Ekşi Duyuru

Döviz alıp mevduata koymayı düşünürseniz dolar
Euro'nun fiyatı dolar üzerinden belirleniyor zaten. İkisi arasındaki paritede ekstrem bir durum yaşanmazsa dolar artarsa euro da artar hatta altın da artar. Her şeyin fiyatı dolarla belirlenir. Neden euro değil de dolar, çünkü %4 faiz. (Gerçi şuan stopajlar TL için %5, döviz için %20) Belirli oranlar da bölebilirsin de, TL ve USD olarak. YTD

İngilizce almanca biliyorum. Pazarda çıraklık yapmış direk musteriyle birebir çalışma fırsatım olmuştu 2 ay kadar.

Mühendislik yapıyordum. Bi daha mühendislik yaptirmayacak bişiler yapmak istiyorum. Çünkü hem çok sıkıldım hem de maaşlı çalışmaktan bıktım.

50 bin lira birikmiş param bir de arabam var. Mobilden yazdığım için editleyemedim böyle yazdım kusura bakmayın.

pazarda satamazsın da pazara giden yollarda sağda solda satarsın.

cami çıkışlarında özellikle cuma namazı vakti kaşar peyniri, köy tereyağ, çorap, yaşlı yeleği, hacı yağı falan sat.

bir gün paraları saymaktan yorulduğunda aklına ben geleyim, bir 1000 lira atarsın o zaman.

Suraya yaziyorum en kisa zamanda bir ise girip calisacaksiniz. Ozel sektoru birakip 50 bin sermayesi olup arabasi da olan adam pazarda limon satmak gibi sacma bisey dusunemez. Ben nasil asla ozel sektorde calismayacaksam ve hayatim boyunca ticaret yapacaksam ve yapmaliysam siz de hep ozel sektorde calisacaksiniz ve calismalisiniz.

İyi bir fikir ve kazanç saglayamazsam özel sektörde devam etmek zorundayim da ondan.

İlk hedefim bir ucundan kendı cabamın karsiliginda akşam kazancimi görmek.

Iyi de 50 bin sermaye bir insanin butun hayatini degistirecek bir sermaye. Herkesi kastetmiyorum.isbilmez adam 5 milyon tl ile de is yapamaz.ama neden limon satmak.

Bugün kovuldum. İş bilmiyorum. Ama bildiğim şey ne iş olursa olsun sabredip ilerletirim. O yüzden bu yolu deneyeceğim. Evde oturup kariyer.net başında curumeyecegim. 50 bin benim şu anda sadece maddi imkanım. Bir de 4 teker arabam. İlk etapta akşam karnimi doyurmaliyim. Sonra ise düşünmeye vaktim olacak. Belki süt üretip evlere servis yaparım. Ufak bir tarla kiralayabilir ya da satın alabilirim. Ahir çok masraflı degil.

Isin cok zor.her sey gonlunce olsun.buldugun fikirler cok kotu ama yapacak bisey yok.

Daha iyisi olana kadar şimdilik bu. Sağolasın.

çiftçilik hayvancılık vs öyle dışarıdan görüldüğü gibi şirin meslekler değil. hele bilmiyorsan, o ortamda büyümediysen kesinlikle yapamazsın.
tavsiyem güzel bir tatil yap, kafayı resetle ve daha sonra iş bakarsın.

Şirin bir meslek yapmak bu devirde güç. Yorulsam da kazanacagim bir iş yapmak esas hedefim. Boktan çekinmiyorum. Biraz para biriktirip süt uretimi için yapılacak giderleri çıkarmayı düşünüyorum. 5 inekle aylık gelirim idare eder seviyeye gelir. Zamanla da artar çalıştıkça.

o parayla ortalama bir yerde pide börek salonu açabilirsin. Aylık 8-10 bin getirisi olur. Ama biraz zahmetlidir.

düşünür müsünüz bilmiyorum ama daha makul bir iş ortaklığı teklfiimiz olabilir. patentli bir ürünümüz var ve fuarlarda satılıyor... yaparım derseniz size bayilik gibi bir şey deneyebiliriz. yurdışına sattığınız ürün üzerinden anlaşcağımız bir % kazanabilirsiniz. ilginizi çekerse mesaj atın görüşelim.

Nasıl olur bilmiyorum ama bence deneyin.
Benzeri bir düşünce (limon değil, ama benzer ayarda) bir düşüncem benim de var.

Birikmiş paranınızın iyi bir sermaye olduğu söylenmiş ancak bunu sermaye olarak sermaye olarak değil, birikmiş para olarak düşünmek lazım. Yani elinizdeki paraya güvenerek, şuan işiniz yokken ve tekrar iş sahibi olunca mutlu olup olmayacağınızdan emin değilken bu parayı riske atmamalısınız. Bir kısmını sermaye olarak kullanabilecek küçük bir iş denemeye değer.

Yıllar önce bir araba bagajına iplik koyup pazarda satarak kazanç sağlıyordu annem. çeşidi arttırıp düzenli bir tezgahı olsa kim bilir ne kadar kazanırdı.

Ama yeriniz yoksa, köyle bağlantılı değilseniz hayvan ve toprak işlerine mesafeli durun. Hem göründüğü gibi değil, hem kazancı yüksek değil. Üstelik geçen sene çıkan bir yasa ile sokakta süt satmak yasaklandı (bilmiyorum satanlar hala vardır belki hala)

tarım/hayvancılık düşünüyorsanız, bu konularda kendinizi eğitip aynı zamanda geçiminizi sağlayabileceğiniz küçük komünlerde biraz zaman geçirmeyi deneyebilirsiniz öncelikle.

?

tivibu

ışık da bol olacaksa iş görür.

cep telefonuyla film mi çekilir arkadaşlar allah aşkına ya.

zamaninda ipod kullanarak cok film, klip cekmisligim var. o zamanin sartlarina ve goruntu kalitesine gore. yeterli yardimci ekipman varsa olur.

Acik havalarda gun isiginda anca. Ama ben olsam telefonla cekmeye hic kalkismazdim bile.

Maddi durum ekipmana elverişli değilse iş görür tabi. Özgün bi senaryo güzel bi oyunculuk süper olur.

Profesyonel mikrofon ve ışık çok önemli.

Bu arada oyuncu ihtiyacınız varsa seve seve oynarım.

merhaba. sanırım nokianın festivaline gitmiştim yaklaşık 6-7 yıl önce sadece nokia bilmem kaçla çekilen filmler yayınlanmıştı baya aksanattaydı diye hatırlıyorum ilk 3 e ödüller falan. yani o zaman bile olabiliyorsa şimdi hayli hayli çekilir ama oyuncular, ekip ve siz bi ciddiyetsiz davranmaz mısınız ya "nolcak lan alt tarafı telefona kaydediyoruz" diye. sağdan soldan geçen hiç iplemez. kolay gelsin şimdiden başarılar.

not: bahsettiğim buymuş

www.letsgomobile.org

@libertine

hatirladim bunu. ne efsanelerdi. yanilmiyorsam buraya iphonedo'da katilmisti.

Anladığım kadarıyla maddi olanaklarınız pek iyi değil. Para için askere gitmeyi düşündüğünüze göre. Evli olmasaydın banko Almanya derdim ama bilemiyorum. Hadi karın da gitti diyelim senle birlikte. Nasıl geçineceksiniz? İş bulabilecek misiniz?

Aynı mantıkla yurt dışına bir umut parasız bir şekilde çıkan arkadaşlarım oldu. Kimi aradığını bulamadı, kimi de gayet güzel işler buldu. Bence teknik açıdan kendinize güveniyorsanız, işinize ve yabancı dile hakimseniz ve bir süre kendinizi geçindirebilecek maddi imkanınız varsa Almanya'ya gidin.

neyden bahsediyorsun ki? bi baştan başla, hangi bölüm? neyle kıyasladın? ders programına kredilerine saatine baktın mı?

Bir kaç buyuk universiteyi haric tutuyorum ama ingiltere'de master egitimi, malta'da dil kursu gibi tamamen turizmvari bir ticaret sektörüne donusmus vaziyette. Avrupa'da genelde bir bucuk yil ders, yarim yil tez periyodu olur. İngiltere'de bu bir yil sıkıstırılmıs ders programi, yaz tatili de tez sureci sayilip 1 senede bitiriliyor. Bu sayede daha cok ogrenci sirkulasyonu, daha cok musteri. Amaci cv'ye yurtdisi masteri eklemek olanlarin da isine geliyor bu durum ama ciddi bir akademik donanim kazanmayi bekleyen birisi icin hayal kirikligi olur.

yapmış biri olarak konuşayım, biraz sıkıştırılmış oluyor ama oluyor. Ha denklik falan derken Türkiye'de 2.yılı da bekliyorsun merak etme :D

Türkiye'de arkadaşlarımın 2 gün dersi varsa biz orada 4-5 gün genelde tam gün ders aldık ilk 2 dönem(3'er aylık period). Son 6 ay (3.dönem) de tez aşaması. Bitirmeyip uzatan da var bitiren de. Kalite biraz kişiye kalmış, hocalar üniversiteler dersen oradaki akademisyenler daha hevesli, farklı şeyleri destekliyorlar. Türkiye'de iyi olan kişiler bile bıkmış olabiliyor sana köstek olabiliyorlar duyduğum kadarıyla.

üstteki entry'e bir açıdan katılıyorum, cidden İngiltere'de eğitim müthiş bir para kazanma yolu ve turizme dönüşmüş evet. Bu kötü eğitim verildiğini göstermez (bazıları öyledir tabii) ama yine de rahat rahat araştırma yapayım uzun uzun okuyayım diyorsan 6 ay yetmeyebilir.

Mesela doktoraya bakıyorum, bizde 4 onlarda 3 yıl gibi, eğer uzatmazsan. Ama orada adam başvuru için manyak gibi proposal istiyor yapacağın her şeyi anlatan. Bizde ilk yılın sonunda yapılıyor o işler diye biliyorum, o 1 yıl oradan çıkıyor işte. Başvurmadan çoğu şeyi halletmeni istiyorlar.

almanyada okuduğum master 1.5 yıl tez ile birlikte.

Ben olsam yanıma alırdım parayı, gittiğim ülkede (uzun kalacağın için kayıt olacağımı varsayıyorum ) yerel bir banka hesabına yatırırdım.

ben cepteteb hesabı açtım, gitmeden büyük çoğunu oraya koyacağım. gidince yerel hesap açıp, çekip oraya aktaracağım. tabii yanıma da alacağım biraz.

ben hepsini nakit götürüp gittiğim yerde bankaya yatırdım. türkiyedeki hesaptan yurtdışındaki hesabıma havale yapmam gerektiğinde çok fazla komisyon alıyorlar çünkü

her ülkenin kanunu farklı, kimisi yanında belli bir miktarın üzerinde nakit para taşımana izin vermiyor. onu iyi araştır derim.

masraftı, döviz kuruydu, çifte döviz çevrimiydi derken karttan çekerken %15'i kaybolur o paranın. kimse 10000 euro için gümrükte sıkıntı çıkarmaz, cebime koyar götürürdüm.

çok ilkel gelecek belki ama 5 bin euroyu çorabımda götürmüştüm. 5 bin euroyu da kazağıma sıkı bir iç cep dikip içine koymuştum. hiç sorun olmadı.

10 000€dan fazla nakit sokmak yasak cogu ab ulkesine, aman dikkat edin. Ama yaniniza nakit alin, banka karti filan ugrasmayin

Ve gumrukte Sacma bir sekilde yakalanmayin:)

Kadinsaniz eger, ben sutyenimin icine yerlestiriyorum, en guzeli. Adini da memebank koydum.

10 bin eurosunu cebinize koyun. gümrükte sıkıntı çıkmaz. kalanını bankaya atın. benim param aylık olarak yatırıldığından yanımda büyük miktar hiç götürmedim. bankada duruyordu ve her ay bankaya epey komisyon bayılıyordum. 7.000 rublede 200-300 ruble kesiyorlardı. bankadaki paranın kontrolü için internet şubesine tam erişim sağlamalısınız ve tek kullanımlık şifre oluşturan o tipi cihaz dedikleri zamazingoyu almalısınız. hem internet erişimindeki paranın bir güveni var. acil bir durum olursa bir internet bağlantısı tüm dertleri çözebiliyor.

Sgk'dan kontol ettiniz mi primleriniz yatiyor mu? Bi arkadasimi her yilin baslangicinda isten cikartip almis gibi yapiyolarmis. Ne kidem ne de issizlik maasi alabilecek mesela.

Normalse issizlik maasiniza bisey olmamasi lazim ama tazminat isi yas olabilir.

İşçinin bir veya birkaç ayın maaşının 2-3 kez geç ödenmesinden dolayı ne yapabilir?

Maaş ödeme tarihinden itibaren 20 sine kadar ödenmez ise; 21 inci gün itibariyle İş Kanununun 26. maddesine göre 6 günlük (hak düşürücü) süre içinde 4857 sayılı iş kanunun 24. maddesi II e bendinde tanımlanan “ İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse” maddesini gerekçe göstererek hizmet akdini haklı sebeple tazminatını almak kaydı (eski 1475 s. İş K. md.24) ile fesih edebilir.

İş kanunumuz işçi ücretinin zamanında ve tam olarak ödemesi gerektiği esasını getirmiştir. Kanun koyucu, 20 günlük süreyi, işçinin iş görmekten kaçınma hakkını kullanmaya başlaması için tanımıştır. Zamanında ödenmeyen maaş içinde mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanmasını emretmiştir. Tabi bildiğiniz gibi realitede bunun uygulanması işçi ile işveren arasında ciddi sorunlar oluşmasına sebep olabilir. Fakat işçi dava açarak geciken ücretini faizi ile talep edebilir.

benim inşaat mühendisi arkadaşım 2500 alıyor.

ibb bilgisayar mühendisi arkadaşım 2400 alıyor.

2200 + yan ödenekler. bir de sendikalı olursan 3 ayda bir çift mayış alırsın. sendikalı olunca da bir takım ödenekler oluyor.

mp3 formatının boyutu belirledigin kpbs değerine göre düşebilir zaten.8 kpbs'ye kadar düşebiliyor.ki daha da düşürürsen parça yok olabilir.

discopolice'nin dediği gibi, kbps düşürülerek halledilebilir.. Wma var bir de, ama her mp3 player açmıyor.

(bkz: aac)

hepsi çalmaz...

kendim gitmedim, bilmiyorum ama geçen gün bir çeviri işi için bir kaç tanesini internetten baya araştırdım aklımda güzelliğiyle en kalıcı yer navagio beach oldu.

kendim gitsem ilk işim Patmos'daki incilin vahiy kitabının yazıldığı yer olan mağarayı(türkçesine bakmadım, ingilizcesi holy cave of apocalypse) görmek ve ardından gün batımıyla tamamen disko ortamına dönüşen Ios adasına akmak olurdu.

namaz hakkındaki entryleriyle ilgili mi?

august rush
im juli.
before sunrise/before sunset
Edward Scissorhands

the purple rose of cairo
paris, texas
vozvraschchenie
ve tabii ki emir kusturica'dan underground

Finding neverland
Moulin rouge
Closer
Amelie
Jeux de fants

stardust

stardust yazmaya gelmiştim yazmışlar. güzeldir, masalsıdır.

masalsımı bilmem ama izlemediyseniz love storyi izleyin. çok güzel olur film bitince :)

finding neverland kesinlikle.

erkek olan sensen , what dreams may come izle , kesin , kari koca ask , cenneti degismemmm sacinin teliine temali ve super masalsi muthis bi film.

midnight in paris'i de izleyebilirsiniz.

(bkz: the fall)

(bkz: wristcutters a love story)

the fall +1
august rush +1

şunlar da ilginç:
The Life Aquatic with Steve Zissou
Synecdoche, New York

harbi iyi filmler yazmışlar. bi de ben yazim anasını;

I'm cyborg, but that's ok-Saibogujiman kwenchana (2006)

translate.google.com.tr

e master sartsa sallayin staji dsh kasin.
veya en guzeli ingilizce mastera girmeye kasin, staji da yapin yazin.

He ingilizce olmadi ama almanca master olduysa ayarladiginiz staji iptal edemez misiniz? Veya yanlis anlamadiysam master en az ertesi eylulde baslayacak. dolayisiyla en az 1 sene Turkiye'de olacaksiniz ve basvurana kadar baya zamaniniz olacak. Turkiye'de DSH veya esdegeri kurs alamaz misiniz?

Staj şimdi okul için lazım değilse, master'a girdikten sonra da o tür işler aranabilir. Kaldı ki; Almanya'da iş bulabilmek için B1'den daha üst bir seviyede olmanız beklenir, kağıt üstünden çok özellikle konuşma/anlaşma şeklinde.

Almanya'da iyi bir okulda mühendislik master'ı yapmak zaten zor bir iş. B1 seviyesiyle eğitimi tamamen Almanca olan bir programa dahil olmak daha da zorlu bir uğraş olur.

Benim önerim eğitimi İngilizce olan bir master programına girmeye çalışmanız olur. Bir yandan DSH alınır zaman içinde, diğer yandan uygun iş aranır, diye düşünüyorum.

Bunların yanında, hatırladığım kadarıyla bazı iyi okulların master son başvuru tarihleri oldukça erken olabiliyor, Şubat-Mart-Nisan vs. gibi. Ona da dikkat etmek lazım.

alınabiliyor.

üniversite kursu

bence 'tabii ki 30 euro farkla viyana teknik'

sürekli kalicak yer ayarlamadan oturum vizesi alamazsiniz.

ek:avusturya oturum vizesi biraz uzun sürer,2 ay kadar...daha uzun sürüyo diyolardi son zamanlarda ama bilemiyorum.

telefon acma bizzat konsolosluktan randevu alip git.erasmus degisim programiyla gidecegini söyle ve avusturya daki üniversitenin gönderdigi kabulü göster.couchsurfing evi rezervasyon yaptirdiysan da bir belge iste,fax lasinlar.
sen oturum izni(resident permits/aufenthaltsgenehmigung) almayacaksin vize alacaksin ama egitim vizesi

Oturum yok benim vizede. Egitim vizesiymis 6 aylik schengen vericeklermis.

cok farketmez bu sonucta orada kalacaginiz süre icerisinde nerede kalacaginizi belgelemeniz lazim(evsiz olmadiginizi),ben 3 gün orda ,5 gün burda kalicam derseniz ve couchsurfing gibi birseyle basvurursaniz red alirsiniz en kötü ihtimalle bir yurttan kabul olmasi lazim.

serabetan dogru söylüyor.Ama simdi ben ev bulamadim daha önce hic avusturaya da gitmedim oraya gidince bulucam o süre zarfinda su adresteki arkadasimdayim desen ve couchsurfing evinin adresini versen olur.Erasmus bir ögrenci degisim programi o yüzden ret alacagini sanmam.Ve ben hic ret alan bir erasmus ögrencisi duymadim.
Nerde kaldigini avusturya ya gidince belirtmen lazim.Onun icinde ev sabit bir adrs bulur bulmaz kaldigin ev hangi semtete ise o semtin belediyesine "Rathaus" "meldestelle" sine gidip kayit yaptiracaksin "anmeldung".

Ben üniversiteyi almanyada okudum.Giderken üniversiteden kabulümde yoktu,bir adresimde yoktu.Sadece oradaki bir dil okulana kayit yaptirdigima dair bir belge ve öss belgeleri vardi.Ve hic zorlanmadan almistim vizeyi.

gezersin fakat egitim ya da buna benzer amaclarla gidemezsin.sadece ama sadece turistik kullanim hakki vardir.

ayni sekilde 180 gün icerisinde sadece 90 günlük hakkin vardir,yani 90 gün yurtdisinda gecirdikten sonra 90 gün türkiyede gecirmen gerekiyor aksi halde kacak duruma düsersin ve sinirdisi edilirsin.

Aziz Nesin hikayelerinde -genel olarak- direk hedef vermez. Varolan olayları ve eleştirilerini çok farklı bir hikaye altından anlatır (bkz: rıfat bey neden kaşınıyor). Ama özellikle açık olarak geçmişteki siyaseti ve Türk insanının üzerindeki etkisini görmek istiyorsan Zübük'ü okumanı tavsiye edebilirim.

Aşağıdaki linkte tüm kitapları mevcut. Özellikle 50'li ve 60'lı yıllarda yazdığı kitaplar tam istediğin türden.

www.nesinvakfi.org

büyük grev bu kitap yüzünden türk solu onu ihanetle suçladı
mahallenin kısmeti dini bütün bir mahalle üstünden takke düştü kel göründü hali

cesaret gerektiren bir iş(en azından benim için); ancak tek kelime almanca bilmeden gidip de öğrenmek pek olası gözükmedi bana.
özel ders daha iyi bir alternatif sanki.

2 hafta önce bi hatunla tanıştık, frankfurtta gidiyormuş almanca kursuna 2 ay felan olmuş bildiğin konuşuyordu, biraz pahalıymış ama değer dedi, bilemem

bende tam tersini öneriyorum:)
sokaklarda kime neyi sorup uygulamayi düsünüyosun.

hele dil ögrenmek icin avusturya iyi degil derim.

ek olarak eger dil ögrenmek amacsa yurtdisina gitmene gerek yok,istek,hirs ve ilgi olmasi gerek.

günışığı yayınlarına gönderebilirsiniz çocuk kitapları üzerine yoğunlaşmış bir yayınevi, ilgilenebilirler.

tabi önce noter'e falan onaylatın. net alemine düşerse sizin olmaktan çıkar.

"Demet Uyar" <demet@elmayayinevi.com>,

bu mail adresine yollayabilirsiniz

fatma ozgulec size yazmamizi soyledi diye not dusun.

www.telegraph.co.uk
French jets, including Rafales and Mirage 2000s, also made a raid deep inland attacking an airbase 150 miles from the Libyan coast

www.defensenews.com
Some 20 aircraft including strike and multirole versions of the Mirage 2000, Rafale, C-135 tankers, Airborne Warning and Control Systems (AWACS) spy planes and Transall transports were involved in the operations, which were under way as the press conference was being held, Burkhard said.

en.wikipedia.org

daha az nüfus
daha az hayvanlık
daha çok saygı
daha çok güvenlik
daha çok insanlık

@ermanen; daha somut öneriler daha kolay çözüme ulaştırır.

biraz daha somut şeyler yazalım.

(bkz: kumbara cafe)
eğer yanlış hatırlamıyorsam (bkz: vazgal)

ucan ev.

ilk aldıgımda acabiliyordum, bir gün sonradan itibaren acılmamaya basladı.

bende de aynı cihazdan var ve hiçbir işlem yapmama gerek kalmadan vidyoları izleyebiliyorum.

youtube eklentisini kaldırıp tekrar kur, ekstra birşey yüklemene gerek olmadan açıyor.

nası bilet olmaz ya hareme git elbet bi firmada vardır. veya akşam 7 den sonra tcdd'nin sitesini kontrol et rezervasyonlar o saatte düşüyor

haremdeki firmalara pek güvenme. bayram zamanı aynı koltuğu 2-3 kişiye birden satarlar.

ya, ek sefer bişeyler koyuyor firmalar otobüsler doldukça?

yanlış yaptın oğlum. önce bayanım dicektin, sonra buluşmaya gidince yalvarıcaktın, belki acır götürürlerdi senide. en azından o taktikle daha çok şansın olurdu.

bu saatte birilerinin yardımcı olma ıhtımalı az gibi yarın öğleden sonra dene sansını.

ben gereksiz olduğunu düşünüyorum. sadece 29 ekim değil diğer rejimi gereksiz yere övme toplantılarını da.

genel olarak insanlar toplanmıyor mu? beraber "bir şeyler" paylaşılmıyor mu? Mutlu dönmüyor mu insanlar evine? Bu bile gerekli olduğunu göstermez mi?

wessago +1, kurtulusundan kurulusuna kadar tüm bayramların gereksiz ve yersiz olduğu düşüncesindeyim. saygılar.

Normal bi ülkede gereksiz olabilirdi ama bu kadar terörün olduğu, milletin "kürdüstan hurr durr" diye bağırdığı bi ülkede gayet gereklidir rejimi övmek. Gerçi 2011'de bu günleri pek takan kalmadı o ayrı.

kutlamalar çocuklara stadda eziyet çektirmek, caddede tank yürütmekten vs. ibaret olduğu sürece çok da kızamıyorum bu iptale. hatta tatile bile gerek yok.

bunun dışında, bu tür günlere önem veren insanlar için bu gibi gösteriler yapılmış, yapılmamış mühim değil bence. 29 ekim'in ne demek olduğunu hatırlamak kafi.

eğer insanlar "zorla" bir yere toplanıp, götleri dona dona 2 tane "atatürk yoktu düşman çoktu" şiiri dinliyorsa gereksizdir. ama statlardaki gibi büyük çaplı törenler olmalıdır. zaten oluyor da.

cocuklar donmadan da kutlanabilir pekâla.

törenlerin iptal edilmesini skandal olarak görüyorum. çocuk bayramı değil, gençlik bayramı değil, devletin kuruluş bayramı. tepki görmemesi de ayrı bir ilginç.

insanların "bir" olduğu bölümünü tekrar gözden geçirebilirsiniz (bkz: bu birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyulan günler)de

"bir" olmak kendi başına sakat bir terim derim ben de.

ayrıca bir mesele de şu ki, herkes "tek yürek" olmuyor, "bir" olmuyor milli bayramlarda. o sadece memleketin milliyetçileri, atatürkçüleri, cumhuriyetçileri. zorunlu ve zorlama kutlamalar olmasa kaç kişi "bunu kutlayalım!" diyecek? bence bunu düşünmek gerek. yarın referandum yapılıp "milli bayramlar sadece tatil olarak kalsın, kutlamalar olmasın, var mısınız?" dense bir resmi gazetelik işi var o bayramların.

bir de ben henüz çocukların mağdur/istismar edilmediği bir bayrama ve dahi kutlamaya denk gelmedim.

o bile gereksiz bence ama olacaksa da microfiction'ın dediği gibi olsun en fazla.

bende senin gibi olayı dramatize eden insanları, aa onlarda bölücü değilmiş, eneee bunlarda ırkçı değilmiş. deyyüp izleyip, çıkarım yapan insanlardan soğuma var.

neden? kafanızdaki sol kavramını, ülkücü atatürkçü kavramı ile harmanladığınız için. neden? kafanızdaki atatürkçü kavramını, ırkçı şovenist çağdışı saf kan milliyetçiliğiyle bağdaştırdığınız için.

ayıptır söylemesi ilk günden beri halamla canla başla çalışıyoruz. bu süreç içerisinde ne oldu? öncelikle arkadaşlarımı çok iyi tanıdım ve bir çoğu için de iyi ki varlar dedim. sadece bir tanesi şu oh olsun muhabbetini yaptı onu da direk sildim. kalanları ise gerçekten beni çok duygunlandırdı insanlıkları çabaları. umut hala var dedim! gerçekten var. arkadaşlarımdan biri de duyuru yazarı. ona tekrar çok çok teşekkür ediyorum.

aslından elini taşın altına koyup yardım eden insanlığını yitirmemiş herkese çok teşekkür ediyorum. solcu, sağcı şu bu diye etiketlemeden herkese çok teşekkürler.

zenc + 1. bu olay karşısında hiç kılını kıpırdatmayan ve hatta üstüne olumsuz yorum yazanları sildim, görüşmeyeceğim de hiç bir şekilde. ama bu olay aynı zamanda çok sağlam bir kaç kişi daha kattı aileme.

başka bir duyurunun altına yazdığım şeyi aynen buraya da yapıştırıyorum.

"iki yıl önce kıçı kırık bir medikal ürün için yazıştığım hindistanda ki adamdan, tayvanda ki iş partnerimize, ve hatta yıllar önce birlikte çalıştığım alman turist rehberine kadar aradı, mail attı insanlar. yapabilecekleri bir şey olup olmadığını, ailelerimizi ve beni sordular bu kadar uzakta olmamıza rağmen. benim burnumun dibinde ki insanların hala bunları sorgulamasını hakikaten algılayamıyorum ben. algılamakta istemiyorum."

lütfen sadece umut etmekle yetinmeyin, siz de bir şeyler yapmaya çalışın.
dün van'da yağmur yağmaya başladı haberinden bu yana su içsem ağırıma gidiyor. bugün iş çıkışıda belediyelerden birinin yardım merkezinde çalışmaya gidiyorum, zira yardıma ihtiyaçları varmış. einherjer'de duyurmuş ama yeri gelmişken tekrar yazayım. bornova uğur mumcu kültür merkezinde insan gücüne ihtiyaç var, bu akşam yola çıkacak 2 tır için.

edit : bütün siyasi görüşlerden bağımsız yazdım. vicdan çok farklı bir kavram.

Sol görüşlü değilim, ama son yıllarda gördüğüm odurki bu ülkede milliyetçilerden,aşırı dincilerden daha dik duran kesim Solcular.Bunu yazan bendeniz bir zamanlar ülkü ocaklarında görev yapmış birisiyim yani geyik olsun diye yazmıyorum onuda belirtmek lazım.

Bu ülkeyi 40 küsür senedir sağcılar yönetiyor, 2 defa iktidar ortağı olmaktan başka solun bir katkısı yok onuda toplasan 5 sene yapmaz. Şimdi bunca sene ülkeyi yöneten milliyetçisinden,demokratına tüm sağcıların inşa ettiği bunca şeye bakıyorumda kimsenin solcular kötü demeye hakkı yok diye düşünüyorum.

Bazı görüşlerine katılmamakla birlikte, inanınki birçok milliyetçi ve dindardan daha dürüst ve istikrarlı davranıyorlar. Bu sebeple onların yaptığı çalışmalara şaşırmamak lazım. Tam tersi etrafınızda dindar ve milliyetçi geçinenleri bir yoklayın bakalım, aynı davranış ve duruşu onlarda görecekmisiniz. Asıl bunu görünce tesbit edecekleriniz moralinizi bozacaktır.

yani illa bi felaket olması lazım insanların "bir" olması için demi aq :(

böyle düşünmeyin, illa bir felaket olması gerekmiyor. duyarlı insan hayatın her alanında, her zaman duyarlıdır zaten. bu bir bütün, hayatınızda kendinize belirlediğiniz nokta ile alakalı.

ben bir süre çocuk esirgemeler de çalışmıştım mesela, yöneticilerin tamamı milli görüşçüydü, ama gece yarıları koşa koşa geldiklerine, o yurttan kaçan kız çocuğu için zırıl zırıl ağladıklarına bizzat şahit oldum. üstelik başka bir sivil toplum örgütüne gönüllü çalışmak için başvuru da bulunmaya gittiğimde benimle ilgilenmedikleri için, büyük bir ön yargıyla gitmiştim çocuk esirgemeye. hiç unutmuyorum, dehşet bir yağmurda, şemsiyeyle güvenliğe gelip beni almışlar, buyrun akan yerleri kontrol ediyoruz, eşlik edin bize demişlerdi.

vicdan bütün siyasi görüşlerden, din, dil, ırktan bağımsız, bambaşka bir olgu. bu olguyu kendinde sağlam yerleştirebilmiş birinin hayatta diğer konulara ve olaylara karşı da duruşu çok daha farklı oluyor. Umudunuzu kaybetmeyin zaten, o gitti mi ne kalıyor geriye?

artık daha umutluyum. ülkemi daha cok seviyorum. sagolun gardaşlar..

izlemedim ama martha stewart olabilir mi?

www.turkavenue.com

martha yada ellen olabilir programı yapan.

ben izledim martha stewwarttı ama nerden izlenir bilemeyeceğim malesef.

direkt link de verelim:

www.marthastewart.com

galaxy tab'inin 3g olmadığını dolayısıyla sim kart takma yerinin olmadığını düşünüyorum.

Oldukça yanlış düşünüyorsun

gideceğin yerde daha ucuzunu alma ihtimalin ?

Ipad 2 nin on kamerasi var. ipad alin. Ben cok memnunum.

@kuzey burada da çok işime yarayacak. gideceğim yer amerika değil maalesef.
@mavi nota ipad2 çok pahalı, değer mi aradaki fiyat farkına?

anlıyorum da netbooklar bile daha hızlı bence o verilen paralara yazık

pratiklik önemli benim için su an. netbooklarda o performansı bulacagımı sanmıyorum

ben olsam sony tablet s veya galaxy 10" alırım.

7" küçük, xoom gereksiz pahalı ve çok tutulmuyor, ipad bence hem pahalı hem de android tabletler daha çok imkan sunuyor.

eğer telefonunu 3g modem olarak kullanma imkanın olursa asus transformer'ı düşünebilirsin 10'

motorola xoom'un ön kamerası var.

galaxy tab 10"
xoom alma, ipad 2'de iyidir ama ben samsungları daha iyi buluyorum şahsen.

güzel düşünmüşsün dostum öncelikle. Türkiye şartlarında kimsenin tanımadığı kimseye ne çocuğunu ne de evini emanet edebileceğini hiç zannetmiyorum ama :(

öğrenciler profil oluşturacak. okulu bölümü orada yazacak. tc numarası yazsalar kötü niyete kurban gitmezlerse onu da yazarız. aileyle randevulaşılır, bir şekilde kişiler birbirini tanır. sonuçta ücretsiz olucak eğitim, sadece hayır için.

Bence reklam peşinde koşan özel bir dershane ile anlaşma yapılıp haftanın bir yada 2 günü bir sınıf alınıp, aynı zamanda ders veren öğrencilere de dershane yönetiminden küçük burslar ayarlatmak için anlaşma yaptırılabilir belki. Böyle bir fikir geldi aklıma.

@sormaya işin içine çıkar girsin istemiyorum, fikrin için cok sağol :)

eklemelisin.bunu güzel ir şekilde sunarsan etkiler

aha buraya yazıyorum, ekonomi sonun başlangıcında.!

üretmeden tüketmeyi alışkanlık haline getirdiyseniz eğer nasıl bir gelecek bekliyorsunuz? ülkenin şu anda vergiden başka başlıca gelir kaynağı nedir?

Lawrence demiş ki; "demokrasiye şahit oldukça ondan nefret ediyorum. her şeyi maaşlar ve fiyatlar, elektrik ışığı ve tuvalet gibi bayağı seviyelere indirgiyor. başka hiçbir şey yok"

@sivrisinek objektif olmadıgını düşünüyorum. konu kişisel değil, sana özelden mesaj attım.

Aslinda disarinda bakinca sigara - alkol fiyatlarinin artmasi nispeten kendi icinde tutarli bulunabilir. Zaten bunlar sagliga zarar veren urunler, tuketimi azaltilmak zorunda kalinirsa hem insan sagligi hem de ekonomik durum artar diyebiliyoruz.

Peki ya elektrik - dogalgaz gibi olmazsa olmazlarimiz ne olacak ? Insani ihtiyaclarimiza ne diyecekler ? Biraz insanliktan cikmanizda bir zarar yok mu denecek bize ?

zamlara birşey diyemedeğimiz gibi bir de azar işitiyoruz. tamam annesi vefat etti, hoşgörelime bağlayacaksak, buyrun bağlayın. bu ilk değildi, son da olmayacak. mütemadiyen içindeki canavar ortaya cıkıyor recep tayyip erdoğan'ın

19ncu hükümetten itibaren ülkede iktidara gelmiş kesimlere bakmadan "partizanca" yanıt vermek hatalı olacaktır, @sivrisinek RTE avukatlığı yapmaktadır ve muhattabım değildir o ayrı.

19ncu hükümet dahil Türkiye'mde kimler iktidar olmuş bakalım;

-- çok partili döneme geçtikten sonrası için --
(19-20-21-22-23) DP
(24-25) 27 Mayıs İhtilali hükümeti
(26) CHP + AP
(27) CHP + YTP + CKMP
(28) CHP + Bağımsızlar
(29,30,31,32) AP
(33,34) Milli Birlik (12 Martçılar)
(35,36) Geçici Hükumet (12 Mart yanlısı)
(37) CHP + MSP
(38) Geçici Hükümet
(39) AP + MSP + MHP + CGP
(40) CHP (Azınlık Hükumeti)
(41) AP + MSP + MHP
(42) CHP + Bağımsızlar
(43) AP (azınlık Hükumeti)
(44) 12 Eylül Hükümeti
(45,46,47,48) Anavatan Partisi
(49,50) DYP + SHP
(51) DYP
(52) DYP + CHP
(53) ANAP + DYP
(54) REFAH + DYP
(55) Anavatan Partisi + DSP + DTP
(56) DSP (azınlık hükumeti)
(57) DSP + MHP + ANAP
(58,59,60,61) AKP

yukarıdaki tablo Türkiye'nin esasında politik eğiliminin bir yansımasıdır, çok partili döneme geçtikten sonra kurulan 42 hükumetin sadece 2 tanesi (40 ve 42nci hükumetler CHP) geri kalanı sağ tadaslı siyaset yapan DP mirasçısı partilere ait olan hükümetlerdir.

40nci hükümet sadece 1 ay, 42nci hükümet ise 23 ay görev başında kalmıştır, dolayısıyla CHP'nin azınlık hükümeti olarak tek başına iktidar olduğu süreç 2 senedir.

Lakin şimdilerde RTE ve yandaşları aslını inkar ederek 1950'den itibaren yaşanan tüm olumsuzlukları CHP veya nezdinde sol düşünceye yüklemek istemektedir ki, el insaf.!

@kuduz balık chp chp olarak bu ülkede agzıyla kus tutsa iktidara gelip de dogru bildiklerini uygulayamaz. gercekci olmak lazım. %50si muhafazakar bir ülke, yarısı kadar da milliyetci ve cumhuriyetci insanlar. cozum nasıl cıkacak bu topluluktan. bu sistem yemiyor usta. kavgadan baska, edepsizliklerden baska bir şey cıkmıyor ortaya. kacıp gideyim diyorum, ulan kime bırakacaksın ülkeyi diyor bir yanım. kısır döngüdeyiz ülke olarak. canım cok sıkkın cok..

@zırtapoz, sevgili kardeşim ben az önce bu ülkede 40 tane hükümet kuran sağ tandaslı hükümeti sıraladım, ha CHP ne yapar şimdiki CHP bir bok yapamaz, CHP memkeleti kurdu (tek parti / savaş dönemi) sonrasında bir etkinliği olmadı, olamazda zaten (devrim kendi çocuklarını yer)

şu minvalde tartışırız, demokrasi gerekli mi değil mi? ben kendimi demokrat olarak görmüyorum ve demokrasinin en dangalakça yönetim biçimi olduğuna inanıyorum.

lakin, bu AKP tam olarak sosyalist örgütlenme modeli ile çalışıyor üstüne bir de dini duygular ekleniyor, istatistik ortada bu topraklarda sol tandaslı bir partinin iktidar olması %5 :) RTE'yi sevmem sevenlerinide sevmem , ama sezarın hakkı sezara herif şu anda bu ülke seçmenine hitap eden tek politikacı.

tek korkum, bu günlerimizin iyi günler olması.!

@kuduz balık söylediğin şeyler tam da içimden geçenler. benim bir korkum daha var. bu israil'e dalaşıyor, sonucunda iran yardım etmez de göt gibi kalırsak, o zaman hapı yuttuk. vatan millet sakarya diyecek bir halk olmadıgı gibi, karsında cok daha güçlü bir düşman var. noktayı koyacaklar akp olarak ustalık dönemlerinde. abi, bu adam akıllı. oynuyor ve cok güzel oynuyor. bu ülkede iktidar kalmak istiyorsan bu adam ne yapıyorsa aynısını yapmalısın. işte bu da bizi sikertiyor. demokrasi olmasın kesinlikle. bana kızdı sivrisinek. ama bu halkla olmaz abi. caresiz kaldık su an ve fasih dairede dönüyor duruyoruz.

bu memlekette (sağ/islamcı) bir yapıdan başka bir hükümetin iş başına gelmesini beklemek saflıktır, 12 eylül anayasasına %92 ile evet diyen bir toplum içerisindeyiz.

bişiler yapmak lazım usta. en sonunda sagdan yardırım devrim yapacagım o olacak :)

evet,
evet

burda durman hata !!

Yeşil pasaportla 3-4 ay Fransa'da kalamazsın

eger finansal acidan problemin yoksa gundelik yasaminda da surekli kullanacagindan oturu iyi bir egitimle birkac ayda almanca ve fransizcayi cok iyi seviyeye getirebilirsin.

yök'ten denklik almaktır öncelikle.

daha az para vermek için yabancı doktorları veya denkliğini almamış olanları izinsiz çalıştıran özel hastaneler de var. ancak denklik alması gerek ve yök'ün, o okula denklik veriyor olması elbette gerek.

140 tl büyük para antalyadan otobüsle istanbula gelmek yerine uçağa binebileceğin bir miktar :) anladın mı bence anladın :))

Toplam bilet ne kadar? Ben olsam 140 TL'yi verir, direk ucusla giderim.

THY 14 saat ile bir duraklama (dubai muhtemelen) ve bir aktarma arasında değecek bir fark yok.

Çok da yorucu olur ayrıca 18 saat. 14 saat saat farkıyladır muhtemelen daha kısa bir uçuş olur sanıyorum.

tabi ki thy. Singapur üzerinden Jakartaya uçacaksınız. teknik duraklama herzaman daha iyidir. çünkü indi bindi yapmazsınız. diğer tarafdan aktarmada bağlantılı uçuşunuzu kaçırma ihtimaliniz olabilir. hadi uçağı kaçırmadınız bagajınızın ikinci uçuşa yüklenmeme gibi bi olay olabilir ki o daha boktan bi durum. uçağı kaçır bagajın yanında olsun yanı o yüzden 140 tl yi dert etmeyin ve thy ile uçun

dostum şaka mısın tabiki thy.

bence diğer arkadaşlar anlamamışlar.

1. saudi arabian airlines da aktarmalı, üstelik uçak değiştirilecek
2. thy'de aktarma yok, uçak inecek, birileri uçaktan inecek ve uçak hemen kalkacak
3. thy ekonomi sınıf ürünü geçen sene dünya birincisi seçildi. saudi kimmiş?

emaneti unutma :p

çakı, çakmak, biraz ip, harita, pusula, yedek şarj aleti ve batarya, konserve yiyecek ve kondom.

böbrek ve kaseye dikkat et. gerisi zaten problem değil.

fener almayı unutma. her zaman lazım olur. bu arada gerçekten istanbul'dan jakarta'ya kadar otostopla gitmeyi düşünüyorsan vallahi bravoo derim.

(bkz: lopermid) ayrıca antibiyotik ve ağrı kesici.

EN ÖNEMLİSİ: hatıralarını yazmayı sakın unutma. bu yolculuk sırasında, on gün önce olmuş şeyleri bile hatırlamaz insan ve onca emek ziyan olur. eğer imkanın yoksa not defteri, imkanın varsa dijital mini ses kayıt cihazı.

eğer önceden olman gereken aşı varsa ol, öle git.sarı humma'dır hededir hödödür

a1

gelbe grammatik. baştan sona her şey için yeter.

marsilyayı görmedim ama viyanayı tek geçerim diyebilirim.

marsilya çünkü iklimi güzel.
marsilya çünkü çok fazla türk yok. tu wien'in yarısı türk nerdeyse uhafsuhf

viyana pahali da bir sehir. eger ekonomi ve iklim sartlarini pek sorun etmiyorsan, bana kalirsa akademik olarak karsilastirman daha akilci olur.

bodrum gümüşlük derim süper bir yer
sıcak cehennem gibi deniz seviyorsan antalya olabilir ama kim öyle bir denizi sever ki?

havayı bilmiyorum ya ben su an marmaristeyim ama bu sene gumusluge de gittim antalyaya da gittim ve en guzel en sakin yer bodrum diyorum. havayı arastır meteordan falan

ben olabildiğince güney derim. bodrum filan serin olsa gerektir şimdi.

ekşi sözlük yazarı di mi? İnternet kullanıcısı ben mesaj atıyorum demiş de kafam karıştı benim de :)

(bkz: makale aranıyor duyuruları)

mail adresini belirten ekşi sözlük yazarlarından da yardım isteyebilirsin.

genelde üniversitelerin erişim için yıllık abonelikleri oluyor. araştırmacılar da üniversitenin bilgisayarı üzerinden bağlanıp okuyor.

makale aranıyor duyuruları da bi üni'nin kapsamadığı bağlantıları kapsayan başka okullarda okuyan insanlar tarfından cevaplanıyor (misal: a üniversitesi x dergisine abone değil; b ise abone. b'de okuyan kendi işi içinmişcesine giriyor indiriyor, linkini yolluyor)

ulakbim

alamazsın.

~bi ye$illi olarak sevinçli bir göt olu$ ya$adım.

sigorta başlangıcı olunca hakkın yanıyor. işten çıkıp sigorta sisteminden tekrar çıktıktan sonra hala öğrenciysen alabilirsin..

alırsın.aldım ordan biliyorum.

zırtapoz ara emniyeti sor alla$kına, yoksa kıracağım bu duyuruyu!

Bana emniyette "alırsın ama sigortanın yattığı anlaşılırsa hakkında işlem yapılır" gibisinden bi şeyler söylemişti memur.

gençler malım ben ya kusura bakmayın emniyeti arayacagım yarın.

şöyle ki; sigortalı işe girdiğinde yeşil pasaportunu teslim etmen gerekiyordu, işlem yapılacaksa bu yüzden yapılır.

koşulları; öğrenci olmak (eğer ailenle ikamet etmiyorsan) , sigortalı olmamak (olup iptal edilmiş olması önemli değil, çıkaracağında sigortalı olmamak kaydı var), ve erkek-kız 25 yaşını geçmemek. son durum bu.

ben aldım cevabımı ustalar. sagolun varolun, işten cıkar cıkmaz yeşili çıkartabiliyorum, bunu öğrenmiş olduk.

Kaldırım açık ta izleyebilirsiniz mesela :) Bağdat caddesinde Benzin de izleyebilirsin.

kaldırımda biletler tükenmiş, benzin döküp yakıcaz kendimizi o zaman :)

17L ye bin son durak lojmanlar

aynı. devlet kurumundan. boğazınız "kabarmış" diye işe gidilmez mi? nane limon için ve doğru işe gidin. okul değil gerçek hayat bu.

cagrı merkezindeyim ve konusmam gerekecek sürekli. teşekkür ederim.

işi garantiye alıp bir devlet hastanesinde kulak burun boğaz muayenesi olabilirsin.

şimdi memursanız ek 11-A almanız gerekir ama özel şirketler ne istiyor bilmem doktora çalıştığınızı söyleyeniz o size uygun bir belge verir.

aile hekiminize gidebilirsiniz. bir kac sokak otede oluyor genelde.