[]

istanbul'dan almanya- göttingen'e en hızlı kargo firması

selam, istanbul'dan göttingen'e en hızlı kargo firması nedir? kaç günde gider? ücreti tahmini ne kadardır?




 
Dhl den şaşılmaz. Ücret pakete göre değişir.
Dhl ile belçikaya akşam 17.30’da verdiğim paket için sabah 9da orada olsun mu seçeneği vardı. 9-12 seçtim 10:30’da teslim oldu. Dhl üstüne tanımam.

  • colg fusion  (18.08.21 20:47:07) 
Ultra acil değilse shipentegra'nin sitesine bakmanızı tavsiye ederim. Hem fiyatları önceden görebilirsiniz hemde gönderimi çok kolay. DHL, Fedex gibi şirketlerin fiyatlarına göre tercihte bulunma imkanınız da oluyor.


  • you shall not pass  (19.08.21 01:27:53) 
[]

fazla kilolar, kilo vermek, spor salonu vs.

merhaba, 26 yaşında 172cm 93 kilo bir tosuncuğum. bir ay öncesine kadar 105 kiloya sahipken intermittent fasting ile 1 ayda 12 kilo verdim. hala 1. sınıf obezite olduğum için gücümün yettiği kadar devam edeceğim if'e. çok hızlı kilo vermenin yanında hedefim 70-75 kilo arası. tahminen yılbaşında hedefi tutturacağım.

soru şu; şimdiden ufak sarkmalara tahammülüm yok. spor salonuna gitmeyi düşünüyorum. bu boy ve kiloyla hayatında hiç spor salonuna gitmemiş birisi daha hızlı fit olmak için ne yapabilir? hangi programlar önerilir? youtube'da birkaç program izledim powerlifter başlangıcında olanlar bile korkunç idmanlar yapıyor... ne kadar süre zorlanırım? hedefim şişkin görünmek değil sadece sarkmaları engellemek. ve az da olsa kol ve karın kası yapabilmek.


 
ağırlık antrenmanları faydalı olabilir. hafif ağırlıklarla başlayabilirsiniz. henüz hamken çok zorlayıp ağır antrenmanlar yapmak hem sakatlık riskine yol açar hem de motivasyonunuzu kırar. spor salonundaki hocalar yardımcı olabilir aslında ama onlarla çalışmak istemiyorsanız da "beginner lifting exercise" gibi aramalar yapıp uygun gördüğünüz bir programı seçebilirsiniz sanırım.

tabii "kas yaparken göz çıkarmak" durumunu yaşamamak için beslenmenize çok dikkat etmeniz lazım çünkü normalde kilo verirken kas yapmak zordur çünkü kilo vermek için kalori açığı, kas inşası için kalori fazlası gerekiyor. o yüzden makrolar ve antrenmanlar konusunda hassas olmak gerekebilir.
  • alevli deniz sortu  (18.07.21 23:41:47) 
@alevli deniz sortu teşekkür ederim, yalnız çalışmayı sevdiğim için salondaki hocalar vs. hiç aklıma gelmemişti. dediğiniz gibi yararlı olabilirler. ama şu aşamada ikinci paragraftaki acı gerçeği unutmuşum. günde max 500 kalori alıyorum. makrolarım %50 karbonhidrat %30 protein ve %20 yağ. bu durumda sanırım kas yapmak imkansız. sarkmalar için ağırlık kaldırsam yeterli o halde...


  • jamesdeanbradfield  (18.07.21 23:50:00) 
hocam ne yaptınız? :/ günde 500 kaloriyle bırakın kas yapmayı, vücudu direkt elinize alırsınız. metabolizmanıza ciddi zarar verirsiniz. nadiren IF ile birlikte yapılabilir tabii (örneğin haftanın bir günü sadece 500 kaloride kalırsınız, tam gün oruç tutmuş gibi olursunuz) ama onun dışında uzun vadede hem sürdürülebilir değil hem de yararından çok zararı olur. kilo vermek için acele etmeyin. çok hızlı vermek de sarkmaları olduğundan daha kötü hale getirebilir. genel olarak düşük karbonhidrat ve IF zaten yeterince verimli bir yaklaşım, aceleye gerek yok.

ideal kilonuza yaklaştıkça daha yavaş vermeye başlayacaksınız. onu da düşünün. o noktaya geldiğinizde vücut diyecek ki, "sen benim ekstra 25 kilom varken günde 500 kalori alıyordun. al yakmıyorum ben de o zaman, git hadi 100 kalori ye de yakayım". bu kadar düşük kalori sağlıklı değil, uzun vadede kilo vermeyi sıkıntılı hale getirebilir.
  • alevli deniz sortu  (18.07.21 23:55:56) 
@alevli deniz sortu vallahi herkes aynı şeyi söylüyor da şimdiye kadar bir zararını görmedim şahsen. gün boyu evde oturduğum için hiçbir sıkıntı yaşamadım. vücudum da alıştı. if'le beraber yapıyorum zaten. 24/0-500 kalori. ve o tek öğünde yemek yemek bile istemiyorum. ama sizin de dediğiniz gibi ileride sıkıntısı çekeceğim kilo verme konusunda. yavaş yavaş arttırmaya bakayım. yine de maksimum 1000 olur.

tekrardan teşekkür ederim, ben hep kısa vadeyi düşündüğümden bahsettiğiniz kalori açığı mevzusunu hesaplayamamıştım...
  • jamesdeanbradfield  (19.07.21 00:09:03) 
Bmr 1800 kalori, siz 500 aliyorsunuz. Bütün gün yatsaniz zaten 1300 kalori aciginiz var.
Powerlifter antrenmani falan yapamazsiniz iki gün sonra bayilirsiniz bu kalori alimi ile.

If yapmaniza gerek yok zaten bu kalori alimi ile her türlü kilo verirsiniz. Kas mas her şey yanıyor tabi. Su anki aliminiza göre ayda 5 kilo verirsiniz, oturdugunuz yerde bütün gun dursaniz ama hareket ettiginiz icin daha fazla olur.

Saglikli değil. Kalori artirmazsaniz herhangi bir sarkma önleme vz gibi bir hayaliniz olmamali.
En az kg*1.5gr-2gr protein almaniz lazim ki kas yapabilesiniz (sporla beraber).
  • logisticsmanager  (19.07.21 02:07:06) 
@logisticsmanager son bir haftadır günde 8-10 km yürümeye başladım. yüksek tempoda kilometreyi 9 dakika civarında alıyorum. 75-90 arası yürüyorum. runkeeper verisine göre her yürüyüşüm 600-700 kalori götürüyor benden. bunun dışında evde mekik ve yay çekiyorum.

şimdi benim bu hesaba göre metabolizmamı ve vücudumu fazla hırpalamadan ortalama kaç kalori almam lazım sizce? 80-85'i görünce spor salonuna gideceğimi de varsayıp if'e devam etmemi de göz önüne alarak tabii.
  • jamesdeanbradfield  (19.07.21 03:14:49) 
Hocam salonlarda korona falan kapılır mapılır. Parklardaki belediye aletlerine falan takıl boş olduğu zamanlarda. En azından açık hava.


  • d max  (19.07.21 03:21:00) 
[]

kayip gözleri görmeyen 4 aylık yavru kedi, kültür mahallesi, konyaalti

yakın arkadaşımın kedisi veysel, dün akşama doğru antalya konyaaltı kültür mahallesi 3873. sokakta kayboldu.kedinin gözleri görmüyor. 4-5 aylık. tek başına sokakta yaşamayacağı için en erken sürede bulunması çok önemli. fotoğrafları ekte. modlardan duyurunun üstte kalmasını rica ediyorum. hayvan kayıp sayfalarında da paylaşırsanız sevinirim.

iletişim: 0543 542 98 78, soner doğan.
twitter: @sakizimdustu

 
selam,

@antalyakayip diye bir instagram hesabı da var. oradan da duyuru yapabilirsiniz.
  • gregory  (31.03.21 09:23:44) 
[]

koşucular ve yürüyüşçüler... ne yapıyorum ve nasıl gidiyorum? ss'lı soru.

selam, 100 kilonun bir tık altında 173 boyundayım. 24 yaşındayım. spor ve diyete başlamaya karar verdim. şimdilik ciddiyim. ekte yürüyüş verilerim var. bu boy ve kiloda bir insan için aşırı olduğunu söyledi birkaç arkadaşım. 1 haftada bu rakamlara çıkmama gerektiği, kaslarımı ve eklemlerimi elime alabileceğim söylendi. bir de nefes almayı öğrenemediğim için kalbimi de zorlanacağı söylendi. günde 1 paket sigara içmeme rağmen ben hiç zorlanmıyorum. ilk 3 km'de kaval kemiklerim yanmasına rağmen sonrasında hiçbir ağrı sızı hissetmiyorum. eve geldikten sonra yorgunluk oluyor o kadar.

sizce nasıl gidiyorum? bu boy ve kiloda biri için bu yürüyüş temposu ve mesafesi abartı mı? veriler ekteki ss'da.


 
yürüyüş ve koşu dizleri yıpratmaktan başka birşey değil.
mesela yüzme zararsız ve daha faydalı bir egzersiz.
dizlere yük bindirmeyen spor aletlerinide araştırabilirsin.
sigara konusunda yorum yapmıyorum.
  • aslindasorunumpsikolojik  (29.10.20 03:29:35) 
sağlıkçı değilim öncelikle o yüzden söylediklerim bilimsel gerçekler değil.

kendi deneyimlerimden yola çıkarak yazıyorum. sigara yok/35 yaş-176/110 kg olarak "camino santiago" yolunu yürüdüm. öncesinde hiç bir antreman hazırlık yapmadan ilk gün 24 km ile başladım, sonrasında günlük 25-30 km arası, son 3 gün ise günlük 40-42 km arası yürüdüm, bu tempoyla 29 günde yaklaşık 900 km yürüdüm toplamda. boğazımdam hiç kısmadığım halde bir ayın sonunda 12 kg verdim ve 98 kg ya indim. bu bahsettiğim süre boyunca ortalama yürüme hızım ise 4-5 km/saat idi. ayrıca bir de 8-9 kg ağırlığında bir sırt çantası taşıyordum her daim.

insan vücudu gerçekten çok kolay adapte oluyor ve herşeye alışıyor. bahsettiğin problemlerin hiç birini yaşamadım. bence günlük 8-10 km yürüyüş hiç bir şey. önemli olan senin kendini çok zorlamaman ve vücudunun verdiği tepkilere dikkat etmen. yürüyüş sonrası tabii ki bacaklarında ağrı olacaktır ama bir müddet sonra o da kalmıyor. bir de malum pandemi, milleti görüyorum parklarda maske ile yürümeye-koşmaya çalışıyorlar, bu çok tehlikeli bir şey. esas kalbine-ciğerlerine zarar verecek olan bu
  • zikardo  (29.10.20 06:11:22) 
[]

indirilmesi devam eden video dosyayı açma

selam, önceden vlc ile indirilmesi tamamlanmamış video dosyalarını indirdiği yere kadar açıyordum. vlc'yi güncelleyince artık açmıyor. bufferlayıp takılıyor. görüntü bile gelmiyor. son sürüm vlc indirdim orada da aynı durum. opdownload ve crdownload videoları ve torrent videoları da açmıyor. bittikten sonra açıyor ancak. bu dosyaları tekrar açmak veya vlc'ye ayar çekmek mümkün mü?




 
saydıklarının hepsi için ayrı ayar vardır ama torrentde sequential download yapmanız lazım hangi torrent programı kullanıyosanız ayarlarında vardır.


  • nahtoderfahrung  (01.07.20 18:01:26) 
@nathoderfahrung hala arıyorum, birçok program indirip kurdum ama başaramadım. torrent zaten ardışık/sıralı indiriyor. sorun programlarda ya da pluginlerde.


  • jamesdeanbradfield  (01.07.20 18:05:53) 
ben mpc-hc kullanarak açabiliyorum yarım videoları


  • nahtoderfahrung  (01.07.20 18:54:46) 
[]

sony a6x00 vs canon 77d, 200d

merhaba, bir fotoğraf makinesi almayı düşünüyorum. maksimum 5000 lira bütçem var. lens için şu an bir bütçem yok ama ileride olacak. 6-7 ay ekstra bir lens alamıyorum yani.

ilk başlarda aynalı dslr'lara yönelmiştim. 77d'lere kadar yükselmiştim. fakat yine de kafamda bütçeyi zorlamadan 200d+ortalama bir lens almak vardı. fakat yaptığım araştırmalarda herkes aynasızları öve öve bitirememiş. özelikle sony a6000'ler tam bir f/p ürünü diyorlar. fakat bunların da lensleri ve lens kitleri pahalı diyorlar.

benim için günlük kullanımda dağ bayır, tatil ve özel anlar için bir makine alma düşüncesi ağır basıyordu. ancak kısa film gibi suları da çok sevdiğim için iyi video da çeksin istiyorum. video konusunda da a6000'ler canonlardan daha iyi diyorlar. en azından 8bit 4k çekiyor.

kompakt dijitaller ilk çıktığı vakit de dslr'lar ölecek artık hep bunlardan olacak vs. tarzı yorumlar hatırlıyorum. aynasızlara da bir ön yargım var. bu işten anlamıyorum tabii.

sizce ne yapayım? max 5000 bütçe. ve bir tecrübem yok.

 
aynasıza niye ön yargın var? aynalıların yapıp aynasızın yapamadığı hiçbir şey yok. aksine, aynasızların yapamadığı çok şey var aynalılara göre. pazar payına sahip en büyük 2 oyuncu aynasız teknolojide geride kaldığı için aynasızlar kullanıcıları tarafından kötülendi, önyargı oluşturuldu. canon ve nikon sony'nin 5 sene önce yapabildiğini yeni yeni geçen sene yapmaya başladıktan itibaren aynasızların daha iyi olduğunu yavaş yavaş söylemeye başlayacaklar.

günlük kullanımda her yere götüreyim diyorsan aynasız almalısın, bu çok net. alpha serisi kullanıcısıyım, makinemi montumun cebine atıp öyle geziyorum. fotoğraf çekmek için özellikle gezmene gerek yok, bunun değerini bu lükse sahip olmayan bilemez. fotoğrafa nasıl yaklaştığınla ilgili biraz da, manzara çekicem diyorsan günlük yanında taşımanın çok bir faydası yok ama sokak çekicem insan çekicem diyorsan kesinlikle aynasız. sony olmak zorunda değil, fujinin fotoğraflarını daha başarılı buluyorum ama işin içine video girince sony tek seçenek kalıyor. 4k istiyorsan 6300 en aşağı seçeneğin ama onun sıfırı kit lensle bile bütçenin üstünde kalıyor. ikinci elden korkma, gayet temiz makineler var piyasada; bu şekilde bulursun bütçene uygun 6300.
  • Bruce  (14.03.20 21:28:45 ~ 21:29:17) 
[]

ilk fotoğraf makinesi önerisi. dslr

-sıfır alacağım. yurt içi veya yurt dışı fiyatı max 5000 liraya kadar bütçem var.
-ilk makinem olacağı için bir lens bagajım yok. her marka olabilir.
-dağ tepe gezmeyi seviyorum. doğa fotoğrafları çekeceğim.
-ağırlığı ve pil ömrü önemli değil.
-bmpcc4k seviyesinde olmasa da video performansı iyi olsa olur. kısa film falan^^
-daha önce kompakt dijital ve birkaç eski analog tecrübem var. ancak pek anlamıyorum. orta sınıf bir makine bulabilirsek sevinirim.

şimdiden teşekkürler.

 
lensle birlikte 5000, şu an için çok az.

Doğa fotoğrafı dediğinde tele lens gerekebilir diye düşünüyorum, ama bütçen yetmeyecek büyük ihtimalle. Genel bi kullanım düşünsek, ortalama Tamron 17-50 f2.8 alsan 2000tl olmuş. Geniş-orta.

Blackmagic :D yani blackmagic pocket 1080 alırsın çok ucuza ama fotoğraf çekemezsin. Ona yakın dediğin yine en az 10 bit çekebilen bir makine olmalı, en ucuzu Fuji xt3, body olarak 8200 lira civarı. Fiyatına göre muhteşem ama.

Yani fotoğraf olarak da video için de tatmin edecek, ortalama şey Sony A6300. Body 5299 tl. Üstüne ikinci el bi lens denk getirsen belki... Yine 7000'e falan gelir ama tahminen.

Bunun altında alacağın şeyler fotoğraf olarak tatmin eder, video olarak etmez. Canon 700 veya 70D serisi fotoğrafta her türlü işini görür. Fullhd video da çekersin ama 8 bit, bence bu devire yakışmıyor. (4k olunca 8 bit dahi olsa çözünürlükten kurtarıyorsun, ama fullhd ile git bi orman çek bitrate yetersizliğinden her yer çamur oluyor)

özet olarak, bütçenize göre sanırım Canon DSLR alacaksınız. Dediğim gibi fotoğrafta gayet tatmin eder, tamron 17-50 + 3000 liralık hangi Canon varsa o. Bu kadar rahat konuşmamın sebebi, 600-650D'lerin bile gayet iyi olması. Ha üst seviyeye çıktıkça iso performansı, odak hızı gelişiyor ama bütçe...
  • nhk ni youkosu  (16.02.20 00:32:35 ~ 00:33:40) 
ben de aynasız bakıyorum giriş seviyesi en çok dikkatimi çeken sony alpha a6000 şuan


  • nahtoderfahrung  (16.02.20 12:31:09) 
@nnk ni youkosu lens hariç 5000. lens bagajımın olmadığını marka seçerken geniş bir marka tercihim olsun diye yazdım. önerilerinizi dikkate alacağım. canon 70d pek bir mantıklı geldi. teşekkür ediyorum :)

@naktoderfahrung dslr demiştim ancak yine de aklımda bulunsun. teşekkür ediyorum :)
  • jamesdeanbradfield  (16.02.20 18:57:49) 
aynasiz bakiyorsaniz, sony ve fuji modelleri iyidir. ama dogada makro falan cekecegim diyorsaniz söyle bir sey önerebilirim. pentax dlsr lere analog lensler bayonetsiz oluyor, diger makinelerde uyum ve bayonet sorunu oluyor genelde. ben olsam pentax bir gövde alirim, analog bir pentax lensle de 5000 civarina bitiririm işi. başka türlü bu bütceye zor görünüyor.


  • proteus  (16.02.20 20:18:26) 
[]

takıntı haline gelmiş kişi- antidepresan-psikolog

merhaba,

çok uzun zamandır çok uzaktan birine çok sıra dışı duygular besliyorum. çok uzun zaman dediysem birkaç sene değil çok daha uzun bir süre. hayatta yaptığım her şeyi sanki onun için yapıyormuşum gibi geliyor. yaşamak da dahil buna.

bir süre o kişiyle ortak bir değerde buluşup karşılıklı konuştuktan sonra araya bir soğukluk girdi. ben de onu korkutacak şeyler yapmışım. farkında değilim. bu korku olayı da doğrudan zarar verme, travmatik etki yaratacak şeyler değil. bir süre hiç bulaşmadım. çünkü herhangi bir yıkımda kendime zarar verme eğilimim ortaya çıkabilirdi.

aradan bir süre sonra sık sık yazdım. her seferinde de karşılık alamadım. bu mesajların hiçbirinde taciz intibası uyandıracak bir dil, bir istek bir karşılık bekleme gibi şeyler yoktu. sadece neden benimle konuşmadığını ısrarla sordum. cevap gelmedikçe kendi kendimi bitirdim.

en sonunda beni her yerden engellemesi gerektiğini içeren bir mesaj attım. çünkü eylemlerimi kontrol edemiyordum. dopamin aşırı hızlı bir şekilde yükseliyor. sonra da çakılıyorum. aşırı mantıklı düşündüğümü, sakinleştiğimi düşündüğüm dönemlerde bile sayfalarca şey yazarken kendini bulmak çok ağır ve aşağılayıcı bir durum. o da engellemiş. sağ olsun.


yakın çevremdeki herkes bu durumun bir sevgi-aşk değil takıntı olduğunu söylemeye başlayınca iyice öfkelendim. çok daha yakın bir arkadaşım psikologa gitmemi söylediğinde artık her şey için çok geçti. ne işe yarayacak, ne kadar oyalacak bilmiyorum ama son çarem psikologa gitmek. artık...

bir faydası olur mu antidepresanın, psikologun. yanında yöresinde benzer şeyler yaşayanlar var mı? takıntılı olduğumu kabul ediyorum. ancak takıntılı olduğum kişiye atacağım bir adım büyük ihtimalle kendimden nefret etmeme sebep olacak. ve karşı taraf için de travmatik etkilere...

ilaçtan, akıl hastanesinden vs. korkmuyorum. duygularım mahvolabilir, salaklaşabilirim, hissizleşebilirim, suni şeyler hissedebilirim. ama yeter ki şu döngüden çıkayım.

şimdiden teşekkürler.

 
Kesinlikle işe yarar psikyatrist. Kafamın içinden sürekli takıntı haline getirdiğim kişiyle konuştuğumu ve bunu birkaç aydır yaptığımı farkedince ben de gitmiştim, antidepresan kullandım ve o sesler sustu. Ama kesinlikle keseceksin irtibatı ve o kişiye olan umudunu. Önce kararını ver, kurtulmak istediğin konusunda netleş, sonra ilaca başlayabilirsin.


  • megalomaniac  (10.02.20 21:22:01) 
Geçmiş olsun, bence de psikiyatra git. O sarmaldan çabucak çıkmana yardımcı olur. Sonrasında da yaptığının ve düşüncelerinin saçmalığını farkedersin süreçte. Bu şekilde halledersimn umarım


  • kveldulv  (10.02.20 22:02:02) 
Geçmiş olsun. :/


  • birdenbire  (10.02.20 23:50:00) 
Hemen hemen. Bekleme hiç. Çok rahatlayacaksın kesinlikle.


  • velvetmorning  (11.02.20 01:07:01) 
katiyen normal, saglikli seyler degil bunlar. destek almalisin. "bu donguden cikmaliyim" diyerek bir irade gosteriyorsun, iyileseceginin belirtisidir bu. elbette bir psikologa git, ilac almana gerek olmayabilir.


  • ebabil curnatasi  (11.02.20 05:31:47) 
yalnız değilsiniz öncelikle
yaşadığınız şeyler gayet çözülebilir
kendinizi yıpratmayın direkt bir psikiyatriste danışın
  • superb  (11.02.20 09:10:59) 
hocam sen zaman kaybetmeden bir destek al, kafanı boşalt, zaten sen de farkındasın alacağın desteğin sana iyi geleceğinden. ilaca odaklanma bence, zaten ilaç gerekiyorsa da danışacağın uzman buna karar verecektir. umarım her şey istediğin gibi olur.


  • gazozailacatmauzmani  (11.02.20 09:25:09) 
Takintili ask deyince aklima orhan pamuk ve masumiyet muzesi geliyor, okusana belki iyi gelir. Profesyonel yardim iyidir her zaman


  • euteamo  (11.02.20 09:34:29) 
[]

beyin kanaması sonrası yatalak hasta için doktor önerisi

selamlar, dayım bir buçuk sene önce ciddi bir trafik kazası geçirdi. literatüre hakim olmadığım için bize anlatılanları anlatacağım. doktorlar beyninin bir miktarının ezildiğini söyledi. kontrollü olarak haftalarca uyutuldu. bu süre içerisinde doktorlar yaşam şansının %10 olduğunu söyledi. uzun süren beyin ameliyatları geçirdi. epilepsi hastası olduğu için kaza anında beynine oksijen gitmememe ihtimali çok güçlüydü.

haftalar sonra uyandı. uzun süre boğazına açtıkları delikle beslendi. hastanede enfeksiyon kaptı. uzun süren antibiyotik tedavileri sonrası bunu da atlattı. doktorlar ve hastane kendilerinin yapacak bir şeyi kalmadığını söyledi. palyatif merkezine yönlendirdiler. yaklaşık bir senedir palyatif merkezinde kalıyor. oradaki doktorlar ve hemşireler buraya ilk geldiğinde hastanenin "en azından evinin olduğu şehirde ölsün" diyerek yönlendirildiğini söylediler. çaylak bir fizyoterapist tarafından göstermelik fizik tedavisi alıyor. yardımcı araçlarla ayakta durmadan öteye geçmedi bu işlemde. geçen hafta bacaklarında birikmiş kireçler kazındı. normalde radyoterapi bu aşamadan sonra gerçekleşmesi gerekirken oradaki salaklar yüzünden radyoterapi şansını da kaybetti.


hasta şu anda geçmişi hatırlıyor. esprilere falan gülüyor. yemeğini kendisi yiyor. arabaya bindiği zaman yolda gördüğü şeyleri (kendi arabasının aynı modelini, arkadaşlarının evini, alışveriş yaptığı marketi vs.) hatırlayıp gösterip gülüyor. en sevdiği filmlerin en sevdiği yerlerini hala hatırlıyor.

ancak yürüyemiyor, tuvalet ihtiyacını altına gideriyor. konuşamıyor, hiç tanımadığı insanları görünce öpmek istiyor, zaman zaman dengesiz hareketler yapıyor vs.

internette yaptığımız araştırmalarda bu aşamadaki bir hasta için doktor bulamadık. bulduklarımız da hayati tehlikeyi henüz atlatmış hastalar için olanlardı. şu aşamada maddi olarak sıkıntımız yok. hani yurt içi özel, yurt dışı özel hastanelere de gerekirse tüm imkanlar zorlanarak gidilebilir. mühim olan hayatını elinden geldiğince kolaylaştırabilmek. bakıma muhtaç halden çıkarabilmek. iki yaşında bir kızı var ve 3 yıllık evli. eşi de eskisi kadar ilgili davranmıyor doğal olarak.

 
Radyoterapi ile beyin kanaması alakasız bildiğim kadarıyla?
Ayrıca beklentiler de önemli, bulacağınız doktorun ne yapmasını bekliyorsunuz? Anlattıklarınızdan yola çıkarak-pek beklenti içine girmeyin derim.
Özel-yataklı fizik tedavi merkezleri denenebilir.
  • Trene çelme atan adam  (13.07.19 14:09:20) 
@trene çelme atan adam her ne kadar gerçekçi olmak gerekse de insan değer verdiği ve sevdiği kişiler için "pek beklentiye" girebiliyor. tek isteğimiz kendi ihtiyaçlarını kendi giderebilsin. bakıma muhtaç yaşamasın. daha ağır vakaların sonuçlarına baktığımız zaman pek de imkansız bir şey istemediğimizi düşünüyorum.

radyoterapi, beyin travması sonrası uzun süre yatalak kaldığı için bacaklarında biriken kemikleşmiş kaslar ve kireçleme için sanırsam. ameliyatla ile bir kısmı alındı, radyoterapi de bir sonraki aşaması.
  • jamesdeanbradfield  (13.07.19 20:41:08) 
isterseniz sözlükte başlık açın. up'larız. daha çok kişiye ulaşabilirsiniz böylece.


  • new cosmos  (15.07.19 17:00:20) 
[]

win 7 wifi görmemesi acil

selam, arkadaşın bilgisayarı win8'den win7'ye geçmiş.

wifi'a bağlanamıyorlarmış. şöyle bir ekran attı. sorun nedir nasıl çözülür, şimdiden teşekkürler.


 
cihaz win8 ile geldi ise win7'ye downgrade'i desteklemiyor olabilir. üreticinin sitesinde driver bulmayı denesinler.


  • helenart  (04.07.19 00:18:09) 
[]

intermittent fasting ve sigara içince göz kararması

intermittent fasting'e 2 gün önce başladım. 24 saat ye 24 saat tok takıl şeklinde ilerliyorum.

ilk 24 saatimde bir sıkıntı yoktu. gece 3'de başladım gece 3'de yedim. şekerli sakız bile çiğnemedim, sigara ve şekersiz kahve içtim.

ikinci 24 saatin yarısından çoğu uykuya yedirilmiş bir şekilde geçti. pek verimli olamadı yani. dedim ki bugün tok kalmayayım, 3'e kadar aç aç devam edeyim. 5 saatim var. her sigara içtiğimde gözüm kararıyor gibi oluyor. farklı fontlardaki yazıları okuyamıyorum falan.

normal mi bu?

 
Vücut alışkın olmadığı için yapar tabi. Bir anda her şeyin fazlası zarar. 6/18 başladım 4-5 aydır 4/20 şeklinde devam ediyorum. Uzman değilim ama 24/24 çok mantıksız geldi.


  • new day new life  (17.05.19 22:46:39) 
24 saat açlık nedir abicim ya. 6-18 yapsana. Normal o sürede gözlerin kararması.

If diyetinin bence bi bug’ı var. İnsanın iştahını öyle kapatıyo ki yeme zamanında da adam gibi yiyemiyosun. Bu nedenle iyi beslenemiyosun. Ben bunu yaşadım. İşi olmayan insanlar için daha kolay uygulanabilir bi diyet bence.
  • (s)AINT  (17.05.19 23:02:08) 
işim gücüm yok evden çıkmıyorum ^^.

o yüzden 24e 24 şeklinde gidiyorum zaten. bakalım önümüzdeki günlerde zorlanırsam 6 18'e geçeceğim.
  • jamesdeanbradfield  (17.05.19 23:08:33) 
Aynı şeyi ben de yapıyorum. Duyuruma bakabilirsin. Anlamadığım nokta neden kendine bu kadar yüklendiğin. İlk 16-8 yap mesela 1 hafta. Sonra onu 17-7 yap. Git gide azalt bunu ki azaltman da anlamsız vücudu birden neden kıtlığa sokuyorsun ki? Ya da uzun vadede de kıtlık yaşatıyorsun? 18-6 kilo verme durumunda mantıklı. Yaşam tarzı olarak da 16-8 son derece sürdürülebilir.

Bu bir diyet değil yaşam tarzı. Zorlandığın şekilde yapma zamana yay nasıl rahat ediyorsan öyle yap.
  • anneterligi  (18.05.19 10:21:26) 
Tansiyonun dusuyo bende de oluyodu ilk basta sonra geciyo. Bunlar hep tuz kaybi. Magnezyumlu suda eriyen multivitaminlerle gecirebilirsin cunku onlarda tuz oluyo ayni zamanda.


  • beriberi  (18.05.19 22:12:23) 
[]

dişten anlayan duyurucular

selam, dişlerimdeki hassasiyet sebebiyle dişçiye gittim. röntgende çürük bir dişim olduğunu öğrendim. doktor da "normalde bunu çekerler veya kanal tedavisi yaparlar ama ben kurtarmak istiyorum" dedi. kısa zaman içinde çekilmezse çürüğün köke geleceğini söyledi.yaşam konforumu etkileyeceğini ve şişebileceğini söyledi. ben de mal gibi ne işlem yapılacağını söylemedim. lokal anesteziden başka bir şey aklımda kalmamış.

röntgenden anladığım kadarıyla dişin çürük olduğu kısmı anlatmaya çalıştım aşağıdaki görselde. buraya ne yapacaklar, 1 ay sonra sınavım var. o zamana kadar şişecek, olumsuz etkileyecek bir durum var mı?

eksiup.com

 
Orayı temizleyip kanal tedavisi ve dolgu yapması lazım. Başka diş kurtarma tekniği mi varmış?


  • aynabugusu  (02.05.19 17:51:45) 
kanal tedavisi yapılacaktır muhtemelen. çekerler dediyse muhtemelen baya çürük o da sonucu kanal tedavisine çıkarıyor. sonrasında fiber post ve kaplama yapılacak olabilir.


  • carabelli  (02.05.19 19:09:34) 
yakın zamanda el atmazsak mecburen kanal tedavisi yapacağız dedi. demek ki yarın kanal tedavisi yapmayacak.


  • jamesdeanbradfield  (02.05.19 19:43:58) 
Tarifine göre çok derin bir çürük değil. Merak etme yaşayacaksın :)


  • kumulatifvergimatrahi  (03.05.19 00:29:10) 
Çürüğü temizleyip dolgu yapacak. Dolgu patlarsa kanala gidecektir.


  • somethinginthewayshemoves  (03.05.19 00:58:43) 
@kumulatifvergimatrahi köke kadar inmiş çürük dişimi çektirdim. hiçbir sıkıntı yok onda. dişçiden de öyle aman aman korkmuyorum... tek sıkıntı 1 ay sonra falan sıkıntı çıkarmasın bana. sınav dönemi rahat olayım :)

@somethingthewayshemoves dolgu nasıl patlıyor?
  • jamesdeanbradfield  (03.05.19 02:23:44) 
Yani dolgu yapilmasina ragmen bir sure sonra agri tutabiliyor. Bu, gun de ay da yil da olabilir. O zaman kanal yapiliyor. Dolgu patlamasi mecazi yani :)


  • somethinginthewayshemoves  (03.05.19 17:55:54) 
[]

gmail'e yazı fontu eklemek?

mümkün mü?




 
helvetica mesela?


  • jamesdeanbradfield  (20.04.19 22:22:06) 
Değil


  • malheiros  (20.04.19 22:25:27) 
ben değil bir arkadaşım bir yazarın kendisine helvetica ile yazılmış bir mail gönderdiğini ve o fontla cevap vermek istediğini söyledi.


  • jamesdeanbradfield  (20.04.19 22:28:45) 
gmail hesabını outlook gibi arayüz ile kullanıp HTML modda istediği fontu seçmiş olabilir.


  • sttc  (20.04.19 23:28:36) 
[]

şu tarz tişörtü nereden bulabilirim?

şunun düz versiyonunu nereden bulabilirim?
90'lardaki tişörtler gibi olacak. ince penye olmayacak. boğaz kısmı ince olmayacak. hafif gri- beyaz.

üstüne başka bir görseli bastıracağım.

eksiup.com

 
kaft.com bakabilirsin


  • mg3929  (19.02.19 14:33:31) 
sikko penye onlar. full pamuk lazım.


  • jamesdeanbradfield  (19.02.19 15:06:57) 
eksiup.com

Evdeki kaft tişörtünden çektim. %100 pamuk, penye değil
  • nundu  (19.02.19 15:18:51) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.