yer sofrası ya da kasnak?

Hamur tahtası, yer sofrası? Özel bir adı vardır kesin Anadolu'da tabii.

anadolu çocugu olarak biz sofra derdik.

şundan mı bahsediyorsun ?

www.haciahmetlitepekoy.com

eğer buysa tabla diyolar buralarda buna.

@Skey295 onun yuvarlağı işte kasnak arıdığım kelimeydi ama doğru hepsi yine bu arada haxballa gel sen

biraz karışık bir soru olmuş, daha net ifade edebilir misiniz tam olarak istediğinizi?

bilgisayarda internet bağlantısı var mı? telefonda internet bağlantısı var mı? hangisiyle internete girmek istiyorsunuz?

evt var. marka model ver ki ona göre söyleyelim destekliyor mu, nasıl olcak...vs.

ben bluetooth'la telefonu bilgisayara bağlıyorum.(senkron).. sonra gayet güzel bağlanabiliyorum. (win 7)

marka model fark etmez
telefonda ve bilgisayarda bluetooth varsa telefonla bilgisayarı eşleştir
bluetooth aygıtlarını aç. Telefona sağ tıkla ve çevirmeli modem olarak ayarla.
Aranacak numara *99#
kullanici adi ve şifre operatörün wap ayarlarındaki kullanıcı adı ve şifredir.
Bağlantıyı kur işlem tamam.

kullandığınız tarayıcı?

help.yahoo.com

uzun zamandır dinlemiyorum sourberry'i ama piyano deyince aklıma ilk wookiert geldi. acaba?

işletim sistemi?

windows 7

tunein

birhelkedolusubilgi.blogspot.com

tunein kesinlikle. ücretli-ücretsiz farkı birinde yayını kaydedebiliyorsun diğerinden edemiyorsun.

radyo app'i olarak şu da düşünülebilir:

itunes.apple.com

genelde lokal anestezi ama hastanın durumuna göre değişiyor. kışın uzun bir sızlama agrı dönemi yaşarsınız. ondan kış mevsiminde biraz sıkıntı oluyor. birde lokal yaparlarsa gözünün önünde burnunu çatır çatır kıracaklar.

(bkz: deviasyon)

@exodia
lokal anestezi mi?
nasıl ya?
burun ameliyatından bahsediyoruz... kemik düzeltilecek falan...
simdi ben de et var burnumda alınması gereken. Bu da mı lokal?
hic duymadım da şaşırdım....

Hiçbir zorluğu yok, olmanız gerekiyorsa kesin olun. Eskiden bir yığın gazlı bezi tampon niyetine burna tıkıyorlardı ve o burundan nefes alamıyordunuz, şimdi neredeyse farkedilmeyecek ebatlarda ve nefes alıp vermenizi sağlayan tamponlar takıyorlar, yakınım oldu tamamen uyuttular, ameliyat olduğu gün taburcu oldu.

lokal da olabilir genel de, hastanın tercihi de dikkate alınıyor. zor olan ameliyat değil de ameliyat sonrası süreç. bütün o tampon takmalar, çıkarmalar, tamponlu tamponlu yemek yemeye çalışmak, konuşmak falan işkence gibi. bi de ağrılar tuttu mu uyku yalan oluyor.

bi de deviasyon ameliyatlarında başarı oranı düşüktü sanırım, bir süre sonra sorun kendini tekrarlıyor.. tıpta herhangi bi gelişme olmadıysa 2 sene öncesine kadar durum böyleydi.

evet lokal olabiliyor kişinin durumuna yada istegine göre. lokali yapıyorlar sonra geyik bir doktorsa görmek istemisin diye soruyor istersen çatır çatır kırıyorlar düzeltme işlemiyse.
not ben ameliyat olmadım arkadaşımın ameliyatını izledim.

nefes almamda sorun varmış diyorsan kesinlikle olma. nefes almada sorun yaşıyorum deseydin ol derdim.

@beetlejuice sözlükte (bkz: deviasyon) okurken ter bastı :)
@poyrass hmmmm
@toshiro başarı düşük olayı beni benden aldı

sonuç:Amerikadaki kuzene sorak bakalım onlar bulmuştur bu soruna bi çare. breath rightı bulalı 10 sene olmuş adamlar biz daha yeni yeni tanışıyozz.

3 senedir bekliyorum korkudan.olursa lokal genel anesteziden daha çok tırsıyorum.tıbbın gelişim lazerle deviasyon ameliyatının yapılacağı günleri bekliyorum.

genel ya da lokal olması doktorun tercihine kalmış. bazı doktorlar asla lokal yapmazken bazıları da genel yapmamayı tercih ediyor. hastalar da tercihlerine göre istedikleri yöntemi kullanan doktorları seçiyorlar. bence genel anestezi en iyisi. suratının ortasıyla doktor uğraşırken, acı hissetmesen de sarsıntılar vs hoşuna gitmez bence. benim gitmezdi. onun dışında iyileşme süreci hızlı. ertesi gün ayaktasın. 2 gün sonra işindesin. 10 gün istirahat edebilirsin. normal hayatına dönmen kısa sürüyor yani. morluk şişlik vs dikkatli ve özenli bir doktor ise olmuyor. sen de doktorun dediklerini harfiyen uygularsan hiç sorun yaşamazsın. iyi bir doktor seç.

Eskidendi o. Dergi filan zamanındaydı. Entry'lerin mecmualarda yer almıyordu. Şimdi bir anlamı kalmadı.

"suserlar dışında kimse göremesin" değil.
mesela yıllar önce (2002) ekşi sözlük kitabı çıkmıştı seçme entrylerden, öyle bir şey tekrarlanırsa entryleriniz kullanılamaz gibi geliyor bana. reklamlar hakkında bir fikrim yok =)

entarilerimizin google da gözükmemesi yani kullanıcı dışında gözükmeyen aparat var mıdır?

hayır.

çok ufak yazılar okuyamıyom bile

answers.microsoft.com

dedi google amca.

Floppy varsa ondan da kaynaklanıyor, Floppy'nin güç yada data bağlantısını kesmeyi deneyebilirsiniz.

Bir müşterimde vardı böyle bir sorun. Notebook kullanıyorsanız durum değişir tabiki.

(bkz: #25246903)

www.turk.internet.com

2011 ikinci çeyrek dosyasında var. 49.cu sayfa.
www.tk.gov.tr


Şekil 4-12’de numara taşınabilirliği ile mobil işletmecilere gelen net abone sayılarına üçer aylık dönemler halinde yer verilmektedir. Mobil numara taşınabilirliği (MNT) hizmeti ile 2011 yılı ikinci üç aylık dönemde Avea yaklaşık 203 bin abone kazanırken, Vodafone yaklaşık 56 bin, Turkcell ise yaklaşık 147 bin abone kaybetmiştir.

Şekil 4-13’de mobil işletmecilerin abone sayılarına göre pazar paylarına yer verilmektedir. 2011 yılı ikinci üç aylık dönem itibariyle abone sayısına göre Turkcell’in %53,38, Vodafone’un %27,44, Avea’nın ise %19,17’lik paya sahip olduğu görülmektedir.

Şekil 4-14’de 2011 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran ayları için mobil işletmecilerin abone kayıp oranlarına yer verilmektedir. Abone kayıp oranı**, farklı tarifeler, hizmet çeşitliliği ve hizmet kalitesi açısından yoğun rekabet yaşanan mobil telekomünikasyon hizmetleri sektöründe yaygın olarak kullanılan bir göstergedir. 2011 yılı Haziran ayı itibariyle Turkcell, Vodafone ve Avea’nın abone kayıp oranları sırasıyla %1,73, %2,50 ve %3,34 olarak gerçekleşmiştir.

**Abone kayıp oranı işletmeciler tarafından kaybedilen müşterilerin miktarını ölçmek için kullanılan bir orandır. Abone kayıp oranı belli bir dönemde işletmeciden aldığı hizmeti sona erdiren abonelerin sayısının o dönemdeki mevcut ortalama abone sayısına bölünmesiyle hesaplanmaktadır. Özellikle abone kitlesine sahip sektörler için kullanılan bir ölçüttür. Genellikle yıllık, çeyrek ve aylık olarak hesaplanmaktadır. Abone kayıp oranı işletmecinin tüm abone kitlesi için bilgi veren bir ölçüttür. Eğer abone kayıp oranı, yeni aboneliklerin gelişim oranını aşarsa o işletmecinin abone sayısı düşüyor demektir. Abone kayıp oranındaki yükselme işletmecinin rekabetçiliğindeki düşüşe işaret etmektedir. İşletmeciler abone kayıp oranını azaltma yönünde stratejiler geliştirmektedir. Bununla birlikte pazardaki düzenlemelerin (örn. MNT) abone kayıp oranının gelişimi üzerinde etkileri bulunmaktadır. Söz konusu düzenlemelerin yürürlüğe girmesi ile birlikte işletmecinin rekabetçiliği açısından referans alınacak eşik değerler değişebilecektir.

BTK Kurul Kararı ile hat deaktivasyon süresinin uzamasına bağlı olarak işletmecilerin abone kayıp oranları geçtiğimiz dönemlere göre düşük gerçekleşmiştir. İşletmecilerin açıklamalarına göre, bunun yansıması 2011 2. Çeyrek için Turkcell için 840 bin, Vodafone için 815 bin, Avea için ise 150 bin fazla abone şeklinde gerçekleşmiştir. Bu nedenle işletmeci bazında ve toplam mobil abone sayısı olduğundan fazla görünmektedir.

adres çubuğuna tıkladığında tam adresi çıkıyor zaten. çıkmıyor mu yoksa?

hayır. tıkladım çıkmadı. olduğu gibi hepsini seçti sadece, bir şey değişmedi :S

bu linkte öyle oldu ama diğerlerini normal görünüyor. kurduğun bir eklenti filan, böyle yapmış olabilir.

sözlüğü kurcalasaydınız keşke biraz.

(bkz: #25654727)

edit: ayrıca kopyala/yapıştır yaptığınızda, her ne kadar o şekilde gözükse bile kopyaladığınız yerde başına (gerekiyorsa) http ya da www ibaresini koyar. bu site için gerekmiyor, o yüzden koyma gereği de duymuyor.

başka sitelerde de oluyor bazen.
sende de öyle mi göründü adres çubuğunda? http yok değil mi?
zaten yukarıda verdiğim linkin önünde de yazmıyo http, www falan...

resözlük, greasemonkey, stumbleupon framework dışında eklenti yok..
onlardan olduğunu da sanmıyorum...

edit: demcan'a teşekkürler...

sözlüğe giriş yaparsan öyle bişey olmuyor. ne zamandır var bilmiyorum.

şunla alakalı sanırım (bkz: #25711257).

dediğiniz eklenti de giriş yaptığınızda gözükmüyor, o yüzden farketmemişim. onu da ekleyeyim bari.

valla hiç beğenmedim yarrak gibi olmuş. giriş yapmadan neden bir sürü mal herifin suratını görmek zorundayım sanki.
amına koyyım sosyal medyanın da.

x = alış fiyatı, olsun.

o zaman satış fiyatı, s = (180*x)/100 (%80 kâr var)
indirimli satış fiyatı, i = (80*s)/100 = 288 tl (%20 indirim var)

kâr ise, k = i - x

yerlerine koymak da sana kalsın.

100x tlye almış olsun. %80 karla satıyorsa 180x liraya satıyor. bu fiyat üzerinden %20 indirim yaparsa 36x lira indirmiş olur yani 144x tl ye. 144x=288 ise x=2 dir. 100x e almıştı yani 200 liraya. 144x e satmıştı yani 288 liraya. 288-200=88 lira kar etmiş.


lys de başarılar.

x= satış fiyatı diyelim.

indirimle 0.8x=288tl yani x=360

x gerçek fiyatın %180 katı. yani x=1.8y x'i yerine yerleştirince y=200tl çıkıyor.


288tl'ye satıyor, geliş fiyatı 200tl. kâr 88tl.

o çalıştayla ilgili genel bir bilgi yok mu? sitesi, genel bilgisi, programı vs. yok mu?

hazırlıklı git. çalıştayda katılan herkesin katkısı beklenir. uzman bilgi verir. sizden de yorumlayıp geliştirmenizi ister.

telekomda (bkz: yalın adsl) var ama yaklaşık aynı fiyata denk geliyor.

(bkz: yalın adsl)

ama bunda da aylık sabit ücret var.

evin bulunduğu yerde kablotv varsa uydunet de olur.

kablo tv ya da superonline fiber. ikisi haricinde her turlu sokuyorlar.

31ekim - 25 kasım arası olacak. Yine de bürolardan birini arayın.

burada yazılanların nesini anlamadınız tam olarak?

aofkayit.anadolu.edu.tr

" 1) BAŞVURU

Ek Yerleştirme başvuru koşulları aşağıdadır:

2011 yılı Ek Yerleştirme sonunda, açıköğretim sistemine göre öğretim yapan Açıköğretim, İktisat, İşletme Fakültelerine yerleştirilen, en az lise veya dengi okul mezunu adaylar başvurabilirler."

siz bu koşulları sağlıyorsanız, gönderdiğim sayfadaki kayıt işlemlerini gerçekleştireceksiniz, hepsi bu.

teşekkür ederim. yalnız bütün aöf bürolarının tel numarası aynı çağrı merkezi numarası olarak gözüküyor. başka bir numara bilenimiz varsa paylaşabilir mi acaba? herhangi bir şehir olur şu durumda.

AÖF Basın ve Halkla İlişkiler Birimi: 0222 320 07 58

bu numarayı arayın, yardımcı olacaklardır.

Ek yerleştirmelerden daha başvuru yapılmıyor bende yapamıyorum

biletlerinin ucuz olmasının nedeni düşük maliyetli havayolu olması. bilet vergisi de uçağın kalkıp indiği ülkeden ülkeye, havalimanından havalimanına değişir.

ben yaptim. marsilya dan alensiya ya ucmustuk bu yaz. cok ucuz ve hic bir farki yoktu pegasustan. atta daha iyi. sadece bavulun cookmagir olmasin. limiti gecersen aya bi para alirlar.

uçağa gitmeden online check in yapıyorsun. uçuştan 15 gün önce başlıyor check in, 4 saat kalaya kadar devam ediyor. sonrasında o check in kağıdının çıktısını alarak (üzerinde barkodu olacak o kağıdın) uçağa gidiyorsun. o kağıt senin uçuş kartın. eğer almadan gidersen 40 euro geçirirler binmeden. ayrıca bavul verecekseniz o işi de önceden halledin çünkü ücreti önceden vermek isterseniz 20-25 euro, uçuş öncesinde gişeden yaparsanız 40-45 euro oluyor o fiyat. el bagajı olayında da en can sıkan firma ryanair. elinizde küçücük bir el çantası bile olsa önceden çantaya tıktırırlar aklınızda bulunsun.

avrupa içi uçuşlardan önce , AB üyesi dışında bir ülke vatandaşı olduğumuz için , boarding ten önce , mutlaka ryan air deskine uğrayıp , biletin üzerine bi onay damgası vurdurmanız lazım bunu sakın atlamayın.

bagajınız uçağa binmeden önce kontrol edilir , söyledikleri ölçüleri ve kg ı ( 10 KG ) aşmayın yakarlar.

bunun haricinde , uçakta yer yok, önce binen kapar , bu yüzden , erkenden sıraya girin kalabalıksanız.

cok tesekkur ederim arkadaslar harika aydinlattiniz peki el bagaji olayi nasil ?? onun icin ayri bi ucrete tabi tutuyorlarmi ??

el bagaji bir tane hakkin var o da yanlis hatirlamiyorsam 55x40x35 cm ebatlarini ve 10 kg agirligi gecmemeli netten bir daha kontrol et yalniz

ucuzdur ama tavsiye etmem. londra-isveç, isveç-londra uçtum, ikisinde de inişte salavat getirdim. o kadar diyim.

ayrıca el bagajı diye birşey yok , tek bagaj ve 10 kg hakkın var.
yukarıdaki arkadaşın verdiği ölçüler doğru.

yani çantanın yanında lap top , sırt çantası , el çantası ıvır zıvır çantası olamaz. herşey tek parça olacak.

yoksa , $$$.

işini görür her türlü. bi çok yere kullandım. uçarken pencereden uçağın kanatlarına bakarsan sabit olmadığını adeta bir kuş gibi kanat çırptığını görürsün uçaklarının :) ayrıca indiğinde de dıtdırıdııt dıtdırıdııııtt diye "indik ve ölmediniz hadi yine iyisiniz" temalı bi müzik çalar alkışlar eşliğinde. çok eğlencelidir. bi de denildiği gibi ebesinin nikahındaki hava alanlarında indiriyo biraz dandik yerler genelde şehir merkezine gitmek için verdiğin uçak bileti parasının 3-4 katına merkeze gidersin :) ama daha ekonomiği imkansız.

marsilya'dan valensiya'ya 47 euro'ya 3 kişi uçmuştuk. ama 2 ay önce almıştık bileti.

El bagajı için cm sınırları var. BAzı havaalanlarında kontrol ediyorlar bazılarında etmiyorlar. Kasa, kutu gibi bir şeyleri var. El bagajı ona sığarsa alıyorlar, sığmazsa 40 euro ödeyip bagaja vermek zorunda kalıyorsun. Bir de koltuk numarası yok. Güzel yer için erkenden sıraya girmek önemli.

20'den fazla uçtum, mallorca-londra-edinburg-bratisvala-brno-wroclaw-pisa-,barcelona-brüksel vs

bir sıkıntı olmadı, tek kural online check-in yap, kağıdını bastır, bagaj kuralını ihlal etme.

hayır. yıllarca braun kullandım sonra philips'e geçtim arada büyük fark var özellikle tıraş olma süresi açısından.

hem philips hem braun kullanmış biri olarak kalite ve dayanıklılık açısından philips'i öneriririm.

kullanıyorum; iyidir, öneriririm.

ben de kullanıyorum, sıkıntım yok öneririm.

cruzer 4 kullaniyorum, bir kac yil oldu alali(emin degilim ama 3 civari). garantisi bittikten sonra servis gördü ve toplamda 120 lira falan odemisimdir. ama isimi görüyor hala, pisman degilim.

üniversite öğrencisi ya da öğretim elemanı değilsen alamazsın. (üni bilgi işlemde tanıdığın varsa her türlü alırsın tabi o ayrı=)

onları üniversiteler dağıtır öğrencilerine. üniversite öğrencisi iseniz okulunuza danışın, değilseniz almanız mümkün değil.

californiacolleges.edu

tahtravalliyle küvete atlayan dalin cücükleri, ve oraletosman ilk aklıma gelen

sprite'ın havuza dönüşen basket sahası
markayı hatırlamıyorum ama sucu çocuklu reklam
hindistanda fille dönüştürülen peugeot
akbank'ın birsürü beyazlı insanla koreografi yaptıkları reklam serisi

cem yılmaz'ın askere giderken babasına son model arabayı bıraktığı bir reklam vardı. telsim galiba.

www.youtube.com
www.youtube.com

www.youtube.com

dırını dırını nıııııı
suu suu soğuk su.
sanırım garanti ya da iş bankası reklamıydı.

bi de en tatlı sabahlar çokokremle başlar var.

bi de bi de bp miydi mobil miydi, seri bi reklamdı, o zamanlar mazhar şapkasız çıkmıyodu da son reklamda şapkasız kalıyodu.

İxir reklamları
Mintax reklamı (yakalayın yeşil ışığı hesaplı parlak bulaşığı)
Kaan Girgin'in oyndığı 'bay pardon' lu olan banka reklamı
bir de mazhar alansonun oynadığı elma hesabı reklamı

garanti reklamı +1

"yenisini getirene eskisi aynı fiyata" diye bi gofret reklamı vardı. o ve versiyonları

cem yılmaz'ın telsim reklamları.
-tamamen duygusal=> www.youtube.com

Akbank reklamıydı sanırım:

İlk görüşte aşk böyle başladı
Adı üstünde yıldırım aşkı.
Hemen evlilik, hemen balayı,
Pek çabuk geçti cicim ayları.

igs:

boyum uzun boyum kısa, giydiremiyor bizi kimse
haydi igs'ye gidelim giyinelim
vs.

sonra:
kaptan bu bizim yağımız değil mi? öyle muavin bizim yağımız, shell rotella 20-50, shell rotella 20-50, hey hey.

Bir de Yapı Kredi Leyleklerinin gagalarıyla perdelerini açtığı skeçler...

Bir de "Azizim Akbanka mı? Hayır Akbank'a"...

2. hariç hepsi 70'ler..İkincisi 80'ler.

eski diyince çoook eskiye gittim (bazılarının içeriğini hatırlayamadım):

pe-re-jaaa

müjdee müjdee sizeee parisien'den müjdeee sizee zarif sağlaaam esneek çoraap müjdeee

bahariye mensucat

topla topla topla topla tercümaaan'ın kupooonlarınııı

uvva' uvva' muck muck muck leee coopeeeer

demirbank iyi günler diler

oralet osman

çitos çerezza tombii şimdi vitaminlii. çitos! vitaminli, çerezza! vitaminli... tombi! vitaminli... çitos çerezza tombiişimdi vitaminliiiii

kesinlikle ve kesinlikle kan kardeş olmalı akbank reklamı..

-bu ne?
+iğne
-napıcaz onunla?
+kankardeşi olucaz

yıllardır çıkmadı aklımdan bu diyalog, çok severdim o zaman da. 10-12 yıl olmuştur herhalde.. çok aradım videosunu bulamadım, kankardeş olmaya çocukları özendiriyor ve kanla bulaşan hastalık riskini arttırıyor diye o kısmı yasaklanmış her yerde sadece şu şarkılı versiyonu var; alkislarlayasiyorum.com

ha bir de su, soğuk su'lu garanti bankası reklamı www.youtube.com

son olarak "tıh tıh tıh eyigünner" www.youtube.com

edit: hepsinin banka reklamı olması tesadüf mü bilemedim..

aganigi naganigi vardı.

hergün bir avuç fındık iyi gelir.

Hep video ve yerel reklam verilmiş ama

www.designer-daily.com

şu reklam en sevdiğim reklamlardan biridir. Çok eski değil ama olsun. Vardır bi 6-7 yılı herhalde.

Açıköğretim, İktisat, İşletme (Yıllık) Ara Sınavı 07-08 Nisan 2012
Açıköğretim, İktisat, İşletme (Yıllık) Yıl Sonu Sınavı 02-03 Haziran 2012
Açıköğretim, İktisat, İşletme (Yıllık) Bütünleme Sınavı 08-09 Eylül 2012

sizin için sınav tarihleri bunlar.

kredi kartindan yapilabiliyordu. musteri hizmetlerini arayin.

edit: eskiden internet sayfasindan da yapilabiliyordu ama ondan tam emin degilim.

kullanmıyorum ama şöyle bir şey var: www.avea.com.tr

yani kredi kartınızla herhangi bir avea iletişim merkezinden ya da finansbank/fortisbank hesabınız varsa online işlemle yapabiliyorsunuz.

tam hatırlayamıorum ama işbank veya ziraat bankasından atm ile kontor yüklerken otomatik yükleme talimatı gibi bişey soruyodu evet derseniz o dediğiniz olur. ssanırım işbanktı

matematık hocam (cok saglam hocadır)sıfır dogal sayı degıldır derdi hep

bazısı eder bazısı etmez. sınavlarda hocasına göre takılacaksın.

bir durumda kabul ederiz, başka bir durumda reddederiz gibi bir cevabı yok bu sorunun. doğal sayıların inşası ile ilgisi var ve bu da temellerini kümeler kuramından almakta. madem ki matemtik bölümü öğrencisisiniz, matematik dünyası dergisi sorularınızın bir kısmını sade (ama basit anlamında değil, yalın anlamında) bir şekilde yanıtlamak için iyi bir kaynak olacaktır. 2003 yılında çıkarılan bir sayıdan bu sorunuzu cevaplamaya yönelik birkaç sayfayı sitesinden bulabilirsiniz.

www.matematikdunyasi.org
www.matematikdunyasi.org
www.matematikdunyasi.org

bunları yavaş yavaş, içinize sindirerek okursanız sorunuzun cevabını bulma yoluna çıkabilirsiniz. kafanız daha çok karışırsa da bu çok anormal bir şey değil, bilim de işte tam o noktada başlar zaten.

edit: aynı sayıdaki şu yazı da es geçilmemeli. "doğal sayılar ne kadar doğaldır?"

www.matematikdunyasi.org

Bu soru felsefenin konusu...

yok. bmw'yi düşün mesela, biz bemeve deriz, ingilizler biemdabılyu, markanın sahibi almanlar da beemve diye okuyor. standart yok yani.

bnmde sormak istegim o ztn. misal lg'yi elci diye okuyoruz ya lege desek olur mu? bi kaidesi kurali yok mudur? yada html, heteleme diyebilir miyiz. emesen ve mesene gibi.

bikaç örnek verelim
lol - lol
omg - o em ci
yani onlardan biri değilsen okunuşunda yadırganacak bir durum olmaz, bi kuul :D

kaide yok, kullanım alışkanlığı ya da uzlaşım var.

versiyon?

iyi arayamamışsınız.
about:config
middlemouse.contentLoadURL;false
middlemouse.openNewWindow;false
middlemouse.paste;false BU EKLENTİDİR.
middlemouse.scrollbarPosition;false

browser.tabs.opentabfor.middleclick

bu değeri false yapmak yeterli.

(bkz: bam tur)

istemediğiniz kadar geri bildirim var burada.

sakın!
ofisten arkadaşım gitti bamtur ile ispanyaya. hiç ama hiç memnun kalmadı, herkese de anlatıyor.
1) otele gittiklerinde hiç kimsenin odasının belli olmadığı ortaya çıkmış. saatlerce oda dağılımı beklemişler. kimisi "benim kocam kalp hastası hadi artık" vs şeklinde yakarışlarla odalara yerleşmede öncelik elde etmiş ama hepsi için rezaletmiş
2) tüm şehir turlarını karanlıkta(!) yapmışlar. Oysa serbest zamanları biraz kısıp yaptırabilirlerdi diyor. hiç bir şey anlamamışlar.
3) uçak gebzeye inmiş istanbul atatürk ya da sabiha gökçen yerine.

falan filan diye dahası olduğunu da söyledi. ucuzdu ama rezil olduk diye ekledi.

ne kadarlık alışveriş yapacağınızı bilmiyorum ama kitapyurdu'nda kargo ödeyen kitaplar diye bir şey var, ucuza kitap ya da aksesuar aldığınızda kargo parası ödemiyorsunuz siparişinizde. (en ucuz şey de 3.5 liralık şapka sanırım)

www.kitapyurdu.com

50 lira üzerine dr almıyor,normal ücret de 3.5 tl
www.dr.com.tr

evet, geçirebilirsiniz.

evet, geçirebilirler.

evet, geçirebiliriz.

evet, geçirilir.

telefonla bile oluyor. aradığımda telefondaki bayan hemen geçirelim isterseniz demişti ama faturasızdaki tarifeler genelde geçiş ücreti alıyor diye yaptırmamıştım.

Private Browsing sanki bi kısmını çözer dertlerinin

lastpass de şifrelerinizi saklamak amacıyla işinizi görecektir.

lastpass.com

master password eklentisi ve firefox'ta ikinci bir profil açmak.
ikinci profil için çalıştır'a girin ve firefox -p yazın.
hangi kısayollara tıklanıp firefox çalıştırılıyorsa ona da sağ tık özellikler deyip, hedef kısmını ".....\firefox.exe" -p olarak düzenleyin.

evet. yeter. pnr (passenger name record) da vardır bi yerlerde.

teknik olarak başka bir şeye ihtiyacınız yok ama her ihtimale karşı pnr numarası ve e-ticket numaranızı bir köşede tutmakta fayda var - ki onlar da yazar o mesajın içinde.

hatta bir çıktısını alın o mesajın, uçuşa giderken yanınızda tutun. ihtiyacınız olmaz ama işte her ihtimale karşı hazırlıklı olmakta fayda var.

yapabılıyorsan online check-in de yap

trade cart?

www.ageofempires.co.nz

evet trade cart

at arabası oluyordu, inka, maya, azteklerde arabayı insan çekiyordu

@demcan

sitede türk'lere tıklandığında çıkan bayrağa uyuz oldum panp.

@nl extreme;

uyuz olacak bir şey yok, bilmeden sallamışlar, başka bir ülkenin bayrağını koymuşlar.

en.wikipedia.org

birinde 2. birinde 1. sınıf olursan sorun olmaz dersler çakışmaz. Ama eğer birinden bile alttan ders alırsan sınavlar çakışacaktır.

evet aralarında birer sınıf fark olacak. yani mümkün müdür bu?

okunmuyor.

tükiye'de aynı anda iki üniversite okuma imkanınız yok. bu hak sadece örgün bir eğitimde okuyorsanız açıköğretim'in kontenjansız bölümlerinden bir tanesinde, örgün eğitim gördüğünüz kurumla bir arada okuyabilmenizde kullanılabiliyor.

ama siz üniversite sınavıyla açıköğretim'e yerleştirilirseniz, ikinci bir açıköğretim programına başvuramazsınız çünkü hali hazırda örgün eğitimde okuyor olmazsınız. belki ingilizce öğretmenliği gibi kontenjanlı bölümlerinde durum farklıdır ama, bir danışmak gerek.

444 10 26 no'lu telefonla en yakınınıdaki aöf bürosu ile görüşebilirsiniz.

(bkz: freekopi)

freekopi.com

www.freekopi.com bu olabilir mi?

evet buydu freekopi yazıyordu. ama niye bedava hala anlamadım

sözlükte yazılan entry'leri okusaydınız anlardınız. illa her şeyi özet geçmek gerekiyor, buyrun o zaman;

bedava olmasının sebebi reklam. onlar reklamdan kazanıyor, sizden değil.

he farklı firmaların reklamları oluyor ve oradan para geliyor adamlara.
süpermiş.

sadece o da değil. sizin kişisel bilgilerinizi, telefon numaranızı, e-mail adresinizi de topluyor firma. bunları başka firmalara vermediklerini düşünmek safça olur biraz.

daha kolay yoldan, kullanıcının rıza gösterdiği, reklamcıların hızlıca ulaşabildiği bir veritabanı bir de facebook'ta var, daha ne olsun.

arka yüzünde reklam var. önlü arkalı çekim yok.

gmail'de yapabilirsiniz bunu. muhtemelen hotmail'de de yapılabilir ama kullanmadığım için nasıl yapılacağını bilemiyorum.

"mail forwarding" ya da "check mail with pop3" gibi ifadeler işinizi görecek kilit sözler.

mümnkün. gmail'de bir hesap açın, sonra ayarlardan hotmail hesabını import etmesini ve kontrol etmesini ayarlayın. Bir süre mailleri alacaktır. Ondan sonra gmail'i outlook'a yönlendirin.
Bu arada o adresten mail atabilmek için giden sunucu ayarlarınızı da outlook'ta yapın.
Ayrıca hotmail'i de direkt outlook'a çekebilirsiniz, daha kolay olmaz mı?

bana sorarsanız hiç de anormal bir deneyim değil bu, vücudunuz ve beyniniz bilinçsiz (uyuma) halinden bilinçli hale geçerken arada geçen süre biraz uzuyor ve algılarınızı anlamlandırabilmek biraz vakit alıyor. bu konuda uzman değilim ama dediğim gibi bana anormal bir şey gibi gelmedi.

ama illa ki bir uyku sorunu olabilme ihtimalini gözönüne alırsak false awakening seçeneğini düşünmek gerek.

çok rahatsız ediyorsa sizi, uyku bozuklukları ile ilgili çalışan bir nörologa görünebilirsiniz.

bende de oluyor bu genellikle. bir kaç saniye sürüyorsa bir zararı yoktur. mesela bizim alt komşunun oğlu bi ara evde sürekli çöp toplayan yaşlı bir teyze görüyordu, sonra nasıl geçti bilmiyorum. bunu öğrenince bir süre yatağa büyük bir korkuyla girmiştim ama.

heuhehu bende küçüklükten beri var. mesela odada vantilatör varsa ve karanlıksa oda onu adam olarak algılıyorum uyanınca. küçükken tırsıyodum da alıştım zamanla. ama kapımı kitlemeden yatamam. beynim "oda kitli la saçmalama" mesajını göndermeli yani

muhtemelen nöröloji sorunu, beyin, kafa vs. Şimdiye kadar bir iki kere başıma gelmiş olsa da, uykudan uyandığımda (gece yarısı ya da yatakta tv açıkken sızdığımda vs) neredeyim lan ben, burası neresi, kayboldum gibi şeyler geçmişti aklımdan bir anda. Önce tırsıp sonra yok lan bildiğin evim burası demiştim

sana uyanmışsın gibi geliyor ama aslında uyuyor oluyorsun, yani rüya görüyorsun. benim de başıma geldi, ilk zamanlar gerçekten uyandığımı sanırken sonra yatağın yanındaki şeyi yere atmak vs işlemler deneyerek doğru olup olmadığını belirledim. yere attığımı sandığım şey sabah başucumda olunca rüya gördüğümü doğrulamış oldum. zaten bu tür şeyleri görüp 3-4 saniye sonra geri yattığını söylemişsin, büyük ihtimalle sen de rüya görüyorsun ama henüz farkında değilsin.
Bu yarım saat, bir saat sonra uyanma mevzusuna gelince beyin bazen uykuya dalarken öleceğini düşünerek vücuda şok gönderiyor. Bu çoğu düşme hissi yaratırken çoğu zaman da böyle uykudan sıçramalara neden olabiliyor (yüzüstü yatıyorsanız düşme hissi, sırtüstü yatıyorsanız sıçrama).
Önemli bir şey değil, balık falan ye geçer :D

@exordinary, yok uyanık olduğumdan eminim. belki o gördüğüm şeyler uykuyla uyanıklık arası, bir nevi geçiş evresi, ama sonunda uyanıyorum. dediğim gibi, battaniyeyi tutup yere attım. hatta bakındım biraz gerçekten üstünde hamamböceği var mı diye. bakınırken kendime gelip anladım yine o durumu yaşadığımı, sonra yeniden yatağa girip uyudum. o 3-4 saniyenin sonunda bildiğin uyanmış oluyorum. hatta bazen uykum kaçıyor ve yarım saat debeleniyorum yatağın içinde. çarpıntı da 1 dakika içinde geçiyor.

ödeniyor.

edit: ben o tarihten sonra öğrenci belgemle ispanya'ya başvurdum vize alabilmek için. böyle bir durum olduğundan da haberim yoktu. ama hiçbir yerde "ücret almıyoruz" ya da "öğrenciysen ücret alınmıyor" diye bir şeyi ne okudum ne de duydum.

konsolosluk sitelerine ya da kapıya astıkları kağıtlara bir göz atmak gerek.

Öğrencilere vize ücreti kalktı schengen için. Ancak şöyle bir durum varmış. Eğer gideceğin ülkeye eğitim amacıyla gidiyorsan schengen vizesi için ödeme yapmıyorsun. Ama öğrenciysen ve turistik gezi için gidiyorsan vize ücreti alıyolar malesef. Açıkçası biraz saçma geldi bana da. Yani, milyarları gözden çıkarmış ve eğitim almak için uzun süreli giden birinden vize ücreti almamak ve kısa bir tatil için harçlıklarıyla yurtdışına gitmek isteyen iki gence niye bu kadar adaletsiz davranılır ki? Biz de insanız be...

ben zaten vermedim ki 2007 de.

oturum alirken veriyorum sadece.

bu değil yani?

www.youtube.com

yok değil bu normali :) böyle hafif bişey saint privat - somebody to love versiyon gibi

o zaman bir de mary nelson versiyonunu deneyelim.

www.youtube.com

kesinlikle ya macbeth ya hamlet.

othello da olabiir.

"...ama ben daha çok aforizmalarını ve anlatımını görmek istiyorum"

bundan neyi kastediyorsunuz ki? shakespeare'ın ya oyunları okunur ya da soneleri. oyun tavsiyesi verilebilir ama bundan başka neyi merak ettiğinizi anlamadım.

kişisel tercihim ise bir yaz gecesi rüyası'dır ama can yücel çevirisiyle başlamamanızı tavsiye ederim.

soneler, talat halman çevirisi olan

komser şekspir

al sana aforizma: "danimarka krallığında çürüyen birşeyler var."

demek istediğim, oyunlarını az çok biliyorum. hikayelerin gidişatından haberim var, benim için sonları sürpriz olmayacak çoğunda. bu nedenle bana okurken bir şeyler hissettirecek eserlerini arıyorum. aforizmalar, diye soruyorum çünkü çok ağır sözleri de var shakespeare'in ki ezberlemem zaten mümkün değil, sadece o tadı almak istiyorum ben. anlatımını görmek istiyorum diyorum, çünkü nasıl betimliyor, nasıl anlatıyor, nerde anlatıyor, bunu alabilebeceğim, shakespeare'in tadını kattığı bir eseri ile başlamak istiyorum.

yoksa benim de niyetim sırayla tüm eserlerini okumak ama ilk nerden başlamalı?

bana sanki şekspir romanı arıyorsunuz gibi geldi :) yukarıdaki arkadaşın da yazdığı gibi, oyun metinleri ve soneler dışında okuyabileceğiniz bir eseri yok rahmetlinin (bildiğim kadarıyla).

venedik taciri neden olmasin?

galiba soruyu baştan yanlış sordum. shakespeare okumak isteyen bir adamım, hangi eserini tavsiye edersiniz, diye sormam gerekiyordu galiba. o zaman, roman türünde eseri yok diye cevap almazdım sanırım.

bir de biraz şekspir okuduktan sonra looking for richard'ı izleyin. al paçino III. richard oyununu nasıl yorumladığını anlatıyor, belgeselimsi bir şey, bir sürü ünlü aktörle oyunu sahnelemek için çalışıyorlar arada oyundan parçalar da izliyorsunuz.

ingiliz dili edebiyatı okumuş biri olarak tavsiyem 4 trajedi:
hamlet
macbeth
othello
king lear

king lear

firefox menu -> options -> add-on bar?

eklenti çubuğu aktif. yani başka bi eklenti daha var o görünüyor mesela aşağıda. firebug da kurulu görünüyor ama çubuğu yok onun.
şimdi yukarıları kurcalarken firebug'ın f12 şeklinde bi kısayolu olduğunu gördüm. ona basınca aşağıdan penceresi açılıyor ama simge durumunda küçült düğmesine basınca yine kaboluyor, anlamadım.

ben aktif olarak kullanmadığımdan verdiğiniz detayları tam olarak kavrayamıyor olabilirim. ama şöyle bir tartışma gördüm, belki bununla alakalıdır?

code.google.com

ordaki şu linkle düzeldi, teşekkür ederim.
getfirebug.com

şu adres satırının sonundaki yenile butonu filan hala yok da o önemli değil zaten olmasa da olur.

www.yildiz.tv

tvarsivi.com

taksiyle 48.2 Tl diyoo

havas a bin. sonra kozyataginda inip taksi tut. biraz daha ucuz olabilir. taksiyle 45 lira degil 60 liradan fazla tutuyor sanirim.

havalimanından e-10 ile bostancı köprüsü'ne gidip, oradan köprü üstünden yeditepe'ye giden minibüslere ya da otobüslere (örneğin 19 numara) binebilirsiniz.

gerçi sanırım bazı otobüsler ekspres oluyor ve e-5'i pas geçip otoyoldan kozyatağı'na çıkıyorlar. öyle bir durumda da sahrayıcedit durağında inip karşıya geçip duraktan geçen ve yeditepe'ye giden bir otobüse binebilirsiniz.

e-5 üzerinden okula giden otobüsler 19, 11t ve 16f (alt kapıda bırakır) numaralı otobüslerdir. ayrıntılı bilgiyi iett.gov.tr'den alabilirsiniz.

ben sitenin yalancısıyım.

pizza tripod diye aratınca çıkıyor, türkçe tam karşılığı yok pizza üçayağı diye çevirince gereksiz uzun oluyor, plastik şey diye geçiştiriyorum :) paket serviste kutunun kapağı pizzanın üstündeki malzemelere yapışmasın diye kullanılan bişey

Karton kutunun üst kapağı sıcaktan yumuşayıp pizzaya yapışmasın diye, üst kapağı yukarıda tutmaya yarayan bir şey.

alternatif olarak pizza spacer olarak aratınca da bulabilirsinziz.

ve ondan güzel barbie sehpaları yapabilirsiniz :))

görüyor olması lazım. bloke etmemişsiniz, sadece listenizde gözükmemesini sağlamışsınız.

rengarenk bir dünya haritası ve her ırktan renkten çocuklar, mavi yeşil fon :)

kelebek çiz

özgürlük çiz. kuşlar olsun.
pencere çiz. açık olsun ama.

ne olacağını bilemiyorum ama şu türden üç boyutlu resimler çocukların ilgisini çekecektir gibi geliyor bana. hem de mekanı farklı bir şekilde tasarlamış olursunuz.

bunu çiz:

6b.img.v4.skyrock.net

:D

şaka şaka, bunlardan birini çiz:

goo.gl

okyanus teması süper olabilir. her türden deniz canlısı, ahtapot balıklar vs.

kediye su veren cocuk icin +1, kedili kopekli kuslu hayvanlardan korkmayin temali bir seyler olsa da annelerinin bilinc altina isledigi hayvanlar pistir dusuncesi silinse.

bunu çiz:

1.bp.blogspot.com

tamam şakaydı.

bence en çok bunu sevecekler. biraz yenilikçi olmak lazım. her okulda şirinler, sevgi pıtırcığı disney karakterleri, ağzı yüzü yamuk çakmaktaşlar... ögggh. emin ol hepsi bayıla bayıla bunu izliyor:

www.ben10-oyunlari.net

sadece çizgi film karakteri ya da çocukları eğlendirecek resimler yerine, aynı zamanda onlara zihinsel gelişimlerinde de yardımcı olacak şeyler çizmelisin bence. o çocuklar renkleri, sayıları, hayvanları, şekilleri vs daha yeni öğrenecektir. o yüzden örneğin bir orman çizebilirsin. içinde 5 tane mavi kuş, 3 tane sarı aslan, 10 tane yeşil ağaç, 7 tane pembe kelebek vs olabilir. böylece senin çizdiğin resim üzerinden ders de işlerler ve yaptığın çalışma sadece bir dekorasyon olmaktan çıkar, ders materyaline dönüşür (: ve tabii bunu yaparken, gerçeğinden daha sevimli çizimler kullanırsan çocukların daha da hoşuna gider.

Hayır lütfen ben10 çizme, en azından anaokulu duvarlarımız masum kalmaya devam etsin. arkadaşlarımın çocukları sağolsun ben10den nefret eder oldum. bardak peçeteye herşey ben10li olur mu yaaa.

ben10 çiz. yenilikten korkma. bırak çocuklar karar versin ne sevdiklerine. hala 1960 lardan kalma çizgi film karakterlerini sevmek zorunda değiller. biraz empati kurmak lazım çocuklarla. ben çocuklarla çok iyi anlaşıyorum. o yüzden yakından biliyorum ne sevdiklerini.

yaee ben sevmiyorum arkadaşımın çocukları beni kızdırdı, lütfaan çızmeeeeee! diyenlere bakma. çocuklar çok mutlu olacak güven bana.

arkadaşlar teşekkürler, anaokulu sahibinin de isteğiyle aşağıdaki resimde karar kıldık, ancak daha boş duvarlar var, onları doldururken önerilerinizin hepsini dikkate alacaım;

www.resimle.net

ormanın çocuğu? 2.bp.blogspot.com

yine disney karakterleri kazandı.

öncelikle diskriminantı >= 0 olmak zorunda.

ondan sonrasında köklerinin hiçbirinin 0'dan büyük olamayacağı duruma bakmalısınız. yani kökler <= 0 olmak zorunda. bu durumun da gerçekleşmesi için kökler çarpımı >= 0 ve kökler toplamı <= 0 olmak zorunda. bunu da nasıl sağlayabileceğinizi kök toplamı ve çarpımı formülleriyle a, b,c'yi kullanarak bulabilirsiniz.

işte bu durum dışında kalan her şey köklerden en az birinin 0'dan büyük olması durumunu verir size.

Diskriminantı b^2 - 4ac >= 0 ve Diskiriminantı kullanarak +,- iki tane kök yazılmakta. Bu iki kökü yazarsan iki durum karşına çıkıcak.
b>0 için a<0 veya b<0 için a>0 olmak zoruda ( denklemin en az bir pozitif kökü olması için)

almadığınız ders ortalamayı etkilemez. yaz okulu sonunda etkisi olacak o dersin.

"...ortalamamı düşürür değil mi ilk başta." demekle ne demek istediniz anlayamadım. hangi en baş? dersin notunu aldığınızda genel ortalamanızı etkileyecek aldığınız nota göre, daha öncesi sonrası ne oluyor, onu anlayamadım.

formül ise şöyle kolay bir şey;

genel not ortalaması = [(1. dersin kredisi * 1. dersten aldığınız not) + (2. dersin kredisi * 2. dersten aldığınız not) + ... + (n. dersin kredisi * n. dersten aldığınız not)] / aldığınız toplam kredi sayısı

aldığınız not mevcut not ortalamanızdan düşükse düşürür, yüksekse yükseltir.

örneğin ortalamanız 2.80 olsun. 3 alırsanız dersten ortalamanız yükselir 2.5 alırsanız düşer.

ödüyorsunuz, evet.

www.turkishairlines.com

sanırım neredeyse bütün bankalar da alabiliyor bu parayı ama gitmeden evvel halletmeniz de gerekmiyor, havalimanında (en azından atatürk havalimanı'nda) 24 saat açık gişeler, hemen ödeyip, pulunuzu alabiliyorsunuz oradan.

microsoft office picture manager ile küçültebilirsiniz.

resim >> resimleri sıkıştır veya yeniden boyutlandırmayı seçerek yapabilirsiniz.

imageresizer.codeplex.com

yatay geçiş sonuçları genelde açık olarak ilan edilmez zaten. ancak geçiş taban puanından kasttetiğiniz nedir onu anlayamadım. eğer öss puanından bahsediyorsanız, bu iki üniversitenin yatay geçiş şartlarını araştırınca görüyorsunuz aranan ana şartlar arasında değil bu puan;

9 eylül -> www.deu.edu.tr
ege -> oidb.ege.edu.tr

yalnız ege diyor ki "İkinci fıkradaki başarı şartını sağlayamayan ancak merkezi yerleştirme puanı geçiş yapmak istediği diploma programının taban puanına eşit veya yüksek olan adaylar yatay geçiş başvurusu yapabilir. Bu şekilde başvuran adayların başvuruları sadece ikinci fıkraya göre başvuran adayların yerleştirmesi bittikten sonra boş kalan kontenjan olması halinde değerlendirilir.". bahsi geçen ikinci fıkra da geçiş yaptığınız okuldan elde ettiğiniz not ortalamanız. eğer onu tutturamdıysanız bile eğer bir önceki sene aldığınız öss puanı, bölümün o zamanki taban puanının altında değilse gene başvurabilirsiniz.

ya kafanız biraz karışık, ya yönetmelikleri okumamışsınız ya da yatay geçişin ne olduğundan pek de haberiniz yok anladığım kadarıyla.

hayır anlama zahmetinde bulunmamışsınız kibirinizden belli. sadece yatay geçiş taban puanı, yani bu üniversitelerin bölümlerine yatay geçişle geçen öğrencilerden en düşük ortalamaya sahip olanların ortalamarını arıyorum.

e işte ben de diyorum ki iki yönetmelikte de açık açık şu yazılmış;

dokuz eylül;
b) Gireceği sınıftan veya yarıyılından önceki öğretim süresinde sağladığı not ortalamasının (gireceği sınıfa geçiş notu dahil) en az % 60 olması,

ege;
Kurumlar arası yatay geçiş için öğrencinin, kayıtlı olduğu programda bitirmiş olduğu dönemlere ait genel not ortalamasının en az 100 üzerinden 60 olması şarttır.

bu da 4'lük sistemde ortalama 2.4'e tekabül ediyor. şimdi öyle olur ki bu yatay geçişler 5 kontenjan açılır, 4 kişi başvurur, en düşük ortalamaya sahip olan 2.5 gibi bir puanla başvurmuştur. ama hazır kontenjan varken alalım der okul yönetimi, o da alınır. amam bir sonraki sene yine 5 kişilik kontenjana sahip bir bölüme 10 kişi başvurur, kabul edilenlerin not ortalaması 3'ten aşağı değildir, bir anda yükselir. şu var ki, yatay geçişte kabulü etkileyen tek faktör not ortalaması değil (aslında en son faktör o) - oradaki taban puanı ise herkes başvurmasın diye var sadece, hepsi bu. eğer sizin ortalamanız buna yetiyorsa hiç düşünmeden başvurun, istediğiniz türden bir veri size bir kolaylık sağlamayacaktır onu diyorum. ayrıca bu bölümden bölüme de değişir farkındaysanız, siz ise bütün üniversite için istemişsiniz ki bu çok anlamsız bir bilgi olur sizin için.

kibiri bilemem - sadece bu sistemde 2 kere yatay geçiş başvurusu yapıp kabul edildiğim için tecrübelerimi aktarıyorum. oradaki insanların en çok yakındıkları şey de insanların yönetmelikleir okumamasıydı, onu uyarmak istemiştim ama kibir olarak kabul etmişsiniz, üzüldüm.

anladım teşekkür ederim. şöyle söyleyeyim o zaman. elektrik elektronik mühendisliği okuyorum ve genelde o 2.5 alt barajına gelmeden çoktan dolmuş oluyor yatay geçişler. ben de merak ettim acaba kaçtan almış bu üniversiteler en son. buna göre şansımı değelendirecektim. buna ulaşabileceğim bir yol önerebilir misiniz?

en temiz yol gidip bölümle konuşmak (ya da telefon, e-mail vb. bir yöntemle). bu sayede hem oranın eğitimi hakkında da bir bilgi sahaibi olursunuz, hem kendinizi göstermiş ve hevesinizi yansıtmış olursunuz, hem de kafanızdaki soru işaretlerinin çoğundan en temel kaynaktan bilgi aldığınız için kurtulursunuz.

iletişim çok önemli. ve dediğim gibi, öğrenci işleri ile falan değil, bölümün kendisiyle, mümkünse bölüm başkanı ya da yatay geçişten sorumlu hocayla konuşabilmek önemli.