Sabah uçuşları için 1 saat 15 dakika önce olurum.

1-1,5 saat arası normal.

Terminale Girişte hes kodu bilet falan kontrol oluyor, kuyruk var özellikle sabahları biraz uzun sürebilir. Eğer check-in kalkıştan 1 saat önce kapanıyorsa 15 dakikada kontura gidebileceğini düşünüyorsan 1:15 iyidir. Online check in yaparsan sorun olmaz tabi.

Online check-in yaptım :)

Böyle kısıtlı olarak arama yapmak zor. Çünkü ihtimal çok fazla. Yine bağlam ve hangi nedenle geçtiğini de bilmek lazım.
Ondan ayrı olarak kaynaklarda kendine analayışına, aklına göre fetva veren kimseler için tehlike içeren uyarılar vardır kaynaklarda.

"Söylemediğim sözü, hadis olarak bildiren veya Kur’anı kendi reyi [görüşü] ile tefsir eden, Cehennemde azap görecektir. [Tirmizi]"

gibi..

Bağlam, kendi aklınızı kullanın, sürekli birilerine tabii olma meraklısı olmayin gibi bir şeydi.

Kendi fetvasını vermek değil de kendi çalıştığı kadarı vardır diye ayetler vardı. Fetva vermekle ilgili hiç denk gelmedim. Ama şu da var: "senin dinin sana benim dinim bana".

Herkes kendinin muftisidir diye geçiyordu sanırım. Ya da hafızam beni yanıltıyor.

Şüpheye düştüğünü yerde vicdanınıza sorun tarzı hadis vardi

İos icin uygulamanin icinden basic/advanced diye secebiliyordun. Android'deki uygulamada da oyle bir sey olabilir, uygulama ayarlarina bakar misin bi

Bulamadım hocam uygulama ayarlarında.

bende normal versiyonu var ama sol üstte minik bi kafa var, profil fotosu gibi. Oraya tıklayınca menü açılıyor, "lite" için bi slider var bende. Sizde de onu kapatma kısmı vardır diye tahmin ediyorum.

(ios spor)

Minik kafa bende de var ama lite için slider yok maalesef.

surada bakin: public.bnbstatic.com

full makale: www.binance.com

valla binance i ben de çözemedim. ilginç bir şekilde tr daha kullanıcı dostu. ordan devam ediyorum. diğer coinler ise gate io

binance tr'nin kullanımı çok kolay ama bir süre sonra tr kullandıktan sonra global'de zorluk çekmiyorsunuz aslında.
ben de tr'de başlayıp global'e geçtim.
exhange bölümünden alabilirsiniz hemen, biraz kurcalayın alışırsınız.

Acaba lite versiyonunu mu kullanıyorsunuz?

Evet hocam lite yazıyor ama ben indirirken lite yazmıyordu uygulamada

play.google.com
Linktekini yükledim bu arada. Ama lite yazıyor uygulamada.

Lite butonunu deaktif edince düzelmesi lazım

www.binance.com burada görünüyor benim hesabımda.

yeni coin olduğu için globalde bir kaç kez refresh etmek gerekebiliyor. bir de büyük harfle yazmayı deniyorsunuz umarım...

Büyük harfle yazınca buldum sanırım, Shiba inu yazıyor. Bu müdür?

en yakın arkadaşlarımdan birinin kardeşi var.
çok moral bozucu gerçekten.
ama bu işler daha yeni çıktığından beri kafayı takmıştı, şansa voleyi vurmadı, hak etti yani.

bi arkadaşımın arkadaşı bitcoin treni ilk kalktığında yakalayanlardan. sadece btc'den kazandığı para ile full donanım sıfır seat leon almıştı kendine.

4 sene önce bitcoini düzgün telaffuz edemeyen, batıracak paran varmış diyerek tiye alan arkadaşlarım bugünün kazananları. Ben o kadar al sata, o kadar bekleyişe rağmen koyduğumu anca alabiliyorum. Tabi onlar bitcoinin 20k'da 5-6k'lara düştüğü buhran dönemini görmedi, attıkları her taş vuruyor.

Sayılırsa ben bir motosiklet parası çıkardım, nasıl yaptın dersen tamamen şans, analiz falan yalan.

biri var tanidigim, fiziksel altin satardi bitcoin ile yillar once. o aralar ben de almistim ama biraz yukselince sattim parasizliktan. o kendine milyonluk ev almis durumda su an.

vole vurmak diyemem ama 2017 ocak ayında sırf adı güzel diye 70 ethereum almıştım. sonrasında yurtdışına çalışmaya gittim ve temmuz 2018 de döndüğümde coinim olduğunu hatırlayıp 160bin küsür para elde etmiştim. sıfır bilgim var sadece offline cüzdan yapıp duvara yapıştırmıştım.

bitcoini çok çok iyi fiyatlardan görmüştüm ama çalışmadığım için yatırım yapma fırsatını o dönem kaçırdım.. 7k civarındayken adeti lazım değil kadar eth aldım.. o para 4e katladı.. halen bekliyorum çünkü daha da yükseleceğini düşünüyorum (ytd).. bir yandan da 3 adet rtx 3070 ile kendi halime binance havuzunda eth kazıyorum.. 6 ay oldu başlayalı ve bana göre oldukça iyi getirisi var.. kartları da yanlış hatırlamıyorsam 8 bin tl'den falan düşürmüştüm..

@gerenkyok bu konuda bir gelişme yok.. 3 seçenek konuşuluyor ve bu sene bitmeden yürürlüğe girecek gibi gözüküyor..

Menkul kıymet olarak değerlendirilirse: Bunun için Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) düzenleme yapması gerekiyor. Normalde SPK, kripto paraların bu tanıma uymadığını düşünüyor, bu yüzden menkul kıymet olarak değerlendirmek istemiyor. Eğer bu uygulanırsa, tıpkı hisse senedi alım satım kazancında, kaynağından yüzde 10 stopaj kesilmesi gibi, kripto para işlem platformlarına “aracı kurum izni” verecek ve platform kullanıcı adına yüzde 10 stopaj uygulayacak. Böylece kripto para işlem platformları vergilendirmede aracı olacak.

Emtia (altın, gümüş, buğday vs.) olarak değerlendirilirse: Bu durumda kripto para alım satımının sürekli ya da aralıklı yapılıp yapılmadığına bakılacak. Sürekli ise kullanıcılardan mükellef olmaları istenecek. Kullanıcı hem Katma Değer Vergisi hem de Gelir Vergisi ödeyecek. Aralıklı bir kazanç söz konusu ise belli bir rakamın üzerindeki kazançlar için sadece Gelir Vergisi söz konusu olacak. 2020 yılı için, 40.000 TL’nin üzerinde bir düzensiz kazanç varsa, 40.000 TL’nin üzeri için gelir vergisi ödeniyor.

Para olarak değerlendirilirse: Kripto paraların regülasyonlar çerçevesinde “para” olarak değerlendirilmesi en düşük ihtimal. Bu durumda euro ve dolarda olduğu gibi şahıslar vergi yükümlülüğünden kurtuluyor. Merkez Bankası’nın iş yükü artacağından bu ihtimal son sırada yer alıyor.

benim fikrim ne diye soracak olursan;

3 milyon tl'lik bir gelir elde etsem herhangi bir vergi ödemem gerekiyor mu diye düşünerek en yakındaki vergi dairesine giderim sanırım.. uzun vadede hayırdır diye sorarlar diye tahmin ediyorum.. en azından şuan vergilendirilmese bile sen iyi niyetinle şu şu tarihte devlete başvurmuş oluyorsun..

Benim çevremde yok hiç. 12 bin TL koyup 18 bin alan var en fazla.

vole vurmak için ya şanslı olup önceden trene binmiş olmanız, ya da daha çok daha fazla şanslı olup patlamadan önce bir alt coin yakalamış ve ona ciddi meblağ yatırmış olmanız gerekiyor... btc 9000 dolar civarındayken 5-6 tane satın almış bir uzaktan arkadaşım var. 2 tanesini bozup yelkenli tekne aldı bu sene. daha yakın arkadaşım mart başında chz'ye 250000 yatırmıştı. çok kısa süre sonra ana parasını çekerek 0 suv aldı. bununla yetinmeyip chz stickeri bastırdı ve alexander'a bir teşekkür tweeti attı... olabiliyor yani.. ama şans unsuru çok...

bilenler için soruya ek olarak, binance globalde 3milyon tl'lik gelir elde ettik, binance TR'ye aktardık diyelim. Bunu bankaya aktarınca maliye hop demez mi anında. sorgu sualsiz kullanılabilir mi bu para?

arkadaşım 90 bin tl'sini 400 bin tl yaptı biz de şokuz.

İş yerinden bir tanıdık borç para ile 70 bin kâr yaptı. Gidip ikinci el opel bir araç almıştı.

BTT var şu an. Çok erken çıkmamış olsaydım, 3 gün bakmayı verseydim binance'e köşeyi dönmüştüm. İyi bir kar yapmadan çıkmak istemiyorum bundan.

smartworth aldım. ilk kez altcoin aldım. neden aldım bilmiyorum. coin neden alınır onu da bilmiyorum. 2017 de aldığım koinler anca 2.5 katına çıktı. ne yapmalıyım onu da bilmiyorum. alemin gazına iş yapıyorum :D

BNB

teknolojisine cok guvendigim icin avax alip sakliyorum $1000 olmadanda satmayi dusunmuyorum

sadece bnb'yi tutuyorum uzun vadeli olarak. onun dışındakilerin hepsi cidden kumar.
aa ufak bi miktar avax da varmış, 30 küsürden almışım 50 olunca satılacak emri vermişim.

o değil de shiba tutuyordum elimde. baktım yükseleceği yok 2 gün önce sattım. 2 gün önce satmasaydım şu an param x15 idi.

chilizi de tesadüfen duydum, yükselişte falan değildi. 1 hafta sonunda param x7 oldu. yani bu işler kısmet:)

ont kısa sürede x2 yapacakmış gibi duruyor. şu an grt var sadece bende. ama dedigim gibi şans bu işler.

Shib coin gibi çok ucuz coin önerileriniz var mı? Al unut yapmak istiyorum da birkaç milyon alıp.

shib almıştım, 200 lira şimdi 5 bin civarlarında. acaba 50bin olur mu diye tutuyorum, bi mantığı beklediğim bir şey yok öylesine duruyor.

Banyoda son olarak sirkeli su ile yavaş yavaş ovala başını çıktıktan sonra "saçları kurutmadan" yarım saate yakın bekle. suda sirke oranı 5/1 civarı olabilir.
(Merak etme koku vs. yapmaz)
Bunu normal defne sabunu kullandıktan sonra yapabilirsin.

bıttım sabunu ise bahsettğiniz, kuruluk çok yapar evet. nem dengesi önemli. çok kullanmayın.

Kuruluk kaşıntı yapar, kepek de var mı

Kepek yok hocam.

kuzeninizin güzergahındaki hastanelerden birinden randevu alabilirsiniz, böylece polis çevirse bile bahaneneniz olacak.

Hastaneden randevu almak çok zor, uygun bulamadım ben hiç. Kızılay dan randevu alın kan vermek için. Uygun güzergah veya yakınında vardır mutlaka kan verme merkezi.

normal. bu arada izmir’de kış lastiği pek gerekli de değil, çevre ilçe ve illere gitmiyorsanız.

Fiyat normal, ben de o kadara degistirdim ay basinda.

90 Eur almanya da. Kıymetini bilin canım vatanımin :))

Ankara’da 80 verdim bugün.

bence gereksiz pahalı, 80 tl verdim ben de.

Ben eskiden 50 veriyordum 100 mu olmuş ya. Geçen sene ne verdiğimi hatırlamıyorum derken şimdi hatırladım. Otel artı değiştirme 100 verdim ben. Demek ki baya ucuzmuş ya benimki.

ankarada 70 tl bir çok yerde.

kışlıklar içim çıkma jant alıp krikoyla tek tek kendi değiştiren bi arkadaşım var. eskiden lastikçinin biriyle kavga etmiş fiyat yüzünden, çareyi bunda bulmuş.

İstanbul'da 100 lira ortalama, crossover araçlara "bunlar 150 tl" diyen çakal esnaflar da var.

Lan bunda da 4 teker 20 bijon var, küçücük otomobillerde de! Sanki kamyon lastiği.

adobe premiere ve adobe audition birlikte kullanarak yapabilirsin.

Reaper olmadı mı :) (video editör olarak değil bambaşka sebeplerden önerilmişti bu)

Davinci Resolve'nin beleş sürümünü deneyin bu sefer de.

hocam reaper'da sesi sola ve sağ kulaklığa verme var sanırım ama kullanmayı beceremedim programı. Diğerlerine göre daha karmaşık sanırım. ya da ben yorgun kafayla çok odaklanamadım.

Reaper'da preferences'a girip Device->Audio system-> (burayı kurcalayın)

ben ses kartı kullandığımdan windows şeyine aşina değilim ama DirectSound veya Wasapi çalışmalı. Asio varsa onu da dene. Ses alamama sebebin buradaki ayardandır büyük ihtimalle.

Davinci Resolve'da da olur bu arada evet. Fairlight kısmı sırf sese özel zaten.

Mugede vardi galiba birisini yakalattilar ama ne oldu bilmiyorum, hatta ceset yoksa cinayet yok anlayisina karsiyim falan diyodu, sevkilotamla ikisi ama hatirlayamadim.

bir cinayet vakasının aydınlatılabilmesi için en kritik nokta fail ile maktul arasındaki bağlantıdır. işte tam bu sebeple seri cinayet vakalarının çözülmesi daha zordur çünkü failin hangi saiklerle kurbanları seçtiğine dair fikir oluşması zaman alır. yani sizin bir arkadaşınızı öldürmeniz mi daha çabuk çözülür veya taksimde karanlık bir ara sokakta bıçaklayıp öldürdüğünüz suriyeli mi?

emniyetin eline bir şüpheli varsa itiraf etmeden cinayet bürodan çıkması çok zor, hele de kayıp günü yaşanan tartışma veya kaçırılma durumu var ise kuzu kuzu öttürürler. cinayet vakaları başka olaylara benzemez, en titiz ve hassas çalışmaların yürütüldüğü dosyalardır. hakim de ceset olmadan ceza verebilir ve veriyorlar.

daha detaylı bilgiler isterseniz egm'nin cinayet suçu soruşturma teknikleri kitabı ile cumhuriyet savcısı ahmet aslan'ın yazdığı cinayet soruşturmaları kitabına bakabilirsiniz.

ceset yoksa cinayet yok yaklaşımı eskidendi.

Ben cityfarm alıyorum beğeniyorum.

Millet peyniri tereyağını falan hep karstan alıyor. Organik marketçi gibi oldu karsın yerel imalatçıları. Kars, bal gibi kelimeleri birleştirerek google amcaya sorabilirsiniz

Biz bu elemandan siparis veriyoruz, turkiye'nin heryerine kargoyla yolluyor.
Bozcaada bali.

sarikayaaricilik.com

Teşekkür ederim bakacağım tavsiyelerinize. .
Yalnız @unde bach canım, kars bu populerliğe ulaştıgı için yine hile hurda karıştırana düşerim diye korktum, o yüzden direkt tecrübe daha iyi olur benim için.

bim'den falan çam balı alın geçin. bu ortamda balın gerçek olup olmadığı bilinemez.

Beeo lavanta balı güzel.

www.egricayir.com

ödüllü bir bal

Bal işiyle uğraşan biri olarak (amatör olarak) egricayir+1

Zekatın alt sınırını diyanet sitesinden öğrenebilirsiniz, üst sınır yok tabii haliyle, size kalmış. Herkes geliri oranında zekat vermeli diye geçer fıkıhlarda, yani ayda 10k kazanan birinin 100tl zekat vermesi komik olur.

Ayrıca borçluysanız, ekonomik, durumunuz iyi değilse veya varlıklı değilseniz zekat size farz değil.

üzerinden 1 yıl geçmiş ve zaruri ihtiyaç olan içinde yaşanan ev ve kullanılan araba hariç hesaba döküyoruz. bende 20 bin liralık altın, 50 bin lira da bankada para var diyelim.. 10 bin de kredi borcumuz var. 20+50-10 = 60000 onu da 40'a bölüp hesaplıyoruz biz 60000/40 = 1500 Tl hayırlı olsun.

1 yıl meselesi de örneğin 50 bin zaten sizde vardır 20 bin de geçen ay prim aldınız altına yatırdınız diyelim o 20 bini hesaba katmıyorsunuz. 50 - 10 olarak hesaplıyorsunuz.

ne benim temel ihtiyacım, zaruri aldığım mal diye düşünüp hesaplamak size kalmış.
detaylıca hesaplar veririm ben zekatın malı bereketlendirdiğine inanıyorum. öyle evde serilip çalışmayan insana da değil yetim, hastalığı olan ailelere veriyorum ilaç gibi geliyor onlara mutlu oluyorum birilerine faydam dokunuyor diye.

diyanetin bu hesaplama aracı bayağı açıklayıcı: zekathesapla.tdv.org

Birikimlerim hep altinda. 80 gr.dan fazla altininiz varsa zekatini vermenkz gerekiyor. Her sene subat ayinda elimdeki altinin 40ta birinde biraz fazlasini bir aileye zekat olarak veriyorum.

Zekat almak ihtiyac sahibine yardim etmek oldugu kadar, ihtiyacindan fazlasina sahip olan kisi de zekat vermeye muhtactir. Yani kisi zekati verdigi zaman kendisine de yardim ediyor. En azindan ben bir yukten kurtulmus ve hafiflemis hissediyorum.

Bugune kadar hic paramin azaldigini dusunmedim ve oyle hissetmedim. Ihtiyactan

Malın Nisab miktarıba ulaşması ve üzerinden 1 yıl geçmesi gerekiyor . 40'ta 1 verilir. Konu aslında ayrıntılı fıkıh bilen biriyle hesaplama yaparsanız daha güzel olur. Elinizde altın gümüş para satılık ürün ya da eşya gibi her şeyi göz önünde bulundurun.

Ha tabi çıkan tutar ne ise biraz daha fazlasını vermeyi severim.

"İhtiyaçtan fazlası"dır ölçü. 40'ta 1 ölçüsü iflah olmaz cimriler içindir.

www.kuranmeali.com

birkaç ay öncesine kadar kenardaki altınımız, paramız ne kadar olursa olsun zekatını veriyorduk, altını sattık birkaç ay önce. o zamandan beri, eve giren maaşın kırkta ikisine tekabul eden bir miktarı zekat olarak veriyoruz. üzerinden bir yıl geçmesini vs beklemiyoruz artık. her ay vermeye çalışıyoruz. Sanırım şu an vermemize gerek yok kurala göre, ama mesele kuraldan, kanundan ziyade içimizden neyin geldiği, şu pandemi döneminde herkes, gerçekten yardıma muhtaç birilerini bulup yardım etmeli bence.

15 yıldır her sene veriyorum, bazı seneler zekat düşmediği halde bir önceki sene kadar veririm. (yani nakit para altın vs yok ama geçmiş seneye göre fakirleşmemişim de, yatırım yapmışım gayrımenkule vs)

Zekata neler tabidir, 80 küsür gram altına denk gelecek miktarda, altın/gümüş/nakit/ticari mal.

Kimisi "benim 80 gram altınım yok" diyor ama bankada 100 gram altına bedel parası var mesela.

Eve, yazlığa, bindiğin arabaya, kiradaki eve, işyerindeki makinelere, demirbaşlara zekat verilmez.

İşyerindeki satışa hazır ticari mal da değeri hesaplanıp zekata tabi edilir.

petlasın kışlığını kullanıyorum, memnunum. yazlık hiç kullanmadım ama petlastan.

nokian f-p olarak öneriliyor genelde, bir araştırmanızı öneririm.

driveways. lassa. on numara.

falken +1

Falken. Bayileri ara fiyat al. 3 araca 10 adet aldık bayağı memnunuz.

petlas imperium. 2 sene oldu, bir sıkıntı çıkmadı.

maddi olarak nasıl geçiniyorsunuz? aileniz çok mu zengin? kurulu bir işleri mi var başına geçebileceğiniz?

ben okuduğum okulu sevmiyordum ve senin gibi bölüme ilgisizdim. aile eş,dost baskısıyla o kadar sene okumuşsun bırakılır mı felan diye diye 10 senemi yediler. sonuç olarak da mezun da olamadım. özetle o bölüme karşı içinde istek yoksa okuyamayacak gibiysen bırak olmayınca olmuyor çünkü. ha ama hiç birşeye isteğim yok diyorsan o kötü işte çünkü diploma olmadan hiç bir iş yapamıyorsun hiç bir kapı açılmıyor sana. kendine yol çizmen gerekiyor ki ben zamanında herşeyi akışına bıraktığıma aşırı pişmanım. öğrencilik zamanı insan anlamıyor ama bu iş silsile halinde bütün hayatını etkiliyor. benim gibi yolunu çizmekte çok fazla zaman kaybedersen hayatını düzene oturtamıyorsun. 35 yaşında düşük gelirli, hala meslek değiştirmeyi düşünen bir insan olmak hiç hoş birşey değil mesela.

daha iyi bir bölüm okumayacaksan ya da iyi bir iş/kariyer planın yoksa bitir derim. iş ilanlarında 4 yıllık diploma işe yarar.

Bir meslek öğrenmeye bakın. Güzel 2 yıllık bölümler var. Onlara bir bakın belki beğeneceğin çıkar.

Tamamen yanlış kafadasin. Bu moddan acil çıkman lazım . Kendine yazık edersin. Okusam nolcak deme sen diploma al başka bı kapı açılır sonra ah edersin ama geriye donemezsin.
Dersler basit çalışınca geçilmeyecek bişey yok.en kötü ilgi alanın olan bu konuda yüksek lisans yaparsın ama lisans önemli,
Daha sonra başkalarının eline bakmamak için bu basit isi once bitirmen lazım

hepimiz o yollardan geçtik, ama emin ol işletme yerine mühendislik ya da hukuk vs okusan da durum çok farklı olmayacak emin ol. ülkede eğitimin hali malum, zaten ülkede üniden mezun olanların %99 u sadece diploma alıyor, işle ilgili herşeyi işte öğreniyor. Diploma sadece bir araç, kişinin kendisinde bitiyor iş.

Mesela işletme mezunu olup kendisini yetiştirip kalıp fabrikası açan makina üretip satan birini tanıyorum. Keza makina mühendisi ve hukuk mezunu olup insan kaynakları ve satış bölümünde çalışan insanlar var. Ne iş yapacağın, hayatta ne yapacağın tamamen senin isteklerine kişiliğine bağlı olarak şekillenecek.

Her ne kadar o diploma sadece bir kağıt parçası olsa da gerekli bir kağıt parçası. 3 sene geçmiş bitmiş azcık daha dişini sık o diplomayı mutlaka al. Türk edebiyatı ya da sanat tarihi de okusan o hocalar gene slayttan ders notu okuyup geçecek, mevcuttan çok farklı olmayacak emin ol. Ama ne olursa olsun elinde mutlaka bir diploma olsun, yoksa ileride çok pişman olursun. Bu bir süreç, bir an önce geçsin gitsin gözüyle bakacaksın.

Alternatif olarak üniyi bıraktın ve lise mezunu olarak kaldın diyelim, o zaman ne yapacaksın ne planın var? En iyi ihtimalle a101-bim de çalışırsın ben sana söyleyeyim.
Neyle karşılaşacağını bil ona göre ver kararını, karambole acele karar verme .

Ben de senin gibiydim, erciyes işletme mezunuyum, okulla alakam yoktu, 4 sene boyunca toplasan 30 saat derse girmemişimdir, bir şekilde okul bitti diplomayı aldım. Şimdi halim vaktim yerinde özel sektörde 15 bin civarı bir maaşla çalışıyorum. Benimle aynı bölümden okul birincisi olan kız kpss ile düz memur kadrosuna yerleşti, 5 bin civarı maaşla takılıyor. Diyeceğim o ki üniversite ve diploma iş hayatına ilk girişte önemli ama sonrası tamamen senin elinde.

Öncelikle tam şu an elinde hangi kitap var çok merak ettim:)
Söylediklerini ve benzer hisleri zaman zaman paylaşmakla birlikte acil olarak bu kafadan uzaklaş. Kariyeri, işi gücü, alıştığımız toplum normlarını bir kenara bırakıyorum hiç onlar değil derdim. Herkes alıştığımız sa girmek durumunda değil.

Ama ben senin gerçek dünyadan kaçış peşinde olduğunu hissettim. Bence önce bununla ilgilen, niye böyle bir kaçıştasın.

İkincisi, bazen dönemsel hislerimiz hayatımızı etkileyecek kararlar vermemize sebep verebilir. Türkiye'de lise mezunuysan artık hiçbir vasfın yok. Hatta üniversiteler bile sayılmıyor neredeyse. Ama kalburüstü bir okuldasın ve 3 sene okumuşsun. 1 sene daha sık dişini. Çünkü ilerde kafan değişirse o diploma sana yardım eder. ama o diploma olmazsa ve şu anki fikirlerin değişirse pişmanlık hissedersin.

Bence okulu bitir bir şekilde. Sonra istersen otur evinde doya doya okuyabileceğin bir hayat kur, istersen git çalış herkesin yaptığı gibi. Ama o seçme özgürlüğünü eline al. O özgürlüğü de sana diploma verecek.

Ha bu arada, gençsin ve istersen tekrar girip edebiyat ya da sanat tarihi okuyabilirsin. Miras kalmasına gerek yok, doğru çevreyi edinebilirsen bu şekilde para kazanmanı sağlayacak galeriler, organizasyonlar, müzeler vb. dolu İstanbul'da.
Hatta şu an bile oralara başvurabilirsin. İşletme diplomanla. Ama dediğim gibi, yine diploma isteyecekler.

Yani ne yap et okulu bitirmeye zorla kendini:)

Sadece üniversite mezunu görünmeniz bile ilerideki hayatınız için bir artı. 3 yıl az değil, bırakırsanız onca emeğiniz çöpe gitmiş olacak. Daha önce ilk yılımda bölümümü bırakmıştım ben, çok emek vermediğim için koymamıştı. Sonra edebiyat seven bir insan olarak ingiliz edebiyatı okumaya başladım. Keyifli bir bölüm gibi gözükmesine rağmen doğru düzgün çalışmadım. Okumam gereken kitaplar yerine gittim başka kitaplar okudum bazen. Çünkü mesele bölümün içeriği değil aslında. Bir şey görev haline geldiği anda sıkıcılaşmaya başlıyor. Ders için Virginia Woolf okuman gerekiyor bile olsa, o an sırf görev olduğu için canın istemiyor. Üçüncü yılımda ben de fazla zorlanmıştım ve bıraksam mı acaba diye düşünmüştüm. Ama sonra bütün emeğimin ve acılarımın çöpe gideceğini ve ne olursa olsun üniversite mezunu olmam gerektiğini hatırladım. Dişimi sıktım, şurda iki ayım kaldı sadece. Zaman geçiyor, dişinizi sıkın ve bitirin bence.

yazdığınız gibi edebiyat ya da sanat tarihi okusaydınız bırakın derdim ama işletme mezunlarının başvurabileceği pek çok yer, pozisyon, alan vs. var yani kapsamı geniş. pek çok bölüm gibi dar bir alana sıkışmış değil. o yüzden bitirin. en kötü kpss çalışıp çok olmayan puanlarla memur olursunuz. o da en kötü ihtimal yani. ayrıca istemezseniz de başka şeylere yönelirsiniz ama üstte yazıldığı gibi elinizde lisans diploması olsun. bir de ne yaparsanız yapın yabancı dilinizi çok seviyeye getirin, hiçbir zaman aç kalmazsınız.

Çok zorlandığınız, bitmek bilmeyen bir finalinizi ya da çok uğraştığınız bir ödevinizi düşünün. Okula gitmek için bindiğiniz vasıtaları, okulda geçirdiğiniz vakitleri düşününün. Çöpe atmaya değer mi sizce? Az evvel kendi bölümümden örnek verdim çünkü bırakıp keyifli bir bölüm bile seçseniz yine aynı şekilde zorlanacaksınız. Türk edebiyatı ve sanat tarihi bölümlerinde aşırı sıkıcı dersler var. Zevkli olanlarda bile zorlanacaksınız. Ve sıfırdan başlamış olacaksınız. Bir 4 sene daha. Üniversite mezunu olmazsanız çekeceğiniz sıkıntıları saymıyorum bile. Bence kesinlikle bu konuyu tekrar düşünün. Gerçekten pişman olursunuz.

Birkaç yıl önce bazı öğrencilerim aynı soru ile yanıma geldiklerinde, kesinlikle okulu bitirmelerini tavsiye ederdim. Şimdi söyleyeceğim şu: okulu bırakın, yurtdışında bir iş bulun.

Eğitimsiz bir şekilde nasıl bulurum demeyin bence. Lisanstan bir arkadaşım vardı, yıllarını verdi, okudu etti, yurtdışına gitti mezun olduktan sonra. isveç'te bir restorantta çalışıyor, şu anda arkadaş grubumuzdaki en mutlu kişi diyebilirim :)

Yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum ama bana kalırsa üniversite okumayanların yurtdışına gitmesi daha kolay. Üniversite okursan alanındaki en iyilerden olmalısın ki yurtdışına gidebilesin, ama vasıfsız eleman için öyle bir kriter yok.

Ben kaydını dondur demeye geldim. Karar vermeden hiçbir şey yapma. Ne okulu bırak ne okulu bitir. Kendine bir hayat planı oluştur. Önceliğin yurt dışı olsun. Çünkü üniversite mezunu etiketini aldığın an geri dönüş olmayacak. İşletme mezunları ordusuna katılacaksın ve kendini bir yarışın içinde bulacaksın.

cipralex in gelmiş senin

Okulunu bitir normal ortalamayla, kitabını hep okursun. Lise mezunun vasfı yok bu ülkede.

Sonra yeniden Türk edebiyatı mıdır takı tasarımı mıdır ayrı bir bölüm okursun. Ama Marmara işletme fena değil, bitince iyi kötü iş yapar o diploma, sonra çok üzülürsün.

Ayrıca herkes netflixten dizi izliyor ben kitap okuyorum, beni anlamıyorlar, onlar Netflix bağımlısı mal sürüsü ben kültür ataşesi kitap kurduyum demeniz bana hayata bakış açınızın değişim olduğu izlenimini verdi. O insanlar senden daha dolu bilgili akıllı insanlar olabilirler; onların netflix izlemesi, senin kitap okuman bir kıstas olamaz. Bu aşırı kitap okumanın da insanı izole ettiği şeklinde bir duyuru ya da ekşi sözlük başlığı vardı ona bakabilirsiniz.

Kitap okumanin iyi bir isletmeci olmakla cok ilgisi var. Bol bol kitap okumaya devam edin.Sadece roman edebi kitaplari degil ekonomi ile ilgili kitaplari da okuyun.
Kitap okumak gercek hayatin alternatifi degil.Kendimizi tamamlayan bir aktivite

iyi de bu kafayla türk edebiyatı ya da sanat tarihi okuyor olsan onu da bitiremezsin ki. dis dunyadan biraz kopuk gibisin, terapi yardimci olabilir diye dusunuyorum.

"erkek olsam su elektrik ustası olur yolumu bulurdum mesela"
mesela bunun ne kadar ugrastirici ve fedakarlik gerektiren bir sey oldugunun farkinda degilsin. bu tip seyler eksik kalmis. terapi + dis dunyaya karisip tecrube edinmen lazim.

Para nasıl kazanıyorsun, nereden kazanmayı düşünüyorsun

herhangi video import edebilen bi daw yapar bunu.

studio one'ın ücretsiz sürümü video import ediyor mu bakın iki videoyu da sürüklediğinizde audio'lar timeline'da gözükecek video penceresi de açılacak

audio'ları sağa sola panlayınca istediğiniz gibi sağdan soldan gelecek zaten aynı timeline'da olduğundan durdurunca ikisi de duracak ayrıca bi timecode da açabilirsinzi tepeye bi yere.

~ya da aynı şekilde bi video edit yazılımı da yapar.

Şu an ücretsiz versiyonu indiriyorum, inceleyeceğim. Teşekkür ederim hocam. Ücretli versiyonlarında da ucuza var, 130 lira civarı. Ücretsiz olmazsa onu alabilirim.

evet

bir çözümü var mıdır belgeleri kurtarmanın? biçimlendirmedim daha

evet biçimlendirmek bir bakıma bilgisayara atılan format gibi, farklı formatlarda biçimlendirir ve bütün her şey gider, yeniden doğmuş gibi olur.

biçimlendir seçeneği çıkıyor, hayır dediğimde şu uyarı çıkıyor;

birim, tanınan bir dosya sistemi içermiyor.
lütfen tüm gereken dosya sistemi sürücülerinin yüklü olduğundan ve birimin bozuk olmadığından emin olun.


başka bir bilgisayarda denesem harddiski aynı uyarıyı alır mıyım sizce?

disk ya da harici kutu arızalanmıs. biçimlendirmeyi denersen icindeki tum bilgiler geri getirilemez sekilde silinecek. icindekiler onemliyse dokunma.

Tahminen partition table in falan gitmiş, basit bir kirtarma programı ile HDD deki dosyaları kurtarabilirsin

audacity

audio loopback mi ne çıkışı geri alan bi input görünüyordu, öyle oluyor. Kulaklığa giden sesi kaydediyor.

Bilgisayarın ses ayarlarından input/kayıt bölümünde, mikrofonların olduğu listeden stereo mix/stereo karışımını aktifleştiriyoruz. Eğer gözükmüyorsa herhangi bir mikrofona sağ tıklayıp devre dışı bırakılmış aygıtları göster diyoruz. daha sonra stereo mix gözüküyor.

Stereo mix'i aktifleştirdikten ve varsayılan ses kayıt cihazı yaptıktan sonra herhangi bir ses kayıt programına gidip (audacity olabilir, windows'un da kendi ses kayıt programı var ama hiç kullanmadım) input'un orda da stereo mix seçili olduğuna emin olduktan sonra kaydı başlatıp videoyu da başlatıyoruz.

Çok teşekkür ederim ikinize de ama yapamadım :(

giriş cihazları

streo karışım (realtek-r- aduio)
mikrofon (realtek-r- aduio)

diye bir kısım var, devre dışı bırak var bir de altında

video kaç dk? kaç mb?

eğer mb çok yüksek değilse, internette "convert video to mp3" yazın. karşınıza bir dolu site çıkacak, birine verin video'yu, size mp3 versin.

hocam video 40 dakika ama birkaç dakikası lazım farklı sahnelerden. 20 civarında 40 dk lik videolar var, onlardan bazı sahnelerin sesi lazım sadece.

cevap yazmamak çözüm değil bence, pasif agresif bir trip. hatasını anlaması lazım.

danışmanından alabileceği cevaplar için önce ona sormasını, ancak bunu uygun yollarla ve uygun saatlerde yapmasını söyleyin. yani her danışman tel nosundan ulaşılmak istemeyebilir. sonra da size yazacağı zaman, mesai saatleri içinde mesaj atmasını isteyin.

Polis olduğu için size göre mantıklı olan saatlerde çalışıyor olabilir, onların düzeni farklı olabiliyor. Baştan numaranı vermemen ve mail üzerinden iletişim kurman gerekiyordu. Mail adresini gönderip "bana bundan sonra buradan yaz" diyebilirsin. Maili saat kaçta attığının bir önemi yok zaten.

merhaba. yazdıklarınızdan pek bir şey anlaşılmıyor, başlığın konuyla alakası nedir mesela?

normalde hep "vakitlice" yazıyor veya arıyordu da bu sefer sabah saat 06:38'de yazmasından mı rahatsız oldunuz? yok, genel olarak size soru sormasından rahatsız oluyorduysanız neden her zaman aramasını ve danışmasını salık veriyordunuz? daha önce vakitlice arar ve yazarken bugün sabah 06:38'de yazdı diye mi "eğitim vermek" niyetindesiniz? bayağı egolu olmak istemiyormuşsunuz gerçekten, özellikle de sunduğunuz seçeneklere (!) bakılırsa. garip saatlerde yazmamasını söyleyecekseniz bile bu yazdığınız mesaj örneği buram buram iğneleme kokuyor.

ben olsam şöyle yazarım, "bu konuda danışmanına danışman daha doğru olur, yalnız bu kadar erken saatte yazmanın sebebini bilmemekle beraber, genel olarak sabah 6 buçukta yazman iyi bir intiba uyandırmayabilir, daha münasip bir saatte yazarsan daha iyi sonuç alırsın" gibi.

Ben araştırma görevlisiyim. Öğrenciyken hocalarım ilk derste tahtaya numaralarını yazdılar, o zamanlar öğrenci evlerinde genelde internet yoktu ve akıllı telefon sadece bir iki öğrencide vardı.

Onların izinden gitmek istediğim için öğrencilere telefonumu veriyorum hep.

Egolu değilim demedim, egolu olmak istemiyorum dedim.

edit: başlığın konuyla alakası ile ilgili şunu söyleyebilirim, uykulu ve sinirli olduğum için kısaca kestirip attım ve şunu kastettim, "bu kadar erken saatlerde mesaj atma" minvalinde bir mesaj yazarsam, öğrencide ileriye yönelik bir değişim olur mu? yoksa "kusura bakmayın hocam" deyip aynı tas aynı hamam devam mı eder? bunu merak ettim.

ters konuşursan "bu ne ya hocaya 2 soru sorduk yaptığı muameleye bak akademisyenlik bitmiş" der. güzelce söylersen de bir şey değişmez. bu kadar kafana takmana gerek yoktu, telefonla konuşunca ya da ofisindeyken geldiğinde laf arasında "bu arada çok uygun olmayan saatlerde mesaj yazıp arıyorsun biraz daha dikkat et" deyip geç, konuştuğunuz konu üzerine anlatmaya devam et.

Bir kere iletişim yolunu açmışsınız. Geri dönüşü yok artık.

Acil olmayan bir şey sorduysa geç cevap verirsiniz olur biter. Yönlendirme yaptığınız kişiye de size yazdığı gibi olmadık bir vakitte yazarsa bırakın onun ayarını yönlendirdiğiniz kişi versin.

not: araştırma görevlisiyim.

ya iste bunlar hep kulturel.

gec cevap verip. sabah erken gelen mesaji gormemisim. gibi bisi desen anlar mi bilemedim.
ben is telefonu ile kisisel telefonumu hep ayri tutarim. bu gibi seylerle muhattap olmamk icin. is arkadaslarim kisisel numarami bilmez. is telefonum gece ve hsonu cekmecede ve sessizde.