Merhabalar, yağ çekme yöntemi yaklaşık 3000 yıllık bir yöntemdir, ağız hijyenini sağlamak için başvurulan bir yoldur. Bugün modern diş bakımı ürünlerinin yanında daha zayıf ve uygulaması zor bir yöntem olarak da kalsa "bilimsel" olarak da bildiğimiz en güçlü antibakteriyel gargaralar (% 0.2 'lik klorheksidin glukonat) kadar yüksek oranda ağızdaki bakteri miktarını azalttığı ve biofilmi olumlu yönde değiştirdiğini biliyoruz, bu yöntemi tek başına ağız bakımı için kullanmanın doğru olduğunu düşünmüyorum ama destekleyici olarak kullanıldığında ağız sağlığınıza pozitif bir katkısı bulanacağını söyleyebiliriz. Yüksek etkili diğer gargaralar göre ise avantajı toksik olmaması ve doğal bir yol olmasıdır. Hindistancevizi dışında susam yağı da antibakteriyel etkisi sebebiyle sık tercih edilen ürünler arasındadır.
Diş çürükleri başlangıç aşamasında geri çevrilebilir, insan vücudunun tamir mekanizması bu konuda iyi çalışmaktadır, hatta daha da iyisi dişlerimizde süreki bir de-mineralizasyon ve re-mineralizasyon süreci işlemektedir. Bu süreci de-mineralizasyon yönünde bozduğumuz zaman diş çürükleri ve diş minesinde aşınmalar başlamaktadır. Diş macunlarında kullanılan ya da diş hekimlerinin uyguladığı topikal florurler diş minesinin tekrar reminearlize olmasını sağlamaktadır.
Burda tabii ki şunu beklememek lazım: dentin denilen iç kısma ilerlemiş ve ciddi harabiyetle oluşan bir çürüğü bugün için direkt tamir edebilecek bir yöntem yoktur, sadece cam-karbomer ismi verilen restoratif materyal bu konuda umut vadedicidir, özellikle çocuk dişlerinde, uzun dönemde klinik çalışmaları iyi sonuç verirse belirli bir oranda madde kaybı olan dişlerde bile dişin kendini tamir edebileceğini öngörmek çok zor değildir.
gcp-dental.comwww.amazon.comonurozturk.com