Ekşi Duyuru

marketten alınan olurmuş.
ucundan kesip 24 saat suda bekletecekmişsin.
çok derine gömmeye gerek yokmuş ama sağı solu görünmesin diyor. toprakla öretecekmişsin.
susuz bırakmayacakmışsın. sürekli nemli olması lazımmış

ben bunları anladım.

zencefili kesip (bir parçaya bir kök yeri olacak çekilde), bunları bir gün boyunca suda bekleteceksiniz. sonra da bu beklettiğiniz parçaları derin bir saksıya dikeceksiniz. ama altta çok, köklerin üzerinde az toprak olacak, yani yüzeye yakın ekeceksiniz kökleri. bir de toprağı sürekli nemli tutacaksınız.

1 hafta

3. gün hala bitmediyse tadı bozuluyo eskisi gibi güzel olmuyo sonra kalıyo 1 hafta sonra hatırlanıp çöpe atılıyo

Tadı bozulana kadar yerim ben.
Bi hafta falan herhalde

lisanstan sonra ara vermeden yüksek lisansa başlayınca ikisi birlikte yüksek lisans bitimi sonrasına ertelenmiyor muydu zaten? Ara verip mi başladın?

k, 28, Ankara

1. lisans bölümümle çalıştığım alan farklıydı. çalışma alanıma uygun bölümde master yaptım (tezimi de bitirdim. 2 hactaya mezunun. yehuuu)
2. uluslararası ilişkiler
3. önümüzdeki yıl doktoraya başlamayı planlıyorum. ama akademisyen olmak gibi bir hayalim yok. think tanklerde çalıştım/çalışacağım.

k, 31, İstanbul, başvururken yeni mezundum
1. Akademisyenlik istiyordum, 2 yıl önceden karar vermiştim.
2. Kendi alanımda, Endüstri Mühendisliği'nde yaptım.
3. Düşündüm, yaptım.

k, 31, ankara,
1- bölümüm (genetik) itibariyle ben zaten bilim alanında çalışmalıyım ki zaten master-doktora şeklinde de wet-lab çalıştım zamanında 5 yıl önce bıraktım. şimdi biraz değişiklik olsun, biraz eğitimimle alakalı birşeyler yapayım, biraz bişeyler öğreneyim vb. sebeplerle tekrar istiyorum
2- sağlık bilimleri/fen bilimleri/adli bilimler ve belki sosyal bilimlerin de olabileceği disiplinler arası programları veya olmadı biyoinformatik filan :) laboratuvarı olmayan herhangi birşey.
3- sanmam akademiye devam edeceğimi. zaten kendi işim var. bazı bölümler kendi işimde de ufkumu açabilir yalnız.

e,24, Londra/Ankara

günlük hayatın "hız" ve "verimlilik" altındaki baskısından kaçmanın ve düşünme eylemini gerçekleştirmenin en rahat yeri akademi

Siyaset Felsefesi

Evet

k, 29, istanbul

1. fikri mülkiyet hukuku alanında uzmanlaşmak amacıyla
2. ekonomi hukuku
3. hayır

e, 26, Ankara


1) Üniversiteye girdiğimde iki seçenek belirlemiştim kendime, ya öğretmen olacaktım ya da akademisyen, zaman geçtikçe akademisyenliği daha çok ister oldum. Çünkü her şeye rağmen güzel bir hayat tarzı [meslek demiyorum dikkat ederseniz :)]

2) Yabancı Dil Eğitimi

3)Mezun olduktan sonra yüksek lisansa başladım, yüksek lisansa başladıktan üç ay sonra da bir devlet üniversitesinde araştırma görevliliğine başladım.

k, 27, izmir, ege üni., 4,5 senedir çalışıyorum

1. müdürüm çok ısrar etti. arge mühendisisin, akademik derecen olsun dedi. bana da rahatlık batıyordu herhalde o ara, kabul ettim.

2. kimya mühendisliği (kendi alanım)

3. hayır!

k, 25, İstanbul

1. Alanımda daha fazla uzmanlaşmak için. Öğrenci sıfatından çıkmamak için.
2. İnsan Kaynakları Yönetimi
3. Evet. Akademisyenlik olmazsa, özel sektörde devam edeceğim. Özel sektörde yüksek lisansın pek bir esprisi yok tabii, yine de durur cebimde zararı yok.

(bkz: apa style)
www.citationmachine.net

derginin adını, yayın kuruluşunu, makalenin yazarını ve tarihi referanslarında belirt.

alıntının sonuna [1] gibi referans numarasını ekle.

önece yazarın soyadı adı . sonra makalenin adı. ama tırnak içinde vermen gerek. daha sonra yayınlandığı dergi sayı sayfa aralığı basım yeri tarih.
örnek: EBERHARD, Wolfram; "eski türk dini" türk yurdu dergisi, sayı:3 sayfa: 34-56, istanbul, 1946.

gibi


için rahat etmez kimseye güzenemezsen de mübahat kütükoğlunun tarih metadolojisi adlı kitabında dipnot vermenin nasıl olduğu anlatılıyor onu oku.

bu arada bibliotech'i nerden bulduğunu öğrenebilir miyim ? ve alan ne ?

doğrusu pekeke
kaka yı cagrıstırdıgı için pkaka diyor turkler

Kakayı çağrıştırması falan değil ne alaka :) kaka bağlantısını ilk defa duydum. Cehepe'yi cehape yapmak nasıl bir küçümsemeyse bu da öyle.

pkk kurtce bir kisaltma, partiya karkeren kurdistan(kurdistan isci partisi)'in kisatlmasi. kurtcede de pekeke diye okunur bu kisaltma.

genel olarak kurtler ve bir kisim sol gruplar pekeke diye okur, digerleri pekaka diye.

@partizan ssk'yi neden seseKA diye okuyor türkler.
türkçe'de sessiz harflerin e ile konunması gerektiği öğretilir ancak garip bir şekilde kısaltmalada "k" karfi ka olarak okunuyor. hiç neden niçin diye düşünmedim açıkçası.

edit: düşündüm de olayın küçümseme ile alakası yok sadece dilin yapısı ile ilgili, ingilizce haberlerde de pikeykey diyorlar. onlarda mi küçümsüyor her konudan insanları kaplara bölmeye çalışmayı bırakalım.

pkk turkce bir kisaltma degil, turkce olmayan kisaltmalari da orjinal dillerindeki gibi okuyoruz; bbc, fbi, cia vs gibi.

yukarida da yazdigim gibi pkk kurtce bir kisaltma oldugu icin kurtcede de pekeke diye okundugu icin dogrusu budur.

bundan sonraki kismi da iste yukarida da bahsedildigi gibi siyasi goruse gore sekillenmis.

insanları yaftalayan ya da kendi serbest çağrışımının herkes için geçerli olduğu sanrısı gibi parlak olmayan yorumları bi tarafa bırakırsak;

başörtüsü-türban gibi bir ayrım haline geldi. akp-ak parti demek gibi. kendini yakın hissedenler/sempatizanlar (aslında gramer itibariyle doğru da olan) "ke" diye okumayı tercih eder. diğerleri "ka"'yı.

ayrıca, ssk örneği verilmiş, iyi tabii de, abicim tsk var her şey bi yana. teseke diye okuyan milliyetçi/ulusalcı da görmedim ben. siyasi görüşünüz sizi aptallaştırmasın yorum yaparken rica ediyorum.

Millet bilmiyor kısaltma okumayı, hangi kısaltmayı düzgün okuyorlar ki onu doğru okusunlar. Denildiği gibi SSK, TSK, TDK, hepsini ka ile okuyorlar, hepsi de yanlış. Hatta bazıları ekleri kısaltmanın açılımına göre getirmeye çalışıyorlar ki onlara acıyorum. Adam Şampiyonlar Ligi'ne yazacak ŞL'ne yazıyor rezil herif.

biz genelde

eli kanlı terör örgütü
bebek katili

gibi şeyler kullanıyoruz pkk'yı çağrıştırmak için. halkın büyük kısmında da böyledir. bu algı varken ister pekaka demişsin ister pekeke demişsin kendilerini avutsunlar.

tsk'nın (türk silahlı kuvvetleri) k'si, ysk'nın k'si, thk'nın k'si neden "ka" diye okunuyorsa ben o sebeple "ka" diye okuyorum şahsen. "ka" okunuşu alışkanlık. osmanlı türkçesindeki "kaf" harfiyle ilgili olabilir, gece gece sallıyorum tamamen. (kuvvet, kurum vs. kaf ile yazılır - kef'le değil. "sinkaflı küfür" mevzuu vardır mesela. ama dediğim gibi, şimdi fikir yürüttüm.)

ama olayın bir diğer boyutu için, kırk yıllık esad'ın bir günde esed'e dönüşmesine, ne bileyim, ışid'in daiş olmasına, toplumun yarısı "akepe" derken diğer yarısının "ak parti" demesine, "tayyip" diyenlerle "erdoğan" diyenlere; polisin öldürdüğü insanın "vatandaş" değil "şahıs" şeklinde anılmasına bakmakta fayda var. hatta "kadın sürücü dehşet saçtı" türü haberlerde "kadın" vurgusunun yapılma ihtiyacına kadar uzanıyor mevzu. iyi geceler.

pkk kürtçe kelimelerin kısaltması olduğu için kürtçeye göre seslendirilmeli yani pe-ke-ke. Aynı ef-bi-ay gibi.

ben mehmet metiner stayla takılıyorum. pekeka diyorum. (bence böyle daha hoş tınlıyor)
bi solcu arkadaşa sormuştum, neden pekeke diye. devlet pekeke demediği için pekeke demişti. bu kadar basit aslında.

ırıspıçıcığı diyince de anlıyorlar ya öyle işte..
Çok takılma 7348230 çeşit isim verilebilir.

çünkü faşistler çok kaba .s.s.s.s

Cevapsız kalma diye yazıyorum:

Son dönemle hiç alakalı değil, 90ların başındaki İstanbul'un müzik kültüründen, Köprüaltı Kemancı ile ilgili belgesel var:

www.youtube.com

mla.org da yaziyor.

Kendi üniversitenizin bir kitapçığı referans rehberi var mı? Bir sürü usül var sizin üniv. hangisini kullanıyorsa ona göre yapın.

Bizimkinde şöyle örnek var mesela:
(yazı içinde)
e.g. The stereotypical Hollywood icon as typified by Rhett Butler in his words to
Scarlett O'Hara “Frankly, my dear, I don't give a damn.” (Gone with the Wind 1939).

(referanslarda)
e.g. Walkers Crisps, 2009. Builders wheel a wheelbarrow full of crisps while
announcing the flavour [video, online]. Available from: www.creativeclub.co.uk
[Accessed 19 June 2009].

www.bournemouth.ac.uk

çok hüzünlü çok ya ne kadar güzelmiş, çevirmeye üşendim ama şarkı için bin teşekkür. nakaratta "sadece artık kimseye güvenmemeye karar verdim" diyor.

edit: iyi ki de ben çevirmemişim gözlerim hayali bi hiçkimse görmüş orda, bilinçaltımın oyununa gelirdin asdf

çevirelim bakalım
no, i sent you that letter / Hayır, sana o mektupu yolladım
to ask you if the end was worth the means/ Sana sormak için, son çabaya değer miydi?
was there really no inbetween? / Ortasını bulamaz mıydık?
and i still don't feel better / Ve hala daha iyi hissetmiyorum
i just wondered if it could be like before /Sadece eskisi gibi olur muydu merak ettim.
and i think you just made me sure! /Ve düşünüyorum, sen beni ikna ettin
but then that's typically you / Fakat bu her zamanki halin
and i might have been a bit rude / Ve biraz kabalık etmiş olabilirim
but i wrote it in a bad mood / Fakat o mektubu yazarken iyi değildim
i'm not being funny with you / Seninle dalga geçmiyorum
but it's hard to be engaging / Ama bağlanmak zor
when the things you love keep changing / Sevdiğin şeyler sürekli değişirken

brassneck. brassneck. / (pirinçboyun. pirinçboyun)
i just decided i don't trust you anymore / Karar verdim, artık sana güvenmiyorum
i just decided i don't trust you anymore / Karar verdim, artık sana güvenmiyorum

first time you came over / İlk geldiğinde
do you remember you saying that you'd stay for good? /Gerçekten kalabileceğini
/ söylediğini hatılıyor musun?
no i didn't think you would / Hayır, yapabileceğini düşünmedim
well we couldn't've been closer / Yine de daha yakın olamazdık
but it was different then, and that's all in the past / Ama o zamanlar farklıydı
ve hepsi geride kaldı
there i've said it now at last! / İşte sonunda söyledim
you grew up quicker than me / Sen benden daha çabuk büyüdün
i kept so many old things / Birsürü eski şeyi aklımda tuttum
and never quite stopped hoping / ve asla umut etmeyi bırakmadım
i think i know what this means / sanırım bunun ne demek olduğunu
biliyorum
it means i've got to grow up / büyümem gerektiği anlamına geliyor
it means you want to throw up / Görünüyor ki kusmak istiyorsun

brassneck. brassneck. / (pirinçboyun. pirinçboyun)
i just decided i don't trust you anymore / Karar verdim, artık sana güvenmiyorum
i just decided i don't love you anymore / Karar verdim, artık sana güvenmiyorum

i just know, you weren't listening, were you? /Biliyorum, dinlemiyordun, dinliyor
muydun?
oh please go, whenever you'd prefer to / Lütfen git, ne zaman istersen
i said it means a lot, when you use an old phrase / Söyledim, bu çok manaya geliyor,
eski bir deyim kullandığımda
but then so what? we cant have it both ways / Fakat, ne olmuş, iki taraflı olmaz
i know, you're not bothered, are you? / biliyorum, alınmadın üstüne değil mi?
even so, i'm not going to argue / Öyleyse bile, tartışmayacağım
he wont object! keep writing to me / İtiraz etmeyecek o! bana yazmaya devam et
just don't forget you ever knew me / Sadece beni bir zamanlar tanıdığını unutma

www.youtube.com

Tayfun Atay'ın konu üzerine makalelerini inceleyebilirsin.

120o372.wordpress.com adresine girip oradan kuram sekmelerine bir göz at. orada var ingilizce kaynaklar. türkce kaynak ariyorsan da toplumbilim'in cogito'nun toplumsal cinsiyet sayilari var.

bir de erkekmuhabbeti nin internet sayfasina gir, orada kapsamli bir kaynakca var. oradan türkce de yayinlanmis ne varsa bulabilirsin toplumsal cinsiyet, erkeklik calismalarina dair.

www.kygm.gov.tr
yalnız bu halk kütüphanelerindeki sayılar. üniversite kütüphaneleri ve özel kütüphaneler de üzerine eklenmeli diye düşünüyorum. onları da üniversitelerin kendi sitelerinden bulman mümkün.

bülbülderesi-yaprak sokak civarı da fena değil.

Ayrancı tabi ki. Yürüme mesafesi olarak Kurtuluş'tan çok da fazla değil sanırım orası. Ayrancı Kurtuluş tarafından daha sakin ve insanları daha düzgün bi yer.

ayrancı kesinlikle.

Ayranci tabi ki.

belirttiğin koşullarda her türlü ayrancı. kaldı ki ayrancı bana göre ankara'nın en güzel yerlerinden birisi.

ama öte yandan, her gün metroya binmek için kızılay'a gideceksen aşağı ayrancı biraz ters olabiliyor. gerçi şimşek sokak çok uzak bir sokak değil. 15-20 dakika yürüyerek kızılay'a ulaşabilirsin. ama otobüse bineyim dersen, şimşek sokağın oralardan sadece 427 geçiyor ve o da taa atakule'nin altına kadar gidip oradan dolanıp geliyor.

edit:

üçüncü bir ihtimal de şu: şimşek sokağın biraz daha yukarılarında isen, kuveyt caddesi ile güvenliğin kesiştiği noktaya yürüyüp, oradaki çiğköftecinin önünden otobüse binebilirsin. bu durumda otobüs doğrudan atatürk bulvarına çıkar, 5-10 dakika içinde de kızılay'a varır.

ayrancı kesinlikle

İkisi de Kızılay'a yürüme mesafesinde işte. Ama sakinlik ve insan kalite olarak Ayrancı daha iyidir.

Ben herhangi bir sorun yaşamamıştım. Yalnız Fransız olan acayip kompleksli ve tribaldi erkek olmasına rağmen. Arkadaşlarımla Türkçe konuştuğum an onun hakkında konuştuğumuzu falan düşünürdü. Hatta evi temizlemesi için teyze çağırmıştık, ortak olmicam benim odamı temizlemesin, dedi. Teyze gelince oraya da bi el atmasını rica ettik... Fakat bizim Fransız eve gelince bi tripler, bi senaryolar.. Odayı başkasına vermeyi düşünüyormuşuz da o yüzden derletip toplatmışız, yoksa para vermemesine rağmen neden yapmışız öyle bi güzellik, falan filan..

Ama iyiler. Eğlenceliler. Tavsiye ederim.

Soruya yanıt değil belki. İlanını da buraya mı verdim ama buraya da ilan vermeyi düşünebilirsin belki: www.airbnb.com.tr

Yabancıya ver bence. Dil yaparsın. Dilin varsa bile unutmaya yüz tutmuş olabilir dilin, geliştirebilirsin. Kiracın İngiliz değilse farklı bir dil de öğrenirsin. Farklı kültür öğrenirsin vs.

link açılmıyor.

yakınlarda bornova öğretmenevi var, ona bakabilirsiniz.

En uygun oteller Basmane'de

İzbana bin-Halkapınarda in-Oradan metroya geç-Metro basmane durağı.

Tam olarak beklentileri karşılamayabilir ama ot kafeye bi bakın

tayfa kitapkafe var bir de selanik caddesi'nde.

tunnelbear

chrome için zenmate i, firefox içinse anonymoux u kurun. her hangi bir yasaklı siteye girmek istediğinizde sadece tek bir tıkla girebilirsiniz. yalnız chrome için zenmate anonymoux a göre daha stabil, anonymoux da bazen ip alamama sorunları çıkabiliyor.

(bkz: yataklı vagon ile kuşet arasındaki farklar)

off cok arsizdir. Ailanthus altissima - kokar agaç
Tohumu betona düşse orda cikacak yani o derece.

@mandalina kokusu, koca betonda, bir misket kadar delikten çıkanını gördüm.
iyi yapıyor, çıksın böyle, sarsın tüm şehri istiyorum. özellikleri filan ne, bir bakacağım şimdi.
evin tam yanında üçüncü kata kadar büyümüş bir tane var.

tohumunu nasıl alabilirim bu arada?

Tohumu dokulur her yere aslinda. Agac ustunde vardir obek obek de alabilir misin bilmiyorum.

osuruk ağacı

www.google.com.tr

Aylak Yaşam Kampı var Çıralı'da. Çok tatlı insanlar sahipleri. Çadır kurabiliyorsunuz orada. Çok pahalı değildi en son, bir bakın isterseniz.

ayin kacina kadar yapabilirsin bilmiyorum da cok zor bir olay degil, yeni yuksek lisans ogrenci belgeni ve bir dilekceyi fakslar sonra da telefonla arar sorarsin, hemen yapiyorlar.

kucuk bir google'lamayla uzonun bozulmayacagini ogrenmis oldum ben de. 2003ten kalan uzoyu icenler falan cikti, 2 senden bir sey olcagini sanmiyorum.

Prezervatife zarar vermiyor siradan kayganlastirici dedigin sey nedir ki krem bebek yagi falan mi

www.durex.co.uk

soğuk, sıcak ve karıncalanmayı aynı anda hissettirerek orgazmın daha güçlü hissedilmesini sağlıyormuş.

bu kayganlastrici islevinde mi yoksa hanimlarin masturbasyon yaparken kullanmasi onerilen bisi mi? bana ikincisi gibi geldi

veterinere danışarak yardım edin.

yalnız çok önemli bir şey bu kuşlarda kuş biti oluyor, çok çabuk eve sıçrıyor. bu konuda çok dikkatli olun. sonra başa çıkması çok zor, geçen bir akrabanın başına geldi.

ekleme yapıyorum:

kuş kırlangıç değil, ebabilmiş... sağlıklı olduğunu anladıktan sonra gökyüzüne fırlattık... öyle yapmak gerekiyormuş. detaylar şurada :)

papaganokulu.org

eve ebabil girmesi de muhteşem bir şey.. iyi atmaca falan dalmamış :) hem her kuş beslenmez ki.. :)))

Dtcf kadar olmasa da iyidir. Hocalarda muhafazakarlık oranı biraz fazladır ama.
Kütüphanesi de çok iyidir.

var, tek ders sınavı ile paçayı sıyırmak üzereyim. bence o hatayı yapmasın derim, ya da gerçekten ilgili olsun. çok zorlanacaktır, ortalama kuvvetle muhtemel düşüş seyrine girecektir, ilk zamanlar sıksın kendini biraz. bunun dışında fikriyatınızı bilemem ancak hocalar ve edebiyat katındaki aura gereğinden fazla muhafazakar gelmiştir hep, yine de kıymetli insanlar var tabi özellikle yeni edebiyat kürsüsünde. yine de toparlayayım, ikinci öğretimin verdiği bir kasvetle de söylüyorum, o okulu ve içindeki insanları 5 senede benimseyemedim, ayrıksı ve açık fikirli kişilerin azınlıkta olduğu bir arkadaş grubuna giriliyor, belki uygun bir çevre edinirse mutlulukla bitirir okulunu. biraz dert döker gibi oldu idare et.

yolyola.com'a baktın mı?

sakarya izmit arası çalışan transit turu araclar var. halk evı ya da vilayette durakları var. zaten dura dura gider onlar. onun dışında otogardan nasıl gidersin bilemedim lakin orda da olduğunu düşünmekteyim. en basiti binersin bi otobüse yol alırsın..

Adapazari-derince arası calisan minibuslere bin otogar falan uğraşma ,e5 üzerinde ki duraklardan birinden binebilirsiniz ,son durak adapazarı otogardir.

normalde bir şey yapmayacaksınız, adam eve giren bir erkek olması durumunda rahatsız eder ya da bu kişinin eve girmesine izin vermezse polisi arayıp durumu anlatacaksınız derdim ancak ne yazık ki polisin kızlı erkekli kalıyorlar diyip evleri bastığı sikindirik bir ülkede yaşıyoruz. ne yapılır bilemedim. öncelikli olarak bence anneye müdahale edilmeli, eve giren kişileri öğrenmek isteyen temelinde oymuş. ona oturup anlatılmalı kızın özgür olduğu, eve istediğini getirebileceği vs. anne yumuşak kıvama getirilince gerisi sorun çıkarmaz diye düşünüyorum.

ev sahibine, evi gözetlememesi karşılığında reddemeyeceği bi teklif yapılabilir mesela.

hiçbişey yapılamaz..

bir bahane bulup evden çıksın.

Hem evsahibi ile catisayim hem anne duymasin yok. Anne gidip elin adamina onu derse adam yuz bulur.
Konunun anne tarafindan duyulmasini goze alip ev sahibine gereken tavri alabilirler.

Annesine adamın onları taciz edecesine gözetlediğini söylesin. Bunun suçlusu sensin desin. Adamdan korkuyoruz desin.

hukuken yapılabilecek hiçbir şey yok. insanlar dayak yiyip polis çağırınca polisten 'ne yapiyim ki ben şimdi, şikayetçi olcak mısın yani iş uzar söyliyim' gibi şeyler işitirken, devletten, güveenlik güçlerinden özel hayata ilişkin bir meseleye hassasiyet beklemek -ne yazık ki- bu sınırlar içinde içten değil.
memlekette kuralları villianlar koyuyor, pratik böyle işliyor. tanşınmaktan başka seçenek yok.

polise git tutanak tut, adam korkar bir dahada gözetleyemez evi.

aynısını bugün bende yaptım pek umudum yok bu sıcak havalarda ama bırakacak biri olmayınca el mahkum.

www.agaclar.net

Hani şu serum hortumları var damla damla akıtn onlardan da sitem kurabilirsen olabilir bence.

sözlük bende var, yardımcı olabilirim.

çok üzüldüm ulan. :(

indirim alt tarafı 10'ar lira, atla deve değil.

@zgrydn, kira, faturalar falan birikince önemli oluyor o on lira... ama dediğin gibi gene de...

sen bilgiyi ikinci elden aktardığından, "Gencay'ın aktardığına göre, Durand... der" gibi bir alıntı yapıp, kaynak olarak da web sitesini verebilirsin.
bence böylesi daha etik.

belirtilemeyen bilgiler icin "yok" diyceksin. yayin tarihi yoksa o bilginin gelmesi gereken kisma (T.Y.), yayinevei yoksa (YE.Y.), yayin yeri yoksa (YY.Y), syfa numarasi yoksa (S.Y.)

biraz daha evrimleşmesi gerek. Tam oluşmamış daha.

kurulamaz.

değil.

ne alakası varmış?
açıp bir kitap okusaymış keşke. bir de böyle küfür etmeler falan. belli ki cahilliği ortaya çıktıkça saldırganlaşan bir tip.

Homo Erectus'ta takılmış kendisi :)

kenan demirkol bebeklikte ağır metale maruz kalmanın eşcinsellikle alakası olabileceğini söylemişti bir programda.

otizm de de ağır metal zehirlenmesinin büyük rolü vardır. birçok doktora göre tek sebeptir. ağır metal ihtiva eden aşılar otizm patlaması yaptı gelişmiş ülkelerde.

hatırlarsanız haberlerde çıkmıştı. aliminyumla kirlenen nehirlerde kurbağalar eşcinsel oluyor diye.

bağlantı olabileceğine dair bir şeyler çalınmış kulağıma. üzerine çok düşmediğimden bu kadar bilgi.

şimdi g.t damarını siktiğimin bağnazları bana kızacak ama ben bildiğimi, öğrendiğimi söylüyorum. göt kadar sitede de kamuoyu yapacak değilim. mevcut bilgilerim bunlar.

zaten topicde eşcinsellik kelimesi geçmeyegörsün hemen bi tartışma...

edit: www.teknoloji-haber.net

10 dakika harcadığına değmez.

prehistorik dönemde takılı kalmış bir insan. bence de tam oluşmamış.

Eşcinsellik hastalıktır
Sizde takım tutma gibi birşey olduğundan tenezzül edip açıklama yapmıyorum

cube slam geldi aklıma. aradığın böyle bir şey mi bilmiyorum ama.

warzone tower defense

abiler ablalar,
şu defence oyunları beni daha çok geriyor yahu? hele bir de proje filan yazıyorken o oyunu oynamak iyice çılgınlık.

cube slam iyiymiş bu arada.

www.ferryhalim.com

the end - doors

sahne? zor degil mi az?

gölge oyunu, sener sen ile sevket altug oynuyor.

baktım hocam, koku vs de yok. çok mu pintiyim de kafaya taktım acaba?

kız arkadaşım duş almış, yemek vs yapmış bu süre boyunca.

velkam tu ankara.

bu havada kombi yakmadığınızı varsayarak, her gün duş alınan bir ev için 1 haftada 10 liralık kullanım gayet normal.

kombi yaktım derseniz az tükettiği için kombinizi öpün, sevin onu.

ayda 40 tl ne fazla ne az ısıtma olmadıgını baz alırsak..kombiyi bi bakım şeyedin.

apartmanın bahçesini girip de temizlik yapacağını sanmam belediyenin; ancak onları bahçeden çıkartacaksınız, apartmanın ön tarafına koyacaksınız ve sonra hafriyat toplayan birimi arayacaksınız.

Yine de bir deneyin şansınızı, belki bahçeden de alırlar.

Ben yöneticiyle konuşmanız tavsiyesiyle geleceğim, ev sahiplerinin telefon numaraları onda vardır, ev sahipleriyle irtibata geçsin

Sanirim Hitchcock'un bir filminde sahne tasarimini Salvador Dali'nin yaptigi bir ruya sahnesi vardi. Filmin ismini animsayamadim su an, google'dan bulabilirsiniz.

hitchcock filmleri genel olarak freudyen analize uygundur. freud'un interpretations of dreams diye bir kitabı var onunla beraber yapabilirsin.

freud amcamızın 2 ciltlik düşlerin yorumu kitabı var.

Şişli civarındaysa gidip deneyelim. Bakarız, iyiyse alırsın.

@alperz, çok teşekkür ederim hocam düşüncen için. fakat istanbul'da değilim.

ne çizimi?

paint?
çok basit bulursan autocad var? ama kurması yarım saat falan alır. bir de bulması var tabi... ama bulunur ya torrent morrent.

çocuk çizmiş gibi görünen birkaç katlı ev çizimi,
yanına bir king kong,

böyle şeyler...

ne çizeceğine bağlı. paint kullanabilirsin mesela. ama yok teknik resim diyeceksen başka bir şey önereceğim.

o zaman paint diyorum. autocad biraz ağır kaçar o çizim için. neden paint denemiyorsun?

aslında paint iyi fikirmiş, hiç aklıma gelmedi. gayet basit gözüküyor, biraz da güzel gözükmesini isterdim ama sanırım yetenek mevzusu artık gerisi.

Sadece göz ucu ile baktım geçenlerde; katılım koşulları, şartlar falan nedir ne değildir hiçbir bilgim yok ve fakat belki işinizi görür diye paylaşayım dedim :)

www.yolyola.com

Esenler otogar'dan mecidiyeköy'e direk otobüs var.

esenler otogardan mecidiyeköy'e geçebileceğiniz gibi, beşiktak'tan direkt mecidiyeköy'e giden otobüsleri de kullanabilirsiniz.

beşiktaş taki hiçbir toplu taşımaya güvenme derim ben..
yasahh arkadaşım sokağa çıkamazsın.. bizim rejim demokrasi değil çünkü..

space jam!

aslan kral

ice age

wall-e
how to train your dragon
tangled

izlemediyseniz ice ace ler veya how to train your dragon

up
how to train your dragon
monsters
mary and max

biraz daha büyüsün, hotaru no haka'yı seyredin. hayatı öğrensin.

ratatouille?

sayfayı yenile.

Bilgisayar saatiniz ve tarih dogru mu ? Değilse onları düzeltin

Psikolojik ve genetik. Silikon agızlık yapıyor dis hekimi gece onu takıyorsun. Usenip erteleme cok onemli gercekten

Günlük hayatta bilendiğin ve çözemediğin sorunlar olabilir. Dişlere gerçekten zarar verebiliyor, gece plağı veriyor doktor. Bunun dışında tek gerçek çözümü gün içinde halledemediğin sorunlarla/kişilerle yüzleşmek. Her zamanki streslerinden de olabilir, vücut her zaman aynı tepkileri vermek zorunda değil ki.. Geçmiş olsun.

antidepresanlar yapıyor onu çok sık şekilde. kullanıyorsan sebebi kesin odur

psikolojik olarak gerginsen ondan oluyordur.

çok yoğun stresten oluyor. psikiyatriste gitmelisin. dişlerin zarar görebilir.

burkisizm deniyor gece plağı yaptırabilirsin ama çok kolay birşey değil kullanması.

stresten. iş ararken bana da olmuştu çok fena bir şey. derdin çözülünce kendiliğinden geçiyor

1 kova boya yeter. taş çatlasın 150 tlye patlar.

açık renkler olsun. krem gibi, kırık beyaz gibi.

ve odanın içerisine de sade tutmanızı öneririm. 1 büyük masa ve sandalye. incik boncuk, ıvır zıvır sokmayın odaya.

1 kova -150 tl ye geçen yıl aldım.sanırım 10-15kg falandı. 65-70 m2 bir evi boyadım ve arttı. onu boyacıya sorun. 2 odaysa size daha az boya gerekir.
renk olarak da açık renkler +1

renk konusunda yardımcı olayım ben: badanada kullanacağınız açık renkleri mavi veya yeşil ile kırabilirsiniz. gökyüzü mavisi veya açık nil yeşili gibi uçuk tonlar işe yarar. mavi ders çalışmaya motive eder, yeşil çalışmaktan sulanmış gözleri dinlendirir ve sakinleştirir.

150 TL ne yaptınız yaaa 60-70 liraya polisan ve casati gibi markalar kullanabilirsiniz.
Eğer tavan boyası yapmayacaksanız 1 günde iki odayı bitirebilirsiniz.
2 tane kestirme fırçası alırsınız, 10 lira ya, 15 liraya da 2 tane rulo fırça alın.
youtube dan da 2-3 tane video izledinizmi en kral boyacı olursunuz.
Emin olun eve gelecek olan adam da sizden iyi iş çıkarmayacaktır. Bir de adamın arkasından söylenip canınız sıkılacaktır.
Nerden baksan oda başına da 50-60 lira para isterler. Malzemeleri yine siz alıyorsunuz.

150 tl olan saten boyadır. plastik boya ise 30-40 tl gibi alabilirsiniz.
düfa'nın plastiği iyidir. hem de daha ucuzdur. renk olarak beyaz bilemedin kırık beyaz. şaşmayın.

merhaba
kira kontratı olmadan elektiriği açtıramassınız
fakat çok gerekli ise elektirik saatinden muhtemelen kabloyu çıkarmışlardır onu takıp elektiriği açabilirsiniz ama kaçak kullanım yapmış olursunuz

1-) wristcutters: www.imdb.com
2-) iron sky: www.imdb.com uzay nazileri var, al işe öteki tür.

iki tip birden (bkz: from dusk till dawn)

Stardust (2007) - www.imdb.com

1) little miss sunshine

Iron sky hariç hepsini izlemişim. Allah belamı versin lan.

1)Den brysomme mannen
www.imdb.com
2)Contact
www.imdb.com

1) into the wild
2) cowboys and aliens

1-) easy rider

yol filmi olan bu:
www.imdb.com

(bkz: y tu mama tambien)

arkadaşlar->diğer->kısıtlılar

tüm arkadaşlarını 2 ayrı gruba topla. birisine onu koy diğerine koyma. paylaşımlarını da ona göre yaparsın. onun görmesini istediğin şeyleri onun gruba, görmesin dediğin şeyleri diğer gruba ;)

öyle bir seçeneğe rastlayamadım...

ben de çok anlamıyorum ama paylaşacağın şeyi özel yapabiliyorsun galiba şu kişiler görmesin diye ayarlayabiliyorsun yani.

profiline gir, arkadaşlar'a tıkla, arkadşalarının tümünü gör, zaten tüm arkadaşların "arkadaşar" listesindedir. "arkadaşlar" yazısına tıkla şöyle bir şey karşına çıkacak > prntscr.com ondan sonrası sende.