Giriş
(16)

first date'te beklentileri söylemek

robert bosch
30+ birinin ilk bulusmada benim iliskim olursa ciddi olur, yoksa zaman kaybi demesi ya da iliskimden beklentim de söyle böyle diye kafa acmasi red flag midir?
30+ birinin ilk bulusmada benim iliskim olursa ciddi olur, yoksa zaman kaybi demesi ya da iliskimden beklentim de söyle böyle diye kafa acmasi red flag midir?
0
robert bosch
(10.09.24)
tam red flag değil aslında. söyleme biçimi önemli burada. ergen gibi gevşek gevşek söylemek başka ciddi söylemek başka. beklentiler ve talepleri baştan dile getirmek soru işaretlerini ortadan kaldırır. ayrıca zaten herkes ciddi ilişki ister. tam tersi tek gecelik veya buddy'lik olur zaten.
0
mr.goodcat
(10.09.24)
Adamin söylediklerine "kafa açma" diyorsan zaten date-mate sana göre isler degil.
0
Yourcousinmarvinberry
(10.09.24)
herkes istedigi seylerin pazarligini yapmakta ozgur, sende hayir demekte ozgursun. mesela asiri cekici biriyse "hee aynen ya ben de xd xd" diyebilirim. yok uslupsuz ve farkindaligi olmayan biriyse "ya arkadasim benim eve gelecek bulasik makinesini tamir edecegiz beraber" diyip date'i yarim saat icinde de bitirebilirim. Tamamen duruma ve sartlara bagli.
0
hot potato
(10.09.24)
Bence sıkıntı yok, belki iki tarafın da ciddi bir ilişki istemediği bir durum olacaktı, sonuçta 20'lerimizdeki gibi "masum", saftirik değiliz.
0
kimlanbu
(10.09.24)
Bir yandan mantikli. Diger yandan degil.

Kisinin ne istedigini bilmesi ve bunu acikca soylemesi zaman kaybini ve hayal kirikliklarini onleyebilir.

Ote yandan Ben seninle evlenmek istemiyorum, evlenmis olmak icin evleniyorum intibasi da birakabilirsin karsi tarafa. Bu da karsi tarafi korkutup kacirabilir.

Cidden kimyalarin uyusmasi onemli ve bunun icin de hemen beklentiye girmeden, karsi tarafta bir baski olusturmadan, oyun oynamadan birlikte bol bol vakit gecirmeye calismak bence ideal bir yol.
0
baldur2
(10.09.24)
Manavdan domates seçerken mantıklı, iş görüşmesinde riskli ama tavır belirtir, date esnasında red flag.

Bunların farkları ne?
İlkinde söz hakkı sadece bir tarafta var. İkincisinde söz hakkı arzı güçlü olanda var. Üçüncü ise müşterek bir arz talep dengesi ihtiva etmesi gereken bir ilişki biçimi olduğu için bunun olmaması gerekir.

Bunu yapan insana çok boyutlu düşünemeyen, sosyal zekası kıt bir insan gözüyle bakarım. En basitinden, sen kimsin ki şartları ben böyle belirliyorum işine geliyorsa diyebiliyorsun?
0
Bruce
(10.09.24)
ilk buluşma için erken değil mi?
0
nuisance2
(10.09.24)
ne şart belirlemesi ya? ona bakarsan sen de bunların konuşulmasına karşı çıkarak şart belirlemiş oluyorsun. sen takılmak istiyorsun diye herkes takılmak istemek zorunda değil. karşındakinin dediklerini beğenmezsen başkasına yoluna devam edersin. ama ne hikmetse bazı adamlar her çiçeğin tadıma bakamadığı için bu kadarcık eşitliği bile haksızlık olarak görüyor.
0
titanyum22
(10.09.24)
Böyle emir verir gibi değil de bariz bir isteği söylemede sakınca görmüyorum. 20li yaşlar buluşması değil. İstekler uyarsa devam edilir, olmazsa da vakit kaybedilmez.
0
asteriks
(10.09.24)
erkek tarafı olarak yazıyorum
ciddi ilişki dendiğinde karşımdakinin tavrına göre değişmekle beraber, önceliği evlenmek ve bunun için uğraşmak hissi geldiğinde kesinlikle red flag çünkü temellerin bu şekilde doğru kurulabileceğine inanmıyorum.
nasıl ki amacı yatmak olan birinin tavırlarına sözlerine güvenemezseniz kadın tarafı olarak, erkek için de benzer bir şey oluyor.
ama bir iki buluşmadan sonra gidişhata göre bu konuşulduğunda daha sağlıklı düşünülebiliyor üzerinde ve bu red flag olmuyor. bu sefer, karşımdakinin istediğine cevap verebilecek durumda mıyım yoksa zaman mı kaybettiriyorum diye düşünüyorum.
yani, yanlış üslup doğru sözün katilidir.
0
kisa
(10.09.24)
Benim için öyle, yaş ister 20, 30, 40 ister 70, 80 olsun. Biriyle onunla vakit geçirmekten hoşlandığınız için bir ilişkiniz olmalı, ilişkiyi planlayamazsınız. Bazı dayılar var örneğin herkes rastlamıştır. "Hanım ölünce her iş bana kaldı, hayat zor evde menemen yemekten bıktım, alacağım birini" şeklinde bir bakış açıları var. Bu tip planlamalar bana bu kafa yapısını çağrıştırıyor. Ortada fol yok yumurta yokken böyle planlamalara girişmek çok anlamsız bence.

Doğrusu birlikte ne kadar uyuşabildiğinizi gördükten, bir şeyler yaşadıktan sonra bu tür şeyleri düşünmek olur.
0
akhenaten
(10.09.24)
Blind date ise olabilir ama öncesinde bir şekilde iletişim olmuşsa red olmayabilir.
0
gabe h coud
(10.09.24)
bence güzel bir şey ama üslup önemli, lozan antlaşması yazar gibi olursa itici olur.
0
tabudeviren
(10.09.24)
@titanyum22, yine kim sinirlendirdi seni?

Yazdigin cevap, benim soruma cevap degil. Ben sizin ne düsündügünüzü sordum benim ne düşünmem gerektiğini degil.
0
🌸robert bosch
(10.09.24)
bir kadının fikir belirtmesini "kafa açma" olarak gören adamsın, senden çok bir şey beklememek lazım.

duuyuruların genelde başlığını ve içeriğini okuyup cevap yazıyorum, beğenmezsen yapacak bir şey yok. cope.
0
titanyum22
(10.09.24)
gayet mantıklı
0
NowWeAreFree
(10.09.24)
(28)

Markette parası çıkışmayan çocuğa yardım edilmeli mi edilmemeli mi?

ananiyimioguz
Bazen markette kasada beklerken veya tam kasadan ayrılacakken kucuk bir çocuğun parasinin yetmediği durumlar oluyor. O da üzülüyor, ya bırakıyor ya da değiştiriyor falan. Araya girip üstünü ödemek istiyorum. Ama bu cocugun gelisimi acisindan saglikli midir bilemedim. Yani pedagojik acindan saglikli
Bazen markette kasada beklerken veya tam kasadan ayrılacakken kucuk bir çocuğun parasinin yetmediği durumlar oluyor. O da üzülüyor, ya bırakıyor ya da değiştiriyor falan. Araya girip üstünü ödemek istiyorum. Ama bu cocugun gelisimi acisindan saglikli midir bilemedim. Yani pedagojik acindan saglikli midir? Bu bir öğrenme süreci aşamasıdır ve karışmamak mı lazım? Ama yardim etsem mutlu olacak ve iyiliği de görecek, ileride o da birisine yardim edecek belki. Nasil davranmak lazim?
0
ananiyimioguz
(09.09.24)
Ben normalde vicdansız bir insanımdır sokak hayvanları dışında hiçbir şeyi düşünmem çocukları da sevmem ama markette öyle bir şey olunca otomatik olarak "kardeşim ben öderim" diyorum kasiyere niye öyle oluyor bilmiyorum ama sağlıklıdır sağlıksızdır çok da umurumda değil açıkçası.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.09.24)
İki kez yardım ettim.
Duygu sömürüsüyle dilenme sektörü oluşturacağına inandığımdan vazgeçtim.
0
Mirket
(09.09.24)
Bu kadar realist olmaya gerek var mı ya çocuk 2 ekmek almış canı çikolata çekmiş onu da almış ama parası çıkışmamış, bu çocuğun çikolata parasını ödeyince "vay keriz" deyip bir aşama ileriye götürerek "o zaman ben dilenip daha çok para kazanayım" diyerek dilencilik yapmayacaktır bence, paranız o kadar tatlı gelmez kimseye.
0
Bir ben var benden şurada
(09.09.24)
Eğer izin verirsen... minvalinde konuşmak lazım çocuklarla. Yani şu da ihtimal dışı değil, ödersiniz, gidip evde anlatır, azar işitir... sormasanız da bu ihtimal var da, mesela direkt odeyivermek bence biraz yok saymak da oluyor. Belki vazgececek, belki harçlığını biriktirmisti, yarın alacak, belki yanina para alirken yanlis saydi parayı... vb. bence en iyisi sormak ve izin istemek.
0
encokbenisevinnolur
(09.09.24)
Denk gelme sıklığına bağlı. Bunu mesleğe çevirip enayi parası yiyen çok. Gerçi öyle bir durum olsa sonrasında kasiyer kesin bir şey der. Onun dışında kesinlikle yanlış bir durum olduğunu düşünüyorum. 13+ olsa neyse ama aksi durumda çocuklara, yabancı büyük insanların maddi yardımcı olabileceğini gösteriyorsunuz. Bugün siz iyi niyetli olarak üstünü tamamlarsınız yarın benzer beklentide karşılığını isteyen bir "büyük" çıkar. Dünya hayalinizdeki kadar masum değil.
0
nawar
(09.09.24)
gereksiz. parasinin yetecegi aburcuburu alsin. hepimiz bu yasimizda dikkat ediyoruz butce, harcama vs.

bir de bu kac yasinda cocuk. normalde markette alisveris yapacak yastaki cocugun kasaya gelmeden once neyin ne kadar tuttugunu hesaplayabilmesi lazim.
0
hot potato
(09.09.24)
edilmemeli. paran yoksa alamazsin. bunu cocuk yasta ögrenemezse sonra daha cok üzülür. bu benim fikrim tabii sadece.

ona verilen parayla yetinmesi lazim. o para ona az geliyorsa da calismasi gerek.
0
robert bosch
(09.09.24)
Pedagoji falan, mahelle baskısı dinlemiyorum.
kanımızda var yardım etmek.
ben anında ödüyorum.
Bir kaç kez denk geldim böyle.

Çocuğın gelişimine yardımcı olacaksa bayramda da harçlık vermeyelim
Kazanmayı hayata tutunmayı kendi öğrensin o halde(!)

Burada çocuğun manen gelişime yardımcı olacak şey beleşe konması değil, büyüdüğünde onunda zorda kalan birine yardım etme hissinin şiödiden uyanmasıdır.
0
diyecevaplandı
(09.09.24)
hiç denk gelmedim ben ama gelsem öderdim.
0
floydian
(09.09.24)
Tabii ki. Büyüyünce bile insanın aklında kalıyor böyle şeyler. Sevgi dolu anıları olsun.
0
visnebahcesi
(09.09.24)
Yardım edilmemeli bence. Burada ben yardımcı olurum, parasını öderim diyen arkadaşlar sizler bence iyi insanlarsınız ama o çocuğun karşısına her zaman sizin gibi insanlar çıkmayabilir. O çikolatanın parasını ödemek yoluyla o çocukla iletişim kurup kandırmaya çalışan bir sapık da çıkabilir karşısına. Çocuk tanımadığı birisinin ona çikolata ya da herhangi bir ihtiyacını alabileceği fikrini kafasında normalleştirmemeli.

Annelerin ve babaların da özellikle çocuklarına her fırsatta tanımadığı kişilerle konusmamasını, soru sorarsa cevap vermemesini ve ona herhangi bir şey almayı teklif ettiğinde kabul etmemesi gerektiğini öğretmesi lazım.

Bir de istediğimiz bir şeye her istediğimiz anda sahip olamıyoruz. Bazen bunun için yıllarca mücadele etmemiz gerekiyor ve bazen ne yaparsak yapalım sahip olamıyoruz. Bu vesileyle bunu da öğrenmiş olur. Çünkü hayat o çocuğa da prens / prenses muamelesi yapmayacak.
0
rock n roll
(09.09.24)
Valla keşke bana da küçükken markette, bakkalda param çıkışmadığında yardım eden birileri çıksaydı, o zaman eve geldiğimde işçi babamı görüp üzülmezdim belki o kadar.
Eminim ki yıllar boyu gülümseyerek hatırlardım böyle yardım eden biri olsaydı. Bu tarz garibanlık hissettiren anlar bence daha travmatik bir çocuk için.
Ben o yüzden şu an markette denk geldikçe güzel bir üslupla yardımcı oluyorum gördüğüm çocuklara.

Şimdi geriye dönüp bakınca görüyorum ki, garibanlık anları çocukluk hatıralarında büyük yer kaplıyor ve aksine inanın sizin dediğiniz şey pedagojik yönden olumsuz etkilemez çocukları.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(09.09.24)
Anasının babasının sorunu beni ilgilendirmez. ben yardım etmem.
0
my fault
(09.09.24)
banane yav. ayrıca benim çocuğuma da yardım edilmesini istemezdim. bu sefer alışkanlık haline getirebilir. sezercik filmlerini azaltın amcalar
0
titanyum22
(09.09.24)
@ diyecevaplandı, evet hatta artık bazı çocuklar özellikle de bayramlarda akrabaları para olarak görmeye başladılar. akrabaları göreyim ziyaret edeyim değil para alalım kafasında olan çok çocuk var.

bir keresinde bir misafirlikteyim, kimsenin yanında nakit yokmuş. ziyarete gelen akraba çocuklar geldiler el öptüler falan, sonra kimse para vermedi diye ağladılar.

bunda yetişkinlerin de sıkıntısı var. sen sevgi verme, bağ kurma, sadece ne istiyorsa onu al, ayda yılda bir gördüğünde de sadece para ver, başka bir sorununu çözme, derdini dinleme, yanında olma... e çocuklar da seni para olarak görür tabi.

meraklı konuşkan çocuk da pek kalmadı. sohbet etmiyorlar, soru sormuyorlar. tüketim toplumu çocuklarından ne bekliyoruz ki.
0
🌸ananiyimioguz
(09.09.24)
gelişimsel açıdan annesi babası abisi yapsa sıkıntı, ama siz yapsanız sizdekinin tesiri tatlı bir anı olarak kalabilir. geilşimse derdiniz yapabilirsiniz, ama yapmazsanız da hayata dair güzel bir tecrübe öğrenecek çocuk, o da kötü bi senaryo değil.
0
damba
(09.09.24)
ben yardım etmem.
0
abelardo
(09.09.24)
Hayir etmem.

Biz de çocuk olduk ki çocukken market vs bilmezdik bile hiç. Ne aliyorsak ya hesabini yapardik(sonraki yaslarda) ya da veresiye yazdirirdik.

O yüzden kasada çocuklara yardim etmeyi vs çok cahilce buluyorum.
0
Yourcousinmarvinberry
(10.09.24)
olm ben yardim ederim diyecektim de yorumlari okudum, baya moralim bozuldu.

bence turkiye harbiden bombok bir yere dogru gidiyor, eskiden boyle seylerin mevzusu bile olmazdi.
0
cooperr
(10.09.24)
ben pinti biriyimdir ama bu durumda ederim. dilenciye para vermem asla. bu durumda süreç doğal ilerliyor. çok şüphelenmedikten sonra yardım ederim
0
ferenc
(10.09.24)
çingene çocukları hariç yardım ediyorum ederim.
neden çingeneler hariç? çünkü onlar o tarz işleri meslek olarak yapıyorlar.
0
nuisance2
(10.09.24)
Market alışverişlerini genelde uygulamalar üzerinden yaptığım için pek denk gelmiyorum ama denk gelirsem veririm ya o kadar da değil. Hayatımda bi tane bile dilenciye para vermedim de bi çocuğun alacağı çikolatadan duygu istismarı edileceksem de edileyim yani ki ben de çocukları pek sevmem
0
nundu
(10.09.24)
Ben yardım etmiyorum. farklı bir şey yapıyorum.
bakıyorum eğer sıradaki çocuk abur cubur almış, yani evden sipariş edilmiş bir şey almıyorsa, çikolata, cips, gazoz vb. şeyler varsa elinde soruyorum, sen mi yiyeceksin onları diye, evet derse tamam geç koy poşete para verme, harçlığın sana kalsın çok da bunlardan yeme deyip gönderiyorum çocuğu, kendi alacaklarımla birlikte kasiyerden geçmesini rica ediyorum. çoğunlukla okul çıkışı çocuklar eve gitmeden giriyor marketlere kalan harçlıklarını abur cubura yatırıyorlar. o saatlerde denk geliyorum ben.
dilenciye bir şey verirken bile başımın gözümün sadakası olsun tadında bir karşılık beklerken, bir çeşit beklentiye girerken, burada bir çocuğu mutlu etmek kadar anlık ve soyut bir beklentinin bu iş için yeterli olduğunu düşünüyorum. fazlası samimi değil, çıkar hesabı.
0
erty_ksk
(10.09.24)
Arkadaslar çok duygusal insanlarsınız ben de aşırı duygusal biriyim ama çocuklarımızı koruyabilmemiz için bazen duygusal değil de biraz daha katı olmamız gerekiyor. Çocuklar, kim iyi niyetli kim kötü niyetli bunu ayiramazlar. Senin iyi niyetli yaklaşımın o çocuğun kafasında herkes iyi niyetli algısı yaratabilir herkese guvenebilirler. İşte sıkıntı burada başlıyor. Hiç kimsenin çocuğunun çikolata, meyve suyu parasını ödemeyin. Annesi ve babası çikolata, meyve suyu alamiyorsa da bir zahmet dünyaya çocuk getirmesinler. Bunu aşağılama amaçlı söylemiyorum, bu hayatın gerçeği. Ben çocuğuma meyve suyu bile alamayacak durumdaysam dünyaya çocuk getirmemeliyim. Çünkü basit bir çikolata, meyve su vs. bunları bile alamiyorsam ben hiçbir şeyi alamam.

Çocuklarımızı koruyabilmemiz için bütün duygu ve davranış biçimlerimizi tekrar gözden geçirmeliyiz. Bazen katı olmak iyidir.
0
rock n roll
(10.09.24)
ben soyle yapiyorum.
posetlerimi doldurmama yardim etmen karsiliginda ben de sana yardimci olurum diyorum. kasadan posetlere doldururken posetimi tutarsa cikarip ustumde ne kadar bozuk varsa 30/40 veriyorum calistigin emegin karsiligi diye.
boylelikle bir seyler alabilmek icin para, o parayi da elde edebilmek icin karsiliginda emek/zaman vermesi gerektigini de ogrenmis oluyor.

bos dilenenlere asla bir sey vermem. ama su satan mendil satanlar olursa onlara da okeyim.
0
turbo sadık
(10.09.24)
rock n roll sen bizi neden ikna etmeye çalışıyorsun ki bizim için doğru olan bu senin doğrun oysa sen yardımcı olma insanlara, biz olmak istiyoruz bizim vicdanımız görmezden gelmeye izin vermiyor sanki ülkemizde her şey çok doğru çok süper de parası çıkışmayan çocuğa yardımcı olmak hatalı oldu hayret bişi.
0
Bir ben var benden şurada
(10.09.24)
@bir ben var benden şurada; bazı konularda ikna etmek zorundayız insanları. Çünkü bazı doğrular, pedofili denen sapıkların işine yarayabilir. O çocuk istediği şeyi alamayıp kasada bırakmak zorunda kaldığında emin ol ben de üzülüyorum ve senin zannettiğin gibi vicdansız değilim hatta tam tersi aşırı vicdanlı bir insanım. Hiçbir şeyi de görmezden gelmiyorum.

Sen iyi niyetli yaklasirsin çocuk bir yabancının ona gerektiğinde çikolata alabileceği algısını onda oluşturur yarın sapikla karşılaştığında onu da iyi zanneder.
0
rock n roll
(10.09.24)
İlkokuldayken bi kere dolmuşa param olduğunu sanarak binmiştim ve 50 kuruşum çıkışmamıştı. Yanimda oturan adam sağolsun tamamladı, neredeyse 30 sene geçmiş hala unutmam o anı. Çok utandım ama çok da minnettar kaldım. Bana denk gelse o anı hatırlayıp yardım ederim.
0
mirty
(10.09.24)
(5)

rally'e nasıl başlayabilirim?

duyurukullanıcısı
sıfırdan nasıl start verebilirim? araç almak lazım mı? eğitim ve istediğimiz zaman sürüşe çıkma işleri nasıl oluyor?
sıfırdan nasıl start verebilirim? araç almak lazım mı? eğitim ve istediğimiz zaman sürüşe çıkma işleri nasıl oluyor?
0
duyurukullanıcısı
(08.09.24)
designer
(08.09.24)
• 18-28 yaş arasında olmak (01.01.1996 yılı ve sonrası doğumlu olmak)

ilk maddeden elendik :)

eğitim + pist kullanımı ücreti dahilinde imkanlardan yararlanmak istiyorum.
0
🌸duyurukullanıcısı
(08.09.24)
motor sporlarina girmek cok zor ve maliyetli. amerika gibi hobinin bini bir para olan yerde bile rally isine giremiyor herkes.

cunku ucuzundan bir araba alip onu modifiye etmeniz gerekiyor. bakimi falan derken maliyetler zipliyor. bunun yininda saga sola gitmeniz gerekiyor etkinlikler icin, isi gucu olan insanlar onu da yapamiyor.

bence araba surmekten hoslaniyorsaniz alin kendi arabanizi, ya da kiralik bir arabayi tracklere vurun. hic olmadi guzel, profesyonel bir yerde karting yapin. cok daha fazla keyif alirsiniz.
0
antikadimag
(08.09.24)
Rally'de basari göstermek çok zor. Yillarin rallicileri bile bazi etaplarda yolda kaliyor.

Bagdat caddesinde makas atmaya benzemez yani. Ama amatör rally parkurlarina katilabilirsin veya off-road tipi arazi yarislarina.

Daha masrafsiz ve temiz bisi dersen de git kendine bir Xbox Series X ve de direksiyon seti al iyisinden, sabah aksam Dirt Rally 2 oyna.
0
Yourcousinmarvinberry
(08.09.24)
Lisanslı hakemlik yapabilirsin, ben üni de öyle başlamıştım. Ortama girdikçe cevre edinirsin. Bu şekilde geçiş yapıp deneyenler olmuştu tabi maddi güce bağlı olarak.
0
mirty
(09.09.24)
(4)

Yazılımci olmayan biri hangi testing programlarini ogrenebilir?

Kahvedesu
Jira goruyorum. Ogrenmesi kolay mi?
Jira goruyorum. Ogrenmesi kolay mi?
0
Kahvedesu
(07.09.24)
Jira dedigin atlassian in jirasi mi?
0
lapaz
(07.09.24)
JIRA is a bug-tracking tool mainly used to track, organize, and prioritize the bugs, newly added features, improvements for certain software releases. Projects are subdivided into issues and issues can be of multiple types such as bug, new feature, improvement, and documentation tasks.

Atlassian websites mi?
0
🌸Kahvedesu
(07.09.24)
jira testing tool değil
proje yönetimi için kullanılıyor
0
jelly bear
(07.09.24)
Yazilimcilik dedigin sey dogustan gelen bir yetenek degil ki.

Vakti olan herkes sonradan ögrenebiliyor.
0
Yourcousinmarvinberry
(07.09.24)
(9)

Karşı tarafın avukatının telefonda hakaret etmesi

ashleybon
Eski erkek arkadaşımla kavgalı bir şekilde ayrıldım. Para vermiştim zorla aldım. Aldattı hayatı yalan üzerine. Bende arkadaşlarına dert yandım, iş yerini arıycam dedim. Avukatı da annemi arayıp böyle böyle taciz ediyor demiş. Tabii ben de avukatı aradım annemi ne hakla arıyorsunuz diye, “sizin akli
Eski erkek arkadaşımla kavgalı bir şekilde ayrıldım. Para vermiştim zorla aldım. Aldattı hayatı yalan üzerine. Bende arkadaşlarına dert yandım, iş yerini arıycam dedim. Avukatı da annemi arayıp böyle böyle taciz ediyor demiş. Tabii ben de avukatı aradım annemi ne hakla arıyorsunuz diye, “sizin akli dengeniz yerinde değil” çünkü dedi. Sonra ben avukatımı aradım ararlarsa bizi arasın diyin dedi sekreterine söyledim. Şimdi bunlar ne yapmaya çalışıyor anlamadım avukatımı aramamışlar. Zaten yeni cezaevinden çıktı, bir paragraf adli sicil kaydı var. Bana dava açıp gene para mı kopartmaya çalışacak çok sinirim bozuldu.
0
ashleybon
(07.09.24)
Avukatı baroya şikayet edin.
0
my fault
(07.09.24)
Ses kaydı amadım kanıt sunmak gerekir mi?
0
🌸ashleybon
(07.09.24)
Ses kaydını gizli alamazsınız zaten, kişisel verilerin korunması kanununa aykırı. Konuşmanın başında ses kaydı alıyorum diye bilgi vermeniz lazım falan. Ama avukat aradığında yanınızda iki tanık varsa, "evet duyduk konuşmayı böyle böyle dedi" derse sanırım o kanıt sayılıyor. Yine de siz avukatınıza danışın.
0
kullanicadi
(07.09.24)
Zaten yeni cezaevinden çıktı, bir paragraf adli sicil kaydı var.

Bana mustehak gibi geldi. Tencere kapak neticesi.
0
pavlis
(07.09.24)
Ne okudum lan ben.

Cezaevi vs, pek tekinsiz bir ask hikayesi. Çok sey yazilir da neyse.
0
Yourcousinmarvinberry
(07.09.24)
Ablacım, sana Müge Anlı'ya çık dedik. O tas kafalı, sabıkalı tiplerle sen böyle uğraşamazsın.
0
moonie
(07.09.24)
para verdim zorla aldım demşsin- ee kurtardın paranı daha ne üstüne gidiyorsun denyonun.avukatı da kendi gibi belli ki.
bas engeli geç.
0
deepex
(07.09.24)
kariyerimi yakıp müge anlıya çıkıcam gerçekten
0
🌸ashleybon
(08.09.24)
Paranı kopardıysan neyin peşindesin daha? Belli ki hırt birisi karşındaki hala neyin mücadelesini veriyosun?
0
Boris
(09.09.24)
(2)

Temu gümrükleri

Bruce
Geçen haftalarda ağustostan beri gümrükte bekleyenler yavaş yavaş ulaşmaya başlamıştı. Benimki 4 ağustosta gümrüğe girdi, 7 ağustos'tan beri gümrükte, gümrükleme tamamlandı yazıyor son güncelleme olarak.Bu tarihlerde gümrüğü tamamlanıp ulaşmayan var mı merak ettim.Bilgi almak için temu'yu mu aramak
Geçen haftalarda ağustostan beri gümrükte bekleyenler yavaş yavaş ulaşmaya başlamıştı. Benimki 4 ağustosta gümrüğe girdi, 7 ağustos'tan beri gümrükte, gümrükleme tamamlandı yazıyor son güncelleme olarak.
Bu tarihlerde gümrüğü tamamlanıp ulaşmayan var mı merak ettim.
Bilgi almak için temu'yu mu aramak lazım, gümrüğü mü, mng'yi mi?
0
Bruce
(06.09.24)
Takılınca süreç nasıl ilerliyor peki? Gümrükten mi arıyorlar?
0
🌸Bruce
(06.09.24)
Paket gümrüge takilmis geçmis ola.

Bu kadar insanin pakedini bekletip, nasil altindan kalkacaklar diyordum ama neyse memleket pust dolu.

Pakedin geri gider sen de yerine göre iade alirsin. Eskiden olsa biraz fazla vergi odeyip alirdin pakedini.
0
Yourcousinmarvinberry
(06.09.24)
(2)

Üniversitelerde İngilizce okutman olarak çalışmak?

dejame
Bir kariyer tavsiyesine ihtiyacım var. İngilizce öğretmenliği mezunuyum, aynı bölümde tezli yüksek lisans yaptım fakat mezun olduktan sonra kendi online dil okulumu kurdum. B2 - C1 seviyesindeki yetişkinler için daha çok konuşma becerileri üzerine dersler yapıyorum.Ama benim ailevi sebepten dolayı e
Bir kariyer tavsiyesine ihtiyacım var. İngilizce öğretmenliği mezunuyum, aynı bölümde tezli yüksek lisans yaptım fakat mezun olduktan sonra kendi online dil okulumu kurdum. B2 - C1 seviyesindeki yetişkinler için daha çok konuşma becerileri üzerine dersler yapıyorum.

Ama benim ailevi sebepten dolayı en azından bir veya iki yıl sabit bir yerde sigortalı çalışmam gerekiyor. Sonrası için başka planlarım var.

Şartlar nasıldır? Özellikle iş yükü, mobbing durumları ve ekonomik refah olarak nasıl olduğunu merak ediyorum.

Konuyla ilgili bilgisi olan hocalarımdan fikir rica ediyorum, çok teşekkür ederim şimdiden.
0
dejame
(06.09.24)
www.eksiduyuru.com

Tl;dr

Ülkede yapabilecegin ennnn balli is.
0
Yourcousinmarvinberry
(06.09.24)
hocalar yeni mezun finolarını koyar o pozisyoma hep. öyle hak edip kazanılan bir pozisyon değil.
0
titanyum22
(06.09.24)
(3)

Ebay alışverişleri

saaman
Merhaba ben bu son zamandaki yurtdışı internet alışverişlerine konan 30 avro kotasını tam anlamadım. Şimdi benim ebay sitesinden almak istediğim ürün var trde yok bu ürün. 300 usd fiyatlı. Kargoyu da koy 400 usd olsun. Toplam fiyatın yüzde 60ı kadar da vergi ödemeyi kabul etsem yine alamıyor muyum?
Merhaba ben bu son zamandaki yurtdışı internet alışverişlerine konan 30 avro kotasını tam anlamadım.

Şimdi benim ebay sitesinden almak istediğim ürün var trde yok bu ürün. 300 usd fiyatlı. Kargoyu da koy 400 usd olsun. Toplam fiyatın yüzde 60ı kadar da vergi ödemeyi kabul etsem yine alamıyor muyum? Ayrıca küçğk bir şehirdeyim gümrükte takılınca mal istanbulda mı kalıp bekliyor bilemedim.
yardımlarınıza açığım.
0
saaman
(05.09.24)
para sorun değil her türlü masrafı öderim dersen alabiliyorsun. satıcı ups, dhl gibi bir kargo firmasıyla yolladığında onlar senin adına işlemleri halledebiliyor ama çok masraflı oluyor.
0
floydian
(05.09.24)
Hayır alamıyorsun.

Birincisi, Ebay, tr'ye ürün göndermeyi keseli 8 sene olacak çünkü nedeni PayPal'ın yasaklanmış olması.

İkinci ve daha önemlisi, 300 dolarlık ürün doğrudan ticari gümrüğe girer ve 15-20 bin liraralara kadar gümrük kalemi ödersin ki bu imkansız.
0
Yourcousinmarvinberry
(05.09.24)
Paypal ile çok alakası yok. Paypal in yasaklanması Paypal de satış yapanları etkiledi. Kredi kartı Apple Pay, Google Pay vs ile de ödeme yapılabiliyor.

30 doların üzerindeki bir ürün, "basit" usul ile yani kargoyla geldi, otomatik olarak hesaplanan vergisini ödedim aldım.. şeklinde artık alınamıyor. Resmi ithalat prosedürü ile yapılabilliyor ama yazıldığı gibi aşırı masraflı bir iş. Gümrük müşaviri ile anlaşıp hem hizmet bedeli, hem epey yüklü vergi hem de depolama ıvır zıvır bir sürü para ödemek gerekiyor. Bununla da bitmiyor.

Belli ürünleri zaten yetki belgeli firma değilseniz gümrükten çekemiyorsunuz. Saat, kamera, ilaçlar vs. bunlar için kayıtlı olmanız gerekiyor.

Veya artık üretilmeyen laptopunuza pil, televizyonuza uzaktan kumanda aldınız diyelim. Türkiye'de satan yer bulamadınız, cihazım çöp olmasın dediniz. Gümrük memuru size bu gelen şey TSE ye uygun mu bilemeyiz, test yaptırıp raporunu getirin diyebilir. Geçen sene boş (üzerinde elektronik malzeme olmayan) bakır ve epoksiden oluşan devre kartlarına elektromagnetik uyumluluk testi istenmişti bir sürü firma zor durumda kalmıştı. Bu kısım baya fıkra gibi. Yaya gidip Araba lastiği alırken, polisin durdurup egzoz pulu sorması gibi
0
nop
(06.09.24)
(8)

Acun niye evleniyor?

benaslindayohum
Mantıklı sebep arıyorum. Bulamıyorum.
Mantıklı sebep arıyorum. Bulamıyorum.
0
benaslindayohum
(05.09.24)
Arbre+1
Ayrıca tamamen tahmin, çok ana kuzusu birine benziyor gozumde boyle bir izlenimi var. Yaşam alanında bir "anne" figurunun eksikliğini yasiyor belki kimbilir.
0
encokbenisevinnolur
(05.09.24)
Acun ılıcalı isminin temsil ettiği(ya da etmesini istediği) değerler evlilik dışı bir "dost hayatı" ilişkisi yaşamasına engel. Çocuk yapmak istiyorsa mesela... zaten kadın da istemez bunu.
0
Bruce
(05.09.24)
Evlenen kişiler arasında öylesine büyük ekonomik nispetsizlik olduğu zaman evlenmek o kadar da sıkıntılı bir şey değil. Evleniyor çünkü kız ve kızın ailesi böylesine göz önündeki biriyle evlilik dışı bir ilişki yaşıyor görüntüsü vermek istemiyorlar büyük olasılıkla. Diğer yandan, evlilik öncesinde bir mal rejimi sözleşmesi koyuyor kızın önüne ki ne de olsa boşanacakları için ileride kıyamet kopmasın, ayrıca kız da bu "ortaklığın" sonunda payına düşen makul bir payı garanti altına alsın.

Bu durum sadece Acun Ilıcalı özelinde değil, genel olarak aralarında normal bir evlilik kurulması olasılığı son derece düşük olan aşırı zengin erkek ve güzel kız birlikteliği bakımından genelleştirilebilir.
0
10551037
(05.09.24)
Cocuk sahibi olmak icin.
0
robert bosch
(05.09.24)
Akepeli olduğu için.

Bu herif zamparalık yapsa "bazı" çevrelerce kınanır dolayısıyla bunu maskelemek için evleniyor işte dümenden.
0
Yourcousinmarvinberry
(05.09.24)
arkadaşlar acun 2. eşi ile evli iken şeyma subaşından çocuğu oldu, o zaman şeyma ile evli değillerdi yıllar sonra evlendiler.

bu bilgiyi de unutmayın
tr.wikipedia.org

2013 yılında, Acun Ilıcalı ile Şeyma Subaşı çiftinin Melisa adında kızları dünyaya geldi.[1] 2017 yılında ise Şeyma Subaşı ve Acun Ilıcalı evlendi ve 1 yıllık evliliğin ardından 2018 yılında boşandılar.[2]
0
jülsezar
(05.09.24)
Neden evlenmesin? Evlenmek ve boşanmak bu tip insanlar için çok dert değil
0
yuvarlanantencereninkapagi
(05.09.24)
ne yapacak fuckboy mu olacak? sonu yok fuckboylugun.
0
baldur2
(05.09.24)
(4)

temu'da sınır kaç tl oldu

xu
767 tl'lik sepet yapmışım 460 tl vergi çıkıyor oha oldum. bunun bi yolu var mı? biraz daha alışveriş yapınca vergi düşüyor mu ya da daha az yapınca?
767 tl'lik sepet yapmışım 460 tl vergi çıkıyor oha oldum. bunun bi yolu var mı? biraz daha alışveriş yapınca vergi düşüyor mu ya da daha az yapınca?
0
xu
(04.09.24)
Çin vergisi 60%
0
Yourcousinmarvinberry
(04.09.24)
@duygusalatası 30 euro = 1130 tl yapıyor benim sepet 767 tl yahu. 767 tl siparişe 460 tl vergi abartı değil mi gardaş ya?
0
🌸xu
(04.09.24)
sen bi de 30 euroyu geçince gör. 10 tllik ürün de alsan 6 tl vergi gelcek.
0
jelly bear
(04.09.24)
30€ altı her şeye 60% vergi var.

760 liranın 60%'ı aşağı yukarı o tutarda.
0
Yourcousinmarvinberry
(06.09.24)
(20)

Eşek ve at eti, insan sağlığına zararlı olmadığı hâlde

Yourcousinmarvinberry
Neden illegal ve sağlıksızmış gibi muamele görür ?
Neden illegal ve sağlıksızmış gibi muamele görür ?
0
Yourcousinmarvinberry
(02.09.24)
dini açıdan yenmesi uygun olmadığı için.
0
tabudeviren
(02.09.24)
İslama göre de helalmiş.
0
🌸Yourcousinmarvinberry
(02.09.24)
Kesimleri tesislerde yapılmadığı, diğer kesim hayvanlarına uygulanan hastalık vs gibi kontroller uygulanmadığı için.
0
thracia
(02.09.24)
çoğunlukla kültürel ve coğrafi şeyler bunlar. kültüre dini de ekleyebiliriz.

bi de tarihsel olarak eşek, at vs. zaten insanlığa çok faydası olmuş hayvanlar. yemen pek akıllıca olmazdı. öyle bir kültür gelişmedi dünyanın büyük bölümünde. ya şöyle düşün mesela bugün otobüsle yarım saatte gittiğin yolu at üstünde dıgıdık dıgıdık belki 2-3 saatte alabilirdin. at olmasa yağmurda çamurda karda kışta 20 saat yürüyecektin belki. yahut öküz diyelim. koş sabana tarla sürsün. sülalene yetecek kadar buğday-arpa verecek sana. o hayvanı niye kesip yiyesin ki. yakınlarda su varsa balık tut, tavuk-horoz ye, küçükbaş yetiştir vs...

kültür böyle yerleştikten sonra zaten istesen bile yiyemiyorsun çünkü üretimi/satışı olmuyor. çünkü talep yok. e kendim yapayım desen kim uğraşır eşek-at alıp onu kesip biçmekle, yularını tutup kasaba "ustam şu atı kesiver" diyemezsin ki.

domuz da öyle mesela. çok sağlıklı bi et olmadığını biliyorum ama önemli bi protein kaynağı. bakıp büyütmesi kolay, çok yavruluyor. türkiye'de domuz etine talep olsa mesela bence fiyatı uygun olurdu, belki tavuk gibi. e niye yenmiyor? islam haram demiş, müslümanlar yemiyor. üretiliyorsa bile talep çok az olduğundan fiyatı, lojistiği, yerine göre siyasi baskısı vs. sebebiyle istesen de erişimin kısıtlı.
0
mark greg sputnik
(02.09.24)
aşırı kaslı olduğu için sadece sinir gelir dişe. yenebilecek lezzette değildir muhtemelen.
0
neira
(02.09.24)
At "diğer kasaplık hayvanlar" maddesinde serbest ama eşek tebliğde geçmiyor. Bir de sorun olan dana eti diye satarken içinde at eti çıkması zaten. Algı da buradan çıkıyor bence.

Gerisi arz talep meselesi. O da kültürel konu. At ve eşek besi hayvanı olarak üretilen canlılar değil normalde.
0
nawar
(02.09.24)
Tek tırnaklı hayvanların yenmesinin dinen yasak olduğuna inanılıyor.
0
Mirket
(02.09.24)
dini yönünün bilmiyorum ancak 2 hayvanda aşırı kaslı. etleri sert olur.
0
mikahakkinen
(02.09.24)
Ayrımcılık yapıyoruz.
0
prole
(02.09.24)
dini ya da lezzet değil. sen inek eti diye satıyorsan ve içinde at eti çıkıyorsa bunu ucuz diye koymuşsundur. Türkiye düzenli at eti yenen bir ülke değil, bir et ucuzsa ya arzı çoktur ya da kalitesiz/yaşlı/hasta hayvandan yapılan sağlıksız kesimle elde edilmiştir. Denetimden geçmemiştir, hastalık var mı yok mu bilmiyoruzdur vs. O sebeple yani yoksa dini ya da "bizi kandırıyorlar" bakış açısı değil. At eti hangi şartlar altında elde edildi onu bilmediğimizden. Yoksa Orta Asya ülkelerinde at eti baya sevilen ve değer gösterilen bir et diye biliyorum.
0
nundu
(02.09.24)
İslama göre helal değil. Bizim memleketin ekserisi Hanefi mezhebiyle amel ediyor ve Hanefi mezhebine göre helal değil, diğer kezhepleri bilmiyorum. Ayrıca net olarak tek tırnaklı oldukları için helal olmayanlar grubunda sınıflandırılıyorlar diye biliyorum
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(02.09.24)
bence bu hayvanlar normalde seyahat, yük taşıma ve tarla surme gibi işlerde çalıştırıldıkları için biraz kutsallaştırılma yapılmıs olabılır. diger hayvanlara oranla bana daha değerli gibi geliyor. bugun mesela nasıl araba cok lazımsa o zaman da at ve essek cok lazım bısey.
0
Zetnikov
(02.09.24)
At ve eşek eti yemek İslam dinine göre haram değildir, ayrıca at ve eşek etinin sert ya da lezzetsiz olduğunu da zannetmiyorum zira bu etler Avrupa'da ve Orta Asya'da oldukça tüketilen bir et türü ama adamlar tabii ki tutup ömrü boyunca çalışmış ordan oraya koşturmuş yağ oranı düşük kas oranı yüksek atların etini yemiyorlar yemelik at yetiştirip onları yiyorlar, sanırım birkaç İslam ülkesi ve ABD dışında at eti yemeyen yoktur, ABD'liler her şeyi yedikleri halde at etine karşı çok yüksek bir önyargıları var kesinlikle karşılar ama Fransızlar da ABD'de kurdukları at çiftliklerinden at getirip kendi ülkelerinde yiyorlar ironik bir şekilde. Onun dışında bizde genelde hastalıklı ya da ölüme yakın at ve eşek kesilip piyasaya verildiği için böyle bir algı var, onun dışında bu hayvanlar muhtemelen sağlıklı bile olsa gayrıhijyenik şartlarla kesileceği için yine legal bir anlayış olmayacaktır, ayrıca bu hayvanların kesimi de özel bir kasaplık yeteneği istiyor, bizde bu işler olabilecek en illegal şartlarda yapıldığı için böyle bir algı var.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.09.24)
Bildiğim kadarıyla at eti helal, eşek eti haram. Ancak bunların yenmemesinin asıl nedeni bence dini değil, sosyolojik.

Lezzet kısmını bir yana bırakıyorum (gerçekten iki hayvan da son derece kaslı olduğundan etlerinin lezzetli olduklarını düşünüyorum), ikisi de koşum hayvanı olarak son derece değerliler. Hele at, Türk tarihinde mitolojik açıdan da önemi çok büyük bir hayvan. Bildiğim kadarıyla atı ehlileştirip tarım ve orduda kullanan ilk milletlerden biri Türkler. Çok eski, muhtemelen göçebe zamanlarda sanırım at eti yeniyor ancak yerleşik hayata geçilip tarım ve hayvancılık yapılmasıyla birlikte at eti tüketme kültürü azalıyor.
0
10551037
(02.09.24)
geleneksel anlayışta yenmesi helal değil diye bilindiği için.

Kuranda yenmesi haram olan yalnızca 4 şey ifade edilmiştir. Onların haricinde dilediğiniz şeyi yiyebilirsiniz(mideniz kaldırırsa).
Bu biraz da kültürel. Nasıl ki asya'da börtü böcek ne bulurlarsa yiyorlar ama biz alışık olmadığımız için bize tuhaf geliyor.

Bu arada kurana göre yenmesi haram olan dört şey şu şekilde.
1-Domuz Eti
2-Allah'tan başkası adına kesilmiş hayvan,
3-Leş,
4-Kan
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(02.09.24)
Ya ikea köftesinde at eti çıktı orda da olay oldu. O da mı haram diye? Dinle ilgili değil olay. Hmm dana köfte lezzetsiz oldu biraz da şu attan koyayım demiyor ki adam. Muhtemelen yıllarca çalışmış hayvanın kesime gönderilmesi sonucu çıkan ve hijyeni tartışmalı eti koyuyor daha ucuz olduğu için
0
nundu
(02.09.24)
Birinci Dünya Savaşı esnasında Bulgarların iş görmez hale gelmiş binek atları kesip yedikleri, Türklerin kayıttan düşebilmek için (sanırım sağ ön idi) bacağı kesip yanlarına alıp ölen hayvanı terkettiklerine dair kayıtlar var. Ve bu olaylar yiyecek bulamayıp hayvan yemi arpaya niyetlendikleri döneme rastgeliyor.

Yine Birinci Dünya Savaşı esnasında Kut ül Amare'de kuşatılan ingiliz ordusu'na General Townhand at yedirmek istediğinde Hintli müslüman askerler karşı çıkıyorlar. Açlıktan ilk telef olan askerler de bu sebeple Hintli Müslümanlar oluyor.

Yani Dinen bir sakıncası olmalı diye araştırıp şunu buldum. Anladığım kadarıyla kafalar karışık olunca yemiyelim olsun bitsin demişler.

www.islamveihsan.com

Şuraya bir de Hintli asker fotoğrafı bırakayım.
player.slideplayer.biz.tr
0
Mirket
(02.09.24)
at eti yedim, pisirirken kokusu bayagi agir, ve kasli yagsiz oldugu icin pek hosuma gitmedi. ama bir aralar yasadigim sehirdeki en pahali restaurantlardan biri sadece at eti satardi, oraya gitmek kismet olmadi fiyatlar sacma sapan oldugu icin.

at yeniyorsa esek de yenir bence, yenmez diye bisey yok.

domuz da duzenli yemesem ve heryerini sevmesem de bazi yerleri oldukca lezzetli olan bir hayvan.
0
cooperr
(03.09.24)
at eti yedim ben bilmeden. gayet yumuşak ama tatsızdı.

olaylar şöyle gelişti, ukrayna'da bi restorana oturdum, açtım menüyü fotoğraflarına bakarak yemek falan seçtim menülerinde ingilizce yoktu ve sadece yerli turistin olduğu azak denizi etrafında küçük bi yerdi., işte patates kızartmasıdır, biradır ettir falan. söyledim menüdeki fotoğraflardan göstererek. et bi acayip geldi, sonra aynı mekana arkadaş geldi 'aa at eti mi söyledin?' muhabbeti oldu.
0
Fodera
(03.09.24)
@Mirket,

Halbuki islama göre, açliktan ölmemek için domuz eti yemek bile caizdir.
0
🌸Yourcousinmarvinberry
(03.09.24)
(16)

Duyuru ilişkilere bakış açınızı etkiledi mi?

nawar
Burada sevgilisi/eşi, eski sevgilisi/eşi, hoşlandığı kişi vs. ile ilgili duyuru açanlar ya da o duyuruya cevap verenlerin bakış açıları ilişkilere bakışınızı etkiliyor mu? Bakış açısını etkilemese de böyle bir şey yaşarım ya da böyle bir tipe denk gelirim deyip çekindiğiniz oluyor mu?Ciddi sorunlu k
Burada sevgilisi/eşi, eski sevgilisi/eşi, hoşlandığı kişi vs. ile ilgili duyuru açanlar ya da o duyuruya cevap verenlerin bakış açıları ilişkilere bakışınızı etkiliyor mu? Bakış açısını etkilemese de böyle bir şey yaşarım ya da böyle bir tipe denk gelirim deyip çekindiğiniz oluyor mu?

Ciddi sorunlu kişiler görüyorum duyuruda. Sapıklık, takıntılı olma, paranoya, iletişim bozukluğu, şımarıklık, iticilik gibi çeşitli sorunlar içeren duyurular, bu tip kişilerden hoşlananlarla ilgili duyurular ya da bunlara cevaplar dönüyor. Açıkçası ilk bakışta belli olmuyor diye bu şekilde ön yargılı yaklaşanları anlayışla karşılarım ama duyuru böyle mi, yoksa saldınız ve kasmıyor musunuz?

Hani herkes ya üstüne alınacak ya da üstüne alınması gerekirken o değilmiş gibi bakacak yine ama bunu yazarken belirli 1 kişiden bahsetmedim. Geçtiğimiz hafta açılan bir duyurudan sonra aklıma geldi.
0
nawar
(02.09.24)
Psikolojisi bozuk insanlar yalnızdır çünkü sağlıklı iletişim kurmayı öğrenmemişlerdir ne kendileri ne de başkaları ile. Burası da bir çeşit sosyal ortam olduğu için yalnız insanların anketlerle, dert tasalarla ilgili duyurular açıyor olması gayet doğal. Olayın özü yalnızlık ve görülme ihtiyacı. Bu ihtiyaçlarını karşılama stratejileri işlevsiz olsa da denedikleri için kızmak yersiz. Ben bakış açısını geliştirmeye çalışıyorum insanlarda cevaplarım ile. Hazır olunca işlerine yarar belki diye. Çözüm önerisinin olmadığı yerde sorunları konuşmak da pek bir şey ifade etmiyor benim için açıkçası. Eğitim alana kadar tüm hayatım sempati içinde savruldu, ne dediğini bilen insan bulmak zor açıkçası bu memlekette, arayan insan bırakın kendi sözleri ile arasın. Yargılamak istersek herkesde bir sorun bulabiliriz rahatlıkla. Güzel şeylere odaklanmak hayatı daha çekici kılıyor.
0
hasmetizm 2046
(02.09.24)
Hayır beni etkilemez.
0
gabe h coud
(02.09.24)
Burada geçen haftalarda ilişki soruları sorduğum için bu duyuruna çok alındım ve sana cevaplar hazırladım nawar, bunları mesajla bildireceğim. :/

Ben şahsen verilen cevapların gerçek hayatta asla yeri olmadığını düşünüyor ve büyük bir kısmını ciddiye almıyorum, tıpkı internetin geri kalanında oluğu gibi çoğu kişi üstün internet personasıyla cevap veriyor. Ne titanic'in dediği gibi burada filtresiz şekilde ortaya dökülenlerden kendime bir yol haritası veya bir sonraki adım kılavuzu devşirmeye çalışıyor ne de kendimi özel, farklı, aşmış insan addedip birilerini doğru yola sevk etmeye veya bir tutam bakış açısı katkısı yapmaya uğraşıyorum. Dediğin gibi saldım ve kasmıyorum.
0
moonie
(02.09.24)
@titanic kemancısı etkilenmek insan psikolojisinin doğasında olan bir şey. İnternete bakıp "kadınlar şöyledir, erkekler ölsün" diye gaza gelmem ama çevremde de benzer işaret görünce rahatsız olurum. İnterneti fazla ciddiye almama konusunda haklısın.

@hasmetizm 2046 bahsettiklerim arasında "birinin telefonuna bütün işlemlerini görecek uygulamayı nasıl yüklerim?" ya da çok toksik etiketli kız/erkek arkadaşı ile ilgili ilişki tavsiyesi arayan duyurular da var. Yoksa gönül işleri duyurusu açıp asıl sorunlu kişinin kendisi olduğunu fark edenler de var. Genel konsept karşı tarafı gömmek üzerineyken duyuru sakinleri olarak, duyuru sahibinin gömüldüğü duyurular da görüyorum bazen. Ben bunları yargılamak değil, bu tip insanların varlığı üzerinden sizin bakış açınızın etkilenmesi ile ilgili sordum bu sebeple.
0
🌸nawar
(02.09.24)
@moonie nick de vermemiştir oysa ama... ahshshd "...çoğu kişi üstün internet personasıyla cevap veriyor." Böyle birkaç kişi var benim gördüğüm. Kendilerince eğleniyorlar. Buna da tav olanlar var. Bir de internette asıp kesip aslında silik olanlar var. Gerçi asıp kesmeleri "gerçek hayattaki" ezilme ile ilgili olabilir. Bunların çoğunu gözardı ediyorum. Eğlenceli ise bakılır değilse zaman ayırmaya gerek yok. Benim dediklerim öyle değil. Yani umarım öyledirler ama değil.
0
🌸nawar
(02.09.24)
Türlü türlü insan olduğu, herkesin hayalindeki kişinin birbirinden farklı olduğu ve sevilmek için olunması gereken ideal bir insan prototipi olmadığı konusundaki düşüncelerimi pekiştiriyor.
0
peki madem
(02.09.24)
genc kizligimda burda cok soru sorardim. cok da faydasini gördüm.
su an daha bisileri görmüs yasamis birisi olarak analiz tarafindan bakiyorum.
cogu yorum iyi bence burada. soruyu soran kisinin dikakte almasi gerektigini düsündügüm cevaplar oluyor. basta benim cevaplarim mesela gdflkgj saka saka

daha genc arkadaslari daha cok etkiler daha bisiler yasamis etmis yasli dinazorlari daha az etkiler diye düsünüyorum.
bir de burada muhayyer divan bir kullanci var. onun görüslerini her konuda dikkata alirim. belli ki dolu biri ve de özenli yaziyor.

tldr: önceden daha cok etkilerdi simdi daha az etkiliyor.
0
robert bosch
(02.09.24)
@hier kommt die sonne bence bu bakış açısı yüzünden şiddetin, aldatmanın, solladı diye adam öldürmenin önüne geçilmiyor ülkede.

Hep bir hatalıyı/suçluyu aklama girişimi var. Herkes çok net bir şekilde tedavi görmesi gereken kişileri, kendi çevresinde olursa bir şekilde normalleştirmeye çalışıyor. Ondan sonra "Ben Xliyim, asabiyim. Y biraz takıntılıdır ama özünde iyi insan. Z sevmese kıskanıp dövmezdi. Q biraz sorunlu ama evlendirirsek düzelir diye düşündük." şeklinde şeyler çıkıyor ortaya. Evet, örnekler uç ama bunlar genelde domino taşı gibiler.

Sorunlu karakter bellidir. Sorunun ne olduğunu tespiti için uzmana gerek var. Sorunlu olup olmadığı için değil. İnsanların kötü zamanlardan geçmesi onlara kötü olma hakkı vermez. En fazla hafifletici sebep olur. Anlayışla karşılamak ile inkarı aynı yorumlamamak lazım.
0
🌸nawar
(02.09.24)
@peki madem güzel, anlamlı, işe yarar cevaplar oluyor arada. Onların bu konuda faydalı olduğunu düşünüyorum.

@robert bosch şimdi bunun için linç edileceğim ama Z kuşağı, tıpkı baby boomer'ın TV ve gazete ve X'in TV ve Facebook'tan etkilendiği kadar internetteki her şeyden etkileniyor. Çok açıklar ve çok kolay yönlendiriliyorlar maalesef. Onlar için etkilerinin zaten kötü olduğunu düşünüyorum çünkü X(twitter olan) birbirinden ve karşı cinsten nefret eden ya da sadece sığ ilişkiler yaşayıp sonra ilişki yaşayamıyor/aşık olamıyor diye dert yananlar ile dolu.
0
🌸nawar
(02.09.24)
Burada yazilanlari ciddiye alacak kadar iliski ve insan bilgisinden yoksun degilim.
0
Yourcousinmarvinberry
(02.09.24)
birazcık etkiledi ama bunun olumlu anlamda olduğunu söyleyebilirim. duyuru'yu keşfettiğimde 16 veya 17 yaşındaydım, şimdi 30'um. eskiden ortam bu kadar kalitesiz değildi. psikolojisi bozuk, karaktersiz yahut aptal insan her yerde var ama en az onlar kadar aklı başında, kaliteli olanı da vardı. o açıdan ben faydasını bile gördüm diyebilirim duyuru'nun yetişkinliğin başlangıç yılları için.

bi de hala bu tür sorulara cevap verecek olursam hep aynı şeyi söyleyerek başlarım: her insan ve her ilişkinin dinamiği farklı. burada okuduklarımız/yazdıklarımız iyi niyetli olsa dahi yanlış yönlendirebilir veya anlaşılabilir. kim ne yaşıyor, nasıl yaşıyor, beklentisi ne, ahlak algısı ne vs. bilemezsin ki abi. adam mesela burada altı yıllık ilişkisiyle ilgili soru soruyor. dört satır yazmış. insan elbette fikir almak isteyebilir ona lafım yok ama biz ne diyebiliriz ki? seni tanımıyoruz, sevgilini tanımıyoruz, ilişkinizi ve yaşantınıı bilmiyoruz vs... atıyorum konu kıskançlık olsun. kimisi yeterince kıskanç değil diye sevgilisine kırılabiliyor, kimi insan bu konularda çok daha rahat. bu tür bir soruda neye göre, kime göre cevap vereceksin veya doğruyu, yanlışı, olgunu, aptalı nasıl tespit edeceksin?

o açıdan ben genç yaşlarda daha farklı fikirler, yaklaşımlar görme açısından duyuruyu faydalı buldum diyebilirim ama artık eğer buraya ilişki sorusu soracak olursam sadece can sıkıntısından, öyle laf olsun diye sorarım herhalde. genel olarak söylüyorum tabii ama duyuru artık hele ki böyle hassas konularda kimsenin fikrine, aklına danışılacak yer değil. yani adres sorarım, kişisel bi şeyler sorarım da kendi hayatıma yön verebilecek herhangi bir konuda asla zahmet edip soru sormam. kaç kere yaşadım çünkü yani farazi konuşuyorum daha ilk cümlede "19 yaşındayım, istanbul'da yaşıyorum" yazmışım herif cevabında "nerde yaşıyosun bilmiyorum ama" diye giriş yapıyor. bu adamın bilgisini, fikrini ne yapayım şimdi.
0
mark greg sputnik
(02.09.24)
@geveze yazar ve @michael gary scott ortak paydadaki konunuza +1 diyorum. Yani ilişki için soru sormam ama olur da sorarsam zaten hayatımı buna göre yönlendirmem.

Yine bazı sorular ve cevaplar @Yourcousinmarvinberry'nin bakış açısı aksine farkında olarak ya da olmayarak insanları etkileyebilir. Bunu bilinçli ya da bilinçdışı şekilde tecrübe edebilir insanlar bu da doğal. Sübliminal mesaj ile hamburgere sex yazmak zorunda değiliz. Haberlerde ya da sosyal medyada tekrar eden bazı konuların aslında ufak tefek olaylar olmasına rağmen bu derece büyümesinde ve "Dünya'nın en büyük sorunu" haline gelmesindeki konu da bu.
0
🌸nawar
(02.09.24)
Yani bahsettiğiniz kişiler zaten toplumun içinde yaşayan stereotipik insanlar/durumlar. Dolayısıyla aynıları ile ya karşılaşıyorum ya da bu kişilere maruz kalanların anlatımlarından biliyorum.
Yeni bir şeyle karşılaşmadığım için etkilemedi dolayısıyla.
0
encokbenisevinnolur
(02.09.24)
Valla onların bakış açıları, ilişkilere bakış açımı pek etkilemiyor demek istiyorum ama karşılaşılan olaylar karakterler sonrasında hayatımıza ve algı dünyamıza bu tür olayların ya da insanların da var olabildiği farkındalığı ile devam ediyoruz. Dolayısıyla normalin ne olduğuna dair kavrayışımızı ister istemez etkiliyordur diye düşünüyorum.

Onun dışında genelde ilişkiler konusunda biraz "gundi" olduğum için burdaki soruları ve yanıtları görünce vay be böyle (düşünen) insanlar da varmış demek diyorum. Bir de buradaki profile bakınca Camus'nun da dediği gibi bazı insanların normal olabilmek için nasıl olağanüstü enerji sarfettiğini görebiliyorum.
0
Amaranta ursula
(02.09.24)
Sorunlu kişiler her yerde var. Burada da olabilir ama dünyaya farklı açıdan bakan güzel tespitleri olan çok yazar var. Onların bakış açılarını okumak çok güzel.
Duyuru bakış açımı pek etkilemedi ama tetikte olmamı sağladı. Ayrıca; bu duyurudaki dünya ile benim yaşadığım yer arasında çok fark var. Duyuru profili Avrupa ise benim çevrem urfa gibi diyeyim örnek veriyorum tabii. Ben daha çok anadolu'da yetiştim. mesela buradaki bir erkek sevgilisinin karşı cins ile tatile gitmesine birşey diyemez ama benim çevremde buna karşı çıkan çok kişi oluyor.
Demek istediği duyuru profili ile yaşadığın yer arasında fark olabiliyor. Birde buradakiler eğer senle yüzyüze buluşmadıysa pek tanımıyorlar yazdıkların üzerinden çıkarım yapıyorlar.
0
komando kani var bende
(02.09.24)
@encokbenisevinnolur daha izole yaşayanlar ya da yaşı daha küçük olanlar etkileniyordur diyebilir miyiz o zaman? Bu da Cem Yılmaz ve Evlilik Programları muhabbeti gibi oluyor sanırım.

@Amaranta ursula işte İstanbul'da, İstanbul'da da artık kantonlaşmış bazı mahalle ve ilçeler dışında yaşayanlar daha farkında oluyordur belki ama işte yaşanan yere bağlı olarak daha farklı insanlar ile karşılaşmak olası. İnternet ve ulaşımın kolaylaşması ile artık homojen küçük kümeler yerine böyle büyük yetmiş iki buçuk millet muhabbeti oluyor artık.

@komando kani var bende işte yaşanan yerlere bağlı böyle bir konu var elbette. Onun dışında katılıyorum. Gerçekten güzel yorum yapanlar, hatta olay örgüsünü takip edip "şu duyurunuzda böyle yazmıştınız" diye girenler var. Zaten o kişilerin yorumları ya da bazı duyuruları yoksaymaları olmasa bu bahsettiğim konu yüzünden belirli başlı kanalları komple engellerdim :)
0
🌸nawar
(02.09.24)
(6)

Üzülüyorum

duygusalatasi
Geçen hafta aceleyle bir yere gidiyordum, mendil satan çok çok yaşlı bir kadın gördüm. Bir deri bir kemik kalmış, vücudu yara bere içinde, elleri çok titriyor. Daha önce de onu o muhitte bir yerde gördüğümü anımsadım ama bu kadar dikkat etmemiştim. Gerçekten ihtiyacı vardı o paraya, ihtiyacı varmış
Geçen hafta aceleyle bir yere gidiyordum, mendil satan çok çok yaşlı bir kadın gördüm. Bir deri bir kemik kalmış, vücudu yara bere içinde, elleri çok titriyor. Daha önce de onu o muhitte bir yerde gördüğümü anımsadım ama bu kadar dikkat etmemiştim. Gerçekten ihtiyacı vardı o paraya, ihtiyacı varmış gibi görünmeye çalışmıyordu. Gariban biriydi, babaanneme benziyordu. Yanımda nakit taşımadığım için sadece cüzdanımdaki beş lirayı verebildim, benden başka para veren de yoktu zaten. Sonra gitmem gereken yere gittim, zaten geç kalmıştım.

Arada aklıma geliyor, üzülüyorum. Keşke bir yolunu bulup daha fazla para verseydim diyorum, belki halini hatırını sorabilirdim, belki belediyeyi arayıp (gerçi geçtiğimiz senelerde yine yaşlı ve kör evsiz bir amca için aramıştım ama hiç yardımcı olmamışlardı) bir huzurevine yerleşmesini sağlayabilirdim.

Bu şekilde üzüldüğüm bir dolu şey var. Özellikle kadınlara, çocuklara, artık rahat etmesi gereken dönemde çaresizlik içinde sürünen yaşlılara, hayvanlara üzülüyorum. Bazen itilip kakılan sokak hayvanlarına, bazen bir yerlerde denk geldiğim kucağında çocuğuyla dilenen 13-14 yaşındaki roman kızlara, bazen pazarda küçücük tezgah açan ama pek bir şey satamayan yaşlı insanlara üzülüyorum. Herkese yardım etmeye ne param ne enerjim ne de zamanım yeter, bu da var.

İç dökmek için yazmış oldum, gönül işlerinde olma sebebi de bu. Hayattan zevk alabilmek ve üzüntü içinde boğulmamak için dünyanın bu yüzüne aldırış etmemek mi lazım? Bakmayalım, görmeyelim, düşünmeyelim, düşünsek de hissetmeyelim demekle geçer mi? İstanbul'da yağmur var şu an, o yaşlı ve hasta kadın korunaklı bir yerde midir? Düşünüyorum, üzülüyorum.
0
duygusalatasi
(02.09.24)
Ben insanlara üzülmeyi yıllar önce bıraktım. Çok eskiden çalıştığım iş yerinin oralarda çok yaşlı bir kadın dileniyordu ve ben çok üzülüyordum. 80 yaşlarında vardır. Her gördüğümde kadına para veriyordum çok büyük para değil tabi. Hatta keşke daha fazla şey yapabilsem diye aklımdan geçiriyordum. Hep çıplak ayakla gezerdi yaz kış böyle. Çorap alıp giydirmeyi düşündüm, ayakkabı almak istedim. Yan tarafta kafe vardı, çorba almak istedim dişleri de yoktu çünkü. Bunları yapamadım iyi ki yapamadım.

Bir gün televizyonda haberler açık benim iş yerimin orada çekim yapmışlar. Bu teyzeyi taksiye binerken görüntülemişler. Dilenmeye taksiyle gelip gidiyor diye haberlerde söylüyor muhabir. Hatta kadına mikrofon uzattılar. Taksiyle dilenmeye gelip gidiyorsunuz utanmıyor musunuz? diye sordular. Bu kadın enayiler veriyor ne yapayım dedi kahkaha atarak ve oynadı kameranın önünde. Gerçekten verilmiş sadakam varmış daha fazlasını yapmadım :))

İnsan gerçekten herkes olmasa da kötü bir tür. Ben sadece hayvanlara, doğaya insan olarak da bebek ve çocuklara üzülüyorum artık. Gerisi umurumda değil.
0
rock n roll
(02.09.24)
İstersen arayıp bulabilirsin. Demek ki anlattığın kadar üzülmüyorsun.
0
gabe h coud
(02.09.24)
entry nick olmuş tam :)
ben de rocknroll+1 diyorum
mutlaka birileri yardıma muhtaçtır ve ihtiyacı vardır evet, ama maalesef kim doğru kim yanlış çözemiyorum ve çareyi dilenen kimseye para vermemekte buldum. bunları vazgeçirmenin tek yolu da bu sanırım. onun dışında üzülecek de çok şey var, evsizler, işsizler, sokak hayvanları vs.
aldırış etmemek mümkün değil. ama bunların çaresi de halk olarak bizde değil. daha global çözümler üretilmeden maalesef çözülemiyor. o kadar çok yardıma muhtaç var ki hiç birine yetişemeyiz. o yüzden bunlara çok odaklanmamak gerekiyor sanırım.
0
veritaslibertas
(02.09.24)
Üzülecek çok şey var ve bunların çaresi de halk olarak bizde değil. +1 İnsanlara güvenmiyorum ve özellikle devletin, hükûmetin, hiç olmadı vali veya muhtarın yapması gerekenleri kendimize yük etmememiz gerektiğine inanıyorum. Bunların sorumlusu veya çözümü biz değiliz, haliyle elimizden gelen de sınırlı olmaya mahkum.

Zamanın birinde sevdiğim bir hanım odak noktasının bir para birimi gibi olduğunu, odaklandığımızı büyütüp kendi duygu dünyamıza egemen ettiğimiz için onu akıllıca harcamamız gerektiğini söylemişti. Üzülmek normal, son derece insani ama anlık olmalı, fikrimizi ve hissimizi meşgul etmemeli. Öbür türlü yakın çemberimizden en uzağına her köşe başında kendimize dert edeceğimiz bir acı buluruz ve yaşamayı unuturuz, hele de böyle bir ülkede.
0
moonie
(02.09.24)
İslamiyette zekât sadaka fitre fidye îsar gibi çeşitleri olan şey tam da bu duyguyla baş edebilmek ve bu sayede de toplumdaki gelir adaletsizliğin azaltmak için var.

İslamiyetten önce eski Türklerde kağan ve katın yılda bir kez bütün mallarını mülklerini ne varsa ortaya koyar herkesi başlarına toplar ve yağmaya verirlermiş. Artık yıl içinde ne biriktiyse ne varsa ne yoksa hepsi de fakirler tarafından kapışılırmış, fakirmiş gibi yağmacılık etmek çok ağır derecede ayıpmış, kötü gözle bakılırmış, şereften düşülürmüş.

Düzenli olarak maddî yardımda bulunmak iyi bir şey. Ama bunu tıpkı senin yaşadığın gibi yüz yüze, yani paranın nereye gittiğini görmeden bilmeden değil de ihtiyaçlıyı ve sevincini gözünle görerek yapmak daha önemli. Üstelik "sağ elin verdiğini sol el bilmeyecek" ilkesini de tam bu yüz yüze yardımlaşmanın üzerine oturtmak lazım ki gerçek ego kontrolü sağlansın.

Üzülebilmen iyi bir şey... hâlâ insansın. Ne mutlu sana.
0
muhayyer divan
(02.09.24)
Bknz. "virtue signalling".
0
Yourcousinmarvinberry
(03.09.24)
(8)

Züppe diyince ne anliyorsunuz

encokbenisevinnolur
Sadece marka takıntısı olan birini mi, yoksa mesela snop kelimesi geliyor mu aklınıza?Hakaret gibi mi geliyor kulağınıza?
Sadece marka takıntısı olan birini mi, yoksa mesela snop kelimesi geliyor mu aklınıza?
Hakaret gibi mi geliyor kulağınıza?
0
encokbenisevinnolur
(29.08.24)
Snob bana kendi doğal haliyle havalı birini çağrıştırıyor ama zübbe denilince AKP döneminde zenginleşen ama 2 nesil önce Yozgat'taki köyünde yer sofrasında yemek yiyen ailelerin dar ve kısa paçalı pantolon giyip lüks arabalarıyla instagram'da fotoğraf paylaşan çirkin çocuklarını çağrıştırıyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.08.24)
Hocam sizin dediğiniz bambaşka, o sonradan görme oluyor. Bu arada snop ile züppe yaklaşık aynı şey, sadece turkcedeki yaygın kullanım züppe, ama bu kısmını yanlış eksik biliyor olabilirim.
0
🌸encokbenisevinnolur
(29.08.24)
Hocam ben sözlük anlamını söylemiyorum zaten bende yarattığı çağrışımı söylüyorum. Züppe deyince benim aklıma tam olarak anlattığım profil geliyor snob gelmiyor, biri bana züppe dese bahsettiğim şekilde bi profil gibi görüyor beni herhalde der üzülürüm ama çok snob'sun dese daha farklı düşünürüm ama dediğim gibi bu bende yarattığı çağrışım, belki de snob diyerek hakaret ediyordur kim bilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.08.24)
Yok yok ben de tam onu sordum aslında, cagrisimi. Teşekkür ediyorum.
0
🌸encokbenisevinnolur
(29.08.24)
tarık akan ın gençlik filmlerindeki hali geliyor gözüme
0
high hopes of the sozluk
(29.08.24)
high hopes of the sozluk +1 bir de aile şerefindeki oktay
züppe kelimesini Türk filmleri dışında duymadığımız için olabilir. pek yaygın kullanılan bir kelime değil son yıllarda. hakaret gibi geliyor.
0
titanyum22
(30.08.24)
Kaleci +1

Aslında züppelik olan kısım kısa, dar pantolonlarla lüks araçlı instagram paylaşımları yapmak. Ancak böyle şeyleri şu sıralar ağırlıklı olarak sonradan görme gruplar yaptığı için kalecinin kafasında bütün halde yer etmiş heralde.

İngilizcedeki snob daha ziyade burnu havadalık ve kendini üstün görmekle ilişkili. Görsel olarak uyandırdığı intiba bence de züppelikten farklı. Snob'a eş tanım olarak Türkçe'de "çok burnu havada bir tip" diyoruz genelde aslında. Züppelik bundan daha farklı bence, içinde daha rezil bir patavatsızlık barındırıyor.
0
akhenaten
(30.08.24)
Züppe dediğin şey, zengin piçi tabirinin eş anlamlısı. Erkekler için kullanılır.
0
Yourcousinmarvinberry
(30.08.24)
(18)

Ekşi Sözlük'te eskisi kadar aktif misiniz?

duygusalatasi
Uzun zamandır ne zaman açsam sinirim bozuluyor, sanki üzerime negatif enerji yağıyor. Rahatsız olduğu belli yazarları engelliyorsun, yenileri türüyor. Gündem başlıkları rezalet, debe desen kimin beğendiği belli olmayan entry'lerle dolu. Buna rağmen orada gece gündüz harıl harıl bir şeyler yazan bir
Uzun zamandır ne zaman açsam sinirim bozuluyor, sanki üzerime negatif enerji yağıyor. Rahatsız olduğu belli yazarları engelliyorsun, yenileri türüyor. Gündem başlıkları rezalet, debe desen kimin beğendiği belli olmayan entry'lerle dolu. Buna rağmen orada gece gündüz harıl harıl bir şeyler yazan bir dünya insan var hala. Bazen yeni düzen böyle de bir biz uyum sağlayamıyoruz gibi hissediyorum.
0
duygusalatasi
(29.08.24)
Nein davut.
Güzel insanlar var, son zamanlarda muhabbet ettim birkaç tanesiyle. Ama çölde vaha gibi. Genel olarak trollugu kenara birakirsak cahillik baya var.
0
logisticsmanager
(29.08.24)
Yazar değilim ama isterdim daha çok sözlüğün ilk kurulduğu zamanki halinde yazar olmak isterdim.

Çok ciddi anlamda seviye düşmeye başladı anlattığın gibi. Kendi doğrularımı yazmak isterdim.

Kadın, hayvan, doğa düşmanı çok fazla kişi var. Meydanı da onlara bırakmamak lazım. Aklı başında insanların yazmaya devam etmesi gerekir bence.
0
rock n roll
(29.08.24)
Debe değiştiğinden beri eski sıklıkla girmiyorum. Burada da eskisi kadar girmiyorum. Önceden ifşa geceleri olurdu burada. Kimler hatırlar bilmem.
0
adwokat
(29.08.24)
Epey bi eskiden gündemi doğrudan ekşi sözlükten takip ederdim. Google'a bir şey sorduğumda Ekşi'ye link görürsem konuyu Ekşi'den okurdum.

Artık bu işleri X ile Reddit üzerinden yapıyorum. Ekşi Sözlüğe eskinin alışkanlığıyla günde bir iki giriyorum.

Kalite düştü, bozuldu düşüncelerine katılmıyorum. Şöyle ki, eskiden internette yazmak elit bir kesimin yapacağı iş idi. Akıllı telefonun kullanımının yaygınlaşması, internet kullanımının artması sebepleriyle daha geniş bir kitlenin görünürlüğü arttı.

Böylece de içi insan sevgisi dolu, sevgi pıtırcığı elitler, yaşadıkları ülkenin halkıyla tanışmaya başladılar ve bu tanışıklık hiç de hoşlarına gitmedi. Çünkü durum onların pembe ponçik dünyalarıyla hiç de örtüşmüyordu. Ortamın Avam gelmeden önceki halini özlüyorlar.

Fransız devrimi öncesi asilzadelerin balolar düzenlediği salonlara birden halkın doluşması sonrası asillerde oluşan rahatsızlık türü bir sorun çıktı ortaya. Kat kat janjanlı kıyafetlerine yapağı kokulu köylü kıyafetlerinin kokusu siner oldu.

Ekşi'de yazarım. Arada karalıyorum bir şeyler.
0
Mirket
(29.08.24)
2002 - 2010 her gun 3-4 saat mutlaka okur yazardim.
2010'dan sonra pek bakmamaya basladim cunku rezalete donustu, kural mural kalmadi.
0
cooperr
(29.08.24)
Aktifim ama genelde okuyorum çok az yazıyorum.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(29.08.24)
En son entry 2007 de girmişim,senin bu düşündüklerini düşünüp artık eğlenmediğimin farkına varınca öyle kaldı.
0
duptıs
(29.08.24)
Aşırı toksik bir platform. Sadece nefret ve negatiflik var. Kaliteli entry sayısı %1 bile değil. Uzak durmak, başlıklara bile bakmamak en iyisi.
0
but that was just a dream
(29.08.24)
Bugünün Beyoğlu'na ne kadar gidiyorsam, ekşisözlüğe de o kadar giriyorum.

Ekşisözlük bozulmadı, sadece diğer her şey gibi ülke ortalamasına yaklaştı. Yani bu ülkede ekşinin ilk zamanlarının hayatta kalabilme şansı olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Ülkedekinin genel ortalaması tüm kurum ve kuruluşları da aynı ortalamaya çeker. Hukuk sistemi neyse, sağlık sistemi odur. Eğitim sistemi neyse, futbolu odur. Yani ülkenin polisi bekçisi, öğretmeni öğrencisi bu durumdayken futbolunun premier lig seviyesinde olması mümkün mü?

Ekşisözlük de bu ortalamadan nasibini aldı. 2000'lerin sözlüğü neyse, 2000'lerin taksimi kadıköyü de oydu. Şu anda da farklı değil ki?
0
thracia
(29.08.24)
zamanında çok yazdık, şimdi de gençler yazacak bizim gibi.
her nesil “ekşi sözlük çok bozdu” geyiği yapar klasik.
ona rağmen ekşi hala bir çok konu da referans noktasıdır.
Hiç bir yerde bulamayacağın bilgileri yazarların deneyimlerinden elde edebilirsin.
sözlük okur yazarı olmayı bilmek lazım, yani kim troll, kim aktroll kim algı operasyonu peşinde, kim reklam yapmaya kasıyor bunları ayırt edebiliyorsan kaliteli içeriğe ulaşabilirsin.
0
rentts
(29.08.24)
en son 2009'da entry girmişim. troll başlıklarını görmezden geliyorum, spor entrylerini her okuyuşumda sinirim bozulup bir dolu insanı engelliyorum. bitmiyorlar.
bu tarzda site sadece reddit kullanıyorum, o da gündemi takip için yeterli olmuyor bazen. alışkanlık da var, azaltmak için bookmarklardan kaldırsam da başlık listesine bakarken buluyorum kendimi. başlıktaki ilk ve son entryleri okuyorum gerisi aynı zaten.

sözlükle direkt bağlantılı olmasa da türkiyedeki nefret kültürü yoruyor insanı.
0
anonim yazar
(29.08.24)
sabah akşam, bi de gün içinde aklıma geldikçe iki-üç dk giriyorum.

yazar hesabımı kullanmıyorum. bir şey favorilemiyor, artı-eksilemiyor sadece okuyorum. arada bi fikir soran entryler olursa ve çaylaklardan mesaj alabiliyorlarsa mesajlaştığım oluyor.

çok rezil bi halde sözlük.

ama eskiden de öyleydi. bu kadar nefret ya da yozlaşma yoktu gerçi. yaşınızı bilmiyorum ama belki eskiden bu kadar farketmemiştik. bilmiyorum.

eskiden daha entelektüel insan vardı, güzel güzel yazan eden emek verenlerin sayısı artık çok az. otu boku eleştiren ergenler ya da ergen kalanlar var.

bir de toplumun aynası az-çok.
toplum bağnaz, yeni nesil bağnaz.bağnazlığı dindarlık olarak yorumlamayın sadece. eksisözlükteki genç nesiller bağnaz.

ama twitter'dan daha iyi hala.
sürekli her şeyi alıntılayıp eleştiren, bunu yaparken yüksek perdeden konuşan, saçma sapan insanları ve aptal ergen eğlencelerini gösteriyor artık twitter. takip etsen de etmesen de.
0
biseysorcaktim
(29.08.24)
Kliseler ve negatiflikle dolu rezil bir ortam var. Gene de bazen bakiniyorum konuya gore.
0
mbond
(29.08.24)
Geçen bir soru vardı ya mutsuz olduğunda hüzünlü şarkılar dinlemenin psikolojide bir adı var mı diye, ben de umutsuzken daha da umutsuz hissetmek için okuyorum gibi geliyor bazen.
0
peki madem
(29.08.24)
Engelleyerek biraz rahata erdim.
0
gabe h coud
(29.08.24)
Debe sistemi değişmeden önce her sabah otobüste okurdum artık aklıma bile gelmiyor çok nadiren bakıyorum. Yeni öğrendiğim şeyler hakkında okumak için başlıkların şükela modunu okuyorum. Yazar olduğumdan beri sık yazan biri değildim artık çok daha seyrek yazıyorum.
0
black holes in the sky
(29.08.24)
Sözlükte yazilanlardan sikayet edenlerin de orayi ne amaçla kullandiklari malum.
0
Yourcousinmarvinberry
(29.08.24)
Rahatsızdan çok ortama yerleştirilmiş troll var. Rahatsızlar tekil olarak tolere edilebilir belki. Troller birlikte hareket ediyor. Çok rahat hesap değiştirebiliyorlar. Rende binası ile ilgili durumlar. Sadece yönetimle ilgili değil.
0
sibertenik
(29.08.24)
(1)

amazon co.uk'tan alınan ürünün gümrüğe takılması

arkady svidrigaylov
50 dolarlık bir ürün aldım ve gümrüğe takıldı. gümrükten çıkarmam için upskargo vekaletname göndermemi ve belli ücretleri ödemem gerektiğini söyledi. acaba 50 dolar tutan bir ürün için maksimum ne kadar vergi, masraf öderim. tecrübeli dostlar yardımcı olabilir mi ?
50 dolarlık bir ürün aldım ve gümrüğe takıldı. gümrükten çıkarmam için upskargo vekaletname göndermemi ve belli ücretleri ödemem gerektiğini söyledi. acaba 50 dolar tutan bir ürün için maksimum ne kadar vergi, masraf öderim. tecrübeli dostlar yardımcı olabilir mi ?
0
arkady svidrigaylov
(28.08.24)
Yeni gümrük yasasina göre bu tutar 10 kat veya fazla olacaktir.
0
Yourcousinmarvinberry
(28.08.24)
(33)

Neden Kediniz Var? Neden Kediniz Yok?

Lubb
tldr;neden bir kedi sahiplenmeliyim ya da siz neden sahiplendiniz, pişman mısınız ?ya daneden kedi sahiplenMEMEliyim ya da siz sahiplenmedinizi, pişman mısınız?--------Selamlar bir kedi sahiplenme durumu hasıl oldu. ihtiyaç sahibi bir kedi. satın alma veya o tarz durum değil zor durumda bir kedi var
tldr;

neden bir kedi sahiplenmeliyim ya da siz neden sahiplendiniz, pişman mısınız ?

ya da

neden kedi sahiplenMEMEliyim ya da siz sahiplenmedinizi, pişman mısınız?


--------
Selamlar bir kedi sahiplenme durumu hasıl oldu. ihtiyaç sahibi bir kedi. satın alma veya o tarz durum değil zor durumda bir kedi var (tekir değil cins) ve sanırım benim evim onun en iyi alternatifi. linç edecekler burdan sonra çıkabilir.

asıl konuya gelirsek ben her zaman bir kedi sahiplenmek o duyguyu tatmak istemiş biriyim. ama bir yandan da bu işin sorumluluğunun ağırlığının farkındayım ama karar aşamasında tecrübeye ihtiyacım var. o yüzden hevesle ya da düşünmeden karar vermek istemiyorum.

bu konudaki tüm görüş, soru ve önerileri aşağıdaki iki kutuptaki soruda birleştiriyor ve katkılarınızı bekliyorum;

neden bir kedi sahiplenmeliyim ya da siz neden sahiplendiniz, pişman mısınız ?

ya da

neden kedi sahiplenMEMEliyim ya da siz sahiplenmedinizi, pişman mısınız?
0
Lubb
(27.08.24)
Sahiplenmemelisin çünkü bakimi da muhafazasi da oldukça güç bir hayvan.
0
Yourcousinmarvinberry
(27.08.24)
Bro kedi sahibi olunca beynin serotonin reseptörleri kediye duyarlı hale geliyor ve kediyle olunca otomatik olarak mutlu oluyorsun, bu stres çağında muhteşem bir olay, o nedenle kedi sahibi olmalısın ama evde bi canlı beslemek en az bir çocuk büyütmek kadar masraflı ve zor mamasıydı vet. masrafıydı kılıydı yünüydü çok pahalı, ayrıca kafana göre bi tatile gideyim 2 gün bir yere kaçayım diyemiyorsun çünkü kedi her yere götürülebilen bi varlık değil tek başına bırakırsan da dönünce dünyayı sana dar eder ayrıca vicdanın izin vermediği için tek de bırakamazsın çok güveneceğin biri yoksa emanet de bırakamazsın, tüm hayatın kediye endeksli olur, zor yani ama kediler her şeye değer bence ben hiç pişman olmadım keşke dünyadaki bütün kedilere ben bakabilsem ama kedi bakmak çok zor ona göre düşünün karar ver minimum 10 sene sende olacak çünkü ama 15 de olur 20 de olur belli olmaz, eğer sahiplenip de 6 ay sonra ben buna bakamıyorum deyip sahiplendirme ilanı açarsan seni bulup döveriz şimdiden söyleyeyim ona göre karar ver.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(27.08.24)
kedi sahiplendim (tekir, sokak kedisi). oğlum yıllardır kedi beslemek istiyordu. çocuk şımarıklığı değil, severim sıkılınca da atarım gibi bir durum olmadığını biliyordum ama sorumluluğunu almaya da korkuyordum. gittiğimiz yazlıkta her sene yavru kediler oluyor, oğlan da çok seviyor, her sene acaba birini alıp götürsek mi, yapabilir miyiz diyip diyip vazgeçiyoruz. hatta 2021 yılında çok yaklaşmıştık vazgeçtik.

geçen sene kedinin biri, çok küçük yavru da değil 6-7 aylık eve geldi ve bir daha gitmedi. içeri almıyorduk kapıda yatıyordu, destursuz eve girip çıkıyordu. hiç diğer kediler gibi değildi. hepimizin o kadar kanı kaynadı ki dedik bu bizimle geliyor, bütün sorumluluğunu alıyoruz. iyi ki de getirmişiz.

neden sahiplenmelisin? mükemmel bir duygu. şu hayvana nankör diyenin allah cezasını versin. gelip yanına büzüşüyor, gorr gorr motor açıyor, karnına masaj yapıyor, en sıkkın anında iki sürünüp sırnaşıp mutlu ediyor. hoplaya zıplaya oynuyor neşe veriyor. canın sıkılınca gidip mıncıklıyorsun o da karşılık veriyor. acayip güzel bir duygu.

niye sahiplenmemelisin? her gün kumundan bok kürekleyeceksin, en geç ayda bir bütün kum kabını çamaşır suyuyla yıkayıp dezenfekte edeceksin. sabah akşam mama verilecek, haftada bir tüy taranacak. evin her tarafı tüy olacak, ağzından tüyü çıkacak, hele bir de uzun tüylüyse bütün koltuklar tüy olacak (sokak kedisi olmasına rağmen çok tüy dökmüyor, başka kedilere göre nispeten az benimki, sık sık taramakla da alakalı biraz). tırmalamak kedi için bir ihtiyaç, kedinin tırnakları içten dışa doğru uzuyor, tırmalayarak dış kabuğu atması gerekiyor. o yüzden ne kadar tırmalama direği de alsan o gidip halıları koltukları perdeleri tırmalayacak, eşyaların anasını belleyecek (benimki 1-2 şşşt yapma dedim, yapmıyor şimdi, nereyi tırnaklıyor bilmiyorum direğini de kullanmıyor. ama halılar koltuklar perdeler sağlam 1 yıldır). hasta olunca veterinere götürülecek, kavga dövüş ilaç içirilecek, ciddi hastalıklar epey masraflı, üzüntüsü de cabası (bu umarım hiç başımıza gelmez). en önemlisi tatile gidemeyeceksin, bayramda 1 hafta güneye kaçayım diyebilmen için şu dediklerimi yapacak birini bulman şart olacak. gezme tozma tayin yurtdışı işlerin varsa bakıcısını bulmadan yapamayacaksın, başına bela olacak. 1 aylık kuru maması 1500 lira, aylık kum 150-200 lira. bunun yaş maması var, maltı var, veterineri var, aşısı var (yıllık karma ve kuduz aşısı 900'er lira, iç dış parazit 3-4 ayda bir 600 lira), ilacı var, malzemesi (kum kabı, mama kabı, su pınarı, taşıma kutusu, tırmalama direği, tarama aleti, oyuncağı) var, var oğlu var, göçertmez ama biraz masrafı da var. bütün bu sorumluluğu peşin peşin kabul edip üstleneceksin, sonradan "yapamıyorum bana göre değilmiş" demeyeceksin.

ama böyle dertlerin yoksa, uzun seyahatlerde bırakabileceğim, bakabilecek biri var diyorsan, bok temizler, tüy tarar, mamasını suyunu veririm, halıya kusunca silerim, aşılarını aksatmam, masrafı da koymaz diyorsan mis gibi hayvan.

bokunu benden başka kimsenin temizlemeyeceğinden, veterinere götürme, ilaç içirme işlerinin bana kalacağından emindim. ne eşim yapar, ne oğlum yapar. ama ikisi de çok seviyorlar. ben hem seviyorum, hem bakıyorum. kedi de en çok beni seviyor. dibimden ayrılmaz. gece gelir koynumda yatar. çok kıpırdanırsam gider ayak ucumda yatar. sabah gelip öperek uyandırır. inanılmaz bir his var ya anlatamam. iyi ki sahiplenmişiz.
0
kibritsuyu
(27.08.24)
Valla bir canlının sorumluluğunu almak, hayatımı ona göre ayarlamak, temizliğiyle, mamasıyla, sağlık kontrollleri ile uğraşmak ve bu masrafa girmek istemiyorum.
0
Amaranta ursula
(27.08.24)
Yan apartmandaki komşu kedisini sokağa bıraktı, ben de sokakta bir iki kez sevip mama verdim buna, o ara kış geldi biraz mecburen sahiplendim vicdan ağır bastı, kedi 3 yıldır bende, bazı açılardan zorlukları olsa da kedi sahiplenmek iyidir aslında, bir zaman sonra evlat gibi oluyor.
0
blue rebel motorcycle club
(27.08.24)
Eksiden kedi besleyen biri olarak.

Kafana göre dışarı çıkıp uzun seyahat edemiyorsun. Bir evlat gibi sorumluluk gerekli.

Her yer tüy. Her 2 güne pislik temizliyorsun. Eşyaların anasını aglatıyor. Her taraf tırnak izi. Ayrıca masrafı da çok. Maması veteriner masrafları benim senede 1 tatil masrafım kadar. Eger doktor tavsiyesi degilse önermem. Ama yalnız yaşayan ve yalnız yaşamaktan kafayı kırmak üzereyseniz kedi çok iyi bir seçenek.
0
limonlu eksi
(27.08.24)
Benim tek bir yorumum olacak o da kedi sayısıyla ilgili. Kediler yaşlandıkça şikayetleri artıyor. TR'deki ekonomiyi düşünerek ne kadar sayıda kedi bakabileceğinizi iyi düşünün. Örneğin fip için tedavi çok ama çok pahalı, kaliteli bir mama alacaksanız bunun fiyatını araştırın.
0
rakicandir
(27.08.24)
Sorumluluğu yüksek olduğu için hiç girmiyorum o topa. Arkadaşlarımın kedileri ile gideriyorum evcil hayvan sevgimi. Bir yere gittiklerinde bakıyorum. Çiçek sulamak bile sorumluluk ama sen yokken çiçek kendi başını belaya sokmuyor. Kedinin ne yapacağı belli değil. Bir de depresyona falan giriyor bazıları sahibi gidince. Yapamam ama yapana engel olmam.
0
nawar
(27.08.24)
kedileri dışarıda severim ama evde asla. kedi kakasiyla uğraşmak iğrenç bir şey.
0
tabudeviren
(27.08.24)
Amaranta +1
0
jülsezar
(28.08.24)
uzun uzun yazdım ama tl:dr dersen özetlemiş arkadaşlar. ay kakası çok iğrenç, vay çişi çok kötü kokuyor, amanın her yer tüy oldu, abari eşyalar tırmık oldu, bu neymiş böyle ben hiç böyle olacağını tahmin etmemiştim dayanamıyorum diyeceksen hiç ama hiç kedi beslemeyi düşünme. kedi besleyecek olanlar bunları en baştan kabul etsin.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
@jülsezar +1
0
Mirket
(28.08.24)
yalnız arkadaşlar herkes neden sahiplenmemesi gerektiğini yazıyor. böle olunca kedi beslemek çok iğrençmiş gibi bir şey oldu. "doğru lan şunu sokağa atayım da kurtulayım, 15 sene daha bununla mı uğraşılır" diyeceğim nerdeyse (şaka tabi).

birkaçınız da neden beslenmesi gerektiğini, olumlu güzel taraflarını yazsanız da tercih yapabilse, elinde "bütün bunlara razıyım", iyi tarafı benim için ağır basıyor" diyebileceği argümanlar olabilse.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
kibrit+1

benim icin nefes almak kadar hayati bir mesele. kedisiz evde hayat bulmuyorum ama!!!!! su sokaga atilan hayvanlari gordukce kriz geciriyorum. artilarini saymakla bitiremem evlat sevgisi denen sey iste agirlikla manevi yonu guclendiriyor merhameti taniyorsun

eksiler: kum kullanirsan evin her yeri kum olur. benim bebeler pelet kullaniyor tuvaletini kolayca alabiliyorum her gun temizlemek gerekir. bazen tam yemege otururken veya misafir kapidan girince bi yerden koku gelir:) benim icin tuvaletini guzel yapan kedi gazini cikaran bebek gibi sevindirici bir haber o yuzden komedi trajedi karisik o koku.

en buyuk eksi sen evde olmayacaksan hayvan ne yapacak? kediden anlayan bi cevre ihtiyaci onemli ve konum olarak yakin birileri lazim. olmayacaksan evine birileri gidebilmeli eger degilse hayvani baska kedili eve götürmek bir dert, kedisiz evde durmasi ayri dert.

maddi durum da saglik hizmetleri icin buyuk ihtiyac. mamasindan veterinere ucuza kacilinca kar edinilen hicbi durum görülmedi oyuncak haricinde

en nemrut kedinin bile duygulari vardir bi o kadar psikolojileri hassastir. ben yoksam baskasi ilgilenir demeyin cunku mhntemelen o hep sizi arayacak. ben sikildim bunlar zaten icguduleri var sokakta yasar diyemezsin cunku o ev bebesidir(hem de cins:'( )

yillarca ev arkadasi(ex bf) ile kedimiz oldugu halde kendi evime baska bi kediyi ilk sahiplendigim zamanlara gittim. bebenin huzursuz oldugu bi anini normal bi seymis gibi videoya cekmisim:( ne kadar bildigimi zannetsem de cahilmisim. her kedinin huyu farkli iyi tanimak gerekir. sahiplenirseniz kediler hk bolca bilgi edinin(su an yapmaya calistiginiz gibi), kedili bi evde zaman gecirin mesela

arkadasimla eve cikarken butce oldugu halde esya almakta cok zorlandik cunku kedilere uygun seyler secmek gerekiyordu. duz kumas bi koltugu hic etmek icin kedinin herhangi bir engeli yok, ona kizamazsin da. deterjanindan yatak basligina kadar her seyi "pati dost" almak durumunda kaliyorsun. mesela deri yatak basligi(nE?!) yerine ahsap seciyorsun

evladini camdan dusmesiyle kaybetmis biri olarak, butun cami kapiyi korumali hale getiriyorsun. aksi halde acilan gedikten sen de atlamamak icin zor tutuyorsun

yurt disi hayalin varsa ve onu goturemeyeceksen uzak duruyorsun

onu cok seviyorsun
0
ala09
(28.08.24)
Olumsuz taraflarına (veteriner masrafı, tuvalet temizlemesi, tüy dökmesi, eşyalara zarar vermesi vb.) arkadaşlar değinmişler zaten.

Ben 7 yaşındaki kedimizi sahiplenmeden önce "Bu eve hayvan girerse ben giderim." diyen 67 yaşındaki annemin yorumunu bırakıyorum: "Hayatımın 60 yılını böyle bir sevgiden mahrum geçirdiğim için çok pişmanım."
0
dark red
(28.08.24)
kedim yok çünkü uğraşamam.
0
abelardo
(28.08.24)
Ailemin evinde yaşarken kardeşim istedi diye alındı. Kedileri çok severim ama kendi evimde yok, sebepleri klasik :

1) Kısırlaştırmazsan evin her yerine işer, evden kaçar, camdan atlar, agresifleşir, sesiyle huzur vermez.

2) Her yer tüy olur, halılar, tişörtler, paçaların, çorapların.

3) Açıkta yemek bırakamazsın

4) Kumu leş gibi kokar ve devamlı temizlemek zorundasın.

5) Rahat bir şekilde seyehat edemezsin.

6) Evdeki eşyaların içinden geçer, dünyanın parasını verdiğin mobilyalar ve kumaşları, kablolar, çiçekler...

Özetle sorumluluğu çok büyük, bunları bilmeden arkadaşının evinde görüp kucağında iki sevdin, hoşuna gitti diye kedi beslenmez.
0
kimlanbu
(28.08.24)
Sokakta bahcede evet
Evde asla.
Kediler evcil degil vahşi hayvanlar. Ev onlara göre değil
0
halk
(28.08.24)
İlk kedimi sahiplenmeden önce hayvansever olduğumu bilmiyordum, gerçekten.
Cevaplarda da gördüğünüz gibi bakış açısına göre değişiyor.
Benim hayatıma çok şey kattı olumlu anlamda.
0
kumandanim
(28.08.24)
yazmayı unutmuşum. yukarıda sayılan olumlu ve olumsuz yorumların yanında, kedi alerjisi kısmını da atlama. alerjin olmadığından emin ol.

benim kediye alerjim vardı. ne zaman bir kedi sevsem, ev kedisi bile olsa ağzım yüzüm yamulur, gözüm burnum akmaktan, silmekten, hapşırmaktan kıpkırmızı olurdu. hatta misafirliğe gittiğimiz bir evdeki kediyi sevdim diye o kadar yamuldum ki acile götürdüler, iğnelerle toparladım.

kedi sahiplenmemdeki en büyük endişem de buydu, ya alerjim tutarsa ne yaparım diye. geçen sene yazlıkta gelen kediyi ankara'ya götürme konusunda yükselmeye başlayınca her gün sokakta gezen bu kediyi alıp her gün ağzıma yüzüme sürdüm. elimi kolumu tırmalatıp kanattırdım. kendi kendime hard bir alerji testi uyguladım, bir sıkıntı olmadığına emin olduktan sonRa sahiplendim, ankara'ya getirdim. hala da yakalayıp yumulurum, bir sıkıntısı yok. alerjiden de kurtulduk galiba.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
uzun yıllar kedi baktım. tüm kedilerim öldükten sonra küçük ırk bir köpek sahiplendim.

köpekle kurulan bağ kediden daha farklı oluyor. köpek ile daha bir karşılıklı iletişim kurulabiliyor.

o yüzden artık kedi bakmak istemiyorum. köpeği eğitebiliyorum artık eve pislemiyor, koltuk tırmalamıyor, eşyaları parçalamıyor, durduk yere havlamıyor. Ama kediler ne kadar kimi akıllı olsa da başına buyruk davranıyorlar.
0
ananiyimioguz
(28.08.24)
@kibritsuyu

Bu alerji denen hastalık, bir gün birden kaybolabildiği gibi tam tersi olup, bir gün birden ortaya çıkabilen bir illet.

Alerji ilaçlarının da ciddi yan tesirleri vardır.

Bir gün ciddi bir kedi alerjisi başlarsa ne yaparsın?
0
Mirket
(28.08.24)
@mirket

dediğin gibi aniden çıkıp aniden kaybolan bir şey. 1991-2004 yılları arasında da kedimiz vardı evdei onu da sokaktan tutup getirmiş, aileme zorla sahiplendirmiştim. 13 sene birlikte yaşadık, alerji falan olmadı. kedimiz öldü, birkaç sene sonra alerjim başkadı, ne zaman kedi sevsem yamuldum. etrafımdakiler de şaşırdı yahu 13 sene kediyle yaşadın bir şey yoktu, bu nereden çıktı diye.

bunu sahiplenirken de endişem oydu, testini yapıp getirdim, 1 senedir sıkıntımız yok.

aniden çıkarsa ne yaparım? bilmiyorum, ilaçla falan kesmeye çalışırım herhalde yan etkilerini göze alıp.

o risk her zaman her şey için var. sırf alerji de değil. yani her an her şey olabilir. ama bazı riskleri göze almak da gerekiyor. yoksa hiçbir şey yapamazsın, kavanozda tek başına yaşamak zorunda kalırsın.

babam hastanelik olup yatağa düşeceğini öngöremedi, köpek aldı. farklı şehirde hastanelik olunca, ben de yanına gidince (benden başka kimsesi yok) köpek yabancı şehirde sokakta kaldı. komşu, babamın el bebek gül bebek baktığı hayvana bahçede en fazla bir sokak köpeği kadar baktı. kimsenin aklına bu senaryo gelmemişti, olan köpeğe oldu. eğitimi, gelişimi her şeyi aksadı.geri aldık getirdik ama tekrar toparlayamadık. babamla mı ilgileneyim, hastanede refakatçi mi kalayım, köpeği mi eğiteyim de evde yalnız kalabilsin, kendi işime gücüme aileme mi bakayım derken köpekle yapamayacağımızı anladık, sahiplendirmek zorunda kaldık.

şimdi benim de ailem alır başını giderse, ben kedimle yalnız kalırsam, sonra ben de hastanelik olursam bu kedi evde tek başına ne olacak, kim bakacak diye düşünürsem hayat bana zehir olur. tüm ihtimalleri düşünüp en kötü senaryoları yazarsak hayatta hiçbir şey yapmadan fanusta yaşamam gerekir.

o yüzden bazı şeyleri de düşünmeden risk almak gerekiyor. gerisi kader kısmet.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
2,5 ay önce bende de bahsettiğiniz gibi bir durum oldu. Bence artıları ve eksileri kişiden kişiye değişir. mesela titiz biriyseniz kedinin her yere tüy dökmesini, veya banyo tuvalet vs dahil kedinin meraklı olması sebebiyle evin heer yerini dolaşıp sonra da yemek masasının üstüne çıkmasını kaldıramayabilirsiniz.

biz çok temizlk hastası bir çift olmadığımız için kedinn bu hareketleri gözümüze batmıyor. masrafları da karşılamakta sorun yaşamıyoruz. senin sahipleneceğin kedi kaç yaşında ise masrafı ona göre değişir. bizimki 5 aylıktı, 2 doz karma aşı 1 doz lösemi, 1 doz kuduz yaptırdık (1 doz daha lösemi yapılacak) aşının tanesi 1200 TL istanbulda. ama başka bir şehirde oturuyorsan miktarı değişir. kayseride bir tanıdğım karmayı 500e yaptırmış. kuduz 300 tl bakanlık yapıyor.

2 ayda 1 iç-dış parazit ilacı yaptırman lazım 800 tl

kum masrafı kullandığın markaya göre değişiyor, 1 ayda 1,5 kutu (yaklaşık 15 lt) kum kullanıyoruz. 1 kutusu 150 tl olan kum da var 750 tl olan kum da var. senin tercihine kalmış.

mama ise kaliteden ödün verilmemesi gereken bir şey, 5-10 kg olarak alınca ucuza geliyor ama 1,5 kg ya da 2 kg alınca aylık masrafı 1000-1500 TL. (toplu alımda ucuzluk bir avantaj ama bayatlama ve kedinin ishal olma durumu dezavantaj)

1 tüp vitamın 620 tl (2-3 ay gider)
1 tüp malt 340 tl (2-3 ay gider)

daha ucuza da var ben iyisini almıştım. Yani bu iş öyle ucuz değil. kedin hasta olursa tahlil yaptırmak zorunda kalırsan 5-6 bin tl paran gidebilir.

bunları karşılayabilecek misin? onu değerlendir. BENCE KEDİ BAKMANIN KÖTÜ TARAFI: evden ayrılamamak. biz çok gezenti tipler değiliz o yüzden sorun olmadı henüz ama 1 hafta 10 gün tatile gidecek olsak sıkıntı olur. kediyi evde bıraksan bi dert, birine emanet etsen bi dert. hayvancağız yer değiştirdiğinde stres oluyo. yalnız kalsa ayrı stres oluyor. stres olunca da tuvalete çıkamıyor ya da ishal filan oluyor hasta oluyor çocukcağız.

yani sanırım şimdiki aklım olsa almazdım ama aldığım için de pişman değilim. kendime iş çıkarmış oldum durduk yere.

KOKU KONUSUNDA GÜNCELLEME: Evimiz çok küçük değil, boş bir odamız vardı kedi kumunu ve mamasını oraya koyduk koku sadece o odada var. bizim burnumuz alıştığı için bize hiç bir yer kokmuyor. geçen hafta annemle teyzem geldiğinde sordum; o odada koku olduğunu ama diğer odalarda olmadığını söylediler. odadaki koku da çok ağır değilmiş. sadece fark ediliyormuş hayvan kokusu olduğu.
0
turuncu tonlarda
(28.08.24)
Misafirlige gitmistim

1 evleri pis kokuyor

2 heryer kedi kılı ve cekyata bile oturamadik ustumuz basimiz kıl oldu

Bu hayvanlar cok tuy dokuyor koku yapiyor evi leştibgittigim kisilerin
0
Zetnikov
(28.08.24)
arkadaşlar cevaplar için teşekkür ederim. çevreme de sordum sizlere de sanki durum şu :

kedi bakanların çoğu pişman olduğunu söyleyemiyor ama bir daha bu işe girişmezdim diyerek dolaylı bir itiraf yapıyor. istemeyenler de direkt söylüyor.

olumlu yönde çok az geri bildirim aldım bu @kibritsuyu ve birkaç kişi demiş ama genelde sanırım herkes geri dönülemez bir yola girmiş durumunda kalmış gibi.

hiç mi iyi yanı yok diye bakınca iyi yanlarından işte tatlı seviyorsun falan derken ardından çilesini yapıştırıyor herkes.

çocuğa karar vermek gibi. rasyonel düşünme ile olmuyor demek bu işler. duygusal içten geliyor sonrasını düşünmeden. karşılıksız iyilik yapmak işte. yaparsan yaparsın. yapmazsan yapmazsın.
0
🌸Lubb
(28.08.24)
yalnız şunu tekrar belirteyim. ben bu bahsettiğim sıkıntıların hepsinin farkında ve bilincinde olarak, tamamını kabullenerek gönüllü olarak sahiplendim, ilk kedim değil. kediyi sahiplendikten sonra sıkıntılarının farkına varıp, sonra da vicdanım sokağa atmaya elvermeyip mecburiyetten katlanıyor, iyi taraflarıyla da züğürt tesellisi gibi avunuyor değilim.

kendi özgür irademle, bütün zorluğunun farkında olarak kabullenip sahiplendim, bundan da asla pişman değilim, gayet memnunum.

yani kendi adıma "kedi bakanların çoğu pişman olduğunu söyleyemiyor ama bir daha bu işe girişmezdim diyerek dolaylı bir itiraf yapıyor" cümlesine kesinlikle katılmıyorum.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
Bu sorumluluğa giremem diyordum ama kedi resmen gelip benim evde yaşamaya başladı kendimi içinde buldum. Kedinin kendisi beni sahiplenmeseydi ben asla götümü kaldırıp da sahiplenmezdim sadece düşünürdüm herhalde. Şimdi yanımda yatmış mırlıyor o nedenle kararından pişman değil diye düşünüyorum. Bence de iyi oldu.
0
peki madem
(28.08.24)
"kedi bakanların çoğu pişman olduğunu söyleyemiyor ama bir daha bu işe girişmezdim diyerek dolaylı bir itiraf yapıyo"

Sonuna kadar katılmıyorum:)
0
kumandanim
(29.08.24)
Kedi bakanların çoğu pişmanım demiyor abi sen şu an zorluklarını anladığın için almamak için kendi kendini haklı çıkarmak adına herkesin pişman olduğunu ama söyleyemediği düşünmek istiyorsun ama öyle değil biz sana sadece kedi sahiplenmenin çok zor olduğunu bir anlık hevesle ya da sevgi patlamasıyla eve alınmaması gerektiğini bu işin çocuk büyütmekten daha zor olduğunu anlatmaya çalışıyoruz, pişman olanlar genelde bir anlık hevesle ve sevgi patlamasıyla alıp sonradan o zorluğu görüp kediyi başkasına kitlemeye çalışanlar oluyor, onlar da buraya yazmaz zaten. Kedi sahiplenmek kediyle yaşamak zaten mükemmel bir his bunu anlatmak saçma, önemli olan zorluklarını bilmek zorluklarını bilerek karar vermek, yoksa ben sana kediyle yaşamanın ne mükemmel olduğunu 15 paragraf yazarım ama kediyle yaşamanın zorluklarını ANLAMADAN kedi sahiplenirsen kedi seni sabahın beşinde boklu kumunu temizletmek için uyandırdığında bize küfredersin. Ayrıca senin kediden bi beklentin mi var abi sana ne anlatmamızı istiyorsun; sen eve gelmeden yemekleri yapar yemekten sonra da kahveni getirir su bitince su siparişi verir diyerek mi ikna edeceğiz seni içinde öyle bir sevgi varsa alır beslersin yoksa beslemezsin bu doğal bir içgüdü, kar/zarar performansına göre değerlendiremezsin, sen ikna olmaya çalışıyorsun ama ben sende öyle bir ışık göremedim kusura bakma, sen bu işlere girme.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.08.24)
Kedileri severim ama sahiplenmiyorum:
- Tüy sorunu
- Koku sorunu
- Tuvalet sorunu
- Eşya ve mobilyalara zarar verme sorunu
- Evde olmadığında, tatile çıkacağın zaman kimin bakacağı sorunu
- Sabahları erken saatte uyandırma sorunu
- İşin maddi boyutu
- Bir de çok alışma, başına birşey gelirse üzülme endişesi var.

Ayrıca duyduğum çeşitli konular var. Daha bu hafta birinden dinledim, kedisi musluğu açmış saatlerce su şarıl şarıl akıyor. Belki evi su basacak. Ötekinin kedisi zıplayıp kapıyı kulpundan açabiliyor, evin giriş kapısı açık kalıyor, kişi işinde veya dışarıda.

Bu nedenlerden hiç sahiplenmedim. Evim çok geniş/bahçeli olsaydı daha olumlu bakabilirdim.
0
Lethe
(29.08.24)
www.eksiduyuru.com

kedi sahiplenince düşen hayat kalitemden bahsetmiştim burada ve yol yordam istemiştim buradaki arkadaşlardan.

ben de bir yakınımın bakamadığı bir cins kediyi almak durumunda kalmıştım. ama şimdi 2 yıl geçmiş olacak neredeyse. gül gibi geçinip gidiyoruz. yalnız, sanırım ben uyum sağladım kediye, o bana değil slkfsf artık gürültülerini takmıyorum, yoksa benzer şeyleri hiç yapmıyor değil. az yapıyor ama devam ediyor gürültüleri.

hatta buraya yazmamışım ama eve kedi geldikten sonra 1 ay içerisinde 3 defa hasta olmuştum. doktor bile kedi alerjin var bakma hayvana dedi. onu bile atlattık.

benim gibi, eve kedi girince depresyona giren bir tip dahi yapıyorsa, herkes yapar bence.
0
akatreil
(29.08.24)
1. Herkes kum sorunu demiş ancak ben kedimin tuvaletini banyoya koydum, kendim banyoya işim düştüğünde ya da basitçe tuvalete gittiğimde toplamda 30 saniyede her gün kutusunu temizleyebiliyorum. Kum kabının dışında küçük, kum sıçratmayan bir kilim alıyorsunuz, o da tuvaletten çıktıktan sonra patilerinde kalan son kumları topluyor. Kumunda dert edecek ne var gerçekten anlamıyorum. Kum kaplarının kenarında köşesinde küçük poşet koymalık yerler oluyor, oradaki poşetlerden çekip kumunu 30 saniyede temizleyip çöpe atıyorum. Bitti gitti.

2. Tüy sorunu. Dönem dönem çok tüy döküyorlar ancak kedi sahiplenmeden önce Dyson aldım ve şu an iddia ediyorum ki herhangi bir kedi herhangi bir erkek kadar tüy ancak döküyor. Hatta evde erkek varsa kedi tüyü çok daha sevimli hale geliyor bile diyebilirim. Bunu eve ne zaman kardeşim, babam vs geldiği zaman anlıyorum. İnsan kılı, kedi tüyünden çok daha pis ve uğraşması tatsız bir şey.+ Kedi tüyü sorunu düzenli tarama ve bakım ile çok azalıyor.

3. Veteriner masrafları oluyor. Kediniz hasta olabilir, aşısı olur, tahlili olur vesaire. Maddi durumunuz el vermiyorsa kedi sahiplenmemelisiniz.

4. Kediyi evde bırakıp bir yerlere gitme konusu: Bu o kadar zor değil, hele düzenli çalışan insanlar için hiç değil. Ben ayda bir Ankara-İstanbul arası gidip geliyorum, 2 ayda bir de 3-4 günlük yurtdışı seyahatim oluyor. Ankara-İstanbul arası tren yolculuklarına kedim alıştı ve stressiz gidip gelebiliyoruz, yolda uyuyor. Yurtdışına giderken komşuma ya da bir arkadaşıma anahtarı bırakıyorum. Şu an 15 günlük uzak bir tatil yapmam için kedimi ailemin evine bırakmam gerekir (Ankara). Ama bunu, kedinin bana sağladığı psikolojik rahatlığa kesinlikle değer buluyorum.

5. Kediyi neden sahiplenmeliyiz? Çünkü, kedi insana evde bir arkadaş olduğu hissini çok iyi veriyor. Evde canlı kanlı, çoğunlukla sessiz, sizi mutlu etmek için hazır bekleyen muhteşem bir varlık var. Sizi yormuyor, kendi hayatı var ve size arkadaşlık ediyor. Bilhassa yalnız yaşayanlar için bir varlığı sevebilme kapasitesini kaybetmemeyi sağlıyor, şefkat ve merhamet hissi uyandırıyor. Bunlar çok değerli şeyler. İnsanlar bu tarz sevgi temelli duyguların ne kadar önemli olduğunu yok sayıyor, görmezden geliyor veya aşağılıyor. Ancak bir şeyleri sevince hayatta anlam ve keyif buluyorsunuz. İşte canım sıkılınca bazen kedimin fotoğraflarına bakıyorum. Kedimi bazen konuşturuyorum kendi kendime. Epey oyun oynuyorum. Beni canlı ve zinde tutuyor. Bir canlı için emek göstermenin ondan çok kendime iyi geldiğine inanıyorum. Sizi mutlu eden ve kedi her şeye değer diye düşündüren kısmı da bu oluyor. Emek veriyorsunuz ve o kendi çapında size karşılık veriyor. İnanılmaz bir bağ oluşuyor arada. Bunu maddi olarak açıklayamazsınız ancak çocuk sahibi olmak gibi, bir kere tattıktan sonra bir daha bırakamazsınız. Geri kalan ıvır zıvır temizlik derdi vs bana sadece tembel insan bahanesi gibi geliyor. Temiz insan hep temizdir. Evim kokmuyor, evim biraz tozlansa kedim hapşırmaya ve rahatsız olmaya başlıyor ve temizlik yapmamı bekliyor. Yatağımı toplamadığım zaman bile kızıyor -toplu haline alıştığı için düzgün olmasını bekliyor. Çocuk gibi, nasıl alıştırırsanız o şekilde bekliyor.

Son olarak, evdeki eşyalara zarar verme hikayesi... Hikaye diyorum çünkü evdeki eşyaları eskimesi için alıyoruz, eskisin ve yenisini alabilelim. Bir ömür boyunca aynı koltuğu kullanmak istemiyorum mesela. Aynı perdeyi de. İnsan her zaman farklılaşmak istiyor, sıkılıyor. Kedimin bunları eskitmesinden ziyan değil, keyif alıyorum. Eskisin ki yenisini alabileyim. Çünkü bu tarz eşyalar tek başına yaşayan bir insanın ömür billah eskitemeyeceği eşyalar. Eşyaya hizmet edeceğime, eşya benim ve kedimin keyfini yerine getirsin yeterli. 70 yaşında hala aynı perdeyi kullanmak isteyeceğinize emin misiniz? Hayır.
0
silverleaf
(29.08.24)
(18)

Duyuru Telegram Grupları

rock n roll
Bu gruplara katıldınız mı?Kalabalık oluyor mu?Grup kurulduktan sonra kaçıncı dakikada kavga çıkıyor? :))
Bu gruplara katıldınız mı?

Kalabalık oluyor mu?

Grup kurulduktan sonra kaçıncı dakikada kavga çıkıyor? :))
0
rock n roll
(26.08.24)
buranın dengesi güzel yetiyor gruplara katılasım gelmedi
0
grimavi
(26.08.24)
Valla ben girmedim. Burdan bir arkadaşla bu grupların dedikodusunu yapmıştık kavga çıkar diye. Nitekim bu gruplarla ilgili açılan duyurular da bunu destekliyor.
0
Amaranta ursula
(26.08.24)
Şu anda benim olduğum grup hangisiyle o grup iyi.
Flört etmeye çalışılmasa daha kaliteli muhabbet olur. Öyle bir niyetiniz varsa gelmeyin. Geldiyseniz de ayrı dm’den yardırın, bunları görmek hoş değil 70 kişi arasında.
0
gabe h coud
(26.08.24)
gruplar bir noktadan sonra birilerinin harem gibi bir yapı kurma girişimlerinin sergilendiği bir mecraya evrildiği için morca +1 diyorum. gezeve'nin dediği gibi sinsi sinsi yazılanları okumak da ayrı bir sorun. dahil olmayacaksanız çıkın gruptan.
0
duygusalatasi
(26.08.24)
Önceki duyuruma bakarak herhalde bu soruyu sordunuz. Grubu kuran kişi olarak söyleyeyim; 6. günde farklı zamanlarda/nedenlerle iki kişi çıkardı. bu kişiler sorgusuz sualsiz yollandı.
Şu an itibarı ile 80 kişi civarındayız.
0
rakicandir
(26.08.24)
Katıldım. Küfür var.
0
muhayyer divan
(26.08.24)
Ben sadece grupta kimler var diye girip, çıkmıştım. Tekrar gireceğim sırada banlandığımı gördüm haha.

Belli bir grup var sürekli kendi arasında aynı muhabbeti eden. TG grubu olayı bana tamamen saçmalık gibi geliyor.
0
Yourcousinmarvinberry
(26.08.24)
Katılmadım.
0
Mirket
(26.08.24)
katıldım.

80 kişi.

80 kişinin dahil olduğu bir grupta herkesten aynı duyarlılığı, aynı özveriyi bekleyemezsin. illa birisi çıkıp ya küfür eder, ya sataşır. ilginç şekilde 1 haftadan uzun zaman oldu, kimse kimseyle dalaşmadı, herkes güzel güzel geyik yapıp sohbet ediyor. arada 1-2 tane küfür etmeye, huzur bozmaya yeltenen oldu -ki 80 kişi içinde olmaması mucize olurdu-, onlar da seri şekilde gruptan çıkarıldı. gruptaki muhabbet seviyesinden hoşlanmayan birkaç kişi kendi istekleriyle gruptan ayrıldı. onun dışındakiler güzel güzel sohbet ediyor. yani 10 gündür elle tutulur bir kavga gürültü yok.
0
kibritsuyu
(26.08.24)
abi niye soruyorsun gir bak gitsin. beğenmezsen çıkarsın. giren bir daha çıkamaz diye bir şey yok ki. belli ki aklında kalmış ki soru soruyorsun. ya da özel davet mi bekliyorsun acaba?
0
titanyum22
(27.08.24)
@titanyum; içinde bulunmaktan hoşlanmayacağım, bana uygun bir yer olmadığını gelen cevaplardan anladım.
0
🌸rock n roll
(27.08.24)
bana pek öyle gelmedi. girmek istiyorsun ama buradaki aktif personanın hakkını chatte verememekten korktuğun için bulaşmıyorsun sanki. grup hakkında yapılan yorumlar hep olumlu oysa.
0
titanyum22
(27.08.24)
@titanyum; çok haklısın, işte o yüzden bulasmayım :))
0
🌸rock n roll
(27.08.24)
katılmadım.
bu tip yerlerde bi yerden sonra "buralar bizden sorulur" moduna giren tipler oluyor hiç çekilir değil.

harem gibi bir yapı kurma girişimlerinin sergilendiği bir mecraya evrilmesi +1
0
tabudeviren
(27.08.24)
Katılmadım. Katılmayı düşünmüyorum.

3-5 kişinin sazı eline aldığı, milletin flört etme ve/veya laf sokma yarışına girdiği yerlere dönüşüyor bir müddet sonra. Ardından kısırlaşıyor. İsteyen istediğin alınca/alırken önce katılımcıların %80'i sadece okuyor (ya da okumuyor bile). Sonra grup ölüyor.

Belirli bir sayıdan yüksek grupların kaçınılmaz kaderi. İsteyen istediği yerde flört eder tabii ki ama aksini yapıyor ya da ilgilenmiyor gibi yapıp kovalamaktan bitap düşüyorsa komik. Zaten çoğunlukla böyle oluyor.

Kimse üstüne alınmasın. Bu grupların hiçbirinde yokum. Kimseye laf çarpmıyorum doğal olarak.
0
nawar
(27.08.24)
katıldım bir kaç attention whore vardı. onların ergen muhabbetleri baydı çıktım. bir diğerinde de öğretmen biri vardı o da vesikalığını koymuş sürekli ona yazan erkeklerle bira rakı güzellemesi yapıyordu o da baydı oradan da çıktım.
çok boş adam işi. kaliteli bir sohbet asla yok.
0
rentts
(28.08.24)
Katılmıştım.

Kurulan ilk grup çok komikti. Admin borderlinedı bir günü bir gününü tutmuyordu. Herkese küfür edip “bana küfür edemezsiniz” diye mağdur oluyordu. Millet de sanki bu kişi engelliymiş de onu idare ediyormuş gibi kibarlığını bozmuyordu. Çıkan kavgaları okumak eğlenceliydi. Sonra grubun en aklı başında adamları bile çıldırdı. Grubun tamamı çıkınca admin iki üç kişi ile sohbet etmeye çoğu zaman monolog kurmaya başladı, dramatik bir hal alınca çıktım.

İkinci grup ise tepki üzerine kuruldu. Burada aktif olan insanlar gördüğüm kadarıyla işinde gücünde, hoş sohbetli kişilerdi. Bağımlılık yapmasın diye burdan da çıktım sonra. Çünkü bir saat girmeyince yüzlerce mesaj birikmiş oluyordu insanı işinden gücünden eder valla :d
0
ruhen hastayim ben
(28.08.24)
İşin garip tarafı, insanların okul ya da iş gibi mecbur oldukları bir ortam değildi bu gruplar; insanların zorbalık, iğneleme, alay edilmesi gibi davranışları çekmesi için bir zorunlulukları yok. Bir söyler, iki söyler, sonra sektirip gider insan. Okulda çocuklar, iş yerinde arkadaşları zorbalıklarından kaçamıyor, grubu da öyle sandılar. Adminmiş, ownermış. Benimle gerçek hayatta iletişime geçemeyecek insanlar şanslarını çok zorladılar. Ki çok da cutie ve samimi yazdım. Güzel şeyler paylaşabilirdik. Konulara göre alt gruplar açabilirdik. Herkesin birbirine laf sokup iğnelemek için yer aradığı ya da ergence boş laf yaptığı bir yer oldu. İyi bir deney oldu. Hızlandırılmış bir kurs da sayılır.
0
gabe h coud
(28.08.24)
(7)

almanyadan kredi cekip türkiye'den ev almak

robert bosch
yapan oldu mu hic?mümkün müdür? ve nasil?
yapan oldu mu hic?
mümkün müdür? ve nasil?
0
robert bosch
(26.08.24)
Mümkün degil.
0
Yourcousinmarvinberry
(26.08.24)
@yourcousin, sen almanya'da ortalama maaslari 10k€ sanan arkadas degil misin?
mümkün olmadigini nerden biliyorsun?
0
🌸robert bosch
(26.08.24)
Almanya'da yasayip gelir gosterebiliyorsaniz ihtiyac kredisi cekip ev alabilirsiniz. Almanya degil ama baska bir Avrupa ulkesinde bu sekilde ihtiyac kredisi cekerek ev alan tanidigim var.

Ama sorunuz spesifik olarak konut kredisi (mortgage) cekerek ev almaksa onu bilmiyorum. Ancak dusuk olasilik gibi geliyor, cunku kredinin odenememesi durumunda Avrupa disindaki bir eve banka el koyamayacaktir, o yuzden yanasmayabilirler.
0
sertac akin
(26.08.24)
Abi ben Almanya için bilmiyorum da genelde birkaç kişiyle konuştuğum zaman Fransa'da, bankaya projeni açıklarsan vs olabilir demislerdi. Bu biraz bankanla olan ilişkine bağlı gibi. Bir de sallıyorum 100 bin euro ile 400 bin euro arasında ciddi fark olur tabi.

Bence sen bankana sorsan ciddi proje ile daha net cevap olur.
0
logisticsmanager
(26.08.24)
Ev kredisinin bütün olayı bankanın eve ipotek koymasında. O yüzden 30 yıl vadeli ve diğer kredilere oranla düşük faizli kredi veriliyor. AB içindeki hukuki düzenlemeler nedeniyle belki belli ülkeler arasında oluyordur da, Almanya ile Türkiye arasında bu tür kredi her şeyiyle zor.
0
salihdt
(26.08.24)
Eğer Almanya da gerekli kredibiliten varsa, skorların iyiyse veya teminat gösterirsen ihtiyaç kredisi çekersin, bununla da tr de ev alırsın.

Ama konut kredisi alman imkansız, alman bankası nasıl tapuda ipotek koyacak
0
fistikthecat
(26.08.24)
konut kredisiyle imkansiz ama ihtiyac kredisiyle istedigini yaparsin.
0
sir gawain
(26.08.24)
(22)

Duyuruda herkes birbiriyle ilişki mi yaşamış?

Jux
Clickbait başlığa hoş geldiniz... Az önce bir cevapta gördüm, buradaki bir eski sevgilisi yine buradan biriyle evlenmiş.İstisnai bir durum mu yoksa başka örnekler de var mı benzer? Kim buradan sevgili yaptı ve o kişi hala aktif mi diye sorayım ilk sorumu. Sonra, tuhaf olmuyor mu diye de ekliyim. Bur
Clickbait başlığa hoş geldiniz...
Az önce bir cevapta gördüm, buradaki bir eski sevgilisi yine buradan biriyle evlenmiş.
İstisnai bir durum mu yoksa başka örnekler de var mı benzer? Kim buradan sevgili yaptı ve o kişi hala aktif mi diye sorayım ilk sorumu.


Sonra, tuhaf olmuyor mu diye de ekliyim. Buradan biriyle tanışsam acaba eski manitası da mı burada diye mi düşünmek lazım? Olsa ne olacak gerçi. Ama tuhaf olsa gerek.

Bu arada eleştirmek amaçlı sormuyorum, aksine ülke medeniyet seviyesinin çok üstü.
0
Jux
(25.08.24)
e yaşanır tabii... halihazırda bazı filtrelerden geçmiş ve hayata bakışı az buçuk birbirine benzeyen (en azından eskiden) insanlar birlikte bulunuyo. elektriklenme için çok doğru yer bence. destekliyorum

garip olur mu? olabilir ama kimin umrunda... hayatının aşkını bulup geçmişine de bakmazsın artık 2024
0
abuzer
(25.08.24)
@abuzer, geçmişine bakmak değil aslında demek istediğim. Sık gittiğin mekana sevgilinin eski sevgilisinin gelmesi gibi bir tuhaflıktan bahsediyorum.
0
🌸Jux
(25.08.24)
Bro sen herhangi bir yerde de biriyle tanışsan yine eski sevgilisiyle aynı ortamda bulunma ihtimalin olabilir, kaygıdaki sığlık biraz bundan kaynaklanıyor kimsenin geçmişini kurcalamazsak sorun da çıkmaz kanaatindeyim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.08.24)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet, pek aynı şey değil sanki ya?
O mekanda düzenli takıldığını biliyorsam gitmem mesela oraya. Tek seferlik denk gelmeden bahsetmiyorum çünkü.
0
🌸Jux
(25.08.24)
o cevabi görünce ben de benzer düsündüm.
burada cok dating dönüyor/dönmüs :)
reddit'te mesela böyle bir sey olmaz heralde ama burada oluyor.
0
robert bosch
(25.08.24)
Benim kontenjanı da biri kullanmış demek ki.
0
gabe h coud
(25.08.24)
@Mehmettheslim, soruyla hiçbir ilgisi olmayan cevabını silersen sevinirim dostum, gereksiz kalabalık yaptı.
0
🌸Jux
(25.08.24)
İlişki yaşayan olmuştur mutlaka. Neden olmasın. Zeki komik kafa kişiler var burada. Eskiden vardı ya da.
Teklifler de almıştım ama olmadı o zamanlar
0
Cezcez
(25.08.24)
hayır canım niye herkes birbiriyle ilişki yaşasın ama burası küçük bir komünite, bazılarımız yıllardır buradayız. çoğu insanın karakterini, düşünce yapısını vs. iyi kötü anlıyorsun sürekli buradaysan. zaman içerisinde tanışıklık, arkadaşlık, dostluk, sevgililik vs. olabiliyor.

ben duyuru'dan iki sevgili yaptım mesela. allah seni inandırsın olay tamamen kızların "slm tanışalım mı" demesiyle başladı, gerçekten. yani olur, olmayacak şey değil ama burayı herkesin birbirini gondiklediği bir orgy ortamı olarak düşünmek de doğru değil elbette. insanın, iletişimin olduğu her yerde sevişme/öbüşme olur. duyuru istisna değil.

kulağıma gelmedi ama yüzde yüz eminim ki benim hakkımda da bissürü dedikodu yapılıyordur, eminim. aynı şey bunu okuyan duyurucuların en kötü ihtimalle yüzde 50'si için geçerlidir.

burası küçük bir sanal köy gibi. affedersin seksi de dedikodusu da eksik olmaz. insan doğası.

bak dissendium eski sevgilisi yüzünden kafayı yedi. adamı aforoz ettik. millet yedek hesaplarına kadar buldu. çocuk gönül rahatlığıyla duyuru açamaz oldu. yahut birisi çıkıntılık yaptığında hemen dikkat çekiyor, tepkiyi üzerinde topluyor vs...

aynı şeyleri ben de yaşadım. o zaman yaşım genç tabii, üzüldüğüm ve kırıldığım oluyordu. duyuruyu hafife alma. genel olarak insanların bir arada bulunduğu hiçbir ortamı hafife almamak lazım. buradan evlenip çocuk yapan da çıkar, birbirini dolandıran da çıkar, birbirini vurup öldüren de çıkar.
0
mark greg sputnik
(25.08.24)
Valla ben buradan kimseyle sevgili olmadım. Ama görebildiğim kadarıyla burası Dallas'a dönmüş. Normal de geliyor bir noktada. Bazılarının neredeyse tek (sosyal) hayatı buradan ibaret. Etkileşim olmaması kaçınılmaz.
0
Amaranta ursula
(25.08.24)
İnsanlar Okey Plus'tan sevgili ediniyor buradan niye edinmesin.
0
Bir ben var benden şurada
(25.08.24)
ben dahil değilim istatistik amaçlı bilgi veriyorum.
niyetim de yok.
0
janderzel zartanyan
(25.08.24)
10 yıldır falan duyurudayım, tek bir kişiyle bile tanışmadım ya da arkadaşlık kurmadım. istisnayım galiba.
0
deartheodosia
(26.08.24)
Buradan sevgili yapmadım. Birçok kişi yaptı. Sonra ayrıldı yine buradan başka sevgililer yaptılar. Hatta çeşitli iletişim kanalları ile gruplar kurup BBG evine çevirdikten sonra yürüyen yürüyor sevgili olan oluyor ve o kanallardaki gruplar ölüyor. Daha sonra yenisi açılıyor diye devam ediyor.

Biraz tuhaf oluyordur tabii ki. O yüzden rahat soru sorabilmek için yeni nick alanlar da var. İlişki sırasında her gün ve günün büyük bir kısmında görüşmek -şimdi aşktapar tayfa şiirsel bir dille güzel bir şeymiş gibi övecek ama- güzel bir şey değil. İlişkiyi de yıpratıyor. Bir de ayrılınca aynı yerde olmak rahatsız edici tabii ki. Bu sebeple okulda aynı sınıftan ya da iş hayatında aynı ofisten biri ile sevgili olmadım hiç.

Benim bunlarla sorunum yok da asıl takıntılı ve ruh hastası kişiye denk gelmek kötü. Düşünsene buradan bulup sevgili oluyorsun sonra yürümüyor ve bir sebepten ayrılıyorsun. Sapık gibi her duyuruna dadanıyor. Özel konuşmalarınız üzerinden gelip laf çarpıyor. Başkaları ile iletişimini sabote etmeye çalışıyor. Duyuru açıp laf sokuyor falan. Düşman başına.
0
nawar
(26.08.24)
16-17 senedir buradayım. benim hakkımı kim yediyse haram olsun :)
0
phonex
(26.08.24)
yok valla, değil iliskiyi yazistigim biri bile yok, nick aşinalığını saymazsak kimseyi tanimiyorum. 2006'dan beri burada olduğum halde :)

buradan duyurudaki ruh eşime sesleniyorum,

- seni kimler aldı? kimler öpüyor seni?
0
tabudeviren
(26.08.24)
herkes gelip ben sevgili yapmadim yazsin da suraya onlarin da sevgilisi olsun :P
0
robert bosch
(26.08.24)
Biz tam numlock ile ilişki yaşayacaz derken grimavi'nin aklımı ve kalbimi aynı anda çelmesi sonucu kendisine buradan (göz önünde, ulu orta, mesajla falan değil yani) evlenme teklif ettin, o da bana hemen düğünsüz börtü böceksiz kır nikahı ve yosunsuz hayvansız taşsız denizi olan bir balayı ayarlamaya başladı, en son bu şekildeyiz. Durumumuz nedir bilmiyorum.

@grimavi naber sevgilim?? :))

(Bu arada kendisini tanımam etmem o beni hiç tanımaz)
0
muhayyer divan
(26.08.24)
bu oranın çok yüksek olduğunu düşünmüyorum.
0
bartholomew87
(26.08.24)
7-8 yıl önce, burası daha samimi ve herkes birbiriyle tanış sayılabilecekken biriyle buluşmuştum. Yüz yüze görüşünce pek bir şey hissedememiştik ama olsaydı devam ederdik herhalde. Kendisi birkaç yıl önce banlandı, sonra ''...2'' şeklinde ilk nickini kullanarak tekrar hesap açtı ama o da banlandı. Şu an başka isimlerle buradaysa bilemeyeceğim, gerçi olsaydı yazım stilinden anlardım.

Onun dışında dönem dönem sohbet ettiğim ve o sohbeti ilerletmek isteyenler elbette oluyor. Daha çok fikir beğenip yaklaşmayla başladığı için buradan bir ilişkinin devam etmesi daha kolay bile olabilir. Burada tanışıp evlenenler olduğunu da biliyorum, nick vermeyeyim.

Bu arada sırf bu amaçla burayı kullanan, pusuda bekleyen bir güruh var. Zibilyon yıl önce burada ilk hesabımı açtığımda kadın olduğumu anlayan beş altı erkek kişi damlamıştı mesaj kutuma. Üç beş ay önce bu hesabı açtıktan çok kısa bir süre sonra da aynı kişileri mesaj kutumda buldum. Hala buradalar, istiyorlar, talep ediyorlar, bekliyorlar. :d
0
moonie
(26.08.24)
İlişkiden çok daha fazlası da var aslında. Bu kulaklar neler duydu...
0
Yourcousinmarvinberry
(26.08.24)
-bir de eski halini görecektiniz buranın, tey tey. tur dönüyorduk.-


hayu kendinize gelin, burası da bir toplum, burada da insanlar diyalog kuruyorlar. okulda da tanıştığınız birlikte olduğunuz insanların eski manitaları da aynı okulda olabilir.. okul kelimesini iş, kurs, klüp vb değiştirip baştan okuyunuz.
0
nwnd
(26.08.24)
(1)

Eksiduyuru reddit sub invitasyonu

lapaz
Olan yollayabilir mi
Olan yollayabilir mi
0
lapaz
(25.08.24)
Reddit'de de mi varmis duyuru ?
0
Yourcousinmarvinberry
(25.08.24)
(13)

Size amerikan vatandaşligi verilecek ama Tr vatandaşliginiz silinecek

Zetnikov
Kabul eder misiniz. Tr vatandasligi hakkiniz bir daha olmayacak. Neden?
Kabul eder misiniz. Tr vatandasligi hakkiniz bir daha olmayacak. Neden?
0
Zetnikov
(24.08.24)
nereye başvuruyoruz
0
my fault
(24.08.24)
TR vatandaşlığının bir avantajı yok. Vatandaşlıktan çıkanlar mavi kart alabiliyor oy verme hariç Türk vatandaşlığından farkı yoktu. (gerçi bu sadece Almanya veya AB için çıkmış bişey mi emin değilim)

Mesela Hollanda çifte vatandaşlığa izin vermiyor, bir akrabam oranın vatandaşı olmak için TR vatandaşlığından çıktı.

ABD'de vergi sıkıntısı var diyorlardı, dünyanın neresinde yaşarsan para kazanırsan yine de ABD'ye vergi vermen gerekiyor. Seyahat özgürlüğü ve tehlikeli bi durumda devletinin arkanda durması açısından ABD vatandaşlığı iyidir.
0
nhk ni youkosu
(24.08.24)
@Mehmettheslim
Amerika'da yaşayacaksın dememiş.
vatandaşlığı alıp Türkiye'de mis gibi yaşarım ülkemiz yabancılar için cennet;)
(bkz: vatandaşı olmasan aslında eğlenceli ülke)
0
late viper
(24.08.24)
Amerikaya bebek katili diyip oradan vatandaslik alan cocuklarini okutanlar varken bazi yorumlar bana inandirici gelmiyor kankitolar
0
🌸Zetnikov
(24.08.24)
Olmaz.
Tabi tek neden bu değil ama özellikle bu seçimlerinden sonra ortalık daha da gerilecek oralarda. İdeolojik ayrışma var.
0
diyecevaplandı
(24.08.24)
tc kimliğinin bir avantajını 30 yaşıma kadar görmedim, bundan sonra da göreceğimi sanmıyorum.
0
Whily
(24.08.24)
Tabii ki kabul ederim. Devlet vatandasina nerde sahip cikiyor ki? Bi refah da saglayamiyor. Ulkede ikinci sinif vatandasiz zaten turkler olarak. E yurt disina gitsen vize kuyrugundasin. Ben hicbir avantajini gormuyorum tr vatandasliginin.
0
Kittie
(24.08.24)
akebeli dayı gibi konuşacağım ama kabul etmem, türk vatandaşlığımı silmeseler de etmem. burayı çok sevdiğimden değil abd'den nefret ettiğim için. pü pü allah korusun.

ayrıca tr vatandaşlığının silinmesi sıkıntılı bir durum. tamam abd vatandaşı birisi muhtemelen iyi kazanır, istediği zaman da pek sorun yaşamadan girip çıkar türkiye'ye ama bilmiyorum ya benim ailem, sevdiklerim vs. ülkenin durumundan memnun olmasam bile türkiye'de yani. doğup büyüdüğüm topraklara yabancı olarak girebilmeyi, işte oturum iznine başvurmadan ne kadar kalabilirim diye bakmak zorunda olmayı istemem. anam, kardeşlerim, yeğenim, arkadaşlarım vs. sağ olduğu sürece çok sevdiğim başka bir ülke vatandaşlık verse dahi tr vatandaşlığımı kaybetmek istemem. isterse dünyanın en berbat köşesi olsun, doğup büyüdüğüm ve neredeyse her şeyimi yaşadığım topraklara yalnızca bir yabancı olarak girebilmek benim zoruma gider, üzülürüm.
0
mark greg sputnik
(25.08.24)
Ruhumu bile satisa çikarabilirim USA için, vatandaslik ne ki.
0
Yourcousinmarvinberry
(25.08.24)
kabul ederim. sebebi çok basit. abd'de rahatça ikamet edip çalışabilmek için. abd'yi çok seviyorum
0
abelardo
(25.08.24)
asla. ben bu topraklara aitim ve önceliğim her zaman kendi ülkemin vatandaşlığı olur. söylediğiniz durum sanırım yalnızca iltica durumunda geçerli ki bu benim kabul edemeyeceğim bir durum.
2 yıl önce green card başvurum olumlu çıkmasına rağmen süreci hiç ilerletmedim bile. bi hevesle başvurmuştum zaten çıkmaz diye. gezip tozmalık gittim pek çok yere, gezmelik gidişler çok da güzeldi ama uzun süre başka bir yerde kalamıyorum ben ki amerika dışardan gözüktüğü gibi de değil pek çok konuda. gidip dönen de çok etrafımda. abd'de pek çok yeri gittim gördüm turistik olarak gayet güzel ama uzun süreli yaşam bana göre değil.
0
ezkaza
(25.08.24)
ABD pasaportu verilirse asimile olmam en fazla 10 dakikamı alır, 1,5 gün sonra falan belediye ile kavga edecek kadar oturduğum muhiti besinimseyip sorunlarıyla dertlenecek ve çözüm arayacak duruma gelirim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.08.24)
Sirf bir zarari yok diye isteyebilirim ama cok da onemli degil. Bu arada hollanda cifte vatandasliga izin vermiyor denmiş ama bu nedir yeni birsey mi? Normalde izin veriyor çünkü.
0
mbond
(25.08.24)
(2)

Kedinizin favori parfumu ne

lapaz
?
?
0
lapaz
(22.08.24)
Lö tavuk eau de toilette.

Kokusunu alır almaz çılgına dönüyorlar.
0
apocalipy
(22.08.24)
Kedi kokaini diye tabir edilen bisi var, kediler onu koklayinca kendinden geçiyor.
0
Yourcousinmarvinberry
(22.08.24)
(18)

hayata karşı önde başlayanlar

tuborg yesili
Olduğunu gördüğünüzde ne hissediyorsunuz ve bu sizin motivasyonunuzu nasıl etkiliyor?Evet hayat adil değil vs.kimisi başkasının elde etmek için deli gibi çaba sarf ettiğine zaten sahip olarak doğuyor.Bu gerçeğe dair tutumunuzu merak ediyorum aslında.
Olduğunu gördüğünüzde ne hissediyorsunuz ve bu sizin motivasyonunuzu nasıl etkiliyor?

Evet hayat adil değil vs.

kimisi başkasının elde etmek için deli gibi çaba sarf ettiğine zaten sahip olarak doğuyor.

Bu gerçeğe dair tutumunuzu merak ediyorum aslında.
0
tuborg yesili
(21.08.24)
Dediğin gibi hayat adil bir yer değil. Ben hayat standartlarımı elimden geldiği kadar yükseltmeye çalışıyorum. Belki bir başkasının hiç zahmet etmeden elde ettiği bir şey için ben mücadele ediyorum. Asla kurban rolüne girmiyorum. Hayat bana örnek veriyorum 1 birim bir şey verdiyse ben onu 2 birim yapmaya çalışıyorum.

Bir de diğer taraftan benim de bazı kişilerden daha şanslı olduğum gerçeği var. Bana imrenen, ne kadar şanslı diyenler olabilir.
0
rock n roll
(21.08.24)
Hayatta sadece kendi isteklerimin pesindeyim. Benim olmam gereken yerde bir baskasi sirf aile sayesinde olmussa bu benim hevesimi baltalar evet.

Ama annesinden apartman kalmis birini de asla sallamam.
0
Yourcousinmarvinberry
(21.08.24)
Sahip olduklarımla ve olabilme potansiyelim olanlarla mutlu olmasını öğrendiğim, hiçbir zaman sahip olmayacağım bir konuma doğuştan sahip olanları düşünerek delirmenin bana bir faydası yok, onlar yokmuş gibi hayatıma devam ediyorum gördüğüm zaman da kafamı başka yere çeviriyorum telefonuma bakıyormuş gibi falan yapıyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.08.24)
Bilmiyorum beni etkilemiyor. Sadece morbid obez olduğum için incecik çıtı pıtı insanların bu hallerinden ne kadar habersiz oldukları beni şaşırtıyor. Ayaklarının acımaması, bellerinin sırtlarının iki yürüyünce yamulmaması, güzel ve çeşitli giyinebilmeleri, ucuz ucuz kıyafet ayakkabı bulabilmeleri ve bunun farkında olmamaları çok hayret ettiriyor o kadar.
0
muhayyer divan
(21.08.24)
Olumluya odaklanmak gerekir. Hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi toz pembe değil.
Kimseyi kıskanmamaya çalışıyorum. Özenmiyorum. Halime şükrediyorum.
0
Cezcez
(21.08.24)
Sınıf kinim yoktur.
0
Amaranta ursula
(21.08.24)
hirslandiriyor beni, motive ediyor.
0
cooperr
(21.08.24)
Hayatta farklılıklar olacak.
ben olaya daha çok inanç yönünden bakıyorum.
fakirin sabrı, zenginin cömertliğine denk geliyor sanırım.

Ve tabi şuna dikkat etmek gerekir ki; en bedbaht kişi kibirli olan fakirdir.. denir eskilerde.
0
diyecevaplandı
(21.08.24)
Evet, hayat adil değil ama bu dMek değil ki kendi yolunda ilerleyemezsin. Herkesin farklı bir hikayesi var. Belki ben daha çok çaba sarf etmek zorundayım, ama bu da beni güçlü kılıyor. Kendi başarımı görmek zorlukları aşmak beni daha da motive ediyor.

Başkalarının avantajlarına fazla odaklanmamaya çalışıyorum. Sonuçta neyi değiştirebilirim? Kendi hayatımı. Kendi şartlarımı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorum. Evet, bazen sinir bozucu olabilir ama bu da beni daha da azimli yapıyor.

Yani, hayatın adil olmadığını kabul etmek bir başlangıç noktası. Orada takılıp kalmaktansa kendi hikayemi yazmaya devam ediyorum.
0
goodz
(21.08.24)
eğer böyle bir değerlendirme yapmaya kalkarsam çocukluğumdan sonra tanıdığım herkes benim önümde olmuş oluyor, her tanıdığım insana ne güzel hayat be, demem lazım,
ben gölcükte doğdum büyüdüm ve tam on yaşına geliyorken depremde her şeyimizi kaybettik, aylarca evimiz yoktu, ev bulunca da aylarca ve hatta yıllarca, bir çok basit şeyimiz bile olamadı, en baştan başladık, uğraştık, 25 yıl geçmiş şimdi her şeyimiz var, yani hayatta her şey olur, geçer, gelir gider,

sporcu ya da sanatçı insanlar gördüğümde sadece belki ben de olabilirdim diyorum geçiyorum ama o kadar yani,

Kimseyi kıskanmıyorum, hırslanmıyorum da hiç beni iyi anlamda motive eden bir şeye de dönüşmedi, insanlara da o şekilde bakmak aklıma gelmiyor, volvosu olanlara bazen diyor olabilirim hdsfvhjd,

yukarıda yazılanlar gibi sadece kendime bakıyorum,
0
a perfect lie
(21.08.24)
hayata onden baslayanlar umrumda degil. ancak ben hayata geriden basladim. malesef ne yaparsam yapayim bunun telafisi olmayacak ve olene kadar eksik kalacagim.
0
arakaali
(21.08.24)
saglikla ilgili degilse cok sacma bir dusunce oldugunu dusunuyorum. boyle bir kiyas yapan kisi de birine gore onde sayilir. ali koc bile birine gore geridedir.

mal mulk onemli degil. gerekirse arkadaslarinla kaldirimda oturur skol bira icersin gene mutlu olursun. ali koc olursun her seye sahip olursun ama mutsuzluktan geberirsin. bir seyin sahibi olduktan sonra o sey onemini yitiriyor. degerli olan seyler hep sahip olmadiklarimiz.
0
bohr atom modeli
(21.08.24)
Benim motivasyonumu hiç etkilemiyor.
Şanslılık sıralamasında genelde ortalara yakın olduğumu düşünüyorum.

Bir de mesela birinin ailesi zengin olduğu için şanslılık listesinde en yükseklerde olduğunu düşünüyoruz ama babasıyla iletişimi çok kötü mesela o yüzden şanslılıkta ortalara doğru geriliyor.
Yani gördüğüm şeyin sadece gördüğüm şeyden ibaret olmadığını öğrendim.
0
michael_knight
(21.08.24)
Kötü etkiliyordu ama bunu düzeltmeye çalışıyorum. Herkesin hayat yolculuğu kendine, onlar belli konularda önde başlamıştır, siz ise başka konularda. Hayat herkesi farklı yollardan yürütüyor ve herkesin bambaşka hikayesi var, herkesin hayatta öğrenmesi gerekenler bambaşka. Belki benim, sizin ve x kişisinin bu hayatta çabalamayı ve vazgeçmemeyi öğrenmesi gerekiyor, avantajlı gördünüz kişilerin ise bambaşka şeyleri.
0
playing star again
(21.08.24)
Ben kendi kulvarımdayım
0
gabe h coud
(22.08.24)
beni hirslandiriyor ve 0'dan gelip su anda ulastigim yerdeysem biraz da bunun sayesindedir. kendim icin degil cunku ben kendimi kurtardim sayilir ama yasama firsati olmayan %80'lik bir grup varken %3-5'in asiri refah ve bolluk icinde yasamasina ayar oluyorum. millette sinif bilinci de yok maalesef ses cikarmiyorlar. yani 10 kisilik bir grupta 1 kisinin her seye sahip oldugunu 7 kisinin sefalet icinde yasadigini dusun. o en zengin 1 kisi 2 kisiyi secip onlara da iyi yasam hakki taniyor ve boylece diger 7 kisinin ustune basarak yasiyorlar.

maalesef cogunlugun bir sansi bile yok. amerika'da dunyanin onde gelen teknoloji sirketlerinden birinde calisiyorum ve buralara gelebilmis turklerin %90'i cankaya, besiktas, kadikoy'de dogmus ve ozel okullarda okumuslar. adam ozel lisede okumus, sonra peder bey amerika'da ozel okula yollamis. bu adamin basarisiz olma sansi var mi simdi.

aynisi amerika'nin zengin sinifinda da var. basariyi satin alabiliyorsun maalesef. yani adam iyi bir liseye gidiyor, prep denilen. sonra oradan sirf buna hazirlandigi icin iyi bir universiteye gidiyor, sonra iyi universite diye iyi sirket bunu ise aliyor. iyi sirkete girdikten sonra tutunamasa bile cv'de oldugu icin alip yuruyor bir sekilde su ustunde kaliyor. cok mal olmadigi surece ailesi iyi bir hayati satin aliyor.

toplumsal devrimi bir sekilde yapmamiz lazim cunku kaynaklari verimli dagitamayinca butun toplumun verimi dusuyor. bastaki zengin cocuklari koko cekerken geri kalan herkes stres ve sefillik icerisinde yasamaya calisiyor. ve isin ilginci kimse de buna sesini cikarmiyor mesela bu duyuruda bile stoaci takiliyorlar masallah.
0
antikadimag
(22.08.24)
hayati kazanılması gereken bir yarış olarak algılarsan evet bazıları onde başlıyor.
ama hayati bir yarış degil de keyif alınması gereken kisisel bir yolculuk olarak algılarsan, kimin nerden basladiginin bir onemi yok.
0
tekdir ile uslanmayan kiz
(22.08.24)
Önde başladıklarım, önde başlayanlardan binlerce kat fazla. Olaya böyle bakınca hayatın hiç adil olmadığını, bana karşı çok bonkör davrandığını düşünüyorum.

Çocukluğumdan bu yana eşitlerimi düşününce, hepsinden fersah fersah ilerde olduğumu görüyorum.

Bence önemli olan da bu.
0
Mirket
(22.08.24)
(4)

sallanmayan çalışma masası

yuvarlanantencereninkapagi
sallanmayan çalışma masası öneriniz var mı? ikeadan sipariş verecektim ama daha önce aldığım masa baya sallanıyor. yaşadığım şehirde ikea yok gidip bakamıyorum.masada ders çalışılacak.
sallanmayan çalışma masası öneriniz var mı? ikeadan sipariş verecektim ama daha önce aldığım masa baya sallanıyor. yaşadığım şehirde ikea yok gidip bakamıyorum.

masada ders çalışılacak.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(21.08.24)
Sallanmasının kaynağı parke veya zemin olabilir mi? 3 masa var evde 2 tanesi ikea'dan çalışma masasıda ikea, hiç sallanmıyorlar. Ya da acaba öncekini monte ederken yamuk vs. montajlama konusundan dolayı farklılık oldu da mı sallanıyor?

Sanki sorun başka bir sebep kaynaklı gibi.

Ayrıca satın aldığım masa da ayakları farklı, üst zemini farklı ayrı ayrı alıp ben montajlamıştım.

www.ikea.com.tr
Adils ayaklar
mittcirkel masa
0
c0sh_kun
(21.08.24)
Ben duvara sabitledim. Sallanmaması için ayakların alanının büyük olması gerekiyor.
0
hayirsiz
(21.08.24)
Masanin mutlaka hali ustunde olmasi gerek ve uzerindeki agirligin de dengeli olmasi.
0
Yourcousinmarvinberry
(21.08.24)
Hangisi çok sallanıyor diyeyim; Linnmon/Olov denen masayı almayın.
0
ya volna
(21.08.24)
(10)

amerika gerçekten demokrasinin kalesi mi ?

WithWorth
Gerek "Bir kimse en fazla iki defa Başkan seçilebilir." kuralının dönemlerdir çalışması,gerek Demokrat ve Cumhuriyetçi partiler arasında yine dönemlerdir gitgellerin yaşanması:https://tr.wikipedia.org/wiki/Amerika_Birle%C5%9Fik_Devletleri_ba%C5%9Fkanlar%C4%B1_listesikomplo teorilerine girilmezse, ka
Gerek "Bir kimse en fazla iki defa Başkan seçilebilir." kuralının dönemlerdir çalışması,
gerek Demokrat ve Cumhuriyetçi partiler arasında yine dönemlerdir gitgellerin yaşanması:

tr.wikipedia.org

komplo teorilerine girilmezse, kağıt üzerinde bu demokrasi işini hakikaten oturttuklarını söyleyebilir miyiz ? nasıl söyleyemeyiz ki ?
0
WithWorth
(21.08.24)
ABD sisteminde başkanın bizde olduğu gibi bir etkisi yok, etki alanı çok kısıtlı, 2 defadan fazla seçilememesinin nedeni ortama biraz heyecan katmak başkanlığığı 2 parti arasında dönem dönem paylaştırmak gibi bir şey, yoksa 10 defa da seçilse bir şey değişmez pek, bu demokrasinin bir sonucu değil bence, ayrıca sistemin 2 parti arasında turnikeye alınması bile başlı başına demokrasiye aykırı bir olay.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.08.24)
"komplo teorilerine girilmezse" kismi tartismayi cocuklastiriyor oncelikle. direkt "benim inanmadigim her sey komplo teorisi o yuzden kenara birakalim onlari" seklinde basliyoruz.

"demokraisinin kalesi" ilan etmek icin sectigin o iki olcut cok keyfi bence. ozellikle iki parti arasinda gidip gelmesi ovgusu sacma. zira kurtaj, escinsel evliligi gibi genele vurunca aslinda kucuk meseleleri kenara birakirsak, iki partinin ideolojileri, politikalari cok cok benzer. cesitlilige izin yok. haliyle halkin buyuk cogunlugu ya oy kullanmiyor ya da o piti piti yapip rasgele birini seciyor.

bir de bu iki partinin, ucuncu, dorduncu partilarin olusmamasi icin verdigi savas var, butun zenginliklerini ve guclerini kullanarak. bu nasil demokrasi? mesela demokratlar habire yesil partiyi mahkemeye veriyor eyaletlerde, secim pusulalarinda yer almasini engellemek icin. legal sistem de buna izin veriyor. yersen demokrasi.

iki defadan fazla secilememe olayi da abd'ye ozel bir sey degil.
0
hot potato
(21.08.24)
@hot potato, "yani komplo teorilerine girilmezse" ile söylemek istediğim somut deliller ile tartışmak. mesela verdiğiniz yeni parti açılmasına müsade edilmemesi gibi somut, internet araştırması ile doğrulanabilir deliller.

iki defa seçilememe olayı'nın kendinden ziyade uygulanması. bir ülke biliyorum mesela 20 küsür yıldır aynı parti iktidarda.
0
🌸WithWorth
(21.08.24)
Amerikalıların bazılarına sorunca da ABD faşizmin beşiği diyorlar valla orada da kafalar karışık.

Çok detaylı fikrim yok ama seçim bölgelerini belirleme yöntemleri sorunlu diye biliyorum. (bkz: gerrymandering)
0
peki madem
(21.08.24)
Evet.
0
Yourcousinmarvinberry
(21.08.24)
amerika tamamen kar amacli kurulmus cok buyuk olcekli ozel bir sirket.
ozel sirketlerde de demokrasi falan olmaz.
karliligin geregi ne ise o yapilarak ilerleyen bir olusum..
0
cooperr
(21.08.24)
ABD'yi sadece demokrasi ile tanımlamak çok eksik olur. Paranın gücü diğer ülkelerdekinden de çok daha fazla sanırım.

1973'ten bu yana her zaman başkan/başkan yardımcısı olarak soyadı Biden, Clinton veya Bush olan biri olmuş mesela. İlginç değil mi?
0
michael_knight
(21.08.24)
Sanıldığının aksine yolsuzluk çok fazla.

Cooper'ın yorumu tam olarak abd'nin tanımıdır:"amerika tamamen kar amacli kurulmus cok buyuk olcekli ozel bir sirket"

Sistem siyasetten eğitime sağlığa kadar her anlamda para ile dönüyor.
0
ferenc
(22.08.24)
Güncel bilgi mi emin değilim, bir yerde Amerika'da seçimlere sponsor olunabildigini okumuştum. Onlardaki ismi ne bilmiyorum, mesela bizdeki bir milletvekili belediye başkanı adayı falan seçimlerden önce x holdingin seçim kampanyasına sponsor olduğunu düşünün. Filmlerde de var bir unsur olarak bu, the adjustment bureau filminde matt damon'in karakteri mesela.

Bakınca "paran kadar konuş" ülkesi gibi görünüyor.
0
encokbenisevinnolur
(23.08.24)
alakasi yok. abd'nin su anda iyi durumda olmasinin tek sebebi cok yuksek bir refah ve zenginlige sahip olmasi. bunu cikardigin anda amerika bir hic. zamanla bu zenginlik de azaliyor zaten.
0
antikadimag
(23.08.24)
(2)

Hacettepe Yurt Sorusu

calmdown
Merhaba, Hacettepe üniversitesinin öğrenci evlerine başvuru yapmak için önce KYK yurtlarına başvuru yapma zorunluluğu var mı? KYK yurdu çıkmazsa öğrenci evinde kalabilirsiniz gibi bir kural var mıdır?
Merhaba,

Hacettepe üniversitesinin öğrenci evlerine başvuru yapmak için önce KYK yurtlarına başvuru yapma zorunluluğu var mı? KYK yurdu çıkmazsa öğrenci evinde kalabilirsiniz gibi bir kural var mıdır?
0
calmdown
(21.08.24)
Hayir öyle bir zorunluluk elbette yok. Sen açikta kalmamak için bir süre KYK'da barinabilirsin ama her hafta sistematik biçimde Beytepe yurtlarini da darla mümkün mertebe. illa ki çikiyormus.
0
Yourcousinmarvinberry
(21.08.24)
valla yılllar once de ayni arkadasin dedigi gibiydi. yer yok yer yok derlerdi surekli gidip sorustururdum sonra bi yer oldum 2-3 ay balgat yurdunda kalmistim demek ki hala ayni duzen.
0
bay b
(21.08.24)
(4)

Atıcılık ve okçuluk ile ilgilenen var mı, nasıl başlarım?

Cesario
İstanbul'da yaşıyorum. Bakırköyde ferdi ya da kulüp lisansı çıkarılıyormuş galiba il gençlik ve spor Müdürlüğü şubesinde. Sarıyerde Atıcılık ve okçuluk kulubü var. Beylikdüzündeyim. Okçuluk kursu buldum ama havalı tabanca ile Atış için bir kurs vs bulamadım.Kendim havalı tabanca alıp poligona atış y
İstanbul'da yaşıyorum. Bakırköyde ferdi ya da kulüp lisansı çıkarılıyormuş galiba il gençlik ve spor Müdürlüğü şubesinde.

Sarıyerde Atıcılık ve okçuluk kulubü var. Beylikdüzündeyim. Okçuluk kursu buldum ama havalı tabanca ile Atış için bir kurs vs bulamadım.

Kendim havalı tabanca alıp poligona atış yapmaya gidip kafama göre takılmak istemiyorum. Antrenör eşliğinde öğreneyim istiyorum.

İlçe spor müdürlüğüne gitsem bilgi verirler mi? Atıcılık sitesinde il spor müdürlüğüne gidin diyor.

Anladığım kadarıyla çok yaygın bir spor değil. Neden sizce? Zengin sporu mu? İllaki parayla tabanca mi satın almam lazım havalı tabanca ya da tüfek ya da yaylı ok?

Özetle İnternet sitesinde detaylı bilgi bulamadım. Kulüpleri Google mapse yazdığımda adresleri bile çıkmıyor.

Direkt bu sporla uğraşan birileri varsa bilgi almak isterim.
0
Cesario
(21.08.24)
mermi atmayacaksan pahalı değil, yaygın olmaması da alan ile alakalı, aldın eline bir yay, ok, nerede pratik yapacaksın sokakta mı, evin salonunda mı :)

köyde yaşıyor olsan, kendine yaparsın bir yer, etrafını çevirir tabelarını koyarsın, bir takım güvenlik önemleri var alman gereken onları yaparsın, istediğin zaman çalışırsın.
0
selam
(21.08.24)
birde hangi hobiye başlayacaksan başla, başlangıcı pahalıdır. başladıktan sonra maliyetler düşer.

diyelim ki yay ok 20 bin lira, sonraki aldığın oklar 300 lira, bir süre geççtikten sonra elinde bir sürü okun olacak zaten. hasar gördükçe tamirini düzeltmesini öğreneceksin falan sonraki oklar 50 liraya mal olacak sana.

o hobiyi yapan başkaları olacak, malzeme değiş tokuşu yapacaksın veya ikinci el alacaksın falan.
0
selam
(21.08.24)
Yuduf Dikeç olmak mi istiyorsun ? Bosver abi.

Av tüfegi al, bir koli de fisek..

"Ben kuslara nisan almam" dersen de fiseklerin içini kagitla doldur, öyle ates et.
0
Yourcousinmarvinberry
(21.08.24)
Benim erkek arkadasım komiser ve atış eğiticiliği yapabiliyor. Ben silah güvenliği ve bakımı ondan öğrendim. Sonra poligonda atışa gittik. Bazı poligon sahipleri emekli özel harekatcı olabiliyor. Bana böyle bir emekli polis artı erkek arkadasım temel seyleri gösterdiler. Eğitim de istiyorum dedim gerek yok düzenli atış yapsan gelişirsin dedi poligon sahibi. Eğitimler genelde 2 günlük, 2-4 saatlik ve pahalı oluyor. Eve almayacaksan güvenlik ve temizliğine gerek yok. Atışta başarılı olmak için bana bir çok farklı sekilde atış yaptırdılar, duruşumu düzelttiler. Bir süre sonra oturdu. Her ay atışa gitmeye çalışıyorum.

İleri seviye eğitimler de var ama o eğitimler daha çok polislere verilen eğitimler gibi. Bir seyin arkasında saklanırken cıkıp atış yaparak diğer yere geçmek gibi. Poligonda ön tarafa geçmek yasak oldugu icin bu eğitimler yapılmıyor.
0
jazzabel
(21.08.24)
(15)

Bebeğimin ve benim hayatımızı kurtaran doktor ve ebeye ne almalıyız?

wild honey suckle
Travmatik bir erken doğum sonrası kafalar yerine oturduktan sonra milisaniyelerle karar verip bebeğimin ve benim bugün hayatta olmamızı sağlayan doktorum ve ebeme hediye almak istiyoruz. Doktor erkek ebe kadın. Ama çiçek konusunda hastane zaten pek işbirlikçi değil. Bir de güzel anlamlı bir şey olsu
Travmatik bir erken doğum sonrası kafalar yerine oturduktan sonra milisaniyelerle karar verip bebeğimin ve benim bugün hayatta olmamızı sağlayan doktorum ve ebeme hediye almak istiyoruz. Doktor erkek ebe kadın. Ama çiçek konusunda hastane zaten pek işbirlikçi değil. Bir de güzel anlamlı bir şey olsun kalıcı olsun istiyoruz.

Ebeye - çikolata kutusu üstüne zarfta bi yerden gift card
Doktora - gömlek ve viski (içtiğini biliyoruz, gömlek muhabbeti de eşim hep randevulara gömlekle giderdi o da zevkini beğendiğini söylerdi)

Olur mu?
0
wild honey suckle
(21.08.24)
Öncelikle geçmiş olsun. Bence gömleğe gerek yok viski iyi bir fikir, genel olarak da iyi bir fikir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.08.24)
Geçmiş olsun, bebeğiniz sağlıkla büyüsün. Ne kadar nazik düşünmüşsünüz. Bence ikisi de çok güzel fikirler.
0
fotrsapka
(21.08.24)
Doktor için çikolata ve viski, ebe için çikolata ve gift card ideal hediyedir. Geçmiş olsun. Bebeğinizi de sağlıkla büyütün.
0
plastik turambar
(21.08.24)
olur. çok sevindim. geçmiş olsun. hayırlı uğurlu olsun.
0
gabe h coud
(21.08.24)
Güzel düşünmüşsünüz biz çikolata almıştık içiyorsa yanına viski alınabilir ebeyede hediye kartı ve çikolata gayet güzel
0
basond
(21.08.24)
PLASTIK TURAMBAR +1

doktor: viski + cikileta
ebe: cikileta + hediye kuponu
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.08.24)
Görevini yapan bir insani görevini yaptigi için ödüllendirmek nedir ya anlamadim.
0
Yourcousinmarvinberry
(21.08.24)
Çok köylü bir hareket kusura bakmayın lütfen.
Ne düşündüğünüzü anlıyorum ama bence şık olmaz.
Sadece işlerini yapıyorlar.
0
norek
(21.08.24)
Kendisi nöbetçi hekim değildi o gün kendisi isteyerek hastaneye geldi gece 5te.
Ayrıca tabii ki maaşlarını alıyorlar ama bu hastanenin onlara görevleri için verdikleri bir şey ben ayrıca minnettarlığımı göstermek istiyorum.
0
🌸wild honey suckle
(21.08.24)
köylü derken neye göre deniyor ki? minnettarlik göstermenin köylülükle alakasi yok.
yasadigim ülkede doktora ve ebeye hediye almak yasak mesela ama insanlar bu sebeple kantin kumbaralarina para atiyor ya da iyi bir cikolata alip veriyorlar. insanlar dünyanin her yerinde tesekkür mahiyetinde böyle seyler yaparlar. yeni dogum yapmis annenin kirk türlü sikintisi oluyor, kendisine cok yardimci oldugunu düsündügü ebeye bir cikolata alip vermesi sadece güzel bir jesttir. is bittikten sonra verildigi icin de yanlis anlasilmalarin önüne gecer.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.08.24)
geçmiş olsun, güzel düşünmüşsünüz.
hediye kart çok mantıklı ne ihtiyacı varsa kendi alır.
0
OgutucuRecep
(21.08.24)
Bahsis mi veriyorsunuz?
Comarca bir hareket malesef. Niyetiniz iyi olsa da…
0
sonsuz
(21.08.24)
Hediye karti olayi legal bile olmayabilir.
0
sonsuz
(21.08.24)
Doktorun ofisine (ekiple birlikte yenmesi icin) cikolata alinabilir ama tek tek bana garip geldi. Hele gomlek cok sacma. Gift card da asagilayici geldi bana. Viski de garip. Bi sey almaya gerek yok. Bence doktor da garipseyecek ama belli edemeyecek.
En fazla bi orkide gonderilebilir ama ona da hastane hakli olarak karsiymis.
0
Kittie
(22.08.24)
Eskiden bende senin gibi dusunurdum ama yanlismis

Doktorun ebenin yaptigi onlarin rutin gorevi yani yoldan gecip supermenlik yapan siradan bir insan degilki hediye alasin gerek yok boyle seylere
0
Zetnikov
(22.08.24)
(11)

Gelirinizden ne kadar birikim yapıyorsunuz?

Kediyi üzdün
% ile belirtebilirsiniz.
% ile belirtebilirsiniz.
0
Kediyi üzdün
(20.08.24)
%25-30 arası
0
nuevo
(20.08.24)
Nuevo +1
0
logisticsmanager
(20.08.24)
sabit 20%
o kismi yok varsayip kenara atiyorum.
0
sutcuyumbensutcu
(20.08.24)
%40 civarı
0
ruhen hastayim ben
(20.08.24)
%25-30 +1
0
akhenaten
(20.08.24)
%80 üstü
0
gabe h coud
(20.08.24)
Soruyu "aile desteği hariç" diye sormalıydın zira öğretmen geliriyle normalde 40% birikim yapmak olanaksızdır mesela.

Benimse şu an borçlara gittiğinden 0%.
0
Yourcousinmarvinberry
(20.08.24)
%0 ama olması gerekenin en az %50 olduğunu duymuştum.
0
ananiyimioguz
(20.08.24)
%25-30
0
Amaranta ursula
(20.08.24)
Ticaretle uğraşıyorum. Mecburi ihtiyacım hariç bütün gelirimi günlük olarak borsaya aktariyorum
0
alimcgraw
(20.08.24)
%20 ama artık 0 :) borca girdim
0
nolmus yani
(20.08.24)
(11)

Sağlık sigortası olmayan biriyle birlikte olur muydunuz

encokbenisevinnolur
Kendi işini yapan bir arkadaşımın böyle yaptığını öğrendim. Bagkurunu ödemiyor odeyebilecegi halde. Şöyle bir mantığı varmış, "zaten 65 yaşında emekli oluyoruz, 15 yılı ileride gerekirse doldururum.." "kronik bir hastalığım yok nasılsa" "kenarda birikimim de aar ani bir saglik harcamasi gerekirse" b
Kendi işini yapan bir arkadaşımın böyle yaptığını öğrendim. Bagkurunu ödemiyor odeyebilecegi halde. Şöyle bir mantığı varmış, "zaten 65 yaşında emekli oluyoruz, 15 yılı ileride gerekirse doldururum.." "kronik bir hastalığım yok nasılsa" "kenarda birikimim de aar ani bir saglik harcamasi gerekirse" biraz ideolojik açıklamaları da var kendince. Konu şeyden açıldı, bir süredir flört ettiği kişi çok ustelemis bu konuyu ve kavga etmişler ayrılmışlar.

Ne düşünüyorsunuz?
Bu mantıkta olan biri ilişkiyi başlamaya ya da devam ettirmeye engel mi sizin için?
0
encokbenisevinnolur
(19.08.24)
Zor, bu kadar sığ bakıyorsa olaya zaten mantıklı birisi anlaşamaz.
0
kimlanbu
(19.08.24)
Saçmalıyor. Epey saçmalıyor. Şahsen sırf bu sebeple onunla birlikte olmam. Bana da diyebilir, nasılsa kronik hastalığın yok ne gerek var bilmem ne. İnsan ne zaman hastalanacağını bilir mi, acil bişey olsa hastane gerekse tahlili bilmem nesi... O kadar zengin de değildir bu. Zenginse bile sağlık sigortası yaptırmayan kişi umurumda olmaz.
0
muhayyer divan
(19.08.24)
olurum. Zaten o sigorta neyi karsiliyor bilmiyorum. Kan testi falan bedava sadece. Ilaclar vs her sey pahali.
Sisteme yaslaninca yani hastalik yükün artacagi halde ayni parayla girebiliyorsan , genc olup yani düsük risk grubu olup yaslilari da kapsayacak sekilde prim ödeyenler bizim gibi enayiler :) ya da riskten kacanlar
0
sonsuz
(19.08.24)
Ne zaman öleceğini biliyormuş gibi yaşamak tuhaf. Bu özgüven hiç mantıklı değil bence.
0
muhayyer divan
(19.08.24)
Gayet mantıklı. Bagkurun hem sağlık hem de emeklilik anlamında ne b.ktan bir sistem olduğunun farkında olamayacak kadar konudan uzaksınız sanırım. Bence bu tür alakasız konularla ilişkiye karar vermeyi düşünerek sen onu hak etmiyorsun.
0
nano mercy
(19.08.24)
Pardon, düşünen kimse o.
0
nano mercy
(19.08.24)
Dogrusunu yapiyor.

Türkiye'de emekli olana kadar zaten ölüyorsun onu bir kenara koyalim.

Öte yandan saglik güvencesi için ya memur olacaksin ya da iki günde kapinin önüne konmayacak bir isin olacak.

(özel sigortalar da bir boka yaramiyor zaten).
0
Yourcousinmarvinberry
(20.08.24)
Sağlık sigortası muhabbeti üzerine eski sevgilimden de bu yüzden ayrıldık denmesi düşündürücü, alt metni olan bir söz ve sen anlayacağını anlamışsındır heralde?
0
tebrikler
(20.08.24)
bu bakışa sahip birisi ile zor.
0
kondansator
(20.08.24)
sevgilinizin sigortasının olup olmamasının size ne yararı-zararı var. çok saçma bir bahane.
sevgilim düz dünyacı oldun, aşı karşıtı olsun, köpeklerin katledilmesini savunsun ama kesinlikle sigortası olsun.

eskiden 90larda aman iş olacaksa ssklı olsun zihniyeti vardı. şimdi ise sskya bağkura dünya kadar para ödeyip emekli olunca kuş kadar maaş alıyorsun. onun yerine bağkura vereceğin parayı bireysel emeklilik yatırmak daha mantıklı.
sağlık konusundada herkes gss adı altında ücretsiz muayene-tedavi olabiliyor.
0
my fault
(20.08.24)
çok saçma bi düşünce bu.

adam (kısmen) haklı, onca sene prim yatır ve emeklilikte ufak bi meblağ al.
onun yerine özel sağlık sigortası yaptırır, bes yaptırır, başka şekilde birikim yapar ve değerlendirir. tasarrufunu istediği gibi değerlendirmek onun inisiyatifinde.

derseniz ki, evlenecekler ve hala sigortası yok. bağkuru olmasın ama özel sigorta yaptırsın yine kabul. hiç birini yapmaya niyeti yoksa durum değişir. ayrılıkla mı sonuçlanır bilmem ama tartışma konusu olur evet.
0
biseysorcaktim
(20.08.24)
(1)

dell inspiron 5400 aio all in one pc

atcapar
i5 işlemcisi 8 gb ram olan bir one pc var elimde. Kaça satabilirim?
i5 işlemcisi 8 gb ram olan bir one pc var elimde. Kaça satabilirim?
0
atcapar
(19.08.24)
5k
0
Yourcousinmarvinberry
(20.08.24)
(2)

Yunanistanin daha cok turiste sahip olmasi gerekmiypr mu?

lapaz
https://maps.app.goo.gl/3mJn1ypgbpbSMvdR6Turkiyede boyle ince dusunulmus seyler yok
maps.app.goo.gl
Turkiyede boyle ince dusunulmus seyler yok
0
lapaz
(18.08.24)
Yunanistan harika ama küçük bir ülke. Gene de ben nüfusuna oranla gayet yüksek miktarda turist agirladigini düsünüyorum.
0
Yourcousinmarvinberry
(18.08.24)
O alfabeyle iyi bile turist cekiyorlar, ne gidilen mekanin ne sokagin adi hic bir sey akilda kalmiyor. Turistik yerlerde zaten latincesini yazma ameleligi de var. Bu Mustafa Kemal ne buyuk adammis ya.
0
speedy
(18.08.24)
(4)

Yurtdışındaki birisinden gönderilen kargonun/hediyenin gümrük bedeli nedir?

bellerophon
Merhabalar.Yurtdışında bir arkadaşım var, bana bir şey gönderecek, öyle playstation, telefon falan gibi bir şey değil. Mesela oyuncak vs. olsun.faturası falan yok haliyle. Gümrükte bana gönderilen bu hediyenin 30 euro'yu geçip geçmediğine nasıl karar verecekler? Sonuçta benim ödeme yapıp aldığım bir
Merhabalar.

Yurtdışında bir arkadaşım var, bana bir şey gönderecek, öyle playstation, telefon falan gibi bir şey değil. Mesela oyuncak vs. olsun.

faturası falan yok haliyle. Gümrükte bana gönderilen bu hediyenin 30 euro'yu geçip geçmediğine nasıl karar verecekler? Sonuçta benim ödeme yapıp aldığım bir ürün değil, arkadaşımdan geliyor. İkinci el eşya. Faturası cartı curtu yok. Sonuçta bu bir alışveriş değil. Google'da ürünü aratıp bunun ederi 60 euroymuş 60 yazalım mı diyorlar?
0
bellerophon
(18.08.24)
"Google'da ürünü aratıp bunun ederi 60 euroymuş 60 yazalım mı diyorlar?"

evet, veya vicdanina gore. basima geldi cunku.
0
arakaali
(18.08.24)
Yurt dışına ürün satan bir arkadaşımın başına bunu örnekleyecek kötü bir şey gelmişti. İkinci el sattığı ürünü alıcı iade ediyor ve hedef ülkeden geri kargoluyor. Gümrükte takılıyor ve sıfırının fiyatını internetten bulup değer biçip vergi çıkarıyorlar. Seve seve gidip vergisini ödeyip kendi ürününü geri alıyor. En son aracı siteye verdiği komisyon, kargo, vergi derken sattığı ürünün ederi kadar cebinden para çıkmıştı.
0
goodz
(18.08.24)
bu işin en b.ktan tarafı vergisine katlanayım yollasın desen bile artık 30 euroyu geçerse ekstra zorluk çıkacak. Ben yıllar önce 150 euroyu geçen bi hediyeyi kabul edememiştim bu sebeple :/ bir şirket inceleme ürünü yollayacaktı Türkiye gümrüğü sıkıntılı yollamayın demiştim.
0
nhk ni youkosu
(18.08.24)
Eski yürürlükte olan kanunda, çöp bile yollasalar gümrüge tabiiydi ve paket orta büyüklükteyse öyle $25-30 ile kurtaramazdin ama sonuçta 20% vergiyle alirdin abarti olmayan paketleri.

Simdi ise...
0
Yourcousinmarvinberry
(18.08.24)
(6)

Almanya Köln'de olan avukat varmı?

hhhh99
araba hırsızlığı hakkında dava açmak istiyorum kısaca;adıma faturası keserek bayiden kendi üzerime ve özel plaka ile aracımı aldım 2 yıldır görüşmediğim kayınbabam eşimin kendisine büyük ruhsatı teslim etmesiyle plakayı değiştirmeden aracı devralmış ve 3 ay sonra ben tehditlerinden dolayı Türkiye ye
araba hırsızlığı hakkında dava açmak istiyorum kısaca;
adıma faturası keserek bayiden kendi üzerime ve özel plaka ile aracımı aldım 2 yıldır görüşmediğim kayınbabam eşimin kendisine büyük ruhsatı teslim etmesiyle plakayı değiştirmeden aracı devralmış ve 3 ay sonra ben tehditlerinden dolayı Türkiye ye gidince eşimi bıçakla araba anahtarı aldığımı iddia ederek gasp ve araba hırsızlığı hakkında şikayetçi olmuş.polis aracı park ettiğim Belçika'dan teslim alıp Almanya ya götürmüş ve şuan benim elimde sadece AK numarası var ve deport edildiğim için oturum kartım yok Almanya ya dönmeden araba olayını çözecek bir avukat arıyorum.
0
hhhh99
(17.08.24)
Deport edilmek ciddi bir durum. Yani bunu yaşamak için ciddi bir suç işlemiş olman gerekir. Hikaye biraz tuhaf geldi.
0
Yourcousinmarvinberry
(17.08.24)
deport sebebi araba hırsızlığı şikayeti ve şiddet şikayeti soruşturma hüküm yok hatta benim haberim bile yoktu
0
🌸hhhh99
(17.08.24)
güncel
0
🌸hhhh99
(09.09.24)
tehditlerinden dolayi gittim diyorsun sonra deport diyorsun.
deport icin adiniza removal davasi olmasi lazim. o davalarin sonuclanmasi da sürer. bu sürede de arabanin kimin oldugu anlasilirdi zaten.
0
robert bosch
(09.09.24)
Türkiye de konulara takipsizlik verildi Almanya da hakkımda ki suçlamalara ifadem savcı tarafından eklendi ancak halen avukat arayışım devam etmektedir özellikle araç ve banka kasası konusunda boşanma davası Türkiye de açıldı oturum izni itirazım gönderildi
0
🌸hhhh99
(25.11.24)
#robert bosch Türkiye ye geçici vize ile geldim süresi dolunca Kart teslimi için yazdım memur hakkımdaki suçlamalar sonuçlanmadi ancak ciddi suçlar olduğu için deport verdi itiraz ettim aylar geçmesine rağmen dönüş yok durum bu şekilde
0
🌸hhhh99
(25.11.24)
(15)

Bu duruma gıcık olmam normal mi?

m e b
Selamlar. Yaşım 33, erkeğim. Bir kuzenim var, 40’larının başında. Onun da eşi 20’li yaşların ortasında. Bu kadın önüne gelen küçük büyük demeden ismiyle hitap ediyor. Kuzenim kime ismiyle hitap etse kendisi de çoğunlukla ismiyle hitap ediyor abi-abla demeden. Hadi, bunu es geçelim. Bir arkadaşım dah
Selamlar.
Yaşım 33, erkeğim.

Bir kuzenim var, 40’larının başında. Onun da eşi 20’li yaşların ortasında.
Bu kadın önüne gelen küçük büyük demeden ismiyle hitap ediyor. Kuzenim kime ismiyle hitap etse kendisi de çoğunlukla ismiyle hitap ediyor abi-abla demeden.

Hadi, bunu es geçelim. Bir arkadaşım daha var. Kendisiyle aramda 4 yaş var. Eşiyle aramda 8 yaş var.
Bu kadın da bana adımla hitap ediyor.

Tabii ki “m e b abi” denilip durmasını istemem ama bana “Sana nasıl hitap edeyim?” sorusu gelmeden böyle cart diye sadece ismimle hitap edilmesine de gıcık oluyorum.

Kısacası arkadaşlarımızla aramızdaki abilik-ablalık yaş farkına rağmen sırf samimiyet var diye abi-abla hitabının ortadan kalkması, muhatabımızın eşlerine de aynı hakkı veriyor da ben mi bilmiyorum?
0
m e b
(16.08.24)
Sen onlara abi/abla diye hitap et. Kıvrak zekâlı olanlar anlar.

Öyle bir hak vermiyor tabii ama o kişiler muhtemelen o "rahatlık"ta insanlar. Çok yüksek ihtimalle de saygı anlayışları, saygı kaliteleri yerlerdedir.

Bu biraz da kendi iç dünyamızla alakalı. İstersek bir anda karar verir ve bu tarz hitaplardan artık etkilenmeyiz. Şalteri ters yöne çevirmek gibi düşün.
0
muhayyer divan
(16.08.24)
Yani benim eşimle aramda 9 yaş fark var. arkadaş grubu da onunla benzer yaşlarda. Hatta bir kısmı daha büyük. Ben 12 yıldır bir kere bile "acaba abi/ abla desem mi?" Diye düşünmedim, hepsine isimleriyle hitap ediyorum. Onlar da sanıyorum ki bunu hiç dert etmedi.

Eşimin arkadaşlarına abla/ abi demek bana çok tuhaf gelir işin açıkçası.
0
fraise
(16.08.24)
Yani bu ''abi abla'' demek sadece bizim kültürümüzde, dilimizde var galiba. 33 yaşındayım 50 yaşında arkadaşım da var benim abi demem mesela ya da benden küçük 20-21 yaşında tanıdıklarım, arkadaşlarımdan da abi demesini beklemem. Demek isteyen desin tabi dert etmem.

ha bu hakkı veriyor mu vermiyor bu sorununun cevabı bende yok maalesef ancak ben saygısızlık olarak görmediğim için bir şey diyemiyorum. Bunun sen-siz olayından farklı bir durum olduğunu düşünüyorum. Ha herkesin beklentisi, bakış açısı farklı olduğu için de sizi rahatsız eden bir durum olabilir elbette.

bunu samimiyetinize göre açıklayabilir ya da bir şekilde hissettirebilirsiniz belki ancak ikinci seçenek için bir fikrim yok maalesef :)
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(16.08.24)
Bahsedilen eşler %99,99 kadın. Kadınlar, yaş farkı olmadan herkese (yürüdüklerini düşündükleri kişiyle araya mesafe koymak istedikleri zaman hariç) ismi ile hitap etmeye yatkın. Bonus olarak ünlülere de isimle hitap etme var. Yani "Burak Kut" yerine "Burak" demek gibi. Bu arada Burak Kut bunun yapılmadığı tek ünlü olabilir sanırım ahahah.

Ekleme yapayım. Bunu tespit olarak yaptım. Bana ağabey/abi de ya da amca/dayı de diye bir beklentim ya da derdim yok.
0
nawar
(16.08.24)
Genelde yaş farklı ilişkiler yaşayan biri olarak merak ettiğim, neden kendime her anlamda denk gördüğüm ve ilişki yaşadığım adamın aynı yaş grubundaki arkadaşlarına abla veya abi demem gerekiyor? Adamla birlikteyim ama aynı adamın yaşıtına abla ve abi diyorum. Garip gelmiyor mu kulağa?

Türkiye ve "gelenekselük, değişmeyeceğük" diye kendini parçalayan Asya toplumları dışında birtakım sıfatlara, sözcüklere bu denli anlamlar yükleyip saygı devşiren kaç tane millet var acaba? Gereksiz şeylere takıyor, anlamsız konuları varlığınıza saygısızlık addedip boş yere alınganlık yapıyorsunuz.
0
moonie
(17.08.24)
hocam oglumla aramizda 30 yas var o da bana adimla hitap ediyor.
bu hitap isleri artik biraz bayatlamadi mi yaw?
sal gitsin..
0
cooperr
(17.08.24)
Bu biraz "herkes benim etik/ahlak anlayışıma uymalı" muhafazakarlığı.

Eşin yanında kendini denk olmayan, dışlanmış hissetmeyi engellemek açısından denmemesi daha mantıklı.
0
Bruce
(17.08.24)
30 umdan sonra insanlara abi/abla demeyi bıraktım. avrupada küçücük çocuklar bile isimle hitap ediyor. Ben neden edeyim?

Zaten kime abi abla dersen kendini üstün görmeye başlıyor. o yüzden bıraktım demeyi, rahatsız olan varsa da umrumda değil
0
respect
(17.08.24)
İsmiyle hitap etmek daha guzel
0
abuzer
(17.08.24)
İsimle hitap ve sen-siz meselesi çok abartılıyor bence. Büyük bir tartışma yaşanıyor sosyal medyada mesela. Biri aniden argüman üretmeyi bırakıp ben size siz diyorum, siz bana sen diyorsunuz diyor. Abi sen dese ne olur siz dese ne olur.

Abi abla da bunun gibi gereksiz kaldı artık. Saygısızlık olmadığı sürece isimle seslenmenin bir mahsuru yok bence. Ayrınca yukarıda @fraise yazmış, katılıyorum. Kadının eşiyle yaşıtsanız size abi demesi de biraz garip kaçar sanki.
0
dre mithatoğlu
(17.08.24)
Yaş kimseye saygınlık kazandırmıyor, sadece isimle hitap edilerek de saygı ve resmiyet korunabilir

Sen eşleri sanki biraz diğer eşe tabii düşük rütbeli insanlar gibi görüyorsun
0
grimavi
(17.08.24)
Hiyerarşiye gönül vermiş bir insan olduğunu görüyorum. Askerliği sevmişsindir. Ben isterim ki herkes bana adımla hitap etsin. Abi hiyerarşinin ilk basamağıdır. Bekarlık ve çapkınlık günlerim geçmiş olmasına rağmen genç kızların abi çekmesini normal karşılıyor ve sebebini de alınıyorum. Abi amca modunu aşmış insanlar cool'dur, medenidir, hayatının anlamını osuruk içinde aramazlar.
0
hasmetizm 2046
(17.08.24)
Üniversitede benden 22 yaş küçük olan da bana adımla hitap ediyor. İsimle hitap bence en güzel hitap şekli. Aşalım bunları.
0
Yourcousinmarvinberry
(17.08.24)
bence gıcık olma benim eşimde herkese ismiyle hitap eder ben alıştım.
0
sizofren06
(19.08.24)
kimse kocasının arkadaşına abi demez. benim lisede sınıf arkadaşımla evlenen benim üst dönemim abi dediğim adam dönem arkadaşıyla evlenince direk ismi ile hitap etmeye başladım. benim arkadaş da kocasının arkadaşlarına abi abladan isim hitabına geçti.
0
andlee
(20.08.24)
(8)

Geri Dönüşüm Amacına Ulaşıyor mu?

Bluesque
Her zamanki gibi atıkları didim didik ayrıştırıp Belediye'nin dönüşüm kutusuna attıktan sonra bildiriyorum:) Bir arkadaşım o kadar ayırmana gerek yok, Belediyeler hepsini aynı yerde topluyorlar deyince içime bir kurt düştü. Bilginiz var mı bu konuda, belediyeler layıkıyla bu işi yapıyor mu sizce, ha
Her zamanki gibi atıkları didim didik ayrıştırıp Belediye'nin dönüşüm kutusuna attıktan sonra bildiriyorum:) Bir arkadaşım o kadar ayırmana gerek yok, Belediyeler hepsini aynı yerde topluyorlar deyince içime bir kurt düştü. Bilginiz var mı bu konuda, belediyeler layıkıyla bu işi yapıyor mu sizce, havanda su mu dövüyoruz?

Teşekkürler
0
Bluesque
(16.08.24)
geri dönüşüm dünyanın anasını belleyenler tarafından uydurulmuş bir saçmalıktan başka şey değil.

ben kendi adıma dünyaya, doğaya elimden geldiğince faydalı olmaya çalışıyorum, orası ayrı... ama bir fabrikanın sadece bir günde yaptığı atık herhalde koskoca şehirlerin senelik sarfiyatına denk geliyordur. bunlar tamamen sorumluluğu "sıradan vatandaş"a yükleme çabasının sonucu. ben cebime 20-25 bin lira girerken doğayı düşüneceğim ama affedersin zıçmaya bile özel jetiyle giden, yatlarıyla gezen zenginler hiçbir şey yapmayacak?? bu iş böyle. umrumda bile değil.
0
mark greg sputnik
(16.08.24)
Bazı plastikler geri donüşebilir, gerisi çöp. Cam ve metal dönüşür. Kağıt kısmen ve belirli ölçüde dönüşür. En mükemmel planlamada bile total geri dönüşüm oranı yüzde 30'dur diyorum (biyolojik atıktan enerji elde etme dahil). Ama bu geri dönüşümü çöpe atmak için geçerli bir sebep değil. Yine de şöyle diyelim: environmentalism without anti-capitalism is just gardening. Biz bireysel çabamızla kısmen ekolojik fayda sağlayabilsek de endüstriyle üretimi radikal biçimde dönüştürmeden kıyameti öteleyemeyiz.
0
prole
(16.08.24)
Bazı metaller ve cam çatır çatır dönüşüyor. Plastikler bazıları kısmen dönüşüyor. Yağlardan biodizel üretiyorlar zaten. Gerisi elektrikli araçlar, badem sütü ve biraz da güneş panelleri gibi toplum duygularını sömüren yeşil kapitalizm hikayesi. Ambalaj üreten firmaların o atıkları toplama sorumlulukları var. Geri dönüşüm, tekerlekli sandalye vs. adı altında sana toplatıyorlar.
0
nawar
(16.08.24)
ayrıştırmak en azından çöpe çıkanlar için kolaylık oluyor, poşetleri parçalamadan alacaklarını alıyorlar. sokakların çöp içinde olmasının iki nedeni var, birincisi çöpe çıkanlar, ikincisi kediler. poşetler parçalanıyor, sonra rüzgarda içindekiler uçuyor.

en başta tüketmemek (ki bu nerede ise imkansız) yeniden kullanmak veya yeniden değerlendirmek (başka bir amaç için kullanmak, kola şişesini su şişesi yapmak gibi) daha önemli, poşetler parayla olmadan önce dahi ben aynı poşetleri defalarca kullanıyordum, hala da öyleyim.

markette paketli/dilimli peynir almak yerine, şarküteri reyonundan almak dahi 1 parça daha az plastik tüketilmesine neden oluyor (bir peynirin poşeti, bir plastik kap), eskisini yıkayıp (yada en azından biraz daha dayanıklı buzdolabı poşeti ile gitmek) götürmek, bakliyatları paketli ürün olarak değil açık olanlardan almak (kendi poşetin/torban ile gideceksin) vs. gibi önlemlerle tüketimi azaltmak önemli.

sadece elindekileri bir defa daha kullansan tüm tüketimin %50 azalıyor ki bu çok muazzam bir rakam.

pek çok şey geri dönüştürülebilinir malzemeden üretilse dahi, kullanıldıktan sonra temizlenmediği sürece geri dönüşümü çok maliyetli.

bir de dayanıklı malzemeler var, evet dayanıklılar ancak kullanım süresi arttıkça, geri dönüşümü de zorlaşıyor, kimi plastik türleri değerli olmasına rağmen açık alanda olduklarından temizlenmesi/arındırılması çok zor yada maliyetli oluyor. örn: araç içi plastikler. dayanıklı ve değerli malzeme, ancak işi bittikten sonra dönüştürmek için tozdan pislikten arındırılması çok zor. arındırılamadığı için tekrar kullanımı düşük.

geri dönüşüm/yeniden kullanım, ancak ve ancak sen yaparsan yüksek verimli oluyor.

bir ara 0 plastik konusunu kafaya takmıştım, bir nevi test etmek istedim kendimi ancak 2 nci gün yalan oldu, plastiksiz bir şey bulabilmek nerede ise imkansız.
0
selam
(17.08.24)
Belediyeler bu işi hakkıyla yapmıyorlarsa bu onların sorunu. Bizim yapmamız gereken çöpleri doğru düzgün ayrıştırmak.

Mesela ıslak çöplere streç film, alüminyum folyo, kağıt, naylon ambalaj, plastik, mika ve daha pek çok doğal olmayan çöpleri asla karıştırmam.

Bana göre özellikle streç film ve benzeri "geri dönüştürülemediği" iddia edilen atıklar tamamen plastikler naylonlar kategorisinde toplanmalı, belki de özel bir biriktirme yordamı kullanarak biriktirip geri dönüşüme gönderilmeli. Ama hiç değilse ıslak çöplere (yiyecek atıkları) ve diğer geri dönüştürülebilir atıklara karışması önlenmeli. Bunu çok önemsiyorum.

Belediyeler işini yapsın. Belediyeleri halk kendi denetlemeli belki de.
0
muhayyer divan
(17.08.24)
unuttum, birde tür ayırmak gerekiyor, pet şişenin kimyasal yapısı ile, poşetin kimyasal yapısı bir değil, sen plastikler plastiklere diye ayırıyorsun ama bunların da kendi içlerinde yeniden ayrışması gerekiyor.

pet şişeyi eritirken, pazar poşetinide eritirsen pet'in özelliği gidiyor.

ve tabii her plastik üretici aynı oranlarla, aynı renk/kimya yapısı ile üretim de yapmıyor, bunlarda ap ayrı sorunlar.

son olarak; arkadaşının dediği doğru ama senin yaptığın daha doğru.
0
selam
(17.08.24)
Geri dönüşümü organik çöpten ayrı tutuyorlar.
Geri dönüşümü plastik, kağıt, cam vs diye kategırize edip ayrı ayrı atman şart değil. Geri dönüşüm tesisinde kategorilerune göre ayırıyorlar.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(17.08.24)
"8. kıta" diye bir mevzu var, internette araştır derim.
0
Yourcousinmarvinberry
(17.08.24)
(25)

2024 yilinda su entry'nin debe'ye girmesi cok ilginc degil mi?

bohr atom modeli
https://eksisozluk.com/entry/167390026insanlar artik boyle seyleri asar diye beklerken bu entry'nin girilmesi, hadi munferit diyelim eksi sozluk gibi bir yerde en begenilen entry'lerden biri olmasi falan.buralar harbiden karsi cinsle dogru duzgun iletisim kuramamis on binlerce insanin bulustugu yer
eksisozluk.com

insanlar artik boyle seyleri asar diye beklerken bu entry'nin girilmesi, hadi munferit diyelim eksi sozluk gibi bir yerde en begenilen entry'lerden biri olmasi falan.

buralar harbiden karsi cinsle dogru duzgun iletisim kuramamis on binlerce insanin bulustugu yer olmus galiba. eksi duyuru eskiden beri boyleydi de sozlukteki ortalamanin da bu hale gelmesi cok sasirtici degil mi?
0
bohr atom modeli
(16.08.24)
cringe ve ötesi.

herkes bir anda nasil bakire oldu anlayamadim ben.
0
robert bosch
(16.08.24)
Valla cringe'in de ötesinde tehlikeli duruyor. Kendisi böyledir demiyorum ama haberler bu düşüncedeki insanların terk edilmiş versiyonlarının yaptıklarıyla dolu. Gerçekten de kaldıramıyorlar.

Şaşırtıcı evet.
0
akhenaten
(16.08.24)
evlenmeden olmaz diyen çok kız var. hatta erkeğin deneyimi olmasını sorun etmiyorlar. yeter ki evlendikten sonra olsun.

bakire arayan da çok erkek var. birbirini bulurlar artık. ilginç değil trdeyiz.
0
jelly bear
(16.08.24)
internette gün boyu takılanların çoğunluğu incel. öyle tipler debeye sokuyor bu entryleri. yarın aynı başlığa "evlilik öncesi seks harikadır" minvalinde bir şey yazar biri o da girer debeye. çok anlam yüklememek lazım.
0
bussuru1
(16.08.24)
Amma çok varsayım yapmışsın sen de :)
0
gabe h coud
(16.08.24)
debe en cok oy alan entryler degil. bir moderator kafasina yatan ve ilgi gorecegini dusundugu seyleri seciyor. eksi sozlugun de profili asiri kalitesiz zaten. yani genel olarak hic bir acidan ilginc degil.
0
hot potato
(16.08.24)
facepalm.


context dışı olacak ama debe çok ilginç birşey. 15 senedir sözlükteyim, 3 kelimelik entryim debeye girerdi ama üstüne titrediğim upuzun bilgi içerikli entry debeye girmezdi. bence sözlük'ün şu anki durumunu en iyi şekilde debeye giren entryler açıklıyor.
0
false pretension
(16.08.24)
Şimdi biz bu duyuru altında neyi ayıplıyoruz, tam olarak anlamadım ben.
Bir kadın kişisi dini saiklerle olur, başka sebeplerle olur, bekaretini evleneceği kişiye saklayacağını söylemiş,
Onu mu ayıplıyoruz,
Birçok kişi onu takdir etmiş, beğenmiş,
bunu mu ayıplıyoruz.

2024 yılında neyin uygun olduğuna hanginiz karar verdi?

Eski ahit, yeni ahit, avesta, Kuran. Hangisini okursan oku. Emredilmiş bir hüküm var ve buna inanan milyonlar var. Sen gayet inanmıyor olabilirsin de, buna da saygı duyarım da, inananı 2024 dışına itecek gücü, donanımı nereden aldın?

Bir başkasının yaşam tarzına, inancına, doğru bildiğine, ucu sana dokunmadığı taktirde yapmak istediğine, beğendiğine ya da beğenmediğine karışmak 2024'ün neresinde yazıyor?

Cidden siz elitsiniz, seçkinsiniz, felsefeyi yalamış yutmuş, filozofları cebinden çıkarırsınız,en doğruya ermişsiniz. Biz avamız. Bi düşün yakamızdan. Bi salın bizi.
0
Mirket
(16.08.24)
Mirket supply i dusuruyolar. Demand de fazla olunca tc kizlari bi halt saniyo kendini
0
lapaz
(16.08.24)
Microecon 101
0
lapaz
(16.08.24)
@lapaz
Bana bir şey diyorsan Türkçe yaz Abi.
Benim yabancı dilim yok.
0
Mirket
(16.08.24)
@mirket nasil yok abi gecmis yorunlarina gore baya kulturlu birisin benxe
0
lapaz
(16.08.24)
Bu kultur turkce kaynaklarda pek yok genelde. Cevirmenlerimiz haylaz
0
lapaz
(16.08.24)
Türkiye'deki kizlarin çogu bu kafada maalesef. Orta dogu kafasi klasik.
0
Yourcousinmarvinberry
(16.08.24)
hayat tecrübesi az olunca böyle oluyor. bende eskiden beraber olduğum kişi beni aldatırsa kesin intihar ederim, onu da vururum diye düşünüyordum.

hayat ilerledikçe, kimi şeyleri görüp analiz ettikçe malmıyım ben, biri beni aldatıyorsa onun karaktersizliği, niye kendimi vurayım, niye başkasını vurup 15 sene yatayım ki demeye başladım.

ve bir ortamın bu hale gelmesi diye bişi yok, ortam hep aynı ortam, insan hep aynı insan, hayat aynı hayat. değişen tek şey koşullar. eskiden tarım için öküz arabası varken şimdi traktör var, geri kalanı aynı.

hani diyorlar ya aslında sadece 7 farklı senaryo var, her film bu senaryolardan birini işliyor, teknoloji/zaman değiştikçe, konuyu işleme biçimi de değişiyor ancak özü aynı.
0
selam
(16.08.24)
debe algoritmasına bakmak lazım. Kimsenin okumayacağını bildiğiniz ilginç ve orijinal şeyler de debe oluyor. Yani keyfilik söz konusu bence.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(16.08.24)
@Mirket başlık biriyle seks yapılmasıyla ilgili ama sorudaki entry bununla ilgili değil ki. Entryi yazan kişi "seviştiğim kişinin bir gün beni terk etmesini veya ayrılmasını, artık beni istememesini kaldıramam." Demiş

Bu artık başka bir şey. Her dinde boşanma var, ayrılık var. Boşanmayla ilgili en katı kurallar katoliklerde onlarda dahi belli durumlarda boşanma izni veriliyor. Ayrılık hayatın acı bir parçası. Sağlıklı bir insan bununla baş edebilmeli.

Entry'deki durum "Ben evlilik dışı cinsel ilişkiyi uygun bulmadığım için aile kurmadan kimseyle seks yapmam" olsa dediğinde haklısın ancak yazan kişi "ben seviştiğim kişinin benden ayrılmasını, artık beni istememesini kaldıramam" diyor. Bu nerden bakılırsa bakılsın en hafif haliyle desteklenmemesi gereken bir düşünce değil mi sence de?

Örneğin birgün bu kişi evlenir ve eşi de ondan boşanmak isterse ve bu kişi "hayır ben bunu kaldıramam, ayrılmıyorum, ben bunun için evlenmeyi bekledim" gibi şeyler söylerse bu masum bir şey olmaya devam edebilir mi gözünde?
0
akhenaten
(16.08.24)
@akhenaten,
2024'e yakışmayan o mu?
0
Mirket
(16.08.24)
Bir insanın herhangi bir çağda "seviştiğim kişinin bir gün beni terk etmesini veya ayrılmasını, artık beni istememesini kaldıramam" demesi dünyanın en normal cümlesi olabilir ya.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.08.24)
@bohr ne kastetmiş onu kendi açıklasın ama ondan bağımsız üstüne konuşulan entrydeki sözler bunlar. baya borderline özellikleri gösteren bir düşüncenin debeye girecek kadar destek bulması da 2024'e yakışmıyor gerçekten de. bunlar baya takıntılı eski sevgili/eş sözleri gibi görünüyor.

geleceğe yönelik edit: bu tarz fikirlere sahip brinden bin türlü rezillik yaşayarak yakamı zor kurtardığım için tarafsız bakamıyor olabilirim, ama böyle sözlere temkinli yaklaşmasını tavsiye ederim herkese. Şişede durduğu gibi durmuyor çünkü cidden. Dedikten sonra ben çekileyim artık.
0
akhenaten
(17.08.24)
Türkiye'de bunu 2124 olsa da aşamayacak çok insan var. Bu insanlar ekşi'ye giremiyordu sadece, o değişti.
Yoksa şuraya verilen cevaplar ve savunmalar bile durumu özetliyor.
0
Bruce
(17.08.24)
Normal aslında. Muhafazakarlaşma var. 10 sene önce duyuruda bile kadınlardan gelen sorular ve yakınmalar çok daha farklıydı. Toplum fakirleşti ve muhafazakarlaştı. Bunların olduğu yerde gayet normal
0
ferenc
(17.08.24)
benim sasirdigim nokta suydu, eksi sozluk gibi on yil oncesine kadar milletin dini, milli, geleneksel tabulariyla ilgili son noktaya kadar elestirel olunan ve hatta gecenin bir yarisi gozaltina alinan bir platforma uye olmus entry girecek pozisyona gelmissin. hadi buraya gunluk hayatinda al fistaninla yoldan gecen yavukluna bakis atan bir koylu kizi gibi entry'ni de girmissin bunu da anladim.
bu mentalitede bu kadar insanin bu entry'ye sukela vermesi nasil mumkun olabiliyor bunu anlayamiyorum.

ne olur abi sevisse ayrilsa yani. elindeki aletle 10 bin km otedeki hemcinsinin gunluk hayatina bile tanik oluyorsun. kaldi mi boyle seyler dunyada? ilginc.

ya benimsin ya kara topragin kafasini bile daha asamamisiz. insan iliskileri cok problemli bu memlekette.
0
🌸bohr atom modeli
(17.08.24)
Eskiden sözlük daha kısıtlı bir kesime hitap eden ve o çevre tarafından kullanılan bir komüniteydi, şimdi daha çok bilinen ve her çevreden kullanıcının olduğu bir topluluk, o nedenle şu an senin "lan böyle düşünceler hala var mı ya" dediğin tüm tabular bu insanlar tarafından hala sonuna kadar yaşanabiliyor, sana bana garip gelen bu insanların bir gerçeği olabilir, ha bu kullanıcı troll de olabilir o ayrı ama troll olması hayatın böyle bir gerçeği olduğu sonucunu değiştirmez, aynı fikirde olan insanlar de bu entry'yi debe'ye taşıyabilir, biz ülke olarak Norveç falan mı olduk da bu kadar şaşırdınız anlamadım ben ülkenin belki de %20'si falan açık fikirli insanlardan oluşuyordur, o nedenle bu düşünceler normal, debe'de olması da normal.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.08.24)
ulkede bazi seyler cok hizli degisiyor. yeni nesilde dinsizlik orani 20 yil oncesine kiyasla tahayyul edilemeyecek kadar yuksek. siyasetin muhafazakarlik ekseninde donmesi bir tepkiye neden oluyor. bu nedenle yeni nesil cok hizli bir sekilde bu kafadan uzaklasiyor.

biz eskiden de aslinda yeniliklere acik bir toplumduk bence. bu arabesk kafa ayri bir sey. ondan kurtuluyor gibiyken boyle ibrahim tatlisesvari dusuncelerle karsilasmak beni halen sasirtiyor hepsi bu.

ozetle 2024 yilinda boyle bir seyin eksi sozluk'te bu kadar pozitif oy almasi bence sasirtici. kizlarsoruyor'da alsaydi belki bu kadar sasirmazdim.
0
🌸bohr atom modeli
(17.08.24)
(15)

Hangi hayvanı neden yememeliyiz

beyfendi
Geçenlerde denk geldiğim bir video ve sonrasında okuduğum birkaç yazıyla ahtapotların aslında duygusal olmaları, çok zeki olmaları, hatırlamaları vs. gibi sebeplerde, ahtapotların yenmemesi gerektiğini öğrendim. Tabi bu ve benzeri bilgileri edinene kadar ahtapot timsah zebra piton vs gibi türlü hayv
Geçenlerde denk geldiğim bir video ve sonrasında okuduğum birkaç yazıyla ahtapotların aslında duygusal olmaları, çok zeki olmaları, hatırlamaları vs. gibi sebeplerde, ahtapotların yenmemesi gerektiğini öğrendim. Tabi bu ve benzeri bilgileri edinene kadar ahtapot timsah zebra piton vs gibi türlü hayvanı yemiş bulundum.

Bu bilgiden hareketle, hangi hayvanı neden yememeliyiz şeklinde, gerekçelerini veganlıktan almayan ne tür bilgiler var elimizde? Mesela köpek yemiyoruz çünkü insanın evcilleştirdiği ilk hayvan, birlikte avlanmışız, at yemiyoruz çünkü binlerce yıl bizi taşımış..

Bir de geyik bir soru; buzluğumda 2 ay önce aldığım ama pişirme zahmetinden dolayı hala pişirmediğim bir ahtapot var. Aldığım zaman yukarıda bahsettiklerimi bilmiyordum. Napmam lazım bu ahtapotu? Pişirip yiyebilir miyim? Çöpe atmak saygısızlık olur, pişirip yemek daha doğruysa eğer, e etini dövmem lazım bu da biraz barbarlık olmaz mı? Etik ne diyor bu konuda?
0
beyfendi
(15.08.24)
Soruya cevap değil ama veganlik da gerekcelerini etikten aliyor.
0
orangesandsea
(15.08.24)
@orangesandsea Etik ne diyor sorusu boşa düştü o zaman.
0
🌸beyfendi
(15.08.24)
Hocam vegan değilsen bu konuların etikle bir ilgisi yok midenin kaldırdığı her eti yiyebilirsin önemli olan senin duygusal olarak nasıl etkilendiğin. Misal ben atlara büyük saygı duyuyorum bu benim kültürürel geçmişimle de alakalı değil atlar bende saygı uyandırıyor, öyle olmasa normalde yerim ama saygımdan ötürü yemem, etinin de lezzetli olduğuna eminim yesem yerim yani ama yemem, belki bi ufak denerim gibi ama çok emin değilim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.08.24)
vegan değilsek genelgeçer bir etikten bahsedemeyiz bence hayvan yemeye karşı. çünkü at yemiyoruz demişsiniz ama yiyen toplumlar var, keza köpek de öyle. herkes çatır çatır kuzu yiyor ama ben çok zorlanıyorum bu fikir karşısında

yani komple bir reddediş yoksa hayvan özelinde bence etik konusu çok öznel kalır. ama demek istediğiniz şeyi anladım. hayvanın daha ilkel, ya da fonksiyon olarak bizden daha uzakta duranını yemek daha kolay ama örneğin bakışlarından bir hissini anlayabildiğimiz (köpek) eğitebildiğimiz, (at, köpek vs) duygu, empati yeteneği vs güçlerini bildiğimiz hayvanları spectrumda insan türüne daha yakın bulduğumuz için yeme fikrinden uzaklaşabiliriz. ben at yiyemem mesela, timsah bulursam yerim ama at verseler yiyemem.
0
ofelia
(15.08.24)
Hiçbir hayvanı yememeliyiz. Hatta hayvandan elde edilen hiçbir şeyi de tüketmemeli ve kullanmamalıyız.
0
rock n roll
(15.08.24)
mantıken beslemesi kolay, besini bol, uysal sana sorun çıkarmadan en çok besini veren hayvanları yiyorsun, geri kalanları yemiyorsun.

mesela tavuk Vs güvercin

tavuk'u yetiştirmesi daha kolay vs.
çok basit bir cevabı var.
0
duyurukullanıcısı
(15.08.24)
Vicdanın hangisine razı geliyorsa yiyebilirsin.
0
numlock
(15.08.24)
Hocam bir de atın yenmemesine neden olarak binlerce yıl bizi taşımış ve bu nedenle duygusal bir bağ oluşmuş diyemeyiz konu duygusal bağdan çok ucuz iş gücü, yani at gibi bir hayvana sahipsen onu çalıştırırsın yemezsin yersen atın işini sen yaparsın yoksa at yeniyor yani. Ayrıca Orta Asya ülkelerinde atı en kutsal gören topluluk Kazaklar ama onların da en önemli hayvansal gıdası at eti çünkü Kazakistan'da at bol hem çalıştırmaya hem yemeye at var adamlarda bunu çalıştırmak için saklayalım demek zorunda kalmamışlar, ayrıca Avrupa'da da yeniyor Fransızlar bunun için ABD'de çiftlik kurup at eti getirtiyorlar, biz fakir bir ülke olduğumuz için at gibi bi hayvana sahip olunca onu çalıştırmak yerine yemek aklımıza gelmemiş zamanında yoksa yenir yani, bence köpek yemiyorsak onu da aynı nedenle yemiyoruz duygusal bağdan çok ticari ve ekonomik kaygılar hep.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.08.24)
@numlock sorunun çıkış noktası bu zaten. ahtapotlarla ilgili bazı şeleri öğrenene kadar ahtapot yemek vicdan meselesi değildi benim için. ama artık öyle. tavuklarla ilgili mesela öğreneceğim herhangi yeni bir bilgi benim tavuk yeme davranışımı değiştirmeyecek.

@ofelia @Mirket @duyurukullanicsi, pek formüle edebildiğimiz bir şey değil demek ki ne yiyip ne demediğimiz. hatta bunun kararını tek başımıza bile almıyoruz belki. markette bulamadığımız, bize sunulmayan şeyi yemememiz gibi.
0
🌸beyfendi
(15.08.24)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet,
Haklısın diyeceğim ama,
Senin mantıktan hareket edersek, süt verdiği için ineği, yumurtası için tavuğu, çifte çubuğa koştuğumuz için öküzü, kağnı çektiği için mandayı da yemememiz lazım.
Anadolu'nun sömürülmüşlüğünden kaynaklanan fakirliği gereği bu saydığım hayvanat çok değerli ama en azından kocamışını, artık verimsiz hale gelmişini hep yemişiz. Ama atı eşeği katırı kocayınca yılkı ya salmışız, yememişiz.
Yıllar önce dedem, tek tırnaklılar dinen yasak demişti.
Tırnak sayısı önemliymiş. Çift tırnaklıları yermişiz.
0
Mirket
(15.08.24)
orangesandsea
(15.08.24)
temelde et tuketen hayvanlari yemiyoruz, bitki tuketen hayvanlari yiyoruz. bunun birkac nedeni var;

et tuketen hayvanlar vucutlarinda daha cesitli parazit, farkli bakteriler, virusler barindiriyor, ve bu hayvanlar bunlara bagisiklik kazandiklari icin kendileri etkilenmese de biz o hayvanlari tuketirsek riske girmis oluyoruz. ornegin inek yiyerek girdigin risk ile kopek yiyerek girdigin risk ayni degil. kopek etinden alabilecegin parazit riski cok cok yuksek.

bir diger neden ise vucutta agir metal birikimi. bitkilerde ve hayvanlarda agir metaller birikiyor, ornegin civa. belli oranda bu agir metaller insana zarar vermiyor, ama ayni zamanda bunlari vucuttan da atamiyoruz. ayni sekilde diger hayvanlarda da benzer. simdi inek yersen bir inegin bitkiden aldigi agir mettalleri de vucuduna almis oluyorsun. ama bir aslan yersen ve o aslan hayati boyunca 100 inek tukettiyse, aslan yiyerek 100 inegin barindirdigi agir mettalleri de vucuduna almis olursun.

bu agir metal olayi en cok deniz canlilarinda bariz ortaya cikiyor, ornegin bircok balik avci degil ve biz tuketiyoruz. ama bazi baliklar var ki, ornegin ton baligi avci bir balik ve diger baliklari yiyor. iste o nedenle bazi baliklarda, ton baligi, kopek baligi gibi, tuketmek agir metal alma riskini arttiriyor. o nedenle hamile kadinlar ton baligi yemeleri tavsiye edilmez.

tabi bu deneyimler dogal seleksiyonlarla topluma etki etmis durumda, sosyal normlar, ve dini kurallar haline geldi. kitlik yasamamis toplumlarda bu normlar hayatin parcasi oldu ve daha secici davraniyorlar. ornegin biz turkler kedi yemiyoruz. ama kitlik durumunda bu secicilik sansi kalmiyor ve yemek zorunda kalmak bir sure sonra bu yemekleri kulturel yemek haline getiriyor. ornegin cinde kedi ve kopek eti belli gunlerde ozel olarak yapilan yemeklerin ana unsuru.

etik ve sosyal kurallari belirleyen ana unsurlar biyolojik gercekler. milyonlarca yil insanlik biyolojik gerceklerle yuzlesip yasam savasi veriyor ki nesiller sonra neyi neden yaptiklarini unutup etik ve sosyal normlar haline, hatta dini kurallar haline getiriyorlar.
0
emrahday
(15.08.24)
Kedileri yiyemeyiz mesela çünkü bagisiklik sistemleri bizim için zehirli toksinler üretmekte. Yersek ölürüz.
0
Yourcousinmarvinberry
(15.08.24)
yani kuzu, koyun, keci, at da ahtapot kadar zeki ve insanlarla daha temas halinde olan hayvanlar. ahtapotu bu sebeple yemeyeceksen balik haric eti genel olarak hayatindan cikarman gerek.

ahtapotu da oturup ye, ziyan olmasin. sen onu yemezsen hayvan tamamen bos yere ölmüs olacak. yersen en azindan bir ölümü bir ise yaramis olacak.

ben yapabilsem sadece kendi avladigim hayvanlari yerdim ama yapamiyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.08.24)
o kadar yorum yapılmış ama yeme kararı verilmesi durumunda etin sertliğinin nasıl giderileceği yazılmamış.

derin dondurucuda dondurulup ardından çözülüp oda sıcaklığına geldikten sonra içine bir bardak su ve bir bardak da sirke veya şarap(kırmızı) konmuş tencereye ahtapot bırakılır, ocağın en küçük gözünün en kısık ateşinde içindeki sıvının buharıyla pişer. tabii bunun için kapağın uzun süre boyunca hiç açılmaması gerek. hatta ahtapotun ağırlığına göre 2 bardak su üstüne 2 bardak sirke/şarap ile de yapılabilir. ahtapot 2.5-3 kiloya kadarda birer bardak, 3-5 kilo arasıysa ikişer, 5 kilodan fazlaysa da üçer bardak şeklinde aynı karışım uygulanabilir.

pişip pişmediğini anlamak için de ilk 1 saat kapağını hiç açmamak şartıyla 1 saatten sonra 10 dakikada bir bacakların birleştiği yere doğru çatal saplanarak durumuna bakılır. eğer çatalla ahtapotu kaldırırken bacak hiç silkelemeye bile gerek kalmadan kendi kendine kopup ayrılacak hale geldiyse hayırlı olsun. küçük ahtapotlar kaldırırken öyle kendi kendine kopmaz, o zaman da çatalı hafifçe çevirip denemek gerekir. kolay kopuyorsa tamamdır.

şarap koyunca alkol alacağını düşünecek olanlar için oraya sirke yazdım zaten. hem şarapla pişsin hem alkol içine işlemesin diyecek olan varsa da ilk 10 dakika kapağı açık halde şaraplı suyu kaynatıp alkolü buharlaştırarak ahtapotu da lezzetini de piç etmeyi deneyebilirler.
0
frtslck
(16.08.24)
(8)

Yıl sonu Seoul mu Los Angeles mı

orangesandsea
Siz olsanız hangisine giderdiniz?
Siz olsanız hangisine giderdiniz?
0
orangesandsea
(14.08.24)
bir sene los angeles'ta yasamis biri olarak 100% seul. kisaca ozetlemek gerekirse, los angeles'in turist atraksiyonlari asiri sentetik. ustune hos vakit gecirecek sehir atmosferi de yok. iyi bir is ve cevre varsa yasamak icin guzel yer ama turistik kesinlikle gitmezdim.
0
hot potato
(14.08.24)
Seul
0
but that was just a dream
(14.08.24)
ikisine de gittim ikisi de ayrı güzel, los angeles'da araba kiralayıp las vegasa falan giderim san diegoya giderim vs derseniz(vakitiniz ve bütçenizle alakalı) los angeles derim ama sadece los angeles ve seul arasında iseniz seul derim.
0
basond
(14.08.24)
Bence de Seoul.

Hot potato'nun dediği şehir atmosferi olmama durumu amerika'da kronik bence. Şehirler yürünebilir şehirler değil. Arabaya bağımlısın.

İlla abd diyorsan gerçek abd tadını alabileceğin yerleri gez. Bu Colorado olur, midwest olur vb.
0
ferenc
(14.08.24)
New York'ta okudum, aman Amerika göreyim diye bir derdim yok ama Los Angeles'ta yakın arkadaşım var, değerlendireyim dedim.
0
🌸orangesandsea
(14.08.24)
Seoul +1 Tıka basa yemek yerdim
0
peki madem
(14.08.24)
Uzak Asya daha ilgimi çekiyor.
0
anon1m
(14.08.24)
LA ile Seoul'u kiyaslamak Ferrari ile Opel'i kiyaslamak gibi bir sey.
0
Yourcousinmarvinberry
(14.08.24)
(6)

Kiralık evlerinizde temmuz için ara zam istendi mi ?

nivoandmira
Ev sahibi denyosu sene başında kallavi bi zam yaptı, şimdide yüzde 50 artış istiyor. Gerekçesi de piyasaya göre hala ucuz kalıyor olması, eski kiracı piyasa fiyatıyla oturacaksa ne anlamı kalır.Sizde eski kiracıysanız piyasasının yüzde kaç aşağısına kalıyorsunuz ?
Ev sahibi denyosu sene başında kallavi bi zam yaptı, şimdide yüzde 50 artış istiyor. Gerekçesi de piyasaya göre hala ucuz kalıyor olması, eski kiracı piyasa fiyatıyla oturacaksa ne anlamı kalır.
Sizde eski kiracıysanız piyasasının yüzde kaç aşağısına kalıyorsunuz ?
0
nivoandmira
(14.08.24)
İstemedi. Sözleşme var kapı gibi. İsteyemez de
0
jackyr
(14.08.24)
Senelik zam dönemimdi, 12.000 olan kirama tüfe oranında yüzde 65 zam yapıldı, 19.900 oldu. Karşı dairem yeni ilana çıktı 25.000’den, kiracı ayrılınca.
0
sethplay
(14.08.24)
Benim ev sahibim de durmadan zam üstüne zam ister üzerine günde defalarca arayıp haber bile vermeden kapıma gelip zile basardı.

Bir kere bile istediği fahiş zammı yapmadım, bu istekler gelir gelmez de avukatım kendisini aradı. Şimdi yıllardır kafam rahat ve sürekli ertelenen bir dava var ortada. Size de tavsiye ederim.
0
ruhen hastayim ben
(14.08.24)
istedi, istediğini verdik. her şey uçtu gitti, hakkıdır dedik.
0
zeleno
(14.08.24)
Birileri gibi annenizin apartmani yoksa veya emrinizde bir avukat çalismiyorsa ev sahibiyle gene uzlasin derim.
0
Yourcousinmarvinberry
(14.08.24)
benimkisi geçen sene istemişti yapmadım, o ara zıtlaştık ettik. sonra sene sonunda %100e yakın o daha demeden zam yaptım. bu sefer kendisi gelip ben sana haksızlık ettim özür dilerim dedi :) bu sene ses etmedi henüz ama yine isterse yapmıcağımı belirtirim.
0
bigcaptain
(15.08.24)
(4)

yurtdışından ürün almak

kibritsuyu
internet üzerinden yurtdışından ürün almak için bize aracılık edebilecek, bu işi yapan firmalar var mı?yani ürün türkiye'de satılmıyor. kendim satın alsam 30 euro'dan fazla, gümrüğe takılacak, tebligat gelecek, gümrük müşaviri bul, beyanname ver, vergisini öde vs.tamam parasına puluna razıyım da ben
internet üzerinden yurtdışından ürün almak için bize aracılık edebilecek, bu işi yapan firmalar var mı?

yani ürün türkiye'de satılmıyor. kendim satın alsam 30 euro'dan fazla, gümrüğe takılacak, tebligat gelecek, gümrük müşaviri bul, beyanname ver, vergisini öde vs.

tamam parasına puluna razıyım da beni kağıtla kürekle uğraştırmadan, istediğim ürünü getirip, bütün resmi işlemini yapıp, vergisini, harcını, kendi hizmet bedelini ekleyip bana ulaştıran bir organizasyon var mı?

hani amazon tr'de listelenen o şekil ürünler var "ithalat ücreti" ekleyip yurtdışından getirip satıyor. ama ben öyle listeleneni değil, kendi almak istediğimi getirtmek istiyorum.

tabii işin gözünü de çıkartmayacak. ürün + gümrük bedeli 10 bin lira tutacak ürün için benden 30 bin istemeyecek. makul bir komisyon alsın eyvallah.

var mı bunun kolay yolu?
0
kibritsuyu
(13.08.24)
alacağınız ürünün türkiyedeki satıcılarda satışı varsa dediğiniz gibi olmuş oluyor. hatta onlar ürün ürün değil de toplu olarak ithalat yaptıkları için gümrükte oluşmuş olan masrafları bölüştürmüş oluyorlar.

eğer alacağınız ürünlerin türkiyede satışı yoksa nasıl yaparsınız bilmiyorum ama muhtemelen çok yüksek ücretlerle karşı karşıya kalabilirsiniz.
0
oekuklu
(13.08.24)
amerikadaniste.com, zenmarket (Japonya) vs. var ama hiç kullanmadım. Tam istediğinizi karşılıyor mu bilmiyorum.
0
inheritance
(13.08.24)
@inheritance,

bildiğim kadarıyla amerikadaniste de gümrük işlerini halletmiyor. sadece türkiyeye teslimat yapmayan ürünleri alıp amerikada bunların adresine gönderiyorsunuz bunlar da amerikadan türkiyeye getiriyorlar.

sitelerinde sss bölümünde "güncel olmayan" aşağıdaki bilgi mevcut.

"Hızlı kargo yoluyla gelen taşıma senetleri 30 kg ve 150€ gümrük fatura bedelini aşamaz. Bu taşıma senetleri için ithalat işlemleri yapılması gerekmektedir."
0
oekuklu
(13.08.24)
Bununla ilgili baslik açmistim.

Küçük seyler için tek çaren var o da yurt disindan paketlerini sana getirebilcek bir tanidik.
0
Yourcousinmarvinberry
(13.08.24)
(3)

baskılı tshirt giyememek

arkady svidrigaylov
genelde baskısız siyah ve beyaz t-shirtler tercih ediyorum. biraz baskılı t-shirtler satın alayım dedim kaç mağaza gezsem de kendime uygun bir şey bulamadım.Grafikli ve baskılı t-shirtlerin çoğunu ergence buluyorum. Marka adının yazılı olduğu t-shirtleri zaten sevmiyorum mağaza elemanı gibi gezmek i
genelde baskısız siyah ve beyaz t-shirtler tercih ediyorum. biraz baskılı t-shirtler satın alayım dedim kaç mağaza gezsem de kendime uygun bir şey bulamadım.

Grafikli ve baskılı t-shirtlerin çoğunu ergence buluyorum. Marka adının yazılı olduğu t-shirtleri zaten sevmiyorum mağaza elemanı gibi gezmek istemiyorum.

Zevkime uygun baskılı t-shirtleri nereden bulacağım bilemiyorum. Benim durumumda olan var mı ? Baskılı hangi t-shirtleri tavsiye edersiniz böyle birine ?

O kadar mağaza gezdim, şu an sadece şehir(yabancı) fotoğraflarının yer aldığı tişörtler hoşuma gitti.
0
arkady svidrigaylov
(10.08.24)
Tr'de güzel shirt satilmadigi için begenmemekte haklisin.
0
Yourcousinmarvinberry
(10.08.24)
Amazon.com.tr
0
Zetnikov
(11.08.24)
decathlon'un şu tshirtlerini beğeniyorum ben:

www.decathlon.com.tr
0
inheritance
(12.08.24)
(18)

Akıl sağlığınızı nasıl koruyorsunuz?

sacrilegious
Cidden merak ediyorum. Dünyada ve ülkede bu kadar şey olurken nasıl rahat uyuyabiliyorsunuz? Ben her gün kötü haberlere maruz kalmaktan çok yoruldum. Aylarca depremde yaşananların travması, ekonomik sıkıntılar, öldürülen hayvanlar, bir günde değişen kanunlar, belirsizlikler… Avrupa’da yükselen aşırı
Cidden merak ediyorum. Dünyada ve ülkede bu kadar şey olurken nasıl rahat uyuyabiliyorsunuz? Ben her gün kötü haberlere maruz kalmaktan çok yoruldum. Aylarca depremde yaşananların travması, ekonomik sıkıntılar, öldürülen hayvanlar, bir günde değişen kanunlar, belirsizlikler… Avrupa’da yükselen aşırı milliyetçilik vs derken başka bir ülkede yaşamak da çözüm olmuyor. Geleceğe dair hiçbir umudum kalmadı.

Siz napıyorsunuz mental sağlığınızı kaybetmemek için?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(09.08.24)
Koruyamıyorum.
0
rock n roll
(09.08.24)
gündemi takip etmeyi bıraktım. tv yok haber yok video yok kafam mis gibi.
0
pide
(09.08.24)
İnsanların anası babası ölüyor da yeri geliyor cenaze evinde kah kih gülüyor, insan her şeye alışacak ve adaptasyon gösterecek şekilde evrimleşmiş biz de adapatsyon gösteriyoruz. Delirecek olsa Yahudiler gaz odalarında ölümü beklerken delirirdi mesela ama onlar da kamplarda günlük işlerinde çalışıyorlardı, bu kadar hassas olmaya gerek yok.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.08.24)
Kişisel algılamıyorum. İnsanlık, doğası gereği her zaman acımasız olmuştur. Dünya toplumları, askerlerin yönetimi ve kontrolündedir. Adalet diye bir şey yoktur. Bu bilgilere bakınca üzülmek yerine, bu bilgilere sahipken hayatımı nasıl güzelleştirebilirim ona odaklanıyorum. Arzu ettiğim değişim için kendimdem başkasına yardım edemem. Birey olmak böyle bir şey. Gerçek Bireylerin oluşturduğu kalabalık bir topluluk, insanı haklar için mücadele etmeye karar verirse eğer bir gün, ben de desteklerim. O zamana kadar; like i give a damn diyorum.
0
hasmetizm 2046
(09.08.24)
Senelerdir tv ve haber izlemeyerek
Tv ancak masterchefe bakiyorum annemle

Beslenmeye dikkat edip haftanin 5 gunu spor yaparak

Cevremdeki negatif insanlara tekmeyi basarak

Bi sikinti okursa icime atmadan direk enerjimi karsi tarafa bosaltarak
0
Zetnikov
(09.08.24)
hayat acımasız. Her zaman her yerde kötü şeyler oluyor siz görseniz de görmeseniz de.
Gamsız olacaksınız. Yani elinizden geldiği kadar. Gamsız adam uzun yaşar mutlu yaşar.
0
nuevo
(09.08.24)
Değiştiremeyeceğim şeyleri kafaya takmıyorum. Ben İstanbul'daki köpekleri koruyabilir miyim? hayır. Ekonomiyi düzeltebilir miyim? hayır. Niye bunları kafama takayım? Dünyada yaşayan insanlar ve hayvanlar acı çekiyor biliyorum ama elimden birşey gelemez.
0
komando kani var bende
(09.08.24)
Her sabah yeni bir korkuncluga uyaniyoruz, her gun bir baska sey icin isyan & mucadele etmek zorunda kaliyoruz. Ben kendi adima cildirmamak icin haber izlemiyorum, mesela bu sabahin konusu Altindag’daki kopek katliamini takip ediyorum ama videolarini izlemiyorum, spora gidiyorum, beni rahatlatacak dizi&film bisiler izlemeye calisiyorum.

Burada onemli olan empati yaparken icsellestirmeyi bir noktada durdurmak. Dunyada iyi kotu cok fazla sey oluyor her an her saniye. Her kotu seyi icimizde ozumsesek yasayamayiz. Bir noktada sakin kalabilmek icin empatiyi bir duzeye kadar yapmak zorundayiz.
0
mor oje
(09.08.24)
kısmetse olur canlı yayın izleyerek

www.youtube.com
0
Hallegadola
(09.08.24)
Dünyada diye dedigin sey orta dogu foseptigiyse zaten umrumda olmaz.

TR'de olan seyler içinse sabrediyoruz, tasinip gidecegimiz güne kadar.
0
Yourcousinmarvinberry
(09.08.24)
koruduğumuzu kim söyledi? sokakta kendim dahil aklı başında tek insan görmüyorum, sadece öyleymiş gibi taklit yapıyoruz
0
titanyum22
(09.08.24)
Tamamen kaçarak uzaklaşarak değil tam tersine okuyarak üzerine düşünerek benim gibi düşünen insanlarla internetten de olsa bağlantı kurarak, dünyadaki düşünürleri politik aktivistleri takip edip ilham alarak

Öncelikle gerçeği kabul edin, arabanız, refah bir hayatınız olmayacak, hükümet değişse her şey bir senede düzelmeyecek, 20-30 sene iyimser bir süre
0
grimavi
(09.08.24)
Deli gibi gündem takip eden, hayatının yarısı twitter'da geçen, dünyada ne olup bittiğini takip edip avrupa'da aşırı sağın yükselmesini, abd'de trump'ın tekrar seçilme ihtimali olduğunu görüp buna üzülen ve saydığın diğer şeylere karşı da üzüntü besleyen biri olarak bunlara karşı "akıl sağlığımı koruma ihtiyacı" gibi bir ruh haline girmedim hiç bilemiyorum.

Yani hayatta pozitif şeylere daha mı çok odaklanıyorum ya da gamsızın teki miyim bilmiyorum ama boş zamanlarını değerlendirme yöntemi olarak oyun oynarken siyasi tartışma programı dinleyen; geçtim Türkiye'yi hatta Almanya, Fransa, Birleşik Krallık gibi ülkeleri, Macaristan'daki, Polonya'daki ve hatta Estonya'daki seçimileri sağcılar kazandı diye üzülecek derecede gündem bağımlısı biri olarak dünyadaki kötü gelişmeler beni derinden etkilemiyor.

Hayat hep bir şeyleri bekleyerek geçiyor, beklediğimiz şey geldikçe başka şeyleri bekliyoruz ve bu döngüyle yaşamaya devam ediyoruz. Bu sırada etrafımızda dönen olaylarda etkimiz olduklarına iyi etki bırakıp, etkimiz olamayacaklara da ses çıkararak hayatımızı devam ettirip ölücez işte. Bu kadar hassas olmaya gerek yok, travmayı doğrudan yaşayan kişiler hariç kimse akıl sağlığını kaybetmez dünyada kötü şeyler oluyor diye.
0
nundu
(09.08.24)
koruyabileceğim kadar takip ediyorum dünyayı, koruyamayacağım yerde bırakıyorum.
0
zemberek
(09.08.24)
- Gündemi çok aşırı takip etmiyorum.
- Haftasonları uzun mesafeler koşuyuorum.
- Akşamları içiyorum.
- Kedi seviyorum.
0
kumandanim
(09.08.24)
Edmond honda+1
Vallaha nedense Türkiye'de yaşayanlarin gözüne Avrupa'daki sağ daha çok batıyor gibi. O kadar farklı ülkeden arkadaşım var, türk arkadaşlarım da var. Bir dakika bile şunun muhabbetini yapmıyoruz biz. Ama Türkiye'dekiler ile sürekli aynı muhabbet dönüyor.
Bence Avrupa'daki sağ yükselişini bu kadar kafaniza takmaniza gerek yok. Eğer bir firsatiniz varsa da bundan gelmiyorsaniz hata yapıyorsunuz. Ama duyuruda bazen çıkan sorular gibi "bulaşıkçı olarak geleyim" gibi sorulardaki insanlardansaniz gelememeniz/gelmemeniz normal.

Türkiye'de haberler falan çok iç karartici. Ben burada aksam 8 haberlerinde 30 dk izliyorum o kadar. Onlarda da harbiden önemli şeyler var yok burada şöyle ölmüş yok buna böyle olmuş yok yani. Sosyal medyadan vs kendinizi keserseniz daha mutlu olursunuz.
0
logisticsmanager
(09.08.24)
Erişim alanımda olmayan şeylere karışmıyorum. Olduğum yerde iyi olduğuna inandığım şeyi yapmaya çalışıyorum.

Ornek: bir şeyi boykot etmeyi beceremeyen birinin x yerdeki savaş ile ilgili kaygısı anlamsız. Isyerinde mobbinge boyun eğen, hakkini aramaya cesaret edemezsem ornegin Afrika'daki çocuklara üzülsem kime ne faydası var... mantığım bu.
0
encokbenisevinnolur
(09.08.24)
Yurtdışına yerleştim bir süre. Sürekli tinder kovalayıp keyfime bakıyorum. Diğer yandan da sağlıklı yaşamaya çalışıp, Türkiye gündemini takip etmiyorum. Hayat çok güzel. Tek canımı sıkan şey yaşlanmak.
0
plastic_angel
(10.08.24)
(2)

temu vs. aliexpress

me23
Sizce hangisi daha iyi? Sebepleriniz nelerdir?
Sizce hangisi daha iyi? Sebepleriniz nelerdir?
0
me23
(08.08.24)
ikisi de artik kapali.
0
Yourcousinmarvinberry
(08.08.24)
kapalı değil, sipariş verdim, 30 euro'ya kadar sipariş verebilirsiniz. temu daha revaçta şu an hem ucuz hem daha hızlı geliyor her şey.
0
veritaslibertas
(09.08.24)
(4)

Hangi okul?

passione
Merhaba. Bir meslek lisesinde 3 senedir çalışan İngilizce öğretmeniyim. Çalıştığım okul idarecileri ve öğrencileri açısından çok kötü düzeyde, müdür değişikliği oldu ve okul daha da kötüleşti. Bu dönem çalıştığım bölgeye yakın bir proje okuluna geçme ihtimalim var, bu okul öğrencileri puanla alıyor
Merhaba. Bir meslek lisesinde 3 senedir çalışan İngilizce öğretmeniyim. Çalıştığım okul idarecileri ve öğrencileri açısından çok kötü düzeyde, müdür değişikliği oldu ve okul daha da kötüleşti. Bu dönem çalıştığım bölgeye yakın bir proje okuluna geçme ihtimalim var, bu okul öğrencileri puanla alıyor ve butik bir okul sayılır öğrenci ve öğretmen sayısı az. Şimdi ben bu okula geçiş yaparsam daha yoğun olacağım , öğrenciler seviyesi şuan çalıştığım okula göre bayağı bir iyi, idare de benim okuluma göre çok daha baskı ve iş yükü veriyor olabilir. Ama orada çalışırsam meslek açısından daha çok gelişebilirim. Öte yandan şuan çalıştığım okulda iş yoğunluğu açısından çok rahatım , öğrencilerin seviyesi genel olarak kötü ama üstesinden gelebiliyorum ve ders açısından beni hiç zorlamıyorlar yani yorulmuyorum denebilir.

Bir de ek olarak seneye eşimle birlikte Farklı bir yere tayin de olabiliriz, yani burada çalıştığımız son sene olacak gibi görünüyor.
Sorum şu; siz olsaydınız bu sene çalışmak için hangi okulu seçerdiniz ?
0
passione
(08.08.24)
Tayin yakinsa biraz daha diren. Yok degilse okul degistir. Degisiklik her zaman iyidir.
0
Yourcousinmarvinberry
(08.08.24)
@arbre
Öğrenciler için hazırlık sınıfı olan bir okul, her beceriden ders anlatacağım için beni geliştirecek ve uluslararası projeler yapan bir okul yurtdışı bağlantıları var. Baskı ise proje için ya da kurs açtırma ya da derste gözlem yapmaları vs olabilir.
0
🌸passione
(08.08.24)
hocam ben meslekte hep bu bahsettiğiniz berbat profil okullarda çalıştım. maalesef sıradan, eh işte diyebileceğim okullara bile geçemedim. tayin senelerinde ya çalışılabilir düzeyde okullar açılmadı, ya da tayin hakkım olmayan yıllarda mesleğimi keyifle yapabileceğim okullar açıldı. yani bir şekilde denk gelmedi. fena halde soğudum idareciliğe geçtim.

evet, meslek lisesinde sizden başarı beklentisi minimum düzeyde olduğu için bilgi anlamında sizi zorlayacak bir ortam olmuyor ama burada önemli olan, derste dersinizi işleyebilme olanağı sağlayamayacak kadar disiplinsiz bir düzey varsa buna tahammül eşiğiniz ne? bence belirleyici olan bu. ben de bu her sene azaldı ve tahammül etmek istemedim.

iyi bir öğrenci grubu bulduğumda daha da motive olan ve yorgunluk ve tempoyu kaldırabilen biriyim ben mesela. ama bir sınıf dolusu, eğitime öğretime tepki olarak doğmuş öğrenci grubu karşısında, işte beklenti yok bunlarla da bir şekilde yürüyor diyemiyorum. öğrenciyi oyalayıp, kendimi zorlamadan devam ederim şeklinde yapamıyorum.

o yüzden ben olsam proje okuluna geçerdim. bir de kişilik özelliklerinizle de ilgili. ben bir okulda belli bir süre sonra sıkılıp değişiklik istiyorum. iyi bir okulda olsam gene de aynı duruma düşerdim gibime geliyor. kötü okulda 3 yıl ise bu süre iyi okulda 5 yıl durur gene değişiklik isterdim ama eninde sonunda aynı insanlarla, aynı düzende devam etmek pek bana uygun değil gibi. ama önceliği bulunduğu yeri değiştirmemek olan, sıkıntı yaşasa da değişim istemeyen öyle kendini daha mutlu hisseden insanlar da var. yani biraz kişisel bir durum.
0
wilhelmwasmuss
(08.08.24)
Daha az yorulacagim yeri tercih ederim
0
abuzer
(08.08.24)
(3)

Bana kendi e-posta adresimden şantaj maili gönderen dolandırıcı?

dejame
Kız arkadaşıma böyle bir mail gelmiş:Hello pervert, I've sent this message from your Microsoft account. I want to inform you about a very bad situation for you. However, you can benefit from it, if you will act wisеly. Have you heard of Pegasus? This is a spyware program that installs on computers a
Kız arkadaşıma böyle bir mail gelmiş:

Hello pervert, I've sent this message from your Microsoft account.

I want to inform you about a very bad situation for you. However, you can benefit from it, if you will act wisеly.

Have you heard of Pegasus? This is a spyware program that installs on computers and smartphones and allows hackers to monitor the activity of device owners. It provides access to your webcam, messengers, emails, call records, etc. It works well on Android, iOS, macOS and Windows. I guess, you already figured out where I’m getting at.

It’s been a few months since I installed it on all your dеviсеs because you were not quite choosy about what links to click on the intеrnеt. During this period, I’ve learned about all aspects of your private life, but оnе is of special significance to me.

I’ve recorded many videos of you jerking off to highly controversial роrn videos. Given that the “questionable” genre is almost always the same, I can conclude that you have sick реrvеrsiоn.

I doubt you’d want your friends, family and co-workers to know about it. However, I can do it in a few clicks.

Every number in your contact Iist will suddenly receive these vidеоs – on WhatsApp, on Telegram, on Instagram, on Facebook, on email – everywhere. It is going to be a tsunami that will sweep away everything in its path, and first of all, your fоrmеr life.

Don’t think of yourself as an innocent victim. No one knows where your реrvеrsiоn might lead in the future, so consider this a kind of deserved рunishmеnt to stop you.

I’m some kind of God who sees everything. However, don’t panic. As we know, God is merciful and forgiving, and so do I. But my mеrсy is not free.

Transfer 1200$ to my Litecoin (LTC) wallet:
(burada kripto adresi var)

Once I receive confirmation of the transaction, I will реrmanently delete all videos compromising you, uninstаll Pegasus from all of your devices, and disappear from your life. You can be sure – my benefit is only money. Otherwise, I wouldn’t be writing to you, but destroy your life without a word in a second.

I’ll be notified when you open my email, and from that moment you have exactly 48 hours to send the money. If cryptocurrencies are unchartered waters for you, don’t worry, it’s very simple. Just google “crypto exchange” or "buy Litecoin" and then it will be no harder than buying some useless stuff on Amazon.

I strongly warn you against the following:
•⁠ ⁠Do not reply to this email. I've sent it from your Microsoft account.
•⁠ ⁠Do not contact the police. I have access to all your dеviсеs, and as soon as I find out you ran to the cops, videos will be published.
•⁠ ⁠Don’t try to reset or destroy your dеviсеs. As I mentioned above: I’m monitoring all your activity, so you either agree to my terms or the vidеоs are рublished.

Also, don’t forget that cryptocurrencies are anonymous, so it’s impossible to identify me using the provided аddrеss.

Good luck, my perverted friend. I hope this is the last time we hear from each other.
And some friendly advice: from now on, don’t be so careless about your online security.

***

Bunu nasıl yapıyorlar? Zaten kız arkadaşımı erkek sanıp yazmış, mailini nereden nasıl buldu bilmiyorum ama gönderen kişi maili alanın kendisi gözüküyor. Buna inanıp para gönderenler var bir de. Çok ilginç.
0
dejame
(07.08.24)
www.eksiduyuru.com

Geçen yine benzer duyuruda da yazmıştım, son zamanlarda çok var bu olay. İnanmayı gerektirecek bir durum yok
0
nundu
(07.08.24)
Geçen pazar ve dün bir benzeri geldi 2 defa. Sıkıntı yok devam.
0
put it in your appropriate place
(07.08.24)
Bu devirde su tarz pishing maillerinin atilmasini geçtim, tehdit ettigi sey için senden para istemesi tam bir facia ahahah
0
Yourcousinmarvinberry
(08.08.24)
(3)

yeni tanışılan insan ile ideal sohbet süresi

duyurukullanıcısı
bir sebepten yeni biri ile tanışmanız gerekti ve usulen sohbet etmeniz gerekiyor, ideal konuşma süresi ne kadardır?normalde bu süreyi çay-kahve bardağı belirliyor tabi. mesela 3. bardak istenir mi?yoksa tek bardakta muhabbeti bağlayıp, çok isterse başka zaman birşeyler daha içeriz mi demeli ?
bir sebepten yeni biri ile tanışmanız gerekti ve usulen sohbet etmeniz gerekiyor, ideal konuşma süresi ne kadardır?

normalde bu süreyi çay-kahve bardağı belirliyor tabi. mesela 3. bardak istenir mi?

yoksa tek bardakta muhabbeti bağlayıp, çok isterse başka zaman birşeyler daha içeriz mi demeli ?
0
duyurukullanıcısı
(07.08.24)
date gibi bir şey mi? hangi bağlamda yeni tanışılan bir insan?
0
gabe h coud
(07.08.24)
date değil normal insan-insan bir durum.
bir şekilde konuşmanız gerekiyor işte.
0
🌸duyurukullanıcısı
(07.08.24)
Tamamen iki tarafin aldigi elektrige ve kafa uyumuna bagli.

Yeni tanistigin biriyle 4 saat sonra otel odasi bile ayirtabilirsin, uçuk bir durum degil.
0
Yourcousinmarvinberry
(07.08.24)
(18)

Turkiye'den çekip gitmek hakkında.

tahirkemalbozoglu
İyi günler,Uzun zamandır düşündüğüm hatta benim gibi neredeyse ülkenin yarısından fazla ekseriyetle genç insanının da aklında olan yurtdışına göç hakkindaki fikirler, düşünceler aklımdan çıkmıyor son zamanlarda. Nedeni kişisel değil. Malum ülkenin durumları. Boğuluyorum, gülemiyorum ülkede. Mutlu de
İyi günler,
Uzun zamandır düşündüğüm hatta benim gibi neredeyse ülkenin yarısından fazla ekseriyetle genç insanının da aklında olan yurtdışına göç hakkindaki fikirler, düşünceler aklımdan çıkmıyor son zamanlarda. Nedeni kişisel değil. Malum ülkenin durumları. Boğuluyorum, gülemiyorum ülkede. Mutlu değilim. Burada yaşamak istemiyorum. Hollanda veya almanya da akrabaların çağırması üzerine lokantada garson ya da inşaatta onlarla beraber çalışma imkanım var. Bu çağıran kişiler yakın, samimi akrabalarım ve bu işi uzun zamandır yapıyorlar.
Şuanda 85 bin TL maaş alıyorum. Ev ve araba var bana ait. Evliyim. Çocuk yok. Sizler bu durum ve şartlarda bırakıp gider miydiniz.
0
tahirkemalbozoglu
(06.08.24)
Ülkenin hangi yarısından fazla genci istiyor bunu? Anlamsız tespitlerinle kendi mutsuzluğunu karıştırma.
Ne zannediyorsunuz yurtdışını bilmiyorum ama git gör
0
benaslindayohum
(06.08.24)
Gitmek isteme sebebini finansal olmayabilir tabii ama ben o acidan cevap vereyim. Istanbuldaysaniz, Numbeo'ya gore maasinizin Amsterdamdaki karsiligi 4800 euro oluyor. Kacak islerde bu rakama ulasamazsiniz sanirim. Bir sekilde oturum almis olsaniz da maas olarak ulasilmasi zor bir rakam, tabii meslege gore degisir. Onun disinda insaat islerinde bir ustalik kazanilmis ve resmi olarak is yapilabiliyorsa, tabii iyi paralar kazanilabiliyor.

www.numbeo.com
0
mbond
(06.08.24)
@benaslindayohum,
(TÜİK) Uluslararası Göç İstatistikleri'ne göre söylüyorum. "Giden göç seyirleri incelendiğinde en çok hareketlilik 25-29 yaş grubunda tespit ediliyor."
Linkini ekliyorum. Gerçi yaptığın yorumdan anladığım kadarıyla okumayla ve çevreni analiz etmede pek matah olmadığıni düşünüyorum.
data.tuik.gov.tr
0
🌸tahirkemalbozoglu
(06.08.24)
O tarz islerde calisarak Avrupa'da su anki konforunuzu elde etmeniz bilmem kaç yıl sürer, hele hollanda'da ev falan iyice sıkıntı konu.
Bir plan dahilinde gitseniz neyse de bahsedilen şekilde bence ancak rezil bir hayat yaşanır.
0
logisticsmanager
(06.08.24)
Eşim benden daha hümanisttir ama gitme hayali var yurtdışına.
Ben insan sevmem ama rahatım çok da kötü değil. Senin kadar kazanmıyorum da. Türkiye'de Neyden kaçtığına odaklanmak yerine, orada ne bulacaksın buna odaklanırsan belki netlik olur senin için.
İnsanların iletişimi ve kibarlığı mı, ekonomik özgürlük mü, kültürel dinamikler mi, ifade özgürlüğü mü? Sana ne katacak orası tam olarak? Türkiye de nelerden kaçmak istiyorsun tam olarak, genelleme yapınca ne sen ne biz anlarız durumunu.
0
hasmetizm 2046
(06.08.24)
Avradi bosar yoluma bakardım ağa. Yolun açık olsun
0
pavlis
(06.08.24)
Nasıl gittiğime göre değişir.
1 - TR'de beyaz yakalıysam ve Almanya'ya inşaatta çalışmaya gideceksem, hele bir de kaçak gideceksem... Hiç işim olmaz.

2 - Normal bir göçmen gibi gidiyorsam, inşaatta çalışmak ya da garson olmak geçici bir şeyse, bir süre sonra kendi işimi yapabileceksem, giderim.
0
salihdt
(06.08.24)
burda 85 bin lira alıp yaşadıgın konforla avrupada garsonluk yapıp yaşayacagın konfor aynı degil. garsonsun yani milletin yemegini götürüp artıgını toplayacaksın masasını sileceksin.aldıgın para yalnızca geçinmene yetecek. Türkiyede 100 bin lira verelim ordakiyle aynı şartlarda garsonluk yap deseler asla yapmazsın. ama daha az konforu seçip yurtdışına gidince yapmaya razısın. ne yaman çelişki degil mi?
85 lira TR şartlarında kötü para degil. bence burdaki şartlarını daha da düzeltmeye çalış.


onun dışında TR'de asgari ücret alsaydın hiç durma git derdim
yine onun dışında Avrupaya gittiginde yapacagın meslek prestijli olsaydı ve 10K euro gibi paraları alacak olsaydın yine hiç durma git derdim.
0
limonlu eksi
(06.08.24)
benzer bir durumda arkadas gitti. cok daha mutsuz.
0
foster
(06.08.24)
Hepsi tamam da 85 bin TL almak ve hala rahat olmamakta neyin nesi?

Varsayalım gittiğin yerde 100.000tl almana rağmen orada rahat edememe durumu da var. Akrabaların çağırması onlar gibi oraya alışmak demek değil.

Ben yerinde olsam asla gitmezdim.
Bu vaziyette gitmek istemek demek rahatlığın batması ile eş değer benim için.
0
diyecevaplandı
(06.08.24)
Ülkenin yarisindan fazlasi gitmek istiyor òzellikle genç nüfus. "Nereden biliyorsun" diyenleri ciddiye alma, simdiye kadar durman kabahat, derhal git.
0
Yourcousinmarvinberry
(06.08.24)
Genel olarak gordugum kadariyla herkes "su an aldigin bu, yasadigin bu, orada alacagin bu, yasayacagin bu" diyerek, anlik, kisa sureli degisimlere odaklaniyorlar.

Ben ulke degistirmis biri olarak fikrimi belirteyim:
Ne kadar zengin de olsan, ulke degistirdiginde mevcut hayatini zaten elde edemeyeceksin. Hayal edemeyecegim kadar cok parasi, cift vatandasligi olup hala turkiyede yasayan tanidiklarim var. Neden? Yabanci ulkede gecirilecek ilk kurulum suresini, yillarini goze alamiyorlar.

Bu tum insanlar icin gecerli, gidip yabanci olacaksin ilk basta vs vs. Senin durumunda calisip tekrar bir kariyer edinmen gerekecek, ekstra zor.
Ama cogu kisinin atladigi bir durum var. Bizler, gidenler ve gitmek isteyenler, sadece para kazanalim, hemen daha konforlu hayata gecelim diye yapmiyoruz bu isi.

Ben 160 metrekare evden, 50 metrekare eve gectim ilk yurtdisina tasindigimda, cekyatta yatan biri varken mutfaga gecemiyorduk.
Ama aklimizdaki neydi? "Gelecegimizi kurtariyoruz, cocuklarimiz daha huzurla buyuyecek, gelecek korkumuz olmayacak."
Evet,sikinti yasaniyor, evet adaptasyon zaman aliyor, ancak imkan varsa gidildiginde, 2 yil kaybedilip, 30 yil kazaniliyor. Turkiyede 30 yil sonra kimin ne olacagi belli mi? Ekonomi ne olacak ongorulebiliyor mu? Hayatimda ilk defa enflasyon dustu diye fiyatlarin azaldigi bir memlekette yasiyorum, bunu hayal bile edemezdim.

Neyse, demem o ki, evet 85 bin liranin luksunu hemen elde edemeyeceksin, ama hedeflerin daha uzun sureli olursa, rahat edeceginden eminim.
6 ayda altima mercedes, tepeme ev diye gidersen, buyuk scarsin, gecmis olsun.
0
quaker
(06.08.24)
akrabalarinin seni cagirmasi önemsiz. gecen gün bir baska duyuruda yazdim. garsonluk dediginiz is vasifsiz is. amelelik vasifsiz is. kargoculuk vasifsiz is.
ben su konuda ustayim ve bunu diploma ile belgeleyebilirim diyorsan bul is git. vinc operatörü egitimin olabilir, forklift ehliyetin olabilir, denildigi gibi ascilik egitimin olabilir. bu durumda is bulup gidebilirsin ama vasifsiz islere izin vermezler. sana gelene kadar garsonluk yapacak 30 bin adam var ellerinde.

bu arada hasmetizme katiliyorum. orada ne bulacagini düsünüyorsun? özellikle kacak durumuna düsersen? cünkü mutluluk dedigin cok katmanli bir yapi. sen alttaki katmani oyarak gidersen gene mutsuz olacaksin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.08.24)
Bu ne lan emekli maasiyla geciniyoruz adam 85 bin lira maaşla mutsuz abi saka mi bu biri cimcik atsin bana
0
Zetnikov
(06.08.24)
Hocam yurtdışından yeni döndüm ve şunu anladım ki "mutluluk içimizde". Eğer deneme şansınız varsa gidin tabi test edin içinizde kalmasın. Güzel tarafları yok da değil elbette burada herkesin genelde tartıştığı birçok iyi tarafları var ancak bence muhteşem bir değişim beklemek çok iyi bir yaklaşım olmayacaktır. Hele hele sizin durumda birisi bence macera arıyor olmalı, istediğiniz zaman gidip gezip gelebilirsiniz bir kere.
0
va
(06.08.24)
85 bin tl kazanan birinin vasfı vardır. Birkaç sene tekrar çok çalışıp hayatınızı kurmaya hazırsanız gidin. Garsonluk yapıp bir taraftan dil öğrenirsiniz. Dil öğrendikten sonra da vasıflı işinize geçersiniz. Hele çocuk istiyorsanız Türkiye’de çok zor.
0
gmzo
(06.08.24)
Arkadaslar, anlamadiginiz nokta su: adam garson olarak gidemez. oturum izni ve calisma izni alamaz.
yani garson olarak git, dil ögren, sonra vasifli hede hödö yaparsin gibi bir ihtimali yok.
iki secenegi var.
ya turist vizesiyle gidip garsonluk yapacak ve vize bitiminden sonra kacak calisacak. yakalninca da depor edilecek.
ya da en bastan vasifli is bulup (egitimi ve tecrübesi dogrultusunda) gidecek ve hayatini kuracak.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.08.24)
Bu arada sunu da belirteyim. Ben de benzer dusuncelere sahiptim ve ezkaza evlenip Hollanda'ya geldim. Olumlu yanlari var ama finansal olarak hic sosyal medyada anlatildigi gibi degil. Onun disinda cevre duzeni, insanlarin genel davranislari vs gibi bir cok konuda iyi bir yer. Ancak, sosyallik midir, yabancilik cekmek midir nedir bilmiyorum. Gercekten biktim buradan, Istanbul'da kalabalik bir semte gene donmek istemem ama acikcasi gelismemis bir balkan ulkesi veya Turkiye'de sakin bir yer tercih edebilirim. Ozetle buradan bir an once gitmek istiyorum.
0
mbond
(06.08.24)
(30)

Bir arkadaşlık sorusu da benden

rock n roll
Duyuru ya da sözlükten arkadaşınız var mı? Gerçekten arkadaş edinilebiliyor mu duyuru ve sözlükten? Şu anda bu iki platformdan edindiğiniz ve görüştüğünüz ya da ilişkilerinizin koptuğu kişiler var mı?
Duyuru ya da sözlükten arkadaşınız var mı? Gerçekten arkadaş edinilebiliyor mu duyuru ve sözlükten? Şu anda bu iki platformdan edindiğiniz ve görüştüğünüz ya da ilişkilerinizin koptuğu kişiler var mı?
0
rock n roll
(05.08.24)
Duyurudan arkadaşım var.
Sözlükten hem arkadaşım hem sevgilim oldu, ayrıldık sonra.
Yani edinilebiliyor
0
kisa
(05.08.24)
Yüz yüze düzenli görüştüğüm yok ama uzaktan arada sohbet ettiğim var.
0
Bruce
(05.08.24)
insanın olduğu ve iletişime geçebildiği her yerde sosyal ilişkiler olur.

şu an sözlükten aktif görüştüğüm birisi yok ama geçmişte görüşüp samimileştiğim, ara sıra takıldığım insanlar oldu.
0
gitdaddy
(05.08.24)
Sözlükten sadece bir tane var.
Bir mucize aslında.
Bunca yılda, cıvıtmadan sohbet edilip tanışılan ve hâlâ cıvımayan birinin çıkması tam bir mucize.
0
pro9it9is9
(05.08.24)
Ben 17 yaşındayken duyurudan biriyle birkaç kez takılmıştık. En son da 2020-2021 arası duyurudan bir sevgilim olmuştu. Hediyeleştiğim insanlar oldu. Bir kişinin de dava dosyasını almıştım. Öyle düzenli görüştüğüm bir arkadaşım olmadı ama.
0
vedatchilipeppers
(05.08.24)
Duyurudakiler genelde sanalla sınırlı kaldı, fiziksel mesafelerden dolayı. Sözlükten ise mektup arkadaşım var. 11 sene önce tanıştık, 2-3 sene birbirimizi hiç görmeden mektuplastik. Sonra birbirimizin şehrine evine vs gittik geldik. Hâlâ devam ediyor.
0
Amaranta ursula
(05.08.24)
kimse yok.
0
deartheodosia
(05.08.24)
Safî arkadaşım yok.
Yeni tanisip arkadas oldugum insanlar komsum olabilir sadece. Ayni sehirde bile yürüyerek evine gidemedigim biriyle arkadas olmam. Emek vermem, duygusal yatirim yapmam.
Yasliyim ve zamanim yok. Ilgilenmiyorum da zaten yurt disinda yasadigim icin burada cevre yapmak yeterince yoruyor.
0
sonsuz
(05.08.24)
2 sevgilim oldu buradan. fiziksel olarak görüştüğüm arkadaşım olmadı ama internetten de olsa çok samimi olduğum arkadaşım oldu. neden bitti, tam bilmiyorum.
0
gabe h coud
(05.08.24)
20 yıldır sözlükte, 18 yıldır duyuru'dayım. İkisinden de görüştüğüm arkadaşım yok, olmadı. Lanet biriyim galiba.
0
kibritsuyu
(05.08.24)
Sözlükten 2003-2004'ten beri tanıdığım, düzenli olmasa da hâlâ iletişimde olduğum ve çok sevdiğim arkadaşlarım var. Eşimin sözlükten benden daha fazla arkadaşı var, düzenli olamasa da görüşüyoruz. Yirmi seneden sonra herkes farklı şehirlerde, ülkelerde, çoluklu çocuklu olunca arkadaşlıklar değişiyor.

Buradan daha az sayıda arkadaş edindim, hem burası üzerinden hem diğer sosyal mecralardan konuşup hikaye falan beğeniyoruz. Biri yurtdışında yaşıyor zaten (buradan arkadaşım G'ye el sallıyorum...) o İstanbul'a geldiğinde görüşebildik bir kez.

@kibritsuyu, sırf bunu dediğin için Ankara'ya gelince sana haber vericem, maaile görüşüp bu laneti kıralım. Ayıp yahu, çocuğunun doğumunu biliyorum senin :))
0
kobuzchu kiz
(05.08.24)
Benim de buradan hiç arkadaşım olmadı. Sözlük yazarı olmadığım için oradan da olmadı.

Şimdilerde çok aktif olmasam da eskiden çok aktif kullanıyordum burayı ona rağmen olmadı. Normalde arkadaşlarım buradan olmalıydı :))

E hadi o zaman arkadaş olalım :'))
0
🌸rock n roll
(05.08.24)
Benim sözlükten de duyurudan da hiç arkadaşım/sevgilim olmadı ama bir arkadaşımın yıllardır görüştüğü arkadaşları var sözlükten.

Sözlükte pek yazmıyorum buraya da aklıma estikçe giriyorum o yüzden arkadaşlık kurma ihtimalim düşük sanırım.

Edit: 25-35 arası Ankara people ile arkadaş olabiliriz.
0
sparky
(05.08.24)
@ geveze yazar; hadi arkadaş olalım derken espri yapıyorum zaten :)
0
🌸rock n roll
(05.08.24)
Ekşi'den arkadaşım var. Duyuru'dan yok.
0
muhayyer divan
(05.08.24)
duyurudan da sozlukten de arkadaslarim oldu. duyurudan hala aktif gorustugum en eski arkadasim 5 yillik herhalde. daha eskiden duyurudan tanistigim bir arkadasimla ispanya-portekiz seyahati yapmisligimiz var, mukemmel bir arkadasti ama maalesef koptuk bir sure once, gorusemedigimize uzulurum hala. yine duyurudan tanistigim baska bir arkadasimi viyana'ya ziyarete gitmisligim var, o da istanbul'a geldiginde gorusurduk fakat onunla da cok nadir haberlesiyoruz artik.

sozlukten ise hala her gun gorustugum en eski arkadasimla gecenlerde 12. yilimiz bitti, ondan once osmanogullari beyligi vardi zaten herhalde :) velhasil, duyuruda da sozlukte de cok iyi insanlar vardi, hala da var. iyi ki de varlar :) seviyorum hepsini.
0
in vino veritas
(05.08.24)
Buradan tanışıp yıllarca görüştüğüm bi arkadaşım olmuştu artık görüşmüyoruz, koptuk zamanla. Birkaç kişiyle daha görüşmüştüm hatta erkek arkadaşım bile oldu duyurudan, eskiden insan seviyormuşum :)
0
blueprints and cigarettes
(05.08.24)
Duyurudan ya da sözlükten tanışıp hala görüştüğüm kimse yok. Yani bir iki kişi var arada Instagram'dan mesajlaştığımız ama yakınlığımız o kadar.
0
sekizdokuzon
(05.08.24)
Duyurudan 2 sevgilim oldu. Bir tane takıldığım biri. İlişkilerim bitti. Belki bir sonraki iliskimde burdan olur bilmiyorum.


Bir tane de arkadaşım vardı,koptuk sonra.
0
ırene adler
(05.08.24)
gitdaddy +1

insanların bir araya gelip iletişim kurduğu her yerde bu tür ilişkilerin oluşması doğaldır. ben mesela 10 yaşımdan beri internet faresi olmama rağmen insanlar nasıl instagram'dan tanışıyor hala anlayabilmiş değilim ama yapıyorlar demek ki.

duyurudan sevgilim bile oldu. yine de 10 küsür yıldır burada çok aktif olan birisi için şaşılacak derecede az arkadaşım/rabıtam oldu duyurucularla aslında. bi süre konuştuğum çok insan oldu (ki bunlar da abi/abla gördüğüm, genelde bana yol gösteren insanlardaki "kankito"dan ziyade) ama şu an duyurudan tanışıp düzenli görüştüğüm kimse yok galiba.

eski sevgilim daha sonra arkadaşım olmuştu, geçmişe sünger çekip aslında çok tatlı bi arkadaşlık ilişkimiz olabileceğini düşünmüştük ama onu da yapamadık. olsa onu sayardım.
0
mark greg sputnik
(05.08.24)
Peki iletişiminizin koptuğu arkadaşlarınıza ulaşmaya çalışıyor musunuz? Arkadaşlığınız belki devam eder.
0
🌸rock n roll
(05.08.24)
duyurudan arkadaşım: 0.
yazıştığım bile yok.

sözlükten arkadaşım: çok eskiden tanışıklığım olan birkaç insan var, çok eskiden birkaç zirveye gitmiştim. beni unutmuşlardır çoktan.

şu anda görüştüğüm yazistigim biri yok.

duyurudan tanışan/görüşen insanlar olduğunu öğrenince bayağı şaşırmıştım.

kibritsuyu +1
kara büyü var üzerimde galiba :D
0
tabudeviren
(05.08.24)
En yakın dostlarımdan biriyle burada tanıştım.
Neredeyse 7 yıl oldu hala çok yakınız hiç kopmadık.
Şu an farklı ülkelerde yaşıyor olmamıza rağmen en kötü birlikte tatil planlayıp görüşüyoruz.

Sözlükte, instagramdan takipleşecek kadar muhabbeti ilerlettiğimiz tatlı biri var öyle çok konuşmuyoruz ama sevip saydığım iyi biri.

Bu iki kişi dışında iki platformda da arada sohbet ilerledikçe görüşüp zamanla koptuğumuz bazı insanlar oldu uzun zamandır isimlerini görmüyorum, ya başka üyelik açtılar ya da gittiler buralardan :)
0
mutekebbir
(05.08.24)
sözlüğün eski zamanlarında 2008-2015 çok arkadaş edinmiştim. duyurudan da vakit geçirdiğim insanlar oldu. ancak pandemi sonra son 5 yıldır ne sözlük ne de duyurudan hiçkimse ile arkadaşlık kurmadım.
0
orpheus
(05.08.24)
On yıl önce sözlüğe düzenli yazarken birkaç arkadaşım olmuştu, çoğuyla yıllar içinde koptuk. Görüşmeye devam ettiğim bir tane kaldı.

Duyurudan da var ama mesafe yüzünden uzaktan uzağa sohbetle sınırlı.
0
juliette
(05.08.24)
Sözlükten 2 tane arkadaşım oldu.

duyurudan hiç arkadaşım olmadı.
0
komando kani var bende
(05.08.24)
Sözlük benim için dipsiz kuyu valla, sayi bile veremem, daha geçen hafta birisiyle bulustum disarida.

Duyuruya gelince, burdan evlenenler bile var bulusanlar neden olmasin. Burdan iki kisiyle reelde görüstüm ki birisi burda yazdiklariyla tamamen zit, çirkin bir kizdi.

Bu arada tanistigim, konustugum, iliski yasadiklarim(haliyle) hep karsi cinsten.
0
Yourcousinmarvinberry
(05.08.24)
Olmadı. Yurtdışında olduğum için olabilir.
Ama arkadaş olabileceğim üç dört yazar vardı duyuruda. şimdi yoklar. Onlar da olmak isterdi
as…, mega…, vel…, fas….
0
benaslindayohum
(06.08.24)
Duyurudan çok var ekşiden hiç yok
0
basond
(06.08.24)
Ekşiden oldu. Ama belli bir konu için telegram grubu vardı. Orda aynı şehirden olunca ve anlaşınca arkadaş olduk.

Bulunduğum şehre geldiğinde görüşüyoruz bazen. İlk zamanlar çok konuşuyorduk şimdi azaldı. Çok da sevdiğim bir insan aslında ama görüşemiyoruz.
Böyle sorunca üzüldüm valla :(
0
sevilen progressive türkücü
(06.08.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.