Giriş
(16)

bakıma muhtaç yaşlı komşu

Fodera
Merhaba arkadaşlar. zaman zaman apartman içerisinde selamlaştığım güler yüzlü bir amca var. Bu amca artık iyice yaşlandı. Yürümesi falan aşırı yavaşladı, kimi kimsesi yok sanırım. Alzeimer olduğunu düşünüyorum. beni hep unutuyor. Şimdi bu amcaayla diyaloğumuz şöyle oldu. Ben ev tadilatına başlayınc
Merhaba arkadaşlar. zaman zaman apartman içerisinde selamlaştığım güler yüzlü bir amca var. Bu amca artık iyice yaşlandı. Yürümesi falan aşırı yavaşladı, kimi kimsesi yok sanırım. Alzeimer olduğunu düşünüyorum. beni hep unutuyor. Şimdi bu amcaayla diyaloğumuz şöyle oldu. Ben ev tadilatına başlayınca çok defa eve malzeme taşıdım, moloz taşıdım, ıvır zıvır taşıdım ve 5 6 defa bu amcayla denk geldim. Merhaba x amca nasılsınız, iyiyim oğlum teşekkür ederim yemek yemeye gidiyorum şu ayakkabımı giydirir misin. Gidiriyorum, beni yolun karşısına geçirir misin, hadi gidelim amca vb.

Hareketleri yaşlılıktan dolayı aşırı yavaşlamış durumda. bizim komşulardan herhangi birisine denk gelmediği sürece asansör kapısının orada bekliyor. Bu akşam çöp atmaya giderken denk geldim. bir elektrik direğine tutunmuş kalmıştı. amca çöpleri atayım geliyorum dedim. attım geldim. direkt elimi tuttu. oğlum ben seni tanıyamadım dedi. olsun amca önemli değil. ellerin çok üşümüş hava fena soğudu dedim, sana bere eldiven lazım dedim. oğlum bana çok şey lazım da yok işte falan dedi. ben bu amcayı bi çok kez yolun karşısındaki dönerci, pilavcı, lahmacuncu gibi yerlere götürdüm. hep üzerinde aynı giysiler var. idrar kokuyor. bakıma muhtaç bir halde.

Belediyenin aşevi falan var. hani en azından bu amcaya yemek getirseler belki sırf acıktığı için dışarı çıkmak zorunda kalmaz. günden güne kötülüyor. bu amca hakkında yapabileceğim, müracat edebileceğim merciler var mıdır? bir oğlu olduğunu söyledi 52 yaşındaymış ankarada yaşıyormuş falan ama hani böyle bir durum olduğu zaman oğlunu çağırması falan gereksiz hani insan der ki benim babam yaşlı, yanıma alayım edeyim. hani para pul olarka çok bir sıkıntıda olduğunu düşünmüyorıum. zira kaç defa çeşitli lokantalara götürdüm herkes güleryüzlü karşılıyor. tanıyor bu amcayı.
+5
Fodera
(08.12.25)
Bildiğim konular değil ama çok üzücü :( , muhtara mı haber vermeli acaba, hani o yardımdır vs ön ayak olsa. Böyle bir kulak dolgunluğum var bu işlerle muhtar ilgileniyormuş gibi.
+1
tuborg yesili
(08.12.25)
ben hep yanında bir bayan görüyordum. bi kere sordum kızınız mı dedim? hayır o komşum, öğretmen falan dedi. başka bi denk gelişimizde çok acıktım duramadım evde benim çocuğu arayacaktım az kalsın dedi. o da orman mühendisi, ankarada çalışıyor falan dedi. alzehimer olduğunu düşünüyorum bir haftada 5 defa ben denk geldim. evde fayans ustaları vardı onlar yemeğe giderken 3 defa da onlar denk gelmiş. adamın işi çok zor yürüyemiyor. ben götürüyorum kaç gündür falan dedi bizim usta. o da yaşlı gerçi 60 yaşı rahat var.


hani siz beni yönlendirin. ben kendim de görüşürüm, kaale almazlarsa avukatımla da bu konuyu konuşur, onun yardımcı olmasını da isterim. bir şekilde bir çözüm bulmak şart.
0
🌸Fodera
(08.12.25)
demans ya da alzheimer, eger bu derece ilerlemisse, hem kendisi icin hem de apartmanda yasayan baska kisilerin güvenligi icin acil sekilde zaten bakim evine yerlestirilmesi gerekiyor.
bu adam su an kücük yastaki cocuktan farksiz.
ocagi acacak ya gazdan zehirlenecek ya yangin cikaracak.
düsecek kalacak, yatalak olacak.
kötü niyetli birine denk gelecek tüm parasini kaybedecek, hatta belki öldürülecek.
gercekten ihtiyaci olan asevi degil asla.
bir de bir sey diyeyim, o adama günde degil üc ögün, sekiz ögün yemek de gelse o adam evden cikar.
benim dedemde demans varken yemek yiyordu, yarim saat sonra, cok acim hic yemek vermiyorsunuz, diyordu. karninin tok oldugunu bile anlamiyordu.
annem istahla yiyor diye her gün et yemegi yapiyordu ona, millete, bana bayat ekmek yediriyorlar, diyordu.
ayakkabisini giyip giyip salonda oturan babanneme haber bile etmeden kapidan cikip gidiyordu, mahalleli biliyordu da haber ediyordu, gidip aliyorduk.
evde hem babannem hem yatili bakicisi varken bile kacmayi basardi. bu kacmalari esnasinda iki defa düstü, birinde burnunu kirdi.
zaten son düstügünde de kalcasini kirip yatalak oldu.

bence ogluna ulasin, sahiden bir bakim evine yerlestirsin. bu, sizin basa cikabileceginiz bir durum degil.
+3
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.12.25)
hocam ne zaman denk gelsek yemek yemeye gidiyor. bu günden bi önce denk gelişimizde. yaşlılık da zor. evlensem mi diye düşünüyorum dedi. aman be amca bu yaşta kadınlarla mı uğraşılır dedim. durdu hahahah dedi güldü.


yani var bi çaresizlik ama nedir tam bilmiyorum.

özellikle bugün kötü gördüm. yine güleryüzlüydü ama yüzündeki renk bile atmıştı. zaten o yaştaki insan pilavla, tavuk dönerle, lahmacunla ne kadar sağlıklı yaşayabilir.?

hocam oğlu falan var mı onu da bilmiyorum, belki de ilkgisizdir uğraşmıyordur. hani valilik belediye falan, daha olmadı, sosyal hizmetler. bir şekilde bişeyler yapmak lazım.
+1
🌸Fodera
(08.12.25)
o halde oglu hayirsizsa muhtara haber edin, belediyeye haber edin. onlar oglu varsa gercekten, ulasirlar. eger cocugu bir sey yapmazsa devreye girerler.
kisa süre icinde bu kurumlardan dönüs alamazsaniz cimer yoluyla sikayette bulunun. bu insanin yeri su an gözetim altinda olabilecegi bir bakimevi.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.12.25)
Cimere aile bakanlığına yazdım.
x de ikamet etmekteyim. Yaklaşık bir senedir apartman içerisinde selamlaştığım Mehmet isimli yaşlı bir komşumuz bulunmaktadır.
Yaklaşık üç haftadır evimde tadilat yapıyorum ve bu nedenle çoğunlukla evde bulunuyor, sık sık moloz atmak, fayans ve malzeme taşımak için apartman önüne inip çıkıyorum. Bu süre içinde Mehmet amcayla defalarca karşılaştım. Kendisi yaşlılıktan dolayı yürümekte oldukça zorlanıyor. Giriş katında asansör kapısında sürekli birilerinin gelmesini bekliyor. Başka insanların yardımı olmadan hareket edemiyor.
Ne zaman kendisiyle karşılaşsam “Nasılsın Mehmet Amca?” diye sorduğumda genellikle “İyiyim oğlum, karnım acıktı, yemek yemeye gidiyorum. Bana ayakkabılarımı giydirir misin? Beni yolun karşısındaki dönerciye götürür müsün?” gibi taleplerde bulunuyor. Bir senedir kendisini her gördüğümde üzerinde hep aynı giysiler var ve idrar koktuğunu fark ediyorum. Yalnızca yemek yemek için dışarı çıkıyor. Asansör önünde bekleyip sürekli birilerinin gelmesini bekliyor. Bakıma muhtaç bir durumda olduğu açıkça anlaşılıyor.
Ayrıca, her karşılaşmamızda “Oğlum ben seni tanıyamadım, çok yaşlandım, unutuyorum artık.” diyor. Bir seferinde “Çok acıktım, artık evde duramadım. Az kalsın oğlumu arayacaktım. Kendisi 52 yaşında, Ankara’da yaşıyor, orman mühendisi.” şeklinde konuşmuştu.
Çevredeki birçok kişi kendisini tanıyor ve halini hatrını soruyor. Yemeklerini genellikle dönerci, pilavcı ve lahmacuncuda yediğini görüyorum. Bu yaşta ve bu halde olan bir kişinin bu şekilde beslenmesi pek mümkün görünmüyor; buna rağmen esnaf kendisini tanıyor ve yardımcı olmaya çalışıyor.
Bu amcanın bakıma muhtaç olduğunu, tek başına yaşamını sürdüremediğini, Alzheimer hastası olabileceğini ve suistimale açık bir durumda olduğunu düşünüyorum. Bugün itibarıyla kendisini hiç iyi görmedim. Çöp atmaya giderken karşılaştım; Elimde ağır şeyler vardı. Çöpün oradaki elektrik direğine tutunmuş şekilde zor durumda duruyordu. Yanına gidip “Amca çöpü atıp hemen geliyorum.” dedim. Döndüğümde hemen elimi tuttu ve “Oğlum ben seni tanıyamadım, kusura bakma.” dedi. “Olsun amca, önemli değil.” diyerek eve doğru yürümeye başladık. Ellerinin çok üşüdüğünü fark ettim; havaların iyice soğuduğunu, bere ve eldivene ihtiyacı olduğunu söyledim. “Ah oğlum, bana neler lazım da yok işte…” diye cevap verdi.
Bu nedenle söz konusu komşumuzun durumu ile ilgili gerekli incelemenin yapılmasını, kendisine uygun sosyal ve sağlık desteğinin sağlanmasını önemle arz ederim.

Bugüne kadar kendisini hep insanlarla görüyordum bu üç haftalık süreçte ise bir hanımefendiyle görüyordum. Bir karşılaşmamızda “Kızınız mı?” diye sordum. “Hayır, o benim komşum. Öğretmen, çok iyi bir insandır.” dedi. Yanında gördüğüm insanları oğlu, kızı, yakını sanıyordum.
Kendisi apartmanımızın 7. katında oturduğunu söyledi ancak hafıza problemi nedeniyle bundan emin değilim. Durumun acileyeti ortadadır. Saygılarımla Ömer
+4
🌸Fodera
(08.12.25)
Öncelikle güzel bir insansınız bunu yazayım.
İkincisi de bakımevine gidecek amca. Bu kadar yalnız bırakılan birine yemek de yatılı bakıcı da yaramaz, adama zarar verirler. Evi her türlü şey için kullanırlar apartmanda da sorun olur vs vs. Bu alandaki kötülük benim erken ölmeyi isteme nedenim. Sonu yok resmen.
Ayrıca konuşma ben konuşuyorum yazmış ama ben de açıklama yapayım. Her an adamın evine birisi girebilir. Adamı öldürüp evi soymaya çalışırlar. Yangın riski yine çok yüksek. Şu an bile düşüp öylece kalabilir. Siz de güvende değilsiniz amca da.
Muhtarlığa bi gidin. Umarım çocuğu sadece ilgisizdir, o kadar da kötü biri değildir. Bizi de güncelleyin ya.
+2
asue
(08.12.25)
sosyal yardımlaşma kurumu, muhtara falan da bildirin. onlar arıyorlar çocukları. ulaşamzlarsa bakımevine yatırıyorlar.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(08.12.25)
Böyle duyuruları görünce içim parçalanıyor. Yani insanların bu kadar muhtaç olup yalnız kalmalarına.

Muhtemelen alzheimer. Benim rahmetli dedem de alzheimerdı. Kesinlikle bakıma ihtiyacı var. Yatalak hastalar için ücretsiz bakım veriliyor diye biliyorum, hatta: (git: www.alzheimerdernegi.org.tr).

Mutlaka bir şekilde çocuğu ya da bir akrabasıyla iletişime geçmeye çalışın. Genelde bu tür hastalarda cüzdanda falan yakınlarına ulaşabilecekleri bilgiler olur (cep telefonu olmadığını var sayıyorum). Amcayla konuştuğunda bir sor oğlu kızı var mı diye. Hatırlamazsa telefon rehberi gibi bir şey tutup tutmadığını sor. İlla ki evde bir yerde not etmiştir.

Benim dedem de hep yeni yemek yediğini sanıyordu. Son zamanlarında 2 günde bir küçük haşlama yumurtayı zor yediriyorduk.
0
truf
(08.12.25)
ben kendime çok kızdım. hep yanında birileri vardı elinden tutan. oğlu sandım, kızı sandım. yoksa kesinlikle böyle bişeye müsade etmezdim. abi nerden baksan bir senesi var. ben çalışıyordum, kaburgalarım kırıldı, işi gücü bıraktım geçen sene mayısta, o zamandan beri hep karşılaşıyordum haftada bir iki. eğer bilseydim yanındaki kızı oğlu değil. hiç beklemezdim.
+4
🌸Fodera
(08.12.25)
Dünya sizin gibi güzel insanların hatrına dönüyor
+2
mirty
(08.12.25)
bizim yaşlı komşumuza her gün belediye logolu bi araç yemek getiriyordu, demek ki öyle bi uygulamaları var. kadıköy'den bahsediyorum ama direkt ibb de yardımcı olabilir.
0
turk kizi
(09.12.25)
burası ufak bir trakya şehri ama aşevi var ve ben de araştırdım dün akşam. ihtiyaç sahiplerinin evine yemek gönderimi yapıyolarmış. durum sadece yemekle ibaret değil. cimere yazdım bakalım ne diyecekler.
0
🌸Fodera
(09.12.25)
Kesinlikle muhtarla da görüşün. O daha iyi yönlendirir.
0
inawen
(09.12.25)
böyle duyarlı olmanız çok güzel. Yoğunluğum sebebiyle okuyamadım ama üstte arkadaşlar eminim doğru şeyler yazmışlardır. Sağduyulu, ortak akılla amcanın en yararına olacak şekilde enine boyuna düşünüp hareket etmek iyi olacaktır.

Olası gideceği yerin de şuanki durumundan daha kötü olmamasına da özellikle dikkat etmek lazım. Çünkü yaşlılar kendi evlerinde daha iyi hissedebiliyorlar genelde.
Evde düzenli destek olacak çocuğu olmasa bile onunla beraber yatılı kalacak bir akrabası, ya da maaşlı ihtiyacı olan bir bakıcı olabilir mi? Bazen bazı insanlar yardımcı olmak için gönüllü bile oluyorlar böyle durumlarda. Yardım Vakıf dernekleri gönülleri filan araştırmak da iyi olabilir. Durum instagramda ankara abisi filan gibi hesaplara da iletilebilir. Sözlükte de yatılı destek olacak birileri bulmak adına gündem yapılabilir.
+1
psmstc
(09.12.25)
Başkaları da yazmış ama annesini alzheimerdan kaybetmiş biri olarak ben de yazayım: bu yaşlı amcamızın derdi yemekle çözülmez. Şimdilik çözüldü gibi görünse bile gün geçtikçe durumu daha da kötüye gidecek. Onun 7/24 bakıma ve gözetime ihtiyacı var. Bir gün yolunu kaybedip aç-susuz ölmezse amcanın yardımsız yerinden kalkamayacağı günler de gelecek. Hatta son aşamada yutkunmayı bile unutacak. Sizin gitmeniz gereken kişi öncelikle muhtar. Muhtar bu konunun peşine düşsün. Bunun için maaş alıyor. Sosyal hizmetler, belediye, kaymakamlık başvuru için ilk aklıma gelen yerler. Bu arada amcamızın bir oğlu olmayabilir, ölmüş olabilir, 12 çocuğu da olabilir. Dediği doğru mu bilemezsiniz.
0
gnosis
(09.12.25)
(10)

Evcil Hayvan Gömmekle Alakalı

kirlipam
Merhaba,İlla ki bir evcil hayvan beslemişsinizdir. Kuş, kedi, köpek vs.Öldüklerinde nereye gömdünüz? Evcil hayvan mezarlığı gibi bir şey var mı ülkede?
Merhaba,

İlla ki bir evcil hayvan beslemişsinizdir. Kuş, kedi, köpek vs.

Öldüklerinde nereye gömdünüz? Evcil hayvan mezarlığı gibi bir şey var mı ülkede?
+1
kirlipam
(22.11.25)
tuzladaki hayvan mezarlığı var. bir kaç yolu var götürmenin. kendin götüremiyorsan bunu ücretiyle yapanlar da var.
0
neira
(22.11.25)
www.instagram.com burayla iletişime geçtik gelip aldılar gömdüler
0
pide
(22.11.25)
Ben kedimi büyük bir saksıya gömdüm. Ama baya derin kocaman bir ağaç saksısı. Kendi bahçemizde duruyor. (Babamın önerisi idi.) Bir sene sonra da üzerine ağaç diktik. Başta çok garip gelmişti ama şuan ağaca baktikça başka türlü yaşıyormuş gibi hissediyorum.
+2
a perfect lie
(22.11.25)
parka gömmüştüm ben.

hey gidi çok ufakken ölen kaplumbağam için cenaze namazı bile kılmıştık. güzel uyu minik şirin :/
0
gurur
(22.11.25)
Bahçemize gömdük. Sarı gül ağacı ve defne ektik başına. Minicik bir mezar taşı ve en sevdiği oyuncak ve minicik bir heykel var başında.
+1
asue
(22.11.25)
Bursa'da da hayvan mezarlığı var.
0
gnosis
(23.11.25)
Memlekette bahçenin sınıra yakın tarafına, vahşi hayvanların eşemeyeceği derinlikte mezar kazıp, gömüp, üstüne taşlar yığmıştım.

İstanbul'da aynı işlemi yakındaki kent otmanının kuytu bir köşesinde yapmıştık. Şimdi düşününce, yasak olabilir belki.

Veterinerde ölürse, isterseniz belediyeye bertaraf için verebiliyorlar. Böyle bir seçenek de var.

Rahmetli kayınvalidemin vefatından bir müddet sonra, çok sevdiği kuşu da ölünce, götürüp mezarına görmüşlerdi.
0
yadigar
(23.11.25)
İş arkadaşım kedisini Pendik'teki barınağın mezarlığına götürmüştü.

Büdüt: Bizim apartmanın bahçesinde ölü bir kedicik bulmuştum. Belediyeyi aradım almaya gelen görevli Tuzla'ya götürüyoruz dedi.
0
peki madem
(23.11.25)
hepsini bahçeme gömdüm.
0
yurtsuz john
(23.11.25)
Tuzla+1
0
(23.11.25)
(7)

Düğünlere gitmemek

egerbiryolcu
Eskiden ailecek giderdik. Ben büyüdükçe sevmemeye başladım. Gerçekten gürültülü ortamlardan inanılmaz rahatsız oluyorum yani sanki biri bana işkence ediyor gibi geliyor. O yüzden epey zamandır sadece yakın akraba ve yakın arkadaş haricinde komşu düğünlerine gitmiyorum.Annem de bir zamandan sonra din
Eskiden ailecek giderdik.
Ben büyüdükçe sevmemeye başladım. Gerçekten gürültülü ortamlardan inanılmaz rahatsız oluyorum yani sanki biri bana işkence ediyor gibi geliyor. O yüzden epey zamandır sadece yakın akraba ve yakın arkadaş haricinde komşu düğünlerine gitmiyorum.

Annem de bir zamandan sonra dini sebeplerden gitmemeye başladı. Babam hayattayken o gidiyordu yine akşamları bir görünüp gelirdi.

Şimdi annem gitmiyor ben gitmiyorum. Komşuların çocuklarının torunlarının düğünü nişanı kınası da bitmiyor. Annem daha sonra ev hediyesi veya düğün hediyesini ev ziyareti yaparak veriyor.

İnsanlar annemin sebebini biliyorlar ama yine de ayiplaniyor muyuzdur?
Bir de düğüne gitmek tercih meselesi değil de bir görev gibi algılanıyor bence toplumumuzda? Siz de görev olduğunu mu düşünüyorsunuz? Böyle durumda yadirgar misiniz insanları?
0
egerbiryolcu
(08.11.25)
ayıplanma değil de herkes davetine icabet etmeyene gönül koyar ister istemez.

gelgelelim sen de haklısın. belli ki muhatap olmak, yüz yüze gelmek istemediğin insanlar orada olacağı için gitmek istemiyorsun. zorla halaya kaldırılmak istemiyorsun. aranızdaki sosyo-kültürel fark açılmış.

son yıllarda iyice bireyselleştik. insanlar kendi zümresi dışındakinin düğününe gitmeyi bırak mutahap bile olmak istemiyor. haklılar mı, haklılar.
+1
yurtsuz john
(08.11.25)
Düğünlerde masaların üstünde uyuyakalan çocuklar olarak düğün sevmememiz çok normal bence:p
+1
sekizdokuzon
(08.11.25)
hayatta cogu seyi istemeyerek yapiyoruz zaten. insanin olgunlasmasini saglayan da istemedigi seyleri sorumluluk geregi yapmasi oluyor. yani bir tercih meselesi degil.
0
Sour
(08.11.25)
komşunun çocuğunun düğününe niye gidersin ki .
yakın arkadaş ve 1ci derece akraba dışındaki düğünlere gitmek saçma zaten
0
my fault
(08.11.25)
Annenizin tercihleri yahut hassasiyetleri ayıplanacak şeyler değil. Buna rağmen insanlar ayıplayabilir. İnsanoğlu hadsiz bir canlı. Takmamak lazım.

Ben de saatlerce süren düğünlerde çok sıkılıyorum. Bazen görünüp, hediyemi takıp, tebrik edip kaçıyorum. Bazen biraz oturup tanıdıklarla muhabbet ediyorum. Hem gürültü sevmeyen hem de oynamayan birisi olarak saatlerce oturup bekleyemez insan.

Ayıplamak isteyen her şeyi ayıplar. "Gelmedi", gelse "Görünüp kaçtı", kalsa "Oynamadı", oynasa da bir kulp bulurlar. Elalemi takmamak lazım.

Kendi adıma, davet ettiğim insanın düğünümüze gelmemesine üzülürüm. İnsan böyle zamanlarda mutluluğu paylaşmak istiyor. Ama 10 saniye görünmesi yeter bana. Eğer gelmemesi için bir mazereti varsa, düğün sonrası tebrik etmeye uğrarsa memnun olurum. Ama hiç gelmezse, günlük hayatta rastlayınca falan ayak üstü tebrik ederse, ya da aynı şehirde olmasına rağmen telefonla tebrik ederse üzülürüm.
+3
yadigar
(08.11.25)
Cenazeye ve düğüne gidilir.
Ben de düğüne gitmeyi sevmem bundan dolayı beni temsil edecek birini buldum ki yapıştırım bahaneyi. Ama temsil edecek biri yoksa giderim. Sevdiğimden değil. Hiç de sevmem. Cenazeler de aynı şekilde. Anksiyete ve depresyonla kafayı tırlatmama az kalmışken iki gün üç gün kendime gelemediğim bile oluyor ama gidiyorum.
Bu tür şeylere katılmamak gayet de ayıplanan bir şey. Değil diyenler kime göre yazıyor kime göre değerlendiriyor.
Herkesin hassasiyeti de kendine. Bu mantıklı baça baziyi de yargılamayalım çünkü bu da başkasının hassasiyeti.
Yetişkinler için önemli bunlar. Kültür hızla değişiyor farkındayım, bundan da inanılmaz keyif alıyorum ama cenaze ve düğün temel zımpırtılar. Bunlar değişmez.
Sorunuzun cevabı evet.
-2
asue
(08.11.25)
Yasamda aklimizdan cikarmamamiz gereken en onemli seylerden biri herkesi memnun etmenin mumkun olmadigi bence. Dugune/cenazeye gitme zorunlulugu diye bir kural yok. Herkesin kendi yasantisi ve tercihi.
Anneniz gitmediginde, sebebini bilmelerine ragmen ayiplayacak insanlar vardir, ama saygi duyacak insanlar da vardir. Annenizin gitmesi halinde saygi duyacak insanlar oldugu gibi, bak bak imanli olmasina ragmen dugune gelmis diye ayiplayacak insanlar da vardir emin olun. Bunun istisnasi yok, cunku herkes farkli farkli. Bu nedenle yapmaniz gereken tek sey kendinizi dinleyip, gitmeniz gerektigine inaniyorsunuz gitmek inanmiyorsaniz da gitmemene nedeninizi ilgili kisiye iletip, gerekirse ozur dileyip, anlayacagini umarak konuyu kendi icinizde kapatmaktir. Nasil ki siz 8 milyar insanin tamamini anlayamazsiniz, anlasilmamakla da ok olacaksiniz.
0
kassiopeia
(08.11.25)
(15)

ailesel mevzular

melodi
biraz uzun oldu kusura bakmayın babam bi süre önce zor bi hastalık geçirdi. şeker-tansiyon problemleriyle geçiyor günlerimiz. doktor alkol-sigara-tereyağ asla, şeker-tuz-çay gibi ürünlerde de kısıtlama getirdi. ilk zamanlar çok dikkat ediyorlardı artık iyileşiyor diye adım adım gevşetiyorlar. ben ra
biraz uzun oldu kusura bakmayın

babam bi süre önce zor bi hastalık geçirdi. şeker-tansiyon problemleriyle geçiyor günlerimiz. doktor alkol-sigara-tereyağ asla, şeker-tuz-çay gibi ürünlerde de kısıtlama getirdi. ilk zamanlar çok dikkat ediyorlardı artık iyileşiyor diye adım adım gevşetiyorlar.

ben rahatsızlığında 3 ay kendi evime gitmedim sabaha kadar nefesini dinledim. abimin eşi de o 3 ayda bi kere bile eve gelmedi. neyse şimdi o pıhtı mevzusundan beri sürekli babama “melodi görmesin al ye, al çay iç” , melodi izin verirse bi bira içsin canım nolucak modunda. bu 2 senede birden fazla defa kötü olmayalım diye ima ettim, ben sanki yasaklıyormuş gibi davranmayın vs diye. ama artık iş öyle bi yere geldi ki ben sanki evin çocuğu benim arkamdan iş çeviriyorlar.

neyse bugün yine uyumaya girdim ama duyuyorum 9 gibi yemek söylediler eve(ki babam 7de yemek yemişti. babama da yedirdi zorla(o da zaten yemek istiyor işine geliyor onun) sonra yemek işleri bitti salona gittim daha birşey demeden iyi ki yarım saat önce gelmedin yoksa yine kızardın dedi. benimde tepem attı. bu konu biraz daha uzarsa kalbini kırıcam, ben kendim için istemiyorum onun sağlığı. iyilik değil kötülükten yapıyorsun falan dedim. 3 ay ben onun nefesini dinledim bi kere bile eve gelmedin bırakta ben dert edeyim babamın sağlığını dedim. sonrası kıyamet abim bana bağırdı annem-babam falan. gereksiz birşey mi yapmışım?
kendi eşim de dahil ben onların aile işlerine karışmıyorsam onlarda duracakları yeri bilecekler hala aynı şeyi düşünüyorum.

kendimi o kadar rahatlamış hissediyorum ki size anlatamam.
+1
melodi
(29.10.25)
Hani küçük çocukları annen geliyor baban geliyor sana kızacak diye korkuturlar senin durum da öyle olmuş, etrafındakiler sorumluluk paylaşmak istemediği için sorumluluğu senin korkuna yükleyip kenara çekilmişler

Çıkışın biraz sert olmuş fakat etrafındakiler senin üzerindeki manevi yük ve sorumluluğun farkında değil, uygun bir zamanda anlat bunu onlara da
+1
grimavi
(29.10.25)
Zor zamanlarda 3 ay gelmeyip geldiğinde de babanızın sağlığı için yaptıklarınızın tersini yapması hiç doğru değil.
Yengede truva atı mı desem yoksa virüs mü bilmiyorum ama ona benzer huy sezinledim. Öyle ya "içeri girdiğinde" ne olduğu belli oluyor.
Evdekiler sizin gördüklerinizi nasıl göremiyor, onun yaptıklarına karşı neden biraz olsun temkinli olamıyorlar? Bunu anlaması zor.
Söz konusu yeme içme olduğunda, genel olarak toplumda dizlerin bağı çözülüyor. Doktorun yasakladıkları daha bir cazip görünmeye başlıyor.

Maddi varlık durumunuzu bilmem ama babanızdan sonra miras konularında biraz daha gerçek yüzü görünecektir.
Sizin söyledikleriniz tam da uygun zamanda taşı yerine oturtmak olmuş. Başka bir zamanda yaşanacak gerilimde (2. raund için ) söyleyeceklerinizi şimdiden not alın. Zamanı geldiğinde de yine herkesin gözü önünde eleştirinizi yapın ama ses yükseltmeden, daha sakin bir şekilde.
Herkes birbirinin ne mal olduğunu , yapılan yanlışları bilmeli.
0
diyecevaplandı
(29.10.25)
Sizin babanızla ilgili sorumluluklarda muhatabınz yengeniz değil ki, abiniz ve babanız. Muhtemelen abiyle çatışma yaşamayı göze alamadığınız için yengeye bilenmişsiniz ama yanlış kişiye fatura çıkarıyorsunuz. Abiniz dur diyecek sınır aşımı varsa ki anladığım kadarıyla o veya ailenin diğer üyeleri herhangi bir rahatsızlık duymuyor.

Babanız için endişelenmeniz, sağlıklı kalabilsin diye emek vermeniz çok doğru bir hareket ama en nihayetinde babanız da koskoca bir yetişkin, çocuk değil. Kimse bir yetişkine "zorla" (o da içten içe istese bile) yemek yediremez.

Ezcümle, onların hataları var evet ama sizin de tepkiniz hem yanlış kişiye, hem de fazla olmuş. Ayrıca bu gibi durumlarda çatışma yaşamanın kimseye faydası olmaz. Belli ki yorulmuşsunuz, bunu onlara daha sakin anlatmalısınız. Çoğu şeyi üstlenmeye meyilli biriyseniz farkında dahi olmayabilirler.
+2
Phoebe
(29.10.25)
Phobe +1 demeye geldim
0
basond
(29.10.25)
Benim babam da şeker hastası. Gözü kararıp bayılmışlığı bile var sokak ortasında. Her neyse ben katı davranırım. Mesela evde baklava servis edilirken onun önündekini ben alıp çekince “Bırak, yesin. Az yesin, gözü kalmasın.” deyip dururlar. Ben kızınca babam darılır yemez. Bir şey yapınca da benden habersiz yaparlar ki ben kızmayayım diye.

Şimdi sorun anne babada değil. Sorun çevredekilerin ciddiyetinin farkında olmaması ve yaptıklarıyla kendilerini iyi, seni kötü göstermesi. Çünkü “bir dilim baklavadan bir şey olmaz” anlayışıyla onlar merhametli, sen izin vermeyince kötü kalpli filan oluyorsun ama bir dilim baklava, şeker hastasına her şeyi yapar. Senin de durumun böyle. Çevredekilerin sözde merhameti aslında anlayışsızlık ve cehalettir. Ama toplum tarafından bazı duygular o kadar yanlış biliniyor ki…

Mesela senden gizlemeleri alttan alta seni de kötü gösteriyor bilinçli yapılmasa bile. Sen negatif bir uyarıcı oluyorsun. Nereden baksan sorunlu bir şey. Bir şey olunca da “ben demiştim” dersen bu da senin üste çıkmaya çalışmanı ve ailenin sağlığından çok kendi haklılığını sürekli vurguladığını gösterecektir.
+1
cemallamec
(29.10.25)
@cemallamec işte tam olarak yaşanan şey bu. ciddi anlamda babamla aram bozuluyor bana karşı hep sert.

@phobe abimin umrunda bile değil. oldum olası karı kız manyağıydı onlar ne derse doğru bizi anında satabilir. ona bundan önce birden fazla defa iyilik yapmıyorsunuz babama desem de demekki eşini hiç uyarmamış. onun uyarmadığı yerde de iş bana düştü. annemde aman problem çıkmasın diyen tiplerden yapılan herşeyi unutan
0
🌸melodi
(29.10.25)
@melodi, amacınız ve çabanız çok kıymetli ama bu karşınızdaki herkesin yetişkin olduğu ve esas sorumluluğun babanızda olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Herkes sizin doğrularınız ve seçimlerinize göre davranmak zorunda değil, bu gerçeği kabullenmeye mecbursunuz.

Ayrıca baktınız abiniz sınır çizmiyor eşine, muhatabınız yine de abiniz, yengeniz değil.

Siz elinizden geleni yapın babanızla ilgili ama o da yine bildiğini okuyacak. O alan açtığı için o yemekler ona önerilebiliyor. En fazla ona endişelerinizi, duygularınızı tatlı dille anlatabilirsiniz. Allah gecinden versin, aniden vefat etse sizin onunla son anılarınızın aile içi tartışmalar olmasını emin olun istemezsiniz.
0
Phoebe
(29.10.25)
Hasta bakımı ile ilgili yaşanan sıkıntıların, zorlukların ve endişelerin öncelikle çok bilincindeyim, sizi anlayabiliyorum. Genelde hastaya sürekli bakan kişi(ler) aslında bir süre sonra hastanın otoritesini ele almış gibi oluyor. Siz elbette endişelenmekte ve kızmakta haklısınız ama babanıza sürekli bakan kişi kimse buna göre bir rutin oluşturuyor ve aile arasında da gerginlik çıkınca “sen mi bakıyorsun sanki sen bak” noktasına geliyor her şey maalesef. Eğer babanıza sürekli bakan kişilerse ona özel yemek menüsü hazırlamak, yaşam düzeni oluşturmak onların rutinine girmediğinden böyle bir şey olmuş olabilir. Oturup konuşmak lazım bakın babama böyle bir rutin oluşturmamız lazım, ne eksik para mı yardım mı vs ona göre orta yol bulmak lazım. Şeker bir süre sonra uzuv kaybı yapabiliyor ve sakatlık vs de olabilir ileride o yüzden çözüm odaklı bir yol bulmam lazım. Sürekli bakımı ile ilgilenen kişi burada kritik olacak açıkcası.
0
titanic kemancısı
(29.10.25)
@titanic kemancısı sürekli bakan diye bir şey yok Allaha şükür annemle beraberler kendi rutinleri var. ama abimler geldiğinde yada onlara gittiklerinde rutin nanay. tabi ki babam 1 gün ipin ucunu gevşetsen devamını her gün istiyor bu sefer anneme eziyet evde sürekli gerginlik.

benim aslında anlayamadığım konu ben eşimin ailesinde hiç bir olaya müdahil olmam beni ilgilendirmiyor çünkü.(ona sürekli diyorum ki annesi kanserden vefat etti şeker tabi ki yasaktı) ben senden gizli annene şeker yedirsem ne hissederdin. biliyorum bu konuda abim muhattap ama o yok zaten :)
+1
🌸melodi
(29.10.25)
Yukarıda anne baba yetişkin diyenlerin konuyla o kadar alakası yok ki. Olay yengenin güç gösterisinin bir insanın sağlığını etkilemesi. İnsanların bunu anlamaması normal bir aileye sahip olduğunu gösteriyor sanırım. Güzel bir şey bu.
Yengeyle uğraşacaksınız başka yolu yok. Klasik yenge.
Çok uğraştım ben bunlarla. Yarısıyla kavgalıyız diğer yarısı yerini biliyor. Günün sonunda yıllarca kendimi boşu boşuna üzdüğümü anladım. İnsanlığı, iyiliği, aman aileyiz aman şöyleyiz aman böyleyizi bıraktınız an rahat edeceksiniz. Kötü biri olduğunuz anda size gücü yetmeyen sizi çok sevecek, gücünüzün yetmediğiyle de güzel bir sosyal anlaşma yapıp uzaklaşacaksınız ama en azından kafanız rahat olacak.
0
asue
(29.10.25)
@asue ben de dünden beri bu moddayım aman aileyiz diye ses çıkarmadığım her gün tepeme çıktılar. 40 yaşındayım çocuk değilim ev içinde sürekli bir küçük çocuk muamelesi. aman duymasın aman görmesin.

bana dün oturmuş bim dost yoğurt güzellemesi yapıyor gidip binlerce lira verip çanta alan kadın. en son dün kadın programlarından mı öğreniyosun bu sağlıklı beslenme şeylerini dedi(sağlıklı beslenme şeyi dediği akşam meyve-ekmek yenmemesi gerektiği) ki bunu bize doktorumuzda söyledi. kusura bakmayın kendim için istemiyorum istediğiniz şeyi yiyip içebilirsiniz ölebilirsiniz haklısınız beni ilgilendirmiyor dedim
0
🌸melodi
(29.10.25)
Seni haklı buldum. En fazla yük ve sorumluluk sende olduğu için biraz dolmuşsun ve en nihayetinde de patlamışsın bu kötü olmuş sadece. Bir sonraki mevzuda tepkilerini doğru yerlerde ve bekletmeden verirsen birden taşma yaşamazsın. Mesela o üç ay boyunca tek başına bakım vermişsin ya, bunu etrafındakilerle paylaşmalıydın, siz de gelin vs demeliydin.

Onun dışında çoook haklısın ama insanımız sağlık konusunda hiçbir şey bilmiyor. Zamanında alerjik çocuğum vardı çok çektim ben de. Vermeyin dememe rağmen sırıta sırıta uzatırlardı, bak şimdi nasıl da kızacak diyerek.. Bak yine tetiklendim sinir bastı.. Ya da ben paketli gıda vermiyorum dediğimde kendisini eksik hissedenler oluyordu bunu hissediyordum. istiyor ki sen de yedir ve onunla eşit ol. İflah olmayız gerçekten, insanımızdaki bu yedirme içirme merakını asla anlayamıyorum.
0
kullanicadi
(29.10.25)
@asue, 4-5'er yıl arayla abla, abi, baba ve anneyi kaybettim. 4 yıl paranoid şizofreni tanısı almış bir ablaya, yaklaşık 20 yıl da kalp/şeker/tansiyon hastası olağanüstü takıntılı ve dediğim dedik bir anneye baktım, ayrıca görme engelli bir babayla büyüdüm. Konuyla alakam olmadığı için değil, tersine bakım verme, hastayla ilgilenme durumlarında bu tür aile çatışmalarının her türlüsünü yaşamış biri olarak, deneyimlerimden yola çıkarak, aynı sizin "fikir belirttiğiniz" gibi fikrimi paylaştım.

@melodi, bütün çevresel faktörleri yönetemez, tüm aile üyelerini onların iyiliği için bile olsa domine edemezsiniz. Büyük ihtimalle hem psikolojik hem bedenen aşırı yorulmuşsunuz süreçten, çok normal bu ama dinlenmeli, hatta bir miktar uzak kalıp nefes almalısınız ki süreç daha da zorlaştığında (hayatın kaçınılmaz gerçeği) yanlarında olabilecek gücünüz ve psikolojiniz olsun.
0
Phoebe
(29.10.25)
@phoebe başınız sağ olsun. Cevaplarınızı tekrar okudum. Ne yazık ki çok iyi anlıyorum sizi.
Bir sürü güzel şey yazmışsınız ama bunların melodi için geçerli olduğunu düşünmüyorum. Konu yetişkinlerin sorumlulukları ya da sorumsuzlukları değil bana göre. Melodi de sorusunda belirtmiş, konu aile düzeninin bozulması.
Yenge görümceyle olan yarışını hasta bir babanın hayatı üzerinden yapıyor. Umarım baba bundan zarar görmez bu aile içerisindeki otorite savaşı başka şeyler üzerinden devam eder.
Son cevabınıza katılıyorum ama. Melodi kendine odaklanmalı. Daha yaşayacağı çok şey var.
0
asue
(30.10.25)
işin açıkcası bir şeyle alakalı söz sahibi olmak için o işin içinde olmak lazım diye düşünüyorum. (babam torununu görüntülü aradıklarında bile gördüğünde ağlıyordu-ağladığı zamanda pıhtı atan yerde kanama oluyordu- bizde haklı olarak bu atak süresince getirmeyin çocuğu dedik) ona alınıp arayıp sormamış kendi de gelmemiş :) ki biz o 3 ayda babamın kendi kardeşlerine aramayın, eve gelmek isteyenlere gelmeyin dedik. ondan başka alınan olmadı.

pıhtı attıktan ve yaklaşık 1 ay hastanede yatıp çıktıktan sonra çay-kahve gırla yarınlar yokmuşcasına. melodi abartma bundan nolacak lafları. 1 hafta sonra kontrole gittiğimizde kanama artmış tekrar yatış dediklerinde babam polikliniğin önünde bayıldığında o yoktu yanımızda
0
🌸melodi
(30.10.25)
(11)

Her alkol aldığında kusmak normal mi?

Bu ne ya?
SelamlarrrrrrrÇok alkol kültürü olan biri değilim ama ne zaman arkadaşlar içerken ben de eşlik etmek istesem ikinci bardaktan sonra midem bulanıyor, ne yediysem çıkarıyorum.Bunun sebebi yemekten sonra içmeye kalkıp abartmamdan mıdır?Bir de ben o kadar uyarılara rağmen sanki meyve suyu gibi, yani ahe
Selamlarrrrrrr

Çok alkol kültürü olan biri değilim ama ne zaman arkadaşlar içerken ben de eşlik etmek istesem ikinci bardaktan sonra midem bulanıyor, ne yediysem çıkarıyorum.

Bunun sebebi yemekten sonra içmeye kalkıp abartmamdan mıdır?
Bir de ben o kadar uyarılara rağmen sanki meyve suyu gibi, yani aheste aheste değil de kısa aralıklarla yudum alıyorum hep.
Böyle olunca da hem masada en erken zom olan ben oluyorum hem milleti benimle ilgilenmesine sebep oluyorum hem de etrafı batırıyorum :(

"Adabı vardırrrrrr içki içmenin" şeklinde beylik yargılardan ziyade "Eğer hafif tokken/açken içersen daha rahat olur", "Yemek yerken şunu yap/yapma", "Şununla bunu karıştırarak içme" gibi tavsiyelerinize ihtiyacım var.

Bu arada viskide, rakıda, cinde, votkada hep bunları yaşadım. Bunların kokularını alır almaz Pavlov'un köpeği gibi şartlanıyorum ve "Kusmasam bari" diye diye korkarak içiyorum hep ve başıma da bu geliyor yani.
0
Bu ne ya?
(22.10.25)
İçmeden önce yarım fincan zeytinyağı iç.
-2
Mirket
(22.10.25)
Kusmak vücudun "zehirli bişiler var ne olduğunu anlamadık, midede ne var ne yok atalım" refleksi. Vücudun zehirlenmediğini anlaması için ona zaman vermen lazım. Şimdikinin yarı hızında içmeyi dene.
0
Bruce
(22.10.25)
Hafif yemek dışındakiler mideyi kötü yapar evet.
Zeytinyağına ben katılmıyorum bu arada.
Fazla içtiğim dönemlerde kusma için mide koruyucu kullanıyordum ben. L ile başlayan bi tanesi var onunla bayılana kadar içip yine de kusmadığım çoktur.
Bunun dışında alışacaksınız. Hatta kusmak çok da kötü bir şey değil, nerede duracağınızı gösteriyor size. Midem bulanmıyo diye fazla kaçırıp kör mu olucam diye ağlamaktan iyidir.
Son olarak rakı dünyanın en absürt şeyi. Kendinizi zorlamayın. Ortamı güzel ama kadına da erkeğe de yakışmıyor.
+1
asue
(22.10.25)
Tok karna içilmez. İçkiye eşlik eden sadece tek bir yiyecek olmalı bence.

Ucuz içki içme. Beş fazla ver iyisini al.

Mümkünse açık havada iç.
+1
yurtsuz john
(22.10.25)
değil. yavaş için ya da içmeyin.
0
inheritance
(22.10.25)
Bak, ne guzel iste alkolun senlik bir sey olmadigini ogrenmissin. Icme bundan sonra. Dokunuyor de gec.

Zaten bir dolu kanser turunun sebepleri arasinda alkol kullanimi gosteriliyor.

Sorunun cevabi da burda. my.clevelandclinic.org
0
thetruenorthstrongandfree1
(22.10.25)
sağlam içicilerdendim. bi zaman sonra senin dediğin gibi oldu ağzıma alkol sürmedim son 1 senedir, içme bence.
+1
Algorix
(22.10.25)
Alkol zaten özünde bir zehir vücut için. İçmemek en doğrusu. Batıda alkolü bırakan, bunu sağlık gerekçesiyle yapanlar saygı görüyor. Ülkemizde siyasi bir simge olduğu için mahalle baskısı içmek yönünde var. Ama insan dış etkilerden özgürce sağlığı için doğru olanı yapabilmeli.
-1
mesuta
(22.10.25)
Yavaş için, daha az için, ayrıca (aksi yöndeki bazı inanışların aksine) her türlü alkollü içeceğin yanında bol bol su için.
+1
kobuzchu kiz
(22.10.25)
@thetruenorthstrongandfree1 nin dedigi gibi alkole karsi allerjiniz olabilir. Veya surekli ilac kulliyorsaniz kullandiginiz ilacla alkol kotu etkilesime giriyor olabilir.
0
compumaster
(23.10.25)
yavaş iç o gün ağır yemekler yeme ve yemekten hemen sonra içme.
0
koela
(23.10.25)
(7)

Atamaya sevinen hemşireler

Cezcez
Özel sektörde hemşirelere falan çok iş yok muydu? Neden bu kadar fazla sevinç durumu var atananlarda? Veya devlet te zaten çok kolay atanmıyorlar mıydı?Bir de farklı farklı illere atanmışlar. O bile zaten negatif bir şey değil mi
Özel sektörde hemşirelere falan çok iş yok muydu? Neden bu kadar fazla sevinç durumu var atananlarda? Veya devlet te zaten çok kolay atanmıyorlar mıydı?
Bir de farklı farklı illere atanmışlar. O bile zaten negatif bir şey değil mi
-2
Cezcez
(16.10.25)
Emekliliğe kadar iş garantisi
Daha tercih edilir nasıl bir özellik olabilir ki?
0
Mirket
(16.10.25)
Türkiye sadece istanbuldan oluşmuyor. Türkiye sadece büyükşehirde yaşamak isteyenlerden oluşmuyor.
Ortalama bir anadolu şehrinde 3 asgari ücretle krallar gibi yaşar evini arabanı alır geçim sıkıntısı çekmeden yaşarsın ilk 10 yıl 20 gün dahasında da 30 gün yıllık izninle tatilini yapar 7 sene falan sonra da yeşil pasaportu cebe koyarsın.
+1
denizgonen
(16.10.25)
Devlet hastanelerindeki en rahat ortam hemşirelerde var çünkü. Hekimlerden çok daha rahat çalışıyorlar. Hastalara her türlü davranabiliyorlar vs.
Özellerde tam tersi. Çalışma saatlerine maaşların düşüklüğüne girmiyorum bile. En basitinden istanbuldaki en bilinen beş tanesini düşünün. Dünyanın en nazik insanı olmak zorundalar. Devlet öyle mi? Seni attırır da, açıklama da yapmaz, tepsiyi kafana da atar. İnsan kaynaklarına gidip hastama bakmasını istemiyorum, ayrıca polis de istiyorum hastamın güvenliğinden endişeliyim diye ortalığı ayağa kaldırmadıkça almanyaya falan da gider..
0
asue
(16.10.25)
Bildigim kadariyla o eski hemsire ihtiyaci seviyesinde dususler var, yeni bir durum da degil. Klasik iste o alanda fazla calisan talebi olunca okullarda cok tercih edildi falan bir sure sonra doyum noktasina yaklasti.
0
mbond
(16.10.25)
Özel sağlık firmalarında çalışmak rezalet bir olay. Buradan kurtulup devlete geçen kişilerin mutlu olması çok normal.
0
logisticsmanager
(16.10.25)
asgari ücretle çalıştırılıyor ve çok çalıştırılıyorlar. sözleşmeli öğretmen gibiler.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(16.10.25)
maaş maaş maaş
0
co2s2
(17.10.25)
(9)

kiracı çıkarken evi boyatmalı mı?

kornisch
2 sene önce eve girdiğimizde tavandaki yamalar hariç duvarlar yeni boyalı şekilde girdik. 2 sene geçti duvarlarda bir iki yerde çift taraflı banttan kaynaklanan çok küçük boya kalkmaları hariç hiçbir hasar yok. Yine de sözleşmede boyalı alındı boyalı teslim edilmeli şeklinde bir madde yazmasından do
2 sene önce eve girdiğimizde tavandaki yamalar hariç duvarlar yeni boyalı şekilde girdik. 2 sene geçti duvarlarda bir iki yerde çift taraflı banttan kaynaklanan çok küçük boya kalkmaları hariç hiçbir hasar yok. Yine de sözleşmede boyalı alındı boyalı teslim edilmeli şeklinde bir madde yazmasından dolayı tüm evi boyatmalı mıyım? yoksa lokal boya yeterli olur mu?
Benzer durumlardan geçmiş arkadaşlar destek olabilirse sevinirim. (normalde hiç uğraşmaz tüm evi boyatırdım ama ev sahibinin savcılığa kadar ulaştırdığımız darlamalarından dolayı olabildiğince az masraf istiyorum.)

Şimdiden teşekkürler.
0
kornisch
(16.10.25)
Kanunen boyatmak zorunda değilsiniz. Evin usulüne uygun kullanımının sonucu olan bir yıpranmadir
0
kisa
(16.10.25)
Yıllar önce bir yerlerde bir içtihat görmüştüm. Kullanılan bir şeyin eskiyeceği, kiranın, kullanım bedeli olduğu , eskimenin boya badanayı da kapsayacağı ve ev sahibi sorumluluğunda olduğu şeklindeydi. Sonradan değişikliğe uğradı mı ya da aranırsa bulunabilir mi bilemem.

Ancak, temayül de ve bence işin etiği de, nasıl alındıysa öyle terkedilmesi doğrultusunda ve zaten sözleşmeye de öyle girmiş. Yani ben, komple boya badana yapılmalı şeklinde görüş ortaya koyayım.
0
Mirket
(16.10.25)
Bu arada söylediğim şey yasal hak kapsamında.
Ben boyalı alınan şeyin boyalı verilmesi taraftarıyım. Mirket +1
0
kisa
(16.10.25)
iyi niyet yoksa boyatmam ben.
0
Fodera
(16.10.25)
genelde boyali teslim alinilirsa tekrar boyatilip teslim edilir, sizin surec biraz sormus, boyasiz teslim alir ve teslim aldigina dair depozito iadesi yaparsa sorun yasamazsiniz
0
sweetoffice
(16.10.25)
O kadar saçma bir şey ki bu. Boyatmayın.
Ev nasıl aldıysa öyle verilir mantığı da saçmalık. Bu mantıkla gidersek sıfır eve gelip 5 yıl oturan vatandaş çıkarken binayı sıfırdan mı yapacak?
Ev sahibi duvarları boyatmazsa kirayı da ona göre yazar. Bırakın ev sahipleri düşünsün.
-1
asue
(16.10.25)
lokal boya ile kurtarmanız zor. ne olursa olsun boyanın rengi 2 senede koyulaşmıştır. ama benim tercihim, kiracının evi istediği gibi boyatması. evi boyasız teslim alacak, boyatmadan verecek. isterse boyatır. ama tabii eve bakmaya gelenler boya badanayı görüp, çirkin görüntü sebebiyle kiralamaktan vazgeçebilirler. bir de çıkana masraf yüklemek gayet kolay ama gelene evi "olabildiğine masrafsız" diye pazarlamak gerekir.
0
co2s2
(16.10.25)
"temayül de ve bence işin etiği de, nasıl alındıysa öyle terkedilmesi doğrultusunda"
denmis de..

kiraci evi kullanmak icin para veriyor, kullanim icin kiralanan birseyin eskimesi normal.
araba kiralama mesela, 1 ay kiraladim, 5000km yol yaptim ve karsiliginda kirasini odedim. bu arada arabanin yag degisim isigi yandi. ayni mantiga gore benim aracin yagini degistirip vermem lazim, zira kiraladigimda bu isik yanmiyordu. simdi burda servis isigi yaniyor sekilde geri vermek etik disi mi?

dedigin gibi iki yerde çift taraflı banttan kaynaklanan çok küçük boya kalkmaları hariç hiçbir hasar yok ise lokal boya ile kapatir teslim ederim.
-1
cooperr
(16.10.25)
burada düşündüğüm konu şu sonuçta daha önce farklı bir kiracı oturuyordu ve o adamın çıkmadan hemen önce boyadığına dair de kesin bir şey yok 1 sene önce boyatmış bile olabilir.
dediğim gibi tavanlar net bir şekilde yamalı, hatta öyle lokal falan da değil her odada en az birkaç yerde büyük yamalar var. eve girerken elektrik olmadığı için detaylı bakamamıştım bu duruma.
benim durumda da 3 küçük yerde boya kalkmaları dışında hiçbir sorun olmadığı için lokal boyayıp çok laf ederse boyayı depozitodan düş diyeceğim bakalım. Cevaplarınız için teşekkürler.
0
🌸kornisch
(17.10.25)
(24)

Size ne hediye verilse sevinirsiniz?

ermanen
Size ne hediye verilse sevinirsiniz? Ne hediye gelsin istersiniz veya sizin için anlamlı olur?Spesifik olursa güzel olur. Şu kulaklık/saat/cihaz vs. marka/modeli, şu markanın şu giysisi/aksesuarı, şu kitap gibi vs. Markası olmayan veya önemli olmayan genel bir şey de olabilir. Hobilerinizle ilgili o
Size ne hediye verilse sevinirsiniz? Ne hediye gelsin istersiniz veya sizin için anlamlı olur?

Spesifik olursa güzel olur. Şu kulaklık/saat/cihaz vs. marka/modeli, şu markanın şu giysisi/aksesuarı, şu kitap gibi vs.
Markası olmayan veya önemli olmayan genel bir şey de olabilir. Hobilerinizle ilgili olabilir mesela. Maddi/nesne dışında da olabilir. Tatil/restoran/etkinlik/aktivite gibi, beni şuraya götürsün gibi. Konser, maç, festival, fuar, gösteri, fan convention bileti olabilir.

belki az bilindik, nadir veya akla gelmeyecek bir şeyler diyen de çıkar.

not: ev/araba/motor gibi şeyleri es geçiyoruz. bisiklet olabilir :)
+4
ermanen
(14.10.25)
hayalim doktor tardisiyle gelecek bana jackpot euromillionen kuponu verecek, donna'ya yaptigi gibi.
su asamada galiba güzel bir bora bora tatili iyi olurdu.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.10.25)
Tam şu an bir kobo clara colour iyi olurdu.
+2
Mirket
(14.10.25)
hediye istemenin sınırı yok ama en son linkini bir yere kayıt ettiğim şu var;

www.casio.com
+1
ruhlardan esinlenen karga
(14.10.25)
otantik bir yerlerde tatil bileti + otel rezervasyonu
+1
but that was just a dream
(14.10.25)
Canon R100
0
arbre
(14.10.25)
Tatil
Anlamli Fotograflarla bisiler (sosyopix)

Saat gshock gri pembe

Baba koltugu

Bjk mac bileti

Dağda evinde bikac gun
+1
abuzer
(14.10.25)
Telefonu bagladiin gramofon

Pikap
+1
abuzer
(14.10.25)
dron veya oyun konsolu (muhtemelen 2 oynar kenara kaldiririm ikisini de, ama sevinirim yine de)

magic mushroom da olabilir, denemek istiyorum.
+1
lemmiwinks
(14.10.25)
maddi şeylere, hediye dahi olsa anlam yüklemekte zorlanıyorum. anısı olması gerekir anlam kazanması için.

hediye konusunda da kimsenin bana sormadan hediye almasını hiç istemem. hediye vermeyi severim.

çünkü hiçbir şeyi beğenemem. pahasından değil. kendim bile anlam veremediğim değişken bir zevkim var ve her şey ona uymuyor. bana hediye alınacaksa direkt istediğim giysi veya dekor ürününün linkini atabilirim.

almak istediğim çok şey var ancak özel bir şey değil hiçbiri.

sanırım en iyisi bana hediye vermeyin, para verin. :d
+1
art cat chocolate
(14.10.25)
kendi soruma cevap da vereyim:

elektronik müzik sevdiğim için eletronik müzik festivali veya etkinliği bileti, veya oraya götürme anlamlı olur
bir de cruise tatili hiç yapmadım, bunun hediyesi de sevindirir

nesne olarak schimano vites sistemli güzel hybrid bir bisiklet anlamlı olurdu. ama şu anda pek süremem ya. eskiden yaşadığım yerde vardı ve sürecek düzgün yer vardı.
sony noise cancelling kulaklık merak ediyorum. bose'ye karşılaştırmak için. bu hediye güzel olurdu.
+3
🌸ermanen
(14.10.25)
Sevdiğim bir çizgi film karakteri ile ilgili bir ürün mesela. Geçenlerde hiç beklemediğim şekilde biri bana Snoopy anahtarlık almış nasıl mutlu oldum çunku belki bir iki defa taa ne zaman bahsi geçmistir sevdiğim ile ilgili.
Yani ilgi duyduğum bir hobi ilgi alanı karakter vs ile ilgili bir şey alınınca çok mutlu olurum küçücük şeylerden de öyle. Mesela çok üşürum ve çorapların enerjisini çok severim. Renklo renkli desenli desenli. Biri durduk yere çorap alsa çok mutlu olurum. Bir de mesela tatlı yapmayı çok severim..biri gelse güzel bir mesela cupcake tarifleri kitabı gibi bir şey alsa yine çok mutlu olurum. Hediye almayı da vermeyi de çok severim. Birine alacaksam da özellikle ilgili olduğu bir şeye ait olması yönünde hep arastiririm.

Ama durduk yere biri bana benle alakasız bir şey alsa veya ben birine durduk yere herhangibir şey hediye etsem o da güzel bence. Çünkü ne olursa olsun "seni düşündüm" mesajı var.
+1
egerbiryolcu
(14.10.25)
tatil hediyesi çok güzel olur (deniz olmasına gerek yok kültürel de olur, antep kapadokya mardin vs)
instax mini çok seviyorum (yanında kağıdını da alsın ama alacak olan kişi, kağıda para vermek istemem sonradan gjfg)
masaj - hamam paketi
+1
Sadece soruyorum
(14.10.25)
vanilya özütü
0
asue
(14.10.25)
Paşabahçe maya yeşil çift kişilik fincan takımı.
Çay da olur, Türk Kahvesi de...

Şu Türk Kahvesi (2 Fincan 1 Lokumluk):
www.pasabahcemagazalari.com

Şu da Çay (2 Fincan):
www.pasabahcemagazalari.com

Varsa almak isteyen, adres vs. bilgilerini göndereyim :)
+1
dilemma of subscribtionability
(14.10.25)
louis c.k. stand up'ına bilet.
+2
lalu
(14.10.25)
kaşmir kaban
+1
deartheodosia
(14.10.25)
eskiden en ufak bir şeyden bile çok mutlu olurdum, şimdi gelen hediyeleri değiştirmek için uğraşmaktan sıkılıyorum:) maddi değeri olan bir şey istemem, onun dışında her şey olur
+2
sweetoffice
(14.10.25)
Canon zoe mini 2 s
+2
abuzer
(14.10.25)
@dilemma of subscribtionability,

Çift kişilik fincan takımı hediyesi 'ikimiz' kelimesiyle başlayan hayallerin hediye ile ifadesidir.

Herkesten ya da herkese öyle bir hediye olmaz. Özel kişiden beklenir o.
+1
Mirket
(14.10.25)
çok iyi bir koşu ayakkabısı.
iyi bir pt den 20 derslik paket.

bunları satın alabilecek gücüm var ama niyeyse kendime çok çok zor para harcıyorum.
+1
kumandanim
(14.10.25)
Düşünülmüş emek verilmiş bir hediyenin ne olduğuna çok takılmam mutlu olurum.

Ama düşündüğümde şuna ihtiyacım var dediğim bir ürün aklıma gelmiyor. Kişisel manası olan esprili bir kupa, taşlı tuşlu seramik handmade bir kahve fincanı, cicili bicili bir ajanda olabilir:) ya da tatil, cilt bakımı, spa günü gibi şeyler

Merak ettiğim bir mekanda tadım menüsü de çok iyi bir hediye olurdu
+1
kullanicadi
(14.10.25)
Kazimali dunya or turkiye haritasi
+1
abuzer
(14.10.25)
Mesleğimle ilgili almayı çok istediğim ama alamadığım bir şey: en sağlam yapılmış olanlarından, büyük boy, iki yana genişleyebilen, ışıklı raflı nota sehpası. Çok pahalı kendisi 🥲
+1
muhayyer divan
(15.10.25)
@mirket
Evliyim. "eşinizle afiyetle için" mesajı da olabilir pek tabii.
Ama yıllardır sadece iki üç defa çıktı kutudan. Bir tanesi bu yaz, kızım ve kuzeni (yaşlar 9-10) için çıktı mesela. Bunlara çay saati yaptım tam viktorian usulde böyle barok müzikli, manzaralı, fiskos masalı, dantelli, sandalyeli falan... Özel misafire yani...

Neyse, efendim, Türk Kahvesinde bu zıkkımdan yıllar içinde 3 tane alarak 6'lı seti tamamladım zaten. Çay takımına gelince, 2 tane (4 fincan) aldım. Dellendiğim bir zamanda yine bir çift alırım, onda da 6'yı bulurum.

Yıldız porselenden de aynı tonlarda çok tatlı bir şekerlik uydurdum bunlara. Çok yakıştı, takım zannedersiniz.

Aynı tonlarda bir de vazo bulsam, huzur içinde ölebilirim. Yıllardır sağda solda yeşilin o tonlarında porselen limoj vazo arıyorum. Halbuki gitsem yıldız porselene, fincanları falan göstersem ısmarlama yaparlar. Ama işte maksat uğraş olsun. Zaten aldıklarımı da hiç internetten almadım. Hep mağazada denk gelince aldım yıllar içinde... (Bu arada yıldan yıla kalitede minik düşüşler olmuş, kendini belli ediyor)

Neyse, eğer gönderecekseniz, 2'li değil, sizinkiyle birlikte 6'lı olacak. Sorun yok. Onu belirtmek istemiştim :)

Edit: Vazoya bir de sütlük eklemek lazım...
+1
dilemma of subscribtionability
(15.10.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.