şu videoyu gördüğüm dakika soğudum ben.
www.youtube.com

katil polis OÇ tayyip demek kolayda katil PKK oç öcalan demek mi zordu.

1 kişiyi linç etmişler meydanda tepki gösterince.

sevgi kelebeklerimizde g.tlerinin yaya yaya izlemişler ancak.

ordaki insanların çoğu hiçbir siyasi örgütle alakası olmayan apolitik insanlar birkaç provokatörün yaptığını niye herkese genelliyorsunuz anlamadım, bu tarz durumlarda ısrarla uyarılar yapılıyor zaten ama ortamı bozmaya gelmiş belli ki adam diğer insanların suçu ne kimse haklıyken haksız duruma düşürülemez

bizzat gidip gördünüz mü bilmiyorum ama gezi parkına girişte hemen solda bu adamların yeri var. yukarda kocaman abdullah öcalan posterleri ve pkk bayrakları. aşağıda sırtlarında kürdistan bayrağıyla halay çeken insanlar. hemen yandaki devrilmiş aracın üstüne çıkmış biji serok apo diye bağıran kişiler vardı.

provokatör falan anlamam ben. o görüntüyü görmem yetti yani

Daha dün Gezideydim ben.

Her tarafta PKK HPG APO yazıları yazılmış. Bildiğin Sol kampa dönüşmüş her yan.
güya apolitik. 2 tane türk bayrağı gördüm direkler harici. Onun dışında en son saymayı bıraktığımda 45 tane filan sol parti ve örgüt flaması bayrağı vardı

gayette uyarılar yapılıyor hatta flamalar zorla indiriliyor pkk bayrakları falan da yok şu an, ortamdan nemalanmaya çalışan üç beş kişinin hesabını da biz mi vericez.onların direnişle uzaktan yakından alakası yok zaten amaçları belli siz de onların ekmeğine yağ sürüyorsunuz işte bu kadar basit

gelmeyin görmek istemiyorsanız, eğer katlanamıyorsanız yapcağınız şey basit, gelmeyin.

türkiye tarihinin en demokratik ortamı olan gezi'de elbette devletle 30 yıl çatışan insanlar da olacak. biz 3 gün gaz yedik, polisle mücadele ettik diye özgürlük savaşçısı kesildik, adamlar 30 yıldır çatışıyorlar devletle polisle.

hayatında TOMA'nın ne olduğunu geçen hafta öğrenenler TOMA yı ateşe verenlere burun kıvırıyor.

o alanda anarşist de var, islamcı da var, lgbt de var, pkkli de var, tgbli de var. yarın hepimiz istiklal deki kafelerimize, beşiktaştaki starbuckslarımıza döndüğümüzde onlar polisle olan mücadelesine devam edecek.

bu arada örgütsüzlüğü ve apolitikliği marifet saymayın, gezi'yi yıkmaya gelcekleri zaman o flamalı örgütlüler en önde mücadele edecek yine.

Şimdi bir de olaya şu açıdan bakalım.
En başından, bu ağaçların kesilmesini ilk engelleyen kişi, Sırrı Süreyya Önder. Hatırlarsanız son zamanlarda kravat takıp Abdullah Öcalan ile İmralı adasına koşa koşa giden adam.
Diğer bir yandan, insanların en çok şikayet ettiği şey neydi? Basın bu insanları, bu tepkiyi ve bu vahşeti göstermedi. Hangi basın? Bizim İstanbul'da oturup Hakkari'de, Şırnak'ta olan olayları yıllar yıllardır izlediğimiz basın. İnsanlar basının ne kadar yanlı, ne kadar şerefsiz, ne kadar adaletsiz olduğunu gördü. Biz 13 günlük, 15 günlük direnişimizden bahsediyoruz, polis şiddetinden bahsediyoruz. İnsanların bunu bilmeyip görmediğinden bahsediyoruz ama o PKK bayraklı insanlar hakkındaki BÜTÜN görüşlerimiz de isyan ettiğimiz basının bize yıllardır servis ettikleri.
Ben burada PKK'yı, ya da Abdullah Öcalan'ı savunmuyorum. PKK bir terör örgütüdür, Abdullah Öcalan da bunun başıdır. Ama sadece, bir durup düşünelim. Madem o adamlar orada, bak gezi parkında, gidelim konuşalım. Soralım. Sakin sakin anlamaya çalışalım adamları. O insanların yaşadıkları hakkında neler biliyoruz ki? Al sana öğrenme fırsatı.
Dediğim gibi, burada terör örgütü ve elebaşını savunmak gibi bir amacım yok. Sadece bizim başımıza gelenden hareketle o insanların neler yaşadığını anlamaya çalışmalıyız. Dışlamak bir çözüm değil malesef.

benim izlenimim; gezi parkında günlerdir yaşayan ve direnen gençler gerçekten direnişçi. sadece tgb var siyasi sayılabilecek.
ama parkın girişinde ve meydanda siyasi oluşumlar da var, onlar da fırsattan istifade kendi dertlerini anlatmanın peşindeler.
ve haklısın bu durum bence de parka girmeyen, dışarıdan bakan insanlarda kaygı yaratabiliyor.

Eskiden ülkücüydü şimdi sola yakın. Ülkesini seven bir aydındır.

eskiden ülkücüydü şimdi de pek farkı yok. biraz daha ulusalcığa çekti. sağ kemalizm gibi. ha banu avar okumuşsun ha bunu pek farketmiyor. sürekli vatan millet sakarya, güzel ülkem, yalnız ülkem, dağına taşına kurban olam ülkem, cemaat böldü bizi, türbanlı da benim kardeşim vs vsvs .

lise zamanlarımda okurdum, son 4-5 senedir yazılarının ilk satırını okuyorum sıkılıp bırakıyorum.

mükemmel bir ideolojide. keşke herkes öyle olsa. ben çok seviyom.

Karanlığa Okunan Ezanlar kitabını okudum, idare eder de bir yerden sonra bayıyor okurken, bu toprağın çocuklarıyız falan muhabbeti. En iyisi videolarıyla gaza gelmek:)
www.youtube.com

nihat genç mi eskiden ülkücüydü?

o zaman ben en en eskiden bahsedeyim, bundan 16-17 sene önce limon'dan dönüşen leman'da cezaevlerinden işkencelerden kürtlerden bahseden bir adamdı.

ben takip etmeyi bıraktıktan sonra bir kere daha dönüşmüş demek ki.

"Eskiden" kismi taa 80 oncesi. Nihat gence de kafasini toplayip tekrar yazsa demen beni guldurdu:) bi de yazilariyla televizyon programi farkli oluyor adam duygularini yogun yasadigi icin. ne kadar uzun yazsa o kadar iyi diyorum.

nihat genç mhp kurultayında;

www.facebook.com

www.sis.itu.edu.tr

kalite var sanırım.

www.endustri.ogu.edu.tr

türkiyenin her yerinden buraya gelen oluyor

hiç bir fark yok.
ing.derslerin bazılarını hocalar türkçe anlatıyor zaten :D
saçmalık tamamen.
evet, aynı derse giriyorsun.

puan farkı heralde okulu bilmeden tercih yapanlar yüzündendir. neredeyse çoğu dersi türkçe mi alsam ingilizce mi alsam diye seçebiliyorsun ve ingilizcelerle aynı sınıfta okuyosun. minimum %30 ingilizce kredi vermen şart adı oradan geliyor. ama kimse sen %30'u geçtin demiyor. benimki %30'dan fazla olacak eminim.

bi sürü sebebi var ya ing ders almak için, sıralayayım aklıma gelenleri;

- türkçe dersin kontenjanı dolmuştur, yeni kontenjan açılmıyordur, mecbur ingilizce alırsın.

-türkçe dersin günü saati uymuyordur, ingilizceninki uyuyodur ingilizce alırsın.

-ingilizce dersi açan hoca daha iyidir, daha kalitelidir, notu boldur ingilizce alırsın.
- mezun olmak için belli bi kredi ing ders alman lazım, seçmeli dersi türkçe almak için daha basit bi türkçe dersi ingilizce alırsın, böylece fırsat doğar.

bence saçma değil seçme şansın artıyor yani. ingilizce eğitim daha yaygın olduğu için dünyada seçilebilir ayrıca literatüre daha hakim oluorsun, yabancı kaynaklarda zorluk çekmiyorsun. her ne kadar hazırlık okutulsa da itü de hazırlık kaliteli olmadığı için eğer ing bölüme gidersen ister istemez ingilizce öğrenmek zorundasın. öğrenmeme gibi bi şansın yok. ama türkçe bölümde saldım çayıra mevlam kayıra modu hakim oluyor.

eski milliyetçilerden bir hocam 'artık bu ülkeden bi bok olmaz.'demişti de bir an inanmamıştım.

ilker başbuğ 'un tutuklandığı gün ülkeye olan umudum arttı.

2013 amed newroz'undan sonra ülke adına en mutlu olduğum günlerden biriydi.

goruldugu uzere ayaklar bas olmus. bkz:aksemsettin

www.facebook.com durumumuz iyi bile.

temelde evet o dediğin gibi ama o hayattaki herşey gibi bu kavramda yozlaşarak amacından saptı ki zaten bu sapmaya çok çok müsait bi konsepti vardı. yani kısaca olur öyle.

duyduğun doğru. gerçek troll de o zaten. bir tipleme çizip ona göre davrananı, belli çerçevenin dışına çıkmayanı olduğu gibi her şeyi taşşak malzemesi haline getiren de var. sözlükte altında troll yazması bir şey değiştirmiyor çünkü oraya bakıp troll olduğunu görse de laf yetiştirmeye çalışan ya da troll ne bilmeyen ya da oraya hiç bakmayan bir sürü insan var. sazan avi yapmak için bir miktar ortalama zekalı insan yeterli. tabii insanların artık her beğenmedikleri, marjinal buldukları kullanıcıya troll demeleri kelimenin sözlükteki mal kitle tarafından biraz yanlış anlaşıldığını, yozlaştırıldığını ve ilk baştaki ince manasını yitirdiğini gösteriyor.

troll olayının aslı astarı: troll ağıyla balıkları yakalarsın, hepsi birden girer ağa. troll fishing. türkçesi de dediğin gibi sazan.avi olmuş. bir yem at herkes üşüşsün işte.

nerede eski troller durumu evet. nasilbirdemokrasiistiyoruz, dengizik, meczupca bunlar trollüğü eğlenceli ve kelime anlamına uygun şekilde yerine getiren arkadaşlardı. meczupca duruyor hala, aç oku çok eğlenceli :)) yozishanko var bi de, o da hala yazıyor. o da çok stabil bir trolldür duruşunu hiç bozmaz. hep troller :) bi ara badi listemdeydi ama o kadar bıktırdı ki çıkardım sonunda listeden :)

troll nedir sorusu aynı felsefe nedir gibi bi şey.

onlarca tanım söyleyebilirsin, hepsi de doğrudur. kimisi çıkar 'anneyle ilişkiye girmek' diye başlık açar. bu bence trollüktür ama kimisine göre 'trollüğin de bi şerefi vardır böyle trollük olmaz blablabla' diye laflar söyler.

owencan bi keresinde atatürk başlığına 'trollük yapılmayacak tek konudur, yapanlar bıdıbıdıbıdı' tarzında bişeyler yazmıştı. mesela o da atatürk'ü trollük kapsamından çıkarıyordu güya ama atatürk üzerinden de trollük gayet iyi yapılıyor.

benim tanımıma göre ise trolllük sınırı olmayan bi müessesedir. tabusu olmamalıdır yani.

1. Yataklı trenlerin neredeyse tamamında extra ücret ödüyorsunuz. Normal trense trenin kalitesine bağlı olarak para talep edebiliyorlar. Rezervasyon trenin yoğun olabileceği hatlarda yaptırabilirsiniz.
2-3. www.bahn.de , tamamını bu siteden görürsün.

face'de interrail türkiye diye bi grup var.
orda yardımcı olurlar.

14 yaşındaysan ve arkadaşların sana kısaca "ayyştaynn" diyorsa problem yok.

sebep olmuş.

gariplik yok,ağlayabilir insan.ağladım.

hayır, ama üzülüp şarkılarını günlerce dinlemişliğim var.

barış manço şu hayatta en çok sevdiğim, iki yaşından beri hayran olduğum sanatçıdır. öldüğünde 20 yaşında koca adamdım ve ben de ağladım.

ama müzik setinde mançoloji çalmıyordu. çalamaz da. mançoloji albümü barış manço öldükten sonra piyasaya çıktı.

hüngür hüngür ağlamadım hiç ama en son barış akarsu vefat ettiğinde bir kaç damla göz yaşı gelmişti üzülmüştüm baya. hala da aklıma gelir hüzünlenirim müziklerini dinlerim ama ağlamam.

Ağlamak değil de, ölümünden önce adını bile bilmediğim halde Onur Bayraktar'ın genç yaşında, ansızın kazaya kurban gitmesi nedense beni baya sarsmıştı. Oyundan çıkıyorsun, eve giderken ölüyorsun ve ertesi gün ya da daha sonrasında yoksun. Hayat işte.

ben ahmet kaya için hala ağlıyorum.

Çok üzülmeme rağmen ben ağlamadım ama Kazım Koyuncu öldüğünde ağlayan 50 küsür yaşında adam gördüm. Anmasında da ağlamaktan helak olup bayılan arkadaşlarım oldu. Ama o durumla bu durum biraz farklı sanırım.

michael jackson'da ağlamıştım hatta bi süre yas bile tuttum diyebilirim.

buna "izin ver". senden izinsiz birşey yaparsa da bence ayrıl. doğru olan bu.

izinsiz bişey yapmasın sakın.

ayrıl gitsin.

izin vermek ne ya?

ya bence abartiyorsun, bu isler disaridan mudahaleyle olmaz insnain icinden gelir. yani baska niyeti olan insan bir yolunu bulur baskasina meyleder zaten. hic mi erkek arkadasi olmayacak nebilim is yerinde surda burda erkeklerle hic mi vakit gecirmeyecek? nasil yaoacaksin ne yapacaksin yani?

bir de ciftler bu tip seyler yaparken nebilim kursa giderken, arkadaslariyla maca giderken, spora baslarken vs vs birbirinden izin mi alacakti?
oyle bir soylemissin ki sen izin vermesen gidemeyecek.

Benim kiz arkadasim gitti zumbaya. Ben gereksiz buldugumu soylemistim. 2 ay gitti birakti su an bir fitness salonuna gidiyor. Cunku zumba pahali spor yapmak icin. O biraz isin eglencesi.

Senin soruna gelirsek zumba bi tango degil. Temas yok, cinsel bi obje degil kadin. Kafan rahat olsun yani. Dans hocalarina da orospu cocugu gozuyle bakmamak gerek milletin orasini burasini ellemeye calismiyo onlarda. Benimkinin hocasi bayandi ama erkek olsa da o onde hareketleri yapiyo sen tekrar ediyosun olay bu.

Kiz arkadasin icin de soyleyecegim 2. Ayda vazgececek bu sevdadan. Bence birak gitsin.

allah korumuş, ya bachata yapacağım diye tuttursaydı?

ayril bence bekar kizlar populasyonua biri daha katilsin, sansimiz artsin. ayrica iliskinizden tiksindim.

Ben kiz arkadasinizin yerinde olsam,inadiniza yine giderdim.Bu ne yahu?O kadar da kisitlanmaz ki bir insan,herkesin arada sirada nefes almaya ihtiyaci var.Zumba hocalari da kapilar da bekliyor cunku,sizin kiz arkadasiniz gitse de asilsak diye.Her erkek bu kadar acgozlu degil emin olun.Adamlar evli barklidir belki,nereden biliyorsunuz?

Rahat birakin azicik kizi,spor yapacakmis,kendine bakacakmis,bunun nesi kotu soyleyin bana allasen?Azicik kilo da alsa laf sokmaya baslayacaginizdan eminim.

Kisinin fikri neyse zikri de odur demisler.Demek ki siz zumba hocasi olsaniz gelen ogrencilerinize asilacaksniz,bu mudur yani?Eger oyle degilse birakin gitsin kursuna.

Edit:Kiz arkadasinizin spor yapmak icin izin istemesi de ayri bir olaymis zaten.

izin ver tabii ki hocam. ipini falan genişlet ama çok genişletme. kurstan çıkıp eve gelecek kadar genişlet.

şaka mı yapıyorsun şu "izin vermek" ile ciddi misin anlamadım.

bu erkeklere çok gaz verilmiş.böyle bişeylere izin veriyolar,vermiyolar kendi çaplarında.bi de bütün kadınların erkeklere itaat edeceğine dair güçlü bi inanç geliştirmişler.kendileriyle dalga geçtiriyolar aslında.yapmayın güzel kardeşim.sırf bu yüzden,karşınızdakine saygınız olmadığı için mutsuz oluyosunuz ve mutsuz ediyosunuz.

Rahat ol genelde dans hocalari gay olur.
Ya da bana denk gelenlerin hepsi öyleydi şans artik

hangi dünyada yaşıyosun? ya da şöyle söyleyeyim kafa olarak hangi yıldasın?

karma fitness salonuna gitse nolcak? geri kafalılık yapma

"izin vermek" tabirini es geçiyorum, gerçekten ima etmediğinize inanarak. zumba kursu %99 kadın popülasyonlu ve tüm dans kurslarının içinde herhalde en komik olanı; ayrıca türk kızları neden hiç kendine bakmıyor, spor yapmıyor, yok türk kızının göbeği, türk kızının kolları filan diye ortalarda dolanmanızın sebebine bir bakmak açısından güzel bir soru olmuş. Sonradan bunları dememek için ne yapıyoruz, kızlarımıza güvenip "izin(!) veriyoruz".

bir insanın hayatına ne kadar rahat karışabiliyorsun kıskançlık yapılır da sen resmen baskı yapıyorsun

@ meinkampf evet, ben de oyle dusunmustum.

hayalet sevgilim; gordugun gibi bence buyutecek bir sey yok.

bir de aklima su geldi ekleyeyim dedim: ileride bir gun senin de kizin olacak, ileride birini sevecek sonra o adam (hukuki bir bag bile olmadan) benden "izin alacaksin" benden diyecek. bir dusun bunu e mi?

arkadaşlar izin vermek derken, yani bi baskı kursam mı kurmasam mı zorlasam mı zorlamasam mı demek istedim.

bir de sitedeki bayan arkadaşlar şunu bilsinler ki sevgilim hepinizden dominant bi karakterde ve kendini kesinlikle ezdirmeyecek bir tip.

benden kesinlikle istemez. ama gönlüm olmayan birşeyi yapmaz. o yüzden gönlüm olmayan bir konuda mevzuyu uzatayım mı uzat mıyım mı anlamında kullandım izin vermek eylemini.

umarım bu kez dogru anlasılmısımdır?

zumba değil samba olsun bence. beraber rio'ya gidersiniz sonra.

(bkz: insülin direnci)
(bkz: glisemik indeks)

Pilav,makarna ve türevleri insülini bir anda yükseltir,hemen acıktırır.Onun yerine et yesen daha makbul.

glisemik indeks diye aratabilirsin google'da. besinlerin kana karışma hızı ile alakalı acıkma mevzusu. kana çabuk karışanlar kan şekerini çabucak yükseltir ve etkisi çabuk geçer, o yüzden de acıkırsın hemen. pirincin de glisemik indeksi yüksek baya.

beyaz pilavdan uzak dur. bulgur falan tuket.
bir de proteine yonel. corba varsa corbayi ic mutlaka.

beyaz ekmek yerine esmer ekmek yeyin, pilavı bulgurdan seçin, daha geç acıkırsınız.
çünkü bu durumda şekeriniz aniden yükseliyor, aniden yükseldiği gibi de aniden düşüyor ve acıkıyorsunuz. hatta uykunuz da geliyordur. dedikleri gibi glisemik indeks ile alakalı.

adam okul yemekhanesinde yiyorum diyor şu verilen tavsiyelere bak.

yemekte pirinç pilavı çıktıysa ne dicek aşçıya 'abi bulgur pilavı yok mu' mu desin?

aynı durum bende de var. normal yani, bahsedilen glisemik indeksi muhabbetinden dolayı. ben acıktıktan sonra gidip limonlu soda içiyorum o idare ediyo. sonraki ders arasında çay içiyorum. genelde sıvı tüketiyorum yani. bazen kafam esiyo çikolata tarzı ufak bi şey yiyorum akşam yemeğine kadar idare ediyo.

sen de kendine böyle alternatifler geliştir eğer durumdan şikayetçiysen.

alternatif olarak, kuruyemis yiyebilrsin, ayran icebilirsin, meyve yeme sansin varsa meyve yiyebkrsn. doktor falsn deglm bende de insulin direnci vardi o yuzden, cikolata tarzi dedikleri gbi kana cabuk karisan seylerden ziyade boyle seyler yemeye calisiyorum.

aynı olay bende de var, normalde gün boyu bişe yemesem eksikliğini hissetmem ama okulda yedikten sonra acıkıyorum. ders bitince yemeğe gidiyoruz.
artık genciz diye mi, hareketten sindirim mi hızlanıyor yoksa okulun diyetisyeniyle mi alakalı bilemedim
biyolojik saatle de ilgilidir tabi alıştirmak lazım vücudu
yoğurt sindirimi yavaşlatır yemekte yoksa bile ders arası ayran içebilirsin
ben meyve falan varsa çantama atıyorum ders sonrası yiyorum
bi de artık yaz geldi çıkışta dondurma yiyerek de bastırabilirsin

bobrek taşı meselesini doktora sor bence.

tozu da bence kullanman için erken bence, 2-3 ay daha doğal beslenerek gidebilirsin. ne zamanki gelişmenin ve beslenmenin yeterli olmadığını ve duraksadğını hissedersin, o zaman başlayabilirsin bence.

bi yan etkisini görmemiştim ben.

yakın bi arkadaş kullandı. sonra sporu da bıraktı. kolesterol ve tansiyon çıktı sonra bunda. doğrudan ilgili midir bilemem ama böyle yani.

böbrek taşı ürik asit taşı ise idrarı üreyle zenginleştirecek proteinli şeyler yememek gerekiyor. kalsiyum oksalat taşıysa bazik idrar istenmiyor. taşın cinsine göre değişiyor yani.
çeşitli proteini uygun aralıklarla alıyorsan ve profesyonel vücutçu olma niyetin yoksa toz fuzuli. dayan kaliteli bir lor peynirine, tavuk göğsüne vs.

bobregi zorlar. tas olusturmaz ama fazla mesai yaptirir.

vücudun spor için alması gereken bir protein miktarı var. bu ortalama 150 gram protein. bunu öğün ile alamıyorsan protein tozuyla alıyorsun.

ben 1 kutu kullandım. fakat bunun gereksiz ve zararlı bir şey olduğunu düşündüğüm için bıraktım.

çünkü vücut bir süre sonra günlük 150-200 gram protein almaya alışıyor. sporu bırakırsan ve o şekilde beslenemezsen kaslardaki protein parçalanır. yine cüccük gibi kalırsın. aynı şekilde yemeye devam edersen kasları korursun ama göbek de alır yürür.

ama toz kullanmadan spor yaparsan az gelişsen bile kütleni korursun. önemli olan da bu.