Giriş
(12)

Pazar günü planlarınız neler

arbre
Sb. İyi pazarlar.
Sb. İyi pazarlar.
0
arbre
(16.11.25)
uyku - oyun - kaliteli gym araştırması - hoşlandığım kızın telefonunu bulma
0
duyurukullanıcısı
(16.11.25)
nevşehir belediye başkanı'nın galericideki kahvaltısı gibi kahvaltı hazırladım onu yiyeceğim şimdi.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(16.11.25)
Yolculuk
Şimdi havaalanı yolundayim
İstanbul'da inip Çorlu'ya yola devam edeceğim
0
artıküyeolmakistiyorum
(16.11.25)
benim hiç kaliteli aktivitem yok. evde bir kasa bira var. dümdüz içicem.

youtu.be
+1
yurtsuz john
(16.11.25)
İyi pazarlar herkese. Kahvaltımı ettim, Pluribus'un bir bölümünü bitirdim az önce.
Birazdan sınava çalışmaya başlayacağım, gün arasında perde takacağım ve duş alacağım.

!g.
+1
rakicandir
(16.11.25)
Pazarda gözleme ile geç kahvaltı, oradan denize gireceğim
0
Mistyimage
(16.11.25)
Ayfer Tunç'un son romanını okumaya devam edeceğim. Her günkü çalışmalarıma devam.
0
black holes in the sky
(16.11.25)
Boş boş takılacağım.
0
put it in your appropriate place
(16.11.25)
Zabaan köründe eğitime geldim 2 saate biticek. Eve gider 1 saat yatarım ulu manitu gelene kadar, sonra Feyyaz ile Haluk Bilginer’in başrolünü paylaştığı filme gideceğiz sonrasında da arkadaşlarla birkaç tane cin tuonik, sonrasında ev işleri ve hafta içine hazırlık ve kapanış.
0
vedatchilipeppers
(16.11.25)
birazdan cikip yürüyüs yapicam, kus gözlemlicem.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(16.11.25)
Sabah Van Gogh: Işığın İzinde sergisine gittim. Oradan bomonti'deki seoul kitchen'a geçtim. Geçen burada bir soru sormuştum hatta @eileengray önermişti tşkler tekrardan kendisine mekan çok ilgi çekiciydi <3 Yemekler de güzeldi özellikle ballı hardallı kore tavuk ile tatlı patates noodle ı çok beğendim.

5'te oğlanın basket antrenmanı var onu beklerken kitap okurum. Akşam da pluribus 3. Bölümü izleyerek günü kapatmayı planlıyorum
0
kullanicadi
(16.11.25)
Çalışıyorum. 15 dk ya çıkarım sonra belki dizi izlerim ya da biraz oyun oynarım.
0
onyx
(16.11.25)
(7)

Pink Floyd’dan sonra büyük var mı?

michael_knight
Pink Floyd’dan sonra o büyüklükte bir grup gelmiyor aklıma. Deep Purple var ama o da babamın zamanından. Benim zamanımdan aklıma gelen en büyük Radiohead ama aralarında ben bile birkaç gömlek fark olduğunu hissediyorum. Pink Floyd’dan sonra onun kadar büyük bir grup oldu mu? Neden böyle?
Pink Floyd’dan sonra o büyüklükte bir grup gelmiyor aklıma. Deep Purple var ama o da babamın zamanından.
Benim zamanımdan aklıma gelen en büyük Radiohead ama aralarında ben bile birkaç gömlek fark olduğunu hissediyorum.

Pink Floyd’dan sonra onun kadar büyük bir grup oldu mu? Neden böyle?
0
michael_knight
(15.11.25)
ne kadar bana öyle gelmese de the rolling stones olabilir mi?
+1
nothing in my way
(15.11.25)
Queen.

Türk edebiyatındakı Garip Akımı gibi hepsini ezdi geçti.
+2
yurtsuz john
(16.11.25)
En büyük diyemem ama aynı dönemde az buz popüleritesi olan ismini sayabildiğimiz 10 grup bence rock müziğin basamaklarını yukarı taşıyan en tepedeki isimler. Pink floyd büyükse önceki çıkanlar yüzünden, herkes burada bir kilometre taşı aslında, o yüzden bence kimse en iyisi bey en büyüğü değil hepsi en iyileri.
+1
olaylar olaylar
(16.11.25)
bulutsuzluk özlemi

edit: nejat abi eksi oy verenlere sevgilerini iletiyor.
-5
HellKeePer
(16.11.25)
rolling stones
guns and roses

falan

pink floyd 2000'lerde falan alternatif bir şeydi aslında.
0
duyurukullanıcısı
(16.11.25)
Pink Floyd kadar abartılmış boktan bi grup çok yoktur müzik tarihinde.
-2
kizil karga
(16.11.25)
Böyle bir başlıkta Queen'den yeterince bahsedilmediğini fark ettim, kısacası Queen.
-1
Moonpie
(16.11.25)
(7)

super mario

hknty
bu oyun 90'ların sonu 2000'lerin başında popülerdi türkiye'de. ama oyun 1985 yapımıymış. neden türkiye'de popülerdi? tüm dünyada mı popülerdi o dönem yoksa türkiye'ye geç mi geldi?
bu oyun 90'ların sonu 2000'lerin başında popülerdi türkiye'de. ama oyun 1985 yapımıymış. neden türkiye'de popülerdi? tüm dünyada mı popülerdi o dönem yoksa türkiye'ye geç mi geldi?
0
hknty
(15.11.25)
nintendo ile popüler oldu. sanırım nintendo bize geç geldi. daha çok atari ve comodore64 vardı ülkemizde.
0
gercekdunya
(15.11.25)
Mario dünya tarihinin en meşhur oyunu zaten şu an bile.

Mario'nun çıktığı konsol Nintendo Entertainment System yani kısaca NES. Türkiye'de 90ların sonunda çakma NES konsollar vardı, ben 96lıyım, 2001 yılında ilk bilgisayarım alınana kadar hep o konsolla oynuyordum ki atari diyorduk işte nes falan bilmiyoduk. O dönem aslında PlayStation 1 çıkmıştı ama benim çevremde kimsede yoktu herkeste aynı nes çakması atari vardı. Muhtemelen nintendo Türkiye'de resmi satış yapmadığı için 90larda ülkemize çakması girdi (tayvan üretimi diye biliyorum), öyle popüler oldu. Tek kasette 1000 oyun geyikleri de ordan kalma
+2
nundu
(15.11.25)
başka oyun yoktu ve herkesin anlayabilip oynayabileceği tek oyundu, rekabet vardı
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
temelde şunu merak ediyorum. o dönemde türkiye'de atari popülerdi. ve oyunların hepsi 80'lerde yapılmış. yani 15 yıl önce yapılan oyunlar hala dünyada popüler miydi yoksa ekonomi gelişmediği için türkiye'de mi popülerdi sadece? çünkü 15 yıl önceki oyunların, teknolojinin bir yerde bu kadar popüler olması ilginç. mesela duck hunt 1984 yapımıymış ve ben 90'ların sonlarında hatırlıyorum. bilmem ilginç aslında. sanırım hem geç geldi hem ekonomiden dolayı playstation pek yaygınlaşmadığı için oynanıyordu.
0
🌸hknty
(15.11.25)
Bence bizim halkın ekonomisinin onu almaya gücü anca o zaman yetmiştir de o zaman iyice popüler hale gelmiştir. Doksanlarda bir çoğumuz fasfakirdik. Nerde atari nerde nintendo?
+1
rodeocu
(15.11.25)
dünyada da abd gibi gelişmiş ülkeler dışında varlığını uzun süre götürmüştür 8bit oyunlar

mesela aynı mario'nun 1990 yapımı super mario world şeklinde 16bitlik super nintendo'ya çıkmış oyunu var. o dönem çocuklarına sor çoğu bilmez ben de dahil. sebebi ekonomi. aynısı sega için de geçerli. bunlar görece pahalı aletlerdi kasetlerini kartuşlarını bulmak zordu. bulsan da sıkıldığında değiştirebileceğin sürekli dönen aktif bir piyasası yoktu.

16 bitlik o gerçekçi hissiyatı karşılayan ve herkesin ulaşabileceği atari salonları vardı.
+1
deranzo1
(15.11.25)
Türkiye'ye o kadar da geç gelmedi. 80'lerin sonu, doksanların henüz başında atari salonlarında çılgınlar gibi oynuyorduk. Hatta o dönem oyunlar süreliydi. Oyun başladıktan bir süre sonra tuşların yanında ışık yanıp sönmeye başlıyor ve oyuna devam edebilmek için yeniden jeton atmanız gerekiyordu. Neyse ki bu sistem çok uzun sürmedi. Yerine liyakata dayalı oyun geçme sistemi gelince salonlarda bir anda abi geçeyim mi adamları türedi.
Duck Hunt da o dönem salonlarda vardı. O tabancanın nasıl çalıştığını hakkında türlü teoriler türetilirdi.

(bkz: geçmiş zaman olur ki)
0
sarap dumani
(15.11.25)
(6)

Hiiiiçççç çalışmak istemiyorsunuz ama

tiredofwaiting
Eşşşek gibi de çalışmak zorundasınız. Nasıl başlıyor ve devam ediyorsunuz işe?
Eşşşek gibi de çalışmak zorundasınız. Nasıl başlıyor ve devam ediyorsunuz işe?
+1
tiredofwaiting
(15.11.25)
Mesele başlamak.
En kolay kısmını bitirmek amacıyla başla işe.
15 dakika sonra başla. Hadi. Hemen.
0
michael_knight
(15.11.25)
playlist
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
Toplam çalışmam gereken sürenin bir kısmında hiç ama hiç çalışmıyorum atıyorum 2 saat hiç bakmıyorum. Sonrası mecbur.
0
Amaranta ursula
(15.11.25)
Aslında müzikle çalışabiliyorsanız duyurukullanıcısı'nın yazdığı yöntem pomodoro tekniği gibi işe yarayabiliyor. Bu bitene kadar çalışacağım diyebilirsiniz. Mesela açın bir senfoni, bitene kadar çalışın. Bitince ara, sonra bir senfoni daha. Böyle böyle hem çalışırsınız hem de Gürer Aykal kadar senfoni dinlemiş olursunuz :) Evden çıkıp başka bir yerde çalışmak da işe yarayabiliyor.
0
cosmicstring
(15.11.25)
Kolay gelen yerden başla. İçine çekilirsin. İte kaka çalıştığım zamanlar olduğunda bende işe yarıyor :)
0
truf
(15.11.25)
Eşşek gibi yapıcaksın diyorum kendime. Hiçbir strateji kolaylaştırıcı bişey hazırlık olmadan. Bu iş yapılacak diyorum. Sike sike diyorum. İkna etmeye çalışmıyorum kendimi.
0
benim bir gizli bildiğim var
(15.11.25)
(12)

NewYork'ta bir Uganda'lı

WithWorth
Uganda'da doğup 7 yaşında göç edip, genç yaşında `NewYork` belediye başkanı olmak.Obama'nın siyahi başkanlığından sonra bu.Bu abd'de demokrasinin hem halk (oy verenler) hem yönetim nezdinde gerçekten bazı eşikleri aştığını göstermiyor mu ? Hiç değilse buna işaret etmiyor mu ? Adam müslümanmış bir de
Uganda'da doğup 7 yaşında göç edip, genç yaşında NewYork belediye başkanı olmak.
Obama'nın siyahi başkanlığından sonra bu.
Bu abd'de demokrasinin hem halk (oy verenler) hem yönetim nezdinde gerçekten bazı eşikleri aştığını göstermiyor mu ? Hiç değilse buna işaret etmiyor mu ? Adam müslümanmış bir de.
11 Eylül'den sonra; fanatizme gidip tüm müslümanlara etiket yapıştırmamış demek halk ?
Yada muhalif taraf "11 Eylül teröristini başa mı getireceksiniz ?" diye karşı siyaset yapmamış.
Çünkü halkta bu karşı siyaset tutmayacak...
Yada "O afrikalı; bizden değil" dememiş.
Ne diyorsunuz ?
-1
WithWorth
(15.11.25)
Abd'de bizdeki gibi seçilmeni engelleyecek siyasi bir baskı yok, adam zamanında taksiciler için açlık grevi yapmış mesela bu tip eylemler kitleleri arkana alabilmene neden olabiliyor, buna benzer başka aktivist eylemleri de olmuştur muhakak, adamlar bunları unutmuyor zamanı gelince bu müslüman bu zenci bu Afrikalı demeden karşılığını veriyor.
0
kizil karga
(15.11.25)
@kizik karga "adamlar bunları unutmuyor" cümleniz çok vurucu.
+1
🌸WithWorth
(15.11.25)
Beyaz Müslüman olsaydı seçilmezdi bence. Siyasiler tersine ABD'nin parçası.
-2
arbre
(15.11.25)
Amerikada seçilen adamlar, derin devletin adamıdır, figürdür.
Derin devlet ne derse onu yaparlar. O an vitrine onu koymak gerekmiştir. Onu koymuşlardır.
Adamın rengi, dini, nerede doğduğu ehemmiyet kesbetmez.
-1
Mirket
(15.11.25)
Abd'de dindarlık devlete bağlılıkla özdeşleştirilen bir özellik. Dinsizim, ateistim deseydi seçilemezdi. Siyah olmak, müslüman olmak amerikan değerlerine göre zararlı özellikler değil. Siyahlık-beyazlık konusu çoktan aşıldı.

Mamdani müslüman kimliğiyle lgbt barlardan oy topladı. Ne kadar practising müslüman durup düşünmek lazım. Örneğin lgbt haramdır dese kaç kişi oy verirdi?
0
michael harddd
(15.11.25)
diversity bias,

newyork'ta belediye başkanı olmak çok matah bir şey değil, herşeyden sorumlusun bir sürü dava açılıyor ve herkesi mutlu etmek zorundasın. istediğini de yapamazsın.

o sebeple sadece x insanlar artık seçimlerde
-3
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
Mamdani aslında kendi içinde oldukça inançlı Şii bir Müslüman ama arkadaşların da dediği gibi gay barlara gitti, translarla kampanya yaptı yani din bakış açısıyla ayrıştırma yapmadı.

Ayrıca kimliğini inkar etmese de siyaseti daha çok sınıf üzerinden yaptı. Tabii ki Türkiye'deki sosyalistler beğenmiyor ama yine de ABD şartlarında "Ben sosyalistim" diyerek kampanya yaptı ve kazandı. Taksiciler dışında kirasını ödeyemediği için evinden çıkmak zorunda kalan kişilere gönüllü destek verdi, partisi (dsa, democratic socialists of america) içinde yıllardır örgütlü ve babası Marksist bir akademisyen annesi de yine sol görüşlü bir yönetmen.

Kesin derin devlet var demek kolay, gerçekten olabilir de tabii ve kendisini yüceltmeye ya da Mamdani kazandı diye kışın ABD'ye devrim geliyor demeye gerek yok ama yine de bir sene önce adaylığını açıkladığında %1 tanınan biri olarak başarılı bir kampanya süreci ve halkçı vaatlerle dünyanın en önemli şehrinin belediye başkanı oldu, saygı duyulması lazım.

Ha bu arada rakipleri 11 eylülden girdi, şeriat getirmek istediğinden çıktı, sakalını photoshopla gürleştirip algı oyunları yaptı, her türlü pisliği yaptılar. ABD bu siyasi pislik konusunda bizden daha kötü olabilir hiç eksik kalmıyorlar en azından
+2
nundu
(15.11.25)
türkiyeyle kıyaslamak çok yanlış. amerika zaten başlı başına göçmen ülkesi. önce ki başkanlarında çoğu göçmen kökenli.
bir de seçine katılım oranlarına bakmak lazım. bizdeki gibi %90 üstü bir katılım yok. hatta orada her seçin de gidip kendin seçmen kaydı yaptırman lazım ancak öyle oy kullana biliyorsun.
kaldı ki bu adamda radikal islamcı değil şii. tam istedikleri kıvamda.
popülist söylemler ve trump karşıtlığı ile kazandı. bizimkiyle tek ortak noktası bu olsa gerek.
+1
my fault
(15.11.25)
mamdani new york’ta kazandı; başka bir şehirde (demokratların kemikleşmiş yapısından bu kadar kopmuş) bir aday kazanamazdı. New York’ta zengin olan her mahalle (west village mesela, sadece Wall Street tayfanın yaşadığı yerler değil) cuomo’ya verdi. bu seçim sonucu sisteme toplu bir cevap değil yani.

demokratlar içinde aşırı dinozor bir establishment var (gürsel tekin vari). çok da göründükleri gibi progressive değiller. Zamanında Bernie yerine Hillary’nin aday gösterilmesi onların da kafa yapısını gösteriyor. trump bile demokrat cuomo’yu destekledi. aynı paranın iki yüzüler.

Okuduğum bir yazı zohran’ın da aslında sistemin bir parçası olduğunu (polise olan vurgusu vs.) anlatıyordu. yola çıktığı vaatlerini bayağı bir ehlileştirmesinden bahsediyordu. linki tekrar bulursam buraya koyarım.

yani aslında pek bir şey değişmedi, bu yüzden çok umut verici değil. tek umut veren şey, grassrootsun gücünü elbet bir zaman gösterebileceği inancı.
+1
eileengray
(15.11.25)
ABD deki kutuplaşmanın argümanları, anlayış ve kültürü ile bizdekiler çok farklı .
Bizde kömür ve makarna bile artık siyasi manada anlamlandırılıyor.
Spaghetti dağıtılsaydı durum belki biraz farklı olabilirdi.

Suriye iç savaşı 2011 bahar zamanı başladı . O tarihten bu zamana gelen milyonlarca göçmene rağmen bu zamana kadar içlerinde bir tane tanınmış youtuber görmedim. Oysa göçmenlere kıyasla yoğunluk olarak sınırlı sayıdaki Koreli, Japon vs. youtuber gördük.

Çevremde Suriyeli de oldukça fazla.
Ucuza işçi olarak istihdam haricinde hiç bir yerden toplumun içinden biraz sıyrılarak görünen bir noktada olmaları için gerçek anlamda destek görmediler. Hatta hastanelerde görev alan göçmen asıllı sağlık personellerini bile görmek istemedik. (Zencilerin de giremeyeceği kamu binaları bir zamanlar ABD de bulunurdu)
Haliyle siyasette yer almaları da asla düşünülemezdi.
Konu geniş o nedenle ne kadar tezatlar içerisinde olduğumuzu biraz anlatmak istedim burada

Mamdani'nin ise arkasında temelde küreselcilerin olduğu ve onların kontrolünde olarak konuşmalarında "her şeyi " vaad eden biri.
Trump, onun seçilmesi halinde eyaleti bazı maddi yaptırımlarla tehdit etmişti.
Mamdani'nin seçilmesinin (geçmişine de bakarak) dünyanın geri kalan kısmına da bir mesaj olduğunu düşünüyorum .
Devşirme yoluyla dış arenada kazanım sağlama bir nevi .
Benzeri belediye başkanlığı hikayesi ingilterede de var.
0
diyecevaplandı
(15.11.25)
aslinda cok basit ve anlasilabilir sebepleri var:

eleman kimlik siyaseti yapmadi. musluman ve demokratik sosyalist oldugunu belirtti ama bu kampanyasinin temelinde yer almadi. temelde hep ekonomik sorunlar, gecim sikintisi, konut/kira sikintisi vardi. cunku bunlar nyc'de gercekten buyuk sorunlar.

kimseyi dislamadi, gitti cumhuriyetcilerle gorustu. onlari ikna etmeye calisti. kiliselere, camilere, havralara, gay barlara, eylemlere, grevlere kisacasi her yere gitti. sahada cok aktifti ve cok iyi bir ekibi vardi. bu da aktivist ve orgutlu biri olmasindan kaynaklaniyor.

eleman gercekten zeki ve sempatik. bu cok onemli. anne babasi entelektuel insanlar ve cocugu iyi yetistirmisler. ayrica mucadeleci ve yapici biri. trump bu son secimi kazandiginda demokratlar buyuk hayal kirikligi yasiyordu; herkes ortadan kaybolmustu. bu cocuk o zaman da sahadaydi.

son olarak, nyc'de ciddi bir musluman nufus var. onceki secimlerde katilim orani sadece %7 idi muslumanlar arasinda, cunku iki taraf da ayni bokun lacivertiydi; gidip birine oy vermek pek anlamli gelmiyordu. cuomo da demokratik partiden yani baktiginda ama pustun teki. bu cocuk cikip israil kopekligini yapmadi en azindan. bu da buyuk karsilik buldu.

yine de sadece nyc'de kazanabilirdi muhtemelen, o da demografik yapidan oturu. nyc amerika'nin geri kalan yerlerinden cok farkli, bambaska bir yer. bu kadar musluman, bu kadar solcu, bu kadar gay, bu kadar avrupali, bu kadar oteki, bu kadar kozmopolit bir yer yok amerika'da. kucaklayici ve ekonomik sorunlari hedef alan bir kampanya ile nyc demografisi birlesince boyle bir sonuc cikti; cok da guzel oldu.
0
banach
(15.11.25)
New York da bildiriyorum. new yorkun Amerikanı geri kalanı ile uzaktan yakından alakası yok. demokrat adayı olarak ny da kazanir ama baska demokrat bir sehirde kazanamaz. ny amerika degil kısacası
0
oscar
(16.11.25)
(7)

Havaalanı girişi kemer sorunu

artıküyeolmakistiyorum
Merhaba, en son 2-3 ay önce havaalanına girmiştim ve otomatikman hiç kargaşaya yol açmadan kemeri çıkarmıştım. Fakat güvenlikler bazı kişilere kemer çıkarmayın devam edin dediğini gördüm. Şimdi son durum nedir, kemer çıkaracak mıyız, çıkarmıyor muyuz?
Merhaba, en son 2-3 ay önce havaalanına girmiştim ve otomatikman hiç kargaşaya yol açmadan kemeri çıkarmıştım. Fakat güvenlikler bazı kişilere kemer çıkarmayın devam edin dediğini gördüm.
Şimdi son durum nedir, kemer çıkaracak mıyız, çıkarmıyor muyuz?
0
artıküyeolmakistiyorum
(15.11.25)
Geçen ay çıkarttırdıklarını gördüm. Biraz keyfi bir uygulama olmaya başladı sanırım, havaalanından havaalanına değişiyor.
0
onyx
(15.11.25)
çıkar at kutuya
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
Sanırsam güvenlik sistemlerine güncelleme gelmiş demek ki. Gidiş ve gelişte hiç kemer takmıyorum direkt çantama atıyorum uğraşmamak için. Eylül ayında gittiğimde sorup sormadıklarını hatırlamıyorum ama genelinde kemer var mı diye soruyorlar. Yok deyince iyi geç salıyorlardı.
0
put it in your appropriate place
(15.11.25)
havalimanı güvenlik cihazlarında güvenlik seviyesine göre renk kodları olur. zaman zaman o güvenlik seviyesi arttırılır (mesela valilikten gelen bir talep doğrultusunda) bir hafta önce cihazda ötmeyen kemer bu kez ötmeye başlar. güvenlik personeli de kemerin öteceğini tahmin ettiği güvenlik seviyesi aktif olduğunda sizi önden kemeri çıkarmanız için uyarır ki iki kez geçmeniz gerekmesin. seviye düşükse de kuyruğu eritmek için kemer kalsın diyebilir.

bir havalimanı çalışanı olarak hiç uğraşmam, çalıştığım yerde de seyahat ettiğim yerlerde de kemeri direkt çıkartırım.
0
phoarbix
(15.11.25)
ben de şuna denk gelmiştim havalimanına girişteki xrayde çıkarttırmadı ama uçak kapısına geçmeden önceki xrayde çıkarttırdılar.
+1
bravoteam
(15.11.25)
Dün çıkardım. "çıkarma" demediler. İstanbul Havalimanı.
0
yadigar
(16.11.25)
Güncel: tamamen keyfi uygulama. Bugün her iki geçişte de kemerin çıkarılması istendi. Ben yine baştan çıkarıp çantaya atmıştım.
0
🌸artıküyeolmakistiyorum
(16.11.25)
(3)

koltuğa yapışan kedi kılı için süpürge

yedigimiztavuk
bu kılları nasıl temizlerim? uygun makine veya yöntem nedir? neye baksam emin olamıyorum, kararsız kalıyorum. bir ara rowenta süpürgemin dönen başlığı vardı fakat o da hem pek etkili değildi hem bozuldu. el süpürgesi, gırgır, uygun başlıklı süpürge... her tavsiyeye açığım.kumaşını merak ederseniz ko
bu kılları nasıl temizlerim? uygun makine veya yöntem nedir? neye baksam emin olamıyorum, kararsız kalıyorum. bir ara rowenta süpürgemin dönen başlığı vardı fakat o da hem pek etkili değildi hem bozuldu. el süpürgesi, gırgır, uygun başlıklı süpürge... her tavsiyeye açığım.

kumaşını merak ederseniz koltuk: www.koctas.com.tr
0
yedigimiztavuk
(15.11.25)
samsung jet75 dikey süpürgemiz var. dönen başlığı var. inanılmaz topluyor. muhtemelen diğer dikey süpürgelerin de vardır benzer özellikleri.

şu da kullanışlı bir alet:
www.trendyol.com
0
dilemma of subscribtionability
(15.11.25)
share.google
Şu nesnelerden evde varsa bir denesenize. Bayağı dümdüz, kuru kuru koltuğu bununla tarayın. Halıda inanılmaz işe yarıyor, sizin koltuk kumaşında nasıl olur bilmiyorum.
+1
kobuzchu kiz
(15.11.25)
koli bantı ile çekiyorlardı bazen
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
(11)

Dinlediğiniz şarkıları hayatınızdaki olaylarla eşleştiriyor musunuz?

Civil.leo
Müziği duyunca belli başlı bir anıya ışınlanmak gibi?
Müziği duyunca belli başlı bir anıya ışınlanmak gibi?
+1
Civil.leo
(15.11.25)
Bu bana en çok kokularda oluyor. Havanın kokusu ya da bi parfüm kokusu beni anıdan anıya ışınlayabiliyor.
0
mermaidd
(15.11.25)
Güzel zamanlar geçirdiğim sırada kulağıma çalınan şarkıları eşleştiriyorum.

Mesela Tarkan'ın Adını Kalbime Yaz şarkısını ne zaman duysam 2010 yılında Alanyada geçirdiğim güzel yaz tatili aklıma gelir. O yaz her yerde o parça çalıyordu çünkü.
+1
yurtsuz john
(15.11.25)
Şarkıları anılarla kodlayan biri olduğum için çok oluyor.
+2
Amaranta ursula
(15.11.25)
Evet
Çok var ama iki örnek vereyim
*Seni yazdım kalbime* dinlerken düğünüm, "burası Adıyaman" dinlerken rahmetli annem aklıma geliyor
0
etna
(15.11.25)
evet,

bir çok şarkı var denk gelince belirli anlara gidiyorum, şu şarkıya ilk şurada denk gelmiştim diye o ana gidiyorum, bazı şarkıları tanıdığım kişilerle eşlemişim kafamda. o kişi, mekan, ortam aklıma geliyor
0
exlibris
(15.11.25)
Tabii ki, sırf bu durumdan dolayı bir süre dinleyemediğim parçalar da olmuştur, veya aksine çok dinlediğim. Bu arada, bir olay anında çalan parça değil sadece sonrasında çağrışım yapan, bir başında olup bir şey düşünürken kulağında denk gelen parça da sonrasında o olayla özdeşleşiyor bende..
Boşuna yeni flörtler birbirlerine parça yollamıyor, sonra o parça çaldığında akla gelinsin diye hep bunlar..

Müziğin hayatınızdaki önem seviyesiyle alakalı olabilir bu durumun azlığı veya çokluğu.
0
nwnd
(15.11.25)
Evet ama doğrudan bir anıya değil de hayatımın belli bir dönemine ait oluyor daha çok.
0
black holes in the sky
(15.11.25)
bazı şarkılarda etrafımdaki insanlardan izin istediğim oluyor sessiz olmaları için
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
Alicia Keys - Fallin'
Adele - Rolling in the deep
Gotye - somebody that I used to know

Bu üç şarkıyı da genç ve salak halimle hayatımın travmatik ayrılıklarında ciğerim sökülene kadar ağlaya ağlaya dinlediğim için duymaya katlanamıyorum. Bir yerde çalarsa falan aniden içime sıkıntı basıyor.

Bunlar dışında sevdiğim şarkılara denk geldiğimde o şarkının çıkış zamanını dönem olarak hatırlıyorum. Aaa evet 2016 yazıydı ne zamanlardı falan diyorum
0
kullanicadi
(15.11.25)
hic olmuyor.
koku ile olur. gördügüm bir manzara ile olur.
doganin kendi sesleriyle de olur.
mesela arabada giderken yagan yagmurun sesi + manzara bazen beni anidan aniya gezdirir.
ama müzik ile olmadi hic.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.11.25)
Bazen bir şarkıya takıyor, sözlerini bilmeden tekrar tekrar dinliyorum. Sözleri okuyunca aa bu beni anlatıyormuş diyorum. Mesela bu şarkı: genius.com
Sanırım dinlerken farkında olduğumdan daha fazlasını anlıyorum.
0
gnosis
(15.11.25)
(7)

Çok dalgınım

seydan8787
Hayatım bazı şeyler yolunda gitmiyor, bulunduğum ortamdan hiçbir şeyden mutlu değilim. Değiştirme şansım da yok. Öyle bir imkan da yok. Bazen sokakta insanların bunu suratımdan okuduğunu hissediyorum. Ne yapmalıyım?
Hayatım bazı şeyler yolunda gitmiyor, bulunduğum ortamdan hiçbir şeyden mutlu değilim. Değiştirme şansım da yok. Öyle bir imkan da yok. Bazen sokakta insanların bunu suratımdan okuduğunu hissediyorum. Ne yapmalıyım?
0
seydan8787
(14.11.25)
vakit kaybetmeden psikiyatriste.

it's okay not to be okay.
+2
yurtsuz john
(14.11.25)
hobi edin,
voleybol oynayan grup bul,
bisiklet edin..

geçmiyorsa hekime daniş.
0
designer
(14.11.25)
sorumluluk al, başar, takdir kazan. kızımın defterinde aferin gördükçe kabarıyorum. onu okuldan almaya gidince eksilen dişleriyle sırıtması yok mu? of of
şimdi bana eksi verenler çıkacak ama onlara sinirlenme lüksüm bile yok. çünkü ben bana ait değilim artık.
-3
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(14.11.25)
Bir şey yapmak zorunda değilsin. Bu hissettiğin şeylerden önce belki mutluydun, belki nötrdü hayatın. Yol üzerinde farklı bir istasyona ilerlerken yine bir süre mutlu hissedeceksin, ve bu uzun yol boyunca tekrar tekrar aynı şeyleri yaşayacaksın. Hepimiz gece yolculuğu yapmışızdır. Bu yolculuk boyunca uzaktaki köylerdeki merak ederiz, biri arkamızda kalırken diğeri çıkar karşımıza ve bir süre sonra uyuya kalırız.

Kısaca söylemek gerekirse, hayat düz bir çemberdir. Her bir köyde yeni bir merak, yine yol, yine merak ve biraz uyku modu. Zamanla hiçbir şey geçmiyor kısacası. Yaşadıklarımızı ve hissettiklerimizi tekrar tekrar yaşadık, yaşayacağız.
0
rakicandir
(14.11.25)
Bunu negatiflik olsun diye yazmıyorum öncelikle belirteyim ama "Bazen sokakta insanların bunu suratımdan okuduğunu hissediyorum." bu cümlenden anlaşılacağı üzere senin derdini hobi vs çözemez sadece profesyonel biri yardımcı olabilir gibi geldi. Çünkü günümüz dünyasında yanıbaşımızda birisi açlıktan ölse kimsenin umurunda olmaz yani senin mutsuzluğunu da kimse anlamıyordur emin ol.
İnsanların bu "tükenmişliğini" suratından anladığını düşünüyorsan orada senin tek başına çözemeyeceğin türden bir problem var demektir. İstediğin kadar yeni bir şeyler deneyimle, girdiğin çevredeki insanların her şeye rağmen senden daha "mutlu" olduklarını gördüğünde kendini daha da yetersiz ve mutsuz hissedersin. Şunu unutma lütfen herkes hayatında en azından böyle bir dönemden geçiyor, halledilemeyecek bir şey yok hayatta.
+1
mermaidd
(14.11.25)
psikiyatrist değil, hemen ilaç verir falan... psikoloğa gidin. ilaç gerekirse zaten o yönlendirir
0
art cat chocolate
(15.11.25)
kahve yi arttır. double shot
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
(15)

Türk dizilerinde neden yaşlı adam genç kız partner seçiliyor

darkwizard
40-45-50 yaşında adamların 20-25 yaşında sevgilisi oluyor bu gibi yozlaşmalar neden müdahale edilmiyor.
40-45-50 yaşında adamların 20-25 yaşında sevgilisi oluyor bu gibi yozlaşmalar neden müdahale edilmiyor.
-8
darkwizard
(14.11.25)
'Neden empoze ediliyor?' şeklinde bir soruya mutabık olurum ama 'yozlaşma' tanımlamasına katılmıyorum.

Ayrıca müdahale, reyting düşmesiyle olmalı. Sansür mekanizması mı olsun yani? Sansür komisyonları mı kurulsun 21. yüzyılda?
+1
Mirket
(14.11.25)
zengin güçlü erkekler de gerçek hayatta da genç olanı tercih ediyor zaten. tutarsızlık ve yozlaşma yok.
+1
hold the door
(14.11.25)
izlettirmek için,
guzel kadin, yakisikli erkek,
tüketen toplumun tüketen dizileri.
0
designer
(14.11.25)
tv kumandasının tuşuna basarak bu durumdan kolayca kurtulabilirsin. sansür hepsinden daha büyük bir yozlaşma ve ayıptır.
+4
yurtsuz john
(14.11.25)
Turk dizilerini bilmiyorum yalniz yasli adam genc kadin cok yaygin bir cift profili. Adam tarafi genellikle zengin oluyor. Hemen hemen dunyanin her yerinde gorebilirsiniz.
+1
thetruenorthstrongandfree1
(15.11.25)
yasitiyla evlenmis, yakasik 15 senedir evli olan birisi olarak, zaten dogrusu bu diyorum. kadin erkek arasinda kilciksiz 10 yas olmali.

40 yasinda adam diyelim, yeni yeni paraya ulasmaya baslamis aile kurmak istiyor, coluk cocuk pesine verecek. ne yapsin gidip yasitiyla evlenip, biyolojik saat diye birsey var.
-5
cooperr
(15.11.25)
www.themarysue.com
Bu sadece Türkiye'ye özgü ya da yeni bir şey değil. Fakat bununla mücadele için sizi sansürcülüğe değil, feminizme bekleriz.
+3
kobuzchu kiz
(15.11.25)
Bu dünyadaki olağan bir gerçek. Monte Carlodaki zengin dedeler de 20 yaşındaki kızlarla geziyor. Empozeye gerek yok, insan birbirine benzer.
-1
mikahakkinen
(15.11.25)
çünkü çatışma lazım hikayede herkesin bi sosyal yargıç olup insanlar hakkında hüküm vermesi lazım ki haklı çıksınlar
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
Geçen bir haber gördüm. Zamanında James Bond'u oynayan aktörlerden biri kızı yaşında aktris ile sevgiliyi oynaması istenince kabul etmemiş. Daniel Craig'e de yaşlı bir kadınla oynamak nasıl gibi bir şey sormuşlar. Yaşlı kadın da Monica Belluci bu arada. Craig, Bond ile yaşıt ne var bunda demiş.

Bu yaş farkını yapımcılar talep ediyor sanırım. Yapımcı da parasına bakıyor. Sonuçta iş seyircide bitiyor. Sen izliyorsun ki o film veya dizide 50 yaşında adam kızı yaşında aktris ile aşk yaşıyor. Toplum böyle ilişkileri ayıplar ama bilinçaltı mı artık iki yüzlülük mü neyse ekranda görmeyi seviyor.
0
gnosis
(15.11.25)
toplumun böyle şeyleri ayıpladığını kim nasıl iddia ediyor bilemiyorum
toplumda ancak çok iyi eğitimli, kültürlü, kentli, kadınları 2-3 kuşaktır aile işi harici maaşlı çalıştığı vb. bir kesim için böyle yaş farkları abestir, yanlıştır.

kalan toplum için, yani toplumumuzun epeyce büyük bir bölümü için bu yaş farkları normal, her yer ekşi evreni gibi değil zira.

hatta şu anda daha da normal
zira 30-40 sene önce yani daha kitleler şehre taşınmadan ve adapte olmadan önce, erkekler askere gitmeden önce nişanlanıp gelir gelmez de evleniyorken 18-19 yaşındaki çocuğa ne kadar küçük kız "alabilir"din zaten? yaş farkları mecbur en fazla 2-3 olabiliyordu. istesen de olamıyordu yani yaş farkı. ancak 2. evlilikte.
ilk evlilikte ciddi bir yaş farkı olabilmesi için adamın askerden epey epey bir zaman sonra (mesela 10 yıl sonra, 30 yaşlarında iken evlenmiş olması lazım ki 18-20 yaşında biriyle evlenince yaş farkı oluşsun, mesela, bu da süpheli niye evlenmemiş o zamana kadar derlerdi anadoluda. çerkesler filan hariç o yaşlara kadar evlenmeyen insan yok ki o zamanlar. (okuyan, geç evlenen kesim küçük bir azınlık)

ama şimdi öyle değil evlenme yaşları ilerledi. üniversite biter bitmez işi bulup, aşık olup evlenmiyorsa (1. dalgayı kaçırdıysa yani) şayet erkek 33-38 gibi yaşlarda gayet de 20-22 yaşında kızlarla evlenebiliyor bu da son derece normal görülüyor. benim etrafımda muhafazakar anadolu illerinde sıradan düz memur, öğretmen, mühendis bi dolu adam var 35-40 yaşa yakınken 22-23 yaşta kızlarla evlendiler. dümdüz adamdı bunlar. kızlar genel olarak da çalışmıyor ,okumuş ama atanamamış ya da evlenince işi bıraktı filan.

hele hele dizilerdeki o zengin, okumuş, ultra kaslı ya da ağa mağa olan abilerimiz zaten alfa alfa karakterler, 15 yaş küçük de yazarlar harem de kurarlar onlara, çok öyle kimse de ayıp karşılamaz çünkü o erkeğe gayet hak görür.
-4
subcomponent
(15.11.25)
@subcomponent, köyünden çık.
+3
deartheodosia
(15.11.25)
Kimse 25 yaşındaki kızı yaşıtı yerine 40 yaşındaki adamla evlensin istemez. Parası, malı mülkü varsa onay verirler. Zaten 25 yaşındaki de 40 yaşındakine bakmaz. Yeterince para yaş, eğitim, kültür, kondisyon farkını ortadan kaldırır. Paranın miktarına bağlı olarak her olumsuzluk aşılır, her sorun çözülür.
Not: Abba'dan Money Money Money hepimize gelsin:
"I work all night, I work all day to pay the bills I have to pay
Ain't it sad?
And still there never seems to be a single penny left for me
That's too bad
In my dreams I have a plan
If I got me a wealthy man
I wouldn't have to work at all, I'd fool around and have a ball"
+2
gnosis
(15.11.25)
yozlaşma değil ki bu. tüm dünyada bu durum normal. yaşı geçmiş yalnız kadınlar dışında kimse dert etmiyor bunu. erkeklerin yüzü, duruşu, karakteri zaten 35ten sonra oturuyor. kadınlarda ise tam tersi.
-4
abelardo
(15.11.25)
@deartheodosia, evet Monaco'nun tümü de bizim köylü, sizi de bekleriz.
0
subcomponent
(15.11.25)
(17)

2010 öncesinde kumpirci var mıydı

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
yoksa lokmacılar gibi güncelleme sonrası mı spawnlandılar
yoksa lokmacılar gibi güncelleme sonrası mı spawnlandılar
-2
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(14.11.25)
2000 öncesi vardı. 90'larda Sirkeci'de yerdik. "Asıl Ortaköy'de yiyicen" derlerdi. Galleria'da da vardı o yıllarda. Muhtemelen 80'ler öncesi de vardır.
+5
yadigar
(14.11.25)
kumpirle ilgili trt'de şöyle bir şey izlediğimi çok net hatırlıyorum. yılların patatesinin ismini kumpir yapmışlar amanın bu gençlik nereye gidiyor gibi yeni kuşağa yönelik tenkitti. 90'lardı bu. muhtemelen o yıllarda çıkmıştı yeni yeni.
+1
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(14.11.25)
kumpir 90 larin basinda ortaya cikti. ilk ciktigi yer de ortakoy. o yuzden orasi kumpirci dolu.
+2
nuevo
(14.11.25)
Lambada çıkıp patladığı sıralar (sanırım 89) atakule'nin bodrum katında, kule çıkış asansörünün orada kumpirci vardı. Kumpir denen şeyi orada gördük, hayatımızın ilk kumpirini orada yedik.

Lambada patladığında atakule'deki kasetçiden aldığımız lambada kasedi benim kafamdaki en net işaret.
+3
kibritsuyu
(14.11.25)
bakırköy - osmanlı kumpir.
dün gibi aklımda
+1
kornisch
(14.11.25)
İlk kumpiri 91 de Ortaköyde yedim. Öncesini bilmiyorum
+1
kisa
(15.11.25)
ben de soruya kaynak yapayım: 20-30 sene önce yediğiniz kumpirler de günümüzdekiler gibi salam, sosis, ketçap mayanoz gibi şeyler içeriyorlar mıydı yoksa daha yenilebilir ve tercih edilebilir türden miydi?
+1
biseysorcaktim
(15.11.25)
90'larda capitol'den ortaköy'e her yerde kumpir yedigimi hatirliyorum.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.11.25)
90'larda da kumpir vardı.
Sıcak patatesin içine önce kaşar peyniri, sonra Rus salatası konurdu. Daha sonrası isteğe bağlıydı. Turşu, salam, sosis vs.
Öğrencilerin yoğun olduğu bölgelerde, dükkanlarda, hijyenik olarak yapılırdı.
+2
pro9it9is9
(15.11.25)
80’lerin sonu 90’ların başında çıkmış olmalı. Eskiden merak edip araştırmıştım.

Aklımda kaldığı kadarıyla ingilterede bunu görüp bize uygun hale getirip yapıyor bir dükkan ve sonra yayılıyor. Hatta o dükkanın adı mı kumpirdi ona emin değilim. O dükkan “kumpiri biz icat ettik” gibi bir yazı yazmıştı dükkana.
+1
michael_knight
(15.11.25)
Sene 2001 görgüsüz kuzenim kumpir yiyelim diye tutturmuştu. Ben de küçüğüm neymiş bu kumpir diye merak edip takılmıştım peşine Ankara’da Sakarya caddesinde yemiştik, bu da böyle bir anımdır.
0
ekimoloji
(15.11.25)
90'larin basinda patladi kumpir isi.
+1
cooperr
(15.11.25)
90'larda vardı, ortaköy o zaman da merkeziydi bu işin, kumpir piyasası ortaköy'de şekillenirdi... ama başka yerlerde de yediğimi hatırlarım.

80'lerde yoktu ama, belki late 80's olabilir 1988-1989 gibi. ama hatırlamıyorum.

bu arada bazı yörelerde haşlanmış patatese gumpiri derler
gumpiri=kumpir
+1
exlibris
(15.11.25)
91-92 yılı olmalı benim de kumpirle ilk tanışmam, Çiçek Pasajı’nın orada bir kumpirciye giderdik, o zamanlar Ortaköy’de daha az kumpirci vardı, sonradan popüler olup böyle yan yana dizildiler, kısır, amerikan salatası, mantar, turşu falan hep vardı, belki sonradan artmıştır çeşitler. O yıllarda kumpir yeni çıkmış popüler bir yiyecekken, evinden pek de çıkmayan yaşlı annanem kumpir ister misiniz demişti, nereden duymuş diye çok şaşırmıştım, meğer eski bir ifade imiş kumpir, evde fırında patates yapmaktan bahsediyormuş.
+3
(15.11.25)
2004'te ortaköy'de kumpir yerdik bugünkü gibi çöp değildi
+1
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
bence 90'larda daha populerdi. ben de en son o zaman yedim.
+2
Sour
(15.11.25)
İlk kumpirimi 89da gemlik-kumla da yemiştim. 90larda bayağı popülerdi.
+1
duster
(15.11.25)
(7)

kumpir neden ve nasıl popüler oldu

biseysorcaktim
zehirlenen gurbetçi aileden bağımsız olarak soruyorum bu soruyu. --balkan göçmeni bir aileden geliyorum, bizde patatese kumpir denirdi çok eskilerden. kuzine sobada pişirilir, pişirince kolayca parçalanır, kabuğuyla yenirdi.içine bir şey koyulduğunu bilmiyorum ama bizimkiler çok fakirmiş zaten, muht
zehirlenen gurbetçi aileden bağımsız olarak soruyorum bu soruyu.
--
balkan göçmeni bir aileden geliyorum, bizde patatese kumpir denirdi çok eskilerden.
kuzine sobada pişirilir, pişirince kolayca parçalanır, kabuğuyla yenirdi.
içine bir şey koyulduğunu bilmiyorum ama bizimkiler çok fakirmiş zaten, muhtemelen içine koyacak bir şey bulamamışlardır.

geleneksel türk mutfağı ürünü falan yazmışlar internette bazı yerlerde. muhtemelen kendi markaları için pr oluşturmaya çalıştıkları için yalan yanlış sıkıyorlar da, öyle tarihi falan olduğunu sanmıyorum.

zaten şuanki haliyle tarihi falan da olamaz, içinde salam, sosis, turşu, rus salatası, ketçap mayonez olan şey nasıl tarihi olsun.

var mı kumpirin bir hikayesi, türkiye'de ne zamandan beri böyle sunulan bir yiyecek?
kim neden beğeniyor bunu? patatesi ne kadar sevsem de bunca yıllık ömrümde hiç kumpir yediğimi bilmiyorum.
salam, sosis, rus salatası koymak kimin fikriydi?
eskiden nasıl yapılırdı, yoksa türkiye'de kumpir deyince bu garip şeyler hep var mıydı?
son soru, ortaköy nasıl kumpir'in başkenti oldu? yanyana 100+ dükkan, hepsi kumpir satıyor.
0
biseysorcaktim
(14.11.25)
30 sene önce çocukken aile ile vs hep gider yerdik, bir de orada park vardı oynardım falan :)

Ortaköy'e çok uzun zamandır gitmedim ama Ünv lise zamanı oradaki kimpirciler başka bir kimliğe evrilmislerdi zaten. Ben çocukken kesinlikle böyle bir ortam yoktu, ya da ben çok küçüktüm hatirlamiyordum :)

Ben çocukken de bir dolu şey vardı kumpirde ya çok net hatırlıyorum.
0
makbur
(14.11.25)
Ben üniversitedeykrn hem öğrenci olarak çok severdik hem de Ortaköy de gerçekten bir havası vardı kumpirin ama bence bir iki yendikten sonra çok da olayı kalmıyor. Artık o kadar çok seçenek var ki kumpir bence turistler için ilginç geliyordur. Ortakoy ve kumpir ikilisi demode oldu.
0
egerbiryolcu
(14.11.25)
Araştırma yaptığımda karşıma çıkan ilk şey eskiden yugoslavyalı kişilerin alüminyum folyoda pişirip içine çeşitli salatalar koymasıyla başlamış serüven. Onlar krumpir adını vermişler. Oradan Türkiye'ye göçenler getirmiş kumpiri ülkemize. İngilizler de patatesi fırında pişirip kumpir tarzında yiyorlarmış ama onlar içine sadece tereyağı ve kaşar koyuyorlarmış. Son zamanlarda onlar da değişik şeyler eklemiş olabilir.

Ülkemizde iç anadoluda ve doğu taraflarında da patates odun ateşinde sobada pişirilir ve tereyağı varsa köy peyniri eklenerek yenir. Babamın köyünde öyle yapıyorlar en azından. Böyle sade haliyle müthiş bir lezzet bence.
0
mermaidd
(14.11.25)
bizim kastamonuda da gompil derler. aynen kabuğuyla külle karışık közün içine gömüp pişirilir.

93 - 94 yıllarında günümüzdeki haliyle istanbulda yediğimi anımsıyorum. o zaman da tutulan bir lezzetti.
0
yurtsuz john
(14.11.25)
kocaman patates ve üzerine farklı tatlarda mezeler. bence mantıklı güzel yapıldığı taktirde.

bu mezeler 2 haftadır değişmiyorsa veya ekleme yapılıyorsa sıkıntı.
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
Nasıl zehirlendiler ya!!
0
Kahvedesu
(15.11.25)
turkiye'ye nasil gelmis, kim bulmus bilmiyorum ama dunya'nin her yerinde "jacket potato" olarak geciyor. guney amerika, peru temelli oldugu soylenmis. eger biri yurt disindan getirdiyse buyuk ihtimalle avrupa'da falan gormustur. rus salatasi bizim damak tadimiza pek uymuyor. dolayisiyla ben yurt disindan geldigini dusunuyorum.

kaynak: en.wikipedia.org
0
Sour
(15.11.25)
(12)

Liseden tanışılan kıza yürünür mü

arbre
Sınıf arkadaşı. Çok muhabbetimiz yoktu ama güzelleşmiş. Takipleştik Insta'da. Story'ye like attım. Selam falan yazsam mı? Taktik please.
Sınıf arkadaşı. Çok muhabbetimiz yoktu ama güzelleşmiş. Takipleştik Insta'da. Story'ye like attım. Selam falan yazsam mı? Taktik please.
-9
arbre
(14.11.25)
Ben üniversitedeyken ilkokul arkadaşıma yürümüştüm flört kısmı iyi gibiydi dışarıda da oturduk konuştuk ama açılınca kabul etmedi. Kısmet bu işler :)
0
chicha_v2
(14.11.25)
Mezun olduğum liseden on yıllar sonra zamanında birbiriyle alakasız bir sürü kisi evlenip çoluk çocuğa karıştı. Yani garip değil bence.
+1
egerbiryolcu
(14.11.25)
Yürünür ya ne olacak.
0
mutekebbir
(14.11.25)
Arkadaşım liseden sonra hiç görüşmediği arkadaşıyla üniversite sonrası görüşüp evlendi, 1 çocukları var, olmayacak şey deği
0
purplee
(14.11.25)
ben lisedeki tüm kızlara yazdım adım sapığa çıktı. ama 3 sene önce bitti lise.
-4
hold the door
(14.11.25)
yürünür ama dün bir bugün iki. ekler eklemez hemen yürüme. biraz havadan sudan konuş ama hemen değil.

önüne gelene yürüme derdindesin arbre. az sakin ol ya. herkese atlama. biraz seçici ol. önce bir kişiyle tanış, arkadaşlık et, tart biraz. "hmm bu güzelmiş, hmm bu bana güldü, hmm bu bana selam verdi, hmm bu bana yürüdü" diye diye elli tane kadına lafta aşık geziyorsun.

ben de lise arkadaşlarımı, ilkokul arkadaşlarımı bulup insta'dan ekliyorum. ancak nostaljik geldiği için... sohbet de kurmuyoruz hiç. belki o kadın da o amaçla eklemiştir.
+6
art cat chocolate
(15.11.25)
Nefes aliyor diye cevrenizdeki her kiza yazarsaniz adiniz sapiga cikar tabii ya hahaha ne güldüm.

Kismet meselesi arbre ya. Yazarsin ama ne olacak bir sey demek zor.
+6
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.11.25)
abi isyerini, mahalleyi, universiteyi bitirdin, kuruttun.
lise yilliklarini karistirmaya basladiysan durum vahim gibi..
+8
cooperr
(15.11.25)
cooperr, karıştırma yok ya, karşıma çıktı, durum vahim o ayrı konu :D
-3
🌸arbre
(15.11.25)
Hemen yürümeye başlarsan playboy izlenimi verirsin, birazdan ağırdan almak daha iyi. Fotoğraflardan gezdiği gördüğü yerlerden ya da hobisi falan varsa merak ettim diyip giriş yapabilirsin. Sonrası kısmet.
0
onyx
(15.11.25)
selam yaz.
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
endüstri meslek lisesi mobilya bölümünden mezun değilsen bence bir sıkıntı yok. ha erkek erkeğe ilişkiyi onaylamıyorum hani sen okeysen beni de çok ilginlendiren bişey değil.
0
Fodera
(15.11.25)
(12)

Evde iskender yapma akımını denediniz mi?

msb
Henüz yapamadım ama çok merak ettim tadı nasıl oluyor?Deneyen oldu mu?Düz mantıkla bakınca evet iskender de kıymadan olur ve o şekilde ince olmalı tereyağı işlemeli vb...Güzel sonuç alan tarif de verirse sevinirim.Bu arada sonuç iyiyse iskender kebap restoranları için sıkıntı büyük.
Henüz yapamadım ama çok merak ettim tadı nasıl oluyor?

Deneyen oldu mu?

Düz mantıkla bakınca evet iskender de kıymadan olur ve o şekilde ince olmalı tereyağı işlemeli vb...

Güzel sonuç alan tarif de verirse sevinirim.

Bu arada sonuç iyiyse iskender kebap restoranları için sıkıntı büyük.
0
msb
(14.11.25)
bir parca eti buzluğa at,
ertesi gün cikar,
ince ince pastirma gibi kes,
kavur,
pidenin ustune dök ,ye

not; denemedim, icimden öyle geldi.
0
designer
(14.11.25)
hazır et dönerler oluyor marketlerde, size düşen sadece eritmesi. onunla yapabilirsiniz.

ben pideli köfte sık sık yaparım, dışardan asla yemem. çünkü pidesi çok kuru oluyor. yağını zevkime göre ayarlıyorum evde.

bayat ekmeklerimizi fırında hafif kıtırdatıyorum. salçalı sos hazırlayıp üzerinde gezdiriyorum. en son tereyağı cos cos.

hem evdekiler biber domates közlemeyi çok sever bizim, onu da bolca yaparım dışarda azcık koyuyorlar.

sos için ramazan usta biliyor bu işi.
www.youtube.com
-3
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(14.11.25)
ben denedim de güzel olmadı
0
hold the door
(14.11.25)
İskender bir bütün olarak o lezzeti verebilir. Yani sadece marinasyon, etin kalitesi, pişirme derecesi ya da tereyağı değildir önemli olan. Tümüyle her şey tamamsa lezzetli gerçek döner olabilir. Verilen tarifler çok büyük oranda zaten döner tarifi fakat bence insanların kaçırdığı nokta o bütünlüğü sağlayacak nokta is tadı. Bunu evde sağlayabilecek püf noktası bence, fırında birkaç dakika eksik pişirip önceden ısıtılmış döküm tavada hızlıca cızbız yapmak o is tadını vererek bütünlüğü sağlar.
+1
ulukayin
(14.11.25)
soğan, karabiber, tuz, dana kuzu karışık olarak denedim. bayağı da ince yaptım ama eh işte. tereyağı, salçası olmasa pek bişeye benzemez. tavuktan deneyeceğim bir de.
0
inawen
(14.11.25)
eskiden evde döner benzeri bir yemek yapabilmek için baharatlanan kıyma streç filme sıkıca sarılıp dondurulduktan sonra dilimlenip ve pişirilirdi. tadı da şekli de dönere benzerdi. ilk cevapta da önerilmiş.

sanırım "akım" olarak bahsedilen, benim de son 1-2 haftada sıkça gördüğüm değişik bir pişirme yöntemi. aynı et harcını yağlı kağıt üstüne incecik (döner inceliğinde) yayıp, üstüne ikinci bir yağlı kağıt koyduktan sonra dikine katlaya katlaya dürüm yapıyorsunuz ve fırın tepsisine koyup pişiriyorsunuz. piştikten sonra katlı kağıtları açınca içinden aynen iskendere koymalık yaprak döner gibi çıkıyor. kesip kesip iskender yapabilirsiniz.

çok ilgimi çekti, denemedim ama deneyeceğim.
0
kibritsuyu
(15.11.25)
www.youtube.com

şu tarife denk geldim. çok pratik geldi, denemedim ama bu şekilde deneyeceğim bakalım
0
exlibris
(15.11.25)
etleri dümdüz et üstüste koy dondur donuk halde iken bıçakla döner keser gibi kes sonra tavada pişir.
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
Instagramı sınırladığım bi dönemdeydim o yüzden bu akımı en son ben gördüm sanırım ki viral tariflerin hastasıyımdır. Denemediğim şey azdır

Bu hafta içinde deniyorum, birebir İskender beklemiyorum zaten muadil olarak değerlendirirsek pişman etmeyeceğini düşünüyorum
0
kullanicadi
(15.11.25)
Yapacağım diyen arkadaşlar,
Ahmet Şef konuya el atmış ve güzel bir tarif vermiş.

Ahmet Şef'in tariflerini tavsiye ederim.

www.youtube.com
+1
Mirket
(15.11.25)
bir dönem dönercilik yapmıştım. iskender'de asıl lezzeti veren olay etin kalitesi ve sosudur. diğer şeyler kabul edilebilir seviyede olsa bile yeter(pide ve yoğurt).

et tercihini size bırakıyorum.
sos için ise iki şey önereceğim

ucuz sos: tencerede margarini eritin, üstüne salçayı dökün çok az kavurup üstüne kaynar su dökerek açın ve içine de tencere büyüklüğüne göre küp şeker atın.

pahalı sos: tereyağını eritin, salça yerine domates suyu ve rende domates kullanın. kıvamı tutmazsa kırmızı toz biber veya en son çare olarak salça ekleyin.

sosun genel hatlarını aktardığımı düşünüyorum sonrasında asıl lezzeti yükseltecek olan şey yaptığınız özelleştirme olacaktır. hadi afiyet olsun.
+1
bravoteam
(15.11.25)
Daha önce evde @duyurukullanicisi'nin dediği gibi döner yaptım: Eti sosla, dondur, kes, tavada pişir. Kıymalı tarifi de denemek istiyorum. Ben dışarıda yediğim dönerlerde buram buram kekik kokusu alıyorum. Ahmet Şef'in tarifine baktım kıymaya sadece tuz ve karabiber koyuyor baharat olarak. Farklı baharatlarla parça parça denemek lazım sanırım.
Bu arada kırmızı et sevmem, kebap tabii ki yerim:D
0
gnosis
(15.11.25)
(17)

800 milyon Türk lirası büyük para mı?

ulukayin
Bugün işyerinde konu yılbaşı büyük ikramiyesine geldi. Birkaç kişi bu paranın abarttığımız kadar büyük olmadığını iddia etti. Tabii ki bu kişiler ayda en fazla 100-120 bin kazanan kişiler. Bu miktarın sadece günlük faizi bile bu kişilerin 7 aylık maaşı olan bu parayı küçümseme sebepleri sizce ne ola
Bugün işyerinde konu yılbaşı büyük ikramiyesine geldi. Birkaç kişi bu paranın abarttığımız kadar büyük olmadığını iddia etti. Tabii ki bu kişiler ayda en fazla 100-120 bin kazanan kişiler. Bu miktarın sadece günlük faizi bile bu kişilerin 7 aylık maaşı olan bu parayı küçümseme sebepleri sizce ne olabilir?

İkinci sorum ise şu, faiz her zaman enflasyona yenilir mantığını kavramaya çalışıyorum. Ayda 100 bin lira kazanan yani 100 bin lirayla geçinen birisi için neden faiz zararlı oluyor? Kişi zaten 100 bin lira ile geçinebiliyorken ayda ortalama 2.5-3 milyon getirisi olan risksiz garanti kazanç neden zararlı olarak değerlendiriliyor? Şimdiden herkese teşekkürler.
0
ulukayin
(14.11.25)
Tabi ki büyük para. ayda 120 bin kazansa 6.666 ayda kazanabileceği bir para yani 555 yıl :)

bu paraya büyük para dememek için zenginler listesinde ilk 10'da olmak lazım.

ikinci soruya cevap vermeyeyim ekonomist değilim :) Ama çok param olsa ben de faiz yerdim ne yalan söyleyeyim.
+2
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(14.11.25)
Çok büyük para. Ömrüm boyunca yemeden içmeden çalışsam kazanamam.

Enflasyon karşısında yenilmek de çok basit. 100 birime bugün ekmek alıyorsanız yarın 200 birim olur ama sizin paranız sabit faiz vermeye devam eder. Paranın değeri düşer, yenilir.
+3
artıküyeolmakistiyorum
(14.11.25)
@artıküyeolmakistiyorum tamam paranın değeri düşüyor fakat kendimden örnek vereyim. Bugün 100 lira alıyorum seneye olsun olsun 150 lira alayım. Ben bu miktarla (doğru orantıda) geçinip bir hayat yaşayıp ölüp gidebiliyorken neden ayda 30 katı getiriyle bir hayat yaşayıp ölüp gidemiyorum. Bugün ekmek 10 lira seneye 15 lira. Bugün maaşım 100 lira seneye 150 lira. Bugün “risksiz ve garanti” faiz getiri oranı 300000 lira seneye 450000 lira. Faiz sadece finansal olarak değil ruhen ve bedenen de getiri sağlamıyor mu? Mesela çalışmamak?
0
🌸ulukayin
(14.11.25)
800 milyon TL nakit, fabrikası olan insanların bile anca 20, 30 yılda ulaşabileceği bir para. Küçümseme sebepleri 1. matematik bilmemeleri, 2. paranın nasıl kazanıldığını bilmemeleri.

Faizi belirleyenler altını, doları, euroyu dikkate alıp zaten paranı TL'de tutman için çekici bir oran belirliyorlar. Bu oran çekici değilse zaten devlet canlılık istiyordur. Faiz yüksekse değerlendir geç. Enflasyon konusu da bu kadar basit bir şey değil. Her şeyin fiyatı her zaman artmaz. Böyle bir matematik yok. Aylar önce 100 TL olan şey bugün 50 TL'ye satılabiliyor. Arz ve talep konusu. Yani sen bal gibi de kâr etmiş olabiliyorsun. Hiçbir şey yapamıyorsan faizden gelen parayı harcamayıp onunla da yatırım yapabilirsin. Sonuçta elinde nakit var, en değerli şey.
0
arbre
(14.11.25)
20 milyon dolar yurtdisi icin bile buyuk para, turkiye icin cok buyuk para.
+2
cooperr
(14.11.25)
İşin komigi bu loto piyango vs paraları normal halka da çıkmıyor senelerdir :)

Hani boşuna hesap kitap vs yapmaya gerek de yok.
+3
makbur
(14.11.25)
Bana bütün arzuladıklarımı yaptırır rahatlıkla. Meh. Çok güzel para.
+1
muhayyer divan
(14.11.25)
valla yılda 400-500k kazanan swe olmayı hedefleyen ve bunun için çocukluktan beri günde 12 saat ders çalışan şahsım için bile inanılmaz büyük para. loto çıksa okuldan kaydımı siler, kod yazdığım laptopumu kampüsün ortasında parçalarım xd
+1
hold the door
(14.11.25)
Bu soruyu Elon Musk'a, Mark Zuckerberg'e falan sorun, onlar da "Büyük Para" diyecek. 19 milyon dolardan bahsediyoruz. O parayla boğazda yalı bile alınabilir. İnsanı "sayılı zenginlerden" yapmaz, evet. Ama güzel para.
+1
dilemma of subscribtionability
(14.11.25)
Değer olarak büyük , niteliği olarak ise kirli para. Ne de olsa büyük ikramiye ile hayatı mahvolanları gördük toplum olarak.

O arkadaşlarının yanılgısı, kazandıkları ortalamanın üstünde olsa dahi bunu az görmeleri.
6 ay parasız kaldıklarında biraz da fakir mahalle ve sokakları gezdiklerinde
100 - 200bin lirayı da çok göreceklerdir.
Hatta bu haldeyken etsiz hazırlanmış kabak veya patlıcan gibi sebzeli yemekleri sevecekler, ekmeğin üstüne salça sürüp yemenin zevkine varacaklardır.
Zor değil. Empati kurabilmeleri için sadece yapacakları şey biraz konfor alanlarının dışına çıkmaları gerek.
0
diyecevaplandı
(14.11.25)
Büyük para...

Bir de "Faiz her zaman enflasyonun altında kalır" argümanı tartışılır.
Düz faiz ve Türkiye için söz konusu durum geçerli olur ama faiz ve enflasyon arasındaki fark astronomik kalmayacağı için 800 milyon lira her halukarda anaparaya dokunmadan ve başka hiçbir yatırım yapmadan birkaç jenerasyonu güzel bir şekilde yaşatır. ancak tabi ki bu saçma çünkü mesela S&P500 yıllık ortalamada dolar bazında ABD enflasyonunun üzerinde para kazandırıyor, yani ortalama bir yatırımla bile bu parayı bitirmek, lüks sayılabilecek bir yaşam tarzıyla bile, baya bir aptallık gerektiriyor.
+1
salihdt
(15.11.25)
1) Olcut olarak iyi futbolcularin yillik maaslarina, top zenginlerin yatlarina, gelismis ulkelerin buyuk sehirlerindekideki prime lokasyonldaki top emlak fiyatlarina falan baktiklari icin rakami kucumsuyor olabilirler. Muhtemelen hayatlari boyunca hesaplarinda ulasamayacaklari bir net worth.

2) Nominal faiz var, reel faiz var;
Nominal faiz: sizin bankadan aldiginiz faiz.
Reel faiz: Nominal faizden enflasyon oranini cikarinca elinizde kalan rakam %.

Diyelim bankadan 10 milyon lira paraniz icin %50 faiz aldiniz. sizin 10 milyon liraniz 15 milyon oldu. Siz 5 milyon faiz getirisi aldiginiz icin seviniyorsunuz ama ayni yil enflasyondan dolayi herseyin fiyati %60 artiyor. Sizin 10 milyonun reel degeri 9.6 milyona esdeger hale geliyor.

Yillar geciyor para nominal olarak artsada rakamlar buyuse de bu reel kayip daha da buyuyor. 1. yil sizin 15 milyon'un reel degeri , 9.6 milyona dusuyor, 2. yil 8.8 milyona duuyor, 3. yil 8.2 milyon , 4. yil 7.7 milyon boyle asagiya dogru gidiyor.

Tr'de enflasyon faizden daha yukarida oldugu icin bu sekilde sadece faiz alarak yasamak mantikli degil. Sizin de deiginiz gibi belli bir sure calismadan yasanabilir ama zaman icinde calismaya geri donmek zorunda kalirsiniz ya da paranizin erimesini izlersiniz.
+1
thetruenorthstrongandfree1
(15.11.25)
ben hesap yaptım. hayatımın geri kalanı için 6milyon dolar bana yetiyor.

lüks yaşayan biri olmadığım için aylık 5bin dolar ile çok keyifli yaşarım. buda 30 sene daha yaşasam 1.8 milyon dolar ediyor. 2 milyon dolara ev ve arabaları yenilerim. kalan 2.2 milyonda kefen param kötü gün için saklarım.

yani demem odur ki 19milyon dolar benim için çok büyük para.
+1
gercekdunya
(15.11.25)
Abi şöyle düşün yıllardır Galatasaray'da futbol oynayıp bir sürü para şan şöhret kazanan Barış Alper Yılmaz geçen yaz o paranın yarısına Arabistan'a gitmek için Galatasaray'ı tek kalemde silip günlerce peşinden koşturdu koca kulübü, öyle bir para.
+1
kizil karga
(15.11.25)
Benim için büyük para. Beni bozmaz ama büyüktür.
0
mikahakkinen
(15.11.25)
ortalama 20m USD ki bununla bir kişi bir daha çalışmaya bilir orta standartlarda
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
şu beyaz yaka tayfanın her şeyi küçümsemesine hayranım:) aylık 100 bin tl kazanan beyaz yaka zengin, 800 milyonu olan adam değil öyle mi? vay anasını arkadaş.
0
nothing in my way
(15.11.25)
(14)

İş meselesi

kozm
Merhaba galyalılar, bugün kurumsal bir firmadan teklif aldım. Maaş/alacak olarak bana şöyle bir opsiyon sundular. Anlaşırsak net üzerinden 110 bin maaş verebileceklerini söylediler. Fakat contract olarak, yani bana fatura kesip çalışırsam 160 bin vereceklerini söylediler fakat bu aşamada sigorta,öze
Merhaba galyalılar,

bugün kurumsal bir firmadan teklif aldım. Maaş/alacak olarak bana şöyle bir opsiyon sundular. Anlaşırsak net üzerinden 110 bin maaş verebileceklerini söylediler.

Fakat contract olarak, yani bana fatura kesip çalışırsam 160 bin vereceklerini söylediler fakat bu aşamada sigorta,özel sağlık, gelir vergisi vb. giderlerini kendim karşılayacağımı söylediler.

Sizce ben ne yapmalıyım? Contract olarak çalışma şeklinde detaylı bir hesap (aşağı-yukarı) yapabilecek biri var mıdır? Elime ne kadar kalacağı..

Bu arada meslek bilgisayar mühendisliği, çalışma şapkası iş analisti olacak.
0
kozm
(12.11.25)
teklifi yapan sirket tr den mi yurt disinda mi?
0
yuz kiloluk bir zenci
(12.11.25)
7500 bağkur
2000-2500 civarı muhasebeci.
bilmiyorum ama 5-6 da vergi ödersen ( ki fazla attım)
aylık maksimum 15 bin giderin olur
şahıs şirketi kurulumu da en fazla 7-8 bin.
0
ayağiniza gelen overlokçu
(12.11.25)
110net ise maaş iste.
çalışan olarak bir dünya hakkın var

fatura kesersen hakların sıfıra yakın. çalışan olarak 7ay sonra kovamazlar ama firma olursan geçmiş olsun. ilk anda hemen dışardasın.
+2
duyurukullanıcısı
(12.11.25)
Şirket yurt içinde.
0
🌸kozm
(12.11.25)
Kesinlikle 110.000 TL net maaşı kabul etmelisin. Diğer seçenekteki vergilendirmeler ve SGK - bağkur ödemeleri belini büker.
0
megalomaniac
(12.11.25)
KDV ne olacak?
yaşınız kaç? 29'un altındaysanız ve ilk kez fatura kesecekseniz, genç girişimci istisnası var. belli bir süre gelir vergisi ve Bağkur ödemiyorsunuz. ciddi para.
0
co2s2
(12.11.25)
net 110bine gir.
0
chetinn
(12.11.25)
şahıs şirketi bile kursan net 110k çok daha avantajlı, şahıs şirketin olunca yan haklar vb. de kaybolacak; en kötüsü 2-3 sene çalışıp tazminat bile alsan şirkette o kadar kar bile kalmayabilir sana, yıllık izin vb de olmayacak. sigortalı ol
+1
sweetoffice
(12.11.25)
aradaki fark çok az o yüzden oyum net 110bin den yana
0
gercekdunya
(12.11.25)
Haricen çalışıp iş yapabileceğin ve para kazanabileceğin müşteriler olacaksa elbette dışarıdan fatura kes ancak bu imkanın yoksa ya da müşteri portföyün geniş değilse maaşlı çalış. Kıdem ihbar izin sigorta hakların olacak, hatta istihdam edilen işçi sayısı 30'dan fazlaysa iş güvencesi hükümlerinden yararlanacaksın.
0
10551037
(12.11.25)
14 senedir kendi nâm-hesâbına çalışan statüsünde biri olarak, nâçizâne tavsiyemdir: tereddüd etmeden maaşlı (kadrolu) olunuz.
+1
berhudar ol evladim
(12.11.25)
160 bin brutun yuzde 62 si 99 bin yapar gider gosterirsenen yukselir ama zaten 110 civarinda olur. degmez . contractor icin daha cok vermeleri lazim
0
aloneinthedark
(12.11.25)
110bin net. Şahıs şirketi bile olsan çok zor. Bağkur, vergi, muhasebeci vb.. hala devam ediyor mu bilmiyorum ama eskiden bağkurlu olunca sigortalıya dönemiyordun. Bağkurda da daha uzun süre prim ödeyip getirisi daha düşük oluyordu.. maaşlı çalışırsan yan hakların da oluyorsa süper.
0
yankee jumping
(13.11.25)
Normalde bu modele sıcak bakarım ama eğer dışarı iş yapma ihtimalin yoksa iki teklif birbirine denk degil. Tek oraya çalışacağın durumda 160 yerine 200 civarı dikkate değer bir teklif olurdu.
0
osssy
(13.11.25)
(11)

Bazı mesleklere çok mu anlam yükleniyor?

kizil karga
Mesela son zamanlarda yine Nuri Bilge Ceylan'ın kamera arkası görüntülerinde Bennu Yıldırımlar'ın 2 saat kafasını açtığı kayıt yayınlandı, yani baktığında en nihayetinde film çekiyorsun dünyayı kurtarmıyorsun ama Cem Yılmaz'ın kendi değerini sen belirlersin kafasıyla anlattığı tuvaletçi hikayesi gib
Mesela son zamanlarda yine Nuri Bilge Ceylan'ın kamera arkası görüntülerinde Bennu Yıldırımlar'ın 2 saat kafasını açtığı kayıt yayınlandı, yani baktığında en nihayetinde film çekiyorsun dünyayı kurtarmıyorsun ama Cem Yılmaz'ın kendi değerini sen belirlersin kafasıyla anlattığı tuvaletçi hikayesi gibi bu tip insanlar kendilerini ve yaptıkları işi "çok önemli bir şey yapıyoruz" seviyesine çekip gereğinden fazla bir anlam yüklenmesine mi neden oluyorlar, bana göre Nuri Bilge Ceylan'ın işleriyle gece 2'de Atv'de yayınlanan 3 kafalı köpekbalığı filmlerinin yönetmeni arasında çok fark yok ama baktığın zaman yaptıkları işi kanser ilacını bulmuşlar gibi pazarlıyorlar, böyle bir şey gerçekten var mı bana mı öyle geliyor?
-4
kizil karga
(08.11.25)
bunlar pazarlama değil doğal süreçler, nbc'nin o görüntüsü sanırım 8saatlik bir kamera arkasından bir kesit. diğer tüm filmlerinde de benzer kamera arkası görüntüler var. kış uykusunda mesela Nejat İşler'e sahne veriyor. yine kış uykusunda haluk bilginer'e demet akbağ'a neyi nasıl yapması gerektiğini söylüyor. adamın normali bu yani.

nbc iyidir. filmleri ile kendi sinemasını oluşturmuştur. bu bir yönetmen için yeterlidir.
0
duyurukullanıcısı
(08.11.25)
Bence NBC ödül odaklı film çekiyor ve biraz kasıntı bir tavrı var. Tamam, Bennu Yıldırımlar ile sohbet ettin, güzel. Ama neden bunu kameraya alıyorsun? Kameraya aldıysan neden paylaşıyorsun? Türk sinemasına ciddi katkıları var, orası ayrı, ama bu yaptığı yine de nahoş duruyor.
-1
cemallamec
(08.11.25)
Tıpkı sorduğun gibi; sana öyle geliyor.
+1
Bruce
(08.11.25)
Kibirli bir adam ama işini de iyi yapıyor gibi bir durumu var.
0
sekizdokuzon
(08.11.25)
Adam film cekiyor diye neden yaptigi isi kötü yapsin ki? Köpekbaligi yönetmeninden farki var, farkinin olmasinin sebebi isini iyi yapmasi, isine saygi göstermesi. Biri onun isini tip hekimligi kadar önemli bulmuyor diye neden gidip kendi isini kötü yapmaya, kalitesiz icerik üretmeye baslasin ki?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.11.25)
Köpekbalığı yönetmeni de işini iyi yapıyor, aralarındaki tek fark Nuri Bilge Ceylan gibi yaptıkları işleri ölüme çare bulmuşlar gibi vakur bir tavırla pazarlamıyorlar, yoksa bozkırın ortasında uzaklara bakmalı 3 saat film çekince 2 başlı köpekbalığı filmini çeken yönetmenden daha kaliteli iş yapmış olmuyorsun bence, köpekbalığı filmi çeken adam sadece film çektiğinin farkında yaptığı işe ekstra bir anlam yüklemiyor.
-3
🌸kizil karga
(08.11.25)
Köpekbalığı filmi ile Ceylanın filmlerini kıyas etmek yanlış bence ya. İkisinin ortaya çıkış amacı tam olarak aynı değil. Birinin başarısı daha çok eğlence sektörünün konusu, diğerinin başarısı sanat dalı olarak sinemanın konusu.

Köpekbalığı filmini kafa boşaltmak için, vakit geçirmek için, aksiyon arayışıyla izlersiniz. N.b.c. filmini kafa patlatmak, kamera açısını tartışmak, yanında puro falan içip varsa ilgisi olan çevrenizle kritiğini yapmak hayatı sorgulamak, kasvetlenmek için falan izlersiniz. Bu ikinci senaryoyu bir köpekbalığı filmi için yaptığınızı düşünebiliyor musunuz?

Haliyle bu iki farklı kitleye yönelik film çıkaran iki yönetmenin yaklaşımı, önemsedikleri ve karakterleri aynı bu iki kitle kadar farklı olacak zaten. Bunlardan biri diğeri gibi film yapamaz. Her şey olması gerektiği gibi.
0
akhenaten
(08.11.25)
nbc filmi çekersen full kamera arkasını da bir kameraman çekiyor 3ayda çekiliyorsa film 3aylık kamera arkası görüntü var zaten adamda. oyuncular vs de bilmiyor değil sanki gizli kamera koymuş gibi yorumlamayın.
0
duyurukullanıcısı
(08.11.25)
Sanırım anlatmak istediğinizi anladım ama nbc örneği biraz yanlış olmuş.

İnstagram'da bir yoğurtçu dükkanı var. Tepsiden kürekle yoğurt alıp kutuya koyuyor. Yok yoğurt doldurmak bir sanat işidir, biz çocukluktan ustamızdan öğrendik, küreği bilekten çevirmel ustalık ister. Lan altı üstü tepsiden kürekle alıp kutuya koyuyorsun. Yanlış koysan ne olacak, en fazla ne olabilir yani?

Gerçekten yetenek ve tecrübenin fark yarattığı işlerde öyle olduğunu düşünmüyorum. Bence yönetmenlik böyle bir iş, böbürlenmeyi hak ediyor.
0
kibritsuyu
(08.11.25)
0
🌸kizil karga
(08.11.25)
meslege degil de insanlara cok fazla anlam yukleniyor. bilge hoca da bunlardan biri. fazlasiyla hirsli ve ozenti oldugu icin bu halde oldugunu dusunuyorum.

meslek icin sanatcinin oykusu - mazhar alanson harika anlatir mevzuyu.
0
klassno
(08.11.25)
(7)

Kelebek'ten asla gelmeyen mobilya

aguen
Merhaba duyuru :( evet biliyorum keşke araştırsaydım. Kurumsal diye gittik evi dizdik, 3 ay oldu. Köşe takımı ve dolap hızlı geldi 1.5 aya ama diğer şeyler parça parça yeni yeni geliyorlar. Masa hala yok ve çok gelecek gibi de durmuyor bu hafta.Alabileceğim bir aksiyon var mıdır? Alırken 45 iş günü
Merhaba duyuru :( evet biliyorum keşke araştırsaydım. Kurumsal diye gittik evi dizdik, 3 ay oldu. Köşe takımı ve dolap hızlı geldi 1.5 aya ama diğer şeyler parça parça yeni yeni geliyorlar. Masa hala yok ve çok gelecek gibi de durmuyor bu hafta.

Alabileceğim bir aksiyon var mıdır? Alırken 45 iş günü demişlerdi çoktan geçti.
0
aguen
(07.11.25)
kelebekle alakası yok, her firma aynı. yatsandan yatak aldım 3 hafta dediler, 1.5 ayda geldi. artık tüketici şikayetleri ciddiye alınmıyor alınsa da yaptırımı uygulayan yok. türkiyede her alanda esnaf sözünde durmuyor, hiç bir yaptırım yok.

Yani ben tercih etmem ama satan bayiye gidip tehdit etmek işi çözüyor.
+1
mikahakkinen
(07.11.25)
şans işi işte böyle şeyler. evlilik gibi durumlarda çok çok öncesinden ayarlamak lazım.

başka yerden de alsanız öyle olurdu sanırım. gerçekten artık müşteri memnuniyetini umursayan tek bir sektör kalmadı, sırf mobilya da değil. üzmeyin kendinizi boş yere. tüketici haklarına şikayet etseniz onlar bile o kadar geç dönüyorlar ki. baya aylar sonra yani. şikayetvar a yazarsanız belki bir ihtimal ilgilenirler. son zamanlarda da linkedin'e yazmak moda oldu ama kelebek'in orayı sallayacağını düşünmüyorum.

bu konuda hayattaki tüm şansımı kullandım ben. vivense'den koltuk aldım, 1 gün sonra geldi resmen. ve koltuk aşırı iyi, sağlam, kaliteli. benim acelem de yoktu yani, evlenmedim, kendi evime yeni eşya aldım. 2 ay sürmesini bile göze almıştım.
0
art cat chocolate
(07.11.25)
teslim alırken dikkat edin başkasından gelen defolu mobilyayı iteleyebiliyorlar.
0
duyurukullanıcısı
(07.11.25)
kelebek eskinin çok iyi firması yeninin en leş firmalarından biri.problem yaşamayan bir Allah ın kulunu görmedim.
son anda DOĞTAŞ a kırdım ben dümeni.söyledikleri gün ve saatte malları teslim ettiler.
0
jamswety
(07.11.25)
kelebek/doğtaş aynı grup zaten. sikayetvar vs. bakın. çok yanlış bir tercih yapmışsınız. bu gruptan alışverişte en az 3 ayı göze almalısınız.
0
adivar
(07.11.25)
bence firmadan ziyade bayi de etkili bu işte. İşini takip eden dolandırıcı olmayan bayii lazım.
0
biravekahve
(07.11.25)
İlginç bir tesadüf. Arkadaşımız Anadolu’da bir yerlerde kelebek bayisi açtı. Normalde bayilik almak çok zormuş ve açtığı ilçede zaten bayi de yokmuş. Ama en yakın bayiler bayağı uzak olduğu için müşteriler de siparişlerini epey geç alıyormuş. Onlar için de zaten buraya yeni bir bayilik açılması önemli değilmiş. O yüzden zorluk çıkarmamışlar. Yani lojistik marka değerini bile önüne geçmiş durumda.
0
ground
(07.11.25)
(5)

Karadağ’ı işgal etsek

messina123
Max ne olur? https://x.com/haskologlu/status/1984288324027097459?s=46
Max ne olur?

x.com
-2
messina123
(31.10.25)
Karadağ çok dağlık, işgali zor. Osmanlı'nın yükselme ve duraklama döneminde Karadağ bizde görünüyor haritalarda ama onlara sorsan tam bir kontrol sağlayamamış Osmanlı aslında, onlar boyun eğmezmiş falan.

Malum artık işgal etme işleri 100 yıldır falan pek olmuyor. Olsa da uluslararası anlamda kabul görmüyor. II. Dünya Savaşı sonrası mı karar verildi tam bilmiyorum. Birkaç istisnası var tabii, İsrail bir örnek sayılır, detayları karışık tabii kime sorsan farklı şeyler söyler, bir de ABD demokrasi getiriyordu eskiden, onu bile bıraktılar, artık yerel taşeronlarla falan hallediyorlar işlerini, ya da şu anki gibi tehditle falan.

Soruya cevap vereyim, işgal etmeye gücümüz yeter ama direk tepemize binerler. Zaten her ülke kendi gücüyle var olsa Macaristan'a kadar kayda değer bir güç yok önümüzde, Yunanistan kağıt üstünde epey teçhizata sahip ama gene de bize karşı çok dayanamazlar.
+1
mbond
(31.10.25)
uzak. lojistik ciddi problem.

faydası yok. karadağ'ı niye işgal edesin? herhangi bir devletin/hükümetin üç beş tane vatandaşını umursadığını mı zannediyorsun? abd'nin öyle şov yapması filan da tamamen batı propagandası. hiçbir yerleşmiş güç/iktidar, şu ya da bu vatandaşı için uğraşmaz.
0
der meister
(01.11.25)
vize lazım, zor.
+5
duyurukullanıcısı
(01.11.25)
bağcılar karadağ'ı teke tekte yenebilir.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(01.11.25)
Zamanında Osmanlı fethedememiş. Aşiret liderlerini haraca bağlayabilmiş, onlar da sürekli isyan etmiş.

Şu anda nato üyesi oldu zaten işgal etsek ne olur etmesek ne olur
0
Hallegadola
(02.11.25)
(4)

texas hold'em poker

kibritsuyu
ergenken amiga 500'de strip poker oynayıp samantha fox'u soyuyorduk. o günlerde poker oynamayı, elleri falan öğrenmiştim. bir daha da oynamadım.şimdi texas hold'em oynuyorlar. hep duyuyorum ama oynamayı bilmiyorum. gördüğüm kadarıyla benzer mantıkla elimizdeki kağıtlarla, ortaya açılan kağıtları da
ergenken amiga 500'de strip poker oynayıp samantha fox'u soyuyorduk. o günlerde poker oynamayı, elleri falan öğrenmiştim. bir daha da oynamadım.

şimdi texas hold'em oynuyorlar. hep duyuyorum ama oynamayı bilmiyorum. gördüğüm kadarıyla benzer mantıkla elimizdeki kağıtlarla, ortaya açılan kağıtları da kullanarak el yapıldığını zannediyorum.

mynet oyun'da okey oynadığımız hesap, gerçek para pul kullanmadan, fasulyesine oynayıp öğrenebileceğim önerebileceğiniz bir site var mı?
0
kibritsuyu
(05.10.25)
red dead redemption 2'de var.
uygulama marketine girip yazarsan milyon tane var.

compü! poker koyar mısın lütfen chat'in yanına?
thx öptüm kib bye
0
duyurukullanıcısı
(05.10.25)
zynga poker.
0
kimlanbu
(05.10.25)
biraz eksik veya yanlış sordum sanırım. oyun dünyasından epey uzağım.

gerçek insanlarla online oynamama gerek yok, hatta uygulama bile indirmesem daha iyi.

bir web sitesine girip botlara karşı oynamayı tercih ederim.

karşımdaki bot olsun, param hiç bitmesin, bitince de yenileyeyim sıfırdan başlasın, maksat çerezlik olsun.
0
🌸kibritsuyu
(05.10.25)
bravoteam
(05.10.25)
(10)

Neden sadece 2 tane yolcu uçağı üreticisi var?

messina123
Boeing ve airbus dışında neden başka bir üretici yok. Ve neden türkiye bilmem kaç yüz uçak almak yerine o paraya kendi yolcu uçağını üretmeye çalışmıyor. 20 sene içinde meyvesini yersin
Boeing ve airbus dışında neden başka bir üretici yok. Ve neden türkiye bilmem kaç yüz uçak almak yerine o paraya kendi yolcu uçağını üretmeye çalışmıyor. 20 sene içinde meyvesini yersin
0
messina123
(29.09.25)
temel iş metrikleri

yeni bir firma çıktığında eski firmalar o firmayı batırmak için fiyat kırarlar.
0
duyurukullanıcısı
(29.09.25)
Sıfırdan üretelim dersek üretiriz ama verimli olmaz. Olay şu ki, yeni yaptığın uçağı kullanmazsın, hele ki 100-200 kişi taşımak için. Böyle bir kullanım için yıllar boyu uçağı test etmen gerek, durmaksızın. Çünkü bir sürü problem çıkacak. Bi problemi çözeceksin, tüm teste yeniden başlayacaksın mesela. Uçak kendini kanıtlayana kadar kullanmak intihar olur.

Boeing 1910lardq bu işe girmiş, zaten yüz yıldan fazladır ekipmanlarını test etmiş, her şeyi sıfırdan yapmamış, yeni bir teknoloji gelince sadece ona odaklanmış; çünkü diğer sistemler tamamdı. Böyle böyle gelişmiş. Keza airbus’ta öyle.

Hadi bi çılgınlık yapıp 20 yıl sürecek bir proje başlatıldı. Bunca yıl zararına çalışacak. Başarılı olacağının garantisi var mı? Başka ülkeler, daha doğru düzgün yoldu taşımamış bir uçağı alır mı?

Ayrıca THY’nin 2024 geliri 3.6milyar dolarmış.
Airbus 4.23 milyar avro.

Uçak yapmaya gerek yok yani, Thy sadece hizmet satarak airbus kadar kazanıyor.

Ne zaman mantıklı olur? Türkiye’de yeni bir teknoloji geliştirilir, sadece bu topraklardan çıkar, bunu kullanarak pazarlanır.
0
substituent
(29.09.25)
Bilgi yanlış.
Embraer, comac, bombardier, atr var aklima gelen. Ama tabiki boeing ve airbus gibi değiller.

Çünkü onu yapacak iş gücü ve bilgi yok. Olay sırf para değil. Bu tarz kararlar öyle "yapalim" ile olmuyor. Örnek verirsek Arjantin'in telefon yapmaya çalışması ya da Brezilya'nin bilgisayar yapmaya çalışması gibi kaynaklara bakabilirsin. Bir de bu olaylar drone vs gibi şeyler değil, drone misal 50 kere düşsün 51. Yap. Uçak bir kere düşerse ikinciye şirket kapanabilir.
0
logisticsmanager
(29.09.25)
Boeing ya da Airbus, tarihsel olarak bütün uçak yolcu taşımacılığı krizlerini, hukuki surecleri vb atlattı. Alternatifsiz oldukları için yine de seçildiler.

Şimdi biri çıkıp yeni firma kurdugunda, hepsini olmasa da aynı kriz ve hukuki süreçlerin bazılarıni yasayacak. Ama daha çok göze batabilir bu, diğerinde "Boeing bu hallediyordur" denilebilen şey, yeni bir firma için "beceremiyorlar bunlar galiba pek ya" olarak bakılabilir, çünkü dönüp Boeing kullanırsın yine.

Medyanın bu algıyı beslemeyeceginin garantisi yok.

Maliyet, gereken teknoloji ve altyapıyı geçtim, sırf bu tarafı yüzünden epey riskli iş.
0
encokbenisevinnolur
(29.09.25)
sabanci sene 93' de
TOYOTA ile ortaklık yapti
ve güneydoğuya fabrika acacagini soylemisti,

kardaşını öldürdüler..

Otomotivde fransiz ve almanin somurgesiyiz,

Sam amca olmaz öyle dedi,
artik amerikadan da dusuk vergili arac gelecek.

hükümeti özgür iradenle sen seçtigin gün ,o zaman olabilir.
0
designer
(29.09.25)
Niye Devrim arabaları kötülendi dışlandı yok sayıldı alay edildi aşağılandı ve yok edildi ise ondan.
0
muhayyer divan
(29.09.25)
Çünkü tek başına yapmak kolay değil. Boeing, Mc Douglas firması ile birleşti zamanında. Airbus da Avrupa devletlerinin ortak girişimi. Yani iki firmada tek bir üreticinin veya ülkenin elinde değil.
0
hububrad
(29.09.25)
concorde vardi, dünyanin gelmis gecmis en sahane ucaklari, bac ve sud aviation üretirdi. sonra mal insanlar cok pahali diye mizmizlana mizmizlana bitirdiler. gene ayar oldum gece gece.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(29.09.25)
Öncelikle teknolojik ve lojistik olarak çok zor bir üretim prosesi. Hadi onu hallettin diyelim gizli ve açık ambargolar var. AB ve ABD lisans vermezse o uçakları sadece yurtiçinde uçurabilirsin.

uçağı bırak airbus veya boeing uçaklarına onların onaylamadığı tuvalet kapısı kolu bile takamazsın.
0
merhum
(30.09.25)
uçak sanayisi en kaliteli parçaları, en kalitesi mühendisleri ve argenin önemli olduğu bir sektör. formula 1 araçları da aynı çerçevede üretiliyor. yani sağlam bir bütçe ve sağlam beyinlerin olduğu bir sektör. yani hadi çıkalım togg yapalım kaan yapalım iha yapalım değil bu iş. ayrıca türkiye herhangi bir uçağının motorunu kendi yapmıyor bakınız kaan.

belli sektörler ekonomik gücü yüksek ülkelerde bunun sebebide en iyi mühendisleri ve bütçeleri.

devrim arabayalarıyla ne alakası var ya?=
0
mikahakkinen
(30.09.25)
(13)

Motor yapmak neden bu kadar zor?

ya ben lan neyse
uçak motoru ile ilgili sorum öncelikli. ters mühendislikle aynısı yapılamıyor mu? metalinde hangi bileşenler var bunları mikroskopla, ne bilim eriterek falan öğrenemiyorlar mı? zor olan kısmı neresi? neden bizim altay tankında ve kaan'da hep motor sorun oluyor?
uçak motoru ile ilgili sorum öncelikli. ters mühendislikle aynısı yapılamıyor mu? metalinde hangi bileşenler var bunları mikroskopla, ne bilim eriterek falan öğrenemiyorlar mı? zor olan kısmı neresi? neden bizim altay tankında ve kaan'da hep motor sorun oluyor?
0
ya ben lan neyse
(29.09.25)
zor mu değil mi bilemem ama kurumsal bir firma aynısı yapamaz. patentten başı çok ağrır.
0
belkider
(29.09.25)
Patentler, özel işlemler, özel karışımlar vs var. Her şeyi ters mühendislikle çözemezsin. Örneğin plastiği eritip aniden soğutursan çok dayanaklı bir plastik elde edersin. Ama baktığında o bir plastiktir.
2.si bir şey uç noktalara yaklaştıkça zorluğu artar. Araba üretebilirsin ki fiat Reno Türkiyede araba üretiyor. Tır da üretebilirsin. Ama olay f1 aracına gelince orada farklı mühendisliklerin iç içe girmesi gerekiyor.
Bir uçak motoru parçaları aynı anda aşırı sıcaklık farklarına, yüksek basınca ve çok büyük mekanik yüklere dayanmak zorunda. Malzemeleri ihraç etmek istesen çok sıkı kontrolleri var. O yüzden kendin de üretmen gerekiyor.
Bir de ürettim bitti olayı da yok bir de bunu sertifikasyon sürecinden geçirmen gerekiyor.
0
gokank4
(29.09.25)
uçak motoru komplex bir mekanizma. malzemesinden yazılımına kadar.

jet motoru dünyadaki en zorlu koşulda çalışıyor. dolayısı ile dünyadaki en ender malzeme bileşimini kullanman gerekicek. bunu yapabilmen için dünyadaki en iyi malzeme profesörlerine sahip olman lazım.

malzemeyi buldun. işlemesi var. aynı malzeme farklı işleme metodlarında farklı davranış gösterir. yine en üst teknoloji işleme mekanizması var mı sende?

işledin diyelim. içerisinde büyük enerji ve kuvvet var. bu eneji ve kuvveti istediğin şekide yönlendirebilmen lazım. bunun için termo-akışkanlar ve kütle transferinde dünyanın en iyi insanlarına ihtiyacın var.

bunların hepsini bir araya getirdin diyelim. bu arkadaşların söylediklerini 3-4 yıl içerisinde bir araya getirebilen bir mavi yaka, mühendis kadrosuna ihtiyaç var.

buraya kadar en az 20.000 personel gerekli. bunlara dünya standartlarında en az 8000usd maaş verdin diyelim. yap hesabı

sonra bunu yönetecek elektronikler ve yazılım var. elektronikler dayanıklı yazılım ise stabil olacak. sadece yazılım için matematiksel modelleme yapabilecek fizikçi ve matematikçilere ihtiyacın var. sonrasında yazılımcılar gelecek.

bu departmana da 10.000 kişi yazarım.

etti 30.000 kişi.

bu arkadaşları ikna edeceksin bir de ailelerini ikna edeceksin. çocuklarına okul açacaksın vs vs vs ki senin firmanda çalışmak için gelsinler.

sonra bunlar belki 6-7 yılın sonunda sana bir prototip verirler.
bkz. spaceX

böyle manyak bir şey bu.

en az 50.000kişi dünyanın en iyilerinden toplama


tr'de bu sistem olmadığı için yaptığı herşey know-how transferi. yani gidiyorsun amerika'ya abi 80'lerin uçağının tüm çizimlerini ver diyorsun adamda zaten f-35 var. al 5milyar dolara senin diyor.
mevzu böyle.
0
duyurukullanıcısı
(29.09.25)
Size daha üzücü bir şeyler söyleyim daha az teknoloji gerektiren şeyleri bile 1970lerden beri dışarıdan alıyoruz üretemiyoruz malesef.
Pompalar, hortumlar, elmas uçlar, türbin-kompresör kanatları, telefon parçaları,
0
kararsızataletfilozofu
(29.09.25)
Ayrica motor projesi uzun vadeli bir proje. uzun vadeli dusunebilen yoneticiler, uzun vadeli dusunebilen muhendisler, uzun vadeli dusunebilen savunma bakanligi, uzun vadeli dusunebilen insan kaynaklari ve kurum kulturu inşasi gerekiyor. Gerçekten gerekiyor. Milletin ortalamasi bu tanimlara pek uymuyor. Darbeler, siyasi çalkantılar, istikrarsızlık, kadrolaşma... her şeyin savunmada da yansıması var...
0
WithWorth
(29.09.25)
muslumana zor yoktur biiznillah. senden solcu vibe'ı aldım
0
runaway
(29.09.25)
motosiklet bile yapmıyoruz, uçak motoru diyor.
0
baldan kaymak
(29.09.25)
jet motorlarında çalışma sıcaklığı, kullanılan malzemenin erime sıcaklığından yüksek, bu yüzden o dümdüz gördüğün fanlar özel tasarım, çalışma esnasında yüzeyindeki hava akışı sayesinde erimiyorlar, malzeme mühendisliği sayesinde binlerce devirde dönerken paramparça olmuyorlar.

Yapılabilir ama önce paraları leylaya basmaktan vazgeçmemiz lazım.
0
kimlanbu
(29.09.25)
Yapılır yahu neden yapılmasın. 200 mühendis ve yönetici çalıştırdığın tesisinde daha bir tane punta atılmamış 7 senedir.

General motordan ilk motorlari alırken gümruklerinde sorun çıkmıştı. Motorları vermek istememişti CIA. Devreye bir tane hükümet yetkilisi girmedi bizden. O iki gün boyunca tek başına çarpışan müdürler yerine şimdi akraba çiftliğine çeviren müdürler var.

Bakın bu kadar ekip kurup yıllarca maaş verip daha iki kablo birbirine bağlanmamış

Bu işin tek yolu var başlatmak
Elimizde hazırda 4 motor var. Zaten lisans alıp üretecektik.

94 yılında 100 tane F16 yapip satmış tusaş ne hale geldi çok üzülüyorum
0
topkapiaksaray
(29.09.25)
Sanırım TEİ’nin başındaki beyefendiyle yapılan bir röportajda sorulmuştu bu soru.

Elbette başka zorluklar da var ama en ciddi sorunlardan biri ısıl işlem. Hangi parçada nasıl bir ısıl işlem uygulandığının çözülmesi tersine mühendislikle mümkün değil, tek çare deneme yanılma demişti.
0
10551037
(29.09.25)
Çünkü malzeme ve ısıl işlem teknolojisi Türkiye'de zayıf. Ayrıca gerçekten bilimsel çalışmaya ve argeye yatırım az. TAI ve TEİ gibi büyük kurumlar varken bile ancak bu kadar oluyor işte. Yine de TEI'nin PD170'i başarılı bir motor.
0
merhum
(30.09.25)
Patent bahane değil, zaten çalışma prensibi belli, bi şekilde kılıfına uydurulur. Önemli olan doğru malzeme alaşımlarını oluşturmak. Ülkeyi, milletini seven kişiler yönetmediği için uzun vadeli arge işleri onlar için boşa harcanmış paradan ibaret.
0
duyuruuser
(30.09.25)
araba motoru yapmak da zor.

hyundai - kia 80'li yıllardan başlayarak motorlarını ve teknolojiyi birebir mitsubishi'den alıyordu.

sonra kendileri bir şeyler yapmaya çalıştılar 90'lardan itibaren.

ona rağmen 2010'lar hyundai - kia'larında garip garip motor sorunları çıkabilir. abd'de çok eleştiriyorlar.

fakat şu an her şeyi (hele hibrid ve elektronik ağırlığı artınca arabalarda) çözmüş gibi duruyorlar.

emisyon normları, dayanıklılığı sağlama, ısı ve sürtünme yorulmalarını engelleme, metalurji, çooooook etmen var.

arabayı bile becerebilmek bu kadar zorken aslında, uçak motorunu git sen düşün şimdi.

-----

dur devam ediyorum, ingilizlerin meşhur rover v8 motoru vardır. pancar motoru gibi her arabada görürsün. bak koskoca ingilizler o motor teknolojisini general motors'tan aldılar. cooper diye formula 1 arabaları vardı. onun kökenleri nazi almanyasından çalınan belgelere dayanır. ingilizler hala motor üretmede amerikan ve almanlar kadar iyi de değiller. neden?
0
rain when i die
(30.09.25)
(15)

Kaç montunuz var

arbre
2 tane varken 3. yü almak israf mı olur? Her yıl yeni mont alıyor musunuz?
2 tane varken 3. yü almak israf mı olur? Her yıl yeni mont alıyor musunuz?
-1
arbre
(28.09.25)
benim gibi düz erkek için gereksiz mesela. mevcut giydiğim yıpranana dek başka giymem. ama giyimine dikkat edenlere farklı alt üst kombinleri yapanlara gıpta ile bakarım. uzun lafın kısası israf olmaz ama diğerlerinin pabucu dama atılır diyorsan en azından ihtiyaç sahibi birine ver derim.
0
lazpalle
(28.09.25)
6 tane galiba. güzel bir şey görürsem alırım. eskileri de giyerim. hava soğukluğuna, yağışa ve kombinime göre değiştirerek...
0
art cat chocolate
(28.09.25)
Geçen sene 10 tane varmış. 6 tanesini attım. Bu yıl sadece bir tane alacağım.
0
kaptan maydanoz
(28.09.25)
30-40 arası.
0
gabe h coud
(28.09.25)
okuyunca bir gülme geldi. bende 20 tane var.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.09.25)
iki tane normal, bir tane de kara kışlık var.
0
sir gawain
(28.09.25)
1 palto, 1 kalın yağmurluk, 1 ince yağmurluk, 1 kot ceket, 1 kanvas ceket. Bana yetiyor bunlar.

Büdüt: 1 tane de sıkıştırılabilen pofidik mont var onu deprem çantasına koydum. Aktif kullanmıyorum yani.
0
peki madem
(28.09.25)
2 şişme, 3-4 kaşe (2 tane düğünlük gibi şık) 2 kısa pembe-bej 1 polarımsı 1 yağmurlukk 1 kkrem şu herkesin giydiği uzunlardan 2 siyah yarım bomber mı neydi adı. tabi bunların çoğu 10 sene + son dönemde(son 2 yıl) 2 tane aldım
0
eja
(28.09.25)
erkek
6
0
duyurukullanıcısı
(28.09.25)
2 tane biri softshell günlük,
diğeri 3 in 1 kar, kış, yağmur, soğuk için.
0
my fault
(28.09.25)
mevsimlikleri paltoları kabanları hepsini sayarsak 20'yi bulur
0
archmeister8
(29.09.25)
bende 2 tane kışlık mont var, birini yıkayıp kuruturken diğerini giyiyorum. 1 palto ve bi de yağmurluk mont var. hepsini 10 senedir kullanıyorum. hepsi de lazım ama benim için ihtiyacımı karşılayacak şekilde tam kararında olduğu için belki :)
0
truf
(29.09.25)
2 yun kaban
2 yagmurluk
3 sisme
2 mevsimlik
1 deri ceket
1 trenckot
1 kayak montu

bi 7-8 tane de elden cikarttigim var. bazisi nerdeyse 20 yillik, bazisi yepisyeni.

pantolonum daha azmis :D
0
taurina
(30.09.25)
siyah deri ceket
kayak montu
daha janti bir max and spencer mot
nautica yağmurluk var

en yenisi 5 senelik
0
rain when i die
(30.09.25)
Bir tane kalın kot ceket, bir tane de 5-6 yıl önce decathlon'dan aldığım spor mont var. 3 senedir Eskişehir kışını kot ceketle geçiriyorum, diğerini toplam üç defa giymişimdir bu sürede.

Mevsimlik olarak fermuarlı kapşonlularım var da onları saymıyorum, bir iki tane de onlardan vardır.
0
nundu
(30.09.25)
(14)

karşı cinsten gelen feedbacklerin azalması

duyurukullanıcısı
istanbul'un görece iyi bir yerinde kendi ofsimde sosyal bir yerde çalışıyorum. levent'in ortası işte. okul,kültür,kişisel bakım,sosyallik falan filan iyi yani. zaten işim gereği hiç tanımadığım insanlar ile konuşup anlaşmam gerekiyor ama bu insanlar genellikle 50+ patronlar vs.son zamanlarda karşı c
istanbul'un görece iyi bir yerinde kendi ofsimde sosyal bir yerde çalışıyorum. levent'in ortası işte. okul,kültür,kişisel bakım,sosyallik falan filan iyi yani. zaten işim gereği hiç tanımadığım insanlar ile konuşup anlaşmam gerekiyor ama bu insanlar genellikle 50+ patronlar vs.

son zamanlarda karşı cinsten aldığım feedbacklerde düşüş var. mesajlarıma dönmüyorlar. muhabbet uzamıyor hemen kesiliyor. normalde hiç böyle olmazdı hatta karşı taraf acayip istekli olurdu falan. bende fazla uğraşmazdım. şimdi mevzu tersine döndü. neden? çözemiyorum.

genel bir search ettiğimde şöyle bir psikolojik ve sosyolojik durum çıkıyor.genel olarak kriterlerin çok yüksek olduğu toplumsal mekanlarda insanlar o kadar çok profil görüyor ki beklentileri çok yükseliyormuş. o sebeple kimse ile flört etmek istemiyormuş vs. belki buradan olabilir ama bilemiyorum. yani mesela şehrin en zengin yerinde date'de kimseyi bulamıyorsun çünkü herkes için kriteler yüksek ama şehrin orta halli yerinde rockstarsın çünkü herkes normale bile ok gibi
yaş 35+, bi 7-8 kilo fazlam var ideal kiloma göre.

ama arkadaş bu kadar da olmaması gerekiyor.mühendis olduğum için alt alta yazıyorum mesela ne eksik diye öyle aman aman bir eksiğim de yok. ama ilgi ve date sayısında ciddi düşüş var. geri dönüşlerde de düşüş var.

-potansiyel nedenler;
1-instagram sayfam çok kötü. öyle kafama göre internette gördüğüm resimleri bile post diye paylaşıyorum. normalde foto çekilmiyorum o sebeple öyle süper fotolarım olmaz. onun dışında normal insan sayfası.

2-işim biraz stressli olduğu için normal bir günde suratım biraz durgun veya asık olailir. bir çay kahve içen bir daha gelir ama. şunu çok söylüyorlar. "sen baya gülüyor, şakalar yapıyormuşsun" eee herhalde aq. ama her gördüğüm insana değil.

3-giyimde falan biraz kendi tercihlerim var.yine smart casual ama alışılagelmiş şeyler giyinmiyorum. mesela full siyah, polo yaka, standart gömlek gibi standart erkek itemleri giyinmiyorum. biraz daha renkli ortamın bir tık dışında.

4-tatil yok gibi birşey. iş dolayısı ile yapamıyorum. tatil vari şeyler de yok gibi. konsere falan gittiğimde de çok ciddiye alıyorum full sahneyi izliyorum vs.

psikiatristim ile konuştum bu özellikle mekanların insanlar üzerine etkisine değindi. biraz farklı yerlerde takıl falan dedi de anlamadım yani nereye gideceğim ki?

sizde durum nedir? instagram sayfasının date trafiğindeki önemi nedir sizce? ne yapsam insan ilişkilerim biraz daha rayına oturur?
0
duyurukullanıcısı
(06.09.25)
erkek adam 3 kelime bilir, ateş yakar. instası varsa geydir. 35+ ve bekarsa muhakkak bir sorunu vardır. ayrıca mezara girecek yaşta ne date'i ya? yok mu anan baban?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(06.09.25)
Zengin adam instagram date peşinde niye koşsun zaten ortamı bol, seçenek çok çevresinde. Görüp, tanışıp beğendiğine yürümek özellikle 35 yaş üzeri erkekler için daha mantıklı geliyordur çevresinde kadından çok bol ne var niye efor sarf etsin ki? Aynı şey zengin kadın için de geçerli instagramda gördüğü insta profile zengin kadın da atlamaz.

Yüzeyel tanışmalardan ziyade gerçek yüz yüze tanışmalı ve iletişim kurabileceğiniz network ortamı olması lazım yoksa 35 yaş üzeri herkes kadından da erkekten de bıktı adeta niye uğraşsın 20’lik gençler gibi.

Kriterlerin yüksek olduğu toplumsal mekanlarda takılırken birinin gelip doğrudan tanışma teklifinde mi bulunsun istiyorsunuz? Eğer beklentiniz bu yöndeyse gerçekçi değil çünkü sosyal profilin yüksek olduğu ortamlarda erkeklerin çoğu böyle “düzgün” mekanlarda tacizci muamelesi görmek istemeyecektir çünkü karşıdaki kadını tanımıyor ve nasıl tepki vereceğini bilmiyor olma ihtimali yüksek.
0
titanic kemancısı
(06.09.25)
Hocam tum denklemi "begenilmek" uzerine kurmuşsun. Sen kimi begeniyorsun? Begendigin kisiyle sen niye gidip konusmuyorsun?

Iliski yasamak degil de sadece begenilmek istiyorsun sanki.
0
brkylmz
(06.09.25)
Saydığın potansiyel nedenlere göre zaten daha önce nasıl pozitif fb alıyordun ki? Ne yapmaya başladıysan onu bırak ve fb almaya devam et madem? İnstagramı da çok ciddiye alma.
0
thesomberlain
(06.09.25)
Kusura bakma ama şurada 3 satırda anlatacağın derdini bile kendini övmekten uzattın. Gerçek hayatta da böyleysen insanlar soğur, irite olmaya başlarlar.
0
gobekliraki
(06.09.25)
Abi öf be, öv kendini öv öv. Feedback düştüyse, neyi değiştirdin onu hatırla ve çöz.

Insta'da internette gördüğün fotoları paylaşıyorsan bildiğin dayısın sen. Onun da alıcısı var ama senin aradığın insanlar onlar değil diye düşünüyorum. E kaçırırsın herkesi. Narcos'taki Pacho gibi giyinirsen ilginç olabilir, havuz daralır. Yaş 35 evde kalmışsın, psikolojik deli itemlerine sahipsindir kafa olarak. Daraldı havuz. Kilotların var 7 8 tane fazladan, göbek diyoruz ona. Dapdar havuz. Ben şimdi mühendis olmadığım için alt alta değil soldan sağa yazıyorum. PsikiYatrist seni kerizliyor, evet onunla çözersin.

Ben şimdi Shepard olduğum için mesela senin kendine iltimaslı baktığını yazdıklarından görüyorum. Aman aman ekSİKin yoksa niye başın bağlı değil? E var eksik işte. Şansızlık da diyebilirsin ama deme, yoksa kendi eksiklerimizi göz ardı ederiz.

Insta önemli. İlk intibanın özeti orada sonuçta. Hobi mobi, etkinlik, iş çevresi. Başka da düzenli ortam yok, düzensizlerde de şans işi denk gelmek.

-Mühendis deYilim. XD
0
Shepard
(06.09.25)
yüzüme yüzüme atın toprağı hacılar... acımayın...
0
🌸duyurukullanıcısı
(06.09.25)
instagramla alakasi oldugunu düsünmüyorum. 20 yasinda olsa evet insta ve tiktokunun olmasi lazim derdim :D
0
sonsuz
(06.09.25)
dümdüz sıkıcısın tatil bile yokmuş e ne o zaman seninle olan birine ne katacaksın haftasonu starbucksa mı götüreceksin. ama bu ilişki yaşamana engel değil hiçbi özelliği olmayaninsanların da hayatında birileri olabiliyo ilişki kurmakla sıkıntınolabilir ve biraz shepard+ bir de anlatımın sonradan görmüşlük hissi verdi uh
0
ala09
(06.09.25)
Yanlış ortamdasın. Erkek adamın parası varsa kadın daima vardır. Biraz gösterişçi ol ve tavlamak istediğine yedir içir.
0
runaway
(06.09.25)
Bence süreklilik duygun bozulmuş, sürekli olan ama umursamadığın şey birdenbire yok olunca kendinde eksik aramaya baslamissin. Gerek yok diye düşünüyorum, böyle dönemler olur herkesin hayatında.
0
encokbenisevinnolur
(06.09.25)
hiç ama hiç çekici bir adam değilsin. bu zamana kadar iyi kötü bir şeyler yapmanın sebebi karşı cins havuzundaki abaza ve boşluktaki kızların şimdikine göre daha çok olmasıymış. yaş ilerledikçe havuzun daralmış, sonuç olarak abaza ve boşluktaki kadınlara erişimin azalmış. üstelik sen daha da sıkıcı birisi oluvermişsin.
0
abelardo
(06.09.25)
Sıkıcılıkla alakası yok
Girişkenlikle alakası var daha fazla ortam gerekli
Belki spor filan eksik onlar giderilmeli
Kıyafet düz olunca maalesef kadınların ilgisi çekilmiyor

Bir tık farklı ve iyi giyindiğimde bakışları farkedebiliyorum ama aynı kıyafetle çıktığım date mesela başarısızdı yinede biraz çekici giyinmek lazım bende yapmasamda

Sıkıcılık değil bence, tavlayan nasıl tavlıyor pek fikrim yok malesef
0
kararsızataletfilozofu
(07.09.25)
psikoterapi vaktin gelmis baba.
0
baldur2
(07.09.25)
(26)

Nedir bu mesut süre tantanası

beyfendi
Twitter hesabım yok. Googleladım ama gündem olacak ne yaşanmış anlayamadım. Bir kadın metroda mesut sürenin onu "iyiymiş" falan diyerek taciz ettiğini söylüyor. Başka bir kadın da buna, mesut süre beni evine davet etti, gittim yatırıp üstüme çıktı diye kendi olayını anlatmış.İki sorum var. Metroda t
Twitter hesabım yok. Googleladım ama gündem olacak ne yaşanmış anlayamadım. Bir kadın metroda mesut sürenin onu "iyiymiş" falan diyerek taciz ettiğini söylüyor. Başka bir kadın da buna, mesut süre beni evine davet etti, gittim yatırıp üstüme çıktı diye kendi olayını anlatmış.

İki sorum var. Metroda tacize uğradığını söyleyen kadının nerden aklına geliyor yıllar öncesinin olayını şimdi anlatmak? Ve bu iki olay dışında mesut süre ile ilgili başka vakalar var mı?
0
beyfendi
(28.08.25)
uzun uzun yazamiycam ama özetle

1. sadistler kurbanlarinin zaten halihazirda zayif, sesi cikmayanlardan secer. zayif olanlar zaten bakislariyla, duruslariyla o tedirginligi hisettirir. bu tarz sadist, dark personality traitleri gösteren tiplerin de uzmanlik alani zaten bunlari bulmak. avlanan bir kaplan düsün mesela gidiyor yavru zürafaya saldiriyor, anasina saldirmak yerine.

2. taciz yasandiktan sonra acilan derin yaralar. bunu kabul etmek bile bir süre aliyor. ardindan bu olayi kafada tekrar hatirlamak, bununla yüzlesmek seneler alabiliyor. yazilanlari okumadim ama kurbanlarin yasi eminim olay yasandiginda genctir.

3. bu konuda konusabilir hala gelmek icin de süre gerekiyor.

4. insanlar birbirinden cesaret aliyor. bende yanlis bir sey yokmus. ben yalniz degilim duygusu.

5. baskalarina yasadiklarindan yola cikarak ilham olma istegi. ben yasadim ama baskasi yasamasin. yasarsa da sesini cikarsin. burda hem sadisti korkutma hem de potansiyel kurbani cesaretlendirme motivasyonu var.
0
sonsuz
(28.08.25)
Şu an 24 farklı vaka varmış
0
grimavi
(28.08.25)
Mesut süre olayı özelinde söylemiyorum ama son zamanlarda bir de mesajlaşma görüntüleri ile tacizi ifşa etme olayı çoğaldı. Elinde kanıt var, taciz edenin adı belli sanı belli. Bunu neden sosyal medyada paylaşıyorsun da savcılığa gitmiyorsun diye sormak istiyorum. Benden başkası yaşamasın diye burada paylaşıyorum diyor ama hukuki adım atmıyor nedense. Sosyal medyada okuduğum çoğu şeyin yalan/kurgu olduğunu düşünüyorum.
0
mustafakesekci
(28.08.25)
@mustafakesekci bunların elle tutulur bi adli cezası yok çünkü? tek ceza bu şerefsizliklerin bilinip eşine dostuna rezil etmek.

bu olayların bir tanesine bile savcılık dava bile açmaz.
açsa bile mahkemeden "kız da kaşınmış, o saatte orada ne işi varmış" der geçer.
rezil etmenin ve yeni rezilliklerin önüne geçmenin tek yolu ifşa.
0
patronaj1
(28.08.25)
Yalan dolan bence. Kadınlar ne olduğunu bal gibi biliyorlar. Bekledikleri sonucu alamayınca adı taciz oluyor. Tiyatro, sinema oyunculuğu yapan tanıdıklarım var. Onlara da bu şekilde yaklaşanlar olmuş. Kabul eden var, karşılığında iş kapan. Kabul etmeyen de var.

Selam bardayız ve alkol aldık, benim eve geçelim mi karikatürü anlatayım burası kasıyor xd

Bunu yiyecek adam yok dünyada. Anca burada savunanlar çıkar, yüzyüze bunu savunanı dışlarlar, masanın aptalı diye lakap takarlar.

sonsuz +0.5
0
Shepard
(28.08.25)
herkes kafasındaki kötü erkek imajını bu adama yapıştırdı. üstteki arkadaş mesela 24 farklı vaka var demiş. tanımlama sıfır.

kafandaki en kötü senaryoyu bu kişiye yapıştırıp, kesin şöyle olmuştur diyip cancel ediyorsun adamı.
bir nevi sosyal infaz.
0
duyurukullanıcısı
(28.08.25)
mesele sadece bir erkeğin taciz etmesi sebebiyle işten çıkarılması, yani tarihte sayılıdır da, bir mağduriyet yaşaması.

taciz ve rıza kavramlarının anlaşılmaması da mesele. metroya bindiysen sana laf atabilir, evine gittiysen üstüne çullanabilir gibi tacizlerin "aman ya nolcak, nolmuşkine" seviyesine indirgenmesi, benzer şeyleri giyim kuşam, saat, bulunduğu yer gibi kavramlarla sürekli faili aklama, mağduru bastırmaya odaklı yargı sistemi. bu o kadar içselleştirilmiştir ki kadınlar zaten bunu ifade etmesi için bir seviyeye ulaşması gerekir. çünkü kurban hala türkiyede suçlu, yaygaracı, ilgi çekmek için yapıyor, kışkırtmıştır, polise gitseydi, kanıtı yok ki gibi gerçeklikten kopuk beklentilerle bastırılmaya çalışılıyor.

tamam korkmayın hala tacizcilere adil bir uygulama yapılmıyor, hala herkese metroda laf atabilirsiniz, elleyebilir, sürtebilirsiniz, hala go pro'yla gezmiyoruz, hala mağdur sayısı kaç olursa olsun inanılmıyor, hala tacizci yaptığını kabul etse de failin yanında olunuyor, hala insanlık namına bir adım ilerlemediniz. rahat uyuyabilirsiniz
0
ala09
(28.08.25)
Bu zamana kadar neden susmuş, polise savcıya neden gitmemiş? Welcome to Türkiye. Kadınlar hakkında gerçekten hiçbir şey bilmiyorsunuz değil mi?
0
sekizdokuzon
(28.08.25)
bu son olan ifşa olayları bana sistematik bir karalama operasyonu gibi geliyor. belli bir yerden düğmeye basılmış gibi hepsi aynı anda ortaya atılıyor. hatta arkasında siyasi erk bile çıkabilir. bakın sizin çok övündüğünüz laik sistem neler yapıyor. benim imam hatipli gençlerimde bunlar olamaza bağlanırsa şaşırmam.

önce fotoğraf camiasında ifşalar ortaya atıldı ardından mesut süre, birkaç oyuncu, kaan sezyum en sonda ogün sanlısoy.

mesut süre olayı daha farklı bir anda isimsiz iddialar ortaya atılıyor. her biri tutarsız. kimi diyor popoma baktı, kimi diyor evine çağırdı ıspanak yemeği yaptım yeriz dedi(mesutu biraz bilen dinleyen biri evinde yemek olması ihtimali çok düşük hele ıspanak) sonra öpmeye çalıştı, kimi diyor iş görüşmesi için evine çağırdı gittim yine aynı senaryo. bir iddia kadıköyde sevgiliyle birlikte gezen kızı metrobüse kadar takip etmiş metrobüste tacize yeltenmiş. ama ne kızdan ne sevgilisinden bir şikayet olmamış.
ayrıca ilk iddia yayınlanır yayınlanmaz ilişki testi ekibi mesutla yollarını ayırıyor. meğer bununda bahane olduğu ortaya atılıyor. farklı işlere yönelmişler programı bitirmek için bunu bahane ediyorlarmış.
mesut süre olayının büyümesinin en önemli sebebi de yapım ekibinin anında satıp mesutu ortaya atmaları oldu.
bir çoğunda mesut süre kızlara sarkıntılık yapmış. eve davet etmiş sinyalleri yanlış anlamış.olayların tamamı da yıllar önce yaşanmış üstünden yıllar geçmiş kimselere anlatılmamış sonra "a yıllar önce mesut beni de taciz etmişti siz yazınca aklıma geldi" diyorlar. olaylar da tanımadıkları o gün barda tanıştığı adamın evinde yaşanıyor.
yapmış mıdır yapmımış mıdır bilemem 15 yıldır severek dinlerdim. sadece dinlediğim birine kefil olacak değilim.

ama işin daha yargıya bile taşınmadan vurun kahpeye durumunu getirilmesi çok yanlış.
kaldı ki yıllarca gizli tanık ifadeleriyle bu ülkede neler yapıldı ve hala yapılıyorken aynı şekilde burada da isimsiz hesaplar üzerinden gündem farklı yönlere çekiliyor.

aynısı kaan sezyum olayından da var. barda sadece karikatürlerini takip ettiği hiç tanışmadığı birinin yanına gidiyor konuşuyor ardından eve geçiyorlar. adam öpmeye çalışıyor tüm sinyaller bunu gösterirken bir anda suçlu olunuyor.
en güzelini yine kaan söylemiş; "e o zaman niye geldin?".
0
my fault
(28.08.25)
Türkiye'de bu ve benzeri konularda konuşmayı sağlayabilecek uygun bir kavramsal zemin/söylem yok. Hakeza aynısı burada da olmuş, tek söylenilen kendi kişisel çevresinde onaylanan diktatöryel söylemin; ilgili kişiye uyarlanması, ve sonra da onun neden suçlu olduğuna dair infazvari açıklama.

Bunda konunun hassasiyeti kadar karmaşıklığı da etkili, en kabataslak haliyle "ne yani sen tacizciyi mi destekliyorsun" şeklinde bir alan oluşuyor, ya kayitsiz şartsiz destekle ya disaridasin. Sonra kişisel hikayeler devreye giriyor, argüman kurmak o alanda zor çünkü karşındaki geçmişteki bir olayla bağlantı kuruyor olabilir zihninde ve ona göre cevap veriyor olabilir.

Hem böyle şeyler, bu konuya dair geçici bir kontrol duygusu da sağlıyor bence. Ha ismi geçen kişi olsun ha başkası, bunu hallettiysek tamam asayiş berkemal gibi. Bu hissi veren atılan bir twit de olabilir.
0
encokbenisevinnolur
(28.08.25)
Erkekleri gerçekten anlamakta zorlanıyorum; neyi savunduğunuzun farkında mısınız? Bir kadının erkeğin evine gitmiş olması hiçbir şeyi değiştirmez; belki başta birlikte olmayı istemiştir, ama bir noktada vazgeçmiş olabilir. Hatta birlikteliğin herhangi bir aşamasında soyunmuş olsalar bile, karşı taraf devam etmek istemiyorsa ondan sonraki her türlü zorlama açıkça tecavüz girişimidir. Net!

Hala olaylara bir kadın gözüyle bakamıyorsunuz. “Neden yıllar sonra söyledi?” diye sorgulunanıyor. Sonsuz’un yaptığı özet aslında durumu çok güzel açıklıyor. Ben, aradan yıllar geçmesine rağmen hala yaşadıklarını dile getirdiğinde titreyen, korkan, savunmaya geçen, yasadığı tacizi ve şiddeti kimseyle paylaşamayan bir kadın tanıdım. Nasıl acı yaşadığını gözlerimle gördüm, sesindeki çaresizlik sanki dün yaşanmış gibiydi. Bugün kadınların yaşadıklarını anlatmalarını sonuna kadar destekliyorum; ne varsa dökülsün, çıksın ortaya.

Sonsuzun söylediklerine ek olarak işin bir de sosyal boyutu var: Bir kadın yaşadıklarını anlattığında, çevresini inandırabilmek için inanılmaz bir çaba harcamak zorunda kalıyor. Kendi yakın arkadaşları bile ona inanmayabiliyor, belki damgalıyor. İşin içine aile girdiğinde ise hayatı bir anda altüst olabiliyor. Bu açıklamalarda bile kadınlar anonim kalmak zorunda; sizce neden? Tüm bunları görmeden yok efendim neden şimdi açıklanıyormuş da yok karalama kampanyasıymışta. Geçeceksiniz bunları!!!!
0
nyist_
(28.08.25)
sekizdokuzon
(28.08.25)
@feastofthedamned: benim icin soylediysen kendine gel. 35E
0
nyist_
(28.08.25)
birkac ozurden birine ornek

www.instagram.com

hala o yapmaz, suikast, bu iste bir is var diyenlere belki bir etkisi olur
0
ala09
(29.08.25)
bu ülkede kadın olmak zor derler ya bence tam tersi bu ülkede erkek olmak çok zor. tipin iyi değilse ve ya yeterli paran yoksa anında kadınlar tarafından tacizci yada sapık ilan edilebilirsin. flörtleşip birşeyler içtiğin insan evine geliyor ve sen de yakınlaşmaya çalışıyorsun ama bir şeyi beğenmediği için seni red ediyor. tamam diyorsun uzatmıyorsun. ama ne oldu sen tacizcisin yada sen sapıksın. erkek kişisinin temel amacı dürtülerinden dolayı üreme isteğidir. ama altın kaplamalı kızlarımız bunu bir silah gibi gördükleri için her fırsattta kullanırlar

mesut süre özelinde konuşmuyorum. yapmış da olabilir yapmamışta. eğer yaptıysa da bir erkek tarafından gayet yapılası şeyler. neymiş metroda öndeki kızın götüne bakıp ağzıyla iyimiş işareti yapmış. yada evine gelen kızı öpmek istemiş. burada olay neden şimdi ortaya çıktı? 24 vaka var diyor yukarda biri hiç biri mi şikayetçi olmadı? neden hepsi 10-15 sene önceki mevzular? yakın zamnada neden bir vaka yok? neden yapımcı anında programı bitirip tüm videoları youtubedan sildi? yoksa programı bitirmek istediler mesut da kendi ekibiyle devam etmek istedi de, onlarda programın ve mesutun itibarı ile mi oynadılar?

bir kadına merhaba demek bile feminist bacılar tarafından taciz ilan ediliyor. geçen bir video vardı yine adam gelmiş kıza bir şeyler içelim mi diyor ne alaka diyip tepki veriyorve taciz edildiğini düşünüyor. tabiki yine adamın tipi ve parası yeterli değil. oysa medeni ülkelerde gidersin teklif edersin kabul ederse içersin etmezse çeker gidersin. ayrıca her nekadar artık sıkıntılıda olsa burası bir hukuk devletidir. bir olay yaşadığında adli makamlara başvursun. öncelikle adalet bunun bir olay olup olmadığına karar verir sonrasında ise zanlı ceza alır yada almaz ama kayda geçer. bir daha yaparsa da o kayıtlar herkesin önüne çıkar.
0
gercekdunya
(29.08.25)
sekizdokuzun ilgisizlikten taciz edilen kadinlari bile kiskandigina eminim.

"Erkekleri anlayamiyorum" yazmis biri de. Meriç olmayi birakirsan anlarsin belki tatlim, düsmüyor böyle.
0
feastofthedamned
(29.08.25)
Yine erkekler mağdur olmuş, kıyamam ya size. Neler neler yaşıyorsunuz her gün. Taciz mi desem, mobbing mi desem, kaynana elti görümce, ana baba baskısı mı desem, fiziksel-psikolojik şiddet mi desem… Türkiye’de erkek olmak çok zor Allah yardım etsin size!
0
ekimoloji
(29.08.25)
yukarıda ismail sağırın özrünü örnek gösteriyorlar. olayda kendi ismiyle cismiyle paylaşan, isimsiz hesapların arkasına saklanmadan yapılan bir ifşa var. kaldı ki adamda durumu kabul etmiş.
ama hala özrü beğenmiyorlar. bunlara kalsa götüne baktı diye idam edilmeli.
0
my fault
(29.08.25)
"Metroda tacize uğradığını söyleyen kadının nerden aklına geliyor yıllar öncesinin olayını şimdi anlatmak?"

olayi bilmiyorum fakat bu sorunun iki cevabi var. biri insanlar baska taciz olaylarinin ifsa edilmesinden, baskalarinin ses cikarmasindan cesaret bulup dile getiriyorlar. zira onlar icin utanc verici, toplum baskisi olusturabilecek bir konu oldugundan (ki boyle olmamali) boyle bir firsat bulana kadar duruyorlar. hani dusen birine kimse yardim etmez ama bir kisi yardim ederse herkes kosar ya, onun gibi bir sey. ikincisi ise bunu firsat bilip gundeme gelmek isteyenler. herkes boyle degil ama boyleleri de var. bir de her kadin boyle davraniyormus gibi algilayan veya yorumlayan incel'ler de var.
0
Sour
(29.08.25)
8 yıl sessiz kalıp bir sabah tamam artık hazırım anlatmaya denerek başladığına inanmıyorum. Laf arasında anlatılmış birinin de teşvikiyle hadi bitirelim adamı demişler. Kadının kimliği belirsiz, olayı ne şekilde anlatmayı tercih ediyorsa o kadarını biliyoruz. mesajı paylaşanın hiçbir sorumluluğu yok zaten, o kişi ben değilim deyip çıkıyor işin içinden. Ortada sadece fail var. Adama iftira atıyorlar falan demiyorum, antipatiğin teki sevmem zaten ve hatta büyük ihtimalle anlatıldığı şekilde yaşanmıştır olay ama kafasına esenin çıkıp birini canı ne zaman istiyorsa o zmaan, işine nasıl geliyorsa o şekilde suçlamasına da itibar etmemek gerekiyor onu anladım. Kendince vardığım sonuç, yargıya intikal etmemişse yok hükmündedir o olay.
0
🌸beyfendi
(29.08.25)
@beyfendi, abi sen yasayip geciyorsun demek ki..
herkesin öyle olmasini bekleyemezsin.

psikolaga gidip ona bile yalan söyleyen ya da bir seyleri saklayan insanlar var. tacize ugramak ya da bunun ihtimali korkusu bile cok yaralayici olabilir. nickinden erkek oldugunu düsünüyorum. sen aksam sokakta metrodan eve yürürken yalnizsan korkmuyorsun. ya da bir iki senedir show anahaber tarzi habercilikten dolayi korkuyorsun. bir kadin bunu tüm hayati boyunca yasiyor.

okulda tacize ugrayinca hadi cesaret etti ailesine anlatti, bunu baskasina anlatma hedef olursun herkes yapar diyen insanlar var.

yillar sonra gelen bir aciklamayi sorgulayabilirsin de ama ben inanmiyorum yhaaa diyemezsin. bir sabah aniden de olmuyordur. belki kac gece kabus görerek uyandi. ne biliyorsun.

yani surda emin ol ben dahil tüm kadinlarin, bazi erkeklerin hala kimseye anlatmadigi taciz hikayesi vardir.
0
sonsuz
(29.08.25)
@sonsuz, neye inanıp inanmayacağımızı da mı size soracağız? :D
kimin ne ile mücadele ettiği ne şekilde bununla yaşadığı beni ilgilendirmiyor. ünlü ya da yarı ünlü salağın teki başına gelebilecekleri düşünmeden hareket etmiş, bir başka salak da eve davetin olası sonuçlarını bilerek ya da bilmeyerek kabul etmiş. ikisinin de başına gelen benim umurumda değil. kim ne niyetle bu olayları ifşa ettiyse eğer benim üzerimde bir etkisi yok. mesut süre eskiden ne idiyse benim için şu an da o.
0
🌸beyfendi
(29.08.25)
umrunda degilse ne konusuyorsun bu kadar bir de soru aciyorsun.

mesut süre ve bizim de cok umrumuzda zaten onun senin icin ne anlam ifade ettigi.
0
sonsuz
(29.08.25)
Twitter hesabımı böyle şeylerden uzak durmak manipüle edilmemek için silmiştim zaten ama yine bi şekilde gündemine geliyor insanın. Üstüne biraz düşündükten sonra umursamamaya karar verdim.

Cinsiyetimle ilgili çok isabetli bir tahminde bulunmuşsun önceki yazdığında bak hakkını teslim edeyim.
0
🌸beyfendi
(29.08.25)
benim umrum, benim twitterim, benim cinsiyetim :))

5 kere daha söylersen senin ne kadar önemli oldugunu anlar herkes.
0
sonsuz
(29.08.25)
potansiyel tacizciler kaynaşıyor burada da hmmm...
0
suyin
(30.08.25)
(16)

Türkiyeli Türk tartışması

michael_knight
Türkiyeli-Türk kelimeleriyle ilgili bir tartışma var son haftalarda ama ben pek takip edemedim. Takip etmeye çalıştığımda da taraflar fanatikleşmiş ve söyledikleri anlaşılmaz hale gelmişti. Bu konuda tarafların ne dediğini, sizin hangi fikre yakın olduğunuzu anlayamayacağım şekilde açıklamanız mümkü
Türkiyeli-Türk kelimeleriyle ilgili bir tartışma var son haftalarda ama ben pek takip edemedim. Takip etmeye çalıştığımda da taraflar fanatikleşmiş ve söyledikleri anlaşılmaz hale gelmişti.

Bu konuda tarafların ne dediğini, sizin hangi fikre yakın olduğunuzu anlayamayacağım şekilde açıklamanız mümkün mü?
0
michael_knight
(20.08.25)
almanyalı, fransalı, italyalı var mı?
0
renegade
(20.08.25)
abi bunda anlamayacak ne var. kürt ayrıcalıkçıları kendilerine türk dememek için ve türk kelimesinin içini boşaltmak için türk demeyelim türkiyeli diyelim diyorlar. türk ırk ismiymiş, türkiyeli ülkede yaşayanlarmış diyorlar. buna karşı olanlar da türk demek zaten türkiye vatandası anlamına gelir diyor. alman yerine almayalı, italyan yerine italyalı demiyorsak türk yerine türkiyeli dememeliyiz diyor.
daha detay var ama konu ile ilgili değilsen gerisi biraz entelektüel ve teorik bir tartısma. niçin merak ettin bunu gece gece. herkes her konu ile ilgilenmek ve bilmek zorunda değil ki
0
abelardo
(20.08.25)
@renegade, amerikalı var suriyeli var; sence aralarındaki fark ne?
0
Bruce
(20.08.25)
gündem değiştirmece volume562342342344
0
duyurukullanıcısı
(20.08.25)
Bu konu her çıktığında ben hep "hmm yine bir işler çeviriyorlar ama kimbilir ne" diyorum. Aynısını dediğim bir de "ey israil" var. Arada artık torba yasa mi geçmiştir ne olmuştur, bir şeyler olmuştur da takip edemedim.
0
encokbenisevinnolur
(20.08.25)
ataturk ve silah arkadasi tayfanin kurdugu "ulus devlet" denen nane.
yani bu sinirlar icinde dogan ve yasayan herkes turkluk catisi altinda birlesiyor, senin arap ermeni falan olman farketmiyor, biz sana turk diyip geciyoruz kafasi.

tabii bu agir gocmen alan toplumlarda islemiyor, o topraklarda dogmamis milyonalarca insan bunu kabul etmiyor. amerika mesela, binbir irktan dinden ve farkli dilleri konusan insanlar var. bunlar kendilerine amerikan denmesini istemiyor, olayi bir business bolarak goruyorlar, ben vergimi veririm, karsiliginda sen bana para kazandirirsin, calistigim surece guzel yasam sunarsin, isim bittiginde de ceker giderim ulkeme donerim. o yuzden cift vatandaslik isleri var, o yuzden de benim gibi milyonlarca insan dogdugu ulkenin vatandasligini birakmiyor.

simdi tabii bunu goren ozellikle bizim kurt kardeslerimiz, lan birakin bu etle tirnak gibi manikurcu terimlerini diyip, ki bu rahmetli Sirri'nin ennn kil lafidir, biz turk degiliz aha bak amerika gibi baskanlik sistemine de gectik, turkluk gibi bir catiya gerek yok, turkiyeli diyelim argumanini ortaya attilar. yuzyillarca yillik bir alerji nuksetti.

bizim bademler de zaten 20 senedir kucuk amerika olmak icin kiclarini yirtttiklarin, yanlarina agir demansli bir dedeyi de alarak bu yola ciktilar.

bakalim ne olacak...
0
cooperr
(20.08.25)
Ben Türküm, Türkiyeli diye tanımlamıyorum kendimi. Ama bir Kürd’ün de kendisini Türk diye tanımlamasını beklemek ve bunu yapmayanları da ayrılıkçı diye yaftalamak makul bir yaklaşım değil zannımca. Biraz ergence hatta. Etnik olarak Türk olmayan ve kendisini Türk olarak tanımlamak istemeyenler kendilerine Türkiyeli diyebilir ne var bunda. İtalyalı, Almanyalı var mı denmiş, Hollandalı var mesela. Çok kompleks bir mesele değil esasında. İnsanlara kimlik dayatmak çok gerici bir yaklaşım.
0
but that was just a dream
(20.08.25)
bir kişi amerikalı, suriyeli örneği veriyorsa koşarak uzaklaşın. bizim dilimizdeki amerikalı kelimesi american'ı tam karşılamıyor. dünyada birçok ülke, devlet ve vatandaşlık adını baskın olan çoğunluk olan halktan alır. (göçmen cenneti veya yapay devletler hariç)

güneyimizde kürdistan özerk bölgesi var. burada türkmenler, ermeniler, araplar da yaşıyor. buranın adına kürdistan değil de mezopotamya diyelim denildiğini düşünün ne cevap verirler?

binlerce yıllık tarihi olan, asya, bizans ve avrupa kaynaklarında Türk olarak anılan bir millet, ülke adını ve vatandaşlık tanımını neden değiştirsin veya paylaşsın? bunu dünyada hangi millet kabul etmiş?

bir de Türk kelimesinden rahatsız olup Türkiyeli tanımını kabul etmek de tuhaf. Türkiye, -Türklerin ülkesi- anlamına geliyor. eee ne anladım ben bundan? sanırım ülke adını değiştirme hedefleri şimdilik halı altına süpürülmüş. hele şu Türklük tanımını bir halledelim diye düşünüyorlar.
0
jepa
(20.08.25)
bir kimlik mucadelesi.

19.yy ile beraber ulus/dil/etnisite uzerinden herkes bir yere konumlandi. bizim imparatorluk cokup herkes dagilinca geride kalan anadolu insanlari da birbirine bakarken devlet gelip siz turk'sunuz dedi.

ozellikle dogu'da, yani kirsal kesimlerde problemler ciksa da devlet baskisiyla insanlar tek tiplestirildi.

simdi bazi insanlar da diyor ki biz turk degiliz, bizim baska kimliklerimiz de var. oyleyse turk catisini reddediyoruz. turkiyeli diyelim diyorlar. yani ulkenin hakim unsuru olarak turklerin indirilmesini istiyorlar.

akp'nin turk kimligine saldirip musluman kimligini one cikarmasindan cesaret alan zumreler de firsat bu firsat diyerek turkluk kimligine saldirmaya basladi. turkler de savunuyor. guc savasi.
0
antikadimag
(20.08.25)
öncelikle çok umursamıyorum... ama bakınca türk asıllı olmayıp türkiye vatandaşı olanlara da türk denmesi evet garip geliyor. türk kelimesi hem ırkı hem vatandaşı olunan ülkeyi belirtmekte kullanılıyor.

işine gelince türkçe'yi övmek için çok zengin dil, çok fazla kelime var, başka dillerde ayrımı olmayan farklı şeyleri tanımlayan ayrı kelimeler var diye överler(mesela love'a karşılık aşk/sevgi ayrımı) ama aynı problemi çözen türkiyeli kelimesine düşman olurlar... niye?

yani türkiyeli kelimesi türk kelimesinin iki anlamda da yerini alsın mı deniyor? türk ırkını belirten türk kelimesi kullanılmasın mı deniyor? problem ne? türkiyeli türk de olur, almanyalı türk de olur, türkiyeli kürt de olur. türkiyeli bir türk kendini türk olarak da tanımlayabilir, türkiyeli olarak da... ikisi de doğrudur ve farklı şeyleri ifade eder. bi türk yine kendini amerikalı, almanyalı olarak da tanımlayabilir vs...

iki farklı şeyi ifade etmekte iki farklı kelime kullanılmasını yani türkiyeli kelimesinin kullanımını destekliyorum. kullanırım da...
0
konetsu
(20.08.25)
Kürtler dışında kimse rahatsız değil Türk kelimesinden. Ben şahsen Türk olmayan birinin Türk addedilmesinin Türklüğe zarar vereceği kanaatindeyim. Veriyor da keza. Benim için Türklük ırk demektir. Aynı şekilde Alman denince de Japon denince de ırk anlarım. Bence kahverengi tenli bir Japon olamaz. Olsa olsa Pakistan asıllı Japon olabilir o. Aslında Turkish kelimesi bence bizi harika tanımlıyor. Karman çorman bir demografi. Tam Türk de değil, değil de değil. Türksü. Turk-ish
0
Batuhanolabilir
(20.08.25)
örnekler hep yanlış ülkelerden veriliyor bu konuda. birincisi “italyalı, almanyalı diye bir şey yok” ve “amerikalı diyoruz çünkü amerika çok uluslu bir devlet” argümanları. bunların hepsi ingilizcede -an ekiyle bitiyor. böyle bir ayrım başka dillerde yok, türkçede var. yani evrensel bir sorunu türkçe dili sınırları içinde örnekleyip tartışmak salakça.

türkçede bazı milletlerin sıfatlaştırılıp (yunan, alman, italyan vs.) bazılarının -li eki alması tarihsel temas ve dil alışkanlıklarıyla ilgili. sosyolojik ya da demografik bir sebebi yok. bu salak fikri ilk kim ortaya attı bilmiyorum ama konuyu bulandırmaktan başka bir işe yaramıyor.

türk-kürt meselesine gelirsek, bununla ilgili bize en yakın örneğin ispanyol-katalan olduğunu düşünüyorum. kürtler biz bir tarafımızı yırtsak da türk değiller, fars kökenli bir etnik grup. türkler gibi orta asya’dan gelmemişler. kendilerine ait dilleri var. kendi özerk bölgeleri ya da ülkelerinin olmaması bir millet olmadıkları anlamına gelmiyor. bir kürdün kendine türk demek istememesi (aynı şekilde bir katalanın kendine ispanyol dememesi gibi) türkleri neden çıldırtıyor anlamıyorum. o yüzden bir kürdün kendini türk değil türkiyeli olarak tanımlaması bana son derece normal geliyor. bu, birlikte aynı ülkede yaşamamız için bir engel ya da tehdit değil. bir kürdü zorla türk olarak tanımlayınca o kürdü türk yapmış olmuyorsunuz. üzgünüm.
0
sir gawain
(20.08.25)
anayasaya kürt girerse, önce özerklik sonra bağımsızlık alabilirler. olay bu.

ulus devletlerde böyle bişey yok. o kürtler fransalıyım demiyor, fransızım diyor.
0
gurur
(20.08.25)
cevapları okudum da inanılmaz bir bilgisizlik ve kafa karışıklıgı var. bu da ortamı karıstırmak isteyenlerin çok işine geliyor.

almanyalı, italyalı yok ama amerikalı, hollandalı var, buna ne diyeceksin diyenler var.
cevabım şu: bilmiyorsunuz. amerikalı yok american var, hollandalı yok dutch var.
sylvester stallone kendisine american demiyor mu acaba? italyanım mı diyor?
veya arnold schwarzenegger kendisine american değil austrian mı diyor.
ruud gullit dutch değilim mi diyor?
gayet te bunlar american. ırkları önemli değil.

"türkiyeli türk de olur, almanyalı türk de olur, türkiyeli kürt de olur. türkiyeli bir türk kendini türk olarak da tanımlayabilir, türkiyeli olarak da... ikisi de doğrudur ve farklı şeyleri ifade eder. bi türk yine kendini amerikalı, almanyalı olarak da tanımlayabilir vs..."
denmiş. bu da yanlış. kylian mbappe kendisine afrika asıllı fransız der. afrikalı fransalı demez. veya abddeki siyahiler kendilerine african american der.
yani bir insan kürt asıllı olabilir. ama burası türkiye ve vatandaşlık tanımımıza göre bu kişi türktür.

eğer bu size mantıksız ve yanlış geliyorsa ve çözümünüz bu kişi kendisine türk demesin ise bunun geleceği yer çok kötü olur. son 25 yılda öngördüğümüz her şey bir bir oldu. hala akıllanmıyor ve bu saçmalıklara inanıyorsunuz. olacak şeyleri söylüyorum: ülkenin adı türkiye de değişir. ülkede türk ve kürtler için ayrı yasalar olur. ülkede kürtler için ayrı kontenjan tanınır, şu pozisyonda şu kadar kontenjan kürtlere ayrılsın bu kadar kontenjan türklere ayrılsın denir, bu zaten dillendirilmeye başlandı. bunun geleceği yer en iyi ihtimalle liyakatsizlik olur, büyük ihtimalle kıbrıstaki gibi, yugoslavyadaki gibi iç savaş olur.

masumane şeyler değil bu istekler ve bunu makul gören argümanlar
0
abelardo
(20.08.25)
@sir gawain; kendi icinde tutarli cevap ama konu burada bitmiyor. kurtler etnik olarak turk olmasa da vatandaslik olarak turk. yani bunu turkiyeli yapsan yarin hala turkish citizen olmaya devam edecekler.

bu vatandaslik bagini, etnisiteden ayirabilmekle alakali. cunku bu yola girersek turkiye'de yasayan turklerin ne kadari "turk"? diger turk kavimleriyle ne fenotip ne genotip ayni degil. ancak bir sekilde burada yasayanlara turk denmis. simdi baska bir grup cikip bu tanima saldirinca dogal olarak huzursuzluk cikiyor. ya da diger bir acidan ulkede huzursuzluk ciktiginda insanlar hakim kimlige saldirmaya daha tesne oluyor.

temelde konu devletin, yani vatandasligin hangi kimlige ait oldugu. turkce konusan turklerin devleti mi, yoksa turkce, kurtce vs diller konusan turkiye'lilerin devleti mi? buradaki hakim sinif turkce konusan turklerdir, devlet onlarindir, oyleyse turk devletidir, dili turkcedir, ve vatandaslari da turk'tur oluyor. cunku turkce konusan turk vatandaslari tanimlamasini yaptiginda kurtler de bu catinin altinda yer alabiliyor. ancak kurtler de her millet gibi kendi kaderlerini tayin hakki istiyor ve yukaridaki tanimi kabul etmiyor. bugun yasadiklari yerlerde devletlesemeyeceklerini, turkiye'nin buna izin vermeyecek kadar guclu bir devlet oldugunu 40 yillik savas sonrasi anlayinca simdi fragmantasyonu mevcut kimlik uzerinde yapmaya calisiyorlar. al sana postmodern boluculuk ve terorizm :)

turkiyeli tanimi alt kimlikleri ust kimligin onune cikariyor ve mikro milliyetciligin onunu aciyor. boyle bir toplumun saglikli olmasi mumkun degil, fragmantasyon her devlet icin zararlidir. ermeni etnisiteye sahip biri vatandaslik olarak turk olabilir. ayni bircok etnik turk'un alman vatandasi olmasi gibi. etnik olarak almansin demiyor kimse onlara, ama vatandaslik olarak alman. butun dunya da bunu boyle taniyor. deutsche/deutscher yerine deutschlander diyelim gibi bir konu illa almanya ornegi verilecekse.

yoksa yukarida dedigim gibi turklerin ne kadari turk? burada turkce konusan ve muslumanlasmis latinleriz hepimiz. birini alip yunanistan'a veya ege'ye biraksak, dil ayrimi olmadan sadece insanlara bakarak anlayamaz kisi nerede oldugunu. ayni insanlar cunku.

bir de bu konular kim nereden ne koparirsa mantigiyla isliyor. bugun turkiyeli desen, yarin anadolulu diyelim diyecekler. surekli hakim kimligi tirtiklama durumu var. ki esyanin tabiati bunu gosteriyor. mevcut devlet birkac yildir sallantida oldugundan yeni kimlik tanimlamalari pesinde herkes. ki bu turkiyeli lafinin cogalmasi da ayni donemde oldu. sunu diyelim bunu diyelim karisikligindan ziyade ulkenin ortak anlatisinin kayboldugunu ve icine dustugu buhrani gosteren bir tartisma bu.
0
antikadimag
(20.08.25)
Ulus devleti yıkma ve federal yapı oluşturma çabası. Türk düşmanları ve onların yardakçıları Türkiyeli diyor. Yasal olarak da mantık olarak da doğrusu ve gerçeği Türk.

@Bruce onlar ulus devlet değiller. Suriyeliler Arap hatta ülkenin tam adı Suriye Arap Cumhuriyeti. ABD (Amerika Birleşik Devletleri) ise Britanya-Fransa-İspanya kökenli olarak kurulduktan sonra çeşitli ülkelerden göç alarak büyüyen bir ülke. Günün sonunda savaşı kazananlar Fransızlar ya da İspanyollar değil, İngilizler. O yüzden de dil de ölçü birimleri de Britanya kökenli. Daha sonra bağımsızlıklarını ilan etmiş olsalar da tek bir ulus değil, ulusların bir araya geldiği federasyon olduğu için ayrı adı yok. Bir kürt devleti olsaydı. Kürt devleti, ermeni devleti, arap devleti ile birlikte federasyon olarak Türkiye kursaydık biz de ulus devlet olmayacağımız için "Türkiyeli" denirdi herhalde. Böyle basit sorularınız olursa çekinmeyin.

Bu arada burada bize "Türkiyeli" diye ucube bir ismi kitleyip ulus devlet yapısını yıkmaya oradan da bölünme yolu açmaya çalışanların yoldaşları vatandaşlığı kaptığı anda "Ermeni kökenli Fransalı" ya da "Kürt kökenli Almanyalı" ya da "Hindistan kökenli İngiltereli" demiyor. Fransız, Alman ve İngiliz diyor.
0
nawar
(20.08.25)
(7)

oslo'da 5 gün

lil siztah
bir ay sonra bir konser için oslo'ya gidip, 5 gün oralarda bulunacağım. klasik avrupa ülkelerine plansız, elimde görsel rehberle gidip, anıttı, müzeydi gezerken vakti dolduruyorum. fakat ilk bakışta oslo'da bu kadar kültür gezisi yapacak yer yok gibi anladım; genelde doğa gezileri öneriliyor sanırım
bir ay sonra bir konser için oslo'ya gidip, 5 gün oralarda bulunacağım. klasik avrupa ülkelerine plansız, elimde görsel rehberle gidip, anıttı, müzeydi gezerken vakti dolduruyorum. fakat ilk bakışta oslo'da bu kadar kültür gezisi yapacak yer yok gibi anladım; genelde doğa gezileri öneriliyor sanırım. çok yoğun bir dönemde olduğumdan araştıracak pek vaktim yok; hatta öyle ki rezervasyonları yaptırmamış olsam gidesim bile yok.
özetle, bu 5 günü nasıl değerlendirmemi önerirsiniz?
0
lil siztah
(17.08.25)
oslo'da 5 gün... biraz iddialı. eğer şehir dışına çıkmalı ve o bahsedilen doğa gezileri gibi şeyleri ekstra araştırıp yapmaya girişmeyecekseniz pek de yapacak bir şey yok. bence iyi bir otel tutun. bilgisayarınızı da alın. biraz tatil + gezme gibi planlayın. her gün 1-2 turistik yer gezip, birkaç şey yiyip dinleneceğiniz tarzda bir gezi olsun.
0
gitdaddy
(17.08.25)
düşündüm yazacak pek bişey bulamadım.

merkezde papyon restoran var. sahibi türk. ortamcı biridir. eğlenmek istersen takıl ona.
0
yurtsuz john
(17.08.25)
İskandinav ülkeleri görece sıkıcı. Yapacak fazla birşey olmuyor.

Ben olsam Getyourguide tarzı uygulamalardan Oslo ve çevresinde başta doğa turları olmak üzere etkinliklere bakıp onlara katılırdım.
0
Lethe
(18.08.25)
konser ne zaman bilmiyorum ama ben indiğim gibi bergen'e geçerdim orda 1 2 gün takılır öyle dönerdim oslo'ya.
0
dedim ben sana
(18.08.25)
eger konser gezinin tam ortasinda bir gune denk gelmiyorsa, fiyort turuna cikin, sanirim oslo'daydi viking muzesi tarzi bir yer vardi enteresan bir de biz opera/konser binasinda konsere gitmistik
0
kassiopeia
(18.08.25)
@kassiopeia, tam ortasına denk geliyor :/
operaya bakmıştım, önceki ve sonraki hafta çok güzel temsiller varken benim gideceğim hafta bomboş ne yazık ki..
0
🌸lil siztah
(18.08.25)
oslo için bir gün yeterli şehir i gezmek için. şehir genellikle pahalı olduğu için öyle kafanıza göre mekanlara girip çıkamıyorsunuz. çünkü pahalı. özellikle sonbahar falan olduğunda da millet iyice evlerine çekiliyor. internetten herhangi bir etkinlik bulursanız kaçırmayın. yemek biraz sıkıntılı genellikle süpermarketlerden hazır balık, peynir ekmek arası falan takılıyorsun. üşenmeyin. öyle halledin bence.

buraya bir kaç mekan atayım.

maps.app.goo.gl
maps.app.goo.gl
maps.app.goo.gl
maps.app.goo.gl
maps.app.goo.gl
0
duyurukullanıcısı
(18.08.25)
(11)

türk okullarında bully var mı

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
yoksa abd'ye has bir şey mi?
yoksa abd'ye has bir şey mi?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(15.08.25)
Olmaz mı var tabi.
0
gobekliraki
(15.08.25)
Tabiki var.
Bizim zamanimizda alt sinifi çöpe atmaca vardi.
0
logisticsmanager
(15.08.25)
40 yaşına girdim bully'in ne olduğunu google aramasından gördüm.

bully dediğin eylem veya bebe durumu ilkokullara kadar girdi. en korkutucusu liselerde. şu anki eğitim sisteminin en büyük sorunu akp sonra işe yaramaz meb bakanı 3.olarakta bully ve akran zorbalığı. bizim zamanımızda da bullylerden vardı. şimdikiler daha görünür. hocaları bile bullyliyor arkadaşlar. özellikle lisede bayan hocaları bullyleyen erkek grupları ve erkek hocaları bullyleyen kız ve grupları var.
0
mikahakkinen
(15.08.25)
eskiden de vardı şuan hala var özellikle alt düzey okullarda.
0
biravekahve
(15.08.25)
hep vakıf okullarında okudum, dolu vardı (alt düzey okulları yazmış da biri). insan doğası.
0
deartheodosia
(15.08.25)
Olmayan yer gormedim

8-9 il gezdim spor
0
duyurukullanıcısı
(15.08.25)
kreşte bile var.
0
adivar
(15.08.25)
Allahı var hem de
0
nothing in my way
(15.08.25)
kızlarda daha çok var bizim ülkede
0
Hallegadola
(15.08.25)
Hayatınızda hiç herhangi bir eğitim kurumunda eğitim aldınız mı?
0
sanal hayvan
(15.08.25)
beyfendi
(15.08.25)
(7)

faizler ne olur

baldur2
sizce 2026 ortasina kadar nasil bir trend goruruz?
sizce 2026 ortasina kadar nasil bir trend goruruz?
0
baldur2
(06.07.25)
dolar hala cayır cayır artıyor. bırakın düşmesini, 2 gün sabit zor kalıyor. Ayrıca hala çok yapay bir grafiği var. bir usd eur grafiğine bakın, bir usd tl.

Faizler hala yetersiz bence.
ytd
0
substituent
(06.07.25)
Genelde yurt disi bazli finans kuruluslari yil sonunda %35-40 arasini ongoruyor.

Ama bu ulkede artik birsey ongormek cok zor. Gundem cok degisiyor. Ama dovizin artmasi gerekiyor ozel sektore ve turizme zarar veriyor bu durum.
0
nuevo
(06.07.25)
hükümet bir politika olarak faizi yüksek tutuyor. seçime kadar yüksek faiz yüksek enflasyon gidecekler bence.

bizde fakirleşeceğiz böylelikle.
0
duyurukullanıcısı
(06.07.25)
daha içeri alınacak çok belediye başkanı var bu iklimde faiz indiremezler. yada ingiliz bakanı yollarlar.
0
my fault
(06.07.25)
Seneye bu zamanlar 25 civarı olur
0
avatar is back
(06.07.25)
Genele katılmıyorum, %30'a doğru düşüş yönünde bir trend göreceğiz. İlk indirim bu ay olacak.
0
Lethe
(07.07.25)
Çok ters bir durum olmazsa, gözüken : her ay, yavaş yavaş faizleri indirecekler.

Bu kredi kullanacaklar için iyi iken, ekonomi için çok kötü. Açıkca kredi kullananlara servet transferi yapılacak.

Yapılacaklar belli: TL'den uzak durun, sağlam metallere devam. Kiracı iseniz, bir an önce evinizi alın. Yatırımlık ev kesinlikle almayın!


.
0
kartallar yuksek ucar
(07.07.25)
(19)

akplilere soruyorum vicdanınız rahat mı?

messina123
melih gökçek ve hayatında 1 gün bile gerçek bir işte çalışmamış oğlu osman gökçek değil de ekrem imamoğlu başta olmak üzere chp'li belediye başkanları, fatih altaylı gibi gazetecilerin içeriye alınmasından rahatsızlık duyuyor musunuz? vicdanınız rahat mı?
melih gökçek ve hayatında 1 gün bile gerçek bir işte çalışmamış oğlu osman gökçek değil de ekrem imamoğlu başta olmak üzere chp'li belediye başkanları, fatih altaylı gibi gazetecilerin içeriye alınmasından rahatsızlık duyuyor musunuz? vicdanınız rahat mı?
0
messina123
(04.07.25)
akp menfaat partisi. ideolojisi yok. o yüzden vicdanın rahat mı diye sormak çok saçma
0
runaway
(04.07.25)
Son gelişmeler o çevrede de rahatsızlığa neden oldu, onlar da insan da işte önemli olan hak, hukuk değil siyasilerin kariyeri. İki taraf da bunun farkında. Aslında bence iki taraf da bunun değişmesini umut ediyor.
0
sekizdokuzon
(04.07.25)
çevremde maalesef bir sürü akpli var. açık söylüyorum vicdanları çok rahat.
ofiste var mesela bi tane. ekonomiye sövüyodu geçen gün.
peki bugün seçim olsa kime oy vereceksin diyorum. akp diyor.
çok sevdiğim ve maalesef akpli olan birine dedim ki "her şeyi bırak sence insan olarak iyi bi insan mı?" dedim. "ben çok iyi bir insan olduğunu düşünüyorum" diyor.
her ikisi de 28 şubatçı. bu giderse bizim karılarımızı kızlarımızı zorla açık saçık gezdirecekler diyolar.
bu kişilerin biri DOKTOR. bildiğiniz hasta olduğunuzda yardım istediğiniz biri. insan olarak da çok iyi biri ama zihniyet bu.
yıllarca okumuş insan bunu diyorsa bu ülkenin okumamışlarını yabana atmamak lazım.
üzülerek ve içim kan ağlayarak hep söylüyorum.
malum şahıs ölmediği sürece iktidar. ölürse de gelen kişi "onun emaneti" denilerek iktidar.
nasıl tepemizden inerler cevabı bende var ama halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek istemem.
0
matilda
(04.07.25)
Melih ve Osman içeri atılsa hak ettiklerini düşünürüm. Fatih de daha fazlasını hak ediyor, Ekrem de, Tunç da… Binaenaleyh, herhangi bir siyasi (buna akp’liler de, chp’liler de, dem parti, mhp, zp vs. dahil) içeri atılsa üzülmem. Fatih Altaylı gibi “gazeteci” lere hiç mi hiç üzülmem. Doğan Yurdakul, Mustafa Balbay gibilerine üzülmüştüm. Ahmet Şık ve Nedim Şener’e üzülmüştüm. Muhtemelen bugün ikisine de üzülmem…

Üzüntüm Ekrem gibi klasik menfaatçi iş adamlarının, Fatih gibi bir derde derman olmamış her devrin adamı şahısların kahramana dönüşmesine…
0
yadigar
(04.07.25)
akp’liler gündemi senin benim kadar takip etmiyor. kemik seçmen kitlesi olan anadolu köylüsü ‘vardır bir sebebi’ deyip geçiyor. o yüzden merak etme, hepsinin vicdanı rahattır.
0
sir gawain
(04.07.25)
çok rahatlar. fazlasıyla rahatlar. eğer karar mercini vicdan yaparsan herkesin vicdanı kendine çalışır, kimse de kalkıp bence kötü demez.
0
duyurukullanıcısı
(04.07.25)
Ak partili değilim su an çeşitli sebeplerden ama 2018 öncesi oy verdim çoğu seçimde, vicdanım rahat.
0
mbond
(04.07.25)
guce tapan insan cok. ahlaki pusulasi olmayan insan cok. bunlar toplumda azinlik degiller. genis genis yasiyorlar.

cogu akp'linin dusuncesi su: bizimkiler de yapiyor ama en azindan muslumanlar. ve buna okeyler. zaten dinler kendi ahlak paketleriyle gelirler. mesela oldurmeyeceksin denir ama din icin oldurursen sorun yok. calmayacaksin ama din icin calarsan sorun yok gibi gibi.

bu bir guc mucadelesi. ama herkesin bir akp'lilik seviyesi var. bu sekilde giderse oy kaybedecekler de, bir sonraki secim olmasa, veya adaylar hapisteyken olsa ne olacak? tayyip'in yapmaya calistigi sey sivrilmis herkesi hapise alarak kk seviyesi adaylarla yarisa girmek. oyle olursa yine kazanir.

bu sikayetci olanlar sandiga giderken abi bi yanda tayyip, bi yanda x kisisi. ona mi oy verecegiz diyip yine oy atarlar. bu ortam olusmadan akp secime gitmez. yargi, asker, polis, burokrasi, medya her mekanizma akp'de su anda. erdogan istemedigi surece gitmez. bu gucu birakip gidemez. gitmek istese etrafindakiler izin vermez. cunku yedikleri herzelerden sonra kusura bakmayin beyler kaza oldu denilecek bi durum yok. guc yuzugu yozlastiriyor insani.

biz bu gunleri taa 2011 secimi oncesi anlatiyorduk da o zaman ulkede sicak para bollugu ve zenginlik oldugundan anlamiyordu ahmaklar.
0
antikadimag
(04.07.25)
Biri ak parti diyorsa turnusoldur, şaşmaz. (Soruya cevabım yok, Allah’ıma şükür bir kere bile oy vermedim)
0
ekimoloji
(04.07.25)
Partinin adini akp diye söyleyerek yok ettin, aferin.
0
mbond
(04.07.25)
@mbond

seni 2018'de durduran şey neydi peki? neden 2018 mesela. 2018'de hangi hassasiyetten ötürü vazgeçtin oy vermeye de 2018'den önce oy veriyordun?

vallahi merak ettim. samimiyetin için de teşekkür ederim.
0
makbur
(04.07.25)
@makbur, tam spesifik olayı hatırlamıyorum ama ana baslik olarak, rüşvet, iltimas, adamcilik basligi altindaki şeyler, öncesinde yok muydu diyeceksin, vardır belki ama iddiaların gücü tartışmalı seviyedeydi. Hele kabaca ilk 10 yillarindaki meseleler “koyluye anani da al git dedi” gibi zorlama meselelerdi.
Mesela ekonominin durumu umurumda olmazdi. Tabii yukarda bahsettiğim konular dışında. Kotu yönettiler diye cok umursamazdim. Kendi ailem ve çevresindeki çoğu kişi 2002 öncesi düşük gelirlilerdi. Çoğu hala oyle ama gene de 2010’lari falan gec bugün bile o zamanlara gore daha rahat yaşıyorlar.
0
mbond
(04.07.25)
@mbond

"vardır belki ama iddiaların gücü tartışmalı seviyedeydi."

hocam o zamanki özelleştirmeler (özelleştirme kötüdür demiyorum ama memleketin nesi var nesi yok yok pahasına peşkeş çektiler etraflarına), kemal unakıtan -ya kemal unakıtan diye bir adam vardı ya nasıl unutursunuz-, melih gökçek'in yediği naneler..

fetö işbirliği ile ergenekon balyoz operasyonlarıyla namuslu askerleri öldürme.. bülent arınç'a suikast (!) yapılacak diye kozmik odayı fetöcülere açtırtıp memleketin bütün savunma, olağan üstü hal, svaş planlarını sırlarını abd'ye satma.. (800 civarı yurtdışında çalışan istihbaratçının açığa çıkması..)

kürt açılımı bahanesiyle ölmüş pkk'yı diriltme..

yani bunların hepsi 2018 öncesiydi. bunları görüp bilip, vicdanım rahat akp'ye oy attım diyorsan o zaman eyvallah.

"Çoğu hala oyle ama gene de 2010’lari falan gec bugün bile o zamanlara gore daha rahat yaşıyorlar."

biz üç kardeştik, annem çalışmıyordu; babamın da gayet kötü bir işi vardı. üçümüz de devletin en iyi okullarında okuduk, dershaneye gittik, servise bindik vs vs bu bahsettiğim yıllar 90'lar ve 2000 başları. şu anda düşünüyorum, hangi aile böyle bir performans sergileyebilir acaba diye? yahu devletin okulu diye bir şey kalmadı. çocuğuna düzgün bir eğitim aldırmak istiyorsan özel okula göndermen şart. eğitimde fırsat eşitliğini bitirdi adamlar.

vallahi inanamadım yazdıklarınıza.
0
makbur
(04.07.25)
Ne akpli ne de chpli değilim. Hayatımda bir siyasi partiye üye bile olmadım.
bahsettiğin şahısların tutuklanmasından hiç rahatsız değilim. Olmam gerektiğini de düşünmüyorum.
Ülkenin en iyi üniversitesinde siyaset bilimi okumuş biri olarak söylüyorum bunları.

Rüşvet yolsuzluk ve indire gandicilik muhalefeti iktidarı ayırt etmeksizin herkesin ve hepsinin kanında var. Kimse kendini sütten çıkmış ak kaşık sanmasın. Buna kendini bile inandıramaz çünkü.

Üniversite sınavında barajı bile geçemeyip parasıyla girdiği denkliği bile olmayan bir binadan tam puana yakın koskoca istanbul üniversitesine babasının nüfuzu sayesinde katakulli ile geçen birini savunmaktan bence herkes utanç duymalı.

Ben köpek gibi gecemi gündüzüme koyup kazandım okulumu. Bu bana haksızlık ulan ilk önce!
Hırsızların peşinden giden de hırsızdır benim gözümde. Ve türkiye’de ve dahi pek çok yerde siyaset tüm aktörleriyle aynıdır. Hepsi yozlaşmıştır. Bunu görecek cesareti olmayanlar ucuz tarafcılık oynar. Kendisinin iyi karşındakinin kötü olduğuna inandırır kendisini. Bir çeşit afyonlu olma hali işte. Paralize olmuşsunuz siz.

Fatih altaylı denen herif klasik bir sahibinin sesi. Hangi onurlu gazetecinin torununun torununa yetecek kadar parası olabilir?
Ona üzüleceğinize gidin sokaktaki kedilere üzülün.
Bir kap mama bir kap su.
0
ezkaza
(04.07.25)
Burdan son kez yazayım konu uzamasın diye, bir sorunuz olursa mesajla cevap verebilirim.

Özelleştirme konusunda her kurumun durumunu tek tek bilmiyorum ama mesela SEKA'nın durumuna yakından şahittik, çalışanlar resmen çiftliğe çevirmişlerdi, aynı bugünkü belediye çalışanlarının maaşları muhabbetlerine benzer şeyler oluyordu. Üstelik pek çalışılmıyordu da, daha kötüsü fazla mesai falan da ayarlıyorlardı. Yoksa en azından derdim ki işçiler ne yapsın devlet iş getiremiyorsa.

Kemal Unakıtan olayını hatırlıyorum. İlk mesajımda da belirtecektim aslında bir örnek olarak. O ilk kayda değer meselelerdendi ama onu çok uzun süre tutmadan uzaklaştırdılar. Ben bunu bireysel olarak değerlendirdim. Zaten yaşım da küçük o zamanlar.

Kürt açılımı PKK'yı canlandırdı meselesi biraz subjektif. Bunlar bir dönem çekildi. Başka bir dönem geri geldiler. Dış destekli bir örgüt, yarın birşey olur gene eylem yaparlar ya da gene dururlar. Bitirildi veya canlandırıldı olarak görmüyorum.

Genel geçimle ilgili notlarınıza da ben şaşırdım açıkcası. Bir de o dönemler asgari ücret nerdeyse hakaret olarak görülüyordu ona rağmen. Bazı şeyler mesela ev almak bugüne göre çok kolay olabilir. Ancak genel geçimde falan siz rahattık diyorsanız biz herhalde şu katmanlı dizideki bodrum katında falandık. İnanılmaz dikkat ediliyordu harcamalara ve akraba komşu çoğu insan böyleydi.

Diğer yazdıklarınızın durumunu tam bilmiyorum. Duymadım anlamında değil tabii ki duydum. Şu an hala güncel durumu bilmiyorum. Ekşisözlük veya burada yazılan şeyleri yıllardır okurum ama buralarda bariz bir şekilde seküler/kemalist fanus içinden bakış var. Objektifliğine güvenemiyorum. Objektif olunmadığını gösteren en bariz örnek fetönün TSK kadrolarına vs saldırdığı dönemde söylenen herşeyin peşinen yalan olduğu söylendi (yalan değildi demiyorum) sonra ak parti ile papaz olduklarında ise gene aynı fetönün yaptığı her türlü operasyon haklı ve doğru kabul edildi. Ak parti hakkında bu ortamlarda söylenenlere inan demek, benim size aç a haberi ve söylenenlere inan demem gibi birşey. Ben vatandaş olarak kozmik odadan bilgi alınıp ABD'ye satıldığını nereden bilebilirim.

Bütün bunların yanında bir de içinde bulunulan kesimin etkisi var. Çok koyu olmasa da muhafazakar bir çevredeyim. 90'larda falan ana akım medyanın, elitistlerin falan açıktan aşağıladığı bir çevre. Bugün burada hala benzer yaklaşımlar devam ediyor. Seçimlerde potansiyeli olan partiler de ortada, hiç oy vermemek de tercih edilebilirdi tabii benim için bu durum 2018 yılına kadar sürdü. O noktadan sonra artık denge fazla ak parti leyhine gelişti ve nihayetinde bir daha oy vermemeye karar verdim.

Son not: devleti bağlı bir yerde çalışan, devlet memuru, devlete iş yapan bir tane bile akrabam 2002 öncesi ve sonrası olmadı. Yani bizim aile değil sülale bazında ak partinin hükümette olmasının hiç bir doğrudan faydasını görmedik.
0
mbond
(04.07.25)
@ezkaza

"ülkenin en iyi üniversitesinde siyaset bilimi okudum" diyen biri olarak, tek 1 adamın bir ülkeyi 23 yıldır yönetmesini nasıl değerlendiriyorsun acaba?

@mbond

uzun cevabın için teşekkür ederim, ben de alacağımı aldım. yalnız sadece 1 şey diyeceğim, tsk fetö kurmaca da akp'ye niye değil diye.

kardeşim ayakkabı kutularına o paraları fetöcüler koydu kumpas dediler, iş geçtikten sonra o paraları mahkeme kararı ile geri aldılar :))))

bunun için olabilir mi acaba :)))
0
makbur
(04.07.25)
ben, vicdani olan kimsenin akp'ye oy attigini görmedim. soru oksimoron barindiriyor bu sebeple.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.07.25)
çok rahat. chp belediyesinde çalışmış azıılı bir muhalif olarak söylüyorum bunu. dönen yolsuzlukları bilseniz hepiniz ertesi gün akp'ye üye olurdunuz.
0
zeleno
(05.07.25)
@konusma +1

ya ahlak ya akil. ikisi tamsa oy vermesi mumkun degil. cok cok netim bu konuda. biri veya ikisi eksikse vurur muhru.
0
antikadimag
(05.07.25)
(1)

drone tavsiyesi verebilir misiniz?

theconqueror
8 yaşındakı oğlum için alacağım, açık havada oynayabileceği, ilk yere düştüğünde parçalanmayacak türden, kameralı olması şart değil. Amazon globalden verebilirsiniz dilerseniz tavsiyelerinizi. Teşekkürler.
8 yaşındakı oğlum için alacağım, açık havada oynayabileceği, ilk yere düştüğünde parçalanmayacak türden, kameralı olması şart değil.

Amazon globalden verebilirsiniz dilerseniz tavsiyelerinizi.
Teşekkürler.
0
theconqueror
(02.07.25)
dandik bir şey alın eğer kırmaz ise yükseltirsiniz.
%99 3. uçuşta bir yere çarpar ve kırılır muhtemelen.

zaten kamera yoksa anlamı yok dronun. nereye gittiğini bile göremezsiniz.
0
duyurukullanıcısı
(02.07.25)
(15)

İyilik yaptınız ve kimse görmedi mi?

michael_knight
Yaptığınız ama kimsenin görmediği bir iyilik oldu mu?Anlatın, biz görmüş olalım. Ben bir kere yolun ortasındaki bir taşı kenara koydum. Birileri görmüştür sandım baktım etrafa hiçkimse yoktu.
Yaptığınız ama kimsenin görmediği bir iyilik oldu mu?
Anlatın, biz görmüş olalım.

Ben bir kere yolun ortasındaki bir taşı kenara koydum. Birileri görmüştür sandım baktım etrafa hiçkimse yoktu.
0
michael_knight
(24.06.25)
ben iyiliğimi kümülatif bilinç oluşturması için yaparım. senin yaptığın da aşağı yukarı o zaten.
0
yurtsuz john
(24.06.25)
Metrodan inenler inmeden metroya binmiyorum. Herkes görüyor; inenler takdir binenler küfrediyor
0
sekizdokuzon
(24.06.25)
felsefemiz iyilik yap denize at
bir iyiliğin karşılığını bekliyorsam bunu belirtirim
0
duyurukullanıcısı
(24.06.25)
Bu yıl iki kişiden kazık yedim. Birisine hem maddi hem manevi olarak ablalık yapmıştım. Hakkımda parası için arkadaş oldum demiş. Yüzüne mi vursam diye düşünüyordum.
0
Kahvedesu
(24.06.25)
Cok oldu, iyilik yapmak sessiz bir davranistir benim nazarimda. youtube.com
0
deckard
(24.06.25)
@deckar, bu yüzlerce iyilikten birini paylaşmak istemez misin?
0
🌸michael_knight
(24.06.25)
Iki kisi olarak birlikte calistigimiz arkadas buyuk bir yanlis yapti, ust'ten bu kadar buyuk hata nasil oluyor bu seviyede diye serzenis sekilde bana ikaz geldi. Ben hata benim degil, diger kisinin demedim. Pardon, gozden kacmis vs diyip gecistirdim.
0
tantamount_to_equivalent
(24.06.25)
yani böyle yaptigim cok sey var ama bence normal olan herkes yapiyordur. sen o tasi kenara "iyilik yapayim" diye koymuyorsun aslinda, düzgün bir insan oldugun icin koyuyorsun. iyilik sadece bir sonuc oluyor.

sümüklü böcekleri yolda görünce toplayip bahceye koyuyorum ki kimse basmasin üstlerine. kabugu kirilmis sümüklü böcekleri tedavi ediyorum. yazin susuz kalmis arilara bal ve su ikram ediyorum. kimse görmüyor. kimse bilmiyor. bunlar, o sümüklü böcekler, arilar ve benim aramizda.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(24.06.25)
Abartmayalim efendim. Bircok gencin akademik kariyerinin sekillenmesine on ayak oldum, yollarina engel cikaranlari bitchligimle ekarte ettim. Gencler bunlarin bir kismindan haberdar olmadi.
0
deckard
(24.06.25)
Bir ara elime hiç beklemediğim bir şekilde (artık geleceginden ümidi kestiğim bir proje ödemesi) toplu para geçti.

Ben de birkaç yoksul gecekondu mahalle belirleyip, rastgele evlerin avlusuna içinde bin, iki bin lira olan zarflar içinde atmıştım. Hayydan gelen huya gider hesabı.
0
encokbenisevinnolur
(24.06.25)
Parklarda bahçelerde çöp gördüğüm zaman topluyorum.
0
mirty
(25.06.25)
@yurtsuz john +1 ayrıca biri görsün diye bir şey yapmam iyilik konusunda.
0
mikahakkinen
(25.06.25)
gecen hafta gozleri yarali yavru bir kedi icin belediyeyi aradim.
0
buenosdias
(25.06.25)
Sümüklü böcekleri toplayan bir ben değilmişim:))
Kedilerin peşinde yardım için çok koştum, yavru hasta vs vs. Dün akşam markette dondurma dolabı kapattım:)))
İyilik olsun diye değil yapılması gerektiğini düşündüğüm için yapıyorum. Bu da zaman zaman başkaları için fazla fedakarlık yapmak moduna evriliyor. O durumda da kendime kızıyorum:/
0
boyalı kuş
(25.06.25)
belediyenin fışkiyesi ana yolu suluyordu, sürücüler için tehlikeli olacağını düşünüp belediyeyi aradım.
fışkiye
0
g7mor
(25.06.25)
(10)

Mali Müşavir E-Devlet Şifremi İstiyor. Verilir mi?

Mehmet Ersoz
Maliyeden PIN almamız gerekiyormuş bir devlet sitesinde, e-devlet şifresi ile giriş gerektiğinden şifremi istedi. Ben kabul etmedim. O zaman remote bağlanıp kendin gir bizim bilgisayardan dedi. Bilemedim.E-devlet şifresini vermek tehlikeli değil mi? Müşavire verilir mi e-devlet şifresi? Remote uzakt
Maliyeden PIN almamız gerekiyormuş bir devlet sitesinde, e-devlet şifresi ile giriş gerektiğinden şifremi istedi. Ben kabul etmedim. O zaman remote bağlanıp kendin gir bizim bilgisayardan dedi. Bilemedim.

E-devlet şifresini vermek tehlikeli değil mi? Müşavire verilir mi e-devlet şifresi? Remote uzaktan bağlanıpda vermek de ne kadar güvenilir bilemiyorum.

Ne tavsiye edersiniz?
0
Mehmet Ersoz
(11.06.25)
bence verilmez. neden istiyor?

sen ona istedigi belge neyse ver.
0
sonsuz
(11.06.25)
İlgili işlem neyse onun yanında kendi bişgisayarında kendin yapsan ?
0
diyecevaplandı
(11.06.25)
mali müşavir konuşuyor.

bence verilir, hatta vermeniz gerekir, hatta vermek zorundasınız. ya da oturup kendiniz yapacaksınız.

şikayet etmek istiyorsanız mali müşavirin yapması gereken, mali müşavirden başkasının yapamayacağı işi işletme sahibinin/şirket ortağının e-devletine koyan devlet kurumlarına şikayet edeceksiniz.

mesela şimdi bütün bankalar kredi çalışması için kobi vasfı belgesi istiyor. bu belgeyi alabilmek için de kobi beyannamesi doldurulacak. nereden doldurulacak? şirket ortağının e-devleti ile girilen kosgeb sisteminden. doldurulacak bütün bilgiler bende. nereye ne yazman gerektiğini bilen de benim. velhasıl bu benim işim. nasıl dolduracağım? verme şifreyi, hadi buyur doldur o zaman?

ya da şirket sözleşmesinde değişikik yapılacak. değişiklik girişi ticaret bakanlığı'nın mersis sisteminden yapılıyor. nasıl giriliyor o sisteme? evet, şirket ortağının e-devlet şifresi ile. tamam verme şifreyi, kendin yap o zaman nereye ne yazılması gerektiğini biliyorsan?

nisan sonunda üretim işletmeleri "yıllık işletme cetveli" veriyor. vermezsen cezası var. nereden veriliyor? sanayi bakanlığı sitesinden. nasıl giriliyor sisteme? bildiniz, şirket ortağının e-devlet şifresi ile. bayaa da kallavi bir form ha, 9 sayfa ince ince doldurulacak. gerekli bilgiler bende, benim yaptığım işin sonucunda çıkıyor ve hangisini nereye yazmam gerektiğini ben biliyorum. şifreyi vermiyorsan buyur kendin yap madem?

hem vermeyip hem bana yaptırmaya çalışan var telefonla, görmediğim ekranda ezbere şurada şu var mı, burada bu çıktıysa şunu yaz diye tarif veriyorum, ya da beyefendilerin keyfi olduğu zamanı denk getirip uzak bağlantıyla bağlanıp bilmediğim bilgisayara kendi ekranımdan veri girmeye çalışıyorum. oturup ofisime kendi iş programımı yapıp istediğim zaman işimi yapmak varken...

velhasıl mali müşavirinize güveniniz ve şifrenizi veriniz. sizin özel bilgileriniz çok şeyimizde değil, işimizi yapmaya çalışıyoruz.

yine de şikayet ediyorsanız gidip sanayi bakanlığı'na, ticaret bakanlığı'na falan diyin ki kardeşim siz salak mısınız, mali müşavirin yapacağı işi niye benim e-devletime koydunuz, sizin yüzünüzden ya şifre vermek, ya kendim yapmak zorundayım, düzeltsenize şu sistemi diye, onlar da haklısın abi diyip ayrı şifreyle girilen bir sistem yaparlarsa o zaman vermezsiniz e-devlet şifrenizi.
0
kibritsuyu
(11.06.25)
Mali müşavire avukata e devlet şifresi verilir. Sms doğrulaması şeklinde kullanırsınız ne zaman girdiğini görürsünüz. Hakkımda şöyle bir dava açılmış diyor vatandaş, e devlet şifresiyle uyaptan bütün dosya içeriğini görüp bilgi veriyoruz. Kendisi detaylı bakmayı ya da hangi evrakları açması gerektiğini bilmiyor. Ben de şifremi mali müşavirime veriyorum. Sıkıntı yok, gerekli bazen.
0
dfn4
(11.06.25)
Benim e devlet şifrem var mali müşavirimizde ve bu çok normal bir durum. Hatta mali mühürü de ona bıraktım. Tabi burda mali müşavirinizle aranızda ki iletişim, güven vb de önemli.
0
Phoebe
(11.06.25)
el mecbur veriyoruz.
0
duyurukullanıcısı
(11.06.25)
teşekkürler cevaplar için.

türkiyedki çarpıklıklar silsilesinden bir diğeri. mecbur vereceğiz artık.
0
🌸Mehmet Ersoz
(11.06.25)
Birinin e devlet şifresini ele geçirerek şirketlerini, tapularını, miraslarını üstünüze alamazsınız. Elektronik imza olmadan e devlet üzerinden önemli bir işlem gerçekleştirilmiyor. Bu kişi de mali müşavir neticede, bir güven kurulmuş olması gerekirdi.

Arkadaşların dediği gibi iki katmanlı koruma gibi bir ismi olan bir ayar var. Onu açarsan her girişte senden sms şifresi veya mobil onay alınması gerekir.

Şifre kendisinde kalacaksa bunu açabilirsin, bir seferlik bir şeyse değiştirip verebilirsin. İşi bitince yine değiştirirsin.

E devletten ulaşılması senin için şahsi risk oluşturan bir bilgi varsa ve hiçbir şekilde riske atmak istemiyorsan; kendi bilgisayarında e devlete giriş yaptıktan sonra team viewer gibi bir şeyle bağlanarak işlem yapmalarını isteyebilirsin.

Veya telefondan girer whatsapptan görüntülü arama yapar ekran paylaşımını açarsın, kendileri şuna bas buna bas diye yönlendirir.
0
lazor
(12.06.25)
telefonla onay yap. her girmeye çalıştığında sana mesaj atsın.

ben böyle çözdüm.
0
kveldulv
(12.06.25)
o da net çözüm değil, mükellefin yıllık işletme cetvelini gece 11'de yaptım, anca yetişti. gelen bildirime onay vermesi için gecenin bir saati adamı aramak zorunda kaldım. adama da ayıp oldu. hem rahatsız etmiş oluyorum, hem de benim işi saat kaçta yaptığımı bilmesi gerekmiyor. "eşşeğe bak bu saate bırakmış" dememesi için, bu da benim gizliliğim.

eğer bu sistemler illa ortağın e-devleti ile olacaksa en makulu şu olur. bama misafir şifresi ya da ayrı bir şifre ile kısıtlı bir erişim tanımlanır, e-devlet sahibi erişebileceğim kızımlara yetki verir, oralara istediğim gibi girip çıkarım. tapu, sağlık, banka vs gibi bilgilerine erişemem.

bir mükellefim garanti bankası'nda kendi müşteri numaramla girebileceğim ayrı erişim tanımladı mesela, adamın internet şubesine girip ekstresine dekontuna bakıyorum neyi nereye ödemiş kimden ne kadar gelmiş diye. ama işlem yapamıyorum, sadece görüntüleme yetkisi.

illa her şey e-devlet'te toplanacak diyorsan yap madem bu sistemi, mali müşavire de kısıtlı erişim imkanı tanı, biz de işimizi rahatça yapalım.
0
kibritsuyu
(12.06.25)
(27)

Yalnızlar neden yalnız?

0zlem
En basit haliyle…
En basit haliyle…
0
0zlem
(09.06.25)
kimse de bizi beğenmiyor.
0
ckorkmaz
(09.06.25)
tölerans seviyesi az, insanlara tölerans göstermek istemiyor kimse. yalnız olmayan insanlara bakarsan tölerans seviyelerinin yüksek olduğunu görebilirsin.

birde kimse değişmek istemiyor. küçük şeylerde bile. mesela bugün caddebostan'a gidelim diyorsun. yok diyor. hep aynı yerde kalmak istiyor. sushi yiyelim diyorsun yok diyor. farklı bir konsere gidelim diyorsun yok diyor vb.
0
duyurukullanıcısı
(09.06.25)
Beni beğenen çıkmadı henüz.
0
put it in your appropriate place
(09.06.25)
Bir sevgilide sahip olmasını istediği özelliklerin tamamına sahip birisi karşısına çıkmamıştır.
0
rock n roll
(09.06.25)
Yani aslında benim birinden etkilenmem oldukça kolay ama süreklilik saglanmiyor.
0
sekizdokuzon
(09.06.25)
Denk gelmiyor yoksa beğenmeyen de beğenilmeyen de yannız kalmazdı.
0
Shepard
(09.06.25)
Asabiler. Herşeye sinirlenirler. Tahamülleri sıfır. Kimse bana bunu diyemez, kendimi ezdirmem diye diye yalnızlar işte.
0
komando kani var bende
(09.06.25)
benim gördüğüm erkekler daldan dala konma derdinde
kadınlar da erkeklerden, fazla beklenti içinde.
0
parka
(09.06.25)
Vatandaşın parası yok. Tüketim ve beklentiler de arttı.
0
yurtsuz john
(09.06.25)
Yalnızlığa alışınca, çiftlerin dertlerine şahit oldukça artık biriyle tanışmak bile zulüm gibi geliyor. Bir yaştan sonra belki normalde tolerans gösterebileceğin şeyler bile artık katlanılmaz gelebiliyor.
0
mutekebbir
(09.06.25)
Oyle tercih ediyorum
0
deckard
(09.06.25)
Bir de doğru yerde değilim bence. Benim dengim erkekler yazan, çizen, düşünen, durup da öyle Instagram'da şurada burada kadınlara yürümeyen ve genellikle çoktan evlenmiş insanlar. Ben sırf koluma birini takmak için ikinci mesajda ikametgah soran insanla ne kadar mutlu olabilirim? Ya da kadınları etkilemek için sesini davudilestirenle. Bekar geziyoruz.
0
sekizdokuzon
(09.06.25)
hiz,sicaklik,basınç gibi uygun kosullarin oluşmasi gerekli.
0
designer
(09.06.25)
İnsanlar beni yoruyor small talk yeterli
0
respect
(09.06.25)
Anlayan, anlamak isteyen ve saygılı biri çıkmadı. İnsan kendinde ne varsa onun zıddıyla imtihan olunurmuş, ben kendi zıddımla birliktelik yürütürsem kendime saygım yok olur. Sanırım Tanrısal koruma da bu şekilde işliyor. Belki de şu kadın cinayetlerinden birine kurban gitmem gayet mümkün. Olmasın daha iyi.
0
muhayyer divan
(09.06.25)
Yıllar geçtikçe tüm ilişki denemelerim süre bazında uzaması gerekirken daha da kısaldı ve azalarak bitti bende. Tek gecelik şeyler yaşamak da istemiyorum artık, alçaktan sürmeye devam
0
vedatchilipeppers
(09.06.25)
şöyle bir geçmişe baktığımda karşıma fırsatlar çıkmış ama sırf yalnız kalmamak adına da birileriyle olmak... ne bileyim, düşüncesi bile aşırı rahatsız ediyor.
çevremde de birileriyle tanıştırmak isteyen çok oldu, hep geri çevirdim. çok ısrarcı olanlara da tek bir sorum oldu ancak yanıt olumsuzdu.

birlikteliğe karşı değilim ama yalnızlığımı sonlandırmak için de bir çabam olmadı.
kısfmet.
0
late viper
(09.06.25)
kismet. her iliski yasayan cok gecimli, cok huylu diye bir sey yok ama illa ideali istersen yalnizlik daha iyi gelir
0
ala09
(09.06.25)
Şu ana kadar ilk defa bütün cevaplar+1 dediğim bir duyuru oldu bu.
0
beetlejuice
(10.06.25)
Ben artık yolun sonundayım
0
momento
(10.06.25)
nasip değilmiş
0
nahtoderfahrung
(10.06.25)
valla bakıyorum, karşıma yalnız olmamaya değecek birisi çıkmıyor. o halde partiye devam.
0
tabudeviren
(10.06.25)
beğenen çıkmıyor beni
0
clones
(10.06.25)
En basit haliyle: "iyi böyle"
0
kaptan memo
(10.06.25)
duyuru hesabımdan bazan arkadaşlarım için de soru soruyorum onlara sormam lazım belki daha .ok örneklem olur. bende ise;

- henüz tam olarak unutmadığım o kadın ki yakında bitiririm ve isterse takla atsın bir daha asla, red flag.

- beni beğenen çıkıyor yalan söyleyemem. kadınların bu ilgisi hoşuma da gidiyor, hatta en son 2 hafta olmadı aşık olan biri varmış. ben de şu ara düşünmediğimi paylaştım.

- bazen arkadaşlarım da şu kız diyorlar ama henüz date kafasında da değilim, kısmet diyerek geçiyorum. yuvarlak tarihler falan.

Zaten şimdiye kadar en az 2 kez evlenmiş, çocuğa karışmış olabilirdim. 2 kere çok pis direkten döndüm. Hadi ilki neyse ama ikincisini asla anlamlandıramıyorum, geçtik buraları.

bazan bu yukarda yazdıklarımın dışında birebir cesaretini toplayıp gelenler oluyor. beni çok zorluyorlar. birini hatta bir kadını reddetmek çok üzücü, erkekler gibi değiller. Hemen üzülüyorlar, gözlerinde o ışıltının üzgünlüğünü görünce çok üzülüyorum. kaçak dövüşsem de bazıları çok ısrarcı oluyor.

bence erkekler olarak genel:
1) Kadınların hemcinslerine olmayan saygıları sebebiyle erkeklerin hırpalanması,
2) çok para odaklı olmaları,
3) takdir ya o kadarcık: 'seninle gurur duyuyorum!' çok zor bir söylem geliyor kadınlara sanırım veya ki bu daha kuvvetle muhtemel: erkeklerin talebi sebebiyle yedekte bekletilmek.


Erkeklerin de suçu var: 10 kıza aynı anda yürürsen, böyle olur. Ama çağ böyle. Kadınlar istemesin erkekler bu cesareti bulmazdı. Bir cinsi suçlamak adına değil bu söylemim ama bir yeri çiçek yapan kadındır. Çok güzel ruhlara sahipler, müzik ve doğa ile bütünler. Bence insanlığın üst versiyonu hepsi. Vücut hatlarına hayran olmamak da elde değil, özel bir güzellik.

Kendi adıma ben neyse, birini bulurum. Ama çocuğuma ne tavsiye veririm hiç bilmiyorum. Çağın gittiği yer kötü ama biliyorum benim gibi gidişattan çekinen, kaos sevmeyen, güzel yaşamın değerini bilenler var. Onların da göğsü sıkışıyor farkındayım. Az'ız ama denk'iz.

Nasip, nasipten öte köy yok.

Not: bu da bana olsun, muhtemelen 3-24 aya elenirim bende.
0
baldan kaymak
(10.06.25)
kaliteli yalnızlık lükstür. diğeri ise kimsesizlik. kimsesizler yalnızdır. kalabalıkta yalnız kalmayı tercih etmiş, hayatın keyfine varamayan insanlar yalnızdır.
0
koela
(10.06.25)
çok düşünüyor insanlar. o yüzden.
0
benibulmanlazim
(10.06.25)
(3)

Süzer plaza kaldırılabilir mi

biseysorcaktim
Teknik olarak bu mümkün mü? Etrafında tarihi binalar varken bu ölçekte bir yapı yıkılabilir mi, yıkılırsa kaç yıl sürer ve maliyeti ne olur?Teknik kısmı halledildi diyelim, bu bina kamulaştırılmak istense ne kadar tutar? İçinde otel, rezidans ve iş yerleri var. Bazı rezidansların fiyatı 800milyon tl
Teknik olarak bu mümkün mü?
Etrafında tarihi binalar varken bu ölçekte bir yapı yıkılabilir mi, yıkılırsa kaç yıl sürer ve maliyeti ne olur?

Teknik kısmı halledildi diyelim, bu bina kamulaştırılmak istense ne kadar tutar? İçinde otel, rezidans ve iş yerleri var. Bazı rezidansların fiyatı 800milyon tl gibi rakamlara ulaşıyor (1150m2 10oda)

Tamamı o zaman 100milyar lirayı aşar. Yıkması da çok aşırı maliyetlidir.
0
biseysorcaktim
(04.06.25)
Yani simdi devlet kamu yarari karari alip da burayi yikmaya karar verirse piyasa degerini odemez. Daha az teklif eder.

Buranin yikilmasi icin devletin kamu yarari karari almasi lazim. Mal sahibi de muhtelemen bunu kabul etmez. Durum mahkemelik olur. Mahkeme yillar surer. Sonra mahkemenin karar verdigi piyasa fiyati belirlenir ardindan sonuc olarak yikilir. Ama sahibindendeki fiyatlar seviyesinde bir fiyat hicbir zaman odemez devletimiz :)

Yikimi da maliyetli olur tabiki. Cevresi tarihi yapi dolu ayrica stad da var. Ama arsa sorunu cozulurse bir sekilde yikarlar orayi.

Ama sorun su ki yikilsa yerine ne yapilacak. Yeni bir cami daha yaparlar muhtemelen :)
0
nuevo
(04.06.25)
Süzer plaza zaten hukuki olarak da tartışmalı bir bina. Normal şartlarda 24 metre izni var. Siyasetten arındırılmış bir hukuk sisteminde bu yapının oradan kaldırılması hiç de düşünüldüğü kadar masraflı olmayacaktır. Ancak gerçekçi olmak gerekirse mevcut düzende a partisi gidip b partisi gelse dahi, iş ve para ilişkileri siyaset üstü olduğu için oradan halkın lehine bir sonuç çıkacağını sanmıyorum. Devrim konuşuyorsak o başka ama :)
0
thracia
(04.06.25)
royksopp'un bu konu ile ilgili güzel bir şarkısı var

Röyksopp & Alison Goldfrapp - 'Impossible'
www.youtube.com
0
duyurukullanıcısı
(04.06.25)
(11)

Toplumdaki pasif kötülüğe karşı tavrınız nasıl?

psmstc
Dün bir taksiye bindik. Taksici yoldan geçen biriyle selamlaştı. Adamcağız yaşlı, bir hastanenin önünde karşılama personeli olarak görev yapıyor sanırım. Taksici selam verdikten sonra adama “Bu da emekli olamadı.” gibisinden, adamın hemen bana dedikodusunu yaptı. Başka bir yerde biriyle oturuyorum,
Dün bir taksiye bindik. Taksici yoldan geçen biriyle selamlaştı. Adamcağız yaşlı, bir hastanenin önünde karşılama personeli olarak görev yapıyor sanırım. Taksici selam verdikten sonra adama “Bu da emekli olamadı.” gibisinden, adamın hemen bana dedikodusunu yaptı. Başka bir yerde biriyle oturuyorum, küçük bir ilçe, nüfus az. Aksayarak yürüyen birinin dedikodusunu yaptı adam ayaküstü. Ve bu kişi o konuşmayı duysa kesinlikle rahatsız olur, üzülür; o tonda bir konuşma yaptı.

Ben üniversiteye başlamıştım. Hemen gruplaşmalar olur malum. O gruplaşmalar daha yeni yeni oluşuyorken, benim de yapım çok saf, çok iyi niyetli. Elemanın biri kendince herkesin içinde dalga geçmeye kalktı benimle. Beni yalnız, zayıf gördü muhtemelen. Ben de çok sert cevap verince yapışıp kaldı. Bunun gibi yüzlerce örnek… Bizim toplumumuz neden böyle? Yaşlı, zayıf, yalnız, engelli, farklı… Tahammülü neden yok ve neden bu kadar küçük kötülük var insanların içlerinde?

Ve ben artık insanımızdan, toplumdan soğudum açıkçası. Acaba duygusal olarak beklentisiz olarak bir yatırım yapmamak mı gerekiyor? Sadece gözlemci olup işimize mi bakmak lazım? Elinden geldiğince iyi kalmaya çalışan bir insan olarak bu manzaraları gördüğümde gerçekten üzülüyorum. Bu topluma karşı iyi kalmaya çalışan bir insanın tavrı nasıl olmalı sizce?
0
psmstc
(04.06.25)
bizim toplumumuz neden böyle? çünkü toplumun %99'u kolpa müslüman.

tavır nasıl olmalı: toplumdan kendini mümkün mertebe izole etmek veya başka bir ülkeye göç etmek.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(04.06.25)
ekonomik çöküş, gelecek kaygısı, sosyal medya, mutsuz bir toplumun dönüşümü.
0
koela
(04.06.25)
Bu yazdıklarınızın çok benzerini arkadaşımla konuştuk geçen hafta. Dedikodu ve yalan özellikle o kadar fazla ki insanlar arasında. Ben hayret ediyorum. Ben artık şöyle karar verdim, çok küçük çekirdek arkadaş grubum haricinde hiç kimse ile ASLA samimiyet kurmuyorum. Kendim hakkımda bilgi vermiyorum. İnsanlardan uzak durmaktan başka çare yok. Ha yine arkandan konuşacaklar. Sen istersen izole et kendini, “bu deli de hiç kimseyle konuşmuyor” diyecekler belki. Bunlar kulağına geldiğinde de buna üzülmemenin, takılmamanın yolunu bulmak lazım.
0
irene
(04.06.25)
Kabul etmek istemesek de insanın kötüye meyli iyiye olduğundan daha güçlü. Herkes kendi çapında iyi olma çabası veriyor ama iyi olmak, özellikle iyi kalmak sürekli bir mesai istiyor. Yine de insanları yalnızca zorbalıklariyla, kabalıklariyla, ofkeleriyle etiketlemek bizi toplumdan uzaklaştırır, kendi kabuğumuza çekilir, yalnızca kendimizle uğraşır oluruz. Hatta kendimizi dışarıdaki herkesten daha üstün görmeye başlarız. Bu çok büyük, çok yaygın bir yanılsama. İyi olmaya harcadığımız mesainin bir kısmını da iyiyi görmeye harcamalıyız, yoksa hayat çekilmez bir yer olur.
0
sekizdokuzon
(04.06.25)
çok büyük bir ahlâki çöküş içerisinde toplum. giderek toplum normu haline geliyor bu. herkes gerilmiş durumda. bu kötü insanları uyararak iyileştirmeye çalışsanız sokakta saçmasapan bıçakla gezen eden, umursamayan, kavgaya meyilli yüzbinlerce insan geziyor.
0
sanal hayvan
(04.06.25)
Böylelerine hem ağır laflar sokup hem de çatışmayı surdurmemeyi öğrenmek lazım, benim kendi yaptığım bu.

Taksiciye da takılmamaya çalışmak lazım.

Ama sorunuz iyilik, kötülük içerdiği için eklemek isterim, örnek verdiğiniz tüm insanlar bunu kendilerini iyi, haklı, tabii ki, napalım böyle şeklinde görerek yapıyor bunları.
0
encokbenisevinnolur
(04.06.25)
bin yıllardır biz böyleyiz. @yazar yazmaz yazan yazar +1 iyi kalmaya çalışma falan yok. eğitimle falan düzelecek bir grup değiliz.
0
mikahakkinen
(04.06.25)
Bana göre Türkiye'nin sorunu ekonomik değil. Bu tip kötülükler, şiddet veya iç içe geçmiş toplum yapısı Türkiye'nin temel sorunu. Yurtdışına göç eden nitelikli birinin alım gücü ciddi artmıyor ama bu belalardan tamamen kurtulabiliyor.
0
runaway
(04.06.25)
bizim en büyük günahımız dedikodu.
0
duyurukullanıcısı
(04.06.25)
Tavrım yok, insanların geneli böyle malesef. Ben kendi çevrem dışında kalan herkese mesafeli yaklaşıyorum, bir zararını görmedim. Arkamdan suratsız deniyorsa bunu reklam sayarım şahsen.

Birlikte zaman geçirmek durumunda kaldığım kişiler iyi insanlara benziyorsa ancak o zaman mesafeyi kapatıyorum. Bunun dışında herkes banlı durumda. :D
0
akhenaten
(04.06.25)
sen daha ergensin belli, toysun haliyle.

disaridaki gerçek hayat tam olarak bu anlattigin sekilde zaten.

anormal olansa senin bunu garipsemen.
0
feastofthedamned
(05.06.25)
(18)

turkcede hosunuza gitmeyen kelimeler var mi??

buenosdias
boyle kelimeler var mi? benim icin. dayi(akrabalik olan degil) kelimesi. cok itici geliyor. sizin var mi?
boyle kelimeler var mi?

benim icin. dayi(akrabalik olan degil) kelimesi. cok itici geliyor. sizin var mi?
0
buenosdias
(02.06.25)
Kürtçe sanırım ve insan ismi ama Sidar'dan tiksiniyorum ben.
Güncelde artık çok fazla kullanılıp anlamsızlaştığından "algı"
Bir de google’a google amca deme taşralılığı. Sözlükte de gördüğüm saniye engelliyorum.
0
sanal hayvan
(02.06.25)
Türkçe kelime gelmedi aklıma ama türkçeyi katleden zorbalamak, mezuna kalmak falan gibi anlamsız ifadeleri sevmiyorum.
0
(02.06.25)
Yemek. Saçma sapan kelime, hem fiil hem isim. "Yemek yemek"
"fena yarıyor" buna benzer birkaç şey daha var twitterda görüyorum arada bir. yanımda biri söylese büyük ihtimal burnunu betona sürterim.
0
beyfendi
(02.06.25)
Hayirlisi...
0
duyurukullanıcısı
(02.06.25)
peder
0
kornisch
(02.06.25)
Asla kelimesi çünkü fakiri-zengini, okumuşu-cahili yannış kullanıyor.
0
Shepard
(02.06.25)
Yenge, aynen.

Gi+1
Bir de su yerli yersiz kullanilan populer kelime var sinir oluyorum: narsist.
0
Kittie
(02.06.25)
cok var. ozellikle sevmedigim bi kelimeyse mesela "yarışmak" yerine "yarış yapmak" gibi söylüyorum kasıntı gibi

dirty takkta kullanilan cogu kelime igrenc malsef ki... seksin dirty ifadesi bile soylerken her an pelteklesebilirsin

bir de "evet"i hic begenmiyorum akici degil asla daha kolay bir ses lazim ja, yeah, da, si gibi bir sey tercih ederim ya da "hi hi"
0
ala09
(02.06.25)
$arz
velevki
0
cooperr
(02.06.25)
Aynen
Yemek eylemi için kullanılan “tüketmek”
0
boyalı kuş
(02.06.25)
hamiş kelimesinden tiksiniyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.06.25)
Vesselam
0
ekimoloji
(03.06.25)
Türkçemizi doğru kullanalımcı arkadaşlarımız yeni yeni günlük hayattan çıkan ifadeleri saymışlar genelde. Benim onlarla ilgili sorunum yok. Türkçe içinde en sevmediğim iki kelime (başka aklıma gelirse yazarım):

yemiş ve kamış

niye bilmiyorum ama ikisi de sinirimi bozuyor. Bir arkadaş hamiş yazmış benzer ses yapısında ama ona o kadar maruz kalmadığım için o kadar uyuz değilim. m-ş yapısından mıdır nedir yemiş ve kamış dendiği anda tüylerim diken diken oluyor.
0
nundu
(03.06.25)
nasip
kısmet
0
ermanen
(03.06.25)
Kulağımı tırmalama açısından "sakil" var. Kullanılma şekli ve sıklığı baygınlık getirdiği için "lümpen" var. Biri Arapçadan biri Almancadan gelmiş o nedenle soruya ne kadar cevap oldu bilemedim ama dilimizde kullanılan kelimeler sonuçta.
0
peki madem
(03.06.25)
otomatikmak, direktman bu tip -man kullanımı çok batıyor her ne kadar tdk dan kabul görse de

bir de "ondan sonra" , "ben sana söyliyim" kalıpları tüylerimi diken diken ediyor artık

aslında çok fazla var, bunlar ilk aklıma gelenler
0
lüzumsuz adam
(03.06.25)
gebe, temra (temre), ötürmek, görümce, atmık gibi köylülerin daha çok kullandığı kelimeler.
0
ground
(03.06.25)
tevafuk ve kadim.
0
bay b
(03.06.25)
(5)

isviçre saatlerini sahte olduğunu kime sorabiliriz?

duyurukullanıcısı
istanbul da sorabilieceğmiz bir yer var mı? herhangi bir saatçiye girsek söylerler mi?piguet var bir tane %99 çakma ama yine de bir sormak istiyorum.
istanbul da sorabilieceğmiz bir yer var mı? herhangi bir saatçiye girsek söylerler mi?

piguet var bir tane %99 çakma ama yine de bir sormak istiyorum.
0
duyurukullanıcısı
(31.05.25)
Çakma oldugundan eminsen nesini soracaksin ki hâlâ ?
0
feastofthedamned
(31.05.25)
Kartondan yapilma degil, eski bir saat oldugu icin yipranmis %1 ihtimal var hala
0
🌸duyurukullanıcısı
(31.05.25)
sanal hayvan
(31.05.25)
Güvenilir bir saatçiye götürüp sorulabilir. Evden bulduğum bir sürü saati götürüp sormuştum 2-3 tanesi orijinal çıkmıştı.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(31.05.25)
Emin değilsen taklittir.

AP (belki de Piaget demek istiyorsun) pahalı saatler üretiyor, böyle bir emin olmama durumunda taklit çıkacaktır.

İstiyorsan fotoğrafını ekle bakayım.
0
10551037
(01.06.25)
(13)

yapay zekanın içinden geçeceği sektörlere örnek verir misiniz?

mark greg sputnik
şöyle söyleyeyim iş gücünü en azından yüzde 50-60 oranında düşürebileceği sektörleri merak ediyorum. ben köylüyüm bu işlerden anlamam ama az önce radyo dinlerken bi reklamda duydum, "ben yapay zekayım" diyordu... öylelikle aklıma geldi, "yuh seslendirme için insana gerek olmayacak" deyiverdim, öyle
şöyle söyleyeyim iş gücünü en azından yüzde 50-60 oranında düşürebileceği sektörleri merak ediyorum. ben köylüyüm bu işlerden anlamam ama az önce radyo dinlerken bi reklamda duydum, "ben yapay zekayım" diyordu... öylelikle aklıma geldi, "yuh seslendirme için insana gerek olmayacak" deyiverdim, öyle ya yaz sloganı "heyecanlı kadın sesi" de bitti gitti.

veo 3'ün son videolarını izledim mesela. inanılmaz. ama dediğim gibi önümüzdeki 3-5 senede hangi sektörleri bitirme noktasına getirir bilemedim. çeviri işlerine ciddi darbe vurduğunu biliyorum, artık kontrol amaçlı birkaç kişi yetiyor sanırım firmalara. edebi eser çevirisi zaten pek para etmiyor, yapay zeka almasa bile çok büyük bi sektör sayılmaz diye biliyorum.

sizce kısa-orta vadede (3-5 sene diyelim) yapay zeka neleri paramparça edecek? bu kadar insan nereye sçacak? genel olarak bu konuda fikirleriniz, teorileriniz varsa dinlemek isterim. tşk.
0
mark greg sputnik
(28.05.25)
Şuanda yazılım ve veri analizinde oldukça etkili. Geliştikçe etkisi de artacak. Yapay zekayı kullanarak bu işleri yapacak kişilere yine ihtiyaç olur ama az sayıda kişi istihdam edilir.

Eğitimde de etkili olacak bence. Şuan yabancı dilden tut matematik sorusu çözmeye kadar kolaylıklar sağlıyor.
0
runaway
(28.05.25)
"yapay zeka"nın matematik işlemi yapma kapasitesi yok o yüzden içinde para olan bi sektörü bitirme ihtimali 3-5 seneye yok. müşteri hizmetleri gibi sektörleri biraz sekteye uğratır. en büyük tehlike ölü internet teorisi denen şey, internetteki bütün yazılı ve görsel şeyler ufaktan "yapay zeka" elinden çıkmaya başladı, bazı sosyal medya sitelerinde içerik tamamen "yapay zeka"dan pompalanıyor hatta postu geçtim yorumları bile ona attırıyorlar. bi noktadan sonra elle tutulur bilgi kalmaz biz yine ansiklopedilere döneriz gibi.

kendim dahil olduğum yazılım sektörü için konuşursak, "yapay zeka"ya güvenip şirketler junior almayı bıraktılar veya işten çıkarmalar oldu, bu ileride senior yazılımcı sayısında müthiş bir düşüş olacak demek. bu aletin kod çalıştırma kabiliyeti hala yok, hangisini kullandıysam müthiş halüsinasyonlar görüyor ve bir sürü kütüphaneyi kıçından uyduruyor. ileride bunları düzeltecek senior olmayınca biraz yazılım sektörü tatsızlaşacak.
0
nahtoderfahrung
(28.05.25)
Mütercim-tercüman
Basit hukuki işlemlerde görev alacak hakimlik, avukatlık
Niş olmayan her türlü yazılım işleri
Mühendislikte statik, mimari ve diğer proje çizenler
Bankacılık sektörü, banka çalışanları

Bir de robot kolu ile baristalık yapan makine vardı, qr ile istediğin fotoyu cihaza yükleyince onu latte art yapıyordu kahvenin üstüne.
0
Unde bach canim
(28.05.25)
pilotluk diye bir meslek kalmayacak, sadece uçağın arıza durumunu ve genel koordinatörlük yapacak bir kaptan olması yeterli olacak, aynısı gemi kaptanlığı için de geçerli.

tercümanlara ihtiyaç kalmayacak gibi.
0
duyuruuser
(28.05.25)
chatgpt'ye sordum aşağıdakileri sıraladı :

Çağrı Merkezleri ve Müşteri Hizmetleri
İçerik Üretimi & Kopya Yazarlığı
Tasarım ve Görsel Üretim
Video ve Film Prodüksiyonu
Çeviri ve Yerelleştirme
Muhasebe ve Raporlama
Hukuki Danışmanlık
Pazar Araştırması ve Veri Analizi
0
altinci nesil caylak
(28.05.25)
Dil bilme, çeviri v.b işler kesin bitti. Hatta şimdiden bitik.
Reklam, metin yazarlığı elvada.
Çağrı merkezi, destek , danışmanlık kıl tüy bitti.
0
luluki
(28.05.25)
cevaplara bakıyorum da çoğu söylenenin (kasiyerlik, otel vs.) yapay zeka ile hiçbir ilgisi yok. altinci nesil caylak'ın bahsettiği chatgpt nin verdiği cevaplar en doğruları :)
0
cek
(28.05.25)
- muhasebe
- basit yazılım işleri
- avukatlık
- çevirmenlik bitti gibi zaten
0
duyurukullanıcısı
(28.05.25)
Bu uluslararası call center hizmeti veren bir şirkette yönetici bir kuzenim var, 5-10 seneye tahminen call center'larda insan kalmayacak diyor.

Zaten orada çalışanlara belli sablonlar veriyorlar, yazılı olarak şu anda da halihazırda yapay zeka is görüyor. Yakında konuşarak da bu sektördeki insan gücünü tamamen bitirecek.
0
makbur
(28.05.25)
tasarim
yazilim
ceviri

servis sektorune dokunamayacak. bir ucanla bir kacan kurtulacak. hatta ben diyeyim bu meret toplumsal degisimi ve donusumu doguracak. cunku 3 yildir amerika'da beyaz yaka isler azaldi. bircok insan carkin disinda kalacak. tepedeki %1 daha cok varliga sahip olacak ve umutsuz milyonlar sosyal bir degisim baslatacak. at fava 20 yil bekle.
0
antikadimag
(29.05.25)
Herkes kendi yakın olduğu alan ve çevresindeki birkaç alanı söylüyor, bu iş biraz da böyle zaten. Doktor arkadaşım artık tanı ve teşhis işini komple yapay zeka devralacak diyor, bana çok uzak geliyor bu sorumluluğu tamamıyla yapay zekaya delege etme devri.

Şahsi fikrim, hukuki danışmanlık indirekt bir şekilde darbe alır ama dava vekaletiyle yapılan avukatlıkta biraz nanay gibi. He gelsin alsın alabiliyorsa işsiz kalalım komple, yeminle işime gelir.

Bana kalırsa zaten “kurumsal” işlerin en azından yüzde 90’ı lüzumsuz ve beceri gerektirmeyen işler, no offense.
0
vedatchilipeppers
(29.05.25)
Herkes şunu gözardı ediyor, 2+2 gerçek hayatta her zaman 4 etmiyor. İnsan faktörü işin içine girince o yapay zekaların takip ettiği kurallar gerçek hayatta her zaman işe yaramayacak. Tamam işleri kolaylaştırıp işin ameleliğini yapacaklar ama son noktayı her zaman kanlı canlı bir insan koyacak, nihai kararı insanlar verecek, bütün işi a-dan-z ye yapay zeka yapması bence ütopya. pilotluk, avukatlık, doktorluk vs hiç bir zaman bitmeyecek sadece işleri kolaylaşacak. Mesela muhasebe raporlama denmiş, bu işin sadece fatura işlemek ve kayıt atmak olduğu düşünülüyor belki ama gerçek hayatta bir muhasebeci fatura işlemek ve kayıt atmak için harcadığı zamanın çok daha fazlasını insanlarla uğraşarak geçiriyor. Gelsin yapay zeka vergi dairesindeki memurla uğraşsın, patronun/yöneticinin insanı çıldırtan saçmalıkta özel istek maillerine cevap versin hadi görelim.
0
zikardo
(29.05.25)
avukatlık yazmayın kardeşler. bir kaç araştırmada en son etkilenecek meslek olarak belirtildi. avukatlık kanundaki maddeyi bulup yazmak falan değil. ama savcılık en başta etkilenecek hukuki bölüm olacak. zaten etkisisz, karar mercii değil, yargılamaya etkisi yok ve direkt ilgili maddeyi ekleyip iddianame yazmaktan ibaret hale geldi son dönemlerde.
0
ground
(29.05.25)
(3)

Pernigotti dondurma neden artık yok?

mikahakkinen
internette aradım bulamadım. geçen sene migrosta satılan bu dondurma bu sene ortalıkta yok. bilen var mı?
internette aradım bulamadım. geçen sene migrosta satılan bu dondurma bu sene ortalıkta yok. bilen var mı?
0
mikahakkinen
(23.05.25)
Uzucu haber, eksiye baktim da taa gecen sene piyasadan cekilmisler galiba diyen olmus. Bunlarin urunleri sanirim piyasa mali urunlere gore icerik olarak daha iyiydi. Iyi/kotu goreceli tabii ama palm yagi ve ne oldugunu bilmedigimiz garip seylerden pek/hic yoktu. Severek tuketiyordum. Turkiye'de kalite cezasiz kalmiyor.
0
mbond
(23.05.25)
bence kötüydü, bir kere almıştım o kadar kötüydü ki atmak zorunda kalmıştım. çöpte dolu olduğu için lavaboya koydum musluğu açtım dedim aksın gitsin 5dk sonra böyle kalıp gibi birşey kaldı ve kesinlikle gitmiyor. sonra öğrendim ki bazı dondurma üreticileri maliyeti düşürmek için margarin tarzı bir karışımı dondurma formuna getirip satıyormuş. zararlı değil ama sen şekerli dondurulmuş margarin yiyorsun yani.

bu bahsettiğim pernigotti'nin büyük 1kg lık dondurmaları içindi.
0
duyurukullanıcısı
(23.05.25)
ben bunlarin sahibi olan holdingin baska bir firmasinda calisan biri olarak yaziyorum ki zamaninda zumasolu batirdiklari gibi bunu da batirdilar. Tadalle sarelle de bunlarindi sattilar :/ o zamandan beri kalitesi de bozuk zaten.

Ama soyle bir sey var ki her zaman premium seyleri ve en kaliteli saglikliyi hedeflerlerdi. Mbond un dedigi gibi de Tr de bu pek karsilik bulamiyor maalesef. Fiyat olarak biraz yukarda kaliyor sktsi kisa oluyor dogala aliskin olmayanlar tadi garipsiyor gibi seyler.
0
a perfect lie
(23.05.25)
(5)

Mısır piramitlerine kimsenin ilişmemesi

kizil karga
Mısır yüzlerce yıl birbirinden farklı birçok devletin himayesine girmiş sayısız krallar hükümdarlar padişahlar komutanlar bu bölgeye hükmetmiş ama kimsenin "lan lan bu böyle şeytan icadı" deyip yıkmaması ilginç değil mi kimse ilişmemiş, neden ilişmemiş olabilirler arkeolojinin çok da bilinen bir bil
Mısır yüzlerce yıl birbirinden farklı birçok devletin himayesine girmiş sayısız krallar hükümdarlar padişahlar komutanlar bu bölgeye hükmetmiş ama kimsenin "lan lan bu böyle şeytan icadı" deyip yıkmaması ilginç değil mi kimse ilişmemiş, neden ilişmemiş olabilirler arkeolojinin çok da bilinen bir bilim olmadığı dönemlerde de?
0
kizil karga
(23.05.25)
Aslında ilişmişler. Selahaddin Eyyubi'nin oğlu Mikerinos Piramidi'ni (ve diğer tüm piramitleri) yıkmaya çalışmış ama işçiler günde sadece birkaç taşı hareket ettirebildikleri için 1 senede piramidin bir yüzüne sadece bi oyuk açabilmişler, sonra yıkamayacaklarını anlayınca vazgeçmişler. Sfenks'in de burnu yok ama neden olmadığı belli değil, bir dönem Napolyon top güllesiyle yıktı şeklinde bi efsane vardı ama Napolyon'un Mısır'a gelmesinden çok önce Sfenks'in burunsuz bi resmi ortaya çıkınca o da yalan oldu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.05.25)
büyük piramitler haricinde bir çok yapıtta kum altında kalıp gizli kalmış çoğu sonradan bulundu bilgisi kalmış aklımda, birde genelde firavunlar kendi adlarına yaptırdıkları için sonradan gelenler korumak için ilgilenmemiş öyle gizli kalmışlar sanırım
0
eja
(23.05.25)
piramit structural olarak en safe yapilardan biri. kule degil ki yikasin. ucgen bloklar. yikmak istesen yikamazsin.
0
antikadimag
(23.05.25)
çok uzun zamandır belki isa'dan bile önce herhangi bir inanışı temsil etmeyi bırakmış bir yapı doğal olarak yıkmanın herhangi bir anlamı yok ki yıkınca kazanacağın bir şey de yok çünkü mısır yine çok uzun zamandır yoksul bir ülke yani onlardan alabileceğin bir şey yok zaten gelen geçen herkes istediğini almış çok zorlanmadan.

bence işin garibi tarih boyunca kimsenin lan bunun altında hazine vardır diye koca koca orduları seferber etmemesi. yine büyük keşfe kadar kimse merak edip de burda ne var ya diye sormamış
0
duyurukullanıcısı
(23.05.25)
Yapıldığı dönemlerde dümdüz bir yapıya sahipler dışarıdan ayna gibi gösteriyor bu durum onları ve büyük olanların tepesinde altın var. Bunların hepsinin içinden geçiliyor. Taşlar da çalınıyor. Mezarlar da yağmalanıyor. Elde kalan işte yığıntıyı da durduk yere infilak ettirmenin bir manası yok.
0
sanal hayvan
(23.05.25)
(10)

Şöyle bir şey yapılamaz mı?

respect
Kademeli çalışma sistemiEskiden çoğu şirket 9/6 çalışıyorduŞimdilerde 8/5 hatta 7/4 bile var.Meslekleri sallıyorum;Tekstille uğraşanlar 9/6Plaza çalışanları 8/5 sağlıkla uğraşanlar 7/4 vb gibi belirli mesleklere göre çalışma saati belirleyerek istanbul trafiği rahatlatılamaz mı?Sesli düşünüyorum, vu
Kademeli çalışma sistemi

Eskiden çoğu şirket 9/6 çalışıyordu
Şimdilerde 8/5 hatta 7/4 bile var.

Meslekleri sallıyorum;

Tekstille uğraşanlar 9/6
Plaza çalışanları 8/5 sağlıkla uğraşanlar 7/4 vb gibi belirli mesleklere göre çalışma saati belirleyerek istanbul trafiği rahatlatılamaz mı?

Sesli düşünüyorum, vurmayın
0
respect
(22.05.25)
Valla böyle bazı şirketler, hatta bazıları aynı yakaya 17 çıkış, karşıya 16.30 yapanlar var, sırf trafik çok diye 8-17 çalışan var gibi gibi. Bunu sistematik yapmak etkili olur mu, illaki etkisi olur ama halihazırda uygulayan şirketler var. Hibrit çalışma modunun tüm şirketlerde geçerli olması lazım özetle. Hibritten de 4-1 anlaşılmamalı, 2 veya 3 gün ofis olmalı maks.
0
mor oje
(22.05.25)
İstanbul'de çalışma saatleri düzenleyerek bir şey olmaz. İstanbul'dan insanlari başka yerlere yollayacak fikirler dışında hiçbiri işe yaramaz.
0
logisticsmanager
(22.05.25)
@mor oje

Şirketler nedense hibrite yanaşmıyor özellikle bizim şirket, buna öcü gibi bakıyor yoksa o da olabilir. Mantıklı
0
🌸respect
(22.05.25)
mantıklı ve mantıksız. bir çok firma birbirine bağdaşık yaşıyor. belirli kurumlarla bunu sınırlandırabilirsin fakat o kadar. devamı gelmez.
0
dirildimde geldim
(22.05.25)
@respect valla hiçbir mantıklı açıklaması yok gerekçenin. Ofiste görmek istiyor patronlar. Sanki ofiste daha az çalışmıyormuşuz gibi. Ben evde daha çok çalışıyorum, ofiste git gel zaten yoruluyoruz, bi de üstüne dikkat çok çabuk dağılıyor
0
mor oje
(22.05.25)
istanbul trafiğinin rahatlatılması istenilmiyor. istenilse zaten yapılırdı.
bilinçli olarak bu trafik böyle gidecek.
0
duyurukullanıcısı
(22.05.25)
Benim çalıştığım kurumsal firma Bakırköy'de 8/5 çalışıyoruz. Problem şu ki; Pendik'den, Kartal'dan gelenler var, zaten 6 olmadan kalkıyorlar. 7 iş başı olursa zor olur kendileri için.

Pandemi dönemi bir ara ikiye bölünüp 3 güne 2 gün yapmıştık. Aslında şöyle Pazartesi - Salı bir ekip, Perşembe - cuma bir ekip. Çarşamba kim müsaitse
0
put it in your appropriate place
(22.05.25)
5 gün çalışmak zaten başlı başına bir kölelik sistemi. hafta içi her personelin 1 gün izni veya haftada 2 gün yarım gün izni olmalı.
0
mikahakkinen
(23.05.25)
Ülke nüfusunun 4'de birini tek bir şehre toplayıp, üzerine hala durmaksızın inşaat yaparak yeni nüfus çekmeye çalışan bir yönetimin herhangi bir sorunu çözemeyeceği çok açık değil mi? Daha yeni merkez bankasını istanbul'a taşıdılar sanki burası yeterince kalabalık değilmiş gibi. O yüzden sorunu yaratan yerden çözüm beklemek sadece aptallık olur.

Bir diğer sorun da çalışma saatleri. Yani hala sanayi devriminden kalma çalışma günü ve saatleri ile çalışıyoruz. Yıl olmuş 2025, teknoloji almış yürümüş ama biz hala 1800'lerde fabrikada tavuk yolan işçi için belirlenmiş çalışma saatleri ile işe gidip gelmeye devam ediyoruz. Neden? çünkü sermaye örgütlenmeye izin vermediği, hükümetleri de kucağına alıp istediklerini yaptırdıkları için. Bu dünyanın genelinde böyle bu arada. Neyse ki bu dönemin de sonunu yapay zeka getirecek gibi gözüküyor.
0
thracia
(23.05.25)
Düşünce güzel, örneğin Ankara'da buna benzer uygulamalar vardı.

İstanbul için uygulanabilir ama trafikte hiçbir değişiklik olmaz. İstanbul'da trafiği rahatlatabilecek çözümler çok daha başka ve uzun vadeli.
0
Lethe
(23.05.25)
(3)

Teknoloji ve bilim konusunda ilerlemeler/buluşlar biraz coştu mu ne?

ermanen
Son zamanlarda baya bir coştu sanki. Gördüğüm bazı haberler:Uçan araçlar yakında halka açılacak (Çin ve Türkiye)Kanser hücresi normal/sağlıklı hücreye dönüştürüldü (Güney Kore)Uzaydan Dünya'ya güneş enerjisi ışınlama (Japonya)Ay'a nükleer enerji santrali kurulacak (Çin/Rusya)yapay zeka da hızlı bir
Son zamanlarda baya bir coştu sanki. Gördüğüm bazı haberler:

Uçan araçlar yakında halka açılacak (Çin ve Türkiye)
Kanser hücresi normal/sağlıklı hücreye dönüştürüldü (Güney Kore)
Uzaydan Dünya'ya güneş enerjisi ışınlama (Japonya)
Ay'a nükleer enerji santrali kurulacak (Çin/Rusya)

yapay zeka da hızlı bir şekilde ilerliyor
quantum konusunda da baya ilerlemeler oluyor (negatif zaman keşfi, quantum ışınlaması, quantum kıyameti başlangıcı vs.)

noluyor? bize neler oluyor? bir eşik noktasına mı geldik? sanki sona yaklaşıyor hissi de oluşuyor. algıda seçicilik de olabilir ama sanki daha bir coştu insanlık.

yoksa bazı güçler de yaşlandı da artık her şey daha hızlı ilerlesine mi getiriliyor :D 2030'a kadar ölümsüzlük de bulunacak deniyordu :)
0
ermanen
(22.05.25)
teknoloji geliştirmenin bir amelelik kısmı var. bunlar data analizi, hesaplama, prototipleme vs vs.
asıl teknoloji geliştiren ülkelerde maaşlar yüksek olduğu için bu amelelik kısmı çok maliyetli oluyordu ama şimdi yapay zeka, 3d printer, robotik falan denilince bu maliyetler hem ucuz hemde yapılabilir oldu.

mesela luxemburg'da bir uzay araştırması yapan firma kağıt üstünde herşeyi tamamlıyor. ama analiz,kodlama,prototipleme için kendi kaynağını kullansa yüksek maaş ödemek zorunda kalıyor dış ülkelere gitse (tr,çin,balkan gibi) hem zaman hemde maliyetten zararda oluyordu. şimdi çoğu şeyi kendi kapalı ekosisteminde çözebiliyor.
0
duyurukullanıcısı
(22.05.25)
snowball efekti. ozellikle chip, llm, image recogniton alanindaki gelismeler cogu seyi pozitif etkiledi. muhtemelen bu gelismeler katlanarak devam edecek. sayet yapay zeka kullanimi icin stratejik bir planlama yapilmazsa gunluk hayatta tembellik de buna paralel artacak.
0
buenosdias
(22.05.25)
Bir sürü ilerleme var ve teknoloji ilerledikçe bilimin ilerleme hızı da artıyor, evet. Ama bir yandan da, gördüğümüz o haberlerin çoğu düpedüz clickbait, elli yıldır yapılan "kansere çare bulundu!!!" haberlerinden çok farkı yok. Habere konu makaleyi açıp bakınca "laboratuvar ortamında yapay olarak büyütülen fare kanser hücrelerinin yüzde sekizi bilmemne maddesine yanıt verdi" gibi şeyler çıkıyor.
0
kobuzchu kiz
(22.05.25)
(8)

bursa keşfedilmemiş lezzetler

duyurukullanıcısı
hafta sonu bursa'ya gideceğiz. dümdüz gibip mavi iskender yiyip dönmek istemiyorum. kahvaltı, öğle, akşam için önerebileceğiniz nereler var ?kahvaltı - fırın işi olsun. çayla beraber. simit,poğça,çörek benzeriöğle - mümkünse sulu yemekakşam - et ağırlıklı kebap benzeri olabilir.tatlı - güzel bi tatl
hafta sonu bursa'ya gideceğiz. dümdüz gibip mavi iskender yiyip dönmek istemiyorum. kahvaltı, öğle, akşam için önerebileceğiniz nereler var ?

kahvaltı - fırın işi olsun. çayla beraber. simit,poğça,çörek benzeri
öğle - mümkünse sulu yemek
akşam - et ağırlıklı kebap benzeri olabilir.

tatlı - güzel bi tatlıcı varsa süper olur.
0
duyurukullanıcısı
(21.05.25)
serpme kahvalti - ayanoglu
simit vb - abdal
kebap - cigerci hamza
bonus kofte biftek vs - barakfakihteki kofteciler
bonus tava - tavaci refik
0
insanlik icin buyuk bir adim
(21.05.25)
mor oje
(21.05.25)
Kahvaltı: abdal fırını
Ogle: hayat lokantasi ya da derya corbacisi
Aksam: mustafa usta maps.app.goo.gl
0
duster
(21.05.25)
geçen arkadaşım süt helvası yemeye bursaya gitti.
özel bi yer ismi bilmiyorum. süt helvası hafif ve lezzetli bi tatlı.
0
biseysorcaktim
(21.05.25)
ground
(21.05.25)
Bursa'ya gidip de kardeşlerde cantık yemeden gelmek olmaz.
bence kesinlikle denemeniz lazım.

maps.app.goo.gl
0
duyuruuser
(21.05.25)
eşim bursalı destek çıkayım hemen

sabah kahvaltı tahanlı. istanbul simit diye bi yer var oranın simidi de güzel tahanlı alıp simit banın bitti gitti :D ben misi köyünde kahvaltı seviyorum. orası çok popüler olmayan bir yer ama bence güzel. cumalıkızık vb çok kalabalık.

sulu yemek istiyorsanız fasulyeli kemalpaşa çorbası güzel. nilüferde. envai çeşit fasülye vb. var bence güzel. kışın süt helvası balkabağına yapıyorlar değişik.

cantık yenebilir. kayhan çarşısı acı dayı, ya da pidecioglu sanırım bunlar orjinal kalanlar. üzerine süt helvası, plase geye'de dondurmalı kazandibi. ama bence süt helvası. kemalpaşayı boşverin. pideli köfte de güzel de iskender varken yenmez.

akşam kebabı kendiniz bulun artık. mavi iskender bursalılar en iyisi diyorlar. sıra beklemezseniz biraz daha ilerde ahşap dükkan var bence çok farkı yok. beşyol kebap öneririm nilüferde.

kayhan köftecisi pahalı lüks bi yer arıyorsanız güzel.
0
kveldulv
(21.05.25)
bir tane tepe vardı tüm bursayı görebildğimiz yanında da eski cami olması lazım. çay bahçesi vs vardı. hatta sanırım orada insanlar helva mı dağıtıyordu ekmek arası? orası neresiydi?
0
🌸duyurukullanıcısı
(22.05.25)
(4)

Yeni Linkin Park'ı nasıl buldunuz?

renegade
Bilenler vardır kasım ayında yeni solistle yeni bir albüm çıkardılar.2000'li yılların başına ışınlanmış gibi hissettim.Siz nasıl buldunuz LP'nin geri dönüşünü?
Bilenler vardır kasım ayında yeni solistle yeni bir albüm çıkardılar.
2000'li yılların başına ışınlanmış gibi hissettim.
Siz nasıl buldunuz LP'nin geri dönüşünü?
0
renegade
(20.05.25)
albüm güzel, yeni vokalin erkek olmaması da mantıklı. Beste üretmeye devam etmelerine de sevindim. Hatta Haziran'da Londra konserlerine gideceğim bilet almıştım. Chester'ı sahnede hiç görememiş olmak üzüyor ama ne yapalım.
0
nhk ni youkosu
(20.05.25)
2009'da Tr'deki konserlerine gitmiştim ben de. neredeyse dünya turuna çıktılar, Tr'ye gelmemeleri üzücü.
0
🌸renegade
(20.05.25)
kötü, ben beğenmedim.
linkinparkspor.
0
duyurukullanıcısı
(21.05.25)
sesi fena olmayabilir, ama scientology uyesi vocalistle olmaz.

chester gibi birinin yerine "mental saglik olaylari yalan" diyip tecavuzcu savunan birinin gelmesi cok terbiyesizlik. cok buyuk bir linkin park hayraniydim simdi eski sarkilari bile dinleyeceksem mp3 indirip dinliyorum spotify yerine.
0
aguen
(21.05.25)
(11)

bana saat seçelim mi

aguen
merhaba duyuru,kaynana terörü mağdurları olarak nişan aşamasında teröre maruz kalıyorum. tutturdular bana saat alınacakmış vs vs.saat takan bir insan değilim. spor yaparken galaxy watch 4 classic takıyorum memnunum aslında ondan.bir yandan pahalı olsun diye abartıyorlar, bence bu da gereksiz. bi saa
merhaba duyuru,

kaynana terörü mağdurları olarak nişan aşamasında teröre maruz kalıyorum. tutturdular bana saat alınacakmış vs vs.

saat takan bir insan değilim. spor yaparken galaxy watch 4 classic takıyorum memnunum aslında ondan.

bir yandan pahalı olsun diye abartıyorlar, bence bu da gereksiz. bi saate 50 bin falan vermek çok mantıksız geliyor bana. ucuzundan şık duran; siyah ya da lacivert renkte (her şeyle gidecek) saat öneriniz varsa duymak isterim.
0
aguen
(10.04.25)
su an kullandiginiz modelin ust modelini aldirin, bari kullanacaginiz bir sey olur.
0
65 derece
(10.04.25)
otomatik mekanizması gözüken bir model seçerseniz iyi olur, siz takmasanızda torun takar :)

güzel bir seiko iş görür bence. spor modelleri herşey ile gider. çok pahalı da değil.
0
duyurukullanıcısı
(10.04.25)
Aynı düşüncedeydim,hatta o zaman akıllı saat de takmıyordum, biraz araştırıp Tissot' ta karar kıldım, tavsiye ederim, beğendiğin modelin aldır geç. güle güle kullanın hocam, bu arada gereksiz diye düşünmeyin, illa ki klasik giyinmeniz gerekir en azından o zaman kullanırsınız, ha şimdiki aklım olsa deri değil metal kayış Tissot alırdım açıkçası.
0
kumandanim
(10.04.25)
apple watch iste
0
sonsuz
(10.04.25)
@koela, kadin oldugunu düsündügü yazarlara kiz misin diye mesaj atan birine göre epey uzun cümle kurmussun. sasirttin beni.
0
sonsuz
(10.04.25)
akıllı saatler okaydi aslında da samsung ekosisteminde apple watch kullanmam tuhaf olurdu; ilginç bir öneri olmuştu :D

galaxy watch'ların yeni serilerine baktım ama istediğim özellikler yok o yüzden akıllılardan vazgeçtim.
0
🌸aguen
(10.04.25)
satabilecegin bir sey al bence. en azindan o parayi gercekten istedigin bir sey icin biriktirirsin.
0
hot potato
(10.04.25)
Citizen Tsuyosa yapistir gitsin.
20bin tl falan..
0
cooperr
(10.04.25)
20-50 bin bandına iyi bir tissot/seiko ya da giriş seviyesi bir longines, hamilton bakabilrisiniz.
0
awlmi
(11.04.25)
awlmi +1
0
brkylmz
(11.04.25)
mantık
(18.04.25)
(2)

Basel-zürih gezi rehberi

kullanicadi
Selam arkadaşlar, pazartesi itibariyle İsviçre'de olacağım. Bu iki şehir için de görülmesi gereken yerleri belirledik, ayrıca zürich için walking tour'a katılacağız. Eğer varsa daha local ve "non touristy" tavsiyelerinize talibim. Ayrıca fondue nerede yemeliyiz bütün önerileri okudum ama seçemiyorum
Selam arkadaşlar, pazartesi itibariyle İsviçre'de olacağım. Bu iki şehir için de görülmesi gereken yerleri belirledik, ayrıca zürich için walking tour'a katılacağız. Eğer varsa daha local ve "non touristy" tavsiyelerinize talibim. Ayrıca fondue nerede yemeliyiz bütün önerileri okudum ama seçemiyorum :/ frau gerolds, swiss chuchi, dezaley, raclette factory??

Özel ilgi alanım yeme/içmedir. Bu yöndeki diğer tavsiyelerinizi de dikkate alacağım. Teşekkürler şimdiden <3
0
kullanicadi
(29.03.25)
araba varsa ren şelalasine mutlaka gidin 40dk yol g.co
0
eja
(29.03.25)
zürih yemek konusunda 2/10 civarındadır. fondue tam bir hayal kırıklığı. düz eritme peynir ve ekmek veriyorlar. ekmeği banıp yiyorsun. onun dışında 300usd vermeyeceksen bir yemeğe dışarıda yiyebileceğin herhangi bir şey zurih'te. basel daha kötü.

bu sebeple tüm süpermarketlerde bir yemek reyonu var. yerel insanlar dahil herkes oradan yiyor. swiss bir arkadaşınla bir şey yiyeceksen en iyi seçenek tavuk döner, bildiğin tavuk döner.

o sebeple bence yemek konusunu kapatsanız iyi olur. yada marketten doyurun karnınızı. zaten aşırı pahalı ve kötü yemek işleri zurichte.

içme konusu da yani kokteyl falan içebilirsiniz ama tek içki 20frank falan o da 800 falan ediyor onun da yarısı buz. fazla bir şey yok yani.

görülecek bir ana caddesi var. çevre caddeler var. ara sokaklar var. 1gün max 2 günde bitiyor şehir. fazla bir şey yok yani.

mümkünse bir parti falan bulun ona katılın yoksa saat 7'de şehir kapanıyor resmen. insanlar sadece belli bölgelerde oluyor vs.
0
duyurukullanıcısı
(29.03.25)
(15)

boykotun genişlemesi gerekmiyor mu

zemberek
bu boykot için ilan edilenler çok kısıtlı değil mi ya, bir espressolab'inki gündem oldu. diğer ilan edilenlerin çoğu da zaten muhaliflerin izlemediği tv kanalları. bu listenin tv kanalları yerine para verip aldığımız ürünlerle kapsamlı hale gelmesi gerekmiyor mu?
bu boykot için ilan edilenler çok kısıtlı değil mi ya, bir espressolab'inki gündem oldu. diğer ilan edilenlerin çoğu da zaten muhaliflerin izlemediği tv kanalları.

bu listenin tv kanalları yerine para verip aldığımız ürünlerle kapsamlı hale gelmesi gerekmiyor mu?
0
zemberek
(27.03.25)
osssy
(27.03.25)
marka bazlı boykot saçma geliyor. piyasayı yavaşlatmak gerekiyor.
para harcamayı minimuma indireceğiz ki hepsinin paçası tutuşsun.
0
lazpalle
(27.03.25)
kendi açımdan durumu şöyle yorumluyorum. açıklananlar + kendi bildiğim markalar ile durumu genişlettim. çevremdekilerle geçen her konuşmada da birbirimizden fikir alışverişi yapar olduk. yani kısaca yuvarlanan bir kar tanesi gibi büyüyor diyebiliriz.

ayrıca bence böyle durumlar için kimseden akıl almaya gerek yok, mantıklı olan çağrıları dinleyebilir, ama bilinçli bir vatandaş olarak her zaman üzerine kendimiz eklemeliyiz diye düşünüyorum.
0
bravoteam
(27.03.25)
@ osssy almıyorum da liste dar diyorum, kitle yönlendirme bekler mantığıyla.
@ lazpalle doğru siz de haklısınız ama en azından bazı markaların akılda kalması iyi olur diye düşündüm.
@ bravoteam evet kesinlikle ben mesela müsiad üyelerinin firmalarıyla bu liste genişleyebilir diye düşünüyorum
@ Mirket bundan haberim yoktu mesela bir firma borsada işlem görüyorsa bunu boykot edelim demek hukuki açıdan uygun mu değil. ulan burjuva hukuku
0
🌸zemberek
(27.03.25)
belirli kanalları her gittiğin televizyondan silme challenge
0
duyurukullanıcısı
(27.03.25)
boyotun genislemesi gerekiyor; ama oyle altini doldurmadan sadece marki adi paylasmak cadi avindan baska birsey degil. zira bununla ilgili hem internette arastirma yapip hem de burda baslik acip sormustum hangi marka neden boykot ediliyor diye hicbirine tatmin edici cevap alamamistim. yok onunde foto cektirmis, yok sunun akrabasiymis vs.. bunlar benim icin kriter degil.

su an en elle tutulur gorulenler bakanlara ait olan kuruluslar + medya kuruluslari.
0
dokunmakalbime
(27.03.25)
Başka duyuruya yazmıştım bence bu:

Boykot işi biraz yanlış algılanıyor, sadece marka özelinde değil zaruri ihtiyaç dışında tüm tüketimi kesmek boykottur. Ha zaten akpli kimseye kuruş kazandırmamaya çaba sarf ediyordum bundan sonra ekstra özen göstereceğim.
0
tuborg yesili
(27.03.25)
Boykotun genişlemesi süreci çok tehlikeli. Herkes kafasına göre firma ekliyor. İsrail-Filistin konusunda İsrail karşıtı boykot listesinde yer alan firmaların çoğunun İsrail ya da Filistin ile alakası yok mesela. Benzerini şimdi paylaşılan geniş çaplı boykot listelerinde görüyorum.

Starbucks ve Ariel en sevdiğim örnekler. ABD, İsrail-Filistin, hükümet ve muhalefet konu hangisi olursa olsun bunlar boykot ediliyor. Starbucks'ın zaten İsrail'de şubesi yok, olsa İsrailliler boykot ederdi zaten arap firması diye. Bazı İsrailliler Türkiye'deki protestolardan sonra (İngiliz) Ariel'i boykot ediyorlardı mesela Türkiye'de şişelendiği/paketlendiği için. Fabrika Gebze'de ahshsjs
0
nawar
(27.03.25)
boykotun daha mantıklı düşünülüp hareket edilmesi lazım. tek tek marka ile gidilirse pek bir etkisi olmaz. sırbistan da bu hafta sonu alışveriş yapmıyoruz diyorlar ve o hafta sonu kimse alışveriş yapmıyor. daha kitlesel ve planlanmış olmalı. ayrıca boykotun bize geri dönüşü ne yazık ki enflasyon.
0
mikahakkinen
(27.03.25)
Bu arada bak üstte yazdığıma ek olsun. Ekşi Sözlük'teki provokatör ve troll başlıklarına baktım. Ekşi yönetimi sağ olsun parasına bakıp troll bastı. Mantar gibi her yerde troll başlık var.

Troll başlıklarına yazmıyoruz diye kampanya var 20 yıldır. Geçen yine güncellendi ve gaza gelindi. Orada destekleyenler dahil herkes yine kendi çapında ayar vermek için koşa koşa yazmış. Her biri 4 sayfa o başlıkların. Ülkede boykot kültürü maalesef sorunlu olduğu gibi aydın ve zeki olduğunu sananların da kola alıp dökenlerden pek bir farklı yok.

Vatandaşlık, millet ve birlik bilinci eksik yetişiyor bizim insanlar maalesef. Tamamen gazla çalışıyor.
0
nawar
(27.03.25)
boykot tamamen algı oyunuydu kahveciyle mobilyacıyı boykot edince ne geçecek eline.
boykot edeceksen 5li çeteyi et bakalım, emeği sömüren şirketleri, ülkenin topraklarını katledenleri et. ama buna güçleri yetmez.
kendilerinin ve belediyelerininde asıl gelir kaynağı bu çeteler. bütün sözde muhalefet belediyeleri bu 5li çete ve avaneleriyle iş yapıyor.
0
my fault
(27.03.25)
boykotun genişlemesi lazım. aslında iki boykot çweşidi oluştu son günlerde.
1-yandaş boykotu
2-genel boykot

yandaş boykotunda ana akım medya ve o patronların grup şirketleri var.
demirören, doğuş, turkuvaz medya vs. dnr, idefix turkuvaz'a ait olduğu için boykot ediliyor mesela.

bu listelere gratis, migros falan da girmiş. ne alaka? migros zamanında işçilerine kötü davranmış. depo işçileri eylem yapmıştı bi ara. gratis'te bir kıza hırsız muamelesi yapmış bir şube ve olay 2016'da olmuş.

isteyen istediği firmayı boykot etsin tabi ama 9 yıl önce bir şubedeki olayı baz alınca boykot amacından sapıyor. bu boykot listelerine bir de "israil malı" diye bir sürü marka girmiş. yazılanların yarısının israille ilişkisi bile yok.

bazı markalar yandaş kanallarda reklam yayınladığı için boykot ediliyor. bu etkili mesela, ama kim neden boykot ediyor bilsin ki etkili olsun.

genel boykotta olay zaruri olan şeyler dışında her şeyden el etek kesmek, elektronik ödeme araçlarını az kullanmak, nakit kullanmak, verilen vergiyi azaltmak vs.

bu bence iyi. ama o zaman da çarklar azalır ve enflasyon düşer ve sonrasında işsizlik artar mı? ben halkımızı tanıyorum; bu süreç uzasada dediğim gibi olur ama boykot iki üç gün sürer, o sürede de ne enflasyon düşer ne işsizlik artar.

bence boykot devam etmeli, ama iki günde bir şey olmaz. aylar-yıllar sürmeli bu. en azından bundan sonra büyük şirketler halkı daha az aptal yerine koyar belki.
0
biseysorcaktim
(27.03.25)
'Her alanda harcamaları kısalım.' şeklinde bir boykot, Örneğin 'Bu hafta sonu' gibi, başı sonu belli ve çok kısa süreli yapılıp, halkın elindeki gücü göstermesi bakımından olumlu.

Anca bunun süresiz bir şekilde yapılması, ekonomiyi yavaşlatıp enflasyonu düşürür. Bu haliyle hükümetin işine yarar ve işsizliğe yok açar. Patronları cezalandırma silahı emekçiyi vurur. Yapılmamalıdır.

Yayınlanmış olan liste, benim zaten 20 yıldır ilişiğim olmayan şirketlerin listesi.

Ben kendi listemi, yandaş medya ve bu medyayı reklamlarıyla besleyen ticari kuruluşlar olarak belirledim. Yandaş medyayla ilgim olmadığı için de, 'reklam verenleri' bir şekilde sağda solda gözüme ilişenler ile tahmin ettiklerim olarak belirledim.
0
Mirket
(27.03.25)
15-20 sene önceydi,
hatirlayan vardir belki,
Haberlerde izlemiştik,
fransada kırmızı ete cuzi bir zam yapılmıştı,
fransız halkı bu zammı kabul etmedi,
sonra zammı geri çektilerdi,
Halk yine satin almadi,
Et fiyatları eski rakamında altina çekilmek zorunda kaldı.
0
designer
(27.03.25)
listede bugatti gördükten sonra dedim bu kafayla işimiz iş.
koskoca bir partinin bir kahve zincirini muhattap alması.
ardından ay milangaz bizdenmiş diye kıvırması.acemice hareketler.
marka vererek boykot yapılmaz.harcamazsın paranı fırından ekmek marketten suyunu alır oturursun aşşağı boykot öyle olur.
0
jamswety
(28.03.25)
(5)

Yapılacaklarla ilgili aksiyon almak strese neden iyi geliyor?

psmstc
Günlük Yapılacakları yazmak, bir aksiyon almak çözümü düşünmek, planlamak harekete geçmek anksiyeteye nasıl iyi geliyor? Zihin çözümle hedefle meşgul olunca daha savaş modunda olduğu için mi susuyor acaba
Günlük Yapılacakları yazmak, bir aksiyon almak çözümü düşünmek, planlamak harekete geçmek anksiyeteye nasıl iyi geliyor?

Zihin çözümle hedefle meşgul olunca daha savaş modunda olduğu için mi susuyor acaba
0
psmstc
(27.03.25)
kafadaki karmaşayı dindirmiş oluyor muhtemelen. kafadaki sesler birbirine girince insan nerden başlayacağını bilemeyip boğulabiliyor. ama ne yapacağını sıraya sokup aksiyon planı oluşturursa ortalık açılıyor. dağınık oda toplu oda farkı gibi düşünülebilir bence.
0
nwnd
(27.03.25)
Oturup nasıl olacak diye gerilmek yerine harekete geçmek rahatlatıyor, huzursuz edici belirsizlik bir nebze azalmış oluyor, soruna değil çözüme odaklanmak ferahlık veriyor.
0
(27.03.25)
yapacağın işler ya da sırası kafanda belirsiz olduğu için strese giriyorsun zaten.
0
durbidakka
(27.03.25)
herkes icin gecerli degil. kimisi planlamadan haz duyar. kimisi planlamadan nefret eder, spontane yasar. strese iyi gelme tarafina gelirsek, BENCE!!!,

fazla planlama hali biraz gecmis travma, kotu tecrubelere karsilik verilmis bir tepki. hersey kontrol altinda olsun istiyor insan. bunun yaninda birseye baslayinca bilincaltinda herseyi kontrol altinda hissettigi icin haz duyuyor.
0
buenosdias
(27.03.25)
herkes için değil, ertelemek de iyi gelebilir bu sebeple erteleme hastalığı var.
0
duyurukullanıcısı
(27.03.25)
(4)

kötü fotoyu iyileştirmek

duyurukullanıcısı
5 yaşında bir telefonum var kamerası da can çekişiyor sürekli bir sis varmış gibi falan çekiyor.geçenlerde bir kaç güzel resim çekildim ama baya sisli yani. bunu nasıl güzel bir kaliteye getirebilirim?photoshop bilgim resmi sağa/sola döndür seviyesinde.
5 yaşında bir telefonum var kamerası da can çekişiyor sürekli bir sis varmış gibi falan çekiyor.

geçenlerde bir kaç güzel resim çekildim ama baya sisli yani. bunu nasıl güzel bir kaliteye getirebilirim?

photoshop bilgim resmi sağa/sola döndür seviyesinde.
0
duyurukullanıcısı
(24.03.25)
merhaba. en en basiti adobe photoshop indirin. android store'da simgesinde PS yazan (adobe a ait çok fazla yazılım var). programa gerekli izinleri verdiğinizde otomatik kayıtlı fotograflarınızı kendi arşivine çeker zaten. düzeltmek istediğiniz fotografı seçin ekranın üst köşesinde sihirbaz çubuğu'na tıklarsanız otomatik bi düzeltme yapar, altta ince ayarlar var oradan tek tek kendiniz deneye yanıla zevkinize göre kurcalayabilirsiniz. çok ekstrem bir şeyse bana gönderebilirsiniz elimden geleni yapmaya çalışırım.
0
libertine
(24.03.25)
ai'ları denediniz mi?
0
selam
(24.03.25)
Ya bildigin selfi 3-5 foto daha var. Yapmaya calisayim bakayim. Thx
0
🌸duyurukullanıcısı
(24.03.25)
play.google.com
Telefona bunu kurun.
O sisli görüntüyü toparlamak için fotoğrafı açtıktan sonra "adjustments" > "dehaze" ayarıyla oynayın. Yukarıdaki images.app.goo.gl şu simgeyle galerinize kaydedin.
0
kobuzchu kiz
(24.03.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.