlantı kurun derim. ki antalya da bir şirket yurtdışına bile çıkarabiliyorsunuz diyordu...
0
oooy çok pahalıymış yalnız. ben 100-150ytl'ye olur diye düşünüyordum. bi doblo kiralayıp eşyalarımı taşımayı düşünüyordum izmir'e ama 200€ çok pahalıymış. en pahalı, sigortalı kargo bile daha ucuza taşır herhalde.
0
moralite
ev alacaksiniz diyelim. eve ayirabileceginiz butce geregi bir secim yapmak zorundasiniz. guzel, elit bir semtte orta veya dusuk ayar bi ev mi, yoksa orta ayar bir semtte guzel, elit(hatta dubleks evet ahahah) bir ev mi alirdiniz?
ev alacaksiniz diyelim. eve ayirabileceginiz butce geregi bir secim yapmak zorundasiniz. guzel, elit bir semtte orta veya dusuk ayar bi ev mi, yoksa orta ayar bir semtte guzel, elit(hatta dubleks evet ahahah) bir ev mi alirdiniz?
0
ben şahsen orta ayar bir semtte güzel ve elit olanını tercih ederdim. semti her zaman görmek zorunda değil insan ama malum, evdeki huzur zenginlik budur.
0
kesinlikle güzel, elit olması gereken evdir. içinde yaşanacak, huzur verecek olan öğe evdir.
şu ölmeden önce şunu yapın yazılarından birinde de vardı: "sıradan bir arabayla idare edin ama alabileceğiniz en güzel evi alın."
şu ölmeden önce şunu yapın yazılarından birinde de vardı: "sıradan bir arabayla idare edin ama alabileceğiniz en güzel evi alın."
0
orta ayar semt dediğiniz arabanızı kapının önüne bırakıp rahat rahat uyuyabileceğiniz bir semt ise elit ev en iyisi.
kapıyı camı kapattığınızda kendinizle kalıyosunuz sonuçta...
kapıyı camı kapattığınızda kendinizle kalıyosunuz sonuçta...
0
Temellerde anlaşalım.
1. Evin bir odası bir şekilde güzelce güneş görsün, önü açık olsun ya da manzarası olsun
2. En az bir odası çok iyi ısınabilsin.
3. Mutfakta, banyoda büyük sorunlar olmasın.
Bu şartlar sağlandıktan sonra kaç kişi kalınacağı ve kalanların yapısına göre 2 grubu çaprazlayabiliriz
A.1. Eğer tek kişiyse insanları güldürecek derece küçük olmadıktan sonra avantaj bile olur küçük ev
A.2. Eğer birden çok kişiyse küçük ev hır gür çıkartır, hatta 1 odada 2 kişi kalmak gibi fantazilere girmeyin bile
B.1.Eğer evde kalacak insanlar kılaptan kılaba koşan, geceyi gündüzle birleştiren, sabah kimle uyanacakları belli olmayan kişilerse o zaman komşu faktörü devreye giriyor ki bu noktada da açık görüş sahibi insanlar gerekiyor.
B.2. Yok eğer asosyal insanlar yaşayacaksa o zaman evin içi önem kazanıyor
Not: eşya sayısının az olması durumunda büyük ev mantıklı gibi gözükse de aman diyeyim
Bunların hepsini puanlayıp çaprazlarsak fantastik sonuçlar elde edebiliriz
1. Evin bir odası bir şekilde güzelce güneş görsün, önü açık olsun ya da manzarası olsun
2. En az bir odası çok iyi ısınabilsin.
3. Mutfakta, banyoda büyük sorunlar olmasın.
Bu şartlar sağlandıktan sonra kaç kişi kalınacağı ve kalanların yapısına göre 2 grubu çaprazlayabiliriz
A.1. Eğer tek kişiyse insanları güldürecek derece küçük olmadıktan sonra avantaj bile olur küçük ev
A.2. Eğer birden çok kişiyse küçük ev hır gür çıkartır, hatta 1 odada 2 kişi kalmak gibi fantazilere girmeyin bile
B.1.Eğer evde kalacak insanlar kılaptan kılaba koşan, geceyi gündüzle birleştiren, sabah kimle uyanacakları belli olmayan kişilerse o zaman komşu faktörü devreye giriyor ki bu noktada da açık görüş sahibi insanlar gerekiyor.
B.2. Yok eğer asosyal insanlar yaşayacaksa o zaman evin içi önem kazanıyor
Not: eşya sayısının az olması durumunda büyük ev mantıklı gibi gözükse de aman diyeyim
Bunların hepsini puanlayıp çaprazlarsak fantastik sonuçlar elde edebiliriz
0
elit semtte orta karar bir ev daha iyi olacaktır kanımca, en azından başınız ağrımaz
"ev alma, komşu al" -benjamin franklin
"ev alma, komşu al" -benjamin franklin
0
elit semt tercihim.
hem ulaşım imkanları acısından hem semtin diğer sakinleri acısından hem de semt esnafı acısından kaliteli semti yeğ tutarım. orta ayar veya düşük ayar semtlerde çoğunlukla kimlerin oturduğu herkesçe malum.
komşu dırdırı, esnaf vırvırı, her gece kavga dövüş yüzünden mahalle sakini olmuş polisler vs vs...
tarlabaşında ultralüks dairede kaç kişi oturmak ister?
kesinlikle elit semt. evet evet! kesinlikle!
hem ulaşım imkanları acısından hem semtin diğer sakinleri acısından hem de semt esnafı acısından kaliteli semti yeğ tutarım. orta ayar veya düşük ayar semtlerde çoğunlukla kimlerin oturduğu herkesçe malum.
komşu dırdırı, esnaf vırvırı, her gece kavga dövüş yüzünden mahalle sakini olmuş polisler vs vs...
tarlabaşında ultralüks dairede kaç kişi oturmak ister?
kesinlikle elit semt. evet evet! kesinlikle!
0
Köyden alın. Köy gibisi var mı be?
Ayrıca elit melit yer yalan dolandır. Ne o öyle çat kapı misafir olamayacaksam ya da gelmeyeceklerse ne işe yarar ev. Çoğu kişinin sabahın köründe besaş kuyruğuna girdiği bi semt/mahalleden alın evi.
Cehalet de fakirlik de erdemdir. Köylü milletin efendisidir. Kahrolsun burjuvazi.
Aklıma başka bişey gelmedi: )
Ayrıca elit melit yer yalan dolandır. Ne o öyle çat kapı misafir olamayacaksam ya da gelmeyeceklerse ne işe yarar ev. Çoğu kişinin sabahın köründe besaş kuyruğuna girdiği bi semt/mahalleden alın evi.
Cehalet de fakirlik de erdemdir. Köylü milletin efendisidir. Kahrolsun burjuvazi.
Aklıma başka bişey gelmedi: )
0
arwear
şu hani okullarda karatahtalar olur ya, tebeşirle yazılan. onların küçükleri kaça malolur? nerde satılırlar ki?
şu hani okullarda karatahtalar olur ya, tebeşirle yazılan. onların küçükleri kaça malolur? nerde satılırlar ki?
0
üzerinin kaplaması nasıl bi malzeme bilmiyorum. belki ısmarlama ince iş yapan marangozlar yapar.
onun dışında metro, koçtaş, stock tarzı yapı marketlerde vardır %90.
onun dışında metro, koçtaş, stock tarzı yapı marketlerde vardır %90.
0
eticaret.webkure.com
tarzindaki yazi tahtalari her kirtasiyecide var artik nerdeyse.
tebesirliye gore daha az solunum yolu tahribati yapar heralde. ama kanserojen diyorlar ona da, o ayri.
portatif tebesir tahtasi gormedim hic, nette de baktim ancak okuldaki buyuk boyutlulardan var gibi.
yine de kirtasiyecilere sorulabilir belki vardir.
tarzindaki yazi tahtalari her kirtasiyecide var artik nerdeyse.
tebesirliye gore daha az solunum yolu tahribati yapar heralde. ama kanserojen diyorlar ona da, o ayri.
portatif tebesir tahtasi gormedim hic, nette de baktim ancak okuldaki buyuk boyutlulardan var gibi.
yine de kirtasiyecilere sorulabilir belki vardir.
0
çok uzun zaman önce bir yerde gördüğümü hatırlıyordum ama hayal meyal.. tebeşirle yazmanın zevkini vermez kalem, o yüzden istemedim onu. ses çıkaracak yazarken, yazdığını hissedeceksin.
edit: kırtasiyeye sordum bugün, onlar da malzemeleri aldıkları yere. mümkün ama pahalı bir sevdaymış.
edit: kırtasiyeye sordum bugün, onlar da malzemeleri aldıkları yere. mümkün ama pahalı bir sevdaymış.
0
entry ca
show tv de sanırım 93-95 yılları arasında sabahları yayınlanan çizgi filmler olurdu. anime tarzındaydı. hatırladığım kadarıyla bir lise vardı ve burdaki öğretmenlerle öğrencilerin bir kısmı vampirdi. okuldaki diğer öğrencileri tuzağa düşürüp onlarla besleniyorladı. ciddi bir vahşet söz konusu yani.
show tv de sanırım 93-95 yılları arasında sabahları yayınlanan çizgi filmler olurdu. anime tarzındaydı. hatırladığım kadarıyla bir lise vardı ve burdaki öğretmenlerle öğrencilerin bir kısmı vampirdi. okuldaki diğer öğrencileri tuzağa düşürüp onlarla besleniyorladı. ciddi bir vahşet söz konusu yani.
merak ettiğim şey şu; bu çizgifilm kaç bölüm yayınlandı, adı neydi ve rtük buna nasıl izin verdi zamanında?
merak ettiğim şey şu; bu çizgifilm kaç bölüm yayınlandı, adı neydi ve rtük buna nasıl izin verdi zamanında?
0
o zamanlar rtük yoktu, hiç unutmam birgün eve geldim, hbb vardı, öğlen tvyi actim, hatun kisi ustunu cikardı, belden ustu ciplak altta bir tanga striptiz yapıyor. öfke ile tvyi kapattım tabi.
allahtan rtük kuruldu ve boyle seyler yasanmıyor.
allahtan rtük kuruldu ve boyle seyler yasanmıyor.
0
hmm hbb tamam da yani o saatte ve show'da olmasına çok şaşırmıştım ayrıca çizgifilm de ömrümü yemişti bi süre.
0
bi çizgi film daha vardı çok meşhur. ya star ya showdaydı. elinde baston benzeri, kırmızı beyaz şekerlerden taşıyan bi kız büyük seksi bi kıza dönüşürdü her bölüm kötülerle savaşmak için falan. işte o dönüşme esnasında çıplak görünürdü bikaç saniye. bildiğin anime çizimiyle. hentai hatta.
cevapedit: belki. ya da biz kırmızı nokta kuşağını keşfedince değer kaybetti.
cevapedit: belki. ya da biz kırmızı nokta kuşağını keşfedince değer kaybetti.
0
entry ca
şimdi 3 tane prenses var kardeş bunlar, babaları dışarı çıkma izni vermiyo bunlara. bunlar da her gece odalarındaki gizli bi geçitten bir yere (boyut gibi) geçip orda eğlenip geri dönüyolar. lakin masalın ne devamını, ne de adını hatırlıyorum. devlet bana yardım etsin
şimdi 3 tane prenses var kardeş bunlar, babaları dışarı çıkma izni vermiyo bunlara. bunlar da her gece odalarındaki gizli bi geçitten bir yere (boyut gibi) geçip orda eğlenip geri dönüyolar. lakin masalın ne devamını, ne de adını hatırlıyorum. devlet bana yardım etsin
0
adını hatırlamıyorum ama kuğulu bi masaldı. o geçitten geçip, süper yakışıklı kavalyelere dönüşen kuğularla dans ediyorlardı. kitabı vardı bende. şimdi yeğenimdedir. bakarım bi ara.
0
benim bahsettiğim buydu galiba:
antartika.blogcu.com
en sondaki, 12 prenses adlı masal. ama benim kitaptan hatırladığım canlı kuğular da vardı,sadece kayıkların şekli değildi kuğu.
antartika.blogcu.com
en sondaki, 12 prenses adlı masal. ama benim kitaptan hatırladığım canlı kuğular da vardı,sadece kayıkların şekli değildi kuğu.
0
fuchuki
ama oyle boyle degil. ben resim upload edeyim, bana benzer resimler gostersin sistem. var mi boyle bisey, mumkun mu? yoksa zamanimin otesinde mi yasiyorum?
ama oyle boyle degil. ben resim upload edeyim, bana benzer resimler gostersin sistem. var mi boyle bisey, mumkun mu? yoksa zamanimin otesinde mi yasiyorum?
0
yok oyle bir $ey. olsaydı kutucuktaki harf-sayı kombinasyonunu kullanıyor olamazdık sifreli sitelerde en basit haliyle. su an bulunan sonuclar da tag sistemıne gore cıkıyor zaten.
0
kibritsuyu
öncelikle belirteyim, hırsız değilim, şifre de çalmadım. kendi adıma iki ayrı adreste, iki ayrı kotalı adsl aboneliğim var. ancak bu adreslerden birinde önümüzdeki ay içinde herhangi bir bilgisayar bulunmayacağı için 3 gb kota boşa gidecek. hiç kullanılmayacak. ben bu adresteki adsl aboneliğimi, o a
öncelikle belirteyim, hırsız değilim, şifre de çalmadım. kendi adıma iki ayrı adreste, iki ayrı kotalı adsl aboneliğim var. ancak bu adreslerden birinde önümüzdeki ay içinde herhangi bir bilgisayar bulunmayacağı için 3 gb kota boşa gidecek. hiç kullanılmayacak. ben bu adresteki adsl aboneliğimi, o adresteki adsl hattına ait olan telefon hattından değil de diğer adsl aboneliğime ait olan telefon hattımın üzerinden kullanıcı adı ve şifresini girerek kullanabilir miyim bir şekilde? denedim ama "şifrenizi yanlış girdiniz" şeklinde bir türk telekom sayfası karşıladı beni.
0
dewres
grafik tasarım eskizleri ve diğer standart ihtiyaçları (wireless, hafiflik, pil ömrü, bluetooth vs) karşılayabilecek bir notebook aranıyor ortalam kullanıcı bir arkadaşım için. bir de 15.4 inch'den küçük bir ekran olması tercih sebebi. bulma görevi de bana düştü maalesef ama ben mac kullanıyorum ve
grafik tasarım eskizleri ve diğer standart ihtiyaçları (wireless, hafiflik, pil ömrü, bluetooth vs) karşılayabilecek bir notebook aranıyor ortalam kullanıcı bir arkadaşım için. bir de 15.4 inch'den küçük bir ekran olması tercih sebebi. bulma görevi de bana düştü maalesef ama ben mac kullanıyorum ve pc'leri iyi tanımıyorum. aranılan özelliklere sahip 1 milyon marka ve model var. hangisi acaba? fiyat/performans olarak iyi olan önerilerinize müteşekkir kalacağız.
0
fiyat kısmında sorununuz yoksa monster marka urunleri inceleyin. ekranlar daha buyuk sanırım bunlarda. bir de asus un lamborghini serisi var ucuk baya. sony viao da pahalı-kaliteli urunleri var.
core2duo, 256mb ekran kartı, 2gb ram olan herhangi bi alet de isinizi gorur. marka olarak hp ler bu aralar fiyat/performans olarak iyilerdi.
core2duo, 256mb ekran kartı, 2gb ram olan herhangi bi alet de isinizi gorur. marka olarak hp ler bu aralar fiyat/performans olarak iyilerdi.
0
hp pavilion serisi uygun fakat pil ömrü iyi diyemem. bir seneyi geçti alalı, başta 2.5 saat giden pil şimdi 5-10dk anca dayanıyor. ben olsam şimdi ya asus ya toshiba 1.86 ya da 2.0 işlemciği centrino bi cihaz alırdım. fiyatları çok düşmüştü son zamanlarda.
0
Konuyla alakasız ama hp pavilion'un yeni bi kampanyası başlamış. Su mu dökülmesine karşı garantilemişler. Bir şey döküldüğünde garanti kapsamına giriyormuş ve sanırım nisana kadar kampanya. İşe yarar belki.
0
hp pavilion'u kesinlikle onermem. bir kampanyalari var, dogrudur ama zaten aletin bozulmasi icin uzerine su falan dokulmesine gerek yok. kendi haline birakinca da bozuluyor oyle. benimki 2 haftadir serviste ordan biliyorum. paray kiyip toshiba almak en akillicasi. veya fantazi yapip ibm almak.
0
batarya 2-3 sene içinde elbet ölecektir...Birkaç sene önce Asus'um vardı, kendi kendine kapanmaya başladı evvela, sonra yapıldı gibi oldu ama şarjı 10 dk anca gitmeye başladı pek memnun kalmadım...Dell'im var birkaç senedir, kendisinden epey memnunum, pek bir problem çıkarmadı, dayanaklı çıktıysa da onun da bataryası 10 dk. gidiyor, ev içinde kullandığım için pek problem olmuyor. Toshiba konusunda hakikaten çok övgü duydum bu arada...Şık ve batarya/teknik problemi çok yok..
Bu arada, biraz pahalı olabilir ama, estetik ve kullanım özellikleri olarak en üst düzey birşey istiyorsanız, Mac,Mac,Macintosh alınız...
Bu arada, biraz pahalı olabilir ama, estetik ve kullanım özellikleri olarak en üst düzey birşey istiyorsanız, Mac,Mac,Macintosh alınız...
0
dostum para cok gibi ise, gidip sony vaio'nun minicik aletleri var, ufacık, cok guzel ve seksi onlardan bir tane alın.
ekran super, goruntu kalitesi muhtesem, tek sorunu aletin klavyesi adi gibi, yakısmıyor o sisteme ama ben denedim yazım hızını cok fazla etkilemiyor.
tavsiyem pahalı kucuk vaiolar. zaten gittiginde sony bayisinde en cok hosuna giden onlardır.
ekran super, goruntu kalitesi muhtesem, tek sorunu aletin klavyesi adi gibi, yakısmıyor o sisteme ama ben denedim yazım hızını cok fazla etkilemiyor.
tavsiyem pahalı kucuk vaiolar. zaten gittiginde sony bayisinde en cok hosuna giden onlardır.
0
kibritsuyu
efendim şöyle bir durum var. kimi dosyalarla evde de çalışayım diye belgelerim klasörünü komple laptopa kaydedip eve götürdüm. kimi dosyalarda değişiklikler de yaptım. lakin aynı anda, masaüstü bilgisayarda bulunan aynı belgelerim klasöründeki kimi dosyalarda da değişiklikler yaptım. şimdi bu klasör
efendim şöyle bir durum var. kimi dosyalarla evde de çalışayım diye belgelerim klasörünü komple laptopa kaydedip eve götürdüm. kimi dosyalarda değişiklikler de yaptım. lakin aynı anda, masaüstü bilgisayarda bulunan aynı belgelerim klasöründeki kimi dosyalarda da değişiklikler yaptım. şimdi bu klasörleri birleştireceğim. lakin öyle bir şey istiyorum ki sadece yeni dosyalar kalsın. laptoptan masaüstüne tümünü kopyalasam, masaüstündeki değiştirdiğim dosyalar güme gidecek. tersini yapsam laptoptakiler güme gidecek. hani laptoptan masaüstüne kopyala desem ve de "sadece en yeni tarihlileri koru" gibi bir seçenek seçsem ne de güzel olur. mümkün müdür?
0
dosyaların bulunduğu klasörde görünümü "ayrıntılar" olarak seç ve orada değiştirilme tarihine göre sırala.. değişmiş olanları ordan ayırırsın.. olmazsa son erişime göre sırala da yapabilirsin
0
"xcopy kaynak(c:\belgelerim gibi) hedef(d:\belgelerim gibi) /d /e /y" komutuyla da sadece modifiye edilmiş yeni dosyalar kopyalanabilir.
0
sathaner
kaliteli, fazla pahalı olmayan, 3-4 metre mesafaden kullanılabilen, kablosuz bir mouse önerebilirmisiniz, notebook ta kullanmak için.
kaliteli, fazla pahalı olmayan, 3-4 metre mesafaden kullanılabilen, kablosuz bir mouse önerebilirmisiniz, notebook ta kullanmak için.
0
Şimdi Microsoft diyeceğim pahalı diyeceksin. Ama dizayn olsun, pil kullanımı olsun, durabilite olsun Microsoft'u öneririm. Her kuruşuna değiyor öyle böyle değil.
alakasız dipnot: ben laptopta kablosuz sevmiyorum normal desktop mouseu iyi oluyor 2 m kablo oh paşalar gibi. bir de dayanıklı ki sorma geçen seneden beri yerlerde sürüklüyorum bana mısın demiyor.
alakasız dipnot: ben laptopta kablosuz sevmiyorum normal desktop mouseu iyi oluyor 2 m kablo oh paşalar gibi. bir de dayanıklı ki sorma geçen seneden beri yerlerde sürüklüyorum bana mısın demiyor.
0
0
datron aldim biraz irice ama kocaman elli birisi iseniz cok ergonomik birsey onu söyleybilrim. ideefixe te cok da güzel bri fiyati var.
0
Evet bu linkteki model gibi bir şey mesela.Gerçi bakıyorum şöyle bir fiyatları makul seviyelere inmiş. Ben de alayım bari bir tane ;)
0
www.a4tech.com
bunu kullanıyorum iki senedir.gayet memnumum ele cuk oturuyor, uzaktan çekiyor. 1500ma ve üzeri şarj edilebilir pille bikaç hafta çalşıyor. tuşları da güzel standart geri iler hariş ofis tuşları var, misal kopyala yapıştır atıyorsun şahane oluyor sözlükte her yerde.
bunu kullanıyorum iki senedir.gayet memnumum ele cuk oturuyor, uzaktan çekiyor. 1500ma ve üzeri şarj edilebilir pille bikaç hafta çalşıyor. tuşları da güzel standart geri iler hariş ofis tuşları var, misal kopyala yapıştır atıyorsun şahane oluyor sözlükte her yerde.
0
bende de logitech var. aslında ucuz degil o kadar. sanırım 40 ytl gibiydi. ama cok isime yarıyo. uzerinde winampı falan kontrol edebildigin tuslar var. guzel hos bir alet. tavsiye ederim.
0
microsoftun aşmış güzellikte notebook laser mouse 6000i var. Lazer olduğundan optiklere göre daha da abuk subuk yerlerde düzgün çalışma ve daha az pil yeme özelliği var. www.microsoft.com
0
robin
Bugün akşamüstü çıkıp dizüstüm için harici bir dvd yazıcı alasım var, piyasadakilerden hangisini önerirsiniz?
Bugün akşamüstü çıkıp dizüstüm için harici bir dvd yazıcı alasım var, piyasadakilerden hangisini önerirsiniz?
0
harici kullanmadım ama genel olarak asla philips almayın. alan 3 kişiden ikimiz pişman olduk. firmware'ini update edene kadar bi dünya dvdyi hatalı yazdı.
0
Ben internal Phillips'imi box alarak harici hale getirdim. Şu ana kadar 6 ayrı PC ve laptopta kullandım ve dandik DVD medyaları dışında hiçbir DVD kaybım olmadı. Phillipslerin firmware update etmeden adam olmadıkları fikrine yüzde yüz katılıyorum.
0
internal olsun external olsun dvd yazıcı denince NEC alınır. Writer piyasasının en iyisi. Direk nec al hiç bakma başkalarına.
0
bence de nec al. tabii externalı yok sanırım nec'in ama bir kutu alıp takabilirsin.
ilk dvdimi yazdığımdn beri nec kullanıyorum çok memnunum.
ayrıca 1 yılı aşkın süre kutuyla beraber external kullandım nec'i
ilk dvdimi yazdığımdn beri nec kullanıyorum çok memnunum.
ayrıca 1 yılı aşkın süre kutuyla beraber external kullandım nec'i
0
Nec 7173 almaya karar vermekle çok doğru bir karar vermişsin. Geçen çarşamba şu saatlerde ben de NEC 7173 aldım. Bir haftadır kullanıyorum, aşık oldum alete, fotoğrafını cüzdanımda saklıyorum o derece.
0
ahah bende 1 ay kadar önce kadıköy golddan aldım o aleti 75 ytlye.
Yalnız labelflash yapacak nero yazılımını bulamadım bir türlü. haberin olsun. medya da yok piyasada.
Yalnız labelflash yapacak nero yazılımını bulamadım bir türlü. haberin olsun. medya da yok piyasada.
0
ben philips kullaniyorum, kutu/driver ayri degil, direkt bu $ekilde satiliyor, teknosa'larda falan vardi. birkac aydir kullaniyorum. gecen hafta 6,5 saat kesintisiz (hic ara vermeden, evet) dvd okuma/yazma icin kullandim, en ufak sorun cikarmadi (veri tanimlamalarda da hata vermedi) lightscribe ozelligi yok belki ama yine de tavsiye edebilirim.
0
skahvecioglu
P4 2.00 intel işlemcim ve asus p4pe-x (eskileri bilirler) anakartım var. Birisi bana asus k8n anakart ve amd 64 2800+ 1800 ghz işlemciyle takas önerdi amd'den anlamadığım için soruyorum mantıklı mı sizce? Bi el atıverin bakam şuna...
P4 2.00 intel işlemcim ve asus p4pe-x (eskileri bilirler) anakartım var. Birisi bana asus k8n anakart ve amd 64 2800+ 1800 ghz işlemciyle takas önerdi amd'den anlamadığım için soruyorum mantıklı mı sizce? Bi el atıverin bakam şuna...
0
gayet karlı gibi görünüyor. intel'in işlemcileri amd ile eşit saat hızlarında yüksek performans veriyordu ki p4 2.0 gibi nisbeten eski bi işlemciye göre amd 64çok iyi. amd64 3700 kullanan bi arkadaşım var gayet memnun, ısınma da yapmıyormuş.
yalnız (boardları bilemem de) amd kullanıcısı olup, p4 2.0 karşılığında amd64 2800 verecek adamdan kıllanırım ben bi arızası vardır kurtulmaya çalışıordur diye.
yalnız (boardları bilemem de) amd kullanıcısı olup, p4 2.0 karşılığında amd64 2800 verecek adamdan kıllanırım ben bi arızası vardır kurtulmaya çalışıordur diye.
0
tek cekirdeklerde amd daha iyiydi. core2duo larda tersine dondu durum.
ha $u me$hur ısınma olayı da yalan oldu gitti, $ehir efsanesinden ba$ka bi $ey degil.
ha $u me$hur ısınma olayı da yalan oldu gitti, $ehir efsanesinden ba$ka bi $ey degil.
0
2500+ 1800le çalışıyor ama kullanımına baktığın vakit p4 2.4ghz ile aynı lezzeti veriyor.
yani süper teklif hemen atla derim bende.
yani süper teklif hemen atla derim bende.
0
amd 64 2800 un hangi versiyonunu veriyor. bir de asusun hangi anakartı. verdigi karta , işlemciye gore degişir karlı olup olmadıgı.
0
papado
sozlukte iki entry'de geciyor: birinde diyor ki denizciler icin, "denizde geçirilen belli bir sürenin sonunda (sanırım 15 yıl) şahitliklerinin kabul edilmediği söylenir". baska bir yerde de soyle diyor "bir efsaneye göre denizaltında 9 yıl çalışan birinin şahitliği sayılmıyormuş."dogruluk payi var m
sozlukte iki entry'de geciyor: birinde diyor ki denizciler icin, "denizde geçirilen belli bir sürenin sonunda (sanırım 15 yıl) şahitliklerinin kabul edilmediği söylenir". baska bir yerde de soyle diyor "bir efsaneye göre denizaltında 9 yıl çalışan birinin şahitliği sayılmıyormuş."
dogruluk payi var midir? dogruysa neden sahitlik yapamiyorlar?
dogruluk payi var midir? dogruysa neden sahitlik yapamiyorlar?
0
içinde Türkiye'nin de olduğu birçok ülkede denizcilerin belli bir süre hizmet vermesi durumunda şahitliklerinin kabul edilmeyeceği benimsemiş, bu konudaki yasal mevzuat hangisidir bilemiyorum ancak denizclikle ilgili forumlarda öyle deniyor.
www.forumuz.biz
www.forumuz.biz
0
akli dengelerinin bozulmasına bağlanan birşey okumuştum şahitlikle ilgili, kesin detay veremeyeceğim malesef.
mesela call-center'larda çalışanların da şahitliği bir süreden sonra kabul edilmiyor diye hatırlıyorum, yalan söylemeye alışıldığı için.
mesela call-center'larda çalışanların da şahitliği bir süreden sonra kabul edilmiyor diye hatırlıyorum, yalan söylemeye alışıldığı için.
0
Bir de bilgisayarcıların (mühendis, programcı v.s.) belli bir süreden sonra şahitliklerinin kabul edilmediği rivayeti vardı. Onlar da belli yerden sonra sanal nedir neye denir gerçek nerde başlar hep karıştırıyorlarmış. Misal ben de bilgisayarcıyım ve şu anda yanımda Aymar yaratığı var nedir yani?
0
hiç kasmayın arkadaşlar. mesleğinin ne kadar yıpratıcı olduğunu ispat etmek isteyen herkes bu martavalı okur. Benim bu iddiada bulunduklarını duyduğum meslekler:bebek bakıcılığı, bilgisayar programcılığı, tiyatrocu,..daha vardı bir iki tane ama unuttum. bir şehir efsanesidir yani anlayacağınız.
0
bu mesnetsiz iddiaların hiçbir hukuki dayanağı ve doğruluk payı yoktur arkadaşlar.
0
fransada 25 yıldan sonra ogretmenler icin boyle bir uygulama oldugunu duymustum.bir de denizaltılar icin.asıırı klostrofobik olması hasebiyle.yine de yazılı belge gormeden inanılmaması gereken olay.
0
ahahah ben de havacılık, uçuş personeli için duymuştum ahaaoaahah süper efsaneymiş :DD
0
efendime söyleyeyim,
bu insanlara çoğu insana çalışması için zorunlu tutulmayan bir zorunluk var. nedir? 2 senede bir full+full(?) sağlık raporu.
psikiyatride de bi 45 dakka geçirmek demek bunun manası her 2 yılda bir.
şöyle bir örnekle de açıklamak gerekirse, 70 yaşında hala gemide olan bir insan olduğunu gözümle gördüysem eğer(yes!!) bu adam min. 55 yıldır sağlık raporu alıyor demektir. demek ki bu insan en az 27 defa sağlık raporu almış. demek ki 27 defa bildiğin psikiyatri muayenesinden geçmiş. demek ki canavar gibi insan.
sonuç olarak:
yok ööle bişi!!!! (yes!)
bu insanlara çoğu insana çalışması için zorunlu tutulmayan bir zorunluk var. nedir? 2 senede bir full+full(?) sağlık raporu.
psikiyatride de bi 45 dakka geçirmek demek bunun manası her 2 yılda bir.
şöyle bir örnekle de açıklamak gerekirse, 70 yaşında hala gemide olan bir insan olduğunu gözümle gördüysem eğer(yes!!) bu adam min. 55 yıldır sağlık raporu alıyor demektir. demek ki bu insan en az 27 defa sağlık raporu almış. demek ki 27 defa bildiğin psikiyatri muayenesinden geçmiş. demek ki canavar gibi insan.
sonuç olarak:
yok ööle bişi!!!! (yes!)
0
the man who hears deepest inquisitions
Malumunuz 256 adsl nin 6 ay 1024 kullanilmasinin bir ay daha uzatilmasi sebebiyle torrent olsun e$ek olsun devamli bir faaliyet icerisindeler...Artik neredeyse filmleri izlemeden DVD ye yazmaya ba$ladim. Bu da tabi "ulan bunu yazdik mi, yazdiysak hangi DVD de" gibi sorunlara yol aciyor. Var midir b
Malumunuz 256 adsl nin 6 ay 1024 kullanilmasinin bir ay daha uzatilmasi sebebiyle torrent olsun e$ek olsun devamli bir faaliyet icerisindeler...Artik neredeyse filmleri izlemeden DVD ye yazmaya ba$ladim. Bu da tabi "ulan bunu yazdik mi, yazdiysak hangi DVD de" gibi sorunlara yol aciyor. Var midir böyle hangi divx i hangi dvd ye yazdigimi ve hangi filmleri ar$ivledigimi düzenleyecek bir program?
0
komik ama bir dvdnin yüzeyine bütün filmleri yaz içindeki çok rahatlıyorsun.
ve maksimum 6-7 film aldığı için küçük ve düzgün yazdın mı sığıyor.
whereisit vs bir yere kadar ama böyle yapınca hiç gerek kalmıyor.
not: tabii yazarken normal cd kalemlerinin ince uçlu versiyonları var onları kullanman lazım.
ve maksimum 6-7 film aldığı için küçük ve düzgün yazdın mı sığıyor.
whereisit vs bir yere kadar ama böyle yapınca hiç gerek kalmıyor.
not: tabii yazarken normal cd kalemlerinin ince uçlu versiyonları var onları kullanman lazım.
0
diviks var eskilerden beri varolagelen, yakinda yeni surumu cikacakmis aciliyeti yoksa onun cikmasini bekle en guzeli odur.
onun disinda pivx iyidir (hicbir zaman pek isinamadim).
dvdlerin uzerlerine yazmak iyidir guzeldir ama aradigini gene en iyi bulma yolu bir yardimci program kullanmaktir. 1000 lerce film icinde arama yapmak o kadar kolay olmuyor cunku.
onun disinda pivx iyidir (hicbir zaman pek isinamadim).
dvdlerin uzerlerine yazmak iyidir guzeldir ama aradigini gene en iyi bulma yolu bir yardimci program kullanmaktir. 1000 lerce film icinde arama yapmak o kadar kolay olmuyor cunku.
0
bi program tabii iyi olur. ben de excelde listeliyorum. ama üzerine de yaz dvdlerin. çünkü insan çoğunlukla açıp bilgisayardan bakmak yerine diskleri içeren çantayı kutuyu eline alıp bakarak seçiyor seyredeceği filmi.
0
geldiler
Filmlerde, sağ ya da sol üst köşede çıkan, bir frame görünüp kaybolan siyah oval şeyin (ki sinema jargonunda adı sigara yanığı olabilir) sebei nedir?fight club'da tyler bahsediyodu "böle siyah noktalar olur biz buna sigara yanığı deriz" diye.teknik bi yetersizlikten olamaz bütçenin tavanına vurmuş f
Filmlerde, sağ ya da sol üst köşede çıkan, bir frame görünüp kaybolan siyah oval şeyin (ki sinema jargonunda adı sigara yanığı olabilir) sebei nedir?
fight club'da tyler bahsediyodu "böle siyah noktalar olur biz buna sigara yanığı deriz" diye.
teknik bi yetersizlikten olamaz bütçenin tavanına vurmuş filmlerde bile var bu.
fight club'da tyler bahsediyodu "böle siyah noktalar olur biz buna sigara yanığı deriz" diye.
teknik bi yetersizlikten olamaz bütçenin tavanına vurmuş filmlerde bile var bu.
0
film seridinin sonuna konulur, oraya gelince operator ikinci filmi koyar diyordu filmde.
0
evet sinema filmleri birkaç adet bobinden oluşur. tamamen atıyorum, bir bobin örneğin 20 dakikalık film içeriyorsa, 1,5 saatlik filmin 4 tane bobini olur. makinist, bobinlerden birini bir makineye, diğerini öbür makineye takar. bir makinedeki film oynarken sonraki bobini de oynatmaya hazır hale getirip bekler. ilk sigara yanığı, makiniste bobindeki filmin bitmekte olduğunu, yeni makineyi çalıştırmaya hazır olmasını hatırlatır. ikinci sigara yanığında makinist diğer makineyi çalıştırır. böylece filmi kesintisiz izleriz. tabii bu anlattıklarım eskidendi. şimdi iki adet bobin aynı makineye takılıyor, biri bittiğinde diğeri otomatik olarak başlıyor bildiğim kadarıyla.
0
eheheh bu kadar ilkel bi yöntem uygulanması ne güzelmiş :) ama sanki ben bi filmde iki üç seferden daha fazla görüyorum onları.
0
dedim ya tamamen atıyorum. belki bir bobin 15 dakikalıktır, 1,5 saatlik film 6 bobinden oluşuyordur. son bobin hariç 5 tane görürsünüz. ya da film uzundur. bobin sayısı kadar sigara yanığı görmeniz lazım filmin uzunluğuna ve/veya bobin sayısına göre. son bobinde de var mıdır bilemiyorum ama :) muhtemelen yoktur. ya da 3 film birden devamlı sinemaları için son bobinde de olabilir tabi.
0
jkulakwalker
bu adamın şiddetle urfalı olduğunu savunuyorum. ancak elimde tek bir kanıt yok. yardımlarınız lütfen...
bu adamın şiddetle urfalı olduğunu savunuyorum. ancak elimde tek bir kanıt yok. yardımlarınız lütfen...
0
eşkıya'da oynaması değil de muhsin bey ve arabesk isimli filmlerde oynamasıdır seni böyle zannettiren. zira eşkıya'da istanbul piçini oynuyordu. muhsin bey ve arabesk'te ise urfadan kopup gelen türkücüyü (yamuluyorsam düzeltin).
0
www.film.gen.tr
# 1957'de İstanbul'da doğdu
# 1975 ve 1984 yılları arasında Kenter Tiyatrosu, Tef Kabare Tiyatrosu, Dormen Tiyatrosu ve Şan Müzikholü’nde çeşitli oyunlarda oynadı...
* hostes bi arkadaşım uçakta muhatab olmuş, istediği yabancı içki yok diye oldukça huysuzlanmış tatsızlık çıkarmış. kaprisli birisiymiş.
# 1957'de İstanbul'da doğdu
# 1975 ve 1984 yılları arasında Kenter Tiyatrosu, Tef Kabare Tiyatrosu, Dormen Tiyatrosu ve Şan Müzikholü’nde çeşitli oyunlarda oynadı...
* hostes bi arkadaşım uçakta muhatab olmuş, istediği yabancı içki yok diye oldukça huysuzlanmış tatsızlık çıkarmış. kaprisli birisiymiş.
0
yok ben tipinden çıkarım yapmıştım, ancak sorun çözüldü. herkese teşekkürler
0
showtv'de ismini hatırlayamadığım bir dizide komser rolündeydi. Antep-urfa arası bir adam rolündeydi. ya bu adam oscarlık bir oyun sergiledi ya da harbiden urfalı.
0
istanbul doğumludur. eskiden yaptığı tek kişilik gösterilerinde de kuzguncuk'ta geçen çocukluk hikayelerini anlatırdı. son dönem oynadığı dizilerden alacakaranlık'ta kars kökenli ancak uzun yıllar urfa'da görev yapmış komiser kemal tahir rolündeydi. hala oynamakta olan bir diğer dizisi hırsız-polis'te de oto hırsızlığı çetesi lideri rizeli nadir oluvermiştir. bu iki dizi için de kullandığı şiveler için uzmanlarla çalıştığını biliyorum. normalde konuştuğu türkçe ile oynadığı karakterlerin türkçeleri arasında dağlar kadar fark vardır. kendisi gerçekten üst düzey bir oyuncudur.
0
entrapmen
(bkz: ardinda beyaz bir iz birakarak ucan ucak) simdi boyle bir sey var. burada aciklamalar gelmis gitmis, atanlar tutanlar vs. bilgisine guvenebilecegim kisilerinkini okudum ama daha ayrintili bir aciklama yapabilecek birileri var midir diye de merak etmeden duramadim.nedir tam olarak soyle bir top
(bkz: ardinda beyaz bir iz birakarak ucan ucak) simdi boyle bir sey var. burada aciklamalar gelmis gitmis, atanlar tutanlar vs. bilgisine guvenebilecegim kisilerinkini okudum ama daha ayrintili bir aciklama yapabilecek birileri var midir diye de merak etmeden duramadim.
nedir tam olarak soyle bir toparlar misiniz? (kibarim evet)
nedir tam olarak soyle bir toparlar misiniz? (kibarim evet)
0
faideli bilgiler
küçüklüğümden beri merak ederdim de bu aralar biraz daha sarmış durumdaım bu soruya..misal Türkiye'de M.İ.T 'e nasıl giriliyor ? bir polislik geçmişi olması gerekmekte mi ? nasıl işler veriliyor ? filmlerde seyrettiğimiz james bond tarzı ajanlar türkiyede mevcut mu ??bu konularda bilgisi olan var
küçüklüğümden beri merak ederdim de bu aralar biraz daha sarmış durumdaım bu soruya..
misal Türkiye'de M.İ.T 'e nasıl giriliyor ?
bir polislik geçmişi olması gerekmekte mi ?
nasıl işler veriliyor ? filmlerde seyrettiğimiz james bond tarzı ajanlar türkiyede mevcut mu ??
bu konularda bilgisi olan var mı acep sözlükte ??
misal Türkiye'de M.İ.T 'e nasıl giriliyor ?
bir polislik geçmişi olması gerekmekte mi ?
nasıl işler veriliyor ? filmlerde seyrettiğimiz james bond tarzı ajanlar türkiyede mevcut mu ??
bu konularda bilgisi olan var mı acep sözlükte ??
0
memurlar.net e bakabilirsiniz.mit istihbarat uzman yardımcısı sınavı açmış.
0
yakin tarihte tum gazetelerde ve sitelerde de goruldugu uzre soyle bir ilan vardi,
****Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT), "istihbarat uzman yardımcısı" alımı için gazetelere sınav ilânı verdi. İlânda, sınavla istihbarat uzman yardımcısı alınacağı duyuruldu.
Sınava başvuru koşulları arasında, "Hukuk, Siyasal Bilgiler Fakültelerinden ve İktisat, İşletme, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültelerinin Uluslararası İlişkiler, Kamu Yönetimi, Siyaset Bilimi, İşletme, İktisat, Maliye, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri, Ekonometri bölümleri ile ilgili fakültelerin Psikoloji, Sosyoloji, Felsefe, Antropoloji, Tarih, Halkla İlişkiler, Gazetecilik bölümlerinden mezun olmak", "2005 veya 2006 yılı Kamu Personel Seçme Sınavı'nın KPSSP1 puan türünden 85 ve üstü puan almış olmak" yer alıyor. İlânda, istenen yabancı diller arasında "Almanca, Arapça, Bulgarca, Farsça, Fransızca, İngilizce, Romence, Rusça, Sırpça, Yunanca, Arnavutça ve Gürcüce" dikkat çekti. Arnavutça veya Gürcüce dilleri ile ilgili müsteşarlıkça sınav açılacağı, diğer diller için ise, Kamu Personeli Dil Sınavı'ndan (KPDS) 70 ve üstü puan almış olmak gerektiği belirtildi. İlana başvurular, 28 Şubat 2007 tarihine kadar "P.K. 955 Ulus Ankara" adresine gönderilecek.****
nasil aliniyor konusu boyle. gerisi uzmanlarina kalmis. soz sende fato
****Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT), "istihbarat uzman yardımcısı" alımı için gazetelere sınav ilânı verdi. İlânda, sınavla istihbarat uzman yardımcısı alınacağı duyuruldu.
Sınava başvuru koşulları arasında, "Hukuk, Siyasal Bilgiler Fakültelerinden ve İktisat, İşletme, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültelerinin Uluslararası İlişkiler, Kamu Yönetimi, Siyaset Bilimi, İşletme, İktisat, Maliye, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri, Ekonometri bölümleri ile ilgili fakültelerin Psikoloji, Sosyoloji, Felsefe, Antropoloji, Tarih, Halkla İlişkiler, Gazetecilik bölümlerinden mezun olmak", "2005 veya 2006 yılı Kamu Personel Seçme Sınavı'nın KPSSP1 puan türünden 85 ve üstü puan almış olmak" yer alıyor. İlânda, istenen yabancı diller arasında "Almanca, Arapça, Bulgarca, Farsça, Fransızca, İngilizce, Romence, Rusça, Sırpça, Yunanca, Arnavutça ve Gürcüce" dikkat çekti. Arnavutça veya Gürcüce dilleri ile ilgili müsteşarlıkça sınav açılacağı, diğer diller için ise, Kamu Personeli Dil Sınavı'ndan (KPDS) 70 ve üstü puan almış olmak gerektiği belirtildi. İlana başvurular, 28 Şubat 2007 tarihine kadar "P.K. 955 Ulus Ankara" adresine gönderilecek.****
nasil aliniyor konusu boyle. gerisi uzmanlarina kalmis. soz sende fato
0
türkiye'de ajan olarak mit alıyor istediği adamı işine. istediği kurum, zümre, cemaat, topluluk içinde mevkisine, sadakatine güvenebileceği kişilere headhunting yapıyor.
polislik geçmişi gibi bi şart yok. kademesine pozisyonuna göre polisler tercih sebebi olabilir tabii ama nisbeten eğitimli insanlar seçiliyor. 8 dil bilen ve ayaküstü uluslararası bankanın sitesini hackleyen polat alemdar gibi :)
polislik geçmişi gibi bi şart yok. kademesine pozisyonuna göre polisler tercih sebebi olabilir tabii ama nisbeten eğitimli insanlar seçiliyor. 8 dil bilen ve ayaküstü uluslararası bankanın sitesini hackleyen polat alemdar gibi :)
0
gectigimiz gunlerde gazetelerin hepsinde ilani vardi mit'in. orada az bucuk sartlar yer aliyordu. genel olarak polislik gecmisi vb seyler istenmez. ajanlik var ajanlik var. genelde icerden birilerinin bu cocuk cok saglamdir demesiyle gozlemlenmeye baslaniyorsunuz, sayet uygun gorulurseniz ufak tefek seylerle iceri buyur ediliyorsunuz (kaynagimi soylemem) en basitinden universitede muhbirlik...
0
normal çalışacaksan (ajan değil) herhangi bir siyasal/iktisadi fakulte mezunu olman ve ingilizce bilmen yeterli. mit başvuruları açtığı zaman gidip başvuruyosun o kadar.
0
bir tanıdığın kocası mit teydi. öyle pek ajan modunda falan değildi tabi herif ama mesela birkaç araba gittiğimiz bir yerde bütün arabaların plakalarını bilirdi, bir de atis poligonuna gitmistik sayesinde.
ama asla bir jack bauer değildi kendisi :)
ama asla bir jack bauer değildi kendisi :)
0
Ajanlik cok ama cok buyuk ihtimalle filmlerde gordugumuz seylere benzemiyor. Bir cesit kolluk kuvveti meslegi sonucta.
Istihbarat ve kolluk islerine ilgin varsa girmeyi deneyebilirsin ama eglenceli ya da heyecanli olacagini dusundugun icin girme bence.
Istihbarat ve kolluk islerine ilgin varsa girmeyi deneyebilirsin ama eglenceli ya da heyecanli olacagini dusundugun icin girme bence.
0
muhtemelen iki kısımdır saha ve masabası, birisi degerlendirip emir cıkarıp raporlar sunarken digeri isi yapıyordur. hangi kısma gidecegin onemli burda. saha isi için atik cevik saglıklı olman gerekirken ofis isleri için akademik bilgin birikimin on plandadır. ilanla alınanlar da bu sekildedir muhtemelen.
0
evet bence de gazetelere verilen bu ilanlar genellikle masa başı görevler içindir bence de. saha görevleri içinse bence farklı eğitimlerden geçmek gerekebilir. ne bileyim hep bize filmlerde anlatılan bu ajanların birsürü acayip eğitimlerden geçtiği. o yüzden polislik geçmişi gerekir diye düşünmüştüm.
0
nihilanth
bu filmi soruyorum, youtube'da bi link te iş görür. kemal sunal mıydı neydi, böyle "huuuuuuuuup(bişey mi içiyor iç mi geçiriyor) allaaah be" şeklinde bi replik aklımda kalmış sadece. neydi bu?
bu filmi soruyorum, youtube'da bi link te iş görür. kemal sunal mıydı neydi, böyle "huuuuuuuuup(bişey mi içiyor iç mi geçiriyor) allaaah be" şeklinde bi replik aklımda kalmış sadece. neydi bu?
0
"heeeeyt allaaaah beee" diye bağırıyodu kabadayı edasıyla. (bkz: iyi aile çocuğu) olabilir.
0
nihilanth
böyle bi kaynak arıyorum. şu tip kulağı olanlar bu kavme aittir, şu saç ve kafa tipi bu yörenindir falan evrensel bişey.. burdan yola çıkarak şu insan şu soydan geliyor diye bulmak istiyorum. var mı acaba böyle bişi?
böyle bi kaynak arıyorum. şu tip kulağı olanlar bu kavme aittir, şu saç ve kafa tipi bu yörenindir falan evrensel bişey.. burdan yola çıkarak şu insan şu soydan geliyor diye bulmak istiyorum. var mı acaba böyle bişi?
0
* Frizzly hair, broad nose
o yellow skin: the Bushman races, comprising Hottentots and Bushmen -- yellow skin, steatopygous, small stature, dolichocephalic;
o dark skin:
+ Negrito races, comprising both very small, sub-brachycephalic or sub-dolichoceplhalic;
+ Negro, comprising the Nigritian and Bantu stocks -- black skin, dolichocephalic;
+ Melanesians, comprising Papuans and Melanesians -- blackish-brown skin, medium stature, dolichocelphalic.
* Hair frizzly or wavy
o dark skin
+ Ethiopians -- reddish brown skin, narrow nose, large stature, dolichoceplhalic;
+ aboriginal Australians -- chocolate brown skin, broad nose, medium stature, dolichocephalic;
+ Dravidians -- black-brown skin, broad or straight nose, small stautre, dolichocephalic;
o skin dirty white: Assyrioids -- nose narrow, and convex with thick end.
* Hair wavy, brown or black in colour, eyes dark
o skin light brown: Indo-Afghan -- hair black, nose narrow, straight or convex, tall stature;
o dirty white skin, black hair
+ tall stature, long face:
# Arabians and Semites -- aquiline nose, projecting occiput, dolichocephalic, elliptical face;
# Berbers -- nose straight and thick, dolichocephalic, square face:
# Inhabitants of the European coasts -- nose straight and small, mesocephalic, face oval;
+ Small stature: Inhabitants of the Iberian island -- colichocephalic;
o dull white skin, hair brown:
+ Inhabitants of Western Europe -- small stature, strongly brachycephalic, face round:
+ Inhabitants of countries on the Adriatic -- tall stature, brachycephalic, long face.
* Hair wavy or straight, flaxen in colour, eyes light, skin pinkish white
o Northern Europeans -- hair generally wavy, flaxen or reddish, tall stature, dolichocephalic;
o Eastern Europeans -- hair generally straight, tow-coloured, small stature, sub-dolichocephalic.
* Hair straight or wavy and black, dark eyes
o Skin light brown: Ainos -- body very hairy, nose broad and concave, dolichocephalic;
o Skin yellow, body without hair:
+ Polynesians -- nose projecting and often convex, tall stature, elliptical face, brachycephalic or mesocephalic;
+ Indonesians -- small stature, nose flat and often concave, projecting cheek-bones, face lozenge-shaped, dolichocephalic;
+ Native races of South American -- small stature, nose projecting and straight, mesocephalic or dolichocephalic.
* Straight hair
o Sallow skin:
+ Straight or aquiline nose;
# North American races-tall stature, mesocephalic;
# Native races of Central America -- small stature, brachycephalic;
+ Straight nose; Patagonians -- tall stature, brachycephalic, square face;
o Skin yellow-brown: Eskimo -- small stature, face round and flat, dolichocephalic;
o Skin pale yellow:
+ Lapps -- snub-nose, small stature, brachycephalic;
+ Ugrian race --nose straight or concave, small stature, mesocephalic or dolichocephalic, projecting cheek-bones;
+ Turks or Turko-Tatars -- straight nose, medium stature, very brachycephalic;
o Skin sallow: Mongolians -- projecting cheek-bones, Mongolian fold, slightly brachycephalic.
www.newadvent.org
o yellow skin: the Bushman races, comprising Hottentots and Bushmen -- yellow skin, steatopygous, small stature, dolichocephalic;
o dark skin:
+ Negrito races, comprising both very small, sub-brachycephalic or sub-dolichoceplhalic;
+ Negro, comprising the Nigritian and Bantu stocks -- black skin, dolichocephalic;
+ Melanesians, comprising Papuans and Melanesians -- blackish-brown skin, medium stature, dolichocelphalic.
* Hair frizzly or wavy
o dark skin
+ Ethiopians -- reddish brown skin, narrow nose, large stature, dolichoceplhalic;
+ aboriginal Australians -- chocolate brown skin, broad nose, medium stature, dolichocephalic;
+ Dravidians -- black-brown skin, broad or straight nose, small stautre, dolichocephalic;
o skin dirty white: Assyrioids -- nose narrow, and convex with thick end.
* Hair wavy, brown or black in colour, eyes dark
o skin light brown: Indo-Afghan -- hair black, nose narrow, straight or convex, tall stature;
o dirty white skin, black hair
+ tall stature, long face:
# Arabians and Semites -- aquiline nose, projecting occiput, dolichocephalic, elliptical face;
# Berbers -- nose straight and thick, dolichocephalic, square face:
# Inhabitants of the European coasts -- nose straight and small, mesocephalic, face oval;
+ Small stature: Inhabitants of the Iberian island -- colichocephalic;
o dull white skin, hair brown:
+ Inhabitants of Western Europe -- small stature, strongly brachycephalic, face round:
+ Inhabitants of countries on the Adriatic -- tall stature, brachycephalic, long face.
* Hair wavy or straight, flaxen in colour, eyes light, skin pinkish white
o Northern Europeans -- hair generally wavy, flaxen or reddish, tall stature, dolichocephalic;
o Eastern Europeans -- hair generally straight, tow-coloured, small stature, sub-dolichocephalic.
* Hair straight or wavy and black, dark eyes
o Skin light brown: Ainos -- body very hairy, nose broad and concave, dolichocephalic;
o Skin yellow, body without hair:
+ Polynesians -- nose projecting and often convex, tall stature, elliptical face, brachycephalic or mesocephalic;
+ Indonesians -- small stature, nose flat and often concave, projecting cheek-bones, face lozenge-shaped, dolichocephalic;
+ Native races of South American -- small stature, nose projecting and straight, mesocephalic or dolichocephalic.
* Straight hair
o Sallow skin:
+ Straight or aquiline nose;
# North American races-tall stature, mesocephalic;
# Native races of Central America -- small stature, brachycephalic;
+ Straight nose; Patagonians -- tall stature, brachycephalic, square face;
o Skin yellow-brown: Eskimo -- small stature, face round and flat, dolichocephalic;
o Skin pale yellow:
+ Lapps -- snub-nose, small stature, brachycephalic;
+ Ugrian race --nose straight or concave, small stature, mesocephalic or dolichocephalic, projecting cheek-bones;
+ Turks or Turko-Tatars -- straight nose, medium stature, very brachycephalic;
o Skin sallow: Mongolians -- projecting cheek-bones, Mongolian fold, slightly brachycephalic.
www.newadvent.org
0
chacha'ya sordum. üsttekiler resimli ama bikaç resim. işe yaramaz gibi.
www.christiananswers.net
images.google.com
www.racialcompact.com
www.electricpictures.com.au
www.racialcompact.com
www.innerexplorations.com
www.christiananswers.net
images.google.com
www.racialcompact.com
www.electricpictures.com.au
www.racialcompact.com
www.innerexplorations.com
0
sakingitarist
şimdi sevgili arkadaşlar kafama takılan bişi var. gece yatarkene ev sessizleştiğinde, eşyalardan bööle çıt pıt küt diye sesler geliyor arada arada. nedir bu şerefsiz seslerin sebebi? kurtulmanın yolu varmıdır? varsa nasıldır? ulan uykudan sıçratıyo yoksa iplemiycemde. hadi bi anlatıverin canlar. göz
şimdi sevgili arkadaşlar kafama takılan bişi var. gece yatarkene ev sessizleştiğinde, eşyalardan bööle çıt pıt küt diye sesler geliyor arada arada. nedir bu şerefsiz seslerin sebebi? kurtulmanın yolu varmıdır? varsa nasıldır? ulan uykudan sıçratıyo yoksa iplemiycemde. hadi bi anlatıverin canlar. gözünüzün çapağına iki yumurta kırıyım. evet.
0
bunların en fenası korniş ve televizyondan gelenlerdir.
eski bi hikaye kitabında onların da canı oldugu yazıyodu cocukken hakkaten inanıp oyle davranmıstım esyalara.
eski bi hikaye kitabında onların da canı oldugu yazıyodu cocukken hakkaten inanıp oyle davranmıstım esyalara.
0
tahta e$yalar ise buyuk ihtimalle tahtakurusudur. kurtulma yolu da sanirim komple e$yalardan kurtulmaktan geciyor.
0
genleşmeyle alakalı olabilir sanki. TV-monitör falan soğurken bişeyler oluyosa?
0
yeni alınmış eşyaysa stabil hale gelmesi için bünyesinde yaptığı ayarlamadır. Eğer ısınan eşyalarsa genleşip büzüşürken titreme nöbetleri geçirebilirler. en güzeli kaale almadan iyi geçinmek. fakat üstümüze yürümeye başladıklarında anlarız ki o evden kaçma zamanı gelmiştir.
0
eeöö evet aslında televizyondan gelen genleşmeden olabilir. tahta kurusu bilgisi fenaymış. atsammı koca gardrobu şincik bilemedim
0
vallahi sana kalmi$ o :)
teyzemin evinde vardi tahta sehpa bir tane. uyutmazdi beni geceleri. kirt kirt kirt ses gelirdi surekli misal.
teyzemin evinde vardi tahta sehpa bir tane. uyutmazdi beni geceleri. kirt kirt kirt ses gelirdi surekli misal.
0
bunun duvardan geleni de var. depremli dönemlerde sokakta sabahlatan cinsinden hemde. takmamak lazım.
0
Bizim eski fırının saati de 12 saatte bir tak diye bir ses çıkartıyordu ve gece yarısı civarına denk gelen kısmını da hep ben duyuyordum. Fırının saati normal saatlerle senkronize olmadığı için uzun süre ne olduğunu anlayamadım. Bu sesin ne olduğunu bulana kadar hep mutfakta kimse yokken cinlerin falan yemek aradığını düşünmüştüm.
0
kurtulmanın yolu, cinlere inanmak yerine bilime inanmak ve o çıtırtıların nedeninin tabii ki de genleşmeden dolayı olduğunu kabul etmektir. sözüm meclisten dışarı, ne çok cinci hocacı insan varmış bu sözlükte; girdiğim son 3 duyuru entrysi cinlerle, karabasanla, hocalarla ilgili :S
0
sozlukteki ilgili baslik icin: (bkz: gece kapali monitorun kendi kendine catirdamasi)
0
onlarla yaşamaya alışmaktan başka yapacak bişey yok.
genleşmeden evet. alüminyum pencere olan bi evde gecenin bi yarısı cam kırılmıştı çaaat diye. düşünün paniği.
genleşmeden evet. alüminyum pencere olan bi evde gecenin bi yarısı cam kırılmıştı çaaat diye. düşünün paniği.
0
kış vakti daha çok olur, özellikle sabaha karşı kalorifer/sobanın verdiği ısı azaldığında. bizde kaloriferler yanmaya başlayınca bütün borular bir kaç saat boyunca çatırdıyor. sabaha karşı sönmeye başladığında da aynısı oluyor. televizyon fazla yamuk yapmasa da arada sırada hoplatıyor.
0
geldiler
armstrong, edwin aldrin ve michael collins'ten başka aya ayak basan oldu mu o tarihten sonra? "aya hiç gidilmedi" iddialaşması var da.
armstrong, edwin aldrin ve michael collins'ten başka aya ayak basan oldu mu o tarihten sonra? "aya hiç gidilmedi" iddialaşması var da.
0
vallahi ben discovery channel'da izlemi$tim bir kac kere. discovery mekigi ile gidildi sanirim.
baya guzel bi$eydi o belgesel gibi olan $ey.
baya guzel bi$eydi o belgesel gibi olan $ey.
0
12 kisi aya indi diye biliyorum, hepsi apollo gorevlerindeydi.
bu yuzden o tarihten sonra en azindan 9 kisi daha aya indi.
cok da zor degil 364000 km miydi neydi mesafe. yani dunyanin ekvatordan gobek capi 40000 kusurdu diye hatirliyorum.
bu yuzden o tarihten sonra en azindan 9 kisi daha aya indi.
cok da zor degil 364000 km miydi neydi mesafe. yani dunyanin ekvatordan gobek capi 40000 kusurdu diye hatirliyorum.
0
bir cok kere gidildi. gidip de konamadan gelen bir apollo 13 vvakasi da var tabe, filminden de bildigimiz uzre...
0
hahaa süper
çok teşekkür hepinize. apollo 17 bile varmış. Pete Conrad 3. kişiymiş aya ayak basan.
çok teşekkür hepinize. apollo 17 bile varmış. Pete Conrad 3. kişiymiş aya ayak basan.
0
Rusya da sanırım ilk uzaya çıkan ülke(cümleye gel). 1969 gibi Yuri Gagarin çıkmıştı sanırım.
0
oğlum ne cahil kalmışsınız uzay yarışı konusunda lan. size post-soğuk savaş bebeleri desem kızmasınız di mi?
yuri gagarin 61'de çıktı uzaya.
yuri gagarin 61'de çıktı uzaya.
0
yav konumuz uzaya çıkılması değil ki ay'a ayak basılasması. biliyordum "sizi amerikan bebeleri önce ruslar atılım yaptı uzayda" diyeceğinizi ama bu kadar bayacağınızı tahmin etmiyordum.
0
alakası yok, ben kimseye amerikan bebesi diye filan kızmadım. herkesin abd-sscb arasında 57-90 arasında devam eden uzay yarışı konusunda çok cahil olmasına üzüldüm sadece. e tabii hemen hemen hepiniz bu yarış bittikten sonra büyüdüğünüz için bu çok şaşırtıcı değil belki de. yaşlandık anasını satiim...
0
yahu nasıl alakası yok. vallahi diyorum biliyordum çıkıp biçok kişinin rusların uzay çalışmalarını belirtip "bunları bilmiyorsunuz dimi" diye bilgiçlik taslayacağını. yoksa ben bu konudaki bilgisizliğimi gizlemiyorum ki. bakın apollo17'nin varlığından bile haberdar değilim. ama öğrendik ki rusya nasa'nın aya inişlerini falan izlemiş yakından. fason olsaymış ötermiş vs. yani bilgili ve tevazu sahibi olmak da önemli.
sorunun altına ruslar da önemli çalışmalar yaptı uzayda, evet amerika da beynimizi yıkadı sadece nasayı duyduk ama.. yazacaktım dedim agresif olmasın. keşke demeseymişim.
sağolun verdiğiniz bilgiler için.
sorunun altına ruslar da önemli çalışmalar yaptı uzayda, evet amerika da beynimizi yıkadı sadece nasayı duyduk ama.. yazacaktım dedim agresif olmasın. keşke demeseymişim.
sağolun verdiğiniz bilgiler için.
0
ravioli
geçen gün tv'de bi kek yapımı gördüm, önceden hazırlanmış malzemelerin arasında 2-3 santim kalınlığında, tepsi büyüklüğünde yeşil bir şey vardı. hazırlayan kadın laf arasında ıspanak mıspanak dedi, sonra bu şeyin kenarlarından birkaç parça keserek mikserde ufaladı, ufalanan şeyler toz fıstık görünüm
geçen gün tv'de bi kek yapımı gördüm, önceden hazırlanmış malzemelerin arasında 2-3 santim kalınlığında, tepsi büyüklüğünde yeşil bir şey vardı. hazırlayan kadın laf arasında ıspanak mıspanak dedi, sonra bu şeyin kenarlarından birkaç parça keserek mikserde ufaladı, ufalanan şeyler toz fıstık görünümündeydi ki kadın da 'fıstık görüntüsü yaratmak için bunlardan yararlanıcaz' dedi. sonra diğer malzemeyi o yeşil şeyin üstüne yedirdi, en üste de toz fıstık görünümündeki zımbırtıları ufaladı ve kek bitti.
malzemeleri tekrar saydığında bilmemnekadar ıspanak lafı da geçti...
1. o yeşil şey neydi?
2. ıspanaklı kek olur mu?
3. pastanelerde baklava maklavanın arasına üstüne serpilen yeşil taneler gerçek fıstık mı?
malzemeleri tekrar saydığında bilmemnekadar ıspanak lafı da geçti...
1. o yeşil şey neydi?
2. ıspanaklı kek olur mu?
3. pastanelerde baklava maklavanın arasına üstüne serpilen yeşil taneler gerçek fıstık mı?
0
1. büyük ihtimal o yeşil şey ıspanak
2. linkte yapılmışı var
3. 1 e 200 veren kuponum yine tek maçtan yattı.
yemekgunlugum.blogs.com
2. linkte yapılmışı var
3. 1 e 200 veren kuponum yine tek maçtan yattı.
yemekgunlugum.blogs.com
0
valla $imdi linke bakip okumaya u$endim ama annem de yapardi bundan. ve bildigim kadariyla suyunu sikip kullanirdi felan.
zevkli olurdu yemesi ye$il ye$il, lezzetinde de oyle bi bozulma felan ben hic hatirlamiyorum.
zevkli olurdu yemesi ye$il ye$il, lezzetinde de oyle bi bozulma felan ben hic hatirlamiyorum.
0
ben bu linktekini denemistim baya güzel oluyor. ayrıca yemek blogları almış başlarını gidiyorlar, saatlerce kaybolabiliyorum sayfaları arasında. "yemek yapmak benim isyanımdı!" diye bir blog açmayı bile düşünüyorum hatta, geliştim baya.
0
evet ben de yedim ondan. gayet güzel ve normal. yoğurtlu ıspanağı çağrıştırmıyor hiçbi şekilde.
0
oeh! yemedim yemeyi de dusunmem ben boyle seyi. hayir ispanak zaten sevilecek bi'sey mi ki bir de boyle kekin icine katasin? hani renkli olsun da ilgi ceksin, istah acsin diye de dusunemezsin zira yesil istah acmaz. hani havuclu kek yapilsa hadi neyse..
bu ve buna benzer seyler dedigimde "ispanak tadi yok ki aaaabi" diyenler olduydu. onlara istinaden benim de bir cevabim olacak: "e ne halt yemeye koyuyorsun o zaman ispanagi aaaabi?!"
bu ve buna benzer seyler dedigimde "ispanak tadi yok ki aaaabi" diyenler olduydu. onlara istinaden benim de bir cevabim olacak: "e ne halt yemeye koyuyorsun o zaman ispanagi aaaabi?!"
0
eheh renk versin diye. eh antep fıstığı fiyatları malumunuz. bildiğim kadarıyla rondodan geçmiş taze ıspanak yaprakları harika bir sonuç veriyor, ıspanak denen muhteşem sebzeyi beğenmeyip ağzına sürmeyen kardeşim bile onun fıstık olduğu konusunda iddiaya girecek kadar sevdi bu ıspanaklı keki. ayrıca böyle bir keki yine rondodan geçirip kremalı pastaların üzerinde süsleme amaçlı kullanmak basit bir numara mutfak işlerinde. valla çok lezzetli oluyor, hatta birkaç gündür sayıklıyorum evet, sözlük bana ıspanaklı kek bul lan allahsız...
0
dogrudur.. ablam da yapar.. afiyetle de yerim... hayir beyin onu sam fistigi olarak algilamaz...
0
oeh! yemedim yemeyi de dusunmem ben boyle seyi. hayir ispanak zaten sevilecek bi'sey mi ki bir de boyle kekin icine katasin? hani renkli olsun da ilgi ceksin, istah acsin diye de dusunemezsin zira yesil istah acmaz. hani havuclu kek yapilsa hadi neyse..
moralite
________________________________
10 yaşında bi yeğenim var candan tatlı. ıspanak hakkında aynı yukardaki gibi düşünür. tadını doğru dürüst bilmediği şeyi, ama yeşil olduğu ama başka çocuklar da benzer tepkiler verdiği için yemez, sevmez vs. işte ablam yapmış bu ıspanaklı kekten ve söylememiş ıspanaklı olduğunu. fıstık sanmış kekteki yeşillikleri de. beğenip beğenmediği sorulmuş keki çok sevdiğini söylemiş. ıspanak olduğu söylendiğinde mavi ekran vermiş haliyle. şimdi yemiyordu en son galiba.
vesselam denememesine rağmen beğenmeyen önyargılı arkadaşlar: "ıspanak tadı yok" tan kasıt, yoğurtlu pirinçli ıspanak yemeğinin tadı yok. tadı var ve çok hafif, havuçlu herhangi bir tatlının, elmalı hamurişinin daha güzeli hem.
moralite: cevizli kek ilk denendiğinde de "öğğk o ne kuvvet macunu mu olcak o ne cevizi" demiş idefix birileri. :)
moralite
________________________________
10 yaşında bi yeğenim var candan tatlı. ıspanak hakkında aynı yukardaki gibi düşünür. tadını doğru dürüst bilmediği şeyi, ama yeşil olduğu ama başka çocuklar da benzer tepkiler verdiği için yemez, sevmez vs. işte ablam yapmış bu ıspanaklı kekten ve söylememiş ıspanaklı olduğunu. fıstık sanmış kekteki yeşillikleri de. beğenip beğenmediği sorulmuş keki çok sevdiğini söylemiş. ıspanak olduğu söylendiğinde mavi ekran vermiş haliyle. şimdi yemiyordu en son galiba.
vesselam denememesine rağmen beğenmeyen önyargılı arkadaşlar: "ıspanak tadı yok" tan kasıt, yoğurtlu pirinçli ıspanak yemeğinin tadı yok. tadı var ve çok hafif, havuçlu herhangi bir tatlının, elmalı hamurişinin daha güzeli hem.
moralite: cevizli kek ilk denendiğinde de "öğğk o ne kuvvet macunu mu olcak o ne cevizi" demiş idefix birileri. :)
0
geldiler
dersin birinden (iş hukuku)devamsızlıktan kaldığım için ve kendisinden geçmiş olsam mezuniyet hakkı kazanacağımdan yaz okulu denen şeye mahkum oldum.sorum: dönem içinde iş hk. haftada 1 gün 2 saat olan bi dersti. soruşturduğum kadarıyla yaz okulunda normalde kaç saatse o kadar saat veriyorlarmış. ve
dersin birinden (iş hukuku)devamsızlıktan kaldığım için ve kendisinden geçmiş olsam mezuniyet hakkı kazanacağımdan yaz okulu denen şeye mahkum oldum.
sorum: dönem içinde iş hk. haftada 1 gün 2 saat olan bi dersti. soruşturduğum kadarıyla yaz okulunda normalde kaç saatse o kadar saat veriyorlarmış. ve bu meret temmuz ağustosta 7 hafta süreceğine göre tecrübesi olanlara soruyorum:
haftada 2 saat olan bi dersten yaz okulu yine haftada bir gün (yedi haft boyunca) 4 saat mi yapılır? yoksa iki gün ikişer saate mi bölerler?
birincisi olması için dua ediyorum, ikincisi olursa felaket olacak ben memlekette işe başlıcam, okul ayrı şehirde. 1 gün olursa haftada gitgel yaparım. ama 2 olursa bittiğimin resmidir.
sorum: dönem içinde iş hk. haftada 1 gün 2 saat olan bi dersti. soruşturduğum kadarıyla yaz okulunda normalde kaç saatse o kadar saat veriyorlarmış. ve bu meret temmuz ağustosta 7 hafta süreceğine göre tecrübesi olanlara soruyorum:
haftada 2 saat olan bi dersten yaz okulu yine haftada bir gün (yedi haft boyunca) 4 saat mi yapılır? yoksa iki gün ikişer saate mi bölerler?
birincisi olması için dua ediyorum, ikincisi olursa felaket olacak ben memlekette işe başlıcam, okul ayrı şehirde. 1 gün olursa haftada gitgel yaparım. ama 2 olursa bittiğimin resmidir.
0
bu pek belli olmuyor acıkcasın tamamen sansa kalmıs birsey. sabah 2 ogleden sonra da 2 olarak da olabilir, bi gun 2 saat bsaka bi dun de 2 saat de olabilir. sansa tamamen. hocayla daha oncesinden gorusun bi, bi mıktar haberi vardır.
0
hiç kimse kesin konuşmuyor. ne öğr. işleri ne geçen sene programı yapan hoca. ayrıca bizim bölümde açılacağı da kesin değil. geçen sene iibf ile birleştirilip orda açılmış galiba.
0
bizde 3 saatlik dersler haftada bir oluyordu, 2 saatlik olması pek bir şeyi değiştirmeyecek çünkü yaz okulunun başlagıç ve bitiş tarihleri bellidir. özetle hocayı kafalayamazsan okulun olduğu şehirdesin gibi görünüyor.
0
başka fakültede alınabiliyorsa hukuk fakültesinde kesin açılıyor (ben aldım ordan biliyorum), öyle bir şansınız yok mu? hem haftada tek gün olur orda kesin. gerçi ünv ve bölümünüz hakkında malumatım sıfır.
0
argento
1) küçük küçük köstebekler dünyayı kurtarıyorlar, introsu duygusal bir müzikti..2) Uzayda savaşan bir kahraman, sol kolunu çıkarınca içinde silah var.. babasıyla ilgili bir hikayeyi takip ediyor.3) kırmızı bir araba olan bir adam vardı, yağmur-tuz vs. birşeyler olduğunda iki yönlü değişiyordu sanırı
1) küçük küçük köstebekler dünyayı kurtarıyorlar, introsu duygusal bir müzikti..
2) Uzayda savaşan bir kahraman, sol kolunu çıkarınca içinde silah var.. babasıyla ilgili bir hikayeyi takip ediyor.
3) kırmızı bir araba olan bir adam vardı, yağmur-tuz vs. birşeyler olduğunda iki yönlü değişiyordu sanırım.
Bunların ismini bilen var mııı?
2) Uzayda savaşan bir kahraman, sol kolunu çıkarınca içinde silah var.. babasıyla ilgili bir hikayeyi takip ediyor.
3) kırmızı bir araba olan bir adam vardı, yağmur-tuz vs. birşeyler olduğunda iki yönlü değişiyordu sanırım.
Bunların ismini bilen var mııı?
0
2. cobra evet, süpper çizgi filmdi mangaydı resmen
bölüm sonlarında çıplak hatunlar falan çıkardı
bizim jenerasyon bu yüzden sakat :P
bölüm sonlarında çıplak hatunlar falan çıkardı
bizim jenerasyon bu yüzden sakat :P
0
enola gay
ne yapılır acil durum prosedürü nedir? hardware malfunction hatası verdi ve kapandı. açılmıyor power düğmesine basınca. hp pavilion. imdaaatsaç kurutma mak. ile kurutmaya çalışmak nasıl bi teşebbüstür? :)
ne yapılır acil durum prosedürü nedir? hardware malfunction hatası verdi ve kapandı. açılmıyor power düğmesine basınca. hp pavilion. imdaaat
saç kurutma mak. ile kurutmaya çalışmak nasıl bi teşebbüstür? :)
saç kurutma mak. ile kurutmaya çalışmak nasıl bi teşebbüstür? :)
0
açmayın zaten. hatta sökün silin kurutun içini nasıl olsa garanti falan kalmadı.
cep telefonuyla denize girmiştim,fazla su girmemiştir içine umuduyla açmaya çalıştım, sonra anladık ki açmakla katlini garantilemişim aletin.(açmaktan kasıt on/off hep)
bi pavilion kullanıcısı olarak acınızı paylaşıyorum büyük geçmiş olsun. hallolur inşallah.
cep telefonuyla denize girmiştim,fazla su girmemiştir içine umuduyla açmaya çalıştım, sonra anladık ki açmakla katlini garantilemişim aletin.(açmaktan kasıt on/off hep)
bi pavilion kullanıcısı olarak acınızı paylaşıyorum büyük geçmiş olsun. hallolur inşallah.
0
kaloriferin (cok sicak olmayacak) uzerine koyun dursun 3 gun. sonra acmayi deneyin. pili falan coktaaaan sokmus olmaniz lazim.
0
ilk işiniz pili çıkarmak olmalıydı.
kaloriferin altına koymak bana daha mantıklı geldi ama bileimiyorum.
kaloriferin altına koymak bana daha mantıklı geldi ama bileimiyorum.
0
pilini cikartip bir havlu uzerine tuslari ve monitoru asagiya bakacak sekilde koyun. bir kac gun kendi halinde oda sicakliginda kurumasini bekleyin. umarim calisir. calisirsa muhtemel oksitleneme vs. ileride de sorun cikartabilecektir.
0
Saç kurutma makinası işe yarayabilir. Bir de yanılmıyorsam ram slotu klavyenin altında olan modellerde klavyeyi sökmek HP leri garanti dışı bırakmıyordu. Eğer bu model de öyle bir şeyse klavye söküldükten sonra zaten cihazın önemli bir kısmına kurutma amaçlı olarak direk erişmek mümkün olduğundan klavyeyi sökebilirsiniz.
0
algoritmik uzay nalburu
"Afto pou sas leo, den ine s’alithia, Kirye Livaneli" ne demektir?Bir de bu var. "Aghapite mou Kirye Livaneli, esi, yati de grapsis enan kalo senario?... Mi yelas... Sovara ime..."
"Afto pou sas leo, den ine s’alithia, Kirye Livaneli" ne demektir?
Bir de bu var. "Aghapite mou Kirye Livaneli, esi, yati de grapsis enan kalo senario?... Mi yelas... Sovara ime..."
Bir de bu var. "Aghapite mou Kirye Livaneli, esi, yati de grapsis enan kalo senario?... Mi yelas... Sovara ime..."
0
muhtemelen gelinli damatlı yunanlı türklü dizilere gönderme yapan "livaneli bize de bi yabancı gelin damat senaryosu yazsana" anlamında bişeydir.
(çok sağlam attım)
engin ardıçın yazısından dimi?
(çok sağlam attım)
engin ardıçın yazısından dimi?
0
bordeaux
bu konuda iki sorum olacak;1- yumurtanın sarısını beyazından ayırmaya yarayan bir alet var. çay süzgeci kadar boyutu ve tipi ama delikleri daha farklı. bu aletin bir adı var mı? ya da nerde satıldığı hakkında fikri olan var mı? adı olsa daha kolay olur çünkü gidip de yumurtanın sarısı muhabbeti yapm
bu konuda iki sorum olacak;
1- yumurtanın sarısını beyazından ayırmaya yarayan bir alet var. çay süzgeci kadar boyutu ve tipi ama delikleri daha farklı. bu aletin bir adı var mı? ya da nerde satıldığı hakkında fikri olan var mı? adı olsa daha kolay olur çünkü gidip de yumurtanın sarısı muhabbeti yapmak istemiyorum dükkanlarda.
2- anlaşıldığı üzere bende o aletten yok ve yumurtanın sarısını beyazından ayırmanın pratik bir yolu var mı yoksa ben elime yüzüme bulaştırmak zorunda mıyım illa?
1- yumurtanın sarısını beyazından ayırmaya yarayan bir alet var. çay süzgeci kadar boyutu ve tipi ama delikleri daha farklı. bu aletin bir adı var mı? ya da nerde satıldığı hakkında fikri olan var mı? adı olsa daha kolay olur çünkü gidip de yumurtanın sarısı muhabbeti yapmak istemiyorum dükkanlarda.
2- anlaşıldığı üzere bende o aletten yok ve yumurtanın sarısını beyazından ayırmanın pratik bir yolu var mı yoksa ben elime yüzüme bulaştırmak zorunda mıyım illa?
0
yumurtayı kırıp kabukları ayırmadan, 2-3cm'lik bi açıklık kalacak şekilde tutup, sarısının patlamaması için fazla sarsmadan hafifçe sallayarak rahatlıkla ayırırsınız beyazını.
bunun için bi alet olduğunu duymamıştım.
bunun için bi alet olduğunu duymamıştım.
0
Gecenlerde bir yemek pisirme kursuna gittim. Asci/ogretmen dedi ki o aletlerden almayin bosuna, herkesin zaten yumurta sarisi ayiricisi var: parmaklar. Yumurtayi kirip avcuna dokuyorsun. Beyazinin parmaklarinin arasindan ya lavaboya ya bir kaseye akmasina izin veriyorsun. Elinde sarisi kaliyor :)
Zaten mutfaktayken de elini birkac saniye suyun altina tutabildigin icin bulasma isi dert degil.
Zaten mutfaktayken de elini birkac saniye suyun altina tutabildigin icin bulasma isi dert degil.
0
vallahi o aletin ismini bilmiyorum. fakat sanirim "ne alirsan 1milyon"cularda felan bulunabilir.
pratik yol ise; annemden gordugum kadariyla, yumurtayi kirdiktan sonra beyazini biraz akitmak, azaldiktan sonra da kabugu iki parcayi ayirip birinden birine sariyi gecirmek suretiyle ayirmak.
biraz kari$ik oldu gibi ama olay da kari$ik zaten..
pratik yol ise; annemden gordugum kadariyla, yumurtayi kirdiktan sonra beyazini biraz akitmak, azaldiktan sonra da kabugu iki parcayi ayirip birinden birine sariyi gecirmek suretiyle ayirmak.
biraz kari$ik oldu gibi ama olay da kari$ik zaten..
0
sarısını değil de özünü ya da dölünü her neyse ayırmak için bişey olsa hiç fena olmazdı. bazıları çatala direk geliyor da bazıları tamamen karışmış oluyor yumurtaya.. tiksinc bi durum.
0
zamanın varsa çatalın ucuyla azıcık kır kabuğu ve bu delik aşağıya gelicek şekilde bırk yumurtayı bi bardağın üstüne.10 dakikaya kalmaz beyazı bardağa iner sanırsam?
(şimdi uydurdum bu yöntemi,eğer işe yarasa bana haber versene bordo :)
(şimdi uydurdum bu yöntemi,eğer işe yarasa bana haber versene bordo :)
0
aletin resmini görmüştüm. hatta nezle olmuş tipli, koca burunlu bir adam kafasıydı. kafasının tepesinden yumurtayı kırınca sarısı içinde kalıyor, beyazı ise nezle olmuş tipli adamın koca burnundan akıyordu. tavsiye etmem yani, ayırsanız bile yiyemezsiniz sanıyorum çıkanları.
onun yerine yumurtayı kırdıktan sonra kabukları ayırmadan dikleştirin. yani yumurtanın sarısı düşmesin. kırık yarım kabuğun bir yarısında kalsın. bu sırada beyazının çoğu alttaki kaba akacaktır. şimdi yarım kabuk içindeki yumurta sarısını, diğer elinizdeki yarım kabuğun içine aktarın. bu sırada da kalan yumurta beyazları alttaki kaba akacaktır. hala ayrılmamış beyaz kaldıysa işlemi 1-2 kere daha tekrarlayın.
onun yerine yumurtayı kırdıktan sonra kabukları ayırmadan dikleştirin. yani yumurtanın sarısı düşmesin. kırık yarım kabuğun bir yarısında kalsın. bu sırada beyazının çoğu alttaki kaba akacaktır. şimdi yarım kabuk içindeki yumurta sarısını, diğer elinizdeki yarım kabuğun içine aktarın. bu sırada da kalan yumurta beyazları alttaki kaba akacaktır. hala ayrılmamış beyaz kaldıysa işlemi 1-2 kere daha tekrarlayın.
0
Şu adreste diyor ki:
www.kibris.net
"Yumurta sarısını ayırmak için: Genellikle pasta ve börek yaparken yumurtanın sarısını akından ayrı kullanmanız gerekir. Yumurtayı altında bir kap olan, orta boy bir huninin içine kırarsanız, yumurta akı huniden akar, sarısı ise hunide kalır. Böylece kolaylıkla yumurta sarısını akından ayırmış olursunuz. Yalnız yumurtanın bayat olmamasına dikkat edin. Çünkü bu işlemi yaparken bayat yumurtanın sarısı patlayabilir."
diyor.. ya işte böyleyken böyleymiş.
www.kibris.net
"Yumurta sarısını ayırmak için: Genellikle pasta ve börek yaparken yumurtanın sarısını akından ayrı kullanmanız gerekir. Yumurtayı altında bir kap olan, orta boy bir huninin içine kırarsanız, yumurta akı huniden akar, sarısı ise hunide kalır. Böylece kolaylıkla yumurta sarısını akından ayırmış olursunuz. Yalnız yumurtanın bayat olmamasına dikkat edin. Çünkü bu işlemi yaparken bayat yumurtanın sarısı patlayabilir."
diyor.. ya işte böyleyken böyleymiş.
0
Yumurta demişken.. Ben de bişey sorcam, bazen markette bakkalda felan yumurtanın çift sarılı olduğunu söylüyo satıcı, eve gelip kırıyoruz ki hakkaten çift sarılı! E bunus atıcı ya da tavukçu işte artık her neyse, nasıl biliyor? Bazı tavuklar hep çift sarılı mı yumurtlar? Nedir mevzunun aslı?
0
@bordeaux: ya gramajdır belki ama mesela eşşek kadar büyük yumurtalar oluyo, çift sarılıyla aynı ebatta oluyo.. çok enteresan bişey. çiftçi bu yumurtaları tek tek tartıyo mu yani kümeste? hmm ben bilemedim heidi ye sormak lazım.. bi ihtimal de yumurtayı ışığa, güneşe artık her neyse tutup bakınca anlaşılıyo olabilir.. ya da dediğim gibi bazı tavuklar habire çift sarılı yumurtluyodur ya da marifet horozdadır kim bilir.. aramızda yok mu tavukçu, yumurtacı felan acaba..
0
bir veterinerden aldığım son bilgiyer göre her tavuk hayatının bir döneminde çift sarılı yumurtlarmış bu da tavuğun hormonlarının en süper calıstıgı gençlik dönemine tekabül edermiş. yumurta dısarıdan bakıldığında da normal yumurtalara göre daha büyük olurmuş, bu durumda gramajının da yuksek olması söz konusu. yani horozla alakası yok.
0
call of ktulu
fallout, nox, tomb raider 1, grim fandango gibi oyunları alayım istiyorum. kriter 2000 ve öncesi oyunları satıyor olması. güncel oyun da olsun tabi bir iki tane. sendit de eski oyunlar yok.
fallout, nox, tomb raider 1, grim fandango gibi oyunları alayım istiyorum. kriter 2000 ve öncesi oyunları satıyor olması. güncel oyun da olsun tabi bir iki tane. sendit de eski oyunlar yok.
0
böyle bi sitede bulunmuştum. ama şöyle ki 50mb'a kadar beleş indiriyoruz, daha büyük boyutluarda paralı üyelik istiyodu. siz box halinde evinize göndereni kastediyorsunuz galiba ama yine de benden söylemesi.
sitenin adını hiç hatırlamıyorum. projectw forumlarında oyun indirirken girmiştim.
sitenin adını hiç hatırlamıyorum. projectw forumlarında oyun indirirken girmiştim.
0
ben istiyorum ki sıra sıra dizeyim oyunları baktıkça sevineyim tozlarını alayım arada bir.
0
www.startupsoftware.co.uk
fallout u buradan almıştım .3 ü birarada.1-2 , brotherhood of steel
tomb raider ve grimfandango'nun da olması lazım.
fallout u buradan almıştım .3 ü birarada.1-2 , brotherhood of steel
tomb raider ve grimfandango'nun da olması lazım.
0
colonizer
Söz konusu filmin Türkçe alt üst orta yazısı var mıdır elinizde? Aradım, taradım, bulaaamadım. "Kendimce evde imal ettim" diyen olursa o da kabulümdür. Maksat elime patlamasın film.
Söz konusu filmin Türkçe alt üst orta yazısı var mıdır elinizde? Aradım, taradım, bulaaamadım. "Kendimce evde imal ettim" diyen olursa o da kabulümdür. Maksat elime patlamasın film.
0
Elindeki CAM falan olsa gerek R5 çıkmadı henüz. O yüzden sabret derim daha kaliteli çıkınca izlersin. Bak sinemada izlersin bile demiyorum çünkü anladım ben seni.
0
colg fusion
Hanımkızlarımız mini eteklerini giyiyorlar cici cici gözümüz gönlümüz açılıyor ne güzel. Ama benim merak ettiğim, üşümüyor mu donmuyor mu bu insanların bacakları ? Ne bileyim ben paçalı don (eheh çok samimiyim bugün) ve pantolonla donarken bu hanımlar nasıl oluyor da hasta olmuyorlar ? Hava 5 derece
Hanımkızlarımız mini eteklerini giyiyorlar cici cici gözümüz gönlümüz açılıyor ne güzel. Ama benim merak ettiğim, üşümüyor mu donmuyor mu bu insanların bacakları ? Ne bileyim ben paçalı don (eheh çok samimiyim bugün) ve pantolonla donarken bu hanımlar nasıl oluyor da hasta olmuyorlar ? Hava 5 dereceyken neden giyiyorlar bunları ? Tamam çok sevebilir bir insan ama donmuyor mu veya donmasına rağmen mi giyiyor öyle bir sevgi mi bu ? Nedir bunun olayı ?
0
ben norveçte buz gibi havada paltoyla titrerken çorapsız mini etek ve beli açık elbise giyen iskandinav insanlarını gördükten kendimden utanmıştım lan ne kadar kolay üşüyorum diye.
0
donmasına rağmen giyiyor. ya da bir arabayla yolculuk yaptığı için otoparktan gideceği yere kadar donmayı umursamıyor.
0
tamam donmasına rağmen giyiyor da e peki giymeden sağladığı marjinal fayda nedir ?
0
arabayla falan çözülcek iş değil laykınmi kardeşim. ben de arabayla gidiyorum kapalı otoparka parkedip asansöre zıplıyorum ama içime don giymesem de paltosuz çıkamıyorum evden. deli değilim divane değilim....
marcinal faidesi nedir bilemedim, edemedim ama giysinler yani benim için bi sorun yok kesinlikle...
marcinal faidesi nedir bilemedim, edemedim ama giysinler yani benim için bi sorun yok kesinlikle...
0
norvec rusya fln iklime uyumdan dolayı oluyor da, bir de yag tabakası gayet yalıtkan bir seydir. bu nedenle de birim zamanda erkek den daha az ısı kaybediyordur[tabi burda kıl yogunlugu onemli, o da onemli oranda yalıtım saglıyor, sebebi de kılların akıssız bi hava ortamı saglaması; hava da dunya uzerindeki en yalıtkan ortamlardan birisidir]. kadınlarda daha gelisken oldugundan usumeyebilirler. bir de evet montla kabanla yanlarından gecerken iyi olmuyor.
bi de corap denmıs de, corap dediginiz cam elyafından yapılmıyor ki; incecik bi sey nasıl sıcak tutacak bi anlatın da ogrenelim.
bi de corap denmıs de, corap dediginiz cam elyafından yapılmıyor ki; incecik bi sey nasıl sıcak tutacak bi anlatın da ogrenelim.
0
ben kendimi feda edip bir gün denerim sözlük erkeği. o zaman bana destek olur musunuz?
0
Kıçları donuyor, ama yine de giyiyorlar işte. Öyle kızların bacakları üşümez diye bir şey yok.
0
ben bu konuyu vakt-i zamanında giyen bir kız arkadaşıma sormuştum. kalın çorap giyince üşümediklerini söylemişti bana. ama çorapsız olanlarına lafım yok. ben evimde ısıtabilirim onları.
0
başta üşüyolardır ama yürüyünce, hareket edince falan ısınıyordur vücutları herhalde.
annemin zamanında pek modaymış bu mini etek, o zamanlar rahat rahat da giyebilirlermiş tacize uğramadan, öyle anlatır hep, o derdi bana "işte kıçımız donardı da çaktırmazdık ama hızlı hızlı yürüyünce ısınıverirdik" diye.. bu arada annemin şu an romatizmal problemlerinin olduğunu söylememde fayda var sanırsam:)
annemin zamanında pek modaymış bu mini etek, o zamanlar rahat rahat da giyebilirlermiş tacize uğramadan, öyle anlatır hep, o derdi bana "işte kıçımız donardı da çaktırmazdık ama hızlı hızlı yürüyünce ısınıverirdik" diye.. bu arada annemin şu an romatizmal problemlerinin olduğunu söylememde fayda var sanırsam:)
0
yukarda daha önce sözü edilen yağ takasıdır olayın sebebi bence. elbette belli bir miktar üşüyorlar. ben aynı konuyu sobanın karşısında saatlarce oturabilen kızlar üzerine merak etmiştim.
kömür sobası olur elektrikli olur, kadınlar 50 cm uzaklığında uzaklığında oturuyrlar kızarmadan. ben 1.5 metreden kavruluyorum, dayanamıyorum.
o zaman edindiğim bilgi aynen @bryan fury'nin dediği gibi kadınların derilerinin altındaki yağ tabakası erkeğinkinden kalın olduğundan ısıya daha az duyarlılar.
marjinal faydası da şöyle diye düşünüyorum cümle hanımları karşıma almak pahasına: 5 derece havaya rağmen bunu giyerek özgür hissediyor hatun kişi. bişeylere karşı dik durduğunu düşünüyor.(falanca kişiyi etkilemek gibi direkt amaçlar bi yana) nasıl oraokul-lise öğrencileri sigara içerek, babasından araba kaçırarak özgür olduklarını hissediyorlar/sanıyorlarsa bu da öyle birşey herhalde.
(cok kötü butonunu arayanları görür gibiyim :)
kömür sobası olur elektrikli olur, kadınlar 50 cm uzaklığında uzaklığında oturuyrlar kızarmadan. ben 1.5 metreden kavruluyorum, dayanamıyorum.
o zaman edindiğim bilgi aynen @bryan fury'nin dediği gibi kadınların derilerinin altındaki yağ tabakası erkeğinkinden kalın olduğundan ısıya daha az duyarlılar.
marjinal faydası da şöyle diye düşünüyorum cümle hanımları karşıma almak pahasına: 5 derece havaya rağmen bunu giyerek özgür hissediyor hatun kişi. bişeylere karşı dik durduğunu düşünüyor.(falanca kişiyi etkilemek gibi direkt amaçlar bi yana) nasıl oraokul-lise öğrencileri sigara içerek, babasından araba kaçırarak özgür olduklarını hissediyorlar/sanıyorlarsa bu da öyle birşey herhalde.
(cok kötü butonunu arayanları görür gibiyim :)
0
erkeklerle kızlar yağları farklı bölgelerde depo ederler; kızlar kalça ve bacaklarda depolarken, erkekler de göbeklerinde depolarlar. hepsi bundan ibaret.
dipnot: tamam çok kültürlüyüm ama bu kadarda teşekkür iltifat edilmez ki.
dipnot2: kızlar biraz da başka erkeklere sulanın yeter ama, aaaa!
dipnot: tamam çok kültürlüyüm ama bu kadarda teşekkür iltifat edilmez ki.
dipnot2: kızlar biraz da başka erkeklere sulanın yeter ama, aaaa!
0
1. Kadınların yağ depolamaları vücudun basen ve pop kısmında olur.
2. Kadınlar erkeklere oranla daha fazla yağlıdır anatomik olarak daha fazla yağı da kaldırabilirler. Eğer dokunabilecek kadar şanslı olanlar varsa bir deneyin de görün.
3. Bu kadın milleti güzel görünmek için yüzüne her gün 100 gram makyaj yapıp , topuklu ayakkabı giyip, tüylerine ağda yapabiliyor güzel görünemenin ölçüsü kış gününde donsuz dışarı çıkma olsa bunu dahi yapar ve hiç şaşırmam siz niye şaşırıyorsunuz?
2. Kadınlar erkeklere oranla daha fazla yağlıdır anatomik olarak daha fazla yağı da kaldırabilirler. Eğer dokunabilecek kadar şanslı olanlar varsa bir deneyin de görün.
3. Bu kadın milleti güzel görünmek için yüzüne her gün 100 gram makyaj yapıp , topuklu ayakkabı giyip, tüylerine ağda yapabiliyor güzel görünemenin ölçüsü kış gününde donsuz dışarı çıkma olsa bunu dahi yapar ve hiç şaşırmam siz niye şaşırıyorsunuz?
0
özgürlükle falan ne alakası var anlayamadım ben hangi çağda yaşıyoruz yahu?? bacaktan üşümeye gelince kişiye göre değişir gayet de üşünebilir. ha zaten tayt üstü etek modasının bu yüzden çıktığını düşünmekteyim. ama agk bey arabayla alakası var, şahit olduğum için söylüyorum deli gibi soğukta açık ayakkabı ve mini şortla gezen insanlar mevcut o halde otobuse ya da herhangi başka bir toplu taşıma aracına binmeleri pek hoş olmaz galiba:P ankara kar topluyor bekleyelim görelim tespit yapalım.
0
birincisi, bacaklarımız en az üşüyen yerimizdir. gövdemiz her zaman için üşür. diğer yandan çorapsız etek giymek yine de zordur. bir diğer neden ise naylon çorap dediğimiz şeydir. o çoraplar tüm teninizi kaplar ve her zaman için kot pantolondan daha sıcak tutar. yani erkekler de sadece kot pantolonla dışarı çıkarlar ama pantalon içine hava akımı daha fazla olduğu için çoraplı mini etekli kızlarımızdan daha çok üşürler. bir de kadınların vücut ısıları erkeklerden daha fazladır o yüzden (bunu salladım). kısacası bu kızlarımız mutant diğillerdir, korkmayınız, ürkütmeden yaklaşınız.
0
evet kadınların vucut ısısı daha dusuktur; lakin yine de dokununca yakanları da var o da ilginc bi detay.
bir de evet bacaklar kas yogunlugu olarak en fazla olan yer. bundan dolayı da ısı uretimi tuketimi karsılayabilecek duzeydedir; hızlı yuruyup ısınma olauı da bu olaiblir.
naylon coraba gelirsek o da sıcak havayı dısarı salmamasından sanırım. genel olarak naylon/plastik de ısı iletimi dusuk mazlemedir. kalınlık arttıkca iletimle ve tasınımla kaybedilen ısı mıktarı dusuk olackatır.
bi de merak ettim bu ba$lıga yazanlardan kacı kadın, kacı erkek. kadınlardan giyen var mı ?
bir de evet bacaklar kas yogunlugu olarak en fazla olan yer. bundan dolayı da ısı uretimi tuketimi karsılayabilecek duzeydedir; hızlı yuruyup ısınma olauı da bu olaiblir.
naylon coraba gelirsek o da sıcak havayı dısarı salmamasından sanırım. genel olarak naylon/plastik de ısı iletimi dusuk mazlemedir. kalınlık arttıkca iletimle ve tasınımla kaybedilen ısı mıktarı dusuk olackatır.
bi de merak ettim bu ba$lıga yazanlardan kacı kadın, kacı erkek. kadınlardan giyen var mı ?
0
ben şunu idda ediyorum..
mini etek altına çorap giyen bir kadın(ten çorabı değil, azdaha kalın yünlü çorabımsı)
erkekten daha sıcak hissediyordur..
NEDEN?
derseniz, pantolon zaten ortalama bacak ile arasında yürüdükçe oluşan 1-2 cmlik bir tampon kısım yaratıyor ve vücut ısısı oraya hapsoluyor, ama dışarısının soğukluğu+rüzgar öğresi ile bu havanın kalıcılığı değişebiliyor..
ama çorap giyince sımsıkı sarıyor o güzelim bacakları(selam ederim:P) ve ısıyı vücuda daha yakın tutuyor
bacağın az üşümüesi de cabası
fizikten mini eteğin günlük kullanımından zerre anlamayan bir insan olarak böyle bir iddiam var,
kimsede aksini ispat edemeyebilir
mini etek altına çorap giyen bir kadın(ten çorabı değil, azdaha kalın yünlü çorabımsı)
erkekten daha sıcak hissediyordur..
NEDEN?
derseniz, pantolon zaten ortalama bacak ile arasında yürüdükçe oluşan 1-2 cmlik bir tampon kısım yaratıyor ve vücut ısısı oraya hapsoluyor, ama dışarısının soğukluğu+rüzgar öğresi ile bu havanın kalıcılığı değişebiliyor..
ama çorap giyince sımsıkı sarıyor o güzelim bacakları(selam ederim:P) ve ısıyı vücuda daha yakın tutuyor
bacağın az üşümüesi de cabası
fizikten mini eteğin günlük kullanımından zerre anlamayan bir insan olarak böyle bir iddiam var,
kimsede aksini ispat edemeyebilir
0
Ya kalın çorap da giysen it gibi donuyosun işte. Üşüyosun kardeşim, yağla çorapla felan alakası yok. Ha ama şu var ki sürekli ince giymeye alıştırırsan kendini bir yerden sonra eskisi kadar çok üşümemeye başlıyosun. Fekat böbreklere elveda, gelsin mesane iltihabı ve idrar yolları enfeksiyonu.
0
sleepy99
muğla'da yerde bu meyvemsi $eyden satıyorlardı. adı neydi bunun bilemedim?
muğla'da yerde bu meyvemsi $eyden satıyorlardı. adı neydi bunun bilemedim?
0
aha, bi muglali olarak kendimden utandim.
biliyorum bunu ben de adi aklima gelmiyo :/
biliyorum bunu ben de adi aklima gelmiyo :/
0
kaynana dili meyvesi, bazı isimleri; frenk inciri, frenk yemişi, frencir, babutsa
0
kaktüs meyvesi de denir marmariste.
lezizdir ama 2-3ten fazla yerseniz bütün boşaltım sisteminiz iflas eder.
lezizdir ama 2-3ten fazla yerseniz bütün boşaltım sisteminiz iflas eder.
0
kaynana dilinin meyvesidir o. bişey inciri deniyordu unuttum. anneme sorayım bir. şifalı olduğu söylenir. tadı güzeldir. ayrıca onu toplaması çok tehlikelidir zira onu almaya kalkarken diken fırlatıyor bitki. onun için özel çaba sarfedilir. ege ve akdeniz bölgesinde bilinir.
0
(bkz: lap inciri) denir ona.
(bkz: dikenli incir) diyen de vardır.
süper bi tadı vardır. akdeniz bölgesinde özellikle ağustos ayında çıkar piyasaya.
buzla tatbik edilip, soyularak satılır.
(bkz: dikenli incir) diyen de vardır.
süper bi tadı vardır. akdeniz bölgesinde özellikle ağustos ayında çıkar piyasaya.
buzla tatbik edilip, soyularak satılır.
0
sleepy99
malum eve kedi alırken bile son kullanma tarihine bakıyoruz. merak ettiğim $ey bu son kullanma tarihleri ne kadar gerçekçi ?asansörde "5 ki$iliktir" yazsa da, rahat rahat 8 ki$iyi götürebileceğini, eğer kötü imalat değilse tatlı bir emniyet katsayısı olduğu malum.aynı $ey hızlı tüketim malları için
malum eve kedi alırken bile son kullanma tarihine bakıyoruz. merak ettiğim $ey bu son kullanma tarihleri ne kadar gerçekçi ?
asansörde "5 ki$iliktir" yazsa da, rahat rahat 8 ki$iyi götürebileceğini, eğer kötü imalat değilse tatlı bir emniyet katsayısı olduğu malum.
aynı $ey hızlı tüketim malları için nasıl? "biz bu cipsin üstüne altı ay yazalım, en fazla 9 ay sonra yesinler" mi diyor. yoksa hakkaten 6 ay sonunda bozulmalar mı ba$lıyor. veya hangi tip yiyecekler için bu opsiyon daha geni$? yoksa koklayarak ve hislerine güvenerek mi davranmalı ?
asansörde "5 ki$iliktir" yazsa da, rahat rahat 8 ki$iyi götürebileceğini, eğer kötü imalat değilse tatlı bir emniyet katsayısı olduğu malum.
aynı $ey hızlı tüketim malları için nasıl? "biz bu cipsin üstüne altı ay yazalım, en fazla 9 ay sonra yesinler" mi diyor. yoksa hakkaten 6 ay sonunda bozulmalar mı ba$lıyor. veya hangi tip yiyecekler için bu opsiyon daha geni$? yoksa koklayarak ve hislerine güvenerek mi davranmalı ?
0
son kullanma tarihi geçtikten sonra gıdanın kalitesi düşmeye başlıyor, "bozulmayabilir ama yiyip de zehirlenirsen ya da 'ıyk bayat çıktı bu' dersen sorumlusu biz değiliz" mantığı geçerli.
ama mesela eczacı bir tanıdık ilaçların üzerinde yazan son kullanma tarihi geçtikten sonra bir kaç ay kullanılabileceğini söylemişti.
he ben olsam ikisini de yemem içmem o ayrı.
ama mesela eczacı bir tanıdık ilaçların üzerinde yazan son kullanma tarihi geçtikten sonra bir kaç ay kullanılabileceğini söylemişti.
he ben olsam ikisini de yemem içmem o ayrı.
0
Aldığın ürüne göre değişken olabiliyor opsiyon.. Misal süt ürünleri gayet gerçekçidir tarih konusunda ama kedi, köpek mamalarında paket hava almadıysa artı 8 ay ekleyebilirsin, özellikle ithal mamalarda. İlaçlarda da bi 3, 5 ay ekleyebilirsin ama misal açılmış göz damlası için geçerli değildir vs vs.. Dediğim gibi ürünle paralel bir değişkenlik gösteriyor..
0
urunlerde degisiklik gostermesinin sebebi de iclerindekinden kaynaklaniyor. havayla temasiyla oksitlenen veya bozunmaya ugrayan maddeler son kullanma surelerine daha fazla uyarlar.
ilaclarda etkisi azalir ama bozulmaz genelde (antibiyotikler icin vs) ama hava almamasi, guneste kalmamasi, sicakligin yuksek olmamasi vs durumlar varsa bu dedigim gecerli. zira etken maddelerin bazilari cok zor sartlarda bozunuyor. her seye ragmen son kullanma tarihlerine onem gostermek en sagliklisi.
ilaclarda etkisi azalir ama bozulmaz genelde (antibiyotikler icin vs) ama hava almamasi, guneste kalmamasi, sicakligin yuksek olmamasi vs durumlar varsa bu dedigim gecerli. zira etken maddelerin bazilari cok zor sartlarda bozunuyor. her seye ragmen son kullanma tarihlerine onem gostermek en sagliklisi.
0
son derece gerçekçidir hepsi fakat o opsiyon hesaplanırken bir sürü etken göz önünde bulundurulur fakat s.k.t geldiğinde o etkenlerin hepsi kendini göstermemiş olabilir. ama ya gösterseydi.
asansör de güzel örnek: ağustosta 35-40 derecede taşıyabileceği yükle kış soğuğunda taşıyabileceği yük bir olmaz haliyle.
uçaklar da misal 3 saatlik yol için gerekli x ton yakıta ek olarak bi ton ek yakıt alıyor: hava durumu için ayrı, yedek meydan yakıtı, meydan yoğunluğu, iniş sırası gelmezse diye holding yakıtı, ihtimal yakıtı, alçalma yakıtı... böyle böyle 3-4 ton fazladan yakıt alıyor. şimdi bunların hiçbirine gerek olmayabilir. %95 olmuyor da ama bunlar da hesaba katılmak zorunda.
yiyecek içecek dünyasında da olay bunun gibidir zannımca. bunun iso9000'i var haccp'si var var oğlu var.
asansör de güzel örnek: ağustosta 35-40 derecede taşıyabileceği yükle kış soğuğunda taşıyabileceği yük bir olmaz haliyle.
uçaklar da misal 3 saatlik yol için gerekli x ton yakıta ek olarak bi ton ek yakıt alıyor: hava durumu için ayrı, yedek meydan yakıtı, meydan yoğunluğu, iniş sırası gelmezse diye holding yakıtı, ihtimal yakıtı, alçalma yakıtı... böyle böyle 3-4 ton fazladan yakıt alıyor. şimdi bunların hiçbirine gerek olmayabilir. %95 olmuyor da ama bunlar da hesaba katılmak zorunda.
yiyecek içecek dünyasında da olay bunun gibidir zannımca. bunun iso9000'i var haccp'si var var oğlu var.
0
Asansörler aslında gerçek kapasitesini yazıyorlar diye biliyorum(pazarlama harikası olarak daha fazla kapasite ve hız eşittir daha fazla para). Evlerimizde kullandıklarımız değil de plazalarda falan olanlara ağırlık sensörü takılıyor bu nedenden dolayı ve yük aşımı varsa zaten harekete geçmiyor. bir reklamda vardı hatırlarsanız.tabi ki de kapasitesi üstünde kullanılabilir ama genelde 100 kg bile aşarsanız katta tam durmama gibi sorunlar çıkıyor. hatta 1450 kg lık bir yük asansörünü bu yüzden haşemat eden dallamalar biliyorum asansör bi oturuyor en alt kata bir daha kaldırmak için servis çağırıyorsunuz. tabi emniyet dalgası olsa yük aşımını anlayıp hiç harekete geçmeyecek ama o parça ya pahalı ya da bizde zorunlu değil allaha emanet kullanıyoruz.
0
0
3200
- Hangi sürümünü, hangi versiyonunu kurayım, hangisini tavsiye edersiniz ?- Hem WinXp hem de Linux aynı anda kullanmak isiyorum bunun için ek bir şey daha yüklemem gerekir mi? Mesela bilgisayar açılırken hangi işletim sistemi açılacak? Diğerine geçiş nasıl olacak?
- Hangi sürümünü, hangi versiyonunu kurayım, hangisini tavsiye edersiniz ?
- Hem WinXp hem de Linux aynı anda kullanmak isiyorum bunun için ek bir şey daha yüklemem gerekir mi? Mesela bilgisayar açılırken hangi işletim sistemi açılacak? Diğerine geçiş nasıl olacak?
- Hem WinXp hem de Linux aynı anda kullanmak isiyorum bunun için ek bir şey daha yüklemem gerekir mi? Mesela bilgisayar açılırken hangi işletim sistemi açılacak? Diğerine geçiş nasıl olacak?
0
başlamak için ubuntu iyi bence. kurması etmesi kolay. documentation içinde de her türlü bilgi var. 'dual boot' yapilabiliyor hem xp hem de linux istiyorsan.
0
kendimi köprüden atsam sen de atacaksın be birader :p
- dene yanıl sevdiğini sabit bırak bence.. herkesin ihtiyaçları ve kasma azmi değiştiğinden slackware diyen de pardus diyen de kendine göre söyler..
- açılırken grub'dır, lilo'dur açar onlar, linux kurarken kolayca configure edersin zaten onu da..
point-and-click insanından bu kadar cevap gelebiliyor, teknik yanıtlar için aşağıdaki mesajlara havale ediyorum..
- dene yanıl sevdiğini sabit bırak bence.. herkesin ihtiyaçları ve kasma azmi değiştiğinden slackware diyen de pardus diyen de kendine göre söyler..
- açılırken grub'dır, lilo'dur açar onlar, linux kurarken kolayca configure edersin zaten onu da..
point-and-click insanından bu kadar cevap gelebiliyor, teknik yanıtlar için aşağıdaki mesajlara havale ediyorum..
0
ben ilk suse ile başlamıştım. en son sürümünü kurarsan en kralı olur..boot olayında windows yüklü olanı tanıyor ve onu da kendi boot'una ekliyor. sonra istersen boot manager'dan önceliklerini ayarlayabiliyorsun. yazılım yükleme filan kısımları arayüzlü, o yüzden daha kolay ısınırsın. pardus dersen de gayet kolay kurulur, hem pardus'ta boot'u hangi harddisk'e koyacağını da kolayca seçebiliyorsun. böylece farklı harddisklere farklı boot ekersin, sonra bir yamulma da eski harddiskten boot edip mis gibi problemsiz takılırsın, derim ben.. tabi onlarca dağıtım var.. bir tanesini kurduktan sonra vmware gibi bi programla diğerlerini o işletim sistemi içinde denemen en mantıklısı olacaktır. pardus'ta direk virtualbox diye bir şey geliyor. kolayca yapıyor..
off ne yazdım arkadaş, bi halt bildiğim yok. yanlış anlaşılmasın, tüm bildiğim bu.
off ne yazdım arkadaş, bi halt bildiğim yok. yanlış anlaşılmasın, tüm bildiğim bu.
0
ubuntu'yu web sitesinden indir. cd'ye çek.
bios'ta "cd'den boot et" de. bir bak nasıl bir$eymi$ :)
bios'ta "cd'den boot et" de. bir bak nasıl bir$eymi$ :)
0
ubuntu kuracaksan 6.10 kur live cd hem, kurmadan da kullanaiblirsin rahatca. bir de onceki versiyonlarda ntfs ye erisim sorunları olabiliyormus. 6.10 catır cutur calısıyor. beryl de kurunca ustune sigara yakaiblirsin. donanım sorunu da cıkarmadı bende, takılı her aleti tanıdı.
0
grub denen boot loadere dikkat et ama. özellikle 2. hardiske filan kuracaksan batırmıştı benim bütün boot.inilerimi olsun vsyi olsun.
windowsa bişiy olmuyor ama düzeltmek için recovery filan uğraştırıyor bir dünya.
windowsa bişiy olmuyor ama düzeltmek için recovery filan uğraştırıyor bir dünya.
0
bu arada ubuntu cd'leri adresine bedava yolluyor. ama eski versiyonu yolluyor. değmez. güzelce download et.
0
dizüstüne ubuntu kurmuştum ağzıma sıçılmıştı. belki pcde temizdir ama bok atmayayım.
bence de suse kur cillop gibi. olmadı mandrake de user friendly idi en son.
bence de suse kur cillop gibi. olmadı mandrake de user friendly idi en son.
0
derek vim
evde yaklaşık 1-1bucuk yıl önce aldık diye hatırladığım çok da fazla kullanmadığımız bir GNC Whey Protein toz var. ama hiç bi yerinde son kullanma tarihi yazmıyor. şimdi eğer yersem ölüyor muyum? bu tip tozların raf ömürleri yaklaşık ne kadardır? teşekkürler...
evde yaklaşık 1-1bucuk yıl önce aldık diye hatırladığım çok da fazla kullanmadığımız bir GNC Whey Protein toz var. ama hiç bi yerinde son kullanma tarihi yazmıyor. şimdi eğer yersem ölüyor muyum? bu tip tozların raf ömürleri yaklaşık ne kadardır? teşekkürler...
0
1-bence de mutlaka bi yerinde yazıyordur o tür ürünün.(biliyorum çok sinir bunu duymak)
2-bu vücut geliştirme amaçlı şeylerden mi? bi eczacıya da sorun ama 1 yılda hiç bişey olmamalı onlara ideal ısıda sakladıysanız.
sağlıklı günler :)
2-bu vücut geliştirme amaçlı şeylerden mi? bi eczacıya da sorun ama 1 yılda hiç bişey olmamalı onlara ideal ısıda sakladıysanız.
sağlıklı günler :)
0
anatole
İstanbul dahilinde lazerle göz ameliyatı (elimizde miyop+astigmat bir göz çifti var) için tavsiye edebileceği yer olan, tecrübelerini paylaşmak isteyen arkadaşlar...
İstanbul dahilinde lazerle göz ameliyatı (elimizde miyop+astigmat bir göz çifti var) için tavsiye edebileceği yer olan, tecrübelerini paylaşmak isteyen arkadaşlar...
0
gecen haftalarda bir arkadasim lazerla goz ameliyati oldu ve kurtuldu. cok da memnundu sanirsam.
yarin sabah is saatinde msn i actiginda detaylari sorup bu mesaja edit olarak girer veyahut mesaj atarim.
yarin sabah is saatinde msn i actiginda detaylari sorup bu mesaja edit olarak girer veyahut mesaj atarim.
0
benim de bi arkadaşım ameliyat oldu bikaç önce istanbul'da. la traviata ile aynı yöntemi uygulayayım.
__________________________
dünya göz hastanesinde olmuş, 550€ imiş, gayet memnunmuş. 4-6 ay oldu o amleliyat olalı tam hatırlamıyorum. miyoptu galiba.
__________________________
dünya göz hastanesinde olmuş, 550€ imiş, gayet memnunmuş. 4-6 ay oldu o amleliyat olalı tam hatırlamıyorum. miyoptu galiba.
0
merhaba,
lazerle göz ameliyatı (lasik) en fazla yapan dünya göz hastanesi, acıbadem göz ve istanbul cerrahi hast. diğerleri de yapıyor ama bu tür ameliyatlarda en önemli şeylerden biri doktorunuzun vaka sayısıdır. Yani nerede ameliyat olursanız olun onlara şu soruları sorun:
- Doktorunuzun kaç vakası var (bu sayı en az 2000-3000 civarında olmalı
- Kullanılan teknoloji nedir (wavelight? technolas ?) Eski teknoloji daha kalın flap kaldırılması (korneanın daha çok kesilmesi) demektir
- Daha önce bu ameliyatı seçtiğiniz doktora olanların izlenimleri nelerdir (etrafınızda böyle biri var mı?
Bunlar fiyattan daha önemli, bu arada doktorunuzla birebir görüşmeniz ve onun da size bu işin risklerini açık açık anlatması gerek. Doktoru ameliyattan önce göremiyorsanız yani muayeneyi başkası ameliyatı başkası yapıyorsa kaçın oradan hemen!
Bu ameliyat kimlere yapılmaz : Kornea kalınlığı belli bir seviyenin altında olanlara (400 mikron ve altı sanırım), Korneası aşırı düz yada aşırı dik (keratokonus) olanlara, aşırı pimpirikli insanlara :-P
Gözün miyop + astiğmat olmasının ekstra bir önemi yok ama bunların dereceleri önemli, -6.00 üzeri miyoplarda numaraları tam sıfırlamak mümkün olmuyor çoğu zaman. Muayeneden önce eğer kontakt lens takıyorsa 1-2 gün çıkartıp ondan sonra muayeneye gitmek gerek.
Bazen ameliyat sonrası kontrastları algılamanız değişebiliyor, geceleri ışıkların parlamasına ve floresan ışığına toleransınız azalabiliyor. Kontakt sporlarda kendinizi sakınmanız gerekiyor. yaş olarak da 18 den büyük hatta tercihan 20 den büyük olmak gerek.
Ben ameliyat olalı 4 yıl oldu, tüm risklerini bilerek ve iyice araştırdıktan sonra oldum, son derece memnunum. Umarım arkadaşınız da memnun olur.
lazerle göz ameliyatı (lasik) en fazla yapan dünya göz hastanesi, acıbadem göz ve istanbul cerrahi hast. diğerleri de yapıyor ama bu tür ameliyatlarda en önemli şeylerden biri doktorunuzun vaka sayısıdır. Yani nerede ameliyat olursanız olun onlara şu soruları sorun:
- Doktorunuzun kaç vakası var (bu sayı en az 2000-3000 civarında olmalı
- Kullanılan teknoloji nedir (wavelight? technolas ?) Eski teknoloji daha kalın flap kaldırılması (korneanın daha çok kesilmesi) demektir
- Daha önce bu ameliyatı seçtiğiniz doktora olanların izlenimleri nelerdir (etrafınızda böyle biri var mı?
Bunlar fiyattan daha önemli, bu arada doktorunuzla birebir görüşmeniz ve onun da size bu işin risklerini açık açık anlatması gerek. Doktoru ameliyattan önce göremiyorsanız yani muayeneyi başkası ameliyatı başkası yapıyorsa kaçın oradan hemen!
Bu ameliyat kimlere yapılmaz : Kornea kalınlığı belli bir seviyenin altında olanlara (400 mikron ve altı sanırım), Korneası aşırı düz yada aşırı dik (keratokonus) olanlara, aşırı pimpirikli insanlara :-P
Gözün miyop + astiğmat olmasının ekstra bir önemi yok ama bunların dereceleri önemli, -6.00 üzeri miyoplarda numaraları tam sıfırlamak mümkün olmuyor çoğu zaman. Muayeneden önce eğer kontakt lens takıyorsa 1-2 gün çıkartıp ondan sonra muayeneye gitmek gerek.
Bazen ameliyat sonrası kontrastları algılamanız değişebiliyor, geceleri ışıkların parlamasına ve floresan ışığına toleransınız azalabiliyor. Kontakt sporlarda kendinizi sakınmanız gerekiyor. yaş olarak da 18 den büyük hatta tercihan 20 den büyük olmak gerek.
Ben ameliyat olalı 4 yıl oldu, tüm risklerini bilerek ve iyice araştırdıktan sonra oldum, son derece memnunum. Umarım arkadaşınız da memnun olur.
0
birçok insan tanıyorum çok memnun olan ama bir arkadaşımda (onunda sanırım romatizması varmış romatizmal hast.olanlara yapılmıyormuş)korneası zarar gördü ve tamiri mümkün olmayan bir hasar bıraktı.tabi bunları duyunca insan tırsıyor.bir de muayene olmaya gittiğiniz doktoru da gözlüklü görünce daha bi muallakta kalıyosunuz.benimde gözüm 2 derece miyop hiç gözlük kullanmadım sürekli lensle idare ediyorum.bu da sıkıntılı bişey açıkcası ben de olmayı düşündüm ama hep caydırdılar hem numaram çok küçük diye hem de birkaç sene daha sonra bu ameliyat konusu daha iyi oturur falan diye
0
dünya göz hastanesi bu konuda uzmanlaşmış bir kurum gibi görünüyor. justaddwater da çok güzel yazmış zaten riskleri bilmeden kan bile aldırmamak lazım bu zamanda oktay babuna vakasını hatırlarsınız. ;)
0
dunya goz hastanesi
dr tamer fazil yildiz
altunizade subesinde olmus
444 44 69 dan randevu aliniyormus
miyop imis ama su an harikaymis durumu cok mutlu
ve esas guzellik
31 marta kadar kampanya var,
"geldiler" in dedigi 550 euro fiyat bu tarihe kadar yarisina dusmus : ) yani 550/2
--
lakin kisisel fikrim, her turlu ameliyat isinde risk vardir, 1,5 ay once bademcik ameliyati oldum. ameliyattan bir hafta onceki diyalogumu aktarmak isterim bir doktorla..
ben : peki bunun riski var mi?
doktor : hayatta her seyde risk var, evde bile riskin var sonucta
ben : ne guzel moral oldu
: )) iste boyle. gecmis olsun
dr tamer fazil yildiz
altunizade subesinde olmus
444 44 69 dan randevu aliniyormus
miyop imis ama su an harikaymis durumu cok mutlu
ve esas guzellik
31 marta kadar kampanya var,
"geldiler" in dedigi 550 euro fiyat bu tarihe kadar yarisina dusmus : ) yani 550/2
--
lakin kisisel fikrim, her turlu ameliyat isinde risk vardir, 1,5 ay once bademcik ameliyati oldum. ameliyattan bir hafta onceki diyalogumu aktarmak isterim bir doktorla..
ben : peki bunun riski var mi?
doktor : hayatta her seyde risk var, evde bile riskin var sonucta
ben : ne guzel moral oldu
: )) iste boyle. gecmis olsun
0
En önemlisi doktoru seçmektir. Bunun yöntemi de bir kaç doktorluk bir short list yapıp hepsiyle görüşmektir. Size şu sebepten dolayı lasik uygulanamaz diyen birisi varsa zaten vazgeçin. Herkes yapılır diye hemfikir ise o zaman doktorunuzu seçin.
Doktoru seçerken en önemli şeylerden birisi de doktorun yaklaşımıdır. Piyasadaki "Sosyetik" isimlerin çoğu maalesef hastayı nakde çevirmeye yönelik yaklaşımlar sergileyebiliyor. O nedenle doktorla görüşme çok önemli. Tüm sorularınıza layıkıyla cevap vermeyen bir doktorla işiniz olmasın sakın.
Her ne kadar 5-10 dakika da sürse bu bir ameliyattır ve komplikasyon riskleri her zaman vardır. Sizi bunlardan kurumun tecrübe ve özeni, doktorun yetenek ve etiği, kullanılan teknolojinin imkanları korur.
En ciddi komplikasyonu korneal ektazi dir ve kornea nakli gerektirecek kadar ağır olabilir. Operasyonel olarak ise cerrahi hataya bağlı free flap (kaldırılan kapağın tamamen kopması) , button hole flap (kaldırılan kapağın donut biçiminde ortası delik olması)gerçekleşebilir.
Hesap hatasına bağlı olarak da aşırı veya az düzeltme meydana gelebilir.
Bu komplikasyonlar sıklıkla laser endikasyonu olmayan hastalara uygulandığında görülebilir (en basitinden keratokonus hastası bir kişinin dik korneasından flap kaldırırsanız sonu free flap, buttonhole yada daha kötü olabilir)
Doktorunuz size ilk muayene sonrasında lasik uygulanıp uygulanamayacağını söyleyecektir. Riskleri anlatacak ve muhtemel sonuçları da söyleyecektir. Ameliyat öncesi korneanın yükseklik ve eğimini belirleyen bir topoğrafik haritası çıkarılır. Bu harita üzerinde çalışılarak doktor uygulanacak laser miktarını ve düzeltmeyi belirler. Komplikasyonların çoğunun ameliyat öncesi önlemler yada sonrası müdahalelerle çözümü vardır.
Velhasılı kelam önemli bir karardır bu, iyice araştırmadan balıklama atlanmamasını ve gökyüzündeki yıldızları vaadedenlere inanılmamasını salık veririm naçizane.
Doktoru seçerken en önemli şeylerden birisi de doktorun yaklaşımıdır. Piyasadaki "Sosyetik" isimlerin çoğu maalesef hastayı nakde çevirmeye yönelik yaklaşımlar sergileyebiliyor. O nedenle doktorla görüşme çok önemli. Tüm sorularınıza layıkıyla cevap vermeyen bir doktorla işiniz olmasın sakın.
Her ne kadar 5-10 dakika da sürse bu bir ameliyattır ve komplikasyon riskleri her zaman vardır. Sizi bunlardan kurumun tecrübe ve özeni, doktorun yetenek ve etiği, kullanılan teknolojinin imkanları korur.
En ciddi komplikasyonu korneal ektazi dir ve kornea nakli gerektirecek kadar ağır olabilir. Operasyonel olarak ise cerrahi hataya bağlı free flap (kaldırılan kapağın tamamen kopması) , button hole flap (kaldırılan kapağın donut biçiminde ortası delik olması)gerçekleşebilir.
Hesap hatasına bağlı olarak da aşırı veya az düzeltme meydana gelebilir.
Bu komplikasyonlar sıklıkla laser endikasyonu olmayan hastalara uygulandığında görülebilir (en basitinden keratokonus hastası bir kişinin dik korneasından flap kaldırırsanız sonu free flap, buttonhole yada daha kötü olabilir)
Doktorunuz size ilk muayene sonrasında lasik uygulanıp uygulanamayacağını söyleyecektir. Riskleri anlatacak ve muhtemel sonuçları da söyleyecektir. Ameliyat öncesi korneanın yükseklik ve eğimini belirleyen bir topoğrafik haritası çıkarılır. Bu harita üzerinde çalışılarak doktor uygulanacak laser miktarını ve düzeltmeyi belirler. Komplikasyonların çoğunun ameliyat öncesi önlemler yada sonrası müdahalelerle çözümü vardır.
Velhasılı kelam önemli bir karardır bu, iyice araştırmadan balıklama atlanmamasını ve gökyüzündeki yıldızları vaadedenlere inanılmamasını salık veririm naçizane.
0
dünya göz veya istanbul cerrahiyi tercih edin.1-2 gün önce haberlerde vardı lasik sırasında doktorun ihmalinden dolayı hasta yüzde 90 oranında görme yeteneğini kaybetmiş.bunları da göz ardı etmek lazım.
0
ravioli
son birkaç aydır tüm mail adreslerime destan gibi ingilizce mailler geliyor farklı farklı adreslerden. birkaçını okumaya kalktım 'seni çok özledim, bitsin artık bu hasret, çok sıkıldım yeni heyecanlar lazım' türevinde cümlelerle başlıyor, hiçbirinin sonunu getiremedim, gerek üşengeçlikten gerekse ye
son birkaç aydır tüm mail adreslerime destan gibi ingilizce mailler geliyor farklı farklı adreslerden. birkaçını okumaya kalktım 'seni çok özledim, bitsin artık bu hasret, çok sıkıldım yeni heyecanlar lazım' türevinde cümlelerle başlıyor, hiçbirinin sonunu getiremedim, gerek üşengeçlikten gerekse yetersiz ingilizcem yüzünden.
nedir bu mailler, kim yolluyor? bi de hepsinde şuna benzer bi gif ekli oluyor
nedir bu mailler, kim yolluyor? bi de hepsinde şuna benzer bi gif ekli oluyor
0
Benim duydugum kadariyla bunlarin icindeki uzun ve karisik metinler insanlar arasindaki normal konusmaya benzesin diye kullaniliyor. Yani amac o metinler sayesinde spam filtrelerini atlatmak. Spam filtresine takilmayan mail'i sen gorup o ekteki gif ile gelen reklami goruyorsun.
0
bana da çok geliyo bunlardan. bi parça jpeg gif geliyo genelde, o resimlerde de sanki borsayla falan ilgili şeyler yazıyo ama alakasız gibi geldi. pek reklama benzetemiyorum ben.
0
Hahah bana da sene oldu belki yağıyor gmail'de bunlardan. buyrun bi tanesi:
Board, posts updated replacing friendly cd.
Blackthe nanny diaries completed judylaw order criminal intent, maureen. Alongside may report errors! Edison death machine police! Service, provided youan company advertise license. True lies others pay cash, fcf signature sinners saints. Usa albatross tvepisode pagolisthe fountain bettyworld.
Showtimes, amp tickets imdbpro imdb resume login register. Todd american revolution, mini, abigail sacred.
Clips view, photosview contact detailsadd in. Soundtrack way evelyn blackthe?
Vocalist performer fourth letter read! Spirit substance, wenn ruth geddy behind.
New, look see redesign!
You flashback loving no has. Weekends experts les canada french. Episodes names, companies keywords, characters, quotes bios plots more.
ekte de viagra fiyatlarının olduğu bi gif resim var.
Board, posts updated replacing friendly cd.
Blackthe nanny diaries completed judylaw order criminal intent, maureen. Alongside may report errors! Edison death machine police! Service, provided youan company advertise license. True lies others pay cash, fcf signature sinners saints. Usa albatross tvepisode pagolisthe fountain bettyworld.
Showtimes, amp tickets imdbpro imdb resume login register. Todd american revolution, mini, abigail sacred.
Clips view, photosview contact detailsadd in. Soundtrack way evelyn blackthe?
Vocalist performer fourth letter read! Spirit substance, wenn ruth geddy behind.
New, look see redesign!
You flashback loving no has. Weekends experts les canada french. Episodes names, companies keywords, characters, quotes bios plots more.
ekte de viagra fiyatlarının olduğu bi gif resim var.
0
Arkadaşlar onlar spam mail fakat son zamanda moda olan değişik ve şeytani bir amaçları var. malum borsa denen bir nane var ve amerikada falan herkes borsadan para kazanmayı hayal kuruyor.bana gelen gif lerde görüyorum ki her gün ya da her hafta belli bir KAĞIT üstüne spekülasyon yapılıyor. Fiyatı çok fırlayacak herkes alsın falan gibi kekleme denemesi yapılıyor. Tabi bu oyuna bu maili alanların %1 i bile gelse bu dalgalanmadan bazı uyanıklar büyük paralar kazanabilirler. Bu konuda da iki düşüncem var. Ya bu yöntem yeni denenmeye çalışılıyor ya da gerçekten para kazandırıyor ki sürekli geliyor. Dünya sosyal mühendisliği kıvırabilen insanların omzunda yükselecek diye boşuna söylemiyoruz zaten.
0
viagra, cialis, enlarge, penis, sex falan gibi kelimeler spam filtrelerine takıldığı için reklamcılar bu ürünlerin reklamını text olarak değil de resim dosyası olarak kaydedip gönderiyorlar. resimlerin amacı bu. hatta photoshopta direkt beyaz üstüne siyahla yazıp gif veya jpeg olarak da kaydetmiyorlar. sanırım yüksek teknoloji bunu da yakalıyor. dikkat ederseniz siyah üstüne karışık renkli bulanık bir ayzı geliyor. tamamı spam filtrelerinin sözkonusu yasaklı kelimelerini görmesini ve maili bloklamasını engellemek.
0
benim hicbiryere vermememe ragmen edu.tr mail adresime geliyo bide anlamis degilim
0
hlathguth
bos dvd alacagim bir kutu. icinde 50 tane olsa iyi olur diye dusunuyorum. dvd+r ve dvd-r'nin farki nedir? bunu merak ediyorum. bir de internetten satin alacagim. uygun ama kaliteli dvdlerin oldugu bir site biliyhor musunuz acaba? bir link nasil da super olur.. ahh..
bos dvd alacagim bir kutu. icinde 50 tane olsa iyi olur diye dusunuyorum. dvd+r ve dvd-r'nin farki nedir? bunu merak ediyorum. bir de internetten satin alacagim. uygun ama kaliteli dvdlerin oldugu bir site biliyhor musunuz acaba? bir link nasil da super olur.. ahh..
0
philips iyidir aslen ama piyasada su siralar pek bulunmuyor.
verbatim biraz daha pahalidir ama ondan iyisi can sagligi. fiyatlari karsilastirip bakmak en iyisi.
dvd-r dvd+r olayinda dvdrw inize gore farklilik olabilir de olmayabilir de. misal benim asus dvdrw bazi dvd+r lari 4x den hizli yazmiyor (uzerlerinde 16x yaziyor ve diger dvdrwlerde 16x yazabiliyorum).
verbatim biraz daha pahalidir ama ondan iyisi can sagligi. fiyatlari karsilastirip bakmak en iyisi.
dvd-r dvd+r olayinda dvdrw inize gore farklilik olabilir de olmayabilir de. misal benim asus dvdrw bazi dvd+r lari 4x den hizli yazmiyor (uzerlerinde 16x yaziyor ve diger dvdrwlerde 16x yazabiliyorum).
0
bildiğim kadarıyla +/- dvd okuyucu ile ilgili.bazıları sadece +'ya yazıyor,bazıları -'ye,bazıları her ikisine de yazıyor.dvd yazıcın hangisini destekliyorsa onu alman lazım.
son 3 yılda herhalde 300'den fazla dvd yazmışımdır.benq,verbatim,philips,maxell ve fly markalarını kullandım.fly haricinde hiçbirinde yazım sırasında bir problem yaşamadım.philips ve maxell'e 3 yıl önce yazdığım dvdleri hala hiç takılmadan izleyebiliyorum.
bütün dvdleri www.hepsiburada.com'dan aldım.
son 3 yılda herhalde 300'den fazla dvd yazmışımdır.benq,verbatim,philips,maxell ve fly markalarını kullandım.fly haricinde hiçbirinde yazım sırasında bir problem yaşamadım.philips ve maxell'e 3 yıl önce yazdığım dvdleri hala hiç takılmadan izleyebiliyorum.
bütün dvdleri www.hepsiburada.com'dan aldım.
0
dvd almadan önce alacağınız marka, dvd writer'ınızla uyumlu mu mutlaka test edin ya da edilmişi bulun. uyumsuz alırsanız 50 boş dvd ile kalakalırsınız öyle. ha ben de philips kullanıyorum, beşiktaş sinanpaşa pasajı'nda 50 tanesi 30 ytl. dvd writer'ım sony ve hiçbir sorun yaşamadım şimdiye kadar.
edit : bu arada divxplanet forumlarında hemen hemen her writer markasıyla her dvd'nin test edildiği bir başlık var, oraya bakabilirsiniz.
edit : bu arada divxplanet forumlarında hemen hemen her writer markasıyla her dvd'nin test edildiği bir başlık var, oraya bakabilirsiniz.
0
philips ve verbatim aynı fabrikanın ürünleri
ikisini de saçma sapan dükkanlardan sahte almadığınız sürece en iyi performansı alırsınız.
belki bir miktar daha pahalıdır (ki öyleler) ama bu iki markayı tercih etmek 5 sene sonra dvdlerin okunmaz hale gelip isobuster ile saatlerce uğraşmaktan iyidir.
+- olayı daha önceden tartışıldığı için arama kısmından ararsanız yeterli bilgiyi bulursunuz
kısaca hemen hemen hiç bir farkı yok artık.
ikisini de saçma sapan dükkanlardan sahte almadığınız sürece en iyi performansı alırsınız.
belki bir miktar daha pahalıdır (ki öyleler) ama bu iki markayı tercih etmek 5 sene sonra dvdlerin okunmaz hale gelip isobuster ile saatlerce uğraşmaktan iyidir.
+- olayı daha önceden tartışıldığı için arama kısmından ararsanız yeterli bilgiyi bulursunuz
kısaca hemen hemen hiç bir farkı yok artık.
0
colg fusiondoğru söylüyor. daha önce hp ve sony kullandım çok iyiydi. sonra şimdilerde dms ve verbatim denedim rezalet. 6 avi dosyası çekiyorsam 2sinde okuma sorunu var.
0
Hangi markayı kullanırsanız kullanın şunu hatırlatayım. Eğer arşivinize koyacağınız bir DVD ise yazdıktan sonra verify seçeneğini işaretleyin. Bunu yapmazsanız aslında o anda yanlış yazılan veriyi 1 ay 1 sene sonra açmaya kalktığınızda bozulduğunu zannedip üzülürsünüz. Ama 5 dakika daha harcayıp verify ettirseydiniz zaten bozuk yazıldığını anlayacak ve üzülmeyecektiniz. Bir de Verbatim ya da philips alacaksanız netten alın da diğerleri için dükkanlardan daha iyi fiyatlar bulmak mümkün.
0
özdek, verify da bi bişe yaramıyor. nero 6.bilmemkaç sürümü ile yazıyorum, verify ettiriyorum. bikaç gün sonra bi bakıyorum dvdnin yüzeyi tertemiz olmasına rağmen okumuyor. gerçi o sürücüden kaynaklanıyor ayrı. ama verify da kesin çözüm değil demek istediğim.
0
sevgili geldiler,
cd ve dvd yazma konusunda beni bilen arkadaşlar bilir (robin mesela) kaliteli medyayı nereden alacağınız bildiğiniz sürece çok sorun yaşamazsınız. eğer sürekli bir problem varsa markayı(cd-dvd) değiştirin, eğer yine sorun varsa yazıcınıza bir el atın. eğer kaliteli medya (pahalı değil bakın kaliteli) ve yeni dvd yazıcı ile hala oluyorsa elektronik aletlerin yanına yaklaşmayın sizde ya radyasyon ya fazla manyetik alan var demek ki :)bir de bunun yüzdesi önemli. yazılan 50 dvd den 1-2 sinde bu oluyorsa normal, 5-10 tanede oluyorsa bir sorun var, 10u geçiyorsa oha falan demek lazım bir el atmak lazım bahsettiğim metodlarla.
ve önceden bahsettiğim gibi verify etmekten vazgeçmeyin.
cd ve dvd yazma konusunda beni bilen arkadaşlar bilir (robin mesela) kaliteli medyayı nereden alacağınız bildiğiniz sürece çok sorun yaşamazsınız. eğer sürekli bir problem varsa markayı(cd-dvd) değiştirin, eğer yine sorun varsa yazıcınıza bir el atın. eğer kaliteli medya (pahalı değil bakın kaliteli) ve yeni dvd yazıcı ile hala oluyorsa elektronik aletlerin yanına yaklaşmayın sizde ya radyasyon ya fazla manyetik alan var demek ki :)bir de bunun yüzdesi önemli. yazılan 50 dvd den 1-2 sinde bu oluyorsa normal, 5-10 tanede oluyorsa bir sorun var, 10u geçiyorsa oha falan demek lazım bir el atmak lazım bahsettiğim metodlarla.
ve önceden bahsettiğim gibi verify etmekten vazgeçmeyin.
0
derek vim
yahu şu süper cin fikirli adamların site açıp açıp para kazandığı haberlerini her gördüğümde delleniyorum. hani adam 1000x1000 pixellik site açıyor, her pixeli 1$'a satıp birmilyondolar kazanıyor(http://www.milliondollarhomepage.com/). işte böyle bişey bulmak lazım. şöyle kolay yoldan para kazandıra
yahu şu süper cin fikirli adamların site açıp açıp para kazandığı haberlerini her gördüğümde delleniyorum. hani adam 1000x1000 pixellik site açıyor, her pixeli 1$'a satıp birmilyondolar kazanıyor(www.milliondollarhomepage.com).
işte böyle bişey bulmak lazım. şöyle kolay yoldan para kazandıracak süper fikirler lazım. en yarıtıcı süper zeki sözlükçülerden fikir almak istiyorum. neler yapılabilir? saygılar...
işte böyle bişey bulmak lazım. şöyle kolay yoldan para kazandıracak süper fikirler lazım. en yarıtıcı süper zeki sözlükçülerden fikir almak istiyorum. neler yapılabilir? saygılar...
0
senin sorun ofsayt, "aa benim aklıma geldi al sen yap bir milyon doları kazan" denmesini mi bekliyorsun allasen. öyle bir tavsiye de bulunan
birisinin fikri de para kazandırmaz adama.
neredesin firuzeyi hatırladım bir anda nedense. :P
birisinin fikri de para kazandırmaz adama.
neredesin firuzeyi hatırladım bir anda nedense. :P
0
açık arttırma sitesi yap.oturduğun yerden para kazanabilirsin.komisyonu biraz düşük tutarsan , o işte çok para var.
0
geldiler
Evde bulunan komşu wireless adsl'in kotalı olup olmadığını anlamanın bi yolu var mı teknik olarak? 1 mbit kullanan ve ağa şifre koymayan biri muhtemelen sınırsız kullanmıyordur ama download yapmamak için zor duruyorum. var mi bi yolu?
Evde bulunan komşu wireless adsl'in kotalı olup olmadığını anlamanın bi yolu var mı teknik olarak? 1 mbit kullanan ve ağa şifre koymayan biri muhtemelen sınırsız kullanmıyordur ama download yapmamak için zor duruyorum. var mi bi yolu?
0
1 ay boyunca istediğiniz kadar download yapın. Ay sonunda gelen fatura çok yüksek çıkarsa ağa şifre koyar sizde kotalı olduğunu anlamış olursunuz. Yok ikinci ayda da şifre yoksa sınırsız demektir. Pek teknik olmadı ama idare edin :)
0
bağlandıktan sonra internet explorer'ı açıp 192.168.1.1 veya 10.0.0.2 yazarak modem ayarlarına girin. kullanıcı adı ve şifre soracaktır. ağa şifre koymayla falan uğraşmayan biri olduğuna göre büyük ihtimalle kullanıcı adı: admin, şifre: admin'dir. hatta modem isminden markasını modelini tahmin/tespit edebiliyorsanız (bkz: adsl modem şifreleri) başlığı size bu konuda çok yardımcı olur. girdikten sonra bağlantının özelliklerini gösteren yeri bulun. eğer download kısmı 256kbps ise sınırsızdır. 1024kbps ise sınırlıdır. 1024 kbps sınırsız kullanacak bir ev kullanıcısı olacağını zannetmiyorum.
0
10.0.0.2'yi denemiştim, şimdi 192.168.2.1'i de deniyorum ama hiçbiyere girmiyor. Bağlantının 1mbit olduğu zaten benim toolbarımdaki iconda yazıyor. onun lan hızı olduğun sanmam, bağlantı yokken 54mbit, internet bağl. varken 1mbit çünkü. Ayrıca adamın bilgisayarını ağda görebiliyorum, çalışma grubu ismi de default.
0
kotalıdır sömürmeyin yazıktır. genelde şifre koymayı bilmiyorlar. çok vaka var ne yapcaklarını bilmiyorlar forumlarda rastlıyorum.
0
Yok sömürmüyorum zaten yav. Anlayıp şifre koyması ya da kapıma dayanmassı gibi bi tereddütüm yok zaten. Bu evden gidiciyim . Ben ilk bulduğumda gidip adamı öpmek istedim :)
0
Hatta bi ara ona şifrelemeyi anlatmayı ya da uygulamayı yaparsanız çok da güzel olur, sevaptır: )
0
benim de şöyle bir sorum var.
bu şifresiz wireless sahiplerine ulaşma imkanımız var mı?
onlara bir şekilde ulaşıp "baba , wireless'a şifre koysana" diyebilir miyiz?
eskiden sub7 veya netbus için açık portlarıarardım.virus bulaşmış ve şifrelenmemiş bilgisayarlara başkası girmesin diye sevabına şifre koyardım.bu wireless'ta da böyle bir imkan var mı?
bu şifresiz wireless sahiplerine ulaşma imkanımız var mı?
onlara bir şekilde ulaşıp "baba , wireless'a şifre koysana" diyebilir miyiz?
eskiden sub7 veya netbus için açık portlarıarardım.virus bulaşmış ve şifrelenmemiş bilgisayarlara başkası girmesin diye sevabına şifre koyardım.bu wireless'ta da böyle bir imkan var mı?
0
Evet agalar girdim velinimetimin modemine. Şimdi bu kardeşe bi mesaj nasıl ileritirim senin bağlantın sebil, şifre koy diye. Gerçi ağda bilg. adına ad soyad yazmış karşı apt.da gider bulurum da :) kafaya odun yemek var.
0
aynı ağ üzerinde olduğunuz için sanırım net send komutu mesaj göndermek için işe yarayacaktır.
0
geldiler
Çok hararetli bi iddialaşma var, sizce resimdeki taştan aslan kaç tondur? (Anadolu Medeniyetleri müzesinde kendisi)http://img145.imagevenue.com/img.php?image=37591_DSC01494_122_158lo.JPG
Çok hararetli bi iddialaşma var, sizce resimdeki taştan aslan kaç tondur? (Anadolu Medeniyetleri müzesinde kendisi)
img145.imagevenue.com
img145.imagevenue.com
0
Bu arkadaşın boyu kaç 170 cm mi? sanırım aslanın boyu da bir o kadar var genişliği de yaklaşık 1 metre alırsak 1.7 x 1.7 x 1 =2.89 metreküp. bir metreküp taşı 2-2.5 ton gibi alırsak kabaca 5 ila 7.5 ton arası olabilir. Eğer fotodan kaynaklanan boyut problemleri varsa çarpın toplayın tahmin edin.
0
mühendis adam başka oluyor yahu,
ben müzenin sayfasında varmıdır
googlde mı bulurum yoksa
kitaplarımda da olabilir mi diye düşünürken
çatçat hesapladı adam
saygılar
ben müzenin sayfasında varmıdır
googlde mı bulurum yoksa
kitaplarımda da olabilir mi diye düşünürken
çatçat hesapladı adam
saygılar
0
haha bravo. biz de 3-5 ton kesin var diyoruz, bikaç arkadaş 1-1.5 ton anca diyor. yanız genişliği 1 metre yoktur gibi 60-70cm falandır.
teşekkür:)
teşekkür:)
0
ben cevap verdiğimi unutmuşum adamlar 7 sene sonra soruyu hortlatmışlar. hiç mi utanmanız yok? :)
0
mosmor
şimdi şöyle: beni deli gibi elektrik çarpıyor. hemen hemen her metalle temas ettiğimde bir kıvılcım hissediyorum. var mıdır bunun bir sebebi veya çaresi? yardım edin bıktım valla, elimi yıkarken bile çarpılıyorum şerefsizim.
şimdi şöyle: beni deli gibi elektrik çarpıyor. hemen hemen her metalle temas ettiğimde bir kıvılcım hissediyorum. var mıdır bunun bir sebebi veya çaresi? yardım edin bıktım valla, elimi yıkarken bile çarpılıyorum şerefsizim.
0
bağ bahçe bir yer varsa yakında, çıkar ayakkabıları çorapları bir süre gez yalın ayak toprakta; çözüm geçici olursa artır bu çalışmaları bir de stres yapma.
0
muhtemel polar veya yünlü kıyafetler giyiyosundur bunlar da sürtünme etkisiyle üzerindeki statik elektriği arttıyor ve çarpılmak hazin son oluyor. tabi burda ayakkabının etkisi de çok fazla çünkü spor ayakkabı ve bot tabanları plastik yapıldığı için topraklanamıyoruz. bunlara dikkat etsen belki biraz çözüm olur:)
0
Yaşadığın mekanda yer zemininin plastik malzemeden yapılmış olması,
sürekli altı plastik terlik giymek gibi etkenler de bunu arttırabilir.
Bir de duş alırken çıplak ayaklı olmaya dikkat etmeni öneririm. Şimdilik aklıma ilk gelenler bunlar.
sürekli altı plastik terlik giymek gibi etkenler de bunu arttırabilir.
Bir de duş alırken çıplak ayaklı olmaya dikkat etmeni öneririm. Şimdilik aklıma ilk gelenler bunlar.
0
Toprak olmasına gerek yok, evin beton yerlerinde, balkonunda falan dolaş vs. Eniştem bobinajcı onda da manyak gibi elektrik vardı, öyle yapardı.
0
bilgisayarcılar için vücudtan statik elektriği topraklayan özel bileklikler var. onları kullanarak biraz azaltabilirsin.
0
Havanin kuru olmasi da cok etki ediyor statik elektrik olayina. Hakikaten hayattan bezdiriyorsa seni, evine bir nemlendirici alabilirsin.
0
toprakla kendini, parmağini toprağa sok yap bişiler ama yapana kadar yerinde olsam gök gürültülü ve sağanak yağışlı havalrda açık alanlarda gezinmem allah muhafaza elektirik konusunda bir golden shot yiyebilirsin. kolay gelsin
0
ayni dertten ben yillarca muzdariptim.artik tik olusmustu.metal gordugumde ceketimin koluyla iteleiyordum,ofisin kapisini koli bantlariyla kaplamistim.sirf bu yuzden araba bile degistirdim.kapiyi anahtarla her actigimda carpiliyordum.metali birak birisiyle el sikistigimda saclarinin havalandigini gorurdum.gitmedigim yer kalmadi kurtulmak icin.
tek sebebi var stress.yan sebebler tetiklesede.butun mevzu kafanin mesgul olmasindan ve stressten kaynaklaniyor.topraga basmak falan bir cozum olabilir hatta yaninda metal bir aparat dolastirabilir.baska bir metal dokunmadan once onu tutabilirsin.ama herseyden once kafani rahatlatman lazim.
tek sebebi var stress.yan sebebler tetiklesede.butun mevzu kafanin mesgul olmasindan ve stressten kaynaklaniyor.topraga basmak falan bir cozum olabilir hatta yaninda metal bir aparat dolastirabilir.baska bir metal dokunmadan once onu tutabilirsin.ama herseyden once kafani rahatlatman lazim.
0
