Ekşi Duyuru

bi baksana bunlardan biri olabilir mi

www.sozleridinle.net

@teritori Yok değil maalesef. :/

Tamam buldum şarkıyı sonunda: Flört - Hayırdır İnşallahmış şarkı. Flört olduğunu tahmin ediyordum zaten ama sözleri Google'da çıkmayınca kıllanmıştım. Tehlikeyle Flört filminde söylemişler şarkıyı.

okuma bayramında söylemiştik sanki bu şarkıyı ya bi an dejavu yaşadım takipteyim+1

ilk önce oy, ondan sonra ötesi.

sabah oy verip gitmen daha mantıklı. ben de başka okulda oy vereceğim ama aralarındaki mesafe 10 dk olduğu için önce görevli olduğum okula gideceğim. oy verme işlemi başlamadan önce pusulaların sayımı, mühürlenmesi vb gibi işlemleri de takip etmek önemli. ama uzak mesafe olunca gün içinde 1-2 saat ortadan kaybolmamak için sabah vermek daha iyi.

sandıkta görevli olduğunuz için 6.45te orda olmanız gerekir aslında ilk kez görev alacağınız için çeşitli prosedürler falan anlatılır eğer bikaç kez yer değiştirmek yorucu olmayacaksa size, sabah önce pendiğe gidin konuşmalar tanışmalar yapılsın sonra sabah erken saatlerde gidip oyunuzu kullanıp dönün çünkü ülkemizde sanırım bizim aileden başkası sabahın köründe kalkıp oyunu kullanmaya gitmiyo, hem işinizi kalabalıkta bırakmamış olursunuz, hem gittiğiniz yer daha tenha olur yollar boş olur çabucak gider dönersiniz. fazla ertelememenizi söyleyebilirim çünkü oy ve ötesi iyi bi çalışma yapıyo ancak günün ortalarında öyle bi durum oluyo ki açlıktan ölecek oluyosunuz yemek konusu falan biraz aksıyo kalabalık yerdeyseniz oyunuzu kullanmak biraz sıkıntı oluyo, sandığı koruyayım derken sizin oyunuz da kaynamasın.

06,45te okulda olacağım. @make a wishin dediklerini de takip etmek için. oy verme işlemi 8de başlıyor. o saate doğru oy kullanacağım okula gidip geri geleceğim hemen.

hatırladığım kadarıyla kütüphanede bir belge imzalatıp öğrenci işlerine götürmüştüm ve diplomanın arkasına kendi isteğimle okulu bıraktığıma dair bir ibare damgalamışlardı. detayları tam hatırlamıyorum ama aynı gün halloldu.

Servis, yurt, kütüphane, bölüm başkanı, dekan hepsine imza attırıp en sonunda öğrenci işlerine geri dönüp lise diplomamı almıştım. Tam bir gün sürer tabi herkes okuldaysa (bölüm başkanı ve dekanın bir şeysi)

ben bölüm değiştireceğim için sildirmiştim, sadece kütüphaneye ve dekanlığa gittim. ne yaptım ne ettim tam hatırlamıyorum ama işte kütüphanede bi' şey imzalıyosun, dekanlıkta bi şey imzalıyosun, öğrenci işlerine gidiyosun vs. ben sorduğumda da şanslıysan bir günde biter demişlerdi, bir saat içinde halledip çıktım ki yarım saat dekanı beklemekle geçmişti. ben de okula pek uğramamıştım, belki o yüzden her yere göndermediler jsfkl

Bitmesine 60 gün kala tekrar başvuru yapabilirsin, öncesi olmaz, sonrası olur. 23 ağustos-23 ekim arasında başvuru yapmalısın. Sana bir adet ricevuta verecekler başvuru yaptığına dair, mevcut oturumunun süresi bitse de bu ricevuta oturum izni yerine geçiyor yenisini alana kadar (ancak sadece italya içi, diğer schengen ülkelerine gidemezsin)

Evraklar içinde okulun transcriptini götürüyorsun. Kural olarak o sene içinde en az bir ders geçmek gerekli. Sallamayabilirler bu durumu, biraz şans ama riskli, alamamanız mümkün.

Oturum iznini yenilemezsen schengen'de çıkmak zorunda kalırsın. Tekrar girmek için yine öğrenci vizesi alman gerekir ki konsolosluk sorar niye oturumunu yenilemedin diye.

Söğütlüçeşme metrobüs durağından çıktığınız an sağına bakın, göreceksiniz

metrobüs durağından dolmuşlar değil, kadıköy-kartal minibüsleri kalkıyor. (bkz: minibüs dolmuş farkı) ve üstelik o minibüsler bağdat caddesinden geçmiyor.

bağdat caddesinden giden kadıköy-bostancı dolmuşları ise rıhtımda, denizotobüsleri iskelesine doğru, karakolun oradan kalkıyor.

microfiction o kadar emin yazmis (sallamis) her gun onunden gectigim yerden bile insani supheye dusurur amk, minibus-dolmus farki felan demis laf gecirmis kendince :)

kahramanikarus'un dedigi gibi sogutlucesme metrobus cikisin da sag tarafta sahilden giden sarilar kalkmakta.

kime sorsan gösterir derecede yakın bir konumda olacak çok dert etmesin.
zaten her dakika geçen bir taşıt...
buradan tarif etmesi biraz zor bilmeyen için.

@anarquia dediğim gibi oradan mavi minibüsler kalkıyor ama sizin dediğiniz üzere dolmuşlar da kalkıyorsa kahramanikarus'tan ve soruyu soran tziras dream'den özür dilerim. zira dediğim gibi yıllardır hatta on yıllardır rıhtımdaki karakolun oradan da kadıköy-bostancı dolmuşları kalkıyor. yani sallamadım, onu belirteyim.

Diziler yapımcıları tarafından ayrıca saklanıyordur.

arşivler silinmez, o entryi yazan arkadaşı keklemişler. ayrıca show tv'de 5 yılda bir silmiyor arşivlerini, 2000lerin başından görüntüler kullanmıştım o arşivlerden.

şöyle bir şey olmuş olabilir, showtv taşınma sırasında ya da el koymalarda vs sırasında -bilmiyorum o dönemde oldu mu böyle bir şey- bazı iş bilmez insanlar arşivleri silmiş olabilir ve arşiv departmanı da yedeksiz çalışıyorsa elinden gitmiş olabilir bu kayıtlar. ancak normal şartlarda arşivlerin ikişer üçer yedekleri oluyor kanallarda.

sorunuzun cevabı ise; tanıdığınız yoksa ya da insanları ikna edebilecek "tanıdık isimleri" veya kabiliyetiniz yoksa görüntü alamazsınız.

Siliyorlar diye biliyorum ben de.benim de 95-96 yillarina ait bir programin kaydina ulasmam gerekiyor,programin yapimcisini taniyorum ve ona sordum.bir donem show tv'nin butun kasetleri tekrar tekrar kullandigini hatta saklambac yarismasi vs. o donem icin onemli tum kasetlerin uzerine bir seyler cektiklerini soyledi.sanirim tek sans kisisel arsivler.

transport maliyeti ürünün ederinden fazla olur. degmez. orda satin.

kurnaz +1

hic kasayim bile deme, direk sacmalik olur yapacagin. mobilya ithalat ihracati bile sirf nakliye dolayisiyla en moktan ticaret turudur.

e ben la lalala la diye baslayan bir şarkı duymadım ki

@peyote Linkte biraz daha geç yeri var. Başladığı yerden birkaç saniye geriye alırsanız, la la la diye başladığını duyacaksınız. :)

tam olarak kaçıncı dakika ya duymuyorum müzik filan

12:48 gibi başlıyor. Konuşmalardan duymak biraz güç evet.

yok, duyamadım. neden böyle oldu ki

www.youtube.com bu sarkıda da lala lala diyo eheh

www.youtube.com Burada da var aynı şarkı, Ergun, Demet ve Abbas konuşurken arkada çalıyor. La la la kısmı yok ama şarkının kendisi belki daha net duyulur. :)

sanırım sadece sen duyuyorsun :/

Çok hırs yaptım gece gündüz arıyorum bulunca yazacağım.

Serge Lama - La Mod Papa
:)

tabi söyleyeyim ben:

uzun olacak parça parça açıklayacağım. sık sık editleyeceğim elektrikler gidiyor arada.

Tohum dışarıdan alınmasının sebebi şu:

1) Yerli tohum şu anda yerli toprakta yetişmiyor.
2) Yabancı tohum çok daha büyük ve sağlıklı olarak çıkıyor.
3) Yerli tohumdan çıkan bitki çabuk ölüyor, hastalanıyor.
4) Yerli tohum hava şartlarına daha dayanıksız.
5) Yerli tohum bir kaç yıl dinlendirilmiş, başka bir şey ekilmiş toprak istiyor.. yabancı tohum yılda 2 kez besin veriyor.
6) Sallıyorum şu an niğde Patlıcan yetişmesi için uygun bir yer değilken, kar getirmeyen patates yerine yabancı tohumla çok daha fazla kar getiren patlıcanın ekilme şansı oluyor.


Yukarıdaki maddelerin de nedenlerini açıklayacağım.

1) Yerli tohum yerli toprakta yetişmiyor çünkü toprak ölü durumda. bir kaç yıl önce herkes çok para kazanmak için sıktığı ilaçlar, gübreler yüzünden toprak tamamen ölmüş durumda.. mineral içermiyor. bir kaç yıl hiç bir şey ekilmeden bırakılmadığı sürece de içermeyecek. Nadasa bırakmak kötüdür ama mecbur durumdalar..

Yabancı tohum neden çıkıyor? tohumu alırsan yanında ilacını ve mineralini de almak zorundasın.. diyor ki adam: "bu tohumu ek. 8. gün şu 100ml ilacı 20ton suya(evet böyle oranlar) karıştır, ilaçla.. 8. gün gelecek hastalıktan kurtulursun.. şu minerali al suya kat.. 14.gün dök.. şu ilacı al 27. gün x hastalığı çıkacak. çıktığı an dök.. 20. gün 8kg gübreyi sepele. 32. gün biçimini yap"

ama yabancı tohumlar kısır olduğu için tekrar almak zorunda kalıyorsun.. kısır döngü dedikleri gerçek manada yerini buluyor.

2) Çünkü yerli tohuma yabancı tohumun mineral ve ilacını atamıyorsun. öldürüyor. Tek başına da satın alamıyorsun uyan mineral ve ilaçları pahalı oluyor.. onun yerine riske girmeden bir arada satılan ilaç ve tohumları almak daha karlı oluyor. kendine tam uyan mineral ve ilacı alan bitkide parmak kadar patlıcan olmuyor. dev gibi patlıcanlar çıkıyor. adam kilogram hesabı sattığı için 1 fideden 8 tane minik patlıcan çıkmasındansa 8 tane bacak kadar patlıcan çıkması daha mantıklı oluyor.

3)toprak yeterli minerale, böceğe vb sahip olmadığından bitkiler dayanıksız oluyor. beslenemeyen bitki çelimsiz oluyor. 2 gram eksik fotosentez yapsın yamuluyor.

4) yabancı tohumlar genetikten mi bilmiyorum. hava şartlarına daha dayanıklı. karların ortasında patlıcan durabiliyor.

5) Hatalı gübre ve ilaç kullanımından dolayı anası sikilen topraklarımızın eseri işte.. ilkokulda hayat bilgisi derslerinde bize öğrettiler hatırlıyor musunuz.. erozyon vb. derslerinin olduğu zamanlarda "hatalı gübre kullanımına mani olmalıyız. kullanmamalıyız" filan anlatırdık..işte onu babalarımıza anlatmalıydılar bize değil.

yok.
kartal metro-viaport için kartal sahilden viaport shuttleları var. kartol ido'dan geçiyor. hem bostancıdan hem kartaldan kalkan iki farklı alternatif mevcut. ama bence bunların size bir hayrı dokunmaz.
sabancı için kadıköy rıhtımdan servis kalkıyor. ataşehire çok uzak sayılmaz kadıöyden, onu deneyin.

çok formel ama to whom it may concern

to whom it may concern +1

dear sir/madam da güzel.

ben bazen bu durumlarda, çok ciddi bir mail atmıyorsam, iş başvurusu ön yazısı falan değilse;

Greetings,

deyip başlıyorum.

dear sir/madam +1

to whom it may concern bu durum için fazla kasınç. dear sir/ma'am iyidir

bu "to whom it may concern" ve benzeri kalıplarını burada pek öğretiyorlar ama pratikte pek bir anlamı kalmadı onların. O kadar da kasmaya gerek yok, ingiltere kraliçesinin huzuruna çıkmıyorsun sonuçta, samimi ve içten bir "hello" da işini görür.

idodan meydana yürü otobüs duraklarının karşısında mertere giden minibüsler var. tam olarak dediğiniz yeri bilmiyorum gerçi ama

www.trtmarket.net

bölüm başına çok para istiyorlar dizi için. seneler evvel yeditepe istanbul için sormuştu biri.
www.8sutun.com şöyle birşey buldum.

eski gazete ve kitapları -adını şimdi hatırlamıyorum, bizim kütüphanede vardı- bir makine ile okumanza izin veriyorlar. o makine de bildiğim kadarıyla scan ediyor zaten, oradan alabilirsiniz zannımca.

sanıyorum ki orada fotokopisini çekmene izin verebilirler. :)

en yakın trafik şubeye başvurup yardım isteyebilirsiniz.

1-kadıkoye gidip oradan sarı dolmuslara binebilirsin.
2-bostancı'ya giden dolmuslar vardır muhakkak, bostancı'ya gidip yine oradan sarı dolmuslara binip, indiğinde yürüyebilirsin.

kadıköyden fb1 mi neydi ona da binebilirsin

çok teşekkür ederim ilgilendiğiniz için :) kadıköy'e kadar gidip oradan fb1 veya sarı dolmuşlarla gideceğim sanırsam. tekrar çok teşekkür ederim :)

sarkilarin formati olabilir mi acaba sorun?

yok ya formatında bir şey yok,itunes'ta çalıyor mesela. lisans problemi mi diye düşündüm ama farklı adresten indirdim, yine gitmiyor.

sarkilari once playliste copy paste ondan sonra cihaza copy paste denediniz mi? dosya isimlerinin uzantilari abarti uzun olup ondan yapiyor olabilir mi ?

yok dosya ismi gayet kısa ama o dediğiniz şeyi bir deneyeyim, bakalım olacak mı? :)

ipod a başka kulaklık taktın mı? sorun cihaz da olabilir.

taktım, hatta yeni kulaklık aldım, yine aynı sorunla karşılaştım.

ee o zaman neden kulaklık bozuk diyorsun? belli ipod gitmiş... girişi değiştirin belki düzelir.

319