Ekşi Duyuru

buyukler icin en mantiklisi otobus sanirim. trende aktarma, gir, cik falan uzun is.

Otobüs +1

Ulusoyun Köln'e seferi vardı diye biliyorum. Berline olmayabilir. emin değilim. Ama otobüs şirketlerinin kitlesi sizsiniz. Uçak korkusu olan insanlar için zaten sefer koyuyorlar.

Bu arada yolculuk 1.5 gün falan sürüyor. Biraz zorlayabilir.

shop.global.flixbus.com

Almanya'yı bilmiyorum ama Viyana'ya arabalı tren var mesela. Edirne'den biniyorsun arabanla, Viyana'da iniyorsun.

İsveç- it sektörü.

Türkiyedeyken iş saatini şirket kontrol ediyordu, verimli olmasan da bilgisayar başında kalmak zorunda kalıyorsun.. Şuan kendim kontrol ediyorum, yöneticim iş hününü istediğim anda bitirebileceğimi söyledi, saat saymana gerek yok dedi.
Böyle olunca iş benim vicdanıma bindi. Ve eğer günü verimli tamamlamazsam vicdanım rahatsız oluyor. Türkiyedekine göre daha çok çalışıyo gibiyim.

Türkiyede iş dışında aranmak hiç istemezdim, ararlarsa açmazdım ilkinde. Şuan iş dışında hiç hiç aramıyorlar. Ararlarsa da açarım. Çünkü artık bu iş konuları çok stresli bi konu değil benim için.

Uluslararası ortamda çalışmak çok güzel değil bence. Bi dünya kültürle iç içesin. Bazı kültürlere uyum sağlasam da bazıları beni çok irite ediyor.

Olumsuz - çok fazla yasal hak var ve müdür olunca acayip dikkat etmek geliyor. Bunların olması ile sıkıntım yok da bazen harbiden resmi islerle uğraşmak ile geçiyor. Bir de harbiden dediğine yaptığına dikkat etmek lazım. Sen haklı olsan bile yasalar çalışan koruyor.

Türkiye'de "oha abi bunla mi uğraşıyorlar" dediklerine millet uğraşıyor. Ben müdür olduğumda başka bir çalışan neden o müdür oldu diye sendikaya gitmişti de müdürlerim çalışan sendikasina neden benim müdür olduğumu neden diğerlerinin olmadığını anlatmak zorunda kalmıştı.
Cok çalışmak garip karşılanabiliyor çünkü millet 35 saat çalışırken ben Türkiye'de gibi çalışıyorum. Hatta bir kere işi öğrenme zamani yasal günlük süre geçince ik'dan uyarı gelmişti yasal değil günde 10 saatten fazla ofiste olmak diye...

Olumlu
Bu taraf şirkete ve ofise bağlı. Acayip iyi bir ortamda çalışıyorum ve çok iyi iki müdürüm var. Bana verdikleri iş ahlaki ve egitimi sayesinde ben de onlar gibiyim. Ve başka ülkelerde calisanlarim var, onlarin arkadaşları bizim ekibe girmek istiyor çünkü yanımda çalışan arkadaşa nasıl davranırsam hindistandakine de öyle davraniyorum. Ama bazıları böyle yapmiyor sanki oradakiler koleymis gibi takılıyor. Bunu hindistan servis müdürü söylemişti "sizin gibiler çok yok genelde daha bunu yap sunu yap diye takiliyorlar calisanlarla ama onlara insan gibi yaklasqn çok olmuyor" diye.

Issiz kalma korkum yok.

Türkiye'den kesinlikle daha çok caliiyorum çünkü win-win var çalıştığım yerde. Buna ek olarak calismam istenmiyor hatta müdürüm "tatile çık/ aman yapma aciliyeti yok" gibi insanlar. Yani benden istenmediği için daha çok yapasim geliyor.

Ofiste din/siyaset konuşulmuyor. Konuşulmadıgi için kim neye inanir kimi destekler bilgim yok. Ama Türkiye'de çok içiçe günlük hayatta haliyle biliyorduk.

Ofiste siz demek yok, haliyle emea vp'sine de sen diyorum. Garip ama alıştık.

calismayi seviyorsan, hirsliysan almanya'yi gec.
is odakl degiller, mesela isi bir saat daha calissan bitireceksin sonra da tatil var, orada birakirlar. bunu bazi Türkler Tr'de köle düzenine alistiniz dogrusu bu falan der ama benim alanimda böyle degil. sirket calisani falan olsam tamam.

senin basarili olman vs. de kimsenin umrunda degil.

cikarlari yoksa vermeleri gereken bilgiyi vermiyorlar, darlamak lazim. ucundan onlara da fayda gösterdiginde 180 derece dönüyorlar.

insiyatif + 1

asil problemle degil, ayrintilarla ugrasiyorlar.

İhbar tazminatını ödeyip çıkmak yasal hakkınız zaten, bu konuda uzlaşma gerekmiyor. 20 gün izin alacağınız varsa 22 gün de üstüne ekleyerek 42 günlük tazminatı ödeyebilirsiniz. Uç örnekler değil aslında, yani eğer ihbar süresi boyunca çalışmanızı istiyorlarsa ancak siz çalışmak istemiyorsanız bunun usulü bu ödemeyi yapmak. Normalde izin süreleri ihbardan sayılmıyor ancak işten çıkarken firma ya da tersine işten çıkarılırken siz buna razı oluyorsanız anlaşma geçerli oluyor. Ha "izinleri ihbardan sayalım" demek yerine siz toptan 6 haftalık tazminatınızı öder, üstüne 20 gün izin ücreti alırsınız yine aynı hesaba gelir.

Ama bence bunu gündeme getirmeden önce ihbar süresince çalışmanızı isteyip istemediğinizi söylemelerini bekleyin.

izin kullandırma şirketin insiyatifinde.

Ama iş arama izni istifa sebebi ne olursa olsun hakkınız. Bunu talep edebilirsiniz.

Yapı Kredi Adios Premium %5 iade ediyor.
Akbank Wings de aynı şekilde %5 iade ediyor + mil puan veriyor.

Maximiles black restoran harcamalarinda ve otoparklarda cok mantikli oluyor. Yurtdisinda da cok kullandim

@ Lethe

tam bilgi vermek daha doğru olur.

bahsettiğiniz adios premium %5 iade sadece restoran ve otellerde ve ayrıca ayda maksimum 250 tl iade alabiliyorsunuz yani 9 dolar :))

adios için 250 tl sınırını ben de gördüm. diğerlerinde böyle bir sınır var mı?

20 haziran randevu talebi
18 temmuz randevu tarihi atamasi (17 agustosa)

mart sonu radevu talebi,
temmuz basi randevu tarihi atamasi
randevu tarihi agustos basi.
(Istanbul)

teşekkürler.

çalışmak için gidiyorsanız eğer bu kadar uzun süreleri şirketler bekliyor mu?

Aile birleşimi için mart başı başvuru yaptık, daha ne arayan var ne soran.

amaç kaliteli salonda bilardo oynamaksa, Küçükyalı bilardo akademisi ve Maltepe arena bilardo.

son dönem tecrübelerime göre gideceğin ülkeden alıp, ödenmiş otel ve uçak rezervasyonlarını gösterdiğinde, maaşın paran vs de yerindeyse çok yüksek ihtimalle sıkıntısız vize alabiliyorsun. reddedilenlerin çoğu alengirli işler yapmaya çalışıyor gördüğüm kadarıyla.

lüksemburg çok yakın tarihe randevu veriyor ve vize red ihtimali de diğerlerine oranla çok düşük. almanyanın da dibinde. oraya bilet alıp ordan akarsınız nereye istiyorsanız.

daha önce aldığım ülkeden alırdım tekrardan.

Evli bir çift olarak 40lı yaşlarımızda,sıfır vize geçmişimizle ilk defa vizeye başvurduk.Almanya için idatada tüm evrakları eksiksiz verdik.Öyle iyi maaşlarımız, mal varlığımız falan da yok.Airbnbden kısmi ödenmiş konaklama ve havayolundan gidiş dönüş gerçek uçak bileti aldık.5 gün tek giriş istedik 6 ay multi cermişler.Çevremizdeki herkes” almanyadan hayatta alamazsınız vs” demişlerdi.Şans belki de.30 günde geldi bu arada pasaportlar.

daha yeni ispanya’dan 6 ay multi giriş aldık. gideceğimiz tarihten 1 ay önce randevu aldık konsolosluktan 10 günde geldi pasaportlar.

yörükoğlu'nun güzel bence.

pınar beyaz krem peynir mi bilmiyorum ancak içeriği temiz.

Balık ve deniz ürünü için Pesca gerçekten çok iyi. Fiyatlar da astronomik değil.

Zaanse schans Amsterdam Central’den 20 dk kadar sürüyor. Yel değirmenleri, peynir tadımı gibi attraksyonları var. Görülesi, güzel bir yer. Tavsiye ederim.

Türk hava yollarından rezervasyon. Eskiden bedavaydi şimdi ücret koymuşlar galiba

tam iptal opsiyonlu bileti direkt satın almak

başvuracağınız ülkeye göre değişir. konfirmeli isterse bileti satın almanız gerekir.

yayilma anlaminda joker no:19 saatlerce otur. kahvaltisi standart ama ekstralari fena degildir.

"Şu şu tarihler arasında yapacağımız gezide x kişinin masraflarının tarafımdan karşılanacağını garanti ederim." bu şekilde bir dilekçe vermeniz lazım başvuruda.

Kredi kartı dökümü vermeye gerek yok gibi.

10 yıllık bankacı (eşi de öğretmen) arkadaşıma vize vermediler ama eşine verdiler. hiçbir sebep yok ortada. sizin durumda vize çıkarsa gerçekten büyük şans.

bu ara inanılmaz zorlaştı bu işler sanırım. eşlerden birine verip diğerine vermemek çok saçma.

nisanda ispanya vizesine başvurduk, eşim çalışmıyor ben çalışıyorum. tüm belgeleri hazırlıyorsun, çalışan olmadığı için onun çalışan belgelerine de kendi belgelerini veriyorsun, + olarak tüm masrafları karşılayacağına dair dilekçe yazıyorsun. onun ilk vizesi ve 1 senelik aldı. kredi kartı dökümü falan istenmedi. bankadaki para ve geliriniz iyiyse listedeki tüm belgeleri hazırlayıp şansınızı deneyin derim. ama evet hayatımda hiç bu seneki kadar schengen reddi olan bi seneye daha denk gelmedim, bir sürü tanıdığımızın da vizesi reddedildi.

- Eş sorusunu bilemiyorum.

- 7-8 tane schengen vizem vardır hiçbirine kredi kartı ekstresi eklemedim, hiçbirinden red yemedim. Orada önemli olan gezi tutarını fazlasıyla karşılayabilecek bir tutarın en azından birkaç aydır banka hesabında olması. Artı olarak varsa tapu, araç ruhsatı vb.

defter degisiminde pasaport no degisir.

lipa'nın yanındaki kasap başarılı, köşede kahvehanenin yanında.

dizi olarak der tatortreiniger‘i öneririm.

fiyat aralığınız nedir?

kadıköy kahverengi'nde geçen hafta 50 lik fıçı bira ve ikram patlamış mısır 20 liraydı.
kadıköy noche'de de uzun yıllar bira çok iyi fiyatlardaydı.
kaldırım'da mesela dün fıçı 27, şişe tuborg 30 liraydı

Kadıköyde nocheden de ucuz "v" isimli bi yer vardı, son zamlardan sonra fiyatlar ne oldu bilmiyorum.

Dediğiniz gibi sulu bira tarzı vardı biraz fıçılarda :)

Rocknrolla ucuz sayılırdı en son simdi noldu bilmiyorum. 3 lokasyonda da var

Beşiktaş Biergarten, tavsiye ederim.

Ne kadar ucuz bilmiyorum ama ortam mekan düzgün ve çeşitlik adına yazayım.

- Thales

toplu taşıma önemli ise marmaraya yakın tuzla civarlarında evlere bakılabilir, toplu taşıma çok da önemli değil derseniz kurtköy taraflarında ki sitelere de bakılabilir.
kiralar hakkında pek bir bilgim yok.

Pendik. Kartal’da tutarsanız Gebze’ye giderken trafiğe maruz kalırsınız ki bu hiç güzel değil eğer işe git gel yapacaksanız. Tuzla’da tutarsanız eğer, hem Marmaray’a yakın olur hem de trafik çekmezsiniz. İlla İstanbul olacaksa Tuzla makul gibi geliyor bana, hem nezih hem sessiz sakin yerleri var Tuzla’nın. Sahili de çok güzel, sabah yürüyüş vs yapılabiliyor. Ama Tuzla metroya uzak kalıyor. Zaten metro ve Marmaray da bir birine uzak.

marmaray ile metronun en yakın olduğu yer pendik.

bilişim vadisine araçla servisle gidecekseniz, kaynarca'da trafik olacağı için kaynarca'dan daha gebze tarafından bir yer seçmeniz sizin hayrınıza.

teşekkür ederim önerileriniz için.
gebze tarafında nereler olabilir peki?

2002-2005 arasında gebze'de kaldım. bilgilerim biraz geçmişte kalmış olabilir.

şu anda nerede yaşıyorsunuz bilmiyorum ama gebze'nin muadili bir yer istanbul'da yok. gebze merkez berbat bir yer. darıca tarafları da saçma sapan yerler. bayramoğlu taraflarında villalar var, ucuza bulabiliyorsanız en azından düzgün bahçeli bir evde oturmuş olursunuz.

ancak benim önerim mutlukent tarafı olabilir. gebze'den istanbul tarafında, şekerpınar'dan gebze tarafında. tem'in hemen alt bölgesi. ben 3 sene yaşadım, en azından insan kalitesi gebze'ye göre daha iyi. yeterince market vs var. ama tabii ulaşım olanakları kısıtlı. ancak servisle gidip gelecekseniz, bilişim vadisi'ne yakın olarak en düzgün orası olabilir.

Gebze de mutlukent, yenikent civarlarında ki siteler olabilir, diğer semtlerden uzak durun.

Seferler başladı mı bilemiyorum ama Motorlar kalkıyor kaleiçi limandan deniz yoluyla ve otogardan kalkıp 5M migrostan geçen minibüsler de var.

ucuz olanı; otogara tramway ya da otobüsle gitmek ordan da kemer arabasına binmek. kemer'e varış 2 saati geçer sanırım bu şekilde.

transferler var 150-200 Tl arasıdır sanırım. 40-50 dk civarı varmış olursun.

deniz yoluyla gitmek şu anda mümkün değil, mümkün olsa da saatleri uymaz zaten ve de çok turistik bir faaliyet olduğu için fantezi iş.

pahalı olarak da taksiyle gidersiniz 400 falan yazarlar heralde.

Touristik hiç bir ab ulkesine şu an giriş yok. Her açıdan gerek yok.

Pudra Otel

Mandarin resort fena değildi. Yeri güzel.

tam kaleyi gören otel gulet var. havuzlu lüx biyer değil, kahvaltı var sadece.

bodrumcanli.com bu da otelin çatısındaki canlı kamera.

merkezde eskiceshme bodrum marina otel var, tuzlu biraz ama tam bahsettiğiniz konumda

@same idiot; otel güzelmiş baya ama tuzluymuş dediğin gibi.

@malheiros, orient blue, zbrs; teşekkürler :)

ise giriste gecerliligi olmuyor bunlarin. eger o amacla bakiyorsan universitelerin actiklarina bak derim-ornek odtu sem. bunlar bir tik daha ciddi. kendimi gelistireyim diyorsan o amacla bakiyorsan internet alemi derya zaten. pek gerek yok bence.

Kullanmadım bilmiyorum ama biraz bakınca jenerik, çin malı saat gibi gözüküyor. Bu markalardan çok var. İçindeki quartz mekanizma genel olarak iş yapar, akmaz kokmaz zaten oldukça basit bir şey ama deri kordonundan, kaplamasından falan çok fazla şey beklememek lazım.

apple watch’tan başka yok maalesef

ha şimdi aklıma geldi xiaomi amazfit

mi band 2 kullanıyorum ben memnunum.

Apple watch 38 mm pudra alacağım ben yeni model çıkınca <3
Şimdilik idareten eşimin watchu takıyorum, el koydum :)) 42 mm mi neydi o eski modellerden, iri geliyor bileğime. 38 i denedim kibarcıktı.
Fiyatları bilmiyorum ama onun için kıyarım

Mi band 3 kullanıyorum memnunum ama 4 çıkacak renkli ekran onu tavsiye ederim. Gerçi saat değil bileklik ama olsun

38 mm rose gold apple watch +1 toz pembe kayışla tabi ki :3

Sorularınızı sentezlemiş oldum ama Kadıköy'de romantik yemek için herkes Aida'ya gidiyor.

Beşiktaş Mendel's'te tatlı yiyin.

Romantik akşam yemeği için Gazebo Restoran veya Firuzende Restoran olabilir. Alkol kullanacaksanız hesap mümkün değil 300 liradan aşağı gelmez. Viski falan gibi lüks zevkleriniz varsa veya şarabın iyisini içelim diyorsanız 500-600 yapın onu en az.

Normal askerlik yapıyorum. Sülüssüz gelen bir sürü adam vardı valla. Gideceği yeri gösteren yeri ss alıp gelmişler

@glamdr1ng; cevap için teşekkürler.

gideceğim yeri gösteren belgenin çıktısını bile alabilirim. bu şekilde sıkıntı olmuyor mu?

Sorun olacağını sanmıyorum. Teslim olmadan önce askerlik şubeye git sülüsü al çok dert ettiysen.

Incendies

Teşekkürler!

la ben bu filmi izleyecektim :(

Benim saatim bu çok seviyorum :
www.hepsiburada.com

www.breguet.com
www.konyalisaat.com.tr
www.edipsaat.com
www.ebay.com.my
birkaç farklı segmentten birkaç örnek

Lady Datejust'in ici pembe olanini begeniyorum: www.rolex.com

edit: hanima dogum gunu hediyesi olacak muhtemelen

www.hepsiburada.com


Ölürüm Türkiyem, alıcam bu saati:=)

www.hepsiburada.com

@irene nin attığı da güzelmiş.

Magellan'ın saatleri harika.

Şunlar nasıl güzel olmaz:

www.totaldesignreviews.com
www.chrono24.com

Rado’nun çok iyi modelleri var.

IWC
frederique constant

Dostum Ali Ağaoğlu musun, saatte sınır yok deyince gerçekten yok çünkü. Neyse önerim yok ama ne seçersen güle güle kullan.

$1000 butce ile Lorus
$5000 butce ile Breitling
$10000 ile Rolex.

hayal gucum buna yetiyor...

en beğendiğim bu diyemem ancak kendi imkanlarım doğrultusunda şu saati aldım ve birçok kişiden saatimin güzel olduğuna dair yorum aldım 5 ayda.

www.amazon.co.uk

Omega

Meistersinger no.1

saatlere ilgi duyan ve almayi bir ara dusundugum saatler:
(bkz: orient esteem )
www.amazon.com

(bkz: tissot heritage visodate )
www.amazon.com

(bkz: seiko sarb017)
www.amazon.com

(bkz: seiko sarb065)
www.amazon.com

(bkz: orient bambino)
www.amazon.com


(bkz: hamilton khaki field)
www.amazon.com

Saat bağımlısı olarak Audemars Piguet'yi tek geçerim. Royak Oak 41mm Siyah her zaman favorimdir, özel günlerde takıyorum.

benim tercihim milgauss olur www.rolex.com
garmin fenix 5 kuullanıyorum gerçi :)

breitling
omega
blancpain

Ali Ağaoğlu değilim. Best copy alacağım :)

Teşekkürler herkese.

3 5 gun icin iki ulke biraz fazla degil mi? ben olsam uskup-mavrovo-ohrid yapip makedonyada kalirim sadece.

ya da bosnada saraybosna ve mostar yapar kalirim.

karadağ'ın bu mevsimde sunabileceği neredeyse hiç bir şey yok. bir kayak merkezi var, kayıyorsanız oraya gidebilirsiniz. skadar gölü tesisleri kapalı, podgorica da ölü bir şehir. sahil taraflarında bir kotor kalesi, old town filan gezilebilir. bundan dolayı karadağ'ı pas geçin bence.

@yalanci mesih; bu iyi olmadı. karadağ + X şeklinde planlıyordum.

kisin nereye gidilir bir fikrim yok. yazin hayvanat bahcesi ve botanik park derdim = / yemek olarak kayhan da pideli kofte demek icin geldim. yesil pideli kofte var gayet guzel ve fiyatlari uygundur. iskender bana overrated geliyor.

3.bp.blogspot.com

suraya gider 1.5 iskender cakarim, kesin.

@cooperr daha önce gittim oraya. bir daha gidilecek kadar özel olduğunu düşünmüyorum :/

herkes iskender diyecek ama bence başka yerde bulamayacağınız yiyecekler yeyin, mesela cantık, pideli köfte.

şehir içinde gezme için araca ihtiyacınız yok, tophane taraflarında arabayı bırakıp tophane'den başlayıp, heykele kadar gezin, yemek işini de bu aralarda halledersiniz. 2. gününüz varsa teleferikle uludağ derim, 3. gününüz varsa da Mudanya. Herhangi bir akşamda eğlence için nilüferde fsm bulvarı yeni meşhur oldu

ben gittiğimde;

trilye, cumalıkızık ve gölyazı'ya gitmiştim. Gayet güzel yerlerdi.

Zennup diye bir restoran var ben oraya giderdim.eksta olarak cantık ve tahinli pide gömmeden gelmezdim

Irgandi koprusu, tarihi ordekli hamami icindeki kafe, termal hamam/hamam, bedesten, ulu cami, surlar, turbeler (lginizi cekerse bu)

Bursa disi olsun derseniz cumalikizik, trilye

Zennup +1

Çerkezköy organize sanayii bölgesinin yakın zamanda iyice gelişmesiyle (son 10 yıl) iyiden iyiye vasat ailelerin ikamet yeri olmuştur. Türkiye'de her yerde elit tipler mi var? Hayır. Ama Çerkezköy'de 24 saat içinde cehalet başını döndürecektir.

Çerkezköy'de ne yapılır?

Çerkezköy merkez'de sayısız dönerci ve çiğköfteci vardır. En az 20 tane vardır. 2 yıllık bir meslek yüksek okulu dışında bir yükseköğretim kurumu da barındırmadığından bir dolu tip yeni yeni açılan aşırı "depresif" kafelerde vakit geçirir.

Evet. Çerkezköy'ün en belirgin özelliği. En sağlam psikolojideki adamı, eğer cahil değilse tabii, depresyona sokmasıdır. Kış acayip sert geçer. İlçede işe yarar tek bir organizasyon dahi olmaz. Ruhsuz beton yığını ile, İstanbul'un varoş ilçelerinin kötü bir replikasıdır. Çerkezköy'de yaşamla bir bağı olmayan insanlar üç kuruş para kazanıp yaşayıp ölmek derdindedir.

Çerkezköy İstanbul il sınırınakomşudur. Otobüsle İstanbul'a gitmek, uygun bir trafikte 1 saat 20 dakikadır. Otobüs biletleri şu aralar 17 lira civarıdır.

Çerkezköy bir işçi ilçesidir. İnsanlar o kadar düşük ücretlere, öylesine uzun mesailerde çalışır ki, Suriyeliler bile iş bulamaz.

okurken depresyona girdim vallahi :(

ben 3 yıldan fazladır çerkezköy'de yaşıyorum.

sanayi ilçesi, üniversite öğrencisi yok. sosyolojisi de buna göre oluşmuş. her yerde olan tipik cafeler var, istanbula yakın. yerli, halk kavramı yok, nüfus ağırlıklı olarak amasya, ordu, samsun civarından.

akşamları sokakları boş, kafeleri dolu oluyor. büyükşehir mantığıyla bir şey ararsan tabii ki bulamazsın, aynı mantıkla bakarsan tekirdağ'ın merkezi de tatmin etmez, herhangi bir ilçesi de tatmin etmez. otobüs biletleri 25 lira idi galiba istanbul'a.

özgün bir yer değil kısacası, ama mahrumiyet bölgesindeki bir küçük anadolu ilçesi gibi anlatılması da haksızlık.

almanya-avusturya'nin dogusunda kalan butun ulkeler, ucuz (<5k$ yillik) veya ucretsiz.

Güzel bir yemek hazırlayıp yemekle birlikte şarap veya hafif içimli bir bira.

Feridun düzağaç dinliyorum ben. İlerleyen saatlerde de fotoğrafları açarım.

Valla, şu şekilde oluyor.
Ya meyhaneye, ya da bar a gidiyorum. Biramı içip çıkıyorum..
Evde isem şarap içiyorum.

Bunları yaparken geçmişi düşünüp duruyorum, müzik olarak da pop olmayan ve türkçe olan her şey makbul.. Genellikle 90' lar..

Hiç yapamadım. Evde olmuyor.
Bara gidince bir kadeh içiyorum. Sonra sıkıntıdan ölüp dirilip mekanı terkediyorum.
Tavsiyem, televizyon bilgisayar ekranı gibi mavi ışık yayan bir kaynağa bağlanmayın. Loş ışık olsun. Zaten alkol vücudunuzu yoracak. Kararını bulursunuz.

Bu tur tum sorulara da ayni cevabi veriyoruz: Cesur Ozturk YDS icin cok iyi bir kitaptir ama sinavlari birbirine karistirmamak lazim. YDS yalnizca okudugunu genel olarak anlamayi olcen bir sinav. IELTS ise okudugundan detay cikarmayi olcen bir sinav. Cesur Ozturk'u istersen ezberle istersen Cesur Ozturk ol, her sinavin kendi taktikleri var. IELTS Reading icin de IELTS Reading calismalisin.

Listening'te de soru turleri belli. Youtube'da ise milyonlarca video var. Oyle oturup dinleyecek misin? Sanirim cok caliskan birisin ama saatlerce yanlis calismak yerine daha az surede tam kaynagini calissan?

Writing icin o videolar yararli! Tebrikler!!!

Sadece speaking icin ozel ders alabilirsin. Izmir'de International House'a bak.Paran azsa kendi sesini kaydederek calis.

Şurada bazı yöntemler anlatılmış:
eksisozluk.com

Sadece Pegasus'ta oluyorsa, susuzluk kaynaklı baş ağrısı olma ihtimali var (ciddiyim).

Biliyorlar seni derken neyi kastetti acaba? Şu an flört aşamasında mısınız yoksa bi öncesi mi?

Aranızda geçen bir muhabbet üzerinden konun olmuş olabilir. Bence bu noktada seni rahatsız edecek bir durum yok. Kız sebebi ne olursa olsun aile ile paylaşma gereği duymuş sadece bu.

Ailesi "kimlesin?" demis. O da "mehmet'le. Suradan arkadadasim." demis. Sonra diger bulusmada bir daha sormuslar, "Hani Mehmet vardi ya, onunla." demis. Olayin bu olduğunu düşünüyorum. Heyecan yok (*-*)/

annesiyle gelinlik bakıyorlar. kaç!

Anladığım kadarıyla aranızda henüz ismi konulmuş bir ilişki yok. Ailesinin de bildiği muhtemelen mevcut arkadaşlığınızdır. Kız tüm yaşadıklarınızı detaylarıyla anlatacak değil ya. Bir arkadaşım demiş geçmiştir..

İlişkide aileler önemlidir ancak yaşamış olduğunuz olayda sıkıntılı bir durum yok.

Sizin paylaşmamanız ne kadar normal ise karşınızdaki kişinin de paylaşması o kadar normal.

Bence de gerginliğe ya da rahatsızlığa gerek yok. Aileler nereye gidiyorsun gibi sorular sorar kızlarına ve o da yalan söylemek istememiştir, paylaşmıştır. Yani panik olunacak bir durum yok bence.

sıkıntı yok panpa.. olur böyle şeyler.

gizli olsa daha kötü, her şey yolunda.
sikinti yok +1

ailesiyle yaşayan kızlar, kimle nereye gittikleri konusunda genelde hesap vermek zorunda kalırlar.
yani en rahat aile bile (kendimden biliyorum), "kiminle buluşacaksın? kaçta dönersin?" gibi soruları sorarlar.

kız da dürüst bir insansa, bu tip temel bilgileri vermiştir ailesine.
ailesi de biriyle irtibat halinde olduğunu ve 2-3 kere buluştuğunu biliyordur.
bunda abartılacak ve büyütülecek bir şey yok.
telefonda ne konuştuğunuzu anlatacak değil kız sonuçta.

kendin gibi düşünme.
rahatsız olunacak bir şey yok.
böyle olmak zorunda.

Hee evlenecek senle. Annesi çeyiz hazirligina baslasin diye soylemis. Az daha abartsaydın.

Daha sade bir şekilde nası sorabilirdim bilmiyorum. Adam akıllı bir cevabın yoksa yazma yani gerek yok.

Teşekkür ederim cevaplar için. Dediğim gibi anlıyorum karşı tarafı ama rahatsız etmesine engel değil. Bazı cevaplar çok iyi analiz etmiş durumu. Büyütecek bir şey yok hakikaten..

Alsancak italyan kultur merkezine bakmanı tavsiye ederim, italyanca başlangıçta çok zor değil ve bence öğrenmesi zevkli.Dil kursu haricinde italyan mutfağı kursu gibi bir şeyleri de oluyordu onu da düşünebilirsin. Ara sıra sosyal etkinliklerde yapıyorlar öğrencilerine yönelik.

Hacı o kadar para verip de goethe gelme.
En iyisi alsancakta bira.

Yedeğe atmış işte. Sevgili istemeyen kız olmaz, beğenmediği erkek olur

önüne bak, hayatında yeteri kadar drama yok mu? doğru kişi ile karşılaştığında her şey akıp gidecek, böyle sorunlar yaşamayacaksın.

sevgili istemeyen kiz tabiki olur. onceki iliskisi cok sarsintili veya cok kotu sekilde bitmisse bir sure soguyabilir ama bu gunlerle degil aylarla hesapla nir. ben senin yerinde olsam tamamen uzaklasip umudu keserdim. kendi gelmek isteyince gelecek emin olabilirsin.

yıl olmuş 2017 hala bunu yiyen erkekler var :). seni istemiyor seni.

Cool till die. Düsturun bu olsun kaptan. Çoğu hatun sana iyi gelir. Takıntılanmanın lüzumu yok. Vakit kaybetme, sevebileceğin ve karşılık da alabileceğin birileri bu saçma ısrarın yüzünden uçup gidebilir. Sonra duvara vurursun kafayı.

Israr, baskı, aşırı istek falan. Seveceği varsa da insan uzaklaşıyor. Bi erkek olarak diyorum bir de bunu. Yapmayın. İstemiyorsa üstüne gitmeyin.

"Seni beğenmiyorum" un kibarcasını söylemiş.

kız sevgili istemiyor değil, seninle sevgili olmak istemiyor. bunu kibarca söylemiş, bence üzerine gitmeye gerek yok. sen daha adım atmadan seni engellediyse bu seni istemediği anlamına gelir.

lütfen ısrarcı olmayın, sevgili istemiyor olabilir fakat size karşı da hiçbir beklentisi yok muhtemelen. o yüzden daha da üzerine düşerseniz, boğucu olabilirsiniz.

Bir anımı anlatayım kısadan;

Zamanında bir kızla tanıştım, ilk adımı o attı diyebilirim. Tanışma adımını attı yani. muhabbet ilerlemeye başlayınca hoşlandığımı, birlikte olmamız gerektiğini ifade etmeye başladım. Sana dediğinin aynısı dedi bana ''Şu an ilişki düşünmüyorum, biraz zamana ihtiyacım var'' peki dedim. Muhabbet ediyoruz hala aradan 1 ay geçince ''Bu zaman bize hiç uğrmayacak herhalde'' dedim. O da ''Senlik bir şey değil, gerçekten istemiyorum'' dedi.

Muhabbetimiz kesildikten 1 ay sonra aklıma gelip İnstagramına bakınca bir başka çocuk ile sarmaş dolaş fotoğraflarını gördüm :)

Ne anlatmak istediğimi bu hikayeden anlarsın umarım :)

Seninle olmak istemiyor olabilir, herhangi biriyle de istemiyor olabilir. Bu kısmı sorgulamak kimseye düşmez. Kız istemiyorum dedikten sonra ısrar etmenin haklı bir tarafı yok. Kendi hayatina bak sen. Kız istemiyorum demiş iste. Sen ona iyi gelmiyorsun demek ki. Karsilikli bir seyler olsa hicbir sey bu kadar zor olmazdi zaten emin ol. Doğal akışında olmayan seyleri oldurmaya calismaya gerek yok.

Kız seni beğenmemiş

sen elmayi seviyorsun diye elma seni sevmek zorunda degil. fazlasi tacize girer. uzak durun, onun niyeti varsa iletisime girer zaten.

sevgili istemeyen kız yoktur beğenmeyen kız vardır +100
yemeyin bunları, boşuna kürek çekmeyin

Kimse dememis ama " hayatımda kimseyi istemiyorum" demek "hayatimda seni istemiyorum" demek.
Dostum duymak istedigin cevabi almak istiyorsun ama hayal dunyasinda yasama. Bosa kurek cekiyorsun:)
Fisi cekip cekmemen onemli degil, hasta zaten olecek anlatabiliyor muyum?

%99 kızın gözü başka birisinde. sende de onun kadar olmasa da gözü var. belki o olmazsa yedek olarak sana gelir boşluğa düşecek çünkü.

%1 kızın altta yatan sağlık sıkıntısı var bunu sana söyleyemiyor.

belki de durum cok farklidir. belki de sana anlatamadigi bir sey vardir:

www.youtube.com

iki ihtimal var,

1-) kız seni beğenmemiş.
2-) kız gerçekten kimseyi istemiyor.

istatistiksel açıdan bakarsak bence cevap 1 ama senin için değişen bir şey yok yine, olmaz bu kızla. herkesin başına gelebilir, sana özel bir durum yok.

zorlamaya gerek yok, fazlası diğer arkadaşların da dediği gibi rahatsızlık verme haline aşamasına geçebileceği için bence daha fazla bir şey yapma.

@eazy'nin dediğinin aynısı benim de başıma gelmişti, ajhsgajhfsgh :D

tabi bizim zamanımızda instagram yoktu, o zaman facebook'un arayüzü bile ingilizceydi :)) 10 yıl olmuştur herhalde, bu duyuruyla onu da hatırlamış oldum.

Hafta sonu sabahları ingilizce kursuna gidiyordum, tek sıkıntı haftanın her günü erken kalkma durumuydu ama alıştım. Daha sonra iş gereği hafta içi akşama aldım ama kaldıramadım, dondurdum.
Bence hafta sonu akşamdan ziyade sabah olursa daha iyi olur en azından öğlene kadar bitmiş olur geri kalan zaman sizin olur. Akşam olunca gün bölünüyor bir şey yapmak istediğinizde hep saat hesabı yapmanız gerekiyor, sonra başlıyorsunuz ulan bi hafta sonum var onu da kursa veriyoruz kafama .... demeye.
Günü öldürmeyecek şekilde program yaparsanız olabilir.

1 hafta ile 4 ay arası değişir diyebilirim.
Kendin zorlamadan kimseden bir şey öğrenemezsin muhtemelen.
Biraz hevesli ve takipçi olman lazım yoksa sancılı gider.

Yeni mezun genelde ar-ge'de ilk sene hiçbir işe yaramıyor. İşlerin nasıl yürüdüğünü öğrenmesi, mevcut durumu kavraması, raporlama standartlarına alışması, görevleri anlayıp yerine getirebilmesi, ar-ge yapılan konuya tam anlamıyla hakim olup üzerine koyması, ar-ge süreçlerini biraz anlaması, ödev formatından kurtulup rapor formatına dönmesi falan derken bir sene geçiyor.

Öğrenen için sancılı olmaz genelde, ama öğreten için sancılardan sancı beğendirir. Ekibi genişler, beklenti yükselir, ama eldeki adam hiçbir işe yaramaz.

para biriktir, harcamalarını minimumun minimumuna indir,
burda yüksek lisans yaptıktan sonra yurt dışındaki yüksek lisanslara başvurup gidersin.
biriktirdiğin para bir kaç ayına yeter zaten, sonra da bir yerlerde part time filan çalışmaya başlayıp devam edersin...

yüksek lisans bittikten sonra da iş arayacaksın. bir şansın varsa o da böyle bence...

yüksekte erasmus yaparsan ikinci dönembazı yerlerde master bir yıl ve orada master mezunu gb oluyorsun. iş bulman için sana süre bile veryrlr
bi arkadasım böyle isvec e tasındı.

bu isin yolu orda yl yapmaktan geciyor yani. ne kadar kalifiye olsan da direk is bulup gitmek zor anladigim kadariyla.

Yüksek lisans yaparken iş bulmak o kadar kolay mı? Bir sürü ilan var ama genelde çalışma izni olanı tercih ediyorlar.

avrupada genel olarak işin çok zor. kendi mühendisleri yetiyor kendilerine, almanya hollanda falan biraz daha iyi iş olanakları bakımından da, genel olarak yerel dillerini de bilmezsen yeni mezun biri olarak işin çok zor. tecrübeli olsan da kolay değil.

gidip geri geldiğinde ise bi boka yaramıyor türkiye sınırları içinde yurtdışı masterı, safi etiket işte, bazı işlerde "bu çok para ister" muhabbetiyle önüne takoz bile olur, gider düz adam alır daha az beklentisi olan.

iş bulmuşsun yeni mezunsun anladığım kadarıyla, senin için master vesaireden daha önemli şey askerliğini yapıp yapmadığın kariyerinde.

ille de bi olsun diye b.ktan para veren bir yerde işe başlama. bi yerden başlamak lazım düşüncesi aklının kenarında olsun sadece. sabırlı ol. eninde sonunda işler yoluna girecek.

aynen de böyle yaptım. 5. seneme giriyorum, ikinci işim. bi insan işinden, amirlerinden, iş ortamından ne kadar memnun olabilirse ben de o kadar memnunum

o odada gordugun kizlari aklindan cikart aman diyim derdim. bazi seylere hic yaklasmamak daha iyi uzulmemek icin.


gerci dur lan, bir sey demezdim. yoksa simdiki isimde de sirketten biri ile denemeye calisirdim, burda kotu giderdi isler. her hata bir tecrube. bir musibet - bin nasihat olayi.

o günkü halimden 7 ay uzağım. iyi bi şirkette iyi bi maaşa işe başladım. aferim diyorum kendime. başka bi öğüdüm yok.

"Hemen ev al."

Ilk defa yabanci birinin yaninda ise basladigim ilk gunden beri hic usanmadan hic sikilmadan ve tum ters konusmalarima ragmen hala israrla fikirini beyan eden anneme kulak verirdim.

"Ya her ay bir kucuk altin al kenara koy ya da becerebiliyorsan kooperatif bile olsa eve gir."

işe dair bi tavsiyem olmazdı da, derhal para biriktirmeye başla, erteleme! derdim.

Bornova büyük park civarına bakabilirsin.

Özkanlar da iyidir

fiyatta üst sınır yok herhalde? :)

özkanlar, manavkuyu bölgesi hem dertsiz tasasızdır, hem de öğrenci için oldukça uygun bir bölgedir.

ankara caddesi üzerinde ya da o caddeye yakın bölgelerde bulabilirsin. hem bölge metroya da yakın olmuş olursun.

@kfk, hayatta her şeyin olduğu gibi bütçemizin de bir sınırı var:)

teşekkürler arkadaşlar önerileriniz için.

bütçeni yazarsan nokta atışı yer önerebilirim

@mirty, 1-1.2k

1000-1200 kira bütçesi olarak varsayıyorum.

bornova ata durağına bak net olarak. güzel şirin nispeten yeni ve uygun fiyatlı evler bulabilirsin. hem mahalle olarak güzeldir, hem her yere yakındır.

küçükparkta çok leş evler çok fahiş fiyatlara verilir. uzak durmanı tavsiye ederim. illa küçük parka yakın olacak dersen ali suavi iöo civarını araştır. ilkokuldan viyadüğe kadar olan bölümde tüm sokakları tara. nokta atışı konum vereyim, 183, 184, 185, 186. sokaklar candır.

süvari caddesini de takipte kal, cadde üzerinden uygun fiyatlı yeni evler çıkabiliyor. barlar sokağı burda ucuza ev olmaz deme, biz ata durağında eski küflü doğalgazsız evde 600e otururken, arkadaşlarımız süvaride yepyeni doğalgazlı evi 700e tutmuşlardı. kıyas olması açısından söylüyorum fiyatları. sene taa bilmemkaç :)

eyyorlamam bu kadar.

Myvia lara bakabilirsin, 1+1, doğalgaz, klima ve eşyalı olarak tutmuştum ben 1000 liraya geçen sene. Spor salonu ve havuz vardı, site ama arka tarafı gece kondu, rahatsız etmez dersen düşünülebilir. İki myvia var, bahsettiğim forum bornova ya uzak olan. 250 lira aidat vardı

7 riskli evet. 6:30 ideal gibi duruyor malesef

7.25'te orda olsan iyi olur,40dk filan sürüyor genelde trafik yoksa. en geç 6.30'da otobüse binmen lazım.

Aradığın cevap bu olmayabilir ama lisans eğitimi boyunca bölümün önündeki fazla çalışmaktan kafayı sıyıran bir öğrenciye ait olduğu rivayet edilen heykelle ilgili bolca geyiğe maruz kalacağını söyleyebilirim.

Çankaya Makine

çankaya tam burslu bölümleri tercih ederdim matematik vs yerine.elektronik haberleşme ilk tercihim olurdu.

Eger santiyede calismayi kabul ederse odtu jeoloji maden yoksa cankaya makine

cankaya'nın kalitesi hakkında şüphelerimiz var. detaylı bilgisi olan var mı?

hayvanat bahçesinin yanındaki hamburgerci.
ayrıca hörök tere'ye de çok yakın burası.

kocaman bi termal havuz var da yerini tarif edemicem. ama mutlaka gidilmeli.

newyork cafe budapest, ben bayılmıştım atmosferine. google da bi arat, fotoğraflarına bak. karar ver.

Buda tepesine çıkarken muhteşem bir budapeşte manzarası sizi bekliyor:) kesinlikle şarabınızı yanınıza alıp ister ormandaki kayalıklarda ister banklarda oturup şehri izlemelisiniz :) Tabi ki akşam bu arada, gündüzleri hayvani bır sıcaklık oluyor :/

Eğer vaktin olursa Budapeşte'ye yaklaşık 20 dk uzaklıkta Visegrad diye bir yer var oraya git. Orada Renaissance diye bir restoran var, adından da anlaşılacağı üzere Rönesans konseptli çok hoş bir mekan. Orada içtiğim kremalı ceylan eti çorbasını hala unutamıyorum. Hayatımda içtiğim en lezzetli çorbaydı. Bazen geceleri durduk yerde aklıma falan düşüyor, ne kadar beğendiğimi sen hesap et. Menüde daha farklı seçenekler de mevcut, ben kızılcık şuruplu kestaneli tatlılarını da beğenmiştim. Eğer araba falan kiralayabilirsen aklında bulunsun burası.

Edit: Bir de gitmişken kesinlikle ufak bir kavanoz paprika al. Ben acı yiyemediğim için alamamıştım ama çok meşhurdur oranın paprikası.

@köstebek kurabiye : fiyatları nasıl bu restoranın?

@burya ben tur kafilesiyle gitmiştim ve ekstra tur kapsamında 65 euro ödemiştim. Fakat bu 65 euro içinde Estergon kalesi ve Szendentre gezisi de vardı.

unutmuşum buraya aşık olacaksınız: www.google.com

Sky Bar

opera binasının yanında çok leziz ve hızlı bir makarna/pizzacı var. Şiddetle önerilir

bi de mümkünse mutlaka opera salonunda bir şey izleyin. çok efsane içi.

teşekkür ederim arkadaşlar.

@dolmakalem, operaya er kişisi için minimum kıyafet gereksinimi nedir?

gömlek-chino ikilisi yeterli

Kostepek kurabiye'nin bahsettigi corba +1 Corbadan nefret eden biri olarak bayilmistim ben.
Bir de termal havuzu olan muthis manzarali bir restoran yuksekte bir yerde. Oraya git diyecegim ama adini hatirlamiyorum neresiydi:) Otel restoraniydi sanki.

rentalcars.com derim her zaman