Ekşi Duyuru

Hissenin hangi fiyattan açacağına göre değişir. Seans öncesi alım emirleri daha çoksa artarak açılır ve 101 liralık emir de yetmeyebilir. Tam tersi durumda düşerek açılırsa 100 lira yeterli olur.

Kesin alayım diyorsan 110 lira (yeni işlem gününün tavan fiyatı) girmen lazım. O hisse tavan açmadığı sürece kesin alır. Ama 110 girdin diye gidip 110’dan almaz. Atıyorum 98 liradan açtı, oralardan bir yerden alır.

Aradan bir gece geçmiş, beklentiler değişmiş. Aldığın kağıt düşecek mi yükselecek mi, stabil mi kalacak onu tahmin edip %10 düşük %10 fazla (yaklaşık) istediğin fiyattan girersin.

Dün tavandan kapamış bir kağıt, bugün %5 eksiyle başladı mesela.

Süreyya Davulcuoğlu
Mahmut Tuncer

mahmut tuncer değil, kadının yanındaki..

(bkz: Hüsamettin Subaşı)

bu model özelinde bir şey diyemem ama samsung'un orijinal kulaklığı gayet iyi.

www.eksiduyuru.com
ben pozitif çıkmıştım :/

Şu an pozitifim. Son 4 gündür o ani ter boşanması olayını bol bol yaşadım.

Geçmişolsun.

başta zonklama var mı veya sinüs kısımlarında ense boyun

Hızlı olmaz gibi

www-hurriyet-com-tr.cdn.ampproject.org

Yaklaşık 2 yıl sürer 5 bin ile 10 bin TL arası

manavın bu para için minik bile olsa bir sebebi olsa, sebep gösterebilse, adam parayı alamazdı. sebep yoksa, sebepsiz zenginleşme davasıyla geri alırdı.

sehven yatan para hesapta para yoksa dava yoluyla geri alınır.

Banka bir şey yapamaz ama 212 bin lirayı yanlışlıkla gönderen kişi sebepsiz zenginleşme davası açabilir.

Chargeback kişisel hesaplar arası para göndermede çalışıyor mu acaba yoksa sadece ticari isletmelere yapilan ödemelerde mi geçerli? Kişisel hesaplar arasi yapılıyorsa manavın bir dilekçesine bakar.

Paranın geçtiği hesabın sahibi ispat etmek zorunda. Ama parayı gönderen taraf beyan etmedikçe hesapta kalan para için bir şey talep edemez. Hatalı işlem tespit edilip hesap sahibine bilgi verildikten sonra iade etmek zorunda.

Not: aklınızda olsun, bir yere para gönderirken mutlaka açıklama kısmına ne için gönderdiğinizi yazın.

açıklama önemli. eğer açıklamayı düzgün yaptıysa iade için dava hakkı olur. açıklama boş bırakırsa iade için dava açamaz, açarsa da kaybeder. banka da alamaz

Celestron pentaview kullanıyorum, ben 2 yıl önce 7bin tlye almıştım, şimdi 18-19lara çıkmış yuh. Bütçenizi aşar mı bilmem ama fena mikroskop değil.

Evet tam da dediğiniz gibi.

Hurriyet emlak abonelik ve listeleme vs ucreti. Ev gostermeye kullandigi aracin bakii yakiti vs.

Sahibinden.com üyeliği olmazsa olmaz, artı olarak araç yakıt ve giderleri +1

daha çok firmasal ödemeleri kastetmiştim.. :)
(herhangi biri varsa) meslek odasına şu kadar, esnaflar odasına şu kadar, ticaret odasına şu kadar, vergi olarak şu kadar, belediyeye şu kadar gibi..

Oda ücretleri yıllık 300-500 TL, odasına göre, ortalama. Belediye ruhsat giderleri de kayda değer değil, belediyeden belediyeye değişir. Benim belediyem yıllık 280 TL mi ne aldı ruhsat harcı için bu sene.

Vergi ise tamamen göreceli, kestiğin fatura ve yaptığın resmi ciroya göre değişir. Neredeyse piyasanın tamamı kayıt dışı olduğu için pek bir kayda değer vergi çıkmaz.

bologna'da 50 cent'e aldim bi kac ay once.

italya'da süpermarketlerde 15 ile 50 cent arası (markasına göre), minimarket (hintliler), otomatlar veya barlarda 1€. bazı süpermarketler özellikle küçük olanlar soğuk suyu da 1€'ya satabiliyorlar.

0.40 cent içilebilir sular. Daha ucuza da var. Brüksel…

geçen hafta berlin'de görmüştüm su fiyatlarını ama bira daha ucuzdu o yüzden dikkat etmedim. sadece biranın daha ucuz olduğunu hatırlıyorum :(

gecen hafta Girit, Atina yaptim hep 50 centti. Hele havalimaninda guvenlikten gectikten sonra 50 centte su alabilmenin zevkini uzun suredir yasamamistim, cok lezzetliydi o su:)

Volvic markette 6'lisi 2.08, tanesi 0.34 oluyor.
Fransa

Dublin, 1 lt 2.15 euro

Stockholm, 1 Euro.

Amsterdam’da supermarkette 50 cent, ama bufe tarzi yerlerde 2,5 euro.

Cogu avr ulkesinde disarida bufelerde 1 euro, viyana gibi pahalo avr sehirlerinde 2euro civari.

Markette 15-60 cent. Bufe tarzi yerlerde 1-2.5 Euro (Belcika)

0,60 ile 2 arasında değişiyor italyada

Abi bunlar gizli saklı şeyler değil ki bu ürünlerin tadı her ülkeye göre ayrı formüle ediliyor damak tadı farklılığı nedeniyle, kola falan direkt öyle zaten.

mcdonalds'ı sarhoşken yediğim için ağız tadı olarak net karşılaştıramıyorum, buradakine benzer gibi gelmişti bana, kayda değer bir fark yoktu. yalnız hesburger vardı orada, onu ayıkken tatmıştım, çok daha lezzetli ve kaliteli bir ürünüm ben diye bağırıyordu adeta. çok iyiydi. onun dışında burritosundan tut da dürümüne kadar hemen her şeyi letonya'da ben buraya kıyasla daha lezzetli buldum. muhtemelen malzeme kalitesinden kaynaklanıyor. burada 20 liraya mal edilen şeyi orada 60-70 liraya yapıyor adamlar mesela. haliyle kullanılan ürünün kalitesi, tabi tutulduğu testi regülasyonu vs. farklı oluyor.

Fransa'da McDonald's çok daha iyi, hatta dünyadaki çoğu yerden iyi. Şuradan okuyabilirsiniz.

www.google.com

Onun dışında bazi fastfood daha iyi çünkü kullandıkları ürünler daha kaliteli.

Bu arada içeceklerin tadı ülkeden ulkeye değişir. Formül ile oynaniyor, ülkeye göre değiştirebiliyorlar. Kisiden kisiye değişir yani

Ben ABD'de Big Mac ve Whopper yedim. Türkiye ile birebir aynı.
Bu yerlerde kola zaten otomattan geldiği için tatları hakkında yorum yapamam ama ABD'de şu makinelerde 120 çeşit içecek oluyor. Klasik kolanın bile 8-10 çeşidi var. O çeşitler Zero ve Light için de var. Zaten 24-30 çeşit etti bile. live.staticflickr.com

hollanda'da yedim.

kfc turkiye'de biraz daha guzel geliyor bana ama buyuk fark yok sanirim. hollanda'da biscuit de yok kfc'de. :(
mc donalds icin de sanki hollanda cok az daha iyi. ama yine cok fark yok bence.

icecekleri icmedigim icin bilemiyorum.

Viyanada mcdonaldsa gitmiştim türkiyedekinden 5 kat falan iyiydi hem tadı hem şubesi.

Mekke'de burger king yedim, yemez etmez olaydım. berbattı. ama kfc yakındı. tavuk neticede, içeriği çok fazla değişmiyor

kola ayniydi, beef ise daha kaliteliydi nam nam gitti

Ayni

pakistanda mcdonalds yemiştim, eti salam gibiydi. bizimkinden çok farklıydı bence.
ispanyada da yedim. bigmac tadı aynıydı ama menü çeşitliliği çok daha fazlaydı. bacon'lu soslu patates falan vardı.
sanırım moskova'da da yemiştim, orada da alkol vardı eğer yanlış hatırlamıyorsam çok ilginç gelmişti.

ukraynada mc donalds asiri etliydi cok yogun bi et kokusu mu neyse bir de daha buyuk gelmisti adini hatirlamiyorum menunun. isvicrede fishburger yiyoruz coook guzel burda zaten yok sanirim. kolalari hatirlamiyorum patates guzeldi isvicrede patates kizartmasi zaten ögun olarak tuketildigi icin kotu patates kizartmasi yok

Benim yabancı ülkelerde bu tür fast food zincirlerinden birine girip o ülke için yapılan ürünleri yemek gibi bir alışkanlığım vardır. Bizdeki Köfteburger ve ayran gibi. Bazı deneyimlerim:

Japonya: McDonalds Teriyaki McBurger, belki en sevdiğim ürünlerden biri olabilir. Orada yaşarken yerdim.
Malezya-Endonezya: Buralarda KFC falan gibi yerlerde tavuğun yanına pilav yeme opsiyonu var. Genel olarak GD Asya öyle zaten.
Ermenistan: KFC'de teriyaki soslu tavuk vardı.
Gürcistan: McDonalds'ın değişik bir ekmeğe yaptığı menüsü vardı.
Hindistan: Bu ülkenin McDonalds'larında kırmızı et yok, koyun bile yok, tavuklu. Big Mac muadili sandviçi Maharaja Mac. Etlisi tavuklu, vejetaryeni patates köfteli. Patatesin adı da "aloo". Burger King koyun etli Whooper yapıyor.
Umman: Burger King var, "Angus" diye bir ürününden yedim.
Sırbistan: McDonalds'da bira satılıyor. Grek esintili bir sandviç vardı orada denediğimde, ama birkaç yıl geçti üzerinden.
Filipinler: Bu ülkenin tavuk ve makarna merakı üst seviyede. McSpaghetti adıyla makarna veriyorlar McDonalds'ta. Filipin usulü muz ketçaplı bir de sosu var, herkese gitmeyebilir.

Uzakdoğu'da berbattı, Avrupa'da TR'den bir farkını görmedim.

mc donalds,
Almanya bana sanki ayni gibi geldi, fark yoktu.
abd'de crispy chicken yedim. eti daha büyüktü, büyükten kastim kalindi. ama tadi cok farkliydi diyemeyecegim.

Öyle bir şey yok kardeşim. Avukatın asgari ücret tarifesine göre karşı vekalet ücreti alır. Masraflarını da sana ödetir.

cloudybloody +1

ilk kez duydum.

İstanbul eski harem otogarı diye düşündüm hep

harem otogarının eski halini bilmiyorum ama eskiden topkapı'da acentelerin toplu halde bulunduğu birbirine çok yakın iki bölge vardı. biri anadolu garı biri trakya garı diye geçerdi.

Terminal ya da otogar değil zaten, Topkapı'daki otobüs yazıhaneleri bunlar. Önceki sahnelerde adres sordukları yerler de büyük ihtimal Tophane-Fındıklı civarı.

Tam istediğiniz dönem mi ama klasik Türk müziği ya da musiki adında playlistim var. Ordan birkaç parça:

youtu.be
youtu.be
youtu.be bunu ayrı severim
youtu.be

O dönem değil ama Meral Uğurlu'nun seslendirdiği Çıkmaz Derun-ı Dilden Efendim Muhabbetin'i severim.

çok sürmedi hafız hüsnü efendi'nin bestesi. yani selçuk'un, kaynak'ın bir nesil öncesi aslında.

Meral Uğurlu'nun söylediği bir de mah yüzüne aşıkanım var, ben seviyorum.

kâni karaca - gönül nuri cemalinden
kâni karaca & alâeddin yavaşca - gözü dünya mı görür aşık-ı didar olanın

yaz günleri şarkısı
nesrin sipahi, safiye ayla filan söylemiş
ama benim en sevdiğim yorum yaşar kurt :)

Faruk Şavlı.

e-hizmet.tnb.org.tr

archive.org ve archive.is de kullanmayi ihmal etme

telefondan ekran videosu almak, ekran görüntüsü almaktan daha mantıklı olur. görsel tek başına yeterli olmayabilir.

ekran görüntüsü yeterli olur. zaten ilan numarası vs. varsa, ilan silinse yahut senin ekran görüntün karşı tarafça inkar edilirse dahi, sahibinden.com'a müzekkere yazılarak sonuca ulaşılır.

çocuğun odasında iğrenç bir kitap kimyasalı kokusu vardı.
sadece bazı kitapların kötü koktuğunu fark edip sadece onları çatıya attım

eski kitaplar böceklenir, hani bu minnacık seylerden.
ilk olarak tüm kitaplarınızın sırtını arkaya cevirin, sayfalar öne doğru gelsin. havalandırın, mümkünse çok kokanları güneşlendirin. iki üç gün havalandırma + güneş sonrası kendilerine gelirler. kimyasal kullanmak kitaplarınızın ömrünü azaltır.
bu bakımı bir-iki yılda bir düzenli yaparsanız sağlıklı kitaplarınız olur.

O koku kitap biti kokusu kardeş bende de var aynısı :(( telefon flaşıyla dikkatli bakınca gözüküyorlar

Mihrabat korusu

Adile Sultan Kasrı
Anadolu Kavağı

Sabancı Öğretmenevi’ne gitmişsiniz aslında ama tam yanında Küçüksu Kasrı var.
Moda Çay Bahçesi
Kandilli Suna’nın Yeri
Beylerbeyi Sarayı, sahildeki balıkçılar.
Çengelköy Çınaraltı
Mihrabat Korusu +1
Hidiv Kasrı
Kuzguncuk
Üsküdar Anadolu Kavağı vapuru (boğaz turu gibi olur, pek çok iskeleye uğruyor, hoşunuza gidende inebilirsiniz)
Adalar , yemek için Burgazada sahildeki balıkçılar
Fenerbahçe Kalamış

Hissenin gerilemesine sebep olan zaten sizin o fiyattan satış emri vermeniz. Borsada fiyat eşleştirme yöntemi uygulanıyor. Birinin de o fiyattan alım emri vermesi lazım.
Ek olarak basamak basamak açılması lazım fiyatların. Yani en iyi fiyat eşleşmesi yapılmalı. Hala alım emri varsa bir alt ya da bir üst basamak açılmalı.
Eğer tüpraş şu anda düşüyorsa, sabah çakılacağını düşünüyorsanız piyasa açılmadan, on beş dakika önce erken işlem için emir verebilirsiniz fakat zaten herkes verecektir, satış gerçekleşmeyebilir. Kötü anlattım fakat başka açıklayan olmazsa edit'lerim.

1. Emri girdiğiniz kademeden kuyruğa dahil oluyorsunuz. O fiyattan alım emri veren kişiler sizin kuyruktaki sıranızı karşılamaya yeter sayıda ise işleminiz gerçekleşiyor. Hisseyi seans açılışında tabana çakacak kadar kötü bir haber olması kademe gözetmeksizin satıcıların alıcılara baskın gelmesi demek.

2. Anlık vadeli piyasa endeksine bakıp yazıyorlar. Vadeli piyasa spottan daha erken, 9:30'da açılır.

1) sizin verdiğiniz fiyattan daha yüksek bir fiyattan eşleşme olursa (diyelim ki 244,50) eğer yeteri kadar eşleşen emir varsa ki tüpraşta mutlaka olur, sizin satışta 244,50 den gider.

2) Jack+1 ayrıca Bloomberg te falan kayan yazı ile geçer sürekli(gecikmelidir)

Borsa da işlemler genelde alıcı ve satıcının lehine olur. Mesela 10₺ lik hisseye siz 20₺ den alış girdiniz, sizin eşleşme o anki en düşük satış fiyatı neyse ondan karşılanır. Tam tersi de geçerli. Ben mesela bi hisseyi sabah seansından hemen önce alacaksam 5-10 kademe yukarıdan alış emri gönderirim ki hemen alayım. Zaten eşleşme fiyatı benim yazdığımdan düşükse alımı ordan yapar.

Tabii bir de şu var, sen hisse satış fiyatına 10.00 yazdın. Hisse 9.99 a geldi ama 10 olmadan geri aşağı düştü. Senin satış daha düşük fiyattan gerçekleşmez. Bunun olmasını iatiyorsan piyasa fiyatı vereceksin. Senin fiyatından satılsın istersen limit fiyat vereceksin.
Piyasa fiyatı 10.00 da başlar 18.00 da biter, limit fiyat 9.50 de başlar 18.09 da biter.

altın veya mevduat faizi

Borc veren kisiye sorarim. O neyle isterse onunla oderim.

Mb enflasyon çeviriciyi bir deneyeyim dedim. Gerçeğe yakın gelmedi.

Mevduat faizi da politikaya göre şekillenebiliyor.

Dolar ve euro da mantıklı gelmiyor. çünkü son dönemde dolar enflasyonu kabullendi artıyor. Euro tarafında popülist bir durum var lagarde sagolsun, olması gereken pariteyi koruyamadı.

Altın gerçeğe en yakın olanı olarak duruyor ama yine de tam değil. Altın diyeceğim ancak mal ve hizmetlerin fiyatı son dönemde çok arttı.

Empati ile düşünüyorum sizin yerinize ve borç veren yerine; en makulu şu gelirdi: o dönem o parayı neye kullandım?

Yani atıyorum 50 aldım. 100 e araba aldım. %50 sini karşıladı.

a) Şimdiki değeri 300 mü demek ki borcum 150. Bu ilk seçenek.
b) altın o zaman 500 dü, 50 ye 100 gr alınıyordu. şimdi 1000 desek. Demek ki burada da değer hesabına göre borcum 100 br.
c) dolara göre oranlarsam borcum 95 br. (Farazi)
D) euroya göre hesaplarsam 70 br. (Farazi)

a,b,c,d şıklarına göre hangisini makul buluyorsam ona göre hareket ederdim. bu şıklara enflasyon çevirici, mevduat falan da eklenebilir.

şahsen başka bir mal değeri ile hesapladığımda altın gerçeğe en yakın durmasına karşın %30 a yakın sapma gördüm -tek bir örnek tabi ama. bu sebeple ben olsam bir malın fiyatına endeks vs yukardaki şıklar yapıp, en max olanını seçerdim. hak geçmesin istediğimden böyle yapardım.

bu hesaba göre zaten karşımdaki istediği gibi hesaplasın üstte kalırdı.

yine de tutarı mantıksız buluyorsanız %5,%10 da üstüne ekleyebilirsiniz.

hepsinin dışında marcelorios'un dediği de yapılabilir ama borç veren bu durumda zorda kalabilir onu da düşünmek lazım samimiyet derecesine göre.

Dolar, euro, altın vs hiçbiri fiyat artışlarını yakalayamadı bence. Borç genelde dolar ya da altın üzerinden hesaplanıp verilir ve borç alırken kaç gr altın ya da kaç dolara denk geldiği hesaplanır ama siz en önemli noktayı atlamışsınız. En hakkaniyetlisi borç neye yatırıldıysa onun üzerinden vermek olur ama örneğin borç veren sana vermeseydim altın alacaktım kenarda duracaktı diyorsa altın üzerinden hesaplayıp verebilirsin.

Eş dost arkadaşa TL borç verildiyse TL olarak geri alınır eğer şu kadar altın/dolar karşılığı TL veriyorum denmediyse aynı miktar TL ödenir.
Herkes tefeci olmuş.

dolar ve altın ortalaması alırdım yerinizde olsam. paranın yarısını dolara, yarısını da altına yatırmış gibi hesaplanabilir.

maaş artış oranı
ya da o mal alımı yapıldıysa onun güncel karşılığı

borç dolar üzerinden hesaplanır. bütün ticari aktiviteler dolar üzerinden gerçekleşiyor.
size yüksek/düşük geldi diye gerçeği yansıtmıyor demek değil.

İslam Fıkhına göre değer kaybını önlemek için altın hesaplanır, çünkü "para = altın" aslında. Devletlerin bastığı kağıt paraların altın karşısındaki değeri her zaman farklıdır, değişir.

Ama altın madeni akmaz kokmaz çürümez, değer kaybetmez. Borcun verildiği günün altın değeri gram olarak hesaplanır, bu faize girmez. Bu konuda İmam Ebu Yusuf'un bir fetvası vardı arayıp bulunabilir, değer kaybını korumayla ilgiliydi konu sanırım.

Eğer bu kişiler ticaret yapan insanlar ise ticaretini yaptıkları ürünler ile de değerlendirilebilir.

Mesela bu iki kişiden biri inşaat sektöründe diyelim, diğeri de gıda sektöründe olsun. 100 bin lira borç vardı 5 sene önce diyelim, 5 sene önce 100 bin liraya 80 ton demir ya da 6500 torba çimento alınabiliyordu mesela. Bugün ki fiyatlarla karşılaştırılıp endesk kurulabilir.

Ya da diyelim 5 sene önce 100 bin liraya bin torba un ya da 14 bin litre ayçiçek yağı alınıyordu mesela.

Böyle fiyatları anormal olmayan düzenli olarak artan ve belirliyici olan ürünler baz alınabilir, moda ürünleri ve elektronik ürünler konu dışı ama, bir ay sonra aynı ğrğn yarı fiyata inebilir çünkü bunlarda.

Özetle ya altın ya da ticareti yapılan belirli mallar ile hesaplanmalı.

onun gibisini mumla ararsin denir direkt.
Bir de bulunmaz hint kumaşı var.

at üstünde tüfekle gezsen bulamazsın, diye duymuşluğum var.

bir de "bundan iyisi şamda kayısı" var

Çölde vaha

Avm garaji geldiginde bin tl faturayi onune koyar.
Arkadasin sokagina birak, yedek anahtari da onda dursun.

50 senedir kipirdamayan sokagin bi anda kentsel donusume girdigi oluyor.

AVM'ler gece kalan arabaları güvenlik nedeniyle çektirdikleri oluyordu sanki? Kapalı bir özel parka, ya da varsa belediye parkına bırakın aylık abonelik ücreti ile.

Kaskosu var mı?

Tanidik birinin sitesinde kapali garaja koymak en iysi.

Yakınsa Angora evlerine bırak, site içi problem olmaz

Ücretli otoparka aylık abone olarak bırakılabilir.

Thy’de uluslararasi ucuslarda refakatci hizmeti var, pnr koduyla musteri hizmetletine ulasmak gerekiyor. Ulke ici ucuslari bilmiyorum.

istanbul havalimanında meet and greet mi öyle bir paket var, sanırım 65 yaş üstü kişiler için ücretsiz. iga ile iletişime geçip isteyebiliyorsun.

Göze batan bir kir ya da kırışıklık ya da şıklık yoksa etmem.

Güzel, değişik, kirli vs ise dikkat çekiyor zaten. Onun dışında sayıya ve sıklığa bakmam.

Nadiren dikkat ederim o da değişik bir renk ya da kıyafetse. Bazen hani şu kıyafetim var ya diye konu açılınca hiç dikkat etmediğimi fark ediyorum.

Bir is arkadasim var inanilmaz pasakli bir adam. O dikkatimi cekiyor, spesifik olarak ne giydigi veya kac gun giydigi degil de genel hali. Evsiz gibi gorunuyor. (Degil, hepimiz ayni lojmanlarda yasiyoruz.)
Onun disinda hep tisort sort giyen kisinin o gun takim elbiseyle gelmesi falan gibi istisnai bir durum yoksa ozellikle dikkatimi cekmiyor.

30 yaşından sonra bir alışkanlık geliştirdim, beğendiğim tişörtten gömlekten ikişer üçer tane alıyorum. Arka arkaya giyersem kınayacaklar mı demek :D

Ekstrem bir durum yoksa dikkat etmem.

Resepsiyondaki görevlinin, şoförümün, kamu dairelerine gidecek personelin, yani şirketin dışarıdaki ve benimle birlikte yüzü olan insanların kıyafetine dikkat ederim. Onlar da dikkat eder. Bu zamana kadar uyarmadım. Ofis beyaz yakalısına dikkat etmem.

Benim eski bir iş arkadaşım acayip pasaklıydı. İşyerine takım elbiseyle gidiyorduk, bir gömleği yaz günü bile bir hafta giyiniyordu ve gömlek kırış kırış. Artık haftasonuna doğru sararıyordu. Bunun gibi ekstrem örnekler dışında çok dikkat etmem.

Dikkat ediyorum evet. Aynı şeyleri giyip giymediğine bakmam, ben de aynı renk tişörtten giyiyorum bazen ard arda.

hiç dikkat etmiyorum

Ben bakmam da millet bana bakıyo sanki

cinsiyetinden bağımsız biçimde iyi giyinen biri dikkatimi çeker, aşırı kötü giyinen biri de (kıç çatalı, kıllı göğüs vb gibi). bu aralıktakiler dikkatimi çekmez.

girişte anahtarlı dolaplar var.

usulen yazılan (biraz da göz korkutma amacı taşıyan) bir ifade diye biliyorum. gerçekte karşılığı yok, yani yargılama giderleri ödetmek için önce davanın kazanılması gerek

her mahkemede yargılama gideri kaybeden tarafa yüklenir zaten. hukukçu olmamakla birlikte ihtarnamede bunun yazıp yazmamasının farketmeyeceğim düşünüyorum o yüzden.

(bkz: dulger baliginin olumu)

Haldun Taner'in On İkiye Bir Var öyküsü.

Ben de sait faik in son kuslar oykusunu hatirliyorum.

Oktay Akbal'ın hiroşima ile alakalı bir metni

ilk akla gelenler: sait faik semaver, orhan veli anlatamiyorum, omer seyfettinler, cahit sitkilar, montaigne denemeler, moliere'in cimrisinden alintilar, koroglu siiri mert dayanir namert kacar, affan dedeye para saydim, ahmet hasim, ahmet mithat efendiler, kemalettin tugcu pesimistligi vardi bir de:) eskicinin kopegi falan zorlasam 50-60 tane cikar abartmiyorum, iyi oldu bu duyuru, eskiden okuduklarimi tekrardan okuyacagim farkli tatlar alir, anilar canlanir, nostalji olur ne guzel, malak gibi telefonda geciriyoruz saatlerimizi

kurtla köpek vardı. kurt açken köpekle rastlaşır, köpek "gel köpek ol" der, kurt tasma izini görüp açlığı tercih eder vs.

aynı parçayı bu yıl basımı 5. sınıfların Türkçe kitabında gördüm, "kurt köpeğe saldırıp onu yemeyi düşündü, köpeğin boynunda tasma yarası vardı." ibarelerini çıkarmışlar.

visio ya da ücretsiz herhangi bir alternatifi.

Bpmn arastirin

app.diagrams.net

Burda da yapabilirsiniz

excalidraw.com

BizAgi Modeler ... ücretsiz ve mükemmeldir. Bence tabii.

www.bizagi.com

evlendirme kütüklerinin saklanma süresi 100 yıl olsa gerek. ama sanirim devlet arsivleri gen. müd.'lüğne gönderiliyordu.

2011 yapımı the artist var

elbette var:
www.imdb.com
"Sound Mix" kısmını "silent" işaretleyin.

diğer seçenekleri de zevkinize göre çeşitlendirebilirsiniz.

adsl ise gerektiriyor.
Vdsl için binaya kadar fiber -> bina içi bakır telefon kablosu ya da mahalleye kadar fiber -> apartmana kadar + bina içi bakır kablo kullanılıyor. Yani duruma göre değişebiliyor.
Fiberde ise ya baştan sona fiber ya da binaya kadar fiber -> bina içi ethernet kablosu kullanılıyor, telefon altyapısına ihtiyaç yok.

Hangi hizmeti alacaksanız ona göre kontrol edersiniz.

Telefon hattından kastınız sabit telefon numarası ise, daha önce olması gerekmiyor.

Ama binaya kadar türk telekomun bakır kablo hattı ya da fiber hattı olması gerekiyor.

Sayılan firmalar Türk Telekomun alt yapısı ile hizmet veriyorlar, yani hizmeti veren aslında TT ama faturayı kesip sizinle muhatap olan bu firmalar.

sabit hat aboneliği için sormuştum. telefon hattı zaten var.

Türknet için konuşuyorum, sabit hat ve interneti aynı paket içinde veriyorlar. Sabit hat kullanmayacaksanız bunu bildiriyorsunuz telefonu iptal ediyorlar.

Fiyattan 10 tl düşüyordu yeni zama kadar, yeni zamda belki artmıştır. Ben evde iptal etmedim hiç bir aboneliğimde. ayda 10 tl para değil, ne olur ne olmaz lazım olur belki sabit hat, bi basit telefon takar ayda 1000 dk kullanırım.

Dükkanda zaten kullanıyorum sabit hattı.

bahsettiğiniz şey yalın internet oluyor. evet tüm sağlayıcılar yalın olarak hizmet veriyor. telefonu şart koşan bir sağlayıcı yok.

Yok hocam o olay yıllardır zorunlu değil zaten, ben yazlıkta Fixnet diye bi servis sağlayıcı kullanıyorum o da istemiyor.

NetSpeed de yok telefon hiçbir şekilde

Adobe'den ziyade yazıcı çift taraflı yazdırma destekliyorsa tepsiye müdahale etmeden yapılabilir.

yazıcı desteklemiyorsa da 1,3,5,7,9, gibi sayfaları önce yazdırıp sonra çıkan kağıtları alıp ters çevirip yazıcı tepsine koyup 2,4,6,8,10 gibi yazdırılabilir. yazıcı diyalog kutusu tek sayfaları yazdır, çift sayfaları yazdır gibi bir seçenek sunması lazım.

@rosencruz yazıcı çift taraflı yazdırıyor. işyerindeki yazıcı. büyük bir şey. pazartesi deneyeceğim de orada rezil olmayayım diye sorayım dedim :D

Anladım. O büyük ofis tipi yazıcılar her türlü halleder :)

helpx.adobe.com

Sanki iki tarafına yazdırmanın seçildiği kısımda "kısa kenardan çevir" diye işaretlerseniz olurmuş gibi geldi bana. Bir de bizimkinde "her kağıttaki sayfayı otomatik döndür" diye bir seçenek de var ama hiç denememiştim. İlk 4 sayfanın çıktısını alarak deneme yapabilirsiniz belki.

Nihavend Longa

youtu.be

yani tavan olmaz bence ama yine de artı açar artı kapatır gibi geliyor. güzel trade olur yarın :) 2500 ü deviren endeks birden kafayı aşağı çevirmez herhalde çok kötü bir haber gelmedikten sonra. Kesinlikle ytd.

ses efektleri satan siteler var.
audiojungle.net
websetnet.net
ücretsiz olanlar da var.

Irlanda:

- www.Daft.ie
- www.MyHome.ie

gumtree, rightmove.

www.zillow.com (ABD)

www.sothebysrealty.com (Uluslararası)

kanada - realtor.ca

immowelt.de - almanya

www.funda.nl hollanda

romanya için

olx
olx'in emlak versiyonu storia
immoradar 24

kiralık evler için tüm işini görür.

realestate.com.au
domain.com.au

Australia

Loopnet USA ticari

Rusya: avito.ru

melda gür, çıtır kızlardan tanıdım ahah

tr.wikipedia.org

Bu arada bazi otobuslerdeki telefon orta kapidaki muavin yeri ile paralel hattı. Şoför telefonu kaldırınca orta kapinin sağındaki telefon calar, muavinden cay kahve ister ya da muavin siradaki durakta inecek yolcular hakkında bilgi verirdi.

araç telefonu
sim kart takılıyordu. aylık yıllık abonelik gibi paketleri vardı.

Otomobillerde bile vardı parası olanın, 0522 ile başlardı numaralar.

teknoseyir.com

img.letgo.com

Şile, Antalya veya Nice(Fransa) olabilir.
O kadar geniş tutmuş, bütçe söylememişsiniz ki, kimse cevap verememiş sanırım.
Sabah 10:00'da sahilde hazır olmak biraz iddialı ama erken saatte bir uçağa binerseniz mümkün tabi,

ucak varsa antalya

istanbuldan oneri yapsam tiklemezseniz de olur...

instagram.com

Aracı kurum yerine banka tercih eden pinponlardanım. Bankanın müşteri hizmetlerini arayıp biraz haşlar, işlem hacminize göre çok fazla komisyon verdiğinizi söylerseniz, hele bir de maaş müşterisi filansanız komisyon oranınızı epey düşürürler. Ben borsaya girdiğim ilk sene sonunda bunu yapıp 10 binde 20'den 8'e düşürtmüştüm. Kaldı ki o zamanlar çok ufak bir portföyüm vardı. Fazla işlem yapmadığım için uzun süredir komisyon oranında düzeltme talep etmedim ama aynı şekilde arasam 10 binde 4-5'lere indireceklerini düşünüyorum rahatlıkla.

Merhaba,
" (git: www.youtube.com " Taghatam Deh olma olasığı yüksek bence.

yok, onu biliyorum :)

Ozalitçiler basar belki.

amp.knowyourmeme.com

Ilki bu, ikincisini bulamadım.

Puppet Monkey: en.meming.world

Blinking White Guy: knowyourmeme.com

pazardan almış olabilirler. Pazarlarda kuruyemiş, bisküvi satanlarda bu tip şeyler oluyor.

düğün salonu burası :) kutusunu gördüm de uzaktaydı marka yazısını seçemedim.

halktan'da falan oluyordu bundan, stick mısır ismi sanırım

kıtır çerez deniyor, çubuk çerez cips deniyor...

www.google.com

Açık satılıyor bu. Canım çekti.

Makbul'de görüyorum acik olarak satılıyor.

2022 ilk 4 ayında %11.10, %4.81, %5.46, %7.25 açıklamış tüik. mayıs ve haziranda biraz daha düşük açıklarlar. ilk 6 aylık enflasyon da %45-50 civarı çıkar. hepsi yalan dolan tabii ki.

10 15 arası olur bence

en son zammı ne zaman aldın ki? ocakta aldıysan danny'nin hesaba göre alırsın işte. yıllığa göre alacaksan da, baz etkisinden dolayı yıllık sürekli artacak. aşağı yukarı, temmuza girdiğimizde yıllık enf. 85 civarı olur

Alabalık gibi duruyor.

Yavru alabalık